Sarı humma - Türkiye Halk Sağlığı Kurumu

advertisement
Basıldığında KONTROLSUZ KOPYA niteliğindedir.
ULUSAL MĠKROBĠYOLOJĠ
STANDARTLARI (UMS)
Sarı Hummanın
(Yellow Fever)
Mikrobiyolojik Tanısı
Hazırlayan Birim
Klinik Viroloji Tanı Standartları ÇalıĢma Grubu
Onaylayan Birim
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu
Kategori
Viroloji
Bölüm
Mikrobiyolojik Tanımlama
Standart No
V-MT-14
Sürüm No
1.1
Onay tarihi
01.01.2015
Geçerlilik tarihi
01.01.2018
Sürüm no Tarih
Değişiklik
Sarı humma
İÇİNDEKİLER
KAPSAM VE AMAÇ............................................................. 3
KISALTMALAR VE TANIMLAR .............................................. 3
GENEL BĠLGĠ ................................................................... 3
Etken, bulaĢ yolu ve vektör özelliği ...................................... 3
Epidemiyoloji ve risk grupları.............................................. 4
Klinik özellikleri ................................................................ 4
Laboratuvar tanısı............................................................. 5
TEKNĠK BĠLGĠLER ............................................................. 5
1
2
3
4
5
6
Hedef mikroorganizma .................................................. 5
Tanı için asgari laboratuvar koĢulları ................................ 5
Sarı humma tanı teknikleri ............................................. 8
Sonuçların değerlendirilmesi ve bildirim ........................... 9
Olası sorunlar/kısıtlılıklar .............................................. 10
Referans Laboratuvar .................................................. 10
ĠLGĠLĠ DĠĞER UMS BELGELERĠ .......................................... 10
KAYNAKLAR ................................................................... 11
Sayfa 2 / 11
Ulusal Mikrobiyoloji Standartları
01.01.2015 / Sürüm: 1.1 / V-MT-14/ Mikrobiyolojik Tanımlama / Viroloji
Sarı humma
Kapsam ve Amaç
Sarı humma enfekte sivrisineklerle (Aedes aegypti türü) bulaĢan akut viral
hemorajik bir hastalıktır. Adındaki sarı sözcüğü bazı hastaları etkileyen “sarılık”
tablosundan gelir. Ciddi etkilenmiĢ tedavisiz olguların %50 kadarında hastalık
ölümle sonuçlanır. Sarı humma için herhangi bir tedavi yoktur. En etkili korunma
yolu aĢıdır. Vakaların sayısı son yirmi yıl içinde nüfusun enfeksiyona karĢı
bağıĢıklığının azalması, ormansızlaĢma, kentleĢme, nüfus hareketleri ve iklim
değiĢiklikleri gibi nedenlerle artıĢ göstermektedir (1,2). Hastalık Afrika ve OrtaGüney Amerika‟da görülmesine rağmen tarihsel olarak Avrupa ve Kuzey
Amerika‟da da büyük salgınlara neden olmuĢtur (1).
Sarı Humma ülkemizde “ihbarı zorunlu” bir hastalıktır (3,4). Kesin tanısı baĢlıca
serolojik ve nükleik asit tabanlı yöntemlerle konur. Yüksek riskli bir patojen
olması nedeniyle sarı humma tanısı klinik mikrobiyolojinin rutin tanı kapsamına
girmez. ġüpheli durumda bir klinik laboratuvar büyük olasılıkla yatan hastadan
örneklerin alınması ve Referans laboratuvara gönderilmesinde rol oynayacaktır.
Bu çerçevede bu UMS belgesinde sarı humma virüsü enfeksiyonlarının kesin
tanısı için geçerli yöntemler, asgari laboratuvar Ģartları ve sorumluluklar ile ilgili
bilgi verilmesi hedeflenmiĢtir.
Kısaltmalar ve Tanımlar
RT-PCR
reverse transcriptase PCR
rRT-PCR
real-time reverse transcriptase PCR
Genel Bilgi
Etken, bulaĢ yolu ve vektör özelliği
Sarı humma, etken virüsün enfekte sivrisineklerle (Aedes aegypti türü) bulaĢması
ile ortaya çıkan akut viral hemorajik bir hastalıktır. Etken, Flaviviridae ailesinden
Flavivirus cinsi içinde yer alan „Yellow fever virus‟ olup, zarflı, tek zincirli, pozitif
polariteli bir RNA genomuna sahiptir (1,2). Virüs lipit çözücüler (eter, kloroform),
ısı (56°C‟de 30 dk) ve ultraviyole ıĢık ile inaktive olur (5).
Sarı humma virüsü Flavivirus cinsi içerisinde Batı Nil virüsü, St. Louis ensefaliti
virüsü ve Japon ensefaliti virüsü ile iliĢkilidir. Virüs insanlara birincil olarak
enfekte Aedes ya da Haemagogus türü sivrisineklerin ısırması ile -enfekte
primatlardan (insan ve insan dıĢı) diğer primatlara- bulaĢmaktadır. Virüsün
vertikal ve horizontal bulaĢı da söz konusudur.
Sarı humma virüsü, orman (sylvatic), ara (intermediate) ve kentsel (urban)
olmak üzere üç Ģekilde geçiĢ göstermektedir (1). Orman döngüsü, maymunlar
(ör., primatlar) ve sivrisinek türleri arasında virüsün bulaĢmasını içerir. Virüs,
insanların ormanda geçirdikleri süre zarfında sivrisinekler aracılığıyla
maymunlardan insanlara bulaĢtırılır. Afrika‟da orman sınır bölgelerinde yaĢayan
Ulusal Mikrobiyoloji Standartları
Viroloji / Mikrobiyolojik Tanımlama / V-MT-14/ Sürüm: 1.1 / 01.01.2015
Sayfa 3 / 11
Sarı humma
veya çalıĢan insanlara sivrisinekler yoluyla olan bulaĢma “ara döngü” olarak
adlandırılır. Bu döngüde, virüs maymundan insana veya insandan insana
sivrisinekler ile geçebilir. Kentsel döngü ormanda enfekte olmuĢ insandan kentsel
sivrisineklere (özellikle Aedes aegypti) bulaĢma ve sonrasında sivrisinekler
aracılığıyla insanlar ve sivrisinekler arasındaki virüs geçiĢini içermektedir (1).
Epidemiyoloji ve risk grupları
Sarı humma, %50‟lere varabilen vaka-ölüm oranı ile bilinen en öldürücü viral
enfeksiyonlardan biridir. Ancak hastalığın yayılımının büyüklüğü ve ölümle
sonuçlanan durumların sıklığı kesin bilinememektedir. Her yıl rapor edilen vaka
sayıları çok değiĢkenlik (bazen 10‟lar ile bazen de 100‟lerle ifade edilen)
göstermektedir ve bazı yıllarda düĢük olmasının hastalığın rapor edilmemesi ile
ilgili olduğu düĢünülmektedir. Tahminlere göre her yıl dünya genelinde 200.000
kiĢi sarı hummaya yakalanmakta, 30.000‟i ölümle sonuçlanmaktadır ve hemen
hemen hepsi Sahra-altı Afrika‟dandır. Muhtemelen ılımlı vakalar, sağlık
kurumlarına baĢvurmadıklarından dolayı tanımlanamamaktadırlar (5,6).
Sarı humma Afrika ve Latin Amerika'nın tropikal bölgelerinde (Orta ve Güney
Amerika) endemiktir; Orta-Doğu, Asya ve Pasifik‟te ise görülmemektedir. Bu
bölgelerde de sivrisinek vektör, Aedes aegypti, yaygın olmasına rağmen Afrika ve
Amerika dıĢında hastalığın neden görülmediği ise bilinmemektedir (5,7).
Güney Amerika‟da sarı humma virüsünün bulaĢ hızı Afrika‟dan daha düĢüktür;
bunda yaygın aĢılama çalıĢmalarının etkili olduğu tahmin edilmektedir. Öte
yandan orman döngüsünün meydana geldiği alanlarda sivrisinek kontrolü
mümkün olmadığından sarı hummanın eradikasyonu gerçekçi bir olasılık olarak
değerlendirilmemektedir (6). Endemik bölgelere seyahat edenler risk altındadır.
Klinik özellikleri
Hastalık, akut baĢlangıçlı yüksek ateĢ ve takip eden iki hafta içinde geliĢen sarılık
ile karakterizedir. Hemorajik manifestasyonlar ve renal yetmezlik geliĢebilir.
Virüsün inkübasyon süresi 3 ile 6 gün arasındadır. Takiben bir veya iki fazlı bir
enfeksiyon tablosu geliĢir. Ġlk faz (akut) ateĢ, kas ağrısı, sırt ağrısı, baĢ ağrısı,
üĢüme, titreme, iĢtahsızlık, bulantı veya kusma Ģikayetleri ile ortaya çıkar.
Hastaların çoğu düzelir ve belirtiler 3-4 gün içinde kaybolur. Fakat
hastaların %15‟i bu iyileĢmeden sonraki 24 saat içinde ikinci ve daha toksik bir
faza girerler. Yüksek ateĢ yeniden baĢlar ve birçok sistem etkilenir. Hastada hızla
sarılık, karın ağrısı ve kusma geliĢir. Ağız, burun, göz ve midede kanamalar
olabilir. Böbrek yetmezliği görülebilmektedir. Toksik faza giren hastaların yaklaĢık
yarısı 10-14 gün içinde ölmekte ve geri kalanı da belirgin bir organ hasarı
olmaksızın iyileĢmektedir (1,2).
Hastalık, Ģiddetli sıtma, Dengue hemorajik ateĢi, leptospiroz, fulminan viral
hepatitler, diğer hemorajik ateĢler ve zehirlenmelerle karıĢabilmektedir. Tedavisi
genellikle semptomatiktir. AĢılama, sarı hummaya karĢı en önemli koruyucu
önlemdir. Seyahat edilecek bölgeye gitmeden iki hafta önce bu kiĢilere sarı
humma aĢısı uygulanmalıdır (1,2,7).
Sayfa 4 / 11
Ulusal Mikrobiyoloji Standartları
01.01.2015 / Sürüm: 1.1 / V-MT-14/ Mikrobiyolojik Tanımlama / Viroloji
Sarı humma
Laboratuvar tanısı
Klinik tablonun diğer pek çok hastalık tablosu ile benzerliği nedeniyle kesin tanı
mikrobiyolojik incelemeye dayanır (8). Sarı hummanın laboratuvar tanısı
genellikle serolojik olarak virüse-özgü IgM antikorlarının ve nötralizan antikorların
tespiti ile gerçekleĢtirilir. Nükleik asit amplifikasyonu (geleneksel ya da gerçekzamanlı PCR) ve virüs izolasyonu da seçilebilecek diğer tekniklerdir. Virüs
izolasyonu için kan hastalığın ilk 4 günü içinde alınmalıdır. Ölümle sonuçlanan
durumlarda tanı için otopsi ile alınan dokularda (özellikle karaciğer) PCR,
histopatolojik inceleme veya virüs kültürü yapılması önerilir.
Serolojik yöntemler viremi aĢamasından sonra iyi bir seçenek sağlar, ancak
genellikle birbirinden en az 2 hafta ara ile alınan iki örnek gerektirir. Flavivirüsler
arasındaki serolojik çapraz reaksiyonlar diğer filavivirüslerin de dolaĢımda
oldukları endemik bölgelerde serolojik yöntemlerle kesin tanı konmasının ya da
güvenilir serosürveyler yapılmasının önünde önemli bir engeldir (6,8).
Viral genomu tespit için moleküler yöntemler enfeksiyonun viremik fazında erken
tanıda veya ölüm sonrası dokularda etkenin gösterilmesinde hızlı, duyarlı ve son
derece özgül bir alternatiftir ve pozitif sonuç kesin tanı kabul edilir. Ancak, son
zamanlarda moleküler tanı yöntemleri ile sarı humma virüsünün farklı kökenlerini
(aĢı virüsü, Afrika veya Amerika suĢları gibi) saptamada bazı protokollerin
yetersiz kalabildiği gündeme gelmiĢtir (9). Bu gerçek, moleküler tanı
protokollerinde kullanılan oligonükleotid sekansların farklı bölgelerde dolaĢan
suĢları temsil eden yeni sekans verileri ile sürekli güncellenmesi gereğine iĢaret
etmektedir. Moleküler tanının bir diğer önemli dezavantajı da hatalı olarak diğer
flavivirüslerin tespitidir. Bu özellikle sarı humma virüsüyle benzer klinik
görünümleri ve ortak coğrafik dağılımları nedeniyle Dengue virüsünün ayırımı
açısından önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır ve yanlıĢ tanının önde gelen
nedenidir (8,9).
Teknik Bilgiler
1 Hedef mikroorganizma
Sarı humma virüsü (Yellow fever virus)
2 Tanı için asgari laboratuvar koĢulları
2.1. Laboratuvar güvenliği
Sarı humma Risk Grubu 3 olarak sınıflandırılan bir mikroorganizmadır. Ölümle
sonuçlanabilen ciddi enfeksiyonlara yol açabilen bu organizmalarla laboratuvar
kaynaklı enfeksiyon için yüksek risk vardır. Klinik örneklerden virüsün kültürleri
en az BGD3 laboratuvar Ģartlarında ve sertifikalı sınıf-IIA BGK kabini kullanılarak
yapılmalıdır. Sarı humma virüs kültürleri ile uğraĢan personel de canlı atenüe
17D aĢı ile aĢılanmalıdır (2).
Ulusal Mikrobiyoloji Standartları
Viroloji / Mikrobiyolojik Tanımlama / V-MT-14/ Sürüm: 1.1 / 01.01.2015
Sayfa 5 / 11
Sarı humma
Serolojik ve moleküler tanı BGD2 laboratuvar Ģartlarında gerçekleĢtirilebilir.
Serum ve diğer enfeksiyöz materyal ile çalıĢırken kesici-delici yaralanmalarına
karĢı önlem alınmalıdır.
Serum ayırma ve testlerin çalıĢılması sırasında daima eldiven giyilmelidir. Bütün
biyogüvenlik düzeylerinde daima standart güvenlik önlemleri uygulanmalıdır (bkz.
“Ulusal Laboratuvar Güvenliği Rehberi”).
Dezenfeksiyonda %0.5 fenol içeren deterjan, %0.5-1‟lik sodyum hipoklorit
(çamaĢır suyundan taze hazırlanmıĢ) ya da %70‟lik alkol kullanılır (2)
(dezenfeksiyon için ayrıca bkz. “UMS, V-MT-11 Viral hemorajik ateĢlerin
mikrobiyolojik tanısı”).
2.2. Sorumluluklar ve asgari personel gerekleri
Sarı humma Ģüpheli vaka incelemeleri yalnızca yetkilendirilmiĢ merkezlerde
yapılır. Sağlık Bakanlığı tarafından THSK, Ulusal Arbovirüs ve Viral Zoonotik
Hastalıklar Referans Laboratuvarı yetkilendirilmiĢtir ve vaka örnekleri Müdürlük
kanalıyla doğrudan bu laboratuvara gönderilmektedir (bkz. sayfa 10, Bölüm 6
“Referans Laboratuvar”).
Bu nedenle sarı humma Ģüpheli durumlarda klinisyen yetkili laboratuvarla ve
Halk Sağlığı Müdürlüğü ile iletiĢim kurmalıdır. Örneklerin alınması ve güvenli
taĢıma Ģartlarına uygun bir Ģekilde paketlenerek gönderilmeye hazırlanması
hastanın yatmakta olduğu hastanenin klinik laboratuvarının sorumluluğudur ve
klinisyen tarafından bu laboratuvara da haber verilmelidir.
Sarı humma Ģüpheli örneklerin kabul edilmesinden sonucun raporlanmasına
kadarki adımlarda görev alan tüm personel; (i) tekniklerin uygulanmasından önce
amaçlanan bütün kullanımlar ile ilgili tam bir eğitim almıĢ olmalı; (ii) kullanılan
tekniklere tüm yönleriyle aĢina olmalı; (iii) daima tüm laboratuvar güvenlik
kurallarına uymalıdır.
Bu kurallar örnek kabulü dahil bütün tanımlama aĢamalarında kesici-delici ve
aerosol önlemlerine yüksek uyumu gerektirir. Laboratuvar personeli, muhtemel
klinik semptomlarla ilgili bilgilendirilmeli herhangi bir semptom geliĢimi halinde
haber verilmesi zorunlu tutulmalıdır.
Hem güvenlik önlemlerine uyumun sağlanmasından hem de tekniklerin standart
prosedürlere uygun gerçekleĢtirilmesi ve tanının doğruluğu ve güvenilirliğinden
Mikrobiyoloji Uzmanı sorumludur.
2.3. Örnek, Reaktif, Kit, Donanım
İnceleme örnekleri
Sarı humma tanısı için örneklerinin alınması ve gönderilmesine iliĢkin
detaylı bilgi “BulaĢıcı Hastalıkların Laboratuvar Tanısı için Saha
Rehberi”nden edinilebilir. Ayrıca örnek alınmadan ve gönderilmeden önce
testleri çalıĢacak laboratuvar ile mutlaka iletiĢime geçilmelidir. AĢağıda
bazı önemli hususlara tekrar dikkat çekilmektedir:

Sarı humma tanısında seroloji önceliklidir ve Ģüphelenilen hastadan
hemen kan alınmalıdır (6).
(a) Hastadan steril sarı ya da kırmızı kapaklı tüpe 5 mL kan alınması
yeterlidir. Tüp hafifçe 5-6 kez alt üst edilir.
Sayfa 6 / 11
Ulusal Mikrobiyoloji Standartları
01.01.2015 / Sürüm: 1.1 / V-MT-14/ Mikrobiyolojik Tanımlama / Viroloji
Sarı humma
(b) Oda sıcaklığında 20 dk-1 saat beklenir.
(c) Takiben 1000 ×g‟de 10 dk santrifüj edilerek serum ayrılır. Serum
steril pipet ucu kullanılarak steril vida kapaklı bir tüpe ayrılmalıdır.
(d) Tüpün üzerine hastaya ait bilgiler, örnek alma saati vb. yazılarak
etiketlenir ve taĢınmaya hazırlanır. TaĢınıncaya kadar buzdolabına
(+4°C) kaldırılmalıdır.
NOT 1: Örneğin alındığı noktada serum ayırma imkanı yoksa +4°C‟de
olmak kaydıyla tam kan gönderilebilir; ancak bu kan en fazla 24 saat
içinde laboratuvara ulaĢmıĢ olmalıdır. AyrılmıĢ serum +4°C‟de 48
saatte laboratuvara ulaĢtırılabilir (6).
NOT 2: Mümkünse akut ve konvalesan faz olmak üzere 2-3 hafta ara
ile iki kez serum örneği gönderilmelidir!
NOT 3: Sarı humma için incelemelerde plazma daha az tercih edilir.
Plazma için hastanın kanı EDTA içeren bir tüpe alınır ve mümkünse
hemen +4°C‟de laboratuvara gönderilir.

Serum sarı humma nükleik asit analizleri için de ideal bir örnektir (6).
PCR için biyopsi veya otopsi materyali ya da tam kan da kullanılabilir.

Viral kültür için biyopsi veya otopsi materyali (özellikle karaciğer) ve
tam kan (semptomların baĢlangıcından sonraki 5 gün içinde alınmıĢ)
kullanılabilir. Ancak arbovirüsler özellikle ısı değiĢimlerine çok duyarlı
olmaları ve taĢınma sırasında etkilenebilmeleri nedeniyle kültürlerden
izolasyon baĢarısı hayli düĢüktür (6).
NOT: Örneklerin Referans merkeze gönderilmesi hususları için bkz.
sayfa 9, Bölüm 3.3.
Kit, reaktif

IFA kiti ve/veya IgM „capture‟ ELISA, IgG ELISA,

PCR kit ve reaktifleri
Diğer gereç, donanım

Floresan mikroskobu ve/veya ELISA okuyucu, yıkayıcı

Spektrofotometre veya uygun dalga boyu filtrelerine sahip fotometre

RT-PCR donanımı ve uygun PCR alanları

BGD3 koĢullarına ve donanıma sahip laboratuvar
2.4. Kalite kontrol

Tanı için kullanılan tüm testlerin “validasyon” ve “verifikasyonları”
yapılmıĢ olmalıdır. Serolojik her çalıĢmada “iç kalite kontrolü” için
sonucu önceden bilinen standart IgM ve IgG pozitif serum örnekleri
kullanılmalıdır.

Laboratuvar dıĢ kalite kontrol (DKK) çalıĢmasına katılıyor olmalıdır.
DKK programları yoksa aynı testleri aynı yöntemlerle yapan en az bir
laboratuvarla karĢılaĢtırma yapılarak dıĢ kalite kontrolü sağlanmalıdır.
Ulusal Mikrobiyoloji Standartları
Viroloji / Mikrobiyolojik Tanımlama / V-MT-14/ Sürüm: 1.1 / 01.01.2015
Sayfa 7 / 11
Sarı humma
3 Sarı humma tanı teknikleri
3.1. Seroloji

Sarı humma tanısı öncelikle serolojik yöntemlere dayanmaktadır.

Laboratuvara gelen sarı humma Ģüpheli serum örneği için, diğer
amaçlarla da kullanılabileceği düĢünülerek bir ön hazırlık gerekir (6):
(a) Laboratuvara ulaĢan serum örneği hemen iki alikota bölünmelidir.
(b) Alikotlardan biri mümkün olan en kısa sürede teste alınmak üzere
+4°C‟ye kaldırılmalıdır (dondurulmamalıdır).
(c) Eğer laboratuvar IgM testi öncesinde serumu ısı ile inaktive
edecekse bir alikot da inaktive edilmeksizin test tamamlanıncaya
kadar +4°C‟de saklanmalıdır (en fazla 7 gün için).
(d) Test tamamlandığında bütün alikotlar -80°C‟ye kaldırılmalıdır.
(e) Testte eğer IgM pozitif bulunursa inaktive edilmemiĢ alikot
doğrulama testlerine (virüs kültürü) alınmalıdır; bu amaçla
gerekiyorsa serum uluslararası referans laboratuvarına gönderilir.

Hastalığın ilk haftasında virüse özgü IgM antikorları saptanabilir düzeye
gelmektedir. IgG ise enfeksiyonun orta ve geç fazında saptanabilir.

IgM antikorları için „capture‟ ELISA yöntemi baĢarı ile kullanılmaktadır
ve pozitif sonuç kesin tanı koydurucudur. Diğer flavivirüslerle çapraz
reaksiyonlarına rağmen bugün tanıda en fazla baĢvurulan yöntem
„capture‟ ELISA‟dır (6).

IFA yöntemi ile hastalığın orta veya geç fazında virüse özgü IgM ve
IgG antikorları araĢtırılabilir.

Nötralizasyon testi de enfeksiyonun orta ve geç fazında antikorları
belirlemeye yardımcıdır.
3.2. Diğer yöntemler

Nükleik asit tabanlı testler de sarı humma tanısında ve moleküler
epidemiyolojik tiplendirmede kullanılmaktadır. Klinik örneklerden rRTPCR ile viral nükleik asit tespit edilmektedir; PCR ürününden de
dizileme (sekanslama) yöntemiyle konfirmasyon ve epidemiyolojik veri
sağlanabilir.

Enfekte hastanın erken fazda alınan kan örneğinden Vero, PS-hücresi,
C6-36-, MOS61 hücre serilerinde hücre kültürü yapılabilmektedir.
Ayrıca 1-3 yaĢlarındaki fare beynine inokülasyon ile virüs izole edilebilir.

Elektron mikroskopi ile de tanı konulabilir. Ancak pahalı ekipman ve
her merkezde bulunmaması gibi nedenlerle sık baĢvurulmaz.

Sarı hummada karaciğer ana hedef organdır ve patolojik incelemede,
hepatositlerde tipik koagülatif nekroz gözlenir. Böbreklerde de sarı bir
renk hakimdir ve sıklıkla küçük subkapsüler kanamalar gözlenir.
Hepatositlerin eozinofilik dejenerasyonu tipik intranükleer eozinofilik
granüler inklüzyonlar ve Councilman cisimciklerinin oluĢumu ile
Sayfa 8 / 11
Ulusal Mikrobiyoloji Standartları
01.01.2015 / Sürüm: 1.1 / V-MT-14/ Mikrobiyolojik Tanımlama / Viroloji
Sarı humma
sonuçlanır. Bu oluĢumlar histopatolojik incelemede tanı koydurucudur.
Ayrıca immünohistokimyasal yöntemlerle virüs antijenleri gösterilebilir.
Histolojik ve immünohistokimyasal incelemeler sadece DSÖ‟nün kabul
ettiği uzmanlaĢmıĢ histopatoloji referans laboratuvarları tarafından
gerçekleĢtirilebilir (6).
3.3. Saklama, Referans merkeze gönderme

Sarı humma Ģüpheli vaka incelemeleri sadece Sağlık Bakanlığı
tarafından yetkilendirilmiĢ merkezlerde yapılır ve ülkemizde bu merkez
THSK‟nın Ulusal Arbovirüs ve Viral Zoonotik Hastalıklar Referans
Laboratuvarıdır.

Bu laboratuvar da gerektiğinde Ģüpheli örnekleri doğrudan veya tanı
koyduğu örnekleri ileri tanımlama için uluslararası referans
laboratuvara gönderebilir.

Sarı humma virüsü kültürleri “Kategori A, Enfeksiyöz Madde” olarak
sınıflanır ve Ģüpheli kültürler, eğer ileri incelemeler için ulusal veya
uluslararası bir referans laboratuvara gönderiliyorsa paketleme
kesinlikle “Kategori A” Ģartlarını karĢılayacak Ģekilde yapılmıĢ olmalıdır.
Sarı humma Ģüpheli klinik örnekler de daima enfeksiyöz madde
taĢıma Ģartlarını karĢılayacak Ģekilde paketlenmeli ve taşınmalıdır (10).
Kuru buzda taĢıma hususları dahil, ayrıntılı bilgi için ilgili UMS
belgesine (UMS, GEN-OY-01 Enfeksiyöz Maddelerin TaĢınması Rehberi)
baĢvurulması önerilir.
4 Sonuçların değerlendirilmesi ve bildirim

Hastalığın yaklaĢık 7. gününden itibaren IgM ve IgG antikorları ELISA
ile saptanabilir düzeye ulaĢmaktadır.

Semptomatik vakanın klinik örneklerinden Ģu sonuçlardan herhangi
birinin elde edilmesi “kesin tanı” bulgusudur (3,4,6):
(a) Tek serum örneğinde IgM‟in pozitif olması
(b) Akut ve konvalesan dönem serumlarında serokonversiyon ya da
özgül IgG antikor titresinde 4 kat artıĢ saptanması
(c) RT-PCR ile kan veya dokularda virüs RNA‟sının gösterilmesi
(d) Hücre kültüründen virüsün izole edilmesi
(e) Ölüm-sonrası pozitif karaciğer histopatolojisi
(f) Dokularda immünohistokimyasal yöntemle sarı humma virüsü
antijenlerinin görülmesi

Sarı humma hem ülkemizde, hem de uluslararası “ihbarı zorunlu” bir
hastalıktır. Buna göre vaka ile ilgili araĢtırma Bakanlığın ilgili
birimlerince henüz vaka “olası vaka” iken incelenmeye baĢlanır.
Laboratuvarın da sonuç çıkar çıkmaz ilgili birimleri haberdar etmesi
yürütülecek çalıĢmalar yönünden büyük önem taĢımaktadır (3,4).
Ulusal Mikrobiyoloji Standartları
Viroloji / Mikrobiyolojik Tanımlama / V-MT-14/ Sürüm: 1.1 / 01.01.2015
Sayfa 9 / 11
Sarı humma
5 Olası sorunlar/kısıtlılıklar

Kültürlerin duyarlılığı düĢüktür; ideal Ģartlarda alınmıĢ ve gönderilmiĢ
örneklerden bile virüsün izolasyonu sorun teĢkil edebilmektedir.

Serolojik tanıda diğer filavivirüslerle çapraz reaksiyon olasılığı
(epidemiyolojik veriler de göz önüne alınarak) ekarte edilmelidir.

PCR pozitifliği diğer virüslerle (Dengue) hatalı pozitiflik yönünden
dikkatli değerlendirilmelidir.
6 Referans Laboratuvar
Adres
Adres
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu,
Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire BaĢkanlığı
Ulusal Arbovirüs ve Viral Zoonotik Hastalıklar Referans
Laboratuvarı
Sağlık Mahallesi, Adnan Saygun Caddesi, No: 55, F Blok 1.kat
06100 – Sıhhiye/ANKARA
Tel: 0312 565 5631 / 5547
e-mail: [email protected];
Faks: 0312 565 5569;
www.thsk.gov.tr
Görev çerçevesi
Bildirimi zorunlu olan; viral hemorajik ateĢ sendromları – Kırım-Kongo
kanamalı ateĢi (KKKA), hantavirüs enfeksiyonları, Dengue ateĢi, sarı
humma (Yellow fever), Batı Nil virüsü (West Nile Virus), enfeksiyonu,
Chikungunya ateĢi ve kene-kaynaklı (Tick-borne) ensefalit (TBE), ve
Bildirimi zorunlu olmayan; tatarcık humması (Sand-fly fever; SVF) için
konvansiyonel ve/veya moleküler tanı, doğrulama; uluslararası referans
merkezlerle iĢbirliği ve moleküler epidemiyolojik tiplendirme.
İlgili diğer UMS belgeleri
Bu belge (Sarı Hummanın Mikrobiyolojik Tanısı) ayrıca aĢağıda listelenen UMS
belgeleriyle de ilgilidir. Ġlave bilgi için incelenmeleri önerilir:
UMS,
UMS,
UMS,
UMS,
SY-02
SY-05
V-MT-11
GEN-OY-01
Sayfa 10 / 11
Akut kanamalı ateĢ sendromu
Akut hepatit sendromu
Viral hemorajik ateĢlerin mikrobiyolojik tanısı
Enfeksiyöz maddelerin taĢınması rehberi
Ulusal Mikrobiyoloji Standartları
01.01.2015 / Sürüm: 1.1 / V-MT-14/ Mikrobiyolojik Tanımlama / Viroloji
Sarı humma
Kaynaklar
1 WHO. Yellow fever. http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs100/en (son eriĢim tarihi:
06.01.2014)
2 ENIVD. Yellow fever. http://www.enivd.de/FS/fs_encdiseases.htm (son eriĢim tarihi:
06.01.2014)
3 BulaĢıcı Hastalıklar Sürveyans ve Kontrol Esasları Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik. Resmi Gazete; 02.04.2011 – 27893.
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/04/20110402-3.htm (son eriĢim tarihi:
06.01.2014)
4 BulaĢıcı Hastalıkların Ġhbarı ve Bildirim Sistemi, Standart Tanı, Sürveyans ve Laboratuvar
Rehberi, Sağlık Bakanlığı, Ankara. 2004.
http://www.shsm.gov.tr/public/documents/legislation/bhkp/asi/bhibs/BulHastBilSistStanSurveLa
bReh.pdf (son eriĢim tarihi: 18.12.2013)
5 WHO. Yellow Fever. The Immunological Basis for Immunization. Module 8. World Health
Organization, Geneva, Switzerland WHO/EPI/GEN/93.18. 1993.
6 WHO. Manual for the monitoring of yellow fever virus infection. Department of immunization,
Vaccines and Biologicals, World Health Organization, Geneva, Switzerland. WHO/IVB/04.08.
2004.
7 Barnett ED. Yellow fever: epidemiology and prevention. Clin Infect Dis 2007;44(6):850-6
8 Domingo C, Patel P, Linke S, Achazi K, Niedrig M. Molecular diagnosis of flaviviruses. Future
Virology 2011;6(9):1059-1074.
9 Domingo C, Escadafal C, Rumer L, Mendez JA, Garcia P, et al. First International External Quality
Assessment Study on molecular and serological methods for yellow fever diagnosis. PLoS ONE,
doi:10.1371/journal.pone.0036291. 2012;7(5): e36291.
10 Enfeksiyöz madde ile enfeksiyöz tanı ve klinik örneği taĢıma yönetmeliği. Sağlık Bakanlığı,
Ankara. Resmi Gazete 25.09.2010 – 27710.
Ulusal Mikrobiyoloji Standartları
Viroloji / Mikrobiyolojik Tanımlama / V-MT-14/ Sürüm: 1.1 / 01.01.2015
Sayfa 11 / 11
Download