otizm - Uzm. Dr. Erdem BEYOĞLU

advertisement
Tedavi
Otizm’in bilinen kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda
Özel Eğitim’in en etkili tedavi yöntemi olduğu saptanmıştır. Ġyi, kaliteli ve etkin özel
eğitim ile Otistik çocuğun bağımsız bir hayata geçmesi hedeflenmektedir. Özel eğitime ne kadar erken başlanırsa etkinliği o kadar artmaktadır. Diyet programları ve
hiperbarik oksijen tedavisi çeşitli yerlerde
alternatif tedavi seçeneği olarak gösterilirken bu konuda kanıtlanmış ve uluslararası
kabul görmüş bir çalışma bulunmamaktadır.
Otizm tanısının konulması ve tedavilerinin
planlanması Çocuk ve Ergen Psikiyatristleri
tarafından yapılmaktadır. Otistik çocukların
düzenli aralıklarla takip edilip gelişimlerinin
değerlendirilmesi de yine Çocuk ve Ergen
Psikiyatristleri tarafından yapılmaktadır.
Ayrıca ailelere danışmanlık hizmeti verilerek yardımcı olunmaktadır.
OTİZM
Tanımı, Klinik Özellikleri ve
Tedavisi
Birleşmiş Milletler 2008 yılında 2 Nisan’ı
“Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan
etmiştir. Dünya’da otizm konusundaki bilinçlenme her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde de
ailelerin ve öğretmenlerin bilinçlenmesi ile otistik çocukların erken yaşlarda saptanması ve özel
eğitime yönlendirilmesi sağlanacaktır. Unutmayalım ki, özel eğitime ne kadar erken başlanırsa
o kadar etkili olmaktadır.
Hazırlayan: Uzm. Dr. Erdem BEYOĞLU
Uzm. Dr. Erdem BEYOĞLU
Gazeteci Hasan Tahsin Caddesi
Hacıali Apartmanları No:10 A Blok Daire:4
Ortaköy — Lefkoşa
Telefon: (0392) 22 90 220
(0542) 85 90 220
Haziran — 2010
Tanım
Otizm, 1943 yılında Leo Kanner tarafından tanımlanmıştır. Otizm genel olarak; toplumsal etkileşim ve iletişim
alanlarında belirgin geriliğin ve yineleyici davranışların ve kısıtlı ilgi alanlarının olduğu bir rahatsızlıktır.
Yaklaşık olarak 1000’de 1 oranında
gözlenmektedir. Erkeklerde kızlara göre 4-5 kat daha sık görülmekle birlikte
kızlarda daha şiddetli seyrettiği gözlenmiştir.
Nedenleri
Tanımlandığı günden beri bu konuda
çeşitli teoriler ortaya atılmakla birlikte
kesin nedeni henüz saptanamamıştır. Ġlk
dönemlerde Aşılar ve Ağır Metaller
(Kuşun ve Civa vs) gibi kimyasal maddeler ve Soğuk Anne Modeli gibi psikolojik etkenler suçlanmıştır. Son dönemlerde yapılan çalışmalarda genetik
faktörlerin ön planda olduğu saptanmış-
tır. Yapılıan ikiz kardeş çalışmaları ve kromozom analizleri de genetik temelleri destekler niteliktedir. Ayrıca Mental
Retardasyon, Tubero-skleroz, Frajil-X
sendromu ve Epilepsi gibi rahatsızlıkların
sık şekilde görülmesi genetik temele işaret
etmektedir.
nuşmaktan ziyade işaretle anlatma eğilimindedirler. Bay-bay yapma, selamlaşma gibi sosyal davranışları yapmazlar. TV seyretmeye (özellikle reklamlara ve müzik kliplerine) aşırı düşkünlükleri görülmektedir.
Klinik Özellikleri
Otizm, 3 yaşından önce başlayan ve 3 temel
alanda problemlerin görüldüğü bir rahatsızlıktır.
1. Karşılıklı Sosyal Etkileşim
Çocuğun etrafındaki kişilerle etkileşime
girmediği, akranları ile karşılıklı oyun oynamadığı, anne-babasının seslenmelerine
tepki vermediği görülür. “Ġca” (Ceee) gibi
karşılıklı sosyal etkileşim gerektiren oyunlara katılmadığı gözlenir. Yüz ifadeleri
duygusuz ve göz teması kısıtlıdır. Etrafındakilerle mümkün olduğunca fiziksel temas
kurmamaya çalışır. Özellikle bebeklik döneminde anne babasının rahatlatılma davranışına kapalı oldukları görülür.
2. İletişim
Konuşma yeteneği kısıtlı veya gelişmemiş.
Konuşabilenlerin ise anlamsız kelimeler
kullandıkları görülür. Karşılıklı iletişimleri
azalmış veya kaybolmuştur. Ġsteklerini ko-
3. Yineleyici Davranışlar ve
Kısıtlı İlgi Alanları
Oyuncaklarla geleneksel şekillerin dışında oyun oynadıkları görülür. Örneğin oyuncak arabaların sadece tekerleklerine ilgi gösterdikleri görülür. Çamaşır makinesi gibi dönen cisimlere, zincir
ve kolye gibi sallanan objelere aşırı ilgileri bulunmaktadır. Parmak ucunda
yürümeleri ve kendi etrafında sallanma
hareketleri sık şekilde görülmektedir.
Sürekli aynı kıyafetleri giyme, aynı yoldan gitme gibi aynılıkta ısrarları bulunmaktadır.
Download