TÜRKİYE`NİN GÖL, GÖLET VE BARAJ

advertisement
TÜRKİYE’NİN GÖL, GÖLET VE BARAJ GÖLLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN
BALIKLANDIRMA ÇALIŞMALARI VE SONUÇLARI
Süleyman BALIK
M.Ruşen USTAOĞLU
E.Ü. Su Ürünleri Fakültesi, Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü,
İçsular Biyolojisi Anabilim Dalı, 35100 Bornova-İZMİR
ÖZET:
Ülkemiz göl, gölet ve baraj göllerinde zaman zaman veya periyodik olarak yapılan balık
aşılama çalışmaları ile sucul ortamların balık stoklarının zenginleştirilmesi amaçlanmaktadır.
Balıkçılığın geliştirilmesi için D.S.İ. Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığının ilgili birimleri tarafından yürütülen bu çalışmalarla, genellikle sularımıza ekonomik olan Aynalı Sazan (Cyrinus carpio L., 1758) aşılaması yapılmaktadır. Bu türün aşılanması esnasında,
bu tür ile birlikte istenmeyen bazı balık türleri de [Carassius carassius (L., 1758), Carassius gibelio (Bloch, 1782), Pseudorasbora parva (Schlegel, 1842), Lepomis gibbosus (L., 1758)] ortamlara getirilmektedir. Bunların dışında bazı göllerimizde ise, göl verimliliğini arttırmak için bazı balık türleri de [Sander lucioperca L., 1758, Coregonus laveratus (L., 1758), Tinca tinca (L., 1758)] bilinçli olarak aşılanmıştır. Bu çalışma ile içsularımızda gerçekleştirilen balıklandırma çalışmaları ve sonuçlarının irdelenmesi amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Balıklandırma, Türkiye suları,
ABSTRACT:
Fish Introducing Studies in Lakes, Ponds and Reservoirs of Turkey and Their Results
By fish introducing studies performed occasionally or periodically in lakes, ponds and reservoirs of our country, it is aimed to increase fish stocks of aquatic environments. In order to
improve fisheries activities, an economical species, mirror carp (Cyprinus carpio L., 1758), is generally introduced by the relevant units of DSI (General Directorate of State Hydraulic Works)
and Ministry of Agriculture. During the introducing process of mirror carp, some other species [such as Carassius carassius (L., 1758), Carassius gibelio (Bloch, 1782), Pseudorasbora parva
(Schlegel, 1842), Lepomis gibbosus (L., 1758)] have been introduced to the habitats unwillingly.
In addition, some other fish species [Sander lucioperca L., 1758, Coregonus laveratus (L., 1758),
Tinca tinca (L., 1758)] have been introduced consciously in order to increase productivity of some lakes. In this study, it is aimed to examine fish introducing studies made in our country and
their results.
Keywords: introduction of fish, water of Turkey
1
TÜRKİYE’NİN GÖL, GÖLET VE BARAJ GÖLLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN BALIKLANDIRMA
BALIK, USTAOĞLU
1. GİRİŞ
Doğal suları balıklandırma çalışmaları, verimsiz suların balıklandırılması ve sucul ortamların mevcut türlerle takviye edilmesi olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır.
1. Verimsiz suların balıklandırılması:
Gerçek verimsiz sular; dağlık bölgelerde, akarsuların yukarı havzalarında, nehirlerin
aşağı kesimlerindeki aşılması güç setlerle ayrılmış olan şelale bölgelerinde ve kıtalardan
iyice uzaklaşmış adaların iç kısımlarındaki doğal habitatlardır. Bu doğal ekosistemlerin
başlıcaları:
A. Verimsiz göller: Verimsiz göllerin çoğu, genellikle balıkların yaşamalarına uygun olmayan iklimsel şartların geçerli olduğu yüksek rakımlı bölgelerde bulunmaktadır. Bu nedenle, bu türlü göller çoğu kez sadece alabalıklar gibi soğuk su formlarının yaşayabilecekleri oldukça sınırlı habitatlar durumundadır. Genellikle sportif alabalık avcılığı için kullanılabilirler. Bu türlü göllerdeki soğuksu balıkları genelde iki ekolojik gruba ayrılırlar.
a. Pelajik yaşamlı alabalıklar: Salmo trutta fario (Dere alabalığı), Onchorhynchus mykiss
(Gökkuşağı alabalığı), Salvelinus fontinalis (Kaynak alabalığı)
b. Demersal yaşamlı alabalıklar: Salvelinus alpinus, Salvelinus na-macycush, Salvelinus
malma
Genel olarak derinliği az olan dağ göllerinin sadece pelajik yaşamlı alabalık türleriyle
aşılanmaları, derin göllerde ise hem pelajik hem de demersal yaşamlı alabalık türlerinin bir
arada bulunmaları herhangi bir sakınca getirmemektedir.
B. Verimsiz nehirler: Bazı dağ derelerinin özellikle kaynağa yakın zonlarında hiçbir balık türü bulunmayabilir. Çünkü, böyle akarsuların üst kısımları ile aşağı kesimleri arasında büyük şelaleler veya aşılması güç bariyerler bulunmakta olup, alabalıklarla (göçebe
özellik taşımayan Salmo trutta fario gibi formlar) aşılanmasında herhangi bir sakınca yoktur.
C. Verimsiz gölcükler: Bunlar tatlısu veya acısu karakterinde olup, suları periyodik şekilde boşaltılıp doldurulabildiğinden balıklandırılmada daha sık kullanılırlar. Ancak, tatlı
ve acısu niteliğinde olmaları farklı balık türleriyle aşılanmalarını gerektirmektedir. Bu tip
sular orman içlerinde veya ova kesimlerinde bulunduğundan genelde sıcaksu formlarıyla
aşılanmaları daha uygundur.
Diğer verimsiz sular ise, yeni bir balıklandırma yapılmadan önce balık populasyonlarından izole tutulmuş olan yapay su rezervleridir. Bu sular mevcut olan balıkların tamamen boşaltılarak temizlenmesinden sonra yeni yavru balıkların aşılandığı baraj, gölet ve
regülatör gibi yapay su ortamlarıdır. Böylece, ekonomik balıkların bulunmadığı veya elemine edilebildiği doğal veya yapay su ortamlarının istenilen balık türleriyle aşılanarak daha verimli hale getirilebilmeleri mümkün olabilmektedir.
2. Sucul ortamların mevcut türlerle takviye edilmesi:
Bu türlü balıklandırma çalışmaları özellikle aşırı balıkçılığın yapıldığı yoğun yerleşim
alanlarında, aşırı kirliliğin söz konusu olduğu sanayi bölgelerinde ve bir akarsu havzasının baraj veya gölet yapımı ile iki bölüme ayrıldığı havzalarda uygulanmaktadır. Aşılanan
2
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7 - 9 ŞUBAT 2006, ANTALYA
bu balıklar, ekosistemde mevcut olan diğer predatörlerden kaçınmak ve kendi hemcinsleri olan balıklarla da besin rekabeti yapmak zorunda kalacaklardır. Dolayısıyla, bir taraftan
beslenme mücadelesi yaparken, bir taraftan da ortamda uygulanan avcılık nedeniyle sayıları önemli bir artış gösteremeyecektir. Bu nedenle, söz konusu uygulamaların yapıldığı
ekosistemlerde aşılanan türlerin ortama uyum sağlayarak zengin bir populasyon oluşturabilmeleri için 2-3 yıl süreyle avlanma yasağı getirilmesi yararlı olmaktadır.
Balıklandırmadaki temel amaçlar şu şekilde sıralanabilir:
a. Sularımızdaki yüksek besin içeriğini değerlendirmek,
b. Fert başına düşen yıllık balık tüketimini arttırmak (halen 7-8 kg/kişi),
c. Henüz değerlendirilmeyen su kaynaklarından yararlanmak,
d. Balıkçıların gelir düzeylerini yükseltmek,
e. Turizm aktivitelerine katkıda bulunmak,
f. Döviz girdisi sağlamak.
2. BULGULAR
Ülkemiz içsularında üç amaca yönelik balıklandırma çalışmaları yapılmıştır. (*Ülkemize sonradan getirilen türler)
A. Biyolojik mücadele amacıyla aşılanan balık türleri:
1. Gambusia affinis Baird & Girard, 1853 *
Gambusia holbrooki Girard, 1859 *, (Poecilidae, Sivrisinek Balığı)
Bu küçük balıklar, ilk defa Fransızlar tarafından getirilerek sivrisineklerle biyolojik mücadele yapmak amacıyla Amik Gölü ve çevresindeki bataklıklara aşılanmıştır. Daha sonra,
Sıtma Mücadele Müdürlükleri aracılığıyla ülkemizin bir çok yerine dağıtılmış olup, günümüzde yaygın bir dağılım göstermektedir (Geldiay ve Balık, 1996).
Biyolojik özellikleri: Bentopelajik ve potamodromous özellik taşır. Zooplankton, küçük böcekler ve detritus ile beslenir. Muhtemelen diğer balıkların yumurta ve larvalarına
zarar vermektedir.
2. Ctenopharyngodon idella (Valenciennes, 1844) *, (Cyprinidae, Ot Sazanı)
Sulardaki istenmeyen bitkilerin kontrol altına alınabilmesi amacıyla Çin’den getirilerek
önce üretme istasyonlarında çoğaltılmış ve DSİ kanallarına aşılanmıştır. Yüksek su bitkilerini aşırı tükettikleri için biyolojik ot mücadelesinde büyük etkinlik gösteren bir türdür. Bu balık türü 1972 yılında, Sakaryabaşı Balık Üretim ve Araştırma İstasyonunda yoğun bitki populasyonunun biyolojik mücadelesinde kullanılmıştır (Baran ve Seçer, 1979), 1985 yılında
ise, DSİ XI. Bölge Müdürlüğü tarafından yabancı ot mücadelesi amacıyla kullanılmaya başlanmıştır (Anonymous, 1987; Erk’akan ve Yerli, 1988)
Biyolojik özellikleri: Demersal ve potamodromous özelliktedir. Sucul bitkiler, detritus,
böcekler ve diğer omurgasızlarla beslenir. Nehirler, göl ve gölcüklerde ot kontrolü için kullanılır. Muhtemel zararlı etkileri vardır.
3
TÜRKİYE’NİN GÖL, GÖLET VE BARAJ GÖLLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN BALIKLANDIRMA
BALIK, USTAOĞLU
B. Göl verimliliğini arttırmak amacıyla aşılanan balık türleri:
3. Coregonus laveratus laveratus (L., 1758) *
Coregonus macrophthalmus Nüsslin, 1882, (Salmonidae, Akbalık)
Bu balıklar insan besini olarak kullanılan ekonomik türlerden olup, ortamın daha verimli hale getirilmesi amacıyla ilk defa Almanya (3 milyon yumurta) ve Avusturya’dan (2
milyon yumurta) gözlü yumurtaları getirilerek önce kuluçka edilmiş ve çıkan yavrular İznik Gölü’ne aşılanmıştır (Nümann, 1954). Ancak, bol oksijen isteyen, temiz ve berrak suları tercih eden bu türün İznik Gölü’nde gereken verimi sağlayamadığı bilinmektedir. Özuluğ ve ark. (2005), İznik Gölü balık faunası üzerine yaptıkları çalışmada bu türe rastlamamışlardır.
Biyolojik özellikleri: Demersal ve anadromous özellik taşır. Planktonik ve bentik krustaseler ile beslenir. Zararsızdır.
4. Onchorhynchus mykiss Walbaum, 1792 *, (Salmonidae, Gökkuşağı alabalığı)
Kültür formu olarak kullanılmak üzere ilk defa Avrupa ülkelerinden 1970 yılında getirilmiş ve günümüzde hem tatlısu, hem de deniz kültüründe yaygın biçimde kullanılmaktadır.
Biyolojik özellikleri: Bentopelajik ve anadromous özellik taşır. Sucul ve karasal böcekler, mollusklar, krustaseler, balık yumurtaları ve küçük cyprinidler ile beslenir. Yavruları
ise zooplankton ile beslenir. Muhtemel zararlıdır.
5. Salmo salar L., 1758 *, (Salmonidae, Atlantik somonu)
1990’lı yıllarda Norveç’ten getirilerek Karadeniz’de denemeye alınmıştır. Halen, Karadeniz sahilindeki bazı işletmelerde ağ kafeslerde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ancak, Karadeniz’in su sıcaklığı yaz periyodunda yükseldiği için bu balıklara pek uygun olmadığı da
bilinmektedir.
Biyolojik özellikleri: Bentopelajik ve anadromous özelliktedir. Yavruları, sucul böcekler, mollusklar, krustaseler ve balıklarla, erginleri ise denizde çeşitli karidesler ve balıklarla beslenir. Muhtemel zararlıdır.
6. Salvelinus fontinalis (Mitchill, 1814) *, (Salmonidae, Dere alabalığı)
Bu tür Avrupa ülkelerinin soğuk dağ derelerinde yaygın olarak bulunmakta olup, ülkemize 1999 yılında ilk defa getirilmiş ve Doğu Karadeniz bölgesindeki özel bir işletmede yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Biyolojik özellikleri: Demersal ve anadromous özelliktedir. Oligoketler, hirudinler,
krustaseler, böcekler, mollusklar, balık ve amfibiler ile beslenirler. Muhtemel zararlıdır.
7. Morone chrysops (Rafinesque, 1820) _ X Morone saxatilis (Walbaum, 1792) _* (Moronidae, Beyaz levrek X Çizgili deniz levreği) Hibrit Çizgili Levrek
Bu balık iki ayrı türün çaprazlamasıyla elde edilmiş hibrit bir form olup, A.B.D.’in de
yetiştiriciliği yaygın olarak yapılmaktadır. Ülkemize ise, 2000 yılında İsrail’den getirilerek
Kemer Baraj Gölü’nde kafesler içerisinde kültürü yapılmaktadır.
4
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7 - 9 ŞUBAT 2006, ANTALYA
Biyolojik özellikleri:
M. chrysops: Demersal ve potamodromous özellik taşır. Zararsızdır.
M. saxatilis: Demersal ve anadromous özellik taşır. Larvaları zooplankton, yavruları
karidesler, krustaseler, annelidler, böcekler, erginleri ise balık ve omurgasızlar (krustase) ile
beslenirler. Zararsızdır.
8. Cyprinus carpio (L., 1758), (Cyprinidae, Aynalı ve Derili Sazan)
Hem kültür balıkçılığında hem de doğal suların aşılanmasında kullanılmak üzere ilk
defa Avrupa ülkelerinden taşınmışlardır. 1970 yılından beri göl, gölet ve baraj göllerimizin
balıklandırılmasında kullanılmaktadır.
Biyolojik özellikleri: Bentopelajik ve potamodromous özellik taşır. Om-nivor olup, sucul böcekler, krustaseler, annelidler, mollusklar, sucul bitkiler, tohumlar ve algler ile beslenirler. Muhtemel zararlıdır.
9. Sander lucioperca L., 1758, (Percidae, Sudak, Alman Levreği, Dişli Balık)
Ülkemizde Karadeniz bölgesinde doğal olarak bulunan bu tür, C. Kosswig ve R. Geldiay
tarafından 1955 yılında Avusturya’dan getirilerek küçük boylu balıkların (Cyprinidlerin) bol
olduğu Eğirdir ve Marmara göllerine verimi arttırmak üzere 10-15 cm boyunda yavrular
(10.000 adet Marmara Gölü’ne, 10.000 adet ise Eğirdir Gölü’ne) aşılanmışlardır. Marmara gölünde, 1956 yılında 488 ton Sazan, 60 ton Tatlısu Kolyozu ve 20 ton Karabalık (Barbus) olmak
üzere 568 ton/yıl üretim varken, 1959-1960 yıllarında ortalama yılda 655 ton Sazan, 46 ton diğer balıklar ve 40 ton Sudak olmak üzere 741 ton/yıl üretim gerçekleşmiştir (Akşıray, 1961).
2004 yılı avcılık verilerine göre ise, 52 ton Sazan (% 51.97), 6,8 ton Sudak (% 6.83) ve 37,6 ton
Havuz balığı (% 37.58) ve 3,6 ton diğer balıklar (%3.62) olmak üzere 100 ton/yıl balık elde
edilmiştir (Manisa İl Tarım Müdürlüğü kayıtları). Bu duruma göre, Sazan balığı aşılamaları
esnasında karışan Havuz balığının gölde Sazandan sonra baskın duruma geldiği gözlenmektedir.
Eğirdir Gölü’nde yapılan Sudak aşılamasından önce, Cyprinidae familyasından 7 tür
Cyprinus carpio*, Capoeta pestai (=Varicorhinus pestai, Schizothorax prophylax), Vimba vimba*, Pseudophoxinus handlirschi (=Acanthorutilus handlirschi), Hemigrammocapoeta kemali (=Tylognathus klatti), Pararhodeus niger Cobitidae familyasından 2 tür Cobitis taenia,
Orthrias angorae (=Nemacheilus angorae) ve Cyprinodontidae familyasından 1 tür Aphanius anatoliae anatoliae* (=Aphanius chantrei) olmak üzere 10 balık türü bulunurken (Kosswig ve Geldiay, 1952), aşılamadan sonra Sudak hariç 3 balık türü (Cyprinus carpio, Vimba
vimba, Aphanius anatoliae anatoliae) kalmıştır.
Eğirdir Gölü’ne Sudak aşılamasından sonraki yıllarda avcılık miktarlarına bakıldığında,
1970 yılında 117 ton Sazan (% 18.81), 482 ton Sudak (% 77.49) ve 23 ton Eğrez (% 3.70) olmak üzere toplam 622 ton/yıl üretim varken, 1990 yılında 35 ton Sazan (% 24.14), 110 ton
Sudak (% 75.86) olmak üzere 145 ton üretim gerçekleşmiştir (Ekmekçi ve Erk’akan, 1997).
Sudak aşılamasından sonra, 1990 yılında Havuz balığı (Carassius auratus gibelio), 1997 yılında ise Kadife balığı (Tinca tinca) Eğirdir gölüne aşılanmış ve havuz balığı populasyonunun
hızla geliştiği gözlenmiştir (Balık, İ. ve ark., 2004).
Beyşehir Gölü’ne 1978-1980 yıllarında Sudak balığı aşılaması sonucunda, gölde % 89.9
ile Sudak baskın duruma gelmiştir. Diğer türlerden ise Sazan (Cyprinus carpio) % 7.4, Tatlı-
5
TÜRKİYE’NİN GÖL, GÖLET VE BARAJ GÖLLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN BALIKLANDIRMA
BALIK, USTAOĞLU
su kefali (Leuciscus lepidus) % 2.5 ve Kababurun (Chondrostoma regium) % 0.2 oranında kalmıştır (Balık, İ., 1998).
Günümüzde bu tür, bir çok baraj ve doğal göllerimize de aynı amaçla aşılanmaktadır
(Geldiay ve Balık, 1996).
Biyolojik özellikleri: Pelajik ve potamodromous özellik taşır. Çeşitli balıklarla beslenir.
Muhtemel zararlıdır.
10. Perca fluviatilis L., 1758, (Percidae, Tatlısu Levreği)
Marmara ve Batı Karadeniz Bölgelerinde doğal dağılımı bilinen bu ekonomik tür DSİ tarafından Tahtalı Baraj Gölü’ne aşılanmıştır.
Biyolojik özellikleri: Demersal ve anadromous özellik taşır. Predatör olup, yavruları
zooplankton ve dip omurgasızları, erginleri ise omurgasızlar ve balıklarla beslenirler.
Muhtemel zararlıdır.
11. Silurus glanis L., 1758, (Siluridae, Yayın Balığı)
Ekonomik bir tür olan yayın balığı R. Geldiay tarafından 1960 yılında Büyük Menderes
nehrinden alınarak Gölcük Gölü (Ödemiş-İzmir)’ne aşılanmıştır (Geldiay ve Balık, 1996).
Biyolojik özellikleri: Demersal özelliktedir. Küçük balıklar, kerevitler, ördek yavruları
ve su sıçanları ile beslenirler. Muhtemel zararlıdır.
12. Alburnus tarichi (Güldenstadt, 1814) (=Chalcalburnus tarichi),
(Cyprinidae, İnci Kefali)
Van Gölü’nde bulunan hem ekonomik, hem de endemik bir balık türü olan İnci Kefali,
1966-1968 yılları arasında suni yolla üretilerek Burdur Gölü’ne aşılanmıştır. 1969 yılında
yapılan avcılık çalışmalarında göldeki akarsu ağızlarında üç yaşına ulaşmış yumurtalı bireylere sürüler halinde rastlanmıştır (Akşıray, 1975). Daha sonraki yıllarda, gölde belli bir
stok oluşuncaya kadar avlanma yasağı konmasına rağmen hem avcılık baskısı, hem gölde
meydana gelen kirlenme, hem de yıldan yıla artması beklenen stok artış miktarının yavaş
olması gibi faktörlerle populasyonda azalmalar oluşmaya başlamış, günümüzde ise gölde
herhangi bir örneğine rastlanmamıştır..
Biyolojik özellikleri: Bentopelajik özellik taşır. Yumurta bırakmak için ilkbaharda derelere girerler. Zararsızdır.
13. Tinca tinca (L., 1758), (Cyprinidae, Yeşil Sazan, Kadife Balığı)
Ekonomik bir balık türü olarak Beyşehir, Eğirdir ve Işıklı göllerine aşılanmıştır (Balık, İ.
ve ark., 1997, 2004; Balık ve ark., 2004 a,b).
Beyşehir Gölü’ne 1990 yılı başında, Eğirdir Gölü’ne ise 1996 yılında balıkçılar tarafından
Hirfanlı Baraj Gölü’nden taşınarak bırakılmış ve Beyşehir Gölü’ne uyum sağladığı gözlenmiştir (Balık, İ. ve ark., 1997). Beyşehir Gölü’nde yapılan ağ denemeleri sonucunda yakalanan balıkların ortalama ağırlıkları baz alındığında, 163,0 kg (% 80.7) ile Kadife balığının
diğer balıklara oranla (Sazan 21,1 kg , % 10.5; Sudak 12,9 kg, % 6.4; Tatlısu Kefali 4,9 kg, %
2.4) baskın olduğu saptanmıştır (Balık, İ., 2001).
Işıklı Gölü’nde yapılan avcılık çalışması sonucuna göre, göldeki Kadife balığı populasyonunun % 22.87 (442 adet) ile Kababurun (Chondrostoma nasus) (% 37.40; 723 adet) ve Tat-
6
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7 - 9 ŞUBAT 2006, ANTALYA
lısu Kefalinden (Leuciscus cephalus) (% 29.07; 562 adet) sonra üçüncü sırayı aldığı bildirilmiştir (İlhan, 1999).
Biyolojik özellikleri: Bentopelajik ve potamodromous özellik taşır. Omnivor olup, erginleri bentik omurgasızlar ve sucul böcek larvaları ile, yavruları ise alglerle beslenirler.
Zararsızdır.
14. Tilapia zillii (Gervais, 1848) * (Cichlidae, Tatlısu Çipurası)
Ülkemizin nispeten sıcak iklim bölgeleri olan Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kültür balıkçılığında kullanılmak üzere DSİ tarafından Suriye’den getirilmiştir. Ancak, daha sonraları bazı doğal sularımıza da Afrin kanalı (Asi nehri) (Yalçın, 1997), ve Köyceğiz Gölü’ne (Balma et al., 1995) aşılanmışlardır. Halen, Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde kültür formu olarak yetiştirilmektedir.
Biyolojik özellikleri: Demersal ve potamodromous özellik taşır. Herbivor olup, sucul
bitkiler, epiphyton ve bazı omurgasızlar ile beslenirler. Muhtemel zararlıdır.
15. Oreochromis niloticus niloticus (L., 1758) *, (Cichlidae, Nil Tilapyası)
Ülkemizin nispeten sıcak iklim bölgeleri olan Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kültür balıkçılığında kullanılmak üzere DSİ tarafından Suriye’den getirilmiştir. Ancak, daha sonraları bazı doğal sularımıza da Afrin kanalı (Asi nehri) aşılanmışlardır (Yalçın, 1997). Halen, Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde kültür formu olarak yetiştirilmektedir.
Biyolojik özellikleri: Bentopelajik ve potamodromous özelliktedir. Fito-plankton ve
bentik alglerle beslenir. Muhtemel zararlıdır.
16. Ictalurus punctatus (Rafinesque, 1818)*, (Ictaluridae, Kanal Yayın Balığı)
Ekonomik bir tür olduğu için, 1990 yılında A.B.D.’den getirilip Kepez Su Ürünleri Üretim İstasyonunda denemeye alınarak sularımıza aşılanması düşünülmüş, ancak hastalık
yüzünden uygulama başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Biyolojik özellikleri: Demersal özelliktedir. Küçük balıklar, kerevitler, midye ve gastropodlar, sucul böcekler ve küçük memeliler ile beslenirler. Muhtemel zararlıdır.
C. Balıklandırma çalışmaları esnasında istem dışı veya diğer sebeplerle göllerimize
aşılanan balık türleri:
17. Lepomis gibbosus (L., 1758), (Centrarchidae)
Balkanlarda yayılış gösteren ve Erk’akan (1983) tarafından Trakya bölgemizden ilk kaydı verilen bu türün, aynalı sazan aşılamaları esnasında Büyük Menderes Nehir havzasında
bulunan Topçam ve Kemer Baraj gölleri ile Çine ve Dipsiz çaylarına girdiği saptanmıştır
(Şaşı ve Balık, 2003; Barlas ve Dirican, 2004).
Biyolojik özellikleri: Bentopelajik ve potamodromous özellik taşır. Kurtlar, krustaseler,
böcekler, küçük balıklar, diğer omurgasızlar ve balık yumurtaları ile beslenirler. Muhtemel
zararlıdır.
7
TÜRKİYE’NİN GÖL, GÖLET VE BARAJ GÖLLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN BALIKLANDIRMA
BALIK, USTAOĞLU
18. Pseudorasbora parva (Temminck & Schlegel, 1846), (Cyprinidae)
Balkanlarda yayılış gösteren ve Erk’akan (1984) tarafından Trakya bölgemizden ilk kaydı verilen bu türün, aynalı sazan aşılamaları esnasında Büyük Menderes Nehir havzasında
bulunan Topçam ve Kemer Baraj gölleri ile Çine ve Dipsiz çaylarına girdiği saptanmıştır.
(Şaşı ve Balık, 2003; Barlas ve Dirican, 2004). Karacaören baraj göllerinin balıklandırılması
için İpsala Üretme İstasyonundan getirilen Sazan balık yavruları ile geldiği sanılan bu balık türü ayrıca Aksu Çayı’nda da bulunmaktadır (Wildekamp et al., 1997; Küçük, 1998). Ayrıca, Sakarya Nehri’nin kollarında bu türün varlığı saptanmıştır (Ekmekçi ve Kırankaya,
2004).
Biyolojik özellikleri: Bentopelajik özelliktedir. Küçük böcekler, küçük balıklar ve balık
yumurtaları ile beslenirler. Muhtemel zararlıdır.
19. Carassius carasius (L., 1758)
Carassius gibelio (Bloch, 1782)
Carassius auratus auratus (L., 1758), (Cyprinidae, Japon Balığı, Havuz Balığı)
Ülkemizin Trakya ve Marmara bölgelerinde doğal yayılışı olan bu cinsin, Aynalı sazan
aşılamaları esnasında çeşitli göl, gölet ve baraj göllerimize girdiği saptanmıştır (Balık ve
ark., 1991; Balık, İ. ve ark., 2004). Pamuklu Gölü, Gala Gölü, Küçük Akgöl ve Taşkısığı Gölü’nde Carassius carassius, Karın Gölü’nde Carassius auratus, Avşar Baraj Gölü, Buldan Baraj Gölü, Gölcük Gölü (Ödemiş, İzmir) ve Yayla Gölü (Buldan, Denizli)’nde Carassius gibelio, Işıklı Gölü, Marmara Gölü ve Eğrigöl (Gündoğmuş, Antalya) de ise, C. auratus ve C.gibelio türlerinin karışık olarak bulunduğu bildirilmiştir (İlhan ve ark., 2005 baskıda).
Biyolojik özellikleri: Her üç tür, demersal ve potamodromous özellik taşır. Bitkiler, böcek larvaları ve plankton ile beslenirler. Muhtemel zararlıdır.
20. Atherina boyeri Risso, 1810, (Atherinidae, Gümüş Balığı)
Ülkemizin Ege, Akdeniz, Karadeniz ve Marmara Denizi kıyılarında yayılış gösteren bu
tür Sudak balığı’na (Sander lucioperca) doğal yem oluşturması amacıyla Eğirdir ve Beyşehir
göllerine aşılanmıştır.
Biyolojik özellikleri: Demersal ve amphidromous özellik taşır. Sürü teşkil ederler. Karnivor olup, kurtlar, mollusklar ve balık larvaları ile beslenirler. Zararsızdır.
3. SONUÇ ve ÖNERİLER
Ülkemiz içsularında, biyolojik mücadele amacıyla 2 tür, göl verimliliğini arttırmak amacıyla 14 tür, istem dışı veya diğer sebeplerle ise 4 tür olmak üzere toplam 20 balık türü balıklandırma çalışmalarında kullanılmıştır.
Bir su ortamına aşılama yapıldığında, oraya ilk defa girmiş olan bu balıklar ortamın çeşitli olumsuzluklarıyla karşılaşırlar. Özellikle, aynı soydan olan balıklarla besin rekabeti
yapmak zorunda kalırlar. Ancak, bunlar çok fazla dayanıklılık gösterebildikleri takdirde,
bazı başarılar da elde edebilirler. Eğer yeni aşılanan tür, ortamda mevcut boş bir görevi üstlenecekse, kolonileşme periyodunun başlangıcında türler arası rekabetle karşılaşmaz. Ancak, kendi bireyleri arasındaki rekabet söz konusudur. Dolayısıyla içinde balık bulunmayan verimsiz suların balıklandırılmasında, orta derecedeki bir dayanıklılık bile ortama
8
I. BALIKLANDIRMA VE REZERVUAR YÖNETİMİ SEMPOZYUMU 7 - 9 ŞUBAT 2006, ANTALYA
adaptasyon için yeterli olabilecektir. Fakat, içerisinde balık bulunan ortamlara yeni bir balık türü aşılandığında ise, o türün ortam şartlarına çok dayanıklı ve aşırı mücadeleci olması gerekmektedir. Sonuç olarak, diğer şartlar eşit olduğu takdirde, yeni aşılanan türler ekosistemdeki boş bir görevi üstleniyorlarsa, gelişme şansları çok daha fazla olacaktır.
- Balıklandırma çalışmaları yapılmadan önce, ortamın limnolojik özelliklerinin tespit
edilmesi gerekmektedir.
- Göl, gölet ve baraj göllerine, doğal türlerin populasyon yapılarını bozmamak için gelişi güzel balıklandırma çalışmaları yapılmamalıdır.
- Ortamdaki balık populasyonları araştırılarak mevcut durum ortaya konulmalı (populasyonların yüzde durumları) ve predatör türler tespit edilmelidir. Karnivor ve predatör
balık türlerinin bulunmadığı göllere Esox lucius, Sander lucioperca, Perca fluviatilis gibi
predatör türler aşılanabilir.
- Ortamda bulunan bentik veya pelajik balık türleri belirlenerek, kullanılmayan zonlara
uygun balık türleri aşılanmalıdır (Bentik balık türlerinin bulunduğu göllere pelajik balık
türleri gibi).
- Predatör balık türlerinin bulunduğu ortamlarda daha önce yaşayan ve nesli tükenmek
üzere olan endemik balık türlerini yeniden kazanmak amacıyla üretim ve aşılama çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
-Akarsular üzerine tesis edilecek baraj gölleri ile regülatörler üzerinden göç yapan balıklar için balık geçitleri (merdivenler) yapılmalıdır.
-Ortamlara yapılacak balıklandırma çalışmaları esnasında, istenmeyen balık türlerinin
(Carassius carassius, Pseudorasbora parva, Lepomis gibbosus) karışmaması için gerekli
önlemler alınmalıdır. Çünkü, istenmeyen balık türlerinin karıştığı ortamlarda, besin rekabeti sebebiyle, daha dayanıklı olan Carassius türleri ile Tinca tinca bir müddet sonra ortamda baskın duruma gelebilmektedir.
-Pullu Sazan populasyonunun bulunduğu ortamlara Aynalı Sazan aşılaması uygulamalarına (bir süre sonra tekrar pullu sazan baskın hale geleceği için) son verilmelidir. Çünkü,
Marmara ve Akşehir gölleri gibi Sazanı ile meşhur olan göllere yapılacak Aynalı Sazan uygulamaları, seleksiyonla ıslah edilmiş olan bu formların ortadan kalkmasına yol açacaktır.
Bu nedenle, doğal sulara sazan balığı aşılanacaksa, pullu sazanlar tercih edilmeli, eğer aynalı sazan aşılaması düşünülürse, o suda pullu sazanların bulunmamasına özen gösterilmelidir.
-Aşılamada kullanılacak olan bireylerin dayanıklı ve başarılı olabilmeleri için, doğal sulardan sağlanmaları gerekmektedir. Zira, kültür ortamından alınan bireylerin hem doğaya
adaptasyonları zordur, hem de hastalık ve parazit taşıma riskleri daha fazladır.
-Gökkuşağı Alabalığı yetiştiriciliğinin yapıldığı akarsu ve baraj göllerinde bu balıkların
çiftliklerden ve ağ kafeslerden kaçması sonucunda, doğal alabalık ırklarımızın bulunduğu
ortamlara karışması ile doğal alabalık ırklarımız besin rekabeti nedeniyle zarar göreceğinden çok dikkatli olunmalıdır. Bilhassa, endemik bir alttürümüzün (Salmo trutta abanticus) bulunduğu Abant Gölünde mevcut stokun zenginleştirilmesi dışında başka türlerle
bir balıklandırma çalışması yapılmamalıdır.
9
TÜRKİYE’NİN GÖL, GÖLET VE BARAJ GÖLLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN BALIKLANDIRMA
BALIK, USTAOĞLU
4. KAYNAKLAR
Akşıray, F., 1975. Burdur Gölünde Üretilen İnci Kefali (Chalcalburnus tarichi Pall.) Balıklarının Yayılış ve İnkişaf
İmkanlarını Kısıtlayan Sebepler. T.B.T. A.K. V. Bilim Kongresi, 401-407.
Anonymous, 1987. Yabancı Ot Savaşımı ve Bitkisel Kaplama Çalışmaları, 1985-1986. I. Bölüm: Deneme
Çalışmaları, DSİ Bas. ve F.F. İşl. Md. Mat. Ankara, 89 s.
Balık, İ., 1998. Beyşehir Gölü Balık Populasyonlarının Kompozisyonu. XIV. Ulusal Biyoloji Kongresi, 7-10 Eylül
1998, Samsun, Cilt II: 431-440.
Balık, İ., 2001. Comparision of Seasonal Catch Per Unit Efforts for Mono- and Multi-flament Trammel Nets in Lake
Beyşehir. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 1: 17-21.
Balık, İ., Kuşat, M., Polat, Y., 1997. Kadife Balığının (Tinca tinca L., 1758) Beyşehir ve Eğirdir Göllerine Aşılanmasının
Etkileri. IX. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu, 17-19 Eylül 1997, Eğirdir, Isparta,Cilt II:771-777.
Balık, İ., Çubuk, H., Özkök, R., Uysal, R., 2004. Size Composition, Growth Characteristics and Stock Analysis of
the Pikeperch, Sander lucioperca (L., 1758), Population in Lake Eğirdir. Turk J. Vet. Anim. Sci. 28: 715-722.
Balık, İ., Özkök, R., Çubuk, H., Uysal, R., 2004. Investigation os some biological characteristics of the Silver
Crucian Carp, Carassius gibelio (Bloch, 1782) population in Lake Eğirdir. Turk. J. Zool., 28, 1: 19-28.
Balık, S., Ustaoğlu, M.R., Sarı, H.M., 1991. Marmara Gölündeki (Salihli) Carassius carassius L., 1758
Populasyonunun Biyo-ekolojik Özelliklerinin İncelenmesi. Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi,
Eğitimin 10. yılında Su Ürünleri Sempozyumu, 12-14 Kasım 1991, İzmir, 43-56.
Balık, S., Sarı, H.M., Ustaoğlu, M.R., İlhan, A., 2004a. Çivril Gölü (Denizli, Türkiye) Kadife Balığı [Tinca tinca (L.,
1758)] Populasyonunun Yapısı, Mortalitesi ve Büyümesi. Turk. J. Vet. Anim. Sci. 28, 6: 973-979.
Balık, S., Sarı, H.M., Ustaoğlu, M.R., İlhan, A., 2004b. Işıklı Gölü (Çivril, Denizli, Türkiye) Tatlısu Kefali (Leuciscus
cephalus L., 1758) Populasyonunun Yaş ve Büyüme Özellikleri. E.Ü.Su Ürünleri Dergisi, 21 (3-4): 257-262.
Balma, G. A. A., Sidaco, R., Fedrighini, N., 1995. Notes on the distribution of two fishes in Anatolia. Zoology in
the Middle East 11, 73-77.
Baran, İ., Seçer, S., 1979. Sakaryabaşı Balık Üretim ve Araştırma İstasyonundaki Yoğun Bitki Populasyonunun
Biyolojik Mücadelesinde Ot Balığı (Ctenophryngodon idella Val.) Kullanılmasıyla İlgili Uygulamalar. Vet.
Hek. Dergisi 49 (1): 1-9.
Barlas, M., Dirican, S., 2004. The fish fauna of the Dipsiz-Çine (Muğla-Aydın) Stream. G.Ü.Fen Bilimleri Dergisi
17, 3: 35-48.
Ekmekçi, F.G., Erk’akan, F., 1997. Eğirdir Gölündeki Sudak Stizostedion lucioperca (Linneaus, 1758)
Populasyonunda Oluşan Değişimlerin Değerlendirilmesi. Tr. J. Of Zoology 21: 421-430.
Ekmekçi, F.G., Kırankaya, Ş.G., 2004. Egzotik Bir Balık Türü Olan Pseudorasbora parva (Temmick ve Shlegel,
1846)’nın Türkiye’de İlerleyen Yayılışı ve İhtiyofauna Üzerindeki Olası Etkileri. XVII. Ulusal Biyoloji
Kongresi, 21-24 Haziran 2004, Adana, 3. Seksiyon (Ekoloji, Hidrobiyoloji, Çevre Biyolojisi, Biyoçeşitlilik)
Özet Kitapçığı, s.32.
Erk’akan, F., 1983. The fishes of the Thrace region. Hacettepe Bull.Nat.Sci.Eng. 12: 39-48.
Erk’akan, F., 1984. Trakya Bölgesinden Türkiye İçin Yeni Kayıt Olan Bir Balık Türü Pseudorasbora parva (PiscesCyprinidae). Doğa Bilim Dergisi A2, 8,3: 350-351.
Erk’akan, F., Yerli, S.V.,1988. Yabancı Ot Tehdidi Altında Olan Ötrofik Karakterli Göllerde Uygulanabilecek
Savaşım Yolları ve Mogan Gölü (Ankara) Örneği. Tabiat ve İnsan, 22, 4: 19-29.
Geldiay, R., Balık, S., 1996. Türkiye Tatlısu Balıkları (II.Baskı). Ege Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi Yayınları
No:46, 532 s.
İlhan, A., 1999. Işıklı Gölündeki (Çivril-Denizli) Turna Balığı (Esox lucius L., 1758) Populasyonunun Biyo-ekolojik Özelliklerinin İncelenmesi (Yüksek Lisans Tezi). Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 47 s.
İlhan, A., Balık, S., Sarı, H.M., Ustaoğlu, M.R., 2005. Batı ve Orta Anadolu, Güney Marmara, Trakya ve Batı
Karadeniz Bölgeleri İçsularındaki Carassius (Cyprinidae, Pisces) Türleri ve Dağılımları. E.Ü.Su Ürünleri
Dergisi, 22 (3-4)(Baskıda).
Kosswig, C., Geldiay, R., 1952. Eğirdir Gölü ve Balıkları. Balık ve Balıkçılık Sayı 3, Cilt 1: 1-14.
Küçük, F., 1998. Isparta İli İçsularında Yayılış Gösteren Tatlısu Balıklarının Sistematik ve Ekolojik Özellikleri Üzerine Araştırmalar. Isparta’nın Dünü, Bugünü, Yarını Sempozyumu II. 16-17 Mayıs 1998, Isparta,75-88.
Numann, W., 1954. Yeni Bir Balık Nevinin Türk Tatlısularına Yerleştirilmesi Maksadiyle Yapılan Tecrübeler.
İ.Ü.Fen Fakültesi Hidrobiyoloji Araş. Ents. Hidrobiyoloji Mecmuası Seri A, 2:78-84.
Özuluğ, M., Altun, Ö., Meriç, N., 2005. On the fish fauna of Lake İznik (Turkey). Turk J Zool 29: 371-375.
Şaşı, H., Balık, S., 2003. The distribution of three exotic fishes in Anatolia. Turk. J. Zool. 27, 4: 319-322.
Wildekamp, R.H., Van Neer, W., Küçük, F., Ünlüsayın, M., 1997. First record of the eastern Asiatic gobionid fish
Pseudorasbora parva from Asiatic part of Turkey. Journal of Fish Biology, 51, 858-861.
Yalçın, Ş., 1997. Asi Nehri (Orontes) ve Bağlı Suların Balık Faunası. IX. Su Ürünleri Sempozyumu, 19-19 Eylül
1997, Eğirdir, Isparta, Cilt I: 73-80.
10
Download