ANADOLU`DA TÜRK TARİHİ ve KÜLTÜRÜ

advertisement
T. C.
K A R A D EN İZ
TEKN İK
Sıra N o .
Ü N İ V E R S İT E S İ
11
İNŞAAT ve MİMARLIK FAKÜLTESİ
Yayın No. 4
ANADOLU’DA TÜRK
TARİHİ ve KÜLTÜRÜ
K A R A D E N İZ T E K N İK Ü N İV E R S İT E S İN D E
16.5.1966 -
31.5.1966 A R A S I V E R İL E N K O N F E R A N S L A R .
Ko nferansla rı V er en :
P rof. Dr. M. C. Şehabeddin TE KİN DAĞ
TRABZON
İç
; K , T . Ü . O ffs e t B a sk ı M akinası
K ap ak : İnkılâp
M atbaası
19 6 7
K o lle k tif Şti.
İÇİNDEKİLER s
I„—TÜRKİYE TARİHİNE TOPLU BİR BAKIŞsTürklerin Anadolu9
ya gelişleri ve yerleşmeleri,s. 1 - 9
2»—ANADOLU SELÇUK TARİHİNE TOPLU BİR BAKIŞ,s, 10 ~ I?
3«-ANADOLU BEYLİKLERİ DEVRİ,s. 18 - 22
4,-XII, TE XIII.YÜZYILLARDA ANADOLU KÜLTÜRÜ,s. 23 - 26
5»—OSMANLI - TÜRK TARİHİ,1.Kuruluş Devri,s. 27 - 31
6»-OSMANLI -TÜRK TARİHİ,II«Pâ.tih devri ve özelliği,
s. 32 - 35
7„-0SMAKLI — TÜRK TARİHİ,III«Fâtih devri sonrasından
Tanzimata kadar,s. 36 - 41
8 »—OSMANLI - TÜRK DEVRİNDE ANADOLU KÜLTÜRÜ,s. 42 - 46
TÜRKİYE TARİHİNE TOPLU BİR BAKIŞ
Tür-klerin Anadolu'ya gelişleri ve yerleşmeleri
Türkiye tarihi, XI«yüayılda Oğuz veya Türkmen denilen
Türk kitlelerinin Selçuklular idâresinde Anadolu’yu fet­
hedip "burayı kendilerine yurd yapmaları ile "başlar. Öte
yandan XIIIo.yüzyılda Moğol istilâsının sebep olduğu ka­
rışıklık sırasında Anadolu'ya gelen yeni Türk kitleleri
bu ülkedeki nufuzu çoğaltmışlardır ki tunlardan Osmanlı
Devleti gibi cihanşümul bir imparatorluk meydana çıkmış­
tır.Bu bakımdan üç asır zarfında tamamlanan bu
büyük
hâdisenin safhalarını kısaca belirtmeğe çalışacağı?»
Daha IX„yüzyılda Vâsıf et-Türî,Ferec et-Türkî
gibi
Emirlerinin Tarsus'dan hareketle hemen her sene Anadolu1
ya girerek bir çok gazalarda bulundukları İslâm kaynak lan tarafından bildiriliyor isede,Türklerin
büyük
kitleler halinde bu ülkeye gelip yerleşmeleri Selçuklu
lar zamanında olmuştur»XI.yüzyılda Orta-Doğu'da kurduk­
ları büyük imparatorluk ve bunu tâkip eden devletler ile
Türk ve dünya tarihi üzerinde geniş ve devamlı te'sirler
yapmış olan Selçuklular,büyük ekseriyetini 0ğ-uzlar( sanra
ki ismiyle sTürkmünler)teşkil etmek üzere,çeşitli
Türk
boylarının meydana getirdiği bir toplulukdur0
Tarih sahnesine Oğuzların Kınık boyu'na mensup Dokak
oğlu Selçük(veyaîSalcuk) Bey'le birlikde çıkan Selçuklu­
lar, atalarının dinini terkedip müslümanlığı kabul eden
bu Bey sâyesinde,986'da,Buhara ile Semerkand
arasında
siyasî ve içtimâ*î yönden yâaivibi^iıüviiyısfe.^a^fikrLinışlar,;ve
federatif teşkilâta tâbi diğer Türk-kitlelerini de etraf­
larında toplamağa muvaffak olmuşla,rdır.Ançak, bu
Bey’in
10091 da*100 yaşında olduğu halde,Cend şehrinde
ölümü
üzerine bu topluluğun başına geçen torunları Toğrul ve
Çağrı Beylerin Türkistan'a hâkim Karahanlılar ve
bu­
günkü Efganistan'a sâhip Gazne hükümdarı Sultan Mahmud
ile uğraşmaları#bir takım hâdiselerin zuhuruna sebep
olmuştur ..Nitekimjher iki sultanlığın siyasî baskıları
altında bunalıp kendilerine yeni bir yurd edinmek iste­
yen bu Beylerden Çağrı Bey,daha 1018'de 3,000 kişilik bir
süvari kuvvetinin 'başında Anadolu'ya hareket
etmiş ,
Horasan ve Azerbeycan’dan geçerekMrüzgâr gibi uçan atlar
üstunde,uzun saçlı.yaylı ve mızraklı" Türkmenleri
ile
Van Gölü etrafında görünmüştür*
Çağrı Bey*in başarı ile nihayetlenen Doğu. Anadolu
seferinden sonra Selçukluların Maveraünnehir*de itibar­
ları artmış,yeni iltihaklar ile de kuvvetleri çoğalmış­
tır,Nitekim, çok geçmeden,Karahanlı ordusunu müthiş bir
yenilgeye uğratan iki kardeş,Mahmud Gaznevî'nin ölümün­
den sonra(l03O) Buhara ile Harezm arasındaki sahaya hâ­
kim olmuşlar,kendilerine tâbi Türkmenlerden' bir gurub
( Irak Türkmenleri),Kızıl,Buğa,Yağmur ve Göktaş
gibi
reislerin emrinde Kirman’a,Azerbeycan’a kadar ilerlemiş­
tir»
Öte. yandan,Horasan'a geçen Selçuklular,burada
yurd
istemişler,kendilerine mâni olmak isteyen Gazne orduları
ı da önce 1035 Haziranında Nesa Sahrasi’hda,sonrada
■OBĞ'de Serahs’da, birbiri peşi sıra mağlup ederek devle'
:.erini künmağa muvaffak olmuşlardır:,Eski Türk
devlet
.m'.anesi gereğince,Selçuklu reisleri ülkeyi’aralarında
■lölüşmüşlerdi.Nitekim,Çağrı Bey,Merv'e,Musa, yabgu Serahf’a
.sahip oldukları gibi kendisine es-Sult ahu *1 -muaz zam lâkabı
varilen Toğrul Bey ise Horasan'ın başşehri'olan Nişâbur’■,ilmıştır( 103Ö),N.işâbur’a Haziran ayında parlak
bir
r^.erâsimle giren Toğrul Bey kolunda Türk hâkimiyet alâmeti
elarak yay taşıyor idi*Bu suretle derhal teşkilât'kurup
itrafa memurlar tâyin ve Türk an^anesi gereğince
zapt
edilecek mahalleri diğer Selçuv.lu reislerine timâr^mülk)
olarak'veren Toğrul Bey, Abbâsİ'^Halifesi el-Ka’im
,bi—emrillah1 ın Nişâbur’a elçi gönderip Selçuklu devleti­
ni resmen kabul etmesini müteakip,Gazne hükümdarı Sultan
M e s ^ d ’un 300 savaş fili ile. mücehhez 50»000 süvari ve
piyadeden mürekkep ordusunu Türklere has bir taktik ile
çöle çekip Merv yakınındaki Dandanakan-Hisârı önünde imha
etmiştir ki (2.4 Mayıs lQ40),bu tarihden sonra Selçuklular
Horasan'da tam istiklâllerine kavuşarak tarih sahnesine
çıkmışlardır.
-3-
Savaşı müteakip■toplanan Kurultayda Toğrul Bey Selçuk
lu devletinin sultânı ilân' edilmiş/fethedilecek memle ketler Selçuklu âilesine mensup üç reis arasında taksim
e d i l m i ş t i r . Nitekim,Çağrı Bey'in oğlu Kavurd(ihtimal türkç e s K u r d ) , K i r m a n * d a Selçuklu hâkimiyetini kurdu «H’
. gibi,
bizzat Çağrı B e y , Selçuklu devletinin doğusun
..alıp
Gaznelileri yeniden mağlup etmiş idi* Futûhatı
oğlu
Alp Arslân tarafından tâkip edilecektir0Öte yandan,İran*ı
zapt ile Rey şehrini Büyük Selçuklu Devleti'niri merkezi
yapan Toğrul Bey,Kızıl,"Bağa,Göktaş,Mansur gibi kumandan^
larm' idaresinde bulunan Türkmenlar den bir kısmını(=Irak
Türkmehleri) Van bölgesine göndermiştir»Erzurum’a kadar
olan sahada ”kartal gibi süratli"atlar üzerinde dolaşarak
Eiyarbekir,Mardin ve- Cizre’ye kadar inen bu Türkmenlerin
(=Oğuzların) hücümlarına Anadolu fethinin
başlangıcı
demek yerindedir»
Bu suretle ’Türkmen {-Oğuz)!erin Anadolu'ya ilk giriş
Isri Bizansdâ -büyük bir heyecan uyandırmış’olmalıdır,
EitekimsBiaans İmparatoru Kanstantinos Monomakhos( 1042'=
1 J52 ),lloBais:ll(Slmol025)in siyâsetine uyarak^Türklere
'karşı harekete geçmiş,bir yandan Ani*y'e,bir yandan
da
Şaddâdilerin merkeziDovin*e doğru ordular şevketmiş idi
lunun üzerine Anadolu’nun fethi resmen başlamıştır s
Kutalmış’m emrindeki•Selçuklu kuvvetleri Genee önünde
bir Bizans ordusunu bozarak Pasinlere girmiş,Bizans-Ermeni
Gürcülerin mukavemetlerine rağmen Erzurum ovasına, inerek
bu şehrin yanındaki Erzen(Kara 'Erzen,bugünküsKaraz)şehrini
aldıkdan sonra Katakalort kumandasındaki 50,000
kişilik
Bizans-Gürcü-Abhâz ordusunu Hasankale önünde müthiş
bir
yenılgeye uğratmıştm( 18 Eylül IO48)oBunun'Üzerine Erzurum
işgal edilmiş,TürklerfVaiı Gölü yakınlarından Trabzon’a kadar
olan sahaya yayılmışlardır»Selçukluların BizanslIlara kar­
şı kazandıkları bu seri galibiyetler Monomakhos’u Toğrul
Bey’le anlaşmağa mecbur etmiştir.Nitekim,Toğrul Bey’e zen­
gin hediyeler göndererek,İstanbul’da harap olan Câmii tâmir
ettirip içine kandiller astıran İmparator,
Halifenin
göndereçeği imam tarafından beş vakit namaz kılınmasına
müsaade etmiş ve Toğrul Bey namına hutbe okutmuştur.Bununla
-4 beraber,Bağdad'a kadar olan sahadaki şi'İlerin hâkimiyeti
ni. kırıp sünnî İslâm dünyasının müdafaasını üzerine alan
Toğrul Bey,yıllık vergi vermeyi reddeden İmparator üzerine
kuvvetler sevk ederek Kars'ı muhâsara ettirmiştir0Bu arada
Erciş alınmış Malazgird Kalesi ise kuşatılmış idi„
Toğrul Bey'in 4 Eylül 1063*de vefâtı üzerine Kafkasiar
dan gelip 27 Nisan 1064*de Rey'de Selçuklu tahtına geçen
Alp Arslan,aynı futtlhata devam etmiştircBu arada Çağrı
Bey*in diğer oğlu Yakutî emrindeki Türkmenlerden bir kısmı?mühtelif kollar halinde,Erzurum,Ahiat,Muş ve Malatya'­
ya kadar* sokulup Ürfa'yı kuşattıkları gibi diğer bir kıs­
mı da. Kızıl Irmak sahasına kadar ilerleyerek^Sivas'ı zapt
etmişler idi«1064 baharında Azerbeycan’a gelen Alp Arslan.
oğlu Melikşah'ı bu mıntıkaya-bıraJcdıkdan sonra Ani'yi zapt
etmiş ve muzafferen Karâ’a girmiştir»
Arpa Çayı'nın sağ sahilinde bulunan'Ani'nin fethi bütürç
Türk ve İslâm âleminde büyük bir sevinç yaratmıştır,Bundan'
sonra Alp Aralan,bütün gayretini,birbiri peşi sıra gelen.
Türkmen(=Oguz) kitlelerinin Azerbeycan bölgesinde birikme­
leri yüzünden,zapt edilmesi bir zaruret haline gelen
Anadolu üzerine topladı»Nitekim,Sultandan aldıkları emir
üzerine Gümüş—Tekin,Afşin,AhmedL-Şah,Malaiya,Ergani,Ahlat,
Siverek,Amid(Diyarbakır'm merkezi), MeyySf&rikin-fcS-^ltsŞû)
UrfajHarrari,Nizip,Antakyataraflarmda görünerek(1065-6),
bir çok müstahkem mevki ve kaleyi zapt etmiş 1erdir oBilhasfi
sa,Malatya civarında bir Bizans ordusunu bozguna uğratan
Afşin'in,Kayseri'yi zaptetmesi(1067)üzerine,orta ve doğu
Anadolu Türklerin akmlaztına açılmıştır«
Bu son hareket üzerine,1068 senesi başında İmparator
ilan edilen Romanos Diogenes,Türkleri Anadolu'dan çıkar­
mak gayreti ile teşebbüse geçmiş isede, gerek Niksar'ın
tahribine ve gerekse Ahlat’Lan hareket ile Eskişehir yak­
ınlarına kadar sokulup meşhmr Amorion şehrini zapt
ve
tahrip eden Afşin'e mâni olamamış,Türkler,erteBİ sene
Konya'yı ellerine geçirmişlerdir»Bu arada Batı Anadolu’­
ya girip Benizli yakınındaki H'-naz şehrini zapteden Afşin
akınlarim Marmara sahillerine kadar- uzatmıştır0
Nihâyet,Türkleri Anadolu'dan atıp Rey şehrine, kadar
gitmek kararı ile bütün Bizans kuvvetlerinden mâda
-5 -
Ermeni1erden,Gürcü ve ücretli Frank,Norman,İslav, Uz
(=Oğuz) ve Geçeneklerden topladığı 100,000 kişilik "bir
kuvvetin taşanda 13 Mart 1071'de İstanbul1dan hareket eden İmparator,Sakarya kıyısında ve Erzurum’da konakladık,
dan sonra Malazgird'e gelmiş,Türklerin Bizans kapılarını
zorlamak üzere "bir üs haline koydukları bu mevkide kat’
î bir savaşa hazırlanmıştır®
Öte y a n d a n , Kafkas futûhatı sırasında Malazgird'i■fath.
edip, önce Urfa sonrada Halep önüne gelen Alp Arslan,kuwet
li bir Bizans ordusunun İran içine dalmak üzere,Doğu
Anadolu’da ilerlediğini duyunca,genç ve dinç bir ordu ile
sur*atle,geri dönmüş idi(j Nisan 1 0 7 l).Bu arada,Malazgirdv
i zapt edip,söz verdiği halds müdafİlerini .öldürtmekden
çekinmeyen İmparatorla yapılan ilk çarpışmalar»Türklerin
zaferi ile neticelenmiş,ele geçirilen ganimetler arasın­
da buluna,n kıymatli bir haç büyük zafere alâmet sayılmıştır.Nitekim,Malazgirâ’den Ahlat'a doğru hareketle Zahve
sahrasına gelen İmparator,bü vadiye hâkim tepelerin Türk
kuvvetleri tarafından tutulcluğunu görmüş ve olduğu yerde
karargâhını kurmak zorunda kalmış idi»
,26 Ağustos 1071 Cuma sabahı bir fersah ara ile mevzi
alan iki ordu Anadolu'nun mukadderatı için karşılaşmışlar^
dır*Muhtelif milletlerin iştirâkiyle mevcudu ,1 0 0 ,000*i
tecavüz eden kuvvetli Bizans ordusuna mukabil,başda beyaz­
lar giyinip bir'askar gibi bizzat atının kuyruğunu bağlar
yan Alp Arslan olmak üzere,her biri Anadolu tarihinde müm­
taz bir mevki işgal eden Süleyman-Şah,Mansur,Gevher-Ayîn,
Porsuk,Bozan,Sav-Tekin,Artuk,Tutak,Saltuk, Dânişmend,Çavlı?
Mengüçük-Gazî gibi seçkin kumandanların idaresinde 4jQ00
kişilik hassa askeri ile birlikde mevcudu .1 5 —20,000 tahmin
edilen Selçuklu ordusu,savaş sabahı kendilerine iltihak
eden soydaşları Peçenek ve Uz( Oğuz)kıt.*alariyle birlikde
tatbik ettikleri sahte ric’at,pusu ve uzak:aavaş esasına
dayanan bir usulle savaşı kazanmışlardır»Nitekim, cüz.îl itSârk
merkez kuvvetlerini ezmek üzere bütün ordusu ile mukabil
taarruza kalkan ve muntazaman çekilmeğe başlayan Türkleri
tâkip eden İmparator,akşama doğru pusular hizasında her
tarafdan sarılmış ve çenber içine alınmıştır»
-6-
Bu suretle Bizans ordusu temamen imha edilmiş, yaralı
olarak esir edilen Dioganes,maiyeti ile birlikde Sultanın.huauruna getirilmiştir-»
Bu suretle Bizans müdafaa şeddi yıkılmış ve Sultan
Alp Arslan,Türk ve batı dünyasında büyük akisler uyandır­
an "bu emsalsiz zaferi ile Türk yurdu haline gelecek ol­
an Anadolu’nun mukadderatını tâyin etmiş,şavaşa iştirâk
eden gâzîlere Anadolu'yu mülk(-timâr)olarak vermiştir.
Nitekim,Mengücük—G§,zî,Erzincan,Kemah ,Divriki vs Şakri
Karahisar'ı içine alan bölgeyi fethederek burasını XIII0
yüzyılın ilk yarısına kadar elinde tutan bir sülâle kur­
duğu gibi,Eksük oğlu Artuk Bey*in oğulları da Hms-Keyfâ
( Hasankeyf),Amid,Mardin ve Harput?ta,Dânişmend-Gâzî de
Kayseri,Sivas,Tokat,Niksar ve Amasya taraflarını fetheder­
ek burada DSnişmendliler devletini kurmuşlaxdır(1071—125:
Ayrıca,Saltuk,Erzurum*da Çaka Bey de batı Anadolu'da bire:
emâret kurmak yolunda teşebbüse.geçeceklerdir,, Bu suretle,
bir kısmı Anadolu Sultanlığına,bir kısmıda İran'daki büy­
ük Sultana,bâzıları Azerbeycan ve Musul'daki Selçuklu tt~
ilelere bağlı olmak üzere tâbi bir takım irili ufaklı hü­
kümetler teşekkül etmiştir.0 zamanlar emâret edilen ve
çağdaş Avrupa feodalitesini anclıran bu beylikler,sonradan
müstakil hale geleceklerdir»
Ertesi sene Sultan Alp Arslan'm bir kale kumandanı
tarafından öldürülmesi üzerine tahta geçen oğlu Melikşah
aamanında da Anadolu'nun fethi aynı plân dahilinde tatbik
edilmiştir»Nitekim,Kutalmış'm oğulları Süleyman-Şah ile
Mansur Antakya ile HaleM muhasara ettikleri bir sırada,
Artuk Bey ve Tutak gibi reislere bağlı Türkmenler,Anadolu
içlerine doğru hareket ederek,ücretli Franklar ile takviy>
li Bizans ordularını yenmişler,Sapança ve İzmit havalisin
de görünmüşlerdir.Öte yanda,Türkmenler,Adalar Denizi sa^hilindeki Milet'e kadar uzanmışlar ve hiç bir Bizans mu­
kavemeti görülmeyen Anadolu'da,sahil bölgeleri dışında
kalan her yer Türkler eline geçmiştir.
Haklı olarak Anadolu Fâtihi unvanını alan Süleyman-Şah
Melikşah''in tasvibi ile bu bölgeye hâkim olmuş,pek çok
şehir ve kaleyi fethedip 10 7 8 'de İznik'i yeni kurulan
devletine merkez yapmıştır»
-7-
Bu ara d a , Artük Bey, Çökürmüş,îiançak Böri, Çubuk Bey Diyar•bekır,Meyyâfârikin(= Silvan)başda olmak üzere Mardin ,
Hısn-Keyfâ. ve sair bir çok. kaleyi fethederek Selçuklu ■
Devletine kattıkları gibi(IO8 5),Arar yoluyla Gürcistan'a,
giren Meiikşah da,gönderdiği kuvvetlerle Kars,Oltu ve
Erzurum’u. Bizansdan geri aldırıp Çoruh vadisini ve Kara­
deniz sahiline kadar olan yerleri işgal ettirmiştir,,
Trabzon'un da bu sırada Türklere geçtiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan 1082*de Bizans İmparatoru Alexios Komnenos
ile İstanbul'un Anadolu yakasındaki Dragos çayını hudud
tfçyin eden bir anlaşma imzalayan Anadolu Fâtihi Süleyma.nŞah’m Antakya önünde vefâtı ile(5 Haziran 1086) yerine
geçen vekili Ebu51-Kasım,Gemlik Körfezinde bir Türk don­
anması inşâsına girişmiş idi. Ançak,İmparator Alexios
Komnenos tarafından kandırılarak,İstanbul’a götürülmüş
isede,Meiikşah*m gönderdiği Porsuk ve Bozan kumandasın­
daki kuvvetler tarafından yenilmiş,yerine geçen kardeşiEtfurl-?.Gâz'îf19921de Süleyman—Şah ’ra ©ğlu loKılıçArelan
gelinceye- kadar İznik*i muhafaza, etiniştir0
Türkistan'da K&şgâr'dan Bugazıçi'ne,Akdeniz(e,Kafkaslardan ve Aral öölüJLuden-Hind Denizi ve Yemen*e kadar
uzayan bir sahada dünyanın en büyük İmparatorluklarından
birini kuran büyük Selçuklu Sultanı Meiikşah*ın vefâtı
(20 Kasım 1092),büyük karışıklıkların zuhûruna sebeb ol­
muş, İmparatorluk ise dört kısma bölünmüştür;
I-Büyük Selçukluların devamı olan Irak ve Horasan Sel­
çukluları, II94 e kadar ş2.—Kirman Selçukluları,1092-1187/
3.-Suriye Selçuklular1 ,1092-1 1 1 7 ;4o-Süleyman-Şah'm Kur­
duğu Anadolu Selçukluları,1092-1308,
Biz,müteakip konferansımızda Anadolu Selçukluları tari­
hinden bahsedeceğiz»
Kısa bibliyografya
Ahbâru*d-Devleti81—SelcOkiyye.tercüme:N.Lugal,Ankara,1
1943
AristageSjHiş-toire d*Armeniefcomprenant la fin du
-.S-
Royaume d'ani et le commencement des invasions des
Seld.joucides.Tere,Ev.Prud*horoe,Paris.1864
Barthold.Orta Asya Türk tarihi hakkında dersler.
İstanbul, 1.927
Brossebi,Histoire de la Georgie«Petersburg.1849°
CaheUjClo .La prebiere uenetration t-orgue en AsisMineure.Byzantion,XVIIl/l948
8
,1a campagne de MantsikertjByzantion,IXo.
De GuijŞ;rıes.TürklerintHunların<,,e»«Tarih-S-1 umûmisi,
tere »H.CaİıidtYalçın, İstanbul, 1924» III— IVs
Kafeso&lu.İ,, .Doğu Anadolu*ya ilk Selçuklu akını ve
tarihî ehemrniyeti,Fuat Köprülü Armağanı, 1953»
..___ ;
__ Selçuklu, tarihinin meseleleri,Belleten,76/l955i
,Sultan Melikşah devrinde büyük -Selçuklu"
imparatorluğu, İstanbul,19 5 3 •
______ jSelçuklular tarihi#İsl'âm Ansiklopedisi,
X, 353-416
' ^
' ‘
~
Köymen^AoMehmed,Büyük Selçuklu İmparatorlu&ununkurüluşu..1, DTCF Dergisi,Ankara,1 9 5 7,XV.,I«3;II,XV-,4ş IIIf.,
1958,XVI,3-4„
KurattAoNo,Çaka.İstanbul.1936
Laurent,j„.Byzance et lss Turcs seld.ioucides dans
l'Asie occidentale .iusgu'en 10 8 l.Paris. 1914Lebeau.Histoire du Bas-Empire.Paris.l833.XV-XV]ÇII.
Rasonyi,Dünya tarihinda Türklük,İstanbul,1942
Urfalı Mateos Vekayi-nafflesi.tere.HoD.Andreasyan
Ankara,I962
.
Togan,Z.,V..Umûmî Türk tarihine giriş.İstanbul.1946
Vardan.Türk fütuhatı tarihi.889-1269.tere.
H.D„Andreasyan,Tarih Semineri Dergisi,1937,l/2.
ANADOLU SELÇUK TARİHİNE
TOPLU BİR BAKIŞ
Selçuklu devletleri arasında- en uzun ömürlüsü olan bu
koljİznik’i kendine merkez yapan Kutalmış(babası;Arslan
Yabg-u)oğlu Süle: rman-Şah tarafından kurulmuş olup aynı
bilenin ferdleri tarafından muvaffakiyetle devam ettirilmişti»0Nitekim,onun ölümünden sonra İznik'e gelen büyük
oğlu IaKılıç Arslan,devletin başına geçerek(l092')»Anadolu*
da birliği kurmak maksadiylesbu ülkenin doğu ve ortasında,
kurulan Saltuk,Mengücük ve Dânişmendli beyleri ile olduğu
gibi batı Anadolu'da damadı Çaka ve Tagrî-birmiş gibi ma­
halli Türk Sile ve beyleri ile uğraşmış, bat m m desteğini
kazanan Bisansm taarruzlarına karşı durmuştur»Ancak,Türk^
lerin Anadolu’da kendilerine bir vatan kurmak ile uğraşdıkları bir zamanda vuku bulan Haçlı Seferleri,bu kuruluş
faaliyetlerini tehlikeye sokacak derecede sarsıntılara se­
bep olmuştur,Nitekim,Gabriel isminde bir Ermeni prensinin
eline geçmiş bulunan Malatya’yı kuşattığı sırada (IO96 ),
Bizansın. teşvikiyle Haçlıların harekete geçtiğini öğrenen
Kılıç Arslan,derhal geri dönüp vatanın müdafaası kaygusuna
düşmüştür,Bununla beraber,Haçlı seferlerinin öncüsü olan
ilk kitleler keşiş Pierre'in maiyetinde keşişler ve başı
bozuk çapulçu kimselerden ibâret olup Sultanın kardeşi Da>=
vud tarafından İznik havalisinde tuzaklara düşürülerek im­
ha edilmiştir (l^ylül 1096)0
Bu ilk ve kolay muvaffakiyetin Türklerin güvenini a r t ­
tırdığı iddia edilebiliroAnçakjbiİ-* müddet sonra,kontların
düklerin ve şövalyelerin sevk ve idâresindeki kalabalık
bir Haçlı ordusu,18 yıldan beri Selçuklu merkezi olan
İznik'e doğru ilerlemiş9yetişen Kılıç Arslan tarafından
durdurulamadığından,Haçlılara teslim olan İznik,anlaşma
ve Sultanın emri mucibince Bizans idâresine terk edilmiş'tir0(26 Haziran 10J7 eBunun üzerine yıpratma savaşına
karar veripjdüşmanı
geç.it ve vâdilerde sıkıştırmak,
geçeceği yerlerâ» ,?âşe güçlüklerine uğratmak maksadiyle
çekilmeğe razı olan Sultân,DS-nişmend—Gâzî’nin ve Kayseri ■
-10-
hâkimi Haşan Bey'in kuvvetleri ile birleşerek,Suriye’ye
doğru yol almakda alanHaçlılarla Eskişehir ovasına çı­
kan vâ.di önünde tekrar savaşi;Tü.rkler{Haçlıları mızrak
ve ok yağmuruna tuttularjKılıç Arslan,ağır zırhlar giymiş
kalabalık Haçlılara ağır telafat verdirdikten sonra,plcüî
gereğince,yolları tahrip ye iâşe imkânlarını yok ederek
savaşa-savaşa çekildio
Bu suretle tahliye edilen Eskişehir-Ahşehir-Konya
Ereğli istikametin de ilerleyen Haçlı ordusunun Kayseri5
ye. yönelen kısmı ile savaşan Haşan Bey,Tür-k t-.arihinin en
mütas şahsiyetlerinden biridir,,Onun bu müoadelesi. hatıra
sı uzun müddet halk arasında yaşamıştır. Bu -kol Haraş üz o.
rinden Antakya’ya ypneli.r-k.en,çekilme yüzünden Anadolu
Selçuklu hududları A.ntalya-Eskişehir. hattına, kadar geri­
lemiş idi.İşte bu durumdan faydalanan Bizans batı Ana­
dolu'yu elde .etmeğe muvaffak olmuş,Akdeniz sahilleri
Bizans hâkimiyetine, geçtiği gıbi^Tcros'Lardaki Erme.nil.erj
bu mıntıkayı Bizanslılar\n;ellerinden alara3c,;Kilikya'da
bir kırallık kurmuşlardır.
Bununla beraber,Selçuklular kadar hırpalanmayan Dârıiş.
m.end—Gâzl}yejviden kuşattığı. Malatya’nın Emeni prensinin
daveti üzerine gelen Haçlıların Antakya prensi Bo.hemond’î
esir almağa muvaffak olmuş,.intikam seferine ;çıkarak sAnkaı
yı tahrip ve Türk halkını öldür,dükden sonra,Kızıl I-rmak
hoyunea,ilerleyen 300,000’in üstünde kuvvetli 'bir haçlı
ordusunu,,Kılış Arşlan ve Suriye Selçuklu hükümdarı Bıdvî
ın gönderdiği kuvvetlerin de. yardımı ile}Amasya yakınlar:
da,diğer bir Haçlı ordusunu da Konya Ereğlisi civarında
imha etmeğe muvaffak olmuştur( 1101.) „
Ancak,Kılıç Arslan’m,Haçlı saldırısı geçer-geçme^jkeı
di si ile birlikde har eket eden Dânişmendlilerle uğraşıp
onlara geçen Malatya’yı geri alrn&si\.1106),Meyyâfârikin!i
zapt ile Diyarbekir’e yürümesi aleyhine olmuştur.Nitekim,
Artuk oğulları,Suriye Selçuklu hükümdarı Rıdvan kuvvetler,
ile Habur Irmağı kenarında yaptığı savaşı kaybedip vefâti'
üzerine( 1 1 0 7 ), oğulları arasında zuhur eden saltanat müoa ■
delelerine İJânişmendliler ile Bizanslılar karışmak fırsa­
tını bulmuşlardır.Bu yüzden,Dânişmendlilerin desteği ile
BizanslIlardan geri alman Konya’da tahta çıkan oğlu
l„Mes,ud(lll6),uz'un süren saltanatı sırasında, daimasDârnişmendli Ahmed Gâzî(ölm,1134)ile İŞ "birliği etmiş,bu >
beyin ölümünden sora, 1143'd-e,Ankara,Çangırı,Kastamonu
gibi Dânişmendli şehirleri Selçuklu sultanlığına ilhak
edilebilmiştir,,.
l.Mes'ud’un hayatı,Haçlı işgalindeki Gökşu,Maraş böl~
kelerine akın etmek,Bizans İmparatoru l,Manuel Komnenos'
un veya.Kilikya Ermeni .prensliği kuvvetleri ile çarpış­
makla geçmiştir„Bilhassa,Urfa*da kurulan Haçlı devletinin
ortadan kaldırılması üzerine harekete geçen IloHaçlı seferinde( 11.47),mukaddes Homa—Germen İmparatoru llloKonrad
idaresindeki Haçlı ordusunun büyük kısmını Ceyhan yakm-=
larında(Ekim 1147),Fransa Kıralı St.Lo^is kumandasındaki
diğer .bir Haçlı ordusunu de. Yalvaç civarında mağlup .eden
Mes'ud,Kilikya-seferinden avdet ettiği bir sırada hasta­
lanmış, eski Türk feodal devlet telakkisine,yani saltana­
tın hükümdarın oğullarına intikali hukuku an'aneaine.göre
hâkimiyeti altında bulunan yerleri üç oğlu arasında .tak­
sim etmiştir,(türkçe sÖlüş)«
.. Diğer kardeşlenin .büyüğü, ve met'buu durumunda olup,
uluğbey olması dolayısiyle Konya ve havalisini alan 11*
Kılıç Arslançu.zun »üren saltanatı zamanında. (1155-11.92),
BizanslIların Anadolu'yu- ele geçirmek emel ve teşebbüs lerini Denizli civarında Hoyran Gölü ile Kumdaiılı arasın­
daki dar ve s?,rp Myriokephalon vadisinde katJî bir şekil
de kirmiş(Eylül 1176),rakip Türk Beyliklerini ya ortadan
kaldırmış veya tâbi bir duruina sokmuş,böylece,l0 Haçlı
seferinden sonra Selçukluların karşılaşdığı buhra.n . ve
tehlikeleri bertaraf etmiştiroTürkiyede milli birliğin
.kurulması ile muvvazi olarak gelişen İktisadî ve medenî
yükselme 11,Kılıç Ar-slan devrinde başlar, .
Öte ya,ndaja,1182'de,Uluborlu5Eskişehir5Kutahya ve civar
larmı zapt eden Kılıç Ârslan}Nureddin Mahmud'.un yerine
geçen Selâhaddin Efy-yûbî ile rekabete girişmiş isede,çok
geçmedensAdana. ve Misis'i alıp, burada, sâkin. Türkmen'lere
iena muamele, eden Ermenilere karşı, bu £^ryû.bî Sultanı ile
birlikde Kilikya'ya sefer yapmış idisKılıç Arslan?uzun
ve şerefli bir mücadeleden şora, II85.'de,.'babaöı gibi mem­
leketi eski Türk hâkimiyet telakkisine göre,on bir oğlu
-12-
"ârasmda taksiın(= ülüş)etmiştir„Bunula beraber, kendisi
metbu sıfatiyle Konya'da oturmuş, devleti veziri Haşan
idare etmiştiroAncak,hâkimiyet hisleri kuvvetli kardeş lerin gerek kend:;. aralarında,gerekse batalarma karşı
girişdikleri mücadele devletin aleyhine olmuşturoNitekin;
bunlardan Sivas va Aksaray’a hâkim olan büyük oğlu Melikşah„babası ile savaşıp Konya'ya sâhip olduğu bir sıradaKüdüs'ün Selâhaddin EJyyûbî tarafından zaptı üzerine hare­
kete geçen IIIoHaçlı ordusunun hücûmuna maruz kalmıştır,,
Sultan,eski dostu Alman İmparatoru Friedrich Barbaros ile
anlaşmak ve onların Suriye'ye inmelerine müsaid davranmak
suretiyle,Haçlıları mümkün mertebe zararsız kılmağa çalış
mış idi»Ancak,Alaşehir ve Denizli havalisinden geçerek
Uluborlu civarında Türk topraklarına giren ve mevcudla.rx
200j000 ile 600,000 arasında değişen Haçlılar,gerek Türkmenlerin taarruzu ve gerekse Akşehir'de bizzat Melikşah’^
m emrindeki Selçuklu kuvvetlerinin mağlubiyeti üzerine,
önce Meram’a,sonrada Konya’ya girip pek çok tahribat ve
katliâmlarda bulunmuşlardır»
Bu felâketten sonra,Melikşah®m kardeşleri ile olan
mücadeleleri sırasında,fırsatını bularak,en küçük oğlu
Uluborlu hâkimi Keyhüsrev’in yanma kaçan Sultan,onunla
birlikde Konya'ya gelmişv e onu kendisine veliahd yapması­
nı müteakip vefât etmiştir(1192)»
IiKeyhüsrev( 1192-1211) ,beş yıl kadar süren bir-inci sul­
tanlığı zamanında,kardeşleri ile uğraşmış ve ticarî anlaş­
mazlık yüzünden arası açılan Bizans İmparatoru IÎ΄Aİexios'
un kuvvetlerini yenerek, hududl arm ı Menderes vadilerine
kadar götürmüştüroBununla 'beraber,Samsun civarını ve bâzı
sahil bölkeleriıii zapt eden kardeşi Tokat sSOıibi SüleymanŞâh’m baskısına ■dayanam ıyarak Konya'yı terk eden Keyhıs^ :
rev,önce Elbistan ve Malatya yoluyle Haleb1e,sonrada Diy*=
arbekir ve Ahlat Mel.ik(=LSultan)leriri°'yanına gitmiş,nihayet
Trabzon.yo-luy1e İstanbul'a sığınmıştır.Ancak,çok geçmeden,
Süleyman—Şalı.8in vefâtı(-1204)ile yerine geçen oğlu III.
Kılıç ArslanVm henüz çocuk olması yüzünden,Üç Türkmenleri
tarafından-dâvet edilen Keyhüsrev, TV.Haçlı ordusunun İsta»'
bul’u işga-li.(l204)üzerine İznik'de yeni bir Bizans Devleti
kurmağa çalışan - Theodor. Laskaris'in delâleti ile Anadolu.!-
-13-
ya geçebilmiştir. (I2'05)-.
Bu ikinci saltanatında,ceddi gibi,Anadolu binliğini
kurmak emelinde olan Keyhüsrev,kuzeyde Trabzon merkez
o l m a k üzere Karadeniz’in doğu sahillerinde yeni bir dev­
let kuran III.Alexis Komner-s ile uğraşmış,güneyde ise
Antalya'yı zapt etmiştir(l2ö7)«Bu arada Kilikya Ermeni
kıralı IIoLevon'a karşı yürüyerek onu mağlup eden Keyhüsrev,Laskaris'e karşı giriştiği bir seferde Alaşehir
civarında şehit düşmüştür(l21l).
Yerine geçen büyük oğlu I.İzzeddin Keykâvûs(1211-1220)
babasının Anadolu!daki İktisadî siyasetine devam etmiş—
tir<.Nitekim(güney Anadolu ticareti ile yakın ilgisi bu­
lunan Kıbrıs’ın Lâtin kıralı ile yapılan anlaşmayı yeni>leyip kuzey ticaretini emniyete almak üzere Sinob'a yü­
rüyen İzzeddin,Sinop yolu üzerinde avlanmakda olan Trab­
zon kıralı Alexios'u(kaynaklardajCânît tekfuru)esir etmiş
ve onu teşhir ederek Sinob'u feth etmiştir(Aralıkl214)o
Bu arada,Kıbrıslaların teşvikiyle isyan etmiş olan Antal­
ya'yı yeniden zapt edip(23 Ocak 1216),Lârende(iKaraman),
Ereğli v& Ulukışla taraflarına kadar gelen Ermenileri
şiddetle ezen İz3eddin(l2l8),]SyyÛbîler elinde bulunan Su­
riye'ye karşı giriştiği bir seferde muvaffak olamıyarak
vefât etmiştir»
Bundan sonra tahta geçen kardeşi I0Alâeddin Keykubâd
(1220—1237) Anadolu Selçuklu Sultanlarının en büzüklerin­
den biridiroZirâjOrta-Aaya'yı alt-üst ettikden sonra sur*atle batıya ilerleyen Moğol istilâsının Yakm-Doğ-u'yu ka­
sıp kavurduğu bir sırada Selçuklu tahtına geçen Keykubâd
muhtemel bir tehlikeye karşı Anadolun'un kale ve şehir­
lerini tahkim etmiş} 1220'de fethettiği Alâiyye(-Alanya)
de ilk Selçuklu donanmasını inşâ ettirmiştir.Keykubât,
Karadeniz'in ticarî emniyetini sağlamak maksadıyle>l224'
de,Kıpçak sahasına ve Kırım'a Sinop limanında inşâ ettir­
diği büyük bir donanma göndermiş idi»Donanma ile giden
Kastamonu uç beyi Kayılardan Hüsameddin Çoban,Soğdak'ı
aldıkdan başka, bir- çok Rus ve Kıpçak Beylerinide itâat
altına almıştır0
Aynı emniyet mülâh a.zasiy1e güney Anadolu'ya ekseriyeti
ni Uç-Oklarm teşkil ettiği Türkmenl eri yerleştiren Key-
-14-
ku'bâdjd.oğuda Kahta,Hısn Mansur(= Adıyaman) ve Çemişkezek
kalelerini zapt etmiş,Samsun ve Sinop limanlanma hücûsa
eden(l228) Andronikos( 1222-12.35) a karşıda Trabzon seferim
ne girişmiştir»Esasen Erzincan'da bulunan Selçuklu ordu=
su,denizden sevkedilen donanmayı desteklemek üzere9 Bay-=
burd-Maçka yolu ile ulaştığı Trabzon’u muhasara etmiş,
askerler şehrin surlarına çıkmışlarsada,§nî çıkan şiddete
li fırtına, ve tufanı andıran yağmurlar -yüzündün,bu teşeK
büs netiçesi-z kalmıştı «Bununla beraber,As&ronikos,1243’e
kadar Selçuklulara tâbi olmuştur»
Öte yandan,Moğollar önünden çekilen Celâledd.in
Hâ.rezmşth® m,Erzurum Melik(- Sultan.)inin teşvikiyle ha,fe=ket edip Keykubâd’a karşı cephe alması,Anadolu Türklüğü
bakımından çok fena neticeler doğurmuşt'La,o3,ilvâkifKe.yku“
bâd,Erzincan’da Yassı Çemen’de Cel&leddin'i mağlup edip
(Ağızstosl230) Erzurum’u almış isede,Selçuklular,çok geçmeden,Malatya havalisine kadar çapul hareketlerine giri­
şen Moğolların aaderaesine maruz kalmışlardır»Bu yüzden ,
Van Gölü çevresi ve kuzeyde Tiflis’e kadar bütün kaleleri
zapt ettirip içlerine .askerler ve civarına Türk ahali
yerleştiren bu Sultanın ölümü bir felâket olmuştur«Nite­
kim, tahta çıkan oğlu II.Gıyâseddin Keyhüsrev'in( 1237-1246,
kifayetsizliği bir takım siyasî ve dinî gâilele.rin 'birbirj
peşi sıra ortaya çıkmasına sebep ,olmuş,Baba İshak adlı
bir Türkmen Şeyhinin id&re ettiği ve büyük zorluklarla
bastırılan B&bâ.'îler isyanını Moğol istilâsı takip etmiştir»Ba.yçu. Noyan idaresindeki Moğol ordusu Sivas’ın doğ-asunda Kösedağ mevkiinde Selçuklu ordusunu korkunç bir
hezimete uğrat 11 (Temmuz; 1243 )»Bu mağlubiyet, memleketi
esarete sürükledi«Moğollar yağmalayıp,ahalisini kılıçdan geçirdikleri- Anadolu’yu yarım yüzyıldan fazla- bir
müddet sömürdüler»Selçuklu Sultanları,diğer tjâb.i. hüküm-»
darlar gibi Karakuruın'a gidip Moğol Hanlarına kullukları­
nı arz etmek zorunda kaldılar»Gıyâseddin Keyhüsrev’den
sonra Selçuklu tahtına geçen Il.İzzeddin Keykâvtls(1246-9)
IV.Rükheddin Kılıç Arslan,II.Alâeddin Keykubâd,III»
Gıyâseddin Keyhüsrev,II.Gıyâseddin Mes’ud,III.Alâeddin
Keykubâd,nihâyet tekrar tahta geçen II»Gıyâseddin Mes'ud
(1303-8),artık hür ve müstakil değil idiler»
-15-
Bununla- "beraber,katliâmlar,malî buiıranlar ve türlü suiis­
timaller ile tam bir keşmekeş içinde bulunan Anadolu’da,
XIII«yüzyılın sonlarına doğru,gittikçe zayıflayan Moğol
tahakkümü karşısında,uçlarda bulunan Türkmenlerin,Farsça
konuşup Moğclları tutan İran asıllı(= Acem'î)kimselere mu­
kabil Türkçeyi müdafaa eden halkın yer-yer direnmeleri
görülmüş ve bundan tedricen yıkılmakda olan Selçuklu Dev­
letinin enkazı üzerinde Anadolu Beylikleri teşekküle baş­
lamıştır»
Kısa bibliyografya
Akçakoca,Denizli Tarihi.İstanbul,1945
EdheiiuHalil.Anadolu11da İslâmî kitabeler,TOEM,27,28
.
«Kayseriye şehri, İstanbul, 1334/---918
Kony alı,İ.H„«Alanya»İstanbul,1946
Köprülü,M.Puad.Anadolu Selçukluları tarihinin yerli
kaynakları.Belleten,27/1943
Ibn Bİbt oAnadolu0da Selçuk?. Devleti tarihl.terc^HUi-r.
Gençosman, AnVfir?.;1941
Miibârek Galip ,AMkara«le*aabul.î928
Turan,Osman,Kılıç ArsIantİslâm Ansiklopedisi,VI,681-8
___ ______ .Selçuklular tarihi ve Türk-İslâm medeniyeti,
Ankara, I965
aSelçuk devri vakfiyeler.i,Belleten,43,45
«Selçuklu kervansarayları,Belleten,39/^946
.Ke.vhüsrev I„,İslâm Ansiklopedisi^1,613-620
—— :
— --- — jKeykubâd ıaf İslâm Ansiklopedisi,VI,646-66I
Tur gaı,H0Fehmi,Ak sarayî1nin hülâsa tercümesi,Konya
Mecmuası, I-.6/1937
ANADOLU BEYLİKLERİ DEVRİ
XIIIoyüzyılm sonlarına doğru bir daha toparlanmasına
artık imkân kalmayan Anadolu'da daha IoAlâeddin Keykubâd
zamanında Bizans ve Kilikya hududjarına uçları korumak
üzere yekleştirilmiş bulunar. muhtelif boy ve oymaklara
mensup Türkmenleri'1,Anadolu’nun ovalarına„vâdi ve yaylalarına yayılmışlar,sonradan kendi beylerinin maiyetin­
de beyliklerini kurmağa başlajnışlardıroEsasen,ismen mev­
cut Selçuklu Sultanlarının mevcudiyetlerine rağmen,Ana —
dolu'yu idâre eden Moğol Vâlilerinin türlü zulüm ve irti­
şaları üzerine uçda bulunan Türkmenler,resmî devlet ile
ilişkilerini keserek,müstakil bir surette hareket etmeğe
başlamışlar idi»Nitekim,1283'den beri batıda Bizans hudu­
du sayılan Kütahya,Ladik(—Denizli’i taraflarına yerleşmiş
bulunan Kanglı—Kıpçak zümresinden Germiyan—oğulları ile
Beyşehir havalisind® bulunan Eşref,Eğridir,Uluborlu,Yal­
vaç, Antalya havalisinde sakin Hamid,Muğ.la,Beçin,Milas ve
Çine taraflarında yaşayan Menteşe Türkmenleri,bulundukları
sahalarda,eski Türk göçebe teşkilâtına uygun birgr beylik
kurmağa muvaffak olmuşlardır»
Öte' yandan,isimleri geçen beyliklerin en kudretlisi
kabul edilen Cermiyan Beyliği kumandanlarından.Aydın oğlu
Mehmed Bey'in İzmir, Tire,Ay asluğ(= Selçuk),Bir gi şehirlerin;;
de,Sarühan Bey'in Manisa,Menemen,Gördes,Demirci»Durgudlu.
taraflarında,Karesi Bey?in ise Balıkesir,Aydıncık,ÇanaJdeali
havalisinde birer Beylik kurduklarını da belirtmek ister­
iz »Denizli'de kurulmuş İnanç-.oğulları da dahil olmak üzer®
isimleri geç«rı Beylikler,Germiyan Beyinin yüksek hâkimi­
yetini tanımakda idiler0ÎTitekim,XIV»yüzyılın ilk yarısında bu beylikleri
ziyaret ’eden İbn Bâttîlta ile Şihâbeddin:
el-tlmerî,bu huşum teyid ederler,,
Daha İ22ö’de loAlaeddin Keykubâd tarafından güneyde
Kilikya hududu sayılan Mut,Ermenek,Gülnar,Silifke taraf­
larına yerleşdirilmiş bulunan Afşar ulusundan Karaman
Türkmenleri ile Denizli,Honaz taraflarında bulunan Üç—
0klar,bulundukları sahalarda mühim roller oynamışlarıdır#
Devlet kuvvetli olduğu zamanlarda bulundukları mıntıka- •
-17-
-larda kendi hallerinde yaşamağı tercih eden, hu Türkmenl e r i n .g’
Öçebelikden çıkarak toprağı sürmek.veya.koyun,kcçi
at gihi ehli hayvanları yetiştirmek.suretiyle toprak sahi­
bi oldukları bilinmekle beraber,bâzanda sürülerini otlat­
tıkları mer’alara civar, kaleler önünde toplanarak ânî.
baskınlar ile bu kaleleri ellerine geçirdikleri anlaşıl maktadırNitekinijKarmanlılar,Ermenek,MutjKaraman şehir ve
kasabalarını bu suretle elde etmişlerdir»Öte yandan,dev­
let ,gönderdiği ferman ve menşûrlarla bu fetihleri kabul
edip onlara bir takım unvanlarda vermiştir»Kuvvetli bir
göçebe teşkilâtı kurup 1320 den sonra Konya'yı kendileri
ne merkea yapan Karaman Beyliği,XV.yüzyıl sonlarına kadar
mevcudiyetini muhafaza etmiştir»Eğridir,Uluborlu,Yalvaç,
Antalya havalisinde beylik kuran Hamid Türkmenleri ile
Beyşehir ve yöresinde sâkin Eşref-oğlu Türkmenleri,nihâ y e t j Alanya Beyliği,Karaman Beyliğinin yüksek hâkimiyetini
tanımak zorunda kalmışlar idi»
Anadolu Selçuklu Devletinin batı uçlarında Söğüd,Tomap.iç havalisinde 1299'dan itibaren gelişen Osmanlı Beyli­
ğinden ayrıca bahsedeceğiz»
Bu arada orta Anadolu’da,bilhassa Sivas ve Kayseri
şehirleri ile yöresinde kurulçn Eredna Devletinin bu bey­
liklerle ilgisi olmadığını belirtmek icap eder„Zirâ,bu
beylik,Anadolu'yu uzun müddet idâre eden Moğol Vâlii'jrinden Eredna(sa.nskiritçe:inci)tarafmdan kurulmuştur^Eredna
memlekette adaletinden dolayı^köse peygamber11olarak tanın
mış olmasına rağmen, kendisinden sonra gelenler,zulüm ve
sefahatleri yüzünden halkın nefretini çekmişler idi» Bu
yüzden,Salur ulusuna dayanan Kayseri kadısı Kadı Burha —
neddin Ahmed,Erednalıları kolayca bertaraf edip aynı
sahada yeni bir beylik kurmağa muvaffak olmuştur*
Nihâyet bugünkü Adana, Sis(=.Kozan),Ayaş,Payas ve Tarsus
havalişinde sakın Üç-Oklardan Yürekir boyuna mensup Ramaz­
an BeyMn kurduğu Türkmen Beyliği (=Ramazan-Oğulları) ile
Maraş,Elbistan havalisine hâkim Boz-Oklardan Dulkadır-oğlu Karaca Bey*in kurduğu, diğer bir Türkmen Beyliğini("Dul
kadır—oğulları)de 2 ikretmek lâzımdır#Her iki Türkmen top­
luluğu, uzun müddet,Osmanlı ve Memlûk Sultanlığı arasında
mutavassıt bir rol oynayarak mevcudiyetlerini XVI.vüzvılı.n
-Iö-
ilk yarısına kadar devam ettirmişlerdir»
Bu arada "hâsı Selçuklu Tezir ve devlet adamlarının
kendilerine mülk olarak verilen yerlerde sonradan geniş*=
ieyen bir takım ufak "beylikler kui'duklar ma, da îşârei et=*
mek icap eder,Nitekim,, onsa Kastamonu -<re havalisinde sonra-=
üa Sinop daJail geniş bir sahada beylik kuran Candar-oğul*
1arı(sonra-dan ıİsfendiyar~o ğu 11a.ri)i1e Anadolu Se1.çuklu
Devleti veziri meşhur' Sahip Ata Faîıreddin Ali-oğullarmin
timârlârı olan Afyon Kârahisar(Ka.rahisar-=j.”Sahıb)da kıus^»
duklari diğer bir "beyliği•zikredebiliriz»
Öte yandan,doğu Anadolu’da Oğuz boylarında Bayındır
ulusu Beyi Kara Yülük Osman Bey"in,Erzincan,Harput,Diyar­
bekir, Bayburt taraflarında kurduğu Akkoyunlu Türkmen
Devleti ile Fırat ve Dicle'nin yukarı vâdilerine yerleşen
Oğuzlardan Karakoyunluları ayrıca belirtmek isteriz«Hemen
belirtelim ki,bu iki ulus,doğu Anadolu’nun temamen Türkü­
leşmesine âmil olmuşlardıroNitekim,1271 de Marco Polo’dah
itibaren XIV»yüzyılm ilk yansında Ibn Batt’0.ta,nihâyet
XV.yüzyılın başında Clavi jo,bu mıntıkayı Türkmen ülkesi (s
Turnomania) olarak belirterek,iki rakip Türkmen gurubum
işâret etmişlerdir»
Bununla beraber,her iki Türkmen ulusu, sonradan. As er'bey„
can ve Irak için aralarında mücadele ederek,Türk kitle»
lerinin bu mıntıkalara göçmesine doiayisiyle„Anadolulun
bu bölgelerindeki halkın aaalmasma sebep olmuşlardır9
Zirâ,XV.yüzyılın sonunda İran’da- dinî temele müstenid bi.f
devlet kuran Safevîler,Anadolu'dan göçen bu Türk unsuruna
i.stinad edeceklerdir.
Bu suretle Anadolu’nun doğusunda,güney ve batısındakurulan beyliklerin teşkilâtları eski göçebe Türk düzeni­
nin ayni olmakla beraber,beyliklerine merkess edindikleri
şehirlerin te'siri ile bâzı değişikliklere uğramıştır»
Bununla beraber,devletin,Karamanlılar ve Selçuklularda
olduğu gibi,âilenin müşterek malı sayılması an’anesi uzun
müddet dğvam etmiş görünmektedir,Bu yüzden,âilenin en yaş­
lısı uluğ bey olarak merkesde oturduğu bir sırada,,â.ilenin
diğer ferdleri başka merkezlerde müstakil bir şekilde
reket ed.ip adlarına para bastırmış veya komşu ülkelerle
anlaşmalar yapabilmişlerdir i
-19-
Aydıri"0|fulları ile Kanaman Beyliğinde "bu an'aneyi açıkça
görmek mümkündür»Hemen ilâve edelim ki,bu sistem,‘beylik­
lerin inkişafına saSni olmuştur»Mitekim,Osmaiılılar, bu
sistemi s-enbolik ‘bir şekilde tatbik etmiş olmalarına rağ­
men, sonradan merkeziyetçiliği kabul ederek cihanşümûl
■bir devlet kurmak imkânına da s&hip olmuşlardır.
Öte yandan,Anadolu’da türkçenin kültür dili olarak in­
kişafına çalışan bu Beyliklerin hâkim oldukları sahalar^
da pek çok eser bu dile teroüme edilmiş, san11at eserleri
ise,Selçuklularla Osmanlılar arasında "bir geçiş devri
2 irlamıştır0
Kısa "bibliyografya
Ak m ,H. nAydın—oğulları hakkında, bir araştırma.,İst anbul
1946
AtalaYttBeEimoMarag tarihi ve ooğr-af.yası0İ3tanbul,1921
Behçet,M» »Kast-amoni Mâr=ı kadîmeai.İstanbul.1341
Edh em,Hal i1„Büv e-l°i İsiâmi.ve.İstanbul,1927
.Beyşehir”de Eşref-oğullan kitâbeleri,T0EM,5«
Dilciment,K» .Canik Beyleri„Samsun,, 1940
Gökbel,Ao-ŞölenfHo.Aydın İli tarihi.İstanbul.1936
Uluçay,ç.„Saruhan-oğulları ve eserlerine dâir vesikalar
İsta.nbul,1940
„Manisa tarihi,İstanbul,19 39
Uzunçarşılı,İ.Ho.Anadolu Beylikleri ve Akkoyunl-q.Kara~
koyunlu, devletleri,Ankara, 1937
SuaKâmil.Balıkesir ve civarında yörük ve fTürkmenler.
İstanbulr1936
Köprülü,M.Fuad,Anadolu beylikleri tarihine âid notlar.
TM,II,1928
Tekindağ,M0C»Ş«,garamanlılar.İslg.m Ansiklopedisini, 316-
330
tevhid,A.<Karasi-dğulları.T0EM-564»
Yaman,T.M.»Kastamonu tarihi<İstanbul,1935
Ü<?oktBahriye,Hamid-o^,ulları,İlahiyat Fak.Dergisi,
1-11/195%
VJittekjP*,Menteşe ’
beyl'lği.terc,0»gaĞökya;y,Ankara,1944
XII. VE XIII, YÜZYILLARDA ANADOLU
KÜLTÜRÜ
Son tedkiklerden anlaşıldığına göre,büyük Türk muha ceretinin Anadolu'ya getirdiği unsurlar arasında yanlız
göçebe değil,Orta Asya'da,çok eski zamanlardan beri köy
hayat ma, hatta şehir hayatına geçmiş her çeşit halk mevcu#u« Bu bakımdan,nufusunun büyük; çoğunluğu yerleşik Türklerin teşkil ettiği Anadolu,Selçukluların,burayı memleketler arası bir transit merkezi haline getirmeğe muvaffak
olmaları sayesinde,kültür seviyesi yükselmiş büyük merkep­
leri ihtiva eden zengin bir ülke haline gelmiştiroNitekim,
yolcuların her türlü ihtiyaçlarını te'min eden büyük han
ve kervansarayların üzerinde sıralandığı büyük ticaret
yollarında her türlü âsâyiş tedbirleri alan devletin tâkip
ettiği siyâset yüzünden başda Konya,Kayseri,Sivas,Erzurum
olmak üzere Erzincan,Harput,Amasya,Tokat,Aksaray,Ankara,
Sinop,Samsun,Antalyajmedreselerijkütüphâneleri,san1at ve
ilim nvuhitleri ile merkezî hüviyette birer Türk şehirleri
haline gelmekde gecikmemişlerdir.Bu devir Anadolu'sundan
bahseden Hıristiyan menbaları,Marco Polo,Rubrouk^Haython
gibi seyahlarsXIIIoyüzyıla âid İslâm kaynakları,nihayet,
bu devirlerden kalan muazzam mimarî âbideleri bunu gös­
ter ir.,Bilhassa, sultanlar, devlet büyükleri „hatunlar tara?fından Bağdad'daki Niztaıiye Medresesi(Türkler tarafından
kurulan ilk Medrese,1066)şeilinde kurulup devletin mülkî
ve adlî kadrosuna memur yetiştirmesi itibarile önemi bü­
yük olan medreseler,say ıl'mıyacak kadar çoktur aBu yüzden,
XIII,yüzyıl Anadolu Türk cemiyeti,içtimâ*î iş bölümü dere­
cesi ve İktisadî inkişafı itibarile,diğer çağdaş cemiyet­
lerin en ilenlemiş olanlarından biridir.Bilhassa, Moğol
istilâsı üzerine doğudan bir çok âlim,şâir,mutasavyıfların
Anadolu'ya gelip yenleşmeleri,buradaki fikrî faaliyetleri
çoğaltmış, Selçuklu medreselerine haklı bir şöhret kazan­
dırmıştır- o
Öte yandan bu kuvvetli kültür merkezlerinde şiir ve
edebiyat sahasında da pek büyük terakkiler kayd edilmiş,
bundanda bilhassa Pars edebiyatı âmil olmuştur.
Şurası bir gerçektir ki »Türk sürt"anlarının maddi ve mane®î himayeleri sayesinde üstün t>ir seviyeye yükselen fara*ça,aynı yüzyıllar zarfında Anadolu'da da tesirlerini.gös­
termiş, kaleme alınan eserler bu dil ile yazılm:î.ştır*Bun—
lar arasında Fesnevî'nin ölmez şM.ri büyük Türk sûfj.ei
Mevlân'V Celâleddin Rttmî'yi zikretmek isteriz.»Bununla, bera
ber gerek farsça ve gerekse medrese vasıtasiyle durumunu
muhafaza, eden arabşa, çok geçmeden,yerini tür-kçeye "bırak ~
mxştır.Zirâ,hakikatin his yoluyle idrakinin mümkün oldu­
ğunu iddia ile medrese müntesiblerine cebhe alan ve din­
in mekruh kıldığı raks ve musikiyi ön plânda tutan sünnl
safîler,eski Türk -milli dini olan şlmânî akideler ile bas
lenmiş vaziyette,muhtelif fik.ir ceryanlarının birleştiği
bir merkez olan Horâsâon5dan gelerek Türkmenler üzerinde
müessir olmuşlardır,, Nitekim, Türk manevî dünyasında büyük
tesirleri olup Ahmed Yesevîcnin(ölırull66) pek şok Türk
örf ve âdetleri ile bezenmiş tarîkatıhı(-Yeseviye) Ana —
dolu'da yayan Baba İlyas Horâsânf,Hacı Bektaş-ı ¥ell,Seyid
Mahmud Hayrânî,Hacı« Sultan gibi şahsiyetler hakkında yazı­
lan bir çok türkçe menâkıb—nâme (==vilâyei.=nâme)1er halk
tarafından büyük alâka ve sevgi ile okunmuştur»Bu sebetler
Türk mutasavvıfları^Ba,balar diye adlandırılan Türh Şeyh­
lerinin rehberliğinde Anadolu'ya geldiklerinde kendi görüş
'leriai kolaylıkla telkin edebilmişlerdir#
İşte bu sebebledir ki türkçeden çok fars harsına hi-s=
met eden Mevlântnm eserlerinde görülen türkçe söz ve ibâ~reler istisnâ edj.leçek olursa9oğlu Sultan Veled9türkçeyi
kifâyetsiz bulduğunu söylemesine rağmen,gittikçe baskısı*»
nı arttıran Türk harsı karşısında türkçe şiirlerde yaz -=
mak zorunda kalmış idifBu aradasMevlânâ'nın da hocası
kıdvetu'l—abdal Ahmed Fakih}Oğuz Türk şâiri Şeyyâd Hamza,
türkçeye tlşık İfrık Paşa’nın türkçenin milli dil olmasında*ki gayretlerini burada hürmetle,şükranla Zikretmek icap
eder«Bununla beraber,türkçeşşüphesizsTunus Emre ile en
yüksek seviyesine çıkmıştır*
Bü arada aynı yüzyıllar zarfında büyük bir inkişaf
-23-
ğösteren san9at ve imar faaliyetlerine de kısaca temes
etmek istiyoruz.Zirâ,bu yüzyıllarda Selçukluların Banlat
ve imar faaliyetini gösteren ve çoğu birer kıymet ifade
eden mimarî,kitâbe,tezhip,süsleme,minyatür,çinî san'atı
en yüksek bir seviyeye çıkmıştır,Selçuk sultanlarının an-8anevî terbiye ve telakkileri icabı kat"iyen mutaasıp ol-mayarak müsamaha ile hareket etmeleri,bu mimarinin hususî
bir veçhe almasına sebep olmuşturoNitekimjKonya'da
bazı
evlerin bahçelerini mermer hsykeller ile süsleyecek kadar
geniş fikirli olan IX.Kılıç Arslaa,saraylarının kapılarını
ve duvarlarını kabartmalar, kadın ve erkek resimleri ile
inşâ ettirdiği Konya surlarını heykeller ile süsleyen I,
Alâeddin Keykubâd ve resimli para bastıran II,Keyhüsrev,
her türlü dinî taassubdan uzak kalarak güzel san'atları
himaye etmişlerdir.
Öte yandan medrese mimarisi yeni Türk yapı san "at m m '
numuneleri olarak Türk-İslâm âleminde hâkim bir mevki alKıştır.Esas itibarile muazzam otağları andırıp mahrutl ve
ya çek köşeli çatılı,ekseriyetle çinî ile kaplı bulunan
tuğla künbed(=türbe)1er Türklerin İslâm dünyasına getir­
dikleri yeni yapı şekillerinden biridir«Umumiyetle„Türk
yapıları üzerinde yer alan kuş,buğa;ejderha,çift başlı
kartal kabartmaları ile Anadolu Selçuklu sultanların m
bastırdıkları üzerinde insan şekilleri bulunan paralar da
biise M r fikir vermektedir.Bilhassa,Türk yapı şekilleri,
Anadolu'da zengin bir çsşidli.lik kazanmış olup XVI.yüzyıl
da. Mimar Sinan devrinde büyük gelilme göstermiştir*
Kısa bibliyografya
Kafesoğlu,İ« «Selçuklular Tarihi.İslâm Ansiklopedisi,
X, 353-416
Köprülü,M«Puad.Türk edebiyatı tarihi.İstanbCL,1928
Gluck.H.«Türk san8at inin dünyadaki mevkii.TM,III,119-129
Strzygovrski, j.,Türkler ve Orta Asya san'atı meselesi.
TM,III,1-80
Turan. Osman, Selçuklular tarihi ve Türk-İslDinı medeniyeti
Ankara,19$5
-24-
OSMANLI-TÜBK TARİHİ
I
Kurtuluş Devri
Oğuzların Kayı Boyuna, jnensup bir oymak olan Oshıahla— .
larm kısa bir zamanda Anadolu’ya ve Balkanlara hâkim
sağlam bünyeli bir devlet haline gelmesi bugün bile henüz
halledilmiş değildiroZirâ,XIV.yüzyılda 03manlı Devletini
yaratan ve onu sür'atli inkişafına imkân veren maddî ve
manevî kuvvetlerin menşelerini bulmak,XIII=yüzyıl Anadolu
cemiyetinin içtimâ*î şartlarını bilmekle mümkündür»
Bununla beraber,Selçuklu Devletinin batı hududlarına
yerleştirilen Selçuklu Sultanlığına, tâbi Oğuz (—Türkmen)
boyları gibi,Rumlarla mücadele halinde bulunan bu boyun,
önce Ertoğrul Bey*.in,sonra da onun oğlu Osman Bey'in eme­
rinde kuzeyden güneye doğru uzayan ucun Karaca-Hisar-Bilecik’e karşı kısımlarına yerleştirildikleri,bir müddet
sonra da Beypazarı tarafındaki Karacadağ mıntıkasına gel­
dikleri anlaşılmaktadır0Öte yandan Sivrihisar ucuna memur
mahallî beylerden Emir Caca-oğlu’nun maiyetinde bulunan
bu boyun,gazâ ve cihâd işlerindeki başarıları üzerine Süğüd ve Tomaniç bölgesini yurd edindikleri bilinmektedir.
Bu husus onları Uç Gâzileri(Türk an'anesine göre:Alp)duru­
muna yükseltmiş ve uç beyliği de sonradan her türlü şart
ye icapları ile Osman Bey*e verilmiştir,.
125ö'de Söğüd’de doğup zeki ve ira-deli bir boy beyi ol­
duğu bilinen Osman Bey zamanında.bu boyun kuvvetli bir du­
ruma gelmesinin sebebi eri arasında coğrafî durum 1ar-1 yAydın
Menteşe,Saruhan ve Karesi beyliklerinin ayrı gayeler takip
edip batı,bilhassa,Lâtin denizcileri ile savaşmaları sa­
yılabilir.Bu yüzden,karşılarında yanlı?, Bizansı muhasım
olarak bulan Osmanlılar,ilk kuruluş sıralarında serbestçe
hareket etmek imkânını bulmuşlardır»Osmanlılarm muvaffa­
kiyetlerinin en mühim âmillerinden biri de,diğer beylik­
lerde devlet ailenin müşterek malı addedilmiş olmasına
rağmen,Osmanlı beyliğinde bütün kuvvetin bir tek beyin
elinde bulunmuş olmasıdır»Hitskim,I.Murad ve I.Bayezid ,
kendilerine rakip olaçak kimse bırakmamak için kardeş -
-25-
.İ.e*5iıai',; o^a^a^'r/kal^aî-roı^Iardir.ButySzaen^ğsm ânl İ^-Bevletin ••i-j&sd-iğer Çâs^I)BVİe.tİ9öPÎbv«-i;Tî«3İ:lîİlSi,îaâ0fli^i^ri ;-6l4f£lt^al~
#ivgtşıreLsmu.fâzla-bi:h':devaml:tlik-•'göstermösiiâe;"hâkimiyet
iiaA't.aksiâ Milmemesi'^&sûiü^büyük'bî^'-MIİ öl'Âuştur0•''
;0.ğ:m.a£nBeyiKârac.^Hi3ar.|Bİlecikyİneğöl •
'ğ,i'feî':kömşuöû Iju-lı
and,uğw.r.aEsim-!3?ekfûrl arinin ■eîıîide ■buliuâân 'bölge1eriri"£§in d«J'b3aiund.!uğuivdta,ıujKian^ha-lfcan‘’Bi-zööö3£3£İ;-'siyâsî ve idari an­
arşisi jaskerî zafından bıkraasındanfnihâyet^Pürklere karşı
Anadolu'ya se^kedileh-^Katalanlar gibi:ücretli ''âakei'î ka^
fi.lelerin.'yapiİk3.ar ı- zulüm dolay-ıöiyle;:Lâtia ve -Katolik
..d.üşnıaı;lığiada4:ıişîfcifade.-. ederek eraz-îsini 'genişietmeğe ■'taş
lam,ış
JJ^yüisyıiin:ikinci ly'atjlöındân^'eri '13âtı •hüdullar ı
na.;,gelig.:,'biTİkmek-te':olan;göçebe,İEöylÛi'şehirli: 'Türk‘HSasHİr:lar ^^av:b^ala^a^i3kân.'etmişt ir'.Bu-;7Ü2denj'Tİçlarîİ eriedik­
çe ,onun,:.arkasm d a ■şehirlve köy h'ayâti~i-ıîkişaf 7etmekteyriuf^sakegaf§ti:.:ârimakdâj ıktisadî;:fââliyet fkûvvet‘İenmekde' ;idi•
Öte yandan "buralardaki mücadele az-çok dina'bir' mâliiyet
alâiğS sihatlfps&oahid-şDerviş^ol'âjâkîmüK^eri^ •inanışlara
mal ik:.itürlü insani ar ın,:dcrviş •züaırelerini de •'zikredebilir
ig^Bıınlâriç. ceâkirtlEüEk dini- Şâroân fdüşünceleririe.-sahip ' ol.^ukabâllsiiajfeasijüda-.lysptıkl-ats -.prop'Agând-âl'ajîj-Hı^istiyonlara
ida,.şamil ;olmuşt;jr.» '
Öt e y andanpl2Ö§ tctafIIJGiyS,şeddin '>Mes^-ıid^'Osmari■
‘-Bey ,:b
beyliki.alâmetl.eri £Dlan^t:âğtaieın(j=n3ayr’âk^:ki3iç '-Te-saire giibi.:;h.ediye:le» .’îgöndererekj-âldiği’--yerlkfi£ smen1'-tasrt'ik'"’£■îmiş
iti‘Si;Bui.yü%den^l'291--deJ;KârâĞ^H'i-6ar' in ^âl:ı^îp -hAitb'ede Osman
B:eyMa-^i-aninin^kü^aE^^-eyligiin- kürtil'masi' ır^''iîgıli3dir.
rl2-£9Srda^îâJvsÇis-aa^,Btl^ilk/İneğöİ - W -emsâlif^^•61‘
efif''^ölîlı:Şdip--b6jîliğini''id.ahâ''.da.'-’küwetl':endl'reiî Osman -Beyfbü ?s^iÎĞde
-26-
i-ş birliği yapmışlardır.Nitekim,"bu yeni gelenlerin telkin­
leri üzerine Osman Bey*e Oğuz Hân töresine göre merasim
yapılmış,birer—birer bu beyin önıinde diz çöküp onun verdi'
gi kımızı alarak içen "beyler, sadakat ve tâbiiyet yemini
etmi şlerdir,,Bununla beraber,Osmanlılar dahil bütün Ana­
dolu beyliklerinin tam istiklâl tarihlerinin,Anadolu İlhanlı Vâlisi Çoban-oğlu Timurtaş1ın 1327’de Mısır’a il­
ticası ile orada öldürülmesinden sonrs olduğunu da be­
lirtmek isteriz»
Bu suretle, 1326'da Bursa’n m fethile daha da kuvvetlen­
en Osmanlı Beyi iği, Orhan Bey zamanında., III„Andronic emrin-,
deki Bizans kuvvetlerini Pelekcanon-bugünkü Maltepe'de-da
mağlup ederek(l329)İznik(l33l)}şonra da İzmid(l33ö)i eli**
ne geçirmiş ve 1360 şenesine kadar Karesi Beyliği erazi —
sine hâkim olmağa muvaffak olmuştur*Nitekim,XIV.yüzyılın
ilk yansında Anadolu’yu gezen Ibn BatttLta-ile el—Umerî ,
kuvvetli bir orduya sâhip olan -Orhan Bey*in faaliyetle»
rinden bahsederler*
Öte yandan,Balkanlardaki rakipleri karşısında Uciz
kalan Bizansm yardım talebi üzerine daha 1345'd-en beri
Avrupa topraklarına geçmekte olan Osmanlılar, 1359’âajGeli— .
bulu'da yerleşmek üzere harekete geçmişler Orhan'ın tecrü­
beli kumandanları 1360-1 seferi ile Trakyanın strateji ba­
kımından en mühim yerlerini feth etmişlerdir»
I«Murad iş başına geçtiği zaman,Gelibolu'yu ileri bir
.hareket üssü olarak: kullanan Osmanlılar’,Rumelinde kat'î
surette yerleşerek fetihlerini daha da ileri götürmüşler-,
dir»I^Murad’m , 1 3 8 9 ’a kadar süren saltanatı s.irasında,Bal­
kanlarda Ûsmanlı hâkimiyeti sarsılmaz bir şekilde teessüs—
etmiş olup,merkez Edirne’ye nakledilmiş,Trakya,Makedonya
ve Bulgaristan zapt edilerek buralara pek çok Türk muha.ci-'
ri iskân ed-ilmiştircBu yerleşme hareketi ise,devlet b ü n ­
yesinin kuvvetlenmesinde büyük bir âmil olmuştur»Zirâ, dev­
letin iskân maksadiyle naklettiği Türkmen topluluklarından
mâda,boş ve zengin toprak bulup yerleşmek üzere bir çok
göçebe unsurlar, fakir kölüler,Rume.linin zengin timârlarına
sâhip olmak isteyen bir çok sipâhiler,orta Anadolu’dan,Ka­
resi, Saruhan, Aydın, Menteşe gibi sahil beyliklerinden Trakyaya ve Makedonya'ya gelmişlerdir.
-27-
Su göçler ve iskânlar XV.yüzyıla kadar devam edecektir.
Öyle ahlaşılıyor ki,Balkanlarda zapt edilen erazi,muhtelif
timârlara ayrılarak askerî vazife mukabilinde sipahilere
yahud daha büyük kıymette zeamet ve hasların,varidatları
ile mütenasip mikdarda asker tedarik etmek şartiyle,daha
"büyük kumandanlara verilmesi usulü,Selçuklular devrinde ol­
duğu gibi,Osmanlılar devrinde de devam etmiştir.Öte yandan
bu fetihler ile birlikde ele geçen esirlerden devlet namı-,
na alman beşde bir hisse Anadolu'ya sevkedilerek. Türkler
arasında terbiye edilmiş ve orada türkçe öğrenip İBİâm ol—
dukdan sonrada, askerî hizmetlerde kullanılmışlardır.Yeni­
çeri teşkilâtı bunlara dayanmıştır.Bununla beraber,devlet­
in en büyük askerî kuvvetini timâr sâhibi sipâhilerin vueuda getirdiği süvari kuvvetinin teşkil ettiğini de belir­
telim» Nitekim,XIV.yüzyılda yeniçerilerin göze çarpacak bir
önemi yokdu.Devşirme usulü sistemli bir şekilde ancak XV.
yüzyılda II.Murad zamanında başlar.
Diğer tarafdan,sulh yoluyla zapt edilen yerlerde bulu®
nan halk,vergilerini vermek suretiyle,yerlerinde bırakıl­
mışlardır «Bu arada bir takım kolonizatör Türk dervişleri,
bâzı tarik-- erbabı,Hıristiyan halk arasında mütemadi bir
İslâm propagandası yapmışlardır.Bu yüzden,Balkanlarda bü­
yük tesirleri görülen Bogomiller gibi Ortodoks kilisesine
düşman zümreler arasında İslâmiyetin kolaylıkla yayıldığı
anlaşılmaktadır.Ayrıca Balkanların aristokrat sınıfı arars mda da ekonomik ve piskolojik sebeblerle müslüman olan
kimselerde bulunuyordu.»Fekat,bu İslâmlaşmalar,XV ve XVIf
yüzyıllarda bihassa Bosna'da ve Arnavu&lukda çoğalacaktı*;
Bununla beraber,devlet,bu husuşda hiç bir müdahalede,tasyikde bulunmamış,halkın dinî serbestisine,ruhUnî sınıflar*
m imtiyazlarına,cemaatlerin örf ve âdetlerine riâyet et—
miştir0
Balkanlarda kazanılan zaferlerle kuvveti artıp,kurduk­
ları yeni teşkilâtla diğer beyliklerden ayrılan OsmanlI­
lar, Anadolu'da da hududlarını genişletmiş,Ankara ve hava­
lisini, Germiyan ve Hamid—oğulları erasisinin bir kısmını
alarak Orta ve güney Anadolu'ya hâkim bulunan Karamanlıları
mağlup etmişlerdir,Bu yüzden,!.Bayezid,tahta çıktığı zaman
i-^8-
O-smaftl± aeVieti-,A®adtfİtf,;d.:3;•'•vs ■İâikİn±3,rd;a, sağlam ve kuy:VWk5)i..slsâ&'isdevl-eU---^şeklinde-:;:4çü:raMuf ■'buluriııy-ordtı., Ni'tekim
3ayei5iAfW feayed-eyA-nacLoiu^da Türk' 'bfirllğint kıMuşf'3i=
zadsın ve Papanın teşvikleriyle harekete geçen Haçlıları,
da Nigbolû'töa müdhiş bir yenilgeye uğTatmiştır(l396)»'Filvâki:.,dci|,'u.d-an .igeliıP T,ürk d-üayaisznı yıkan Timur,1402 A'ökftra sav.aşı ile:Bay-ez-id^i- esir Ve 0sma,rilı'Devletiniyeski
Türks.an*anesi •gereğince^ oğulları arasında parçalamış isedeskuvvetli bir bünyeye slhîp olan devlet,çok geçmeden ,
Çelebft Mehmet ve bunun oğlu II.Murs.d-*m idaresinde yeni■den eski kudret ve -nufUzuna. kavuşmakta gecikmemiş ve
tih Sultan liehmed tarafından ■imparatorluğun temelleri
atılmıştır» .
Kısa bibliyografya
Gib'bong.HoAo <,Osmanlı İmparatorluğunun, kuruluğu.Terc«R»
Hulusi,İstanbul,192Ö .
diese.>T« .Osmanlı ’ݧrparatorluğıxnun teşekkülü meselesi,
TM» I,
' " ' V". -
,
, u-.
..
..
Koyun oğlü,M.Turgut nİznik ve Bursa .tarihi »Bursa. 1935
KoprülüjMeFua.d,Oğuz etnolojisine dâir not.lar,TM, 1»185
..
.Osmanlı Devletinin kuruluşu,Ankara. 1959
.Osmanlı £iflparat.orluğu*ıun etnik menşeli
meseleleri,Belleten}28,s.»2İ97284
-29-
OSMANLI-TÜRK TARİHİ
II
Fâtih Devri ve Özelliği
Türkler için bir ideal,ulvî bir gaye olan İstanbul’un
fethini gerçekleştiren Fâtih Sultan Mehmed,XV«yüzyıl Türk
hükümdarlarının en büyüğüdür»İstanbul8u fethetmek suretiy­
le Anadolu ile Rumeliyi birleştirip,doğuda ve batıda Türk
hâkimiyetinin temellerini atan Fâtih,Bizans tahtı üzerinde
hak iddia edebilecek hânedânları bir biri ardında ortadan
kaldirmiş,Anadolu ve Ruıhelide tâbi beylikler sistemini bı­
rakarak, doğrudan doğruya ilhak suretiyle,merkeziyetçi im­
paratorluğu gerçekleştirmiştir.Bu suretle,Çelebî Mehmed
ile babası IleMur-ad* m uzlaşma siyasetini terk ile Yıldır­
ım Bayezid tarafından tatbik edilen siyaseti deva,m ettirmiştiroBu yüzden vaktiyle Bizans imparatoruna tâbi olup
Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı idaresi altına konmuş
yerleri geri almak düşüncesi fetih hareketlerinde rol oy­
namıştır» Nitekim, Anadolu'da Fırat Nehri ile Rumşlide Tuna,
arasında yaptığı ilhaklar ile,eski fetihleri daha sağlam
olarak canlandırmıştır»
Bununla beraber3bir kısım mahallî senyörler,Sırp Despot­
luğu, Eflâk Beyi gibi yerli hânedânlardan bir kısmının yer­
lerinde bırakıldıklarına da işâret etmek isteriz.Ancak
bunların tâbiiyet şartlarına riâyet etmeleri ilhakları
ile neticelenmiştir,Nitekim,Sırp Despotluğu,Mora Despotlu­
ğu, Bosna Kırallığı ve Arnavadluğun fetih ve ilhakı aynı
şekilde gerçekleşmiştir*
Hemen ilâve edelim ki ilhak edilen Sırbistan'da.jMora'da
Arnavudlukde,bilhassa Bosna'da,büyük senyörlerin emrindeki
topraklarda çalışıp ağır vergiler ve angaryalarla ezilen
köylü,kendilerine büyük haklar sağlayan Osmanlı ilhakına
karşı,idareci sınıfları ile beraber,hiç bir mukavemet gös­
termemiş,bilakis, ilhakı desteklemişlerdir.Bu arada Katoliklerin propaganda ve tazyikleri altında bunalan Ortodoks
veya Bogomil köylülerin Türkleri kurtarıcı olarak bekle— ,
diklerini de belirtmek isteriz.Esasen, yerli hânedânlan
bertaraf edilmekle beraber,hiç bir dini,ırki taassup gös-
-30-
terilmeyerek, askerî teşkilâta alınan Hıristiyan sipâh.iler
müslüman timâr lılarla aynı Kaklara sfLhip olmuşlardır.
Ösmanlı fetihlerinin sür'atle genişlemesinin sırlarından
"biri de budur.
Anadolu'da da ilhak edilen "beyliklerde askerî timârlarm yerli sipâhiler elinde 'bırakıldığı görülmektedir.
MtekimjOrdu-Giresun bölgesinde timârlar m çoğu eski Çep—
ni "beylerinin oğullarına veya- :adamlarına bırakılmıştır.
Bununla beraber^fethedilen şehirlerin zengin5i?an,atkâr ye
tüccar halkından bir kısmının sürgüne :.tâb.i tutuluj?,Türk
şehirlerinesmeselâ İştanbula gönderildiği -ve yerlerineTürk halkı konduğu da bilinmektedir.Misâl olarak Trabzon5
u ala'biliriZgNitekimsTra.'bz,on yaz sonlarında'fethedilince
İmparator Bavit, Komnenos sâilesi iles.şehirdeki nufuzlu. .
•r.imseler de eşyalariyle birlikde İstanbul'a gönderilmiş,
:erlerine civardaki şehirlerden NiksarjLadikjBafragOsman­
cık,ÇorumjTokatjSamşun'dan Türk-^Müslüman âileler sürgün
tdilerek yerleştirilmiştir. 1487 tarihli bir Tahrir Deften
1 inde,Trabzon'da 226 mülüman,734 Rum,33 Genevizli ve 129
Jîrıneni hanesi sayılm.ıştır0Bu rakkamlar,başda Franz Babin—
/er olmak üzere bâzı batılı müelliflerin,orada Hıristiyan
halkın mahv ve ifnâ edildiği şeklindeki iddialarının ne
kadar yanlış olduğunu gösterir^
Bu arada„yeni bir çığır açan Fâtih Sultan Mehmedein
şahsiyeti hakkında da kısaca bilgi vermek istiyoruz.
Kuvvetli bir asker olduğu nisbette geniş görüşlü bir
fikir adamı olarak da tam-nan Fâtih Sultan Mehmedfedebi­
yata vâkıf olduğu gibijdin felsefesi meselelerine8coğraf—
yaçriyaziye ve hey'et ilmine de hususî bir ilgi duymuştur.
Bu yüzden^fetihden sonra 8 kiliseyi medrese haline getir~
miştZeyrek ve Ayasof^ya Medreselerini açmıştır.1470°de ta­
mamlanan kendi câmii etrafında meşhur Semâniye Medreseleri.ni yaptırarak bunlara vakıflar bağlamıştır.
Devrinin en büyük âlimleri fıkıhda Molla Hüşrev9tesfir„
de Molla Güranî,Molla Yegân,Hızır Bey Çelebî,riyaziyede
Ali Kuşçu,bilhassa iltifatına nail olan kelâm âlimi HocaZâde'dir.Bu ilim adamları yânında Ancona'lı Crıaco ve baş-*
ka İtalyanlar Fâtih'e batı tarihleri okumakda idiler.Öte
yandan I464-I472 senelerinde Rum âlimleri da Fâtih'in
-3I t
alâkasına mazhar olmuşlardır.Nitekim,İlk İstanbul Patriki
Gennadios(-Georgios Skolarios),Hıristiyan dinini ahlaması
için İ"tikad-nâmesini Fâtih için yazdığı gibi Trabzon'lu
âlim Georgiös'Âmirutaes' ile oğlu Batlamyus'ün kitabını ar=
apçaya terçürae edip bir dünya haritası yapmışlar,Kıritobu—
İpi da eserini bu sırada yazmıştır»
Nihâyet yanında bulunan hümanistlerden Francesco Berling
hieri,,Geographia adlı : eserini Fâtih'e ithaf etmişfOsmanlı
Sultanının arzusu üzerine Gentil Bellini İstanbul'a gelerek(îjyltll. 1479=Ocak ,148l)resmini yapmış ve yani saray *m
(a-Topkapı Sarayı)duvarlarmı rönesans üsltLbu fresklerle
süslemiştir» ■
İşte bu yüzdendir ki Fâtih'in kütüphanesinde batı kül türü ile ilgili 50 eser bize intikal etmiştir. 42 si Yunan­
ca olan bu eserlerden 8’i tarihe,6'sı riyaziyeye ve hey’-©
ete.. âiddirf
Kısa bibliyografya
Babinger,Fxı.«Fâtih ve;İtalya.teyç«Beklr Sıdkı Baykal,
Belleten,65/1953
»Mahomet'II le Concmerant- et son tempa,
1432 1481 Paris,1954
İnalcık,H. »Fâtih devri üzerine vesikalar<,Ankara. 1954
.Mehtaed II»İslâm Ansiklopedisi,VII,506-535
Hammer.j.vonaDevletli Osmaniye Tarihi,tere.M.Ata»
İstanbul,1334 11=111
Tansel3S.«Osmanlı kaynaklarına göSe Fâtih Sultan Mehmed
in siyasî ve askeri faaliyeti,Ankara, 1953
Tekindağ.M,C.Şehabeddin.Fethin 511 inci yıldönümü
konferansları.İstanbul,1964
: . . »c-İbn Kemal’e göre Fâtih'in İstan­
bul'u muhasara ve zaptı,İstanbul Estitüsü Dergisi,İstanbul
19 5 5 ,1 »s.1 -26.
- ,
,
-32-
OSMANLI-TÜRK TARİHİ
III
Fâtih devri sonrasından Tanzimata kadar
Hemen belirtelim ki Fâtih devrinin teşkilâtı fetih
hareketleri,Cem'in kardeşine isyân edip Anadolu üzerinde
hak iddia etmesi (-ülüş)yüzünden bir müddet durmuştur*
Bununla beraher,uluslar ara3i hir mesele haline gelen
Cem hâdisesinin yatışmasından sonra,fetihler,kısmen de
olsa,IIoBayezid devrinde de devam etmiştir.Nitekim,bu
devirde Kili ve Ak—Kirman kaleleri alınmak suretiyle
Karadeniz hir Türk gölü haline getirilmiş,Boğdan ile Ef=lâk Osmanlı hâkimiyetini tanımakda devam etmişierdir»Bu
yüzden Orta Avrupa'da muvazene kurulmuş,güneyde Dulkadır
ve Ramazan-oğulları Türkmen Beylikleri Osmanlı siyasetine
jygun bir siyaset tâkibine başlayarak,ilk defâ,Mısır ve
Suriye'ye hâkim Memlûk Sultanlığı ile münasebetler kurulmuştur o
Bu devrin en mühim olayı, kurduğu, dinî teşkilât sayesin
de Anadolu'yu tehdide başlıyan Safevllerin Şah İsmail'in
kiyasetinde arzettiği tehlikedir»Nitekin^Anadolu'da yaşı—
-jan Şifî-Alevı halkın yanında bâzı timârlı sipâhinin Şah
İsmail'in vaidlerine aldanıp İran'a gitmeleri .ile başla*yan buhran,Yavuz Sultan Selim*in iş başına geçmesini icap
ettirmişi:ir»Ancak,Selj,m,in!l12 imâma mütemayil(= imâmiye )
Şi'î—Alevî ve batiflî halk hakkında aldığı tedbirlerde if­
rata vardığını kabul edebiliriz»Ancak,Portekizliler tara/fından desteklenen Şah İsmail'i 1514'de Çaldıran sahrasın
da müdhiş bir hezimete uğratip devletin temellerini sar­
san bir buhranı- gidermesi bakımından şâyânı şükrandır.
Mitekim,OsmanlIların, sünnî olmakla beraber,kendileri ile
rekabete girişip Anadolu'nun güney vilâyet.liri üzerinde
hak iddia ile Dulkadır Beyliğini sıkıştıran Memlûk Sultan
lığını 1 5 16 Merc Dâbık ve 1517 Ridaniye savaşları ile
berteraf edip Suriye ile Mısır'a hâkim olmaları,Kanünî
devrini hazırlamış,nazarlar yeniden batıya çevrilmeştir»
Bu arada,son Abbâsî Halîfesi olup Mısır'dan İstanbul'a
gönderilen el-Mütevekki 1 ala'llah Muhacımed III.’in İstari-
-33-
"bul'&a bulunduğu sırada hilafeti merasimle Sultan Selim'ö
terk ettiği hakkında "bir rivâyet varsa da "bunun doğrula­
mağa imkân yokdur .Zirâ-,Selim,emanetleri beraberinde getir
mekle resmen halîfe olmuş idi.İşte bu tarihden itibaren
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 26 Recep 1342 ve Mart
1924 tarihinde hilâfetin ilgasına kadar Osmanlı Padişah­
ları dört asır müddetle "büyük bir İslâm kitlesi tarafın­
dan halîfe olarak tanınmışlardır.
Öte yandan,Kanûnî,Osmanlı Devletinin Doğu Avrupa'daki
hâkimiyetini tehlikeye sokan Carles-Quint ile uğraşmış ve
batının ileri .karakolları olan Belgrad ile Rodos’u,niha­
yet, 1526 Mohaç zaferi ile Budin'i almak suretiyle Orta
Avrupa işlerinde süz sâhibi olmuş,mütemadi gayretlerle Ak­
deniz'i bir Türk gölü haline getirmiştir.Bu a.rada,Barbaros
Hayreddin Paşa,I538#de vuku bulan Preveze zaferi ile hatlı­
nın müşterek filolarını mağlup etmiş idi.Öte tarafdan,Sü­
veyş 'den hareket eden bir- Türk filosu,Hind sularına giderek5bıaha!rat ve emtia ile ilgisi bulunan Hindistan ticâret
yolunu ellerine geçiren Portekizlilerin uzak-doğu'da henüz
mevcudiyetleri:';! koruyamıyan milletleri sömürüp ezmeleri­
ne mâni 'olmuştur„
Türk tarihinin en şöhretli hükümdarlarından "biri sayı­
lıp devdin hatılı ve Türk müellifleri tarafından muhteşem
olarak vasıflandırılan Kanûnî Sultan Süleyroant"bizzet en
mükemmel ve en teknik orduların başında 13 defâ sefere çık
mış idi„Bu seferler sırasında Viyana kuşatıldığı gihi Os­
manlIların dostu Fransa kıralı IoFrançois'yı desteklemek
üzere Charles-Quint ile savaşılmak istenmiş ve Türk ordusu
aynı gaye ile Alman seferine çıkmıştır.
Ancak,Şah İsmail'in yerine geçen oğlu TahmasVın uzun
süren saltanatı sırasında,Osmanlılarm "batıda meşgul ol­
malarından istifade edip doğu Anadolu'ya taarruz ederek
halkına karşı haşin davranması Türk ordularının Tebriz ve
Bağdad'a karşı seferler tertip etmelerine sebep olmuştur,,
Bu,yüzden,Türk orduları,Tebriz'den Viyana önlerine,Kırım'
dan,Yemen ve Habeşistan'a,Mısır'dan Tunus'a kadar olan
sahalarda,İran,Avusturya,Alman,Portekiz,İspanyol,Papalık,
Venedik ve Arap kuvvetlire ile çarpışarak rakihlerine üs­
tünlük te'min etmişlerdir»Nitekim,Cezayirin Osmanlı VâliSi
-34-
Ramazan Paşa,Osmanlı himayesindeki Fas*ın istikbali için
Vâdiü’s-Se’bli'de Kıral Sebestian'm başında bulunduğu
kuvvetli bir Portekiz ordusunu yok ettiği gibi (1577)*
bir Türk donanması da Portekizlilere karşı desteklemek
üzere S u m a t ra'da k i Aça.Sultanı Alâeddin"in. emrine gönderilmeşt.ir*
Bu yüzden, 1555'-â-e Türkiye’ye gelen Baron Ye -BusbeOj
batıdan her şekilde daha üstün ölün. Türk teşkilâtının mu­
hakkak taklit edilmesi kanaatinde idiBa hususa Kanfir®
devrinde İstanbul'a gelen Pierre Gile ile CJxesns.au giwi
Fransız seyyahlar-.! da işâret- ederler»
Kanünî’nin son zamanlarında itibaren II„Selim -ve III»
.Murad devirlerinde Osmanlı Devletinin muvaffakiyetini de­
vam ettirmesi f,Sokullu0nun dirâyetine borçludur «Nitekim
Sokullu Mehmet Paşa,Türkistan, halkına yardın edip Safevî=*
leri ezmek üzere Don(-Ten)=yolga(^İtil) kanal?as. açmak
maksadiyle harekete geçtiği gibisKıbrıs .bunun samanında
fethedilmiştir( 1571) •Fil'vâki „Sokullu, başlanğıçda sefere
aleyhdar gözükmüş isede,Kıbrıs'a hâkim Venediklilerin,.,
Osmanlı -ticâret filolarına o kadar zararları dokunan kor­
sanları himâye etmeleri üzerine5açılan seferi desteklemiş
idioBununla berabersKıbrıs fethi üzerine vukua gelen İne—
bahtı deniz sa.vaşı(l5?l)Müezzin-Zade Ali paşa’nın emrinde ,
ki Türk filosunun aleyhine neticelenmiş olup te'sirleri
uzun müddet devam e'tmiştir.Pilvâki,iktisadi durumu kuvvet
li olan Osmanlı Devletifsavaşda kaybolan gemilerin yerleş*
rine yenilerini koyabilmiş isede,teknik elaman noksanlı­
ğının mühim rol oynadığı tahmin olunabilir0
Öte yandan III.Murad ve IIIoMehmed zamanlarısyeni teş­
kilâtlara şâlıip batı devletleri, eli zaman—aaman çarpışıl­
makla geçmiş,İran savaşları ifee devam etmiştir*
Burada üzerinde durulması icap eden husus,Osmanlı
teşkilâtının yeni teşkilâtlar karşısında eski muveffaki=yetlerini devam,ettirmekde karşılaştığı zorluktur»Nitekim
AvusturyalIlar başda olmak üzere diğer merkezî Avrupa, dev­
letleri veya Venedik gibi ,denise-i devletlerle girişilen
.savaşlarda eski muvaffakiyetler, elde edilememiftiröBilha^saçOsmanlIlarla ticarî münasebetlerde, bulunmakle beraber.,
-35-
Safevli eri Sherley idaresinde "bir heyet göndererek tek­
nik 'bakımdan destekleyen îngilizler, daiıia Kanû&l devrin­
de Türklerle dostluk münasebetleri kurmuş buluOTnalarm a
rağmen Venediklileri takviye eden Fransızlar, nihayet,
AvusturyalIlar- yüzünden,Osmanlılar,temamile yıpranmış­
lardır »Filvâki ,1X1 oMehmed devrinde Haç—Ova'da Avustur—
yalılar yenilmiş(1596),X«Ahmed devrinde mevziî muvaffa­
kiyetler elde edilmişi;ir,,Aneakfteşkilâtın bozukluğunu
ahlayarak yeni nizamlar kurmak isteyen kimseler teşebbüs—
1erinde başari sağlayamamışlar,Il.Osmân bu uğurda şehit
olmuş,diğerleri ise tehlekeyi görmüş 1erdir-«Tarhuncu Ahmed
Paşa'nan layihası bu hususda bir fikir verebilir.
Bütün bunlara rağmen,IV.Murad devrindes,bilha5saJdoğnda
girişilen Bağdad ve Revan, seferleri ile İngilizlerin ve
Portekizlilerin desteklerine mazhar olan tran,sulhe icbax
edilmiş,İbrahisn zamanında isö Girid adasının-fethine
teşebbüs- edilmiştir»
OsmanlIların,bir müddette olsa,batıda muvazeneyi te'ıtıin
etmelerine en büyük âmil olan âile-Sökullular g.ib.i Tr"^rü—
lülerdir.Nitekim,devlete yeni bir nizâm ve şekil verenKöprülüler zamanında- Girid fethedilmiş,Cebel Lübnan isyân
l a n bastırılmış ve Ruslar ili defâ. olarak Kırımlıların
da yardımlarıyle Konotob'da mağlup edilerek AvusturyalIlar anlaşmaya zor-lanmışt.ır-iAncaksbu âileden Mersifonlu
■Kara Mustafa Paşa'nın idaresinde girişilen ikihçi Viyana
muhasarasının,vazifelerini ihmal eden Kırımlılar yüzünden
hezimetle netioelenraesi(l683) 16 sene devam eden bir seri
savaşların çıkmasına sebep olmuş,OsmanlIlar, adım-adım mü­
dafaa ederek geri çekilmek aorunâa kalmışlardır<,Bu‘çekil­
me, Sakarya’-ya kadar devam edesektir„Nitekiln,AvusturyalI­
lara karşı şiddetli direnen Budin.'in gösterdiği yarardık
bugün bile bir darbı mesel halinde söylenmekte,"aldı
nemçe bizim nazlı Budin’i^nakaratlı şarkı ise halk tara»fmdan terennüm edilmektedira
Öyle anlaşılıyor ki,bu savaşlara- zorlanan Rusya,bundan
sonr-a, AvusturyalIlar ile birlikde OsmanlIların karşısına
çıkacak bir çok savaşlara, da sebep olaçaktır.Hem en ilave
edelim ki,XVIII»yüzyılin başında Mora'nın Venedikli!,erden
-36-
ğeri alınması gibi,bâzı mevziî muvaffakiyetler elde edil­
miş f1 7 u 'de,Petro*nun başında bulunduğu Ruslar,Purut1ta
yenilgeye uğratılmış olmakla beraber,bundan sonra Rusların
AvusturyalIlarla müştereken girişdikleri savaşlar XX„yüzyılm ilk yarısına kadar devam ede çektir »Bununla bereber,
bu iki müttefike karşı,kuzeyde İsveç ve Purusya. gibi yeni
müttefikler arayan uyanık devlet büyüklerinin girişdikleri
siyasî teşebbüslere de işâret etmek isteriz.NitekimşHevf
şehirli İbrahim Paşa'nm teşebbüsü ile meydana gelen lâle
devri,bir dereceye kadar uyaniş devri kabul olunabilire
Zirâ,bu devirde,batı metodları yanında matbaa Türkiye'de
yerleşmiş bir çok batılı fikir adamları,bâzı teknik el­
emanlar,para ve hizmet karşılığı Türklerin dâvetini kübul
etmişlerdir0Bununla beraber,bu son yeniliklerden memnun
kalmayanlardan bir gurupun tertip ettiği ihtilâl(= patrona
Halil isyanı),Türkiye'yi zor duruma düşürmüş,sur'atie
ilerleyen batı ile aradaki mesafe ise gittikçe açılmıştır.
Göründüğüne göre,Osmanlı askerî teşkilâtının yeni re­
formlarla islâh edilmemiş olması yüzünden,bii“biri ardın­
dan vuku bulan mağlubiyetler,devletin yıkılmasına kadar
devam edip gelmiştir»Bu arada,askerî sahada yeni reform-»
lar ya-pıp,faydasından çok zararı dokunan Yeniçeri ocağını
ortadan kaldırmak teşebbüsleri yapılmiştır»Ancak?daha
il»Osman tarafından girişilen bu hareket İlI.Selim'e ka­
dar devam etmiş,her ikisi de aynı gaye uğrunda şehit ol—
muşlardır„Bununla beraber,aynı gayeyi tâkip edip Yeniçeri
leri halkında yardımıyle ortadan kaldıran II.Mahmud,mer­
keziyetçi bir devlet kurmak çabasına girişmiş,tanzimat
hareketinin de öncüsü olmuştur,Nitekim,onun öldüğü sene
Mustafa Reşid Paşa,tanzimat fermanını okuyarak,Türkiye'de
yeni bir devrin açıldığını dünyaya açıklamıştır *
Kısa bibliyoğrafya
Hammertj.von.Devlet-i Osmaniye tarihi,tere.M.Ata,
-37-
■İstan'bul, İ329-133Î91-X(Pransızca:I-XVl) „
HâmitjA.-MuhsinjMo «Türkiye tarihi,İstanbul.19^0
Jorga^U'c,,Geschichte deB Osmanischen Reiohes.Gotha.,
1 9 0 1 - 1 9 1 3 , I -V .
Lamouohe«CoIonel,Histoir-e de la Turcruie,Paris.1934
R efIk vA„,,Türkiye tarihi.I,İstanbuls192 3
Uzımçarşılı,I.H.jOsmatılı tarihi,Ankaras1959tî“ IV<,
2
irike.1ssn sCszshiohte dea Osmanischen Reiohes.in Europa
Gûbha,I84O-63sI-VIIo
-38-
OSMANLI-TÜRK DEVRİ EDE ANADOLU
KÜLTÜRÜ
Öyle anlaşılıyor ki,Selçuklulardan Anadolu Beylikleri­
ne geçen ilim müesseseler! ,ile "bu müesses eleri "besleyen
fikir ve san’at adamlarıssonradan Ösmanlı Devletine inti­
kal^ etmişlerdir. Su sebebie,ilk Osma»lı medreseleri gerek
mimarl,yg.n:
L "fcinâ ve gerekse tedris bakımından daha evvel
Amasya^>Konya,Kayseri,Aksaray gi"bi Anadolu şehirlerinde
başlctnd.ığını gördüğümüz tedris faaliyetinin d.evamı telakki
oluna"bili.rler o
Osmanlı ülkesinde ilk medrese Orhan Bey tarafından
te’sis edilen İznik Medresesi(=.İaniîr Orhaniyesi)dir( 1333),
Orhan Bey tarafından gerekli vakfı yapılan ‘bu ilk medre^
senin "baş müderrisi olan MevlânS, Davud*eski bir kültür
merkezi olan Kayseri4den gelmiş olup Mubyiddin ilin el~Ar-a "
bî(ölmol240)nin FusÛ.su'1-hikem•ine yazdığı bir şerhle
tasavvufu müdafaa etmiş idioBu yünden,tasavvuf,Osmanlı
ülkesinde kolaylıkla tanınmıştırD
İkinci medrese,İznik*den sonra ikinci kültür merkezi
sayılan Bursa'da yine Orhan Bey tarafından kuruliffluşturş
Manastır Medresesi ismini de taşımaktadır.Bundan sonra
Osman.li. vezir ve beylerbeyleri ile diğer devlet "büyükleri
nin,fethedilen yerlerde pek. çok medrese,mektep,imtret ve
saire yaptırmak suretiyle,buralara Türk damgasını vurmağa,
başladıklarını da belirtmek isteriz0Edirne fethedilince,
burada da kültür rerkezleri kurulmağa başlanmıştır»Bilhas
sa,I.Murad, Yıldırım Bayezid.Çelebî Mehmed. ve IIoMurad'm
yaptırdıkları medreselerde yüzleroe talebe toplanmış ve
"büyük âlimlerin tedrisatı İslâm âleminde yeni kültür mer­
kezlerinin teşekkül ettiğini ispat eylemiş idi»
Bu medreselerde,umumiyetle,fıkıh ve kelâm ya,nında- akit
il.imlerden(üinüsbet ilimler) mantık, ve riyaziyenin de okutulduğ-u tahmin edile"bilir«MitekimfManastır Medresesinde
müderris olan Hamaa^-oğlu Şemaeddin Mehmed el—Fenârî(l351=
1432),aklî ilimlerde tedrisatta bulunduğu gibi İlmî ve
felsefî düşüncelerini aksettiren ma.ntık kitabı son zamanİara kadar medreselerde okatulmuştur»Bilhassa,müsbet ilim
-39-
’
sahasında mühim bir sima olan
riyaziyeci ve astronom
Musa Paşa(Kadı-Zâde-i RÛmî,l337~1412),Semerkand'da da bu­
lunmuş ve bu şehrin medresesi baş müderrişl.iğini de ifâ
etmiş idi oBu arada,ilk.tıp.eserini yazan İshak-oğlu Murad'
xn ve Hacı Paşa(8Jm. 1417)nın,nihâyet-,Cçmad.-eddin Aksarayî{
ölm91388)il.° meşhur şair Ah.medî(l334”14"l-3)îiin faaliyetleri
sayesinde tıp sahasında.- büyük bir ilerleme görülmüş, 12 May­
ıs 14-00“d« Bursa9da dâru't-tr.b namiyle bir ha,staJıa-ne açıl
mıştır<,
3u arada,Kültür dilinin temamen -kürkçe olduğunu ve k«w
leme alman eserlerin 'umumiyetle bu ..dilde yazıldığını da.
'belirtmek isteri#*Şurası bir gerçektir ki,Anadolu kültür
muhitlerinde türkçenin .hâkim olmasında ’başda Tuaus Emre
(ö Ldo 1320) olmak ü^ere3onu t?kip edenler,meselâ XIV,yüz­
yılda Gülşehrş(ölm,1312),sş:üç Paş«,(ölaul333) gibi, mutasawıf=şairlerşXVoyüzyılda-. .Yagısı-Zâde gibi müelliflerin
gayretleri mühim rol. ojnaodştof«
Şurası gerçektir ki5yeni bir çığır açan .Fâtih’in ouln.su ile beraber,faieeft ve ilmi düşünüş Anadolu.türklüğünde sür*aile inkişaf etmiştiroNitekinigİstanbul'un fethi
ile 8 kiliseyi medrese haline getiren Fâtih,Zeyrek ve
Ayasofya Medreselerini,nihiy et,Sahn~ı semân. veya semâniye
Medreselerini(inşâs 1 sI4Ğ3-1471)açmakla tedrisatta- bir ye­
nilik yapmışt-ır<>Şüphesiz,salm—ı semân medreselerinin ya-“
pılması Türkiye topraklarındaki .medrese teşkilâtında bir
yenilik olmuştur«Su medreseler bir nev'-l ilShiyat ve, İslâm
hukuku fakülteleri olarak kabul olunabiliri,
Öte yanda,nsSahn~ı semân Medreselerinin: arka taraflarına
yüksek tahsileyâni Salın- 1 semân* a talebe .yetiştirmek ..jize—
'i'3 orta tedrisat yapan tetimme .veya .mûsila^i şah.n ismilede
ayrıca sekiz medrese .inşâ .edilmiştir»Sonradan tıp^ıpa^şıjns»tik 'tedris eden kısımların da- ilâvesiyle kuvvetli M r :-küitür raüessesesi teşekkül.etmiştir»Bu,arada,bunların yanında
bir de,öksüz ve yoksul çocukları okutmak için sübyan mek ~
tebi de-yaptırıldığını ilâve edelim,DâruH-ta^lim ve. mek­
tep adiyle anılan bû müesseseye, sonradan mektep,muallir..- .
hâne jmekteb-hân'e gibi isimlerde. veriİmiştir»Bunda.n sonra
'haşda. İ stanbul ’olmak üzere,Anadolu şehirlerinde yapılan .
-4 0 :bu kabil mekteblerin çoğu Cumhuriyet devrine kadar câmiveya mesc.idlerin yanma yapılaçaktır.
Öte yandan,Fâtih,II.Bayezid devirlerinde tariiı ve ede­
biyat sahasında türkçe pek çok eser yazılıp,türklük şuûrunun uyandığına şâhid oluyoruz.NitekinijIIcBayeziid’in em
riyle Kemal Paşa-Zâde(ölm.l534) türkçe bir Osmanlı tarihi
yazmıştır kitbünu Sarıoa Kemal,Hadîdî gibi müellifler tâkip edeceklerdir.Ancak,Mısır ve Suriye'nin fethinden soa
ra(.'l.5l6-7)»arabçanın tesiri ile bir çok eserler kaleme
alınmış,mistisizm Türk cemiyetine ârız olmuştur»Nitekim,
XVî»yüzyılın başlar-mdaâ XVIX„yüzyılın ilk senelerine
kadar geçen zam anda,Türkiye *de müsbet- ilimlere karşı ev­
velki yüzyıllarda görülen temayülün azaldığı aniaş s.İmak­
tadır» Bunun daszamanın siyasî hâdiseleri ve bu davir pa=
dişahlarınm tabiat vs temayülleri ile izah etmek müjnkim
dür.Bununla beraberpII.Bayezid devrinde Tokat*lı Molla
Lütfü ve onun hocası Sinan Paşa9riyaziye ve hey’et üzerin
de çalıştıkları gibi Mirim Çelebî(ölm.1525) ele hey'et ve
riyaziye ile meşgul olmuştur» Öt e yandansKantini,ceddi Fâ­
tih’i takip ederek bugün bütün Türkiye’nin.be-lkide bütün
dünyanın mimari şaheseri olan eâmiinin etrafmda,ordunun
kabîb,oerrâh ve mühendis ihtiyacını karşılamak üzere mi­
mar Sinan’a Süleymaniye Medreselerini inşâ etti.rmiş(inşa"
sisi550—1557) ve bunlardan birini riyaziye,diğer.inide
tıbba(ilk müderris sTabîfe Ahmed Çelebî) tahsis etmiştir»
Bunlardan Tıp Medresesi ve onun yanında inşâ olunan dâru'
1-hâdis'in vakıfları bulunmakta idi«
III.Murad zamanında Türkiye'ye gelerek HieSfeoire du
Serail et de la Coure(Paris,1663)namı ile bir eser yazan
Michel Baudier,o zaman Türkiye’de 120 medrese, 89 hastaha^ne ve 9»000 talebe bulunduğunu belirtmektedir.Bununla ber
aber,medreselerde artık talebenin derslerine çalışmadık­
ları , ve daha ziyade zevk ve sefaya,sefahat âlemine dal­
dıkları. ..,bu sebeble III.Murad'ın şiddetli tedbirler al­
mak zorunda kaldığiyTürkiye’ye seyahat eden batılı müellif
lerin ifâdelerinden anlaşılmaktadır»
Öyle anlaşılıyor. ki,riyazsye,astronomi,felsefe gibi
dersler,teraamen ortadan kalkmış olmakla beraber,XVII.yüz­
yıldan itibaren,medreselerde yavaş-yavaş aklî ve müsbet
-41-
iliraler itibardan düşmüş ve dersler daha ziyade fıkıh
sahasına inhisar etmiştir»NitekimfKoçu Bey,IVjMurad'a
takdim ettiği layihada bu hususu açıkoa belirtmiştir»
Bununla beraber,XVII,yüzyıl Türkiye kültür hayatında
Kâtip Çelebî’nin 10.000 müellifin eserinden bahseden
Keşfü'z-zunun adlı bibliyografisiyle,gezdiği ve gördüğü
yerleri kendine mahsus tatlı uslûbu ile anlatan Evliyâ
Çelebî'nin Seyahat—nâmesiyle tanındıklarını da belirtmek
icap edero
XVIII„yüzyıljilk Türk matbaasının kurulması ile tema­
yüz eden dikkate şâyân "bir devirdir»Bilhassa,Macar dönme­
si İbrahim Müt.eferrika* n m kurup neşrettiği eserler saye­
sinde memleket kültüründe bir hayli ilerleme olduğu iddia
edilebilir*Nitekimsbu yüzyılın sonunda riyaziye ve tıp
sahasında, yeni bir hamle yapılmış,batıdan, bir çok müte­
hassıslar igetirilarek Hendesehâne adiyle riyaziye mekteb—
leri açılmıştır»Bununla beraber,Türkiye'ye modern riyazi­
yenin askerlik yoluyle girdiğini- d.e belirtmek icap eder»
Zirâ,bundan sonra modei'n riyaziye ve fizik yvaş-yavaş,
fekat sırf askerlik sınıfının moderhleşmesi için memle­
kete girmeğe başlamıştır»
Öte yandan,XIX.yüzyılda yenileşme hareketleri gittikçe
çoğalmış,daha esaslı ve daha devamlı müesseseler kurulmağa
başlanmıştır »Nitekim, daha XVIII»yüzyılm sonlarında İstan­
bul'da te'sis edilip riyaziye ve diğer müsbet ilimlerin
okutulduğu Mühendishâne—i sultanî veya Mühendishâne-i berrl-i hümâyun,IlIoSelim'in bir fermanı ile tedrisata açılmıştır»Ayrıca,XIX»yüzyıIda batının çağdaş ilmini memleket
timize sokmak üzere açılan mühendishâneler ve Mekteb-i
tıp(l838) ve Mekteb—i Harbiye(18 3 4 ) sayesinde riyazî ve
tab.i'î ilimlerle tıp,gittikçe daha modern bir şekilde
devam etmiştir.Bu arada,bu yüzyılın ikinçi yarısında,
Türkiye'de müsbet ilimler gerek yüksek ve gerek orta mekteblerde okutulmağa başlandığı gibi birde dârü'1-funûn(
üniversite) taslağı açılmış ve İlmî mecmualar çıkarılarak
bu ilimler hakkında makaleler kaleme alınmıştır»
Cumhuriyet devrinde yapılan inkilâplarla modern ilim­
ler temamen Türkiye'ye girmiş ve bu sahada pek çok müte­
hassıs ve ilim adamı yetişerek,batının ilmî metodlarma
-42-
•v&kıf pek çok genç yetiştirmiştir.
Kısa bibliyografya
Adıvar,A.Adnan.Osmanlı türklerinde ilim.jstan1bul.i943
Atuf,Nâfi,Türkiye'de maârif tarihi,İstanbul,1931
Ergin,Osman,Türkiye maâri tarihifİstanbul#1939|I~m°
Celâl,Musâhib-Zâde.Eski İstanbul .yaşayışlara.İstan'bul
1946
İlmiye Sâlnâmesi.İstanbul,1334/1918
Koçi Bey.Risâle.İstanbul,1303
Uzunçarşılı,İ,9«.Osmanlı devletinin ilmiye teşkilâtı,
Ankara,1965
Ünver.S..Fâtih külliyesi.İstanbul.1946
Download