Cilt: 4 Sayı: 1 Ocak 2017

advertisement
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
Cilt: 4 Sayı: 1
Ocak 2017
1
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
EDİTÖR
Uzm. Ecz. Elif SARIGÖL ÇALAMAK
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi
YAYIN KURULU
Dr. Hakkı GÜRSÖZ
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Kurum Başkanı
Doç. Dr. Hakan EROĞLU
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Kurum Başkan Yardımcısı
ÇEVİREN
Uzm. Ecz. Elif SARIGÖL ÇALAMAK
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi
DÜZELTMEN
Uzm. Dr. Kubilay ORANSAY
İzmir İl Sağlığı Müdürlüğü
Ecz. Mesil AKSOY
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi Başkanı
Prof. Dr. Ahmet AKICI
Marmara Üniversitesi
Tıbbi Farmakoloji AD
Dr. Dyt. Pınar GÖBEL
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi
Dr. Ecz. Melda KEÇİK
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi Başkanı
Ecz. Emre Umut GÜRPINAR
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi Başkanı
BİLİMSEL DANIŞMA KURULU
Prof. Dr. Ayşe GELAL
Dokuz Eylül Üniversitesi
Tıbbi Farmakoloji AD
Uzm. Dr. Fatma İŞLİ
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi Başkanı
Uzm. Dr. Ali Boray BAŞCI
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi
İLETİŞİM ADRESİ: Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Söğütözü Mahallesi 2176. Sok. No:5 PK 06520
Çankaya/ANKARA
Tel:+90 (312) 218 30 00 F:+90 (0312) 218 34 60
Soru ve önerilerinizi [email protected] e-posta adresine gönderebilirsiniz.
2
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
İÇİNDEKİLER
Editörün Önsözü…………………………………………………………………………......................................3
Bakteriyel Deri ve Yumuşak Doku Enfeksiyonları………………………………………………………………4
Vichitra Sukumaran, Sanjaya Senanayake (Aust Prescr 2016;39:159–63)
3
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
EDİTÖRÜN ÖNSÖZÜ
Bakteriyel deri enfeksiyonları, lokalize, önemsiz enfeksiyonlardan sistemik toksisite ve önemli mortaliteye
sahip hızlı ilerleyici enfeksiyonlara kadar çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilmektedir. Toplum içerisinde bu
enfeksiyonların tanınabilmesi ve tedavi edilebilmesi ve ciddi enfeksiyon vakalarında hastanın acilen ilgili
uzmana sevk edilmesi önemlidir. Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni’nin Ocak 2017 sayısında çevirisi
yapılmış olan makalede, bakteriyel deri ve yumuşak doku enfeksiyonlarının tanı ve tedavisinde dikkat
edilmesi gereken hususlar ele alınmıştır.
4
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
BAKTERİYEL DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARI
(Australian Prescriber dergisinin izniyle orijinal metinden çevrilmiştir.)
Orijinal makaleye aşağıdaki bağlantı üzerinden ulaşılabilir.
Vichitra Sukumaran, Sanjaya Senanayake (Aust Prescr 2016;39:159–63)
https://www.nps.org.au/australian-prescriber/articles/bacterial-skin-and-soft-tissue-infections
Özet
Bakteriyel deri enfeksiyonları hem polikliniklere hem de acil servislere başvurularda en yaygın sebepler
arasındadır.
Çıban ve karbonkül gibi iltihaplı enfeksiyonlarda optimal tedavi insizyon ve drenajdır. Antibiyotik tedavisi
genellikle gerekli değildir.
Komplike olmayan bakteriyel deri enfeksiyonlarının çoğu 5-10 günlük bir antibiyotik tedavisi
gerektirmektedir.
Toplum kökenli metisilin dirençli (multi dirençli olmayan) Staphylococcus aureus’a bağlı iltihaplı deri
enfeksiyonlarının yüksek bir prevalansı bulunmaktadır. Bu sebeple bu tür enfeksiyonlar için ampirik
antibiyotik tedavilerinde yeterli antimikrobiyal korumayı sağlamak önemlidir.
Anahtar Sözcükler: antibiyotikler, selülit, impetigo, yumuşak doku enfeksiyonu
Giriş
Enfeksiyonu uygun bir şekilde yönetmek için, bakteriyel deri enfeksiyonlarında yaygın olarak görülen
klinik bulgular ve patojenler hakkında bilgiye sahip olmak önemlidir. Deri enfeksiyonlarının tipi,
enfeksiyonun derinliğine ve ilgili cilt bölgesine bağlıdır. Bununla ilgili sınıflandırma ve enfeksiyonların nasıl
yönetileceği Tablo 1’de belirtilmiştir.
İmpetigo
İmpetigo hasarlı cilt (ikincil) bölgelerinde veya normal cildin doğrudan işgali yoluyla (primer) gelişebilen
yüzeysel bakteriyel enfeksiyonlardır (Şekil 1). Çocuklarda yaygın olarak görülür ve çok bulaşıcıdır. Başlıca
iki formu bulunmaktadır:
 Büllöz olmayan veya kabuklu İmpetigo – Belirgin sarı renkte kaşınmaya neden olan kabuklu
lezyonlardır. Genellikle yüzde veya ekstremitelerde gözlenirler.
 Büllöz İmpetigo – Genellikle Staphylococcus aureus’tan kaynaklanmaktadır. Kahverengi çatlak
kabukları sergileyen büller şeklinde görülür.
5
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
Tablo 1 Genel Bakteriyel Deri Enfeksiyonlarına Terapötik Yaklaşım
Enfeksiyon
Olası patojen
Tedavi
İmpetigo
Staphylococcus aureus
Hafif veya lokalize hastalıklarda:
Streptococcus pyogenes
 Kabuğun yıkanması
 Topikal mupirosin
Çoklu lezyonlar veya tekrarlayan hastalıklarda:
 Tedaviye rehberlik için kültür
 10 güne kadar oral antibiyotik
(dikloksasilin/sefaleksin/trimetoprim ilebirlikte
sulfametoksazol)
 İyileşme olmazsa intravenöz antibiyotik
 S. aureus kaynaklı tekrarlayan enfeksiyonlarda
dekolonizasyonun değerlendirilmesi
Ev halkına bulaşmayı azaltmak için öneriler ve eğitim:
 Lezyonlara dokunmaktan kaçının
 Ellerinizi özellikle lezyonlara dokunduktan sonra
düzenli olarak yıkayın
Çıbanlar ve
S. aureus
Tedavide en önemli basamak insizyon ve drenaj
Karbonküller S. pyogenes
 Lezyon için kültür ve duyarlılık testi
 Selülit yayıldıysa veya sistemik semptom varsa
antibiyotik
- 5 günlük oral dikloksasilin/sefaleksin
- Toplumdan edinilmiş MDSA için 5 günlük oral
klindamisin veya trimetoprim ile birlikte
sulfametoksazol
Folikülit
S. aureus
Tedavi genellikle destekleyici
S. pyogenes
Sıcak kompres veya topikal mupirosin
Pseudomonas aeruginosa
Ciddi enfeksiyonlarda impetigo gibi tedavi
Selülit ve
S. aureus
Yatkınlaştırıcı etkenleri değerlendirin
Erizipel
Beta-hemolitik streptokok
Alışılmışın dışındaki maruziyetleri değerlendirin (bkz. Tablo
2) – vaka bu ise antibiyotik tedavisini genişletin
Lezyonlar, doku veya kan için kültür ve duyarlılık testi
Ekstremiteleri yukarı kaldırın
Tinea gibi altta yatan yatkınlaştırıcı deri enfeksiyonunu
tedavi edin
Hafif hastalıkta:
 5-10 günlük oral dikoksasilin/sefaleksin/
klindamisin
 S. pyogenes için kültür pozitifse veya klinik
görünüm varsa oral fenoksimetilpenisilin
Ciddi hastalıkta veya sistemik belirtiler varlığında:
6
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
Periorbital
selülit
Orbital
selülit
S. aureus
Streptococcus species
Haemophilus influenzae tip b
(aşılanmamış hastalarda)
S. aureus
Streptococcus species
H. influenzae tip b
(aşılanmamış hastalarda)
Anaerobik bakteri
Nekrotizan
S. aureus
fasilit
S. pyogenes
Gram negatifler, Clostridium
türleri
Anaerobik bakteriler
MDSA metisilin-dirençli Staphylococcus aureus
 İntravenöz flukloksasilin/sefazolin/vankomisin
Dekolonizasyon veya proflaktik antibiyotikleri değerlendirin
Hafif hastalıkta:
 7 günlük oral dikloksasilin/sefaleksin/ klindamisin
H. influenzae tip b enfeksiyonu şüphesi varsa (aşılanmamış,
5 yaş altı):
 7 günlük oral amoksisilin ve klavulanat veya
sefuroksim
Ciddi hastalıkta veya sistemik belirtiler varlığında:
 Orbital selülit gibi tedavi edin
Acil cerrahi karar ile hastanede yatan hasta tedavisi
Kan kültürü ve göz çukuru CT taraması
İntravenöz antibiyotik
Acil cerrahi debridman ile hastanede yatan hasta tedavisi
Dokudan kültür ve duyarlılık testi
Klindamisin içeren intravenöz geniş spektrumlu antibiyotik
(bakteriyel endotoksin sentezinin baskılanması ile
antitoksin etki)
İmpetigo
İmpetigo hasarlı cilt (ikincil) bölgelerinde veya normal cildin doğrudan işgali yoluyla (primer) gelişebilen
yüzeysel bakteriyel enfeksiyonlardır (Şekil 1). Çocuklarda yaygın olarak görülür ve çok bulaşıcıdır. Başlıca
iki formu bulunmaktadır:
 Büllöz olmayan veya kabuklu İmpetigo – Belirgin sarı renkte kaşınmaya neden olan kabuklu
lezyonlardır. Genellikle yüzde veya ekstremitelerde gözlenirler.
 Büllöz İmpetigo – Genellikle Staphylococcus aureus’tan kaynaklanmaktadır. Kahverengi çatlak
kabukları sergileyen büller şeklinde görülür.
Şekil 1. İmpetigo
7
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
Çıbanlar ve Karbonküller
Çıbanlar ve karbonküller kıl folikülünün enfeksiyonu ile ilişkilidirler ve subkütan doku içine kadar
uzanırlar. Genellikle hassas ve acı vericidirler ancak hastanın genel durumu iyidir. Çoğu vakada lezyonlar
sadece insizyon ve drenaj ile tedavi edilebilmektedir. Antibiyotik tedavisi sadece yaygın bir selülit veya
sistemik enfeksiyon varlığında gereklidir.
Folikülit
Bu genellikle saçlı derinin nemli alanlarını etkileyen ve püstüller topluluğu olarak ortaya çıkan bir
enfeksiyondur. Genellikle Staphylococcus aureus kaynaklı olsa da bazen küvetlere ve kaplıcalara
maruziyet gibi durumlarda Pseudomonas aeruginosa gibi başka organizmalarla da bağlantılı
olabilmektedir.
Selülit ve Erizipel
Hem selülit hem de erizipel deride eritem ve yanmanın yaygınlaşmasıyla ortaya çıkar. Lokalize
enfeksiyonlara çoğu zaman lenfadenit ve lenfadenopati eşlik eder. Nadir olmayan bir şekilde, inguinal
lenfadenite bağlı olarak ortaya çıkan kasık ağrısı ve hassasiyet selülit öncesinde meydana gelir. Sistemik
toksisiteye ve ateşe bağlı olarak bazı hastalar kendilerini gerçekten kötü hissedebilirler. Bakteriyemi,
nadir de olsa görülebilmektedir (% 5’den az).
Erizipel üst dermisi ve yüzeysel lenfatikleri etkilemektedir. Deri lezyonları genellikle enfekte deride
belirgin sınırlarla oluşur. Klasik olarak erizipel yüzü etkiler (Şekil 2), ancak alt ekstremite gibi diğer alanları
da tutabilir. En yaygın nedeni Streptococcus pyogenes’dir (grup A streptokok).
Selülit derin dermise ve subkütan dokuya kadar yayılabilir. Genellikle alt ekstremiteleri tutar (Şekil 3) ve
çoğu vakada tek taraflıdır. İki taraflı alt ekstremite selüliti son derece nadirdir ve genellikle durağan
dermatite işaret eder ve antibiyotik tedavisi gerektirmez. Göz ve abdominal duvar gibi vücudun diğer
bölgeleri de etkilenebilmektedir. Periorbital selülit göz kapaklarını etkiler ve göz çukuruna yayılmaz.
Orbital selülit sıklıkla ağrılı, derin yayılımlı, görmede ve ekstraoküler göz hareketinde azalma ile seyreden
çok daha ciddi bir enfeksiyondur.
Selülit genellikle ya S. aureus ya da beta-hemolitik streptokok (grup A, B, C veya G) nedeni ile oluşur. Bu
iki organizmanın ayırt edilmesi tedaviye yol gösterebilir. Streptokok enfeksiyonu genellikle akut başlangıç
ve hızla yayılan eritem, lenfanjit ve lenfadenopati ile karakterize edilir. Yaradan veya kandan kültür
alınması kaynak organizmanın belirlenmesinde daha çok yardımcı olabilir. Ancak pozitif kültürün
olmaması durumunda bu iki organizmanın ayırt edilmesi zordur ve sıklıkla antibiyotik tedavisi her iki
organizmayı kapsayacak şekilde kullanılır (örneğin flukloksasilin, dikloksasilin, sefaleksin, klindamisin).
8
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
Şekil 2. İmpetigo
Şekil 3. Selülit
Selülite Tanısal Yaklaşım
Selüliti olan hasta değerlendirilirken sistemik özellikler incelenmelidir. Enfeksiyonun olası giriş yolları da
araştırılmalıdır. Bunlar aşağıdakileri kapsar:
 Deri bütünlüğünün bozulması, böcek ısırığı, yara, sıyrık
 Önceden var olan deri enfeksiyonu, tinea pedis, impetigo
 Altta yatan deri hastalığı, egzama, psöriyazis
 Lenfödem veya ameliyat kaynaklı lenfatik veya venöz sistemde parçalanma
 Bozulmuş arteriyel kaynaklı periferal vasküler hastalık
 Kronik venöz yetmezlik
Daha az sıklıkla görülen klinik durumlar veya maruziyetlerle ilişkili deri enfeksiyonlarının göz önünde
bulundurulması önemlidir (Tablo 2). Bu vakalarda, kültür ve hassasiyet testi için örnek alınması ve tedavi
rejimlerinin olası patojenleri kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekmektedir. Tedavisi zor veya atipik
enfeksiyonlarda uzman görüşü alınması önerilmektedir.
Birçok durum kendini selülit gibi maskeleyebilir (bkz. Kutu 1). Bu durumlar, gereksiz antibiyotik
tüketiminden kaçınmak için her zaman atipik vakalar olarak değerlendirilmelidir.
Kutu 1. Selülit İçin Enfeksiyöz Olmayan Ayırıcı Tanı
Staz dermatiti
Yüzeyel tromboflebit
Derin ven trombozu
Konjestif kalp yetmezliği
İlaç reaksiyonları
Böcek ısırığı
Kutanöz vaskülit
Akut gut
9
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
Tablo 2
Alışılmışın Dışında Maruziyet ve Klinik Senaryo ile İlişkili Deri Enfeksiyonu
Maruziyet öyküsü
İlişkili organizmalar
Temiz su maruziyeti
Aeromonas hydrophila
Tuzlu su maruziyeti
Vibrio türleri özellikle
V. vulnificus
Diğer su kaynaklı enfeksiyonlar
Mycobacterium marinum,
Erysipelothrix rhusiopathiae
Toprak veya diken yaralanmaları
Atipik mikobakteri, nokardia,
fungi, Sporothrix schenkii
Pasteurella multocida
Kedi ısırması
Köpek ısırması
Capnocytophaga canimorsus,
Pasteurella canis
İnsan ısırması
Eikenella corrodens
Sıcak küvet maruziyeti
Pseudomonas aeruginosa
İmmünosupresyon ve nötropeni
Pseudomonas aeruginosa,
Cryptococcus türleri, nokardia,
mikobakteri
Nekrotizan Deri Enfeksiyonları
En çok bilinenleri nekrotizan fasiit olan nekrotize deri enfeksiyonları, hızla debridman ve uygun
intravenöz antibiyotik gerektiren tıbbi ve cerrahi acil durumlardır. Enfeksiyon bir veya birden fazla
patojenden kaynaklanabilir (örn. S. pyogenes, Gram negatifler, Clostridium).
Enfeksiyon genellikle altta yatan yumuşak doku veya kasların nekrozunu içerir. Tipik erken klinik
özellikleri, üzerini örten derinin değişikliklerine orantısız ve ağrılı bir şekilde etkilenen bölgenin
endurasyonu ve eritemidir. Enfeksiyon ilerledikçe derinin rengi mor veya maviye değişebilir ve son olarak
büllere ve kangrene dönüşebilir (Şekil 4). Hasta genellikle sistemik toksisite, hemodinamik istikrarsızlık ve
çoklu organ yetmezliği ile oldukça rahatsızdır. Her vakada acil hastaneye sevk gereklidir. Cerrahi inceleme
nekrotizan fasiit tanısını koymanın tek yoludur ve her vakada kesin bir yönetimdir. İnceleme ayrıca
antibiyotik tedavisine yol gösterici uygun kültürün yapılabilmesi için gerekli materyalin eldesini de sağlar.
Şekil 4. Nekrotizan fasiit
10
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
Metisilin-dirençli Staphylococcus aureus (MDSA)
Avustralya’da1,2 ve dünya genelinde toplum kaynaklı çoklu MDSA dirençli deri enfeksiyonlarının
oranlarında hızlı bir artış olmuştur. Bakteriyel deri enfeksiyonlarında ampirik antibiyotik tedavisi
düşünülürse, bu patojen olasılığını değerlendirmek önemlidir (klindamisin veya trimetoprim ile birlikte
sulfametoksazol). Toplumla ilişkili MDSA'nın flukloksasilin, dikloksasilin ve sefalosporinler gibi betalaktam antibiyotiklere dirençli olması nedeniyle, lezyonların kültürü ve duyarlılık testleri tedaviyi
yönlendirmek için kullanılmalıdır.
Topikal Antibiyotikler Ne Zaman Kullanılmalıdır?
Güncel önerilere göre topikal mupirosin, sadece hafif impetigo ve folikülit vakalarında önerilmektedir.
Tüm diğer enfeksiyonlar, insizyon ve drenaj veya oral ve intravenöz antibiyotiklerle tedavi edilmelidir.
Topikal fusidik asit ile tekli tedavi, S. aureus suşlarında artan fusidik asit direnci3,4 ile ilişkilendirilmiştir ve
tek başına kullanılması tercih edilmez.
Oral Antibiyotikler Ne Zaman Kullanılmalıdır?
Sistemik toksisite ve kontrol edilemeyen komorbiditeleri olmayan hastalar genellikle oral antibiyotiklerle
ayaktan tedavi edilebilir.
Hastaneye Sevke ve İntravenöz Antibiyotik Tedavisine Nasıl Karar Verilmelidir?
Sistemik olarak rahatsız olan ağır durumdaki hastaların izleme ve intravenöz antibiyotik tedavisi için
hastanede değerlendirilmesi gerekmektedir. Parenteral antibiyotik tedavisi yatan hasta olarak veya
ayaktan parenteral antibiyotik hastası olarak uygulanabilmektedir. Selülitin hastanede tedavisini
destekleyecek etkenler şu şekilde sıralanabilir:5
 Eşlik eden durumlar (renal yetmezlik, diyabet, konjestif kalp yetmezliği, splenektomi) veya
immünsupresyon
 Hızlı ilerleyen enfeksiyon
 Derin alan enfeksiyonu için şüphe olması (büllerin, nekrozun veya kas tutulumunun bulunması)
 Yüksek ateş ve sertlik
 Hemodinamik instabilite
 Cerrahi drenaj gerektiren iltihaplı yara veya ısırık (özellikle yüzde veya elde)
 Oral antibiyotiklere sistemik veya lokal yanıt yokluğu veya yeterli tedaviye karşın değişmeyen ya
da artan C-reaktif protein konsantrasyonu
 Pozitif kan kültürü
 Oral antibiyotiklerin tolere edilmesinde veya absorbsiyonunda yetersizlik
Tekrar Eden Deri Enfeksiyonları Nasıl Tedavi Edilmelidir?
Tekrarlayan selülit son derece zorlayıcıdır. Selülitin her tekrarlayan atağı enflamasyona ve lenfatik
sistemde bozulmaya ve sonucunda lenfödeme neden olabilmektedir. Etkilenen ekstremite sonradan
enfeksiyona daha yatkındır ve selülit ile ekstremite şişliği arasında kısır bir döngü oluşur.
11
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
Enfeksiyonun altında yatan nedenin tedavi edilmesi tedavide en önemli basamaktır. Kronik lenfödem ve
venöz staz vakalarında, bandaj veya çoraplarla etkilenen ekstremitenin kompresyonu, lenfatik kanalların
venöz geri dönüşünü ve kontraktilitesini arttırmaya, dolayısıyla şişmeyi ve selüliti azaltmaya yardımcı
olur. Ekstremitenin yukarı kaldırılması gibi diğer destekleyici önlemler de semptomatik rahatlama
sağlayabilir. Örneğin bacağın selülitinde, ayağı kalçadan daha yüksek destekleyici yastıklarla kaldırmak
şişme ve ağrıların azalmasına yardımcı olur. Uzun süreli baskılayıcı profilaktik antibiyotik tedavisi,
tekrarlayan streptokokal selülit vakalarında semptomatik yarar sağlar ve tedavi maliyet yönünden daha
uygundur.6,7 Seçenekler, günde iki kez oral penisilini veya sefaleksini içerir.
Tekrarlayan stafilokokal enfeksiyonlar için dekolonizasyon önlemleri düşünülmelidir (Kutu 2).8 Yönetimi
zor olan tekrarlayan enfeksiyon vakalarında profilaktik antibiyotik başlanmasının yanı sıra bir enfeksiyon
hastalıkları uzmanı ile konsültasyon önerilmektedir.
Kutu 2. Tekrarlayan kaynatma veya stafilokoksik deri enfeksiyonlarında dekolonizasyon rejimi önerilir
- Akut lezyonu tedavi edin.
- Staphylococcus aureus'un antibiyotik duyarlılığını belirlemek için burun veya perineal sürüntüler toplayın.
- Aktif cilt lezyonları çözüldükten sonra, stafilokok taşıyıcılığını eradike edin.
5 günlük mupirosin nazal merhem
İLE BİRLİKTE
Duşta 5 gün boyunca Klorheksidin % 2 veya triklozan % 1 ile yıkama
VEYA
Sodyum hipoklorit çözeltisi (banyo küveti başına % 6’lık çözeltisinden 60 ml) veya 5 günlük % 2’lik triklozan
banyo yağı
- Havluları ortak kullanmayın. Yatak örtülerini (en az haftada bir) ve havluları (her kullanım sonrası) sıcak su ile
yıkayın ve güneş altında asarak kurutun.
- Açıklanan önlemlerin endekste tekrarlamayı engellememesi ya da kontaklarda tekrarlayan cilt enfeksiyonu
öyküsü bulunmaması durumunda, ev halkı temaslarının dekolonizasyonu önerilmez.
- Eğer dekolonizasyon önlemleri başarısız olursa topikal rejimi tekrarlayın
Oral rifampisin ile birlikte 7 günlük
EK OLARAK
Organizmanın duyarlılığına göre oral dikloksasilin, fusidat sodyum veya trimetoprim ile birlikte
sulfametoksazol
Sonuç
Bakteriyel deri enfeksiyonları, lokalize, önemsiz enfeksiyonlardan sistemik toksisite ve önemli mortaliteye
sahip hızlı ilerleyici enfeksiyonlara kadar çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilmektedir. Toplum içerisinde bu
enfeksiyonların tanınabilmesi ve tedavi edilebilmesi ve ciddi enfeksiyon vakalarında hastanın acilen ilgili
uzmana sevk edilmesi önemlidir.
12
Türkiye Akılcı İlaç Kullanımı Bülteni
Cilt:4 Sayı:1 Ocak 2017
Kaynaklar
1. Gosbell IB, Mercer JL, Neville SA, Crone SA, Chant KG, Jalaludin BB, et al. Non-multiresistant and
multiresistant methicillin-resistant Staphylococcus aureus in community-acquired infections. Med J
Aust 2001;174:627-30.
2. Bennett CM, Coombs GW, Wood GM, Howden BP, Johnson LE, White D, et al.Community-onset
Staphylococcus aureus infections presenting to general practices in South-eastern Australia.
Epidemiol Infect 2014;142:501-11.
3. Howden BP, Grayson ML. Dumb and dumber--the potential waste of a useful antistaphylococcal
agent: emerging fusidic acid resistance in Staphylococcus aureus. Clin Infect Dis 2006;42:394-400.
4. Williamson DA, Monecke S, Heffernan H, Ritchie SR, Roberts SA, Upton A, et al. High usage of topical
fusidic acid and rapid clonal expansion of fusidic acid-resistant Staphylococcus aureus: a cautionary
tale. Clin Infect Dis 2014;59:1451-4.
5. Gottlieb T, Atkins BL, Shaw DR. 7: Soft tissue, bone and joint infections.Med J Aust 2002;176:609-15.
6. Thomas KS, Crook AM, Nunn AJ, Foster KA, Mason JM, Chalmers JR, et al.; U.K. Dermatology Clinical
Trials Network’s PATCH I Trial Team. Penicillin to prevent recurrent leg cellulitis. N Engl J Med
2013;368:1695-703.
7. Mason JM, Thomas KS, Crook AM, Foster KA, Chalmers JR, Nunn AJ, et al. Prophylactic antibiotics to
prevent cellulitis of the leg: economic analysis of the PATCH I & II trials. PLoS One 2014;9:e82694.
8. Recurrent staphylococcal skin infection [2014 Nov]. In: eTG complete. [Internet]. Melbourne:
Therapeutic Guidelines Limited; 2016. [cited 2016 Sep 1]
13
Download