AT FAKÜLTESi

advertisement
T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ YA YINLARI
0907-BY-92-017-096
•
AT FAKÜLTESi
DERGisi
VII
t ZMiR
1992
iSLAM HUKUKUNA GÖRF ORGAN Nı\KLİ ÜZERİNE BİR
»EN EME
Doç. Dr. Mehmet
ŞENER
Otopsi yapmak, kan vermek veya kan nakletmek, organ nakli yapmak gibi
do~dan tıp
ilmi ile ilgili olan bu konular, günümüzdeki
şekliyle
yeni
sayılır.
Bu
bakımdan İslam'ın bu konuda sarih bir nassı olmamakla beraber, İslam hukukçuları,
Kur'an ve sünneue mevcut olan "zaruret" prensibini ve ıztırar'i hallerle ilgili
hükümleri açıklarken, günümüz modem meselelerine ışık tutacak bazı hükümler ve
prensipler ortaya koymuşlardır.
Kur'an ve sünnette
1
açıkça
ele alınmayan dini problemler, nassların ruhu ile şer'i
.
deliilere ve genel ~ulcuk kaidelerıine dayanarak çözüme
konusunam daha iyi
anlaşılabilmesi
kavuşturulabilir.
Organ nakli
için:
1) İnsanın dokunulmazlıgı ve canın korunması,
2) İslam 'ın saghga verdigi önem,
3)
Saghgı
koruma ve tedavi yolları,
4) Organ nakli ve dayandıgı deliller,
5) Tedavi olmayı gerektiren prensipler,
6) Organ naklinde aranan hukuki
şartlar,
7) Organ nakli ile ilgili fetva ve kararlar gibi alt başlıklar üzerinde durmak gen~­
kir.
1) İnsanın dokunl;llmazhAı ve canın korunması:
İsli.\in insana gereken degeri vermiş ve onu konırnak için birtakım temel prensip
ve kurallar
koymuştur. Bidıyette: "Haklı
bir sebeb
137
olmadıkça
(Allah'm
muhıerem
Doç. Dr. Mehmet ŞENER
kıldığı) cana kıymayın."
1
buyumlmaktadır. Bir başka ayette ise: "Ey frnan edenler!
Öldürülenler hakkında size kısas yazıldı." 2 buyumlur. Bu ayetlere göre islam'da
haksız yere canakıymak yoktur ve yasaktır. Bu konu Veda Hutbesi'nde de açıkça dile
getirilmiş
ve şu cümlelerle ifade edilmiştir: "Şüphesiz Yüce Allah, canımzı, malınızı,
ırz ve namusunuzu haram kılmış, tecavüzü yasaklamıştır."
'
dirilere gösterilmesi gereken
insanın
. kırarak
dokunulmaz bir
saygının
varlık
parçalayıp gelişigüzel,
3
Hz. Peygamber (sav),
'
istemiş
ölülere de gösterilmesini
oldugunu
vurgulamıştır.
oraya buraya atan birine
ve bununla
Kabir kazarken kemikleri
karşı,
onun böyle yapma-
masını tavsiye etmiş ve: "Ölünün kemiklerini kırmak -günah yönünden- onları diri
iken kırmak gibidir."
4
buyurmuştur. Bu hadiste insana gösterilmesi gereken
saygının, ölü iken de gösterilmesi gerektigi ifade edilmektedir. İnsana böylesine
önem veren ve onu yücelten Islam, insanın; hatta organlarının mal gibi alınıp'
saulmasını kabul etmemekte ve buna engel olmaktadır. Allah Rasfılü (sav) bu şekilde
davrananlara, insan ticareti yapanlara
bunların
en büyük
hasını olacağını
karşı, Allah'ın Kıyamette
bir kudsi hadislerinde
bizzat
şöyle
ifade
diivikı
olup,
etmişlerdir:
"Azfz ve Celi/ olan Allah buyurdu: Üç sınıf vardır ki, Kıyamet gününde ben bun~
ların hasmıyım, d!ivacısıyım.
Bir kimse ki, benim
adıma
yemin eder de sonra ahdini
(yemini) bozar. Yine bir kimse ki, hür (bir insan) ı bile bile köle diye satar da onun
parasını yer. Yine bir kimse ki, bir işçi tutar, onu çalıştırır da ücretini vermez," 5 Bu
kudsi hadise göre, Allah'ın bir kimse hakkında davacı olması, o kimsenin yaptığı işin
çok kötü bir fiil olduğu ve cezasının da çok şiddetli olacağı anlarnma gelir. lnsanm
muhterem
olduğunu
ifade eden hukuki ifadelerle, benzer cümleleri kaynaklarda bul-
mamız mümkündür. Sözgelimi, lbn Abidin'in (1252/1836) şu cümleleri bu konuya
ışık. tuıar:. "Kafir
de olsa,
insanoğlu
muhteremdir;
dokunulmazhğı vardır.
Onu köle
gibi satmak; değersiz bir meta kabul etmek ve cansız varlıklar yerine koymak; onu
hor ve hakir görmek, değersiz bir şey
olduğunu
kabul etmektir ki, bu
davranış
din ve
hukuk açısından asla ciliz değildir. Hatta insanın bir parçasını, cüz'ünü satmak da aynı
hükme dahildir." 6 İnsan için tanman bu dokunulmazlık, onun Allah katmda şerefli ve
saygı değer
biz
bir varlık olmasından ileri gelmektedir. Nitekim bir ayette: "Andolsun ki,
insanoğullarım şerefli kı/dık.
Onlara karada, denizde
taşıyacak
ı İsra, 17/33.
2 Bakara 2 /178.
3 Buhar!, Hudfid, 9.
4 Ebfi Davud, Ceniliz, 64; İbn Mace, Cenaiz, 63.
5 Buhar!, Büyil, ı 06; !care, lO.
61bn Abidin, Reddil'l-muhtar ala'd-dürri'l-muhtar (Mısır !272), IV, 105.
138
(araçar) verdik ve
il
1slan H..k.i<ı.rn Che Q:gn Nlli
onlanı
temiz ve güzel
şeylerle rızıklandırdık, yarattığımııın
pek
çoğundan
üstün
kıldık." 7 buyurulur. Bu ayette işaret edilen insanın saygı değer ve şerefli olma
özelligi, birkaç sebebten ileri gelmektedir. Bunlar arasınelP
insanın
en güzel biçimde
(ahsen-i takvim) yaratılması 8 ; yer yüzünde Allah'ın emirlerini uygulamada halife ol-
ması9; Hz. Adem'e meleklerin secde etmesi 10 ve akıllı bir yaratık olup, sorumluluk
taşıması
gibi hususlar gelmektedir. Bu gibi özellikler,
insanın diğer yaratıklardan
üstün oldugunu ortaya koyar.
İslam, bu prensiplerle insanın sadece şerefli, saygı değer ve üstün bir varlık
oldugunu belirtmekte
namusunu korumak
kalmamış, bunun yanısıra onun canım, malını, ırz ve
amacıyla birtakım
müeyyideleı
koymuş
ve hükümler
düzenlemiştir. Bununla beraber lslam, korunması gereken şeyleri de Şan'in hukUki
değer atfettigi
muteber maslahatların birinci şıkkım
oluşturan, zarılr! masiahatlar
gru-
buna dahil etmiştir. 11 Bununla dini korumak ne kadar elzem ise,~~ korumanın da o
kadar.elzem olduğunu vurgulamak
istemiştir.
2) İslam'ın sa~h~a ve:rdi~i önem
Sıhhatli
ve güçlü insan; hasta ve
zayıf
insana nisbetle hem kendisi, hem de
başkalan için daha faydahdır. Bu kişi dünyaya ait işle~ini en iyi şekilde yürütebildigi
gibi, ibadetlerini de
hakkıyla
yerine getirebilir. Bir hadiste bu konuya şöyle
işil.ret
edi-
lir: "Insanlardan çogunwı aldarıdığı (kıymetini takdir edemediği) iki n'imetvardır:
Vücutsaglıgı; boş vakit." 12 Hz. Peygamber bu hadislerinde sagııgın, kıymeti bilin- ·
· mesi gereken büyük bir nimet olduğunu vurgulamaktadır. Allah RasUiü (sav), herhangi bir kimse lslam dinine girdigi zaman, o kimseye namaz kılınayı ögretir; sonra
da ona şu kelimelerle dua etmeyi tavsiye ederdi:
"Allah'ım!
Beni affet, baoo merhamet
et, do gr u yola ilet, bana saglı.k ve dfiyeı ver ve beni rızıklandı.r." 13
Hz. Peygamber, ümmetirıe sadece saglıga önem vermelerini tavsiye etmemiş;
hastalıktan tedavi olmayı da emretmiştir. Hatta kendisi bizzat tedavi olmuş, hasta
7 Is ra, ı mo.
ll T'm, 9514.
9 Bakımı, 2/30.
10. Bakımı, 2/34.
ll Gazziu, ei-Musıasfa (Bıılak 1322), I, 286; Şaubi, el-Muvafaktlı (Kahire ıs.) ll, 4.
12 Buhan, Rikik, ı.
13 Miislim, Zikir, 35.
139
Doç. Dr. Mehmet ŞENER
olanlarm da tedavi olup, ilaç kullanmalarını emir ve tavsiye etmiş ve şöyle buyur"
muştur.: "Ey Allah'm.
kullan! Tedavi olun; çünkü Allah, ihtiyarlığın dışında, her hastalık için mutlaka bir şifa veya deva yaratmıştır." 14 Bir başka tıad.iste: "ŞüpheSiz Allah, hastalığı yaratmış ve her hastalığın da ilacırıı yaratmıştır. ; o halde tediivt olun.uz
ama haramla tedavi olmaymıı." 15 Bu arada Hz. Peygamber (sav), kendi :i:amanında
uygulanan, hatta günümüz için de geçerlil~~ ettiren bazı tedavi metodlanm
da göstermiştir. Söz gelimi:
a) Perhiz (diyet),
b) Kan aldırma,
c) Hava degişimi,
d) İlaçla tedavi,
e) Su ile serinietme (ateş düşürme) gibi. Bunun üzerinde kısac<t~'
Ateşli hastalıklar
için Hz. Peygamber:
"Ateşli hastalıklarm (lıumma) hadıreti
cehemıemin şiddetindendir (cehennem aıeşi gibidir) sizler onu su ile serinletiniz." 16
buyurmuştur. Bu hadiste hararelin cehennem ateşine (kaynamasına) benzetilmesi,
ateşli hastalıkların, insan vücfidum.ı eritmesi yönündendir ve bu yönden cehennem
ateşine berızetilmiştir. 17
4) Organ nakli ve
dayandı~ı
deliller
Organ nakli araştınımaya deger yeni bir konu oldugu için, Kur'an ve sünnette
bununla ilgili sarih bir emir yoktur. Bu gibi konular ancak, nassların genel ruhu,
zarfiri maslahadar. zaruretle ilgili genel hukuk
kavuşturulabilir. Kısaca bunlar üzerinde durahm·:
kuralları
ve ictihadlarla çözüme
a) islam'ın din, can, akıl, mal ve nesil gibi korunmasım zaturi kıldıgı beş maslahattan "Haklı bir sebebolmadıkça (Ailah'm muhterem kıldıgı) cana kıymayın" 18
gibi ayetlere dayanan "cam koruma" ilkesi.
b) Kur'an ve sünnetin ruhundan çıkanlan "Zarfiretier yasakları mubah kılar" 19
Diivııd, Tıp ,1; Tirmizi, Tıp, 2.
15 E bii Davııd, Tıp, ll.
16 Müslim, Seliim, 78.
17 Krş., Malımuı Denizkıışlan, Peygamberimiz ve Tıp , (İst.l98l), s. 98.
14 Eoo
ı s lsra, 17/33.
19 Mecelle, Mad. 21.
140
tsi"" H.k.N.m. Che Qgn.N:kli
"'Zarfiretler kendi miktannca tı.1;di:r olunur" ,2° "Llci kötü durum (fesat) karşı karşıya
geldigi zaman,
zararı
en hafif olan
işlenir
ve
zararı
'
.
büyük olan kötülük ortadan
kaldmlrr" 21 gibi ,::;enel hukuk kuralları.
c) Mütekaddim ve müı.eahhir
annesinin
karnından
fukahfuıın
up, ölen kimsenin
mücevherin mali
karnının
değeri,l/4
malın değeri civarında
maıJığım
olursa bu ameliyye
ait bir
malı
canlı
olan cen!nin
mücevherin
şer~
çıkarılması
dirhem= 2.8 gr.x 3 dirhem=
hırsızlık cezası
yani
yapılır.
ki, yutulan
için takdir edilen
Gerekçe olarak, her ne kadar in-
daha yüksek seviyede ise de, mücevheri yu-
yutarak, mülkiyete tecavüz
ettiği
için, dokunul-
sanki kendi eliyle kaldırmış, dolayısıyla böyle bir ameliyyenin yapılmasına .
hazırlamıştır.
zemin
açılıp,
yaklaşık)
gibi. Burada,
konu ise, birine ait bir mücevheri yut-
dinar veya 3 dirhem (1
sanın dokunulm~zhğı., malı korumaktan
kişi, başkasına
başka
ameliyatla
8.4 gr. x 80.000 TL = 672.000 TL
tan bu
alınması
arneliyatla (sezeryan)
ölen anneye tercihi söz konusudur. Bir
ecSerlerinde, canlı olan bir ceninin, ölen
Görülüyor ki, burada mülkiyete tecavüz,
haklı kılmakta ve malın korunması için de bir tercih sebebi
Burada konumuzun temel esprisini
husus, organ naklinin dinen caiz
teşkil
yapılan
arneliyyeyi
olmaktadrr. 22
eden bir noktaya temas edelim. Bu
olup-olmadığım
kabul veya red edenlerin bakış aç
ılarmı t~şkil eden önemli noktalardan biridir:
Günümüz tıp ilminin en önemli konularmdan olan otopsi ve organ naklinin .·
dinen caiz
mubah
olabilceğini
kılar"
ön gören
"canın korunması"
ilkesi ile, "
zarı1retler yasaU::ın
gibi genel prensip ve hukuki kaideletle; "Andolsun ki biz in.sa- ·
nogullarım şerefli ve mükerrem kıldık ... " 23 ayeti, Hz. Aişe'den sahih bir senedie
rivayet edilen "Olünün kemiklerini kırmak-günah yönünden- dirinin kemiklerini
kırmak gibidir." 24 hadisi ve ayrıca "Müminin ölüsüne yapılan eziyet ve işkence,
dirisine yapılan eziyet gibidir."
25
hadisleri arasında çelişki olduğunu söy !emek, hatalı
olur. Çünkü, bu ayet ve hadislerden maksat, ölüye saygı duymak, onu bayağı,
20 Mecelle, Mad. 22.
21 Mecelle, Mad. 28.
22 Bkz. )bn Kııdame, el-Mugni (Kahire 1969), II, 551; Muhammed ei-Haıib eş-Şirbini; Mugni'l-ımıhiık
(Mısır 1958), I, 367; İbn Abidin, a.g.e., I, 602; Hedyü'lclsllim (Ürdün 1399/1979), C. 23, Sayı 910, s. 108-11 O.
23 lsri, ımo.
24 Ebll Dllvud, Ceniii:ı:, 64; İbn Mace, Cenai:ı, 63.
25 Muhammed Bürlıiineddin (Sünbüheyll ?), Katiayli fıkhıyye II'Wiisıta (Beyruı 1988), s. 65 (İl)n Ebi
Şeybe'nin Mıısannef'inden naklen).
141
Doç. Dr. Mehmet ŞENER
basit bir şey kabul etmemek ve müsle 26 yapmamaktıc Nitekim yukanda geçen
"kemikleri kı.rmayı" yasaldayan hadisin vürud sebebi de bunu gösterir. Hz. Peygamber (sav), kabir kazarken, kabirden
mamasını
söylemesi,
ölüyesaygı
İnsana saygı duymayı
vaz vermekteki
asıl
asıl
çıkan
organın
gösterir.
öngören nassların amacı ile, organ naklinde veya buna cebir çelişki olmasa gerek; çünkü, organ naklinde
amaç , muztar durumda kalan bir kimsenin
bir hale gelen
atan kimseye, bunu yap-
olduğunu
duymanm gerekli
arasında
amaç
kırarak
kemikleri
nakil yoluyla,
işler
hayatını
kurtarmak veya iş görmez
insanı,
hale getirilip
bu
•
hastalığın
çekilmez ıztırabmdan kurtarmak veya dindirmektir. İşte organ naklinde asıl amaç , bir
şahsın hayatının kurtarılmasıdır;
yoksa
müsle yapmak gibi bir art niyetin
bazılarının dediği
bulunmamasıdır.
gibi, insana eziyet etmek,
Çünkü
tıp
ilmi de,
Şafii
hukukç
u Izzüddin b. Abdüsselfun'İn (660/1261) ifadesine göre, 27 aynen din gibi insanın maslahatları
sanları
kı yan,
tır.
(büyük
yararları)
öldürmek
değil,
için vaz'
edilmiş,
yaşatmaktır.
tedavi edip,
kan kusan bir bıçak
değil,
aksine
Cenin ve mücevher misallerinde
layışla
otopsi gibi
mak ve onu
tıbbi
· 5) Tedavi
bir ilim
dalıdır. Amacı
in-
Cerrahm elindeki kesici alet, cana
hastanın şifa bulmasına
vesile olan bir araç-
gibi, önceki fukaha bu
yapılabilceğine ışık tutmuşlar
kurtarmak amacını
olmayı
edilmiş
gördüğümüz
müdahalelerin
sıkıntılardan
tesis
ve
geniş
insanı
an-.
koru-
gütmüşlerdir.
gerektiren genel prensipler
Hukuki deyimiyle !'Zarar izale ,edilir" 28 kuralı, İslam'ın kabul ettiği en önemli
prensiplerden biri
zayıflığını
olduğuna
göre,
eğer
ilmen
(tıbben)
gözdeki
körlüğü
veya görme
gidermek mümkün olursa, o takdirde gözün tedavisi için, ölen kimselerin
gözlerini bu amaç için alıp, tedavide kullanmak şer'an caizdir.29 Ancak bu, cam veya ·
bir organı korumayı vacip kılan zarfiret ölçüsünde olmalı ve bu ölçüyü aşmamalıdır.
!şte bunun için cam birtakım afetlerden, hastalıklardan korumak için tedavi olmak
dinen
meşru kılınmıştır.
Tedaviyi emreden nasslar, tedavi
araçları
ile tedavi
. zarfiretinin gerektirdiği ilaçları da meşru kılar. 30 Hatta dinen mubah olan ilaç ve ben·
zeri şeyler bulunmadığı takdirde, dinen mahzurlu (haram) olan şeyleri de meşru kılar.
26 Miisle: Bir kimsenin
bumıımı,lmlagıııı
ve diger
organlamıı
keserek o
kişiye zıılmeımektir
ramdır.
27 Izziiddiıı b. Abdusseliim, Kavaidirl-ahktim (Beynıt ıs.), I, 4.
211 Mecelle, Mad. 20.
29 Haseneyn Muhammed Malılilf, Fetiivô. şer'ıyye (Mısır 1971). II, 36-40.
30
Krş. Malıh1f, ıı.g.e.,
Il, 34.
142
ki,
lıulıa­
İslan l-tıırn.re Che Qgn Nıkli
Bir ayette: "Allah size ancak olüyü
adına
kıldı.
kesi/eni haram
ve
(leşl), kanı,
Kim bun'ardan yemeye mecbur
hiç kirnseye
· miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki, Al.. " ~.ı
k ~ B u ve ,tıeiızen. aye tl enn
. 32
ço,c1 esi. eyen,-;,ır.
- 'ouyurul ma.'l&uır.
A
ya:;aki:ın
"'
_,
.çıkan."an
'
1
n.2111enuan
dayanağ:ııdıro ~Bunun
·h· aı·ı:~r:".
Lt\.ı, ........ J,.ocin
_;·v-;.JJ..
için
giderilmesi giti dummlar,
li
-<;..3-
'oır
. ma..dd enm
.
•rrı
ı·_.ıı
_..
ve lediJ:viye
oluı ihüyacı zarfıret
tabTI · dumm (hak) oldci,gu bir
İhtiyacm zarüret
içkı ıle
b umnmamasımr.
1
1
ı
o"maması,
derecesinde,
hatıi'ı
bunun da
eYe''''''"'' "
old~_:;·.,ğu şu
rnisa1le d.aha · · 3!Tilaşüır.
tedilv!
;',V"-'·'·"
ak zarar ve
<.aman- cm il.ci yudum
'.i:e onu ölü.nnde~n kurt.cı.rrnlftlçtır. Ancak buriun
vrcn.ne
kB.Ll'
J "'· ..
u. m ohcal·c
sağlık
da bı.ı konunun hukfik'i
1
· · bo"'az"'.''
O ~4.-l a, Pr_<>n
u u_ ı;. bll·- 'oki -"-
yenm·~\.-"..:~,
"~ı· ~
!lmadığı
c:nı
ıu..
kılar" kuralı
nmbah
manm -su veya benzeri hel
"C''mc"'
kalırsa,
smırı aşmadm
.
lah çok ba,t}ı,şlay,ı.n.,
şartı~
başkası
domuz etini ve Allah 'tan
ile recE:vi için
edılmemesi
cın:am alınan
~
neticesinde ortaya
ölünün hürmeti vani ona
J
bisincinin
. ÇünkfJ
sağ
olup, gözünden
rahatsız
olan birinin göz gibi en önemli bir orga-
.
gibi: ~~İki. kötü
Yukarıda
da
belirtildiği
(fes:ıt) k.ar~ı karşiy3. geldiği 2~anaan, zaran en hafifolan işlenir,
zararı büyük olan kötülük orı'adan kaJdınlır,'m hukuk kuralma göre, orgam rJınmai;:
olduğu
surel.iy le ölüye verilecek zarar; teô · e,dilmeyip,
gibi
ızııraplar içinde kıvmnmasmdan daha aşağı, daha hafifti.r. 34
İslam hukukçulannın ö:ıeHikle
tu.tan
ba.ıı
amacıyla
olduğu
ictihadanna göre; koyun,
kullanmada dinen bir
için bu ha.ramciı.r; insan
, onu kullanmak ırıeknıhtur 35 ·
am
sı
at ve
sakınca
kemiğini
h1uhamıncd'in
(189/804) bu
hayvanbsm };:emiklerini ted.avi
yoktur. Ancak domuz
kullanmak isE'
Ancak şunukesin olarak bilmek gerekir.
31
32
33
34
Zaıi'ırete
kemiği
saygıSI? !ıl;:
dayanarak
olur
pis (necis)
ıiüşüncesiyle
yapılan
bir organ
Bakara, 2/173.
Bkz., Maide, 5/3; Eıı'ilm, 6/119,145; Nahl, !6/115.
Mecelle, Mad. 28.
Mahllif, a.g.e,, II, 39; Ahmed eş-Şarabasi, Yes'eiUnekji'd-dini ve'l-hayat (Beyrut: Diiru1-clyl 1980),
I, 606.
35 Muhammed b. Hauseyn et-Tur!, 1'ek.miletü'l-bahri'r-raik (Mısır 131 1), Vill, 233; el-Feta-vô.'lhindiyye (Mısır 131 0), V, 354.
143
Doç. Dr. Mehmet ŞENER
naklİnde, zarfıretin sımnm aşmamak;
ölüye olan saygıyı da elden bırakmamak gerekir. Bir kilide ye göre, "Zarfiretler kendi miktannca takdir olunur. "36
6) Organ naklinde aranan
şartlar
1. Organ bağışlayandan alınan organ, onun normal hayatını sekteye uğratacak
yani onda hayati tehlike yaratacak şekilde olmamalı. Çünkü "Zarar misliyle veya daha
büyük bir zararla izille olunmaz" 37 prensibine göre, hastaya faydalı olunmak istenirken; sağlıklı olanın hayatı tehlikeye sokulmamah. "Kendinizi tehlikeye atmayımz." 38
ayeti de bu gerçeği ortaya koyar.
2. Organ verme,
bağışlama işi
serbest iradeye
dayanmalı;
kimsenin
baskısı
altında olmamalı.
3. Organ bağışı yapanın, sağ iken
ebeveynin muvafakatı olmalı; hüviyeti
li::... ıı izinı .nayı l" .ıalı.
yazdığı yazılı
(kimliği)
bir belgesi veya öldükten sonra
belli olmayan için ise, devlet yetki-
4. Yapıtan organ naklinin, buna muhtaç ve muztar olan hasta için başvurulacak
en son çare olduğu kesinleşmiş olmalı. Bu da uzman doktorlardan oluşan bir komisyon tarafindan tespit edilmeli, konsültasyon yapılmalı.
5. Diriden yapılan naklin -sahibinin izni olsa bile- onun
kalp gibi tek bir organ olmamalı.
6,
Yapılan
hayatını
sona erdirecek
1
•
naklin, organ sahibinin bünyesinde tabü görünümü bozmayacak
şekilde olmalı.
7. Organ bağışlama bir kazanç vesilesi olmamalı. Çünkü insanın mükerrem olması, onunmal gibi alınıp-satılmasına hukuki ve şer'i bir engeldir.
8. Organı almacak kişinin tamamen ölmüş olması gerekir. 39
Burada şunu belirtmek gerekir.
E~er
tedavisi mutlaka organm
değişmesi
yani nakil yoluyla olacak bir hasta,
muhtaç olduğu organ kendisine bedelsiz verilmeyeceği kesinleşirse, o takdirde, hasta
bedelini verir ve organı alır. Ancak dini sorumluluk verene değil, bedeli alanadır. 40
36
37
38
39
Mecelle, Mad. 22.
Mecelle, Mad. 25.
Bakara, 2/195.
A. cş-Şarab§sf,a.g.e., I, 604; Muhammed Vefii, Bey 'u'l-a 'yani'l-muharrame (Kahire 1988 ?) s. 1 12;
Hedyu'l-fslam, C. 23, sayı 9-10. s. 108-llO.
.
40 M. Vefii, a.g.e. , s. 1!3.
144
7) Organ :nakli ile ilgili fetva ve kararlar
Otopsi yapma ve kan ve organ nakletmenin dinen
cevazı
konusunda
çeşitli
ilim
çevrelerinden sorulan sorulara, gerek Türkiye Diyanet İşleriBaşkanlığı tarafından, gerek diğer lslfun ülkelerinin yetkili merciierinden verilen fetva ve kararların bazılarını
konuya açıklık getirmesi
bakımından
zikredecek ve
yalnız
tarih ve numaralarını ver-
ı;nekle yetineceğiz.
1- Diyfmet İşleri Başkanlığı Müşavere ve Din! Eserler İnceleme Kurulu'nun
"otopsinin dinen caiz
olabileceği
konusundaki" 211 no ve 16.4.1952 tarihli kararı.
2- Yine aynı mercinin "kan vermenin ve ölüden göz nakletmenin
cevazına
dair"
492 sayı ve 25.10.1960 tarihli (ve Ömer Nasuhi Bilmen -Reis- imzalı) kararı.
3- niyfmet İşleri Başkanlığ1 Din !şleri Yüksek Kurulu Başkanlığı'nin "kan ve
organ naklinin
cevazı" hakkındaki
D/1-2/68
sayı
ve 19.1.1968 tarihli kararı.
4- Yine aynı başkanlığın "kan ve organ naklinin dinen
sayı, no
cevazı"
konusundaki 396
l3 ve 3.3.1980 tarihli kararı.
5- Ürdün Vakıflar Bakanlığına bağlı Fetva Komisyonu'nun (Lecnetü'l-Fetva)
"otopsinin, kan ve organ naklinin dinen caiz olabileceği" konusımdaki fetvası. 41
6- Sufıdi Arabistan İslam Fıkıh Meclisi'nin kan ve organ naklinin dinen düz olabilceği" konusundaki kararı. 42
Sayı
ve tarihlerini
şartlar doğrultusunda,
verdiğimiz
bu kararların ortak noktaları, nakil için öngörülen
otopsinin, kan ve organ naklinin dinen caiz
olduğu
merkezinde-
dir.
Bununla beraber, bu konunun daha derin bir
şekilde araştırılınasım
önerenler
organlarına karşı
gösterilmesi gereken
saygının
oldugu gibi, insana ve vücut
çignenmiş olacagı şeklindeki gerekçelerle, organ naklinin dinen dtiz olamayacağını
ileri süren bazı araştırmacılar da vardır. 43 Ancak biz bu kanaatte değiliz.
41 Bkz., Hedyü'/.fslam, C. 23, sayı 9-10, s. 108-110.
42 Bkz., Ahbaru 'l-alemi'l-1si/imi, 27 Cumadelahi re ı 408/1988 tarih vel 061 sayı, s.8,9 (Rabıtatü'l­
alemi'l-lslilmf'nin haftalık yayın organı, Mekke)
43 Bkz., M.B. Sünbüheyll, a.g.e., .s. 61-68; Abdusselam Abdulkerim es-Sükkeri, Nakl u ve Zirii 'atü'/.a
'ddi'l·iidemiyye, Helyopolis 1408/1988.
145
Doç. Dr. MehmetŞENER
146
Download