T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ YA YINLARI 0907-BY-92-017-096 • AT FAKÜLTESi DERGisi VII t ZMiR 1992 iSLAM HUKUKUNA GÖRF ORGAN Nı\KLİ ÜZERİNE BİR »EN EME Doç. Dr. Mehmet ŞENER Otopsi yapmak, kan vermek veya kan nakletmek, organ nakli yapmak gibi do~dan tıp ilmi ile ilgili olan bu konular, günümüzdeki şekliyle yeni sayılır. Bu bakımdan İslam'ın bu konuda sarih bir nassı olmamakla beraber, İslam hukukçuları, Kur'an ve sünneue mevcut olan "zaruret" prensibini ve ıztırar'i hallerle ilgili hükümleri açıklarken, günümüz modem meselelerine ışık tutacak bazı hükümler ve prensipler ortaya koymuşlardır. Kur'an ve sünnette 1 açıkça ele alınmayan dini problemler, nassların ruhu ile şer'i . deliilere ve genel ~ulcuk kaidelerıine dayanarak çözüme konusunam daha iyi anlaşılabilmesi kavuşturulabilir. Organ nakli için: 1) İnsanın dokunulmazlıgı ve canın korunması, 2) İslam 'ın saghga verdigi önem, 3) Saghgı koruma ve tedavi yolları, 4) Organ nakli ve dayandıgı deliller, 5) Tedavi olmayı gerektiren prensipler, 6) Organ naklinde aranan hukuki şartlar, 7) Organ nakli ile ilgili fetva ve kararlar gibi alt başlıklar üzerinde durmak gen~­ kir. 1) İnsanın dokunl;llmazhAı ve canın korunması: İsli.\in insana gereken degeri vermiş ve onu konırnak için birtakım temel prensip ve kurallar koymuştur. Bidıyette: "Haklı bir sebeb 137 olmadıkça (Allah'm muhıerem Doç. Dr. Mehmet ŞENER kıldığı) cana kıymayın." 1 buyumlmaktadır. Bir başka ayette ise: "Ey frnan edenler! Öldürülenler hakkında size kısas yazıldı." 2 buyumlur. Bu ayetlere göre islam'da haksız yere canakıymak yoktur ve yasaktır. Bu konu Veda Hutbesi'nde de açıkça dile getirilmiş ve şu cümlelerle ifade edilmiştir: "Şüphesiz Yüce Allah, canımzı, malınızı, ırz ve namusunuzu haram kılmış, tecavüzü yasaklamıştır." ' dirilere gösterilmesi gereken insanın . kırarak dokunulmaz bir saygının varlık parçalayıp gelişigüzel, 3 Hz. Peygamber (sav), ' istemiş ölülere de gösterilmesini oldugunu vurgulamıştır. oraya buraya atan birine ve bununla Kabir kazarken kemikleri karşı, onun böyle yapma- masını tavsiye etmiş ve: "Ölünün kemiklerini kırmak -günah yönünden- onları diri iken kırmak gibidir." 4 buyurmuştur. Bu hadiste insana gösterilmesi gereken saygının, ölü iken de gösterilmesi gerektigi ifade edilmektedir. İnsana böylesine önem veren ve onu yücelten Islam, insanın; hatta organlarının mal gibi alınıp' saulmasını kabul etmemekte ve buna engel olmaktadır. Allah Rasfılü (sav) bu şekilde davrananlara, insan ticareti yapanlara bunların en büyük hasını olacağını karşı, Allah'ın Kıyamette bir kudsi hadislerinde bizzat şöyle ifade diivikı olup, etmişlerdir: "Azfz ve Celi/ olan Allah buyurdu: Üç sınıf vardır ki, Kıyamet gününde ben bun~ ların hasmıyım, d!ivacısıyım. Bir kimse ki, benim adıma yemin eder de sonra ahdini (yemini) bozar. Yine bir kimse ki, hür (bir insan) ı bile bile köle diye satar da onun parasını yer. Yine bir kimse ki, bir işçi tutar, onu çalıştırır da ücretini vermez," 5 Bu kudsi hadise göre, Allah'ın bir kimse hakkında davacı olması, o kimsenin yaptığı işin çok kötü bir fiil olduğu ve cezasının da çok şiddetli olacağı anlarnma gelir. lnsanm muhterem olduğunu ifade eden hukuki ifadelerle, benzer cümleleri kaynaklarda bul- mamız mümkündür. Sözgelimi, lbn Abidin'in (1252/1836) şu cümleleri bu konuya ışık. tuıar:. "Kafir de olsa, insanoğlu muhteremdir; dokunulmazhğı vardır. Onu köle gibi satmak; değersiz bir meta kabul etmek ve cansız varlıklar yerine koymak; onu hor ve hakir görmek, değersiz bir şey olduğunu kabul etmektir ki, bu davranış din ve hukuk açısından asla ciliz değildir. Hatta insanın bir parçasını, cüz'ünü satmak da aynı hükme dahildir." 6 İnsan için tanman bu dokunulmazlık, onun Allah katmda şerefli ve saygı değer biz bir varlık olmasından ileri gelmektedir. Nitekim bir ayette: "Andolsun ki, insanoğullarım şerefli kı/dık. Onlara karada, denizde taşıyacak ı İsra, 17/33. 2 Bakara 2 /178. 3 Buhar!, Hudfid, 9. 4 Ebfi Davud, Ceniliz, 64; İbn Mace, Cenaiz, 63. 5 Buhar!, Büyil, ı 06; !care, lO. 61bn Abidin, Reddil'l-muhtar ala'd-dürri'l-muhtar (Mısır !272), IV, 105. 138 (araçar) verdik ve il 1slan H..k.i<ı.rn Che Q:gn Nlli onlanı temiz ve güzel şeylerle rızıklandırdık, yarattığımııın pek çoğundan üstün kıldık." 7 buyurulur. Bu ayette işaret edilen insanın saygı değer ve şerefli olma özelligi, birkaç sebebten ileri gelmektedir. Bunlar arasınelP insanın en güzel biçimde (ahsen-i takvim) yaratılması 8 ; yer yüzünde Allah'ın emirlerini uygulamada halife ol- ması9; Hz. Adem'e meleklerin secde etmesi 10 ve akıllı bir yaratık olup, sorumluluk taşıması gibi hususlar gelmektedir. Bu gibi özellikler, insanın diğer yaratıklardan üstün oldugunu ortaya koyar. İslam, bu prensiplerle insanın sadece şerefli, saygı değer ve üstün bir varlık oldugunu belirtmekte namusunu korumak kalmamış, bunun yanısıra onun canım, malını, ırz ve amacıyla birtakım müeyyideleı koymuş ve hükümler düzenlemiştir. Bununla beraber lslam, korunması gereken şeyleri de Şan'in hukUki değer atfettigi muteber maslahatların birinci şıkkım oluşturan, zarılr! masiahatlar gru- buna dahil etmiştir. 11 Bununla dini korumak ne kadar elzem ise,~~ korumanın da o kadar.elzem olduğunu vurgulamak istemiştir. 2) İslam'ın sa~h~a ve:rdi~i önem Sıhhatli ve güçlü insan; hasta ve zayıf insana nisbetle hem kendisi, hem de başkalan için daha faydahdır. Bu kişi dünyaya ait işle~ini en iyi şekilde yürütebildigi gibi, ibadetlerini de hakkıyla yerine getirebilir. Bir hadiste bu konuya şöyle işil.ret edi- lir: "Insanlardan çogunwı aldarıdığı (kıymetini takdir edemediği) iki n'imetvardır: Vücutsaglıgı; boş vakit." 12 Hz. Peygamber bu hadislerinde sagııgın, kıymeti bilin- · · mesi gereken büyük bir nimet olduğunu vurgulamaktadır. Allah RasUiü (sav), herhangi bir kimse lslam dinine girdigi zaman, o kimseye namaz kılınayı ögretir; sonra da ona şu kelimelerle dua etmeyi tavsiye ederdi: "Allah'ım! Beni affet, baoo merhamet et, do gr u yola ilet, bana saglı.k ve dfiyeı ver ve beni rızıklandı.r." 13 Hz. Peygamber, ümmetirıe sadece saglıga önem vermelerini tavsiye etmemiş; hastalıktan tedavi olmayı da emretmiştir. Hatta kendisi bizzat tedavi olmuş, hasta 7 Is ra, ı mo. ll T'm, 9514. 9 Bakımı, 2/30. 10. Bakımı, 2/34. ll Gazziu, ei-Musıasfa (Bıılak 1322), I, 286; Şaubi, el-Muvafaktlı (Kahire ıs.) ll, 4. 12 Buhan, Rikik, ı. 13 Miislim, Zikir, 35. 139 Doç. Dr. Mehmet ŞENER olanlarm da tedavi olup, ilaç kullanmalarını emir ve tavsiye etmiş ve şöyle buyur" muştur.: "Ey Allah'm. kullan! Tedavi olun; çünkü Allah, ihtiyarlığın dışında, her hastalık için mutlaka bir şifa veya deva yaratmıştır." 14 Bir başka tıad.iste: "ŞüpheSiz Allah, hastalığı yaratmış ve her hastalığın da ilacırıı yaratmıştır. ; o halde tediivt olun.uz ama haramla tedavi olmaymıı." 15 Bu arada Hz. Peygamber (sav), kendi :i:amanında uygulanan, hatta günümüz için de geçerlil~~ ettiren bazı tedavi metodlanm da göstermiştir. Söz gelimi: a) Perhiz (diyet), b) Kan aldırma, c) Hava degişimi, d) İlaçla tedavi, e) Su ile serinietme (ateş düşürme) gibi. Bunun üzerinde kısac<t~' Ateşli hastalıklar için Hz. Peygamber: "Ateşli hastalıklarm (lıumma) hadıreti cehemıemin şiddetindendir (cehennem aıeşi gibidir) sizler onu su ile serinletiniz." 16 buyurmuştur. Bu hadiste hararelin cehennem ateşine (kaynamasına) benzetilmesi, ateşli hastalıkların, insan vücfidum.ı eritmesi yönündendir ve bu yönden cehennem ateşine berızetilmiştir. 17 4) Organ nakli ve dayandı~ı deliller Organ nakli araştınımaya deger yeni bir konu oldugu için, Kur'an ve sünnette bununla ilgili sarih bir emir yoktur. Bu gibi konular ancak, nassların genel ruhu, zarfiri maslahadar. zaruretle ilgili genel hukuk kavuşturulabilir. Kısaca bunlar üzerinde durahm·: kuralları ve ictihadlarla çözüme a) islam'ın din, can, akıl, mal ve nesil gibi korunmasım zaturi kıldıgı beş maslahattan "Haklı bir sebebolmadıkça (Ailah'm muhterem kıldıgı) cana kıymayın" 18 gibi ayetlere dayanan "cam koruma" ilkesi. b) Kur'an ve sünnetin ruhundan çıkanlan "Zarfiretier yasakları mubah kılar" 19 Diivııd, Tıp ,1; Tirmizi, Tıp, 2. 15 E bii Davııd, Tıp, ll. 16 Müslim, Seliim, 78. 17 Krş., Malımuı Denizkıışlan, Peygamberimiz ve Tıp , (İst.l98l), s. 98. 14 Eoo ı s lsra, 17/33. 19 Mecelle, Mad. 21. 140 tsi"" H.k.N.m. Che Qgn.N:kli "'Zarfiretler kendi miktannca tı.1;di:r olunur" ,2° "Llci kötü durum (fesat) karşı karşıya geldigi zaman, zararı en hafif olan işlenir ve zararı ' . büyük olan kötülük ortadan kaldmlrr" 21 gibi ,::;enel hukuk kuralları. c) Mütekaddim ve müı.eahhir annesinin karnından fukahfuıın up, ölen kimsenin mücevherin mali karnının değeri,l/4 malın değeri civarında maıJığım olursa bu ameliyye ait bir malı canlı olan cen!nin mücevherin şer~ çıkarılması dirhem= 2.8 gr.x 3 dirhem= hırsızlık cezası yani yapılır. ki, yutulan için takdir edilen Gerekçe olarak, her ne kadar in- daha yüksek seviyede ise de, mücevheri yu- yutarak, mülkiyete tecavüz ettiği için, dokunul- sanki kendi eliyle kaldırmış, dolayısıyla böyle bir ameliyyenin yapılmasına . hazırlamıştır. zemin açılıp, yaklaşık) gibi. Burada, konu ise, birine ait bir mücevheri yut- dinar veya 3 dirhem (1 sanın dokunulm~zhğı., malı korumaktan kişi, başkasına başka ameliyatla 8.4 gr. x 80.000 TL = 672.000 TL tan bu alınması arneliyatla (sezeryan) ölen anneye tercihi söz konusudur. Bir ecSerlerinde, canlı olan bir ceninin, ölen Görülüyor ki, burada mülkiyete tecavüz, haklı kılmakta ve malın korunması için de bir tercih sebebi Burada konumuzun temel esprisini husus, organ naklinin dinen caiz teşkil yapılan arneliyyeyi olmaktadrr. 22 eden bir noktaya temas edelim. Bu olup-olmadığım kabul veya red edenlerin bakış aç ılarmı t~şkil eden önemli noktalardan biridir: Günümüz tıp ilminin en önemli konularmdan olan otopsi ve organ naklinin .· dinen caiz mubah olabilceğini kılar" ön gören "canın korunması" ilkesi ile, " zarı1retler yasaU::ın gibi genel prensip ve hukuki kaideletle; "Andolsun ki biz in.sa- · nogullarım şerefli ve mükerrem kıldık ... " 23 ayeti, Hz. Aişe'den sahih bir senedie rivayet edilen "Olünün kemiklerini kırmak-günah yönünden- dirinin kemiklerini kırmak gibidir." 24 hadisi ve ayrıca "Müminin ölüsüne yapılan eziyet ve işkence, dirisine yapılan eziyet gibidir." 25 hadisleri arasında çelişki olduğunu söy !emek, hatalı olur. Çünkü, bu ayet ve hadislerden maksat, ölüye saygı duymak, onu bayağı, 20 Mecelle, Mad. 22. 21 Mecelle, Mad. 28. 22 Bkz. )bn Kııdame, el-Mugni (Kahire 1969), II, 551; Muhammed ei-Haıib eş-Şirbini; Mugni'l-ımıhiık (Mısır 1958), I, 367; İbn Abidin, a.g.e., I, 602; Hedyü'lclsllim (Ürdün 1399/1979), C. 23, Sayı 910, s. 108-11 O. 23 lsri, ımo. 24 Ebll Dllvud, Ceniii:ı:, 64; İbn Mace, Cenai:ı, 63. 25 Muhammed Bürlıiineddin (Sünbüheyll ?), Katiayli fıkhıyye II'Wiisıta (Beyruı 1988), s. 65 (İl)n Ebi Şeybe'nin Mıısannef'inden naklen). 141 Doç. Dr. Mehmet ŞENER basit bir şey kabul etmemek ve müsle 26 yapmamaktıc Nitekim yukanda geçen "kemikleri kı.rmayı" yasaldayan hadisin vürud sebebi de bunu gösterir. Hz. Peygamber (sav), kabir kazarken, kabirden mamasını söylemesi, ölüyesaygı İnsana saygı duymayı vaz vermekteki asıl asıl çıkan organın gösterir. öngören nassların amacı ile, organ naklinde veya buna cebir çelişki olmasa gerek; çünkü, organ naklinde amaç , muztar durumda kalan bir kimsenin bir hale gelen atan kimseye, bunu yap- olduğunu duymanm gerekli arasında amaç kırarak kemikleri nakil yoluyla, işler hayatını kurtarmak veya iş görmez insanı, hale getirilip bu • hastalığın çekilmez ıztırabmdan kurtarmak veya dindirmektir. İşte organ naklinde asıl amaç , bir şahsın hayatının kurtarılmasıdır; yoksa müsle yapmak gibi bir art niyetin bazılarının dediği bulunmamasıdır. gibi, insana eziyet etmek, Çünkü tıp ilmi de, Şafii hukukç u Izzüddin b. Abdüsselfun'İn (660/1261) ifadesine göre, 27 aynen din gibi insanın maslahatları sanları kı yan, tır. (büyük yararları) öldürmek değil, için vaz' edilmiş, yaşatmaktır. tedavi edip, kan kusan bir bıçak değil, aksine Cenin ve mücevher misallerinde layışla otopsi gibi mak ve onu tıbbi · 5) Tedavi bir ilim dalıdır. Amacı in- Cerrahm elindeki kesici alet, cana hastanın şifa bulmasına vesile olan bir araç- gibi, önceki fukaha bu yapılabilceğine ışık tutmuşlar kurtarmak amacını olmayı edilmiş gördüğümüz müdahalelerin sıkıntılardan tesis ve geniş insanı an-. koru- gütmüşlerdir. gerektiren genel prensipler Hukuki deyimiyle !'Zarar izale ,edilir" 28 kuralı, İslam'ın kabul ettiği en önemli prensiplerden biri zayıflığını olduğuna göre, eğer ilmen (tıbben) gözdeki körlüğü veya görme gidermek mümkün olursa, o takdirde gözün tedavisi için, ölen kimselerin gözlerini bu amaç için alıp, tedavide kullanmak şer'an caizdir.29 Ancak bu, cam veya · bir organı korumayı vacip kılan zarfiret ölçüsünde olmalı ve bu ölçüyü aşmamalıdır. !şte bunun için cam birtakım afetlerden, hastalıklardan korumak için tedavi olmak dinen meşru kılınmıştır. Tedaviyi emreden nasslar, tedavi araçları ile tedavi . zarfiretinin gerektirdiği ilaçları da meşru kılar. 30 Hatta dinen mubah olan ilaç ve ben· zeri şeyler bulunmadığı takdirde, dinen mahzurlu (haram) olan şeyleri de meşru kılar. 26 Miisle: Bir kimsenin bumıımı,lmlagıııı ve diger organlamıı keserek o kişiye zıılmeımektir ramdır. 27 Izziiddiıı b. Abdusseliim, Kavaidirl-ahktim (Beynıt ıs.), I, 4. 211 Mecelle, Mad. 20. 29 Haseneyn Muhammed Malılilf, Fetiivô. şer'ıyye (Mısır 1971). II, 36-40. 30 Krş. Malıh1f, ıı.g.e., Il, 34. 142 ki, lıulıa­ İslan l-tıırn.re Che Qgn Nıkli Bir ayette: "Allah size ancak olüyü adına kıldı. kesi/eni haram ve (leşl), kanı, Kim bun'ardan yemeye mecbur hiç kirnseye · miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki, Al.. " ~.ı k ~ B u ve ,tıeiızen. aye tl enn . 32 ço,c1 esi. eyen,-;,ır. - 'ouyurul ma.'l&uır. A ya:;aki:ın "' _, .çıkan."an ' 1 n.2111enuan dayanağ:ııdıro ~Bunun ·h· aı·ı:~r:". Lt\.ı, ........ J,.ocin _;·v-;.JJ.. için giderilmesi giti dummlar, li -<;..3- 'oır . ma..dd enm . •rrı ı·_.ıı _.. ve lediJ:viye oluı ihüyacı zarfıret tabTI · dumm (hak) oldci,gu bir İhtiyacm zarüret içkı ıle b umnmamasımr. 1 1 ı o"maması, derecesinde, hatıi'ı bunun da eYe''''''"'' " old~_:;·.,ğu şu rnisa1le d.aha · · 3!Tilaşüır. tedilv! ;',V"-'·'·" ak zarar ve <.aman- cm il.ci yudum '.i:e onu ölü.nnde~n kurt.cı.rrnlftlçtır. Ancak buriun vrcn.ne kB.Ll' J "'· .. u. m ohcal·c sağlık da bı.ı konunun hukfik'i 1 · · bo"'az"'.'' O ~4.-l a, Pr_<>n u u_ ı;. bll·- 'oki -"- yenm·~\.-"..:~, "~ı· ~ !lmadığı c:nı ıu.. kılar" kuralı nmbah manm -su veya benzeri hel "C''mc"' kalırsa, smırı aşmadm . lah çok ba,t}ı,şlay,ı.n., şartı~ başkası domuz etini ve Allah 'tan ile recE:vi için edılmemesi cın:am alınan ~ neticesinde ortaya ölünün hürmeti vani ona J bisincinin . ÇünkfJ sağ olup, gözünden rahatsız olan birinin göz gibi en önemli bir orga- . gibi: ~~İki. kötü Yukarıda da belirtildiği (fes:ıt) k.ar~ı karşiy3. geldiği 2~anaan, zaran en hafifolan işlenir, zararı büyük olan kötülük orı'adan kaJdınlır,'m hukuk kuralma göre, orgam rJınmai;: olduğu surel.iy le ölüye verilecek zarar; teô · e,dilmeyip, gibi ızııraplar içinde kıvmnmasmdan daha aşağı, daha hafifti.r. 34 İslam hukukçulannın ö:ıeHikle tu.tan ba.ıı amacıyla olduğu ictihadanna göre; koyun, kullanmada dinen bir için bu ha.ramciı.r; insan , onu kullanmak ırıeknıhtur 35 · am sı at ve sakınca kemiğini h1uhamıncd'in (189/804) bu hayvanbsm };:emiklerini ted.avi yoktur. Ancak domuz kullanmak isE' Ancak şunukesin olarak bilmek gerekir. 31 32 33 34 Zaıi'ırete kemiği saygıSI? !ıl;: dayanarak olur pis (necis) ıiüşüncesiyle yapılan bir organ Bakara, 2/173. Bkz., Maide, 5/3; Eıı'ilm, 6/119,145; Nahl, !6/115. Mecelle, Mad. 28. Mahllif, a.g.e,, II, 39; Ahmed eş-Şarabasi, Yes'eiUnekji'd-dini ve'l-hayat (Beyrut: Diiru1-clyl 1980), I, 606. 35 Muhammed b. Hauseyn et-Tur!, 1'ek.miletü'l-bahri'r-raik (Mısır 131 1), Vill, 233; el-Feta-vô.'lhindiyye (Mısır 131 0), V, 354. 143 Doç. Dr. Mehmet ŞENER naklİnde, zarfıretin sımnm aşmamak; ölüye olan saygıyı da elden bırakmamak gerekir. Bir kilide ye göre, "Zarfiretler kendi miktannca takdir olunur. "36 6) Organ naklinde aranan şartlar 1. Organ bağışlayandan alınan organ, onun normal hayatını sekteye uğratacak yani onda hayati tehlike yaratacak şekilde olmamalı. Çünkü "Zarar misliyle veya daha büyük bir zararla izille olunmaz" 37 prensibine göre, hastaya faydalı olunmak istenirken; sağlıklı olanın hayatı tehlikeye sokulmamah. "Kendinizi tehlikeye atmayımz." 38 ayeti de bu gerçeği ortaya koyar. 2. Organ verme, bağışlama işi serbest iradeye dayanmalı; kimsenin baskısı altında olmamalı. 3. Organ bağışı yapanın, sağ iken ebeveynin muvafakatı olmalı; hüviyeti li::... ıı izinı .nayı l" .ıalı. yazdığı yazılı (kimliği) bir belgesi veya öldükten sonra belli olmayan için ise, devlet yetki- 4. Yapıtan organ naklinin, buna muhtaç ve muztar olan hasta için başvurulacak en son çare olduğu kesinleşmiş olmalı. Bu da uzman doktorlardan oluşan bir komisyon tarafindan tespit edilmeli, konsültasyon yapılmalı. 5. Diriden yapılan naklin -sahibinin izni olsa bile- onun kalp gibi tek bir organ olmamalı. 6, Yapılan hayatını sona erdirecek 1 • naklin, organ sahibinin bünyesinde tabü görünümü bozmayacak şekilde olmalı. 7. Organ bağışlama bir kazanç vesilesi olmamalı. Çünkü insanın mükerrem olması, onunmal gibi alınıp-satılmasına hukuki ve şer'i bir engeldir. 8. Organı almacak kişinin tamamen ölmüş olması gerekir. 39 Burada şunu belirtmek gerekir. E~er tedavisi mutlaka organm değişmesi yani nakil yoluyla olacak bir hasta, muhtaç olduğu organ kendisine bedelsiz verilmeyeceği kesinleşirse, o takdirde, hasta bedelini verir ve organı alır. Ancak dini sorumluluk verene değil, bedeli alanadır. 40 36 37 38 39 Mecelle, Mad. 22. Mecelle, Mad. 25. Bakara, 2/195. A. cş-Şarab§sf,a.g.e., I, 604; Muhammed Vefii, Bey 'u'l-a 'yani'l-muharrame (Kahire 1988 ?) s. 1 12; Hedyu'l-fslam, C. 23, sayı 9-10. s. 108-llO. . 40 M. Vefii, a.g.e. , s. 1!3. 144 7) Organ :nakli ile ilgili fetva ve kararlar Otopsi yapma ve kan ve organ nakletmenin dinen cevazı konusunda çeşitli ilim çevrelerinden sorulan sorulara, gerek Türkiye Diyanet İşleriBaşkanlığı tarafından, gerek diğer lslfun ülkelerinin yetkili merciierinden verilen fetva ve kararların bazılarını konuya açıklık getirmesi bakımından zikredecek ve yalnız tarih ve numaralarını ver- ı;nekle yetineceğiz. 1- Diyfmet İşleri Başkanlığı Müşavere ve Din! Eserler İnceleme Kurulu'nun "otopsinin dinen caiz olabileceği konusundaki" 211 no ve 16.4.1952 tarihli kararı. 2- Yine aynı mercinin "kan vermenin ve ölüden göz nakletmenin cevazına dair" 492 sayı ve 25.10.1960 tarihli (ve Ömer Nasuhi Bilmen -Reis- imzalı) kararı. 3- niyfmet İşleri Başkanlığ1 Din !şleri Yüksek Kurulu Başkanlığı'nin "kan ve organ naklinin cevazı" hakkındaki D/1-2/68 sayı ve 19.1.1968 tarihli kararı. 4- Yine aynı başkanlığın "kan ve organ naklinin dinen sayı, no cevazı" konusundaki 396 l3 ve 3.3.1980 tarihli kararı. 5- Ürdün Vakıflar Bakanlığına bağlı Fetva Komisyonu'nun (Lecnetü'l-Fetva) "otopsinin, kan ve organ naklinin dinen caiz olabileceği" konusımdaki fetvası. 41 6- Sufıdi Arabistan İslam Fıkıh Meclisi'nin kan ve organ naklinin dinen düz olabilceği" konusundaki kararı. 42 Sayı ve tarihlerini şartlar doğrultusunda, verdiğimiz bu kararların ortak noktaları, nakil için öngörülen otopsinin, kan ve organ naklinin dinen caiz olduğu merkezinde- dir. Bununla beraber, bu konunun daha derin bir şekilde araştırılınasım önerenler organlarına karşı gösterilmesi gereken saygının oldugu gibi, insana ve vücut çignenmiş olacagı şeklindeki gerekçelerle, organ naklinin dinen dtiz olamayacağını ileri süren bazı araştırmacılar da vardır. 43 Ancak biz bu kanaatte değiliz. 41 Bkz., Hedyü'/.fslam, C. 23, sayı 9-10, s. 108-110. 42 Bkz., Ahbaru 'l-alemi'l-1si/imi, 27 Cumadelahi re ı 408/1988 tarih vel 061 sayı, s.8,9 (Rabıtatü'l­ alemi'l-lslilmf'nin haftalık yayın organı, Mekke) 43 Bkz., M.B. Sünbüheyll, a.g.e., .s. 61-68; Abdusselam Abdulkerim es-Sükkeri, Nakl u ve Zirii 'atü'/.a 'ddi'l·iidemiyye, Helyopolis 1408/1988. 145 Doç. Dr. MehmetŞENER 146