T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANA BİLİM DALI MUHASEBE – FİNANSMAN BİLİM DALI DIŞ TİCARET İŞLEMLERİ, MUHASEBE UYGULAMALARI VE UYGULAMALARIN MUHASEBE STANDARTLARI KARŞISINDAKİ DURUMU YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Serhan ORTAÇ Tez Danışmanı Doç Dr. Figen ZAİF Ankara - 2010 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANA BİLİM DALI MUHASEBE – FİNANSMAN BİLİM DALI DIŞ TİCARET İŞLEMLERİ, MUHASEBE UYGULAMALARI VE UYGULAMALARIN MUHASEBE STANDARTLARI KARŞISINDAKİ DURUMU YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Serhan ORTAÇ Tez Danışmanı Doç Dr. Figen ZAİF Ankara - 2010 ONAY Serhan ORTAÇ tarafından hazırlanan “Dış Ticaret İşlemleri, Muhasebe Uygulamaları Ve Uygulamaların Muhasebe Standartları Karşısındaki Durumu” başlıklı bu çalışma, 23 / 06 / 2010 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda (oybirliği / oyçokluğu) ile başarılı bulunarak jürimiz tarafından İşletme Ana Bilim Dalı / Muhasebe – Finansman Bilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Doç. Dr. Figen ZAİF (Danışman) Prof. Dr. Yıldız ÖZERHAN (Üye) Y. Doç. Dr. Zeki YANIK (Üye) ÖNSÖZ Günümüzde dünya ekonomisi hızla rekabet edilebilir ürünlerin üretilmesi ya da rekabet gücü yüksek hizmetlerin sunulması odağında gelişen ve büyüyen bir yapıya dönüşmüş durumdadır. Bunun nedeni ise, söz konusu ürün ya da hizmetlerin birçok üretici tarafından birçok alıcıya sunulmasıdır. Dolayısıyla mal veya hizmetleri talep eden tüketici grubu, ürünün kalite, fiyat, miktar ve kullanım rahatlığından hijyenik faktörlerine kadar birçok özelliğine değer verdikten sonra alımını gerçekleştirmektedir. Üreticilerin alıcı potansiyeli içerisinde elde etmeyi başardığı pazar payı fazlalığı ise ürünlerinin rekabet edebilirliğinin o kadar yüksek olduğunun bir göstergesidir. Pazar payı elde edilmesi çabası ise, günümüzde yurt içi talebe yönelik üretim haricinde yurt dışı satışı gerçekleştirme politikasına dönüşmüş durumdadır. Bazı durumlarda firmalar yukarda belirtilen faktörleri sağlayan mal ya da hizmetleri yurt dışından alım ile de elde edebilmektedirler. Fakat yurt dışındaki talebi karşılamak ve satışı gerçekleştirmek için de ürünlerin piyasalarda tutundurulması için gerekli olan faktörler haricinde dış ticaret işlemleri için gerekli prosedürlerin de üretici ve satıcılar tarafından bilinmesi ve uygulanması gerekmektedir. Ayrıca doğru ve eksiksiz bilgilerin elde edilmesi ile hedef pazarların seçimine yardımcı olan ve işlemlerin özet bir şekilde raporlanmasını sağlayan muhasebe uygulamaları da dış ticaret işlemlerinde önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmada, dış ticaret işlemleri ile ilgili temel kavramlar, işlemlerin gerçekleştirilmesi sürecinde uygulanan yöntemler ile ilgili bilgiler verilmektedir. Ayrıca dış ticaret işlemlerinin gerçekleştirilebilmesine yardımcı finansman teknikleri ile gerçekleştirilen dış ticaret işlemlerinin kayıt altına alınması ve doğru bilgiler ışığında raporlanmasına yönelik muhasebe uygulamalarına ilişkin açıklamalar ile bu açıklamalara yönelik örnek uygulamalar gösterilmektedir. ii Konuyla ilgili birçok verinin temelini oluşturan bilgileri sağladığım ve halen uzman yardımcısı olarak çalışmakta olduğum İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi’nin (İGEME) hazırlamış olduğu pratik bilgiler ile yayınlanmış birçok özgün eseri çalışmamda yardımcı olan en değerli veriler olmuştur. Bu çalışmanın tamamlanmasında çok büyük payı olan İGEME’ye teşekkür ve şükranlarımı bir borç bilirim. Türkiye’nin dış ticaret bilgi hazinesine bir katkının da bu çalışma ile olmasını temenni ederim. Serhan ORTAÇ iii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ........................................................................................................... İ İÇİNDEKİLER ............................................................................................... İİİ TABLOLAR / ŞEKİLLER DİZİNİ ................................................................ Vİİİ GİRİŞ ............................................................................................................. 1 BİRİNCİ BÖLÜM ........................................................................................... 4 DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNE GENEL BAKIŞ VE DIŞ TİCARET STRATEJİSİ .................................................................................................. 4 1.1. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNE GENEL BAKIŞ................................. 4 1.1.1. Dış Ticarette Temel Kavramlar..................................................... 5 1.1.1.1. Dış Ticaret Kavramı .............................................................. 5 1.1.1.2. İhracat / İhracatçı .................................................................. 5 1.1.1.3. İthalat / İthalatçı.................................................................... 6 1.1.1.4.1. Cari İşlemler Hesabı ..................................................... 10 1.1.1.4.2. Sermaye Hesabı ........................................................... 11 1.1.2. Dış Ticaret Stratejisi Ve Önemi ............................................... 12 1.1.3. Dış Ticaret İşlem Türleri .......................................................... 16 1.1.3.1. İhracat Şekilleri ................................................................... 16 1.1.3.1.1. Özellik Arz Etmeyen (Serbest) İhracat ........................... 16 1.1.3.1.2. Kayda Bağlı İhracat ....................................................... 16 1.1.3.1.3. Özellik Arz Eden İhracat ................................................ 17 1.1.3.1.3.1. Kredili İhracat .......................................................... 17 1.1.3.1.3.2. Bağlı Muamele Yoluyla Yapılacak İhracat ............... 18 1.1.3.1.3.3. Konsinye İhracat...................................................... 19 1.1.3.1.3.4. Transit Ticaret ......................................................... 19 1.1.3.1.3.5. Ticari Kiralama Yolu ile Yapılacak İhracat ............... 20 1.1.3.1.3.6. Serbest Bölgelere Yapılacak İhracat ....................... 21 1.1.3.1.3.7. Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Kapsamında Yapılacak İhracat ....................................................................... 22 1.1.3.1.3.8.Off-set Anlaşmaları Çerçevesinde Yapılacak İhracat22 1.1.3.1.3.9. Bedelsiz İhracat....................................................... 23 1.1.3.2. İthalat Şekilleri..................................................................... 23 1.1.3.2.1. Serbest İthalat................................................................ 24 1.1.3.2.2. İzne Bağlı İthalat ............................................................ 24 1.1.3.2.3. Özelliği Olan İthalat........................................................ 25 1.1.3.2.3.1. Kamu Sektörü İthalatı............................................. 25 1.1.3.2.3.3.Kitap ve Diğer Yayınlar ile Film, Video ve Kaset İthalatı …………………………………………………………………………26 1.1.3.2.3.4. Kesin İthalat ............................................................ 26 1.1.3.2.3.5. Bedelsiz İthalat........................................................ 28 1.2. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE TEKNOLOJİ FAKTÖRÜNÜN ÖNEMİ...................................................................................................... 29 1.2.1. Dış Ticaret İşlemlerinde Teknoloji Kullanımı .............................. 29 1.2.1.1. E-Ticaret ve Gelişmeler....................................................... 29 iv 1.2.1.2. Elektronik Veri Değişiminin Sağladığı Avantajlar ............... 33 1.2.2. Dış Ticaret Alanında Lojistik Hizmetlerdeki Gelişmeler .............. 35 İKİNCİ BÖLÜM ............................................................................................ 37 DIŞ TİCARETTE KULLANILAN BELGELER, TESLİM VE ÖDEME ŞEKİLLERİ VE FİNANSMAN YÖNTEMLERİ.............................................. 37 2.1. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE KULLANILAN BELGELER ......... 37 2.1.1. Finans Belgeleri ......................................................................... 37 2.1.1.1. Poliçe .................................................................................. 38 2.1.1.2. Bono .................................................................................. 39 2.1.1.3. Çek ..................................................................................... 40 2.1.2. Ticari Belgeler ............................................................................ 41 2.1.2.1. Faturalar.............................................................................. 41 2.1.2.1.1. Proforma Fatura............................................................. 41 2.1.2.1.2. Ticari Fatura................................................................... 42 2.1.2.1.3. Konsolosluk Faturası ..................................................... 43 2.1.2.1.4. Navlun Faturası ............................................................ 43 2.1.2.2. Koli / Ambalaj Listesi........................................................... 43 2.1.2.3. Çeki Listesi.......................................................................... 44 2.1.2.4. Spesifikasyon Belgesi ......................................................... 44 2.1.2.5. İmalatçının Analiz Belgesi ................................................... 45 2.1.2.6. Üçüncü Taraflarca Düzenlenen Kontrol Belgesi.................. 45 2.1.2.7. Ekspertiz Raporu ................................................................ 45 2.1.2.8. Gemi Ölçü Raporu .............................................................. 46 2.1.3. Resmi Belgeler........................................................................... 46 2.1.3.1. Dolaşım Belgeleri................................................................ 47 2.1.3.1.1. A. TR Dolaşım Belgesi................................................... 47 2.1.3.1.2. EUR-1 Dolaşım Belgesi ................................................. 48 2.1.3.1.3. EUR-MED Belgesi ......................................................... 48 2.1.3.1.4. A3-INF-2 Dolaşım Belgesi ............................................. 48 2.1.3.2. Menşe Şehadetnamesi ....................................................... 49 2.1.3.3. Boykot / Kara Liste Sertifikası ............................................. 50 2.1.3.4. A.T.A Karnesi...................................................................... 50 2.1.3.5. Helal ve Koşer Belgeleri...................................................... 51 2.1.3.6. CITES Sözleşmesi .............................................................. 51 2.1.4. Taşıma Belgeleri ........................................................................ 52 2.1.4.1. Konşimento ......................................................................... 52 2.1.4.2. CMR Belgesi ....................................................................... 54 2.1.4.3. Hava Yolu Taşıma Belgesi.................................................. 54 2.1.4.4. Demir Yolu Hamule Senedi................................................. 55 2.1.4.5. Posta Makbuzu ................................................................... 55 2.1.4.6. Nakliyeci Makbuzları ve FIATA Belgesi............................... 55 2.1.5. Sigorta Belgeleri......................................................................... 56 2.2. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE TESLİM VE ÖDEME ŞEKİLLERİ 58 2.2.1. Dış Ticaret İşlemlerinde Teslim Şekilleri .................................... 58 2.2.1.1. İş Yerinde Teslim (EXW)..................................................... 60 2.2.1.3. Gemi Doğrultusunda Teslim (FAS) ..................................... 60 v 2.2.1.4. Gemide Teslim (FOB) ......................................................... 60 2.2.1.5. Mal Bedeli ve Navlun Dahil Teslim (CFR) ........................... 61 2.2.1.6. Mal Bedeli, Sigorta ve Navlun Dahil Teslim (CIF) ............... 61 2.2.1.7. Taşıma Ödenmiş Olarak Teslim (CPT) ............................... 61 2.2.1.9. Sınırda Teslim (DAF) .......................................................... 62 2.2.1.10. Gemide Teslim (DES) ......................................................... 62 2.2.1.11. Rıhtımda Teslim (DEQ)....................................................... 63 2.2.1.12. Gümrük Resmi Ödenmeksizin Teslim (DDU)...................... 63 2.2.1.13. Gümrük Resmi Ödenmiş Olarak Teslim (DDP)................... 63 2.2.2. Dış Ticaret İşlemlerinde Ödeme Şekilleri ................................... 63 2.2.2.1. Peşin Ödeme ...................................................................... 64 2.2.2.2. Mal Mukabili Ödeme ........................................................... 65 2.2.2.3. Vesaik Mukabili Ödeme ...................................................... 66 2.2.2.4. Akreditifli Ödeme................................................................. 67 2.2.2.4.1. Görüldüğünde Ödemeli Akreditif.................................... 68 2.2.2.4.2. Vadeli Akreditif............................................................... 69 2.2.2.4.3. Kabul Kredili Akreditif..................................................... 69 2.2.2.4.4. İştira Akreditif ................................................................. 69 2.2.2.4.5. Dönülebilir Akreditif / Dönülemez Akreditif ..................... 70 2.2.2.4.6. Teyitli Akreditif / Teyitsiz Akreditif .................................. 70 2.2.2.4.7. Yenilenebilen Akreditif ................................................... 70 2.2.2.4.8. Kırmızı ve Yeşil Şartlı Akreditif....................................... 71 2.2.2.4.9. Devredilebilir Akreditif .................................................... 71 2.3. DIŞ TİCARETİN FİNANSMANI...................................................... 71 2.3.1. İhracata Yönelik Devlet Yardımları............................................. 72 2.3.1.1. Araştırma – Geliştirme (AR-GE) Yardımı ............................ 73 2.3.1.2. Pazar Araştırması ve Pazarlama Desteği ........................... 73 2.3.1.3. Eğitim ve Danışmanlık Desteği ........................................... 74 2.3.1.4. Yurt Dışında Ofis – Mağaza Açma, İşletme ve Marka Tanıtım Desteği ……………………………………………………………………75 2.3.1.5. Çevre Maliyetlerinin Desteklenmesi .................................... 76 2.3.1.6. İstihdam Yardımı ................................................................. 77 2.3.1.7. Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY®‘nin Desteklenmesi .......... 78 2.3.1.8. Uluslar Arası Nitelikteki Yurt İçi İhtisas Fuarları Yardımı ..... 78 2.3.1.10. Tasarım Desteği.................................................................. 81 2.3.1.11. Tarımsal Ürünlerde ihracat İadesi Yardımları...................... 82 2.3.2. Vergi İstisnası............................................................................. 83 2.3.3. İhracatın Finansmanı ................................................................. 84 2.3.3.1. TÜRK EXIMBANK Kredi Programları.................................. 85 2.3.3.1.1. Kısa Vadeli İhracat Kredileri........................................... 85 2.3.3.1.2. Özellikli Krediler ............................................................. 86 2.3.3.1.3. Döviz Kazandırıcı Hizmetler Kapsamındaki Krediler...... 88 2.3.3.2. Dünya Bankası Kaynaklı Krediler........................................ 89 2.3.3.3. İslam Kalkınma Bankası Kaynaklı Krediler.......................... 89 2.3.3.4. Yurt Dışı Fuar Katılım Kredisi.............................................. 90 2.3.3.5. Serbest Bölgelere Yönelik Krediler ..................................... 90 vi 2.3.3.6. İhracat Kredi Sigortası Programı ........................................ 91 2.3.4. İhracatın Finansmanında Alternatif Finansman Teknikleri ......... 92 2.3.4.1. Finansal Kiralama (Leasing) ............................................... 93 2.3.4.2. Faktoring ............................................................................. 98 2.3.4.3. Forfaiting ........................................................................... 101 2.3.5. Dahilde İşleme Rejimi .............................................................. 106 2.3.6. Hariçte İşleme Rejimi ............................................................... 107 2.3.7. Serbest Bölgeler....................................................................... 107 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ..................................................................................... 109 DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE MUHASEBE UYGULAMALARI VE UYGULAMALARIN MUHASEBE STANDARTLARI KARŞISINDAKİ DURUMU ................................................................................................... 109 3.1. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİNDE ÖNEM ARZ EDEN MUHASEBE STANDARTLARINA BAKIŞ............... 111 3.1.1. Stoklara İlişkin Muhasebe Standardı (TMS 2) ...................... 111 3.1.2. Hasılatlara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 18) .. 114 3.1.3. Kur Değişiminin Etkilerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 21) ........................................................................... 117 3.1.4. Borçlanma Maliyetlerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 23)............................................................................................. 121 3.1.5. Maddi Duran Varlıklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 16)...............…………………………………………………………125 3.1.6. Maddi Olmayan Duran Varlıklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 38) ........................................................................... 129 3.2. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE ÖZELLİK ARZ EDEN HESAPLARIN İŞLEYİŞİ......................................................................... 134 3.2.1. Yabancı Paralar Kasası Hesabı ............................................. 134 3.2.3. Yabancı Paralı Bankalar Hesabı............................................ 137 3.2.4. Yurt Dışı Alıcılar Hesabı......................................................... 138 3.2.5. Yurt Dışında Bırakılan İhracat Bedelleri Hesabı .................. 142 3.2.6. Yabancı Paralı Alacak Senetleri Hesabı ............................... 144 3.2.7. Yabancı Paralı Borç Senetleri Hesabı................................... 147 3.2.8. Verilen İthalat Sipariş Avansları Hesabı............................... 149 3.2.9. Alınan İhracat Sipariş Avansları Hesabı............................... 152 3.2.10. Yabancı Paralı Banka Kredileri Hesabı ............................... 155 3.2.11. Yurt Dışı Satıcılar Hesabı ..................................................... 159 3.2.12. Stok Hesapları ....................................................................... 162 3.2.13. Diğer Gelirler Hesabı ............................................................ 172 3.3. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE KATMA DEĞER VERGİSİ UYGULAMALARI VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ ............................... 175 3.3.1. İhracat İşlemlerinde KDV Uygulaması .................................. 176 3.3.2. İthalat İşlemlerinde KDV Uygulaması ................................... 179 3.3.3. KDV’nin İade İşlemleri ........................................................... 179 3.3.4. Dış Ticarette KDV İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi ......... 181 SONUÇ ...................................................................................................... 193 vii KAYNAKÇA .............................................................................................. 198 EKLER....................................................................................................... 203 ÖZET ......................................................................................................... 217 ABSTRACT ............................................................................................... 218 viii TABLOLAR / ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1. Finansal Kiralama Süreci ............................................................. 96 Şekil 1. Yurt İçi Faktoring Süreci .............................................................. 99 Şekil 3. Uluslar Arası Faktoring Süreci .................................................. 100 Şekil 4. Forfaiting Süreci ......................................................................... 104 GİRİŞ Dünya ekonomisinde giderek yoğunlaşan işlem hacmi içerisinde dış ticaret işlemleri çok büyük bir yer tutmaktadır. Dünya ekonomisinin globalleşmesinin en önemli göstergelerinden bir tanesinin de ülkelerin artan dış ticaret hacimleri olduğu açıktır. Bazen ortaya çıkan ekonomik krizlerin yarattığı devrevi talep daralmalarına rağmen, uzun vadede artan dünya nüfusu ile birlikte mal veya hizmetlere olan toplam talebin de artış gösterdiği bir gerçektir. Dolayısıyla bu talepleri karşılamak amacıyla her geçen gün üretici ve tedarikçilerin sayısında da artışlar ortaya çıkmaktadır. Böyle bir ortamda ise mal veya hizmetleri çok sayıda satıcıdan almaya hazır bilinçli tüketicilerin bir takım kriterleri baz alarak seçim yapması durumu ortaya çıkmaktadır. Dolayısı ile satıcı konumundakiler bu taleplere yön veren kriterleri ürünlerine yansıtarak daha çok pazar payı elde etme girişimi içerisine girmişlerdir. Bu yüzden günümüz ekonomisi tam rekabet piyasası koşullarına en uygun hali almaya her geçen gün devam etmektedir. Mal veya hizmetleri talep edenler, bu mal veya hizmetlere verdikleri değer ve şartlar ölçüsünde yerel pazarlardan elde edemedikleri ürün veya hizmetleri yurt dışından sipariş edebilmekte, arz edenler ise yerel pazarlardan daha karlı satış yapma imkanı buldukları mal veya hizmetleri yurt dışına satabilmektedirler. Ayrıca bazı mal ve hizmetlerin kimi zaman üretimde kullanılmak üzere, kimi zaman ise doğrudan satışı yapılmak üzere bir ülkeden diğerine transferi olabilmektedir. Tüm bu işlemler ise dünya ticaret hacmini ortaya çıkarmaktadır. Ancak dış ticaret işlemlerinin de bu derecede yoğun olması söz konusu pazarlarda da rekabetin çok fazla olduğunun bir göstergesi olmuştur. Bu yüzden dış ticaret işlemleri ve teknikleri ile yararlı bir çok bilginin alıcı ve satıcılar tarafından tüm ayrıntıları ile bilinmesi, ticari süreçlerde birçok avantajı da beraberinde getirmekte, dolayısı ile de rekabet gücü kazanılmış olmaktadır. 2 Bununla birlikte ticari deregülasyonlar ile birlikte dış ticaret işlemlerine yönelik yeni düzenlemeler tüm ekonomilerde sıklıkla ortaya çıkmakta, ülkelerin makro ekonomik politikaları çerçevesinde dış ticaretin önemi giderek artmaktadır. Yukarıda da anlattığım üzere, artan dış ticaret işlemlerinin önemine bağlı olarak dış ticaretin oluşumunda esas teşkil eden unsurlar, dış ticaret stratejilerinin etkileri, dış ticaret işlem türleri ile bu işlemlere yönelik ödeme ve teslim şartları, dış ticaretin finansmanı ve gerçekleştirilen faaliyetlerin doğru ve net bir şekilde izlenmesini sağlayan işlemlerin raporlanması ve muhasebeleştirilmesi de önem arz etmektedir. Bu çalışmanın ilk bölümünde dış ticarette kullanılan temel kavramlar kısaca açıklandıktan sonra, dış ticaret stratejilerinin ülkeler ve bireyler için önemi üzerinde durulmuştur. Ayrıca bu bölümde dış ticarette ortaya çıkan yeni gelişmelerden söz edilmiş ve bu gelişmelerde gelinen son noktalar itibari ile uygulamadaki güçlükler de analiz edilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise ihracatçı ve ithalatçıların gerçekleştirdikleri işlemlerde kullandıkları belgeler, ticaretin sonuçlanabilmesi için bilinmesi gereken teslim ve ödeme şekillerine değinilmiştir. Kullanılan bazı belge örnekleri de ayrıca bölümlerin sonuna eklenmiştir. Bu bölümde dış ticaretin finansmanını sağlayan yöntemler ile destekler üzerinde de yoğun bir şekilde durulmuştur. Üç bölüm halinde hazırlanan çalışmanın son bölümünde, dış ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesine ilişkin açıklamalar ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. Ayrıca uluslar arası standartlara uygunluğu sağlanan Türkiye Muhasebe Standartları içerisinde yer alan standartlardan dış ticaret işlemleri ile ilgili olanlar incelenerek uygulamalara etkileri ortaya çıkarılmıştır. Ülkelerin işlemler sırasında tahsil etmeye hak kazandığı vergilerin 3 muhasebeleştirilmesi ve çeşitli durumlarda ortaya yükümlülüklerin muhasebeleştirilmesi açıklanmıştır. çıkan vergisel BİRİNCİ BÖLÜM DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNE GENEL BAKIŞ VE DIŞ TİCARET STRATEJİSİ Dünya’daki küreselleşme hareketi ülkeler arasındaki dış ticaret ilişkilerinde de önemli değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Küreselleşme hareketi ile birlikte işletmeler dünya pazarlarına açılmışlar ve gerek ihracat gerekse ithalat alanında önemli mesafeler kat ederek ayakta kalabilmişlerdir. Günümüzde dış ticarete kapalı, yurt içi talebe yönelik üretim ya da pazarlama yapan şirketler yerlerinde saymakta veya iflasa sürüklenmektedirler. Bu da dış ticaretin gerçekleştirilmesini bir anlamda zorunlu kılmaktadır. Bu yüzden işletmeler dış ticaretle ilgili her türlü bilgiye sahip olmak, gerekli yasal düzenlemeleri takip etmek ve de uygulama aşamasını başarıyla geçmek için çok çeşitli bilgileri kullanmak durumundadırlar. Dış ticaret işlemlerinde ayrıntılı ve etkin bilgiye sahip olmak için ise, uygulamalardaki temel kavramlar tam anlamıyla bilinmelidir. Bu bölümde dış ticaret işlemlerinde temel kavramlar ve dış ticaret stratejisinin önemi üzerinde durulacaktır. 1.1. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNE GENEL BAKIŞ Dış ticaret işlemlerinin tam anlamı ile kavranabilmesi için öncelikle dış ticaret işlemlerinin hemen hemen hepsinde kullanılan temel kavramların bilinmesi gerekmektedir. Bu kavramlar dış ticaret işlemlerinin var olabilmesi veya etkilerinin ölçülebilmesi için bilinmesi gereken asgari nesnelerdir. Ayrıca dış ticaret işlem türleri de bilinmesi gereken bir diğer önemli konudur. Bu 5 bölümde söz konusu kavramlar tanıtılacak, daha sonrasında ise dış ticaret işlem türleri ve dış ticaret stratejisinin önemine değinilecektir. 1.1.1. Dış Ticarette Temel Kavramlar 1.1.1.1. Dış Ticaret Kavramı Dış ticaret kavramı, egemen ülkeler arasında gerçekleştirilen mal ve hizmet ticaretini kapsamaktadır. İhracat ve ithalat kavramları bir bütün olarak dış ticaret kavramını oluşturmaktadır. Dış ticaret deyiminin meydana çıkış nedeni, birbirinden bağımsız ve birbirlerine karşı eşit haklara dayalı iki siyasi devletin varlığıdır. Dış ticaretin oluşabilmesi için sınırların olması gerekmektedir. Ancak bazı durumlarda devletlerin ve siyasi sınırların bulunmasına rağmen, bu sınırların ortadan kaldırılması demek olan ekonomik birlikler de kurulabilmektedir. Bu durumda siyasi sınırlar dış ticaret uygulamaları için zorunlu bir unsur olmamaktadır. 1.1.1.2. İhracat / İhracatçı İhracat, bir malın veya değerin yürürlükteki ihracat mevzuatı ile gümrük mevzuatına uygun şekilde fiili ihracatının yapılması ve kambiyo mevzuatına göre bedelinin (bedelsiz ihracat hariç) yurda getirilmesi ve mal ya da değerin Türkiye Gümrük Bölgesi dışına ve Serbest Bölgelere çıkarılmasını veya Müsteşarlıkça ihracat olarak kabul edilecek sair çıkış ve işlemler olarak İhracat Yönetmeliğinde tanımlanmıştır.1 Fiili ihracat ise, ihraç konusu malın gümrük mevzuatı hükümleri çerçevesinde muayenesinin yapılıp taşıta yüklenmesi, bir yerden veya Arif ŞAHĐN, Đhracat Prosedürleri, Dış Ticaret Müsteşarlığı Đhracatı Geliştirme Etüd Merkezi Đhracatta Pratik Bilgiler Serisi, Ankara, y.y. , Kasım 2005, Sf.1 6 muhtelif yerlerden bir defada veya kısım kısım gelmekte olan dökme veya diğer eşyada yüklemenin tamamlanması veya gümrük mevzuatınca fiili ihracat olarak kabul edilecek sair çıkışları ifade etmektedir. İhracatçı ise, ihraç edeceği mala göre ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliklerine üye olan, vergi kimlik numarasına sahip gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan ortaklıkları ifade etmektedir. 1.1.1.3. İthalat / İthalatçı İthalat, bir malın yürürlükteki ithalat mevzuatı ile gümrük mevzuatına uygun bir şekilde Türkiye Gümrük Bölgesi içerisine getirilmesi veya Müsteşarlıkça ithalat olarak kabul edilen sair giriş ve giriş işlemlerini ifade eder. İthalatın oluşabilmesi için yabancı bir ülkeden mal veya hizmet alınması gerekmektedir. İthalat, ihracatın tersi bir işlemdir. Vergi kimlik numarasına sahip her gerçek kişi ve tüzel kişi ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan kişiler ortaklıkları, ithalat işlemleri yapabilirler. Kamu ahlakı, kamu düzeni veya kamu güvenliği; insan, hayvan ve bitki sağlığının korunması veya sınaî ve ticari mülkiyetin korunması amaçlarıyla ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde alınan önlemlerin kapsamı dışındaki malların ithali serbesttir. İthalatı kanunlarla belirli kurum ve kuruluşlara bırakılmış maddelerin ithali ancak, bu kurum ve kuruluşlar tarafından yapılabilir. İthalat çerçevesinde yapmak almaları idarelerine başvururlar. isteyen gereken kişiler, belgelerle ilgili birlikte mevzuat doğrudan hükümleri gümrük 7 1.1.1.4. Ödemeler Dengesi ve Hesapları Ödemeler bilançosu çok geniş bir tanımlamayla, bir ekonominin uluslar arası ekonomik işlemlerinin, yani, bir ekonominin dünyanın diğer ekonomilerinden aldığı ve yine dünyanın diğer ekonomilerine verdiği mal ve hizmetlerin ve ekonominin dünyanın diğer ekonomileri karşısındaki hak ve yükümlülüklerindeki değişikliklerin kaydı olarak tanımlanabilir. Ülkeler arasındaki ticaret tüm ulusları ilgilendirdiğinden, uluslar arası topluluk her üyesinin bilançosu ile yakından ilgilidir.2 Ödemeler bilançosu belirli bir dönem için, bir ekonomiyle dünyanın geri kalan kısmı arasındaki mal, hizmet ve gelir ile ilgili işlemleri, mülkiyet değişikliklerini ve bu ekonominin elinde bulunan altın, özel çekme hakları (SDR) ve dünyanın geri kalan kısmına yönelik hak ve yükümlülüklerdeki diğer değişiklikleri ve karşılıksız transferleri gösteren ve muhasebe açısından, yukarıda sözü edilen işlem ve değişikliklerle ilgili olarak yapılan kayıtlardan birbirini karşılıklı olarak dengelemeyenler için gereken karşılık kayıtlarının yer aldığı istatistiksel bir rapordur. IMF’ye göre ise ödemeler bilançosu, ‘Belirli bir süre içerisinde bir ekonominin yerlileri ile yabancılar arasında meydana gelen ekonomik akımlara bağlı değerlerin, transfer ödemelerinin ve rezervlerde meydana gelen değişikliklerin sistematik ve muhasebe kayıtlarına uygun olarak işlendiği istatistiki bir belgedir.3 A. Berati ARISOY , Ekonomik Kavramlar ve Göstergeler-Ödemeler Dengesi, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, Haziran 1997, Sf. 1 Nüvit OKTAY, Dış Ticarete Giriş, Anadolu Üniversitesi Yay., Eskişehir-2005, Sf.. 60 8 Ödemeler bilançosunun oluşturulmasında uygulanan temel kabul, kaydedilen her işlemin tam olarak eşit değerde olan iki kayıtla gösterilmesidir. Buna ‘Çift Kayıt Sistemi’ denilmektedir. Bu kayıtlardan birisi ‘Alacak Kaydı’ olarak düzenlenir ve pozitif işaretli olduğu düşünülür, diğer kayıt ise ‘Borç Kaydı’ olarak adlandırılır ve negatif işaret verilir. Böylece esas itibariyle, pozitif işaretli bütün kayıtların toplamı negatif işaretli bütün kayıtların toplamına eşittir ve rapordaki bütün kayıtların net bakiyesi sıfırdır. Ödemeler bilançosu belirli bir tarihteki durumu gösteren statik bir tablo değil, belirli bir dönemde gerçekleşen olayların kaydı olarak dinamik bir tablodur. Ödemeler bilançosu bazı işlem türlerinden oluşmaktadır: Değişimler: Ödemeler bilançosundaki en önemli ve hacimce en büyük işlem çeşidi, işlem yapan bir ekonomik birimin, işlem yapan bir diğer birime bir ekonomik değer sağladığı ve bunun karşılığında eşit bir değer elde ettiği işlemlerdir. Bu işlemler değişim olarak nitelendirilir. Karşılıksız Transferler: Karşılıksız transferleri içeren işlemler değişimlerden, işlem yapan bir tarafın işlem yapan diğer bir tarafa bir ekonomik değer sağlaması, fakat ekonomik değeri olan bir karşılık almaması kaydıyla ayrılır. Özel Çekme Haklarının Tahsisi: Özel çekme haklarının tahsisi ve iptali, bir yerleşiğin bir mali kalemi edinmesi yada vermesi fakat bunu ekonomik değeri olan bir şey karşısında değişmemesi bakımından karşılıksız transfer kategorisine benzer. Bununla birlikte, karşılıksız transfer tanımından, işlemde yalnızca bir taraf yerleşik olduğu için ayrılır. Altın Mevcutlarındaki Değişiklikler: Altın, bir yabancı üzerindeki bir hakkın yerine ya da bu tür bir hakkın edinilmesinde kullanılabilir nitelikte olduğundan, merkezi yetkililerce elde tutulduğunda fiilen bir yabancı varlık olarak da kabul 9 edilebilecek bir maldır. Bu nedenle belli bir altın stokunun ele alınış tarzındaki bir değişiklik bir ekonominin yabancı mali varlıklarında belli bir değişikliğe neden olabilir. Bu tür bir değişikliğin, ödemeler bilançosunda, eldeki mali varlıklardaki bir artış (borç), yada azalma (alacak) için yapılan kayda uyan monetizasyon (alacak) ya da demonetizasyona (borç) yönelik bir karşılıkla birlikte gösterilmesi gerekir.4 Ülke Sınırlarındaki Değişiklik ve Göç: Bir ülke üzerindeki belirli bir bölge üzerindeki nüfuzda meydana gelen değişiklik, sonucunda o bölge ile ilgili birimler ve statüler üzerinde de bir değişiklik meydana getirir. Bir ülkede meydana gelen sınır değişiklikleri ödemeler dengesi hesaplarını da etkiler. Bir ekonominin sınır değişikliğinden dolayı diğer ekonomilere verdiği yada aldığı gerçek kaynaklar ve sermaye kayıt altına alınacak olursa, denge oluşabilmesi için, net servet aktarımını yansıtan bir karşılığa da gerek olacaktır. Göç durumunda ise, bir bireyin yerleşikliği, söz konusu kişi ikametgahını değiştirdiği için bir ekonomiden diğerine geçmiş sayılır. Bu durumda da ülke sınırlarında meydana gelen değişiklikler ile aynı yönlü ve benzer sonuçlar ortaya çıkacaktır. Hak ve Yükümlülüklerin Yeniden Sınıflandırılması: Kılavuz olarak düzenlenen mali kalemlerin alacaklı ve ya borçlu saiklerini ortaya çıkaracak şekilde oluşturulmuştur. Bununla birlikte mali kalemler içerisindeki unsurlar zaman zaman nitelik değiştirerek farklı hesap grupları içerisinde yer alabilmektedir. Doğrudan yatırımlar ve rezervler ile diğer sermaye türleri arasında bulundurdukları hesap unsurlarının niteliğinin değişmesi sonucunda değişimler olabilmektedir. Örneğin, yurt dışındaki tek bir yabancı şirket hisse senetlerini elinde bulunduran kişiler, girişim yönetiminde sürekli olarak etkili olabilmek için bir grup halinde hisseleri birleştirebilmektedirler. Bu durumda ARISOY, a.g.e, Sf. 11 10 diğer sermaye türleri hesap sınıfı içerisinde bu hisseleri gösteren unsurlar doğrudan yatırıma dönüşmüş olmaktadır. Değerleme Değişiklikleri: Ödemeler dengesindeki mali kalemlerin değeri sürekli olarak değişmektedir. Bu durumun iki sebebi vardır. Belli bir kalemle ilgili işlemlerde genellikle kullanılan fiyat, bu fiyatın elde edildiği dövize göre değişiklik gösterebilmekte, ya da fiyatın ifade edildiği döviz kuru kullanılmakta olan hesap birimine göre değişebilmektedir. IMF, ödemeler dengesinde kullanılan ana hesapları ve bu hesaplara ilişkin kullanılan alt hesapları tekdüzen oluşturacak şekilde düzenlemiştir. Buna göre ödemeler dengesi hesapları Cari İşlemler Hesabı ve Sermaye ve Finansal Hesap olmak üzere iki ana kısımda toplanmakta, Resmi Rezervler ve İstatistiki Farklar olmak üzere iki alt hesap başlığı da doğrudan ilgili olmamakla birlikte Sermaye ve Finansal Hesap başlığı altında yer almaktadır.5 Bu bilgiler ışığında ödemeler dengesini ana hesaplarını oluşturan standart bileşenler iki kısma ayrılır. Bunlardan ilki ticari mallar, hizmetler, gelirler ve karşılıksız transferlere ilişkin cari hesap; ikincisi ise finansal varlık ve yükümlülükler ile bunların bazılarının karşılıklarına ilişkin sermaye hesabıdır. 1.1.1.4.1. Cari İşlemler Hesabı Cari işlemler hesabı, uluslar arası mal ve hizmetlere ilişkin mali işlemlerin (gelir ve giderler) toplandığı bir hesaptır. Cari işlemler hesabı da kendi içerisinde mal, hizmet ve gelir kalemi ve karşılıksız transferler kalemi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. IMF - Balance of Payments Manual Revision of 5th Edition, y.y., 2007, Sf. 43 11 Mal, hizmet ve gelir kalemi sadece ticari mallar ve hizmetlerle ilgili uluslar arası mali işlemlerin (gelir ve giderler) izlendiği kalemdir. Karşılıksız transferler kalemi ise özel transferler ve resmi transferler hesapları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Özel transferler, derleyici ekonominin merkezi hükümeti ve merkez bankası dışındaki yerleşikleri ile merkezi hükümetler ve merkez bankaları dışındaki yerleşik olmayanlar arasındaki karşılıksız transferleri kapsar. Resmi transferler ise, ya transfer yapan tarafın ya da transferin yapıldığı tarafın, derleyici ekonominin ya da bir yabancı ekonominin merkezi hükümeti ya da merkez bankası olduğu diğer transferlerle birlikte, resmi kuruluşlar arası transferleri kapsar.6 1.1.1.4.2. Sermaye Hesabı Sermaye hesabı, varlıklara ilişkin mali işlemlerin izlendiği hesaptır. Bu bağlamda mülkiyet değişiklikleri, ekonominin dış finansal varlıkları, dış yükümlülüklerdeki belli değişiklikler sermaye hesabında gösterilmektedir. Sermaye hesabı da kendi içerisinde sermaye ve rezervler hesabı olmak üzere iki ana kısma ayrılmaktadır. Sermaye başlığı altındaki standart bileşenler; sermayenin türü, geleneksel uzun ve kısa vade ayrımı ve varlık ve yükümlülükler için birimlerin sektörlere göre ayrılışı şeklinde sınıflandırma ölçütlerine dayanmaktadır. Doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer sermaye yatırımları sermaye hesabının ana kalemleridir. Rezervler ise, bir ekonomideki merkezi yönetimin ödemeler dengesindeki ortaya çıkabilecek ihtiyaçları karşılamak için kullanımı hazırda olan varlıkları kapsamaktadır. ARISOY , a.g.e, Sf.28 12 Cari işlemlerdeki dengesizlikleri gidermede sermaye hareketleri hesabı yeterli olmaz ise denkleştirici nitelikte işlemler için başvurulan bir hesap olma özelliğindeki Resmi Rezervler Hesabı devreye girmektedir. Ancak buna rağmen döviz gelirleri ve giderleri arasındaki uyumsuzluk devam etmekte ise, İstatistiki Farklar Hesabında eksik kısımı giderici nitelikte eklenti yapılarak muhasebe anlamında denklik sağlanır. Söz konusu dengesizlikler bilgi toplamada hatalar, unutmalar, eksikler ve gecikmeler gibi nedenlerden kaynaklanabilmektedir.7 1.1.2. Dış Ticaret Stratejisi Ve Önemi Dünya üzerinde farklı bölge ve kültürlerde yaşayan insanlar arasında devam eden mal ve hizmet değişimi “Dünya Ticareti” olarak adlandırılmaktadır. Farklı ülkelere giderek ihtiyaçları doğrultusunda araştırma yapan insanlar, burada gördükleri ve kendi bölgelerinde aynı şartlarda bulamadıkları mal veya hizmet gruplarını satın almaktadırlar. Bu satın almanın kaynağını oluşturan pek çok neden sıralanabilir. Her şeyden önce belirli coğrafi bölgelerde fazla üretilen ya da o bölge özelliklerine bağlı olarak fazla bulunan mal ve hizmetler, dünyanın diğer bölgelerinden talep edilir. Bu durumun oluşmasındaki başlıca neden kaynakların bölgeler itibariyle çok farklı dağılmış olmasıdır. Dünya ticaretinin gelişmesinde etkili olan bir diğer neden de teknolojidir. Teknolojik gelişmeler sonucunda bir çok yeni ürün yaratılmakta ve bu ürünler de talepler paralelinde dünya ticaretine dahil olmaktadır. 7 OKTAY , a.g.e, Sf. 70 13 Ayrıca çevre ve sağlık koşullarında meydana gelen değişiklikler sonucunda zorunlu olarak ortaya çıkan yeni ürünler, dış ticaret mevzuatlarında ve işlemlerinde meydana gelen yeni gelişmeler ve kolaylıklar dünya ticaretinin gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Ekonomi politikası, devletin belirli ekonomik amaçlara ulaşmak için çeşitli ekonomik araçlar kullanmak suretiyle aldığı kararlar ve gerçekleştirdiği uygulamalardır. Ekonomik amacı kalkınma hızını arttırmak olan bir ülke, yatırımlarda vergi indirimi, istisna ve muafiyetlerini gerçekleştirebilecektir. Bu durumda ekonomide vergi araçları kullanılmış olacaktır. Daha spesifik incelendiğinde vergi oranları ve muafiyetlerin maliye politikası araçlarından olduğu görülecektir. Bu noktada ekonomi politikasının temelde üç tarafı olduğundan söz etmek gerekmektedir. Bunlar maliye politikası, para politikası ve dış ekonomi politikasıdır. Bu bağlamda iktisadi stratejiler belirlenirken üç politika aracı kullanılacaktır. Her bir politikanın aracının da kendine özgü araçları bulunmaktadır denilebilir. İktisat politikası yürütülürken iktisat politikasının bir alt kolu olan dış ekonomi politikası araçları yürütülebilir. Gümrük tarifeleri, ihracat teşvikleri, teknik standartlar, döviz kuru politikası gibi birçok dış ekonomi politikası aracı kullanılarak belirli amaçlara varılmak istenebilir. Bu amaçlar arasında cari işlem açıklarını kapatmak, döviz gelirlerini arttırmak, dış borçları azaltmak, yerli sanayi yatırımlarını korumak, rekabetçi sınai yapılanmayı sağlamak gibi amaçlar sayılabilir. Bunlar aynı zamanda hem dış ticaret politikasının hem de genel ekonomi politikasının amaçları olmaktadır. Şüphesiz dünya ihtiyacına yönelik talep sınırlı iken, bunu sağlayıcı kaynak olan işletmeler çok fazladır. Bu durumda dünya ticaretinde söz sahibi olabilen işletmeler, mal ve hizmet ticareti yaparak işletme amaçları olan karı elde edebilecektir. Ayrıca aynı işletmeler kendi ülkelerinin ödemeler bilançosu kalemlerini olumlu etkileyecekler ve rekabet üstünlüğü kazanmasını sağlayacaklardır. Öyleyse işletmeler için dış ticaret işlemlerinin 14 öneminin ülkeler için de aynı yönlü olduğunu söylemek mümkündür. Bu yüzden, firmalar dış ticaret işlem hacimlerini optimum seviyeye getirmek ve bu amaca yönelik kaynaklarını etkin ve verimli kullanmak durumundadırlar. Bu da dış ticaret işlemlerine verilen önemin artmasını sağlayan bir unsurdur. Sipariş koşullarından ödeme koşullarına kadar her gün ve her piyasada değişen dış alım ve dış satımlarda öncelikli konu hangi malın veya hizmetin ticarete konu olacağı ve bunların hangi piyasa veya ülkelerde pazarlaşacağı stratejisinin belirlenmesidir.8 Firmaların ihracat veya ithalat işlemlerine hangi nokta ve hacimlerden, hangi pazarlarda başlaması gerektiği önemli olduğundan dış ticaret işlem ve kararları işletmeler için büyük önem arz etmekte, bu da ülkelerin izleyeceği dış ticaret politikaları ile tüm dünya için makro önem oluşturmaktadır. İhracat yapacak firmaların satış için, ithalat yapacak olanlar ise alışları için girecekleri piyasalar hakkında ön bilgi sahibi olmaları ve bulundukları rekabet ortamını bilmeleri dış piyasaların değerlendirilmesi sonucunda oluşurlar. Bu doğrultuda hedefteki ülke ekonomik faktörleri, coğrafi ve iklim koşulları, kültürel ve demografik yapısı, hükümet politikaları, haberleşme teknolojisi, altyapı durumu, ticaret yapan ülkeler arasındaki ekonomik ilişkiler gibi faktörler işletmelerin kendileri için en doğru pazarı bulmaları açısından önemlidir. İşletmelerin dış dünya ile bağlantısı, uyumu ve etkinliğinin genelleştirilmiş olması dış ticaret işlemlerini yönetmesi bakımından önemlidir. Bu durum ise ancak üretim sürecinin yönetimi ve pazar analizi yönetimi ile mümkündür. Üretim sürecinin tüm evreleri ile verimli olmasını sağlayan üretim yönetimi, dış pazarda maliyetleri düşürüp, daha kaliteli mal üretimi sağlayarak rekabet avantajı sağlar. Dış pazar analizi yönetimi ise müşteri seçimi, dağıtım ve satış yönetimi, fiyat politikası, risk yönetimi (döviz, kur, 8 Özcan GÜVEN, Đhracat ve Đthalatçının El Kitabı, 3.Baskı, Đzmir, y.y. , 1998, Sf. 2 15 transfer) ve piyasaya girme stratejilerinin etkin bir şekilde belirlenmesini sağlar. Diğer yandan işletmeler ihracat veya ithalat işlemlerine başlamadan önce kendi durumlarını, daha sonra ise girecekleri piyasaları analiz etmek zorundadırlar. Bu amaçla güçlü-zayıf, avantajlı-dezavantajlı yönler tespit edilmesi pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi açısından önemlidir. İşletmeler için fizibilite çalışması şeklinde yapılacak olan SWOT analizi, pazara girmeden önce karşılaşılabilecek durumları görmede yardımcı olacaktır. Uluslar arası ve ulusal düzeyde birçok kuruluş dünya ticaretini geliştirmede önemli bir rol oynamaktadır. Özel ya da kamu kuruluşu niteliğindeki Ticareti Geliştirme Merkezleri (Trade Promotion Office) faaliyetlerini dış ticaret işlemlerini gerçekleştiren firmalara yardımcı ve destek olma amacı ile sürdürmektedirler. Türkiye’de bu amaçla kurulan merkez kamu kuruluşu niteliğindeki, Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezidir. Bu merkezler dışında, Ticaret ve Sanayi Bakanlıkları, İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri, Sanayi ve Ticaret Odaları gibi kuruluşlar dış ticaretin geliştirilmesi konusunda hizmetler vermektedir. Bütün bu bilgiler ışığında firmalar dış ticaretlerini geliştirmek, satış hacimlerini arttırmak, atıl üretim kapasitesini kullanmak, iç pazar bakımından zorunlu olan devrevi üretim ve satış dalgalanmalarını gidermek, satış maliyetlerini düşürmek, araştırma-geliştirme giderlerini çeşitli piyasalara yaymak, pazar farklılaşması sağlayarak riskleri dağıtmak, kurumun rekabet gücünü arttırmak, dış ülkelerde yatırım yapmak ve bağlı ortaklıklar oluşturmak ve her şeyden önemlisi globalleşen dünyada finansal anlamda ayakta kalmak için dış ticaret işlemlerini gerçekleştirmekte ve bu faaliyetlere önem vermektedirler. Dış ticaret işlemlerinde karlı ve başarılı olan toplam işletme sayısı da o ülkenin, dünya ülkeleri ile rekabet edilebilirliğini ortaya koymakta ve ödemeler dengesi hesaplarını olumlu yönde etkilemektedir. 16 1.1.3. Dış Ticaret İşlem Türleri Dış ticaret işlemleri uygulamanın etkileri ve tarafları açısından iki ana başlık altında ihracat işlemleri ve ithalat işlemleri olarak sınıflandırılmakta iken, bu iki ana işlem türünün özellik arz eden ve farklı uygulamalar barındıran alt türleri bulunmaktadır. 1.1.3.1. İhracat Şekilleri Bu başlık altında günlük ticari statü çerçevesinde uygulanan ihracat türleri tanımlanacaktır. 1.1.3.1.1. Özellik Arz Etmeyen (Serbest) İhracat Kanun, kararname veya uluslar arası anlaşmalarla ihracı yasaklanmış ya da belirli bir merciin iznine bağlı kılınmış mallar grubunda ve İhracat Yönetmeliği Eki’nde Kayda Bağlı Mallar Listesinde yer almayan malların ihracı özellik arz etmeyen ihracat kapsamındadır. Serbest ihracat, kambiyo rejimleri çerçevesinde serbest döviz ile yapılan ve mevzuat ile özel bir ayrıcalık tanınmayan ticarettir.9 İhracatçılar, özellik arz etmeyen ihracatta, İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliklerine onaylattıkları gümrük beyannameleri ile birlikte ihracatın yapılacağı gümrük idaresine müracaat ederler. 1.1.3.1.2. Kayda Bağlı İhracat 9 Yaser GÜRSOY, Dış Ticaret Đşlemleri Muhasebesi, 4. Baskı, Bursa, y.y. , 2008, Sf. 2 17 Kayda bağlı ihracat listesi kapsamında yer alan malların ihraç edilmesine kayda bağlı ihracat denilmektedir. İhracı kayda bağlı mallar listesi 2006/7 sayılı tebliğ ile belirlenmiştir. Kayda bağlı ihracatta ihracatçılar, gümrük beyannamesi ile birlikte kayıt için ilgili ihracatçı birliklerine müracaat etmektedir. İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri ise onayladıkları gümrük beyannamelerine kayıt düşerek, gümrük idarelerine tevdi edilmek üzere ihracatçıya verirler. İhracatçılar, birliklerce kayıt düşülerek onaylanmış gümrük beyannamesi ile birlikte 90 gün içerisinde ihracatın yapılacağı gümrük idaresine başvurmaları gerekmektedir. Bununla birlikte, ülkemiz ihraç ürünlerine miktar kısıtlaması uygulayan ülkelere yapılan, kısıtlama kapsamındaki maddelerin ihracına ait kayıtların süresi Müsteşarlık tarafından belirlenmektedir. 1.1.3.1.3. Özellik Arz Eden İhracat 1.1.3.1.3.1. Kredili İhracat İhracat Yönetmeliği çerçevesinde kredili ihracat, iki ve çok taraflı kredi anlaşmaları dışında kalmak kaydıyla ihracat bedelinin Türk Parası Kıymetini Koruma Mevzuatında öngörülen süreleri aşacak şekilde yurda getirilmesine olanak sağlayan ihracat türüdür. Bu tür ihracat talepleri ile ilgili müracaatlar mal cinsi, ödeme planı ve ödeme süresini içeren satış sözleşmesinin aslı ve Türkçe tercümesi ile birlikte ihracatçı birliklerine yapılmaktadır. Madde ve/veya ülke politikaları açısından Müsteşarlık tarafından getirilebilecek düzenlemeler kapsamındaki mallarla ilgili kredili ihracat talepleri Müsteşarlığın görüşü alındıktan sonra, bunun dışında kalan mallara ilişkin talepler ise satış sözleşmesinde belirtilen esaslar dahilinde doğrudan ihracatçı birliklerince sonuçlandırılır. 18 Kredili ihracat süresi tüketim mallarında 2 yıl, yatırım mallarında ise 5 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süreler aşıldığı taktirde talepler Müsteşarlık tarafından neticelendirilmektedir. 1.1.3.1.3.2. Bağlı Muamele Yoluyla Yapılacak İhracat Bağlı muamele ve takas, ihraç veya ithal edilen mal, hizmet veya teknoloji transferi bedelinin; kısmen veya tamamen mal, hizmet, teknoloji transferi veya kısmen döviz ile karşılanmasını ifade etmektedir.10 Bu işlem iki ülke arasında yapılıyor ise takas, ikiden fazla taraf bulunduğu taktirde ise bağlı muamele olarak adlandırılmaktadır. Bağlı muamele ve takas yolu ile yapılan ihracat daha çok finansman zorluklarının yaşandığı ülkeler arasındaki ticaret anlaşmalarında uygulanmaktadır. İhracat ve ithalat işlemleri, hesapların izlenmesi ve işlemlerin takibi bakımından tek bir aracı banka tarafından yürütülmelidir. Bağlı muamele ve takas talepleri üyesi olunan veya bulunulan bölgedeki ihracatçı birliklerine yapılmaktadır. Yapılan sözleşmede, ithalat veya ihracatı yapılacak söz konusu malların cinsi, standardı, kalitesi, teslim şekli, teslim yeri, birim ithal veya ihraç fiyatları ve anlaşmanın geçerlilik sürelerinin belirtilmesi zorunludur. 10 ŞAHĐN , a.g.e., Sf. 27 19 Bağlı muamele veya takas izinlerinin süresi, altı ayı aşmamak kaydıyla firmanın yaptığı anlaşmada yer alan süre kadardır. Bu süre, bitiminden önce başvurmak kaydıyla izni veren merci tarafından iki yıla kadar uzatılabilmektedir. 1.1.3.1.3.3. Konsinye İhracat Kesin satışı daha sonra yapılmak üzere, yabancı alıcı veya komisyonculara, yurt dışındaki şube veya temsilciliklerine mal gönderilmesi şeklinde yapılan ihracattır.11 Konsinye ihracat talebi ihracatçı birliklerine yapılmaktadır. Talebi kabul gören ihracatçılar gümrük beyannameleri üzerine, ihracatçı birlikleri tarafından onay meşruhatı düşüldükten sonra doksan gün içerisinde beyannamelerini ilgili gümrük idaresine vermek durumundadırlar. İhracatçılar, konsinye olarak gönderilen malların kesin satışının yapılmasını takip eden otuz gün içerisinde, düzenlemiş oldukları kesin satış faturasını veya örneğini, diğer belgeler ile birlikte izin almış oldukları ihracatçı birliğine ve aracı bankaya sunmak zorundadırlar. Konsinye olarak gönderilen malların kesin satışının, fiili ihraç tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yapılması gerekmektedir. 1.1.3.1.3.4. Transit Ticaret Alış ve satış bedelleri arasında lehte fark esas olmak üzere, malların transit olarak veya doğrudan doğruya yabancı bir ülkeye satılmasını kapsayan ihracattır. Örneğin; yurt dışında veya serbest bölgede yerleşik bir 11 Erol KUTLU, Đthalat ve Đhracat Uygulamaları, Anadolu Üniversitesi Yay. No:1213, Eskişehir, 2002, Sf. 10 20 firmadan ya da antrepodan satın alınan malın, ülkemiz üzerinden transit olarak veya doğrudan doğruya yurt dışında veya serbest bölgede bir firmaya ya da antrepoya satılmasıdır.12 Transit ticarete konu olan mallarla ilgili olarak, ithalata ve ihracata ilişkin vergi, resim, harç ve fon tahsil edilmemektedir. Uluslar arası anlaşmalarla ticareti yasaklanmış mallar ile Müsteşarlığın madde politikası itibari ile transit ticaretinin yapılmasını uygun görmediği mallar transit ticaret konu olamazlar.13 Ayrıca ithalat veya ihracat kota kısıtlamasına tabi olan ülkeler ile karşılıklı olarak transit ticaret gerçekleştirilemez. 1.1.3.1.3.5. Ticari Kiralama Yolu ile Yapılacak İhracat Malların bir bedel karşılığında belirli bir süre kullanılmak üzere, geçici olarak yurt dışına çıkarılması işlemidir. Ticari kiralama yolu ile yapılacak ihracata ilişkin taleplerde kiralanacak malın cinsi, teknik özellikleri, Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu, miktarı, birim fiyatı, değer tutarı, kira süresi, kira bedeli ve bu bedelin ödenme şekil ve zamanı ve teslim yeri bilgileri sözleşme maddelerinde açıkça belirtilmelidir. Ticari kiralama işlemleri için süre, ihracatçı birlikleri tarafından izin verilen tarihten itibaren en geç üç ay içinde gümrük idarelerine başvurmak kaydıyla, fiili ihraç tarihinden itibaren bir yıldır. Ticari kiralamaya konu malın yurt dışında kesin satışına ilişkin talepler, ticari kiralama yoluyla yapılacak ihracat izninin bitiş tarihinden önce başvurulmak kaydıyla ihracatçı birlikleri tarafından sonuçlandırılır. 12 13 Đhracat Yönetmeliği, Mad. 4/n,. 06.06.2006, Sayı: 26190 R.G. ŞAHĐN , a.g.e., Sf.28 21 Kiralamaya konu malın ve kira bedelinin izin süresi bitimi tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde yurda getirilmesi zorunludur. 1.1.3.1.3.6. Serbest Bölgelere Yapılacak İhracat Serbest bölgeler, ülkenin coğrafi sınırları içerisinde olmakla birlikte, ülke gümrük hattı dışında sayılan; ticari, mali ve ekonomik alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemeler bakımından coğrafi sınırlarına dahil olduğu ülke düzenlemelerine dahil olmayan ya da kısmen dahil olan, ticari ve sınai faaliyetlerin desteklenmesi ve geliştirilmesi amacıyla daha kapsamlı ve özel teşviklerin uygulandığı alanlar olarak tanımlanmaktadır. Serbest bölgeler, ülkeye yabancı sermaye ve teknolojilerin getirilmesine imkan sağlayacak uygun zemin yaratılması, sanayicinin ihtiyaç duyduğu bazı hammadde ve ara malların kolaylıkla, istenilen miktarda ve zaman kaybı olmaksızın temin edilebilmesi, sağlanan teşvik ve avantajlar ile düşük maliyetli mamul üretimi ve ihracı, transit ticaretin geliştirilmesi, yeni istihdam olanaklarının sağlanması, ülke ihraç ürünlerinin pazarlanmasını kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla kurulmaktadır. Serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmalar bazı teşvik ve avantajlardan faydalanmaktadır. Bu teşvik ve avantajlardan en önemlisi, sınai konulu faaliyet ruhsatı kapsamında faaliyet gösteren serbest bölge kullanıcılarının ürettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançlar, Avrupa Birliği üyeliğinin gerçekleşeceği yılın vergileme dönemi sonuna kadar Gelir ve Kurumlar Vergisi yükümlülüğünden istisna durumda olmasıdır. Serbest bölgeler gümrük bölgesi dışında sayıldıklarından dolayı, bu bölgeler ile coğrafi sınırları içerisinde bulundukları ana ülke arasında yapılan ticari işlemlerde dış ticaret rejimi hükümleri uygulanmaktadır. Serbest bölgelerde faaliyet gösterenler, ana ülkedeki firmalardan Katma Değer 22 Vergisi uygulanmaksızın mal ve hizmet satın alabilmektedirler. Diğer taraftan serbest bölgeler ile diğer ülkeler ve diğer serbest bölgeler arasında yapılacak ticari işlemler için dış ticaret rejimi hükümleri uygulanmamaktadır. Bu durumda ana ülke dış ticaret kalemlerinde bir değişiklik meydana gelmektedir. 1.1.3.1.3.7. Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Kapsamında Yapılacak İhracat Yurt dışında inşaat, tesisat ve montaj işi alan müteahhitlerin; üstlendikleri işlerle ilgili her türlü makine, teçhizat ve ekipmanın geçici ihracatına ilişkin talepler ile inşaat malzemeleri ve işçilerinin ihtiyacı olan tüketim maddelerinin kesin ihracatı yurt dışı müteahhitlik hizmetleri kapsamında yapılan ihracat kapsamına girmektedir. Yurt dışında iş yapan müteahhit firmaların, kambiyo mevzuatına göre kesin ihracat bedeli dövizlerini 365 gün içerisinde yurda getirmeleri zorunludur. 1.1.3.1.3.8. Off-set Anlaşmaları Çerçevesinde Yapılacak İhracat Off-set kavramı, kamu kurum ve kuruluşları ile mevcut kamu ortaklıklarının açacakları uluslar arası ihaleler çerçevesinde gerçekleştirecekleri mal ve hizmet alımları dolayısıyla yaptıkları döviz ödemelerini telafi amacıyla, mal ve hizmet satın alınan ülke tarafından yapılan ihracat işlemini ifade eder. Doğrudan off-set anlaşmaları ise, ihalesi gerçekleştirilen mal ve hizmet satın alımları konusu ile doğrudan ilgili ve yurt içerisinde üretilen mal ve hizmetlerin ihracatını ifade etmektedir. Dolaylı off-set uygulamaları ise, ihalesi gerçekleştirilen mal ve hizmet satın alımları konusu ile ilgili olmayan mal ve hizmetlerin ihracatını kapsamaktadır. 23 Off-set anlaşmaları çerçevesinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu ortaklıkları, savunma sanayi alanına yönelik yurt dışı alım amacı haricinde açacakları ve bedeli en az 5 Milyon ABD Doları olan uluslar arası ihalelerde talep edilen yurt dışı mal ve hizmet satın alımlarına karşılık, ya yurt içinden alım ihalesi konusu ile ilgili olarak doğrudan off-set ya da alım ihalesi konusu ile ilgili olmayan dolaylı off-set şeklinde ihracat ile yurt dışındaki firmaların mal ve hizmet satın alma taahhüdü altına girmelerini temin ederler. Doğrudan ve dolaylı off-set anlaşmalarında. Söz konusu anlaşmanın amacı, taraflar, ihaleyi kazanan firmadan alınacak olan banka teminatına ilişkin esaslar, off-set taahhütlerinin uygulanmaması durumunda uygulanacak cezai müeyyideler gibi unsurların bulunması zorunludur. 1.1.3.1.3.9. Bedelsiz İhracat Bedelsiz ihracat, bedeli yürürlükteki kambiyo mevzuatı çerçevesinde yurda getirilmesi gerekli olmaksızın yurt dışına kesin olarak mal çıkışıdır. Bu ihracat şekli gerçek veya tüzel kişiler tarafından götürülen veya gönderilen hediyeler, miktari ticari teamüllere uygun numuneler ile reklam ve tanıtım eşyaları, daha önceden ihraç edilmiş malların bedelsiz gönderilmesinin ticari örf ve adetlere uygun parçaları, fireleri ile garantili olarak ihraç edilen malların garanti süresi içerisinde yenilenmesi gereken parçaları, yurt içi veya dışında çalışan yabancılar ile hane nakli suretiyle yurt dışına gidecek vatandaşlar ve kamu görevlilerinin beraberinde götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek eşya ve taşıtları kapsamaktadır. Bedelsiz ihracat için geçerli olan süre 1 yıldır. Ayrıca kanun, kararname ve uluslar arası anlaşmalarla ihracı yasaklanmış malların bedelsiz ihracatı yapılamamaktadır. 1.1.3.2. İthalat Şekilleri 24 Bu başlık altında günlük ticari statü çerçevesinde uygulanan ithalat türleri tanımlanacaktır. 1.1.3.2.1. Serbest İthalat Vergi kimlik numarası bulunan her gerçek veya tüzel kişiliğin yapabileceği, özel kanunlarla ithali yasaklanmış olanlar ile izin verilmeyenler dışında kalan ve kanun veya tebliğlerle ithalatı özellik arz edenler haricindeki malların ithalatına serbest ithalat denilmektedir. Kamu ahlakı, kamu düzeni veya kamu güvenliği, insan hayvan ve bitki sağlığının korunması veya sınai ve ticari mülkiyetin korunması amaçlarıyla ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde alınan önlemlerin kapsamı dışındaki malların ithali serbesttir. Serbest ithalat kambiyo mevzuatı hükümleri saklı kalmak kaydıyla, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde almaları gereken belgeler ile birlikte doğrudan gümrük idaresine başvurmak suretiyle yapılmaktadır. Serbest ithalat işlemi, libere ithalat adı ile de anılmaktadır. 1.1.3.2.2. İzne Bağlı İthalat Bazı malların ithalatı ancak yetkili kurumun ön iznine bağlı olarak gerçekleşebilmektedir. İthalat rejimi çerçevesinde gerçekleştirilecek işlemlerde, uygulanacak prosedür ve ilgili kurumlardan alınması gereken izinler Müsteşarlık tarafından her yıl tebliğ edilmektedir. 25 Tütün ve alkol ürünleri, kesici ve patlayıcı maddeler, elektrik ve elektromekanik ürünler, sinema, video ve müzik eserleri, metal paralar, banknot ve kıymetli evraklar, haritalar ve benzeri dökümanlar, petrol ve petrol ürünleri, solvent, tarihi değeri olan eserler, tütün işleyici makineler, radyoaktif maddeler, ozon tabakasını inceltici kimyasallar, gübre ve benzeri maddeler, işçi sağlığını veya iş güvenliğini etkileyen bazı maddeler, kara yolu ve hava taşıtları, eski, kullanılmış ve yenileştirilmiş maddeler gibi çeşitli ürünlerin ithalı izne bağlanmıştır. 1.1.3.2.3. Özelliği Olan İthalat İthalatı kanun ve kararnamelerle belirli kuruluşlara bırakılmış malların ithalinin yapılması özelliği olan ithalattır. Yurda getirilmesi yürürlükteki mevzuat ile kayıt ve şarta bağlanan veya özel izne tabi bulunan maddeler hakkındaki hükümler saklıdır. 1.1.3.2.3.1. Kamu Sektörü İthalatı Kamu sektörüne dahil genel ve katma bütçeli kuruluşlar yapılacak iş için ithalat yapabilirler. Ancak, öncelikle ihale açılması gerekmektedir. Bu tür ithalatta, ithalat bedeli yabancı kuruluşlar tarafından kısmen veya tamamen finanse ediliyor ise bu finansman Hazine garantisi altında kredilendirilir. İthalatın dış kredi ile karşılanacak bölümü ile bu kredi kullanımını teminen öz kaynaklardan yapılacak olan peşin ödemelerin tutarı kadar ki kısım için Hazine Müsteşarlığı’nın Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne başvurulur. Müsteşarlığın belirlediği usul ve esaslara uyamayan kuruluşların ithalata ilişkin bütün işlemleri Müsteşarlığın öz iznine tabi tutulabilir. 14 14 KUTLU , a.g.e., Sf. 46 26 1.1.3.2.3.2. Özel Anlaşmalara Dayanan İthalat NATO ile ilgili askeri mal ve malzeme ithali için yapılan antlaşmaya dayalı ithalattır. Bu tip ithalat için, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca onaylanmış üç nüsha ‘Müracaat Mektubu’ ile gümrük idarelerine başvurulması gerekmektedir. NATO Ortak Altyapı Projeleri’nin sona ermesinden sonra, ilgili merciin görüşü alınarak gümrük vergisi ve diğer parasal yükümlülüklerin ödenmesi kaydıyla ithalat konusu maddenin ithalatçılara bırakılması, Müsteşarlığın iznine tabidir. Bu tip ithalatta, Müsteşarlıkça perakende satışına izin verilen malların ithalatının yapılması durumunda vergi kimlik numarasına sahip olma şartı aranmamaktadır. 1.1.3.2.3.3. Kitap ve Diğer Yayınlar ile Film, Video ve Kaset İthalatı Yasak yayınlarla ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla kitap ve diğer yayınların ithalatı serbesttir. Gazete ve dergilerin ithalatında ödeme bankalarca, gümrük veya PTT idarelerince onaylı faturaya dayanarak yapılmaktadır. Dolu sinema filmleri, dolu video kasetleri ve bunlara ait afiş, resim ve ilanların ithalinde bankalarca sadece mal bedeli üzerinden ithal müsaadesi düzenlenmektedir. 1.1.3.2.3.4. Kesin İthalat 27 Mali mükellefiyetleri teminata bağlamak suretiyle geçici olarak ülkeye getirilen malların ithalatına kesin ithalat denilmektedir. Geçici olarak ülkeye getirilen malın kesin ithalatının yapılabilmesi için, iki nüsha halinde düzenlenen proforma fatura oluşturulan beyannamesi gümrük Müsteşarlığın uygun ve bulması malların gümrükten Müsteşarlığa halinde durum girişi sırasında ibraz edilmelidir. gümrük idarelerine bildirilmektedir. Burada geçici ithalat rejimine ilişkin bazı unsurların bilinmesi kesin ithalatın işleyişini görmek açısından önemlidir. Geçici İthalat Rejimi, Avrupa Birliği Gümrük Bölgesine, ithalat vergilerinden kısmen veya tamamen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmadan, ithal edilen eşyanın, asli nitelikleri değişmeksizin kullanımını müteakip, yeniden ihraç edilmesine olanak tanıyan bir rejimdir.15 Geçici olarak ithal edilen eşyanın, kullanımından doğan yıpranma haricinde, herhangi bir değişim geçirmeksizin, öngörülen süre sonunda yeniden ihraç edilmesi esastır. Fuar, sergi ve benzeri faaliyetlerde kullanım ve gösterim için getirilen eşyaya da bu rejim uygulanmaktadır. Bu amaçla, geçici ithalat rejiminin gerçekleştirilebilmesi için ATA Karnesi (Geçici İthalat Sözleşmesi) ve ekleri kullanılmaktadır. ATA Karnesi; taşıma araçları hariç olmak üzere eşyanın geçici ithali için kullanılan, ayniyet tespitine yarayan ve ithalat vergileri ile ithalatta alınan diğer vergilerin uluslararası alanda geçerli şekilde teminata bağlandığını gösteren, gümrük beyannamesi olarak kabul edilen, uluslararası bir gümrük belgesidir.16 Geçici ithalat sonrasında malın ihraç edilmeyerek, kesin ithalatının gerçekleştirilmesi Müsteşarlığın uygun bulması ve ihracatçının kabulü ile 15 16 Nihayet DURUKANOĞLU, Dış Ticaret Dünyası, Beta Yayıncılık, y.y. 2008, Sf. 88 Gümrük Genel Tebliği (Geçici Đthalat) Seri No:4, Mad. 2, 21.03.2005, Sayı: 25762 R.G. 28 mümkün olabilmektedir. Kesin ithalatın gerçekleşmesi halinde, mal üzerindeki geçici ithalat hükümleri tamamen ortadan kalkmaktadır. 1.1.3.2.3.5. Bedelsiz İthalat Bedelsiz ithalatta malın bedeli yurt dışına transfer edilmeksizin, mal yurda sokulmaktadır. Bedelsiz ithalatın gerçekleşebilmesi için yurt dışında satın alınan malın bedeli için yurt dışına döviz transferi gerçekleşmemiş olmalı ya da yurda getirilmesi mecburi olmayan yurt dışı kazanç ve tasarruflarla bedel karşılanmalıdır. Bedelsiz ithalatta da, bedelli ithalatta olduğu gibi gümrük vergisi, resim, harçlar ve fonlar ithalat anında gümrük idaresi tarafından tahsil edilmektedir. Bedelsiz ithalatın konusunu şahsi eşyalar, bazı motorlu ve motorsuz özel araçlar oluşturmaktadır. Bedelsiz ithalattan, yurtta bir takvim yılında 6 aydan fazla kalmamış olmak kaydıyla Türkiye gümrük bölgesi dışında en az 24 ay süre ile ikamet ettikten sonra kanuni ikametgahlarını kesin olarak Türkiye’ye nakledenler ile, kararname ile yurt dışındaki milli veya milletler arası kadrolara atanıp da bu görevlerinden dönen kamu görevlileri yararlanabilmektedir. Bedelsiz ithalatı yapılan bir mal için Gümrük ve Katma Değer Vergileri oluşmaktadır. Malın Katma Değer Vergisi hariç ihraç ülkesindeki FOB değeri ile Gümrük Müsteşarlığınca belirlenecek kıymet tespiti için gerekli vergiye esas oran çarpımına, navlun ve sigorta bedellerinin eklenmesi sonucunda Gümrük Vergisi Matrahı ortaya çıkmaktadır. Katma Değer Vergisi Matrahı ise, Gümrük Vergisi Matrahı ile Ödenecek Gümrük Vergisinin toplamı sonucunda ortaya çıkmaktadır. 29 1.2. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE TEKNOLOJİ FAKTÖRÜNÜN ÖNEMİ Dış ticaret politikası amaçlarının gerçekleştirilebilmesi için pek çok uygulamalar oluşturulmakta iken, bu uygulamalar içerisinde teknoloji kullanımı ve elektronik ortamda ticari gelişmeler ve lojistik hizmetlerdeki teknolojik yenilikler politika amaçlarının oluşumunda önemli ve etkin bir rol oynamaktadır. Bu bölümde dış ticaret işlemlerinde teknoloji, elektronik veri değişimi ve lojistik hizmetlerindeki teknolojik gelişmeler incelenecektir. 1.2.1. Dış Ticaret İşlemlerinde Teknoloji Kullanımı Günümüzde bilgisayar ve bilgisayar programı esaslı iş ve işlemlerin gelişme gösterdiği ve sürekli yenilenme içerisinde bulunan teknolojinin hayatın tüm alanlarında kullanıldığı bir ortam oluşmuş durumdadır. Bu bağlamda yapılması hedeflenen her türlü faaliyet en az maliyetli, etkin ve en çok fayda sağlayıcı şekilde gerçekleştirilirken teknoloji kullanımı etkinliğin sağlanmasında en fazla paya sahip olan bir unsurdur. Dış ticaret işlemlerinde de teknoloji kullanımı işletmelerin işlemlerde kolaylık sağlaması, zaman tasarrufu, müşteri bulma kolaylığı gibi pek çok yönden fayda sağlamaktadır. Kısacası dış ticaret işlemlerinde teknoloji gelişimi paralelinde dış pazarlara açılmak; küreselleşen pazarlar zincirinde daha az çaba ile daha yüksek fayda elde etmek açısından önemlidir. 1.2.1.1. E-Ticaret ve Gelişmeler Elektronik ticaret konusunda pek çok kaynakta farklı ülkelerin kuruluşları ile uluslar arası veya uluslar üstü organizasyonlar tarafından 30 yapılan birbirinden farklı tanımlara rastlanmaktadır. Bu tanımlardan bazıları aşağıda verilmiştir. Dünya Ticaret Örgütü’ne göre; elektronik ticaret, mal ve hizmetlerin üretim, reklam ve satışlarının telekomünikasyon ağları üzerinden yapılmasıdır. İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yapılan bir tanıma göre ise elektronik ticaret, genel olarak birey ve organizasyonların metin, ses ve görsel imajları kapsayan dijital verilerin aktarımına dayalı olarak ticari faaliyetleri yerine getirmeleridir. Bilgisayar teknolojilerinin ve internet kullanımının arttığı günümüzde, elektronik ticaretin küresel pazara daha kolay hitap edebildiği, dolayısıyla pazar potansiyelinin geleneksel ticarete göre daha büyük olduğu bir gerçektir. Elektronik ticaret, özellikle dijital ortamda sunulabilen mal ve hizmetlerde hızla artmaktadır. Yazılım, bilgisayar, müzik, kitap ve eğlence sektörleri, elektronik ticaretin en önemli paya sahip olduğu alanlardır. Bunun dışında gezi, hediye, giyim, yatırım, elektronik malzemeler ve otomobilotomobil aksesuarları da elektronik ticaretin yapıldığı diğer önemli sektörlerdir. Elektronik ortamda açık veya kapalı ağlar üzerinden yapılan; mal ve hizmet (bilgi servisleri, danışmanlık, finans, hukuk, sağlık, eğitim, ulaştırma v.b.) ticareti, sayısal biçime çevrilmiş yazılı metin, ses, indeks görüntülerinin işlenmesi ve iletilmesi, ürün tasarımı, üretim izleme, sevkiyat işleme, tanıtım, reklam ve bilgilendirme, sipariş verme, sözleşme yapma, banka işlemleri ve fon transferleri, konişmento gönderme, gümrükleme, ortak tasarım geliştirme ve mühendislik, kamu alımları, elektronik para çıkarma, elektronik hisse alışverişi ve borsa, açık arttırma, sayısal imza, elektronik noterlik, güvenilir üçüncü taraf işlemleri, vergilendirme ve vergi toplama, fikri mülkiyet 31 haklarının transferi gibi işlemler elektronik ticaret kapsamında değerlendirilmektedir. Telefon, faks, televizyon, elektronik ödeme ve para transferleri, elektronik veri değişimi (EDI) ve internet elektronik ticaretin araçları arasında sayılmaktadır. Fakat çoğu zaman elektronik ticaret internet ve diğer ağlar üzerinden yapılan ticaret işlemleri olarak algılanmaktadır. İnternetin yanı sıra, para aktarmada kullanılan elektronik ödeme ve para transferleri (ATM, kredi kartları, borç kartları ve akıllı kartlar) ve kısa adı EDI olarak ifade edilen, iki kuruluş arasında insan faktörü olmaksızın bilgi ve belge değişimini sağlayan bir sistem olarak Elektronik Veri Değişimleri e- ticaretin en önemli araçları arasında sayılmaktadır. Elektronik ticaretin tarafları arasında alıcı, satıcı, üretici, bankalar, komisyoncular, sigorta şirketleri, nakliye şirketleri, özel sektör bilgi teknolojileri, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, onay kurumları, noterler, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları sayılabilir. Elektronik ticaret pek çok açıdan kullanıcılarına fayda ve avantajlar sağlamaktadır. Dış ticaret işlemlerinde, sözleşmenin yapılmasından nihai ödemeye kadar, alıcılar, satıcılar, bankalar, nakliyeciler, sigortacılar, gümrük idareleri ve sürece dahil diğer kuruluşlar arasında pek çok bilgi ve belge üretilmekte, iletilmekte, işlenmekte, düzenlenmekte ve dosyalanmaktadır. Geleneksel ticarette, bir ülkeden diğer bir ülkeye sevkiyat sürecinde ortalama 50 belge düzenlenmekte ve bu belgelerin 360 civarında kopyası çıkartılmaktadır.17 Belgelerin doldurulması ve ilgili makamlara iletilmesi ise çok uzun bir zaman dilimini kapsamaktadır. Dolayısıyla mal veya hizmetin ihracat süresi üretim süresinden çok daha uzun olabilmektedir. Geleneksel yöntemlerle yapılan ticarette, ticari işlem maliyetinin tüm dünya ticaret hacminin %7-10’u dolayında olduğu tahmin edilmektedir. Bu da 13.9 trilyon 17 Adnan SEVĐM, Dış Ticaret Đşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi, Anadolu Üniversitesi Yay. No. 1379, Eskişehir, 2002, Sf. 10 32 dolarlık günümüz dünya ticaretinde, 980 milyar dolarlık bir ticari işlem maliyetini ortaya çıkartmaktadır. Elektronik ticaret, geleneksel ticarete göre zaman ve maliyet tasarrufu ile birlikte, hızlı bilgi iletimini sağlamaktadır. Elektronik ticaretin faydalı ve avantajlar sağladığı durumları bulunmasına karşın, olumsuz yönleri de bulunmaktadır. Finansal, yasal ve alt yapısal engeller elektronik ticaretin gelişimini engellemektedir. Elektronik ticaret karşılığı olarak kullanılan e-para uygulaması finansal güvenliğin sağlanamaması, gerekli hukuki ve yasal düzenlemelerin oluşturulamaması, para ve maliye politikaları ile vergilendirme sistemlerinin e-para ile uyumlu hale getirilememesi sektörde kullanımını kısıtlamaktadır. Öte yandan yasal düzenlemeler açısından elektronik ticaret ile ilgili düzenlemeler özel hukuk alanında değerlendirilmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarının elektronik ticaret içerisinde aktif olarak yer aldığı durumu göz önüne alındığında kamu hukuku ile özel hukuk arasında elektronik ticarete ilişkin mevzuat ve hükümlerin uyumsuz olması elektronik ticareti olumsuz etkilemektedir. Öte yandan, İletişim alt yapıları ve bilgi teknolojilerine dayanılarak yürütülen küresel elektronik ticaret, son derece gelişmiş iletişim şebekesine, bilgisayarlarla ve ona bağlanan bilgi teknolojilerine dayanmaktadır. Giderek e-ticaret ölçeğinin büyümesi ve küresel bilgi alt yapısının sunduğu imkanların dünya ticareti ve tüketici refahı açısından öngörülmeyecek boyutlara ulaşması alt yapı sorunlarını da birlikte getirmektedir. E-ticaret, ticari faaliyetin cereyan ediş biçimine göre doğrudan ve dolaylı e-ticaret olarak ikiye ayrılmaktadır. Dolaylı e-ticaret yönteminde, malların siparişi elektronik ortamda verilmekle birlikte, teslimat işlemleri geleneksel yollarla yapılmaktadır. Doğrudan e-ticaret yönteminde ise, sanal olarak da adlandırılan gayri fiziki mal ve hizmetlerin siparişi, teslimi ve bedelinin ödenmesi yine elektronik ortamda, on-line olarak gerçekleştirilmektedir.18 18 Önder CANPOLAT, E-Ticaret ve Türkiye’deki Gelişmeler, Tüketici ve Rekabetin Korunması Yay. No:89, Ankara, y.y. , 2001, Sf. 14 33 Yirminci yüzyılın son çeyreğinde bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler, toplumların tüm kesimlerinde, günlük yaşamın her alanında bilgisayar kullanımının çağın gereği olduğu bilincini yaratmış, ekonomik gelişme ve toplumsal refahın sağlanmasında elektronik ticarete stratejik bir önem kazandırmıştır. Elektronik ticaret olgusu bu stratejik önemi nedeniyle işletmelerin, ülkelerin, bölgesel ve uluslar arası kuruluşların gündeminde önemli bir yer tutmuştur. Bilgiyi üretme, yönetme, endüstriye uygulama ve toplumsal yarara dönüştürme rekabet gücünün en önemli göstergesi haline gelmiştir. Gelişen teknoloji ile birlikte elektronik ticaretin artış trendini hızlandırarak sürdüreceği açıktır. Bilgi ve iletişim teknolojileri sanayisi, tek başına bir sanayi dalı olmaktan çıkmış ve diğer tüm sektörleri etkileyen, geliştiren temel ve doğurgan bir sanayiye dönüşmüştür. 21.yüzyılda gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkeler arasında yer alması için bilgi teknolojilerini özümseyip üst düzeyde üretir hale gelmesi vazgeçilmez bir koşuldur. Bilgi teknolojileri sanayisi, hizmet bileşeni ile birlikte, üretim ve satış değerleri itibari ile dünyanın en büyük sanayisi konumuna yükselmiştir. Bu sektörün gelişmişlik düzeyi, kuşkusuz işletmeler ve ülkeler açısından elektronik ticaretten pay almanın ve rekabet edebilmenin en önemli göstergesi olmuştur. Ancak elektronik ticaretin gerektirdiği teknik alt yapı kurulmuş olsa dahi, bir ülkenin, işletmenin e-ortamda piyasaya arz edeceği ürün ve hizmet konusunda da gelişmiş ülkelerle yarışabilecek durumda olması ve bunun sürekliliğinin sağlanması, elektronik ortamda yapılan ticaretten pay almanın bir başka önemli şartıdır. Gelişmiş ülkeler yüksek ve ileri teknolojiye dayalı katma değeri yüksek ürünlerle küreselleşen dünya pazarında etkin rol oynamaktadırlar. Bu ürünlerin dünya pazarları ile en etkin şekilde buluşması için ise elektronik ticaret çok etkin konumlu bir araç olmaktadır. 1.2.1.2. Elektronik Veri Değişiminin Sağladığı Avantajlar 34 Elektronik Veri Değişimi (EDI)’ın en yaygın kullanım alanı dış ticaret işlemleridir. EDI farklı kuruluşlardaki uygulamalar arasında yapısal veri değişimi şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımda yer alan yapısal veri değişimi, EDI’ın iş dünyasında kullanılan kağıt belge değişiminin yerine geçtiği anlamına gelir ve elektronik ticaret ile doğrudan ilgilidir. EDI uygulamalarında veriler idari, ticari ve nakliyata ilişkin elektronik veri değişimi formatında ve standartlarında transfer edilmektedir. EDI’ın en genel ve klasik yararı, belgelerin varacakları yerlere ulaşma süreleri ve buna bağlı olarak sipariş sürelerinin azaltılmasıdır. EDI’ın sağladığı diğer bir yarar ise iletişimde insan unsuruna olan gereksinimi ortadan kaldırmasıdır. EDI, hızlı ve doğru veri akışını, daha etkin denetim yöntemlerinin geliştirilmesini, üretim ve karlılığın artmasını, iş ilişkilerinin geliştirilmesini, müşteri memnuniyeti ve maliyet – zaman tasarrufu sağlayarak rekabet gücü arttırılmasını sağlamaktadır.19 EDI ticaret alanında; endüstri, üretim, finans, bankacılık ve sigortacılık, ulaştırma alanında; dağıtım, yer hizmetleri, depolama, lojistik ve hava, kara, deniz yolu ulaşım düzenlemeleri, kamu sektöründe; uluslar arası ve ulusal ticarette, ayrıca istatistik alanında kullanılmaktadır. Ülkemizde EDI, Gümrüklerin Modernizasyonu Projesi kapsamında kısa adı ‘BİLGE’ olan Bilgisayarlı Gümrük Etkinlikleri sistemi ile geliştirilmiş ve Gümrüklerde uygulamaya konulmuştur. Bu sistemle, eşyanın gümrük alanına girişinden çıkışına kadar tüm gümrük işlemlerinin gerçek zamanlı olarak bilgisayar ortamında yürütülmesi mümkün hale gelmiştir. 19 S. Sedat AKGÖZ, E-Dış Ticaret Đşlemleri, Beta Yay., Şubat 2009, Sf..66 35 1.2.2. Dış Ticaret Alanında Lojistik Hizmetlerdeki Gelişmeler Lojistik kırk yıldan fazla bir süredir gelişme gösteren bir sektördür. Lojistik sektöründe son yıllarda hızlı bir büyüme yaşanmaktadır. Büyümeye paralel olarak lojistik faaliyetleri, işletmeler ve ülkeler açısından önemli hale gelmektedir. Lojistik kavramının taşımacılık anlayışından ibaret olmadığı artık birçok işletme tarafından kavranmaktadır. Lojistik işletmelerinin yapısında da bu büyümeyle birlikte değişimler yaşanmaya başlanmıştır. Büyük lojistik işletmeleri daha küçük olan lojistik işletmelere oranla daha hızlı büyümekte ve rekabetin yönü değişmektedir. Lojistik kavramı, işletmelerde yaşanan şirket birleşmeleri sonucunda rekabet faktörü olmaktan çıkmış, daha çok kaliteye, hıza, müşteri hizmetlerine ve teknoloji odaklı olmaya yönelmiştir. Lojistik işletmeler arasında yaşanan birleşmeler, lojistik işletmelerin müşterilerine (lojistik hizmet alan işletmelere) daha bütünleşik ve daha ekonomik hizmet sunma olanağını sağlamaktadır.20 İşletmelerin rekabet edebilmeleri, yalnızca kendi sahip oldukları yetenek ve becerileri esas alan işleri yapmaları, kendi öz yeteneklerinin kullanılmadığı işleri ise, başka işletmelerden satın almaları ile mümkündür. Bu da dış kaynaklardan yararlanma eğilimini arttırmaktadır. Bu süreç ise ancak lojistik faaliyetlerle sağlanabilmektedir. Hızlı değişim ve rekabet koşulları karşısında, taşıma maliyetlerini düşürmek, sıfır stok kullanımına yönelme, müşteri odaklı pazarlama anlayışını yaratmak, müşteri tatminini arttırmak, sermaye etkinliğini arttırmak gibi nedenlerle lojistik hizmetler hem ulusal hem de uluslar arası ticarette ön plana gelmektedir. 20 Meltem ONAY, Hatice Sibel KARA, “Lojistik Dış Kaynaklama Uygulamalarının Örgüt Performansı Üzerine Etkileri”, Ege Akademik Bakış Dergisi, 09.02.2009, Sf. 594 36 Uluslar arası taşıma, depolama, stok kontrol, yeniden paketleme, sigorta, etiketleme, gümrükleme ve iç dağıtım gibi faaliyetlerin maliyetlerini düşürmek işletmeler için kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu ihtiyaç işletmeleri, lojistik faaliyetlerini aynı çatı altında toplamak ve müşteriye daha hızlı, kaliteli ve uygun fiyatla hizmet vermek amaçlarıyla dış kaynaklama (outsourcing) yolu ile lojistik alanında uzmanlaşmış, entegre çalışan lojistik işletmeleri oluşturmaya yöneltmektedir. Lojistik alanındaki gelişmeler karşısında işletmeler günümüz rekabet ortamında tüm kaynaklarını esas faaliyet konusunun verimliliği için kullanırken, lojistik hizmetleri ise dış kaynaklama yolu ile başka işletmelere devretmektedirler. İKİNCİ BÖLÜM DIŞ TİCARETTE KULLANILAN BELGELER, TESLİM VE ÖDEME ŞEKİLLERİ VE FİNANSMAN YÖNTEMLERİ Dış ticaret işlemlerinde taşımacılık faaliyetlerinin sistemli bir şekilde yapılması hem ithalatçı, hem de ihracatçı için önemli bir unsurdur. Çünkü taşıma işlemi dış ticaretin en temel amacıdır denilebilir. Taşıma işleminde en önemli faktör olan malların ihracatçıdan eksiksiz, kusursuz ve zamanında teslim alınması ve ithalatçıya aynı şekilde teslimi dış ticaretin en temel amacıdır. Bu sürecin hatasız ve yolunda izlemesi ise ancak bazı belgeler ve işlemlerin uygulanması ile mümkün olmaktadır. Her şeyden önce dış ticaret işlemlerinde kullanılan tüm belgeler taşıma işleminin ana ve yardımcı unsurlarını oluşturmaktadır. Ayrıca, ödeme ve teslim şekilleri de dış ticaretin ana hedefi olan malların eksiksiz alıcıya intikali ve bedelin eksiksiz ve zamanında satıcıya naklinin garantisidir. Bu yüzden dış ticaret işlemlerinde fiili hareketin olduğu taşıma süreci ile diğer tüm unsurlar birlikte oluşmaktadır. Ayrıca dış ticaret işlemlerinin finansmanı da söz konusu süreci kolaylaştırıcı yöntemleri taraflara sunmaktadır. Bu bölümde dış ticaret işlemlerinde kullanılan belgeler, ödeme ve teslim şekilleri ile dış ticaretin finansmanı incelenecektir. 2.1. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE KULLANILAN BELGELER Uluslar arası ticarette mal veya hizmetin alım – satım süreci boyunca kullanılan belgeler dış ticaretin vazgeçilmez unsurlarındandır. Alıcı ile satıcı arasında yapılan sözleşme, protokol ve sipariş anlaşmaları mal ve hizmet alım – satım işlemlerinde kullanılacak belgeleri kayda bağlamaktadır. Alıcı ve satıcının ülkelerinde geçerli mahalli mevzuatın yanı sıra, uluslar arası ticari 36 teamüller ve kurallar çerçevesinde düzenlenmesi zorunlu belgelerin çeşitleri, düzenlenme amaçları, belgelerin tanzim ve incelenmesinde göz önünde tutulması gerekli hususların ilgili taraflarca açık bir şekilde bilinmesi zorunluluk arz etmektedir. Alıcı ve satıcıların farklı ülkelerde bulunmaları, çoğu kez birbirlerini tanımamaları gibi nedenlerle karşılaşabilecekleri risklerin asgari düzeye indirilmesi amacıyla, alıcı ve satıcı ticari ilişkilerinin bankalar kanalı ile yürütülmesi daha sağlıklı olmaktadır. Ticari ilişkilerin başlangıcından, sonuçlanmasına kadar geçen süre esnasında bankalar taraflara güven vermektedirler. Bu nedenle, dış ticaret işlemlerinin gerçekleşmesinde bankaların oynadıkları rol büyüktür. Uluslararası Ticaret Odası (ICC), ülkeler arasında kredili ticari işlemlerin gerçekleştirilmesinde uygulanacak kurallar ve belgeleri, 01.07.2007 tarihi itibariyle geçerli olmak üzere, UCP-600 (Uniform Customs and Practice for Documentary Credits, Publication No.600) ile açıklamıştır. Uygulamadaki yayının 4. maddesinde “mallar, hizmetler yapılan işler karşısında vesaik, başlığı altında; akreditif işlemlerinde tüm taraflar vesaikin ilgili olabileceği mal, hizmet ve/veya diğer işleri değil, vesaiki göz önünde bulundurarak vesaik üzerinden işlem yaparlar”1 denilmektedir. Aynı düzenlemenin 18 ila 39. maddeleri arasında ise uluslar arası ticari belgeler düzenlenmiştir. Bu nedenle uluslar arası ticarette kullanılan belgelerin ve özelliklerinin ilgili taraflarca iyi tanınması ve bilinmesi çok önemlidir. Zira, bir veya birkaç belgenin akreditif şartlarına uygun olarak düzenlenmediğinin saptanması üzerine, bankalarca rezerv (ödememe veya kabul etmeme kararı) uygulanabilmekte, bu durum ise bankalar ile müşterileri arasında ihtilaflara yol açabilmektedir. 1 ICC (International Chamber of Commerce), Uniform Customs and Practice For Documentary Credits (UCP-600), 2007 Revizyonu, 4. Madde, 01.07.2007 37 Bütün bu gelişmeler paralelinde ihracatçı ya da ithalatçı firmaların dış ticaret işlemlerinde kullanılacak belgeleri ve özelliklerini iyi bilmeleri gerekmektedir. Dış ticarette kullanılan belge çeşitleri finans belgeleri, ticari belgeler, resmi belgeler, taşıma belgeleri ve sigorta belgeleri olmak üzere 5 ayrı gruba ayrılmaktadır. Bu belgelerden bazılarına ilişkin örnekler ve formlar araştırmanın sonunda “EKLER” başlığı altında gösterilmiştir. Sayılan belgelerin kullanımı için satış amacıyla hazırlanan bir sözleşme olması gerekmektedir. Satış sözleşmesi olmadan dış ticaret işlemi hiçbir şekilde gerçekleştirilemeyecektir. Buna göre dış ticaret işlemi, alıcı ve satıcı arasında gerçekleştirilecek bir sözleşme ile başlar denilebilir. Bu sözleşme taraflar ve adreslerini, sözleşmenin konusu ve kapsamını, birim fiyatı ve toplam tutarını, teslim şeklini, ödeme şeklini, sevk belgeleri ve sevk tarihlerini, gecikme durumunu ve mücbir sebep hallerini, gözetim istemini, sözleşmede değişiklik hallerini, uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kuralları ve tarafların yasal adresleri ile banka bilgilerini içermelidir. 2.1.1. Finans Belgeleri Uluslar arası ticarette kullanılan finansman belgeleri genel olarak 3 ana başlık altında toplanabilir. Bunlar poliçeler, senetler ve çeklerdir. Finansman belgeleri bir dış ticaret işleminde bankalar tarafından kredi verme veya krediye aracılık etme durumlarında kullanılmaktadır. Belgeler, borç akitlerini oluşturmakta ve malların bir anlamda mülkiyetini de temsil etmektedirler. Finansman belgeleri dış ticaret işleminin kurulmasında sözleşmeden sonra gelen ikinci işlemlerdir. Bu yüzden finansman belgeleri düzenlenmeden malların fiili ticareti gerçekleştirilemeyecektir. 38 2.1.1.1. Poliçe Poliçe, alacaklı tarafından borçlu taraf üzerine çekilen ve belli bir paranın, belli bir süre içerisinde veya belgenin ibraz edildiği anda üçüncü bir kişiye ya da emrine, kayıtsız ve şartsız ödenmesini belirten bir ödeme emridir. Poliçe uluslar arası ticarette çok kullanılan bir tahsilat aracıdır. İthalatçının ihracatçı tarafından belirli bir süre için finanse edilmesi, bir diğer ifade ile ödemenin ithalatçı tarafından malların teslim alınmasından sonra yapılmasını sağlamaktadır. Poliçe bir ülkedeki ihracatçının mal veya hizmet satışı yaptığı diğer bir ülkedeki ithalatçıya yönelik duyduğu güvensizliği de ortadan kaldıran en etkili ödeme araçlarından birisidir. Satıcı malları teslim ederken alacağını garanti altına almak, alıcı ise sözleşmede belirtilen nitelikteki malların yüklemesinden sonra, bu sözleşmeden doğan borçlarını yüklenmek isteyecektir. Bu amaçla poliçe iki aşama olarak düzenlenmektedir. Birinci aşamada, satıcı poliçeyi düzenlerken ikinci aşamada, poliçe alıcı tarafından kabul etmektedir. Bankalar aracılığı ile yapılan bu işlem sayesinde her iki tarafın da istediği gerçekleşmiş olmaktadır.2 Poliçede senet metni, “poliçe” kelimesini (hangi dilde sözleşme düzenlenmiş ise o dildeki kelime karşılığını), belirli bir bedelin ödenmesi karşılığında kayıtsız ve şartsız havaleyi, ödeyecek olan kimsenin (muhatabın) adı, soyadı veya ticaret unvanını, vadeyi, ödeme yerini, kimin emrine ödenecek ise o kişinin (lehdarın) adı, soyadı veya ticaret unvanını, keşide tarihi ve yerini, düzenleyenin (keşidecinin) adı, soyadı, ticaret unvanı ve imzasını ihtiva etmelidir. 2 ONURSAL, a.g.e. , Sf. 181 39 Poliçeler alacaklı tarafından düzenlenir ve borçluya iletilir. Dolayısıyla poliçelerin finans belgesi niteliğini taşıyabilmesi için borçlu (muhatap) tarafından kabul edilmesi gerekmektedir. Poliçelerin geçerli olabilmesi için, kabul beyanının poliçenin ön yüzüne atılması şart olup, poliçeden başka bir yere; hatta alonj üzerine atılması halinde bile bu beyan hükümsüzdür. Kabul beyanında şirket kaşesi yeterli olmayıp aynı zamanda firma yetkililerinin de el ile atılmış imzası bulunmalıdır. Aval işleminde de aval şerhinin poliçe ön yüzüne, kabul işleminde olduğu gibi şirket kaşesi üzerine el ile atılan imzalar ile kurulması mümkündür. Ancak aval şerhi alonj üzerine de düşülebilmektedir. 3 Poliçede vade iki çeşittir. Görüldüğünde ödemeli poliçeler ve vadeli poliçeler bulunmaktadır. 2.1.1.2. Bono Bonolar da poliçeler gibi bir ödeme aracıdır. Poliçeler alacaklı tarafından düzenlenip borçlu tarafa iletilirken bonolar borçlu tarafından düzenlenirken alacaklı tarafa iletilmektedir. Bono vadesinde hamili tarafından genellikle bankalar aracılığı ile borçlusuna ödeme için ibraz edilmektedir. Bonoların mahiyetine aykırı düşmedikçe, poliçelere ilişkin hükümler bonolar için de geçerlidir. Bonoyu düzenleyen taraf aynen poliçeyi düzenleyen taraf gibi sorumlu olmaktadır. 3 ĐGEME-ĐSO Yayınlanmamış Seminer Notları, Dış Ticarette Kullanılan Belgeler, Đstanbul, 24.12.2008 40 2.1.1.3. Çek Dış ticaret bedelleri çek ile de ödenebilmektedir. Çekin geçerli olabilmesi için ‘çek’ kelimesini ihtiva etmesi, muhatap banka şubesinin adı, kayıtsız şartsız belirli bir bedelin havalesini, keşide gününü, keşide yerini, hesap sahibinin vergi kimlik numarasını ve çeki keşide edenin imzasını içermelidir. Çek yine bir havaleyi içermekle birlikte, çekte kabul söz konusu değildir. Çekte vade de bulunmamaktadır ve görüldüğünde ödenirler. Çekler, emre yazılı, nama yazılı ve hamiline yazılı olarak düzenlenebilirler. Çek yasa gereği emre yazılı senetlerden sayıldığından bir çekin nama düzenlenmesi için sadece lehdarın belirtilmesi (adı, soyadı, tüzel kişi ise ticaret unvanı) yeterli değildir. Belirli bir kimse lehine olan çekin ‘emre’ olmadığının da ayrıca belirtilmesi gerekir. Üç tür çek dış ticaret işlemlerinde kullanılabilmektedir. Bunlar şahıs çeki, banka çeki ve seyahat eden (travellers) çektir. İhracat mevzuatımıza göre, ihracat konusu malın bedelinin çek ile ödendiği durumlarda; kullanılan ödeme belgesi şahıs çeki ise döviz alım belgesi hemen düzenlenmemekte, önce tahsil işlemi yapılıp karşılığı geldikten sonra düzenlenmektedir. Kullanılan ödeme belgesi banka çeki ise, döviz alım belgesi hemen düzenlenebilmektedir. Ayrıca seyahat çeki ile yapılan ödemeler her bir gümrük beyannamesi için en fazla 100.000 USD tutarındaki ödemeler için kullanılabilmektedir. Döviz alım belgesi, ihracat yapan firmaların yurt dışından ticari bankalara getirdikleri ihracat bedellerinin tahsili sonucunda banka tarafından düzenlenerek ihracatçı firmaya verilen belge olarak tanımlanmaktadır. 41 2.1.2. Ticari Belgeler Uluslar arası ticarette kullanılan ticari belgeler; faturalar, çeki listesi, koli ve ambalaj listesi, spesifikasyon belgesi, imalatçının analiz belgesi, üçüncü tarafın düzenlediği kontrol belgesi, gemi ölçü raporu ve ekspertiz raporu gibi belgelerdir. 2.1.2.1. Faturalar Fatura; satılan veya satılacak bir malın miktarını, cinsini, markasını, ambalaj adedini, fiyatını ve satış bedeli tutarını göstermek üzere satıcı tarafından alıcıya verilen bir belgedir. Buna göre ticari icabı bir mal satmış veya imal etmiş veya bir iş görmüş oaln tacirden, diğer taraf, kendisine fatura kesilmesini, bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Faturada, satıcının ve alıcının isim ve adresleri, teslim şekli, sipariş veya sözleşme tarihi ve numarası ile faturanın tarihi ve sıra numarası da belirtilir. Fatura tutarının saptanmasında, malın cinsi, kalitesi ve miktarı yanısıra teslim şeklinin de dikkate alınması ve satış fiyatının buna göre tespiti zorunlu bir unsurdur. 2.1.2.1.1. Proforma Fatura Proforma fatura; satılacak malın, satılmasından ve tesliminden önce, satıcı tarafından hazırlanan malın cinsini ve miktarını, birim fiyatını, ödeme şeklini, malın tutarını gösteren ve bazı hallerde de opsiyon taşıyan teklif niteliğinde, üzerinde proforma fatura kaydını taşıyan belgedir. 42 Alıcı olan taraf gösterilen teklif üzerinden siparişini verirse ve ödeme şekline göre harekete geçerse, bu durumda satış işlemi kesinlik kazanmış olmakta ve de kesin satış faturası düzenlenmesi gerekmektedir. Bazı durumlarda proforma fatura ile birlikte geçici fatura (provisional invoice) düzenlenebilmektedir. Taşıma esnasında değişikliğe uğrayacak nitelikte mallar için teslim anındaki malın son durumuna göre tanzim edilecek kesin satış faturasına kadar geçen zaman için kesilen fatura geçici faturadır. 2.1.2.1.2. Ticari Fatura Ticari fatura; proforma faturaya, siparişe veya sözleşmeye istinaden satıcı tarafından alıcı adına düzenlenen, malın cinsini ve miktarını, niteliğini, birim fiyatı ve satış bedeli tutarını içeren ve satışın yapılmış olduğunu gösteren belgedir. Döviz taahhütlerinin kapatılması ve tüm gümrük işlemlerinde ticari faturalar esas alınmaktadır. Ticari faturalar düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası, faturayı düzenleyenin adı; varsa ticaret unvanı, adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası, alıcı adı, varsa ticaret unvanı ve hesap numarası, malın veya hizmetin ayrıntılı tanımlanması, ağırlığı ve miktarı, teslim tarihi ve irsaliye numarası, teslim ve ödeme şeklline ilişkin unsurları içermelidir. Ticari faturalar sıra numarası dahilinde teselsül ettirilmektedir. Aynı müessesenin muhtelif şube ve kısımlarında her biri aynı numara ile başlamak üzere ayrı ayrı fatura kullanıldığı taktirde bu faturaların şube ve kısımlarına göre şube ve kısımın isimlerinin yazılması ya da özel işaretle belirtilmesi zorunludur. 43 2.1.2.1.3. Konsolosluk Faturası Konsolosluklarca matbu olarak bastırılmış fatura formatındaki belgelerdir. Bu belgeler ihracatçı tarafından doldurularak, ihracatçının ülkesindeki ithalatçı ülkesi konsolosluklarına onaylattırılmaktadır. Burada amaç ithalat edilen malın fiyatının ülke tarafından kontrol ettirilerek vergi kaçaklarının önlenmesidir. 2.1.2.1.4. Navlun Faturası İhracatçı firmanın navlun ödemesini üstlendiği durumlarda düzenlenen konişmentoya navlunun ödendiğine ilişkin şerhin yazılması için düzenlenen ve konişmentoya eklenme zorunluluğu bulunan faturalardır. Konişme üzerinde ibarenin yer almaması durumunda, taşıyıcı firmaca düzenlenen ve navlun bedelinin tahsil edildiğini belirten bir navlun faturasının konişmentoya eklenmesi söz konusu olmaktadır. Zira, bu fatura ithalatçı firma bankası tarafından talep edilmektedir. 2.1.2.2. Koli / Ambalaj Listesi Bu belge, sevk edilen malların koliler halinde ambalaj edilmesi durumunda, her bir kolinin içerisinde hangi mallardan kaçar birim bulunduğunu gösterir. Böylece, ambalajlar açılmadan içerisindeki malların bilinmesi olanağı sağlanmaktadır. Koli / Ambalaj listeleri ihracatçı firma tarafından ithalatçı firmanın talebi üerine düzenlenmektedir. Koli / ambalaj listeleri daha çok adet üzerinden gerçekleştirilen ihracat işlemlerinde gümrük vergisinin hesaplanmasında temel bilgi olarak yer alması için ya da hasar oluşan malların sigorta kapsamında tanzim işlemleri için sigorta şirketleri için düzenlenmektedir. 44 2.1.2.3. Çeki Listesi Malın, fatura ve konişmentoda yazılı miktarının detaylı bir şekilde belirtilmesini teminen düzenlenen belgeye çeki listesi denilmektedir. Çeki listesi, sevkedilen malların brüt ve / veya net ağırlığına ait bilgilerin satıcı veya şarta göre tarafsız bir başka şahıs veya kuruluş tarafından ayrı bir belgede beyan ettiği belgelerdir.4 Çeki listesi, her ambalaj içerisindeki malın brüt ve net ağırlığını belirten listelerdir. Spesifik vergilendirme gerçekleştirilirken mal ağırlığının belirtilmesi önemi ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden çeki listeleri yol gösterici olmaktadır. Malın ağırlığı, daralı (gayri safi) ve darasız (safi) olmak üzere iki türlü saptanmaktadır. Gümrükte tam muayene işlemi yapılacak ise bütün kaplar ve mal tartılmakta, muayene kısmi olarak yapılıyor ise kap ve malın sadece sondaj usulune göre seçilenleri tartılmaktadır.5 Çeki listesi, oluşabilecek ziyan ve hasar saptanmasında sigorta şirketlerince başvurulan önemli bir belge özelliği taşımaktadır. Bu itibarla, çeki listesinin güvenilir üçüncü şahıslarca doğruluğunun tasdiklenmiş olması, muhtemel bazı sorunların önlenmesi yönünden gereklilik arz etmektedir. 2.1.2.4. Spesifikasyon Belgesi Çeki listesinin, düzenlenmiş faturaya uygun olması zorunludur. Bu listede, malların niteliği ve miktarının yanısıra malların birim fiyatları da ayrı ayrı gösterilmiş isei bu belgeye spesifikasyon belgesi denilmektedir. 4 5 ONURSAL , a.g.e., Sf. 122 ONURSAL , a.g.e., Sf. 122 45 2.1.2.5. İmalatçının Analiz Belgesi İmalatçının analiz belgesi, kimyevi maddeler gibi analiz gerektiren malların formüllerindeki elemanların isim ve oranlarını gösteren bir belgedir. Bu belge doğrudan üretimi gerçekleştiren firma tarafından düzenlenebileceği gibi, akreditifte şart koşulması karşılığında bağımsız bir laboratuar tarafından da düzenlenebilmektedir. 2.1.2.6. Üçüncü Taraflarca Düzenlenen Kontrol Belgesi Üçüncü tarafın düzenlediği kontrol belgesi, malın incelenmesinin ve kalite kontrolünün, bağımsız ve tanınmış bir kontrol merkezince yapılarak belgelenmesidir. İthalatçı firma sipariş ettiğinden daha düşük kaliteli malların yüklenme ihtimaline veya mal sahtekarlığına karşı kendini korumak için bağımsız bir gözetim şirkletinin belgesini isteyebilir ve bu şirket ismini akreditif şartları arasına koyabilmektedir. 2.1.2.7. Ekspertiz Raporu İhraç veya ithal mallarının fiyat, miktar, kalite, bileşim, katkı oranı ve ticari teamül gibi hususlarda, gümrük idarelerince terettüde düşülen durumlarda, bu idarelere verilen raporlardır. Gümrük Kanunu ve buna bağlı diğer mevzuatlarda hangi kurum ve kuruluşların vereceği ekspertiz raporuna itibar edileceği belirtilmiştir. Genelde bu tür raporlar ihracatçı birlikleri, ticaret ve sanayi odaları gibi kuruluşlar tarafından verilmektedir. 46 2.1.2.8. Gemi Ölçü Raporu Gemi ölçü raporu, sıvı olarak gemiye yüklenen yakıt, kimyevi madde gibi maddelerin gemi tankına hangi ölçüde doldurulduğunu belgeleyen ve aynı zamanda varış limanında yapılan boşaltma ölçümlerine göre verilen fire miktarının saptanmasında kullanılan özel bir ticari belgedir.6 2.1.2.9. Kontrol Belgesi Dış Ticarette Teknik Düzenlemeler ve Standardizasyon Mevzuatı’nın yürülüğü girmesi ile birlikte çok sayıda sanayi ürününün Türkiye’ye ithalatında uygunluk denetimi yapılmaya başlanmıştır. Uygunluk denetimine tabi malları ithal etmek isteyen firmalar, bu malların Türk Standartları Enstitüsü tarafından belirlenen standartlara uygunluğunu belgelemek durumundadırlar.7 2.1.3. Resmi Belgeler Uluslar arası ticarette kullanılan resmi belgeler dolaşım belgeleri, menşe şahadetnamesi, uygunluk belgeleri, sağlık sertifikası, veteriner sertifikası, helal belgesi, radyasyon belgesi, boykot / kara liste sertifikası, A.T.A. karnesi gibi belgelerdir. 6 ONURSAL , a.g.e., Sf. 123 ĐGEME-ĐSO Yayınlanmamış Seminer Notları, Dış Ticarette Kullanılan Belgeler, Đstanbul., 24.12.2008 7 47 2.1.3.1. Dolaşım Belgeleri Dış ticaret işlemlerinin gerçekleşmesi ile birlikte ülkeler arasında sürekli olarak mal ticareti gerçekleşmekte, bununla birlikte ticareti yapılan ürünlerin nihai alıcısına ulaşması aşamasında mallar bir çok coğrafi sınır ve bölgeler ile ülkeler arasında dolaşmaktadır. Türkiye menşeli ve Türkiye menşeli sayılan veya Türkiye ve Avrupa Birliği dışında bir ülkeden çıkışlı olup, Türkiye’de vergi ve fonları ödenerek serbest dolaşıma girmiş sayılan malların ihracatı sırasında, ihracatçı tarafından düzenlenip, Ticaret Odalarında onaylanmasını takiben çıkış gümrüğünde vize ettirildiği tarihten itibaren 90 gün içerisinde varış gümrüğüne ibraz edildiği taktirde, ithalatçısına Giriş Gümrük Vergisinde İndirim Hakkı sağlayan belgeler dolaşım belgeleridir.8 Dolaşım belgeleri ülkemiz ile geçerliliğini koruduğu ülkeler arası ticaret bakımından üç çeşittir. 2.1.3.1.1. A. TR Dolaşım Belgesi Türkiye’den Avrupa Birliği ülkelerine ve Avrupa Birliği ülkelerinden Türkiye’ye yüklenen malların sevkiyatı sırasında ihracatçılar tarafından düzenlenen ve Ticaret Odalarında nispi aidat ödenerek onaylanıp ithalatçı ülkeye girişi sırasında ithalatçı tarafından ithal gümrüklerine verilerek İthal Rejiminde ilan edilen Gümrük İndrimlerinden yararlanmayı sağlayan belgelerdir. Bu belgenin ilgili gümrüğe ibraz edilme süresi azami üç aydır. Zaman aşımına uğranması halinde ise indirim uygulanmamaktadır. 8 GÜVEN , a.g.e., Sf. 120 48 2.1.3.1.2. EUR-1 Dolaşım Belgesi EUR-1 belgesi, serbest ticaret anlaşmaları kapsamındaki ülkeler ve Avrupa Birliği ülkeleri ile Türkiye arasındaki tarım ürünleri ticaretinde, taraf ülkeler menşeli ürünlerin tavizlerden yararlanmalarını sağlayan bir belgedir. Burada ikili ticari anlaşmalarda, ülkelerin korumak istedikleri sektörleri anlaşma kapsamı dışında tutabildiklerini göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Örneğin, sıvı yağlar İsrail ile Türkiye arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması kapsamı dışına çıkarılmıştır. Bu nedenle ihracat işlemleri sırasında EUR-1 Belgesi yerine menşe şahadetnamesi aranmaktadır. EUR-1 Belgesi çoğunlukla Türkiye ile EFTA Ülkeleri (İsviçre, İzlanda ve Norveç) ve ikili anlaşmaların yapıldığı ülkeler arasındaki uluslar arası ticaret işlemlerinde kullanılmaktadır. 2.1.3.1.3. EUR-MED Belgesi EUR-MED Dolaşım Belgesi, Pan Avrupa Akdeniz Kümülasyonu’na (PAAMK) taraf olan ülkelerin ilgili ürünlerin ihracatında kullandıkları menşe ispat belgesidir. PAAMK sistemi, AB – EFTA – Türkiye ve bazı Akdeniz ülkelerinin dahil olduğu bir çapraz kümülasyon sistemidir. Bu sistemde dikkat edilmesi gereken nokta belgelerin ikili ticaret anlaşmalarında değil, en az üç tarafın olduğu serbest ticaret anlaşmalarında kullanıldığıdır.9 2.1.3.1.4. A3-INF-2 Dolaşım Belgesi Türkiye’de serbest dolaşımda bulunan girdilerin önce bir üçüncü ülkeye gönderilip daha sonra burada işçiliğe tabi tutularak, işlenmiş ürünlerin 9 Đhracatta Kullanılan ve Onayı Yapılan Belgeler, Đzmir Ticaret Odası, www.izto.org.tr, 06.10.2009, Yayın Tar. 2004 49 Avrupa Birliği ülkelerine ihraç edilmesi işlemlerinde nihai ihraç ürünleri bünyesinde yer alan serbest dolaşım hakkına sahip Türkiye menşeili girdinin Gümrük Vergisinden istisna tutulmasını sağlayan bir belgedir. Aynı şekilde Avrupa Birliği serbest dolaşım alanında bulunan bir girdinin, üçüncü bir ülkede hariçte işleme işlemine tabi tutulmasını takiben Türkiye’ye ihraç edilmesi durumunda da düzenlenen belgeler ile Gümrük Vergisi istisnası oluşmaktadır. Burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta, Avrupa Birliği ve Türkiye serbest dolaşım alanlarındaki girdilerin ithalatındaki verginin istisna tutulması amacıdır. Üçüncü ülkelerdeki katma değerler vergiye tabidir. 2.1.3.2. Menşe Şehadetnamesi Menşe şehadetnamesi; malların menşeini, bir diğer ifadeyle malların üretildiği, imal edildiği ülkeyi gösteren, bu amacın yanısıra bazı ülkelerden ithal edilen malların tercihli gümrük rejiminden yararlanması veya konulan kotaların sınırlamasının izlenmesini teminen ibrazı gereken, genellikle mahalli ticaret odaları, sanayi ve ticaret odalarınca, bazen de ithalatçı ülkelerin mahalli konsolosluklarınca onaylanan bir belgedir. Menşe ülkedeki bir satıcı tarafından ihraç edilmesine rağmen menşe ülkeden başka bir ülkenin limanından veya serbest bölgesinden Türkiye’ye sevkedilecek mallar için ihracatçı firmanın düzenlediği menşe şehadetnamesinin mahalli Türk Konsolosluğu tarafından onaylanması zorunludur. Menşe şehadetnamesi eşyayı gönderenin adı, soyadı ve adresi, alıcısının adı, soyadı ve adresi, eşyanın cins ve nev’i, daralı ve saf ağırlıkları ile kıymeti ve yollama şekli, şehadetnameyi veren makamın tasdik şerhi gibi bilgileri içermelidir. Genelleştirilmiş Preferanslar Sistemi çerçevesinde ülkemiz ile bazı ülkeler arasında tek taraflı olarak Tavizli Gümrük Rejimi uygulanarak, bu ülkeler ile Türkiye arasında tavizli vergi oranları uygulanmaktadır. Bu 50 bağlamda uygulamanın gerçekleştirilebilmesi amacıyla bu ülkeler ile gerçekleştirilen dış ticaret işlemlerinde Özel Menşe Şahadetnamesi düzenlenmektedir. Böylece dış ticareti yapılan malın hangi ülke menşeili olduğı ortaya çıkmaktadır. Özel Menşe Şahadetnamesi dört nüsha halinde düzenlenmektedir. 2.1.3.3. Boykot / Kara Liste Sertifikası Savaş halinde olan veya politik anlaşmazlıkları olan ülkeler tarafından dış ticaret müzakere ve işlemlerinde talep edilen belgelerdir. Kara Liste Sertifikası malların belirli ülkelerden gelmediğini, üretici firmanın, bankanın, sigorta şirketinin, nakliye firmasının kara listeye alınmış olan firmaların dışında olduğunu ve sevkiyatın yapıldığı gemi veya uçağın belirli ülkelere uğramadığını gösteren belgelerdir. 2.1.3.4. A.T.A Karnesi A.T.A Karnesi geçici olarak kabul edilen eşya için milli gümrük belgesi yerine kullanılmak üzere düzenlenen bir gümrük belgesidir. Bu karneler her ülkeye giriş ve çıkışta ilgili ülke gümrük merciilerine onaylatılması gerekmektedir. A.T.A Karnelerinin geçerlilik süresi 1 yıldır. A.T.A Karnelerinin alınabilmesi için ihracatçının, üzerinde eşyanın miktarı ve değeri ile eşyanın ne maksatla ve hangi ülkelere götürüleceği, karne sahibi veya vekilin adı ve karne talep edilen malların hangi amaçla yurt dışına götürüleceğini bildiren bir dilekçe ile Ticaret Odalarına veya Sanayi Odalarına bildirmesi gerekmektedir. A.T.A Karnesi alınması için gönderilen malın %150 değerindeki bedelin teminat olarak yatırılması gerekmektedir. 51 Her ülkeye giriş ve çıkış esnasında onaylatılmayan A.T.A Karneleri için yatırılan teminatı geri alma imkanı ortadan kalkmaktadır. 2.1.3.5. Helal ve Koşer Belgeleri Et ihracatında İslam Ülkeleri tarafından talep edilen Helal Belgesi, hayvanların İslam usüllerine göre kesildiğini gösteren ve Müftülüklerce düzenlenen belgelerdir. Koşer Belgesi ise bazı gıda ürünleri ile ilgili olarak bu ürünlerin Musevi dini usüllerine uygun olarak düzenlendiğini gösteren bir belgedir. Hahambaşılıklar tarafından düzenlenmektedir. Özellikle et ve sür ürünlerinde İsrail din otoriteleri yerinde inceleme yapıp mal alımına uygunluk kararı vermektedirler. 2.1.3.6. CITES Sözleşmesi CITES Sözleşmesi, yabani hayvan ve bitki türlerinin canlı ve ölü örnekleri ile bunların kolayca tanınabilen parçaları ile türevlerinin sözleşmeye taraf ülkeler arasındaki ithalatını, ihracatını, yeniden ihracatını ve denizden girişini, kısacası uluslar arası ticaretini; temeli izin ve belgelere dayanan ve ancak sözleşmede belirtilen bazı şartların yerine getirilmesi halinde bu izin ve belgelerin verilmesini öngören uluslar arası bir düzenlemedir.10 Bu sözleşme, nesilleri tehlike altında bulunan ya da bulunabilecek türlerin uluslar arası ticaretinin izlenmesi ve gerekli şartlarda durdurulması ve ekolojik dengenin uluslar arası ticaret yoluyla istismar edilmesini önlemek amacıyla kullanılmaktadır. 10 ĐGEME-ĐSO Yayınlanmamış Seminer Notları, Dış Ticarette Kullanılan Belgeler, Đstanbul, 13.07.2009 52 İthalata ilişkin düzenlenen CITES Belgeleri 12 ay, ihracata ve ithal edilmiş örneklerin ihracatına ilişkin düzenlenen CITES Belgeleri ise 6 ay geçerlilik süresine sahiptir. Bu süreler ise uzatılamamaktadır. 2.1.4. Taşıma Belgeleri Dış ticaret işlemlerinde malların ihracatçıdan nihai alıcı olan ithalatçıya ulaşımında teslim eden ve teslim alan her birim arasında düzenlenen sözleşmeler ve belgeler taşıma belgerini oluşturmaktadır. Taşıma belgeleri düzenlenmesi karşılığında taşıtan tarafından malın bazı hukuki niteliklerini de taşıyana aktardığından dış ticaret işlemlerinde son derece önemli bir yere sahiptir. 2.1.4.1. Konşimento Konşimento; ihracatçı ile malları belirli bir noktadan diğerine taşıyacak olan taşıyıcı arasında yapılan bir sözleşmedir. Genellikle standart formatlara sahip olan konşimento taşıyıcı veya nakliye aracısısı tarafından ihracatçıya gerekli detaylar sorularak hazırlanmaktadır. Bu soru detaylarını, hangi tür nakliye ile mallarını taşıtmak istediği, malların değeri, ağırlığı, hacmi ve evraklar için gerekli diğer detaylar ve herhangi bir aksilik durumunda ödemeyi kimin yapacağı gibi unsurlar oluşturmaktadır.11 Konşimentonun taşıyıcı veya acentası tarafından düzenlenmesi zorunludur. Bu belge ihracatçı tarafından düzenlenememektedir. Konşimentoda bulunması gereken bazı zorunlu unsurlar bulunmaktadır. Malların sevk tarihi, taşıta yüklenen malların yapısında bozulma olmadığına 11 Esin ŞEN , Đhracatta Kullanılan Uluslar Arası Belgeler, Ihracatta Pratik Bilgiler Serisi,y.y., IGEME Yay, Eylül-2009, Sf. 63 53 ilişkin “temiz” kaydı, taşıyanın alıcı veya vekili adına hareket ettiğini gösteren “ihbar” kaydı, navlun bedelinin ödenip ödenmediğini gösteren belge eki ve söz konusu belge birden çok nüshayı içeriyor ise her bir nüshanın numarasının konşimento üzerinde belirtilmesi zorunludur. Konşimentolar teslim şekillerine göre nama yazılı konşimento, emre yazılı konşimento, hamiline yazılı konşimento, tesellüm konşimentosu ve yükleme konşimentosu olarak düzenlenebilmektedir. Ayrıca deniz yolu ile taşımacılıkta sıklıkla kullanılan deniz konşimentosu, özellikli konşimentolar ve diğer taşıma belgeleri olan havayolu konşimentosu, demiryolu hamule senedi, karayolu taşıma senedi, nakliyeci makbuzları, tesellüm belgeri ve posta makbuzları da konşimento ile birlikte taşımacılıkta kullanılan diğer belgeleri oluşturmaktadır. Teslim şekillerine göre nama ve hamiline yazılı olarak düzenlenen konşimentolar ciro ile bir başka kişiye devredilemez iken, emre yazılı konşimentolar ciro ile devredilebilmektedir. Konşimentolar kıymetli evrak niteliğine haiz belgelerdir. Bu yüzden söz konusu belgeler için düzenlenen kıymetli evraklar için hukuki şart ve nitelikler bu belgeler için de geçerlidir. Tesellüm konşimentosu, taşıyan tarafından malın taşınmak üzere teslim alındığını gösteren belgelerdir. Bu teslim yükleme zamanının alıcı tarafından bilinememesi nedeni ile risk oluştumaktadır. Bu yüzden uluslar arası ticarette genellikle tesellüm konşimentosu talep edilmemektedir. Bu konşimento yerine yükleme konşimentosu tercih edilmektedir. Bu konşimento türü ise, malın taşınmak üzere gemiye yüklendiğini göstermektedir. Bununla birlikte tesellüm konşimentosu üzerine yükleme tarihini gösteren “on board” ibaresi ile birlikte tarih atıldığında yükleme konşimentosuna dönüştürülebilmektedir.12 12 ĐGEME-ĐSO Yayınlanmamış Seminer Notları, Dış Ticarette Kullanılan Belgeler, 24.12.2008, Đstanbul 54 Konşimentolar taşıdıkları malların hasarlı olup olmamasına göre temiz ve kirli konşimento olarak ikili bir ayrıma tabi tutulabilmektedir. Malların hasarsız ve kusursuz olarak teslim alınarak taşındığını gösteren belgeler “temiz konşimento” olarak adlandırılmaktadır. Malların hasarlı veya kusurlu olarak yüklendiğini gösteren “kirli konşimento” ise diğer belgedir. Kirli konşimentonun mallar taşınacak araca yüklenmeden önce taşıyıcı tarafından tespit edilerek düzenlenmesi halinde taşıyıcının şahsi sorumluluğu ortadan kalkmaktadır. 2.1.4.2. CMR Belgesi Uluslar arası Karayolu Mal Dolaşım Birliği (CMR) anlaşması kapsamında kara yolu ile eşya taşınmasının esaslarını düzenleyen sözleşme sonucu düzenlenen belgelerdir. Malların taşıyıcı tarafından varış yerine kadar kara yolu ile götürülmek üzere teslim alındığını gösteren taşıma belgeleridir. Bu belgeler kıymetli evrak statüsünde olmadığından ciro edilememektedir. Bu belgeler 3 nüsha halinde düzenlenmektedir. Birinci nüsha göndericiye verilirken, ikinici nüsha yükle birlikte gitmekte ve üçüncü nüsha da taşıyıcı tarafından saklanmaktadır. 2.1.4.3. Hava Yolu Taşıma Belgesi Hava yolu taşıma belgesi, gerçek anlamı ile konşimento sayılmamakla birlikte malların uçakla taşınmak üzere teslim alındığını gösteren belgelerdir. Bu belgeler söz konusu malların mülkiyetini teslim eden belgeler değildir. Ciro ile de devredilememektedir. Hava yolu taşıma belgeleri Lahey Protokolü ile düzenlenmiştir. Bu belgeler dokuz kopya olarak düzenlenmektedir ve kredili işlemlerde banka adına düzenlenmesi talep edilmektedir. 55 2.1.4.4. Demir Yolu Hamule Senedi Malların demir yolu ile taşınmasına ilişkin uluslar arası anlaşmalar gereğince belirlenen kurallar ışığında düzenlenen belgedir. Demir yolu idaresince bir vagonun dolması halinde düzenlenerek, gönderene bu belge verilmektedir. Hava yolu taşıma senedinde olduğu gibi demir yolu hamule senedinin de ciro edilme imkanı bulunmamaktadır. Ancak bu belge taşınan malın mülkiyet hakkını temsil etmektedir. Demir yolu hamule senedi 6 nüsha olarak düzenlenmktedir. 2.1.4.5. Posta Makbuzu Posta makbuzu veya kurye teslim belgesi posta ve özel kurye kuruluşları tarafından düzenlenen, malların gönderilmek üzere teslim alındığını gösteren belgelerdir. Bu belgeler taşınan malın mülkiyetini temsil etmemektedir ve ciro yolu ile de devredilememektedir. 2.1.4.6. Nakliyeci Makbuzları ve FIATA Belgesi Nakliyeci makbuzları maların kara veya demir yolu ile gönderilmek üzere taşıma işi yapan komisyoncular tarafından yüklenmek üzere teslim alındığını gösteren taşıma belgeleridir. Taşıma komisyoncuları, taşıma işini organize eden ve belli bir ücret karşılığında bir başkası hesabına mal taşıtmayı meslek edinen firmalardır. Bunlar taşıyıcı veya taşıyanın acentası olmayıp taşıyıcı adına hareket etmemektedirler. Taşıma komisyoncuları sadece taşıma işini gerçekleştirecek taşıyıcı ile taşıtanı bir araya getiren gerçek veya tüzel kişilerdir. Buna göre taşıma komisyoncuları, taşıma şirketinden kendi adlarına taşıma senedi alırlar ve ihracatçılara da teslim aldıkları mallar için kendi adlarına düzenlenen makbuzlarını verirler. Nakliyeci 56 makbuzları da ciro ile devredilemediği gibi malın mülkiyetini de temsil etmemektedirler. FIATA (FCR) – Sevkiyatçı Firmanın Teselüm Sertifikası – malların sevk edilmek veya alıcının emrine hazır tutulmak üzere teslim alındığını gösteren bir belgedir. Bu belgeler nama yazılı şekilde düzenlenmektedir. Bu belgeler de malın mülkiyetini ciro yolu ile devredilememektedir. FIATA (FCT) – Sevkiyatçı Firmanın Taşıma Sertifikası - emre yazılı halde düzenlenen ve ciro yolu ile devredilebilen belgelerdir. Bu belge de malların teslim edilmek üzere teslim adlındığını gösteren belgelerdir. FIATA (FBL) – Birleşik Taşıma Konşimentosu – hukuksal niteliği deniz yolu ile taşımacılıkta kulanılan genel konşimento ile aynı olan bir belgedir. Bu belgeler malın mülkiyetini temsil ederken ciro yolu ile de devredilebilirler. 2.1.5. Sigorta Belgeleri Dış ticaret işlemlerinde malların ihracatçıdan nihai sahibi olan ithalatçıya kadar ulaştırılmasında malların bedelinin korunması önem arz etmektedir. Bu yüzden bu mal ve ürünlerin ihracatçıdan taşımacıya, taşımacıdan ithalatçıya ulaştırılıncaya kadar maddi değerinde meydana gelebilecek azalmaların korunması önemi ortaya çıkmaktadır. Sigorta belgeleri bir anlamda malların taşıma ağı içerisinde mülkiyetini yada taşıma zorunluluğunu elinde bulunduran kişilerin sorumluluğuna ait mal bedelindeki azalmaları garanti eden belgeler olmaktadır. Sigorta belgelerinin temelini sigorta poliçeleri oluşturmaktadır. Sigorta poliçeleri mallar bir yerden başka bir yere sevkedilirken, sevkiyat esnasında vuku bulabilecek risklere karşı lehdarı koruyan bir belgedir. Sigorta poliçesinde iki ana taraf bulunmaktadır. Bunlar, sigorta eden (sigorta şirketi) 57 ve sigorta edilen (sigortayı yaptıran veya ciro yolu ile sigorta poliçesini elinde bulunduran) taraflardır. Sigorta poliçesinin güvenli olabilmesi için; sigortacı, sigorta ettiren, sigortadan yararlanacak kimse, sigortanın konusu, taşıyıcı firma, taşıyacak araç, taşımanın süresi, malın taşıyıcıya teslim edildiği yer, kapsanan riskler ile riskin başlama ve bitim tarihi, taşıma konusu olan mal bedeli, sigorta primi tutarı ve poliçe düzenlenme tarihi gibi hususlar poliçede yer alması gerekmektedir.13 Dış ticaret işlemlerinde üç tür sigorta poliçesi kullanılmaktadır. Bunlar, muvakkat poliçe, kat’i poliçe ve abonman poliçedir. Muvakkat poliçe, iyi niyetli sigortalıyı teminatsız kalmaktan koruyabilmek amacı ile seferi önceden sigortalamaktır. Değeri, cinsi, miktarı önceden belirli olan bir malın sevkiyat tarihi önceden belirlenmemiş olsa dahi önceden kararlaştırılan şartlarla teminat altına alınmasına yarayan bir poliçe türüdür. Poliçenin primi sevkiyatla ilgili yükleme tarihi ve eksik tüm bilgiler tamamlanınca bir zeyilname ya da kat’i poliçe ile alınmaktadır. Bu tür poliçelerin geçerlilik süresi 1 yıldır. Bir yıl içerisinde gerçekleşmeyen nakliyelere ait muvakkat poliçe kendiliğinden iptal olmaktadır. Muvakkat poliçe şartları altında sigortalı ile sigortacı arasında bir yıl içerisinde yapılacak bütün taşımalar için uygulanacak fiyat ve şartlar ile yükümlülükleri gösteren yapılabilmektedir. abonman Abonman sözleşmeleri sözleşmesi böylece ile abonman yıllık peşin poliçe sigorta güvencesi sağlamaktadır. Abonman poliçe, bir yıl içerisindeki tüm taşımaları aynı sigortacıya sigorta ettirme imkanı ortaya koymaktadır. Ayrıca, abonman sözleşmeleri ile sözleşmeye not edilmesi şartıyla prim iadesi sağlanabilmektedir. 13 ĐGEME-ĐSO Yayınlanmamış Seminer Notları, Dış Ticarette Kullanılan Belgeler, 13.07.2009, Đstanbul 58 Sigorta poliçelerinde yer alması gerekn hususlar yükleme tarihinden önce biliniyorsa direkt kat’i poliçe düzenlenebilmektedir. Kat’i poliçe; bir poliçenin düzenlenebilmesi bakımından gerekli olan tüm bilgilerin mevcudiyeti halinde muvakkat poliçe yerine düzenlenmektedir. Bu poliçenin primi ise cari tarifelerden fiyatlandırılarak belirlenmektedir. Nakliyat sigortaları risk boyutuna göre “A”, “B” ve “C” klozları olarak sınıflandırılmıştır. “A” klozu geniş kapsamlı risklere karşı ihraç konusu ürünleri güvence altına alırken, “B” ve “C” klozları daha dar teminat kapsamına girmektedir.14 2.2. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE TESLİM VE ÖDEME ŞEKİLLERİ Dış ticaret işlemlerinde teslim ve ödeme şekilleri alıcı ile satıcı arasındaki güven faktörü dışında, hukuksal anlamda malların transferi ve mal bedelinin tahsili için çok önemlidir. Satış sözleşmesi ile birlikte kararlaştırılan teslim ve ödemenin şekli her iki tarafın da sorumluluklarını ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca teslim ve ödeme şekilleri ile belirlenen standartlar dahilinde söz konusu kriterler dışında dış ticaret işlemi gerçekleştirilememektedir. 2.2.1. Dış Ticaret İşlemlerinde Teslim Şekilleri Dış ticarette kullanılan teslim şekilleri tarafların (ithalatçı ve ihracatçının) yükümlülüklerini belirtmektedir. Teslim şekilleri malların teslim şekli ile birlikte masrafların taraflar arasındaki paylaşımı, oluşacak hasar ve 14 Ferudun KAYA, Dış Ticaret Đşlemleri ve Muhasebe Uygulamaları, Ankara, y.y., 2008, Sf. 371 59 ziyanın sorumluluğu, belge düzeni, teslim yeri ve varış yeri şartlarını kapsamaktadır.15 Uluslar arası ticareti geliştirmek ve ithalatçı ile ihracatçı arasında kavram birliği sağlamak amacı ile Uluslar Arası Ticaret Odası tarafından ilan edilen belli başlı teslim şekilleri gruplandırılmıştır. Buna göre teslim şekilleri “E”, “C”, “F” ve “D” ana gruplarında toplanmıştır. “E” grubu teslimde satıcı ihracata konu olan malını iş yerinden alıcıya teslim etmektedir. Fabrikada mallar teslim edildikten sonra tüm sorumluluk ve giderler alıcıya ait olmaktadır. “F” grubu teslimde satıcının malları belirlenen taşımacıya teslim etmesi ile riziko ve masrafların alıcıya geçtiği teslim şekillerini barındıran gruptur. “C” grubu teslimde, satıcının bir kısım giderleri üstlenmesi özelliğine dayanan teslim şekilleri grubudur. Bu grupta satıcı taşıma sözleşmesi yapmak zorundadır. “D” grubu teslimde ise malların belirlenen varış yerine gelene kadar sorumluluğun satıcıda olduğunu belirten teslim şekilleri grubunu temsil etmektedir. Ticari terimler itibari ile teslim şekillerinin bu şekilde gruplandırılması ihracatçıların kendilerine en uygun seçeneğe yönelmesini sağlamaktadır. Gruplara göre teslim şekilleri şu şekildedir: “E” grubu teslimler; İş Yerinde Teslim (EXW), “C” grubu teslimler; Mal Bedeli ve Navlun Dahili Teslim (CFR), Mal Bedeli, Sigorta ve Navlun Dahili Teslim (CIF), Taşıma Ödenmiş Olarak Teslim (CPT), Taşıma ve Sigorta Ödenmiş Olarak Teslim (CIP), “F” Grubu Teslimler; Taşıyıcıya Teslim (FCA), Gemi Doğrultusunda Teslim (FAS), Gemide Teslim (FOB), “D” grubu teslimler ise; Sınırda Teslim (DAF), Gemide Teslim (DES), Rıhtımda Teslim (DEQ), Gümrük Resmi Ödenmeksizin Teslim (DDU), Gümrük Resmi Ödenmiş Olarak Teslim (DDP) olarak sınıflanmaktadır. 15 GÜRSOY, a.g.e., Sf. 14 60 2.2.1.1. İş Yerinde Teslim (EXW) Bu teslim şekli ticari işletmelerde teslim olarak da adlandırılmaktadır. Satıcı (ihracatçı) firma malları kendi mahallinde veya başka bir isim ile belirlenmiş yerde (iş yerinde, fabrikada, depoda v.s.) gümrükleme işlemleri yapılmamış ve hiçbir taşıma aracına yüklenmemiş şekilde, alıcı (ithalatçının) firmanın tasarrufuna bırakmasına imkan veren teslim şeklidir. 2.2.1.2. Taşıyıcıya Teslim (FCA) İhracatçı firma tarafından malların gümrük işlemleri tamamlanmış olarak, ithalatçı tarafından belirtilen yerde, yine ithalatçı tarafından belirlenen taşıyıcıya teslim edilmesini ifade eden teslim şeklidir.16 2.2.1.3. Gemi Doğrultusunda Teslim (FAS) Bu teslim şekli ise aynı zamanda “Gemi Bordasında Teslim” olarak da adlandırılmaktadır. Satıcı firmanın malları yükleme limanında gemi doğrultusunda rıhtıma ya da mavnaya yerleştirmesiyle teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğini ifade etmektedir. 2.2.1.4. Gemide Teslim (FOB) Yükleme limanında malların küpeşteyi aşmasıyla satıcının malları teslim ettiğini ifade eden teslim şeklidir. Gemi güvertesinde teslim olarak da adlandırılmaktadır. 16 GÜRSOY, a.g.e., Sf. 15 Satıcı firma malları gümrüklenmiş olarak gemiye 61 yüklemekle yükümlüdür. Bu andan itibaren alıcı firma mallara ilişkin bütün masrafları, ziyanı ve hasar risklerini üstlenmektedir.17 2.2.1.5. Mal Bedeli ve Navlun Dahil Teslim (CFR) Satıcı firmanın malları belirtilen varış yerine (limana) kadar taşınması için gerekli olan masrafları ve navlun bedelini ödemesini ifade eden teslim şeklidir. Bu teslim şekli yükleme limanında malların küpeşteyi aşmasıyla satıcının malları teslim ettiği anlamına gelir. Satıcının gümrüklenmiş olarak malları teslim anından itibaren doğacak ziyan, hasar ile çeşitli olaylardan kaynaklanan ek masraflar alıcı firmaya geçer. Bu teslim şekli deniz ve nehir taşımacılığında kullanılabilmektedir. 2.2.1.6. Mal Bedeli, Sigorta ve Navlun Dahil Teslim (CIF) Bu teslim şeklinde satıcı, “Mal Bedeli ve Navlun Dahil Teslim” şeklinde sahip olduğu yükümlülüklerini yerine getirmektedir. Bunlara ek olarak satıcı; taşıma sırasında malları kayıp ve hasar riskine karşı deniz sigortası sağlama yükümlülüğünü de almaktadır. Bu teslim şekline dayanan ihracatta malın fiyatının içinde mal bedeli ve taşıma ile sigorta bedeli de yer almaktadır. 2.2.1.7. Taşıma Ödenmiş Olarak Teslim (CPT) Bu teslim şekli satıcı firmanın malları bizzat kendisinin seçtiği bir taşıyıcıya teslim edeceğini, fakat satıcının ayrıca, malların belirtilen varış noktasına kadar gereken taşıma masraflarını ödemek zorunda olduğunu ifade eder. 17 GÜRSOY , a.g.e., Sf. 15 62 2.2.1.8. Taşıma ve Sigorta Ödenmiş Olarak Teslim (CIP) Bu teslim şeklinde satıcı, taşıma ödenmiş olarak teslim şeklinde olan yükümlülüklerinin tamamını yerine getirmektedir. Ayrıca satıcı, taşıma sırasında malların kayıp ve hasar riskine karşı sigorta da yaptırmaktadır. Bu teslim şekli tüm taşıma şekilleri için kullanılabilmektedir. 2.2.1.9. Sınırda Teslim (DAF) “Sınırda Teslim” terimi, malların gelen taşıma aracından boşaltılmamış, ihracat için gümrüklenmiş, ithalat için gümrüklenmemiş olarak sınırda, ancak bitişik (komşu) ülkenin gümrük sınırından önce olacak şekilde, belirtilen teslim yerinde veya noktasında alıcının tasarrufuna bırakılmasıyla satıcının, teslim borcunu yerine getirdiğini ifade eder.18 Ayrıca bu teslim şekli de her türlü taşıma için kullanılabilmektedir. 2.2.1.10. Gemide Teslim (DES) Bu teslim şeklinde, gümrükleme başta olmak üzere işlemlerin gerçekleştirilmesi ve mal varış limanına ulaşıncaya kadar navlun ve diğer masrafları satıcı üstlenir. Mal belirlenen varış limanında ve gemi güvertesinde ithalatçıya teslim edildiği anda ihracatçının yükümlülüğü son bulur.19 18 19 GÜRSOY, a.g.e., Sf. 17 GÜRSOY, a.g.e., Sf. 17 63 2.2.1.11. Rıhtımda Teslim (DEQ) Rıhtımda Teslim terimi, satıcının belirtilen varış limanındaki rıhtımda ithalat için gerekli gümrükleme işlemleri yerine getirilmemiş olarak alıcının tasarrufuna bırakmakla malları teslim ettiğini ifade eder. 2.2.1.12. Gümrük Resmi Ödenmeksizin Teslim (DDU) Bu teslim şekli, malın alıcıya teslimine kadar, ihracat için gümrükleme dahil tüm masraf ve riskler ihracatçıya, sadece ithalat gümrük vergisinin ödenmesi ithalatçıya ait olduğunu ifade etmektedir. 2.2.1.13. Gümrük Resmi Ödenmiş Olarak Teslim (DDP) Bu teslim şekli satıcı firmaya, malları ihracat için hazırlaması, gümrük çıkış işlemini yapması, ithalatçı ülkesindeki varış yerine kadar taşıma ücretini, sigorta primlerini, malın gümrük giriş işlemlerini ve gümrük vergisini, diğer tüm masrafları ve riski karşılama sorumluluğu yükler. Bu teslim şeklinde satıcı varış yerine kadar tüm masrafları karşılamakla birlikte, ithalatçının ülkesinde gümrük vergisini de ödemektedir. İhracatçının sorumluluğu yüksek, ithalatçının sorumluluğu ise en düşük düzeydedir. 2.2.2. Dış Ticaret İşlemlerinde Ödeme Şekilleri Dış ticaret işlemlerinde taraflar çeşitli faktörleri göz önünde bulundurarak en uygun ödeme şeklini seçmekte ve bu doğrultuda yükümlülüklerini yerine getirmektedir. 64 Kullanılan ödeme şekilleri peşin ödeme, mal mukabili ödeme, vesaik mukabili ödeme, akreditifli ödeme, konsinye satış ile ödeme, kabul kredili ödeme ve açık hesap şeklinde ödemedir. 2.2.2.1. Peşin Ödeme Mal bedelinin ithalatçı firma tarafından ödendikten sonra, ihracatçı firmanın ihracata konu olan malı gönderdiği ödeme şeklidir. Ön avans almak (siparişin tamamını peşin tahsil etmek) suretiyle yapılan ihracat işlemleri de peşin ödeme şeklinde ihracattır. Peşin ödeme şeklinde ihracatta aşağıdaki süreçler izlenmektedir;20 a. İthalatçı firma ile ihracatçı firma arasında sözleşme yapılması, b. İthalatçı firma kendi bankasına, ihracat bedelinin ihracatçının bankasına havale edilmesi talimatı vermesi, c. İthalatçının bankasının ihracat bedelini ihracatçı bankasına havale etmesi, d. İhracatçının bankasının havale edilen bedeli ihracatçının bankasına havale etmesi, e. İhracatçı firmanın ihracata konu olan malları ithalatçı firmaya gönderilmek üzere gümrük idaresine sevk etmesi, f. İthalatçı firmanın peşin ödeme beyanı ile malları gümrükten çekmesi ile süreç son bulmaktadır. Peşin ödeme şeklinde ithalatçı firma risk almaktadır. İhracatçı firmanın riski ise yok denecek kadar azdır. Burada ihracatçı firma finansman avantajı sağlamaktadır. İhracatçı firmanın ihracata konu olan malın bedelini peşin tahsil etmesi halinde (avans olarak), fiili ihracatın gerçekleşme aşamasına kadar tahsil edilen tutar avans hesaplarında izlenebilmektedir. 20 Yaser GÜRSOY, Dış Ticaret Đşlemleri Yönetimi, Ankara, Ekin Yay., 2007, Sf. 72 65 Peşin ödemede bedel 100.000 (yüzbin) Amerikan doları’nı aştığı takdirde Döviz Alım Belgesi düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, fiili ihracat 18 ay içerisinde gerçekleşmez ise peşin tahsil edilen ithalatçıya geri iade edilmek zorundadır. 2.2.2.2. Mal Mukabili Ödeme İthalatçı firmanın malı teslim aldıktan sonra mal bedelini, ihracatçı firmaya ödeme yükümlülüğünü başlatan ödeme şeklidir. Mal mukabili ödeme şekli peşin ödemenin bir anlamda tam tersi olmaktadır. Peşin ödeme şeklinde önce ithalatçı firma bedeli öder, sonra ihracatçı firma malı gönderir. Ancak, mal mukabili ödemede önce ihracatçı firma malları göndermekte, ithalatçı firma ise malın teslim alınmasından sonra ödeme yapmaktadır. Mal mukabili ödeme şeklinde aşağıdaki süreç izlenmektedir;21 a. İthalatçı firma ile ihracatçı firma arasında sözleşme yapılması, b. İhracatçı firmanın ihracata konu olan malları ihracatçı firma ülkesine gönderilmek üzere gümrük idaresine sevk etmesi, c. İhracatçı firmanın ihracata konu olan malın belgelerini kendi bankası aracılığı ile ithalatçı firmaya göndermesi, d. İthalatçı firmanın malı gümrükten çekmesi, e. İthalatçı firmanın kendi bankasına malın bedelini göndermesi, f. İthalatçı firmanın bankasının ihracat bedelini ihracatçının bankasına transfer etmesi, g. İhracatçının bankasının ihracat bedelini ihracatçı firma hesabına yatırması ile süreç son bulmaktadır. 21 GÜRSOY , a.g.e. (Dış Ticaret Đşlemleri Yönetimi), Sf. 73 66 Mal mukabili ödeme, peşin ödemenin aksine ithalatçı açısından risk taşımaz iken, tüm risk ihracatçı üzerinde kalmaktadır. Bununla birlikte, ithalatçı firma mal bedelini vadesinde nakit olarak ödemeyip, ihracatçının göndermiş olduğu poliçeyi kabul ederse, ödeme şekli “Kabul Kredili Mal Mukabili Ödeme” şekline dönüşmektedir.22 2.2.2.3. Vesaik Mukabili Ödeme Vesaik mukabili ödeme; İthalatçı firmanın bankasının ihracat bedelini, ihracatçı firmanın bankasına ödemesi karşılığında belgelerin ithalatçıya teslimini öngören ödeme şeklidir. İthalatçı teslim aldığı ödeme belgelerini gümrüğe ibraz ederek satın aldığı malları gümrükten çekme hakkına sahip olmaktadır. Vesaik mukabili ödeme şeklinde aşağıdaki süreç izlenmektedir,23 a. İhracatçı firma ile ithalatçı firmanın mal alım – satımına ilişkin sözleşme yapması, b. İhracatçı firmanın malları ithalatçı firmanın gümrüğüne sevk etmesi, c. Belgelerin ihracatçı firmanın bankası aracılığı ile ya da doğrudan ithalatçıya gönderilmesi, d. İthalatçı firmanın kendi bankasına mal bedelini ödemesi, e. Mal bedelinin ihracatçının bankasına havale edilmesi, f. Bankanın mal bedelini ihracatçı firma hesabına kayıt etmesi, g. İthalatçı firmanın teslim aldığı ödeme belgeleri karşılığında malları gümrükten çekmesi ile süreç son bulmaktadır. 22 Ahmet KIZIL , Macide ŞOĞUR , Đhracat – Đthalat Đşlemleri Muhasebe Uygulaması, Đstanbul, Der Yayıncılık, 1997, Sf. 91 23 GÜRSOY, a.g.e. (Dış Ticaret Đşlemleri Yönetimi), Sf. 74 67 Vesaik mukabili ödeme şeklinin üç farklı türü bulumaktadır. Bunlar, vesaik ibrazında ödeme, kabul kredili vesaik mukabili ödeme, vesaikin taahhütname karşılığında teslimidir. Vesaik ibrazında ödeme şeklinde, ihracatçı satış işlemine konu olan malları gümrüğe teslim ederek fiili ihracatı başlatmaktadır. Burada ihracatçı düzenlediği sevk vesaikini de bankalar aracılığı ile ithalatçıya ulaştırmaktadır. Böylece, sevk vesaikinin ithalatçıya ulaştırılması ödemenin ihracatçı hesabına havale olduğunun göstergesi olmaktadır. İthalatçı kendisine ulaştırılan sevk vesaiki ile malları gümrükten çekebilmektedir. Kabul kredili vesaik mukabili ödeme ise vadeli ihracat işlemlerinde kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde, ihracatçı düzenlediği vesaik ile birlikte vadeli ödeme anlaşması olan bir de poliçe düzenleyerek ithalatçıya gönderir. İthalatçı firma poliçeyi imzaladıktan sonra diğer vesaiklerle birlikte gümrük idaresine ibraz ederek malı gümrükten çekmektedir. Vesaikin taahhütname karşılığında tesliminde ise, ithalatçı ya da ihracatçının bankası tarafından hazırlanan taahhütname ithalatçının kabulüne sunulmaktadır. İthalatçı firma söz konusu taahhütnameyi kabul ederek imzaladıktan sonra taahhütnameyi bankaya vermektedir. Taahhütnamenin teslim edilmesi karşılığında ise ithalatçı firma malları gümrükten çekmek için gerekli vesaikleri almaktadır. 2.2.2.4. Akreditifli Ödeme Akreditif şartlı bir banka kredisidir. Eğer ihracatçı mal bedelinin ödenmesi noktasında kendini garanti altına almak isterse bankanın, gerekli koşullar yerine getirildiği taktirde ithalatçının mal bedelini ödememe riskine karşı garanti verdiği bir sistemdir. Akreditif ile ödemede hem ihracatçının hem de ithalatçının korunduğu noktası önemlidir. Akreditifin tarafları akreditif amiri, 68 amir bankası, lehtar ve lehtar bankasıdır. Akreditif işlemlerinde amirden kasıt ithalatçı, lehtardan kasıt ise ihracatçıdır.24 Bir akreditifin açılabilmesi için, ihracatçı ile ithalatçı arasında yapılan sözleşmeye dayanan mallara ilişkin proforma faturanın ihracatçıdan ithalatçıya gönderilmesi, ithalatçının akreditif metnini hazırlayarak akreditif açtırma teminatı ile birlikte kendi bankasına göndermesi, ithalatçının bankasının açtığı akreditifi ihracatçı firma bankasına göndermesi ve ihracatçı bankasının da gelen akreditif metnini ihracatçı firmaya ibrazı gerekmektedir. Buraya kadar söz edilen işlemler sonrasında eğer ihracatçı onay verirse süreç başlayabilmektedir. Akreditif güven ilkesi açısından daha emin bir ödeme şekli olmasına rağmen maliyetler açısından yüksek banka komisyonlarını da beraberinde getirmektedir. Bu yüzden günümüzde firmalar yüksek kar marjlarının da olmadığını göz önüne alarak akreditifli çalışmaktan kaçınmaktadırlar. Bununla birlikte, akreditif işlemlerinde aksi bir hüküm bulunmaması halinde, belirli koşulların yerine getirilmesinden itibaren 7 günlük süre içerisinde ödeme yükümlülüğünün bulunması alacaklının tahsilatını kısa bir süre içerisinde gerçekleştirmesini sağlamaktadır. Akreditif işlemlerinde dikkat edilmesi gereken nokta akreditif çeşidine bağlı olarak ödeme sürecinin değiştiğidir. Bu yüzden tüm akreditif çeşitlerinin özellikleri aşağıda başlıklar halinde açıklanmıştır. 2.2.2.4.1. Görüldüğünde Ödemeli Akreditif Bu ödeme şeklinde, ihracatçı malları ithalatçıya göndermek üzere taşımaya yüklemesinden sonra akreditifte belirtilen belgeleri bankaya ibraz 24 Utku UTKULU v.d., Türkiye’de Dış Ticaret Đşlemleri ve Uygulaması (Teoriden Pratiğe), y.y., Gazi Kitabevi, Ocak – 2009, Sf.48 69 eder. Yetkili banka bu belgelerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak ibraz edildiğini tespit ettikten sonra ödemeyi ihracatçı hesabına havale eder. 2.2.2.4.2. Vadeli Akreditif Vadeli akreditifte ödeme ihracatçının hesabına vesaiklerin ibrazında değil, akreditifte belirtilen vade sonunda yapılmaktadır. Vade sonunda yapılacak ödemenin dayanağı olan akreditif eğer teyitli bir akreditif ise, belirlenen vade sonundaki ödeme garantisi teyit veren banka tarafından, eğer teyitsiz bir akreditif ise ödeme garantisi amir banka tarafından verilmektedir. 2.2.2.4.3. Kabul Kredili Akreditif Kabul kredili akreditif de aynen vadeli ödemeli akreditifte olduğu gibi ödemenin belirlenen vade sonunda yapıldığı akreditiftir. Ancak, kabul kredili akreditifin vadeli akreditiften farkı, ödemenin belirli bir vade sonunda poliçe karşılığında yapılmasıdır. Kabul kredili akreditifte poliçe banka adına yapılmaktadır. 2.2.2.4.4. İştira Akreditif İştira akreditifte yetkili kılınan banka belirli bir komisyon farkı karşılığında vadesinden önce ihracatçıya ödemeyi gerçekleştirmektedir. İştira akreditifinde yetkili banka ithalatçıdan gerekli vesaikleri satın aldıktan sonra tüm riski üstlenmekte ve ihracatçıya vadesinden önce erken ödeme yapmaktadır. 70 2.2.2.4.5. Dönülebilir Akreditif / Dönülemez Akreditif Dönülebilir akreditif; dış ticaret işlemindeki dört farklı taraf olan amir, lehdar, amir banka veya lehdar bankanın akreditif işlemi ile ödemeden vazgeçmesine yol açan akreditif türüdür. Bir akreditifte açıkça “dönülebilir” ya da “dönülemez” şeklinde bir ibare yer almıyorsa, o akreditif dönülemez akreditif olmaktadır. 2.2.2.4.6. Teyitli Akreditif / Teyitsiz Akreditif Teyitli akreditif; akreditif açılması sürecinde amir bankanın muhabir bankadan ödemeye teyit verilmesi hususunda talepte bulunması ve bu talebin muhabir banka tarafından kabul edilmesi halinde ortaya çıkan akreditif türüdür. Burada ihracatçının kendi bankası ödemeye teyit vermekte olduğundan ihracatçı açısından tercih edilen bir durumdur. Teyitsiz akreditifte ise bu durum tam tersidir. İhracat işleminde, ihracatçının ödemesini teyit eden muhabir banka değil de, amir banka olmaktadır. 2.2.2.4.7. Yenilenebilen Akreditif Yenilenebilen akreditifler genellikle, sürekli birbirleri ile mal alışverişi sonucunda ödeme yapan alıcı ve satıcı arasında yapılan akreditiftir. İhracatçı firma sürekli olarak mal sattığı ithalatçı firma için her sipariş sonunda yeni bir akreditif açmak yerine yenilenebilen akreditif ile hem zaman kazanmakta hem de bankalara verilen komisyon giderlerini azaltarak maliyetleri ortadan kaldırmaktadır. 71 2.2.2.4.8. Kırmızı ve Yeşil Şartlı Akreditif İhracatçı, eğer akreditif tutarının bir kısmını gerekli vesaiki kendi bankasına ibraz etmeden belirli bir miktarda avans olarak ödemenin yapılmasını talep ederek akreditif düzenlerse kırmızı şartlı akreditif ortaya çıkmaktadır. Burada ithalatçı, ihracatçıya prefinansman olanağı sunmaktadır. Yeşil şartlı akreditifte ise durum kırmızı şartlı akreditiften biraz daha farklıdır. Yeşil şartlı akreditifte malların bir depoya teslimi ihracatçı tarafından yapıldıktan sonra bu teslim belgesinin bankaya ibrazı sonrasında avans ödemesi gerçekleşmektedir. Yeşil şartlı akreditif karşılıklı taraflar arasındaki güven ilkesini biraz daha arttırdığından kırmızı şartlı akreditife göre uygulamada fazlaca kullanılmaktadır. 2.2.2.4.9. Devredilebilir Akreditif Bu akreditif türü özellikle aracılar vasıtasıyla gerçekleştirilen ve transit ticarette kullanılmaktadır. Devredilebilir akreditifin tek özelliği lehdarın akreditiften doğan haklarını ve bir kısım yükümlülüklerini üçüncü şahıslara devretmesini sağlamasıdır. 2.3. DIŞ TİCARETİN FİNANSMANI Günümüzde firmaların ürettikleri ya da ticaretini yaptıkları mal veya hizmetlerini sadece yerel pazarlarda satma ve yerel pazara yönelik tutundurma çabaları yapması çok sayıdaki firmanın aşırı derecedeki rekabeti nedeniyle firma karlılığını sağlamamaktadır. Bu yüzden firmalar dış ticaret yapma eğilimine girmişlerdir. Sosyal, kültürel, demografik, coğrafi ve daha bir çok faktörün etkisiyle dünyadaki bir çok talep dış ticaret işlemleri sayesinde eşleşmektedir. Bu sayede ülkeler güçlü oldukları sınai ve ticari unsurları ile bölgesel ekonomik üstünlükler elde etme çabasında olmaktadırlar. 72 Dış ticaret işlemlerinin dünyada yaygın ve karlı bir unsur olarak talep görmesi ise ancak dış ticaretin ülkeler tarafından desteklenmesi ile mümkün olabilmektedir. İhracatın geliştirilmesi ve teşvik edilmesi amacıyla ihracatçıya ucuz kredi temin edilmesi, yurt dışındaki ithalatçılar için kredi kolaylıkları sunularak ihracatın artırılmaya çalışılması, devletlerin firmalarını ihracata yönlendirecek teşvikleri sunması, ihracatı kolaylaştırıcı uygulamalara yönelik hukuksal düzenlemelerin yapılması, vergisel yükümlülüklere yönelik düzenlemeler ile ihracatın özendirilmesi ve diğer alternatif finansman teknikleri ile dış ticaretin finansmanı kapsamlı bir alandır. Bu bölümde ülkemizde uygulanan dış ticaret işlemlerinin önemli finansman araçları üzerinde durulacaktır. 2.3.1. İhracata Yönelik Devlet Yardımları İhracata yönelik devlet yardımlarının temel amacı, KOBİ niteliğindeki firmalarımız başta olmak üzere, ihracatçı firmalarımızın ihracata yönelik faaliyetlerini gerek üretim, gerekse pazarlama aşamalarında destekleyerek, uluslar arası pazarlarda karşılaştıkları sorunların giderilmesine yardımcı olmak ve rekabet gücü kazanmalarına olanak sağlamaktır. “İhracata Yönelik Devlet Yardımları Kararı” kapsamında yer alan on adet destek programı uygulanmakta olup, tüm devlet yardımlarının uygulanmasında nihai onay mercii Dış Ticaret Müsteşarlığı’dır.25 Bu bölümde ihracata yönelik olarak uygulanan yardımlar alt başlıklar halinde incelenecektir. 25 Arif ŞAHĐN , Đhracata Yönelik Finansman Araçları, Đhracatta Pratik Bilgiler Serisi, Ankara, ĐGEME Yay., 2008, Sf.. 3 73 2.3.1.1. Araştırma – Geliştirme (AR-GE) Yardımı Bu yardım ile Ar-Ge projeleri kapsamında yeni ürünlerin üretilmesi, mevcut ürün kalitesi ve standartının yükseltilmesi, maliyetleri düşürücü ve standart yükseltici mahiyette yeni tekniklerin uygulanması, üretimle ilgili yeni teknolojilerin geliştirilmesi veya yeni teknolojinin yurt koşullarına uyumu konusunda bilimsel esaslara uygun araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin her safhasını belirleyecek mahiyette hazırlanacak çalışma ve teknoloji uyarlanmasını sağlayacak giderlerin desteklenmesi amaçlanmaktadır. Bu destekten, sınai ve ticari kuruluşlar ile yazılım sektöründe iştigal eden tüm firmalar yararlanabilmektedir. Bu destekten yararlanabilme kapsamı sadece firma düzeyinde katma değer yaratabilme koşuludur denilebilir. Ar-Ge desteği TÜBİTAK ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı tarafından uygulanmaktadır. Para – Kredi ve Koordinasyon Kurulunun yayımaladığı 98/10 sayılı Tebliğe istinaden Ar-Ge desteği, faaliyetlerin proje bazında desteklenmesi ve projelere sermaye desteği sağlanması olmak üzere iki farklı şekilde uygulanmaktadır. Temel destek oranı ise % 50 olarak belirlenmiştir. Buna göre projeler azami destek süresi ve tutar limitleri dahilinde maddi olarak söz konusu kuruluşlar tarafından desteklenmektedir. 2.3.1.2. Pazar Araştırması ve Pazarlama Desteği Bu desteğin amacı, yurt içinde faaliyet gösteren şirketler ile sektörel dış ticaret şirketleri tarafından; ürünleri ve sektörleriyle ilgili olarak gerçekleştirilen pazar araştırması projelerine ilişkin giderlerinin bir kısmının geri ödenmesidir. Türkiye’de faaliyet gösteren sınai ve ticari şirketler ile yazılım sektöründe iştigal eden şirketler bu destek kapsamındadır. Pazar Araştırması ve Pazarlama Desteği, Para – Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun yayımladığı 2006/6 sayılı Tebliğ kapsamındadır. 74 Bu destek kapsamında dört farklı faaliyet desteklenmektedir. Bunlar; “Pazar Araştırması Projelerinin Desteklenmesi”, “Pazar Araştırması Raporları ve İstatistik Satın Alınması”, “Sektörel Nitelikli Ticaret Heyeti Programlarının Desteklenmesi” ve “Elektronik Ticaret Sitelerine Üyelik Giderlerinin Desteklenmesi” şeklindedir. “Pazar Araştırması ve Pazarlama Desteği” hakıında Tebliğ, İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME) ve İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri tarafından uygulanmaktadır. 2006/6 sayılı Tebliğin Uygulama Usul ve Esaslarında dört farklı bent halinde belirtilen faaliyetler için belirlenen destek oranları ise değişkenlik göstermektedir. Tüm unsurlar için belirlenen azami süre ve tutarlar belirlenmiştir. 2.3.1.3. Eğitim ve Danışmanlık Desteği Eğitim ve danışmanlık yardımı hakkında tebliğ (2007/3) ile şirketlere eğitim yardımı, danışmanlık yardımı ve tasarımcıların eğitimi yardımı sağlanmaktadır. Bu kapsamda Türkiye’de sınai ve/veya ticari faaliyette bulunan şirketler ile yazılım sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin çalışanlarının kalite, verimlilik, yönetim teknikleri, tasarım, uluslararası pazarlama vb. ile dış ticaret işlemleri konusundaki eğitim giderleri ile bu konularda alınacak danışmanlık hizmetlerine ilişkin giderlerin ve ülkemizde düzenlenen tasarım yarışmalarında dereceye giren tasarımcıların, tasarım konusunda yurt dışı eğitim giderlerinin Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan karşılanması amaçlanmaktadır. Buna göre; dış ticaret ve gümrükler ile kambiyo mevzuatı, yurt dışı pazarlama müzakere ve yazışma teknikleri, dış ticarette ulusal ve uluslararası finansman sağlama teknikleri, rekabet hukuku ve koşulları ile Avrupa Birliği ve Dünya Ticaret Örgütü mevzuatı, dış ticarette anlaşmazlıkların çözümü ve uluslararası tahkim, dış ticaret muhasebesi, 75 uluslararası muhasebe standartları, moda-marka tasarımı, teknolojik, endüstriyel, görsel, yazılım ve ambalaj tasarımı, kalite, verimlilik, yönetim teknikleri, proje hazırlama, yönetim ve izleme teknikleri ve stratejik planlama gibi alanlarda eğitim desteği uygulanmaktadır. Eğitim desteğinin uygulayıcı kuruluşu İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME)’dir. Tebliğ kapsamında, şirketlerin program bazında süresi 6 ayı geçmeyen yurtiçi eğitim giderlerinin %70’i yıllık toplam 25.000 ABD dolarını aşmamak üzere desteklenir. Şirketlerin uluslar arası ticarete yönelmelerinin ve rekabet edebilirliklerinin sağlanması amacıyla almış oldukları danışmanlık hizmetleri ise yine bu Tebliğ kapsamında desteklenmektedir. Danışmanlık hizmetlerine ait giderlerin %50’si yıllık 50.000 ABD dolarını aşmayacak şekilde desteklenir. Danışmanlık hizmeti için sağlanan destek en fazla 3 yıl için sağlanır. Bu tebliğ kapsamında ayrıca tasarım yarışmalarında dereceye giren ilk 15 tasarımcının yurt dışındaki eğitim merkezlerinde alacakları eğitime ilişkin giderleri ile yaşam giderlerinden alınacak eğitime ilişkin giderlerin %100’ü ve aylık 1.500 ABD dolarını aşmamak kaydıyla, yaşam giderleri en fazla bir yıl süresince desteklenir. 2.3.1.4. Yurt Dışında Ofis – Mağaza Açma, İşletme ve Marka Tanıtım Desteği 2005/4 no.lu yurt dışında ofis - mağaza açma, işletme ve marka tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesi hakkında tebliğ, şirketlerin ürünlerinin yabancı pazarlarda tanıtılmasıyla ilgili olarak gerçekleştirecekleri tanıtım ve / veya marka tescil faaliyetlerine ait giderleri ile yurtdışında mal ticareti amacıyla açmış oldukları veya açacakları birimlerle ilgili giderlerinin karşılanması amacıyla çıkarılmıştır. Yurtdışında açılacak olan birimler mağaza, ofis, depo ve showroom olarak belirlenmiştir. Bu destekten Türkiye’de ticari / sınai 76 faaliyette bulunan şirketler, yazılım sektöründe iştigal eden şirketler, Dış Ticaret Sermaye Şirketleri (DTSŞ) ve Sektörel Dış Ticaret Şirketleri (SDTŞ) faydalanabilir. Bu Tebliğ ile yurt dışında açılan ofis, mağaza ve showroom açılması yanında tanıtım faaliyetleri ve yurt dışındaki marka tescil faaliyetleri de desteklenmektedir. Destek oranları ve limitler faaliyet konusu yerin türüne ve amacına göre tebliğde düzenlenmiştir. Bu destek konusunda yetkili kurum Dış Ticaret Müsteşarlığı iken, Müsteşarlık ve İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği desteğin uygulanması hususunda birlikte çalışmaktadırlar. 2.3.1.5. Çevre Maliyetlerinin Desteklenmesi 97/5 sayılı Çevre Maliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ’e göre Türkiye’de ticari/sınai, tarım veya yazılım sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerin çevre, kalite ve insan sağlığına yönelik teknik mevzuata uyum sağlanabilmesi için akredite edilmiş kurum/kuruluşlardan alınacak kalite, çevre belgeleri ile insan can ve mal güvenliğini gösterir işaretlerle ve tarım ürünlerine ilişkin laboratuar analizleri ve belgelendirme işlemleriyle ilgili harcamaların belli bir bölümünün karşılanması amaçlanmaktadır.26 Bu destek kapsamında firmalar, ISO-9000 serili kalite güvence sistemi belgelerini, ISO – 14000 çevre yönetim sistemi belgelerini, CE işaretini, uluslar arası nitelikteki diğer kalite ve çevre belgelerini, ISO – 22000 gıda güvenliği yönetim sistemi belgelerini ve tarım ürünlerine ilişkin belgelendirme işlemleri ve olumlu sonuçlamak kaydıyla laboratuar analiz raporlarını alma masrafları için destek alabilmektedirler. 26 Đhracata Yönelik Devlet Yardımları - ĐGEME http://www.igeme.gov.tr/KKS/Mevzuat/DTYM/index.cfm?sec=mev&pdf=3_Ihracatta_Devlet_Yardi m, (12.12.2009) 77 Belgelendirme veya laboratuar analiz harcamaları %50 oranında ve belgelendirme veya analiz başına en fazla 25.000 ABD dolarına kadar destek sağlanmaktadır. Bu kapsamda destekten faydalanmak isteyen firmalar, gerekli belgelerle birlikte üyesi oldukları İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’ne başvurmaktadırlar. 2.3.1.6. İstihdam Yardımı 2000/1 nolu İstihdam Yardımı Hakkında Tebliğ’in 17/01/2000 tarihli ve 2000/3 sayılı Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararına göre, Sektörel Dış Ticaret Şirketlerinin dış ticarete ilişkin işlerini yürütmek üzere tecrübeli ve yüksek öğrenimli yönetici ve eleman istaihdamının sağlanmasına ilişkin giderler istihdam yardımı çerçevesinde desteklenmektedir. Bu destekten yararlanmak isteyen şirketler doğrudan Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü’ne başvuru yapmaktadırlar. İstihdam yardımına göre, şirketlerin ilk defa istihdam edecekleri tecrübeli ve yüksek öğrenimli yöneticinin toplam azami 18.000 ABD doları karşılığı Türk Lirasını aşmamak üzere yıllık brüt maaşlarının %75’i; elemanların toplam azami 9.000 ABD doları karşılığı Türk Lirasını aşmamak üzere yıllık brüt maaşlarının %75’i, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’ndan azami bir yıl süreyle karşılanır. Söz konusu destek kapsamında şirketlerin istihdam edeceği en fazla bir yönetici ile iki elemanın ücretleri için bir defa olmak üzere sağlanır.27 27 Đsmail AYDOĞMUŞ , Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Bütünleşme Sürecinde Devlet Yardımları, Afyon, T.C. Afyon Kocatepe Üniversitesi Đ.Đ.B.F,y.y., 2000, Sf. 148 78 2.3.1.7. Türk Ürünlerinin Yurt Dışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve TURQUALITY®‘nin Desteklenmesi Bu destek ile, İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri, üretici dernekleri, üretici birliklerinin sektörlerinin yurt dışında tanıtımı amacıyla gerçekleştirecekleri harcamalara ilişkin giderler, Türkiye’de ticari ve / veya sınai faaliyette bulunan şirketlerin ürünlerinin markalaşması amacıyla gerçekleştirecekleri faaliyetlere ilişkin giderler ile İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’nin TURQUALITY® programı kapsamında firmalara yurt içinde ve yurt dışında markalaşma sürecinde vereceği desteklere ilişkin harcamalar, Türk markalarının pazara giriş ve tutunmalarına yönelik gerçekleştireceği her türlü faaliyet ve organizasyonlara ilişkin giderler ile olumlu Türk malı imajının oluşturulması ve yerleştirilmesi için yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştireceği her türlü harcamaların desteklenmesi amaçlanmaktadır.28 Buna gore harcamaların desteklenmesine ilişkin esaslar “Marka Destek Programı Kapsamındaki Firmalara Destekler” ve “TURQUALITY® Destek Programı Kapsamındaki Firmalara Destekler” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu destek için firmalar markalaşma faaliyetini içeren bir Stratejik İş Planı ile doğrudan Dış Ticaret Müsteşarlığı’na müracaat edebilmektedirler. Destek oranı firmalar için %50, İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri için ise % 80 olarak belirlenmiştir. 2.3.1.8. Uluslar Arası Nitelikteki Yurt İçi İhtisas Fuarları Yardımı Bu destek ile uluslar arası nitelikteki yurt içi ihtisas fuarlarının dış tanıtımının sağlanması ve uluslar arası düzeyde katılımın artırılması amaçlanmaktadır. Dış Ticaret Müsteşarlığınca belirlenecek kriterlere uygun 28 ŞAHĐN , a.g.e. (Đhracata Yönelik Finansman Araçları) , Sf.. 17 79 yerli organizastörlerin fuar öncesinde ve fuar süresince gerçekleştirecekleri tanıtım ve promosyon faaliyetlerine ilişkin giderlerinin belli bir oranı Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’ndan karşılanmaktadır. Bu destekten sadece fuar organizasyonu gerçekleştiren firmalar yararlanabilmektedir. Desteğin uygulayıcı kuruluşu ise İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’dir. Tebliğ kapsamında desteklenmesi uygun görülen fuarlar ise sektörler itibariyle belirlenmiştir. Buna göre, tekstil, konfeksiyon ve halı, deri (ayakkabı dahil), taşıt araçları ve yan sanayii, gıda ve gıda teknolojisi, elektrik / elektronik, madeni eşya sanayi, toprak sanayii, inşaat malzemeleri ve mobilya sanayi sektörlerinde düzenlenen fuarlar destekten yararlandırılmaktadır. Fuar öncesinde yapılan yurt dışı faaliyetleri için 25.000 ABD Dolarını aşmamak üzere % 50 oranında, fuara davetli önemli yabancı alıcıların giderleri 15.000 ABD Dolarını aşmamak kaydıyla % 50 oranında ve fuar süresince düzenlenecek seminer, konferans gibi aktivite giderlerinin de 5.000 ABD Dolarına kadar % 50 oranında desteklenmesi söz konusudur. 2.3.1.9. Yurt Dışı Fuar Katılımlarının Desteklenmesi 2009/5 nolu Yurtdışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin Tebliğ, 30 Aralık 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Türk ihraç ürünlerinin tanıtılması ve pazarlanması amacıyla yurtdışı fuarlara ve sektörel nitelikli uluslarası fuarlara bireysel katılımın sağlanması bu tebliğ kapsamında desteklenmektedir. Bu destek kapsamında aşağıdaki faaliyetler desteklenmektedir. Yurtdışı Fuarlarda Katılımcıların Desteklenmesi: Katılımcı tarafından organizatöre ödenen katılım bedelinin %50’si destek kapsamında katılımcıya ödenir. Yurtdışında düzenlenen genel nitelikli fuarlara Milli katılım olması veya Türk İhraç Ürünleri Fuarı olması durumunda sağlanan destek en fazla 80 10.000 ABD doları, sektörel nitelikli olması halinde ise 15.000 ABD dolarıdır. Katılımcı sektörel dış ticaret şirketi ise organizatöre ödenecek katılım bedelinin %75’i destek kapsamında geri ödenir. Katılımcı uzay ve havacılık teknolojileri, gen mühendisliği / biyoteknoloji, ileri malzeme teknolojileri, nano teknoloji, yenilenebilir enerji teknik tekstil, donanım, yazılım, bilişim ve elektronik konularda üretim yapmakta ise, katılım bedelinin %75’i ödenir. Yurtdışı Fuarlara Organizatör İlişkin Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi: Organizatörün Türk ürünlerinin tanıtımı amacıyla yurtdışı fuar organizasyonuna yönelik; Defile, Fuar konusu sektörle ilgili seminer, basın toplantısı ve duyuru, Reklam panoları, afiş, katalog, broşür, kitapçık şeklindeki tanıtım etkinlikleri, Elektronik ortamda tanıtım/videowall, multivizyon gösterileri, Yazılı ve görsel tanıtım araçlarında yayınlanacak reklamlar, Toplam alanı 25m2’yi geçmemek üzere fuar konusu sektörün tanıtımı ve katılımcı firmalara faks, telefon, internet gibi iletişim hizmetleri vermeye yönelik info stand, Katılımcılara kiralanan toplam fuar alanının %15’ini geçmemek üzere gösteri, etkinlik, trend alanı harcamaları destek kapsamındadır. Bu kapsamda yapılan harcamalar, tüm katılımcıların toplam katılım bedelinin %25’ini geçmemek üzere; yurtdışı fuarın genel nitelikli olması durumunda 80.000 ABD dolarına, sektörel nitelikli olması halinde 120.000 ABD dolarına kadar %75 oranında desteklenmektedir. Sektörel Nitelikli Fuarlara Bireysel Katılımın Desteklenmesi: Katılımcının organizatöre ödeyeceği boş veya donanımlı stand kirası ve nakliye harcamaları %50 oranında ve en fazla 15.000 ABD doları şeklinde 81 desteklenir. Katılımcı sektörel dış ticaret şirketi ise bu harcamaların %75’i yine en fazla 15.000 dolar olmak üzere karşılanır. havacılık teknolojileri, gen Katılımcı mühendisliği/biyoteknoloji, ileri uzay ve malzeme teknolojileri, nano teknoloji, yenilenebilir enerji teknik tekstil, donanım, yazılım, bilişim ve elektronik konularda üretim yapmakta ise, yine stand kira ve nakliye harcamalarının %75’i, en fazla 15.000 dolara kadar ödenir.29 Ayrıca ilan edilen hedef pazar listesinde yer alan ülkede düzenlenen fuarlara katılım sağlanması durumunda 1 yıl süre içerisinde gerçekleştirilecek fuarlara iştirak eden katılımcıların %50 destek oranına ilave 10 puan destek verilmektedir. Yurtdışı fuarlarla ilgili olarak katılımcı veya organizatörün destekten faydalanabilmesi için fuarın bitiş tarihinden itibaren en geç 3 ay içerisinde gerekli bilgi ve belgeler ile İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’ne başvuru yapması gerekmektedir. 2.3.1.10. Tasarım Desteği 2008/2 sayılı Tasarım Desteği Hakkında Tebliğ’e göre Türkiye'de tasarım kültürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılmasını teminen tasarımcı kurum ve kuruluşların gerçekleştireceği tanıtım, reklam, pazarlama, istihdam, danışmanlık harcamaları ile yurt dışında açacakları birimlere ilişkin giderlerin desteklenmesi amaçlanmaktadır. Tebliğe göre tasarım birimlerinin türlerine göre destek üç farklı şekilde uygulanmaktadır. Bunlar, “Tasarımcı Şirketlerin Desteklenmesi”, “ Tasarım Ofislerinin Desteklenmesi” ve “Birlikler – Tasarım Dernek – Birliklerinin Desteklenmesi” şeklindedir. Tebliğde ayrı ayrı belirtilen üç farklı birimin destek oranı % 50 olmakla birlikte, yararlanılabilecek azami destek tutarları değişiklik göstermektedir. Tasarım desteğinden firmalar en 29 ĐGEME – Ege Đhracatçı Birlikleri, Đhracatta Devlet Destekleri ve Dış Ticaretin Finansmanı Semineri, Yayımlanmamış Seminer Notları, Đzmir, 19.02.2008 , 82 fazla 4 yıl süresince yararlanabilmektedirler. Tasarım Desteği’nin uygulamacı kuruluşları ise İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’dir. 2.3.1.11. Tarımsal Ürünlerde ihracat İadesi Yardımları 2009/1 sayılı Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Tebliğ’e göre ülkemiz tarımsal ürünlerinin uluslar arası piyasalarda rekabet gücünün ve ihracatının artırılması amacıyla destek sağlanmaktadır. İmalatçı firmaların kendi dış ticaret şirketleri ya da aynı bünye içerisinde yer aldığı bir dış ticaret firması aracılığıyla ihracat gerçekleştirmeleri ve bu dış ticaret şirketlerinin hak edişlerini imalatçı firmalarına devretmeleri halinde bu destekten yararlanabilirler. İhracatçı firmalar bu hak ediş tutarlarının en fazla %50’sini ihraç ürününü satın aldıkları ya da söz konusu ihracatı yapabilmek için mal ve hizmet satın aldıkları firmalara vergiler, vergi cezaları, SGK primleri, haberleşme giderleri, enerji giderleri, TMSF veya ilgili tasfiye halindeki bankalara olan borçlar ve bunların gecikme zammı ve faizlerine ilişkin giderlerin mahsup edilmesinde kullanılmak üzere devredebilirler. 2009/1 sayılı tebliğ ile yalnızca tebliğde yer alan GTİP numaraları ile tanımlanan tarım ürünleri desteklenmektedir30. Buna göre; • Buket yapmaya elverişli veya süs amacına uygun cinsten çiçekler ve tomurcuklar, • Sebzeler (pişirilmemiş, buharda veya suda kaynatılarak pişirilmiş) (dondurulmuş), • Kurutulmuş sebzeler (bütün halde, kesilmiş, dilimlenmiş, kırılmış veya toz halinde, fakat başka şekilde hazırlanmamış), • Meyveler ve sert çekirdekli meyveler (pişirilmemiş, buharda veya suda kaynatılarak pişirilmiş, dondurulmuş), 30 “Đhracata Yönelik Devlet Yardımları-ĐGEME”, http://www.igeme.gov.tr/KKS/Mevzuat/DTYM/index.cfm?sec=mev&pdf=3_Ihracatta_Devlet_Yardi m 83 • Dondurulmuş Meyve ve sebze ile meyve ve sebze işleme sanayiine dayalı gıda maddeleri, • Bal, • Reçel, jöle, marmelat, meyve veya sert kabuklu meyve püreleri veya pastları, • Meyve suları, meyve nektarları, • Zeytinyağı, • Hazırlanmış veya konserve edilmiş balıklar, • Kümes hayvanları etleri, • Yumurta, • Kümes hayvanları etinden, sakatatından yapılmış sosisler ve benzeri ürünler ile kümes hayvanları etinden hazırlanmış veya konserve edilmiş ürünler, • Çikolata ve kakao içeren gıda müstahzarları, • Bisküviler, gofretler, kekler, • Makarnalar tebliğ kapsamında bulunmaktadır. Bu tebliğ kapsamındaki mahsup işlemlerinden yararlanabilmek için fiili ihracat tarihinden itibaren en geç 1 yıl içerisinde gerekli belgelerle birlikte İhracatçı Birliği Genel Sekreterliği’ne başvuru yapılması gerekmektedir. 2.3.2. Vergi İstisnası “İhracat, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler ile Döviz Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç İstisnası Uygulaması” ile ihracatçı firmaların maliyetlerinin azaltılması yoluyla ihracat artışı sağlanması, ihraç pazarlarının geliştirilmesi ve ihraç ürünlerine uluslar arası rekabet gücü kazandırılması amaçlanmaktadır. 84 Gümrük İdareleri, T.C. Merkez Bankası, İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri, bankalar, noterler, özel finans kurumları, faktoring şirketleri ve sigorta şirketleri ihracatta vergi istisnası uygulayan kurum ve kuruluşlardır. Bu destekten faydalanan hedef kitle ise ihracatçılar ve bazı döviz kazandırıcı hizmetlerle (turizm, navlun, savunma sanayi, yurtiçi ve mühendislik ve müteahhitlik vb.) iştigal edenlerdir31. 2009/15686 sayılı “İhracat, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler ile Döviz Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” gereği, vergi, resim, harç istisnası belgelerinin süresi azami 24 ay olarak değiştirilmiştir. Belgesiz ihracat kredilerinin, vergi, resim ve harç istisnasından yararlanma süresi ise 24 aydır. Ayrıca ilgili firma tarafından, taahhüt edilen ihracatın bu Karara istinaden Müsteşarlıkça yayımlanacak tebliğde belirtilen oranda gerçekleştirildiğinin tevsiki kaydıyla, krediye ilişkin taahhüt süresi krediyi kullandıran kuruluş tarafından 6 ay uzatılır32. 2.3.3. İhracatın Finansmanı İhracat faaliyeti; bizzat üretici/imalatçı firmalar veya ihracat konusunda uzmanlaşmış tüccar/ihracatçılar tarafından yürütülmektedir. Her iki grup da, ihracat siparişlerinin yerine getirilmesi için gerek sevkiyat öncesi gerekse sevkiyat sonrası finansmana ihtiyaç duyarlar. İhracat için ihtiyaç duyulan finansman miktarı; ihracat değeri kadar veya ihracat değerinden az veya fazla olabilir. 31 Devlet Yardımlarını Değerlendirme Özel Đhtisas Raporu, Devlet Planlama Teşkilatı, DPT Yayın No: 2681, y.y., 2004, Sf. 241 32 “2009/15686 Sayılı Đhracat, Đhracat Sayılan Satış ve Teslimler Đle Döviz Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç Đstisnası Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” http://www.dtm.gov.tr/dtmweb/index.cfm?action=detay&yayinID=2529&icerikID=2703&dil=TR , (22.12.2009) 85 Üretici/imalatçı firmaların tüccar/ihracatçılara kıyasla finansmana ihtiyaçları daha fazladır. Bunun birkaç nedeni vardır. Birincisi, iç ve dış piyasalar için üretilen malların tipleri farklılık arz ediyorsa, dış piyasalara yönelik üretimdeki değişiklikler firmaya ek maliyetler getirecektir. İkincisi, mevcut bir işletme sermayesi ile sadece iç piyasaya yönelik belli bir kapasite ile üretimde bulunan bir firma, ihracat siparişini de karşılamak istediğinde ek finansmana ihtiyaç duyacak, bir başka ifade ile artan üretim hacmi kredi temini gereğini ortaya çıkaracaktır. Ayrıca, ihracatçı, üretim maliyetinin dışında şayet nakliye, sigorta, vergi vb. maliyetleri de yükümlenmekte ise finansman ihtiyacı daha da artacaktır. İhracatın finansmanı; ihraç edilecek malın temini veya üretimi ile satış bedelinin tahsili arasındaki faaliyetlerin finansmanıdır. 2.3.3.1. TÜRK EXIMBANK Kredi Programları Kısa vadeli finansman özellikle gelişme yolundaki ülkeler için önemlidir. Çünkü, bu ülkeler çoğunlukla döviz darboğazı içinde oldukları için üreticisi bulundukları ham maddeleri genellikle kısa vadeli ödeme esasına göre ihraç etmeyi tercih etmektedirler. Kısa vadeli finansman, birçok ülkede 180 güne kadar olan süreyi kapsamaktadır. 2.3.3.1.1. Kısa Vadeli İhracat Kredileri İhracatçı veya ihracatçı firmalar için mal üreten imalatçı firmalara özellikle ihracata hazırlık döneminde finansman sağlamak amacıyla verilen kredi türüdür. Kısa vadeli ihracat kredi çeşitleri şunlardır: 86 Sevk Öncesi İhracat Kredileri: Bütün sektörleri kapsayan ve ihracatçıların imalat aşamasından başlanarak, ihracata hazırlık aşamasındaki finansman ihtiyacının karşılanması amacıyla kullandırılan kısa vadeli kredilerdir. Kredi Türk menşeili malların serbest dövizle kesin olarak ihracı taahhüdü karşılığında kullandırılmak üzere aracı bankalara tahsis edilmektedir. Kredi taahhüt edilen FOB ihracat tutarının en fazla %100’üdür. Dış Ticaret Şirketleri Kısa Vadeli İhracat Kredileri: Eximbank’tan direkt olarak kredi kullanma imkanı sağlayan bu kredi türü dış ticaret şirketlerinin ihracata hazırlık dönemi finansman ihtiyaçlarının uygun vade ve maliyet ile karşılanmasını amaçlamaktadır. Dış Ticaret Sermaye Şirketleri ve Sektörel Dış Ticaret Şirketleri statüsündeki şirketler yararlanabilmektedir. Kredi tutarı FOB ihracat taahhüdünün %100’üdür. Kredi, Yeni Türk Lirası ve döviz cinsinden, Türk Eximbank Genel Müdürlüğü ile İstanbul ve İzmir Şubeleri tarafından doğrudan kullandırılmaktadır. 33 İhracata Hazırlık Kredileri: Dış Ticaret Sermaye Şirketleri ve Sektörel Dış Ticaret Şirketleri hariç, imalatçı, ihracatçı veya ihracata yönelik mal üreten imalatçı vasfına sahip olan firmalar yararlanabilir. Yine FOB ihracat taahhüdünün %100’ü kadar kredi sağlanabilmektedir. KOBİ İhracata Hazırlık Kredileri: İmalatçı, ihracatçı, veya ihracata yönelik mal üreten imalatçı vasfına haiz KOBİ niteliğindeki firmalara FOB ihracat taahhüdünün en fazla %100’ü oranında destek sağlanabilmektedir. 2.3.3.1.2. Özellikli Krediler Standart kredi ve garanti programlarının dışında kalan ancak bunları tamamlayıcı nitelikte olan programdır. Özellikli krediler; 33 ŞAHĐN, a.g.e. (Đhracata Yönelik Finansman Araçları), Sf.. 35 87 Yurtdışı Mağazalar Yatırım Kredisi: İhracatta kalıcı pazarlar edinilmesi ve net döviz girdisinin arttırılması için Türk firmalarının kendi markaları ile yurtdışında açacakları mağazaların yatırım harcamaları ile satış mağazaları veya alışveriş merkezi oluşturulmasına yönelik yatırım harcamaları desteklenir. Yatırım projesi Eximbank tarafından uygun bulunan, yurtiçinde yerleşik ve yurtiçi ve yurtdışında daha önce benzer işlerde deneyim sahibi olan firmalara kullandırılmaktadır. Kredi konusu yatırım projesi için Eximbank tarafından uygun görülen yurtdışı yatırım tutarının azami %85’i kredilendirilir. Kredi kapsamında asgari 200.000 ABD Doları yatırım gerçekleştirilmek zorundadır. Özellikli İhracat Kredisi: Program kapsamında, Türkiye’de yerleşik, ihracata yönelik mal üreten firmaların Eximbank tarafından mevcut kredi programları kapsamında kredilendirilmeyen ancak Eximbank tarafından uygun bulunan mal ve hizmet projelerine orta vadeli finansman imkanı tanınmaktadır. Kredi tutarı FOB ihracat taahhüdünün %80’ini aşamaz. Krediye konu olan ve ihracı taahhüt edilen malın asgari % 50 yerli katkı oranını ihtiva etmesi de bir diğer gerekliliktir. Gemi İnşa ve İhracatı Finansman Programı: Gemi inşa/ihraç edecek Türk firmalarını gemi inşa aşamasındaki finansman ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla sağlanan destektir. Bu kredi programından teminat mektubuna konu olan gemi projesi Türk Eximbank tarafından uygun bulunan ve Türkiye’de yerleşik gemi inşa ve / veya ihracında deneyim sahibi olan firmalar yararlanabilmektedir. Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetlerine Yönelik Teminat Mektubu Programı: Müteahhitlik sektöründe faaliyet gösteren firmaların mevcut pazarlarda kalıcılığının sağlanması ve yeni pazarlara açılmasını teminen yurtdışında üstlenilen projelerin teminat mektubu ile desteklenmesi amaçlanmaktadır. 88 Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Köprü Kredisi: Yurtdışı müteahhitlik sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın mevcut şantiyelerinin ve mobilizasyon - makine parkının işler durumda muhafaza edilerek bu pazarlardaki yatırımların ve mevcut rekabet gücünün uzun dönemde kalıcılığının sağlanması hedeflenmiştir. Kredinin uygulanmasında ülke, proje ve firma limitleri belirlenmiştir. Çevre Uygulama Esasları: Amaç OECD İhracat Kredileri ve Kredi Garantileri Grubu (İKG)’nin üzerinde mutabakata vardığı, resmi destekli ihracat kredisi sağlayan üye ülkelerin İhracat Kredi Kurumları’nın sağladıkları desteğe ilişkin politikalar ile çevrenin korunmasına yönelik politikalar arasında tutarlılık sağlamaktır. Ayrıca resmi destekli ihracat kredilerinden faydalanan yeni ve/veya kurulu projelerin çevre değerlendirmesi konusunda ortak yöntemler geliştirilmesi ve bu projelerin potansiyel çevre etkilerinin en aza indirilmesi de amaçlar arasındadır. 2.3.3.1.3. Döviz Kazandırıcı Hizmetler Kapsamındaki Krediler Döviz kazandırıcı hizmetler kapsamındaki faaliyetlere yönelik verilen krediler ile döviz kaynaklarının elde edilmesi ile yurt içine çekilmesi sağlanacak olan yurt dışındaki ülke paraları ile sıcak para girişinin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu amaç ile verilen krediler şöyledir; Uluslararası Nakliyat Pazarlama Kredisi (Karayolu/Denizyolu/Havayolu): Bu kredi ile uluslar arası nakliyat firmaları ile uluslar arası lojistik işletmeciliği yapan firmaların, finansman ihtiyaçlarının karşılanarak rekabet güçlerinin artırılması ve bu yolla ülkenin döviz kaynaklarının zenginleştirilmesi amaçlanmaktadır. Turizm Pazarlama Kredisi: Tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin finanse edilmesi suretiyle özel havayolu şirketleri ile seyahat acentelerinin güçlenmesi, bu hizmetler kapsamında sağlanan turizm döviz girdilerinin 89 artırılması yoluyla ödemeler dengesine katkıda bulunulması amaçlanmaktadır. Döviz Kazandırıcı Hizmetler Kredisi: Türkiye’de yerleşik firmaların yurtdışında gerçekleştirecekleri döviz kazandırıcı hizmetler ile yurtdışına ihraç edilecek proje niteliğindeki yazılım, projelendirme ve danışmanlık gibi hizmetlerin finansmanına yönelik olarak bu alanlardaki projeler Eximbank tarafından değerlendirilir ve uygun bulunan firmalara destek sağlanır. 2.3.3.2. Dünya Bankası Kaynaklı Krediler Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş. ( Türk Eximbank) ile Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (Dünya Bankası) arasında imzalanan İhracat Finansmanı Aracılık Kredisi Anlaşması 7539-TU (EFIL-IV) çerçevesinde; gemi/yat yapımı ve makine imalat sektörlerinde faaliyet gösteren imalatçıihracatçı veya ihracata yönelik mal üreten imalatçı vasfını haiz firmalarımızın orta/uzun vadeli işletme sermayesi ve sabit sermaye yatırımlarının finansmanı amaçlanmaktadır.34 2.3.3.3. İslam Kalkınma Bankası Kaynaklı Krediler Türk Eximbank, ihracatçılarımıza sunduğu finansman imkanlarını artırma gayreti içerisindedir. Bu çerçevede, İslam Kalkınma Bankası (İKB) ile iş birliği içerisinde sevk sonrası ihracat finansmanı ve ithalat finansmanı programlarına Türkiye Milli Acentası konumunda aracılık yapmaktadır. Söz konusu programlar, İslam ülkeleri arasındaki ticaret hacmini geliştirmek üzere yürürlüğe konulmuş olup, alıcı kredisi niteliğindedir. İslam Kalkınma Bankası 34 ŞAHĐN, a.g.e. (Đhracata Yönelik Finansman Araçları), Sf.. 83 90 Kaynaklı Krediler “İhracat Finansmanı Programı” ve “İhracata Yönelik İthalat Finansman Kredisi” olmak üzere 2 türde uygulanmaktadır. 2.3.3.4. Yurt Dışı Fuar Katılım Kredisi Kredi programının amacı; firmaların, yurt dışı fuarlara katılım sağlayarak pazar paylarını arttırmaları, yeni/ hedef pazarlara girebilmeleri, yeni teknolojiler ve ürünler hakkında bilgi edinmeleri, ihracatın gelişimine katkıda bulunmaları amacıyla, Dış Ticaret Müsteşarlığı ( DTM ) tarafından yurt dışı fuar düzenleme yetkisi verilen organizatör firma ve kuruluşların, söz konusu fuarlara iştirak eden katılımcı firmaların ve DTM tarafından ilan edilen sektörel nitelikteki uluslararası fuarlara bireysel katılım sağlayan firmaların, yurt dışı fuar katılım ve organizasyon faaliyetlerine ilişkin finansman ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Katılımcı firmalara, kredi vadesi içerisinde gerçekleştirilmesi taahhüt edilen yurt dışı fuar katılım faaliyetlerine ilişkin harcamalar toplamının % 80’ine kadar; organizatörlere ise, kredi vadesi içerisinde gerçekleştirilmesi taahhüt edilen yurt dışı fuar organizasyon faaliyetlerine ilişkin harcamalar toplamının %30’una kadar kredi kullandırılabilir. 2.3.3.5. Serbest Bölgelere Yönelik Krediler Türkiye’de kurulu serbest bölgelerde faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişilere ihracatın finansmanı ve sevk öncesi krediler ile ihracat hazırlık amaçlı krediler kullandırılmaktadır. Serbest bölgelere yönelik krediler “Serbest Bölgeler Sevk Öncesi Döviz İhracat Kredisi”, “Serbest Bölgeler İhracata Hazırlık Döviz Kredisi”, “Serbest Bölgeler İhracat Finansmanı Aracılık Kredisi” ve “Serbest Bölgeler Gemi İnşa ve İhracatı Finansman Programı Kredisi” olmak üzere dört farklı türde uygulanmaktadır. 91 2.3.3.6. İhracat Kredi Sigortası Programı İhracat Kredi Sigortası Programı 1989 yılından itibaren Türk Eximbank tarafından uygulanmaya başlanmıştır. “İhracat Kredi Sigortası Programı” ile ihracatçıların ihraç ettiği mal bedelleri ticari ve politik risklere karşı belirli oranlarda teminat altına alınabilmektedir. Sigortalı firmaların gerek Türk Eximbank nezdinde doğmuş veya doğacak alacaklarını ticari bankalara temlik etmek suretiyle, gerekse kambiyo senedine bağlı vadeli alacaklarını ister Türk Eximbank’da isterse Türk Eximbank onayı ile ticari bankalarda iskonto ettirmek suretiyle hem sevk öncesi, hem de sevk sonrası dönem için düzenli finansman imkanına kavuşma imkanı vardır. Bu program, “Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı” ve “Orta ve Uzun Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı” olmak üzere iki farklı şekilde yürütülmektedir. Kısa vadeli program ile ihracatçıların bir taraftan kısa vadeli satışlarına (azami 1 yıl) ilişkin ihracat bedellerini ticari ve politik risklere karşı belirli limitler dahilinde teminat altına alarak ihracatı teşvik etmek ve yönlendirmek; ayrıca poliçenin teminat gösterilmesiyle ticari bankalardan ihracat kredisi teminini kolaylaştırmak amaçlanmaktadır. Orta ve Uzun vadeli programın amacı ise, ihracatçıların tek bir satış sözleşmesine bağlı olarak 5 yıla kadar vadeli ödeme koşuluyla yapacakları, yerli katkıyı ve oranı asgari % 60 seviyesindeki sermaye ve yarı sermaye malı ihracatından doğacak alacaklarını sigorta teminatı altına alınmasıdır. Bu programın uygulanmasında “Spesifik İhracat Kredi Sigortası”, “Spesifik İhracat Kredi Sigortası Sevk Sonrası Politik Risk Programı” ve “Spesifik İhracat Kredi Sigortası Sevk Sonrası Kapsamlı Risk Programı” olmak üzere üç farklı sigorta türü vardır. Ayrıca,Türk Eximbank tarafından uygulanan bir başka kredi sigortası programı da “Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Teminat Mektuplarının Haksız 92 Nakde Çevrilme Sigorta Programı”’dır. Eximbank müteahhit firmanın kusuru, hatası veya ihmalinden kaynaklanmaması şartıyla tamamen müteahhit firmanın kontrolü dışında ve Poliçe tarihinden sonra ortaya çıkan olay ve şartlar neticesinde Teminat Mektubu’nun haksız nakde çevrilmesi sonucu, müteahhit firmanın kendisi lehine teminat mektubunu düzenleyen Türk Ticari Bankası ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi (GKS) kapsamında bu bankaya ödemekle yükümlü olduğu tutara istinaden tazminata konu tutarın belirli bir oranını, sigorta sözleşmesinde belirtilen şartlar ve sınırlar içinde tazmin eder35. 2.3.4. İhracatın Finansmanında Alternatif Finansman Teknikleri Son yıllarda dünyada yaşanan aşırı rekabet neticesinde dış ticaret yapan firmalar en az maliyetli ve karlı finansman işlemlerini gerçekleştirme düşüncesine girmişlerdir. Bankalardan alınan krediler zaman zaman firmaların ihtiyaçlarına cevap veremez duruma gelirken, bazen de kredi şartları firma için ağır olmaktadır. Bu yüzden, özellikle ihracatın finansmanını sağlamak amacıyla alternatif finansman seçenekleri ortaya çıkarılmıştır. Finansal kiralama (leasing), faktoring ve forfaiting gibi finansman teknikleri işletmelerde yaşanan finansman sorunlarının çözümleri için kullanılmaya başlanmıştır. 1980 yılından sonra serbest piyasa ekonomisine geçilmesi ile birlikte bu finansman teknikleri ülkemizde de kullanılmaya başlanmıştır. Önceleri bankalar aracılığı ile yürütülen bu teknikler daha sonra gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması paralelinde bağımsız finans şirketleri ve finansal aracılar aracılığı ile yürütülmeye de başlanmıştır. Bankacılık sektöründe yeni 35 “Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Teminat Mektuplarının Haksız Nakde Çevrilme Sigorta Programı Uygulama Usul ve Esasları”,http://www.eximbank.gov.tr/uygulama/ydmhtemsig.doc , (03.01.2010) 93 düzenlemeler getiren ve önümüzdeki yıllarda yürürlüğe girecek olan “Basel 2” kriterleri ile alternatif finansman tekniklerinin daha da önem kazanacağı açıktır. Alternatif finansman teknikleri özellikle KOBİ sınıfındaki işletmeler için yararlı ve kullanılabilir bir finansman şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. “Basel 2” kriterlerinde KOBİ tanımlaması 50 milyon Avro tutarının altındaki yıllık cirosu olan işletmeler olarak tanımlanmaktadır.36 ülkemizdeki firmaların çok büyük bir çoğunluğunun Bu yüzden KOBİ olarak değerlendirildiği düşünüldüğünde söz konusu tekniklerin önemi bir kat daha artmış olmaktadır. Bu bölümde alternatif finansman teknikleri ve dış ticaret işlemlerinde uygulanması incelenecektir. 2.3.4.1. Finansal Kiralama (Leasing) “Leasing” kelime anlamı itibari ile “kiralama” demektir. Finansal kiralama ise belirli bir süre için finansal kiralama şirketi (kiralayan) ile yatırımcı (kiracı) arasında imzalanan bir sözleşme ile yatırımcının seçmiş olduğu yatırım malının finansal kiralama şirketi tarafından satın alınması ve belirli bir kira bedeli karşılığında yatırımcının kullanımına bırakılmasıdır. Sözleşme ile belirlenen vade içerisinde malın mülkiyet hakkı finansal kiralama şirketinde iken, kullanım hakkı yatırımcıdadır. Vade bitiminde ise yatırımcı bir bedel ödeyerek malın mülkiyet hakkına sahip olabileceği gibi malın mülkiyetini kendi üzerine almayabilmektedir. “Finansal Kiralama Kanunu” üçlü sistemi benimsemiştir. Finansal kiralama işleminde malın üreticisi veya satıcısı, kiralayan yani finansal 36 Finance For Trade, International Trade Centre UNCTAD / WTO, Trade Finance Series, Genova - 2006, Sf. 62 94 kiralama şirketi ve kiracı olmak üzere üç taraf bulunmaktadır.37 Finansal kiralama ilişkisi aşağıda belirtilen başlıca üç şekilde kurulmaktadır: Kiracı ihtiyacını duyduğu malı seçerek kiralayandan bu malı alıp kendisine kiralanmasını isteyebilir. Kiracı, üretici veya satıcı ile bir ön sözleşme imzalayabilir. Bu ön sözleşmenin konusu, üretici veya satıcının finansal kiralama konusu malları, belirlenen şartlara uygun olarak finansal kiralama şirketine satışıdır. Bu ön sözleşmede malın cinsi, kalitesi, fiyatı, teslim şartları belirtildiği için malın teslimine ilişkin herhangi bir anlaşmazlık doğmamaktadır. Kiracı, satıcı veya üretici ile sözleşmeyi finansal kiralama şirketinin temsilcisi olarak yapar. Kısa süreli finansal kiralama işlemleri “Faaliyet Kiralaması” olarak adlandırılırken, makine – tesis mülkiyeti kiraya verende kalmasına rağmen, ekonomik kullanımı uzun süre kiracıda olan finansal kiralama işlemleri ise “Tam Finansal Kiralama” olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca, malı önce kiralayan ve sonra satışını yapan firma yurt dışında olması halinde “İthalatlı Finansal Kiralama”, aynı işlemlerin yurt içinde gerçekleşmesi halinde ise “İthalatsız Finansal Kiralama” işlemleri söz konusu olmaktadır. Bazı hallerde firmalar içerisinde bulundukları ekonomik dar boğazdan kurtulmak adına ellerinde bulundurdukları makine ve tesisleri finansal kiralama şirketine satıp, daha sonra bu şirketten söz konusu ekipmanları kiralayarak yeni bir finansman şekli ortaya çıkarmaktadır. Bu tip finansal kiralama işlemine ise “Satış ve Geri Kiralama” denilmektedir. Finansal kiralama işlemlerindeki aşamalar sırasıyla aşağıdaki gibi gerçekleşir.38 37 Mustafa YAVUZ , Đhracatta Alternatif Finansman Teknikleri, ĐGEME - Đhracatta Pratik Bilgiler Serisi, Ankara, Temmuz 2009, Sf. 1 95 • Yatırımcı şirket (kiracı) yatırım malını veya tüketim malını seçer ve finansal kiralama şirketi ile temasa geçerek, malla ilgili fiyat ve teslim şartlarını içeren bir ön anlaşma yapar. • Yatırımcı şirket proje finansman aşamasına geldiğinde finansal kiralama şirketine başvurur. • Finansal kiralama şirketi, yatırımcı şirketin mali yapısı, nakit akışı ve yatırım malının özellikleri göz önünde bulundurularak kabul edilebilir bir teklif verir. • Finansal kiralama şirketi ile yatırımcı şirket arasında noter tasdikli ve asgari 4 yıllık bir finansal kiralama sözleşmesi imzalanır. • Finansal kiralama şirketi gerekli gördüğü durumlarda yatırımcı şirketten teminat talep edebilir. • Teşvikli yatırımlar için de finansal kiralama yapılabilir, bu yolla teşvik kullanılabilir. • Finansal kiralama şirketi, satıcı/üretici şirkete ödeme yaparak aralarında yaptıkları sözleşme doğrultusunda malı yatırımcı şirkete (kiracı) teslim eder. • Finansal kiralama sözleşmesine konu olan mallar yatırımcı şirketin adına en uygun şartlar ile sigorta edilir. • Yatırımcı şirket finansal kiralama sözleşmesinde belirlenen kira bedeli ile sözleşme süresince mala ait sigorta, bakım ve onarım giderlerini ödemekle yükümlüdür. 38 YAVUZ, a.g.e., Sf. 52 96 • Sözleşme süresi sonunda yatırımcı şirket o tarihteki piyasa fiyatının altında bir fiyatla sözleşmeye konu olan malı satın alabilir. Fakat bu işlemin gerçekleşebilmesi için bu konu ile ilgili maddenin sözleşmede yer alması gerekir. Yatırımcı şirket sözleşme sonunda malı satın almak istemeyip, malı düşük bir kira bedeli ile kiralamak isteyebilir. Bu durumda, finansal kiralama şirketi kabul ederse, daha düşük bir kira karşılığında sözleşmenin süresi uzatılabilir veya yatırımcı şirket sözleşme süresi sonunda malları finansal kiralama şirketine iade eder. 7. Kira Ödemeleri Leasing Şirketi (Lessor) 6. Malın Kullanım Hakkının Devri 2. Leasing Şirketiyle Sözleşme Yapılması 3. Malın Satın Alınması 4. Mal Bedelinin Ödenmesi 1. Malın Seçimi Satıcı/Üretici Şirket Yatırımcı Şirket Kiracı (Lessee) 5. Malın Teslimi Şekil 1. Finansal Kiralama Süreci Finansal Kiralama Kanunu'na göre her türlü taşınır ya da taşınmaz mal finansal kiralama konusu olabilir. Ancak, patent hakkı, fikri ve sınai haklar ile 97 bilgisayar yazılımı gibi maddi olmayan konular için finansal kiralama yapılamamaktadır. Öte yandan finansal kiralama konusu malın bağımsız ve üzerinden amortisman ayrılabilen bir özellik taşıması gerekmektedir. Buna göre hammadde ya da ara malı niteliğinde bulunan ve kullanıldığında tüm özelliklerini yitiren mallar finansal kiralama konusu yapılamamaktadır. 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nda belirlenen süreye göre finansal kiralama sözleşmesinde belirlenen süre en az dört yıl olmalıdır. Finansal kiralama, yeni yatırımcılara ve KOBİ’lere özellikle büyük yatırımcılar şirketler ile rekabet edebilme imkanı ortaya çıkartan bir finansman tekniğidir. Firmaların finansman maliyetlerinin diğer alternatiflere oranla en az olduğu bir yöntem olarak ortaya çıkmıştır. Ayrıca, kira ödemeleri kiracının ekonomik satın alma gücüne göre belirlendiğinden avantajlıdır. Bunun yanında, firmaların vade sonunda satın alacakları malların piyasa değerini belirlemek zor olduğundan, ayrıca dönem sonunda ortaya çıkan kur farklılıkları sonucunda bir finansal riskin ortaya çıkabilmesi mümkün olduğundan ve kiralama işlemi sonunda yurt dışından gerçekleştirilen kiralama işlemi sonrasında malların mülkiyetinin elde edilebilmesi için satışı yapılırken gümrük vergisine tabi olması nedeniyle bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Türkiye’de 2008 yılındaki finansal kiralama işlemleri toplam kira alacakları içinde hizmetler sektörünün payı %50,06 oranında gerçekleşmiştir. Aynı dönemde imalat sanayinin toplam kira alacakları içindeki payı ise %43,08 oranında olmuştur. Bu dönemde tarımın payı ise %4,68 oranındadır. Hizmetler sektörü içinde inşaat (%19,44), taşımacılık, depolama ve haberleşme (%8,41) ile sağlık ve sosyal hizmetler (%7,69) en önemli sektörlerdir. İmalat sanayi içinde ise tekstil ve tekstil ürünleri sanayi (%7,90), 98 metal ana sanayi ve işlenmiş madde üretimi (%6,70) ile gıda, meşrubat ve tütün sanayi (%4,77) en çok paya sahip sektörlerdir.39 2.3.4.2. Faktoring Faktoring işlemi, her türlü mal ve hizmet satışlarından kaynaklanan vadeli ticari alacakların faktor adı verilen finans kurumuna temlik yoluyla devredilmesi karşılığı, bu kurumdan alacak takip, tahsilat, muhasebe ve ön ödeme şeklindeki finansman hizmetlerinden yararlanılması olarak tanımlanabilir. Bir diğer tanımda ise “Modern faktoring, faktoring şirketi ile alıcı ve satıcı arasında üç taraflı bir sözleşme olup, gerek iç gerekse de dış ticarette, kısa vadeli alacakların vadesinde tahsilini, istenildiği takdirde vadesinden önce alacağın belirli bir oranında peşin ödemesini sağlayan ve tahsilat riskini faktor denilen aracı kuruluşa devreden alternatif bir finansman yöntemidir.” denilmektedir. Yurt içinde gerçekleştirilen faktoring işlemlerinde üç, yurt dışındakiler için ise dört taraf bulunmaktadır. Yurt içindeki taraflar; alacaklı (satıcı) firma, alacakları devralan faktoring şirketi (factor) ve borçlu firmadır. Uluslar arası faktoring sözleşmesinin tarafları ise; alacaklı (satıcı) firma, alacakları devralan faktoring şirketi (factor), borçlu firma ve ithalatçı yada borçlunun kendi ülkesindeki muhabir bankadır. Faktoring işlemlerinin aşamaları aşağıda şekiller halinde belirtilmiştir. “Yurt içi faktoring” işleyiş sürecine ilişkin şekil aşağıdadır: 39 YAVUZ, a.g.e., Sf. 10 99 FAKTORING ŞĐRKETĐ 8.Fatura 7. Ön Ödeme 6. Fatura Temliki 5. Malların Gönderilmesi 4.Onay 3. Faktoring Sözleşmesi 2. Teklif 1. Faktoring Başvurusu ALICI İŞLETME 9. Komisyon ve Diğer Giderlerin Faturadan Düşülmesi Kalan Tutarın Satıcıya Ödenmesi SATICI İŞLETME 5. Malların Borçluya Gönderilmesi Şekil 2. Yurt İçinde Gerçekleştirilen Faktoring Süreci “Uluslar arası faktoring” işleyiş sürecine ilişkin şekil aşağıdadır: 100 8. Alacakların Temliki 6. Hizmet, Maliyet ve Limit Onayı Bildirilir 3. Mal Talebi ve İthalatçı Hakkında Bilgi Verilir 1. Faktoring Sözleşmesi YURTİÇİ FAKTORİNG ŞİRKETİ İHRACATÇI 9. Ön Ödeme 12. Komisyon ve Diğer Giderlerin Fatura Bedelinden Düşülmesi, Kalanın Satıcıya Ödenmesi 4. Limit Onayı İsteme 5. Araştırma Yapılır, Limit Onayı Verilir 2. İthalatçı Siparişi Verir 7. Malların Gönderilmesi MUHABİR FAKTORİNG ŞİRKETİ İTHALATÇI 10. Vadede Ödeme Şekil 3. Uluslar Arası Faktoring Süreci Türkiye’de 2008 yılında gerçekleşen faktoring işlemlerinin yaklaşık %1,3’ü tarım sektöründe, %71,3’ü imalat sanayi sektöründe, %25,7’si hizmetler sektöründe ve %1,6’sı diğer sektörlerde gerçekleştirilmiştir. İmalat sanayi içinde tekstil ve tekstil ürünleri sanayi, metal ana sanayi ve işlenmiş madde üretimi, ulaşım araçları sanayi, gıda, meşrubat ve tütün sanayi, kağıt hammaddesi ve kağıt ürünleri basım sanayi, makine ve techizat sanayi, kimya ve kimya ürünleri ile sentetik lif sanayi alt sektörlerinde en çok faktoring işlemi gerçekleşirken, hizmetler sanayinde en çok işlem inşaat 101 sektörü ve toptan ve perakende ticaret motorlu araç servis hizmetleri sektörlerinde olmuştur.40 Faktoring işlemleri ile müşteri firmalar alacaklarının tahsil edememe risklerini minimum düzeye indirmektedirler. Ayrıca, firmalar ön ödeme olarak tahsil ettikleri bedeller ile üretimde kullanılan girdileri peşin satın alabilmekte ve bu sayede maliyetlerini azaltarak daha karlı bir satış gerçekleştirebilmektedir. Faktoring işlemlerinin olumsuz yönü ise müşterilerin ödediği belirli bir komisyon karşılığında alacağını tahsil edebilmesidir. Uygun muhabir faktoring şirketinin bulunamaması halinde ise uzun vadeli bir çok sorun ortaya çıkabilmekte ve müşteriler tahsil edecekleri alacaklarını vadesinden çok daha geç alabilmektedirler.41 2.3.4.3. Forfaiting Forfaiting işlemi, ihracatçıya rücu hakkı olmaksızın ihracattan doğan alacakların satın alınması işlemidir. Böylece ihracatçı, forfaiting işlemiyle tahsil edilmeme riski olan bedel ve tahsil yükümlülüğünü bankaya devretmek suretiyle alacağı olan peşin para karşılığı satmış olmaktadır. Forfaiting işleminin konusu orta vadeli alacaklar olup, iskonto miktarı çıkarıldıktan sonra alacağın nominal değeri finanse edilmektedir. Forfaiting işleminde alacakları satın alan bir banka veya uzman kuruluş olan forfaiting şirketi vardır. Forfaiting şirketine uygulamada “forfaiter” denilmektedir. Elindeki banka avalli kambiyo senedini bankasına iskonto ettiren ihracatçı tam anlamıyla forfaiting işlemi yaptırmış sayılmamaktadır. Forfaiting işlemi, gerçek anlamda ihracatçının proje aşamasındayken yani 40 YAVUZ, a.g.e., Sf. 21 Güven SEVĐL, Đhracatın Finansmanında Alternatif Bir Araç Olarak Faktoring, ,Eskişehir Anadolu Üniversitesi, y.y., 1995, Sf. 22 41 102 malları sevk etmeden önce başvurusunu yaparak iskonto sözü alması ile başlamaktadır. Buna göre forfaiting işleminin; vadeli mal satışı yapan ihracatçı, vadeli mal alımı yapan ithalatçı, senedin ödeneceğine aval veren banka ve senetleri satın alan ve ihracatçının finansmanını sağlayan forfaiting şirketi olmak üzere dört farklı tarafı bulunmaktadır. Forfaiting işleminin başlayabilmesi için bazı temel koşulların yerine getirilmiş olması gerekir. Her şeyden önce ihracatçının ithalatçısına en az 6 ay vadeli satış yapmayı kabul etmiş olması gerekir. Ayrıca ihracatçının satıştan doğan alacaklarını takside bağlayan senetleri elinde bulundurması da önemlidir. Forfaiting şirketi ise bu senetler için bir banka veya kamu kuruluşundan senetlerin ödemesinin dönülemez ve şartsız garanti edilmesini istemektedir. Bir diğer önemli nokta ise, ihracatçının forfaiting şirketine ödeyeceği faiz tutarını ithalatçıya satacağı mal bedeline ekleyeceğini önceden ithalatçı ile anlaşmış olması gerekmektedir. Forfaiting işleminde ihracatçı vadeli satışı gerçekleştirmeden önce forfaiting şirketine başvurur ve forfaiting şirketi ihracatçının talebini değerlendirir. Eğer kabul edecekse ihracatçı şirket ile sözleşme koşullarını belirler ve taraflar sözleşmeyi imzalar. İhracatçı, talep edilen kredinin tutarı, vadesi, para birimi, ihracatçının adı ve ülkesi, alacakların şekli, garantörün adı ve bulunduğu ülke, senetlerin tutarı ve vadeleri, forfaitinge konu olan malların cinsi ve miktarı, sevk belgesinin teslim tarihi, poliçe ve bonoların ödeme yeri ve taraflar arasında gerekli görülen belgelere ait yazılı bir açıklamayı forfaiting şirketine verir. 103 Forfaitingde kesin tekliften sonra ise aşağıdaki işlemler 42 gerçekleşmektedir: • İhracatçı, forfaiting maliyetini malın fiyatına ekleyerek ithalatçı ile sözleşme yapar. • İhracatçı malları gönderir ve malları teslim eden sevk belgelerini doğrudan veya kendi bankası aracılığı ile ithalatçının bankasına gönderir. • İthalatçının bankası poliçe kabulu veya bono karşılığında belgeleri alıcıya teslim eder. Poliçeye ya da bonoya aval kaydını koyar veya garanti mektubunu düzenler ve doğrudan ihracatçıya veya ihracatçının bankasına gönderir. • İhracatçı ilgili belgeleri forfaiting şirketine ibraz eder. • Forfaiting şirketi kontrol işlemini tamamladıktan sonra iskonto hesabını yapar ve ihracatçıya ödemede bulunur. • Forfaiting şirketi senedi vadesinden önce aval bankasına ödeme için ibraz eder. • Aval bankası, ithalatçıdan senet bedelini tahsil eder. Forfaiting şirketine, vade tarihi valörü üzerinden ödeme yapar. Eğer, ithalatçıdan tahsilat yapılamamışsa, ödeme aval bankası tarafından yapılır. 42 YAVUZ, a.g.e., Sf. 27 104 1. Satış Sözleşmesi Yapılması 2. Malın Gönderilmesi İHRACATÇI (SATICI) 4. Avalli Senetlerin Teslimi 5. Forfaiting Sözleşmesinin Yapılması İTHALATÇI (MÜŞTERİ) 3. Senetlere Aval Verilmesi 6. Senetlerin Teslimi 7. İskonto Edilen Tutarın Peşin Ödenmesi FORFAİTİNG ŞİRKETİ (FORFAITER) 9. Senetlerin Vadesinde Tahsilata Gönderilmesi 10. Vadelerinde Senetlerin Ödenmesi GARANTÖR (AVAL VEREN BANKA) 8. Vadelerinde Senetlerin Tahsile Şekil 4. Forfaiting Süreci Forfaiting işleminin diğer alternatif finansman tekniklerinde olduğu gibi taraflarına hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileri vardır. İhracatçı için bu işlemin en büyük avantajı alacağını kesinlikle tahsil edecek olmasıdır. Ayrıca forfaiting işlemine ilişkin giderlerin tam olarak bilinememesi nedeniyle vadeli satışı yapılacak malın fiyatı üzerine bu giderleri ekleme imkanına da sahiptir. Forfaiting şirketi için ise işlemlerden elde edilecek yüksek komisyon bedeli net kar olmaktadır. Forfaiting şirketi ayrıca karşı karşıya olduğu riskler ve tahsilat için beklenilen süre için de komisyon almaktadır. Forfaiting şirketi dilerse elinde bulundurduğu senetleri başka bir forfaiting yada komisyoncu firmaya devredebilmektedir. İthalatçı firma için bu tekniğin sağladığı en büyük avantaj ise satın alacağı malı peşin almakta fakat bedelini taksitler halinde ve 105 sabit faiz imkanıyla ödemektedir. Garantör banka da teminat unsuru olarak bir komisyon geliri elde etmektedir. Forfaiting işleminin ihracatçı için alacağı tahsil etme garantisi olduğu gibi ödediği yüksek komisyon bedeli ise ihracatçı için olumsuz yönü olmaktadır. Aynı şekilde ithalatçının garantör bankasından aldığı gayri nakdi kredi ile limiti azalmakta ve bu bankaya bir miktar komisyon bedeli de ödenmektedir. Forfaiting şirketi için dezavantajı ise ödemenin tahsil edilememesi halinde başvuracağı yada rücu edebileceği bir birimin bulunmamasıdır. Garantör banka için tek risk ise garanti ettiği belgeler karşısında mutlak yükümlü olmasıdır. Türkiye açısından forfaiting işleminin bir değerlendirmesi yapıldığında başlıca iki piyasanın varlığından söz edilebilir. Bunlardan birincisi vadeli mal satışı sonucu ihracatçının gerek finansman gerekse ihracattan doğan diğer ticari ve politik risklerinin tamamıyla üstlenildiği ve vadeli satış bedelinin ihracatçıya hemen ödendiği yurt içi piyasa; diğeri ise alacak hakkını temsil eden emre yazılı senetlerin alım satımının yapıldığı uluslararası piyasadır. Türkiye’nin toplam ihracatı içinde yatırım malları ihracatının yaklaşık %10 oranında paya sahip olması, yatırım malları ihracatında bir finansman yöntemi olarak tanımlanan forfaitingin işlem alanını daraltmaktadır. Fakat, uluslararası uygulamalara bakıldığında, dayanıklı veya dayanıksız tüketim malları ihracatının finansmanında da forfaiting uygulanabilmekte ve söz konusu işlem Türkiye’de bu yönüyle gelişme göstermektedir.43 43 YAVUZ, a.g.e., Sf. 31 106 2.3.5. Dahilde İşleme Rejimi “Dahilde İşleme Rejimi” ihraç ürününün elde edilmesinde kullanılan girdilerin ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın gümrük muafiyetli olarak ithal edilmesidir. Dahilde İşleme Rejimi kapsamında gümrük muafiyetli ithalatın yanı sıra vergi, resim ve harç istisnası da uygulanmaktadır. Bu istisnalar Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi, harçlar, Hal Rüsumu, diğer kanunlarda yer alan vergi, resim ve harçlar ve Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintilerine yönelik istisnalardır. Söz konusu istisnalar ile yurt dışındaki piyasalardan elde edilen ham maddenin işlenmesiyle üçüncü ülkelere ihracını sağlayan Dahilde İşleme Rejimi (DİR), ihraç ürünlerine uluslar arası alanda rekabet gücü kazandırarak ihracatın arttırılması sağlamaktadır. Dahilde İşleme Rejimi, 95/7615 sayılı Dahilde İşleme Kararı kapsamında uygulanmaktadır. Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü ve Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü rejimin uygulayıcısıdırlar. Dahilde İşleme Rejimi’nden tüm imalatçı ve ihracatçılar faydalanabilmektedir. Kanunla tanınan vergi muafiyet ve istisnaları için süre sınırlaması bulunmamaktadır. Muafiyetlerden yararlanabilmek için DTM’den Dahilde İşleme İzin Belgesi alınması gerekmektedir. Ancak her bir Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında üretilen ürünün cinsine göre 6, 9, 12 ay olarak süre sınırlaması bulunmaktadır. Ayrıca 2001/7 sayılı Dahilde İşleme İzni Hakkında Tebliğ kapsamındaki işleme faaliyetleri için Gümrük İdarelerine başvurulması gerekmektedir. 2009/10 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile 2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliğine göre, 2009 yılında dünyadaki genel ekonomik krizin imalatçı ve ihracatçılar üzerindeki etkilerinin devam etmesi nedeniyle, 01/01/2007 – 30/06/2009 107 tarihleri arasında düzenlenmiş ve henüz ihracat taahhüt hesabı kapatılmamış dahilde işleme izin belgelerinde sadece belgede kayıtlı malların eksik ihracatının tamamlanabilmesi amacıyla 1 ay içerisinde Dış Ticaret Müsteşarlığı’na müracaat edilmesi kaydıyla azami 6 aylık ek süre verilmesi karara bağlanmıştır. 2.3.6. Hariçte İşleme Rejimi Hariçte İşleme Rejimi, serbest dolaşımda bulunan eşyanın daha ileri safhada işlenmek, tamir edilmek veya yenilenmek üzere geçici olarak Türkiye Gümrük Bölgesi dışına veya serbest bölgelere ihraç edilmesi ve bu faaliyetler sonucunda elde edilen ürünlerin, gümrük vergilerinden tam veya kısmi muafiyet uygulanmak suretiyle ve ikili veya çok taraflı ticaret anlaşmaları çerçevesinde bazı işlem görmüş ürünler için konulmuş veya konulacak olan gümrük vergisi muafiyeti içeren hükümler saklı kalmak kaydıyla, yeniden serbest dolaşıma girmesi ve standart değişim sistemi kapsamında ithali ile ilgili faaliyetleri kapsamaktadır. Hariçte işleme izin belgesi Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmektedir. Bu belgelerin geçerliliği ise azami 12 ay olarak belirlenmiştir. Rejimin uygulayıcısı ise İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’dir. İzin belgelerinin teslim alınmasından itibaren en geç 1 ay içerisinde müraacatların İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’nden birisine yapılması gerekmektedir. 2.3.7. Serbest Bölgeler Serbest Bölgeler, Türkiye Gümrük Bölgesi’nin parçaları olmakla beraber, serbest dolaşımda olmayan eşyanın her hangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında 108 ön görülen haller dışında kullanılmamak yada tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen veya serbest dolaşımdaki eşyanın, bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerlerdir.44 Serbest Bölgeler Kanunu, Türkiye’de ihracat için yatırım ve üretimi arttırmak, yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırmak, ekonominin girdi ihtiyacını ucuz ve düzenli bir şekilde temin etmek, dış ticaret ve finansman imkanlarından daha fazla yararlanmak üzere, serbest bölgelerin kurulması, yer ve sınırlarının tayini, yönetimi ve faaliyet konularının belirlenmesi gibi açıklayıcı hususları belirlemiştir. Bu bölgelerde, Yüksek Planlama Kurulu tarafından uygun görülen her türlü sınai ve ticari faaliyet yürütülebilmektedir. Serbest Bölgeler ülkenin siyasi sınırları içerisinde olmakla birlikte gümrük sınırı dışında sayılmaktadır. Bu yüzden, serbest bölgelerde vergi, resim, harç, gümrük ve kambiyo mükelleflerine dair hükümler uygulanmamaktadır. Serbest bölge firmaları bu kapsamda sağlanan muafiyetlerden faydalanabilmek için Dış Ticaret Müsteşarlığı (Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü)’den faaliyet türlerine göre 10 ile 30 yıl arasında geçerli süreyle faaliyet ruhsatı almaktadırlar. Bu ruhsat ile kurumlar vergisi, gelir vergisi, KDV il her türlü vergi, resim ve harçtan muaftırlar. 2008 yılında Türkiye’de bulunan Serbest Bölgelerin ticaret hacmi 24,5 milyar doları aşmıştır. Türkiye Serbest Bölgelerinin Avrupa Birliği (27 ülke) ülkeleri ile yapmış olduğu ticaret hacmi ise 7,3 milyar dolardır45. 44 45 GÜRSOY, a.g.e. (Dış Ticaret Đşlemleri Yönetimi), Sf. 284 http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/SB/ABIliskilerDb/sb_ulke.pdf , (12.01.2010) ÜÇÜNCÜ BÖLÜM DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE MUHASEBE UYGULAMALARI VE UYGULAMALARIN MUHASEBE STANDARTLARI KARŞISINDAKİ DURUMU Dış ticaret muhasebesi, firmaların dış ticaret işlemlerini yürütürken ihracat ve ithalat işlemlerinde maliyet ve birim fiyatlarını daha gerçekçi bir şekilde belirlemelerine yardımcı olmaktadır. Bu bakımdan, firmaların yurt dışındaki diğer firmalar ile yaptıkları ticaretin finansal raporlarını doğru ve etkin bir şekilde gözlemleyerek, hareketlerini bu gözlemlere göre belirlemeleri firmaların yararına olmaktadır.1 Bu yüzden dış ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesinde sabit olan ve kayıtların doğruluğunun dayandığı bazı kriterler vardır. Bu kriterler şu şekildedir. - Dış ticaret işlemleri döviz üzerinden gerçekleştirilen işlemlerdir. - Döviz fiyatları sürekli değişim halinde olan verilerdir. - Dış ticaret işlemlerinin gerçekleştirildiği gün esas alınarak döviz kurları Türk Lirasına çevrilmektedir. - Dış ticaret muhasebesi için gerekli spesifik hesaplar defteri kebir hesapları altında belirlenmektedir. - Yurt dışında gerçekleştirilen satışların sonucu etkilediği göz önüne alındığında “601 Yurt Dışı Satışlar” hesabı dış ticaret muhasebesini genel muhasebeden ayıran en büyük fark olmaktadır. Bu özellikler dikkate alındığında tek düzen hesap planında dış ticaret işlemleri için kullanılan bazı hesaplar önem kazanmaktadır. Bu hesaplar şöyledir; 1 ŞOĞUR , a.g.e., Sf. 160 110 - Yabancı Paralar Kasası Hesabı - Yabancı Paralı Alınan Çekler Hesabı - Yabancı Paralı Banka (Döviz Tevdiat Hesabı) - Yurt Dışı Alıcılar Hesabı - Yurt Dışında Bırakılan İhracat Bedelleri Hesabı - Yabancı Paralı Alacak Senetleri Hesabı - Yabancı Paralı Borç Senetler Hesabı - Verilen İthalat Sipariş Avansları Hesabı - Alınan İhracat Sipariş Avansları Hesabı - Yabancı Paralı Banka Kredileri - Yurt Dışı Satıcılar Hesabı - Yurt Dışı Üretime Verilen İlk Madde Stok Hesabı - Yurt Dışı Üretim Yarı Mamul Hesabı - Yurt Dışı Üretilen Mamuller Hesabı - İhraç Kaydıyla Satın Alınan Ticari Mallar Hesabı - İthal Edilen Ticari Mallar Hesabı - Yurt Dışı Satışlar Hesabı - İhracat Dolayısı ile Tecil Edilen KDV Hesabı - İhracat Dolayısı ile Terkin Edilen KDV Hesabı - İhracat Dolayısı ile Talep Edilen KDV Hesabı - İthalatta KDV Hesabı - İhraç Maliyeti Hesabı - İhraç Süreci Maliyeti Hesabı - İhraç Edilen Ticari Malın Maliyeti Hesabı - İhraç Edilen Mamulün Maliyeti Hesabı - İhraç Edilen Hizmetin Maliyeti Hesabı - Yurt Dışı Satış İadeleri Hesabı - Kambiyo Karları / Zararları Hesabı - İthalatın Maliyeti Hesabı - Yurt Dışı Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabı - Yurt Dışı Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri Hesabı - Dönem Kar / Zararı Hesabı 111 Şüphesiz ki ihracat ve ithalat işlemlerinin muhasebeleştirilmesinde bu hesapların kullanılması yeterli değildir. Ancak, özellik arz eden hesapların gösterilmesi açısından bu hesapların işleyiş tarzının belirtilmesi önemlidir. Diğer hesaplar genel muhasebe prensiplerine göre bu hesaplar ile uyumlu olarak çalışan hesaplardan oluşmaktadır. 3.1. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİNDE ÖNEM ARZ EDEN MUHASEBE STANDARTLARINA BAKIŞ Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde yani muhasebe uygulamalarının muhasebe standartları karşısında ki durumunu kavramak amacıyla belirli muhasebe standartlarından bahsetmek gerekir. Bu standartlar dış ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesinde daha çok önem arz eden standartlardır. Bunlar “TMS 2 – Stoklara İlişkin Muhasebe Standardı”, “TMS 18 – Hasılatlara İlişkin Muhasebe Standardı”, “TMS 21 – Kur Değişiminin Etkilerine İlişkin Muhasebe Standardı”, “TMS 23 – Borçlanma Maliyetlerine İlişkin Muhasebe Standardı”, “TMS – 16 Maddi Duran Varlıklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı” ve “TMS 38 – Maddi Olmayan Duran Varlıklara İlişkin Muhasebe Standardı” olmak üzere beş farklı uygulamanın düzenlemeleridir. Bu bölümde söz konusu standartlara ilişkin tanım, standardın düzenlenmesindeki amaç, önemli bilgiler ve standardın uygulamalardaki durumuna ilişkin genel değerlendirmeler üzerinde durulacak, daha sonrasında ise dış ticaret işlemlerinde özellik arz eden yukarıdaki hesapların işleyişine ilişkin açıklamalara yer verilerek, örnek uygulamalar yapılacaktır. 3.1.1. Stoklara İlişkin Muhasebe Standardı (TMS 2) Dış ticaret işlemlerinde stoklar önem arz etmektedir. Çünkü firmaların yapmış olduğu ticari faaliyetlerinin temelini stoklar oluşturmaktadır. Yapılan iş ister ticari mal satışı, ister hizmet karşılığı satış olsun stok kalemi 112 hesaplarında bu ticari faaliyetlerin kayıt altına alınması gerekmektedir. Dış ticaret işlemlerinin de en temel amacı ya satış yaparak gelir elde etmek ya da ihtiyaç olanı satın alarak ihtiyacı gidermek olduğunda göre stoklar sıklıkla kullanılan işlemler olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte bu standart muhasebe kayıtlarının nasıl muhasebeleştirilmesi gerektiği hususunu ortaya koymaktadır. Bunu anlamak açısından standart’ın amaç kapsam ve işleyişine değinmek önemlidir. Bu standardın amacı stoklarla ilgili muhasebe işlemlerini açıklamaktır. Muhasebede stokların muhasebeleştirilmesi ile ilgili temel konu, stokların bir varlık olarak muhasebeleştirilmesinde, kullanılmasında ve elden çıkarılmasında gerçekleşen gelirler ile karşılaştırılacak olan ilgili maliyetin belirlenmesidir. Bu standart, stok maliyetlerinin, net gerçekleşebilir değere indirgemeyi de içererek, nasıl saptanacağını ve gidere dönüşeceğini açıklar. Standart ayrıca stok maliyetlerinin oluşumu, içeriği ile uygulanacak değerleme yöntemleri hakkında da bilgi verir. TMS 2’de yer alan tanımlamalar ise aşağıdaki gibidir. Stoklar: • İşin normal akışı içinde ( olağan işletme faaliyetleri kapsamında ) satılmak için elde tutulan; • Satılmak üzere üretilmekte olan; ya da • Üretim sürecinde ya da hizmet sunumunda kullanılacak ilk madde ve malzemeler şeklinde bulunan varlıklardır. Stokların Değerlemesi: Stoklar, maliyet ve net gerçekleşebilir değerin düşük olanı ile değerlenir. 113 Stokların Maliyeti: Stokların maliyeti; tüm satın alma maliyetlerini, dönüştürme maliyetlerini ve stokların mevcut durumuna ve konumuna getirilmesi için katlanılan diğer maliyetleri içerir. Satın Alma Maliyeti: Stokların satın alma maliyeti; satın alma fiyatı, ithalat vergileri ve diğer vergiler (firma tarafından vergi idaresinden iade alınabilecekler hariç) ve nakliye, yükleme boşaltma maliyetleri ile mamul, malzeme ve hizmetlerin elde edilmesiyle doğrudan bağlantısı kurulabilen diğer maliyetleri içerir. Ticari iskontolar ve benzeri diğer indirimler, satın alma maliyetinin belirlenmesinde indirim konusu yapılır. Hizmet Sunan İşletmelerde Stok Maliyeti: Verilen hizmetle ilgili hasılatın mali tablolara gelir olarak yansıtılmadığı durumlarda ilgili giderler stok hesabına yansıtılır. Hizmet sunan işletmelerde stokların maliyeti, esas olarak, kontrol işlemlerini yürüten personel dahil olmak üzere, hizmetin sunulmasında doğrudan görev alan personelin işçilik ücretleri ve diğer maliyetleri ile bunlarla ilişkili olabilecek genel giderleri içerir. Satış ve genel yönetim ile ilgili personelin işçilik ücretleri ve bunlarla ilgili diğer giderleri, hizmetin maliyetine dahil edilmez. Bu giderler, gerçekleştiği dönemde gider olarak mali tablolara alınır. Hizmet sunan bir işletmenin stoklarının maliyeti, kar marjını veya işletmeler tarafından fiyatlara dahil edilen üretimle ilgili olmayan maliyetleri içermez. Standartta bahsedildiği üzere stoklarla ilgili olarak maliyet değerlerinin belirlenmesinde uygulamada bir sorun yaşanmamaktadır. Uygulamada da standardın belirlemiş olduğu alış giderleri rahatlıkla uygulanabilmektedir. Ancak standartta belirtilen “Stoklar, maliyet ve net gerçekleşebilir değerin düşük olanı ile değerlenir.” hükmü gereği stokların değerlemeye tabi tutulması noktasında uygulamada sorunlar sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Net gerçekleşebilir değerin belirlenmesi konusunda sadece yaklaşık rakamlar belirlenebilir olması özellikle ekonomik krizlerin olduğu dönemlerde sorun yaratabilmektedir. Çünkü kriz ortamında işletmeler gerektiğinde nakit 114 ihtiyaçları için ellerinde ki stoku bu değerin altında da ellerinden çıkarabilmektedirler. Bu durumda firmalar ekonomik kriz dönemlerinde mecburi zarar açıklaması yoluna gidebilmektedir. Diğer bir sorun ise vergi mevzuatları ile standartların paralel bir gelişme göstermemesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü standartlara göre yapılan değerlemeler vergi mevzuatlarında kabul görmeyebilmektedir. Bu sorunların hepsi yurt içerisinde bir firmaya yapılacak satışlar için olduğu kadar yurt dışı satışları için de aynı oranda etkilidir. 3.1.2. Hasılatlara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 18) TMS 18’e ilişkin önemli hususlar standartta geçtiği gibi aşağıda verilmiştir. Buna göre standardın amacı; belirli tipteki işlemlerden ve olaylardan elde edilen hasılat ile ilgili muhasebe işlemlerini açıklamaktır. Gelir; Finansal Tabloların Hazırlanma ve Sunulma Esaslarına İlişkin Kavramsal Çerçevede, hesap dönemi boyunca, sermayedarların katkılarıyla ilgili olanlar dışındaki nakit girişleri veya varlıklardaki artışlar veya borçlardaki azalışlar olarak özkaynaklarda artışa neden olan ekonomik faydalardaki artışlar olarak tanımlanmıştır. Gelirin tanımı hasılatın ve kazancın ikisini birden içerir. Hasılat işletmenin olağan faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan gelirdir ve satışlar, ücretler, faiz, temettü ve isim hakları gibi çeşitli adlar taşır. Hasılatın muhasebeleştirilmesine ilişkin ilk konu, hasılatın ne zaman muhasebeleştirileceğinin belirlenmesidir. Hasılat; gelecekteki ekonomik faydaların işletmeye girmelerinin olası oldukları ve söz konusu faydalar güvenilir olarak ölçülebildikleri durumlarda muhasebeleştirilir. 115 Bu standart aşağıdaki işlem ve olaylardan kaynaklanan hasılatın muhasebeleştirilmesinde uygulanır. • mal satışları; • hizmet sunumları; ve • işletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılmasından sağlanan faiz, isim hakkı ve temettüler. Hizmet sunumu; üzerinde anlaşmaya varılmış sözleşmeye bağlı bir işin taraflarca belirlenmiş sürede işletme tarafından yapılmasını içerir. Hizmetler bir veya birden çok dönem içinde sunulabilir. İşletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılması aşağıda belirtilen gelir türlerini ortaya çıkarır: • faiz – nakit veya nakit benzerlerinin kullandırılmasından ya da işletmeye borçlanılmış tutarlar üzerinden talep edilenler; • isim hakları – patent, ticari marka, telif hakkı, yazılım programları gibi uzun vadeli işletme varlıklarının kullandırılması karşılığında talep edilenler; ve • temettüler – ortaklara sahip oldukları belli tertip sermaye ile orantılı olarak dağıtılan kârlar. TMS 18’de yer alan bazı terimlerin tanımları ise aşağıda verilmiştir. Hasılat: Ortakların sermayeye katkıları dışında, özkaynakta artışla sonuçlanan ve işletmenin dönem içindeki olağan faaliyetlerinden elde edilen brüt ekonomik fayda tutarıdır. 116 Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır. Hasılat, yalnızca, işletmenin kendi adına aldığı ve alacağı brüt ekonomik yarar akışlarını içerir. Üçüncü kişiler adına tahsil edilen satış vergileri, mal ve hizmet vergileri ve katma değer vergisi gibi tutarlar işletme tarafından elde edilen ekonomik yararlar değildir ve özkaynakta artış yaratmaz. Bu nedenle bu tutarlar hasılat dışında bırakılır. Benzer şekilde, acente ilişkilerinde brüt ekonomik yarar akışları işletme özkaynaklarında artış yaratmayan, acentası olunan işletme adına yapılan tahsilat tutarlarını da içerir. Acentesi olunan işletme adına yapılan tahsilat tutarları hasılat değildir. Hasılat yalnızca komisyon tutarıdır.1 Muhasebe standardında açıkça belirtildiği üzere, takas işlemi sonucu elde edilen fayda kesinlikle “hasılat” olarak değerlendirilmemektedir. Hasılat ancak işleme ilişkin ekonomik yararların işletme tarafından elde edilmesinin muhtemel olması durumunda finansal tablolara yansıtılır. Bazı durumlarda bu tahsilat yapılana veya bir belirsizlik ortadan kaldırılana kadar mümkün olmayabilir. Örneğin yabancı bir ülkede yapılan satışta, yetkili otoritenin bedelin yurt dışına transferine izin vermesi konusunda belirsizlik olabilir. İzin verildiğinde belirsizlik ortadan kalkar ve hasılat finansal tablolara yansıtılır. Daha önce finansal tablolara yansıtılmış olan hasılat tutarının tahsil edilebilirliği konusunda bir belirsizliğin ortaya çıkması durumunda, tahsil edilemeyen veya tahsil edilebilme olasılığı muhtemel olmaktan çıkan tutar, başlangıçta muhasebeleştirilen hasılatın düzeltilmesi yerine, gider olarak finansal tablolara yansıtılır. 1 TMS 18 – Hasılatlara Đlişkin Muhasebe Standartdı, Resmi Gazete (08.01.2009 / 27104), rega.basbakanlik.gov.tr 117 Dış ticaret işlemleri açısından gelirin uygulamada finansal tablolara yansıtılması ihracatın fiili gerçekleşme tarihiyle yani gümrükten çıkış tarihiyle ilgilidir. Standartta belirtildiği üzere hasılatın finansal tablolara yansıtılması için gerekli hususların sağlanması fiili ihracat tarihinden sonra da mümkün olmayabilir. Burada da ortaya çıkan durum vergi mevzuatlarının ve standartların paralellik göstermemesidir. Ayrıca standartta belirtilen hususların geçerliliği yorum yapan kişiye göre farklılık gösterebilir. Diğer bir husus ise işletmeler bazı durumlarda finansman sorunlarını çözmek için mal veya hizmet tesliminden önce satış faturalarını düzenleyebilmektedir. Örneğin uygulamada finansal kiralama (leasing) satış işlemlerinde bu olay sıklıkla görülebilmektedir. Bu gibi durumlarda işletmeler hasılatlarını ne zaman finansal tablolara yansıtacaklarını belirleme konusunda sıkıntılar yaşayabilirler. 3.1.3. Kur Değişiminin Etkilerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 21) Bilindiği üzere firmalar muhasebe kayıtlarını Türk Lirası cinsinden tutmak zorundadırlar. Bununla beraber küreselleşen dünya ekonomisine bağlı olarak ticari faaliyetlerin sınır tanımayan bir hız kazanması ile birlikte özellikle dış ticaret işlemleri artmıştır. Dış ticaret işlemlerinde alınan, satılan mal veya hizmetlerin yabancı para cinsinden olması ile birlikte bu yabancı paraların Türk Lirası cinsinden çevrilmesi hususu önem arz etmektedir. Ayrıca işletmeler finansal tablolarını yabancı para cinsinden de sunmak isteyebilmektedirler. Böyle bir durumda işlemlerin muhasebeleştirilmesinde esas alınması gereken kurlara ilişkin düzenlemelerin önemi daha da artmaktadır. İşte bu durumlarda kur değişiminin ne şekilde olacağı ve finansal tablolara aktarılacağı bu standardın konusu ve amacını oluşturmaktadır. Söz konusu standardın uygulandığı durumlar ise aşağıdaki gibidir. 118 • Yabancı paralı işlemlerin ve yabancı para cinsinden bakiyelerin muhasebeleştirilmesinde; • İşletmenin finansal tablolarına konsolidasyon, oransal konsolidasyon ya da özkaynak yöntemi uygulanarak dahil edilen yurtdışındaki işletmelerin faaliyet sonuçlarının ve finansal durumunun raporlama para birimine çevrilmesinde, • İşletmenin faaliyet sonuçlarının ve finansal durumunun finansal tablolarda kullanılan para birimine çevrilmesinde uygulanmaktadır. Ayrıca bu standart, bir işletmenin türev araçlarına ilişkin tutarları geçerli para biriminden finansal tablolarda kullanılan para birimine çevirirken de uygulanır. TMS 21’e ilişkin düzenlemeler yurtdışındaki işletmedeki net yatırım da dahil olmak üzere, yabancı paralı kalemler için yapılan finansal riskten korunma muhasebesinde uygulanmamaktadır. Ayrıca standart, yabancı paralı işlemlerden kaynaklanan nakit akışlarının Nakit Akış Tablosundaki sunumunda ya da yurtdışındaki işletmenin nakit akışlarının çevriminde de uygulanmamaktadır. TMS 21’de geçen önemli kavramlar ve tanımlar ise aşağıda verilmiştir.2 Kapanış kuru: Raporlama dönemi sonunda geçerli kurdur. Kur farkı: Bir para birimindeki belirli bir tutarın diğer bir para birimine farklı kurlardan çevrilmesinden doğan farktır. 2 TMS 21 – Kur Değişiminin Etkilerine Đlişkin Türkiye Muhasebe Standardı, Resmi Gazete (08.01.2009 / 27104), rega.basbakanlik.gov.tr 119 Döviz kuru: İki para biriminin değişim oranıdır. Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli taraflar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır. Yabancı para: İşletmenin geçerli para biriminden farklı para birimidir. Yurtdışındaki işletme: Raporlayan işletmenin, kendisininkinden farklı bir ülke ya da para biriminde faaliyette bulunan, bir bağlı ortaklığı, iştiraki, iş ortaklığı ya da şubesidir. Geçerli para birimi: İşletmenin faaliyet gösterdiği temel ekonomik çevrenin para birimidir. Grup: Bir ana ortaklık ve onun tüm bağlı ortaklıklarıdır. Parasal kalemler: Elde tutulan para ile sabit veya belirlenebilir bir tutarda para olarak alınacak veya ödenecek varlık ve borçlardır. Yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım: Yurtdışındaki işletmenin net aktiflerinde raporlayan işletmenin payıdır. Finansal tablolarda kullanılan para birimi: Finansal tabloların sunulduğu para birimidir. Geçerli (spot) kur: Hemen teslim halindeki geçerli olan döviz kurudur. Yukarıdaki göstergelerin karışık ve geçerli para biriminin açık olmadığı durumlarda yönetim; temel işlemlerin, olayların ve koşulların ekonomik etkilerini en iyi yansıtan para biriminin belirlenmesinde kendi takdirini kullanır. Fakat kullanırken öncelik şu şekildedir: 120 Bir işletmenin faaliyette bulunduğu temel ekonomik çevre, genel olarak nakit yarattığı ve harcadığı çevredir. Bir işletme, geçerli para biriminin tespitinde aşağıdaki faktörleri dikkate alır: Geçerli para birimi: Mal ve hizmetlerin satış fiyatlarını en çok etkileyen para birimidir (mal ve hizmetlerin satış fiyatlarının çoğunlukla bağlı olduğu ve gerçekleştiği para birimidir) Rekabet unsurları ve yasal düzenlemeleriyle mal ve hizmetlerin satış fiyatlarını en çok etkileyen ülkenin para birimi de geçerli para birimi olarak değerlendirilmektedir. Bir başka kritere göre de geçerli para birimi mal ve hizmetlere ilişkin işçilik, ham madde ve diğer maliyetleri en çok etkileyen para birimidir (sıklıkla, bu tür maliyetlerin oluştuğu ve ödendiği para birimidir). Bir işletmenin geçerli para birimi işletme ile ilgili temel işlemleri, olayları ve koşulları yansıtır. Dolayısıyla, bir kere belirlendikten sonra, işletmeyi etkileyen temel işlemler, olaylar ve koşullar değişmediği sürece geçerli para birimi değişmemektedir. Tanımlamalarda belirtilen hususlar dışında doğru kurların esas alınarak muhasebeleştirilmenin yapılmasının önemi ortaya çıkmaktadır. TMS 21’de “Bir yabancı para işlemi ilk muhasebeleştirme sırasında; yabancı para birimindeki tutara, geçerli para birimi ile işlem tarihindeki yabancı para birimi arasındaki geçerli kur uygulanarak, geçerli para biriminden kaydedilir.” denilmektedir. İşlem tarihi, işlemin Türkiye Finansal Raporlama Standartları’na göre ilk defa kaydedilmesi gerektiği tarihtir. Uygulama kolaylığı nedeniyle, işlem tarihindeki gerçek kura yaklaşan bir kurun, örneğin, haftanın ya da ayın ortalama kurunun, o dönem içinde her bir yabancı para biriminde gerçekleşen işlemlerin tümü için kullanılması mümkündür. Bununla birlikte, döviz kurunun önemli ölçüde dalgalanması durumunda dönem için ortalama kur kullanılmaz. Dış ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesinde ise 121 genellikle “T.C. Merkez Bankası Döviz Alış Kuru” içerisinde belirtilen kurlar esas alınmaktadır. Bazı kalemlerin defter değeri iki ya da daha fazla tutar karşılaştırılarak belirlenir. Örneğin, stokların defter değeri “TMS 2 Stoklar” Standardına göre maliyet ya da net gerçekleşebilir değerden düşük olanıdır. Benzer şekilde, “TMS 36 Varlıklarda Değer Düşüklüğü” Standardına göre, değer düşüklüğü göstergesi olan bir varlığın defter değeri, muhtemel değer düşüklüğü dikkate alınmadan önceki defter değeri ile geri kazanılabilir tutarından düşük olanıdır. Yabancı paralı bir işlemden parasal kalemler oluştuğunda ve işlem tarihi ile ödeme tarihi arasında döviz kurunda değişim olduğunda, kur farkı oluşur. İşlem, gerçekleştiği muhasebe döneminde kapanıyorsa, tüm kur farkı aynı dönemde finansal tablolara yansıtılır. Ancak, işlem izleyen bir muhasebe döneminde kapanıyorsa, kapanma tarihine kadar her bir dönemde muhasebeleştirilecek kur farkları her dönemde döviz kurlarında meydana gelen değişime göre belirlenir. Dış ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesi göz önüne alındığında standartta belirtilen hususlar ile uygulamalar arasında büyük farklılıklar bulunmamaktadır. Standartta olduğu gibi uygulamada da yabancı paralı işlemler dönem sonlarında kapanış kurları ile değerlendirilmektedir. Burada sorun oluşturabilecek durum ise değerleme hususudur. Değerleme ölçülerinin geçerliliği yorumlayanlara göre farklılık gösterebilmekte, bir kişi için uygun olan değerleme esası diğeri için farklı yorumlanabilmektedir. 3.1.4. Borçlanma Maliyetlerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 23) Küreselleşen dünya ekonomisinde olduğu gibi ülkemizde de işletmelerin ticari faaliyetlerini tamamını kendi özkaynakları ile karşılaması 122 mümkün olmamaktadır. Ticari faaliyetlerini sürdürmek için finansmanlarını organize etmek ve dışarıdan sağlamak zorundadırlar. Firmalar bu finansman hizmetini direkt olarak finans kuruluşlarından alabileceği gibi mal veya hizmet aldığı işletmelerden vadeli alış yaparak da karşılayabilmektedirler. Ayrıca bir varlığı elde edebilmek, inşa etmek veya üretimi ile ilgili doğrudan ilişkilendirilebilen borçlanma maliyetleri varlığın maliyetinin bir parçasıdır. Diğer borçlanma maliyetleri ise giderlerdir. Bu çerçeve içerisinde borçlanma maliyetinin varlıkla direkt ilişkili olup olmadığı hususu önem kazanmaktadır. Bu husus ise borçlanma maliyetlerine ilişkin düzenlemelerde açıklanmıştır. Dış ticaret işlemlerinde gerçekleştirilen vadeli mal ya da hizmet alımları (ithalat) için de borçlanma maliyetlerine ilişkin standart kapsamında değerlendirmelerin yapılması gerekmektedir. İşletmeler borçlanma maliyetleri ile ilgili muhasebe kayıtlarında bu standardı uygulamaktadır. Ancak, borç olarak sınıflandırılmayan, imtiyazlı hisseler dahil, özkaynakların gerçekleşen veya tahmini maliyetleri ile ilgili konular bu standardın kapsamında değildir. Bu Standartta geçen terimlerin anlamları ise aşağıdaki gibidir: Borçlanma maliyetleri: Bir işletme tarafından yapılan borçlanmalarla ilgili olarak katlanılan faiz ve diğer giderlerdir. Özellikli varlıklar: Amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilebilmesi zorunlu olarak uzun bir süreyi gerektiren varlıklardır. Borçlanma maliyetleri arasında aşağıdakiler sayılabilir:3 3 TMS 23 – Borçlanma Maliyetlerine Đlişkin Türkiye Muhasebe Standardı, Resmi Gazete (08.01.2009 / 27104), rega.basbakanlik.gov.tr 123 • “TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme” Standardında tanımlanan etkin faiz oranı yöntemi kullanılarak hesaplanan faiz gideri, • "TMS 17 Kiralama İşlemleri" Standardı uyarınca finansal tablolara yansıtılan finansal kiralamalara ilişkin borçlanma maliyetleri ve • Yabancı para ile borçlanmalarda, faiz maliyetleri ile ilgili düzeltme olarak dikkate alındıkları ölçüde olmak üzere kur farkları bu kapsamdadır. Aşağıdakilerden herhangi biri koşullara bağlı olarak, özellikli varlık olabilir: • Stoklar, • İmalat tesisleri, • Enerji üretim tesisleri, • Maddi olmayan duran varlıklar, • Yatırım amaçlı gayrimenkuller. Finansal varlıklar ve kısa süre içerisinde üretilen veya imal edilen stoklar özellikli varlık değildir. Elde edildiklerinde amaçlanan kullanıma veya satışa hazır hale gelen varlıklar da özellikli varlık değildir. Özellikli varlıkların elde edilmesi ile doğrudan ilişkili borçlanma maliyetlerinin tutarını belirlemek zordur, yorum yapılmasını gerektirir. Bir işletme bir özellikli varlığın edinilmesi amacıyla özellikle borçlanmış ise, bu durumda aktifleştirilecek borçlanma maliyeti tutarı; ilgili dönem boyunca söz konusu borçlanmaya ilişkin oluşan borçlanma 124 maliyetlerinden, söz konusu fonların geçici olarak nemalandırılması ile sağlanan gelirlerin düşülmesi suretiyle belirler. Bir işletme özellikli bir varlığın finansmanına ilişkin yapılan işlemleri, fonların bir kısmının veya tamamının söz konusu varlık için kullanımından belli bir süre önce gerçekleştirebilir ve bu süre içinde borçlanma.maliyeti oluşabilir. Böyle durumlarda özellikli varlıklara ilişkin harcama yapılana kadar bu fonlar genellikle geçici olarak nemalandırılır. Bu durumda belirli bir döneme ilişkin aktifleştirilebilecek borçlanma maliyeti tutarının belirlenmesinde, bu tür borç alınmış fonlardan sağlanan gelirler, katlanılan borçlanma maliyetlerinden indirilir. İşletmeler, diğer borçlanma maliyetlerini oluştukları dönemde gider olarak muhasebeleştirirler. Bir işletmenin genel amaçlı olarak borçlandığı fonların bir kısmının, bir özellikli varlığın finansmanı için kullanıldığı durumlarda; aktifleştirilebilecek borçlanma maliyeti tutarı, ilgili varlığa ilişkin yapılan harcamalara uygulanacak bir aktifleştirme oranı yardımı ile belirlenir. Bu aktifleştirme oranı, özellikli varlık alımına yönelik yapılmış borçlanmalar hariç olmak üzere, işletmenin ilgili dönem süresince mevcut tüm borçlarına ilişkin borçlanma maliyetlerinin ağırlıklı ortalamasıdır. Bir dönem boyunca aktifleştirilen borçlanma maliyetlerinin tutarı, ilgili dönem boyunca oluşan borçlanma maliyetleri tutarını aşamaz. Uygulama ve standardın karşılaştırması yapılarak değerlendirilecek olursa diğer standartlarda olduğu gibi bu standarda da net gerçekleşebilir değerin belirlenmesi ve kayıt altına alınması hususunda yorum farklarından kaynaklanabilecek sorunlar oluşabilmektedir. Dış ticaret işlemlerinde gerçekleştirilen vadeli mal veya hizmet alımları ise standartta belirtilen şartlar göz önüne alınarak uygulamada gösterilen şekilde muhasebeleştirilmektedir. 125 3.1.5. Maddi Duran Varlıklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 16) İşletmeler faaliyetlerinin devamını sürdürebilmek için belirli bir alan üzerinde ve belirli teçhizat unsurları ile kurulurlar. Bu unsurlar üretim işletmelerinde üretimin devamı için kullanılan bazı makine ve ekipmanlarından, fabrikanın ya da ofisin üzerinde kurulduğu mülkiyete, binalardan, işletmenin portföyünde kayıtlı her türlü makine ve cihazlara kadar bütün maddi varlıkları kapsamaktadır. Firmalar ellerinde bulundukları maddi duran varlıkları bilançolarının aktifinde göstermektedir. Maddi duran varlıkların elde edilmesinde ise yurt içi kaynakları kullanılabildiği gibi yurt dışından da alım yapılabilmektedir. Bu noktada, dış ticaret işlemlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Yurt dışından bir duran varlığın ithal edilmesinde uygulanacak muhasebe kuralları bu standartta açıklanmaktadır. Standartta yer alan bazı tanım ve açıklamalar aşağıdaki verilmiştir. Standardın amacı TMS 16’da “Bu standardın amacı, finansal tablo kullanıcılarının işletmenin maddi duran varlıklardaki yatırımını ve bu yatırımdaki değişimleri belirleyebilmelerini sağlayan maddi duran varlıklarla ilgili muhasebe işlemlerini düzenlemektir. Maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesindeki temel konular; varlıkların muhasebeleştirilmesi, defter değerlerinin belirlenmesi ve bunlarla ilgili olarak finansal tablolara yansıtılması gereken amortisman tutarları ile değer düşüklüğü zararlarıdır.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu standart, satış amacı ile alımı yapılan maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesinde, tarımsal faaliyetler ile ilgili canlıların alımında, madenlerin arama,bulma,çıkarma v.s. ile ilgili varlıkların alımında ve petrol, 126 doğalgaz ve diğer yenilenebilir olmayan kaynaklar üzerindeki hakların muhasebeleştirilmesinde uygulanmamaktadır. Ayrıca, bir başka muhasebe standardı ya da finansal raporlama standardında düzenlenen uygulamalar bu standardın kapsamında değildir. Örneğin; “TMS – 17 Kiralama İşlemlerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı” içerisinde yer alan maddi duran varlıkların finansal kiralama yolu ile elde edilmesinde bu standardın hükümleri değil TMS 17 hükümleri uygulanacaktır. Bu standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:4 Defter değeri: Bir varlığın birikmiş amortisman ve birikmiş değer düşüklüğü zararları indirildikten sonra finansal tablolara yansıtıldığı tutarıdır. Maliyet: Bir varlığın elde edilmesinde veya inşaatında ödenen nakit veya nakit benzerlerini veya verilen diğer bedellerin gerçeğe uygun değerini veya belli durumlarda, (diğer TFRS‘lerin özel hükümleri uyarınca) ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa atfedilen bedeli ifade eder. (örnek TFRS 2 Hisse Bazlı Ödemeler) Amortismana tabi tutar: Bir varlığın maliyetinden veya maliyet yerine geçen diğer tutarlardan kalıntı değerin düşülmesiyle bulunan tutarı ifade eder. Amortisman: Bir varlığın amortismana tabi tutarının, yararlı ömür süresince sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder. İşletmeye özgü değer : Bir işletmenin bir varlığın devamlı kullanımından ve yararlı ömrünün sonunda elden çıkarıldığında elde edilmesi beklenen veya bir yükümlülüğün karşılanmasında oluşması beklenen nakit akışlarının 4 TMS 16 – Maddi Duran Varlıklara Đlişkin Türkiye Muhasebe Standardı, Resmi Gazete (08.01.2009 / 27104), rega.basbakanlik.gov.tr 127 bugünkü değerini ifade eder Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır. Değer düşüklüğü zararı : Bir varlığın defter değerinin geri kazanabilir tutarını aşan kısmını ifade eder. Maddi duran varlıklar: Mal veya hizmet üretimi veya arzında kullanılmak, başkalarına kiraya verilmek veya idari amaçlar çerçevesinde kullanılmak üzere elde tutulan; ve Bir dönemden daha fazla kullanımı öngörülen, fiziki kalemlerdir. Geri kazanılabilir tutar: Bir varlığın gerçeğe uygun değerinden satış giderleri çıkarılarak bulunan değeri ile kullanım değerinden büyük olanıdır. Bir varlığın kalıntı değeri: Bir varlık tahmin edilen yararlı ömrünün sonundaki durum ve yaşına ulaştığında elden çıkarılması sonucu elde edilmesi beklenen tutardan, elden çıkarmanın tahmini maliyetleri düşülerek ulaşılan tahmini tutardır. Yararlı Ömür: Bir varlığın işletme tarafından kullanılabilmesi gereken süreyi, veya işletme tarafından elde edilmesi beklenen üretim sayısı ya da benzer birimi ifade eder. Maddi duran varlıkların muhasebeleştirilebilmesi için; söz konusu kalemle ilgili gelecekteki ekonomik yararların işletmeye aktarılmasının muhtemel olması ve ilgili kalemin maliyetinin ölçülebilmesi gerekmektedir. Yedek parçalar ve bakım malzemeleri genel olarak bilançonun dönen varlıkları içerisinde yer alan stoklarda izlenmekte ancak, kullanıldıklarında gelir tablosuna yansıtılmaktadırlar. Bununla birlikte işletmenin bir dönemden 128 fazla kullanmayı beklediği yedek parça ve malzemeler maddi duran varlık olarak değerlendirilebilecektir. Maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesinde işletmeler iki farklı yöntemi izleyebilmektedirler. Birinci yöntem ile, varlık olarak maddi duran varlık koşullarını sağlayan bir kalem maliyet bedeli ile ölçülerek muhasebeleştirilmektedir. Maddi duran varlıkların maliyet bedelini; indirimler ve iskontolar hariç (ithalat vergileri dahil) alım bedeli, varlığın işletme tarafından kullanılacağı yerde bulundurulmasına ilişkin katlanılan her türlü maliyet ve maddi duran varlık kaleminin sökülmesi, taşınması ve yerleştirilmesi ile bulunduğu yere yönelik her türlü harcama kalemi oluşturmaktadır. Buna göre bir maddi duran varlık kaleminin maliyetini muhasebeleştirme tarihindeki peşin fiyatın eş değer tutarı oluşturmaktadır. Ancak ödeme normal kredi vadelerinin ötesine erteleniyor ise, peşin fiyat ile toplam ödeme arasındaki fark, TMS 23’deki hükümler dışında kalmamak üzere kredi dönemi boyunca faiz gideri olarak finansal tablolara yansıtılabilecektir. Ayrıca, bir maddi duran varlık için karşılaştırılabilir bir değer bulunmaması halinde gerçeğe uygun değerinin tespit edilmesi söz konusu olacaktır. Maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesinde seçilebilecek bir diğer yöntem ise yeniden değerleme yöntemidir. Buna göre firmalar, varlık olarak muhasebeleştirilen unsuru, dönem sonu itibariyle yeniden değerlemeye tabi tutmaktadırlar. Yeniden değerlenmiş tutar, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerinden, müteakip birikmiş amortisman ve müteakip birikmiş değer düşüklüğü zararlarının indirilmesi suretiyle bulunan değerdir. Yeniden değerlemeler, raporlama dönemi sonu tarihi itibariyle gerçeğe uygun değer kullanılarak bulunacak tutarın defter değerinden önemli ölçüde farklı olmasına neden olmayacak şekilde düzenli olarak yapılmalıdır. Maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesinde defter değerinin belirlenebilmesi için varlığa uygun yöntem olarak seçilen amortisman yöntemi 129 uygulanarak amortisman gideri belirlenmelidir. Varlığa ilişkin amortisman gideri ilgili dönemlerin gelir tablosunda gösterilerek faiz ve vergi öncesi karın bulunmasına etki eder. Maddi duran varlıkların ithalat yapılarak işletmeye kazandırılması halinde yapılacak muhasebe işlemleri ile yurt içerisinden elde edilmesinde yapılacak muhasebe işlemleri arasında çok büyük bir fark bulunmamaktadır. İthalat yolu ile yurda getirilen maddi duran varlık için ödenen gümrük vergisi varlığın maliyetine eklenmektedir. Maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesinde varlığın maliyet bedeli firmalar tarafından çok kolay bir şekilde ölçülerek kayıt altına alınmaktadır. Ancak, standart kapsamında belirlenen diğer yöntem olan yeniden değerleme yönteminde dönem sonlarında üzerinden indirilecek olan gerçeğe uygun değerin belirlenmesi çok zordur. Gerçeğe uygun değer piyasadaki söz konusu varlığa denk diğer varlıkların değerini baz almalıdır. Ancak, bu tutarın belirlenmesi firmalar için bazen imkansız olabilmekte, bazen de tüzel kişiliklerin varlıklara biçtiği değerlerin farklı ve subjektif olması nedeniyle uygulanabilirliği tartışmalıdır. Öyle ki, standartta gerçeğe uygun değer kullanılarak bulunacak tutarın defter değerinden önemli ölçüde farklı olmaması gerekliliği vurgulanmıştır. 3.1.6. Maddi Olmayan Duran Varlıklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 38) İşletmeler sıklıkla kaynak tüketir veya bilimsel ya da teknik bilgi, yeni süreç veya sistemlerin tasarım ve uygulanması, lisans, fikri mülkiyet hakları, piyasa bilgisi ve markalar (marka isimleri ve yayın hakları dahil) gibi maddi olmayan kaynakların elde etme, geliştirme, bakım veya iyileştirilmesi sırasında çeşitli borçlar yüklenirler. Bu kaynakların elde edilmesinde dış ticaretin önemi büyüktür. Çünkü dünya ekonomisinde belirli olarak yer alan ve tanınan büyük işletmeler sahip oldukları mülkiyeti ya da bir kısmını dünyanın dört bir yanına ücreti karşılığında kullanım hakkı vererek veya isim 130 hakkını belirli bir süreliğine ya da tamamen devredebilmektedir. Bu tür uygulamalarda hangi yolun izleneceği bu standartta belirlenmiştir. Standarda ilişkin açıklamalar aşağıdadır. TMS 38’de “Bu Standardın amacı başka bir Standartta özel hüküm bulunmayan maddi olmayan duran varlıklarla ilgili muhasebeleştirme yöntemlerini belirlemektir. Bu Standart, işletmenin, bir maddi olmayan duran varlığı sadece ve sadece belirlenmiş kriterlerin sağlanmış olması durumunda muhasebeleştirmesini zorunlu kılar. Bu Standart, ayrıca, maddi olmayan duran varlıkların defter değerinin nasıl ölçüleceğini belirleyip, maddi olmayan duran varlıklarla ilgili bazı özel açıklamalar yapılmasını gerektirir.” denilmektedir. TMS 38, tüm duran varlıkların muhasebeleştirilmesinde kullanılan bir standart olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak, bu standart içerisinde yer almayan bazı istisnalar da mevcuttur. Buna göre aşağıdaki durumlarda bu standarda bağlı hükümler uygulanmamaktadır. • Başka bir Standardın kapsamına giren maddi olmayan duran varlıklara ilişkin uygulamalar • "TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum" Standardında tanımlanan finansal varlıklara ilişkin uygulamalar • Araştırma ve değerlendirme varlıklarının muhasebeleştirilmesi ve ölçümüne ilişkin uygulamalar • Madenler, petrol, doğal gaz ve benzeri yenilenemeyen kaynakların geliştirilmesi ve çıkarılmasına ilişkin harcamalara yönelik uygulamalar 131 Bu standartta geçen terimlerin anlamları ise aşağıdaki gibidir.5 Aktif piyasa: Aşağıdaki tüm koşulların mevcut olduğu piyasadır. • Piyasada ticareti yapılan kalemler homojendir, • Normal koşullar altında her zaman için istekli alıcı ve satıcılar bulunur, • Fiyatlar kamuoyuna açıktır. İtfa: Maddi olmayan duran varlığın amortismana tabi tutarının, yararlı ömrü boyunca sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder. Varlık: Geçmişteki bazı olayların sonucu olarak işletme tarafından kontrol edilen ve işletmeye gelecekte ekonomik yarar sağlaması beklenilen bir kaynaktır. Defter değeri: Bir varlığın birikmiş amortisman ve birikmiş değer düşüklüğü zararları indirildikten sonra finansal durum tablosunda (bilançoda) muhasebeleştirilen tutarıdır. Maliyet: Bir varlığın elde edilmesinde veya inşasında ödenen nakit veya nakit benzerlerini veya verilen diğer bedellerin gerçeğe uygun değerini veya belli durumlarda ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa atfedilen bedeli ifade eder. Amortismana tabi tutar: Bir varlığın maliyetinden veya maliyet yerine geçen diğer tutarlardan kalıntı değerin düşülmesiyle bulunan tutarı ifade eder. 5 TMS 38 – Maddi Olmayan Duran Varlıklara Đlişkin Türkiye Muhasebe Standardı, Resmi Gazete (08.01.2009 / 27104), rega.basbakanlik.gov.tr 132 Geliştirme: Ticari üretim ya da kullanıma başlamadan önce, yeni veya önemli ölçüde geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem ya da hizmetlerin üretim planı veya tasarımında araştırma sonuçları ya da diğer bilgilerin uygulanmasıdır. İşletmeye özgü değer: İşletmenin varlığın devamlı kullanımı ve yararlı ömrünün sonunda elden çıkarılması veya bir yükümlülüğün ödenmesi sırasında oluşması beklenilen nakit akışlarının bugünkü değerini ifade eder. Varlığın gerçeğe uygun değeri: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır. Değer düşüklüğü zararı: Bir varlığın defter değerinin geri kazanabilir tutarını aşan kısmını ifade eder. Maddi olmayan duran varlık: Fiziksel niteliği olmayan tanımlanabilir parasal olmayan varlıktır. Parasal varlıklar: Elde tutulan para ile sabit ya da belirlenebilir tutarda bir para cinsinden elde edilecek varlıklardır. Araştırma: Yeni bir bilimsel ya da teknik bir bilgi ve anlayış kazanma amacıyla üstlenilen özgün ve planlı incelemedir. Bir maddi olmayan duran varlığın kalıntı değeri: İşletmenin, varlığın hali hazırda beklenilen yararlı ömrünün ve yaşının sonuna gelmiş olması durumunda, bu varlığı elden çıkarmasından elde edeceği tahmin edilen tutardan tahmini elden çıkarma maliyetleri düşüldükten sonra kalan tutardır. Yararlı ömür: Bir varlığın işletme tarafından kullanılabilmesi beklenilen süreyi veya işletme tarafından ilgili varlıktan elde edilmesi beklenilen üretim sayısı veya benzeri üretim birimini ifade eder. 133 Maddi olmayan duran varlık tanımı, maddi olmayan duran varlığın şerefiyeden ayrı olarak belirlenebilmesini gerektirir. Bir kalemin maddi olmayan duran varlık olarak muhasebeleştirilmesi için, işletmenin söz konusu kaleminin standartta geçen maddi olmayan duran varlık tanımını sağlaması ve standartta geçen muhasebeleştirme kriterlerini sağlaması gerekmektedir. Maddi olmayan duran varlıkların muhasebeleştirilebilmesi için; varlıkla ilişkilendirilen beklenilen gelecekteki ekonomik yararların işletme için gerçekleşmesinin muhtemel olması ve varlığın maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi gerekmektedir. Bu iki unsur muhasebeleştirilebilmesi için gerekli en önemli iki temel unsurdur. Bir maddi olmayan duran varlık ayrıca ilk muhasebeleştirilmesi sırasında maliyet bedeliyle ölçülmektedir. Ayrı olarak elde edilen bir maddi olmayan duran varlığın maliyeti ise, ithalat vergileri ve iade edilmeleri mümkün olmayan satın alma vergileri de dahil, ticari iskontolar ve indirimler düşüldükten sonraki satın alma fiyatı ile varlığı amaçlanan kullanımına hazır hale getirmeye yönelik, doğrudan varlıkla ilişkilendirilebilen herhangi bir maliyet toplamından oluşabilmektedir. Standarda ilişkin genel bilgiler ışığında, maddi olmayan duran varlıkların standarda göre muhasebeleştirmenin mümkün olması için; “Varlıkla ilişkilendirilen beklenilen gelecekteki ekonomik yararların işletme için gerçekleşmesinin muhtemel olması ve varlığın maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi” gerekmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere uygulamanın zorluğu ortadadır. Çünkü küreselleşen ve hızlanan dünya ekonomisinde gerçekleşmelerin muhtemelliğini belirlemek oldukça güçtür. Uygulamada maddi olmayan duran varlıkların maliyet bedellerinin belirlenmesi ve kayıtlara alınması konusunda bir sorun yoktur. Buna göre varlığın muhasebeleştirilmesinde esas olan maliyet bedelinin belirlenmesi çok kolay bir şekilde firmalar tarafından muhasebeleştirilebilmektedir. 134 Bununla birlikte varlığın gelecekte gerçekleştireceği ekonomik yararı, ekonominin her geçen gün hız kazanarak belirsizlikler ortamında ilerlediği bir dönemde belirlemek çok güçtür. Varlığın yarar sağlayacağının muhtemelliğinin de ölçülebilmesi çok mümkün olmamaktadır. Ayrıca, firmaların bu hususun ölçümünde kullandıkları çeşitler ve risk analizleri çok büyük farklılıklar ortaya çıkardığından belirli bir yöntem de ortaya çıkarılamamaktadır. Yukarıda da değindiğimiz üzere sorun gerçekleşmenin muhtemelliği ve varlığın maliyetinin güvenilir şekilde ölçülebilmesi hususudur. Dış ticaret işlemlerinde ön plana çıkan bu standart uygulaması muhasebeleştirmelerde sorun oluşturmaktadır. Firmaların, başka kurulu firmalardan ithalat yoluyla satın aldıklar marka, patent hakları gibi hususların diğer yıllarda sağlayacağı net ekonomik yararın ölçümü gerçekten de çok zordur. 3.2. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE ÖZELLİK ARZ EDEN HESAPLARIN İŞLEYİŞİ Bu bölümde yukarıda belirtilen hesapların uygulamadaki kullanılışı ve işleyiş esasları üzerinde durulacaktır. Her hesaba ilişkin uygulama ayrı başlıklar halinde yapılacak ve hesapların genel muhasebe esaslarında kullanımı açıklanacaktır. 3.2.1. Yabancı Paralar Kasası Hesabı Bu hesap Tek Düzen Hesap Planı içerisinde yer alan “100 KASA” hesabının alt hesabı olarak çalışmaktadır. Yabancı Paralar Kasası Hesabının görevi; kasaya girişi ya da çıkışı yapılan dövizlerin izlenmesini sağlamaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, dövizlerin giriş veya çıkış işlemi yapıldığı tarihteki kur üzerinden hesaplanarak Türk Lirası cinsinden kayıtların gerçekleştirilmesidir. Ayrıca, kasaya giren döviz için eğer dövizin kaynağı iç piyasa ise o tarihteki döviz alış kuru, yurt dışından gelen döviz olduğunda ise 135 gelen kurumun efektif döviz satış kuru esas alınmaktadır. Bununla birlikte döviz çıkış işlemlerinde de uygulama bunun tersi olmaktadır. Kasadan çıkan döviz yurt içinde bir finans kurumunda Türk Lirasına çevriliyor ise finans kurumunun efektif döviz alış; finans kurumu dışında bir yerde Türk Lirasına çevriliyor ise de Merkez Bankası’nın efektif alış kuru dikkate alınarak kayıtlar gerçekleştirilmektedir. Yabancı Paralar Kasa Hesabının işleyişine ilişkin örnek uygulama şu şekildedir: X İşletmesi Y Döviz İşletmesinden ihtiyacı olan 100 Avro tutarındaki dövizi satın almıştır. Döviz İşletmesi bu satışı 1 Avro = 2,06 Türk Lirası üzerinden gerçekleştirmiştir. Buna göre Firmanın Döviz Alış Kaydı şu şekilde olacaktır: 100 KASA Hesabı 206,00 100.02 Yabancı Paralar Hesabı 100.02.01 Avro Kasası Hesabı 100 KASA Hesabı 206,00 100.01 TL Kasası Hesabı 1 Avro = 2,06 x 100 = 206,00 TL 3.2.2. Yabancı Paralı Alınan Çekler Hesabı Yabancı Paralı Alınan Çekler Hesabı dış ticaret işlemi gerçekleştiren firmaların gerçekleştirdikleri yurt dışı satışları karşılığında ithalatçı firmalardan aldıkları çeklerin izlendiği bir hesaptır. Bu hesap, Tek Düzen Hesap Planında yer alan “101 ALINAN ÇEKLER” hesabının alt hesaplarında izlenmektedir. Yabancı paralı çekler alındığında bu hesap borçlandırılırken, çek tahsil edildiğinde ise alacaklandırma işlemi yapılmaktadır. Çekin düzenlendiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında oluşacak kur farkları ise, farkın olumlu ya da 136 olumsuz olmasına göre “646 KAMBİYO KARLARI” ve ya “656 KAMBİYO ZARARLARI” hesaplarında izlenir.6 Alınan, tahsil edilen ve üçüncü şahıslara ciro edilen çekler; Merkez Bankası Döviz Alış Kuru üzerinden muhasebeleştirilmektedir.7 Yabancı Paralı Alınan Çekler Hesabının işleyişine ilişkin örnek uygulama şu şekildedir: X İşletmesi yurt dışındaki müşterisinden ihraç ettiği mal bedeli olarak 45 gün vadeli, 1000 Avro tutarında bir çek almıştır. Çekin alındığı tarihte 1 Avro = 2,06 Türk Lirasıdır. Firma çekin vade bitim tarihinde ilgili bankadan tahsilatı gerçekleştirmiştir. 101 ALINAN ÇEKLER Hesabı 2060,00 101.02 Alınan Yabancı Paralı Çekler Hesabı 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hesabı 2060,00 601.01 A Ülkesine Yapılan İhracat 1 Avro = 2,06 TL, 1000 X 2,06 = 2060,00 TL Vade sonunda çek ilgili bankadan tahsil edilirken Merkez Bankası döviz alış kuru 1 Avro = 2,08 TL’dir. 100 KASA Hesabı 100.02 Yabancı Paralar Kasa Hesabı 100.02.01 Avro Hesabı 6 7 UTKULU v.d., a.g.e., Sf. 101 ŞOĞUR , a.g.e., Sf. 162 2080,00 137 101 ALINAN ÇEKLER Hesabı 2080,00 101.02 Alınan Yabancı Paralı Çekler Hes. 646 KAMBİYO KARLARI 20,00 1 Avro = 2,08 TL, 1000 x 2,08 = 2080 TL; 2,08-2,06 = 0,02 TL Kur Farkı, 0,02 x 1000 = 20 TL Bu işlemde çekin kabul tarihinde Avro = 2,06 TL iken, çekin tahsilinde Avro = 2,08 TL olması nedeniyle kur farkında 2 YKR’lik olumlu bir gelişme olmuştur. Bu yüzden 1000 Avro’luk tutarda meydana gelen olumlu kur farkı “646 KAMBİYO KARLARI” hesabına aktarılmıştır. Eğer kur farkında olumsuz bir gelişme ortaya çıkmış olsaydı bu fark “656 KAMBİYO ZARARLARI” hesabına kayıt edilecekti. Türkiye Muhasebe Standardı 21 (Kur Değişimin Etkileri) kur değişimi sonucu ortaya çıkan kur farkının muhasebeleştirilmesine ilişkin düzenlemelerde bulunmuştur. Buna göre, yabancı paralı bir işlem tarihindeki yabancı paranın geçerli para birimi karşılığındaki yürürlükteki kur ile değerlenerek muhasebeleştirilmesi ilk kuraldır. Standardın 28. maddesine göre ise “Parasal kalemlerin ödenmesinden ya da dönem içinde veya önceki finansal tablolarda ilk muhasebeleştirme sırasında çevrildiklerinden farklı kurlardan çevrilmelerinden kaynaklanan kur farkları oluştukları dönemde kar veya zararda muhasebeleştirilir” denilmektedir. Buna göre uygulamada kur farklarından doğan kar ya da zararın “646 KAMBİYO KARLARI” ve “656 KAMBİYO ZARARI” olarak muhasebeleştirilmesi standarda da uygundur. 3.2.3. Yabancı Paralı Bankalar Hesabı Yabancı Paralı Bankalar Hesabı yurt içi ve yurt dışındaki finans kuruluşlarına yatırılan dövizlerin izlendiği hesaptır. Tek Düzen Hesap 138 Planı’nda bu hesap “102 BANKALAR” hesabının alt hesaplarında incelenmektedir. Bankalarda açtırılan vadeli veya vadesiz döviz tevdiat hesapları, dövizin yatırıldığı zamanki efektif alış kuru üzerinden borçlandırılır. Bankalara yatırılan dövizlerin, Türk Lirasına çevirilerek bankadaki ticari mevduata yatırılması durumunda kayıt, işlemin yapıldığı tarihteki döviz alış kuru üzerinden yapılır.8 Yabancı Paralı Bankalar Hesabının işleyişine ilişkin örnek uygulama şu şekildedir: X İşletmesi ihraç ettiği 10.000 Avro tutarındaki mal bedelini yurt dışındaki müşterisinden tahsil ederek bankaya yatırmıştır. İşlem tarihindeki Avro efektif alış kuru ise 1 Avro = 2,06 TL şeklindedir. Buna göre firmanın muhasebe kaydı şu şekilde olacaktır: 102 BANKALAR Hesabı 20.600,00 102.02 Döviz Tevdiat Hesabı 120 ALICILAR Hesabı 20.600,00 120.02 Yurt Dışı Alıcılar Hesabı 1 Avro = 2,06 TL, 10.000 x 2,06 = 20.600,00 TL 3.2.4. Yurt Dışı Alıcılar Hesabı Bu hesap, yurt dışına mal ve hizmet ihracı sebebiyle ortaya çıkan, gerçek ve tüzel kişilerden olan alacakların takip edildiği hesaptır. Yurt dışından bir alacak doğduğunda bu hesap işlem tarihindeki döviz alış kuru üzerinden borçlandırılmaktadır. Yurt dışından doğan alacak tahsil edildiğinde 8 UTKULU v.d., a.g.e., Sf. 102 139 ise bu hesap fatura tarihindeki döviz alış kuru ile alacaklandırılmaktadır. Yurt dışında doğan yabancı paralı alacağın tahsil tarihi ile kayıt tarihi arasında oluşan kur farkları ise muhasebenin temel ilkelerinden birisi olan ihtiyatlılık ilkesi gereğince “ 601 YURT DIŞI SATIŞLAR” hesabının alt hesaplarına “İhracat Kur Gelirleri” veya “İhracat Kur Giderleri” olarak kayıt edilmektedir.9 Yurt Dışı Alıcılar Hesabının işleyişine ilişkin örnek uygulama şu şekildedir:10 Yurt içinde faaliyet gösteren üretici bir firma olan X Firması ihraç kayıtlı olmak üzere yine yurt içinde faaliyet gösteren Y Firmasına 20.000 Türk Liralık satış gerçekleştirmiştir. Bu işlemin muhasebeleştirilmesi şu şekilde olacaktır. 120 ALICILAR Hesabı 20.000,00 120.01 Yurt İçi Alıcılar Hesabı 192 DİĞER KDV (%8) 1.600,00 192.02 İhraç Kaydıyla Satış Tecil Edilebilir KDV 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hesabı 391 HESAPLANAN KDV 20.000,00 1600,00 391.01 Satış KDV Şayet üretici firma malını doğrudan Z ülkesindeki ithalatçı firmaya doğrudan kendisi ihraç etmiş olsaydı muhasebe kaydında bir değişiklik ortaya çıkacaktı. Burada malın bedelinin 18.000 Avro ve Merkez Bankası döviz alış kurunun ise 1 Avro = 2,06 TL olduğu dikkate alınmaktadır. 9 Ferudun KAYA, Dış Ticaret Đşlemleri ve Muhasebe Uygulamaları, Ankara, Detay Yayıncılık, 2008, Sf. 224 10 UTKULU v.d., a.g.e., Sf. 104 140 120 ALICILAR Hesabı 37.080,00 120.02 Yurt Dışı Alıcılar Hesabı 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hes. 37.080,00 601.01 Z ülkesine ihracat Hes. 1 Avro = 2,06 TL, 18.000 X 2,06 = 37.080,00 TL İhracatçı firmanın 50 gün sonra yurt dışı alacağını tahsil edip bankaya döviz olarak yatırması ve Merkez Bankası döviz alış kurunun 2,08 TL olması durumunda muhasebe kaydı şu şekilde olmaktadır: 102 BANKALAR Hesabı 37.440,00 102.02 X Bankası Döviz Tevdiat Hesabı 120 ALICILAR Hesabı 37.080,00 120.02 Yurt Dışı Alıcılar Hesabı 601 YURT DIŞI SATIŞLAR 360,00 601.04 İhracat Kur Gelirleri 2,08 – 2,06 = 0,02 TL, 2,06 X 18.000 = 37.080, 0,02 X 18.000 = 360 Şayet burada ihracat bedelinin tahsili tarihinde kur değerlerinde bir düşüş olsaydı, bu durumda ortaya çıkan fark, İhracat Kur Giderleri alt hesabıyla “601 YURT DIŞI SATIŞLAR” hesabının altında borçlandırılması gerekecekti. Örneğin; yurt dışı alacağın tahsili tarihinde Merkez Bankası döviz alış kuru 1 Avro = 2,04 TL olsun. Bu durumun ortaya çıkması halinde yapılması gereken kayıt şöyle olacaktı: 102 BANKALAR Hesabı 36.720,00 102.02 X Bankası Döviz Tevdiat Hesabı 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hesabı 360,00 141 601.03 İhracat Kur Giderleri 120 ALICILAR Hesabı 37.080,00 120.02 Yurt Dışı Alıcılar Hesabı 2,06-2,04 = 0,02 TL (Kur Zararı), 2,06 x 18.000 = 37.080, 0,02 x 18.000 = 360 2,04 x 18.000 = 36.720 Ticari alacakların vadelerinin değişik olması halinde işlemin yapıldığı tarih ile vade sonunda tahsilatın gerçekleştiği tarih arasında dönem farkı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, yabancı para bir işlemden parasal kalemler oluştuğunda ve işlem tarihi ile ödeme tarihi arasında döviz kurunda değişim olduğunda, kur farkı oluşur. Türkiye Muhasebe Standardı 21’e (Kur Değişiminin Etkileri) göre işlem, gerçekleştiği muhasebe döneminde kapanıyorsa, tüm kur farkı aynı dönemde finansal tablolara yansıtılır. Ancak, işlem izleyen bir muhasebe döneminde kapanıyorsa, kapanma tarihine kadar her bir dönemde muhasebeleştirilecek kur farkları her dönemde döviz kurlarında meydana gelen değişime göre belirlenir. Aynı dönem içerisinde biten işlemler sonucunda “İhracat Kur Gelirleri” ve “İhracat Kur Giderleri” hesaplarında biriken bakiyeler ilgili dönemin “Gelir Tablosu” hesaplarında belirtilecektir. Ancak dönem farkı ortaya çıkması halinde bu gelir ya da giderler gerçekleştikleri dönemde ilgili hesaplara aktarılabilecektir. Bu durumda vadesi belirli olmayan ancak işletme tarafından bir sonraki dönemde gerçekleşmesi ihtimali bulunabileceği öngörülen ticari alacaklar finansal tabloların doğru ve tam bir şekilde açıklanması ilkesi gereği finansal tabloların dipnotlarında ilgili bölümler içerisinde söz konusu durumu belirtmeleri gerekmektedir. Diğer önemli bir husus da hasılatta satış günü belirlenen vade farkı geliri faiz geliri olarak değerlendirilmeli ve finansal raporlara da bu şekilde yansıtılmalıdır. TMS – 18 (Hasılatlara ilişkin Türkiye Muhasebe Standardı) “faiz; nakit veya nakit benzerlerinin kullandırılmasından ya da işletmeye borçlanılmış tutar üzerinden talep edilenler” hükmü gereğince değerlendirilir. Ancak, uygulamada bu standardın kullanılabilirliği standardın özünün 142 anlaşılması ile ilgilidir. Çoğunlukla, tüzel kişilikler “601 YURT DIŞI SATIŞLAR” alt hesaplarında söz konusu faiz gelirlerini muhasebeleştirirken, “642 FAİZ GELİRLERİ” hesabını kullanmamaktadırlar. 3.2.5. Yurt Dışında Bırakılan İhracat Bedelleri Hesabı Mal ihraç eden kuruluşlar, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı kararın 8. maddesi gereği ihraç bedeli dövizlerinin en az % 70’ini fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde yurda getirerek bankalar veya özel finans kuruluşlarına satarlarsa, ihracat bedelinin kalan %30’unu serbestçe tasarruf edebilirler.11 Buna göre ihracatçı firmalar ihraç ettikleri mal bedellerinin %70’ini 180 gün içerisinde ülkeye getirmek zorundadırlar. Geri kalan %30’luk kısmını ise firma tasarrufunda istediği gibi kullanabilmektedir. Ancak, gerek mal gerekse hizmet ihracatını kapsayan hükümlerdeki serbestçe kullanılabilir kavramından o paranın belgelenmeden harcanarak gider yazılacağı ve vergi kanunları açısından da gider olarak vergi matrahından düşüleceği anlaşılmamalıdır. Serbestçe kullanılabilir kavramından anlaşılması gereken, o dövizin Türk Lirasına çevrilmesinin zorunlu olmadığıdır. Bununla birlikte söz konusu tebliğe ilişkin uygulama 7 Şubat 2008 tarihinde değiştirilerek tasarrufun %100’üne serbest kullanım hakkı tanınmıştır. Ancak uygulamanın muhasebe kayıtlarına etkisi yoktur. Uygulama da ortaya çıkan tek fark önceki uygulamada 180 günün aşımından itibaren yurda getirilen bedeller için kur farkı geliri oluşmakta iken, bugünkü uygulamada bu fark için ortaya çıkan gelir uygulaması kaldırılmıştır. Yurt dışında bırakılan dövizlerin tutarı işlem günündeki Merkez Bankası alış kuru ile çarpılarak yurt dışı alıcılar hesabından alınıp “127 11 Ümit ATAMAN, Haluk SUMER, Dış Ticaret Đşlemleri ve Muhasebesi, Türkmen Kitabevi, y.y. 2006, 9. Baskı, Sf. 302 143 DİĞER TİCARİ ALACAKLAR” hesabının altında “Yurt Dışında Bırakılan İhracat Mal Bedelleri” hesabının borcunda izlenmesi gerekmektedir. Yurt dışında bırakılan ihracat bedelleri hesabının işleyişine ilişkin örnek uygulama şu şekildedir. Bir Dış Ticaret Firması olan X A.Ş. İngiltere’ye 30.000 Avro’luk mermer ihraç etmiş olup ithalatçı firmadan 25.000 Avro tutarı mal tesliminde almıştır. Kalan 5.000 Avro tutarı ise firma gelecek dönemde İngiltere’ye yapacağı fuar gezisinde değerlendirmeyi planlamış bulunmaktadır. Mal bedelinin tahsil edildiği tarihte Merkez Bankası döviz alış kuru 1 Avro = 1,62 TL’dir. Firmanın kalan 5.000 Avro tutarı yurt dışında kullanmaya karar verdiği tarihteli Avro kuru 1,66 TL’dir. Buna göre muhasebe kayıtları şu şekilde olacaktır.12 100 KASA Hesabı 40.500,00 100.02 Yabancı Paralar Kasa Hesabı 100.02.01 Avro Kasa Hesabı 120 ALICILAR Hesabı 8100,00 120.02 Yurt Dışı Alıcılar Hesabı 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hes. 48.600,00 601.01 İngiltere İhracat Hesabı 1 Avro = 1,62 TL X 5000 = 8.100 TL, 1,62 X 25.000 = 40.500 İhracatçı firmanın İngiltere’de kalmış olan 5.000 Avro tutarındaki alacağını yurt dışında kullanmaya karar vermesi durumunda kayıtlarına şöyle bir yansıma olacaktır: 127 DİĞER TİCARİ ALACAKLAR Hesabı 127.02 Yurt Dışında Bır. İhr. Mal Bedeli Hesabı 12 UTKULU v.d., a.g.e., Sf. 105 8.300,00 144 120 ALICILAR Hesabı 8.100,00 120.02 Yurt Dışı Alıcılar Hesabı 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hes. 200,00 601.01 İhracat Kur Gelirler Hes. 5.000 Avro x 1,66 = 8.300 TL, 1,66 – 1,62 = 0,04 TL x 500 = 200 Burada özellikli bir durum karşımıza çıkmaktadır. Dikkat edilmesi gereken husus “127 DİĞER TİCARİ ALACAKLAR” hesabında yer alan yurt dışında bırakılan bedel öngörülemeyen veya diğer ekonomik nedenlerden dolayı uzun vadeli hale dönüşebilir. Bu durumda firma bu hesaptaki tutarı “227 DİĞER TİCARİ ALACAKLAR” numaralı hesapta izler. Bu işlemin etkisi ise analiz açısından önemlidir. Çünkü dönen varlıklardan duran varlıklara aktarılan meblağ işletmenin likidite oranlarında değişikliğe neden olur. İşletmenin üçüncü kişiler tarafından doğru ve güvenilir bir şekilde analiz edilmesi açısından bu tür durumlar önemlidir. Ayrıca, uzun vadeli hale gelen bu tür alacakların bilanço dipnotlarında ilgili bölümlerde açıklanması da gereklidir. 3.2.6. Yabancı Paralı Alacak Senetleri Hesabı Yabancı Paralı Alacak Senetleri Hesabı “121 ALACAK SENETLERİ” hesabının bir alt hesabı olarak işlem görmektedir. Buna göre, ihracatçı firma satmış olduğu mal veya hizmet bedelinin karşılığı olarak alacak senedi hükmünde bir belgeyi ithalatçı firmadan almış olabilir. Bu tür bir işlem ise daha çok vesaik mukabili satışlarda görülmektedir. Senet alındığında alt hesap olan “Yabancı Paralı Alacak Senetleri” hesabı Merkez Bankası’nın o tarihteki döviz alış kuru esas alınarak borçlandırılır. Senedin tahsil veya ciro edildiği tarihteki Türk Lirası karşılığı ile alındığı tarihteki Türk Lirası tutarı karşılığı arasındaki fark kambiyo zararı veya kambiyo karıdır. Bu kar veya 145 zarar ihracatın yapıldığı dönem içinde ortaya çıkıyor ise “601 YURT DIŞI SATIŞLAR” hesabına kaydedilmesi gerekmektedir.13 Ayrıca, senet tahsil edildiğinde yada devredildiğinde işlem günündeki döviz kuru üzerinden alacaklandırılmalıdır. Yabancı paralı alacak senetleri hesabının işleyişine ilişkin örnek uygulama şu şekildedir: T Firması Rusya’ya 20.000 Avro tutarında otomobil yedek parçası ihraç etmiş olup 10.000 Avro tutarı mal tesliminde almış, kalan 10.000 Avro için ise 60 gün vadeli bir senet kabul etmiştir. Mal tesliminin gerçekleştirildiği tarihte Merkez Bankası döviz alış kuru 1 Avro = 1,70 TL’dir. Bu işleme ilişkin muhasebe kayıtları ise şu şekildedir: 100 KASA Hesabı 17.000,00 100,02 Yabancı Paralar Hesabı 100.02.01 Avro Kasa Hesabı 121 ALACAK SENETLERİ Hesabı 17.000,00 121.02 Yabancı Paralı Alacak Sen. Hes. 121.02.01 Avro Hesabı 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hes. 34.000,00 601,02 Rusya İhracat Hesabı 20.000 Avro x 1,70 = 34.000 TL, 10.000 Avro x 1,70 = 17.000TL (Senet Alınan Tutar) Bu firma 61. günde yabancı paralı alacak senedini ithalatçı firmadan tahsil etmiştir. İşlem tarihinde bu firma ayrıca tahsilatını gerçekleştirdiği mal bedelini döviz olarak bankaya yatırmıştır. Bu işlem tarihinde döviz kuru 1 Avro = 1,72 TL’dir. 13 ATAMAN , SUMER, a.g.e., Sf. 306 146 Buna göre muhasebe kaydı firma tarafından şu şekilde yapılacaktır: 102 BANKALAR Hesabı 17.200,00 102.02 Yabancı Paralı Bankalar Hesabı 102.02.01 Avro Hesabı 121 ALACAK SENETLERİ Hesabı 17.000,00 121.02 Yabancı Paralı Alacak Sen. Hes. 121.02.01 Yabancı Paralı Avro Hesabı 646 KAMBİYO KARLARI 200,00 1 Avro = 1,72 TL, 10.000 x 1,72 = 17.200 TL, 1,72-1,70 = 0,02 TL ( Olumlu Kur Farkı) 0,02 x 10.000 = 200 TL Dönem sonunda mevcut senetler Vergi Usul Kanunu’nun 280. maddesi gereği Maliye Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığı tarafından Vergi Usul Kanunu Tebliğleri ile ilan edilen döviz kurları ile değerlenmektedir. Buna göre vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar, bu kanunun 281 ve 285. maddeleri gereğince değerleme günü kıymetine göre irca edilebilir. Ancak senette faiz oranının yazılı olmadığı durumlarda değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LIBOR) esas alınır. Değerlemede kullanılan iç iskonto oranında ise senedin itibari değeri değil tasarruf değeri esas alınmaktadır.14 Alacak senet tutarının 1000 Avro, dönem sonu Avro kurunun 1,50 TL, Merkez Bankasının yabancı paralı senetlere uyguladığı iskonto oranının %5, vadenin ise 90 gün kabul edildiği bir durumda yapılması gereken muhasebe kaydı ise şu şekilde olacaktır: 14 ATAMAN ,SUMER, a.g.e., Sf. 306 147 Buna göre senedin iç iskonto oranına göre tasarruf değeri; [1.000 Avro x 36.000 (gün)] / [36.000 + (5 x90)] = 987,65 Avro’dur. Reeskont tutarı ise; 1000 – 987,65 = 12,35 Avro x 1,50 = 18,53 TL’dir. Alacak senetlerinin tasarruf değeri ile değerlenmesine ilişkin olarak yıl sonunda yapılacak olan kayıt ise şu şekilde olmaktadır. 657 REESKONT FAİZ GİDERLERİ Hesabı 18,53 122 ALACAK SENETLERİ REESKONTU Hesabı 18,53 122.50 Alacak Senetleri Reeskontu Döviz Dönem sonunda ise “122 ALACAK SENETLERİ REESKONTU” hesabı bilançonun aktifi içerisinde “121 ALACAK SENETLERİ” hesabı altında (-) olarak yer almaktadır. Ertesi yıl ise bu hesap, “647 REESKONT FAİZ GELİRLERİ” hesabına devredilerek kapatılır. 122 ALACAK SENETLERİ REESKONTU Hesabı 18,53 122.50 Alacak Senetleri Reeskontu Döviz 647 REESKONT FAİZ GELİRLERİ Hesabı 18,53 3.2.7. Yabancı Paralı Borç Senetleri Hesabı Dış ticaret yapan bir firma yurt dışından mal veya hizmet ithal etmesi halinde yurt dışındaki ihracatçı firmaya mal bedeli karşılığında borç senedi düzenleyerek ödeme yapabilmektedir. Böyle bir işlem gerçekleştirildiğinde muhasebe kaydı bakımından “321 BORÇ SENETLERİ” hesabının alt hesaplarında izlenmesi gereken yabancı paralı borç senetleri hesabı alacaklandırılmaktadır. 148 İthalatçı firmanın düzenleyip ihracatçı firmaya vermiş olduğu borç senedinin vadesi geldiğinde firma bu senedi alıp değeri döviz olarak ihracatçı firmaya ödeyecektir. Senedin düzenlendiği tarih ile bedelinin döviz olarak ödendiği tarih arasında ortaya çıkan kur farkları “İhracat Kur Gelirleri” ya da “İhracat Kur Giderleri” hesabı olarak “646-656 KAMBİYO KARLARI veya KAMBİYO ZARARLARI” hesabı altında izlenmelidir. Yabancı paralı borç senetleri hesabının işleyişine ilişkin örnek uygulama ve muhasebeleştirilmesi şu şekildedir: Türkiye’de faaliyet göstermekte olan bir tekstil firması olan Y A.Ş. Almanya’dan direkt satışını yapmak üzere fermuar ithalatı yapmaktadır. Bu firma Almanya’dan 12.000 Avro tutarında fermuar ithal etmiş olup, 9.000 Avro tutarı malı teslim aldıktan sonra ödemiş, geriye kalan 3.000 Avro için ise 90 gün vadeli yabancı paralı bir senet düzenleyip vermiştir. İşlem tarihindeki Merkez Bankası döviz alış kurlarına göre 1 Avro = 2,00 TL’dir. 153 TİCARİ MALLAR Hesabı 24.000,00 153.02 İthal Edilen Ticari Mallar Hesabı 153.02.01 Fermuarlar 100 KASA Hesabı 18.000,00 100.02 Yabancı Paralar Kasa Hesabı 321 BORÇ SENETLERİ Hesabı 6.000,00 321.02 Yabancı Paralı Borç Senetleri Hesabı 1 Avro = 2,00 TL, 12.000 x 2,00 = 24.000TL (Mal Bedeli), 3.000 x 2,00 = 6.000 TL Mal Bedelinin 18.000 TL tutarındaki kısmı (9.000 Avro) peşin ödenmiştir. 90 günlük vade sonunda ise ithalatçı Y A.Ş. borç senedini geri alarak karşılığı olan bedeli peşin ödemiştir. Bu tarihte ise Merkez Bankası döviz alış kuru 1 Avro = 2,04 TL’dir. 149 321 BORÇ SENETLERİ Hesabı 6.000,00 321.02 Yabancı Paralı Borç Senetleri Hesabı 656 KAMBİYO ZARARLARI Hesabı 120,00 100 KASA Hesabı 6.120,00 100.02 Yab. Para Kasa Hes. 1 Avro = 2,04 TL, 2,04 – 2,00 = 0,04 TL (Olumsuz Kur Farkı), 0,04 x 3.000 = 120 TL 3.2.8. Verilen İthalat Sipariş Avansları Hesabı Muhasebe uygulama tebliğlerine göre yurt içinden ya da yurt dışından satın alınmak üzere siparişe bağlanan stoklarla ilgili olarak yapılan avans ödemeleri “159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI” hesabı altında izlenmektedir. Bu hesabın kullanılmasındaki mantıksal görüş ise, verilen avansların genelde harcamaların daha bir alacak sonra olarak stoklara görülmelerine dönüşecekleri rağmen ilgili düşüncesiyle stok hesaplarının altına kaydedilmesidir.15 İthal edilen ham madde, malzeme, ticari mallar ve yatırım malları için verilen avansları izlemek için açılan bu hesabın alt hesapları kullanılmaktadır. Hesabın borcuna ithalat harcı, mal bedeli, navlun, sigorta, gümrük vergisi, gümrük masrafları (ardiye, taşıma, yükleme, boşaltma) ve banka – kredi masrafları, fonlar, kredi faizleri, gümrük komisyoncusu ücreti, ekspertiz ücreti gibi masraflar kaydedilmektedir.16 Burada dikkat edilmesi gereken, fiili ithalat sonlandırılıncaya kadar yapılan harcamaların bu hesabın alt hesaplarında izlendiğidir. Ayrıca, ithal 15 16 ATAMAN, SUMER , a.g.e., Sf. 312 UTKULU v.d., a.g.e., Sf. 108 150 edilen ticari mal ya da mamullerin ithalat maliyetlerinin belirlenebilmesi için söz konusu alt hesapların sistemli ve emtianın cinsi ile türünü ayrı ayrı belirleyici adlar altında açılması da çok önemlidir. İthalatın fiilen gerçekleştirilmesi sonrasında ise alt hesaplardaki harcama toplamları ilgili stoklar ve maddi duran varlık olarak gösterilen hesaplara aktarılmaktadır. Verilen ithalat sipariş avanslarının işleyişine ilişkin örnek uygulama ve muhasebeleştirilmesi ise şöyledir: Ankara’da faaliyet gösteren bir giyim firması Malezyalı bir firma ile iletişime geçerek buradan yatak örtüsü ithalatı gerçekleştirmek üzere anlaşmıştır. Mal bedeli olan 2.000 Avro için Türk Lirası ödenerek döviz transferi gerçekleştirilecektir. İthalatçı firmanın bankası vesaik mukabili ödeme şekline göre yapılan bu ithalat ile ilgili olarak ticari mevduat hesabından (kendi döviz satış kuru olan 1 Avro = 2,00 TL üzerinden) mal bedelini almış ve hemen döviz satış belgesini düzenlemiştir. 159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI Hesabı 4.000,00 159.50 Verilen Yurt Dışı Sipariş Avansları 159.50.01 Referans No. 001, 2.000 Avro 102 BANKALAR Hesabı 4.000,00 102.01 A Bankası Mevduat Hes. İthalat ile ilgili olarak A Bankası tarafından alınan mal bedeli; 1 Avro = 2,00 TL, 2.000 x 2,00 = 4.000 TL Ticari mevduattan döviz satış belgesi karşılığında mal bedelinin alınması sonrasında ise A Bankası’ndan firmaya bu ithalatla ilgili olarak banka masrafları için 250 Türk Lirası tutarında harcama yapıldığına dair dekont gelmiştir. Bu dekonta göre firmanın gerçekleştirmesi gereken muhasebe kaydı ise şu şekilde olacaktır: 151 159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI Hesabı 250,00 159.50 Verilen Yurt Dışı Sipariş Avansları 159.50.01 Referans No. 001, 2.000 Avro 102 BANKALAR Hesabı 250,00 102.01 A Bank. Mevduat Hes. İthalat sipariş avansı ile ilgili banka giderleri Yatak örtüsü ithalatının fiilen gerçekleşmesi sonrasında ise gümrük komisyoncusu tarafından gümrük ve diğer giderleri belgeleyen dekont ile yaptığı hizmet için düzenlediği serbest meslek makbuzu firmaya iletilmiştir. Buna göre, dekontun tutarı 642 TL’dir. Bu tutar içerisinde mal için gümrükte ödenen 552 TL Katma Değer Vergisi tutarı bulunmaktadır. Gümrük komisyoncusunun makbuzunun tutarı ise Katma Değer Vergisi dahil olarak net 90 TL’dir. Gümrük komisyoncusuna ödeme hemen ve nakit olarak yapılmıştır. Buna göre söz konusu işlemlerin muhasebeleştirilmesi şu şekilde olacaktır. 159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI Hesabı 90,00 159.50 Verilen Yurt Dışı Sipariş Avansları 159.50.01 Referans No. 001, 2.000 Avro 191 İNDİRİLECEK KDV 552,00 100 KASA Hesabı 642,00 100.01 Türk Lirası Kasası Malın ithalatı tamamlandıktan sonra ise “159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI” hesabı kalanı “153 TİCARİ MALLAR” hesabına devredilir. 152 153 TİCARİ MALLAR Hesabı 4.340,00 153.01 Referans No. 001, İthalat (2.000 Avro) 159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI Hesabı 4.340,00 159.50 Verilen Yurt Dışı Sipariş Avansları 159.50.01 Referans No. 001, 2.000 Avro Verilen Sipariş Avansları’nın borç bakiyeleri toplamının (90,00+250,00+4.000,00) Ticari Mallar hesabına kaydı TMS – 2 (Stoklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı) 15. maddeye göre “Diğer maliyetler, ancak stokları mevcut konum ve duruma getirdikleri ölçüde stok maliyetine dahil edilirler. Örneğin, bazı genel üretim giderleri kapsamı dışındaki giderlerin veya özel bir müşteri siparişine ilişkin ürün tasarım, geliştirme maliyetlerinin stok maliyetleri kapsamına alınması uygun olabilir.” denilmektedir. Örnekte de görüldüğü üzere ithalat işlemleri ile ilgili (gümrük,navlun v.s. giderler) giderleri ilk aşamada “159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI” hesabında izlenmiş daha sonra ise “153 TİCARİ MALLAR” hesabına alınmıştır. Bu durum TMS – 2 (Stoklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı) hükümlerine istinaden diğer maliyetlere ilişkin açıklamalara paralel olarak uygulanmıştır. 3.2.9. Alınan İhracat Sipariş Avansları Hesabı Alınan sipariş avansları hesapları ile, işletmenin gelecekte yurt içinde ve yurt dışında teslim etmek amacıyla, alıcılardan ürün ve hizmet bedeli ile ilgili olarak peşin tahsil ettiği tahsilatların izlenmesi amaçlanmaktadır. 153 İhracatçı firmalar yurt dışındaki müşterilerinden aldıkları sipariş avanslarını “340 ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI” hesabının alt hesabında izlerler. İhracatçı firma avansı kabul ettiğinde bu hesap borçlandırılmaktadır. Avansın tahsil edildiği tarihteki Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden ise yapılan işlem bu hesabın alacağına aktarılmaktadır. Bu işlem sonucunda doğal olarak şirketin mevduat hesaplarından birisi borçlandırılacaktır. Alınan avansla ilgili fatura kesilip ihracat teslimi yapıldığında ilgili hesap borçlandırılarak, işlem tarihindeki kur değeri ile avansın gerçekleştiği tarihteki tarihteki kur değerleri karşılaştırılarak aradaki farkın olumlu ya da olumsuz olmasına göre; “İhracat Kur Gelirleri” ya da “İhracat Kur Giderleri” hesaplarında izlenir.17 Bu hesabın işleyişine ilişkin örnek uygulama şu şekildedir:18 B A.Ş. İtalya’da yerleşik Max firmasına 120.000 Avro tutarında bilgisayar malzemesi satmak üzere 01.12.2008 tarihinde sözleşme imzalamıştır. Sözleşme gereği Max firması teminat mektubu karşılığı bilgisayar malzemelerinin bedelini peşin olarak banka aracılığı ile B A.Ş.’ye gönderecektir. B A.Ş. ise bankasından teminat mektubu isteminde bulunmuştur. Banka da 04.12.2008 tarihinde 120.000 Avro karşılığında teminat mektubu vermiştir. Söz konusu mektup için 1.250 TL tutarında komisyon ve vergi tutarını B A.Ş’nin vadesiz mevduat hesabından almıştır. Max firmasının eline teminat mektubu 05.12.2008 tarihinde geçmiştir. Bunun üzerine firma ürün bedeli olan 120.000 Avro tutarı B A.Ş.’nin banka hesabına havale etmiştir. 05.12.2008 tarihinde 1 Avro = 1,80 TL’dir. Dönem sonu olan 31.12.2008 tarihinde ise B A.Ş.’nin aldığı yabancı paralı avansların bakiyesi 1 Avro = 1,83 TL kuru üzerinden değerleme işlemine tabi tutulmuştur. Bilgisayar malzemeleri ise 05.01.2009 tarihinde Max firmasına gönderilmiştir. 17 18 UTKULU v.d., a.g.e., Sf. 109 KAYA, a.g.e. , Sf. 279 154 Söz konusu fiili ihracat tarihindeki Merkez Bankası döviz alış kuru ise 1 Avro = 1,85 TL’dir. Buna göre söz konusu işlemlerin muhasebe kayıtları ise şu şekilde gerçekleşecektir. B A.Ş.’nin bankaya teminat mektubu için komisyon ve vergi ödemesi (04.12.2008) kaydı; 780 FİNANSMAN GİDERLERİ Hesabı 1.250,00 780.03 Teminat Mektubu ve Giderleri 102 BANKALAR Hesabı 1.250,00 102.01 D Bankası Vadesiz Mev. Max firmasının ürün bedelini avans olarak B A.Ş.’nin D Bankası’nda bulunan vadesiz mevduat hesabına transferi (05.12.2008) kaydı; 102 BANKALAR Hesabı 216.000,00 102.01 D Bankası Vadesiz Mevduat 102.01.01 Vadesiz döviz tevdiat 340 ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI Hes. 216.000,00 340.02 Alınan Yurt Dışı Sipariş Avansları 340.02.01 Max Firması 1 Avro = 1,80, 1,80 x 120.000 = 216.000 TL Dönem sonunda alınan avansların değerleme işlemine tabi tutulmasına (31.12.2008) ilişkin kayıt; 656 KAMBİYO ZARARLARI Hesabı 340 ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI Hesabı 3.600,00 3.600,00 155 340.02 Alınan Yurt Dışı Sipariş Avansları 340.02.01 Max Firması (1,83 - 1,80) = 0,03 x 120.000 = 3.600 TL (Olumsuz Fark) Bilgisayar malzemelerinin fiili ihracatı sonrasında (05.01.2009) kaydı; 340 ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI Hesabı 219.600,00 340.02 Alınan Yurt Dışı Sipariş Avansları 340.02.01 Max Firması 656 KAMBİYO ZARARLARI 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hesabı 2.400,00 222.000,00 1 Avro = 1,85, (1,85 – 1,83) = 0,02 x 120.000 = 2.400 TL ( Olumsuz Fark) 3.2.10. Yabancı Paralı Banka Kredileri Hesabı Döviz üzerinden alınan banka kredileri ithalat ya da ihracat sürecinde kullanılmak üzere çekilebilmektedir. Bununla birlikte, amacı her ne olursa olsun alınan banka kredileri “300 BANKA KREDİLERİ” hesabının alt hesaplarında izlenmektedir. Alınan döviz kredisi ithalatta kullanılacak ise; duruma göre “159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI” hesabının altında izlenen İthalatta Verilen Sipariş Avansları alt hesabı olarak izlenebilir. Burada amaç fiili ithalatın sonucunda gerçekleşen fiili maliyetin ortaya çıkarılmasıdır. Ancak, bu maliyet hesabını yapmak istemeyen bir firma alınan krediyi banka ve yabancı paralı döviz alt hesaplarına işleyerek de izleyebilecektir. İşletmenin kredi hesabından kullandığı ya da kullandığı bu kredilere tahakkuk eden faiz ve komisyonlar bu hesaba alacak, ödeme yapıldıkça borç 156 kaydedilir. İthalatın finansmanı için çekilen banka kredileri “159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI” hesabına kayıt edilebilirken, bu kredilere işleyen faiz ve diğer ücretler de aynı hesabın alt hesaplarında izlenebilmektedir. İhracatın finansmanı için çekilen krediler ise firmanın mevduat hesaplarına aktarılmaktadır. Ayrıca, ihracat için çekilen kredilere tahakkuk eden faiz ve diğer giderler “780 FİNANSMAN GİDERLERİ” hesabında izlenmektedir. Yabancı paralı banka kredileri hesabının işleyişine ilişkin örnek uygulamalar ise şu şekildedir: K Dış Ticaret A.Ş. üretiminde kullandığı yarı mamullerin ithalatı amacıyla 10.000 Avro tutarında banka kredisi çekmiştir. Çekilen kredinin 3.000 Avro tutarını ise firma yurt dışındaki bir başka firmaya gerçekleştireceği ithalat için avans olarak aynı gün ödemiştir. İşlem tarihindeki Merkez Bankası Döviz Alış Kuru olan 1 Avro = 1,80 TL’dir. Buna göre söz konusu işlemlerin muhasebeleştirilmesi aşağıdaki gibi olacaktır. 102 BANKALAR Hesabı 18.000,00 102.02 Yabancı Paralı Döviz Tevdiat 102.02.01 Avro Hesabı 300 BANKA KREDİLERİ 18.000,00 300.02 İthalat Kredileri 300.02.01 İthalat Döviz Kredileri 10.000 Avro x 1,80 = 18.000 TL 159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI Hesabı 5.400,00 159.02 Verilen Yurt Dışı Sipariş Avansları 102 BANKALAR Hesabı 102.02 Yab. Paralı Döviz Tevdiat 102.02.01 Avro Hesabı 5.400,00 157 1 Avro = 1,80 TL, 3.000 x 1.80 = 5.400 TL K Firması bu kez de Macaristan’da kurduğu bağlantı sonrasında 19.000 Avro istemektedir. tutarında Firma bilgisayar ihracat parçaları amacıyla ihracatı 7.000 gerçekleştirmek Avro kredi çekimi gerçekleştirmiştir. İşlem tarihinde Merkez Bankası Döviz Alış Kuru olan 1 Avro = 1,64 TL’dir. Çekilen kredi 60 gün vadeli olup, kredi için 350 Avro faiz ödenmiştir. İşlem tarihinde Merkez Bankası Döviz Alış Kuru olan 1 Avro = 1,66 TL’dir. Teyitli akreditif şeklinde ödeme yöntemiyle firma ihracat bedelinin tamamını tahsil etmiş ve ihracat kredi hesabını kapatmıştır. İşlem tarihinde Merkez Bankası Döviz Alış Kuru olan 1 Avro = 1,69 TL’dir. Buna göre söz konusu işlemlerin muhasebeleştirilmesi de aşağıdaki gibi olacaktır.19 Alınan ihracat kredisinin kaydı; 100 KASA Hesabı 11.480,00 100.02 Yabancı Paralı Kasa Hesabı 100.02.01 Avro Hesabı 300 BANKA KREDİLERİ Hesabı 11.480,00 300.03 İhracat Kredileri 300.03.01 İhracat Döviz Kredileri 1 Avro = 1,64 TL, 7.000 x 1,64 = 11.480 İhracat kredisinin faiz ödemesine ilişkin kayıt; 780 FİNANSMAN GİDERLERİ 581,00 780.02 Yurt Dışı Finansman Giderleri 780.02.01 İhracat Kredi Faizleri 300 BANKA KREDİLERİ Hesabı 300.02 İhracat Kredileri 300.02.01 İhracat Döviz Kredileri 19 UTKULU v.d., a.g.e., Sf. 113 581,00 158 1 Avro = 1,66, 350 Avro x 1,66 = 581 TL İhracat Bedelinin tahsilinin ve ihracat döviz kredisi ile faizinin ödenmesine ilişkin kayıt; 102 BANKALAR Hesabı 34.540,00 102.02 Yabancı Paralar Döviz Tevdiat 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hesabı 31.540,00 601.02 Macaristan İhracat Hesabı 1 Avro = 1,66 TL, 19.000 Avro x 1,66 = 31.540 TL 300 BANKA KREDİLERİ Hesabı 12.061,00 300.02 İhracat Kredileri 300.02.01 İhracat Döviz Kredileri 656 KAMBİYO ZARARLARI 360,50 100 KASA Hesabı 12.421,50 100.02 Yabancı Paralar Kasa Hesabı 100.02.01 Avro Kasa Hesabı 1 Avro = 1,69 TL, 7.000 Avro (Ana Para) + 350 Avro (Faiz) = 7.350 Avro (Toplam) 7.350 x 1,69 = 12.451,50 (Toplam kasadan çıkan tutar) 11.480 + 581 = 12.061 TL (Toplam banka kredisi tutarı) 12.451,50 – 12.061 = 360,50 TL (Kur dolayısıyla ortaya çıkan olumsuz fark) TMS – 23 (Borçlanma Maliyetlerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı) 7.maddesine göre koşullara bağlı olarak stoklar özellikli varlık olabilir. Kısa süre içerisinde üretilen veya imal edilen stoklar özellikli varlık değildir. Koşullar gereği özellikli varlık olarak değerlendirilmesi gereken stok alımında borçlanma maliyetleri bu varlığın maliyetini oluşturur ve bu durum varlığın maliyetinin bir parçası olarak aktifleştirilmelidir. Diğer borçlanma maliyetleri ise oluştukları dönemde gider olarak muhasebeleştirilebilir. 159 3.2.11. Bu Yurt Dışı Satıcılar Hesabı hesap, “320 SATICILAR” hesabının alt hesabı olarak çalışmaktadır. İşletmenin faaliyet konusu olan her türlü ürün ve hizmet alışlarından kaynaklanan senetsiz borçların izlendiği hesap olarak kullanılan hesabın alt hesaplarında yurt dışından gerçekleştirilen söz konusu ürünlerin ithalatına ilişkin kayıtlar bulunmaktadır. Buna göre, kredili olarak alınan ürün veya hizmet ile satıcının alıcı namına yapmış olduğu harcamalar oluştuğunda hesabın alacağına kaydedilir. Borcun ödenmesi, ürünün iadesi ya da borcun senetli hale dönüşmesi durumunda hesap borçlanır. Yurt dışından alınan ürün veya hizmetin fiili ithalatın gerçekleştiği, gümrük beyannamesinin düzenlendiği tarihte döviz alış kuru üzerinden “320 SATICILAR” hesabına alacak, ilgili hesaba ( mal mukabili ya da vadeli akreditifte 159 – VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI ve 259 VERİLEN AVANSLAR kodlu hesaplara) borç kaydedilir. Ayrıca, söz konusu hesapta ortaya çıkan kur farklılıklarına ilişkin tutarlar “780 FİNANSMAN GİDERLERİ” adlı hesaba borç kaydedilmektedir. Yabancı paralı borçlar dönem sonlarında Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı kur üzerinden değerlenerek bilanço günündeki değerine getirilmektedir.20 Ayrıca Sermaye Piyasası Kurulu’nun yayımladığı tebliğin 26. maddesine göre vadesi 3 aydan daha fazla olan senetsiz borç ve alacakların reeskont işlemine tabi tutularak tasarruf değeri ile değerlenmesi öngörülmüştür. Reeskont faiz oranı belirtilmeyen borç ve alacaklar için Merkez Bankası’nın açıkladığı faiz oranı kullanılmaktadır.21 Yurt dışı satıcılar hesabının işleyişine ilişkin örnek uygulama aşağıdaki gibidir. 20 Sami KARACAN, Dış Ticaret ve Dış Ticaret Đşlemleri Muhasebesi, Umuttepe Yay., Đstanbul 2010, Sf. 101 21 KAYA, a.g.e. , Sf. 275 160 M A.Ş. üretimde kullanmak üzere Brezilya’da yerleşik bir kakao firması olan JEI isimli bir firmadan 150.000 Avro tutarında ham kakao ithalatı için mal mukabili ödeme karşılığında anlaşma yapmıştır. Kakao konteynırları 04.12.2009 tarihinde M A.Ş. tarafından 1 Avro = 1,70 TL kur değerinden gümrük beyannamesi düzenlenerek gümrükten çekilmiştir. Konu ile ilgili Z Gümrük Müşavirliği hesabına 05.12.2009 tarihinde hizmeti karşılığında 3.000 TL ödeme yapılmıştır. Ayıca, M A.Ş. 31.12.2009 tarihinde bilançonun pasifinde kayıtlı bulunan borçlarını Merkez Bankası’nın yayımladığı döviz alış kuru olan 1 Avro = 1,77 TL kuru üzerinden değerlemiştir. M A.Ş. 05.01.2010 tarihinde ( 1 Avro = 1,77 TL kuru üzerinden) ithalat bedelini ve 3.000 Avro borçlanma faizini satıcı firma olan JEI firmasının bankasına havale etmiştir. Buna göre bu işlemlerin muhasebeleştirilmesi aşağıda belirtildiği gibi olacaktır. Üretimde kullanmak üzere 150.000 Avro tutarındaki ham madde ve malzeme alımına ilişkin muhasebe kaydı; 150 İLK MADDE VE MALZEME STOKLARI Hesabı 255.000,00 150.01 Kakao 320 SATICILAR Hesabı 255.000,00 320.02 Yurt dışı satıcılar hesabı 320.02.02 Yabancı paralı borçlar 320.02.02.01 Avro Borçları 1 Avro = 1,70 TL, 150.000 x 1,70 = 255.000TL Z Gümrük Müşavirliği’ne yapılan 3.000 TL tutarındaki ödemeye ilişkin kayıt (burada yapılan harcamanın satın alınan ham maddenin maliyetini ilgilendirdiğinin dikkate alınması önemlidir); 161 150 İLK MADDE VE MALZEME STOKLARI Hesabı 3.000,00 150.01 Kakao 102 BANKALAR Hesabı 3.000,00 Dönem sonunda M A.Ş.’nin satıcılara olan borçlarını değerlemesine ilişkin kayıt (burada yapılan kayıt sonucu (“320 SATICILAR” Hesabının toplam bakiyesinin 265.500 TL olduğuna dikkat edilmelidir); 780 FİNANSMAN GİDERLERİ Hesabı 10.500,00 780.03 Satıcılara borçlanma kur farkları 320 SATICILAR Hesabı 10.500,00 320.02 Yurt Dışı Satıcılara Borçlar 320.02.02 Yabancı Paralı Borçlar 320.02.02.01 Avro Borçları Dönem sonu TCMB Kur Değeri, 1 Avro = 1,77 TL, (1,77-1,70) x 150.000 = 10.500 TL 05.01.2010 tarihinde M A.Ş.’nin JEI firmasına olan borcun ödenmesine ilişkin muhasebe kaydı; 320 SATICILAR Hesabı 265.500,00 320.02 Yurt dışı satıcılar hesabı 320.02.02 Yabancı paralı borçlar 320.02.02.01 Avro Borçları 780 FİNANSMAN GİDERLERİ Hesabı 5.310,00 780.01 Satıcılara borçlanma faizleri 102 BANKALAR Hesabı 1 Avro = 1,77 TL, 1,77 x 3.000 = 5.310 TL (Borçlanma faizi tutarı) 270.810,00 162 3.2.12. Stok Hesapları Tek Düzen Hesap Planı’nda belirlenen stokların işleyişine ilişkin kullanılan hesaplar; “150 İLK MADDE VE MALZEME STOKLARI HESABI”, “151 YARI MAMÜL ÜRETİM STOKLARI HESABI”, “152 MAMÜLLER HESABI”, “153 TİCARİ MALLAR HESABI” ve “157 DİĞER STOKLAR HESABI” şeklinde düzenlenmiştir. Bu hesapların dış ticaret işlemlerinin işleyişine paralel olarak yurt dışında üretim yapılması ya da ithalat şekillerine göre alt hesapları oluşturulmaktadır. Stokların maliyetlerinin belirlenmesi muhasebe kayıtları açısından önemlidir. Ürünün alınmasından, işletmenin depolarına girinceye kadar çeşitli giderler oluşmaktadır. Bu giderlerden hangilerinin “Stok Hesapları” altına kayıt edileceğinin bilinmesi de önemlidir. Buna göre satın alınan ticari malların maliyetini; satın alma bedeli, satın alınan malın nakliyesi için katlanılan taşıma, yükleme, boşaltma, depolama, sigorta ve komisyon giderleri, satın alınan mal için alınan kredi faizleri, ithal edilen ürünler için akreditif giderleri, kur farkları, gümrük vergileri ve gümrük giderleri gibi kalemler oluşturmaktadır.22 Dış ticaret işlemlerinde stoklara ilişkin hareketlerin muhasebe hesapları üzerindeki hareketleri bu bölümde örnekler aracılığı ile incelenecektir. “150 İLK MADDE VE MALZEME” hesabının işleyişine ilişkin ilk örnek şu şekildedir: REF Plastik A.Ş. imalatta kullanmak amacı ile İspanya’daki bir şirketten kaplama malzemesi ithal etmeye karar vermiştir. Mal mukabili ödeme şekline tabi olarak 200.000 Avro tutarındaki kaplama malzemesinin 22 Şeref KAVAK, Genel Muhasebe, Çankırı, Kayıkçı Matbaacılık Yayınları, y.y. 1997, Sf. 162 163 ithali konusunda anlaşmaya varılarak sözleşme gerçekleştirilmiştir. REF Plastik A.Ş. 01.09.2009 tarihinde 200.000 Avro tutarındaki malzemeleri gümrükten çekmiştir. Gümrük beyannamesi düzenlendiği tarihteki Merkez Bankası döviz alış kuru 1 Avro = 1,72 TL’dir. Firma daha sonra vadesiz tevdiat hesabından ihracatçı firmaya mal mukabili ithalat bedeli olan 200.000 Avro bedelin gönderilmesini ve 2.000 Avro tutarındaki banka işlemleri vergisinin de bu hesaptan alınmasını 10.09.2009 tarihinde talep etmiştir. Bu tarihteki Merkez Bankası döviz alış kuru ise 1 Avro = 1,75 TL’dir Buna göre REF Plastik A.Ş.’nin yapacağı muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır: REF Plastik A.Ş.’nin 01.09.2009 tarihinde yapması gereken kayıt; 150 İLK MADDE VE MALZEME Hesabı 344.000,00 150.03 İthal Edilen Malzemeler 150.03.02 İthal Edilen Kaplama Malzemeleri 320 SATICILAR 344.000,00 320.01 Yurt Dışı Satıcılara Borçlar 1 Avro = 1,72 TL, 200.000 x 1,72 = 344.000 TL (Satın Alınan İlk Madde ve Malzeme Bedeli) REF Plastik A.Ş.’nin 10.09.2009 tarihinde yapması gereken kayıt; 320 SATICILAR Hesabı 344.000,00 320.01 Yurt Dışı Satıcılara Borçlar Hesabı 150 İLK MADDE VE MALZEME Hesabı 3.500,00 150.03 İthal Edilen Malzemeler 150.03.02 İthal Edilen Kaplama Malzemeleri 656 KAMBİYO ZARARLARI 102 BANKALAR Hesabı 6.000,00 353.500,00 164 102.02 Döviz Tevdiat Hesapları 102.02.01 Avro Hesabı 1 Avro = 1,75 TL, 1,75 TL x 2.000 = 3.500 TL (İşlem Vergisi Tutarı) Kur Farkı 1,75 TL – 1,72 TL = 0,03 TL, 0,03 x 200.000 = 6.000 TL (Satıcılara olan borcun ödenmesi sırasında oluşan Kambiyo Zararı) “150 İLK MADDE VE MALZEME” hesabının işleyişine ilişkin bir diğer örnek ise aşağıdaki şekildedir: OR A.Ş. üretimde kullanmak üzere 20.09.2009 tarihinde Arjantin’de yerleşik bir firmadan kredili olarak 100.000 Avro tutarında metal boru ithal etmeye karar vermiştir. Bu ithalat sürecinde bazı giderler oluşmuştur. Giderlerin oluştuğu tarihteki Merkez Bankası Döviz Alış Kuru 1 Avro = 1,75 TL’dir. Söz konusu giderler ise nakliye masrafları (2.000 TL + 180 TL KDV), sigorta giderleri (1.000 TL), gümrük masrafları (236 TL – KDV dahil), banka masrafları (200 TL – bankadaki mevduat hesabından peşin ödeme) ve vergi, resim ve harçlar (300 TL – nakit ödeme) şeklindedir. Firma sipariş verilmesinden sonra 02.10.2009 tarihinde malları teslim almıştır. Buna göre OR A.Ş. ‘nin yapması gereken muhasebe kayıtları aşağıdaki gibidir. OR A.Ş.’nin 20.09.2009 tarihinde yapması gereken muhasebe kaydı; 159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI Hesabı 178.700,00 159.02 İthalat Giderleri 159.02.01 İlk Madde ve Malzeme Bedeli 175.000,00 159.02.02 Nakliye Giderleri 2.000,00 159.02.03 Gümrük Giderleri 200,00 159.02.04 Sigorta Giderleri 1.000,00 159.02.05 Vergi,Resim ve Harçlar 300,00 159.02.06 Banka Masrafları 200,00 191 İNDİRİLECEK KDV Hesabı 396,00 191.01.05 İthalat Nakliye KDV (%18) 360,00 191.01.06 Gümrük Gider KDV (%18) 36.00 165 100 KASA Hesabı 300,00 100.01 Türk Lirası Kasası 102 BANKALAR Hesabı 200,00 102.01 Vadesiz mevduat hesabı 320 SATICILAR Hesabı 178.596,00 320.02 Yurt Dışındaki Satıcılara Borçlar 320.02.01 Y Şirketi (Arjantin) 175.000,00 320.02.02 Sigortacılara Borçlar 1.000,00 320.02.03 Nakliyecilere Borçlar 2.360,00 320.02.04 Gümrük Müşavirlerine Borçlar 236,00 1 Avro = 1,75 TL, 100.000 x 1,75 TL = 175.000 TL (İlk Madde Malzeme Bedeli) OR A.Ş.’nin 02.10.2009 tarihinde yapması gereken muhasebe kaydı; 150 İLK MADDE VE MALZEME Hesabı 178.700,00 150.02 İthal Edilen Malzemeler 150.02.01 Metal Borular 159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI Hesabı 178.700,00 159.02 İthalat Giderleri Stok hesaplarının işleyişi ile birlikte “151 YARI MAMÜLLER” ve “152 MAMULLER” hesapları ile “153 TİCARİ MALLAR” hesabı da üretim sonrasında kayıt yapılan hesaplar olarak karşımıza çıkmaktadır. Firmanın üretim aşamalarında gerçekleştirdiği giderler ve bu giderlerin hangi hesaplara ne şekilde yansıtılarak gelir tablosuna aktarıldığı bu gibi durumlarda önem kazanmaktadır. Bu durumda maliyet muhasebesinin amaçlarının gerçekleşmesi için yapılması gereken kayıtların her aşamada yapılan faaliyetleri açık bir şekilde ortaya çıkaracak nitelikte düzenlenmesi çok önemlidir. Aşağıda bu hesapların işleyişine ilişkin örnekler yer almaktadır. 166 NTC Firmasının ham madde ithalatı ve üretimde kullanmasına ilişkin örnek ve muhasebeleştirilmesi aşağıdaki gibidir:23 NTC Firması deri ürünleri imalatı ve ticareti ile uğraşmaktadır. Denizli’de faaliyet gösteren firma, doğu ülkelerinden ham madde ithal etmekte ve bunları işleyerek birçok ülkeye ve yurt içine satmaktadır. Firma 2007 Ekim ayının başında İran’dan toplam 8.600 dolar (2.000 m2) deri malzemesi ithal etmiştir. İşlem tarihinde Merkez Bankası döviz alış kuru 1 Amerikan Doları = 1,21 TL olarak belirlenmiştir. İlgili dönemde 3 işçiye toplam 3.860 TL ücret ödenmiş, ayrıca 336 TL elektrik, 124 TL su, 160 TL de posta masrafı ödemesi olmuştur. Firma aynı dönemde makineleri için 110 TL amortisman ayırmış yemek masrafı olarak 330 TL, yakıt masrafı da 240 TL ödeme yapmıştır. Ekim ayı sonundaki stok verileri ise şöyledir: 1. 200 adet bayan çantası dikilmiş ve etiketlenip, poşetlenerek mamul ambarına alınmıştır. 2. Stokta 260 m2 ham derinin olduğu, ayrıca yarı mamul stok değerinin ise 874 TL olduğu tespit edilmiştir. Buna göre dönem içerisinde oluşan maliyetler ve mamullerin birim maliyetleri ile yapılması gereken muhasebe kayıtları şu şekilde olacaktır; Çözüme ulaşılabilmesi için maliyetin en önemli 3 unsuru olan direkt hammadde giderleri, direkt işçilik giderleri ve genel üretim giderlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Direkt İlk Madde ve Malzeme Giderleri (8.600 USD / 2.000 m2 deri = 4,3 USD / m2) 23 UTKULU v.d., a.g.e., Sf. 115 167 İlgili Dönemde Tüketilen Malzeme Maliyeti (2000 – 260 = 1.740 m2 deri, 1.740 x 4,3 = 7.482 USD, 7.482 x 1,21 TL = 9.053,22 TL) İlgili Dönemde Tüketilen Direkt İşçilik Gideri (3.860,00 TL) İlgili Dönemde Tüketilen Genel Üretim Giderleri ( 336 + 124 + 160 + 110 + 330 + 240 = 1.200,00 TL) Toplam Tüketim Gideri (9.053,22 + 3.860,00 + 1.200,00 = 14.113,22 TL) Bu işlemlerden de anlaşılacağı üzerine dönem içerisinde üretime verilen dönem giderleri toplamı 14.113,22 TL olmaktadır. Ancak stoklarda bekleyen 874 TL tutarında yarı mamulün de bulunduğu bilinmektedir. Buna göre, üretilen mamullerin toplam değeri, stokta bekleyen yarı mamullerin, üretilen mamullerin değerinden çıkarılması ile bulunabilecektir. Yarı mamullerin değeri çıkarıldığında 13.234,22 TL tutarında üretilmiş mamul bulunduğu görülecektir. 200 adet bayan çantası üretimi gerçekleştirildiğine göre birim mamul maliyeti de (13.234,22 TL / 200 adet) 66,20 TL olmaktadır. Üretilen mamullerin nihai hale gelinceye kadar geçirdiği evreler itibari ile muhasebeleştirilmesi ise şu şekildedir: İlk madde ve malzemelerin satın alınmasına ilişkin kayıt; 150 İLK MADDE VE MALZEME Hesabı 10.460,00 150.02 Yurt Dışından İthal Edilen İlk Madde Malzemeler 102 BANKALAR 102.02 Döviz Tevdiat Hesabı 102.02.01 USD Hesabı 2.000 m2 x 4,3 US Dolar = 8.600,00 Dolar x 1,21 = 10.460,00 TL 10.460,00 168 Maliyet unsurlarının üretime verilmesine ilişkin kayıt; 710 DİREKT İLK MADDE ve MALZEME GİDERLERİ Hesabı 9.053,22 720 DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ Hesabı 3.860,00 730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ Hesabı 1.200,00 150 İLK MADDE ve MALZEME Hesabı 9.053,22 150.02 Yurt Dışından İthal Edilen İMM 100 KASA Hesabı 4.950,00 100.01 TL Kasası 257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR H. 110,00 Maliyet unsurlarının yarı mamule dönüşümüne ilişkin kayıt; 151 YARI MAMULLER ÜRETİM Hesabı 14.113,22 711 DİREKT İMM GİD. YANSITMA Hesabı 721 DİREKT İŞÇİLİK GİD. YANSITMA Hesabı 731 GENEL ÜRETİM GİD. YANSITMA Hesabı Yarı mamullerin üretimin tamamlanması 9.053,22 3.860,00 1.200,00 sonrasında mamule dönüşümü ve yansıtma hesaplarının kapatılmasına ilişkin muhasebe kaydı ; 152 MAMULLER Hesabı 13.234,22 151 YARI MAMULLER ÜRETİM Hesabı 711 DİREKT İMM GİD. YANSITMA Hesabı 721 DİREKT İŞÇİLİK GİD. YANSITMA Hesabı 731 GENEL ÜRETİM GİD. YANSITMA Hesabı 13.234,22 9.053,22 3.860,00 1.200,00 169 710 DİREKT İLK MADDE ve MALZEME GİDERLERİ 9.053,22 720 DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ Hesabı 3.860,00 730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ Hesabı 1.200,00 Yurt dışı üretimde kullanılmak üzere gönderilen ilk madde ve malzeme stokları ya ihracat için ayrı bir imalat sürecinin olması durumunda ya da bir kısım imalatın dış bir ülkede yapılıyor olup, ham maddesinin ülke içinden sağlanması durumunda söz konusu olmaktadır. Her iki durumda da bu amaçlarla stok satın alındığında hesap borçlandırılmaktadır. Stok üretim için yurt dışına gönderildiğinde ise alacaklandırılmaktadır. Yurt dışında üretimi tamamlanıp sevk edilmek üzere stoklara alınan ürünler ise “152 MAMULLER” hesabının alt hesabı olan “Yurt Dışında Üretilen Mamuller” hesabında izlenmektedir. Stok hesapları içerisinde yer alan “153 TİCARİ MALLAR” hesabının alt hesaplarında izlenen “İthal Edilen Ticari Mallar” hesabı da dış ticaret işlemlerinden ithalatta sıkça kullanılan bir hesap olarak karşımıza çıkmaktadır. Firmanın üretim sürecinin sonuçlanması ile birlikte yarı mamullerin mamul haline gelmesinden sonra etiketlenerek satışa hazır bir ticari mal haline dönüşümünde “152 MAMULLER” hesabı alacaklandırılarak, “153 TİCARİ MALLAR” hesabı borçlandırılmaktadır. Ancak, burada farklı bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu da yurt dışından ithal edilen malların direkt olarak bu hesabın alt hesabı olan “İthal Edilen Ticari Mallar” hesabına kayıt edilmesidir. Fiili ithalat gerçekleştirildikten sonra ticari malların firma stoklarına girinceye kadar ortaya çıkan giderleri de o ithal malının maliyetini oluşturmaktadır. Bu yüzden bu giderler de söz konusu hesap altında izlenmelidir. Genel görüşe göre, ithal edilen ticari malların maliyetini izlerken sürekli envanter yönteminin uygulanması daha uygun olmaktadır. 170 Yurt dışından ithal edilen ticari mallar satıldığında ise “621 SATILAN TİCARİ MALLARIN MALİYETİ” hesabının bir alt hesabı olan “İthal Edilen Ticari Malların Maliyeti” hesabı borçlandırılmaktadır. Ticari malların satın alınması ve muhasebeleştirilmesine ilişkin örnek uygulama aşağıda verilmiştir. Gama Gıda firması Tunus’tan iki çeşit limon ithalatı gerçekleştirmiştir. İki ürün partisinden birisini Estonya’ya ihraç etmek üzere anlaşma yapılmıştır. Diğer ürün grubu ise yurt içinde satılacaktır. Firmanın ihracat yapmak üzere satın aldığı ürünler 8 ton olup, ürün bedeli 1.500 dolardır. Yurt içerisinde satışı yapılması planlanan diğer ürün grubu ise 11 ton ağırlığında olup, ürün bedeli ise 5.200 dolar olarak hesaplanmıştır. İthalat sürecinde ise 800 TL tutarında gider ortaya çıkmıştır. Gama Gıda firması Estonya’ya birim fiyatı 1,28 dolar’dan ihracatı gerçekleştirmiştir. Yurt içerisine ise; birim fiyatı 1,5 TL / kg olmak üzere 4 tonluk kısmın satışı yapılmıştır. İthal ve ihraç zamanlarında oluşan Merkez Bankası Döviz Alış Kuru ise 1 Dolar = 1,23 TL ve 1 Dolar = 1,25 TL’dir. Buna göre Gama Gıda’nın yapacağı muhasebe kayıtları şöyle olacaktır: 153 TİCARİ MALLAR Hesabı 9.041,00 153.02 İthal Edilen Ticari Mallar Hesabı 6.396,00 153.03 İhraç Amaçlı İthal Edilen Ticari Mal. Hesabı 1.845,00 153.04 İthal Süreci Maliyeti 800,00 100 KASA Hesabı 9.041,00 100.02 Yabancı Para Kasası 100.02.01 Dolar Kasası Hesabı 1.500 + 5.200 = 6.700 Dolar (Toplam İthalat), 6.700 x 1,23 = 8.241 TL [1.500 x 1,23 = 1.845 TL (İhracat Amaçlı Alım), 5.200 x 1,23 = 6.396 TL (Yurt İçi Satış için Alım)] 8.241 + 800 = 9.041 TL (İthalat Giderleri ile Toplam Maliyet) 171 Satın alınan ticari malların satılmasına ilişkin kayıt ise aşağıdaki gibidir: 100 KASA Hesabı 19.880,00 100.02.02 Dolar Kasası Hesabı 600 YURT İÇİ SATIŞLAR Hesabı 6.000,00 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hesabı 12.800,00 391 HESAPLANAN KDV Hesabı 1.080,00 8 ton (8.000 kg) x 1,28 = 10.240 Dolar (İhracat Bedeli), 10.240 x 1,25 = 12.800 TL 4 ton (4.000 kg) x 1,5 TL = 6.000 TL (Yurt İçi Satış) 6.000 x %18 (KDV) = 1.080 TL (Yurt İçi Satış KDV) Yurt içi ve yurt dışına satışların maliyetine ilişkin kayıtlar ise şöyledir: 621 SATILAN TİCARİ MALLAR MALİYETİ Hesabı 621.01 İhracatın Maliyeti Hesabı 4.970,80 1.845,00 621.01.01 İhraç Kayıtlı İthalatın Maliyeti Hesabı 1.845,00 621.02 İthal Ticari Malın Maliyeti Hesabı 2.325,80 621.04 İthal Süreci Maliyeti 800,00 153 TİCARİ MALLAR Hesabı 4.970,80 153.02 İthal Edilen Ticari Mallar Hesabı 2.325,80 153.03 İhraç Amaçlı İth. Edilen Tic. Mal. Hes. 1.845,00 153.04 İthal Süreci Maliyeti 800,00 Yurt içinde satış amacıyla satın alınan 11 ton mal bedeli = 6.396,00 TL Malların 4 tonu yurt içinde satılmıştır = 2.325,80 TL 172 Bu örnekte satışı gerçekleştirilen ticari mallar yurt dışından ithal edildiğinden “621 SATILAN TİCARİ MALLAR” hesabı altında maliyetler izlenmiştir. Firma ürettiği mamullerin direkt satışını gerçekleştirseydi bu malların maliyetinin “620 SATILAN MAMULLER” hesabının alt hesaplarında izlenmesi daha uygun olacaktı. Stokların firmalar tarafından alınması durumunda değinilmesi gereken iki önemli husus bulunmaktadır. Bu hususların birincisi finansal kiralama yolu ile stok alımında, ikincisi ise vadeli stok alımında ortaya çıkmaktadır. Finansal kiralama yolu ile stok alımında faiz giderlerinin finansman giderleri içerisinde yer alması gerekir. Çünkü, stok alımı maddi duran varlık alımı değildir. Finansal kiralama deyince uygulamada akla gelen ilk husus kiralamadan kaynaklı faiz giderlerinin sanki bir varlık alımıymış gibi varlığın maliyetine ilave edilmesidir. Bu durum muhasebe standartları açısından geçerli değildir. Finansal kiralama yolu ile stok alımı bir maddi duran varlık alışı olmadığı gibi, bu alışta katlanılan faiz gideri de sağlanılmış olan nakite ilişkin faiz gideridir ve “780 FİNANSMAN GİDERLERİ” hesabında izlenmelidir. Vadeli stok alımında da aynı durum geçerlidir. Burada katlanılan finansman gideri stoka ilişkin bir maliyet değil o stokun elde edilmesi için sağlanan finansmana ilişkin giderdir. Bu sebeple TMS – 2 (Stoklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı) hükümlerine göre yine finansman giderleri hesabı içerisinde muhasebeleştirilmelidir. 3.2.13. Diğer Gelirler Hesabı İşletmenin korunması, ihracatı teşvik ya da hükümet politikasına uyma zorunluluğu karşısında oluşan işletmenin faaliyet hasılatındaki düşüklüğü veya faaliyet zararını gidermek için, sermaye katkısı niteliğinde olmayan, mali yardımlar (sübvansiyonlar), devletin bazı malları vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülüklerden istisna etmesi yoluyla yaptığı yardımlar (vergi iadeleri) ve 173 satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili fiyat istikrar destekleme primi vb.. hasılat kalemleri bu hesapta izlenir. “Diğer Gelirler” hesabı Tek Düzen Hesap Planı içerisinde “602 - DİĞER GELİRLER HESABI” olarak yer almaktadır. Muhasebe standartlarının etkin bir şekilde uygulanması açısından söz konusu kalemler iki farklı unsur olarak yorumlanabilmektedir. Bunlardan birincisi, bir finansman aracı olarak devlet teşviklerinin finanse ettikleri harcama kalemini netleştirmek amacıyla kar veya zarar olarak muhasebeleştirmek yerine bilanço ile doğrudan ilişkilendirilmesi gerekliliğine bağlı olarak ortada kazanılmış bir gelir olmamaları ve maliyetsiz olmaları sebebiyle gelir tablosuna etki etmemesi gerektiği görüşüdür. İkincisi ise, devlet teşviklerinin hissedarlar dışından elde edilmesi, önceden yapılan bir harcamanın karşılığı gerçekleşmesi ve gelir vergisi gibi vergilerde olduğu gibi devlet teşviklerinin de kar ya da zarara doğrudan etkisinin söz konusu olması nedeniyle gelir tablosuna etkimesi gerektiği görüşüdür. Bizce de yukarıda belirtilen yorum farklılıkları içerisinde önceden yapılan bir harcamanın karşılığı olarak sübvanse edilen gelirler de gelir tablosunda gösterilmelidir. Bu durumda, ihracata yönelik olarak firmalara sağlanan devlet yardımları da bu hesabın alt hesaplarında izlenmektedir. İhracat teşvikleri kapsamında firmalara sağlanan maddi menfaatler doğrudan firmaya nakit girişi şeklinde değil, işletmelerin gerçekleştirdiği harcamaların bir kısmının iadesi yada mahsubu şeklinde gerçekleştirilmektedir. Bu durumda firmalar ilişikli bir faaliyetinden dolayı bir maddi menfaat elde ettiğinden daha önceden gider olarak hesaplarında izlediği bir kaleme yönelik maddi getiriyi bu hesap altında izleyebilecektir. Devlet teşvikleri ve subvansiyonlar bu hesap altında izlenirken, kredili satışlarda ortaya çıkan vade farkları ise genellikle “601 – YURT DIŞI SATIŞLAR HESABI” alt hesaplarında izlenebilmektedir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta ise alıcının borcunu vadesinde ödememesinden dolayı 174 ortaya çıkan kur farklarının bu hesap altında izlenemeyeceğidir. Çünkü bu gelirler önceden yapılan bir faaliyet ile doğrudan bağlantılı değildir. Buna göre dönem içerisindeki ilgili faaliyetlerden doğan subvansiyon, vergi iadesi, teşvikler gibi getiriler ilgili hesaba borç kaydı yapılırken bu hesap alacaklandırılarak kapatılmaktadır. Hesabın işleyişine ilişkin örnek ve muhasebe uygulaması aşağıdaki gibi olacaktır: CEX A.Ş. Mart 2010 tarihinde yurt dışına yönelik pazar araştırması olarak Rusya’ya 10 günlük bir seyahatte bulunmuş ve iki firma çalışanının buraya ulaşımı ve konaklamasına ilişkin olarak toplam 3.000 TL masrafı seyahat acentasına peşin olarak ödemiştir. Söz konusu işleme ilişkin yapılması gereken muhasebe kaydı şöyledir: 760 Paz. Sat. Dağ. Gid. Hesabı 3.000,00 760.01 Yurt Dışı Paz. Giderleri 760.01.01 Rusya - 3.000 100 KASA Hesabı 3.000,00 100.01 TL Kasası Aynı firma seyahat dönüşünde 2006/6 sayılı tebliğ kapsamında “Pazar Araştırması Projelerinin Desteklenmesi” konulu devlet teşviklerine istinaden Nisan 2010’da başvuru yapmıştır. Haziran 2010 itibariyle de söz konusu harcamaların %70’ine tekabül eden 2.100,00 TL firmanın vadesiz mevduat hesabına yetkili kuruluş olan İGEME tarafından yatırılmıştır. Buna göre firmanın yapacağı kayıt aşağıdaki gibi olacaktır. 102 BANKALAR Hesabı 102.01 X Bank. Vadesiz Mev. 2.100,00 175 602 DİĞER GELİRLER HESABI 2.100,00 602.01 İhracata Yön. Devlet Yrd. 602.01.01 Paz. Ara. Proj. Des.(Rusya) 3.3. DIŞ TİCARET İŞLEMLERİNDE KATMA DEĞER VERGİSİ UYGULAMALARI VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ Türkiye’de Katma Değer Vergisi (KDV) 3065 sayılı kanun ile 01.01.1985 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmıştır. KDV, imalat işletmelerinde üretimin ilk aşamasından başlayarak ürünün nihai hal alıncaya kadar ki tüm aşamalarında yaratılan her katma değer için uygulanan bir vergi olarak karşımıza çıkmaktadır. KDV bu anlamda bir satış vergisidir denilebilir. Katma değer, belirli bir zaman diliminde işletmelerin ürettikleri bir ürün ya da hizmet için elde ettikleri hasılat tutarı ya da piyasa değeri ile o değerin elde edilmesi için yapılan tüm harcama ve giderlerin farkıdır. KDV ise katma değere uygulanan vergidir. Herhangi bir işlemin KDV’ye tabi tutulabilmesi için; verginin konusunu teşkil eden işlemin Türkiye’de yapılmış olması ve o işlemin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde belirtilen teslimler içerisinde belirtilmiş olması gerekmektedir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesine göre; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyetleri çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, her türlü ürün ve hizmet ithalatı, diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler bu vergiye tabidir. Bu sayılan faaliyetleri yapanların Türk tabiiyetinde bulunup bulunmamaları ikametgah veya iş yerlerinin Türkiye’de olup olmamaları işlemlerin maliyetini değiştirmez ve vergilendirmeye engel teşkil etmez. 176 İthalatın özel veya kamu sektörü tarafından yapılması veya herhangi bir şekil ve surette gerçekleştirilmesi vergilendirmeye tesir etmez. Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre vergiye tabi her işlem için % 10 oranında vergi alınmaktadır. Ancak, Bakanlar Kurulu elinde bulundurduğu yetiye bağlı olarak bazı ürün tarifelerinde değişiklik yapmıştır. Bakanlar Kurulu’nun her bir ürün için vergi oranını 4 katına kadar artırmaya ve %1’e kadar indirme yetkisi bulunmaktadır. Tek Düzen Hesap Planı’nda yer alan “190 DEVREDEN KDV”, “191 İNDİRİLECEK KDV”, “192 DİĞER KDV”, “360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR”, “391 HESAPLANAN KDV” ve “392 DİĞER KDV” hesapları verginin uygulanmasına yönelik hesaplardır. Bu bölümde Tek Düzen Hesap Planı çerçevesinde yer alan KDV ile ilgili hesapların genel muhasebe kapsamındaki işlevleri ve kullanılışlarından çok dış ticaret işlemleri bakımından işleyişi esas alınacaktır. Dış ticaret işlemlerinde en fazla işlem gören KDV hesapları ise; “İhracat Kayıtlı Satış Dolayısı ile Tecil Edilebilen KDV Hesabı”, “İhracat Dolayısı ile Terkin Edilen KDV Hesabı”, “İhracat Dolayısı ile Talep Edilen KDV Hesabı” ve “İhracat Dolayısı ile Ertelenen KDV Hesabı” ve “İthalatta KDV Hesabı” olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bölümde bu hesapların işleyişi üzerinde durulmakta ve hesaplara yönelik örnekler yer almaktadır. 3.3.1. İhracat İşlemlerinde KDV Uygulaması 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin 1/a fıkrası hükmü ile ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler vergiden istisna edilmektedir. 177 İhracatçılar veya imalatçı sıfatına haiz ihracatçılar faturalarında KDV göstermeyeceklerdir. Buna göre söz konusu kanuna göre bir işlemin ihracat veya ihracat teslimi sayılabilmesi için bazı şartları da sağlaması zorunludur. Bu şartlar söz konusu kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasında sıralanmıştır. • Sözleşmeye dayalı teslimin yurt dışındaki bir müşteriye yapılmış olması gerekmektedir. Yurt dışında bulunan müşteri kavramına göre bu müşterinin ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan firmanın yurt dışında kendi adına müstakil olarak faaliyet gösteren şubeleri kapsam dahilinde olmaktadır. • Sözleşmeye bağlı olarak ihracatı yapılması planlanan malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük hattından çıkarak fiilen mevcut bir dış ülkeye girişine yönelik olması gerekmektedir. • Mal teslimi şeklinde olmayan hizmetler için ise hizmetin yurt dışındaki bir müşteri yararına yapılması gerekmektedir. Ayrıca, yurt dışındaki müşterinin de kanunda sayılan yurt dışında bulunan müşteri kavramına uygun olması gerekmektedir. Söz konusu hizmetlerden de yurt dışında yararlanılması önem arz etmektedir. Hizmet ihracatında KDV’den muaf olunabilmesi için ise, söz konusu hizmetin Türkiye’de görülmüş olması ve bedelinin Türkiye’ye getirilerek Türk Lirası’na çevrilme zorunluluğu bulunmaktadır. Burada hizmetin Türkiye sınırları içinde yapılıp, yurt dışında yararlanılması önemlidir. Bir örnek vermek gerekirse, GSM operatörlerinin ülkeler arasında telefon görüşmesi yapma imkanı vermesi buna uygundur. Türkiye’de yerleşik bir GSM 178 firması Türkiye’de gerçekleştirdiği bir hizmeti yurt dışında yerleşik müşteriler için vermektedir. İhracat yapılması kaydı ile mal veya hizmet alışlarında firmalar Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre KDV ödemektedirler. Ancak, mal teslimi yapan işletme düzenlediği faturada KDV tutarını göstermesine rağmen tahsilatını yapmamaktadır. İthalatçı işletme ise KDV ödemeyerek, KDV’nin tecilini yapmaktadır. Teslimatın ihracat sayılabilmesi için, malların yurt dışındaki bir alıcıya veya serbest bölgedeki bir alıcıya ya da gümrük antreposu temsilcisine yapılması gerekmektedir. İhraç kaydıyla satışlarda, ihracatçıya teslimatın gerçekleştiği ayı izleyen ayın 1. gününden itibaren 3 ay içerisinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen KDV terkin edilebilir.24 İhraç kaydıyla satış yapılması halinde tecil edilen KDV, kanunda belirtilen usul ve esaslara aykırı bir şekilde ihracatın gerçekleşmesi ya da gerçekleşmemesi halinde ise kanunun 11. maddesinde belirtilen gecikme zammı ile birlikte tahsil edilmektedir. İhraç kaydıyla malları satın alan işletme dışında başka bir işletmenin ihracatı gerçekleştirmesi halinde ise satıcı firma yine tecil ettiği vergiyi terkin edememektedir. Bir başka dikkat edilecek nokta ise yurt içerisinde üretimi yapılan ya da satın alınan malların ihracatı sonrasında KDV hesaplaması yapılmamasına rağmen, ihraç konusu malların üretimi ya da satın alınmasında yüklenilen KDV’nin ödendiğidir. Ancak bu ödeme malın ihracatı sonrasında ya iade edilir ya da diğer KDV hesaplarından mahsup edilir. İade işlemi ise ihracatı fiilen gerçekleştiren firmaların yüklendikleri KDV’yi iade almaları için bağlı bulundukları Vergi Daireleri’ne başvurmaları halinde mümkün olmaktadır. İhracat 24 dolayısıyla KAYA , a.g.e. , Sf. 329 KDV iadesinin alınabilmesi için ihracatın fiilen 179 gerçekleşmiş olması şartı yanında, ihracata ilişkin belgelerin eksiksiz teslimi, muhasebe kayıtlarının iade edilecek verginin denetimine olanak verecek şekilde tutulması ve ihracat sonucunda yüklenilen verginin daha önce hiçbir şekilde herhangi başka bir KDV’den indirilmemesi gerekmektedir. 3.3.2. İthalat İşlemlerinde KDV Uygulaması Dış ticaret işlemlerinden ihracat KDV’den istisna edilirken uluslar arası ticaret ilkelerinden varış ülkesi ilkesine göre bu verginin ithalatçının ülkesinde tahsil edilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesine göre ithalat işlemleri 16. maddede belirtilen bazı istisnalar dışında KDV’ye tabi tutulmuştur. Kanunun 16. maddesine göre, transit geçiş, serbest bölgelerde ve antrepolarda geçici depolama yerlerinde ve gümrüklü sahalarda ürün ve hizmetlerin ticareti KDV kapsamı dışında tutulmuştur. İthalat işlemlerinde ödenmesi gereken KDV’nin de tecili mümkün olabilmektedir. Ancak bunun için teşvik kapsamına alınmış yatırım mallarının ithali gerekmektedir. Böyle bir durumda söz konusu yatırım malı gümrük idaresi tarafından tahakkuk ettirilerek teminata bağlanmakta ve bunun karşılığında da KDV tecil edilmektedir. Tecili gerçekleştirilen ithal yatırım malı teşvik belgesindeki kurallara uygun olarak fiilen ithal edilmesi halinde tecil edilen KDV terkin edilmektedir. Ancak, yapılan ithalat teşvik belgesindeki kurallara uygun değil ise tecil edilen KDV kanunda belirtilen gecikme zammı ile birlikte tahsil edilmektedir. 3.3.3. KDV’nin İade İşlemleri 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesine göre; “Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11, 13, 14 ve 15. maddelerinde, vergiden istisna edilmiş işlemler ile ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma 180 Değer Vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanarak KDV’den indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde ise indirilmeyen KDV’nin Maliye Bakanlığı’nca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur” denilmektedir. Yurt içinde yerleşik bir üretim firmasının ihracat amacıyla ürettikleri ürünlerin girdisi olan ürünleri veya hizmetleri satın alması dolayısıyla ödedikleri KDV’yi nihai mamullerin ihracatı sonrasında iade almaları kanunen mümkün bulunmaktadır. Ancak bu iadenin alınabilmesi firmanın hesaplarına yeminli mali müşavirler tarafından tasdik raporları düzenlenerek üretime girdi olan ürünler ve KDV’lerinin doğruluğu onaylanmalıdır. Katma Değer Vergisi istisnası kapsamında ihraç edilen malların geri gelmesi ve Gümrük Kanunu’nun 132. maddesinde belirtilen nedenlerle ihraç edilen malların geri gelmesi sonucu gümrükten çekilmesi sırasında Katma Değer Vergisi istisnası uygulanır. Bu istisnadan yararlanabilmesi için, ihraç edilen malların ihracat sırasında faydalanmış olduğu istisna tutarının gümrük idaresine iade edilmesi veya bu miktarda teminat verilmesi gerekmektedir. Şayet ihracatçı geri gelen ihraç konusu malları tekrar ihraç etmek düşüncesinde ise KDV ödemek yerine (ihraç ettiği ürünün ithalinde) teminat göstermek suretiyle malları geçici olarak ithal edebilmektedir. Malların yurt dışına geri satılması halinde ise teminat geri alınır. İhracatçının geri gelen mallar için hesaplanan KDV’yi iade almış ya da borcuna karşılık vergi idaresi tarafından mahsup edilmiş olabilir. Bu durumda ihraç konusu geri gelen malların ithalinde (geri gelmesinde) KDV ödenir. Ayrıca, ihracatçı geri gelen malı yurt içinde satarsa veya satın aldığı işletmeye iade ederse KDV tahakkuk ettirilir. Bu idari işlemler gümrük ve vergi idarelerindeki belgelere istinaden sonuçlandırılmaktadır.25 25 KAYA , a.g.e. , Sf. 332 181 3.3.4. Dış Ticarette KDV İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi Bu bölümde dış ticaret işlemlerinde ortaya çıkan KDV işlemlerinin muhasebeleştirilmesine yönelik örnek uygulamalar ile açıklamalarına yer verilecektir. Örnek 1: KAR Firması 1 Aralık 2009 tarihinde Suriye’de yerleşik NXZ Firmasına 400.000 Avro tutarında (KDV satış bedelinin %18’i olarak belirlenmiştir) pirinç ihracatı gerçekleştirmiştir. İşlem tarihindeki Merkez Bankası Döviz Alış Kuru 1 Avro = 2,20 TL’dir. Pirinç bedelinin yarısını NXZ Firması, KAR Firmasının banka hesabına 5 Aralık 2009 tarihinde transfer etmiştir. Bu işlem tarihindeki Merkez Bankası Döviz Alış Kuru da 1 Avro = 2,20 TL’dir. NXZ Firması 15 Aralık 2009 tarihinde pirinçlerin 100.000 Avro tutarındaki kısmını gösterilen numunelere uygun olmadıkları gerekçesiyle iade etmiştir. Ayrıca firma borcu olan tutardan 100.000 Avro tutarı ayırarak kalan bakiyeyi KAR Firmasının bankasına havale etmiştir. Söz konusu işlem tarihindeki Merkez Bankası Döviz Alış Kuru ise 1 Avro = 2,30 TL’dir. Buna göre KAR Firmasının yapması gereken muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. NXZ Firmasına yapılan ihracata ilişkin muhasebe kaydı; 120 ALICILAR Hesabı 880.000,00 120.02 Yurt Dışı Alıcılar Hesabı 120.02.01 NXZ Firması (Suriye) 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hesabı 721.600,00 391 HESAPLANAN KDV Hesabı 158.400,00 1 Avro = 2,20 TL, 400.000 x 2,20 = 880.000 TL (KDV Dahil Bedel) 182 880.000 x 0,18 (KDV) = 158.400 TL NXZ Firmasının ihracat bedelinin yarısını firma hesabına transfer kaydı; 102 BANKALAR Hesabı 440.000,00 102.02 Vadesiz Döviz Tevdiat Hesabı 120 ALICILAR Hesabı 440.000,00 120.02.01 NXZ Firması (Suriye) 1 Avro = 2,20 TL, 200.000 x 2.20 = 440.000 TL İhraç edilen pirinçlerin bir kısmının iade edilmesine ilişkin kayıt; 102 BANKALAR Hesabı 230.000,00 102.02. Vadesiz Döviz Tevdiat Hesabı 610 SATIŞTAN İADELER Hesabı 230.000,00 610.03 İhracat İadesi Hesabı 120 ALICILAR Hesabı 440.000,00 120.02.01 NXZ Firması (Suriye) 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hesabı 20.000,00 100.000 Avro iade tutarı, 100.000 x 2,30 (Kur) = 230.000 (iade edilen mallar) Kur farkından doğan gelir = 2,30 – 2,20 = 0,10 TL x 200.000 Avro = 20.000 TL 100.000 Avro (tahsili gereken tutar) x 2,30 = 230.000 TL İhracat işlemi sonrasında KDV’nin terkin kaydı; 391 HESAPLANAN KDV 120 ALICILAR Hesabı 158.400,00 158.400,00 183 120.02.01 NXZ Firması (Suriye) Örnek 2: RET A.Ş. Polonya’da yerleşik bir firmadan 100.000 Avro tutarında teşvikli yatırım malı kapsamında makine ithalatı yapmayı planlamaktadır. Teşvikli yatırım malına uygulanan KDV oranı %18’dir. Yapılması planlanan ithalat 01.03.2009 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu tarihteki Merkez Bankası Döviz Alış Kuru 1 Avro = 2,35 TL’dir. Gerçekleşen ithalata ilişkin KDV tarh edilmiş fakat teşvikli yatırım malının ithalatı dolayısıyla tahakkuk işlemine müteakip ertelenmiştir. Daha sonra yapılan incelemeler neticesinde, teşvik belgesine dayalı ithalatın usulüne uygun yapıldığı tespit edilmiş ve KDV terkin edilmiştir. Daha sonrasında bağlı bulunan vergi dairesine başvuran RET A.Ş. teşvik belgesinin de incelemesiyle birlikte KDV iadesini banka hesabına havale olarak almıştır. RET A.Ş.’nin gerçekleştirdiği kredili ithalata ilişkin kayıt; 253 TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR 235.000,00 136 DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR 42.300,00 136.01 Gümrükte Ödenen İthalat KDV Hesabı 320 SATICILAR Hesabı 235.000,00 320.02 Yurt Dışı Satıcılar 320.02.01 Polonya Firması 320.02.10 İthalattan doğan ert. KDV 42.300,00 100.000 Avro x 2.35 = 235.000 TL RET A.Ş.’nin ödemeyeceği KDV’nin tarh, tahakkuk ve erteleme kaydı; 184 192 DİĞER KDV Hesabı 42.300,00 192.01 Ertelenen KDV 392 DİĞER KDV 42.300,00 392.01 Ertelenen KDV Bağlı bulunulan vergi dairesi tarafından terkin işlemi yapılmasına ilişkin kayıt; 392 DİĞER KDV 42.300,00 392.01 Ertelenen KDV 192 DİĞER KDV 42.300,00 192.01 Ertelenen KDV Vergi dairesinin KDV iade tutarını yatırmasına ilişkin kayıt; 102 BANKALAR HESABI 136 DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR Hesabı 42.300,00 42.300,00 Örnek 3: KILIÇ A.Ş. pompa ve kompresör sektöründe üretim yapmaktadır. Üretmiş pompaları yurt içine ve yurt dışına satmaktadır. KILIÇ A.Ş.’nin Ocak 2010 dönemine ait “190 DEVREDEN KDV” hesabının borç bakiyesi 100.000 TL’dir. Pompa ve kompresör sektöründe %18 KDV uygulanmaktadır. KILIÇ A.Ş.’nin Şubat 2010 dönemine ilişkin faaliyetleri ise aşağıdaki gibidir. 185 1- Pompaların üretimi için BV A.Ş.’den 02.02.2010 tarihinde 1.300.000 TL değerinde (KDV alış bedelinin %18’i olarak belirlenmiştir) dişliyi peşin olarak satın almıştır. 2- KILIÇ A.Ş. üretmiş olduğu pompaları Singapur’da yerleşik T Pumps firmasına 20.02.2010 tarihinde 600.000 Avro tutarına ihraç etmiştir. 600.000 Avro tutarına ihraç etmiş olduğu pompalara 500.000 TL değerinde dişli kullanılmıştır. İşlemin gerçekleştiği tarihteki Merkez Bankası Döviz Alış Kuru 1 Avro = 2,30 TL’dir. 3- KILIÇ A.Ş. 28.02.2010 tarihinde yurt içi bayilerine 800.000 TL değerinde dişli kullanılan pompaları 1.500.000 TL’ye peşin olarak satmıştır. Verilen bilgilere göre KILIÇ A.Ş.’nin yapması gereken muhasebe kayıtları ve açıklamaları aşağıdaki gibidir. Pompa üretimi için kullanılan dişli alımına ilişkin kayıt; 150 İLK MADDE VE MALZEME Hesabı 1.066.000,00 150.03 Pompalar için dişliler 191 İNDİRİLECEK KDV 234.000,00 100 KASA Hesabı 1.300.000,00 1.300.000 x %18 (KDV) = 234.000 TL Satın alınan dişliler üretimde kullanıldığından “150 İLK MADDE VE MALZEME” hesabı altında izlenmektedir. KILIÇ A.Ş.’nin Singapur’a yapılması gereken muhasebe kaydı; gerçekleştirdiği ihracata ilişkin 186 120 ALICILAR Hesabı 1.380.000,00 120.02 T Pumps (Singapur) 601 YURT DIŞI SATIŞLAR Hesabı 1.380.000,00 1 Avro = 2,30 TL, 600.000 x 2,30 = 1.380.000 TL (İhracat tutarı) KILIÇ A.Ş.’nin yurt içi satışına ilişkin yapılması gereken muhasebe kaydı; 100 KASA Hesabı 1.500.000,00 600 YURT İÇİ SATIŞLAR Hesabı 1.230.000,00 391 HESAPLANAN KDV Hesabı 270.000,00 Ay sonunda KILIÇ A.Ş.’nin KDV yükümlülüklerine ilişkin durum ise aşağıdadır. KDV (191 İNDİRİLECEK KDV) KDV (391 HESAPLANAN KDV) Yurt İçi Sat. Mal. Mal. KDV (144.000 TL) Yurt İçi Satışlar İçin (270.000 TL) Yurt Dışı Sat. Mal. Mal. KDV (90.000 TL) Yurt Dışı Satışlar İçin (KDV istisnası) Toplam Tahsil Edilen KDV (270.000 Toplam Ödenen KDV (234.000 TL) TL) 800.000 x %18 = 144.000 TL (Yurt içi bayilere satıştaki dişlilerin değer üzerinden hesaplanmıştır.) 187 500.000 x %18 = 90.000 TL (Yurt dışına ihraç edilen dişlilerin değeri üzerinden hesaplanmıştır) KILIÇ A.Ş.’nin DEVREDEN KDV) Ocak tutarı 2010 100.000 döneminden devreden TL’dir. Şubat 2010 KDV (190 dönemindeki faaliyetlerden doğan KDV (191 İNDİRİLECEK KDV) ise 234.000 TL olmuştur. Bu durumda toplam 334.000 TL tutarında ödenmiş olan KDV tutarı, 270.000 TL tutarındaki tahsil edilen KDV tutarından daha fazla olduğundan KILIÇ A.Ş. bağlı bulunduğu vergi dairesinden KDV iadesi alacaktır. KILIÇ A.Ş.’nin Şubat dönemi mahsuplaşması sonucunda 64.000 TL vergi idaresinden alacağı ortaya çıkmıştır. Firma istediği taktirde bu iadeyi vergi dairesinden alabileceği gibi, diğer aylardaki faaliyetlerden ortaya çıkabilecek KDV yükümlülüklerinden mahsup etme yoluna da gidebilir. Örneğimizde KILIÇ A.Ş.’nin KDV’yi mahsup edeceği düşünülerek kayıt yapılacaktır. 391 HESAPLANAN KDV 190 DEVREDEN KDV 270.000,00 64.000,00 190.02 Şubat Dönemi 191 İNDİRİLECEK KDV 234.000,00 190 DEVREDEN KDV 100.000,00 190.01 Ocak Dönemi Eğer firma KDV iadesini almak isteseydi bu kez yapılması gereken kayıtlar aşağıdaki gibi olacaktı. 136 DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR Hesabı 136.03 İadesi Talep Edilen İhraç Amaçlı Satış 64.000,00 188 192 DİĞER KDV 64.000,00 192.03 ihracat Ürünlerinin İmalatı İçin Ödenen KDV Örnek 4: Zeytinyağı imalatı yapan OILA A.Ş. yurt içine ve yurt dışına imalatını gerçekleştirdiği ürün çeşitlerinin satışını yapmaktadır. OILA A.Ş.’nin Nisan 2009 dönemine ilişkin faaliyetleri ise aşağıdaki gibidir. 1- ZEYTAŞ şirketinden 04.04.2010 tarihinde 100 ton işlenmemiş zeytin peşin olarak satın alınmıştır. (KDV hariç 1 kg zeytin 2 TL tutardan satın alınmıştır.) 2- OILA A.Ş. iç piyasadaki alıcılara 16.04.2010 tarihinde kilogramı 6 TL’den 20 ton zeytinyağı imal ederek peşin satışını (KDV hariç) gerçekleştirmiştir. 3- 26.04.2010 tarihinde OILA A.Ş. yurt dışına satış amacı ile yurt içinde yerleşik Özbilir Dış Ticaret Ltd. Şti.’ye 20 ton zeytinyağı satışı (KDV hariç) gerçekleştirmiştir. Söz konusu satış, 1 kilogram zeytinyağı 5 TL tutar üzerinden yapılmıştır. OILA A.Ş.’nin Mart 2009 dönemine ilişkin “190 DEVREDEN KDV” hesabının borç bakiyesi 2.000 TL’dir. Zeytinyağı için uygulanan KDV oranı ise %18’dir. Buna göre OILA A.Ş.’nin Nisan 2009 döneminde yapması gereken muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. ZEYTAŞ şirketinden alınan zeytine ilişkin yapılacak muhasebe kaydı; 189 150 İLK MADDE VE MALZEME Hesabı 200.000,00 150.04 Zeytin 191 İNDİRİLECEK KDV 36.000,00 100 KASA Hesabı 236.000,00 100 ton = 100.000 kg, 1kg = 2 TL, 2 x 100.000 = 200.000 TL 200.000 x %18 = 36.000 TL Yurt içine gerçekleştirilen zeytinyağı satışına ilişkin yapılması gereken muhasebe kaydı ise aşağıdaki gibi olacaktır. 100 KASA Hesabı 141.600,00 600 YURT İÇİ SATIŞLAR Hesabı 120.000,00 391 HESAPLANAN KDV Hesabı 21.600,00 20 ton = 20.000 kg, 1 kg = 6 TL (Satış Fiyatı), 6 x 20.000 = 120.000 TL 120.000 x %18 = 21.600 TL (KDV) İhraç kaydı ile Özbilir Dış Ticaret Ltd. Şti.’ye yapılan satışa ilişkin kayıt; 120 ALICILAR Hesabı 118.000,00 120.02 Yurt İçi İhracata Aracı Alıcılar 120.02.03 Özbilir Dş Ticaret Ltd. Şti. 600 YURT İÇİ SATIŞLAR Hesabı 100.000,00 600.03 İhraç Kayıtlı Satışlar 391 HESAPLANAN KDV 391.02 İhraç Kayıtlı Satıştan Tahsil KDV 20 ton = 20.000 kg, 1kg = 5 TL, 20.000 x 5 TL = 100.000 TL (Satış Bedeli) 100.000 x %18 = 18.000 TL (KDV) 18.000,00 190 OILA A.Ş.’nin ay sonunda KDV hesaplarındaki hareketler ve yapması gereken muhasebe kayıtları ise şöyledir; KDV (191 İNDİRİLECEK KDV) KDV (391 HESAPLANAN KDV) Yurt İçi Alışlar İçin KDV (36.000 TL) Yurt İçi Satışlar İçin (21.600 TL) Yurt İçi İhraç Kay. Satış İçin (18.000 TL) Toplam Ödenen KDV (36.000 TL) Toplam Tahsil Edilen KDV (39.600 TL) “190 DEVREDEN KDV” ve “191 İNDİRİLECEK KDV” hesapları toplamı (2.000 + 36.000) olan 38.000 TL ödenmişken, satışlardan doğan 39.600 TL KDV tahsil edilmiştir. Bu durumda OILA A.Ş. vergi dairesine (39.600 – 38.000) 1.600 TL vergi ödeyecektir. Nisan dönemine ilişkin KDV hesaplarının mahsup kaydı aşağıdaki gibi olacaktır. 391 HESAPLANAN KDV 192 DİĞER KDV 38.000,00 1.600.00 192.01 Ertelenen KDV 190 DEVREDEN KDV 2.000,00 190.03 Mart Dönemi 191 İNDİRİLECEK KDV 36.000,00 191.04 Zeytin Alış KDV 392 DİĞER KDV 1.600,00 392.01 ihraç Kayıtlı Satış KDV Tecili OILA A.Ş.’den ihracat yapmak amacıyla zeytinyağı alan Özbilir Dış Ticaret Ltd. Şti. Mayıs – 2009 başından itibaren üç ay içerisinde ihracatı gerçekleştirirse OILA A.Ş. tarafından tecil edilen KDV, kamu idaresinin 191 inceleme işleminden sonra terkini gerçekleştirilir. Eğer bu ihracat üç ay içerisinde gerçekleşmez ise tecil edilen KDV gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. OILA A.Ş.’nin ödemeyeceği KDV’nin tecil işlemini sağlayacak muhasebe kaydı şu şekildedir; 192 DİĞER KDV 16.400,00 192.01 Ertelenen KDV 392 DİĞER KDV 16.400,00 392.01 ihraç Kayıtlı Satış KDV Tecili Tecili gerçekleştirilen KDV’nin 3 ay içerisinde fiili ihracatı gerçekleştirilir ise terkin kaydı şu şekilde olacaktır: 392 DİĞER KDV 18.000,00 392.01 ihraç Kayıtlı Satış KDV Tecili 192 DİĞER KDV 192.01 Ertelenen KDV 18.000,00 192 Eğer ihracat kaydı ile yapılan satış üç ay içerisinde gerçekleştirilmez ise 392 kodlu hesabın bakiyesi 360 kodlu “360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR” hesabına devredilir. SONUÇ Küreselleşen dünya ekonomisinde dış ticaret işlemlerinin yeri ve önemine ilişkin bir çok kanıt ortaya çıkarılabilmekte ve konunun önemine ilişkin bir çok örnek verilebilmektedir. Gerçekten de artan piyasa rekabeti ile birlikte bireyler daha uygun şartlarda en az maliyet ile maksimum faydayı elde etme çabası içindedirler. Bu çabaya bağlı olarak da sınırı belirli olan bir piyasadan daha uygun şartlarda elde edemeyecekleri faydalar için diğer piyasalara yönelmektedirler. Hatta ülkeler belirli ekonomik ve siyasi politikaları çerçevesinde ekonomik güç kazanmak için dış ticaret politikalarını araç olarak kullanmaktadırlar. Bu da söz konusu işlemlerin mikro ve makro boyutlarının büyüklüğünü ortaya çıkarmaktadır. Ancak bu kadar önemli olan dış ticaret işlemlerinin derinliği ve bireylerin en optimal yöntemi izlemeleri sonrasında en doğru kararı vererek hareket etmeleri bu önemin sonucunu oluşturan faktörlerdir. Dış ticaret işlemlerine ilişkin literatürde sayısız kaynak ve bilgi bulunması ile birlikte uygulamada bir çok yeni yöntem ortaya çıkmakta, ticari hayatın dinamikliği ile birlikte her geçen gün uygulamaların çeşitliliği artış göstermektedir. Ayrıca, işlemlere ilişkin mevzuatlardaki düzenlemeler de her geçen gün artmaktadır. Böyle bir ortamda söz konusu işlemleri aktif olarak uygulayan ve bilen bireylerin yine de tüm bilgileri ve uygulamaları takip ederek bilgi sahibi olması zordur. Bu yüzden dış ticaret işlemlerinin genel olarak tanıtılması, belli başlı bazı uygulamaların bilinmesi, teslim şekilleri ile ödeme şekillerinin avantaj ve dezavantajlarının ortaya konulması, dış ticaret işlemlerinde kullanılan bazı belgelerin kullanımlarının bilinmesi, dış ticaretin finansmanı ve dış ticaret işlemi gerçekleştiren tüm tüzel kişiler tarafından uygulanması zorunlu olan muhasebe işlemlerine ilişkin kuralların ilk aşamada bilinmesi önemlidir. Bu detaylar işlemlerin sağlıklı bir şekilde sonuçlandırılması ve raporlanabilmesi için gerekli asgari ayrıntılar olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde dış ticaret işlemlerini oluşturan temel kavramlar ve dış ticaret 194 stratejisi ile birlikte dış ticaret işlemlerinde son yıllarda ortaya çıkan elektronik ticaret ve gelişmelerin incelenmesi sonucu dış ticaret işlemlerindeki temel kavramların en ince ayrıntılarına kadar bilinmesinin firmalar için ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Örneğin, Off-Set anlaşmaları çerçevesinde yapılması planlanan ihracat için gerekli durumların firmalar tarafından bilinmesi, söz konusu işlemlerde özel tüzel kişilikler ile kamu kurumları arasındaki ticarette ortaya çıkabilecek sorunları en aza indirgeyecektir. Ayrıca, her ne kadar temel kavramların sınırlı bir şekilde ortaya koyulması esas alınmış olsa da, uygulamalarda ortaya çıkan farklı durumlar paralelinde yeni ihracat ve ithalat şekilleri ortaya çıkabilmektedir. Ancak, mevcut durum itibari ile tüm şekillerin kısaca bilinmesi bu noktada önemlidir. Dış ticaret işlemlerini kolaylaştırıcı e-ticaret yöntemleri ile yeni uygulamalar da gelişim göstermektedir. Elektronik ticaret pek çok açıdan kullanıcılarına fayda ve avantajlar sağlamaktadır. Dış ticaret işlemlerinde, sözleşmenin yapılmasından nihai ödemeye kadar, alıcılar, satıcılar, bankalar, nakliyeciler, sigortacılar, gümrük idareleri ve sürece dahil diğer kuruluşlar arasında pek çok bilgi ve belge üretilmekte, iletilmekte, işlenmekte, düzenlenmekte ve dosyalanmaktadır. Geleneksel yöntemlerle yapılan ticarette, ticari işlem maliyetinin tüm dünya ticaret hacminin %7-10’u dolayında olduğu tahmin edilmektedir. Bu da 13.9 trilyon dolarlık günümüz dünya ticaretinde, 980 milyar dolarlık bir ticari işlem maliyetini ortaya çıkartmaktadır. Elektronik ticaret, geleneksel ticarete göre zaman ve maliyet tasarrufu ile birlikte, hızlı bilgi iletimini sağlamaktadır. Bununla birlikte yasal düzenlemelerdeki kısıtlamalar nedeniyle kullanımı halen istenilen düzeyde değildir. İkinci bölüm itibariyle mevcut dış ticaret işlemlerinin gerçekleştirilmesinde önem arz eden belgeler ile teslim ve ödeme şekillerinin tanıtımları çerçevesinde mevzuatlarda belirlenen uygulamalar dışında çok farklı uygulamaların ortaya çıktığı görülmüştür. Bu noktalara dikkat edilmesi önemlidir. Örneğin; her ne kadar teslim şekilleri belirlenen kriterler dahilinde mevzuatlarda belirtilmiş olsa da uygulamada bu durum çok büyük farklılıklar 195 göstermektedir. Mevcut teslim şekli farklı yöntemler uygulanarak farklı bir hal ile teslim edilebilmektedir. Ayrıca ödeme şekilleri de aynı şekilde pratikte farklılıklar göstermektedir. Örneğin; mal bedeli, sigorta ve navlun bedeli dahil teslim (CIF) şeklinde ihracatçı tarafından söz konusu işlem bedelleri ile sigorta ve komisyon giderlerini ödendikten sonra ithalatçıya ürünlerin teslimini yapılmaktadır. Ancak uygulamada kimi zaman ithalatçıların sigorta bedellerini üstlendikleri ve bu teslim şekline göre olan transfer işleminde sigorta bedellerini kendilerinin ödedikleri görülmektedir. Aynı şekilde buna benzer durumlar ödeme şekilleri için de ortaya çıkmaktadır. Bir ödeme şekli olan “Yenilenebilir Akreditif” ile sık sık mal veya hizmet alış verişi gerçekleştiren firmalar arasında sürekli olarak yeniden akreditif açılması ile bankalara yapılan komisyon v.b. giderlerin engellenmesi amaçlanmıştır. Ancak uygulamada bu ödeme şekline rastlamak pek de mümkün olmamaktadır. Dış ticaret işlemlerinin finansmanı ise devletler tarafından dış ticaretin teşviki amacıyla sağlanan kaynaklar, vergi istisnaları, uluslar arası kuruluşlarca sağlanan ihracat kredileri ve alternatif finansman teknikleri kapsamında ortaya konulabilmektedir. Dış ticaret yapmak isteyen şahısların veya tüzel kişilerin ekonomik faaliyet hacimlerine göre finansman ihtiyaçları ise değişkenlik gösterebilmektedir. Örneğin, KOBİ’lerin (Küçük ve Orta Bütçeli İşletmeler) yurt dışı pazar araştırmalarını gerçekleştirmeleri, temasa geçilen firmaların siparişlerinin karşılanması ve ihracatı için ihtiyaç duyduğu finansman miktarı ile sermayesi KOBİ’lerin 4-5 katından fazla olan ve dış ticaret işlemleri ile maliyetlerine ayırdığı bütçeleri bu firmalardan kat kat fazla olan bir firmanın finansman ihtiyacı farklılık tabii ki farklılık gösterecektir. Burada önemli olan bireylerin ihtiyaçlarını doğru bir şekilde belirleyebilmesidir. Dış ticaret işlemlerinin en az maliyet ile en verimli bir şekilde ve en uygun yöntem belirlenerek yapılabilmesi için ön görülen finansman tipinin ortaya çıkarılması önemlidir. 196 Çalışmanın son bölümünde üzerinde durulan işlemlerin raporlanması ve mevzuatlara uygunluğu konusunda da önemli noktalar mevcuttur. Dış ticaret işlemlerinde önem arz eden kur değişiklikleri, stoklar, satışlardan elde edilen hasılatlar, ithalat işlemlerinden ortaya çıkan maddi borçlara ilişkin uygulamalar dış ticaret işlemlerinin muhasebeleştirilmesinde en önemli hareketler olarak görülmektedir. Ancak, bölümde de ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere mevcut uygulamalar ile mevzuatlar kapsamında belirlenen düzenlemeler bazı durumlarda farklılıklar göstermektedir. Örneğin, dış ticaret işlemlerinden ihracata konu olan bir malın satışından sonra karlılığın ortaya çıkarılabilmesi için bu malın maliyetinin belirlenmesi zorunluluğu vardır. Ancak standartta belirtilen “Stoklar, maliyet ve net gerçekleşebilir değerin düşük olanı ile değerlenir.” hükmü gereği stokların değerlemeye tabi tutulması noktasında uygulamada sorunlar sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Net gerçekleşebilir değerin firmalar tarafından belirlenmesi sorunu bir tarafa, tüzel kişiliklerin o andaki değer yargılarına göre net gerçekleşebilir değerin piyasada belirlenmesine ilişkin bir standardın oluşturulması imkansızdır. Bu yüzden satılan ticari malların maliyet bedellerinin doğru bir şekilde ortaya konması çoğu zaman standartlara göre mümkün olamamaktadır. Ancak uygulamada “Net Gerçekleşebilir Değer” kavramı yok sayılmakta, maliyetler ise satın alım değeri esas alınarak belirlenmektedir. Muhasebe standartlarında belirtilen esaslar ile Türkiye’deki vergi kanunları arasında paralelliğin olmaması da aynı şekilde muhasebe uygulamalarında tek düzeliği sağlayamamaktadır. Sonuç olarak, bu çalışmada dış ticaret işlemlerine ilişkin genel ve yaygın kavramların tanıtımının yapılması ile birlikte günlük ticari hayatta uygulamaların zaman zaman farklılık gösterdikleri ve ticari hayatın dinamikliği paralelinde yeni dış ticaret türlerinin ortaya çıktığı görülmüştür. Dış ticaretin etkin ve eksiksiz bir şekilde gerçekleşmesi için gerekli finansman yöntemleri ile uygulamaların raporlanması ve analizine olanak tanıyan muhasebe uygulamalarını açıklamanın yanı sıra, mevzuatlarda belirtilen hususların 197 uygulamalarda farklılık gösterebildiği görülmüştür. Böylece, tamamen olması gerekenlerin anlatıldığı bir eserden çok olması gerekenler ile gerçekleşenler arasındaki farklılıkların da özellikle muhasebe uygulamaları açısından ortaya konulduğu bu çalışma oluşturulmuştur. 198 KAYNAKÇA AKGÖZ, Sedat, E – Dış Ticaret İşlemleri, Beta Yayıncılık, Şubat 2009 ARISOY, Berati, Ekonomik Kavramlar ve Göstergeler-Ödemeler Dengesi, T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, Haziran 1997. ATAMAN, Ümit, SÜMER, Haluk, Dış Ticaret İşlemleri ve Muhasebesi, Türkmen Kİtabevi, 9. Baskı, 2006 AYDEMİR, İsmail, UTKULU, Utku, ÖZKEN, Ahmet, YILMAZ, Mutlu, Türkiye’de Dış Ticaret İşlemleri ve Uygulaması (Teoriden Pratiğe), Gazi Kitabevi, Ocak, 2009. AYDOĞMUŞ, İsmail, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile Bütünleşme Sürecinde Devlet Yardımları, T.C. Afyon Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F., Afyon, 2000. CANPOLAT, Önder, E-Ticaret ve Türkiye’deki Gelişmeler, Tüketici ve Rekabetin Korunması Yayınları, Ankara, 2001. Devlet Yardımlarını Değerlendirme Özel İhtisas Raporu, Devlet Planlama Teşkilatı, DPT Yayın No: 2681, 2004, Sf. 241 DURUKANOĞLU Nihayet, Dış Ticaret Dünyası, Beta Yayıncılık, 2008, 2. Baskı Finance For Trade, International Trade Centre UNCTAD / WTO, Trade Finance Series, Genova - 2006, Gümrük Genel Tebliği (Geçici İthalat) Seri No:4, Mad. 2 Sayı: 25762 R.G., 21.03.2005. 199 GÜRSOY, Yaser, Dış Ticaret İşlemleri Muhasebesi, Bursa, 2008. GÜRSOY, Yaser, Dış Ticaret İşlemleri Yönetimi, Ekin Yayınları, Ankara, 2007. GÜVEN, Özcan, İhracat ve İthalatçının El Kitabı, İzmir, 1998. ICC (International Chamber of Commerce), Uniform Customs and Practice For Documentary Credits (UCP-600), 2007 Revizyonu, 4. Madde, 01.07.2007. IMF, “Balance of Payments Manual Revision of 5th Edition”, 2007, Sf. 43 İGEME – Ege İhracatçı Birlikleri, Yayımlanmamış Seminer Notları, İhracatta Devlet Destekleri ve Dış Ticaretin Finansmanı Semineri, İzmir, 19.02.2008. İGEME-İSO Yayımlanmamış Seminer Notları, Dış Ticarette Kullanılan Belgeler, İstanbul, 24.12.2008. İGEME-İSO Yayımlanmamış Seminer Notları, Dış Ticarette Kullanılan Belgeler, İstanbul, 13.07.2009. “İhracata Yönelik Devlet Yardımları-İGEME”, http://www.igeme.gov.tr/KKS/Mevzuat/DTYM/index.cfm?sec=mev&pdf=3_Ihr acatta_Devlet_Yardim, (12.12.2009) İhracat Yönetmeliği, Mad. 4/n., Sayı: 26190 R.G., 06.06.2006. İhracatta Kullanılan ve Onayı Yapılan Belgeler, İzmir Ticaret Odası, www.izto.org.tr, 06.10.2009, Yayın Tar. 2004 200 KAVAK, Şeref, Genel Muhasebe, Kayıkçı Matbaacılık Yayınları, Çankırı, 1997. KAYA, Ferudun, Dış Ticaret İşlemleri ve Muhasebe Uygulamaları, Detay Yayıncılık, Ankara, 2008. KARA, Hatice Sibel, ONAY Meltem, “Lojistik Dış Kaynaklama Uygulamalarının Örgüt Performansı Üzerine Etkileri”, Ege Akademik Bakış Dergisi, 09.02.2009, Sf. 594. KARACAN Sami, Dış Ticaret İşlemleri ve Dış Ticaret İşlemleri Muhasebesi, Umuttepe Yayınları, İstanbul, 2010 KIZIL, Ahmet, ŞOĞUR, Macide, İhracat – İthalat İşlemleri Muhasebe Uygulaması, Der Yayıncılık, İstanbul, 1997. KUTLU, Erol, İthalat ve İhracat Uygulamaları, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2002. OKTAY Nüvit, Dış Ticarete Giriş, Anadolu Üniversitesi Yayınları., Eskişehir, 2005. SEVİM, Adnan, Dış Ticaret İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2002. SEVİL, Güven, İhracatın Finansmanında Alternatif Bir Araç Olarak Faktoring, Anadolu Üniversitesi, 1995. ŞAHİN, Arif, İhracat Prosedürleri, İhracatta Pratik Bilgiler Serisi, İGEME Yayınları, Ankara, Kasım 2005. 201 ŞAHİN, Arif, İhracata Yönelik Finansman Araçları, İhracatta Pratik Bilgiler Serisi, İGEME Yayınları, Ankara, 2008. ŞEN, Esin, İhracatta Kullanılan Uluslar Arası Belgeler, İhracatta Pratik Bilgiler Serisi, IGEME Yayınları, Ankara, Eylül 2009. TMS 16 – Maddi Duran Varlıklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standartdı, Resmi Gazete (08.01.2009 / 27104), rega.basbakanlik.gov.tr TMS 18 – Hasılatlara İlişkin Türkiye Muhasebe Standartdı, Resmi Gazete (08.01.2009 / 27104), rega.basbakanlik.gov.tr TMS 21 – Kur Değişiminin Etkilerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı, Resmi Gazete (08.01.2009 / 27104), rega.basbakanlik.gov.tr TMS 23 – Borçlanma Maliyetlerine İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı, Resmi Gazete (08.01.2009 / 27104), rega.basbakanlik.gov.tr TMS 38 – Maddi Olmayan Duran Varlıklara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı, Resmi Gazete (08.01.2009 / 27104), rega.basbakanlik.gov.tr YAVUZ, Mustafa, İhracatta Alternatif Finansman Teknikleri, İhracatta Pratik Bilgiler Serisi, İGEME Yayınları, Ankara, Temmuz 2009. “Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Teminat Mektuplarının Haksız Nakde Çevrilme Sigorta Programı Uygulama Usul ve Esasları”, http://www.eximbank.gov.tr/uygulama/ydmhtemsig.doc, (06.10.2009) “2009/15686 Sayılı İhracat, İhracat Sayılan Satış ve Teslimler İle Döviz Kazandırıcı Hizmet ve Faaliyetlerde Vergi, Resim ve Harç İstisnası Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” 202 http://www.dtm.gov.tr/dtmweb/index.cfm?action=detay&yayinID=2529&icerikI D=2703&dil=TR, (22.12.2009) http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/SB/ABIliskilerDb/sb_ulke.pdf, (12.01.2010) 203 EKLER EK – 1: GÜMRÜK BEYANNAMESİ 204 205 EK – 2: TİCARİ FATURA (BOŞ FORM) Seller (Name, Address) İhracatçı (Ad, Adres) Tel: Consignee (Teslim alan) Transport details (Nakliye ile ilgili hususlarlüzumu halinde) Invoice Number (Fatura No.) Invoice Date Seller’s Reference (Tarih) (Satıcının referansı) Buyer’s Reference Other Reference (Alıcının Referansı) (Diğer referanslar) Buyer (Alıcı: teslim alandan faklı ise) Country whence consigned (Malın teslim edileceği yer) Country of origin Country of destination (Malın üretildiği ülke) (Malın varış yeri) Terms of delivery and payment (Teslim ve Ödeme şekli) Shipping Number and kind of packages: Gross weight, kg. Measure, m3 marks; goods description -in full and/or (Ağırlık) (hacim) Container No code. (Malın cinsi ve özelliği, (Sevkiyat ambalaj şekli, koli adedi, gümrük işaretleri, tarife numarası) Konteynır No) Specification of Quantity Unit Price Amount commodities (in code and/or (Miktar) (Birim Fiyat) (Toplam Tutar) [10] full) (Malların özellikleri; Tarife numarası) Shipped by: (Malın sevk şekli) On: (Malın ne zaman teslim yerine ulaştırılacağı) Signature: (İmza) Date: (Tarih) Included above (Yukarıdaki dahil) Packing (Ambalaj Şekli) Freight (Navlun) Other costs (Diğer Maliyetler) Insurance (Sigorta) Total invoice amount Fatura Tutarı) (Toplam Not included above (Yukarıdaki hariç) 206 EK – 3: KOLİ LİSTESİ (BOŞ FORM) KOLİ / AMBALAJ LİSTESİ This packing list refers to invoice no. Fatura no. Quantity Miktar Numbers Contents each Koli no. Muhteviyatı Dated Tarih Measure each Hacim M3 GR WT each Toplam brüt ağırlık Method of packing:Ambalaj şekli (malların nasıl paketlendiği varsa özel taşıma koşulları belirtilmelidir). Marks and numbers: İşaret ve sayılar Total no. of packages: Toplam koli sayısı Total measure: Toplam ağırlık Total net weight: Ambalaj hariç net ağırlık Total gross weight: Toplam brüt ağırlık 207 EK – 4: MENŞE ŞAHADETNAMESİ (BOŞ FORM) 208 209 EK – 5: MENŞE ŞAHADETNAMESİ (FORM A ÖRNEĞİ) 1. Goods consigned from (Exporter’s business name, address, country) İhracatçı Firmanın Ünvanı Açık Adresi TURKEY Reference No. 788527 GENERALISED SYSTEM OF PREFERENCES CERTİFİCATE OF ORİGİN (Combined declaration and certificate) FORM A Issued in ………..…TURKEY………… 2. Goods consigned to (Consignee’s name, (country) address, country) İthalatçı Firmanın Ünvanı See notes overleaf Açık Adresi RUSSIAN FEDERATION 3. Means of transport and route (as far as known) 4. For official use BY VESSEL BOŞ BIRAKINIZ 5. Item 6. Marks 7. Number and kind of packages: 8. Origin and description of goods criterion Num numbers (see of ber Notes packages overleaf) FUGATE LUMBERING (12,5 cm) 1. 400 BAGS -30004“P” FUGATE LUMBERING (20 cm) 2. 210 BAGS -30005“P” TOTAL: 610 BAGS 9. Gross weight or other quantity 19.000 Kgs 10. Number and date of invoices 5321, 27/12/1 999 11. Certification It is hereby certified, on the basis of control carried out, that the declaration by the exporter is correct. 12. Declaration by the exporter The undersigned hereby declares that the above details and statements are correct; that all the goods were produced in ODA ve MÜŞTEŞARLIK KULLANILMAKTADIR. LÜTFEN BOŞ BIRAKINIZ. ………………….TURKEY……………………… …… (Country) and that they comply with the origin requirements specified for those goods in the Generalised System of Preferences for goods exported to. RUSSIAN FEDERATION………………… (importing country) İzmir, 22/08/20..FİRMA KAŞESİ ve YETKİLİ İMZA Place and date, signature of authorised signatory. TASDİĞİ İÇİN …………………………………………………… ……………………... Place and date, signature and stamp of certifying authority. 210 EK – 6: EUR-1 DOLAŞIM SERTİFİKASI (BOŞ FORM) 211 212 EK – 7: A.TR. DOLAŞIM BELGESİ (BOŞ FORM) 213 214 EK – 8: SİGORTA BELGESİ (ÖRNEK FORM) Sigorta Firmasının Adı Sigorta Firmasının Adresi SİGORTALI ADRESİ ÇIKIŞ YERİ VARIŞ YERİ KONŞİMENTO AKREDİTİF PLAKA / GEMİ : : : : : : : VERGİ DAİRESİ: VERGİ NUMARASI: ACENTA NO POLİÇE NO TEKLİF TAR. YÜKLEME TAR. DÖVİZ KURU VASITA SEFER SAYISI : : : : : : : SİGORTA KONUSU MEBLAĞ Sigortalanan ürünlere ilişkin açıklama (ağırlık ve koli sayısı, değeri) koli işaret Numaraları Toplam Sigorta Bedeli Nakliyat PR. %0.300 : Net Prim : Gider Vergisi : ---------------------Ücret Tutarı : ÖZEL ŞARTLAR İşbu sigorta ilişik Kamyon Klozu hükümlerine göre akdedilmiştir. Yükleme, aktarma ve boşaltmaya atfedilebilecek rizikolar sigorta teminatına dahildir. Bu sigorta; ayrıca ekli 1.10.1990 Institute Radioactive Contamination Exclusion kloz hükümlerine tabidir. İHTARLAR: …… SİGORTA A.Ş. işbu poliçe/ zeyilname ile yukarıda ayrıntıları yazılı malları tarafların uymayı yükümledikleri ekli şartlar ile bu şartlara nazaran üstün hükümleri olan özel şartlara göre, sigorta prim ve ayrıntıları tutarının ödenmesi karşılığında sigortalı adına ençok………………………… TL’sına kadar sigorta eder. SİGORTA ETTİREN TANZİM YERİ ve TARİHİ SİGORTACI 215 EK – 10: AKREDİTİF MEKTUBU (ÖRNEK FORM) Name of issuing bank (Amir Banka) The A.B.C Bank P.O. Box 446 Frankfurt Germany Irrevocable Documentary Credit Number (Bankanın Numarası) 1/8578 Place and date of issue Germany, 15 May 20.. Date and place of expiry (Geçerli Olacağı Tarih ve Yer) 31 July 20.. in Dublin Applicant (Malların Alıcısı) Kaufstadt AG 1293 Am Werhaam Düsseldorf 4000 Germany Beneficiary (Lehdar) Craft Ceramics Ltd. Unit 5c, Ashnew Industrial Estate Ashnew, Country Wicklow Ireland Referans Advising bank Amount (Muhabir/Lehdar Banka) (Miktar) US dolars thirteen thousand one hundred and fifty United Bank of Ireland 33 Stephens Green only Dublin 12 Ireland Partial Transshipment Credit available Shipments (Aktarmalı Taşıma (Ödeme Koşulları) (Parsiyel İzni) İzni) ( x ) by sight payment Allowed ( ) ( ) by acceptance Not allowed ( x ) Allowed (x) Not allowed ( ) Loading on board/dispatch/taking in against the documents detailed here in charge at/from: (Malların Boşaltılacağı Yer ve Tarih) ( ) and beneficiary’s bill of exchange at Ashnew not later than 1 July 20.. SIGHT For transportion to: (Malların Nereden Gönderileceği) on the issuing bank for 100% invoice value Karlsruhe Documents to be presented (Muhabir/Lehdar Bankaya sunulması gereken belgeler) Signed commercial invoice in dublicate covering shipment of 78 cartons of pottery cups, saucers and plates. Packing lists in dublicate. Full set of clean on board combined transport bill of lading made to order, blank endorsed and marked “freight prepaid”, notify the applicant. Certificate of origin in dublicate. Insurance certificate for 110% invoice value covering Institute Cargo Clauses “A” and War and Strikes risks. Documents to be presented within 16 days after the date of issuance of the transport documents but within the validity of the credit. ( Belgelerin kaç gün içinde sunulması gerektiği) 216 EK – 11: KAMBİYO SENEDİ (ÖRNEK FORM) BILL OF EXCHANGE Amount US$ 13,500.00 [1] (Ödenecek tutar) Place and date Ashnew, 1 July 20.. [2] (Yer ve Tarih) At sight pay this Bill of Exchange to the order of United Bank of Ireland, [3] (Lehdar Banka) the sum of [4] (Ödenecek miktar) United States dollars thirteen thousand one hundred and fifty only, value received for shipment of [5] (Ödeme yapılacak mallar )78 cartons of pottery tableware. CRAFT CERAMICS LTD, ASHNEW [6] (İhracatçı) Secretary [7] (Firmayı Temsile Yetkili Kişi) TO [8] (Amir Banka) A.B.C. Bank P.O. Box 446 Frankfurt GERMANY 217 ÖZET ORTAÇ Serhan, Dış Ticaret İşlemleri, Muhasebe Uygulamaları ve Uygulamaların Muhasebe Standartları Karşısındaki Durumu, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010. Dış ticaret işlemlerinin eksiksiz ve etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi, dış ticaret işlemleri ile ilgili bazı temel bilgilerin bilinmesi ile mümkün olmaktadır. Bu çalışmada, dış ticaret işlemlerine ilişkin temel kavramlar, dış ticaret işlemlerinde kullanılan belgeler, dış ticaret işlemlerinde teslim ve ödeme şekilleri, dış ticaretin finansmanı ve dış ticaret işlemlerinde muhasebe uygulamaları yer almaktadır. Ayrıca, uygulamaların muhasebe standartları karşısındaki durumuna ilişkin özet bilgilere de yer verilmiştir. Anahtar Sözcükler 1. ihracat 2. ithalat 3. muhasebe 4. finans 5. ticaret 218 ABSTRACT ORTAÇ Serhan, Dış Ticaret İşlemleri, Muhasebe Uygulamaları ve Uygulamaların Muhasebe Standartları Karşısındaki Durumu, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010. To operate foreign trade transactions completely and efficiently, it is required to be known some basic foreign trade informations, In this study, there are basic technical foreign trade terms, documents used for foreign trade transactions, delivery and payment types of foreign trade transactions, finance of foreign trade and accounting practices for foreign trade transactions. There is also informations whether accounting practises are compatable with the standarts of accounting or not. Key Words 1. export 2. import 3. accounting 4. finance 5. trade