GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TÜRKÇE EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI TÜRKÇE KELİME GRUPLARININ YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ ÖNEMİ HAKKINDA BİR İNCELEME YÜKSEK LİSANS TEZİ Handan ARSLANTÜRK Danışman: Prof. Dr. İsmet CEMİLOĞLU ANKARA 2012 JÜRİ ONAY SAYFASI Handan ARSLANTÜRK’ün “Türkçe Kelime Gruplarının Yabancılara Türkçe Öğretimindeki Önemi Hakkında Bir İnceleme” başlıklı tezi 14.02.2013 tarihinde, jürimiz tarafından Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı Soyadı İmza Başkan: ................................................................................. ........................... Üye (Tez Danışmanı): Prof. Dr. İSMET CEMİLOĞLU ........................... Üye : .Prof. Dr. MUAMMER NURLU ........................... Üye : Doç. Dr. MEHMET KARA ........................... Üye : ............................................................................... i .………............... ÖN SÖZ Türkçenin yabancılara öğretimi her geçen gün önem kazanmaktadır. Ana dili olarak Türkçe öğretiminden farklı olan yabancılara Türkçe öğretimi konusu ayrı bir uzmanlık gerektirmektedir. Önemi yeni fark edilen bu alanda yapılan çalışmalar gün geçtikçe artmasına rağmen bunlar yeterli değildir. Bu alana bir katkı sağlamak amacıyla hazırlanan “Türkçe Kelime Gruplarının Yabancılara Türkçe Öğretimindeki Önemi Hakkında Bir İnceleme” başlıklı bu çalışmada kelime gruplarının, yabancıların Türkçe öğrenmeleri sürecindeki yeri incelenmiştir. Çalışmamız; dört bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde, yabancı dil öğretim yöntemleri ele alınmıştır. İkinci bölümde Türkçenin dil bilgisel yapısı içinde kelime gruplarının yeri konusuna değinilmiştir. Üçüncü bölümünde yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan kitaplarda kelime gruplarının öğretiminin incelenmesi yapılmıştır. Dördüncü bölümde ise incelenen kitapların kelime gruplarının öğretimi açısından değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu çalışmanın oluşum sürecinde bana destek olan değerli hocam Prof. Dr. İsmet CEMİLOĞLU’na ve çalışma sürecinin tüm zorluklarını benimle paylaşan aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Handan ARSLANTÜRK ii ÖZET Bu çalışmanın amacı, kelime gruplarının Türkçe öğretimindeki yerini incelemek ve yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan ders kitaplarında kelime gruplarının öğretimini değerlendirmektir. Bu araştırmada betimsel çalışma olan tarama modeli kullanılmıştır. Bu yöntemle yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan yöntem ve tekniklerle dil bilgisi öğretiminin nasıl yapıldığı açıklanmış ve Türkçe öğretiminde kelime gruplarının önemine değinilmiştir. Daha sonra, yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan kitaplardan seçtiğimiz Gazi Üniversitesi TÖMER’de kullanılan “Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi” ve Ankara Üniversitesi TÖMER’de kullanılan Yeni HİTİT 1-2-3 kitapları kelime grupları yönünden incelenip değerlendirilmiştir. Çalışmamızın sonunda her iki kitapta bazı yaklaşım sorunları bulunmasına rağmen, bu iki eserin Türkçeyi yabancılara öğretmek açısından başarılı oldukları kanaatine ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Türkçe, kelime grubu, yabancılara Türkçe öğretimi, yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan kitaplar. iii ABSTRACT The aim of this study is investigating the role of word groups in teaching Turkish and evaluating the teaching of word groups, used in textbooks, in teaching Turkish to foreigners. The descriptive survey method is used in this research study. In this method, it is explained how to teach grammar with methods and techniques used in teaching Turkish to foreigners and mentioned the importance of word groups of teaching Turkish. Then, selected books used in teaching Turkish to foreigners as Gazi University, TÖMER, “ Turkish Grammar for Foreigners ” and Ankara University, TÖMER, New Hitit 1-2-3 are evaluated in terms of word groups. At the end of our study, altough there are some approach problems in both two books, it is concluded that these two pieces are successful from the point of teaching Turkish to foreigners. Keywords : Turkish, word group, teaching Turkish to foreigners, books used in teaching Turkish to foreigners. iv İÇİNDEKİLER Sayfa JÜRİ ONAY SAYFASI……………… ……………………………………………..…i ÖN SÖZ……………………………………………………………………………..…ii ÖZET……………………………………………………………………………….....iii ABSTRACT…………………………………………………………………………...iv İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………..…......v I. BÖLÜM GİRİŞ 1.1. Problem Durumu…………………………………………………………..…........1 1.2. Araştırmanın Amacı …………………………………………………………..…..3 1.3. Araştırmanın Önemi …………………………………………………………..…..4 1.4. Varsayımlar ………………………………………………………….....................4 1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları ………………………………………………………...5 1.6. Tanımlar…………………………………………………………..….....................5 II. BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE............................................................................................6 2.1. Yabancılara Türkçe Öğretiminde Kullanılan Yöntemler …………………………6 2.1.1. Dil Bilgisi Çeviri Yöntemi………………………………………………...6 2.1.2. Dolaysız Yöntem ………………………………………………………....7 2.1.3. İşitsel – Dilsel Yöntem……………………………………………………7 2.1.4. İletişimsel Yöntem………………………………………………….........9 2.1.5. Bilişsel Yöntem…………………………………………………………..9 2.1.6. Seçmeli Yöntem………………………………………………………….10 2.2. Türkçe Dil Bilgisinde Kelime Gruplarının Sınıflandırılması………………….....11 2.2.1. Kelime Nedir? …………………………………………………………. 11 2.2.2. Kelime Grubu…………………………………………………………....12 2.2.3. Kelime Gruplarının Özellikleri…………………………………………..12 2.2.4. Kelime Gruplarının Sınıflandırılması……………………………………14 2.3.4.1. İsim Tamlaması …………………………………………………….14 2.3.4.2. Sıfat Tamlaması…………………………………………………….18 v 2.3.4.3. Sıfat-Fiil Grubu……………………………………………………..21 2.3.4.4. İsim –Fiil Grubu…………………………………………………….23 2.3.4.5. Zarf-Fiil Grubu……………………………………………………...24 2.3.4.6. Tekrar Grubu………………………………………………………..26 2.3.4.7. Edat Grubu………………………………………………………….27 2.3.4.8. Bağlama Grubu …………………………………………………….29 2.3.4.9. Unvan Grubu……………………………………………………......31 2.3.4.10. Birleşik İsim Grubu………………………………………………..31 2.3.4.11. Ünlem Grubu………………………………………………………32 2.3.4.12. Sayı Grubu………………………………………………………...33 2.3.4.13. Birleşik Fiil Grubu………………………………………………...34 2.3.4.14. Kısaltma Grupları…………………………………………………38 III. BÖLÜM YÖNTEM......................................................................................................................41 3.1. Araştırma Modeli ………………………………………………………………..41 3.2. Evren ve Örneklem …………………………………….………………………...41 3.3. Veri Toplama Teknikleri…………………..……………………………………..42 3.4. Verilerin Analizi………………….………………………………………………42 IV.BÖLÜM BULGULAR VE YORUMLAR...................................................................................43 4.1. Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitaplarında Kelime Gruplarının Düzeylere Göre Öğretimi…………………………………………............................43 4.2.Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitaplarının Kelime Gruplarını Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi……………………………….........................81 4.3. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi Kitabında Kelime Gruplarının Öğretimi……83 4.4. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi Kitabının Kelime Gruplarının Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi……………………………………...............100 V. BÖLÜM SONUÇ ……………………………………………………………………………..102 vi KAYNAKÇA………………………………………………………………………..105 vii 1 I. BÖLÜM 1. GİRİŞ 1.1. Problem Durumu Türkçenin yabancılara öğretimi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Anadili olarak Türkçe öğretiminden farklı olan yabancılara Türkçe öğretimi konusu ayrı bir uzmanlık gerektirmektedir. Önemi yeni fark edilen bu alanda yapılan çalışmalar gün geçtikçe artmasına rağmen bunlar yeterli değildir. Şimdiye kadar bu alanda yapılan ilgili çalışmalarda şu konular ele alınmıştır: Pirinç (2010), “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Ortaçların İncelenmesi ve Öğretimi” adlı yüksek lisans tezinde TÖMER’de kullanılan Yeni Hitit Orta 2 kitabını temel alarak ortaçların öğretimi irdelemiştir. Ortaçlaştırma ekleri kategorisel, anlamsal ve işlevsel yönden ele alınmıştır. Yazar, verilen örneklerin kullanılan düzeye uygunluklarını, okuma ve dinleme metinlerinde yer alan ortaçlaştırma eklerinin kullanım sıklığını incelemiş ve buna göre ortaçların öğretimine ilişkin öneriler geliştirmiştir. Koşucu (2007), “Türkçenin Yabancılara Öğretiminde Ulaçların Düzeylere Göre İncelenmesi” adlı yüksek lisans tezinde yabancılara Türkçe öğretimi bağlamında ulaçlar; Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde (TÖMER) yabancılara Türkçe öğretilirken kullanılan HİTİT 1-2-3 kitaplarını incelemiş ve öngörülen dil düzeylerine uygun olup olmadıkları irdelemiştir. Ulaçların düzeylere göre öğretiminde kullanılan alıştırmaların, okuma ve dinleme metinlerinin dil öğretme amacına yönelik uygunluklarını değerlendirmiştir. Göçmenler (2011), “Beden Dilinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde Etkisi” adlı yüksek lisans tezinde yabancılara Türkçe öğretiminde beden dilinin etkin ve verimli kullanılmasının gerekliliğini ve önemini ortaya koymaktadır. Erol (2008), “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Bildirme ve Tasarlama Kiplerinin Öğretimi ve Sıralaması” isimli yüksek lisans tezinde yabancılara Türkçe öğretiminde zamanların hangi sırayla öğretilmesi gerektiği sorununa çözüm önerileri sunmakta ve bu önerilere göre hazırlanmış bir ders planına yer vermektedir. 2 Akpınar (2010), “Deyim ve Atasözlerinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde Kullanımı Üzerine Bir Araştırma” adlı yüksek lisans tezinde yabancılara Türkçe öğretirken hangi atasözü ve deyimlerin nasıl ve niçin öğretilmesi gerektiği konusunu içeren birtakım bulgu ve yorumlar ortaya koymaktadır. Gedik (2009), “Yabancılara Türkçe Öğretimi” isimli yüksek lisans tezinde Ankara Üniversitesi TÖMER ve Gazi Üniversitesi TÖMER’de yabancılara Türkçe öğretilirken hangi yöntem ve tekniklerin kullanıldığını araştırmıştır. Ayrıca bu yöntem ve tekniklerin öğrenci başarısını nasıl etkilediğini açıklamıştır. Ülker (2007), “Hitit Ders Kitapları Örneğinde Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kültür Aktarımı Sürecine Çözümleyici ve Değerlendirici Bir Bakış” isimli yüksek lisans tezinde ise Ankara Üniversitesi TÖMER’de yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan Hitit serisi kitaplarını kültür aktarımı açısından belirli ölçütlere göre incelemiş ve değerlendirmiştir. Hacıömeroğlu (2007), “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenler için Kiplik Öğretimi Üzerine Materyal Geliştirme” adlı yüksek lisans tezinde ‘Türkçe öğrenen yabancılar için kiplik öğretimi üzerine işlevsel materyal nasıl olmalıdır?’ sorusuna yanıt aranmış ve yabancı dil öğretim tekniklerini inceleyerek bilgisayar destekli öğretim tekniğiyle hazırlanacak materyalin işlevselliği artırabileceğini öngörmüştür. Arı (2010), Kademesinde “Kuzey Öğrenim Kıbrıs Gören Türk Cumhuriyeti’nde Yabancılara Türkçe İlköğretimin Öğretimi Üzerine İkinci Bir Değerlendirme” adlı yüksek lisans tezinde KKTC’ye gelen yabancı öğrencilerin Türkçe dil becerilerinin akademik anlamdaki öğrenmeleri sürdürmeye yeterli olup olmadığı belirlemiş, bu yöndeki ihtiyaçları ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Ayrıca onlara yönelik hazırlanacak bir Türkçe öğretimine alınmalarının akademik başarılarına etkisini tespit etmiştir. Yıldız (2008), “Muğla İli İlköğretim Okullarının 1, 2, 3, 4, 5. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarında Yer Alan Kelime ve Kelime Gruplarının Davranış Değişikliği Oluşturulmasına Yönelik Katkılar” adlı yüksek lisans tezinde ilköğretim birinci kademe Türkçe dersinde örgencide davranış değişikliği oluşturabilecek soyut kelimeler Türkçe sözlükte taranmıştır. Taranan bu kelimeler 1, 2, 3, 4, 5. sınıf Türkçe ders kitabındaki metinlerde aranmış ve elde edilen veriler birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Doğan (2009), “İlköğretim 6, 7 ve 8. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarında Yer Alan Kelime Grupları Üzerine Bir Değerlendirme” adlı yüksek lisans tezinde Türkçede kelime gruplarının tanımını, çeşit ve sınıflandırma farklılıklarını belirtmiştir. Daha sonra 3 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki kelime gruplarının tespitine ve kullanım özelliklerine sayısal veriler eşliğinde yer vermiş ve sonuç olarak ise sayısal veriler üzerinden kitap hakkında değerlendirmeler yapmıştır. Uzdu (2008) ise “Betimleyici Metinlerin Dilsel Özellikleri ve Bu Tür Metinler Yoluyla Sözcük Öğretimi” adlı yüksek lisans tezinde betimleyici metinlerin içerdikleri dilsel yapıları incelemiş ve betimlemenin işlevini, yöntemini ve diğer özelliklerini kapsamlı olarak ele almıştır. Ayrıca yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde betimleyici metinlerin sözcük öğretiminde ve diğer alanlarda nasıl kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Yukarıdaki çalışmaların incelenme amacı yabancılara Türkçe öğretimi konusunda ne gibi çalışmalar yapıldığını ortaya çıkarmaktır. Bu çalışmaların incelenmesi sonucu yabancı dil olarak Türkçe öğretimi konusunda çeşitli çalışmalar yapıldığı görülmüştür. Bunların yanı sıra Türkçedeki bazı bileşik yapıların (isim-fiil, sıfat-fiil, zarf-fiil) öğretiminde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri; Türkçe dil bilgisi ve ad durum eklerine ilişkin öğrenci görüşleri gibi konular da ele alınmıştır. Yapılan bu çalışmalar yabancılara Türkçe öğretimi konusunda büyük katkılar sağlamışsa da bu alandaki boşluğu tamamen dolduramamıştır. Daha ele alınmamış birçok konu mevcuttur. Bu konulardan biri de kelime gruplarının yabancılara Türkçe öğretimindeki yeridir. Bu konuyla ilgili henüz bir çalışma yapılmamıştır. Yabancılara Türkçe öğretimi alanına bir katkı sağlamak amacıyla hazırlanan “Türkçe Kelime Gruplarının Yabancılara Türkçe Öğretimindeki Önemi Hakkında Bir İnceleme” adlı bu çalışmada yabancılara Türkçe öğretiminde kelime gruplarının yerine değinilmiş ve bu amaçla kullanılan kitapların değerlendirilmesi yapılmıştır. 1.2.Araştırmanın Amacı Bu çalışmanın amacı yabancılara Türkçe öğretiminde kelime gruplarının yerini belirtmektir. Bu genel amaç doğrultusunda şu alt amaçlarla ilgili sorulara yanıtlar bulunmaya çalışılmıştır: 4 Yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan yöntem ve teknikler çerçevesinde dil bilgisi öğretimi nasıl yapılmaktadır? Türkçe öğretiminde kelime gruplarının yeri nedir? Yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan kitaplarda kelime gruplarının yeri nedir? 1.3.Araştırmanın Önemi Kelime grupları, cümleden sonra üzerinde en fazla durulması gereken yapılardır. Çünkü Türkçe sondan eklemeli bir dildir ve kelimelerin anlamları aldığı eke göre değişmektedir. Bu nedenle kelimeler, cümle içerisinde veya kelime grupları içerisinde incelenmelidir. Bu çalışma, Türkçe öğretiminde ayrı bir öneme sahip olan kelime gruplarının yabancılara öğretimi konusunu ele alması ve yabancılara Türkçe öğretimi alanında kelime gruplarıyla ilgili daha önce yapılmış bir çalışma olmaması yönünden önem taşımaktadır. Ayrıca bu alanda kullanılan kitaplarda kelime gruplarına ne kadar yer verildiğini ortaya koyması, bunlar hakkında yorumlar içermesi ve bu konuda daha önce bir çalışma yapılmamış olması bakımından önem taşımaktadır. 1.4. Varsayımlar Bu çalışmada iki varsayım vardır: Öğrencilere öğretilmesi hedeflenen dil bilgisi yapılarının daha önce öğretilmemiş olduğu varsayılmıştır. Kelime gruplarının sınıflandırılmasında Leylâ Karahan’ın sınıflandırılmasının doğru olduğu var sayılmıştır. 5 1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları Yabancılara Türkçe öğretimi alanıyla ilgili tez, kitap, makale vs. tüm kaynaklar tarandıktan sonra, araştırmaya örneklem olarak söz konusu alanda hâlen kullanılan, Ankara Üniversitesi TÖMER tarafından hazırlanan “Yeni HİTİT Yabancılar İçin Türkçe” adlı dil öğretim seti ile Gazi Üniversitesi TÖMER tarafından hazırlanan “Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi” adlı kitap seçilerek incelenecek kaynak sınırlandırılmıştır. 1.6.Tanımlar Yöntem: “Yabancılara dil öğretiminde yöntem, belirlenen hedeflere ulaşmada öğretme tekniklerini ve araçlarını kullanarak bir dilin nasıl öğretileceğini ortaya koyan işlemler bütünüdür” (Demirel, 2007: 61). Teknik: “Teknik, bir öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi ya da sınıf içinde yapılan işlemlerin bütünü olarak tanımlanabilir” (Demirel, 2007: 61). Kelime Grubu: “Kelime grubu, bir varlığı, bir kavramı, bir niteliği, bir durumu, bir hareketi karşılamak veya belirtmek, pekiştirmek ve nitelemek üzere, belirli kurallar içinde yan yana dizilmiş kelimelerden oluşan yargısız dil birimidir” (Karahan, 2007: 39). 6 II. BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE Bu bölümde çalışmamızın genel çerçevesini oluşturan kuramsal bulgular ve araştırma bulgularına dayalı bilgiler genelden özele doğru sıralanmıştır. 2.1. Yabancılara Türkçe Öğretiminde Kullanılan Yöntemler Günümüze kadar yabancı dil öğretimi üzerinde çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bunların bazıları başarıya ulaşmış ve uzun süre etkinliğini sürdürmüş, bazıları ise sadece idealde kalmış ve etkinliğini kısa sürede kaybetmiştir. Bu bölümde yabancı dil öğretiminde kullanılan sayısız yöntemden en sık kullanılan ve uzun süre etkinliğini devam ettiren belli başlı yöntemler tanıtılmıştır. 2.1.1. Dil Bilgisi Çeviri Yöntemi “Bu yöntem, Latince öğretiminin etkisiyle geliştirilmiş ve günümüze kadar kullanılmış bir yöntemdir” (Demirel, 2007: 36). “Bu yöntem, belli bir öğrenme kuramına göre geliştirilmemiştir. Daha çok akla dayalı çözümlemeler, kural öğrenme ve karşılaştırılmalı çalışmalara yer verir. Bu yöntemle konuşma becerisinin geliştirilmesine önem verilmez” (Demirel, 2007: 36). Dil bilgisi çeviri yönteminin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: ¾ Bir dili öğrenmenin amacı, o dilin edebiyatını anlayabilmektir. Bu nedenle ilk önce o dilin dil bilgisi kuralları öğrenilir. Bu sayede metinlerin çevirisi yapılabilir. Böylece bu yöntem, özellikle dünya klasiklerinin çevrilmesiyle doğrudan ilişkili hâle gelmiştir. ¾ Metin çevirisinden önce gerekli dil bilgisi kuralları ve gerekli kelimeler öğretilir. Kelime öğretimi metinle sınırlıdır. Metindeki kelimeler listeler hâlinde yazılarak öğrenilir. Bu yöntemde okuma ve yazma temel becerilerdir. 7 ¾ Metinde en önemli unsur cümledir. Çünkü cümlelerin çevirisi neticesinde bir metnin çevirisi bir bütün olarak tamamlanabilir. ¾ Tümdengelimci bir yol izlenen bu yöntemde önce dil bilgisi kuralları öğretilir sonra çeviri yoluyla bu kuralların öğrenimi pekiştirilir. ¾ Bu yöntemde amaç hedef dilde konuşmak olmadığı için öğretim, öğrencilerin anadilinde yapılır (Yaylı, Bayyurt, 2009: 10). 2.1.2. Dolaysız Yöntem Dil bilgisi çeviri yöntemi sadece kuralları öğrettiğinden, konuşma becerisinin geliştirilmesine önem vermediğinden 19. yüzyıldan 20. yüzyılın başına kadar etkinliğini sürdürmüş fakat 20. yüzyılın başlarında yerini başka yöntemlere bırakmıştır. Bunlardan biri dolaysız yöntemdir. Dolaysız yöntemde dilin doğal ortamda, doğrudan ilişki kurularak öğrenileceği savunulmaktadır. Böylece amaç öğrenciye dil bilgisi kurallarını öğretmek yerine öğrencinin dinleme, konuşma, yazma ve okuma becerilerini geliştirmek olmuştur. Bu yöntemin ortaya koyduğu ana ilkeler şunlardır: 1. Sınıfta öğretim hedef dilde yapılmalıdır. 2. Sadece güncel sözcük ve cümleler öğretilmelidir. 3. Küçük sınıflarda sözel becerinin geliştirilmesi öğretmenle öğrenci arasında ve aynı zamanda öğrenciyle öğrenci arasındaki etkileşim yoluyla yapılmalıdır. 4. Dil bilgisi tümevarımcı bir yolla öğretilmelidir. 5. Yeni konular sözel olarak sunulmalıdır. 6. Somut sözcükler; gösterme, nesneler ve resimler yoluyla, soyut sözcükler ise düşüncelerin ilişkilendirilmesi yoluyla öğretilmelidir. 7. Konuşma ve dinleme öncelikle öğretilirken doğru sesletim ve dil bilgisi de vurgulanmalıdır (Yaylı, Bayyurt, 2009: 10). Öğrencinin dinleme, konuşma, yazma ve okuma becerilerini geliştirmeye çalışan bu yöntem günümüz dil öğretim anlayışına çok yaklaşmıştır. 2.1.3. İşitsel – Dilsel Yöntem “Dilin sözlü yönüne - dinlediğini anlama ve konuşma becerilerine- öncelik tanıyan, bu becerileri davranışçı öğrenme yorumlarından yaralanarak diyaloglar ve yoğun sözlü alıştırmalar kullanarak dil yapılarını belli bir sıraya göre öğretmeyi amaçlayan bir yabancı dil öğretim yöntemidir” (Demircan, 2005: 182). 8 1910-1920’lerde Amerikan yerli dillerini inceleyen kültürel – insanbilimciler, yazısı olmayan bu dilleri ancak sözlü olarak inceleme yöntemlerini geliştirmişlerdir. İkinci Dünya Savaşı başladığında ordu personeline dil öğretme gereksinimi ortaya çıkmış ve bunun üzerine bu yenilikçilere başvurulmuştur. Bu dönemde dil bilimciler tarafından dil öğretimi üzerinde çeşitli araştırmalar yapılmış ve bir dil öğrenme yaklaşımı ortaya çıkmıştır. ‘Ordu Uzman Eğitim Programı’ bu yenilikçilerin çalışmalarıyla başarıya ulaşmıştır. İştsel - Dilsel yöntem de bu yaklaşımdan ortaya çıkmış ve savaş sonrasında sivil okullarda uygulanmıştır (Demircan, 2005: 182). İşitsel-Dilsel yöntemin öne çıkan ilkeleri şunladır: 1. Dil öğrenmenin ilk aşamasında dinleme ve okuma yer almalıdır. Okuma ve yazmaya daha sonra geçilmelidir. 2. Dil öğrenimi alışkanlıklar geliştirme yoluyla gerçekleşir. Bu nedenle alışkanlık oluşturan alıştırmalar ve etkinlikler kullanılmalı, diyaloglar ezberlenmelidir. 3. Dil öğretiminde dil bilgisini öğretmek değil, dilin kendisini öğretmek esastır. Bu nedenle sözlü dilin kullanımı üzerinde durulur ve güncel dil ile onun iletişim açısından çeşitlenişinin öğretilmesi amaçlanır. 4. Her dilin kendisine ait özellikleri vardır. Dil öğreniminde ana dile benzeyen yabancı dil özellikleri daha kolay öğrenilirken benzemeyen özellikler öğrencinin yanılmasına neden olur. Bu nedenle ayrılıklar önceden ortaya çıkarılmalı ve öğrencinin yanılgıya düşmesi engellenecek şekilde alıştırmalar düzenlenmelidir. 5. Bu yöntemde yabancı dil öğretilirken ana dilinden de yararlanılmaktadır. Yeni öğrenilenlerin çoğu, eski öğrenilenler aracılığıyla öğrenilmektedir. Bunun dışında, söz dizimi anadili örgüsüne bakılarak öğrenilmektedir. Bu nedenle dil öğreniminde böyle bir hazır bilgi kullanılmalıdır. 6. Yapıların öğretilmesinde tümevarım yolu kullanılır. Önce yapıların örnekleri verilir, sonra bunların alıştırması yapılır. Burada amaç öğrencinin tıpkı ana dilinde yaptığı gibi yapıyı düşünmeden doğal hızda cevap vermesidir. İşitsel - Dilsel yöntemde ya da ordu yönetiminde düşünme, değerlendirme gerektirmeyen mekanik beceriler üzerinde durulmakta, bu da askerlere son derece uygun gelmektedir. Ancak aynı yöntem üniversitelerde uygulandığında başarısız olmuştur. Çünkü bu yöntem öğrencilerin gerek duyduğu dil becerilerini öğretememektedir (Demircan, 2005: 183-188). 9 2.1.4. İletişimsel Yöntem Bu yönteme göre dil öğrenmenin amacı yazılı ve sözlü iletişimin gerçekleşmesidir. Buna göre dil bilgisi kurallarını öğrenmekten ziyade doğru iletişimi kurabilmek önemlidir. İletişim sürecinde dilin belli görevleri vardır ve bunlar belli kavramların iletilmesi amacıyla kullanılır. Kavramların iletilmesinde sözcükler ve cümleler birer araçtır. Bir başka deyişle dilin öğrenilmesinde dil bilgisi kurallarından çok konuşmada kullanılan kavramların öğrenilmesi önemlidir (Demirel, 2007: 48). Dil öğrenmede dil bilgisi kurallarını bilmek de önemlidir. Ama sadece dil bilgisi kurallarını bilmek yeterli değildir. Önemli olan iletişim sürecinde uygun cümlelerin kurulabilmesi ve bunların ne anlama geldiğinin anlaşılmasıdır. İletişimsel yaklaşımın kullanım özellikleri şöyledir: a. Öğrenci için anlamlı olan sözlü ve yazılı iletişim etkinliklerine ağırlık verilir. b. Öğretim öğrenci merkezlidir. c. Öğretim etkinlikleri daha çok diyalog, grup çalışması, benzetim, problem çözme ve eğitsel oyunlarla öğrenime dayanır. d. Amaç dilde yazılmış ve günlük iletişimde kullanılan özgün materyaller öğretim için kullanılır. e. Öğretmenin hem ana dilde hem de amaç dilde yeterli olması istenir. f. Öğretmenin rolü, öğrencilere amaçlarına uygun bir şekilde iletişim kurmalarına yardımcı olmaktır (Demirel, 2007: 51). 2.1.5. Bilişsel Yöntem Bilişsel öğrenmede alışkanlık ve koşullanma sorunu yoktur. Bu yöntemde önemli olan belli kalıpların ezberlenmesi ya da dışarıdan gelen tepkilere yanıt verilmesi değil yeni bilgilerin eski bilgilerden yola çıkılarak zihinsel işlem sonucu anlamlandırılmasıdır. Bu nedenle yeni bir öğrenmeye geçmeden önce eski bilgilerin tam olarak öğrenilmiş olması gerekir. Bilişsel yöntem, öğrenmeyi zihinsel algılama doğrultusunda ele alır. Bu yönteme göre dil bir alışkanlık ürünü değil yaratıcı bir süreçtir. Öğretmen sık sık alıştırmaları tekrarlatarak ezberleten bir kişi değil, öğrencinin dili zihinsel işlemler sonucu öğrenmesinde rehber olan kişi olarak görülür (Demirel, 2007: 45). Bilişsel yöntemin genel özellikleri şöyledir: 10 a. Dil öğrenme bir alışkanlık geliştirme değil, bilinçli olarak kuralları öğrenmektir. b. Telaffuz öğretimine ayrı bir öğretim etkinlik olarak yer verilmez. c. Dinleme becerisinin geliştirilmesine önem verilir. d. Dil bilgisi konuları tümevarım ve tümdengelim yoluyla öğretilir. e. Dört temel dil becerisinin geliştirilmesinde öncelik sonralık sıralaması yoktur. f. Ana dilinin kullanılmasına ve çeviri yapılmasına izin verilir. g. Öğretmen sınıfta öğrenmeyi kolaylaştırmak, rehberlik yapmak için vardır. h. Sınıf içi etkileşim, öğretmen ve öğrencilerin tutumu iyi bir öğrenme ortamının oluşturulmasında önemlidir (Demirel, 2007: 46). 2.1.6. Seçmeli Yöntem “Bilinen yöntemlerin amaca en uygun ve öğretimde en başarılı olan yönleri seçilerek birbiriyle en verimli biçimde uyuşturulmasıyla elde edilen yönteme seçmeli yöntem denmektedir” (Demircan, 2005: 162). Seçmeli yöntemde, öğretmen sınıfın ve konunun durumuna göre çeşitli yöntemleri kullanabilir. Seçmeli yöntemin kullanım özellikleri: a. Dil öğrenimi anlamlı ve gerçek hayata dönük olmalıdır. b. Çeviri özel bir dil becerisidir ve başlangıç düzeyindeki öğrenciler için bir öğrenme yöntemi olarak uygun bir yaklaşım değildir. Başlangıçta yararlı gibi görünse de uzun dönemde olumsuz etkilerden kurtulmak güç olmaktadır. c. Dil öğretimi, amaç dille yapılmalıdır. Gerektiğinde ana diline yer verilebilir. d. Mekanik tekrarlara ve yer değiştirme alıştırmalarına çok zaman ayrılmamalı, anlamlı ve iletişime dönük alıştırmalara daha çok yer verilmelidir. e. Yüksek sesle okuma ancak sözcük okumayı ilerletir, okuduğunu anlama becerisini kazandırmaz, ayrıca düzgün konuşabilmek için de yaralı değildir. f. Sözcük öğretmeye erken başlanmalı ve her sözcük mümkünse anlamlı cümleler içinde kullanılmalıdır. g. Okuma ve yazma becerilerinin geliştirilmesi geciktirilmemeli, öğrenci hazır olduğunda verilmelidir. Diğer bir deyişle, dört temel becerinin geliştirilmesi esas olmalıdır. h. Bir seferde tek bir yapı sunulmalı ve öğretilen yapı tam öğrenilmeden diğerine geçilmemelidir. i. Herhangi bir ders ya da program uygulamasında ilk adım öğrenme gereksiniminin ne olduğunu saptamak olmalıdır. 11 j. Her dersten önce öğrencilere ne öğrenecekleri ve niçin öğrenecekleri bildirilmelidir. k. İletişim yeterliliğini kazanmada doğruluk ve kullanabilirlik önemli değişkenlerdir ve dil öğreniminde sözel olmayan iletişim, jest ve mimikler, ses tonu, vurgu, kültürel tavırlar gibi hususlar dikkate alınmalıdır. l. Dil öğrenimi, öğrenci istemedikçe ve yeterli olmadıkça gerçekleşemez. Öğrencinin güdülenme düzeyi, öğrencinin başarısını etkileyebilecektir. Bu nedenle güdülenme ile öğrenme arasında doğrusal bir ilişki olduğu unutulmamalıdır. m. Öğretim etkinlikleri basitten karmaşığa, somuttan soyuta, bilinenden bilinmeyene doğru olmalıdır. n. Sınıf içinde bireysel farklılıklar olduğu unutulmamalıdır (Demirel, 2007: 58-59). 2.2. Türkçe Dil Bilgisinde Kelime Gruplarının Sınıflandırılması Türkçe öğretimi; dinleme, konuşma, okuma, yazma becerilerinden ve dil bilgisi öğrenme alanından oluşmaktadır. Dil becerilerinin gelişimi için dil bilgisi öğrenilmesi kaçınılmazdır. Çünkü bilgi olmadan beceriler belli bir seviyenin üstüne çıkamaz. Bu nedenle yabancı dil öğretiminde dil bilgisi kuralları işlevsel biçimde kavratılmalıdır. Bu bölümde Türkçe öğretiminde önemli bir yere sahip olan dil bilgisinin konularından kelime gruplarının özellikleri ve sınıflandırılması yer alacaktır. Bu konuda Leylâ Karahan’ın tanımı ve sınıflandırması esas alınmıştır. 2.2.1. Kelime Nedir? “Kelime, bir veya birden çok heceli ses öbeklerinden oluşan, aynı dili konuşan kişiler arasında zihinde tek başına kullanıldığında somut veya soyut bir kavrama karşılık olan yahut da somut veya soyut kavramlar arasında geçici ilişkiler kurmaya yarayan dil birimi” (Korkmaz, 2007: 144). “Kelime, anlamı ya da cümlede bir dil bilgisi görevi bulunan bir ya da birkaç heceli ses işaretidir” (Ediskun, 2004: 87). 12 2.2.2. Kelime Grubu Varlık, kavram, durum, hareket ve özelliklerin ifade edilebilmesi için birden fazla kelimenin belli kurallar çerçevesinde yan yana gelmesiyle oluşan kelime gruplarının birçok tanımı yapılmıştır. Bunlardan birkaçı aşağıda yer almaktadır. “Kelime grubu, cümle içinde kavramlar arasında ilişki kurmak üzere birden çok kelimenin belirli kurallar ile yan yana getirilmesinden oluşan, yapı ve anlamındaki bütünlük dolayısıyla cümle içinde tek bir nesne veya hareketi karşılayan ve herhangi bir yargı bildirmeyen kelimeler topluluğu” (Korkmaz, 2007: 144). “Kelime grubu, bir varlığı, bir kavramı, bir niteliği, bir durumu, bir hareketi karşılamak veya belirtmek, pekiştirmek ve nitelemek üzere, belirli kurallar içinde yan yana dizilmiş kelimelerden oluşan yargısız dil birimidir” (Karahan, 2007: 39). Kelime grubu birden fazla nesneyi içine alan, yapısında ve manasında bir bütünlük bulunan, dilde bir bütün olarak muamele gören bir dil birliğidir. Kelime grubu için birden fazla kelime birtakım kaidelerle belirli bir düzen içinde yan yana getirilir. Böylece belirli bir düzenle kurulduğu için kelime grubunun yapısında bir bütünlük bulunur. Kelime grubundaki bütünlük bilhassa mana bakımından göze çarpar. Kelime grubu tek bir nesneyi veya hareketi birlikte karşılayan kelimeler topluluğu demektir (Ergin, 2001: 372). “Sözü geliştirmek üzere kelimeler öbeklenirler, kavramlar arasında derece derece ilişkiler meydana getirirler. Böylece tek kavramdan anlatmaya doğru giderler. Bunlara kelime öbekleri diyoruz” (Banguoğlu, 2004: 496). 2.2.3. Kelime Gruplarının Özellikleri Leylâ Karahan’a göre kelime gruplarının özellikleri şöyledir: 1) Tek kelime ile karşılanamayan varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri karşılar. Mesela, bilgisayar, akciğer, yarımada, ipek böceği, fotoğraf makinesi, telefon etmek, yok etmek, kör olmak, söz vermek gibi nesne ve kavramların dilimizde tek kelimelik karşılıkları yoktur. Hastalanmak/ hasta olmak, iyileşmek / iyi olmak gibi bazı kavramların da hem tek kelimelik, hem de iki kelimelik karşılıkları bulunmaktadır. Türkçede varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketler, kelime ve kelime grupları ile karşılanır. İki dil birliği arasındaki fark, kelime grubunun bir kelimeler topluluğu oluşudur. 2)Varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri, anlamlarını genişleterek, belirterek, niteleyerek, pekiştirerek karşılar. 13 ‘Çocuk çiçeği arkadaşına uzattı.’ cümlesini, ‘Küçük çocuk elindeki kır çiçeklerini çok sevdiği arkadaşına uzattı.’ şeklinde varlıkların niteliklerini belirterek de kurabiliriz (Karahan, 2007: 39). Özellikleri: a. Kelime grupları yargısız dil birimleridir. Seni istikbal için önce gelmek cihana, Ve başkasından almak sonra geliş müjdeni, Bir nefes dinlenmeden yıllarca koşmak sana, Aramak her tarafta bulmamak asla seni.FNÇ b. Kelime grupları, cümle ve diğer kelime grupları içinde, tek kelime gibi; isim, sıfat, zarf ve fiil görevi yapar. Dallarda uzanan hışırtılar, / ağaçtan ağaca sürüklenerek, / ormanın kızıl derinliklerinde / kayboluyordu. Bu cümlede, birinci ve üçüncü kelime grubu isim, ikinci kelime grubu zarf, dördüncü kelime grubu da fiil görevi yapmaktadır. c. Kelimelerin grup içindeki sıralanışı kurallıdır. Görev bakımından birbirine denk olmayan unsurların bulunduğu bir kelime grubunda ana unsur, genellikle grubun sonundadır. ‘Yemyeşil ovalar’ tamlamasında, grubun ana unsuru olan ‘ovalar’ kelimesi sonda, yardımcı unsur olan ‘yemyeşil’ kelimesi ise baştadır. Fiile dayalı gruplarda bu düzen, aynı zamanda hareketin oluş sırasını gösterir. ‘Gülü koparıp koklayınca’ kelime grubunda, ‘kopar-’ fiili, ‘kokla-’ fiilinden önce gerçekleştiği için, başta bulunmaktadır. Sadece birleşik fiil ile edat grubunda, ana unsur başta bulunur. Bu gruplarda ikinci unsur, bir çekim unsurudur. d. Kelime gruplarında unsurların sırası, özellikle konuşma ve şiir dilinde değişebilir. Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak. AMD (yaprak yaprak açılan bir gülsün) e. Kelime gruplarının diğer kelime ve kelime gruplarıyla ilişkisi grubun sonundaki hâl ekleriyle sağlanır. Hâl eki, bağlandığı kelimeye değil, o kelime grubuna aittir. Çalışan insan, / kendi varlığında hüküm süren bir ahengi / bütün kâinata /nakleder. AHT Bu cümlede, birinci kelime grubu çekim eki almamış, ikinci kelime grubu -i yükleme hâli eki ile üçüncü kelime grubu da -a yönelme hâli eki ile fiile bağlanmıştır. f. Fiile dayalı sıfat-fiil, isim-fiil ve zarf-fiil gruplarında fiilin anlamı, cümlede olduğu gibi özne, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf adı verilen ögelerle tamamlanır. Ancak bu gruplar yargı bildirmedikleri için cümle değildir. 14 tarla yapmak için (z) / yaban ormanının bir parçasını (bln) /yakan (y)FRA hazan yaprağı gibi (z) / titreyerek (y) RNG biçareleri (bln) / er geç kaybedecekleri bu rüyadan (y t) / uyandırmamak (y) RNG g. İkiden fazla kelimeli kelime gruplarında iç içe geçmiş, birbirini tamamlayan başka kelime grupları da bulunur. ‘Küçük odadaki mumun / soluk ışığı’ isim tamlamasının birinci ve ikinci unsuru sıfat tamlamasıdır. ‘Küçük odadaki / mum’ tamlamasının birinci unsuru ‘küçük oda’ da bir sıfat tamlamasıdır. h. Kelime gruplarının vurgusu grubun yapısına göre değişir. Vurgu, başta, sonda veya sondan bir önceki kelime üzerinde olabilir. Bazı gruplarda, bütün unsurların vurgusu aynıdır (Karahan, 2007: 39-41). 2.2.4. Kelime Gruplarının Sınıflandırılması Dil bilimcilerin kelime gruplarını sınıflandırmalarında çeşitlilikler vardır. Bu çalışmada Leylâ Karahan’ın sınıflandırmasını esas alınmıştır. Buna göre Türkçedeki başlıca kelime gruplarını şöyle sıralandırabiliriz: 2.2.4.1. İsim Tamlaması “İyelik ekli bir isim unsurunun, iyeliğin işaret ettiği bir başka isim unsuruyla kurduğu kelime grubudur. Bu kelime grubunda iki isim unsuru aitlik, içinde bulunma, sınırlandırma, belirtme vb. anlam ilgileri çerçevesinde birbirine bağlanır” (Karahan, 2007: 42). “Bir nesnenin başka bir nesnenin parçası olduğunu, bir nesnenin başka bir nesneye ait olduğunu veya bir nesnenin başka bir nesne ile tamamlandığını ifade etmek için bu kelime grubuna başvurulur” (Ergin, 2001: 381) Leylâ Karahan, isim tamlamasının özelliklerini şöyle sıralamıştır: Özellikleri: 1. İsim tamlamasında birinci unsurun ikinci unsurla bağlantısı, zamirlerde ekli, isimlerde ise ekli veya eksizdir. Tamlamanın ikinci unsuru daima iyelik eki taşır. İsim unsuru (+ ilgi hâli eki) + isim unsuru + iyelik eki = isim tamlaması 15 • köy + yolu = köy yolu • ova + nın + yeşil + i = ovanın yeşili • biz + im+ ses + (i)miz = bizim sesimiz 2. Bu tamlamada ana unsur sonda bulunur. Birinci unsur tamlayan, ikinci unsur tamlanandır. • çoban (ty) / çeşmesi (tn) • sabrın (ty) / acı meyvesi (tn) • mayısın (ty) / taze rüzgarı (tn) • uzak bir iklimin (ty) / ılık havası (tn) • benim (ty) / sadık yarim (tn) • gurbet (ty) / duygusu (tn) • erik ağaçlarının (ty) / pembe, beyaz çiçekleri (tn) • köhne Üsküdar’ın (ty) / dost ışıkları (tn) 3. Birinci unsuru ilgi hâli eki taşıyan isim tamlaması belirtili isim tamlamasıdır. Çiçeğin (ty) / kokusu (tn), kuşun (ty) / sesi (tn) tamlamalarında tamlayan belirli bir nesneyi göstermektedir. Bu tamlamada birinci unsur belirtme görevi yapar. Belirtili isim tamlamasında tamlayanla tamlanan arasında ekle sağlanan geçici bir ilişki kurulmuştur. • savaşın (ty)/ kartalı (tn) • şehrin (ty / kenar evleri (tn) • eylül meyvelerinin (ty) / baygın kokuları (tn) • türbenin (ty) / rengârenk çini bahçesi (tn) • çınar ve dut ağaçlarının (ty) / gölgesi (tn) • çifte direkli yeşil çadırın (ty)/ kapısı (tn) 4. Belirtili isim tamlamasının unsurları yer değiştirebilir. • Kimse duymaz çilesini tütmeyen ocakların. (tütmeyen ocakların çilesi) • Bıraktım ardını yıllarca koştuğum hevesin (yıllarca koştuğum hevesin ardı) • Gördün mü dehşetini tipinin, karın? (tipinin, karın dehşeti) 5. Belirtili isim tamlamasının unsurları arasına başka unsurlar da girebilir. • Acaba bahar atların da mı kanını zehirliyor? • O böyle söylerken yanında bulunanların korkudan benzi sararır, birer birer yanından sıvışırlardı. • Tahsilin ticarette yeri yok. • Şehrin artık dışındayız. • Başımda kumruların duydum kanat sesini. • Aranızda yaşadığım bunca yıldan beri sizin de bazılarınız, çoluk çocuklarınızı ve daha başka sevdiklerinizi kaybettiniz. • İkisinin de tek tek yaşantıları, onların birleştirmesini zorunlu bir hâle getirecek. 6. Belirtili isim tamlamasının tamlayan unsuru da belirtili isim tamlaması olabilir. Böyle bir yapıda üç isim unsuru bulunduğu düşünülmemelidir. • elbisenin yakasının / düğmesi • halının saçağının / rengi 16 • denizin sularının / serinliği • Makedonya dağlarının eriyen karlarının / serin ve genç suları NOT: Belirtili isim tamlamalarında ilgi hâli ekinin ikiden fazla tekrarı bir anlatım kusurudur. 7. Birinci unsurunda ilgi hâli eki bulunmayan isim tamlaması, belirtisiz isim tamlamasıdır. Bu tamlama, belirsiz, genel bir nesneyi, bir türü karşılar. • çoban (ty) / çeşmesi (tn) • ishak (ty )/ kuşu (tn) • hayal (ty) / iklimleri (tn) • Ulu Cami (ty) / avlusu (tn) • ahududu (ty) / şerbeti (tn) • azap (ty) / toprakları (tn) • su ve ezan (ty) / sesleri (tn) • ıhlamur ve gül (ty) / kokusu (tn) • Âşık Kerem (ty) / devri (tn) 8. Belirtisiz isim tamlamasının iki unsuru arasında daimî bir ilişki mevcuttur. Tamlamada iki unsur arasına başka bir unsur giremez ve unsurlar yer değiştiremez. Bundan dolayı nesne adı olarak kullanılmaya en elverişli kelime gruplarından biri belirtisiz isim tamlamasıdır. Mesela “buzdolabı, kahverengi, gökyüzü, atasözü, hanımeli, yüzbaşı, yayınevi” gibi isimler, belirtisiz isim tamlaması kuruluşundadır. Kadı Köyü, Top Kapısı, şiş kebabı gibi belirtisiz isim tamlaması kuruluşundaki bazı isimler bugün iyelik eklerini düşürerek Kadıköy, Topkapı, şişkebap şeklinde kalıplaşmıştır. “Milli Eğitim eski Bakanı, Konya eski Milletvekili” gibi yapılar Türkçenin özelliklerine aykırıdır. Eski sıfatı iki unsurun arasında değil tamlamanın başında bulunmalıdır. 9. Belirtisiz isim tamlamalarının tamlayan unsuru bir cümle olabilir. • “Birleşme aşkın mezarıdır.” iftirası. • “Kiralıktır” levhası. • “Zorlara dağlar dayanmaz” itikadında olan bir milletin azmi ile bu yalçın sahile, bu muazzam taş eserin temellerini atmış. • Arkasından bir de “Çakırsaraylı Akşehir’i basacakmış” haberi çıkınca Hüseyin’e karşı duyulan tiksintiye kızgınlık karıştı. 10. Bazı belirtisiz isim tamlamalarında tamlanan -lI eki aldığında tamlamanın iyelik eki düşer. • asker şapkası - asker şapkalı 11. Her belirtisiz isim tamlamasını belirtili, her belirtili isim tamlamasını da belirtisiz isim tamlamasına dönüştürmek mümkün değildir. Mesela, “öğle vakti, 1951 yılı, Türkiye Cumhuriyeti, Ankara şehri” gibi belirtisiz isim tamlamaları ile “onun elbisesi, gördüklerimin hepsi” gibi belirtili isim tamlamalarında böyle bir yapı değişikliği olamaz. Değişikliği veya değişmezliği belirleyen tamlama unsurları arsındaki anlam ilişkisidir. 12. Bir isim tamlaması, başka bir isim tamlamasında tamlanan unsur olarak görev yaptığında kendi iyelik ekini değil ana tamlamanın iyelik ekini taşır. 17 • çamaşır makinesi benim çamaşır makinem • duvar saati bizim duvar saatimiz • dünya görüşü senin dünya görüşün • şiir dünyası onun şiir dünyası Son örnekte her iki tamlama da aynı iyelik ekini taşımaktadır. 13. Tamlanan unsuru sıfat-fiil veya sıfat-fiil grubu olan bir isim tamlamasının tamlayan unsuru genellikle ilgi hâli eki taşır. • Bingöl çobanlarının / koyun otlatırken çaldıkları • asabi bir ağırlığın / göğsümden yükseldiği • bu facianın / herkesi üzdüğü • yılların / geçtiği • çılgın fırtınaların / döve döve yosunlattığı • önündeki mezarın / birden yeşil nurlarla tutuştuğu • yavrusunun / bir kartalın pençeleri arasında bulutlara doğru süzülüp yükseldiği • parçaların / hızla kayarak etrafa yayıldığı • ihtiyar kadının / battaniyeyi yanıma bıraktıktan sonra başörtüsünün ucuyla gözlerini sildiği Şu örnekteki tamlama, belirtisiz isim tamlamasıdır: • bu şehrin sonu gelmez güzellikleri / olduğu 14. Tamlananı sıfat-fiil veya sıfat- fiil grubu olan isim tamlamalarında tamlananın bazı unsurları yer değiştirebilir. • bu gerçek ve yüksek kültürü bugünkü okulların veremediği (bugünkü okulların / bu gerçek ve yüksek kültürü veremediği) 15. İsim tamlamasının tamlayan ve tamlanan unsurları kelime grubu olabilir. • taşlara sürülen kumlu ayakkabıların (ty) / çıtırtısını (tn) (tamlayan: sıfat tamlaması) • Türkçenin (ty) / en son ve en mükemmel sonbahar şiiri (tn) (tamlanan: sıfat tamlaması) • Türklüğün (ty )/ ceylan yürekli töresi (tn) (tamlanan: sıfat tamlaması) • çakmak çakmak gözlerin (ty) + karanlığı yardığı (tn) (tamlayan: sıfat tamlaması, tamlanan: sıfat-fiil grubu) • aşkın (ty) / şeref diyarı (tn) (tamlanan: isim tamlaması) • bahçenin (ty) / ölüm ve ahiret kokusu dağıtabilmesi( tn) (tamlanan: isimfiil grubu) • gurbet duygusunun (ty) / hem kaynağı, hem de sembolü (tn) (tamlayan: isim tamlaması, tamlanan: bağlama grubu) • ömrün (ty) / muradımızca geçen mutlu günleri (tn) (tamlanan: sıfat tamlaması) • göğün ve denizin (ty) / gözleri ve ruhu alabildiğine çeken mavilikleri (tn) (tamlayan: bağlama grubu, tamlanan: sıfat tamlaması) • bu gece ağacın üstünde onunla yüz yüze gelme (ty) / fikri (tn) (tamlayan: isim –fiil grubu) 16. İsim tamlamasında birden fazla tamlayan ve tamlanan unsur bulunabilir. • evin (ty) / kapısı (tn), penceresi (tn) 18 • • • • göğün (ty), ovanın (ty) / rengi (tn) insanların(ty) / yapamayacağı (tn), erişemeyeceği (tn) göklerin(ty) / gülleri (tn), nergisleri (tn), sümbülleri(tn), yaseminleri (tn) yeni bir ümidin (ty), yeni bir emelin(ty), yeni bir tasavvurun(ty) / şulesi (tn) • savaşın (ty), kızıl ve korkunç facianın (ty) / nasıl olduğu (tn) • yirmi senenin (ty) / yazları (tn), kışları (tn), fırtınaları (tn), güneşleri (tn) 17. İsim tamlamaları söz dizimi içinde isim, sıfat ve zarf görevi yapar. • Süleymaniye Camii, / bir imanın eseridir. (isim, isim) • Ketenlik Yaylasının dimdik inen yamacında idiler. (isim) • Vadide yaratılış öncesinin sessizliği vardı. (isim) • Bitip tükenmeyecek gibi görünen beyazın en ağırı köyü bastırmış, boğmuş. (isim) • Pencerenin yakınındaki ağacın çiçekli dalları altında siyah bir kelebek uçuyordu. (isim) • Hiçbir yerde, hiçbir kimse bana onun ne olduğunu, nereye gittiğini söylemedi. (isim) • Ocağın başına asılmış isli bir yağ kandili gölgesinde yemeğimi yedim. (isim) • Meral’in bütün bunları kavrayabilecek bir sezgi dehasına sahip olduğunu umdum. (isim) • Mesele diye karşımıza çıkan zorlukların çoğunu, / kendi ruhumuzun içinde halledebiliriz. (isim, isim) • Toprakların en bereketlisini sende sürdüm. (isim) • Kıbleye karşı yüzükoyun uzanmış yatan bu şehidin büyük yeşil sarığı henüz bozulmamıştı. (isim) • Ayşe’nin sofraya koyduğu çay ibriğinden çıkan dumanın kokusu, / burun kanatlarımı titretiyordu. (isim, isim) • Fatih’in geçtiği kapı (sıfat) • sert rüzgârın savurduğu sağanak (sıfat) • el yazması eserler (sıfat) • Bütün aile pazar günleri bir araya gelirdi.(zarf) 18. Belirtili isim tamlamasında vurgu, her iki unsurda da aynı ölçüdedir. Belirtisiz isim tamlamasında ise vurgu birinci unsur üzerinde bulunur (Karahan, 2007: 42-48). 2.2.4.2. Sıfat Tamlaması “Sıfat tamlaması bir sıfat unsuru ile bir isim unsurunun meydana getirdikleri kelime grubudur. Sıfat unsuru isim unsurunu vasıflandırmak veya belirtmek için getirilir” (Ergin, 2001: 380). Leylâ Karahan bunu şu şekilde göstermektedir: sıfat unsuru + isim unsuru = sıfat tamlaması 19 verimli + topraklar = verimli topraklar bütün + insanlar = bütün insanlar Özellikleri a. Sıfat tamlamasında ana unsur isimdir, sonda bulunur. Sıfat, yardımcı unsurdur; ismin önünde yer alarak ismi tamamlar. Yani sıfat tamlayan, isim tamlanan unsurdur. Bu tamlamada, isim ve sıfat unsuru eksiz birleşir. İki unsur da gruplaşmayı sağlayan herhangi bir ek taşımaz. Kanlı / ağıt Açan / gül Biz / insanlar Bizim / çocuklar Uzak / hatıra Kurşun yüklü / bulutlar Zahmetli / yolculuk Pembe çiçekli / bademlik Güneşle yıkanan / karşı tepeler Çinilere sinmiş / Kur’an sesi Yeşil palmiye altındaki / kırmızı halılar Kadrini bilmediğim / günler Gecesi sümbül kokan / İstanbul Güneşi çenesini dayadığı / nokta Kavuniçi bulutlara doğru süzülen / kırlangıçlar Üzerindeki renkli resimlere parmağımla dokunmak istediğim / bir vazo b. Tamlayanı sıfat-fiil veya sıfat-fiil grubu olan bir sıfat tamlamasında nesne, hareket niteliği ile tamamlanır. mavileşen / manzara ilk sevgiye benzeyen / ilk acı giriş kapısının yaylı kanatları üzerinde parlayan / buzlu camlar uykuya varmış gibi görünen / yılan yollar yıldızlı göklerin altında ateş böceği gibi yanan / çocuklar eserken yelken açmadığım / rüzgâr toprağın yeniden gençliğe kavuştuğu / bu mevsim gecenin bitmeye yüz tuttuğu / an ufukları ormanlarla, dağlarla çevrilmiş / ıssız vadi daha deniz görmemiş / bir çoban çocuğu kokusu parmaklarına sinmiş / kekikler c. Bu tamlamada unsurların biri veya hepsi kelime grubu olabilir mum rengi / çehreler (sıfat unsuru: isim tamlaması) yumuşak ve korkak / adımlar (sıfat unsuru: bağlama grubu) ay ışığındaki / büyülü şeffaflık ve nur (sıfat unsuru: isim tamlaması, isim unsuru: sıfat tamlaması) o / hangi vazoya koyacağımızı şaşırdığımız çiçekler (isim unsuru: sıfat tamlaması) koklamadan attığım / gül demeti (sıfat unsuru: sıfat-fiil grubu, isim unsuru: isim tamlaması) bin yıl sürecek zannedilen / kar sesi (sıfat unsuru: sıfat-fiil grubu, isim unsuru: isim tamlaması) 20 İstanbul’un şurasında burasında tek başlarına yükselen / ihtiyar ve yüksek ağaçlar (sıfat unsuru: sıfat-fiil grubu, isim unsuru: sıfat tamlaması) bahçelerde sarı çiçeklerin açtığı, havanın keskin incir yaprağı kokularıyla dolduğu, ufuklarda gümüş ve bakır bulutların anlaşılmaz işler hazırlamakla meşgul olduğu, akşamüstü otları kurumuş tepelerde yeşil eşarp, kırmızı örtü, beyaz veya lacivert elbiselerle dolaşan genç kızların etekleri rüzgârda uçuştuğu ve saçları çözülüp dağıldığı / bu mevsim (sıfat unsuru: bağlama grubu, isim unsuru: sıfat tamlaması) d. Bir sıfat tamlamasında, ismi niteleyen aynı türden birden fazla sıfat unsuru bulunabilir. ne serin, ne tuhaf / rüzgârlar kırmızı kiremitli, beyaz badanalı / evler kırış kırış, kırmızı, sopsoğuk / el kesici, dondurucu / bir karayel fırtınası yavaş, vakur, tatlı / bir kadın sesi Birden fazla isim unsuru da bir sıfat unsuru ile nitelenebilir. fark olunmaz sisler altındaki / dağlar, korular, beyaz yalılar ipek yığınlarına sarılmış / sırmalar, tuğlar, sancaklar bu / şüphelerden, kuruntulardan e. Bir sıfat tamlaması, başka bir sıfat tamlamasının kuruluşuna sıfat veya isim unsuru olarak katılabilir. Tamlamaların iç içe girdiği bu yapıda unsurlar birbirine karıştırılmamalıdır. “Şu / gözlüklü adam” sıfat tamlamasında, isim unsuru olan “ gözlüklü adam” da sıfat tamlamasıdır. “Şu” sıfatı “gözlüklü adam”ı belirtmekte, “gözlüklü” sıfatı da “adam”ı nitelemektedir. Bu tamlamanın yapısını “şu gözlüklü / adam” şeklinde düşünmek doğru değildir. “Bacalara takılan / şu beyaz bulutlar” sıfat tamlamasında isim unsuru olan “şu beyaz bulutlar”, bir sıfat tamlamasıdır. Bu tamlamanın isim unsuru olan “beyaz / bulutlar” da sıfat tamlamasıdır. Tamlamanın yapısı “bacalara takılan, şu beyaz / bulutlar” şeklinde düşünülemez. Sıfat tamlamaları şu örneklerde de başka sıfat tamlamalarının içinde yer almıştır: üç günlük / siyah bir ekmek parçası üç / günlük: sıfat tamlaması siyah / bir ekmek parçası: sıfat tamlaması bir / ekmek parçası: sıfat tamlaması ekmek / parçası: isim tamlaması arkada zincirlenen / yüksek Toros Dağları yüksek / Toros Dağları: sıfat tamlaması Toros /Dağları: isim tamlaması arkada / zincirlenen: sıfat-fiil grubu bir / engin seher musikisi engin / seher musikisi: sıfat tamlaması seher / musikisi: isim tamlaması o / eski çocukluk günleri eski / çocukluk günleri: sıfat tamlaması çocukluk / günleri: isim tamlaması 21 f. Nesnenin neden yapıldığını belirten “demir kapı, cam bardak, mermer köşk, gümüş kemer” gibi tamlamalar, isim tamlaması değil sıfat tamlamasıdır. Bu tamlamaları, “demirden kapı, demirden yapılmış kapı, camdan bardak, camdan yapılmış bardak” şeklinde ve yine sıfat tamlaması kuruluşunda genişletebiliriz: Fatma’nın burnunda, yanaklarında, bileklerinde dövmeden süsler vardı. g. Sıfat ve zarfların anlamlarını, miktar ve derece bakımından tamamlayan zarfların meydana getirdikleri kelime grupları da bir sıfat tamlamasıdır. en / tatlı, çok / güzel, pek /doğru, daha / gösterişli h. “Akdeniz, akciğer, karabiber, başbakan, atardamar gibi birleşik kelimeler, sıfat tamlaması kuruluşundadır. i. Sıfat tamlamalarında sıfat ve isim unsurları arsına “da / de” edatı ve -mI soru eki girebilir. Yanımda bir de kılavuzum vardı. Her file ikişer yolcu, ikişer de avcı yerleştirdiler. Burada üç mü kitap var? j. Sıfat tamlaması, söz dizimi içinde isim, sıfat ve zarf görevi yapar. Bu yumuşak ve pembe tenli avı, pençesinde sıkarak yükseldi. (isim) Aydın, kendi kafasıyla düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi. (isim) Sabah ezanı okunurken başlayan yağmur, birdenbire sağanak hâlini aldı. (isim) Zaman korkunç daire Bazı geriden gelen yüz bin devir ilerde. (isim, sıfat) Ağacın dibindeki adam gölgelere bürünmüştü. (isim) Bütün insanlara kapısı ve gönlü açık olan eski Türk evi, / bu hayat felsefesinin canlı olarak yaşandığı bir çevreydi.(isim, isim) Rüyama girdi her gece / bir fatihane zan. (zarf, isim) k. Grubun vurgusu birinci unsur üzerindedir (Karahan, 2007: 48-53). 2.2.4.3. Sıfat –Fiil Grubu “Sıfat gibi kullanılan fiil şekilleri ile oluşturulan ve cümle içinde ad, sıfat, özne, nesne, zarf gibi görevler yüklenebilen kelime grubu” (Korkmaz, 2007: 189) olan sıfatfiil grubunun özelliklerini Leylâ Karahan aşağıdaki gibi belirtmiştir: Bir sıfat-fiil ile bu sıfat fiile bağlı tamlayıcı veya tamlayıcılardan kurulan kelime grubudur. Özellikleri: a. Grubun ana unsuru sıfat-fiildir, genellikle sonda bulunur. Fiile dayalı bütün gruplarda olduğu gibi bu grupta da yüklem görevi yapan sıfat-fiil anlamı, özne, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf adı verilen ögelerle tamamlanır. Yüklem olan sıfat-fiil yargı bildirmez. eski İstanbul’un güzel semtlerini (bln) / yaratan (y) (Türklük) 22 Şems-i Sivasî’nın mübarek türbesinde (yt) / kandil kandil (z)/ yanan (y) bu anı (bln) / ışıklarla (z) / Türk eden (y) (sizlersiniz) her içine girdiği odaya (yt) / bir şefkat serinliği (bsn) / getiren (y) (bu kız) sonbahar aylarında (z) / kendisiyle birlikte (z) / tenha Yakacık kırlarında (yt) / al meyveli koca yemişi fidanları arasında (yt) / dolaştığımız (y) (bir Fransız dostum) yüksek burcun demir saçaklı küçük penceresinden (yt) / ufukları ormanlarla çevrilmiş ıssız vadiye (yt) / dalgın dalgın (z) / bakan (y) (Barhan Bey) b. Sıfat-fiilin grup içindeki yeri özellikle konuşma ve şiir dilinde değişebilir. Çiçeklendiği gün sabır ağacı Gerçeklenir dilde bütün dilekler. Kimse bilmez nasıl özlediğimi Küçük şehirdeki dostlarımı. c. Bu grupta özne az kullanılır. Özne olan unsur iyelik eki taşır. bütün hayalleri / yıkılmış (insanlar) d. Ortak bir sıfat-fiille kurulmuş bazı gruplarda sıfat-fiil tekrar edilmez. Tiyatroya sık sık (giden), sinemaya da ara sıra giden (gençler) e. Sıfat-fiil grubu, söz dizimi içersinde isim, sıfat ve zarf görevi yapar. Sıcak yaz aylarını geçirmek için deniz kenarlarına, kırlara, teperle kaçanlar, şimdi birer birer kışlıklarına dönüyorlar.(isim) mısralarında nağme hissedilmeyen bir manzume (sıfat) Bu eseri tamamlamak için ne kadar çabaladığını hiç kimse bilmiyordu. (isim) Kızının Samim’den ayrılmayan düşünceli gözlerinde şüpheye, öfkeye, meraka benzeyen tuhaf bakışlar uçuşuyordu. (sıfat) Türk hayalinde daima bir irade ve himmet hamlesi gibi kalacak bu tablo. (sıfat) her mevsimiyle insanı ayrı ayrı saran bunca güzellik (sıfat) Unutmadım yolda kalmış gözlerdeki vefayı Sabrından saray yapan sultanları bilirim. (sıfat, sıfat) Her varışımda “Kara gözlü yavrum gelmiş” deyip yerinden fırlayan, sevincinden âdeta göklere yükselen anlam, bu kez donuk donuk bakıyor yüzüme. (sıfat, sıfat) Başını öne eğmiş oturuyordu. (zarf) f. “Vatansever, çöpçatan, cankurtaran” gibi bazı birleşik kelimeler, sıfatfiil grubu kuruluşundadır. g. Grubun vurgusu, sıfat-fiilden önceki unsur üzerindedir (Karahan, 2007: 53-55). 23 2.2.4.4. İsim – Fiil Grubu Bir hareket ismi ile ona bağlı tamlayıcı veya tamlayıcılardan kurulan kelime grubudur. Özellikleri: a. Hareket ismi, -mAk, -mA ve –Iş ekleri ile yapılır. Grubun ana unsuru hareket ismidir, genellikle sonda bulunur. Fiille dayalı bütün gruplarda olduğu gibi bu grupta da yüklem görevi yapan hareket isminin anlamı, özne, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf adı verilen öğelerle tamamlanır. Yüklem olan isim-fiil yargı bildirmez. • onu (bln) / biraz sonra çekeceği acıya (yt) / hazırlamak • millî ruhu (bln) / bugünkü neslin sağlam insanlarında yahut eski kitapların sahifelerinde (yt) / aramak (y) • Suda, rüzgârda, kuşta senin sedanı duyup (z) / Seni (bln)/ beyaz çiçekli dallar içinde (yt) / sanmak (y) • şiir duygusunu (bln) / lisan hâline getirinceye kadar (z) / yoğurmak (y) • bütün bu acı efsaneyi (bln) /kavalına (yt) / ağlatarak (z) / söyletmek (y) • övdüğü şeyin yazısı kadar güzel olduğuna (yt) /herkesi (bln) / inandırma (y) • halk sanatına, (yt) / halk ağzına, (yt) / halk hayatına (yt) / daima (z) / açık olma (y) • cinayetin azabını (bln) / daima (z) / çekme (y) • uzun bir ayrılıktan sonra (z) / sılaya (yt) / dönüş (y) • etrafına (yt) / bir keklik gibi (z) / ürke ürke (z) / bakış (y) • İstanbul’u alarak (z) / Bizans İmparatorluğunun yerine (yt) / yerleşiş (y) b. Ortak bir isim-fiille kurulmuş bazı gruplarda, isim-fiil tekrar edilmez. • Tavır ve hareketlerine heyecanlı bir üslup (verebilmek), sesine ve bakışlarına hissî bir ahenk verebilmek • Göçebelikten yerleşik medeniyete (geçiş), Şamanlıktan İslamiyet’e geçiş c. Bu grupta isim-fiilin yeri özellikle konuşma ve şiir dilinde değişebilir. • Seni istikbal için önce gelmek cihana, Ve başkasından almak sonra geliş müjdeni. d. Bu grup, söz dizimi içinde isim görevi yapar. • Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. • Başkalarının sözleriyle yetinmek, / her konuda başkasının anlayışına, başkasının fikirlerine başvurmak, alışkanlıkların en kötüsü. • Maksadım, onun bana bilgileriyle tahakküm etmesine meydan vermemekti. • Vatan coğrafyasının mantıklı bir çerçeve olabilmesi için Anadolu’daki Beylikleri ilga etmek, / bütün Türkleri birleştirmek, / bir tek devlete bağlı kılmak zaruri idi. • Bir faciadır böyle bir âlemde uyanmak/ Günden güne hicranla bunalmış gibi yanmak. 24 • Beklediğimi bilmek, onu da telaşlandırıyor. • Hele yüz sayıncaya kadar üç sandal geçmesi pek nadirdir. • Deryada sonsuzluğu fikretmeye ne zahmet! Al sana derya gibi sonsuz Karacaahmet! Padişah, İskender Paşaya, çıkıp gizlice ordunun içine girmesini, / nümayiş alayında bağıranlardan rastgele üç kişi tutup huzuruna getirmesini irade etti. Onu mukaddes bir emanet olarak kabul etmek ve kendi yapısına uygun olarak kullanmak gerekir. Her sabah ilk işi, o günkü yemek listesini tanzim etmektir. d. Grubun vurgusu, hareket isminden önceki unsur üzerindedir (Karahan, 2007: 55-57). 2.2.4.5. Zarf - Fiil Grubu Bir zarf-fiil ile bu zarf-fiile bağlı tamlayıcı veya tamlayıcılardan kurulan kelime grubudur. Özellikleri: a. Grubun ana unsuru zarf-fiildir. Zarf - fiil, genellikle grubun sonunda bulunur. Fiile dayalı sıfat-fiil ve isim-fiil gruplarında olduğu gibi bu grupta da yüklem görevi yapan zarf-fiil anlamı, özne, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf adı verilen öğelerle tamamlanır. Yüklem olan zarf-fiil yargı bildirmez. son gülün karşısında (yt) / son bülbül (ö) / ah ederken bu yaman dağların hayalini (bln) / hatırımdan (yt) / silince (y) güneş (ö) /batacağı yere (yt) / iyice (z) / yaklaşınca (y) fetih gecesi(z) / sabaha karşı (z) / Akşamseddin (ö) / bir tepenin üzerinden (yt) / kanatlarını açarak (z) / “Ya müfettihü’l-ebvab” nidasıyla (z) / bağırırken (y) beşer onar rast geldiği eşkıyalarla (z) / tek başına (z) / vuruşarak (y) sabah namazından sonra (z) / sarayın selamlığında (yt) / Hint kumaşından ağır perdeli, küçük, loş bir odada (yt) / kâtibin bıraktığı kâğıtları (bln) / okurken(y) Kardan (yt) / yağmurdan (yt) / rüzgârdan (yt) /sora sora (y) b. Hâl ekleriyle çekime girmiş bazı sıfat-fiiller, cümlede zarf görevi yapar. Bu sıfat-fillerle kurulan gruplar da birer zarf-fiil grubudur. Müzik başladığında, bütün salon bir sessizliğe gömüldü. Üstat, ehliyetin son olgunluk merhalesini ifade ettiğinden, yaş, baş ve sakal mefhumlarını da içine alırdı. Sudur, akar kendi bildiğince. Pencere, en iyisi pencere, Geçen kuşları görsün hiç olmazsa, Dört duvarı göreceğine. Klasik şiir yıkıldıktan sonra yerine başka türlü bir tarif ve yeni bir mecelle geleceğine, bilakis birçok tarifler tecelli ediverdi. 25 c. “-r / -mAz”, “-DI mI” ve “DI / -AlI” vb. kalıplarla kurulan gruplar da birer zarf-fiil grubudur. Çamlıca’nın bu asıl çevresine girer girmez, artık eniştemizin köşkünün tılsımlı duygularını tatmaya koyulurduk. Bu mektubun sonunda imzamı görür görmez kim bilir ne kadar şaşıracaksın? Mevsim geçti mi, İnterlaken yine Alplerin kucağında kendi rüyasına dalıyordu. Bir parıltı gördü mü gözler hemen dalıyor. Ben bu gurbet ile düştüm düşeli Her gün biraz daha süzülmekteyim. d. Bu grupta zarf-fiilin yeri özellikle şiir dilinde değişebilir. Kuracakken yuvamı bulut ermez bir dağa Kafeslerde geçirdim bunca yıllık zamanı. Herkesin ayağı toprağa basardı açınca kapısını. e. –ken ve –sA eki ile kurulan ve yan yana sıralanan birden fazla zarf-fiil grubunda zarf-fiil grubunda zarf-fiil eki sadece sondaki grupta bulunabilir. Öteki çocuklar, mahalle aralarında topaca kamçı sallar(ken), çatal dala lastik bağlar(ken), dut ağaçlarından dut toplarken ben deniz kıyısına kaçardım. Havuz başında, ayakta kahve içer(ken), kendisini avutmak için manasız şeyler söylerken, yanlarına kumandan geldi. Üzerinde düşünülür (ise), ilham alınır (ise), işlenir (ise), derinleştirilir ise din, en yüksek ve bereketli bir kültür kaynağı olabilir. f. Zarf-fiil grubu, söz dizimi içinde zaman, tarz, sebep, şart, bağlama, karşılaştırma vb. işlevleriyle zarf görevi yapar. Mübarek kanının izleri üzerinden yürüyerek kasabaya girdik. Geçirdiği kırk günlük azabı birden hatırlayınca, yeni bir tokat yemiş gibi Köse Vezirin yüzü kıpkırmızı oldu. Kadın, ağır vücudunu aşağıdakilere duyurmadan sessizce bu merdivenden indirmenin imkânsız olduğunu düşünürken, yaklaşan bir düdük sesi duydu. Bahar geleli kargalar sınırsız bir neşe içinde. Yokuşu çıkar çıkmaz nereden geldiğini bilmediğimiz bir rüzgâr, kurumuş başak tarlalarını altüst etmeye başladı. Eniştemiz, dargınlığını unutup onunla barışmak istiyor. Su birikintilerine dikkat etmeden yürüyorlardı. Sen şu tembel zeytinleri nerden aldığını söylersen daha ciddi bir bahse girmiş olursun. Orhan yatağın üstünde iki battaniye görünce, Necati’nin ona dair bildiklerinin hepsini annesine anlatmış olacağını düşündü. Zarf-fiil grubunun şu örnekte cümlenin yüklemi olarak kullanıldığını görüyoruz. Âlemde gündüz gönlümüze işkencedir; Bence bayram ufukta gün bitincedir. g. Grubun vurgusu, zarf-fiilden önceki unsur üzerindedir (Karahan, 200: 5759). 26 2.2.4.6. Tekrar Grubu Bir nesneyi, bir niteliği, bir hareketi karşılamak üzere eş görevli iki kelimenin meydana getirdiği kelime grubudur. eğri büğrü, çoluk çocuk, er geç, senli benli, ezildi büzüldü, deli dolu, şırıl şırıl, içli dışlı Özellikleri: a. Grupta yer alan kelimeler arasında hem şekil, hem de anlam ilişkisi vardır. Unsurları aynı olan tekrar grupları: mışıl mışıl, yavaş yavaş, koşa koşa, ılık ılık, geze geze Unsurları yakın anlamlı olan anlam grupları: doğru dürüst, eğri büğrü, kılık kıyafet, dayalı döşeli, güle oynaya m ünsüzünün kelime başına ilavesi ile yapılan tekrarlar da bu gruba dahildir. m ünsüzü, ünlü ile başlayan bir kelimenin başına eklenir. Bu ünsüz, ünsüzle başlayan bir kelimenin de ilk ünsüzünün yerini alır. okul mokul, oyun moyun, halı malı, çanta manta “Masa musa, masa filan” örneklerinde olduğu gibi “m” ünsüzü ile başlayan kelimelerde tekrar, ya kelimenin yapısı değiştirilerek yapılır, ya da böyle kelimeler için “filan” kelimesine başvurulur. Unsurları zıt anlamlı olan tekrar grupları: bata çıka, irili ufaklı, ölüm kalım b. Tekrarlar, anlamı kuvvetlendirir; nesne ve harekete çokluk, süreklilik ve beraberlik anlamı kazandırır. mini mini çocuklar (anlamı kuvvetlendirme) Diyar diyar dolaştım. (çokluk) Yaza yaza usandı. (süreklilik) İyi kötü bir şeyler yaptı. (beraberlik) c. Bağlama ve çekim edatları dışında bütün kelimelerle tekrar grubu kurulabilir. Ünlemler, tekrara elverişli kelimelerdir. ah vah, oh oh, fısıl fısıl, şırıl şırıl, zıp zıp, yavaş yavaş, sabah sabah, baka baka, gide gele, olmaz olmaz, bitmez tükenmez, demet demet, öbek öbek, ona buna ç. Grubu meydana getiren unsurlar çekim eki taşıyabilir. evi barkı, sağa sola, işinde gücünde, varını yoğunu, dereden tepeden, oradan buradan d. Grup içindeki kelimeler, eş görevlidir. Genellikle kelimeler arasında belirli bir ses düzeni bulunur. Bundan dolayı, tekrar gruplarının birçoğunda unsurların yeri değiştirilemez. Mesela “eğri büğrü” tekrar grubu, “büğrü eğri” şeklinde ifade edilemez. 27 e. Grupta yer alan kelimelerden biri, zaman içinde tek başına kullanımdan düşmüş olabilir. ele güne, bet beniz, soy sop, yorgun argın, boy pos f. Tekrar grupları, söz dizimi içinde isim, sıfat, zarf ve fiil görevi yapar. Dişi arslan bu mini miniyi kendi yavruları yanında görünce, onu da doğurduğunu sandı. (isim) Kahve mahve yapmam sana ben. (isim) Havuzda su şırıl şırıldır. (isim) Takınsam kanat manat Kuş muş olsam seğirtsem. (isim, isim) Sürü sürü kargalar, hisarın üstünden uçarken acı acı bağırıyordu. (sıfat, zarf) Maviliğin çeşmesi gürül gürül, Ardından bir ses kapar. Artık durul. (isim) Gök mavi mavi gülümsüyordu, Yeşil yeşil dallar arasından. (zarf, sıfat) Bu kubbe kubbe ezanlar. (sıfat) Yorgun argın dönüyorum her akşam eve. (zarf) Çamurlara bata çıka yürüyordu. (zarf) Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer. (zarf) Her sabah yeniden ezan sesiyle Müslüman Müslüman uyanan şehir. (zarf) Çözülüyor yüreğimden bir hüzün iplik iplik. (zarf) Sesler perde perde susar. Renkler damla damla erir. Çizgiler ağır ağır silinir. Uzaklar yavaş yavaş inceleşir. (zarf, zarf, zarf, zarf) Deniz kenarından Bebek Bahçesine veya Baltalimanı’na gider gelirdik. (fiil) Tavan arasından sokağa, kayıkhaneden havuzun iki karış suyuna kadar her yeri arayıp taramışlar. (fiil) Yalıya ara sıra bir doktor gelip giderdi. (fiil) Köşk, boyacılar, dülgerler, terziler, uzak semtlerden gece yatısına gelmiş akrabalarla dolup boşalıyordu. (fiil) Duvarın arkasında, komşu bahçelerinde başka insanlar da yiyip içiyorlar. (fiil) Aşağıdaki cümlede geçen bağlama edatı kalıplaşmış bir tekrar grubudur: Olsa olsa bir yaşlılık hastalığıdır bu. g. Bu grupta her unsur kendi vurgusunu taşır. Kelimeler arasına virgül konmaz (Karahan, 2007: 60-62). 2.2.4.7.Edat Grubu Bir isim unsuru ile bir çekim edatından meydana gelen kelime grubudur. isim unsuru + çekim edatı = edat grubu yaşadığım + gibi = yaşadığım gibi çocuklar + için = çocuklar için 28 Özelikleri: a. Bu grupta isim unsuru başta, çekim edatı (ile için, kadar, göre, diye, rağmen, karşı, doğru, gibi, dolayı vb.) sonda bulunur. İnsan / gibi, çalışmasına / rağmen, bir demet çiçek / ile b. Bu grupta birleşme, isim unsurunun ve edatın türüne göre ekli veya eksiz olur. yaşamak / için (eksiz) senin / gibi (-in eki) denize / doğru (-e eki) bundan / dolayı (-dan eki) c. “Onun gibisi, onun gibiler, onun kadarı” örneklerinde olduğu gibi, edat unsuru isim çekim eki alan edat grupları, cümlede isim olarak kullanılır. Fakat ben, bu kadarından da memnundum. ç. Edat grubunda, isim unsuru kelime grubu olabilir. hür maviliğin bittiği son hadde / kadar (isim unsuru: sıfat tamlaması) karanlık kıyılarına doğru ilerlediğimiz ölüm denizinden sıçrayan köpük serpintileri / gibi (isim unsuru: sıfat tamlaması) en çok düşündüğümüz kelimeyi en az kullanmaya bizi mecbur eden gururumuzu aldatmak / için (isim unsuru: isim- fiil grubu) bozulup dağılmak / üzere (isim unsuru: isim –fiil grubu) ilk uçuştan sonra yuvaya dönmeyi başaran yavru serçeler / gibi (isim unsuru: sıfat tamlaması) ıslak yapraklarda yuvarlanan yağmur taneleri / gibi (isim unsuru: sıfat tamlaması) düşen yaprakların arkasından çırpınan bir dal / gibi (isim unsuru: sıfat tamlaması) Şu örneklerde isim unsuru, bir cümledir: “Eyvah ki savaşı önce kendimize karşı kazanmak zorundayız.” diye düşündü. İhtiyar sipahiler “Biz burasını imdat gelmeden alamaz mıyız? İki top yetmez mi? Ne duruyoruz?” diye çadırlarında dedikodu yapıyorlardı. Seni göremedim diye bu bahar İçimde bin türlü duygunun isyanı var. d. İsim unsuru zarf-fiil veya zarf-fiil grubu olan edat grupları da vardır. Babam şehirden çıkalı / beri somurtmuştu. e. Bu grupta birden fazla isim unsuru bulunabilir. yorgunluğuna, uykusuzluğuna / rağmen bir avuç buğday, bir tutam ot, bir karış toprak / için f. Edat grubu, söz dizimi içinde, sıfat, zarf ve isim görevi yapar. Grup, yapısındaki edatın türüne göre zaman, yön, durum, benzetme, sebep, miktar, şart vs. bildirir. Bizim perişanlığımız gönülleri toplamak içindir. (isim) Devleti sadece idare edenlerin sorumluluğuna bırakmak ve bir daha onu düşünmemek, sosyal şuura sahip olmamak demektir. (isim) O, savaşta arslan gibi kardeşini kaybetti. (sıfat) 29 Derenin sağ tarafındaki sırtta on beş yirmi kadar çadır vardı. (sıfat) Vücudum, büyük bir korku ile / öne doğru eğildi. (zarf, zarf) Keskin bir ışık, etrafımızda bir zafer borusu gibi çınlıyor. (zarf) Dokuzuncu Hariciye Koğuşuna doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm. (zarf) Denize ve denizciliğe ait sözler, birkaç yıl önce deniz kıyısı kumlarının üzerinde deniz böceklerinin sedefli ve pırıltılı kabuklarını ilk bulduğum zamanki kadar beni sevindiriyordu. (sıfat, zarf) Bir korku sarayının simsiyah koridorlarında dolaşan yalnız ve mahpus bir kraliçe gibi gözleri karanlığı emiyor. (zarf) g. Grubun vurgusu, isim unsuru üzerindedir (Karahan, 2007: 62-65). 2.2.4.8. Bağlama Grubu Bağlama edatları ile birbirine bağlanmış iki veya daha fazla isim unsurunun meydana getirdiği kelime gruplarıdır. Özellikleri: a. Bağlama edatı (ve, veya, ile, ilâ, fakat, ama, değil, vb.) isim unsurlarının arasında bulunur. İsim unsurları, grubun kuruluşuna eşit olarak katılırlar. isim unsuru + bağlama edatı + isim unsuru = bağlama grubu kırmızı + ve + siyah = kırmızı ve siyah babalar ile oğulları, olmak + veya + olmamak üç ilâ beş, çalışkan fakat şansız, para değil mutluluk, güzel ama vefasız, Ayaşlı ve Kiracıları b. İçinde ikiden fazla isim unsuru bulunan bir bağlama grubunda “ve” bağlama edatı, son iki isim unsurunun arasında yer alır. isim unsuru + isim unsuru + bağlama edatı + isim unsuru = bağlama grubu okumak + anlamak + ve + uygulamak = okumak, anlamak ve uygulamak ufak tefek + sinirli + ve + inatçı = ufak tefek, sinirli ve inatçı masmavi bir gök + masmavi bir göl + ve + yeşilin, sarının, kızılın her çeşidi ile süslenmiş yamaçlar c. “ne… ne…”, “hem… hem…”, “…da …da”, “ister… ister…..”, “ya… ya…”,”…mi …mi”, “gerek… gerek…” gibi bağlama edatlarıyla kurulan bir bağlama grubunda edatlar, isim unsurlarının başında veya sonunda bulunur. bağlama edatı + isim unsuru + bağlama edatı + isim unsuru + …= bağlama grubu ne + sevinç + ne + üzüntü = ne sevinç ne üzüntü isim unsuru + bağlama edatı + isim unsuru + bağlama edatı + …= bağlama grubu eli + de + ayağı + da = eli de ayağı da Bu yapıdaki bir bağlama grubunda, isim unsurunun sayısı kadar bağlama edatı bulunur. ne mendil, ne de bir kol 30 ne yer, ne yâr O manevranın bir kayıkta yapıldığını görmek sevincinden, ben de ustam da yoksunduk. hem Hediye Hanım, hem Şevket Bey, hem de çocukları zengin mi fakir mi ya bunu, ya şunu, ya da onu Kâh pencereden teneffüs bahçesini seyrederek, kâh duvardaki levhaların karışık yazılarını okumaya çalışarak yarım saate yakın onu bekledim. Seniha öteden beri giyinişinde olsun, yaşayışında olsun herkese benzemekten korkardı. ç. “İle” bağlama edatının ekleşmiş şekli olan -(y)lA bağlama eki de isim unsurlarını bağlayabilir. Bu yapı, iki unsurlu bir yapı olup, birinci unsur –(y)lA eki taşır. Kadın sabahlığını çıkarıp kahverengi bir pantolonla sarı bir kazak giyindi. Babam, annemle beni bu köye getirmeye mecbur kalmış. d. Bu grupta isim unsurları kelime grubu olabilir. İçeri girmek ve annesinden niçin kovulduğunu sormak istedi.(isim unsurları: isim-fiil grubu) Bursa ovasında her bahar açan nergislere bakarken ve her akşam uzak dağların üstünde batan güneşi seyrederken neler düşünürdü? (isim unsurları: zarf-fiil grubu) Hicranla ağaran bu saçlar değil sevgisiz kalan kalp ihtiyarlamış.(isim unsurları: sıfat tamlaması) Defterdar Mehmet Paşa ile Erzurum’a gelen ve orada gümrük kâtipliği yapan Evliya Çelebi (isim unsurları: sıfat-fiil grubu) O gece Yıldız Dağının eteğinde yatarken, benim çocuk hayalim bugün bile ne olduğunu bilmediğim fakat hangi derin kaynaklardan geldiğini az çok tahmin edebildiğim bu tesirin altında idi. (isim unsurları: sıfat – fiil grubu) Gelenekler arkasından başkaları geldiği için ve kendilerine ihtiyaç kalmadığı için giderler.(isim unsurları: edat grubu) Fırtınaya karşı yaprak değil kökünü toprağın derinliğine salmış çınar dayanır. (ikinci isim unsuru: sıfat tamlaması). Ne gülen, ne el sallayan ne de bir çift laf eden oldu. (İkinci ve üçüncü isim unsuru: sıfat – fiil grubu) e. Bağlama grubu içine cümlenin başka öğeleri girebilir. O, benim yüzüme değil hiçbir şey görmeden sağ veya sol tarafa bakmaktadır. f. Bağlama grubu, söz dizimi içinde isim, sıfat ve zarf görevi yapar. “Çoluk çocuğu kırk yılda bir görecek, belki de görmeyecek olduktan sonra, onlara da kendime de ecel terleri döktürmenin anlamı yok.” dedi. (isim) O vakit elimde ne gül, ne karanfil, ne menekşe ve ne yasemin kalırdı. (isim) Naim Efendi, yeni sazdan, yeni şarkılardan zevk almak şöyle dursun son senelerde artık yazılan ve konuşulan Türkçeyi de anlamıyordu. (sıfat) Tenha sokakta kaldım oruçsuz ve neşesiz. (zarf) g. Bu grupta her unsur kendi vurgusunu taşır (Karahan, 2007: 65-68). 31 2.2.4.9. Unvan Grubu Bir şahıs ismiyle, bir unvan veya akrabalık isminden meydana gelen kelime grubudur. şahıs ismi + unvan veya akrabalık ismi = unvan grubu Fevziye + Hanım = Fevziye Hanım Osman + dayı = Osman dayı Özellikleri: a. Bu grupta şahıs ismi başta, unvan ve akrabalık ismi sonda bulunur. İki unsur eksiz birleşir. Çağrı Bey, Ülkü Hanım, Bilge Kağan, Mehlika Sultan, Türkân Hatun, Oğuz Han, Enver Paşa, Fatma nine, Ali dede, Kemal amca b. Unvan grubunda şahıs ismi, birleşik isim olabilir. Mehmet Akif Bey, Halide Nusret Hanımefendi, Kâzım Karabekir Paşa c. Bu grup, söz dizimi içinde isim görevi yapar. Zafer yolunda unutamayacağım yüzlerden biri, Hatice ninenin yüzüdür. Perviz Efendi cevap vermedi. Döner dönmez de artık iyice yaklaşmış olan atlıların önünde Tuğrul Beyle Çağrı Beyi seçti. Kaleden elli kişi ile bir anda kopan Mahmut Ağa, kale kapısının ta karşısındaki tepeye fırlayıverdi. Mehmet Çavuş, benim babacığımdır. Ey Ayşe Kız! Sen bu şaheseri nasıl meydana getirdin? Yunan muharebesi sıralarında Mehmet Emin Bey, Türkçe Şiirlerini çıkardı. Eniştem bazen Hacı Vamık Efendi diye çağrıldığı hâlde, çok kere de Deli Vamık Efendi diye yâd edildi. ç. Birinci unsuru unvan veya akrabalık ismi olan “Sultan Orhan, Dede Korkut, Hoca Nasrettin, Doktor Murat, Hemşire Selma, Albay Şadan, Baba Nemci” gibi kelime grupları, unvan grubu değil, birleşik isimdir. Birleşik isimlerin vurgusu sonda, unvan gruplarının vurgusu başta bulunur (Karahan, 2007: 68-69). 2.2.4.10. Birleşik İsim Grubu Bir şahsa özel ad olmak üzere bir araya gelen kelimeler topluluğudur. isim + isim + … = birleşik isim grubu Ziya + Gökalp = Ziya Gökalp Yahya + Kemal + Beyatlı = Yahya Kemal Beyatlı Özellikleri: a. İki veya daha fazla kelimeli bütün şahıs adları birleşik isim grubu yapısındandır. Bu grupta isimler eksiz birleşir. 32 Reşit Rahmetî Arat, Muharrem Ergin, Arif Nihat Asya, Yavuz Sultan Selim, Ali Şir Nevaî b. Tamlananı özel isim olan sıfat tamlamaları zamanla bir şahsa ad olmak üzere “birleşik isim grubu”na dönüşebilir. Sıfat tamlamasında başta bulunan vurgu, birleşik isim grubunda ikinci unsur üzerine kayar. Şu örnekler sıfat tamlaması değil, birleşik isim grubudur: Ulubatlı Hasan, Deli Dumrul, İkinci Selim, Deli İbrahim, Çiroz Ali, Çobanoğlularından İbrahim, Uzun Ali’nin Emine c. Unvan grupları da zamanla birleşik isme dönüşebilir. Evliya Çelebi, Yusuf Has Hacip ç. Bu grup, söz dizimi içinde isim görevi yapar. Durup bir an Körpeli Hafız’ı süzdü. Ömer Seyfettin’in, Yahya Kemal’in, Ahmet Haşim’in, Faruk Nafiz ve Orhan Seyfi’nin, Refik Halit’in, Reşat Nuri’nin eserlerinde kemalini bulmuş Türkçeye nasıl kıyıyoruz? Ahmet Hamdi Tanpınar, kültürümüzün her sahasını yoklayan tecessüsü ile dikkati çeken bir fikir ve sanat adamıdır. Çivril yanında Düzbeli’de cereyan eden meydan muharebesini İkinci Kılıç Arslan kazandı. Kâşgarlı Mahmut, devrinde büyük himmet göstermiş, abide eser yazmış, aziz vazife görmüş tam bir Türk büyüğüdür. Bu ordu, 1936’da Tuna kenarında, Niğbolu’da, Yıldırım Bayezit’in eşsiz bir muzafferiyeti ile tarumar edildi. Tevfik Fikret, Cenap Şahabeddin ve genç arkadaşları, ilk defa Türk kafiyesini cazibeli bir güzellikle değiştirdiler. d. Vurgu son unsur üzerindedir (Karahan, 2007: 69-70). 2.2.4.11. Ünlem Grubu Bir ünlem ile bir isim unsurundan meydana gelen kelime grubudur. ünlem + isim unsuru = ünlem grubu Ey + Türk gençliği = Ey Türk gençliği Özellikleri: a. Bu grupta ünlem (ey, ay, hey, bre, a, ya, yahu, be, vb.) başta, isim unsuru sonda bulunur. Ünlem ve isim unsuru, eksiz birleşir: a / canım, be / kardeşim, bre / yalan dünya, hey / çocuklar ey / hanların gönlümü sızlatan duvarları ey / Türk istikbalinin evladı a / benim aslan oğlum b. Bu grupta isim unsuru kelime grubu olabilir. ey / mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü (isim unsuru: isim tamlaması) ey / garip çizgilerle dolu han duvarları (isim unsuru: sıfat tamlaması) 33 c. Bu grupta birden fazla isim unsuru bulunabilir. ey / dipsiz berraklık, ulvî mahkeme ç. Cümlenin kuruluşuna katılmayan bu grup, hitaplarda kullanılır. Cümle dışı öge olarak cümlenin herhangi bir yerinde bulunabilir. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? İlahî bir kuvvetin, ebedî bir feyzin var, ey Türk. Ey tatlı ve ulvî gece, yıllarca devam et. Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil matem. Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı? Şu dörtlük, içinde dört isim unsuru bulunan bir ünlem grubundan oluşmuştur. Dörtlükte cümle yoktur: Ey / sevgi dalımda ilk açan tomurcuk, Kanımın akışını yenileştiren damar, Gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlar, İçime yeni bir fecir gibi dolan çocuk. d. Grubun vurgusu ünlem üzerindedir (Karahan, 2007: 70-71). 2.2.4.12. Sayı Grubu Basamak sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğudur. Özellikleri: a. Gruptaki sayı isimlerinin dizilişi basamak sistemine göredir. Sayılar sondan başa doğru büyür. Küçük sayı sonda bulunur. Sayı isimleri eksiz birleşir. Sayı isimleri ayrı yazılır. altmış dört, seksen dokuz, yüz yetmiş beş, beş yüz on iki b. Kelime grubu hâlindeki sayılar, sıfat tamlaması veya sayı grubu kuruluşundadır. Genellikle ana sayılar sıfat tamlaması, ara sayılar sayı grubudur. Vurgu, sıfat tamlamasında başta, sayı grubunda sonda bulunur. iki yüz, beş bin, otuz milyon (sıfat tamlaması) on bir, doksan iki, yüz elli dört (sayı grubu) c. Sayı grubunda milyona kadar iki unsur vardır. Milyonlu sayılar üç, milyarlı sayılar dört unsurludur. Her unsur kendi içinde sayı grubu, sıfat tamlaması veya tek kelime gibidir. yedi yüz / elli: sayı grubu (yedi / yüz: sıfat tamlaması) elli dört bin / altı yüz doksan: sayı grubu (elli dört / bin: sıfat tamlaması, elli / dört: sayı grubu, altı yüz / doksan: sayı grubu, altı / yüz: sıfat tamlaması) üç milyon / sekiz yüz otuz bin / dokuz yüz: sayı grubu (üç / milyon: sıfat tamlaması, sekiz yüz otuz / bin: sıfat tamlaması, sekiz yüz / otuz: sayı grubu, sekiz / yüz: sıfat tamlaması, dokuz / yüz: sıfat tamlaması) beş milyar / yedi yüz milyon / dokuz yüz elli bin / üç yüz on: sayı grubu (beş / milyar: sıfat tamlaması, yedi yüz / milyon: sıfat tamlaması, yedi / yüz: sıfat tamlaması, dokuz yüz elli / bin: sıfat tamlamamsı, dokuz yüz / elli: sayı 34 grubu, dokuz / yüz: sıfat tamlaması, üç yüz / on: sayı grubu, üç / yüz: sıfat tamlaması) Karahan’ın bu maddedeki açıklamasını Eker “matematiksel ifadeyle sıfat tamlaması çarpma (x), sayı grubu ise toplama (+) durumundadır” diyerek özetler: İki bin dokuz yüz = [(iki x bin) + (dokuz x yüz)]. ç. Sayı grubu, söz dizimi içinde isim ve sıfat görevi yapar. Yirmi beşinde şöhretin zirvesine erişen şair, elli beşinde unutulmuştu. (isim, isim) Yaptığı sarayların adedi ise kırk iki idi. (isim) Elime bin iki yüz kadar bir şey geçti. Düşman, altmış dört ceset bırakmış. (sıfat) İki senedir Goça taraflarını alan on altı bin kişilik Türk ordusundan, şimdi bu kalede yadigâr gibi yüz elli asker kalmıştı. (sıfat) Yüz bir odalı evin Haşmetli konukları. (sıfat) d. Grubun vurgusu, küçük sayı ismi üzerindedir (Karahan, 2007: 72-73). 2.2.4.13. Birleşik Fiil Grubu Bir hareketi karşılamak veya bir hareketi tasvir etmek üzere yan yana gelen kelimeler topluluğudur. Bu işlevlerinden dolayı birleşik fiiller, “bir hareketi karşılayan birleşik fiiller” ve “bir hareketi tasvir eden birleşik fiiller” olmak üzere ilk grupta incelenebilir: A. Bir Hareketi Karşılayan Birleşik Fiiller Bu birleşik fiiller, bir isim ile bir fiil unsurunun birleşmesinden meydana gelmiştir. Fiil, ya bir ana yardımcı fiildir, ya da sözlük anlamı dışında kullanılan bir başka fiildir. Ana Yardımcı Fiillerle Kurulan Birleşik Fiiller: Özellikleri: a. Bu tip birleşik fiillerde “et-, ol-, yap-, eyle-, kıl-, bulun-“ yardımcı fiilleri kullanılır. Asıl unsur olan isim başta, yardımcı fiil sonda bulunur. Yardımcı fiil, bir çekim görevi yaparak anlamı üzerinde bulunduran isim unsurunu fiilleştirir. İsim unsuru + yardımcı fiil = birleşik fiil dost + ol- = dost ol yok + et- = yok etb. En işlek yardımcı fiiller, “et-“ ve “ol-“ fiilleridir. “yap-, bulun-“ fiilleri de sıkça kullanılır. “kıl-“ ve “eyle-“ fiillerinin ise işlekliği azalmıştır. şikâyet et-, memnun et-, hasta ol-, pişman ol-, kör ol- , spor yap-, var eyle-, mecbur kıl-, yazmış bulun Kar, geceden beri devam ediyordu. Onun çığlıkları üzerine koşup geldiğim için henüz kahvaltı etmemiştim. 35 Ne mümkün vazgeçsin bu sevdadan Bir kerre karar kıldık bu hayalde. Vatandaşların oylarına dayanan demokrasi, gemide bulunan herkesi onun kaderinden sorumlu kılıyor. Paşanın sesini duymaz oldum. Kurtuluş Savaşı’mızın bu vakarlı simgesi, Orta Anadolu’muzun bu sağlıklı yaylası, bugün havası en kirli kentlerin listesinde dünya üçüncülüğünü kazanmış bulunuyor. Toprak ve orman kanunlarının meclisten geçip geçmediği üzerinde arkadaşlarla tahminde bulunuyoruz. Gerçek yapıcılığın mevcudu muhafaza ile başladığını öğrendiğimiz gün mesut olacağız. c. Tek başına kullanılmayan veya kullanıldıklarında asli şekillerini koruyamayan bazı isimler, yardımcı fiile bitişik yazılır: sabret- (sabr > sabır), hallet- (hall > hal), hisset- (hiss > his), affet- (afv > af), zannet- (zann>zan) Ona, hastalığımdan pek az bahsederim. Bu meçhul ümitler beni aldatırlarsa mahvolacaktım. ç. Bu birleşik fiillerin isim unsuru, bir sıfat-fiil olabilir. Sıfat-fiil, “ol-“ ve “bulun-“ yardımcı fiilleriyle birleşir. ol-’ un sıfat-fiillerle kurduğu birleşik fiillerde; -mIş ekli sıfat-fiiller, bitmiş, tamamlanmış bir hareketi, -(I)r / -Ar ekli sıfat-fiiller devam etmekte olan bir hareketi, -AcAk ekli sıfat-fiiller, nihayet hâlinde ifade edilen bir hareketi; sıfat-fiil görevinde de kullanabilen -yor ekli sıfat-fiiller ise, yakın geçmişte ortaya çıkan tamamlanmış veya devam etmekte olan bir hareketi karşılarlar. Ocaklar yakılmaz oldu. Ses gelmez oldu bahçelerden. O günden sonra her akşam sergilikten, güneşin battığı yere bakar oldu. Böylece işleri tamamlanmış oldu. Akşam onunla konuşacak oldu, sonra vazgeçti. Senin gidiyor olman düşüncemi değiştirmez. d. Bu birleşik fiillerde birden fazla isim unsuru bulunabilir. mutlu, başarılı ole. Bu birleşik fiillerin isim unsuru kelime grubu olabilir. Gece yorgunluktan baygın düşünceye kadar gürültü ve yaramazlık ederdim. (isim unsuru: edat grubu) Birden arkamızdan garip bir fısıltıyı andıran bir hışırtı duyar gibi olduk. (isim unsuru: edat grubu) Pelitlerin bin bir zorlukla tutunduğu bu dik ve kayalık bayırı, irili ufaklı bir yığın dere dilim dilim etmişlerdi. (isim unsuru: tekrar grubu) Diğer Fiillerle Kurulan Birleşik Fiiller Özellikleri: Bazı birleşik fiillerde, “ol-, et-, kıl-, yap-,bulun-, başla-“ yardımcı fiilleri yerine asıl fiiller kullanılır. “Yol al-, para ye-, boş ver-, baş kaldır-, yol ver-, şehit düş-, kan kustur-, türkü tuttur-, el koy-, diş bile-, yatağa düş-“ örneklerinde 36 olduğu gibi bu yapıda yer alan kelimelerden biri veya hepsi, ya sözlük anlamlarını kaybetmiş, ya da deyimleşmiştir. Ölüm kol gezer her yerde. Bu dağlara gönül verdi Köroğlu. İnsan, ağaçlar gibi boy atmalıydı kendi toprağında. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol. Kadınlar, yaptıracakları kış elbiselerinin rengi hakkında ondan fikir alıyorlardı. Derhal, benden bahsediliyormuş gibi kulak kabarttım. Uzaktan davul sesi duyuldu mu, duyan işini bırakıp kulak verir. Öğretmenin maddi ve manevi otoritesi buna imkân da vermez. Bu birleşik fiillerin isim unsuru, isim çekim eki alabilir. kendini kaybet-, hoşuna git-, deliye dön-, dile düş-, göze çarp-, göze gir-, küplere bin-, canı sıkıl Otuz sene içinde hiçbir an ümidini kesmedi. Sözünde durmadı mavi gökler. Bir gün yine bahçede arkadaşlar arsında beni göklere çıkarıyordu. Birkaç ay sonra yollara düştü Nebahat Hanım. Dairenin yan kapısından çıkıp savuşmak aklına geldi. İntihara dair yeni tafsilat veren sabah gazetelerini de beraber gözden geçirdiler. Ön sıraları süsleyen ağırbaşlı sınıf birincileri hemen işe koyulmuşlardı. Bu birleşik fiillerin bazılarında isim unsuru bir tamlayan ile genişler. Hatta bazen bu genişleme cümledeki bütün kelimeleri içine alabilir. Böyle cümleleri hem anlam, hem de şekil bakımından ayrı ayrı değerlendirmek gerekir. Annemi yabancı bir toprakta bıraktıktan sonra, İstanbul’a dönmek babamın içine işlemiş. Yabancılar tarafından ayıplanacak bir vefasızlıkla Hüseyin’i çabucak yakadan silip atmıştım. ç. Grubun unsurları kelime grubu olabilir. tası tarağı / topla- (isim unsuru: tekrar grubu) d. Grubun vurgusu, birinci unsur üzerindedir. B. Bir hareketi Tasvir Eden Birleşik Fiiller Bu birleşik fiiller, zarf-fiil eki taşıyan bir fiil ile bir tasvir fiilinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Tasvir fiili, asıl fiile yeterlik, ihtimal, tezlik, yaklaşma vb. anlamlar katar. Özellikleri: a. Bu birleşik fiiller, zarf-fiil eki taşıyan bir fiil unsuru ile bir tasvir fiilinden kurulur. Ana unsur başta, tasvir fiili sonda bulunur. Anlamı üzerinde bulunduran bu unsur -A, -I, -Ip zarf-fiil eklerinden birini taşır. fiil + zarf –fiil eki + yardımcı fiil = birleşik fiil koş + a + bil- = koşabil yaz + ı + ver- = yazıver gez + ip + dur- = gezip dur 37 f. “Bil-, ver-, dur-, gel- git-, kal-, koy-, gör-, yaz-“ yardımcı fiilleri asıl fiile yeterlik, ihtimal, tezlik, devamlılık, beklenmezlik, yaklaşma gibi anlamlar kazandırır. bil -: yeterlilik, ihtimal (yazabil-, okuyabil-) ver- : tezlik, kolaylık (yapıver-, gidiver-) git-, koy-, gör-, dur-: devamlılık (sürüp git-, gide koy-, yalvarı- gör-, oturup dur-) gel-, kal-: beklenmezlik (çıka gel-, şaşa kal-) yaz-: yaklaşma (düşe yaz-) Bu uysallık ve sessizlik, ancak bir tek cins hayvanı herkese yemlik ve av diye feda etmekle sağlanabilecekti. Bel bağladığım tepelerden Gün doğmayabilir bir daha. Yemyeşil oluvermiş ağaçlar. Birkaç günden beri aşağı köylerdeki pirinç tarlalarında son sellerle yıkılmış bir arkın tamiriyle meşgul bulunan Hacı Ömer, havadisi ancak iki saat evvel Karabalçıklı’ya döndüğü zaman öğrenebilmişti. Arkamda duran birinin kolları arasına düşüvermişim. O dün yıkadığı siyah saçlarını, kurusun diye iki kalın ve uzun örgü ile arkasına salıvermişti. Bekir, kalakaldı. Ali emminin kırk yıllık kehribar tespihi, bir saat düzeniyle şak şak edip duruyordu. Öksüz bir ceylan gibi her akşam Odadan odaya dolaşıp durur. Ne dönüp duruyor havada kuşlar. Ova, beyaz yağışın altında sonsuzluğunu unutup gitmişti. Gitmiş, hasretli toprağa vermiş sazını da Bakakalmış ardından güneş Öyle yenik öyle mahçup. c. Bazı birleşik fiillerin birinci unsuru, bir kip eki taşır. Bu kip eki zarf-fiil ekinin yerini tutar. Selim’in hiç uykusu yoktu, dolandı durdu sokaklarda. Nice güzellere bağlandım kaldım. Bir beyaz martı gibi çırpınır durur. Bir çınar altında geçer her gecem Konuşur dururum orda rüzgârla. ç. Bu birleşik fiillerin birinci unsuru bir kelime grubu olabilir. Maviliğin büyüdüğünü ve yaklaştığını yarım yamalak fark ede / biliyordu. d. Grubun vurgusu birinci unsur üzerindedir. NOT: “başla-, çalış-, iste-“ gibi aslında yardımcı fiil olmayan bazı fiiller, “mAyA başla-, -mAk iste-, -mAyA çalış-“ kalıpları içinde yardımcı fiil olarak da kullanılır ve birlikte kullanıldığı hareket isimlerini tasvir eder. Sert adımlarla kapının önünde gezinmeye başladı. O, meşhur karga ile tilki masalındaki tilki gibi ağacın altında sinsi sinsi dolaşmaya başladı. 38 Bu deftere ikinci kitabım hakkındaki düşüncelerimi yazmak istiyorum. Senelerden beri içimde birikmiş duyguları söylemek istedim. Hayattaki ilk hatıralarınızı yazmaya çalışın. Rüyayı hatırlamaya çalışıyordum (Karahan, 2007: 73-79). 2.2.4.14. Kısaltma Grupları Kelime grupları cümlelerden yıpranma veya kalıplaşma yoluyla ortaya çıkan gruplardır. Özellikleri: a. Bu gruplar genellikle isim –fiil, sıfat fiil veya zarf-fiil gruplarından kısalmış ve bunların bir kısmı kalıplaşmıştır. karnı tok (olan) : sıfat-fiil grubu başı açık (olarak) : zarf – fiil grubu fikrine müracaat (etmek) : isim – fiil grubu Seniha, gözleri yarı kapalı (olarak), uzun kirpiklerinin arasından Faik Bey’i süzdü. Yüzünde peçeye benzeyen, örümcek ağından daha ince (olan) bir sis tabakası var. Rabia fırladı, dükkânı teftişe (teftiş etmeye) koyuldu. b. Kısaltma grupları, iki isim unsurundan meydana gelir. Bu grupta ikinci unsur, genellikle bir nitelik ismidir. İkinci unsuru nitelik ismi olmayan kısaltma grupları da vardır. cana / yakın (arkadaş), senden / ayrı (günler) el / ele (dolaşmak), baş / başa (gelmek) c. Kısaltma gruplarının unsurları da kelime grubu olabilir. geleneklere / çok bağlı (adam) (ikinci unsu: sıfat tamlamamsı) sırt çantası / ağır (öğrenci) (birinci unsur: isim tamlaması) ç. Bu gruplar, söz dizimi içinde isim, sıfat ve zarf görevi yaparlar. Eğlenceye düşkünler, zamanlarını hep burada geçirir. (isim) Ondan daha heyecanlıya hiç rastlamadım. (isim) Kaç gözü yaşlıyı teselli etti. (isim) Şu çenesi düşüğe sen aldırma. (isim) Sığmıyor başıboş gönlüm şu beton yığınlarına. (sıfat) Dili bir, gönlü bir, imanı bir insan yığını (sıfat) Akif’i döveceğinden emin üstüne yürüdü. (zarf) Saatlerdir kapıya dönük oturuyordu. (zarf) Yemeği gece yarısına yakın yerler. (zarf) e. Vurgu ikinci unsur üzerinde bulunur. 39 Kısaltma Gruplarının Yapısı: a. Unsurlarında çekim eki bulunmayan veya sadece birinci unsurunda iyelik eki bulunan kısaltma grupları (isnat grubu) baş / açık (olarak), ayak / yalın (olarak), eli / açık (arkadaş), sohbeti / tatlı (insanlar), canı /tez (çocuk), cebi / dolu (adam), gözü / açık (adam), başı /boş (hayvanlar), eteği / son moda (kadın), iki düğmesi / kopuk (palto) Gurbet akşamlarının bağrı yanık yolcusuyum. Hortumu kopuk, dişi kırık, bacağı sakat filler. Yürekleri temiz, alınları ak. Duyguları bile haramdan uzak. Sıcak analar bilirim. Bahçenin ötesine berisine dağılan tepesi sivri, altı geniş, kısa çamlardan birinin önünde durup anlattı. Bekir önce anlamadı, ağzı açık bir süre baktı. uçurum kovuklarında iki büklüm baş aşağı yatan b. grubu) Birinci unsuru yükleme hâli eki taşıyan kısaltma grupları (yükleme insanı / takdir, memuru / teftiş küçük çocukları / af, evi / iyice tamir Yüzü aşkın insan meydanda toplanmıştı. Seni istikbal için önce gelmek cihana. Burasını tayin, güçtür. c. Birinci unsuru yönelme hâli eki taşıyan kısaltma grupları (yönelme grubu) oyuna / düşkün (çocuklar), geçmişe / bağlı (insanlar), sözüne / sadık (arkadaş), içe / dönük (çocuk), dile / kolay (işler), güzel sanatlara / meraklı (kız) Mehlika Sultana âşık yedi genç Gece şehrin kapısından çıktı. Yanında iki bine yakın muharibi vardı. Bizim köşke yakın bir bakkal dükkânı. Adam sırıklara bağlı fasulyelerin küçük ürkek çiçeklerini gördü. Tanzimat’tan sonra Türk aydınları çağdaş medeniyete uygun yeni bir Türkiye’nin rüyasını görmüşlerdir. Yaşama iradesi bu kadar büyük olan ve bütün varlığının devletin varlığıyla kabil olduğunu çok iyi bilen bir milletin cömertliğine müracaattan utanıyor muyuz? ç. grubu) Birinci unsuru bulunma hâli eki taşıyan kısaltma grupları (bulunma arada / bir, dörtte / üç, solda / sıfır, yükte / hafif, beş günde / bir Arada bir çocukluğumda çok işittiğim kahkahalarından birini atardı. Ekmeğin dörtte birini yanındakine uzattı. İşinde usta insanlarla bir arada çalışıyor. İkide bir avuçlarıma toz doldurarak yüzüne serperdim. d. Birinci unsuru uzaklaşma hâli eki taşıyan kısaltma grupları (uzaklaşma grubu) içten / pazarlıklı (çocuk), kendisinden / emin (adam), benden / gizli (iş), gözden / ırak (dostlar), yandan / çarklı (kahve) 40 Camdan keskin, kıldan ince kılıcın Bir zehirli kıymık gibi beynimde. Evde çekirgeden bol bir şey yoktu. İşlenmemiş duygu, hayal ve düşünceye yönelmiş, estetik endişeden uzak eserleri edebî eser saymak oldukça güçtür. Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu. Bir öğle paydosunda herkesten geç çıktı sınıftan. Yatağa yattıktan hemen sonra, yine o sesi duydum. Sakin ve kendisinden emin çalışıyor. Keder, sevinçten daha derin göründüğü için, Fuzulî, Nedim’den daha büyük görünür. Taşlık hatırladığından daha serin, daha, çok daha loştu. En ahlaklı adamdan daha zararsızım. e. Birinci unsuru vasıta hâli eki taşıyan kısaltma grupları (vasıta grubu) seninle / dost (insanlar), bayrakla / süslü (sınıf), sırmayla / işli (cepken), parayla / yüklü (olarak) garip çizgilerle dolu han duvarları bahçenin bülbül sesleri ve serçe cıvıltılarıyla dolu yeşil derinlikleri Bıçakla yaralıları öteki tarafa taşıdılar. Annesiyle dargın gitti. f. Birinci unsuru eşitlik eki taşıyan kısaltma grupları (eşitlik grubu) sayıca / fazla (düşman), zekâca / üstün (çocuklar), vücutça / zayıf (insanlar), kendilerince haklı (sebepler) g.Birinci unsuru uzaklaşma hâli, ikinci unsuru yönelme hâli eki taşıyan kısaltma grupları. Kapının yanına oturmuş ve ayaklarını boydan boya uzatmıştı. Topkapı Sarayı’nda bir gün geçiren insan, bu sözün kuvvetini derinden derine duyar. Derinden derine ırmaklar ağlar Uzaktan uzağa çoban çeşmesi. Aynalar baştan başa tenha. ğ. İkinci unsuru yönelme hâli eki taşıyan kısaltma grupları Kokusuyla baş başa kaldı çiçek. Bir nefes olmuşum Fatih’in ordusunda Yürüyorum omuz omuza sipahilerle. Başka bir çerçevedir gitgide dünya artık. El ele tutuşarak yola koyuldular. h. İkinci unsuru bulunma hâli eki taşıyan kısaltma grupları Silah elde yola çıktı. Hüseyin Çavuş kucağında bir tutam çalı çırpı ile odaya girdi. NOT: Bunlar dışında da farklı yapılarda kısaltma grupları ile karşılaşıyoruz. kendileri için manalı semboller bana göre güzel sözler i. anne gibi şefkatli bir hanım (Karahan, 2007: 79-84). 41 lll. BÖLÜM YÖNTEM Bu bölümde araştırmada izlenecek bilimsel yaklaşım, araştırmanın modeli, araştırmanın evren ve örneklemi, verilerin toplanması ile verilerin analizi gibi ayrıntılar açıklanacaktır. 3.1.Araştırma Modeli: Araştırmanın ilk iki bölümünde betimsel çalışma olan tarama modeli kullanılmıştır. “Tarama modeli, geçmişte ve hâlen var olan durumu ve özellikleri olduğu gibi betimlemeyi, açıklamayı amaçlayan araştırma yaklaşımlarından biridir. Bu modelde, araştırmaya konu olan birey, olay ya da nesne kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır. Olanları değiştirme ya da etkileme gibi bir durum söz konusu olamaz” (Karasar, 2006: 77). Bu yöntemle yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan yöntem ve tekniklerle dil bilgisi öğretiminin nasıl yapıldığı açıklanılmış ve Türkçe öğretiminde kelime gruplarının önemine değinilmiştir. Örneklem olarak seçilen yabancılara Türkçe öğreten kitapların incelendiği, değerlendirildiği bölümde yine betimsel yöntem kullanılmıştır. Seçilen kitaplardaki metinlerde geçen kelime grupları tespit edilmiştir. Bu kelime gruplarının hedeflenen kazanımlara ulaşmada ne kadar yeterli olduğu irdelenmiştir. 3.2.Evren ve Örneklem Günümüzde yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan birçok yayın bulunmaktadır. Bu yayınlardan Gazi Üniversitesi TÖMER tarafından hazırlanan “Yabancılar İçin Türkçe” ve Ankara Üniversitesi TÖMER tarafından hazırlanan “Yeni 42 HİTİT Yabancılar İçin Türkçe” eğitim setleri seçilmiştir. Yeni HİTİT Yabancılar İçin Türkçe setinde incelenmek üzere birinci ve ikinci kitap olarak öğretmen kitapları seçilmiş, üçüncü kitapta öğretmen kitabı olmadığı için ders kitabı seçilmiştir. 3.3. Veri Toplama Teknikleri “Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi” ve “Yeni HİTİT Yabancılar İçin Türkçe” kitapları incelenerek, Konuyla ilgili akademik çalışmalar internet aracılığıyla T.C. Yükseköğretim Dokümantasyon Merkezi’nden temin edilerek, İnternetteki kaynaklardan yararlanarak, Konuyla ilgili makalelerden, kitaplardan, dergilerden faydalanılarak veriler toplanmıştır. 3.4. Verilerin Analizi İncelenen iki kitapta kelime grupları tespit edilmiştir. Leylâ Karahan’ın sınıflandırılmasıyla, incelenen kitaplarda tespit edilen kelime grupları karşılaştırılmış ve bu karşılaştırmadan hareketle değerlendirme yapılmıştır. 43 lV. BÖLÜM BULGULAR VE YORUMLAR 4.1. Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitaplarında Kelime Gruplarının Düzeylere Göre Öğretimi Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı’nda kelime grupları, kullanım sıklıklarına ve zorluk derecelerine göre kurlara bölünmüştür. Bu kurlar için üç kitap hazırlanmıştır. Birinci kitap A1 - A2 kurları için temel düzey, ikinci kitap B1 kuru için orta düzey ve üçüncü kitap da B2 - C1 kurları için hazırlanmış yüksek düzey kitabıdır. Her kitap on iki üniteye, her ünite de kendi içinde üç alt üniteye ayrılmaktadır. Temel düzey olarak belirlenen ve öğrenciyi A1 ve A2 beceri seviyesine ulaştırmayı amaçlayan öğretmen kitabı incelendiğinde kelime grubu olarak ilgeçler, ulaçlar, ad tamlamaları, bağlaçlar, sıfatlar, birleşik fiil ve isim-fiil konularının yer aldığı görülmektedir. Temel seviye kitabının başında alfabe ve sayılar yer almaktadır. Bunlar öğretildikten sonra birinci üniteye geçilmektedir. Kitabın başında sayılar öğretilirken sayı grubu ve sıfat tamlaması da dolaylı olarak verilmektedir. Çünkü kelime grubu hâlindeki sayılar ya sıfat tamlamasıdır ya da sayı grubu kuruluşundadır. Genellikle ana sayılar sıfat tamlamasını oluştururken ara sayılar sayı grubunu oluşturur. Bunlarla ilgili kitabın on dokuzuncu sayfasında verilen örneklerden bazıları şunlardır: “İki yüz, altı yüz, iki bin, on milyon, bir milyar… On altı, seksen sekiz, yüz yirmi, iki bin beş…”(Uzun, 2011: 19) Yukarıdaki örneklerden birinci grupta yer alanlar sıfat tamlaması, ikinci grupta yer alanlar ise sayı grubudur. 44 Temel seviye kitabında yer alan kelime gruplarının ünitelere dağılımı şöyledir: 1. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak haber kipleri (koşaç tümcesi) ve sıra sayıları öğretilmektedir. Bu konular anlatılırken durum eklerinden olan kalma ekinin görevi sezdirilmektedir. Bu ünitede kelime grubu konularına yer ayrılmamıştır. Sıra sayıları konusu öğretilirken yukarıda da belirtildiği gibi sıfat tamlaması konusu dolaylı olarak öğretilmiştir. Bu konuyla ilgili olarak kitabın yirmi beşinci sayfasında aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmiştir: SIRALAMA -(İ)ncİ Sayı Ek Örnekler bir (ı)ncı yedinci (kat) yedi (i)nci dokuzuncu (ev) dokuz uncu birinci (sokak) dört üncü altıncı (blok) altı kaçıncı (kat) kaç sonuncu (durak) son dörtüncü (bölüm) Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi amaç sıfat tamlamasını öğretmek değil, sıra sayılarını öğretmektir. Bu nedenle sıfattan sonra gelen isim üzerinde haklı olarak durulmamıştır. 2. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak şimdiki zaman eki, yönelme (-E), kalma (-dE), çıkma (dEn) ekleri ile bazı ulaç (-DiktEn sonra, -mEdEn önce) ve ilgeçlere (-yE kadar, -Den önce, -Den sonra) yer verilmiştir. Bu ünitede ulaçlar ve ilgeçler art arda öğretilmektedir. Bu konuların öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki beceriyi kazanmaları amaçlanmıştır: “Gerçekleştirilen eylemin zamanını, süresini söyleyebilme / sorabilme” (Uzun, 2011: 41). Bu konularla ilgili kitabın kırk ikinci ve kırk üçüncü sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır: 45 ULAÇLAR -DiktEn sonra, -mEdEn önce Eylem Ek İlgeç Örnekler uyu -madan/-meden önce Ders bittikten sonra sinemaya gidiyoruz. bit … … Uyumadan önce kitap okuyorum. al -dıktan/-dikten sonra Spor yaptıktan sonra duş alıyorum. yap -duktan/-dükten Gazete okuduktan sonra evden çıkıyorum. oku -tıktan/-tikten Bir saat koştuktan sonra dinleniyorum. koş -tuktan/-tükten Duş almadan sonra uyuyorum. İLGEÇLER -(y)E kadar, -Den önce, -Den sonra Ad Ek İlgeç Örnekler ofis -a/-e/-ya/-ye kadar Ofise kadar yürüyorum. ders -dan/-den/-tan/-ten önce Dersten önce çay içiyorum. sonra Spordan sonra duş alıyorum. spor sen İş sonra sinemaya gidiyorum. Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi ulaçlar ve ilgeçler aynı ünitede öğretilmiştir. Haydar Ediskun, Tahsin Banguoğlu gibi dil bilgisi uzmanları, HİTİT kitabındaki gibi birinci tabloyu ulaç olarak vermişlerdir. Ancak Muharrem Ergin, Zeynep Korkmaz ve Leylâ Karahan’ın sınıflandırmasına göre bu iki tablo da ilgeç grubudur. 3. Ünite: Dil bilgisi olarak iyelik ve ad tamlaması konularının bulunduğu bu ünitede kelime grubu olarak ad tamlamasına yer verilmiştir. Kitapta önce iyelik ekleri öğretilmekte sonra ad tamlamasına geçilmektedir. Böylece ad tamlamaları konusunun daha kolay öğrenilmesi sağlanmaktadır. Ad tamlamaları konusunda ise belirtili ad tamlaması, belirtisiz ad tamlamasından önce yer almakta, en son ise zincirleme ad tamlaması öğretilmektedir. Bu konunun öğretilmesiyle aşağıdaki becerilerin kazandırılması amaçlanmıştır: • “Sözcükler arasında, doğru ekleri kullanarak tamlama ilişkileri oluşturabilme” (Uzun, 2011: 50). • İkiden çok sözcük arasında, doğru tamlama ilişkileri oluşturabilme” (Uzun, 2011: 54). Bu becerilerin kazandırılması için ilgili kitabın elli birinci ve elli beşinci sayfalarında şu dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir: 46 AD TAMLAMASI (belirtili) AD-(n)in AD-(lEr/s)İ Tamlayan Ek Tamlanan Ek (Ek) Örnekler gözlük -(n)ın/ renk -ı/-sı (n)-a/-e Gölün etrafında çok ağaç var. çocuk -(n)in oda -i/-si (n)-da/-de Çocuğun ayakkabısı yeni. oda -(n)un/ ayakkabı -u/-su Gözlüğün sağ camı kırık. göl -(n)ün etraf -ü/-sü (n)-dan/den otel cam -ları Bu otelin odaları çok temiz. Ayşe araba -leri Ayşe arabasına biniyorum. Odanın rengi beyaz. AD TAMLAMASI (belirtisiz) AD AD-(s)İ Tamlayan Tamlanan Ek (Ek) Örnekler Türkçe bahçe -ı/-sı (n) -a/-e Çay bahçesine gidiyoruz. çocuk oda -i/-si (n) -da/-de Türkçe kursu nerede? kredi kurs -u/-su (n) -dan/-den Kredi kartınız var mı? Ankara park -ü/-sü Burası çocuk parkı. matematik gözlük -ları/ -leri Matematik soruları çok zor. yatak kart Yatak odası şurası. çay kale Bu güneş gözlüğü çok pahalı. güneş soru O, el örgüsü bir kazak istiyor. el örgü Ankara Kalesi’ye gidiyoruz. AD TAMLAMASI (zincirleme) AD-(n)in AD-(lEr/sİ(nin)) AD –(lEr(s)İ Tamlayan (Ek) Tamlanan Ek Ek Tamlanan Ek Örnekler Ayşe -(n)ın anne -ı/-sı -nın ofis -ı/-sı Matematik dersinin öğretmeni bilgisayar /-(n)in müdür -i/-si /-nin öğretmen -i/-si Ayşe’nin annesinin ofisi okul -(n)un üniversite -u/-su -nun rektör -u/-su Bilgisayar masasının üstü matematik /-(n)ün masa -ü/-sü /-nün üst -ü/-sü Ankara üniversitesi rektörü Ankara ders eş Okulun müdürü eşi 4. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak belirli geçmiş zaman, koşaç tümcesi (hikâye kipi), şimdiki zaman, ulaçlar, bağlaçlar ve ilgeçler yer almaktadır. Burada zarf-fiil eki olarak sadece -ken eki öğretilmiştir. Bu konunun öğretilmesiyle aşağıdaki becerinin kazandırılması amaçlanmıştır: • “-ken ulacını kullanarak geçmiş zamanlı tümceler için doğru belirteçler üretebilme” (Uzun, 2011: 68). 47 Bu ek ile ilgili olarak kitabın yetmişinci sayfasında aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmiştir: ULAÇLAR -(y)ken (< i-ken) Ad (+Ek) Ek Örnekler çocuk -(y)ken Onunla öğrenciyken tanıştım. öğrenci iken Çocukken çok şişmandım. genç Gençken daha sık sinemaya gidiyordum. … Evdeyken çok mutluydum. arabada Öğrenciken çok çalışkan değildim. evde Arabadaken sigara içmiyorum. Bağlaçlar ve ilgeçler konusunda “ile”nin hangi durumlarda bağlaç, hangi durumlarda ilgeç olarak kullanıldığı anlatılmıştır. Sonra da yetmiş birinci sayfada bu konuyla ilgili aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmiştir: BAĞLAÇLAR – İLGEÇLER ile (>(y)lE) Ad(+Ek) Ek Örnekler araba İle Ayşe’yle Murat evleniyor. Ayşe -la/ -le Okula arabayla gidiyorum. kitap -yla/ -yle Masada kitapla kalem var. … Sinemaya arkadaşımle gittim. arkadaşım Onunla ders mi çalışacaksın? sizin O ile her yere gittim. onun Ben de sizinle geliyorum. Yukarıdaki tablodan da anlaşıldığı gibi burada amaç, bağlaç ile ilgeç arasındaki farkın kavratılması değil “ile”nin uygun şekilde kullanılmasını kavratmaktır. “ile”nin kendinden önceki kelimeye hangi durumlarda birleşik, hangi durumlarda ayrı yazılması gerektiği, birleşik yazılırken nelere dikkat edileceği üzerinde durulmaktadır. 5. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak emir kipi, istek kipi, sıfatlaştırma (-lİ, -sİz), karşılaştırma (-Den daha), üstünlük (en) konuları yer almaktadır. Sıfatlaştırma konusunda öğrencilerin, -li ve -siz eklerini kullanarak doğru sıfatlar türetebilmeleri amaçlanmaktadır. Bu konunun öğretilmesiyle aşağıdaki becerinin kazandırılması amaçlanmıştır: • “-li ve –siz eklerini kullanarak doğru sıfatlar türetebilme” (Uzun, 2011: 78). 48 Kitabın sekseninci sayfasında, bu konu ile ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tablosu yer almaktadır: SIFATLAŞTIRMA -lİ, -sİz Ad Ek Örnekler akıl -lı -sız akıllı (çocuk) akılsız (adam) boya -li -siz boyalı (duvar) boyasız (duvar) süt -lu -suz sütlü (kahve) sade (kahve) alkol -lü -süz alkollü (içecek) alkolsüz (içecek) uzun boy uzun boylu (kız) kısa boylu (kız) mavi gömlek mavi gömleksiz (adam) Aynı ünitede yer alan karşılaştırma ve üstünlük başlıkları altında yine sıfat konusu işlenmektedir. Bu konuların öğretilmesiyle aşağıdaki becerilerin öğrencilere kazandırılması amaçlanmıştır: • “Kişileri, nesneleri, yerleri nitelikleri açısından karşılaştırabilme • Betimlediği kişi, yer, nesne için doğru sıfatları belirleyebilme” (Uzun, 2011: 83). Kitabın seksen beşinci sayfasında, bu başlıklarla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır: KARŞILAŞTIRMA Ad Ek bu sınıf -dan / -tan -Den daha daha -den/- ten New York tenis Ali Sıfat Örnekler büyük (Boks) tenisten daha tehlikeli bir spordur. kalabalık (O sınıf) bu sınıftan daha büyük. tehlikeli (Tokyo) New York’tan daha kalabalık. çalışkan (Ahmet) Ali’den daha çalışkan. yavaş (İstanbul) Ankara daha pahalı. pahalı Ankara ÜSTÜNLÜK Adıl Ek sınıf -ın/-in dünya -un/-ün en en Sıfat Ad Ek Örnekler çalışkan öğrenci O, sınıfın en çalışkan öğrencisidir. renkli il -ı/ -sı Türkiye -nın/-nin büyük tepe kitap -nun/nün yüksek sayfa … daki/taki dağ -i/ -si -u/ su -ü/ sü … Dünyanın en yüksek tepesi Everes’tir. Türkiye’nin en büyük ili hangi ildir? Kitabın en renkli sayfası bu. Sınıftaki en çalışkan öğrenci, kimdir? Ağrı Dağı Türkiye’de en yüksektir. İstanbul, Türkiye’deki en renkli ili. deki/teki 49 Yukarıdaki alıştırmalarda da görüldüğü gibi bu ünitede amaç, sıfatları öğretmektir. Sıfattan sonra gelen isim üzerinde durulmamaktadır. Burada sıfat tamlaması hakkında bilgi verilmemesine rağmen sıfatın olduğu her yerde sıfat tamlaması olacağı düşüncesinden hareket ederek sıfat tamlaması, adı söylenmemesine rağmen öğretilmiş olmaktadır. 6. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak belirtme durum eki, şimdiki zaman, ilgi eki ve bağlaçlar (da/de) yer almaktadır. Bağlaçlar konusu öğretilirken öğrencilerin “-DE kalma durumu eki ve dE bağlacını doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 98)leri amaçlanmaktadır. İkinci ünitede DE kalma durum eki öğretildiği için burada dE bağlacının öğretilmesi kolaylaşmaktadır. Çünkü bilinenden bilinmeyene öğretim ilkesinden hareket edilerek önce öğrencinin bildiği konu hatırlatılmakta, sonra bağlaç konusu anlatılmaktadır. Böylece bu iki konu arasındaki fark belirtilmektedir. Öğretme işinin kalıcılığı bakımından isabetli bir yaklaşımdır. Kitabın yüzüncü sayfasında, bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmektedir: BAĞLAÇLAR de/da Ad (+Ek) Ek Örnekler ben de/da Murat da burada, Ahmet de. Murat Ben de geliyorum. biliyor Biliyor da söylemiyor. sabah Sabah ta görüşelim. 7. Ünite: Bu ünitede, dil bilgisi konusu olarak gelecek zaman, ilgeç (gibi, kadar), gelecek zamanın hikâyesi, eşitlik eki (CE), görelik (-(y)E GÖRE) konuları yer almaktadır. İlgeç grubunun öğretilmesiyle öğrencilere aşağıdaki becerilerin kazandırılması amaçlanmaktadır: • “Gibi ilgecini kullanarak, bir durumu, olayı, nesneyi başka bir duruma, olaya, nesneye benzetebilme • Kadar ilgecini kullanarak iki farklı durum, olay, nesne arasında eşitleme ilişkisi kurabilme” (Uzun, 2011: 107). İlgeç konusu ile ilgili olarak kitabın yüz dokuzuncu sayfasında aşağıdaki dil bilgisi tablosu yer almaktadır: 50 İLGEÇLER gibi, kadar Ad/Adıl Örnekler Ali gibi Sen babam kadar yaşlı değilsin. öğretmen kadar O senin gibi çalışmıyor. tilki Sınıfa öğretmen gibi girdi. … Benim arabam da onunki gibi. babam Murat, Ali kadar çalışkan değil. … Tilki gibi kurnaz. senin Tavşan kadar koşuyor. … onunki Eşitlik ekinin öğretilmesindeki amaç, öğrencilerin “-CE ekini kullanarak doğru sıfat ve belirteç üretilebilme” (Uzun, 2011: 112)lerini sağlamaktır. Kitabın yüz on beşinci sayfasında bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tablosu yer almaktadır: EŞİTLİK -CE Sıfat Ek Örnekler şişman -ca/ -ce güzelce (bir kız) zayıf -ça/ -çe şişmanca (bir adam) güzel yüksekçe (bir bina) … zayıfca (bir çocuk) sessiz Sessizce bekleyiniz. yavaş Yavaşça kalktı. gizli Gizlice çıktılar. …yüz yüzlerce (sayfa) saat Saatlerce yürüdük Görelik konusunun öğretilmesindeki amaç, öğrencilerin “bir konudaki öznel düşüncelerini uygun sözcükler kullanarak söyleyebilme” (Uzun, 2011: 112)lerini sağlamaktır. Kitabın yüz on beşinci sayfasında bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmiştir: 51 GÖRELİK -(y) GÖRE Ad/ Adıl Ek İlgeç Örnekler Mustafa -a / -ya göre Mustafa’ya göre İstanbul çok pahalı. öğretmen -e / -ye Bizce bu doğru değil. o Sizce doğru mu? onlar Bence doğru. … … Onca da doğru mu? ben … Sence bu elbise nasıl? sen -ca / -ce Bu kitap ona göre biraz ağır. biz -ça / -çe Bana göre yemek güzel değildi. siz Öğretmence bu sınıf çok tembel. 8. Ünite: Bu ünitede ise dil bilgisi konusu olarak şunlar yer almaktadır: geçmiş zaman (belirsiz), koşaç tümcesi (rivayet kipi), şimdiki zamanın rivayeti, gelecek zamanın rivayeti, pekiştirme (-Dİr). Bu ünitede kelime gruplarıyla ilgili bir konu yer almamaktadır. 9. Ünite: Bu ünitede geniş zaman, yeterlilik eki, geniş zamanın hikâyesi, geniş zamanın rivayeti konuları dil bilgisi konusu olarak yer almaktadır. Yukarıdaki konulardan yeterlilik eki, birleşik fiil kelime grubuna girmektedir. Bu konunun öğretilmesiyle öğrencilerin şu becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır: • “Yetenekleri, çeşitli konulardaki yeterlikleri hakkında bilgi verebilme ve sorabilme • Yeterlik eylemini doğru kullanabilme • Yeterlik eylemini olasılık ve izin alma/verme işlevleriyle kullanabilme” (Uzun, 2011: 137). Kitabın yüz otuz sekizinci sayfasında, bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmiştir: YETERLİK Eylem Al çık gel git konuş -(y)Ebil- / -(y)EmE- a/ya e/ye mı mi mu mü ma koş me gör maz Ek Zaman Eki Kişi Eki Örnekler abil/yabil -(l)yor -(y)lm/m alabiliyorum/alabildim/alabileceğim/alabiliri… ebil/yebil -Dl -(y)AcAk -mlş -r/-Ir/-Ar -sln/-n -(y)lz/-k -slnlz/nlz çıkamam/ çıkmayabilirim/ çıkamayabilirim… gelemiyor/gelemedi/gelemeyecek/gelememiş… gidebiliyor/ gidemez… gidemedi/ gidemeyecek/ konuşabiliyor/konuşamıyor/konuşamayabili… koşamıyor/ koşamadı/ koşamayacak/ 52 anla mez -lAr koşamaz… göremem/ görmeyebilirim/ göremeyebilirim… anlayabilmiyor/anlayabilmedim/anlayabilme m.. 10. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak adlaştırma, adlaştırma (+ iyelik) + durum ekleri, dolaylı anlatım (emir kipi) yer almaktadır. Adlaştırma konusunun öğretilmesiyle öğrencilerin şu becerileri edinmeleri amaçlanmaktadır: • “-mE, -mEk ve –İş adlaştırma eklerini doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 149). • “-mE, -mEk adlaştırma ekleri ile durum eklerinin birlikte göründüğü yapıları doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 155). • “Doğrudan emir tümcelerini adlaştırma eklerini kullanarak dolaylı anlatım tümcelerine dönüştürebilme” (Uzun, 201: 160). Kitabın yüz elli bir, yüz elli yedi ve yüz altmış birinci sayfalarında bu konuyla ilgili aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir: ADLAŞTIRMA Eylem - -mE, -mEk, -(y)İş Ek İyelik Eki Örnekler - Bugün TV izlemek istemiyorum. izle -ma -mak çalış -me -mek Burada yüzmek çok tehlikeli. Bu ilaçları kullanmanız çok önemli. yüz bak … … Onun bakışları çok etkileyici. git -ma -m/ -ım/-im/ -um/ -üm kullan -me -n/ -ın/ -in/ -un/ -ün Burada müzik dinlemem sizi rahatsız ediyor mu? getir -ış/ -yış -ı/ -i/ -u/ -ü/ -sı/ -si/ -su/ -sü Doğum günümü hatırlamamam çok kötü. hatırla -iş/ -yiş Bence daha çok çalışması gerek. dinle -uş/ -yuş -mız/ -miz/ -ımız/ -imiz/ umuz/ -ümüz -üş/ -yüş -nız/ -niz/ -ınız/ -iniz/ -unuz/ -ünüz Yanında olmamız ona şans getirdi. Yarın okula gitmek düşünmüyorum. -ları/ -leri ADLAŞTIRMA (+İYELİK)+DURUM Eylem - -me/ -mEk/ -(y)İş (+iyelik) + durum Ek Ek Ek Örnekler - -ta/-te Arkadaşım onu aramamama çok kızıyor. izle -ma -mak ara -me -mek -tan/-ten Stadyumda maç izlemekten çok hoşlanıyorum. yüz zayıfla … … … bitir -ma -m/ -ım/-im/ -um/ -üm (n) –a/-e Bu işi bitirmeleri çok uzun sürer. Yarın arkadaşlarımla yüzmeye 53 söyle -me -n/ -ın/ -in/ -un/ -ün -ya/-ye gideceğiz. gül -ış -da/-de yürü -iş -ı/ -i/ -u/ -ü/ -sı/ -si/ su/ -sü Onun bana yalan söylemesinden bıktım. -yış -yiş -mız/ -miz/ -ımız/ imiz/ -umuz/ -ümüz -uş -nız/ -niz/ -ınız/ -iniz/ unuz/ -ünüz -üş -ları/ -leri -ta/-te dan/den -tan/ten -ı/-i -yı/-yi -yuş -la/-le -yüş -yla/yle Ayşe sürekli zayıflayamamaktan şikayet ediyor. Onun yürüyüşü çok farklı. Onun gülüşü herkesin dikkatini çekiyor. Yarın arkadaşımla yüzmeke gideceğiz. DOLAYLI ANLATIM (emir kipi) Eylem - iç -ma kapat -me “…” / -mE Ek Ek Ek Örnekler -ma/ -me -m -ı/ -i Öğretmen kompozisyon yazmamızı istiyor/söylüyor. -n Doktorum içki içmemi söylüyor. göster -sı/ -si Hostes cep telefonlarımızı kapatmamızı söyledi gel -mız/ -miz Trafik polisi belgelerimi göstermemi istedi. geç kal -nız/ -niz Ona bir daha geç kalmamasını söyledim. yaz -ları/ -leri Sekreteriniz bugün gelmemi söyledi. Sekreteriniz bugün gelmemi dedi. 11. Ünite: Bu ünitenin dil bilgisi bölümünde ulaçlar konusu yer almıştır. Kelime gruplarından biri olan ulaçların öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmıştır: • “-İp/-mEdEn ulaçlarını kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 166). • “-ErEk ulacını kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 172). • “-E…-E ulacını kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 177). Yukarıdaki becerilere uygun olarak kitabın yüz altmış sekiz, yüz yetmiş dört ve yüz yetmiş dokuzuncu sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır: ULAÇLAR - (y)İp / -mEdEn Eylem Örnekler sor -ıp/ -ip/ -up/ -üp Bugün hiçbir şey yapmayıp evde oturalım. oku -yıp/ -yip/ -yup/ -yüp Lütfen kapıyı çalmadan içeri girmeyin. yap -mayıp/ -meyip Kahvaltı yapıp evden çıktım. çal -madan/ -meden Soruları iyice okumadan cevaplamayın. bak Pencereden bakıp düştü. Öğretmen sorup biz yanıtladık. 54 ULAÇLAR -(y)ErEk Eylem Ek Örnekler davran -arak/ -erek Sorumlu davranmayarak herkesi üzüyorsun. çöz -yarak/ -yerek O dün gece müzik dinleyerek ders çalıştı. dinle -mayarak/ -meyerek Sorunlarınızı konuşarak çözmeye çalışın. konuş Pencereden bakarak düştü. bak Öğretmen soru sorarak biz yanıtladık. sor Olarak Ad Ek Örnekler öğretmen olarak Öğretmeniniz olarak size daha çok çalışmanızı öneriyorum. doktor Üç yıl yurt dışında öğrenip görüp doktor olarak Türkiye’ye döndü. ULAÇLAR -(y)E…-(y)E Eylem Örnekler al -a/ -ya…-a/ -ya Yanlış yapa yapa doğru yapmayı öğreneceksiniz. sev -e/ -ye…-e/ -ye Ala ala bu arabayı mı aldın? konuş -maya…maya Size seve seve eşlik ederim. yap -meye…meye Konuşmaya konuşmaya Türkçeyi unuttum. bak Pencereden baka baka düştü. sor Öğretmen soru sora sora biz yanıtladık. 12. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi olarak ulaçlar ve bağlaçlar konuları yer almaktadır. Bu konuların öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır: • “-mE/ -mEk için ulaçlarını doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 183). • “-mEk üzere ulacını doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 188). • “Çünkü, bu nedenle, bu yüzden bağlaçlarını doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 192). Yukarıdaki becerilere yönelik olarak kitabın yüz seksen beş, yüz seksen dokuz ve yüz doksan üçüncü sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir: 55 ULAÇLAR -mE (+iyelik) için / -mEk için Eylem - iyileş -ma zayıfla -me Ek -mak/-mek - İlgeç Örnekler için Gözlerinizin ağrımaması için okuma gözlüğü kullanın. Zayıflamak için diyet yapıyor. et Kışın hasta olmamak için bol C vitamini alın. ... yardım hasta ol … -m konuş -ma /-me -n öğren -sı /-si ağrı mız/-miz ol -nız/-niz Sözcük öğrenmek için kitap okuyun. O Türkçe öğrenmesi için TÖMER gidiyor. İyileşmen için kendine dikkat etmen gerek. Size yardım edebilmem için adresinizi almam gerekiyor. İyi konuşmaları için gerekiyor. -ları/l-eri çok pratik yapmaları Çocuğumun iyi bir insan olmak istiyorum. ULAÇLAR -mEk üzere Eylem - Ek İlgeç Örnekler üzere Geri dönmemek üzere evden ayrıldı. dön -ma -mak ye -me -mek kazan Bir şeyler yemek üzere mutfağa gitti. Sınavı kazanmak üzere çok çalıştı. Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi bu ünitede de ilgeçle biten kelime grupları ulaç adı altında verilmiştir. BAĞLAÇLAR çünkü, bu nedenle, bu yüzden Tümce Telefon numarasını bilmiyorum. Başarılı olamadı. Tümce Örnekler Çünkü Çalışmadı. Bu nedenle Telefon numarasını bilmiyorum. Telefon numarasını bilmiyorum. Bu nedenle onu arayamam. Bu yüzden Daha sağlıklı olmak istiyor. Daha sağlıklı olmak istiyor. Çalışmadı. Bugün çok meşguldü. Bugün çok meşguldü. Başarılı olamadı. Onu arayamam Onu arayamam Spor yapıyor. Spor yapıyor. Onu edeceğim. ziyaret Onu yarın edeceğim. ziyaret Onu arayamam. Çünkü numarasını bilmiyorum. telefon Başarılı olamadı. Çünkü çalışmadı. Çalışmadı. olamadı. Bu nedenle başarılı Spor yapıyor. Çünkü daha sağlıklı olmak istiyor. Daha sağlıklı olmak istiyor. Bu nedenle spor yapıyor. Bugün çok meşguldü. Bu nedenle onu yarın ziyaret edeceğim. Onu yarın ziyaret edeceğim. Çünkü bugün çok meşguldü. Spor yapıyor. Bu nedenle daha sağlıklı olmak istiyor. 56 Yukarıdaki bilgileri özetleyecek olursak temel seviye kitabında kelime grubu olarak ilgeçler, ulaçlar, ad tamlamaları, bağlaçlar, sıfatlar, birleşik fiil ve isim-fiil konuları yer almaktadır. Orta düzey olarak adlandırılan ve öğrenciyi B1 seviyesine ulaştırmayı amaçlayan ikinci kitabın dil bilgisi bölümünde yer alan kelime gruplarının ünitelere dağılımı aşağıdaki gibidir: 1. Ünitede: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak gereklilik kipi, gereklilik kipinin hikâyesi, gereklilik kipinin rivayeti ve zorunluluk konuları yer almaktadır. Gereklilik ve zorunluluk (-mEk/-mE + iyelik gerek / lazım, -mEk zorunda / mecburiyetinde, -mEyE mecbur) konusu anlatılırken -ma/-me, -mak/-mek isim-fiil eklerinden de yararlanılmaktadır. 2. Ünite: Bu ünitede, dil bilgisi konusu olarak işteşlik, dönüşlülük, pekiştirme, dönüşlü çatı, işteş çatı yer almaktadır. 3. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak dilek kipi, dilek kipinin hikâyesi, ulaçlar yer almaktadır. Kelime gruplarından biri olan ulaçlar konusunun öğretilmesiyle öğrencilerin “(y)ken ulacını kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 55) becerisini kazanmaları amaçlanmaktadır. Bu konu, temel seviye kitabının dördüncü ünitesinde de yer almaktadır. Öğrenci daha önce öğrendiği bilgiyi burada tekrar etmektedir. Böylece konu pekiştirilmiş olmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak kitabın elli altıncı sayfasında aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmiştir. ULAÇLAR -(y)ken (<i-ken) Eylem - Zaman Eki Ek Örnekler yanıtla -ma/-maz -yor -ken çalış -me/-mez -ıyor/-iyor Bugün kursa karşılaştım. üniversitede -mı -uyor/-üyor izle -mi -r gel -mu -ar/-er git -mü -ır/-ir genç değil -ur/-ür -acak/-ecek -yacak/-yecek gelirken bir arkadaşımla Tam son soruyu yanıtlayacakken sınav bitti. Toplantı İstanbul’da olacak. Gitmişken Ayasofya’yı da görelim. Üniversitedeyken gidiyordum. daha çok sinemaya Çalışıyorken rahatsız edilmek istemiyorum. İnsanlar gençken hayatı tozpembe görüyor. Tam evden çıkacağımken telefon çaldı. -mış/-miş -muş/-müş 57 4. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ilgeçler ve ulaçlar yer almaktadır. Bu konuların öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları hedeflenmiştir: • “-Den beri / -Dİr eklerini kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 62). • “-Den beri yapısını -Dİk ekiyle adlaştırarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 66). • “(Dİ)……….(y) ELİ ulaçlarını kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 70). Yukarıdaki hedeflerle ilgili olarak kitabın altmış dört, altmış yedi ve yetmiş birinci sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir: İLGEÇLER -Den beri / -Dİr Zaman Adı Ek İlgeç Örnekler on beş yıl -dan/-den/-tan/-ten beri Geçen hazirandan beri iş arıyorum. sabah …. Sabahtan beri hiçbir şey yemedim. dört ay -dır/-dir/-dur/-dür İki saattir seni bekliyorum burada. iki saat -tır/-tir/-tur/-tür Dört aydan beri Türkçe öğreniyorum. pazartesi Murat pazartesinden beri kursa gelmiyor. haziran On beş yıldır aynı evde oturuyorum. Geçen hazirandır iş arıyorum. ULAÇLAR -Dik + iyelik + -(n)dEn beri Eylem Ek İyelik Eki Ek İlgeç çık -dık/-dik/-duk/-dük -ım/-im/-um/-üm -dan/-ndan beri evlen -tık/-tik/-tuk/-tük ın/-in/-un/-ün -den/-nden ayrıl -ı/-i/-u/-ü başla -ımız/-imiz/-umuz/-ümüz gel -ınız/-iniz/-unuz/-ünüz ol -ları/-leri Örnekler Yeni öğretmen geldiğinden beri dersleri daha iyi anlıyoruz. Türkçe öğrenmeye başladığımdan beri İngilizce konuşmuyorum. Evlendiğimizden beri bu evde oturuyoruz. Evden çıktığından beri telefonla sana ulaşmaya çalışıyorum. İşinden ayrıldığından beri kimseyle görüşmüyor. Mezun olduktan beri öğretmenimi görmedim. 58 Yukarıdaki iki tabloda yine iki grup da ilgeçle bitmesine rağmen iki farklı isim altında verilmiştir. ULAÇLAR (-Dİ)…-(Y)Eli Eylem Ek Kişi Eki gör -dı/-di/-du/-dü bırak -tı/-ti/-tu/-tü - Ek Örnekler -m -alı/-yalı -n -eli/-yeli Türkiye’ye geldim öğreniyorum. geleli Türkçe Bu kursa katıldım katılalı tatile gidemedim. gel - görüş -k Geç kaldınız. Ders başlayalı yarım saat oldu. katıl -nız/-niz/nuz/-nüz Görüşmeyeli kilo almışsın. Onu görmeyeli yıllar oldu. … Sigarayı bırakalı daha az öksürüyorum. … … -ma -yalı Arkamızdakiler konuşuyorlar. -me -yeli Onu görmedim görmeyeli üç yıl oldu. film başladı başlayalı 5. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak koşul kipi, dilek kipinin hikâyesi ve bağlaçlar yer almaktadır. Bağlaçlar konusunun öğretilmesiyle öğrencililerin, “tümceleri uygun bağlaçları kullanarak bağlayabilme” (Uzun, 2011: 86) becerisini kazanmaları amaçlanmaktadır. Kitabın seksen yedinci sayfasında, bu konuyla ilgili aşağıdaki alıştırmalara yer verilmiştir: ne yapsam, ne söylesem, ne zaman anlatsam, nasıl olsa, çalışsam da, sevmese de, ne de olsa Yukarıdaki bağlaçları kullanarak aşağıdaki diyalogu tamamlayınız. A: Haydi kızım, okula geç kalacaksın. B: Of anne ya, ne okulu! A: Ne demek ne okulu! Gitmeyecek misin bugün okula? B: Gitmeyeceğim! Ne bugün ne yarın! A: Aa! Ne oldu kızım! Nereden çıktı şimdi okula gitmeyeceğim, falan! B: Öyle işte anne! _________ bitiremeyeceğim okulu, niye gidip zaman kaybedeyim ki? A: Sen gel, otur bakayım şuraya. Anlat, ne oldu? B: Of! Hocanın biri kafayı taktı bana. _____________ kızıyor, ___________ yanlış anlıyor! Geçen sınavdan da bırakmış beni. Çok önemli bir sınavdı! A: Güzel kızım, durup dururken hocan niye kafayı taksın sana? Sen iyi çalışmamışsındır, onun için de kötü not almışsındır! B: Anne anlamıyorsun, ben ___________________________ geçirmez beni! Gıcık oluyor bana! Ben de ona gıcık oluyorum tabii! 59 A: Allah Allah! Ne biçim konuşuyorsun sen! O seni _________ sen onu seveceksin! En azından saygı göstermek zorundasın. _________________ senin büyüğün, hocan! B: Tamam anne, tamam! Sana _____________________ bir sorunumu aynı şeyi yapıyorsun! Beni dinlemiyorsun bile! neyse, gerek gerekse, nasılsa, oysa, öyleyse, yoksa, ise Yukarıdaki bağlaçları aşağıdaki tümcelere yerleştiriniz. 1. A: Şu dosyaları toplantıya kadar hazırlar mısın? B: Ama benim doktor randevum var, çıkmam gerek. A: _______, ben hazırlayayım o zaman. 2. A: Yüzün bembeyaz. ________ hasta mısın? B: Hayır, sadece biraz yorgunum. 3. A: Ben her zaman trafik kurallarına uyarım ama birçok insan uymuyor. B: ________ siz de onları uyarın. 4. Sınavda yine kötü not aldım. _______ dün gece çok çalışmıştım. 5. Tiyatromuzun yeni binası ______ mimarisi _______ konumu nedeniyle büyük beğeni topluyor. 6. Ali’nin annesi doktor, babası ____ avukat. 7. A: Sen çok güzel Türkçe konuşuyorsun, ______ ben hâlâ konuşamıyorum. B: Benim güzel konuşmam çok normal, çünkü ev arkadaşım Türk. 8. Bugün erken yatmayacağım _______ yarın tatil. 9. Şirketimiz _______ yurtiçi _______ yurtdışı pazarında önemli ekonomik gelişmeler elde etti. 6. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ettirgen çatı, çoklu ettirgen çatı, işteş çatı + ettirgen çatı yer almaktadır. 7. Ünite: Bu ünitede ise dil bilgisi konusu olarak edilgen çatı, işteş + ettirgen + edilgen çatı konuları yer almaktadır. 8. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak sadece ortaçlar yer almaktadır. Ortaçlar konusunun öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları hedeflenmiştir: • “Bir tümceyi uygun ortaç ekleriyle sıfat yan tümcesine dönüştürebilme” (Uzun, 2011: 119). • “Sözlüksel ortaçları fark edebilme / doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 128). Ortaçlar konusu sadece bu ünitede yer almaktadır. Bu konuyla ilgili olarak kitabın yüz yirmi, yüz yirmi dört ve yüz yirmi dokuzuncu sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir: 60 ORTAÇLAR (öznesel) -(y)En -(y)EcEk/-mEktE/-mİş olan Eylem - Ek Ek kaçır -ma -an/-en/-yan/-yen sahnele -me … … kullanıl -acak/-ecek olan uy -yacak/-yecek otur -makta/-mekte geliş -mış/-miş/-muş/-müş Örnekler Gelecek ay İstanbul’da da sahnelenecek (olan) oyun Ankara’da çok beğenildi. Polis geçen hafta teröristlerce kaçırılan işadamını kurtardı. Ayşe’nin yanında oturan kadını tanıyor musun? Gelişmekte olan ülkelerin en büyük sorunu işsizlik. izle Kullanılmış (olan) pillerin çöpe atılmaması, özel olarak toplanması gerekiyor. Trafik polisleri kurallara uymayan sürücülere ceza yazıyor. Dün izleyen film çok güzeldi. ORTAÇLAR (tümleçsel) -Dik/-(y)EcEk + iyelik -(y)EcEk/-mEktE/-miş ol + duk + iyelik İyelik Eki Eylem - Ek Eylem Ek konuş -ma -acak/-yacak Ol -dık/-dik/-duk/-dük -ım/-im/-um/-üm al -me -ecek/-yecek -tık/-tik/tuk/-tük -ın/-in/-un/-ün -makta/mekte -acak/-ecek -ı/i/-u/-ü -yacak/-yecek -ımız/-imiz/-umuz/-ümüz yap ziyaret et -mış/-miş gör -ınız/-iniz/-unuz/-ünüz -muş/-müş otur -ları/-leri Örnekler Yarın ziyaret edeceğimiz müzede birçok tarihi eser var. Öğretmenimizin geçen hafta yaptığı sınav çok zordu. Şu anda oturmakta olduğunuz evin adresini alabilir miyim? Bu hayatım boyunca almış olduğum en güzel hediye. Burası görmüş olabileceğiniz en güzel yer. En son konuşan konuyu hatırlıyor musun? ORTAÇLAR (sözlüksel) -(E/İ)r/-mEz/-Dİk/-(y)EcEk/-mİş Eylem çık me Ek -acak/-yacak Örnekler Türkiye’nin en büyük akarsuyu Kızılırmak. iç ma -ecek/-yecek Yolumuzu kaybettik, burası bir çıkmaz sokak. geç -dık Türkçede geçmiş zaman için iki farlı ek bulunur. ok -r/ ye -ır/-ir/-ur/-ür Savaş zamanlarında insanlar yiyecek ekmek, içecek su bulamıyorlar. -ar/-er -maz/-mez -mış/-miş/-muş/-müş Bütün alışverişimi tanıdık mağazalardan yaparım. Akşamki parti için giyecek elbisem yok. Bugün gelir vergisinin son ödeme günü. 61 9. Ünite: Bu ünitede ulaçlar işlenmektedir. Bu konunun öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki beceriyi kazanmalar hedeflenmiştir: • “Bir tümceyi uygun ulaç ekleriyle belirteç yan tümcesine dönüştürebilme” (Uzun, 2011: 135). Bununla ilgili olarak kitabın yüz otuz altı, yüz kırk ve yüz kırk dördüncü sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir: ULAÇLAR -Dik/ -(y)EcEk + iyelik + -(n)dE -Dik/ -(y)EcEk + iyelik zaman Eylem - Ek İyelik Eki Ek/zaman Örnekler yağ ma -dık/-dik -ım/-im/-um/-üm zaman -duk/-dük -ın/-in/-un/-ün -da/-nda Eve döndüğüm zaman önce telefon mesajlarına bakarım. -tık/-tik -ı/-i/-u/-ü -de/-nde yat -tuk/-tük canlan -acak/-ecek -ımız/-imiz/umuz/-ümüz dön -yacak/yecek gör çık me gel İlkbahar geldiği canlanıyor. Onu son çocuktu. -ınız/-iniz/unuz/-ünüz zaman gördüğümde tüm doğa küçücük bir Tatile çıkacağım zaman çok gergin olurum. -ları/-leri Derse gelemeyeceğiniz zaman mutlaka önceden haber verin. Yağmur yağacağı zaman romatizma hastalarının bacakları ağrır. Dün gece yattığımda saat dört olmuştu. Onu son gördüğüm zamanda küçücük bir çocuktu. ULAÇLAR -Dik/ -(y)EcEk + iyelik sırada, -(y)-İncE, (E/İ)r … -mEz Eylem - Ek İyelik Eki İlgeç yap -ma -dık/-dik sırada sor -me -duk/-dük -ım/-im/um/-üm çık -tık/-tik tanı -tuk/-tük başla -acak/ecek koy bit -yacak/yecek kaçır gel … ınca/yınca/ -ince/yince Eylem Ek Tam evden çıkacağım sırada telefon çaldı. -ın/-in/un/-ün Uçak iki saat rötar yapınca yolcular havaalanında zor durumda kaldı. -ı/-i/-u/-ü -ımız/imiz/umuz/ümüz Örnekler Her gece başını yastığa koyar koymaz uyur. … … -ınız/iniz/unuz/ünüz Bu sabah otobüsü kaçırınca işe geç kaldım. Polis olay yerine geldiği sırada hırsız çoktan kaçmıştı. -ları/-leri … ... … yap -maz Konuşmacı, söze başlayacağı sırada mikrofon arızalandı. Öğretmen soru sorunca çok heyecanlanıyorum. 62 unca/yunca /-ünce/yünce sor … başla -r çık tanı … koy -ır/-ir/-ur/ür bit kaçır -ar/-er gel ULAÇLAR -mez Sen geldiğin uyuyordum. sırada ben Birol’u yakından tanıyınca daha çok sevdim. Film biter bitmez uyuyacağım. Ben gelince Ali uyuyordu. Arkadaşlarımla buluştuğum sırada çok mutlu olurum. Öğretmen konuşmaz anlıyorum. yavaş konuşur onu daha iyi -(y)EnE/-(y)İncEyE kadar/dek Eylem Ek İlgeç Örnekler başla -ana/-yana/-ene/-yene kadar/dek al -ıncaya/-yıncaya Bence alışveriş için sezon sonu indirimleri başlayıncaya kadar bekle. ver -inceye/-yinceye sön -uncaya/-yuncaya özür dile -ünceye/-yünceye bit Yeni bir ev alıncaya kadar bu evde oturacağız. Seni ölünceye dek unutmayacağım. “Sayın yolcularımız uyarı ışıkları sönünceye kadar kemerlerinizi çözmeyiniz.” Bu ikinci el arabayı bu paraya verinceye kadar yeni bir araba al. Benden özür dileyinceye kadar affetmeyeceğim onu. O, beni arayıncaya dek ben, onu aramayacağım. Ders bitince kadar cep telefonlarınızı açmayın. 10. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak dolaylı aktarım konusuna yer verilmiştir. 11. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar, nedenleştirme ve adlaştırma konuları bulunmaktadır. Kelime gruplarından olan ulaçlar ve adlaştırma konularının öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır: • “Uygun yapıları kullanarak sebep sonuç ilişkisi sunan tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 163). • “Adlaştırma (genel) eklerini kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 171). Yukarıdaki amaçları gerçekleştirebilmek için kitabın yüz altmış üç ve yüz yetmiş ikinci sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir: 63 ULAÇLAR -Dik/-(y)EcEk + iyelik için, -Dik/-(y)EcEk + -(n)dEn Eylem - Eylem İyelik Eki İlgeç/Ek kal -ma -dık/-dik -ım/-im/-um/-üm için gel -me -duk/-dük -ın/-in/-un/-ün -dan/-ndan tıka -tık/-tik -ı/-i/-u/-ü -den/-nden n -tuk/-tük -ımız/-imiz/-umuz/-ümüz ol -acak/-ecek -ınız/-iniz/-unuz/-ünüz gel -yacak/-yecek -ları/-leri art gör tanı çalış Örnekler Gelen turist sayısı arttığı için Akdeniz bölgesinde her yıl yeni oteller açılıyor. Öğretmen sana derse geç kaldığın için kızdı. Bu akşam misafir geleceği için eve erken gitmeliyim. Arkadaşım geçen hafta hasta olduğu için işe gidemedi. Trafik tıkandığından toplantıya geç kaldım. Onu yeniden göreceğim için çok heyecanlıyım. Çalışmadığından başarısız oldun. Buraya tekrar gelemeyeceğim için üzülüyorum. Onu tanıdım için çok mutluyum. Yukarıdaki bu tabloda, ulaç başlığı altında yine ilgeç grubuna da yer verilmiştir. ADLAŞTIRMA(genel) -mE/-Dik/-(y)EcEk + iyelik + -(n)E/-(n)DE/-(n)Den/-(n)İ Eylem - Ek İyelik Eki Ek oku -ma -dık/-dik -m/-ım/-im/-um/-üm -a/-na tanış -me -duk/-dük -n/-ın/-in/-un/-ün -e/-ne ziyaret et -tık/-tik -ı/-sı/-i/-si/-u/-su/-ü/-sü başla -tuk/-tük -mız/-ımız/-miz/-imiz gör -acak/-ecek -muz/-umuz/-müz/-ümüz yaz -yacak/-yecek -nız/-ınız/-niz/-iniz/-nuz/-unuz/-nüz/-ünüz -ma/-me -ları/-leri Örnekler Öğretmenleri tanıyınca bu kursa daha önce başlamadığına pişman oldum. Teyzem onu ziyaret etmeme çok sevindi. Bu kompozisyonu yardım almadan yazdığını biliyorum. Seni yeniden gördüğüme çok sevindim. Sizinle tanıştığıma memnun oldum. 64 Hayal ettiği üniversitede okuyacağına çok seviniyor. Seni yeniden görmeye çok sevindim. 12. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar, karşıtlık konuları yer almaktadır. Bu konuların öğretimiyle öğrencilerin, “uygun ulaçları kullanarak tümceler arasında karşıtlık ilişkisi oluşturabilme” (Uzun, 2011: 177) becerisini kazanabilmeleri amaçlanmaktadır. Bu amacı gerçekleştirebilmek için kitabın yüz yetmiş yedi, yüz seksen iki ve yüz seksen yedinci sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir: ULAÇLAR -Dİk/-(y)EcEk + iyelik halde Eylem - Ek İyelik Eki İlgeç çalış -ma -dık/-dik -ım/-im/-um/-üm halde ol -me -duk/-dük - ın/-in/-un/-ün yap -tık/-tik -ı/-i/-u/-ü iste -tuk/-tük ımız/- imiz/-umuz/-ümüz yağ -acak/-ecek -ınız/- iniz/- unuz/- ünüz bitir -yacak/-yecek -ları/-leri Örnekler Hiç istemediğim halde üzülmene neden oldum. Özür dilerim. Aylardır diyet yaptığım halde kilo veremiyorum. Sabahtan beri çalıştığım halde kendimi hiç yorgun hissetmiyorum. Yarın çok önemli bir konuşma yapacağım halde hiçbir hazırlık yapmadım. İnternette haberleşmek çok kolay olduğu halde bazı insanlar hâlâ mektuplaşmayı tercih ediyor. Kar yağdığı halde hava sıcak. Bitiremeyeceğin halde neden bu kadar işi kabul ettin. Yarın çok önemli bir konuşma yaptığım halde hiçbir hazırlık yapmadım. ULAÇLAR -mEsİnE rağmen/karşın Eylem - Ek İyelik Eki Ek İlgeç büyü -ma -ma -m -a/-na rağmen çalış -me -me -n -e/-ne karşın ol -sı/-si öksür -mız/-miz kullan -nız/-niz -ları/-leri Örnekler Küresel ısınma problemi günden güne büyümesine rağmen yetkililer gereken önlemleri yeterli düzeyde almıyor. 65 Sabahtan beri aç olmama rağmen canım hiçbir şey istemiyor. Çok çalışmama rağmen sınavlarda istediğim puanları alamıyorum. İlaçlarımı düzenli kullanmama rağmen iyileşemedim. Öksürmene rağmen sürekli sigara içiyorsun. Sigara içmeme rağmen sürekli öksürüyorum. Yine bu tabloda da ulaç başlığı altında ilgeç grubu verilmiştir. İlgeçlerin önünde ise isim-fiil grubu yer almaktadır. Böylece isabetli örneklerle isim-fiil grubu da pekiştirilmiştir. KARŞITLIK -(y)E rağmen/karşın, -sE dE / bile Ad/Eylem - Bağlaç/İlgeç Örnekler olumsuzluk -a/-ya/-na/-ne rağmen zorluk -e/-ye karşın Pilot olumsuz hava koşullarına rağmen uçağı piste indirmeyi denemeye karar verdi. Onu özür dilese de affetmeyeceğim. sakatlık Yaşadığı bütün zorluklara rağmen üniversiteyi bitirdi. koşullar … … … dile -sa da ara -se de bile iste katıl İstemesek de akşamki partiye katılmak zorundayız. O beni aramasa da ben onu aramaya devam edeceğim. Yanlış bile olsa ödevlerinizi kendiniz yapın. Yıldız futbolcu sakatlığına rağmen final maçında takımını yalnız bırakmadı. Şirketimiz bütün olumsuzluklara rağmen projeyi vaat ettiği tarihte bitirdi. Şirketimiz bütün olumsuzluklarda rağmen projeyi vaat ettiği tarihte bitirdi. Onu özür dilerse de affetmeyeceğim. Yukarıdaki tabloda ise karşıtlık adı altında bağlaç ve ilgeç gruplarına yer verilmiştir. Temel ve orta düzey kitaplarında kelime grubu olarak ilgeç, ulaç, ad tamlaması, bağlaç, sıfat, birleşik fiil, isim fiil, sıfat fiil konuları yer almaktadır. Yüksek düzey olarak adlandırılan ve öğrenciyi B2 – C1 seviyesine ulaştırmayı amaçlayan üçüncü kitabın, dil bilgisi bölümünde yer alan kelime gruplarından ulaçlar, birleşik fiiller, bağlaçlar, tekrar grupları, adlaştırma ve ilgeç grupları ünitelere aşağıdaki gibi dağıtılmıştır: 1. Ünite: Kelime grubunun yer almadığı bu ünitede dil bilgisi konusu olarak birleşik zamanlar konusuna yer verilmiştir. 66 2. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak da ulaçlar konusuna yer verilmiştir. Bu konunun öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır: • -DikçE, -Dik + iyelik sürece / süresince / boyunca ilgeçlerini kullanarak eylemlerin yalnızca gerçekleşme sürecine bağlı olduğunu anlatma (Uzun, 2011: 180) • Uygun ulaçları kullanarak süre, miktar, büyüklük, zorluk, yoğunluk vb. açılardan eylemin üst sınırda gerçekleştiğini ölçü olarak anlatan yan cümleler kurma (Uzun, 2011: 181). • Uygun ulacı kullanarak ana cümlelere benzerlik nitelemesi yapan veya ana cümlenin yanı sıra veya hemen öncesinde gerçekleşme anlatan yan cümleler kurma (Uzun, 2011: 181). Bu konuyla ilgili kitabın on dokuz, yirmi dört ve yirmi dokuzuncu sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır: ULAÇLAR -DİkçE, -Dik + iyelik sürece Süresince, boyunca Eylem/ Ad - yaşa -ma hayal -me Ek / süresince / boyunca konuş gör … -dık /-dik / -duk / dük kal … … … -ım/-im/-um/-üm sürece -ın/-in/-un/-ün -ı/-i/-u/-ü -ınız/-iniz/-unuz/-ünüz kurs … Süresince boyunca Örnekler İnsan hayal ettiği sürece yaşar. -ımız/-imiz/-umuz/ümüz geliş hayat Sürece -dıkça/-dikçe/dukça/-dükçe -tıkça/-tikçe/-tukç tükçe et İyelik Eki -ları/-leri … Teknoloji geliştikçe insanlar daha çok yalnızlaşıyor. Selim bugün derste konuştukça konuştu, susmak bilmedi. Ben hayatım boyunca hiç kimseye yalan söylemedim. Onlar kurs süresince hiçbir dersi kaçırmadılar. Kendi gözlerimle görmedikçe anlattıklarına inanmam. Türkiye’de kaldığım sürece bu kursa devam edeceğim. Seni yaşadığım sürece seveceğim. Teknoloji geliştiği sürece daha çok yalnızlaşıyor. Tabloda geçen örneklerden hareketle sıfat-fiiller ve zarflar iç içe verilmiş ve konu tekrarı ile başarı yakalanmıştır. 67 ULAÇLAR Eylem - Ek İyelik Eki iste -ma -dık /-dik -ım/-im/-um/-üm bekle -me -duk / -dük -ın/-in/-un/-ün oku -tık/-tik -ı/-i/-u/-ü tanı -tuk -tük -ımız/-imiz/-umuz/-ümüz bit -acak / -ecek -ınız/-iniz/-unuz/-ünüz ol -yacak / -yecek -ları/-leri -Dik /-(y)EcEk + iyelik kadar -(y)EcEk kadar kadar Örnekler kadar Çalışmak istiyorsanız burada istemediğiniz kadar çok iş var. Buyurun başlayın. Dünkü sınav beklediğimiz kadar kolay değildi. Bir öğretmen bilgili olduğu kadar sabırlı da olmalı. Bu sizin okuyabileceğiniz kadar kolay kitap değil. Bekleyeceğimiz kadar bekledik, bence artık gidelim. İstediği kadar özür dilesin. Onu asla affetmeyeceğim. Size tanıyabileceğim kadar süre tanıdım. Artık sınavı bitirmem gerekiyor. Bu bir güne bitecek kadar basit bir proje değil. Bu bir günde biteceği kadar basit bir proje değil. Bu tabloda da yine ulaçlar adı altında ilgeç grupları verilmiştir. İlgeçlerin önünde ise sıfat-fiiller yer almaktadır. ¾ istemediğiniz kadar: ilgeç grubu ¾ istemediğiniz: sıfat-fiil ULAÇLAR Eylem - Ek İyelik Eki iste -ma -dık /-dik -ım/-im/-um/-üm yap -me -duk / -dük -ın/-in/-un/-ün fotoğraf çek -tık/-tik -ı/-i/-u/-ü tahmin et -tuk -tük anla -acak / -ecek -ımız/-imiz/umuz/-ümüz söyle -yacak / -yecek -ınız/-iniz/-unuz/ünüz -ları/-leri -Dik /-(y)EcEk + iyelik gibi gibi Örnekler gibi Bu cep telefonuyla fotoğraf çekebildiğiniz gibi görüntülü arama da yapabilirsiniz. Hiç ödev yapmadığı gibi çoğu zaman derse de gelmiyor. Bir süre sonra sizin de anlayacağınız gibi Türkçe zor bir dil değildir. Topluluk içinde her zaman istediğin gibi davranamazsın. Hiç kimse bu şarkıyı onun söylediği gibi söyleyemez. Film tam tahmin ettiğim gibi bitti. Bir süre sonra sizin de anladığınız gibi Türkçe zor bir dil değildi. 68 Bu tabloda da ulaç adı altında ilgeç grupları verilmiştir. İlgeçlerin önünde ise sıfat-fiil grupları yer almaktadır. ¾ Bu cep telefonuyla fotoğraf çekebildiğiniz gibi: ilgeç grubu ¾ Bu cep telefonuyla fotoğraf çekebildiğiniz: sıfat-fiil grubu 3. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak birleşik kipler ve ulaçlar yer almaktadır. Kelime gruplarından biri olan ulaçlar konusunun öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki beceriyi kazanmaları amaçlanmaktadır: • -cEsİnE, -(y)mİş gibi, ulaç yapılarını kullanarak basit ve birleşik zaman çekimli eylemlerle “benzetme, taklit etme” anlatan yan tümceler kurma (Uzun, 2011: 182). Bu konuyla ilgili olarak kitabın otuz dokuzuncu sayfasında aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmiştir: ULAÇLAR Eylem/ Sıfat - Zaman Eki incele -mı / -mi -yor/ıyor/iyor/uyor/üyor -mış -casına bak -mı/-mü -acak / -yacak -miş -crsine devam et -ma/-me -ecek / -yecek -muş -çasına çığlık at -maz/mez -mış, -miş, -muş, -müş -müş -çesine fırla dans et anla iyi değil ifade et delir hata yap değil -r/-ar/-er/-ır/-ir/-ur/-ür Ek Ek gibi -cEsİnE -(y)mİş gibi Örnekler Balerinler bale gösterisinde uçarcasına dans ettiler. Söylenenler onun için hiçbir şey ifade etmiyormuşçasına şaşkın şaşkın bakıyordu. Beni anlamıyormuş davranma lütfen. gibi Heyecandan kalbim yerinden fırlayacakmışçasına çarpıyordu. Sanki kendi dersleri çok iyiymiş gibi bana yardım etmeyi öneriyor. İşe kabul edildiğini öğrenince delirmişçesine çığlıklar attı. Kazanın ardından sürücü hiçbir şey olmamışçasına yoluna devam etti. Kendisi hiç kaza yapmazmış gibi en küçük yanlışımızda bile bağırıp çağırıyor. Sanki parası varmış da bu arabayı alacakmış gibi uzun uzun arabanın özelliklerini inceledi. Sanki parası varmış da bu arabayı alacakçasına gibi uzun uzun arabanın özelliklerini inceledi. 69 4. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak tezlik, sürme ve yeterlilik fiilleri bulunmaktadır. Kurallı birleşik fiiller, sadece bu ünitede yer almaktadır. Fakat burada tezlik, sürerlilik ve yeterlilik fiillerine yer verilirken, yaklaşma fiiline yer verilmemiştir. Tezlik, sürerlilik ve yeterlilik fiillerinin öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır: • Eylemin sonuna getirilen tezlik, sürme ve yeterlik ekleriyle kelimeye çabukça, birden, devam etme, emir, istek, yetenek, bilgi, zaman, olanak gibi anlamlar katma (Uzun, 2011: 182). Bu konuyla ilgili olarak kitabın kırk üç, kırk yedi ve elli birinci sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır: TEZLİK -(y)İver- Eylem - Yardımcı Eylem Örnekler hazırla -ma -ıver / -yıver Kitap çok sürükleyiciydi, İki gecede okuyup bitiriverdim. git -me -iver / yiver Çok yorgunum bugün temizliği sen yapıver. bitir uver Bugün de işe arabayla giymeyiver, metroyu kullan. gel üver Çocuk annesinin kucağında uyuyuverdi. yap Şu raporu benim yerime sen hazırlayıversen ne olur? uyu Biliyorum bir gün hiç beklemediği bir anda geliverecek. Bugün de işe arabayla gidiverme. SÜRME -(y)Edur-, -(y)Ekal-, -(y)Egel- Eylem Ulaç Yardımcı Eylem Zaman Eki Örnekler git -ıp/-yıp -dur/dur -ıyor/-iyor/-uyor gel -ip/-yip -kal/kal -dı/-di/-du Büyüklerin elini öpmek bir gelenek olarak Türk kültüründe yüzyıllardır süregelir. bak -up/-yup -gel/gel -acak/-ecek sür -üp/-yüp -git/git -mış/-miş/-muş Yan masada oturan çift yemek boyunca bize bakıp durdu. don -a/ya -ir Siz gidedurun ben size yetişirim. uyu -e/ye -meli/-se Bakakalırım giden geminin ardından, atamam kendimi denize dünya güzel. -iyordu/iyormuş/-iyorsa -diydi/-diyse -ecekti/-ecekmiş/-ecekse Aldığı haber karşısında adeta donup kaldı. -mişti/-mişmiş/-mişse Dün televizyon izlerken kanepede uyuyakalmışım. -irdi/-irmiş/-irse Bana öyle bakıp durma. -meliydi/-meliymiş/meliyse Hiçbir yasak sonsuza kadar sürüp gitmez. -seydi/-seymiş Hiçbir yasak süregitmez. sonsuza kadar 70 YETERLİK -(y)Ebil- / -(y)Eme- Eylem - katıl -a/ya al -e/ye anla mı mi mu Yardımcı Eylem Zaman Eki Kişi Eki Örnekler -abil/yabil -yor/-iyor (y)lm /-m Henüz karar vermedim bu akşam size katılmayabilirim. -ebil/yebil -di/-dı -yacak/-(y)ecek yemek mü -mış/-miş -sln/n Çok işim var bu akşam size katılamayabilirim. ayır ma -ir - yardım et me -mali/-meli kalk maz -sa(ydı)/-se(ydi) (y)lz/ -k Çok işim var bu akşam size katılamam. ol mez -yordu/-iyormuş -yorsa/-iyorsa yap -dıydı/diydi/-diysa/-diyse -yacaktı/-(y)ecekti -yacakmış/(y)cekmiş -ycaksa/-(y)cekse -mıştı/-mişti -mışsa/-mişse -mışmış/-mişmiş -irdi/-irmiş/-irse -malıydı/-meliydi -malıymış/-meliymiş -malıysa/-meliyse slnlz/ -niz -lAr İhtiyaç duyarsam bana yardım edebilir misin? Yarınki konferansta sunumunuzu Fransızca yapabilecek misiniz? Çevirmene ihtiyacınız olabilir mi? Ben kesinlikle baharatlı yemekler yiyemem. Sen yiyebilir misin? Gelecek haftaki sınava birlikte çalışırsak iyi bir puan alabileceğimizden eminim. Eskiden kitap okumaya daha çok zaman ayırabiliyordum. Bazen seni anlayamıyorum. hiç Beni anlamayabiliyor musun? Yeterlik fiili, daha önce birinci kitabın dokuzuncu ünitesinde de verilmiştir. 5. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar, sıfatlar ve bağlaçlar yer almaktadır. Bu konuların öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır: • Uygun ulaçları kullanarak yan cümle ile ana cümle arasında anlatımın içeriği açısından genel anlamda bir tercih yapılmasına dayalı anlatımlar kurma. • -sEl ekini kullanarak uygun sıfatlar türetebilme • “ki” bağlacını kullanarak cümleler arasında çeşitli kavramsal bağlantılar kurma (Uzun, 2011: 183). 71 Bu konularla ilgili olarak kitabın elli beş, elli dokuz ve altmış üçüncü sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır: ULAÇLAR -mEktEnsE, -mEk varken, -mEk yerine -(y)EcEğinE, -(y)EcEği yerde Eylem - Ek Varken/yerine/Ek -sa/-se izle -ma -mak varken -sa/-se şikayet et -me -mek yerine -tan/-ten kutla özür dile … bas … … … -acak/-yacak -ım/-im/-um/-üm yerde -ecek/-yecek -ın/-in/-un/-ün -a/-na -ı/-i/-u/-ü -e/-ne … -ımız/-imiz/-umuz/-ümüz -ınız/-iniz/-unuz/-ünüz -ları/-leri Örnekler frene Pişman olup özür dileyeceğine, yalan söylemeye devam edip kendini haklı göstermeye çalışıyorsun! Bence sürekli şikayet etmek sorunlarını çözmeye çalışmalısın. yerine Stadyuma gidip soğukta titremektense maçı evde izlemeyi tercih ederim. Yemeğe tuz koyacağına/koyacağı yanlışlıkla şeker koymuş. yerde Maçı evde izlemek varken neden bu soğukta stadyuma gidiyorsun? İstanbul otobüsüne bineceğine Eskişehir otobüsüne bindiğini yolun yarısında fark etmiş. İyi bilmediğim konular hakkında konuşmaktansa susmayı tercih ederim. Kapının önünde ayakta beklemektense içeri girip oturalım, hava çok soğuk. Bu konuda haksız olduğunu kabul edip özür dileyeceğin yerine hala kendini savunuyorsun. Yolcuların ifadesine göre basacağına gaza basmış. şoför Sakin sakin konuşup anlaşmak varken neden birbirinize bağırıyorsunuz. SIFATLAR -sEl Sıfat Ek Örnekler belge -sal asker -sel TÖMER Dil Dergisi’nde dilbilim ve dil öğretimiyle ilgili bilimsel yazılar yayınlanır. din ruh -al yer -el -i Televizyon kanallarında yayınlanan belgeseller özellikle çocuklar için çok eğitici. Üniversite sınavında sayısal bölümden çok az soru yapabildim. Bu program yerel bir radyo kanalında yayınlanacak. söz Bir çok ülke, bütçesinin büyük bir bölümünü askeri harcamalar için kullanmakta. sayı Su insanlar için hayatı bir önem taşır. bilim Su insanlar için yaşamsal bir önem taşır. hayat Mehmet dinsel / dini konularda çok bilgilidir. 72 yaşam Kızılay, savaş ve doğal afet bölgelerine insani yardım ulaştırmayı görev edinmiş bir kurumdur. kültür TÖMER’de dil kurslarının yanında sosyal ve kültürel etkinlikler de düzenlenmektedir. insan Araştırmacılar suça eğilimli insanların genellikle ruhsal sorunları olduğunu ortaya koyuyor. Birçok ülke, bütçesinin büyük bir bölümünü askersel harcamalar için kullanmakta. BAĞLAÇLAR ki’liler Tümce Bağlaç Yaptığın hiçbir kızmayacağım. şeye Murat dün rahatsızlanmış. gece Geçen hafta bizim sokakta bir kaza oldu. Dünyanın en zengin kadını sensin. Murat yine sınıf birincisi oldu. Tümce Halbuki, oysa ki, Kimseye bir şey olmadı. madem ki, Sabah çok iyi görünüyordu. Sanki, öyle ki, Yalan söyleme. ta ki, şöyle ki, Neler yaparsın. kaldı ki, nasıl ki, Yeterince çalışmıyorsun. Ne zaman ki, Neden onunla tartıştın. yeter ki, demek ki, Cennetteyiz. diyelim ki, neyse ki Çok çalışıyor. Notların çok kötü. Sonradan üzülecektin. bu kadar Burası harika bir yer. Örnekler Geçen hafta bizim sokakta bir kaza oldu. Neyse ki kimseye bir şey olmadı. Son sınavdan da kötü notlar aldın. Demek ki yeterince çalışmıyorsun. Yaptığın hiçbir şeye kızmayacağım. Yeter ki yalan söyleme. Madem ki sonradan bu kadar üzülecektin neden onunla tartıştın. Murat dün gece rahatsızlanmış. Oysa ki sabah çok iyi görünüyordu. Burası harika bir yer. Sanki cennetteyiz. Diyelim ki dünyanın en güzel kadını sensin. Neler yaparsın? Murat yine sınıf birincisi oldu. Halbuki çok çalışıyor. 6. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar ve olumsuzluk konuları yer almaktadır. Kelime gruplarından biri olan ulaç konusu bu ünitede de yer almaktadır. Bu konunun öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır: • Uygun ulaçları kullanarak, içeriğe dayalı bakış açılarını anlatan yan cümleler kurma • Uygun ulaçları kullanarak ana eylemin gerçekleşme koşulunu anlatan yan cümleler kurma (Uzun, 2011: 184). 73 Bu konuyla ilgili olarak kitabın altmış yedi ve yetmiş birinci sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir: ULAÇLAR -Dik/-(y)EcEk + iyelik + -(n)E göre -Dik + iyelik kadarıyla Eylem - Ek İyelik Eki Ek göre/ Örnekler kadarıyla görebil bil ma -acak -(y)acak me dinle -ecek söyle -(y)ecek anla -dık/-dik ara -duk/dük -ım/-im/um/-üm a/na göre e/ne kadarıyla Bildiğim kadarıyla sınav bugün değil. -ın/-in/-un/ün Daha önce kalan arkadaşların söylediğine göre gideceğimiz otel güzel değilmiş. -ı/-i/-u/-ü -ımız/-imiz/umuz/-ümüz -tık/-tik -ınız/-iniz/unuz/-ünüz -tuk/-tük -ları/-leri Görebildiğiniz kadarıyla hırsızı tarif eder misiniz? Beni dinlemediğinize göre, bu konuyu anladınız. Anladığım kadarıyla siz kursa devam etmek istemiyorsunuz. Günlerdir aramadığına göre başına bir şey geldi. Bildiğim kadar sınav bugün değil. Bu tabloda yine ulaçlar adı altında ilgeç gruplarına yer verilmiştir. ¾ Daha önce kalan arkadaşların söylediğine göre: ilgeç grubu ¾ Beni dinlemediğinize göre: ilgeç grubu Bu ilgeç gruplarında, ilgeçlerin önünde ise sıfat-fiiller yer almaktadır. ULAÇLAR -Dik + iyelik takdirde -mE + iyelik durumunda Eylem - Ek İyelik Eki takdirde/ Örnekler durumunda devam et -ma -ma memnun -me -me kal yaşa çalış -dık/dik -duk/ -dük -tık/tik -tuk/tük -ım/-im/-um/üm -ın/-in/-un/-ün -ı/-sı/-i/-si/-u/su/-ü/-sü -mız/-ımız/imiz/-umuz/ümüz -nız/-ınız/ -iniz/-unuz/ -ünüz Takdirde durumunda Bu ilaçla ilgili bir sorun yaşamanız durumunda hemen doktorunuzu arayın. Düzenli çalışmadığınız takdirde başarılı olmanız mümkün değil. Ürünümüzden memnun kalmamanız durumunda 15 gün içinde iade edebilirsiniz. Böyle davranmaya devam ettiğin takdirde sana ceza vermek zorunda kalacağım. Bu ilaçla ilgili bir sorun yaşadığınız durumunda hemen doktorunuzu arayın. -ları/-leri 74 7. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar, yinelemeler ve belirteçler yer almaktadır. Ulaç ve yinelemeler konularının öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır: • Uygun ulaçları kullanarak beğenmeme, azımsama anlamı taşıyan yinelemeler kurma • “mi” soru sözcüğü ile ad, sıfat, çekimli eylem veya belirteçlerden anlamca pekiştirilmiş yinelemeler kurma (Uzun, 2011: 184). Kitabın yetmiş dokuz ve seksen üçüncü sayfalarında bunlarla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tabloları bulunmaktadır: ULAÇLAR …-(y)E …-(y)E Eylem/ Sıfat al Ek Örnekler -a … -a / Oscar ödülünü vere vere bu filme mi vermişler. yürü -ya … ya Evlilik yıl dönümü hediyesi olarak ala ala çiçek mi aldı. kal -e … e / Saatlerdir yürüyoruz ama yürüye yürüye üç kilometre yürümüşüz. seç -ye … ye On dakikadır örnek tümce düşünüyorsun, bula bula bu tümceyi mi buldun? bul Şirket iflas ettikten sonra elinde kala kala bir eski model bir araba kaldı. yürü Bunca cep telefonu modeli arasında seçe seçe bunumu seçtin. ver Bu elbise çok güzel, ala ala bunu aldım. YİNELEMELER Tümce … mi … Ad/Eylem - /Sıfat/hiç Ad/Eylem/ Tümce Sıfat/hiç Ne demek istediğini hiç mı hiç bir çorba içmek istiyorum. Onun sağı solu belli olmaz bilgili mi bilgili pırlanta gibi çocuktur. sıcak mu sıcak çok iyi bir insan. baharatlı mü baharatlı ama markete gidip ekmek bile alamaz. biliyor biliyor bu saatte gelir mi gelir efendi efendi ama kesinlikle uzun yolda güvenli değil. araba araba anlamadım. gelir gelir çalışkan çalışkan Görünüşte Sorsan Türkçe Şöyle Burak Öğretmenimiz Örnekler Görünüşte araba mı araba, ama kesinlikle uzun yolda güvenli değil. Burak efendi mi efendi, çalışkan mı çalışkan pırlanta gibi bir çocuktur. Ne demek istediğini hiç mi hiç anlamadım. Öğretmenimiz bilgili mi bilgili, deneyimli mi deneyimli, çok iyi bir insan. Onun sağı solu hiç belli olmaz bu saatte gelir mi 75 gelir. Sorsan Türkçe biliyor mu biliyor, ama markete gidip ekmek bile alamaz. Öğretmenimiz çok bilgili mi bilgili, deneyimli, deneyimli, çok iyi bir insan. Şöyle sıcak mı sıcak, baharatlı mı baharatlı bir çorba içmek istiyorum. 8. Ünite: Dil bilgisi konusu olarak edilgen fiillerin, ulaçların ve belirteçlerin yer aldığı bu ünitede kelime grubu olarak sadece ulaçlar yer almaktadır. Bu konunun öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki beceriyi kazanmaları amaçlanmaktadır: • Uygun ulaç ekiyle, ana eylemin gerçekleşme sürecinde yer almayan veya gerçekleşmesinde etkili olmayan anlamlar içeren yan cümleler kurma (Uzun, 2011: 185). Bu konuyla ilgili olarak kitabın doksan beşinci sayfasında aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmiştir: ULAÇLAR -mEksİzİn Eylem Ek Örnekler anla -maksızın din -meksizin Şirketimize iş yoğunluğundan şikayet etmeksizin mesai saatleri dışında bile çalışacak elemanlar lazım. İki ay boyunca durmaksızın çalışıp projeyi zamanından bitirdik. çık Bu formu doldurmaksızın başvuruda bulunamazsınız. sus şikayet et Yağmur bir haftadır dinmeksizin yağıyor. UNESCO din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın faaliyet gösteren bir kuruluştur. yap doldur On iki saat hiç uyumaksızın araba kullandı. Bu metinleri anlamaksızın sınavda başarılı olmanız mümkün değil. dur Konuşmacı kendine ayrılan süreyi de aşarak bir buçuk saat boyunca susmaksızın konuştu. uyu Kahvaltı yapmaksızın evden çıkmam. 9. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar ve bağlaçlar yer almaktadır. Bu konuların öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır: • Uygun ulaç eklerini kullanarak ana cümleyle çeşitli “yanı sıralık” ilişkileri kuran yan cümleler kurma, eylemin gerçekleşmesine koşul oluşturacak yan cümleler kurma • Uygun ulacı kullanarak eylemin gerçekleşme nedenini gösteren cümleler kurma 76 • Uygun ulacı kullanarak ana cümlede olumlu ya da olumsuz, daha da ileri gidilmesi gerektiren içerikte cümleler kurma • “ki” bağlacını kullanarak cümleler arasında çeşitli ilişkiler kurma (Uzun, 2011: 185). Bu konularla ilgili olarak kitabın yüz üç, yüz yedi ve yüz on birinci sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır: ULAÇLAR -mEklE, -mEklE beraber/birlikte -mEklE kalma, -Dik + iyelik + -(y)lE kal- Eylem - Ek İyelik Eki Ek Kal- kullan -ma -mak -ım/-im/-um/-üm kal kabul et -me -mek -ın/-in/-un/-ün -la/yla kalma -le/-yle çalış -dık / -tık -ı/-i/-u/-ü yorul -dik /- tik -ımız/-imiz/-umuz/-ümüz ol -duk / -tuk -ınız/-iniz/-unuz/-ünüz tanı -dük / -tük -ları/-leri Örnekler Öğretmen sınavı iptal etti. Dün gece sabaha kadar çalıştığımla kaldım. Çalışmalarından hiçbir yorulduğuyla kaldı. İlaçlarınızı düzenli kullanmakla birlikte beslenmenize de dikkat edin. Ali Bey aslında hiç zamanı olmamakla birlikte sizinle görüşmeyi kabul etti. Onu çok iyi tanımamakla birlikte cana yakın biri olduğunu söyleyebilirim. Teklifimizi kabul etmekle çok doğru bir karar verdiniz? olumlu alamadı Teklifimizi kabul etmemekle çok yanlış bir karar verdiniz? Teklifinizi kabul etmemekle birlikte konuyu tekrar düşüneceğim. Teklifimizi kabul etmekle kalmayıp çok doğru bir karar verdiniz? ULAÇLAR Eylem -mEk/-mE + iyelik koşuluyla/şartıyla - Ek İyelik/-lA Ek Örnekler Bu kitabı sana ancak üç gün sonra geri getirmen şartıyla verebilirim. getir -ma -mak -m koşuluyla göster -me -mek -n şartıyla gel -ma -sı/-si özür dile -me -mız/-miz aksat tekrarla -nız/-niz -ları/-leri İnterneti yalnızca ödevlerini aksatmamak koşuyla kullanabilirsin. Bir daha tekrarlamaman görmezden gelebilirim. Onu sadece affederim. benden özür koşuluyla dilemesi bu hatanı koşuluyla Eksik belgelerinizi üç gün içinde getirmek koşuluyla 77 kayıt yaptırabilirsiniz. Hamile bayanlara ancak doktor raporu göstermek koşuluyla uçağa binebilir. Yarınki partiye ancak senin de gelmek koşuluyla katılırım. BAĞLAÇ Tümce ki - Zaman/Kip Eki Kişi Eki ? - -(y)İm/m -mı ki Atatürk de- -ma -(İ)yor (+ -du/-muş/-sa) Sınıfa gir- -me -Dİ (+ -ysE) -(y)EcEk (+ ti/-miş/-sE) Sen Murat derse gelmedi acaba hasta Camları aç -sİn/-n Bitirememekten korkuyorsun. -mü _(y)İz/-k -(E/İ)r ( + Dİ/-miş/-sE) -mElİ (+ -ydi/-ymiş/-yse -sE (-ydİ/-ymİş) ondan bekliyorsun? -(sİnİz)/nİz mi yardım hiç kimse yok. -lar/-ler Söylediklerimi dinle- beni anlayasın. bu üniversiteye en yüksek puanla girdin. -mu ? -miş (+ tİ/-mİş/-sE) -mi Tümce evdeki çıksın. Sen ona hiç yardım et- yemek kokusu “Yurtta barış, dünyada barış” Örnekler Sınıfa girdim ki hiç kimse yok. Atatürk diyor ki: “Yurtta barış, dünyada barış” Murat derse gelmedi, acaba hasta mı ki? Camları aç ki evdeki yemek kokusu çıksın. Söylediklerimi dinlemiyorsun ki beni anlayasın. Sen ki bu üniversiteye en yüksek puanla girdin. Bitirememekten mi korkuyorsun. Sen ona hiç yardım ettin mi ki ondan yardım bekliyorsun. Sen bu üniversiteye en yüksek puanla girdin ki. Bitirememekten mi korkuyorsun. Bağlaç olan “ki” daha önce beşinci ünitede de verilmiştir. 10. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak adlaştırma, yinelemeler ve belirteçler yer almaktadır. Kitabın yüz on beş ve yüz yirminci sayfalarında kelime grubu olan adlaştırma ve yinelemelerle ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır: ADLAŞTIRMA -mİş + lİk + iyelik var/yok/ol-Dik /-(y)EcEk + iyelik var/yok/ol- Eylem Ek -lİk Kişi Eki - Örnekler ye -mış/-miş/muş/-müş -lık -ım/-im/-um/-üm var -lik -ın/-in/-un/-ün yok Benim de zaman zaman çocuklarıma kızdığım olur. Ama asla onlara ceza vermem. - -ı/-i/-u/-ü ol- kız git -dık/-dik/duk/-dük Bence bu otobüsün geleceği yok, taksiye 78 beste yap -tık/-tik/-tuk/tük gel -acak/-yacak sor -ecek/-yecek luk lük -ımız/-imiz/umuz/-ümüz binelim. Benim daha önce yemişliğim yok. -ınız/-iniz/unuz/-ünüz böyle bir yemek Aylardır sinemaya gittiğim mi var ki o filmi izlemiş olayım. -ları/-leri Hiç arayıp sorduğun yok, nerelerdesin. O çok ünlü bir yorumcu, bildiğim kadarıyla beste yapmışlığı da var. O çok ünlü bir yorumcu, bildiğim kadarıyla beste yaptığı da var. Daha önce adlaştırma adı altında birinci kitabın onuncu ünitesinde isim-fiil grubuna ve ikinci kitabın on birinci ünitesinde zarf-fiil grubuna yer verilmiştir. Bu ünitede ise adlaştırma adı altında sıfat-fiil grubu yer almaktadır. YİNELEMELER … -mEsİnE/-mEsİnE… … dE … Tümce Ek/Zaman Eki Eylem Ek/Zaman Eki Bağlaç Tümce Türkçe bil- -masına ara- de/da Üniversiteden mezun ol- -mesine ye- -(İ)yor (+ du/-muş) bugünlerde diyet yapıyorum. konuş- Onu ara- tanı- Murat kokteyl boyunca ye- anlatsev- Onu tanı- bil- Sevgi tatil konusu açılınca katıldığı turu anlatOnunla konuş- öğrenmezun ol- bende yedi. -(y)EcEk (+ti/-miş) fikrini değiştireceğini sanmıyorum. -miş (+ ti/miş) -(E/İ)r + Dİ / -miş) -mElİ (+-ydİ /-ymiş akademik konuşma yapamam. bir telefonu kapalıydı ulaşamadım. anlattı. pek görüşmüyoruz. Tatlıyı sev İngilizce öğren- ama -Dİ (+ -ydİ) … … -(İ)yor (+-du/-muş) -masına -Dİ (+ -ydİ) -mesine uzun zaman kullanmayınca unuttum her şeyi. aylardır iş bulamıyorum. -(y)EcEk (+tİ/-miş) -mİş (+ tİ/-miş) -(E/İ)r (+Dİ/-miş) -mElİ(+-ydİ/-ymiş) Örnekler Onunla ben de konuşacağım konuşmasına da/ama fikrini değiştireceğini sanmıyorum. Türkçe biliyorum bilmesine de/ama akademik bir Murat kokteyl boyunca yedide yedi. Üniversiteden mezun oldum olmasına da aylardır iş bulamıyorum. 79 konuşma yapamam. İngilizce öğrendim öğrenmesine ama uzun zaman kullanmayınca unuttum her şeyi. Onu aradım aramasına da/ama telefonu kapalıydı ulaşamadım. Tatlıyı sevmesine severim bugünlerde diyet yapıyorum. de/ama Sevgi tatil konusu açılınca katıldığı turu anlatı da anlattı. Onu tanıyorum görmüyoruz. tanımasına ama pek Yemekler harikaydı gece boyunca yedik de yedik. Onu tanımıyorum tanımasına ama pek görüşmüyoruz. Yineleme grubu bu kitabın yedinci ünitesinde de yer almıştır. Orada kelimeler “mı” soru edatıyla birbirine bağlanırken, burada “ama, da” bağlaçlarıyla birbirine bağlanmaktadır. 11. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak durum ekleri (yan işlevleri), ulaçlar ve soru (imalı) konuları yer almaktadır. Ulaçlar konusunun öğretilmesiyle öğrencilerin konuşma anından öncesine veya sonrasına ait süre belirten yan cümleler kurmaları amaçlanmaktadır. Kitabın yüz otuz birinci sayfasında kelime grubu olan ulaçlarla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tablosu yer almaktadır: ULAÇLAR -mE/(y)İş + iyelik + -(n)dEn önce/sonra/itibaren Eylem Ek İyelik Eki Ek belirle -ma başla -me -m/-ım/-im/um/-üm -dan/ndan -n/-ın/-in/-un/ün -den/nden bulun keşfedil gel -ış(y)ış -iş/(y)iş -uş/(y)uş -üş/(y)üş -sı/-si Örnekler önce sonra itibaren Amerika kıtasının keşfedilmesinden itibaren dünyada yeni bir dönem başladı. İşe başlamanızdan itibaren üç gün içinde eksik belgelerinizi tamamlayın. -mız/-miz İnsanın gen haritasının belirlenmesinden sonra birçok hastalığı önlemek mümkün olacak. -ımız/-imiz/umuz/-ümüz Senin anlattığın olay benim gelişimden önceydi. -nız/-niz Matbaanın bulunuşundan önce kitaplar elle çoğaltılıyordu. -ı/-i/-u/-ü -ınız/-iniz/unuz/-ünüz -lar/-leri Amerika kıtasının keşfedilmeden itibaren dünyada yeni bir dönem başladı. 12. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak sıfat, adlaştırma ve ilgeç konuları yer almaktadır. Kitabın yüz otuz dokuz, yüz kırk üç ve yüz kırk yedinci sayfalarında bu konularla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tabloları bulunmaktadır: 80 SIFATLAR (sıralanış) Sıfat Sıfat Sıfat Ad dün partideki/o/şu/gazete dün partideki/o/şu/gazete dün partideki/o/şu/gazete okuyan giysi/lokanta doktor/yaşlı doktor/yaşlı bütün/gözlüklü/eski/uz un boylu deri/sarışın/kırmızı/ bütün/gözlüklü/eski/uzun boylu deri/sarışın/kırmızı/siyah/ spor/bağcıklı araba/dünkü adam/program bütün/gözlüklü/eski/uzun boylu ayakkabı/lokanta deri/sarışın/kırmızı/siyah/ dolaptaki/dünkü/spor/ bağcıklı dolaptaki/dünkü siyah/dolaptaki/dünkü doktor/yaşlı taki/dünkü spor/bağcıklı Örnekler Dolaptaki, bütün, eski giysileri attım. Dünkü partideki, uzun boylu, sarışın, doktor kızı tanıyor musun? Şu, gözlüklü yaşlı adam kim? Bak o, kırmızı, spor araba benimki Ankara’daki en pahalı lokanta burasıdır. Siyah, deri, bağcıklı bir ayakkabı almak istiyorum. Deri, siyah, bağcıklı bir ayakkabı almak istiyorum. Bağcıklı, deri, siyah, bir ayakkabı almak istiyorum. Dünkü, sıkıcı yayınlıyorlar. programı bugün tekrar Gözlüklü, şu, gazete okuyan, adam kim? ADLAŞMA sıfat + iyelik > ad Sıfat Ad Çoğul İyelik Eki Örnekler hiçbir öğrenci -lar -sı/-si Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. kimi gün -ler -ı/-i/-u/-ü Bu metni iyi Türkçe bilen biriniz çevirsin. çok -mız/-miz Bu metni iyi Türkçe bilen bir öğrenci çevirsin. bir -ımız/-imiz/umuz/-ümüz Tüm öğrenciler yarın saat sekizde burada olacak. birçok tüm hep bazı -nız/-niz -ınız/-iniz/unuz/-ünüz -lar/-leri Birkaçınız bana yardım edebilir mi? Yarınki yarışmaya üçümüz de katılacağız. Bazı günler evden hiç çıkmıyorum. Bana göre en çalışkanınız Lisa. birkaç Bazılarımız hiç Türkçe bilmiyor. üç Çoğumuz ilk kez kursa katılıyoruz. en Kimimiz Avrupa’dan, kimimiz Asya’dan geliyor. çalışkan Birçoğumuz sınavın düşünmüyordu. bilen bu kadar zor olacağın Yarınki yarışmaya üçlerimiz de katılacağız. 81 Daha önce adlaştırma adı altında isim-fiil, zarf-fiil ve sıfat-fiil gruplarına yer verilmiştir. Burada ise adlaştırma adı altında zamirler konusuna yer verilmiştir. İLGEÇLER dışında, -(n)dEn başka -(n)İn yanındaydı/yanı sıra Eylem Ek İyelik Eki Ek başarılı ol -ma -m -me -n -dan/(n)dan ol spor yap doğur -mak -sı/-si -den/(n)den -mek -mız/miz -tan/ten -nız/niz Örnekler başka dışında yanında yanı sıra -ın/-nın -in/-nin -ları/leri Doktoruma göre spor yapmanın yanında beslenmeme de dikkat etmeliymişim. Satranç keyifli bir oyun olmasının yanı sıra zeka geliştirici bir uğraş. Satranç keyifli bir oyun olmasının yanında zeka geliştirici bir uğraş. Senin başarılı olman dışında hiçbir isteğim yok. Senin başarılı olmandan başka hiçbir isteğim yok. Küresel ısınma çevre sorunları doğurmasının yanı sıra çok önemli ekonomik sorunlara da neden olmaktadır. Doktoruma göre spor yapmaktan başka beslenmeme de dikkat etmeliymişim. 4.2. Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitaplarının Kelime Gruplarını Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi 1. HİTİT serisinin kitaplarında dil bilgisinin öğretimine yönelik olarak dil bilgisi tabloları yer almaktadır. Bunun dışında kitapların arkalarında “Dil Bilgisi Desteği” adı altında dil bilgisi ile ilgili açıklamaların bulunduğu bir bölüm bulunmaktadır. 2. HİTİT serisinin ilk iki kitabında öğretmen kitabı yer almaktadır. Bu kitaplarda öğretmene yardımcı olacak yeterli dil bilgisi yönergelerine yer verilmemekte, dil bilgisi açıklamalarını öğretmenin yapması beklenmektedir. Üçüncü kitabın ise öğretmen kitabı bulunmamaktadır. Bu nedenle bu kitapta, dil bilgisi tabloları ve dil bilgisi destek bölümü dışında hiçbir yönerge yer almamaktadır. Bu da dil bilgisi öğretiminin tamamen öğretmene bırakıldığını göstermektedir. 3. Kelime gruplarının ünitelere dağılımı incelendiğinde en çok ulaç grubunun yer aldığı görülmektedir. Bunda bazı ilgeç gruplarının, ulaç adı altında verilmesinin de 82 etkisi vardır. Örneğin, birinci kitabının on ikinci ünitesinde” -mE (+ iyelik) için / -mEk için, -mEk üzere” ile biten kelime grupları ulaç olarak verilmektedir. Oysa Leylâ Karahan’ın kitabında bunlar ulaç grubu içinde değil sonlarında bulunan ilgeçten dolayı edat grubu içinde yer almaktadır. İlgecin önünde bulunan -mE / -mEk ekleri ise isim-fiil grubu yapısı içindedir. İkinci kitabın on birinci ve on ikinci ünitesinde yer alan ve sonu “-Dik / -(y)EcEk + iyelik, -Dik / -(y)EcEk + iyelik halde, -mEsİnE rağmen / karşın” ilgeçleriyle biten kelime grupları, Leylâ Karahan’a göre edat grubuna girerken burada ulaç adı altında verilmiştir. Üçüncü kitabın ikinci ünitesinde de sonu “-Dik / -(y)EcEk + iyelik kadar, (y)EcEk kadar” ile biten ilgeç grupları ulaçlar adı altında verilmektedir. Bunların dışında da birçok ilgeç grubu, ulaç adı altında verilmiştir. Bunlar kitabın incelendiği bölümde belirtilmiştir. 4. Fiilimsiler konusunda en çok ulaç gruplarına yer verilirken ortaç ve isim-fiil grupları sadece birer ünitede işlenmiştir. Oysa bu gruplara daha fazla yer verilmesi konunun pekiştirilmesini sağlayabilirdi. 5. Bütün kelime grupları zorluk derecelerine göre ünitelere bölünmüşken, ortaçlar konusuna sadece ikinci kitabın sekizinci ünitesinde yer verilmiştir. Bir de üçüncü kitabın onuncu ünitesinde adlaştırma adı altında adlaşmış sıfat-fiiller konusuna yer verilmiştir. Bu ünitenin dışında ortaçlar konusu yer almamaktadır. 6. İsim-fiil grubuna, sadece birinci kitabın onuncu ünitesinde adlaştırma adı altında yer verilmiştir. Bu ünitenin dışında, ikinci kitabın on birinci ünitesinde adlaştırma adı altında ulaçlar, üçüncü kitabın onuncu ünitesinde adlaştırma adı altında adlaşmış sıfat-fiiller ve üçüncü kitabın on ikinci ünitesinde ise adlaştırma adı altında zamirler konusu verilmiştir. 7. Leylâ KARAHAN’ın kitabında on dört kelime grubu yer alırken HİTİT kitabında on kelime grubuna yer verilmiştir. HİTİT kitabında bulunmayan kelime grupları şunlardır: unvan grubu, birleşik isim grubu, ünlem grubu ve kısaltma grubu. 8. Leylâ KARAHAN’ın kitabında isim tamlamaları belirtili isim tamlaması ve belirtisiz isim tamlaması olarak ikiye ayrılırken HİTİT kitabında belirtili isim tamlaması, belirtisiz isim tamlaması ve zincirleme isim tamlaması şeklinde üçe 83 ayrılmıştır. Leylâ Karahan’a göre zincirleme isim tamlaması diye bir şey yoktur. Bunlar iç içe geçmiş isim tamlamalarıdır. 9. Adlaştırılmış sıfat-fiiller öğretilmediği hâlde sekizinci ünitedeki alıştırmalarda kullanılmıştır. Bu da sıfat-fiil konusunu yeni öğrenen öğrencilerin sorun yaşamasına neden olabilir. Bunun yerine bu alıştırmaların, üçüncü kitabın onuncu ünitesinde adlaştırma adı altında verilen adlaşmış sıfat-fiiller konusunda verilmesi daha uygun olabilirdi. 10. Üçüncü kitabın dördüncü ünitesinde kurallı birleşik fiillere yer verilmiştir. Yeterlik fiil dışındaki tezlik ve sürerlilik fiilleri sadece bu ünitede yer alırken, yaklaşma fiiline az kullanıldığından yer verilmemiştir. 11. Yeni HİTİT Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitapları, Türkçeyi yabancılara öğretmek açısından yeterli bir kaynak durumundadır. 3.5. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi Kitabında Kelime Gruplarının Öğretimi Gazi Üniversitesi Türkçe Öğrenim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÖMER), yabancılara Türkçe öğretmek amacıyla “Yabancılar İçin Türkçe 1”, “Yabancılar İçin Türkçe 2”, “Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi” ve “Yabancılar İçin TCS-YÖS Türkçe Deneme Sınavları” olmak üzere dört ayrı kitap hazırlamıştır. Yabancılar İçin Türkçe 1 ve Yabancılar İçin Türkçe 2 adlı kitaplarda, dil bilgisi, yazılı anlatım, sözlü anlatım, dinleme ve anlama bölümleri yer almaktadır. Yabancılar İçin Dil Bilgisi adlı kitapta dil bilgisi konularının açıklamaları ve alıştırmaları bulunmaktadır. Yabancılar İçin TCSYÖS Türkçe Deneme Sınavları adlı kitap ise öğrencileri Türkçe yeterlilik sınavlarına hazırlamaktadır. Çalışmamızda, yukarıda saydığımız eserlerden sadece Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabı incelenmiştir. Bu kitap dört bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerde yer alan konular aşağıdaki gibidir: Birinci Bölüm (Ses Bilgisi) 1. Alfabe 2. Ses, Harf, Hece 84 3. Büyük Ünlü Uyumu 4. Ünsüz Uyumu 5. Ünsüz Yumuşaması İkinci Bölüm (Kelime) 1. Ad 2. Ek Fiil 3. Zamir (Adıl) 4. Fiil (Eylem) 5. Ek Fiil ve Çekimi 6. Sıfat (Ön Ad) 7. Zarflar (Belirteçler) 8. Fiilimsiler (Eylemsiler) 9. Birleşik Kipler 10. Yapı Bakımından Kelimeler 11. Edatlar 12. Bağlaçlar 13. Ünlemler 14. Fiil Kiplerinde Anlam (Zaman) Kayması 15. Anlam Bakımından Kelimeler Üçüncü Bölüm (Cümle) 1. Cümlenin Ögeleri 2. Cümle Çeşitleri 3. Fiil Çatısı Dördüncü Bölüm (Anlatım Bozuklukları) 1. Anlama Dayalı Bozukluklar 2. Yapıya Dayalı (Dil Bilgisi Hatalarından Kaynaklanan) Bozukluklar Çalışmamızda kelime grupları konusu ele alındığı için, dört bölümden oluşan bu kitabın sadece ikinci bölümü incelenmiştir. Kitabın ikinci bölümünde kelime grubu olarak isim tamlaması, sıfat tamlaması, isim fiil, sıfat fiil, zarf fiil, birleşik isim, birleşik fiil, edat, bağlaç, ünlem konuları yer almaktadır. Bu konularla ilgili kitapta yer alan açıklamalar ve alıştırmalar aşağıdaki gibidir: 85 1. İsim Tamlaması: Bazen bir kavramı, nesneyi anlatmak için bir kelime yeterli olmaz. Bu durumda birden fazla isim, ekler ile bir araya gelir. Böyle isim gruplarına isim tamlaması denir. İsim tamlamalarında birinci isim tamlayan, ikinci isim tamlanandır. Kapı – nın kol – u masa örtüsü tamlayan tamlanan tamlayan tamlanan İsim tamlamaları ikiye ayrılır. Belirtili isim tamlaması ve belirtisiz isim tamlaması. a) Belirtili İsim Tamlaması: Belirtili isim tamlamasında her iki isim de ek alır. Tamlayan ilgi hâli eki, tamlanan iyelik eki alır. üst-ü duvar-ın reng-i masa-nın tamlayan tamlanan tamlayan tamlanan b) Belirtisiz İsim Tamlaması: Belirtisiz isim tamlamasında tamlayan ek almaz. Tamlanan iyelik eki (-ı, -i; -u, -ü; -sı, -si; -su, -sü; -ları, -leri) alır. Belirtisiz isim tamlamaları genel isimler yapar. köy tamlayan okul-u tamlanan çam tamlayan ağaçları tamlanan Kural: İsim tamlamaları hâl eki alabilir. Masa örtüsüne çay döktüm. Evin önünde bir kulübe var. Çocuk bahçe duvarından düştü. Babam evin çatısını onardı (Gazi TÖMER, 2006 :49-51). 2. Sıfat Tamlaması: Sıfat tamlaması bir sıfat ve bir ismin birlikte kullanılmasıyla oluşur. güzel sıfat ev : sıfat tamlaması isim küçük sıfat bahçe : sıfat tamlaması isim Bir sıfat tamlamasında sıfat, isimden önce gelir. Sıfat tamlayan, isim tamlanan unsurdur. Sıfat tamlamasında sıfat olan kelime isim çekim eki almaz. yorgun tamlayan işçi tamlanan boyacı çocuk tamlayan tamlanan (Gazi TÖMER, 2006: 140) Fiilimsiler (Eylemsiler): Fiiller belli eklerle cümle içinde isim, sıfat veya zarf görevinde kullanılır. Bu kelimelere fiilimsi (eylemsi) denir. 86 Ben sinemaya gitmek istiyorum. Gelecek hafta tatil başlıyor. Arkadaşımı görünce çok şaşırdım. Fiilimsiler; isim-fiiller, sıfat-fiiller (ortaçlar) ve zarf-fiiller (bağ fiiller) şeklinde üç grupta ele alınır. 3. İsim - Fiiller Fiillerden yapılan iş, oluş ve hareket isimleridir. Cümlede isim gibi kullanılır ve isim çekim eklerini alabilirler. -mak / -mek (mastar) Bütün fiil kök ve gövdelerine gelir. Fiil isimleri yapar. koşmak, göstermek, açmak, biçmek… Örnek Cümleler: Yaşamak güzeldir. Ders çalışmak istemiyorum. Onu görmek beni heyecanlandırdı. Bu fabrikada çalışmak istiyorum. Benim en büyük hayalim bir roman yazmaktır. Ailesinden uzakta yaşamak onu çok üzüyor. Not: -mak / -mek eki kalıcı isimler de yapar: yemek, çakmak, ekmek. Şimdi canım yemek yemek istemiyor. isim isim-fiil Çakmağınızı alabilir miyim? Ekmek fiyatlarına yüzde beş oranında zam yapılmış. Kural: Türkiye Türkçesinde –mak/-mek ekli isim-fiiller ayrılma hâli (-dan, den…) eki ile çok sık kullanılır ve çoklukla sebep bildirir: Yürümekten ayaklarıma kara sular indi. Ağlamaktan gözleri şişmiş. Klasik Türk müziği dinlemekten çok hoşlanırım. Beklemekten sıkıldık. Ona güvenmekten başka çaresi yoktu. -ma / -me Fiillerden iş ve hareket isimleri yapar. Bu ek de bütün fiillere gelebilir ve isim çekim eklerini alabilir. Sevme, dinleme, isteme, yürüme, konuşma… Bu bayram tatili dinlenmemi sağladı. Annem geç saatlerde sokağa çıkmamı istemiyor. Baba çocuklarına en iyi şekilde bakmaya çalışıyor. Birinci sınıflar üç ayda okumayı öğrendi. Konuşmada ses tonuna özen göstermek gerekir. Hafta sonu evi temizlemeyi istiyor. 87 Not: Bu ek aynı zamanda kalıcı isimler de yapar. okuma-yazma yağma (talan) dondurma toplama kavurma çıkarma çelme çarpma inme (felç) bölme dolma kazma basma bağlama Örnek Cümleler: Marketten dondurma da alalım. Annem bana dolma yapmayı öğretti. Kahvaltıda nefis bir kavurma yedik. Kazmayla bahçeye bir çukur kazdık. Çarpma ve bölme birbirinin tersidir. -ış, -iş / -uş, -üş İşlevi –ma/-me ekine benzer. Bu ek genellikle kalıplaşmış iş, hareket isimleri yapar. gülüş, davranış, giriş, çıkış, bakış, uçuş, kalkış, oturuş… Güzellik, gözler arkasındaki bakışlarda gizlidir. Davranışlarını hiç beğenmiyorum. Gülüşünüzün altında nasıl bir anlam var, acaba? Duruşu bana kardeşimi anımsatıyor. -ış, -iş / -uş, -üş isim-fiil eki isim tamlamalarında kullanılır. giriş kapısı dalış aleti açılış programı iniş takımı davranış şekli bakış açısı (Gazi 2006:149-153 ). TÖMER, 4. Sıfat –Fiiller (Ortaçlar) Fiiller belli ekler yardımıyla cümlede sıfat görevinde kullanılır: Konuşan kişi komşumun kızıdır. Gelecek hafta seçimler yapılacak. Bütün gece geçmiş günlerden konuştuk. Eğer sıfat fiil olan kelime isim çekim eki alırsa o durumda kelime sıfat olmaz; isim hâline gelir: utanmaz adamı gördün mü? sıfat – fiil utanmaz-ı gördün mü? isim -an / -en Fiillerden geçmiş zaman, geniş zaman ve şimdiki zaman anlamı taşıyan sıfatlar yapar. Oradaki bize bakan kadın seni sordu. (şimdiki zaman) (Kadın bize bakıyor, kadın seni sordu.) 88 Bu mağazada yürüyen merdiven var. (geniş zaman) Ağlayan çocuğa şeker aldı. (geçmiş zaman) (Çocuk ağlıyor, o, çocuğa şeker aldı.) Not: Bu ek bazen kalıcı isimler de yapabilir. bakan, düzen, kalkan, çağlayan, kardelen... Ekonomi bakanı bugün Almanya’ya geliyor. Kalkan bir savaş aletidir. Ülkemizde çok güzel çağlayanlar vardır. Kural: Bazen sıfat-fiilin tamladığı isim düşebilir: Konuşan kişi bizim öğretmenimizdir. Konuşan bizim öğretmenimizdir. Sınıfını geçen arkadaşlarım tatile gidecekler. Sınıfını geçenler tatile gidecekler. -ası /- esi Fiillerden istek anlamlı sıfat-fiiller yapar. İşlek bir ek değildir. kırıl-ası el (Onun elleri kırılsın istiyorum.) kahrol-ası dünya (Dünyanın yok olmasını istiyorum.) görül-esi yerler (O yerleri görmek istiyorum.) yıkıl-ası ev (O evler yıkılsın, yok olsun istiyorum.) -ar / -er Fiillerden geniş zaman anlamlı sıfat-filler yapan bir ektir ve genellikle kalıplaşmış isimler meydana getirir. çal-ar saat koş-ar adım yaz-ar kasa Örnek Cümleler: Dükkanın yazar kasası çalışmıyor. Öğretmen koşar adımlarla içeri girdi. Yeni bir çalar saat almak istiyorum. Bir evde gelir ve giderler denk olmalıdır. Ünlü yazar yeni kitabını tamamladı. Okurları yazarın yeni kitabını çok beğendi. Döner en sevdiğim yemektir. -maz / -mez Eklendiği fiile geniş zamanda olumsuzluk anlamı veren sıfat-fiiller yapar. utan-maz adam çık-maz sokak görün-mez kaza Örnek Cümleler: Uslanmaz çocuk yine okuldan kaçmış. 89 Sınavlarda tükenmez kalem kullanılmaz. Omleti yanmaz tavada yapalım. Çözülemez bir problemle karşı karşıyayız. -dık / -dik Fiillerden geçmiş zaman ve geniş zaman anlamlı sıfat-fiiller yapan bir ektir. tanı-dık yüz bil-dik adam Kural: Bu ekin iyelik ekleriyle kullanımı daha yaygındır ve bu durumda sondaki “k” ünsüzü “ğ” ye dönüşür. Kazandığın para senin için yeterli mi? Bence görüştüğün insanlara dikkat etmelisin. En sevdiğin yemek hangisidir? Onu gördüğüm zaman selamını söyleyeceğim. Örnek Cümleler: Okuduğum kitap hoşuma gitmedi. Dün seyrettiğin filmi beğendin mi? Aradığım arkadaşımı bulamadım. Temizlediğim evi kirletmiş. Annem sevdiğim yemekleri yapmış. -ecek / -acak Fiillerden gelecek zaman ve “bir şey için”, “-mesi gereken” anlamlı sıfatfiiller yapar. gelecek hafta kalacak oda içecek su temizlenecek bahçe okunacak kitap yıkanacak çamaşır toplanacak meyve yakacak odun * Bu ek ile kalıcı isimler de yapılır. gelecek yiyecek giyecek yakacak açacak içecek Örnek Cümleler: İyi bir gelecek için üniversiteyi bitirmelisin. Yakacak fiyatlarına zam gelmiş. Tatil için giyeceklerini şimdiden hazırla. Dolapta hiç içecek kalmamış. * Bu ek de iyelik eklerini alabilir. İzleyeceğimiz film umarım güzeldir. Yapacağımız işler hakkında biraz bilgi alabilir miyim? Geleceğin günü sabırsızlıkla bekliyorum. Gideceğiniz yeri belirlediniz mi? Okuyacağımız kitapları aldınız mı? 90 Cevaplayacağımız sorular bunlar. Sevineceğiniz bir haber vereceğim. -mış / -miş; -muş / -müş Fiillerden geçmiş zaman anlamlı sıfat-fiiller yapar. geçmiş gün kızarmış ekmek büzülmüş kumaş okumuş insan bitmiş ev yapışmış etiket Örnek Cümleler: Sabah kahvaltısında kızarmış ekmek yemeye bayılıyorum. Arkadaşlarla geçmiş günler hakkında konuştuk. Bitmiş evleri sahiplerine teslim ettiler. Sonbaharda ağaçların sararmış yaprakları dökülür (Gazi TÖMER, 2006: 154-160). 5. Zarf – Fiiller (Bağ – Fiiller) Bir işin, hareketin nasıl, ne zaman yapıldığını anlatmak için belli ekler yardımıyla fiillerden türetilen zarflardır. Otobüsten inince beni mutlaka ara. (Otobüsten in, o zaman beni ara.) Konuları anlayarak ezberlemelisin. (Konuları önce anla, sonra cevap ver.) Onu istasyonda bırakıp gittim. (Önce onu istasyona bıraktım, sonra gittim.) Kimseye haber vermeden gel. (Kimseye haber verme, gel.) -ıp / -ip; -up / -üp Bu ek asıl fiille eklendiği fiil arasında zaman, sebep ve durum bakımından ilişki kurar. Burada zarf-fiildeki iş biter ve bunun ardından asıl fiil gerçekleşir. Eve gidip ders çalışacağım. zarf- fiil asıl fiil Örnek Cümleler: Yemeğini yiyip bitirdi. Kazayı görüp, hemen polisi aradı. Mektubu bir zarfa koyup, gönderin. Saçlarını yıkayıp kuruladı. Eşyalarını toplayıp evden çıktı. -arak / -erek Fiillerden, asıl fiilin yapılma şeklini belirten zarf-fiiller türeten bir ektir. Ahmet ağlayarak eve koştu. zarf-fiil asıl fiil (Ahmet koşuyor ve ağlıyor.) Lütfen bağırarak konuşmayınız! O, gerçekten işini severek yapıyor. 91 İyice düşünerek karar veriniz. * Bu ek bazen şart anlamıyla da kullanılır. İdeallerinize ancak çalışarak ulaşabilirsiniz. İlaçlarınızı düzenli kullanarak iyileşebilirsiniz. Ona, bu numarayı arayarak ulaşabilirsiniz. Bu ekonomik krizi sıkı önlemler alarak aşabilirsiniz. -ken Asıl fiilin, zarf-fiilin devam ettiği sırada gerçekleştiğini anlatır. Bu ekin kullanımı sırasında fiil ile -ken eki arasına genellikle geniş zaman eki (-r, -ır, -ir, ur, -ür) girer: gel-ir-ken, gid-er-ken, dinle-r-ken… Örnek Cümleler: Dün okula giderken arkadaşlarımı gördüm. (Okula gidiyoruz, o sırada arkadaşımı gördüm.) Hoca ders anlatırken sınıfa müdür girdi. Yemek yerken konuşmamalısın. Ders çalışırken müzik dinlemeyi çok severim. Eve gelirken bir de ekmek alır mısın? Not: -ken zarf-fiil ekinin, -yorken / -mişken / -ecekken şeklinde kullanımları da vardır. Okula gidiyorken teyzemle karşılaştım. Yalnızca bir kazak alacakken dört tane aldım. Umut’u arayacakken yanlışlıkla seni aramışım. Markete gitmişken valizimi de alabilir misin? Yukarı çıkmışken muslukları da kontrol et. Not: Bu ek isimlerle de kullanılır. Dedem, ben üç yaşındayken ölmüş. Bebekken saçlarım sarıymış. Babam askerdeyken çavuşmuş. Çay sıcakken içilir. Hava soğukken pencereleri uzun süre açık tutma. -alı / -eli Eklendiği fiilin, asıl fiilin başlangıç noktası olduğunu veya zarf-fiil ile konuşulan zaman arasındaki süreci anlatır. Buraya geleli üç yıl oldu. Evleneli yüzü hiç gülmemiş. İstanbul’a gideli bizi hiç aramadı. Ders başlayalı on beş dakika oldu. Hastaneye yatalı bir hafta oldu. Gittin gideli bizleri aramadın. Okula başladım başlayalı tatil yapamadım. Arabamı sattım satalı otobüse biniyorum. 92 Not: Bu ekin kullanıldığı yerlerde –dığından / -diğinden; -tığından / tiğinden beri (bu yana) kalıbı da kullanılır. Evleneli onu göremedim. Evlendiğinden beri (bu yana) onu görmedim. Hasta olalı huysuzlaştın. Hasta oluğundan bu yana (beri) huysuzlaştın. Okullar kapanalı tek bir kitap okumadı. Okullar kapandığından beri (bu yana) tek bir kitap okumadı. -ınca /-ince; -unca / -ünce Bu ekin kullanıldığı yerlerde zarf-fiil, asıl fiilin gerçekleşme zamanını ve/veya sebebini anlatır. Örnek Cümleler: Mektup gelince gerçekten çok sevindim. (zaman-sebep) Onu görünce heyecanlanıyor musun? (zaman-sebep) Sınavı geçtiğini öğrenince sevinçten çılgına döndü. (zaman-sebep) Eve gidince beni mutlaka ara. (zaman) Bilgisayarı açınca ekranda çok hoş bir çiçek resmi göreceksin. (zaman) Saat sekiz olunca evden çıkalım. (zaman) Not: -ınca / -ince eki yerine “-dıktan sonra”, “-dık + iyelik eki + zaman” ve –dığında, -diğinde, -duğunda, -düğünde gibi kurulumlar da aynı anlamı verebilir. Eve gidince, beni mutlaka ara. Eve gittikten sonra beni mutlaka ara. Eve gittiğin zaman beni mutlaka ara. Üniversiteyi bitirince yüksek lisans yapacağım. Üniversiteyi bitirdiğim zaman yüksek lisans yapacağım. Üniversiteyi bitirdikten sonra yüksek lisans yapacağım. -a / -e Bu ekin kullanıldığı yerlerde zarf-fiil, asıl fiilin nasıl yapıldığını anlatır. Bu durumda, bu zarf-fiil iki defa kullanılır. Örnek Cümleler: Yemeğini yedikten sonra koşa koşa futbol sahasına gitti. Gide gide yolu yarıladık. Konuşa konuşa problemi çözdük. Onları bekleye bekleye sıkıldık. Su içe içe midem bulandı. Yeni arabanızı güle güle kullanın. -(ı, i, u, ü; a, e)r …-maz / -mez Asıl fiilin hemen, çabucak yapıldığını anlatır. Bu ekin kullanıldığı yerlerde asıl fiil, zarf-fiildeki hareketin hemen ardından gerçekleşir. 93 Örnek Cümleler: Otobüsten iner inmez seni ararım. (“Otobüsten inerim, hemen seni ararım.”) Başkan konuşmasını bitirir bitirmez gazeteciler soru sormaya başladı. Yemek pişer pişmez sofrayı hazırlarım. Bebek annesini görür görmez gülümsedi. Vapur iskeleye yanaşır yanaşmaz yolcular inmeye başladı. Konser biter bitmez eve dönelim (Gazi TÖMER, 2006: 161-169). 6. Birleşik İsimler: Bunlar birden fazla sözcükle kurulmuş isimlerdir. * Birleşik isim oluşturan sözcükler tek bir isim gibi kabul edilirler. İsim çekim eklerini alabilirler. Ek fiil ile çekimlenebilirler. Birleşik isimler bazen ayrı bazen bitişik yazılırlar. Tren kuzeybatıya yöneldi. Yaralılar hastahaneye götürüldü. Başbakanımızın konuşmasını dinledin mi? En sevmediğim şey dedikodudur. Birleşik isimler şu şekilde karşımıza çıkabilir: a) Belirtisiz isim tamlaması şeklinde olabilir. hanımeli, pastane, pazartesi, bel kemiği, ay tutulması, bilinçaltı, aslanağzı, kargaburnu, köpek balığı, buzdolabı, yayınevi, samanyolu… Köpek balığı açık denizlerde yaşar. Bu gece ay tutulması olacak. Tüm yaşadıklarımız bilinçaltımızda kayıtlıdır. Bel kemiğim ağrıyor. Buzdolabımın buzluk kapağı kırılmış. b) Sıfat tamlaması şeklinde olabilir. bugün, herhâlde, açıkgöz, cingöz, bozkır, Atatürk, demirbaş, Akbank, anayasa, sivrisinek, alabalık, başbakan, karadut, Aksaray, acıbadem, kırkayak, karabiber, tezcanlı… Her devletin bir anayasası vardır. Başhekim hastaları kontrol etti. Köylüler bir uçan daire görmüşler. Babamla Kadıköy’de alabalık yedik. Yaz döneminde sivrisineklere karşı bir önlem almak zorundayız. c) Bir isim, bir fiilden oluşmuş ifadeler de kalıplaşarak birleşik isim oluşturabilir. Her ülkeyi ayakta tutanlar, gerçek yurtseverlerdir. Savaşan devletler ateşkes ilân ettiler. Amcam varyemez bir adamdır. 94 d) İki çekimli fiil bir araya gelerek birleşik isim oluşturabilir. Çiftçiler biçerdöverle öğleye kadar tüm ekinleri biçtiler. Kardeşim vurdumduymazlığı yüzünden sınıfta kaldı. e) Bir isim ve bir sıfat-fiilin birleşmesi ile oluşturulmuş olabilir. gökdelen, ağaçkakan, başkesen, Dolmabahçe Sarayı… İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nı gezdik. İstanbul Boğazı çevresinde gökdelen inşa etmek yasaktır. f) İki sıfatın birleşmesi ile de birleşerek isim oluşturulabilir. biraz, dikbaşlı, soğukkanlı, sıcakkanlı, ikiyüzlü… Bazı insanlar sıcakkanlıdır. Doktorlar soğukkanlıdır (Gazi TÖMER, 2006: 226-227). 7. Birleşik Fiiller: Kimi zaman bir hareketi, işi, oluşu anlatmak için tek bir fiil yetmez. O zaman birden fazla sözcük bir araya getirilir ve birleşik fiiller oluşturulur. Bu tür fiillere birleşik fiiller denir. Tüm çocuklar güneşten hasta oldu. Komutan askerlerine emretti: “İleri!” Tatilin gelmesini iple çekiyorum. Birleşik fiiller üçe ayrılır: a. Bir İsim ve Bir Yardımcı Fiilden Oluşan Birleşik Fiiller İsim soylu bir sözcüğü fiil yapmak için öncelikle yapım eklerinden yararlanırız. Ancak bazı sözcüklerin fiil şekilleri yoktur. Bu tür sözcükleri fiil yapmak için et-, ol-, eyle-, kıl- yardımcı fiillerini kullanırız. Yabancı isimler de bu yolla fiilleşir. Kimi isimleri fiilleştirmek için ise her iki yoldan da faydalanırız. hasta oletki ethastalanetkileyasak etyumurta yapyasaklayumurtlaiyi oliyileşYemeği fazla kaçırınca hasta oldu. Yemeği fazla kaçırınca hastalandı. Devlet kapalı mekânlarda sigara içmeyi yasak etti. Devlet kapalı mekânlarda sigara içmeyi yasakladı. * “etmek” ve “olmak” fiillerini çok kullanırız, “eylemek” ve “kılmak” fiilleri daha az kullanılır. Etmek Yardımcı Fiili 95 Bu yardımcı fiil, bir şey yapmak, bir şey meydana getirmek, bir şeyin olmasını sağlamak anlamını taşıyan fiiller yapar. yok et-, alay et-, yolcu et-, tamir et-… Bana yardım edebilir misiniz? Bu gece kardeşimi yolcu edeceğiz. Tamirci arabamı yarım saatte tamir etti. Kural: bazı sözcüklerle birleşik fiil yaparken sözcükte ünlü düşmesi veya ünsüz türemesi olabilir. sabır + et- > sabretbahis + et- > bahsetseyir + et- > seyretzan + et- > zannetred + et- > reddet- Ünlü düşmesi Ünsüz türemesi Günde iki saat televizyon seyrederim. Bugün kendimi iyi hissetmiyorum. Okul idaresi izin isteğimizi reddetti. Sana emrediyorum. Buraya gel! Eylemek Yardımcı Fiili Bu fiil “etmek” fiili ile aynı anlamdadır. Az kullanılır. Bu fiilin yerine çoğunlukla “etmek” fiilini kullanırız. reddeyle- (reddet-) arz eyle- (arz et-) sabreyle- (sabret-) Olmak Yardımcı Fiili Bu yardımcı fiile ile “bir şey olmak”, “bir durumdan başka bir duruma geçmek” anlamına gelen fiiller yaparız. ‘olmak’ yardımcı fiilinin kullanıldığı cümlelerde, fiilin anlattığı (ifade ettiği) hareketten veya durumdan yalnızca işi yapan özne etkilenir. Fiilden etkilenen başka bir varlık (nesne) yoktur. yok ol-, deli ol-, iyi ol-, hasta ol-, mahvol-… kahır ol- > kahrolhapis ol- > hapsolÇocuk girdiği bütün sınavlarda başarılı oldu. Hasta üç ay içinde tamamen iyi olacak. Yavru aslan avcılara esir oldu. Yağmurda giysilerin berbat olmuş. Annemin hasta olduğunu duyunca kahroldum. * “olmak” yardımcı fiili, sıfat fiillerle (ortaçlarla) de yaygın şekilde kullanılır. Artık bize gelmez oldun. Yaşlı adamın gözleri görmez olmuş. Ağaçlar kesildiğinden beri kuşlar ötmez oldu. 96 Yarın ülkeme varmış olacağım. Annem eve dönmüş olmalı. Masa oturup çalışacak oldum, arkadaşım geldi. Adam yılanı öldürecek oldu, yılan kayaların arasına girip kayboldu. O günden bu yana kedileri sever olmuş. Kılmak Yardımcı Fiili Bu yardımcı fiil anlamca “etmek” yardımcı fiiline benzer. Bir şey yapmak, bir şey etmek, bir şey hâline getirmek anlamına gelir. Bu fiilin kullanım alanı genişlemektedir. namaz kıl-, etkili kıl-, etkin kıl-, zorunlu kıl-, icra kıl-, üretken kıl-, yararlı kıl-, işler kıl-, başarılı kıl-,… Havanın serinlemesi işçileri daha üretken kıldı. Müdürümüz saat dokuzda işe gelmemizi zorunlu kıldı. b. Kurallı Birleşik Fiiller Kurallı birleşik fiiller iki fiilin birleşip kaynaşması ile oluşan fiillerdir.bunlar belirli bir kurala göre yapılır. Kural: Kurallı birleşik fiil oluşturulurken asıl fiil ile yardımcı fiil –a- (-e-), ı- (-i-, -u-, -ü-) zarf-fiil eklerinden biri ile birleştirilir, kaynaştırılır. anafiil + zarf-fiil eki + yardımcı fiil git-e-bil- > al-ı-ver- > gidebilalıver- otur-a-durdüş-e-yaz- > > oturadurdüşeyaz- Kural: Kurallı birleşik fiillerde kip ve kişi ekleri ikinci fiilin üzerine gelir. uyuyabil-ir-im > uyuyabilirim miyavlayıver-miş > miyavlayıvermiş öleyaz-dı-m > öleyazdım Yeterlik Fiili “bilmek” Bu yardımcı fiil, temel fiile “bir şey yapmaya gücü yetmek” anlamını katar. anafiil + (y)-a- /-e- + bilmek İzin alınca tatile gidebileceğim. Bu problemi bir tek öğretmenimiz çözebilir. Kütüphaneden aldığım romanı üç haftada okuyabildim. Bu konuda sana yardımcı olabilirim. Not: Yeterlik fiili “ihtimal (olasılık)” veya tahmin de bildirebilir. 97 Gökte bulutlar var, yağmur yağabilir. Bebek hasta olabilir. Saçlarımı kestirebilirim. Soğuk su içme, hasta olabilirsin. Not: Yeterlik fiili “izin istemek, rica etmek” için de kullanılır. Affedersiniz! Yardımcı olabilir misiniz? Tuzluğu alabilir miyim? İki ekmek verebilir misin? Bu fiilin olumsuzu yapılırken yardımcı fiil ortadan kalkar. Olumsuzluk eki doğrudan –a- (-e-) üzerine gelir. anafiil + -ama- /-eme + kip eki + kişi eki Çay içince uyuyamam. Evi tek başıma temizleyemem. Karanlıkta iyi göremedi. Zamanım yok size gelemeyiz. Geç kaldı, derse giremeyecek. Gözlüksüz iyi okuyamıyor. Tezlik Fiili “vermek” Bu yardımcı fiil, temel fiilin kolaylıkla / çabucak / ansızın gerçekleştiği anlamlarını katar. anafiil + -ı- (-i-, -u-, -ü-) + vermek Merdivenden düşüvermiş. Çocuk masumca gülüverdi. Senin gömleğini de yıkayıverdim. Ali söylemek istediği her şeyi söyleyiverdi. * Tezlik fiilinin olumsuz şekli ve soru şekli az kullanılır. “Size de ekmek alıverelim mi?” ifadesi yerine daha çok; “Size de ekmek alalım mı?” ifadesi kullanılır. “Gömleğimi yıkayıvermedi.” cümlesi yerine daha çok; “Gömleğimi yıkamadı.” cümlesi kullanılır. * Olumsuz bir fiil, tezlik fiilini alırsa; anafiile “aniden bir şeyden vazgeçme, bir şeyi bırakma” anlamını katar. Sınava girmeyiverdi. (Sınava girmedi, sınava girmekten vazgeçti.) Ayşe son anda davete gitmeyiverdi. (Davete gitmekten vazgeçti.) Adam borcunu ödemeyiverdi. (Adam borcunu ödemekten vazgeçti.) 98 * Tezlik fiili ile yapılan kelimeler cümlede fiilimsi görevinde de olabilir, kimi durumlarda isimleşip hâl ekleri ve iyelik eklerini de alabilirler. Birden dolu yağıvermesi tüm ürünleri mahvetti. Çocuğu gönderivermeden eline birkaç kuruş sıkıştırdı. Dedemin aniden ölüvereceği kimsenin aklına gelmezdi. Bir fincan kahve içivermeden seni bırakmam. Süreklilik Fiilleri “durmak, kalmak, gelmek” Süreklilik fiilleri, cümlede eylemin devamlı yapıldığını anlatır. Asıl fiile süreklilik anlamı veren yardımcı fiiller şunlardır: dur-, kal-, gelanafiil + a- / -e- + dur- / kal- / gelSiz çayınızı içedurun. Biz yemeğimizi yiyeduralım. Sen içeride oturadur, ben beş dakika sonra geliyorum. Televizyon izlerken uyuyakalmışım. İlkokul öğretmenimi görünce şaşakaldım. Gece yarısı Murat çıkageldi. Yaklaşma Fiili “yazmak” Bu yardımcı fiil ana eylemin olmadığını ancak olmaya yaklaştığını anlatır. Çok işlek değildir. anafiil + a- / -e- + dur- / kal- / gelMerdivenden inerken düşeyazdım. Çocuk balkondan düşünce öleyazmış. Hava o kadar sıcaktı ki, bayılayazdık. Annemin vazosunu kırayazdım Bu fiilin görevi günümüz Türkiye Türkçesinde “neredeyse, az kaldı” kelimeleri ile kurulan cümlelerle karşılanır. Bu kullanım şekli oldukça yaygındır. Az kaldı öndeki kamyona çarpacaktım. Neredeyse ıslanıyorduk. Az kaldı otobüse binemeyecektim. Neredeyse kusacaktım. c. Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller Birden fazla sözcük bir araya gelip birleşik fiil oluşturabilir. Bu sırada bir ya da birden fazla sözcük gerçek anlamını yitirebilir. Farklı bir anlam kazanabilir. Deyimler de bu grup içerisinde yer alır. vaz geçsöz algözden geçir- göz kulak olburnu havada olkalbi kırıl 99 başı dön- yüreği yan- Genç mühendis on yıl önce başını alıp gitmiş. Dün Pasifik Okyanusu üzerinde düşen uçakta on beş yolcu hayatını kaybetti. Sınavlar beni canımdan bezdirdi. Bankaya gitmekten vazgeçmiş. Çok fazla yedin, miden bozulacak. Öğretmen, öğrencilerin çalışmalarını gözden geçirdi. Tüm öğrenciler tatili iple çeker. Ali’nin karnesini görünce babasının tepesi attı. Nasrettin Hoca tası tarağı toplayıp yola çıkar. Gülnur Hanım, yıllarca çocukları için saçını süpürge etti. Mehmet dışarıdaki gürültüyü anlamak için kulak kesilmiş (Gazi TÖMER, 2006: 228-234). 8. Edatlar • Edatların yalnız kullanıldıklarında bir anlamı yoktur. • Edatlar, cümle içerisinde sonuna geldiği isim veya isim soylu kelimelerle birlikte kullanıldığında bir anlam kazanır. • Edatlar, sonuna geldiği kelimelerle diğer kelimeler arasında anlam ilişkisi kurar. Bu yüzden, edatlar cümleden çıkartıldığında cümlenin anlamı bozulur. Edatlar cümleden atılamaz. Türkiye Türkçesinde kullanılan belli başlı edatlar şunlardır: ait, kadar, ancak, -den başka, -den beri, karşın (-dığı hâlde), bile, değin (-e kadar), doğru, sebebiyle, -den dolayı, gibi, göre, için, ile, karşı, rağmen (karşın), ötürü (-den dolayı), sanki, -mek üzere, yalnız (ancak, sadece) “Aslan gibi çocuktu.” Tek başına bir anlamı olmayan “gibi” edatı, cümleye “çocuk”un “aslan”a benzediği anlamını katmıştır. Bir başka ifadeyle “gibi” edatı, sonuna geldiği “aslan” ismiyle diğer kelime arasında anlam ilgisi kurmuştur. “Bütün gece dolaşıp sabaha karşı eve döndük.” “karşı” edatı cümleye, “eve dönme” işinin sabah olmasına yakın bir zamanda yapıldığı anlamını katmıştır (Gazi TÖMER, 2006: 239) 9. Bağlaçlar: Bağlaçlar tek başına anlamı olmayan sözcüklerdir; eş görevli sözcükleri ya da anlamca birbiriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan kelimelerdir. Hasan ile Hüseyin yarın bize gelecekler. Sen ve ben gidelim. Sabah kalktı ve kahvaltısını etti. Toplantıya Ali de geldi. Türkiye Türkçesinde kullanılan belli başlı bağlaçlar şunlardır: ve, da, ile, ama, fakat, ki, çünkü, zira, yalnız, ancak, meğer, oysa, oysaki, mademki, veya, ya da, hem…….hem, ya…….ya, ne……ne,… (Gazi TÖMER, 2006: 244) 100 10. Ünlemler: Sevinme, üzüntü, korkma, kızma, şaşırma, acıma, rahatlama, beğenme ifade eden ses taklidi ya da ‘yansıma’ kelimelere ünlem diyoruz. Oh, şimdi kendimi daha iyi hissediyorum. (sevinme, rahatlama) Eyvah, cüzdanımı çalmışlar. (üzüntü) Ee! Canımı sıktın artık. (kızma) Ya, gerçekten sınavı geçemedi mi? (şaşırma) Vah vah! Çok genç yaşta öldü zavallı. (acıma) Hah! Tam istediğim gibi olmuş. (beğenme) Hey! Bana bakar mısın? (seslenme) Tak! Tak! Kapı çaldı. (yansıma ses) Kuşların cik cik ötüşlerini öyle özledim ki. (yansıma ses) Sadece ünlem olarak kullanılan kelimelerin dışında ünlem görevi yapan kelime ve cümleler de vardır: Kıpırdama! (emir) Peki! Sen bu konuda haklısın. (onaylama) Defol! Harika! Aman Allahım! Git buradan! *Ünlemler yalın hâlde kullanılır, ek almazlar. İsim çekim eki aldıklarında ise isim olurlar: Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Ahları vahları bırak artık. Senin oflarından bıktım artık. *Yansımadan türemiş bazı ünlemler, isimlere gelen fiil yapım eklerini alarak fiil olurlar: Zavallı kedicik her sabah kapının önüne gelip birazcık süt için miyavlıyor. (miyav-la-) Camın önüne geçip siparişleri gelene kadar ofladı. (of-la-) Bayramda gecenin ilerleyen saatlerinde havaî fişekler patlatıldı. (pat-la-) (Gazi TÖMER, 2006: 252) 3.6. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi Kitabının Kelime Gruplarının Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi 1. İçinde sadece dil bilgisi konularının yer aldığı Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi adlı kitapta önce konuların açıklamalarına, sonra da bu konularla ilgili alıştırmalara yer verilmektedir. Yabancılar İçin Türkçe 1 ve Yabancılar İçin Türkçe 2 101 adlı kitaplarda ise metinler yer almakta ve bu metinlerle ilgili olarak okuma anlama, dinleme, sözlü anlatım, yazılı anlatım ve dil bilgisiyle ilgili alıştırmalara yer verilmektedir. 2. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabı incelendiğinde kitapta isim tamlaması, sıfat tamlaması, isim fiil, sıfat fiil, zarf fiil, birleşik isim, birleşik fiil, edat, bağlaç ve ünlem olmak üzere on kelime grubuna yer verildiği görülmektedir. Leylâ Karahan’ın kitabında ise on dört kelime grubu yer almaktadır. Leylâ Karahan’ın kitabında yer alıp da Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında yer almayan kelime grupları şunlardır: tekrar grubu, unvan grubu, sayı grubu ve kısaltma grubu. 3. Bu kitapta dil bilgisi konuları doğrudan verilmektedir. Öğrenciye önce konular anlatılmakta sonra konularla ilgili alıştırmalara yer verilmektedir. Bu da kitabın yapılandırmacılık anlayışına göre düzenlenmemiş olduğunu göstermektedir. 4. Kitaptaki kelime grupları incelendiğinde konularla ilgili yeterli açıklamanın yer aldığı, konuların anlatımından sonra ise verilen örneklerin öğrenci seviyesine uygun olduğu ve konunun anlaşılmasını destekleyici nitelikte olduğu görülmektedir. 102 V. BÖLÜM SONUÇ 1. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında, isim tamlaması Leylâ Karahan’ın kitabında olduğu gibi belirtili ve belirtisiz isim tamlamaları olarak ikiye ayrılırken Yeni HİTİT kitabında buna bir de zincirleme isim tamlaması eklenmiştir. 2. Sıfat tamlaması grubu, Yabancılar İçin Türkçe kitabında yer alırken HİTİT kitabında sıfat tamlaması, sıfat adı altında verilmektedir. 3. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında sayı grubuna yer verilmezken Yeni HİTİT kitabında sayı grubu dolaylı olarak yer almaktadır. Kitabın başında sayılar öğretilirken dolaylı olarak sayı grubu da öğretilmiş olmaktadır. 4. Birleşik isim konusu Yeni HİTİT kitabında yer almazken Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında yer almıştır. 5. Tekrar grubu, Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında yer almazken HİTİT kitabında yer almaktadır. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında olup da Yeni HİTİT kitabında yer almayan kelime grupları şunlardır: birleşik isimler ve ünlemler. Yeni HİTİT kitabında yer alan fakat Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında yer almayan konular ise şunlardır: sayı grubu ve tekrar grubu. 6. Yeni HİTİT kitabında sıfat-fiil eki olarak -(y)en, -(y)ecek/ -mekte / -mış olan, dik / -ecek + iyelik, -(y)ecek / -mekte / -miş ol + duk + iyelik, -er / -mez / -dik / -ecek / miş ekleri verilmiştir. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında –an / -en, -ası /-esi, -ar / -er, -maz / mez, -dık / -dik, -acak / -ecek, -mış / -miş / -muş / -müş ekleri yer almaktadır. 103 7. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında zarf-fiil eki olarak –ıp / -ip / -up / üp, -arak / -erek, -ken, -alı / -eli, -ınca / -ince / -unca / -ünce, -a / -e, -(ı, i, u, ü, a, e)r….maz / -mez ekleri yer almaktadır. Yeni HİTİT kitabında zarf-fiil eki olarak -dikten sonra, -meden önce, -iken, -ıp / meden, -erek, -e……-e, -me + (iyelik) için / -mek için, -mek üzere, iken, -dik + iyelik + (n)den beri, -dı……(y)eli, -dik / -ecek + iyelik + de, -dik / -ecek + iyelik zaman, -dik / ecek + iyelik sırada, (y)-ince, -er….-mez, -ere / -inceye kadar / dek, -dik / -ecek + iyelik için, -dik / -ecek + neden, -dik / -ecek + iyelik halde, -mesine rağmen / karşın, -dikçe, dik + iyelik sürece / süresinde / boyunca, -dik / -ecek + iyelik kadar, -yecek kadar, -dik / -ecek + iyelik gibi, -cesine, -miş gibi, -mektense, -mek varken, -mek yerine, (y)eceğine, -eceği yerde, -dik / -ecek + iyelik + ne göre, -dik + iyelik kadarıyla, -dik + iyelik takdirde, -me + iyelik durumunda, -(y)e…. -(y)e, -meksizin, -mekle, -mekle birlikte / beraber, -mekle kalma, -dik + iyelik + -le kal-, -mek / -me + iyelik koşuluyla / şartıyla, -me(y)iş + iyelik + den önce / sonra / itibaren Yukarıda da görüldüğü gibi HİTİT kitabında ulaçlar konusu etraflıca incelenmiştir. Böylece konunun kalıcı olması sağlanmıştır. 8. Yeni HİTİT kitabında ağırlıklı konu olarak ulaçlar yer almaktadır. Bunun sebebi bazı ilgeç gruplarının ulaç olarak değerlendirilmesindir. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında konular eşit olarak ele alınmış, bir konu üzerinde yoğunlaşılmamıştır. 9. Yeni HİTİT kitabında, birleşik fiiller konusunda sadece kurallı birleşik fiillerden yeterlilik, tezlik ve sürerlilik fiilleri yer almaktadır. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında ise birleşik fiiller, bir isim ve bir yardımcı fiille oluşturulan birleşik fiiller, anlamca kaynaşmış birleşik fiiller ve kurallı birleşik fiiller olarak üçe ayrılmıştır. Kurallı birleşik fiiller başlığı altında ise yeterlik, tezlik, sürerlilik ve yaklaşma fiilleri yer almaktadır. 10. Yeni HİTİT kitabında edatlar başlığı altında -e kadar, -den önce, -den sonra, gibi, kadar, -den beri / -dir şekilleri yer almaktadır. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında ise edatlar başlığı altında göre, gibi, için, doğru, ile, yalnız, kadar, karşı, üzere edatları bulunmaktadır. 104 11. Yeni HİTİT kitabında bağlaç başlığı altında ile, da / de, çünkü, bu nedenle, bu yüzden, neyse, gerek, gerekse, nasılsa, oysa, öyleyse, yoksa, ise, ki bağlaçları yer almaktadır. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında ise bağlaçlar başlığı altında ama (fakat, lâkin, ancak, yalnız), çünkü, ve, veya (ya da), eğer, demek (ki), oysa (oysaki, halbuki), ki, da / de, bile (dahi), ile, ancak, ya … ya / ya … ya da …, hem … hem (de), gerek … gerek (se)…., nitekim, ne … ne…. / ne …. ne de…. bağlaçları bulunmaktadır. 12. Yeni HİTİT kitabında ayrı bir dil bilgisi kitabı yoktur, sadece konuların arasında dil bilgisi tabloları ve kitabın arkasında dil bilgisi destek bölümü bulunmaktadır. Yabancılar İçin Türkçe setinin ise ayrı bir dil bilgisi kitabı bulunmaktadır. İki kitap karşılaştırıldığında ikisinin de kelime grupları açısından doyurucu olduğu görülmüştür. İki kitap da çeşitli etkinliklerle başarıya ulaşmıştır. Yeni HİTİT Yabancılar İçin Türkçe kitaplarında dil bilgisi konuları ünitelerin içine dağıtılmıştır. Dil bilgisi konuları direkt değil dolaylı yoldan öğretilmektedir. Bu da öğrencinin sezdirme yoluyla başarılı olmasına yöneliktir. 13. Çalışmamızın sonunda, her iki kitapta bazı metot farklılıkları bulunmasına rağmen, bu iki eserin Türkçeyi yabancılara öğretmek açısından başarılı oldukları kanaatine ulaşılmıştır. 105 KAYNAKÇA Akkök, E. A. (2008). Yabancı Dilde İmgesel Anlamlı Dil Öğelerinin Öğretimi. Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Akpınar, M. (2010). Deyim ve Atasözlerinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde Kullanımı Üzerine Bir Araştırma. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Arı, S. (2010). Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde İlköğretimin İkinci Kademesinde Öğrenim Gören Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Bir Değerlendirme. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Bağırova, L. (2000). Ara Söz ve Ara Kelime Gruplarının Gramatik (Dilbilgisel) Mahiyeti Ve Oluşum Yolu Hakkında. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 15, 1-4. Banguoğlu, T. (2004). Türkçenin Grameri. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Barın, E. (1994). Yabancılara Türkçenin Öğretimi Metodu. Ankara Üniversitesi TÖMER Dil Dergisi, 17, 53-56. Baydar, T., Baydar, A. (2001). Türkiye Türkçesinde Kelime Grupları. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 16, 27-47. Benhür, M. H. (2002). Türkçenin Yabancılara Öğretiminde Tartışılmayan Ana Kavramlar. Yayımlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Büyüköztürk, Ş., Akgün, Ö. E., Karadeniz, Ş., Demirel, F. ve Çakmak, K. E. (2008). Bilimsel Araştırma Yöntemleri. (Geliştirilmiş 2. Baskı) Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık. Çakmak, O. (2006). Türk Atasözlerinde Kelime Grupları Kip ve Şahıs İfadesinin İncelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sakarya. Demir, C. (2003). Türkçe Öğretiminde Zarf Tümleçleri. TÜBAR Dergisi, 13, 407-423. Demircan, Ö. (2005). Yabancı Dil Öğretim Yöntemleri. (2. Baskı). İstanbul: Der Yayınları. Demirel, Ö. (2007). Yabancı Dil Öğretimi. (3. Baskı) Ankara: Pegem A Yayıncılık. 106 Doğan, Y. (2009). İlköğretim 6, 7 ve 8. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarında Yer Alan Kelime Grupları Üzerine Bir Değerlendirme. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ. Durukan, E. (2010). Türkiye Türkçesinde Sözcük Gruplar ve Öğretimi Üzerine. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 43, 145-166. Ediskun, H. (2004). Türk Dilbilgisi. (9. Basım). İstanbul: Remzi Kitabevi. Erdoğlu, S., Çağlayan, N. (2009). İlköğretim 6. Sınıf Türkçe Kitaplarındaki Kelime Grupları ve Öğretimi Üzerine Bir Değerlendirme. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 22(2), 623-636. Ergin, M. (2001). Üniversiteler İçin Türk Dili. İstanbul: Bayrak Basım. Erol, H. F. (2008). Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Bildirme ve Tasarlama Kiplerinin Öğretimi ve Sıralaması. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Gazi Üniversitesi TÖMER. (2006). Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi.(2. Baskı). Ankara: Gazi Üniversitesi TÖMER. Gedik, D. (2009). Yabancılara Türkçe Öğretimi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Bolu. Göçmenler, H. (2011). Beden Dilinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde Etkisi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Hacıömeroğlu, M. S. (2007). Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenler için Kiplik Öğretimi Üzerine Materyal Geliştirme. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir. Karahan, L. (2007). Türkçede Söz Dizimi. (12. Baskı). Ankara: Akçağ Yayıncılık. Karasar, N. (2006). Bilimsel Araştırma Yöntemi. (16. Baskı) Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Kerimoğlu, C. (20 06). Türkçe Dil Bilgisi Öğretiminde Söz Dizimi İle İlgili Kabuller Üzerine I (Kelime Grupları). Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, 20, 106-118. Koşucu, F. Z. (2007). Türkçenin Yabancılara Öğretiminde Ulaçların Düzeylere Göre İncelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Korkmaz, Z. (2007). Gramer Terimleri Sözlüğü.(3. Baskı). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. 107 Özbay, M. (2006). Türkçe Özel Öğretim Yöntemleri I. (1. Baskı) Ankara: Öncü Kitap. Özcan, A. (2006). Refik Halit Karay’ın Gurbet Hikâyelerindeki Kelime Gruplarının Tespiti ve Türkçe Öğretimi Bakımından Değerlendirilmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir. Özkan, A. A. (1992). Yabancıların Türkçeyi Öğrenmeleri Esnasında Yaptıkları İsmin Hâl Ekleri Yanlışları ve Bu Konunun Değerlendirilmesi. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Pirinç, D. (2010). Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Ortaçların İncelenmesi ve Öğretimi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Uzdu, F. (2008). Betimleyici Metinlerin Dilsel Özellikleri ve Bu Tür Metinler Yoluyla Sözcük Öğretimi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir. Uzun, N. E. (Editör). (2011). Yeni Hitit 1 Yabancılar İçin Türkçe Öğretmen Kitabı. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi. Uzun, N. E. (Editör). (2011). Yeni Hitit 2 Yabancılar İçin Türkçe Öğretmen Kitabı. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi. Uzun, N. E. (Editör). (2012). Yeni Hitit 3 Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı. Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi. Ülker, N. (2007). Hitit Ders Kitapları Örneğinde Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Kültür Aktarımı Sürecine Çözümleyici ve Değerlendirici Bir Bakış. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Yaylı, D., Bayyurt, Y. (2009). Yabancılara Türkçe Öğretimi. (1. Baskı). Ankara: Anı Yayıncılık. Yıldız, N. (2008). Muğla İli İlköğretim Okullarının 1, 2, 3, 4, 5. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarında Yer Alan Kelime ve Kelime Gruplarının Davranış Değişikliği Oluşturulmasına Yönelik Katkılar. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Muğla.