gazi üniversitesi eğitim bilimleri enstitüsü türkçe eğitimi ana bilim

advertisement
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
TÜRKÇE EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI
TÜRKÇE KELİME GRUPLARININ YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDEKİ
ÖNEMİ HAKKINDA BİR İNCELEME
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Handan ARSLANTÜRK
Danışman: Prof. Dr. İsmet CEMİLOĞLU
ANKARA
2012
JÜRİ ONAY SAYFASI
Handan ARSLANTÜRK’ün “Türkçe Kelime Gruplarının Yabancılara Türkçe
Öğretimindeki Önemi Hakkında Bir İnceleme” başlıklı tezi 14.02.2013 tarihinde,
jürimiz tarafından Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul
edilmiştir.
Adı Soyadı
İmza
Başkan: .................................................................................
...........................
Üye (Tez Danışmanı): Prof. Dr. İSMET CEMİLOĞLU
...........................
Üye : .Prof. Dr. MUAMMER NURLU
...........................
Üye : Doç. Dr. MEHMET KARA
...........................
Üye : ...............................................................................
i .………...............
ÖN SÖZ
Türkçenin yabancılara öğretimi her geçen gün önem kazanmaktadır. Ana dili
olarak Türkçe öğretiminden farklı olan yabancılara Türkçe öğretimi konusu ayrı bir
uzmanlık gerektirmektedir. Önemi yeni fark edilen bu alanda yapılan çalışmalar gün
geçtikçe artmasına rağmen bunlar yeterli değildir. Bu alana bir katkı sağlamak
amacıyla hazırlanan “Türkçe Kelime Gruplarının Yabancılara Türkçe Öğretimindeki
Önemi Hakkında Bir İnceleme” başlıklı bu çalışmada kelime gruplarının, yabancıların
Türkçe öğrenmeleri sürecindeki yeri incelenmiştir.
Çalışmamız; dört bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde, yabancı dil öğretim
yöntemleri ele alınmıştır. İkinci bölümde Türkçenin dil bilgisel yapısı içinde kelime
gruplarının yeri konusuna değinilmiştir. Üçüncü bölümünde yabancılara Türkçe
öğretiminde kullanılan kitaplarda kelime gruplarının öğretiminin incelenmesi
yapılmıştır. Dördüncü bölümde ise incelenen kitapların kelime gruplarının öğretimi
açısından değerlendirilmesi yapılmıştır.
Bu çalışmanın oluşum sürecinde bana destek olan değerli hocam Prof. Dr.
İsmet CEMİLOĞLU’na ve çalışma sürecinin tüm zorluklarını benimle paylaşan
aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Handan
ARSLANTÜRK
ii ÖZET
Bu çalışmanın amacı, kelime gruplarının Türkçe öğretimindeki yerini incelemek
ve yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan ders kitaplarında kelime gruplarının
öğretimini değerlendirmektir.
Bu araştırmada betimsel çalışma olan tarama modeli kullanılmıştır. Bu yöntemle
yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan yöntem ve tekniklerle dil bilgisi
öğretiminin nasıl yapıldığı açıklanmış ve Türkçe öğretiminde kelime gruplarının
önemine değinilmiştir. Daha sonra, yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan
kitaplardan seçtiğimiz Gazi Üniversitesi TÖMER’de kullanılan “Yabancılar İçin
Türkçe Dil Bilgisi” ve Ankara Üniversitesi TÖMER’de kullanılan Yeni HİTİT 1-2-3
kitapları kelime grupları yönünden incelenip değerlendirilmiştir.
Çalışmamızın sonunda her iki kitapta bazı yaklaşım sorunları bulunmasına
rağmen, bu iki eserin Türkçeyi yabancılara öğretmek açısından başarılı oldukları
kanaatine ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Türkçe, kelime grubu, yabancılara Türkçe öğretimi,
yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan kitaplar.
iii ABSTRACT
The aim of this study is investigating the role of word groups in teaching Turkish
and evaluating the teaching of word groups, used in textbooks, in teaching Turkish to
foreigners.
The descriptive survey method is used in this research study. In this method, it is
explained how to teach grammar with methods and techniques used in teaching
Turkish to foreigners and mentioned the importance of word groups of teaching
Turkish. Then, selected books used in teaching Turkish to foreigners as Gazi
University, TÖMER, “ Turkish Grammar for Foreigners ” and Ankara University,
TÖMER, New Hitit 1-2-3 are evaluated in terms of word groups.
At the end of our study, altough there are some approach problems in both two
books, it is concluded that these two pieces are successful from the point of teaching
Turkish to foreigners.
Keywords : Turkish, word group, teaching Turkish to foreigners, books used in
teaching Turkish to foreigners.
iv İÇİNDEKİLER
Sayfa
JÜRİ ONAY SAYFASI……………… ……………………………………………..…i
ÖN SÖZ……………………………………………………………………………..…ii
ÖZET……………………………………………………………………………….....iii
ABSTRACT…………………………………………………………………………...iv
İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………..…......v
I. BÖLÜM
GİRİŞ
1.1. Problem Durumu…………………………………………………………..…........1
1.2. Araştırmanın Amacı …………………………………………………………..…..3
1.3. Araştırmanın Önemi …………………………………………………………..…..4
1.4. Varsayımlar ………………………………………………………….....................4
1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları ………………………………………………………...5
1.6. Tanımlar…………………………………………………………..….....................5
II. BÖLÜM
KAVRAMSAL ÇERÇEVE............................................................................................6
2.1. Yabancılara Türkçe Öğretiminde Kullanılan Yöntemler …………………………6
2.1.1. Dil Bilgisi Çeviri Yöntemi………………………………………………...6
2.1.2. Dolaysız Yöntem ………………………………………………………....7
2.1.3. İşitsel – Dilsel Yöntem……………………………………………………7
2.1.4. İletişimsel Yöntem………………………………………………….........9
2.1.5. Bilişsel Yöntem…………………………………………………………..9
2.1.6. Seçmeli Yöntem………………………………………………………….10
2.2. Türkçe Dil Bilgisinde Kelime Gruplarının Sınıflandırılması………………….....11
2.2.1. Kelime Nedir? …………………………………………………………. 11
2.2.2. Kelime Grubu…………………………………………………………....12
2.2.3. Kelime Gruplarının Özellikleri…………………………………………..12
2.2.4. Kelime Gruplarının Sınıflandırılması……………………………………14
2.3.4.1. İsim Tamlaması …………………………………………………….14
2.3.4.2. Sıfat Tamlaması…………………………………………………….18
v 2.3.4.3. Sıfat-Fiil Grubu……………………………………………………..21
2.3.4.4. İsim –Fiil Grubu…………………………………………………….23
2.3.4.5. Zarf-Fiil Grubu……………………………………………………...24
2.3.4.6. Tekrar Grubu………………………………………………………..26
2.3.4.7. Edat Grubu………………………………………………………….27
2.3.4.8. Bağlama Grubu …………………………………………………….29
2.3.4.9. Unvan Grubu……………………………………………………......31
2.3.4.10. Birleşik İsim Grubu………………………………………………..31
2.3.4.11. Ünlem Grubu………………………………………………………32
2.3.4.12. Sayı Grubu………………………………………………………...33
2.3.4.13. Birleşik Fiil Grubu………………………………………………...34
2.3.4.14. Kısaltma Grupları…………………………………………………38
III. BÖLÜM
YÖNTEM......................................................................................................................41
3.1. Araştırma Modeli ………………………………………………………………..41
3.2. Evren ve Örneklem …………………………………….………………………...41
3.3. Veri Toplama Teknikleri…………………..……………………………………..42
3.4. Verilerin Analizi………………….………………………………………………42
IV.BÖLÜM
BULGULAR VE YORUMLAR...................................................................................43
4.1. Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitaplarında Kelime Gruplarının
Düzeylere Göre Öğretimi…………………………………………............................43
4.2.Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitaplarının Kelime Gruplarını
Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi……………………………….........................81
4.3. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi Kitabında Kelime Gruplarının Öğretimi……83
4.4. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi Kitabının Kelime Gruplarının
Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi……………………………………...............100
V. BÖLÜM
SONUÇ ……………………………………………………………………………..102
vi KAYNAKÇA………………………………………………………………………..105
vii 1 I. BÖLÜM
1. GİRİŞ
1.1. Problem Durumu
Türkçenin yabancılara öğretimi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Anadili olarak
Türkçe öğretiminden farklı olan yabancılara Türkçe öğretimi konusu ayrı bir uzmanlık
gerektirmektedir. Önemi yeni fark edilen bu alanda yapılan çalışmalar gün geçtikçe
artmasına rağmen bunlar yeterli değildir. Şimdiye kadar bu alanda yapılan ilgili
çalışmalarda şu konular ele alınmıştır:
Pirinç (2010), “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Ortaçların İncelenmesi ve
Öğretimi” adlı yüksek lisans tezinde TÖMER’de kullanılan Yeni Hitit Orta 2 kitabını
temel alarak ortaçların öğretimi irdelemiştir. Ortaçlaştırma ekleri kategorisel, anlamsal
ve işlevsel yönden ele alınmıştır. Yazar, verilen örneklerin kullanılan düzeye
uygunluklarını, okuma ve dinleme metinlerinde yer alan ortaçlaştırma eklerinin
kullanım sıklığını incelemiş ve buna göre ortaçların öğretimine ilişkin öneriler
geliştirmiştir.
Koşucu (2007), “Türkçenin Yabancılara Öğretiminde Ulaçların Düzeylere Göre
İncelenmesi” adlı yüksek lisans tezinde yabancılara Türkçe öğretimi bağlamında
ulaçlar; Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Araştırma ve Uygulama
Merkezi’nde (TÖMER) yabancılara Türkçe öğretilirken kullanılan HİTİT 1-2-3
kitaplarını incelemiş ve öngörülen dil düzeylerine uygun olup olmadıkları irdelemiştir.
Ulaçların düzeylere göre öğretiminde kullanılan alıştırmaların, okuma ve dinleme
metinlerinin dil öğretme amacına yönelik uygunluklarını değerlendirmiştir.
Göçmenler (2011), “Beden Dilinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde Etkisi” adlı
yüksek lisans tezinde yabancılara Türkçe öğretiminde beden dilinin etkin ve verimli
kullanılmasının gerekliliğini ve önemini ortaya koymaktadır.
Erol (2008), “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Bildirme ve Tasarlama
Kiplerinin Öğretimi ve Sıralaması” isimli yüksek lisans tezinde yabancılara Türkçe
öğretiminde zamanların hangi sırayla öğretilmesi gerektiği sorununa çözüm önerileri
sunmakta ve bu önerilere göre hazırlanmış bir ders planına yer vermektedir.
2 Akpınar (2010), “Deyim ve Atasözlerinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde
Kullanımı Üzerine Bir Araştırma” adlı yüksek lisans tezinde yabancılara Türkçe
öğretirken hangi atasözü ve deyimlerin nasıl ve niçin öğretilmesi gerektiği konusunu
içeren birtakım bulgu ve yorumlar ortaya koymaktadır.
Gedik (2009), “Yabancılara Türkçe Öğretimi” isimli yüksek lisans tezinde Ankara
Üniversitesi TÖMER ve Gazi Üniversitesi TÖMER’de yabancılara Türkçe öğretilirken
hangi yöntem ve tekniklerin kullanıldığını araştırmıştır. Ayrıca bu yöntem ve
tekniklerin öğrenci başarısını nasıl etkilediğini açıklamıştır.
Ülker (2007), “Hitit Ders Kitapları Örneğinde Yabancı Dil Olarak Türkçe
Öğretiminde Kültür Aktarımı Sürecine Çözümleyici ve Değerlendirici Bir Bakış” isimli
yüksek lisans tezinde ise Ankara Üniversitesi TÖMER’de yabancılara Türkçe
öğretiminde kullanılan Hitit serisi kitaplarını kültür aktarımı açısından belirli ölçütlere
göre incelemiş ve değerlendirmiştir.
Hacıömeroğlu (2007), “Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenler için Kiplik
Öğretimi Üzerine Materyal Geliştirme” adlı yüksek lisans tezinde ‘Türkçe öğrenen
yabancılar için kiplik öğretimi üzerine işlevsel materyal nasıl olmalıdır?’ sorusuna yanıt
aranmış ve yabancı dil öğretim tekniklerini inceleyerek bilgisayar destekli öğretim
tekniğiyle hazırlanacak materyalin işlevselliği artırabileceğini öngörmüştür.
Arı
(2010),
Kademesinde
“Kuzey
Öğrenim
Kıbrıs
Gören
Türk
Cumhuriyeti’nde
Yabancılara
Türkçe
İlköğretimin
Öğretimi
Üzerine
İkinci
Bir
Değerlendirme” adlı yüksek lisans tezinde KKTC’ye gelen yabancı öğrencilerin Türkçe
dil becerilerinin akademik anlamdaki öğrenmeleri sürdürmeye yeterli olup olmadığı
belirlemiş, bu yöndeki ihtiyaçları ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Ayrıca onlara yönelik
hazırlanacak bir Türkçe öğretimine alınmalarının akademik başarılarına etkisini tespit
etmiştir.
Yıldız (2008), “Muğla İli İlköğretim Okullarının 1, 2, 3, 4, 5. Sınıf Türkçe Ders
Kitaplarında Yer Alan Kelime ve Kelime Gruplarının Davranış Değişikliği
Oluşturulmasına Yönelik Katkılar” adlı yüksek lisans tezinde ilköğretim birinci kademe
Türkçe dersinde örgencide davranış değişikliği oluşturabilecek soyut kelimeler Türkçe
sözlükte taranmıştır. Taranan bu kelimeler 1, 2, 3, 4, 5. sınıf Türkçe ders kitabındaki
metinlerde aranmış ve elde edilen veriler birbirleriyle karşılaştırılmıştır.
Doğan (2009), “İlköğretim 6, 7 ve 8. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarında Yer Alan
Kelime Grupları Üzerine Bir Değerlendirme” adlı yüksek lisans tezinde Türkçede
kelime gruplarının tanımını, çeşit ve sınıflandırma farklılıklarını belirtmiştir. Daha sonra
3 6, 7 ve 8. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki kelime gruplarının tespitine ve kullanım
özelliklerine sayısal veriler eşliğinde yer vermiş ve sonuç olarak ise sayısal veriler
üzerinden kitap hakkında değerlendirmeler yapmıştır.
Uzdu (2008) ise “Betimleyici Metinlerin Dilsel Özellikleri ve Bu Tür Metinler
Yoluyla Sözcük Öğretimi” adlı yüksek lisans tezinde betimleyici metinlerin içerdikleri
dilsel yapıları incelemiş ve betimlemenin işlevini, yöntemini ve diğer özelliklerini
kapsamlı olarak ele almıştır. Ayrıca yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde betimleyici
metinlerin sözcük öğretiminde ve diğer alanlarda nasıl kullanılabileceğini ortaya
koymuştur.
Yukarıdaki çalışmaların incelenme amacı yabancılara Türkçe öğretimi konusunda
ne gibi çalışmalar yapıldığını ortaya çıkarmaktır. Bu çalışmaların incelenmesi sonucu
yabancı dil olarak Türkçe öğretimi konusunda çeşitli çalışmalar yapıldığı görülmüştür.
Bunların yanı sıra Türkçedeki bazı bileşik yapıların (isim-fiil, sıfat-fiil, zarf-fiil)
öğretiminde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri; Türkçe dil bilgisi ve ad durum
eklerine ilişkin öğrenci görüşleri gibi konular da ele alınmıştır. Yapılan bu çalışmalar
yabancılara Türkçe öğretimi konusunda büyük katkılar sağlamışsa da bu alandaki
boşluğu tamamen dolduramamıştır. Daha ele alınmamış birçok konu mevcuttur. Bu
konulardan biri de kelime gruplarının yabancılara Türkçe öğretimindeki yeridir. Bu
konuyla ilgili henüz bir çalışma yapılmamıştır. Yabancılara Türkçe öğretimi alanına bir
katkı sağlamak amacıyla hazırlanan “Türkçe Kelime Gruplarının Yabancılara Türkçe
Öğretimindeki Önemi Hakkında Bir İnceleme” adlı bu çalışmada yabancılara Türkçe
öğretiminde kelime gruplarının yerine değinilmiş ve bu amaçla kullanılan kitapların
değerlendirilmesi yapılmıştır.
1.2.Araştırmanın Amacı
Bu çalışmanın amacı yabancılara Türkçe öğretiminde kelime gruplarının yerini
belirtmektir.
Bu genel amaç doğrultusunda şu alt amaçlarla ilgili sorulara yanıtlar bulunmaya
çalışılmıştır:
4 ƒ Yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan yöntem ve teknikler çerçevesinde dil
bilgisi öğretimi nasıl yapılmaktadır?
ƒ Türkçe öğretiminde kelime gruplarının yeri nedir?
ƒ Yabancılara Türkçe öğretiminde kullanılan kitaplarda kelime gruplarının yeri
nedir?
1.3.Araştırmanın Önemi
Kelime grupları, cümleden sonra üzerinde en fazla durulması gereken yapılardır.
Çünkü Türkçe sondan eklemeli bir dildir ve kelimelerin anlamları aldığı eke göre
değişmektedir. Bu nedenle kelimeler, cümle içerisinde veya kelime grupları içerisinde
incelenmelidir. Bu çalışma, Türkçe öğretiminde ayrı bir öneme sahip olan kelime
gruplarının yabancılara öğretimi konusunu ele alması ve yabancılara Türkçe öğretimi
alanında kelime gruplarıyla ilgili daha önce yapılmış bir çalışma olmaması yönünden
önem taşımaktadır. Ayrıca bu alanda kullanılan kitaplarda kelime gruplarına ne kadar
yer verildiğini ortaya koyması, bunlar hakkında yorumlar içermesi ve bu konuda daha
önce bir çalışma yapılmamış olması bakımından önem taşımaktadır.
1.4. Varsayımlar
Bu çalışmada iki varsayım vardır:
ƒ Öğrencilere
öğretilmesi
hedeflenen
dil
bilgisi
yapılarının
daha
önce
öğretilmemiş olduğu varsayılmıştır.
ƒ Kelime gruplarının sınıflandırılmasında Leylâ Karahan’ın sınıflandırılmasının
doğru olduğu var sayılmıştır.
5 1.5. Araştırmanın Sınırlılıkları
Yabancılara Türkçe öğretimi alanıyla ilgili tez, kitap, makale vs. tüm kaynaklar
tarandıktan sonra, araştırmaya örneklem olarak söz konusu alanda hâlen kullanılan,
Ankara Üniversitesi TÖMER tarafından hazırlanan “Yeni HİTİT Yabancılar İçin
Türkçe” adlı dil öğretim seti ile Gazi Üniversitesi TÖMER tarafından hazırlanan
“Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi” adlı kitap seçilerek incelenecek kaynak
sınırlandırılmıştır.
1.6.Tanımlar
Yöntem: “Yabancılara dil öğretiminde yöntem, belirlenen hedeflere ulaşmada
öğretme tekniklerini ve araçlarını kullanarak bir dilin nasıl öğretileceğini ortaya koyan
işlemler bütünüdür” (Demirel, 2007: 61).
Teknik: “Teknik, bir öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi ya da sınıf
içinde yapılan işlemlerin bütünü olarak tanımlanabilir” (Demirel, 2007: 61).
Kelime Grubu: “Kelime grubu, bir varlığı, bir kavramı, bir niteliği, bir durumu,
bir hareketi karşılamak veya belirtmek, pekiştirmek ve nitelemek üzere, belirli kurallar
içinde yan yana dizilmiş kelimelerden oluşan yargısız dil birimidir” (Karahan, 2007:
39).
6 II.
BÖLÜM
KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Bu bölümde çalışmamızın genel çerçevesini oluşturan kuramsal bulgular ve
araştırma bulgularına dayalı bilgiler genelden özele doğru sıralanmıştır.
2.1. Yabancılara Türkçe Öğretiminde Kullanılan Yöntemler
Günümüze kadar yabancı dil öğretimi üzerinde çeşitli yöntemler geliştirilmiştir.
Bunların bazıları başarıya ulaşmış ve uzun süre etkinliğini sürdürmüş, bazıları ise
sadece idealde kalmış ve etkinliğini kısa sürede kaybetmiştir.
Bu bölümde yabancı dil öğretiminde kullanılan sayısız yöntemden en sık
kullanılan ve uzun süre etkinliğini devam ettiren belli başlı yöntemler tanıtılmıştır.
2.1.1. Dil Bilgisi Çeviri Yöntemi
“Bu yöntem, Latince öğretiminin etkisiyle geliştirilmiş ve günümüze kadar
kullanılmış bir yöntemdir” (Demirel, 2007: 36).
“Bu yöntem, belli bir öğrenme kuramına göre geliştirilmemiştir. Daha çok akla
dayalı çözümlemeler, kural öğrenme ve karşılaştırılmalı çalışmalara yer verir. Bu
yöntemle konuşma becerisinin geliştirilmesine önem verilmez” (Demirel, 2007: 36).
Dil bilgisi çeviri yönteminin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:
¾ Bir dili öğrenmenin amacı, o dilin edebiyatını anlayabilmektir. Bu
nedenle ilk önce o dilin dil bilgisi kuralları öğrenilir. Bu sayede metinlerin çevirisi
yapılabilir. Böylece bu yöntem, özellikle dünya klasiklerinin çevrilmesiyle
doğrudan ilişkili hâle gelmiştir.
¾ Metin çevirisinden önce gerekli dil bilgisi kuralları ve gerekli kelimeler
öğretilir. Kelime öğretimi metinle sınırlıdır. Metindeki kelimeler listeler hâlinde
yazılarak öğrenilir. Bu yöntemde okuma ve yazma temel becerilerdir.
7 ¾ Metinde en önemli unsur cümledir. Çünkü cümlelerin çevirisi neticesinde
bir metnin çevirisi bir bütün olarak tamamlanabilir.
¾ Tümdengelimci bir yol izlenen bu yöntemde önce dil bilgisi kuralları
öğretilir sonra çeviri yoluyla bu kuralların öğrenimi pekiştirilir.
¾ Bu yöntemde amaç hedef dilde konuşmak olmadığı için öğretim,
öğrencilerin anadilinde yapılır (Yaylı, Bayyurt, 2009: 10).
2.1.2. Dolaysız Yöntem
Dil bilgisi çeviri yöntemi sadece kuralları öğrettiğinden, konuşma becerisinin
geliştirilmesine önem vermediğinden 19. yüzyıldan 20. yüzyılın başına kadar etkinliğini
sürdürmüş fakat 20. yüzyılın başlarında yerini başka yöntemlere bırakmıştır. Bunlardan
biri dolaysız yöntemdir. Dolaysız yöntemde dilin doğal ortamda, doğrudan ilişki
kurularak öğrenileceği savunulmaktadır. Böylece amaç öğrenciye dil bilgisi kurallarını
öğretmek yerine öğrencinin dinleme, konuşma, yazma ve okuma becerilerini
geliştirmek olmuştur.
Bu yöntemin ortaya koyduğu ana ilkeler şunlardır:
1. Sınıfta öğretim hedef dilde yapılmalıdır.
2. Sadece güncel sözcük ve cümleler öğretilmelidir.
3. Küçük sınıflarda sözel becerinin geliştirilmesi öğretmenle öğrenci arasında ve
aynı zamanda öğrenciyle öğrenci arasındaki etkileşim yoluyla yapılmalıdır.
4. Dil bilgisi tümevarımcı bir yolla öğretilmelidir.
5. Yeni konular sözel olarak sunulmalıdır.
6. Somut sözcükler; gösterme, nesneler ve resimler yoluyla, soyut sözcükler ise
düşüncelerin ilişkilendirilmesi yoluyla öğretilmelidir.
7. Konuşma ve dinleme öncelikle öğretilirken doğru sesletim ve dil bilgisi de
vurgulanmalıdır (Yaylı, Bayyurt, 2009: 10).
Öğrencinin dinleme, konuşma, yazma ve okuma becerilerini geliştirmeye çalışan
bu yöntem günümüz dil öğretim anlayışına çok yaklaşmıştır.
2.1.3. İşitsel – Dilsel Yöntem
“Dilin sözlü yönüne - dinlediğini anlama ve konuşma becerilerine- öncelik
tanıyan, bu becerileri davranışçı öğrenme yorumlarından yaralanarak diyaloglar ve
yoğun sözlü alıştırmalar kullanarak dil yapılarını belli bir sıraya göre öğretmeyi
amaçlayan bir yabancı dil öğretim yöntemidir” (Demircan, 2005: 182).
8 1910-1920’lerde Amerikan yerli dillerini inceleyen kültürel – insanbilimciler,
yazısı olmayan bu dilleri ancak sözlü olarak inceleme yöntemlerini geliştirmişlerdir.
İkinci Dünya Savaşı başladığında ordu personeline dil öğretme gereksinimi ortaya
çıkmış ve bunun üzerine bu yenilikçilere başvurulmuştur. Bu dönemde dil bilimciler
tarafından dil öğretimi üzerinde çeşitli araştırmalar yapılmış ve bir dil öğrenme
yaklaşımı ortaya çıkmıştır. ‘Ordu Uzman Eğitim Programı’ bu yenilikçilerin
çalışmalarıyla başarıya ulaşmıştır. İştsel - Dilsel yöntem de bu yaklaşımdan ortaya
çıkmış ve savaş sonrasında sivil okullarda uygulanmıştır (Demircan, 2005: 182).
İşitsel-Dilsel yöntemin öne çıkan ilkeleri şunladır:
1. Dil öğrenmenin ilk aşamasında dinleme ve okuma yer almalıdır. Okuma ve
yazmaya daha sonra geçilmelidir.
2. Dil öğrenimi alışkanlıklar geliştirme yoluyla gerçekleşir. Bu nedenle alışkanlık
oluşturan alıştırmalar ve etkinlikler kullanılmalı, diyaloglar ezberlenmelidir.
3. Dil öğretiminde dil bilgisini öğretmek değil, dilin kendisini öğretmek esastır.
Bu nedenle sözlü dilin kullanımı üzerinde durulur ve güncel dil ile onun iletişim
açısından çeşitlenişinin öğretilmesi amaçlanır.
4. Her dilin kendisine ait özellikleri vardır. Dil öğreniminde ana dile benzeyen
yabancı dil özellikleri daha kolay öğrenilirken benzemeyen özellikler öğrencinin
yanılmasına neden olur. Bu nedenle ayrılıklar önceden ortaya çıkarılmalı ve öğrencinin
yanılgıya düşmesi engellenecek şekilde alıştırmalar düzenlenmelidir.
5. Bu yöntemde yabancı dil öğretilirken ana dilinden de yararlanılmaktadır. Yeni
öğrenilenlerin çoğu, eski öğrenilenler aracılığıyla öğrenilmektedir. Bunun dışında, söz
dizimi anadili örgüsüne bakılarak öğrenilmektedir. Bu nedenle dil öğreniminde böyle
bir hazır bilgi kullanılmalıdır.
6. Yapıların öğretilmesinde tümevarım yolu kullanılır. Önce yapıların örnekleri
verilir, sonra bunların alıştırması yapılır. Burada amaç öğrencinin tıpkı ana dilinde
yaptığı gibi yapıyı düşünmeden doğal hızda cevap vermesidir.
İşitsel - Dilsel yöntemde ya da ordu yönetiminde düşünme, değerlendirme
gerektirmeyen mekanik beceriler üzerinde durulmakta, bu da askerlere son derece
uygun gelmektedir. Ancak aynı yöntem üniversitelerde uygulandığında başarısız
olmuştur.
Çünkü
bu
yöntem
öğrencilerin
gerek
duyduğu
dil
becerilerini
öğretememektedir (Demircan, 2005: 183-188).
9 2.1.4. İletişimsel Yöntem
Bu
yönteme
göre
dil
öğrenmenin
amacı
yazılı
ve
sözlü
iletişimin
gerçekleşmesidir. Buna göre dil bilgisi kurallarını öğrenmekten ziyade doğru iletişimi
kurabilmek önemlidir.
İletişim sürecinde dilin belli görevleri vardır ve bunlar belli kavramların iletilmesi
amacıyla kullanılır. Kavramların iletilmesinde sözcükler ve cümleler birer araçtır. Bir
başka deyişle dilin öğrenilmesinde dil bilgisi kurallarından çok konuşmada kullanılan
kavramların öğrenilmesi önemlidir (Demirel, 2007: 48).
Dil öğrenmede dil bilgisi kurallarını bilmek de önemlidir. Ama sadece dil bilgisi
kurallarını bilmek yeterli değildir. Önemli olan iletişim sürecinde uygun cümlelerin
kurulabilmesi ve bunların ne anlama geldiğinin anlaşılmasıdır.
İletişimsel yaklaşımın kullanım özellikleri şöyledir:
a. Öğrenci için anlamlı olan sözlü ve yazılı iletişim etkinliklerine ağırlık verilir.
b. Öğretim öğrenci merkezlidir.
c. Öğretim etkinlikleri daha çok diyalog, grup çalışması, benzetim, problem
çözme ve eğitsel oyunlarla öğrenime dayanır.
d. Amaç dilde yazılmış ve günlük iletişimde kullanılan özgün materyaller öğretim
için kullanılır.
e. Öğretmenin hem ana dilde hem de amaç dilde yeterli olması istenir.
f. Öğretmenin rolü, öğrencilere amaçlarına uygun bir şekilde iletişim kurmalarına
yardımcı olmaktır (Demirel, 2007: 51).
2.1.5. Bilişsel Yöntem
Bilişsel öğrenmede alışkanlık ve koşullanma sorunu yoktur. Bu yöntemde önemli
olan belli kalıpların ezberlenmesi ya da dışarıdan gelen tepkilere yanıt verilmesi değil
yeni
bilgilerin
eski
bilgilerden
yola
çıkılarak
zihinsel
işlem
sonucu
anlamlandırılmasıdır. Bu nedenle yeni bir öğrenmeye geçmeden önce eski bilgilerin tam
olarak öğrenilmiş olması gerekir.
Bilişsel yöntem, öğrenmeyi zihinsel algılama doğrultusunda ele alır. Bu yönteme
göre dil bir alışkanlık ürünü değil yaratıcı bir süreçtir. Öğretmen sık sık alıştırmaları
tekrarlatarak ezberleten bir kişi değil, öğrencinin dili zihinsel işlemler sonucu
öğrenmesinde rehber olan kişi olarak görülür (Demirel, 2007: 45).
Bilişsel yöntemin genel özellikleri şöyledir:
10 a. Dil öğrenme bir alışkanlık geliştirme değil, bilinçli olarak kuralları
öğrenmektir.
b. Telaffuz öğretimine ayrı bir öğretim etkinlik olarak yer verilmez.
c. Dinleme becerisinin geliştirilmesine önem verilir.
d. Dil bilgisi konuları tümevarım ve tümdengelim yoluyla öğretilir.
e. Dört temel dil becerisinin geliştirilmesinde öncelik sonralık sıralaması yoktur.
f. Ana dilinin kullanılmasına ve çeviri yapılmasına izin verilir.
g. Öğretmen sınıfta öğrenmeyi kolaylaştırmak, rehberlik yapmak için vardır.
h. Sınıf içi etkileşim, öğretmen ve öğrencilerin tutumu iyi bir öğrenme ortamının
oluşturulmasında önemlidir (Demirel, 2007: 46).
2.1.6. Seçmeli Yöntem
“Bilinen yöntemlerin amaca en uygun ve öğretimde en başarılı olan yönleri
seçilerek birbiriyle en verimli biçimde uyuşturulmasıyla elde edilen yönteme seçmeli
yöntem denmektedir” (Demircan, 2005: 162). Seçmeli yöntemde, öğretmen sınıfın ve
konunun durumuna göre çeşitli yöntemleri kullanabilir.
Seçmeli yöntemin kullanım özellikleri:
a. Dil öğrenimi anlamlı ve gerçek hayata dönük olmalıdır.
b. Çeviri özel bir dil becerisidir ve başlangıç düzeyindeki öğrenciler için bir
öğrenme yöntemi olarak uygun bir yaklaşım değildir. Başlangıçta yararlı
gibi görünse de uzun dönemde olumsuz etkilerden kurtulmak güç
olmaktadır.
c. Dil öğretimi, amaç dille yapılmalıdır. Gerektiğinde ana diline yer
verilebilir.
d. Mekanik tekrarlara ve yer değiştirme alıştırmalarına çok zaman
ayrılmamalı, anlamlı ve iletişime dönük alıştırmalara daha çok yer
verilmelidir.
e. Yüksek sesle okuma ancak sözcük okumayı ilerletir, okuduğunu anlama
becerisini kazandırmaz, ayrıca düzgün konuşabilmek için de yaralı
değildir.
f. Sözcük öğretmeye erken başlanmalı ve her sözcük mümkünse anlamlı
cümleler içinde kullanılmalıdır.
g. Okuma ve yazma becerilerinin geliştirilmesi geciktirilmemeli, öğrenci
hazır olduğunda verilmelidir. Diğer bir deyişle, dört temel becerinin
geliştirilmesi esas olmalıdır.
h. Bir seferde tek bir yapı sunulmalı ve öğretilen yapı tam öğrenilmeden
diğerine geçilmemelidir.
i. Herhangi bir ders ya da program uygulamasında ilk adım öğrenme
gereksiniminin ne olduğunu saptamak olmalıdır.
11 j. Her dersten önce öğrencilere ne öğrenecekleri ve niçin öğrenecekleri
bildirilmelidir.
k. İletişim yeterliliğini kazanmada doğruluk ve kullanabilirlik önemli
değişkenlerdir ve dil öğreniminde sözel olmayan iletişim, jest ve
mimikler, ses tonu, vurgu, kültürel tavırlar gibi hususlar dikkate
alınmalıdır.
l. Dil öğrenimi, öğrenci istemedikçe ve yeterli olmadıkça gerçekleşemez.
Öğrencinin güdülenme düzeyi, öğrencinin başarısını etkileyebilecektir.
Bu nedenle güdülenme ile öğrenme arasında doğrusal bir ilişki olduğu
unutulmamalıdır.
m. Öğretim etkinlikleri basitten karmaşığa, somuttan soyuta, bilinenden
bilinmeyene doğru olmalıdır.
n. Sınıf içinde bireysel farklılıklar olduğu unutulmamalıdır (Demirel, 2007:
58-59).
2.2.
Türkçe Dil Bilgisinde Kelime Gruplarının Sınıflandırılması
Türkçe öğretimi; dinleme, konuşma, okuma, yazma becerilerinden ve dil bilgisi
öğrenme alanından oluşmaktadır. Dil becerilerinin gelişimi için dil bilgisi öğrenilmesi
kaçınılmazdır. Çünkü bilgi olmadan beceriler belli bir seviyenin üstüne çıkamaz. Bu
nedenle yabancı dil öğretiminde dil bilgisi kuralları işlevsel biçimde kavratılmalıdır.
Bu bölümde Türkçe öğretiminde önemli bir yere sahip olan dil bilgisinin
konularından kelime gruplarının özellikleri ve sınıflandırılması yer alacaktır. Bu konuda
Leylâ Karahan’ın tanımı ve sınıflandırması esas alınmıştır.
2.2.1. Kelime Nedir?
“Kelime, bir veya birden çok heceli ses öbeklerinden oluşan, aynı dili konuşan
kişiler arasında zihinde tek başına kullanıldığında somut veya soyut bir kavrama karşılık
olan yahut da somut veya soyut kavramlar arasında geçici ilişkiler kurmaya yarayan dil
birimi” (Korkmaz, 2007: 144).
“Kelime, anlamı ya da cümlede bir dil bilgisi görevi bulunan bir ya da birkaç
heceli ses işaretidir” (Ediskun, 2004: 87).
12 2.2.2. Kelime Grubu
Varlık, kavram, durum, hareket ve özelliklerin ifade edilebilmesi için birden fazla
kelimenin belli kurallar çerçevesinde yan yana gelmesiyle oluşan kelime gruplarının
birçok tanımı yapılmıştır. Bunlardan birkaçı aşağıda yer almaktadır.
“Kelime grubu, cümle içinde kavramlar arasında ilişki kurmak üzere birden çok
kelimenin belirli kurallar ile yan yana getirilmesinden oluşan, yapı ve anlamındaki
bütünlük dolayısıyla cümle içinde tek bir nesne veya hareketi karşılayan ve herhangi bir
yargı bildirmeyen kelimeler topluluğu” (Korkmaz, 2007: 144).
“Kelime grubu, bir varlığı, bir kavramı, bir niteliği, bir durumu, bir hareketi
karşılamak veya belirtmek, pekiştirmek ve nitelemek üzere, belirli kurallar içinde yan
yana dizilmiş kelimelerden oluşan yargısız dil birimidir” (Karahan, 2007: 39).
Kelime grubu birden fazla nesneyi içine alan, yapısında ve manasında bir
bütünlük bulunan, dilde bir bütün olarak muamele gören bir dil birliğidir. Kelime
grubu için birden fazla kelime birtakım kaidelerle belirli bir düzen içinde yan yana
getirilir. Böylece belirli bir düzenle kurulduğu için kelime grubunun yapısında bir
bütünlük bulunur. Kelime grubundaki bütünlük bilhassa mana bakımından göze
çarpar. Kelime grubu tek bir nesneyi veya hareketi birlikte karşılayan kelimeler
topluluğu demektir (Ergin, 2001: 372).
“Sözü geliştirmek üzere kelimeler öbeklenirler, kavramlar arasında derece derece
ilişkiler meydana getirirler. Böylece tek kavramdan anlatmaya doğru giderler. Bunlara
kelime öbekleri diyoruz” (Banguoğlu, 2004: 496).
2.2.3. Kelime Gruplarının Özellikleri
Leylâ Karahan’a göre kelime gruplarının özellikleri şöyledir:
1) Tek kelime ile karşılanamayan varlık, kavram, nitelik, durum ve
hareketleri karşılar.
Mesela, bilgisayar, akciğer, yarımada, ipek böceği, fotoğraf makinesi,
telefon etmek, yok etmek, kör olmak, söz vermek gibi nesne ve kavramların
dilimizde tek kelimelik karşılıkları yoktur. Hastalanmak/ hasta olmak, iyileşmek /
iyi olmak gibi bazı kavramların da hem tek kelimelik, hem de iki kelimelik
karşılıkları bulunmaktadır. Türkçede varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketler,
kelime ve kelime grupları ile karşılanır. İki dil birliği arasındaki fark, kelime
grubunun bir kelimeler topluluğu oluşudur.
2)Varlık, kavram, nitelik, durum ve hareketleri, anlamlarını genişleterek,
belirterek, niteleyerek, pekiştirerek karşılar.
13 ‘Çocuk çiçeği arkadaşına uzattı.’ cümlesini, ‘Küçük çocuk elindeki kır
çiçeklerini çok sevdiği arkadaşına uzattı.’ şeklinde varlıkların niteliklerini
belirterek de kurabiliriz (Karahan, 2007: 39).
Özellikleri:
a. Kelime grupları yargısız dil birimleridir.
ƒ Seni istikbal için önce gelmek cihana,
Ve başkasından almak sonra geliş müjdeni,
Bir nefes dinlenmeden yıllarca koşmak sana,
Aramak her tarafta bulmamak asla seni.FNÇ
b. Kelime grupları, cümle ve diğer kelime grupları içinde, tek kelime gibi;
isim, sıfat, zarf ve fiil görevi yapar.
ƒ Dallarda uzanan hışırtılar, / ağaçtan ağaca sürüklenerek, / ormanın kızıl
derinliklerinde / kayboluyordu.
Bu cümlede, birinci ve üçüncü kelime grubu isim, ikinci kelime grubu zarf,
dördüncü kelime grubu da fiil görevi yapmaktadır.
c. Kelimelerin grup içindeki sıralanışı kurallıdır. Görev bakımından
birbirine denk olmayan unsurların bulunduğu bir kelime grubunda ana unsur,
genellikle grubun sonundadır. ‘Yemyeşil ovalar’ tamlamasında, grubun ana unsuru
olan ‘ovalar’ kelimesi sonda, yardımcı unsur olan ‘yemyeşil’ kelimesi ise baştadır.
Fiile dayalı gruplarda bu düzen, aynı zamanda hareketin oluş sırasını gösterir.
‘Gülü koparıp koklayınca’ kelime grubunda, ‘kopar-’ fiili, ‘kokla-’ fiilinden önce
gerçekleştiği için, başta bulunmaktadır. Sadece birleşik fiil ile edat grubunda, ana
unsur başta bulunur. Bu gruplarda ikinci unsur, bir çekim unsurudur.
d. Kelime gruplarında unsurların sırası, özellikle konuşma ve şiir dilinde
değişebilir.
ƒ Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak. AMD (yaprak yaprak açılan bir
gülsün)
e. Kelime gruplarının diğer kelime ve kelime gruplarıyla ilişkisi grubun
sonundaki hâl ekleriyle sağlanır. Hâl eki, bağlandığı kelimeye değil, o kelime
grubuna aittir.
ƒ Çalışan insan, / kendi varlığında hüküm süren bir ahengi / bütün
kâinata /nakleder. AHT
Bu cümlede, birinci kelime grubu çekim eki almamış, ikinci kelime grubu -i
yükleme hâli eki ile üçüncü kelime grubu da -a yönelme hâli eki ile fiile
bağlanmıştır.
f. Fiile dayalı sıfat-fiil, isim-fiil ve zarf-fiil gruplarında fiilin anlamı,
cümlede olduğu gibi özne, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf adı verilen ögelerle
tamamlanır. Ancak bu gruplar yargı bildirmedikleri için cümle değildir.
14 ƒ tarla yapmak için (z) / yaban ormanının bir parçasını (bln) /yakan
(y)FRA
ƒ hazan yaprağı gibi (z) / titreyerek (y) RNG
ƒ biçareleri (bln) / er geç kaybedecekleri bu rüyadan (y t) / uyandırmamak
(y) RNG
g. İkiden fazla kelimeli kelime gruplarında iç içe geçmiş, birbirini
tamamlayan başka kelime grupları da bulunur.
‘Küçük odadaki mumun / soluk ışığı’ isim tamlamasının birinci ve ikinci
unsuru sıfat tamlamasıdır. ‘Küçük odadaki / mum’ tamlamasının birinci unsuru
‘küçük oda’ da bir sıfat tamlamasıdır.
h. Kelime gruplarının vurgusu grubun yapısına göre değişir. Vurgu, başta,
sonda veya sondan bir önceki kelime üzerinde olabilir. Bazı gruplarda, bütün
unsurların vurgusu aynıdır (Karahan, 2007: 39-41).
2.2.4. Kelime Gruplarının Sınıflandırılması
Dil bilimcilerin kelime gruplarını sınıflandırmalarında çeşitlilikler vardır. Bu
çalışmada Leylâ Karahan’ın sınıflandırmasını esas alınmıştır. Buna göre Türkçedeki
başlıca kelime gruplarını şöyle sıralandırabiliriz:
2.2.4.1.
İsim Tamlaması
“İyelik ekli bir isim unsurunun, iyeliğin işaret ettiği bir başka isim unsuruyla
kurduğu kelime grubudur. Bu kelime grubunda iki isim unsuru aitlik, içinde bulunma,
sınırlandırma, belirtme vb. anlam ilgileri çerçevesinde birbirine bağlanır” (Karahan,
2007: 42).
“Bir nesnenin başka bir nesnenin parçası olduğunu, bir nesnenin başka bir
nesneye ait olduğunu veya bir nesnenin başka bir nesne ile tamamlandığını ifade etmek
için bu kelime grubuna başvurulur” (Ergin, 2001: 381) Leylâ Karahan, isim
tamlamasının özelliklerini şöyle sıralamıştır:
Özellikleri:
1. İsim tamlamasında birinci unsurun ikinci unsurla bağlantısı, zamirlerde
ekli, isimlerde ise ekli veya eksizdir. Tamlamanın ikinci unsuru daima iyelik eki
taşır.
İsim unsuru (+ ilgi hâli eki) + isim unsuru + iyelik eki = isim tamlaması
15 • köy + yolu = köy yolu
• ova + nın + yeşil + i = ovanın yeşili
• biz + im+ ses + (i)miz = bizim sesimiz
2. Bu tamlamada ana unsur sonda bulunur. Birinci unsur tamlayan, ikinci
unsur tamlanandır.
• çoban (ty) / çeşmesi (tn)
• sabrın (ty) / acı meyvesi (tn)
• mayısın (ty) / taze rüzgarı (tn)
• uzak bir iklimin (ty) / ılık havası (tn)
• benim (ty) / sadık yarim (tn)
• gurbet (ty) / duygusu (tn)
• erik ağaçlarının (ty) / pembe, beyaz çiçekleri (tn)
• köhne Üsküdar’ın (ty) / dost ışıkları (tn)
3. Birinci unsuru ilgi hâli eki taşıyan isim tamlaması belirtili isim
tamlamasıdır.
Çiçeğin (ty) / kokusu (tn), kuşun (ty) / sesi (tn) tamlamalarında tamlayan
belirli bir nesneyi göstermektedir. Bu tamlamada birinci unsur belirtme görevi
yapar. Belirtili isim tamlamasında tamlayanla tamlanan arasında ekle sağlanan
geçici bir ilişki kurulmuştur.
• savaşın (ty)/ kartalı (tn)
• şehrin (ty / kenar evleri (tn)
• eylül meyvelerinin (ty) / baygın kokuları (tn)
• türbenin (ty) / rengârenk çini bahçesi (tn)
• çınar ve dut ağaçlarının (ty) / gölgesi (tn)
• çifte direkli yeşil çadırın (ty)/ kapısı (tn)
4. Belirtili isim tamlamasının unsurları yer değiştirebilir.
• Kimse duymaz çilesini tütmeyen ocakların. (tütmeyen ocakların çilesi)
• Bıraktım ardını yıllarca koştuğum hevesin (yıllarca koştuğum hevesin
ardı)
• Gördün mü dehşetini tipinin, karın? (tipinin, karın dehşeti)
5. Belirtili isim tamlamasının unsurları arasına başka unsurlar da girebilir.
• Acaba bahar atların da mı kanını zehirliyor?
• O böyle söylerken yanında bulunanların korkudan benzi sararır, birer
birer yanından sıvışırlardı.
• Tahsilin ticarette yeri yok.
• Şehrin artık dışındayız.
• Başımda kumruların duydum kanat sesini.
• Aranızda yaşadığım bunca yıldan beri sizin de bazılarınız, çoluk
çocuklarınızı ve daha başka sevdiklerinizi kaybettiniz.
• İkisinin de tek tek yaşantıları, onların birleştirmesini zorunlu bir hâle
getirecek.
6. Belirtili isim tamlamasının tamlayan unsuru da belirtili isim tamlaması
olabilir. Böyle bir yapıda üç isim unsuru bulunduğu düşünülmemelidir.
• elbisenin yakasının / düğmesi
• halının saçağının / rengi
16 • denizin sularının / serinliği
• Makedonya dağlarının eriyen karlarının / serin ve genç suları
NOT: Belirtili isim tamlamalarında ilgi hâli ekinin ikiden fazla tekrarı bir
anlatım kusurudur.
7. Birinci unsurunda ilgi hâli eki bulunmayan isim tamlaması, belirtisiz isim
tamlamasıdır. Bu tamlama, belirsiz, genel bir nesneyi, bir türü karşılar.
• çoban (ty) / çeşmesi (tn)
• ishak (ty )/ kuşu (tn)
• hayal (ty) / iklimleri (tn)
• Ulu Cami (ty) / avlusu (tn)
• ahududu (ty) / şerbeti (tn)
• azap (ty) / toprakları (tn)
• su ve ezan (ty) / sesleri (tn)
• ıhlamur ve gül (ty) / kokusu (tn)
• Âşık Kerem (ty) / devri (tn)
8. Belirtisiz isim tamlamasının iki unsuru arasında daimî bir ilişki
mevcuttur. Tamlamada iki unsur arasına başka bir unsur giremez ve unsurlar yer
değiştiremez. Bundan dolayı nesne adı olarak kullanılmaya en elverişli kelime
gruplarından biri belirtisiz isim tamlamasıdır. Mesela “buzdolabı, kahverengi,
gökyüzü, atasözü, hanımeli, yüzbaşı, yayınevi” gibi isimler, belirtisiz isim
tamlaması kuruluşundadır.
Kadı Köyü, Top Kapısı, şiş kebabı gibi belirtisiz isim tamlaması
kuruluşundaki bazı isimler bugün iyelik eklerini düşürerek Kadıköy, Topkapı,
şişkebap şeklinde kalıplaşmıştır.
“Milli Eğitim eski Bakanı, Konya eski Milletvekili” gibi yapılar Türkçenin
özelliklerine aykırıdır. Eski sıfatı iki unsurun arasında değil tamlamanın başında
bulunmalıdır.
9. Belirtisiz isim tamlamalarının tamlayan unsuru bir cümle olabilir.
• “Birleşme aşkın mezarıdır.” iftirası.
• “Kiralıktır” levhası.
• “Zorlara dağlar dayanmaz” itikadında olan bir milletin azmi ile bu
yalçın sahile, bu muazzam taş eserin temellerini atmış.
• Arkasından bir de “Çakırsaraylı Akşehir’i basacakmış” haberi çıkınca
Hüseyin’e karşı duyulan tiksintiye kızgınlık karıştı.
10. Bazı belirtisiz isim tamlamalarında tamlanan -lI eki aldığında
tamlamanın iyelik eki düşer.
• asker şapkası - asker şapkalı
11. Her belirtisiz isim tamlamasını belirtili, her belirtili isim tamlamasını da
belirtisiz isim tamlamasına dönüştürmek mümkün değildir. Mesela, “öğle vakti,
1951 yılı, Türkiye Cumhuriyeti, Ankara şehri” gibi belirtisiz isim tamlamaları ile
“onun elbisesi, gördüklerimin hepsi” gibi belirtili isim tamlamalarında böyle bir
yapı değişikliği olamaz. Değişikliği veya değişmezliği belirleyen tamlama
unsurları arsındaki anlam ilişkisidir.
12. Bir isim tamlaması, başka bir isim tamlamasında tamlanan unsur olarak
görev yaptığında kendi iyelik ekini değil ana tamlamanın iyelik ekini taşır.
17 • çamaşır makinesi
benim çamaşır makinem
• duvar saati
bizim duvar saatimiz
• dünya görüşü
senin dünya görüşün
• şiir dünyası
onun şiir dünyası
Son örnekte her iki tamlama da aynı iyelik ekini taşımaktadır.
13. Tamlanan unsuru sıfat-fiil veya sıfat-fiil grubu olan bir isim
tamlamasının tamlayan unsuru genellikle ilgi hâli eki taşır.
• Bingöl çobanlarının / koyun otlatırken çaldıkları
• asabi bir ağırlığın / göğsümden yükseldiği
• bu facianın / herkesi üzdüğü
• yılların / geçtiği
• çılgın fırtınaların / döve döve yosunlattığı
• önündeki mezarın / birden yeşil nurlarla tutuştuğu
• yavrusunun / bir kartalın pençeleri arasında bulutlara doğru süzülüp
yükseldiği
• parçaların / hızla kayarak etrafa yayıldığı
• ihtiyar kadının / battaniyeyi yanıma bıraktıktan sonra başörtüsünün
ucuyla gözlerini sildiği
Şu örnekteki tamlama, belirtisiz isim tamlamasıdır:
• bu şehrin sonu gelmez güzellikleri / olduğu
14. Tamlananı sıfat-fiil veya sıfat- fiil grubu olan isim tamlamalarında
tamlananın bazı unsurları yer değiştirebilir.
• bu gerçek ve yüksek kültürü bugünkü okulların veremediği
(bugünkü okulların / bu gerçek ve yüksek kültürü veremediği)
15. İsim tamlamasının tamlayan ve tamlanan unsurları kelime grubu olabilir.
• taşlara sürülen kumlu ayakkabıların (ty) / çıtırtısını (tn) (tamlayan: sıfat
tamlaması)
• Türkçenin (ty) / en son ve en mükemmel sonbahar şiiri (tn) (tamlanan:
sıfat tamlaması)
• Türklüğün (ty )/ ceylan yürekli töresi (tn) (tamlanan: sıfat tamlaması)
• çakmak çakmak gözlerin (ty) + karanlığı yardığı (tn) (tamlayan: sıfat
tamlaması, tamlanan: sıfat-fiil grubu)
• aşkın (ty) / şeref diyarı (tn) (tamlanan: isim tamlaması)
• bahçenin (ty) / ölüm ve ahiret kokusu dağıtabilmesi( tn) (tamlanan: isimfiil grubu)
• gurbet duygusunun (ty) / hem kaynağı, hem de sembolü (tn) (tamlayan:
isim tamlaması, tamlanan: bağlama grubu)
• ömrün (ty) / muradımızca geçen mutlu günleri (tn) (tamlanan: sıfat
tamlaması)
• göğün ve denizin (ty) / gözleri ve ruhu alabildiğine çeken mavilikleri (tn)
(tamlayan: bağlama grubu, tamlanan: sıfat tamlaması)
• bu gece ağacın üstünde onunla yüz yüze gelme (ty) / fikri (tn) (tamlayan:
isim –fiil grubu)
16. İsim tamlamasında birden fazla tamlayan ve tamlanan unsur bulunabilir.
• evin (ty)
/ kapısı (tn), penceresi (tn)
18 •
•
•
•
göğün (ty), ovanın (ty) / rengi (tn)
insanların(ty) / yapamayacağı (tn), erişemeyeceği (tn)
göklerin(ty) / gülleri (tn), nergisleri (tn), sümbülleri(tn), yaseminleri (tn)
yeni bir ümidin (ty), yeni bir emelin(ty), yeni bir tasavvurun(ty) / şulesi
(tn)
• savaşın (ty), kızıl ve korkunç facianın (ty) / nasıl olduğu (tn)
• yirmi senenin (ty) / yazları (tn), kışları (tn), fırtınaları (tn), güneşleri (tn)
17. İsim tamlamaları söz dizimi içinde isim, sıfat ve zarf görevi yapar.
• Süleymaniye Camii, / bir imanın eseridir. (isim, isim)
• Ketenlik Yaylasının dimdik inen yamacında idiler. (isim)
• Vadide yaratılış öncesinin sessizliği vardı. (isim)
• Bitip tükenmeyecek gibi görünen beyazın en ağırı köyü bastırmış,
boğmuş. (isim)
• Pencerenin yakınındaki ağacın çiçekli dalları altında siyah bir kelebek
uçuyordu. (isim)
• Hiçbir yerde, hiçbir kimse bana onun ne olduğunu, nereye gittiğini
söylemedi. (isim)
• Ocağın başına asılmış isli bir yağ kandili gölgesinde yemeğimi yedim.
(isim)
• Meral’in bütün bunları kavrayabilecek bir sezgi dehasına sahip
olduğunu umdum. (isim)
• Mesele diye karşımıza çıkan zorlukların çoğunu, / kendi ruhumuzun
içinde halledebiliriz. (isim, isim)
• Toprakların en bereketlisini sende sürdüm. (isim)
• Kıbleye karşı yüzükoyun uzanmış yatan bu şehidin büyük yeşil sarığı
henüz bozulmamıştı. (isim)
• Ayşe’nin sofraya koyduğu çay ibriğinden çıkan dumanın kokusu, /
burun kanatlarımı titretiyordu. (isim, isim)
• Fatih’in geçtiği kapı (sıfat)
• sert rüzgârın savurduğu sağanak (sıfat)
• el yazması eserler (sıfat)
• Bütün aile pazar günleri bir araya gelirdi.(zarf)
18. Belirtili isim tamlamasında vurgu, her iki unsurda da aynı ölçüdedir.
Belirtisiz isim tamlamasında ise vurgu birinci unsur üzerinde bulunur (Karahan,
2007: 42-48).
2.2.4.2. Sıfat Tamlaması
“Sıfat tamlaması bir sıfat unsuru ile bir isim unsurunun meydana getirdikleri
kelime grubudur. Sıfat unsuru isim unsurunu vasıflandırmak veya belirtmek için
getirilir” (Ergin, 2001: 380). Leylâ Karahan bunu şu şekilde göstermektedir:
sıfat unsuru + isim unsuru = sıfat tamlaması
19 ƒ verimli + topraklar = verimli topraklar
ƒ bütün + insanlar = bütün insanlar
Özellikleri
a. Sıfat tamlamasında ana unsur isimdir, sonda bulunur. Sıfat, yardımcı
unsurdur; ismin önünde yer alarak ismi tamamlar. Yani sıfat tamlayan, isim
tamlanan unsurdur. Bu tamlamada, isim ve sıfat unsuru eksiz birleşir. İki unsur da
gruplaşmayı sağlayan herhangi bir ek taşımaz.
ƒ Kanlı / ağıt
ƒ Açan / gül
ƒ Biz / insanlar
ƒ Bizim / çocuklar
ƒ Uzak / hatıra
ƒ Kurşun yüklü / bulutlar
ƒ Zahmetli / yolculuk
ƒ Pembe çiçekli / bademlik
ƒ Güneşle yıkanan / karşı tepeler
ƒ Çinilere sinmiş / Kur’an sesi
ƒ Yeşil palmiye altındaki / kırmızı halılar
ƒ Kadrini bilmediğim / günler
ƒ Gecesi sümbül kokan / İstanbul
ƒ Güneşi çenesini dayadığı / nokta
ƒ Kavuniçi bulutlara doğru süzülen / kırlangıçlar
ƒ Üzerindeki renkli resimlere parmağımla dokunmak istediğim / bir vazo
b. Tamlayanı sıfat-fiil veya sıfat-fiil grubu olan bir sıfat tamlamasında
nesne, hareket niteliği ile tamamlanır.
ƒ mavileşen / manzara
ƒ ilk sevgiye benzeyen / ilk acı
ƒ giriş kapısının yaylı kanatları üzerinde parlayan / buzlu camlar
ƒ uykuya varmış gibi görünen / yılan yollar
ƒ yıldızlı göklerin altında ateş böceği gibi yanan / çocuklar
ƒ eserken yelken açmadığım / rüzgâr
ƒ toprağın yeniden gençliğe kavuştuğu / bu mevsim
ƒ gecenin bitmeye yüz tuttuğu / an
ƒ ufukları ormanlarla, dağlarla çevrilmiş / ıssız vadi
ƒ daha deniz görmemiş / bir çoban çocuğu
ƒ kokusu parmaklarına sinmiş / kekikler
c. Bu tamlamada unsurların biri veya hepsi kelime grubu olabilir
ƒ mum rengi / çehreler (sıfat unsuru: isim tamlaması)
ƒ yumuşak ve korkak / adımlar (sıfat unsuru: bağlama grubu)
ƒ ay ışığındaki / büyülü şeffaflık ve nur (sıfat unsuru: isim tamlaması, isim
unsuru: sıfat tamlaması)
ƒ o / hangi vazoya koyacağımızı şaşırdığımız çiçekler (isim unsuru: sıfat
tamlaması)
ƒ koklamadan attığım / gül demeti (sıfat unsuru: sıfat-fiil grubu, isim
unsuru: isim tamlaması)
ƒ bin yıl sürecek zannedilen / kar sesi (sıfat unsuru: sıfat-fiil grubu, isim
unsuru: isim tamlaması)
20 ƒ İstanbul’un şurasında burasında tek başlarına yükselen / ihtiyar ve
yüksek ağaçlar (sıfat unsuru: sıfat-fiil grubu, isim unsuru: sıfat tamlaması)
ƒ bahçelerde sarı çiçeklerin açtığı, havanın keskin incir yaprağı
kokularıyla dolduğu, ufuklarda gümüş ve bakır bulutların anlaşılmaz işler
hazırlamakla meşgul olduğu, akşamüstü otları kurumuş tepelerde yeşil eşarp,
kırmızı örtü, beyaz veya lacivert elbiselerle dolaşan genç kızların etekleri
rüzgârda uçuştuğu ve saçları çözülüp dağıldığı / bu mevsim (sıfat unsuru:
bağlama grubu, isim unsuru: sıfat tamlaması)
d. Bir sıfat tamlamasında, ismi niteleyen aynı türden birden fazla sıfat
unsuru bulunabilir.
ƒ ne serin, ne tuhaf / rüzgârlar
ƒ kırmızı kiremitli, beyaz badanalı / evler
ƒ kırış kırış, kırmızı, sopsoğuk / el
ƒ kesici, dondurucu / bir karayel fırtınası
ƒ yavaş, vakur, tatlı / bir kadın sesi
Birden fazla isim unsuru da bir sıfat unsuru ile nitelenebilir.
ƒ fark olunmaz sisler altındaki / dağlar, korular, beyaz yalılar
ƒ ipek yığınlarına sarılmış / sırmalar, tuğlar, sancaklar
ƒ bu / şüphelerden, kuruntulardan
e. Bir sıfat tamlaması, başka bir sıfat tamlamasının kuruluşuna sıfat veya
isim unsuru olarak katılabilir. Tamlamaların iç içe girdiği bu yapıda unsurlar
birbirine karıştırılmamalıdır.
“Şu / gözlüklü adam” sıfat tamlamasında, isim unsuru olan “ gözlüklü
adam” da sıfat tamlamasıdır. “Şu” sıfatı “gözlüklü adam”ı belirtmekte,
“gözlüklü” sıfatı da “adam”ı nitelemektedir. Bu tamlamanın yapısını “şu
gözlüklü / adam” şeklinde düşünmek doğru değildir.
“Bacalara takılan / şu beyaz bulutlar” sıfat tamlamasında isim unsuru olan
“şu beyaz bulutlar”, bir sıfat tamlamasıdır. Bu tamlamanın isim unsuru olan
“beyaz / bulutlar” da sıfat tamlamasıdır. Tamlamanın yapısı “bacalara takılan, şu
beyaz / bulutlar” şeklinde düşünülemez.
Sıfat tamlamaları şu örneklerde de başka sıfat tamlamalarının içinde yer
almıştır:
ƒ üç günlük / siyah bir ekmek parçası
üç / günlük: sıfat tamlaması
siyah / bir ekmek parçası: sıfat tamlaması
bir / ekmek parçası: sıfat tamlaması
ekmek / parçası: isim tamlaması
ƒ arkada zincirlenen / yüksek Toros Dağları
yüksek / Toros Dağları: sıfat tamlaması
Toros /Dağları: isim tamlaması
arkada / zincirlenen: sıfat-fiil grubu
ƒ bir / engin seher musikisi
engin / seher musikisi: sıfat tamlaması
seher / musikisi: isim tamlaması
ƒ o / eski çocukluk günleri
eski / çocukluk günleri: sıfat tamlaması
çocukluk / günleri: isim tamlaması
21 f. Nesnenin neden yapıldığını belirten “demir kapı, cam bardak, mermer
köşk, gümüş kemer” gibi tamlamalar, isim tamlaması değil sıfat tamlamasıdır. Bu
tamlamaları, “demirden kapı, demirden yapılmış kapı, camdan bardak, camdan
yapılmış bardak” şeklinde ve yine sıfat tamlaması kuruluşunda genişletebiliriz:
ƒ Fatma’nın burnunda, yanaklarında, bileklerinde dövmeden süsler vardı.
g. Sıfat ve zarfların anlamlarını, miktar ve derece bakımından tamamlayan
zarfların meydana getirdikleri kelime grupları da bir sıfat tamlamasıdır.
ƒ en / tatlı, çok / güzel, pek /doğru, daha / gösterişli
h. “Akdeniz, akciğer, karabiber, başbakan, atardamar gibi birleşik
kelimeler, sıfat tamlaması kuruluşundadır.
i. Sıfat tamlamalarında sıfat ve isim unsurları arsına “da / de” edatı ve -mI
soru eki girebilir.
ƒ Yanımda bir de kılavuzum vardı.
ƒ Her file ikişer yolcu, ikişer de avcı yerleştirdiler.
ƒ Burada üç mü kitap var?
j. Sıfat tamlaması, söz dizimi içinde isim, sıfat ve zarf görevi yapar.
ƒ Bu yumuşak ve pembe tenli avı, pençesinde sıkarak yükseldi. (isim)
ƒ Aydın, kendi kafasıyla düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi. (isim)
ƒ Sabah ezanı okunurken başlayan yağmur, birdenbire sağanak hâlini
aldı. (isim)
ƒ Zaman korkunç daire
ƒ Bazı geriden gelen yüz bin devir ilerde. (isim, sıfat)
ƒ Ağacın dibindeki adam gölgelere bürünmüştü. (isim)
ƒ Bütün insanlara kapısı ve gönlü açık olan eski Türk evi, / bu hayat
felsefesinin canlı olarak yaşandığı bir çevreydi.(isim, isim)
ƒ Rüyama girdi her gece / bir fatihane zan. (zarf, isim)
k. Grubun vurgusu birinci unsur üzerindedir (Karahan, 2007: 48-53).
2.2.4.3. Sıfat –Fiil Grubu
“Sıfat gibi kullanılan fiil şekilleri ile oluşturulan ve cümle içinde ad, sıfat, özne,
nesne, zarf gibi görevler yüklenebilen kelime grubu” (Korkmaz, 2007: 189) olan sıfatfiil grubunun özelliklerini Leylâ Karahan aşağıdaki gibi belirtmiştir:
Bir sıfat-fiil ile bu sıfat fiile bağlı tamlayıcı veya tamlayıcılardan kurulan
kelime grubudur.
Özellikleri:
a. Grubun ana unsuru sıfat-fiildir, genellikle sonda bulunur. Fiile dayalı
bütün gruplarda olduğu gibi bu grupta da yüklem görevi yapan sıfat-fiil anlamı,
özne, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf adı verilen ögelerle tamamlanır. Yüklem olan
sıfat-fiil yargı bildirmez.
ƒ eski İstanbul’un güzel semtlerini (bln) / yaratan (y) (Türklük)
22 ƒ Şems-i Sivasî’nın mübarek türbesinde (yt) / kandil kandil (z)/ yanan (y)
ƒ bu anı (bln) / ışıklarla (z) / Türk eden (y) (sizlersiniz)
ƒ her içine girdiği odaya (yt) / bir şefkat serinliği (bsn) / getiren (y) (bu kız)
ƒ sonbahar aylarında (z) / kendisiyle birlikte (z) / tenha Yakacık kırlarında
(yt) / al meyveli koca yemişi fidanları arasında (yt) / dolaştığımız (y) (bir Fransız
dostum)
ƒ yüksek burcun demir saçaklı küçük penceresinden (yt) / ufukları
ormanlarla çevrilmiş ıssız vadiye (yt) / dalgın dalgın (z) / bakan (y) (Barhan Bey)
b. Sıfat-fiilin grup içindeki yeri özellikle konuşma ve şiir dilinde
değişebilir.
ƒ Çiçeklendiği gün sabır ağacı
Gerçeklenir dilde bütün dilekler.
ƒ Kimse bilmez nasıl özlediğimi
Küçük şehirdeki dostlarımı.
c. Bu grupta özne az kullanılır. Özne olan unsur iyelik eki taşır.
ƒ bütün hayalleri / yıkılmış (insanlar)
d. Ortak bir sıfat-fiille kurulmuş bazı gruplarda sıfat-fiil tekrar edilmez.
ƒ Tiyatroya sık sık (giden), sinemaya da ara sıra giden (gençler)
e. Sıfat-fiil grubu, söz dizimi içersinde isim, sıfat ve zarf görevi yapar.
ƒ Sıcak yaz aylarını geçirmek için deniz kenarlarına, kırlara, teperle
kaçanlar, şimdi birer birer kışlıklarına dönüyorlar.(isim)
ƒ mısralarında nağme hissedilmeyen bir manzume (sıfat)
ƒ Bu eseri tamamlamak için ne kadar çabaladığını hiç kimse bilmiyordu.
(isim)
ƒ Kızının Samim’den ayrılmayan düşünceli gözlerinde şüpheye, öfkeye,
meraka benzeyen tuhaf bakışlar uçuşuyordu. (sıfat)
ƒ Türk hayalinde daima bir irade ve himmet hamlesi gibi kalacak bu
tablo. (sıfat)
ƒ her mevsimiyle insanı ayrı ayrı saran bunca güzellik (sıfat)
ƒ Unutmadım yolda kalmış gözlerdeki vefayı
Sabrından saray yapan sultanları bilirim. (sıfat, sıfat)
ƒ Her varışımda “Kara gözlü yavrum gelmiş” deyip yerinden fırlayan,
sevincinden âdeta göklere yükselen anlam, bu kez donuk donuk bakıyor yüzüme.
(sıfat, sıfat)
ƒ Başını öne eğmiş oturuyordu. (zarf)
f. “Vatansever, çöpçatan, cankurtaran” gibi bazı birleşik kelimeler, sıfatfiil grubu kuruluşundadır.
g. Grubun vurgusu, sıfat-fiilden önceki unsur üzerindedir (Karahan, 2007:
53-55).
23 2.2.4.4. İsim – Fiil Grubu
Bir hareket ismi ile ona bağlı tamlayıcı veya tamlayıcılardan kurulan kelime
grubudur.
Özellikleri:
a. Hareket ismi, -mAk, -mA ve –Iş ekleri ile yapılır. Grubun ana unsuru
hareket ismidir, genellikle sonda bulunur. Fiille dayalı bütün gruplarda olduğu
gibi bu grupta da yüklem görevi yapan hareket isminin anlamı, özne, nesne, yer
tamlayıcısı ve zarf adı verilen öğelerle tamamlanır. Yüklem olan isim-fiil yargı
bildirmez.
• onu (bln) / biraz sonra çekeceği acıya (yt) / hazırlamak
• millî ruhu (bln) / bugünkü neslin sağlam insanlarında yahut eski
kitapların sahifelerinde (yt) / aramak (y)
• Suda, rüzgârda, kuşta senin sedanı duyup (z) /
Seni (bln)/ beyaz çiçekli dallar içinde (yt) / sanmak (y)
• şiir duygusunu (bln) / lisan hâline getirinceye kadar (z) / yoğurmak (y)
• bütün bu acı efsaneyi (bln) /kavalına (yt) / ağlatarak (z) / söyletmek (y)
• övdüğü şeyin yazısı kadar güzel olduğuna (yt) /herkesi (bln) / inandırma
(y)
• halk sanatına, (yt) / halk ağzına, (yt) / halk hayatına (yt) / daima (z) / açık
olma (y)
• cinayetin azabını (bln) / daima (z) / çekme (y)
• uzun bir ayrılıktan sonra (z) / sılaya (yt) / dönüş (y)
• etrafına (yt) / bir keklik gibi (z) / ürke ürke (z) / bakış (y)
• İstanbul’u alarak (z) / Bizans İmparatorluğunun yerine (yt) / yerleşiş (y)
b. Ortak bir isim-fiille kurulmuş bazı gruplarda, isim-fiil tekrar edilmez.
• Tavır ve hareketlerine heyecanlı bir üslup (verebilmek), sesine ve
bakışlarına hissî bir ahenk verebilmek
• Göçebelikten yerleşik medeniyete (geçiş), Şamanlıktan İslamiyet’e geçiş
c. Bu grupta isim-fiilin yeri özellikle konuşma ve şiir dilinde değişebilir.
• Seni istikbal için önce gelmek cihana,
Ve başkasından almak sonra geliş müjdeni.
d. Bu grup, söz dizimi içinde isim görevi yapar.
• Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza
ve müdafaa etmektir.
• Başkalarının sözleriyle yetinmek, / her konuda başkasının anlayışına,
başkasının fikirlerine başvurmak, alışkanlıkların en kötüsü.
• Maksadım, onun bana bilgileriyle tahakküm etmesine meydan
vermemekti.
• Vatan coğrafyasının mantıklı bir çerçeve olabilmesi için Anadolu’daki
Beylikleri ilga etmek, / bütün Türkleri birleştirmek, / bir tek devlete bağlı kılmak
zaruri idi.
• Bir faciadır böyle bir âlemde uyanmak/
Günden güne hicranla bunalmış gibi yanmak.
24 • Beklediğimi bilmek, onu da telaşlandırıyor.
• Hele yüz sayıncaya kadar üç sandal geçmesi pek nadirdir.
• Deryada sonsuzluğu fikretmeye ne zahmet!
Al sana derya gibi sonsuz Karacaahmet!
ƒ Padişah, İskender Paşaya, çıkıp gizlice ordunun içine girmesini, /
nümayiş alayında bağıranlardan rastgele üç kişi tutup huzuruna getirmesini
irade etti.
ƒ Onu mukaddes bir emanet olarak kabul etmek ve kendi yapısına uygun
olarak kullanmak gerekir.
ƒ Her sabah ilk işi, o günkü yemek listesini tanzim etmektir.
d. Grubun vurgusu, hareket isminden önceki unsur üzerindedir (Karahan, 2007:
55-57).
2.2.4.5.
Zarf - Fiil Grubu
Bir zarf-fiil ile bu zarf-fiile bağlı tamlayıcı veya tamlayıcılardan kurulan
kelime grubudur.
Özellikleri:
a. Grubun ana unsuru zarf-fiildir. Zarf - fiil, genellikle grubun sonunda
bulunur. Fiile dayalı sıfat-fiil ve isim-fiil gruplarında olduğu gibi bu grupta da
yüklem görevi yapan zarf-fiil anlamı, özne, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf adı
verilen öğelerle tamamlanır. Yüklem olan zarf-fiil yargı bildirmez.
ƒ son gülün karşısında (yt) / son bülbül (ö) / ah ederken
ƒ bu yaman dağların hayalini (bln) / hatırımdan (yt) / silince (y)
ƒ güneş (ö) /batacağı yere (yt) / iyice (z) / yaklaşınca (y)
ƒ fetih gecesi(z) / sabaha karşı (z) / Akşamseddin (ö) / bir tepenin
üzerinden (yt) / kanatlarını açarak (z) / “Ya müfettihü’l-ebvab” nidasıyla (z) /
bağırırken (y)
ƒ beşer onar rast geldiği eşkıyalarla (z) / tek başına (z) / vuruşarak (y)
ƒ sabah namazından sonra (z) / sarayın selamlığında (yt) / Hint
kumaşından ağır perdeli, küçük, loş bir odada (yt) / kâtibin bıraktığı kâğıtları
(bln) / okurken(y)
ƒ Kardan (yt) / yağmurdan (yt) / rüzgârdan (yt) /sora sora (y)
b. Hâl ekleriyle çekime girmiş bazı sıfat-fiiller, cümlede zarf görevi yapar.
Bu sıfat-fillerle kurulan gruplar da birer zarf-fiil grubudur.
ƒ Müzik başladığında, bütün salon bir sessizliğe gömüldü.
ƒ Üstat, ehliyetin son olgunluk merhalesini ifade ettiğinden, yaş, baş ve
sakal mefhumlarını da içine alırdı.
ƒ Sudur, akar kendi bildiğince.
ƒ Pencere, en iyisi pencere,
Geçen kuşları görsün hiç olmazsa,
Dört duvarı göreceğine.
ƒ Klasik şiir yıkıldıktan sonra yerine başka türlü bir tarif ve yeni bir
mecelle
geleceğine, bilakis birçok tarifler tecelli ediverdi.
25 c. “-r / -mAz”, “-DI mI” ve “DI / -AlI” vb. kalıplarla kurulan gruplar da
birer zarf-fiil grubudur.
ƒ Çamlıca’nın bu asıl çevresine girer girmez, artık eniştemizin köşkünün
tılsımlı duygularını tatmaya koyulurduk.
ƒ Bu mektubun sonunda imzamı görür görmez kim bilir ne kadar
şaşıracaksın?
ƒ Mevsim geçti mi, İnterlaken yine Alplerin kucağında kendi rüyasına
dalıyordu.
ƒ Bir parıltı gördü mü gözler hemen dalıyor.
ƒ Ben bu gurbet ile düştüm düşeli
Her gün biraz daha süzülmekteyim.
d. Bu grupta zarf-fiilin yeri özellikle şiir dilinde değişebilir.
ƒ Kuracakken yuvamı bulut ermez bir dağa
Kafeslerde geçirdim bunca yıllık zamanı.
ƒ Herkesin ayağı toprağa basardı açınca kapısını.
e. –ken ve –sA eki ile kurulan ve yan yana sıralanan birden fazla zarf-fiil
grubunda zarf-fiil grubunda zarf-fiil eki sadece sondaki grupta bulunabilir.
ƒ Öteki çocuklar, mahalle aralarında topaca kamçı sallar(ken), çatal
dala lastik bağlar(ken), dut ağaçlarından dut toplarken ben deniz kıyısına
kaçardım.
ƒ Havuz başında, ayakta kahve içer(ken), kendisini avutmak için
manasız şeyler söylerken, yanlarına kumandan geldi.
ƒ Üzerinde düşünülür (ise), ilham alınır (ise), işlenir (ise), derinleştirilir
ise din, en yüksek ve bereketli bir kültür kaynağı olabilir.
f. Zarf-fiil grubu, söz dizimi içinde zaman, tarz, sebep, şart, bağlama,
karşılaştırma vb. işlevleriyle zarf görevi yapar.
ƒ Mübarek kanının izleri üzerinden yürüyerek kasabaya girdik.
ƒ Geçirdiği kırk günlük azabı birden hatırlayınca, yeni bir tokat yemiş
gibi Köse Vezirin yüzü kıpkırmızı oldu.
ƒ Kadın, ağır vücudunu aşağıdakilere duyurmadan sessizce bu
merdivenden indirmenin imkânsız olduğunu düşünürken, yaklaşan bir düdük
sesi duydu.
ƒ Bahar geleli kargalar sınırsız bir neşe içinde.
ƒ Yokuşu çıkar çıkmaz nereden geldiğini bilmediğimiz bir rüzgâr,
kurumuş başak tarlalarını altüst etmeye başladı.
ƒ Eniştemiz, dargınlığını unutup onunla barışmak istiyor.
ƒ Su birikintilerine dikkat etmeden yürüyorlardı.
ƒ Sen şu tembel zeytinleri nerden aldığını söylersen daha ciddi bir bahse
girmiş olursun.
ƒ Orhan yatağın üstünde iki battaniye görünce, Necati’nin ona dair
bildiklerinin hepsini annesine anlatmış olacağını düşündü.
Zarf-fiil grubunun şu örnekte cümlenin yüklemi olarak kullanıldığını
görüyoruz.
ƒ Âlemde gündüz gönlümüze işkencedir;
ƒ Bence bayram ufukta gün bitincedir.
g. Grubun vurgusu, zarf-fiilden önceki unsur üzerindedir (Karahan, 200: 5759).
26 2.2.4.6.
Tekrar Grubu
Bir nesneyi, bir niteliği, bir hareketi karşılamak üzere eş görevli iki
kelimenin meydana getirdiği kelime grubudur.
ƒ eğri büğrü, çoluk çocuk, er geç, senli benli, ezildi büzüldü, deli dolu, şırıl
şırıl, içli dışlı
Özellikleri:
a. Grupta yer alan kelimeler arasında hem şekil, hem de anlam ilişkisi
vardır.
Unsurları aynı olan tekrar grupları:
ƒ mışıl mışıl, yavaş yavaş, koşa koşa, ılık ılık, geze geze
Unsurları yakın anlamlı olan anlam grupları:
ƒ doğru dürüst, eğri büğrü, kılık kıyafet, dayalı döşeli, güle oynaya
m ünsüzünün kelime başına ilavesi ile yapılan tekrarlar da bu gruba dahildir.
m ünsüzü, ünlü ile başlayan bir kelimenin başına eklenir. Bu ünsüz, ünsüzle
başlayan bir kelimenin de ilk ünsüzünün yerini alır.
ƒ okul mokul, oyun moyun, halı malı, çanta manta
“Masa musa, masa filan” örneklerinde olduğu gibi “m” ünsüzü ile başlayan
kelimelerde tekrar, ya kelimenin yapısı değiştirilerek yapılır, ya da böyle
kelimeler için “filan” kelimesine başvurulur.
Unsurları zıt anlamlı olan tekrar grupları:
ƒ bata çıka, irili ufaklı, ölüm kalım
b. Tekrarlar, anlamı kuvvetlendirir; nesne ve harekete çokluk, süreklilik ve
beraberlik anlamı kazandırır.
ƒ mini mini çocuklar (anlamı kuvvetlendirme)
ƒ Diyar diyar dolaştım. (çokluk)
ƒ Yaza yaza usandı. (süreklilik)
ƒ İyi kötü bir şeyler yaptı. (beraberlik)
c. Bağlama ve çekim edatları dışında bütün kelimelerle tekrar grubu
kurulabilir. Ünlemler, tekrara elverişli kelimelerdir.
ƒ ah vah, oh oh, fısıl fısıl, şırıl şırıl, zıp zıp, yavaş yavaş, sabah sabah, baka
baka, gide gele, olmaz olmaz, bitmez tükenmez, demet demet, öbek öbek, ona buna
ç. Grubu meydana getiren unsurlar çekim eki taşıyabilir.
ƒ evi barkı, sağa sola, işinde gücünde, varını yoğunu, dereden tepeden,
oradan buradan
d. Grup içindeki kelimeler, eş görevlidir. Genellikle kelimeler arasında
belirli bir ses düzeni bulunur. Bundan dolayı, tekrar gruplarının birçoğunda
unsurların yeri değiştirilemez. Mesela “eğri büğrü” tekrar grubu, “büğrü eğri”
şeklinde ifade edilemez.
27 e. Grupta yer alan kelimelerden biri, zaman içinde tek başına kullanımdan
düşmüş olabilir.
ƒ ele güne, bet beniz, soy sop, yorgun argın, boy pos
f. Tekrar grupları, söz dizimi içinde isim, sıfat, zarf ve fiil görevi yapar.
ƒ Dişi arslan bu mini miniyi kendi yavruları yanında görünce, onu da
doğurduğunu sandı. (isim)
ƒ Kahve mahve yapmam sana ben. (isim)
ƒ Havuzda su şırıl şırıldır. (isim)
ƒ Takınsam kanat manat
Kuş muş olsam seğirtsem. (isim, isim)
ƒ Sürü sürü kargalar, hisarın üstünden uçarken acı acı bağırıyordu. (sıfat,
zarf)
ƒ Maviliğin çeşmesi gürül gürül,
Ardından bir ses kapar. Artık durul. (isim)
ƒ Gök mavi mavi gülümsüyordu,
Yeşil yeşil dallar arasından. (zarf, sıfat)
ƒ Bu kubbe kubbe ezanlar. (sıfat)
ƒ Yorgun argın dönüyorum her akşam eve. (zarf)
ƒ Çamurlara bata çıka yürüyordu. (zarf)
ƒ Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer. (zarf)
ƒ Her sabah yeniden ezan sesiyle Müslüman Müslüman uyanan şehir.
(zarf)
ƒ Çözülüyor yüreğimden bir hüzün iplik iplik. (zarf)
ƒ Sesler perde perde susar. Renkler damla damla erir. Çizgiler ağır ağır
silinir. Uzaklar yavaş yavaş inceleşir. (zarf, zarf, zarf, zarf)
ƒ Deniz kenarından Bebek Bahçesine veya Baltalimanı’na gider gelirdik.
(fiil)
ƒ Tavan arasından sokağa, kayıkhaneden havuzun iki karış suyuna kadar
her yeri arayıp taramışlar. (fiil)
ƒ Yalıya ara sıra bir doktor gelip giderdi. (fiil)
ƒ Köşk, boyacılar, dülgerler, terziler, uzak semtlerden gece yatısına gelmiş
akrabalarla dolup boşalıyordu. (fiil)
ƒ Duvarın arkasında, komşu bahçelerinde başka insanlar da yiyip
içiyorlar. (fiil)
Aşağıdaki cümlede geçen bağlama edatı kalıplaşmış bir tekrar grubudur:
ƒ Olsa olsa bir yaşlılık hastalığıdır bu.
g. Bu grupta her unsur kendi vurgusunu taşır. Kelimeler arasına virgül
konmaz (Karahan, 2007: 60-62).
2.2.4.7.Edat Grubu
Bir isim unsuru ile bir çekim edatından meydana gelen kelime grubudur.
isim unsuru + çekim edatı = edat grubu
ƒ yaşadığım + gibi = yaşadığım gibi
ƒ çocuklar + için = çocuklar için
28 Özelikleri:
a. Bu grupta isim unsuru başta, çekim edatı (ile için, kadar, göre, diye,
rağmen, karşı, doğru, gibi, dolayı vb.) sonda bulunur.
ƒ İnsan / gibi, çalışmasına / rağmen, bir demet çiçek / ile
b. Bu grupta birleşme, isim unsurunun ve edatın türüne göre ekli veya eksiz
olur.
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
yaşamak / için (eksiz)
senin / gibi (-in eki)
denize / doğru (-e eki)
bundan / dolayı (-dan eki)
c. “Onun gibisi, onun gibiler, onun kadarı” örneklerinde olduğu gibi, edat
unsuru isim çekim eki alan edat grupları, cümlede isim olarak kullanılır.
ƒ Fakat ben, bu kadarından da memnundum.
ç. Edat grubunda, isim unsuru kelime grubu olabilir.
ƒ hür maviliğin bittiği son hadde / kadar (isim unsuru: sıfat tamlaması)
ƒ karanlık kıyılarına doğru ilerlediğimiz ölüm denizinden sıçrayan köpük
serpintileri / gibi (isim unsuru: sıfat tamlaması)
ƒ en çok düşündüğümüz kelimeyi en az kullanmaya bizi mecbur eden
gururumuzu aldatmak / için (isim unsuru: isim- fiil grubu)
ƒ bozulup dağılmak / üzere (isim unsuru: isim –fiil grubu)
ƒ ilk uçuştan sonra yuvaya dönmeyi başaran yavru serçeler / gibi (isim
unsuru: sıfat tamlaması)
ƒ ıslak yapraklarda yuvarlanan yağmur taneleri / gibi (isim unsuru: sıfat
tamlaması)
ƒ düşen yaprakların arkasından çırpınan bir dal / gibi (isim unsuru: sıfat
tamlaması)
Şu örneklerde isim unsuru, bir cümledir:
ƒ “Eyvah ki savaşı önce kendimize karşı kazanmak zorundayız.” diye
düşündü.
ƒ İhtiyar sipahiler “Biz burasını imdat gelmeden alamaz mıyız? İki top
yetmez mi? Ne duruyoruz?” diye çadırlarında dedikodu yapıyorlardı.
ƒ Seni göremedim diye bu bahar
İçimde bin türlü duygunun isyanı var.
d. İsim unsuru zarf-fiil veya zarf-fiil grubu olan edat grupları da vardır.
ƒ Babam şehirden çıkalı / beri somurtmuştu.
e. Bu grupta birden fazla isim unsuru bulunabilir.
ƒ yorgunluğuna, uykusuzluğuna / rağmen
ƒ bir avuç buğday, bir tutam ot, bir karış toprak / için
f. Edat grubu, söz dizimi içinde, sıfat, zarf ve isim görevi yapar. Grup,
yapısındaki edatın türüne göre zaman, yön, durum, benzetme, sebep, miktar, şart
vs. bildirir.
ƒ Bizim perişanlığımız gönülleri toplamak içindir. (isim)
ƒ Devleti sadece idare edenlerin sorumluluğuna bırakmak ve bir daha onu
düşünmemek, sosyal şuura sahip olmamak demektir. (isim)
ƒ O, savaşta arslan gibi kardeşini kaybetti. (sıfat)
29 ƒ Derenin sağ tarafındaki sırtta on beş yirmi kadar çadır vardı. (sıfat)
ƒ Vücudum, büyük bir korku ile / öne doğru eğildi. (zarf, zarf)
ƒ Keskin bir ışık, etrafımızda bir zafer borusu gibi çınlıyor. (zarf)
ƒ Dokuzuncu Hariciye Koğuşuna doğru ağaçların bile sıhhatine
imrenerek yürürdüm. (zarf)
ƒ Denize ve denizciliğe ait sözler, birkaç yıl önce deniz kıyısı kumlarının
üzerinde deniz böceklerinin sedefli ve pırıltılı kabuklarını ilk bulduğum
zamanki kadar beni sevindiriyordu. (sıfat, zarf)
ƒ Bir korku sarayının simsiyah koridorlarında dolaşan yalnız ve mahpus
bir kraliçe gibi gözleri karanlığı emiyor. (zarf)
g. Grubun vurgusu, isim unsuru üzerindedir (Karahan, 2007: 62-65).
2.2.4.8.
Bağlama Grubu
Bağlama edatları ile birbirine bağlanmış iki veya daha fazla isim unsurunun
meydana getirdiği kelime gruplarıdır.
Özellikleri:
a. Bağlama edatı (ve, veya, ile, ilâ, fakat, ama, değil, vb.) isim unsurlarının
arasında bulunur. İsim unsurları, grubun kuruluşuna eşit olarak katılırlar.
isim unsuru + bağlama edatı + isim unsuru = bağlama grubu
ƒ kırmızı + ve + siyah = kırmızı ve siyah
ƒ babalar ile oğulları,
ƒ olmak + veya + olmamak
ƒ üç ilâ beş, çalışkan fakat şansız, para değil mutluluk, güzel ama vefasız,
Ayaşlı ve Kiracıları
b. İçinde ikiden fazla isim unsuru bulunan bir bağlama grubunda “ve”
bağlama edatı, son iki isim unsurunun arasında yer alır.
isim unsuru + isim unsuru + bağlama edatı + isim unsuru = bağlama grubu
ƒ okumak + anlamak + ve + uygulamak = okumak, anlamak ve uygulamak
ƒ ufak tefek + sinirli + ve + inatçı = ufak tefek, sinirli ve inatçı
ƒ masmavi bir gök + masmavi bir göl + ve + yeşilin, sarının, kızılın her
çeşidi ile süslenmiş yamaçlar
c. “ne… ne…”, “hem… hem…”, “…da …da”, “ister… ister…..”, “ya…
ya…”,”…mi …mi”, “gerek… gerek…” gibi bağlama edatlarıyla kurulan bir
bağlama grubunda edatlar, isim unsurlarının başında veya sonunda bulunur.
bağlama edatı + isim unsuru + bağlama edatı + isim unsuru + …= bağlama
grubu
ƒ ne + sevinç + ne + üzüntü = ne sevinç ne üzüntü
isim unsuru + bağlama edatı + isim unsuru + bağlama edatı + …= bağlama
grubu
ƒ eli + de + ayağı + da = eli de ayağı da
Bu yapıdaki bir bağlama grubunda, isim unsurunun sayısı kadar bağlama
edatı bulunur.
ƒ ne mendil, ne de bir kol
30 ƒ ne yer, ne yâr
ƒ O manevranın bir kayıkta yapıldığını görmek sevincinden, ben de ustam
da yoksunduk.
ƒ hem Hediye Hanım, hem Şevket Bey, hem de çocukları
ƒ zengin mi fakir mi
ƒ ya bunu, ya şunu, ya da onu
ƒ Kâh pencereden teneffüs bahçesini seyrederek, kâh duvardaki levhaların
karışık yazılarını okumaya çalışarak yarım saate yakın onu bekledim.
ƒ Seniha öteden beri giyinişinde olsun, yaşayışında olsun herkese
benzemekten korkardı.
ç. “İle” bağlama edatının ekleşmiş şekli olan -(y)lA bağlama eki de isim
unsurlarını bağlayabilir. Bu yapı, iki unsurlu bir yapı olup, birinci unsur –(y)lA eki
taşır.
ƒ Kadın sabahlığını çıkarıp kahverengi bir pantolonla sarı bir kazak
giyindi.
ƒ Babam, annemle beni bu köye getirmeye mecbur kalmış.
d. Bu grupta isim unsurları kelime grubu olabilir.
ƒ İçeri girmek ve annesinden niçin kovulduğunu sormak istedi.(isim
unsurları: isim-fiil grubu)
ƒ Bursa ovasında her bahar açan nergislere bakarken ve her akşam uzak
dağların üstünde batan güneşi seyrederken neler düşünürdü? (isim unsurları:
zarf-fiil grubu)
ƒ Hicranla ağaran bu saçlar değil sevgisiz kalan kalp ihtiyarlamış.(isim
unsurları: sıfat tamlaması)
ƒ Defterdar Mehmet Paşa ile Erzurum’a gelen ve orada gümrük kâtipliği
yapan Evliya Çelebi (isim unsurları: sıfat-fiil grubu)
ƒ O gece Yıldız Dağının eteğinde yatarken, benim çocuk hayalim bugün
bile ne olduğunu bilmediğim fakat hangi derin kaynaklardan geldiğini az çok
tahmin edebildiğim bu tesirin altında idi. (isim unsurları: sıfat – fiil grubu)
ƒ Gelenekler arkasından başkaları geldiği için ve kendilerine ihtiyaç
kalmadığı için giderler.(isim unsurları: edat grubu)
ƒ Fırtınaya karşı yaprak değil kökünü toprağın derinliğine salmış çınar
dayanır. (ikinci isim unsuru: sıfat tamlaması).
ƒ Ne gülen, ne el sallayan ne de bir çift laf eden oldu. (İkinci ve üçüncü
isim unsuru: sıfat – fiil grubu)
e. Bağlama grubu içine cümlenin başka öğeleri girebilir.
ƒ O, benim yüzüme değil hiçbir şey görmeden sağ veya sol tarafa
bakmaktadır.
f. Bağlama grubu, söz dizimi içinde isim, sıfat ve zarf görevi yapar.
ƒ “Çoluk çocuğu kırk yılda bir görecek, belki de görmeyecek olduktan
sonra, onlara da kendime de ecel terleri döktürmenin anlamı yok.” dedi. (isim)
ƒ O vakit elimde ne gül, ne karanfil, ne menekşe ve ne yasemin kalırdı.
(isim)
ƒ Naim Efendi, yeni sazdan, yeni şarkılardan zevk almak şöyle dursun son
senelerde artık yazılan ve konuşulan Türkçeyi de anlamıyordu. (sıfat)
ƒ Tenha sokakta kaldım oruçsuz ve neşesiz. (zarf)
g. Bu grupta her unsur kendi vurgusunu taşır (Karahan, 2007: 65-68).
31 2.2.4.9.
Unvan Grubu
Bir şahıs ismiyle, bir unvan veya akrabalık isminden meydana gelen kelime
grubudur.
şahıs ismi + unvan veya akrabalık ismi = unvan grubu
ƒ Fevziye + Hanım = Fevziye Hanım
ƒ Osman + dayı = Osman dayı
Özellikleri:
a. Bu grupta şahıs ismi başta, unvan ve akrabalık ismi sonda bulunur. İki
unsur eksiz birleşir.
ƒ Çağrı Bey, Ülkü Hanım, Bilge Kağan, Mehlika Sultan, Türkân Hatun,
Oğuz Han, Enver Paşa, Fatma nine, Ali dede, Kemal amca
b. Unvan grubunda şahıs ismi, birleşik isim olabilir.
ƒ Mehmet Akif Bey, Halide Nusret Hanımefendi, Kâzım Karabekir Paşa
c. Bu grup, söz dizimi içinde isim görevi yapar.
ƒ Zafer yolunda unutamayacağım yüzlerden biri, Hatice ninenin yüzüdür.
ƒ Perviz Efendi cevap vermedi.
ƒ Döner dönmez de artık iyice yaklaşmış olan atlıların önünde Tuğrul
Beyle Çağrı Beyi seçti.
ƒ Kaleden elli kişi ile bir anda kopan Mahmut Ağa, kale kapısının ta
karşısındaki tepeye fırlayıverdi.
ƒ Mehmet Çavuş, benim babacığımdır.
ƒ Ey Ayşe Kız! Sen bu şaheseri nasıl meydana getirdin?
ƒ Yunan muharebesi sıralarında Mehmet Emin Bey, Türkçe Şiirlerini
çıkardı.
ƒ Eniştem bazen Hacı Vamık Efendi diye çağrıldığı hâlde, çok kere de
Deli Vamık Efendi diye yâd edildi.
ç. Birinci unsuru unvan veya akrabalık ismi olan “Sultan Orhan, Dede
Korkut, Hoca Nasrettin, Doktor Murat, Hemşire Selma, Albay Şadan, Baba
Nemci” gibi kelime grupları, unvan grubu değil, birleşik isimdir. Birleşik
isimlerin vurgusu sonda, unvan gruplarının vurgusu başta bulunur (Karahan,
2007: 68-69).
2.2.4.10. Birleşik İsim Grubu
Bir şahsa özel ad olmak üzere bir araya gelen kelimeler topluluğudur.
isim + isim + … = birleşik isim grubu
ƒ Ziya + Gökalp = Ziya Gökalp
ƒ Yahya + Kemal + Beyatlı = Yahya Kemal Beyatlı
Özellikleri:
a. İki veya daha fazla kelimeli bütün şahıs adları birleşik isim grubu
yapısındandır. Bu grupta isimler eksiz birleşir.
32 ƒ Reşit Rahmetî Arat, Muharrem Ergin, Arif Nihat Asya, Yavuz Sultan
Selim, Ali Şir Nevaî
b. Tamlananı özel isim olan sıfat tamlamaları zamanla bir şahsa ad olmak
üzere “birleşik isim grubu”na dönüşebilir. Sıfat tamlamasında başta bulunan
vurgu, birleşik isim grubunda ikinci unsur üzerine kayar. Şu örnekler sıfat
tamlaması değil, birleşik isim grubudur:
ƒ Ulubatlı Hasan, Deli Dumrul, İkinci Selim, Deli İbrahim, Çiroz Ali,
Çobanoğlularından İbrahim, Uzun Ali’nin Emine
c. Unvan grupları da zamanla birleşik isme dönüşebilir.
ƒ Evliya Çelebi, Yusuf Has Hacip
ç. Bu grup, söz dizimi içinde isim görevi yapar.
ƒ Durup bir an Körpeli Hafız’ı süzdü.
ƒ Ömer Seyfettin’in, Yahya Kemal’in, Ahmet Haşim’in, Faruk Nafiz ve
Orhan Seyfi’nin, Refik Halit’in, Reşat Nuri’nin eserlerinde kemalini bulmuş
Türkçeye nasıl kıyıyoruz?
ƒ Ahmet Hamdi Tanpınar, kültürümüzün her sahasını yoklayan tecessüsü
ile dikkati çeken bir fikir ve sanat adamıdır.
ƒ Çivril yanında Düzbeli’de cereyan eden meydan muharebesini İkinci
Kılıç Arslan kazandı.
ƒ Kâşgarlı Mahmut, devrinde büyük himmet göstermiş, abide eser yazmış,
aziz vazife görmüş tam bir Türk büyüğüdür.
ƒ Bu ordu, 1936’da Tuna kenarında, Niğbolu’da, Yıldırım Bayezit’in eşsiz
bir muzafferiyeti ile tarumar edildi.
ƒ Tevfik Fikret, Cenap Şahabeddin ve genç arkadaşları, ilk defa Türk
kafiyesini cazibeli bir güzellikle değiştirdiler.
d. Vurgu son unsur üzerindedir (Karahan, 2007: 69-70).
2.2.4.11. Ünlem Grubu
Bir ünlem ile bir isim unsurundan meydana gelen kelime grubudur.
ünlem + isim unsuru = ünlem grubu
ƒ Ey + Türk gençliği = Ey Türk gençliği
Özellikleri:
a. Bu grupta ünlem (ey, ay, hey, bre, a, ya, yahu, be, vb.) başta, isim unsuru
sonda bulunur. Ünlem ve isim unsuru, eksiz birleşir:
ƒ a / canım, be / kardeşim, bre / yalan dünya, hey / çocuklar
ƒ ey / hanların gönlümü sızlatan duvarları
ƒ ey / Türk istikbalinin evladı
ƒ a / benim aslan oğlum
b. Bu grupta isim unsuru kelime grubu olabilir.
ƒ ey / mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü (isim unsuru: isim tamlaması)
ƒ ey / garip çizgilerle dolu han duvarları (isim unsuru: sıfat tamlaması)
33 c. Bu grupta birden fazla isim unsuru bulunabilir.
ƒ ey / dipsiz berraklık, ulvî mahkeme
ç. Cümlenin kuruluşuna katılmayan bu grup, hitaplarda kullanılır. Cümle
dışı öge olarak cümlenin herhangi bir yerinde bulunabilir.
ƒ Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
ƒ İlahî bir kuvvetin, ebedî bir feyzin var, ey Türk.
ƒ Ey tatlı ve ulvî gece, yıllarca devam et.
ƒ Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil matem.
ƒ Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?
Şu dörtlük, içinde dört isim unsuru bulunan bir ünlem grubundan
oluşmuştur. Dörtlükte cümle yoktur:
ƒ Ey / sevgi dalımda ilk açan tomurcuk,
Kanımın akışını yenileştiren damar,
Gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlar,
İçime yeni bir fecir gibi dolan çocuk.
d. Grubun vurgusu ünlem üzerindedir (Karahan, 2007: 70-71).
2.2.4.12. Sayı Grubu
Basamak sistemine göre sıralanmış sayı isimleri topluluğudur.
Özellikleri:
a. Gruptaki sayı isimlerinin dizilişi basamak sistemine göredir. Sayılar
sondan başa doğru büyür. Küçük sayı sonda bulunur. Sayı isimleri eksiz birleşir.
Sayı isimleri ayrı yazılır.
ƒ altmış dört, seksen dokuz, yüz yetmiş beş, beş yüz on iki
b. Kelime grubu hâlindeki sayılar, sıfat tamlaması veya sayı grubu
kuruluşundadır. Genellikle ana sayılar sıfat tamlaması, ara sayılar sayı grubudur.
Vurgu, sıfat tamlamasında başta, sayı grubunda sonda bulunur.
ƒ iki yüz, beş bin, otuz milyon (sıfat tamlaması)
ƒ on bir, doksan iki, yüz elli dört (sayı grubu)
c. Sayı grubunda milyona kadar iki unsur vardır. Milyonlu sayılar üç,
milyarlı sayılar dört unsurludur. Her unsur kendi içinde sayı grubu, sıfat
tamlaması veya tek kelime gibidir.
ƒ yedi yüz / elli: sayı grubu (yedi / yüz: sıfat tamlaması)
ƒ elli dört bin / altı yüz doksan: sayı grubu
(elli dört / bin: sıfat tamlaması, elli / dört: sayı grubu, altı yüz / doksan: sayı
grubu, altı / yüz: sıfat tamlaması)
ƒ üç milyon / sekiz yüz otuz bin / dokuz yüz: sayı grubu
(üç / milyon: sıfat tamlaması, sekiz yüz otuz / bin: sıfat tamlaması, sekiz yüz
/ otuz: sayı grubu, sekiz / yüz: sıfat tamlaması, dokuz / yüz: sıfat tamlaması)
ƒ beş milyar / yedi yüz milyon / dokuz yüz elli bin / üç yüz on: sayı grubu
(beş / milyar: sıfat tamlaması, yedi yüz / milyon: sıfat tamlaması, yedi / yüz:
sıfat tamlaması, dokuz yüz elli / bin: sıfat tamlamamsı, dokuz yüz / elli: sayı
34 grubu, dokuz / yüz: sıfat tamlaması, üç yüz / on: sayı grubu, üç / yüz: sıfat
tamlaması)
Karahan’ın bu maddedeki açıklamasını Eker “matematiksel ifadeyle
sıfat tamlaması çarpma (x), sayı grubu ise toplama (+) durumundadır”
diyerek özetler: İki bin dokuz yüz = [(iki x bin) + (dokuz x yüz)].
ç. Sayı grubu, söz dizimi içinde isim ve sıfat görevi yapar.
ƒ Yirmi beşinde şöhretin zirvesine erişen şair, elli beşinde unutulmuştu.
(isim, isim)
ƒ Yaptığı sarayların adedi ise kırk iki idi. (isim)
ƒ Elime bin iki yüz kadar bir şey geçti.
ƒ Düşman, altmış dört ceset bırakmış. (sıfat)
ƒ İki senedir Goça taraflarını alan on altı bin kişilik Türk ordusundan,
şimdi bu kalede yadigâr gibi yüz elli asker kalmıştı. (sıfat)
ƒ Yüz bir odalı evin
Haşmetli konukları. (sıfat)
d. Grubun vurgusu, küçük sayı ismi üzerindedir (Karahan, 2007: 72-73).
2.2.4.13. Birleşik Fiil Grubu
Bir hareketi karşılamak veya bir hareketi tasvir etmek üzere yan yana gelen
kelimeler topluluğudur. Bu işlevlerinden dolayı birleşik fiiller, “bir hareketi
karşılayan birleşik fiiller” ve “bir hareketi tasvir eden birleşik fiiller” olmak
üzere ilk grupta incelenebilir:
A. Bir Hareketi Karşılayan Birleşik Fiiller
Bu birleşik fiiller, bir isim ile bir fiil unsurunun birleşmesinden meydana
gelmiştir. Fiil, ya bir ana yardımcı fiildir, ya da sözlük anlamı dışında kullanılan
bir başka fiildir.
Ana Yardımcı Fiillerle Kurulan Birleşik Fiiller:
Özellikleri:
a. Bu tip birleşik fiillerde “et-, ol-, yap-, eyle-, kıl-, bulun-“ yardımcı fiilleri
kullanılır. Asıl unsur olan isim başta, yardımcı fiil sonda bulunur. Yardımcı fiil,
bir çekim görevi yaparak anlamı üzerinde bulunduran isim unsurunu fiilleştirir.
İsim unsuru + yardımcı fiil = birleşik fiil
ƒ dost + ol- = dost olƒ yok + et- = yok etb. En işlek yardımcı fiiller, “et-“ ve “ol-“ fiilleridir. “yap-, bulun-“ fiilleri
de sıkça kullanılır. “kıl-“ ve “eyle-“ fiillerinin ise işlekliği azalmıştır.
ƒ şikâyet et-, memnun et-, hasta ol-, pişman ol-, kör ol- , spor yap-, var
eyle-, mecbur kıl-, yazmış bulunƒ Kar, geceden beri devam ediyordu.
ƒ Onun çığlıkları üzerine koşup geldiğim için henüz kahvaltı etmemiştim.
35 ƒ Ne mümkün vazgeçsin bu sevdadan
Bir kerre karar kıldık bu hayalde.
ƒ Vatandaşların oylarına dayanan demokrasi, gemide bulunan herkesi
onun kaderinden sorumlu kılıyor.
ƒ Paşanın sesini duymaz oldum.
ƒ Kurtuluş Savaşı’mızın bu vakarlı simgesi, Orta Anadolu’muzun bu
sağlıklı yaylası, bugün havası en kirli kentlerin listesinde dünya üçüncülüğünü
kazanmış bulunuyor.
ƒ Toprak ve orman kanunlarının meclisten geçip geçmediği üzerinde
arkadaşlarla tahminde bulunuyoruz.
ƒ Gerçek yapıcılığın mevcudu muhafaza ile başladığını öğrendiğimiz gün
mesut olacağız.
c. Tek başına kullanılmayan veya kullanıldıklarında asli şekillerini
koruyamayan bazı isimler, yardımcı fiile bitişik yazılır:
ƒ sabret- (sabr > sabır), hallet- (hall > hal), hisset- (hiss > his), affet- (afv
> af), zannet- (zann>zan)
ƒ Ona, hastalığımdan pek az bahsederim.
ƒ Bu meçhul ümitler beni aldatırlarsa mahvolacaktım.
ç. Bu birleşik fiillerin isim unsuru, bir sıfat-fiil olabilir. Sıfat-fiil, “ol-“ ve
“bulun-“ yardımcı fiilleriyle birleşir. ol-’ un sıfat-fiillerle kurduğu birleşik
fiillerde; -mIş ekli sıfat-fiiller, bitmiş, tamamlanmış bir hareketi, -(I)r / -Ar ekli
sıfat-fiiller devam etmekte olan bir hareketi, -AcAk ekli sıfat-fiiller, nihayet
hâlinde ifade edilen bir hareketi; sıfat-fiil görevinde de kullanabilen -yor ekli
sıfat-fiiller ise, yakın geçmişte ortaya çıkan tamamlanmış veya devam etmekte
olan bir hareketi karşılarlar.
ƒ Ocaklar yakılmaz oldu.
ƒ Ses gelmez oldu bahçelerden.
ƒ O günden sonra her akşam sergilikten, güneşin battığı yere bakar oldu.
ƒ Böylece işleri tamamlanmış oldu.
ƒ Akşam onunla konuşacak oldu, sonra vazgeçti.
ƒ Senin gidiyor olman düşüncemi değiştirmez.
d. Bu birleşik fiillerde birden fazla isim unsuru bulunabilir.
ƒ mutlu, başarılı ole. Bu birleşik fiillerin isim unsuru kelime grubu olabilir.
ƒ Gece yorgunluktan baygın düşünceye kadar gürültü ve yaramazlık
ederdim. (isim unsuru: edat grubu)
ƒ Birden arkamızdan garip bir fısıltıyı andıran bir hışırtı duyar gibi olduk.
(isim unsuru: edat grubu)
ƒ Pelitlerin bin bir zorlukla tutunduğu bu dik ve kayalık bayırı, irili ufaklı
bir yığın dere dilim dilim etmişlerdi. (isim unsuru: tekrar grubu)
Diğer Fiillerle Kurulan Birleşik Fiiller
Özellikleri:
ƒ Bazı birleşik fiillerde, “ol-, et-, kıl-, yap-,bulun-, başla-“ yardımcı fiilleri
yerine asıl fiiller kullanılır. “Yol al-, para ye-, boş ver-, baş kaldır-, yol ver-, şehit
düş-, kan kustur-, türkü tuttur-, el koy-, diş bile-, yatağa düş-“ örneklerinde
36 olduğu gibi bu yapıda yer alan kelimelerden biri veya hepsi, ya sözlük anlamlarını
kaybetmiş, ya da deyimleşmiştir.
ƒ Ölüm kol gezer her yerde.
ƒ Bu dağlara gönül verdi Köroğlu.
ƒ İnsan, ağaçlar gibi boy atmalıydı kendi toprağında.
ƒ Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol.
ƒ Kadınlar, yaptıracakları kış elbiselerinin rengi hakkında ondan fikir
alıyorlardı.
ƒ Derhal, benden bahsediliyormuş gibi kulak kabarttım.
ƒ Uzaktan davul sesi duyuldu mu, duyan işini bırakıp kulak verir.
ƒ Öğretmenin maddi ve manevi otoritesi buna imkân da vermez.
ƒ Bu birleşik fiillerin isim unsuru, isim çekim eki alabilir.
ƒ kendini kaybet-, hoşuna git-, deliye dön-, dile düş-, göze çarp-, göze gir-,
küplere bin-, canı sıkılƒ Otuz sene içinde hiçbir an ümidini kesmedi.
ƒ Sözünde durmadı mavi gökler.
ƒ Bir gün yine bahçede arkadaşlar arsında beni göklere çıkarıyordu.
ƒ Birkaç ay sonra yollara düştü Nebahat Hanım.
ƒ Dairenin yan kapısından çıkıp savuşmak aklına geldi.
ƒ İntihara dair yeni tafsilat veren sabah gazetelerini de beraber gözden
geçirdiler.
ƒ Ön sıraları süsleyen ağırbaşlı sınıf birincileri hemen işe koyulmuşlardı.
ƒ Bu birleşik fiillerin bazılarında isim unsuru bir tamlayan ile genişler.
Hatta bazen bu genişleme cümledeki bütün kelimeleri içine alabilir. Böyle
cümleleri hem anlam, hem de şekil bakımından ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.
ƒ Annemi yabancı bir toprakta bıraktıktan sonra, İstanbul’a dönmek
babamın içine işlemiş.
ƒ Yabancılar tarafından ayıplanacak bir vefasızlıkla Hüseyin’i çabucak
yakadan silip atmıştım.
ç. Grubun unsurları kelime grubu olabilir.
ƒ tası tarağı / topla- (isim unsuru: tekrar grubu)
d. Grubun vurgusu, birinci unsur üzerindedir.
B. Bir hareketi Tasvir Eden Birleşik Fiiller
Bu birleşik fiiller, zarf-fiil eki taşıyan bir fiil ile bir tasvir fiilinin
birleşmesinden meydana gelmiştir. Tasvir fiili, asıl fiile yeterlik, ihtimal, tezlik,
yaklaşma vb. anlamlar katar.
Özellikleri:
a. Bu birleşik fiiller, zarf-fiil eki taşıyan bir fiil unsuru ile bir tasvir fiilinden
kurulur. Ana unsur başta, tasvir fiili sonda bulunur. Anlamı üzerinde bulunduran
bu unsur -A, -I, -Ip zarf-fiil eklerinden birini taşır.
fiil + zarf –fiil eki + yardımcı fiil = birleşik fiil
ƒ koş + a + bil- = koşabilƒ yaz + ı + ver- = yazıverƒ gez + ip + dur- = gezip dur 37 f. “Bil-, ver-, dur-, gel- git-, kal-, koy-, gör-, yaz-“ yardımcı fiilleri asıl fiile
yeterlik, ihtimal, tezlik, devamlılık, beklenmezlik, yaklaşma gibi anlamlar
kazandırır.
bil -: yeterlilik, ihtimal (yazabil-, okuyabil-)
ver- : tezlik, kolaylık (yapıver-, gidiver-)
git-, koy-, gör-, dur-: devamlılık (sürüp git-, gide koy-, yalvarı- gör-, oturup
dur-)
gel-, kal-: beklenmezlik (çıka gel-, şaşa kal-)
yaz-: yaklaşma (düşe yaz-)
ƒ Bu uysallık ve sessizlik, ancak bir tek cins hayvanı herkese yemlik ve av
diye feda etmekle sağlanabilecekti.
ƒ Bel bağladığım tepelerden
Gün doğmayabilir bir daha.
ƒ Yemyeşil oluvermiş ağaçlar.
ƒ Birkaç günden beri aşağı köylerdeki pirinç tarlalarında son sellerle
yıkılmış bir arkın tamiriyle meşgul bulunan Hacı Ömer, havadisi ancak iki saat
evvel Karabalçıklı’ya döndüğü zaman öğrenebilmişti.
ƒ Arkamda duran birinin kolları arasına düşüvermişim.
ƒ O dün yıkadığı siyah saçlarını, kurusun diye iki kalın ve uzun örgü ile
arkasına salıvermişti.
ƒ Bekir, kalakaldı.
ƒ Ali emminin kırk yıllık kehribar tespihi, bir saat düzeniyle şak şak edip
duruyordu.
ƒ Öksüz bir ceylan gibi her akşam
Odadan odaya dolaşıp durur.
ƒ Ne dönüp duruyor havada kuşlar.
ƒ Ova, beyaz yağışın altında sonsuzluğunu unutup gitmişti.
ƒ Gitmiş, hasretli toprağa vermiş sazını da
Bakakalmış ardından güneş
Öyle yenik öyle mahçup.
c. Bazı birleşik fiillerin birinci unsuru, bir kip eki taşır. Bu kip eki zarf-fiil
ekinin yerini tutar.
ƒ Selim’in hiç uykusu yoktu, dolandı durdu sokaklarda.
ƒ Nice güzellere bağlandım kaldım.
ƒ Bir beyaz martı gibi çırpınır durur.
ƒ Bir çınar altında geçer her gecem
Konuşur dururum orda rüzgârla.
ç. Bu birleşik fiillerin birinci unsuru bir kelime grubu olabilir.
ƒ Maviliğin büyüdüğünü ve yaklaştığını yarım yamalak fark ede /
biliyordu.
d. Grubun vurgusu birinci unsur üzerindedir.
NOT: “başla-, çalış-, iste-“ gibi aslında yardımcı fiil olmayan bazı fiiller, “mAyA başla-, -mAk iste-, -mAyA çalış-“ kalıpları içinde yardımcı fiil olarak da
kullanılır ve birlikte kullanıldığı hareket isimlerini tasvir eder.
ƒ Sert adımlarla kapının önünde gezinmeye başladı.
ƒ O, meşhur karga ile tilki masalındaki tilki gibi ağacın altında sinsi sinsi
dolaşmaya başladı.
38 ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Bu deftere ikinci kitabım hakkındaki düşüncelerimi yazmak istiyorum.
Senelerden beri içimde birikmiş duyguları söylemek istedim.
Hayattaki ilk hatıralarınızı yazmaya çalışın.
Rüyayı hatırlamaya çalışıyordum (Karahan, 2007: 73-79).
2.2.4.14. Kısaltma Grupları
Kelime grupları cümlelerden yıpranma veya kalıplaşma yoluyla ortaya
çıkan gruplardır.
Özellikleri:
a. Bu gruplar genellikle isim –fiil, sıfat fiil veya zarf-fiil gruplarından
kısalmış ve bunların bir kısmı kalıplaşmıştır.
ƒ karnı tok (olan) : sıfat-fiil grubu
ƒ başı açık (olarak) : zarf – fiil grubu
ƒ fikrine müracaat (etmek) : isim – fiil grubu
ƒ Seniha, gözleri yarı kapalı (olarak), uzun kirpiklerinin arasından Faik
Bey’i süzdü.
ƒ Yüzünde peçeye benzeyen, örümcek ağından daha ince (olan) bir sis
tabakası var.
ƒ Rabia fırladı, dükkânı teftişe (teftiş etmeye) koyuldu.
b. Kısaltma grupları, iki isim unsurundan meydana gelir. Bu grupta ikinci
unsur, genellikle bir nitelik ismidir. İkinci unsuru nitelik ismi olmayan kısaltma
grupları da vardır.
ƒ cana / yakın (arkadaş), senden / ayrı (günler)
ƒ el / ele (dolaşmak), baş / başa (gelmek)
c. Kısaltma gruplarının unsurları da kelime grubu olabilir.
ƒ geleneklere / çok bağlı (adam) (ikinci unsu: sıfat tamlamamsı)
ƒ sırt çantası / ağır (öğrenci) (birinci unsur: isim tamlaması)
ç. Bu gruplar, söz dizimi içinde isim, sıfat ve zarf görevi yaparlar.
ƒ Eğlenceye düşkünler, zamanlarını hep burada geçirir. (isim)
ƒ Ondan daha heyecanlıya hiç rastlamadım. (isim)
ƒ Kaç gözü yaşlıyı teselli etti. (isim)
ƒ Şu çenesi düşüğe sen aldırma. (isim)
ƒ Sığmıyor başıboş gönlüm şu beton yığınlarına. (sıfat)
ƒ Dili bir, gönlü bir, imanı bir insan yığını (sıfat)
ƒ Akif’i döveceğinden emin üstüne yürüdü. (zarf)
ƒ Saatlerdir kapıya dönük oturuyordu. (zarf)
ƒ Yemeği gece yarısına yakın yerler. (zarf)
e. Vurgu ikinci unsur üzerinde bulunur.
39 Kısaltma Gruplarının Yapısı:
a. Unsurlarında çekim eki bulunmayan veya sadece birinci unsurunda iyelik
eki bulunan kısaltma grupları (isnat grubu)
ƒ baş / açık (olarak), ayak / yalın (olarak), eli / açık (arkadaş), sohbeti /
tatlı (insanlar), canı /tez (çocuk), cebi / dolu (adam), gözü / açık (adam), başı
/boş (hayvanlar), eteği / son moda (kadın), iki düğmesi / kopuk (palto)
ƒ Gurbet akşamlarının bağrı yanık yolcusuyum.
ƒ Hortumu kopuk, dişi kırık, bacağı sakat filler.
ƒ Yürekleri temiz, alınları ak.
Duyguları bile haramdan uzak.
Sıcak analar bilirim.
ƒ Bahçenin ötesine berisine dağılan tepesi sivri, altı geniş, kısa çamlardan
birinin önünde durup anlattı.
ƒ Bekir önce anlamadı, ağzı açık bir süre baktı.
ƒ uçurum kovuklarında iki büklüm baş aşağı yatan
b.
grubu)
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Birinci unsuru yükleme hâli eki taşıyan kısaltma grupları (yükleme
insanı / takdir, memuru / teftiş
küçük çocukları / af, evi / iyice tamir
Yüzü aşkın insan meydanda toplanmıştı.
Seni istikbal için önce gelmek cihana.
Burasını tayin, güçtür.
c. Birinci unsuru yönelme hâli eki taşıyan kısaltma grupları (yönelme grubu)
ƒ oyuna / düşkün (çocuklar), geçmişe / bağlı (insanlar), sözüne / sadık
(arkadaş), içe / dönük (çocuk), dile / kolay (işler), güzel sanatlara / meraklı (kız)
ƒ Mehlika Sultana âşık yedi genç
Gece şehrin kapısından çıktı.
ƒ Yanında iki bine yakın muharibi vardı.
ƒ Bizim köşke yakın bir bakkal dükkânı.
ƒ Adam sırıklara bağlı fasulyelerin küçük ürkek çiçeklerini gördü.
ƒ Tanzimat’tan sonra Türk aydınları çağdaş medeniyete uygun yeni bir
Türkiye’nin rüyasını görmüşlerdir.
ƒ Yaşama iradesi bu kadar büyük olan ve bütün varlığının devletin
varlığıyla kabil olduğunu çok iyi bilen bir milletin cömertliğine müracaattan
utanıyor muyuz?
ç.
grubu)
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
ƒ
Birinci unsuru bulunma hâli eki taşıyan kısaltma grupları (bulunma
arada / bir, dörtte / üç, solda / sıfır, yükte / hafif, beş günde / bir
Arada bir çocukluğumda çok işittiğim kahkahalarından birini atardı.
Ekmeğin dörtte birini yanındakine uzattı.
İşinde usta insanlarla bir arada çalışıyor.
İkide bir avuçlarıma toz doldurarak yüzüne serperdim.
d. Birinci unsuru uzaklaşma hâli eki taşıyan kısaltma grupları (uzaklaşma
grubu)
ƒ içten / pazarlıklı (çocuk), kendisinden / emin (adam), benden / gizli (iş),
gözden / ırak (dostlar), yandan / çarklı (kahve)
40 ƒ Camdan keskin, kıldan ince kılıcın
Bir zehirli kıymık gibi beynimde.
ƒ Evde çekirgeden bol bir şey yoktu.
ƒ İşlenmemiş duygu, hayal ve düşünceye yönelmiş, estetik endişeden uzak
eserleri edebî eser saymak oldukça güçtür.
ƒ Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.
ƒ Bir öğle paydosunda herkesten geç çıktı sınıftan.
ƒ Yatağa yattıktan hemen sonra, yine o sesi duydum.
ƒ Sakin ve kendisinden emin çalışıyor.
ƒ Keder, sevinçten daha derin göründüğü için, Fuzulî, Nedim’den daha
büyük görünür.
ƒ Taşlık hatırladığından daha serin, daha, çok daha loştu.
ƒ En ahlaklı adamdan daha zararsızım.
e. Birinci unsuru vasıta hâli eki taşıyan kısaltma grupları (vasıta grubu)
ƒ seninle / dost (insanlar), bayrakla / süslü (sınıf), sırmayla / işli (cepken),
parayla / yüklü (olarak)
ƒ garip çizgilerle dolu han duvarları
ƒ bahçenin bülbül sesleri ve serçe cıvıltılarıyla dolu yeşil derinlikleri
ƒ Bıçakla yaralıları öteki tarafa taşıdılar.
ƒ Annesiyle dargın gitti.
f. Birinci unsuru eşitlik eki taşıyan kısaltma grupları (eşitlik grubu)
ƒ sayıca / fazla (düşman), zekâca / üstün (çocuklar), vücutça / zayıf
(insanlar), kendilerince haklı (sebepler)
g.Birinci unsuru uzaklaşma hâli, ikinci unsuru yönelme hâli eki taşıyan
kısaltma grupları.
ƒ Kapının yanına oturmuş ve ayaklarını boydan boya uzatmıştı.
ƒ Topkapı Sarayı’nda bir gün geçiren insan, bu sözün kuvvetini derinden
derine duyar.
ƒ Derinden derine ırmaklar ağlar
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.
ƒ Aynalar baştan başa tenha.
ğ. İkinci unsuru yönelme hâli eki taşıyan kısaltma grupları
ƒ Kokusuyla baş başa kaldı çiçek.
ƒ Bir nefes olmuşum Fatih’in ordusunda
Yürüyorum omuz omuza sipahilerle.
ƒ Başka bir çerçevedir gitgide dünya artık.
ƒ El ele tutuşarak yola koyuldular.
h. İkinci unsuru bulunma hâli eki taşıyan kısaltma grupları
ƒ Silah elde yola çıktı.
ƒ Hüseyin Çavuş kucağında bir tutam çalı çırpı ile odaya girdi.
NOT: Bunlar dışında da farklı yapılarda kısaltma grupları ile karşılaşıyoruz.
ƒ kendileri için manalı semboller
ƒ bana göre güzel sözler
i. anne gibi şefkatli bir hanım (Karahan, 2007: 79-84).
41 lll. BÖLÜM
YÖNTEM
Bu bölümde araştırmada izlenecek bilimsel yaklaşım, araştırmanın modeli,
araştırmanın evren ve örneklemi, verilerin toplanması ile verilerin analizi gibi ayrıntılar
açıklanacaktır.
3.1.Araştırma Modeli:
Araştırmanın ilk iki bölümünde betimsel çalışma olan tarama modeli
kullanılmıştır. “Tarama modeli, geçmişte ve hâlen var olan durumu ve özellikleri
olduğu gibi betimlemeyi, açıklamayı amaçlayan araştırma yaklaşımlarından biridir. Bu
modelde, araştırmaya konu olan birey, olay ya da nesne kendi koşulları içinde ve olduğu
gibi tanımlanmaya çalışılır. Olanları değiştirme ya da etkileme gibi bir durum söz
konusu olamaz” (Karasar, 2006: 77). Bu yöntemle yabancılara Türkçe öğretiminde
kullanılan yöntem ve tekniklerle dil bilgisi öğretiminin nasıl yapıldığı açıklanılmış ve
Türkçe öğretiminde kelime gruplarının önemine değinilmiştir.
Örneklem olarak seçilen yabancılara Türkçe öğreten kitapların incelendiği,
değerlendirildiği bölümde yine betimsel yöntem kullanılmıştır. Seçilen kitaplardaki
metinlerde geçen kelime grupları tespit edilmiştir. Bu kelime gruplarının hedeflenen
kazanımlara ulaşmada ne kadar yeterli olduğu irdelenmiştir.
3.2.Evren ve Örneklem
Günümüzde
yabancılara
Türkçe
öğretiminde
kullanılan
birçok
yayın
bulunmaktadır. Bu yayınlardan Gazi Üniversitesi TÖMER tarafından hazırlanan
“Yabancılar İçin Türkçe” ve Ankara Üniversitesi TÖMER tarafından hazırlanan “Yeni
42 HİTİT Yabancılar İçin Türkçe” eğitim setleri seçilmiştir. Yeni HİTİT Yabancılar İçin
Türkçe setinde incelenmek üzere birinci ve ikinci kitap olarak öğretmen kitapları
seçilmiş, üçüncü kitapta öğretmen kitabı olmadığı için ders kitabı seçilmiştir.
3.3. Veri Toplama Teknikleri
ƒ “Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi” ve “Yeni HİTİT Yabancılar İçin Türkçe”
kitapları incelenerek,
ƒ Konuyla ilgili akademik çalışmalar internet aracılığıyla T.C. Yükseköğretim
Dokümantasyon Merkezi’nden temin edilerek,
ƒ İnternetteki kaynaklardan yararlanarak,
ƒ Konuyla ilgili makalelerden, kitaplardan, dergilerden faydalanılarak veriler
toplanmıştır.
3.4.
Verilerin Analizi
İncelenen iki kitapta kelime grupları tespit edilmiştir. Leylâ Karahan’ın
sınıflandırılmasıyla, incelenen kitaplarda tespit edilen kelime grupları karşılaştırılmış ve
bu karşılaştırmadan hareketle değerlendirme yapılmıştır.
43 lV. BÖLÜM
BULGULAR VE YORUMLAR
4.1. Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitaplarında Kelime Gruplarının
Düzeylere Göre Öğretimi
Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı’nda kelime grupları, kullanım
sıklıklarına ve zorluk derecelerine göre kurlara bölünmüştür. Bu kurlar için üç kitap
hazırlanmıştır. Birinci kitap A1 - A2 kurları için temel düzey, ikinci kitap B1 kuru için
orta düzey ve üçüncü kitap da B2 - C1 kurları için hazırlanmış yüksek düzey kitabıdır.
Her kitap on iki üniteye, her ünite de kendi içinde üç alt üniteye ayrılmaktadır.
Temel düzey olarak belirlenen ve öğrenciyi A1 ve A2 beceri seviyesine
ulaştırmayı amaçlayan öğretmen kitabı incelendiğinde kelime grubu olarak ilgeçler,
ulaçlar, ad tamlamaları, bağlaçlar, sıfatlar, birleşik fiil ve isim-fiil konularının yer aldığı
görülmektedir.
Temel seviye kitabının başında alfabe ve sayılar yer almaktadır. Bunlar
öğretildikten sonra birinci üniteye geçilmektedir.
Kitabın başında sayılar öğretilirken sayı grubu ve sıfat tamlaması da dolaylı
olarak verilmektedir. Çünkü kelime grubu hâlindeki sayılar ya sıfat tamlamasıdır ya da
sayı grubu kuruluşundadır.
Genellikle ana sayılar sıfat tamlamasını oluştururken ara sayılar sayı grubunu
oluşturur. Bunlarla ilgili kitabın on dokuzuncu sayfasında verilen örneklerden bazıları
şunlardır:
“İki yüz, altı yüz, iki bin, on milyon, bir milyar…
On altı, seksen sekiz, yüz yirmi, iki bin beş…”(Uzun, 2011: 19)
Yukarıdaki örneklerden birinci grupta yer alanlar sıfat tamlaması, ikinci grupta
yer alanlar ise sayı grubudur.
44 Temel seviye kitabında yer alan kelime gruplarının ünitelere dağılımı şöyledir:
1. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak haber kipleri (koşaç tümcesi) ve sıra
sayıları öğretilmektedir. Bu konular anlatılırken durum eklerinden olan kalma ekinin
görevi sezdirilmektedir.
Bu ünitede kelime grubu konularına yer ayrılmamıştır. Sıra sayıları konusu
öğretilirken yukarıda da belirtildiği gibi sıfat tamlaması konusu dolaylı olarak
öğretilmiştir. Bu konuyla ilgili olarak kitabın yirmi beşinci sayfasında aşağıdaki dil
bilgisi tablosuna yer verilmiştir:
SIRALAMA
-(İ)ncİ
Sayı
Ek
Örnekler
bir
(ı)ncı
yedinci (kat)
yedi
(i)nci
dokuzuncu (ev)
dokuz
uncu
birinci (sokak)
dört
üncü
altıncı (blok)
altı
kaçıncı (kat)
kaç
sonuncu (durak)
son
dörtüncü (bölüm)
Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi amaç sıfat tamlamasını öğretmek değil, sıra
sayılarını öğretmektir. Bu nedenle sıfattan sonra gelen isim üzerinde haklı olarak
durulmamıştır.
2. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak şimdiki zaman eki, yönelme (-E), kalma
(-dE), çıkma (dEn) ekleri ile bazı ulaç (-DiktEn sonra, -mEdEn önce) ve ilgeçlere (-yE
kadar, -Den önce, -Den sonra) yer verilmiştir.
Bu ünitede ulaçlar ve ilgeçler art arda öğretilmektedir. Bu konuların
öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki beceriyi kazanmaları amaçlanmıştır:
“Gerçekleştirilen eylemin zamanını, süresini söyleyebilme / sorabilme” (Uzun,
2011: 41).
Bu konularla ilgili kitabın kırk ikinci ve kırk üçüncü sayfalarında aşağıdaki dil
bilgisi tabloları yer almaktadır:
45 ULAÇLAR
-DiktEn sonra, -mEdEn önce
Eylem
Ek
İlgeç
Örnekler
uyu
-madan/-meden
önce
Ders bittikten sonra sinemaya gidiyoruz.
bit
…
…
Uyumadan önce kitap okuyorum.
al
-dıktan/-dikten
sonra
Spor yaptıktan sonra duş alıyorum.
yap
-duktan/-dükten
Gazete okuduktan sonra evden çıkıyorum.
oku
-tıktan/-tikten
Bir saat koştuktan sonra dinleniyorum.
koş
-tuktan/-tükten
Duş almadan sonra uyuyorum.
İLGEÇLER
-(y)E kadar, -Den önce, -Den sonra
Ad
Ek
İlgeç
Örnekler
ofis
-a/-e/-ya/-ye
kadar
Ofise kadar yürüyorum.
ders
-dan/-den/-tan/-ten
önce
Dersten önce çay içiyorum.
sonra
Spordan sonra duş alıyorum.
spor
sen
İş sonra sinemaya gidiyorum.
Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi ulaçlar ve ilgeçler aynı ünitede öğretilmiştir.
Haydar Ediskun, Tahsin Banguoğlu gibi dil bilgisi uzmanları, HİTİT kitabındaki gibi
birinci tabloyu ulaç olarak vermişlerdir. Ancak Muharrem Ergin, Zeynep Korkmaz ve
Leylâ Karahan’ın sınıflandırmasına göre bu iki tablo da ilgeç grubudur.
3. Ünite: Dil bilgisi olarak iyelik ve ad tamlaması konularının bulunduğu bu
ünitede kelime grubu olarak ad tamlamasına yer verilmiştir. Kitapta önce iyelik ekleri
öğretilmekte sonra ad tamlamasına geçilmektedir. Böylece ad tamlamaları konusunun
daha kolay öğrenilmesi sağlanmaktadır. Ad tamlamaları konusunda ise belirtili ad
tamlaması, belirtisiz ad tamlamasından önce yer almakta, en son ise zincirleme ad
tamlaması
öğretilmektedir.
Bu
konunun
öğretilmesiyle
aşağıdaki
becerilerin
kazandırılması amaçlanmıştır:
• “Sözcükler arasında, doğru ekleri kullanarak tamlama ilişkileri oluşturabilme”
(Uzun, 2011: 50).
• İkiden çok sözcük arasında, doğru tamlama ilişkileri oluşturabilme” (Uzun,
2011: 54).
Bu becerilerin kazandırılması için ilgili kitabın elli birinci ve elli beşinci
sayfalarında şu dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir:
46 AD TAMLAMASI (belirtili)
AD-(n)in AD-(lEr/s)İ
Tamlayan
Ek
Tamlanan
Ek
(Ek)
Örnekler
gözlük
-(n)ın/
renk
-ı/-sı
(n)-a/-e
Gölün etrafında çok ağaç var.
çocuk
-(n)in
oda
-i/-si
(n)-da/-de
Çocuğun ayakkabısı yeni.
oda
-(n)un/
ayakkabı
-u/-su
Gözlüğün sağ camı kırık.
göl
-(n)ün
etraf
-ü/-sü
(n)-dan/den
otel
cam
-ları
Bu otelin odaları çok temiz.
Ayşe
araba
-leri
Ayşe arabasına biniyorum.
Odanın rengi beyaz.
AD TAMLAMASI (belirtisiz)
AD AD-(s)İ
Tamlayan
Tamlanan
Ek
(Ek)
Örnekler
Türkçe
bahçe
-ı/-sı
(n) -a/-e
Çay bahçesine gidiyoruz.
çocuk
oda
-i/-si
(n) -da/-de
Türkçe kursu nerede?
kredi
kurs
-u/-su
(n) -dan/-den
Kredi kartınız var mı?
Ankara
park
-ü/-sü
Burası çocuk parkı.
matematik
gözlük
-ları/ -leri
Matematik soruları çok zor.
yatak
kart
Yatak odası şurası.
çay
kale
Bu güneş gözlüğü çok pahalı.
güneş
soru
O, el örgüsü bir kazak istiyor.
el
örgü
Ankara Kalesi’ye gidiyoruz.
AD TAMLAMASI (zincirleme)
AD-(n)in AD-(lEr/sİ(nin)) AD –(lEr(s)İ
Tamlayan
(Ek)
Tamlanan
Ek
Ek
Tamlanan
Ek
Örnekler
Ayşe
-(n)ın
anne
-ı/-sı
-nın
ofis
-ı/-sı
Matematik dersinin öğretmeni
bilgisayar
/-(n)in
müdür
-i/-si
/-nin
öğretmen
-i/-si
Ayşe’nin annesinin ofisi
okul
-(n)un
üniversite
-u/-su
-nun
rektör
-u/-su
Bilgisayar masasının üstü
matematik
/-(n)ün
masa
-ü/-sü
/-nün
üst
-ü/-sü
Ankara üniversitesi rektörü
Ankara
ders
eş
Okulun müdürü eşi
4. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak belirli geçmiş zaman, koşaç
tümcesi (hikâye kipi), şimdiki zaman, ulaçlar, bağlaçlar ve ilgeçler yer almaktadır.
Burada zarf-fiil eki olarak sadece -ken eki öğretilmiştir. Bu konunun
öğretilmesiyle aşağıdaki becerinin kazandırılması amaçlanmıştır:
• “-ken ulacını kullanarak geçmiş zamanlı tümceler için doğru belirteçler
üretebilme” (Uzun, 2011: 68).
47 Bu ek ile ilgili olarak kitabın yetmişinci sayfasında aşağıdaki dil bilgisi tablosuna
yer verilmiştir:
ULAÇLAR
-(y)ken (< i-ken)
Ad (+Ek)
Ek
Örnekler
çocuk
-(y)ken
Onunla öğrenciyken tanıştım.
öğrenci
iken
Çocukken çok şişmandım.
genç
Gençken daha sık sinemaya gidiyordum.
…
Evdeyken çok mutluydum.
arabada
Öğrenciken çok çalışkan değildim.
evde
Arabadaken sigara içmiyorum.
Bağlaçlar ve ilgeçler konusunda “ile”nin hangi durumlarda bağlaç, hangi
durumlarda ilgeç olarak kullanıldığı anlatılmıştır. Sonra da yetmiş birinci sayfada bu
konuyla ilgili aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmiştir:
BAĞLAÇLAR – İLGEÇLER
ile (>(y)lE)
Ad(+Ek)
Ek
Örnekler
araba
İle
Ayşe’yle Murat evleniyor.
Ayşe
-la/ -le
Okula arabayla gidiyorum.
kitap
-yla/ -yle
Masada kitapla kalem var.
…
Sinemaya arkadaşımle gittim.
arkadaşım
Onunla ders mi çalışacaksın?
sizin
O ile her yere gittim.
onun
Ben de sizinle geliyorum.
Yukarıdaki tablodan da anlaşıldığı gibi burada amaç, bağlaç ile ilgeç arasındaki
farkın kavratılması değil “ile”nin uygun şekilde kullanılmasını kavratmaktır. “ile”nin
kendinden önceki kelimeye hangi durumlarda birleşik, hangi durumlarda ayrı yazılması
gerektiği, birleşik yazılırken nelere dikkat edileceği üzerinde durulmaktadır.
5. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak emir kipi, istek kipi, sıfatlaştırma
(-lİ, -sİz), karşılaştırma (-Den daha), üstünlük (en) konuları yer almaktadır.
Sıfatlaştırma konusunda öğrencilerin, -li ve -siz eklerini kullanarak doğru sıfatlar
türetebilmeleri amaçlanmaktadır. Bu konunun öğretilmesiyle aşağıdaki becerinin
kazandırılması amaçlanmıştır:
• “-li ve –siz eklerini kullanarak doğru sıfatlar türetebilme” (Uzun, 2011: 78).
48 Kitabın sekseninci sayfasında, bu konu ile ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tablosu
yer almaktadır:
SIFATLAŞTIRMA
-lİ, -sİz
Ad
Ek
Örnekler
akıl
-lı -sız
akıllı (çocuk)
akılsız (adam)
boya
-li -siz
boyalı (duvar)
boyasız (duvar)
süt
-lu -suz
sütlü (kahve)
sade (kahve)
alkol
-lü -süz
alkollü (içecek)
alkolsüz (içecek)
uzun boy
uzun boylu (kız)
kısa boylu (kız)
mavi gömlek
mavi gömleksiz (adam)
Aynı ünitede yer alan karşılaştırma ve üstünlük başlıkları altında yine sıfat konusu
işlenmektedir.
Bu
konuların
öğretilmesiyle
aşağıdaki
becerilerin
öğrencilere
kazandırılması amaçlanmıştır:
• “Kişileri, nesneleri, yerleri nitelikleri açısından karşılaştırabilme
• Betimlediği kişi, yer, nesne için doğru sıfatları belirleyebilme” (Uzun, 2011: 83).
Kitabın seksen beşinci sayfasında, bu başlıklarla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi
tabloları yer almaktadır:
KARŞILAŞTIRMA
Ad
Ek
bu
sınıf
-dan / -tan
-Den daha
daha
-den/- ten
New
York
tenis
Ali
Sıfat
Örnekler
büyük
(Boks) tenisten daha tehlikeli bir spordur.
kalabalık
(O sınıf) bu sınıftan daha büyük.
tehlikeli
(Tokyo) New York’tan daha kalabalık.
çalışkan
(Ahmet) Ali’den daha çalışkan.
yavaş
(İstanbul) Ankara daha pahalı.
pahalı
Ankara
ÜSTÜNLÜK
Adıl
Ek
sınıf
-ın/-in
dünya
-un/-ün
en
en
Sıfat
Ad
Ek
Örnekler
çalışkan
öğrenci
O, sınıfın en çalışkan öğrencisidir.
renkli
il
-ı/
-sı
Türkiye
-nın/-nin
büyük
tepe
kitap
-nun/nün
yüksek
sayfa
…
daki/taki
dağ
-i/
-si
-u/
su
-ü/
sü
…
Dünyanın en yüksek tepesi Everes’tir.
Türkiye’nin en büyük ili hangi ildir?
Kitabın en renkli sayfası bu.
Sınıftaki en çalışkan öğrenci, kimdir?
Ağrı Dağı Türkiye’de en yüksektir.
İstanbul, Türkiye’deki en renkli ili.
deki/teki
49 Yukarıdaki alıştırmalarda da görüldüğü gibi bu ünitede amaç, sıfatları
öğretmektir. Sıfattan sonra gelen isim üzerinde durulmamaktadır. Burada sıfat
tamlaması hakkında bilgi verilmemesine rağmen sıfatın olduğu her yerde sıfat
tamlaması olacağı düşüncesinden hareket ederek sıfat tamlaması, adı söylenmemesine
rağmen öğretilmiş olmaktadır.
6. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak belirtme durum eki, şimdiki zaman,
ilgi eki ve bağlaçlar (da/de) yer almaktadır.
Bağlaçlar konusu öğretilirken öğrencilerin “-DE kalma durumu eki ve dE
bağlacını doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 98)leri amaçlanmaktadır. İkinci ünitede DE kalma durum eki öğretildiği için burada dE bağlacının öğretilmesi kolaylaşmaktadır.
Çünkü bilinenden bilinmeyene öğretim ilkesinden hareket edilerek önce öğrencinin
bildiği konu hatırlatılmakta, sonra bağlaç konusu anlatılmaktadır. Böylece bu iki konu
arasındaki fark belirtilmektedir. Öğretme işinin kalıcılığı bakımından isabetli bir
yaklaşımdır.
Kitabın yüzüncü sayfasında, bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi
tablosuna yer verilmektedir:
BAĞLAÇLAR
de/da
Ad (+Ek)
Ek
Örnekler
ben
de/da
Murat da burada, Ahmet de.
Murat
Ben de geliyorum.
biliyor
Biliyor da söylemiyor.
sabah
Sabah ta görüşelim.
7. Ünite: Bu ünitede, dil bilgisi konusu olarak gelecek zaman, ilgeç (gibi, kadar),
gelecek zamanın hikâyesi, eşitlik eki (CE), görelik (-(y)E GÖRE) konuları yer
almaktadır.
İlgeç grubunun öğretilmesiyle öğrencilere aşağıdaki becerilerin kazandırılması
amaçlanmaktadır:
• “Gibi ilgecini kullanarak, bir durumu, olayı, nesneyi başka bir duruma, olaya,
nesneye benzetebilme
• Kadar ilgecini kullanarak iki farklı durum, olay, nesne arasında eşitleme ilişkisi
kurabilme” (Uzun, 2011: 107).
İlgeç konusu ile ilgili olarak kitabın yüz dokuzuncu sayfasında aşağıdaki dil
bilgisi tablosu yer almaktadır:
50 İLGEÇLER
gibi, kadar
Ad/Adıl
Örnekler
Ali
gibi
Sen babam kadar yaşlı değilsin.
öğretmen
kadar
O senin gibi çalışmıyor.
tilki
Sınıfa öğretmen gibi girdi.
…
Benim arabam da onunki gibi.
babam
Murat, Ali kadar çalışkan değil.
…
Tilki gibi kurnaz.
senin
Tavşan kadar koşuyor.
…
onunki
Eşitlik ekinin öğretilmesindeki amaç, öğrencilerin “-CE ekini kullanarak doğru
sıfat ve belirteç üretilebilme” (Uzun, 2011: 112)lerini sağlamaktır. Kitabın yüz on
beşinci sayfasında bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tablosu yer almaktadır:
EŞİTLİK
-CE
Sıfat
Ek
Örnekler
şişman
-ca/ -ce
güzelce (bir kız)
zayıf
-ça/ -çe
şişmanca (bir adam)
güzel
yüksekçe (bir bina)
…
zayıfca (bir çocuk)
sessiz
Sessizce bekleyiniz.
yavaş
Yavaşça kalktı.
gizli
Gizlice çıktılar.
…yüz
yüzlerce (sayfa)
saat
Saatlerce yürüdük
Görelik konusunun öğretilmesindeki amaç, öğrencilerin “bir konudaki öznel
düşüncelerini uygun sözcükler kullanarak söyleyebilme” (Uzun, 2011: 112)lerini
sağlamaktır. Kitabın yüz on beşinci sayfasında bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki dil
bilgisi tablosuna yer verilmiştir:
51 GÖRELİK
-(y) GÖRE
Ad/ Adıl
Ek
İlgeç
Örnekler
Mustafa
-a / -ya
göre
Mustafa’ya göre İstanbul çok pahalı.
öğretmen
-e / -ye
Bizce bu doğru değil.
o
Sizce doğru mu?
onlar
Bence doğru.
…
…
Onca da doğru mu?
ben
…
Sence bu elbise nasıl?
sen
-ca / -ce
Bu kitap ona göre biraz ağır.
biz
-ça / -çe
Bana göre yemek güzel değildi.
siz
Öğretmence bu sınıf çok tembel.
8. Ünite: Bu ünitede ise dil bilgisi konusu olarak şunlar yer almaktadır: geçmiş
zaman (belirsiz), koşaç tümcesi (rivayet kipi), şimdiki zamanın rivayeti, gelecek
zamanın rivayeti, pekiştirme (-Dİr). Bu ünitede kelime gruplarıyla ilgili bir konu yer
almamaktadır.
9. Ünite: Bu ünitede geniş zaman, yeterlilik eki, geniş zamanın hikâyesi, geniş
zamanın rivayeti konuları dil bilgisi konusu olarak yer almaktadır.
Yukarıdaki konulardan yeterlilik eki, birleşik fiil kelime grubuna girmektedir. Bu
konunun öğretilmesiyle öğrencilerin şu becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır:
• “Yetenekleri, çeşitli konulardaki yeterlikleri hakkında bilgi verebilme ve
sorabilme
• Yeterlik eylemini doğru kullanabilme
• Yeterlik eylemini olasılık ve izin alma/verme işlevleriyle kullanabilme” (Uzun,
2011: 137).
Kitabın yüz otuz sekizinci sayfasında, bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi
tablosuna yer verilmiştir:
YETERLİK
Eylem
Al
çık
gel
git
konuş
-(y)Ebil- / -(y)EmE-
a/ya
e/ye
mı
mi
mu
mü
ma
koş
me
gör
maz
Ek
Zaman
Eki
Kişi Eki
Örnekler
abil/yabil
-(l)yor
-(y)lm/m
alabiliyorum/alabildim/alabileceğim/alabiliri…
ebil/yebil
-Dl
-(y)AcAk
-mlş
-r/-Ir/-Ar
-sln/-n
-(y)lz/-k
-slnlz/nlz
çıkamam/ çıkmayabilirim/ çıkamayabilirim…
gelemiyor/gelemedi/gelemeyecek/gelememiş…
gidebiliyor/
gidemez…
gidemedi/
gidemeyecek/
konuşabiliyor/konuşamıyor/konuşamayabili…
koşamıyor/
koşamadı/
koşamayacak/
52 anla
mez
-lAr
koşamaz…
göremem/ görmeyebilirim/ göremeyebilirim…
anlayabilmiyor/anlayabilmedim/anlayabilme
m..
10. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak adlaştırma, adlaştırma (+ iyelik)
+ durum ekleri, dolaylı anlatım (emir kipi) yer almaktadır.
Adlaştırma konusunun öğretilmesiyle öğrencilerin şu becerileri edinmeleri
amaçlanmaktadır:
• “-mE, -mEk ve –İş adlaştırma eklerini doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 149).
• “-mE, -mEk adlaştırma ekleri ile durum eklerinin birlikte göründüğü yapıları
doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 155).
• “Doğrudan emir tümcelerini adlaştırma eklerini kullanarak dolaylı anlatım
tümcelerine dönüştürebilme” (Uzun, 201: 160).
Kitabın yüz elli bir, yüz elli yedi ve yüz altmış birinci sayfalarında bu konuyla
ilgili aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir:
ADLAŞTIRMA
Eylem
-
-mE, -mEk, -(y)İş
Ek
İyelik Eki
Örnekler
-
Bugün TV izlemek istemiyorum.
izle
-ma
-mak
çalış
-me
-mek
Burada yüzmek çok tehlikeli.
Bu ilaçları kullanmanız çok önemli.
yüz
bak
…
…
Onun bakışları çok etkileyici.
git
-ma
-m/ -ım/-im/ -um/ -üm
kullan
-me
-n/ -ın/ -in/ -un/ -ün
Burada müzik dinlemem sizi rahatsız
ediyor mu?
getir
-ış/ -yış
-ı/ -i/ -u/ -ü/ -sı/ -si/ -su/ -sü
Doğum günümü hatırlamamam çok
kötü.
hatırla
-iş/ -yiş
Bence daha çok çalışması gerek.
dinle
-uş/ -yuş
-mız/ -miz/ -ımız/ -imiz/ umuz/ -ümüz
-üş/ -yüş
-nız/ -niz/ -ınız/ -iniz/ -unuz/
-ünüz
Yanında olmamız ona şans getirdi.
Yarın okula gitmek düşünmüyorum.
-ları/ -leri
ADLAŞTIRMA (+İYELİK)+DURUM
Eylem
-
-me/ -mEk/ -(y)İş (+iyelik) + durum
Ek
Ek
Ek
Örnekler
-
-ta/-te
Arkadaşım onu aramamama çok
kızıyor.
izle
-ma
-mak
ara
-me
-mek
-tan/-ten
Stadyumda maç izlemekten çok
hoşlanıyorum.
yüz
zayıfla
…
…
…
bitir
-ma
-m/ -ım/-im/ -um/ -üm
(n) –a/-e
Bu işi bitirmeleri çok uzun sürer.
Yarın arkadaşlarımla yüzmeye
53 söyle
-me
-n/ -ın/ -in/ -un/ -ün
-ya/-ye
gideceğiz.
gül
-ış
-da/-de
yürü
-iş
-ı/ -i/ -u/ -ü/ -sı/ -si/ su/ -sü
Onun bana yalan söylemesinden
bıktım.
-yış
-yiş
-mız/ -miz/ -ımız/ imiz/ -umuz/ -ümüz
-uş
-nız/ -niz/ -ınız/ -iniz/ unuz/ -ünüz
-üş
-ları/ -leri
-ta/-te
dan/den
-tan/ten
-ı/-i
-yı/-yi
-yuş
-la/-le
-yüş
-yla/yle
Ayşe sürekli zayıflayamamaktan
şikayet ediyor.
Onun yürüyüşü çok farklı.
Onun gülüşü herkesin dikkatini
çekiyor.
Yarın arkadaşımla yüzmeke
gideceğiz.
DOLAYLI ANLATIM (emir kipi)
Eylem
-
iç
-ma
kapat
-me
“…” / -mE
Ek
Ek
Ek
Örnekler
-ma/ -me
-m
-ı/ -i
Öğretmen kompozisyon yazmamızı istiyor/söylüyor.
-n
Doktorum içki içmemi söylüyor.
göster
-sı/ -si
Hostes cep telefonlarımızı kapatmamızı söyledi
gel
-mız/ -miz
Trafik polisi belgelerimi göstermemi istedi.
geç kal
-nız/ -niz
Ona bir daha geç kalmamasını söyledim.
yaz
-ları/ -leri
Sekreteriniz bugün gelmemi söyledi.
Sekreteriniz bugün gelmemi dedi.
11. Ünite: Bu ünitenin dil bilgisi bölümünde ulaçlar konusu yer almıştır. Kelime
gruplarından biri olan ulaçların öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri
kazanmaları amaçlanmıştır:
• “-İp/-mEdEn ulaçlarını kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011:
166).
• “-ErEk ulacını kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 172).
• “-E…-E ulacını kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 177).
Yukarıdaki becerilere uygun olarak kitabın yüz altmış sekiz, yüz yetmiş dört ve
yüz yetmiş dokuzuncu sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır:
ULAÇLAR
- (y)İp / -mEdEn
Eylem
Örnekler
sor
-ıp/ -ip/ -up/ -üp
Bugün hiçbir şey yapmayıp evde oturalım.
oku
-yıp/ -yip/ -yup/ -yüp
Lütfen kapıyı çalmadan içeri girmeyin.
yap
-mayıp/ -meyip
Kahvaltı yapıp evden çıktım.
çal
-madan/ -meden
Soruları iyice okumadan cevaplamayın.
bak
Pencereden bakıp düştü.
Öğretmen sorup biz yanıtladık.
54 ULAÇLAR
-(y)ErEk
Eylem
Ek
Örnekler
davran
-arak/ -erek
Sorumlu davranmayarak herkesi üzüyorsun.
çöz
-yarak/ -yerek
O dün gece müzik dinleyerek ders çalıştı.
dinle
-mayarak/ -meyerek
Sorunlarınızı konuşarak çözmeye çalışın.
konuş
Pencereden bakarak düştü.
bak
Öğretmen soru sorarak biz yanıtladık.
sor
Olarak
Ad
Ek
Örnekler
öğretmen
olarak
Öğretmeniniz olarak size daha çok çalışmanızı öneriyorum.
doktor
Üç yıl yurt dışında öğrenip görüp doktor olarak Türkiye’ye döndü.
ULAÇLAR
-(y)E…-(y)E
Eylem
Örnekler
al
-a/ -ya…-a/ -ya
Yanlış yapa yapa doğru yapmayı öğreneceksiniz.
sev
-e/ -ye…-e/ -ye
Ala ala bu arabayı mı aldın?
konuş
-maya…maya
Size seve seve eşlik ederim.
yap
-meye…meye
Konuşmaya konuşmaya Türkçeyi unuttum.
bak
Pencereden baka baka düştü.
sor
Öğretmen soru sora sora biz yanıtladık.
12. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi olarak ulaçlar ve bağlaçlar konuları yer
almaktadır. Bu konuların öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları
amaçlanmaktadır:
• “-mE/ -mEk için ulaçlarını doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 183).
• “-mEk üzere ulacını doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 188).
• “Çünkü, bu nedenle, bu yüzden bağlaçlarını doğru kullanabilme” (Uzun, 2011:
192).
Yukarıdaki becerilere yönelik olarak kitabın yüz seksen beş, yüz seksen dokuz ve
yüz doksan üçüncü sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir:
55 ULAÇLAR
-mE (+iyelik) için / -mEk için
Eylem
-
iyileş
-ma
zayıfla
-me
Ek
-mak/-mek
-
İlgeç
Örnekler
için
Gözlerinizin ağrımaması için okuma gözlüğü
kullanın.
Zayıflamak için diyet yapıyor.
et
Kışın hasta olmamak için bol C vitamini alın.
...
yardım
hasta ol
…
-m
konuş
-ma /-me
-n
öğren
-sı /-si
ağrı
mız/-miz
ol
-nız/-niz
Sözcük öğrenmek için kitap okuyun.
O Türkçe öğrenmesi için TÖMER gidiyor.
İyileşmen için kendine dikkat etmen gerek.
Size yardım edebilmem için adresinizi almam
gerekiyor.
İyi konuşmaları için
gerekiyor.
-ları/l-eri
çok pratik
yapmaları
Çocuğumun iyi bir insan olmak istiyorum.
ULAÇLAR
-mEk üzere
Eylem
-
Ek
İlgeç
Örnekler
üzere
Geri dönmemek üzere evden ayrıldı.
dön
-ma
-mak
ye
-me
-mek
kazan
Bir şeyler yemek üzere mutfağa gitti.
Sınavı kazanmak üzere çok çalıştı.
Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi bu ünitede de ilgeçle biten kelime grupları
ulaç adı altında verilmiştir.
BAĞLAÇLAR
çünkü, bu nedenle, bu yüzden
Tümce
Telefon numarasını
bilmiyorum.
Başarılı olamadı.
Tümce
Örnekler
Çünkü
Çalışmadı.
Bu nedenle
Telefon numarasını
bilmiyorum.
Telefon numarasını bilmiyorum.
Bu nedenle onu arayamam.
Bu yüzden
Daha sağlıklı olmak
istiyor.
Daha sağlıklı olmak
istiyor.
Çalışmadı.
Bugün çok meşguldü.
Bugün çok meşguldü.
Başarılı olamadı.
Onu arayamam
Onu arayamam
Spor yapıyor.
Spor yapıyor.
Onu
edeceğim.
ziyaret
Onu yarın
edeceğim.
ziyaret
Onu arayamam. Çünkü
numarasını bilmiyorum.
telefon
Başarılı olamadı. Çünkü çalışmadı.
Çalışmadı.
olamadı.
Bu
nedenle
başarılı
Spor yapıyor. Çünkü daha sağlıklı
olmak istiyor.
Daha sağlıklı olmak istiyor. Bu
nedenle spor yapıyor.
Bugün çok meşguldü. Bu nedenle
onu yarın ziyaret edeceğim.
Onu yarın ziyaret edeceğim. Çünkü
bugün çok meşguldü.
Spor yapıyor. Bu nedenle daha
sağlıklı olmak istiyor.
56 Yukarıdaki bilgileri özetleyecek olursak temel seviye kitabında kelime grubu
olarak ilgeçler, ulaçlar, ad tamlamaları, bağlaçlar, sıfatlar, birleşik fiil ve isim-fiil
konuları yer almaktadır.
Orta düzey olarak adlandırılan ve öğrenciyi B1 seviyesine ulaştırmayı amaçlayan
ikinci kitabın dil bilgisi bölümünde yer alan kelime gruplarının ünitelere dağılımı
aşağıdaki gibidir:
1. Ünitede: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak gereklilik kipi, gereklilik kipinin
hikâyesi, gereklilik kipinin rivayeti ve zorunluluk konuları yer almaktadır.
Gereklilik ve zorunluluk (-mEk/-mE + iyelik gerek / lazım, -mEk zorunda /
mecburiyetinde, -mEyE mecbur) konusu anlatılırken -ma/-me, -mak/-mek isim-fiil
eklerinden de yararlanılmaktadır.
2. Ünite: Bu ünitede, dil bilgisi konusu olarak işteşlik, dönüşlülük, pekiştirme,
dönüşlü çatı, işteş çatı yer almaktadır.
3. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak dilek kipi, dilek kipinin hikâyesi,
ulaçlar yer almaktadır.
Kelime gruplarından biri olan ulaçlar konusunun öğretilmesiyle öğrencilerin “(y)ken ulacını kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun, 2011: 55) becerisini
kazanmaları amaçlanmaktadır. Bu konu, temel seviye kitabının dördüncü ünitesinde de
yer almaktadır. Öğrenci daha önce öğrendiği bilgiyi burada tekrar etmektedir. Böylece
konu pekiştirilmiş olmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak kitabın elli altıncı sayfasında
aşağıdaki dil bilgisi tablosuna yer verilmiştir.
ULAÇLAR
-(y)ken (<i-ken)
Eylem
-
Zaman Eki
Ek
Örnekler
yanıtla
-ma/-maz
-yor
-ken
çalış
-me/-mez
-ıyor/-iyor
Bugün kursa
karşılaştım.
üniversitede
-mı
-uyor/-üyor
izle
-mi
-r
gel
-mu
-ar/-er
git
-mü
-ır/-ir
genç
değil
-ur/-ür
-acak/-ecek
-yacak/-yecek
gelirken
bir
arkadaşımla
Tam son soruyu yanıtlayacakken sınav bitti.
Toplantı İstanbul’da olacak.
Gitmişken Ayasofya’yı da görelim.
Üniversitedeyken
gidiyordum.
daha
çok
sinemaya
Çalışıyorken rahatsız edilmek istemiyorum.
İnsanlar gençken hayatı tozpembe görüyor.
Tam evden çıkacağımken telefon çaldı.
-mış/-miş
-muş/-müş
57 4. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ilgeçler ve ulaçlar yer almaktadır.
Bu
konuların
öğretilmesiyle
öğrencilerin
aşağıdaki
becerileri
kazanmaları
hedeflenmiştir:
• “-Den beri / -Dİr eklerini kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun,
2011: 62).
• “-Den beri yapısını -Dİk ekiyle adlaştırarak doğru tümceler oluşturabilme”
(Uzun, 2011: 66).
• “(Dİ)……….(y) ELİ ulaçlarını kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun,
2011: 70).
Yukarıdaki hedeflerle ilgili olarak kitabın altmış dört, altmış yedi ve yetmiş
birinci sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir:
İLGEÇLER
-Den beri / -Dİr
Zaman Adı
Ek
İlgeç
Örnekler
on beş yıl
-dan/-den/-tan/-ten
beri
Geçen hazirandan beri iş arıyorum.
sabah
….
Sabahtan beri hiçbir şey yemedim.
dört ay
-dır/-dir/-dur/-dür
İki saattir seni bekliyorum burada.
iki saat
-tır/-tir/-tur/-tür
Dört aydan beri Türkçe öğreniyorum.
pazartesi
Murat pazartesinden beri kursa gelmiyor.
haziran
On beş yıldır aynı evde oturuyorum.
Geçen hazirandır iş arıyorum.
ULAÇLAR
-Dik + iyelik + -(n)dEn beri
Eylem
Ek
İyelik Eki
Ek
İlgeç
çık
-dık/-dik/-duk/-dük
-ım/-im/-um/-üm
-dan/-ndan
beri
evlen
-tık/-tik/-tuk/-tük
ın/-in/-un/-ün
-den/-nden
ayrıl
-ı/-i/-u/-ü
başla
-ımız/-imiz/-umuz/-ümüz
gel
-ınız/-iniz/-unuz/-ünüz
ol
-ları/-leri
Örnekler
Yeni öğretmen geldiğinden beri dersleri daha iyi anlıyoruz.
Türkçe öğrenmeye başladığımdan beri İngilizce konuşmuyorum.
Evlendiğimizden beri bu evde oturuyoruz.
Evden çıktığından beri telefonla sana ulaşmaya çalışıyorum.
İşinden ayrıldığından beri kimseyle görüşmüyor.
Mezun olduktan beri öğretmenimi görmedim.
58 Yukarıdaki iki tabloda yine iki grup da ilgeçle bitmesine rağmen iki farklı isim
altında verilmiştir.
ULAÇLAR
(-Dİ)…-(Y)Eli
Eylem
Ek
Kişi Eki
gör
-dı/-di/-du/-dü
bırak
-tı/-ti/-tu/-tü
-
Ek
Örnekler
-m
-alı/-yalı
-n
-eli/-yeli
Türkiye’ye
geldim
öğreniyorum.
geleli
Türkçe
Bu kursa katıldım katılalı tatile gidemedim.
gel
-
görüş
-k
Geç kaldınız. Ders başlayalı yarım saat
oldu.
katıl
-nız/-niz/nuz/-nüz
Görüşmeyeli kilo almışsın.
Onu görmeyeli yıllar oldu.
…
Sigarayı bırakalı daha az öksürüyorum.
…
…
-ma
-yalı
Arkamızdakiler
konuşuyorlar.
-me
-yeli
Onu görmedim görmeyeli üç yıl oldu.
film
başladı
başlayalı
5. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak koşul kipi, dilek kipinin hikâyesi ve
bağlaçlar yer almaktadır.
Bağlaçlar konusunun öğretilmesiyle öğrencililerin, “tümceleri uygun bağlaçları
kullanarak bağlayabilme” (Uzun, 2011: 86) becerisini kazanmaları amaçlanmaktadır.
Kitabın seksen yedinci sayfasında, bu konuyla ilgili aşağıdaki alıştırmalara yer
verilmiştir:
ne yapsam, ne söylesem, ne zaman anlatsam, nasıl olsa, çalışsam da, sevmese de,
ne de olsa
Yukarıdaki bağlaçları kullanarak aşağıdaki diyalogu tamamlayınız.
A: Haydi kızım, okula geç kalacaksın.
B: Of anne ya, ne okulu!
A: Ne demek ne okulu! Gitmeyecek misin bugün okula?
B: Gitmeyeceğim! Ne bugün ne yarın!
A: Aa! Ne oldu kızım! Nereden çıktı şimdi okula gitmeyeceğim, falan!
B: Öyle işte anne! _________ bitiremeyeceğim okulu, niye gidip zaman
kaybedeyim ki?
A: Sen gel, otur bakayım şuraya. Anlat, ne oldu?
B: Of! Hocanın biri kafayı taktı bana. _____________ kızıyor, ___________
yanlış anlıyor! Geçen sınavdan da bırakmış beni. Çok önemli bir sınavdı!
A: Güzel kızım, durup dururken hocan niye kafayı taksın sana?
Sen iyi çalışmamışsındır, onun için de kötü not almışsındır!
B: Anne anlamıyorsun, ben ___________________________ geçirmez beni!
Gıcık oluyor bana! Ben de ona gıcık oluyorum tabii!
59 A: Allah Allah! Ne biçim konuşuyorsun sen! O seni _________ sen onu
seveceksin! En azından saygı göstermek zorundasın. _________________ senin
büyüğün, hocan!
B: Tamam anne, tamam! Sana _____________________ bir sorunumu aynı şeyi
yapıyorsun! Beni dinlemiyorsun bile!
neyse, gerek gerekse, nasılsa, oysa, öyleyse, yoksa,
ise
Yukarıdaki
bağlaçları aşağıdaki tümcelere yerleştiriniz.
1. A: Şu dosyaları toplantıya kadar hazırlar mısın?
B: Ama benim doktor randevum var, çıkmam gerek.
A: _______, ben hazırlayayım o zaman.
2. A: Yüzün bembeyaz. ________ hasta mısın?
B: Hayır, sadece biraz yorgunum.
3. A: Ben her zaman trafik kurallarına uyarım ama birçok insan uymuyor.
B: ________ siz de onları uyarın.
4. Sınavda yine kötü not aldım. _______ dün gece çok çalışmıştım.
5. Tiyatromuzun yeni binası ______ mimarisi _______ konumu nedeniyle büyük
beğeni topluyor.
6. Ali’nin annesi doktor, babası ____ avukat.
7. A: Sen çok güzel Türkçe konuşuyorsun, ______ ben hâlâ konuşamıyorum.
B: Benim güzel konuşmam çok normal, çünkü ev arkadaşım Türk.
8. Bugün erken yatmayacağım _______ yarın tatil.
9. Şirketimiz _______ yurtiçi _______ yurtdışı pazarında önemli ekonomik
gelişmeler elde etti.
6. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ettirgen çatı, çoklu ettirgen çatı,
işteş çatı + ettirgen çatı yer almaktadır.
7. Ünite: Bu ünitede ise dil bilgisi konusu olarak edilgen çatı, işteş + ettirgen +
edilgen çatı konuları yer almaktadır.
8. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak sadece ortaçlar yer almaktadır.
Ortaçlar konusunun öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları
hedeflenmiştir:
• “Bir tümceyi uygun ortaç ekleriyle sıfat yan tümcesine dönüştürebilme” (Uzun,
2011: 119).
• “Sözlüksel ortaçları fark edebilme / doğru kullanabilme” (Uzun, 2011: 128).
Ortaçlar konusu sadece bu ünitede yer almaktadır. Bu konuyla ilgili olarak kitabın
yüz yirmi, yüz yirmi dört ve yüz yirmi dokuzuncu sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi
tablolarına yer verilmiştir:
60 ORTAÇLAR (öznesel)
-(y)En
-(y)EcEk/-mEktE/-mİş olan
Eylem
-
Ek
Ek
kaçır
-ma
-an/-en/-yan/-yen
sahnele
-me
…
…
kullanıl
-acak/-ecek
olan
uy
-yacak/-yecek
otur
-makta/-mekte
geliş
-mış/-miş/-muş/-müş
Örnekler
Gelecek ay İstanbul’da da sahnelenecek (olan) oyun
Ankara’da çok beğenildi.
Polis geçen hafta teröristlerce kaçırılan işadamını
kurtardı.
Ayşe’nin yanında oturan kadını tanıyor musun?
Gelişmekte olan ülkelerin en büyük sorunu işsizlik.
izle
Kullanılmış (olan) pillerin çöpe atılmaması, özel
olarak toplanması gerekiyor.
Trafik polisleri kurallara uymayan sürücülere ceza
yazıyor.
Dün izleyen film çok güzeldi.
ORTAÇLAR (tümleçsel)
-Dik/-(y)EcEk + iyelik
-(y)EcEk/-mEktE/-miş ol + duk + iyelik
İyelik Eki
Eylem
-
Ek
Eylem
Ek
konuş
-ma
-acak/-yacak
Ol
-dık/-dik/-duk/-dük
-ım/-im/-um/-üm
al
-me
-ecek/-yecek
-tık/-tik/tuk/-tük
-ın/-in/-un/-ün
-makta/mekte
-acak/-ecek
-ı/i/-u/-ü
-yacak/-yecek
-ımız/-imiz/-umuz/-ümüz
yap
ziyaret et
-mış/-miş
gör
-ınız/-iniz/-unuz/-ünüz
-muş/-müş
otur
-ları/-leri
Örnekler
Yarın ziyaret edeceğimiz müzede birçok tarihi eser var.
Öğretmenimizin geçen hafta yaptığı sınav çok zordu.
Şu anda oturmakta olduğunuz evin adresini alabilir miyim?
Bu hayatım boyunca almış olduğum en güzel hediye.
Burası görmüş olabileceğiniz en güzel yer.
En son konuşan konuyu hatırlıyor musun?
ORTAÇLAR (sözlüksel)
-(E/İ)r/-mEz/-Dİk/-(y)EcEk/-mİş
Eylem
çık
me
Ek
-acak/-yacak
Örnekler
Türkiye’nin en büyük akarsuyu Kızılırmak.
iç
ma
-ecek/-yecek
Yolumuzu kaybettik, burası bir çıkmaz sokak.
geç
-dık
Türkçede geçmiş zaman için iki farlı ek bulunur.
ok
-r/
ye
-ır/-ir/-ur/-ür
Savaş zamanlarında insanlar yiyecek ekmek, içecek su
bulamıyorlar.
-ar/-er
-maz/-mez
-mış/-miş/-muş/-müş
Bütün alışverişimi tanıdık mağazalardan yaparım.
Akşamki parti için giyecek elbisem yok.
Bugün gelir vergisinin son ödeme günü.
61 9. Ünite: Bu ünitede ulaçlar işlenmektedir. Bu konunun öğretilmesiyle
öğrencilerin aşağıdaki beceriyi kazanmalar hedeflenmiştir:
• “Bir tümceyi uygun ulaç ekleriyle belirteç yan tümcesine dönüştürebilme”
(Uzun, 2011: 135).
Bununla ilgili olarak kitabın yüz otuz altı, yüz kırk ve yüz kırk dördüncü
sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir:
ULAÇLAR
-Dik/ -(y)EcEk + iyelik + -(n)dE
-Dik/ -(y)EcEk + iyelik zaman
Eylem
-
Ek
İyelik Eki
Ek/zaman
Örnekler
yağ
ma
-dık/-dik
-ım/-im/-um/-üm
zaman
-duk/-dük
-ın/-in/-un/-ün
-da/-nda
Eve döndüğüm zaman önce telefon
mesajlarına bakarım.
-tık/-tik
-ı/-i/-u/-ü
-de/-nde
yat
-tuk/-tük
canlan
-acak/-ecek
-ımız/-imiz/umuz/-ümüz
dön
-yacak/yecek
gör
çık
me
gel
İlkbahar geldiği
canlanıyor.
Onu son
çocuktu.
-ınız/-iniz/unuz/-ünüz
zaman
gördüğümde
tüm
doğa
küçücük
bir
Tatile çıkacağım zaman çok gergin
olurum.
-ları/-leri
Derse gelemeyeceğiniz zaman mutlaka
önceden haber verin.
Yağmur yağacağı zaman romatizma
hastalarının bacakları ağrır.
Dün gece yattığımda saat dört olmuştu.
Onu son gördüğüm zamanda küçücük bir
çocuktu.
ULAÇLAR
-Dik/ -(y)EcEk + iyelik sırada, -(y)-İncE, (E/İ)r … -mEz
Eylem
-
Ek
İyelik
Eki
İlgeç
yap
-ma
-dık/-dik
sırada
sor
-me
-duk/-dük
-ım/-im/um/-üm
çık
-tık/-tik
tanı
-tuk/-tük
başla
-acak/ecek
koy
bit
-yacak/yecek
kaçır
gel
…
ınca/yınca/
-ince/yince
Eylem
Ek
Tam evden çıkacağım sırada
telefon çaldı.
-ın/-in/un/-ün
Uçak iki saat rötar yapınca
yolcular havaalanında zor
durumda kaldı.
-ı/-i/-u/-ü
-ımız/imiz/umuz/ümüz
Örnekler
Her gece başını yastığa koyar
koymaz uyur.
…
…
-ınız/iniz/unuz/ünüz
Bu sabah otobüsü kaçırınca işe
geç kaldım.
Polis olay yerine geldiği sırada
hırsız çoktan kaçmıştı.
-ları/-leri
…
...
…
yap
-maz
Konuşmacı, söze başlayacağı
sırada mikrofon arızalandı.
Öğretmen soru sorunca çok
heyecanlanıyorum.
62 unca/yunca
/-ünce/yünce
sor
…
başla
-r
çık
tanı
…
koy
-ır/-ir/-ur/ür
bit
kaçır
-ar/-er
gel
ULAÇLAR
-mez
Sen geldiğin
uyuyordum.
sırada
ben
Birol’u yakından tanıyınca daha
çok sevdim.
Film biter bitmez uyuyacağım.
Ben gelince Ali uyuyordu.
Arkadaşlarımla
buluştuğum
sırada çok mutlu olurum.
Öğretmen
konuşmaz
anlıyorum.
yavaş
konuşur
onu daha iyi
-(y)EnE/-(y)İncEyE kadar/dek
Eylem
Ek
İlgeç
Örnekler
başla
-ana/-yana/-ene/-yene
kadar/dek
al
-ıncaya/-yıncaya
Bence alışveriş için sezon sonu indirimleri
başlayıncaya kadar bekle.
ver
-inceye/-yinceye
sön
-uncaya/-yuncaya
özür dile
-ünceye/-yünceye
bit
Yeni bir ev alıncaya kadar bu evde oturacağız.
Seni ölünceye dek unutmayacağım.
“Sayın yolcularımız uyarı ışıkları sönünceye kadar
kemerlerinizi çözmeyiniz.”
Bu ikinci el arabayı bu paraya verinceye kadar yeni
bir araba al.
Benden özür dileyinceye kadar affetmeyeceğim onu.
O, beni arayıncaya dek ben, onu aramayacağım.
Ders bitince kadar cep telefonlarınızı açmayın.
10. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak dolaylı aktarım konusuna yer
verilmiştir.
11. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar, nedenleştirme ve
adlaştırma konuları bulunmaktadır.
Kelime gruplarından olan ulaçlar ve adlaştırma konularının öğretilmesiyle
öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır:
• “Uygun yapıları kullanarak sebep sonuç ilişkisi sunan tümceler oluşturabilme”
(Uzun, 2011: 163).
• “Adlaştırma (genel) eklerini kullanarak doğru tümceler oluşturabilme” (Uzun,
2011: 171).
Yukarıdaki amaçları gerçekleştirebilmek için kitabın yüz altmış üç ve yüz yetmiş
ikinci sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir:
63 ULAÇLAR
-Dik/-(y)EcEk + iyelik için, -Dik/-(y)EcEk + -(n)dEn
Eylem
-
Eylem
İyelik Eki
İlgeç/Ek
kal
-ma
-dık/-dik
-ım/-im/-um/-üm
için
gel
-me
-duk/-dük
-ın/-in/-un/-ün
-dan/-ndan
tıka
-tık/-tik
-ı/-i/-u/-ü
-den/-nden
n
-tuk/-tük
-ımız/-imiz/-umuz/-ümüz
ol
-acak/-ecek
-ınız/-iniz/-unuz/-ünüz
gel
-yacak/-yecek
-ları/-leri
art
gör
tanı
çalış
Örnekler
Gelen turist sayısı arttığı için Akdeniz bölgesinde her yıl yeni oteller açılıyor.
Öğretmen sana derse geç kaldığın için kızdı.
Bu akşam misafir geleceği için eve erken gitmeliyim.
Arkadaşım geçen hafta hasta olduğu için işe gidemedi.
Trafik tıkandığından toplantıya geç kaldım.
Onu yeniden göreceğim için çok heyecanlıyım.
Çalışmadığından başarısız oldun.
Buraya tekrar gelemeyeceğim için üzülüyorum.
Onu tanıdım için çok mutluyum.
Yukarıdaki bu tabloda, ulaç başlığı altında yine ilgeç grubuna da yer verilmiştir.
ADLAŞTIRMA(genel)
-mE/-Dik/-(y)EcEk + iyelik + -(n)E/-(n)DE/-(n)Den/-(n)İ
Eylem
-
Ek
İyelik Eki
Ek
oku
-ma
-dık/-dik
-m/-ım/-im/-um/-üm
-a/-na
tanış
-me
-duk/-dük
-n/-ın/-in/-un/-ün
-e/-ne
ziyaret et
-tık/-tik
-ı/-sı/-i/-si/-u/-su/-ü/-sü
başla
-tuk/-tük
-mız/-ımız/-miz/-imiz
gör
-acak/-ecek
-muz/-umuz/-müz/-ümüz
yaz
-yacak/-yecek
-nız/-ınız/-niz/-iniz/-nuz/-unuz/-nüz/-ünüz
-ma/-me
-ları/-leri
Örnekler
Öğretmenleri tanıyınca bu kursa daha önce başlamadığına pişman oldum.
Teyzem onu ziyaret etmeme çok sevindi.
Bu kompozisyonu yardım almadan yazdığını biliyorum.
Seni yeniden gördüğüme çok sevindim.
Sizinle tanıştığıma memnun oldum.
64 Hayal ettiği üniversitede okuyacağına çok seviniyor.
Seni yeniden görmeye çok sevindim.
12. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar, karşıtlık konuları yer
almaktadır. Bu konuların öğretimiyle öğrencilerin, “uygun ulaçları kullanarak tümceler
arasında karşıtlık ilişkisi oluşturabilme” (Uzun, 2011: 177) becerisini kazanabilmeleri
amaçlanmaktadır. Bu amacı gerçekleştirebilmek için kitabın yüz yetmiş yedi, yüz
seksen iki ve yüz seksen yedinci sayfalarında aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer
verilmiştir:
ULAÇLAR
-Dİk/-(y)EcEk + iyelik halde
Eylem
-
Ek
İyelik Eki
İlgeç
çalış
-ma
-dık/-dik
-ım/-im/-um/-üm
halde
ol
-me
-duk/-dük
- ın/-in/-un/-ün
yap
-tık/-tik
-ı/-i/-u/-ü
iste
-tuk/-tük
ımız/- imiz/-umuz/-ümüz
yağ
-acak/-ecek
-ınız/- iniz/- unuz/- ünüz
bitir
-yacak/-yecek
-ları/-leri
Örnekler
Hiç istemediğim halde üzülmene neden oldum. Özür dilerim.
Aylardır diyet yaptığım halde kilo veremiyorum.
Sabahtan beri çalıştığım halde kendimi hiç yorgun hissetmiyorum.
Yarın çok önemli bir konuşma yapacağım halde hiçbir hazırlık yapmadım.
İnternette haberleşmek çok kolay olduğu halde bazı insanlar hâlâ mektuplaşmayı tercih ediyor.
Kar yağdığı halde hava sıcak.
Bitiremeyeceğin halde neden bu kadar işi kabul ettin.
Yarın çok önemli bir konuşma yaptığım halde hiçbir hazırlık yapmadım.
ULAÇLAR
-mEsİnE rağmen/karşın
Eylem
-
Ek
İyelik Eki
Ek
İlgeç
büyü
-ma
-ma
-m
-a/-na
rağmen
çalış
-me
-me
-n
-e/-ne
karşın
ol
-sı/-si
öksür
-mız/-miz
kullan
-nız/-niz
-ları/-leri
Örnekler
Küresel ısınma problemi günden güne büyümesine rağmen yetkililer gereken önlemleri yeterli
düzeyde almıyor.
65 Sabahtan beri aç olmama rağmen canım hiçbir şey istemiyor.
Çok çalışmama rağmen sınavlarda istediğim puanları alamıyorum.
İlaçlarımı düzenli kullanmama rağmen iyileşemedim.
Öksürmene rağmen sürekli sigara içiyorsun.
Sigara içmeme rağmen sürekli öksürüyorum.
Yine bu tabloda da ulaç başlığı altında ilgeç grubu verilmiştir. İlgeçlerin önünde
ise isim-fiil grubu yer almaktadır. Böylece isabetli örneklerle isim-fiil grubu da
pekiştirilmiştir.
KARŞITLIK
-(y)E rağmen/karşın, -sE dE / bile
Ad/Eylem
-
Bağlaç/İlgeç
Örnekler
olumsuzluk
-a/-ya/-na/-ne
rağmen
zorluk
-e/-ye
karşın
Pilot olumsuz hava koşullarına rağmen uçağı piste
indirmeyi denemeye karar verdi.
Onu özür dilese de affetmeyeceğim.
sakatlık
Yaşadığı bütün zorluklara rağmen üniversiteyi bitirdi.
koşullar
…
…
…
dile
-sa
da
ara
-se
de
bile
iste
katıl
İstemesek de akşamki partiye katılmak zorundayız.
O beni aramasa da ben onu aramaya devam edeceğim.
Yanlış bile olsa ödevlerinizi kendiniz yapın.
Yıldız futbolcu sakatlığına rağmen final maçında takımını
yalnız bırakmadı.
Şirketimiz bütün olumsuzluklara rağmen projeyi vaat
ettiği tarihte bitirdi.
Şirketimiz bütün olumsuzluklarda rağmen projeyi vaat
ettiği tarihte bitirdi.
Onu özür dilerse de affetmeyeceğim.
Yukarıdaki tabloda ise karşıtlık adı altında bağlaç ve ilgeç gruplarına yer
verilmiştir.
Temel ve orta düzey kitaplarında kelime grubu olarak ilgeç, ulaç, ad tamlaması,
bağlaç, sıfat, birleşik fiil, isim fiil, sıfat fiil konuları yer almaktadır.
Yüksek düzey olarak adlandırılan ve öğrenciyi B2 – C1 seviyesine ulaştırmayı
amaçlayan üçüncü kitabın, dil bilgisi bölümünde yer alan kelime gruplarından ulaçlar,
birleşik fiiller, bağlaçlar, tekrar grupları, adlaştırma ve ilgeç grupları ünitelere aşağıdaki
gibi dağıtılmıştır:
1. Ünite: Kelime grubunun yer almadığı bu ünitede dil bilgisi konusu olarak
birleşik zamanlar konusuna yer verilmiştir.
66 2. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak da ulaçlar konusuna yer verilmiştir.
Bu
konunun
öğretilmesiyle
öğrencilerin
aşağıdaki
becerileri
kazanmaları
amaçlanmaktadır:
• -DikçE, -Dik + iyelik sürece / süresince / boyunca ilgeçlerini kullanarak
eylemlerin yalnızca gerçekleşme sürecine bağlı olduğunu anlatma (Uzun, 2011: 180)
• Uygun ulaçları kullanarak süre, miktar, büyüklük, zorluk, yoğunluk vb.
açılardan eylemin üst sınırda gerçekleştiğini ölçü olarak anlatan yan cümleler kurma
(Uzun, 2011: 181).
• Uygun ulacı kullanarak ana cümlelere benzerlik nitelemesi yapan veya ana
cümlenin yanı sıra veya hemen öncesinde gerçekleşme anlatan yan cümleler kurma
(Uzun, 2011: 181).
Bu konuyla ilgili kitabın on dokuz, yirmi dört ve yirmi dokuzuncu sayfalarında
aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır:
ULAÇLAR
-DİkçE, -Dik + iyelik sürece
Süresince, boyunca
Eylem/
Ad
-
yaşa
-ma
hayal
-me
Ek / süresince /
boyunca
konuş
gör
…
-dık /-dik / -duk / dük
kal
…
…
…
-ım/-im/-um/-üm
sürece
-ın/-in/-un/-ün
-ı/-i/-u/-ü
-ınız/-iniz/-unuz/-ünüz
kurs
…
Süresince
boyunca
Örnekler
İnsan hayal ettiği sürece
yaşar.
-ımız/-imiz/-umuz/ümüz
geliş
hayat
Sürece
-dıkça/-dikçe/dukça/-dükçe
-tıkça/-tikçe/-tukç tükçe
et
İyelik Eki
-ları/-leri
…
Teknoloji
geliştikçe
insanlar
daha
çok
yalnızlaşıyor.
Selim
bugün
derste
konuştukça
konuştu,
susmak bilmedi.
Ben hayatım boyunca
hiç
kimseye
yalan
söylemedim.
Onlar kurs süresince
hiçbir dersi kaçırmadılar.
Kendi
gözlerimle
görmedikçe anlattıklarına
inanmam.
Türkiye’de
kaldığım
sürece bu kursa devam
edeceğim.
Seni yaşadığım sürece
seveceğim.
Teknoloji geliştiği sürece
daha çok yalnızlaşıyor.
Tabloda geçen örneklerden hareketle sıfat-fiiller ve zarflar iç içe verilmiş ve konu
tekrarı ile başarı yakalanmıştır.
67 ULAÇLAR
Eylem
-
Ek
İyelik Eki
iste
-ma
-dık /-dik
-ım/-im/-um/-üm
bekle
-me
-duk / -dük
-ın/-in/-un/-ün
oku
-tık/-tik
-ı/-i/-u/-ü
tanı
-tuk -tük
-ımız/-imiz/-umuz/-ümüz
bit
-acak / -ecek
-ınız/-iniz/-unuz/-ünüz
ol
-yacak / -yecek
-ları/-leri
-Dik /-(y)EcEk + iyelik kadar
-(y)EcEk kadar
kadar
Örnekler
kadar
Çalışmak istiyorsanız burada
istemediğiniz kadar çok iş
var.
Buyurun başlayın.
Dünkü sınav beklediğimiz
kadar kolay değildi.
Bir öğretmen bilgili olduğu
kadar sabırlı da olmalı.
Bu sizin okuyabileceğiniz
kadar kolay kitap değil.
Bekleyeceğimiz
kadar
bekledik, bence artık gidelim.
İstediği kadar özür dilesin.
Onu asla affetmeyeceğim.
Size tanıyabileceğim kadar
süre tanıdım. Artık sınavı
bitirmem gerekiyor.
Bu bir güne bitecek kadar
basit bir proje değil.
Bu bir günde biteceği kadar
basit bir proje değil.
Bu tabloda da yine ulaçlar adı altında ilgeç grupları verilmiştir. İlgeçlerin önünde
ise sıfat-fiiller yer almaktadır.
¾ istemediğiniz kadar: ilgeç grubu
¾ istemediğiniz: sıfat-fiil
ULAÇLAR
Eylem
-
Ek
İyelik Eki
iste
-ma
-dık /-dik
-ım/-im/-um/-üm
yap
-me
-duk / -dük
-ın/-in/-un/-ün
fotoğraf çek
-tık/-tik
-ı/-i/-u/-ü
tahmin et
-tuk -tük
anla
-acak / -ecek
-ımız/-imiz/umuz/-ümüz
söyle
-yacak / -yecek
-ınız/-iniz/-unuz/ünüz
-ları/-leri
-Dik /-(y)EcEk + iyelik gibi
gibi
Örnekler
gibi
Bu cep telefonuyla fotoğraf
çekebildiğiniz gibi görüntülü
arama da yapabilirsiniz.
Hiç ödev yapmadığı gibi çoğu
zaman derse de gelmiyor.
Bir süre sonra sizin de
anlayacağınız gibi Türkçe zor
bir dil değildir.
Topluluk içinde her zaman
istediğin gibi davranamazsın.
Hiç kimse bu şarkıyı onun
söylediği gibi söyleyemez.
Film tam tahmin ettiğim gibi
bitti.
Bir süre sonra sizin de
anladığınız gibi Türkçe zor bir
dil değildi.
68 Bu tabloda da ulaç adı altında ilgeç grupları verilmiştir. İlgeçlerin önünde ise
sıfat-fiil grupları yer almaktadır.
¾ Bu cep telefonuyla fotoğraf çekebildiğiniz gibi: ilgeç grubu
¾ Bu cep telefonuyla fotoğraf çekebildiğiniz: sıfat-fiil grubu
3. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak birleşik kipler ve ulaçlar yer
almaktadır. Kelime gruplarından biri olan ulaçlar konusunun öğretilmesiyle öğrencilerin
aşağıdaki beceriyi kazanmaları amaçlanmaktadır:
• -cEsİnE, -(y)mİş gibi, ulaç yapılarını kullanarak basit ve birleşik zaman çekimli
eylemlerle “benzetme, taklit etme” anlatan yan tümceler kurma (Uzun, 2011: 182).
Bu konuyla ilgili olarak kitabın otuz dokuzuncu sayfasında aşağıdaki dil bilgisi
tablosuna yer verilmiştir:
ULAÇLAR
Eylem/
Sıfat
-
Zaman Eki
incele
-mı / -mi
-yor/ıyor/iyor/uyor/üyor
-mış
-casına
bak
-mı/-mü
-acak / -yacak
-miş
-crsine
devam et
-ma/-me
-ecek / -yecek
-muş
-çasına
çığlık at
-maz/mez
-mış, -miş, -muş, -müş
-müş
-çesine
fırla
dans et
anla
iyi
değil
ifade et
delir
hata yap
değil
-r/-ar/-er/-ır/-ir/-ur/-ür
Ek
Ek
gibi
-cEsİnE
-(y)mİş gibi
Örnekler
Balerinler bale gösterisinde
uçarcasına dans ettiler.
Söylenenler onun için hiçbir
şey ifade etmiyormuşçasına
şaşkın şaşkın bakıyordu.
Beni
anlamıyormuş
davranma lütfen.
gibi
Heyecandan kalbim yerinden
fırlayacakmışçasına
çarpıyordu.
Sanki kendi dersleri çok
iyiymiş gibi bana yardım
etmeyi öneriyor.
İşe kabul edildiğini öğrenince
delirmişçesine çığlıklar attı.
Kazanın ardından sürücü
hiçbir şey olmamışçasına
yoluna devam etti.
Kendisi hiç kaza yapmazmış
gibi en küçük yanlışımızda
bile bağırıp çağırıyor.
Sanki parası varmış da bu
arabayı alacakmış gibi uzun
uzun arabanın özelliklerini
inceledi.
Sanki parası varmış da bu
arabayı alacakçasına gibi uzun
uzun arabanın özelliklerini
inceledi.
69 4. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak tezlik, sürme ve yeterlilik fiilleri
bulunmaktadır.
Kurallı birleşik fiiller, sadece bu ünitede yer almaktadır. Fakat burada tezlik,
sürerlilik ve yeterlilik fiillerine yer verilirken, yaklaşma fiiline yer verilmemiştir.
Tezlik, sürerlilik ve yeterlilik fiillerinin öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki
becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır:
• Eylemin sonuna getirilen tezlik, sürme ve yeterlik ekleriyle kelimeye çabukça,
birden, devam etme, emir, istek, yetenek, bilgi, zaman, olanak gibi anlamlar katma
(Uzun, 2011: 182).
Bu konuyla ilgili olarak kitabın kırk üç, kırk yedi ve elli birinci sayfalarında
aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır:
TEZLİK
-(y)İver-
Eylem
-
Yardımcı Eylem
Örnekler
hazırla
-ma
-ıver / -yıver
Kitap çok sürükleyiciydi, İki gecede okuyup bitiriverdim.
git
-me
-iver / yiver
Çok yorgunum bugün temizliği sen yapıver.
bitir
uver
Bugün de işe arabayla giymeyiver, metroyu kullan.
gel
üver
Çocuk annesinin kucağında uyuyuverdi.
yap
Şu raporu benim yerime sen hazırlayıversen ne olur?
uyu
Biliyorum bir gün hiç beklemediği bir anda geliverecek.
Bugün de işe arabayla gidiverme.
SÜRME
-(y)Edur-, -(y)Ekal-, -(y)Egel-
Eylem
Ulaç
Yardımcı
Eylem
Zaman Eki
Örnekler
git
-ıp/-yıp
-dur/dur
-ıyor/-iyor/-uyor
gel
-ip/-yip
-kal/kal
-dı/-di/-du
Büyüklerin elini öpmek bir gelenek
olarak
Türk
kültüründe
yüzyıllardır süregelir.
bak
-up/-yup
-gel/gel
-acak/-ecek
sür
-üp/-yüp
-git/git
-mış/-miş/-muş
Yan masada oturan çift yemek
boyunca bize bakıp durdu.
don
-a/ya
-ir
Siz gidedurun ben size yetişirim.
uyu
-e/ye
-meli/-se
Bakakalırım giden geminin ardından,
atamam kendimi denize dünya güzel.
-iyordu/iyormuş/-iyorsa
-diydi/-diyse
-ecekti/-ecekmiş/-ecekse
Aldığı haber karşısında adeta donup
kaldı.
-mişti/-mişmiş/-mişse
Dün televizyon izlerken kanepede
uyuyakalmışım.
-irdi/-irmiş/-irse
Bana öyle bakıp durma.
-meliydi/-meliymiş/meliyse
Hiçbir yasak sonsuza kadar sürüp
gitmez.
-seydi/-seymiş
Hiçbir
yasak
süregitmez.
sonsuza
kadar
70 YETERLİK
-(y)Ebil- / -(y)Eme-
Eylem
-
katıl
-a/ya
al
-e/ye
anla
mı
mi
mu
Yardımcı
Eylem
Zaman Eki
Kişi
Eki
Örnekler
-abil/yabil
-yor/-iyor
(y)lm
/-m
Henüz karar vermedim
bu
akşam
size
katılmayabilirim.
-ebil/yebil
-di/-dı
-yacak/-(y)ecek
yemek
mü
-mış/-miş
-sln/n
Çok işim var bu akşam
size katılamayabilirim.
ayır
ma
-ir
-
yardım et
me
-mali/-meli
kalk
maz
-sa(ydı)/-se(ydi)
(y)lz/
-k
Çok işim var bu akşam
size katılamam.
ol
mez
-yordu/-iyormuş
-yorsa/-iyorsa
yap
-dıydı/diydi/-diysa/-diyse
-yacaktı/-(y)ecekti
-yacakmış/(y)cekmiş
-ycaksa/-(y)cekse
-mıştı/-mişti
-mışsa/-mişse
-mışmış/-mişmiş
-irdi/-irmiş/-irse
-malıydı/-meliydi
-malıymış/-meliymiş
-malıysa/-meliyse
slnlz/
-niz
-lAr
İhtiyaç duyarsam bana
yardım edebilir misin?
Yarınki
konferansta
sunumunuzu Fransızca
yapabilecek
misiniz?
Çevirmene
ihtiyacınız
olabilir mi?
Ben kesinlikle baharatlı
yemekler yiyemem.
Sen yiyebilir misin?
Gelecek haftaki sınava
birlikte çalışırsak iyi bir
puan alabileceğimizden
eminim.
Eskiden kitap okumaya
daha
çok
zaman
ayırabiliyordum.
Bazen
seni
anlayamıyorum.
hiç
Beni
anlamayabiliyor
musun?
Yeterlik fiili, daha önce birinci kitabın dokuzuncu ünitesinde de verilmiştir.
5. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar, sıfatlar ve bağlaçlar yer
almaktadır. Bu konuların öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları
amaçlanmaktadır:
• Uygun ulaçları kullanarak yan cümle ile ana cümle arasında anlatımın içeriği
açısından genel anlamda bir tercih yapılmasına dayalı anlatımlar kurma.
• -sEl ekini kullanarak uygun sıfatlar türetebilme
• “ki” bağlacını kullanarak cümleler arasında çeşitli kavramsal bağlantılar kurma
(Uzun, 2011: 183).
71 Bu konularla ilgili olarak kitabın elli beş, elli dokuz ve altmış üçüncü sayfalarında
aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır:
ULAÇLAR
-mEktEnsE, -mEk varken, -mEk yerine
-(y)EcEğinE, -(y)EcEği yerde
Eylem
-
Ek
Varken/yerine/Ek
-sa/-se
izle
-ma
-mak
varken
-sa/-se
şikayet et
-me
-mek
yerine
-tan/-ten
kutla
özür dile
…
bas
…
…
…
-acak/-yacak
-ım/-im/-um/-üm
yerde
-ecek/-yecek
-ın/-in/-un/-ün
-a/-na
-ı/-i/-u/-ü
-e/-ne
…
-ımız/-imiz/-umuz/-ümüz
-ınız/-iniz/-unuz/-ünüz
-ları/-leri
Örnekler
frene
Pişman olup özür dileyeceğine, yalan söylemeye
devam edip kendini haklı göstermeye çalışıyorsun!
Bence sürekli şikayet etmek
sorunlarını çözmeye çalışmalısın.
yerine
Stadyuma gidip soğukta titremektense maçı evde
izlemeyi tercih ederim.
Yemeğe tuz koyacağına/koyacağı
yanlışlıkla şeker koymuş.
yerde
Maçı evde izlemek varken neden bu soğukta
stadyuma gidiyorsun?
İstanbul otobüsüne bineceğine Eskişehir
otobüsüne bindiğini yolun yarısında fark etmiş.
İyi bilmediğim konular hakkında konuşmaktansa
susmayı tercih ederim.
Kapının önünde ayakta beklemektense içeri
girip oturalım, hava çok soğuk.
Bu konuda haksız olduğunu kabul edip özür
dileyeceğin yerine hala kendini savunuyorsun.
Yolcuların ifadesine göre
basacağına gaza basmış.
şoför
Sakin sakin konuşup anlaşmak varken neden
birbirinize bağırıyorsunuz.
SIFATLAR
-sEl
Sıfat
Ek
Örnekler
belge
-sal
asker
-sel
TÖMER Dil Dergisi’nde dilbilim ve dil öğretimiyle ilgili bilimsel yazılar
yayınlanır.
din
ruh
-al
yer
-el
-i
Televizyon kanallarında yayınlanan belgeseller özellikle çocuklar için çok eğitici.
Üniversite sınavında sayısal bölümden çok az soru yapabildim.
Bu program yerel bir radyo kanalında yayınlanacak.
söz
Bir çok ülke, bütçesinin büyük bir bölümünü askeri harcamalar için kullanmakta.
sayı
Su insanlar için hayatı bir önem taşır.
bilim
Su insanlar için yaşamsal bir önem taşır.
hayat
Mehmet dinsel / dini konularda çok bilgilidir.
72 yaşam
Kızılay, savaş ve doğal afet bölgelerine insani yardım ulaştırmayı görev edinmiş bir
kurumdur.
kültür
TÖMER’de dil kurslarının yanında sosyal ve kültürel etkinlikler de düzenlenmektedir.
insan
Araştırmacılar suça eğilimli insanların genellikle ruhsal sorunları olduğunu ortaya
koyuyor.
Birçok ülke, bütçesinin büyük bir bölümünü askersel harcamalar için kullanmakta.
BAĞLAÇLAR
ki’liler
Tümce
Bağlaç
Yaptığın
hiçbir
kızmayacağım.
şeye
Murat
dün
rahatsızlanmış.
gece
Geçen hafta bizim sokakta
bir kaza oldu.
Dünyanın en zengin kadını
sensin.
Murat yine sınıf birincisi
oldu.
Tümce
Halbuki, oysa ki,
Kimseye bir şey olmadı.
madem ki,
Sabah çok iyi görünüyordu.
Sanki, öyle ki,
Yalan söyleme.
ta ki, şöyle ki,
Neler yaparsın.
kaldı ki, nasıl ki,
Yeterince çalışmıyorsun.
Ne zaman ki,
Neden onunla tartıştın.
yeter ki, demek ki,
Cennetteyiz.
diyelim ki, neyse ki
Çok çalışıyor.
Notların çok kötü.
Sonradan
üzülecektin.
bu
kadar
Burası harika bir yer.
Örnekler
Geçen hafta bizim sokakta bir kaza oldu. Neyse
ki kimseye bir şey olmadı.
Son sınavdan da kötü notlar aldın. Demek ki
yeterince çalışmıyorsun.
Yaptığın hiçbir şeye kızmayacağım. Yeter ki yalan
söyleme.
Madem ki sonradan bu kadar üzülecektin neden
onunla tartıştın.
Murat dün gece rahatsızlanmış. Oysa ki sabah çok
iyi görünüyordu.
Burası harika bir yer. Sanki cennetteyiz.
Diyelim ki dünyanın en güzel kadını sensin. Neler
yaparsın?
Murat yine sınıf birincisi oldu. Halbuki çok
çalışıyor.
6. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar ve olumsuzluk konuları yer
almaktadır.
Kelime gruplarından biri olan ulaç konusu bu ünitede de yer almaktadır. Bu
konunun öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır:
• Uygun ulaçları kullanarak, içeriğe dayalı bakış açılarını anlatan yan cümleler
kurma
• Uygun ulaçları kullanarak ana eylemin gerçekleşme koşulunu anlatan yan
cümleler kurma (Uzun, 2011: 184).
73 Bu konuyla ilgili olarak kitabın altmış yedi ve yetmiş birinci sayfalarında
aşağıdaki dil bilgisi tablolarına yer verilmiştir:
ULAÇLAR
-Dik/-(y)EcEk + iyelik + -(n)E göre
-Dik + iyelik kadarıyla
Eylem
-
Ek
İyelik Eki
Ek
göre/
Örnekler
kadarıyla
görebil
bil
ma
-acak
-(y)acak
me
dinle
-ecek
söyle
-(y)ecek
anla
-dık/-dik
ara
-duk/dük
-ım/-im/um/-üm
a/na
göre
e/ne
kadarıyla
Bildiğim kadarıyla sınav bugün değil.
-ın/-in/-un/ün
Daha
önce
kalan
arkadaşların
söylediğine göre gideceğimiz otel güzel
değilmiş.
-ı/-i/-u/-ü
-ımız/-imiz/umuz/-ümüz
-tık/-tik
-ınız/-iniz/unuz/-ünüz
-tuk/-tük
-ları/-leri
Görebildiğiniz kadarıyla hırsızı tarif
eder misiniz?
Beni dinlemediğinize göre, bu konuyu
anladınız.
Anladığım kadarıyla siz kursa devam
etmek istemiyorsunuz.
Günlerdir aramadığına göre başına bir
şey geldi.
Bildiğim kadar sınav bugün değil.
Bu tabloda yine ulaçlar adı altında ilgeç gruplarına yer verilmiştir.
¾ Daha önce kalan arkadaşların söylediğine göre: ilgeç grubu
¾ Beni dinlemediğinize göre: ilgeç grubu
Bu ilgeç gruplarında, ilgeçlerin önünde ise sıfat-fiiller yer almaktadır.
ULAÇLAR
-Dik + iyelik takdirde
-mE + iyelik durumunda
Eylem
-
Ek
İyelik Eki
takdirde/
Örnekler
durumunda
devam et
-ma
-ma
memnun
-me
-me
kal
yaşa
çalış
-dık/dik
-duk/
-dük
-tık/tik
-tuk/tük
-ım/-im/-um/üm
-ın/-in/-un/-ün
-ı/-sı/-i/-si/-u/su/-ü/-sü
-mız/-ımız/imiz/-umuz/ümüz
-nız/-ınız/
-iniz/-unuz/
-ünüz
Takdirde
durumunda
Bu ilaçla ilgili bir sorun yaşamanız
durumunda hemen doktorunuzu
arayın.
Düzenli
çalışmadığınız
takdirde
başarılı olmanız mümkün değil.
Ürünümüzden memnun kalmamanız
durumunda 15 gün içinde iade
edebilirsiniz.
Böyle davranmaya devam ettiğin
takdirde sana ceza vermek zorunda
kalacağım.
Bu ilaçla ilgili bir sorun yaşadığınız
durumunda hemen doktorunuzu arayın.
-ları/-leri
74 7. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar, yinelemeler ve belirteçler
yer almaktadır. Ulaç ve yinelemeler konularının öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki
becerileri kazanmaları amaçlanmaktadır:
• Uygun ulaçları kullanarak beğenmeme, azımsama anlamı taşıyan yinelemeler
kurma
• “mi” soru sözcüğü ile ad, sıfat, çekimli eylem veya belirteçlerden anlamca
pekiştirilmiş yinelemeler kurma (Uzun, 2011: 184).
Kitabın yetmiş dokuz ve seksen üçüncü sayfalarında bunlarla ilgili olarak
aşağıdaki dil bilgisi tabloları bulunmaktadır:
ULAÇLAR
…-(y)E …-(y)E
Eylem/
Sıfat
al
Ek
Örnekler
-a … -a /
Oscar ödülünü vere vere bu filme mi vermişler.
yürü
-ya … ya
Evlilik yıl dönümü hediyesi olarak ala ala çiçek mi aldı.
kal
-e … e /
Saatlerdir yürüyoruz ama yürüye yürüye üç kilometre yürümüşüz.
seç
-ye … ye
On dakikadır örnek tümce düşünüyorsun, bula bula bu tümceyi mi buldun?
bul
Şirket iflas ettikten sonra elinde kala kala bir eski model bir araba kaldı.
yürü
Bunca cep telefonu modeli arasında seçe seçe bunumu seçtin.
ver
Bu elbise çok güzel, ala ala bunu aldım.
YİNELEMELER
Tümce
… mi …
Ad/Eylem
-
/Sıfat/hiç
Ad/Eylem/
Tümce
Sıfat/hiç
Ne demek istediğini
hiç
mı
hiç
bir çorba içmek istiyorum.
Onun sağı solu belli
olmaz
bilgili
mi
bilgili
pırlanta gibi çocuktur.
sıcak
mu
sıcak
çok iyi bir insan.
baharatlı
mü
baharatlı
ama markete gidip ekmek bile alamaz.
biliyor
biliyor
bu saatte gelir mi gelir
efendi
efendi
ama kesinlikle uzun yolda güvenli değil.
araba
araba
anlamadım.
gelir
gelir
çalışkan
çalışkan
Görünüşte
Sorsan Türkçe
Şöyle
Burak
Öğretmenimiz
Örnekler
Görünüşte araba mı araba, ama kesinlikle
uzun yolda güvenli değil.
Burak efendi mi efendi, çalışkan mı çalışkan
pırlanta gibi bir çocuktur.
Ne demek istediğini hiç mi hiç anlamadım.
Öğretmenimiz bilgili mi bilgili, deneyimli mi
deneyimli, çok iyi bir insan.
Onun sağı solu hiç belli olmaz bu saatte gelir mi
75 gelir.
Sorsan Türkçe biliyor mu biliyor, ama markete
gidip ekmek bile alamaz.
Öğretmenimiz çok bilgili mi bilgili, deneyimli,
deneyimli, çok iyi bir insan.
Şöyle sıcak mı sıcak, baharatlı mı baharatlı bir
çorba içmek istiyorum.
8. Ünite: Dil bilgisi konusu olarak edilgen fiillerin, ulaçların ve belirteçlerin yer
aldığı bu ünitede kelime grubu olarak sadece ulaçlar yer almaktadır. Bu konunun
öğretilmesiyle öğrencilerin aşağıdaki beceriyi kazanmaları amaçlanmaktadır:
• Uygun ulaç ekiyle, ana eylemin gerçekleşme sürecinde yer almayan veya
gerçekleşmesinde etkili olmayan anlamlar içeren yan cümleler kurma (Uzun, 2011:
185).
Bu konuyla ilgili olarak kitabın doksan beşinci sayfasında aşağıdaki dil bilgisi
tablosuna yer verilmiştir:
ULAÇLAR
-mEksİzİn
Eylem
Ek
Örnekler
anla
-maksızın
din
-meksizin
Şirketimize iş yoğunluğundan şikayet etmeksizin mesai saatleri dışında
bile çalışacak elemanlar lazım.
İki ay boyunca durmaksızın çalışıp projeyi zamanından bitirdik.
çık
Bu formu doldurmaksızın başvuruda bulunamazsınız.
sus
şikayet et
Yağmur bir haftadır dinmeksizin yağıyor.
UNESCO din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın faaliyet gösteren bir kuruluştur.
yap
doldur
On iki saat hiç uyumaksızın araba kullandı.
Bu metinleri anlamaksızın sınavda başarılı olmanız mümkün değil.
dur
Konuşmacı kendine ayrılan süreyi de aşarak bir buçuk saat boyunca
susmaksızın konuştu.
uyu
Kahvaltı yapmaksızın evden çıkmam.
9. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak ulaçlar ve bağlaçlar yer almaktadır.
Bu
konuların
öğretilmesiyle
öğrencilerin
aşağıdaki
becerileri
kazanmaları
amaçlanmaktadır:
• Uygun ulaç eklerini kullanarak ana cümleyle çeşitli “yanı sıralık” ilişkileri
kuran yan cümleler kurma, eylemin gerçekleşmesine koşul oluşturacak yan cümleler
kurma
• Uygun ulacı kullanarak eylemin gerçekleşme nedenini gösteren cümleler
kurma
76 • Uygun ulacı kullanarak ana cümlede olumlu ya da olumsuz, daha da ileri
gidilmesi gerektiren içerikte cümleler kurma
• “ki” bağlacını kullanarak cümleler arasında çeşitli ilişkiler kurma (Uzun, 2011:
185).
Bu konularla ilgili olarak kitabın yüz üç, yüz yedi ve yüz on birinci sayfalarında
aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer almaktadır:
ULAÇLAR
-mEklE, -mEklE beraber/birlikte
-mEklE kalma, -Dik + iyelik + -(y)lE kal-
Eylem
-
Ek
İyelik Eki
Ek
Kal-
kullan
-ma
-mak
-ım/-im/-um/-üm
kal
kabul et
-me
-mek
-ın/-in/-un/-ün
-la/yla
kalma
-le/-yle
çalış
-dık / -tık
-ı/-i/-u/-ü
yorul
-dik /- tik
-ımız/-imiz/-umuz/-ümüz
ol
-duk / -tuk
-ınız/-iniz/-unuz/-ünüz
tanı
-dük / -tük
-ları/-leri
Örnekler
Öğretmen sınavı iptal etti. Dün gece sabaha
kadar çalıştığımla kaldım.
Çalışmalarından
hiçbir
yorulduğuyla kaldı.
İlaçlarınızı düzenli kullanmakla birlikte
beslenmenize de dikkat edin.
Ali Bey aslında hiç zamanı olmamakla birlikte
sizinle görüşmeyi kabul etti.
Onu çok iyi tanımamakla birlikte cana yakın
biri olduğunu söyleyebilirim.
Teklifimizi kabul etmekle çok doğru bir karar
verdiniz?
olumlu
alamadı
Teklifimizi kabul etmemekle çok yanlış bir karar
verdiniz?
Teklifinizi kabul etmemekle birlikte konuyu tekrar
düşüneceğim.
Teklifimizi kabul etmekle kalmayıp çok doğru bir
karar verdiniz?
ULAÇLAR
Eylem
-mEk/-mE + iyelik koşuluyla/şartıyla
-
Ek
İyelik/-lA
Ek
Örnekler
Bu kitabı sana ancak üç gün sonra geri getirmen
şartıyla verebilirim.
getir
-ma
-mak
-m
koşuluyla
göster
-me
-mek
-n
şartıyla
gel
-ma
-sı/-si
özür
dile
-me
-mız/-miz
aksat
tekrarla
-nız/-niz
-ları/-leri
İnterneti yalnızca ödevlerini aksatmamak koşuyla
kullanabilirsin.
Bir daha tekrarlamaman
görmezden gelebilirim.
Onu sadece
affederim.
benden
özür
koşuluyla
dilemesi
bu
hatanı
koşuluyla
Eksik belgelerinizi üç gün içinde getirmek koşuluyla
77 kayıt yaptırabilirsiniz.
Hamile bayanlara ancak doktor raporu göstermek
koşuluyla uçağa binebilir.
Yarınki partiye ancak senin de gelmek koşuluyla
katılırım.
BAĞLAÇ
Tümce
ki
-
Zaman/Kip Eki
Kişi Eki
?
-
-(y)İm/m
-mı
ki
Atatürk de-
-ma
-(İ)yor (+ -du/-muş/-sa)
Sınıfa gir-
-me
-Dİ (+ -ysE)
-(y)EcEk (+ ti/-miş/-sE)
Sen
Murat derse
gelmedi
acaba hasta
Camları aç
-sİn/-n
Bitirememekten
korkuyorsun.
-mü
_(y)İz/-k
-(E/İ)r ( + Dİ/-miş/-sE)
-mElİ (+ -ydi/-ymiş/-yse
-sE (-ydİ/-ymİş)
ondan
bekliyorsun?
-(sİnİz)/nİz
mi
yardım
hiç kimse yok.
-lar/-ler
Söylediklerimi
dinle-
beni anlayasın.
bu üniversiteye en yüksek
puanla girdin.
-mu
?
-miş (+ tİ/-mİş/-sE)
-mi
Tümce
evdeki
çıksın.
Sen ona hiç
yardım et-
yemek
kokusu
“Yurtta barış, dünyada
barış”
Örnekler
Sınıfa girdim ki hiç kimse yok.
Atatürk diyor ki: “Yurtta barış, dünyada barış”
Murat derse gelmedi, acaba hasta mı ki?
Camları aç ki evdeki yemek kokusu çıksın.
Söylediklerimi dinlemiyorsun ki beni anlayasın.
Sen ki bu üniversiteye en yüksek puanla girdin.
Bitirememekten mi korkuyorsun.
Sen ona hiç yardım ettin mi ki ondan yardım
bekliyorsun.
Sen bu üniversiteye en yüksek puanla girdin ki.
Bitirememekten mi korkuyorsun.
Bağlaç olan “ki” daha önce beşinci ünitede de verilmiştir.
10. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak adlaştırma, yinelemeler ve
belirteçler yer almaktadır. Kitabın yüz on beş ve yüz yirminci sayfalarında kelime grubu
olan adlaştırma ve yinelemelerle ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tabloları yer
almaktadır:
ADLAŞTIRMA
-mİş + lİk + iyelik var/yok/ol-Dik /-(y)EcEk + iyelik var/yok/ol-
Eylem
Ek
-lİk
Kişi Eki
-
Örnekler
ye
-mış/-miş/muş/-müş
-lık
-ım/-im/-um/-üm
var
-lik
-ın/-in/-un/-ün
yok
Benim de zaman zaman çocuklarıma
kızdığım olur. Ama asla onlara ceza
vermem.
-
-ı/-i/-u/-ü
ol-
kız
git
-dık/-dik/duk/-dük
Bence bu otobüsün geleceği yok, taksiye
78 beste
yap
-tık/-tik/-tuk/tük
gel
-acak/-yacak
sor
-ecek/-yecek
luk
lük
-ımız/-imiz/umuz/-ümüz
binelim.
Benim daha önce
yemişliğim yok.
-ınız/-iniz/unuz/-ünüz
böyle
bir
yemek
Aylardır sinemaya gittiğim mi var ki o
filmi izlemiş olayım.
-ları/-leri
Hiç arayıp sorduğun yok, nerelerdesin.
O çok ünlü bir yorumcu, bildiğim kadarıyla
beste yapmışlığı da var.
O çok ünlü bir yorumcu, bildiğim kadarıyla
beste yaptığı da var.
Daha önce adlaştırma adı altında birinci kitabın onuncu ünitesinde isim-fiil
grubuna ve ikinci kitabın on birinci ünitesinde zarf-fiil grubuna yer verilmiştir. Bu
ünitede ise adlaştırma adı altında sıfat-fiil grubu yer almaktadır.
YİNELEMELER
… -mEsİnE/-mEsİnE…
… dE …
Tümce
Ek/Zaman Eki
Eylem
Ek/Zaman
Eki
Bağlaç
Tümce
Türkçe bil-
-masına
ara-
de/da
Üniversiteden
mezun ol-
-mesine
ye-
-(İ)yor (+ du/-muş)
bugünlerde diyet
yapıyorum.
konuş-
Onu ara-
tanı-
Murat
kokteyl
boyunca ye-
anlatsev-
Onu tanı-
bil-
Sevgi tatil konusu
açılınca katıldığı
turu anlatOnunla
konuş-
öğrenmezun ol-
bende
yedi.
-(y)EcEk
(+ti/-miş)
fikrini
değiştireceğini
sanmıyorum.
-miş (+ ti/miş)
-(E/İ)r + Dİ /
-miş)
-mElİ (+-ydİ
/-ymiş
akademik
konuşma
yapamam.
bir
telefonu kapalıydı
ulaşamadım.
anlattı.
pek
görüşmüyoruz.
Tatlıyı sev
İngilizce öğren-
ama
-Dİ (+ -ydİ)
…
…
-(İ)yor (+-du/-muş)
-masına
-Dİ (+ -ydİ)
-mesine
uzun
zaman
kullanmayınca
unuttum her şeyi.
aylardır
iş
bulamıyorum.
-(y)EcEk (+tİ/-miş)
-mİş (+ tİ/-miş)
-(E/İ)r (+Dİ/-miş)
-mElİ(+-ydİ/-ymiş)
Örnekler
Onunla ben de konuşacağım konuşmasına da/ama
fikrini değiştireceğini sanmıyorum.
Türkçe biliyorum bilmesine de/ama akademik bir
Murat kokteyl boyunca yedide yedi.
Üniversiteden mezun oldum olmasına da
aylardır iş bulamıyorum.
79 konuşma yapamam.
İngilizce öğrendim öğrenmesine ama uzun zaman
kullanmayınca unuttum her şeyi.
Onu aradım aramasına da/ama telefonu kapalıydı
ulaşamadım.
Tatlıyı
sevmesine
severim
bugünlerde diyet yapıyorum.
de/ama
Sevgi tatil konusu açılınca katıldığı turu
anlatı da anlattı.
Onu tanıyorum
görmüyoruz.
tanımasına
ama
pek
Yemekler harikaydı gece boyunca yedik de
yedik.
Onu tanımıyorum tanımasına ama pek
görüşmüyoruz.
Yineleme grubu bu kitabın yedinci ünitesinde de yer almıştır. Orada kelimeler
“mı” soru edatıyla birbirine bağlanırken, burada “ama, da” bağlaçlarıyla birbirine
bağlanmaktadır.
11. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak durum ekleri (yan işlevleri),
ulaçlar ve soru (imalı) konuları yer almaktadır. Ulaçlar konusunun öğretilmesiyle
öğrencilerin konuşma anından öncesine veya sonrasına ait süre belirten yan cümleler
kurmaları amaçlanmaktadır. Kitabın yüz otuz birinci sayfasında kelime grubu olan
ulaçlarla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tablosu yer almaktadır:
ULAÇLAR
-mE/(y)İş + iyelik + -(n)dEn önce/sonra/itibaren
Eylem
Ek
İyelik Eki
Ek
belirle
-ma
başla
-me
-m/-ım/-im/um/-üm
-dan/ndan
-n/-ın/-in/-un/ün
-den/nden
bulun
keşfedil
gel
-ış(y)ış
-iş/(y)iş
-uş/(y)uş
-üş/(y)üş
-sı/-si
Örnekler
önce
sonra
itibaren
Amerika kıtasının keşfedilmesinden
itibaren dünyada yeni bir dönem
başladı.
İşe başlamanızdan itibaren üç gün içinde
eksik belgelerinizi tamamlayın.
-mız/-miz
İnsanın gen haritasının belirlenmesinden
sonra birçok hastalığı önlemek mümkün
olacak.
-ımız/-imiz/umuz/-ümüz
Senin anlattığın olay benim gelişimden
önceydi.
-nız/-niz
Matbaanın bulunuşundan önce kitaplar
elle çoğaltılıyordu.
-ı/-i/-u/-ü
-ınız/-iniz/unuz/-ünüz
-lar/-leri
Amerika kıtasının keşfedilmeden itibaren
dünyada yeni bir dönem başladı.
12. Ünite: Bu ünitede dil bilgisi konusu olarak sıfat, adlaştırma ve ilgeç konuları
yer almaktadır. Kitabın yüz otuz dokuz, yüz kırk üç ve yüz kırk yedinci sayfalarında bu
konularla ilgili olarak aşağıdaki dil bilgisi tabloları bulunmaktadır:
80 SIFATLAR (sıralanış)
Sıfat
Sıfat
Sıfat
Ad
dün
partideki/o/şu/gazete
dün partideki/o/şu/gazete
dün partideki/o/şu/gazete
okuyan
giysi/lokanta
doktor/yaşlı
doktor/yaşlı
bütün/gözlüklü/eski/uz
un boylu
deri/sarışın/kırmızı/
bütün/gözlüklü/eski/uzun
boylu
deri/sarışın/kırmızı/siyah/
spor/bağcıklı
araba/dünkü
adam/program
bütün/gözlüklü/eski/uzun
boylu
ayakkabı/lokanta
deri/sarışın/kırmızı/siyah/
dolaptaki/dünkü/spor/
bağcıklı
dolaptaki/dünkü
siyah/dolaptaki/dünkü
doktor/yaşlı
taki/dünkü
spor/bağcıklı
Örnekler
Dolaptaki, bütün, eski giysileri attım.
Dünkü partideki, uzun boylu, sarışın, doktor kızı
tanıyor musun?
Şu, gözlüklü yaşlı adam kim?
Bak o, kırmızı, spor araba benimki
Ankara’daki en pahalı lokanta burasıdır.
Siyah, deri, bağcıklı bir ayakkabı almak
istiyorum.
Deri, siyah, bağcıklı bir ayakkabı almak
istiyorum.
Bağcıklı, deri, siyah, bir ayakkabı almak
istiyorum.
Dünkü, sıkıcı
yayınlıyorlar.
programı
bugün
tekrar
Gözlüklü, şu, gazete okuyan, adam kim?
ADLAŞMA
sıfat + iyelik > ad
Sıfat
Ad
Çoğul
İyelik Eki
Örnekler
hiçbir
öğrenci
-lar
-sı/-si
Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için.
kimi
gün
-ler
-ı/-i/-u/-ü
Bu metni iyi Türkçe bilen biriniz çevirsin.
çok
-mız/-miz
Bu metni iyi Türkçe bilen bir öğrenci çevirsin.
bir
-ımız/-imiz/umuz/-ümüz
Tüm öğrenciler yarın saat sekizde burada olacak.
birçok
tüm
hep
bazı
-nız/-niz
-ınız/-iniz/unuz/-ünüz
-lar/-leri
Birkaçınız bana yardım edebilir mi?
Yarınki yarışmaya üçümüz de katılacağız.
Bazı günler evden hiç çıkmıyorum.
Bana göre en çalışkanınız Lisa.
birkaç
Bazılarımız hiç Türkçe bilmiyor.
üç
Çoğumuz ilk kez kursa katılıyoruz.
en
Kimimiz Avrupa’dan, kimimiz Asya’dan geliyor.
çalışkan
Birçoğumuz sınavın
düşünmüyordu.
bilen
bu
kadar
zor
olacağın
Yarınki yarışmaya üçlerimiz de katılacağız.
81 Daha önce adlaştırma adı altında isim-fiil, zarf-fiil ve sıfat-fiil gruplarına yer
verilmiştir. Burada ise adlaştırma adı altında zamirler konusuna yer verilmiştir.
İLGEÇLER
dışında, -(n)dEn başka
-(n)İn yanındaydı/yanı sıra
Eylem
Ek
İyelik
Eki
Ek
başarılı
ol
-ma
-m
-me
-n
-dan/(n)dan
ol
spor
yap
doğur
-mak
-sı/-si
-den/(n)den
-mek
-mız/miz
-tan/ten
-nız/niz
Örnekler
başka
dışında
yanında
yanı sıra
-ın/-nın
-in/-nin
-ları/leri
Doktoruma göre spor yapmanın yanında
beslenmeme de dikkat etmeliymişim.
Satranç keyifli bir oyun olmasının yanı sıra
zeka geliştirici bir uğraş.
Satranç keyifli bir oyun olmasının yanında
zeka geliştirici bir uğraş.
Senin başarılı olman dışında hiçbir isteğim
yok.
Senin başarılı olmandan başka hiçbir isteğim
yok.
Küresel ısınma çevre sorunları doğurmasının
yanı sıra çok önemli ekonomik sorunlara da
neden olmaktadır.
Doktoruma göre spor yapmaktan başka
beslenmeme de dikkat etmeliymişim.
4.2. Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitaplarının Kelime Gruplarını
Öğretimi Açısından Değerlendirilmesi
1. HİTİT serisinin kitaplarında dil bilgisinin öğretimine yönelik olarak dil bilgisi
tabloları yer almaktadır. Bunun dışında kitapların arkalarında “Dil Bilgisi Desteği” adı
altında dil bilgisi ile ilgili açıklamaların bulunduğu bir bölüm bulunmaktadır.
2. HİTİT serisinin ilk iki kitabında öğretmen kitabı yer almaktadır. Bu kitaplarda
öğretmene yardımcı olacak yeterli dil bilgisi yönergelerine yer verilmemekte, dil bilgisi
açıklamalarını öğretmenin yapması beklenmektedir. Üçüncü kitabın ise öğretmen kitabı
bulunmamaktadır. Bu nedenle bu kitapta, dil bilgisi tabloları ve dil bilgisi destek
bölümü dışında hiçbir yönerge yer almamaktadır. Bu da dil bilgisi öğretiminin tamamen
öğretmene bırakıldığını göstermektedir.
3. Kelime gruplarının ünitelere dağılımı incelendiğinde en çok ulaç grubunun yer
aldığı görülmektedir. Bunda bazı ilgeç gruplarının, ulaç adı altında verilmesinin de
82 etkisi vardır. Örneğin, birinci kitabının on ikinci ünitesinde” -mE (+ iyelik) için / -mEk
için, -mEk üzere” ile biten kelime grupları ulaç olarak verilmektedir. Oysa Leylâ
Karahan’ın kitabında bunlar ulaç grubu içinde değil sonlarında bulunan ilgeçten dolayı
edat grubu içinde yer almaktadır. İlgecin önünde bulunan -mE / -mEk ekleri ise isim-fiil
grubu yapısı içindedir.
İkinci kitabın on birinci ve on ikinci ünitesinde yer alan ve sonu “-Dik / -(y)EcEk
+ iyelik, -Dik / -(y)EcEk + iyelik halde, -mEsİnE rağmen / karşın” ilgeçleriyle biten
kelime grupları, Leylâ Karahan’a göre edat grubuna girerken burada ulaç adı altında
verilmiştir.
Üçüncü kitabın ikinci ünitesinde de sonu “-Dik / -(y)EcEk + iyelik kadar, (y)EcEk kadar” ile biten ilgeç grupları ulaçlar adı altında verilmektedir. Bunların
dışında da birçok ilgeç grubu, ulaç adı altında verilmiştir. Bunlar kitabın incelendiği
bölümde belirtilmiştir.
4. Fiilimsiler konusunda en çok ulaç gruplarına yer verilirken ortaç ve isim-fiil
grupları sadece birer ünitede işlenmiştir. Oysa bu gruplara daha fazla yer verilmesi
konunun pekiştirilmesini sağlayabilirdi.
5. Bütün kelime grupları zorluk derecelerine göre ünitelere bölünmüşken, ortaçlar
konusuna sadece ikinci kitabın sekizinci ünitesinde yer verilmiştir. Bir de üçüncü
kitabın onuncu ünitesinde adlaştırma adı altında adlaşmış sıfat-fiiller konusuna yer
verilmiştir. Bu ünitenin dışında ortaçlar konusu yer almamaktadır.
6. İsim-fiil grubuna, sadece birinci kitabın onuncu ünitesinde adlaştırma adı
altında yer verilmiştir. Bu ünitenin dışında, ikinci kitabın on birinci ünitesinde
adlaştırma adı altında ulaçlar, üçüncü kitabın onuncu ünitesinde adlaştırma adı altında
adlaşmış sıfat-fiiller ve üçüncü kitabın on ikinci ünitesinde ise adlaştırma adı altında
zamirler konusu verilmiştir.
7. Leylâ KARAHAN’ın kitabında on dört kelime grubu yer alırken HİTİT
kitabında on kelime grubuna yer verilmiştir. HİTİT kitabında bulunmayan kelime
grupları şunlardır: unvan grubu, birleşik isim grubu, ünlem grubu ve kısaltma grubu.
8. Leylâ KARAHAN’ın kitabında isim tamlamaları belirtili isim tamlaması ve
belirtisiz isim tamlaması olarak ikiye ayrılırken HİTİT kitabında belirtili isim
tamlaması, belirtisiz isim tamlaması ve zincirleme isim tamlaması şeklinde üçe
83 ayrılmıştır. Leylâ Karahan’a göre zincirleme isim tamlaması diye bir şey yoktur. Bunlar
iç içe geçmiş isim tamlamalarıdır.
9. Adlaştırılmış sıfat-fiiller öğretilmediği hâlde sekizinci ünitedeki alıştırmalarda
kullanılmıştır. Bu da sıfat-fiil konusunu yeni öğrenen öğrencilerin sorun yaşamasına
neden olabilir. Bunun yerine bu alıştırmaların, üçüncü kitabın onuncu ünitesinde
adlaştırma adı altında verilen adlaşmış sıfat-fiiller konusunda verilmesi daha uygun
olabilirdi.
10. Üçüncü kitabın dördüncü ünitesinde kurallı birleşik fiillere yer verilmiştir.
Yeterlik fiil dışındaki tezlik ve sürerlilik fiilleri sadece bu ünitede yer alırken, yaklaşma
fiiline az kullanıldığından yer verilmemiştir.
11. Yeni HİTİT Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitapları, Türkçeyi yabancılara
öğretmek açısından yeterli bir kaynak durumundadır.
3.5. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi Kitabında Kelime Gruplarının Öğretimi
Gazi Üniversitesi Türkçe Öğrenim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÖMER),
yabancılara Türkçe öğretmek amacıyla “Yabancılar İçin Türkçe 1”, “Yabancılar İçin
Türkçe 2”, “Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi” ve “Yabancılar İçin TCS-YÖS Türkçe
Deneme Sınavları” olmak üzere dört ayrı kitap hazırlamıştır. Yabancılar İçin Türkçe 1
ve Yabancılar İçin Türkçe 2 adlı kitaplarda, dil bilgisi, yazılı anlatım, sözlü anlatım,
dinleme ve anlama bölümleri yer almaktadır. Yabancılar İçin Dil Bilgisi adlı kitapta dil
bilgisi konularının açıklamaları ve alıştırmaları bulunmaktadır. Yabancılar İçin TCSYÖS Türkçe Deneme Sınavları adlı kitap ise öğrencileri Türkçe yeterlilik sınavlarına
hazırlamaktadır.
Çalışmamızda, yukarıda saydığımız eserlerden sadece Yabancılar İçin Türkçe Dil
Bilgisi kitabı incelenmiştir. Bu kitap dört bölümden oluşmaktadır. Bu bölümlerde yer
alan konular aşağıdaki gibidir:
Birinci Bölüm (Ses Bilgisi)
1. Alfabe
2. Ses, Harf, Hece
84 3. Büyük Ünlü Uyumu
4. Ünsüz Uyumu
5. Ünsüz Yumuşaması
İkinci Bölüm (Kelime)
1. Ad
2. Ek Fiil
3. Zamir (Adıl)
4. Fiil (Eylem)
5. Ek Fiil ve Çekimi
6. Sıfat (Ön Ad)
7. Zarflar (Belirteçler)
8. Fiilimsiler (Eylemsiler)
9. Birleşik Kipler
10. Yapı Bakımından Kelimeler
11. Edatlar
12. Bağlaçlar
13. Ünlemler
14. Fiil Kiplerinde Anlam (Zaman) Kayması
15. Anlam Bakımından Kelimeler
Üçüncü Bölüm (Cümle)
1. Cümlenin Ögeleri
2. Cümle Çeşitleri
3. Fiil Çatısı
Dördüncü Bölüm (Anlatım Bozuklukları)
1. Anlama Dayalı Bozukluklar
2. Yapıya Dayalı (Dil Bilgisi Hatalarından Kaynaklanan) Bozukluklar
Çalışmamızda kelime grupları konusu ele alındığı için, dört bölümden oluşan bu
kitabın sadece ikinci bölümü incelenmiştir. Kitabın ikinci bölümünde kelime grubu
olarak isim tamlaması, sıfat tamlaması, isim fiil, sıfat fiil, zarf fiil, birleşik isim, birleşik
fiil, edat, bağlaç, ünlem konuları yer almaktadır. Bu konularla ilgili kitapta yer alan
açıklamalar ve alıştırmalar aşağıdaki gibidir:
85 1. İsim Tamlaması: Bazen bir kavramı, nesneyi anlatmak için bir kelime
yeterli olmaz. Bu durumda birden fazla isim, ekler ile bir araya gelir. Böyle isim
gruplarına isim tamlaması denir. İsim tamlamalarında birinci isim tamlayan, ikinci
isim tamlanandır.
Kapı – nın
kol – u
masa
örtüsü
tamlayan
tamlanan
tamlayan
tamlanan
İsim tamlamaları ikiye ayrılır. Belirtili isim tamlaması ve belirtisiz isim
tamlaması.
a) Belirtili İsim Tamlaması: Belirtili isim tamlamasında her iki isim de ek
alır. Tamlayan ilgi hâli eki, tamlanan iyelik eki alır.
üst-ü
duvar-ın
reng-i
masa-nın
tamlayan tamlanan
tamlayan
tamlanan
b) Belirtisiz İsim Tamlaması: Belirtisiz isim tamlamasında tamlayan ek
almaz. Tamlanan iyelik eki (-ı, -i; -u, -ü; -sı, -si; -su, -sü; -ları, -leri) alır. Belirtisiz
isim tamlamaları genel isimler yapar.
köy
tamlayan
okul-u
tamlanan
çam
tamlayan
ağaçları
tamlanan
Kural: İsim tamlamaları hâl eki alabilir.
Masa örtüsüne çay döktüm.
Evin önünde bir kulübe var.
Çocuk bahçe duvarından düştü.
Babam evin çatısını onardı (Gazi TÖMER, 2006 :49-51).
2. Sıfat Tamlaması: Sıfat tamlaması bir sıfat ve bir ismin birlikte
kullanılmasıyla oluşur.
güzel
sıfat
ev : sıfat tamlaması
isim
küçük
sıfat
bahçe : sıfat tamlaması
isim
Bir sıfat tamlamasında sıfat, isimden önce gelir. Sıfat tamlayan, isim
tamlanan unsurdur. Sıfat tamlamasında sıfat olan kelime isim çekim eki almaz.
yorgun
tamlayan
işçi
tamlanan
boyacı
çocuk
tamlayan tamlanan (Gazi TÖMER, 2006: 140)
Fiilimsiler (Eylemsiler): Fiiller belli eklerle cümle içinde isim, sıfat veya
zarf görevinde kullanılır. Bu kelimelere fiilimsi (eylemsi) denir.
86 Ben sinemaya gitmek istiyorum.
Gelecek hafta tatil başlıyor.
Arkadaşımı görünce çok şaşırdım.
Fiilimsiler; isim-fiiller, sıfat-fiiller (ortaçlar) ve zarf-fiiller (bağ fiiller)
şeklinde üç grupta ele alınır.
3. İsim - Fiiller
Fiillerden yapılan iş, oluş ve hareket isimleridir. Cümlede isim gibi
kullanılır ve isim çekim eklerini alabilirler.
-mak / -mek (mastar)
Bütün fiil kök ve gövdelerine gelir. Fiil isimleri yapar.
koşmak, göstermek, açmak, biçmek…
Örnek Cümleler:
Yaşamak güzeldir.
Ders çalışmak istemiyorum.
Onu görmek beni heyecanlandırdı.
Bu fabrikada çalışmak istiyorum.
Benim en büyük hayalim bir roman yazmaktır.
Ailesinden uzakta yaşamak onu çok üzüyor.
Not: -mak / -mek eki kalıcı isimler de yapar: yemek, çakmak, ekmek.
Şimdi canım yemek yemek istemiyor.
isim
isim-fiil
Çakmağınızı alabilir miyim?
Ekmek fiyatlarına yüzde beş oranında zam yapılmış.
Kural: Türkiye Türkçesinde –mak/-mek ekli isim-fiiller ayrılma hâli (-dan, den…) eki ile çok sık kullanılır ve çoklukla sebep bildirir:
Yürümekten ayaklarıma kara sular indi.
Ağlamaktan gözleri şişmiş.
Klasik Türk müziği dinlemekten çok hoşlanırım.
Beklemekten sıkıldık.
Ona güvenmekten başka çaresi yoktu.
-ma / -me
Fiillerden iş ve hareket isimleri yapar. Bu ek de bütün fiillere gelebilir ve
isim çekim eklerini alabilir.
Sevme, dinleme, isteme, yürüme, konuşma…
Bu bayram tatili dinlenmemi sağladı.
Annem geç saatlerde sokağa çıkmamı istemiyor.
Baba çocuklarına en iyi şekilde bakmaya çalışıyor.
Birinci sınıflar üç ayda okumayı öğrendi.
Konuşmada ses tonuna özen göstermek gerekir.
Hafta sonu evi temizlemeyi istiyor.
87 Not: Bu ek aynı zamanda kalıcı isimler de yapar.
okuma-yazma
yağma (talan)
dondurma
toplama
kavurma
çıkarma
çelme
çarpma
inme (felç)
bölme
dolma
kazma
basma
bağlama
Örnek Cümleler:
Marketten dondurma da alalım.
Annem bana dolma yapmayı öğretti.
Kahvaltıda nefis bir kavurma yedik.
Kazmayla bahçeye bir çukur kazdık.
Çarpma ve bölme birbirinin tersidir.
-ış, -iş / -uş, -üş
İşlevi –ma/-me ekine benzer. Bu ek genellikle kalıplaşmış iş, hareket
isimleri yapar.
gülüş, davranış, giriş, çıkış, bakış, uçuş, kalkış, oturuş…
Güzellik, gözler arkasındaki bakışlarda gizlidir.
Davranışlarını hiç beğenmiyorum.
Gülüşünüzün altında nasıl bir anlam var, acaba?
Duruşu bana kardeşimi anımsatıyor.
-ış, -iş / -uş, -üş isim-fiil eki isim tamlamalarında kullanılır.
giriş kapısı
dalış aleti
açılış programı
iniş takımı
davranış şekli
bakış
açısı
(Gazi
2006:149-153 ).
TÖMER,
4. Sıfat –Fiiller (Ortaçlar)
Fiiller belli ekler yardımıyla cümlede sıfat görevinde kullanılır:
Konuşan kişi komşumun kızıdır.
Gelecek hafta seçimler yapılacak.
Bütün gece geçmiş günlerden konuştuk.
Eğer sıfat fiil olan kelime isim çekim eki alırsa o durumda kelime sıfat
olmaz; isim hâline gelir:
utanmaz adamı gördün mü?
sıfat – fiil
utanmaz-ı gördün mü?
isim
-an / -en
Fiillerden geçmiş zaman, geniş zaman ve şimdiki zaman anlamı taşıyan
sıfatlar yapar.
Oradaki bize bakan kadın seni sordu. (şimdiki zaman)
(Kadın bize bakıyor, kadın seni sordu.)
88 Bu mağazada yürüyen merdiven var. (geniş zaman)
Ağlayan çocuğa şeker aldı. (geçmiş zaman)
(Çocuk ağlıyor, o, çocuğa şeker aldı.)
Not: Bu ek bazen kalıcı isimler de yapabilir.
bakan, düzen, kalkan, çağlayan, kardelen...
Ekonomi bakanı bugün Almanya’ya geliyor.
Kalkan bir savaş aletidir.
Ülkemizde çok güzel çağlayanlar vardır.
Kural: Bazen sıfat-fiilin tamladığı isim düşebilir:
Konuşan kişi bizim öğretmenimizdir.
Konuşan bizim öğretmenimizdir.
Sınıfını geçen arkadaşlarım tatile gidecekler.
Sınıfını geçenler tatile gidecekler.
-ası /- esi
Fiillerden istek anlamlı sıfat-fiiller yapar. İşlek bir ek değildir.
kırıl-ası el (Onun elleri kırılsın istiyorum.)
kahrol-ası dünya (Dünyanın yok olmasını istiyorum.)
görül-esi yerler (O yerleri görmek istiyorum.)
yıkıl-ası ev (O evler yıkılsın, yok olsun istiyorum.)
-ar / -er
Fiillerden geniş zaman anlamlı sıfat-filler yapan bir ektir ve genellikle
kalıplaşmış isimler meydana getirir.
çal-ar saat
koş-ar adım
yaz-ar kasa
Örnek Cümleler:
Dükkanın yazar kasası çalışmıyor.
Öğretmen koşar adımlarla içeri girdi.
Yeni bir çalar saat almak istiyorum.
Bir evde gelir ve giderler denk olmalıdır.
Ünlü yazar yeni kitabını tamamladı.
Okurları yazarın yeni kitabını çok beğendi.
Döner en sevdiğim yemektir.
-maz / -mez
Eklendiği fiile geniş zamanda olumsuzluk anlamı veren sıfat-fiiller yapar.
utan-maz adam
çık-maz sokak
görün-mez kaza
Örnek Cümleler:
Uslanmaz çocuk yine okuldan kaçmış.
89 Sınavlarda tükenmez kalem kullanılmaz.
Omleti yanmaz tavada yapalım.
Çözülemez bir problemle karşı karşıyayız.
-dık / -dik
Fiillerden geçmiş zaman ve geniş zaman anlamlı sıfat-fiiller yapan bir ektir.
tanı-dık yüz
bil-dik adam
Kural: Bu ekin iyelik ekleriyle kullanımı daha yaygındır ve bu durumda
sondaki “k” ünsüzü “ğ” ye dönüşür.
Kazandığın para senin için yeterli mi?
Bence görüştüğün insanlara dikkat etmelisin.
En sevdiğin yemek hangisidir?
Onu gördüğüm zaman selamını söyleyeceğim.
Örnek Cümleler:
Okuduğum kitap hoşuma gitmedi.
Dün seyrettiğin filmi beğendin mi?
Aradığım arkadaşımı bulamadım.
Temizlediğim evi kirletmiş.
Annem sevdiğim yemekleri yapmış.
-ecek / -acak
Fiillerden gelecek zaman ve “bir şey için”, “-mesi gereken” anlamlı sıfatfiiller yapar.
gelecek hafta
kalacak oda
içecek su
temizlenecek bahçe
okunacak kitap
yıkanacak çamaşır
toplanacak meyve
yakacak odun
* Bu ek ile kalıcı isimler de yapılır.
gelecek
yiyecek
giyecek
yakacak
açacak
içecek
Örnek Cümleler:
İyi bir gelecek için üniversiteyi bitirmelisin.
Yakacak fiyatlarına zam gelmiş.
Tatil için giyeceklerini şimdiden hazırla.
Dolapta hiç içecek kalmamış.
* Bu ek de iyelik eklerini alabilir.
İzleyeceğimiz film umarım güzeldir.
Yapacağımız işler hakkında biraz bilgi alabilir miyim?
Geleceğin günü sabırsızlıkla bekliyorum.
Gideceğiniz yeri belirlediniz mi?
Okuyacağımız kitapları aldınız mı?
90 Cevaplayacağımız sorular bunlar.
Sevineceğiniz bir haber vereceğim.
-mış / -miş; -muş / -müş
Fiillerden geçmiş zaman anlamlı sıfat-fiiller yapar.
geçmiş gün
kızarmış ekmek
büzülmüş kumaş
okumuş insan
bitmiş ev
yapışmış etiket
Örnek Cümleler:
Sabah kahvaltısında kızarmış ekmek yemeye bayılıyorum.
Arkadaşlarla geçmiş günler hakkında konuştuk.
Bitmiş evleri sahiplerine teslim ettiler.
Sonbaharda ağaçların sararmış yaprakları dökülür (Gazi TÖMER, 2006:
154-160).
5. Zarf – Fiiller (Bağ – Fiiller)
Bir işin, hareketin nasıl, ne zaman yapıldığını anlatmak için belli ekler
yardımıyla fiillerden türetilen zarflardır.
Otobüsten inince beni mutlaka ara.
(Otobüsten in, o zaman beni ara.)
Konuları anlayarak ezberlemelisin.
(Konuları önce anla, sonra cevap ver.)
Onu istasyonda bırakıp gittim.
(Önce onu istasyona bıraktım, sonra gittim.)
Kimseye haber vermeden gel.
(Kimseye haber verme, gel.)
-ıp / -ip; -up / -üp
Bu ek asıl fiille eklendiği fiil arasında zaman, sebep ve durum bakımından
ilişki kurar. Burada zarf-fiildeki iş biter ve bunun ardından asıl fiil gerçekleşir.
Eve gidip ders çalışacağım.
zarf- fiil
asıl fiil
Örnek Cümleler:
Yemeğini yiyip bitirdi.
Kazayı görüp, hemen polisi aradı.
Mektubu bir zarfa koyup, gönderin.
Saçlarını yıkayıp kuruladı.
Eşyalarını toplayıp evden çıktı.
-arak / -erek
Fiillerden, asıl fiilin yapılma şeklini belirten zarf-fiiller türeten bir ektir.
Ahmet ağlayarak eve koştu.
zarf-fiil
asıl fiil
(Ahmet koşuyor ve ağlıyor.)
Lütfen bağırarak konuşmayınız!
O, gerçekten işini severek yapıyor.
91 İyice düşünerek karar veriniz.
* Bu ek bazen şart anlamıyla da kullanılır.
İdeallerinize ancak çalışarak ulaşabilirsiniz.
İlaçlarınızı düzenli kullanarak iyileşebilirsiniz.
Ona, bu numarayı arayarak ulaşabilirsiniz.
Bu ekonomik krizi sıkı önlemler alarak aşabilirsiniz.
-ken
Asıl fiilin, zarf-fiilin devam ettiği sırada gerçekleştiğini anlatır. Bu ekin
kullanımı sırasında fiil ile -ken eki arasına genellikle geniş zaman eki (-r, -ır, -ir, ur, -ür) girer: gel-ir-ken, gid-er-ken, dinle-r-ken…
Örnek Cümleler:
Dün okula giderken arkadaşlarımı gördüm.
(Okula gidiyoruz, o sırada arkadaşımı gördüm.)
Hoca ders anlatırken sınıfa müdür girdi.
Yemek yerken konuşmamalısın.
Ders çalışırken müzik dinlemeyi çok severim.
Eve gelirken bir de ekmek alır mısın?
Not: -ken zarf-fiil ekinin, -yorken / -mişken / -ecekken şeklinde kullanımları
da vardır.
Okula gidiyorken teyzemle karşılaştım.
Yalnızca bir kazak alacakken dört tane aldım.
Umut’u arayacakken yanlışlıkla seni aramışım.
Markete gitmişken valizimi de alabilir misin?
Yukarı çıkmışken muslukları da kontrol et.
Not: Bu ek isimlerle de kullanılır.
Dedem, ben üç yaşındayken ölmüş.
Bebekken saçlarım sarıymış.
Babam askerdeyken çavuşmuş.
Çay sıcakken içilir.
Hava soğukken pencereleri uzun süre açık tutma.
-alı / -eli
Eklendiği fiilin, asıl fiilin başlangıç noktası olduğunu veya zarf-fiil ile
konuşulan zaman arasındaki süreci anlatır.
Buraya geleli üç yıl oldu.
Evleneli yüzü hiç gülmemiş.
İstanbul’a gideli bizi hiç aramadı.
Ders başlayalı on beş dakika oldu.
Hastaneye yatalı bir hafta oldu.
Gittin gideli bizleri aramadın.
Okula başladım başlayalı tatil yapamadım.
Arabamı sattım satalı otobüse biniyorum.
92 Not: Bu ekin kullanıldığı yerlerde –dığından / -diğinden; -tığından / tiğinden beri (bu yana) kalıbı da kullanılır.
Evleneli onu göremedim.
Evlendiğinden beri (bu yana) onu görmedim.
Hasta olalı huysuzlaştın.
Hasta oluğundan bu yana (beri) huysuzlaştın.
Okullar kapanalı tek bir kitap okumadı.
Okullar kapandığından beri (bu yana) tek bir kitap okumadı.
-ınca /-ince; -unca / -ünce
Bu ekin kullanıldığı yerlerde zarf-fiil, asıl fiilin gerçekleşme zamanını
ve/veya sebebini anlatır.
Örnek Cümleler:
Mektup gelince gerçekten çok sevindim. (zaman-sebep)
Onu görünce heyecanlanıyor musun? (zaman-sebep)
Sınavı geçtiğini öğrenince sevinçten çılgına döndü. (zaman-sebep)
Eve gidince beni mutlaka ara. (zaman)
Bilgisayarı açınca ekranda çok hoş bir çiçek resmi göreceksin. (zaman)
Saat sekiz olunca evden çıkalım. (zaman)
Not: -ınca / -ince eki yerine “-dıktan sonra”, “-dık + iyelik eki + zaman” ve
–dığında, -diğinde, -duğunda, -düğünde gibi kurulumlar da aynı anlamı verebilir.
Eve gidince, beni mutlaka ara.
Eve gittikten sonra beni mutlaka ara.
Eve gittiğin zaman beni mutlaka ara.
Üniversiteyi bitirince yüksek lisans yapacağım.
Üniversiteyi bitirdiğim zaman yüksek lisans yapacağım.
Üniversiteyi bitirdikten sonra yüksek lisans yapacağım.
-a / -e
Bu ekin kullanıldığı yerlerde zarf-fiil, asıl fiilin nasıl yapıldığını anlatır. Bu
durumda, bu zarf-fiil iki defa kullanılır.
Örnek Cümleler:
Yemeğini yedikten sonra koşa koşa futbol sahasına gitti.
Gide gide yolu yarıladık.
Konuşa konuşa problemi çözdük.
Onları bekleye bekleye sıkıldık.
Su içe içe midem bulandı.
Yeni arabanızı güle güle kullanın.
-(ı, i, u, ü; a, e)r …-maz / -mez
Asıl fiilin hemen, çabucak yapıldığını anlatır. Bu ekin kullanıldığı yerlerde
asıl fiil, zarf-fiildeki hareketin hemen ardından gerçekleşir.
93 Örnek Cümleler:
Otobüsten iner inmez seni ararım.
(“Otobüsten inerim, hemen seni ararım.”)
Başkan konuşmasını bitirir bitirmez gazeteciler soru sormaya başladı.
Yemek pişer pişmez sofrayı hazırlarım.
Bebek annesini görür görmez gülümsedi.
Vapur iskeleye yanaşır yanaşmaz yolcular inmeye başladı.
Konser biter bitmez eve dönelim (Gazi TÖMER, 2006: 161-169).
6. Birleşik İsimler: Bunlar birden fazla sözcükle kurulmuş isimlerdir.
* Birleşik isim oluşturan sözcükler tek bir isim gibi kabul edilirler. İsim
çekim eklerini alabilirler. Ek fiil ile çekimlenebilirler. Birleşik isimler bazen ayrı
bazen bitişik yazılırlar.
Tren kuzeybatıya yöneldi.
Yaralılar hastahaneye götürüldü.
Başbakanımızın konuşmasını dinledin mi?
En sevmediğim şey dedikodudur.
Birleşik isimler şu şekilde karşımıza çıkabilir:
a) Belirtisiz isim tamlaması şeklinde olabilir.
hanımeli, pastane, pazartesi, bel kemiği, ay tutulması, bilinçaltı,
aslanağzı, kargaburnu, köpek balığı, buzdolabı, yayınevi, samanyolu…
Köpek balığı açık denizlerde yaşar.
Bu gece ay tutulması olacak.
Tüm yaşadıklarımız bilinçaltımızda kayıtlıdır.
Bel kemiğim ağrıyor.
Buzdolabımın buzluk kapağı kırılmış.
b) Sıfat tamlaması şeklinde olabilir.
bugün, herhâlde, açıkgöz, cingöz, bozkır, Atatürk, demirbaş, Akbank,
anayasa, sivrisinek, alabalık, başbakan, karadut, Aksaray, acıbadem, kırkayak,
karabiber, tezcanlı…
Her devletin bir anayasası vardır.
Başhekim hastaları kontrol etti.
Köylüler bir uçan daire görmüşler.
Babamla Kadıköy’de alabalık yedik.
Yaz döneminde sivrisineklere karşı bir önlem almak zorundayız.
c) Bir isim, bir fiilden oluşmuş ifadeler de kalıplaşarak birleşik isim
oluşturabilir.
Her ülkeyi ayakta tutanlar, gerçek yurtseverlerdir.
Savaşan devletler ateşkes ilân ettiler.
Amcam varyemez bir adamdır.
94 d) İki çekimli fiil bir araya gelerek birleşik isim oluşturabilir.
Çiftçiler biçerdöverle öğleye kadar tüm ekinleri biçtiler.
Kardeşim vurdumduymazlığı yüzünden sınıfta kaldı.
e) Bir isim ve bir sıfat-fiilin birleşmesi ile oluşturulmuş olabilir.
gökdelen, ağaçkakan, başkesen, Dolmabahçe Sarayı…
İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nı gezdik.
İstanbul Boğazı çevresinde gökdelen inşa etmek yasaktır.
f) İki sıfatın birleşmesi ile de birleşerek isim oluşturulabilir.
biraz, dikbaşlı, soğukkanlı, sıcakkanlı, ikiyüzlü…
Bazı insanlar sıcakkanlıdır.
Doktorlar soğukkanlıdır (Gazi TÖMER, 2006: 226-227).
7. Birleşik Fiiller: Kimi zaman bir hareketi, işi, oluşu anlatmak için tek bir
fiil yetmez. O zaman birden fazla sözcük bir araya getirilir ve birleşik fiiller
oluşturulur. Bu tür fiillere birleşik fiiller denir.
Tüm çocuklar güneşten hasta oldu.
Komutan askerlerine emretti: “İleri!”
Tatilin gelmesini iple çekiyorum.
Birleşik fiiller üçe ayrılır:
a. Bir İsim ve Bir Yardımcı Fiilden Oluşan Birleşik Fiiller
İsim soylu bir sözcüğü fiil yapmak için öncelikle yapım eklerinden
yararlanırız. Ancak bazı sözcüklerin fiil şekilleri yoktur. Bu tür sözcükleri fiil
yapmak için et-, ol-, eyle-, kıl- yardımcı fiillerini kullanırız. Yabancı isimler de bu
yolla fiilleşir. Kimi isimleri fiilleştirmek için ise her iki yoldan da faydalanırız.
hasta oletki ethastalanetkileyasak etyumurta yapyasaklayumurtlaiyi oliyileşYemeği fazla kaçırınca hasta oldu.
Yemeği fazla kaçırınca hastalandı.
Devlet kapalı mekânlarda sigara içmeyi yasak etti.
Devlet kapalı mekânlarda sigara içmeyi yasakladı.
* “etmek” ve “olmak” fiillerini çok kullanırız, “eylemek” ve “kılmak”
fiilleri daha az kullanılır.
Etmek Yardımcı Fiili
95 Bu yardımcı fiil, bir şey yapmak, bir şey meydana getirmek, bir şeyin
olmasını sağlamak anlamını taşıyan fiiller yapar.
yok et-, alay et-, yolcu et-, tamir et-…
Bana yardım edebilir misiniz?
Bu gece kardeşimi yolcu edeceğiz.
Tamirci arabamı yarım saatte tamir etti.
Kural: bazı sözcüklerle birleşik fiil yaparken sözcükte ünlü düşmesi veya
ünsüz türemesi olabilir.
sabır + et- > sabretbahis + et- > bahsetseyir + et- > seyretzan + et- > zannetred + et- > reddet-
Ünlü düşmesi
Ünsüz türemesi
Günde iki saat televizyon seyrederim.
Bugün kendimi iyi hissetmiyorum.
Okul idaresi izin isteğimizi reddetti.
Sana emrediyorum. Buraya gel!
Eylemek Yardımcı Fiili
Bu fiil “etmek” fiili ile aynı anlamdadır. Az kullanılır. Bu fiilin yerine
çoğunlukla “etmek” fiilini kullanırız.
reddeyle- (reddet-)
arz eyle- (arz et-)
sabreyle- (sabret-)
Olmak Yardımcı Fiili
Bu yardımcı fiile ile “bir şey olmak”, “bir durumdan başka bir duruma
geçmek” anlamına gelen fiiller yaparız. ‘olmak’ yardımcı fiilinin kullanıldığı
cümlelerde, fiilin anlattığı (ifade ettiği) hareketten veya durumdan yalnızca işi
yapan özne etkilenir. Fiilden etkilenen başka bir varlık (nesne) yoktur.
yok ol-, deli ol-, iyi ol-, hasta ol-, mahvol-…
kahır ol- > kahrolhapis ol- > hapsolÇocuk girdiği bütün sınavlarda başarılı oldu.
Hasta üç ay içinde tamamen iyi olacak.
Yavru aslan avcılara esir oldu.
Yağmurda giysilerin berbat olmuş.
Annemin hasta olduğunu duyunca kahroldum.
* “olmak” yardımcı fiili, sıfat fiillerle (ortaçlarla) de yaygın şekilde
kullanılır.
Artık bize gelmez oldun.
Yaşlı adamın gözleri görmez olmuş.
Ağaçlar kesildiğinden beri kuşlar ötmez oldu.
96 Yarın ülkeme varmış olacağım.
Annem eve dönmüş olmalı.
Masa oturup çalışacak oldum, arkadaşım geldi.
Adam yılanı öldürecek oldu, yılan kayaların arasına girip kayboldu.
O günden bu yana kedileri sever olmuş.
Kılmak Yardımcı Fiili
Bu yardımcı fiil anlamca “etmek” yardımcı fiiline benzer. Bir şey yapmak,
bir şey etmek, bir şey hâline getirmek anlamına gelir. Bu fiilin kullanım alanı
genişlemektedir.
namaz kıl-, etkili kıl-, etkin kıl-, zorunlu kıl-, icra kıl-, üretken kıl-, yararlı
kıl-, işler kıl-, başarılı kıl-,…
Havanın serinlemesi işçileri daha üretken kıldı.
Müdürümüz saat dokuzda işe gelmemizi zorunlu kıldı.
b. Kurallı Birleşik Fiiller
Kurallı birleşik fiiller iki fiilin birleşip kaynaşması ile oluşan
fiillerdir.bunlar belirli bir kurala göre yapılır.
Kural: Kurallı birleşik fiil oluşturulurken asıl fiil ile yardımcı fiil –a- (-e-), ı- (-i-, -u-, -ü-) zarf-fiil eklerinden biri ile birleştirilir, kaynaştırılır.
anafiil + zarf-fiil eki + yardımcı fiil
git-e-bil- >
al-ı-ver- >
gidebilalıver-
otur-a-durdüş-e-yaz-
>
>
oturadurdüşeyaz-
Kural: Kurallı birleşik fiillerde kip ve kişi ekleri ikinci fiilin üzerine gelir.
uyuyabil-ir-im > uyuyabilirim
miyavlayıver-miş > miyavlayıvermiş
öleyaz-dı-m > öleyazdım
Yeterlik Fiili “bilmek”
Bu yardımcı fiil, temel fiile “bir şey yapmaya gücü yetmek” anlamını katar.
anafiil + (y)-a- /-e- + bilmek
İzin alınca tatile gidebileceğim.
Bu problemi bir tek öğretmenimiz çözebilir.
Kütüphaneden aldığım romanı üç haftada okuyabildim.
Bu konuda sana yardımcı olabilirim.
Not: Yeterlik fiili “ihtimal (olasılık)” veya tahmin de bildirebilir.
97 Gökte bulutlar var, yağmur yağabilir.
Bebek hasta olabilir.
Saçlarımı kestirebilirim.
Soğuk su içme, hasta olabilirsin.
Not: Yeterlik fiili “izin istemek, rica etmek” için de kullanılır.
Affedersiniz! Yardımcı olabilir misiniz?
Tuzluğu alabilir miyim?
İki ekmek verebilir misin?
Bu fiilin olumsuzu yapılırken yardımcı fiil ortadan kalkar.
Olumsuzluk eki doğrudan –a- (-e-) üzerine gelir.
anafiil + -ama- /-eme + kip eki + kişi eki
Çay içince uyuyamam.
Evi tek başıma temizleyemem.
Karanlıkta iyi göremedi.
Zamanım yok size gelemeyiz.
Geç kaldı, derse giremeyecek.
Gözlüksüz iyi okuyamıyor.
Tezlik Fiili “vermek”
Bu yardımcı fiil, temel fiilin kolaylıkla / çabucak / ansızın gerçekleştiği
anlamlarını katar.
anafiil + -ı- (-i-, -u-, -ü-) + vermek
Merdivenden düşüvermiş.
Çocuk masumca gülüverdi.
Senin gömleğini de yıkayıverdim.
Ali söylemek istediği her şeyi söyleyiverdi.
* Tezlik fiilinin olumsuz şekli ve soru şekli az kullanılır.
“Size de ekmek alıverelim mi?” ifadesi yerine daha çok;
“Size de ekmek alalım mı?” ifadesi kullanılır.
“Gömleğimi yıkayıvermedi.” cümlesi yerine daha çok;
“Gömleğimi yıkamadı.” cümlesi kullanılır.
* Olumsuz bir fiil, tezlik fiilini alırsa; anafiile “aniden bir şeyden vazgeçme,
bir şeyi bırakma” anlamını katar.
Sınava girmeyiverdi. (Sınava girmedi, sınava girmekten vazgeçti.)
Ayşe son anda davete gitmeyiverdi. (Davete gitmekten vazgeçti.)
Adam borcunu ödemeyiverdi. (Adam borcunu ödemekten vazgeçti.)
98 * Tezlik fiili ile yapılan kelimeler cümlede fiilimsi görevinde de olabilir,
kimi durumlarda isimleşip hâl ekleri ve iyelik eklerini de alabilirler.
Birden dolu yağıvermesi tüm ürünleri mahvetti.
Çocuğu gönderivermeden eline birkaç kuruş sıkıştırdı.
Dedemin aniden ölüvereceği kimsenin aklına gelmezdi.
Bir fincan kahve içivermeden seni bırakmam.
Süreklilik Fiilleri “durmak, kalmak, gelmek”
Süreklilik fiilleri, cümlede eylemin devamlı yapıldığını anlatır. Asıl fiile
süreklilik anlamı veren yardımcı fiiller şunlardır: dur-, kal-, gelanafiil + a- / -e- + dur- / kal- / gelSiz çayınızı içedurun.
Biz yemeğimizi yiyeduralım.
Sen içeride oturadur, ben beş dakika sonra geliyorum.
Televizyon izlerken uyuyakalmışım.
İlkokul öğretmenimi görünce şaşakaldım.
Gece yarısı Murat çıkageldi.
Yaklaşma Fiili “yazmak”
Bu yardımcı fiil ana eylemin olmadığını ancak olmaya yaklaştığını anlatır.
Çok işlek değildir.
anafiil + a- / -e- + dur- / kal- / gelMerdivenden inerken düşeyazdım.
Çocuk balkondan düşünce öleyazmış.
Hava o kadar sıcaktı ki, bayılayazdık.
Annemin vazosunu kırayazdım
Bu fiilin görevi günümüz Türkiye Türkçesinde “neredeyse, az kaldı”
kelimeleri ile kurulan cümlelerle karşılanır. Bu kullanım şekli oldukça yaygındır.
Az kaldı öndeki kamyona çarpacaktım.
Neredeyse ıslanıyorduk.
Az kaldı otobüse binemeyecektim.
Neredeyse kusacaktım.
c. Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller
Birden fazla sözcük bir araya gelip birleşik fiil oluşturabilir. Bu sırada bir ya
da birden fazla sözcük gerçek anlamını yitirebilir. Farklı bir anlam kazanabilir.
Deyimler de bu grup içerisinde yer alır.
vaz geçsöz algözden geçir-
göz kulak olburnu havada olkalbi kırıl 99 başı dön-
yüreği yan-
Genç mühendis on yıl önce başını alıp gitmiş.
Dün Pasifik Okyanusu üzerinde düşen uçakta on beş yolcu hayatını kaybetti.
Sınavlar beni canımdan bezdirdi.
Bankaya gitmekten vazgeçmiş.
Çok fazla yedin, miden bozulacak.
Öğretmen, öğrencilerin çalışmalarını gözden geçirdi.
Tüm öğrenciler tatili iple çeker.
Ali’nin karnesini görünce babasının tepesi attı.
Nasrettin Hoca tası tarağı toplayıp yola çıkar.
Gülnur Hanım, yıllarca çocukları için saçını süpürge etti.
Mehmet dışarıdaki gürültüyü anlamak için kulak kesilmiş (Gazi TÖMER,
2006: 228-234).
8. Edatlar
• Edatların yalnız kullanıldıklarında bir anlamı yoktur.
• Edatlar, cümle içerisinde sonuna geldiği isim veya isim soylu
kelimelerle birlikte kullanıldığında bir anlam kazanır.
• Edatlar, sonuna geldiği kelimelerle diğer kelimeler arasında anlam ilişkisi
kurar. Bu yüzden, edatlar cümleden çıkartıldığında cümlenin anlamı bozulur.
Edatlar cümleden atılamaz.
Türkiye Türkçesinde kullanılan belli başlı edatlar şunlardır: ait, kadar,
ancak, -den başka, -den beri, karşın (-dığı hâlde), bile, değin (-e kadar), doğru,
sebebiyle, -den dolayı, gibi, göre, için, ile, karşı, rağmen (karşın), ötürü (-den
dolayı), sanki, -mek üzere, yalnız (ancak, sadece)
“Aslan gibi çocuktu.” Tek başına bir anlamı olmayan “gibi” edatı, cümleye
“çocuk”un “aslan”a benzediği anlamını katmıştır. Bir başka ifadeyle “gibi” edatı,
sonuna geldiği “aslan” ismiyle diğer kelime arasında anlam ilgisi kurmuştur.
“Bütün gece dolaşıp sabaha karşı eve döndük.” “karşı” edatı cümleye, “eve
dönme” işinin sabah olmasına yakın bir zamanda yapıldığı anlamını katmıştır
(Gazi TÖMER, 2006: 239)
9. Bağlaçlar: Bağlaçlar tek başına anlamı olmayan sözcüklerdir; eş görevli
sözcükleri ya da anlamca birbiriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan
kelimelerdir.
Hasan ile Hüseyin yarın bize gelecekler.
Sen ve ben gidelim.
Sabah kalktı ve kahvaltısını etti.
Toplantıya Ali de geldi.
Türkiye Türkçesinde kullanılan belli başlı bağlaçlar şunlardır: ve, da, ile,
ama, fakat, ki, çünkü, zira, yalnız, ancak, meğer, oysa, oysaki, mademki, veya, ya
da, hem…….hem, ya…….ya, ne……ne,… (Gazi TÖMER, 2006: 244)
100 10. Ünlemler: Sevinme, üzüntü, korkma, kızma, şaşırma, acıma,
rahatlama, beğenme ifade eden ses taklidi ya da ‘yansıma’ kelimelere ünlem
diyoruz.
Oh, şimdi kendimi daha iyi hissediyorum. (sevinme, rahatlama)
Eyvah, cüzdanımı çalmışlar. (üzüntü)
Ee! Canımı sıktın artık. (kızma)
Ya, gerçekten sınavı geçemedi mi? (şaşırma)
Vah vah! Çok genç yaşta öldü zavallı. (acıma)
Hah! Tam istediğim gibi olmuş. (beğenme)
Hey! Bana bakar mısın? (seslenme)
Tak! Tak! Kapı çaldı. (yansıma ses)
Kuşların cik cik ötüşlerini öyle özledim ki. (yansıma ses)
Sadece ünlem olarak kullanılan kelimelerin dışında ünlem görevi yapan
kelime ve cümleler de vardır:
Kıpırdama! (emir)
Peki! Sen bu konuda haklısın. (onaylama)
Defol!
Harika!
Aman Allahım!
Git buradan!
*Ünlemler yalın hâlde kullanılır, ek almazlar. İsim çekim eki aldıklarında
ise isim olurlar:
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
Ahları vahları bırak artık.
Senin oflarından bıktım artık.
*Yansımadan türemiş bazı ünlemler, isimlere gelen fiil yapım eklerini
alarak fiil olurlar:
Zavallı kedicik her sabah kapının önüne gelip birazcık süt için miyavlıyor.
(miyav-la-)
Camın önüne geçip siparişleri gelene kadar ofladı. (of-la-)
Bayramda gecenin ilerleyen saatlerinde havaî fişekler patlatıldı. (pat-la-)
(Gazi TÖMER, 2006: 252)
3.6. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi Kitabının Kelime Gruplarının Öğretimi
Açısından Değerlendirilmesi
1. İçinde sadece dil bilgisi konularının yer aldığı Yabancılar İçin Türkçe Dil
Bilgisi adlı kitapta önce konuların açıklamalarına, sonra da bu konularla ilgili
alıştırmalara yer verilmektedir. Yabancılar İçin Türkçe 1 ve Yabancılar İçin Türkçe 2
101 adlı kitaplarda ise metinler yer almakta ve bu metinlerle ilgili olarak okuma anlama,
dinleme, sözlü anlatım, yazılı anlatım ve dil bilgisiyle ilgili alıştırmalara yer
verilmektedir.
2. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabı incelendiğinde kitapta isim
tamlaması, sıfat tamlaması, isim fiil, sıfat fiil, zarf fiil, birleşik isim, birleşik fiil, edat,
bağlaç ve ünlem olmak üzere on kelime grubuna yer verildiği görülmektedir. Leylâ
Karahan’ın kitabında ise on dört kelime grubu yer almaktadır. Leylâ Karahan’ın
kitabında yer alıp da Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında yer almayan kelime
grupları şunlardır: tekrar grubu, unvan grubu, sayı grubu ve kısaltma grubu.
3. Bu kitapta dil bilgisi konuları doğrudan verilmektedir. Öğrenciye önce konular
anlatılmakta sonra konularla ilgili alıştırmalara yer verilmektedir. Bu da kitabın
yapılandırmacılık anlayışına göre düzenlenmemiş olduğunu göstermektedir.
4. Kitaptaki kelime grupları incelendiğinde konularla ilgili yeterli açıklamanın yer
aldığı, konuların anlatımından sonra ise verilen örneklerin öğrenci seviyesine uygun
olduğu ve konunun anlaşılmasını destekleyici nitelikte olduğu görülmektedir.
102 V. BÖLÜM
SONUÇ
1.
Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında, isim tamlaması Leylâ
Karahan’ın kitabında olduğu gibi belirtili ve belirtisiz isim tamlamaları olarak ikiye
ayrılırken Yeni HİTİT kitabında buna bir de zincirleme isim tamlaması eklenmiştir.
2. Sıfat tamlaması grubu, Yabancılar İçin Türkçe kitabında yer alırken HİTİT
kitabında sıfat tamlaması, sıfat adı altında verilmektedir.
3. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında sayı grubuna yer verilmezken
Yeni HİTİT kitabında sayı grubu dolaylı olarak yer almaktadır. Kitabın başında sayılar
öğretilirken dolaylı olarak sayı grubu da öğretilmiş olmaktadır.
4. Birleşik isim konusu Yeni HİTİT kitabında yer almazken Yabancılar İçin
Türkçe Dil Bilgisi kitabında yer almıştır.
5.
Tekrar grubu, Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında yer almazken
HİTİT kitabında yer almaktadır.
Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında olup da Yeni HİTİT kitabında yer
almayan kelime grupları şunlardır: birleşik isimler ve ünlemler.
Yeni HİTİT kitabında yer alan fakat Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında
yer almayan konular ise şunlardır: sayı grubu ve tekrar grubu.
6. Yeni HİTİT kitabında sıfat-fiil eki olarak -(y)en, -(y)ecek/ -mekte / -mış olan, dik / -ecek + iyelik, -(y)ecek / -mekte / -miş ol + duk + iyelik, -er / -mez / -dik / -ecek / miş ekleri verilmiştir.
Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında –an / -en, -ası /-esi, -ar / -er, -maz / mez, -dık / -dik, -acak / -ecek, -mış / -miş / -muş / -müş ekleri yer almaktadır.
103 7. Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında zarf-fiil eki olarak –ıp / -ip / -up / üp, -arak / -erek, -ken, -alı / -eli, -ınca / -ince / -unca / -ünce, -a / -e, -(ı, i, u, ü, a, e)r….maz / -mez ekleri yer almaktadır.
Yeni HİTİT kitabında zarf-fiil eki olarak -dikten sonra, -meden önce, -iken, -ıp / meden, -erek, -e……-e, -me + (iyelik) için / -mek için, -mek üzere, iken, -dik + iyelik +
(n)den beri, -dı……(y)eli, -dik / -ecek + iyelik + de, -dik / -ecek + iyelik zaman, -dik / ecek + iyelik sırada, (y)-ince, -er….-mez, -ere / -inceye kadar / dek, -dik / -ecek + iyelik
için, -dik / -ecek + neden, -dik / -ecek + iyelik halde, -mesine rağmen / karşın, -dikçe, dik + iyelik sürece / süresinde / boyunca, -dik / -ecek + iyelik kadar, -yecek kadar, -dik /
-ecek + iyelik gibi, -cesine, -miş gibi, -mektense, -mek varken, -mek yerine, (y)eceğine, -eceği yerde, -dik / -ecek + iyelik + ne göre, -dik + iyelik kadarıyla, -dik +
iyelik takdirde, -me + iyelik durumunda, -(y)e…. -(y)e, -meksizin, -mekle, -mekle
birlikte / beraber, -mekle kalma, -dik + iyelik + -le kal-, -mek / -me + iyelik koşuluyla /
şartıyla, -me(y)iş + iyelik + den önce / sonra / itibaren
Yukarıda da görüldüğü gibi HİTİT kitabında ulaçlar konusu etraflıca
incelenmiştir. Böylece konunun kalıcı olması sağlanmıştır.
8.
Yeni HİTİT kitabında ağırlıklı konu olarak ulaçlar yer almaktadır. Bunun
sebebi bazı ilgeç gruplarının ulaç olarak değerlendirilmesindir. Yabancılar İçin Türkçe
Dil Bilgisi kitabında konular eşit olarak ele alınmış, bir konu üzerinde
yoğunlaşılmamıştır.
9.
Yeni HİTİT kitabında, birleşik fiiller konusunda sadece kurallı birleşik
fiillerden yeterlilik, tezlik ve sürerlilik fiilleri yer almaktadır. Yabancılar İçin Türkçe Dil
Bilgisi kitabında ise birleşik fiiller, bir isim ve bir yardımcı fiille oluşturulan birleşik
fiiller, anlamca kaynaşmış birleşik fiiller ve kurallı birleşik fiiller olarak üçe ayrılmıştır.
Kurallı birleşik fiiller başlığı altında ise yeterlik, tezlik, sürerlilik ve yaklaşma fiilleri
yer almaktadır. 10. Yeni HİTİT kitabında edatlar başlığı altında -e kadar, -den önce, -den sonra,
gibi, kadar, -den beri / -dir şekilleri yer almaktadır.
Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında ise edatlar başlığı altında göre, gibi,
için, doğru, ile, yalnız, kadar, karşı, üzere edatları bulunmaktadır.
104 11. Yeni HİTİT kitabında bağlaç başlığı altında ile, da / de, çünkü, bu nedenle, bu
yüzden, neyse, gerek, gerekse, nasılsa, oysa, öyleyse, yoksa, ise, ki bağlaçları yer
almaktadır.
Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi kitabında ise bağlaçlar başlığı altında ama
(fakat, lâkin, ancak, yalnız), çünkü, ve, veya (ya da), eğer, demek (ki), oysa (oysaki,
halbuki), ki, da / de, bile (dahi), ile, ancak, ya … ya / ya … ya da …, hem … hem (de),
gerek … gerek (se)…., nitekim, ne … ne…. / ne …. ne de…. bağlaçları bulunmaktadır.
12. Yeni HİTİT kitabında ayrı bir dil bilgisi kitabı yoktur, sadece konuların
arasında dil bilgisi tabloları ve kitabın arkasında dil bilgisi destek bölümü
bulunmaktadır. Yabancılar İçin Türkçe setinin ise ayrı bir dil bilgisi kitabı
bulunmaktadır.
İki kitap karşılaştırıldığında ikisinin de kelime grupları açısından doyurucu olduğu
görülmüştür. İki kitap da çeşitli etkinliklerle başarıya ulaşmıştır.
Yeni HİTİT Yabancılar İçin Türkçe kitaplarında dil bilgisi konuları ünitelerin
içine dağıtılmıştır. Dil bilgisi konuları direkt değil dolaylı yoldan öğretilmektedir. Bu da
öğrencinin sezdirme yoluyla başarılı olmasına yöneliktir.
13. Çalışmamızın sonunda, her iki kitapta bazı metot farklılıkları bulunmasına
rağmen, bu iki eserin Türkçeyi yabancılara öğretmek açısından başarılı oldukları
kanaatine ulaşılmıştır.
105 KAYNAKÇA
Akkök, E. A. (2008). Yabancı Dilde İmgesel Anlamlı Dil Öğelerinin Öğretimi.
Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü,
Ankara.
Akpınar, M. (2010). Deyim ve Atasözlerinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde
Kullanımı Üzerine Bir Araştırma. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi
Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Arı, S. (2010). Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde İlköğretimin İkinci Kademesinde
Öğrenim Gören Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Bir Değerlendirme.
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
Bağırova, L. (2000). Ara Söz ve Ara Kelime Gruplarının Gramatik (Dilbilgisel)
Mahiyeti Ve Oluşum Yolu Hakkında. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları
Enstitüsü Dergisi, 15, 1-4.
Banguoğlu, T. (2004). Türkçenin Grameri. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Barın, E. (1994). Yabancılara Türkçenin Öğretimi Metodu. Ankara Üniversitesi
TÖMER Dil Dergisi, 17, 53-56.
Baydar, T., Baydar, A. (2001). Türkiye Türkçesinde Kelime Grupları. Atatürk
Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 16, 27-47.
Benhür, M. H. (2002). Türkçenin Yabancılara Öğretiminde Tartışılmayan Ana
Kavramlar. Yayımlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
Büyüköztürk, Ş., Akgün, Ö. E., Karadeniz, Ş., Demirel, F. ve Çakmak, K. E. (2008).
Bilimsel Araştırma Yöntemleri. (Geliştirilmiş 2. Baskı) Ankara: Pegem Akademi
Yayıncılık.
Çakmak, O. (2006). Türk Atasözlerinde Kelime Grupları Kip ve Şahıs İfadesinin
İncelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Sakarya.
Demir, C. (2003). Türkçe Öğretiminde Zarf Tümleçleri. TÜBAR Dergisi, 13, 407-423.
Demircan, Ö. (2005). Yabancı Dil Öğretim Yöntemleri. (2. Baskı). İstanbul: Der
Yayınları.
Demirel, Ö. (2007). Yabancı Dil Öğretimi. (3. Baskı) Ankara: Pegem A Yayıncılık.
106 Doğan, Y. (2009). İlköğretim 6, 7 ve 8. Sınıf Türkçe Ders Kitaplarında Yer Alan Kelime
Grupları Üzerine Bir Değerlendirme. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Fırat
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ.
Durukan, E. (2010). Türkiye Türkçesinde Sözcük Gruplar ve Öğretimi Üzerine. Atatürk
Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 43, 145-166.
Ediskun, H. (2004). Türk Dilbilgisi. (9. Basım). İstanbul: Remzi Kitabevi.
Erdoğlu, S., Çağlayan, N. (2009). İlköğretim 6. Sınıf Türkçe Kitaplarındaki Kelime
Grupları ve Öğretimi Üzerine Bir Değerlendirme. Uludağ Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 22(2), 623-636.
Ergin, M. (2001). Üniversiteler İçin Türk Dili. İstanbul: Bayrak Basım.
Erol, H. F. (2008). Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Bildirme ve Tasarlama
Kiplerinin Öğretimi ve Sıralaması. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Gazi Üniversitesi TÖMER. (2006). Yabancılar İçin Türkçe Dil Bilgisi.(2. Baskı).
Ankara: Gazi Üniversitesi TÖMER.
Gedik, D. (2009). Yabancılara Türkçe Öğretimi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Bolu.
Göçmenler, H. (2011). Beden Dilinin Yabancılara Türkçe Öğretiminde Etkisi.
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri
Enstitüsü, Ankara.
Hacıömeroğlu, M. S. (2007). Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenler için Kiplik
Öğretimi Üzerine Materyal Geliştirme. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.
Karahan, L. (2007). Türkçede Söz Dizimi. (12. Baskı). Ankara: Akçağ Yayıncılık.
Karasar, N. (2006). Bilimsel Araştırma Yöntemi. (16. Baskı) Ankara: Nobel Yayın
Dağıtım.
Kerimoğlu, C. (20
06). Türkçe Dil Bilgisi Öğretiminde Söz Dizimi İle İlgili Kabuller Üzerine I (Kelime
Grupları). Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Dergisi, 20, 106-118.
Koşucu, F. Z. (2007). Türkçenin Yabancılara Öğretiminde Ulaçların Düzeylere Göre
İncelenmesi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Korkmaz, Z. (2007). Gramer Terimleri Sözlüğü.(3. Baskı). Ankara: Türk Dil Kurumu
Yayınları.
107 Özbay, M. (2006). Türkçe Özel Öğretim Yöntemleri I. (1. Baskı) Ankara: Öncü Kitap.
Özcan, A. (2006). Refik Halit Karay’ın Gurbet Hikâyelerindeki Kelime Gruplarının
Tespiti ve Türkçe Öğretimi Bakımından Değerlendirilmesi. Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.
Özkan, A. A. (1992). Yabancıların Türkçeyi Öğrenmeleri Esnasında Yaptıkları İsmin
Hâl Ekleri Yanlışları ve Bu Konunun Değerlendirilmesi. Gazi Üniversitesi Sosyal
Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Pirinç, D. (2010). Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Ortaçların İncelenmesi ve
Öğretimi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Uzdu, F. (2008). Betimleyici Metinlerin Dilsel Özellikleri ve Bu Tür Metinler Yoluyla
Sözcük Öğretimi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İzmir.
Uzun, N. E. (Editör). (2011). Yeni Hitit 1 Yabancılar İçin Türkçe Öğretmen Kitabı.
Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi.
Uzun, N. E. (Editör). (2011). Yeni Hitit 2 Yabancılar İçin Türkçe Öğretmen Kitabı.
Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi.
Uzun, N. E. (Editör). (2012). Yeni Hitit 3 Yabancılar İçin Türkçe Ders Kitabı. Ankara:
Ankara Üniversitesi Basımevi.
Ülker, N. (2007). Hitit Ders Kitapları Örneğinde Yabancı Dil Olarak Türkçe
Öğretiminde Kültür Aktarımı Sürecine Çözümleyici ve Değerlendirici Bir Bakış.
Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İstanbul.
Yaylı, D., Bayyurt, Y. (2009). Yabancılara Türkçe Öğretimi. (1. Baskı). Ankara: Anı
Yayıncılık.
Yıldız, N. (2008). Muğla İli İlköğretim Okullarının 1, 2, 3, 4, 5. Sınıf Türkçe Ders
Kitaplarında Yer Alan Kelime ve Kelime Gruplarının Davranış Değişikliği
Oluşturulmasına Yönelik Katkılar. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Muğla
Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Muğla.
Download