T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ŞİŞLİ ETFAL EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ 1. GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ ŞEF: Prof. Dr. Adil BAYKAN REKTUM KANSERİNDE AMELİYAT ÖNCESİ EVRELEMEDE ENDOREKTAL ULTRASONOGRAFİ İLE PATOLOJİK BULGULARIN KIYASLANMASI Dr. Muharrem ÖNER İstanbul, 2005 GİRİŞ Kolorektal kanserler gastrointestinal sistemin en çok rastlanan tümörleridir. Kansere bağlı mortalite ve morbiditenin önde gelen nedenleri arasındadır. Görülme sıklığı açısından değerlendirildiğinde, her iki cinste kolorektal kanserler ikinci sırada gelmektedir (46). Rektum kanserinin ameliyat öncesi evrelemesi büyük önem taşımaktadır, çünkü günümüzde mevcut çok sayıdaki tedavi olanaklarından hastaya uygun birinin seçilmesinde karar verdirici en önemli etken tümörün evresidir. Klinik ve histolojik olarak rektum kanseri tanısı konulduktan sonra, tümörün bölgesel yayılımı ve olası uzak organ tutulumları araştırılır. Ameliyat öncesi evreleme döneminde klinik muayenenin yanı sıra görüntülü inceleme yöntemlerinden de yararlanılır(47,26,53,60,4,41,22). Evrelemenin bu öneminden dolayı, evreleme amacı ile yeni tetkikler kullanıma girmiştir. Endorektal ultrason (ERUS), rektum kanserinin evrelemesini, tümörün rektum duvarı ile mesorektuma invazyonunu ve lenf bezi tutulumunu oldukça net bir şekilde gösterir(43). Bu çalışmada histopatolojik tanı alan rektum kanserli 40 olgu ameliyat öncesi ERUS ile evrelendirilmiş ve ameliyat sonrası patolojik evreleme ile karşılaştırılarak ERUS’un rektum kanseri evrelemesindeki yeri analiz edilmiştir. GENEL BİLGİLER ANATOMİ: Rektum promontoryum hizasında başlayarak, inferiorda anüs aracılığı ile dışarı açılır. Uzunluğu 12-15 cm olup, çapı dolu veya boş olmasına göre değişir. Alt parçası genişleyerek ampulla rektiyi oluşturur. Rektum hem frontal hem de sagittal planda eğrilikler gösterir. Başlangıcından itibaren aşağıya doğru inerken, sakrum ve koksiksin öne içbükeyliğini izleyerek fleksura sacralis adı verilen eğriliği yapar. Diafragma pelvisten geçerek canalis analis ile öne doğru devam eder. Anorektal bileşkede barsağın öne dışbükey olan eğriliğine fleksura perinealis denir. Rektum ayrıca üstte sağa, ortada sola, altta tekrar sağa doğru olmak üzere yanlara doğru üç eğrilik gösterir. RESİM 1. Rektumun longitudinal kesiti Rektumun diğer kolon segmentlerinden farklı olarak appendices epiploika, mezenter, tenya koli ve haustraları yoktur. Rektosigmoid bileşkenin 5 cm üstünde taenia coli iki muskuler band şeklinde biri rektumun ön, diğeri arka duvarında olmak üzere aşağıya doğru iner. Rektumun üst üçte ikisi periton ile örtülüdür. Superiorda ön ve yan tarafları, inferiorda yalnız ön kısmı periton ile kaplıdır. Periton bu son bölümde erkeklerde vesica urinariaya atlayarak excavatio rectovesicalisi, kadında vaginanın arka duvarına atlayarak excavatio rectouterina adı verilen periton çıkmazlarını yapar. Rektum boş durumda iken, alt parçanın mukozası, rektumun genişlemesinde etkili olan birkaç longitudinal kıvrım gösterir. Bunlardan başka, rektum genişlediği zaman daha çok belirginleşen yarım ay şeklinde plica transversalis recti denilen sayıları değişen enine kıvrımları vardır Rektumun Komşulukları: Rektum, arkada 3., 4. ve 5. sakral vertebralar ve koksiks, superior rektal arter ve ven, priform kas, sakral pleksus, sempatik trunk, koksigeal kas ve levator ani ile komşuluk gösterir. Öndeki komşulukları erkek ve kadında farklıdır. Erkekte rektumun ön yüzü mesanenin fundusu ve vesicula seminalisin üst bölümünden excavatio rectovesicalis ile ayrılır. Bu periton kıvrımının altında ise mesane ve vesicula seminalisin alt bölümleri, ductus deferensler, üreterlerin terminal parçaları ve prostat ile komşudur. Kadında periton kıvrımının üstünde uterus, vaginanın üst parçası; excavatio rectouterina ve bu çıkmaz içindeki ileum kıvrımları rektumun önünde yer alırlar. Periton kıvrımının altında ise rektum önde vaginanın alt bölümü ile komşuluk yapar. RESİM 2. Rektum duvar katlarının elektron mikroskopik olarak görünümü. Endorektal Ultrasonografi ( ERUS) Endorektal ultrason (ERUS) rektal kanserlerin evrelemesinde kullanılmak üzere geliştirilmiş bir tekniktir. Cihazda bir adet 25 cm uzunluğunda rektal prob, bu probun ucunda 360º dönebilen bir transüder bulunmaktadır. Transüderin kristali 5, 7.5, 10 MHz’lere ulaşabilir ve saniyede 4-6 tur yapabilir. Transüderin ucu işlemden önce dikkatle hazırlanmalıdır. Rektal tüp rektal probun miline dikkatlice yerleştirilir. Daha sonra lateks balon ile kaplı dönen transüder milin alt ucuna doğru yerleştirilir. En son olarak da transüderi sabitleyen yüzükler takılır. 50 cc’lik bir enjektör yardımı ile transüderin balonu 30-50 cc serum fizyolojik ile hava kabarcığı kalmayacak şekilde doldurulur. İnceleme sol lateral sims pozisyonunda rektal enema ile barsak temizliği yapılmış halde yapılır. İnceleme öncesi hastaya mutlaka rektal tuşe yapılmalıdır.Aşağıda bizim kullandığımız aletin resimleri ve incelemenin şematik görüntüsü bulunmaktadır (Resim 3-4-5-6-7). RESİM 3 RESİM 4 RESİM 5 RESİM 6 RESİM 7 Rektal duvar etrafı perirektal yağ dokusu tarafından sarılan 5 tabakadan oluşmaktadır. Ultrasonda rektal duvar 2-3 mm kalınlığında ve 5 tabakadan görüntülenir. Deneysel ve klinik çalışma yaparak 5 tabakanın da görüntülenebilir olduğunu gösterilmiştir. Bu 5 tabaka her hastada ve her seviyede görüntülenmeyebilir. İyi görüntüleme probun rektum lümeninin tam ortalamasıyla ve transüder balonunun ideal distansiyonu yaparak duvar ile akustik kontağın sağlanmasıyla elde edilir. 5 tabaka sırasıyla şu anatomik katmanları simgeler; 1. Mucosa ile su dolu balonun arasındaki hiperekoik arayüzey 2. Hipoekoik derin mukoza ( Lamina propria ve muskülaris mukoza) 3. Hiperekoik submukoza 4. Hipoekoik muskülaris propria 5. Hiperekoik perirektal yağ dokusu Bu tabakalar göze alındığında ilk 3 tabakada sınırlı tümör uT1, 4. tabakada sınırlı tümör uT2, 5. tabakada sınırlı tümör uT3 olarak değerlendirilir. Tümör çevre dokulara (vagen, prostat...) invaze ise uT4 olarak değerlendirilir.Aşağıda tabakaların şematik görünümü ve ERUS görüntüleri bulunmaktadır Mukozal yüzey Mukoza, muskülaris mukoza Submukoza Muskülaris propriya Perirektal yağlı tabaka Mukozal yüzey Mukoza, muskülaris mukoza Submukoza Muskülaris propriya Perirektal yağlı doku TEDAVİ Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Sağlık Enstitüsünün dünya üzerinde kabul gören resmi yayınlarına göre rektum kanserinin evrelere göre yapılan klasik uygulamalar belirlenmiştir. Ancak özellikle radyoterapi (RT) ve kemoterapi (KT) tedavilerinde dünyanın farklı bölgelerinde farklı birleşimler, dozlar ve zamanlamalar kullanıldığı için kesinlik içermemektedir. Evre 0 rektum kanseri mukozada sınırlı kalır. Yüzeyel yapısı nedeniyle polipektomi gibi sınırlı girişimler yeterli olur. Geniş tümörler için transanal, transsakral rezeksiyonlar gerekir. Beş yıllık sağ kalım % 100’dür. Evre I rektum kanseri (T1-2NOMO) (Dukes A veya Astler-Coller A ve B1 ). Uygun olgularda low anterior rezeksiyon, sfinkteri tutan olgularda miles uygulanır. Küçük, polipoid, iyi differansiye, anal vergeden 8-10 cm uzaklıkta yerleşmiş ve ERUS ile iyi evrelenmiş T1 tümörler lokal eksizyonla tedavi edilebilir. Eksizyon sınırları tümörden arınmış olmalıdır. T1 olgularda lenf bezi metastazı olasılığı çok düşük olduğu için ek cerrahi tedavi gerekmez. T2 tümörlerde lenf bezi yayılımı yüksek olduğu için hastaya standart radikal cerrahi önerilir. ERUS ile T2 olarak evrelenmiş distal yerleşimli olgularda mezorektumun distal rektumda kalınlığı belirgin derecede azaldığı için lokal nüksü önlemek ve sürviyi arttırmak için ameliyat öncesi RT veya kemoradyoterapi ve takiben cerrahi uygulanabilir. Evre II (T3-4 NOMO) ( Dukes B, Astler-Coller B2) ve evre III (T1-2-3-4 N 1-2 M0) ( Dukes C, Astler-Coller C1-C2) rektum kanserlerinde low anterior rezeksiyon ya da abdominoperineal rezeksiyon gibi radikal cerrahi girişimler gereklidir. Low anterior rezeksiyon ve koloanal anastomozlarda koruyucu ostomiler tercih edilmelidir. Tümör etraf organlara invaze olduğu durumlarda en-blok rezeksiyon önerilir.( Resim-8). Tümör üst 1/3 rektumda lokalize ise ERUS ile T2 ve T3 olarak bulunan tümörlerde radikal cerrahi girişimler ve ameliyat sonrası kemoterapi uygulanır. Tümor orta 1/3 rektumda lokalize ise uT2 tümörlerde radikal cerrahi uygulanır. Son yayınlarda ERUS’la uT3 saptanan tümörlere pelvik faz MRI ile mesorektal fasyaya olan uzaklığa bakılır, 5mm’den fazla ise cerrahi tedavi ve takiben kemoterapi uygulanır. Mezorektal fasyaya olan uzaklığı 5 mm’den az olan uT3 tümörleri ameliyat öncesi lokal nüksü azaltmak ve sürviyi uzatmak için RT veya kemoradyoterapi uygulanır. Tümör alt 1/3 rektumda yerleşimli ise uT2 ve uT3 tümörlere ameliyat öncesi RT veya kemoradyoterapi yapılır. uT4 tümörlere lokalizasyona bakılmaksızın ameliyat öncesi RT veya kemoradyoterapi yapılmalıdır.Ameliyat öncesi RT ve KT’nin diğer iki avantajı, adjuvan tedavi toksisitesinin azaltılması, sfinkterlerin korunması olasılığının artmasıdır. Evre II tümörlerde % 60-75, evre III tümörlerde de %35-45 beş yıllık sağ kalım beklentisi vardır. Evre IV ( TXNXM1) rektal kanserler uzak metastazlı olgulardır. Tıkanıklıkla seyreden olgularda saptırıcı stomalar, metastatik hastalıkta (KC, AC, overler) lokal metastazektomiler önerilir. Sağkalım oranı %5-20’dir. RESİM 8: T4N0M0, uterus ile birlikte en-blok rezeksiyon PATOLOJİ Makroskopik Özellikler: Santralinde ülserasyon olan iyi sınırlı kitle şeklindedir. Karsinom ile normal barsak duvarı arasındaki sınır oldukça belirgin olup bu makroskopik görünüm mikroskopik bulgular ile de uyum içindedir. Enine kesitlerde grimsi beyaz dokunun barsak duvarının yerini aldığı görülür. Müsinöz tümörlerin jelatinöz ve parlak görünümü olup mukus duvar tabakalarının arasına girebilir. Gross inspeksiyonda önemli olan tümörün duvara sınırlı olup olmadığını ve perikolik dokular ile ilişkisini belirleyebilmektir. Gros venöz invazyon ve tümör odağı dışında başka bir odak varlığını da araştırmak gereklidir (Resim 9). RESİM-9 EVRELEME Rektum kanserinin ameliyat öncesi evrelenmesi son zamanlarda yeni anlam ve önemler üstlenmektedir. Rektal kanserin sınıflandırılması için 1932’den başlayarak çeşitli sınıflamalar kullanılmıştır. ( Tablo 1-2-3) AJCC ( The American Joint Committee on Cancer ) ve UICC ( Union International Contre le Cancer ) bütün anatomik katlar için evrensel bir evreleme geliştirmişlerdir. TNM evrelemesi invazyon derinliğini, metastazik lenf nodlarının sayı ve yerini ve uzak metastaz varlığı veya yokluğunu vurgular.( Şekil 1). A: Kanser rektal duvarla sınırlı. Lenf tutulumu yok B: Kanser perirektal dokulara geçmiş. Lenf tutulumu yok C: Lenf tutulumu var Tablo 1: Duke’s sınıflaması A: Mukozayla sınırlı B1: Muskülaris mukozaya invaze fakat aşmamış B2: Muskülaris mukozayı aşmış C1: Rektal duvarla sınırlı, lenf nodu metastazı var C2: Rektal duvarı aşmış, lenf nodu metastazı var Tablo 2: Astler ve Coller ( Modifiye Duke’s sınıflaması ) ŞEKİL-1 Primer Tümör ( T ) Tx: Primer tümör saptanmamış. To: Primer tümöre ait görüntü yok T1 : Tümör submukozayı istila etmiş T2 : Tümör muskülaris mukozayı istila etmiş T3 : Tümör perirektal yağlı alanla ilişkili T4 : Tümör visseral peritonu yırtmış ve çevre organlarla ilişkili Lenf Nodları ( N ) Nx: Lenf nodu saptanmamış No: Lenf nodu yok N1: 1-3 perikolik veya perirektal lenf nodu N2: 4 veya daha fazla lenf nodu Uzak metastaz ( M ) Mx: Uzak metastaz varlığı tespit edilelememiş Mo: Uzak metastaz yok M1 : Uzak metastaz var Tablo 3 ( AJCC ve UICC TNM sınıflaması) ERUS rektal kanserin ameliyat öncesi evrelemesinde etkili bir tanı aracıdır. İki önemli prognostik faktör olan, tümör derinliği ve lenf nodlarını saptamada yararlıdır. Ameliyat seçimini ve uygulanacak tedavi modalitesinin belirlenmesinde rol oynar. Ayrıca ameliyat hastaların ameliyat sonrası takiplerinde lokal nüksü erken olarak saptamada kullanılabilir. Rektum tümörünün ultrasonografik evrelemesi, bütün rektal tabakalar görülebildiğinden, TNM evrelemesine uygun olarak belirlenmiştir. ( Tablo 4) (28). uT1: Tümör submukoza ile sınırlı uT2: Tümör muskülaris mukozayı istila etmiş, fakat aşmamış. uT3: Tümör perirektal yağ dokusu ile ilişkili uT4: Tümör etraf dokulara invaze uNo: Lenf nodu tutulumu yok uN1: Lenf nodu tutulumu var Tablo 4: Ultrasonografik evreleme ( u harfi ön ek olarak kullanılmalıdır) GEREÇ VE YÖNTEM Aralık 2001- aralık 2004 tarihleri arasında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1.Genel Cerrahi Kliniğinde biyopsi ile rektum kanseri teşhisi konmuş 40 hastaya ameliyat öncesi endorektal ultrasonografi (ERUS) yapılmıştır. Hasta seçiminde tıkayıcı olmayan hastalara bağlı kalındı. Hastalara ERUS incelemesi için B-K Falcon 2101 marka ultrason cihazı ile Tip 1850 marka endokonik marka prob kullanılarak 5,7,10 mHz’lik frekanslarla çalışıldı. İncelemeler 360 derecelik görüş açısına sahip, havası alınmış ve su ile doldurulmuş balonla kaplı problarla Özel Baykent Tıp Merkezinde tek kişi tarafından yapıldı. Hastalara işlemden önce lavman uygulandı ve incelemeler sims pozisyonunda yapıldı. Rektum duvarı ERUS’ta 5 tabaka halinde izlendi. Bunların şematik görünümü genel bilgiler bölümünde gösterilmişti.ERUS bulguları TN kriterlerine göre evrelendirilip histopatolojik evrelerle karşılaştırıldı. Histopatolojik inceleme Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji kliniğinde yapıldı. BULGULAR Çalışma kapsamında yer alan 40 olgunun tanı konulduğunda yaşları 23-83 arasında değişmekteydi.Yaş ortalaması 61 idi. 28 hasta erkek 12 hasta kadındı. Hastalar ortalama on gün içersinde ameliyat olmuşlardır. Tümör yerleşimi anal verjden itibaren 1- 10 cm hizasında idi. Çalışma kapsamına alınan tüm olgular opere edildi. Tablo 4’de tüm hastaların bulguları gösterilmiştir. Vaka 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 Cm 5 6 10 10 5 2 8 8 8 2 3 2 8 3 3 1 7 8 5 1 5 6 7 5 10 8 6 8 7 6 5 5 5 10 5 4 4 3.5 6 5 Yaş 67 57 62 40 64 70 80 58 64 54 38 72 48 23 62 54 72 50 64 47 73 50 55 70 76 67 73 61 64 83 65 35 78 82 55 67 76 62 63 66 Cins E E K E E E E K K E E E K E K E E E E E K E K E E E K E K E E E K K E E K E K E Erus T4 T3 T3 T3 T4 T3 T4 T3 T2 T3 T4 T2 T3 T4 T1 T3 T3 T3 T4 T4 T3 T2 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 T3 Pat. Malign melanom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Müsinöz adenkarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Malign melanom Taşlı yüzük hücreli karsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Müsinöz adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Adenokarsinom Pat. Evre T3 T3 T3 T2 T4 T3 T2 T3 T2 T2 T4 T3 T3 T3 T2 T4 T3 T3 T4 T4 T3 T2 T3 T3 T2 T3 T2 T3 T2 T3 T3 T4 T3 T3 T3 T3 T2 T3 T3 T3 Tablo 4 Çalışmamızda ERUS’a göre T1 evre’deki hasta sayısı 1( % 2.5), T2 evredeki hasta sayısı 9 (% 22.5), T3 evredeki hasta sayısı 24 (%60), T4 evredeki hasta sayısı 6 (%15) olarak saptanmıştır (Şekil – 2). 100 80 60 40 20 0 uT1 uT2 uT3 uT4 Şekil - 2 Çalışmamızda patolojik sonuçları ERUS sonuçları ile karşılaştıracak olursak; --- pT1 evresinde hastamız bulunmamaktadır. --- pT2 evresinde doğru evrelendirilen hasta sayısı 2, düşük evreleme 1, yüksek evreleme 7 olup, 1 hasta uT4, 6 hasta uT3 olarak bulunmuştur. --- pT3 evresinde doğru evrelendirilen hasta sayısı 21, yüksek evreleme 2, düşük evreleme 1 olarak bulunmuş olup, düşük evreleme uT2 olarak bulunmuştur. --- pT4 evresinde doğru evrelendirilen hasta sayısı 4, düşük evreleme 2 olarak olup 2 hasta da uT3 olarak bulunmuştur. Şekil 3 ve Şekil 4’deki grafiklerde sonuçların karşılaştırılması ve doğru ve yanlış evreleremeler yüksek evreleme- “yüksek”, düşük evreleme-“düşük” olarak grafik ile gösterilmektedir. 40 35 30 25 Doğru 20 Yüksek 15 Düşük 10 5 0 pT1 pT2 pT3 pT4 40 35 30 25 uT1 20 uT2 15 uT3 10 uT4 5 0 pT1 pT2 pT3 pT4 Şekil 2-3 Çalışmamızda 40 olgudan 27’sinde doğru evreleme yapılmıştır. Doğruluk oranı %67.5 olarak saptanmıştır. Toplam 13 vakada yanlış değerlendirilme yapılmıştır. ( % 32.5 ). Yüksek evreleme 9 vakada ( % 22.5 ), düşük evreleme 4 vakada ( % 10) yapılmıştır. Aşağıdaki resimlerde olgularımızın ERUS ve patolojik piyes görüntüleri bulunmaktadır. uT1/ pT2 OLGU 1: Villöz adenom zemininde adenokarsinom gelişen hasta. ERUS ile hasta uT1 olarak değerlendirildi. Patolojik olarak tümörün müsküler tabakaya invaze olduğu saptandı ve pT2 olarak değerlendirildi. uT3/pT3 OLGU 2: uT3 ve pT3 olarak bulunan hasta. ERUS görüntüsünde ok ile gösterilen bölümde malign lenfadenopati görüntüsü mevcut. Aynı seviyeden yapılan kesitte makroskopik olarak lenf bezi görülmekte. uT3 / pT4 uT3/pT4 OLGU 3: Mezorektal faysa sınırı ERUS ile net olarak seçilememektedir. Yukarıdaki hastada tümörün mezorektuma invazyonu ultrasonografik olarak tespit edilmiş olup mezorektal fasyaya invazyonu gösterilememiştir. Patolojik olarak tümör pT4 olarak rapor edilmiştir. uT4 / pT2 uT4/pT2 OLGU 4: Bu hastada da mezorektum fasyasının sınırı tam net olarak seçilemediğinden ERUS’ta tümör mezorektumu aşmış olarak görülmüş olup uT4 olarak değerlendirilmiştir. Fakat makroskopik olarak da görüldüğü gibi tümör mezorektuma invaze değildir ve pT2 olarak bulunmuştur. uT3/pT4 OLGU 5: Tümör mezorektumu bütünüyle doldurmuş olup mezorektal fasyaya invazyonu mevcuttur. ERUS ile T3 olarak tespit edilen tümör pT4 olarak rapor edilmiştir. uT3/pT2 OLGU 6: Peritümöral inflamasyona bağlı olarak ERUS’ta mezorektuma invaze gibi görülen tümör uT3 olarak değerlendirilmiş, fakat piyesin yapılan patolojik incelemesi sonucu olarak pT2 bulunmuştur. uT3/pT3 Pre-op radyoterapi mevcut OLGU 7: Neo-adjuvan radyoterapi yapılan hastanın ERUS bulgusu ve patoloji sonucu uyumlu olarak bulnmuş ve uT3 ve pT3 gelmiştir. Lenf nodlarını değerlendirilmek için 39 hastaya bakılmıştır. ( uT4 ve pT4 olarak de ğerlendirilen bir hastada frozen pelvis olduğundan dolayı rezeksiyon yapılamamıştır). 39 hastanın 15’inde ERUS ile 5 mm üzerinde malign olduğu düşünülen lenf nodu saptanmıştır, bu hastaların 9’unda ( % 60 ) patolojik olarak malign lap. görülmüş. 39 hastanın 24’ünde ERUS ile malign lenf nodu görülememiş, bu hastların 9’unda (% 37.5 ) patolojik olarak malign lenfadenopati görülmüş. Toplam doğruluk oranı % 61.4 olarak saptanmıştır. Şekil 4’de lenf nodu tutulumlarının ERUS ve patoloji bulguları ile karşılaştırılmasını görmektesiniz. 100% 90% 80% 70% 60% pN1 50% pN0 40% 30% 20% 10% 0% uN0 uN1 Şekil 4 TARTIŞMA Çalışmamızda yaş ortalaması 61’dir. Rektumun malign tümörlerinin % 95’i adenokarsinomdur. Çalışma kapsamında yer alan 40 hastadan 2 tanesi malign melanom, 1 hasta villöz polip zemininden gelişen adenokarsinom ve geriye kalan 37 hasta adenokarsinomdur.( %95 ) Birçok çalışmada ERUS ile rektum tümörü invazyonu doğruluğu % 81-94 olarak bildirmiştir (27,58,1,25,21,33,49,34, 69,11,5,18,2,36,54,36,56). Üst evreleme ortalama % 10 olarak, alt evreleme ise ortalama % 5 olarak bildirilmiştir. Son yıllarda Minnesota Üniversitesinde yapılan bir çalışmada rektal duvar invazyonunu ameliyat öncesi ERUS ile belirlemede, doğruluk % 69, üst evreleme % 18, alt evreleme % 13 olarak bulunmuştur(18). Bizim çalışmamızda 40 olgudan 27’sinde doğru evreleme yapılmıştır. Doğruluk oranı % 67.5 olarak saptanmıştır. Yüksek evreleme 9 vakada ( % 22.5 ), düşük evreleme 4 vakada ( % 10 ) bulunmuştur. Rektum tümörlerinin ameliyat öncesi evrelenmesi için, ERUS kullanımında bir takım zorluklar bulunmaktadır. Temel olarak ultrasonografilerde yüksek olarak değerlendirme kişiye bağımlıdır ve bir öğrenme eğrisi bulunmaktadır. Bizim çalışmamızda tüm incelemeler aynı alet ile ve bir kişi tarafından yapılmıştır. 3 yıllık olan hasta takibimizde 13 adet yanlış evrelememiz bulunmaktadır. Bunların 9 tanesi ilk 2 yıl içinde, 4 tanesi ise son iki yıl içinde gerçekleşmiştir. Ayrıca alt evreleme yaptığımız 4 hasta ve bunların içinde olan patolojik T2 olduğu halde uT4 saptadığımız 1 hasta ilk 2 yıl içersinde yer almaktadır. Doğruluk oranlarımızı ilk 2 yıl olarak değerlendirdiğimizde oran % 65’e düşerken, son iki yıl olarak değerlendirdiğimizde % 71’e çıkmaktadır. Subjektif faktörlerin dışında, ERUS’un rektum lezyonlarını belirlemede doğruluğunu etkileyen klinik durumlar da bulunmaktadır(49,39,43). 1- Adenom ile sadece mukozayı tutmuş, çok erken evre kanseri ayırmakta güçlük yaşanabilir. Daha önce biopsi yapılmış adenom ve T1 lezyonların değerlendirilmesinde hata yapılabilir. Bu lezyonlar biopsi alımı sonrası alt evrelemeye sebep olabilirler. Bizim çalışmamızda patolojik olarak T1 tümör bulunmamaktadır. 2- Üst evrelemenin en sık sebebi tümör etrafında oluşan inflamatuar hücre birikimlerinin, desmoplastik değişikliklerin ve hipervaskülaritenin tümör taklidi yaparak ERUS’ta tümör invazyonu görüntüsüne yol açmasıdır. Bunun sebebi de tümör ekojenitesi ile inflamatuar infiltrat ve muskülaris mukoza ekojenitesinin aynı olmasıdır. Peritümöral inflamatuar değişiklikler özellikle biopsi alımı sonrası daha derin dokulara invazyon görüntüsü verir. Tümörün evresine göre de doğruluk oranları değişiklik göstermektedir. T2 tümörler en sıklıkla uT3 olarak yanlış evrelendirilir(52). Çok yakın tabakalar olan mukoza, submukoza ve muskülaris mukozada tümörler özellikle biopsi alımı sonrası tümör inflamasyonu sonucu perirektal yağlı dokuya invazyon görüntüsü verebilir. Bununla birlikte perirektal yağlı tabakaya invaze bir tümörde ( T3 ) inflamatuar değişikler tümörün evresini düşürmez. Aynı mantıkla uT4 saptanan bir tümör patolojik olarak T3 bulunabilir. Fakat alt evreleme ihtimali düşüktür. Bizim çalışmamızda pT2 evresinde olduğu halde uT3 olarak saptadığımız hasta sayısı 6, pT3 evresinde olduğu halde uT4 saptadığımız hasta sayısı 2 olarak bulunmuştur. 3- Tümör anal kanala çok yakın ise veya Houston valvlerine yapışık ise ERUS’la incelenmesi güç olabilir. Bizim çalışmamızda anal kanala çok yakın olan ve Miles operasyonu yaptığımız 2 hastada ERUS ile inceleme uT3 bulunmuş olup, patolojik olarak T4 gelmiştir. 4- Tıkayıcı tümörler ERUS ile değerlendirmede doğru sonuçlar elde edilmesine engel teşkil etmektedir. 5- Probun açılanması değerlendirmeyi yaparken çok önemlidir. 90º’lik açıda en doğru değerlendirme yapılır. 6- Daha önceden radyoterapi almış hastaların doğru değerlendirilmesinde güçlük yaşanabilir. Bizim çalışmamızda radyoterapi aldıktan sonra ERUS yapılan 2 hasta bulunmaktadır ve hastalar doğru evrelendirilmiştir ( Tablo 4’deki 11 ve 40 numaralı hastalar, aşağıdaki resimde ERUS ve patolojik piyes görüntüleri bulunmaktadır). Bugüne kadar yapılan birçok çalışmalarda ameliyat öncesi evrelemede rektal tuşe, ERUS, B.T., M.R.I. değerlendirilmeleri de karşılaştırılmıştır ( Tablo-5). (2,3,5,23,27,33,37,38,39,44,49,52,56,59,60,61,65,66,70,71). Bazı çalışmalar ERUS’un belirgin üstünlüğünü belirtmekle birlikte, bazıları da önemli bir fark bulamamışlardır. M.R.I ve B.T. etraf dokulara invazyonu, uzak metastazları, lateral pelvik bezleri, obturatuar lenf bezleri gibi rektuma uzak lenf bezlerinin tutulumunu göstermede avantajlıdır. Bununla birlikte her ikisinin de cerrah için çok önemli olan duvar invazyonun derinliğinin doğru olarak gösterilmesinde şu an eksikliği bulunmaktadır. Rektum kanserinin özellikle T evrelemesinde konvansiyonel MR tekniğine endorektal koil eklenmesiyle gerçekleştirilen Transrektal MR, ERUS ile aynı doğruluk oranlarına sahip olmasına rağmen, pahalı oluşu yaygın kullanılamamasının en önemli nedenidir. Yazar Romano Rifkin Holdsworth Waizer Beynon Goldman Akasu Waizer Herzog Thaler Stark Joosten Zerhouni Zagoria Kim Yıl 1985 1989 1988 1989 1989 1991 1990 1991 1993 1994 1995 1995 1996 1997 1999 Hasta 23 102 36 58 42 32 41 13 87 34 34 15 111 10 89 R.Tuşe ---% 83 % 62 -----% 68 ----- ERUS % 87 % 72 % 86 % 77 % 95 % 81 % 80 % 85 % 91 % 88 % 88 % 66 -% 70 % 81 BT % 83 % 53 % 94 % 66 % 71 % 52 % 46 -% 75 ---% 74 -% 65.2 MRI -------% 77 -% 82 % 66 % 66 % 58 % 80 % 81 Tablo-5 Bilindiği üzere mezorektuma invaze tümörler T3 olarak evrelendirilir. Son yıllarda yapılan çalışmalar mezorektuma tümörün ne kadar invaze olduğunun lokal nükse ve sürviye etkisi olduğunu düşündürmektedir (50). ERUS’ta mezorektal faysanın sınırları tam net olarak izlenememektedir. Tümör mesorektal fasyaya 1 mm’den daha az yakınlıkta ise T4 olarak değerlendirilmektedir. Bu bilgiler ışığında yüksek çözünürlüklü pelvik phase MRI bize T3 tümörün mezorektumun içine ne kadar invaze olduğunu gösterebilmektedir. Patoloji piyesleri ile karşılaştırıldığında anlamlı doğruluklar elde edilmiştir (35). Perirektal lenf bezi tutulumu, rektum kanserlerinde yaşamsal açıdan ve de lokal nüks açısından prognostik öneme sahiptir. Geniş hasta grupları ile çalışmalar gösteriyor ki lenf nodu metastazı hasta yaşamını büyük ölçüde azaltıyor. Lenfatik yayılım ile lokal tümör invazyon derecesi, tümör histolojisi ile damar invazyonu arasında yakın bir ilişki vardır. Dahası lenf bezi sayısındaki artma sağkalımı azaltmaktadır (42) . Perirektal alanda ERUS ile saptanan lenf bezi boyutu 5 mm’den fazla ve ovalden çok yuvarlak bir şekil almış ise metastaz açısından anlamlıdır(42). Bizde çalışmamızda 5 mm’den fazla boyuta sahip lenf bezlerini değerlendirdik. Lenf bezleri metastazları iyi sınırlı olup hipoekojen görünümdedir. Ancak yine de hipoekojen lenf bezlerinde nonspesifik inflamasyon yüzde yüz ayırt edilemez (5,6,8,9,10,12,13,14,16,19,21,29,30) B.T.’de 1 cm ve üstündeki lenf bezleri saptanabilmektedir (12,31). M.R., B.T.’ye göre lenf bezi saptamada daha az hassas ancak daha spesifiktir. Lenf bezlerinin değerlendirilmesindeki sorun yanlış pozitifliktir. Yanlış pozitif olmasının sebebi mezorektumdaki lenf bezlerinin boyutları ile ilgili farktan açıklanabilir, çünkü geniş reaktif lenf bezlerin ERUS’taki görüntüsü malign lenf bezleri ile karışabilmektedir. Bu gibi şüpheli durumlarda ultrason eşliğinde biopsi önerenler bulunmaktadır (5). Ayrıca unutmamak gerekir ki normal boyutlardaki lenf bezlerinde dahi mikroskopik invazyon görülebilir. ERUS ile lenf bezlerindeki mikrometastazları göstermek için yüksek frekanslı (10mHz) propların kullanılması önerilir. Bizim çalışmamızda lenf nodu değerlendirmesi 10 mHz’de yapılmıştır. Çalışmamızdaki 39 hastanın 15’inde ERUS ile 5 mm üzerinde malign olduğu düşünülen lenf bezi saptanmıştır. Bu hastaların 9’unda ( % 60 ) patolojik olarak malign lenfadenopati görülmüştür. 39 hastanın 24’ünde ERUS ile malign lenf bezi görülememiş, bu hastaların 9’unda ( % 37.5 ) patolojik olarak malign lenfadenopati saptanmıştır. Toplam doğruluk oranı % 61.4 olarak bulunmuştur. Aşağıdaki tablo 6 ve 7’de çalışmamız ve literatürdeki oranlar gösterilmektedir. (2,15,17,18,21,27,30,33,36,38,45,48,49,51,55,56,58) No N1 Doğruluk uNo 15 9 % 66 uN1 6 9 % 60 Toplam 22 18 % 61.5 Tablo - 6 Tablo-7 Hasta Sensitivite Spesivite P.Prediktif N.Prediktif 39 % 42 % 50 Değer % 64 Değer % 69 Yazar Sensivite Spesifite Doğruluk Pozitif Negatif Prediktif değer prediktif değer Hildebrandt Herzog Sentovich Fleshman Orrom Glaser Holdsworth Milsom Saitoh Rifkin Garcia-Aguilar Akasu Jochem Frascio Kim Napoleon Santoro 72% 89.2% 100% 88% 78% 57% 81% 82% 67% 33% 100% 90% 74% 53.3% 75% 70% 83% 73.4% 100% 90% 80% 64% 80% 73% 91% 64% 60% 66% 73% 75% 92% 79% 78% 80.2% 88% 79% 61% 70% 64% 65% 72% 75% 63.5% 85% 74% _ 71.2% 37-5% 76% 50% 74% 52% 26% 47% 70.6% 86% 72% Tablo-8 90.4% 73% 100% 82% 70% 86% 68% 100% 95% 58.8% 85% 84% SONUÇ Rektum ve perirektal alan benign ve malign birçok hastalığın olduğu bir bölgedir. ERUS bütün rektumun direkt ve tekrar edilebilen incelenmesini sağlayan tanı yöntemidir. Günümüzde rektum kanserinin cerrahi tedavisinde, dünyanın farklı bölgelerinde kemoterapi ve radyoterapi dozlarında ve zamanlamalarında farklılık içermesine rağmen, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Sağlık Enstitüsünce evrelere göre yapılan klasik uygulamalar yayınlamıştır. Bu uygulamalarda rektum kanseri tedavisi evrelere değişiklik göstermekte, radikal sfinkter koruyucu ameliyatlar, lokal eksizyonlar tümörün invazyon derecesine ve lenf bezi gelişiminin belirlenmesine bağlanmıştır. Son yıllarda deneyimin artması ile ERUS rektum tümörlerinin ameliyat öncesi evrelemesinde gittikçe artan sıklıkta kullanılmaya başlamıştır. Yapılan çalışmalarla B.T. ve konvansiyonel pelvik MR incelemelerinden daha iyi sonuçlar alındığı gösterilmiştir. Endorektal Coil ve pelvik phase MRI ile aynı doğruluk oranlarına sahip olması ile birlikte, ucuz oluşu, hastaya rahatsızlık vermemesi, uygulanmasının kolay oluşu üstünlükleridir. Çalışmamızda biyopsi ile tanısı konmuş rektum kanserlerinin ameliyat öncesi evrelemesinde ERUS’un rolünü tartıştık. ERUS’un tıkayıcı tümörde proksimale geçememesi, alt evrelemeye yol açabilmesi, lenf bezi değerlendirmesinde doğruluğun çok yüksek olmaması ve bu sebeple alt evrelemeye yol açması, tümör inflamasyonu hipoekoik belirti yaptığından özellikle T2 tümörde üst evrelemeye neden olması yetersizlikleridir. Tedavide en önemli faktör olan tümörün perirektal alana invazyonu değerlendirildiğinde doğruluk oranı deneyimle birlikte artmaktadır ve günümüzde kullanılan değerlendirme modaliteleri kıyaslığında en uygun tanı aracı olduğunu düşünmekteyiz. ÖZET Bu çalışmada aralık 2001 – aralık 2004 tarihleri arasında kliniğimizde ameliyat edilen 40 rektum tümörlü hastada TNM sınıflamasına göre ERUS ile ameliyat öncesi evreleme prospektif olarak incelenmiştir. ERUS rektum tümörlerinde tedavi modalitesini belirleyen en önemli faktör olan tümörün invazyon derecesini belirlemede ve lenf nodu tutulumunu saptamada B.T. ve M.R.I. gibi pahalı yöntemlere gerek kalmadan yüksek doğruluk oranları ile değerli bir yöntem olduğunu göstermiştir. Sonuç olarak özellikle kanserin duvar invazyonunu göstermesi ve perirektal lenf bezlerinin tanınması açısından ERUS güvenilir, hızlı ve maliyeti düşük bir yöntemdir. KAYNAKLAR 1. Anderson BO, Hann LE, Enker WE, Dershaw DD, Guillem JG, Cohen AM. Transrectal ultrasonography and operative selection for early carcinoma of the rectum. J Am Coll Surg 1994:179:513-7 2. Akasu T, Sunouchi K, Sawada T, Tsioulias GJ, Muto T, Morioka Y. Preoperative staging of rectal carcinoma: prospective comparison of transrectal ultrasonography and computed tomography. Gastroenterology 1990:98:268 3. Baykan A., Yıldırım S.,Öner M.: Türkiye klinikleri kolorektal kanser özel sayısı, 9;1,46-53 4. Bernick PE, Wong WD. Staging: What makes sense? Can The pathologist help? Surg. Oncol. Clin. N Am. 2000; 9: 703-20 5. Beynon J, Mortensen NJ, Foy DM, Channer JL, Virjee J, Goddard P. Preoperative assessment of local invasion in rectal cancer: digital examination, endoluminal sonography or computed tomography Br J Surg 1986:73:1015-7 6. Beynon J.: An evaluation of the role of rectal endosonography in rectal cancer. Ann of Royal Coll. of Surgions of England 1989; 71:131-136. 7. BARTRAM C, BROWN G., "Endorectal Ultrasound and Magnetic Resonance: Imaging in Rectal Cancer Staging", Gastroenterology Clinics of North AmericaVol. 31: 2002; 827-839. 8. Boscaini., M., Montori, A.: Transrectal ultrasonography interpretation of normal intestinal wall structure for the preoperative staging of rectal Cancer Scand. J. Gastroenterol 1986;21 (Suppl 123):87. 9. Butch RJ, Staging rectal cancer by MR and CT. AJR,1986;146:1155-1160 Carroll, B.A., : U.S. of the gastrointestinal tract Radiology 1989; 172:605-608. 10. Carroll, B.A., : U.S. of the gastrointestinal tract Radiology 1989; 172:605-608. 11. Dershaw DD, Enker WE, Cohen AM, Sigurdson ER. Transrectal ultrasonography of rectal carcinoma. Cancer 1990:66:2336-40 12. Dixon, K.A., Fry. K., Morson, Y.A.: Preoperative computed tomography of carcinoma of the rectum. Br. J. Radiol. 1988;54:655-675. 13. Eduard, E., Lange, M.R.: Preoperative Staging of Rectal Carcinoma with MR imaging Surgical and histopathologic Correlation. Abdominal and Gastrointestinal Radiology. Radiology 1990; 176:623-628. 14. Erbengi T.: Histoloji 2.Baski Gunes Kitabevi, Ankara, 1990;96:98. 15. Fleshman JW,Myerson RJ, Fry RD, Kodner IJ. Accuracy of transrectal ultrasound in predicting pathologic stages of rectal cancer before and after preoperative radiation therapy. Dis Colon Rectum 1992535:823-9. 16. Frans, Jan J., Hulswans M.D., Lisbeth, M.H., Mathus M.D.:Colorectal adenomas. Inflamenatory Changes that Simulate Malignancy after Laser coagulation-Radiology 1993; 187:367-371. 17. Frascio F, Giacosa A. Role of endoscopy in staging colorectal cancer. Semin Surg Oncol 2001520:82-5 18. Garcia-Aguilar J, Pollack J, Lee S-H, Hernandez de Anda E, Mellgren A, Wong WD, Finne CO,Rothenberger DA, Madoff RD. Accuracy of endorectal ultrasonography in preoperative staging of rectal tumors. Dis Colon Rectum 2002:45:10-5 19. Gernot F., Fel, M.D., Hildebrant, M.D.: New Diagnostic imaging in Rectal C a n c e r : E n d o s o n o g r a p h y a n d i m m u n o s c i n t i g r a p h y , w o r l d J . , Surg. 1992; 16:841-847. 20. GORDON P.H., NIVATVONGS S., "Neoplasms of The Colon, Rectum and Anus", Quality Medical Publishing, 2000; 204-207. 21. Glaser F, Schlag P, Herfarth C. Endorectal ultrasonography for the assessment of invasion of rectal tumor and lymph node involvement. Br J Surg 1990:77:883-7. 22. Gibbs P, Chao MW, Tjandra JJ. Optimizing the outcome for patients with rectal cancer. DCR 2003;46: 389402. 23. GORE Richard M., "The Radiologic Clinics of North America Vol. 35 No. 2", 1997; 404-405. 24. GUINET C, BUY J.N., GHOSSAIN M.A., SEZEUR A., MALLET A., BIGOT J.M., et al, "Comparison of Magnetic Resonance Imaging and Computed Tomography In the Preoperative Staing of Rectal Cancer", Arch. Surg. Vol. 125: 1990;385-388. 25. Harnsberger JR, Charvat P, Longo WE, Vernava AM,Salimi Z, Arends T, Daniel G. The role of intrarectal ultrasound in staging of rectal cancer and detection of extrarectal pathology. Am Surg 1994:60:571-6. 26. HERIOT A.G., GRUNDY A., KUMAR D., "Preoperative Staging of Rectal Carcinoma", British Journal of Surgery No:86, 1999; 17-28 27. Herzog U, von Flue M, Tondelli P, Schuppisser JP. How accurate is endorectal ultrasound in the preoperative staging of rectal cancer? Dis Colon Rectum 1993:36:127-34 28. Hildebrant U., Feifel G. Preoperaitve staging of rectal cancer by intrarectal ultrasound. DCR:1985;28:42-6 29. Hildebrant, V., Beynon J., Feitel. G., Mortensen NJ..Endorectal Sonography In: Feifel G., Hildebrant U., Mortensen NJ, eds. Endosonography in gastroenterelogy, gynecology and urology. Berlin, Germany: Springer-Vermag. 1990;81-130. 30. Hildebrandt, U., Klein T., Feifel, G., Schwarz, H.P.: Endosonography of pararectal lymph nodes, invitro and invivo evaluation Dis. Colon Rectum 1990,33-863. 31. Hodgemen, C.G., Mac Carty, RI., Wolff, B.G. et all. Preoperarive staging of rectal Carcinoma by CT and 0,15 T MRI. Dis Colon Rectum 1986; 29:446-450. 32. Hodgman CG, Preoperative sataging of rectal carcinoma by computed tomography and 0.15 magnetic resonance imaging. DCR. 1986;29:446-450 33. HOLDSWORTH P.J. JOHNSTON D., CHALMERS A.G., CHENNELLS P. DIXON M.F., FINAN P.J., et al, "Endoluminal Ultrasound and Computed Tomography In The Staging of Rectal Cancer", British Journal of Surgery No:85, 1988; 1019-1022. 34. Hulsmans FJ, Castelijns JA, Reeders JW, Tytgat GN.Review of artifacts associated with transrectal ultra­ sound: understanding, recognition and prevention of misinterpretation. J Clin Ultrasound 1995:23:483-94. 35. I.R. Daniels and … MERCURY Study Group. Pelican Cancer Foundation, U.K. High spatial resolution MRI predicts tumour spread in patients with rectal cancer- results from Mercury Study. 36. Jochem RJ, Reading CC, Dozois RR, Carpenter HA, Wolff BG, Charboneau JW. Endorectal ultrasonograpic staging of rectal carcinoma. Mayo Clin Proc 1990:65:1571-7 37. Joosten FB, Jansen JB, Joosten HJ, Rosenbusch G. Staging of rectal carcinoma using MR double surface coil, MR endorectal coil and intrarectal ultrasound: correlation with histopathologic findings. J Comput Assist Tomogr 1995519:752-8. 38. Kim HJ, Wong WD. Role of endorectal ultrasound in the conservative management of rectal cancers. Semin Surg Oncol 2000:19:358-66 39. Kruskal JB, Sentovich SM, Kane RA. Staging of rectal cancer after polypectomy: usefulness of endorectal US. Radiology 1999:211:31-5. 40. LANGHOLZ E., MUNKHOLM P., BINDER V., "Colorectal Cancer Risk and Mortality In Patients with Ulcerative Colitis", Gastroenterology Vol. 103: 1992;1444-1451 41. Longo WE, Johnson FE. The preoperative assessment and postoperative surveillance of patients with colon and rectal cancer. Surg. Clin. N. Am 2002; 82: 1091-108 42. Matthew D., Rifkin MD,: Staging of rectal Carcinoma: Prospective comparison of Endorectal US and CT. Radiology, 1989; 170:319-322. 43. Mackay Sg,Pager CK, Joseph D, Stewart PJ, Solomon MJ. Assesment of accuracy of transrectal ultrasonography in anorectal neoplasia. Br. J. Surg 2003; 90: 346-50 44. Mier AG, Barton PP, Heuhold NR, Herbst F, Teleky BK, Lechner GL. Peritumor tissue reaction at ERUS as a possible cause of overstaging in rectal cancer:Histopathologic correlation. Radiology 19975203:785-9 45. Milsom JW, Czyrko C, Hull TL, Strong SA, Fazio VW Preoperative biopsy of pararectal lymph nodes in rectal cancer using endoluminal ultrasonography. DisColon Rectum 1994547:364-8 46. MORRIS P. J., MALT R. A., "Oxford Textbook of Surgery Vol. I", Oxford University Press, 1994; 1060-1072 47. Northover JMA. Staging and management of colorectal cancer. World J. Surg. 1997;21: 672-7 48. Napoleon B, Pujol B, Berger F, Valette PJ, Gerard JP, Souquet JC. Accuracy of endosonography in the staging of rectal cancer treated by radiotherapy. Br J Surg 1991 578:785-8 49. Orrom WJ, Wong WD, Rothenberger DA, Jensen LL, Goldberg SM. Endorectal ultrasound in the preoperative staging of rectal tumors. A learning experience. Dis Colon Rectum 1990:33:654-9 50. Quırke ve Durday Lancet ,2:996,1986 51. Rifkin MD, Ehrlich SM, Marks G. Staging of rectal carcinoma: prospective comparison of endorectal US and CT. Radiology 19895170:319-22 52. Romano G, de Rosa P, Vallone G, Rotondo A, Grassi R, Santangelo ML. Intrarectal ultrasound and computed tomography in the pre- and postoperative assessment of patients cancer. Br J Surg with rectal 1985; 727-9 53. Ruo L., Guillem JG. Major 20th-century advancements in management of rectal cancer. DCR 1999;42: 563-78 54. Sailer M, Leppert R, Bussen D, Fuchs KH, Thiede A. Influence of tumor position on accuracy of endorectal ultrasound staging. Dis Colon Rectum 1997:40:1180-6 55. Saitoh N, Okui K, Sarashina H, Suzuki M, Arai T, Nunomura M. Evaluation of ecographic diagnosis of rectal cancer using intrarectal ultrasonic examination. Dis Colon Rectum 1986 529:234-42 56. Santoro GA, Pastore C, Barban M, Di Falco G. Role of endorectal ultrasound in the management of rectal cancers. Hepato-Gastroenterology 2001548 (SI):CXIX 57. SAYEK L, "Temel Cerrahi Cilt 1", 2. Baski, 1996; 1169-1178 58. Sentovich S, Blatchford G, falk P, Thorson A, Christensen M. Transrectal ultrasound of rectal tumors. Am J Surg 1993:166:638-41 59. Starck M, Bohe M, Fork FT, Lindstrom C, Sjoberg S. Endoluminal ultrasound and low-field magnetic resonance imaging are superior to clinical examination in the preoperative staging of rectal cancer. Eur J Surg 19955161:841-5 60. Stoker J, Rociu E, Wiersma TG, et al. Imaging of anorectal disease. Br. J. Surg.1999;87: 10-27 61. Thaler W, Watzka S, Martin F, Guardia GL, Psenner K, Bonatti G, Fichtel G, Egarter-Vigl E, Marzoli GP.Preoperative staging of rectal cancer by endoluminal ultrasound vs. magnetic resonance imaging, preliminary results of a prospective comparative study. Dis Colon Rectum 1994537:1189-93 62. THOENI R., "Colorectal Cancer: Radiologic Staging", Radiology Clinics of North America Vol. 35: 1997; 457-485 63. THOMPSON W.M., HALVORSEN R.A., FOSTER W.L. Jr., ROBERTS L,GIBBONS R., "Preoperative and Postoperative CT Staging of Rectosigmoid Carcinoma", AJR Vol. 146: 1986; 703-710 64. TUNCEL E., "Klinik Radyoloji", Gunes & Nobel, 1. Baski, 1994; 267-272 65. Wazier A, Zitron S, Ben-Baruch D, Baniel J, Wolloch Y, Dintsman M. Comparative study for preoperative staging of rectal cancer. Dis Colon Rectum 1989532:53-6 66. Waizer A, Powsner E, Russo I, Hadar S, Cytron S, Lombrozo R, Wolloch Y, Antebi E. Prospective comparative study of magnetic resonance imaging versus transrectal ultrasound for preoperative staging and follow-up of rectal cancer: preliminary report. Dis Colon Rectum 1991534:1068-72 67. WINCHESTER D. P., JONES R.S., MURPHY G.P. , "Cancer Surgery for General Surgeon", Lippincott Williams & Wilkins, 1999; 235-236 68. Vogl TJ, Rectal tumor stage: Correlation of endorectal MR imaging and pathologic findings. Radiology. 1994;190:709-714 69. Yamashita Y, Machi J, Shirouzu K, Morotomi T, Isomoto H, Kakegawa T. Evaluation of endorectal ultrasound for the assessment of wall invasion of rectal cancer: report of a case. Dis Colon Rectum 1988:31:362-8 70. Zagoria RJ, Scharlb CA, Ott DJ, Bechtoldt RI, Wolfman NT, Scharling ES, Chen MY, Loggie BW. Assessment of rectal tumor infiltration utilizing endorectal MR imaging and comparison with endoscopic rectalsonography. J Surg Oncol 1997564:312-7 71. Zerhouni EA, Rutter C, Hamilton SR, Balfe DM, Megibow AJ, Francis IR, Moss AA, Heiken JP, Tempany CM, Aisen AM, Weinreb JC, Gatsonis C, McNeil BJ. CT and MR imaging in the staging of colorectal carcinoma: report of the Radiology Diagnostic Oncology Group II. Radiology 19965200:443-51