Rönesans mimarisi hakkında ders notları pdf

advertisement
İAÜ MÜH MİMARLIK FAKÜLTESİ
MİMARLIK BÖLÜMÜ
2008-2009 ÖĞR YILI GÜZ DÖNEMİ
MİM201: MİMARLIK TARİHİ VE TEORİSİ
Hafta: 14
RÖNESANS MİMARLIĞI





15. YÜZYILDA İTALYA
HÜMANİZM
PERSPEKTİF
ORAN VE ORANTI
BRUNELLESCHİ, ALBERTİ, BRAMENTE, MİCHELANGELO
15. YÜZYILDA İTALYA






Rönesans 1400 civarında başladığında
tek bir İtalya yoktu.
Bu dönemde İtalya yarımadası
boyunca bir dizi dükalık, cumhuriyet
ve krallık bulunuyordu.
Bu kent devletler sürekli birbiriyle
rekabet halindeydi.
Bu rekabet zaman zaman çatışmalara
neden oluyordu.
Orta İtalya bölgesinde tamamıyla
dindışı bir krallık olarak Papa
tarafından yönetilen Papa Devletleri
bulunuyordu.
Papa devletlerinin kuzeyinde Sforza
ailesinin Milano dükalığı ve d’Esta
ailesinin yönettiği Ferrara
dükalılklarının egemenliğindeki
devletlerle Venedik ve Floransa
cumhuriyetleri vardı.
• İtalyada dükalık benzeri bağımsız
yönetimlerce yönetilen kent
devletler arasında Floransa,
Milano, Roma, Siena, Bologna ve
Venedik ekonomik ve politik
etkinlikleri ile öne çıkmışlardı.
• 14. yy Avrupasında özellikle
İtalyada artan ekonomik zenginlik
ve kentleşme beraberinde sosyal
ve kültür değişimlerini de
getirmiştir.
• Hızla bilimsel ilgiye ve sanata da
yansıyan gelişmeler Gotik
dönemin din taasubuna dayalı
kütüründen uzaklaşmayı sağlayan
pek çok entelektüel girişimin de
tetikleyicisi olmuştur.
15. YÜZYILDA İTALYA (devam)
• Özellikle Floransa da pek çok
zengin tüccar ve banker hem
kendileri hem de içinde
yaşadıkları kent için kapsamlı yapı
siparişleri verip mimar ve
sanatkarlara destek olmuşlardır.
• Ayrıca Eski Yunan filozoflarının
İlkçağlarda başlattığı felsefe,
matematik, fizik vb müsbet bilim
alanlarında yazdıkları eserlere
duyulan ilgi yeniden
canlandırılmıştır.
• Büyük zengin ve toplum liderleri
İlkçağlarda yaşamış olan filizof ve
yazarların çalışmalarının güncel
Latinceye çevrilmesine yönelik
girişimlere maddi destek
sağlamıştır.
• Klasik Yunan Felsefesinim Platon
Aristo vb ünlü filoflarının eserleri
artan bir entelektüel ilgi ve
öğrenme seferberliğinin
merkezine oturtularak, doğa
olaylarının açıklanmasında
matematik ve geometriye dayalı
akılcılığın ön plana çıktığı düşünce
sistemleri geliştirilmiştir.
• Akılcılığı tanımlamada Hıristiyan
inancının değerlerine de sahip
çıkan Rönesans düşünürleri,
dolaylı olarak matematiksel
düşünce sistemlerini ve Mimaride
ise daire, kare vb simetrik
geometrik şekilleri tanrının
kusursuzluğunun birer simgeleri
olarak görmüşlerdir.
15. YÜZYILDA İTALYA (devam)
• Rönesans mimarları tasarımlarını
daha çok tanrının kusursuzluğunu
simgeleyen dairevi ve kare planlar
üzerine kurguluyorlardı. Kent
planlamasıyla ilgili çalışmalar ise
oldukça sınırlıydı.
• Bunun temel bir nedeni vardı:
İtalyanın içinde bulunduğu politik
kaos ülkede yeni kent yapımı için
elverişli değildi. Yine de Venedik
Cumhuriyeti Venedik yakınlarında
Palmanova adında bir kent
yapmayı başarmıştır.
• Flarete lakablı Antonio Avelino
1460’lı yıllarda Milano’da klasik
çağlardan esinlenerek mimarlık
alanında yeni ussal (akılcı)
çalışmalar yapmıştır.
• Antonio Avelino’nun, Storzinda adını
verdiği ideal kent planını, sekizgen
yıldız şeklindedir
Antonio Flarete: İdeal kent Storzinda
planı (1464)
15. YÜZYILDA İTALYA (devam)
Vincenzo Scamozzi tarafından tasarlandığına inanılan Palmanova, topların
yerleştirildiği dokuz uçlu bir yıldız şeklindeydi. Işınsal 9 ana cadde ve çevresel
bağlayıcılar, ideal modele uymalarının yanı sıra, merkezi depodan savaş araç
ve gereçlerinin gerekli yerlere kolayca ulaştırımasını sağlıyordu.
Palma Nova Planı: 1593 (Rönasans
mimarları Savorgnan ve Scamozzi)
15. YÜZYILDA İTALYA (devam)
Palmamova: Kuzeydoğu İtalya, Slovenya sınırı
HÜMANİZM
• Antik Yunan kaynaklı, Batının Klasik
İlkçağ felsefesini temel alan
Rönesans düşünürleri doğa ve
toplum olaylarını yorumlamakta
matematik ve geometriye dayalı
akılcılığı temel almaktaydı.
• Bu ise Hıristiyanlıkta o dönem
taasuba dayalı din anlayışından
farklıydı.
• Yeni düşünce sistemini öncekinden
farklı kılan en önemli etken ise
açıklanması söz konusu olaylarda
din eksenli düşünce yerine insan
aklına dayalı görüşün egemen
kılınmasıydı.
• Düşünce üretmede kabul gören yeni
kriterler doğruluk, güzellik ve
akılcılık şeklinde ifade ediliyordu.
• Bu durum doğal alarak insanın
kendisine olan güven ve inancını
arttırdı.
• ‘Hümanizm’ denilen yeni inanç
sistemine göre insanın bizatihi
kendisi ya da insan beyni tüm
doğruluk ve güzelliklerin temeli
ve tek kaynağıdır. Bu çerçevede
insan yaratıcılığına inanç, her
türlü güzellik ve estetik
düşüncenin bulunup yaratılma
çabalarının gereğidir.
• Bu inanışa göre ‘estetik’
düşüncenin bulunması
zorunluluktur, zira ‘estetik’
düşünce toplumda mevcut olan
her türlü kötülüğün panzehiridir.
Mimarlığın Matematiksel İfadesi
• Rönesans mimarlarına göre mimarlık eşittir matematikti.
• Mimarlığı kosmik düzenin bir parçası hatta kopyası olarak görüyorlardı.
Onlara göre bu düzeni simgeleyen en mükemmel biçimler kare ve daire idi.
• Vitruvius un düşüncelerinde temel aldığı Platon un evrenin geometriye
bağlı anlatımı bu değerlendirmede büyük rol oynamıştır.
• Platon a göre düz doğrular ve daireden türetilen formlar ve bunların 3.
boyutlu uzayda oluşturduğu katı cisimler ebedi ve mutlak güzelliği temsil
ediyordu.
• Ne varki bu formların oluşturulmasında formsal bütünlüğü oluşturan
elemanların birbiriyle olan oran ve orantısal ilişkilerin büyük önemi vardır.
• Rönesans mimarı bu ilişkilerin aynen bir müzik parçasını oluşturan seslerin
kendi aralarında oluşturduğu harmonik ilişkilerinden farklı olmadığını
düşünüyordu.
• Rönesans mimarlarına göre bu ilişkiler mutlaktır ve kesindir.
PERSPEKTİF
• Brunelleschi, mimaride matematiksel ya da lineer perspektif olarak bilinien çizim tekniğinin
icatcısı ya da yaratıcısı olmuştur. Bu nedenle mimarlığın bir matematik bilimi
olarak görüldüğü bir dönemde, mekanın ve 3 boyutlu objelerin 2 boyutlu
düzlemde kusursuz olarak anlatımının önemi oldukça önemliydi.
 Brunelleschi, gerçek 3 boyutlu uzaydaki nesnelerin düzenlenişini 2 boyutlu uzayda tam
olarak resmetmenin akılcı, matematiksel bir şemasını geliştirmeğe çalıştı. Konu
sadece Romalı ressamların değil aynı zamanda Roma da, aynı sorun üzerinde
çalışan Albeti nin de gündemindeydi.
ORAN VE ORANTI
• 14. yy da İlk Çağ eserlerine olan ilgi
yoğunluğu, mimaride o zamana kadar
yazılmış en eski kitap olan Romalı
Mimar Vitruvius’un MS 100 civarında
yazdığı ‘Mimarlık Üzerine On Kitap’ adlı
kitaba olan ilgiyi de arttırmıştır.
• Dönemin Latincesine çevrilen söz
konusu kitap, adeta Rönesans
mimarlarının incili haline getirmiştir.
• Kitap çok geniş konu yelpazesini
kapsamakta olup bunlar arasında
geometrik ve simetrik biçime ve de
yapının estetik tanımına ilişkin
açıklamalar ağırlıklı yer tutmaktadır.
• Mimaride parçaların birbiriyle ve
bütünle oluşturduğu uyum kitabın
Rönesans mimarlarının dikkatini çeken
en önemli konusunu oluşturmuştur.
Kitabın 1511 baskısında yer alan
oran ve orantıya ilişkin illüstrasyon
ORAN VE ORANTI (devam)
• Platona atfen geliştirdiği estetik
tanımıyla, Vitruvius geometrik
şekillere dayalı ideal formlar ile
oran ve orantıya dayalı ‘ebedi ve
mutlak’ güzellikten
sözetmektedir. Vitruvius kitabının
3. kısmında (kitap 3) insan
vücudunun değişik uzuvlarının
birbirine ve insan boyuna
oranından söz ederek, mimaride
ideal oran sistemlerinin insan
vücudunun kusursuz oranlarında
bulunabileceğini ima etmiştir.
• Rönesans mimarı Leon Batista
Alberti (1404 – 1472), dünyanın
en eski 2. kitabı olan ‘Mimarlığın
On Kitabı’nın yazarıdır.
• Kitabında Vitruvius’un görüşlerine
geniş yer veren Alberti geliştirdiği
oran ve orantıya dayalı yeni
formülerle, bu konuyu daha ileri
boyutlara taşıyarak, mimariyi
oran ve orantı üzerine kurulmuş
bir matamatik bilimi olarak
tanımlamıştır.
• Mimariyi müziğin dondulmuş hali
olarak gören Alberti’ye göre
mimaride ‘güzellik öyle birşeydir
ki ne ondan bir şey çıkarabilir, ne
de ona bir şey ilave edebilirsiniz.’
O böylesi bir güzelliğin mimaride
ancak bütünü oluşturan
parçaların birbiriyle ve bütünle
doğru şekilde oranıyla elde
edileceğine inanmıştır.
BRUNELLESCHİ
•
•
•
•
•
İtalyan mimarı (Floransa, 1377-Floransa,
1446).
Usta bir kuyumcu ve heykelci de olan Filippo
Brunelleschi, Floransa'da XV. yy'ın başlarında
Rönesans'ın başlatıcısı sayılır. İtalyan
mimarisinin evrimine büyük katkısı olmuştur.
Rönesans sanatçısının en iyi örneklerinden
olan Flippo Brunelleschi, sağlam bir öğrenim
görerek geniş bir kültür edindi.
Kuyumculuk mesleğini öğrenerek ( o
dönemde sanatçı olmak isteyen herkes
mutlaka kuyumculuk öğrenimi görüyordu),
heykelciliğe yöneldi.
Ama 1401 yılında katıldığı Floransa vaftiz
yerinin üçüncü kapısının yapımı için açılan
yarışmayı Gilberti'nin kazanması üzerine,
mimarlığa yönelmeye karar vererek,
Donatello'yla Roma'ya gidip Eskiçağ anıtlarını
izledi.
İki yıl sonra Floransa'ya döndüğünde, gotik
bir anlayışta başlamış olan Santa Maria del
Fiore kilisesinin yapımını tamamlayarak,
büyük bir yenilikçi olduğunu herkese kabul
ettirdi: Kilisenin sekizgen bir kubbe kasnağı
üstüne oturan kubbesini yaparken, Eskiçağ
mimarlığından ve kendi koyduğu ilkelerinden
yararlanmıştı.
•
•
•
•
Santa Maria del Fiore'den sonra yaptığı, yeni
bir kilise örneği oluşturulan yapıtların (kare
planlı küçük bir yapı olan San Lorenzo kilisesi,
merkez planlı San Spirito kilisesi ve Santa
Maria degli angeli yapısı: bazilika planlı San
Lorenzo kilisesi) tümünde aynı özellikler, aynı
aydınlık ve özlü düzenleme, düzlemlerin ve
kütlelerin aynı dengeli dağılımı ve birbiriyle
boğulmayan aynı hacimler gözlenir.
Bütün bu yapıtlarda, uzamın düzenlenmesi,
sanatçının çeşitli mimarlık öğeleri ile yapının
bütünü arasındaki orantılara uyumlu bir ritim
elde etmek için gerekli matematiksel
bağıntıların mantığı üstüne kurulu kişisel
üslup anlayışına uygun olarak gelişmiştir.
Güzelliğin yasalarını bir bilim adamı
anlayışıyla denetleyen bir sanatçı olan
Brunelleschi, Rönesans sanatçılarının
üstünde çalıştıkları anıtların ve manzaraların
persfektiflerindeki dengeyi doğrulamada
kullandıkları optik aygıtı bulmuştur.
Günümüzde, XV. yy. Floransa mimarisinin,
hatta bütün Rönesans dönemi mimarisinin
Brunelleschi'nin ilk iki yapıtıyla (Ospedale
degli İnnocenti; Floransa katedrallerinin çifte
kubbesi) başladığı kabul edilmektedir.
Santa Maria della Fiore kilisesi Floransa
Santa Maria della Fiore kilisesi Floransa
Brunelleschi_Section_Dome_of_the_Cathedral
Brunelleschi_plan_Santo_Spirito_inş başl 1444
Brunelleschi_San Spirito Church kuşbakışı görünüş
Brunelleschi_santo-spirito giriş cephesi
Brunelleschi: Santo-spirito Kilisesi Dış Görünüşü
BRUNELLESCHI_Filippo_The_Nave_Of_S Lorenzo_Florance
Brunelleschi: S Lorenzo Florence-başlangıç tarihi 1421
Brunelleschi: Ospedale degli Innocenti – Kimsesiz çocuklar hastanesi- Floransa
Alberti: Santa-maria-novella - İnş başl 1456
Vatikan Sen Piyer (St. Peter’s) Kilisesi, Roma
• Roma’da Vatikan’a ait Sen Piyer
Kilisesi bugün Dünya Katolik
cemaatinin lideri Papa’lığın temsil
edildiği simgesel bir yapıdır.
Orijinal hali MS 330’lu yıllarda
yapılmış olan yapının mevcut hali
2 aşamalı plan üzerine
gerçekleştirilmiştir. İlk aşama
planı 1503 yılında Papa II.
Julius’un resmi mimarı Donato
Bramante tarafından çizilmiştir.
• Bramante planı merkezi
örgütlenmeli tipik bir Rönesans
kilisesinin izlerini taşımaktadır. İç
içe çapraz 2 yönlü haçın
oluşturduğu Eski Yunan motifi
genişletilmiş olarak uygulanmıştır.
• Yapının merkezi pencereli kasnak
üzerine oturtulmuş yüksek bir
kubbeyle taçlandırılmış, bu
kubbenin 4 yanında, köşe
ambulatuvarını örten daha küçük
kubbeler yerleştirilmiştir.
• Kosmik düzenin mükemmel bir
kopyasını oluşturduğuna inanılan
plan Brante’nin ölümü sonrasında
1548 de göreve getirilen Mikelanj
tarafından ciddi biçimde
değiştirilmiştir.
• Yapı Mikelanj’ın geliştirdiği plana
uygun olarak tamamlanmıştır.
St Peter Kilisesi orijinal hali
Donato Bramante: St Peter Kilisesi Planı_1506
Michelangelo nun St Peter Kilisesi Planı_1546
Michelangelo: 1546_Vatican-city-st-peters-church-map
EtienneDuperac-St Peter Kilisesinden kesit
St Peter Kilisesi Roma
St Peter Kilisesi Meydanı Roma
Download
Study collections