İŞlETME ETİc.İ KONUSUNA

advertisement
.İŞlETME ETİc.İ KONUSUNA
KAVRAMSAL BİR YAKLAŞıM
Nergis SCHULZE .
Son yinni yılda bir dizi yeni kavram, ileri sanayi ülkelerinden başlayarak dünyanın
gündemine girdi. Sürdürülebilir kalkınma, nitel büyüme, ekolojik sistemle ekono­
minin uyumlulaştırılması, yaşam kalitesi gibi kavramlarla birlikte aslında uzun bir
geçmişi olan işletme ve iktisat etiği kavramları da yeniden güncelleşti. Ekonomi ile
doğalortam, insan ve toplum arasındaki ilişki ve çelişkilerin sorgulanması, bu
kavramların tümünün ortak paydasıdır. Bu sorgulamanın kaynağında böyle bir sü­
recin açılmasını zorlayan bir toplumsal gereksinme ve talep vardır. Bu gereksinme
ve talebin oluşmasında ise "çevre sorunlan"nın gözardı edilemeyecek derecede a­
ğırlaşması belirleyici roloynamıştır.
.
Sanayi uygarlığının sürekli hızlandırdığı daha çok üretim ve tüketim yanşının doğal
ve toplumsal çevreye çıkardığı fatura, yol açtığı sorunlar ortadadır. Hava, 'su ve
toprağın yaşamı tehdit ed~cek boyutlarda kirlenmesi, kimi doğal kaynakların tü­
kenmesi tehlikesi, endüstrinin yaydığı tehlikeli gaz, toz ve sıvılar, doğal gıda mad­
delerinin kirlenmesi, asit yağmuru, endüstri atıklarının ve zeh,irli atıkların düşük
maliyetle yokedilmesi sırasında oluşan riskler, bu sorunlar arasında sayılabilir.
ileri sanayi ülkelerinde, sözü edilen sorunlann kaynaklarını belirleme çabalan için­
de, iktisadi yaşam ve bu alanın asıl aktörleri olarak işletmeler ilgi odağı olmuştur.
Kazanç amacını koşulsuz önde tutan ve fayda-maliyet analizlerini bireysel çıkar
* Yrd. Doç.
Dr.,
Akdenız Üniversitesi U.S.F. Öğretim Üyesi.
Amme idaresi Dergisi, Cılt 30, Sayı 4, Aralık 199Z
36
Amme idaresi Dergisi
çerçevesiyle sınırlayan geleneksel işletme davranışının artık veri alınamayacağı
görpşü güçlenmiştir. işletmelerin amaç sistemlerinin, doğal ve toplumsal çevrenin
çıkarlarını da dikkate alarak yeniden belirlenmesi gerektiği yönünde genel bir kabul
oluşmuştur. iktisat ve işletme etiği kavramlarının son yıllarda ileri sanayi ülkelerin­
den başlayarak dünyada yeniden güncelleşmesi bu gelişmelerin bir sonucudur.
Konuya ilişkin Almanca ve ingilizce literatür çok geniştir ve kimi yazarlara göre ik­
tisat ve işletme etiği kendisini kanıtlama çabası içindeolan yeni bir bilim disiplini­
dir.I
1980'lerin başından bu yana Avrupa'da çok sayıda üniversitede iktisat ve işletme
Etiği, lisans ve lisansüstü programların dersleri arasındadır. 1987'de isviçre'deSt.
Gallen Üniversitesi'nde, 1990'da Almanya'da Eichstaett Üniversitesi'nde "iktisat
ve işletme Etiği" kürsüleri kurulmuş, konuya özel lisans ve lisansüstü eğitim prog­
ramları açılmıştır. l Gene Almanya'da Sosyal Siyaset Derneği'ne bağlı olarak
1984'te kurulan "Geçici iktisat Bilimi ve Etik Çalışma Grubu", 1989'da Derneğin
sürekli Komisyonları arasına katılmıştır. Bu Derneğin yanı sıra çok sayıda kurum ve
kuruluş, konuya ilişkin paneller, sempozyumlar düzenlemiş, yayın yapmış, konu ile
ilgili araştınnaları ve projeleri desteklemiştir. 3 .
Türkiye'de ise işletme etiği sorununun pek az tartışıldığı gözlenmektedir. Konu ile
ilgili Türkçe literatür; birkaç makale ile4 bazı işletme ve yönetim-organizasyon ders
kitaplarındaki sınırlı değinmelerden ibarettir. Bu çalışmanın konusu işLetme etiğiyle
ilgili literatürün değerlendirilmesine bir giriş yaparak, kavrama aşağıdaki sorularla
sınırlı bir açıklık sağlamaya çalışmaktır:
• işletmelere özgü bir etik neden gereklidir?
• Genel kabul gören bir işletme etiği kavramı var mıdır? işletme etiği ile iktisat·
itiği ve sosyal sorumluluk kavramlarİ ve sosyal siyaset disiplini arasındaki ilişki ne­
dir?
iŞLETMELERE ÖiGÜ BiR ETiK NEDEN GEREKLiDiR? ve Etik işletmelere özg~ bir etiğin neden gerekli olduğunu açıklamaya başlarken, önce ahlak ve etik arasındaki kavramsal ayrım belirtilmelldir : Ahlak, bir toplumda ve belirli bir zaman kesitinde, bireylerin ya da birey gruplarının uymak zorunda bu­ lunduldarı davranış biçimleri ve kurallarıdır. Ahlak bilimi olarak etik ise, yarar, iyi, kötü gibi kavramları inceleyen, bireysel ve grupsal davranışların, ilişkilerin hangisi­ nin doğru, hangisinin yanlış olduğunu belirleyen ahlaki ilkeler, değerler ve stan­ dartlar sistemidir. Ahlakın olgusal ve tarihselolarak yaşanmasına karşılık, Etik bu .Ahl~k
i. Pies ve F. Blome-Drees, "Was leistet die Untemehmensethik", Zeltschrlft für betrlebswlrtschaftllche
Forschung, S: 9, Eylül 1993, s. 748; K. Homann ve F. Blome-Drees, "Untemehmensethik­
Managmentethik", Die Betrlebswirtschaft, S: 55, 1/1995, s. 96.
ı K. Homann, "Marktwirtschaftliche Ordnung u. Untemehmensethik",·Zeltschrlft lUr Betrlebswlrtschaft,
Ek sayı 1/92, 1992, s. 76.
3 Ed., H. Hesse, Wirtschaftswissenschaft und Ethik, Schriften des Vereins lUr Sozialpolitik, Duncker und
Humblot Ver., Berlin, s. 9.
4 Bkz.: Dipnotlardaki Türkçe kaynaklar.
I
işletme Etiği Konusuna Kavramsal Bir Yak/aşım
37
alanı sistematik olarak inceler. s iktisat kuramı ile iktisat pratiği arasındaki farka ben­
zer biçimde, ahlAk kuramı olarak etik de, pratikteki ahlAktan farklıdır. Etik normlar
ve değerler, olması gerekeni açıklar.
Sosyal etiğin konusu ise, genel toplumsal çıkarların korunabilIilesi için uyulması
gereken etik normların araştırılması, verili koşullarda daha insancıl bir toplumun
oluşturulmasına yönelik imkanların belirlenmesidir. Bu nedenle sosyal etiğin önce­
likli ilgi alanı, toplumsal sorumlulukların ve toplum karşısındaki ahlaki yüt<ümlü­
lüklerin tanımlanmasıdır. Sosyal etiğin belirlediği toplumsal sorumlulukların ve etik
yükümlülüklerin adresi belirli bir mesleğin mensupları (meslek etiği), siyaset ala­
nında toplumu etkileyenler (siyasetetiği), ekonomik alanda toplumu etkileyenler
(iktisat ve işletme etiği) vb. olabilir. Buna karşılık bireysel etik, bireylerin uyması
gereken etik normları ,belirlemekte ve pratikte geçerli bireysel davranışların bu
normlara uygunluğunu inceıemektedir. 6
işletmelerin Toplumdaki Ayrıcalıklı Konumu ve Etkinliği
İşletme etlği kavramı çerçevesinde geliştirilen görüşlerin önemli bir bölümünün
hareket noktası işletmelerin' günümüz toplumlarında özel bir ahlaki sorumluluğu
olduğunun kabul edilmesidir. Bu kabulün dayanağı, işletmelerin toplumdaki ayrı­
calıklı konumu ve etkinllğidir. 7 işletmeler. günümüz toplumlarında saf iktisadi ör­
gütler olmaktan öte özelbir erke sahiptir. Epsteln'a'göre büyük işletmelerin sahip
olduğu erkin etki alanlarına göre başlıca altı boyutu vardır: 8
• Ekonomik Erk: Sunulan mal ve hizmetlerin tür, kalite, fiyat ve satıŞ koşullarını
belirleme yeteneğine dayanır. Ekonomik erk, işletmelerin diğer beş alandaki güç
ve etkisinin de kaynağıdır.
~
• Sosyal ve Kültürel Erk: işletmelerin diğer toplumsal sistemlerin normatif ve
süreçsel özelliklerini etkileme imkanıdır; toplumda oluşan kültürel değ~r1er ve_ya­
şam tarzı üzerindeki etki gücüdür.
• Teknolojik Erk: işletmelerin araştırma ve geliştirmefaaliyetleri ve bir bütün o­
larak teknolojik ilerleme ve dönüşümde üstlendiklerfrolü ifade eder.
• PolitIk Erk: işletmelerin politik yaşamı oluşturan karar süreçlerini ve böylece
toplumsal yaşamın tüm alanlarını etkiJeme yeteneğini anlatır.
• Fizik Çevre ÜzerindekI Erk: İşletmelerin, doğal kaynakların yönetimine katılma
ve bölgesel gelişme politikalarını etkileme güc;ünden kaynaklanır.
Bkz.: TUrkçe SözJUk. TOK. 1. Cılt. 7. baskı. Ankara. 1983. s. 24: D. Özlem. Etik-Ahlak felsefesi. Ço­
ğaltma. izmir. 1982. s. 5 vd.; O. Hançerlioğlu, felsefe SözJUğU,'9. basım. istanbul. 1994, s. 417. 6 Bkz.: A. Rich. Wlrtschaftsethlk, C: 2, GUtersloh, 1990, s. 18; J. Messner, Das Naturrecht. Handbuch der Gesellschaftsethik. Staatsethlk und Wlrtschaftsethlk. Berlin. 1984. s. 275 vd.; B. Sutor, Kleine politische Ethlk, Bundeszentrale f.politische Bildung, Schriftenreihe Band 341, Bonn. 1997, s. 10. 24. 28. 59. 63.
7 G. Enderle. Ethlsche Untemehmensbewertung. Ed. G. Enderle ve diğ .• lexikon der Wirtschaftsethlk,
freiburg. Basel. Wien. 1993, s. ı t 1 t.
8 Epstein'dan aktaran. R. Hunzik~r, Die Soziale Verantvllortung der Untemehmung Verı. Paul Ha\lpt.
, Bem, 1980. s. 34 vd.
5
Amme idMeS/ Dergisi
38
• Birey Üzerindeki Erk: işıetIDelerin doğrudan ve dolayı i olarak etki alanı içinde
bulunan bireyler üzerindeki, bireysel seçimler, tercihler, düşünce ve davranışlar ü­
zerindeki etkileme gikünü ifade eder,
işletmeler, iktisadi faaliyetleri sırasında toplumun doğa ve insan kaynaklarını bfrey-,
sel kazanç amacına yönelik olarak kullanır, Bu süreçte yukarıda anılan boyutları ile
işletme erk!, kendisini sürekli olarak yeniden üretir. işletmelerdeki bu erk yoğun­
laşmasına karşıhk, buna oran lı topıumsal kontrol imk&nları bulunmamaktadır, İşte
işletmelerin doğal ve toplumsal çevre üzerindeki bu 'geniş ve toplumca kontrol e­
dilemeyen etki imkAnlan, onlara toplum karşısında özel bır ahıaki sorumluluk yük­
ler. Bu, "işletmeyi oluşturan bireylerin ahlAki sorumluluklarının toplamından ötede
ve bireysel sorumluluktan farklı bir sorumluluktur".9
işletmelerin ahlAki meşruluğu, sahıp oldukları etkiyi ve gücü nasıl kullandıklarına
bağlıdır. "Nasıl" ,sorusunun ahlAki yanıtını belirleyen. işletmelerin etki ve güçlerini
kazanç amaçları için kullanırken, toplumsal çıkarları ne yönde etkiledlkleridir. Başka
bir ifadeyle, işletmelerin kazanç amaçlı iktisadi faaliyetlerinin toplumsal
ne ölçüde uyum içinde bulunduğudur,
çıkarlarla
işletmelerin Kazanç Amaçlı Faaliyetleri ve Toplumsal Çıkarlar
Liberal ve yeni liberal iktisat kuramına göre bireysel kazanç amaçlı iktisadi faaliyet
ile toplumsal çıkarlar uyum içindedir., Bu uyum. serbest rekabetçi piyasa mekaniz­
malarının müdahalesiz işlemesi sonucu sağlanmaktadır. Rekabet koşullarında ka­
zanç makslmizasyonu girişimcilerin temel amacı olunca, toplumsal çıkarlar bakı­
mından da en iyi sonuçlar elde edilmektedir, A. Smith'In ünlü "Görünmez Eli" ve .
Friedman'mUÖzgür Toplumun(un) Özgür insanları" ile sonuçta toplumsal refah
yükselmektedir. 10 Bu varsayımın işletmelerin sosyal sorumluluğuyla ilgili sonucunu
Friedman şöyle dile setirir : "işletmelerin sadece bir sosyal sorumluluğu vardır :
Kaynakları kullanmak ve oyunun kuralları içinde kalarak. serbest ve açık rekabete
bağlı olarak karını artıran faaliyetlerde bulunmak". 1t
Oysa (yeni) liberal kuramın bireysel iktisadi faydanın, toplumsal fayda ile uyum i­
çinde bulunduğu yolundaki savının geçersiz olduğu ortadadır. Her bireyin kendı
çıkarını gözetmesine ve rekabete dayalı iktisadi işleyişin yol açtığı ve sürekli ağırla­
şan "Yan Etkiler" bu geçersizliği açıkça kanıtlamaktadır. Ulrich'in vurguladığı gibi.
"Bu yan etkiler sonucu yaşam, ekonominin dayatmaları tarafından giderek daha a­
ğır b9yutlarda teslim alınmaktadır,nU
Aynı şekilde
Wendland ve Rich. iktisadi faaliyetin yolaçtığı yan etkilerin "Bırakınız,
en fazla sayıda insan için en yüksek faydayı sağlayacağı ve
Yapsınlar" anlayışının
LO
Enderle, a.g.e., s. 1111. M. Friedman, Die sozlaIe Verant\'vOrtung der GeschMtswelt. Ed. G. Schmölders. Der Untemehmer Im Ansehen der Weft. 1971, s. 199.
11
a.k.. s. 206.
9
12
P. Ulrlch, W1rtschaftsethlk und Untemehmensveıfassung, Ed. H. Ulrlch. Das Prlnzlp des
Untemehmungspolltlschen DlaIogs, (Management-Phllosophie tür die Zukunft), Bem, 5tuttgart,
1981. s. 63.
işletme EtiğlKonusunaKavramsal Bır Yaklaşım
39
f~rkh çıkarlan uyumlulaştıracağı tezlni çürüttüğüne işaret etmektedir. Yan etkiler
sorununun bu tezin bir "illüzyon" olduğunu çoktan kanıtladığını belirtmektedl~.13
Steinmann ve LQhr de, "Kazanç prensibinin .piyasa ekonomısini ademi­
merkeziyetçi biçimde yöneten bir araç olarak her dururnda etik açıdan nötr oldu­
ğu" tezini idealize· edilmiş bir varsayım olarak nitelemektedir. 14.Onlar da İşletme­
lerin iktisadi faaliyetlerinin doğal ve toplumsal çevre üzerindeki olumsuz yan etki­
lerinin bu varsayımı açıkça çürüttüğünü vurgulamaktadır. 15
.
i
Aslında işletme Etiğl konusundaki literatürün hemen tümünün hareket noktası bu
"Yan Etkiler" sorunudur. 16 işletme Etiğı kavramının yöneldiği özgün alan, doğal ve
tophimsal çevreye maliyetler yükleyen ve esas olarak işletme faaliyetlerinden kay- .
naklanan yan etkilerin önlenmesi, kontrol altına alınması sorunudur. Bireysel ve
toplumsal çıkarlar arasındasetbest piyasadaki ~görünmez el" ile sağlanamayan u­
yumun oluşturulmasına yönelik normlann araştırılmasıdır ..
iktisat biliminde farklı bır düşünsel yapı içinde incelenen Yan Etkiler problemi, kuş­
kusuz bugünkü anlamda olmamakla birlikte Etiğin de çok eski. ve temel bir konu­
sudur. Yan Etkilerproblemini ilk Irdeleyen .düşünür Thomas von Aquln'dir (1225­
1274). Aquin'e göre herhangi bir eylemde, faaliyette bulunan birey, etik açıdan,
sadece faaliyetinin niyetinden, araandan ve ana etkisinden değil. aynı zamanda
yan etkilerinden de sorumludur. Yan etkiler meşru olmak ve amaçlanan ana etki ile'
orantılı bir ilişki içinde bulunmak zorundadır. 17
işletme Etiği kavramı ile açılan tartışma, toplumsal düzenin verili koşullannda ya­
Serbest rekabet piyasası çerçevesinde ortaya çıkan yan etkiler
sorunu aynı kurumsal çerçeve Içinde analız edilmektedir~ Sorunun merkezinde. iş­
letmelerin kazanç amaçlı faaliyetleri ile doğal ve toplumsal çevrenin çıkarlannın
çatışması olgusu vardır. Tartıştıan, bu sorunun çözümüne ilişkin, işletme bazında
yenı amaç sistemlerinin ya da amaç sistemi değişikliklerinin önerilmesidir. 18 Soru­
nu 'çözücü araç ve mekanızmalann oluşturulmasıdır. Çünkü görülmektedir ki, ne
piyasanın kendı m~kanlzmalan, ne de yasal düzenlemeler, bu alanda oluşan top­
lumsal sorunlan çözmeye ve talepleri karşılamaya yetmemektedir. Günümüzde
işletme amaayla ilgili olarak, sadece en çok kAr şeklindeki tek boyutlu
formülasyonun geçerliliğini savunmak, toplumsal yaşamın gerçekleri Ile çatışmak­
tadır. Aşağıdaki ifadelerin de.bu bağlamda değerlendirilmesi gerekir:
pılan bır tartışmadır.
1.3 H. D. Wendland, "Wlrtschafts -und sozJalkritlsche Thesen", Ed. Otto Schlecht, Ethlsche
14
Betrachtungen zur sozJaIen Mark.twIrtschaf. TQblngen-Mohr. 1983,s. 45. Rich. a.g.e., s. 193.
H. Steinmann ve A. löhr, "Untemehmensethlk-elne reallstlsche ldee", Zeltschrlft fIlr
betriebswlrtschaftlJche Forschung, S: 4, 1988, s. 297.
15 a.k.
Bkz.. işletme Etiği Kavramına Farklı, Yaklaşımlar BölümQ.
P. Koslowskl.
die Slttllchkeit und EftIzIenz, Notwendi~eit u. Mögllchkelt einer '
Wirtschaftsethlk, Ed. D. Rahmsdorf, H. B. SchMer, Ethlsche Grundfragen der Wirtschafts-und
Rechtsordnung, D. Relmer Verı., Berlin-Hamburg, 1988a, s. 110.
18 Stelnmann ve Löhr. a.g:e.,'1988, s. 299.
16
11
aber
40
Amme idaresi Dergisi
"Piyasa ekonomisine. kurumsal çerçevede gerçekleştirilecek uygun değişikliklerle
sosyal etiğın aşılanması zorunludur". ~9 "iktlsaqi işletmelerin faaliyetlerinin amacı.
ahlaki olarak anlaşılmak zorundadır. Işletme faaliyetlerinin amacı. sadece iktisadi
istatistik açıdan değil, ahlaki açıdan da değerlendirilebilmelidir. "ıoBu ifadelerden
ilkinin federal Almanya'nın Ekonomi Bakanlığı Müsteşan O.Schlecht'e, ikincisinin
ise Almanya'n!n en büyük endüstri işletmelerinden Daimler Benz'in Yönetim Ku­
rulu Başkanı E.Reuter'e ait olması anlamlıdır. Alıntılar. işletme etiğlnin birkaç aka­
demisyenin kendi aralarında yaptığı bir tartışmanın .konusu- olmadığını göster­
mektedir. Aynı zamanda, ekonomiyi yönlendirenlerin, toplum karşısında yeni bir
meşruluk zemini sağlamak durumunda olduklarına da işaret etmektedir. Kimi ül­
kelerde yapılan kamuoyu yoklamaları, böylesi bir yeni meşruluk zemininin oluştu­
rulması gerektiğini ortaya koymaktadır.Ömeğin Almanya'da ya,pılan kamuoyu
yoklamaları. "işletmelerin etik sorumlulukla davranmadığı ve çoğu işletmenin do­
ğal çevreyi, tüketicilerin sağlığını ve güvenliğini hiçe sayarak kar amacıyla hareket
ettiği" yolunda görüşlerin. toplumun çoğunluğu tarafından paylaşıldığını göster­
mektedir. ıı
KAVRAMSAL BELiRLEMELER
işletme Etiğl Kavramına farklı Yaklaşımlar
işletme Etiğinin kavramsal içeriği konusunda Iiteratürde birbirinden farklı ve birbiri
ile çelişen tanımlar vardır. Kimi yazarlara göre bu durum "henüz oluşmakta olan bir
bilim disiplininin erken aşamasına uygundur. "22
Aşağıda işletme Etiğine kavramsal yaklaşımlar yığını üç ana grupta sınıflandırarak
değerlendiriJmektedir. 23 Bu. tüm kavramsal yaklaşımları kapsayan ve bunların bir­
biri karşısındaki tüm farklılıklarını irdeleyen ayrıntılı bir sınıflandırma değildir. Bu
Çalışmanın sınırları içinde mümkün ve gerekli görülen genel bir sımflandırmadır.
Sınıflandırma şu belirlemelerden hareketle yapılmıştır:
• Sınıflandırmaya konu olan üç yaklaşımdan her biri kendi içinde ortak ya da
benzer' temel özellikler gösteren görüşleri içermektedir. Ortak temel varsayımları­
na ve ortak saptamaları na rağmen, aynı grupta toplanan yazarlann kendi aralarında
kimi görüş farklılıkları da vardır. Buradaki sınıflandırmada söz konusu farklılıkların
değerleı:ıdirmesi yapılmayarak, ortak yanlann b'elirlenmesi ile yetinilmiştir.
19 Schledıt. 1985'den aktaran Rich. a.g.e .• s. 200. ıo Reuter. 1986, s. 212, aktaran Steinmann ve Löhr, a.g.e., 1988. s. 297. ıı K. M. Leisinger. Untem~hmensethik multinatiohale Untemehmen und Entwicklungslander, Felsefi Etikler ve Meslek Etikleri Sempozyumuna sunulan Bildiri (Çoğaltma), 27 Eylül 1996. Goethe Enstitü:­
sü. Ankara, 1996. s. 4.; W. Kösters, "Untemehmerisches Umweltverhalten In Abhangigkeit von
extemen EinHüssen" , APuZ, B7/ 96. 9 Şubat t996, s. 30.
I I Pies ve Blome-Drees. a.g.e., s. 748; bkz. Aynı görüş: H. Steinmann, Untemehmensethik.
Handwörterbuch der Betriebswirtschaft, Ed. W. Wıttmann ve diğ .• S. baskı, Stuttgart, 1993, s.
4331; K. Hoinann ve F. Blome-Drees, Wırtschafts-und Untemehmensethik, Vandenhoeck u.
Ruprecht, Göttingen, 1992, s. 14.
23 Bkz. Homann ve Blome-Drees, a.g.e., ı 99S. s. 98 vd; Prof.Dr. K. Homann, Almanya Eichstaet Üni­
versitesi'ne bağlı Ingolstadt' daki iktisadi Bilimler Fakültesi'nde iktisat ve işletme Etiği kürsüsü (1990)
Başkanıdu.
işletme Etiği Konusuna Kavramsal Bir Yaklaşım
• Temel
varsayımları
ve önerileri
bakımından
41
,üç
yaklaşım arasında esaslı farklı­
lıklar vardır.
• Almanya özelinde değerlendirildiğinde, üç yaklaşımdan {pragmatik olanı· dı­
şındaki} ikisi, yaygın olarak benimsenen yaklaşımlardır. ilk iki yaklaşım Alman­
ya'daki işletme Etiği tartışmaları na büyük ölçüde damgasını vuran, bir anlamda
"farklı
ekollerin" sözcülerinin görüşlerini ve bunların birbiri karşısındaki
konumlanışını ortaya koymaktadır .
. Etik Olanı iktisadi Olanla Uzlaştıran Yaklaşım (Homann. Blome-Drees, Pies,
Koslowski)
Homann ve Blome-Drees İşletme Etiğinin kesın bir tanımını vermek yerine bir gö­
revalanı saptaması önerdiklerini vurgulayarak şu belirlemeyi yaparlar: "işletme
Etiği, işletme yönetimi açısından ahlak ile kazanç arasındakiilişkiyi konu alır ve
modem ekonominin verili koşuııarında, işletmelerin hangi ahlaki normları ve ide­
alleri uygulayabileceğl sorusu ile uğraşır."24
Homann ilkin, iki farklı düzlemdeki olguları teoride ve pratikde birpirinden ayırma..;
nın önemini vurgular: Birincisi toplumsaı yaşamın kurumsal çerçevesi düzleminde­
ki olgulardır (oyunun kuralları. düzlemi). İkincisi bu kurumsal çerçevenin içi düzle­
mindeki olgulardır {oyunun hamleleri düzlemi}. Bu ayrımın "modem toplumun
sorunlannı irdeleme kolaylığını büyük ölçüde artırdığını" belirtir. lS Sözkonusu ay­
rı m ili işletme etiğisorunu açısından anlamı Homann' a göre şuradadır: Etik gerekli­
likier, arzu edilen davranış normları, kurumsal-toplumsal çerçeve düzleminde sağ­
lanmalıdır ve böylece kurumsal çerçeve içindeki olgularla ilgili motivasyonlar ge­
·reksiz hale gelmelidir. 26
Yazara göre modem iktisadın koşullan herşeydenönce rekabet koşullarıdır ve pi­
yasaekonomisinin rekabet mekanizmaları, işletme faaliyetleri açısındanbelirleyici
önem taşımaktadır. Bu nedenle de işletme etiği kavramı temeli endi rili rken, rekabet .
kurumunun mutlaka dikkate alınması gerekir. Rekabetin ahlak teorileri açısından a..
sıl önemi, işletmelerin hareket alanlarını sınırlamaSıdır. Ancak bu, Homann'a ve o­
nun görüşlerine katılan Blome-Drees'e göre işletmelerin ahlaki davranış ve yöne;"
timlerinin serbest piyasa ekonomisinde imkansız Olduğu anlamına gelmez. 27 Sade­
ce rekabet açısından nötr olan, yani tüm işletmeler için geçerli olacak ahlaki kural­
ların belirlenmesi gerektiğini vurgular. 28
Yazarların da belirttiği gibi, kar güdüsünün ve rekabet baskısının belirleyici olduğu
bir ekonomide doğal ve toplumsal çevrenin çıkarlarının tüm işletmeler tarafından
gönüllü ve sistematik olarak dikkate alınması beklenemez. Birçok işletmeden yal­
etik sorumlulukla davranabitmesi ise, ancak çok özel koşullarda
mümkün olabilir. Diğerleri böyle davranmazken, bazı işletmelerin genel çıkarları
dikkate alarak iktisadi faaliyette bulunması, bunlar için çoğu kez maliyeti yükselten
ve olası karın bir bölümünden vazgeçmeyi gerektiren bir faktördür. Bu' nedenle de
nızca bazılarının
Homann ve Blome-Orees, a.g.e., 1992, s. 117. Homann, a.g.e., s. 77. 26 a.k. s. BO. 27 Homann ve Blome-Orees, a.g.e:, 1992, s. 118. 28 a.k., s. 120. 24
25
,Amme idaresi Dergisi
42
serbest rekabetçi piyasaya dayalı bır ekonomide. işletmelerir:ı etik gereklere uygun
davranışının sağlanabilmesi. tüm işletmeler için geçerli ve bağlayıcı olan normların
ve kurumsal çerçevenin oluşturulmasını gerektirir.
Homann ve Blome-Orees'in kavramsal yaklaşımında ikinci vurgu. etik olanla ikti­
sadi olan arasındaki uzlaşma üzerinedir. Yazarlara göre etik olanla iktisadi olan ara­
sında yapısal bır çelişki yoktur. Aynı olgu, etik ve iktisadi boyutlarıyla ele alınabilir.
Homann ve Blome-Orees bu varsayımlarından hareketle işletme Etiğine kavramsal
yaklaşımlarını "programatik olarak çok perspektiHI" ifad~si ile nitelemektedir. 29
Yazarlara göre girişimcilerin iktisadi faaliyetlerini başarıyla sürdürebilmeleri, toplum
tarafından onaylanmalarını gerektirir. Yasal düzenlemeler've devlet politikaları bu
onayın devamını sağlamakta giderek daha yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle işlet­
meler başarılı faaliyetleri için vazgeçilmez olan toplumsalonayı kendi çabaları ile
güvence altına almalıdırlar. işletmelerin işletme içinde ve dışında, ulusal ve ulus­
lararası alanda etik sorumluluk üstlenmeleri bunun bir gereğidir. 30 Sonuç olarak
; Homann ve BJome-Orees'in düşünsel yapısı içinde işletme' etiği, işletmelerin ge­
" reksindiği toplumsalonayı sağlama amacının araadır denebilir. Yazarlara göre iş­
letmelerin ahlciki değerleri amaç sistemlerine entegre etmesi kendi çıkarlarına da
uygundur.
i,Pies de Homann ve BJome-Orees'in düşüncelerini paylaşarak işletme Etiğl konu­
sunda aynı kavramsal yaklaşımı benimsemektedir. 31
Gene bu yaklaşımı paylaşan Koslowski'ye göre iktisat Etiği. etik kural ve davranış­
ların, etik ön koşulların. ekonomiye egemen olan işleyiş mekanizı:nalarına entegre
olmasını öngörür. 32 Yazara göre iktisat alanına ilişkin etik kurallar, toplumsal refahı
ve çıkarı gözetici-destekleyici nitelikte olmalıdır. Genel kuralların geÇerliliği yolu ile
her bireyin bu kurallara uyma yönündeki iradesini ve bunlara uyma nedenlerini
güçlendirmek. iktisat etiğinin görevi olmalıdır. Etik ve iktiSadın entegrasyon u
Koslowskl'ye göre "sosyal açıdan gerekli ve iktisadi açıdan refahı arttırıcıdıri sade­
ce estetik ve etik olarak değil. iktisadi olarak da anlamlıdır. nD
Görüldüğü gibi. bu yaklaşımı benimseyen yazarlar. etik normlara uygun davran­
manın .özellikle doğrudan Işletmelere sağlayacağı, yararlar üzerinde durmaktadır.
Etik sorumluluk üstlenmenin.
Işletmelerin
gerek
çalışanlar.
gerekse toplum·
karşı­
sında daha olumlu bir imaj sağlamalarına katkıda bulunacağını. işletmelerin sosyal
yenilenme potansiyelini yükselteceğini. toplumsal beklentileri karşılayacağını. u­
zun dönemde rekabet üstünlüğü v.b. yararlar sağlayacağını vurgulamaktadır. 34
Homann ve Blome-Drees, a.g.e., 1995. s. 98.
a.k.• s. 109.
31 Bkz. Ples ve Blome-Drees, a.g.e., s. 75 t vd.
32 P. Koslowski, Prtnzlpen der ethlschenÖkonomle, Tübingen, Mohr, 1988b. s. 3 vd.
33 Koslowskl, a.g.e., t 988a, s. 102.
34 R.. Pfriem, Das Ökologleproblem als Gegenstand einer möglichen Untemehmensethlk, Eci. E. K.
Selfert - R. Pfriem, Wlrtschafts ethlk u. ökologische Wlrtschaftsforschung, Bem, Stutgart, 1989, s.
19
30
tB.
işletme Et/ği Konusuna Kavramsal Bir Yaklaşım
43
Bu yaklaşım çerçevesinde, işletmelerin kazanç amaçlı faaliyetlerinin doğal ve top­
lumsal çevre üzerinde olumsuz yan etkilere yol açmayacak şekilde sürdürülmesi
gerektigi kabul edilmektedir. Buna bağlı olarakişletmelerin amaç sistemlerine etik
boyutun entegrasyon u önerilmekt~ir. Ancak bu entegrasyon un gerekliliği yine
işletmelerin fayda-maliyet analizleri çerçevesinde açıklanmakta ve ekonomik mo­
tiflere dayandırılmaktadır. Böylece bu yaklaşımı, işletme etiğinin, işletme çıkarla­
rlndan· hareketle gerekçelendirilmesi karakterize etmektedir.
Etik O/ana 6ncellk Tanl)'a/J. Yaklaşım (U/rich, Steinmann, Löhr, Zerfass)
Klasik iktisadın bireysel ve toplumsal iktisadi fayda arasındaki uyum üzerine kurulu
temel varsayımının geçersizliği Ulrich'in kavramsal yaklaşımının hareket noktasıdır.
Serbest piyasa ekonomisinin giderek ağırlaşan ve daha sıklaşarak ortaya çıkaR, ikti­
sadi faaliyetin yan etkileriyfe başedememesi, söz konusu varsayımı çürütmekte­
dir. 3s U1rich, İşletme Etiği kavramını bu temel üzerine kurmaktadır. Ona göre klasik
iktisadın işletmelerin önüne koyduğu en çok kazanç amacının yerini, çok boyutlu
yeni bir amaç sistemi almalıdır. Bu yeni amaç sistemi, işletme rasyonelfiği ile ahlaki
boyutu birbiriyle uzlaştırmalıdır. Ulrich bu uzlaşmanın iki alanda yapılacak yehi dü­
zenlemelerle gerçekleşeceğini savunmaktadır: Birincisi, ahlaki gereklere uygun iş­
letme davranışının kurumsal çerçevesi yasalolarak belirlenmeli ve uygulanabilmesi
sağlanmalıdır. İkincisi, işletme yönetimi ile işletme faaliyetlerinden etkilenen işlet­
me içi ve dışı tüm gruplar arasında diyaloğa dayalı sürekli bir uzlaşma zemini o­
luşturulmalıdır. Bu zeminin sürekliliğini ve ışlevselliğini sağlamak, işletme yöneti­
ciliğinin temel görevleri arasına alınmalıdır. 36
Ulrich'e göre İşletme Etiği, bir yönetim enstrümanı veya tekniği kertesine indirge­
nemez. İşletme' Etiği kendisinden beklenen toplumsal uzlaştmcıgörevi, ancak etik
olan, iktisadi olan karşısinda öncelik kazandığı takdirde yerine getirebilir. Bu ne­
genle "İşletme Etiğinin normatif temellerinin ~konomik motiflerden bağımsız ola­
rak gerekçelendirilmesi zorunludur. 37
U1rich gibi Steinmann ve Löhr de etik prensibe (doğal ve toplumsal çevrenin Çl­
karlan) iktisadi prensip karşısında (işletmelerin kar amaçlı faaliyeti) öncelik tanırlar.
Onlara göre de işletmelerin kar amaçlı faaliyetleri ile etik gereIder arasındaki. çatıŞ­
ma, ancak etik olana öncelik tanınması yolu ile çözümlene~i1ir.38 Etik oTana öncelik
tanıma, işletme etiğinin normlarının gerekçelendirilmesinde kar amacının hareket
noktası olmamasını da içerir. 39 Steinmann ve Löhr'e göre işletme Etiğinin işlevi
"İşletmelerin kazanç amaçlı iktisadi faaliyetlerinin doğurduğu ve ahlaki açıdan 0­
Ulrich, a.g.e., 1981, s. 63 vd., Prof. Dr. P. Ulrich, St. Gallen Üniversitesi'nde iktisat ve işletme Etiği
KUrsüsü Başkanıdır.
36 P. Wrich, Untemehmensethik-diesseits oder jenseits der betriebswirtschaftlich'en Vemunft, Ed. C.
Lattmann, Ethlk und Untemehmenstührung, Heidelberg, 1987, s. 110 vd.
37 P. Ulrich, Führungsethik, Ed. Alfred Kieser, Handwörterbuch der Führung, 2. baskı, Stuttgart, 1995, .
s.565.
38 H. Steinmann ve A. Löhr, Einleitung: Grundfragen und Problembestaende'einer
Untemehmensethik, Ed. H. Steinmann ve A. Löhr, Untemehmensethlk, 2. baskı, 1991, s. 8 vd.
39 H. Steinmann ve A. Löhr, Untemehmensethlk-Eln republlkanlsches Programm In der KrItik,
Lehrstuhl mr allg. BWL und Untemehmensführung der Universitat Erlangen-Nümberg,
Diskussions~itrag Nr.78. ·1993, s. 5 vd.
3S
44
Amme idaresi Dergisi
lumsuz olan Yan Etkilerin sınırlandırılmasına katkıda bulunmaktır."40 Steinmann'la
birlikte Zerfass'ın geliştirdiği işletme Etiği tanımında ise aynı yaklaşım şöyle ifade
edilmektedir:
"işletme Etiği bir ideal normlar doktrinidir. Bu normlar girişimcinin serbest piyasa­
daki qavranış özgürlüğünün toplumsal açıdan kabul edilebilir şekilde kullanımına
yol göstermelidir. işletmelerin kar ilkesinin çatışma yaratıcı etkilerini, somut işlet­
me faaliyetlerinin yönlendirilmesi sırasında sınırlamayı amaçlamalıdır ... 41
Yazarlara göre işletme etiği, diyalog süreçlerinin oluşturulmasına yönelik bır iş­
lemler doktrinidir. Diyalog süreçleri, işletme yönetimi ile işletme içi ve dışı çıkar
grupları arasındaki çatışmaların yürürlükteki hukuk kurallarıyla çözUlemediği du­
rumlarda uygulanmalıdır. Diyalog-uzlaşma süreçleri, işletme Etiğini oluşturan
gerekçelendirilmiş normların da kaynağı olmalıdır. 42 Steinmann ve' Zerfass, kur­
dukları bu kavramsal yapıyı "Kazanç Prensibinin durumsal sınırlaması" olarak nite­
ler. 43
~
.Bu tasarımın gerçekleşmesi için Steinmann ve Löhr, girişimci ile girişimcinin faali­
yetlerinden etkilenen tüm gruplar arasında, diyaloğa dayalı bir uzlaşma sürecinin
kurumsallaştırılmasını önerirler."
Pragmatik Yaklaşım
Bu gruptaki Çalışmalarda işletme yöneticilerinin fiili davranışları ilgi odağıdır. Fiili
davranışların etik açıdan analizi ve fiili durumlara bağlı etik gereklere uygun davra­
nış önerilerinin geliştirilmesi yazarların temel yaklaşımıdır. 45 Bireysel vicdanı ön~
çıkarma ve etik açıdan altematif bireysel hareket alanlarının tartışılması, pragmatik
yaklaşımı karakterize etmektedir. Birleşik Amerika'da işletme Etiği yerine iş Etiği
(Business Ethies) kavramı kullanılmaktadır. Bu kavram altında geliştirilen görüşler
pragmatik yaklaşımın tipik ömekleridir. Almanca literatürde ise bu görüşün etkisi
sınırlıdır.
Konuyu pragmatik ya.klaşım çerçevesinde inceleyen Freemann ve Gilbert' e göre
"Etik değerler ve normlar işletmenin başarısı için önemli bir değişkendir. "46 Yazar­
lar işletme yöneticilerinin davranışlarının nasılolması gerektiği sorununu da daha
çok işletme stratejilerine bağlı olarak tartışmaktadır. 47 Bu tartışma. tekil işletme
yöneticilerini çevreleyen toplumsal-kurumsal yapıyla, bu yapının verili koşulları ile
40
41
Steinmann ve löhr, a.g.e., 1988, S. 299.
H. Steinmann ve A. Zerfass, Untemehmensethik, Ed. G. Enderle ve diğ., lexlkon der
Wlrtschaftsethik, Freiburg, Basel, Wien. 1993, S. t 1 17; Aynı görüş: Steinmann ve ıôhr. 1988, s.
310.
42a.y.
Steinmann ve Zerfass. a.g.e .• s. 1 1 13 .. Steinmann ve ıöhr. a.g.e.• t 988. s. 310. 45 Bkz.: R. lo Oaft. Management, The Dreyden Press, 2. baskı. s. 93 vd.; F, P. Mc Hugh, iş AhI.1kı (Orig.: Ethlcs in Business Now), TÜSiAD, Yay. No: TÜsiAO-T/92. s. 12 vd.; D. Hollriegel ve J. R.
Slocum, Management, Addişan - Wesley Pub. Co., 1992, s. 147 vd.
46 R. E. Freeman ve D. R. Gltbert. Untemehmensstrategle Ethlk und peI'SÖnllche Verantwortung,
Campus Verı., Frankfurt/New York. 1991, s. 2t.
47 a.k., s. 160 vd.
43
44
İşletme Etlği Konusuna Kavramsal Bir Yaklaşım
, ilişkilendirilmemektedir. Bu anlamda toplumsal-kurumsal çerçeve
45
yazarların
ilgia­
lanı dışında kalmaktadır. 48
Pragmatik yaklaşımı. benimseyen yazarlar, bir İşletme Etiği kavramı geliştirmek ye­
rine genel etik tanımlarına yer vermektedir. 49 Ya da "iş Ahlakı, iş dünyasında hü­
küm süren doğru ve yanlış davranışları ele alır. (.... ) iş Ahlakı bütün ilişkilerde dü­
rüstlük, güven, saygı ve hakça' davranmak demektir"SO gibi tanımlarla yetinmekte­
dir. Örnek olay değerlendirmeleri üzerinde yoğunlaşan bu gruptaki Çalışmaların a­
ğırlıklı konusu, yöneticilerin karşılaştıkları etik boyutlu günlük sorunlarft çözümler
önermektir.
Bu grupta toplanan Çalışmalarda "Diyaloğa değil, monoloğa dayalı bir İşletme
Etiği" olarak,sı işletmelerin sosyal sorumluluğundan sözedilmektedir. Bu, işletme
yönetiminin toplumsal çıkarları dikkate alma y.ükümıüıüğü olarak tanımlanan bir
sorumluluktur. Daft'ın ifadesi ile sosyal sorumluluk "işletme yönetiminin tür;' karar,
seçim ve eylemlerinde örgütün çıkarları kadar toplumun çıkarlarını ve gönentini
de dikkate alma yükümlülüğüdür. "52
"
.
Mc Hugh ise, özel karlılık ile toplumsal çıkarlar arasındaki ilişkiyi şöyle belirlemek­
tedir: "Ekonomik kararlar, sadece özel karlılık üzerine dayandınlmamalıdır. içinde
bulunulan toplum ve daha geniş bir dünya üzerindeki, hatta hemen şimdi ölçüle­
rneyecek olan diğer etkiler de gözönüne ~ınmalıdır. "53
.
Pragmatik yaklaşımda esas olan, bu toplumsal sorumluluğun içeriğini işletme yö­
neticisinin bireysel ahlak ve vicdar:ı temelinde belirlemesidir. Çoğulculuğu sağlayan
normlarla ve süreçlerle, ilgililerin bu sorumluluğun yerine getirilmesine, izlenmesi­
ne, denetlenmesine ka!ılımı söz konusu değildir.
İşletme Etlğl Kavramının Normatif içeriği
İşletme Etiği konusunda yukarda yapılan açıklamalarda kavramın normatif içeriği
üzerinde pek fazla durulmamıştır. Literatürde de İşletme Etiği sorunuyla ilgili esas
çaba, kavramın normatif içeriğinin belirlenmesi değil; bunu somut pratikte belirle­
meye yönelık amaç sistemlerinin, süreçlerin ve kurumlann geliştirilmesidir .. incele­
nen literatüre egemen olan ve yukarıdaki ilk iki yaklaşımda ortak olan anlayış bu­
dur. Yazarlar işletme Etiğinin normatif içeriğinin, işletme yönetimi ile işletme içi ve
dışı çıkar gruplarının diyaloğa dayalı uzlaşma süreçleri içinde ve somut durumlara
bağlı olarak belirlenmesi gerektiğini özellikle vurgulamaktadır. 54
48
a .y .
Bkz.Daft, a.g.e., 1991, s. 92.
Mc Hugh, a.g.e., 1991/1992, s. 11-12.
51 Homann ve Blome-Drees, a.g.e., 1992, s. 170.
52 Daft, a.g.e., s. 99.
53 Mc Hugh, a.g.e., s. 69.
54 Bkz. Eti,k Olanı iktisadi Olanla Uzlaştıran Yaklaşım ve Etik Olana öncelik Taşıyan Yaklaşım bölülT\leri;
aynca J. Meran, Die Wlrtschaft als Thema der praktlschen Phllosophle, Ed. D. Rahmsdorf, H. B.
Schafer, Ethlsche Grundfragen çter Wlrtschafts-und Rechtsordnung, D. Reimer Verı', Berlin­
Hamburg, 1988, s. 69.
49
50
46
Amme idaresi Dergisi
Açıklanan ilk iki yaklaşımı benimseyen yazarlar", Çalışmalarında" İşletme Etiğinin
normatif içeriğine temelolacak ilkelere işaret etmekle yetinmektedir. Bu ilkelerden
birisi Homann ve Blome-Drees'e göre "Dayanışma İlkesi"dir. Yazarlar, İşletme
Etiğinin temel sorusunu günümüz toplumunun verili koşuıiarında hangi ahlaki
normların ve ideallerin işletmeler tarafından uygulanabileceği sorunu olarak ta­
nımlamaktadır. ss Bu sorunun "hangi ahlaki normlar ve idealler" bölümüne yanıt a­
rarken, tüm ahlak teorilerinin temel ilkesinden hareket etmek gerektiğini vurgula­
maktadır. Yazarlar günümüzde bu temel ilkenin "Bütün insanların dayanışması" o­
larak formüle edilebileceğini savunmakta ve bu ilkenin zorunlu unsurlarından biri­
nin "evrenselleştirilebilme" olduğunu belirtmektedir. 56 Yazarlara göre haklı bir ah­
lAki talebi karakterize eden, bu unsurdur. Yani herkesin iyi gerekçelendiriimiş bu
talebe göre hareket etmesini isteyebilmenin mümkün 0lmasıdır. s7
Bireysel davranış ve çıkarın esas olduğu serbest rekabetçi piyasa düzeninde
"dayanışmacı davranış", özellikle mikro iktisatta pek az özel alanpa söz konusu
olmuştur. Bu kavramın kullanıldığı alanlar daha çok sosyal siyaset disiplini ve
hristiyan sosyal doktriniyle sınırlı kalmıştır. 58 Kromphardt, iktisat etiği kavramı
bağlamında dayanışmacı davranışı irdelerken Sombart'ın şu tanımını aktarmakta­
dır: "Dayanışmacı davranışta, iktisadi faaliyette bulunan insan, kendisini sadece \
bireyolarak değil, büyük bir topluluğun bir organı olarak görür. Faaliyeti sırasında
sadece bireysel çıkarını değil, aynı zamandadiğer bireyl~rin ve ait olduğu grupla­
rın çıkarlarını gözetir. Birey kendisini diğer insanlara karşı da sorumlu hisseder."s9
P.Ulrich "ise İşletme Etiğinin içeriğiyle ilgili olarak, modem etiğin ilkelerinin esas
olduğunu belirtmektedir. Ulrich'e dayanarak modem etiğin tanımlayıcı özellikleri
şöyle açıklanabilir: 60 Modern etik, hümanist rasyonel etikdir. Rasyonel boyutuyla
modem etik, ahlaki değerlendirmelerini ve eylem doğrultularını akılcı bir temelde
gerekçelendirir. Hümanist boyutuyla modem eti~, normatifdoğrultularınıinsanın
genel özelliklerinden hareketle belirler. Modem etiğin temeli bireyin
"dokunulmaz" subje karakteridir. Hümanist rasyonel eti~de bireylerin genel ve
mutlaka karşılıklı olarak "eşit değere sahip varlıklar" olarak tanınması, kabulü
sözkonusudur. Birlikte yaşayan insanların birbirine karşı ahlaki hakları ve yükümlü­
lükleri, bu kabulden kaynaklanmaktadır.
işletme Etiği kavramının normatif içeriği, modem etiğin bu i.Ikelerine dayanarak
belirlendiğinde, işletme etiğinin görevi de netleşmektedir. Bu görev işletmelerin
etik değerlere aykırı davranmasının ussallıkla çeliştiğini göstermektir. "Çünkü
böylece insanl~k, uzun dönemde kendi faydasını azaltmaktadır. Buradaki "fayda"
55 Homann ve Blome-Orees, a:g.e., ı 992, 5. ı 4. a.k., 5. 15. 57 a.k., 5. ı 57. 56
J.
Kromphardt, Solldarlsches, Handeln Im Spannungsfeld von Individueller Frelhelt und Gesamtgesellschaftllcher Regullerung, Ed. o. Rahmsdorf, H. B. Schafer, Ethlsche Grundfragen der
W1rtschafts-und Rechtsordnung, D. Reimer Verı', Berlin-Hamburg, 1988, 5. 84.
59 W. Sombart'tan aktaran J. Kromphardt, a.g.e., 1988, 5. 86.
60 Ulrich, a.g.e., 1995,5.563 vd.
58
işletme Etiğ/ Konusuna Kavramsal Bir Yak/aşım
47
.sözcüğü pür egoıst çıkarlarırı ve amaçların gerçekleştirilme derecesini, değil. top­
lumsal değerleri anlatır...61
işletmelerde etik karara ve faaliyete ..emelolacak normları belirlemede pragmatik
yaklaşımm diğer
iki yaklaşım karşısında esaslı bir farkı vardır: Pragmatik yaklaşımda
faaliyetleriyle ilgili olarak etik kararlar almak. işletme yöneticisinin kendi
başma yerine getir~eğl bir görevdır. işletme Etiği kavramının normatıf içeriği bu
varsayımdan hareketle belirlenir. Böylece işletme Etiğinin normatif içeriği ne olma­
lıdır sorusu. yöneticilerin etik karar ve faaliyetlerine hangi normatıf yaklaşım(lar)
temelolabilir sorusu Ile özdeşleşir: Bu soruyu yanıtlarken. yazarlar işletme yöneti­
cisine değişik alternatifler sunarlar: Örneğin Faydacı yaklaşıma göre etik karar. en
çok kişiye en fazla ürün ve hizmetin sağlanmasmı gerektirir. Moral haklar yaklaşı­
mma göre etik bakımdan doğru karar, bu karardan etkilenen kişilerin temel hak ve
özgürlüklerini zedelemeyen karardır. Adalet yaklaşımmda bir kararın, etik açıdan
doğru sayılabıımesl için, doğruluk, eşitlik, tarafsızlık ilkelerine uygun olması gere­
kir. 62
Işletme
Pragmatik yaklaşımı benimseyen Çalışmalarda işletme yöneticisine etik karar ve
faaliyetle ilgili olarak sunulan bu alternatiflerden hareketle, uygulama sorunları ör­
nek olay yöntemi ile tartışılmaktadır.
işletme Etiğl Kavrammm Diğer Kavramlarla ilişkisi
işletme Etiği-İktisat Etiği Ayrımı
,
işletme Etiği gibi iktisat Etiğiyle ilgili olarak da literatürde çeşitli tanımlar vardır.
işletme Etiği kavramı irdelenirken görüldüğü gibi. iktisat Etiği konusunda da kesin
tanımlar yerine genellikle görevalanı belirlenmektedir. Meran'a göre "iktisat
etiğinin özel görevi, iktisadi hareket nedenlerinin ve davranış tarzlarınm·, ahlaki ilke ,
ve algılayışlarla 'çatlŞtığl durumlarda etiğe aykırı davrahmanm ussalhkla çeliştiğini
göstermektlr...63
Koslawski ise ik~isat Etiğini "etik ve iktisadi teorilerin entegrasyanu, etik ön koşul­
ların, etik kural ve davranış' normlarının ekonomiye egemen olan işleyiş mekan iz­
malarına entegre olması" şeklinde tanımlamaktadır. M Homann ve Blome-Drees'in
benrttiği gibi, ahlaki beklentilerin ve taleplerin yöneldiği adres, işletme Etiğinde
işletmelerdir. iktisat etiğinde ise iktisadi yaşamda rolü olan aktörlerin tümüdür ve
öncelikle devlettir.6s
Steinmann ise iktisat Etiğini gene Yan Etkiler Sorununu hareket noktası alarak
kavram laştı rma ktad ır: iktisat Etiğinin konusy topyekOn ikti~di düzel) düzleminde
bu temel sorunun çözümüne yönelik normatıf doğrultuların belirlenmesidir. 66 ikti­
J. Meran, a.g.e.,
1988, s. 73. Bkz.: Hollnegel ve Slocum, a.g.e., s. 154-160; Mc Hugh, a.g.e., 1991/1992, s. 1 1, s. 24 vd., s. 37 vd.; Freeman ve Gilbert, a.g.e., s. 160 vd.; Oaft. a.g.e.• 's. 94 vd.
63 Meran, a.g.e.• ,s. 73.
64 Koslowski, a.g.e., 1988b, s. 3.
65 Homann ve Blome-Orees, a.g.e.. 1992, s. 14.
66 Steinmann, a.g.e., 1993. s. 4331 .
61
62
Amme idaresi Dergisi
48
sat Etiğinin belirlemesi gereken normlar. kurumsal düzeyde olmalıdır ve tüm top­
lumu kapsayan bir alanda uygulanabilmelidir. 67
/
işletme Etiği ve işletmelerin Sosyal Sorumluluğu Ayrımı
işletmelerin sosyal sorumluluğu konusunda da genel geçerliliği olan bir kavram
bulunmamaktadır. Sosyal sorumluluk kavramı ile yukarıda açıklanan pragmatik
yaklaşım. büyük ölçüde birbiri ile özdeşleşmektedir. incelenen Türkçe yayınların
tümünde sosyal sorumluluk kavramı veya iş Etiği kavramı kullanılmış. işletme etiği
kavramı ve yan etkiler sorunu üzerinde durulmamıştır. 68
Sosyal sorumluluk kavramı, "işletmelerin sosyal konular üzerine eğilmeleri" teme­
linde tanımlanmaktadır. 69 Sözü edilen sosyal konular arasında, tüketicinin korun­
ması ve tüketici beklentilerinin karşılanması; özürlü ve hükümlülerin çalıştınlması;
hayır işleri; sosyal-kültürel amaçh yatırımlar ve projeler; insan hakları; doğanın. ça­
lışanların sağlığının ve güvenliğinin korunması; işletme uygulamalarında adal~t
v.. b. sayllmaktadw. 70
Bazı çalışmalarda işletmelerin sosyal sorumluluğu kavramının kapsadığı sorumlu­
luk alanlarının zamanla genişlediği vurgulanarak, bu kavram çerçevesinde,
"işletme yöneticilerinin, işletmelerin yarattığı sosyal sorunlara çözüm yolları bula­
bilmesi gerektiği de" belirtilmektedir.1\
Drucker'a göre de "Ekonomik performans bir iş bidminin birinci sorumluluğudur
( .... ) ama tek sorumluluğu değildir";12 işletmelerin. "topluma yaptığı etkilerin tüm
sorumluluğunu taşıması gerekmektedir.73
tt
Öz-Alp işletmelerin sosyal sorumluluğu kavramının. "işletmelerin ekonomik he­
deflerini gerçekleştirirken işletme dışı sorunların çözümünde yardımcı olmaları
gerektiği düşüncesine dayandığını vurgulamaktadır. 74 Yazarın belirttiğine göre
"ileri görüşlü iş adamları (.... ) iki genel ilke ortaya atmışlardır. (Bunlardan) birincisi,
yardımlaşma kurum ve derneklerini desteklemeleridir. ( .... ) ikincisi ise işletmelerin
kendilerini toplumun hamisi veya velisi gibi görmeye başlamalarıdır."75
Görüldüğü gibi işletme etiği ve işletmelerin sosyal sorumluluğu kavramları arasın­
da açık bir gerekçelendirme farkı vardır: işletme etiği kavramı. sosyal etiğin bir
67
a.y.
Bkz. : S. Özbaşar, "Sosyal Sorumluluklann Yönetimi", Yönetim, S: 11, Nisan 1979, s. 43 vd.; B.
Tenekecloğlu, "işletmelerin Sosyal Sorumlulukları", Eskişehir mA Dergisi, C: XIII. S: 2.6/1987, s. 46
vd.; D. Erden, "işletmel,rin Sosyal Sorumluluğunun Algılanması: Mühendislik ve iktisat Öğrencileri
Kıyaslaması", Amme idaresi Dergisi. c: 20, s. 2. Haziran 1987. s. 69 vd.; S. Ankan. "işletmelerde
Sosyal Sorumluluk ve iş AhlAkı", H.Ü. U.B.F. Dergisi. Cılt 13/1995. s. 171 vd.; Ş. Özalp. işletme
Yönetiminde Sosyal Sorumluluk. Çoğaltma. III. Ulusal Yönetim Kongresi. Mayıs 1995. istanbuL.
1995. s. 1 vd.
,69 Tenekecloğlu. a.g.e.• s. 47.
70 Bkz. : 68 no'lu dipnot. 71 Tenekecioğlu. a.g.e, s. 60. ayrıca bkz.: Erden. a.g.e. s. 70. 7z P. F. Orueker, Kapitalist ötesi Toplum. inkilAp Kitabevi Yay., istanbuL. 1994, s. 147. 73 a.k. s. 148. 74 Özalp. a.g.e., s. 4. 75 a.k. s. 4-5. 68
işletme Et/ğı Konusuna Kavramsal Bır Yaklaşım
dalı
olarak
anlaşılmakta
ve
işletmelerin
toplum
49
karşısında
özel bir
ahl~ki
sorumlu­
luğu bulunduğu kabulüne dayanmaktadır. Bu özel ahl~ki sorumluluğun temelinde,
işletmelerin doğal ve toplumsal çevre üzerinde çok yönlü ve toplum tarafindan
kontrol edilemeyen etki imk~nlanna sahip olmalan vardır. Enderle'nin belirttiği gi­
bi, bu sorumluluk, "işletmeyi oluşturan bireylerin ahl~ki sorumluluklarının topla­
mından ötede ve bireysel sorumluluktan farklı bır sorumluluktur."76 işletmelerin/ik­
tisadi faaliyetleri sırasında ortaya çıkan vegenel çıkarlan zepeleyen yan etkiler, işte
bu çerçeve içindeodak noktası olmaktadır. Yan etkiler sorununun serbest piyasa
ekonomisi içinde çözümlenernemesinden, tersine ağırlaşarak ve yaygınlaşarak
sürmesinden hareketle, yeni bir normlar ve kurumlar sisteminin oluşturulması ge­
rektiği sonucuna vanlmaktadır.
işletmelerin sosyal sorumluluğu kavramı ise, sosyal etiğin değil, bireysel etiğin
normatif çerçevesine dayanan bir kavramdır. Söz konusu olan, işletmelerin top­
lumda sahip oldukları ayrıcalıklı konumdan kaynaklanan ve topluma karşı ödenme­
si gereken bir ahl~ki borç değildir.. "işletmelerin toplumun refahını ve yaşam düze-,
yini geliştirmeye yardımcı faaliyetlere istek'e katllmaları"dır. 71 işletmelerin "toplum
ile ilgili konulara eğilerek gereken yardımı(n) sağla(n)masl"dİr. 78
Sonuç olarak, işletme etiği kavramı ile işletmeler toplum karşısında özel bir ahl~ki
borcu olan kurumlar olarak algılanmaktadır. Buna karşılık, sosyal sorumluluk kav­
ramında. işletmelerin kendilerini toplumun hamisi veya velisi gibi görmeye başla­
maları"79 bu anlamda toplumsal sorumluluklar üstlenmeleri söz konusudur.
.
işletmelerin sosyal sorumluluğu kav~amının işletme etiği k~vramından ikinci ö­ nemli farkı, etik beklentilerin kurum olarak işletmelere. değil. işletme yöneticisi bi­ reylere yöneltilmesidir. Bu kavramda ahl~ki gereklerin ve beklentilerin adresiyö­ netkinin bireysel vicdanıdır. "Yönetici bireylerin ahlaki değerlendirme gücüne gü.. , ven, bu kavramdan hareketle geliştirilen görüşlerin temelini oluşturmaktadır. so Ne var ki günümüzün toplumlannda ortaya çıkan çok çeşitli iktisadi~ahl~ki çatışma durumlarının çözümünü sadece bireylerin özel ahl~kına dayalı takdirine bırq.krrtak yeterli olmamaktadır. B • Böylece yöneticilerin bireysel vicdanına dayalı karariarı te­ mel alan bu anlayış, "Çatışmaların çözümünde keyfi bir araç olarak kalmakta ve genel kabul görecek uzlaşmalar için sistematik bir bakış açısı vaadetmemekte­
dir."sı
'
işletmelerin artan sosyal etkinliklerinin eğitim, kültür, sanat vb. alanlardaki proje ve
yatınmlarının, bağ4şlarının işletmelerin etik sorumluluk üstlenip üstlenmemeleri ile
bir ilgisi olmadığını I:?ir kez daha vurgulamak gerekir. Bu tür etkinliklerin işletme
76 Bkz. Dipnot '9.
nlenekecioğlu, a.g.e., s. 47; aynca bkz. Orueker, a.g.e, s. 141 vd.
78lenekecloğlu, a.g.e. s. 47.
79 özalp. a.g.e., s. 4 vd.
Steinmann ve Löhr, a.g.e., 1988, s. 298.
81 a.y.
82 Homann ve Blome-Orees. a.g.e., 1992. s. 170. Aynı Görüş. Steinmann ve Löhr, a.g.e., 1988, s.
80
298.
•
Amme idaresi Dergisi
50
Etiği kavramının ele aldığıastı sorun olan Yan Etkilerle bir Hintısı yoktur. 83 Sözü e­ dilen sosyal etkinlikleri, işletmelerin serbest piyasadaki davranış özgürlüğünün çıkarlann gözetllmes~
ilişkilendlrmek mümkün değildir. toplumsal
amacıyla
sınırlandırılması
perspektifi
ile işletme Etiği ve Sosyal Siyaset Disiplini Sanayi Devrimi sonrasında oluşup gelişen Sosyal Siyaset disiplininin geleneksel ilgi alanı, endüstrileşmeyle birlikte ortaya çıkan sosyal sorunlar ve öncelikle ücretli ça­
hşanlann sorunlarıdır. Zaman içinde sosyal siyasetin eğildiği sorunlarla birlikte. kapsadığı toplumsal kesimler de genişlemiştir. Bu disiplinin işlevi serbest piyasa e­ konomisi içindeki oluşumların yolaçtığı toplumsal etkileri ve sorunları belirleyip in­ celemek. bu sorunları çözmeye veya hafifletmeye yönelık normları ve kurumları geliştirmektlr. 84 Ekonomik alandaki oluşumların toplumsal denetimini sağlamak, sosyal siyasetin amaç sisteminin özüdür. Sosyal siyasetin geUşme sürecinin ilk aşamalarında girişimdden talepler, işletme çaiışanlarına karşı kimi yükümlülüklerin yerine getirilmesi alanında odaklaştı. işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili önlemlerin alınması. işletme çalışanUuının sosyal güvenliğinin sağlanmasına katkı, çalışma koşullarının iyileştirilmesi v.b. talepler; işletme' yönetiminin. işletme çP-lışanlarının Çıkarlarını gözetme borcu esasına da­ yandınldı. Daha sonraki aşamada çalışanların işletme yönetimine katılması. sosyal siyasetin temel konuları arasına girdi. "Özel mülkiyet kurumunun mülk sahibine sağladığı yönetim ayrıcalığı ve tekelini yumuşatmak. yönetim yetkilerini emek ile paylaşmak ve çalışma yaşamını daha insancıl bir düzeye ulaştırmak", yönetime katılma uygu­ lamalarının düşünsel temelini oluşturdu. ss işle~elerin iktisadi faaliyetlerinin etik ilkelere uygunluğunun sağlanması, geniş anlamı ile sosyal siyasetin her zaman amaç sistemi içinde yer aldı. öte yandan sosyal siyasetin doğuşunda ve gelişiminde dığer etkenlerın yanısıra ahıaki gerek­ çelerin de sürekli bir rolü oldu. Örneğin "adil bir ücret" sorununun gündeme geli­ şine yol açan nedenler arasında ahlAki motifler de vardır. 86 Görüldüğü gibi Sosyal Siyaset disiplininin ve İşletme Etiği kavramının eğildlği so­ run alanı ve genel amaç sistemi birbiri ile örtüşmektedlr. işletme Etıği kavramının -gündeme gelişi, sosyal siyaset disiplini ile ortak bir birikime dayanmaktadır. Bu bi­ rikim, sanayı devriminden bu yana ekonomik oluşumların yol açtığı toplumsal so­ runlar karşısındaki ekonomik, sosyal, ahlAki vb. nedenlerden kaynaklanan eleştiri­
lerle oluşmuştur. SONUÇ işletme Etıği kavramı serbest rekabetçi piyasa ekonomisine dayalı günümüz top­ lumlarında, Işletmelerle ilgili olarak, çağın gereklerine uygun bir algılama değlşik­
Steinmann ve Zerf.iss, a.g.e., 1993, s. 1120. Bkz.: C. Talas, Toplumsal Politikaya Giriş, S Yay. Ankara. 1981. s. 5. 85 C. Talas, Sosyal Ekonomi, 6. Baskı, Ankara, 1983, s. 406. 83
84
36
Bkz. Steinmann, a.g.e., 1993, s. 4334. İş/etme Etiği Konusuna Kavramsal Bır Yaklaşım
•
51
liğine işaret etmektedir. işletme faaliyetleri bazında bireyselolanla toplumsalolanı
uzlaştırmaya, sadecekazanç amaandan, etik açıdan kabul edilebilir kazanca doğru
bır talebi ,ve arayışı dile getirmektedir.
Bu Çalışmada işletme etlğine kavramsal yaklaşımlar üç ana grupta sınıflandınlarak
değerlendirilmiştir. Bunlardan ilki Homann -ve diğerlerinin benimsediği, etik olanı
iktisadi olanla uzlaştıran ve kavramı' esas olarak işletme çıkarlanna dayandırarak
gerekçelendiren yaklaşımdır. Bu yaklaşımda işletme etiği bır diyalog etiği olarak
anlaşılmaktadır. Genel toplumsal çıkarlarla işletme çıkarlan arasındaki uyumun,
dlyaloğa dayalı uzlaşma süreçleri içinde sağlanabileceği görüşü benimsenmekte­
dir.
'
,
Buna
karşılık
pragmatik
yaklaşımda işletmelerin
toplumsal
çıkarlan
dikkate
alması
anlamında işletme etiği, bir "monolog etiği" olarak anlaşılmaktadır. Etik normlara
uygun
işletme
faaliyetlerinin,
işletme
yöneticilerinin bireysel
a~lak
temelinde ala­
cağı kararlarla sağlanacağı görüşü benimsenmektedir.
Homann ve arkadaşlannın yaklaşımı ile pragmatik yaklaşım, önemli -farklılıklar i­
çermesine rağmen, sonuçta işletme etiği kavramının işletme disiplininin genel dü­
şünsel yapısı içindeki iki yorumu olarak nitelendirilebilir.
Üçüncü yaklaşım. Ulrich ve diğerlerinin temsil ettiği iktisadi olan karşısında etik o­
lana öncelik tanıyan yaklaşımdır. Buna göre, işletmelerin kazanç amaçlı faaliyetleri
ile etik gerekler arasındaki çatışma, ancak etik olana önc;elik tanındığı takdirde çö­
zümlehebilir. Bu yaklaşımda işletme etiği, sosyal etiğin bir parçası olarak anlaşıl­
makta ve işletmelerin genel toplumsal çıkarlan dikkate almak, zedelememek an­
lamında özel bir ahlaki yükümlülüğü bulunduğu kabul edilmektedir. Bu kabulün
dayanağı. işletmelerin doğal ve toplumsal çevre üzerinde çok yönlü ve toplumca
den eti en erneyen etki imkanlanna sahip olmasıdır. Esas olarak işletmelerin iktisadi
faaliyetlerinin yolaçtığı ve genel çıkarlan zedelediği açık olan yan etkiler. işletme­
lerin sahip olduğu bu denetimsiz erkin ifadeleridir. Yan etkiler sorunu serbest piya­
sa ekonomisinin kendi dinamikleri ile çözümlenememekte, böylece işletmelerin
kazanç amaçlı faaliyetleri ile, genel toplumsal çıkarlar arasındaki çatışma sürmekte­
dir. Verili toplumsal koşullarda bu çatışmayı çözmek için yenı bir-normlar ve ku­
rumla~ sisteminin oluşturulması gereklidir. Bu yeni normlar ve kurumlar sistemi ile.
işletmelerin serbest piyasadaki kazanç amaana yönelik davranış özgürlüğü. top­
lumsalçıkarlann dikkate alınmasını sağlamak amacıyla sınırıanmalıdır~
Bu Çalışmada. işletme etiği konusunda Ulrich ve ona katılan yazarlann geliştirdiği
kavramsal yaklaşım, benimsenmektedlr. Bu yaklaşım, Sosyal Siyaset Disiplininin, e­
konomik oluşumlann toplumsal denetimini sağlamak şeklinde özetlenebilecek ge­
nel düşünsel yapısına uygun düşmektedir.
Amacı.
konuya bir gırış yapmakla ve genel
bır
kavramsal çerçeve
oluşturmakla sı­
nırlı olan bu çalışmada ortaya konulan görüşlerin geliştirilmeye ihtiyacı vardır. iş­
letme etiğinln Türkçede de daha geniş çalışmalara ve tartışmalara konu olması u­
mulmaktadır.
Download