Risk Algılarının, Sağlık Kontrol Odağının ve Dini İnançların Türkiye'de Bireylerin Kanserden Koruyucu Davranışta Bulunma ve Kanser Tarama Testi Yaptırma Eğilimleri ile İlişkisi Program Kodu: 3501 Proje No: 111K197 Proje Yürütücüsü: Doç. Dr. Lemi BARUH Araştırmacı(lar): Doç. Dr. Gökçe Tarcan KUMKALE Danışman(lar): Prof. Dr. Ali ÇARKOĞLU Prof. Dr. Suzan ZORLUDEMİR Bursiyer(ler): Celia Katrine Naivar ŞEN Yusuf SALMAN Makbule Eda ANLAMLIER Handan TİTİZ ARALIK 2014 ANKARA ÖNSÖZ Bu projede, Türkiye’de bireylerin kanser riskini azaltıcı davranışlarda bulunma, kanserin erken teşhisi için test yaptırma ve kanser riskini belirlemeye yönelik genetik test yaptırma eğilimlerini etkileyen etmenler incelenmiştir. Kanserden koruyucu davranış olarak sigara kullanmamak, sigarayı bırakmak, alkol kullanmamak, alkol kullanımını bırakmak, sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmaya odaklanılmıştır. Kanserin erken teşhisi için tarama testi yaptırma eğilimleri ile ilgili kadınlar için kendi kendine meme muayenesi, doktorda meme muayenesi, mamografi ve serviks kanseri için PAP simir taraması, hem erkekler hem de kadınlar için kolonoskopi yaptırma davranışlarına odaklanılmıştır. 3021 kişi ile yüz yüze yapılan görüşmeler sırasında bu davranışlarda bulunmuş olma ve ileride bu davranışlarda bulunma niyetini etkileyebilecek sosyoekonomik etmenler, öz ve aile sağlık geçmişi, kanser risk algıları, sağlık kontrol algıları, manevi inançlar ve söz konusu davranışlar ile ilgili engel ve yarar algıları ile tutumlara odaklanılmıştır. Çalışmadan çıkan bulgular, hedeflenmesi gereken risk gruplarının belirlenmesi ve bu risk gruplarında davranışların teşvik edilmesi için kullanılabilecek iletişim stratejilerinin belirlenmesi hususunda yararlı olacaktır. Bu proje TÜBİTAK tarafından desteklenmiştir (Proje No: 111K197). i İÇİNDEKİLER Önsöz ....................................................................................................................................... i! İçindekiler ............................................................................................................................... ii! Tablolar Dizini ....................................................................................................................... iv! Şekiller Dizini ........................................................................................................................ vi! Özet ...................................................................................................................................... viii! Abstract ................................................................................................................................. ix! 1. Giriş .................................................................................................................................... 1! 2. Literatür Özeti .................................................................................................................... 5! 2.1 Risk Algısı ve Kanserden Koruyucu Davranışlar..................................................... 5! 2.2 Sağlık Kontrol Odağı ve Kanserden Koruyucu Davranışlar ................................... 8! 2.3 Koruyucu Sağlık Davranışları ve Güç Kaynağı Olarak Maneviyat ....................... 13! 2.4 Projenin Araştırma Soruları ve Hipotezleri ............................................................. 15! 3. Gereç ve Yöntem ............................................................................................................. 17! 3.1 Soru Formu ve Anket Modülleri............................................................................... 17! 3.2 Araştırma Evreni ....................................................................................................... 19! 3.3 Örneklem ................................................................................................................... 20! 4. Bulgular ............................................................................................................................ 24! 4.1 Betimsel İstatistikler ve Ölçeklerin Psikometrik Özellikleri .................................. 24! 4.1.1 Katılımcıların Demografik Özellikleri ................................................................ 24! 4.1.2 Dindarlık ve Maneviyat .................................................................................... 25! 4.1.3 Sağlık Geçmişi ................................................................................................. 26! 4.1.4 Sağlık Kontrol Odağı........................................................................................ 27! 4.1.5 Kanser Endişesi, Risk ve Ciddiyet Algıları ....................................................... 28! 4.1.6 Beş Büyük Kişilik Özelliği................................................................................. 29! 4.1.7 Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM) ...................................................... 30! 4.1.8 Doktorda Meme Muayenesi (DMM) ................................................................. 33! 4.1.9 Mamografi ........................................................................................................ 35! 4.1.10 PAP Simir ...................................................................................................... 36! 4.1.11 Kolonoskopi ................................................................................................... 38! 4.1.12 Genetik Test .................................................................................................. 39! 4.1.13 Sigara Kullanımı ve Sigarayı Bırakmak ......................................................... 42! 4.1.14 Alkollü İçecek Kullanımı ve Alkollü İçecek Kullanmayı Bırakmak .................. 43! 4.1.15 Egzersiz Yapmak ........................................................................................... 44! 4.1.16 Sağlıklı Beslenmek ........................................................................................ 47! ii 4.2 Çift Değişkenli ve Çok Değişkenli Çözümlemeler.................................................. 48! 4.2.1 Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi ............................................................... 48! 4.2.2 Sağlık Kontrol Odağı........................................................................................ 52! 4.2.3 Kanser Risk Algısı ........................................................................................... 62! 4.2.4 Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM) ...................................................... 67! 4.2.5 Doktorda Meme Muayenesi (DMM) ................................................................. 75! 4.2.6 Mamografi ........................................................................................................ 84! 4.2.7 PAP Simir ........................................................................................................ 92! 4.2.8 Kolonoskopi ................................................................................................... 100! 4.2.9 Genetik Test .................................................................................................. 108! 4.2.10 Sigara Kullanımı ve Sigarayı Bırakmak ....................................................... 114! 4.2.11 Alkollü İçecek Kullanımı ve Alkollü İçecek Kullanmayı Bırakmak ................ 121! 4.2.12 Egzersiz Yapmak ......................................................................................... 126! 4.2.13 Sağlıklı Beslenmek ...................................................................................... 133! 5. Sonuç .............................................................................................................................. 142! 6. Kaynakça ........................................................................................................................ 151! iii TABLOLAR DİZİNİ Tablo 1. Kanser tarama yöntemlerinin tavsiye edildiği yaş ve cinsiyet grupları..................... 18! Tablo 2. Soru formu versiyonlarına göre soru modüllerinin dağılımı ..................................... 19! Tablo 3. Yaş ve cinsiyete göre hedef nüfus dağılımı ............................................................. 20! Tablo 4. 2012 ADNKS gelişmişlik seviyesine göre kentsel nüfus dağılımı ............................ 21! Tablo 5. Anketlerin illere ve soru form versiyonuna göre dağılımı ......................................... 22! Tablo 6. Davranış türlerine göre anket sayısı dağılımı .......................................................... 23! Tablo 7. Sağlık kontrol odağı – rotasyonlu bileşen analizi ..................................................... 28! Tablo 8. Kanser endişesi, risk ve ciddiyet algıları .................................................................. 29! Tablo 9. Beş büyük kişilik özelliği – rotasyonlu bileşen matrisi .............................................. 30! Tablo 10. Kendi kendine meme muayenesi – rotasyonlu bileşen matrisi .............................. 31! Tablo 11. Doktorda meme muayenesi yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen analizi ... 33! Tablo 12. Mamografi yaptırma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi .............. 35! Tablo 13. Pap simir yaptırma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi ................ 37! Tablo 14. Kolonoskopi yaptırma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi ............ 38! Tablo 15. Genetik test yaptırma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi ............ 40! Tablo 16. Sigarayı bırakma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi ................... 42! Tablo 17. Alkollü içkiyi bırakma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi ............. 44! Tablo 18. Alkollü içki tüketmeyi bırakma – planlanmış davranış kuramı değişkenleri ........... 44! Tablo 19. Egzersiz yapma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi ..................... 46! Tablo 20. Egzersiz yapma – planlanmış davranış kuramı değişkenleri................................. 46! Tablo 21. Besin tüketim skorları ............................................................................................ 47! Tablo 22. Sağlıklı beslenme yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi .................. 47! Tablo 23. Sağlıklı beslenme – planlanmış davranış kuramı değişkenleri .............................. 48! Tablo 24. Sağlık kontrol odağı ile sağlık durumu arasındaki korelasyonlar........................... 54! Tablo 25. Sağlık kontrol odağı ile maneviyat arasındaki korelasyonlar ................................. 54! Tablo 26. İçsel sağlık kontrol odağı regresyon ...................................................................... 55! Tablo 27. Dışsal sağlık kontrol odağı (şans) regresyon ........................................................ 57! Tablo 28. Dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) regresyon .............................................. 60! Tablo 29. Kanser risk algıları arasındaki ilişkiler ................................................................... 63! Tablo 30. Sağlık geçmişi ile kanser risk algısı arasındaki korelasyonlar ............................... 64! Tablo 31. Kanser risk algısı ile sağlık kontrol odağı ve maneviyat arasındaki korelasyonlar 64! Tablo 32. Kanser risk algısı (ortalama) regresyon ................................................................. 65! Tablo 33. Kendi kendine meme muayenesi (KKMM) yapma niyeti için korelasyonlar .......... 68! Tablo 34. KKMM - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları ....................... 70! iv Tablo 35. KKMM yapma niyeti regresyon .............................................................................. 71! Tablo 36. Doktorda meme muayenesi (DMM) yaptırma niyeti için korelasyonlar ................. 76! Tablo 37. DMM - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları ......................... 78! Tablo 38. DMM yaptırma niyeti regresyon ............................................................................. 79! Tablo 39. Mamografi yaptırma niyeti için korelasyonlar ........................................................ 85! Tablo 40. Mamografi - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları ................. 87! Tablo 41. Mamografi yaptırma niyeti regresyon .................................................................... 88! Tablo 42. Pap Simir (PAP) niyeti için korelasyonlar .............................................................. 92! Tablo 43. PAP - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları ........................... 94! Tablo 44. PAP yaptırma niyeti regresyon .............................................................................. 95! Tablo 45. Kolonoskopi yaptırma niyeti için korelasyonlar .................................................... 101! Tablo 46. Kolonoskopi - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları ............ 103! Tablo 47. Kolonoskopi yaptırma niyeti regresyon ................................................................ 103! Tablo 48. Genetik test yaptırma niyeti için korelasyonlar .................................................... 109! Tablo 49. Genetik test - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları ............. 111! Tablo 50. Genetik test yaptırma niyeti regresyon ................................................................ 111! Tablo 51. Sigarayı bırakma niyeti için korelasyonlar ........................................................... 115! Tablo 52. Sigara bırakma - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları ....... 116! Tablo 53. Sigarayı bırakma niyeti regresyon ....................................................................... 117! Tablo 54. Alkol kullanmayı bırakma niyeti için korelasyonlar .............................................. 121! Tablo 55. Alkol bırakma - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları .......... 123! Tablo 56. Alkol kullanmayı bırakma niyeti regresyon .......................................................... 123! Tablo 57. Egzersiz yapma niyeti için korelasyonlar ............................................................. 127! Tablo 58. Egzersiz yapma - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları ...... 128! Tablo 59. Egzersiz yapma niyeti için regresyon .................................................................. 129! Tablo 60. Sağlıklı beslenme niyeti için korelasyonlar .......................................................... 133! Tablo 61. Sağlıklı beslenme - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları ... 135! Tablo 62. Sağlıklı beslenme niyeti regresyon ...................................................................... 135! v ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1. Anket katılımcılarının yaş ve cinsiyet gruplarına göre dağılımı ................................. 24! Şekil 2. Katılımcıların öz ve aile sağlık durumu ile ilgili algıları .............................................. 26! Şekil 3. Kendi kendine meme muayenesi yapma niyeti ........................................................ 32! Şekil 4. Doktorda meme muayenesi yaptırma niyeti ............................................................. 35! Şekil 5. Mamografi yaptırma niyeti ........................................................................................ 36! Şekil 6. Kolonoskopi yaptırma niyeti ...................................................................................... 39! Şekil 7. Genetik test yaptırma niyeti ...................................................................................... 41! Şekil 8. Sigara ile ilgili tarifsel normlar ................................................................................... 43! Şekil 9. IPAQ hareketlilik seviyesi dağılımı ............................................................................ 45! Şekil 10. Örnek ikili etkileşim grafiği ...................................................................................... 49! Şekil 11. PROCESS direkt ve endirekt etkiler için Model #4 şeması .................................... 50! Şekil 12. PROCESS düzenleyici değişkenler için Model #3 şeması ..................................... 50! Şekil 13. PROCESS düzenleyici değişkenli endirekt etkileri için Model #72 şeması ............ 51! Şekil 14. Dindarlık ile gelir etkileşimi - Sağlık kontrol odağı (içsel) ........................................ 56! Şekil 15. Azınlık ile batıl inanç etkileşimi – Sağlık kontrol odağı (içsel) ................................. 56! Şekil 16. Azınlık ile batıl inanç etkileşimi – Sağlık kontrol odağı (şans) ................................ 58! Şekil 17. Kronik hastalık ile dindarlık etkileşimi – Sağlık kontrol odağı (şans) ...................... 58! Şekil 18. Sağlık durumu ile tanrı kontrol odağı etkileşimi - Sağlık kontrol odağı (şans) ........ 59! Şekil 19. Yakın/ailede kanser ile tanrı kontrol odağı etkileşimi - Sağlık kontrol odağı (şans) 59! Şekil 20. Gelir yeterliliği ile tanrı kontrol etkileşimi - Sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) ........ 61! Şekil 21. Kronik hastalık ile içsel din etkileşimi - Sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) ............. 61! Şekil 22. Dindarlık ile kronik hastalık geçmişi etkileşimi - Kanser risk algısı ......................... 66! Şekil 23. İçsel sağlık kontrol odağı ile içsel din etkileşimi - Kanser risk algısı ....................... 66! Şekil 24. Sağlık kontrol odağı (şans) ile azınlık olma etkileşimi - Kanser risk algısı .............. 67! Şekil 25. Meme kanser risk algısı ile KKMM yapma niyeti arasındaki ilişki ........................... 69! Şekil 26. KKMM yapma niyeti için aracı değişkenler ............................................................. 72! Şekil 27. Dışsal sağlık kontrol (şans), dindarlık etkileşimi – Meme kanser risk algısı ........... 74! Şekil 28. KKMM yapmış olma için karar ağacı şeması .......................................................... 75! Şekil 29. Meme kanser risk algısı ile DMM yaptırma niyeti arasındaki ilişki .......................... 77! Şekil 30. DMM yaptırma niyeti için aracı değişkenler ............................................................ 80! Şekil 31. Sağlık kontrol odağı ve maneviyat arasındaki etkileşimler ..................................... 81! Şekil 32. İçsel sağlık kontrol, tanrı kontrol etkileşimi – Meme kanser risk algısı ................... 82! Şekil 33. Dışsal sağlık kontrol (şans), tanrı kontrol etkileşimi – Meme kanser risk algısı ...... 82! Şekil 34. İçsel sağlık kontrol, dindarlık, DMM tutum etkileşimi – DMM Niyeti ........................ 83! vi Şekil 35. DMM yaptırmış olma için karar ağacı şeması ......................................................... 84! Şekil 36. Meme kanser risk algısı ile mamografi yaptırma niyeti arasındaki ilişki ................. 86! Şekil 37. Mamografi yaptırma niyeti için aracı değişkenler .................................................... 89! Şekil 38. Meme kanser risk algısı, dışsal sağlık kontrol (şans) etkileşimi – Mamografi ........ 90! Şekil 39. Mamografi yaptırmış olma için karar ağacı şeması ................................................ 91! Şekil 40. Serviks kanser risk algısı ile PAP simir yaptırma niyeti arasındaki ilişki ................. 93! Şekil 41. PAP simir yaptırma niyeti için aracı değişkenler ..................................................... 98! Şekil 42. PAP yaptırmış olma için karar ağacı şeması ........................................................ 100! Şekil 43. Kolon kanser risk algısı ile kolonoskopi yaptırma eğilimi arasındaki ilişki ............ 102! Şekil 44. Kolonoskopi yaptırma niyeti için aracı değişkenler ............................................... 104! Şekil 45. Risk algısı, içsel sağlık kontrol, dindarlık etkileşimi – Kolonoskopi ....................... 105! Şekil 46. Risk algısı, içsel sağlık kontrol, içsel din etkileşimi – Kolonoskopi ....................... 106! Şekil 47. Risk algısı, dışsal sağlık kontrol (şans), tanrı kontrol etkileşimi – Kolonoskopi .... 107! Şekil 48. Kolonoskopi yaptırmış olma için karar ağacı şeması ............................................ 108! Şekil 49. Kanser risk algıları ile genetik test yaptırma niyeti arasındaki ilişki ...................... 110! Şekil 50. Genetik test yaptırma niyeti için aracı değişkenler ............................................... 112! Şekil 51. İçsel sağlık kontrol ile risk algısı etkileşimi – Genetik test .................................... 113! Şekil 52. Dışsal sağlık kontrol (diğer kişiler), dindarlık, risk algısı etkileşimi – Genetik test 114! Şekil 53. Sigarayı bırakma niyeti için aracı değişkenler ...................................................... 118! Şekil 54. Sigara tüketimi için karar ağacı şeması ................................................................ 120! Şekil 55. Dışsal sağlık kontrol (diğer kişiler), dindarlık etkileşimi – Alkol bırakma ............... 125! Şekil 56. Alkol kullanımı için karar ağacı şeması ................................................................. 126! Şekil 57. Egzersiz yapma niyeti için aracı değişkenler ........................................................ 130! Şekil 58. Dışsal sağlık kontrol (şans), tanrı sağlık kontrol etkileşimi – Egzersiz .................. 131! Şekil 59. Hareketlilik için karar ağacı şeması ...................................................................... 132! Şekil 60. Sağlıklı beslenme niyeti için aracı değişkenler ..................................................... 137! Şekil 61. Dışsal sağlık kontrol (şans), dindarlık, kanser risk etkileşimi – Beslenme ............ 139! Şekil 62. Dışsal sağlık kontrol (diğer), tanrı kontrol, kanser risk etkileşimi – Beslenme ...... 139! Şekil 63. Sağlıklı beslenme için karar ağacı şeması ........................................................... 141! vii ÖZET Kanserden kaynaklanan ölümlerin önemli bir oranı kanser riskini arttıran sigara içmek, sağlıksız beslenmek gibi etmenlerin elimine edilmesi ve bazı kanser türlerinin erken teşhis edilmesini sağlayan tarama testlerinin yapılması ile azaltılabilmektedir. Bu bağlamda, bu çalışmada, bireylerin kanser riskini azaltıcı davranışlarda bulunma, kanserin erken teşhisi için yapılabilecek testleri yaptırma ve kanser riskini belirleyebilecek genetik testleri yaptırma eğilimlerini etkileyen etmenler incelenmiştir. Çalışmanın odaklandığı kanserden koruyucu davranışlar şunlardır: sigara kullanımını bırakmak, alkollü içki tüketimini bırakmak, sağlıklı beslenmek, düzenli olarak egzersiz yapmak. Çalışmanın odaklandığı kanser tarama testleri ise kadınlar için kendi kendine meme muayenesi yapmak, doktorda meme muayenesi yaptırmak, mamografi yaptırmak, PAP simir testi yaptırmak; ve kadın ve erkekler için kolonoskopi yaptırmaktır. Çalışma kapsamında, kanserden koruyucu davranışlarda bulunmayı, kanser erken tanısı sağlayacak tarama testlerini yaptırmayı ve kanser riskini belirlemeye yönelik genetik test yaptırmayı etkileyebilecek etmenler olarak sosyoekonomik durum, kişinin ve ailesinin sağlık durumu, kişinin geçmişte yaşamış olduğu kronik sağlık sorunları, kişinin çevresinde kanser vakaları görüp görmediği, kanser risk ve ciddiyet algıları, sağlık ile ilgili öz kontrol algıları, manevi eğilim, söz konusu davranışlar hakkındaki engel ve yarar algıları ve bu davranışlar hakkındaki tutumlar incelenmiştir. Geçmişte kanser testi yapmış ya da yaptırmış olma oranları düşüktür. İleride kanser tarama testi yaptırma, genetik test yaptırma ve kanser riskini azaltan davranışlarda bulunma niyetini en tutarlı şekilde belirleyen etmenler kanser risk algısı, kanser endişesi ve söz konusu davranışlar hakkındaki yarar algıları ve tutumlardır. Ayrıca, kronik sağlık sorunları yaşanmış olması ve aile veya yakın çevrede kanser vakası olmuş olması kanser tarama testini yaptırma niyetini arttıran önemli etmenlerdir. Manevi inançlar ve sağlık kontrol algıları ile söz konusu davranışlarda bulunma niyeti arasında karmaşık bir ilişki gözlenmektedir. Fakat, birçok davranış için dindarlık, tanrı sağlık kontrol algısı ve batıl inançların hem risk algısını ve davranışsal yarar algılarını arttırarak hem de direkt olarak davranışta bulunma eğilimine pozitif etkileri gözlemlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Kanserden koruyucu davranışlar, kanser tarama testleri, genetik test, kanser risk algıları, sağlık kontrol odağı, sağlık inanç modeli, maneviyat viii ABSTRACT Mortality from cancer can be greatly reduced by the elimination of environmental and behavioral risk factors, such as smoking or having an unhealthy diet, and early detection of certain forms of cancer. As such, this project has investigated factors that may influence individuals’ intentions to engage in behavior that may help reduce cancer risk, to take cancer-screening tests for early detection of cancer, and to take genetic testing for susceptibility to cancer. The project has focused on the following cancer protective behaviors: smoking cessation, quitting consumption of alcoholic beverages, having a healthy diet, and exercising regularly. The cancer screening tests that the project has focused on were, among women, self-breast examination, clinical breast examination, mammography, and PAP testing; and for both men and women, colonoscopy. The factors that the project investigated as potential predictors of engaging in cancer protective behavior, getting screened for cancer, and getting a genetic test for susceptibility to cancer were socioeconomic status, current health of an individual and his/her close family members, history of chronic disease(s), whether an individual has witnessed cancer cases among family and close friends, cancer susceptibility and severity perceptions, control perceptions regarding health, spirituality, perceived barriers against and benefits of engaging in protective behavior and/or cancer screening and attitudes about these behaviors. Uptake of cancer screening tests is generally low. Factors that consistently predict intentions to get cancer screening, genetic testing and/or engage in health protective behavior were cancer risk perceptions, cancer worry, perceived benefits of and attitudes about the behavior in question. In addition, chronic health problems and whether one has witnessed cancer among family members or close friends also stand out as factors that influence behavioral intentions. Spirituality and health locus of control had a complex relationship with the behaviors in question. Yet, for many of the behaviors, god health locus of control, religiosity and superstitiousness had a positive impact on behavioral intentions, either directly or via heightened cancer risk perceptions and/or perceived behavioral benefits. Keywords: Cancer protective behaviors, cancer screening, genetic testing, cancer risk perceptions, health locus of control, health belief model, spirituality ix 1. GİRİŞ Türkiye Büyük Millet Meclisi Kanser Araştırma Komisyonu’nun raporuna (2011) göre, Türkiye’de her yıl 150 bin yeni kanser vakası teşhis edilmektedir. 2015 yılı itibarıyla Türkiye’de kanserle yaşayan kişi sayısının 500 bini aşacağı ve 2030 yılı itibarıyla bu rakamın 1 milyon 300 bin kişiye ulaşacağı tahmin edilmektedir (Dalkılınç ve Duyar, 2014). Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın (2013) yayınladığı 2013-2018 Ulusal Kanser Kontrol Planı’nda yapılan projeksiyonlara göre, 2030 yılı itibari Türkiye’de kanser hastalığının direkt maliyetlerinin 10 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. Öte yandan, söz konusu kanser vakalarının önemli bir oranı kansere neden olan çevresel ve davranışsal (örneğin, tütün kullanımı, aşırı kiloluluk) risklerin azaltılması ve erken teşhise yardımcı olacak davranışların pekiştirilmesi ile engellenebilir. Bu nedenle, bireyleri kanser riskini azaltacak davranışlara yönlendirmek ve düzenli bir şekilde kanser tarama testi yaptırmaya teşvik etmek kanserle mücadele programlarının etkinliğini arttırmak için önemli gereksinimler haline gelmiştir. Bireylerin, sigara içmemek, alkol kullanmamak, sağlıklı beslenmek, hareketli olmak, kanser tarama testi yaptırmak ve genetik test yaptırmak gibi davranışlarda bulunma eğilimini etkileyen çeşitli psiko-sosyal etmenler bulunmaktadır. Sağlık İnanç Modeli, Planlanmış Davranış Modeli ve Korunma Motivasyon Teorisi (Ajzen ve Fishbein, 1977; Fishbein ve Ajzen, 2010; Bosompra vd., 2000; Murphy vd. 2013; Rosenstock, 1966; 1974) gibi davranış modellerine göre bu etmenler arasında sosyoekonomik durum, kültürel eğilimler, kanser risk algısı, sağlık ile ilgili kontrol algıları, kanserden koruyucu davranışlarla ilgili yarar ve engel algıları bulunmaktadır. Sağlık koruyucu davranışlar ile ilgili literatürde işaret edilen önemli gereksinimlerden bir tanesi, bahsi geçen psiko-sosyal etmenlerin ve özellikle sağlık kontrol odağı, kanser risk algıları ve dini inançların, ulusların nüfus ve kültürel yapılarına göre nasıl farklılıklar gösterebileceğine dair çalışmalar yapılmasıdır (Freund vd., 2014). Bu bağlamda, TÜBİTAK desteği ile yürütülmüş olan bu projede yukarıda bahsi geçen psiko-sosyal etmenlerin Türkiye’de kanserden korunma ile ilgili üç çeşit davranış kategorisi üzerine etkileri incelenmiştir: 1) Sigara içmemek, alkol kullanmamak, sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak gibi sağlık koruyucu davranışlarda bulunma eğilimi; 2) Meme, serviks (kadınlarda) ve kolon kanseri tarama testi yaptırma eğilimi (diğer kanser tarama testlerine odaklanılmadı, çünkü yalnızca bu üç kanser türü için erken teşhisin ölüm oranlarını azalttığı kanıtlanmıştır); 3) Kansere yakalanma olasılığını ölçen genetik testleri yaptırma eğilimi. 1 Türkiye çapında yürütülen bu projede, bireylerin sağlık kontrol odağı algıları ve dini inançlarının, kanser risk algıları ile kanserden koruyucu davranışlar arasındaki ilişkide aracı ve düzenleyici değişken olarak rolleri incelenmiştir. Bu incelemeler demografik gruplar arası farklılıklar olabileceği dikkate alınarak yapılmıştır. Yürütülen bu çalışma, disiplinler arası yaklaşımı ile sağlık davranış modellerine dini inançları ve sağlık kontrol odağını da dahil ederek bireylerin kanserden koruyucu davranışlar ile ilgili tutumları ve eğilimlerini Türkiye’de inceleyen ilk ulusal çalışmalardan biridir. Projenin amaçları şu şekildedir: 1) Bireylerin sosyoekonomik durumlarının ve geçmişte kendilerinin veya yakın çevrelerinin yaşamış olduğu sağlık sorunlarının (kronik hastalık, kanser), bireylerin sağlık kontrol odağı ve kanser riski algılarına etkisinin incelenmesi; 2) Bireylerin sosyoekonomik durumlarının ve geçmişte kendilerinin veya yakın çevrelerinin yaşamış olduğu sağlık sorunlarının (kronik hastalık, kanser), sigara/alkol kullanmamak, sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak gibi kanserden koruyucu davranışlar ile ilgili yarar ve engel algılarına ve kanserden koruyucu davranışlarda bulunma eğilimlerine etkilerinin tespit edilmesi; 3) Bireylerin sosyoekonomik durumlarının ve geçmişte kendilerinin veya yakın çevrelerinin yaşamış olduğu sağlık sorunlarının (kronik hastalık, kanser), kanser erken teşhisi için tarama testi yaptırmak ile ilgili yarar ve engel algılarına ve bu davranışlarda bulunma eğilimlerine etkilerinin tespit edilmesi; 4) Bireylerin sosyoekonomik durumlarının ve geçmişte kendilerinin veya yakın çevrelerinin yaşamış olduğu sağlık sorunlarının (kronik hastalık, kanser), kanser riskini belirlemeye yönelik genetik test yaptırmak ile ilgili yarar ve engel algılarına ve genetik test yaptırma eğilimlerine etkilerinin tespit edilmesi; 5) Yukarıda tarif edilen ilişkilerde sağlık kontrol odağı ve kanser risk algılarının aracı değişken olarak rollerinin incelenmesi; 6) Yukarıda tarif edilen direkt ve dolaylı ilişkilerde maneviyat duygusu ve sağlık kontrol odağının düzenleyici değişken olarak rollerinin incelenmesi; 7) Yukarıdaki maddelerde incelecek konular ve elde edilecek bulgular esas alınarak, Türkiye’de bireylerin kanser ile ilgili koruyucu davranışlarda bulunma eğilimi hakkında detaylı bilgi edinerek, bireylerin kanser riski ve kanserden korunma ile ilgili hangi konularda bilgilendirilmesi gerektiği, bilgilendirme/iletişim çalışmalarında hangi nüfus kesitlerinin öncelikli olarak hedeflenmesi gerektiği, bilgilendirme/iletişim çalışmalarında ulaşılması planlanan nüfus kesitlerine ne stratejiler ile ulaşılabileceği hususlarında öneriler oluşturulması. 2 Proje hem uluslararası hem de ulusal literatürdeki önemli gereksinimleri karşılamaya yöneliktir. Örneğin, sağlık kontrol odağı ve dini inançlar arasındaki etkileşimin kanserden koruyucu davranışlar üzerine etkileri ile ilgili çalışmalar genelde Hıristiyanların ağırlıkta olduğu toplumlarda yapılmıştır. Kanserin Türkiye de dahil olmak üzere Ortadoğu coğrafyasındaki en önemli ölüm nedenlerinden biri olmasına rağmen, dini inançların sağlık kontrol odağı ve kanser risk algıları ile etkileşimi Müslüman toplumlarda yeterli seviyede incelenmemiştir. Kanserden koruyucu davranışlar ile ilgili yapılan çalışmalarda Amerika ve Batı Avrupa’nın dışında yaşayan Müslüman nüfuslar üzerine yapılan araştırmaların kısıtlı sayısı ve kapsamı göz önüne alındığında, yürütülen bu çalışmanın özellikle sağlık kontrol odağını inceleyen uluslararası literatüre önemli katkılarda bulunması beklenmektedir. Türkiye’de de, Sağlık İnanç Modeli’ni kullanarak yapılan çeşitli araştırmalara rağmen (Bebis vd., 2012; Gürsoy vd., 2011; Güvenç vd., 2011; Taşçı-Duran, Koç, Korkmaz, 2014), dini inançlar, Sağlık İnanç Modeli değişkenleri ve sağlık kontrol odağı arasındaki etkileşimin kanser koruyucu davranışlara etkisi incelenmemiştir. Ayrıca, Türkiye’de Sağlık İnanç Modeli gibi modelleri kullanarak kanserden koruyucu ve kanserin erken teşhisine yönelik davranışları inceleyen çalışmaların çoğunun kullandığı örneklemler (sağlık çalışanları, öğrenciler vb.) ve inceledikleri kanser türleri (meme kanseri) genel nüfusta kanserden koruyucu davranışları etkileyen etmenler hakkında sonuca varabilmek için yeterli değildir. Söz konusu davranışlarda bulunması gereken yaş ve cinsiyet gruplarını ulusal olarak temsil eden bir örneklem (n = 3021) ile yüz yüze görüşmeler yöntemi ile yapılan bu çalışma, bu bakımdan da önemli bir eksiği gidermiştir. Projenin önemli bir diğer katkısı ise, Türkiye’de de kullanılmaya başlanmış olan kanser riskini ölçmeye yönelik genetik testlere dair bilgi düzeyi ve tutumları ölçen ilk çalışmalardan biri olmasıdır. Bireylerin kanser riskini ölçmeye yönelik genetik testlerle ilgili farkındalık ve tutumlar hakkında Türkiye’de daha önce yürütülmüş geniş çaplı bir araştırma yoktur. Yürütülen bu çalışma bu yönde önemli bir eksiği gideren öncü bir çalışma niteliği taşımaktadır (ayrıca bkz. Erdem ve Tekşen, 2013). Bu çalışmanın Türkiye’de bireylerin kanserden koruyucu davranışları ile ilgili tutum ve eğilimlerinin daha iyi bir şekilde anlaşılmasına önemli katkılarda bulunması beklenmektedir. Sunulacak olan bulguların ileride tasarlanacak iletişim kampanyalarına rehberlik etmesi beklenebilir. Ek olarak, elde edilen bulguların, hedeflenmesi gereken risk gruplarının belirlenmesinde ve bu risk gruplarına hangi yöntemler ile ulaşılabileceği hususunda da katkıları olacaktır. Raporun geri kalanında dört bölüm bulunmaktadır. Literatür Özeti (2. Bölüm) bölümü risk algısı ve sağlık kontrol odağı ile kanserden koruyucu davranışlar, kanser tarama testi yaptırma ve genetik test yaptırma arasındaki ilişki ile ilgili literatürü özetleyecektir. Ayrıca, bu 3 bölüm sağlık koruyucu davranışlarda bulunma ile maneviyat arasındaki ilişki ile ilgili literatürü de özetleyecektir. Literatür özeti dahilinde Türkiye’de bu alanlarda yapılmış çalışmalardan öne çıkanlar da özetlenecektir. Gereç ve Yöntem (3. Bölüm) bölümü, soru formunda odaklanılan değişkenleri ve soru formu versiyonlarını tarif edecek, araştırma evreni ve örneklem hakkında detaylı bilgi verecektir. Soru formunun bir kopyası Ek 1’de bulunmaktadır. Bulgular (4. Bölüm) bölümü iki ana bölümden oluşmaktadır. İlk olarak saha çalışmalarında toplanan verilerin betimsel özeti sunulacaktır. Sonrasında, yukarıda özetlenen amaçlar ışığında, kanser tarama testleri yaptırma, genetik test yaptırma, ve kanserden koruyucu davranışlarda bulunma eğilimlerini etkileyebilecek etmenlerin belirlenmesi için yapılan iki değişkenli ve çok değişkenli analizler özetlenecektir. Sonuç (5. Bölüm) bölümü analizler sonucunda öne çıkan bulguları özetleyecek ve bu bulgular ışığında önerilerde bulunacaktır. 4 2. LİTERATÜR ÖZETİ Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanmış olan 2008-2013 yılları arası Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Önlenmesi ve Kontrol Edilmesi Eylem Planı’na (DSÖ Eylem Planı) göre, günümüzde kanser gibi bulaşıcı olmayan hastalıklar dünyada ölümlerin %60’ına yakınına neden olmaktadır (World Health Organization, 2008). Halbuki, kanserin neden olduğu ölümlerin önemli bir oranı kansere neden olan çevresel ve davranışsal risklerin elimine edilmesi ve kanserin erken teşhisi ile engellenebilir. Örneğin, mamografi ve kolonoskopi gibi kanser tarama testleri ile Türkiye’de kadınlar arasında en sık görülen kanser türleri olan meme ve kolon kanserinden kaynaklanan ölüm oranları azaltılabilir. Bu bağlamda, kansere neden olan çevresel ve davranışsal risk unsurlarının azaltılması ve erken teşhis için tarama testlerinin kullanımının arttırılması kanser ile mücadelenin temel taşları haline gelmiştir. Bireylerin sağlıklı beslenmek, sigara içmemek gibi kanserden koruyucu davranışlarda bulunma ve kanserin erken teşhisinde kullanılan tarama testlerini yaptırma eğilimini etkileyen çeşitli psiko-sosyal unsurlar bulunmaktadır (Bosompra v.d., 2000; Condit, 2001). Korunma Motivasyonu Teorisi (Leventhal ve Cleary, 1980), Sağlık İnanç Modeli (Rosenstock, 1974) ve Planlanmış Davranış Modeli (Ajzen ve Fishbein, 1977) gibi davranış modelleri tarafından incelenen bu psiko-sosyal unsurlar arasında bireylerin herhangi bir koruyucu sağlık davranışı hakkındaki yarar ve engel algısı, sağlık risk algısı ve sağlık kontrol algıları bulunmaktadır. DSÖ Eylem Planı’nda (2008) da belirtildiği gibi bahsi geçen bu psiko-sosyal etmenlerin koruyucu sağlık davranışları üzerine etkileri ulusların nüfus yapıları ve bireylerin kültürel ve sosyoekonomik özelliklerine göre farklılıklar gösterebilmektedir. Bu projede, Türkiye’de bireylerin kanserden ölüm riskini azaltmaya yönelik davranışlarda bulunma ve kanserin erken teşhisine yardımcı olacak tarama testlerini yaptırma eğilimlerini etkileyebilecek demografik, psiko-sosyal ve algısal etmenler incelenmiştir. Aşağıda da özetleneceği gibi, proje kapsamında odaklanılan psiko-sosyal ve algısal etmenlerin başında kanser risk algısı, sağlık kontrol algısı ve maneviyat bulunmaktadır. 2.1 Risk Algısı ve Kanserden Koruyucu Davranışlar Sağlık İnanç Modeli (Rosenstock, 1974) gibi çok atıf alan sağlık davranış modellerinde önemli yer tutan risk algısı kavramı insanların bir hastalığa yakalanmaya yatkınlığına dair algıları olarak tanımlanabilir (Shiloh ve Ilan, 2005). Buna göre, bir hastalığa yakalanma ihtimaline dair risk algısı, hastalığın zararlı sonuçları ve ciddiyeti ile ilgili beklentiler ve koruyucu sağlık davranışlarında bulunma ile ilgili engel ve yarar algıları, sağlık koruyucu 5 davranışlarda bulunma eğilimini etkileyen en önemli etmenler arasındadır (Gooding vd., 2006; Katapodi vd., 2004; Kiviniemi vd., 2011; Shiloh ve Ilan, 2005). Genel olarak, yüksek risk algısının bireyleri korunmaya yönelik davranışlara yönlendirmesi beklenir. Kanser bağlamında da, kansere yakalanma ihtimalini yüksek gören insanların kanser ile ilgili koruyucu davranışlarda bulunacağı varsayılmaktadır. Bu varsayımları ampirik olarak destekleyen araştırmalarda, yüksek risk algısı ile kolon kanseri taraması yaptırmak (Kim vd., 2008), prostat spesifik antijen (PSA) testi yaptırmak (Bloom vd., 2006; Jacobsen vd., 2004), kolonoskopi yaptırmak (Lipkus vd., 2005), mamografi yaptırmak (Facione, 2002; Katapodi vd., 2004), sigarayı bırakmak (Dijkstra ve Brosschot, 2003; Lee vd., 2013) ve genel olarak daha sağlıklı yaşamaya çalışmak (Shim vd., 2010) arasında pozitif ilişki gözlemlenmektedir. Bu sonuçlardan hareketle yürütülen iletişim kampanyaları bireylerin risk algılarını yükseltmeye odaklanmış ve birçok sağlık davranışı bağlamında olumlu sonuçlar doğurmuştur. Örneğin, Champion ve arkadaşlarının bir çalışmasında risk algıları yükseltilen kadınlar arasında mamografi yaptırma oranları artmıştır (Champion vd., 2000). Benzer bir şekilde, düşen risk algısının serviks kanseri ve meme kanseri için tarama yaptırma ihtimalini azalttığı gözlemlenmiştir (Friedman vd., 2012). Kanser tarama testlerinde olduğu gibi, bu alanda yapılan birçok çalışma kanser risk algısının artması ile kansere yatkınlığı ölçen genetik testleri yaptırma eğilimi arasında pozitif bir ilişki olduğunu göstermektedir (Bosompra vd., 2000; Bunn vd., 2002; Gooding vd., 2006; Helmes vd., 2002; Lerman vd., 1994). Diğer taraftan, risk algısı ile kanserden koruyucu davranışlarda bulunma arasındaki ilişkisinin her zaman böylesine güçlü ve pozitif yönde olmadığına dair de birçok bulgu vardır (McQueen vd., 2008; Shiloh ve Ilan, 2005; Walker vd. 2013). Bir yandan, bazı araştırmalarda risk algısı ile kanser tarama testi yaptırma eğilimi arasında direkt bir ilişki gözlenmemiştir ve bu tür bir ilişkinin yalnızca aile kanser geçmişi gibi etmenler ile olan etkileşimler sonucu oluştuğu gözlemlenmiştir (Walker vd., 2014). Öte yandan, artan risk algısının ve bununla ilintili olarak bireylerde oluşan endişenin, bireyleri, başta kanser tarama testi ve genetik test olmak üzere, kanser ile ilgili koruyucu davranışlarda bulunmaktan uzaklaştırabildiğini gösteren bulgular vardır (Greiner vd., 2005; McQueen vd., 2008; Skinner vd., 2002). Örneğin, risk algısı ile etkileşen çeşitli kişilik özelliklerine bağlı olarak, kanser tarama testi yaptırdığı halde sonuçlarını almayan kişiler olmaktadır (Sweeny vd., 2013). Mamografi yaptırma bağlamında, bazı çalışmalar kanserden korkma ve yüksek risk algısının mamografi yaptırmaya karşı önemli bir engel teşkil ettiğini ortaya koymuştur (Facione, 2002; Lerman vd. 1993; Kash vd., 1992). Özellikle, yüksek risk altındaki kişilerde ve ailesinde kanser geçmişi olan kişilerde risk algısı ile kanser taraması yaptırma isteği arasında ters bir ilişki gözlenebilmektedir (Andrkowski vd., 1997; Ruffin vd., 2011). Benzer bir şekilde, sağlık 6 sorunları ile ilgili korku ve endişenin (özellikle bireylerin koruyucu bir davranışta bulunma konusunda etkin hissetmedikleri durumlarda) inkar gibi tepkilere neden olarak genetik test yaptırma ihtimallerini azaltabildiği de gözlenmiştir (Lerman vd., 1999). Bu noktada dikkate alınması gereken önemli bir husus ise hem genetik testlerin hem de kanser tarama testlerinin sonuçlarının bireylerin hayatlarına farklı etkilerde bulunma ihtimalinin olduğudur. Örneğin, meme kanserine genetik yatkınlığı olduğunu öğrenen bir kadının elindeki seçenekler arasında bulunan meme aldırmanın önemli psikolojik ve fizyolojik etkileri olmaktadır. Kısaca meme kanserine yakalanma riskinin yüksek olduğunu öğrenen bir kadının karşı karşıya kaldığı durum kolay değildir; eldeki seçenekler uygulanması zor seçeneklerdir ve olumsuz yan etkileri çok olabilmektedir. Bunun sonucunda, bireylerin en başta riskin ne kadar olduğunu öğrenmekten kaçınmaları da beklenebilecek bir sonuçtur. Halbuki solunum yolları ve akciğer kanseri riskinin yüksek olduğunu öğrenen bir bireyin yapması gerekenler arasında sigarayı bırakmak gibi seçenekler vardır (Cappella vd., 2005). Bu seçenek, kanser riskini sıfırlamasa ve uygulanması bazı bireyler için zor bir süreç olarak görülse bile, yan etkileri olmayan ve önemli faydası olan bir seçenektir. Kısaca, kanser risk algıları ile farklı koruyucu davranışlar arasında farklı yönlerde ilişkiler gözlenmesi mümkündür. Yukarıda bahsi geçen ampirik tutarsızlıkların diğer nedenleri arasında bu ilişkilerin incelenmesi sırasında bu ilişkiyi etkileyebilecek olan düzenleyici değişkenlerin yeterli seviyede incelenmemesi öne çıkmaktadır (McQueen vd., 2008; Shiloh ve Ilan, 2005; Walker vd. 2013). Örneğin, kontrol algılarının ve kişilik özelliklerinin (örneğin, kaçınmacı baş etme yöntemleri kullanma eğilimlerinin), risk algısı ile davranış arasındaki ilişkinin hangi yönde gerçekleşeceğini belirleyen düzenleyici değişkenler olarak öne çıkabileceği görülmektedir (McQueen vd., 2014). Bu bağlamda, tamamlanmış olan bu çalışmada, kanser risk algısı ve kanserden koruyucu ve teşhise yönelik davranışlar arasındaki ilişkinin daha net olarak anlaşılması için bu değişkenler arasındaki ilişki ile etkileşebilecek olası etmenler incelenmiştir. Bu noktada dikkate alınması gereken bir husus risk algılarının yalnızca bilişsel değil aynı zamanda duygusal boyutunun da olduğudur (Kiviniemi vd., 2014; Slovic vd., 2004). Bu bağlamda, kanser riski ile bağlantılı (kanser testi yaptırma gibi) düşünceler endişe, burukluk, korku, keder gibi çeşitli negatif tepkilere neden olabilmektedir (Croyle ve Lerman, 1999). Özdenetim (Leventhal ve Cameron, 1987) modeline göre, sağlık risklerinin neden olduğu stres ile baş edebilmek için bireyler aynı anda hem sağlık riskini hem de endişe seviyelerini azaltmak için hareket etmektedir. Bu çerçevede düşünüldüğünde, bireylerin kanser riski hakkındaki yaptıkları tahminler ve bu tahminlerin takibinde verdikleri davranışsal kararların yalnızca kanserden ölüm riskini azaltmaya yönelik değil aynı zamanda kanserden ölme 7 riskinin yarattığı endişeyi azaltmaya yönelik olduğu düşünülebilir (Gooding vd. 2006). Bu sebeple, bireylerin kanser ile ilgili koruyucu davranışlarında, risk ile mücadele etme (ve riski azaltma) ile riskin doğurduğu olumsuz duygular ile baş etme güdüleri arasında çelişkiler olması mümkündür (Shiloh ve Ilan, 2005). Kanser riski hakkındaki algıların endişeyi tetikleme ihtimalini arttıran önemli etmenlerden biri bireylerin kanserin sonuçları hakkında hissedebilecekleri belirsizliktir. Bu etmen özellikle kanser testi ve genetik test yaptırma durumlarında etkili olabilmektedir (Honda ve Neugut, 2004; Weber ve Hsee, 2000). Söz gelimi, kişiler kanserin hayatlarında neden olacağı değişiklikler hakkında hissettikleri belirsizlikten dolayı semptomatik olduklarında bile test yaptırmayı erteleyebilmektedir. Öte yandan, bir bireyin belirsizlik durumunda bile kendi hayatını kontrol edebileceği inancına sahip olması, kanser riskini hatırlatan durumlarda daha inisiyatifli kararlar verilebilmesini sağlayabilmektedir (Cull vd., 2001). Bu bağlamda, kanser risk algısı ile kanserden koruyucu davranış arasındaki ilişkiyi düzenleyebilecek bir kişisel eğilim, bireylerin sağlık kontrol odakları, yani sağlıkları hakkında ne kadar kontrole sahip oldukları konusundaki algılarıdır. Sonraki bölümde, sağlık kontrol odağı ile ilgili literatür özetlenmektedir. 2.2 Sağlık Kontrol Odağı ve Kanserden Koruyucu Davranışlar Sosyal psikoloji literatüründe son 40 senedir yaygın bir şekilde kullanılan Kontrol Odağı Ölçeği (Rotter, 1966) bireylerin hayatları üzerinde ne derece kontrole sahip olduklarına dair inançlarını ölçmektedir. Kontrol odağı kavramına göre, bireyler yaptıkları davranışları takip eden “olumlu ya da olumsuz pekiştirici”ler aracılığıyla (Dağ, 2002) hayatta yaşayacakları tecrübelerin kendilerinden mi yoksa şans veya dış etmenlerden mi kaynaklanacağına dair beklentiler oluşturmaktadır. Bireyler, yaşadıkları bu tecrübeler ve davranışlarının doğurduğu sonuçlar ışığında hayatta başlarına gelecek olayların kendi yaptıklarından kaynaklandığına inanmaya meyilli (içsel kontrol odağı) veya kendi kontrolleri altında olmayan dış etmenlerden kaynaklanacağına inanmaya meyilli (dış kontrol odağı) olarak ikiye bölünmektedir (Gomez, 1998). Rotter’ın (1966) Kontrol Odağı Ölçeği 23 tane iki seçenekli maddeden oluşmaktadır. Dağ (1991, 2002) tarafından Türkçe’ye uyarlanan bu ölçekte ‘insan hayatındaki mutsuz olayların çoğu, biraz da şanssızlıkların eseridir’ maddesi dış kontrol odağına ve ‘başarılı olmak çok çalışmaya bağlıdır’ maddesi iç kontrol odağına örnektir. Kontrol Odağı Ölçeği genel kontrol algılarını ölçmektedir. Ancak, çok daha spesifik bağlamlar için geliştirilmiş özel kontrol odağı ölçekleri de mevcuttur. Bunlardan bir tanesi, Wallston, Wallston ve DeWellis (1978) tarafından geliştirilmiş olan Sağlık Kontrol Odağı Ölçeği’dir. Kontrol Odağı Ölçeği gibi Sağlık Kontrol Odağı Ölçeği de içsel sağlık kontrol odağı ve dışsal sağlık kontrol odağı 8 şeklinde iki boyutludur. Buna ek olarak, birçok çalışmada dış kontrol odağının iki tane alt bileşeni bulunmuştur: 1) kontrolün diğer güçlü kişilerde olduğuna inanma (güçlü diğerleri dışsal sağlık kontrol odağı) ve 2) kontrolün şans ve kader gibi etmenlere bağlı olduğuna inanma (şans dışsal sağlık kontrol odağı) (Wallston, 2013; Wallston vd., 1976). Sağlık kontrol odağı ve koruyucu sağlık davranışları ile ilgili yapılmış olan araştırmalar, içsel kontrol odağı yüksek ve dışsal kontrol odağı düşük olan bireylerin kanser riskini azaltmaya yarayabilecek egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve alkol kullanımını azaltmak gibi davranışlarda bulunma motivasyonlarının daha yüksek olduğunu göstermektedir (Bennett vd., 1998; Holt vd., 2000; Norman vd.,1997). Daha genel bir çerçeveden bakıldığında, içsel kontrol eğiliminin sağlık hakkında bilgi aramaya ve aktif baş etme stratejileri kullanmaya meyilli olmak ile bağlantılı olduğu (Lefcourt, 1982; Lefcourt ve Wine, 1969) ve dışsal kontrol eğiliminin daha yüksek endişe seviyeleri, stres kaynakları ile baş edememe ve bunların sonucunda kaçınmacı baş etme stratejileri kullanımı ile bağlantılı olduğu gözlenmektedir (Feather, 1967; Gomez, 1998; Lefcourt, 2013; Naditch vd.,1975; Parker, 1993). Öte yandan, dışsal sağlık kontrol odağı “diğer kişiler” alt boyutu yüksek olan bireyler arasında onları yönlendirebilecek kişilere (doktorlar, din adamları) güvenin daha yüksek olması, onların tavsiyelerine uymaları ihtimalini arttırmaktadır (Freund vd. 2014; Hillen vd., 2014). Benzer bir şekilde, sağlık durumunun bir hastanın kontrolü dışında geliştiği zamanlarda (örneğin, kararların tümüne yakınının doktorlar tarafından verildiği durumlarda), dışsal sağlık kontrol odağına sahip olmanın süreç sırasında hissedilecek olumsuz duyguları azalttığı gözlemlenmiştir (Burish vd., 1984). Bu tür bulgular, dışsal sağlık odağının da olası sağlık sorunları ile başa çıkma konusunda, biraz da sorumluluk hissinin yalnızca bireye yüklenmesini engelleyen bir mekanizma olarak, kişilere yardımcı olabileceğini işaret etmektedir (Hillen vd. 2014). Önceki bölümde de bahsedildiği gibi, kanser taraması yaptırma ya da genetik test yaptırma ile ilgili verilecek herhangi bir kararda, bireyler endişelerini azaltmak için kaçınmacı baş etme stratejileri kullanmak ile riski erkenden tespit ederek tedbir alabilmek arasında ikilem yaşayabilmektedir. Bu ikilemin güçlü gözükeceği durumlardan bir tanesi genetik test yaptırmak ile ilgili verilecek kararlardadır çünkü genetik risk karşısında alınabilecek davranışsal tedbirler sınırlıdır. Başka bir deyişle, genetik test neticeleri birçok durumda birey için çözümü olmayan sorunlara işaret edebilmektedir. Bundan dolayı, genetik test yaptırma fikri kaçınmacı baş etme stratejilerinin kullanılmasına neden olabilmektedir. Kanser taraması bağlamında, önceki bölümde de bahsedildiği gibi, bu tür bir ikilemin önemli nedenlerinden biri kanser teşhisinin hem ciddi bir sağlık sorununa işaret ediyor olması hem de günlük yaşamda (sosyal, mesleki vb.) önemli değişikliklere neden olacak olmasıdır. İşte bu nedenle, 9 kanser teşhisi koyulması ihtimaline tepki olarak bireylerde yüksek seviyede geleceği kontrol edebilme yetisinin kaybolduğu düşüncesi gözlemlenmektedir (Croyle ve Lerman, 1999). Kanser testi ve genetik test yaptırmak dışındaki diğer sağlık koruyucu davranışlarda da risk ile ilgili algıların ve endişenin bireyleri bazı durumlarda sağlık koruyucu davranışlara yönlendirdiği (özet için, McCaul ve Mullens, 2003) bazı durumlarda ise pozitif sağlık koruyucu davranışları ketleyebildiği görülmektedir (van der Pligt, 1996). Özellikle riskin azaltılmasını sağlayacak olan davranışın zorluğu arttıkça, risk algılarının davranışa olan pozitif etkisinin azaldığı görülmektedir (Costello vd., 2014). Yukarıda yapılan bu özetten de anlaşılabileceği gibi, risk algısının sağlık koruyucu davranışlara ket vurmasının önemli nedenlerinden biri risk algısının neden olduğu aşırı korku ve bu korkunun yarattığı strestir (Chaffee ve Roser, 1986). Bu durumlarda birey, alıştığı davranış biçimlerinin (sigara içmek, fazla karbonhidrat yemek gibi) sorgulanmasına neden olan bilgi ya da mesajlara karşı direnç göstermeye ve davranışlarını devam ettirmeye meyilli olabilecektir (Hart, 2013; Wegener vd., 2004). Örneğin, sigara tiryakileri için sigarayı bırakma sürecinde yaşanacak sorunlar hakkındaki öngörüler (sinirli olmak, işine odaklanamamak) bile stres seviyesini arttırmakta ve süreci, daha başlamadan, sekteye uğratabilmektedir (Berlin ve Covey, 2006; Shiffman, 1979). Yukarıda özetlenen bu bulgular, risk algısı ile sağlık koruyucu davranışlar arasındaki ilişkinin direkt bir ilişki olmak yerine kontrol algıları tarafından düzenlenen bir ilişki olma ihtimaline işaret etmektedir. Örneğin, yakın zamanda yapılmış olan çalışmalar “ölüm riski” algısını yükselten mesajlar yerine “kontrol altına alınabilecek ölüm riski” algısını arttıran mesajların sağlıklı beslenme gibi sağlık koruyucu davranışları arttırmak konusunda etkili olduğunu göstermektedir (Pepper ve Nettle, 2014). Bu çerçevede, bu çalışmada, sağlık kontrol odağı, yani kişinin içinde bulunduğu durumlarda ne kadar kontrole sahip olacağı hakkındaki beklentileri, risk algısı ile sağlık koruyucu davranışta bulunma eğilimi arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir değişken olarak incelenmiştir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir husus ise sağlık kontrol odağını etkileyebilecek çeşitli etmenlerin olduğudur. Bu etmenlerin başında bireylerin kendilerinin ve aile mensuplarının geçmişte yaşadıkları sağlık sorunları bulunmaktadır. Geçmişte fazla sağlık sorunu yaşamamış bireyler arasında sağlıklarını istedikleri gibi yönetebileceklerine dair inançlar güçlüyken, kronik hastalıklar geçiren bireylerde, içsel kontrol duyguları zayıflayabilmektedir (Cairney vd., 2007; Gerstorf vd., 2010). Bireylerin geçmişte yaşadıkları sağlık sorunları ve bunun sonucunda kontrol algıları ile yakından ilişkili olduğu belirtilen bir diğer etmen ise bireylerin sosyoekonomik durumudur (gelir, yaşadığı bölgenin/mahallenin genel yaşam standardı vb.). Araştırmalar, sosyoekonomik durumu iyi olmayan kişiler arasında içsel sağlık kontrol algısının daha düşük 10 olduğunu göstermektedir (Gurin ve Brim, 1984; Levenson, 1981; Poortinga vd., 2008). Öncelikle, gelir ve yaşam standardının düşüklüğü, imkanları kısıtlayarak kötü beslenme gibi davranışsal risk faktörlerini arttırabilmektedir. Buna ek olarak, kalitesiz altyapı, sanitasyon ve daha yüksek kirlilik gibi sağlık sorunlarını arttıran çevresel etmenlerin de sosyoekonomik durum ile bağlantısı bulunmaktadır. Bağlantılı olarak, düşük gelir gibi sosyoekonomik etmenler bireylerin aldığı sağlık hizmetinin kalitesini etkileyebilmektedir. Kısaca, bireylerin içinde bulundukları sosyoekonomik durum sağlık sorunlarını arttıracak çevresel ve davranışsal etmenlere yol açabilmektedir. Kişilerin özellikle kendi kontrolleri dışındaki çevresel etmenler sonucunda yaşadıkları sağlık sorunları, ileride karşılaşabilecekleri sorunlar ile ne kadar etkin bir şekilde baş edebilecekleri konusundaki algılarını etkileyebilmektedir. İşte bu nedenle, sosyoekonomik durumlarından dolayı yaşam kalitesi düşük olan, sağlık sorunları yaşayabilen ve sağlık sorunları ile karşılaştığı durumda maddi imkansızlıktan dolayı yeterli sağlık hizmetini alamayan kişilerin içsel sağlık kontrol algılarının düşük olduğu araştırmalar tarafından gözlenmiştir (Adler vd., 1994). Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta, sosyoekonomik durumun ve sağlık durumunun yalnızca nesnel bir olgu değil aynı zamanda bireylerin öznel algıları ile bağlantılı bir olgu olduğudur. Nesnel durum ile öznel refah değerlendirmesinin farkları özellikle Deiner ve meslektaşları tarafından yapılan çalışmalarda gözükmektedir (Deiner, 1994; Deiner ve Suh, 1997). Örneğin, bazı çalışmalarda hane geliri gibi “nesnel” indikatörler ile sağlık durumu hakkında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki bulunmamış, fakat öznel refah algıları ve hayat tatmin seviyeleri ile sağlık algıları arasında pozitif bir ilişki tespit edilmiştir. Buna ek olarak, hayat kalitesi algısı ile sağlık durumu arasında iki yönlü bir ilişki de söz konusudur. Örneğin, bir taraftan, bireylerin sağlığını düzelten müdahalelerin (tedavi olmak vb.) bireylerin yaşam doyumuna pozitif etkisi bulunmakta, diğer taraftan da yaşam doyumunun bireylerin sağlık durumuna pozitif etkisi bulunmaktadır (Garrido vd. 2013). Bu bağlamda, sosyoekonomik durumun sağlık durumu algılarına ve kontrol algılarına etkisi incelenirken, bireylerin öznel değerlendirmelerinin de hesaba katılması gerekmektedir. Bu nedenle, tamamlanmış olan bu çalışma, öznel algıların incelenmesi amacı ile hane gelirine ek olarak bireylerin gelirlerinin yeterliliği hakkındaki algılarına da odaklanmıştır. Benzer bir şekilde, bu çalışmada bireylerin sağlıkları ile ilgili kronik hastalık geçmişi ve yakın çevrelerinde kanser vakası olup olmadığını soran sorulara ek olarak, bireylerin kendi ve aile fertlerinin sağlık durumlarını öznel olarak değerlendirmelerini sağlayan sorular bulunmaktadır. Sağlık kontrol odağının, olumlu sağlık davranışlarda bulunma eğilimi ile sosyoekonomik durum, geçmişte yaşanan sağlık sorunları, sağlık risk algısı ve endişesi 11 arasındaki ilişkileri düzenleyici bir değişken olarak etkileyebiliyor olması ihtimali son senelerde yapılmış olan araştırmalar tarafından da desteklenmektedir: Hâkimiyet algıları düşük olan bireyler arasında kanser riski algısının stres ve endişeyi arttırmakta olduğu (Cull vd., 2001); fakat hâkimiyet algıları yüksek olan kişilerde, özellikle de ailesinde kanser vakasına rastlanmış ise, kanser testi yaptırma eğiliminin daha yüksek olduğu saptanmıştır (Shiloh vd. 1998; Wenzel vd., 2002). Bu bulgular, sağlık kontrol algısının hem risk algılarının oluşumu ile bağlantılı olabileceğini hem de risk algıları ve kanser ile ilgili sağlık davranışları arasındaki ilişkide aracı ve düzenleyici bir değişken olacağına işaret etmektedir. Dikkat edilmesi gereken önemli bir husus ise dışsal sağlık kontrol odağının risk algıları ile ilişkisinin karmaşık bir yapıya sahip olma ihtimalidir. Yukarıda da belirtildiği gibi, literatürde genel olarak içsel sağlık kontrol odağının sağlık koruyucu davranışlarda bulunma eğilimini arttırdığı gözlenmiştir. Fakat, özellikle kronik sağlık sorunları yaşanan durumlarda, dışsal kontrol algılarının da, doktorlar ve aile gibi sağlık koruyucu davranışları teşvik edecek etmenler aracılığı ile, sağlık koruyucu davranışlara pozitif bir etkide bulunması mümkündür (Freund vd. 2014; Hillen vd., 2014). Yani, dışsal sağlık kontrol odağına sahip kişilerde kaderciliğin yüksek olma ihtimaline rağmen, dışsal sağlık kontrol odağının alt bileşeni olan, kontrolün diğer güçlü kişilerde (doktorlar gibi) olduğuna inanma eğilimi (güçlü diğerleri dışsal sağlık kontrol odağı), bireyleri, doktorlar ve diğer sağlık otoritelerinin tavsiyelerini uygulamaya yönlendirebilmektedir (Franco vd. 2000; Helmes vd. 2002). Bu durumda, dışsal sağlık kontrol odağının şans/kader alt bileşeni ile diğer güçlü kişiler alt bileşeni arasında kanser ile ilgili sağlık davranışlarında bulunma eğilimi bakımından farklılıklar olabilir. Literatürde bu tür bir farklılığın kanserden koruyucu davranışlarda bulunma veya kanserin erken teşhisi için test yaptırma gibi davranışlar için ne kadar geçerli olabileceği ile ilgili yeterli seviyede araştırma gözlemlediğimiz kadarı ile bulunmamaktadır. Türkiye’de Kontrol Odağı Ölçeği ile ilgili araştırmalar ölçeğin 1991 yılında Prof. İhsan Dağ tarafından Türkçe’ye uyarlanması ile başlamıştır. 1991 yılından beri yapılan çalışmalarda Kontrol Odak Ölçeği ile çeşitli davranışlar ve kişilik özellikleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Yapılan bu çalışmalarda, içsel kontrol odağı ile akademik başarı (Akın, 2010), öznel iyi oluş düzeyleri (Tuzgöl, 2006), yöneticilik vasıfları ve özellikleri (Dilekmen vd., 2009; Süral ve Topaloğlu, 2007), kişilerarası çatışmalarda olumlu çözüm yolları bulma yetisi (Tutar vd., 2009), belirsizlikle baş edebilme becerisi (Tabak ve Erkuş, 2008), kararlılık ve ‘mantıklı’ karar verme stratejileri kullanma eğilimi (Çoban ve Hamamcı, 2006) ve kariyer konusunda etkin karar verebilme yetisi (Öztemel, 2012; Sarı ve Şahin, 2013) arasında pozitif ilişkiler gözlemlenmiştir. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, demografik değişkenler, cinsiyet ve okunan okulun kontrol odağı ile ilişkisi incelenmiştir (Sobacı ve Polatçı, 2014). Ayrıca, kontrol odağı ölçeği sigara içenler ve bırakanlar arasındaki kontrol algıları farklarının incelenmesi için 12 de kullanılmıştır (Cenkseven, 2001). Söz konusu bu çalışmada sağlık kontrol odağı değil, kontrol odağı ölçeği kullanılmıştır. Türkiye’de sağlık tutumları ve davranışları üzerine yapılan çalışmalarda ise Kontrol Odak Ölçeği’nin kullanımı kısıtlı kalmıştır. Bu alanda, ölçeği kullanan çalışmalara örneklerden bir tanesinde bireylerin psikolojik sıkıntılar ile baş edebilmesinde kontrol odağının ve dini inançların rolü incelenmiştir (Dirik ve Günay, 2009). Dirik ve Günay’ın çalışması genel Kontrol Odak Ölçeğini kullanan bir çalışmadır. Ayrıca, sağlık koruyucu davranışlar ile Sağlık Kontrol Odağı arasındaki ilişki inceleyen kısıtlı sayıda çalışma bulunmaktadır (Önal vd., 2009; Şengül vd., 2010; Sanberk ve İnanç, 2009; Tabak ve Akköse, 2006). Tabak ve Akköse (2006) tarafından yapılan çalışma Sağlık Kontrol Odağı Ölçeğini Türkçeye uyarlamıştır. Bu çalışmada ergenlerin sağlık davranışları ile sağlık kontrol odağı arasındaki ilişki incelenmiş ve spor yapan, sigara içmeyen ve saldırgan davranışlar içinde bulunmayan ergenlerin içsel sağlık kontrol algılarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Benzer bir şekilde Şengül, Kara ve Arda (2010), şiddetli engelli hastalarda dış (şans) kontrol odağının daha yüksek olduğunu gözlemlemiştir. Öte yandan, Sanberk ve İnanç’ın (2009) çalışmasında sağlık yaşam kalitesi ile sağlık kontrol odağı arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. 2.3 Koruyucu Sağlık Davranışları ve Güç Kaynağı Olarak Maneviyat Sağlık Kontrol Odağı Ölçeğine yapılan eleştirilerin başında “içsel kontrol” ve “dışsal kontrol” kavramlarının bireylerin sağlıklarını kontrol edebilme algıları ile bağlantılı olabilecek diğer kişisel eğilimleri dikkate almıyor olması gelmektedir (Holt vd., 2007). Sağlık Kontrol Odağı Ölçeğinin dikkate almadığı eğilimlerden önemli bir tanesi kişilerin maneviyatı ve dini inançları olarak öne çıkmaktadır (Goggin vd., 2007a; 2007b; Welton vd., 1996). Örneğin, bu konuda yapılmış olan araştırmalar bireylerin sağlık davranışlarına bağlantısı açısından “tanrı kontrolü” kavramının dış sağlık kontrol odağı alt bileşenlerinden (“şans” ve “güçlü diğerleri”) farklı olduğunu göstermektedir (Furnham, 1982; Jackson ve Coursey, 1988). Bu noktada belirtilmelidir ki, sağlık ve dini inançlar arasındaki ilişki ile ilgili tartışmalar sağlık kontrol odağı ile ilgili literatür ile sınırlı değildir. Mevcut çalışmalar, maneviyat/dindarlığın bireylerin sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahip olabileceğine işaret etmektedir (Koenig vd., 2001). Öncelikle, dini inançlar bireyleri alkol ve tütün gibi maddelerden kullanmaktan uzaklaştıran bir role sahiptir (Korinek ve Arredondo, 2004). Buna ek olarak, maneviyat, bireylerin yaşam doyumunu ve mutluluğunu arttırabilmekte ve depresyon eğilimini azaltabilmektedir—tüm bu özellikler bireylerin, karşılarına çıkabilecek sorunlar ile başa çıkabileceği algısını güçlendirebilecek özelliklerdir (Ellison, 1991; Koenig vd., 1998). Maneviyat, normal şartlarda gittikçe daha karmaşık bir hal alan günümüz yaşamında bireylere devamlılık hissi sunabilmektedir. Manevi inanç sistemleri tarafından 13 sağlanan içbütünlük bireylerin kendi ve yakınlarının gelecekleri için umutlu olmalarını sağlamakta, riskin tetiklediği olumsuz duyguları hafifletebilmekte ve hastalık kapma gibi stresli olaylar ile başa çıkmasına yardımcı olabilmektedir (Bourjolly, 1998; Carone ve Barone, 2001; Curlin vd., 2007). Bunlara ek olarak, özellikle Türkiye gibi geleneksel ve manevi değerlerin halen yüksek olduğu toplumlarda ailenin sağladığı sosyal destek ve sürekliliğin sorunlarla baş edebilme yetisine önemli katkıları olabildiği gözlenmektedir (Maton ve Wells, 1995). Kısaca, manevi inançlar bireyin sağlık riskini azaltacak koruyucu davranışlarda bulunmasını teşvik etme potansiyeline sahiptir. Ayrıca, manevi inançlar bir bireyin yaşamını değiştirme olasılığı yüksek olan hastalık teşhisi sırasında bireye destek olacak önemli bir kaynak olabilmekte ve bunun sonucunda da birey, bu değişiklik ile baş edebilmeye daha hazır hale gelebilmektedir. Örneğin, Katolik Latin Amerikalılar arasında yapılan araştırmalarda, katılımcılar kaderin öneminden bahsetse bile, aynı zamanda dini inançlarının onları kanser koruyucu davranışlarda bulunmak ve kanser taraması yaptırmak için cesaretlendirdiğini belirtmiştir (Leyva vd., 2014). Öte yandan, özellikle dini kurallar ile tıbbi kararların çeliştiği durumlarda, dini kurallara bağlılığın koruyucu sağlık davranışlarını önlediği durumların da olduğu belirtilmektedir (Carone ve Barone, 2001; Curlin vd., 2005). Mesela Yehova Şahitleri ölümle sonuçlanabilecek durumlarda bile kan nakli yapılmasını kabul etmemektedir. Benzer bir durum, kanser riskini tahmin etmekte kullanılan genetik testlerle ilgili tartışmalarda görülebilmektedir (Allum vd., 2014; Evan ve Hudson, 2007; Shepherd vd. 2007). Bazı bireyler genetik testleri tanrının işine müdahale olarak gördüklerini belirtmişlerdir. Örneğin, yakın zamanda tamamlanmış bir çalışmada, Ortodoks Yahudiler arasında, mucizelerin korunması gerektiği ve genetik testler ile çelişen öncelikler olduğu algılarının genetik test yaptırmaya engel teşkil ettikleri tespit edilmiştir (Tkatch vd., 2014) Bu noktada belirtilmesi gereken önemli bir husus manevi inanç kavramının çok boyutlu bir kavram olduğudur. Örneğin, Allport ve Ross (1967) tarafından yapılan çalışmaları takiben, dini yönelimleri içsel ve dışsal olarak iki ana kategoriye ayıran çeşitli ölçekler geliştirilmiştir (Hoge, 1972). Daha yakın zamanda geliştirilmiş olan Tanrı Sağlık Kontrol Odağı Ölçeği (Wallston vd., 1999) ve Tinsel Sağlık Kontrol Odağı Ölçeği (Holt vd., 2007) içsel ve dışsal (şans ve diğer kişiler) odaklara ek olarak tanrının bireylerin sağlığı üzerinde kontrole sahip olduğu inancının sağlık konusundaki davranışları etkileyebileceğini öngörmektedir. Tinsel Sağlık Kontrol Odağı ve Tanrı Sağlık Kontrol Odağı kavramları, tanrı inancının ve dinin hem aktif hem de pasif boyutu olduğuna işaret etmektedir. Aktif din ve pasif din boyutları kişilerin içsel sağlık ve tanrı sağlık kontrol algılarının ne yönde olduğu ile ilgilidir. Örneğin, aktif maneviyat eğilimine sahip olan kişiler hem içsel sağlık kontrol odağına hem de tanrı sağlık 14 kontrol odağına sahip olan kişiler olarak düşünülebilir. Aktif maneviyat bireyleri kendi sağlıkları ile ilgili daha çok inisiyatif almaya teşvik ederken, pasif maneviyat kişileri kaderciliğe itebilmektedir (Holt vd. 2000). Örneğin, çalışmalar pasif maneviyat eğilimine sahip kadınların mamografi yaptırma oranlarının daha düşük olduğunu göstermektedir (Holt vd. 2007). Burada belirtilmesi gereken başka bir husus ise manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, kanser risk algısı ve kanserden koruyucu davranışlar arasındaki ilişkinin Müslüman toplumlarda çok limitli bir şekilde incelendiğidir. Bu çalışmaların da önemli bir kısmı Amerika ve Avrupa’da yaşayan Müslüman nüfuslar üzerine yapılan araştırmalardır (örneğin, Kobeissi vd., 2014; Padela, 2014). SSCI ya da PsychArticles tarafından taranıp endekslenen dergilerde yayınlanan makaleler arasında Ortadoğu’daki Müslüman toplumlarda kanser tarama testi yaptırma, risk algısı, kontrol odağı veya dini inançlar arasındaki ilişkiyi ampirik veri ile inceleyen makale sayısı son senelerde artmıştır (Donnelly vd., 2013); fakat, bu çalışmalar kapsamları bakımından limitlidir ve söz konusu etmenler arasındaki karmaşık etkileşimleri genelde incelememektedir. İncelenen çalışmalardan bir tanesi, meme kanseri geçirmiş 39 kişide test yaptırma ve baş edebilme stratejilerine odaklanmıştır (Harandy vd. 2010). Daha yakın zamanda çıkmış olan bir makalede, Ürdünlü kadınlar arasında risk algıları ile kendi kendine meme muayenesi yapma eğilimleri arasındaki ilişki incelenmiştir (Al-Hussami vd., 2014). Benzer bir şekilde, çalışmalar İranlı kadınlar arasında Sağlık İnanç Modeli, Korunma Motivasyon Teorisi ve Planlanmış Davranış Modeli gibi davranışsal modellerdeki değişkenler ile mamografi testi yaptırma (Taymoori vd., 2014a; 2014b) ve PAP simir testi yaptırma (Dehdari vd., 2014) eğilimi arasındaki ilişkileri incelemiştir. Özetlenen bu çalışmalar sağlık kontrol odağının ve maneviyatın olası düzenleyici değişken olarak etkilerini incelememiştir. Kısacası, uluslararası literatürde gözlemlenmiş olan dini inançlar ile kanserden koruyucu davranışlar arasındaki ilişkinin Müslüman toplumlarda ne tür farklı etkileşimler gösterebileceğine dair araştırmalar henüz yeterli değildir. Bu bakımdan, TÜBİTAK desteği ile Türkiye çapında yürütülmüş olan bu çalışma öncü niteliği taşımakta ve önemli bir eksikliği gidermektedir. Bu çalışma bağlamında uluslararası literatürde de daha önce hiç test edilmemiş ilişkiler, etkileşimler ileri istatistiksel yöntemler (ör: karar ağaçları; düzenleyen aracı-değişken modelleri) ile ilk defa ele alınmıştır. 2.4 Projenin Araştırma Soruları ve Hipotezleri Görüldüğü üzere, tamamlanan bu araştırmada, birbirleriyle etkileşim içinde olması beklenen sağlık kontrol odağı, kanser risk algısı, maneviyat ve davranışsal fayda ve engel algılarının birden fazla kanserden koruyucu davranışa ve kanser erken teşhisi için test 15 yaptırma davranışına etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yukarıda özetlenen literatür ışığında projede odaklanılan araştırma soruları ve hipotezler şu şekildedir: • Hipotez 1a. Bireylerin sosyoekonomik durumu ve refah algıları arttıkça, bireylerin içsel sağlık kontrol odağı artacak, dışsal sağlık kontrol odağı azalacaktır. • Hipotez 1b. Bireylerin ve/veya aile mensuplarının geçmişte yaşadığı sağlık sorunları, bireylerin içsel sağlık kontrolünü azaltacak, dışsal sağlık kontrol odağını arttıracaktır. • Araştırma sorusu 1. Bireylerin manevi eğilimleri ile sağlık kontrol odağı arasındaki ilişki nedir? • Hipotez 2a: Bireylerin sosyoekonomik durumu ve öznel refah algıları arttıkça, bireylerin kanser risk algıları azalacaktır. • Hipotez 2b: Bireylerin ve/veya aile mensuplarının geçmişte yaşadığı sağlık sorunları bireylerin kanser risk algılarını arttıracaktır. • Hipotez 3: İç sağlık kontrol odağı yüksek olan bireyler daha düşük kanser riski algılarına sahip olacaktır. • Araştırma sorusu 2: Bireylerin manevi eğilimleri ile kanser risk algısı arasındaki ilişki nedir? • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? 16 3. GEREÇ VE YÖNTEM Bu proje için kullanılmış olan veri Türkiye’de reşit nüfusu temsil eden bir örneklem ile bir saat süren yüz-yüze görüşmeler ile toplanmıştır. Yüz yüze görüşmeler, alan çalışması için anlaşılan şirketin çalışanları tarafından, Koç Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Lemi Baruh ve Doç. Dr. Gökçe Tarcan Kumkale denetiminde, 10 Ağustos – 15 Ekim 2013 tarihleri arasında tamamlanmıştır. 3.1 Soru Formu ve Anket Modülleri Saha araştırması için kullanılacak olan soru formunun geliştirilmesi Koç Üniversitesi İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Lemi Baruh ve Dr. Doç. Gökçe Tarcan Kumkale tarafından yönetilmiştir. Soru formunun geliştirilmesi süreci sırasında kapsamlı bir literatür taraması ile farklı kaynaklardan (İngilizce, Fransızca, Felemenkçe ve Türkçe) soru ölçekleri arşivlenmiş ve İstanbul’da çeşitli sağlık kurumlarından jinekolog, nörolog, hematolog ve onkologlarla görüşmeler yapılmıştır. Proje nezdinde kullanılacak soru ölçeklerinden daha önce Türkçe’ye uyarlanmamış olan ölçeklerin Türkçe’ye uyarlanması için araştırmacılar birbirlerinden bağımsız olarak soruları Türkçe’ye çevirmiştir. Araştırmacıların çevirilerinin birbirlerinden farklılık gösterdiği durumlarda çeviri alternatifleri proje ekibi tarafından tekrar değerlendirilerek son haline getirilmiştir. Proje nezdinde Türkçe’ye uyarlanan ölçekler ve daha önce başka araştırmacılar tarafından Türkçe’ye uyarlanmış olan ölçeklerin geçerlilikleri ve iç tutarlılıkları üç pilot test (n = 895, n = 190, n =48) ile kontrol edilmiştir. İkinci ve üçüncü pilot test ilk pilot testte sorun gözlemlenen ölçekler için yapılan revizyonları kontrol etmek için çevrimiçi anket olarak yapılmıştır. Literatür özeti bölümünde de belirtildiği gibi, projenin odaklandığı kanserden koruyucu ve kanser tarayıcı davranışlar şu şekildedir: • Kendi Kendine Meme Muayenesi • Doktorda Meme Muayenesi • Mamografi • Kolonoskopi • PAP Simir Testi • Genetik Test • Sigara Kullanımını Bırakmak • Alkol Kullanımını Bırakmak • Egzersiz • Beslenme Alışkanlıklarını Değiştirmek 17 Odaklanılan her davranış için davranışın kendisinin daha önce yapılıp yapılmadığı (örneğin daha önce kolonoskopi yapılıp yapılmadığı), davranış hakkında tutumlar, engel ve yarar algıları, öz yetkinlik algıları, öznel normlar ve ileriye dönük davranış niyeti ölçülmüştür. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir husus, aşağıdaki tabloda da özetlendiği gibi söz konusu kanser tarama testlerinin farklı yaş ve cinsiyet grupları için tavsiye ediliyor olmasıdır. Tablo 1. Kanser tarama yöntemlerinin tavsiye edildiği yaş ve cinsiyet grupları Tavsiye Edilen Yaş Önerilen Tarama Yaptırma Sıklığı Grubu/Cinsiyet Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM) Doktor Tarafından Meme Muayenesi (DMM) 20 Yaşından itibaren/Kadın 20 Yaşından itibaren/Kadın Mamografi 40 Yaşından itibaren/Kadın PAP Simir Testi 20 Yaşından itibaren/Kadın Kolonoskopi 50 yaşından itibaren/Kadın ve Erkek Her ay 20 – 40 yaş için 3 yılda 1 kere ve 40 + yaş için her yıl Her yıl 20 – 30 her yıl ve 30 yaş üstünde son üç testi temiz çıkanlarda 2-3 yılda bir. 10 yılda bir Yukarıda listelenen konulardaki sorulara ek olarak, ankette kişilik özellikleri, yaşam memnuniyeti, sağlık kontrol odağı, kanser risk ve ciddiyet algıları, dini inançlar, öz ve aile sağlık geçmişi ve demografik özellikler ile ilgili sorular bulunmaktadır. Araştırmada sorulan tüm soruları içeren Baz Soru Formunun bir kopyası Ek 1’dedir. Kanser tarama ve kanser risk algıları ile ilgili soruların farklı yaş ve cinsiyet grupları ile ilgili olduğu ve soru formunun uzunluğu da göz önüne alınarak, Baz Soru Formunda bulunan sorular 14 farklı soru formu versiyonuna bölünmüştür. Bu şekilde soru formunun 1 saatlik bir sürede tamamlanabilmesi ve her katılımcıya yalnızca kendi yaş ve cinsiyeti ile ilgili davranışlar hakkında soruların sorulması sağlanmıştır. Tüm soru form versiyonları kişilik özellikleri, yaşam memnuniyeti, sağlık kontrol odağı, dini inançlar, öz ve aile sağlık geçmişi ve demografik özellikler ile ilgili soruları içermektedir. Bu sorulara ek olarak kanser risk algıları, kanser tarama yaptırma, genetik test yaptırma, egzersiz yapma ve beslenme alışkanlıkları ile ilgili modüller aşağıdaki tabloda özetlendiği şekliyle soru formu versiyonlarına dağıtılmıştır. 18 Tablo 2. Soru formu versiyonlarına göre soru modüllerinin dağılımı Versiyon Yaş ve cinsiyet No grubu Versiyon içinde bulunan modüller A 50+ Yaş, Erkek Uzun Egzersiz, Kolonoskopi B 50+ Yaş, Erkek Beslenme, Kısa Egzersiz, Kolonoskopi C 50+ Yaş, Kadın D 50+ Yaş, Kadın E 50+ Yaş, Kadın F 50+ Yaş, Kadın G 40-49 Yaş, Kadın H 40-49 Yaş, Kadın I 40-49 Yaş, Kadın J 40-49 Yaş, Kadın K 20-39 Yaş, Kadın L 20-39Yaş, Kadın M 20-39 Yaş, Kadın N 20-39 Yaş, Kadın Kısa Kendi Kendine Meme Muayenesi, Uzun Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Mamografi, Uzun Egzersiz Kısa Kendi Kendine Meme Muayenesi, Uzun Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Mamografi, Kısa Egzersiz, Beslenme Uzun Kendi Kendine Meme Muayenesi, Kısa Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Mamografi, Uzun Egzersiz Uzun Kendi Kendine Meme Muayenesi, Kısa Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Mamografi, Kısa Egzersiz, Beslenme Kısa Kendi Kendine Meme Muayenesi, Uzun Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Mamografi, Uzun Egzersiz Kısa Kendi Kendine Meme Muayenesi, Uzun Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Mamografi, Kısa Egzersiz, Beslenme Uzun Kendi Kendine Meme Muayenesi, Kısa Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Mamografi, Uzun Egzersiz Uzun Kendi Kendine Meme Muayenesi, Kısa Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Mamografi, Kısa Egzersiz, Beslenme Kısa Kendi Kendine Meme Muayenesi, Uzun Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Genetik Test, Uzun Egzersiz Kısa Kendi Kendine Meme Muayenesi, Uzun Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Genetik Test, Kısa Egzersiz, Beslenme Uzun Kendi Kendine Meme Muayenesi, Kısa Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Genetik Test, Uzun Egzersiz Uzun Kendi Kendine Meme Muayenesi, Kısa Doktorda Meme Muayenesi, Pap Simir, Genetik Test, Kısa Egzersiz, Beslenme Not: Bir davranış (örneğin, mamografi yaptırma) ile ilgili uzun soru modülleri sağlık davranış modelleri (Planlanmış Davranış Modeli ve Sağlık İnanç Modeli) ölçeklerini, davranış hakkında farkındalığı ölçen soruları ve davranışın daha önce yapılıp yapılmadığını ölçen sorular içermektedir. Bir davranış (örneğin, mamografi yaptırmak) ile ilgili kısa soru modülleri davranış hakkında farkındalığı ölçen soruları ve davranışın daha önce yapılıp yapılmadığını ölçen sorular içermektedir. 3.2 Araştırma Evreni Projenin en önemli amaçlarından bir tanesi mevcut olan kanser tarama olanaklarının (örneğin mamografi yaptırma) halk tarafından kullanılıp kullanılmamasını etkileyen sosyal- 19 psikolojik etmenlerin belirlenmesidir. Fakat yapılan ön araştırmalar kırsal alandan gelen nüfus için bu tür taramaların coğrafik olarak erişilebilir olmayacağını ve bu nüfus için sosyalpsikolojik etmenlerin çalışılmasının uygun olmayacağını göstermiştir. Bu nedenle, köy statüsündeki yerleşim yerleri araştırma evrenine dahil edilmemiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2012 sonunda yayınlanan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre, araştırma evreni olarak belirlenen kentsel nüfus 58.448.431 kişi ile Türkiye’nin %77’sini kapsamaktadır. Buna göre, araştırmanın evreni Türkiye geneli, kentsel yerleşim birimlerinde yaşayan yetişkin kişiler olarak belirlenmiştir. Kentsel yerleşim birimleri tanımı için TÜİK’in nüfus verilerini hesaplarken kullandığı tanım kullanılmıştır. Dolayısıyla, yerleşim birimi nüfusuna bakılmaksızın, ülkedeki toplam 957 ilçenin merkezlerindeki mahallelerde yaşayan kişiler hedeflenmiştir. Yalnızca köy statüsündeki yerleşim birimleri hedef kitlenin dışında tutulmuştur. Benzer bir şekilde, önceki bölümde de belirtildiği gibi mamografi (40 yaş ve üstü kadın), kolonoskopi (50 yaş ve üstü kadın ve erkek) gibi farklı yaş ve cinsiyet grupları ile ilgili davranışların incelebilmesi için soru formu 14 farklı versiyon olarak hazırlanmıştır. Örneklem seçilmesinde de bu kriterler göz önüne alınarak, araştırma evreni 50 yaş ve üstü erkekler ve 20 yaş ve üstü kadınlar olarak belirlenmiştir. Projede odaklanılan bu yaş ve cinsiyet gruplarının genel nüfus içinde dağılımı aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. Tablo 3. Yaş ve cinsiyete göre hedef nüfus dağılımı Yaş Erkek Kadın Toplam 20-39 %41,86 %41,86 40-49 %16,57 %16,57 50+ %20,41 %21,16 %41,57 Toplam %20,41 %79,59 %100,00 3.3 Örneklem Yukarıda özetlenen kriterler de göz önüne alınarak, örneklem çalışması çok aşamalı coğrafik küme örneklem yöntemi ile yapılmıştır. Örneklem tasarımının ilk aşamasında, ilçeler Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan “İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması” sonuçları baz alınarak üç ana gruba ayrılmıştır: a. Metropol ilçeleri: Gelişmişlik düzeylerinden bağımsız olarak, araştırma tarihi itibarıyla Büyükşehir belediyesi olan il merkezlerindeki tüm ilçeler (Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun Büyükşehir Belediyeleri altındaki toplam 143 ilçe). 20 b. Gelişmiş ilçeler: Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik endeksi sıfırdan büyük olan ilçeler (Toplam 277 ilçe) c. Az gelişmiş ilçeler: Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik endeksi sıfırdan küçük olan ilçeler (Toplam 537 ilçe) Aşağıdaki tablo örneklem oluşturulmasında kullanılmış olan “ilçe gelişmişlik” seviyesine göre nüfus dağılımını özetlemektedir. Tablo 4. 2012 ADNKS gelişmişlik seviyesine göre kentsel nüfus dağılımı İBBS1 Kodu Metropol Gelişmiş Az Gelişmiş İlçe İlçe Toplam TR1 %23,46 %0,00 %0,00 %23,46 TR2 %0,00 %3,36 %0,21 %3,57 TR3 %5,82 %5,56 %0,95 %12,34 TR4 %8,15 %1,97 %0,16 %10,28 TR5 %9,82 %1,00 %0,43 %11,24 TR6 %6,14 %4,96 %0,76 %11,86 TR7 %1,72 %2,13 %0,91 %4,75 TR8 %0,94 %2,62 %1,12 %4,67 TR9 %0,00 %1,92 %0,59 %2,51 TRA %0,66 %0,30 %1,17 %2,13 TRB %0,00 %2,24 %1,48 %3,72 TRC %3,99 %2,70 %2,79 %9,47 Toplam %60,68 %28,75 %10,57 %100,00 • Metropol ilçelerinde, birinci örneklem birimi olarak belirlenen mahalleler, tüm metropol mahalleleri arasından nüfusa orantılı rassal seçim yöntemi ile belirlenmiştir. • Metropoller dışındaki yerleşimlerde, birinci örneklem birimi olarak ilçeler nüfusa orantılı rassal seçim yöntemi ile belirlenmiştir. İkinci aşamada seçilen her bir ilçeden üçer mahalle aynı yöntemle rassal olarak seçilmiştir. • Metropol ya da gelişmiş ve az gelişmiş ilçe farkını gözetmeksizin, örnekleme dahil edilmiş tüm mahallelerde maksimum 20 hane rassal olarak seçilmiştir. Günlük olarak cinsiyet ve yaş gruplarının dağılımları takip edilmiş ve nüfustaki dağılımlarına yakın bir şekilde veri toplanmasına dikkat edilmiştir. Çalışmada toplam 33 ilin merkez ve dış ilçelerinde ulaşılmıştır (Örneklem boyu = 3021). Anketlerin il ve soru formu versiyonuna göre dağılımı aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. 21 Versiyon A Versiyon B Versiyon C Versiyon D Versiyon E Versiyon F Versiyon G Versiyon H Versiyon I Versiyon J Versiyon K Versiyon L Versiyon M Versiyon N Toplam Tablo 5. Anketlerin illere ve soru form versiyonuna göre dağılımı ADANA 8 8 4 4 4 4 4 4 4 4 8 8 8 8 80 ADIYAMAN 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 ANKARA 26 26 13 13 13 13 13 13 13 13 26 26 26 26 260 ANTALYA 16 16 8 8 8 8 8 8 8 8 16 16 16 16 160 AYDIN 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 BALIKESİR 7 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 61 BİLECİK 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 BURDUR 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 BURSA 8 8 4 4 4 4 4 4 4 4 8 8 8 8 80 ÇORUM 7 6 3 2 3 3 3 4 2 3 6 6 6 6 60 DİYARBAKIR 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 ELAZIĞ 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 ERZİNCAN 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 ERZURUM 2 2 1 1 1 1 1 1 1 1 2 2 2 2 20 ESKİŞEHİR 4 4 2 2 2 2 2 2 2 2 4 4 4 4 40 GAZİANTEP 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 HATAY 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 İSTANBUL 73 71 36 36 36 35 36 36 36 37 72 72 72 72 720 İZMİR 18 18 9 9 9 9 9 9 9 9 18 18 18 18 180 KARAMAN 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 KAYSERİ 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 KIRIKKALE 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 KOCAELİ 14 15 7 7 7 7 7 7 7 7 14 13 14 14 140 KONYA 4 4 2 2 2 2 2 2 2 2 4 4 4 4 40 KÜTAHYA 7 6 3 2 3 3 3 3 2 3 7 6 6 6 60 MALATYA 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 MARDİN 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 MERSİN 2 2 1 1 1 1 1 1 1 1 2 2 2 2 20 MUĞLA 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 SAMSUN 2 2 1 1 1 1 1 1 1 1 2 2 2 2 20 TEKİRDAĞ 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 TRABZON 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 ZONGULDAK 6 6 3 3 3 3 3 3 3 3 6 6 6 6 60 İL ADI Toplam 306 302 151 149 151 150 151 152 149 152 303 301 302 302 3021 22 Soru form versiyonlarının bu dağılımı sonucunda, araştırma nezdinde odaklanılan kanserden koruyucu davranışlar ve kanser tarama davranışları soru modülleri için tamamlanan nihai anket sayısı aşağıdaki tabloda özetlenmektedir: Tablo 6. Davranış türlerine göre anket sayısı dağılımı Soru Modülü Anket Sayısı Kendi Kendine Meme Muayenesi (Davranışı ve Farkındalığı Ölçen Sorular) 2415 Kendi Kendine Meme Muayenesi (Davranışı ve Farkındalığı Ölçen Sorular + Sağlık 1208 Davranış Modelleri Soruları) Doktorda Meme Muayenesi (Davranışı ve Farkındalığı Ölçen Sorular) 2415 Doktorda Meme Muayenesi (Davranışı ve Farkındalığı Ölçen Sorular + Sağlık Davranış 1207 Modelleri Soruları) Egzersiz (Davranışı ve Farkındalığı Ölçen Sorular + Sağlık Davranış Modelleri Soruları) 3021 Egzersiz (Davranışı ve Farkındalığı Ölçen Sorular + Sağlık Davranış Modelleri Soruları) 1512 Beslenme (Davranışı ve Farkındalığı Ölçen Sorular + Sağlık Davranış Modelleri Soruları) 1509 Mamografi Yaptırma (Davranışı ve Farkındalığı Ölçen Sorular + Sağlık Davranış 1208 Modelleri Soruları) Genetik Test Yaptırma (Davranışı ve Farkındalığı Ölçen Sorular + Sağlık Davranış 1207 Modelleri Soruları) Kolonoskopi Yaptırma (Davranışı ve Farkındalığı Ölçen Sorular + Sağlık Davranış 1208 Modelleri Soruları) Sigara Kullanımı (Davranışı Ölçen Sorular + Sağlık Davranış Modelleri Soruları) 3021 Alkol Kullanımı (Davranışı Ölçen Sorular + Sağlık Davranış Modelleri Soruları) 3021 23 4. BULGULAR 4.1 Betimsel İstatistikler ve Ölçeklerin Psikometrik Özellikleri Bu bölümde anket katılımcılarının demografik özellikleri, ankette odaklanılmış olan değişkenlerin betimsel istatistikleri ve ölçekler için yapılmış olan faktör analizleri (çok bileşenli ölçekler için) ve iç tutarlılıkları (tüm ölçekler için) özetlenecektir. Tersi belirtilmediği sürece özetlenen tüm ölçeklerin değerleri 1 ile 5 arasında değişmektedir. Bir ölçekte diğer ölçek sorularının tersi şekilde sorulmuş olan sorular bulunduğu durumlarda, bu sorular ölçek içindeki diğer sorular ile aynı yönde hareket edecek şekilde tekrar kodlanmıştır. Sunulacak olan tüm rotasyonlu bileşen analizleri için Varimax rotasyonu kullanılmıştır. 4.1.1 Katılımcıların Demografik Özellikleri Raporun yöntem bölümünde de belirtildiği gibi, araştırmanın odaklandığı kanser tarama testleri farklı yaş ve cinsiyet grupları için tavsiye edilmektedir. Örneğin, mamografi 40 yaş ve üzeri kadınlar için tavsiye edilmekte olan bir kanser tarama yöntemi iken, kolonoskopi 50 yaş ve üzeri kadınlar ve erkekler için tavsiye edilmektedir. Bu nedenle, saha çalışmaları yaş ve cinsiyet bakımından Türkiye’yi temsil eden bir örneklem kullanmak yerine hedeflenen yaş ve cinsiyet gruplarına ulaşmaya yönelik amaçlı örneklem (purposive sampling) kullanmıştır. Katılımcıların ortalama yaşı 44’tür (Standart Sapma = 13,43) ve %80’i kadındır. Anket katılımcılarının yaş ve cinsiyet dağılımları aşağıdaki gibi gerçekleşmiştir: 20-29 Yaş Arası Kadın 17% 50 Yaş Üstü Erkek 20% 30-39 Yaş Arası Kadın 23% 50 Yaş Üstü Kadın 20% 40-49 Yaş Arası Kadın 20% Şekil 1. Anket katılımcılarının yaş ve cinsiyet gruplarına göre dağılımı Ankete katılanların çoğunluğu (%62,3) büyükşehirlerden, %29,8’i gelişmiş ilçelerden ve %7,9’u daha az gelişmiş ilçelerden gelmiştir. Katılımcıların %33’ü hayatlarının bir noktasında 24 yaşadıkları şehirden başka bir yere göç etmiştir. Katılımcıların büyük bir çoğunluğu evlidir (%80,6), %9,2’si bekar (hiç evlenmemiş), %6,1’i dul, ve %4’ü boşanmıştır. Katılımcıların %7’si okuryazar değildir; %51,4’ü okuryazar ya da ilkokul mezunu, %14’ü lise eğitimi almış fakat tamamlamamış, %19,4’ü lise mezunu, %2,9’u üniversiteye başlamış ama tamamlamamış, %5,5’i üniversite mezunudur. Katılımcıların annelerinin %40’ı babalarının %21’i okur yazar değildir. Katılımcıların annelerinin %41’i, babalarının %53’ü ilkokul mezunudur. Kadınların büyük bir çoğunluğu (%74) kendini “çalışmıyor-ev hanımı” olarak tanımlamaktadır. Ayrıca, katılımcıların %17’si emekli (erkekler için %64,8 ve kadınlar için %5,3), %18’i yarı zamanlı ya da tam zamanlı olarak çalışmaktadır (erkekler için %29 ve kadınlar için %14,2). Ankete katılanlar arasında hane gelir sorusunu cevaplayanların (n = 2781) aylık ortalama geliri 1000-1500 TL arasındadır. Katılımcılar, bu gelir ile ortalama olarak 3-4 kişi geçinmekte olduklarını belirtmektedir. Bu gelirin kendileri için ne kadar yeterli olduğu sorusuna katılımcılar ortalama olarak 10’luk bir ölçekte 5,28 vermiştir (Standart Sapma = 2,35). Katılımcıların %40’ının kendilerine ait bir mülkleri yoktur, %60’ı oturduğu evin sahibidir, %30’u kiralık bir evde oturmaktadır. Etnik köken bakımından çoğunluk (%80,8) kendini Türk etnik kökeninden, %12,2’i kendini Kürt etnik kökeninden ve kalan %7’si kendilerini diğer etnik kökenlerden olarak tanımlamıştır. Katılımcıların hemen hemen hepsi (%99,6) Müslüman olduğunu ifade etmiştir. Kendini Müslüman olarak tanımlayan katılımcıların %93,5’i kendini Sünni ve %4’ü kendini Alevi olarak tanımlamıştır. 4.1.2 Dindarlık ve Maneviyat Ankette katılımcıların din ile ilgili inançlarını ölçmek için sorulan sorular aşağıda özetlenmektedir. • 0 ile 10 arasında değişen bir skala kullanılarak katılımcılara kendilerini ne kadar dindar gördükleri sorulmuştur (Ortalama = 6,9, Standart Sapma = 2,02) • Üç sorudan oluşan “İçsel Din” (örnek: “Önemli kararlar verirken Allah’ın/Tanrı’nın gösterdiği yoldan gitmek gerekir”) ölçeği yüksek iç tutarlılığa sahiptir (Cronbach’s α = ,90, Ortalama = 4,02, Standart Sapma = 0,75) • Üç sorudan oluşan Tanrı Sağlık Kontrol Odağının (örnek: “Sağlığıma olanlar, Allah/Tanrı’nın rızası ile olmuştur”) iç tutarlılığı Cronbach’s α = ,91 (Ortalama = 3,98, Standart Sapma = 0,86) • Üç sorudan oluşan “Batıl İnanç” ölçeğinin (örnek: nazara inanma) iç tutarlılığı yeterli seviyededir (Cronbach’s α = ,77, Ortalama = 3,13, Standart Sapma = 0,74) 25 4.1.3 Sağlık Geçmişi Yapılan anket dahilinde katılımcılara sağlık durumları ile ilgili aşağıdaki sorular sorulmuştur: • Şu anki sağlık durumu • 5 yıl önceki sağlık durumu • 5 yıl içinde sağlık durumunun nasıl olacağı hakkında beklenti • (Yaşıyorlar ise) Anne ve babanın sağlık durumu • (Evli ise) Eşinin sağlık durumu • Düzenli olarak gördüğü bir doktor olup olmadığı • (Kadınlar için) Düzenli olarak gördüğü bir kadın hastalıkları ve doğum doktoru olup olmadığı • Kronik bir hastalığı olup olmadığı • Daha önce kanser teşhisi koyulup koyulmadığı • (Kanser teşhisi koyulduysa) Kanser türü • Ailede kanser teşhisi koyulmuş bir kişinin var olup olmadığı • Yakın çevrede (aile hariç) kanser teşhisi koyulmuş bir kişinin var olup olmadığı • Sahip olduğu sağlık sigortası türü • Sağlık sistemine güven Aşağıdaki şekil katılımcıların öz (5 yıl önce, şimdi, 5 yıl sonra ile ilgili tahmin) ve aile bireylerinin sağlıkları hakkındaki algılarının ortalama skorları ve standart sapmalarını vermektedir. Katılımcılar sağlıklarının ortalama olarak son beş senede daha kötüye gitmiş olduğunu düşünmekte; t(2991) = 16.018, p < 0,001 ve beş senede daha kötüye (p < 0,001) gideceğini beklemektedir; t(2292) = 21.027, p < 0,001. 6.96! Şu anki sağlık durumu 7.51! 5 yıl önceki sağlık durumu 5 yıl içinde sağlık durumunun beklentisi 6.34! 5.72! (Yaşıyor ise) Anne sağlık durumu 5.99! (Yaşıyor ise) Baba sağlık durumu 7.04! (Evli ise) Eşinin sağlık durumu 0! 2! 4! 6! 0 (Olabileceğinin en kötüsü) ile 10 (Olabileceğinin en iyisi) arası Şekil 2. Katılımcıların öz ve aile sağlık durumu ile ilgili algıları 26 8! 10! Anket katılımcılarının %40’ı düzenli olarak danıştıkları bir doktor olduğunu belirtmektedir. Kadınların yalnızca %21,1’i düzenli olarak gördükleri bir kadın hastalıkları ve doğum doktoru olduğunu bildirmiştir. Katılımcıların %30’u kronik (“tekrar tekrar hastaneye ya da doktora gitmenize neden olan bir sağlık sorununuz var mı?”) bir hastalıkları olduğunu belirtmiştir. Kronik hastalıkları olduğunu belirten katılımcılar ortalama olarak 1,35 tane kronik hastalıkları olduğunu belirtmiştir (Standart Sapma = 0,69). En sık şikayet edilen kronik hastalıklar yüksek tansiyon (%11,3), diyabet (%10,5), diğer kalp-damar şikayetleri (%10,4) ve astım (%7,1) olmuştur. Katılımcıların %2,5’i daha önceden kendilerine kanser teşhisi konmuş olduğunu belirtmektedir. Bu katılımcılar arasında en sık meme kanseri görülmüştür (32,4%). Meme kanserini serviks kanseri takip etmektedir (%20,3). Buna ek olarak, %31,3’ü aile fertlerinden en az birine geçmişte kanser teşhisi konmuş olduğunu ve %32,5’i, aile ferdi olmayan yakınlarından en az birine geçmişte kanser teşhisi konmuş olduğunu belirtmiştir. Bireylerin sağlık motivasyonları iki ayrı ölçek ile ölçülmüştür. Bunlardan birincisi sağlıklı kalma motivasyonu ikincisi ise sağlık hakkında bilgi edinme motivasyonudur. Sağlıklı kalma motivasyonunu oluşturan üç sorunun (örnek: “hasta olmasam bile düzenli sağlık kontrolü yaptırırım”) iç tutarlılığı düşük ama yeterli seviyededir (Cronbach’s α = 0,61; Ortalama = 4,02; Standart Sapma = 0,60). Katılımcıların sağlıkları ile ilgili bilgi edinme motivasyonunu ölçen dört sorunun (örnek: “beni rahatsız edecek olsa bile, sağlığımla ilgili herşeyi bilmek isterdim”) iç tutarlılıkları iyi seviyedir (Cronbach’s α = 0,76; Ortalama = 2,42; Standart Sapma = 0,91) Sağlık sistemine güvensizlik 4 soru ile ölçülmüştür (örnek: “Sağlık sistemi benim sağlığımdansa benden nasıl para kazanacağını düşünür”). Sağlık sistemine güvensizliği ölçen bu dört sorunun iç tutarlılığı Cronbach’s α = 0,83’tür (Ortalama = 3,37, Standart Sapma = 0,89). 4.1.4 Sağlık Kontrol Odağı Sağlık Kontrol Odağı çok bileşenli ölçeği için yapılmış olan faktör analizi, ölçeğin bileşenlerinin iç tutarlılıkları ve bileşen ortalama ile standart sapmaları aşağıdaki tabloda özetlemektedir. Tablodan da gözleneceği gibi Sağlık Kontrol Odağı, üç bileşene ayrılmıştır: İçsel Sağlık Kontrol Odağı, Dışsal Sağlık Kontrol Odağı-Şans ve Dışsal Sağlık Kontrol Odağı-Diğer Kişiler. Birçok araştırmada tek boyut olarak gözükmüş olan Dışsal Sağlık Kontrol Odağı-Şans ve Dışsal Sağlık Kontrol Odağı-Diğer Kişiler bileşenleri başarı ile ayrıştırılmıştır. Bileşenleri ölçen sorulardan hiçbiri birden fazla bileşende yükleme göstermemiştir. Bileşenlerin iç tutarlılıkları da iyi seviyededir. 27 Tablo 7. Sağlık kontrol odağı – rotasyonlu bileşen analizi İçsel Benim sağlığımı etkileyen en ana etmen benim kendimi korumak için ne Dışsal Şans Dışsal Diğer Kişiler ,824 -,038 ,106 Kendime iyi bakarsam, hastalıkların önüne geçebilirim ,816 -,081 ,139 Sağlıklı kalıp kalmayacağım benim kontrolümdedir ,786 -,087 ,074 Doğru tedbirleri alırsam, sağlıklı kalabilirim ,772 -,080 ,198 Hastalandığımda suçlanması gereken benim ,764 -,023 ,056 Sağlığımın iyi olması bahtımın iyi olması sonucudur -,050 ,849 ,130 Eğer hastalanırsam, ne kadar çabuk iyileşeceğim şansıma bağlı -,009 ,835 ,137 Kaderim değişmeyeceğinden, ne yaparsam yapayım hasta olacaksam -,132 ,797 ,062 Bozulacağı varsa ne olursa olsun sağlığım bozulur -,121 ,775 ,059 Sağlığımı bozan pek çok şeyin başıma kötü şans eseri geldiğini ,002 ,775 ,192 Yakın çevrem olmasa hastalandığımda iyileşmem çok zor olurdu ,099 ,037 ,805 Hastalandığımda ailemin bana nasıl baktığı ne kadar çabuk ,026 ,055 ,803 Hastalandığımda ne kadar çabuk iyileşeceğim doktorlara bağlıdır ,190 ,280 ,641 Beni sağlıklı tutan, doktorlardır ,265 ,212 ,544 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,86 0,88 0,71 Ortalama (min. = 1; maks.= 5). 3,75 3,32 3,61 Standart Sapma 0,8 0,92 0,67 yaptığımdır olurum düşünüyorum iyileşeceğimi belirler 4.1.5 Kanser Endişesi, Risk ve Ciddiyet Algıları Aşağıdaki tablo, kanser endişesi (örnek: “kanser hakkında düşünmek sizi ne kadar rahatsız eder?”), kanser risk algısı (örnek: “ileride kanser olma ihtimaliniz sizce ne kadardır?”), ve kanser ciddiyet algısına (örnek: “Kansere yakalansaydım, bütün yaşamım değişirdi”) ilişkin betimsel istatistikleri yansıtmaktadır. Kanser endişesi, risk ve ciddiyet algıları hem genel olarak kanser için hem de projenin odaklanmakta olduğu her kanser türü (meme kanseri, bağırsak kanseri, akciğer kanser, mide kanseri, rahim ağzı kanseri) ile ilgili ayrı olarak sorulmuştur. 28 Aşağıdaki tablodan gözlenebileceği gibi, kanser endişesi için farklı kanser türleri arasında benzer skorlar, kanser risk algıları için farklı kanser türleri arasında benzer skorlar ve ciddiyet algısı için farklı kanser türleri arasında benzer skorlar elde edilmiştir. Tablo 8. Kanser endişesi, risk ve ciddiyet algıları Ölçen Soru Sayısı Ortalama Standart İç Tutarlılık Sapma Cronbach’s α Kanser Endişesi (Genel) 2 3,30 1,30 0,86 Kanser Risk Algısı (Genel) 2 2,82 0,94 0,84 Kanser Ciddiyet Algısı (Genel) 3 3,93 0,81 0,82 Meme Kanseri Endişesi 2 3,33 1,28 0,89 Meme Kanseri Risk Algısı 2 2,83 0,91 0,85 Meme Kanseri Ciddiyet Algısı 3 3,91 0,79 0,83 Serviks Kanseri Endişesi 2 3,29 1,30 0,89 Serviks Kanseri Risk Algısı 2 2,76 0,95 0,87 Serviks Kanseri Ciddiyet Algısı 3 3,92 0,75 0,73 Bağırsak Kanseri Endişesi 2 3,01 1,34 0,90 Bağırsak Kanseri Risk Algısı 2 2,67 0,95 0,86 Bağırsak Kanseri Ciddiyet Algısı 3 3,92 0,78 0,69 Akciğer Kanseri Endişesi 2 3,24 1,34 0,91 Akciğer Kanseri Risk Algısı 2 2,77 1,01 0,83 Akciğer Kanseri Ciddiyet Algısı 3 4,01 0,79 0,68 Mide Kanseri Endişesi 2 3,15 1,30 0,91 Mide Kanseri Risk Algısı 2 2,71 0,96 0,82 Mide Kanseri Ciddiyet Algısı 3 3.93 0.78 0.70 4.1.6 Beş Büyük Kişilik Özelliği “Büyük Beş Kişilik Özelliği” bileşenlerinin faktör analizi neticelerini aşağıdaki tablo özetlemektedir. Faktör analizi neticesinde, “Bir plan yaptıysam, ona sadık kalırım” sorusu hem sorumluluk hem de uyum faktörlerinde yükleme gösterdiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle oluşturulmuş olan ölçeklere dahil edilmemiştir. Ayrıca, yapılan iç tutarlılık testlerinde, Uyumluluk (Cronbach’s α = ,52) ve Dışa Dönüklük (Cronbach’s α = 54) bileşenlerin tutarlılıklarının yeterli seviyede olmadığı tespit edilmiştir. 29 Tablo 9. Beş büyük kişilik özelliği – rotasyonlu bileşen matrisi Dışa Sorumlu Denge Uyum Açık Üzerime aldığım işi bitiririm ,726 ,048 ,149 ,067 ,077 İşimi savsaklamam ,697 ,095 ,081 ,036 -,031 Elimdeki işi bitirene kadar rahat etmem ,688 ,101 ,169 ,118 ,106 Genel itibariyle tembel bir yapım vardır ,541 -,217 -,196 -,141 ,147 Bir plan yaptıysam, ona sadık kalırım ,482 ,085 ,447 ,091 ,012 Kaygılıyımdır ,039 ,851 ,040 -,041 ,006 Telaşlıyımdır ,031 ,837 ,016 ,027 ,003 Çabuk sinirlenirim ,054 ,675 ,032 ,052 ,032 Genellikle insanlara güvenirim -,159 ,052 ,715 -,081 ,036 Yardımseverimdir ,219 ,034 ,706 ,105 ,083 Bağışlayıcı bir kişiliğim vardır ,263 -,026 ,642 ,028 ,047 Değişimi severim ,046 ,029 ,048 ,904 ,101 Farklı şeyler denemeyi severim ,082 ,009 ,014 ,900 ,102 Konuşkanımdır ,043 ,158 ,091 ,136 ,775 İçime kapanığımdır ,157 -,202 -,097 -,054 ,768 Sosyalimdir ,029 ,105 ,332 ,228 ,544 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,69 0,72 0,52 0,83 0,54 Ortalama (min. 1; maks. = 5) 4,02 3,35 3,57 3,80 4,14 Standart Sapma 0,56 0,89 0,95 0,91 0,65 Dönük 4.1.7 Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM) Kendi Kendine Meme Kontrolü modülünü tamamlayan (n = 2415) kadınların %75’i kavramı daha önce duymuş olduğunu belirtmektedir; fakat, yalnızca %57’si daha önce kendi kendilerine meme kontrolü yaptıklarını, ve yalnızca %33’ü son bir ay içinde kendi kendilerine meme kontrolü yaptıklarını belirtmiştir. Aşağıdaki tabloda Sağlık İnanç Modeli’nin parçası olan kendi kendine meme kontrolü yapma yarar ve engel algıları özetlenmektedir. Beklendiği gibi iki bileşen birbirlerinden farklı iki boyut oluşturmuştur. Sağlık İnanç Modeli üzerine daha önce yapılan araştırmalardan farklı olarak, bu projede engel algılarının iki alt bileşeni olduğu gözlenmiştir. Birinci engel boyutu 30 kendi kendine meme muayenesi yapmanın zorlukları ile ilgili algılardan oluşmaktadır. Bu boyut Sağlık İnanç Model’inin odaklandığı engel algıları ile uyuşmaktadır. İkinci engel boyutu ise mamografi ve doktorda meme muayenesi yaptırmak gibi tarama yöntemlerini kullanmanın kendi kendine meme kontrolü yapmayı gereksiz kıldığı algısıdır. Tablo 10. Kendi kendine meme muayenesi – rotasyonlu bileşen matrisi Engel Yarar (1) Engel (2) Kendi kendime meme muayenesi yapmak beni utandırır. ,851 -,084 ,090 Kendi kendime meme muayenesi yapmak çok fazla zaman alır. ,850 -,057 ,143 Kendi kendime meme muayenesi yapmak için yeterli mahremiyetim ,800 -,028 ,189 Kendi kendime meme muayenesi yaparken kendimi tuhaf hissederim. ,739 ,032 ,087 Her ay kendi kendime meme muayenesi yapmayı hatırlamam zor. ,595 -,111 ,407 HER AY kendi kendime meme muayenemi yaparsam, meme ,032 ,781 -,093 -,005 ,721 -,075 -,166 ,689 ,024 -,015 ,681 ,001 ,200 -,035 ,887 ,224 -,063 ,882 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,85 0,69 r = 0,7 Ortalama (min. = 1; maks.= 5). 2,54 4,1 3,07 Standart Sapma 0,55 0,59 1,2 yok. kanserinden ölme olasılığımı azaltırım. HER AY kendi kendime meme muayenesi yapmak, meme kanseri hakkında endişemi azaltır. HER AY kendi kendime meme muayenemi yapmak kitleleri erken bulmamı sağlar. HER AY kendi kendime meme muayenemi yaparsam, doktor ya da hemşireden önce kanser olabilecek bir kitleyi bulmam kolaylaşır. Düzenli olarak mamografi yani meme röntgeni çektiriyorsam, kendi kendime meme muayenesi yapmama gerek yoktur Düzenli olarak doktor muayenesi yaptırıyorsam, kendi kendime meme muayenesi yapmama gerek yoktur Engel ve yarar algılarına ek olarak, katılımcılara kendi kendine meme kontrolü hakkında Sağlık İnanç Modeli ve Planlanmış Davranış Kuramı kapsamındaki şu ölçekler ile ilgili sorular sorulmuştur: • Öznel Normlar: Katılımcıların, doktorlarının (Ortalama = 3,37, Standart Sapma = 1,21) ve kendilerine yakın olan kişilerin (Ortalama = 3,29, Standart Sapma = 1,21) kendi 31 kendilerine meme kontrolü yapmalarını destekleyip desteklemeyeceği ile ilgili algıları. • Tarifsel Normlar: Katılımcıların %75’i çevrelerindeki kadınların yarısının ya da daha azının düzenli olarak kendi kendilerine meme kontrolü yaptıklarına inanmaktadır. Katılımcıların yalnızca %21’i çevrelerindeki kadınların çoğunun kendi kendilerine meme kontrolü yaptıklarına inanmaktadır. • Kontrol Algıları: “Önümüzdeki ay kendi yapmayacağım tamamıyla bana bağlı” kendime meme muayenesi yapıp ve “Önümüzdeki ay kendi kendime meme muayenesi yapmak istersem, yaparım” ifadelerine katılma derecesi ile ölçülmüştür. İki soru arasındaki korelasyon yüksek seviyededir (r = 0,65, Ortalama = 3,88, Standart Sapma = 0,85). • Yeterlilik Algıları: “Kendi kendine meme muayenesinin nasıl yapılacağını biliyorum”, “Kendi kendime meme muayenesini doğru yapabileceğimden eminim” ve “Kendi kendime meme muayenesi yaptığım zaman normal ve normal olmayan meme dokusunu ayırt edebilirim” ifadelerine katılma derecesi ile ölçülmüştür. İç tutarlılığı iyi seviyededir (Cronbach’s α = 0,80, Ortalama = 3,84, Standart Sapma = 0,91). • Kendi kendine meme kontrolü yapmak hakkında tutumlar: Tutumlar anlamsal farklandırma ölçeği kullanılarak (“çok gereklidir”/”çok gereksizdir”; “çok iyi olur”/”çok kötü olur”; “hiç yararlı değildir”/”çok yararlıdır”) ölçülmüştür. Bu üç sorunun iç tutarlılığı iyi seviyededir (Cronbach’s α = 0,87; Ortalama = 4,23, Standart Sapma = 0,73). Kendi kendine meme muayenesi yapma davranış niyeti iki soru ile ölçülmüştür. Aşağıdaki grafikten de görüldüğü gibi, iki soruya verilen cevaplar arasında önemli bir fark gözlenmemektedir. Her iki soru için de çoğunluk kendi kendilerine meme kontrolü yapma ihtimalini orta düzeyde ya da daha az olarak tanımlamıştır. Önümüzdeki!BİR!AY!içinde!kendi!kendinize!meme! 8%! muayenesi!yapma!ihCmaliniz!ne!kadardır?!! 19%! 33%! 27%! 14%! Önümüzdeki!ALTI!AY!içinde!kendi!kendinize!meme! 8%! muayenesi!yapma!ihCmaliniz!ne!kadardır?!! 19%! 31%! 28%! 14%! 0%! Çok!Düşük! Düşük! 20%! Orta!Düzeyde! Şekil 3. Kendi kendine meme muayenesi yapma niyeti 32 40%! Yüksek! 60%! Çok!Yüksek! 80%! 100%! 4.1.8 Doktorda Meme Muayenesi (DMM) Ankete katılan kadınlardan doktorda meme muayenesi modülünü cevaplayanların (n = 2415) %67’si doktorda meme muayenesinin ne olduğunu bildiğini belirtmiştir. Fakat, kadınların yalnızca %32’si hayatlarında en az bir kere ve yalnızca %19’u son bir sene içinde doktorda meme muayenesi yaptırmıştır. Aşağıdaki tabloda Sağlık İnanç Modelinin parçası olan doktorda meme muayenesi yaptırma yarar ve engel algıları özetlenmektedir. Tablo 11. Doktorda meme muayenesi yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen analizi Engel Engel Yarar (1) (2) Doktorda meme muayenesi yaptırmaktan utanıyorum ,826 ,228 -,095 Başkalarına mememi elletmek beni rahatsız eder ,790 ,225 -,067 Doktorda meme muayenesi yaptırmak çok fazla zaman alır ,741 ,403 -,070 Mememde kötü bir şey bulunabileceği için doktorda muayene ,723 ,205 ,086 ,532 ,481 -,051 Yakınımda doktorda meme muayenesi yaptırabileceğim bir yer yok ,277 ,855 -,053 Kolay ulaşabileceğim bir yerde kadın doktor yok ,216 ,847 -,060 Doktorda muayene yaptırmak çok pahalı ,311 ,812 -,049 Doktorda meme muayenesi yaptırmak için çok gencim ,429 ,534 -,015 HER YIL doktorda meme muayenesi yaptırırsam, meme kanserinden ,025 -,009 ,772 ,063 -,064 ,726 -,113 -,013 ,718 -,080 -,057 ,711 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,84 0,88 0,72 Ortalama (min. = 1; maks.= 5). 2,68 2,45 4,13 Standart Sapma 0,99 1,1 0,59 yaptırmaktan korkarım Doktorda meme muayenesi yaptırmak için başvuru yapmayı hatırlayamam ölme olasılığımı azaltırım. HER YIL doktora meme muayenesi yaptırırsam, meme kanseri olduğumda tüm alınması ya da şekil bozukluğu yapacak bir ameliyat olma olasılığımı azaltırım. HER YIL doktorda meme muayenesi yaptırmam kitlelerin erken bulunmasını sağlar. Doktorda HER YIL meme muayenesi yaptırmak, meme kanseri hakkında endişemi azaltır. 33 Yarar algıları tek bir bileşen oluşturmuştur. Tablodan da görüleceği gibi, yine daha önce Sağlık İnanç Modeli ile ilgili yapılan araştırmaların çoğundan farklı olarak bu çalışmada iki ayrı engel algısı bileşeni bulunmuştur. Bu bileşenlerden birincisi “psikolojik” olarak adlandırılabilecek meme muayenesi yaptırmaktan utanmak gibi engeller ile ilgilidir. İkinci bileşen ise muayene yaptırmanın fiyatı, muayene yaptıracak doktor olmaması gibi “çevresel” engeller ile ilgilidir. Sorulardan iki tanesi (“Doktorda meme muayenesi yaptırmak için başvuru yapmayı hatırlayamam” ve “Doktorda meme muayenesi yaptırmak için çok gencim”) iki engel boyutunda da yükleme yapmıştır ve ölçekten çıkarılmıştır. Engel ve yarar algılarına ek olarak, katılımcılara kendi kendine meme kontrolü ile ilgili aşağıda listelen ölçekler ile ilgili sorular sorulmuştur. • Öznel Normlar: Katılımcıların, doktorlarının (Ortalama = 3,39, Standart Sapma = 1,18) ve kendilerine yakın olan kişilerin (Ortalama = 3,27, Standart Sapma = 1,23) doktorda meme muayenesi yaptırmalarını destekleyip desteklemeyeceği ile ilgili algıları. • Tarifsel Normlar: Katılımcıların %80’i çevrelerindeki kadınların yarısının ya da daha azının düzenli olarak doktorda meme muayenesi yaptırdığına inanmaktadır. • Kontrol Algıları: “Doktorda meme muayenesi yaptırıp yaptırmayacağım tamamıyla bana bağlı” ifadesine katılma derecesi (Ortalama = 3,90, Standart Sapma = 0,88). • Yeterlilik Algıları: “Eğer istersem, HER YIL doktorda meme muayenesi yaptırabilirim” ve “HER YIL doktorda meme muayenesini kolayca yaptırabileceğimi düşünüyorum” ifadelerine katılma derecesi ile ölçülmüştür. İç tutarlılığı yeterli seviyededir (Cronbach’s α = 0,77, Ortalama = 3,82, Standart Sapma = 0,83). • Doktorda meme muayenesi yaptırma hakkında tutumlar: Tutumlar anlamsal farklandırma ölçeği kullanılarak (“çok gereklidir”/”çok gereksizdir”; “çok iyi olur”/”çok kötü olur”; “hiç yararlı değildir”/”çok yararlıdır”) ölçülmüştür. Bu üç sorunun iç tutarlılığı iyi seviyededir (Cronbach’s α = 0,84; Ortalama = 4,23, Standart Sapma = 0,73). Doktorda meme muayenesi yaptırma davranış niyeti iki soru ile ölçülmüştür. Aşağıdaki şekil bu iki soru için verilen cevapların dağılımını özetlemektedir. Bu şekilden de görülebileceği gibi, her iki soru için de katılımcıların üçte ikisi kendi doktorda meme muayenesi yaptırma ihtimalini orta düzeyde ya da daha az olarak tanımlamıştır. 34 Önümüzdeki!YIL!içinde!doktorda!meme!muayenesi! 10%! yapRrma!ihCmaliniz!ne!kadardır?! 24%! Önümüzdeki!ÜÇ!YIL!içinde!doktorda!meme! muayenesi!yapRrma!ihCmaliniz!ne!kadardır?! 24%! 9%! 0%! Çok!Düşük! Düşük! 20%! Orta!Düzeyde! 38%! 20%! 34%! 40%! Yüksek! 24%! 60%! 80%! 8%! 8%! 100%! Çok!Yüksek! Şekil 4. Doktorda meme muayenesi yaptırma niyeti 4.1.9 Mamografi Mamografi ile ilgili sorular 40 yaş üstündeki kadınlara sorulmuştur (n = 1208). Bu modüldeki sorular sorulmadan önce mamografinin anlamının ne olduğu kısa bir metin ile anlatılmıştır. Katılımcıların %70’i mamografi hakkında daha önceden bilgileri olduğunu belirtmiştir fakat yalnızca %35’i daha önceden mamografi yaptırmıştır. Aşağıdaki tabloda Sağlık İnanç Modelinin parçası olan mamografi yaptırma yarar ve engel algıları özetlenmektedir. Tablo 12. Mamografi yaptırma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi Engel Yarar Mememde kötü bir şey bulunabileceği için mamografi yaptırmaktan korkarım ,810 -,048 Mamografi (meme röntgeni) yaptırmak çok fazla zaman alır ,804 -,086 Mamografi yaptırmak oldukça pahalıdır ,757 -,149 Yakınımda mamografi yaptırabileceğim bir yer yok ,745 -,090 Mamografi yaptırmak beni gereksiz yere radyasyona maruz bırakır ,742 -,151 Düzenli mamografi yaptırmak, meme kanseri hakkında beni ,720 ,056 Mamografi yaptırmak beni utandırır ,652 ,002 Mamografi yaptırmak çok ağrılı olur ,564 -,026 Mamografi yaptırmak, kitlelerin erken bulunmasına yardım eder -,060 ,805 Mamografi yaptırmak, meme kanserinden ölme ihtimalini azaltır ,036 ,775 Mamografi yaptırmak, meme kanseri hakkında endişemi azaltır -,151 ,700 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,87 0,67 Ortalama (min. = 1; maks.= 5). 2,73 4,12 Standart Sapma 0,86 0,62 endişelendirecektir 35 Engel ve yarar algılarına ek olarak, katılımcılara mamografi yaptırma ile ilgili aşağıda listelen ölçekler ile ilgili sorular sorulmuştur. • Öznel Normlar: Katılımcıların, doktorlarının (Ortalama = 3,36, Standart Sapma = 1,17) ve kendilerine yakın olan kişilerin (Ortalama = 3,27, Standart Sapma = 1,19) mamografi yaptırmalarını destekleyip desteklemeyeceği ile ilgili algıları. • Tarifsel Normlar: Katılımcıların %81’i çevrelerindeki kadınların yarısının ya da daha azının mamografi yaptırdığına inanmaktadır. • Kontrol Algıları: “Her yıl Mamografi yaptırıp yaptırmayacağım tamamıyla bana bağlı” ifadesine katılma derecesi ile ölçülmüştür (Ortalama = 3,78, Standart Sapma = 0,96). • Yeterlilik Algıları: “Eğer istersem, HER YIL mamografi yaptırabilirim” ve “Kolayca HER YIL mamografi yaptırabileceğimi düşünüyorum” ifadelerine katılma derecesi ile ölçülmüştür. İç tutarlılığı yeterli seviyededir (Cronbach’s α = 0,836, Ortalama = 3,67, Standart Sapma = 0,92). • Mamografi yaptırma hakkında tutumlar: Tutumlar anlamsal farklandırma ölçeği kullanan üç soru (“çok gereklidir”/”çok gereksizdir”; “çok iyi olur”/”çok kötü olur”; “hiç yararlı değildir”/”çok yararlıdır”) ile ölçülmüştür. Bu üç sorunun iç tutarlılığı iyi seviyededir (Cronbach’s α = 0,87; Ortalama = 4,23, Standart Sapma = 0,72). Mamografi yaptırma davranış niyeti iki soru ile ölçülmüştür. Kendi kendine meme muayenesi yapma ve doktorda meme muayenesi yaptırmada gözlemlendiği gibi, iki soruya verilen cevaplar arasında önemli bir fark gözlenmemektedir. Her iki soru için de katılımcıların üçte ikisi mamografi yaptırma ihtimalini orta düzeyde ya da daha az olarak tanımlamıştır. Önümüzdeki!YIL!içinde!mamografi!yapRrma! ihCmaliniz!ne!kadardır?! 9%! 22%! 39%! 21%! 9%! Önümüzdeki!İKİ!YIL!içinde!mamografi!yapRrma! ihCmaliniz!ne!kadardır?! 9%! 22%! 38%! 23%! 8%! 80%! 100%! 0%! Çok!Düşük! Düşük! 20%! Orta!Düzeyde! 40%! Yüksek! 60%! Çok!Yüksek! Şekil 5. Mamografi yaptırma niyeti 4.1.10 PAP Simir Ankete katılan tüm kadınlara (n = 2415) pap simir yaptırma ile ilgili Sağlık İnanç Modeli ve Planlanmış Davranış Kuramı çerçevesindeki sorular sorulmuştur. Katılımcıların %59’u daha öncede pap simir testini duymuş olduklarını ama yalnızca %31’i daha önce pap simir 36 testi yaptırdığını belirtmiştir. Pap simir testi ile ilgili Sağlık İnanç Modeli engel ve yarar algıları aşağıdaki tabloda özetlenmektedir. İki bileşen birbirlerinden farklı iki boyut oluşturmuştur. Tablo 13. Pap simir yaptırma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi Engel Yarar Pap simir yaptırmak çok fazla zaman alır ,856 -,076 Pap simir yani rahim ağzı kanseri testi yaptırmak çok pahalı ,805 -,044 Kolay ulaşabileceğim bir yerde kadın doktor yok ,780 -,057 Pap simir yaptırmaktan utanıyorum ,757 -,052 Kötü bir sonuç çıkabileceğinden dolayı pap simir yaptırmaktan korkarım ,717 ,073 Pap simir yaptırırsam, rahim ağzı kanserinden ölme olasılığımı azaltırım ,012 ,759 Pap simir yaptırırsam, rahim ağzı kanseri teşhisi durumunda tedavim daha ,072 ,720 Pap simir yaptırmak, rahim ağzı kanseri hakkında endişemi azaltır -,106 ,715 Pap simir yaptırmam rahim ağzı kanserinin erken bulunmasını sağlar -,087 ,713 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,84 0,71 Ortalama (min. = 1; maks.= 5). 2,64 4,05 Standart Sapma 0,93 0,59 problemsiz geçer Engel ve yarar algılarına ek olarak, katılımcılara pap simir yaptırma ile ilgili aşağıda listelen sorular sorulmuştur. • Öznel Normlar: Katılımcıların, doktorlarının (Ortalama = 3,24, Standart Sapma = 1,22) ve kendilerine yakın olan kişilerin (Ortalama = 3,11, Standart Sapma = 1,23) üç yılda bir pap simir yaptırmalarını destekleyip desteklemeyeceği ile ilgili algıları. • Tarifsel Normlar: Katılımcıların %81’i çevrelerindeki kadınların yarısının ya da daha azının pap simir yaptırdığına inanmaktadır. • Kontrol Algıları: “Önümüzdeki ÜÇ YIL içinde pap simir testi yaptırıp yaptırmayacağım tamamıyla bana bağlı” ifadesine katılma derecesi ile ölçülmüştür (Ortalama = 3,75, Standart Sapma = 0,99). • Yeterlilik Algıları: “Eğer istersem, ÜÇ YILDA BİR simir testi yani rahim ağzı kanser testi yaptırabilirim” ve “ÜÇ YILDA BİR kolayca simir testi yaptırabileceğimi düşünüyorum” ifadelerine katılma derecesi ile ölçülmüştür. İç tutarlılığı iyi seviyededir (Cronbach’s α = 0,80, Ortalama = 3,67, Standart Sapma = 0,92). • Pap Simir yaptırma hakkında tutumlar: Tutumlar anlamsal farklandırma ölçeği 37 kullanan üç soru (“çok gereklidir”/”çok gereksizdir”; “çok iyi olur”/”çok kötü olur”; “hiç yararlı değildir”/”çok yararlıdır”) ile ölçülmüştür. Bu üç sorunun iç tutarlılığı iyi seviyededir (Cronbach’s α = 0,86; Ortalama = 4,24, Standart Sapma = 0,72). Pap simir testi yaptırma niyeti “Önümüzdeki ÜÇ YIL içinde simir testi yaptırma ihtimaliniz ne kadardır?” sorusu ile ölçülmüştür. Katılımcıların %29’u önümüzdeki üç sene içinde pap simir testi yaptırma ihtimalinin yüksek ya da çok yüksek olduğunu belirtmiştir. 4.1.11 Kolonoskopi Ankete katılan 50 yaş üstü kadın ve erkeklere (n = 1208) kolonoskopi yaptırma ile ilgili sorular sorulmuştur. Katılımcıların %47’si kolonoskopi kavramını daha önce duymuş olduğunu belirtmektedir. Katılımcıların yalnızca %11’i en az bir kere ve yalnızca %6’sı son bir sene içinde kolonoskopi yaptırmıştır. Kolonoskopi yaptırma ile ilgili engel ve yarar algıları aşağıdaki tabloda özetlenmektedir. İki bileşen birbirlerinden farklı ve tutarlı iki boyut oluşturmuştur. Tablo 14. Kolonoskopi yaptırma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi Engel Yarar Kolonoskopi yaptırmak çok fazla zaman alır ,822 ,036 Kolonoskopi yaptırmaktan utanıyorum ,802 ,011 Kolonoskopi yaptırmak için başvuru yapmayı hatırlayamam ,781 -,039 Kolonoskopi yaptırmak çok pahalı ,764 -,019 Kolonoskopi yaptırmaya nereye ve nasıl gidileceğini bilmiyorum ,743 ,003 Yakınımda kolonoskopi yaptırabileceğim bir yer yok ,721 -,090 Kolonoskopi yaptırmak çok ağrılı olur ,678 ,041 Bağırsağımda kötü bir şey bulunabileceği için kolonoskopi testi yaptırmaktan ,658 ,042 Kolonoskopi yaptırırsam, bağırsak kanserinden ölme olasılığımı azaltırım ,090 ,795 Kolonoskopi yaptırmam bağırsak kanserinin erken bulunmasını sağlar -,073 ,768 Kolonoskopi yaptırırsam, bağırsak kanseri teşhisi koyulması durumunda ,098 ,734 Kolonoskopi yaptırmak, bağırsak kanseri hakkında endişemi azaltır -,113 ,727 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,89 0,75 Ortalama (min. = 1; maks.= 5). 2,70 3,93 Standart Sapma 0,87 0,64 korkarım tedavim daha problemsiz geçer 38 Engel ve yarar algılarına ek olarak, katılımcılara kolonoskopi yaptırma ile ilgili aşağıda listelen ölçekler ile ilgili sorular sorulmuştur. • Öznel Normlar: Katılımcıların, doktorlarının (Ortalama = 3,01, Standart Sapma = 1,20) ve kendilerine yakın olan kişilerin (Ortalama = 2,91, Standart Sapma = 1,22) on yılda bir kolonoskopi yaptırmalarını destekleyip desteklemeyeceği ile ilgili algıları. • Tarifsel Normlar: Katılımcıların %90’u çevrelerindeki kişilerin yarısının ya da daha azının kolonoskopi yaptırdığına inanmaktadır. • Kontrol Algıları: “Önümüzdeki ON YIL içinde kolonoskopi yaptırıp yaptırmayacağım tamamıyla bana bağlı” ifadesine katılma derecesi ile ölçülmüştür (Ortalama = 3,61, Standart Sapma = 1,05). • Yeterlilik Algıları: “Eğer istersem, ON YILDA BİR kolonoskopi yaptırabilirim” ve “ON YILDA BİR kolayca kolonoskopi yaptırabileceğimi düşünüyorum” ifadelerine katılma derecesi ile ölçülmüştür. İç tutarlılığı iyi seviyededir (Cronbach’s α = 0,83, Ortalama = 3,51, Standart Sapma = 0,95). • Kolonoskopi hakkında tutumlar: Tutumlar anlamsal farklandırma ölçeği kullanan üç soru (“çok gereklidir”/”çok gereksizdir”; “çok iyi olur”/”çok kötü olur”; “hiç yararlı değildir”/”çok yararlıdır”) ile ölçülmüştür. Bu üç sorunun iç tutarlılığı iyi seviyededir (Cronbach’s α = 0,87; Ortalama = 4,13, Standart Sapma = 0,73). Kolonoskopi yaptırma davranış niyeti iki soru ile ölçülmüştür. Her iki soru için de katılımcıların %80’i kolonoskopi yaptırma ihtimalini orta düzeyde ya da daha az olarak tanımlamıştır. Önümüzdeki!YIL!içinde!kolonoskopi!yapRrma! ihCmaliniz!ne!kadardır?! 19%! Önümüzdeki!ON!YIL!içinde!kolonoskopi!yapRrma! ihCmaliniz!ne!kadardır?! 16%! 0%! Çok!Düşük! Düşük! 29%! 27%! 20%! Orta!Düzeyde! 36%! 38%! 40%! Yüksek! 60%! 12%!4%! 15%! 4%! 80%! 100%! Çok!Yüksek! Şekil 6. Kolonoskopi yaptırma niyeti 4.1.12 Genetik Test Genetik testi yaptırma ile ilgili sorular Sağlık İnanç Modeli ve Planlı Davranış Kuramı nezdindeki değişkenlerin Türkçe’ye genetik test yaptırma için adaptasyonu ile ölçülmüştür. 39 Genetik test soruları katılımcılardan 20-39 yaş arasındaki kadınlara sorulmuştur (n = 1197). Genetik test modülündeki soruları cevaplayan tüm katılımcılara önce genetik testin anlamının ne olduğu kısa bir metin ile anlatılmıştır: Bazı hastalıklar kalıtsal olmaktadır, yani anne ve babalarından çocuklarına doğuştan geçebilmektedir. Örneğin, ailenizde kalp hastalığı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ya da bazı kanser sorunları olmuş ise, ileride sizin de bu sorunları yaşama ihtimaliniz normalden daha yüksek olabiliyor. Günümüzde, kan analizi ile bu ihtimalin ne kadar olduğu hakkında bilgi edinmek mümkün. Bu analizlere genetik test deniyor. Katılımcıların %52’si genetik test kavramını daha önce duymuş olduğunu belirtmiştir. Aşağıdaki tabloda Sağlık İnanç Modelinin parçası olan Genetik Test yaptırma yarar ve engel algıları özetlenmektedir. Beklendiği gibi iki bileşen birbirlerinden farklı iki boyut oluşturmuştur. İki boyutun da iç tutarlılığı iyi seviyededir. Tablo 15. Genetik test yaptırma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi Yarar Engel ,858 ,006 Genetik test yaptırmak gönlümü ferah tutmamı sağlayacaktır ,855 -,002 Genetik testler geleceğim ile ilgili önemli kararlar vermeme (örneğin çocuk ,841 ,075 ,773 ,137 Genetik testler bana ayrımcılık yapılmasına neden olabilir ,050 ,826 Genetik test yaptırmaktan korkarım çünkü sonuçları ile başa çıkamayacağımı -,076 ,822 Genetik testler Allah’ın/Tanrı’nın takdirine karşı çıkmaktır ,035 ,767 Genetik test bir hastalığa yakalanma ihtimalimin yüksek olduğunu gösterirse, ,079 ,686 ,123 ,568 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,85 0,79 Ortalama (min. = 1; maks.= 5). 3,82 2,94 Standart Sapma 0,79 0,86 Genetik testler olası kalıtsal hastalıklar ile nasıl başedebileceğim konusunda karar vermeme yardımcı olacaktır yapıp yapmama konusunda) yardımcı olacaktır Genetik testi neticeleri beni sağlık durumumu daha sıkı bir gözetim altında tutmaya teşvik edebilir biliyorum sağlık sigortası gibi konularda sorun yaşayabilirim Genetik test bir hastalığa yakalanma ihtimalimin yüksek olduğunu gösterirse, gelecek hakkında endişelenirim 40 Sağlık İnanç Modeli engel ve yarar algılarına ek olarak, katılımcılara genetik testler ile ilgili aşağıda listelen ölçekler ile ilgili sorular sorulmuştur. • Öznel Normlar: Katılımcıların, doktorlarının (Ortalama = 3,62, Standart Sapma = 1,12) ve kendilerine yakın olan kişilerin (Ortalama = 3,54, Standart Sapma = 1,16) genetik test yapılmasını destekleyip desteklemeyeceği ile ilgili algıları. • Öznel Normlara Uyma: Katılımcıların, doktorlarının (Ortalama = 3,94, Standart Sapma = 0,92) ve kendilerine yakın olan kişilerin (Ortalama = 3,67; Standart Sapma = 1,02) genetik test yaptırma hakkındaki fikirlerini göz önüne alma eğilimi. • Kontrol Algıları: “Genetik test yaptırıp yaptırmayacağım bütünüyle bana bağlı” ifadesine katılma derecesi ile ölçülmüştür (Ortalama = 3,92, Standart Sapma = 0,89). • Yeterlilik Algıları: “Genetik testi rahatlıkla yaptırabilirim” ifadesine katılma derecesi ile ölçülmüştür (Ortalama = 3,84, Standart Sapma = 0,91). • Genetik Test Hakkında Tutumlar: Tutumlar anlamsal farklandırma ölçeği kullanan üç soru (“çok gereklidir”/”çok gereksizdir”; “çok iyi olur”/”çok kötü olur”; “hiç yararlı değildir”/”çok yararlıdır”) ile ölçülmüştür. Bu üç sorunun iç tutarlılığı iyi seviyededir (Cronbach’s α = 0,88; Ortalama = 4,11, Standart Sapma = 0,85) Katılımcıların genetik test yaptırma niyetleri üç ayrı soru ile ölçülmüştür. Aşağıdaki grafik bu üç soruya olan cevapları özetlemektedir. Üç davranış ile ilgili niyetler arasında önemli bir fark bulunmamaktadır. AlR!Ay!içinde!Tedavisi!Mümkün!Olmayan!Bir! Hastalık!için!GeneCk!Test!YapRrma! 9%! 13%! AlR!Ay!içinde!Tedavisi!Mümkün!Bir!Hastalık!için! 7%! 14%! GeneCk!Test!YapRrma! AlR!Ay!içinde!Kanser!için!GeneCk!Test!YapRrma! 11%! 15%! 0%! Çok!Düşük! Düşük! 20%! Orta!Düzeyde! Şekil 7. Genetik test yaptırma niyeti 41 36%! 29%! 34%! 31%! 40%! Yüksek! 12%! 32%! 14%! 28%! 15%! 60%! Çok!Yüksek! 80%! 100%! 4.1.13 Sigara Kullanımı ve Sigarayı Bırakmak Ankete katılanların %65’i hiçbir zaman sigara içmediğini, %25’i hergün sigara içtiğini, %3’ü arada sırada sigara içtiğini, ve %7’si sigara içmeyi bıraktığını belirtmiştir. Sigara içenlerin %33’ü geçtiğimiz yıl içinde sigarayı bırakmayı denemiştir. Arada sırada ya da hergün sigara içen katılımcılara (n = 827), sigarayı bırakma ile ilgili Sağlık İnanç Model ve Planlanmış Davranış Kuramı soruları sorulmuştur. Sigarayı bırakma ile ilgili yarar ve engel algıları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. Tablo 16. Sigarayı bırakma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi Yarar Engel Kendim hakkında daha iyi hissederim ,902 -,088 Hayatımı daha iyi kontrol edebilirim ,892 -,004 Sağlığım düzelir ,870 -,003 Daha aktif ve dinç olurum ,849 -,054 Kendimi sıkıntılı ve huzursuz hissederim -,012 ,915 Kendimi sinirli ve gergin hissederim -,033 ,887 Rahatlamakta zorlanırım -,065 ,867 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,90 0,87 Ortalama 3,59 3,75 Standart Sapma 1,05 0,96 • Kontrol Algıları: “Önümüzdeki ALTI AY içinde sigarayı bırakıp bırakmayacağım tamamıyla bana bağlı” ifadesine katılma derecesi ile ölçülmüştür (Ortalama = 3,36, Standart Sapma = 1,23). • Yeterlilik Algıları: “Eğer istersem, ALTI AY içinde sigarayı bırakabilirim” ifadesine katılma derecesi ile ölçülmüştür (Ortalama = 2,73, Standart Sapma = 1,23). • Öznel Normlar: “Doktorum sigarayı bırakmam gerektiğini düşünüyor” (Ortalama = 3,18, Standart Sapma = 1,39); “Yakın çevremdeki insanlar sigarayı bırakmam gerektiğini düşünüyor” (Ortalama = 3,66, Standart Sapma = 1,12). • Tarifsel Normlar: Katılımcıların çevresindeki kişilerin ne kadarının sigara içtiği ve ne kadarının son altı ayda sigara içmeyi bırakmaya çalıştığını soran iki soru ile ölçülmüştür. Sigara içen katılımcılar arkadaşlarının çoğunluğunun sigara içmekte olduğunu ve az bir kısmının son altı ayda sigarayı bırakmayı denediğini düşünmektedir. 42 Yakın!çevrenizin,!yani!aileniz!ve!arkadaşlarınızın!ne! 3%! 15%! kadarı!sigara!içmektedir?!! Ne!kadarı!son!ALTI!AY!içinde!sigarayı!bırakmayı! denedi?!! 28%! 0%! Hemen!Hiçbiri! Çok!Az!Bir!Kısmı! 23%! 20%! Yarısı!Kadar! 40%! 19%! 41%! 40%! 17%! 60%! Birçoğu! 11%!3%! 80%! 100%! Hemen!Hepsi! Şekil 8. Sigara ile ilgili tarifsel normlar • Sigarayı bırakma hakkında tutumlar: Tutumlar anlamsal farklandırma ölçeği kullanan üç soru (“çok gereklidir”/”çok gereksizdir”; “çok iyi olur”/”çok kötü olur”; “hiç yararlı değildir”/”çok yararlıdır”) ile ölçülmüştür. Bu üç sorunun iç tutarlılığı iyi seviyededir (Cronbach’s α = 0,86; Ortalama = 4,26, Standart Sapma = 0,83). Sigarayı bırakma davranış niyeti beşli skala kullanan iki soru ile ölçülmüştür: • “Önümüzdeki ALTI AY içinde sigarayı bırakmayı planlıyorum” ifadesine katılma seviyesi (Ortalama = 2,57, Standart Sapma = 1,24) • “Önümüzdeki ALTI AY içerisinde sigarayı tamamıyla ve kalıcı olarak bırakma ihtimaliniz ne kadardır?” (Ortalama = 2,28, Standart Sapma = 1,21) 4.1.14 Alkollü İçecek Kullanımı ve Alkollü İçecek Kullanmayı Bırakmak Ankete katılanların %91’i hiç alkol kullanmamış olduğunu belirtmektedir. Alkollü içecek tüketiminde kadınlar ile erkekler arasında önemli farklar vardır. Hiç alkollü içki kullanmamış olanların oranı erkekler arasında %74, kadınlar arasında %95’tir. Erkeklerin % 12’si daha önce alkollü içecek kullanmış ama artık kullanmamaktadır ve %14’ü yılda en az bir ya da iki kere alkollü içki tüketmektedir. Kadınların %5’i en az yılda bir ya da iki kere alkollü içki tüketmektedir. Alkollü içki kullanmakta olan 199 kişiye Sağlık İnanç Modeli ve Planlanmış Davranış Kuramı değişkenleri sorulmuştur. Aşağıdaki tabloda alkolü bırakma ile ilgili engel ve yarar algıları bileşenleri özetlenmektedir. 43 Tablo 17. Alkollü içkiyi bırakma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi Yarar Engel Yapmak istediğim daha çok işi yapmayı başarırım ,931 -,009 Kendim hakkında daha iyi hissederim ,929 -,086 Daha aktif ve dinç olurum ,903 ,035 Sağlığım düzelir ,895 -,005 Kendimi sinirli ve gergin hissederim -,039 ,934 Kendimi sıkıntılı ve huzursuz hissederim -,002 ,931 Rahatlamakta zorlanırım -,007 ,922 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,94 0,92 Ortalama (min. = 1; maks.= 5). 3,09 2,84 Standart Sapma 1,15 1,15 Aşağıdaki tabloda alkolü bırakma ile ilgili Planlanmış Davranış Kuramı değişkenleri özetlenmektedir. Tablo 18. Alkollü içki tüketmeyi bırakma – planlanmış davranış kuramı değişkenleri Ölçen Soru Ortalama Sayısı Standart İç Tutarlılık Sapma Cronbach’s α Kontrol Algısı 1 4,08 0,88 - Yeterlilik Algısı 1 4,07 0,93 - Öznel Normlar (Doktor) 1 2,71 1,24 - Öznel Normlar (Yakınlar) 1 2,83 1,33 - Tutumlar 3 3,74 1,10 0,90 Davranışsal Niyet (Bırakma) 1 2,11 1,12 - Davranışsal Niyet (Azaltma) 1 1,57 0,77 - 4.1.15 Egzersiz Yapmak Egzersiz yapma ile ilgili davranışlar, IPAQ envanteri yoluyla katılımcılara haftada kaç gün (ve günde kaç dakika) şiddetli, orta şiddette, hafif şiddetli (yürüme) şekilde hareket ettikleri sorularak ölçülmüştür. IPAQ envanterindeki bu sorular ile dört ayrı hareketlilik ve egzersiz skoru hesaplanmıştır. Bu hesaplamalar “Guidelines for Data Processing and Analysis of the International Physical Activity Questionnaire (IPAQ) – Short Form. 2004” dokümanında 44 tavsiye edilen şekilde yapılmıştır. Hareketlilik skorlarının nasıl hesaplandığı ve skorların betimsel istatistikleri aşağıda özetlenmiştir: 1. MedyanDakika_Yürüme = Yürüdüğü Gün Sayısı x Yürüdüğü Dakika x 3,3 (Ortalama = 488,16; Standart Sapma = 754,72) 2. MedyanDakika_OrtaŞiddetli = Medyan dakika olarak haftada orta şiddetli hareket yapma miktarı = Orta Şiddette Hareket Ettiği Gün Sayısı x Orta Şiddette Hareket Ettiği Dakika x 4 (Ortalama = 453,95; Standart Sapma = 909,17) 3. MedyanDakika_YüksekŞiddetli= Yüksek Şiddette Hareket Ettiği Gün Sayısı x Yüksek Şiddette Hareket Ettiği Dakika x 8 (Ortalama = 399,25; Standart Sapma = 1631,07) 4. Kategorik_IPAQ: Katılımcıları üç kategoriye böler: a. Hareketli Değil b. Minimal Seviyede Hareketli: “Haftada üç kez en az 20 dakika yüksek şiddette hareket” ya da “haftada beş kez en az 30 dakika orta şiddette aktivite ya da yürüme” c. Sağlığa Katkıda Bulunacak Seviyede Hareketli: Günde en az 1.5 saat orta şiddette hareketlilik Aşağıdaki şekil, Kategorik_IPAQ skoruna göre katılımcıların dağılımı özetlemektedir. Buradan da görülebileceği gibi katılımcıların yalnızca %15’i sağlıklarına olumlu katkıda bulunacak seviyede hareketlidir. Sağlığa!Katkıda! Bulunacak! Seviyede! Hareketli! 15%! Minimal! Seviyede! Hareketli! 33%! Hareketli!Değil! 52%! Şekil 9. IPAQ hareketlilik seviyesi dağılımı 45 Aşağıdaki tablo, egzersiz yapma ile ilgili yarar ve engel algılarının rotasyonlu bileşen analizi ve betimsel istatistiklerini özetlemektedir. Tablo 19. Egzersiz yapma yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi Yarar Engel Egzersiz yapmak zindeliğimi arttırır ,869 -,164 Egzersiz sayesinde kendimi daha iyi hissederim ,862 -,183 Egzersiz yapmak kendimi rahatlamış hissettirir ,837 -,173 Kalp ve damar sağlığım egzersiz yaparak daha da iyileşir ,752 ,012 Egzersiz yapmak benim için zor bir iş -,119 ,824 Egzersiz yapabileceğim yerler çok uzakta -,127 ,820 Egzersiz beni çok yorar -,095 ,795 Egzersiz yapmak aile ilişkilerime ayırdığım vakitten çalar -,051 ,769 Egzersiz yapmak çok fazla vaktimi alır -,184 ,760 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,87 0,86 Ortalama (min. = 1; maks.= 5). 3,81 3,16 Standart Sapma 0,79 0,93 Diğer sağlık davranışlarında olduğu gibi egzersiz için de Planlanmış Davranış Kuramı değişkenleri ölçülmüştür. Katılımcıların yalnızca %15’i çevresindeki kişilerin yarısından fazlasının düzenli olarak egzersiz yaptığını düşünmektedir. Diğer Planlanmış Davranış Kuramı değişkenlerinin özetleri aşağıdadır. Tablo 20. Egzersiz yapma – planlanmış davranış kuramı değişkenleri Ölçen Soru Ortalama Sayısı Standart İç Tutarlılık Sapma Cronbach’s α Kontrol Algısı 1 3,79 1,01 - Yeterlilik Algısı 1 3,77 1,01 - Öznel Normlar (Doktor) 1 3,28 1,24 - Öznel Normlar (Yakınlar) 1 3,21 1,23 - Tutumlar 3 4,21 0,77 0,89 Davranışsal Niyet (6 ay içinde 1 2,74 1,16 düzenli egzersiz yapma) 46 4.1.16 Sağlıklı Beslenmek Sağlıklı beslenme ile ilgili modülde ilk olarak katılımcılara hangi besin maddelerini ne sıklıkta tükettikleri sorulmuştur. Sorular beşlik ölçek kullanılarak sorulmuştur (Çok seyrek ya da hiç = 1, Haftanın hemen her günü = 5). Bu sorular aşağıdaki tablodaki besin tüketim skorlarını elde etmek için kullanılmıştır: Tablo 21. Besin tüketim skorları Sorulan Kişi Ortalama Standart Sapma Sayısı Sebze Tüketimi (Taze, Kızartma Değil) 1508 3,64 0,84 Meyve Tüketimi (Taze) 1504 3,95 0,98 Et Tüketimi (İşlenmiş Et Hariç) 1508 2,80 0,81 Süt Ürünleri Tüketimi 1508 3,96 0,72 Nişasta Tüketimi 1509 3,27 0,54 "Hızlı/Hazır" Yemek Tüketimi 1508 2,63 0,77 Şekerli Yiyecek Tüketimi 1508 2,83 0,83 Aşağıdaki tablo, sağlıklı beslenme ile ilgili yarar ve engel algılarını özetlemektedir. Tablo 22. Sağlıklı beslenme yarar ve engel algıları – rotasyonlu bileşen matrisi Yarar Engel Daha dinç olmak ,863 -,024 Sağlıklı kalmak ,852 ,015 Kilomu kontrol altında tutmak ,753 -,052 Daha güzel görünmek ,716 ,026 Sağlıklı beslenince doymama yetecek kadar yemek yiyemiyorum ,032 ,835 Sağlıklı yemekler çekici gözükmüyor -,007 ,813 Sağlıklı beslenme hakkında pek bilgim yok -,082 ,754 Dışarıda yemek yediğimde sağlıklı yemek olarak seçenek az -,035 ,738 İrademin zayıf olması -,029 ,732 Sağlıklı yemekler daha pahalı ,067 ,647 İç Tutarlılık (Cronbach’s α) 0,80 0,85 Ortalama (min. = 1; maks.= 5). 2,64 2,65 Standart Sapma 0,71 0,75 47 Aşağıdaki tabloda sağlıklı beslenme ile ilgili Planlanmış Davranış Kuramı değişkenleri özetlenmektedir. Tablo 23. Sağlıklı beslenme – planlanmış davranış kuramı değişkenleri Ölçen Soru Ortalama Sayısı Standart İç Tutarlılık Sapma Cronbach’s α Kontrol Algısı 1 3,95 0,91 - Yeterlilik Algısı 1 3,91 0,87 - Öznel Normlar (Doktor) 1 3,54 1,07 - Öznel Normlar (Yakınlar) 1 3,45 1,07 - Tutumlar 3 4,33 0,73 0,90 Davranışsal Niyet (Planlıyor) 1 3,71 0,95 Davranışsal Niyet (Deneyecek) 1 3,76 0,92 4.2 Çift Değişkenli ve Çok Değişkenli Çözümlemeler 4.2.1 Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi Bu bölüm çift değişkenli ve çok değişkenli çözümlemeler için kullanılan yöntemleri özetlemektedir. Çift değişkenli çözümler için korelasyon (beş veya daha fazla kategorisi olan sıralı değişkenler ve kesintisiz değişkenler arasındaki ilişkiler için) ya da bağımsız iki grup arası farkların T-testi (kategorik değişkenler ile kesintisiz değişkenler arasındaki ilişkiler için) kullanılmıştır. Sağlık Kontrol Odağı ve Kanser Risk Algısı için Çok Değişkenli Çözümleme Yaklaşımı: Yukarıda özetlenmiş olan çift değişkenli çözümlemeye ek olarak, sağlık kontrol odağı değişkenleri ve kanser risk algıları için doğrusal regresyon kullanılarak çok değişkenli modeller test edilmiştir. Literatür özetinde inceleneceği belirtilmiş olan bağımsız değişkenler ve bu bağımsız değişkenler arasındaki etkileşimlerin sayısı çok yüksektir. Örneğin, yalnızca dini inanç ve sağlık geçmişi ile ilgili odaklanılan değişkenler arasında test edilecek ikili etkileşim sayısı 24’tür. Çok değişkenli bir analizde aynı anda tüm etkileşimlerin modele eklenmesi çoklu ortak doğrusallık (multicollinearity) riskini oldukça arttırmaktadır. Bu riski azaltmak için, değişkenlerin regresyon modeline eklenmesi için adımsal bir yöntem kullanılmıştır. İlk adımda ana etkileri ölçmek için gerekli tüm değişkenler modellere bir kerede eklenmiştir. İkinci adımda etkileşim değişkenleri ileri doğru adımlama yöntemi ile seçilmiştir. Bu yöntemde modele ilk eklenen etkileşim bağımlı değişken ile en büyük kısmi korelasyona 48 sahip değişkendir. Bu etkileşim değişkeni modele eklendikten sonra işlem sonraki en yüksek kısmi korelasyona sahip etkileşim için tekrarlanmaktadır. Seçim süreci seçilme kriterine uyan etkileşim kalmayana kadar devam eder (bu raporda kullanılan kriter αkriter = 0,1’dir). Rapor boyunca sunulacak olan regresyon tabloları bu sürecin en sonunda oluşmuş modelleri özetlemektedir. İleri doğru adımlama yolu ile belirlenen etkileşimlerin kontrolü ve görselleştirilmesi için PROCESS adlı SPSS ve MPLUS analiz paketlerinde yapılabilen yol analizi (path analysis) yöntemi kullanılmıştır (Hayes, 2012, 2013). PROCESS yöntemi düzenleyici (moderating) ve aracı (mediating) değişkenlerin bir bağımlı değişkene etkisini birlikte (örneğin, düzenleyiciaracı etki) ya da birbirlerinden bağımsız olarak regresyon kullanarak test edilmesini ve görselleştirilmesini sağlar. Kanser risk algısı ve sağlık kontrol odağı ile ilgili bölümlerde sunulacak olan etkileşim şekilleri PROCESS’ten elde edilen veriler kullanılarak yapılmıştır. Bu noktada belirtilmesi gereken bir nokta şudur: tablolarda sunulan regresyon katsayıları ile PROCESS’ten elde edilen regresyon katsayıları birbirleri ile tam olarak örtüşmemektedir. Bu durum etkileşimlerin modele yerleştirilme yöntemindeki farklılıklardan kaynaklanmaktadır ve etkileşimlerin yönlerinin yorumlanması konusunda bir sorun yaratmadığı kontrol edilmiştir (farklılıklar çizgi grafiklerin eğimlerini az miktarda etkilemektedir). Aşağıdaki şekil bir ikili etkileşimin nasıl özetleneceğini örneklemektedir. Grafikte yatay eksen ve farklı çizgilerin değerleri için kesintisiz değişkenlerde ortalamanın 1 standart sapma fazlası ve 1 standart sapma eksiği kullanılmıştır. 6! Bağımlı'Değişken' 5! 4! Düzenleyici!Değişken!! (Ortalama!a!1!Standart!Sapma)! 3! Düzenleyici!Değişken!! (Ortalama!+!1!Standart!Sapma)! 2! 1! 0! Bağımsız!Değişken!! Bağımsız!Değişken!! (Ortalama!a!1!Standart!Sapma)! (Ortalama!+!1!Standart!Sapma)! Şekil 10. Örnek ikili etkileşim grafiği Kanser Tarama Testi Yaptırma, Genetik Test Yaptırma, Sağlık Koruyucu Davranışlar için Çok Değişkenli Çözümleme Yaklaşımı: Kanser tarama testi yaptırma, genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranışlar ile ilgili literatür bölümünde özetlenen araştırma 49 soruları ve hipotezler hem ikili ve üçlü etkileşimlerin hem de olası aracı değişkenlerin testlerini öngörmektedir. Bu nedenle kanser tarama yapma/yaptırma, genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranışlarda bulunma niyeti için doğrusal regresyon yerine, yine doğrusal ya da değişken türüne göre lojistik regresyon yoluyla direkt, endirekt ve etkileşimli endirekt (moderated mediation) etkilerin test edilmesini sağlayan PROCESS modeli kullanılacaktır. PROCESS modelini endirekt etkilerin test edilmesi için kullanmanın bir avantajı da endirekt etkilerin ölçümünde bootstrap metodu kullanarak neticelerin stabilitesini kontrol etme fırsatıdır. Genel olarak, kanser tarama yapma/yaptırma, genetik test ve sağlık koruyucu davranışlarda bulunma niyeti için yapılacak PROCESS analizi aşağıdaki şekillerde tarif edilen üç modele odaklanılacaktır. Aşağıda gösterilen model aracı değişkenlerin test edilmesi için kullanılacaktır. Model PROCESS sisteminde Hayes (2012) tarafından “Model 4” olarak adlandırılmıştır. Model 4 bağımsız değişkenin direkt ve endirekt etkilerini hesaplamak için maksimum 10 aracı değişkenin birbirlerini etkilemeden paralel olarak test edilmesini sağlamaktadır. Aracı Değişkenler Bağımsız Değişkenler Bağımlı Değişken Şekil 11. PROCESS direkt ve endirekt etkiler için Model #4 şeması Aşağıdaki model düzenleyici değişkenleri ikili ve üçlü etkileşimler ile test etmek için kullanılacaktır. Model PROCESS sisteminde Hayes (2012) tarafından “Model 3” olarak adlandırılmıştır. Düzenleyici Değişken Düzenleyici Değişken Bağımsız Değişken Bağımlı Değişken Şekil 12. PROCESS düzenleyici değişkenler için Model #3 şeması Son olarak, kanser risk algısının aracı değişken olarak test edileceği modellerde maneviyat ve sağlık kontrol odağının endirekt ilişkilere düzenleyici değişkenler (moderated 50 mediation) olarak etkilerini test etmek için aşağıda gösterilen model kullanılacaktır. Model PROCESS sisteminde Hayes (2012) tarafından “Model 72” olarak adlandırılmıştır. Düzenleyici Değişken Düzenleyici Değişken Aracı Değişkenler Bağımsız Değişken Bağımlı Değişken Şekil 13. PROCESS düzenleyici değişkenli endirekt etkileri için Model #72 şeması Proje nezdinde, kanser tarama ve kanserden korunma davranışlarında bulunma niyetine ek olarak, davranışların kendileri de ölçülmüştür. Bu nedenle, literatür özeti sonunda listelenen araştırma soruları ve hipotezler, davranışların ölçümleri mümkün kıldığı durumlarda yalnızca bireylerin davranışta bulunma niyeti için değil aynı zamanda onların söz konusu davranışta bulunmuş olup olmadığı için de test edilecektir. Betimsel istatistiklerin özetlendiği bölümde belirtildiği gibi kanser tarama davranışlarında bulunan kişilerin oranı bu davranışlarda bulunmayanlar ile karşılaştırıldığında düşüktür. Yani, ilgilendiğimiz kanser tarama davranışlarını yapan ve yapmayan kişiler örneklemde dengeli bir şekilde dağılmamıştır. Geleneksel analiz yöntemleri (örneğin lojistik regresyon) bu tür değişkenlerin dağılımı yüzde 50-50 kırılma noktasından uzaklaştıkça düşük performans göstermeye başlamaktadır (Weiss, 2004). Bu nedenle, davranışı modellemek için veri madenciliğinde kullanılan “karar ağaçları” algoritması kullanılacaktır. Karar ağaçlarının bir başka avantajı olacağı öngörülmemiş doğrusal olmayan ilişkileri keşfetmemizi sağlama olasılığıdır. Karar ağaçları, analiz edilen üniteleri (bu durumda kişileri) bir değişken (örneğin, mamografi yaptırmış olmak) ile ilgili elden geldiğince homojen gruplara bölmeyi hedefler. İkili ağaçlar bölme süreci, tüm örneklemi düğüm adı verilen daha homojen iki küçük gruba bölmekle başlar. Her oluşan düğüm daha küçük ve daha homojen düğümlere bölünmeye devam eder. Bu süreç aşağıdaki koşullardan herhangi biri yerine gelene kadar devam eder. Daha fazla bölünerek daha homojen hale gelmeyecek düğümlere “terminal düğüm” denir: • Düğüm saf hale gelmiştir. Yani düğüm içindeki kişilerin hepsi bir davranışta ya bulunuyordur ya da bulunmuyordur. • Düğüm saf değildir ama daha saf hale getirebilecek başka bir değişken kalmamıştır 51 • Düğümün içindeki ünite sayısı daha önceden belirlenmiş minimum sayıya düşmüştür. • Karar ağacı sayısı daha önce belirlenmiş maksimum bölünme sayısına ulaşmıştır. Bireylerin daha önce kanser taraması yaptırıp yaptırmadıklarını veya sağlık koruyucu davranışta bulunup bulunmadıklarını etkileyecek etmenlerin testine yönelik bu veri madenciliği çalışmasında, olası bağımsız değişken olarak sosyoekonomik özellikler, risk algıları, kontrol algıları, maneviyat ve öz ve aile sağlık geçmişine odaklanılacaktır. Davranışta bulunma ile ilgili tutumlar, yarar ve engel algıları bu analizde bağımsız değişken olarak kullanılmayacaktır çünkü bu değişkenlerin davranışın önceden hiç yapılıp yapılmadığı tarafından (yani bağımlı değişken tarafından) etkilenmesi yüksek bir olasılıktır. 4.2.2 Sağlık Kontrol Odağı Literatür özetinde de belirtildiği gibi, bireylerin sağlıkları üzerinde ne kadar kontrolleri olduğu ile ilgili inançları onların kanserden korunmak ve kanser riskini belirlemek için inisiyatif almalarını etkileyebilmektedir. Ayrıca, hem proje teklifi hem de literatür özetinde belirtildiği gibi bireylerin kontrol algılarını etkileyebilecek, bireylerin yaşam standartları, eğitim seviyeleri ve kendilerinin ve aile mensuplarının geçmişte yaşadıkları sağlık sorunları gibi çeşitli etmenler bulunmaktadır. Benzer bir şekilde, literatür özetinde dini inançların bireylerin sağlıkla ilgili yaşanan sorunlarla baş edebilme yetisi üzerindeki olası olumlu etkisi özetlenmiştir. Bu olası etki bireylerin sağlık kontrol odakları için de geçerli olma ihtimaline sahiptir. Bu nedenle, proje amaçlarından bir tanesi sağlık kontrol odağını etkileyebilecek bu değişkenler ile sağlık kontrol odağı arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Bu bağlamda, bu bölüm, sağlık kontrol odağı ile sosyoekonomik değişkenler, sağlık geçmişi ve dini inançlar (ve maneviyat) arasındaki ilişkiyi özetleyecektir. Bu özet sırasında proje teklifinde sunulmuş olan aşağı listelenen araştırma soruları ve hipotezlere odaklanılacaktır: • Hipotez 1a. Bireylerin sosyoekonomik durumu ve refah algıları arttıkça, bireylerin içsel sağlık kontrol odağı artacak, dışsal sağlık kontrol odağı azalacaktır. • Hipotez 1b. Bireylerin ve/veya aile mensuplarının geçmişte yaşadığı sağlık sorunları, bireylerin içsel sağlık kontrolünü azaltacak, dışsal sağlık kontrol odağını arttıracaktır. • Araştırma sorusu 1. Bireylerin manevi eğilimleri ile sağlık kontrol odağı arasındaki ilişki nedir? Önceki bölümlerde de belirtildiği gibi bireylerin sağlıkları hakkında ne kadar kontrole sahip oldukları ile ilgili algıları Sağlık Kontrol Odağı ile ölçülmüştür. Bu ölçeğin üç bileşeni çıkmıştır: İçsel sağlık kontrol odağı, dışsal sağlık kontrol odağı (şans) ve dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler). İçsel sağlık kontrol odağı ile dışsal sağlık kontrol odağı (şans) bileşeni 52 arasındaki korelasyon negatiftir (r = -0,116; p < 0,001). İçsel sağlık kontrol odağı ile dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) bileşeni arasındaki korelasyon pozitiftir (r = 0,310; p < 0,001). Dışsal kontrol odağı (şans) ile dışsal kontrol odağı (diğer kişiler) arasındaki korelasyon da pozitiftir (r = 0,308; p < 0,001). Sosyoekonomik değişkenler ile sağlık kontrol odağı arasındaki ilişkilere bakıldığında içsel sağlık kontrol odağı ile hane geliri (r = 0,026; p = 0,145) ve bireyin eğitim seviyesi (r = 0,01; p = 0,559) arasındaki istatistiki olarak anlamlı bir ilişki gözlemlenmemektedir. Fakat, hane gelirinin geçinmeye yeterli olduğu algısı ile içsel sağlık kontrol odağı arasında düşük boyutta pozitif bir korelasyon bulunmaktadır (r = 0,086; p < 0,001). İki dışsal sağlık kontrol algısı da bireyin eğitim seviyesi ile düşük boyutta negatif bir ilişkiye sahiptir (reğitim-dışsal(şans) = 0,144; p < 0,001; reğitim-dışsal(diğer kişiler) = -0,041; p < 0,05). Kısaca, eğitim seviyesi daha yüksek kişiler, sağlıkları konusunda tecrübe edecekleri olumlu ya da olumsuz gelişmelerin şanstan ya da çevrelerindeki başka kişilerden kaynaklandığı inancına eğitim seviyesi daha düşük olan kişiler kadar sahip değildir. Benzer bir şekilde, hane geliri ile dışsal sağlık kontrol odağı (şans) arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır (reğitim-dışsal(şans) = - 0,098; p < 0,001). “Kendinizi ait hissettiğiniz etnik köken hangisi ya da hangileridir?” sorusuna cevaben etnik kimliklerini “Türk” olarak tanımlayanlar ile tanımlamayanlar arasında içsel sağlık kontrol odağı (OrtalamaAzınlık değil = 3,75, Standart SapmaAzınlık değil = 0,80 ve OrtalamaAzınlık = 3,71 Standart SapmaAzınlık = 0,82; t (2973) = 1,242, p = 0,214), dışsal sağlık kontrol-şans (OrtalamaAzınlık değil = 3,33, Standart SapmaAzınlık değil = 0,91 ve OrtalamaAzınlık = 3,29 Standart SapmaAzınlık = 0,92; t (2974) = 0,933, p = 0,351) ve dışsal sağlık kontrol odağı – diğer kişiler (OrtalamaAzınlık değil = 3,61, Standart SapmaAzınlık değil = 0,67 ve OrtalamaAzınlık = 3,59 Standart SapmaAzınlık = 0,69; t (2974) = 0,640, p = 0,522) bakımından bir fark gözlenmemektedir. Aşağıdaki tablo, sağlık kontrol odağı ile bireyin sağlık öz geçmişi arasındaki korelasyonları özetlemektedir. Tablodan da gözleneceği gibi sağlık durumunun (bugün) iyi olduğu algısı ile içsel sağlık kontrol odağı ve dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır. Geçmişte daha çok kronik hastalık geçirmiş bireyler sağlıkları hakkında daha dışsal (şans ve diğer kişilerin etkisi) düşünmektedir. Araştırmaya katılanların babalarının sağlık durumu ile sağlık kontrol odağı arasında bir ilişki gözlemlenmemiştir. Annelerin sağlık durumu daha iyi olanlar arasında dışsal sağlık odağı (diğer kişiler) daha yüksektir. Araştırmaya katılanların annelerinin ya da babalarının yaşayıp yaşamadığı ile sağlık kontrol odağı bileşenleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Eşlerinin sağlık durumu ile içsel sağlık algısı arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır. Sağlık kurumlarına güven arttıkça içsel ve dışsal (şans) sağlık odak algıları azalmaktadır. 53 Tablo 24. Sağlık kontrol odağı ile sağlık durumu arasındaki korelasyonlar Dışsal Sağlık Dışsal Sağlık İçsel Sağlık Kontrol Odağı Kontrol Odağı Kontrol Odağı (Şans) (Diğer Kişiler) Sağlık durumu (bugün) 0,059*** 0,013 0,063*** Sağlık durumu (5 yıl önce) 0,022 0,053*** 0,041* Kronik hastalık sayısı -0,015 0,047*** 0,059*** 0,039 0,035 0,051* 0,049 0,016 0,027 Eşin sağlık durumu (n = 2397) 0,056** 0,033 0,025 Sağlık kurumlarına güven -0,055*** -0,062*** 0,018 Anne sağlık durumu (anneleri hayatta olanlar arasında n = 1838) Baba sağlık durumu (babaları hayatta olanlar arasında, n = 1468) * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Katılımcıların yakın çevrelerinde ve ailelerinde kanser vakası yaşanmış olup olmadığı ile sağlık kontrol odağı arasındaki ilişkiye bakılmıştır. Buna göre, yakın çevresinde ve ailesinde kanser vakası yaşamış olanların içsel kontrol odakları (Ortalama = 3,70, Standart Sapma = 0,81) kanser vakası yaşamamışlarla karşılaştırıldığında biraz daha düşüktür (Ortalama = 3,79, Standart Sapma = 0,78) (t (3015) = -2,855, p < 0,01). Buna ek olarak, aile ve yakın çevrelerinde kanser vakası yaşamış olan kişiler sağlıklarının nasıl olacağı konusunda şansın önemli bir rol oynayacağına (Ortalama = 3,40, Standart Sapma = 0,87) aile ve yakın çevrelerinde kanser vakasına şahit olmamış olanlardan (Ortalama = 3,23, Standart Sapma = 0,95) daha fazla inanmaktadır (t (3014) = 4,933, p < 0,001). Sağlık kontrol odağı bileşenleri ile maneviyat değişkenleri arasındaki korelasyonlar aşağıdaki tabloda sunulmaktadır. Tablo 25. Sağlık kontrol odağı ile maneviyat arasındaki korelasyonlar Dışsal Sağlık Dışsal Sağlık İçsel Sağlık Kontrol Odağı Kontrol Odağı Kontrol Odağı (Şans) (Diğer Kişiler) Dindarlık -0,018 0,176*** 0,069*** İçsel din 0,081*** 0,149** 0,062*** Tanrı sağlık kontrol odağı 0,019 0,266*** 0,088*** Batıl inanç 0,113*** 0,141*** 0,107*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 54 İki dışsal sağlık kontrol odağı bileşeni de tüm maneviyat değişkenleri ile pozitif korelasyona sahiptir. Bu korelasyonlar arasında dışsal sağlık kontrol odağı (şans) ile tanrı sağlık kontrol odağı (örnek: “Sağlığıma olanlar, Allah/Tanrı’nın rızası ile olmuştur”) arasındaki korelasyon orta büyüklükte ve pozitiftir. İçsel sağlık kontrol odağının dindarlık ile bir korelasyonu yoktur fakat, içsel din (örnek: “Önemli kararlar verirken Allah’ın/Tanrı’nın gösterdiği yoldan gitmek gerekir”) ile düşük boyutta ama pozitif bir korelasyona sahiptir. Aşağıdaki tablo içsel sağlık kontrol odağı için yapılan regresyon analizinin neticelerini özetlemektedir. Bütün model içsel sağlık kontrol odağındaki varyasyonun %6’sını açıklamaktadır. Tablo 26. İçsel sağlık kontrol odağı regresyon B Standart Hata (Sabit) 3,507 ,088 Gelir yeterliliği ,019 ,013 Eğitim -,031 Gelir Beta t P değeri 39,636 ,000 ,057 1,499 ,134 ,017 -,069 -1,829 ,068 ,011 ,024 ,018 ,468 ,640 Azınlık (Hayır = 0, Evet = 1) ,040 ,071 ,020 ,564 ,573 Tanrı sağlık kontrol odağı -,060 ,041 -,061 -1,471 ,142 İçsel din ,142 ,048 ,124 2,946 ,003 Batıl inanç ,158 ,046 ,135 3,438 ,001 Dindarlık -,035 ,016 -,084 -2,194 ,028 Sağlık durumu (günümüz) ,013 ,017 ,030 ,808 ,419 Kronik hastalık geçmişi -,050 ,046 -,039 -1,092 ,275 Aile/yakınlarda kanser (Evet = 1, Hayır = 2) ,119 ,055 ,075 2,166 ,031 Babanın sağlık durumu ,033 ,015 ,088 2,183 ,029 Annenin sağlık durumu -,009 ,016 -,023 -,556 ,579 Eşin sağlık durumu ,008 ,016 ,017 ,482 ,630 Gelir*Dindarlık -,025 ,010 -,089 -2,584 ,010 Azınlık*Batıl İnanç -,195 ,091 -,084 -2,143 ,032 Sosyoekonomik göstergelerden hiçbiri ana etki bakımından istatistiki olarak anlamlı bir şekilde içsel sağlık kontrol odağı ile ilişkili değildir. Dini inançlardan “içsel din” (β = 0,124; p < 0,01) ve “batıl inanç” (β = 0,135; p < 0,01) içsel sağlık kontrol odağı ile pozitif olarak ilişkili, dindarlık (β = -0,084; p < 0,05) içsel sağlık kontrol odağı ile negatif ilişkiye sahiptir. Aileleri ve yakın çevrelerinde kanser yaşamamış olan bireylerin içsel sağlık kontrol odakları, yaşamış olan kişilerden daha yüksektir (β = 0,075; p < 0,05). Ayrıca, kişilerin 55 babalarının şu anki sağlık durumunun seviyesi kişilerin içsel sağlık kontrol odağı ile pozitif ilişkiye sahiptir (β = 0,088; p < 0,05). İki tane ikili etkileşimin içsel sağlık kontrol odağı ile istatistiki olarak anlamlı ilişkiye sahip olduğu gözlenmiştir: gelir ile dindarlık arasındaki etkileşim (β = -0,089, p < 0,01) ve azınlık olma ile batıl inanç arasındaki etkileşim (β = -0,084, p < 0,05). Aşağıdaki şekil dindarlık ile hane geliri arasındaki etkileşimi özetlemektedir. Şekilden de gözlenebileceği gibi gelir seviyesi daha düşük kişilerde dini inancın gücü içsel sağlık kontrol odağını arttırmaktadır. Tam ters olarak, gelir seviyesi daha yüksek kişilerde dini inanç içsel sağlık kontrol odağını azaltmaktadır. 3.85! İçsel'Sağlık'Kontrol'Odağı' 3.8! 3.75! Gelir!(Düşük)! 3.7! Gelir!(Yüksek)! 3.65! 3.6! Dindarlık!(Düşük)! Dindarlık!(Yüksek)! Şekil 14. Dindarlık ile gelir etkileşimi - Sağlık kontrol odağı (içsel) Aşağıdaki şekil azınlık olma durumu ile batıl inançların etkileşiminin içsel sağlık kontrol odağına etkisini özetlemektedir. Buna göre azınlıklarda batıl inançlar içsel sağlık kontrol odağının artması ile pozitif olarak bağlantılıdır. 3.9! İçsel'Sağlık'Kontrol'Odağı' 3.85! 3.8! 3.75! 3.7! Azınlık!Değil! 3.65! Azınlık! 3.6! 3.55! 3.5! 3.45! BaRl!İnanç!(Düşük)! BaRl!İnanç!(Yüksek)! Şekil 15. Azınlık ile batıl inanç etkileşimi – Sağlık kontrol odağı (içsel) 56 Aşağıdaki tablo dışsal sağlık kontrol odağı (şans) için yapılan regresyon analizinin neticelerini özetlemektedir. Bütün model dışsal sağlık kontrol (şans) odağındaki varyasyonun %13’ünü açıklamaktadır. Tablo 27. Dışsal sağlık kontrol odağı (şans) regresyon B Standart Hata (Sabit) 3,794 ,095 Gelir yeterliliği ,027 ,014 Eğitim -,023 Gelir Beta t P değeri 40,093 ,000 ,072 1,975 ,049 ,018 -,045 -1,262 ,207 -,082 ,025 -,119 -3,240 ,001 Azınlık (Hayır = 0, Evet = 1) -,060 ,076 -,027 -,785 ,433 Tanrı sağlık kontrol odağı ,035 ,116 ,032 ,297 ,767 İçsel din -,088 ,053 -,069 -1,671 ,095 Batıl inanç ,175 ,049 ,134 3,568 ,000 Dindarlık ,015 ,017 ,031 ,852 ,395 Sağlık durumu (günümüz) ,019 ,018 ,037 1,060 ,290 Kronik hastalık geçmişi -,031 ,049 -,022 -,638 ,523 Aile/yakınlarda kanser (Evet = 1, Hayır = 2) -,263 ,059 -,148 -4,454 ,000 Babanın sağlık durumu -,005 ,016 -,012 -,319 ,750 Annenin sağlık durumu ,032 ,017 ,074 1,879 ,061 Eşin sağlık durumu ,002 ,018 ,005 ,131 ,896 Azınlık*Batıl inanç -,245 ,097 -,094 -2,517 ,012 Kronik hastalık*Dindarlık ,064 ,024 ,088 2,674 ,008 Sağlık durumu*Tanrı sağlık kontrol odağı ,054 ,022 ,088 2,522 ,012 Aile/yakınlarda kanser*Tanrı sağlık kontrol odağı ,165 ,071 ,242 2,311 ,021 Ana etki bakımından, sosyoekonomik göstergelerden gelir arttıkça dışsal kontrol odağı (şans) azalmaktadır (β = -0,119; p < 0,01). Tersi bir şekilde, gelir yeterliliği ile ilgili algıları daha pozitif olan kişilerin dışsal sağlık kontrol (şans) odağı daha yüksek çıkmaktadır. Beklenebileceği gibi batıl inancı daha güçlü olan kişilerin dışsal sağlık kontrol (şans) odağı da daha güçlüdür (β = 0,134; p < 0,001). Sağlık geçmişi ile ilgili değişkenlerden sadece bireyin aile ve yakın çevresinde kanser vakası olup olmadığı dışsal sağlık kontrol (şans) odağı ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişkiye sahiptir. Bu göre, çevrelerinde kanser olmuş kişiler bulunan bireylerin dışsal sağlık kontrol (şans) odakları daha yüksektir (β = -0,148; p < 0,001). Modelde 4 tane istatistiki olarak anlamlı etkileşim bulunmaktadır: 1) Azınlık ile batıl 57 inanç arasındaki etkileşim (β = -0,094; p < 0,05); 2) kronik hastalık ile dindarlık arasındaki etkileşim (β = 0,088; p < 0,01); 3) Sağlık durumu ile tanrı sağlık kontrol odağı arasındaki etkileşim (β = 0,088; p < 0,05); ve 4) aile ve yakın çevrede kanser vakası olması ile tanrı sağlık kontrol odağı arasındaki etkileşim (β = 0,242; p < 0,05). Aşağıdaki şekilden gözlendiği gibi azınlık statüsünde olmayanlar arasında batıl inançlar ile dışsal sağlık kontrol odağı arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır. Dışsal'Sağlık'Kontrol'Odağı'(Şans)' 3.6! 3.5! 3.4! 3.3! Azınlık!Değil! 3.2! Azınlık! 3.1! 3! 2.9! BaRl!İnanç!(Düşük)! BaRl!İnanç!(Yüksek)! Şekil 16. Azınlık ile batıl inanç etkileşimi – Sağlık kontrol odağı (şans) Aşağıdaki şekil kronik hastalık geçmişi ile dindarlık arasındaki etkileşimi özetlemektedir. Bu şekilden de gözlenebileceği gibi dindarlık ile dışsal sağlık kontrol (şans) odağı arasındaki pozitif ilişki geçirdiği kronik hastalıklar daha fazla olan kişiler arasında daha güçlüdür. 3.55! Dış'Sağlık'Kontrol'Odağı'(Şans)' 3.5! 3.45! 3.4! 3.35! Kronik!(Az)! 3.3! Kronik!(Fazla)! 3.25! 3.2! 3.15! 3.1! 3.05! Dindarlık!(Düşük)! Dindarlık!(Yüksek)! Şekil 17. Kronik hastalık ile dindarlık etkileşimi – Sağlık kontrol odağı (şans) 58 Aşağıdaki şekilden de görülebileceği gibi bugünkü sağlık durumunun daha iyi olduğunu kişiler arasında, tanrı sağlık kontrol odağı ile dışsal sağlık kontrol (şans) odağı arasındaki pozitif ilişki daha güçlüdür. 3.7! Dış'Sağlık'Kontrol'Odağı'(Şans)' 3.6! 3.5! 3.4! 3.3! 3.2! 3.1! Bugünkü!Sağlık!(Kötü)! Bugünkü!Sağlık!(İyi)! 3! 2.9! Tanrı!Sağlık!Kontrol!(Düşük)!Tanrı!Sağlık!Kontrol!(Yüksek)! Şekil 18. Sağlık durumu ile tanrı kontrol odağı etkileşimi - Sağlık kontrol odağı (şans) Aşağıdaki şekilde yakınları ve ailesinde kanser vakası görülmesi ile tanrı sağlık kontrol odağı arasındaki etkileşim özetlenmektedir. Yakın çevrelerinde ve ailelerinde kanser vakası görmüş kişiler arasında dışsal sağlık kontrol (şans) odağı daha yüksektir fakat iki grup arasındaki fark tanrı sağlık kontrol odağı arttıkça küçülmektedir. 3.7! Dışsal'Sağlık'Kontrol'Odağı'(Şans)' 3.6! 3.5! 3.4! 3.3! Yakın!ve!Aile!Kanser! (Evet)! 3.2! Yakın!ve!Aile!Kanser! (Hayır)! 3.1! 3! 2.9! 2.8! 2.7! Tanrı!Sağlık!Kontrol!(Düşük)! Tanrı!Sağlık!Kontrol!(Yüksek)! Şekil 19. Yakın/ailede kanser ile tanrı kontrol odağı etkileşimi - Sağlık kontrol odağı (şans) 59 Aşağıdaki tablo dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) için yapılan regresyon analizinin neticelerini özetlemektedir. Bütün model dışsal sağlık kontrol (diğer kişiler) odağındaki varyasyonun %7’sini açıklamaktadır. Sosyoekonomik durum ile ilgili değişkenlerin hiçbiri ana etki bakımından dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişkiye sahip değildir. Maneviyat ile ilgili değişkenlerden batıl inanç (β = 0,07; p < 0,05) ve tanrı sağlık kontrol odağının (β = 0,95; p < 0,05) dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) ile pozitif bir ilişkisi olduğu gözlemlenmektedir. Sağlık durumlarının daha iyi olduğunu belirten kişiler arasında dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) skoru daha yüksektir (β = 0,096; p < 0,01). Modelde 2 tane istatistiki olarak anlamlı etkileşim bulunmaktadır: 1) gelir yeterliliği ile tanrı sağlık kontrol odağı arasındaki etkileşim (β = 0,104; p < 0,01); ve 2) kronik hastalık ile içsel din arasındaki etkileşim (β = 0,082; p < 0,05). Tablo 28. Dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) regresyon B Standart Hata (Sabit) 3,604 ,073 Gelir yeterliliği ,020 ,011 Eğitim -,016 Gelir Beta t P değeri 49,405 ,000 ,071 1,898 ,058 ,014 -,043 -1,150 ,251 -,003 ,019 -,006 -,160 ,873 Azınlık (Hayır = 0, Evet = 1) -,006 ,058 -,004 -,106 ,915 Tanrı sağlık kontrol odağı ,077 ,034 ,095 2,263 ,024 İçsel din -,023 ,040 -,024 -,565 ,572 Batıl inanç ,068 ,033 ,070 2,062 ,039 Dindarlık -,008 ,015 -,022 -,520 ,603 Sağlık durumu (günümüz) ,036 ,014 ,096 2,635 ,009 Kronik hastalık geçmişi ,047 ,039 ,044 1,224 ,221 Aile/yakınlarda kanser (Evet = 1, Hayır = 2) -,005 ,045 -,004 -,112 ,911 Babanın sağlık durumu ,001 ,012 ,004 ,087 ,930 Annenin sağlık durumu ,010 ,013 ,031 ,757 ,449 Eşin sağlık durumu ,004 ,013 ,011 ,299 ,765 Gelir yeterliliği*Tanrı sağlık kontrol odağı ,035 ,012 ,104 2,924 ,004 Kronik hastalık geçmişi*İçsel din ,126 ,053 ,082 2,368 ,018 Aşağıdaki şekle göre, gelir yeterliliği algısı daha fazla olan kişilerde tanrı sağlık kontrol odağı ile dışsal sağlık kontrol (diğer kişiler) arasındaki ilişki daha güçlüdür. 60 Dış'Sağlık'Kontrol'Odağı'(Diğer'Kişiler)' 3.8! 3.75! 3.7! 3.65! 3.6! Gelir!Yeterliliği! (Az)! 3.55! Gelir!Yeterliliği! (Fazla)! 3.5! 3.45! 3.4! Tanrı!Sağlık!Kontrol!(Düşük)!Tanrı!Sağlık!Kontrol!(Yüksek)! Şekil 20. Gelir yeterliliği ile tanrı kontrol etkileşimi - Sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) Aşağıdaki şekil kronik hastalık geçmişi ile içsel din arasındaki etkileşimi göstermektedir. Buna göre, içsel din, dışsal sağlık kontrol (diğer kişiler) odağını, kronik hastalık konusunda daha az sorun yaşamış kişiler arasında azaltmakta, kronik hastalık konusunda daha fazla sorun yaşamışlar arasında ise arttırmaktadır. Dış'Sağlık'Kontrol'Odağı'(Diğer'Kişiler)' 3.7! 3.65! 3.6! Kronik!(Az)! 3.55! Kronik!(Fazla)! 3.5! 3.45! İçsel!Din!(Düşük)! İçsel!Din!(Yüksek)! Şekil 21. Kronik hastalık ile içsel din etkileşimi - Sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) Özetlenmiş olan bu bulgular ışığında sosyoekonomik durum, manevi inançlar ve içsel sağlık kontrol odağı ve dışsal sağlık kontrol odağı ile ilgili hipotezlere ve araştırma sorularına ilişkin şu çıkarımlar mümkündür: • Gelir ve gelir yeterliliğinin içsel sağlık kontrol odağı ile direkt bir ilişkisi yoktur; fakat 61 geliri düşük kişiler arasında maneviyat inançlar içsel sağlık kontrol odağını olumlu etkilemektedir. • Aynı zamanda, bireylerin geliri, dışsal (şans) sağlık kontrol odağını azaltarak bireylerin sağlıkları konusunda daha çok inisiyatif almasını sağlama potansiyeline sahiptir. • Dini inançların içsel sağlık kontrol odağına etkisi “içsel din” (“Önemli kararlar verirken Allah’ın/Tanrı’nın gösterdiği yoldan gitmek gerekir”) oryantasyonu üzerinden olabilmektedir. İçsel din ile içsel sağlık kontrol odağının arasında gözlenen bu pozitif ilişki bireylerin dini inançlarının onları sağlıklarını koruma yolunda daha fazla inisiyatif almaya yönlendirebilme ihtimaline işaret etmektedir. • Batıl inançlar hem içsel sağlık kontrol odağı hem de dışsal (şans) sağlık kontrol odağı ile pozitif olarak ilişkilidir. Batıl inançların dışsal (şans) sağlık kontrol odağı ile ilişkisi beklenen bir ilişkidir. Batıl inançların içsel sağlık kontrol odağı ile olan ilişkisi ise batıl inanç ve azınlık etnik gruplarından gelme arasındaki etkileşim ile açıklanabilir. • Sağlık geçmişi bakımından içsel ve dışsal sağlık kontrol odağını en tutarlı şekilde etkileyen değişken bireyin yakın çevresinde veya ailesinde kanser vakası görüp görmemiş olmasıdır. Yakın çevrelerinde veya ailelerinde kanser vakasına şahit olmuş kişilerin içsel sağlık kontrol odağı daha düşük, dışsal sağlık kontrol odağı (şans) daha yüksektir. Kısaca, bireylerin kanser tedavisi ile ilgili şahit oldukları zorlukların bireylerin kontrol algılarını olumsuz etkileme ihtimali yüksektir. • Bireylerin kendi yaşadığı sağlık sorunları (kronik hastalıklar) ve sağlık durumu sağlık kontrol odağı ile direkt olarak ilişkili değildir. Fakat, daha fazla kronik hastalık geçirmiş kişilerde dini inançlar dışsal sağlık kontrol odağını (yani sağlıklı kalabilmek için şans ve başkalarına ihtiyaç olduğu algısını) arttırmaktadır. 4.2.3 Kanser Risk Algısı Literatür özetinde de belirtildiği gibi bireylerin kanser risk algıları, onların kanserden koruyucu davranışlarda bulunma ve kanser taraması yapma eğilimlerini etkileyebilecek önemli etmenlerden bir tanesidir. Sağlık kontrol odağı için olduğu gibi, özellikle geçmişte yaşanılan ya da yakın çevrede şahit olunmuş sağlık sorunları ve kaynakların kısıtlılığı kanser risk algılarını etkileyebilecek etmenler arasındadır. Ayrıca, proje teklifi ve literatür özetinde de belirtildiği gibi, bireylerin sağlıkları üzerinde ne kadar kontrole sahip oldukları ile ilgili algıları (yani sağlık kontrol odağı) onların kanser risk algılarını etkileme ihtimaline sahiptir. Bu nedenlerle, bu bölümde, risk algılarının bireylerin önceden yaşadığı sağlık sorunları, yaşam standartları ve önceki bölümde özetlenmiş olan sağlık kontrol odağı ve maneviyat ile ilişkisi özetlenecektir. Bu özet sırasında proje teklifinde sunulmuş olan aşağıda tekrar listelenen araştırma soruları ve hipotezlere odaklanılacaktır: 62 • Hipotez 2a: Bireylerin sosyoekonomik durumu ve öznel refah algıları arttıkça, bireylerin kanser risk algıları azalacaktır. • Hipotez 2b: Bireylerin ve/veya aile mensuplarının geçmişte yaşadığı sağlık sorunları bireylerin kanser risk algılarını arttıracaktır. • Hipotez 3: İç sağlık kontrol odağı yüksek olan bireyler daha düşük kanser riski algılarına sahip olacaktır. • Araştırma sorusu 2: Bireylerin manevi eğilimleri ile kanser risk algısı arasındaki ilişki nedir? Aşağıdaki tablo, önceki bölümde betimlenmiş olan kanser risk algısı değişkenleri arasındaki korelasyonları özetlemektedir. Tablo 29. Kanser risk algıları arasındaki ilişkiler Kanser Meme Serviks Kolon Akciğer Mide Risk Kanseri Kanseri Kanseri Kanseri Kanseri Algısı Risk Risk Risk Risk Risk (Ortalama) Algısı Algısı Algısı Algısı Algısı Kanser Risk Algısı (Ort.) 1 0,800*** 0,811*** 0,825*** 0,817*** 0,811*** Meme Kanseri Risk Algısı 0,800*** 1 0,591*** 0,520*** 0,520*** 0,542*** Serviks Kanser Risk Algısı 0,811*** 0,591*** 1 0,585*** 0,563*** 0,574*** Kolon Kanseri Risk Algısı 0,825*** 0,520*** 0,585*** 1 0,579*** 0,633*** Akciğer Kanseri Risk Algısı 0,817*** 0,520*** 0,563*** 0,579*** 1 0,603*** Mide Kanseri Risk Algısı 0,811*** 0,542*** 0,574*** 0,633*** 0,603*** 1 * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Tablonun ikinci kolonunda bulunan Kanser Risk Algısı (Ortalama) değişkeni, kanser genel risk algısı, meme, serviks, kolon, akciğer ve mide kanseri risk algısının ortalama skorudur. Tablodan da gözlenebileceği gibi Kanser Risk Algısı (Ortalama) ile spesifik kanser risk algıları arasındaki korelasyon en az r = 0,8 düzeyindedir (p < 0,001). Bu nedenle, bu bölümde Kanser Risk Algısı (Ortalama) değişkenine odaklanılacaktır. İleriki bölümlerde, spesifik kanser türleri için koruyucu davranışlara odaklanılan analizlerde (örneğin, mamografi yaptırma), incelenen davranış ile ilgili kanser risk algısına (örneğin, mamografi yaptırma için meme kanseri risk algısı) odaklanılacaktır. Çift değişkenli çözümlemelerde, kanser risk algısı ile hane geliri, gelir yeterliliği algısı ve bireyin eğitim seviyesi arasında istatistiki olarak anlamlı bir korelasyon gözlemlenmemiştir. Benzer bir şekilde, azınlık statüsü ile kanser risk algıları arasında bir ilişki gözlemlenmemiştir 63 (OrtalamaAzınlık değil = 2,77, Standart SapmaAzınlık değil = 0,79 ve OrtalamaAzınlık = 2,70 Standart SapmaAzınlık = 0,86; t (2906) = 1,828, p = 0,068). Bu bulgular, Hipotez 2a’da yapılmış olan öngörüyü desteklememektedir. Aşağıdaki tablo kanser risk algısı ile sağlık geçmişi değişkenleri arasındaki korelasyonları özetlemektedir. Sağlık durumunun daha iyi olduğunu düşünmek ile kanser risk algısı arasında negatif bir ilişki vardır. Ayrıca, sağlık kurumlarına güven arttıkça kanser risk algıları azalmaktadır. Aile ve yakın çevresinde kanser vakaları görmüş olan kişilerin (Ortalama = 2,80, Standart Sapma = 0,78) kanser risk algısı bu vakaları görmemiş (Ortalama = 2,71, Standart Sapma = 0,84) kişilerinkinden yüksektir (t (2946) = 3,365, p < 0,01). Bu bulgular Hipotez 2b’de yapılan öngörüyü desteklemektedir. Tablo 30. Sağlık geçmişi ile kanser risk algısı arasındaki korelasyonlar Kanser risk algısı Sağlık durumu (günümüz) -0,105*** Kronik hastalık geçmişi 0,007 Babanın sağlık durumu 0,010 Annenin sağlık durumu -0,033 Eşin sağlık durumu -0,036 Sağlık Kurumlarına Güven -0,133*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıdaki tablo kanser risk algısı ile maneviyat ve sağlık kontrol odağı arasındaki korelasyonları özetlemektedir. Dindarlık, içsel din ve tanrı sağlık kontrol odağı ile kanser risk algısı arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır. Batıl inancı yüksek olan kişilerin kanser risk algıları daha yüksektir. İçsel sağlık odağı ile kanser risk algısı arasında Hipotez 3’te öngörülmüş olan negatif ilişki yoktur. Fakat her iki dışsal sağlık kontrol odağı bileşeni de kanser risk algısı ile pozitif olarak ilişkilidir. Tablo 31. Kanser risk algısı ile sağlık kontrol odağı ve maneviyat arasındaki korelasyonlar Kanser risk algısı Dindarlık -0,084 *** İçsel din -0,086 *** Tanrı sağlık kontrol odağı -0,051 ** Batıl inanç 0,113 İçsel sağlık kontrol odağı 0,028 Dışsal sağlık kontrol odağı (şans) 0,122 *** Dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) 0,092 *** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 64 *** Aşağıdaki tablo kanser risk algısı için yapılan regresyon analizinin neticelerini özetlemektedir. Model kanser risk algısındaki varyasyonun %15’ini açıklamaktadır. Tablo 32. Kanser risk algısı (ortalama) regresyon B Standart Hata (Sabit) 2,847 ,086 Gelir -,008 ,023 Gelir yeterliliği ,014 Eğitim Beta t P değeri 32,967 ,000 -,013 -,347 ,729 ,013 ,041 1,110 ,267 -,021 ,017 -,046 -1,263 ,207 Azınlık (Hayır = 0, Evet = 1) ,013 ,068 ,006 ,186 ,852 İçsel sağlık odağı ,053 ,035 ,053 1,504 ,133 Dışsal sağlık kontrol odağı (şans) ,148 ,035 ,165 4,198 ,000 Dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) ,092 ,044 ,076 2,092 ,037 Dindarlık -,034 ,016 -,080 -2,172 ,030 İçsel din -,144 ,047 -,125 -3,072 ,002 Tanrı sağlık kontrol odağı -,094 ,040 -,096 -2,347 ,019 Batıl inanç ,134 ,039 ,114 3,445 ,001 Sağlık durumu (günümüz) -,063 ,016 -,137 -3,875 ,000 Kronik hastalık geçmişi -,049 ,045 -,037 -1,084 ,279 Aile/yakınlarda kanser (Evet = 1, Hayır = 2) -,021 ,054 -,013 -,395 ,693 Babanın sağlık durumu -,006 ,015 -,016 -,416 ,677 Annenin sağlık durumu ,006 ,015 ,016 ,398 ,691 Eşin sağlık durumu -,041 ,016 -,090 -2,574 ,010 Kronik hastalık geçmişi*Dindarlık -,085 ,021 -,131 -3,992 ,000 İçsel sağlık kontrol*İçsel din -,140 ,048 -,095 -2,921 ,004 Dışsal sağlık kontrol (şans)*azınlık -,165 ,078 -,075 -2,114 ,035 Yukarıdaki tablodan da görüleceği gibi, sosyoekonomik göstergelerden hiçbiri kanser risk algısı ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişkiye sahip değildir. Sağlık kontrol odağı ile kanser risk algısı arasındaki ilişkilere bakıldığında, içsel sağlık kontrol odağı ile kanser risk algısı arasında bir ilişki gözlemlenmemektedir; fakat, dışsal sağlık kontrol odağı yüksek olan kişilerin kanser risk algılarının da yüksek olduğu gözlemlenmektedir (şans için β = 0,165; p < 0,001; diğer kişiler için β = 0,076; p < 0,05). Manevi inançlar ile ilgili değişkenlerden dindarlık (β = -0,080; p < 0,05), içsel din (β = 0,125; p < 0,01), tanrı sağlık kontrol odağı (β = -0,096; p < 0,05) kanser risk algısı ile negatif olarak ilişkili, batıl inançlar (β = 0,114; p < 0,01) kanser risk algısı ile pozitif olarak ilişkilidir. Öz ve aile sağlık geçmişi değişkenlerinden, bireyin bugünkü sağlık durumu kanser risk 65 algısı ile negatif olarak ilişkilidir (β = -0,137; p < 0,001). Katılımcıların eşlerinin sağlık durumları ile kanser risk algıları arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır (β = -0,09; p < 0,01). Modelde 3 tane istatistiki olarak anlamlı etkileşim bulunmaktadır: 1) kronik hastalık geçmişi ile dindarlık arasındaki etkileşim (β = -0,131; p < 0,001); 2) içsel sağlık kontrol odağı ile içsel din arasındaki etkileşim (β = -0,095; p < 0,01); 3) dışsal sağlık kontrol odağı (şans) ile azınlık olma durumu arasındaki etkileşim (β = -0,075; p < 0,05). Aşağıdaki şekil kronik hastalık geçmişi ile dindarlık arasındaki etkileşimi özetlemektedir. Buna göre, dindarlık ile kanser risk algısı arasındaki negatif ilişki daha fazla kronik hastalık sorunu yaşayanlar arasında daha güçlüdür. 2.95! Kanser'Risk'Algısı' 2.9! 2.85! 2.8! Kronik!(Az)! 2.75! Kronik!(Fazla)! 2.7! 2.65! 2.6! Dindarlık!(Düşük)! Dindarlık!(Yüksek)! Şekil 22. Dindarlık ile kronik hastalık geçmişi etkileşimi - Kanser risk algısı Aşağıdaki şekilde içsel sağlık kontrol odağı ile içsel din oryantasyonu arasındaki etkileşim özetlenmektedir. İçsel sağlık kontrol odağı daha düşük olan kişilerde içsel din oryantasyonu kanser risk algısının artması ile, içsel sağlık kontrol odağı yüksek olan kişilerde içsel din oryantasyonu kanser risk algısının azalması ile bağlantılıdır. 3! Kanser'Risk'Algısı' 2.95! 2.9! 2.85! 2.8! İçsel!Sağlık!(Düşük)! 2.75! İçsel!Sağlık!(Yüksek)! 2.7! 2.65! 2.6! İçsel!Din!(Düşük)! İçsel!Din!(Yüksek)! Şekil 23. İçsel sağlık kontrol odağı ile içsel din etkileşimi - Kanser risk algısı 66 Aşağıdaki şekilden de gözlenebileceği gibi, etnik azınlık olmayan bireyler için dışsal sağlık kontrol odağı (şans) ile kanser risk algısı arasındaki pozitif ilişki azınlık olan bireylerden daha güçlüdür. 3! 2.95! Kanser'Risk'Algısı' 2.9! 2.85! 2.8! Azınlık!Değil! 2.75! Azınlık! 2.7! 2.65! 2.6! 2.55! Dışsal!Sağlık!(ŞansaDüşük)! Dışsal!Sağlık!(ŞansaYüksek)! Şekil 24. Sağlık kontrol odağı (şans) ile azınlık olma etkileşimi - Kanser risk algısı 4.2.4 Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM) Aşağıdaki tabloda KKMM yapma niyeti ile sosyoekonomik durum, öz/aile sağlık geçmişi, manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, meme kanseri risk algıları, KKMM yapma engel ve yarar algıları ve KKMM ile ilgili tutumlar arasındaki korelasyonlar özetlenmektedir. Korelasyon tablosunda bulunan açık sarı ile işaretlenmiş olan değişkenler, literatür özetinde de belirtildiği gibi, bu bölümde olası aracı değişkenler olarak incelenecektir. Tablodan da görüleceği gibi gelir (r = 0,075, p < 0,05) ve gelir yeterliliği hakkındaki algılar (r = 0,072, p < 0,05) KKMM niyeti ile pozitif olarak ilişkilidir. Daha fazla kronik hastalık sorunu yaşayan kişiler daha yüksek KKMM yapma niyetine sahiptir (r = 0,066, p < 0,05). Maneviyat ile ilgili değişkenlerden hiçbiri KKMM niyeti ile istatistiki olarak anlamlı bir korelasyona sahip değildir. Sağlık kontrol odağı bileşenlerinden yalnızca içsel sağlık kontrol odağı KKMM niyeti ile pozitif ama düşük seviyede bir korelasyona sahiptir (r = 0,074, p < 0,05). Meme kanser risk algısı (r = 0,229, p < 0,001) ve meme kanser endişesi (r = 0,237, p < 0,001) KKMM yapma niyeti ile pozitif bir korelasyona sahiptir. Proje teklifinde de belirtildiği gibi, risk algısı ile erken tanı yaptırma niyeti arasındaki doğrusal olmayan bir ilişki olması ihtimali bulunmaktadır. Şöyle ki, çok yüksek risk algılarının kanser erken tanı yöntemlerine karşı engel teşkil edebilmesi olasılığı vardır. 67 Tablo 33. Kendi kendine meme muayenesi (KKMM) yapma niyeti için korelasyonlar KKMM Meme Niyet Gelir Gelir yeterlilik ,075 ,072 * ,009 Şimdiki sağlık -,002 -,094 Kronik hastalık ,066 Anne sağlık ,015 *** ,015 * Tutum ,001 ,030 ,041 ,005 ,037 ,049 (2) ,062 -,020 ,051 * -,022 ,004 -,048 -,040 ,043 -,070 ,035 -,032 ,008 ,017 ,110 -,001 ,118 ** ,043 -,019 -,013 ,077 * ,006 -,051 -,054 *** -,043 -,008 -,001 ,008 Eş sağlık ,039 -,035 ,056 * ,058 Yarar ** ,073 -,056 Engel ,062 Baba sağlık Dindarlık ** -,031 ,050 Kanser Engel KKMM ** -,060 ,026 Eğitim KKMM KKMM KKMM Ciddiyet Endişe (1) -,008 * Meme Kanser Kanser Risk * Meme ,016 ,145 ** -,105 *** ,087 *** ,108 *** -,025 ,142 *** -,042 ** ,070 ** ,098 -,005 ,076 *** ,005 -,053 *** -,062 ,048 ,073 -,062 * ,045 -,082 ** * ** ,075 * ,026 -,002 ,066 * -,004 ,022 -,016 ,142 *** ,035 ,127 *** -,018 ,097 ** ,027 ,157 *** ,216 ** ,157 ** -,015 ,063 * ,128 *** ,159 *** ,170 ,167 *** ,028 ** * -,011 İçsel din ,007 -,082 *** Tanrı kontrol odağı ,019 -,073 ** Batıl inanç ,023 ,073 İç sağlık kontrol ,074 Dış sağlık kontrol (şans) ,044 ,103 *** ,195 *** ,078 *** ,324 *** ,205 *** ,020 Dış sağlık kontrol (diğer) ,034 ,067 ** ,147 *** ,110 *** ,161 *** ,113 *** ,156 *** ,104 *** ,201 *** ,533 *** ,122 *** ,049 ,062 * ,136 *** ,240 *** ,056 ,126 ,202 *** ,143 *** -,005 -,017 ,086 ** ,117 *** * *** Meme kanser risk ,229 Meme kanser ciddiyet ,053 Meme kanser endişe ,237 KKMM Engel (1) -,052 KKMM Engel (2) -,086 *** ** KKMM Yarar ,178 *** KKMM Tutum ,386 *** 1,000 *** ,201 *** 1,000 ,533 *** ,240 ,122 ** ,056 ,049 ,062 * ,136 *** *** *** * ** 1,000 *** -,005 1,000 ,426 ,126 *** -,017 ,202 *** ,086 ** -,117 ,143 *** ,117 *** -,012 *** *** *** ,426 *** ** 1,000 -,116 ,032 *** *** *** ,015 -,117 *** -,012 -,116 *** ,032 1,000 ,282 *** *** ,282 *** 1,000 *** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 KKMM Engel (1) – Engeller (Genel) KKMM Engel (2) – Mamografi ve doktorda muayene yaparken gerekli değil Bu çalışmada kanser risk algısı ile kanser tarama yöntemlerini yapma/yaptırma eğilimi arasında doğrusal olmayan bir ilişki test edilmiştir. Aşağıdaki şekilde meme kanser risk algısı ile KKMM yapma niyeti arasındaki doğrusal olmayan ilişki gösterilmektedir. Minimum (1) ve maksimum (5) risk algısı skorları arasında ilerledikçe (yani risk algısı yükseldikçe), risk algısının KKMM yapma niyetine olan etkisi biraz güçlenmektedir. İstatistiki olarak anlamlı olan bu artış, doğrusal ilişkinin yansıttığı eğilimden çok farklı bir ilişki göstermemektedir. Literatürde belirtilmiş olan, risk algısının belirli bir seviyenin üstüne çıkmasını takiben risk 68 algısı ile KKMM yapma niyeti arasındaki ilişkinin ters yöne dönmesi bu durumda söz konusu değildir. Şekil 25. Meme kanser risk algısı ile KKMM yapma niyeti arasındaki ilişki Engel algılarından ikinci KKMM engel bileşeni (doktorda muayene ya da mamografi yaptıranlar için KKMM’nin gerekli olmadığı düşüncesi) KKMM yapma niyeti ile negatif bir ilişkiye sahiptir (r = -0,086, p < 0,01). KKMM yarar algıları (r = 0,178, p < 0,001) ve KKMM ile ilgili olumlu tutumlar (r = 0,386, p < 0,001) KKMM yapma niyeti ile pozitif bir korelasyona sahiptir. Yukarıdaki korelasyon tablosunda listelenen korelasyonlara ek olarak, azınlık statüsünde olmanın ve aile ve yakın çevrede kanser vakası görmüş olmanın KKMM yapma ile ilişkilerine bağımsız iki grup arası farkların T-testi kullanılarak bakılmıştır. Kendini azınlık olarak tanımlayan kişilerin KKMM niyetleri (Ortalama = 3,09, Standart Sapma = 1,11) kendini azınlık olarak tanımlamayan kişilerinkinden (Ortalama = 3,29, Standart Sapma = 1,25) daha düşüktür (t (1116) = 2,071, p < 0,05). Ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmüş kadınların (Ortalama = 3,34, Standart Sapma = 1,15) KKMM yapma niyetleri kanser vakası görmemiş kişilerinkinden (Ortalama = 3,11, Standart Sapma = 1,13) daha yüksektir (t (1116) = 3,410, p < 0,01). Ayrıca, KKMM yapma niyeti ile ikili düzeyde ilişkileri özetlenmiş olan değişkenlerin, projenin aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında direkt ve endirekt etkileri test edilmiştir. • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? Bu analiz için Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlenen PROCESS modeli kullanılmıştır. Bu modelde bağımlı değişken (KKMM yapma niyeti) ile 69 istatistiki olarak anlamlı ikili ilişkisi olan, aracı değişken olarak test edilecek değişkenler şu şekildedir: içsel sağlık kontrol odağı, meme kanser risk algısı, meme kanser endişesi, KKMM engel (2) algıları, KKMM yapma yarar algıları ve KKMM hakkında tutumlar. KKMM üstünde direkt ve endirekt etkileri test edilecek olan değişkenler ikili düzeyde KKMM yapma niyeti ile ilişkili olduğu gözlemlenmiş olan gelir, gelir yeterliliği, kronik hastalık geçmişi, aile ve yakınlarda kanser vakası görmüş olmak ve azınlık durumudur. Aşağıdaki tablo, bağımsız değişkenlerin olası aracı değişkenler ile ilişkilerini modelleyen (PROCESS Model #4) regresyon katsayılarını özetlemektedir. Tablo 34. KKMM - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları Bağımsız Aracı Değişkenler Değişkenler İçsel Meme Meme KKMM KKMM KKMM Sağlık Kanser Kanser Engel (2) Yarar Tutum Kontrol Risk Algı Endişe (Sabit) 3.4978*** 3,1304*** 3,1124*** 2,8355*** 4,1664*** 4,1045*** Gelir -,0036 -,0428 ,0157 -,0855** -,0056 ,0325 Gelir yeterliliği ,0141 ,0275 ,0509* ,0669*** -,0009 -,0097 Azınlık -,0004 ,0516 ,0231 ,2245* -,1392** -,0968 ,0880 -,1675** -,0583 ,1101 ,0161 ,0156 ,0133 -,0317 ,0612 ,0053 -,0090 ,1243** 0,004 0,015* 0,024*** 0,01 0,02** 0,018** (Hayır = 0, Evet = 1) Aile/yakın kanser (Evet = 1, Hayır = 2) Kronik hastalık R 2 * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Buna göre: 1) aile ve yakınlarında kanser vakası görmüş kişilerin risk algıları daha yüksektir; 2) gelir yeterliliği ile meme kanser endişesi arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır; 3) gelirin engel algılarına etkisi negatiftir; 4) gelirin yeterliliği algılarının engel algılarına etkisi pozitiftir; 5) azınlıkların KKMM engel algıları daha yüksek ve yarar algıları daha düşüktür; 6) daha fazla kronik hastalık geçirmiş kişilerin KKMM ile ilgili tutumları daha yüksektir. Aşağıdaki tablo bağımsız ve olası aracı değişkenlerin KKMM niyeti ile direkt ilişkilerinin regresyon katsayılarını özetlemektedir. Model, KKMM yapma niyetindeki varyasyonun %25’ini açıklamaktadır. 70 Tablo 35. KKMM yapma niyeti regresyon Bağımsız Değişkenler KKMM Yapma Niyeti Sabit ,1425 Gelir ,0273 Gelir yeterliliği ,0360* Azınlık (Hayır = 0, Evet = 1) -,0828 Aile/yakın kanser (Evet = 1, Hayır = 2) -,2763** Kronik hastalık ,0520 İçsel Sağlık Kontrol ,0791 Meme kanser risk algı ,1269** Meme kanser endişe ,1340*** KKMM engel (2) -,1068*** KKMM yarar ,0458 KKMM tutum ,5337*** R 2 0,24*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Şekil 26 (a-d), yukarıda sunulmuş olan iki tabloya dayalı olarak öne çıkan endirekt ilişkileri özetlemektedir: (a) meme kanser risk algısı, aile ve yakın çevrede kanser vakaları görme ile KKMM yapma niyeti ilişkisinde aracı değişkendir. Aile ve yakın çevrede kanser vakası görmüş olmak risk algılarını yükseltmekte ve bu da KKMM yapma niyetini yükseltmektedir. Ayrıca, aile ve yakın çevrede kanser vakasına şahit olmuş olmak direkt olarak da KKMM yapma niyetini arttırmaktadır. (b) gelir yeterliliği algısı ile KKMM yapma niyeti ilişkisinde meme kanser endişesi aracı değişkendir. (c) KKMM engel algıları hane geliri ve gelir yeterliliği ile KKMM yapma niyeti arasındaki ilişki için aracı değişkendir; ayrıca, azınlık statüsünde olan kişilerin engel algıları artmakta ve bu KKMM yapma niyetini azaltmaktadır. (d) KKMM tutumları, kronik hastalık geçmişi ile KKMM yapma niyeti ilişkisi için aracı değişkendir. Geçmişte daha fazla kronik hastalık geçirmiş olmak KKMM ile ilgili olumlu tutumları arttırmakta ve KKMM yaptırma ile ilgili olumlu tutumlar da KKMM yapma niyetini arttırmaktadır. 71 Meme Kanser Risk Algısı (a), B = -,1 67 * 5* * Aile/Yakınlar, Kanser,Geçmişin,, (1,=,Evet;,2,=,Hayır), B =, 12 69 ** * KKMM Yapma Niyeti B = -,2763*** Meme Kanser Endişesi (b)& B = 5 ,0 B * 09 Gelir&Yeterliliği& Algısı& =, 13 4* ** KKMM Yapma Niyeti B = ,036* (c)% B 08 = -, B Hane%Geliri% = 55* 6 ,06 B KKMM Engel (2) Algıları * 9 = *** ,2 24 B =- ,1 0 5* 68 B = ,036* Gelir%Yeterliliği% Algısı% *** B = ,0273 KKMM Yapma Niyeti B = ,828 Azınlık% (1%=%Evet;%0%=%Hayır)% % KKMM Tutumlar (d)' B B Kronik'Hastalık' Geçmişi' = 2 ,1 43 ** =, 53 37 ** * KKMM Yapma Niyeti B = ,052 Şekil 26. KKMM yapma niyeti için aracı değişkenler Yukarıda özetlenen aracı değişkenli modellere ek olarak, literatür özetinde de listelenen aşağıdaki araştırma soruları ile bağlantılı olarak, manevi inançların ve sağlık kontrol odağının risk algısı ile KKMM arasındaki ilişkiye düzenleyici değişken olarak etkileri 72 Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlendiği şekilde PROCESS (MODEL #3) modeli ile test edilmiştir. Testler aşağıda listelenen üç soru için KKMM özelinde yapılmıştır: • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? Yapılan PROCESS model testlerinde aşağıda listelenen ikili ve üçlü etkileşimlere odaklanılmıştır. PROCESS modeli kullanılırken yukarıda direkt ve endirekt etkileri test edilmiş olan tüm diğer değişkenler de modelde kontrol değişkeni olarak tutulmuştur. Bu testlerde, aşağıdaki etkileşimler için istatistiki olarak anlamlı bir sonuç gözlenmemiştir: • Kanser risk algısı*Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler) ! KKMM yapma niyeti • Kanser risk algısı*maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç) ! KKMM yapma niyeti • Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler)*dindarlık maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç)*kanser risk algısı ! KKMM yapma niyeti Şekil 26 (a)’da özetlenen kanser risk algısının aracı değişken olduğu endirekt model için aile ve yakın çevrede kanser vakası görmek ile meme kanser risk algısı arasındaki ve meme kanser risk algısı ile KKMM yapma niyeti arasındaki ilişkilere sağlık kontrol odağı ve maneviyatın düzenleyici değişken olarak etkilerine bakılmıştır (PROCESS Model #72). Bu modelde istatistiki olarak anlamlı üçlü etkileşim gözlenmemiştir. Fakat, aşağıdaki şekilde görüleceği gibi dindarlık ile dışsal sağlık kontrol odağı (şans) arasında meme kanser risk algısını etkileyen ikili bir etkileşim bulunmaktadır. Buna göre, dışsal (şans) sağlık kontrol odakları düşük olan kişiler için dindarlığın kanser risk algısına etkisi çok düşük iken, dışsal (şans) sağlık kontrol odakları yüksek olan, yani sağlıkları hakkında ne olursa şanstan olduğunu düşünme eğilimi daha yüksek olan kişiler arasında, dindarlık meme kanser risk algılarını arttırmaktadır. Bu bölümde ve önceki bölümlerde özetlendiği gibi, risk algısının koruyucu davranışta bulunmaya pozitif etkisi de göz önüne alındığında, dindarlığın burada dolaylı yoldan dışsal (şans) sağlık kontrol odağının risk algısına olan negatif etkisini hafifletmesi söz konusudur. 73 Meme'Kanser'Risk'Algısı' 5! 4! Düşük!Dış!(Şans)! Sağlık!Kontrol! 3! Yüksek!Dış!(Şans)! Sağlık!Kontrol! 2! 1! Düşük!Dindarlık! Yüksek!Dindarlık! Şekil 27. Dışsal sağlık kontrol (şans), dindarlık etkileşimi – Meme kanser risk algısı Meme kanseri için KKMM yapma niyeti ile ilgili yukarıda özetlenen analizlere ek olarak, proje nezdinde daha önceden kendi kendilerine meme muayenesi yapmış olan kişiler ile yapmamış olan kişiler arasındaki farkın anlaşılması için 4.2.1. Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi bölümünde özetlenen şekilde karar ağacı algoritması kullanılarak veri madenciliği yapılmıştır. Bu analizde bağımlı değişken olarak katılımcının daha önce hiç kendi kendine meme kanseri muayenesi yapıp yapmadığı değişkeni kullanılmıştır. Bağımsız değişken olarak sosyoekonomik özellikler, risk algıları, kontrol algıları, maneviyat ve öz ve aile sağlık geçmişine odaklanılmıştır. Aşağıdaki şekil, bu analiz sonucunda oluşan karar ağacı şemasını özetlemektedir. Bu şemadan da görülebileceği gibi, yukarıda listelenen olası bağımsız değişkenlerden gelir, eğitim seviyesi, yaş ve babanın sağlık durumu daha önceden katılımcının KKMM yapmış olup olmadığını etkileyen değişkenlerdir. Buna göre, ankete katılan kadınlar arasında gelir ve eğitim seviyesi KKMM yapmış olup olmamayı etkileyen ilk değişkenlerdir. Düşük gelirli olan ve en fazla ilkokul seviyesinde eğitim görmüş olan kadınlar KKMM yapmış olma oranı en düşük (%42.5) olan grup olarak öne çıkmaktadır. Daha yüksek gelirli kadınlar arasında yaş KKMM yapmış olma oranını etkilemektedir: 31,5 yaşında ve daha genç olan kadınlarda KKMM yapma oranı (%51), daha yaşlı kadınlarınkinden (%66,7) daha düşüktür. Gelir durumu iyi ve daha yaşlı olan kadınlar arasında eğitim KKMM yapma oranını etkilemektedir. Buna göre, 31,5 yaşından yaşlı, gelir durumu iyi ve en az lise eğitimi (okumuş ya da mezun olmuş) görmüş olan kadınlar arasında KKMM yapma oranı en yüksektir (%76). 74 Şekil 28. KKMM yapmış olma için karar ağacı şeması 4.2.5 Doktorda Meme Muayenesi (DMM) Aşağıdaki tabloda DMM yaptırma niyeti ile sosyoekonomik durum, öz/aile sağlık geçmişi, manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, meme kanseri risk algıları, DMM yaptırma engel ve yarar algıları ve DMM ile ilgili tutumlar arasındaki korelasyonlar özetlenmektedir. Korelasyon tablosunda bulunan açık sarı ile işaretlenmiş olan değişkenler, literatür özetinde de belirtildiği gibi, bu bölümde olası aracı değişkenler olarak incelenecektir. KKKM için olduğu gibi, hane geliri (r = 0,099, p < 0,01) ve gelirin geçinmek için yeterli olduğu algısı (r = 0,091, p < 0,01) DMM yaptırma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. Geçmişte daha çok kronik hastalık geçirmiş olan kişilerin DMM yaptırma niyetleri daha yüksektir (r = 0,073, p < 0,05). Maneviyat ile ilgili değişkenlerden tanrı sağlık kontrol odağı DMM yaptırma niyeti ile negatif bir korelasyona sahiptir. Dışsal sağlık kontrol (şans) (r = 0,068, p < 0,05) ve dışsal sağlık kontrol (diğer kişiler) (r = 0,071, p < 0,05) DMM yaptırma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. 75 Tablo 36. Doktorda meme muayenesi (DMM) yaptırma niyeti için korelasyonlar DMM Meme Niyet Kanser Kanser Risk Gelir Gelir yeterlilik ,099 ** ,091 ** Şimdiki sağlık -,045 -,094 Kanser Engel *** ,015 -,028 ,001 ,014 -,026 ,005 ,020 -,022 ,035 -,017 ,004 -,008 ,058 -,043 -,001 ,054 ,026 -,070 ,048 ,054 ,021 -,032 -,027 ,017 ,008 Eş sağlık ,026 -,035 ,056 * ,073 -,004 ,116 -,105 *** ,087 *** -,082 *** ,108 *** -,025 -,073 ** ,142 *** -,042 -,053 *** -,066 ** ** -,067 * -,121 *** * ,012 ,037 ,080 ** ,054 ,015 -,027 Tanrı kontrol odağı -,067 Batıl inanç ,052 ,073 ** ,070 ** ,098 İç sağlık kontrol ,037 -,005 ,076 *** ,005 Dış sağlık kontrol (şans) ,068 * ,103 *** ,195 *** ,078 Dış sağlık kontrol (diğer) ,071 * ,067 ** ,147 *** Meme kanser risk ,306 *** 1,000 ,201 *** Meme kanser ciddiyet ,087 ** ,201 *** 1,000 Meme kanser endişe ,315 *** ,533 *** ,240 *** 1,000 DMM engel (1) ,014 ,138 *** ,103 *** ,057 1,000 DMM engel (2) -,048 ,076 * ,144 *** ,021 ,531 ,098 ** ,240 *** ,142 ,128 *** ,156 *** ,201* *** ,100 ,069 İçsel din *** ,027 ,011 -,001 ,264 -,013 ** ,004 *** ,021 DMM tutum * (2) -,022 Baba sağlık ,208 Tutum ,051 -,056 DMM yarar Yarar -,020 -,029 *** Engel * ,073 ** DMM ,062 Anne sağlık * DMM ** ,073 * DMM ,062 Kronik hastalık ,021 ** -,031 ,009 DMM ** -,060 ,026 ,037 Dindarlık Meme Ciddiyet Endişe (1) -,008 Eğitim * Meme ,002 ,001 * * -,042 -,010 ,160 ** ,106 ** *** ,077 ** ,094 ** ,157 *** * ,098 ** ,083 ** ,117 *** ,157 *** ,157 *** ,052 ,092 ** ,097 ** ,188 ** ,291 *** ,281 ** ,044 ,110 *** ,111 *** ,144 *** ,150 *** ,114 *** ,533 *** ,138 *** ,076 * ,098 *** ,128 *** ,240 *** ,103 *** ,144 *** ,240 *** ,156 *** ,142 *** ,201 *** * *** *** ** ,057 ,021 *** -,108 ,058 *** * *** ,531 *** 1,000 -,109 *** *** -,001 *** ,006 -,108 *** ,058 -,109 *** -,001 1,000 ,236 *** *** ,236 *** 1,000 *** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 DMM Engel (1) - Çevresel engeller DDM Engel (2) - Psikolojik engeller Meme kanser risk algısı (r = 0,306, p < 0,001) ve endişesi (r = 0,315, p < 0,001) DMM yaptırma niyeti ile pozitif bir korelasyona sahiptir. Meme kanser risk algısı ile DMM yaptırma niyeti arasında istatistiki olarak anlamlı, aşağıdaki şekilde gösterilen, doğrusal olmayan bir ilişki vardır; bu doğrusal olmayan ilişki kanser risk algılarının minimum (1) ve maksimum (5) değerleri arasında doğrusal olan ilişkiye benzer bir eğilim göstermektedir. 76 Şekil 29. Meme kanser risk algısı ile DMM yaptırma niyeti arasındaki ilişki DMM yaptırma niyeti aynı zamanda meme kanser ciddiyeti algısı ile de pozitif ama seviyesi düşük bir korelasyona sahiptir. DMM yaptırma engel algılarının DMM yaptırma niyeti ile bir korelasyonu bulunmamaktadır; fakat DMM yaptırma yarar algıları (r = 0,208, p < 0,001) ve DMM ile ilgili olumlu tutumlar (r = 0,264, p < 0,001) DMM yaptırma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. Yukarıdaki tabloda listelenen korelasyonlara ek olarak azınlık statüsünde olma ve aile ve yakın çevrede kanser vakası yaşamış olmanın DMM yaptırma ile ilişkilerine bağımsız iki grup arası farkların T-testi kullanılarak bakılmıştır. Kendini azınlık olarak tanımlayan kişilerin DMM yaptırma niyetleri (Ortalama = 2,82, Standart Sapma = 1,18) kendini azınlık olarak tanımlamayan kişilerinkinden (Ortalama = 3,01, Standart Sapma = 1,07) biraz daha düşüktür (t (1110) = 2,332, p < 0,05). Ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmüş kadınların (Ortalama = 3,11, Standart Sapma = 1,09) DMM yaptırma niyetleri kanser vakası görmemiş kişilerinkinden (Ortalama = 2,84, Standart Sapma = 1,07) daha yüksektir (t (1125) = 4,177, p < 0,001). Ayrıca, DMM yaptırma niyeti ile ikili düzeyde ilişkileri özetlenmiş olan değişkenlerin projenin aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında direkt ve endirekt etkileri test edilmiştir. • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? Bu analiz için Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlenen PROCESS modeli (Model #4) kullanılmıştır. Bu modelde bağımlı değişken (DMM yaptırma niyeti) ile istatistiki olarak anlamlı ikili ilişkisi olan ve aracı değişken olarak test edilecek 77 değişkenler şu şekildedir: dışsal sağlık kontrol odağı (şans), dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler), meme kanser risk algısı, meme kanser ciddiyet algısı, meme kanser endişesi, DMM yaptırma yarar algıları ve DMM yaptırma hakkında tutumlar. DMM yaptırma niyetine direkt ve endirekt etkileri test edilecek olan bağımsız değişkenler ikili düzeyde DMM yaptırma niyeti ile ilişkili olduğu gözlemlenmiş olan gelir, gelir yeterliliği, kronik hastalık geçmişi, tanrı kontrol odağı, batıl inanç, azınlık durumu ve ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmüş olmaktır. Aşağıdaki tablo, bağımsız değişkenlerin olası aracı değişkenler ile ilişkilerini modelleyen (PROCESS Model #4) regresyon katsayılarını özetlemektedir. Tablo 37. DMM - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları Bağımsız Değişkenler Aracı Değişkenler Dışsal Dışsal Meme Meme Meme Sağlık Sağlık Kanser Kanser Kanser (Şans) (Diğer) Risk Ciddiyet Endişe DMM DMM Yarar Tutum (Sabit) 1,9673*** 3,0858*** 3,1973*** 3,4794*** 3,0802*** 3,8993*** 3,5554*** Gelir -,0332 ,0004 -,0094 ,0227 ,0390 -,0078 ,0368 Gelir yeterliliği ,0286* ,0130 -,0125 -,0077 -,0145 -,0042 -,0107 Azınlık -,1418 ,0367 -,0595 ,0826 -,1333 -,0765 ,0315 -,1713** ,0430 -,0931 -,0686 -,1198 -,0021 -,0452 Kronik hastalık -,0204 ,0144 ,0527 ,0637 ,1120 -,0127 ,0526 Tanrı kontrol odağı ,3052*** ,0258* -,1264*** ,0819* -,1209* ,0623** ,0665* Batıl inanç ,1469** ,0603 ,1153 ,0308 ,2389*** ,0219 ,1035* ,1155*** ,0152 ,0224** ,0196* ,0302*** ,0127 ,0270** (Hayır = 0, Evet = 1) Aile/yakın kanser (Evet = 1, Hayır = 2) R 2 * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıdaki tablo bağımsız ve olası aracı değişkenlerin DMM yaptırma niyeti ile direkt ilişkilerinin regresyon katsayılarını özetlemektedir. Model DMM yaptırma niyetindeki varyasyonun %20’sini açıklamaktadır. 78 Tablo 38. DMM yaptırma niyeti regresyon Bağımsız Değişkenler DMM Yaptırma Niyeti (Sabit) ,6289 Gelir ,0399 Gelir yeterliliği ,0155 Azınlık -,0942 (Hayır = 0, Evet = 1) Aile/yakın kanser -,2372*** (Evet = 1, Hayır = 2) Kronik hastalık ,0536 Tanrı sağlık kontrol odağı -,1279** Batıl inanç ,0653 Dışsal sağlık kontrol odağı (şans) ,0435 Dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) -,0579 Meme kanser risk algısı ,2164*** Meme kanser ciddiyet -,0653 Meme kanser endişe ,1250*** DMM yarar ,2306*** DMM tutum ,2466*** R 2 0,1998*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Şekil 30 (a ve b), yukarıda sunulmuş olan iki tabloya dayalı olarak tespit edilen aracı endirekt ilişkileri özetlemektedir. (a) Şekilden de gözlenebileceği gibi tanrı sağlık kontrol odağının direkt ve endirekt olarak DMM yaptırma niyetine etkisi bulunmaktadır. Direkt olarak tanrı sağlık kontrol odağı DMM yaptırma niyetini azaltmaktadır. Benzer bir şekilde, tanrı sağlık kontrol odağı arttıkça kanser risk algıları ve endişesi azalmaktadır. Öte yandan, tanrı sağlık kontrol odağı DMM yaptırma niyetine pozitif etkisi olan DMM yarar algıları ve DMM yaptırma hakkındaki olumlu tutumları arttırmaktadır. (b) Batıl inançlar endirekt olarak, DMM yaptırma ile ilgili olumlu tutumları arttırarak, DMM yaptırma niyetine olumlu katkıda bulunmaktadır. 79 DMM Tutum B =,2 =, 06 65 * 23 ** B B = ,0 6 * Tanrı Sağlık Kontrol Odağı Meme Kanser Risk Algısı B B= = *** 64** Meme Kanser Endişe 06 -,12 ** ** = 6* B= 23 =, B 2 -,1 * 09 46 DMM Yarar B (a)$ ,12 50 ,216 *** 4*** KKMM Yapma Niyeti B = -,1279** DMM Tutum (b)$ B B = 0 ,1 * 35 Batıl İnançlar =, 24 66 ** * DMM Yapma Niyeti B = ,0653 Şekil 30. DMM yaptırma niyeti için aracı değişkenler Yukarıda özetlenen aracı değişkenli modellere ek olarak, aşağıdaki araştırma soruları ile bağlantılı olarak, manevi inançların ve sağlık kontrol odağının meme kanseri risk algısı ile DMM arasındaki ilişkiye düzenleyici değişken olarak etkileri Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlendiği şekilde PROCESS (MODEL #3) modeli ile test edilmiştir. Testler aşağıda listelenen üç soru için DMM yaptırma niyeti özelinde yapılmıştır: • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? Yapılan PROCESS model testlerinde aşağıda listelenen ikili ve üçlü etkileşimler test edilmiştir. PROCESS modeli kullanılırken yukarıda direkt ve endirekt etkileri test edilmiş olan tüm diğer değişkenler de modelde kontrol değişkeni olarak tutulmuştur. İstatistiki olarak anlamlı bir etkileşim gözlenmemiştir: 80 • Kanser risk algısı*Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler) ! DMM yaptırma niyeti • Kanser risk algısı*maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç) ! DMM yaptırma niyeti • Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler)*dindarlık maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç)*kanser risk algısı ! DMM yaptırma niyeti Şekil 30(a)’da özetlenen kanser risk algısının aracı değişken olduğu endirekt model için tanrı kontrol odağı ile meme kanser risk algısı arasındaki ve meme kanser risk algısı ile DMM yaptırma niyeti arasındaki ilişkilere sağlık kontrol odağı ve maneviyatın düzenleyici değişken olarak etkilerine bakılmıştır (PROCESS Model #72). Aşağıdaki şekilde özetlenen bu modelde 1) tanrı sağlık kontrol odağı ile aracı değişkenler arasındaki ilişki, ve 2) aracı değişkenler ile DMM yaptırma niyeti arasındaki ilişki için maneviyatın ve sağlık kontrol odağının düzenleyici değişken olarak rolleri ikili ve üçlü etkileşimler ile test edilmiştir. İkili ve üçlü etkileşimler aşağıda özetlenmektedir. Maneviyat (Dindarlık, İçsel Din, Batıl İnanç) Sağlık Kontrol Odağı (İçsel, Dışsal) Meme Kanser Risk Tanrı Sağlık Kontrol Odağı DMM Niyet Şekil 31. Sağlık kontrol odağı ve maneviyat arasındaki etkileşimler Aşağıdaki şekilde içsel sağlık kontrol odağı ile tanrı sağlık kontrol odağı arasındaki etkileşimin meme kanser risk algısına etkisi özetlenmektedir. Buna göre, düşük içsel sağlık odağı olan kişiler arasında tanrı sağlık kontrol odağının artması meme kanser risk algısını arttırmaktadır. 81 Meme'Kanser'Risk'Algısı' 4.5! 4! 3.5! Düşük!İçsel!Sağlık! Kontrol! Yüksek!İçsel!Sağlık! Kontrol! 3! 2.5! 2! 1.5! Düşük!Tanrı!Sağlık!Kontol! Yüksek!Tanrı!Sağlık!Kontol! Şekil 32. İçsel sağlık kontrol, tanrı kontrol etkileşimi – Meme kanser risk algısı Aşağıdaki şekilde dışsal (şans) sağlık kontrol odağı ile tanrı sağlık kontrol odağı arasındaki etkileşimin meme kanser risk algısına etkisi özetlenmektedir. Buna göre, tanrı sağlık kontrol odağının meme kanser risk algısı ile olan negatif ilişkisi yüksek dışsal (şans) sağlık kontrol odağı olan kişilerde daha güçlüdür. Kısaca, hem tanrı kontrol odağı hem de şans sağlık kontrol odağı yüksek olan kişiler arasında meme kanser risk algısı daha düşüktür. Bu etkileşim meme kanser risk algısının kanser tarama yaptırmaya olan olumlu etkisi göz önünde değerlendirilmelidir. 4.5! Meme'Kanser'Risk'Algısı' 4! 3.5! 3! Düşük!Dışsal!(Şans)! Sağlık!Kontrol! 2.5! Yüksek!Dışsal!(Şans)! Sağlık!Kontrol! 2! 1.5! Düşük!Tanrı!Sağlık!Kontol! Yüksek!Tanrı!Sağlık!Kontol! Şekil 33. Dışsal sağlık kontrol (şans), tanrı kontrol etkileşimi – Meme kanser risk algısı Aşağıda içsel sağlık kontrol odağı, dindarlık ve DMM yaptırma hakkındaki tutum arasındaki üçlü etkileşimin DMM yaptırma niyeti üzerine etkisi özetlenmektedir. Buna göre, 82 içsel sağlık kontrol odağı düşük olan kişiler arasında dindarlığın DMM yaptırma niyetine etkisi pozitiftir. Bu ilişki DMM ile ilgili tutumları daha olumlu olan kişiler arasında daha güçlüdür. 5! DMM'YapArma'NiyeD' 4! (1)!Yüksek!İçsel!Sağlık!Kontrol,! Daha!Olumlu!DMM!Tutum! 3! (2)!Yüksek!İçsel!Sağlık!Kontrol,! Daha!Olumsuz!DMM!Tutum! 2! (3)!Düşük!İçsel!Sağlık!Kontrol,! Daha!Olumlu!DMM!Tutum! 1! (4)!Düşük!İçsel!Sağlık!Kontrol,! Daha!Olumsuz!DMM!Tutum! 0! Düşük!Dindarlık! Yüksek!Dindarlık! Şekil 34. İçsel sağlık kontrol, dindarlık, DMM tutum etkileşimi – DMM Niyeti Meme kanseri için DMM yaptırma niyeti ile ilgili yukarıda özetlenen analizlere ek olarak, proje nezdinde daha önceden doktorda meme muayenesi yaptırmış olan kişiler ile yaptırmamış olan kişiler arasındaki farkın anlaşılması için 4.2.1. Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi bölümünde özetlenen şekilde karar ağacı algoritması kullanılarak veri madenciliği yapılmıştır. Bu analizde bağımlı değişken olarak katılımcının daha önce hiç doktorda meme muayenesi yaptırıp yaptırmadığı değişkeni kullanılmıştır. Bağımsız değişken olarak sosyoekonomik özellikler, risk algıları, kontrol algıları, maneviyat ve öz ve aile sağlık geçmişine odaklanılmıştır. Aşağıdaki şekil, bu analiz sonucunda oluşan karar ağacı şemasını özetlemektedir. Doktorda meme muayenesi yaptırıp yaptırmamış olma ile ilgili ilk bölünmeyi yaş değişkeni yapmıştır: 28,5 yaşında ya da daha genç olanlar arasında daha önceden doktorda meme muayenesi yaptırmış olanların oranı yalnızca %13,4’tür. Yaşları 28,5 ile 39,5 arasında olan kadınlar arasında ise annelerinin sağlık durumu doktorda meme muayenesi yaptırmış olmayı belirlemektedir. Annelerinin sağlık durumu daha kötü olan kadınlarda (%21,6) doktorda meme muayene yaptırma oranı annelerinin sağlık durumu daha iyi olan kadınlarınkinden (%30,1) daha düşüktür. Bu yaş grubunda ailelerinde ve yakın çevrelerinde kanser vakası görmüş olan kadınların doktorda meme muayenesi yaptırma oranı (%41,1) bu tür vakaları 83 görmemiş olanlardan (%25,6) daha yüksektir. 39,5 yaşından daha yaşlı olan kadınlarda gelir seviyesi DMM yaptırmayı etkileyen önemli bir faktördür. Bu yaş grubunda düşük gelirliler arasında kanser endişesinin yüksek olması daha yüksek DMM yaptırma oranına neden olmaktadır (%44,9). Bu yaş grubunda yüksek gelirliler arasında, en az lise eğitimi görmüş olan kadınlar DMM yaptırma oranı katılımcılar arasında en yüksek olan kadınlardır (%58,3). Şekil 35. DMM yaptırmış olma için karar ağacı şeması 4.2.6 Mamografi Aşağıdaki tabloda mamografi yaptırma niyeti ile sosyoekonomik durum, öz/aile sağlık durumu, manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, meme kanseri risk algıları, mamografi yaptırma engel ve yarar algıları ve mamografi ile ilgili tutumlar arasındaki korelasyonlar özetlenmektedir. Korelasyon tablosunda bulunan açık sarı ile işaretlenmiş olan değişkenler, literatür özetinde de belirtildiği gibi, bu bölümde olası aracı değişkenler olarak incelenecektir. 84 Tablo 39. Mamografi yaptırma niyeti için korelasyonlar MAM Meme Niyet Kanser Kanser -,008 -,060 ,085 Gelir yeterlilik ,103 ** ,026 Eğitim ,164 *** ,009 Şimdiki sağlık -,011 -,094 Kronik hastalık ,033 ,015 Anne sağlık ,077 -,056 ,139 *** * -,001 Yarar Tutum -,005 -,005 ,017 -,031 ,062 ** ,140 -,020 ,051 * -,031 ,073 -,022 ,004 -,004 -,008 -,002 ,035 -,024 ,040 ,063 -,043 -,001 ,085 -,061 -,039 ,008 ,048 ,068 -,001 ,069 ,051 ,026 ,093 ,049 ,014 -,038 ,018 ,132 *** ,117 *** *** ,098 ** ,081 ** ,132 ** *** ,056 * ,073 ** ,047 -,035 Dindarlık -,020 -,105 *** ,087 *** -,053 İçsel din -,050 -,082 *** ,108 *** -,025 Tanrı kontrol odağı -,065 -,073 ** ,142 *** -,042 Batıl inanç ,050 ,073 ** ,070 ** ,098 İç sağlık kontrol ,047 -,005 ,076 *** ,005 Dış sağlık kontrol (şans) ,056 ,103 *** ,195 *** ,078 Dış sağlık kontrol (diğer) ,087 ** ,067 ** ,147 *** Meme kanser risk ,300 *** 1,000 ,201 *** Meme kanser ciddiyet ,064 * ,201 *** 1,000 Meme kanser endişe ,265 *** ,533 *** ,240 *** 1,000 MAM engel -,021 ,091 ** ,108 *** ,030 MAM yarar ,177 *** ,075 * ,187 *** ,114 MAM tutum ,273 *** ,110 *** ,135 *** ,102* *** MAM ** Eş sağlık * MAM ,062 ,073 ** MAM Kanser Engel Ciddiyet Endişe Gelir Baba sağlık Meme Risk ** ** Meme *** ** *** * -,062 * * -,031 ,032 * ** * ,086 ** ,136 *** ,153 *** ,055 ,108 *** ,180 *** ,284 *** -,020 ,110 *** ,130 *** ,129 *** ,013 ,533 *** ,091 *** ,075 * ,110 *** ,240 *** ,108 *** ,187 *** ,135 *** ,114 *** ,102 *** *** ,030 1,000 *** ** -,139 ,025 *** *** *** -,139 -,064 *** 1,000 ,274 *** *** * ,025 ,274 *** 1,000 *** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Hane geliri (r = 0,085, p < 0,01) ve gelirin geçinmek için yeterli olduğu algısı (r = 0,103, p < 0,01) mamografi yaptırma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. Ayrıca, eğitim seviyesi mamografi yaptırma niyeti ile pozitif olarak ilişkilidir (r = 0,164, p < 0,001). Aile sağlık geçmişi değişkenlerinden babanın sağlık durumunun iyi olması ile mamografi yaptırma arasında pozitif bir korelasyon vardır (r = 0,139, p < 0,001). Maneviyat ile ilgili değişkenlerden tanrı sağlık kontrol odağı mamografi yaptırma niyeti ile negatif bir korelasyona sahiptir (r = -0,065, p < 0,05). Mamografi yaptırma niyeti ile dışsal sağlık odağı (diğer kişiler) arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır (r = 0,087, p < 0,01). Mamografi yaptırma niyeti ile yarar algıları (r = 0,177, p < 0,001) ve mamografi yaptırma ile ilgili tutumlar (r = 0,273, p < 0,001) arasında 85 pozitif korelasyon vardır. Meme kanseri risk algısı (r = 0,300, p < 0,001), ciddiyet algısı (r = 0,064, p < 0,05) ve kanser endişesi (r = 0,265, p < 0,001) mamografi yaptırma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. Meme kanser risk algısı ile mamografi yaptırma niyeti arasında istatistiki olarak anlamlı, aşağıdaki şekilde gösterilen, doğrusal olmayan bir ilişki vardır. Buna göre, meme kanser risk algılarının minimum (1) ve maksimum (5) değerleri arasında, yani risk algıları arttıkça, risk algıları ile mamografi yaptırma niyeti arasındaki ilişki biraz güçlenmektedir. Genel olarak, doğrusal ilişki ile doğrusal olmayan ilişki risk algıları minimum ve maksimum değerleri arasında benzer bir eğilim göstermektedir. Şekil 36. Meme kanser risk algısı ile mamografi yaptırma niyeti arasındaki ilişki Yukarıdaki tabloda listelenen korelasyonlara ek olarak azınlık statüsünde olma ve aile veya yakın çevrede kanser vakası görmüş olmanın mamografi yaptırma ile ilişkilerine bağımsız iki grup arası farkların T-testi kullanılarak bakılmıştır. Kendini azınlık olarak tanımlayan kişilerin mamografi yaptırma niyetleri (Ortalama = 2,67, Standart Sapma = 1,03) kendini azınlık olarak tanımlamayan kişilerinkinden (Ortalama = 3,04, Standart Sapma = 1,14) daha düşüktür (t (1090) = 4,476, p < 0,001). Ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmüş kadınların (Ortalama = 3,04, Standart Sapma = 1,05) mamografi yaptırma niyetleri kanser vakası görmemiş kişilerinkinden (Ortalama = 2,91, Standart Sapma = 1,06) çok az daha yüksektir (t (1125) = 1,980, p < 0,05). Ayrıca, mamografi yaptırma niyeti ile ikili düzeyde ilişkileri özetlenmiş olan değişkenlerin, projenin aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında direkt ve endirekt etkileri test edilmiştir. • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki 86 ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? Bu analiz için Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlenen PROCESS modeli (Model #4) kullanılmıştır. Bu modelde bağımlı değişken (mamografi yaptırma niyeti) ile istatistiki olarak anlamlı ikili ilişkisi olan ve aracı değişken olarak test edilecek değişkenler şunlardır: dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler), meme kanser risk algısı, meme kanser ciddiyet algısı, meme kanser endişesi, mamografi yarar algıları ve mamografi hakkında tutumlar. Mamografi yaptırma niyetine direkt ve endirekt etkileri test edilecek olan bağımsız değişkenler ikili düzeyde mamografi yaptırma niyeti ile ilişkili olan gelir, gelir yeterliliği, eğitim seviyesi, tanrı kontrol odağı, babanın sağlık durumudur. Aşağıdaki tablo, bağımsız değişkenlerin olası aracı değişkenler ile ilişkilerini modelleyen (PROCESS Model #4) regresyon katsayılarını özetlemektedir. Tablo 40. Mamografi - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları Bağımsız Değişkenler Aracı Değişkenler Dışsal Meme Meme Meme Sağlık Kanser Kanser Kanser (Diğer) Risk Ciddiyet Endişe (Sabit) 3,0875*** 3,4133*** 3,4805*** Gelir -,0605 -,0462 Gelir yeterliliği ,0063 Eğitim Azınlık Mamografi Mamografi Yarar Tutum 3,3394*** 3,4703*** 3,6708*** -,0467 -,0657 -,0060 ,0180 -,0072 ,0097 ,0607 -,0008 -,0020 -,035 ,0382 ,0274 ,0266 ,0363 -,0007 -,3764** ,1083 ,1717 -,0745 ,0938 -,0802 -,4467*** -,0904 -,0199 -,1909 ,0351 ,0653 Baba Sağlık ,0231 ,0604* -,0193 ,0732* ,0033 ,0381 Tanrı kontrol odağı ,3046*** -,1662* ,1348* -,0453 ,1145* ,0512 ,1802*** ,0480*** ,0346 ,0387 ,0299 ,0222 (Hayır = 0, Evet = 1) Aile/yakın kanser (Evet = 1, Hayır = 2) R 2 * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıdaki tablo bağımsız ve aracı değişkenlerin mamografi yaptırma niyeti ile direkt ilişkilerinin regresyon katsayılarını özetlemektedir. Model mamografi yaptırma niyetindeki varyasyonun %21’ini açıklamaktadır. 87 Tablo 41. Mamografi yaptırma niyeti regresyon Bağımsız Değişkenler Mamografi Yaptırma Niyeti (Sabit) ,0993 Gelir -,0640 Gelir yeterliliği ,0170 Eğitim ,0868* Azınlık -,1909 (Hayır = 0, Evet = 1) Aile/yakın kanser -,0156 (Evet = 1, Hayır = 2) Baba Sağlık ,0378 Tanrı kontrol odağı ,0152 Dışsal sağlık odağı (Diğer Kişiler) ,0239 Meme kanser risk algı ,2484*** Meme kanser ciddiyet -,1011 Meme kanser endişe ,0927 Mamografi yarar ,1464 Mamografi tutum ,3065*** R 2 0,21*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Şekil 37 (a ve b), yukarıda sunulmuş olan iki tabloya dayalı olarak öne çıkan aracı endirekt ilişkileri özetlemektedir. (a) Tanrı sağlık kontrol odağının artması mamografi yaptırma niyetine pozitif etkisi olan meme kanser risk algısını azaltarak mamografi yaptırma niyetine endirekt bir etkiye sahiptir. Bunun dışında, tanrı sağlık kontrol odağının mamografi yaptırma niyeti ile direkt bir ilişkisi bulunmamaktadır. (b) Meme kanser risk algısı babanın sağlık durumu ile mamografi yaptırma niyeti arasındaki ilişkide tam aracı değişkendir. 88 Meme Kanser Risk Algısı (a)$ B = -,1 66 B 2* Tanrı Sağlık Kontrol Odağı =, 24 84 ** * MAM Yapma Niyeti B = ,0152 Meme Kanser Risk Algısı (b)$ B = 6 ,0 * 04 Babanın sağlık durumu B =, 24 84 ** * MAM Yapma Niyeti B = ,0378 Şekil 37. Mamografi yaptırma niyeti için aracı değişkenler Yukarıda özetlenen aracı değişkenli modellere ek olarak, aşağıdaki araştırma soruları ile bağlantılı olarak, manevi inançların ve sağlık kontrol odağının meme kanseri risk algısı ile mamografi yaptırma niyeti arasındaki ilişkiye düzenleyici değişken olarak etkileri Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlendiği şekilde PROCESS (MODEL #3) modeli ile test edilmiştir. Testler aşağıda tekrar listelenen üç soru için mamografi özelinde yapılmıştır: • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? Yapılan PROCESS model testlerinde aşağıda listelenen ikili ve üçlü etkileşimlere odaklanılmıştır. PROCESS modeli kullanılırken yukarıda direkt ve endirekt etkileri test edilmiş olan tüm diğer değişkenler de modelde kontrol değişkeni olarak tutulmuştur: • Kanser risk algısı*Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler) ! Mamografi yaptırma niyeti 89 • Kanser risk algısı*maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç) ! Mamografi yaptırma niyeti • Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler)*dindarlık maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç)*kanser risk algısı ! Mamografi yaptırma niyeti Bu analiz sonucunda gözlenen istatistiki olarak anlamlı olan tek etkileşim dışsal (şans) sağlık kontrol algısı ile meme kanser risk algısının etkileşiminin mamografi yaptırma niyetine etkisidir ve aşağıdaki şekilde özetlenmektedir. Buna göre, meme kanser risk algısının mamografi yaptırma niyetine pozitif etkisi dışsal (şans) kontrol odağı daha yüksek olan kişilerde biraz daha güçlüdür. Mamografi'YapArma'NiyeD' 4! 3.8! 3.6! 3.4! 3.2! Düşük!Dış!(Şans)! Sağlık!Kontrol! 3! 2.8! Yüksek!Dış!(Şans)! Sağlık!Kontrol! 2.6! 2.4! 2.2! 2! Meme!Kanser!Risk!Algısı! (Düşük)! Meme!Kanser!Risk!Algısı! (Yüksek)! Şekil 38. Meme kanser risk algısı, dışsal sağlık kontrol (şans) etkileşimi – Mamografi Şekil 37 (a ve b)’te özetlenen kanser risk algısının aracı değişken olduğu endirekt model için tanrı kontrol odağı ve babanın sağlığı ile meme kanser risk algısı arasındaki ve meme kanser risk algısı ile mamografi yaptırma niyeti arasındaki ilişkilere sağlık kontrol odağı ve maneviyatın düzenleyici değişken olarak etkilerine bakılmıştır (PROCESS Model #72). Bu analiz sonucunda PROCESS (MODEL #3) (Şekil 38) ile gözlenen etkileşime ek istatistiki olarak anlamlı bir ilişki gözlemlenmemiştir. Mamografi yaptırma niyeti ile ilgili yukarıda özetlenen analizlere ek olarak, proje nezdinde daha önceden mamografi yaptırmış olan kişiler ile yaptırmamış olan kişiler arasındaki farkın anlaşılması için 4.2.1. Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi bölümünde özetlenen şekilde karar ağacı algoritması kullanılarak veri madenciliği yapılmıştır. Bu analizde bağımlı değişken olarak katılımcının daha önce hiç mamografi yaptırıp yaptırmadığı değişkeni kullanılmıştır. Bağımsız değişken olarak sosyoekonomik özellikler, risk algıları, kontrol algıları, maneviyat ve öz ve aile sağlık geçmişine odaklanılmıştır. Aşağıdaki şekil, bu analiz sonucunda oluşan karar ağacı şemasını özetlemektedir. 90 Şekil 39. Mamografi yaptırmış olma için karar ağacı şeması Meme kanseri endişesi yüksek olan kadınlar mamografi yaptırma oranı olan en yüksek olan kadınlardır (meme kanser endişesi yüksek olanlarda %40,7, düşük olanlarda %30,4). Meme kanseri endişesi düşük olan kadınlar arasında daha yüksek hane geliri mamografi yaptırma oranına olumlu etki yapmaktadır (daha yüksek gelir için %38,3; daha düşük gelir için %26,8). Meme kanser endişesi düşük olan ve dindarlık seviyesi çok yüksek (10 üzerinden 9,5) olan kadınlarda mamografi yaptırma oranı (%15,7) dindarlık seviyesi çok yüksek olmayan kadınların mamografi yaptırma oranından (%29,3) daha düşüktür. Gelir seviyesi çok yüksek olmayan, çok yüksek seviyede dindar olmayan kadınlar arasında yaş mamografi yaptırma oranını etkilemektedir. Bu grupta 48,5 yaş üstünde olan kadınlar 91 arasında mamografi yaptırma oranı (35,4%), 40 ile 48,5 yaş arasındaki gruba (%21,2) göre daha yüksektir. 4.2.7 PAP Simir Aşağıdaki tabloda PAP simir yaptırma niyeti ile sosyoekonomik durum, öz/aile sağlık, manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, serviks kanseri risk algıları, PAP yaptırma engel ve yarar algıları ve PAP ile ilgili tutumlar arasındaki korelasyonlar özetlenmektedir. Korelasyon tablosunda bulunan açık sarı ile işaretlenmiş olan değişkenler, literatür özetinde de belirtildiği gibi, bu bölümde olası aracı değişkenler olarak incelenecektir. Tablo 42. Pap Simir (PAP) niyeti için korelasyonlar Gelir Gelir yeterlilik Eğitim PAP Meme Niyet Kanser Kanser Kanser Engel Risk Ciddiyet Endişe -0,009 -,061 ,105 *** ,102 *** ,062 ** ** 0,04 Meme Meme ** -0,022 0,003 -,069 -,064 ** Şimdiki sağlık -,061 Kronik hastalık 0,034 Anne sağlık -0,011 -0,027 -0,02 ** ,084 *** ,067 ** ,072 *** PAP PAP PAP Yarar Tutum -0,029 -0,009 0,003 *** -0,015 -0,004 ,121 -,073 *** -0,032 -0,008 0,033 -0,034 0,022 0,016 -0,023 0,018 ,088 * 0,013 ,078 ** -,050 ,071 ** -0,012 -0,011 0,041 ,060 0,015 0,01 -,055 -0,004 -0,015 -0,018 Eş sağlık 0,026 -0,006 ,061 ** ,071 Dindarlık 0,011 -,102 *** ,072 *** -,070 İçsel din -0,029 -,086 *** ,135 *** -0,016 0,016 Tanrı kontrol odağı -,060 *** ,162 *** -0,033 ,085 Batıl inanç ,078 *** ,107 ,084 *** ,132 *** İçsel sağlık kontrol ,078 *** 0,032 ,123 *** 0,013 Dış sağlık kontrol (şans) ,065 ** ,067 ** ,175 *** ,063 Dış sağlık kontrol (diğer) ,063 ** ,060 ** ,137 *** Serviks kanser risk ,379 *** 1,000 ,192 *** Serviks kanser ciddiyet ,070 ** ,192 *** 1,000 Serviks kanser endişe ,340 *** ,569 *** ,226 *** 1,000 PAP engel -0,036 ,106 *** ,146 *** 0,007 ,246 *** ,166 *** PAP yarar ,134 *** PAP tutum ,279 *** -,078 *** 0,036 ,145 *** *** 0,008 -0,006 Baba sağlık ** ,044 * -0,003 *** ** 0,027 *** ,073 *** * ** -0,035 * ,124 *** ,147 *** *** ,118 *** ,140 *** ,147 *** 0,008 ,060 *** ,115 *** ,202 *** ,178 *** *** ,300 *** ,041 * 0,034 ,090 *** ,149 *** ,145 *** ,080 *** ,569 *** ,106 *** 0,036 ,145 *** ,226 *** ,146 *** ,246 *** ,166 *** ,085 *** ,192 *** *** 0,007 1,000 *** ,085 *** *** -,072 ,192 *** -0,003 -,072 *** 1,000 ,300 *** *** -0,003 ,300 *** 1,000 *** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 PAP simir testi yaptırma niyeti, hane geliri (r = 0,105, p < 0,001), gelirin yeterliliği ile 92 ilgili algı (r = 0,102, p < 0,001) ve eğitim (r = 0,062, p < 0,01) ile pozitif bir korelasyona sahiptir. Şimdiki sağlık durumunun daha iyi olduğunu düşünen katılımcıların PAP testini yaptırma niyetleri daha düşüktür (r = -0,061, p < 0,01). Önceki kanser testlerinde olduğu gibi tanrı sağlık kontrol odağı PAP yaptırma niyeti ile negatif bir korelasyona sahiptir (r = -0,06, p < 0,01). Üç sağlık kontrol odağı bileşeni de PAP yaptırma niyeti ile pozitif bir korelasyona sahip gözükmektedir. Engel algılarının PAP yaptırma niyeti ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişkisi bulunmamaktadır fakat yarar algıları (r = 0,134, p < 0,001) ve PAP hakkında tutumlar (r = 0,279, p < 0,001) ile PAP yaptırma niyeti arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır. Serviks kanseri risk algısı (r = 0,379, p < 0,001), ciddiyet algısı (r = 0,070, p < 0,01) ve serviks kanseri endişesi (r = 0,340, p < 0,001) PAP yaptırma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. Risk algısı ile PAP yaptırma niyeti arasında doğrusal olmayan bir ilişki vardır. Bu ilişki doğrusal olan ile benzer bir eğilime işaret etmektedir. Şekil 40. Serviks kanser risk algısı ile PAP simir yaptırma niyeti arasındaki ilişki Yukarıdaki tabloda listelenen korelasyonlara ek olarak azınlık statüsünde olma ve aile ve yakın çevrede kanser vakası yaşamış olmanın PAP simir yaptırma ile ilişkilerine bağımsız iki grup arası farkların T-testi kullanılarak bakılmıştır. Kendini azınlık olarak tanımlayan kişilerin PAP simir yaptırma niyetleri (Ortalama = 2,72, Standart Sapma = 1,2) kendini azınlık olarak tanımlamayan kişilerinkinden (Ortalama = 2,93, Standart Sapma = 1,08) daha düşüktür (t (2134) = 3,468, p < 0,01). Ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmüş kadınların (Ortalama = 3,01, Standart Sapma = 1,09) PAP simir yaptırma niyetleri kanser vakası görmemiş kişilerinkinden (Ortalama = 2,75, Standart Sapma = 1,12) daha yüksektir (t (2168) = 5,442, p < 0,001). Ayrıca, PAP yaptırma niyeti ile ikili düzeyde ilişkileri özetlenmiş olan değişkenlerin, projenin aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında direkt ve endirekt etkileri test edilmiştir. 93 • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? Bu analiz için Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlenen PROCESS modeli (Model #4) kullanılmıştır. Modelde bağımlı değişken (PAP yaptırma niyeti) ile istatistiki olarak anlamlı ikili ilişkisi olan ve aracı değişken olarak test edilecek değişkenler şunlardır: içsel sağlık kontrol odağı, dışsal sağlık odağı (şans), dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler), serviks kanser risk algısı, serviks kanser ciddiyet algısı, serviks kanser endişesi, PAP yarar algıları ve PAP tutumları. PAP simir yaptırma niyetine direkt ve endirekt etkileri test edilecek olan bağımsız değişkenler ikili düzeyde PAP simir yaptırma niyeti ile ilişkili olan gelir, gelir yeterliliği, eğitim seviyesi, azınlık durumu, şimdiki sağlık durumu, aile veya yakınları arasında kanser vakası yaşanmadığı, tanrı kontrol odağı, batıl inançtır. Aşağıdaki tablo, bağımsız değişkenlerin olası aracı değişkenler ile ilişkilerini modelleyen (PROCESS Model #4) regresyon katsayılarını özetlemektedir. Tablo 43. PAP - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları Bağımsız Değişkenler Aracı Değişkenler İçsel Dışsal Dışsal Serviks Serviks Serviks Sağlık Sağlık Sağlık Kanser Kanser Kanser Kontrol (Şans) (Diğer) Risk Ciddiyet Endişe PAP PAP Yarar Tutum (Sabit) 3,1590*** 2,1077*** 3,0270*** 3,2506*** 3,6088*** 2,9091*** 3,8108*** 3,7949*** Gelir -,0025 -,0474* ,0158 -,0291 -,0258 ,0507 ,0092 ,0126 Gelir Yeterliliği ,0268** ,0437*** ,0013 ,0251* ,0089 ,0144 -,0099 -,0047 Eğitim -,0025 -,0481*** -,0138 -,0048 -,0108 ,0221 ,0189* ,0197 Azınlık ,0131 -,2104*** ,0094 -,0785 -,0943 -,0833 -,0058 -,0304 Şimdiki Sağlık -,0103 ,0257* ,0268** -,0436*** -,0057 -,0457* -,0007 -,0277** Aile/yakın kanser ,1037** -,1243** -,0187 -,0213 ,0163 -,0048 -,0531 Tanrı sağlık kontrol -,0185 ,2538*** ,0319 -,1489*** ,0833*** -,1128** ,0720*** ,0978*** Batıl İnanç ,1297*** ,1366*** ,0888*** ,1472*** ,0629*** ,2430*** -,0254 ,0689** ,0228*** ,1113*** ,0198*** ,0352*** ,0267*** ,0316*** ,0144** ,0306*** (Hayır = 0, Evet = 1) -,0539 (Evet = 1, Hayır = 2) R 2 *p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 94 Aşağıdaki tablo bağımsız ve aracı değişkenlerin PAP simir testi yaptırma niyeti ile direkt ilişkilerinin regresyon katsayılarını özetlemektedir. Model PAP simir yaptırma niyetindeki varyasyonun %26’sını açıklamaktadır. Tablo 44. PAP yaptırma niyeti regresyon Bağımsız Değişkenler PAP Yaptırma Niyeti (Sabit) ,2315 Gelir ,0464* Gelir Yeterliliği ,0236* Eğitim ,0193 Azınlık -,0637 (Hayır = 0, Evet = 1) Şimdiki Sağlık -,0296 Aile/yakın kanser -,2158*** (Evet = 1, Hayır = 2) Tanrı Sağlık Kontrol Odağı -,1119*** Batıl İnanç ,0362 İçsel Sağlık Kontrol ,0334 Dışsal Sağlık (Şans) ,0715* Dışsal Sağlık (Diğer) -,0148 Serviks Kanser Risk ,2968*** Serviks Kanser Ciddiyet -,1193*** Serviks Kanser Endişe ,1378*** PAP yarar ,1603*** PAP tutum ,3267*** R 2 ,2559*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıda a’dan h’ye kadar sıralanmış şekiller (Şekil 41), yukarıda sunulmuş olan iki tabloya dayalı olarak tespit edilen endirekt ilişkileri özetlemektedir. (a) Hane geliri direkt olarak PAP yaptırma niyeti ile pozitif bir ilişkiye sahiptir fakat dışsal sağlık kontrol (şans) algısını azaltarak PAP yaptırma niyetine endirekt bir negatif etkisi vardır. (b) Gelir yeterlilik algısı hem direkt olarak hem de dışsal (şans) sağlık kontrol ve serviks kanser risk algısı aracılığı ile PAP yaptırma niyeti ile pozitif olarak ilişkilidir. (c) Eğitim seviyesi bir taraftan PAP yarar algısı aracılığı ile PAP yaptırma niyeti ile 95 pozitif olarak ilişkili, diğer taraftan dışsal sağlık (şans) kontrol algısını azaltma aracılığı ile PAP yaptırma niyeti ile negatif olarak ilişkilidir. (d) Azınlık olma durumu dışsal sağlık kontrol (şans) aracılığı ile PAP yaptırma niyetine endirekt negatif bir etkiye sahiptir. (e) Kadınların şu andaki sağlık durumu ile ilgili algıları dışsal (şans) sağlık kontrol aracılığı ile PAP yaptırma niyetine pozitif bir etkiye sahiptir. Fakat aynı zamanda, kadınların şu andaki sağlık durumu hakkındaki pozitif algıları serviks kanser risk algısını, endişeyi ve PAP hakkında olumlu tutumları azaltarak PAP yaptırma niyetine negatif endirekt bir etkiye sahiptir. (f) Ailelerinde veya yakınlarında kanser vakası görmüş olmak PAP yaptırma niyetlerini hem direkt olarak hem de dışsal (şans) sağlık kontrol odağı aracılığı ile arttırmaktadır. (g) Tanrı sağlık kontrol odağı direkt olarak PAP yaptırma niyeti ile negatif olarak ilişkilidir. Ayrıca, tanrı sağlık kontrol odağı endirekt olarak, serviks kanser risk algısını ve endişesini azaltarak ve serviks kanser ciddiyet algısını arttırarak PAP yaptırma niyeti ile negatif olarak ilişkilidir. Öte yandan, tanrı sağlık kontrol odağı dışsal (şans) sağlık kontrol odağını, PAP yarar algılarını ve PAP ile ilgili olumlu tutumları arttırarak, PAP yaptırma niyeti ile pozitif olarak ilişkilidir. (h) Batıl inançların PAP yaptırma niyeti ile olan ilişkisi dışsal (şans) sağlık kontrol, serviks kanser risk algısı, serviks kanser endişesi ve PAP tutumları aracılığı ile pozitiftir. Dışsal (Şans) Sağlık Kontrol (a)$ B = -,0 4 47 B = * Gelir ,0 7 15 * PAP Yaptırma Niyeti B =,0464* Serviks Kanser Risk B =,0236* 96 51 ,0 2 = B B = ,0 7 *** Dışsal (Şans) Sağlık Kontrol 68 = 4 ,0 37 * ** 9 ,2 B Gelir Yeterliliği Algısı = * B (b)$ 15 * PAP Yaptırma Niyeti PAP Yarar ,0 1 = B B Eğitim Seviyesi = ,0 7 *** = B 03 -,0 1 48 Dışsal (Şans) Sağlık Kontrol * ** 6 ,1 89 = * B (c)$ 15 * PAP Yaptırma Niyeti B =,0193 Dışsal (Şans) Sağlık Kontrol (d)$ B = -,2 10 * 4* B * = ,0 7 15 PAP Yaptırma Niyeti Azınlık (Evet = 1, Hayır = 0) * B = -,0637 PAP Tutum 7* 27 45 7* -,0 = Dışsal (Şans) Sağlık Kontrol = B = ,29 B= 68 *** ,071 5* PAP Yaptırma Niyeti B = -,0296 Dışsal (Şans) Sağlık Kontrol (f)$ B = 24 -,1 * 3* Aile/Yakın Kanser (Evet = 1, Hayır = 2) * Şimdiki Sağlık Durumu * ** -,0 B 78 ,02 57* *** B 13 =, Serviks Kanser Risk 67 B= Serviks Kanser Endişe B B 04 =-, ** 36 32 =, * B (e)$ B = -,2158*** 97 B = ,0 7 15 * PAP Yaptırma Niyeti B = B B= B= = Serviks Kanser Endişe Serviks Kanser Ciddiyet *** Serviks Kanser Risk * 38** Dışsal (Şans) Sağlık Kontrol -,1 ,25 33 9 48 Tanrı Sağlık Kontrol Odağı ** * *** 8* * 7 * 67 3 * 3* ,32 03* =,1 19 B ,1 16 ==, B B 8 ,0 * ** B (g)$ PAP Yarar B= B= ,09 7 = -,1 ,06 8*** 12 6 5* 8* * PAP Tutum B =, 29 B= 68 *** ,071 5* PAP Yaptırma Niyeti B = -,1119** 3* ** =, 29 B= ** B 8* =, 06 89 ** 30 ** B = *** B 67 Batıl İnançlar Dışsal (Şans) Sağlık Kontrol 19 ,1 6*** Serviks Kanser Risk 37 36 = ,1 *** =- B =,1 2 47 * =,1 B = 29 B B 6 ,0 ,32 Serviks Kanser Ciddiyet ** B (h)$ B= Serviks Kanser Endişe ,2 4 PAP Tutum 68 *** ,071 5* PAP Yaptırma Niyeti B = ,0362 Şekil 41. PAP simir yaptırma niyeti için aracı değişkenler Yukarıda özetlenen aracı değişkenli modellere ek olarak, aşağıdaki araştırma soruları ile bağlantılı olarak, manevi inançların ve sağlık kontrol odağının serviks kanseri risk algısı ile PAP yaptırma niyeti arasındaki ilişkiye düzenleyici değişken olarak etkileri Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlendiği şekilde PROCESS (MODEL #3) modeli ile test edilmiştir. Testler aşağıda tekrar listelenen üç soru için PAP simir testi özelinde yapılmıştır: • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? 98 Yapılan PROCESS model testlerinde aşağıda listelenen ikili ve üçlü etkileşimler test edilmiştir. PROCESS modeli kullanılırken yukarıda direkt ve endirekt etkileri test edilmiş olan tüm diğer değişkenler de modelde kontrol değişkeni olarak tutulmuştur. Bu analiz sonucunda, sağlık kontrol odağı ve maneviyat değişkenleri ile serviks kanser risk algısı arasında istatistiki olarak anlamlı bir etkileşim gözlenmemiştir: • Kanser risk algısı*Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler) ! PAP yaptırma niyeti • Kanser risk algısı*maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç) ! PAP yaptırma niyeti • Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler)*dindarlık maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç)*kanser risk algısı ! PAP yaptırma niyeti Ayrıca, Şekil 41 (a-h)’de özetlenen aracı değişken analizleri için sağlık kontrol odağı ve maneviyatın düzenleyici değişken olarak etkilerine bakılmıştır (PROCESS Model #72) ve istatistiki olarak anlamlı bir etkileşim gözlenmemiştir. PAP simir yaptırma niyeti ile ilgili yukarıda özetlenen analizlere ek olarak, proje nezdinde daha önceden PAP yaptırmış olan kişiler ile yaptırmamış olan kişiler arasındaki farkın anlaşılması için 4.2.1. Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi bölümünde özetlenen şekilde karar ağacı algoritması kullanılarak veri madenciliği yapılmıştır. Bu analizde bağımlı değişken olarak katılımcının daha önce hiç PAP simir testi yaptırıp yaptırmadığı değişkeni kullanılmıştır. Bağımsız değişken olarak sosyoekonomik özellikler, risk algıları, kontrol algıları, maneviyat ve öz ve aile sağlık geçmişine odaklanılmıştır. Aşağıdaki şekil, bu analiz sonucunda oluşan karar ağacı şemasını özetlemektedir. Karar ağacı şemasında görülebileceği gibi, PAP yaptırmış olma konusunda ilk bölünme yaş değişkeni üzerinden olmaktadır. 26,5 yaşından daha genç olan kadınların PAP yaptırmış olma oranları katılımcılar arasında en düşüktür (%7,6). 26,5 yaşından daha yaşlı olan kadınlar arasında, kronik hastalık geçirmiş olanların (%44,3) PAP yaptırmış olma oranları kronik hastalık geçirmemiş (%30,8) olanlardan daha yüksektir. Kronik hastalık geçirmemiş kadınlar için eğitim seviyesi PAP yaptırmış olmayı etkileyen önemli bir etmendir: eğitim seviyesi daha düşük olan kadınlarda PAP yaptırmış olma oranı daha düşüktür. Düşük eğitim seviyesinde, kronik hastalık geçirmemiş ve 26,5 yaşından yaşlı olan kadınlar arasında aile ve yakınlarında kanser vakası görmüş olmak PAP yaptırmış olma oranlarını (%22,1’den %34,7’ye) arttırmaktadır. Yüksek eğitim seviyesinde olup, kronik hastalığı olmayan ve 40,5 yaşından yaşlı olan kadınlar arasında PAP yaptırmış olma oranı katılımcılar arasında en yüksektir (%47,9). 99 Şekil 42. PAP yaptırmış olma için karar ağacı şeması 4.2.8 Kolonoskopi Aşağıdaki tabloda kolonoskopi yaptırma niyeti ile sosyoekonomik durum, öz/aile sağlık durumu, manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, kolon kanseri risk algıları, kolonoskopi yaptırma engel ve yarar algıları ve kolonoskopi ile ilgili tutumlar arasındaki korelasyonlar özetlenmektedir. Korelasyon tablosunda bulunan açık sarı ile işaretlenmiş olan değişkenler, literatür özetinde de belirtildiği gibi, bu bölümde olası aracı değişkenler olarak incelenecektir. Hane geliri (r = 0,116, p < 0,001) ve gelirin yeterliliği ile ilgili algı (r = 0,136, p < 0,001) ile kolonoskopi yaptırma niyeti arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır. Benzer bir şekilde kolonoskopi yaptırma niyeti ile eğitim arasında da pozitif bir korelasyon bulunmaktadır (r = 0,092, p < 0,01). 100 Tablo 45. Kolonoskopi yaptırma niyeti için korelasyonlar KOL Kolon Niyet Kanser Kanser ,116 *** ,136 *** Eğitim ,092 ** Şimdiki sağlık ,034 Gelir Gelir yeterlilik Kolon Kolon Kanser Engel Risk Ciddiyet Endişe ,047 -,106 *** -,076 ** -,075 ** ,076 * ,072 * -,062 * -,035 KOL ,087 ** ,063 * ,074 * -,069 ,075 * * -,121 *** KOL KOL Yarar Tutum ,02 -,04 ,076 * ,018 ,062 * -,001 -,04 -,004 ,003 ,019 * ,005 ,022 ,058 ,083 *** Kronik hastalık -,012 -,026 ,058 Anne sağlık ,034 ,001 -,029 ,027 ,099 -,053 ,018 Baba sağlık ,012 ,074 ,036 ,073 ,036 ,053 ,105 Eş sağlık ,014 -,066 ,002 ,031 ,033 -,006 ,028 ,034 -,007 Dindarlık ,029 -,036 ,039 * -,032 ,070 ,157 *** -,015 ,019 ** -,028 ,079 ** * ,148 *** ,143 *** ** ,097 ** ,129 *** ,116 *** ,019 İçsel din -,007 -,070 Tanrı kontrol odağı ,009 -,045 ,094 Batıl inanç ,101 ** ,086 ** ,023 İç sağlık kontrol ,100 ** ,016 ,084 ** ,033 ,059 * ,227 Dış sağlık kontrol (şans) ,081 ** ,056 ,132 *** ,03 ,357 *** ,011 Dış sağlık kontrol (diğer) ,088 ** ,045 ,118 *** ,080 ** ,124 *** ,125 *** ,111 *** Kolon kanser risk ,393 *** 1,000 ,212 *** ,578 *** ,120 *** ,063 * ,076 * Kolon kanser ciddiyet ,036 ,215 *** ,124 *** ,267 *** ,202 *** Kolon kanser endişe ,363 ,092 ** ,157 *** Kolonoskopi engel -,023 Kolonoskopi yarar ,126 Kolonoskopi tutum ,186 *** ,090 *** *** 1,000 ,578 *** ,215 *** 1,000 ,120 ** ,124 ** ,033 *** ,063 * ,267 *** ,092 ** -,002 1,000 *** ,076 * ,202 *** ,157 *** -,005 ,318 *** ,033 1,000 ** ,128 *** ,04 ,212 *** *** ,058 -,002 -,005 *** *** ,318 *** 1,000 *** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Öz ve aile sağlık geçmişi ile ilgili değişkenler kolon kanseri yaptırma niyeti ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişkiye sahip değildir. İçsel sağlık kontrol odağı (r = 0,100, p < 0,01), dışsal (şans) sağlık kontrol odağı (r = 0,081, p < 0, 01) ve dışsal (diğer kişiler) sağlık kontrol odağı (r = 0,088, p < 0,01) ile kolon kanseri yaptırma niyeti arasındaki korelasyonlar pozitiftir. Kolon kanseri risk algısı (r = 0,393, p < 0,001) ve kolon kanser endişesi (r = 0,363, p < 0,001) kolonoskopi yaptırma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. Kolon kanseri risk algısı ile kolonoskopi yaptırma niyeti arasında doğrusal olmayan bir ilişki vardır. Risk algılarının minimum (1) ve maksimum (5) değerleri arasında, kolon kanseri risk algıları ile kolonoskopi yaptırma eğilimi arasındaki pozitif ilişki risk algıları yükseldikçe güçlenmektedir. Bu ilişki doğrusal ilişkiden önemli bir farklılık göstermemektedir. 101 Şekil 43. Kolon kanser risk algısı ile kolonoskopi yaptırma eğilimi arasındaki ilişki Engel algılarının kolonoskopi yaptırma niyeti ile bir ilişkisi bulunmamaktadır fakat yarar algıları (r = 0,126, p < 0,001) ve kolonoskopi hakkında tutumlar (r = 0,186, p < 0,001) ile kolonoskopi yaptırma niyeti arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır. Azınlık statüsünde olma ve aile ve yakın çevrede kanser vakası yaşamış olmanın kolonoskopi yaptırma ile ilişkilerine bağımsız iki grup arası farkların T-testi kullanılarak bakılmıştır. Kendini azınlık olarak tanımlayan kişilerin kolonoskopi yaptırma niyetleri (Ortalama = 2,29, Standart Sapma = 1,04) kendini azınlık olarak tanımlamayan kişilerinkinden (Ortalama = 2,69, Standart Sapma = 1,04) daha düşüktür (t (1014) = 4,664, p < 0,001). Ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmenin kolonoskopi yaptırma niyeti ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişkisi gözlemlenmemiştir (t (1024) = 1,048, p = 0,295). Kadınlar ve erkekler arasında bir fark gözlemlenmemiştir (t (1024) = ,0836, p = 0,404). Ayrıca, kolonoskopi niyeti ile ikili düzeyde ilişkileri özetlenmiş olan değişkenlerin, projenin aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında direkt ve endirekt etkileri test edilmiştir. • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? Bu analiz için Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlenen PROCESS modeli (Model #4) kullanılmıştır. Kolonoskopi yaptırma niyeti ile istatistiki olarak anlamlı ikili ilişkisi olan ve modelde aracı değişken olarak test edilecek değişkenler şunlardır: sağlık kontrol odağı bileşenleri, kolon kanser risk algısı ve endişesi, kolonoskopi yarar algıları ve kolonoskopi hakkında tutumlar. Kolonoskopi yaptırma niyetine direkt ve endirekt etkileri test edilecek olan bağımsız değişkenler ikili düzeyde kolonoskopi yaptırma niyeti ile ilişkili olan gelir, gelir yeterliliği, eğitim seviyesi, azınlık durumu ve batıl inançtır. Aşağıdaki tablolar, bu ilişkileri modelleyen (PROCESS Model #4) regresyon katsayılarını özetlemektedir. 102 Tablo 46. Kolonoskopi - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları Bağımsız Değişkenler Aracı Değişkenler İçsel Dışsal Dışsal Kolon Kolon Sağlık Sağlık Sağlık Kanser Kanser Kontrol (Şans) (Diğer) Risk Endişe Kolonoskopi Yaptırma Yarar Tutum (Sabit) 3,0421*** 3,2828*** 3,4231*** 2,2520*** 2,3361*** 3,8387*** 3,8466 Gelir ,0075 -,0459 ,0048 -,0209 ,0385 -,0036 -,0146 Gelir yeterliliği ,0163 ,0345 -,0077 ,0209 ,0058 ,0136 ,0216 Eğitim ,0190 -,0966 -,0210 ,0365 ,0219 ,0050 ,0028 Azınlık -,0384 -,0977*** -,0019 -,1442 -,2659* -,0041 -,0611 Batıl inanç ,1781*** ,1289** ,0908** ,0969* ,1514* ,0086 ,0648 ,0353*** ,0608*** ,0157* ,0158* ,0180* ,0030 ,0110 R 2 * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıdaki tablo bağımsız ve aracı değişkenlerin kolonoskopi yaptırma niyeti ile direkt ilişkilerinin regresyon katsayılarını özetlemektedir. Model kolonoskopi yaptırma niyetindeki varyasyonun %25’ini açıklamaktadır. Tablo 47. Kolonoskopi yaptırma niyeti regresyon Bağımsız Değişkenler Kolonoskopi Yaptırma Niyeti (Sabit) -,7845* Gelir ,0262 Gelir Yeterliliği ,0433** Eğitim ,0211 Azınlık(Hayır = 0, Evet = 1) -,2538** Batıl İnanç ,0583 İçsel Sağlık Kontrol ,0990* Dışsal Sağlık (Şans) ,0775 Dışsal Sağlık (Diğer) ,0297 Kolon Kanser Risk ,2970*** Kolon Kanser Endişe ,1191*** Kolonoskopi Yarar ,0577 Kolonoskopi Tutum ,1777*** R 2 ,2523*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 103 Aşağıda a’dan b’ye kadar sıralanmış şekiller (Şekil 44), yukarıda sunulmuş olan iki tabloya dayalı olarak ortaya çıkan aracı endirekt ilişkileri özetlemektedir. (a) Azınlık kategorisinde olmanın hem direkt hem de endirekt olarak kolonoskopi yaptırma niyetine olumsuz etkisi vardır. Azınlık olmanın kolonoskopi yaptırma niyetine olan endirekt etkisinde kolon kanser endişesi aracı değişkendir. Azınlık kategorisinde olan kişilerin kolon kanseri ile ilgili endişeleri azınlık olmayanlardan daha düşüktür. Daha düşük olan kolon kanser endişesi, kolonoskopi yaptırma niyetini azaltmaktadır. (b) Batıl inanç ile kolonoskopi yaptırma niyeti arasındaki ilişki kolon kanseri endişe ve içsel sağlık kontrol odağı aracılığı ile olmaktadır. Burada, beklenmeyen bir şekilde, batıl inanç içsel sağlık kontrol odağını arttırmaktadır. Ayrıca, batıl inançlar kolon kanser endişesi ile pozitif bir ilişkiye sahiptir. Hem içsel sağlık kontrol odağı hem de kolon kanser endişesi kolonoskopi yaptırma niyeti ile pozitif bir ilişkiye sahiptir. Kolon Kanser Endişe (a)$ B = -,2 65 B 9* = ,2 9 70 ** * Kolonoskopi Yaptırma Niyeti Azınlık Durumu (Hayır = 0, Evet = 1) B = -,2538** 81 ,1 7 ,2 9 B =,0583 70 * = = 90 B B 9 ,0 Batıl İnanç = B = 5 ,1 * 14 Kolon Kanser Endişe B (b)$ *** İçsel Sağlık Kontrol *** Kolonoskopi Yaptırma Niyeti Şekil 44. Kolonoskopi yaptırma niyeti için aracı değişkenler Yukarıda özetlenen aracı değişkenli modellere ek olarak, aşağıdaki araştırma soruları ile bağlantılı olarak, manevi inançların ve sağlık kontrol odağının kolon kanseri risk algısı ile kolonoskopi yaptırma niyeti arasındaki ilişkiye düzenleyici değişken olarak etkileri Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlendiği şekilde PROCESS (MODEL #3) modeli ile test edilmiştir. Testler aşağıda tekrar listelenen üç soru için kolonoskopi özelinde yapılmıştır: 104 • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? Yapılan PROCESS model testlerinde aşağıda listelenen ikili ve üçlü etkileşimler test edilmiştir. PROCESS modeli kullanılırken yukarıda direkt ve endirekt etkileri test edilmiş olan tüm diğer değişkenler de modelde kontrol değişkeni olarak tutulmuştur: • Kanser risk algısı*Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler) ! Kolonoskopi yaptırma niyeti • Kanser risk algısı*maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç) ! Kolonoskopi yaptırma niyeti • Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler)*dindarlık maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç)*kanser risk algısı ! Kolonoskopi yaptırma niyeti Aşağıdaki şekil içsel sağlık kontrol odağı, kolon kanser risk algısı ve dindarlık arasındaki üçlü etkileşimi göstermektedir. 3.5! 3.3! Düşük!Kolon!Kanser!Risk!Algısı!! Düşük!İçsel!Sağlık!Kontrol! Kolonoskopi'YapArma'NiyeD' 3.1! 2.9! Düşük!Kolon!Kanser!Risk!Algısı!! Yüksek!İçsel!Sağlık!Kontrol! 2.7! Yüksek!Kolon!Kanser!Risk!Algısı! Düşük!İçsel!Sağlık!Kontrol! 2.5! 2.3! Yüksek!Kolon!Kanser!Risk!Algısı! Yüksek!İçsel!Sağlık!Kontrol! 2.1! 1.9! 1.7! 1.5! Dindarlık!(Düşük)! Dindarlık!(Yüksek)! Şekil 45. Risk algısı, içsel sağlık kontrol, dindarlık etkileşimi – Kolonoskopi 105 Yukarıdaki şekilden de görülebileceği gibi, genel olarak kolon kanser risk algısının kolonoskopi yaptırma niyetine ana etkisi pozitiftir. Buna ek olarak, kolon kanser risk algısı yüksek olan kişiler arasında, içsel sağlık kontrol odağı ile dindarlık arasında şu şekilde bir etkileşim bulunmaktadır: yüksek içsel sağlık kontrol odağına sahip kişilerde dindarlığın kolonoskopi yaptırmaya etkisi pozitif, düşük içsel sağlık kontrol odağına sahip kişilerde ise tam tersidir. Bu etkileşim sonucunda, en yüksek kolonoskopi yaptırma niyeti hem içsel sağlık kontrol odağı hem de dindarlığı yüksek olan kişilerdir. Son olarak, kolon kanser risk algısı düşük olan kişilerde de dindarlık ile kolonoskopi yaptırma arasında pozitif bir ilişki gözlenmektedir. Aşağıdaki şekil içsel sağlık kontrol odağı, kolon kanser risk algısı ve içsel din arasındaki etkileşimi göstermektedir. Şekilde gösterildiği gibi, kolon kanseri risk algısı yüksek, içsel sağlık kontrol odağı düşük olan kişilerde içsel din kolonoskopi yaptırma eğilimini negatif olarak etkilemektedir. 3.5! 3.3! Kolonoskopi'YapArma'NiyeD' 3.1! Düşük!Kolon!Kanser!Risk!Algısı!! Düşük!İçsel!Sağlık!Kontrol! 2.9! Düşük!Kolon!Kanser!Risk!Algısı!! Yüksek!İçsel!Sağlık!Kontrol! 2.7! 2.5! Yüksek!Kolon!Kanser!Risk!Algısı! Düşük!İçsel!Sağlık!Kontrol! 2.3! Yüksek!Kolon!Kanser!Risk!Algısı! Yüksek!İçsel!Sağlık!Kontrol! 2.1! 1.9! 1.7! 1.5! İçsel!Din!(Düşük)! İçsel!Din!(Yüksek)! Şekil 46. Risk algısı, içsel sağlık kontrol, içsel din etkileşimi – Kolonoskopi Aşağıdaki şekil dış (şans) sağlık kontrol odağı, kolon kanser risk algısı ve tanrı sağlık kontrol odağı arasındaki üçlü etkileşimi göstermektedir. Buna göre, kolon kanser risk algıları yüksek olan kişiler arasında tanrı sağlık kontrol odağının kolonoskopi yaptırma niyetine etkisi şans sağlık kontrol odağı düşük olanlarda pozitif, yüksek olanlarda negatiftir. 106 3.5! 3.3! Kolonoskopi'YapArma'NiyeD' 3.1! Düşük!Kolon!Kanser!Risk!Algısı!! Düşük!Dışsal!(Şans)!Sağlık!Kontrol! 2.9! Düşük!Kolon!Kanser!Risk!Algısı!! Yüksek!Dışsal!(Şans)!Sağlık!Kontrol! 2.7! 2.5! Yüksek!Kolon!Kanser!Risk!Algısı! Düşük!Dışsal!(Şans)!Sağlık!Kontrol! 2.3! Yüksek!Kolon!Kanser!Risk!Algısı! Yüksek!Dışsal!(Şans)!Sağlık!Kontrol! 2.1! 1.9! 1.7! 1.5! Tanrı!Sağlık!Kontrol!Odağı! (Düşük)! Tanrı!Sağlık!kontrol!Odağı! (Yüksek)! Şekil 47. Risk algısı, dışsal sağlık kontrol (şans), tanrı kontrol etkileşimi – Kolonoskopi Şekil 44 (a ve b)’de özetlenen endirekt modellerde, kolon kanser risk algısı bir aracı değişken olarak çıkmadığı için kolonoskopi yaptırma niyeti için düzenleyici değişkenli endirekt model testleri (PROCESS (MODEL #72)) yapılmamıştır. Kolonoskopi yaptırma niyeti ile ilgili yukarıda özetlenen analizlere ek olarak, proje nezdinde daha önceden kolonoskopi yaptırmış olan kişiler ile yaptırmamış olan kişiler arasındaki farkın anlaşılması için 4.2.1. Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi bölümünde özetlenen şekilde karar ağacı algoritması kullanılarak veri madenciliği yapılmıştır. Bu analizde bağımlı değişken olarak katılımcının daha önce hiç kolonoskopi yaptırıp yaptırmadığı değişkeni kullanılmıştır. Bağımsız değişken olarak sosyoekonomik özellikler, risk algıları, kontrol algıları, maneviyat ve öz ve aile sağlık geçmişine odaklanılmıştır. Aşağıdaki şekil, bu analiz sonucunda oluşan karar ağacı şemasını özetlemektedir. Kolonoskopi yaptırmış olup olmamayı ayırt eden ilk önemli etmen annenin sağlık durumu olarak çıkmıştır. Annelerinin sağlığı daha kötü olan kişiler için dışsal sağlık kontrolü (diğer kişiler) önemli bir etmen olarak çıkmıştır. Yani, anneleri daha az sağlıklı olan ve yüksek dışsal sağlık kontrolü (diğer kişiler) olan kişiler arasında kolonoskopi yaptırmış olma oranı (%12,3) dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) düşük olan kişilerin kolonoskopi yaptırmış olma oranından (%1,2) daha yüksektir. Annelerinin sağlık durumu daha iyi olan kişiler arasında kolonoskopi yaptırma oranı daha yüksek gelirli olanlar arasında daha yüksektir (%14,3). 107 Şekil 48. Kolonoskopi yaptırmış olma için karar ağacı şeması 4.2.9 Genetik Test Aşağıdaki tabloda genetik test yaptırma niyeti ile sosyoekonomik durum, öz/aile sağlık durumu, manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, kanser risk algıları, genetik test yaptırma engel ve yarar algıları ve genetik test yaptırma ile ilgili tutumlar arasındaki korelasyonlar özetlenmektedir. Korelasyon tablosunda bulunan açık sarı ile işaretlenmiş olan değişkenler, literatür özetinde de belirtildiği gibi, bu bölümde olası aracı değişkenler olarak incelenecektir. Şimdiki sağlık durumunun iyi olduğunu düşünme ile genetik test yaptırma niyeti arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır (r = -0,081, p < 0,01). Benzer bir şekilde, geçmişte daha fazla kronik hastalık geçirmiş olmak ile genetik testi yaptırma niyeti arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır (r = 0,076, p < 0,05). Tanrı sağlık kontrol odağı ile genetik test yaptırma arasındaki ilişki negatif (r = -0,071, p < 0,01), batıl inanç ile genetik test yaptırma arasındaki ilişki pozitiftir (r = 0,085, p < 0,01). İçsel sağlık kontrol odağı (r = 0,110, p < 0,01) ve dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) (r = 0,065, p < 0,05) ile genetik test yaptırma eğilimi arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır. Diğer testler için olduğu gibi kanser risk algısı (r = 0,208, p < 0,001) ve kanser endişesi (r = 0,194, p < 0,001) genetik test yaptırma niyetini arttırmaktadır. 108 Tablo 48. Genetik test yaptırma niyeti için korelasyonlar Genetik Kanser Kanser Test Risk Kanser Genetik Genetik Genetik Ciddiyet Endişe Test Niyet Gelir -,039 Gelir yeterlilik ,009 Eğitim -,021 Şimdiki sağlık -,081 ** * -,055 -,015 ,016 ,056 -,003 ,032 -,044 -,02 -,02 -,032 ,046 ,003 -,047 ,007 ,032 ,017 -,031 ,028 ,03 -,002 ,049 -,025 -,002 ,018 -,039 -,038 ,022 ,051 -,001 -,105 *** ,076 Anne sağlık -,024 -,033 -,067 Baba sağlık -,057 ,01 -,035 ,039 Eş sağlık -,061 -,036 ,024 ,052 ,000 -,04 * Kronik hastalık Dindarlık Tutum ,040 ,019 -,041 Yarar * ,049 * Engel ,059 ** -,048 Test ** ,012 * Test -,084 *** -,086 *** -,051 ** ,091 ** -,106 ** * *** -,067 *** ,072 *** -,036 * ,004 ** ,087 *** -,052 ** ,058 * ,136 *** ,083 ** *** ,045 * ,084 ,204 *** ,103 *** ,092 ** ,058 ** ,01 ,204 *** ,170 *** ,224 *** ,026 -,005 ,068 * ,009 ,162 *** ,067 * İçsel din -,032 Tanrı kontrol odağı -,071 Batıl inanç ,085 ** ,113 İç sağlık kontrol ,110 ** ,028 Dış sağlık kontrol (şans) -,033 ,122 *** ,156 *** ,046 * ,321 *** ,178 *** ,086 ** Dış sağlık kontrol (diğer) ,065 * ,092 *** ,149 *** ,075 *** ,181 *** ,165 *** ,128 *** Kanser risk ,208 *** 1,000 ,184 *** ,480 *** ,199 *** ,071 * ,077 *** Kanser ciddiyet -,028 ,287 *** ,109 *** ,084 *** ,098 *** Kanser endişe ,194 ,075 * ,069 * ,153 *** Genetik test engel ,008 ,113 *** ,108 *** Genetik test yarar ,253 *** ,418 *** Genetik test tutum ,346 ** 1,000 * *** ,184 *** 1,000 ,480 *** ,287 *** 1,000 ,199 *** ,109 *** ,075 * 1,000 *** ,071 * ,084 ** ,069 * ,113 *** 1,000 *** ,077 ** ,098 ** ,153 *** ,108 *** ,418* *** *** ** *** *** *** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıdaki şekilden görüleceği gibi risk algısı ile genetik test yaptırma arasında kanser tarama testlerinde görülene benzer bir doğrusal olmayan ilişki bulunmaktadır. Özellikle risk algıları ortalama değerin üstünde olduğunda, risk algılarının genetik test yaptırma niyeti ile olan pozitif ilişkisi risk algısı arttıkça güçlenmektedir. Engel algılarının genetik test yaptırma niyeti ile istatistiki olarak anlamla bir ilişkisi bulunmamaktadır; fakat yarar algıları (r = 0,253, p < 0,001) ve genetik test hakkında olumlu tutumlar (r = 0,346, p < 0,001) ile genetik test yaptırma niyeti arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır. 109 Şekil 49. Kanser risk algıları ile genetik test yaptırma niyeti arasındaki ilişki Yukarıdaki tabloda listelenen korelasyonlara ek olarak azınlık statüsünde olma ve aile ve yakın çevrede kanser vakası yaşamış olmanın genetik test yaptırma ile ilişkilerine bağımsız iki grup arası farkların T-testi kullanılarak bakılmıştır. Azınlık statüsü ile genetik test yaptırma niyeti arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki yoktur (t (1109) = 1,249, p = 0,212). Ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmenin genetik test yaptırma niyeti ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişkisi gözlemlenmemiştir (t (1125) = 0,937, p = 0,349). Ayrıca, genetik test yaptırma niyeti ile ikili düzeyde ilişkileri özetlenmiş olan değişkenlerin, projenin aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında direkt ve endirekt etkileri test edilmiştir. • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? Bu analiz için Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlenen PROCESS modeli (Model #4) kullanılmıştır. Modelde bağımlı değişken (genetik test yaptırma niyeti) ile istatistiki olarak anlamlı ikili ilişkisi olan ve aracı değişken olarak test edilecek değişkenler şunlardır: içsel sağlık kontrol odağı, dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler), kanser risk algısı, kanser endişesi, genetik test yarar algıları ve genetik test hakkında tutumlar. Genetik test yaptırma niyetine direkt ve endirekt etkileri test edilecek olan bağımsız değişkenler ikili düzeyde genetik test yaptırma niyeti ile ilişkili olan şimdiki sağlık durumu, kronik hastalık geçmişi, tanrı sağlık kontrol odağı ve batıl inançtır. 110 Aşağıdaki tablo, bağımsız değişkenlerin olası aracı değişkenler ile ilişkilerini modelleyen (PROCESS Model #4) regresyon katsayılarını özetlemektedir. Tablo 49. Genetik test - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları Bağımsız Değişkenler Aracı Değişkenler İçsel Dışsal Kanser Sağlık Sağlık Risk Kontrol (Diğer) Algısı (Sabit) 3,3534*** 3,0678*** 3,1268*** 3,7917*** 3,1692*** 3,6558*** Sağlık durumu -,0129 ,0280* -,0542** -,0428 -,0117 -,0056 Kronik hastalık ,0019 ,0197 -,0487 ,0990 ,0405 ,0860 Tanrı sağlık kontrol -,0087 ,0307 -,1073** -,1177* ,1135*** ,0570 Batıl inanç ,1593*** ,0774* ,1629*** ,1123 ,0915* ,0787 ,0182** ,0150** ,0317*** ,0157** ,0276*** ,0133* R 2 Kanser Endişesi Genetik Test Yarar Genetik Test Tutum * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıdaki tablo bağımsız ve aracı değişkenlerin genetik test yaptırma niyeti ile direkt ilişkilerinin regresyon katsayılarını özetlemektedir. Model genetik test yaptırma niyetindeki varyasyonun %18,6’sını açıklamaktadır. Tablo 50. Genetik test yaptırma niyeti regresyon Bağımsız Değişkenler Genetik Test Yaptırma Niyeti (Sabit) ,9504* Sağlık durumu -,0515* Kronik hastalık ,1329* Tanrı sağlık kontrol -,1590*** Batıl inanç ,0679 İçsel Sağlık Kontrol ,0317 Dışsal Sağlık (Diğer) ,0130 Kanser risk algısı ,0727 Kanser endişe ,1074*** Genetik test yarar ,1767*** Genetik test tutum ,3919*** R 2 ,1861*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 111 Aşağıda a’dan b’ye kadar sıralanmış şekiller (Şekil 50), yukarıda sunulmuş olan iki tabloya dayalı olarak ortaya çıkan endirekt ilişkileri özetlemektedir. (a) Tanrı sağlık kontrol odağı hem direkt hem de endirekt olarak genetik test yaptırma niyetini etkilemektedir. Direkt olarak, tanrı sağlık kontrol odağı yükseldikçe genetik test yaptırma niyeti düşmektedir. Benzer bir şekilde, tanrı sağlık kontrol odağı, kanser endişesini azaltarak genetik test yaptırma niyetini dolaylı olarak azaltmaktadır. Öte yandan, tanrı sağlık kontrol odağı, genetik test yarar algılarını arttırarak genetik test yaptırma niyetini arttırmaktadır. (b) Genetik test yarar algısı, batıl inanç ile genetik test yaptırma arasındaki ilişki arasında tam aracı değişken olarak ortaya çıkmaktadır: Batıl inanç dolaylı olarak, genetik test yarar algılarını arttırarak genetik test yaptırma niyetine olumlu bir etkide bulunmaktadır. Kanser Endişesi = B B = ,1 7 *** Tanrı Sağlık Kontrol Odağı Genetik Test Yarar 74 B = ,11 * 35 ** 0 ,1 -,1 17 = 7* B (a)$ 67 *** Genetik Test Yaptırma Niyeti B =-,1590* Genetik Test Yarar (b)$ B = 9 ,0 B * 15 Batıl İnanç B = ,0679 = ,1 7 67 ** * Genetik Test Yaptırma Niyeti Şekil 50. Genetik test yaptırma niyeti için aracı değişkenler Yukarıda özetlenen aracı değişkenli modellere ek olarak, aşağıdaki araştırma soruları ile bağlantılı olarak, manevi inançların ve sağlık kontrol odağının, kanser risk algısı ile genetik test yaptırma niyeti arasındaki ilişkiye düzenleyici değişken olarak etkileri Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlendiği şekilde PROCESS (MODEL #3) modeli ile test edilmiştir. Testler aşağıda tekrar listelenen üç soru için genetik test yaptırma özelinde yapılmıştır: • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser 112 tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? Yapılan PROCESS model testlerinde aşağıda listelenen ikili ve üçlü etkileşimler test edilmiştir. PROCESS modeli kullanılırken yukarıda direkt ve endirekt etkileri test edilmiş olan tüm diğer değişkenler de modelde kontrol değişkeni olarak tutulmuştur: • Kanser risk algısı*Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler) ! Genetik test yaptırma niyeti • Kanser risk algısı*maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç) ! Genetik test yaptırma niyeti • Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler)*dindarlık maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç)*kanser risk algısı ! Genetik test yaptırma niyeti Aşağıdaki şekil içsel sağlık kontrol odağı ile kanser risk algısı arasındaki etkileşimi göstermektedir. Buna göre, içsel sağlık kontrol odağı daha yüksek olan kişilerde kanser risk algısının genetik test yaptırma niyetine etkisi pozitiftir. Fakat, içsel sağlık kontrol odağı düşük olan kişilerde kanser risk algısı ile genetik test yaptırma niyeti arasında pozitif bir ilişki bulunmamaktadır. GeneDk'Test'YapArma'NiyeD' 4! 3.5! İçsel!Sağlık! Kontrol!(Düşük)! 3! İçsel!Sağlık! Kontrol!(Yüksek)! 2.5! 2! Kanser!Risk!Algısı!(Düşük)! Kanser!Risk!Algısı!(Yüksek)! Şekil 51. İçsel sağlık kontrol ile risk algısı etkileşimi – Genetik test 113 Aşağıdaki şekilde dışsal (diğer kişiler) sağlık kontrol odağı, dindarlık ve kanser risk algısı arasındaki üçlü etkileşimin genetik test yaptırma niyetine olan etkisi özetlenmektedir. Buna göre, kanser risk algısı ve dışsal (diğer kişiler) sağlık kontrol odağı düşük olan kişilerde dindarlık genetik test niyetini arttırmaktadır. Benzer ama daha güçsüz bir şekilde, yüksek kanser risk algısına ve yüksek dışsal (diğer kişiler) sağlık kontrol odağına sahip olan kişiler arasında da dindarlığın genetik test yaptırma niyetine olan etkisi pozitiftir. Diğer iki grupta dindarlığın genetik test yaptırma niyetine olumlu ya da olumsuz bir etkisi gözükmemektedir. GeneDk'Test'YapArma'NiyeD' 4! Düşük!!Kanser!Risk!Algısı!! Düşük!Dışsal!(Diğer!Kişiler)! Sağlık!Kontrol! 3.5! Düşük!!Kanser!Risk!Algısı!! Yüksek!Dışsal!(Diğer!Kişiler)! Sağlık!Kontrol! 3! Yüksek!Kanser!Risk!Algısı! Düşük!Dışsal!(Diğer!Kişiler)! Sağlık!Kontrol! 2.5! Yüksek!Kanser!Risk!Algısı! Yüksek!Dışsal!(Diğer!Kişiler)! Sağlık!Kontrol! 2! Dindarlık!(Düşük)! Dindarlık!(Yüksek)! Şekil 52. Dışsal sağlık kontrol (diğer kişiler), dindarlık, risk algısı etkileşimi – Genetik test Şekil 50 (a ve b)’de özetlenen endirekt modellerde, kanser risk algısı bir aracı değişken olarak çıkmadığı için genetik test yaptırma niyeti için düzenleyici değişkenli endirekt model testleri (PROCESS (MODEL #72)) yapılmamıştır. 4.2.10 Sigara Kullanımı ve Sigarayı Bırakmak Aşağıdaki tabloda sigarayı bırakma niyeti ile sosyoekonomik durum, öz/aile sağlık geçmişi, manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, akciğer kanser risk algıları, sigarayı bırakma engel ve yarar algıları ve sigarayı bırakma ile ilgili tutumlar arasındaki korelasyonlar özetlenmektedir. Korelasyon tablosunda bulunan açık sarı ile işaretlenmiş olan değişkenler, literatür özetinde de belirtildiği gibi, bu bölümde olası aracı değişkenler olarak incelenecektir. Halen sigara kullanan katılımcılar arasında, hane geliri (r = 0,083, p < 0,05) ve gelirin yeterliliği konusundaki algılar (r = 0,178, p < 0,001) sigarayı bırakma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. Hem içsel sağlık kontrol odağı (r = 0,156, p < 0,001) hem de dışsal 114 sağlık kontrol (diğer kişiler) odağı (r = 0,1, p < 0,01) sigarayı bırakma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. Akciğer kanseri risk ve ciddiyet algıları sigarayı bırakma niyeti ile istatistiki olarak anlamlı bir korelasyona sahip değildir fakat akciğer kanser endişesi (r = 0,188, p < 0,001) ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif bir korelasyon bulunmaktadır. Engel algıları sigarayı bırakma niyetini azaltmaktadır (r = -0,148, p < 0,001); yarar algıları (r = 0,371, p < 0,001) ve sigarayı bırakma hakkındaki olumlu tutumlar (r = 0,187, p < 0,001) ise sigarayı bırakma niyetini arttırmaktadır. Tablo 51. Sigarayı bırakma niyeti için korelasyonlar Sigara Akciğer Akciğer Bırakma Kanser Kanser Niyet Akciğer Sigara Sigara Sigara Kanser Bırakma Bırakma Bırakma Risk Ciddiyet Endişe Engel Yarar Tutum ,102 ** -,066 ,242 *** -,005 Gelir ,083 * ,013 -,043 * ,094 *** -,05 Gelir yeterlilik ,178 *** ,027 -,042 * ,064 *** -,134 Eğitim -,009 ,01 -,029 ,062 ** -,029 -,051 -,104 ** Şimdiki sağlık -,067 -,101 ,026 -,028 ,021 -,026 -,126 ** Kronik hastalık ,059 ,01 ,048 ** ,027 -,023 ,122 Anne sağlık ,119 -,018 -,019 ,025 -,052 ,035 -,06 Baba sağlık ,065 ,02 -,013 ,045 -,028 ,006 -,076 Eş sağlık ,067 -,019 ,061 ** ,060 -,055 ,008 -,014 Dindarlık ,008 -,045 * ,03 ,037 ,139 *** ,037 İçsel din -,01 -,052 ** ,099 *** -,013 ,04 ,140 *** ,152 *** Tanrı kontrol odağı -,008 -,01 ,113 *** -,026 ,004 ,196 *** ,138 *** Batıl inanç ,191 *** ,042 * ,119 *** ,264 *** ,031 İç sağlık kontrol ,156 *** ,046 * -,02 ,287 *** ,114 Dış sağlık kontrol (şans) ,064 Dış sağlık kontrol (diğer) ,100 Akciğer kanser risk ,036 1,000 Akciğer kanser ciddiyet -,063 ,178 *** ,531 *** ,174 *** ,089 * ,024 ** ** *** Akciğer kanser endişe ,188 Sigara bırakma engel -,148 *** Sigara bırakma yarar ,371 *** Sigara bırakma tutum ,187 *** *** ** -,038 * *** ,110 ** ,101 *** ,054 ** ,126 *** ,124 *** ,142 *** ,093 *** ,097 ** ,067 -,012 ,090 ***1.ş ,153 *** ,134 *** -,001 ,056 ,033 ** ,531 *** ,174 *** ,089 * ,024 *** ,246 *** ,122 *** ,079 * ,011 ,143 *** ,085 * ,021 *** ,178* 1,000 ,246 *** 1,000 ,122 *** ,031 ,079 * ,011 * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 115 ** -,155 *** ** ,031 1,000 ,143 *** -,079 ,085 ** ,021 *** * -,079 1,000 ,286 *** *** ,286 * *** ** *** 1,000 ** Yukarıdaki tabloda listelenen korelasyonlara ek olarak, azınlık statüsünde olma ve aile veya yakın çevrede kanser vakası görmüş olmanın sigarayı bırakma niyeti ile ilişkilerine bağımsız iki grup arası farkların T-testi kullanılarak bakılmıştır. Azınlık statüsü ile sigarayı bırakma niyeti arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki yoktur (t (779) = 0,083, p = 0,934). Ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmek ile sigarayı bırakma niyeti arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki gözlemlenmemiştir (t (796) = 1,643, p = 0,101). Ayrıca, sigarayı bırakma niyeti ile ikili düzeyde ilişkileri özetlenmiş olan değişkenlerin, projenin aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında direkt ve endirekt etkileri test edilmiştir. • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? Bu analiz için Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlenen PROCESS modeli (Model #4) kullanılmıştır. Modelde bağımlı değişken (sigarayı bırakma niyeti) ile istatistiki olarak anlamlı ikili ilişkisi olan ve aracı değişken olarak test edilecek değişkenler şunlardır: içsel sağlık kontrol odağı, dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler), akciğer kanser endişesi, sigarayı bırakma engel algıları, sigarayı bırakma yarar algıları ve sigarayı bırakma hakkında tutumlar. Sigarayı bırakma niyetine direkt ve endirekt etkileri test edilecek olan bağımsız değişkenler ikili düzeyde sigarayı bırakma niyeti ile ilişkili olan hane geliri, gelir yeterlilik algısı, annenin sağlık durumu, batıl inançtır. Aşağıdaki tablo, bağımsız değişkenlerin olası aracı değişkenler ile ilişkilerini modelleyen (PROCESS Model #4) regresyon katsayılarını özetlemektedir. Tablo 52. Sigara bırakma - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları Bağımsız Değişkenler Aracı Değişkenler İçsel Sağlık Kontrol Dışsal Akciğer Sigarayı Sigarayı Sigarayı Sağlık Kanser Bırakma Bırakma Bırakma (Diğer) Endişesi Engel Yarar Tutum (Sabit) 2,8403*** 3,1036*** 2,5290*** 4,4867*** 2,2150*** 4,1017*** Gelir -,0018 ,0042 ,1047* ,0050 -,0457 -,0655 Gelir yeterlilik ,0632*** ,0244 ,0111 -,0447* ,1269*** ,0292 Anne sağlık -,0381* ,0038 -,0097 -,0116 -,0361 -,0397* Batıl inanç ,2509*** ,0980* ,1644* -,1606* ,3564*** ,1280* ,0756*** ,0214* ,0233* ,0294** ,1440*** ,0256* R 2 * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 116 Aşağıdaki tablo bağımsız ve aracı değişkenlerin sigarayı bırakma niyeti ile direkt ilişkilerinin regresyon katsayılarını özetlemektedir. Model sigarayı bırakma niyetindeki varyasyonun %22,7’sini açıklamaktadır. Tablo 53. Sigarayı bırakma niyeti regresyon Bağımsız Değişkenler Sigarayı Bırakma Niyeti (Sabit) -1,0403 Gelir ,0437 Gelir yeterlilik -,0044 Anne sağlık ,0493* Batıl inanç ,1205 İçsel Sağlık Kontrol ,0893 Dışsal Sağlık (Diğer) ,1045 Akciğer kanser endişe ,1113** Sigarayı bırakma engel -,0571 Sigarayı bırakma yarar ,4044*** Sigarayı bırakma tutum ,0954 R 2 ,2268*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıda a’dan c’ye kadar sıralanmış şekiller (Şekil 53), yukarıda sunulmuş olan iki tabloya dayalı olarak ortaya çıkan aracı endirekt ilişkileri özetlemektedir. (a) Batıl inanç ile sigarayı bırakma arasındaki ilişkide akciğer kanser endişesi ve sigarayı bırakma yarar algısı aracı değişkendir. Batıl inancı daha yüksek olan kişilerin akciğer kanser endişesi ve sigarayı bırakma yarar algıları daha yüksektir ve bu iki aracı değişken sigarayı bırakma niyeti ile pozitif bir ilişkiye sahiptir. Batıl inancın akciğer kanser endişesi ve sigarayı bırakma yarar algısı yoluyla sigarayı bırakma niyetine olan dolaylı etkisine ek olarak sigarayı bırakma niyetine direkt bir etkisi yoktur. (b) Gelir seviyesinin sigarayı bırakma niyetine olan katkısında akciğer kanser endişesi tam aracı değişken olarak bir rol oynamaktadır. Gelir seviyesi daha yüksek olan kişilerin akciğer kanser endişeleri daha yüksektir ve daha yüksek endişe sigarayı bırakma niyetini arttırmaktadır. (c) Gelir yeterliliği ile sigarayı bırakma arasındaki ilişki de sigarayı bırakma yarar algıları değişkeni aracılığı ile olan dolaylı bir ilişkidir. Gelir seviyesini daha yeterli gören kişilerin sigarayı bırakma yarar algıları daha yüksektir ve bu da dolaylı olarak sigarayı 117 bırakma niyetini arttırmaktadır. Sigarayı bırakma yarar algısının etkisi kontrol edildikten sonra gelir yeterliliğinin sigarayı bırakma niyetine direkt bir etkisi bulunmamaktadır. Akciğer Kanser Endişesi 44 ,1 6 = B Batıl İnanç Sigarayı Bırama Yarar B = ,4 0 * = 5 ,3 * 64 ** 13 ,11 B 44 *** Sigarayı Bırakma Niyeti B =,1205 Akciğer Kanser Endişesi (b)$ B = ,1 7 04 B * Gelir = ,1 11 3 * Sigarayı Bırakma Niyeti B = ,0437 Sigarayı Bırakma Yarar (c)$ B Gelir Yeterlilik = * B (a)$ = ,1 9 26 * ** B = -,0044 B = ,4 0 44 ** * Sigarayı Bırakma Niyeti Şekil 53. Sigarayı bırakma niyeti için aracı değişkenler Yukarıda özetlenen aracı değişkenli modellere ek olarak, aşağıdaki araştırma soruları ile bağlantılı olarak, manevi inançların ve sağlık kontrol odağının, akciğer kanseri risk algısı ile sigarayı bırakma niyeti arasındaki ilişkiye düzenleyici değişken olarak etkileri Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlendiği şekilde PROCESS (MODEL #3) modeli ile test edilmiştir. Testler aşağıda tekrar listelenen üç soru için sigarayı bırakma niyeti özelinde yapılmıştır: • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser 118 tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? Yapılan PROCESS model testlerinde aşağıda listelenen ikili ve üçlü etkileşimler test edilmiştir. PROCESS modeli kullanılırken yukarıda direkt ve endirekt etkileri test edilmiş olan tüm diğer değişkenler de modelde kontrol değişkeni olarak tutulmuştur. Bu analiz sonucunda, sağlık kontrol odağı ile maneviyat değişkenleri arasında istatistiki olarak anlamlı bir etkileşim gözlenmemiştir: • Kanser risk algısı*Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler) ! Sigarayı bırakma niyeti • Kanser risk algısı*maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç) ! Sigarayı bırakma niyeti • Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler)*dindarlık maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç)*kanser risk algısı ! Sigarayı bırakma niyeti Şekil 53 (a, b ve c)’de özetlenen endirekt modellerde, akciğer kanser risk algısı bir aracı değişken olarak rol oynamadığı için sigarayı bırakma niyeti için düzenleyici değişkenli endirekt model testleri (PROCESS (MODEL #72)) yapılmamıştır. Sigarayı bırakma niyeti ile ilgili yukarıda özetlenen analizlere ek olarak, proje nezdinde sigara içmeye devam eden ve içmeyen (bırakan ya da hiç içmemiş) kişiler arasındaki farkın anlaşılması için 4.2.1. Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi bölümünde özetlenen şekilde karar ağacı algoritması kullanılarak veri madenciliği yapılmıştır. Bu analizde bağımlı değişken olarak katılımcının halen sigara içip içmediği ile ilgili değişken kullanılmıştır. Bağımsız değişken olarak sosyoekonomik özellikler, risk algıları, kontrol algıları, maneviyat ve öz ve aile sağlık geçmişine odaklanılmıştır. Aşağıdaki şekil, bu analiz sonucunda oluşan karar ağacı şemasını özetlemektedir. Tahmin edilebileceği gibi, sigara içmekte olan kişilerin kanser risk algıları içmeyen kişilerinkinden daha yukarıdadır. Risk algıları daha yüksek olan kişiler arasında lise eğitimi görmüş ya da lise mezunu olmuş kişilerde (%40,8) sigara içme oranı daha az eğitim görmüşlerinkinden (%28,6) daha yüksektir. Yüksek risk algısı olan kişiler arasında, 53,5 yaşında ya da daha yaşlı olan kişilerin sigara içme oranı (%20,5), daha genç olan kişilerinkinden (%32,8) daha düşüktür. Daha genç olan bu grupta, dışsal sağlık kontrol odağı 119 (diğer kişiler) daha yüksek olan kişiler arasında sigara içme oranı (%27,5), dışsal sağlık kontrol odağı daha düşük olan kişilerinkinden (%39,7) daha azdır. Şekil 54. Sigara tüketimi için karar ağacı şeması 120 4.2.11 Alkollü İçecek Kullanımı ve Alkollü İçecek Kullanmayı Bırakmak Aşağıdaki tabloda alkol kullanmayı bırakma niyeti ile sosyoekonomik durum, öz/aile sağlık geçmişi, manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, kanser risk algıları, alkol kullanmayı bırakma engel ve yarar algıları ve alkol kullanmayı bırakma ile ilgili tutumlar arasındaki korelasyonlar özetlenmektedir. Korelasyon tablosunda bulunan açık sarı ile işaretlenmiş olan değişkenler, literatür özetinde de belirtildiği gibi, bu bölümde olası aracı değişkenler olarak incelenecektir. Tablo 54. Alkol kullanmayı bırakma niyeti için korelasyonlar Alkol Kanser Kanser Bırakma Risk Kanser Alkol Ciddiyet Endişe Niyet Alkol Bırakma Bırakma Bırakma Engel Gelir -,188 * ,012 Gelir yeterlilik -,150 * ,049 Eğitim -,206 ** ,019 Şimdiki sağlık -,123 Kronik hastalık ,148 Anne sağlık Alkol Yarar Tutum -,048 * ,059 ** -,159 * -,077 -,221 -,041 * ,040 * -,210 ** ,092 -,059 -,032 ,046 * ,063 -,091 -,227 ,003 -,047 -,019 -,159 ,007 ,032 ,017 -,014 ,142 -,155 -,033 -,067 -,002 ,075 -,053 -,162 Baba sağlık -,092 ,01 -,035 ,039 ,082 -,058 -,053 Eş sağlık -,044 -,036 ,024 ,052 ,041 -,068 -,185 Dindarlık ,192 * -,084 *** ,026 -,067 *** -,052 ,141 ,115 İçsel din ,184 * -,086 *** ,072 *** -,036 * -,005 ,133 ,214 *** Tanrı kontrol odağı ,171 * -,051 ** ,087 *** -,052 ** ,081 ,229 ** ,208 ** Batıl inanç ,209 ** ,113 *** ,045 * ,084 -,089 ,178 * ,043 İç sağlık kontrol ,095 ,028 ,058 ** ,01 ,235 ** ,147 Dış sağlık kontrol (şans) -,075 ,122 *** ,156 *** ,046 * ,106 ,078 -,063 Dış sağlık kontrol (diğer) ,06 ,092 *** ,149 *** ,075 *** ,114 -,05 -,075 Kanser risk ,152 ,184 *** ,480 *** ,002 ,237 Kanser ciddiyet ,063 ,287 *** -,206 Kanser endişe Alkol bırakma engel ,149 * * * -,1 ** -,105 *** 1,000 ,184 *** ,480 *** ,002 Alkol bırakma yarar ,327 *** Alkol bırakma tutum ,333 *** *** 1,000 ,287 ,237 -,064 *** *** -,206 ** ** ** * *** -,161 1,000 -,034 * ,118 ,153 ,02 -,011 * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 121 ** *** * ** -,034 1,000 * ** -,076 ,073 ** * * * -,064 ,118 ,153 *** * ** ,02 * -,011 -,035 -,035 1,000 ,06 ,458 ,06 *** *** ,458 *** 1,000 ** Halen alkol kullanan katılımcılar arasında, hane geliri (r = -0,188, p < 0,05), gelir yeterliliği (r = -0,150, p < 0,05) ve eğitim seviyesi (r = -0,206, p < 0,01) ile alkol kullanmayı bırakma niyetleri arasında negatif korelasyon bulunmaktadır. Daha fazla kronik hastalık sorunu yaşamış olmak ile alkol kullanmayı bırakmak arasında pozitif bir korelasyon vardır (r = 0,148, p < 0,05). Manevi inançlar ile ilgili tüm değişkenler (dindarlık, içsel din, tanrı sağlık kontrol odağı, batıl inanç) alkol kullanmayı bırakma niyeti ile pozitif olarak ilişkilidir. Kanser risk algısı (r = 0,152, p < 0,05) ve kanser endişesi (r = 0,149, p < 0,05) alkol kullanmayı bırakma niyetini arttırmaktadır. Son olarak, alkol kullanmayı bırakma ile ilgili yarar algıları (r = 0,327, p < 0,001) ve olumlu tutumlar (r = 0,333, p < 0,001) alkol kullanmayı bırakma niyeti ile pozitif ilişkiye sahiptir. Yukarıdaki tabloda listelenen korelasyonlara ek olarak azınlık statüsünde olma ve aile veya yakın çevrede kanser vakası yaşamış olmanın alkol kullanmayı bırakma niyeti ile ilişkilerine bağımsız iki grup arası farkların T-testi kullanılarak bakılmıştır. Azınlık klasifikasyonu ile alkol kullanmayı bırakma niyeti arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki yoktur (t (183) = 0,351, p = 0,726). Ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmenin alkol kullanmayı bırakma niyeti ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişki yoktur (t (183) = 0,817, p = 0,415). Ayrıca, alkolü bırakma niyeti ile ikili düzeyde ilişkileri özetlenmiş olan değişkenlerin, projenin aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında direkt ve endirekt etkileri test edilmiştir. • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? Bu analiz için Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlenen PROCESS modeli (Model #4) kullanılmıştır. Modelde bağımlı değişken (alkol kullanmayı bırakma niyeti) ile istatistiki olarak anlamlı ikili ilişkisi olan ve aracı değişken olarak test edilecek değişkenler şunlardır: kanser risk algısı, kanser endişesi, alkol kullanmayı bırakma yarar algısı, alkol kullanmayı bırakma hakkında tutumlar. Alkol kullanmayı bırakma niyetine direkt ve endirekt etkileri test edilecek olan bağımsız değişkenler ikili düzeyde alkol kullanmayı bırakma niyeti ile ilişkili olan hane geliri, gelir yeterlilik algısı, eğitim seviyesi, kronik hastalık geçmişi, dindarlık, içsel din algısı, tanrı kontrol odağı ve batıl inançlardır. Aşağıdaki tablo, bağımsız değişkenlerin olası aracı değişkenler ile ilişkilerini modelleyen (PROCESS Model #4) regresyon katsayılarını özetlemektedir. 122 Tablo 55. Alkol bırakma - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları Bağımsız Değişkenler Aracı Değişkenler Kanser Risk Kanser Alkol Bırakma Alkol Bırakma Algısı Endişesi Yarar Tutum (Sabit) 1,0255 ,7327 2,2131 3,5333 Gelir ,0912 ,0664 -,2495** -,0984 Gelir yeterlilik ,0042 -,0050 ,1454** ,0326 Eğitim ,0730 ,1486* -,0782 -,1363** Kronik hastalık ,2560 ,2318 ,2204 ,1665 Dindarlık -,0375 -,0434 ,0032 -,0591 İçsel din -,0887 ,1914 ,1257 ,0865 Tanrı sağlık kontrol odağı ,1801 -,0286 ,1938 ,1986 Batıl inanç ,2587* ,2905 ,1393 ,1065 ,1123* ,0766 ,1900** ,1551** R 2 * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıdaki tablo bağımsız ve aracı değişkenlerin alkol kullanmayı bırakma niyeti ile direkt ilişkilerinin regresyon katsayılarını özetlemektedir. Model alkol kullanmayı bırakma niyetindeki varyasyonun %22,1’ini açıklamaktadır. Tablo 56. Alkol kullanmayı bırakma niyeti regresyon Bağımsız Değişkenler Alkol Bırakma Niyeti (Sabit) ,3835 Gelir -,0209 Gelir yeterlilik -,0326 Eğitim -,0860 Kronik hastalık ,1711 Dindarlık ,0457 İçsel din ,1091 Tanrı sağlık kontrol odağı -,0083 Batıl inanç ,1123 Kanser risk algısı ,0440 Kanser endişesi ,0912 Alkol bırakma yarar ,1820 Alkol bırakma tutum ,1350 R 2 ,2211*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 123 Yukarıdaki tablodan da gözlenebileceği gibi, direkt veya dolaylı etkileri test edilmiş değişkenlerden hiçbiri çok değişkenli bir çözümlemede alkol kullanmayı bırakma niyeti ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişkiye sahip değildir. Bunun olası bir nedeni, araştırmanın odaklandığı sorular dolayısıyla örneklemin büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu çalışmada, 3021 katılımcının 199’unun halen alkol kullanmakta olduğudur. Alkol kullanmayı bırakma ile ilgili sorular yalnızca bu katılımcılara sorulduğu için ikili çözümlemede orta seviyede güçlü olarak gözüken ilişkilerin (tutum-alkol kullanmayı bırakma niyeti, yarar algısıalkol kullanmayı bırakma niyeti) çoklu çözümlemede gözükmemesinin bir nedeni yeterli istatistiki güç olmaması olabilir. Yukarıda gözlenen bu duruma rağmen, yukarıda özetlenen ikili ve çoklu çözümlemeler tarafından bulunamayacak olası bir etkileşimin varlığının kontrol etmek için aşağıdaki araştırma soruları ile bağlantılı olarak, manevi inançların ve sağlık kontrol odağının, kanser risk algısı ile alkol kullanmayı bırakma niyeti arasındaki ilişkiye düzenleyici değişken olarak etkileri Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlendiği şekilde PROCESS (MODEL #3) modeli ile test edilmiştir. Testler aşağıda tekrar listelenen üç soru için alkol kullanmayı bırakma niyeti özelinde yapılmıştır: • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? Yapılan PROCESS model testlerinde aşağıda listelenen ikili ve üçlü etkileşimler test edilmiştir. PROCESS modeli kullanılırken yukarıda direkt ve endirekt etkileri test edilmiş olan tüm diğer değişkenler de modelde kontrol değişkeni olarak tutulmuştur: • Kanser risk algısı*Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler) ! Alkol kullanmayı bırakma niyeti • Kanser risk algısı*maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç) ! Alkol kullanmayı bırakma niyeti • Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler)*dindarlık maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç)*kanser risk algısı ! Alkol kullanmayı bırakma niyeti 124 Aşağıdaki şekil, bu testler sonucunda dışsal sağlık (diğer kişiler) kontrol odağı ile dindarlık arasındaki etkileşimin alkolü bırakma niyetine etkisini özetlemektedir. Buna göre, sağlıklarının başka kişilere dayalı olduğunu düşünen kişiler arasında, dindarlık alkol bırakma niyetini arttırmaktadır. Düşük dışsal sağlık kontrol odağında ise dindarlık ile alkol bırakma niyeti arasında önemli bir ilişki gözlemlenmemektedir. 5! Alkol'Bırakma'NiyeD' 4.5! 4! 3.5! Düşük!Dış!(Diğer! Kişiler)!Sağlık!Kontrol! 3! 2.5! Yüksek!Dış!(Diğer! Kişiler)!Sağlık!Kontrol! 2! 1.5! 1! Dindar!(Düşük)! Dindarlık!(Yüksek)! Şekil 55. Dışsal sağlık kontrol (diğer kişiler), dindarlık etkileşimi – Alkol bırakma Alkol kullanmayı bırakma niyeti ile ilgili yukarıda özetlenen analizlere ek olarak, proje nezdinde halen alkol kullanan ve kullanmayan (bırakan ya da hiç içmemiş) kişiler arasındaki farkın anlaşılması için 4.2.1. Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi bölümünde özetlenen şekilde karar ağacı algoritması kullanılarak veri madenciliği yapılmıştır. Bu analizde bağımlı değişken olarak katılımcının halen alkol kullanıp kullanmadığı ile ilgili değişken kullanılmıştır. Bağımsız değişken olarak sosyoekonomik özellikler, risk algıları, kontrol algıları, maneviyat ve öz ve aile sağlık geçmişine odaklanılmıştır. Aşağıdaki şekil, bu analiz sonucunda oluşan karar ağacı şemasını özetlemektedir. Şekilden de gözlenebileceği gibi alkol kullanma oranının en yüksek olduğu grup lise mezuniyeti seviyesinde ya da daha fazla eğitim almış gruptur. Bu grupta, alkol kullanmakta olan kişilerin oranı %14,2’dir. Lise mezuniyetinden daha az eğitim görmüş bireyler arasında ise alkol kullanım oranı %3,9 olarak gözükmektedir. Lise mezuniyetinden daha az eğitim görmüş kişiler arasında alkol kullanım oranını etkileyen bir etmen dindarlık seviyesidir. Bu grupta ortalamanın altında (6,9) dindarlık seviyesinde olan kişiler arasında alkol kullanma oranı %9,1, dindarlık seviyesi ortalamaya yakın ya da daha fazla olan bireyler arasında ise %2,6 olarak çıkmaktadır. 125 Şekil 56. Alkol kullanımı için karar ağacı şeması 4.2.12 Egzersiz Yapmak Aşağıdaki tabloda egzersiz yapma niyeti ile sosyoekonomik durum, öz/aile sağlık geçmişi, manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, kanser risk algıları, egzersiz yapma engel ve yarar algıları ve egzersiz yapma ile ilgili tutumlar arasındaki korelasyonlar özetlenmektedir. Korelasyon tablosunda bulunan açık sarı ile işaretlenmiş olan değişkenler, literatür özetinde de belirtildiği gibi, bu bölümde olası aracı değişkenler olarak incelenecektir. Hane geliri (r = 0,140, p < 0,001), gelir yeterliliği (r = 0,183, p < 0,001) ve eğitim seviyesi (r = 0,131, p < 0,001) ile egzersiz yapma niyetleri arasında pozitif korelasyon bulunmaktadır. Katılımcının öz ve aile sağlığı ile ilgili algıları egzersiz yapma niyeti ile pozitif olarak ilişkilidir. İç sağlık kontrol odağı (r = 0,097, p < 0,01), dışsal sağlık kontrol odağı (şans) (r = 0,055, p < 0,05) ve dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) (r = 0,062, p < 0,05) egzersiz yapma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. Kanser risk algısı (r = 0,238, p < 0,001) ve kanser endişesi (r = 0,172, p < 0,01) egzersiz yapma niyeti ile pozitif olarak ilişkilidir. Egzersiz yapma ile ilgili engel algıları egzersiz yapma niyeti ile negatif (r = -0,157, p < 0,001), egzersiz yapma ile ilgili yarar algıları (r = 0,308, p < 0,001) ve olumlu tutumlar (r = 0,225, p < 0,001) egzersiz yapma niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. 126 Tablo 57. Egzersiz yapma niyeti için korelasyonlar Egzersiz Kanser Kanser Yapma Risk Kanser Egzersiz Egzersiz Egzersiz Ciddiyet Endişe Yapma Niyet Engel Gelir ,140 *** Gelir yeterlilik ,183 *** ,049 Eğitim ,131 *** ,019 Şimdiki sağlık ,080 ** -,105 ,012 ** *** -,048 * -,041 * -,026 -,032 ,046 * -,125 *** ,026 ,003 -,047 -,121 *** ,028 ,144 *** Baba sağlık ,131 *** ,01 -,035 ,039 Eş sağlık ,074 * -,036 ,024 ,052 Dindarlık -,044 -,084 *** ,026 -,067 *** ,032 -,033 -,067 ,072 *** -,036 * ** ** -,012 ,060 -,002 -,027 ,031 * İçsel din -,046 -,086 Tanrı kontrol odağı -,026 -,051 ** ,087 *** -,052 Batıl inanç ,073 *** ,113 *** ,045 * ,084 İçsel sağlık kontrol ,097 ** ,028 ,058 ** ,01 Dış sağlık kontrol (şans) ,055* ,122 *** ,156 *** ,046 * ,092 *** ,149 *** ,075 *** ,184 *** ,480 *** ,287 *** Kanser ciddiyet ,006 Kanser endişe ,172 *** *** 1,000 ,184 *** 1,000 ,480 *** ,287 *** ,154 *** ,064 * Egzersiz yapma engel -,157 Egzersiz yapma yarar ,308 *** ,031 ,03 Egzersiz yapma tutum ,225 *** ,042 ,056 *** * ,116 ,017 *** ,238 ,042 * Anne sağlık Kanser risk ,038 ,040 ,007 *** Tutum -,063 -,034 *** Yarar ,059 Kronik hastalık Dış sağlık kontrol (diğer) ,062* Yapma ** ** * Yapma *** 1,000 ,068 ** *** *** ,078 *** ,025 ,011 * ,067 * ,026 -,031 ,101 *** ,080 * -,023 ,062 * ,080 ** ,032 ,067 * ,011 -,019 ,167 *** ,119 *** -,005 ,171 *** ,149 *** ,051 ,111 *** ,128 *** ,048 ,175 *** ,264 *** ,115 *** ,042 * ,044 ,136 *** ,107 *** ,064 ,154 *** ,031 ,042 ,064 * ,03 ,056 ,068 *** 1,000 *** ,008 * ,037 -,244 *** ,008 -,244 *** 1,000 ,037 -,165 *** ,430 *** *** -,165 ,430 *** *** 1,000 *** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Yukarıdaki tabloda listelenen korelasyonlara ek olarak azınlık statüsünde olma ve aile veya yakın çevrede kanser vakası yaşamış olmanın egzersiz yapma niyeti ile ilişkilerine bağımsız iki grup arası farkların T-testi kullanılarak bakılmıştır. Azınlık klasifikasyonu ile egzersiz yapma niyeti arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki yoktur (t (1370) = 1,785, p = 0,075). Ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmenin egzersiz yapma niyeti ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişki yoktur (t (1388) = 1,641, p = 0,101). Ayrıca, egzersiz yapma niyeti ile ikili düzeyde ilişkileri özetlenmiş olan değişkenlerin, projenin aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında direkt ve endirekt etkileri test edilmiştir. • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki 127 ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? Bu analiz için Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlenen PROCESS modeli (Model #4) kullanılmıştır. Modelde bağımlı değişken (egzersiz yapma niyeti) ile istatistiki olarak anlamlı ikili ilişkisi olan ve aracı değişken olarak test edilecek değişkenler şunlardır: içsel sağlık kontrol odağı, dışsal sağlık kontrol odağı (şans), dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler), kanser risk algısı, kanser endişesi, egzersiz engel algıları, egzersiz yarar algıları ve egzersiz yapma hakkında tutumlar. Egzersiz yapma niyetine direkt ve endirekt etkileri test edilecek olan bağımsız değişkenler ikili düzeyde egzersiz yapma niyeti ile ilişkili olan gelir, gelir yeterliliği, eğitim, şimdiki sağlık durumu, anne sağlık durumu, baba sağlık durumu, eş sağlık durumu, batıl inançtır. Aşağıdaki tablo, bağımsız değişkenlerin olası aracı değişkenler ile ilişkilerini modelleyen (PROCESS Model #4) regresyon katsayılarını özetlemektedir. Tablo 58. Egzersiz yapma - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları Bağımsız Aracı Değişkenler Değişkenler İçsel Dışsal Dışsal Kanser Sağlık Sağlık Sağlık Risk Kontrol (Şans) (Diğer) Algısı Kanser Egzersiz Egzersiz Egzersiz Endişesi Engel Yarar Tutum (Sabit) 2,9209*** 3,0019*** 3,1003*** 2,9398*** 3,5522*** 3,3941*** 3,5051*** Gelir -,0507 3,7358*** -,0672 -,0035 ,0258 -,0443 -,0241 -,0678 -,0188 Gelir yeterlilik ,0135 ,0330 ,0006 ,0197 ,0535 ,0216 ,0528** ,0138 Eğitim ,0144 -,0191 -,0039 -,0382 -,0182 -,0258 ,0252 ,0013 Şimdiki ,0101 ,0258 ,0494* -,0517 -,0623 -,0425 -,0276 -,0649** Anne sağlık -,0178 ,0207 ,0023 -,0076 -,0029 ,0124 -,0352 ,0024 Baba sağlık ,0416 ,0053 -,0193 -,0583* -,0223 -,0285 ,0472* ,0298 Eş sağlık ,0111 -,0253 ,0214 -,0607* -,0004 -,0606 ,0181 ,0147 Batıl inanç ,1601** ,1399* ,0503 ,1227 ,0601 ,1208 ,0784 ,2204*** ,0387 ,0392 ,0281 ,0541** ,0201 ,0359 ,0546** ,0786*** sağlık R 2 * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıdaki tablo bağımsız ve aracı değişkenlerin egzersiz yapma niyeti ile direkt 128 ilişkilerinin regresyon katsayılarını özetlemektedir. Model egzersiz yapma niyetindeki varyasyonun %20’sini açıklamaktadır. Tablo 59. Egzersiz yapma niyeti için regresyon Bağımsız Değişkenler Egzersiz Yapma Niyeti (Sabit) -,3383 Gelir -,0732 Gelir yeterlilik ,0840** Eğitim ,0326 Şimdiki sağlık -,0080 Anne sağlık ,0149 Baba sağlık ,0172 Eş sağlık ,0174 Batıl inanç ,0236 İçsel sağlık kontrol ,0803 Dışsal sağlık (şans) ,0508 Dışsal sağlık (diğer) -,0685 Kanser risk algısı ,2796*** Kanser endişe ,1183 Egzersiz engel -,0214 Egzersiz yarar ,2949*** Egzersiz tutum ,0869 R 2 ,2025*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıda (Şekil 57) a’dan c’ye kadar sıralanmış şekiller, yukarıda sunulmuş olan iki tabloya dayalı olarak ortaya çıkan aracı endirekt ilişkileri özetlemektedir. (a) Gelir yeterliliği ile ilgili algılar hem direkt hem de egzersiz yapma hakkındaki yarar algıları aracılığı ile dolaylı olarak egzersiz yapma niyetini arttırmaktadır. (b) Bir bireyin babasının sağlık durumu ile egzersiz yapma niyeti arasındaki ilişki kanser risk algısı ve egzersiz yapma hakkında yarar algıları aracılığı ile olan dolaylı bir ilişkidir. Babalarının sağlık durumu daha iyi olan kişilerin egzersiz yapma niyetine pozitif etkisi olan kanser risk algıları daha düşüktür; öte yandan, babası daha sağlıklı olan kişiler arasında egzersiz yarar algıları daha yüksektir ve bu da egzersiz yapma niyetini dolaylı olarak arttırmaktadır. 129 (c) Babanın sağlık durumuna benzer bir şekilde, eşinin sağlık durumu daha iyi olan kişiler arasında egzersiz yapma niyetine pozitif etkisi olan kanser risk algılarının daha düşük olduğu gözlenmektedir. Egzersiz Yarar (a)$ B B = ,0 8 52 ** Gelir Yeterlilik = ,2 9 49 ** * Egzersiz Yapma Niyeti B = ,0840** -,0 = B = Babanın Sağlık Durumu = ,2 9 49 *** B 4 ,0 B 96 Egzersiz Yarar * 72 7 ,2 (b)$ = 58 B 3* Kanser Risk Algısı *** Egzersiz Yapma Niyeti B =,0172 Kanser Risk Algısı (c)$ B = -,0 60 7* Eşin Sağlık Durumu B = ,0174 B = ,2 7 96 ** * Egzersiz Yapma Niyeti Şekil 57. Egzersiz yapma niyeti için aracı değişkenler Yukarıda özetlenen aracı değişkenli modellere ek olarak literatür özetinde de listelenen aşağıdaki araştırma soruları ile bağlantılı olarak, manevi inançların ve sağlık kontrol odağının risk algısı ile egzersiz yapma niyeti arasındaki ilişkiye düzenleyici değişken olarak etkileri Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlendiği şekilde PROCESS (MODEL #3) modeli ile test edilmiştir. Testler aşağıda tekrar listelenen üç soru için egzersiz yapma niyeti özelinde yapılmıştır: • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? 130 • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? Yapılan PROCESS model testlerinde aşağıda listelenen ikili ve üçlü etkileşimler test edilmiştir. PROCESS modeli kullanılırken yukarıda direkt ve endirekt etkileri test edilmiş olan tüm diğer değişkenler de modelde kontrol değişkeni olarak tutulmuştur. • Kanser risk algısı*Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler) ! Egzersiz yapma niyeti • Kanser risk algısı*maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç) ! Egzersiz yapma niyeti • Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler)*dindarlık maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç)*kanser risk algısı ! Egzersiz yapma niyeti Bu testler sonucunda kanser risk algısı ile maneviyat veya sağlık kontrol odağı arasında istatistiki olarak anlamlı bir etkileşim bulunmamıştır. Ayrıca, Şekil 57’de özetlenen, kanser risk algısının aracı değişken olduğu endirekt modeller için sağlık kontrol odağı ve maneviyatın düzenleyici değişken olarak etkilerine bakılmıştır (PROCESS Model #72) ve aracı değişkenleri içeren istatistiki olarak anlamlı bir etkileşim gözlenmemiştir. Fakat, tanrı sağlık kontrol algısı ile dışsal sağlık kontrol algısı arasında egzersiz yapma niyetini istatistiki olarak anlamlı bir şekilde etkileyen etkileşim bulunmaktadır. Buna göre, düşük şans sağlık kontrol algısına sahip kişilerde tanrı kontrol odağının artması egzersiz yapma niyetini arttırmaktadır. Egzersiz'Yapma'NiyeD' 4! 3.5! Düşük!Dış!(Şans)! Sağlık!Kontrol! 3! Yüksek!Dış!(Şans)! Sağlık!Kontrol! 2.5! 2! Tanrı!Kontrol!Algısı!(Düşük)! Tanrı!Kontrol!Algısı!(Yüksek)! Şekil 58. Dışsal sağlık kontrol (şans), tanrı sağlık kontrol etkileşimi – Egzersiz 131 Egzersiz yapma niyeti ile ilgili yukarıda özetlenen analizlere ek olarak, proje nezdinde günlük hayatlarında hareketli olan ve olmayan kişiler arasındaki farkın anlaşılması için 4.2.1. Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi bölümünde özetlenen şekilde karar ağacı algoritması kullanılarak veri madenciliği yapılmıştır. Bu analizde bağımlı değişken olarak katılımcının “Kategorik IPAQ” ölçüsündeki kategorisi kullanılmıştır (hareketli değil, minimal hareketli, sağlığa katkıda bulunacak seviyede hareketli). Bağımsız değişken olarak sosyoekonomik özellikler, risk algıları, kontrol algıları, maneviyat ve öz ve aile sağlık geçmişine odaklanılmıştır. Aşağıdaki şekil karar ağacı şemasını özetlemektedir. Şekilde gösterildiği gibi, geliri 1000 TL altında olan kişiler arasında sağlığı olumlu etkileyecek seviyede hareketlilik oranı (%9,5), daha yüksek gelirli kişilerinkinden daha düşüktür (%17,5). 1000 TL’den yüksek gelirliler arasında da 5000 TL’den fazla geliri olan kişiler (%26,3) ile 1000-5000 TL arasında gelirleri olan kişiler (%14,8) arasında sağlığa olumlu seviyede etki yapacak hareketlilik oranı bakımından benzer bir fark vardır. Gelir seviyesi 1000 TL altında gözüken kişiler için ise, eğitim seviyesi hareketlilik konusunda önemli bir fark yaratmaktadır. Şöyle ki, en az biraz lise eğitimi görmüş kişiler arasında, sağlığı olumlu etkileyecek hareketlilik oranı da (%14,8) az hareketlilik oranı da (40,5%) lise eğitimi görmemiş kişilerinkinden (hareketlilik = % 7,7; az hareketlilik %27,1) daha yüksektir. Şekil 59. Hareketlilik için karar ağacı şeması 132 4.2.13 Sağlıklı Beslenmek Aşağıdaki tabloda sağlıklı beslenme niyeti ile sosyoekonomik durum, öz/aile sağlık, manevi inançlar, sağlık kontrol odağı, kanser risk algıları, sağlıklı beslenme engel ve yarar algıları ve sağlıklı beslenme ile ilgili tutumlar arasındaki korelasyonlar özetlenmektedir. Korelasyon tablosunda bulunan açık sarı ile işaretlenmiş olan değişkenler, literatür özetinde de belirtildiği gibi, bu bölümde olası aracı değişkenler olarak incelenecektir. Tablo 60. Sağlıklı beslenme niyeti için korelasyonlar Sağlıklı Mide Mide Mide Beslenme Kanser Kanser Niyet Risk Gelir ,067 * Gelir yeterlilik ,126 *** Eğitim ,039 ,026 Şimdiki sağlık ,037 -,058 ,019 ,083 Sağlıklı ** -,066 ** -,042 -,081 -,055 ** ,052 * -,043 -,042 * -,012 -,053 -,015 -,023 ** Sağlıklı Kanser Beslenme Beslenme Beslenme Ciddiyet Endişe Engel *** Sağlıklı -,070 ** * ,04 ** Tutum -,053 ,067 * ,029 ,126 *** -,017 ,039 -,011 ,037 ** ,036 Kronik hastalık ,036 -,017 ,057 Anne sağlık ,043 ,003 -,044 ,033 -,059 -,012 ,043 Baba sağlık ,001 ,037 ,001 ,03 -,051 -,008 ,001 Eş sağlık ,024 -,025 ,035 ,018 ,009 -,005 ,024 Dindarlık ,075 ** ,130 ,075 ** İçsel din ,078 ** Tanrı kontrol odağı ,071 Batıl inanç İç sağlık kontrol *** ,089 *** ,083 -,065 ** ,054 ** -,073 ** -,092 *** ,103 *** ,106 *** -,069 *** ,108 ,158 *** ,087 Dış sağlık kontrol (şans) ,224 *** ,02 Dış sağlık kontrol (diğer) ,085 *** ,102 Mide kanser risk ,109 *** ,075 Mide kanser ciddiyet ,065 * 1,000 Mide kanser endişe ,037 ,127 ,062 * ,038 ** ,110 *** ,093 *** ,078 ** -,089 *** ,133 *** ,207 *** ,071 ** *** -,075 ** ,109 *** ,211 *** ,106 *** ,054 ** ,123 *** ,022 ,102 *** ,158 *** ,105 *** ,105 *** ,053 ,192 *** ,224 *** *** ,153 *** ,133 *** ,043 ,052 * ,085 *** *** ,155 *** ,090 ** ,008 ,026 ,109 *** ,185 *** ,253 *** -,038 -,038 ,065 * ,056 * ,099 *** *** ,185 *** ,253 *** 1,000 *** ** ,079 ** Yarar Sağlıklı beslenme engel ,105 *** ,056 * 1,000 Sağlıklı beslenme yarar ,115 *** -,038 ,099 *** -,022 Sağlıklı beslenme tutum ,180 *** -,038 ,090 ** -,087 *** * *** -,022 1,000 ** ,282 ,090 ** ,105 *** *** ,115 *** ,180 *** -,087 *** *** ,282 ,037 ** 1,000 *** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Gelir (r = 0,067, p < 0,05) ve gelir yeterliliği (r = 0,126, p < 0,01) ile sağlıklı beslenme niyeti arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır. Maneviyat ile ilgili tüm değişkenler sağlıklı beslenme ile pozitif bir ilişkiye sahiptir. Benzer şekilde, içsel sağlık kontrol odağı (r = 0,158, p 133 < 0,001), dışsal sağlık kontrol odağı (şans) (r = 0,224, p < 0,001) ve dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler) (r = 0,085, p < 0,001) sağlıklı beslenme niyeti ile pozitif bir ilişkiye sahiptir. Mide kanseri risk (r = 0,109, p < 0,001) ve ciddiyet (r = 0,065, p < 0,05) algıları da sağlıklı beslenme niyeti ile pozitif korelasyona sahiptir. Diğer davranışlarda gözlenmeyen, ve beklenmeyecek şekilde, sağlıklı beslenme ile ilgili engel algıları sağlıklı beslenme niyeti ile pozitif bir korelasyona sahiptir (r = 0,105, p < 0,001). Ayrıca diğer davranışlarda söz konusu olduğu gibi yarar algıları (r = 0,115, p < 0,001) ve tutumlar (r = 0,180, p < 0,001) da sağlıklı beslenme niyeti ile pozitif bir korelasyona sahiptir. Yukarıdaki tabloda listelenen korelasyonlara ek olarak azınlık statüsünde olma ve aile ve yakın çevrede kanser vakası yaşamış olmanın sağlıklı beslenme niyeti ile ilişkilerine bağımsız iki grup arası farkların T-testi kullanılarak bakılmıştır. Azınlık klasifikasyonu ile sağlıklı beslenme niyeti arasında istatistiki olarak anlamlı bir ilişki yoktur (t (1473) = 0,837, p = 0,403). Ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmenin sağlıklı beslenme niyeti ile istatistiki olarak anlamlı bir ilişki yoktur (t (1492) = 1,143, p = 0,253). Ayrıca, sağlıklı beslenme niyeti ile ikili düzeyde ilişkileri özetlenmiş olan değişkenlerin, projenin aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında direkt ve endirekt etkileri test edilmiştir. • Araştırma sorusu 3: Sosyoekonomik değişkenler ve sağlık geçmişi ile kanser tarama/genetik testi yaptırma ve sağlık koruyucu davranışta bulunma niyeti arasındaki ilişkide, sağlık kontrol odağı, risk algısı, engel ve yarar algısının aracı değişken olarak rolleri nedir? Bu analiz için Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlenen PROCESS modeli (Model #4) kullanılmıştır. Modelde bağımlı değişken (sağlıklı beslenme niyeti) ile istatistiki olarak anlamlı ikili ilişkisi olan ve aracı değişken olarak test edilecek değişkenler şunlardır: içsel sağlık kontrol odağı, dışsal sağlık kontrol odağı (şans), dışsal sağlık kontrol odağı (diğer kişiler), mide kanser risk algısı, mide kanser ciddiyet algısı, sağlıklı beslenme engel algıları, sağlıklı beslenme yarar algıları ve sağlıklı beslenme hakkında tutumlar. Sağlıklı beslenme niyetine direkt ve endirekt etkileri test edilecek olan bağımsız değişkenler ikili düzeyde sağlıklı beslenme niyeti ile ilişkili olan gelir, gelir yeterliliği, dindarlık, içsel din, tanrı sağlık kontrol odağı ve batıl inançtır. Aşağıdaki tablo, bağımsız değişkenlerin olası aracı değişkenler ile ilişkilerini modelleyen (PROCESS Model #4) regresyon katsayılarını özetlemektedir. 134 Tablo 61. Sağlıklı beslenme - Bağımsız değişkenlerin aracı değişkenlere regresyonları Bağımsız Aracı Değişkenler Değişkenler İçsel Dışsal Dışsal Mide Mide Sağlıklı Sağlıklı Sağlıklı Sağlık Sağlık Sağlık Kanser Kanser Beslenme Beslenme Beslenme Kontrol (Şans) (Diğer) Risk Ciddiyet Engel Yarar Tutum (Sabit) 3,2551*** 2,0434*** 3,1286*** 3,0537*** 3,6038*** 2,9033*** 3,3834*** 3,1838*** Gelir -,0078 -,0966*** -,0112 -,0133 ,0156 -,0648*** -,0216 -,0287 Gelir yeterlilik ,0170 ,0550*** ,0014 ,0274* -,0177 ,0120 -,0023 ,0203* Dindarlık -,0390** ,0542*** ,0195 -,0212 ,0064 -,0190 ,0069 -,0009 İçsel din ,1141** -,0827 -,0287 -,1679*** -,0128 -,0552 ,0409 ,1112** Tanrı kontrol -,0188 ,2368*** ,0549 ,0109 ,0842* -,0095 ,0003 ,0897** Batıl inanç ,1130*** ,1207** ,0978*** ,1019* ,0141 ,1010 ,0231 ,1047*** R2 ,0239*** ,1087*** ,0246*** ,0298*** ,0112* ,0289*** ,0134* ,0635*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 Aşağıdaki tablo bağımsız ve aracı değişkenlerin sağlıklı beslenme niyeti ile direkt ilişkilerinin regresyon katsayılarını özetlemektedir. Model sağlıklı beslenme niyetindeki varyasyonun %14,7’sini açıklamaktadır. Tablo 62. Sağlıklı beslenme niyeti regresyon Bağımsız Değişkenler Sağlıklı Beslenme (Sabit) ,2940 Gelir ,0592*** Gelir yeterlilik ,0215 Dindarlık ,0295* İçsel din -,0563 Tanrı kontrol odağı ,0594 Batıl inanç ,1474*** İçsel sağlık kontrol ,2239*** Dışsal sağlık (şans) ,0363 Dışsal Sağlık (diğer) ,0674 Mide kanser risk ,0374 Mide kanser ciddiyet -,0772* Sağ. beslenme engel ,1357*** Sağ. beslenme yarar ,0770 Sağ. beslenme tutum ,1682*** R 2 ,1469*** * p < 0,05; ** p < 0,01; *** p < 0,001 135 Aşağıda (Şekil 60) a’dan f’ye kadar sıralanmış şekiller, yukarıda sunulmuş olan iki tabloya dayalı olarak ortaya çıkan aracı endirekt ilişkileri özetlemektedir. (a) Gelir yeterliliği ile ilgili algılar hem dolaylı olarak, sağlıklı beslenme hakkındaki tutumlar ile pozitif ilişkisi sonucunda, sağlıklı beslenme niyetini arttırmaktadır. (b) Gelir seviyesi hem direkt hem de sağlıklı beslenme için engel algıları aracılığı ile sağlıklı beslenme niyetini arttırmaktadır. Burada beklenmeyen bir sonuç, sağlıklı beslenme konusunda daha fazla engel olduğunu belirten kişilerin sağlıklı beslenme niyetinin de daha yüksek olduğudur. Bunun olası bir nedenleri, sağlıklı beslenme niyeti yüksek olan kişilerin bu engeller ile daha fazla karşılaşması ya da bu engeller hakkında daha fazla düşünmüş olması olabilir. (c) Dindarlık bir taraftan içsel sağlık kontrol odağı ile negatif ilişkisi sonucunda sağlıklı beslenme niyetini dolaylı olarak aşağı çekmekte, diğer yandan ise direkt olarak sağlıklı beslenme niyetini ile pozitif bir ilişki göstermektedir. (d) İçsel din hem içsel sağlık kontrol algısı hem de sağlıklı beslenme hakkında olumlu tutumlar aracılığı ile sağlıklı beslenme niyetini arttırmaktadır. (e) Tanrı sağlık kontrol odağı ile sağlıklı beslenme niyeti arasındaki pozitif ilişki sağlıklı beslenme tutumları aracılığı ile olmaktadır. Burada beklenmeyen bir sonuç, mide kanser ciddiyet algıları ile sağlıklı beslenme niyeti ile arasındaki negatif ilişkidir. (f) Batıl inanç hem içsel sağlık kontrol algısı hem de sağlıklı beslenme hakkında olumlu tutumlar aracılığı ile sağlıklı beslenme niyetini arttırmaktadır. Sağlıklı Beslenme Tutum (a)$ B = ,0 20 Gelir Yeterlilik = ,1 6 82 ** * Sağlıklı Beslenme Niyeti B = , 0125 Sağlıklı Beslenmeye Engeller (b)$ B Gelir B 3* = 6 ,0 48 * ** B = , 0592*** 136 B = ,1 3 57 ** * Sağlıklı Beslenme Niyeti İçsel Sağlık Kontrol (c)$ B = 3 -,0 9 B = * 0* Dindarlık ,2 2 39 ** * Sağlıklı Beslenme Niyeti B = , 0295* İçsel Sağlık Kontrol = B = ,1 6 82 ** İçsel Din B 9* = Sağlıklı Beslenme Tutum 23 B 12 ,11 ** ,2 ,11 4 = 1* * B (d)$ *** Sağlıklı Beslenme Niyeti B =-,0563 Mide Kanser Ciddiyet = B = ,1 6 2* Tanrı Sağlık Kontrol B 77 B = 8 ,!0 ** 97 Sağlıklı Beslenme Tutum -,0 ,!0 8 = 42 * B (e)! 82 *** Sağlıklı Beslenme Niyeti B =,0594 İçsel Sağlık Kontrol ,11 3 = B Şekil 60. Sağlıklı beslenme niyeti için aracı değişkenler 137 = ,1 6 82 ** B =-,1474 B 9* * Sağlıklı Beslenme Tutum 23 = ,1 7 04 ** ,2 B Batıl İnanç = 0* * B (f)$ *** Sağlıklı Beslenme Niyeti Yukarıda özetlenen aracı değişkenli modellere ek olarak literatür özetinde de listelenen aşağıdaki araştırma soruları ile bağlantılı olarak, manevi inançların ve sağlık kontrol odağının, risk algısı ile sağlıklı beslenme niyeti arasındaki ilişkiye düzenleyici değişken olarak etkileri Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi (4.2.1) bölümünde özetlendiği şekilde PROCESS (MODEL #3) modeli ile test edilmiştir. Testler aşağıda tekrar listelenen üç soru için sağlıklı beslenme niyeti özelinde yapılmıştır: • Araştırma sorusu 4: Sağlık kontrol odağı ile risk algısı arasındaki etkileşimin kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi nedir? • Hipotez 4: İçsel sağlık kontrol odaklı bireylerde yüksek risk algısının kanser tarama/genetik test yaptırmaya, sağlık koruyucu davranışa etkisi daha güçlü olacaktır. • Araştırma sorusu 5: Kanser risk algıları ve sağlık kontrol odağının kanser tarama/genetik test yaptırma ve sağlık koruyucu davranış ile ilişkisini bireylerin manevi eğilimleri nasıl düzenleyecektir? Yapılan PROCESS model testlerinde aşağıda listelenen ikili ve üçlü etkileşimler test edilmiştir. PROCESS modeli kullanılırken yukarıda direkt ve endirekt etkileri test edilmiş olan tüm diğer değişkenler de modelde kontrol değişkeni olarak tutulmuştur. • Kanser risk algısı*Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler) ! Sağlıklı beslenme niyeti • Kanser risk algısı*maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç) ! Sağlıklı beslenme niyeti • Sağlık kontrol odağı (İçsel, Şans, Diğer Kişiler)*dindarlık maneviyat (dindarlık, içsel din, tanrı kontrol, batıl inanç)*kanser risk algısı ! Sağlıklı beslenme yapma niyeti Aşağıdaki şekil mide kanser risk algısı, dışsal (şans) sağlık kontrol odağı ve dindarlık arasındaki üçlü etkileşimin sağlıklı beslenme niyetine etkisini özetlemektedir. Şekilden de görülebileceği gibi, katılımcılar arasında genelde dindarlık ile sağlıklı beslenme niyeti arasında pozitif bir ilişki gözlenmektedir. Yalnızca bir grup katılımcı için bu eğilim ters şekildedir: Mide kanser risk algıları düşük ve dışsal (şans) sağlık kontrol odağı yüksek olan bireyler arasında dindarlık ile sağlıklı beslenme niyeti arasındaki ilişki negatif bir eğilim göstermektedir. 138 Sağlıklı'Beslenme'NiyeD' 4.5! Düşük!Mide!Kanser!Risk!Algısı!! Düşük!Dış!(Şans)!Sağlık!Kontrol! 4! Düşük!Mide!Kanser!Risk!Algısı!! Yüksek!Dış!(Şans)!Sağlık!Kontrol! Yüksek!Mide!Kanser!Risk!Algısı! Düşük!Dış!(Şans)!Sağlık!Kontrol! Yüksek!Mide!Kanser!Risk!Algısı! Yüksek!Dış!(Şans)!Sağlık!Kontrol! 3.5! 3! Dindarlık!(Düşük)! Dindarlık!(Yüksek)! Şekil 61. Dışsal sağlık kontrol (şans), dindarlık, kanser risk etkileşimi – Beslenme Benzer bir şekilde, aşağıdaki şekilden de görülebileceği gibi yalnızca düşük mide kanser algısına sahip olup da aynı zamanda yüksek dışsal (diğer kişiler) sağlık kontrol odağı olan kişiler arasında tanrı sağlık kontrol odağı ile sağlıklı beslenme niyeti arasında negatif bir ilişki vardır. Diğer gruplarda ise tanrı sağlık kontrol odağı sağlıklı beslenme niyeti arasındaki ilişki ya pozitiftir ya da bulunmamaktadır. Sağlıklı'Beslenme'NiyeD' 4.5! Düşük!Mide!Kanser!Risk!Algısı!! Düşük!Dış!(Diğer!Kişiler)!Sağlık! Kontrol! Düşük!Mide!Kanser!Risk!Algısı!! Yüksek!Dış!(Diğer!Kişiler)!Sağlık! Kontrol! Yüksek!Mide!Kanser!Risk!Algısı! Düşük!Dış!(Diğer!Kişiler)!Sağlık! Kontrol! Yüksek!Mide!Kanser!Risk!Algısı! Yüksek!Dış!(Diğer!Kişiler)!Sağlık! Kontrol! 4! 3.5! 3! Tanrı!Sağlık!Kontrol!(Düşük)! Tanrı!Sağlık!Kontrol!(Yüksek)! Şekil 62. Dışsal sağlık kontrol (diğer), tanrı kontrol, kanser risk etkileşimi – Beslenme 139 Şekil 60 (a-f)’de özetlenen endirekt modellerde, mide kanser risk algısı bir aracı değişken olarak rol oynamadığı için sağlıklı beslenme niyeti için risk algısı aracı değişkenini içeren düzenleyici değişkenli endirekt model testleri (PROCESS (MODEL #72)) yapılmamıştır. Sağlıklı beslenme niyeti ile ilgili yukarıda özetlenen analizlere ek olarak, proje nezdinde günlük hayatlarında farklı derecede sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip kişileri ayırt edebilmek için 4.2.1. Çözümleme Yöntemi Hakkında Bilgi bölümünde özetlenen şekilde karar ağacı algoritması kullanılarak veri madenciliği yapılmıştır. Bu analizde bağımlı değişken olarak katılımcılar için sağlıklı besin kullanım indeksi hesaplanmıştır (Taze meyve + taze sebze + süt ürünleri –“hızlı/hazır” yemek). Bu indeksin değerleri 0 (en sağlıksız) ile 12 (en sağlıklı) arasında değişmektedir (Ortalama = 7,97, Standart Sapma = 1,63). Bağımsız değişken olarak sosyoekonomik özellikler, risk algıları, kontrol algıları, maneviyat ve öz ve aile sağlık geçmişine odaklanılmıştır. Aşağıdaki şekil karar ağacı şemasını özetlemektedir. Karar ağacındaki ilk bölünme tanrı sağlık kontrol odağı değişkeni ile olmuştur. Buna göre, tanrı sağlık kontrol odağı 3,8’den daha yüksek olan kişilerde sağlıklı beslenme indeks skoru (Ortalama = 8,24, Standart Sapma = 1,56), tanrı sağlık kontrol odağı 3,8’den daha düşük olanlarındakinden (Ortalama = 7,42, Standart Sapma = 1,64) daha yüksektir. Tanrı sağlık kontrol odağı daha yüksek olan kişiler arasında, dışsal (şans) sağlık kontrol odağı sağlıklı beslenmeyi etkileyen bir etmen olarak öne çıkmaktadır. Şöyle ki, dışsal (şans) sağlık kontrol odağı 3,29’dan daha yüksek olan kişiler arasında sağlıklı beslenme indeks skorları (Ortalama = 8,01, Standart Sapma = 1,52) dışsal (şans) sağlık kontrol odağı 3,29’dan aşağıda olan kişilerinkinden (Ortalama = 8,56, Standart Sapma = 1,56) daha düşüktür. Dışsal (şans) sağlık kontrol odağı yüksek olan kişiler arasında 36,5’ yaşında veya daha yaşlı olanların sağlıklı beslenme indeks skorları daha yüksektir (Ortalama = 8,25, Standart Sapma = 1,50). Bu yaş grubunda (36,5 ve daha yaşlı) kronik hastalık geçirmiş olanlar katılımcılar arasındaki en yüksek sağlık beslenme indeks skoruna sahiptir (Ortalama = 8,67, Standart Sapma = 1,55). Tanrı sağlık kontrol odağı daha düşük olan kişiler arasında ise, sağlıklı beslenmeyi etkileyen tek etmen gelir seviyesidir. Hane gelir seviyesi 1000 TL’den az olan kişiler arasında sağlıklı beslenme indeks skoru tüm katılımcılar arasındaki en düşüktür (Ortalama = 7,03, Standart Sapma = 1,67) 140 Şekil 63. Sağlıklı beslenme için karar ağacı şeması 141 5. SONUÇ Tamamlanmış olan bu projede, Türkiye’de bireylerin kanserden koruyucu davranışlarda bulunma, belirli tür kanserlerin erken teşhis edilmesini sağlayan testleri yaptırma ve Türkiye’de yeni kullanılmaya başlanmış olan genetik testleri yaptırma eğilimleri ve bu eğilimleri etkileyen etmenler incelenmiştir. Proje nezdinde odaklanılan kanserden koruyucu davranışlar sigara kullanımını bırakmak, alkol kullanımını bırakmak, egzersiz yapmak ve daha sağlıklı beslenmektir. Kanser tarama testi olarak ise meme kanseri için kendi kendine meme muayenesi, doktorda meme muayenesi, mamografi; serviks kanseri için PAP simir testi; kolon kanseri için kolonoskopi testine odaklanılmıştır. Söz konusu her kanserden koruyucu davranış veya kanser tarama testi için hem geçmiş davranış hem de ileride davranışta bulunma niyetleri incelenmiştir. Önceki bölümlerde sunduğumuz bulgular ışığında, bu bölümde bireylerin kanserden koruyucu davranışta bulunma veya kanserin erken teşhisi için test yaptırma eğilimlerini etkileyen etmenler arasında öne çıkanlar özetlenecektir. Bu özete ek olarak, bu bölümde kanserle mücadele için uzun vadede odaklanılması gereken davranışlar, erişilmesi gereken öncelikli risk grupları, olası erişim yöntemleri ve iletişim stratejileri/taktikleri konusunda öneriler yapılacaktır. Proje nezdinde saha çalışmaları için yapılan ön araştırmalar sırasında kırsal alandan gelen nüfus için projenin odaklandığı kanser tarama merkezlerinin coğrafik olarak kolaylıkla erişilebilir olmayacağı tespit edilmiştir. Bu bağlamda, kanser tarama merkezlerinin erişilebilirliğinin arttırılmasının önemli bir sağlık politikası önceliği olması gerekmektedir. Bu konuda T.C. Sağlık Bakanlığı’nın çalışmaları uzun vadede önemli katkılar sağlayacaktır. Örneğin, projenin başlamış olduğu yıl olan 2011’de Türkiye çapında 82 Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) bulunmaktaydı. Bu rakamın 2015 yılı sonu itibarıyla 280’e çıkması planlanmaktadır (Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, 2014). Bu gelişmenin erişim sorununu önemli şekilde azaltacağı öngörülmektedir. Ayrıca, T.C. Sağlık Bakanlığı bünyesinde yürütülen KETEM Mobil Aracı ile kanser tarama servisinin halka ulaştırılması erişim sorununu önemli bir şekilde azaltacak projelerin başında gelmektedir. Projenin saha çalışması sırasında gözlenmiş olan bir durum, Türkiye’de bireylerin çoğunun düzenli olarak sağlık kontrolünden geçmediği ve düzenli olarak danıştıkları bir sağlık personeli olmadığıdır. Örneğin, anket katılımcılarının yalnızca %40’ı düzenli olarak danıştıkları bir doktor olduğunu belirtmektedir ve kadınların yalnızca %21’i düzenli olarak gördükleri bir kadın hastalıkları ve doğum doktoru olduğunu bildirmiştir. Bu rakamlar kanser tarama testlerinin ve koruyucu davranışların teşviki konusundaki engellerin başında gelmektedir. Bu noktada, 2004 yılında 5258 no’lu kanun ile başlamış olan Aile Hekimliği 142 kurumunun önemli bir fırsat olduğu düşünülmektedir. Aile hekimlerinin uzmanlara ve KETEM’e yönlendirmesi hem halkın daha düzenli olarak bu konuda bilgi almasını hem de testleri yaptırmasını sağlayabilecektir. Bireyler genel olarak kanserden koruyucu davranışlar ve tarama testleriyle ilgili bilgi sahibi olduğunu belirtmektedir. Kanser tarama testi konusunda en yüksek farkındalık yüzde 75 ile kendi kendine meme muayenesi için, en düşük farkındalık ise yüzde 47 ile kolonoskopi içindir. PAP simir testinin farkındalık seviyesi yüzde 59’dur. Bu rakamlar, özellikle PAP simir testi ve kolonoskopi için farkındalık konusunda önemli gelişme sağlanması gerektiğini göstermektedir. Bu bağlamda, Aile Hekimliği kurumu, bu testler konusunda bilgi vererek önemli katkılarda bulunabilir. Kanser tarama testlerinin hedef kitleler tarafından yaptırılma oranına bakıldığında da, bu testlerin vatandaşlar tarafından yeterli kadar yaptırılmadığı gözlemlenmiştir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde mamografiyi düzenli olarak yaptıran 40 yaş üstü kadınların oranı yüzde 80 civarındayken, ülkemizde bu oranın yüzde 35 civarında olduğunu görüyoruz. Benzer şekilde, bir önceki ay kendi kendine meme muayenesi yapan kadınların oranı yüzde 33 olarak belirlenmiştir; doktorda muayene yaptıranların oranı daha da düşüktür ve kadınların yalnızca yüzde 19’u son bir sene içinde doktorda meme muayenesi yaptırmıştır. Yaklaşık 10 yılda bir yaptırılması tavsiye edilen kolonoskopiyi 50 yaş üstündeki katılımcılar arasında yaptırmış olanların oranı yüzde 11, son yılda yaptırmış olanların oranı yüzde 6’dır. Son olarak, en az bir kere PAP simir testi yaptırmış kadınların oranı da yüzde 33 ile oldukça düşüktür. Buna göre, kanser tarama ile ilgili davranışlarda belirgin bir ilerleme ihtiyacı vardır. Özellikle kolonoskopi ve PAP simir testi yaptırma oranları, önceki paragrafta özetlenen farkındalık seviyesi ışığında değerlendirilmelidir. Şöyle ki, bu iki davranışta, testlerin daha önceden duyulmamış olması bu testlerin daha fazla kişi tarafından yapılması konusunda önemli bir engeldir. Bu bağlamda, bu testlerin bilinirliğini arttırmaya yönelik bir iletişim kampanyası bile test yaptırma oranlarında önemli bir artışı sağlayabilme potansiyeline sahiptir. Bu tür iletişim kampanyalarının kitlesel medya aracılığı ile yapılması mümkündür fakat, KETEM ve aile hekimliği odağında doktorlar tarafından yapılan bir iletişimin de potansiyel etkisi kanıksanmamalıdır ve öncelik olmalıdır. Kanserden koruyucu davranışlara bakıldığında Türkiye’nin bu konularda önemli bir ilerleme kaydettiği görülmektedir. Özellikle sigara içme oranının yüzde 30’larda olduğu ve alkol tüketme oranlarının yüzde 9’larda olduğu gözlenmektedir. Bu noktada, bu verilerin geldiği örneklemin kadın ağırlıklı bir örneklem olduğunu altını çizmemiz gerekiyor. Erkekkadın dağılımı daha dengeli olan bir örneklemde bu rakamların daha yüksek olacağı beklenebilir. Buna rağmen, sigara ve alkol tüketimi oranlarının bu seviyelerde olması önemli bir kazanımdır. Özellikle iletişim kampanyalarının ve dumansız hava sahası gibi sağlık 143 politikalarının bu konuda önemli bir ilerleme sağlanmasına katkısı bulunmuş olması söz konusudur. Sigara içenlerin yüzde 33’ü son bir senede bırakmayı çalıştığını söylemektedir. Bu veri de iletişim stratejisi açısında önemli bir veridir. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1990’lı ve 2000’li yıllarda yapıldığı gibi, kampanyaların sigarayı bırakmanın birçok kişi için birden fazla deneme gerektireceğini belirtmesi ve ilk seferde bırakamamanın sonraki denemede başarılı olmak için bir hazırlık olacağını hatırlatan, öz yeterlilik algısını arttırmaya yönelik iletişim içermesi gerekmektedir. Ayrıca, toplumun çok önemli bir kısmının sigara içmediği, sigara içenlerin azınlıkta olduğu mutlaka vurgulanmalıdır. Benzer şekilde sigarayı bırakan insanların sayısındaki artışlar vurgulanabilir. Kanserden koruyucu davranış konusunda sigara ve alkol tüketimi konularında sağlanmış ilerlemeye rağmen, toplamış olduğumuz veriler sağlıklı beslenme ve hareketli bir yaşam tarzı konularında bireylerin davranışlarının istenebilecek düzeyde olmadığını göstermektedir. Örneğin, beslenme alışkanlarında işlenmiş et, nişasta ve şeker tüketimi halen yüksek seviyededir. Daha da önemlisi, ankete katılanların yalnızca yüzde 15’i sağlıklarını olumlu şekilde etkileyecek seviyede hareketlidir ve yüzde 52’si tamamıyla hareketsizdir. Bu iki bulgu, T.C. Sağlık Bakanlığı (2013) Ulusal Kanser Kontrol Planı’nda belirtilen obezite sorunu ile bağlantılıdır. Rapora göre 30 yaş üstü nüfusta Avrupa’da obezite prevalansı en yüksek olan ülke Türkiye’dir. Sağlık Bakanlığı’nın eylem planı ile bu projeden elde edilen veriler göz önüne alındığında, kanserden koruyucu davranış konusunda öncelikli olarak odaklanılması gereken davranışların sağlıklı beslenme ve hareketlilik olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda, geçtiğimiz senelerde başlamış olan Haydi Kalk! Hareket Et kamu kampanyası önemli bir başlangıçtır. Bunun gibi kampanyalara daha fazla ağırlık verilmesi gerekmektedir. Bu kampanyalarda, bireyleri motive edebilmek için hareketsizliğin çok yaygın olduğuna vurgu yapmak yerine, hareketli insanların sayısındaki artışa odaklanılması daha uygun olacaktır. Ayrıca, sağlıklı beslenmeyi teşvik edecek iletişim kampanyaları ve sosyal politikalar da öncelik olmalıdır. Örneğin, çalışmamıza katılanlar tarafından belirtmiş olan sağlıklı beslenmenin yüksek maliyetinin oluşturduğu engel hem iletişim kampanyaları aracılığı ile hem de hazır ve paketlenmiş ürünler yerine bireylerin doğal besin tercih etmesini sağlayacak teşvik programları aracılığı ile azaltılabilir. Bu tür teşvik programlar arasında doğal ürünlerden ve hazır ürünlerden alınan dolaylı vergilerdeki dengeyi değiştirmek gibi uygulanması göreceli olarak zor seçenekler olduğu gibi Türkiye’de zaten başlamış olan okul kafeteryalarında sağlıklı besin servis edilmesi gibi programların daha geniş çapta (iş yerlerinde vs.) teşvik edilmesi gibi çözümler de olabilir. Veri madenciliği ile yapılan analizler bu tür kampanyaların ulaşması gereken öncelikli risk gruplarının belirlenmesi hususunda önemli bilgiler vermektedir. Bu analizler, alkol 144 tüketimi istisnası dışında bireylerin geçmişte kanser tarama testi yaptırmış olup olmadığını veya kanserden koruyucu davranışlarda bulunmakta olup olmadığını en tutarlı olarak etkileyen etmenlerin eğitim seviyesi, gelir seviyesi, gelir yeterliliği algısı ve yaş olduğunu göstermektedir. Örneğin, 26,5 yaşından daha genç olan kadınların PAP yaptırmış olma oranları katılımcılar arasında en düşüktür. Benzer bir şekilde, düşük gelirli olan ve en fazla ilkokul seviyesinde eğitim görmüş olan kadınlar arasında kendi kendine meme muayenesi yapmış olma oranı ve doktorda meme muayenesi yaptırmış olma oranları çok düşüktür. Hareketlilik ve sağlıklı beslenme konusunda da benzer bir eğilim vardır. Geliri belirli bir seviyenin üstünde olan kişiler arasında bu davranışlar daha sık yapılmaktadır ve geliri belirli bir seviyenin altında olan kişiler (genelde 1000 TL altı) arasında bu davranışlar daha eğitimli kişiler tarafından daha sık yapılmaktadır. Özet olarak, daha genç, daha az eğitimli, daha az gelirli ve gelirinin yeterli olmadığını düşünen kişiler genelde yukarıda bahsi geçen davranışta bulunma oranları en düşük olan kişilerdir ve iletişim kampanyaları ve teşvik programları tarafından hedeflenmesi gereken risk gruplarıdır. Araştırma kapsamında kanserden koruyucu davranışların ve kanser tarama ve genetik test yaptırma davranışlarının yalnızca geçmişte yapılıp yapılmadığına odaklanılmamıştır. Ayrıca, proje kapsamında, söz konusu davranışlarda ileride bulunma niyetini etkileyecek etmenler de analiz edilmiştir. Bu analizler hem risk gruplarının hem de iletişim yöntemlerinin belirlenmesinde kullanılabilecek önemli bulgular çıkarmıştır. Raporun literatür özeti bölümünde özetlenen beklentilere uygun olarak, kanser risk algısı neredeyse her davranış niyeti ile direkt ve pozitif bir ilişkiye sahiptir. Yani, sigarayı bırakma niyeti ve alkolü bırakma niyeti istisnaları dışında, tüm davranışlar ile ilgili niyetler kanser risk algısı arttıkça artmaktadır. Literatürde işaret edilen bir ihtimal, belirli bir seviyeden daha fazla olan risk algısının koruyucu davranış karşısında bir engel teşkil edebileceğidir. Bu çalışmada yapılan testler böyle bir eğilim göstermemiştir. Benzer bir şekilde, kanser endişesi alkol kullanımını bırakma ve egzersiz yapma niyetleri dışında tüm davranışsal niyetler ile pozitif bir ilişkiye sahiptir. Kanser risk algısı ve endişenin tersine, genelde kanser ciddiyet algısı ile kanserden koruyucu ve kanser tarama davranışlarda bulunma niyeti arasında bir ilişki gözlenmemiştir. Hatta, ciddiyet algısının PAP simir yaptırma ve sağlıklı beslenme niyeti ile negatif bir ilişkisi olduğu gözlemlenmiştir. Bu bulgulardan yola çıkarak, bireylere kanser riski hakkında bilgi veren iletişim stratejilerinin onları kanserden koruyucu ve kanser tarama testi yaptırmaya yönelik davranış konusunda teşvik edebileceği sonucuna ulaşabiliriz. Öte yandan, kanser olma durumunda ciddi sorunlar yaşanacağı hakkında mesajların etkisi ise limitli ve hatta olumsuz bile olabilir. Kanserden koruyucu davranışta bulunma, kanser tarama testi yaptırma ve genetik test yaptırma niyetlerini direkt ve dolaylı olarak etkileyen bir diğer değişken öz sağlık geçmişi ve 145 aile ve yakın çevrede kanser vakası görmüş olmaktır. Kronik hastalık geçirmiş olan veya çevresinde kanser vakası görmüş olan kişilerin risk algılarının daha yüksek olduğu görülmektedir. Bunun sonucu olarak, bu kişilerin kendi kendine meme muayenesi yapma, doktorda meme muayenesi yaptırma, mamografi yaptırma, PAP simir yaptırma niyetleri daha yüksektir. Benzer bir şekilde, daha fazla kronik hastalık geçirmiş olan kadınların kendi kendilerine meme muayenesi yapma, doktorda meme muayenesi yaptırma ve genetik test yaptırma niyetleri daha yüksektir. Bu kişiler arasında henüz ilgili davranışı gerçekleştirmemiş olanlar vardır. Ancak, algıları ve eğilimleri ışığında davranışı gerçekleştirmeye çok yakın oldukları düşünülebilir (Prochaska vd., 1992). Buna göre, kronik hastalıkları olanlar ile ailesinde veya yakın çevresinde kanser vakası görmüş olanlar ileride yapılacak müdahale programları için öncelikle hitap edilmesi yararlı olacak hedef gruplar olarak düşünülebilir. Hazırlık aşamasında olmaları yanında risk algılarının da zaten yüksek olması nedeniyle, bu kişilere erişildiğinde endişelerini daha fazla arttıracak bilgiler verilmesinden kaçınılması yerinde olacaktır. Bunun yerine, ilgili davranışları nasıl ve nerede yapabileceklerine dair uygulamaya yönelik tavsiyelerin verilmesi daha uygun olacaktır (örnek: KETEM merkezlerine nasıl ulaşacaklarının paylaşılması; kendi kendine meme muayenesini anlatan broşürlerin paylaşılması). Bu kişilere ulaşmak için en ideal ortam ilgili klinikler ve sağlık merkezleridir. Kitle iletişim araçları yoluyla bu kişilere ulaşmak konusunda dikkatli olunmalıdır, çünkü iyi niyetle oluşturulmuş iletişimlerim istenmeyen etkileri olabilmektedir. Örneğin, ailesinde meme kanseri olan kadınların daha büyük risk altında olduklarını söyleyerek mamografiye daha erken gitmelerini önermek, ailesinde meme kanseri vakası olmayan kadınlarda olmaması gereken bir güvenlik hissi yaratabilir; risk altında olmadıklarını düşünüp tarama yaptırma eğilimleri zayıflayabilir (Lerman vd. 1990). Bu yüzden bir gruba kitle iletişim yoluyla hitap ederken diğerlerinin aynı mesajı farklı algılayabileceği hususu unutulmamalıdır. Araştırmada ele aldığımız davranışlar ile ilgili tutumlara baktığımızda, tutumların oldukça olumlu olduğunu görülmektedir. Örneğin, kendi kendine meme muayenesi için de mamografi ve doktor kontrolünde yapılacak diğer tarama testleri için de, kadınların büyük çoğunluğu ilgili davranışları gerçekleştirmenin çok iyi ve yararlı olacağını, ayrıca yaptırmanın gerekli olduğunu söylemektedir. Genelde, araştırmada odaklandığımız davranışlar hakkındaki tutumlar beşli bir skalada minimum (genetik test için) 4,11 ile maksimum (sigarayı bırakmak için) 4,24 arasında değişmektedir. Benzer bir şekilde, yarar algılarına bakıldığında, hemen hemen tüm davranışlar için yarar algıları beşli bir skalada 4’ün üzerindedir. Yalnızca sigarayı bırakma yarar algıları diğerlerinden biraz daha düşüktür (3,59). Buna ek olarak, yarar algıları ve tutumlar ile incelediğimiz davranışlar arasındaki ilişkiler tutarlı bir şekilde pozitiftir. Bu bulgular bir arada düşünüldüğünde, koruyucu davranışların ve tarama testlerinin 146 yapılmamasının nedeni tutumlardan ya da yarar algılarından kaynaklanmamaktadır denebilir. Söz konusu davranışlar ile ilgili tutumların ve yarar algılarının genelde çok yüksek skor almış olması, iletişim kampanyaları aracılığı ile tutumların ya da yarar algılarının daha da yükseltilmesi ihtimalini düşük kılmaktadır. Bu nedenle, bu davranışlar ile ilgili tutumları ve algıları değiştirmeye (daha pozitif yapmaya) yönelik iletişim kampanyalarının etkisinin sınırlı olması beklenebilir. Bu öneriye bir istisna risk gruplarına erişilirken kullanılacak mesaj stratejileri ile ilgilidir. Şöyle ki, davranışların geçmişte yapılıp yapılmadığı ile ilgili analizlerde olduğu gibi, eğitim seviyesi, hane geliri ve gelirin yeterli olup olmadığı ile ilgili algılar davranışsal niyetleri de etkilemektedir. Kendi kendine meme muayenesi yapma, doktorda meme muayenesi yaptırma, mamografi yaptırma, PAP simir testi yaptırma ve kolonoskopi yaptırma niyetlerinin hepsi gelir, gelir yeterliliği veya eğitim seviyesi ile pozitif ilişkiye sahiptir. Benzer bir şekilde, düşük gelirli olan kişilerin sigarayı bırakmak, egzersiz yapmak ve sağlıklı beslenmek gibi davranışlar ile ilgili yarar algıları ve tutumları daha negatiftir ve bunun sonucunda da bu davranışta bulunma niyetleri daha düşüktür. Bu nedenle, zaten çok olumlu olan tutumları ve yarar algılarını daha olumlu yapmaya odaklanan iletişim yöntemleri tüm nüfus için yukarıda aktarılan nedenlerle çok etkili olmayacak olsa bile, risk gruplarına ulaşmak için iyi bir strateji olabilir. Davranış niyetleri ile ilgili yapılan analizler, eğitim, gelir ve yaş ekseninde oluşan risk gruplarına ek olarak azınlık statüsünün de davranışsal niyetler konusunda bir risk oluşturduğuna işaret etmektedir. Şöyle ki, birçok kanser tarama davranışı ve kanserden koruyucu davranış için kendini azınlık statüsünde gören kişilerin davranışsal niyetleri kendini azınlık statüsünde görmeyenlerinkinden daha düşüktür. Bunun nedenleri örneklemin yapısından dolayı bu çalışmada detaylı olarak çalışılamamıştır çünkü örneklemin yüzde 17’sine yakın bir grubu oluşturan azınlıklar kendi içlerinde de farklı etnik gruplara bölünmektedir. Buna rağmen, elimizdeki veriler, azınlık olma durumunun daha düşük kanser endişesi, daha yüksek davranışsal engel algıları ve daha düşük davranışsal yarar algıları ile bağlantılı olabileceğini göstermektedir. İleride, azınlıklara odaklanan örneklemlerle bu eğilimlerin nedenini daha net açıklayacak çalışmalar azınlıklara yönelik iletişim yöntemlerinin belirlenmesi hususunda faydalı olacaktır. Araştırma kapsamında odaklanılan kanserden koruyucu davranışlarda bulunma, genetik test yaptırma ve kanser tarayıcı test yaptırma ile ilgili engel algılarının genel olarak davranışsal niyete bir etkisi gözlemlenmemiştir. Bu duruma istisna olan durumlardan en önemlisi, kendi kendine meme muayenesi ile ilgili engel algılarıdır. Bulgularda özetlendiği gibi, kendi kendine meme muayenesi ile ilgili iki engel bileşeni gözlemlenmiştir. Bu bileşenlerden birincisi davranışta bulunma ile ilgili engel algılarıdır; ikincisi ise doktorda 147 muayene ve mamografi yaptırıldığı durumda kendi kendine meme muayene yapmanın gerekli olmadığı algısıdır. Bu ikinci boyut kendi kendine meme muayenesi yapma niyetini negatif olarak etkilemektedir. Bu etki küçük bir etkidir; fakat, iletişim içeriği bakımından tarama testlerinin birbirlerine alternatif olmadığının altının çizilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Sosyal ve psikolojik modellere göre insanlar bir davranışı yapıp yapmamaya karar verirken diğerlerinin duygu, düşünce ve davranışlarını dikkate alır. Bu bağlamda tanımlanan normlar bir davranış ile ilgili kişinin değer verdiği veya fikrine önem verdiği diğer insanların ne yaptığı ve ne yapılması gerektiğine inandıklarına dair düşünceleridir. Diğerlerinin davranışla ilgili desteğini hissetmek ya da onların da davranışı gerçekleştirdiklerini bilmek, kişinin davranışı gerçekleştirme ihtimalini arttırmaktadır. Yapılan bu araştırmada ele alınan her bir davranış için normlarla ilgili algılar orta düzeye yakın çıkmıştır. Tüm davranışlar için katılımcılar ilgili davranışı gerçekleştirmek isterlerse yakın çevreleri tarafından orta ve üst düzeyde destek göreceklerini zannettiklerini ifade ettiler. Bununla beraber, katılımcıların ilgili davranışların çevrelerinde ne derece yapıldığına dair algıları oldukça düşük çıkmıştır. Yani, katılımcılar incelediğimiz sağlığı koruyucu davranışların da taramaya yönelik davranışların da toplumun küçük bir kesimi tarafından gerçekleştirildiğini düşündüklerini belirtmişlerdir. Bunun bir açıklaması kendilerinin de yapmadığı bu davranışları başkalarının da yapmadığını düşünmeleridir. Öte yandan, bu davranışların yaygın olarak yapılmadığını düşündükleri için kendileri de yapmamayı seçiyor da olabilirler. Sosyal-psikolojik modellere göre, sonucu belirsiz bu tür davranışlarda, insanlar başka insanların ne yaptığına daha fazla dikkat ederler. Buna göre, olumlu davranışların başkaları tarafından yapıldığına dair bilgi edinirlerse kendilerinin motive olup davranışı yapma ihtimalleri artar; doğru davranışı (ör: düzenli tarama testi yaptırmak, aşı olmak, kan bağışlamak, vergi vermek) çok az kişinin yaptığını öğrenmeleri ise motivasyonlarını azaltıp davranışı gerçekleştirmelerine ket vurabilir. Sağlık alanında iletişim mesajları ve programları kurgularken, normlar ile ilgili bilgilerin çok dikkatli paylaşılması gerekir. Örneğin, organ ve kan bağışının ne kadar az yapıldığının altını çizerek insanların kan ve organ beklerken hayatlarını kaybettiğini söylemek motive edici olmaktan uzaktır. Bunun yerine, geçen seneye göre artış varsa bunun altını çizerek, bilincin ve bağışçı sayısının arttığını vurgulamak daha doğru olacaktır. Sunulan araştırma bulgularından hareketle, kanserden koruyucu davranışların (örneğin, düzenli egzersiz) ve tarama testlerinin yeterince önemsenmediği, toplumun küçük bir kesimi tarafından yapıldığı gibi bilgilerin vatandaşlarla paylaşılmasının sakıncalı olduğu düşünülmektedir. Bunun yerine motive edici rakamların paylaşılması düşünülmelidir. Kontrol algıları ile bağlantılı olan Sağlık Kontrol Odağı oryantasyonu ile davranışsal niyetler arasında karmaşık bir ilişki bulunmaktadır. Öncelikle, çalışmadan çıkan bir netice, 148 içsel sağlık kontrol odağı ile dışsal (diğer kişiler) sağlık kontrol algısı arasında pozitif bir ilişki gözlemlenmiştir. Benzer bir şekilde, sağlık durumlarının daha iyi olduğunu düşünen kişiler arasında hem içsel sağlık kontrol odağı hem de dışsal (diğer kişiler) sağlık kontrol odağı daha yüksektir. Ayrıca, bu çalışmada hem içsel sağlık kontrol odağının hem de dışsal (diğer kişiler) sağlık kontrol odağının bazı davranışlarda bulunma eğilimini olumlu yönde etkilediğine dair bulgular bulunmaktadır. Örneğin, mamografi yaptırma niyeti ile dışsal (diğer kişiler) sağlık kontrol odağı arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır. İçsel sağlık kontrol odağı ise kolonoskopi yaptırma ve daha sağlıklı beslenme niyetlerini pozitif olarak etkilemektedir. Son olarak, kanser risk algısının genetik test yaptırmaya etkisi içsel sağlık kontrol odağı daha yüksek olan kişilerde pozitif, düşük olan kişilerde ise negatiftir. Bu bulgular bireylere yönelik iletişim stratejilerinin oluşturulması açısından önemlidir çünkü Türkiye özelinde olumlu sağlık davranışlarının potansiyel olarak yalnızca içsel sağlık kontrol odağının yüksek olmasına dayalı olmadığını ve doktorlar ve aile gibi dışsal etmenlerin de bireyleri kendilerini korumaya yönelik davranışta bulunmaya teşvik etmede önemli bir rol oynayabileceğine işaret etmektedir. Yukarıda öznel ve tarifsel normlar ile ilgili yapılan çıkarımlar ile birlikte düşünüldüğünde, bu bulgular iletişim aracı olarak kişiden kişiye (doktordan bireye, aile büyüklerinden bireye) yönelik stratejilerin önemine işaret etmektedir. Sonuç bölümünün başında da belirtildiği gibi bu bağlamda KETEM ve aile hekimliği kurumlarının oynayabileceği rol çok önemlidir. Sağlık kontrol odağı ile ilgili bu araştırmanın bulgularından yapılabilecek bir diğer çıkarım, sağlık geçmişi bakımından içsel ve dışsal sağlık kontrol odağını en tutarlı şekilde etkileyen değişken bireyin yakın çevresinde kanser vakasına şahit olup olmadığıdır. Kısaca, yakın çevrelerinde kanser vakası görmüş kişilerin içsel sağlık kontrol odağı daha düşük, dışsal sağlık kontrol odağı (şans) daha yüksektir. Kısaca, bireylerin kanser tedavisi ile ilgili şahit oldukları zorlukların bireylerin kontrol algılarını olumsuz etkileme ihtimali yüksektir. Bu bulgu, yukarıda kanser vakalarına şahit olmanın kanser risk algılarına etkileri ile birlikte düşünülmelidir. Yüksek risk algısı, düşük kontrol algısıyla birleşirse kişileri umutsuzluğa ve kaderciliğe itebilir. Bunun sonucu olarak da kanserden korunma yolunda kişiler yapılması gerekenleri tamamen bırakabilirler. Bu yüzden, aşırı endişe, umutsuzluk, ve vurdumduymazlığa yol açabilecek mesajlardan kaçınılmalıdır. Endişenin fazlası ne kadar zararsa, tehlikenin çok da büyük olmadığı izlenimini de yaratmamak gereklidir. Araştırmanın odağındaki bir diğer önemli etmen ise bireylerin manevi inançlarıdır. Beklenebileceği gibi ikili ilişki düzeyinde dindarlık, içsel din, tanrı sağlık kontrol odağı ve batıl inançlar alkol tüketimini bırakma eğilimi ile pozitif bir ilişkiyi sahiptir. Ayrıca, dindarlık sağlıklı beslenme niyeti ile pozitif bir ilişkiye sahiptir. Benzer bir şekilde, içsel din hem içsel sağlık kontrol odağı algısını hem de sağlıklı beslenme hakkındaki olumlu tutumları arttırarak sağlıklı 149 beslenme niyetine olumlu bir katkıda bulunmaktadır. Bu noktada, bu direkt etkilere ek olarak, manevi inançların kontrol odağı ve risk algısı ile olan etkileşimleri önemli birkaç eğilime işaret etmektedir. İlk olarak belirtilmelidir ki, dindarlık ile içsel sağlık kontrol odağı arasında negatif bir ilişki olmasına rağmen, içsel din (“Önemli kararlar verirken Allah’ın/Tanrı’nın gösterdiği yoldan gitmek gerekir”) algısı ile içsel sağlık kontrol odağı arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır. İçsel din ile içsel sağlık kontrol odağı arasındaki bu ilişki bireylerin dini inançlarının onları sağlıklarını koruma yolunda daha fazla inisiyatif almaya yönlendirebilme ihtimaline işaret etmektedir. Bu noktada odaklanılması gereken bir diğer maneviyat ile bağlantılı değişken ise tanrı sağlık kontrol odağıdır (“Sağlığıma olanlar, Allah/Tanrı’nın rızası ile olmuştur”). Araştırmanın odaklandığı davranışlar ile direkt olan ilişkileri incelendiğinde tanrı sağlık kontrol odağının doktorda meme muayenesi yaptırma, mamografi yaptırma, PAP simir testi yaptırma, genetik test yaptırma niyetlerine negatif bir etkisi olduğu gözlenmektedir. Fakat, tanrı sağlık kontrol odağının bu davranışsal niyetlere dolaylı etkileri incelendiğinde tanrı sağlık kontrol odağının etkisinin olumlu olabileceğine dair bulgular öne çıkmaktadır. Örneğin, tanrı sağlık kontrol odağı meme kanser risk algılarını, doktorda meme muayenesi yaptırma ile ilgili yarar algılarını ve doktorda meme muayenesi hakkındaki olumlu tutumları arttırarak doktorda meme muayenesi yaptırma niyetine olumlu bir etkide bulunmaktadır. Benzer dolaylı ilişkiler aynı zamanda PAP yaptırma niyeti, genetik test yaptırma niyeti ve sağlıklı beslenme niyeti için de geçerlidir. Son olarak, bu projede manevi inançların sağlık kontrol odağı ile kayda değer bazı etkileşimleri gözlemlenmiştir. Örneğin, içsel sağlık kontrol odağı düşük olan kişiler arasında dindarlığın doktorda meme muayenesi yaptırma niyetine etkisi pozitiftir. Benzer bir şekilde, yüksek kanser risk ve yüksek dışsal sağlık kontrol odağına sahip olan kişiler arasında dindarlığın genetik test yaptırma niyetine olan etkisi pozitiftir. Bu iki etkileşim çoğu davranış için gözlemlenmemiş olsa bile, kontrol algılarının düşük olduğu durumlarda dini inançların bu boşluğu doldurarak bireylere kanserden koruyucu veya kanserin teşhis edilmesine yardımcı olacak davranışlarda bulunma gücünü verebilme potansiyeline işaret etmektedir. Bazı durumlarda ise içsel sağlık kontrol odağı ile dini inançların birbirlerini destekler nitelikte etkileşimleri gözlemlenmiştir. Örneğin, kolon kanser risk algısı yüksek olan kişiler arasında, yüksek içsel sağlık kontrol odağına sahip olanlar için dindarlığın kolonoskopi yaptırmaya etkisi pozitiftir. Bu bulgular, literatür özetinde bahsedilen çalışmalarda olduğu gibi (Leyva vd., 2014) tanrı sağlık kontrol odağı ve diğer maneviyat eğilimlerinin, bireyleri kanser koruyucu davranışlarda bulunmak ve kanser taraması yaptırmaya teşvik edebilme potansiyeline işaret etmektedir. 150 6. KAYNAKÇA Adler, N. E., vd. 1994. “Socioeconomic status and health: The challenge of the gradient”, American Psychologist, 49, 15-24. Ajzen, I., Fishbein, M. 1977. “Attitude–behavior relations:A theoretical analysis and review of empirical research”, Psychological Bulletin, 84, 888–918. Al-Hussami, M., vd. 2014. "Jordanian women's personal practices regarding prevention and early detection of breast cancer", International Journal of Nursing Knowledge 25(3), 189-194. Allport, G. W., Ross, M. 1967. “Personal religious orientation and prejudice”, Journal of Personality and Social Psychology, 5(4), 432-443. Allum, N., vd. 2014. "Religious beliefs, knowledge about science and attitudes towards medical genetics", Public Understanding of Science, 23(7), 833-849. Andrkowski, M., vd. 1997. “Hereditary cancer risk notification and testing: How interested is the general population?”, Journal of Clinical Oncology, 15(5), 2139-2148. Bebiş, H., vd. 2012. "Effect of health education about cervical cancer and Papanicolaou Testing on the behavior, knowledge, and beliefs of Turkish women", International Journal of Gynecological Cancer 22(8), 1407-1412. Bennett, P., vd. 1998. “Beliefs about alcohol, health locus of control, value for health and reported consumption in a representative population sample”, Health Education Research, 13(1), 25-32. Berlin, I., Covey, L. S. 2006. “Pre-cessation depressive mood predicts failure to quit smoking: The role of coping and personality traits”, Addiction, 1010, 1814-1821. Bloom, J. R., vd. 2006. “Family history, perceived risk, and prostate cancer screening among African American men. Cancer Epidemiology Biomarkers & Prevention, 15(11), 21672173. Bosompra, K. 2000. “Likelihood of undergoing genetic testing for cancer risk: A populationbased study.” Preventive Medicine, 30, 155-160. Bourjolly, J. N. 1998. “Differences in religiousness among Black and White Women with breast cancer”, Social Work & Health Care, 28, 21-39. Bunn, J. Y. 2002. “Factors influencing intention to obtain a genetic test for colon cancer risk: A population-based study”, Preventive Medicine, 34(6), 567-577. Burish, T.G., vd. 1984. “Health locus of control and chronic disease: An external orientation may be advantageous”, Journal of Social and Clinical Psychology, 2(4), 326-332. 151 Cairney, J. 2007. “Does greater frequency of contact with general physicians reduce feelings of mastery in older adults?”, Journal of Gerontology Psychological Sciences, 62B, 226229. Cappella, J. N., vd. 2005. “News about genetics and smoking: Priming, family smoking history, and news story believability on inferences of genetic susceptibility to tobacco addiction”, Communication Research, 32(4), 478-502. Carone, D. A., Barone, D. F. 2001. “A social cognitive perspective on religious beliefs: Their functions and impact on coping and psychotheorapy”, Clinical Psychology Review, 21(7), 989-1003. Cenkseven, F. 2001. “Sigara içme durumlarına göre üniversite öğrencilerinin kontrol odağı ve öğrenilmiş güçlülük düzeylerinin karşılaştırılması”, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2(21), 8-16. Chaffee, S. H., Roser, C. 1986. “Involvement and the consistency of knowledge, attitudes, and behaviors”, Communication Research, 23, 373–399. Champion, V. L., vd. “The effects of standard care counselling or telephone/in-person counseling on beliefs, knowledge, and behavior related to mammography screening”, Oncology Nursing Forum, 27, 1565-1571. Condit, C. M. 2001. What is 'public opinion' about genetics? Nature Reviews Genetics, 2, 811-815. Croyle, R. T., Lerman, C. “Risk communication in genetic testing for cancer susceptibility”, Journal of the National Cancer Institute Monographs, 25, 59-66 (1999). Cull, A., vd. 2001. “Cancer risk perceptions and distress among women attending a familial ovarian cancer Clinic”, British Journal of Cancer, 84(5), 594-599. Curlin, F., vd. 2007. “Physicians' observations and interpretations of the influence of religion and spirituality on health”, Archives of Internal Medicine, 167, 649-654. Curlin, F., vd. 2005. “When patients choose faith over medicine”, Archives of Internal Medicine, 165, 88-91. Çoban, A. E., Hamamcı, Z. 2006. “Kontrol odaklı farklı ergenlerin karar stratejileri açısından incelenmesi”, Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Fakültesi, 14(2), 393-402. Dağ, İ. 2002. “Kontrol Odağı Ölçeği (KOÖ): Ölçek geliştirme, güvenirlik ve geçerlik çalışması”, Türk Psikoloji Dergisi, 17, 49, 77-90 (2002). Dağ, İ. 1991. “Rotter’in İç-dış Kontrol Odağı Ölçeği (RİDKOÖ)’nin üniversite öğrencileri için güvenirliği ve geçerliği”, Psikoloji Dergisi, 7(26), 10-16. Dalkılınç, S., Duyar, Z. 2014. “Kanser tedavisine yılda 3 milyar dolar harcanıyor”, Anadolu Ajansı. http://www.aa.com.tr/tr/rss/358418--kanser-tedavisine-yilda-3-milyar-dolar Dehdari, T., vd. 2014. "Effects of an educational intervention based on the protection 152 motivation theory and implementation intentions on first and second Pap Test practice in Iran", Asian Pacific Journal of Cancer Prevention, 15(17), 7257-7261. Deiner, E. 1994. “Assessing subjective well-being: Progress and opportunities”, Social Indicators Research, 31, 103-157. Deiner, E., Suh, E. 1997. “Measuring quality of life: Economic, social and subjective indicators”, Social Indicators Research, 40, 189-216. Dijkstra, A., Brosschot, J. 2003. “Worry about health in smoking behaviour change”, Behaviour Research and Therapy, 41, 1081–1092. Dilekmen, M., vd. 2009. “İlk ve ortaöğretim okul yöneticilerinin İç-dış Kontrol Odakları”, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 9(1), 127-136. Dirik, G., Günay, E. 2009. “Dindarlık, kontrol odağı ve psikolojik sıkıntılar”, Civil Academy, 7(1), 47-62. Donnelly, T. T., vd. 2013. "Arab women's breast cancer screening practices: A literature review", Asian Pacific Journal of Cancer Prevention 14(8), 4519-4528. Ellison, C. G. 1991. “Religious involvement and subjective well-being”, Journal of Health and Social Behavior, 32(1), 80-99. Erdem, Y., Tekşen, F. 2013. “Genetic screening services provided in Turkey”, Journal of Genetic Counseling, 22, 858-864. Evans, J. H., Hudson, K. 2007. “Religion and reproductive genetics: Beyond views of embryonic life?”, Journal for Scientific Study of Religion, 46(4), 565-581. Facione, N. C. 2002. “Perceived risk of breast cancer: Influence of heuristic thinking”, Cancer Practice, 10(5), 256-262. Feather, N. T. 1967. “Some personality correlates of external control”, Australian Journal of Psychology, 19(3), 253-260. Fishbein, M., Ajzen, I. 2010. Predicting and changing behavior. New York, NY: Psychology Press. Franco, K., vd. 2000. “Adjustment to perceived ovarian cancer risk”, Psycho-Oncology, 9(5), 411-417. Freund, A., vd. 2014. "The doctor is just a messenger: Beliefs of ultraorthodox Jewish women in regard to breast cancer and screening", Journal of Religion & Health 53(4), 1075-1090. Friedman, A. M., vd. 2012. "Obese women's barriers to Mammography and Pap Smear: The Possible Role of Personality", Obesity 20(8), 1611-1617. Furnham, A. F. 1982. “Locus of control and theological beliefs”, Journal of Psychology and Theology, 10, 130-136. 153 Gerstorf, D., vd. 2010. “Antecedent–consequent relations of perceived control to health and social support: longitudinal evidence for between-domain associations across adulthood”, Journal of Gerontology: Psychological Sciences, 66B(1), 61–71. Goggin, K., vd. 2007a. “Do religious and control cognitions predict risky behavior? I. Development and validation of the alcohol-related God Locus of Control Scale for adolescents (AGLOC-A)”, Cognitive Therapy and Research, 31(1), 111-122. Goggin, K., vd. 2007b. “Do religious and control cognitions predict risky behavior? I. Development and validation of the Sexual Risk Behavior-related God Locus of Control Scale for adolescents (SexGLOC-A)”, Cognitive Therapy and Research, 31(1), 123-139. Gomez, R. 1998. “Locus of Control and avoidant coping: Direct, interactional and mediational effects on maladjustment in adolescents”, Personality and Individual Differences, 24(3), 325-334. Gooding, H. C., vd. 2006. “Genetic susceptibility testing from a stress and coping perspective”, Social Science & Medicine, 62, 1880-1890. Greiner, K. A., vd. 2005. “Predictors of fecal occult blood test (FOBT) completion among lowincome adults”, Preventive Medicine, 41(2), 676-684. Gurin, P., vd. 1984. “Change in self in adulthood: The example of sense of control” 218-334. Life-span Development and Behavior. Editörler: Balter, P. B., Brim, O. G. New York: Academic Press. Gürsoy, A. A., vd. 2011. "Attitudes and health beliefs associated with breast cancer screening behaviors among Turkish women", Journal of Transcultural Nursing 22(4), 368-375. Güvenç, G., vd. 2011. "Health belief model scale for Cervical Cancer and Pap Smear Test: psychometric testing", Journal of Advanced Nursing 67(2), 428-437. Harandy, T. F. 2010. “Muslim breast cancer survivor spirituality: Coping strategy or health seeking behavior hindrance?”, Health Care for Women International, 31(1), 88-98. Hart, P.S. 2013. “Boomerang effects in risk communication”, 304-318, Effective risk communication. Editörler: Arvai, J. ve Rivers III, L. Oxon: Routledge. Hayes, A.F., 2013. Introduction to mediation, moderation, and conditional process analysis: A regression-based approach, New York, NY: The Guilford Press. Hayes, A.F., 2012. “SPSS process documentation”. http://www.processmacro.org/index.html Helmes, A. W., vd. 2002. “Patient preferences of decision-making in the context of genetic testing for breast cancer risk”, Genetics in Medicine, 4(3), 150-157. Hillen, M. A. vd. 2014. “How attachment style and locus of control influence patients’ trust in their oncologist”, Journal of Psychosomatic Research, 76(3), 221–226. 154 Hoge, D. R. 1972. “A validated intrinsic religious motivation scale”, Journal for the Scientific Study of Religion, 11(4), 369-376. Hold, C. L., vd. 2007. “Expansion and validation of the Spiritual Health Locus of Control Scale: Factorial analysis and predictive validity”, Journal of Health Psychology, 12(4), 597-612. Hold, C. L., vd. 2003. “Spiritual Health Locus of Control and breast cancer beliefs among urban African American women”, Health Psychology, 22(3), 294-299. Hold, C. L., vd. 2000. “Does Locus of Control moderate the effects of tailored health education materials?”, Health Education Research, 15(4), 393-403. Honda, K., Neugut, A. 2004. “Associations between perceived cancer risk and established risk factors in a national community sample”, Cancer Detection and Prevention, 28, 1-7. Jackson, L. E., Coursey, R. D. 1988. “The relationship of god control and Internal Locus of Control to intrinsic religious motivation, coping and purpose in life”, Journal for Scientific Study of Religion, 27(3), 399-410. Jacobsen, P. B., vd. 2004. “Relation of family history of prostate cancer to perceived vulnerability and screening behavior”, Pscyo-Oncology, 13(2), 80-85. Kash, K. M., vd. 1992. “Psychological distress and surveillance behaviors of women with a family history of breast cancer”, Journal of the National Cancer Institute, 84(1), 24-30. Katapodi, M. C., vd. 2004. “Predictors of perceived breast cancer risk and the relation between perceived risk and breast cancer screening: A meta-analytic review”, Preventive Medicine, 38, 388-402. Kim, S. E., vd. 2008. “Association between cancer risk perception and screening behavior among diverse women”, Archives of Internal Medicine, 168(7), 728-734. Kiviniemi, M. T., vd. 2014. "Disgusted, embarrassed, annoyed: Affective associations Relate to uptake of colonoscopy screening", Annals of Behavioral Medicine 48(1), 112-119. Kiviniemi, M. T., vd. 2011. "Individual-level factors in colorectal cancer screening: a review of the literature on the relation of individual-level health behavior constructs and screening behavior", Psycho-Oncology 20(10), 1023-1033. Kobeissi, L., vd. 2014. "The impact of breast cancer knowledge and attitudes on screening and early detection among an immigrant Iranian population in Southern California”, Journal of Religion & Health 53(6), 1759-1769. Koenig, H. G., vd. 2001. Handbook of Religion and Health. New York: Oxford University Press. Koenig, H. G., vd. 1988. “Religious activities and attitudes of older adults in a geriatric assessment clinic”, Journal of the American Geriatric Society, 36, 362-374. 155 Korinek, A. W., Arredondo, R. 2004. “The Spiritual Health Inventory (SIH): Assessment of an instrument for measuring spiritual health in substance abusing population”, Alcoholism Treatment Quarterly, 22(2), 55-66. Lee, S., vd. 2013. “Effects of smoking cues and argument strength of antismoking advertisements on former smokers’ self-efficacy, attitude, and intention to refrain from smoking”, Nicotine & Tobacco Research, 15(2), 527–533. Lefcourt, H. M. 2013. “The locus of control as a moderator variable”, 253-268, Research with the locus of control construct: developments and social problems. Editör: Lefcourt, H. M. Londra: Academic Press. Lefcourt, H. M. 1982. Locus of Control: Current Trends in Theory and Research. Hillsdale: Lawrence Erlbaum Associates. Lefcourt, H. M., Wine, J. 1969. “Internal versus external control of reinforcement and the deployment of attention experimental situations”, Canadian Journal of Behavioral Science, 1, 167-181. Lerman, C., vd. 1990. “Factors associated with repeat adherence to breast cancer screening”, Preventive Medicine, 19, 279-290. Lerman, C., vd. 1994. “Attitudes about genetic testing for breast-ovarian cancer susceptibility”, Journal of Clinical Oncology, 12(4), 843-850. Lerman, C., vd. 1993. “Mammography adherence and psychological distress among women at risk for breast cancer”, Journal of the National Cancer Institute, 85, 1074-1080. Lerman, C., vd. 1999. “Genetic testing in families with hereditary nonpolyposis colon cancer”, Journal of the American Medical Association, 281, 1618-1622. Levenson, H. 1981. “Differentiating among internality, powerful others, and chance”, 15-63. Research with the Locus of Control Construct: Assessment Methods. Editör: Lefcourt, H. M. New York: Academic Press. Leventhal H, Cameron L. 1987. “Behavioral theories and the problem of compliance”, Patient Education and Counseling, 10, 117–138. Leventhal, H., Cleary, P. D. 1980. “The smoking problem: A review of the research and theory in behavioral risk modification”, Psychological Bulletin, 88, 370-405. Leyva, B., et al. (2014). "Religion, fatalism, and cancer control: A qualitative study among Hispanic Catholics", American Journal of Health Behavior 38(6), 839-849. Lipkus, I. M., vd. 2005. “Increasing colorectal cancer screening among individuals in the carpentry trade: Test of risk communication interventions”, Preventive Medicine, 40(5), 489-501. 156 Mayon, K. I., Wells, E. A. 1995. “Religion as a community resource for well-being: Prevention, healing, and empowerment pathways”, Journal of Social Issues, 51(2), 177193. McCaul, K. D., Mullens, A. B. 2003. Affect, thought, and self-protective health behavior: The case of worry and cancer screening”, 137-168. Social Psychological Foundations of Health and Illness. Editörler: Suls, J., Wallston, K. Malden: Blackwell. McQueen, A., vd. 2014. "Examining patterns of association with defensive information processing about colorectal cancer screening", Journal of Health Psychology 19(11) 1443-1458. McQueen, A., vd. 2008. “Risk perceptions and worry about cancer: does gender make a difference”, Journal of Health Communication, 13, 56-79. Murphy, C. C., vd. 2014. "Competitive testing of health behavior theories: How do benefits, barriers, subjective norm, and intention influence mammography behavior?" Annals of Behavioral Medicine 47(1), 120-129. Naditch, M. P. 1975. “Denial, anxiety, Locus of Control, and discrepancy between aspirations and achievements as components of depression”, Journal of Abnormal Psychology, 84(1), 1-9. Norman, P., vd. 1997. “Health Locus of Control and leisure-time exercise”, Personality and Individual Differences, 23(5), 769-774. Önal, A. E., vd. 2009. “İki ilköğretim okulunda öğrencilerin kendi sağlıklarını algılama düzeyi ve bildikleri sağlık sorunları”, Nobel Medicus, 5(2), 24-28. Öztemel, K. 2012. “Kariyer kararsızlığı ile mesleki karar verme öz yetkinlik ve kontrol odağı arasındaki ilişkiler”, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi 32(2), 459-477 Padela, A. I., vd. 2014. "Associations between religion-related factors and cervical cancer screening among Muslims in Greater Chicago", Journal of Lower Genital Tract Disease, 18(4), 326-332. Parker, L. E. 1993. “When to fix it and when to leave: Relationships among perceived control, self-efficacy, dissent and exit”, Journal of Applied Psychology, 78(6), 949-959. Pepper, G.V., ve Nettle, D. 2014. “Out of control mortality matters: The effect of perceived uncontrollable mortality risk on a health-related decision”, PeerJ, 1. Poortinga, W., vd. 2008. “Health Locus of Control beliefs and socio-economic differences in self-rated health, preventive medicine”, 46(4), 374-380. Prochaska, J. O., vd. 1992. “In search of how people change”, American Psychologist, 47, 1102-1114. Rosenstock, I. M. 1966. “Why people use health services”, Milband Memorial Fund Quarterly, 44, 94-127. 157 Rosenstock, I. M. 1974. “Historical origins of the health belief model”, Health Education Monographs, 2(4), 328-335. Rotter, J. B. 1966. “Generalized expectancies for internal versus external control of reinforcement”, Psychological Monographs, 80, 1-28. Ruffin, M. T., vd. 2011. “Effect of preventive messages tailored to family history on health behaviors: The family healthware impact trial”, Annals of Family Medicine, 9, 3-11. Sanberk, İ., Yazgan İ. B. 2009. “Yaşam kalitesinin Sağlık Denetim Odağı, fiziksel belirti ve özyeterlik algısı açısından incelenmesi”, Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 36(3), 92-104. Sarı, S.V., Şahin, M. 2013. “Lise son sınıf öğrencilerinin mesleğe karar verme özyeterliliklerini yordamada umut ve kontrol odağının rolü”, Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, 21(1), 97-110. Shepherd, R., vd. 2007. “Towards an understanding of British public attitudes concerning human cloning”, Social Science & Medicine, 65(2), 377-392. Shiffman, S. 1979. “The tobacco withdrawal syndrome, cigarette smoking as a dependence process”, 158-184. NIDA Research Monograph. Editör: Krasnegor, N. A. Rockville, MD. Shiloh, S., Ilan, S. 2005. “To test or not to test? Moderators of the relationship between risk perceptions and interest in predictive genetic testing”, Journal of Behavioral Medicine, 28(5), 467-479. Shiloh, S., vd. 1998. “Motivations, perceptions and interpersonal differences associated with interest in genetic testing for breast cancer susceptibility among women at high and average risk”, Psychology and Health, 13, 1071-1086. Shim, M., vd. 2010. “Familial Risk Cues in Direct-to-Consumer Prescription Drug Advertisements: Impacts on Intentions to Adopt Healthy Lifestyles and Pharmaceutical Choices”, Journal of Applied Communication Research, 38(3), 230–247. Skinner, C. S., vd. 2002. “Racial and educational differences in mammograhy-related perceptions among 1,336 nonadherent women”, Journal of Psychosocial Oncology, 20(1), 1-18. Slovic, P., vd. 2004. “Risk as analysis and risk as feelings: Some thoughts about affect, reason, risk and rationality”, Risk Analysis, 24(2), 311- 322. Sobacı, F. ve Polatçı, S. 2014. “Öğrenilmiş güçlülük: meslek yüksekokulu öğrencileri üzerinde bir araştırma”, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 28(2), 1738. Süral, P., Ö., Topaloğlu, T. 2007. “Girişimci ve yöneticilerin öğrenilmiş gereksinimleri ile kontrol odaklarının kıyaslanmasına yönelik bir araştırma”, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 16(2), 439-456. 158 Sweeny, K., vd. 2013. “The goals of bad news communications: Do physicians and patients agree?”, Health Expectations, 16, 230-238. Şengül, Y., vd. 2010. “The relationship between Health Locus of Control and quality of life in patients with chronic low back pain”, Turkish Neurosurgery, 20(2), 180-185. Tabak, A., Erkuş, A. 2008. “Denetim odağının bireylerin belirsizlikle baş etme düzeylerine etkisi: Kamu sektöründe bir araştırma”, Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 26(1), 213-227. Tabak, R. S., Akköse, K. 2006. “Ergenlerin sağlık denetim odağı algılama düzeyleri ve sağlık davranışlarına etkileri”, TAF Preventive Medicine Bulletin, 5(2), 118-130. Taşçı-Duran, E., vd. 2014. "Turkish social attitudes towards to cancer prevention: a Health Belief Model study", Asian Pacific Journal of Cancer Prevention, 15(18): 7935-7940. Taymoori, P., vd. 2014a. “Differences in health beliefs across stage of adoption of mammography in Iranian Women", Cancer Nursing 37(3), 208-217. Taymoori, P., et al. 2014b. “Facilitator psychological constructs for mammography screening among Iranian women", Asian Pacific Journal of Cancer Prevention 15(17), 7309-7316. T.C. Sağlık Bakanlığı. 2013. Ulusal kanser kontrol planı, http://kanser.gov.tr/Dosya/BilgiDokumanlari/raporlar/Ulusal_Kanser_Kontrol_Plani_2013_2018.pdf. Tkatch, R., vd. 2014. "Barriers to cancer screening among Orthodox Jewish Women", Journal of Community Health, 39(6), 1200-1208. Tutar, H., vd. 2009. “İşgörenlerin kendilik algılarının bireysel özellikler bakımından değerlendirilmesi”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 21, 490-496. Tuzgöl, M. D. 2006. “Üniversite öğrencilerinin öznel iyi oluş düzeyleri”, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 31, 188-197. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu. 2014. Kanser erken teşhis, tarama ve eğitim merkezi (KETEM). http://thsk.saglik.gov.tr/2013-10-01-11-00-51/halk-sagligina-yonelik-bilgiler/343-kansererken-teshis-tarama-ketem.html Son erişim tarihi: 24 Aralık 2014 Van der Pligt, J. 1996. “Risk perception and self-protective behavior”, European Psychologist, 1, 34–43. Walker, M.J., vd. 2014. “Does perceived risk predict breast cancer screening use? Findings from a prospective cohort study of female relatives from the Ontario site of the Breast Cancer Family Registry”, Breast, 23(4), 482–488. Walker, M.J., vd. 2013. “Perceived risk and adherence to breast cancer screening guidelines among women with a familial history of breast cancer: a review of the literature”, Breast, 22(4), 395–404. 159 Wallston, K. A. 2013. “Multidimensional health locus of control scales”, Encyclopedia of Behavioral Medicine, 1266-1269. Wallston, K. A. vd. 1999. “Does god determine your health? The god locus of health control scale”, Cognitive Therapy and Research, 23(2), 131-142. Wallston, B. S., vd. 1978. “Development of the multidimensional Health Locus of Control Scales”, Health Education Monographs, 6, 161-170. Wallston, B. S., vd. 1976. “Development and validation of the Health Locus of Control (HLC) Scale”, Journal of Consulting and Clinical Psychology, 44, 580-585. Weber, E. U., Hsee, C. K. 2000. “Culture and individual judgment and decision making”, Journal of Applied Psychology, 49, 32-61. Wegener, D. T., vd. 2004. “Multiple routes to resisting attitude change”, 13-38, Resistance and persuasion. Editörler: Knowles, E.S., Linn, J.A. Mahwah, NJ: Erlbaum. Weiss, G., 2004. “Mining with Rarity : A Unifying Framework.” ACM SIGKDD Explorations Newsletter, 6, 7–19. http://dl.acm.org/citation.cfm?id=1007734. Welton, G. L., vd. 1996. “God control: The fourth dimension”, Journal of Psychology and Theology, 24(1), 13-25. Wenzel, L., vd. 2002. “Stress, coping, and health behavior”, 210-239. Health Behavior and Health Education: Theory, Research, and Practice. Editörler: Glanz, K., Rimer, B. K. San Francisco: Wiley & Sons. World Health Organization. 2008. 2008-2013 Action Plan for the Global Strategy for the Prevention and Control of Noncommunicable 160 Diseases. Cenevre, İsvicre. 161