Lenfoma

advertisement
ERİTROSİTLERLE İLGİLİ
HASTALIKLAR
Anemilerin Sınıflandırılması
Yıkım Artışı Nedeniyle Oluşan
(hemolitik) Anemiler
Yapım Yetersizliği Ġle Oluşan
Anemiler
Herediter sferositoz
G6PD eksikliği anemisi
Orak hücre anemisi
Talasemiler
Paroksismal Noktürnal Hemoglobinüri
Travmatik Hemolitik anemiler
Ġmmün hemolitik anemiler:
• Sıcak antikor immunhemolitik anemi
• Soğuk antikor immunhemolitik anemi
• Soğuk hemolizin hemolitik anemi
Megaloblastik anemiler:
- Vit B12 ↓ (pernisiyöz) anemisi
- Folik asit ↓ anemisi
Demir eksikliği anemisi
Kronik hastalık anemisi
Aplastik anemi
Pür kırmızı hücre aplazisi
Herediter Sferositozis (HS) :
• “spektrin” ve “anikrin” proteinlerindeki
kalıtsal (OD) bozukluktur.
• Sferoid eritrositler dalakta hemoliz olurlar
• Splenektomi ile anemi düzelir ancak
sferositoz devam eder.
• Sarılık/ hemosiderozis/ kolelitiazis (%40-50)
• Splenomegali (HS dalağı en çok büyüten
hemolitik anemidir)
• Kİ’deki eritroblastların Parvovirus ile enfekte
olması
Aplastik kriz.
Orak Hücre Anemisi :
• En sık görülen ailevi hemolitik anemidir.
• Orak eritrositler dalakta hemolize uğrar
• Orak eritrositler sistemik kapillerlerde staza
neden olarak mikrovasküler tromboz ve
hipoksik doku hasarına yol açarlar.
(vazookluzif ağrılı krizler) akut batın
benzeri tablo, bacak ağrısı ve ülserler, baş
ağrısı, vs.), pulmoner, renal ve serebral
trombüsler görülür.
• Kemik, beyin, böbrek, karaciğer, retina,
penis ve akciğerlerde infarkt oluşur.
• Pulmoner infarkt sonucu kor pulmonale
gelişebilir.
• En sık infarkt olan doku kemiktir
• Otosplenektomi (staf, strept,
hemophilus, p.kok gibi kapsüllü
mikroorganizmalarla infeksiyonlar artar.
Talasemi :
• Etkisiz - ineffektif eritropoez.
• Yetersiz hemoglobin sentezi sonucu
hipokromik mikrositik anemi.
• Anizositoz, poikilositoz, target-cell....
• Aşırı eritrosit yapımı, ilikte aşırı genişleme
• Kemik deformiteleri crew haircut (asker
traşı)
• Periferik dolaşımda retikülositoz ve
normoblastlar görülür.
• Ekstramedüller hematopoez ve artmış
RES aktivitesi  hepatosplenomegali
• Etkisiz eritropoez  aşırı demir emilimi,
hemosiderozis ve hemokromatozis
• En sık ölüm nedeni, sekonder
hemokromatozise bağlı kalp
yetmezliğidir.
Glukoz 6-Fosfat Dehidrogenaz (G6PD)
Eksikliği :
• Redükte glutation sentezlenemez.
• Ççeşitli ilaçlar, toksinler veya
enfeksiyonlarla karşılaşıldığında
eritrositler kolayca hemolize uğrarlar.
• İnfeksiyonlarda fagositik hücrelerden
salınan SR radikaller, globulin zincirlerini
denatüre eder ve eritrositlerde “Heinz
cisimcikleri” oluşur.
• “Isırılmış (yenik) eritrositler”
Demir Eksikliği Anemisi:
• Tüm Dünyada en sık görülen anemi
türüdür.
• Demir depoları (hemosiderin, ferritin)
azalır.
• Eritrositler, hipokromik mikrositiktir.
• Vücut demir depolarının yeterliliğini
gösteren serum ferritin düzeyi azalır,
kemik iliği boyanması azalır.
Pernisiyöz Anemi / Megaloblastik
Anemi:
• VitB12 ve folik asit eksikliklerinde hücrelerin
mitozla bölünmesi gecikir.
• Kemik iliğinde eritroid öncüller büyüyerek
megaloblastlara, granülosit öncülleri dev
metamiyelositlere dönüşür.
• Anormal eritroid ve miyeloid öncüllerin kemik
iliğinde otohemolize uğraması pansitopeniye
yol açar.
Vitamin B12 Eksikliği Nedenleri
-Alım yetersizliği (yetersiz beslenme, vejeteryanlık)
-Absorpsiyon bozukluğu (pernisiyöz anemi,
gastrektomi nedeniyle intrinsik faktör yokluğu)
-Malabsorpsiyonlar
-Diffuz barsak hastalıkları (lenfoma, sistemik
sklerozis, ileum rezeksiyonu, ileitis)
-Diphyllobothrium latum infestasyonu
-Kör barsak segmentleri ve divertiküllerin bakteriyel
enfeksiyonları
-İhtiyacın artması (Gebelik, hipertiroidizm, yaygın
kanser)
Folik Asit Eksikliği Nedenleri
-Yetersiz alım (diyet, alkolizm, bebeklik)
-Absorpsiyon bozukluğu (malabsorpsiyonlar,
barsak hastalıkları, antikonvülsanlar, oral
kontraseptifler)
-Kaybın artışı (diyaliz)
-İhtiyacın artması (gebelik, yaygın kanser,
bebeklik, hematopoezis artışı)
-Folik asit antogonistleri ile kullanımın bozulması
Vit B12 Eksikliği İle Oluşan Megaloblastik
(Pernisiyöz)Anemi:
• Megaloblastik aneminin spesifik bir formudur.
• vit B12 ↓ sonucu görülür. Kronik atrofik
gastrit nedeniyle intrinsik faktör üretiminde
yetmezlik ve bunun sonucunda Vit B12
eksikliği gelişmesiyle oluşur.
Periferik yaymada görülenler:
• Eritrositlerde anizositoz, makrositoz ve oval şekil
(makrositozis ve ovalositozis)
• Santral solukluk olmayabilir → Hiperkromik.
• Retikülosit sayısı azalır ve periferik kanda
çekirdekli eritrositler izlenebilir.
• Nötrofillerde irileşme (makropolimorfonükleer)
ve hipersegmentasyon
Santral Sinir Sistemi Değişiklikleri :
• Medülla spinaliste dorsal ve lateral traktüslerde
miyelin dejenerasyonu → bazen akson
dejenerasyonu → Spastik paraparezi, sensoryal
ataxi, alt ekstremitelerde ağır paresteziler.
• Nadir olarak posterior boynuzlardaki ganglion
hücrelerinde (nöronlarda) dejenerasyon vardır.
• Duyu ve motor bozuklukların birlikte olması
“subakut kombine dejenerasyon” veya
kombine sistem hastalığı” olarak adlandırılır.
Aplastik Anemi:
• Aplastik anemi, multipotent miyeloid kök
hücrelerin baskılanması sonucu anemi,
trombositopeni ve lökopeni (pansitopeni) ile
karakterize bir hastalıktır.
• Kemik iliği hiposellülerdir, hemopoetik hücreler
yoktur.
• İlik aspirasyonu ile az materyal gelir (“dry tap”).
• Splenomegali görülmez.
• Retikülositoz yoktur.
• En sık görülen erken semptom kanamadır.
(mukokütanöz bakteriyel enfeksiyonlar ve kanama
erken klinik bulgulardır).
Aplastik Aneminin Major Nedenleri
Ġdiopatik
Primer stem hücre defekti, immünolojik
Kimyasal
ajanlar
Alkilleyici ajanlar, antimetabolitler, benzen,
kloramfenikol, inorganik arsenikler
Fiziksel
ajanlar
Tüm vücut radyasyonu
Viral enf.lar Hepatit, CMV, EBV, H.zoster virüs
Kalıtsal
Otozomal resesif Fankoni anemisi
Ġdiosenkrazi Kloramfenikol, inorganik arsenikler, fenil butazon,
metilfeniletilhidantoin, streptomisin, klorpromozin,
insektisitler
Fankoni Anemisi :
•
•
•
•
•
En sık konjenital aplastik anemi sebebidir.
DNA onarım bozukluğu +
Kemik iliği hipofonksiyonu +
Dalak ve böbrek hipoplazisi +
El 1. parmağında hipoplazi ile giden kalıtsal bir
hastalıktır.
Dissemine Ġntravasküler Koagülasyon (DIC) :
• Koagülasyon sisteminin patolojik olarak aktive
olması ve çeşitli dokuların mikrodolaşımında
mikrotrombüsler oluşmasıyla karakterizedir.
• Dokularda iskemi ve infarrkta neden olur.
• Fibrinolitik sistemin sekonder aktivasyonu ile
trombositlerde ve fibrinde tükenme görülür,
tüketim koagülopatisi gelişir.
DIC Oluşturan Majör Bozukluklar
Obstetrik komplikasyonlar (%50)
Abruptio plasenta,
Ölü fetus retansiyonu
Septik abortus
Amnion sıvı embolisi
Gebelik toksemisi.
Neoplazmlar
Pankreas ca
Prostat ca
Akciğer ca
Mide ca
Akut promiyelositik lösemi
Enfeksiyonlar
Gram-negatif sepsis
Meningokoksemi
Kayalık-dağları benekli humması
Histoplazmozis
Aspergillozis
Malarya
Diğer nedenler
Akut intravasküler hemoliz
Yılan sokması
Dev hemanjiom
Şok
Vaskülit
Yüksek ateş
Aort anevrizması
Karaciğer hastalığı
Masif doku harabiyeti
Travma
Yanık
Majör cerrahi
Morfolojik bulgular :
Trombüs bulunan organlar (sıklık sırasına göre) :
• Beyin, kalp, akciğer, böbrek, adrenal, dalak, karaciğer.
• SSS : Mikrotrombüsler → Multipl infarkt, hemoraji
• Hipofiz: Postpartum Sheehan sendromu hipofiz
nekrozu.
• Akciğerler : Alveoler kapillerlerde mikrotrombüsler,
pulmoner ödem, fibrin eksüdasyonu, hiyalen
membranlar.
• Böbrek: Glomerül kapillerlerindeki trombüsler,
endotel şişmesi, ciddi infarkt ve diffüz kortikal
nekroz.
• Sürrenal Gland: Meningiokoksemide adrenal glandda
mikrodolaşımda trombüsler, Masif adrenal hemoraji –
infarkt, Waterhause- Friderichsen sendromu.
LENFADENĠTLER
1- Akut Nonspesifik Lenfadenit:
Etyolojik faktörler:
• Mikrobik ajanlar
• Hücresel debris
• Dolaşıma karışan yabancı maddeler
• Nekrotik dokular
Lenf düğümleri şişmiş ve ağrılı olup bazen
üzerindeki deride kızarıklık vardır.
Etkenlere Göre Kronik Nonspesifik Lenfadenitler
1-Folliküler hiperplazi
2-Parakortikal lenfoid
hiperplazi
3-Sinüshistiositozisi
(medüller hiperplazi)
Romatoid artrit
Toksoplazmozis
HIV erken dönemi
Kronik bakteri enf.
B hücreli immun cevaplar
Sellüler immun cevap
Viral enf.lar (EMN)
Suçiçeği aşısı
Dilantin
Kanserli dokuları drene
eden lenf nodları
LENFOĠD NEOPLAZMLAR
Lenfositik Lösemi:
• Lenfoid hücreler kemik iliğinde neoplastik olarak
çoğalıp iliği doldurur, periferik kana geçerse bu
durum Lenfositik Lösemi olarak tanımlanır.
Lenfoma:
• Neoplastik lenfositik hücre proliferasyonu lenf
nodu gibi ekstramedüller lenfoid dokularda
oluşursa tümör lenfoma adını alır.
• Lösemi ve lenfomalar malign tümörlerdir.
Malign Lenfomaların Bazı Özellikleri
– Malign lenfomaların %80-85 B hücre, geri kalanların
çoğu T hücre, çok az bir kısmı da NK hücre orijinlidir.
– 65 lenf nodlarından, % 35 parankimal organların
lenfoid dokusundan oluşur.
– Lenfomalarda immun sistemin normal yapı ve
fonksiyonları bozulur.
– Neoplastik B ve T hücreleri normal formlarının
fonksiyonlarını taklit eder.
– Hodgkin lenfoma tedaviye çok iyi cevap verir.
– Kesin teşhisleri histopatolojik inceleme ve
immünhistokimya ile konulur.
Malign Lenfomaların REAL
Sınıfllandırması:
Bu sınıflandırmalarda malign lenfomalar 5 büyük guruba
ayrılır.
1. Prokürsör B hücreli neoplazmlar (immatür B hücre
tümörleri)
2. Periferik B hücreli neoplazmlar (matür B hücre tümörleri)
3. Prokürsör T hücreli neoplazmlar (immatür T hücre
tümörleri)
4. Periferik T ve NK hücreli neoplazmlar (matür T ve NK
hücre tümörleri)
5. Hodgkin lenfoma (Reed-Sternberg hücre tümörleri)
MALĠGN LENFOMALARIN WHO SINIFLANDIRMASI
1. Prekürsör B hücreli neoplazmlar
- Prekürsör B lenfoblastik lösemi / lenfoma
3. Prokürsör T hücreli Neoplazmlar
-Prekürsör T lenfoblastik lösemi / lenfoma
2. Periferik B hücreli neoplazmlar
-Kronik lenfostik lösemi / küçük lenfositik
lenfoma
-B hücreli prolenfositik lösemi
-Lenfoplazmositik lenfoma
-Splenik & nodal marginal zon lenfomaları
-Ekstranodal marginal zon lenfoması
(MALTOMA)
-Mantle hücreli lenfoma
-Foliküler lenfoma
-Marginal zon lenfoması
-Hairy cell lösemi
-Plazmasitom / plazma hücreli myelom
-Diffüz büyük B hücreli lenfoma
-Burkitt lenfoma
4. Periferik T ve NK hücreli neoplazmalar
-T hücreli prolenfositik lösemi
-Büyük granüler lenfositik lösemi
-Mycosis fungoides / Sezary sendromu
-Periferik T hücreli lenfoma,
sınıflandırılamayan tip
-Anaplastik büyük hücreli lenfoma
-Anjioimmunoblastik T hücreli lenfoma
-Enteropati ile ilişkili T hücreli lenfoma
-Pannikülit benzeri T hücreli lenfoma
-Hepatosplenik γδ T hücreli lenfoma
-Erişkin T hücreli lösemi / lenfoma
-NK / T hücreli lenfoma, nazal tip
-NK hücreli lösemi
5- Hodgkin Lenfoma
- Klasik Subtipler (1-Nodüler sklerozan , 2- Mikst sellüler 3- Lenfositten zengin, 4- Lenfositten
fakir)
- Lenfosit predominant
PREKÜRSÖR B VE T HÜCRELĠ
NEOPLAZMLAR
Akut Lenfoblastik Lösemi / Lenfoma (ALL)
• Ġmmatür B veya T hücreler olan
lenfoblastlardan köken alan tümörlerdir.
• ALL vakalarının %85’i B hücre kökenlidir.
• Tipik olarak çocukluk çağında (<15 yaş) aşırı
kemik iliği tutulumu yapar, periferik kana da
yayılır ve akut lösemi olarak belirti verir.
• Prekürsör T hücreli ALL daha azdır, adolesanlarda
sıktır. Timusu tutan lenfoma formunda görülür.
• ALL’nin lenfoma formu pre T tipindedir.
• Çoğu pre T ALL (%50-70) timustan çıkan
mediastinel kitle yapar.
• Lenfadenopati ve splenomegali de sık görülür.
Klinik Seyir;
• Ani şiddetli ataklar: Kısa sürede oluşur.
• Kemik iliği fonksiyonlarının azalması sonucu gelişen
semptomlar (halsizlik, çarpıntı, enfeksiyon, kanama)
• Kemik ağrıları ve hassasiyeti
• Generalize LAP, HSM (lösemik infiltrasyon nedeni
ile).
• T hücreli ALL timus orijinli kitle yapması nedeniyle,
mediastinal büyük damarlara ve solunum organlarına
bası semptomları verir (dispne, disfaj,, öksürük,
göğüs ağrısı, V.kava süperior sendromu…).
• T hücreli ALL’ de testis tutulumu sıktır.
• ALL de AML den daha sık olarak santral sinir
sisteminde meningeal yayılım nedeni ile baş ağrısı,
kusma, paraliziler olabilir.
• Tedaviye dramatik olarak iyi cevap verir. % 90
hastada remisyon olur. 2/3 hastada tam kür görülür.
Prognozu olumsuz etkileyen faktörler:
1. Hastanın 2 yaşından küçük olması,
2. Hastalığın adolesan dönemde veya yetişkinlikte
başlaması,
3. Periferik kanda blast sayısının >100.000 olması,
4. T (9-22) varlığı
PERĠFERĠK B HÜCRELĠ
NEOPLAZMLAR
Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) / Küçük
Lenfositik Lenfoma
• Bu iki hastalık morfolojik, genotipik ve fenotipik
olarak ayrılamazlar.
• Lenfosit sayısı >4.000 ise KLL az ise küçük
hücreli lenfoma
• KLL batı dünyasında en sık görülen lösemidir.
• Küçük hücreli lenfoma ise lenfomaların % 4
kadarını oluşturur.
• Küçük hücreli lenfomada yaygın LAP, HSM (%5060),
• % 75 kemik iliği tutulumu vardır, Hücreler %40
oranında kana yayılır.
• KLL de %100 kemik iliği tutulumu ve periferik
kanda atipik lenfositoz, HSM vardır.
• Yavaş seyirlidirler. Ortalama survi 4-6 yıldır. Erken
evrelerde 10 yıl olabilir.
• Yavaş seyirli olmalarına rağmen % 10 kadar olguda
agresif diffuz büyük hücreli lenfomalara dönüşebilir
(Richter sendromu)
Folliküler Lenfoma
Folliküler Lenfoma ABD’de yetişkinlerdeki
NHL’lerin en sık olan tipidir (% 45).
• B-hücre kökenlidir.
• Follikül merkezindeki küçük veya büyük çentikli
hücrelerden oluşur ve morfolojileri bu hücrelere
benzer.
• CD19, CD20, CD10 (+)
• t(14:18) sonucu anti-apoptozis ile ilgili onkogen
% 90 vakada vardır. 14. kromozomda bulunan Ig
H lokusu 18. kromozomdaki Bcl2 lokusunua
taşınır. Bcl2 aktive olur.
A
B
A; Küçük hücreli lenoma
B;Folliküler lenfoma
C;Diffuz büyük hücreli lenfoma
C
Diffüz Büyük Hücreli Lenfoma
• % 85’i B-hücre, geri kalanı
T-hücre kökenlidir.
• Tümörde diffuz patern vardır.
• Tümör hücreleri normal
lenfositin 4-5 katı çaptadır.
• Membrana yakın 2-3 adet veya
1 adet santral nükleollüdür.
• Reed-Sternberg hücresine
bezer şekilde olabilir.
• % 20 kadarında t(14-18) ile
bcl-2, diğer % 30 kadarında
ise BCL-6 + olur
• AĠDS, immünsupresyon ve T hücreli immün
yetmezliklerde en sık görülen lenfoma türüdür.
• HHSV-8 → Efüzyon lenfoması
• EBV → Beyin Lenfomsı.
• Agresif fatal tümörlerdir, ancak tedaviye iyi
cevap verirler. % 60-80 remisyon, % 50 kür elde
edilir.
Küçük Çentiksiz (Burkitt) Lenfoma
• Afrika (endemik) tipi, nonendemik (sporadik) tip
ve HIV asosiye tipleri vardır.
• Çocukluk çağı lenfomalarının % 30’unu oluşturur.
• B-hücre kökenlidir. CD10, CD19, CD20 (+).
• İnsandaki en hızlı prolifere olan neoplazmdır.
• Nadiren nodal sıklıkla ekstranodaldir.
• Afrika’da endemik olduğu yerlerde tüm vakalar
EBV ile ilişkilidir.
• Endemik vakalarda maksilla ve mandibula tutulur.
• Sporadik görüldüğü yerlerde barsak (ileoçekal
bölge), retroperiton, overler tutulur.
Yıldız şeklindeki soluk geniş sitoplazmalı makrofajlar.
PLAZMA HÜCRE DĠSKRAZĠLERĠ
(PARAPROTEĠNEMĠLER)
1)
2)
3)
4)
5)
6)
Multipl Myelom (MM),
Lokalize Plazmositom (soliter myelom),
Waldenström Makroglobulinemi,
Ağır Zincir Hastalığı,
Primer Veya İmmünosit İle ilişkili Amiloidoz,
Anlamı Belirsiz Monoklonal Gammopati (en sık)
Multipl Myelom (MM) :
• En önemli ve en sık semptomatik olan monoklonal
gamopatidir.
• Kemiklerde plazma hücrelerinden oluşan multifokal tümör
kitleleri vardır.
• Kemik iliğinde de neoplastik plazma hücre infiltrasyonu ve
kemiklerde litik lezyonlar oluşur.
• Ġnterlökin-6 (IL-6) serum yüksekliği hastalığın aktif olduğunu
gösterir, kötü prognoz işaretidir.
• IL-6 Miyelom hücre proliferasyonundan sorumlu sitokindir.
• Kemik destrüksiyonu ve fraktürlerinden sorumludur.
Multipl miyelomda sıklık sırasına göre tutulan
kemikler:
% 66 vertebralar
% 44 kostalar
% 41 kranial kemikler
% 28 pelvis,
% 24 femur
% 10 klavikula
% 10 skapula
A
B
Resim: Multipl myelomda malign plazma hücrelerinde intrasitoplazmik Russel,
intranükleer Dutcher cisimleri ve kafa grafisinde zımba deliği görünümlü litik lezyon
Klinik :
1- Kemiklerde litik lezyonlar  Patolojik fraktürler,
hiperkalsemi → Nöropsikiyatrik değişiklikler
(konfüzyon, laterji, halsizlik).
2- Paraproteinemi: Serumda Ig ve Bence-Jones
protein (M proteini) yüksekliği % 99 vakada bulunur.
• Bence-Jones proteinleri → Renal tübüler epitele
toksik etki + hiperkalsemi→ poliüri → Renal
yetmezlik.
• Paraproteinemi  Hiperviskozite. Paraproteinemi
AL tipi amiloidoz olur.
3- Normal Ġg sentezinde yetmezlik → Bakteriyel
Enfeksiyon Sıklığında artış (Str.Pnomoni, S Aureus,
E.Coli enfeksiyonları).
Enfeksiyonlara ve Miyelom nefrozuna sekonder
gelişen böbrek yetmezliği en sık ölüm nedenidir.
2-Soliter Myelom / Lokalize Plazmositom
• En az görülen plazma hücreli tümör
varyantıdır.
• Soliter kemik miyelomu, MM ile aynı yerlerde
yerleşir.
• Yumuşak doku plazmositomları en sık akciğerler,
sinüsler, larinks ve nazofarinkste yerleşir.
3-Waldenström Makroglobulinemisi
(WM)/Lenfoplazmositik lenfoma
• Multipl miyelom ile küçük lenfositik lenfoma
arası bir lezyondur.
• Neoplastik plazmositik hücreler IgM tipinde
miyelom proteini sentezler.
• IgM serumda yüksektir (makroglobulinler) ve
düşük ısıda çöker  Kryoglobulinemi ve
Raynaud fenomeni.
• Makroglobulinemi  hiperviskozite sendromu
(Waldenström Makroglobulinemisi)  trombosit
ve pıhtılaşma faktör bozuklukları (kanama) ve
nörolojik bozukluklar (görme kaybı, başağrısı,
vertigo, stupor)
Morfoloji :
• Kemik iliği diffuz veya fokal olarak lenfosit,
plazma hücreleri ve intermedier plazmositoid
lenfositler ile doludur.
• Plazmositoid hücrelerde PAS + intrasitoplazmik
Russel body ve çekirdekte Dutcher body
görülür.
• Kemiklerde litik lezyonlar olmaz.
• Hemen her vakada kemik iliği tutulur
• Teşhis anında sıklıkla lenf nodları, dalak ve
karaciğer tutulumu da görülür
Klinik: Anemi sıktır. Nedenleri:
1 - Kİ tutulumu ve yetersiz yapım,
2 - % 10 vakada otoimmün hemolitik anemi
3 - IgM ile hemoliz (soğuk aglütininler)
%50 vakada LAP, HSM vardır.
Büyük hacimli IgM kan akımını yavaşlatır;
hiperviskosite sendromuna neden olur.
Hiperviskosite sendromu:
• Görme bozukluğu
• Nörolojik problemler
• Kanama
• Kryoglobülinemi
Anlamı Belirsiz Monoklonal Gammopati
•
•
•
•
•
En sık görülen monoklonal gammopatidir.
50 yaş üstü kişilerde % 1-3 oranında bulunur.
Serumda M proteini saptanır.
Bence-Jones proteinürisi görülmez.
Hastaların az bir kısmından plazma hücreli
tümörler özellikle de multipl miyelom gelişir.
Marginal Zon Lenfoması (MALTOMA)
• B hücreli lenfomaların ayrı bir gurubudur.
• Enfeksiyoz veya otoimmün kronik inflamasyon zemininde
gelişir.
• Mukozal dokular (mide H.P gastriti, Sjögren sendromu,
Hashimoto tiroiditi, kronik enterit ve kolit, bronşlarakciğer) ve nonmukozal dokulardan (tükrük bezi, meme,
tiroid, orbita) kaynaklanır.
• En sık geliştiği ekstranodal doku mide dir.
• Maltomalar low grade ekstranodal B-lenfoma’dır, uzun
süre lokalize kalırlar. Sistemik yayılımlarını oldukça geç
yaparlar.
• Ekstranodal marginal zon lenfoması ile kronik
iltahap alanlarındaki reaktif lenfoid hiperplazi
arasında bir devamlılık (geçiş) vardır.
• Tetikleyici ajan tedavi edilirse (Helikobakter
pylori tedavisi) tümör gerileyebilir.
• Bazı tümörlerde t (11;18), bazılarında da t (1;14)
bulunabilir ve bu translokasyonlara sahip olanlar
antibiyotik tedavisine cevap vermez.
Mukozis-Fungoides (Kutanoz T Hücreli Lenfoma)
• CD4+ T lenfositlerle oluşan deri lenfomasıdır.
• Pautrier mikroabsesi
• Serebriform lenfositler (Sezary hücresi)
• Epidermotrofizm
• Sezary Sendromu: Deri
bulgusu olarak generalize
eksoliyatif eritroderma
tablosu oluşur. Bu aşamada
serebriform hücrelerin
hematojen yayılımı ile
lösemik form oluşur (Sezary
hücreleri).
• Progresif sinsi gidişli bir
tümördür, ortalama survi 6-9
yıldır.
HODGKĠN HASTALIĞI (HD)
Hastalıkta neoplastik olan Reed-Sternberg hücreleri
germinal merkez veya postgerminal merkez B
hücrelerinden köken alır.
WHO sınıflandırması:
1) Nodüler sklerozan (en sık)
2) Mikst sellüler (ikinci en sık)
3) Lenfositten zengin
4) Lenfositten fakir
5) Lenfosit predominant.
A
B
Reed – Sternberg hücreleri
A: klasik tip
B: Popkorn tip
C: Laküner tip
C
Hodgkin Tipleri ve Birlikte Olduğu Reed
Sternberg Hücre Varyantı:
• Nodüler sklerozan → Laküner varyant
• Lenfosit predominant→ Popcorn varyant
• Karışık hücreli HD → Aayna görüntülü/ baykuş
gözü) varyant
Hodgkin Hastalığı Ġle Ġgili
Spot Bilgiler
Prognoz
(en iyiden → en kötüye):
• Lenfosit predominant
• Lenfosit zengin
• Nodüler sklerozan
• Mikst sellüler
• Lenfosit-fakir.
Görülme sıklığı
(En sıktan → En aza)
Nodüler sklerozan (% 65-75)
Mikst sellüler (% 20-25)
Lenfosit predominant tip (% 5)
Lenfosit-fakir (% 5)
Lenfositten zengin (nadir)
Hodgkin hast.da organların tutulum sırası :
Lenf nodları → dalak, → karaciğer → kemik iliği →
....diğer dokular
Lnefositten yoksun tip:
• En bol neoplastik RS
hücresi olan,
dolayısıyla en kötü
prognozlu olan tipdir.
Lnefositten zengin tip:
• En az neoplastik RS
hücresi olan,
dolayısıyla en iyi
prognozlu olan tiptir
Hodgkin Lenfomaların Sınıflandırılması
Subtip
Nodüler
sklerozan
Morfoloji ve Ġmmünofenotip
Fibroz bantla lenfoid doku nodüllere ayrılır.
Bol laküner tip RS hücre, nadir diagnostik RS.
RS hücreleri CD15 +, CD 30+
EBV -
Klinik Özellikler/Eevre/Prognoz
Mediastinal ve alt servikal,
supraklavikular tutulum
Erkek = kadın
Mikst hücreli
Sık mononükleer ve diagnostik RS hücresi
RS hücreleri CD15+, CD 30+,
% 70 EBV (+)
Bifazik pik(genç erkekler ve >55 yaş)
Prognoz iyi
Gece terlemesi, ateş kilo kayıbı fazla
Lenfositten
zengin
Az mononükleer ve diagnostik RS hücresi, Bol T
lenfosit
RS hücreleri CD15+, CD 30+,
% 40 EBV (+)
Retiküler varyant: Aşırı bol diagnostik RS hücresi ve
varyantları.
Zeminde reaktif hücreler son derece az.
Diffuz fibroz varyant: Hiposellüler fibriler zemin, Az
miktarda diagostik RS ve varyant RS,
Az miktarda reaktif hücre
RS hücreleri CD15+, CD 30+,
EBV > %70 (+)
Az miktarda L&H (popcorn varyant) RS
Zeminde folliküler dendritik hücreler ve reaktif B
hücreleri,
RS hücreleri CD15- ve CD 30-, CD20+, BCL6 +
EBV (-)
Erkeklerde sık
Prognoz çok iyi
Lenfositten
fakir
Lenfosit
predominant
Nadir
Yaşlı erkeklerde,
HIV + kişilerde,
Geri kalmış ülkelerde sık
Large cell NHL ya dönüşebilir.
Prognoz çok kötü
Genç erkeklerde servikal- aksiller LAP
bazen de mediastinal tutulum
Nüks sık
Prognoz çok iyi
LANGERHANS HÜCRELĠ HĠSTĠOSĠTOZLAR
• Antijen sunan dendritik makrofajların
neoplastik çoğalmasıdır.
• Hücrelerin geniş, vakuollü sitoplazmaları,
lineer yarıklı (oluklu) veziküler çekirdekleri
vardır.
• Tümör hücrelerinin sitoplazmasında
Birbeck granülleri olması karakteristiktir.
• Hastalık 3 klinikopatolojik guruba ayrılır;
1-Multifokal Multisistem Langerhans
Hücreli Histiyositoz
(Letterer-Siwe Sendromu):
•
•
•
•
•
•
Genellikle 2 yaş öncesi oluşur.
Neoplastik Langerhans hücre infiltrasyonu nedeni ile
deri lezyonları belirgindir, seboreik erüpsiyonlar oluşur.
Gövdenin ön ve arka yüzü ile skalp belirgin olarak
etkilenir.
Çoğu hastada HSM, LAP, yaygın osteolitik lezyonlar
olur.
Kİ infiltrasyonu → Anemi, trombositopeni, lökopeni →
tekrarlayan otitis media ve mastoidit.
Tedavisiz vakalar hızlı, fatal seyreder. Yoğun KT ile 5
yıllık survi %50.
Histiositozis X :
2-Ünifokal ve Multifokal Ünisistem
Langerhans Hücreli Histiyositoz
(Eozinofilik Granülom)
•
•
•
•
•
•
Kemiklerin medüller kavitesinde ekspansif-eroziv kitle
yapan Langerhans hücreli tümör ile karakterizedir.
Histiyositik hücrelerle birlikte değişik oranlarda
eozinofil lökositler, lenfositler, plazma hücreleri ve
nötrofiller de bulunabilir.
En sık kafa kemikleri, kostalar ve femur etkilenir.
Ünifokal lezyonlar genellikle yetişkin ve büyük
çocuklarıın kemiklerini tutar.
Asemptomatik olabilir. Ağrı, hassasiyet, patolojik kırık
yapabilir.
Spontan iyileşebilir, lokal eksizyon veya radyoterapi ile
iyileşir.
Multifokal Ünisistem Langerhans Hücreli
Histiositoz :
•
•
•
•
Gençler ve çocukları etkiler, kemiklerde
multifokal eroziv kitleler oluşur.
Bazen tümör çevre yumuşak dokulara yayılır.
%50 vakada hipotalamusun arka hipofiz sap
kısmı etkilenir → Diabetes insipitus olur.
Kafa kemiklerinde defektler + Diabetes
insipitus+ Ekzoftalmus kombinasyonu; HandSchüller-Christian triadı olarak adlandırılır.
Spontan iyileşme olabilir. Kemoterapi
başarılıdır.
DALAK HASTALIKLARI
• Konjestif splenomegali (en sık nedeni siroz) 
fokal kanama odakları  organizasyon (fibrozis,
elastik lifler, demir, kalsiyum)  Gamna-Gandy
nodülü (orak hücreli anemide de görülebilir)
• Dalak Tümörleri: Dalakta lenfohemotopoetik
tümörler dışında tümör çok nadirdir. Benign
tümörlerden kavernöz lenfanjiom ve kavernöz
hemangiom sıktır.
• Kavernöz hemangiom tümör değil hamartomdur.
Nadir tümörler : Fibrom, osteom, kondrom.
• Spontan dalak rüptürünün sık nedenleri 
EMN, malarya, tifo, lösemi, lenfoid
neoplazmlar de görülür.
• Aksesuar dalak (en sık olan konjenital
anomalidir) en çok gastrosplenik ligamentte
yerleşir. Postmortem incelemelerde1/5- 1/3
bulunur.
• Dalağın en sık nonlenfoid malign tümörü 
Angiosarkomdur
TİMUS HASTALIKARI
• Kronik inflamasyon ve immünolojik
hasarlarda tıpkı lenf nodlarında olduğu gibi
timusta folliküler timus hiperplazisi olur.
• Myastenia Gravis vakalarının % 65
kadarına timus hiperplazisi eşlik eder.
• Birlikte bulunabildiği diğer hastalıklar;
Graves hastalığı, SLE, skleroderma ve
Romatoid Artrit’tir.
Timoma :
• Tüm timomalar >40 yaş sıktır, çocuklarda
çok nadirdir.
• Kadın erkek eşit görülür.
• En sık ön ve üst mediastende olur.
• Nadiren boyun, tiroid, pulmoner hilus ve
diğer yerlerde olur.
• Posterior mediastende çok azdır.
Kapsüllü Benign Timoma (% 60-70) : :
• Sitolojik ve biyolojik olarak benigndir.
• Mediastende iyi sınırlı, solid, kapsüllü,
yuvarlak, asemtomatik kitle yapar.
• Kalp cerrahisi veya radyolojik tetkik
sırasında tesadüfen saptanırlar.
Malign Timoma,
• Tip 1( % 20-25): İnvaziv timoma da denir.
Histolojisi benign timoma ile aynıdır. Ancak
kapsül dışına yayılım, lokal invazyon yapabilir.
• Metastaz çok nadirdir.
• Malign Timoma Tip II /Timik karsinom (% 5):
Histolojik olarak kanser, biyolojik olarak
maligndir.
• Timik kanserlerin çoğunluğu skuamöz
hücreli kanserdir.
• 2. sıklıkta görülen lenfoepitelyoma benzeri
(nazofarinks ca benzeri).
Daha az olarak timus kanser tipleri ;
• Sarkomatoid kanser,
• Bazoloid kanser
• Berrak hücreli kanser.
Download