i ULUSLARARASI KAMU SEKTÖRÜ MUHASEBE STANDARTLARI PERSPEKTİFİNDEN KAMU SEKTÖRÜNDE FİNANSAL RAPORLAMA VE BELEDİYELERE YÖNELİK BİR MODEL ÖNERİSİ (Doktora Tezi) Tunga BOZDOĞAN Kütahya - 2007 i T. C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Doktora Tezi ULUSLARARASI KAMU SEKTÖRÜ MUHASEBE STANDARTLARI PERSPEKTİFİNDEN KAMU SEKTÖRÜNDE FİNANSAL RAPORLAMA VE BELEDİYELERE YÖNELİK BİR MODEL ÖNERİSİ Danışman Prof. Dr. Şerafettin SEVİM Hazırlayan Tunga BOZDOĞAN 9991010309 Kütahya – 2007 ii Kabul ve Onay Tunga BOZDOĞAN ’ın hazırladığı “Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Perspektifinden Kamu Sektöründe Finansal Raporlama ve Belediyelere Yönelik Bir Model Önerisi” başlıklı Doktora tez çalışması, jüri tarafından lisansüstü yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre değerlendirilip kabul edilmiştir. / /2007 Tez Jürisi Prof. Dr. Şerafettin SEVİM (Danışman) Prof. Dr. Hüseyin ERGİN Prof. Dr. Davut AYDIN Prof. Dr. Ahmet KARAASLAN Y. Doç. Dr. Orhan ELMACI Prof. Dr. Ahmet KARAASLAN Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü iii Yemin Metni Doktora tezi olarak sunduğum “Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Perspektifinden Kamu Sektöründe Finansal Raporlama ve Belediyelere Yönelik Bir Model Önerisi” adlı çalışmamın, tarafımdan bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım kaynakların kaynakçada gösterilenlerden oluştuğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmış olduğunu belirtir ve bunu onurumla doğrularım. / /2007 Tunga BOZDOĞAN iv ÖZGEÇMİŞ Tunga BOZDOĞAN, 1974 yılında Ankara’da doğdu. İlkokulu, Ankara Ulubatlı Hasan İlkokulu’nda, ortaokulu İzmir Karşıyaka Ortaokulu’nda, liseyi İzmir Karşıyaka Gazi Lisesi’nde tamamladı. 1992 yılında Anadolu Üniversitesi Kütahya İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü kazandı. 1997 yılında Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalında lisansüstü eğitimine başlayarak, 1999 yılında hazırladığı,“İşletme Birleşmelerinin Muhasebe Perspektifinden Analizi ve Bir Uygulama”, yüksek lisans teziyle öğrenimini tamamladı. 1999 yılında Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalında Doktora Programına kayıt yaptırdı. Dil eğitimi için, 2000-2002 yılları arasında, Amerika Birleşik Devletleri-Florida’da bulundu. 2003 yılında doktora yeterlilik sınavının ardından doktora tez çalışmasına başladı. 1996-2000 yılları arasında Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Kürsüsünde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. 2000 yılından beri Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Meslek Yüksek Okulunda Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır. v ÖZET Ülkemizdeki yaygın düşüncenin aksine, dünyada gelişmiş ülkelerdeki kamu sektörünün ekonomideki payı, ülkemizdeki kamu sektörünün ekonomideki payına göre daha geniştir. Diğer bir ifadeyle, gelişmiş ülkelerdeki kamu sektörü, gelişmekte olan ülkelerdeki kamu sektörüne göre daha önemli bir yere sahiptir. Dolayısıyla gelişmekte olan ülke ekonomimiz için kamu sektörünün mali yapısının doğru bir biçimde tespit edilerek bilinmesi oldukça önemlidir. Kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir biçimde kullanılabilmesi, kamu sektörü kurumlarının hesap verebilir ve şeffaf bir biçimde yönetilebilmesi, çağdaş normlara sahip, uluslararası alanda kabul gören bir kamu sektörü mali yapısının oluşturulabilmesini sağlayacak olan da kamu sektörü muhasebesi ve kamu sektörü muhasebesinin çıktısı olan finansal raporlardır. Dolayısıyla anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, güvenilir ve ihtiyaca uygun finansal raporlar, kamu sektörü kurumlarının faaliyetlerinin, doğru bir biçimde ölçülmesinin, değerlendirilmesinin ve geliştirilmesinin sağlanmasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Finansal raporların çağdaş normlarda hazırlanmasıyla ancak kamu kaynakları rasyonel kullanılarak, yolsuzlukla mücadele edilebilir ve kamu kaynaklarının siyasi amaçlarla kullanımı engellenerek, bilgi kullanıcıların isabetli kararlar alabilmeleri sağlanabilir. Ülkemizde kamu sektöründe yaşanan son gelişmelere bakıldığında, öncelikle bir kayıt düzeninin getirildiği görülmektedir. Ancak dünyadaki gelişmeler ışığında öncelikle kamu sektörü muhasebe standartlarının oluşturulması ve bundan sonra kayıt düzeninin getirilmesi kamu sektöründe doğru, güvenilir ve kaliteli muhasebe bilgisinin üretilmesi açısından daha doğru olabilecektir. Aynı zamanda böylelikle uluslararası alanda karşılaştırılabilirliğin sağlanmasına ve kamu kaynaklarının kullanımı ve yeniden kaynak yaratılması için gerekli nitelikteki finansal bilginin üretilebilmesi de sağlanabilecektir. Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu’nun yayınladığı, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları’ndan 1 No ’lu “Finansal Tabloların Sunumu Standardı” perspektifinde, ülkemizde kamu sektörü kapsamında yer alan mahalli idarelerden belediyelerin finansal raporlarının hazırlanmasına yönelik bir model geliştirilmeye çalışılmıştır. vi ABSTRACT Unlike the common view in our country, the share of the public sector in economy in developed countries of the world is wider than that of the public sector in our country. In other words, the public sector in the developed countries takes more important place than that of the developing countries. As a consequence, for the growing economy of our country, the designation of the financial structure of the public sector properly is quite important. The efficient and productive use of the public sources, the administration of the institutions of the public sector transparency and accountability, the formation of the public sector financial structure which have modern norms and international acceptability are provided by the public sector accounting and the financial reports which are considered as its outcomes. Consequently, the financial reports that are comprehensible, comparable, reliable and appropriate to necessities, take quite important place in the proper measuring, evaluation and improvement of the activities of the public sector institutions. The struggle with the corruption and the rational use of the public sources is only possible by means of the preparation of the financial reports according to modern norms and the right decisions given by the information users may be provided by hindering the use of the public sources on political purposes. When the recent developments in the public sector in our country are considered, it can be seen that a registration order was introduced previously. However, in view of the developments in the world, primarily the establishment of the public sector accounting standards, and later the introduction of the registration order, are considered more suitable in terms of the production of the proper and reliable accounting knowledge with high quality in the public sector. At the same time, in this way, providing comparability in international area, and also the production of the financial knowledge required for the use of the public sources and the recreation of sources will be realized. In the perspective of the numbered 1 “ Presentation of Financial Statement” of International Public Sector Accounting Standards which were published by the International Federation of Accounting Committee, it has been tired to develop a model with a view to prepare financial reports of the municipalities which are considered within the local governments in the field of the public sector in our country. vii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET............................................................................................................................v ABSTRACT.................................................................................................................vi TABLOLAR LİSTESİ.................................................................................................xiii ŞEKİLLER LİSTESİ ..................................................................................................xiv GRAFİKLER LİSTESİ................................................................................................xv KISALTMALAR .........................................................................................................xvi EKLER.........................................................................................................................xviii TEZ HAKKINDA........................................................................................................xix BİRİNCİ BÖLÜM KAMU SEKTÖRÜNE YÖNELİK KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE KAMU SEKTÖRÜNDE YAŞANAN DEĞİŞİM 1.1. KAMU KAVRAMI ...................................................................................................2 1.1.1. Kamu Kavramının Tanımı ..................................................................................2 1.1.2. Kamu Hizmeti ve Kamu Yararı ..........................................................................3 1.1.3. Kamu Yönetimi...................................................................................................4 1.1.4. Kamu Ekonomisi ve Kamu Maliyesi ..................................................................6 1.2. KAMU SEKTÖRÜ KURUMLARI...........................................................................9 1.2.1. Kamu Sektörünün Tanımı .................................................................................10 1.2.2. Kamu Kurumu Kavramı ve Kamu Tüzel Kişiliği .............................................11 1.2.3. Kamu Sektörü Kurumları ve Sınıflandırılması ................................................13 1.2.3.1. Geleneksel Kamu Sektörü Sınıflandırması ................................................14 1.2.3.2. Uluslararası Alanda Yapılan Kamu Sektörü Sınıflandırması ....................16 1.2.3.3. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda Kamu Sektörünün Sınıflandırılması .....................................................................19 1.3. KAMU SEKTÖRÜNDE YAŞANAN DEĞİŞİM VE GENİŞLEME......................22 1.3.1. Kuramsal Yaklaşımlar.......................................................................................23 1.3.2. Kamu Sektörünün Genel Ekonomideki Payı ....................................................25 1.3.2.1. Uluslararası Karşılaştırmalar......................................................................26 1.3.2.2. Türkiye’de Kamu Sektörünün Ekonomideki Payı .....................................30 1.3.3. Kamu Harcamalarının Genel Artış Nedenleri...................................................34 1.3.4.Kamu Sektörünün Büyüklüğünün Önemi..........................................................39 viii İKİNCİ BÖLÜM KAMU SEKTÖRÜ MUHASEBESİNİN GELİŞİM SÜRECİ VE FİNANSAL RAPORLAMA 2.1. KAMU SEKTÖRÜNDE ÇAĞDAŞ MUHASEBE ANLAYIŞI VE TARİHSEL GELİŞİMİ .......................................................................................................................43 2.1.1. Kamu Sektörü Muhasebesinin Tanımı, Kapsamı ve İşlevleri...........................43 2.1.2. Kamu Sektörü Muhasebesinin Tarihsel Gelişimi .............................................47 2.1.3. Kamu Sektörü Muhasebesinin Uluslararası Boyutları......................................49 2.1.3.1. Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebesi Uzman Kuruluşları ....................53 2.1.3.2. Kamu Sektörü Muhasebe Sistemindeki Uluslararası Düzenlemeler .........55 2.1.3.2.1.Ulusal Hesaplar Sistemi 1993 (SNA 93) .........................................59 2.1.3.2.2.Avrupa Hesap Sistemi 1995 (ESA95) .............................................59 2.1.3.2.3.Devlet Mali İstatistikleri Elkitabı 2001 (GFSM2001) .....................60 2.1.3.2.4. Uluslar arası Muhasebeciler Federasyonu Kamu Sektörü Muhasebe Komitesi (IFAC-İPSASB) ve Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları (İPSAS) .........................................................................61 2.2. KAMU SEKTÖRÜ MUHASEBESİNİN GELİŞİM DİNAMİKLERİ ...................67 2.2.1.Kamu Sektörü Muhasebesini Etkileyen Etmenler .............................................67 2.2.1.1. Muhasebe Skandalları ve Krizler ...............................................................69 2.2.1.2. Bilgi ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmeler ........................................70 2.2.1.3. Küreselleşme ..............................................................................................71 2.2.1.4. Bilgi Kullanıcıların Değişen Bilgi Talebi ..................................................72 2.2.1.5. Kamu Kaynaklarının Siyasi Kullanımı ve Yolsuzlukla Mücadele ............73 2.2.1.6. Yerelleşme..................................................................................................74 2.2.2. Kamu Sektöründe Finansal Raporlamanın Önem Kazanması ..........................75 2.2.2.1. Kurumsal Yönetim .....................................................................................77 2.2.2.2. Hesap Verme Sorumluluğu ........................................................................79 2.2.2.3. Mali Saydamlık ..........................................................................................82 2.3. KAMU SEKTÖRÜNDE FİNANSAL RAPORLAMANIN TEORİK TEMELLERİ .........................................................................................................................................83 2.3.1. Kamu Sektöründe Finansal Raporların İşlevleri ve Amaçları ..........................84 2.3.2. Kamu Sektöründe Finansal Rapor Kullanıcıları ...............................................89 ix 2.3.2.1. Seçilmişler..................................................................................................90 2.3.2.2. Seçmen ve Vergi Mükellefleri Olarak Toplum..........................................90 2.3.2.3. Tüketiciler veya Müşteriler ........................................................................90 2.3.2.4. Yönetim ve Çalışanlar................................................................................91 2.3.2.5. Alıcılar ve Satıcılar ....................................................................................92 2.3.2.6. Devlet Kurumları .......................................................................................92 2.3.2.7. Rakipler ......................................................................................................92 2.3.2.8. Borç Verenler .............................................................................................92 2.3.2.9. Sponsorlar ve Bağış Yapanlar...................................................................92 2.3.2.10. İştirakler ve Ortaklar ................................................................................93 2.3.2.11. Reyting Kuruluşları..................................................................................93 2.3.2.12. Diğer Baskı Grupları ...............................................................................93 2.3.3. Kamu Sektöründe Finansal Raporlama İlkeleri ................................................94 2.3.3.1. Anlaşılabilirlik ...........................................................................................96 2.3.3.2. İhtiyaca Uygunluk......................................................................................97 2.3.3.3. Güvenilirlik ................................................................................................98 2.3.3.4. Karşılaştırılabilirlik ..................................................................................100 2.3.4. Kamu Sektöründe Finansal Bilgi Kullanıcılarının İhtiyaçları ve Hakları.......101 2.3.5. Kamu Sektöründe Finansal Raporlamanın Özel Sektördeki Finansal Raporlamadan Farklılıkları ............................................................................102 2.3.6. Kamu Sektöründe Finansal Raporlamadaki Temel Sorunlar..........................105 2.3.7. Kamu Sektöründe Finansal Raporları Yönlendiren Çevresel Faktörler .........106 2.3.7.1. Sosyo-Kültürel Yapı.................................................................................107 2.3.7.2. Hukuksal Yapı..........................................................................................108 2.3.7.3. Muhasebe Standartları..............................................................................108 2.3.7.4. Muhasebe Uygulamaları ..........................................................................109 2.3.7.5. Özel Düzenlemeler...................................................................................109 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ULUSLARARASI KAMU SEKTÖRÜ MUHASEBE STANDARTLARI ÇERÇEVESİNDE FİNANSAL TABLOLAR 3.1. FİNANSAL TABLOLARIN ALT YAPISI...........................................................111 3.1.1. Finansal Tabloların Kapsamı ..........................................................................111 3.1.2. Finansal Tabloların Amacı..............................................................................112 3.1.3. Finansal Tablolardan Sorumlu Olma ..............................................................114 3.1.4. Finansal Tabloların Bölümleri ........................................................................114 3.1.5. Finansal Tablolara İlişkin Genel Açıklamalar ................................................116 x 3.1.5.1. Finansal Tabloların Gerçeğe Uygun Sunulması ve Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına Uyumu ..............................................116 3.1.5.2. Muhasebe Politikaları ..............................................................................117 3.1.5.3. Kurumun Sürekliliği.................................................................................118 3.1.5.4. Sunumun Tutarlılığı .................................................................................119 3.1.5.5. Önemlilik ve Birleştirerek Sınıflandırma.................................................120 3.1.5.6. Mahsup İşlemi (Netleştirme) ...................................................................121 3.1.5.7. Karşılaştırılabilir Bilgi .............................................................................122 3.2. FİNANSAL TABLOLARIN İÇERİĞİ VE ŞEKLİ ...............................................123 3.2.1. Finansal Tabloların Sunumu ...........................................................................123 3.2.1.1. Finansal Tabloların Belirlenmesi .............................................................123 3.2.1.2. Raporlama Dönemi ..................................................................................124 3.2.1.3. Zamanlılık ................................................................................................125 3.2.2. Bilanço ............................................................................................................125 3.2.2.1. Dönen Varlıklar........................................................................................126 3.2.2.2. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar...............................................................127 3.2.2.3. Bilançoda Sunulacak Bilgiler...................................................................129 3.2.2.4.Bilançoda ve Dipnotlar ve Açıklamalarında Sunulacak Bilgiler ..............130 3.2.2.5. Kamu Sektörü Kurumlarına Yönelik Bilanço..........................................132 3.2.3. Gelir Tablosu...................................................................................................134 3.2.3.1. Gelir Tablosunda Sunulacak Bilgiler .......................................................134 3.2.3.2.Gelir Tablosunda ve Dipnotları ve Açıklamalarında Sunulacak Bilgiler .135 3.2.3.3. Kamu Sektörü Kurumlarına Yönelik Gelir Tablosu ................................137 3.2.4. Net Değer Değişim Tablosu............................................................................140 3.2.4.1. Net Değer Değişim Tablosunda Sunulacak Bilgiler ................................140 3.2.4.2. Kamu Sektörü Kurumlarına Yönelik Net Değer Değişim Tablosu .........141 3.2.5. Nakit Akım Tablosu........................................................................................143 3.2.5.1. Nakit Akım Tablosunda Sunulacak Bilgiler ............................................144 3.2.5.2. Nakit Akım Tablosu Sunum Yöntemleri .................................................146 3.2.5.2.1. Direkt Yöntem...............................................................................147 3.2.5.2.2. Endirekt Yöntem ...........................................................................148 3.2.6. Finansal Tabloların Dipnotları ve Açıklamalar...............................................149 3.2.6.1. Finansal Tablo Dipnotlarının Yapısı........................................................149 3.2.6.2. Muhasebe Politikalarının Açıklanması ....................................................150 3.2.6.3. Diğer Açıklamalar....................................................................................152 xi DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ULUSLARARASI KAMU SEKTÖRÜ MUHASEBE STANDARTLARI UYARINCA BELEDİYELERDE FİNANSAL RAPORLAMAYA YÖNELİK BİR MODEL ÖNERİSİ 4.1. BELEDİYELERDEKİ MUHASEBE UYGULAMALARININ MEVCUT DURUM ANALİZİ.......................................................................................................................154 4.1.1. Belediyelerin Mali Yönetimine Yönelik Hukuksal Dayanaklar ....................154 4.1.1.1. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu .............................155 4.1.1.2. Devlet Muhasebesi Standartları Kurulunun Yapısı ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik.................................................................156 4.1.1.3. Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği...................................................158 4.1.1.4. Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği ..................................166 4.1.2. Belediyelerin Yönetimi, Hukuki ve Mali Yapısı ............................................167 4.1.2.1.Belediyelerin Yönetimi .............................................................................168 4.1.2.1.1. Kuruluşu ve Görevleri...................................................................168 4.1.2.1.2. Belediye Organları ........................................................................169 4.1.2.2. Belediyelerin Hukuki Yapısı....................................................................170 4.1.2.3. Belediyelerin Mali Yapısı ........................................................................171 4.1.2.3.1. Belediyelerin Öz Gelirleri .............................................................171 4.1.2.3.2. Belediyelerin Devlet Gelirlerinden Aldıkları Paylar ....................172 4.1.2.3.3. Belediyelere Devlet Yardımları ....................................................172 4.1.2.3.4. Belediyelerin Giderleri..................................................................172 4.1.2.4. Belediyelerde Mali İşlemlere Yönelik Uygulamalar ...............................173 4.2. BELEDİYELERDE FİNANSAL RAPORLAMA, FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMU VE FAALİYET RAPORLARINA YÖNELİK BİR MODEL ÖNERİSİ...175 4.2.1. Sunuş ...............................................................................................................178 4.2.2. Genel Bilgiler Bölümü ....................................................................................178 4.2.2.1. Misyon ve Vizyon ....................................................................................178 4.2.2.2. Yetki, Görev ve Sorumluluklar................................................................178 4.2.2.3. Belediyeye İlişkin Bilgiler .......................................................................178 4.2.3. Amaç ve Hedefler Bölümü..............................................................................179 4.2.4. Faaliyetlere İlişkin Bilgi ve Değerlendirmeler Bölümü..................................179 xii 4.2.4.1.Mali Bilgiler ..............................................................................................179 4.2.4.1.1. Yönetimin Analiz, İnceleme ve Değerlendirmesi.........................179 4.2.4.1.2. Temel Finansal Tablolar ...............................................................182 4.2.4.1.2.1. Bilanço ...................................................................................183 4.2.4.1.2.2. Gelir Tablosu..........................................................................184 4.2.4.1.2.3. Net Değer Değişim Tablosu...................................................185 4.2.4.1.2.4. Nakit Akım Tablosu...............................................................186 4.2.4.1.3. Finansal Tabloların Dipnotları ......................................................187 4.2.4.2. Performans Bilgileri .................................................................................189 4.2.5. Bağımsız Denetim Raporu Bölümü ................................................................189 4.2.6. Kurumsal Kabiliyet ve Kapasitenin Değerlendirilmesi Bölümü ....................190 4.2.7. Öneri ve Tedbirler Bölümü .............................................................................190 SONUÇ.........................................................................................................................191 EKLER..........................................................................................................................198 KAYNAKÇA................................................................................................................231 DİZİN............................................................................................................................246 xiii TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1.1: GSMH ’nın Toplam Vergi Gelirlerine Oranı .............................................31 Tablo 2.1: Kamu Sektörüyle İlgili Uluslararası Uzman Kuruluşlar.............................54 Tablo 2.2: Kamu- Özel Sektör Raporlarının Karşılaştırılması....................................104 Tablo 3.1: Kamu Sektörü Kurumu- Bilanço ...............................................................133 Tablo 3.2: I.Kamu Sektörü Kurum -Gelir Tablosu Giderleri Niteliklerine Göre Sınıflandırma Yöntemi .................................138 Tablo 3.3: II.Kamu Sektörü Kurumu-Gelir Tablosu Giderleri Fonksiyonlarına Göre Sınıflandırma Yöntemi ...........................139 Tablo 3.4: Kamu Sektörü Kurumu-Net Değer Değişim Tablosu................................142 Tablo 3.5: Kamu Sektörü Kurumu-Konsolide Nakit Akım Tablosu Direkt Yöntem............................................................................................147 Tablo 3.6: Kamu Sektörü Kurumu-Konsolide Nakit Akım Tablosu Endirekt Yöntem ........................................................................................148 xiv ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1.1: Devletin Hukuki İşlevleri .............................................................................5 Şekil 1.2: Hukukta Kişilik ...........................................................................................12 Şekil 1.3: Kamu Tüzel Kişileri ....................................................................................13 Şekil 1.4: Ulusal Ekonominin Sınıflandırması ............................................................17 Şekil 1.5: 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanun’una Göre Genel Yönetim .............................................................................................20 Şekil 1.6: Sektör’ün Sınıflandırması............................................................................22 Şekil 1.7: Temel Kamu Harcamalarının, GSYİH ‘ya Oranına Göre...........................32 Şekil 1.8: Toplam Kamu Harcamalarının, GSYİH ‘ya Oranına Göre.........................33 Şekil 1.9: GSYİH ’nın Yüzdesi Olarak Temel Kamu Harcamalarının Dağılımı ........33 Şekil 2.1: Ülkemizdeki Kamu Muhasebe Sisteminin Yeri..........................................58 Şekil 2.2: Ülkelerarası Hesap Verilebilirliğin ve Yolsuzluğun Karşılaştırması ..........81 Şekil 2.3: Finansal Raporlama İlkeleri ........................................................................96 Şekil 2.4: Kötü Raporlama………………………………………………………….106 xv GRAFİKLER LİSTESİ Grafik 4.1: Toplam Belediye Gelirlerinin Dağılımı ...................................................180 Grafik 4.2: Belediye Vergi Gelirlerinin Yıllara Göre Kendi İçindeki Yüzdelik Dağılımı....................................................................................180 Grafik 4.3: Belediye Vergi Dışı Gelirlerinin Yıllara Göre Kendi İçindeki Yüzdelik Dağılımı.....................................................................................181 Grafik 4.4: Belediye Yardım ve Fonlarının Yıllara Göre Kendi İçindeki Yüzdelik Dağılımı....................................................................................181 Grafik 4.5: Yıllara Göre Gelirlerin Tahsil Edilme Oranları .......................................182 Grafik 4.6: Yıllara Göre Belediye Gelirlerinin Giderleri Karşılama Oranı................182 xvi KISALTMALAR AB. : Avrupa Birliği ABD. : Amerika Birleşik Devletleri A.g.e. : Adı geçen eser BDDK. : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Bkz. : Bakınız CIPFA. : Chartered Institute of Public Finance and Accountancy CICA. : Canadian Institute of Chartered Accountants COSO. : Committee of Sponsoring Organizations of theTreadway Commission DPT. : Devlet Planlama Teşkilatı ESA. : European System of Accounts FASAB. : Federal Accounting Standards Advisory Board FASB. : Financial Accounting Standards Board GAAP. : General Accepted Accounting Principles GAO. : General Accounting Office GASB. : Governmental Accounting Standards Board GFS. : Government Finance Statistics GSMH. : Gayri Safi Milli Hasıla GSYİH. : Gayri Safi Yurt İçi Hasıla IAS. : Intenational Accounting Standards IASC. : International Accounting Standards Committee IASB. : Intenational Accounting Standards Board IIA. : Institute of Internal Auditors IFAC. : International Federration of Accountants IFAC-PSC. : International Federration of Accountants-Public Sector Committee IFRS. : International Financial Reporting Standards IMF. : International Monetary Fund INTOSAI. : International Organization of Supreme Audit Institutions IPSAS. : International Public Sector Standards IPSASB. : International Public Sector Accounting Standards Board KİT. : Kamu İktisadi Teşebbüsleri KMSK. : Kanada Muhasebe Standartları Kurulu xvii OECD. : Organization Of Economic, Coorperation and Development PEFA. : Public Expenditure and Financial Accountability PSAB : Public Sector Accounting Board PSC. : Public Sector Committee Ref.Nu. : Referans Numarası SEC. : Securities Exchange Commission SNA. : System of National Accounts SPK. : Sermaye Piyasası Kurulu SSK. : Sosyal Sigortalar Kurumu s. : Sayfa TÜRMOB. : Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği UKSMS. : Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları UN. : United Nations Vol. : Volume WB. : World Bank xviii EKLER EK 1: GFS-Devlet Mali İstatistiklerinde Kamu Sektörü...........................................199 EK 2: 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda Kamu Sektörünün Sınıflandırılması................................................................200 EK 3: Mizan ..............................................................................................................204 EK 4: Bilanço ...........................................................................................................205 EK 5: Faaliyet Sonuçları Tablosu.............................................................................206 EK 6: Bütçe Uygulama Sonuçları Tablosu .............................................................207 EK 7: Nakit Akım Tablosu ......................................................................................208 EK 8: Mali Varlık ve Yükümlülükler Değişim Tablosu .........................................209 EK 9: İç Borç Değişim Tablosu ..............................................................................210 EK 10: Dış Borç Değişim Tablosu ............................................................................211 EK 11: Şarta Bağlı Varlık ve Yükümlülükler Tablosu ..............................................212 EK 12: Gelirlerin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu ............................................213 EK 13: Giderlerin Kurumsal Sınıflandırılması Tablosu ............................................214 EK 14: Giderlerin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu ........................................215 EK 15: Giderlerin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu ...........................................216 EK 16: Bütçe Gelirlerinin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu ..............................217 EK 17: Bütçe Giderlerinin Kurumsal Sınıflandırılması Tablosu ..............................218 EK 18: Bütçe Giderlerinin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu ..........................219 EK 19: Bütçe Giderlerinin Finansal Sınıflandırılması Tablosu .................................220 EK 20: Bütçe Giderlerinin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu .............................221 EK 21: Bütçe Giderleri ve Ödenekler Tablosu ..........................................................222 EK 22: Nakit ve Tahakkuk Esası Muhasebe Sistemlerinin Karşılaştırılması ............223 EK 23: Belediyelere İlişkin Hesap Planı ....................................................................226 xix TEZ HAKKINDA xx 1. PROBLEM Bu çalışmada belirlenen ana problem; Türkiye ‘de son yıllarda yeniden yapılanan Kamu Muhasebesinin, muhasebe düzenlemelerinin, Uluslararası Muhasebe Standartlarına uyumlu olmadığının ve bu haliyle geliştirilen muhasebe sisteminin beklenilen yararı sağlamayacağıdır. Bu problem kapsamında çalışmamız aşağıdaki sorulara yanıt aramaktadır. 1-Ülkemizdeki Kamu Sektörünün mali yapısı ve uygulamaları, bilgi kullanıcılar için muhasebe bilgisini ölçme, değerlendirme ve geliştirmeye yönelik, analizi ve yorumu sağlayacak kalitede belli bir standart dahilinde üretebiliyor mu? 2-Türkiye’deki Kamu Sektörü Kurumları, gerek ulusal gerekse de uluslararası düzeyde ihtiyaç duydukları çağdaş anlamda geçerli olan muhasebe bilgisini sağlayabilmekteler mi? 3-Türk Kamu Sektörü Kurumlarının finansal raporları, Avrupa Birliği’nin ve uluslararası normların gerektirdiği mali yapıya uygun mu? ve ona uygun muhasebe sistemi dahilinde mi çalışmakta? 4-Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarının, Türk Kamu Sektörü Kurumlarınca uygulanılabilirliği nedir? 5-Kamu kurumlarına karşı toplumsal güvenin sağlanabilmesine ve yolsuzlukla mücadeleye yönelik olarak kamu kurumları yeterince hesap verebilirlik sorumluluğunu yerine getirebiliyor mu? ve kamu kurumları gereğince şeffaf mı? 6-Ülkemizdeki gerek genel yönetim kurumları gerekse de mahalli idare kurumları kamu kaynaklarını rasyonel kullanabilmek için gerekli olan finansal bilgileri içeren finansal raporları üretebilmekteler mi? 2. ARAŞTIRMANIN AMACI Bu araştırmanın amacı, Türk Kamu Sektörü Kurumlarında uygulanmakta olan muhasebe sistemi irdelenerek, uluslararası boyutta genel kabul gören uygulamalar ışığı altında, Türk Kamu Sektörü Kurumlarında finansal raporlamaya yönelik bir model önerisinde bulunmaktır. xxi Kar amacı güden özel sektör kurumları gibi kar amacı gütmese de kamu sektörü kurumları faaliyetlerinin bir maliyeti vardır ve kamu kurumları bu maliyetin üstünde gelir elde etmeleri de bir zorunluluktur. Kamu kurumları çeşitli alanlardan (vergiler, bağışlar, cezalar, hizmetleri karşılığında alınan ücretler gibi) elde ettikleri kaynakları kullanmaktadırlar ve bu kaynaklar oldukça geniş kitleleri ilgilendirmektedir. Dolayısıyla kamu kurumlarınca alınacak kararların rasyonel olması gerekir. Bu da ancak doğru, güvenilir, tarafsız, zamanlı, yeterli ve kaliteli bilgilerle mümkündür. Bu bilgileri üretecek olanda Kamu Sektörü Muhasebesidir. Muhasebenin çıktısı olan finansal raporlar, kurumların karnesi niteliğindedir. Dolayısıyla finansal raporlar bilgi kullanıcılar için oldukça önemli birer araçtır. Finansal raporlar, kamu kaynaklarının kullanılmasında ve elde edilmesinde alınacak kararların alt yapısını oluştururlar. Dolayısıyla finansal raporlar ne kadar çok anlaşılabilir, güvenilir, ihtiyaca uygun ve karşılaştırılabilir olursa o kadar isabetli kararların alınmasına imkan sağlarlar. Bu durum aynı zamanda kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılabilmesi açısından da önemlidir. Ancak böylelikle kamu kaynaklarının kullanımı ve bu kaynakların kullanımından yeni kaynakların oluşturulabilmesi ancak kamu kaynaklarının doğru ve güvenilir bir biçimde ölçülmesi, değerlendirilmesi ve geliştirilmesiyle mümkündür. Bunu da gerçekleştirecek olanda çağdaş anlamda kaliteli bir finansal raporlama anlayışının kamu sektöründe yer edinmesi ile sağlanabilir. 3. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ Ülkemizdeki yaygın anlayışın tersine özellikle, II. Dünya Savaşı’ndan günümüze dek, devletin ekonomideki payı bütün gelişmiş ülkelerde düzenli bir biçimde artmaktadır. Devletin ekonomideki payı, günümüz Avrupa Birliği ülkelerinde %45 ortalamasına erişmiştir. Buna karşın, gelişmekte olan ülkelerde devletin payında önemli bir artış olmamış, bu oran ülkemiz gibi çoğu ülke için %20 ortalamasının altında seyretmektedir. Diğer bir ifadeyle, gelişmekte olan ülkelerde kamu sektörü oldukça yavaş bir biçimde büyürken, gelişmiş ülkelerde son derece hızlı gelişmiştir. Dolayısıyla kamu sektörünün mali yapısının bilinmesi, gerek bilgi kullanıcılar ve gerekse de ülkeler için oldukça önemlidir. xxii Dünyada ve ülkemizde kamu sektöründe yaşanan son gelişmeler muhasebe düzeninde yeniden ele alınmasını gerekli kılmıştır. Bu çerçevede uluslararası alanda getirilen yeni düzenlemeler ve ülkemizdeki son birkaç yıldır yapılan yasal değişiklikler ile birlikte yeni bir kayıt düzeni getirilmiştir. Ancak 2006 yılında, 5018 sayılı yasayla getirilen bu kayıt düzenini destekleyecek, geliştirecek ve kalitesini arttıracak standartlar halen uygulamaya geçmemiştir. Muhasebe düzeni ve uygulamaları açısından baktığımızda ise ülkemizde özel sektöre ilişkin muhasebe uygulamaları hem ulusal hem de uluslararası bağlamda kamu sektörüne göre oldukça ileri bir düzeyde ve kalitede olduğu söylenebilir. Özel sektörün sahip olduğu mevcut standartlar ve kayıt düzeninden yoksun kamu sektörünün de en kısa zamanda standartlar kavuşması gerekmektedir. Bunun sağlanması da ancak hali hazırda mevcut, küresel anlamda kabul edilen Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına uyarlanmış muhasebe düzeniyle mümkün olacağı düşünülebilir. Türkiye’de Kamu Sektörü’ndeki muhasebe uygulamalarında henüz bir tek düzelik yoktur. Mevcut yapı muhasebenin işlevleri olan ölçme, değerlendirme ve geliştirmeye yönelik muhasebe bilgisini üretememektedir. Gelir-harcama yönelimli yaklaşımlar kamu sektöründeki etkin bir finansal yönetimin gerçekleştirememektedir. Bu da ülkenin sahip olduğu kıt fon kaynaklarının doğru kullanımını engellemektedir. Gerek idari açıdan gerekse de mali açıdan kamu sektörü kuruluşlarının yanlış finansal yönetim politikalarıyla idaresi, kuruluşları olumsuz etkilemekte, arzu edilen kalitede ve nitelikte faaliyetlerini sürdürememekte, bu da ülke açısından verimsizliğe yol açmaktadır. Dolayısıyla, kamu sektörüne ilişkin mali yapının, muhasebenin yönetsel işlevleri olan ölçme, değerlendirme ve geliştirme odaklı isabetli karar almayı sağlayacak, Avrupa Birliği sürecine uyumlu, muhasebe uygulamalarına ihtiyacı bulunmaktadır. Bu çerçeve de kamu sektörü kurumlarında hem bir tek düzeliğin sağlanması hem de dünyaya başarılı bir biçimde entegrasyonun bu anlamda sağlanabilmesi için, kamu sektörü kurumlarında ortak bir finansal raporlama düzeninin getirilmesi gerekmektedir. Bu durumun gerçekleştirilmesinin de ön koşulu standartların hayata geçirilmesidir. xxiii Ülkemizdeki kamu sektörü kurumlarının finansal raporlarının uluslararası arenada kabul gören Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına göre hazırlanmasının sağlanmasıyla birlikte; kamu sektörü kurumlarının ve bu kurumların yönetimlerinin performansları ölçülebilir, finansal durum ve faaliyet sonuçları karşılaştırılabilir ve ülke genelinde konsolide edilebilen bir mali yapı ortaya konulabilir. Böylelikle kamu sektörü kurumlarının hesap verilebilirliği sorumluluğunun gerçekleştirilmesine, şeffaflığın sağlanmasına ve etkin bir denetimin yapılmasına imkan sağlanır. Aynı zamanda uluslararası literatüre göre üretilebilecek finansal raporlar, uluslararası örgütlerce kabul görerek küresel anlamda dünyaya entegrasyonun sağlanmasına da büyük bir katkı sağlar. 4. ARAŞTIRMANIN HİPOTEZİ Bu çalışmanın temel hipotezi, ülkemizdeki kamu sektörü kurumlarının doğru bir biçimde yönetilemediği, almış oldukları kararlarının rasyonel olmadığı ve hepsinden önemlisi kıt olan kamu kaynaklarını yeterince etkin ve verimli kullanmadıklarıdır. Ülkemizdeki kamu sektörü kurumlarının başarısız idaresinin ve verimsizliğinin kaynağı da doğru ve güvenilir finansal bilgi üretememeleridir. Ülkemizdeki hali hazırdaki kamu mali yönetimi ve muhasebe sistemi de arzu edilen finansal bilgiyi üretebilecek bir yapıda değildir ve Türk Kamu Sektörü Kurumları’nın finansal raporları çağdaş normların gerektirdiği bir yapıda değildir. Ülkemizde getirilen düzenlemeler ise kayıt düzenini ön plana almaktadır. Oysa ki öncelikle standartların getirilip daha sonra kayıt düzeninin getirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde kamu sektörü kurumlarında arzulanan mali yapının oluşturulmasında ve faaliyetlerin uluslararası normlara uygun bir şekilde yapılmasını sağlayacak standartların getirilmesi gerekmektedir. Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları uyarınca hazırlanacak finansal raporlar, ülkemiz kamu sektörü kurumlarının mali saydamlığını sağlayabilecek ve ülkemiz kamu sektörü kurumları faaliyetlerinin hesap verilebilir bir yapıya kavuşturulmasını sağlayacaktır. xxiv 5. ARAŞTIRMANIN VARSAYIMI Bu çalışmanın temel varsayımı, ülkemiz kamu sektörü kurumlarının doğru ve güvenilir finansal bilgiler üreterek, verimli ve rasyonel kararlar alabilen ve uluslararası alanda karşılaştırılabilirliği sağlayacak bir yapıya kavuşturacak bir finansal raporlama düzeninin getirilmesini sağlayacak olan standartların, son küresel gelişmeler ışığı altında, Uluslararası Muhasebeciler Federasyonunun yayınladığı, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları olduğudur. Bu varsayımdan hareketle ancak ülkemiz kamu sektörü kurumları mali saydamlığı sağlayabilecek ve faaliyetlerinden hesap verebilir bir nitelik kazanabilecektir. 6. ARAŞTIRMANIN SINIRLARI Çalışmada kabul edilen kamu sektörü kurumları, 1050 Sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu yerine 2006 yılında yürürlüğe giren 5018 Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunda geçen düzenlemeler çerçevesinde yer alan genel yönetim kapsamındaki; merkezi idare, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerdir. Çalışmada, bu çerçevede yer alan kamu sektörü kurumlarının finansal raporlaması ele alınmakta, kayıt düzenine değinilmemekte gerekli görülen noktalarda kayıt düzeniyle ilgili açıklamalarda bulunulmaktadır. Bu çalışma; Uluslararası Muhasebeciler Federasyonun (IFAC), Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Kurulunun (IPSASB) hazırlayıp yayınladığı Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları (IPSAS) perspektifinde ele alınmıştır. Kamu sektöründe finansal raporlamaya ilişkin olarak bahsedilen standartlardan, 1. No ’lu Standart; IPSAS-1: Finansal Tabloların Sunumu Standardı ele alınmıştır. Çalışmanın uygulama kısmında ise kamu kurumlarının çok geniş bir yelpazede yer alması nedeniyle yukarıda bahsedilen genel yönetim kapsamındaki idarelerden olan mahalli idarelerden (il özel idaresi, belediye ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları veya üye oldukları birlik ve idareler) belediyeler ele alınarak bu kurumların finansal raporları açıklanılmaya çalışılmıştır. xxv 7. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ Çalışmanın kapsamına ilişkin olarak kütüphane, internet ve veri tabanlarından literatür araştırması yapılmıştır. Bu araştırmayı takiben, konuyla ilgili aşağıda sayılan ilgili kurum ve uzman kişilerle görüşülmüştür. Bu çerçevede gidilerek görüşülen kurum ve kişiler şunlardır; Devlet Standartları Kurulu Sekreterliği, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu - Sosyal Güvenlik Kurumundan sorumlu müfettişler, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü- Devlet Muhasebe Uzmanları ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığı (say2000i Proje Yöneticisi), İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü- ilgili Müsteşar Yrd.-Genel Müdür Yrd.Kontrolörler Başkanı, İl Defterdarlığı- Muhasebe Denetmenleri ve Belediye Hesap İşleri Müdürlüğü. Uygulama kısmına dönük olarak da dünyadaki çeşitli belediyelerin finansal raporları incelenerek, çalışmada yararlanılmıştır. Bu belediyeler; Amerika Birleşik Devletleri- Massachusetts-Boston, Colorado-Highlands Ranch ve Steamboat Springs, Utah-Santa Clara, Michigan, Kanada -Alberta, Yeni Zelanda-Motu ve İngiltere-LondonHarrow’dur. Ayrıca ülkemizde DPT tarafından pilot belediye seçilen Kayseri Büyükşehir Belediyesinde yapılan çalışmalarda incelenmiştir. Bu sayılan belediyelerin finansal raporlarından yararlanılarak, Uluslararası Kamu Sektörü Standartları perspektifinde ve 2006 yılında Maliye Bakanlığınca yayınlanan Kamu İdarelerince Hazırlanacak Faaliyet Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde bir belediyeye ilişkin Faaliyet Raporu hazırlanılmaya çalışılmıştır. 8. ÇALIŞMANIN MUHASEBEYE KATKILARI Muhasebe alanında, daha önceden “Devlet Muhasebesi”, olarak adlandırılan kavram yerine bu çalışma da uluslararası gelişmeler ve çağdaş muhasebe anlayışı çerçevesinde, ülkemizde ilk defa bilimsel literatürde kullanılan “Kamu Sektörü Muhasebesi” ve “ Kamu Sektörü Muhasebe Standartları” kavramları getirilmiştir. Ülkemizde 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu gereğince kurulan ve yönetmelikle düzenlenen “Devlet Muhasebe Standartları Kurulu1”nun adı 1 İlk düzenlemedeki adı, “Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Kurulu” idi. xxvi “Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Kurulu” olarak değiştirilmeli ve yayınlayacağı standartların adının da –henüz yayınladığı bir standart da bulunmamaktadır- “Kamu Sektörü Muhasebe Standartları” olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca Nakit Esasından, Tahakkuk Esasına geçiş çalışmaları içinde bulunan ülkemiz kamu sektörü muhasebe düzenine de bu çalışmanın katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Bilindiği üzere adı 2005 yılında Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Kurulu olarak değiştirilen Uluslararası Muhasebeciler Federasyonunun Kamu Sektörü Komitesince hazırlanarak yayınlanan günümüze kadar 23 adet Kamu Sektörü Muhasebe Standardı bulunmaktadır. Bu çalışmada, yayınlanan 23 adet standart hakkında kısaca bilgi verilmiştir ve bu standartların ilki olan 1.No’lu Standart, “Finansal Tabloların Sunumu Standardı”, çalışmanın üçüncü bölümünde açıklanılmaya çalışılmıştır. Buna ek olarak, 2.No ‘lu Standart olan, “ Nakit Akım Tablosu Standardı” da birinci standartla ilişkisi çerçevesinde Nakit Akım Tablosunun sunumu esasında, çalışmaya dahil edilmiştir. Kamu sektörü kurumlarının performanslarının değerlendirilebilmesi açısından finansal raporlamanın öneminden hareketle, uygulama kısmında oldukça geniş kitleleri etkileyen ve hem fon üretip, hem de fon kullanan bir kamu kurumu olan belediyelerin hesap verebilirliğinin ve mali şeffaflığının sağlanmasının bir göstergesi olan finansal raporlamaya dönük uluslararası muhasebe standartları perspektifinde bir model önerisinde bulunulmaya çalışılmıştır. Bu çalışma, ülkemiz kaynaklarının doğru bir biçimde ölçülüp, değerlendirilip, geliştirilmesini sağlayan bir enstrüman olan finansal raporlama açısından ve ülkemiz literatürüne yeni bir kavram kazandırması bakımından orijinal bir çalışma olduğu kanısındayız. 1 TEZ METNİ 1 BİRİNCİ BÖLÜM KAMU SEKTÖRÜNE YÖNELİK KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE KAMU SEKTÖRÜNDE YAŞANAN DEĞİŞİM 2 1.1. KAMU KAVRAMI Kamu sektörü ve kamu sektörü kurumları olarak ifade edilen bu iki kavramın anlaşılabilmesi için öncelikli olarak kamu kavramının ve bu kavrama ilişkin kavramların neler olduğunun ortaya konması gerekmektedir. 1.1.1. Kamu Kavramının Tanımı Kamu sözcüğü ve kamu sözcüğüyle ilgili kavramlar literatürde çok farklı şekillerde tanımlanmaktadır.2 Etimolojik olarak kamu kavramının bilinmesi, bu kavramın anlamını açıklamaya çok az yardım etmektedir.3 Türk Dil Kurumu’na göre kamu; birincil anlamıyla hep, bütün, ikincil anlamıyla bir ülkedeki halkın bütünü, ahali, topluluk, toplum, halk, amme olarak tanımlanmaktadır.4 Bir başka tanımlamaya göre kamu, belirli ilgileri fakat değişik önerileri bulunup birbirleriyle iletişimde bulunan insanların bir araya gelmeleri olarak da tanımlanmaktadır.5 Kamu uluslararası literatürde de farklı anlamalarda kullanılmaktadır. Finans ve yatırım anlamıyla kamu, profesyonel yatırımcıların karşılığı olarak bireysel yatırımcılar anlamına gelmektedir.6 Gene kullanım farklılıklarıyla ifade edilecek olursa örneğin; kamu okulu deyimi İngiltere de özel kolej buna karşın Birleşik Devletlerde ve Avustralya’da ise devlet okulu anlamına gelmektedir.7 İleride de ayrıntılı olarak açıklanmaya çalışılacağı üzere, bu çalışmada kamu kavramı, genel anlamından hareketle, özel sektör olarak nitelendirilen kar amacı güden kurumlar haricindeki tüm alanı kapsayan bir kavram olarak kabul edilip, kullanılmaktadır. 2 3 4 5 6 7 Kamu ve Devlet gibi kavramlar esasında, terminolojik bir mayın tarlası olarak nitelendirilebilirler. June Pallot, “Elements of a Theoretical Framework For Public Sector Accounting”, Accounting, Auditing, Accountability Journal, Vol. 5, No.1, 1992, s.52. Rowan Jones, Maurice Pendlebury, Public Sector Accounting, 5.Th. Edition, Financial Times, Prentice Hall,İnc, 2000, s.1-10. Türk Dil Kurumu Sözlüğü, Ankara, 1988, s. 774. Salih Güney, Açıklamalı Yönetim-Organizasyon Terimleri Sözlüğü, Ankara, Siyasal Kitabevi, 2004., s. 134 John Downes, Jordan E. Goodman, Dictionary of Finance and Investment Terms, Fifth Edition, 1998., s.478. Gwyneth Fox, Metro Collins Cobuild Essential Dictionary, London, 1994., s.818. 3 1.1.2. Kamu Hizmeti ve Kamu Yararı Kamu hizmeti, bir kamu yönetimi veya kamu kuruluşu tarafından doğrudan doğruya ya da böyle bir yönetimin denetimi altında genel ihtiyaçları ve menfaatleri sağlamak amacıyla girişilen teşebbüsler ve gösterilen faaliyetlerdir. Bir başka ifadeyle kamu hizmeti, siyasal alanın örgütünce (devletçe) kısmen veya tamamen üretim ilişkileri alanının zorunluluklarından bağışık kılınarak üstlenilen ve kamusal (siyasal) alana dahil edilen faaliyetlerdir.8 Bununla birlikte, kamu hizmeti deyimi değişik anlamlarda da kullanılmaktadır. Kamu hizmeti bazen faaliyet, iş, uğraş bazen de kamu kuruluşları anlamında kullanılmaktadır.9 Kamu hizmeti genel olarak bir kamu kurumunun ya kendisi tarafından yada yakın gözetimi altında özel girişim eliyle kamuya sağlanan hizmetlerdir. Kamu hizmeti, kamu yönetiminin uğraşı alanını belirlenmesini sağlar. 10 Kamu hizmetleri kendi aralarında idari kamu hizmetleri ve sınai ve ticari kamu hizmetleri olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kanun koyucu bir kamu hizmetini kanunda açıkça idari kamu hizmeti veya sınai ve ticari kamu hizmeti olarak nitelendirmiş olabilir. Bu durumda söz konusu kamu hizmeti belirlenmiş olur. Buna karşın kamu hizmetinin nitelendirilmesi konusunda kanunda hüküm yoksa, aşağıda üç şartı yerine getiren kamu hizmeti sınai ve ticari nitelikte, bunlardan en az birisini yerine getirmeyen kamu hizmetleri ise idari niteliktedir. Bu şartlar şu şekilde sıralanabilir;11 1. Hizmetin konusu özel işletmelerin faaliyet konusuna benzer olmalıdır. 2. Hizmet, hizmetin kullanıcılarının ödediği parayla finanse edilmelidir. 3. Hizmet, özel sektördeki usullerle işletilmelidir. 8 Onur Karahanoğulları, Kamu Hizmeti, Ankara, Turhan Kitabevi, 2002, s. 54. Örneğin; “Devletin ve diğere kamu tüzel kişilerinin..yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler memur eliyle yürütülür.” ifadesinde kamu hizmeti faaliyet, iş, uğraş anlamında , “Her Türk, Kamu hizmetlerine girmek hakkına sahiptir.” ifadesinde de kamu kuruluşu anlamında kullanılmaktadır. 10 Şeref Gözübüyük, Türkiye’nin Yönetim Yapısı, Ankara, 1978, s.6. 11 Kemal Gözler, İdare Hukukuna Giriş, 1. Baskı, Bursa, Ekin Kitapevi, Eylül 2002, s. 200-210, Ayrıca Bknz; Kemal Gözler, İdare Hukuku Dersleri, 3. Baskı, Bursa, Ekin Kitapevi, Ekim 2005, s. 428-430. 9 4 Ayrıca idari kamu hizmetleri kamu hukukuna tabidir ve idari yargının konusuna girer. Sınai ve ticari kamu hizmetleri özel hukuka tabidir ve adli yargının görev alanına girerler.12 Bir hizmetin kamu hizmeti sayılabilmesi için öncelikle iki koşulun yerine getirilmesi gerekir. Birincisi hizmetin kamuya yararlı olması ikincisi de hizmetin ya kamu kuruluşlarınca ya da ilgili kamu kuruluşunun denetimi altında özel kişilerce yürütülüyor olması gerekir. 13 Kamu yararı kavramını tanımlamak oldukça güçtür ve tarih boyunca bu kavram çeşitli düşüncelere mensup yazarlar çeşitli şekillerde tanımlamışlardır. Bir faaliyette kamu yararı bulunup bulunmadığını tespit etmenin objektif ve bilimsel bir yolu yoktur. Bu durumda kamu yararını tanımlama yetkisi devletin yetkili organlarına (yasama organı ve ilgili idare organı) aittir. Buna göre devletin ilgili organlarının kendisinde kamu yararı gördüğü faaliyetlerde kamu yararı vardır, görmediği faaliyetlerde de kamu yararı yoktur yargısına ulaşılmaktadır.14 Kamu hizmetleri, ülkemize bakıldığında merkezi yönetim, mahalli yönetim ve sosyal güvenlik kuruluşları tarafından yerine getirilmektedir. 1.1.3. Kamu Yönetimi Yukarıdaki kamu hizmetinin tanımdan hareketle Kamu Yönetimi, devletin amaçlarını gerçekleştirecek biçimde insanların ve araç-gerecin örgütlenmesi ve yönetimi, devlette yada ona bağlı kuruluşlarda eylemde bulunan kişilerin ve kümelerin davranışlarıyla ilgili olan, devletin amaçlarını gerçekleştirecek biçimde örgütlenmiş insan gücü ve araç-gereç ile bunların yönetimi, kamusal siyasalların oluşturulmasında, siyasal kanun organlarına teknik destek sağlayan ve bu siyasalları uygulayan örgütler bütünü olarak tanımlanmaktadır.15 Bu tanımdan hareketle yönetim, ya belli bir amacın gerçekleştirilmesi için kurulan bir kurumu ya da bu amaca ulaşmak için yürütülen faaliyetleri ifade etmektedir. Bu anlamda yönetim hem örgütü hem de bu örgütün faaliyetlerini ifade eder.Yönetim kavramı hem kamu kesimi hem de özel kesim için 12 Kemal Gözler, İdare Hukukuna Giriş, 1. Baskı, Bursa, Ekin Kitapevi, Eylül 2002, s. 204-205. A.g.e., s. 200-203. 14 Kemal Gözler, İdare Hukuku Dersleri, 3,Baskı, Bursa, Ekin Kitabevi, 2005., s. 426. 15 Hasan Demirtaş, Hasan Güneş, Eğitim Yönetimi ve Denetimi Sözlüğü, Anı Yayınları, 2002, s. 88. 13 5 geçerlidir. Kamu kesimindeki yönetimi özel kesimdeki yönetimden ayırmak için, kamu yönetimi, deyimi kullanılır.16 Kamu yönetimi ile özel yönetim arasındaki farklılıklar ise şunlardır; 17 1.Kamu idaresinin amacı, kamu yararıdır. Özel idarenin amacı, kardır. 2.Kamu idareleri kamu yararını gerçekleştirebilmek için kamu gücüyle donatılmışlardır. Ama özel idarenin böle bir gücü yoktur. 3.Kamu idareleri özel kişiler karşısında üstün durumdadır ama özel idarelerle özel kişiler arasında eşitlik vardır. 4. Kamu idare yöneticilerinin görev ve sorumlulukları, özel idare yöneticilerine göre daha ayrıntılı ve geniştir. İdare hukukunda kamu idareleri, devlet idaresi olarak kabul edilir. Anayasamıza göre de devletin de üç organı ve işlevi vardır. Bunlar, yasama , yürütme ve yargıdır.18 Şekil 1.1: Devletin Hukuki İşlevleri Devletin Hukuki İşlevleri Yasama Yürütme Hükümet İşlevi Yargı İdari İşlev Kaynak: Kemal Gözler, İdare Hukukuna Giriş, 1.Baskı,Bursa , Ekin Yayınları, 2002, s. 13. Buradaki anlamıyla idari işlev, Devletin yasama ve yargı işlevi ile yürütme organının siyasi işlevi dışında kalan işlevi ve devlet dışındaki diğer kamu tüzel kişilerinin işlevidir.19 16 Gözübüyük, a.g.e.,s.1-2. Ayrıca Bknz: A.Simon Herbert, W. Smithburg Donald , A. Thomson Victor, Public Administration, (Çev. Cemal Mıhçıoğlu, Kamu Yönetimi, Ankara Üni. Siyasal Bil.Fak. Yay.Nu:547), Alfred A.Konopf İnc. ,1980, s.4-8. 18 Kemal Gözler, İdare Hukukuna Giriş, 1.Baskı, Bursa , Ekin Yayınları, 2002., s. 7-9. 19 Gözler, a.g.e., s. 13. 17 6 1.1.4. Kamu Ekonomisi ve Kamu Maliyesi Kamu ekonomisi terimi, aslında kamu maliyesi teriminden 1950 ‘lerden sonra başlayarak içerik değişimi dolayısıyla özellikle Anglo-Sakson ve İskandinav ülkelerinde kullanılmaktadır. Buna rağmen, kamu maliyesi terimi de geniş ölçüde kullanılmaya devam etmektedir. Kamu ekonomisi terimi tüm kamu sektörünün ekonomik faaliyetlerinin kurallarını araştıran bir dalı simgelemekte ve kamu maliyesi ise bu sektör içerisinde yalnız devletin gelir/giderlerine ilişkin bir dal olarak algılanmaktadır.20 Kişisel mallarda kaynak temini piyasa mekanizması tarafından ve kar amacıyla yapılır. Dolayısıyla kişisel malların finansmanı fiyatlandırma ile sağlanır. Kamu mallarının finansmanının kamu gelirleri (Vergiler+Borçlanma/Emisyon+Kit Karları) ile sağlanır. Kamu mallarında kaynak temini ise bu malların özelliğinden dolayı, fiyat mekanizması işletilemediğinden sosyal seçim veya maliyet fayda analizi, sosyal karar alma mekanizmaları aracılığı ila yapılır. Kamu malları ve finansmanı kamu maliyesini, kamu maliyesi ve Kit ’ler, kamu ekonomisini oluşturmaktadır. Kamu Ekonomisinin hacmini de şu şekilde ifade etmek mümkündür; 21 Kamu ekonomisinin hacmi = Devlet bütçesi + Mahalli idare bütçesi + Kit’ler Böylelikle kamu ekonomisinin hacmi, kamu ekonomisinin kullandığı fonların hacmini verir. Kamu ekonomisinin kapsamını anlamada devlet olgusu ve devletin ekonomiye müdahalesi önem taşımaktadır. Bu açıdan bakıldığında çağdaş devlet teorileri üç bölümde toplanabilir.22 Birincisi Marksist devlet yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre devlet, sınıf çatışmasını denetleme ihtiyacından doğar, ekonomik olarak egemen olan sınıf devleti aracılığı ile siyasal olarak da egemen sınıf olur ve ezilen sınıfları sömürmek ve baskı 20 Güneri Akalın, Kamu Ekonomisi, Ankara , Ankara Üni. Siyasal Bilgiler Fak. Yay. Nu:486., 1986. s.18. 21 Akalın, a.g.e., s.20. 22 Akalın, a.g.e., s.5-9., Ayrıca Bknz; Erkan Tosun, “Türkiye'de -Kamu Kesimi ve Özel KesimAyırımının Normatif ve Reel Planda Önemi ve Sınırları”, Devlet Bütçe Uzmanlığı Araştırma Raporu, T.C. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü, Ankara , 1996, s.16-20. 7 altında tutmak için yeni araçlar elde eder. Dolayısıyla sınıf farkları ortadan kalktığı ve bütün üretim ulusun dev bir birliğinin elinde toplandığı zaman devlet iktidarı siyasi niteliğini yitirecektir. İkinci yaklaşım olan rekabetçi kapitalizm olarak da ifade edilen Çağdaş Muhafazakar devlet yaklaşımına göre, ülke özgür insanların toplamından ibaret olup onların üzerinde yer alamaz. Bu yaklaşımın özelliği, ekonomik iktidarı siyasal iktidardan ayırarak siyasal özgürlüklerin teşviki ve geliştirilmesi ile aynı zamanda ekonomik ve siyasi iktidarı birbirlerine karşı dengeleyebilmesidir. Siyasal ve ekonomik iktidarın ayrıldığı bu ekonomide devlet, monopollere karşı anti-trust kanunları ile müdahale eder. Sadece teknik monopoller ve dışsal ekonomiler alanında devletin müdahalesi vardır. Muhafazakar görüşün çağdaş devlet anlayışı bu olmakla birlikte tekelci eğilimler nedeniyle günümüzde kapitalist devletin ne kadar rekabetçi ve desantralize olduğu tartışmalı bir konudur. ABD. ve Avrupa Birliği’nde yaşanan gelişmelere bakılarak rekabetçi kapitalizmin ortadan kalktığını savunan üçüncü yaklaşım ise, Çağdaş Liberal devlet yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre piyasalara egemen olan büyük ölçekli işletmelerdir. Bu işletmeler, çok karmaşık bir teknoloji, çok uzmanlaşmış bir işgücü kullanmaktadır. Bu işletmeler finansmanlarının büyük bölümünü otofinansmanla yapmaktadırlar. Büyük işletmeler pazarı kontrol ederek tüketici davranışını etkilemektedirler. Bu dev işletmeler kamuoyunu kazanarak iktisat politikasını kendi amaçları doğrultusunda yönlendirebilmektedirler. İşte modern devlet çağdaş dev işletmelerin ihtiyaçları ve amaçları göz önünde tutularak anlaşılabilir. Dolayısıyla bu üç farklı çağdaş devlet anlayışının oluşturduğu ekonomik işlevleri de farklı olmaktadır. Buradan hareketle, kamu sektörünün de dahil olduğu gelişmekte olan ülkemizin ekonomisinin de karma nitelikte bir ekonomi olduğu ifade edilebilir. 23 Kamu ekonomisinin temel amacı toplumun refahını maksimize etmektir. Kamu ekonomisi bu amacına üç temel işlevi ile ulaşmaya çalışmaktadır. Bu işlevleri de yerine getirmek için maliye politikasının vergi, harcama ve borçlanma araçlarını 23 Akalın, a.g.e., s. 5-9. 8 kullanmaktadır. Maliye politikasının da bu üç aracının kamu ekonomisinin temel ilkelerine uygun bir biçimde kullanılması gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde de maliye politikaları kamu ekonomisinin fonksiyonlarını gerçekleştirecek biçimde tasarlandığı için bu ülkelerde sosyo-ekonomik sorunlar minimum düzeye çekilmiştir. Buna karşın gelişmekte olan ülkelerde, kamu ekonomisinin temel fonksiyonları yerine getirilemediğinden gelir dağılımda adalet, kaynak ayrımında etkinlik ve ekonomik istikrar sağlanamamaktadır. Kamu ekonomisinin üç temel işlevi ise şunlardır:24 a)Kaynak Ayırımı İşlevi; Kaynak ayırımı özel ve kamusal ihtiyaçların etkin bir biçimde giderilebilmesi için kaynakların kamu ve özel sektör arasında bölüşülmesidir. Mal ve hizmetlerin tüketiminden ve üretiminden kaynaklanan özellikleri nedeniyle, özel sektör özel mal, kamu sektörü ise kamusal mal arzı yönünden daha etkindir. Ancak tam özel ve tam kamusal mal arasında başka tür mal ve hizmetlerin de yer alması ve bunların yoğun dışsal ekonomiler nedeniyle uygulama da önemli, kaynak ayırımı sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlar günümüzde kamu ve özel sektörün ekonomide birlikte hareket ederek ya da birbirini tamamlayan bir biçimde mal ve hizmet sunmalarıyla çözümlenmektedir. Dolayısıyla kamu ve özel sektör birbirine rakip olarak değil fakat birbirini destekleyen karma ekonomi modeli içerisinde kaynak ayırımı fonksiyonunu yerine getirme durumundadır. Kaynak ayırımı fonksiyonu kamu ekonomisinin en önemli fonksiyonlarından biridir. Gerçektende kıt kaynakların özel ve kamu sektörü tarafından verimli kullanılamadığı bir durumda ulusal geliri arttırma olanağı bulunamadığı gibi gelir dağılımı iyileştirme olanağı da yoktur. Bu iki fonksiyonun birlikte gerçekleştirilemediği durumda ise, istikrarın sağlanması olanağı da tamamen ortadan kalmaktadır. b)Gelir Dağılımı İşlevi; Kamu ekonomisinin gelir dağılımı işlevi reel gelir ve servetin kişiler arasında adil bir biçimde paylaşılmasıdır. Bu yönü ile gelir dağılımı işlevi toplum refahını belirleyen en önemli faktördür. Gelir dağılımının bozuk olduğu bir ortamda yetersiz satın alma gücü itibariyle kişilerin özel mal ve hizmet satın alabilmeleri olanağı da azalır. Öte yandan kişiler ihtiyaç duydukları mal ve hizmetlere olan taleplerini açıklayamadıkları için piyasa ekonomisi gelir düzeyi yeterli olan kişi ve 24 Orhan Şener, Teori ve Uygulamada Kamu Ekonomisi, 7. Baskı., İstanbul, Beta Yayınları, 2001, s.10-27. 9 guruplar için mal ve hizmet üretecektir. Böylece toplumun kıt kaynakları lüks tüketim mallarının üretimine ayrıldığından, geniş kitlelerin refahını arttırıcı temel mal ve hizmetler üretilmeyecektir. Bu özelliği nedeniyle gelişmiş ülkelerde devlet gelir dağılımını iyileştirmek için kamu ekonomisinin vergi harcama ve borçlanma amaçlarını en etkin bir biçimde kullanmaya çalışmaktadır. c)İstikrar Sağlama İşlevi; Kamu ekonomisinin istikrar sağlama işlevinin amacı, tam istihdamın fiyatlar genel düzeyindeki istikrarın dış ödemeler bilançosunda dengenin ve uygun sayılan bir büyüme oranının gerçekleşmesidir. Diğer temel işlevlerden farklı olarak, istikrar işlevi diğer alt amaçları birlikte gerçekleştirmeye yönelik bulunmaktadır. Ancak bu amaçların bazılarının arasında çatışma durumlarının varlığı istikrar işlevinin kendi başına gerçekleştirilmesini güçleştirmektedir. Örneğin enflasyon oranının yükselmesi karşılığında işsizlik oranı düşmektedir ya da piyasa koşullarına bakıldığında işsizlik ve enflasyon birlikte ortaya çıkabilmektedir. Bu örneklerden de anlaşıldığı gibi, piyasa ekonomisinin işleyişli ile ekonomide istikrarın sağlanması olasılığı azalmaktadır. Örneğin, kamu sektörüne göre özel sektörün daha geniş olduğu ABD gibi ülkelerde ortaya çıkan konjoktürel dalgalanmalar daha güç kontrol altına alınabilmektedir. Buna karşın kamu sektörünün daha büyük olduğu Avrupa ülkelerinde ise istikrarın daha kolay bir biçimde sağlandığı görülmektedir. Kamu ekonomisinin temel işlevlerinden biri kıt kaynakların kamusal talep için üretime konmasıdır. Ancak kamu ekonomisinin tüm işlevi kaynakların kamu hizmetleri için bağlanması değildir, ayrıca, ekonominin tümüne ilişkin bazı amaçların gerçekleştirilmesi de genellikle kamu ekonomisinden beklenir. Bunun dışında, piyasa ekonomisinden doğan gelir dağılımının düzeltilmesi, fiyatların durağan bir düzeyde tutulması, kaynakların özellikle insan gücünün işsiz kalmasının önlenmesi, nihayet ulusal üretimin yıldan yıla artırılması kamu ekonomisinin diğer işlevlerindendir.25 1.2. KAMU SEKTÖRÜ KURUMLARI Kamu sektörü kurumları, sosyal, ekonomik, politik ve yasal özelliklerinin çeşitliliğine göre farklılık taşımaktadırlar ve bu da Kamu sektörü kurumların da anlam farklılıklarını ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla kurumlar, farklı güç ve sorumluluklara 25 Kenan Bulutoğlu, Kamu Ekonomisine Giriş, İstanbul, Filiz Kitabevi, 1981., s.23. 10 sahiptirler ve hesap verme sorumlulukları da çok farklıdır. Farklı amaçlara sahiptirler, finansmanları farklı yollarla yapılmaktadır ve farklı kurumsal yapıları vardır. Bu farklılıklar, tarihsel süreç, kaynaklar ve zaman içerisindeki değişim baskılarıyla, kamu sektörünün nasıl bir gelişim gösterdiğini de yansıtır.26 Kamu sektörü kurumlarından ne kastedildiğinin anlaşılabilmesi, öncelikli olarak kamu sektörü ve ilgili kavramlarının bilinmesi ile mümkün olabilir. Dolayısıyla kamu sektörü kurumlarına geçmeden önce kamu sektörü, kamu kurumu ve kamu tüzel kişiliği kavramları açıklanılmaya çalışılacaktır. 1.2.1. Kamu Sektörünün Tanımı Kamu sektörü kavramı geniş bir anlama sahiptir. Bu kavramın çeşitli tanımlarının yapılması, farklı dünya görüşlerinin yansıması ve farklı disiplinlerden ileri gelmektedir.27 Mülkiyet, kontrol, vergilendirme, mali sorumluluk, yetki ve haklar gibi çeşitli kavramları içeren bir bakış açısıyla bakıldığında her ne kadar bazen bu kavram aynı anlama gelse de, kamu yönetiminde, siyasette, sosyolojide, hukukta ve ekonomide farklılık arz etmektedir.28 Bunun sonucu olarak kamu sektöründen neyin kastedildiği hakkında bir uzlaşma olmadığı gibi ne olması gerektiği hakkında da bir uzlaşma olmadığını söylemek beklenilmeyen bir durum değildir.29 Ulusal ekonomi, sektör bazında sınıflandırmaya tabi tutulduğunda, kamu sektörü ve özel sektör olarak ikiye ayrılmaktadır. Kamu sektörünün tanımı literatürde çok net değildir. En yalın biçimde kamu sektörü veya diğer bir ifadeyle kamu kesimi, devlet eliyle yürütülen ekonomik işlerin bütünü, olarak tanımlanmaktadır. Kamu sektöründen, geniş anlamda Devlete ait iktisadi işletmeler dahil, bütün kurum ve kuruluşlar; dar anlamda ise, özel hukuk hükümlerine tabi olan iktisadi işletmeler hariç, 26 Rowan Jones, Maurice Pendlebury, Public Sector Accounting, 5.Th. Edition, Financial Times, Prentice Hall,İnc, 2000, s.1-10. 27 Örneğin; Avustralya ’daki anlamıyla kamu sektörü, bir sivil hizmet olarak nitelendirilen kamu hizmetini veren sektör olarak olarak nitelendirilmekte ve sivil memur, devlet(kamu) memuru olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca Bknz; Susan Dann, “Public Sector Reform and The Long-Term Public Servant”, International Journal of Public Sector Management, Vol.9, No.2,1996, s.28-35. 28 Örneğin, muhasebede kullanılan “kamu muhasebecileri” kavramı Anglo-Amerikan bakış açısıyla kamu uygulamalarındaki özel muhasebeciler olarak anlaşılmakta, buna karşın Kıta Avrupa ’sın da, İngilizce çevirilerinde, sıklıkla bir kamu kurumunun muhasebecileri olarak kullanılmaktadır. 29 Rowan Jones, a.g.e., s.1-10. 11 bütün kamu kurumları algılanmaktadır. sektörü 30 Bir başka tanımlamaya göre de; kamu dar anlamda, merkezi yönetim kuruluşlarını, geniş anlamda ise merkezi yönetim, yerel yönetim, kamu girişimleri ve sosyal güvenlik kuruluşlarını ifade etmektedir.31 Sağlıklı bir biçimde ekonomiyi analiz edebilmek, ülke ekonomisine ilişkin isabetli çıkarsamalarda bulunabilmek, ekonomiyi oluşturan sektörleri doğru bir biçimde tanımlamakla mümkündür. Bu bağlamda, kamu sektörü, gerek diğer sektörlerle olan ilişkisi ve gerekse de ülke ekonomilerindeki payı ile oldukça önemli bir yere sahiptir. 1.2.2. Kamu Kurumu Kavramı ve Kamu Tüzel Kişiliği Kamu kuruluşları her ne kadar bir bölgede yaşayan kimselerin tümünü ilgilendiren kamu hizmetlerini gören tüzel kişiler, kamu kurumları ise belli bir veya birkaç kamu hizmeti gören teşekküller olarak ayrı iki kavram olarak nitelendirilseler de32 bu çalışmada, gerek kamu kuruluşu kavramı gerekse de kamu kurumu kavramlarının ortak nitelikleri gereği kamu hizmeti görmeleri ve belli bir tüzel kişiliğe sahip olmaları sebebiyle bu her iki kavram kamu kurumu kavramı olarak kabul edilmektedir. Hukuk dilinde hak sahibine, kişi veya şahıs denilmektedir. Hukukun hak sahibi saydığı varlıklar biri gerçek kişi diğeri tüzel kişi olmak üzere ikiye ayrılır. Gerçek kişiler, hak sahipleri denen insanı ifade eder. Gerçek kişilik, doğumla başlar ölümle son bulur. Gerçek kişiler medeni haklardan yararlanma hakkına sahiplerdir. Toplumsal yaşamın getirdiği çeşitli gereksinmeler bireyi aşan örgütlenmeleri zorunlu kılmıştır. Bu nedenle hukuk yalnız gerçek kişileri hak sahibi olarak görmemiş bunların yanında tüzel kişilik denen belli bir amaca dönük topluluklara da kişilik tanımıştır. Tüzel kişilikler belli bir amaca dönük ya kişi topluluklarıdır yada mal topluluklarıdır. 30 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, “Devlet Muhasebesinde Reform Çalışmaları: Nakit Esasından Tahakkuk Esasına”, T.C. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü, Ankara, 2002, s.10., http://www.muhasebat.gov.tr/yayin/docs/Dev_Muh_Reform.doc (12.10.2006) 31 Erkan Karaarslan, Kamu Sektörüne Dahil Kamu İdarelerinin Tasnifi ve Bu Birimlerin HukukiMali Yapıları, Kamu Maliyesine Yeni Bakış, Ed; Nihat Falay, Mehmet Şahin, Ahmet Kesik, Ankara, Seçkin Yayınları, Şubat 2006, s.61. 32 Sadettin Gültekin, Kamu Yönetimi, Akademi Yayınevi Nu:11, Şubat 2002, s.24. 12 Tüzel kişiler bir kamu hukuku diğeri özel hukuk tüzel kişileri olmak üzere ikiye ayrılırlar. 33 Buna göre aşağıdaki şekilde kişiliğin yapısı verilmektedir. 34 Şekil 1.2 : Hukukta Kişilik KİŞİLİK GERÇEK KİŞİLİK TÜZEL KİŞİLİK Özel Hukuk T.K. Kamu Hukuk T.K. Kişi Topluluğu Mal Topluluğu Kamu İdareleri Kamu Kurumları Kaynak: Kemal Gözler, İdare Hukukuna Giriş, 1. Baskı, Bursa , Ekin Yayınları, 2002, s. 34. Kamu hukuku tüzel kişileri ile özel hukuk tüzel kişileri arasında şu farklılıklar vardır; özel hukuk tüzel kişileri gerçek kişilerin serbest iradeleri ile kurulurlarken kamu tüzel kişileri devlet tarafından kanunla kurulurlar, özel hukuk tüzel kişileri birbiriyle eşit durumda bulunurlar. Oysa kamu tüzel kişileri özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerinden üstün konumdadırlar. Zira kamu hukuk tüzel kişileri kamu gücü ayrıcalıklarından yararlanırlar. Özel hukuk tüzel kişileri bir takım özel yararları 33 Şeref Gözübüyük, Türkiye’nin Yönetim Yapısı, 8.Baskı,Turhan Kitabevi, Ağustos 2004, s. 82. Kemal Gözler, İdare Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin Yayınları, 2005., s. 34., Ayrıca bu ayrıma örnekler verilecek olursa: Kar Amacı Güdenler; Şirketler, Kooperatifler, Kar Amacı Gütmeyenler ; Vakıflar, Dernekler, Kamu İdareleri ; Devlet, İl Özel İdareleri, Belediyeler, Köyler, Kamu Kurumları; Üniversiteler, TRT, Kit ’ler, SSK, Bağ-Kur, Tübitak. 34 13 gerçekleştirmek amacıyla faaliyette bulunurlar. Buna karşın kamu hukuku; tüzel kişileri kamu yararını gerçekleştirmek için faaliyette bulunurlar.35 Kamu tüzel kişileri de merkezden yönetilen kamu tüzel kişisi ve yerinden yönetilen kamu tüzel kişileri olmak üzere ikiye ayrılır.36 Şekil 1.3: Kamu Tüzel Kişileri KAMU TÜZEL KİŞİLERİ Merkezden Yönetilen Yerinden Yönetilen Kamu Tüzel Kişisi Kamu Tüzel Kişileri Devlet Yer Yönünden (Mahalli İdareler) Hizmet Yönünden (Hizmet Kurumları) Kaynak: Kemal Gözler, İdare Hukukuna Giriş,1.Baskı,Bursa , Ekin Yayınları, 2002, s.38. Gerek merkezden yönetim kuruluşu olan devlet, gerek yerinden yönetim kuruluşları kamu hizmetini gerçekleştiren birer kamu tüzel kişisidir.37 1.2.3. Kamu Sektörü Kurumları ve Sınıflandırılması Kamu sektörünün doğru bir biçimde algılayabilmek ancak doğru bir biçimde sınıflandırılmasıyla mümkündür.38 Kamu sektörünü de çeşitli şekillerde sınıflandırmak mümkündür.39 Bu çalışmada ise öncelikle geleneksel olarak anlaşılan kamu sektörü sınıflandırılmasına genel olarak değinilecek daha sonra da uluslararası 35 Gözler, a.g.e., s. 34. Gözler, a.g.e., s.27-38. 37 A.g.e., 38. 38 Erkan Karaarslan, Kamu Sektörüne Dahil Kamu İdarelerinin Tasnifi ve Bu Birimlerin HukukiMali Yapıları,Kamu Maliyesine Yeni Bakış, Ed; Şahin ve diğerleri, Ankara, Seçkin Yayınları,Şubat 2006, s.61. 39 Örneğin İskoç kamu sektörü, şu kurumları içerir; Kamu hizmeti kurumları gibi; İskoç(merkezi) idaresi ve kurumları, yerel yönetimler (32 adet yerel yönetim), kamu sağlık hizmeti kurumları(16 adet sağlık kurumu) ve bağımsız kamu kurumlarıdır. Steward Black, “Promoting Organisational Excellence in The Scottish Public Sector”, Measuring Business Excellence, Vol. 4, No: 3, 2000, s. 25. 36 14 alanda yapılan kamu sektörü sınıflandırılmasına ve 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda yer alan kamu sektörü sınıflandırılması açıklanmaya çalışılacaktır. Kamu sektörü, bu sınıflandırılmaların yanı sıra kamu kesimi borçlanma gereksinimi (KKBG)40 açısından ve kamu sektörü faiz dışı dengesi (KSFDD)41 açısından da sınıflandırılabilmektedir.42 Sınıflandırmaya geçmeden önce, kamu kurumlarına ilişkin beş genel nitelikten bahsedilebilir. Bunlardan ilki; kamu kurumları genel olarak kar amaçlı olarak faaliyetlerde bulunmazlar -ancak bu faaliyetlerini devam ettirmek için maliyetleri üzerinde bir gelir elde etmeyi gerektirmez anlamında değildir-, ikinci olarak kamu kurumlarının genel amaçları topluma ve onun üyelerine hizmettir, üçüncü olarak kamu kurumlarının temel gelir kaynakları vergi gelirleridir, bir diğer nitelik ise kamu kurumları onlar için düzenlenmiş yasal çerçevede hareket etmekle yükümlüdürler ve bu kurumları doğrudan etkilemektedir-özel işletmeler gibi dolaylı bir etki söz konusu değildir- ve son nitelik olarak da kamu kurumlarının temel sorumluluğu, toplum tarafından sağlanan kaynakların, uygun bir biçimde kullanımının sağlanmasının gereği olarak sayılabilir.43 1.2.3.1. Geleneksel Kamu Sektörü Sınıflandırması Geleneksel anlamda kamu sektörü, merkezi yönetim, yerel yönetim kuruluşları, parafiskal kuruluşlar ve kamu girişimleri olarak sınıflandırılabilir.44 40 KKBG, kamu kesiminin bir yıl içinde gelirleri ile giderleri arasında oluşan farkı, yani borçlanma ihtiyacını gösterir ve genellikle GSMH ’ya oran olarak ifade edilir. KKBG, Kamu kuruluşlarınca gönderilen verilere dayanılarak, DPT tarafından hesaplanmaktadır. KKBG hesaplanırken, Genel bütçeli daireler, Katma bütçeli daireler, KİT ‘ler, Mahalli idareler, Döner sermayeler, Sosyal Güvenlik Kuruluşları ve Fonlar dikkate alınmaktadır. 41 KSFDD, uluslararası finansal kuruluşlarla (IMF ve Dünya Bankası) birlikte hazırlanarak ülkede uygulanan istikrar programlarının sağlıklı bir zemine oturtulabilmesi için borç dinamiklerinin düzenlenebilmesi ve kamu borcu probleminin aşılabilmesi, faiz dışı fazla verilmekle mümkün olabilir. Konsolide kamu sektörü faiz dışı fazla hesabında dikkate alınan kamu sektörü kuruluşları şu kamu idarelerinden oluşmaktadır; Merkezi Yönetim Bütçesi, Üç Bütçe Dışı Fon (Savunma Sanayi Destekleme Fonu, Özelleştirme Fonu ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu), Performans Kriteri Tanımına Dahil Edilen Kamu İktisadi Teşebbüsleri, Sosyal Güvenlik Kuruluşları ve İşsizlik Sigortası Fonu. 42 Karaarslan, a.g.e., s.62-67. 43 John E. Larsen, Modern Advanced Accounting, New York, McGraw-Hill, İnc., 1992, s.558 44 Karaarslan , a.g.e., s.62-64. 15 Merkezi yönetim, yasama organının doğrudan kontrolü altında ve yürütme organının organizasyonu içinde yerel örgütler ve hizmet birimleri ile geniş bir faaliyet alanında fonksiyon göstermektedir. Faaliyetleri ile ilgili harcamalar ve bunların finansmanı, genel bütçe sistemi içerisinde gerçekleşmektedir. Bu anlamda kamu hizmetlerinin finansmanı, genel olarak vergi sistemi, kamu borçlanması ve bazı önemli fon uygulamaları ile gerçekleştirilmektedir. Yerel yönetimler, ülkelerdeki yönetim sisteminin niteliğine göre kamu sektörü içerisindeki fonksiyonu da değişmektedir. Ülkelere göre değişmekle birlikte güvenlik, itfaiye, çöp ve atık toplama şehir içi ulaşım, aydınlatma, eğitim gibi hizmet alanlarında yerel yönetimlerin yetkili olduğu görülmektedir. Yerel nitelikteki ihtiyaçların tespiti ve karşılanması bakımından, yerel yönetim kuruluşlarının büyük önemi vardır. Ülkedeki geçerli siyasi ve idari organizasyon biçimine göre yerel yönetim kuruluşları kamu sektörü içerisinde etkili ve kapsamlı bir yere sahiptir. Ülke yönetimindeki merkeziyet yada adem-i merkeziyet anlayışına göre yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarının sınırları çizilmektedir. Günümüz koşullarına bakıldığında ise yerel yönetimlerin kamu hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde ise giderek artan bir ağırlığının olduğu görülebilmektedir. Parafiskal kuruluşlar, topluma sunulması gereken ve esas itibariyle devletin anayasal görevleri arasında yer alan bazı hizmetler, devlet bütçesi içerisinde gerçekleştirilmesinin olumsuzlukları nedeniyle özel finansman yöntemlerinden yararlanılarak sunulmaya çalışılmaktadır. Bu hizmetler, sosyal güvenlik kuruluşları, mesleki kuruluşlar ile ekonomik nitelikteki bazı kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Parafiskal kuruluşlar olarak nitelendirilen bu kuruluşlar genel anlamda kamu yararı fonksiyonu görmekte olup kendi üye ve mensuplarına yönelik fayda yaratmaktadır. Bu hizmetlerin gerektirdiği giderlerin devlet bütçe sistemi içerisinde finanse edilmesi, mükelleflerden sağlanan vergilerin belirlenen hizmetlerden yararlananlara aktarılması anlamına geleceğinden, kendi faaliyetlerini kendi gelirleriyle karşılayan parafiskal kuruluşlar oluşturulmuştur. Bu kuruluşlar kamu veya yarı-kamu kuruluşu şeklindedir ve devlet bütçesi dışında yönetilmektedir. Sosyal, mesleki veya ekonomik parafiskal kurumlar olmak üzere nitelendirilen bu kurumlar, faaliyetlerini kendi üye ve mensuplarından sağladıkları prim, aidat vb. gelirlerle finanse 16 etmektedirler. Sosyo-ekonomik alandaki devlet müdahaleciliği dolayısıyla artan kamu harcamalarının karşılanması bakımından fonksiyon gören bu kurumlar, kamu sektörü içerisinde çok önemli bir yere sahiptirler. Kamu girişimleri de kamu sektörü kavramına geniş bir bakış açısı içerisinde yer almaktadır. Kamu girişimleri millileştirilmiş sanayi, ticari mal ve hizmet üretimleri alanları ile ilgili olabileceği gibi ekonomik, sosyal, mali vb. nedenlerle devletin özel mal ve hizmetlerinin üretiminde rol alması sonucunda da ortaya çıkabilmektedir. Kamu yararı, istihdam sağlama yada gelir elde etme amaçları ile faaliyet gösterebilmektedir. Kamu girişimleri ya da kamu iktisadi teşebbüsleri, devletin bazı kuruluşları aracılığıyla bir özel sektör kuruluşu gibi ekonomide faaliyet göstermesi temel girdilerin sağlanması toplumsal ve bölgesel gelişmenin sağlanmasına katkıda bulunması şehirleşmenin ve istihdam sorunlarının giderilmesi gelir düzeyinin yükseltilmesi gibi ticari, ekonomik, sosyal ve mali nedenlerle oluşturmaktadır. Bu kuruluşlar kamu yararı, verimlilik ve karlılık anlayışı içinde faaliyet göstermekte olup sermayelerinin tamamı veya bir bölümü devlete aittir. Devletin ekonomik ve sosyal görevlerini gerçekleştirmek bakımından yararlandığı araçlar arasında önemli bir paya sahip bulunmaktadırlar.45 1.2.3.2. Uluslararası Alanda Yapılan Kamu Sektörü Sınıflandırması Uluslararası alanda yapılan ulusal ekonomilerin sınıflandırılmasının temelini Birleşmiş Milletler, IMF., Avrupa Topluluğu Komisyonu-Eurostat (EUEurostat), OECD ve Dünya Bankasının katkılarıyla, Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında hazırlanan Ulusal Hesaplar Sistemi(System of National Accounts-SNA93) ve SNA ‘nın Avrupa versiyonu olan ESA95–Avrupa Hesap Sistemleri ve IMF tarafından hazırlanan devlet mali istatistikleridir(Government Finance Statistics- GFSM2001). SNA93 ve ESA95 de bir ulusal ekonomi, beş alt sektöre ayrılarak analiz edilmektedir. GFSM2001 ise kapsamı dolayısıyla ulusal ekonomiler genel yönetim alt sektörünü 45 A.g.e., s. 62-64. 17 analiz etmektedir.GFS’ye göre kamu sektörü sınıflandırması Ek:1’de verilmektedir.46 Ulusal ekonominin alt sektörleri ise şunlardır; Mali olmayan şirketler, Mali şirketler, Genel Yönetim, Kar amacı gütmeyen hane halkına hizmet sunan kuruluşlar, hane halkı. Bu beş alt sektör birlikte toplam ulusal ekonomiyi oluşturur. Buna göre de kamu sektörü aşağıdaki tabloda şu şekilde yer almaktadır.47 Şekil 1.4: Ulusal Ekonominin Sınıflandırması ULUSAL EKONOMİ MALİ OLMAYAN MALİ ŞİRKETLER GENEL KAR AMACI HANE YÖNETİM GÜTMEYEN HALKI ŞİRKETLER KURULUŞLAR KAMU S EKTÖRÜ Kaynak: KARAARSLAN Erkan, Kamu Sektörüne Dahil Kamu İdarelerinin Tasnifi ve Bu Birimlerin Hukuki-Mali Yapıları, Seçkin Yayınları, Şubat 2006, s.66. Ulusal ekonominin böyle bir sınıflandırmaya tabi tutulduğunda kamu sektörünün kapsamı şu şekilde ifade edilebilir. Kamu sektörü, genel yönetim kapsamına dahil kamu idareleri ile devlete ait mali ve mali olmayan şirketler girmektedir. 48 Genel yönetim ise dört alt sektöre ayrılmıştır. Bunlar; 1) Merkezi yönetim, 2) Yerel yönetimler, 3) Sosyal güvenlik kuruluşları, 4) Eyalet yönetimi. 46 Ayşegül Arıca, “Türkiye’de Devlet Muhasebesi Sisteminin Tekdüzen Muhasebe Sistemi İle Uyumlaştırılması”, Yayınlanmamış Y.L.Tezi, DEÜ., 2002, s.4. 47 Karaarslan, a.g.e., s.66, 48 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, a.g.e., s.10-11., 18 Sonuncusunun Türkiye’de uygulaması olmadığından genel yönetim tanımında merkezi yönetim, yerel yönetimler ve sosyal güvenlik kurumları alt sektörler olarak yer almaktadır. Ülkelerin idari ve siyasi yapıları ve sosyal güvenlik kuruluşlarının kurulma şekillerine bağlı olarak sosyal güvenlik kurumları merkezi yönetim içine de dahil edilebilmektedir. Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarının, belirli bakanlıklarla ilgili veya bağlı olsalar da ayrı hesapları, yönetimleri ve kuruluş yasaları olduğundan, merkezi yönetimden ayrı bir alt sektör olarak tanımlanması doğru olacaktır. Yani genel yönetim tanımının içine üç alt sektör, merkezi yönetim, yerel yönetimler ve sosyal güvenlik kuruluşları girmektedir. 49 Genel yönetimin kapsamını belirlerken üzerinde durulması gereken en önemli konulardan birisi; genel yönetim birimleri tarafından kurulan ekonomik işletmelerin ve faaliyetlerin genel yönetime dahil edilip edilmeyeceklerini belirleyecek olan kriterin ne olacağıdır. Bu konuda birisi GFSM200150’de diğeri ise ESA9551’te tanımlanmış iki ayrı kriter vardır. GFSM2001’e göre Devlete ait bir işletmenin genel yönetime ait olup olmayacağını belirleyecek olan kriter, o şirketin ürettiği mal ve hizmetler için uyguladığı fiyat politikasıdır. Eğer belirlenen fiyat, o şirketin ürettiği mal veya hizmetlere olan talebi etkileyecek kadar önemli ise, ya da başka bir ifade ile önemli sayılacak kadar yüksek ise o şirket pazar için mal ve hizmet üreten kamu şirketi olarak kabul edilecek ve genel yönetim kapsamının dışında tutulacaktır. Eğer uygulanan fiyat politikasının talep üzerinde etkisi yok veya ihmal edilebilecek kadar az ise, yani fiyattaki bir değişiklik talepte önemli bir değişikliğe neden olmuyorsa yani genel yönetime dahil bir kamu idaresince finanse ediliyorsa, o şirket pazar dışı mal veya hizmet üretiyor sayılacak ve genel yönetim kapsamına dahil edilecektir. İkinci kriter ESA95’te ortaya konan %50 kriteridir. Bu kritere göre, eğer devlete ait bir şirket ürettiği mal veya hizmetler için uyguladığı fiyat politikası ile, vergiler hariç, toplam 49 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, a.g.e., s.10-11. Devlet Mali İstatistikleri Elkitabı 2001 (GFSM2001) IMF tarafından dünyada tahakkuk esaslı muhasebe ve raporlama alanında ilerleme kaydetmiş Avustralya, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerden ve WB, UN, OECD ve Avrupa Komisyonundan uzmanların da katılımıyla hazırlanan ve tahakkuk esasına göre, bilanço, faaliyet raporu gibi, devlet mali raporlarının hazırlanmasını ve stokların, yükümlülüklerin, gelirlerin ve giderlerin her ülke aynı sınıflandırmaya tabi tutulmasını ve raporlanmasını amaçlayan bir düzenlemedir. 51 Avrupa Hesap Sistemi 1995 (ESA95) Avrupa Birliğinin istatistik alanında çalışmalar yapan alt kuruluşu olan EUROSTAT tarafından hazırlanan ve Birliğe üye ve aday ülkelerde aynı tabandan karşılaştırılabilir ve konsolide edilebilir istatistikler oluşturulmasını amaçlayan bir çalışmadır. Kapsamı ve düzenlediği hususlar itibariyle GFSM2001 ile paralellikler taşımaktadır. 50 19 maliyetlerinin %50 veya fazlasını kullanıcılardan tahsil ediyorsa o şirket pazar için mal veya hizmet üreten kamu şirketi olarak kabul edilip genel yönetim kapsamının dışında sayılacaktır. Aynı şirket, vergiler hariç maliyetlerinin ancak %50’sinden daha azını kullanıcılardan tahsil ediyorsa o kamu şirketi pazar dışı mal veya hizmet üreten, yani kar amacı gütmeyen devlet şirketi sayılacak ve genel yönetim kapsamında yer alacaktır.52 1.2.3.3. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda Kamu Sektörünün Sınıflandırılması 1050 Sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu sadece genel bütçe ile yönetilen teşkilatı kapsamaktaydı. 1050 Sayılı Kanuna göre devlet, yasama, yürütme ve yargı organları kapsamına giren kuruluşları içermektedir. Genel bütçeli kuruluşların ortak özelliği tümünün devlet tüzel kişiliği içinde erimiş olup, ayrı tüzel kişiliklerinin bulunmamasıdır. Katma Bütçeli ve Özel Bütçeli İdareler (Yerel Yönetimler) kendi özel kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde 1050 sayılı Kanuna tabidir. Yeni yürürlüğe giren 5018 Sayılı Kanunda ise özel bütçeli idareler, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler de mali yönetim kapsamına alınarak, kapsam ve bütçe türlerine göre idareler yeniden tanımlanmıştır. Bütçeler; genel bütçe, özel bütçe, düzenleyici ve denetleyici kurum bütçesi, sosyal güvenlik kurumu bütçesi ve mahalli idareler bütçesi olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri; genel bütçe kapsamındaki idareler (Kanuna ekli I sayılı cetvel), özel bütçe kapsamındaki idareler (Kanuna ekli II sayılı cetvel) ve düzenleyici ve denetleyici kurumlardan (Kanuna ekli III sayılı cetvel) oluşmaktadır. Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ise merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri yani sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşmaktadır.53 Ülkemizde yapılan son düzenlemelere göre ayrıntılı olarak genel yönetim Ek:2’ de gösterilmektedir. 52 53 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, a.g.e., s.10-11. Karaarslan, a.g.e., s. 67. 20 Şekil 1.5: 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanun’una Göre Genel Yönetim GENEL YÖNETİM MERKEZİ YÖNETİM IV.SOSYAL GÜVENLİK KURUMU V.MAHALLİ İDARELER I. GENEL BÜTÇEYE DAHİL DAİRELER II. ÖZEL BÜTÇELİ DAİRELER III. DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ KURUMLAR Kaynak: 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu Bu sınıflamaya göre katma bütçeli idareler kaldırılmış bulunmaktadır. Bu idarelerin bir kısmı genel bütçe kapsamına dahil edilmiş bir kısmı da özel bütçe kapsamına alınmıştır. Kanunda döner sermaye işletmelerinden hiç bahsedilmemiş, Geçici 11. maddede ise “Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine bağlı olarak kurulan döner sermaye işletmeleri ve fonların bütçeleri, ilgili idarelerin bütçeleri içinde yer alır.” denilmektedir. Bu kanun kapsamında kamu idarelerinde kurulan döner sermaye işletmeleri 31.12.2007 tarihine kadar yeniden yapılandırılır, denilmektedir. Döner sermaye işletmeleri yeniden yapılandırılıncaya kadar bunların bütçelerinin hazırlanması, uygulanması, sonuçlandırılması ve muhasebesi ile kontrol ve denetimi Maliye Bakanlığınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir. Fonların muhasebesi de bu Kanunun öngördüğü muhasebe sistemine göre yürütülür. Hükümleri getirilerek döner sermayeli işletmelerin 31.12.2007 tarihine kadar yeniden yapılandırılacağı belirtilmiştir. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun en önemli özelliği 21 uluslararası standartlara yani Ulusal Hesaplar Sistemi (SNA93)54, EU-Eurostat tarafından hazırlanan Avrupa Hesap Sistemleri (ESA95)55 ve IMF tarafından hazırlanan Devlet Mali İstatistikleri Elkitabı 2001’e (GFSM2001)56 uyumlu olmasıdır.57 Bu düzenlemelerin yanı sıra uluslararası alanda en son olarak düzenlenen ve düzenlenmeye devam eden Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu Kamu Kesimi Muhasebe Komitesince (IFAC-PS) hazırlanan, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları (IPSAS)58 bulunmaktadır. Bu genel açıklamalardan sonra, bu çalışmada, sektör kavramı59, 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ışığı altında, üçlü bir sınıflandırma altında ele alınıp kabul edilmektedir. Bu sınıflandırmayı şu şekilde gösterebiliriz;60 54 SNA 1993, Avrupa Birliği, Uluslararası Para Fonu(IMF), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı(OECD), Dünya Bankası(WB) ve Birleşmiş Milletler(UN) tarafından birlikte hazırlanan ulusal ekonomilerin kurumlar ve sektörler ve alt sektörler bazında sınıflandırılması, akımlar, stoklar ve muhasebe kuralları, üretim hesabı, gelir dağılımı, sermaye hesabı, mali hesaplar, bilanço, dış dünya ile yapılan ekonomik faaliyetler, fiyat ve değer değişimleri, nüfus ve işgücü girdileri, fonksiyonel sınıflandırma gibi ulusal ekonominin ölçümüne yönelik standartlar ve kurallar oluşturulması amacıyla hazırlanmıştır. Yukarıda belirtilen konular itibariyle muhasebe ve raporlama sistemlerinin oluşturulmasında dikkate alınılması gereken esasları içermektedir. 55 Avrupa Birliği’nin istatistik alanında çalışmalar yapan alt kuruluşu olan EUROSTAT tarafından hazırlanan ve Birliğe üye ve aday ülkelerde aynı tabandan karşılaştırılabilir ve konsolide edilebilir istatistikler oluşturulmasını amaçlayan bir çalışmadır. Kapsamı ve düzenlediği hususlar itibariyle GFSM2001 ile paralellikler taşımaktadır. GFSM2001 hazırlanırken, ki eski GFS 1986 yılında hazırlanmıştı ve nakit esasına göre raporlamayı öngörüyordu, yeni düzenlemenin hem ESA95 ve hem de SNA93e uygun olması için gayret gösterilmiştir. 56 GFSM 2001 IMF tarafından dünyada tahakkuk esaslı muhasebe ve raporlama alanında ilerleme kaydetmiş Avustralya, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerden ve WB, UN, OECD ve Avrupa Komisyonundan uzmanların da katılımıyla hazırlanan ve tahakkuk esasına göre, bilanço, faaliyet raporu gibi, devlet mali raporlarının hazırlanmasını ve stokların, yükümlülüklerin, gelirlerin ve giderlerin her ülke aynı sınıflandırmaya tabi tutulmasını ve raporlanmasını amaçlayan bir düzenlemedir. Kapsam ve düzenlediği kurallar itibariyle, özellikle varlıklar, yükümlülükler ve gelir ve gider sınıflandırılması gibi, muhasebe ve raporlama sistemlerinin oluşturulmasında dikkate alınması gereken hususları içermektedir.Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebe Çalışma Grubu, a.g.e., s.7-9.; Ayrıca Bknz; Christine Ryan, “The İntroduction of Accrual Reporting Policy in The Australian Public Sector”, Accounting, Auditing, Accountability, Vol.11, No. 5,1998, s. 518. 57 Karaaarslan Erkan, a.g.e., s.68. 58 IFAC ’ın bir alt komitesi olan Kamu Kesimi Muhasebe Komitesi dünya ülkelerine yönelik olarak devlet muhasebe ve raporlama standartları oluşturulmasına yönelik olarak çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar uluslararası mali kuruluşlar, bölgesel ekonomik ve siyasi birleşmeler ve dünya ülkelerince de kabul görmektedir. Şimdiye kadar IFAC’ın yayımladığı 20’i geçkin muhasebe standardı bulunmakta ve yenileri üzerinde de çalışılmalar devam etmektedir. 59 Türk Dil Kurumuna göre, “sektör kavramı”, kesim, bölüm, kol ve dal anlamına gelmektedir. 60 Kurumlar, kar amacı güden ve gütmeyen kurumlar olarak da bir sınıflandırma yapılabilir. Ancak bu çalışmada kamu-devlet ayrımını koyabilmek ve muhasebe düzenin de kurumların nerede yer aldığın gösterebilmek amacıyla böyle bir sınıflandırmaya gidilmiştir. Dolayısıyla devlet bu üç sektöre bağlı kurumların oluşturduğu bir çatı ve bu kurumların tamamının oluşturduğu örgütlenmiş tüzel varlık olarak kabul edilebilir. 22 Şekil 1.6: Sektör’ün Sınıflandırması Sektör Kamu Sektörü Özel Sektör Kar Amacı Gütmeyen Sektör Geleneksel olarak sektör, kamu ve özel sektör olarak ikiye ayrılmaktadır. Ancak kamu sektörü ve özel sektörün yanında, son yıllarda giderek önemi artan, vakıf ve derneklerin yer aldığı kar amacı gütmeyen sektör olarak nitelendirilen bir üçüncü sektör de yer almaktadır.61 Bu sektör de kendi içerisinde ikiye ayrılabilir; mali imkanları tümüyle veya tümüne yakın bölümü mal ve hizmet satışından elde edilen gelirlerden oluşan A tipi kar amacı gütmeyen kurumlar ve mali imkanlarının önemli bir bölümü mal ve hizmet satışı dışında kalan yollarla elde edilen B tipi kar amacı olmayan kurumlardır.62 Çalışmamızın kapsamını oluşturan kamu sektörü kurumları, 5018 sayılı kanuna göre beş cetvelden oluşmaktadır. Bunlar; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, düzenleyici ve denetleyici kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerdir. 1.3. KAMU SEKTÖRÜNDE YAŞANAN DEĞİŞİM VE GENİŞLEME Kamu sektörünün yaşanan değişim ve genişlemesi olgusu öncelikle kurumsal yaklaşımlar açısından ele alınmaya çalışılacak daha sonrada kamunun ekonomideki payı ve kamu harcamalarının genel artış nedenleriyle, önemi üzerinde durulmaya çalışılacaktır. 61 Davut Aydın, Necdet Sağlam, Mehmet Başar, Muhsin Öztürk, Kar Amacı Gütmeyen Sektör Olarak Vakıflar- Mevcut Durumları, Sorunları, Çözüm Önerileri, Eskişehir, Anadolu Üni. Esam Yayın Nu: 1999-1, 1999, s.1-10. 62 Robert N. Anthony, Kar Amacı Gütmeyen Örgütlerde Finansal Muhasebe- İlke ve Kavramların Tartışılması-FASB, (Çev: Davut Aydın), 1989, s.14-16. 23 1.3.1. Kuramsal Yaklaşımlar Gelişmekte olan ülkelerde kamu sektörü oldukça yavaş bir biçimde büyürken, gelişmiş ülkelerde son derece hızlı gelişmektedir. Özellikle savaş, ekonomik depresyon ve sosyal krizlerin yaşandığı dönemlerde bu ülkelerde kamu sektörü çok hızlı bir biçimde ve özel sektörün aleyhine büyümüştür. Ancak, bu olumsuz koşullar ortadan kalktıktan sonra da kamu ekonomisi büyüme eğilimini hep devam ettirmiştir. Gelişmiş ülkelerde bu önlenemeyen genişleme olgusu çok sayıda ekonomist tarafından incelenmiştir. Bu yaklaşımların önde gelenleri kısaca, sırasıyla, İlk Yaklaşımlar, Engels Yasası, Artan Kamu Harcamaları Yasası (Wagner Yasası) ve Peacock-Wiseman yaklaşımları olarak sayılabilir.63 Büyük bir kamu sektörünün oldukça ciddi sorunlar yaratacağı görüşü, ilk kez filozof Thomas Hobbes tarafından, kendi ağırlığı altında ezilen bir deniz canavarı “Leviathan” ın durumuna benzetilerek açıklanmıştır. J.J.Rousesseau ise, kamunun insandan uzak, son derece baskıcı olduğunu ifade etmiş ve insancıl olmayan yönlerini vurgulamıştır. Gerçekten, kamu sektörü büyüdükçe bürokratik yapı da büyümekte, kötü yönetim ve rüşvet olayları yaygınlaşmaktadır. Bu yaklaşımlar kamu sektörünün aşırı bir biçimde büyümesinin, eski Sovyetler Birliği örneğinde olduğu gibi, kendi kendini yok edeceği gerçeğini ortaya koymaktadır, ancak günümüzde olduğu gibi, gelişmiş ülkelerde kamu sektörünün niçin önceki yıllara göre genişlemekte olduğunu açıklamada yetersiz kalmaktadır. Çünkü, iş çevrelerinin, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların baskısı nedeniyle artan özelleştirme ve serbestleştirme olgularına karşın gelişmiş ülkelerde kamu sektörü, özel sektör aleyhine istikrarlı bir biçimde büyümektedir. Söz konusu büyüme olgusu, gelir ve kurumlar vergisi oranlarında yapılan dramatik düşmeye karşın yine de devam etmektedir. Şöyle ki, gelir vergisi oranlarının düşürülmesinin neden olacağı bütçe geliri azalışı, teşviklerin ve kayıt dışı ekonominin minimum düzeye çekilmesiyle önlenirken; dolaysız ve sosyal güvenlik vergi gelirlerinin artırılmasıyla kamu harcamaları da giderek artmaya başlamıştır.64 63 Orhan Şener, Teori ve Uygulamada Kamu Ekonomisi, 7. Baskı., İstanbul, Beta Yayınları, 2001, s. 29., Ayrıca Bknz; Metin Erdem, Doğan Şenyüz, İsmail Tatlıoğlu, Kamu Maliyesi, 3.Basım, Bursa, Ekin Yayınları, 2003, s.36-38. 64 Şener, a.g.e., s.30. 24 İkinci bir yaklaşım olarak da Engels Yasası sayılabilir. Alman ekonomisti Engels, yaklaşık yüzyıl önce özellikle aile bütçesinde yer alan harcamaların nispi paylarını araştırmıştır. Engels, bulgularını “Engels Yasası” adı altında “ailelerin gelir düzeyi düştükçe, bütçelerinden gıda için ayıracakları pay yükselecektir” biçiminde ifade etmiş ve bu yasa yine başka bir Alman ekonomisti olan Wagner’i önemli ölçüde etkilemiştir.65 Alman iktisatçı Adolph Wagner, 1880 yılında İngiltere, Almanya, İsviçre ve ABD. gibi zamanının belli başlı sanayide ilerlemiş ülkelerini inceleyerek, bu ülkelerde sanayileşme dolayısıyla üretim ve bunun sonucunda milli gelir yükselirken kamu harcamalarının da arttığını saptamış ve bundan kamunun mali ihtiyaçları ile milli gelir arasında bir ilişki olduğu sonucuna varmıştır. Bu yaklaşımda, Artan Kamu Harcamaları Yasası olarak ifade edilebilir. Wagner’e göre üretim ve kamu harcamaları arasındaki bu şekildeki olumlu ilişki ileride de milli gelirin sürekli artış göstereceği her ülkede gerçekleşecektir. Çünkü bu ilişki tesadüfü bir tarihi olay, basit bir istatistiki uyuşumu değil, önüne geçilmesi mümkün olmayan bir sosyal oluştur. Wagner ’e göre kamu harcamalarının artışı aslında devlet faaliyetleri artışının bir sonucudur. Toplumların sosyal ilerleme istekleri, devlet faaliyetlerini arttırmakta ve böylelikle kamu harcamaları artmaktadır. Wagner, bir ülkede sanayileşmenin hızlanması ve kişi başına düşen reel gelirin artmasıyla o ülkede kamu kesiminin sadece mutlak değil, nispi olarak da büyüme gösterdiğini ortay koymaya çalışmıştır. Ona göre kamu harcamalarındaki artış tek yönlü değildir. Devlet faaliyetleri hem genişlemekte, hem de nitelik bakımından değişikliğe uğramaktadır. Başka bir değişle, gerek merkezi gerekse mahalli idarelerin faaliyetlerinde görülen düzenli artışlar hem genişlemesine hem de derinlemesine bir yönde olmaktadır. Böylece devlet, hem eskiden gördüğü hizmetleri daha etkin ve kaliteli bir şekilde yapmaya yönelmekte, hem de bunlara ek olarak sanayileşmenin yarattığı yeni hizmetler görmeye başlamakla halkın baskısına da cevap vermektedir. Bu suretle toplum ihtiyaçlarının gittikçe daha büyük bir kısmı, daha tatmin edici bir şekilde, merkezi ve mahalli idareler tarafından karşılanmaktadır.66 65 66 A,g.,e., s.30. Nihat Edizdoğan , Kamu Maliyesi, Bursa, Ekin Kitabevi, 2004, s. 49-50. 25 1961 yılında Wagner yasası, Alan Peacock ve Jack Wiseman tarafından İngiltere ekonomisi için 1890-1955 yılları arasını kapsayan bir araştırma ile test edilmiş ve yasanın geçerli olduğu tespit edilmiştir.67 Bir diğer yaklaşım olarak sayılabilecek, Peacock-Wiseman (sıçrama tezi) yaklaşımına göre, vergi gelirleriyle kamu harcamaları arasında ortaya çıkan karşılıklı etkileşimler sonucunda, kamu harcamalarında sürekli bir artma eğilimi belirmektedir. Bu iki İngiliz ekonomiste göre de bu etkilere bağlı olarak kamu harcamaları da farklı artış yolları izlemektedirler.68 Ayrıca, Peacock ve Wiseman’a göre, ekonomik gelişme dönemlerinde kamu gelirlerinin artması kamu giderlerinin artmasına neden olmakta, fakat ekonomik daralma dönemlerinde kamu giderleri eski seviyesine inmediği için kamu giderleri sürekli olarak artmaktadır.69 Bu yaklaşımların yanı sıra Nitti, Adams, Musgrave, Fabricant, Rostow ve Baumol gibi diğer bazı ekonomistler tarafından da ileri sürülen yaklaşımlarda bulunmaktadır.70 1.3.2. Kamu Sektörünün Genel Ekonomideki Payı Ülkemizdeki yaygın anlayışın tersine, özellikle II. Dünya Savaşı’ndan günümüze dek, devletin ekonomideki payı bütün gelişmiş ülkelerde düzenli bir biçimde artmaktadır. Savaş yaralarının sarılması amacıyla, daha önce yapılamayan sosyal güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesi, endüstrileşmenin öngördüğü alt yapı yatırımlarının yapılması, işsizlikle mücadelenin devletin temel görevleri arasında olduğu görüşünün kabul edilmesi ve daha birçok sosyo-ekonomik nedenlerle, devletin genel ekonomideki payı hızla artmaktadır. 1955’lerde devletin ekonomide ortalama %25’lerde seyreden payı ya da vergi gelirlerinin ulusal gelire oranı, günümüz Avrupa Birliği ülkelerinde %45 ortalamasına erişmiştir. Söz konusu artış İskandinavya ülkelerinde %50’yi de aşarak, %60’lara ulaşırken, gelişmekte olan ülkelerde devletin payında önemli bir artış olmamış, bu oran çoğu ülke için %20 ortalamasının altında 67 Mahmut Bilen, Cahit Şanver, “Genişleyen Devlet Bunalımı ve E-Devlet”, http://www.nvi.gov.tr/attached/NVI/makale/7.pdf (14.03.2007) 68 Şener, a.g.e., s.29-33. 69 Bilen ve diğerleri ;Ayrıca Bknz; Nebiye Yamak, Yakup Küçükkale , “Türkiye’de Kamu Harcamaları Ekonomik Büyüme İlişkisi”, İktisat, İşletme ve Finans Dergisi, Sayı: 131, Yıl.12, 1997, s. 6. 70 Edizdoğan, a.g.e., s.51-54. 26 seyretmektedir.71 Kamunun, ekonomideki payı gelişmiş ülkelerde hızla artarken, gelişmekte olan ülkelerde oldukça düşük düzeyde olup, artış çoğu kez istikrarsız bir biçimde gerçekleşmektedir. Bu nedenle, kamu sektörünün genişleme olgusunu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ile Türkiye yönünden ayrı olarak incelemekte yarar vardır.72 1.3.2.1. Uluslararası Karşılaştırmalar Geçmişten günümüze bakıldığında kamunun ekonomideki payının artmasına ilişkin bir çok neden sayılsa da bu artışın nedenleri ile ilgili herkesçe benimsenmiş bir açıklama olmadığı gibi ekonomide kamunun hacminin ne olduğunu belirten genel kabul görmüş bir ölçüde yoktur. Ancak kamunun ekonomideki payının ne olduğu ve değişik ülkelerde bu büyüklüğün nasıl bir gelişme izlediği bazı oranlar kullanılarak incelenmektedir. Bununla ilgili olarak kullanılan oranlardan bazıları şöyledir;73 -Toplam Kamu Harcamaları / GSMH, -Vergi Gelirleri / GSMH, -Kamu Sektörünün Satın Alımları / GSMH, -Kamu Sektöründen Elde Edilen Gelir / Toplam Ulusal Gelir, -Kamu Sektöründe İstihdam Edilenler / Toplam İstihdam. Kamunun, genel ekonomideki payını ölçmede kullanılabilecek bu oranlar dışındada başka oranlar kullanılabilir.74 71 Orhan Şener, Teori ve Uygulamada Kamu Ekonomisi, 7. Baskı., İstanbul, Beta Yayınları, 2001, s.29., Ayrıca Bknz; Cihan Bulut, Kamu Açıkları, Enflasyon, Faiz Oranı ve Döviz Kuru İlişkileri, İstanbul, Der Yayınları , s.14. 72 Şener, a.g.e., s.40. 73 Bulut, a.g.e., s.15. 74 Ekonomik etkinlik seviyesine ulaşabilmek için kamu sektörünün büyüklüğünün ne olması gerektiği önemlidir. Kamu sektörü için bütün ülkelerde geçerli olabilecek optimal bir büyüklük belirlemek imkansızdır. Çünkü her ülkenin kendine göre farklı bir sosyo-ekonomik yapısı farklı kaynakları, kendine özgü koşulları vardır. Bu farklı şartlar altında belirlenmiş olan kamu sektörü büyüklükleri için belli bir optimalite belirlemek doğru dolmayacaktır. Kamu sektörünün büyüklüğü; toplumsal gelişmeyle, nüfus hareketleriyle, politik tercihlerle ve zamanla değişebilecektir. Ayrıca Bknz; Cihan Bulut, Kamu Açıkları, Enflasyon, Faiz Oranı ve Döviz Kuru İlişkileri, Der Yayınları , İstanbul, 2002, s.16-17. 27 Uluslararası karşılaştırmalarda kamu ekonomisinin büyüklüğü genellikle konsolide bütçe harcamalarının gayri safi milli hasılaya oranı cinsinden hesaplanmaktadır. Bilindiği gibi kamu harcamalarının önemli bir bölümü vergi gelirleriyle finanse edilmekte arasındaki fark ise borçlanarak karşılanmaktadır.75 Günümüzde, toplam kamu harcamalarının gayri safi milli hasılaya oranı kamu sektörünün büyüklüğünü ölçmede bir ölçüt olarak gösterilemez. Ancak gelişmiş ülkelerde kamu harcamaları ile kamu gelirleri toplamı arasında fazla bir fark olmadığından, çoğu istatistiklerde kamu harcamaları esas alınmaktadır.76 Kamu ekonomisinin amaçlarının gerçekleşmesini sağlayan maliye politikası dört ayaklıdır. Bunlar; kamu gelirleri(vergiler), kamu harcamaları, kamu borçları ve bütçedir. Bu dört ayakla kamu ekonomisinin maliye politikası açıklanabilir ve de ölçülebilir.77 Bu çalışmada da kamu ekonomisinin büyüklüğünün belirlenmesinde uluslararası karşılaştırmaların yapılmasında genellikle, kamu harcamaları, tercih edilmiştir. Uluslararası anlamda kamu sektörünün ekonomideki payının karşılaştırması gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler olarak iki ayrı sınıflandırmada yapmak mümkündür. Gelişmiş ülkelerde, II. Dünya Savaşından bu yana elli yıllık bir dönem ele alınacak olursa, bu ülkelerde kamu sektörünün oldukça düzenli ve hızlı bir biçimde büyüdüğü söylenebilir. II.Dünya Savaşından sonraki dönemden günümüze, kamu sektörünün gelişmiş ülkelerdeki ekonomideki payına ilişkin olarak, aşağıda bazı ülke örnekleri yer almaktadır; 78 75 Örneğin, son dönemlerde, Türkiye’de konsolide bütçe harcamalarının %50’sinden fazlası borç faizi ve ana para ödemelerine ayrılmaktadır. 76 Şener, a.g.e., s.40. 77 Coşkun Can Aktan, Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Bir Piyasa Başarısızlığı Nedeni Olarak, Gelir Dağılımında Adaletsizlik ve Yoksulluk Sorunu: -Kamu Ekonomisinin Rolü ve Kamu Politikası Araçları-, Hak-İş Konfederasyonu Yayınları, Ankara, 2002, s.14-15. 78 Bir başka kıyaslama verilecek olursa; OECD ve AB ülkeleri ortalaması olarak, kamunun ekonomideki payı,1870’de %8.3, 1920’de %15.4 , 1950’de %22 ve 2000’li yılların başında ise %47.5 olmuştur. 28 Fransa’da % 32 den %54’e, % 22’lik, Almanya’da % 31 den %49’e, % 18’lik, İngiltere’de % 28 den %43’e, % 15’lik , ABD’de % 24 den %34’e, % 10’lik , İtalya’da % 23 den %51’e, % 28’lik, Hollanda’da % 26 den %50’e, % 24’lik, Norveç ’de % 29 den %47’e, % 18’lik, İsveç ’de % 27 den %66’e, % 39’lik bir artış yaşanmıştır.79 Dolayısıyla son elli yıllık bir süreçte gelişmiş ülkelerde kamu sektörünün ekonomideki payının nerdeyse iki katına çıktığı söylenebilir. 1980’li yıllara kadar Japonya ve Avusturya, diğer ülkelere göre daha küçük bir kamu sektörüne sahip olmuşlardır. Japonya’da askeri harcamaların minimize edilmesi, Avusturya ve İsviçre’nin ise daimi tarafsız devletler statüsüne sokulmaları nedenleriyle, bu ülkelerde böyle bir eğilim ortaya çıkmıştır. ABD’ye gelince, bu ülkede kamu sektörünün savaş sonrası yıllarda normal büyüklükte olduğu görülmektedir. Ancak, bu ülkede yine de kamu sektörünün büyüme eğilimi Kıta Avrupası ülkelerinin altında kalmış, son yıllardaki sosyal güvenlik hizmetlerindeki gelişmeler sonucunda ise, %35’lere ulaşmış bulunmaktadır. ABD’nin daha küçük bir kamu ekonomisine sahip olması, bu ülkede piyasa ekonomisinin daha ağırlıklı olmasından kaynaklanmaktadır. Buna karşın, Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinin önemli bir bölümü planlı ekonomi anlayışını benimsediklerinden, daha büyük bir kamu sektörüne sahip olmuşlardır. Ünlü ekonomist J.Tinbergen’e göre, kamu sektörü ağırlıklı planlı bir ekonomi modeli, piyasa ekonomilerine göre konjonktürle mücadelede ve istikrarın sağlanmasında avantajlar sağlamaktadır. Bu yaklaşım, çok sayıdaki gelişmiş ekonomi yönünden, sonraki yıllar için kanıtlanmış bulunmaktadır. Ancak, sözü edilen planlama anlayışı ile eski sosyalist ülkelerde uygulanmış olan merkezi planlama arasında bir ilişki bulunmamaktadır. Karma ekonomilerde planlama, kamu sektörü için zorlayıcı, piyasa sektörü için ise, yol gösterici bir nitelik taşmaktadır. Özetle, gelişmiş ülkelerin hemen hepsinde, toplam ekonomi içinde kamu ekonomisinin payının hızla büyümesinin nedeni olarak, sosyal hizmetlere ağırlık veren “refah devleti” anlayışının önemli bir rolü olduğunu 79 Şener, a.g.e, s. 41. 29 söylenebilir. İspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi Avrupa Birliği’nin yoksul sayılan ülkelerinde daha önceki yıllarda kamu sektörünün ekonomi içindeki payı %20’lerin altında olmasına karşın, bu oran son yıllarda yaklaşık olarak ikiye katlanmıştır. Bu ülkelerde kamu sektörünün büyüme eğiliminin gelişmiş ülkelerinkine eşitlenmesinin temel nedeni olarak, katıldıkları Avrupa Birliği’nin ortak sosyo-ekonomik politikalarını uygulama zorunda kalmaları gösterilebilir. Böylece, kamu sektörü İspanya’da %35, Portekiz’de %37,2 Yunanistan’da ise %38 oranına yükselerek, gelişmiş ülkeler ortalamasına oldukça yaklaşmış bulunmaktadır.80 Gelişmekte olan ülkelerde kamunun ekonomideki payına bakıldığında, gelişmiş ülkelerde kamu sektörünün hızlı bir biçimde ortaya çıkan büyüme olgusuna karşılık, gelişmekte olan ülkelerin hiçbirinde bu durumun gerçekleşmediği görülmektedir. Örneğin, kamunun ekonomideki payı -vergi gelirlerinin gayri safi milli hasılaya olan oranı- , Güney Afrika’da %18, Kolombiya’da %14, Çin’de %16, Filipinler ’de %11dir. Çok sayıdaki gelişmekte olan ülkede ise, devletin ekonomideki payı %10’un altında seyretmektedir.81 Özetle, gerek hızla artan vergi oranları gerekse ondan daha hızlı bir şekilde artan kamu kesiminin borçlanma eğilimi kamunun ekonomideki payının genişlemesine neden olmuştur. Dolayısıyla, vergi ve vergi benzeri gelirlerin GSYİH ’ya oranı Avrupa Birliği ülkelerinde 1985-90 arası dönemde %42,6, ve OECD ülkelerinde %34,3 iken, aynı oranlar 2000 yılında AB ülkelerinde %44,5, OECD ülkelerinde %36,8 olmuştur. Toplam borçların GSYİH ’ya oranı ise, 1985-90 yılları için AB ülkelerinde %58,1, OECD ülkelerinde %61,0 olmuş, 2000 yılında ise bu oranlar sırasıyla %70,7 ve %72,7’dir.82 Buradan hareketle, gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeleri karşılaştırdığımızda, gelişmekte olan ülkelerde kamunun ekonomideki payının, gelişmiş ülkeler ortalamasının yarısından bile az olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. 80 Şener, a.g.e, s. 41-42. A.g.e., s.43. 82 Bilen, a.g.e., s.15. 81 30 1.3.2.2. Türkiye’de Kamu Sektörünün Ekonomideki Payı Uluslararası karşılaştırmalarda kamu sektörünün ekonomideki payı, genellikle kamu harcamalarının gayri safi milli hasılaya oranı cinsinden ölçülmektedir. Ne var ki, özellikle son yıllarda faiz ödemelerinin kamu harcamaları içindeki payının dramatik bir biçimde artması nedeniyle, kamu harcamaları/gayri safi milli hasıla kriteri Türkiye açısından yanıltıcı olabilmektedir. Kaldı ki, borç faizi ödemeleri gelecek yılların vergi gelirlerinden karşılanacağından bütçe gelirleri/gayri safi milli hasıla kriteri daha anlamlı olabilir. Son yıllardaki aşırı borçlanma nedeniyle kamu sektörü görünüşte büyürken; vergi gelirlerindeki azalışa bağlı olarak, reel anlamda küçülmüştür. Son yıllardaki eğitim, sağlık ve diğer alanlardaki serbestleştirme olgusunun giderek artması, bu durumu da desteklemektedir. Bilindiği gibi, bir çok gelişmiş ülkede bütçe açığı yerine, denk ya da fazlalıkla bağlanan bütçeler söz konusudur. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerde harcama ve gelir kriterlerinden birisinin kullanımı önemli bir sorun yaratmamaktadır.83 Türkiye, 1990 ’lı yılların ortalarında vergi gelirleri ve kamu harcamalarının gayri safi yurtiçi hasılaya oranı bakımından OECD ülkeleri arasındaki en düşük paya sahiptir ve tabi ki bu durumda kamu hizmetlerinin ve kurumlarının kalitesizliğinin en büyük nedeni olmaktadır. Bu durum aşağıdaki şekilde de diğer OECD ülkeleriyle karşılaştırmalı olarak da görülmektedir. Son on yıllık süreçte, Türkiye’nin vergi gelirleri ve temel kamu harcamaları gayri safi milli hasılanın bir yüzdesi olarak ve toplam kamu harcamalarının gayri safi milli hasılaya oranı OECD ülkeleri ve AB ülkelerinin ortalamasına oldukça uzaktır. Bu durumun en önemli sebebi de Türkiye’nin OECD ülkeleri içinde gayri safi milli hasılanın bir yüzdesi olarak en yüksek kamu borcuna sahip olmasıdır. Buna karşın, yaşanan artışa rağmen, ne kişi başı gayri safi milli hasıla, nede kamu hizmetleri ve kurumlarının kalitesi OECD seviyesinde değildir.84 90’lı yıllardan günümüze değin yaşanan kamu harcamalarındaki bu yüksek artışın arkasında, gayri safi milli hasılanın % 8’lik büyümesiyle temel kamu harcamaların artışı, sosyal güvenlik kurumlarına transferler, yerel yönetimlerin altyapı yatırımları(yapılan deprem 83 84 Şener Orhan,Teori ve Uygulamada Kamu Ekonomisi, 7. Baskı., İstanbul, Beta Yayınları, 2001, s.43. Rauf Gönenç, Willi Leibfritz, Erdal Yılmaz, “Reforming Turkey 's Public Expenditure Management”, Economics Department Working Papers No: 418, OECD, 2005, s. 6-7. http://www.oecd.org (06.01.2007) 31 harcamaları gibi), kamu bankalarının finans açığı ve 2001 krizinin oluşturduğu olumsuz borç stoku gibi faktör yatmaktadır.85 Aşağıdaki tabloda, Türkiye’nin, OECD ve AB ülkelerinin ortalaması ve diğer bazı ülkelerdeki toplam vergi gelirlerinin GSMH ‘ya oranı yüzde olarak verilmektedir. Tablo 1.1: GSMH ’nın Toplam Vergi Gelirlerine Oranı (% İfadesi) 1990 1995 2000 2003 Türkiye 20,0 22,6 32,3 32,8 Almanya 35,7 37,2 37,2 35,5 Yunanistan 29,3 32,4 38,2 35,7 İspanya 32,1 31,8 34,8 34,9 İsveç 53,2 48,5 53,9 50,6 İsviçre 26,0 27,8 30,5 29,5 Fransa 42,2 42,9 44,4 43,4 İngiltere 36,5 35,1 37,5 35,6 ABD. 27,3 27,9 29,9 25,6 AB.ortalaması 39,3 40,1 41,7 40,5 OECD ortal. 34,8 35,7 37,1 36,3 Kaynak: OECD Factbook 2006: Economic, Environmental and Social Statistics. Türkiye’de son yıllara kadar kamu gelirleri ve kamu harcamalarının GSMH ’ya olan oranları, %20’nin altında kalırken; 1990’lı yıllarda kamu harcamalarındaki hızlı artış nedeniyle %20-35 arasında değişmektedir. Bununla birlikte, reel anlamda kamu sektörünün büyüklüğünü gösteren, kamu gelirleri/GSMH oranları uzun yıllar boyunca %15 dolaylarında seyrederken; aynı oran 1990’lı yıllarda artarak %15-25 arasında değişen bir büyüklüğe erişmiş bulunmaktadır. Ne var ki, kamu sektöründeki bu nispi büyüme, geleneksel kamu hizmetlerindeki artıştan değil, borç faiz ödemelerinin harcamalar içindeki payanın hızlı büyümesinden kaynaklanmaktadır. Şöyle ki, borç faizi ödemelerinin GSMH ’ya olan oranı, 1980’li yıllarda %1 dolaylarında iken, söz konusu oran son yıllarda hızla artarak, GSMH ’nın %10’na yükselerek, kamu gelirlerinin yarısını geçerek kritik noktayı aşmış bulunmaktadır.86 85 http://www.oecd.org ,Ayrıca Bknz; “Economic Survey-Turkey 2004: Improving The Quality and CostEfficiency of Public Expenditure”, 2004. 86 Şener, a.g.e., s.43. 32 Aşağıdaki şekilde, kamu ekonomisinin büyüklüğü, uluslararası karşılaştırmalı olarak temel ve toplam kamu harcamalarının GSYİH ‘ya oranı ve dolar bazında satın alma gücü paritesine göre Türkiye’nin yeri verilmektedir. Şekil 1.7: Temel Kamu Harcamalarının, GSYİH ‘ya Oranına Göre Temel Harcamalar/GSYİH 60 55 İsveç Danimarka Fransa Avusturya 50 45 Finlandiya Almanya Belçika Çek Cumhuriyeti Sılovakya Macaristan Portekiz Yunanistan 40 İtalya İspanya Türkiye (2002) Yeni Zenlanda 35 Norveç Hollanda İzlanda İngiltere Japonya Avusturalya Kanada İsviçre ABD. İrlanda 30 25 Türkiye (1995) Kore 20 5000 10000 15000 20000 25000 30000 35000 40000 Kişi Baş. Düşen GSYİH,$ Satınalma Gücü Paritesi Kaynak: Rauf Gönenç, Willi Leibfritz, Erdal Yılmaz,, “Reforming Turkey's Public Expendıture Management”, Economics Department Working Papers No: 418, 2005, s.7. 33 Şekil 1.8: Toplam Kamu Harcamalarının, GSYİH ‘ya Oranına Göre Toplam Harcamalar/GSYİH İsveç Danimarka Türkiye (2002) 55 Finlandiya Avusturya Almanya Belçika 50 Sılovakya Macaristan 45 İtalya Portekiz Hollanda İzlanda İngiltere Çek Cumhuriyeti Yunanistan 40 Norveç Kanada Yeni Zenlanda İspanya Avusturalya 35 Japonya ABD. İsviçre 30 İrlanda Türkiye (1995) 25 20 Kore 15 5000 10000 15000 20000 25000 30000 35000 40000 Kişi Baş. Düşen GSYİH,$ Satınalma Gücü Paritesi Kaynak: Rauf Gönenç, Willi Leibfritz, Erdal Yılmaz,, “Reforming Turkey's Public Expenditure Management”, Economics Department Working Papers No: 418, 2005, s.7. Şekil 1.9: GSYİH ’nın Yüzdesi Olarak Temel Kamu Harcamalarının Dağılımı GSYİH ’nın Yüzdesi (%) Kaynak: Rauf Gönenç, Willi Leibfritz, Erdal Yılmaz,, “Reforming Turkey's Public Expendıture Management”,Economics Department Working Papers No: 418, 2005, s.8. 34 Ülkemizde kamu sektörünün büyüklüğünü etkileyen faktörlerin başında, uzun bir süreden beri sosyal devlet anlayışının uygulamaya geçirilmemesi olmuştur. Yukarıdaki açıklamalarımızdan da anlaşılacağı gibi, gelişmiş ülkelerde en önemli kamu harcaması olarak, sosyal güvenlik hizmetlerinin finansmanı ile ilgili sosyal yardımlar gelmektedir. Gelişmiş ülkelerde ulusal gelirin yaklaşık %8’i bu amaçla kullanılırken, ülkemizde ulusal gelirden sosyal güvenlik hizmetlerinin finansmanına ayrılan pay %1’in çok altındadır. Bu da sosyal devlet anlayışının uygulamaya konulamamasından ileri geldiği söylenebilir.87 Türkiye’de kamunun ekonomideki payının gelişmiş ülkelere göre oldukça düşük bir düzeyde olduğu üretim faaliyetlerine kamunun katılım oranına bakılarak da söylenebilir, 1990 yılında yüzde 41,5 seviyesinde iken, bu oran 2000 yılında yarı yarıya azalarak yüzde 20,6’ya, 2003 yılında da yüzde 15,6 seviyesine gerilemiştir.88 Bir başka değerlendirmeye göre de, Avrupa'da kamunun ekonomideki payı %50 seviyesindeyken, 2006 yılı bütçesinde ülkemizde bu oran % 32'dir. Bu bütçe kaynaklarının önemli bir bölümü faiz ödemelerine gittiği de düşünüldüğünde ise kamunun ekonomideki payı % 25 'ler civarına gerilemektedir.89 1.3.3. Kamu Harcamalarının Genel Artış Nedenleri Günümüzde bütün gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kamu harcamaları, bir çok nedenden ötürü artmaktadır. Bunlar sırasıyla; nüfus artışı ve şehirleşme, sosyal harcamalardaki artış, ekonomik büyüme, savunma harcamaları, kötü yönetim ve teknolojik gelişmeler olarak sayılabilir.90 Nüfus Artışı ve Şehirleşme; Fert başına kamu hizmetlerinin birim maliyetini yükseltici bir etki yapar. Şehirlerdeki yol, kanalizasyon, su, telefon şebekesi ve benzeri alt yapı hizmetlerinin nüfus artışı nedeniyle genişletilmesinin birim maliyeti çok yüksektir. Örneğin, nüfustaki ve trafikteki yoğunluğun artışı, yer altı ulaşım sistemleri 87 Şener, a.g.e., s.317. Ercan Türkan, “Türkiye’de Ekonomik Aktivite İçinde Yabancı Sermaye Payı”, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, 2005, http://www.tcmb.gov.tr/yeni/evds/yayin/kitaplar/yabanci_sermaye.pdf(16.1.2007) 89 Türkiye Büyük Millet Meclisi, Genel Kurul Tutanağı, 22. Dönem, 4. Yasama Yılı, 37. Birleşim 20/Aralık/2005 Salı, http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_b_sd. (26.09.2006) 90 Orhan Şener ,Teori ve Uygulamada Kamu Ekonomisi, 7. Baskı., İstanbul, Beta Yayınları, 2001, s.35., Ayrıca Bknz; İsmail Türk, Kamu Maliyesi, 4.Basım, Ankara, Turhan Kitabevi , 2002, s.38-51. 88 35 ihtiyacını ortaya çıkarır. Yer altı ulaşım sistemlerinin maliyetinin, yerüstü ulaşım sistemlerine oranla çok daha yüksek olduğu bir gerçektir. Bu yüzden, nüfusun genel olarak artışı yanında, şehirleşme hareketleri ile birlikte, ortaya çıkan nüfus yoğunluğu artışı da kamu harcamalarını gerçekten arttıran bir nedendir. Örneğin, nüfustaki ve trafikteki yoğunluğun artışı, yeraltı ulaşım sistemlerinin ihtiyacını ortaya çıkarır. Yer altı ulaşım sistemlerinin maliyeti, yerüstü ulaşım sistemlerinin maliyetinden fazla olduğu da bir gerçektir. Bu yüzden, nüfusun genel olarak artışının yanında, şehirleşme hareketleri ile birlikte, ortaya çıkan nüfus yoğunluğu artışı da kamu harcamalarını arttıran önemli bir nedendir.91 Sosyal Harcamalardaki Artış; Kamu harcamalarındaki artışın en önemli nedenlerinden biride sosyal harcamalardaki artışlardır. Günümüzdeki refah devleti anlayışının sonucu olarak yaşlılara ve güçsüzlere yapılan yardımlar, emeklilere sağlanan ek sosyal güvenceler, yoksullara yapılan sosyal amaçlı ödemeler ve işsizlik tazminatı gibi transfer harcamaları kamu harcamalarını artırmaktadır. Gelişmiş ülkelerde konsolide bütçeden sosyal hizmetler ve transfer harcamaları için ayrılan ödenekler toplamı, giderek artmakta olup, konsolide bütçelerinin %60ını geçmektedir. Sosyal hizmetlerin önemli bir bölümünün maliyetinin altında tüketicilere sunulması nedeniyle, finansman güçlükleri ortaya çıkmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde ise, sosyal amaçlı transfer harcamaları konsolide bütçe harcamaları içinde %20’nin altında bir pay almaktadır. Bu nedenle, bu ülkelerde refah düzeyi oldukça düşüktür. Ancak, gelişmekte olan ülkelerde personel giderleri ve faiz ödemeleri biçimindeki transferler sosyal harcamalardan daha büyük bir paya sahip olduğundan, kamu ve özel sektör verimlilik artışı sağlanamamaktadır.92 Ekonomik Büyüme; Ekonomik büyümede kamu harcamalarındaki artışın bir diğer nedenidir. Kişi başına düşen reel gelir arttıkça, tüketici bütçesi içindeki kamu hizmetlerinin payı da giderek artmaktadır. Şöyle ki, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, kitle taşımacılığı ve sosyal konut hizmetlerinin talep esnekliği özel mal ve hizmetlere göre daha büyüktür. Çünkü, bu hizmetlerin çoğu lüks mallar niteliğinde olup, daha kaliteli bir yaşama olanak vermektedir. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerde vergi mükellefleri söz 91 92 Osman Pehlivan, Kamu Maliyesi, Derya Kitabevi, Eylül 2003, s.74-75. Şener, a.g.e., s.35. 36 konusu sosyal hizmetlerin kaliteli bir biçimde sunumu konusunda siyasal karar alma mekanizmasını önemli ölçüde etkilerler. Buna karşın gelişmekte olan ülkelerde vatandaşların önemli bir bölümü vergi mükellefi olmadıklarından, söz konusu hizmetleri talep etme durumunda değildirler. Bu nedenle gelişmekte olan ülkelerde konsolide bütçeden sosyal hizmetler için oldukça az ödenekler ayrılmaktadır. Ekonominin tarımsal yapıdan sanayileşme aşamasına geçmesine paralel olarak, ekonomik ve sosyal altyapı hizmetlerine olan talep de hızla artmakta, özel sektörün gelişebilmesi için ekonomik ve sosyal altyapı hizmetlerinin ve yatırımların yeterli düzeyde yapılması gerekmektedir. Çünkü, bu tür hizmetler bir taraftan sanayileşme aşamasında özel sektörün gelişmesinde kaldıraç etkisi yapmakta; öte yandan, sosyal hizmetlerin önemli bir bölümü bir tür insana yapılan yatırım niteliği taşıdığından, gelir dağılımını reel anlamda iyileştirmektedir.93 Savunma Harcamaları; Ülkeler, savaş tehlikesi karşısında hazırlık yapmak zorundadırlar. Savaş çıktığında ülkeler savaşı kazanmak için büyük gayret gösterirler: Savaşı kazanmak için devletler bütün kaynaklarını kullanırlar. Zira devlet hayatının idaresi ancak savaşı kazanmakla olur. Ülkeler bu uğurda büyük fedakarlıklara katlanırlar. Bütçelerine bu amaçla barış zamanına nazaran daha fazla ödenek koyarlar. Günümüzde savaşlar artık basit silahlarla değil modern ve pahalı araç ve gereçlerle yapılmaktadır. Uçaklar, füzeler, modern savaş gemileri ve silahlar orduların vazgeçilmez araçlarıdır. Savaşlar yapıldıkları anda kamu giderlerini arttırmakla kalmamaktadır. Savaş sonrası ülkelerin bütçeleri bir ölçüde küçülmekle beraber, savaşın fiziki ve psikolojik yıkıntılarının giderilmesi, diğer bir deyişle yok olan milli servetin yerine yenisinin konulması sakat, dul ve yetimlerin bakımı, galip devletlere ödenecek savaş tazminatları, savaş sırasında alınan borçların ana para ve faiz ödemeler gibi konular devlet giderlerini büyütmektedir.94 Dolayısıyla da, savunma harcamaları da kamu harcamalarının artışına neden olan bir diğer önemli nedendir. Kötü Yönetim; Görünmediği düşünülen ama kamu harcamalarının beklide en önemli artış nedeni olan bir diğer nedende kötü yönetimdir. Bürokratlar ve kamu ekonomik kuruluşlarının yöneticileri, genellikle etkinlik çevrelerini genişletme 93 94 Şener, a.g.e., s.35-36. Metin Erdem, Doğan Şenyüz, İsmail Tatlıoğlu, Kamu Maliyesi, 3.Basım, Bursa, Ekin Yayınları, 2003, s.41-42. 37 eğiliminde olduklarından, önemli düzeyde savurganlıklara yol açarlar. Böylece, daha lüks büro ve araç kullanırken, gereğinden fazla personel istihdam edilir. Bürokratların bu tür davranışları politikacılar tarafından da desteklendiğinden, kamu sektörü gereğinden fazla büyüme eğilimine girer. Diğer taraftan, büyük işletmeler siyasi partileri desteklemeleri karşılığında, kamu yararı yerine özel çıkar sağlayan projeleri kolayca empoze ederler. Ayrıca, kamu hizmetlerinin özelliklerinden kaynaklanan rüşvet, adam kayırma ve çeşitli savurganlıklar da, kamu harcamalarının gereğinden fazla artmasına yol açmaktadır. Böylece, bürokrasi, büyük işletmeler, siyasa kirlenme biçimleri ve sayısız savurganlık örnekleri, kamu sektörünün büyümesine yol açmaktadırlar. Bununla birlikte, bazen de kamunun kaynaklarını etkili biçimde kullanma konusunda iyi niyetli olan yöneticiler, kötü bir bürokratik sistemin içine sıkışıp kaldıkları için başarılı bir performans sergileyememektedirler.95 Ancak, kötü yönetimden kaynaklanan kamu sektörünün büyümesi olgusu, gelişmiş ülkelere göre gelişmekte olan ülkelerde ve özellikle ülkemizde oldukça ciddi biçimde kaynak dağılımı etkinsizliği ve sosyal sorunlar yaratmaktadır.96 Teknolojik Gelişmeler; Teknik alanda meydana gelen gelişmeler, yeni ihtiyaçların doğmasında etkili olmuş, bireysel olduğu kadar toplumsal boyutta da önemli ihtiyaçların karşılanması gereğini yaratmıştır. Telefon, telgraf, radyo, televizyon, bilgisayar vb. İletişim araçlarının, kara, deniz ve hava ulaştırması ile ilgili taşıt araçlarının bulunması ve kullanım alanının genişlemesi kamu harcamalarını artırmak yönünden etkili olmuştur. Sağlıkla ilgili hizmetlerin etkin bir şekilde sürdürülebilmesi için, bu alandaki teknik gelişmelerin izlenmesi ve ülkeye getirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Eğitim ve kültür alanında önemli harcamalar yapılması, sınai ve zirai faaliyetlerin, savunma hizmetlerinin etkinleştirilmesi için teknoloji kullanımı, bütçenin gider kalemleri üzerinde önemli artışların çıkmansa neden olmuştur. Kısa zamanda topluma mal olan bu gelişmelere kamu oyundan gelen baskı da eklenince, devlet bu alandaki gelişmelerin gereğini yerine getirmek zorunda kalmıştır. Türkiye’de karayollarının ve televizyonun gelişimi buna örnek verilebilir. Nitekim, motorlu taşıt araçlarının çok kısa bir zamanda yayılması, geniş ve nitelikli karayollarının artmasında önemli ölçüde etkili 95 Osman Yılmaz, Stratejik Planlama ve Kamusal Örgütlerde Esneklik Arayışları, Kamu Maliyesine Yeni Bakış, Ed; Nihat Falay, Mehmet Şahin, Ahmet Kesik, Ankara, Seçkin Yayınları, Şubat 2006, s.61.s.148-150. 96 Şener, a.g.e., s37. 38 olmuştur. Televizyonun köylere kadar ulaşması; yeni verici istasyonlarının kurulmasını, yayının renklendirilmesini ve kanalların artırılmasını zorlamıştır. Teknik alanda meydana gelen gelişmeler devletlerin görevlerini arttırdığı gibi, hizmetlerin maliyetini de yükseltmektedir. Nükleer enerji, uzay, iletişim, silah, sağlık, eğitim vb. konularda teknik ve bilimsel araştırmalar, özellikle refah düzeyi yüksek olan ülkelerde kamu harcamalarını yüksek boyutlara ulaştırmıştır.97 Diğer Nedenler; Son yıllarda, Türkiye’de ve dünyada kamu harcamaları özellikle transfer giderleri gelirlerden çok daha hızlı büyümüştür. Kamu sektöründe verimlilik düşük düzeylerde kalmış, faiz ödemeleri en yüksek harcamalar olmuştur. Bu durum, ekonomide ve kamu sektöründe yapısal değişimlere olan ihtiyacı arttırmıştır. Makroekonomik istikrar ve kamu hizmetinin kalitesi özellikle kamu harcamaları sisteminin yeterliliği ve harcamaların etkinlik ve verimliliği ele alınmaksızın ulaşılabilir bir durum değildir.98 Öte yandan, kamu yönetimi ve ekonomi literatüründe kamunun nasıl yönetilmesi gerektiği, kamu hizmetlerinin etkin ve etkili bir şekilde nasıl temin edilebileceği ve vatandaşların taleplerinin nasıl karşılanabileceği gibi konularda tartışmaların hız kazandığı görülmektedir. Son otuz yıl içerisinde, kamu kurumlarının etkin ve verimli çalışması, özelleştirmenin alternatif olarak sunulması, bürokratik yaklaşımlar yerine katılımcı modellerin öne sürülmesi, devlette küçülme istekleri ve yeniden yapılanma gibi kamu kurumlarının daha fazla kaliteye ve müşteriye yönelik çalışmalarını zorlayıcı nedenler artmaya başlamıştır.99 Bu bağlamda, kamuda harcama yönetim sistemlerinin yeni bir anlayış ve yaklaşımla ele alınması önem arz etmektedir. Artık, devletlerin ne yaptığı değil onu nasıl yaptıkları da önemli hale gelmiştir. Nitekim, Amerika Birleşik Devletleri Genel Muhasebe Örgütü’nün (GAO- ABD. Sayıştayı) bir raporunda, ne kadar ve ne için harcanacağına dair karar verme süreçlerinin hantal, tekrarlayıcı ve zaman kaybına sebep olduğu, harcama kontrolünün ayrıntılı ve külfetli olduğu fakat suistimalleri önlemede 97 Nihat Edizdoğan, Kamu Maliyesi, Bursa, Ekin Kitabevi, 2004, s.68. Bülent Gedikli, Kamu Harcama Yönetiminde Kalite- Yolsuzlukla Mücadele İçin Bir Model Önerisi, Yeminli Mali Müşavirlik Yayınları Nu:2000/1, Ocak 2001, s.51-52. 99 Gedikli, a.g.e., s.51-52. 98 39 etkin olmadığı, bütçeleme, muhasebe ve yönetim bilgi sistemlerinin tutarsız ve güvenilmez olduğu ifade edilmektedir.100 Ülkemiz açısından bakıldığında ise kamu harcamalarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılmadığı görülmektedir. Bu durumun başlıca sebepleri olarak da şunlar sayılabilir; Kamu harcamalarına yapılan politik müdahalelerin maliyetlerinin ve sorumluların sorumluluklarının tam olarak tespit edilememesi, sonuçlandırılamaması, etkin personel ve hizmet planlaması yapılmaması, kamu muhasebe sisteminin bilgisayar destekli yürütülmesine rağmen (say2000i sistemi), bazı kurumların sistem dışında kalmaları, yatırımların; yatırıma başlangıç aşamasında gerekli etütler, analizler yapılmadan yapılması sonucu; yatırımın çeşitli safhalarında yatırımdan vazgeçilerek yatırımların çeşitli nedenlerle tamamlanamaması, sosyal güvenlik sisteminde yaşanan aksaklıklar, sosyal kamu hizmetlerinin planlamasının yeterli oranda yapılamaması, kamu harcamalarının makro anlamda planlamasının yapılmaması, kamu mali yönetiminin yeterince şeffaf ve hesap verilebilir durumda olmaması, mali yönetimde farklı bütçe ve muhasebe uygulamaları dolayısıyla parçalanmış bir yapının mevcut olması, kamu mali yönetiminde yaşanan çok başlılık, olarak sıralanabilir.101 1.3.4. Kamu Sektörünün Büyüklüğünün Önemi Kamu sektörü ve piyasa ekonomisi kamusal ve özel ihtiyaçları gidermek için ekonomik etkinliklerde bulunurlar. Ancak, uygulamada kıt kaynaklar bu sektörlerden birine, diğer sektör aleyhine olmak üzere daha fazla ayrılmaktadır. Bu tür bir kaynak ayrımı ise özel ve kamusal ihtiyaçların etkin bir biçimde giderilmesini önlemektedir. Örneğin, kaynakların önemli bir bölümünün piyasa sektörüne fazla ayrılması, ABD’de olduğu gibi, daha az sosyal hizmet üretimine yol açarken, kamu sektörüne fazla ayırımı ise-eski Sovyetler Birliği’nde olduğu gibi- özel ihtiyaçların yeterli düzeyde giderilmesini önlemektedir. Kaynakların kamu ve özel sektör arasında optimal olmayan ayrımı sonuçta refah düzeyini önemli ölçüde düşürmektedir. Kaynakların özel ve kamusal ihtiyaçları etkin bir biçimde gidermek amacıyla özel ve kamu sektörü arasındaki ayrımı sosyal denge kavramı ile açıklanmaktadır. Ancak 100 101 Gedikli, a.g.e., s.51-52. Ömer Köse, “Kamu Mali Yönetim Kontrol Kanunu Tasarısının Değerlendirilmesi”, Mali Kılavuz Dergisi,Yıl:5, Sayı:20, Haziran 2003, s.51. 40 günümüzde kaynakların sosyal dengeyi sağlayacak biçimde ayrıldığı ülkelerin sayısı oldukça sınırlıdır.102 Kamu sektörü optimum büyüklüğe ulaştığında, kaynaklar daha etkin biçimde kamu ve özel sektör arasında ayrılmakta, adil gelir dağılımı sağlanabilmekte ve ekonomik istikrar devam ettirilmektedir. Teorik olarak kanıtlanan bu sonuçlar gelişmiş ülke uygulamaları tarafından da doğrulanmaktadır. Şöyle ki, kamu sektörü büyüyerek, optimal büyüklüğe ulaştığında, ekonomik ve sosyal alt yapı yatırımları yapılmış olacağından, piyasa ekonomisinin de etkin işlemesine katkıda bulunulmaktadır. Öte yandan, kamu ekonomisi belli bir büyüklüğe ulaşmadan eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, toplu taşımacılık ve sosyal konut gibi temel hizmetlerin de yeterli kalite ve nitelikte sunulması olanağı da azalmaktadır. Bu durum ise, kamu ekonomisinin payı %20’lerin altında seyrettiği ve içlerinde Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkeler tarafından kanıtlanmış bulunmaktadır. Gerçekten, kamu sektörünün büyümesine bağlı olarak, ekonomik alt yapı yatırımları gibi sosyal hizmetler de, ulusal gelirin ve kişi başına düşen milli gelirin artmasına yol açmaktadır. Öte yandan, kamu sektörü genişledikçe içsel ve dışsal ekonomilerden yararlanma olanağını sağlayan ve ölçek büyüklüğünden kaynaklanan olumlu etkiler de artar. Ayrıca adil gelir dağılımı sağlanırken, enflasyon da kolayca kontrol altına alınabilmektedir.103 Kamunun ekonomideki payının daha yüksek olduğu ülkelerde, gelir dağılımının da giderek iyileştiği de görülmektedir. Bu ilişkiye göre, kamunun payının büyük olduğu ülkelerde alt gelir grubunu oluşturan %20’lik gelir grubunun gelir düzeyi, kamunun payının düşük olduğu ülkelere göre, zaman içinde daha fazla artarak, gelir dağılımını iyileştirmektedir. Bunun en önemli nedeni olarak, kamu harcamalarının artan miktarı ile kişi başına düşen milli gelirin yüksek düzeyi arasındaki doğrusal ilişkinin varlığıyla açıklanabilir. Örneğin, Fransa’da kamunun ekonomideki payı %47 iken, 9.500$ olan kişi başına düşen milli gelir, kamunun ekonomideki payı %54’e çıktığında ise kişi başına düşen gelirde 22.300$ ’a çıkmıştır gene, İtalya ’da kamunun ekonomideki payı %43 iken, 6.500$ olan kişi başına düşen milli gelir, kamunun ekonomideki payı %53’e çıktığında ise kişi başına düşen milli gelirde 19.600$ ’a 102 103 Şener, a.g.e., s. 37-38. A.g.e., s.318-319. 41 çıkmıştır. Bu kıyaslamaya göre, Türkiye ‘de Kamunun ekonomideki payı %20 iken, kişi başına düşen milli gelir ise 2.500$ civarındadır. Günümüzün gelişmiş ülkeleri, kişi başına düşen 20 bin doların üstündeki gelir düzeyine ve sosyal devlet konumuna bu anlatılan aşamadan geçerek ulaşmışlardır. Gelişmiş ülkelerde kamu sektörü büyüdükçe kişi başına düşen milli gelirin de artmakta olduğu söylenebilir.104 Sonuç olarak, gelişmekte olan ülkelerden biri olan ülkemizin ekonomisinin gelişmesi ve arzulanan refah düzeyinin sağlanması için kamu sektörünün ülke ekonomisi içindeki büyüklüğü oldukça önemlidir. 104 Şener, a.g.e, s. 318-319. 42 İKİNCİ BÖLÜM KAMU SEKTÖRÜ MUHASEBESİNİN GELİŞİM SÜRECİ VE FİNANSAL RAPORLAMA 43 2.1. KAMU SEKTÖRÜNDE ÇAĞDAŞ MUHASEBE ANLAYIŞI VE TARİHSEL GELİŞİMİ İlk kez 1952 yılında Oxford İngilizce sözlüğünde kullanılan105 ve II. Dünya savaşından sonra anlam kazanan kamu sektörü kavramının geniş bir anlama sahip olması ve çeşitli tanımlarının yapılması, farklı dünya görüşlerinin yansıması ve farklı disiplinlerden ileri gelmekte olduğu bir önceki bölümde açıklamaya çalıştık. Bu bölümde ise kamu kurumlarının finansal raporlaması ele alınacaktır. Önce kamu sektörü muhasebesinin ne olduğu ve onun tarihsel gelişimi hakkında bilgi verilmeye çalışılacak daha sonra kamu kurumlarında finansal raporlama ayrıntılı olarak açıklanacaktır. 2.1.1. Kamu Sektörü Muhasebesinin Tanımı, Kapsamı ve İşlevleri Kamu sektörü ve kamu sektörü muhasebesinin çok farklı türleri ve farklı uygulamaları bulunmaktadır.106 Genel bir ifadeyle, bu faklılığın nedenleri olarak dünyadaki her ülkenin kendine has ayrı bir kamu sektörü yapısının olması ve kamu kurumlarının tek tip bir yapıya sahip olmamaları söylenebilir. Hatta bazen bazı kamu 105 Rowan Jones, Maurice Pendlebury, Public Sector Accounting, 5.Th. Edition, Financial Times, Prentice Hall, İnc, 2000, s.1-10. 106 Tarihsel gelişim süreci içinde bakıldığında devlet muhasebesi sistemlerini; Kameral Muhasebe sistemi, Schneider muhasebe sistemi, Constante muhasebe sistemi, ve Logismografi muhasebe sistemi şeklinde sınıflandırmak mümkündür. Bu sistemlerden, Kameral ve Schneider Muhasebe sistemleri klasik görüş çerçevesinde, Constante ile Logismografi muhasebe sistemleri ise çağdaş görüş çerçevesinde şekillenmiştir. Kameral muhasebe sistemi bütçede yer alan gelir-gider tahminleri ile bütçe uygulama sonuçlarının özel cetvel ve sütunlarda gösterilmesinden ibaret olan bir sistemdir. Bu sistemde sadece nakit akımlarını izlemek mümkündür. Schneider muhasebe sistemi, Kameral muhasebe sisteminden sonra gelmektedir.Bu sistemde, nakit hareketlerinin ve bütçe işlemlerinin yanında mahsup işlemlerine ve bütçe dışı alacak ve borç hesaplarına yer verilmektedir. Bu sistem ayrıca bilanço düzenlenmesine de olanak vermektedir. Constante muhasebe sisteminde bütçe hesaplarının yanında mal varlığı hesaplarına da yer verilmektedir. Bu sistemde çift taraflı kayırt yöntemi kullanılmakta ve sistem mali yılın sonuna kadar faaliyet sonuçlarını gösterme kabiliyetine sahip olmaktadır. Logismografi muhasebe sisteminde bütçe hesapları ve mal varlığı hesapları bir arada görülmektedir. Bu sistemde devlet mal varlığının bir sahibi,, birde mal varlığının yöneticisi olduğu anlayışından hareketle, mal sahibi (devlet) hesabı ile görevli (devlet memurları) hesabı olmak üzere iki hesap tutulur. Bu sistemde aynı zamanda işlemlerin maliyetinin de göz önünde bulundurulmasını sağlayan bir teknik olması sebebiyle de ayrıca önemlidir. Bu sistem aynı zamanda Amerikan Muhasebe Sistemi’ne de benzemektedir. Uygulanan muhasebe sistemleri açısından baktığımızda ülkemizde yaşanan son gelişmelerle birlikte ülkemizde uygulanmakta olan muhasebe sistemi Logismografi muhasebe sistemine benzemektedir. Ayrıca Bknz: M. Selim Güler, Miraç Gülçiçek, “Ülkemizde Devlet Muhasebesinin Tarihi Gelişimi”, Kamu Hesaplarına Uzman Bakış Dergisi, DEMUD Derneği, Yıl:1,Sayı:1, 2006, s.57-71.; Serap Sebahat Yanık, “Türkiye’de Devlet Muhasebe Sisteminin Uluslararası Standartlarla Karşılaştırılması ve Yeni Devlet Muhasebe Sisteminin Oluşturulması”, Gazi Üni. SBE.,Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara, 2000.,s 16-18. 44 sektörü kurumları da aynı özel sektör yapısına benzemektedir. Bu durum muhasebe bilim dalında da bir çakışmaya sebep olabilmektedir. Çünkü özel sektör ve onun muhasebesi de ayrıca çok farklılıklar taşımaktadır. (Anonim şirket, adi şirket, kamu/özel şirketler, hizmet/üretim işletmeleri, büyük/küçük işletmeler gibi) 107 Muhasebe, özel sektörde olduğu gibi kamu sektörü mali yönetiminde de kilit bir rol oynamaktadır. Kamu yönetimlerini yeniden yapılandırma çabası içerisindeki ülkelerin, reform çalışmalarına muhasebe sistemlerini düzeltmekle ve daha doğru, daha zamanlı, daha güvenilir bilgi üretebilir hale getirmekle başlamaları rastlantı değildir.108 Hükümetlerin mali politikalara ilişkin, hesap verilebilirliğin ve saydamlığın en önemli unsuru olarak tarihsel süreç içerisinde devlet muhasebesi olarak adlandırılan bu kavram, günümüzün güncel gelişmeleri ışığı altında bu çalışmada kamu sektörü muhasebesi olarak adlandırılacaktır. Muhasebe, çok farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Genel olarak muhasebe; bir iktisadi kurumda meydana gelen ve para ile ifade edilen işlemleri ve olayları toplayan kaydeden, sınıflandıran, raporlar halinde özetleyen ve bu raporları analiz ederek ve yorumlayarak ilgilenen kişilere bilgi sağlayan bir bilim ve uygulamadan oluşan bir sistem olarak tanımlanabilir.109 Genel olarak yapılan bu tanımdan hareketle kamu sektörü muhasebesi ise, kamu sektörü kurumlarında meydana gelen mali nitelikteki olayları toplayan, kaydeden, sınıflandıran ve raporlar halinde özetleyen ve bu raporları analiz ederek ve yorumlayarak, hesap verme sorumluluğu ve mali saydamlık gereğince, başta tüm toplum olmak üzere kamu kurumlarıyla ilgili bilgi kullanıcılara bilgi sağlayan bir sistem olarak tanımlanabilir. Bir tür emanet yönetimi olan kamu mali yönetiminde muhasebe, kamu kaynaklarının nerelerde ve nasıl kullanıldığının hesabını tutmayı kolaylaştıran ve bu suretle kamu kaynaklarını ellerinde bulunduran yöneticilerin bunları kendilerine verilen 107 Rowan, a.g.e, s.1-10. Erkan Karaarslan, “Devlet Muhasebesi Olgusu ve Ülkemizde Devlet Muhasebe Standartları”, Ankara, TÜRMOB Yayınları: No: 276., 2005, s.2., Ayrıca Bknz; Christopher Humphrey, Peter Miller, Robert W. Scapens, “Accountability And Accountable Management İn The UK Public Sector”, Accounting, Auditing, Accountability Journal, Vol. 6, No. 3,1993, s. 7-29.; Brad Potter, “Financial Accounting Reforms in The Australian Public Sector”, Accounting, Auditing, Accountability Journal, Vol. 15, No. 1, 2002, s.69-93. 109 Hüseyin Ergin, Muhasebeye Giriş, Kütahya, Dumlupınar Üniversitesi Yayın Nu:22, 2006, s.18. 108 45 izinler çerçevesinde ve rasyonel olarak kullandıklarının hesabını verebilmelerine olanak sağlayan son derece önemli bir araçtır. Kamu sektörü kurumlarının ihtiyaç duyacağı tüm mali verilerin günü gününe, doğru, güvenilir bir şekilde kaydedilip saklanması; bunların işlenerek analiz edilmesi ve böylece üretilen yönetim bilgileri ile mali bilgilerin karar verme durumundaki yöneticilerin kullanımına zamanlı olarak sunulması sağlıklı bir kamu mali yönetimi için hayati önem taşımaktadır. İyi tasarlanmış bir yönetim bilgi sistemi, karar verme süreçlerinde yöneticilere doğru, güvenilir, zamanlı ve yeterli bilgi sağlar, gerekli raporları üretir. Böylece yöneticilerin etkili, zamanlı ve doğru kararlar almalarına yardımcı olurken, mali saydamlığın sağlanmasına ve yönetimin hesap verme sorumluluklarını yerine getirmelerinde de vazgeçilemez bir rol oynar. Bu sayılanların gerçekleştirilmesi de ancak sağlıklı bir kamu sektörü muhasebesi ile mümkündür.110 Kamu sektörü, kamusal mal ve hizmet üretmek ve bu yolla kamusal gereksinmeleri karşılamak amacıyla giderler yapmakta ve bu giderlerin karşılanması için de vergi ve benzeri uygulamalar ile gelirler toplanmaktadır. Dolayısıyla kamu sosyal ve ekonomik hayatın içinde bir aktör durumunda olduğundan ticari işletmeler gibi kamunun ekonomi üzerinde ki ağırlığının sistematik olarak tespiti önem arz etmektedir. Bu bağlamda muhasebenin işlevi kamunun ekonomik hayat üzerinde doğurduğu etkileri kayıt altına almak ve sonuçları raporlamaktır. Böylece kamu sektörü kurumlarını idare edenlerin hesap verebilirliği sorgulanabilecektir.111 Muhasebe, bir kurumla doğrudan veya dolaylı ilişkisi olan ilgili kesimlere iletmek üzere kuruma ait mali bilgileri üreten bir bilgi sistemidir. Bu nedenle muhasebenin konusu kurumun yapmış olduğu faaliyetler sonucunda gerçekleşen mali nitelikli işlem ve olaylardır. Bu işlem ve olaylar ekonomik sonuçlar doğururlar. Başka bir ifadeyle, kurumun sahip olduğu ekonomik değerlerin de ve kaynaklarında değişime neden olmaktadır. Dolayısıyla kurum yönetiminin izlediği stratejiler ve politikalar doğrultusunda gösterdiği faaliyetlerin kurum üzerinde yarattığı sonuçlar hakkındaki bilgiyi, muhasebe üretir. Muhasebenin ürettiği bilgilere dayanarak, bir yandan kurum yönetimi, izlediği strateji ve politikaların isabetliliği ve performansını görme ve 110 111 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, T.C. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü, http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/reform/ref1.php (12.10.2006) M. Selim Güler, Miraç Gülçiçek, “Ülkemizde Devlet Muhasebesinin Tarihi Gelişimi”, Kamu Hesaplarına Uzman Bakış Dergisi, DEMUD Derneği, Yıl:1,Sayı:1, 2006, s.57. 46 değerleme imkanı sağlar, diğer yandan kurumla ilgili olan kesimler, kurum yönetiminin performansı hakkında fikir edinmelerini ortaya koyar. Bu nedenle muhasebe, kurum yönetiminin ilgili kesimlere hesap vermesini sağlar. Zaten muhasebenin var olmasının temel nedeni de hesap verilebilirliğin sağlanmasıdır. 112 Kamuyu aydınlatmak amacıyla sunulan bilgilerin bir çoğu muhasebe bilgileridir. Muhasebe tarafından üretilen bu bilgiler kamunun aydınlatılmasında önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Bu bilgilerin “gerçeğe uygun ve güvenilir” bilgi olması kamunun aydınlatılmasında önemli bir yere sahiptir. Özellikle vatandaşların kamu kaynaklarını kullanma yetkisini emanet ettiği kurumlardan bir hesap isteyeceği açıktır. Milletin devlete emanet ettiği varlıklar nelerdir, devlet milleti hangi yükümlülükler altına sokmuştur. İşte çağdaş bir kamu muhasebesi bu soruların yanıtlarını sistemli bir şekilde kamuoyunun gündemine getirecek ve siyasi sorumluluğunun sağlanmasına da katkıda bulunmalıdır.113 Kamu sektörü kurumlarının mevcut ve gelecek dönemlerdeki faaliyet performanslarının başarıları, gelişmiş bir muhasebe ve raporlama sisteminin varlığıyla ölçülebilir, değerlendirilebilir ve de geliştirilebilir.114 Dolayısıyla, kamu sektörü muhasebesi ilgili kişi ve kuruluşlara karar alma ve bu kararların uygulanması sürecinde doğru, tutarlı ve zamanlı bilgi üretecek nitelikte olmalıdır. Devlete ait mali ve mali olmayan şirketler, genel idare ile birlikte kamu sektörünü oluşturmaktadır; fakat ekonomik faaliyetlerinin amacı pazar için özel hukuk ve muhasebe ve raporlama ilkelerine göre mal ve hizmet üretip kar elde etmek olduğundan kamu sektörü muhasebesinin dışındadırlar. Öyleyse kamu muhasebesinin 112 113 114 Halis Kalmış, Kamuda Tahakkuk Esaslı Muhasebe Sistemi ve Türkiye’de Kamu Muhasebe Sisteminde Nakit Esasından Tahakkuk Esasına Dönüş Çalışmaları, Kamu Maliyesine Yeni Bakış, Ed; Nihat Falay, Mehmet Şahin, Ahmet Kesik, Ankara, Seçkin Yayınları, Şubat 2006, s.233234. Serap Yanık, “Türkiye’ Deki Devlet Muhasebe Sisteminin Uluslararası Standartlarla Karşılaştırılması ve Kamuyu Aydınlatma İlkesi Açısından Devlet Muhasebe Sistemi Önerisi”, Mali Çözüm Dergisi, İSMMMO Yayını, Yıl;12 , Sayı;59, 2002. Ayrıca Bknz: Guthrie James, “Performans İnformation and Programe Evaluation in The Australian Public Sector”, İnternational Journal Of Public Sector Management,Vol :10, No:3,1997 s.154164; Tony Boland, Alan Fowler, “ A Systems Perspektive of Performans Management İn Public Sector Organisations”, The İnternaional Journal of Public Sector Management, Vol:13, No:5, 2000, s.417-446, Raymond Hackney, Neil McBride, “The Efficacy of İnformation Systems İn The Public Sector ”, The İnternaional Journal Of Public Sector Management, Vol:8, No:6, 1995, s.17-29. 47 amacı, genel yönetim kapsamına dahil olan merkezi yönetim, yerel yönetimler ve sosyal güvenlik kurumlarında ortak muhasebe ve raporlama standartları ile karşılaştırma yapmaya ve konsolide edilmeye elverişli bir yapının oluşturulması olmalıdır. Muhasebe ve raporlama standartları uluslararası genel kabul görmüş muhasebe ve raporlama standartlarına uygun olmalıdır. Çerçeve hesap planı da hem yurt içindeki kullanıcıların bilgi ve yönetim ihtiyaçlarına uygun ve hem de uluslararası mali kuruluşların belirlediği niteliklere ve sınıflandırmaya uygun, hesaplarda saydamlığı sağlayacak ve mali kararları alanların ve bunları uygulayanların hesap verilebilirliğine temel oluşturacak rapor üretmeye elverişli olmalıdır. 115 2.1.2. Kamu Sektörü Muhasebesinin Tarihsel Gelişimi Ekonomide, devletin rolünün az olduğu dönemlerde, ekonominin yönetimi için bilgi ihtiyacı daha az ve basitti. Bu nedenle, geçmişte kamu sektörü muhasebesi uygulamaları, bütçenin uygulanması işlemleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Bunun için bütçe yılı içinde tahsil edilen gelirler ile yapılan giderlerin kaydı ve raporlanması yeterli görülmüştür. Zaman içinde hükümetlerin ekonomik faaliyetleri ve etkileri artmış ve bunun sonucu olarak hükümetlerce alınan ekonomik kararlar ulusal ekonomiye yön vermeye başlamıştır. Bu gelişmeler, dikkatleri hükümetlerin aldıkları mali kararların ve yaptıkları mali işlemlerin kaydı ve raporlanmasına yani, muhasebe ve finansal raporlamaya çekmiştir. Bunlarla birlikte kamu sektörü muhasebesi ve finansal raporlama alanında bir değişim ve gelişim süreci yaşanmaya başlanmıştır.116 Bu genel açıklamalardan sonra ülkemizdeki kamu sektörü muhasebesinin tarihsel gelişimine bakılacak olursa, halen, devlet kapsamına dahil birimlerde muhasebe sistemlerinin birbirinden farklı olarak hazırlanmış ve uygulanmakta olduğu ve bu konuda uygulama birliğinin olmadığı görülmektedir. Ülkemizde, ticari amaçlı kamu kurumlarında uygulanan tekdüzen muhasebe uygulamasından tek taraflı kayıt esasına göre tutulan köy bütçe uygulamalarına kadar birbirinden kopuk, konsolidasyona imkan vermeyen bir dizi muhasebe uygulaması söz konusudur. Devlet muhasebesinde birliğin 115 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/reform/ref4.php (12.10.2006) 116 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, T.C. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü, “Devlet Muhasebesinde Reform Çalışmaları: Nakit Esasından Tahakkuk Esasına”, Ankara, Kasım 2002, http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/reform/ref1.php(12.10.2006) 48 sağlanması, ortak olarak kullanılan muhasebe ve raporlama standartları oluşturulmasına ilişkin bazı düşünceler oluşmasına karşın bu düşünceler şu ana kadar uygulamaya tam anlamıyla geçirilememiştir. Tarihsel bir perspektifte bakıldığında, Genel ve Katma bütçeli idareler için tutulan muhasebeye ilişkin işlemler ilk kez 1882 yılında mal sandıkları için çıkarılan “Tensiki Kayıt Talimatnamesi” ile yazılı bir biçimde kurala bağlanmıştır. Söz konusu Talimatnameye göre kasa defteri, genel tahsilat defteri, genel ödemeler defteri, müfredat ve icmal defteri tutulmaktaydı. Bu muhasebe sistemi “Kasa Muhasebesi” şeklinde tanımlanmaktadır. İkinci Meşrutiyeti takiben “Muhasebe-i Umumiye Kanunu” ile “Mal Sandıklarında Tutulacak Kuyudu Hesabiyeye Dair Talimatname” çıkarılmıştır. Aynı yıllarda Muhasebat Genel Müdürlüğü de kurulmuştur. Adı geçen Talimatnameye göre, hesaplar ikili kayıt usulüne göre tutulmaktaydı. Ancak getirilen sistemi uygulayacak yetişmiş eleman yetersizliğinden Talimatnamenin ilk olarak uygulandığı 1911 yılının hesabı 1918 yılında alınabilmişti. Söz konusu Talimatnameye göre vezne, muvazene, tahsisat, masraf, müfredat, gelir müfredat ve esas defterleri tutulmaktaydı. Bu sisteme göre Sayıştay’a hesap verme görevi defterdarlara aitti. İlçe malmüdürleri hesaplarını defterdarlara vermekte idiler. 1948 yılından itibaren Devlet Muhasebesi Genel Yönetmeliği ile Devlet Muhasebesi Muamelat Yönetmelikleri yürürlüğe konulmuştur. Söz konusu yönetmeliklerde 195374-75-77-81-86-87 ve 1989 yıllarında önemli değişiklikler ve ilaveler yapılmış, hesap sayısı artırılmış, taahhüt ve tahakkuk hesaplarına yer verilmiş ve nazım hesapların sayısı artırılmıştır. Yönetmeliklerde yapılan bu değişikliklerin muhasebe sistemini iyice karışık hale getirmesi üzerine, Devlet Muhasebesi Yönetmelikleri 14.01.1990 tarih ve 20402 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak “Devlet Muhasebesi Yönetmeliği” adı altında birleştirilmiştir.117 Ülkemizde, bu alanındaki reform çalışmaları 1995 yılında genel ve katma bütçeli idarelerde tahakkuk esasına geçilmesini amaçlayan Kamu Mali Yönetim Projesi çalışmaları ile başlamış ve döner sermayeler için Döner Sermayeli İşletmeler Muhasebe Yönetmeliğinin hazırlanması ve yayımlanması ile sürdürülmüştür. Saymanlıklardaki 117 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/mesaj.php (12.10.2006) Ayrıca Bknz: Halis Kalmış, Kamuda Tahakkuk Esaslı Muhasebe Sistemi ve Türkiye’de Kamu Muhasebe Sisteminde Nakit Esasından Tahakkuk Esasına Dönüş Çalışmaları, Kamu Maliyesine Yeni Bakış, Ed; Nihat Falay, Mehmet Şahin, Ahmet Kesik, Ankara, Seçkin Yayınları, Şubat 2006, s.241-242. 49 muhasebe işlemlerinin bilgisayar ortamında takip edilerek sonuçlarının konsolide edilebilmesini sağlayan say2000i projesinin uygulamaya konulması ile çalışmalar ivme kazanmıştır.118 2001 yılında başlanıp, 2002 yılında pilot uygulamalarına geçilen genel yönetime dahil kamu idarelerinde tahakkuk esaslı bir muhasebe sisteminin oluşturulmasına başlanılmıştır.119 2004 yılı başından itibaren de, “Genel Bütçeli Daireler ve Katma Bütçeli İdareler Muhasebe Yönetmeliği”nin yayınlanmasıyla birlikte tahakkuk esaslı yeni bir muhasebe sistemi oluşturulmaya çalışılmaktadır.120 Dünyadaki akademik literatüre bakıldığında da heterojen bir yapıya sahip olan kamu sektörü ve onun muhasebe uygulamaları genel olarak dört ana başlıkta ele alınıp incelendiği söylenebilir. Kamu sektörü kurumlarının finansmanı, kamu sektörü kurumlarının finansal muhasebesi, kamu sektörü yönetim bilgi sistemi ve denetim başlıklarıdır. Bunlar içerisinde de bir çok araştırmacı için çok önemli görülerek en önde ele alınıp incelenen başlıkta finansal muhasebe başlığı olmaktadır.121 Bu çalışmanın konusunu da bu alan oluşturmaktadır. 2.1.3. Kamu Sektörü Muhasebesinin Uluslararası Boyutları Genel olarak, muhasebe açısından baktığımızda dünyada yaşanan değişimin iki noktada kırıldığı söylenebilir. Bunlardan birincisi tüm dünyayı etkileyen 1929 ekonomik bunalımı, diğeri ise 1997 yılında yaşanan Asya krizi ile 2000 yılında yaşanan Enron Krizi ve onu takip eden Global Crossing Wordcom, Vivendi Universal ve France Telekomda yaşanan muhasebe skandallarıdır. 118 Ayrıca Bknz; M. Selim Güler, Miraç Gülçiçek, “Ülkemizde Devlet Muhasebesinin Tarihi Gelişimi”, Kamu Hesaplarına Uzman Bakış Dergisi, DEMUD Derneği, Yıl:1,Sayı:1, 2006,s.57-71.; Selçuk Adıgüzel, M.Selim Güler, Miraç Gülçiçek, “Muhasebat Genel Müdürlüğünün Tarihi Gelişimi, Devlet Muhasebesi Alanında Yürütülen Faaliyet ve Projeler”, http://www.demud.org/arastirma/muhasebat.doc#_Toc123981031(14.02.2007) 119 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Pilot Uygulama Sonuçları, http://www.muhasebat.gov.tr/yayin/docs/pilot1.doc(23.11.2006) 120 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/mesaj.php(12.10.2006) 121 Irvine Lapsley, “Research In Public Sector Accounting”, Accounting, Auditing and Accountability Journal,Vol :,1 No:1,1988, s.21. 50 Birinci kırılma noktası olan 1929 yılında yaşanan ekonomik bunalımla birlikte borsanın çöküşü, muhasebe uygulamaları üzerinde önemli bir tesir oluşturdu. Muhasebe ilkeleri ve raporlama düzeni uluslar arası anlamda ABD’lerinde yapılan düzenlemeler esas alınarak tüm dünyada kabul gören bir döneme geçildi. Bu dönemde genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri ve uygulamaları tüm dünyada Amerikan sistemi ve onun disiplini çerçevesinde oluştu. Bu dönem 2000 yılında Enron krizinin patlak vermesi ve yaşanan diğer muhasebe skandallarına kadar devam etti. 2000 yılında yaşanan bu Güven Krizi, muhasebe disiplininde önemli değişmelere yol açtı. Enron ’un çöküşü bütün dünya muhasebe standartlarının tekrar sorgulanmasına neden olmuştur. Kamu çıkarlarının korunması doğrultusunda, muhasebe mesleğiyle ilgili meydana gelen endişeler, finansal tabloların raporlanması konusunun güvenilirliğine de gölge düşürmüştür. 122 Yaşanan bütün bu olumsuzlular sonucunda, ülkelerde güvenin tekrar tesis edilmesinin muhasebe ve finansal raporlama konusundaki bu aksaklıklar giderilmeden mümkün olmayacağı anlaşılmıştır. Bu gelişmelerin sonucunda çözüm olarak kaliteli uluslararası finansal raporlama standartlarının uygulanması ön plana çıkmıştır.123 Bu hareketlenme öncelikle bir önceki yapı olan Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC) adı altındaki yapılanmanın değiştirilerek; daha iyi kaynaklarla donatılmış, karar alma süreci ve oluşturulacak standartların kalitesi açılarından daha etkin çalışması beklenen yeni bir yapı olarak Uluslar arası Muhasebe Standartları Kurulu'nun (IASB)’ın 2001 yılında kurulmasına neden olmuştur.124 Dünyada yaşanan bu değişimin son halkasını da günümüzde Uluslararası Finansal Raporlama Standartları oluşturmaktadır. 2005 yılından itibaren ulusal muhasebe politika ve prensipleri yerine UFRS ’nin kullanılmasıyla, tutarlı uygulanan ortak bir finansal dilin tüm bilgi kullanıcıların ve değişik bölgelerde bulunan kurumların finansal sonuçlarını rahatlıkla finansal tablolar aracılığıyla karşılaştırmalarına imkan vereceği kabul edilmektedir.125 122 Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği, www.tmud.org.tr/bültenler/dıs_haberler8.doc Saim Üstündağ,“Global Finansal Raporlama Hayal mi?”, http://www.tsrsb.org.tr/NR/rdonlyres/03.pdf(18.03.2007) 124 Saim Üstündağ,“Global Finansal Raporlama Hayal mi?”, http://www.tsrsb.org.tr/NR/rdonlyres/03.pdf 125 Arif Aytulun, “WCOA - XVII. World Congress of Accountants -17. Dünya Muhasebe Kongresi Ardından”, İstanbul, 13-16 Kasım 2006, http://www.tmud.org.tr 123 51 Avrupa birliği üyesi ülkelerde 2005 yılından itibaren bu genel perspektifle birlikte Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarını (IFRS/IAS) uygulamaya başladılar.126 Ülkemizde de Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu Uluslararası Muhasebe Standartlarını yayımlamıştır ve bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Buna paralel, SPK ve BDDK ’nın bu içerikte düzenlemeler yapmışlar ve temel yasa durumundaki yeni Türk Ticaret Kanununun Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına uyumlu olarak düzenlenmesi hükmü bağlanmıştır.127 Avrupa Birliği ülkelerinin yanında diğer ülkelerde de uluslar arası muhasebe standartlarının benimsenmesi konusunda görüşler oluşmuş ve uygulamaya geçmek üzeredir.128 126 “IFRSs in Your Pocket 2006”, www.deloitte.com/dtt/cda/doc/content/IFRS, s.1. (19.12.2006) Ayrıca Bknz; Barry Eliot, Jamie Elliot, Financial Accounting and Reporting, Fifth Edition, Prentice Hall, Harlow, England, 2001, s.125.;Andrew Highson, Corporate Financial Reporting- Teory & Practice, London, Sage Publications, 2003, s.3. 127 Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu “Temel Muhasebe Terimleri”, http://www.tmsk.org.tr, 128 Nalan Akdoğan, “Finansal Raporlama Uygulamalarında Uluslararası Standartlara Geçiş” 19 Aralık 2002, http://www.tusiad.org/haberler/cozumler/finans.pdf (11.08.2006) 52 2006 yılında 95 ülkenin UFRS'yi uygulaması, bunun yanında yürütülmekte olan uyumlaştırma projeleri kapsamında Çin ve Japonya'nın da UFRS'yi benimsemesi beklenmektedir. Bu arada ABD'de ortaya çıkan Enron, Wordcom gibi şirketlere ilişkin muhasebe skandalları UFRS'nin bir anlamda rakibi olan ve “kural bazlı (rule based)” olarak bilinen US GAAP(Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri)'in bazı kusurlarını ön plana çıkarmıştır. Bu durum, “prensip bazlı (principal based)” olarak bilinen ve bu mantıkla oluşturulan UFRS'ye global anlamda benimsenecek finansal raporlama standartları olma yolunda ayrı bir avantaj kazandırmıştır.129 Sonuç olarak bütün dünyanın artık tek referansı vardır o da Uluslararası Muhasebe Standartlarıdır.130 Kamu sektörüne yönelik olarak da yaşanan bu değişimler sonucunda, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarının (UKSMS) ilk taslağı 2000 yılında ve son düzenlemesi de Şubat 2006 ‘da İPSASB tarafından yayınlanmıştır. IASB-Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (Eski adıyla İASCUluslararası Muhasebe Standartları Komitesi) 1970 yılından beri var olmasına karşın son yıllara kadar uluslararası standartların kabulü konusunda hatırı sayılır bir gelişme yaşanmamıştır. Kuşkusuz bunda IASB tarafından oluşturulan Uluslararası Muhasebe Standartlarının (UMS) muhasebe uygulamalarında çok fazla seçenek içermesi ve bu 129 130 Saim Üstündağ,“Global Finansal Raporlama Hayal mi?, http://www.tsrsb.org.tr/NR/rdonlyres/03.pdf, Ancak bütün bu gelişmelere rağmen, ABD'nin finansal raporlama konusunda bir anlamda US GAAP'te ısrarlı olarak uyumlaştırma sürecine en azından temkinli yaklaştığı gözlenmiştir. ABD'nin Dünyanın en büyük/güçlü sermaye piyasasına sahip olduğu ve US GAAP'in ABD dışında da yaygın olarak uygulanmakta olduğu dikkate alındığında; ABD'nin içinde olmadığı bir uyumlaştırma sürecinin “global finansal raporlama” hedefine ulaşılmasına engel olacağı açıktır. Nitekim 2002 yılında ABD Finansal Raporlama Standartları Kurulu (Financial Accounting Standards Board-FASB) ile IASB iki standartlar setinin uyumlaştırılmasına yönelik bir program üzerinde anlaşmışlardır. Bu anlaşmaya göre taraflar oluşturacakları yeni standartlara ilişkin gündemlerini de uyumlaştıracak, böylece en azından gelecekte yeni oluşturulacak standartlarda farklı uygulamaların önüne geçilmiş olacaktır. Ancak global standartlar setine ulaşılabilmesi açısından sözü edilen önemli gelişmelere karşın US GAAP&UFRS uyumlaştırmasının yeterli hızda ilerlediğini ileri sürmek mümkün görünmemektedir. Hala ABD 'de sermaye piyasaları düzenleyici kuruluşu olan Securities Exchange Commission (SEC) ABD dışından olan şirketlerin finansal tablolarının US GAAP'e göre düzeltilmesini şart koşmaktadır. IASB Başkanı Sir David Tweedie 2007 sonunda veya 2008 başında ABD de UFRS ye göre düzenlenmiş finansal tabloların düzeltilmesine ihtiyaç kalmamasını beklemektedir. 2006 yılı itibariyle bu alanda önemli bir başka gelişme de, Kanada Muhasebe Standartları Kurulu (KMSK) tarafından alınan son karardır. Kanada Muhasebe Standartları Kurulu Şubat 2006'daki kararı ile Kanada Muhasebe Standartlarını UFRS ile uyumlaştırma prensibini benimsemiştir. Kanada'nın Amerika Birleşik Devletleri piyasaları ile yakın ilişkisi ve hatta Amerikan Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartları (US GAAP)'e göre düzenlenmiş finansal tabloların bu ülke sermaye piyasaları açısından düzeltilmeden kullanılabildiği dikkate alındığında, KMSK'nın bu stratejik kararı son derece anlamlıdır. Nalan Akdoğan, “Finansal Raporlama Uygulamalarında Uluslararası Standartlara Geçiş”, 19 Aralık 2002, http://www.tusiad.org/haberler/cozumler/finans.pdf(11.08.2006) 53 durumun tutarlılık ve karşılaştırılabilirlik açısından doğurduğu zafiyet de etkili olmuştur. Ancak uluslararası uyumlaştırma konusunda samimi bir eğilimin ortaya çıkmasının son yıllarda IASB tarafından gerçekleştirilen önemli projelerle bu zafiyetlerin önemli ölçüde çözümlendiği de ayrı bir gerçektir. Ancak bu sayılan olumsuzluklara karşın son yıllarda uluslararası finansal raporlama standartlarını uyumlaştırılması konusunda yaşanan hızlı ve gerçek gelişmeleri tetikleyen olaylar olmuştur. 131 2.1.3.1. Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebesi Uzman Kuruluşları Dünya bankasının idaresindeki PEFA’nın (Public Expenditure And Financial Accountability) yaptığı sınıflandırmaya göre kamu sektörü muhasebesiyle ilgili uluslararası düzenlemeler üç kategoride sınıflandırılmaktadır. 1) Kamu sektöründe finansal raporlama ve muhasebe, 2) Kamu sektöründe iç ve dış denetimi, 3) İç kontrol. Bu alanda standartları ilan eden üç uzman kuruluş bulunmaktadır. Aşağıdaki tabloda kamu sektörüyle ilgili uluslararası standartların sınıflandırılması ve kurumları verilmektedir.132 131 132 Saim Üstündağ,“Global Finansal Raporlama Hayal mi?”, http://www.tsrsb.org.tr/NR/rdonlyres/03.pdf(18.03.2007) Public Expenditure and Financial Accountability Program (Pefa) Secretariat, “Overview of International Public Sector Standards in Accounting, Auditing and Internal Control” http://www.pefa.org/PEFA%20Website%20--%20CURRENT%204-903/www.pefa.org%20WEBSITE/Overview2003pdf.pdf , Washington DC, Mart 2003. 54 Tablo 2.1: Kamu Sektörüyle İlgili Uluslararası Uzman Kuruluşlar UZMAN KURULUŞLAR133 Finansal Dış İç İç Raporlama ve Denetim Denetim Kontrol Muhasebe 1. IFAC Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu İPSASB- l.Kamu Sektörü Kurulu V V V V V (International Federation of Accountants) (Public Sector Committee) 2. INTOSAI Uluslararası Üst Denetim (Sayıştaylar) Kuruluşları Örgütü134 (International Organization of SupremeAudit Institutions) 3.IIA İç Denetçiler Kurumu135 V V (Institute of Internal Auditors) Kaynak: Public Expenditure and Financial Accountability Program (Pefa) Secretariat, “Overview of International Public Sector Standards in Accounting, Auditing and Internal Control”, Mart 2003, s.3. Kamu sektörü muhasebesiyle ilgili Uluslararası alanda faaliyette bulunan bu üç uzman kurumun yanı sıra, ABD de 1985 yılında iç kontrolle ile ilgili COSO136 (Committee of Sponsoring Organizations of the Treadway Commission),ayrıca ABD137’lerinde GASB (Governmental Accounting Standards Board) Devlet Muhasebesi Standartları Kurumu vardır. Bu kurumun görevi, devlet ve yerel 133 Ülkemizde ise kamu sektöründe uzman kuruluşlar olarak, finansal raporlama konusunda Devlet Muhasebe Standartları Kurulu, dış denetimle Sayıştay ve iç denetimde ise İç Denetim ve Koordinasyon Kurulu ilgilidir. 134 Ayrıntılı bilgi için Bknz: www.intosai.org 135 Ayrıntılı bilgi için Bknz: www.theiia.org 136 Ayrıntılı bilgi için Bknz: www.coso.org 137 ABD de muhasebe standartlarını oluşturan üç kurum vardır Bunlar; 1973 yılında kurulan FASB (Financial Accounting Standards Board), özel sektör işletmelerinin ve kar amacıyla kurulmayan işletmelerin muhasebesine ilişkin standartları, 1984 yılında kurulan GASB, devlet (50 eyalet) ve yerel yönetimlerin (87.000 yerel idare) muhasebesine ilişkin standartları ve 1990 yılında kurulan FASAB (Federal Accounting Standards Advisory Board) ise federal (Merkezi Devlet) hükümetin muhasebesine ilişkin standartları yayınlamaktadır. Ayrıca Bknz: Tom L. Allen “Models of Public Budgeting and Accounting Reform”, OECD Journal on Budgeting,Volume 2 Supplement 1,” Public Accountability and Government Financial Reporting”, 2002, s.13. 55 yönetimlerin muhasebesini ve finansal raporlarıyla ilgili Standardları oluşturma ve geliştirmektir.138 İngiltere ‘de CIPFA139 (Chartered Institute of Public Finance and Accountancy), faaliyette bulunmaktadır. Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere bu çalışmanın konusunu oluşturan kamu sektöründe finansal raporlamaya ilişkin Standartları yayınlayan uluslararası kurum İFAC140 ‘dır. İFAC ‘ın 114 ülkede 156 üye kuruluşu, 2 milyonu aşkın muhasebeci üyesi bulunmaktadır. İFAC, 6 alanda rehberlik ve Uluslararası Standart yayınlamaktadır. Bunlar; 1. Denetim ve ilgili faaliyetler, 2. Eğitim, 3. Ahlak (Etik), 4. Finansal ve Yönetim Muhasebesi, 5. Bilgi Teknolojisi, 6. Kamu Sektörü Muhasebesi141 2.1.3.2.Kamu Sektörü Muhasebe Sistemindeki Uluslararası Düzenlemeler Muhasebe sistemleri uzun yıllar, bütçelerle verilen ödenekleri, bunlardan yapılan harcamaları, harcamaların finansmanı için toplanan gelirleri ve ihtiyaç duyulan diğer bazı bilgileri kapsayan, esas olarak da gelirlerin tahsil edildiğinde, harcamaların ödendiğinde kaydı anlamına gelen, nakit esasına göre tutulmuştur. Dolayısıyla nakit esasına dayalı muhasebe sistemi esas olarak modern anlamda kamu muhasebesinin başlangıç noktasıdır. Kamu muhasebesinin diğer ucunda, maddi duran varlıklar dahil, doğan ve ilerde gerçekleşecek her türlü mali işlemin kaydedilmesi anlamına gelen tahakkuk esaslı muhasebe uygulaması yer almaktadır. Bu ikisinin arasında, değişik bir 138 Ay. bilgi için Bknz; www.gasb.org Ay. bilgi için Bknz; www.cipfa.org.uk 140 Ay. bilgi için Bknz; www.ifac.org 141 Ay. bilgi için Bknz; www.ifac.org/publicsector 139 56 çok versiyonları olsa bile, esasta nakit esaslı muhasebe ile tahakkuk esaslı muhasebe yer almaktadır. Bu iki sistem kısaca açıklanacak olursa;142 Nakit esaslı muhasebede, nakit akımlarından doğan işlemler kaydedilir. Bu anlamda muhasebe mali işlemlerin ve olayların nakit alındığında veya ödendiğinde muhasebeleştirilmesidir. Nakit esaslı muhasebe, işlemlerden sağlanan hizmet ve faydaların ne zaman ortaya çıktığı ile ilgilenmez. Böyle bir muhasebe sisteminde finansal raporlar, asıl olarak bütçe gelir tahminlerini ve gider tahminlerini, nakit girişlerini, nakit çıkışlarını, açılış ve kapanış nakit varlıklarını raporlar. Bu sistemde, kamunun sahip olduğu, özellikle maddi duran varlıkları, tahakkuk etmiş gelir ve giderleri, aktifleştirilmesi gereken varlıklara yapılan harcamaları, devlet borçları ile diğer yükümlülükleri, taahhüt ve garantiler ile varlık ve yükümlülüklere ilişkin fiyat ve miktar değişmelerini kaydetmez ve raporlamaz. Nakit esaslı muhasebe sistemi, kapsadığı işlemlerin basit olması nedeniyle, anlaşılması ve yönetilmesi kolay bir muhasebe sistemidir. Muhasebe sisteminin kapsadığı işlemler nakit akımları ile sınırlı olduğundan saydamlık ve hesap verilebilirlilik amaçlarına fazla hizmet etmez. O nedenle nakit esaslı muhasebenin en azından, bütçe uygulamasından doğan taahhüt ve yükümlülükleri de kapsaması veya bunlarla desteklenmesi gerekir. Ayrıca nakit esaslı muhasebe, emanet varlıklar ile teminat olarak alınan emanetler, avanslar, mali varlıklar gibi bazı varlık ve yükümlülüklerin muhasebeleştirilmesi ve tahakkuk esasına dayalı borç muhasebesi ile güçlendirilebilir. Tahakkuk esasına dayalı muhasebe sisteminde ise işlemler ve olaylar, nakit akımlarının ne zaman olduğuna bakılmaksızın, ortaya çıktıklarında kaydedilir. Gelirler hesabı, nakit olarak tahsil edilip edilmediklerine bakılmaksızın, mali yıl boyunca tahakkuk eden ve genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre gelir olarak kaydedilmesi gereken gelir işlemlerini, giderler hesabı da, yine, nakit olarak ödenip ödenmediklerine bakılmaksızın, mali yıl boyunca tahakkuk eden giderlerin toplamını gösterir. Anlaşılacağı gibi, tahakkuk eden gelir ve giderler doğdukları mali yılın hesaplarına ve raporlarına dahil edilirler. Böyle bir yaklaşım, ekonomik olaylara ilişkin 142 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, a.g.e., s.5-7. Ayrıca Bknz; Noel Hepworth, “Accounting in the Public Sector”, Chartered İnstitute of Public Finance and Accountancy (CIPFA), 2003, www.cipfa.org.uk, s.11-23. (16.12.2006) 57 işlemleri ait oldukları mali yılda kaydeder ve raporlar. Bu özelliği ile dönemsel mali raporlar ilgili faaliyet dönemlerine ilişkin mali işlemleri tam olarak yansıtırlar. Tahakkuk esasına dayalı muhasebe sistemine göre üretilen mali raporlar, gelirleri, giderleri (amortisman dahil), varlıkları (mali ve fiziksel varlıkları, cari ve sermaye varlıklarını), yükümlülükleri ve diğer ekonomik akımları içerir. Tam tahakkuk esasına dayalı muhasebe, amortisman giderleri dahil, program maliyetlerinin tamamını hesaplar ve raporlar. Bu yönü ile kamu kaynaklarının etkin, verimli ve ekonomik kullanılıp kullanılmadığını ya da diğer bir ifade ile kamu yöneticilerinin performanslarının yani iyi yönetici olup olmadıklarının ölçümünde sağlam bir alt yapı oluşturur. Tahakkuk esasına göre kaydedilen varlıklar; nakit, alacaklı hesaplar, verilen borçlar gibi mali hesapları, fiziksel varlıkları ve diğer maddi olmayan duran varlıkları kapsar. Fiziksel varlıklar ve diğer maddi olmayan duran varlıkların muhasebeleştirilmesi ve raporlanması, özellikle bunların özelleştirilmesi sırasında, kamu mali yönetiminde saydamlığı ve hesap verilebilirliği arttırır. Tahakkuk esasında bir yükümlülük; geçmişteki bir işleme veya olaya ilişkin olarak gelecekte ortaya çıkacak olan muhtemel giderler ve varlıklardaki muhtemel azalma olarak ifade edilebilir. Bu anlamda yükümlülükler i) borç hesaplarını, ii) (sosyal güvenlik ödemeleri dahil) diğer tahakkuk etmiş giderleri, ve iii) hesaplarda kayıtlı diğer borçları içerir. Taahhüt ve garantilere ilişkin olarak gelecekte doğabilecek yükümlülükler nazım hesaplarda kaydedilir, izlenir ve mali tablolarda bunlarla ilgili gerekli bilgilere yer verilir. Bu anlamda bir yükümlülük geçmişteki bir işleme bağlı olarak gelecekte doğabilecek bir yükümlülüğü ifade eder. Tahakkuk esasına dayalı muhasebe sisteminde muhtemel yükümlülükler, gelecekte gerçekleşmesi yüksek olasılık dahilinde ise, gerçek yükümlülük olarak kabul edilir. Bu sistemde, mali raporlar stoklara ve akımlara ilişkin işlemlerin hepsini kapsar ve stoklarda akımlara bağlı olarak ortaya çıkan bütün değişimleri gösterir. Dolayısıyla ancak bu sistemle kamu hesaplarında saydamlığın ve karar alanların hesap vermelerinin temeli oluşturulabilir.143 143 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, a.g.e., s.5-7., Ayrıca Bz; Noel Hepworth, “Accounting in the Public Sector”, Chartered İnstitute of Public Finance and Accountancy (CIPFA), 2003, www.cipfa.org.uk, s.11-23. (16.12.2006) Ayrıca Bknz; Ali Yıldız, “Türkiye’de Program Bütçe İle Devlet Muhasebesi İlişkileri”, Anadolu Üni., SBE, Eskişehir, 1985,s.26.; Yusuf Akça, “Devlet Muhasebesi Sistemi (Yapısı, İşleyişi, Bütçe İle Bağlantısı ve Sorunları), Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üni., SBE., İstanbul, 1993, s.141.; 58 Dünya’daki uygulamalara bakıldığında nakit esaslı muhasebe düzeninden, tahakkuk esaslı muhasebe düzenine geçildiği görülmektedir. Bunun bir çok nedeni sayılabilir. Özellikle, kaynak yönetiminin ve hesap verilebilirliğin sağlanmasında, faaliyetlerin tüm maliyetlerinin bilinmesinde ve maliyetlerin minimize edilebilmesi için gerekli olan bilgilerin sağlanmasında, tahakkuk esaslı muhasebenin, nakit esaslı muhasebenin üretemediği finansal bilgileri sağlayabilmesidir.144 Dünya genelinde son zamanlarda tahakkuk esaslı muhasebenin kamu sektöründe uygulanması çalışmalarının artan bir trende sahip olmasıyla birlikte ülkemizde de 1990’lı yıllardan bugüne kadar paralel çalışmalar başlamış ve devam etmektedir.145 Son düzenlemeler çerçevesinde ülkemizde muhasebe sistemi, tahakkuk esaslı muhasebe sistemi ile nakit esaslı muhasebe sistemi arasında yer almaktadır.146 Şekil 2.1: Ülkemizdeki Kamu Muhasebe Sisteminin Yeri DEVLET MUHASEBE SİSTEMİ NAKİT ESASI TAAHHÜT ESASI DEĞİŞTİRLMİŞ NAKİT ESASI DEĞİŞTİRLMİŞ TAHAKKUK ESASI TAHAKKUK ESASI Kaynak: DPT, VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, 2000. Kamu sektörü muhasebesinde dünyada yaşanan gelişmelerin temeli, esas olarak OECD, IMF, Dünya Bankası gibi uluslararası mali kuruluşlar ile Avrupa Birliği gibi ekonomik ve siyasi birleşmelerin devletlere ve bölgesel ekonomik ve siyasi birleşmelere ait mali istatistikler ve raporlar oluşturma ihtiyacından doğmuştur. Bunun sebebi, değişik muhasebe ve raporlama sistemlerinde üretilen mali raporları birbirleriyle karşılaştırmak ve konsolide etmek mümkün değildir. Bu durum hem ülkeler arası 144 Zahirul Hoque, Jodie Moll, Public Sector Reform, Implication For Accounting, Accountability and Performance of State-Owned Entities- An Australian Perspective, The International Journal of Public Sector Management, Vol.14, No. 4, 2001, s.319. 145 Ali Topakkaya, “Tahakkuk Esaslı Muhasebe Uygulamaları Üzerine Bir Çalışma”, Kamu Hesaplarına Uzman Bakış Dergisi, DEMUD Derneği, Yıl:1, Say:2, 2006., s.55 146 DPT, VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, “Kamu Mali Yönetiminin Yeniden Yapılandırılması ve Mali Saydamlık Özel İhtisas Komisyonu Raporu”, Mart, 2000 , s.68. 59 uygulamalarda ve hem de bir ulusal ekonomi içinde alt sektörlere ve sektörlere ve bunların sonucunda da ulusal ekonomiye ilgili bilgi kullanıcıları tarafından, finansal durum, performans ve finansal durumda değişimi değerlendirmeyi karşılaştırabilir olması gerekir. Bu karşılaştırma iki yönlü olabilir. Birincisi farklı kurumların finansal raporları arasında karşılaştırma, ikincisi de zaman süreci içerisinde yapılacak karşılaştırmadır. Yine aynı şekilde, örneğin, Avrupa Birliği içinde üye Devletler farklı muhasebe standartları uyguluyorlarsa Birliğin mali tablolarını oluşturmak zordur ya da mümkün değildir. Daha da geniş kapsamlı düşünülürse, örneğin IMF, dünya ülkelerinin mali istatistiklerini derlemektedir. Farklı ülkelerden gelen ve farklı muhasebe standartlarına göre üretilmiş Devlet mali istatistiklerini birbiri ile karşılaştırmak ve doğru bir şekilde birleştirmek mümkün değildir. Bütün bu olaylar yukarıda anılan uluslararası kuruluşların dünya ülkelerinde benzer muhasebe ve raporlama sistemlerinin oluşturulması yönündeki gayretlerini arttırmaktadır. Bu çerçevede yaşanan gelişmeler dört başlıkta özetlenebilir. 147 2.1.3.2.1. Ulusal Hesaplar Sistemi 1993 (SNA 93) SNA93, ulusal ekonomilerin, muhasebe ve raporlama sistemlerinin oluşturulmasına dönük hükümleri içermektedir. SNA 93, Avrupa Birliği, Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Dünya Bankası(WB) ve Birleşmiş Milletler (UN) tarafından birlikte hazırlanan ulusal ekonomilerin kurumlar ve sektörler ve alt sektörler bazında sınıflandırılması, stoklar ve muhasebe kuralları, üretim hesabı, gelir dağılımı, sermaye hesabı, mali hesaplar, bilanço, dış dünya ile yapılan ekonomik faaliyetler, fiyat ve değer değişimleri, nüfus ve işgücü girdileri, fonksiyonel sınıflandırma gibi ulusal ekonominin ölçümüne yönelik standartlar ve kurallar oluşturulması amacıyla hazırlanmıştır.148 2.1.3.2.2. Avrupa Hesap Sistemi 1995 (ESA95) Avrupa Birliğinin istatistik alanında çalışmalar yapan alt kuruluşu olan EUROSTAT tarafından hazırlanan ve Birliğe üye ve aday ülkelerde aynı tabandan karşılaştırılabilir ve konsolide edilebilir istatistikler oluşturulmasını amaçlayan bir 147 148 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, a.g.e., s.7-8., Hamdi Gülşen, “Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi”, http://www.bumko.gov.tr/upload/IcDenetim/Diger/EgitimSlaytlari/6(5.12.2006) 60 çalışmadır. Kapsamı ve düzenlediği hususlar itibariyle GFSM2001 ile paralellikler taşımaktadır. GFSM2001 hazırlanırken, ki eski GFS 1986 yılında hazırlanmıştır ve nakit esasına göre raporlamayı öngörüyordu, yeni düzenlemenin hem ESA95 ve hem de SNA93 e uygun olması amaçlanılmıştır.149 2.1.3.2.3. Devlet Mali İstatistikleri Elkitabı 2001 (GFSM2001) GFSM 2001 IMF tarafından dünyada tahakkuk esaslı muhasebe ve raporlama alanında ilerleme kaydetmiş Avustralya, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerden ve Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler, OECD ve Avrupa Komisyonundan uzmanların da katılımıyla hazırlanan ve tahakkuk esasına göre, bilanço, faaliyet raporu gibi, devlet finansal raporlarının hazırlanmasını ve stokların, yükümlülüklerin, gelirlerin ve giderlerin her ülkede aynı sınıflandırmaya tabi tutulmasını ve raporlanmasını amaçlayan bir düzenlemedir. Kapsam ve düzenlediği kurallar itibariyle, özellikle varlıklar, yükümlülükler ve gelir ve gider sınıflandırılması gibi, muhasebe ve raporlama sistemlerinin oluşturulmasında dikkate alınması gereken hususları içermektedir.150 Bu düzenlemenin temeli de 1986 yılındaki GFS-Devlet Mali İstatistikleridir. Yukarıda bahsedilen düzenlemeler ve çalışmalar birbirinden çok farklı değildir. Özellikle SNA93, GFSM2001 ve ESA95 Devlet mali istatistiklerinin kapsamı konusunda ve hesapların sınıflandırılması konusunda oldukça benzer düzenlemeleri içermektedirler.151 Ülkemizde son olarak yürürlüğe giren Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği, bu yukarıdaki üç unsura göre düzenlenip hazırlanılmıştır. Kamu sektörü muhasebesiyle ilgili yaşanan son yenilik ise İFAC ‘ın yayınladığı (İPSAS) Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları’dır. Bu çalışmanın temelini de aşağıda açıklanan düzenlemeler oluşturmaktadır. 149 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, a.g.e., s.7-8., Erkan Karaarslan, “Devlet Muhasebesi Olgusu ve Ülkemizde Devlet Muhasebe Standartları”, Ankara, TÜRMOB Yayınları: No: 276., 2005, s.19. 151 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/reform/ref2.php(12.10.2006) 150 61 2.1.3.2.4. Uluslar arası Muhasebeciler Federasyonu Kamu Sektörü Muhasebe Komitesi (IFAC-İPSASB) ve Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları (İPSAS) IFAC ’ın bir alt komitesi olan Kamu Sektörü Muhasebe Komitesi dünya ülkelerine yönelik olarak muhasebe ve raporlama standartları oluşturulmasına yönelik olarak çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar uluslararası mali kuruluşlar, bölgesel ekonomik ve siyasi birleşmeler ve dünya ülkelerince de kabul görmektedir. Şimdiye kadar IFAC ‘ın yayımladığı 20’yi geçkin muhasebe standardı bulunmakta ve yenileri üzerinde de çalışılmalar devam etmektedir. Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu- IFAC (International Federration of Accountants) ’ın Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Kurulu-İPSASB (The İnternational Public Sector Accounting Standards Board) -eski adıyla Kamu Sektörü Komitesi- PSC (Public Sector Committee)- hazırladığı Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarını- IPSAS (International Public Sector Accounting Standards) yayınladı. Bu standartlar kamunun KİT’ler dışında kalan kuruluşlarında (Devlet, Belediyeler ve diğer organizasyonlarda) kamu sektöründe kullanılmak üzere hazırlanmıştır.152 Bu standartların ulusal mali standartların yerini alması amaçlanmamıştır; ancak henüz standartlarını koymamış olan ülkelere ve mevcut standartlarını geliştirme çabası gösterecek hükümetlere yol göstermesi amaçlanmıştır. Bu standartlar, Dünya Bankası, IMF, Asya Yatırım Bankası ve Birleşmiş Milletler Geliştirme Programı’nın mali desteği ve katkılarıyla yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. IPSASB (International Public Sector Accounting Standards Board) ’un amacı, dünyada tek tip finansal raporlamanın yapılması ve kalitenin arttırılmasıyla ulusal ve uluslararası standartların uyumunu kolaylaştırmak ve yüksek kalitede kamu sektörü muhasebe standartlarının geliştirilmesiyle ilgili olarak kamu sektörüne hizmet etmektir.153 İPSASB, ulusal, bölgesel ve yerel hükümetlerin, ilgili kamu kurumlarının ve yüksek kalitedeki Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarının gelişimi 152 KİT’lerde Uluslararası Muhasebe Standartları (International Accounting Standards-IAS) uygulaması teşvik edilmektedir. 153 IFAC, “Preface to Internaitonal Public Sector Accounting Standards”, http://www.ifac.org/Members/Source_Files/Public_Sector/2006_A4_Preface.pdf(11.5.2006) 62 aracılığıyla hizmet ettikleri bölgelerin muhasebe ve finansal raporlama ihtiyaçlarına odaklanmıştır.154 Devamlı olarak geliştirilmekte olan bu Standartların sonuncusu olan 23.’de son düzenlemelerle birlikte Şubat 2006’da yayınlanmıştır. Bu standartlar, kamu finansal tablolarının sunumunu, kayıtların, varlıkların ve kaynakların hareketlerini tahakkuk esasında düzenlemiştir.155 Yayınlanan standartlar şunlardır;156 IPSAS 1-FİNASAL TABLOLARIN SUNUMU (Presantation of Financial Statements); Bu standart, finansal tabloların sunumu, bu tabloların tahakkuk esası altında asgari şartları ve tabloların içeriğine ve yapısına rehberlik etmek için tüm görüş ve düşünceleri ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. IPSAS 2-NAKİT AKIM TABLOLARI (Cash Flow Statements); Bu standart, dönem içinde faaliyetlerden, yatırımlardan ve finansman faaliyetlerinden nakit ve benzeri değerlerdeki değişimler hakkında bilgi sağlanılması ihtiyacını ortaya koymaktadır. IPSAS 3- RAPORLAMA DÖNEMİNDEKİ NET FAZLALIKLAR VEYA NOKSANLIKLAR, MUHASEBE POLİTİKALARINDAKİ TEMEL HATALAR VE DEĞİŞİKLİKLER (Net Surplus or Deficit for the Period,Fundamental Errors and Changes in Accounting Policies); Bu standart, muhasebe politikalarındaki değişimler, muhasebe tahmindeki işlemler ve temel hatalardaki düzletme işlemleri için yapılan muhasebe işlemlerini belirtmek ve finansal tablolardaki kesin kalemlerin ayrı açıklamalarını ve olağanüstü kalemlerin tanımlanmasını gerektirir. IPSAS 4- DÖVİZ KURLARINDAKİ DEĞİŞİMİN ETKİLERİ (The Effects of Changes in Foreign Exchange Rates); Bu standart yabancı para işlemlerinin muhasebesine değinmektedir.Bu standart, kesin işlemlerin ve balansın tanımlanmasında kullanılacak döviz kurunun tespit şartlarının belirlenmesini ve döviz kurundaki değişimlerin finansal etkilerini finansal tablolarda nasıl tanımlanacağını açıklar. 154 155 156 TÜRMOB, International Haber, Yıl:3, Sayı:10, Aralık 2006, s.2. Standardlar yayınlandığı zaman çoğu ülke hali hazırda nakit esaslı muhasebe yöntemini benimsediğinden Ocak 2003 de komite nakit esaslı finansal tabloların sunumuna ilişkin düzenlemeleri yayınlamıştır. IASC-IAS-PLUS, “International Public Sector Accounting Standards Board”, 2006, www.iasplus.com/ifac/ipsasb.htm(7.1.2007) 63 IPSAS 5-BORÇLANMA MALİYETLERİ (Borrowing Costs); Bu standart, borçlanma maliyetleri için muhasebe işlemlerini gösterir ve borçlanma maliyetlerinin şimdiki harcamalarını ve kabul edilen diğer alternatif borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesi gibi işlemleri açıklar. IPSAS 6- KONTROL ALTINDAKİ KURULUŞLARIN MUHASEBESİ VE KONSOLİDE MALİ TABLOLAR (Consolidated Financial Statements and Accounting for Controlled Entities); Bu standart, ana kuruma bağlı tüm bağımlı kurumların konsolide tabloların her bir kurumun tablolarının konsolide edilmesini açıklar. Bu standart, ayrıca finansal raporlama amaçları için kontrolün var olup olmadığını tanımlamaya rehberlik eder ve kamu sektöründeki kontrol uygulamalarının detaylı açıklamalarını içerir. IPSAS 7- İŞTİRAKLERDEKİ YATIRIMLARIN MUHASEBELEŞTİ- RİLMESİ (Accounting for Investments in Associates); Bu standart, tüm iştiraklerdeki yatırımların, konsolide finansal tablolarda, muhasebenin net yatırım değeri yönteminimaliyet hesaplama yöntemi hariç- kullanmanın nedenin ortaya koyar. IPSAS 8-ORTAKLIKLARDAKİ İŞTİRAKLERİN FİNANSAL RAPORLAMASI (Financial Reporting of Interests in Joint Ventures); Bu standart, kamu sektörü kurumlarıyla ortak girişimde bulunanların ortak bir muhasebe uyarlanmasını gerektirir. İş ortaklığının varlık, borç, gelir ve giderlerinin ortak girişimcilerin ve yatırımcıların finansal tablolarında raporlanması bu standart hükümlerine göre yapılır. Bu standart ayrıca alternatif olarak da ortaklıkların net yatırım değeri yöntemini kullanmalarına izin verir. IPSAS 9-DÖVİZ İŞLEMLERİNDEN ELDE EDİLEN GELİRLER (Revenue from Exchange Transactions); Bu standart, döviz işlemlerinden hasılatın muhasebe işlemlerini açıklar.Vergi gibi döviz geliri niteliğinde olmayanlar ise bu standardın konusu değildir. Bunlar ayrı bir taslakta ele alınır. IPSAS TABLOLARIN 10-YÜKSEK DÜZELTİLMESİ ENFLASYON EKONOMİLERİNDE FİNANSAL (Financial Reporting in Hyperinflationary Economies); Bu standart, hiper enflasyon dönemindeki bir ekonominin niteliklerini 64 tanımlar ve hiper enflasyonist bir çevrede yararlı bilgi sağlamak için finansal tabloların yeniden ifade edilmesinin nasıl yapılacağına rehberlik eder. IPSAS 11-İNŞAAT SÖZLEŞMELERİ (Construction Contracts); Bu standart, hem ticari hem de ticari olmayan sözleşmelere değinmektedir, inşaat işlerinde yapılan, raporlama dönemindeki sözleşme gelirleri ve sözleşme maliyetlerinin dağıtımında bir rehber görevi görmektedir. IPSAS 12-STOKLAR (Inventories); Bu standart, kamu sektörü kurumlarının sahip olduğu stoklara ilişkin muhasebe işlemlerini tanımlar ve stokların elden çıkarılışında ve dağıtımında gelir ve masraflara değinir. Bu standart yapılmakta olan hizmetleri kapsamı dışında tutmaktadır çünkü bunlar IAS 2 Stoklar Standardında değinilmemiştir ve bunlar aynı zamanda kamu sektörü özel sorunlarını kapsamaktadır. IPSAS 13- FİNANSAL KİRALAMA İŞLEMLERİ (Leases); Bu standart, IAS 17 Kiralama İşlemleri Standardı esasında hazırlanmıştır. Bu standart, gerçekleştirilen kiralama işlemlerine ilişkin olarak kiracı ve kiraya veren kamu sektörü kurumu tarafından satış ve kiralamanın finansal raporlama için gereklilikleri ve kiralamadan sonraki geri alımlara ilişkin işlemleri tanımlar. Bu standart ayrıca Maddi Duran Varlıklara ilişkin standardıyla da ilgilidir. IPSAS 14- RAPORLAMA TARİHİNDEN SONRAKİ OLAYLAR (Events after the Reporting Dates); Bu standart, IAS 10 Bilanço Tarihinden Sonraki Olaylar Standardı, esasında hazırlanmıştır ki bu standart 1999 yeniden düzenlenmiştir ve kamu sektörü faaliyet çevresini yansıtmak için düzenlenmiştir. Bu standart raporlama tarihinden sonra olan olayların finansal tablolarda düzeltilip düzeltilmeyeceğine ilişkin karar alma kriterlerini tanımlamaktadır. IPSAS 15- FİNANSAL ARAÇLAR: DİPNOTLARI VE AÇIKLANMASI (Financial Instruments: Disclosure and Presentation); Bu standart, 1998 yılında yeniden düzenlenen IAS 32 Finansal Araçlar: Dipnotları ve Açıklanması standardı esasında hazırlanmıştır. Bu standart, hem bilanço(Finansal Durum Tablosu) içi ve hemde bilanço (Finansal Durum Tablosu) dışı araçların açıklanmaları için gerekli 65 koşulları ve finansal varlıklar, borçlar ve net değer olarak finansal araçların sınıflandırmasını içerir. Bu unsurlarda, standartların eklerinde açıklanmaktadır. IPSAS 16- YATIRIM AMAÇLI GAYRİMENKULLER (Investment Property); Bu standart, 2000 yılında yayınlanan IAS 40 numaralı standart esasında hazırlanmıştır. Bu standart, yatırım amaçlı gayrimenküllerin muhasebeleştirilmesi ve yapılması gereken açıklamalara ilişkin esasları belirlemektedir. Yatırım amaçlı gayrimenkul: Aşağıda yer alan amaçlardan ziyade, kira geliri veya değer artış kazancı ya da her ikisini birden elde etmek amacıyla (sahibi veya finansal kiralama sözleşmesine göre kiracı tarafından) elde tutulan gayrimenkullerdir (arsa veya bina ya da binanın bir kısmı veya her ikisi). Mal veya hizmet üretiminde ya da tedarikinde veya idari amaçla kullanılmak veya normal iş akışı çerçevesinde satılmak. Sahibi tarafından kullanılan gayrimenkuller; Mal veya hizmet üretimi veya tedariki ya da idari amaçla kullanılmak üzere elde tutulan (sahibi veya finansal kiralama sözleşmesine göre kiracı tarafından) gayrimenkullerdir. IPSAS 17- MADDİ DURAN VARLIKLAR (Property, Plant and Equipment); Bu standart, finansal tablo kullanıcılarının işletmenin maddi duran varlıklardaki yatırımını ve bu yatırımdaki değişimleri belirleyebilmelerini sağlayan maddi duran varlıklarla ilgili muhasebe işlemlerini düzenlemektir. Maddi duran varlıkların muhasebeleştirilmesindeki temel konular; varlıkların muhasebeleştirilmesi, defter değerlerinin belirlenmesi ve bunlarla ilgili olarak finansal tablolara yansıtılması gereken amortisman tutarlarını içerir. IPSAS 18-FİNANSAL BİLGİLERİN BÖLÜMLERE GÖRE RAPORLANMASI (Segment Reporting); Bu standart, kaynakların gelecek dağıtımları hakkında karar almak için ve amaçları gerçekleştirmede kurumun geçmiş performansını değerlendirmek için bir kamu kurumunu veya diğer kamu kurumlarının ayrı faaliyetleri hakkında raporlanan finansal bilgiler için prensipleri tanımlar. (Bir kurumun farklı ürün veya hizmet gruplarına ve farklı coğrafi bölgelerdeki faaliyetlerine ilişkin bilgiler– genellikle bölümlere göre raporlama olarak adlandırılır.) 66 IPSAS 19- KARŞILIKLAR, ŞARTA BAĞLI YÜKÜMLÜKLER VE ŞARTA BAĞLI VARLIKLAR ( Provisions, Contingent Liabilities and Contingent Assets ) Bu standart, karşılıklar, şarta bağlı yükümlükler ve şarta bağlı varlıkları açıklar ve karşılıklardaki durumları tanımlar ve onların nasıl ölçülüp açıklanacağını tanımlamaktadır. Bu standart ayrıca şarta bağlı yükümlüklerin ve şarta bağlı varlıkların hakkındaki bilgilerin açıklanılması ile ilgili şartları finansal tabloların dip notlarında kullanıcıların anlaması için bunların yapısı, zamanlılığı ve miktarı hakkında bilgilerin açıklanılmasını içerir. IPSAS 20- İLİŞKİLİ TARAFLAR (Related Party Disclosures); Bu standart, kurumun finansal durumunun ve faaliyet sonuçlarının, ilişkili tarafların mevcudiyeti ile ilişkili taraflarla gerçekleştirilen işlemler ve mevcut bakiyelerden etkilenebileceği olasılığına dikkat çekmek için, işletmenin finansal tablolarının gerekli açıklamaları içermesini sağlamaktır. Bir tarafın kurum ile ilişkili sayılması için: Söz konusu tarafın, doğrudan ya da dolaylı olarak bir veya birden fazla aracı yoluyla: kurumu kontrol etmesi, kurum tarafından kontrol edilmesi ya da kurum ile ortak kontrol altında bulunması veya kurum üzerinde önemli etkisinin olmasını sağlayacak payının olması; veya kurum üzerinde ortak kontrole sahip olması gerekir. IPSAS 21- NAKİT ÜRETMEYEN VARLIKLARIN BOZULMASI (Azalması) (Impairment of Non-Cash-Generating Assets); Bu standart, nakit üretmeyen varlıkları tanımlar ve bozulmanın olup olmadığına karar vermek için kurumun uygulayacak işlemlerini tanımlar. Bu standart ayrıca, bir kurumun, bir kaybını ters çevirebilmiş olup olmadığını da gösterir ve açıklar. IPSAS 22- GENEL KAMU SEKTÖRÜ HAKKINDA FİNANSAL BİLGİ AÇIKLANMASI (Disclosure of Financial Information about the General Government Sector); Bu standart, genel kamu sektörünü hakkındaki bilgi açıklamak için seçen ve tahakkuk esası altında finansal tablolarını hazırlayan hükümetlerin gereksinimlerini tanımlar. IPSAS 23- DEĞİŞİM İŞLEMİ OLMAYAN GELİR - Vergiler ve Transferler (Revenue from Non-Exchange Transactions -Taxes and Transfers); Bu standart şunlara hitap eder; vergi gelirlerini ölçme ve tanımlama, diğer kamu kurumlarından ve 67 uluslararası kurumlardan hibe, bağış ve yardımları içeren transferlerden gelirleri tanımlama ve transfer kaynaklarının kullanımındaki hangi sınırlandırmaların ve ne gibi durumların finansal tablolara yansıtılacağıdır. 2.2.KAMU SEKTÖRÜ MUHASEBESİNİN GELİŞİM DİNAMİKLERİ Günümüzün bilgi çağında, yaşanan değişim ve gelişmeler, muhasebe uygulamalarını etkileyip yönlendirmektedir. Çalışmanın bu kısmında muhasebeyi ve dolayısıyla kamu sektörü muhasebesini etkileyen etkenler öncelikle açıklanacak daha sonrada bu etkilerin bir sonucu olarak ortaya çıkan kamu sektöründe finansal raporlamanın önem kazanması açıklanmaya çalışılacaktır. 2.2.1. Kamu Sektörü Muhasebesini Etkileyen Etmenler Dünyada büyük bir dönüşüm ve değişim yaşanmaktadır. Geçen yüzyılın başında meydana gelen, 1929 ekonomik bunalımından sonra Keynesci paradigmanın öne çıkışıyla başta kamu harcamaları ve kamu hizmeti kavramları olmak üzere devletin ekonomi ile ilişkileri yeniden tarif edilmiştir. Keynesci paradigmanın belirleyici öğesi efektif taleptir ve bu talebin yaratılması misyonu devlete yüklenilmiştir. Bu yıllara gelinceye kadar devletin ekonomideki payı genel anlamda %5’lerde iken, ekonomik bunalım sonrası ve özellikle II. Dünya savaşı sonrasında, hem yukarıda sözü edilen yeni görüşle devletin ekonomiye müdahalesi artmış ve hem de ekonomideki payı gelişmiş ülkelerde-ABD’de Avrupa ülkelerine nazaran daha düşük bir seviyede olsa da- %4045’lere kadar çıkmıştır. Refah devleti politikalarının uygulandığı 1945-1970’li yıllar arasında, sanayi toplumunun üretim biçimi olan kitle üretiminin hakim hale gelmesi bir yandan standart tüketim kalıplarının oluşmasına diğer yandan geniş ve istikrarlı bir pazarın varlığına, işgücü piyasasının ve işgücü ilişkilerinin değişmezliğine bağlı bir yapı oluşturdu. Kitle üretimi, bir yandan ölçek ekonomilerini gerçekleştirmek için belirli ellerde toplanan bir yapı oluşturma amacını ve bu alanda devlet eli ile mal ve hizmetlerin sunulması ön koşulunu ortaya koyarken, diğer yandan da kitle tüketimi de sistemin devamı için gerekli kılmıştır. Bu mal ve hizmetlerin kamu tarafından üretilip, dağıtılması ve sunulması olarak ortaya çıkmıştır. Böylelikle kamu kavramı doğrudan devletle ilişkilendirilmiş ve bu hizmetlerin sunumu için kolektif eylem ve genel bütçe gelirlerinin kullanılması gerektiği ana fikri 1945 sonrası ekonomilere şekil vermiştir. Bu 68 teknik nitelikleriyle tanımlanan kamu mal ve hizmetlerinin devlet tarafından sunumu, devletin dağıtıcı, düzenleyici, üretici etkinliklerinin artmasına ve dolayısıyla devletin idari yapısında buna paralel değişikliklere yol açmıştır. Üretim ve sözleşme ilişkilerini tekelleştiren bürokratik devlet örgütlenmesi ile devletin meşruiyet zemini olan gönüllü rıza, özgür müzakere ve sözleşmenin yerini hipotetik bir rıza ve siyasal olarak itaat eden vatandaşların devlete karşı yükümlülükleri almıştır. Sonuç olarak müdahaleci refah devletinin kamu kaynaklarının büyük çoğunluğunu kullanarak özel sektör alanını daraltması ve devletin bürokratik, hiyerarşik, katı, merkeziyetçi yapısı ile verimsiz etkinlikten uzak hizmet üretmesi olmuştur. 1970’lere gelindiğinde devletin büyümesinin ortaya çıkardığı enflasyon, kronik bütçe açıkları, yükselen vergi yükü gibi sorunlar liberal ilkelere uyulmasını gerekli kılmıştır. Bu sorunlar ve bilgi toplumun unsurları küresel bir yapılanmanın başlangıç dinamiklerini oluşturmuştur. Küreselleşme sadece teknolojide olmamış, ülkelerin açık ekonomi politikası izlemesi, uluslararası ticaret, dünya piyasalarına üretim, hızlanan rekabet, küresel sermaye hareketleri, fiyatların küresel düzeyde belirlenmesi gibi gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Küreselleşme olgusu ile gelen yeni oluşum beraberinde yeni bir devlet anlayışını ortaya getirmektedir. Bu yeniliğe ayak uydurabilecek bir idarenin oluşmasına da en büyük engeli kamu yönetimleri oluşturmaktadır.157 Bugünkü yoksulluğun ve geri kalmışlığın temelinde milli gelirin devletçi bir anlayışla eşitçi ve sosyal gibi görünen fakat keyfi olan bölüşümü yatmakta olduğu iddia edilebilir.158 Son yıllarda yaşanan kamu sektöründeki yenilik hareketleri, hesap verilebilir ve saydam yönetim, kaynakların etkin kullanımı, sistemin yeniden sınırlarının belirlenmesi, stratejik düşünerek hareket etmek, diğer tüm kurum ve kuruluşlarla olan ilişkileri yeniden düzenleme, noktalarında yoğunlaşmaktadır.159 Ülkemiz açısından bakıldığında ise devletle ilgili bunalımın birinci ayağını, evrensel hukuk kuralları ve normları ile uyumlu bir yapının olmaması oluşturmaktadır. 157 Nesrin Nas, “Devlet ve Kamu Hizmeti Anlayışında Yeni Eğilimler”, Liberal Düşünce Dergisi, Cilt;5, Sayı 17, 2000, s.106-109. 158 Güneri Akalın, “Türkiye ‘de Devletçilik Hareketi ve Sosyo-Ekonomik Maliyeti”, Liberal Düşünce Dergisi, Sayı:1,1996, s.91. 159 Leroy White, “Changing The “Whole System” in The Public Sector”, Journal of Organizational Change Management, Vol.13, No.2, 2000, s.164. 69 İkinci ayağını ise devletin büyümesi, kumanda ekonomisinin piyasa ekonomisini minimize etmesidir. Son ayağını ise kamu mal ve hizmetlerinin etkinlik, verimlilik kriterlerinden uzak, aksine hantal, bürokratik, irrasyonel ve müsrif bir biçimde üretilip tüketilmesidir. Bu ayakların oturduğu sonuç ise çağdaş kamu anlayışının uygulanamaması olmaktadır. Küreselleşen dünyaya entegrasyonu sağlayacak, değişimi yönetecek ve gelişimi sağlayacak rasyonel bir yapının kamuya getirilmesi gerekmektedir. Çağdaş bir kamu yönetiminin oluşturulması bu yoğunlaşmış geniş değişim alanındaki çevresel unsurların doğru bir tespitiyle ancak mümkün olabilecektir.160 Sonuç olarak, yapılması ve gerçekleştirilmesi gereken, sadece devleti ön planda tutan bir kamu anlayışından, evrensel temelleri de göz önüne alan bir kamu anlayışına geçilmesi olarak ifade edilebilir. Böyle evrensel temelli bir kamu anlayışının uygulanabilmesinin önemli bir ayağını da muhasebe oluşturur. Dolayısıyla da evrensel anlamda meydana gelen değişimlerinde ve gelişmelerinde muhasebedeki etkisi önem kazanmaktadır. 2.2.1.1. Muhasebe Skandalları ve Krizler Dünyada yaşanan muhasebe skandalları ve finansal krizlerin öğrettiği önemli bir gerçek de kamu sektörünün yeterince şeffaf olmasının sağlanması ihtiyacıdır. Şeffaflığın sağlanamadığı ekonomilerde kriz sinyalleri alınamamakta, ülkeler birdenbire patlak veren krizlere hazırlıksız yakalanmaktan da kurtulamamaktadırlar.161 Son zamanlarda Enron, Vivendi, Worldcom gibi şirketlerde yaşanan muhasebe skandalları da uluslararası alanda ve özellikle ABD ’de önemli ekonomik krizlere yol açmıştır. Bu skandalların temel nedeni olarak da finansal raporların yeterince şeffaf olmaması ve finansal raporlarda sunulan bilgilerin doğruyu yansıtmadığı gösterilmektedir.162 160 Nas, a.g.e., s.106-109. Muhammet Akdiş, “Küreselleşmenin Finansal Piyasalar Üzerindeki Etkileri ve Türkiye Finansal KrizlerBeklentiler”, http://makdis.pamukkale.edu.tr/finans.htm(9.2.2007) 162 Turgut Çürük, “Muhasebe Şeffaflığına Bağımsız Dış Denetimin Etkisi Üzerine Uygulamalı Bir Çalışma: Türkiye Örneği”, http://archive.ismmmo.org.tr/docs/sempozyum/06Sempozyum/3Oturum/TurgutCuruk.pdf (14.10.2006) 161 70 Sonuç olarak bozulan dengelerin bir sonucu olan krizler ve muhasebe skandalları yaşanan ortamda toplumsal, politik ve ekonomik realite açısından önemli sonuçlar doğurmuştur. Yaşanan krizlerin ve muhasebe skandallarının da etkisiyle şeffaflığın artırılması, kamu kurumlarında daha iyi bir finansal bilgi akışının sağlanması, faaliyetlerin daha iyi izlenmesi ve denetlenmesi, daha iyi bir hukuki ve sosyal altyapının uygulamaya konulması noktalarında geniş bir görüş birliği ortaya çıkmıştır.163 Dolayısıyla yaşanan muhasebe skandalları ve krizler muhasebedeki düzenlemeleri etkileyen önemli bir etken olmaktadırlar. 2.2.1.2. Bilgi ve İletişim Teknolojilerindeki Gelişmeler Yirminci yüzyılın ikinci yarısında görülen teknolojik ilerlemelerin, bu dönemden önce görülen teknolojik ilerlemelerin toplamından daha fazla olduğu bir gerçektir. Çok hızlı gelişmelerin yaşandığı bu yarım yüzyıla, teknolojik anlamda damgasını bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin vurduğunu söylemek mümkündür.164 Teknolojik yenilikler ve onun sağladığı bilgi teknolojilerinin katkısı ile oluşan bilgi birikimi akıl almaz boyutlara ulaşmış ve üzerindeki tüm kuvvetlerle birlikte yerküreye yeni bir şekil vermeye başlamıştır. Dünya üzerindeki her gün değişik boyutlarda yaşanan değişiklikler toplumları olduğu kadar, işletme ya da kurum gibi çok farklı büyüklükteki organizasyonları ve bireyleri etkilemektedir.165 Bilgi teknolojileri, verilerin kaydedilmesi, saklanması belirli bir işlem sürecinden geçirilmesi ile bilgilerin üretilmesi, üretilen bilgilere erişilmesi, saklanması, aktarılması gibi işlemlerin en iyi şekilde yapılmasına olanak sağlayan teknolojileri tanımlamada kullanılan bir kavramdır166. Bilgi ve beraberinde iletişim teknolojisinin gelişmesi birbirine bağımlı ve tamamlayıcı bir şekilde gerçekleşmektedir. Özellikle, bu iki alandaki gelişmeler bilgi toplumuna geçiş sürecinin hızlanmasına olumlu etki 163 Koray Duman, “Finansal Krizlere Karşı Politika Tercihleri”, Akdeniz İİBF. Dergisi 8, 2004, s. 39.; Münir Şakrak, “Kriz Dönemlerinde Muhasebe Bilgi Sisteminin Rolü”, Muhasebe-Finansman Dergisi, Yıl:8, Sayı 10, Haziran 1999, s. 47-57. 164 Ahmet Daşman, “Neden ERP Yazılımları ve CANIAS ERP?”, Aralık 2005, http://www.ias.com.tr/enterprise/news/20051212_bakioglu_holding.html (16.11.2006) 165 Ahmet Karaaslan, Köksal Hazır, “Web Tabanlı Yönetim Sistemi İçerisinde Sürekli Değişim Alt Yapısı Oluşturma Gereği: Esnek Bir Model Önerisi”, 3.Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi, OG Üni İİBF,,25-26 Kasım 2004, Eskişehir,s.751., http://iibf.ogu.edu.tr/kongre/program.htm(12.4.2007) 166 Vahap Tecim, “Bilgi Teknolojilerinde Yeni Bir Gelişme:Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bilgi Sistemleri Arasındaki Yeri”, DEÜ. İİBF. Dergisi,C;14.,S:1, 1999,s.1-5. 71 yapmıştır. l980 sonrası yaşanan son derece hızlı gelişmelere özellikle iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin altyapısını oluşturduğu kabul edilmektedir. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerindeki yenilikler, haberleşme ve ulaşım maliyetlerini azaltarak işletmeleri, ülkeleri ve piyasaları birbirinden ayıran zaman, yer ve maliyet gibi engelleri büyük oranda ortadan kaldırmıştır167. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak dünya her geçen gün biraz daha değişmekte ve değişmeye devam etmektedir.168 Ülkelerin, bilgi ve iletişim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelere ilgileri artmakla birlikte bu gelişmeler aynı zamanda ülkelerin kamu sektörü kurumlarını da etkilemektedir. Kamu sektörü kurumlarının da bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerden yararlanarak daha kaliteli, hızlı, şeffaf, etkin ve güvenilir hizmetler sağlaması mümkündür.169 Dolayısıyla yerel yönetimlerde dahil olmak üzere kamu sektöründe, daha doğru ve güvenilir bilgi üretmeyi amaçlayan muhasebe bilgi sistemlerinin, bilgi kullanıcılarına arzu edilen açık, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaca uygun ve güvenilir bilgileri, tam ve zamanında üretebilmesi, değişen ve gelişen bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanmalarıyla mümkündür. 2.2.1.3. Küreselleşme Küreselleşme kavramına bakıldığında bakış açısına göre farklı tanımlarının yapıldığının görülebilmesi mümkündür.170 Küreselleşme, genel anlamda, dünya ölçüsünde düşünmek, yerel ve dünya ölçüsünde davranış dengeleri kurmak olarak ifade edilebilir.171 Bir başka ifadeyle, küreselleşme, ekonomik, bilimsel, kültürel ve teknolojik gelişmelerin bütün dünyadaki kaçınılmaz etkileşim süreci olarak ele 167 Sunny BAKER, “Global E- Commerce, Local Problems”, Journal of Business Strategy, Jully Agust, 1999, Vol 20, No 4 s. 33-35. Ayrıca Bknz: Ali Eleren, Çetin Bektaş, Yılmaz Akyüz, “Değişim Sürecinde Üretim Sistemlerinde Ortaya Çıkan Yeni Global Boyutlar ve Finansal Etkileri”, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt;5, S;2, 2003, s.38-39. 168 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME) http://www.igeme.org.tr/tur/yerinde/malezya/malezya4.pdf(5.3.2007) 169 Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı,DPT, Bilgi Toplumu Dairesi, http://www.bilgitoplumu.gov.tr/duyuru/IcraKurulu/10062004_IcraKurulu_VI_KararEki.pdf (03.1.2007) 170 Gökhan Sönmezler, Küreselleşme ve Kriz; Gelişmekte Olan Ülkelerde Kamu Finansmanının Dönüşümü, Kamu Maliyesine Yeni Bakış-Teori ve Uygulama Ed; Nihat Falay, Mehmet Şahin, Ahmet Kesik, Ankara, Seçkin Yayınları, Şubat 2006, s.9. 171 Orhan Elmacı, “Küreselleşen Pazarlarda Bütünleşmede Stratejik Rekabet Gücünün Verimlilik Eksenli Analizi”, II. Verimlilik Kongresi-Bildiriler-, Ankara, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları : 540, 19-21 Ekim 1994, s.214. 72 alınmaktadır.172 Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin bir sonucu olarak küreselleşme, artan karşılıklı bağımlılığı anlatan genel bir kavram olmanın yanında, her alanda sınırların kalktığı ve işbirliğinin arttığı evrensel bir dünyaya atılan ilk adım olarak da ifade edilebilmektedir. Küreselleşme ile dünya, herkesin birbirinden en kısa zamanda haberdar olduğu, iletişim teknolojilerinin yaygın olarak kullanıldığı, paylaşılan değerlerin ve rekabetin arttığı küresel bir mekan haline gelmiştir. Bilişim çağının en belirgin sonuçlarından birisi olan küreselleşme ile birlikte; iletişim devrimi ve bilgi teknolojileri yaygınlaşmış, geleneksel sınırların önemi giderek azalmış, insanlar ve ülkeler daha hızlı, daha az maliyetle iletişim kurabilir hale gelmiştir. Bu gelişmeler sonucunda ülkelerin ve toplumların sosyal, kültürel, ekonomik ve politik yaşamları da etkilenmiştir.173 Özellikle 1990’lı yıllardan sonra gelişme gösteren küreselleşme ve politik yansıması olan liberalleşme politikaları da kamu sektörünü de etkileyen bir yapıdadır. Sınırların kalkması, ülkeler arası etkileşimin artmasının bir sonucu olarak küreselleşmenin, kamu sektörü muhasebesinde doğuracağı en büyük etkide, küresel anlamda muhasebe uygulamalarına yön veren uluslararası kuruluşların -örneğin IMF, WB, OECD, İFAC gibi- ülkeler üzerindeki etkisinin artması olarak ifade edilebilir. Dolayısıyla küreselleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan uluslararası uzman kuruluşlar tüm dünyadaki muhasebe uygulamalarına yön verecek düzenlemeleri hayata geçirecek ve kamu sektörü muhasebesi uygulamaları da arzu edilen çağdaş bir yapıda ve ülkeler arası karşılaştırmaya imkan verebilecek bir şekilde düzenlenebilecektir. 2.2.1.4. Bilgi Kullanıcıların Değişen Bilgi Talebi Günümüzde küreselleşmenin sonucunda artan rekabet bilgi kullanıcılar için bilginin önemini de artırmıştır. Kurumlar bu rekabet ortamında ayakta kalabilmek ve daha isabetli kararlar alabilmek için olabildiğince detaylı bilgi ve raporlama sistemlerine ihtiyaç duymaktadırlar. Planlama, kontrol, koordinasyon, analiz ve karar verme için bilgi toplama, saklama ve yayma amacıyla birlikte çalışan ve birbiriyle ilişkili unsurlar 172 173 Yasemin Köse -Metin Saban, “Global Muhasebe Eğitiminde Uluslararası Düzenlemeler ve Gelişmeler”, XIV. Muhasebe Eğitimi Sempozyumu, Muğla Üniversitesi, Fethiye, 20-24 Nisan, 2005., s.144. Adnan Sevim, “Dijital Uygulamaların Muhasebe Eğitimi Üzerine Etkileri”, XIV. Muhasebe Eğitimi Sempozyumu, Muğla Üniversitesi, Fethiye, 20-24 Nisan, 2005., s.90. 73 topluluğu olan bilgi sistemlerini önemi bir kat daha artmıştır. Ancak etkin bilgi sistemleriyle kıt kaynakların ekonomik ve verimli bir biçimde yönetimi söz konusu olabilmektedir. Günümüzde rekabet artışı ve küreselleşmeye paralel olarak bilginin önemi daha da artmış, bunun sonucunda yöneticiler kararlarındaki etkinliği artırabilmek için daha kısa sürede, daha fazla ve ayrıntılı bilgiye ihtiyaç duyar hale gelmişlerdir. Günümüzün küresel rekabet ortamında kurumlar planlı, kontrollü, verimli ve fonksiyonel sistemler kurmalarıyla başarıya ulaşabilirler. Bu çerçevede değişen ve gelişen bilgi talepleri de yeni ihtiyaçları açığa çıkarmakta ve temel işlevi yöneticilerin karar almalarına yardımcı olacak bilgileri üreten bir sistem olarak muhasebeyi de etkileyip değiştirmektedir.174 Kamu yöneticilerinin hem ulusal hem de uluslararası alanda karşılaştırmayı sağlayabilen ve doğru ve isabetli kararları almalarında onlara daha hızlı ve daha ayrıntılı bilgi sağlayan bir muhasebe bilgi sistemi, ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Tabi ki bu sadece daha ayrıntılı ve daha hızlı bilgi sağlama anlamında değil aynı zamanda bilginin doğruluk ve güvenilirliğinin dolayısıyla kaliteli muhasebe bilgisinin üretilmesi anlamını da birlikte taşımaktadır. 2.2.1.5. Kamu Kaynaklarının Siyasi Kullanımı ve Yolsuzlukla Mücadele Kamu sektörü muhasebesini etkileyen bir diğer etken olarak da kamu kaynaklarının siyasi kullanımı ve yolsuzlukla mücadele sayılabilir. Bu her iki ifadenin ortak çıkış noktası olarak da hukuka uygunluktan söz edilebilir. Çünkü gerek kıt kamu kaynaklarının siyasi amaçlarla belli bir kesim ve grup için kullanılmasında ve gerekse de kamu gücünün özel çıkarlar amacıyla kötüye kullanılması olan yolsuzlukta hukuka aykırılık söz konusudur.175 Bu durumda hukuki düzeni sağlayıcı bilgilerin sağlanabilmesi ve her şeyden önce hesap verilebilirliğin ve mali şeffaflığın sağlanmasında üretilecek muhasebe bilgisi oldukça önemlidir. Günümüzde kamu kaynaklarının kesin tespitinin yapılamaması ve bunların kayıt altına alınamaması, kamu kaynaklarındaki plansızlık, denetimsizlik, kamu harcamalarındaki aşırı artış, ekonominin büyük ölçüde kamunun kontrolünde yürütülmesi, aşırı borçlanma politikası, ekonomide üretim, yatırım ve istihdama yönelik 174 Abdullah Tekin, Raif Parlakkaya, “Tümleşik Bilgi Sistemleri ve Muhasebe Bilgi Sistemi”, http://www.ceterisparibus.net/yeniekonomi/bilgi_ekonomisi.htm(13.3.2007) 175 T.C. Adalet Bakanlığı, Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü, http://www.abgm.adalet.gov.tr/alpermetin.pdf(23.03.2007) 74 politikalar yerine ranta dönük politikalar izlenmesi, politikanın, ülkeye hizmet için değil zenginleşmede araç olarak görülmesi, yıllardır uygulanan popülist politikalar Kamu bankalarının iyi yönetilmemesi ve etkin denetlenmemesi, kamuda kıdemli, liyakatli ve kariyerli kişilerin üst düzey görevlere getirilmemesi, bilgisiz, beceriksiz, kapasitesiz ve tecrübesiz kişilerin sırf yandaş olmaları nedeniyle üst düzey görevlere getirilmesi, denetim elemanlarının ve denetim organlarının pasifize edilerek zaafa uğratılması, kamu kurum ve kuruluşları arasında yeteri kadar koordinasyon, işbirliği ile bilgi ve belge akışı olmaması ve bu konuda araştırmacılara da açık bir arşiv oluşturulmaması, yolsuzluk durumunda yakalanma olasılığının azlığı yada yakalandığı takdirde verilen cezanın ağırlığı yada hafifliği, aşırı bürokrasi ve kırtasiyeciliğin işleri uzatması ve yolsuzluğa zemin hazırlaması, kamu personeli maaş politikası ile personelin performansının herhangi bağlantısının olmaması, kamuda çalışanların maaşlarının özel sektöre göre düşük kalması, motivasyonu olumsuz etkilemesi ve kişinin kurumu ile bütünleşmesini zayıflatması, sorunların hukuki yönden ve yasal yollarla çözülememesi sonucu, yasa dışı yollara ve güçlere başvurulması, gibi uygulamalar yolsuzlukların genel artış nedenleri olarak sayılabilir.176 Dolayısıyla günümüzde yolsuzlukları ve kamu kaynaklarının siyasi amaçlarla kullanımını önlemede muhasebe önemli bir araç olarak görülmektedir. Sonuç olarak bu gelişmeler, kamu sektörü muhasebesi uygulamalarında üzerinde durulan bir konu olarak gündeme gelmekte ve kamu sektörü muhasebesi uygulamalarını yönlendirmektedir. 2.2.1.6. Yerelleşme Yirmi birinci yüzyılı eşiğinde ülkeler küreselleşme ve yerelleşme olgularının etkileriyle karşı karşıya kalmışlardır. Bunlardan ilki olan kürselleşme, ülkelerin uluslararası kurumlar ve diğer ülkelerle olan etkileşimi ifade etmekte, yerelleşme ise ülkelerin merkezi otoritelerin daha alt birimlere ve yerel birimlere devredilmesini ifade etmektedir. Aynı zamanda da burada yerelleşme, küresel değerlerin yerel uygulaması anlamında kullanılmaktadır. Yerelleşme günümüzde uluslararası ve ulusal gündemden düşmeyen bir olgu olarak gözlemlenmektedir. Yerelleşme, yerel yönetimlerin yetki, kaynak ve personel olarak güçlendirilmesi ve 176 Kudret Ulusoy,“Ülkemizdeki Yolsuzluklara Genel Bir Bakış ve Bunlarla Mücadelede Çözüm Yolları”, http://www.turkhukuksitesi.com/makale_121.htm(04.03.2007) 75 merkezi yönetime karşı daha dengeli bir modelin kurulmasının yanı sıra, yerel sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinin artırılması, yerel medyanın desteklenmesi, yerel girişimcilerin önünün açılması, yerel halkın yönetime daha geniş ve daha etkin katılımının sağlanması, yerel düzeyde merkezi yönetimin taşra birimlerinden, yerel yönetimlere yetki aktarılması, yerel yönetim birimlerinin güçlenip yaygınlaşması ve yerel yönetimlerin bu alandaki uluslararası kuruluşlarla daha çok işbirliğine girebilmeleri gibi konuları kapsamaktadır. Yerelleşme ve bu kavramla ilintili katılımcı, özerk, çoğulcu ve adem-i merkeziyetçi gibi yeni gelişmelerde görüldüğü üzere kamu sektörünü ve kamu yönetimini etkileyip değiştirmektedir. Yaşanan bu değişmelerde doğal olarak başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimleri etkilemektedir.177 Yerel anlamda kamusal kaynakların kıtlığı ve bunların verimli bir şekilde kullanılmalarının gerekliliği de düşünülecek olursa yönetim kalitesinin arttırılmasında muhasebenin rolü yadsınamaz bir gerçektir. Dolayısıyla günümüzde artan önemiyle yerelleşme olgusu da kamu sektörü muhasebe uygulamalarını yönlendiren bir etken olarak ortaya çıkmaktadır. 2.2.2. Kamu Sektöründe Finansal Raporlamanın Önem Kazanması Bilindiği üzere muhasebe sürecinin sonucunda elde edilen çıktılar, muhasebe bilgisinin özetlendiği finansal tablolardır. Finansal tablolar, kurum dışına kurumla ilgili finansal bilgi sunmanın temel araçlarıdır ve kurumun finansal durumunu ve faaliyet sonuçlarını gösterir. Ancak kurumlar ile ilgili bilgilerin tümünün finansal tablolarda sunulması mümkün olmayabilir. Muhasebe sürecinin sonunda özetlenmiş bilgilere dayanılarak elde edilen bu tabloların yanı sıra finansal muhasebe süreciyle doğrudan yada dolaylı olarak ilişkili olan bilgilerin de raporlanması gerekir. Bu da finansal tabloların yanı sıra muhasebe süreciyle doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili olan bilgilerin iletilmesi ile ilgili olan araçları da kapsayan finansal raporlamayı ifade eder. Görüldüğü gibi finansal raporlama, finansal tablolarda sunulamayan bilgileri de 177 Bekir Parlak, Küresel Gelişmeler ve Avrupa Birliği Uygulamaları Ekseninde Yerelleşme, Kamu Yönetimi-Yaklaşımlar, Sorunlar ve Metotlar, Ed; Talat Arslan, Aktüel Yayınlar, 2005, s.2-10. Ayrıca Bknz; Coşkun Can Aktan, “Devleti Küçültmek İçin Üç Büyük Reform”, http://www.canaktan.org/canaktan_personal/canaktan-arastirmalari/devlet-reformu/aktan-uc-buyukreform.pdf(01.03.2006) 76 kapsar.178 Finansal raporlar, bilgi kullanıcıların isabetli kararlar alabilmelerinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Finansal raporlar alınacak kararların bilgi kaynağıdır. Kaliteli finansal raporlar yoksa düzgün bilgide yoktur bu da yanlış kararların alınmasına böylelikle de az bulunan kıt kaynakların kaybına sebep olmaktadır. Finansal raporlama, en küçük iktisadi birimden en büyük kamu sektörü kurumuna kadar analitik incelemeler yapılmasına imkan sağlamaktadır. Özellikle oldukça geniş kitleleri ilgilendiren kamu sektörü kurumlarının finansal yönetimi ve kontrolü, günümüzün değişen ve gelişen kamu sektörü de göz önüne alındığında, yadsınamaz bir önem taşımaktadır. Ayrıca, kamu sektöründe, bundan önce, denetim ve muhasebeleştirme merkezli odak, günümüzde değişmiştir.179 Toplumsal anlamda geniş bir ekonomik etkiye sahip kamu kurumlarının, finansal raporlamasının önemi de hem ulusal hem de uluslar arası düzeyde bir kat daha artmaktadır. Finansal raporlamadaki temel vurgu; muhasebe sistemindeki ölçme, değerlendirme ve geliştirme işlevleriyle açıklanabilir. Eğer kamu sektörü kurumlarında etkili ve etkin bir finansal raporlama yoksa, kamu sektörünün adlandırılan tüm faaliyetleri ölçülemez, bu iktisadi faaliyetler değerlendirilemez ve de geliştirilemez. Dolayısıyla, toplumu ilgilendiren ekonomik refah düzeyine ulaşmakta güçleşecek hatta imkansız bir hal alacaktır. Ayrıca finansal raporlama, sadece dış bilgi kullanıcılar için değil aynı zamanda iç bilgi kullanıcılar içinde oldukça önemlidir. Kamu kurumu yöneticilerinin, dikkat çekme ve yöneltme işlevini yerine getirmelerine imkan sağlamakta buda arzu edilecek rasyonel ve verimli bir yönetimin gerçekleştirilebilmesine imkan sağlayabilecektir. Finansal raporlamanın diğer bir önemi de, kamu kurumlarının nakit girişi ve nakit çıkışı ile değil, fon girişi ve fon çıkışıyla analiz edilebilmesine imkan vermesidir. Bu da kamu kurumlarının fon kaynak ve fon kullanımlarının hesap verilebilirliğinin denetlenmesi açısından da oldukça önemlidir. Kamu sektöründe finansal raporlama, kamu sektörü kurumlarının topluma karşı hesap verebilirliğinin ve mali şeffaflığın önemli bir unsurunu oluşturmaktadır. 178 Özgül Cemalcılar, Saime Önce, Muhasebenin Kuramsal Yapısı, Eskişehir, Anadolu Üni. Yay., 1999., s. 15. 179 Ayrıca Bknz; Jane Broadbent, James Guthrie, “Changes in The Public Sector: A Review of Recent “Alternative”, Accounting Research”, Accounting, Auditing, Accountability Journal, Vol.5,No.2, 1992, s.3-31. 77 Topluma karşı iyi bir kamu yönetimi içinde bu gereklidir.180 Finansal raporlamanın önemini ortaya çıkaran kavramları şu üç başlıkta ele alıp açıklamak gerekmektedir. Bunlar; kurumsal yönetim, hesap verilebilirlik ve mali saydamlıktır.181 2.2.2.1. Kurumsal Yönetim Toplum, kamu kurumlarından güçlü yönetim beklemektedir. Toplum artan biçimde hesap veren kamu kurumu talep etmektedir. Kamu kurumları ve hükümet sadece parlamentoya değil, ayrıca, toplumun başka kesimlerine de çok daha fazla hesap verebilmelidirler. Bu duruma artan özgürleşmeye paralel olarak nüfusun eğitim düzeyinin yükselmesi, bilgi ve iletişim teknolojisi alanındaki hızlı gelişmeler ve medyanın etkisi gibi, farklı türdeki gelişmelerde sebep olmuştur. Kamu sektöründeki bir yönetici için kamu kurumundaki konumunun beraberinde getirdiği riskleri bilmek ve onları kontrol etmek önemli bir husustur ve bunu başarmasında kurumsal yönetim önemli ve yararlı bir araçtır.182 Son yıllar da kurumsal yönetim kavramı, gittikçe önem arz eden bir olgu haline gelmiştir. Yaşanan uluslararası krizlerin ve skandallarının arkasında yatan önemli nedenlerden bir tanesi olan, kamunun ve özel sektörün kurumsal yönetim politikalarının yetersiz olduğu görüşü, bu kavramın önemini daha da arttırmıştır. Krizlerin ve skandallarının arkasında yatan önemli nedenlerden birinin kötü yönetim olduğu görüşü, kurumsal yönetim kavramın önemini öne çıkarmıştır. Uluslararası alanda bu konuya büyük önem verilmeye başlanmış ve yatırım kararlarından, finansal performansa kadar önemli bulunan kurumsal yönetimin kalitesi gözetilir hale gelmiştir. Kurumsal yönetim uygulamalarının oldukça önemli yararları bulunmaktadır. İyi bir kurumsal yönetim uygulamalarının bulunması kaynakların daha etkin bir şekilde dağılmasına ve 180 181 182 Ayrıca Bknz: IIA-The İnstitute of İnternal Auditors “The Role of Auditing in Public Sector Governance”, November, 2006, s.7., www.theiia.org ; Hong Kong İnstitute of CPA “Corporate Governance for Public Bodies- A Basic Framework”, May 2004, s.5-37., www.hkicpa.org. (07.02.2007) Ayrıca Bknz; Mahmoud Ezzamel, Hugh Willmott, “Corporate Governance and Financial Accountability:Recent Reform in The UK Public Sector”, Accounting, Auditing, Accountability Journal, Vol;6. No.3,1993, s.109-132. The Netherlands Ministry of Finance,“Government Governance: Corporate Governance in The Public Sector, Why And How?”, (Çev. Baran Özeren, Özlem Temizel), Sayıştay Yayınları Diz. Nu:36, Mart 2004, s.27. (2.3.2007) 78 kullanılmasına, yüksek refahın sağlanmasına ve sürdürülmesine ve daha iyi bir biçimde rekabet edilebilmesine imkan sağlamaktadır.183 Yaşanan uluslararası finansal krizlerin ve şirket skandallarının arkasında yatan önemli nedenlerden biri olarak kurumsal yönetim politikalarının yetersiz olduğunun görülmesi Kurumsal Yönetim kavramını dünyada her geçen gün daha da önemli hale getirmiştir. Hukuki alt yapı ne kadar gelişmiş olursa olsun düzenleme süreci ne kadar esnek ve gelişmelere duyarlı olursa olsun zaman içerisinde mevzuat ile uygulamalar arasında bir boşluk oluşması kaçınılmaz olmaktadır. Bu boşluk yeni yasal düzenlemelerle giderilmeye çalışılmakta, ancak bu da zaman almaktadır. Özellikle köklü ve radikal değişikliklerin söz konusu olduğu durumlarda, bu süreç daha da uzayabilmektedir. Kurumsal yönetim, düzenlemelerinin bu boşluğun giderilmesinde önemli işlevi olduğu kabul edilmektedir. Çünkü düzenlemeler bu alanda kurumlar ve ilgili çevreler için bir pusula görevi görmektedir.184 Dünyada kurumsal yönetim alanında belirli bir çerçeve oluşturmaya yönelik olarak yapılan çalışmalar bütün hızı ile devam etmektedir. Bu konuda Dünya Bankası, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve bu iki örgütün özel sektör temsilcilerinin katılımı ile birlikte oluşturduğu Global Kurumsal Yönetim Forumu (GCGF) öncü olarak faaliyet göstermektedir. Bunun yanında gelişmiş ekonomiler da dahil olmak üzere pek çok ülke, mevcut düzenlemelerini gözden geçirmiş veya geçirmektedir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri, ortaya çıkan şirket skandalları sonucunda, ülkedeki kurumsal yönetim uygulamalarını iyileştirmek amacıyla yeni bir kanunu (Sarbanes-Oxley) yürürlüğe koymuştur. Benzer şekilde Almanya kurumsal yönetim ilkeleri rehberinde yer alan önerilerini yasalaştırmıştır. Bu örneklerin sayısını arttırmak mümkündür. Bir çok ülke yürürlükte olan mevzuatını, en iyi kurumsal 183 SPK, “Kurumsal Yönetim İlkeleri”, Şubat 2005, s.1-6. http://www.tkyd.org/docs/spk_ilkeler.pdf (19.4.2007) Ayrıca Bknz; TÜSİAD, “Kurumsal Yönetim İlkeleri”, Yay. Nu:2000-06-285, Haziran 2000, http://www.tusiad.org/turkish/rapor/oecd/oecd.pdf (19.4.2007); OECD, “Principles of Corporate Governance”, 2004, http://www.oecd.org/dataoecd/32/18/31557724.pdf (19.4.2007);Baki Yılmaz, Alper Tunga Alkan, “Muhasebenin Sosyal Sorumluluk Kavramı Açısından Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde, Kurumsal Yönetim Anlayışının Algılanma Biçimi Üzerine Bir Araştırma”, Selçuk Üni. Sosyal Bilimler Ens. Dergisi, S:16, 2006, s.729-738. 184 Süleyman Uyar, “Kurumsal Şeffaflığın Sağlanmasında Kurumsal Yönetim Anlayışının Önemi”, Mali Çözüm Dergisi, Sayı: 66, Mart 2004,s.3. http://archive.ismmmo.org.tr/docs/malicozum/66MaliCozum/20%20süleyman%20uyar.pdf (23.03.2007) 79 yönetim ilkeleri185 çerçevesinde yeniden şekillendirmekte ve yayınlamaktadır. Ayrıca bir ülkedeki kurumsal yönetim ortamının önemli unsurlarından biriside muhasebe standartları olmak üzere, uluslararası standartların uygulanma düzeyidir. Kurumsal yönetim alanında dünyada bir çok çalışma yapılmış ve yapılmaktadır. Bu çalışmalar, her ülke için geçerli tek bir kurumsal yönetim modelinin olamayacağını önemle vurgulamaktadır. Ancak bununla birlikte, genel kabul gören tüm uluslararası kurumsal yönetim yaklaşımlarında, eşitlik, saydamlık, hesap verebilirlik ve sorumluluk kavramları olmazsa olmaz kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Eşitlik; yönetiminin tüm faaliyetlerinde, menfaat sahiplerine eşit davranılmasını ve olası çıkar çatışmalarının önüne geçilmesini ifade etmektedir. Saydamlık; ticari sır niteliğindeki ve henüz kamuya açıklanmamış bilgiler hariç olmak üzere, kurum ile ilgili finansal ve finansal olmayan bilgilerin, zamanında, doğru, eksiksiz, anlaşılabilir, yorumlanabilir, düşük maliyetle, kolay erişilebilir bir şekilde kamuya duyurulması yaklaşımıdır. Hesap verebilirlik; yönetimin esas itibarıyla bilgi kullanıcılarına karşı olan hesap verme zorunluluğunu, sorumluluk ise; yönetimin kurum adına yaptığı tüm faaliyetlerinin mevzuata uygunluğunu ve bunun denetlenmesini ifade etmektedir.186 Kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, arzu edilen performansın bu kurumlarda sağlanabilmesi, kamu kurumlarının da kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde yönetilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Bu ilkeler çerçevesinde yönetilen kamu kurumları aynı zamanda da topluma karşı sosyal sorumluluklarını yerine getirebilen ve güven veren kurumlar olma yolunda da ilerleye bilirler. 2.2.2.2. Hesap Verme Sorumluluğu Hesap verme yönetim olgusunun özünde vardır ve kaynakları yöneten her kişi ve kurumsal birimin en temel yükümlülüğüdür. Hesap verme yükümlülüğünün 185 OECD Kurumsal Yönetim ilkeleri, OECD tarafından 1999 yılında onaylanmış olup bu tarihten sonra dünya genelindeki karar alıcılar, yatırımcılar, kurumlar ve diğer paydaşlar açısından uluslararası bir referans kaynağı haline gelmiştir. Onaylandığı tarihten bu yana, bu ilkeler, kurumsal yönetim olgusunu gündemde tutmuş ve hem OECD üye ülkelerindeki hem de OECD üyesi olmayan ülkelerdeki yasama ve düzenleme inisiyatifleri için bir yol gösterici kılavuz olmuştur. Bu ilkeler, aynı zamanda OECD üye ülkeleri ile OECD üyesi olmayan ülkeler arasındaki kapsamlı işbirliği programı için bir temel teşkil etmekte ve Dünya Bankası / IMF Standart ve Kuralları Karşılama Raporlarının (ROSC) kurumsal yönetim unsurunu güçlendirmektedir. 186 SPK, “Kurumsal Yönetim İlkeleri”, Şubat 2005, s.1-6. http://www.tkyd.org/docs/spk_ilkeler.pdf(19.04.2007) 80 kamu yönetiminde oluşturduğu zincir demokrasiler bakımından doğal ve son derece önemli bir ilişki olarak kabul edilmektedir. Buna karşın halkın kendini yönetmesi için demokratik yolla seçtiği vekillerinden ve onların vekili durumundaki atanmış yöneticilerden, kendilerine verilen görevlerin yerine getirilmesi ve kamu kaynaklarının kullanımı konularında bilgi isteme ve hesap sorma hakkı demokratik rejimin özünde bulunan bir yetkidir. Demokrasilerde bu yetkinin temel biçiminin ve asgari sınırlarının anayasa veya yasalarla düzenlenmesinin bile yersiz olacağı ileri sürülmektedir. Öte yandan, hesap verme yükümlülüğü aynı zamanda günümüz kamu yönetimleri bakımından bir çağdaşlık kriteri olarak da algılanmakta; ve yönetimde çağdaşlık ile demokrasiyi buluşturmaktadır. Zaten demokrasinin özü de, ülkeyi yönetenlerin vatandaşlara karşı sorumlu olmaları, onlara hesap vermeleridir.187 2005 yılında Dünya Bankası’nca yapılan araştırmaya göre dünyada demokratik hesap verilebilirlik ve şeffaflığın birlikte oluştuğu belirtilmektedir. Dünya çapında, hesap verilebilirliğin, yolsuzluğun kontrolü kriteri ile ülkeler arasında en iyi yönetimden en kötü yönetime doğru sıralanması da şu şekilde ortaya çıkmaktadır.188 187 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Pilot Uygulama Sonuçları, http://www.muhasebat.gov.tr/yayin/docs/pilot6.doc(13.1.2007) 188 The World Bank, “A Decade of Measuring the Quality of Governance”, Worldwide Governance İndicators, “The İnternational Bank Of Reconstruction and Development”, Governance Matters 2006 s.7., http://siteresources.worldbank.org/INTWBIGOVANTCOR/Resources/17404791150402582357/26618291158008871017/booklet_decade_of_measuring_governance.pdf(17.1.2007) 81 Şekil 2.2: Ülkelerarası Hesap Verilebilirliğin ve Yolsuzluğun Karşılaştırması 2,5 YOLSUZLUĞUN KONTROLÜ SINGAPUR FINLANDİYA . . . KANADA . . . İYİ YÖNETİM . USA . . .. . . . . . 1,5 . . ....ŞİLİ .. .. . . .. .ESTONYA . PORTEKİZ . . .. . . 1 . .. . . .. . MACARİSTAN . . . . GÜNEY.KORE .. . . KOSTA-RIKA 0. . . TÜRKİYE . .. .. -2 -1,5 -1 -0,5 0,5 .. . 1 1,5 2 2,5 0 0 . . . . . MISIR . . . H . . . IRAN .. .. . . . . -0,5 . . .. .. . HİNDİSTAN . . .. HESAP . ...CHINA ..... ... . .. .. RUSYA . . . . . . . INDENOSIA VERİLEBİLİRLİK . . . . . . . .. .. . . VENEZUELA . . . -1 . .. . . ZIMBABVE . . PAKISTAN . . . . . . . .BANGLADES . . .AFGANISTAN . . . . . . . . . -1,5 . . . . 2 -2,5 KÖTÜ YÖNETİM -2 -2,5 Kaynak: The World Bank, “A Decade of Measuring the Quality of Governance”, 2006, www.govindicators.org Bu araştırmaya göre Birleşik Devletler, Kanada ve Finlandiya gibi ülkeler en iyi yönetimi, Afganistan, Pakistan ve Zimbabwe gibi ülkelerde ise kötü yönetimi gösteren ülkeler olarak ifade edilmektedir.Ülkemize bakıldığında ise oldukça kritik bir yerde “0” noktasında olduğu görülmektedir. Bu bakımdan, ülkemiz Singapur gibi sadece yolsuzlukla mücadelede başarılı olmamasına karşın ne iyi ne de kötü bir noktada olduğu söylenilebilir. Dolayısıyla, ülkemizin kamu yönetiminin önemi de 2006 yılının sonunda yayınlanan bu araştırmaya göre bir kat daha artmış olduğu ifade edilebilir. Muhasebe, kaynak kullanımı gerektiren işlemleri kaydeder ve bu işlemleri özetleyen finansal raporların hazırlanmasına temel oluşturur. Bu nedenle muhasebe, mali hesap verme sürecinin de temel bir unsurudur. Kamu yönetiminde mali hesabın 82 tutulması (muhasebe) ile birlikte bütçeleme ve denetim hesap verebilirliğin temel öğelerini oluşturur. Bu anlamda özellikle muhasebe aynı zamanda yönetimin hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlayan en önemli bir enstrüman konumundadır.189 2.2.2.3. Mali Saydamlık Saydamlık kavram olarak, mevcut durum, faaliyetler ve kararlar hakkındaki bilginin ulaşılabilir, somut ve anlaşılabilir olma süreci veya kurumlarca, kendilerinin değerlendirilmelerine yönelik ilgili bilginin dağıtılması olarak tanımlanabilir.190 Mali saydamlığın sağlanması için kuruluşların bütün varlık ve yükümlülüklerinin ölçülmesi önemlidir.191 Mali saydamlık, kamu sektörünün yapısının ve fonksiyonlarının, mali politika planlarının, kamu sektörü hesaplarının ve hedeflerin kamuoyuna açık olması olarak nitelendirilebilir. Saydamlık, kamu adına gerçekleştirilen bütün işlemlerin açıkça görülebilmesini ve anlaşılmasını gerektirir. Bir ülkede mali saydamlıktan söz edebilmek için, kamuoyuna tüm finansal faaliyetleri (bütçe dışı faaliyetler dahil) gösteren açıklıkta bilgi verilmesi, gerçekleşmesi olası büyüklükleri içeren mali risklerin, vergi harcamalarının ve yarı mali nitelikteki faaliyetlerin raporlanması, ayrıca, finansal bilgilerin yayınlanması konusunda açık bir taahhütte bulunulması gereklidir. Finansal raporlama, zamanında, kapsamlı, güvenilir ve anlaşılır olmalı ve hedeflerden sapmalar varsa bunları açıkça göstermelidir. Ayrıca, finansal bilgiler kamuoyuna açık olmalıdır.192 Mali şeffaflığın sağlanması için kuruluşların bütün varlık ve yükümlülüklerinin ölçülmesi önemlidir.193 Bununla birlikte saydamlık, bir etik zorunluluk 189 olarak da görülmektedir.194 Ülke ekonomisinin daha doğru Erkan Karaarslan, “Ülkemizde Devlet Muhasebesinin Serüveni”, Sayıştay Dergisi, S; 54, 2004, s.63 Esin Örerler, Finansal Değerlendirme Açısından Finansal Tabloların Şeffaflığı”, Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Mayıs 2005, s.2. 191 Bülent Gedikli, Kamu Harcama Yönetiminde Kalite- Yolsuzlukla Mücadele İçin Bir Model Önerisi, Yeminli Mali Müşavirlik Yayınları, Nu:2000/1, Ocak 2001, s.109-110. 192 Erkan Karaarslan, “Ülkemizde Devlet Muhasebesinin Serüveni”, Sayıştay Dergisi, S; 54,2004, s.63, Ayrıca Bknz; Erkan Karaarslan, “Tahakkuk Esaslı Muhasebe ve Devlet Hesaplarında Şeffaflık,” Mali Kılavuz Dergisi, No.15, Ocak 2002, s.17. 193 Bülent Gedikli, Kamu Harcama Yönetiminde Kalite- Yolsuzlukla Mücadele İçin Bir Model Önerisi, Yeminli Mali Müşavirlik Yayınları,2000/1, Ocak, 2001, s.110. 194 Melike Alparslan, “Şeffaflığın Önemi Üzerine Bir Değerlendirme”, Türkiye Bankalar Birliği Yay. Bankacılık ve Araştırma Grubu, Ocak 2002, s.1., http://www.tbb.org.tr/turkce/arastirmalar/Transparency.doc(18.2.2007) 190 83 değerlendirilmesinin sağlanması ve kamu yönetiminde etkinliğin artırılması için mali saydamlığın sağlanması bugün artık temel koşullardan birisi haline gelmiştir. Kamu mali yönetiminde saydamlık ve hesap verme yükümlülüğü karşılıklı etkileşim içinde olan kavramlardır. Yani yönetimde saydamlığa sağlayabilmek için etkili ve iyi işleyen hesap verme süreçlerine; hesap verme süreçlerinin iyi işlemesi için de şeffaf mali politikalara ihtiyaç vardır. Bu nedenle sağlam bir hesap verme yükümlülüğü saydamlığı sağlamanın vazgeçilemez bir aracı; saydamlıkta da hesap verme yükümlülüğünü yerine getirebilmenin ön koşuludur. Esasen hesap verme yükümlülüğü kamu fonlarının kullanımına açıklık getirme, yani bu alanda saydam olma zorunluluğudur.195 Hesap verme yükümlülüğü ve saydamlığa ilaveten bizzat ilgili performans bilgilerinin raporlanması ve saydamlığı da muhasebe sisteminin sorunudur. Sağlam ve iyi düzenlenmiş bir muhasebe sisteminden elde edilen raporlar hesap verme, saydamlık ve performans ölçümünün esasını oluşturur.196 Uluslar arası tecrübelerde de görülen, kamu finansal yönetiminin modernizasyonuyla amaçlanan hesap verme ve saydamlığın sağlanmasıdır.197 2.3. KAMU SEKTÖRÜNDE FİNANSAL RAPORLAMANIN TEORİK TEMELLERİ Faaliyetlerin raporlanmasında, kamu sektörü kurumları tek bir bağımsız varlık olarak kabul edilemez. Özel sektör finansal raporlamasından farklılıklar taşıyan kamu sektörü finansal raporlarında bazı genel faktörler bulunmaktadır. Kamu sektöründe benzer raporlamaya neden olan kurumsal ve işlevsel düzenlemeler vardır. Bunun içinde, her bir kamu sektörü kurumunun yayınlayacağı yıllık raporu üretmesi 195 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/reform/ref10.php(19.01.2007) 196 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, a.g.e., s.23. 197 Joe McDonagh, “Modernising Service Delivery-Delivering Better Government- A Blueprint for Development and Change”, First Edition , Trinity College Dublin, November 2004., s.16. http://www.reach.ie/publications/downloads/Modernising%20Service%20Delivery.doc(09.10.2006) 84 için resmi, yapısal ve biçimsel düzenlemelere ihtiyac vardır.198 Bu kısımda bu düzenlemelere değinilmeye çalışılacaktır. 2.3.1. Kamu Sektöründe Finansal Raporların İşlevleri ve Amaçları Kamu sektörü kuruluşlarının farklılıklarına rağmen, genel amaçlı hazırlanan finansal tabloların işlevleri ve genel amaçları arasında bazı ortak noktalar bulunmaktadır. Bunlar;199 1. Kanuna uyma ve idare (yönetim), - Kurumun kaynaklarının kullanımında kullanıcılara ve yöneticilere Kanun ve diğer ana yönetmeliklere(sözleşmelere) uygunluğu güvencesini sağlamak. 2. Hesap verme ve geçmişe dönük raporlama, -Diğer benzer kuruluşlarla karşılaştırma, ilan edilmiş hedeflere karşı başarılı olma ve yönetimi değerlendirme ve yönetimin performansını izlemek, -Dış kullanıcılara maliyetler hakkında bilgi sağlamak ve kurum kaynaklarının verimliliği ve etkinliği hakkında bilgi vermek. 3. Yetki verme ve planlama bilgisi, -Planlamayla, gelecek politikaları ve faaliyetler için kaynakları sağlamak, -Kullanılacak gelecek fonları için gerekli bilgiyi sağlamak. 4. Finansal kapasite, -Gelecekte, kurumun faaliyetlerinin nasıl devam edip edemeyeceği hakkında, bilgi kullanıcılarına hüküm vermelerine imkan sağlamak 5. Kamu ilişkileri, -Kullanıcılara, çalışanlara ve kamu oyuna, kurum performansını gösteren bir tablo sunarak kurumun gelecek fırsatlarını belirlemek ve göstermek. 6. Bilgilerin biçimsel kaynağı, 198 D.Henley, A.Likerman, J.Perrin, M.Evans, I.Lapsley, J.Whiteoak,CIPFA, Public Sector Accounting and Financial Control, Fourth Edition, London, Chapman and Hall, 1992, S.10.-32. 199 Henley, a.g.e., s.11-12. 85 -Kurum hakkında bilgi bulmak isteyen ilgili gruplara bilgi sağlamak, olarak sayılabilir. Kamu yönetiminde kendilerine kaynak verilen kamu kurumu yöneticilerinin kendi kurumları ile kamu sektörünün tümüne ait finansal raporların önceden belirlenmiş dönemlerde ve uluslararası genel kabul görmüş muhasebe ve raporlama ilkelerine uygun olarak herkesin ulaşabileceği araçlarla ilgililere duyurulması çağdaş kamu mali yönetim sistemlerinin temelini oluşturmaktadır. Bu vergi ödeyenlere ve kamu giderlerini finanse edenlere karşı saydam olma ve hesap verme sorumluluğunun da bir gereğidir. Bu şekilde oluşturulan finansal raporlar, mali karar alanlara ve bunları uygulayanlara ekonominin düzenlenmesinde ve yönetilmesinde yardımcı olacaktır. Bu nedenle, finansal raporların uluslararası standartlara uygun olarak yetkili ve uzman personel tarafından muhasebe kayıtlarındaki verilere dayanılarak ve istatistiksel yöntemler kullanılarak hazırlanması için sağlam bir temel oluşturulması gerekir.200 Finansal raporlar genel olarak kaynakların dağıtımı, mali politikaların etkileri ve ileriye yönelik politika oluşturulması ve karar verilmesinde kullanıcılara kamu kurumlarının finansal durumu, performansı ve nakit akımları hakkında kapsamlı bilgi sağlar. Dolayısıyla finansal raporlamanın ana amacı, kıt kaynakların kullanımını değerlendirmede ve karar almada kullanıcılara yararlı bilgi sağlamaktır.201 Bu ana amaç bağlamında kamu kurumlarında finansal raporlamanın alt amaçlarını ise şu şekilde sayılabiliriz;202 1- Fonların (finansal kaynak) dağılımı, fonların kaynakları ve kullanımı hakkında bilgi vermek, 2- Kurum faaliyetlerinin nasıl finanse edildiği ve nakit ihtiyacını nasıl karşılandığı hakkında bilgi sağlamak, 200 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, a.g.e., s.19. AASB, Australian Accounting Standards Board, “Objective of General Purpose Financial Reporting, Statement of Accounting Concepts(SAC) 2, s.11. http://www.aasb.com.au/public_docs/concept_statements/SAC2_8-90_2001V.pdf(15.12.2006) Ayrıca Bknz: L.Solomon, L.Walther, L.Plunkett, R.Vargo , Instructor’s Edition Accounting Principles, West Publishing Company, Mineapolis, 1993, s.496-497. 202 Ayrıca Bknz: İFAC 2005 Handbook of International Public Sector Accounting Standards, 2005, s.29. 201 86 3- Kamu kurumlarının faaliyetlerini finanse edebilme ve sorumluluklarını ve taahhütlerini yerine getirebilme yeteneğinin değerlendirilmesi için bilgi sağlamak, 4- Kamu kurumlarının finansal durumu ve finansal durumundaki değişiklikler hakkında bilgi sağlamak, 5- Kamu kurumlarının maliyet bakımından performansının, etkinliğinin ve başarısının değerlendirilmesi için bilgi sağlamak, 6- Kamu kurumlarının kendilerine sağlanan kaynakları bütçelerine uygun ve yasal şekilde kullanıp kullanmadıklarını göstermek, 7- Kaynakların kamu kurumlarınca yasal sınırlar ve ödenek limitleri içinde olması da dahil, yasal düzenlemelere uygun olarak kullanıp kullanmadığını göstermek. Finansal tablolar, bu amaçların gerçekleştirilebilmesi için; finansal tabloların unsurları olan varlıkları, yükümlülükleri, öz kaynakları (net değer), gelirleri, giderleri ve nakit akımları hakkında bilgi sağlar. Finansal raporlar kullanıcılarının karşılaştırma yapabilmelerine imkan sağlayacak bir biçimde en az bir önceki yılın verilerini de içermeleri ve tüm bilgi kullanıcılar tarafından anlaşılmalarını sağlayacak şekilde, dipnot ve açıklamaları ile birlikte hazırlanması gerekir.203 Kamu kaynağı kullanan tüm kamu kurumlarının aynı tipte finansal raporlar hazırlaması, bunların konsolide edilmesini sağlayarak, kamu faaliyetleri hakkında ilgili birimlerin karşılaştırılabilir ve doğru kararlar alıp uygulayabilmelerine olanak sağlayabilecektir. Yukarıda sayılan finansal raporlamanın alt amaçlarının yanı sıra finansal raporlamanın bilgi kullanıcılar açısından amaçları üç gruba ayrılarak da sınıflandırılabilir. Birincisi, finansal raporlama, açıkça hesap verme sorumluluğu görevini kamu kurumlarının yapmasını sağlamalı ve bu sorumluluğu değerlendirmek için kullanıcılara imkan tanımalıdır. İkincisi, finansal raporlama, kullanıcılara, yıllık olarak kamu kurumlarının faaliyet sonuçlarının değerlendirilmesini sağlamalıdır. 203 Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, a.g.e., s.20., Ayrıca Bknz; Jerry J.Weygandt, Donald E. Kieso, Financial Accounting, New York, John Wiley and Sons, İnc., 1995, s.232. 87 Üçüncüsü, finansal raporlama kamu kurumları tarafından sağlanan hizmet seviyesinin değerlendirilmesine yardımcı olmalı ve zamanı gelen yükümlülüklerin karşılanılma yeteneğinde olup olmadığını göstermelidir.204 Bu sınıflandırmaların birinci gruptaki finansal raporlama amaçları ise şunlardır; a) Finansal raporlama, cari yılın gelirlerinin cari yılın hizmetlerini ödemeye yeterli olup olmadığını belirlemek için bilgi üretmelidir. Bu ayrıca finansal raporlamada, gelecek yıla yansıtılan ödemelerin gösterilmesinde ancak cari yılda yapılan ödemlerin olup olmadığının, bir önceden biriken kaynakların cari yılın ödemelerini sağlamada kaynakların yetip yetmeyeceğinin ve cari yıl gelirlerinin sadece cari yılın hizmetlerini ödemeye yeterli olup olmadığının aynı zamanda artarak biriken kaynakların olup olmadığının gösterimini de içermelidir. b) Finansal raporlar, kamu kurumlarının kanunen kabul edilmiş bütçelere uygun olarak kullanılan ve elde edilen kaynaklarının olup olmadığını da göstermelidir. c) Finansal raporlama, kamu kurumlarının başarıları, maliyetleri ve hizmetlerinin değerlendirilmesinde bilgi kullanıcılara yardım eden bilgiler üretmelidir. Bu bilgiler diğer kaynaklardan da oluştuğunda , kamu kurumlarının ekonomisi, etkinliği ve yeterliliğini değerlendirmede kullanıcılara yardım eder. Bu bilgiler, kamu kurumlarının arasında karşılaştırmaları ve kamu kurumlarının analizine yardım etmek için objektif kriterleri de oluşturur. Ayrıca bu bilgiler fiziksel kaynakların hizmet maliyetlerinin belirlenmesi hakkında da yardımcı olmalıdır. İkinci grupta ise şu amaçlar yer almaktadır. a) Finansal raporlama, finansal kaynakların kullanımı ve kaynaklar hakkında bilgi sağlamalıdır. Finansal raporlama, tüm çıktıları fonksiyon ve amaçlarına göre, tüm girişleri, türlerine ve kaynaklarına göre ve de girişlerin çıkışları ne miktarda karşıladığını ölçmelidir. Finansal raporlamada önemli olan tekrarlanmayan işlemleri de tanımlayarak göstermelidir. 204 Tom L. Allen, “Models of Public Budgeting and Accounting Reform”, OECD Journal on Budgeting, Volume 2 Supplement 1,” Public Accountability and Government Financial Reporting” 2002, s.22. 88 b) Finansal raporlama, kamu kurumunun nasıl kendi nakit gereksinmelerini karşıladığını ve kendi faaliyetlerinin finansmanı hakkında da bilgi sağlamalıdır. c) Finansal raporlama, kurumun durumunda yıl faaliyetlerinin bir sonucu olarak artış veya azalmanın olup olmadığını göstermek için gerekli bilgileri de üretmelidir. Son grup olarak sayılan amaçlar ise şunlardır; a) Finansal raporlama, bir kamu kurumunun şartları ve mali durumu hakkında bilgi sağlamalıdır. Finansal raporlama, gerçek ve arızi, günlük ve günlük olmayan, kaynaklar ve yükümlülükler hakkında bilgi sağlamalıdır. Kamu kurumlarının en genel temel mali kaynakları vergi ve borçlanmadır. Bir sonuç olarak finansal raporlama vergi kaynakları, vergi sınırları, vergi karşılayıcıları ve borç miktarları hakkında da bilgi sağlamalıdır. b) Finansal raporlama, bir kamu kurumunun fiziksel ve diğer finansal olmayan kaynakları hakkında da bilgi vermelidir. Böylelikle de kaynakların hizmet potansiyelini değerlendirmeye dönük bilgi gereksinimi de sağlanmış olunur. Bu bilgi kullanıcılara uzun ve kısa dönemli sermaye ihtiyacı hakkında da karar almaya yardımcı olur. c) Finansal raporlama, kaynakların potansiyel kayıp risklerini ve kaynakları sınırlandıran sözleşme ve yasal yükümlülükleri göstermelidir.205 Özetle, finansal raporlamanın temel amacı ekonomik kararlar almak ve kurumun yönetimine yardımcı olacak değerlendirmeler yapmak için çok çeşitli kullanıcılara kurumun finansal durum ve finansal performansı hakkında yararlı bilgiler sağlamaktır.206 Dolayısıyla finansal raporlama, ekonomik kararlar almaya yönelik değerlendirmelere imkan sağlayacak bir ortamın oluşturulmasına imkan tanır. 205 Tom L. Allen “Models of Public Budgeting and Accounting Reform”, OECD Journal on Budgeting, Volume 2 supplement 1,” Public Accountability and Government Financial Reporting”, 2002, s.22. 206 Brian Rutherford, Modern Financial Reporting Theory, London, Paul Chapman Published, 2000, s.17. 89 2.3.2. Kamu Sektöründe Finansal Rapor Kullanıcıları Genel finansal rapor hazırlama amaçlarını belirlemede iki önemli adım söz konusudur. Bunlardan birincisi bu raporları kullanacakları belirlemek, ikincisi ise kullanıcıların genel amaçlı finansal raporlarca karşılanabilecek bilgi ihtiyaçlarını belirlemektir.207 Çalışmanın bu kısmında öncelikle finansal rapor kullanıcıları üzerinde durulacak daha sonrada rapor kullanıcılarının bilgi ihtiyaçları hakkında bilgi verilmeye çalışılacaktır. Birçok kamu sektörü kurumunun finansal tablosuna bakıldığında, bu tablolar kullananlar için her zaman anlaşılır olmamaktadır. Bu durum bazen bu tabloları kullananların çok çeşitli olmasından kaynaklanabilmektedir.208 Bazen de, tabloları düzenleyenler muhtemel kullanıcılara uygun olacak açık bir biçimde düzenlemeyebilirler. Kamu sektörü kurumlarının yönetimiyle ilgili farklı taraflar farklı çıkarlara sahiptirler. Özellikle en önemli farklılık politikacılar ile profesyonel idareci ve yöneticiler arasındadır. Politikacılar özellikle kısa vadeli bir ufka sahiptirler ki genelde bu gelecek seçim tarihidir. Yerel veya bir merkezi hükümete bağlı bir kurumun sorumluluğuna sahip yöneticiler ise daha uzun vadeli faaliyetleri gerçekleştirme ve planlama ufkuna sahiptirler.209 Bu da karar alma ve uygulamada önemli bir farklılığı ortaya çıkarmaktadır. Kamu sektörü finansal rapor kullanıcıları olarak; seçilmişler, seçmen ve vergi mükellefleri olarak toplum, tüketiciler ve müşteriler, çalışanlar, alıcılar ve satıcılar, devlet, rakipler, borç verenler, sponsorlar ve bağış yapanlar, iştirakler ve ortaklar, reyting kurumları ve diğer baskı grupları sayılabilir.210 207 Robert N. Anthony, “Kar Amacı Gütmeyen Örgütlerde Finansal Muhasebe- İlke ve Kavramların Tartışılması-FASB“, (Çev. Davut Aydın),1989, s.56. 208 “Kullanıcılarla ilgili olarak uzun bir liste hazırlamak mümkün ise de bu grupların her birinin özel ihtiyacını tam olarak karşılayabilecek finansal tablolar hazırlanamaz. Pratik olarak, özellik gösteren kullanıcı grupları belirlenmeli; ancak bundan sonra bu grupların ihtiyaçlarını kapsayacak raporlar tasarlanmalıdır ve bu yapılırken bu raporların diğer grupların ihtiyaçlarını da uygun biçimde karşılaması gerektiği de akıldan çıkartılmamalıdır.”; Anthony, a.g.e., s.58. 209 Henley, a.g.e., s.11. 210 A.g.e., s.15-18. 90 2.3.2.1. Seçilmişler Finansal raporlama, kişisel ve grup olarak seçilmişler (milletvekilleri, il encümeni, belediye encümeni) için çok önemlidir. Çünkü raporlar, kamu kurumlarının fonksiyonlarını yerine getirip getirmelerini göstermede, bütçelemenin ve faaliyetlerin uygun bir biçimde yapılmasında etkinliğin, verimliliğin ve politikaların tespiti için gerekli bilgileri seçilmişlere ve ilgili gruplara sağlarlar. Ancak parlamento üyeleri kamu kurumlarından aldıkları bu bilgilerin sorumluluğuna sahip değildirler. Parlamento üyeleri bazı kamu sektörü kuruluşlarının faaliyetlerini ortaya koyabilmek için finansal raporlarını incelerler ve araştırırlar. Örneğin, bir skandalın veya bir yolsuzluğun olması durumunda da parlamenter incelemede raporların kullanılması gerekebilir. Gene seçimlerde ve seçimlerin demokratik süreçlerinde politikacıların, hesap verilebilirliğin sağlanmasında da raporlara ihtiyaç duyulabilmektedir.211 2.3.2.2. Seçmen ve Vergi Mükellefleri Olarak Toplum Kamu kurumlarının sağladığı hizmeti, bedeli karşılığında kullananlar ödedikleri bedellerin hangi faaliyetlere nasıl harcandığını faydalanıp faydalanmasalar da, bilmek isterler. Ayrıca, seçmen ve vergi mükellefleri kamu kurumlarının performansını değerlendirmek ve hizmetin hesaplı bir biçimde yapılıp yapılmadığını da bilmek isterler. Bu grup ayrıca bütçe ve fiili harcamalar arasındaki ilişkiye ait bilgiyi ve bunların kabul edilmiş veya onaylanmış olup olmadığını öğrenmek isterler. Seçmiş oldukları temsilcilerinin performansı değerlendirmede ve de seçilenleri değiştirme nedenlerinin olup olmadığına karar vermek içinde bu raporlardaki bilgileri kullanılabilirler. Toplumda önemli bir role sahip olan medyada, kamu gelişmeleri hakkında ve kamu kurumlarının karmaşık ve kompleks olan finansal bilgilerini yorumlamada toplumu bilgilendirmeye yardımcı olabilir. 2.3.2.3. Tüketiciler veya Müşteriler Kamu sektörü kuruluşu tarafından sağlanan hizmeti tüketenler veya eşdeğeri olarak kurumun müşterileri, kurumun gelecekte nasıl bir durum alacağı ve hizmetlerin nasıl organize olacağını bilmek isterler. Finansal durumu sunan finansal raporlar bu 211 Ayrıca Bknz; David Mayston, “Principals, Agents and Economics of Accountability in The New Public Sector”, Accounting, Auditing and Accountability Journal, Vol:6 No:3, 1993, s.68-96. 91 açıdan çok önemlidir. Örneğin öğrenciler yerel idarenin veya bir üniversitenin iskan bütçe politikaları hakkında kaynakların dağıtımıyla ilgili olarak bilgi sahibi olmak isterler ve kendi barınma politikalarını buna göre oluşturmaya çalışırlar. Bununla birlikte finansal raporlar kişilerden ziyade kurumlar tarafından kullanılırlar. Kurumlar ise genellikle daha çok kompleks finansal bilgi yorumlarına ihtiyaç duymaktadırlar. 2.3.2.4. Yönetim ve Çalışanlar Kamu kurumlarında çalışanlar homojen bir yapıda değillerdir ve çok farklı çıkar ve kaygıları vardır. Kamu kurumlarında gerek yönetim gerekse de iş görenler olarak çalışanların değişik amaçlarla bilgi ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçlarını finansal raporlamadan karşılamak isterler. Genellikle, orda ve alt kademe yönetim yayınlanmış raporları sıklıkla iç ilişkileri sağlamaya yardım etmek için kullanırlar ve kendi çabaları perspektifinde yayınlanmış raporları daha yararlı bulabilirler, fakat üst yönetim ise normal olarak dış finansal raporlamaya güvenmek zorunda değildir. Bununla birlikte tüm bilgi kullanıcıları için açıklanan ve sunulan politikalara uygun olarak raporları hazırlama süreci üst yönetim için bir odak noktası olacaktır. Bunun yanı sıra yönetim grubunun üyeleri olmayan iş görenler olarak çalışanlar da, kendi gelirlerinin devamı için iş güvenliği süreci açısından, finansal raporlarla ilgilenmektedirler. Hükümetler ve yerel yöneticiler, izledikleri politikalar doğrultusunda yerine getirdikleri faaliyetler ve verdikleri hizmetlere tahsis edilen kaynaklar, faaliyet ve hizmetlerin maliyeti, bu faaliyet ve hizmetlerin yapılabilirlik seçenekleri, gerçekleştirilen faaliyet ve verilen hizmetlerin sonuçları hakkında bilgi edinmek ve değerlemek için bu konular hakkında açık, zamanlı, doğru ve karşılaştırılabilir bilgi üretip sunan bir finansal raporlama sisteminin kurulması ve uygulanmasıyla gerekli olan bilgiyi sağlarlar.212 212 Halis Kalmış, Kamuda Tahakkuk Esaslı Muhasebe Sistemi ve Türkiye’de Kamu Muhasebe Sisteminde Nakit Esasından Tahakkuk Esasına Dönüş Çalışmaları, Kamu Maliyesine Yeni Bakış-Teori Ve Uygulama, Ed; Nihat Falay, Mehmet Şahin, Ahmet Kesik, Ankara, Seçkin Yayınları, Şubat 2006, s.233-234. 92 2.3.2.5. Alıcılar ve Satıcılar Kamu kurumuyla ilgili alıcılar ve satıcılar kamu kurumunun planları ve finansal durumuyla ilgilenmektedirler. Alıcılar özellikle gelecekteki alacakları mal ve hizmetlerin güvenliğiyle ilgilidirler, satıcılar ise kendi alıcılarının finansal güçleriyle ilgilidirler. Finansal raporlarda sunulan bilgileri analiz ederek gelecekte kurumun finansal gücü hakkında ipuçları elde ederler ve kararlarını bunlara dayanarak verirler. 2.3.2.6. Devlet Kurumları Birçok devlet kurumu geniş bir alanda diğer kamu sektörü kurumlarının finansal raporlarına ilgi duyarlar. Devlet bakanlıkları, kamu kurumlarının çalışmaları hakkında bilgili olmak isterler. Kamu kurumlarının her biri hem diğer kamu kurumlarına hemde diğer bir devlet bakanlığına rapor sunarlar. Örneğin SSK ’nın, T.C. Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı ile Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurumuna rapor vermesi gibi. 2.3.2.7. Rakipler Rekabet ortamındaki kurumlar olabilecek diğer kamu sektörü rakipleri hakkında da bilgi sahibi olmak isterler. Kamu kurumlarının diğer kamu kurumlarının durumları hakkında bilgi sahibi olmaları genel kamu sektörü içinde kendi durumları hakkında da küçük ipuçları verebilir. 2.3.2.8. Borç Verenler Kamu kurumlarına borç vereceklerde bu kurumların finansal durumları hakkında doğrudan bilgi sahibi olmak isterler ve devlet garantisinin olup olmamasını da bilmek isterler. Kısa ve uzun vadede planların ve projelerin ve bunlar hakkındaki raporların ne kadar zamanda bir güncellenerek gerekli bilgileri üretip üretemediklerini de izlerler. 2.3.2.9. Sponsorlar ve Bağış Yapanlar Sponsorlar ve bağış yapanlar tarafından yardım yapılacak birçok kuruma duyulacak güvenin kaynağı kamu kurumlarının yıllık finansal raporlarının kamuya 93 bilgilendirmesi yoluyla sağlanır. Örneğin üniversite araştırmalarına yapılan destekler gibi. 2.3.2.10. İştirakler ve Ortaklar İştirakler ve ortaklar kamu kurumlarının finansal durumlarını açıkça bilmek isterler özellikle ileride kurulacak ortaklıklarda risklerin nerede oluşabileceğini bilmek isterler. 2.3.2.11. Reyting Kuruluşları Reyting (derecelendirme) kuruluşları, ülkelerin veya işletmelerin istekleri üzerine ya da kendi saptadıkları dönemlerde, ülkelerin veya işletmelerin borçlarını geri ödeme yetenekleri konusunda fikir veren kuruluşlardır. Reyting kuruluşlarının başlıcaları Amerikan firması olan Standard and Poor’s, Moody’s, Duff and Phelps ve Fitch, Japon firması olan JCR, İngiltere firması IBCA’dır.213 Bu kuruluşların yapacakları değerlendirmelerde öncelikli olarak o ülkedeki finansal raporlamanın genel düzenlenme çevresi ve ilgili olan kamu kurumunun hazırlayacağı finansal raporlar esas olacaktır. Reyting kurumlarının değerlendirmeleri de kamu kurumlarının performansını ölçmede bir kriter olabilecektir. Dolayısıyla da dünyadaki gelişmelerde göz önüne alındığında reyting kurumlarının verecekleri değerlendirmelerde kamu kurumları için ayrı bir önem kazanacaktır. 2.3.2.12. Diğer Baskı Grupları Oluşabilecek bazı farklı durumlarda da finansal raporlar önemli bilgiler sağlamaktadır. Örneğin bazı kamu kurumlarının faaliyetleriyle ilgili çevreci gruplar gibi, bu gruplar kamu kurumlarının çalışmalarında da farklı düzenlemelere gitmelerine sebep olabilmektedirler. 213 T.C. Başbakanlık, Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/ead/DTDERGI/ocak97/rating.htm(12.04.2007) 94 2.3.3. Kamu Sektöründe Finansal Raporlama İlkeleri Finansal raporlama ve muhasebe, bir ülkenin demokratik sisteminin etkili ve verimli çalışması için gereklidir. Finansal raporlama, kamu kurumlarının hesap verme sorumluluğunu açıkça yapmalarında önemli bir rol oynar. Çünkü kamu kurumlarının finansal durumları hakkında bilgi gereksinimi duyan çevreler, sosyal, ekonomik ve politik karar almak ve bunları değerlendirmek için finansal raporlara gereksinim duyarlar. Finansal rapor kullanıcılarının, finansal raporların sınırlarını ve yapısını anlamada, kamuya yardımcı ve karar vermesini sağlamak için mantıklı değerlendirmeye yarayan finansal raporlamanın içinde bazı temel kriterler vardır. Bu temel kriterler ise şu şekilde sıralanabilir;214 - Finansal raporlama, kamunun açıklama görevini yerine getirmeye yardım eder. Bu durum özel sektör kurumlarının finansal raporlamasından çok daha önemlidir. - Finansal raporlama, bir sonuç veya son değildir, bir çok amaçla kullanışlı bilgi sağlamak için kullanılır. - Finansal raporlama ayrıca önemli bir bilgi kaynağı olarak finansal raporlara güvenen ve bilgi edinmek için sınırlı kaynağa, beceriye ve yetkiye sahip kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamaya yardım eder. - Finansal tablolar dış kullanıcılar için finansal raporların esasını teşkil eder. Temel finansal tabloların ötesinde varolan finansal raporlamanın diğer tipleri de bütçe raporları, özel amaçlarla ihtiyaç duyulan raporlar, garantörlerin raporları gibi ancak bu raporlar genellikle genel kabul görmüş muhasebe ilke temellerine göre hazırlanan raporlar değillerdir. Genel kabul görmüş muhasebe ilkeler temelinde hazırlanmış tablolar, genel amaçlı finansal tablolar olarak da ifade edilirler. İlkeler, muhasebe uygulamasının kuramsal dayanaklarıdır. İlkeler diğer sosyal bilimlerde de olduğu gibi, her yerde ve her zaman geçerli nitelikte kurallar değillerdir. Ülkenin özeliklerine ve zaman içinde gelişmelere göre değişiklikler 214 Ayrıca Bknz; Tom L. Allen, “Models of Public Budgeting and Accounting Reform”, OECD Journal on Budgeting,Volume 2 supplement 1,” Public Accountability and Government Financial Reporting”, 2002, s.21. 95 gösterebilirler.215 İlkeler ayrıca finansal raporlamanın niteliksel özellikleri, finansal bilginin niteliksel amaçları, faydalı bilginin özellikleri yada muhasebe bilgisinin niteliksel özellikleri finansal tabloları, kullanıcıları için faydalı hale getiren yönler olarak da ifade edilebilirler.216 Finansal raporlamaya dönük dört ilkeden bahsedilebilir.217 Bu dört ilke ise aşağıdaki biçimde gösterilebilir.218 215 Orhan Sevilengül, Genel Muhasebe, Ankara , Gazi Kitabevi, 2000, s.29. Solomon ve diğerleri, Instructor’s Edition Accounting Principles, West Publishing Company, Mineapolis, 1993, s.497. Ayrıca Bknz; “Qualitive Characteristics Of Accounting İnformation”, Statement Of Financial Accounting Concepts No:2, Norwalk, Conn.: Financial Accounting Standards Board, May 1980., Roger H.Hermanson, James Don Edwards, R.F. Salmonson, Accounting Principles, Business Publications, İnc., Dallas,1980, s. 373., David Alexander, Anne Britton, Financial Reporting, London, Chapman Hall Third Edition, 1993, s.15-17., Brian Rutherford, Modern Financial Reporting Theory, London, Paul Chapman Published, 2000, s.31. 217 CİPFA-The Chartered İnstituion of Public Finance and Accountancy, “Standards of Professional Practice (S0PP)”, 2002., s.27, http://www.cipfa.org/conduct/download/reportingSOPP.pdf(16.12.2006) 218 Jerry J. Weygandt, Donald E. Kieso, Financial Accounting, New York, John Wiley and Sons, İnc., 1995, s.231. Ayrıca; Yukarıda sayılan bu ilkeler, 13.05.2005 tarihli ve 25814 sayılı, Devlet Muhasebesi Standartları Kurulunun Yapısı ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin, 15. maddesinde de şu şekilde ifade edilmektedir. “Kurul tarafından oluşturulacak standartlar; nitelik açısından güvenilir, anlaşılabilir, tutarlı, ilgililerin bilgi ihtiyaçlarına uygun ve ilgili oldukları konunun özünü açıklayan, alternatif uygulamaları boşluk bırakmadan en aza indiren, sorunları çözümleyici ve uluslararası gelişmelere uygun olmalıdır.Oluşturulan standartlar sürekli gözden geçirilerek, değişikliklere ve gelişmelere uyumu sağlanır”. 216 96 Şekil 2.3: Finansal Raporlama İlkeleri Faydalı Finansal Bilgi İhtiyaca Uygunluk Güvenilirlik Anlaşılabilirlik ve Karşılaştırılabilirlik Kaynak: Jerry J. Weygandt, Donald E. Kieso, Financial Accounting, New York, John Wiley and Sons, İnc., 1995, s.231. 2.3.3.1. Anlaşılabilirlik Finansal tablolardaki tüm bilgilerin taşıması gerekli olan en önemli özellik bu bilgileri kullanacaklar tarafından tam olarak anlaşılabilmeleridir. Anlaşılabilirlik aynı zamanda da finansal bilgiden faydalanma düzeyini de gösterir.219 Eğer anlaşılabilirlik sağlanamazsa finansal tablolarda yer alan bilgilerinde hiçbir önemi olmaz. Bu amaçla, kurumun ekonomik faaliyetleri hakkında belli bir düzeyde bilgiye sahip olan ve bu bilgilerle ilgili olan kullanıcılar tarafından anlaşılabilecek seviyedeki finansal tabloların, anlaşılabilirlik özelliğini taşıdığı kabul edilir. 220 Farklı bilgi kullanıcıları muhasebe bilgisini anlamada şüphesiz ki farklı seviyede bu bilgileri anlama yeteneğine sahiptirler. Anlaşılabilirlik basitlik anlamına 219 Solomon ve diğerleri, “Instructor’s Edition Accounting Principles”, West Publishing Company, Mineapolis,1993, s.499. 220 SPK Seri10 Nu:25. 97 gelmemelidir.221 Buna karşın bazı kullanıcılar için anlaşılması zor olabilen ve karmaşık konuları içeren bilgilerinde ekonomik karar almada sadece bazı kullanıcılar için anlaşılması güç olacağı gerekçesi ile finansal tablolardan çıkartılmamalıdır.222 Kamu sektörü finansal raporlarının kimler tarafından hazırlanacağı ve düzenleneceğine ilişkin genel bir ifade bulunmamaktadır. Dolayısıyla çok az sayıdaki kişi, finansal raporların hazırlanışını bilir ve bunu kullanacaklar da anlamak için yardıma ihtiyaç duyar. Bir raporun potansiyel kullanıcısı, sunulan bilgi ve bilginin oluşumu hakkında yardıma ihtiyaç duyabilir. Finansal raporların üzerinde ilgili ve istekli olarak çalışıldığında anlaşılabilir bir yapıya sahip olmalıdır. Finansal raporların anlaşılabilirliğini sağlayan bazı kriterlerden söz edilebilir. Finansal raporlar, mantıksal bir yapıya, sisteme sahip olmalıdır. Kavramlar anlaşılabilir bir dilde ve kısaltmalar tek bir biçimde ve karışık bir yapıda olamamalıdır. Önemli noktalara ilişkin özetler verilmelidir. Bilgi kullanıcılar için ilgili ve yeterli miktarda ayrıntı verilmelidir. Diğer bir önemli noktada, kullanıcılar için uygun bir biçimde sayılar, şekiller ve konu bağdaştırılıp sunulmalıdır. Burada raporların gösteriminde en unutulmayacak nokta ise şekiller, konu, tablolar ve grafikler arasında iyi bir dengenin oluşturulması ve şekillerin metinsel açıklamalarının açıkça yapılmasıdır. 223 2.3.3.2. İhtiyaca Uygunluk Finansal raporlardaki bilgilerin ilgili ve faydalı olması kullanıcıların ihtiyaçlarına uygunluğunu ifade etmektedir. Finansal bilgi, geçmiş, şimdiki ve gelecek olayların değerlendirilmesini veya geçmiş değerlendirmelerin doğruluğunu tespit etmeyi sağlıyorsa, bilgi kullanıcıların ihtiyacına uygundur denebilir. Finansal bilginin ihtiyaca uygunluğunun sağlanması sadece faydalı olmasıyla yeterli değildir ayrıca bilginin zamanlı olmasıyla da ilgilidir.224 Bir bilginin ihtiyaca uygun olması, önemlilik kavramı ve o bilginin esasıyla da ilgilidir. Bazı durumlarda bir bilginin esası, onun ihtiyaca uygun olup olmadığının 221 David Alexander,Anne Britton, “Financial Reporting”, Chapman Hall Third Edition, London, 1993, s.15. 222 İPSAS-1 Presentation of Financial Statements., s.81 223 D.Henley, A.Likerman, J.Perrin, M.Evans, I.Lapsley, J.Whiteoak with CİPFA, “Public Sector Accounting and Financial Control” ,Chapman And Hall, Fourth Edition ,London, 1992, s.10.-32. 224 İPSAS-1 Presentation of Financial Statements., s.81 98 belirlenmesinde tek başına yeterli olur. Bazı durumlarda, bilginin esası ve önemlilik birlikte dikkate alınır. Bir bilginin açıklanmaması, yanlış veya eksik açıklanması, mali tabloları esas alarak karar veren kullanıcıların ekonomik kararlarını etkileyebilecek nitelikte ise, bu bilgi önem arz eder.225 Bu anlamıyla, önemlilik, finansal tablo kullanıcılarının kararlarını etkileme olarak da ifade edilebilir.226 Bilginin eksikliği veya yanlışlığı durumlarında önemlilik hususunun olup olmadığına karar vermek için bilgi verilmeyen kalemin ya da hatalı verilen kalemin büyüklüğüne bakmak da gerekebilir.227 2.3.3.3. Güvenilirlik Finansal bilgi kullanıcıları, finansal bilgilere en üst düzeyde güvenebilmelidirler ancak bu kesin bir doğru olma zorunluluğu anlamına geldiğinden değil mümkün olduğunca inanılabilir bir güvenilirliğin ifadesi anlamına gelmektedir.228 Finansal bilgi, özellikle faydalı olması ve gerekli tüm koşulları açıklaması bekleniyorsa, güvenilir olmak zorundadır.229 Finansal bilgi önemli hatalar içermiyorsa, önyargılı değilse ve belli bir konuyu makul bir şekilde açıklamış olduğu kabul edildiği ya da açıklamış olduğu beklendiği için kullanıcılar tarafından bu bilgiye dayanılacaksa bilginin güvenilirlik özelliğinin olduğu kabul edilir.230 Bir bilgi ihtiyaca uygunluk özelliğini taşımakla beraber güvenilir olmayabilir. Bu durumda, söz konusu bilginin mali tablolara yansıtılması yanıltıcı olabilir.231 Güvenilirlikle ilgili muhasebe kavramları ise şunlardır; gerçeğe uygun bir şekilde sunum, özün önceliği, tarafsızlık, ihtiyatlılık ve tam açıklamadır.232 Güvenilirlik ve gerçeğe uygun bir şekilde sunum; Bir bilginin güvenilir kabul edilebilmesi için, hatalardan ve önyargılardan arındırılmış olması, temsil etmesi beklenen veya temsil ettiği anlaşılan işlem ve olayları gerçeğe uygun bir şekilde 225 SPK, Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ SeriXI. No: 25. Robert F.Meigs-Walter B.Meigs ,Financial Accounting, İnternational Edition ,Mc.Graw – Hill.İnc.,1992, New York, s.169. 227 TMS-TFRS Standartları, “Kavramsal Çerçeve”, TMSK Yayınları-1, 2006. 228 Alexander ve diğerleri, Financial Reporting, London,Chapman Hall Third Edition, 1993, s.16. 229 Solomon, a.g.e., s.498. 230 TMS, Finansal Tabloların Sunuluşu Standardı-1, TMSK Yayınları-1, 2006. 231 SPK, Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ SeriXI. No: 25. 232 İPSAS-1, Presentation of Financial Statements., s.82 226 99 sunması şarttır. Bir çok finansal veri, işlem ve olayları gerçeğe uygun bir şekilde yansıtmama riski taşır. Bu durum, yanlı olmaktan ziyade, ölçülecek işlem ve olayların ya da ölçüm ve sunum tekniklerinin belirlenmesinde karşılaşılan zorluklardan kaynaklanır. Bazı durumlarda, ilgili kalemin finansal etkilerinin ölçülmesi çok belirsiz olabilir ve bunun sonucunda işletme ilgili kalemi finansal tablolara almayabilir. Diğer durumlarda ise, ilgili kalemi finansal tablolara almak ve bunun ölçümü ve finansal tablolara alınması ile ilgili riskleri açıklamak daha uygun olabilir.233 Ayrıca sadece işlemleri ve olayların sunumunda sadece yasal şekliyle değil aynı zamanda işlemlerin ve olayların özünü de aksettirecek sunum yapılmalıdır. 234 Güvenilirlik ve özün önceliği; Bir bilginin tanımlamayı amaçladığı işlem ve diğer olayları doğru bir şekilde tanımlaması için bu işlem ve bilgilerin sadece yasal görünümleri değil, bunların özleri ve ekonomik gerçekler de dikkate alınarak muhasebeleştirilmesi ve sunulması gerekir. İşlemlerin ve diğer olayların gerçek mahiyetleri her zaman bunların yasal görünümüyle veya görünürdeki tanımıyla tutarlı olmayabilir.235 Bu durumda özün önceliği esastır. Sonuç olarak, her zaman işlemler ve olaylar sadece onların yasal şeklinde oluşturulmasını gerektirmez.236 Güvenilirlik ve tarafsızlık; Finansal bilgilerin güvenilir olması için, tablolarda bulunan bilgilerin tarafsız olması, diğer bir deyişle yanlı olmaması veya önyargısız olması da güvenilirlik için bir diğer ön şarttır. Önceden belirlenmiş bir sonucu elde etmek amacıyla, bilgi kullanıcıların kararlarını ve yargılarını etkileyecek bir biçimde bilgi sunan raporlar tarafsız olarak kabul edilemez.237 Güvenilirlik ve ihtiyatlılık; İhtiyatlılık, belirsizlik altında, tahmin yapılması gereken durumlarda, belirli ölçüde tedbirli davranılması, böylelikle varlıkların ve gelirlerin olduğundan fazla, borçların ve giderlerin de olduğundan az görünmesinin engellenmesidir.238 Buna karşın, ihtiyatlılık, varlıkların ve gelirin olduğundan eksik, 233 SPK, Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ SeriXI. No: 25. İPSAS-1, Presentation of Financial Statements., s.82 235 TMS, Finansal Tabloların Sunuluşu Standardı-1. 236 Richard G. Schroeder, Myrtle W. Clark, Accounting Theory-Text and Readings, New York, John Wiley and Sons, İnc., 1998, s. 285. 237 SPK, Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ SeriXI. No: 25. 238 SPK, Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ SeriXI. No: 25. 234 100 borçların ve giderlerin de olduğundan fazla belirlenmesine izin vermez. Aksi takdirde finansal tabloların güvenilirliğinin kalitesi düşer.239 Güvenilirlik ve tam açıklama; Finansal tablolardaki bilgilerin güvenilir olması için maliyet ve önemlilik sınırları içinde tam olması gerekir.240 Tüm bilgilerin finansal tablolara yansıtılamaması, finansal tabloların eksik ve yanlış olmasına bu da tabloların güvenilir ve ihtiyaca uygun olmamasına neden olur. Buna karşın ihtiyaca uygunluğun ve güvenilirliğin sağlanmasında da bazı sınırlamalar vardır. Bunlar zamanlama, fayda ve maliyet dengesi ve finansal tablo nitelikleri arasındaki dengedir.241 2.3.3.4. Karşılaştırılabilirlik Finansal tablolarda yer alan bilgiler aralarındaki farklılıkları ve benzerlikleri ile birlikte bilgi kullanıcıları tarafından, finansal durum, performans ve finansal durumda değişimi değerlendirmeyi karşılaştırabilir olması gerekir. Bu karşılaştırma iki yönlü olabilir.242 Birincisi farklı kurumların finansal raporları arasında karşılaştırma, 239 İPSAS-1, Presentation of Financial Statements., s.82. İPSAS-1, Presentation of Financial Statements., s.82. 241 Ayrıca Bknz; IFAC 2003 Handbook of İnternational Public Sector Accounting PronouncementsİPSAS-1 Presentation of Financial Statements; TMS- “Kavramsal Çerceve”; SPK, Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ SeriXI. No: 25, John Flower, Gabi Ebber , Global Financial Reporting, New York, Palgrarue MacMillan Published, 2002, s.293-298, Zamanlama; Zorunlu olmayan nedenlerle raporlanmasının geciktirilmesi bilginin uygunluk özelliğini ortadan kaldırır. Yönetim, zamanında raporlama yapmanın faydası ile bilginin güvenilir olması koşulu arasındaki dengeyi sağlamak zorundadır. Bilginin belli bir zamanda raporlanması çoğunlukla işlem ve diğer olayların bütün sonuçlarının ortaya çıkmasından önce olmakta, bundan da bilginin güvenilirliği etkilenmektedir. Aksi durumda, bütün sonuçların belli olması beklenip ondan sonra raporlama yapılırsa bilgi oldukça güvenilir olacak ancak bu sonuçların belli olmasından önce karar verenler için de pek fazla bir değeri olmayacaktır. Kullanıcıların ekonomik karar alma ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanabilmiş olması, uygunluk ve güvenilirlik arasındaki dengeyi sağlamak için kullanılması gereken ölçüdür. Fayda ve maliyet dengesi; Bu denge, genel bir kısıtlamadır. Bir bilgiden elde edilen fayda, onu temin etmek için harcanan maliyetten fazla olmalıdır. Ancak, fayda ve maliyetin belirlenmesi büyük ölçüde takdir kullanmayı zorunlu kılar. Ayrıca, bilgi elde etme maliyetine, bilgiden yararlananların katlanması söz konusu olmayabilir. Bilgi, kendilerine bilgi sağlanması amaçlananlardan farklı kesimlere de faydalı olabilir. Bu nedenle her durumda fayda maliyet yaklaşımını uygulamak zordur. Bununla birlikte, işletmeler ve finansal tablo kullanıcıları bu kısıtlamanın farkında olmalıdır. Finansal tablo nitelikleri arasındaki denge; Uygulamada, mali tablo nitelikleri arasında bir denge gerekir. Bu denge finansal tabloların amaçlarını en iyi şekilde karşılayacak şekilde kurulmalıdır. Finansal tablo nitelikleri arasında denge kurmada, mesleki bilgi gerektiren olay bazında uzman kişilerin takdir ve insiyatif yetkisi aranır. 242 Roger H. Hermanson, James Don Edwards, R.F. Salmonson, Accounting Principles, Dallas, Business Publications, İnc., 1980, s.375. 240 101 ikincisi ise aynı kurumun farklı dönemlerindeki finansal raporlarının karşılaştırılması şeklinde olabilir. Karşılaştırılabilirliğin en önemli yönü, finansal tabloların hazırlanmasında kullanılan muhasebe politikaları, bunlarda yapılan değişiklikler ve bu değişikliklerin etkileri hakkında kullanıcılara açıklama yapılmasının sağlanmasıdır.243 Finansal tablo kullanıcıları, birbirini izleyen dönemlerde gerçekleşen benzer işlem ve olaylar için benimsenen muhasebe politikalarında, bir kurumda zaman içinde gerçekleşen değişiklikleri ve farklı kurumların bu konudaki politikalarını belirleyecek bilgilere sahip olmalıdır.244 Ayrıca gerekli olan veya olabilecek gelecekteki bilgilerin nereden ve nasıl alınabileceğini de içermelidir.245 Karşılaştırılabilir bir raporlama, kamu sektörü kurumları için faaliyetlerinin ve görevlerinin ölçülebilmesinde önemli bir ihtiyaçtır.246 Bu ilkeler ışığında hazırlanacak finansal raporların kalitesi de, kurumların muhasebe ve finansal bilgi sistemlerinin uyumlu, uygun, ilgili ve güvenilir olarak tüm finansal tabloların hazırlanmasına bağlıdır.247 2.3.4. Kamu Sektöründe Finansal Bilgi Kullanıcılarının İhtiyaçları ve Hakları Yukarıda sayılan bilgi kullanıcıları, ilgili oldukları ve ihtiyaç duydukları finansal bilgiye ilişkin birçok hak talep ederler. Kamu kurumları tarafından, bilgi kullanıcılarının bu iddialarına karşılık, şu açıklamalarda bulunurlar. Bunlardan ilki, hakların temelleri ayrıntılı olarak açıklanmaksızın, kullanıcı haklarının sunumudur ki bu gösterim daha ziyade özel sektör raporlamasındaki duruma benzemektedir. Bu sunumda finansal tablolardan amaçlanan faydalı ekonomik kararlar almak için gerekli finansal bilginin üretilmesidir. İkincisi ise hakları ifade eden kullanıcı ihtiyaçlarıdır. Buradaki finansal bilgi, kullanıcının ihtiyaçlarına karşılık gelen bilgidir. Bu bilginin tanımlanması 243 İPSAS-1 Presentation of Financial Statements., s.83 SPK, Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ SeriXI. No: 25. 245 Henley, a.g.e., s.10.-32. 246 Sandy Bond, Peter Dent , “Academic Papers: Efficient Management Of Publlic Sector Assets”, Journal Of Properity Valuation and İnvestment,UK,Vol:16 No:4, Mart 1998, s.370. 247 CİPFA, The Chartered İnstitution of Public Finance and Accountancy, “Standards of Professional Practice (SoPP)”, 2002., s.26, http://www.cipfa.org/conduct/download/reportingSOPP.pdf (16.12.2006) 244 102 ve üretilmesinin zorluğu ise şüphesiz ki kullanıcı ihtiyaçlarının çok farklı olmasından ileri gelmektedir. Buna ek olarak, CICA (Kanada Ruhsatlı Muhasebeciler Kuruluşu) göre araştırmalar göstermiştir ki sadece farklı olan ihtiyaçları tanımlamak yeterli değildir aynı zamanda kullanıcı ihtiyaçlarının değişimlerinin de gösterilmesi gerekmektedir. Son olarak da kullanıcı haklarının birleştirilmiş bir raporda sunulmasıdır. Bu sunumla hem hesap verilebilirlik ve kamuyu aydınlatma, hem de kanuni gereklerin yerine getirilmesi sağlanır. Finansal raporlamanın başarısı ve zorluğu farklı kullanıcıların her birince uygun görülecek finansal bilgilerin üretilmesine bağlıdır. Farklı çıkarlar ve farklı istekler arasında yaşanan çatışmalarda farklı kullanıcı ihtiyaçları tanımlanarak, finansal tablolar, bu içerik ve şekle uygun olarak hazırlanmalıdır. Teknik olarak en iyi metotların araştırılması için ise tek bir politik süreç uygulanmalıdır. Bununla birlikte kullanıcı haklarının belirlenmesinde, kullanıcı ihtiyaçlarının uygulamadaki yeri oldukça önemlidir. Ayrıca, finansal raporlamanın başarısı gelecekteki potansiyel kullanıcıları ve onların ihtiyaçlarını tanımlamakla mümkündür. Kullanıcılar kimler olacak ve ne ihtiyaçları olacak sorularının cevaplaması gerekmektedir. Haklar kadar ihtiyaçların da ortaya konulması gerekmektedir. Bunu tanımlamak finansal raporları hazırlayan uzmanlar için önemli olmayabilir ancak ilgili diğer bilgi kullanıcılar için önemli olabilir.248 2.3.5. Kamu Sektöründe Finansal Raporlamanın Özel Sektördeki Finansal Raporlamadan Farklılıkları Bu farklılıkları açıklamadan önce özel sektör muhasebesinin amaçlarıyla hem geleneksel hem de çağdaş kamu sektörü muhasebesinin amaçlarını kısaca şu şekilde karşılaştırabiliriz; 249 248 249 Henley, a.g.e., s.19., Ayrıca Bknz: ., Flower, a.g.e., s.289-292. Noel Hepworth, “Accounting in the Public Sector”, Chartered İnstitute of Public Finance and Accountancy, 2003, www.cipfa.org.uk, s.4-5. (14.03.2007) 103 Özel sektör muhasebesinin amaçları; - İşletmelerin performansı hakkında işletme sahiplerine bilgilendirmek, - Muhtemel yatırımcılara bilgi sağlamak, - Yönetime karar almaya yardımcı olmak, - Bilgi kullanıcılarına finansal bilgi sağlamak, Geleneksel kamu sektörü muhasebesinin amaçları;250 - Özet bir finansal bilgi sağlamak, - Bütçeyle ilgili harcamaların karşılaştırılmasını sağlamak, - Harcamaların yasalara ve diğer yasal idarelere göre yapılıp yapılmadığını göstermek, - Gelecek bütçenin temellerini oluşturmak, Çağdaş kamu sektörü muhasebesinin amaçları;251 - Kamunun finansal durumu hakkında bilgi sağlamak, - Kredi itibarı hakkında muhtemel yatırımcılara bilgi sağlamak, - Yönetime karar almaya yardımcı olmak, - Demokratik saydamlık ve hesap verilebilirliği sağlamaya yardımcı olmaktır. Kamu sektörü ve özel sektörü raporları arasındaki bazı farklılıklardan söz edilebilir. Bu farklılıklar diğer benzer farklılıkların bir analizi de olabilir çünkü raporlama, tüm yönleriyle -özellikle hesap verme ve kamu kaynaklarının yönetimi konularında- kamu sektöründe birçok özelliğe sahiptir. Bu durum ayrıntıda çok karmaşık ve çok yönlüdür. Bununla birlikte, aşağıdaki tabloda sunulan farklılıkların kamu sektörünün her bir kurumu için genel olarak nitelemek, bu faklılıkları analiz 250 251 Geleneksel kamu sektörü muhasebesinin amacı; “kamunun gelir ve giderlerini bütçeye uygun olarak sınıflandırmak ve kontrol etmektir.” Çağdaş kamu sektörü muhasebesinin amacı; “bütçe ile birlikte kamunun alacak ve borçlarını kayıt altına almak, mal varlığını izlemek, patrimuan muhasebesini tutmaktır.” 104 etmek ve sınırlandırmak oldukça güçtür. Bu farklılıklara karşın her iki raporlamanın en büyük benzer noktaları ise kamu ilişkilerinde rolleri ve kaynak doküman olmalarıdır. Ayrıca diğer bir benzerlik de muhasebe terminolojisi için söylenilebilir.252 Aşağıdaki tabloda kamu kurumları raporları ile özel sektör raporları arasındaki farklılıklar gösterilmektedir. Tablo 2.2: Kamu- Özel Sektör Raporlarının Karşılaştırılması Kamu Sektörü Raporları Özel Sektör Raporları - Finans ve politika odaklıdır. - Finans odaklıdır. - Performans ölçümü, hem finansal ve - Performans büyük ölçüde finansal hem de finansal olmayan ölçümleme ile yapılır. biçimdedir.253 - Hesap verme büyük oranda kamu ve - parlamentoya yöneliktir. Hesap verme ortaklara ve borç verenlere yöneliktir. - Bir bütün yapı odaklı değildir. - Bütün olarak işletme odaklıdır. - Ayrıntılarıyla açıklanabilir. - Tamamen ayrıntılarıyla açıklanamaz.(Ticari gizlilik) - Mali İdare tarafından ağırlıklı olarak - raporlama kuralları tanımlanır. Raporlama kuralları, kanunlar, muhasebe standartları, muhasebe uygulamaları tarafından tanımlanır. - Nakit esaslı muhasebesi. 254 - Tahakkuk esaslı muhasebe. - Mali idare tarafından denetlenir. - Bağımsız deneticiler tarafından denetlenir. Kaynak: A.Likierman, A.Taylor, Government’s New Deparmental Reports, CACA, 1990. 252 “A.Likierman and A.Taylor, Government’s New Departmental Reports. CACA, 1990.” Henley, a.g.e., s.21’deki alıntı. 253 Özel sektör karşılaştırmalarını kendi ve benzer kurumlarla odaklı yapar iken kamu sektöründe ise performans ölçümü bütçe hedeflerine ulaşma ve amaçları gerçekleştirme olarak yapılır. Özellikle bu, bir yıldan başka bir yıla bakarak karşılaştırma olarak yapılır. Kamu sektöründe finansal olmayan performans ölçümü, ekonomik düşüncelere ek olarak sosyal içeriklidir. 254 Kamu sektöründe raporlama, her ne kadar nakit esaslı denilse de günümüzün gelişen koşullarında ülkemizin de çoğu ülkede nakit esasından tahakkuk esasına geçilmeye başlanılmış, şu an itibariyle paralel bir uygulama mevcuttur. 105 2.3.6. Kamu Sektöründe Finansal Raporlamadaki Temel Sorunlar Genel olarak finansal raporlamayı etkileyen temel sorunların kapsamını belirleyen günümüzdeki faktörler olarak; uluslararası düzenlemeleri içeren küreselleşme, daha güvenilir, zamanlı ve daha düşük maliyetle bilgi üreten teknolojik gelişmeler, finansal raporlamada hesap verilebilirliğin sağlanmasına yönelik olarak kurumsal yönetim anlayışının artan önemi, bağımsız denetimin yaygınlaşması ve gelişmesi sonucu hata ve hileleri ortaya çıkarabilme gücü ile bilgi kullanıcıların farklı ihtiyaçları ve kurumların finansal performans ölçüm kriterlerindeki farklı anlayışlar olarak sayılabilir.255 Ayrıca kamu sektöründe yaşanan değişimin sonucu olarak ortaya çıkan yeni bilgi ihtiyaçlarının baskısı da eklenebilir. Finansal raporların, yönetim için özellikle kamu ilişkilerinden ötürü oldukça büyük bir önemi vardır. Raporlama için yapılan harcamaların sadece uzmanlığın bir işareti olarak düşünülmemeli aynı zamanda da kurumlarla ilgili bilgi kullanıcıları etkilemek için de kullanılabilir. Bu harcamalar ölçüsüz olabilir ve bilgiden ziyade bilgi kullanıcıları ikna etmek için yapılabilir. Bu durum önemli bir sorun olarak nitelendirilebilir. Diğer bir nokta da, kanun tarafından gerekli görülen temel bilgi üretiminden, daha pahalı bir bilgi üretmenin değerli olup olmayacağıdır. Bu durum kamu kurumunu talimatı veya daha fazla kullanılıp kullanılmayacağının kullanım maliyetine bağlıdır. Ayrıca bu üretilen bilginin, uzman analizciler tarafından da nasıl kullanılacağı da önemli olacaktır.256 Bir finansal raporun hemen hemen her yönüyle nasıl sunulacağının kararını almak kullanıcı ihtiyaçlarının tanımlanmasıyla mümkündür. Ancak genellikle, raporları hazırlayanların ihtiyaçları egemendir. Bu durum muhasebeyi kullanmaktan ziyade politik davranmak suretiyle çatışmaların önlenilmesi yolu benimsenmektedir. Kaliteli bilgi için kamu baskısının miktarı genellikle azdır. Kendi temsilcilerine güvenen seçmen ve oy veren kişilerde kendilerine uygun bilgiyi yorumlamak ve elde etmek 255 Andrew Highson, Corporate Financial Reporting- Teory & Practice , London, Sage Publications, 2003, s.2.-8. 256 Henley, a.g.e., s. 23-33. 106 isterler. Oluşabilecek kötü raporlamadan doğan aşağıdaki gibi ikili bir olumsuz döngü meydana gelebilir.257 Şekil 2.4 : Kötü Raporlama Seçmenler Kötü Bilgilendirilir. Çalışanlar Kötü Bilgilendirilir. Kötü Raporlama Seçilenler (Temsilciler) Kötü Bilgilendirilir. Kamu Kurumlarının Savunması Gerekçesiz ve Yanlış Eleştiri Gerekçesiz Ücret Talebi Kaynak: D.Henley, ve diğerleri, Public Sector Accounting and Financial Control, Chapman Hall, 1992, s.31. 2.3.7. Kamu Sektöründe Finansal Raporları Yönlendiren Çevresel Faktörler Kamu sektörü kurumlarının finansal raporlanmasını yönlendiren çevresel faktörler olarak, toplumların içinde bulunduğu sosyo-kültürel yapı, hukuksal yapı, muhasebe standartları, muhasebe uygulamaları ve özel düzenlemeler sayılabilir.258 Ayrıca, ülkenin ulaştığı ekonomik gelişmişlik düzeyi, politik sistemi ve de eğitim düzeyi de finansal raporlamayı etkilemektedir. Bu sayılan faktörler ayrıca muhasebe uygulamalarını da doğrudan etkilemekte ve değiştirmektedir. Bir ülkenin ekonomik 257 258 Henley, a.g.e., s.23-33. Henley, a.g.e.,s.12, Ayrıca Bknz; Richard G. Schroeder, Myrtle W. Clark, Accounting Theory-Text and Readings, New York, John Wiley And Sons, İnc., 1998, s.272-273. 107 gelişmişlik düzeyi muhasebe uygulamalarını ve gelişmesini doğrudan etkilemektedir çünkü üst gelişmişlik düzeyine sahip ülkeler daha çok sofistike muhasebe bilgisine ihtiyaç duyarlar. Bir ülkenin politik sisteminin türü de (demokratik, totaliter, sosyalist, gibi) muhasebe standartlarının uygulanmasını ve gelişmesini etkiler. Örneğin sosyalist bir ülkede sosyal etkilere dönük finansal bilgi sağlanması daha önemli görülebilmektedir. Eğitim seviyesiyle finansal raporlama ve muhasebe uygulamaları arasında da doğrudan bir ilişki vardır. Bir ülkedeki muhasebecilerin eğitim düzeyi muhasebe çevresinin önemli bir karakteristik özelliğidir.259 Bir ülkenin muhasebe alanındaki gelişmişlik düzeyi muhasebe alanındaki literatüründen ziyade onu uygulayacakların eğitim düzeyi, bilgi ve becerisine bağlı olduğu söylemek pek yanlış olmayacaktır. 2.3.7.1. Sosyo-Kültürel Yapı Son araştırmalar göstermektedir ki muhasebe sistemlerindeki gelişmeler ve değişimlerdeki önemli faktörlerden birisi kültürdür.260 Sosyal bir sistem olarak muhasebe, politik, yasal ve finansal sistemler gibi kültürel yapının etkilediği diğer sosyal sistemler tarafından sarılmıştır. Literatürde, çok farklı tanımları yapılabilmesine karşın kültür, kısaca, öğrenilmiş davranışlar olarak tanımlanılabilir ve kültür, bir toplumda öğrenilmiş davranışların entegre edilmiş sistemidir. Örneğin, kültüre, insanlığın ve sosyal kurumların gelişmesini tanımlayan ve çevreleyen bir sistem olarak bakılabilir.261 Bu anlamıyla muhasebede bir sosyal kurum olmakta ve kültürden etkilenmektedir. Sonuç olarak bir toplumun taşıdığı sosyo-kültürel yapı, muhasebeyi etkilemekte ve değiştirmekte, farklı sosyo-kültürel yapılarda farklı muhasebe uygulamalarını ortaya çıkarmaktadır. 259 Schroeder, a.g.e., s.272-273. Örneğin, Harrison ‘un ve McKinnon ‘un 1986 yılında Japonya’da yaptıkları araştırmadaki gibi. Harrison ‘un ve McKinnon ‘un yaptıkları araştırmaya göre; muhasebe sisteminin gelişmesinde çevrenin ve kültürel yapının oldukça önemli bir etkisi olduğu sonucuna ulaşmışlardır. 261 Shraddha Verma, Sidney Gray, “The Impact of Culture on Accounting Development and Change:An Exploratory Model”, Birkbeck Üniversity of London, Working Paper, 2005, s.1-4., http://www.bbk.ac.uk/manop/research/wpapers/mandocs/shraddha.pdf, (11.02.2007) Ayrıca Bknz: Shraddha Verma, “Culture and Politics in International Accounting: AnExploratory Framework”, School of Management and Organizational Psychology Birkbeck, University of London, s.1-4., 4http://www.bbk.ac.uk/manop/research/wpapers/mandocs/00_06_verma.PDF(11.02.2007) 260 108 2.3.7.2. Hukuksal Yapı Kamu sektörü kurumları arasında farklı mevzuat hükümleri olmasına rağmen, finansal tablolar yasal bir çerçevede hazırlanırlar. Finansal tablolar ise tek bir kurum tarafından onaylanan kanunlarla hazırlanır ve bu düzenlemelere göre yasal olarak hazırlanma zorunluluğu bulunmaktadır. Hukuksal yapı ayrıca muhasebe mesleğine ve de uygulayıcılarını da etkilemektedir.262 2.3.7.3. Muhasebe Standartları Muhasebe politikaları, finansal tabloların düzenlenmesi ve sunulması için seçenekler arasından idare tarafından kabul edilmiş standartlar, görüşler, yorumlar, kurallar ve düzenlemeler bütünüdür. Muhasebe standartlarıyla düzenlenmeyen konular, muhasebe politikalarıyla muhasebe kavramlarına uygun olarak içinde bulunulan alanda yaygın olarak kullanılan veya bilim çevrelerinde genel kabul gören ya da bunlar dışında olup uluslararası standartlarla benimsenen esaslara göre belirlenmelidir. Muhasebe standartları muhasebe çalışmalarının yöntemini belirler. Muhasebe standartları, uygulamaya yönelik kuralları ifade etmektedir. Muhasebe ilkeleri genel olarak muhasebe standartları aracılığıyla uygulamaya geçilir ve muhasebe politikalarının belirlenmesine esas olur.263 Muhasebenin temel kavramları, kurumun finansal faaliyetlerinin ölçülmesi, kaydedilmesi ve raporlanmasında bir yol gösterici olarak benimsenir.264 Muhasebe standartları ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından yayınlanmaktadır.265 Gelişmiş ülkelerde standartlar mesleki örgütler tarafından uyulması gereken asgari kurallar olarak belirlenmekte ve muhasebe uygulamalarını yönlendiren açıklamalar olarak değişime açık olmaktadır. Yasal düzenlemeler ise çoğu kez değişim ve gelişmelerin gerisinde kalabilmektedir.266 262 Henley., a.g.e, s.13. Özgül Cemalcılar, Saime Önce, Muhasebenin Kurumsal Yapısı, Eskişehir, Anadolu Üni. Yay., 1999, s.71. 264 Cemalcılar, a.g.e., s.38. 265 Orhan Sevilengül, Genel Muhasebe, Ankara , Eylül 1994, s .32. 266 Şerafettin Sevim, Muhasebe Bilgi Sistemi, Kütahya, Dumlupınar Üni. Yay. Nu :13, Haziran 2005, s.96-97. 263 109 2.3.7.4. Muhasebe Uygulamaları Bir diğer etmen olarak da, muhasebe uygulamaları işlemlerin nasıl yapılacağı hakkında kararlar için bir çerçeve düzenleme sağlar. Finansal raporların temel yapısı ve işlemlerin yapılmasında uzun yıllardan beri gelen düzenlemeler, muhasebe uygulamalarını oluşturur. Profesyonel muhasebeciler tarafından kabul edilmiş uygulamalardır. Kamu sektörünün birçok genel çerçeve uygulamaları bu düzenlemelerden ileri gelmektedir. Her ne kadar merkezi hükümetlerin muhasebe uygulamalarına birçok sınırlamalar getirmiş olmalarına rağmen. Merkezi hükümetlerin bu düzenlemeleri kural olarak çok az kabul etmelerine, bunları sınırlandırarak kabul etmelerine rağmen, profesyonel ve uzman muhasebeciler tarafından oldukça çok itibar gören düzenlemelerdir.267 2.3.7.5. Özel Düzenlemeler Birçok farklı durumda, kamu sektörünün bir kısmı veya bazen de tek bir kurum için finansal tabloların sunumunun nasıl yapılabileceği için ayrı kurallar düzenlenir ve uygulanır. Bu özel düzenlemeler o anki ihtiyaç ve gelişmelere göre hazırlanırken de daha önceki yapılmış düzenlemelere ve uygulamalara ters bir yapıda yapılmaması gerekir.268 267 268 Henley, a.g.e., s.14. A.g.e., s.14. 110 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ULUSLARARASI KAMU SEKTÖRÜ MUHASEBE STANDARTLARI ÇERÇEVESİNDE FİNANSAL TABLOLAR 111 3.1. FİNANSAL TABLOLARIN ALT YAPISI Çalışmanın bu bölümünde, kamu sektörü kuruluşlarının finansal tablolarının Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına (UKSMS) uyumlu sunumu incelenecektir. Bu bağlamda Uluslararası Muhasebeciler Federasyonunun (İFAC)Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Kurulu’nca (İPSASB), yayınlanan Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları-1 (İPSAS-1), Finansal Tabloların Sunumu Standardı perspektifinde kamu sektöründe finansal tabloların sunumuyla ilgili genel kurallar, finansal tabloların yapısıyla ilgili açıklamalar ve tahakkuk esaslı muhasebe çerçevesinde hazırlanan finansal tabloların içeriğiyle ilgili asgari koşullar ortaya konmaya çalışılacaktır.269 3.1.1. Finansal Tabloların Kapsamı Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları çerçevesinde finansal tabloların kapsamından kast edilen, finansal tablolarla ilgili genel hususlar, finansal tabloların yapısına ilişkin kılavuz bilgiler ve tahakkuk esaslı muhasebe çerçevesinde hazırlanan finansal tabloların içeriğiyle ilgili asgari koşullardır. Buradan hareketle kamu sektöründe tahakkuk esasında hazırlanıp sunulan tüm genel amaçlı finansal tablolar, finansal tablolara ilişkin kapsamı oluşturur. Genel amaçlı finansal tablolar, özel bilgi ihtiyaçlarını karşılamak için isteğe göre hazırlanmış raporları talep etme durumunda olmayan kullanıcıların gereksinimlerini karşılamaya yönelik, tablolardır. Genel amaçlı finansal tablolar, bireysel olarak sunulmuş olan veya yıllık rapor gibi diğer bir kamu dokümanın da yer alanları da, içermektedir.270 Genel amaçlı finansal tablo kullanıcıları olarak meclis üyeleri, vergi verenler, seçmenler, kredi verenler, sponsorlar, medya ve kamu kurumlarının personelleri sayılabilir. Genel amaçlı finansal tablolar bir başka kamu belgesiyle-yıllık rapor gibi- birlikte veya ayrıca sunulabilir. Bu ifadeler tek bir kurumun finansal tablolarına ilişkin olabileceği gibi tüm kamu kurumlarına yönelik konsolide finansal tabloların hazırlanmasını da kapsar. Ancak burada kast edilen finansal 269 Bu bölüm, İFAC Handbook-Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları; 1-Finansal Tabloların Sunumu Standardı, 2-Nakit Akım Tablosu Standardı ve Türkiye Muhasebe Standartlarından yararlanılarak hazırlanılmıştır. 270 Ayrıca Bknz: TMS-1 Finansal Tabloların Sunuluşu Standardı. 112 tabloların sunumuna kamu iktisadi teşebbüslerin (KİT) hazırlayacağı finansal tablolar dahil değildir.271 3.1.2. Finansal Tabloların Amacı Finansal tablolar, kurumun, finansal durumunun ve finansal performansının biçimlendirilmiş sunumudur. Genel amaçlı finansal tabloların amacı, geniş bir kullanıcı kitlesinin, kaynakların kullanımı hakkında kararlar almalarına ve değerlendirmelerine yardımcı olmak, kurumun finansal durumu, finansal performansı ve nakit akımları hakkında bilgi sağlamaktır. Özellikle kamu sektöründe genel amaçlı finansal tabloların amacı, kaynakların sorumluluğu hakkında hesap vermek ve karar almak için gerekli finansal bilgiyi sağlamaktır. Sağlanan bilgi; - Kaynaklar ve finansal kaynakların kullanımı ve dağıtımı hakkında, - Kurumun faaliyetlerini nasıl finanse ettiği ve nakit gereksinmelerini nasıl karşıladığı hakkında, - Kurumun faaliyetlerini finanse edebilme yeteneğini ve borç ve yükümlülüklerini karşılama yeteneğini değerlendirilmesi hakkında, - Kurumun finansal durumu ve finansal durumundaki değişimi hakkında, - Hizmet maliyetleri, etkinlik, başarı ve verimliliğe göre kurumun performansını değerlendirmede faydalı tüm bilgileri sağlamak hakkında olmalıdır. Bununla birlikte finansal tablolar, yöneticilerin kendilerine emanet edilen kaynakları ne etkinlikte kullandıklarını da göstermelidirler. Ayrıca finansal raporlar, kullanıcılara şu bilgileri sağlar; 271 Kamu İktisadi Teşebbüsleri (GBEs), Uluslararası Muhasebe Standardları komitesi (International Accounting Standards Board-IASB) tarafından hazırlanan Uluslararası Muhasebe Standartlarına (Intenational Accounting Standards-IASs) uygun olarak finansal tablolarını düzenlerler. 113 a) Kaynakların kanunen kabul edilmiş bütçeye uygun olarak elde edildiği ve kullanıldığını gösteren bilgileri, b) Kaynakların ilgili yasama mercisi tarafından düzenlenen mali sınırlar da dâhil olmak üzere, kanun ve sözleşmeden doğan gereklere uygun olarak elde edildiği ve uygulandığını gösteren bilgileri. Genel amaçlı finansal tablolar, ayrıca devam eden faaliyetler, devam eden faaliyetler tarafından üretilebilen kaynaklar, bağlı riskler ve şüpheli durumlar için gerekli kaynak düzeylerini tahmin etmeye yararlı bilgi sağlamada, tahmini ve öngörülü bir işleve sahip olabilirler. Böylelikle finansal raporlama, kullanıcılara bilgi sağlamada kanunen kabul edilmiş bütçeye göre kullanılan ve elde edilen kayakların kullanılıp kullanılmadığını ve kanun yapma yetkisine sahip otoritece belirlenen finansal sınırları da içeren yasal ve yönetmelik kurallarına göre kullanılan ve elde edilen kaynakların olup olmadığına da işaret eder. Finansal tablolar yukarıda sözü edilen amaca ulaşmak için kurumlarla ilgili aşağıdaki bilgileri sunarlar; a) Varlıklar, b) Borçlar, c) Net Varlık/Öz kaynak (Toplam Varlıklar – Toplam Borçlar)272, d) Gelirler, e) Giderler, f) Nakit Akımları. Bu bilgi, dipnotlarda yer alan diğer bilgilerle birlikte finansal tablo kullanıcılarının işletmenin gelecekteki nakit akımlarını ve özellikle bunların zamanını 272 İPSAS 1 Standardında “Net Varlık/Öz kaynak” olarak geçmekte olan bu kavram bilançoda varlıklardan borçların düşülmesiyle elde edilen pozitif veya negatif bir tutar olarak ifade edilmekte ve standart bu kavramın yerine uygun başka kavramların konulabilmesini de açık bırakmaktadır. Ayrıca Türk Kamu Sektörü Muhasebe Sisteminde, Sermaye kavramını yerine, Net Değer kavramının kullanımının uygun olacağı kabul edilmiştir. Sermaye kavramının yerine kullanılan Net Değer ifadesi toplam varlıklardan toplam kaynakların düşülmesi sonucunu ifade eden Net Varlık/Öz Kaynak kavramının bir tamamlayıcı unsuru olsa da, bu çalışma da Net Değer kavramı kullanılacaktır. 114 ve kesinliklerini tahmin etmelerine de yardımcı olur. Kurumun dönem içindeki faaliyetlerine ilişkin daha ayrıntılı bir tablo sunmak amacıyla finansal tablolarla birlikte, mali olmayan tabloları da içeren ek bilgiler de raporlanabilir. 3.1.3. Finansal Tablolardan Sorumlu Olma Finansal tabloların hazırlanmasının ve sunumunun sorumluluğu yetkililer karşısında ve yetkililer arasında değişiklik gösterir. Ayrıca yetki çerçevesinde finansal tabloların hazırlanması sorumluluğunun kime ait olacağı ve finansal tabloların onaylanması ve sunulması sorumluluğunun ise kime verileceği konusunda bir ayrım yapılabilir. Örneğin -tek bir kamu kurumunda veya dairesinde- finansal tabloları hazırlayanlar sorumlu olabileceği gibi kurumun başındaki de -genel müdür, finans müdürü gibi üst düzey yöneticilerde- sorumlu tutulabilir. Tüm kamunun konsolide finansal tablolarının hazırlanmasının sorumluluğu ise genellikle ortaklaşa merkezi bir kurumun başkanı gibi üst düzey bir seviyede, örneğin maliye bakanı veya ona eş değer bir düzeyde olur. 3.1.4. Finansal Tabloların Bölümleri Tam bir finansal tablolar seti aşağıdaki bölümleri içerir; A) Bilanço, B) Gelir Tablosu, C) Net Değer Değişim Tablosu, D) Nakit Akım Tablosu, E) Finansal Tabloların Dipnotları ve Muhasebe Politikalarıdır. Yukarıda listelenen finansal tabloların bölümleri çeşitli adlarda da nitelendirilebilir. Bilanço, Finansal Durum Tablosu veya Varlıklar ve Kaynaklar Tablosu olarak, Gelir Tablosu ise, Finansal Performans Tablosu, Gelirler ve Giderler Tablosu, Kar/Zarar Tablosu veya Faaliyet Tablosu olarak da adlandırılabilirler. Finansal tablolara ilişkin açıklayıcı notlar, bazı hukuki düzenlemelerde “cetvel” olarak adlandırılan kalemleri de içerebilir. 115 Finansal tablolar raporlama dönemleri arasında kaynakların akışı ve raporlama dönemimde kurumun kaynakları ve yükümlülükleri hakkında kullanıcılara bilgi sağlar. Bu bilgiler kurumun belirli düzeyde mal ve hizmet sunmaya devam edip edemeyeceğinin ve de işletmenin hizmet sağlamaya ilişkin yükümlülüğünü sürdürebilmesi bakımından gelecekte ihtiyaç duyabileceği kaynak seviyesinin değerlendirilmesinde kullanıcılar için faydalıdır. Kamu sektörü kurumları genel olarak bütçe limitlerine tabidirler. Kamu sektörü kurumları için genel amaçlı finansal raporlama kanunen kabul edilmiş bütçeye göre kaynakların kullanılıp kullanılmadığına ilişkin bilgi sağlarlar. Aynı temelde olan finansal tablolar ve bütçe, raporlama döneminde bir karşılaştırma imkanı da sağlayabilir. Bu da farklı yollarla olabilir. Örneğin bütçelenmiş miktarlar ve gerçekleşmiş miktarlar iki ayrı kolonda finansal tablolarda gösterilip kullanılabilir ya da dipnot eklemek suretiyle gösterilebilir. Kurumlar, kaynakların dağıtımı hakkında karar alma ve varlıkların yönetiminin değerlendirilmesinde, kurumun performansının belirlemesinde kullanıcılara yardım etmek için ek bilgi sunmaya teşvik edilmelidir. Bu ek bilgide, hizmet performansı tablosu, program eleştirileri, raporlama dönemi boyunca kurumun başarıları hakkında yönetim tarafından performans göstergeleri şeklindeki çıktılar ve sonuçlar ile diğer raporlar hakkında ayrıntıları yer alabilir. Kurumlar, buna ek olarak, kanuni düzenlemelere ilişkin ya da diğer harici olarak getirilen yönetmeliklere uygunluk hakkında da bilgi vermeye teşvik edilir. Bu kanuni düzenlemelere uygunlukla ilgili bilgiler finansal tablolarda sunulmamışsa, not eklemek suretiyle bu bilginin bulunduğu dokümanlara atıfta bulunmak yararlı olabilir. Kanuni düzenlemelere uygun olmadığı bilgisi, hesap verilebilirlikle ilgili olup, bir kullanıcının kurumun performansı ve gelecekteki faaliyetlerinin doğrultusu hakkında yapacağı değerlendirmeyi etkileyebilir. Bunun yanı sıra gelecekte söz konusu kuruma aktarılacak kaynaklar hakkındaki kararları da etkileyebilir. 116 3.1.5. Finansal Tablolara İlişkin Genel Açıklamalar Bu kısımda kamu kurumlarının finansal tablolarının Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına uygun olarak hazırlanması için göz önünde bulundurulması gereken önemli noktalar açıklanılmaya çalışılacaktır. 3.1.5.1. Finansal Tabloların Gerçeğe Uygun Sunulması ve Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına Uyumu Finansal tablolar bir kamu kurumun finansal durumunu, finansal performansını ve nakit akımlarını gerçeğe uygun olarak sunmalıdır. Gerçeğe uygun sunum, işlemlerin sonuçlarının, diğer olayların ve koşulların varlıklar, borçlar, gelir ve giderlerin tanımlarına ve tahakkuk kriterlerine sadık kalınarak, sunulması demektir. Gerektiğinde ek açıklamalarla birlikte finansal tabloların sunulmasının, gerçeğe uygun sunuşu sağlamış finansal tablolar yaratacağı, varsayılır. Finansal tabloları, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına (UKSMS) uyum içinde olan kurum, bu uyumu açık bir şekilde belirtmelidir. Finansal tablolar, UKSMS’ nin tüm maddeleriyle uyumlu olmadıkları sürece, UKSMS ’yle uyumlu olarak nitelendirilemezler. Uygun olmayan muhasebe uygulamaları, kullanılan muhasebe politikalarının açıklanması, buna ilişkin notların veya açıklayıcı bilgilerin eklenmesi suretiyle düzeltilemez. Yönetim, çok nadiren bazı durumlarda, standart veya yorum kurallarındaki bir koşula uymanın, yanıltıcı sonuçlar çıkartabileceğine neden olacağına ulaşmışsa ve bu durumda gerçeğe uygun sunumu gerçekleştirmek için kurum gerekli koşullardan ayrılıp, şu açıklamaları yapmalıdır; - Yönetim, finansal tabloların, kurumun finansal durumunu, finansal performansını ve nakit akımını gerçeğe uygun bir biçimde sunduğunu, - Gerçeğe uygun sunumu başarmak için, bu kuraldan sapılması hariç, uygulanan UKSMS ’nın her bakımdan uygun olduğunu, - Kurumun uygulamaktan kaçındığı standarttın veya kuralın başlığı, standart veya yorumun gerektirdiği işlemi de içeren standart veya yorumu uygulamaktan 117 kaçınmanın niteliği, uygulamanın belirtilen finansal tabloların amaçlarıyla çelişki yaratacak şekilde yanlış bir uygulama olmasının nedenleri ve yapılan düzeltme, - Standart uygulanmış olsaydı finansal tablolarda yayınlanmış olacak olan kalemler üzerinde, bu kuralın uygulanmasından kaçınmanın dönemler itibariyle, kurumun varlıklarında, borçlarında, net fazlalık ve noksanlıklarda, her bir dönemdeki nakit akımlarında ve de net değerinde yapacağı finansal etkiler yer alacaktır. Hemen hemen her koşulda, UKSMS ’na uyum, her bakımdan gerçeğe uygun bir sunum sağlar. Gerçeğe uygun sunuluş için kurumun uyması gereken koşullar şöyledir: - Uygun muhasebe politikalarını seçip, uygulamak, - Muhasebe politikalarını da içeren bilgileri ilgili, güvenilir, karşılaştırılabilir ve anlaşılabilir bilgi sağlayacak bir biçimde sunmak, - Kurumun finansal durumu ve finansal performansı üzerindeki bazı işlemlerin veya olayların etkilerini kullanıcıların anlamaları için yetersiz kaldığında, UKSMS ’nin kurallarına uygun ek açıklamalar yapmak. Bir Standart veya Yorum kuralına uymanın finansal tabloların amaçlarına ters düşürecek şekilde yanıltıcı olup olmadığını değerlendirirken yönetim, aşağıdaki konuları dikkate alır; -Kurumun koşullarının, kuralı uygulayan diğer kurumlardan, nasıl farklılaştığı. Eğer benzer koşullara sahip kurumlarda bu kural uyumluysa, kurumun bu kurala uyumu halinde, çerçevede belirtilen finansal tabloların amaçlarıyla çelişecek derecede yanıltıcı olmaması gerektiği gerçeği ve -Belirtilen koşullarda finansal tabloların amaçlarına neden ulaşılamadığıdır. 3.1.5.2. Muhasebe Politikaları Yönetim, finansal tabloların UKSMS ’nin tüm koşullarına uyumunu sağlamak için, muhasebe politikalarını seçmeli ve uygulamalıdır. Belirli bir kural yoksa, 118 yönetim, finansal tabloların aşağıdaki nitelikte olan bilgileri sağlaması için politikalar geliştirmelidir; a)Kurumun finansal durumu ve finansal performansını doğru sunduğunda, b) Sadece yasal şekillerini değil olayların ekonomik esaslarını ve işlemlerini yansıttığında, c) Önyargısız, diğer bir deyişle tarafsız olduğunda, d) İhtiyatlı olduğunda ve e) Tüm önemli konularda noksansız olduğunda, - Güvenilirdir ve - Bilgiler, kullanıcıların, karar alma ihtiyaçları için ilgilidir. Politikalar, finansal tabloların düzenlenmesi ve sunulmasında bir kurum tarafından kabul edilen belirli ilke, esas, kural ve uygulamalardır. Eğer bir veya birden fazla alternatif muhasebe politikası (karşılaştırmalı değerlendirme ve kabul edilmiş alternatifler) UKSMS ’ın da varsa, standart tarafından politikaların seçilmesi gereken kalemlerin (işlemlerin, olayların, tutarların vb.) özellikle sınıflandırılması istenmediği veya izin verilmediği sürece, kurumlar bu politikalardan birini seçerek tutarlı bir şekilde uygulamalıdır. Eğer bir standartta kalemlerin ayrı ayrı sınıflandırması isteniyor ve buna izin veriliyorsa her bir kategori için tek bir muhasebe politikası seçilmeli ve tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. Başlangıçta bir politika seçildikten sonra, muhasebe politikasında yapılacak değişiklik sadece Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standardı (IPSAS-3) “Raporlama Dönemine İlişkin Net Kar veya Zarar, Temel Hatalar ve Mali Politikalardaki Değişiklikler”’e göre yapılmalı ve tüm kalemlere veya kategorilere uygulanmalıdır. 3.1.5.3. Kurumun Sürekliliği Bir kurumu değerlendirmede, finansal tablolar düzenlenirken, bu kurumun faaliyetlerinin süresiz devam edeceği kabul edilir. Bu değerlendirme, finansal tabloların hazırlanmasından sorumlularca yapılmalıdır. Kurumu tasfiye etme veya faaliyetini sona erdirme veya bunların yerine geçecek gerçekçi bir başka durum yoksa finansal tablolar 119 süreklilik kavramına göre düzenlenir. Finansal tabloların hazırlanmasından sorumlu kişiler değerlendirmelerini yaparken, kurumun faaliyetlerinin sürekliliğine kuşku düşürecek önemli belirsizlikler taşıyan olaylar veya koşulların ortaya çıkma ihtimalleri varsa, bu belirsizlikler açıklanmalıdır. Finansal tabloların kurumun sürekliliği esasına göre hazırlanmaması durumunda, finansal tabloların hangi esasa göre hazırlandığı ve kurumun neden faaliyetini sürdüren bir kurum olarak değerlendirilmediğine ilişkin açıklamalarla birlikte bu durum belirtilmelidir. Finansal tablolar genellikle; kurumun süresiz olarak faaliyetlerini devam ettireceği ve gelecekte beklenilen kanuni yükümlülüklerini yerine getireceği varsayıma göre hazırlanılır. İşletmenin sürekliliği kavramının uygunluğu değerlendirilirken, bununla sınırlı olmamasına rağmen en azından finansal tabloların hazırlanması tarihinden sonraki on iki aya ilişkin mevcut bilgileri dikkate alır. Dikkate alınacak hususların yoğunluğu her olayın özelliklerine bağlıdır ve gelecekte beklenilebilen tüm unsurlara ilişkin bilgiler dikkate alınmalıdır. Kurumun sürekliliği, varsayımının doğruluğunun belirlenmesi, bir bütün olarak devletin tamamından ziyade bireysel olarak kurumlara yöneliktir. Finansal tabloların hazırlanmasından sorumlu kişiler, bireysel olarak kurumlar için süreklilik esasını değerlendirirken kurumun sürekliliği varsayımının doğru olduğu kanaatine varmadan önce, mevcut ve tahmin edilen performansı, kurumsal birimlerin potansiyeli ve beyan edilen yeniden yapılandırılmaları, gelir tahminleri veya sürekli devlet finansmanı (vergi koyma gücü gibi) ve de finansmanın yenilenmesine ilişkin potansiyel kaynakları çevreleyen çeşitli faktörleri de dikkate alma ihtiyacı duyabilirler. 3.1.5.4. Sunumun Tutarlılığı Aşağıdaki koşullar oluşmadığı sürece, kalemlerin finansal tablolarda sunumu ve sınıflandırılması dönemden döneme aynı biçimde sürdürülmelidir. 120 a) Kurum faaliyetlerinin niteliklerinde önemli değişiklikler olması veya finansal tabloların yeniden gözden geçirilmesinden sonra, başka bir sunum ve sınıflandırmanın, muhasebe politikalarının seçimi ve uygulanması kriterine göre daha uygun olacağı açık bir biçimde ortadaysa; veya b) Bir kamu sektörü muhasebe standardı tarafından finansal tabloların sunumunda bir değişiklik gerektirmesi. Önemli bir tedarik veya elden çıkarma veya finansal tabloların sunumunun yeniden gözden geçirilmesi, finansal tabloların değişik bir biçimde sunulması gereğini ortaya çıkarabilir. Bir kurum, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına uymayı kabul ettiğinde, sunumdaki bir değişiklik ulusal koşullara riayet etmek için sunumun düzeltilmesine izin verdiği müddetçe bu standardın koşullarına uygundur. 3.1.5.5. Önemlilik ve Birleştirerek Sınıflandırma Kalemler, nitelikleri (içerikleri) gereği finansal tablolarda ayrı olarak sunulmalıdırlar. Büyüklükleri (hacimleri) nedeniyle önemli olan ancak benzer içeriğe sahip kalemler olması durumunda finansal tablolarda toplamları alınarak birleştirilerek sunulabilirler. Önemsiz tutarlarda benzer içerik veya işlevlere göre birleştirilirler (toplanırlar) ve bunların ayrı olarak sunulmalarına gerek yoktur. Finansal tablolar, çok sayıdaki işlemlerin ve olayların incelenerek içerik ve işlevlerine göre gruplar altında birleştirilmesinin (toplanmasının), bir sonucudur. Birleştirme ve sınıflandırma sürecinin son aşaması, ilgili kalemleri oluşturan birleştirilmiş veya sınıflandırılmış verilerin finansal tablolarda veya dipnotlar kısmında sunulmasıdır. Eğer bir ilgili kalem tek başına önemli değil ise finansal tablolarda veya dipnotlar bölümünde diğer kalemlerle birleştirilir. Önem derecesi finansal tablolarda ayrı olarak sunulması için yeterli olmayan bir kalem yine de önemli olabileceğinden dipnotlar bölümünde ayrı olarak sunulmalıdır. Bu bağlamda, sunulmaması halinde finansal tablolara dayalı olarak kaynakların tahsisi ve yönetimi ve de işletmenin performansı hakkında kullanıcılar tarafından gerçekleştirilen karar verme ve değerlendirme yapma süreçlerini etkileyen bilgiler önemlidir. Önemlilik, kalemin, 121 çıkarılması veya eksik olması halinde belirlenen, büyüklüğü ve içeriğine bağlıdır. Bir kalemin veya kalemler toplamının önemli olup olmadığı belirlenirken, kalemin büyüklüğü ve içeriği birlikte değerlendirilmelidir. Önemlilik ilkesi göstermektedir ki, eğer oluşan bilgi önemli değilse, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standardında bilginin sunumuna ilişkin özel bir kural gerektirmemiş demektir. 3.1.5.6. Mahsup İşlemi (Netleştirme) Varlıklar ve borçlar, başka bir Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standardı öngörmediği veya izin vermediği sürece, mahsup edilmemelidir. Hem varlıkların ve borçların, hem de gelirlerin ve giderlerin finansal tablolarda ayrı ayrı gösterilmeleri önemlilik kavramı gereği gereklidir. İşlem veya diğer olayların özü gereği yapılan mahsuplar dışında, Bilançoda ve Gelir Tablosunda yapılan mahsuplar, kullanıcıların gerçekleşmiş olan işlemleri, diğer olayları ve şartları ve gelecekteki nakit akımlarını anlamalarını zorlaştırmaktadır. Varlıkların, örneğin stok değer düşüklüğü karşılığı ve şüpheli alacaklar karşılığı gibi, düzenleyici hesaplar düşüldükten sonra net tutarıyla gösterilmesi netleştirme değildir. Aşağıdaki durumlar dışında, gelir ve gider kalemleri mahsup edilmemelidir; a) Bir Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standardının gerektirmesi veya izin vermesi, veya b)Benzer veya aynı işlemlerden veya diğer olaylardan kaynaklanan ilgili giderler, kayıplar ve kazançlar önemli olmadığında. Gelirin gerçeğe uygun değerleriyle, tahsilatların ve alacakların kurum tarafından tanınan iskontolar ve indirimler düşüldükten sonra gösterilmeleri kurala bağlanmıştır. Kurum, olağan faaliyetlerinin arasında, gelir yaratmayan ancak gelir yaratan faaliyetlerin yanında tesadüfen ortaya çıkan diğer işlemleri de gerçekleştirir. Sunuluş, işlemin veya olayın özünü yansıttığında işlemle ilgili gelir ve giderler birbirleriyle mahsup edilerek, bu işlemlerin sonuçları finansal tablolarda sunulur. 122 Örneğin; yatırımlar ve faaliyetlerde kullanılan varlıkları da kapsayan duran varlıkların, elden çıkarılmasıyla ortaya çıkan kazanç ve kayıpları elden çıkarmayla sağlanan gelirden varlığın taşıdığı (net defter) değeri ve ilgili satış giderleri düşüldükten sonra raporlanır. Ayrıca, bir grup benzer işlemlerden doğan kar ve zararlar netleştirilerek raporlanır, örneğin döviz kar ve zararları ile ticari amaçla elde tutulan mali araçlardan kaynaklanan kar ve zararlar gibi. 3.1.5.7. Karşılaştırılabilir Bilgi Bir Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standardında aksi öngörülmediği veya izin vermediği sürece, finansal tablolardaki tüm sayısal bilgiler için önceki döneme ait karşılaştırmalı bilgiler sunulmalıdır. Cari döneme ait finansal tabloların anlaşılması için gerekli olduğunda, karşılaştırmalı bilgiler anlatım ve tanım şeklinde dahil edilmelidir. Bazı durumlarda, önceki dönemlerde finansal tablolarda metin şeklinde sunulan bilgiler cari dönemde de geçerliliğini sürdürülebilir. Örneğin son raporlama tarihinde sonucu belirli olmayan ve artık çözüme kavuşturulmuş olan bir yasal ihtilaf cari dönemde de sunulmalıdır. Böylelikle kullanıcılar, son raporlama tarihinde bir belirsizliğin bulunduğunu ve dönem içerisinde bu belirsizliği çözmek üzere girişimlerde bulunulduğu konusunda bilgi sahibi olurlar. Eğer uygunsa, finansal tablolarda kalemlerin sunumu ve sınıflandırılması düzeltilip yenilendiği durumda, karşılaştırmalı tutarlar yeniden sınıflandırılır. Karşılaştırmalı tutarlar yeniden sınıflandırılırsa, kurum; yeniden sınıflandırmanın niteliği, yeniden sınıflandırılan kalemin tutarı ve yeniden sınıflandırmanın nedenini açıklamalıdır. Eğer karşılaştırmalı tutarları yeniden sınıflandırmak mümkün değilse kurum tutarları yeniden sınıflandıramamasının nedenlerini ve eğer tutarlar yeniden sınıflandırılmış olsaydı, yapılmış olması gereken düzeltmelerin niteliğini açıklar. Bazı durumlarda, cari dönemde karşılaştırılabilirliği sağlamak için karşılaştırılabilir bilgilerin yeniden sınıflandırılması uygun olmaz. Örneğin; veriler önceki dönem veya dönemlerde yeniden sınıflandırmayı olanaklı kılacak şekilde toplanamamış olabilir ve bilginin yeniden oluşturulması da mümkün olmayabilir. Bu 123 durumlarda, karşılaştırmalı tutarlarda düzenleme yapılmış olsaydı bunların niteliği nasıl olurdu, bunun açıklaması yapılır. 3.2. FİNANSAL TABLOLARIN İÇERİĞİ VE ŞEKLİ Finansal Tablolar daha öncede de belirtildiği üzere beş bölümden oluşmaktadır. Bu kısımda ise finansal tabloların sunumu ile bu beş bölüme ilişkin daha ayrıntılı bilgi verilmeye çalışılmıştır. 3.2.1. Finansal Tabloların Sunumu “Sunum” kavramı, her bir finansal tabloda ve hatta onların dipnotlarında yer alan kalemleri de içine alan bir biçimde, geniş bir anlamda kullanılmaktadır. Buradaki sunum biçimi diğer Kamu Sektörü Muhasebe Standartları tarafından da önerilmektedir. Bir standardın herhangi bir yerinde veya diğer Standartlarda aksi belirtilmediği takdirde, bu sunumlar, ya finansal tablolarda-bilançoda, gelir tablosunda, ve nakit akım tablosunda (bunlardan hangisi uygunsa)- ya da bu tabloların dipnotlarında yapılır. Kesin (belirli) açıklamalar finansal tablolarda, diğer kalemler ve onlarla ilgili diğer açıklamalarda hem tablolarda hem de dipnotlarında sunulur. 3.2.1.1. Finansal Tabloların Belirlenmesi Finansal tablolar açıkça belirlenmeli ve birlikte yayımlandıkları dokümandaki diğer bilgilerden ayrılmalıdır. Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları sadece finansal tablolara uygulanır ve yıllık rapor veya diğer dokümanlarda sunulan bilgiler için uygulanmaz. Bu nedenle kullanıcılar, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarının kullanılmasıyla düzenlenmiş olan bilgileri, kendileri için yararlı olabilecek ancak standartlara tabi olmayan diğer bilgilerden ayırmaları önemlidir. Finansal tabloların eğer Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standardlarına göre hazırlanmış olduğu ifade ediliyorsa bu durumda hazırlanan tabloların kesinlikle bu standartlara göre uyumlu olduğu belirtilmeli ve diğer yıllık raporlarla ve diğer dökümanlarla bilgi kullanıcıların karıştırması engellenmelidir. Dolayısıyla finansal tablolar açıkça tanımlanmalıdır. 124 Finansal tabloların her bir bölümü açıkça belirtilmelidir. Ayrıca aşağıdaki bilgiler de açık bir biçimde gösterilmeli ve bilgilerin doğru bir şekilde anlaşılması için gerektiğinde tekrarlanmalıdır; a) Raporlayan kurumun adı veya diğer kimlik bilgileri, b) Finansal tabloların tek bir kurumu mu yoksa bir kurumlar grubunu mu içerdiği, c) Raporlama tarihi veya finansal tablonun kapsadığı dönem, finansal tabloların bölümleri için bunlardan hangisi uygunsa, d) Raporlamada kullanılan para birimi ve e) Finansal tablolarda sunulan tutarların yuvarlanma derecesi. Yukarıda belirtilen şartlar normal olarak finansal tabloların bir sayfasında sayfa başlıklarına ve kısaltılmış sütun başlıklarına yer verilmek suretiyle sağlanır. Bu tür bilgilerin en iyi şekilde sunulabilmesi için uygun bir değerlendirmenin yapılması gerekir. Örneğin, finansal tablolar elektronik ortamda sunulduğu takdirde, her zaman ayrı sayfalar kullanılmaz; bu durumda yukarıdaki unsurlar, finansal tablolarda yer alan bilgilerin doğru bir biçimde anlaşılmasını sağlayacak bir sıklıkla tekrarlanır. Bilgilerin sunumunda kullanılan para biriminin bir veya milyon hanelerine yuvarlanarak ifade edilmesi, genellikle finansal tabloları daha anlaşılabilir hale getirir. Ancak bunun kabul edilebilir olması sunumun yuvarlama düzeyinin açıklanması ve önemli bilgilerin ihmal edilmemesine bağlıdır. 3.2.1.2. Raporlama Dönemi Finansal tablolar yılda en az bir kez sunulmalıdır. Bir kurumun raporlanma tarihi değiştiğinde ya da finansal tablolar bir yıldan daha uzun ya da daha kısa bir dönem için hazırlandığında, finansal tabloların kapsadığı dönemin açıklanmasına ilaveten kurum; 125 a) Finansal tablolarının bir yıldan daha uzun ya da daha kısa bir dönemi kapsamasının nedenini; ve b) Gelir Tablosu, Net Değer Değişim Tablosu, Nakit Akım Tablosu ve ilgili açıklayıcı dipnotların tümüyle karşılaştırılabilir olmadığını açıklayacaktır. Bazı istisnai durumlarda kurum, raporlanma tarihini değiştirmeye karar vermek yada değiştirmek zorunda kalabilir. Örneğin bütçeleme tarihiyle raporlama tarihi aynı zaman denk gelmiş olabilir. Bu durumda kurum cari dönemin tutarlarıyla karşılaştırılabilirliğin sağlanması amacıyla raporlanma döneminin değiştirilmesine karar verebilir. Bu duruma benzer bir örnek de nakit esasından tahakkuku esasına geçiş esnasında kurum, konsolide finansal tabloların hazırlanması amacıyla raporlanma tarihini değiştirebilir. Normal olarak, finansal tablolar düzenli olarak bir yıllık bir dönemi kapsamak üzere düzenlenir. Ancak bazı kurumların, işlevinin bir gereği olarak, örneğin 52 haftalık dönem için raporlamayı tercih edebilirler. Böyle bir uygulamanın yapılması, finansal tabloların sunumuna ilişkin bir engel oluşturmaz. Çünkü sonuçta düzenlenen finansal tablolar bir yıllık dönem için düzenlenen finansal tablolardan önemli bir farklılık göstermez. 3.2.1.3. Zamanlılık Eğer finansal tablolar, raporlanma tarihinden sonra, uygun bir dönemin içinde kullanıcılara sunulmazsa, finansal tabloların faydası ve değeri azalmış olur. Bir kurum, raporlama tarihinin altı ayı içinde kendi finansal tablolarını yayınlayacak bir durumda olmalıdır. Bir kurumun faaliyetlerini karmaşık ve yoğun olması gibi etkenler zamanında raporlama yapamamanın geçerli bir nedeni olamaz. Son yayın tarihi, mevzuat hükümleri ve yönetmelikler yoluyla belirlenir. 3.2.2. Bilanço Finansal Durum Tablosu, Varlıklar ve Kaynaklar Tablosu olarak da nitelendirilebilen Bilanço, bir kamu kurumunun belirli bir tarihteki varlıklarını ve bu varlıklarını finanse ettiği kaynaklarını gösteren tablodur. 126 Her bir kurum, faaliyetlerinin niteliğine bağlı olarak, dönen ve duran varlıklarını ve kısa ve uzun vadeli yükümlülüklerini finansal tablolarında ayrı ayrı sınıflandırarak sunmalıdır. Kurumun böylesi bir sınıflandırma yapmamayı tercih etmesi durumunda, varlık ve kaynaklar likidite sıralamalarına göre kapsamlı olarak sunulmalıdır. Hangi sunum yöntemi kullanılırsa kullanılsın, raporlama tarihinden itibaren on iki ay içinde ve raporlama tarihinden itibaren on iki ayı aşan sürede ödenmesi ve tahsili beklenen tutarları birlikte içeren her varlık ve kaynak kalemi için kurum, on iki aydan uzun vadede gerçekleşmesi beklenen tahsilat ve ödeme tutarlarını açıklamalıdır. Eğer kurum açıkça belirlenebilen bir faaliyet dönemi içinde mal ve hizmet sağlıyorsa, dönen ve duran varlıklar ile kısa ve uzun vadeli yabancı kaynakların, bilançoda ayrı olarak sınıflandırılması, işletme sermayesi olarak sürekli dönen net varlıkları, kurumun uzun vadeli faaliyetlerinde kullanılanlardan ayırması nedeniyle yararlı bilgi sağlar. Aynı zamanda böyle bir sınıflama, cari faaliyet döneminde tahakkuk etmesi beklenen varlıklar ile aynı dönem içinde ödenecek olan borçları açıkça gösterir. Varlıkların ve kaynakların beklenen vadelerine ilişkin bilgiler, kurumun likidite ve borç ödeme gücünün belirlenmesinde yararlıdır.273 3.2.2.1. Dönen Varlıklar Bir varlık aşağıdaki kriterlerden herhangi birine uyduğu takdirde dönen varlık olarak sınıflandırılır; a) Kurumun normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesinin, satılmasının veya tüketilmesinin beklenmesi, b) Özellikle ticari amaçla elde bulundurulması ve raporlama gününden sonra oniki ay içinde paraya çevrilmesi veya c) Nakit veya nakde eşdeğer varlık olduğunda. 273 İAS 32- Finansal Araçlar; Sunum ve Dipnotlar Standardı, finansal varlıkların ve finansal borçların vade tarihlerinin açıklanmasını öngörür. Finansal varlıklar ticari ve diğer alacakları, finansal borçlar ticari ve diğer borçları içerir. Kısa ve uzun vadeli olarak sınıflandırılmış olsalar da olmasalar da stoklar ve karşılıklar gibi, parasal olmayan varlıkların ve borçların beklenen tahsilat ve ödeme tarihlerine ilişkin bilgi ayrıca yararlıdır. 127 Diğer tüm varlıklar duran varlık olarak sınıflandırılır. Burada kullanılan “duran varlıklar” terimini uzun vadeli maddi, maddi olmayan ve mali varlıklar için kullanır.274 Kurumun faaliyet dönemi, kaynakların veya girdilerin, çıktılara dönüştürülmesi sırasında geçen süredir. Eğer kurumun normal faaliyet süresi açıkça belirlenemiyorsa, süresi on iki ay olarak varsayılır. Dönen varlıklar raporlama gününden sonraki on iki ay içinde paraya dönüşmeleri beklenmiyor olsa bile, normal faaliyet dönemi içinde satılan, tüketilen ve paraya çevrilen varlıkları, tahsil edilebilir vergileri, tahsil edilebilir kullanıcı harçlarını, para cezalarını ve tahsil edilebilir denetim harçlarını, stokları ve tahakkuk etmiş yatırım gelirlerini içerir. Hükümetler kamu sektörü kurumlarına kaynak transferinde bulunurlar, bunun nedeni hükümetlerin arzulanan sosyal, politik ve ekonomik sonuçları meydana getirmek üzere kamu kurumlarının bu kaynakları mal ve hizmetlere veya çıktılara dönüştürmesidir. 3.2.2.2. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Bir yabancı kaynak aşağıdaki kriterlerden birine uyduğu takdirde kısa vadeli olarak sınıflandırılır: a) Kurumun normal faaliyet dönemi içinde ödenmesinin beklenmesi ve b) Raporlama tarihinden sonra on iki ay içinde ödenecek olması durumudur. Diğer tüm yabancı kaynaklar, uzun vadeli yabancı kaynaklar olarak sınıflandırılır. Kısa vadeli yabancı kaynaklar, dönen varlıklar gibi benzer bir yolla sınıflandırılabilirler. Personelle ilgili bazı tahakkuklar, hükümet transfer alacakları ve diğer faaliyet maliyetleri gibi bazı kısa vadeli borçlar, kurumun normal(cari) faaliyet dönemi içinde kullanılan işletme sermayesinin bir parçasıdır. Faaliyetle ilgili bu tür kalemler, 274 Anlamı açık olduğu sürece alternatif terimlerin kullanılması da mümkündür. 128 raporlama gününden itibaren on iki aydan daha uzun bir sürede ödenecek olsalar bile, kısa vadeli yabancı kaynaklar olarak sınıflandırılır. Kurumun varlık ve yabancı kaynaklarının sınıflanmasında aynı normal faaliyet dönemi uygulanır. Eğer kurumun normal faaliyet dönemi açıkça belirlenemiyorsa, sürecin on iki ay olduğu varsayılır. Diğer kısa vadeli yabancı kaynaklar normal faaliyet dönemi içinde ödenmemiş ancak vadeleri raporlama gününden itibaren on iki ay içinde dolmakta olan yabancı kaynaklardır. Örneğin, gelir vergisinin, faizli borçların, banka açık kredisinin 275 ve ödenecek temettülerin cari kısımları gibi. Uzun bir vadede işletme sermayesinin finansmanını sağlayan ve on iki ay içinde ödenmeyecek olan faizli borçlar (faiz getiren yükümlülükler) uzun vadeli yabancı kaynak sayılırlar. Kurum, raporlama tarihinden sonra on iki ay içinde ödenecek olsa dahi, aşağıdaki durumlarda uzun vadeli faiz getiren yükümlülükleri uzun vadeli yabancı kaynak olarak sınıflandırmaya devam etmelidir; a) Esas vade on iki aydan daha uzun bir dönemi kapsıyorsa, b) Kurum, borcu uzun vadeli olarak yeniden finanse etmek istiyorsa, c) Kurumun bu isteği, finansal tabloların onaylanmasından önce yeniden finansman veya ödemelerin yeniden programlanması için yapılan bir anlaşmayla desteklenmiş ise. Bu açıklama uyarınca kısa vadeli yabancı kaynak olarak sınıflandırılmayan herhangi bir yükümlülüğün tutarı, bilânçonun notlar bölümünde diğer destekleyici bilgilerle birlikte açıklanmalıdır. Bir sonraki faaliyet dönemi içinde geri ödenecek olan bazı yükümlülüklerin, işletmenin isteğine bağlı olarak yeniden finanse edilmesi veya “kredi sözleşmesinin yenilenmesi” beklenebilir ve bu nedenle kuruluşun cari işletme sermayesini kullanması beklenmez. Bu tür yükümlülükler işletmenin uzun vadeli finansmanının bir bölümünü oluşturur ve uzun vadeli olarak sınıflandırılmalıdır. Ancak, yeniden finansmanın işletmenin isteğine bağlı olmadığı durumlarda (yeniden finansmana ilişkin herhangi bir 275 Banka açık kredisi (bank overdraft), bankanın müşterisine hesabındaki paranın üstünde para çekme izni verdiği miktardır. 129 sözleşmenin olmaması durumunda olduğu gibi) yeniden finansman otomatik olarak düşünülemez ve finansal tabloların onaylanmasından önce yapılan bir yeniden finansman sözleşmesi ile raporlama tarihinde yükümlülüğün uzun vadeli olduğuna ilişkin kanıt sağlanmadığı sürece yükümlülük kısa vadeli olarak sınıflandırılır. Bazı borçlanma sözleşmeleri, borçlunun mali durumuna ilişkin bazı koşullar ihlal edilirse borcun talep edilmesi halinde ödenmesini gerektiren ve borçlu tarafından üstlenilen taahhütler içerir. Böylesi durumlarda, koşullar ihlal edilmişse, yükümlülük sadece finansal tabloların onaylanmasından önce borcu veren taraf ihlal neticesinde ödeme talep etmemeyi kabul ederse veya raporlama tarihinden itibaren on iki ay içinde tekrar bir ihlalin gerçekleşmeyeceği muhtemel olması durumlarında kısa vadeli olarak sınıflandırılır. 3.2.2.3. Bilançoda Sunulacak Bilgiler Aşağıdaki tutarları gösteren kalemler, en azından, bilançoda gösterilmelidir. a) Maddi duran varlıklar, b) Maddi olmayan duran varlıklar, c) Mali varlıklar, d) Öz kaynak yöntemine göre izlenen yatırımlar, e) Stoklar, f) Vergileri ve transferleri de içeren, döviz işleminden olmayan tahsil edilebilir tutarlar, g) Döviz işleminden olan alacaklar, h) Nakit ve nakit benzeri varlıklar, i) Ödenecek vergiler ve transferler, j) Karşılıklar, k) Kısa vadeli yabancı kaynaklar, l) Azınlık payları ve m) Net değer. Kurumun finansal durumunu doğru bir biçimde sunmaya gerekli olursa veya bir Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standardı gerektirdiğinde, bilançosunda ek 130 kalemler, ek başlıklar ve ek ara toplamlar sunulmalıdır. Yukarıdaki ifadelere ek olarak, kalemin boyutu, niteliği veya işlevi veya benzer kalemlerin bir araya toplanması kurumun finansal durumunun anlaşılması için uygun olduğu takdirde, yeni kalemler eklenir ve kurumun finansal durumunun anlaşılmasına uygun bilgi sağlamak amacıyla, kalemlerin bir araya toplanması, kurumun ve işlemlerinin niteliğine göre, düzeltilebilir. Ek kalemlerin ayrı olarak sunulup sunulmayacağına ilişkin verilecek kararlar aşağıdaki hususlara göre yapılır: a) Varlıkların niteliği, likiditesi, ve önemliliği. b) Varlıkların kurum içindeki işlevi ve c) Borçların tutarı, niteliği ve vadesi. Farklı varlık ve borç grupları için farklı ölçü temellerinin kullanılması, bunların nitelik veya işlevlerinin farklı olması ve bu nedenle farklı kalemler olarak sunulmasını gerektirir. Örneğin, belirli maddi duran varlık sınıfları maliyet bedeli veya yeniden değerlenmiş tutarlarıyla gösterilebilir. Farklı sınıflardaki varlıklar için farklı ölçü temellerinin kullanılması bunların niteliğinin veya işlevinin farklı olduğunu gösterir ve bu nedenle ayrı kalemler olarak sunulmalıdırlar. 3.2.2.4. Bilançoda ve Dipnotlar ve Açıklamalarında Sunulacak Bilgiler Kurum, kurumun faaliyetlerine uygun bir sınıflandırmada sunulan kalemlerin alt sınıflandırmalarını ya bilançosunda yada bilançonun dipnotlarında sunmalıdır. Alt sınıflandırılmalar, her bir kaleme uygun bir biçim de yapılmalıdır. Hem bilanço ve hem de bilançonun dipnotlarındaki alt sınıflamalardaki ayrıntılar, ilgili tutarların boyutu, niteliği ve işlevi ile Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarının koşullarına bağlıdır. Ayrıca ek kalemlerin ayrı olarak sunulup sunulmayacağının değerlendirilmesiyle ilgili hususlarda burada da geçerlidir. Her bir kalem için açıklama ve sunum farklıdır. Açıklamalar her bir kalem için farklılık gösterir, örneğin: a) Maddi duran varlıklar, mal, tesis ve teçhizatların muhasebesine yönelik olan uygun standartlar uyarınca sınıflandırılmalıdır. 131 b) Alacaklar, kullanım ücretleri ve vergilerden alacaklar ile diğer karşılıksız gelirler, kurumun diğer üyelerinden ve ilgili taraflardan alacaklar, ön ödemeler ve diğer tutarlar şeklinde incelenmelidir. c) Stoklar, stokların muhasebesine ilişkin ilgili standartlara göre ticari mal, üretim malzemeleri, yarı mamul ve mamuller gibi alt sınıflara ayrılır. d) Ödenecek vergi ve transferler, vergi iadeleri, transferler ve kuruluşun diğer üyelerine ödenecek diğer tutarlar şeklinde analiz edilir. e) Karşılıklar, çalışanların sosyal güvence maliyetleri ve de işletmenin faaliyetlerine uygun olarak sınıflandırılan diğer kalemlere ait karşılıkları gösterecek şekilde sınıflandırılır. f) Net varlıklar/öz kaynak unsurları, birikmiş kazanç ve kayıplar ile yedekleri ayrı ayrı göstererek incelenir. Kurumun paylara bölünmüş sermayesi yoksa bilançosunda veya dipnotlar bölümünde hem net varlıklar/öz kaynak unsurları hem de bir dağıtımın (sermaye iadesi hariç), raporlama tarihinden sonra ve finansal tabloların yayımlanmasına izin verilmesinden önce önerilen veya açıklanan tutarları ayrı ayrı açıklamalıdır. Birçok kamu kurumunun hisselere bölünmüş sermayesi olmayacaktır, fakat kamu kurumlarını diğer bir kamu kurumu tarafından özel olarak kontrol edilecektir. Kurumun net varlıkları/öz kaynağı, o ana kadar yatırılan sermaye ile işletmenin birikmiş kazanç veya kayıpları ve yedeklerinin toplamının bir kombinasyonudur ve kurumun faaliyetlerine ilişkin net varlıklar/öz kaynağı yansıtır. Bazı durumlarda, kurumun net varlıklar/öz kaynağı içerisinde bir azınlık payı bulunabilir. Örneğin, bir kurum kısmen özelleştirilmiş bir Kamu İktisadi Teşebbüsünü içerebilir. Buna göre işletmenin öz kaynağında mali payı bulunan özel sektörden paydaşlar bulunabilir. Kurumun sermayesi paylara bölündüğü zaman, bilançosunda veya dipnotları bölümünde yukarıdaki açıklamalara ek olarak aşağıdaki bilgilerde sunulmalıdır; a) Paylara bölünmüş sermayenin her bir grubu için; izin verilen hisse sayısı; çıkarılıp tamamı ödenen ve çıkarılan fakat tamamı ile ödenmeyen hisse sayısı; her bir 132 hissenin başına düşen nominal değer veya nominal değeri olmayan hisseler; dönem başı ve dönem sonunda bulunan hisse sayısının uyumlaştırılması; temettülerin dağıtımı ve sermayenin geri ödenmesindeki sınırlamalarda dahil söz konusu sermaye sınıfıyla ilgili haklar, imtiyazlar ve sınırlamalar (kısıtlamalar); kurum tarafından veya iştirakleri tarafından elde tutulan kurumun kendisine ait hisse senetleri; ve vadeli işlemler ve sözleşmeler gereği yapılacak hisse satışları için çıkarılmak üzere kurumda bulundurulan hisse, vadeleri ve tutarları, b) Net değerdeki, yedeklerin her birinin niteliği ve amacıyla ilgili açıklama, c) Raporlama tarihinden sonra ve finansal tabloların yayımlanması için izin verilmesinden önce önerilen veya bildirilen temettü tutarı, d) Muhasebeleştirilmeyen imtiyazlı hisse senetleri birikimli temettülerinin tutarı. 3.2.2.5. Kamu Sektörü Kurumlarına Yönelik Bilanço Aşağıda IFAC ‘ın yayınladığı, Uluslararası Kamu Sektörü Standartlarından, 1 No ’lu Finansal Tabloların Sunumu standardına göre kamu sektörü kurumlarına yönelik örnek bir Bilanço sunulmaktadır. 133 Tablo 3.1: KAMU SEKTÖRÜ KURUMU – BİLANÇO (31.12. 20X2 olarak) AKTİF DÖNEN VARLIKLAR Nakit ve Hazır Değerler Alacaklar Stoklar Peşin Ödemeler(Avanslar) Yatırımlar (Diğer Dönen Varlıklar) Dipnot Referans Nu. 20x2 3 4 5 6 7 X X X X X 20x2 20x1 X X X X X X DURAN VARLIKLAR Alacaklar (Ortak)Yatırımlar Diğer Finansal Varlıklar Araç Gereç ve Altyapı(Md.Dur.Var.) Arazi ve Binalar Maddi Olmayan Duran Varlıklar Diğer Duran Varlıklar 4 7 8 9 10 11 12 X X X X X X X PASİF KISA VADELİ YABANCI KAY. Borçlar Kısa Vadeli Borçlar Uzun Vadeli Borçların Cari Kısmı Kısa Vadeli Karşılıklar Sosyal Haklar X X X X X X X X X X TOPLAM AKTİFLER 4 13 14 15 16 X X X X X X X X X X X X X UZUN VADELİ YABANCI KAY. Borçlar Uzun Vadeli Borçlar Uzun Vadeli Karşılıklar Sosyal Haklar 4 13 15 16 20x1 X X X X X X X X X TOPLAM PASİFLER X X X X NET VARLIKLAR X X NET VARLIKLAR / ÖZKAYNAK. Diğ. kamu kurumlarınca veri. sermaye Yedekler Birikmiş Gelir/(Gider) Azınlık Hisseleri (Çıkarları) TOPLAM NET VARLIK / ÖZKAYK. 17 18 19 X X X/(X) X X X/(X) X X X X X X 134 3.2.3. Gelir Tablosu Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına göre finansal rapor hazırlayan bir kurumun sunması gerekli olan ikinci tabloda, Finansal Performans Tablosu, Gelirler ve Giderler Tablosu, Kar/Zarar Tablosu ve Faaliyet Tablosu olarak da adlandırılabilen Gelir Tablosudur. 3.2.3.1. Gelir Tablosunda Sunulacak Bilgiler Gelir Tablosu asgari olarak aşağıdaki tutarları gösteren ilgili kalemleri içermelidir; a) Kurum faaliyetlerinden gelirler ve giderler, b) Finansman maliyetleri, c) Öz kaynak yöntemine276 göre izlenen iştirakler ve bağlı ortaklıkların payları, d) Normal (olağan) faaliyetlerden elde edilen gelir ve giderler, e) Olağandışı kalemler, f) Azınlık yatırım payları, g) Dönemdeki net gelir ve gider farkları. Kurumun finansal performansını doğru bir biçimde sunmak için gerekli olursa veya bir Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standardı gerektirdiğinde, Gelir Tablosunda ek kalemler, ek başlıklar ve ek ara toplamlar sunulmalıdır. Bir kurum temel amaçlarını gerçekleştirmek için tanımladığı faaliyetlerine karşılık gelen işletme faaliyetlerini Gelir Tablosu kapsamında sunar. Bir kurumun işletme faaliyetlerinden oluşan gelir ve giderler, elde tutulan varlıklar veya kurum faaliyetlerinin finansmanından sağlanan gelir ve giderlerden ayrı tutulur. Örneğin, bir yerel yönetimin faaliyetleri içerisinde emlak vergisinden sağlanan gelirler ile ücretler, 276 Öz kaynak yöntemi, yatırımın ilk olarak elde etme maliyeti ile muhasebeleştirildiği ve ardından bu tutarın, yatırım yapılan kuruluşun net varlığı/öz kaynağından yatırımcının payına düşen kısımda gerçekleşen yatırım sonrasındaki değişikliklere göre düzenlendiği bir muhasebe yöntemidir. Bu çerçevede, Gelir Tablosu, yatırım yapılan ortaklığın faaliyet sonuçları içindeki yatırımcı payını yansıtır. 135 amortisman ve sarf malzemeleri gibi oluşan giderler yer alabilir. Finansman maliyetleri, maddi duran varlıkların satışından elde edilen kazanç ve kayıplar gibi diğer kalemler ise genellikle yerel yönetimin temel amaçlarının yanında tesadüfen ortaya çıkmakta ve dolayısıyla kurum faaliyetlerinin dışında yer almaktadırlar. Kurumun farklı faaliyetlerinin, işlemlerinin ve diğer olayların etkileri, hizmet sunma yükümlülüklerini yerine getirebilmesi üzerindeki etkilerine bağlı olarak farklılık gösterir ve performans unsurlarının açıklanması, gerçekleştirilen performansın anlaşılması ve gelecekteki sonuçlarının tahmin edilmesine yardımcı olur. Finansal performansın unsurlarının açıklanması gerekli olduğu takdirde, Gelir Tablosuna ek kalemler eklenebilir ve yapılan açıklamalar ve kalemlerin sıralaması düzeltilebilir. Bu durumda dikkate alınması gereken hususlar önemlilik ve gelir ve gider kalemlerinin nitelik ve işlevleridir. 3.2.3.2.Gelir Tablosunda ve Dipnotları ve Açıklamalarında Sunulacak Bilgiler Kurum, kurumun faaliyetlerine uygun bir şekilde sınıflandırılan toplam gelirlerini alt sınıflara ayırarak, ya gelir tablosunda yada gelir tablosunun dipnotlarında sunmalıdır. Kurum, giderlerin analizini yaparken, ya giderlerin niteliği yada onların fonksiyonlarına uygun bir sınıflandırma temelinde, gelir tablosunda veya gelir tablosunun dipnotlarında sunmalıdır. Kurumlar gelir tablosunda böyle bir sunum yapmaya teşvik edilmelidir. Gider kalemleri dikkat çekmek için daha fazla alt gruplara ayrılır. Bu analiz iki yoldan birine göre yapılabilir. Analizlerin ilki, gider yönteminin niteliğine ilişkindir. Bu biçimde giderler, Gelir Tablosunda niteliklerine göre (örneğin, amortisman, malzeme alışları, nakliye maliyetleri, maaşlar ve ücretler) toplanır ve kurumdaki çeşitli fonksiyonlara dağıtılmazlar. Bu yöntemin küçük kurumlarca uygulanması daha kolay olabilir çünkü faaliyet giderlerinin fonksiyonel sınıflandırmalar arasında dağıtılmasına gerek yoktur. 136 Gider yöntemi kullanarak niteliğe göre sınıflandırmaya ilişkin bir örnek aşağıda verilmektedir; İşletme faaliyetlerinde gelirler X Maaşlar ve sosyal güvence maliyetleri X Amortisman ve itfa giderleri X Diğer faaliyet giderleri ___________X_______ Toplam giderler (X) İşletme faaliyetlerinden gelir/(gider) X Analizlerin ikincisi ise giderlerin fonksiyonel sınıflandırması –diğer bir ifadeyle “satışların maliyeti” yöntemidir-, giderleri, satışların maliyeti veya örneğin dağıtım veya yönetim faaliyetleri maliyetlerinin bir parçası olarak, fonksiyonlarına göre başka bir ifadeyle giderler amaçlarına veya programlarına göre sınıflanır. Bu yöntem, kullanıcılara giderlerini niteliğe göre sınıflanmasından daha tutarlı ve ilgili bilgi sağlar, buna karşın giderlerin fonksiyonlara dağıtımı keyfi dağıtımları ve ciddi değerlendirmeleri gerektirebilir.277 Giderlerin fonksiyonel yönteme göre sınıflandırılmasına ilişkin örnek ise aşağıdadır: Toplam gelir Giderler; Sağlık giderleri Eğitim giderleri Diğer giderler Gelir/(Gider) X (X) (X) _____________(X)_______ X Kurum tarafından yürütülen esas fonksiyonlara ilişkin giderler ayrı ayrı gösterilmelidir. Bu örnekte kurum, sağlık ve eğitim hizmetlerinin sağlanmasıyla ilgili fonksiyonlara sahiptir ve kurum her bir fonksiyona göre ilgili gider kalemlerini sunmalıdır. 277 Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunca, uygulama birliğinin sağlanması bakımından Türkiye içi raporlamada giderlerin fonksiyona göre sınıflandırılması yöntemi tercih edilmiştir. 137 Giderleri fonksiyon esasına göre sınıflandıran kurumlar, amortisman ve itfa giderlerini, maaşlar ve sosyal yardım giderlerini içeren giderlerin nitelikleriyle ilgili ek bilgileri sunmalıdırlar. Giderin fonksiyonu yöntemi ve giderin niteliği yöntemi arasında seçim yapılması, tarihi ve mevzuat hükümlerine ve kurumun niteliğine bağlıdır. Her iki yöntem de kurumun çıktılarıyla, doğrudan veya dolaylı olarak, değişebilecek maliyetlerle ilgili bilgiler sağlar. Her iki sunum yönteminin değişik tipteki kuruma yararı olduğu için kurumun kendisine, kurumun performans unsurlarını dürüstçe ve açık bir biçimde sunacak ve en tutarlı ve güvenilir sunum yönteminin seçilmesi önerilir. Kurum, paylara bölünmüş sermayesinin bulunması ve pay sahiplerine temettü dağıtılması durumunda finansal tabloların kapsadığı dönem içerisinde her bir pay için önerilen veya bildirilen temettü tutarını Gelir Tablosunda veya dipnotlarında, açıklamalıdır. 3.2.3.3. Kamu Sektörü Kurumlarına Yönelik Gelir Tablosu Aşağıda IFAC ‘ın yayınladığı, Uluslararası Kamu Sektörü Standartlarından, 1 No ’lu Finansal Tabloların Sunumu standardına göre kamu sektörü kurumlarına yönelik örnek olarak hem giderleri niteliklerine göre hem de fonksiyonlarına göre sınıflandırma yöntemlerine ilişkin Gelir Tabloları sunulmaktadır. 138 Tablo 3.2: I. KAMU SEKTÖRÜ KURUM– YIL SONU GELİR TABLOSU (Giderleri Niteliklerine Göre Sınıflandırma Yöntemi) (31.12.20X2 Yıl Sonu için) Dipnot Referans Nu. 20x2 20x1 FAALİYET GELİRLERİ Vergiler Cezalar, Ücretler Ve Lisanslar Döviz İşlemlerinden Gelir Diğer Kamu Kurumlarından Transfer Diğer Faaliyet Gelirleri TOPLAM FAALİYET GELİRLERİ 22 23 24 25 26 X X X X X X X X X X X X FAALİYET GİDERLERİ Ücretler, Maaşlar Ve Sosyal Haklar Diğer Transfer Ödemeleri Ve Kazançlar Kullanılan Sarf Malz.Ve Levazım Amortisman Giderleri Diğer Faaliyet Giderleri TOPLAM FAALİYET GİDERLERİ 27 28 29 30 31 X X X X X X X X X X X X X (X) X X (X) X (X) (X) İşletme Faaliyetlerinden Gel./(Gid.) Finans Maliyetleri Mad.Dur.Var. Satışından Kazançlar 32 33 Toplam Faaliyet Dışı Gelirler(Giderler) Olağan Faaliyetlerden Gel. (Gid.) Azınlık yatırım paylarının Gel./ (Gid.) 34 X X X X Olağanüstü kalemlerden önceki Net Gel.(Gid.) Olağanüstü Kalemler 35 X (X) X (X) X X DÖNEM NET GEL./ (GİD.) 139 Tablo 3.3: II. KAMU SEKTÖRÜ KURUMU – YIL SONU GELİR TABLOSU (Giderleri Fonksiyonlarına Göre Sınıflandırma Yöntemi)(31.12.20X2 Yıl Sonu için) Dipnot Referans Nu. 20x2 20x1 FAALİYET GELİRLER Vergiler Cezalar, Ücretler ve Lisanslar Döviz İşlemlerinden Gelir Diğer Kamu Kuruluşlarından Gelirler Diğer Faaliyet Gelirleri TOPLAM FAALİYET GELİRLER 22 23 24 25 26 X X X X X X X X X X X X FAALİYETGİDERLER Genel Kamu Hizmetleri Savunma Kamu Düzeni ve Güvenliği Eğitim Sağlık Sosyal Güvenlik Barınma ve Toplumsal Haklar Dini, Kültürel ve Eğlence Ekonomik Olaylar Çevre Koruma Diğer Giderler TOPLAM FAALİYET GİDERLER 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X (X) X X (X) X X X X (X) X (X) X (X) X X (X) X İşletme Faaliyetlerinden Gel./(Gid) Finansman Maliyetleri Madd.Dur.Var. Satışlarından Kazançlar 38 39 Toplam Faaliyet Dışı Gelirler (Giderler) Olağan Faaliyetlerden Gel./(Gid.) Azınlık yatırım paylarının gel./(gid.) Olağanüstü kalemlerden önceki Net Gel./(Gid.) Olağanüstü Kalemler DÖNEM NET GEL./(GİD.) 40 41 140 3.2.4. Net Değer Değişim Tablosu Bir kurum, finansal tablolarının ayrı bir bölümünü oluşturan ve aşağıdaki bilgileri gösteren bir finansal tablo sunmalıdır. Bu finansal tabloda Net Değer Değişim Tablosu olarak adlandırılabilir. 3.2.4.1. Net Değer Değişim Tablosunda Sunulacak Bilgiler Net Değer Değişim Tablosunda sunulacak bilgiler şunlardır; a) Dönem net gelir veya net giderler, b) Diğer standartlar tarafından da öngörüldüğü üzere net değere doğrudan tahakkuk ettirilen ve muhasebeleştirilen her bir gelir ve gider kalemi ve bu kalemlerin toplamı, c) İPSAS-3, Raporlama Dönemindeki Net Fazlalıklar veya Noksanlıklar Muhasebe Politikalarındaki Temel Hatalar ve Değişiklikler standardındaki düzeltme işlemleri çerçevesinde, muhasebe politikalarındaki değişikliklerin ve düzeltilen hataların toplam birikmiş etkileri, sunulmalıdır. Ayrıca, kurum, ya net değer değişim tablosunda ya da dipnotlarında aşağıdaki hususları da sunmalıdır; a) Sahiplerin katkıları ve pay sahiplerine yapılan dağıtımlar, 278 b) Dönem başında ve raporlama tarihinde birikmiş gelirlerin ve giderlerin bakiyesi ve dönem içindeki hareketleri, c) Ayrıca her bir hareketin ayrı ayrı gösterilmesi suretiyle, dönem başındaki ve dönem sonundaki net değerin her bir unsurunun miktarı arasındaki hesapların uyumlaştırılması da sunulmalıdır. 278 Kurum Sahiplerinin Katkıları: Kurum haricindeki taraflarca işletmeye kazandırılan, kurum açısından herhangi bir yükümlülük doğurmayan, gelecekteki ekonomik faydalar ve hizmet potansiyelidir. Bu katkılar kurumun net varlıklar/öz kaynağında bir sermaye payı oluşturur ve; a) kuruma, varlığı süresince, gelecekteki ekonomik faydaları ve hizmet potansiyelinin ve de kurumun tasfiyesi durumunda borçların ödenmesinden artan varlıkların dağıtılması yetkisini verir, b) satılabilir, takas edilebilir, transfer edilebilir veya itfa edilebilir. 141 Sunum yukarıda sayılan unsurlara ilişkin tüm kalemleri içeren bir liste biçiminde, her bir kalemin açılış ve kapanış kalanlarının uyumlaştırıldığı sütunlar biçiminde de sunulabilir. Kurumun iki raporlama tarihi arasında net değerinde meydana gelen değişiklikler, finansal tablolarda açıklanmış ve kabul edilmiş temel ölçü ilkeleri kapsamında, dönem içinde değerdeki artış veya azalışları yansıtır. Net değerdeki genel değişiklik, döneme ait toplam net gelir/gideri temsil eder, diğer gelir ve giderler, sahiplerin(ortakların) katkısı veya onlara yapılan dağıtımlarla birlikte, net değerdeki değişiklikler olarak doğrudan sunulur. 3.2.4.2. Kamu Sektörü Kurumlarına Yönelik Net Değer Değişim Tablosu Aşağıda IFAC ‘ın yayınladığı, Uluslararası Kamu Sektörü Standartlarından, 1 No ’lu Finansal Tabloların Sunumu standardına göre kamu sektörü kurumlarına yönelik örnek bir Net Değer Değişim Tablosu sunulmaktadır. 142 Tablo 3.4:KAMU SEKTÖRÜ KURUMUYIL SONU NET DEĞER DEĞİŞİM TABLOSU (31.12.20X2 Yıl Sonu için) Net Değer 31.12.20x0 Bakiye Muhasebe Politikalarındaki Değişimler Bakiyenin Yeniden Gösterimi Transfer Yedekleri Birikmiş Gel.(Gid) Toplam X (X) Yeniden Değerleme Yedekleri X - (X) - X (X) X (X) X X X X X Mal(Emlak)’ın Yeniden Değ. Fazlalık Yatırımların Yeniden Değ. Noksanlık Cari-Nakit(kur) Transfer Farklılıkları Gelir Tablosunda Muhasebeleştirilmeyen Net Kazanç ve Kayıplar Dönemdeki Net Gelir 31.12.20x1 Bakiye Mal(Emlak)’ın Yeniden Değ. Noksanlık Yatırımların Yeniden Değ. Fazlalık Cari-Nakit(kur) Transfer Farklılıkları Gelir Tablosunda Muhasebeleştirilmeyen Net Kazanç ve Kayıplar Dönemdeki Net Gider 31.12.20x2 Bakiye X X (X) (X) X X X (X) (X) (X) (X) X (X) X X X X (X) X X X (X) X (X) (X) (X) X X (X) X (X) X 143 3.2.5. Nakit Akım Tablosu İPSAS 2, Nakit Akım Tablosu Standardı, nakit akım tablosunun ve ilgili açıklamaların sunumuyla ilgili kuralları ortaya koymaktadır. Nakit akım bilgisi, finansal tablo kullanıcılarına kurumun, nakit ve nakit benzerlerini üretebilme becerisini ve kurumun bu nakit akımlarını kullanma nedenlerini değerlendirmedeki temelleri oluşturur.279 Nakit akım tablosu, nakit giriş kaynaklarını, raporlama döneminde nakit harcanan kalemleri ve de raporlama tarihindeki nakit tutarını gösterir. Bir kurumun nakit akımlarına ilişkin bilgiler, hesap verilebilirlik ve karar verme amaçları yönünden finansal tabloların kullanıcıları için yararlıdır. Nakit akım bilgileri, bir kamu kurumunun faaliyetlerinin finansmanı için gerekli olan nakdi nasıl karşıladığının ve bu nakdi ne şekilde kullandığının kullanıcılar tarafından anlaşılmasını sağlar. Kullanıcılar, kurumun faaliyetlerinin sürdürülebilirliği gibi, kaynakların tahsisine ilişkin kararların alınmasında ve değerlendirilmesinde nakit akımlarının zamanı ve kesinliği konusunda bilgiye ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla, dönemde gerçekleşen nakit akımlarını sınıflandıran nakit akım tablosu aracılığıyla bir kamu kurumunun nakit ve nakde eşdeğer varlıklarındaki zaman içerisindeki değişikliklere ilişkin bilginin sunulması amaçlanmaktadır. Bir kurumun nakit akımlarına ilişkin bilgiler, kurumun gelecekteki nakit ihtiyacının ve de gelecekteki nakit akımı üretme kabiliyetinin kullanıcılar tarafından tahmin edilmesi ile faaliyetlerinin yapısı ve içeriğindeki değişikliklerin finansmanına destek sağlaması bakımından yararlıdır. Ayrıca nakit akım tablosu, raporlama döneminde işletmenin nakit giriş ve çıkışlarına ilişkin hesap verilebilirliğini yerine getirmesi bakımından bir araç teşkil eder. Bir nakit akım tablosu, diğer mali tablolarla birlikte kullanıldığında, kurumun net değerindeki, mali yapısındaki (likidite ve ödeme gücü de dahil) değişikliklerin ve değişen koşullara ve fırsatlara uyum sağlaması için nakit akımlarının tutarlarını ve zamanlamalarını etkileyebilmesinin değerlendirilmesi konusunda kullanıcılara bilgi sağlar. Ayrıca aynı kurumlar veya diğer olaylar için farklı muhasebe 279 İPSAS-1, sadece nakit akım tablosunun düzenlenmesi gerektiğini belirtir, nakit akım tablosunun düzenlenmesine ilişkin ayrıntılı bilgi ise İPSAS-2 de yer almaktadır. 144 uygulamalarının kullanılmasının etkisini ortadan kaldırdığından, farklı kurumlar arasındaki kurum performansının raporlanmasındaki kıyaslanabilirliği arttırır. Geçmiş nakit akım bilgileri genellikle gelecekteki nakit akımlarının miktarı, zamanı ve kesinliğinin bir göstergesi olarak kullanılır. Aynı zamanda gelecekteki nakit akımlarının geçmişte yapılan değerlendirmelerinin doğruluğunun kontrol edilmesinde de kullanılır. 3.2.5.1. Nakit Akım Tablosunda Sunulacak Bilgiler Nakit akım tablosu, dönem içerisindeki nakit akımlarını işletme, yatırım ve finansman faaliyetleri şeklinde sınıflandırmış olarak raporlamalıdır. Bir kurum, işletme, yatırım ve finansman faaliyetlerinde gerçekleşen nakit akımlarını kendi faaliyetleri için en iyi şekilde kullanmalı ve değerlendirmelidir. Faaliyet sınıflandırması, kullanıcılara, bu faaliyetlerin kurumun mali durumu üzerindeki etkisini ve de nakit ve nakde eşdeğer varlıkların miktarını değerlendirmeye yönelik bilgi sunar. Bu bilgi, aynı zamanda, bu faaliyetler arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi için de kullanılabilir. Tek bir işlem, farklı şekilde sınıflandırılan nakit akışlarını içerebilir. Örneğin, bir kredinin nakit geri ödemesi, hem faiz hem de anapara ödemesini içerir; burada faiz, işletme faaliyeti olarak sınıflandırılırken ana para ise finansman faaliyeti olarak sınıflandırılabilir. İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımları, esasen kurumun temel nakit getiren faaliyetlerinden elde edilir. İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımı örnekleri şu şekildedir: -Vergi, resim ve cezalardan sağlanan nakit girişleri, -Kurum tarafından sunulan mal ve hizmetlerin ücretlerinden sağlanan nakit girişleri, -Merkezi yönetim veya diğer kamu kuruluşları tarafından yapılan hibe veya transfer ve diğer ödenekler veya diğer bütçe ödemesinden sağlanan nakit girişleri, -Ücret, komisyon veya diğer gelirlerden sağlanan nakit girişleri, 145 -Faaliyetlerini finanse etmek üzere diğer kamu işletmelerine yapılan nakit ödemeleri (krediler hariç), -Mal ve hizmetler için tedarikçilere yapılan nakit ödemeleri, -Çalışanlara ve çalışanlar adına yapılan nakit ödemeleri, -Sigorta şirketlerinin aldığı veya ödediği primler, tazminatlar, yıllık ödemeler ve poliçeyle ilgili diğer yükümlülükler, -İşletme faaliyetleriyle ilgili olarak, (uygun olduğunda) emlak veya gelir vergisi nakit ödemeleri, -Alım satım amaçlı elde bulundurulan sözleşmelerle ilgili nakit giriş ve çıkışları, -Artık devam etmeyen faaliyetlerle ilgili nakit giriş ve çıkışları, -Dava sonuçları neticesinde gerçekleşen nakit giriş ve çıkışları. Nakit akımları, kurumun gelecekteki hizmet sunumuna katkıda bulunması beklenen kaynaklar için nakit çıkışlarının ne ölçüde gerçekleştirildiğini yansıttığından, yatırım faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımlarının ayrı olarak sunulması önem taşımaktadır. Yatırım faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımlarına ilişkin örnekler şu şekilde verilebilir. -Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ile diğer uzun vadeli varlıkların alımına ilişkin nakit ödemeleri. Bu ödemeler, aktifleştirilmiş geliştirme harcamalarını ve kurumun inşa ve imal ettiği maddi duran varlıklara ilişkin nakit çıkışlarını içerir; -Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ile diğer uzun vadeli varlıkların satışından sağlanan nakit girişleri, -Başka bir işletmenin öz kaynak veya borçlanma araçlarını almak ve iş ortaklığına katılmak amacıyla gerçekleştirilen nakit ödemeleri, -Başka bir işletmenin öz kaynak devri veya borçlanma araçlarının ve iş ortaklığındaki payının satılmasından sağlanan nakit girişleri, -Üçüncü taraflara verilen avans ve borçlara ilişkin nakit çıkışları, 146 -Üçüncü taraflara verilen avans ve borçların geri ödemesinden sağlanan nakit girişleri, -Vadeli işlem (futures), forward, opsiyon ve swap sözleşmelerine ilişkin nakit çıkışları, -Vadeli işlem (futures), forward, opsiyon ve swap sözleşmelerinden sağlanan nakit girişleri. Kuruma sermaye sağlayanların gelecekteki nakit akımlarından talep edecekleri kısmın belirlenmesinde yararlı olacağından finansman faaliyetlerinden doğan nakit akımlarının ayrı olarak sunulması önem taşımaktadır. Finansman faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımlarına ilişkin örnekler şu şekildedir; -Tahvil, kredi, senet, bono, ipotekler (mortgage) ve diğer kısa veya uzun vadeli borçlanma araçlarının ihracından sağlanan nakit girişleri, -Alınan borçların geri ödemesinden kaynaklanan nakit çıkışları, -Finansal kiralamaya ilişkin borçların kiracı tarafından ödenmesi halinde gerçekleşen nakit çıkışları. 3.2.5.2. Nakit Akım Tablosu Sunum Yöntemleri Bir kurum, aşağıdaki iki yöntemden birini faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımlarını raporlayabilir. kullanarak, kurum 147 3.2.5.2.1. Direkt Yöntem Bu yöntem, brüt nakit giriş ve çıkışlarına ait ana grupların yer aldığı yöntemdir. Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarında işletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımlarının direkt yöntemi kullanarak raporlaması önerilmektedir. Bu yönteme ilişkin sunum şu şekilde yapılabilir. Tablo 3.5: KAMU SEKTÖRÜ KURUMU – YIL SONU KONSOLİDE NAKİT AKIM TABLOSU (31.12.20X2) DİREKT YÖNTEM 20x2 20x1 X X X X X X X X X X ÇIKIŞLAR Personel Maliyetleri Emeklilik Maaşları için Ayrılan Fonlar Satıcılar Ödenen Faizler Diğer Çıkışlar (X) (X) (X) (X) (X) (X) (X) (X) (X) (X) İşletme Faaliyetlerinden Net Nakit Akımı X X YATIRIM FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIMLAR Mad.Dur.Var. Satın Alımı Mad.Dur.Var. Satışından Tahsilat Yatırımların Satışından Tahsilat Yabancı Menkul Kıy.Satın Alımı Yatırım Faaliyetlerinden Net Nakit Akım (X) X X (X) (X) (X) X X (X) (X) III- FİNANSMAN FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIMLAR Borçlardan Tahsilat Alınan Borçların Geri Ödemesi Merkezi Hükümete Temettü/Dağıtım Finansman Faaliyetlerinden Net Nakit Akımlar X (X) (X) X X (X) (X) X Nakit ve Benzeri Değerlerde Net Artış/(Azalış) Dönem Başı Nakit ve Nakde Eşdeğer Değerler Dönem Sonu Nakit ve Nakde Eşdeğer Değerler X X X X X X I- İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIMLAR GİRİŞLER Vergiler Mal ve Hizmet Satışları Yardımlar Alınan Faizler Diğer Girişler II- 148 3.2.5.2.2. Endirekt Yöntem Bu yöntem ise net faaliyet sonuçlarının, geçmişteki veya gelecekteki işlemlere ilişkin nakit giriş veya çıkışlarına yönelik erteleme veya tahakkukların ve yatırım veya finansman nakit akımlarıyla ilgili gelir veya gider kalemlerinin, nakdi olmayan işlemlerin etkilerine göre düzenlendiği yöntemdir. Bu yönteme ilişkin sunum ise şu şekilde yapılabilir. Tablo 3.6: KAMU SEKTÖRÜ KURUMU – YIL SONU KONSOLİDE NAKİT AKIM TABLOSU (31.12.20X2) ENDİREKT YÖNTEM 20x2 20x1 X X X X X X X X X (X) (X) (X) (X) (X) (X) X X X X X X X (X) (X) (X) (X) (X) - X X YATIRIM FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIMLAR Mad.Dur.Var. Satın Alımı Mad.Dur.Var. Tahsilat Yatırımların Satışından Tahsilat Yabancı Menkul Kıy.Satın Alımı Yatırım Faaliyetlerinden Net Nakit Akım (X) X X (X) (X) (X) X X (X) (X) III- FİNANSMAN FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIMLAR Verilen Borçlardan Tahsilat Alınan Borçların Geri Ödemesi Merkezi Hükümete Temettü/Dağıtım X (X) (X) X (X) (X) I- İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIMLAR Olağan Faaliyetlerden Gel./(Gid.) Nakit Olmayan Hareketler Değer Düşüklüğü Tükenme Payı Amortisman Şüpheli Alacaklar Karşılığında Artış Borçlarda Artış Ödemelerde Artış Personel Maliyetleriyle İlgili Karşılıklarda Artış Mad.Dur.Varlıkların Satışında Kazanç/(Kayıp) Yatırımların Satışından Kazanç/(Kayıp) Diğer Dönen Varlıklarda Artış Yeniden Değer. Dolayı Yatırımlarda Artış Alacaklarda Artış Olağanüstü Kalemler İşletme Faaliyetlerinden Net Nakit Akımı II- 149 3.2.6. Finansal Tabloların Dipnotları ve Açıklamalar Dipnotlar, finansal tablolarda yer alan bilgilere ek bilgiler içerir. Dipnotlar, finansal tablolarda yer alan kalemlerin metinsel açıklamalarını ve tablolarda açıklanılamayan bilgileri sağlar. Bu yönüyle dipnotlar, finansal tabloların tamamlayıcı bir unsurudur.280 3.2.6.1. Finansal Tablo Dipnotlarının Yapısı Bir kurumun Finansal Tablolarının Dipnotları aşağıdaki bilgileri sağlamalıdır; a) Finansal Tabloların hazırlanma temelleri hakkındaki bilgiyi ve önemli işlemler ve diğer olaylar için uyulan ve seçilen özel muhasebe politikalarını sunmalıdır, b) Finansal Tablolardan başka bir yerde sunulmayan, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları tarafından gerekli olan bilgiyi açıklamalıdır, c) Finansal tablolarda yer almayan, ancak doğru bir sunum için gerekli olan ek bilgileri sağlamalıdır. Finansal tabloların dipnotları, sistematik bir biçimde sunulmalıdır. Bilanço, Gelir Tablosu ve Nakit Akım Tablosundaki her kalem, dipnotlarda verilen ilgili bilgiyle ilişkilendirilmelidir ve buna ilişkin bir referans numarasıyla bu ilişki gösterilmelidir. Finansal tabloların dipnotları, Bilanço, Gelir Tablosu, Net Değer Değişim Tablosu ve Nakit Akım Tablosu ve bunlara ek şarta bağlı borçlar ve taahhütler gibi gösterilen ek bilgilerin, tutarlarının analizini ve daha detaylı açıklamalarını içerir. Bunlar doğru sunumu başarmak için gerekli diğer açıklamaları ve Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları tarafından açıklanılmaya teşvik edilen ve gerekli olan bilgileri içerir. 280 Ayrıca Bknz; CICA,Canadian Instıtute of Chartered Accountants-PSAB, Public Sector Accounting Board, “Twenty Questions About Government Financial Reporting”, 2003, s.5-35 http://www.cica.ca/multimedia/Download_Library/Standards/PSAB/English/e__PSAB20QuestionsG RE.pdf(03.05.2007) 150 Dipnotlar normal olarak, kullanıcıların finansal tabloları anlamalarına ve bunların diğer kurumların finansal tablolarıyla karşılaştırılabilmelerine yardımcı olmak için aşağıdaki sıralamaya göre sunulur; a) Uluslararası kamu sektörü muhasebe standartlarına uyumun sunumu, b) Uygulanan muhasebe politikaları ve ölçme temellerinin sunumu, c) Her bir ilgili kalem ve finansal tablonun sunulduğu sıraya göre finansal tabloda sunulan kalemler için destekleyici bilgiler, d) Aşağıdaki bilgileri içeren diğer açıklamalar; i) Şarta bağlı borçlar, henüz tahakkuk etmemiş sözleşmeye bağlı yükümlülükler ve diğer finansal açıklamalar ve ii) Finansal olmayan açıklamalar. Bazı durumlarda, dipnotlardaki özel kalemlerin sıralanışını değiştirmek gerekli olabilir veya daha uygun olabilir. Örneğin Gelir tablosuna ait açıklamalarla ilgili olan faiz oranları ve gerçeğe uygun değer düzeltmelerine ilişkin bilgiler, bilançodaki bilgilerle birleştirilebilir. Bununla birlikte ancak, dipnotların sistematik yapısı mümkün olduğu ölçüde korunmalıdır. Finansal tabloların hazırlanış temelleri ve özel muhasebe politikalarına ilişkin bilgi sağlayan dipnotlar, finansal tabloların ayrı bir bölümü olarak da sunulabilir. 3.2.6.2. Muhasebe Politikalarının Açıklanması Finansal tabloların dipnotlar bölümünde muhasebe politikalarına ilişkin aşağıdaki bilgiler yer almalıdır. a) Finansal tabloların düzenlenmesinde kullanılan ölçüm esasları, b) Kurumun uyguladığı diğer uluslararası kamu sektörü muhasebe standartlarındaki hükümlerin ne derecede uygulandığı, c) Finansal tabloların anlaşılması için uygun olan diğer muhasebe politikaları. Kullanıcıların, finansal tablolarda hangi ölçüm esas veya esaslarının (örneğin, tarihi maliyet, cari maliyet, net gerçekleştirilebilir değer, gerçeğe uygun değer veya bugünkü değer) kullanıldığı konularında bilgilendirilmeleri önemlidir, çünkü 151 finansal tabloların hangi temele göre hazırlandığı bunların analizini etkiler. Finansal tablolarda birden çok ölçüm esası kullanılırsa örneğin, bazı kalemler yeniden değerlendiğinde, her bir ölçüm esasının uygulandığı varlık ve yükümlülük gruplarının gösterilmesi yeterlidir. Belli bir muhasebe politikasının açıklanmasına karar verirken yönetim, bu açıklamanın kullanıcıların raporlanan Gelir Tablosu ve bilançodaki işlemlerin, olayların ve koşulların nasıl yansıtıldığını anlamalarını kolaylaştırıp kolaylaştırmayacağını dikkate alır. Bir kurumun, sunmayı düşündüğü muhasebe politikaları, takip eden konuları içerir ve tabi ki sadece bu konularla sınırlandırılmış değildir; - Gelirin muhasebeleştirilmesi(gerçekleşmesi), - İştirakleri içeren konsolidasyon ilkeleri, -Yatırımlar, -Maddi ve Maddi Olmayan duran varlıkların amortismanı ve muhasebeleştirilmesi, - Borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesi ve diğer giderler; satış için elde tutulan stoklar ve diğer sınıflandırılmış varlıklar, - İnşaat sözleşmeleri, - Yatırım malları, - Finansal araçlar ve yatırımlar, - Finansal kiralama, - Araştırma ve geliştirme giderleri, - Yeniden satış için elde tutulan ve tüketim için alınan stoklar, - Stoklar; satılmak üzere elde tutulan ve tüketim amaçlı. - Karşılıklar, - Sosyal hakların maliyeti, - Kambiyo işlemleri ve hedging (finansal riskten korunma), - Maliyetlerin bölümler arasında dağıtım temelleri ve tanımları, - Enflasyon muhasebesi, - Devlet yardımları. 152 Her bir kurum, kullanıcıların kendilerinden açıklanmasını bekleyeceği, faaliyetlerinin niteliğini ve politikaları göz önünde bulundurmalıdır. Örneğin, kamu sektörü kurumlarının, vergi, bağışlar ve diğer karşılığı olmayan gelirlerinin belirlenmesiyle ilgili muhasebe politikalarını da açıklaması beklenir. Eğer bir kurumun dövize dayalı önemli yurtdışı faaliyetleri ve işlemleri varsa, kur farkı kazanç ve kayıplarının belirlenmesine ilişkin muhasebe politikalarının açıklanması beklenecektir. Cari ve geçmiş dönemlerde gösterilen tutarlar önemli olmasa da, bir muhasebe politikası önemli olabilir. Ayrıca mevcut uluslararası kamu sektörü muhasebe standartlarında yer almayan fakat seçilip uygulanan her bir politika için bir muhasebe politikasının açıklanması uygun olur. 3.2.6.3. Diğer Açıklamalar Aşağıdaki bilgilerde, finansal tablolarla birlikte sunulan bilgilerle birlikte yer almamışsa, kurum, tarafından açıklanmalıdır; a) Kurumun adresi, yasal yapısı ve kurumun faaliyet gösterdiği yasal çerçeve, b) Kurumun faaliyetlerinin ve esas çalışma alanlarının niteliklerinin açıklaması, c) Kurumun faaliyetlerini etkileyen yasal düzenlemelerin belirtilmesi. d) Kurumun adı (eğer bir grupsa, grubun adı). 153 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ULUSLARARASI KAMU SEKTÖRÜ MUHASEBE STANDARTLARI UYARINCA BELEDİYELERDE FİNANSAL RAPORLAMAYA YÖNELİK BİR MODEL ÖNERİSİ 154 4.1. BELEDİYELERDEKİ MUHASEBE UYGULAMALARININ MEVCUT DURUM ANALİZİ Cumhuriyetin kurulmasından bu güne, ülkemizin mali yönetiminin en sık değiştirilen konularından birisi kamu sektörü muhasebesi olmuştur. Uygulanan muhasebe, birkaç istisna dışında hep nakit esasına dayanmıştır. Muhasebe sistemi, Kamunun bir yıllık finansal işlemlerinin sonucunu, genel kabul görmüş muhasebe ilke ve standartlarına uygun finansal tablolar halinde verememiş ve raporlayamamıştır. 281 4.1.1. Belediyelerin Mali Yönetimine Yönelik Hukuksal Dayanaklar Ülkemizde, devlet muhasebesi alanındaki reform çalışmaları 1995 yılında genel ve katma bütçeli idarelerde tahakkuk esasına geçilmesini amaçlayan Kamu Mali Yönetim Projesi çalışmaları ile sistemli bir şekilde başlamış ve döner sermayeler için Döner Sermayeli İşletmeler Muhasebe Yönetmeliğinin hazırlanması ve yayımlanması ile sürdürülmüştür. Saymanlıklardaki muhasebe işlemlerinin bilgisayar ortamında takip edilerek sonuçlarının konsolide edilebilmesini sağlayan say2000i282 projesinin uygulamaya konulması ile çalışmalar ivme kazanmıştır. 2001 yılında genel yönetime dahil kamu kurumlarında, tahakkuk esaslı bir muhasebe sisteminin oluşturulmasıyla ilgili çalışmalar başlatılmış ve 2002 yılı başında bütçe sınıflandırmasıyla birlikte tahakkuk esaslı muhasebesinin uygulamasına pilot uygulamalarla birlikte başlanılmıştır. 283 Bu tarihten sonra, bu bölümün konusunu oluşturan belediyelerde finansal raporlama konusunu ilgilendiren düzenlemeler hayata girmiştir. Bunlar sırasıyla, ilk düzenleme olarak, Aralık 2003 ‘de düzenlenip, 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu, bu kanuna dayanarak Mayıs 2005 ‘de hazırlanılan Devlet Muhasebesi Standartları Kurulunun Yapısı ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, ikinci olarak Haziran 2005 ‘de yürürlüğe giren Genel 281 Erkan Karaarslan, “Devlet Muhasebesi Olgusu ve Ülkemizde Devlet Muhasebe Standartları”, Ankara, TÜRMOB Yayınları: No: 276., 2005, s.25. 282 say2000i; Web Tabanlı Saymanlık Otomasyon Sistemidir. 283 T.C. Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü, http://www.muhasebat.gov.tr/mahalli/rapor/30102006Rapor.doc(26.02.2007) 155 Yönetim Muhasebe Yönetmeliği ve son olarak da Mart 2006 ‘da yürürlüğe giren Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğidir. 4.1.1.1. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu 1927 tarihli 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu 24.12.2003 tarihli 25326 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile tamamen yürürlükten kaldırılmıştır. 01.01.2005 tarihinden itibaren yürürlüğe giren, kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak üzere, kamu mali yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm mali işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve mali kontrolü düzenlemek amacıyla düzenlenen bu kanun, Türk Kamu Sektörü Muhasebe Sisteminde önemli bir miladı oluşturmuştur. Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin mali yönetim ve kontrolünü kapsayan bu kanun, dokuz bölümden oluşmaktadır. Kanunun, kamu hesapları ve mali istatistikleri olan dördüncü bölüm ise bizim konumuzu oluşturmakta olup iki alt bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm kamu hesaplarını ikinci bölüm ise kamu istatistiklerini içermektedir. Kanunun 49.maddesine göre muhasebe sistemi özetle şu şekilde açıklanabilir. Muhasebe sistemi, karar, kontrol ve hesap verme süreçlerinin etkili çalışmasını sağlayacak ve finansal raporların düzenlenmesi ile kesin hesabın çıkarılmasına temel olacak şekilde kurulur ve yürütülür. Kamu hesapları, kamu kurumlarının gelir, gider ve varlıkları ile malî sonuç doğuran ve öz kaynağın artmasına veya azalmasına neden olan her türlü işlemlerle garantilerin ve yükümlülüklerin belirlenmiş bir düzen içinde hesaplara kaydedilerek, yönetim ve denetim yetkilileriyle kamuoyuna gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla tutulur. Genel yönetim kapsamındaki kamu kurumlarında uygulanacak muhasebe ve raporlama standartları, uluslararası standartlara uygun olarak Maliye Bakanlığı 156 bünyesinde; Sayıştay Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı ve diğer ilgili kuruluş temsilcilerinin katılımıyla oluşturulacak olan Devlet Muhasebesi Standartları Kurulu tarafından belirlenir. Bu standartlar Resmî Gazetede yayımlanır. Kurulun yapısı, çalışma usûl ve esasları ile diğer hususlar Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Ancak hali hazırda devlet Muhasebe standartları Kurulunca yayımlanmış herhangi bir Kamu Sektörü Muhasebe Standardı bulunmamaktadır. Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerince uygulanacak düzenlemeler, ilgili idarelerin -merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri için Maliye Bakanlığı’nca; sosyal güvenlik kurumları için ilgili idarelerce, mahallî idareler için ise İçişleri Bakanlığının görüşü- de görüşü alınarak, Maliye Bakanlığınca belirlenir ve Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir. Bu kanuna göre, bir ekonomik değer yaratıldığında, başka bir şekle dönüştürüldüğünde, mübadeleye konu edildiğinde, el değiştirdiğinde veya yok olduğunda muhasebeleştirilir, kamu gelir ve giderleri tahakkuk ettirildikleri mali yılın hesaplarında gösterilir ve bütçe gelirleri tahsil edildiği, bütçe giderleri ise ödendiği yılda muhasebeleştirilir, denilmektedir. Kamu hesapları da mali yıl esasına göre tutulmaktadır. Bu kanuna da gene, genel yönetim kapsamındaki kamu kurumlarının mali işlemlerinin, uluslararası standartlara uygun olarak, yeterli mesleki eğitimi almış personel tarafından muhasebe kayıtlarındaki verilere dayanılarak ve istatistiksel yöntemler kullanılarak hazırlanılır, denilmektedir. Genel yönetim kapsamındaki kamu kurumlarına ait bu düzenlemeler, Maliye Bakanlığınca derlenir. Merkezi yönetim kapsamı dışındaki kamu kurumları ise işlemlerini belirlenmiş ilkelere uygun olarak hazırlar ve belirlenen süreler içinde Maliye Bakanlığına gönderirler. Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelere ait düzenlemeler ile merkezi yönetim kapsamındaki kamu kurumlarına ait düzenlemeler, Maliye Bakanlığınca birleştirilerek, genel yönetim kapsamındaki kamu kurumlarına ait düzenlemeler elde edilir ve yayımlanılır, denmektedir. 4.1.1.2. Devlet Muhasebesi Standartları Kurulunun Yapısı ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Bu kanunda geçen devlet muhasebe standartları kuruluna ilişkin düzenlemeler ise şu şekilde özetlenebilir. 13.05.2005 tarihli ve 25814 sayılı Resmî 157 Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devlet Muhasebesi Standartları Kurulunun Yapısı ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, kurulun yapısı, çalışma usul ve esasları ile genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde uygulanacak muhasebe ve raporlama standartlarının oluşturulması ve yayımlanması kapsamaktadır. Bu yönetmelik, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 49 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Devlet Muhasebesi Standartları Kurulu Bakanlık bünyesinde kurulur. Kurul 9 üyeden oluşur. Maliye Bakanlığından üç, Sayıştay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve Hazine Müsteşarlığından birer; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından belirlenecek sosyal güvenlik kurumundan bir üye görevlendirilir. Kurul Başkanı Muhasebat Genel Müdürüdür. Kurulun görev alanına giren konulara ilişkin ön çalışmaların yapılmasından ve Kurulun sekreterya hizmetlerinin yürütülmesinden Başkan sorumludur. Kurul, uluslararası standartlar çerçevesinde ve ilgili kurumların görüşlerini almak suretiyle, genel yönetim kapsamındaki kamu kurumlarında uygulanacak muhasebe sistemi ile ilgili olarak, muhasebe ve raporlama standartlarını tespit etmek, kamu kurumlarında muhasebe bilincinin oluşturulmasını sağlamak üzere, toplantı, konferans, sempozyum ve seminerler düzenlemek, yayınlar hazırlamak, standartları uygulayacak olan kamu kurumlarının bilgilendirmek ve yönlendirmek amacıyla düzenleyici işlemleri hazırlamak ve yayımlanmak üzere Bakanlığa sunmak, görevleri ile ilgili konularda araştırma, inceleme ve analiz yapmak, yaptırmak; bu amaçla genel yönetim kapsamındaki kurumlardan gerekli bilgi, belge ve raporları istemek, araştırma ve inceleme sonucunda toplanan bilgi ve belgeleri değerlendirmek, analiz etmek ve standartları oluşturarak karara bağlamak, standartlar konusunda Bakanlığa yapılan başvuruları incelemek, değerlendirmek ve karara bağlamak gibi görevleri vardır. Kurul tarafından oluşturulan Devlet Muhasebesi Standardı Nihaî Metni, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer ve “Devlet Muhasebesi Standardı” hâlini alır. Ancak kanımızca, bu standartlara “Devlet Muhasebe Standartları” yerine – uluslararası standartlar çerçevesinde ve ilk taslak çalışmada da belirtildiği gibi - “Kamu Sektörü Muhasebe Standartları” denilmesi daha uygun olacaktır. 158 4.1.1.3. Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol gereğince, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde uygulanacak muhasebeleştirme ve raporlama, çerçeve hesap planı, düzenlenecek raporların şekil, süre ve türleri, muhasebe işlemlerinde ortak uygulama esasları ile kapsama dahil kamu idarelerinin hesaplarında konsolidasyona imkan verecek hususları içeren ve Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulu’nun 03.05.2005 tarihli ve 2005/8844 sayılı kararıyla kabul edilen Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği, 08.06.2005 tarihli ve 25839 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp 01.01.2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir.284 Bu Yönetmelik, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahallî idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerini kapsamaktadır. Bu yönetmeliğin ilk dört bölümü muhasebe kayıt düzenini açıklamaktadır. Beşinci bölüm ise raporlama hakkında bilgi vermektedir. Bu bölüme göre, kendi adına ekonomik varlık edinebilen, yükümlülük üstlenebilen, diğer kamu kurumları veya üçüncü şahıslarla ekonomik ilişkilere girebilen kapsama dahil her kamu kurumu bir kurumsal birimdir ve kapsama dahil her kurumsal birim bir raporlama birimi sayılır. Merkezi yönetim kapsamındaki kamu kurumlarının finansal tabloları, Maliye Bakanlığınca üretilir. Kapsama dahil diğer kamu kurumlarının muhasebe yetkilileri, finansal tabloların hazırlanmasından ve belirlenen süreler içinde Maliye Bakanlığa gönderilmesinden, kurumların yöneticileri de bu hususları gözetmekten sorumludur. Kapsama dahil kamu idareleri kendi ihtiyaçları için ayrıca finansal tablolar hazırlayabilirler. Kapsama dahil kamu kurumlarının hazırladıkları finansal tablolar Maliye Bakanlığınca konsolide edilir ve kamuoyuna sunulur. Konsolidasyon işlemi önce merkezi yönetim, yerel yönetimler ve sosyal güvenlik kurumları alt grupları bazında, daha sonra da genel yönetim düzeyinde yapılır. Konsolidasyon sonucunda ortaya çıkan finansal tablolar, kapsama dahil kamu kurumlarının arasındaki işlemlerden kaynaklanan karşılıklı borç ve alacak doğuran işlemler arındırıldıktan sonra ilgili alt grupların veya genel yönetimin mali durumunu gösterir. 284 T.C. Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü, http://www.muhasebat.gov.tr/mahalli/rapor/30102006Rapor.doc(26.2.2007) 159 Finansal tablolar, bu tablolarda yer alan bilgilerin gelecekteki olaylar ve sonuçları hakkında tahminlerin oluşturulması, doğrulanması veya değiştirilmesine olanak sağlayacak şekilde ihtiyaca göre aylık, üç aylık ve yıllık olarak hazırlanır. Kamu kurumlarına ait olarak üretilen finansal tablolar ile mizanlar ayrıca, altı aylık ve yıllık dönemler itibarıyla ilgili olduğu dönemi izleyen üç ay içerisinde Resmî Gazete’de yayımlanır. Kamu kurumlarınca, detaylı hesap planlarında yer alan hesaplardan aylık mizan ve yıllık olarak geçici ve kesin mizanlar düzenlenir. Mizan örneği Ek:3’de sunulmaktadır. Mizan cetveli, yevmiye defteri ile yardımcı defterlerden yararlanılarak ayrıntılı olarak ve ana hesap bazında her ayın sonu itibarıyla düzenlenir. Cetvelde; her hesabın borç ve alacak sütunlarındaki tutarların, yevmiye ve yardımcı defterlerindeki borç ve alacak toplamlarına ve borç sütunu toplamı ile alacak sütunu toplamının birbirine eşit olması gerekir. Dönem sonu işlemleri yapılmadan önce geçici mizan düzenlenir ve bunu takiben dönem sonu işlemleri yapılır. Dönem sonu işlemleri tamamlandıktan sonra kesin mizan düzenlenir. Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği kapsamına dahil kamu kurumlarınca aşağıda sayılan 18 adet finansal tablo hazırlanır ve kamuoyunun bilgisine sunulur. 1) Bilanço (Ek: 4) 2) Faaliyet Sonuçları Tablosu (Ek: 5) 3) Bütçe Uygulama Sonuçları Tablosu (Ek: 6) 4) Nakit Akım Tablosu (Ek: 7) 5) Mali Varlık ve Yükümlülükler Değişim Tablosu (Ek: 8) 6) İç Borç Değişim Tablosu (Ek: 9) 7) Dış Borç Değişim Tablosu (Ek: 10) 8) Şarta Bağlı Varlık ve Yükümlülükler Tablosu (Ek: 11) 9) Gelirlerin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu (Ek: 12) 10) Giderlerin Kurumsal Sınıflandırılması Tablosu (Ek: 13) 11) Giderlerin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu (Ek: 14) 12) Giderlerin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu (Ek: 15) 13) Bütçe Gelirlerinin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu (Ek: 16) 14) Bütçe Giderlerinin Kurumsal Sınıflandırılması Tablosu (Ek: 17) 160 15) Bütçe Giderlerinin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu (Ek: 18) 16) Bütçe Giderlerinin Finansal Sınıflandırılması Tablosu (Ek: 19) 17) Bütçe Giderlerinin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu (Ek: 20) 18) Bütçe Giderleri ve Ödenekler Tablosu (Ek: 21) Kamu idarelerince üretilen mizanlar, yukarıda sayılan finansal tablolarla birlikte belirlenen sürelerde Maliye Bakanlığı’na gönderilir ve yukarıda belirtilen finansal tabloların şekilleri üzerinde değişiklik yapmaya, kamu kurumaları itibarıyla türlerini belirlemeye veya ihtiyaç duyulması halinde yeni finansal tablolar oluşturmaya ve elektronik ortamda alınmasıyla ilgili düzenlemeler yapmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir. Tablolar, dönemler arası karşılaştırma yapılabilmesini sağlamak üzere son üç faaliyet dönemine ilişkin verileri kapsayacak şekilde hazırlanır. 1. Bilanço Bilanço, genel yönetimin ve kapsama dahil her bir kamu idaresinin belli bir tarihteki varlıklarını, yabancı kaynaklarını ve öz kaynaklarını gösteren tablodur. Kesin mizanda yer alan hesapların borç kalanları bilançonun aktif hesaplarını, alacak kalanları da bilançonun pasif hesaplarını oluşturur. Aktif ve pasifi düzenleyici hesaplar bulundukları grupta eksi değer olarak gösterilir. Bilançolar, Genel yönetim Muhasebe Yönetmeliğinde belirlenen ilkelere uygun olarak hazırlanır ve sunulur. Bu tablo örneği Ek: 4 ‘de sunulmaktadır. 2. Faaliyet Sonuçları Tablosu Faaliyet sonuçları tablosu, genel yönetimin ve kapsama dahil her bir kamu idaresinin bir faaliyet döneminde elde ettiği gelirleri, yaptığı giderleri, mali ve mali olmayan varlıkların yönetimi ile yükümlülüklerine ilişkin işlemlerinden kaynaklanan gelir ve giderleri gösteren ve bunlar hakkında detaylı bilgi sağlayan finansal tablodur. Faaliyet sonuçları tablosu, faaliyet dönemine ait gelir ve gider hesapları hesap grupları ile indirim, iade ve iskonto hesapları hesap grubundaki hesaplardan üretilir. 161 Dönem net fazla veya açığının ne kadarının kur ve değer değişimleri farklarından kaynaklandığı ve bunların faaliyet sonucunu nasıl etkilediği tablonun dipnotunda belirtilir. Bütün gelir ve giderler, tahakkuk ettikleri dönemin faaliyet sonuçları tablosunda gösterilir. Bu tablo örneği Ek: 5 ‘de sunulmaktadır. 3. Bütçe Uygulama Sonuçları Tablosu Bütçe uygulama sonuçları tablosu, kapsama dahil her bir kamu idaresinin bütçe uygulamaları sonucunda belirli raporlama dönemlerinde elde ettiği bütçe gelirleri ve yaptığı bütçe giderlerini gösteren ve bunlar hakkında detaylı bilgi sağlayan finansal tablodur. Bütçe uygulama sonuçları tablosu, bütçe gelir ve bütçe gider hesapları hesap grupları ile bütçe gelirlerinden ret ve iade hesapları hesap grubundaki hesaplardan üretilir. Bütçe yılının tamamına ilişkin olarak düzenlenen tabloya mahsup dönemi işlemleri de dahil edilir. Bu tablo örneği Ek: 6 ‘de sunulmaktadır. 4. Nakit Akım Tablosu Nakit akım tablosu, genel yönetimin ve kapsama dahil her bir kamu kurumunun belirli raporlama dönemleri itibarıyla nakit ve nakit benzeri varlıklarının akımını gösteren tablodur. Nakit benzeri varlıklar, hemen paraya dönüştürülebilen ve değer değişikliği oluşma ihtimali ihmal edilebilir ölçüde olan varlıklardır. Nakit akım tablosu genel yönetimin ve kapsama dahil her bir kamu kurumunun dönem nakit tahsilatları ve ödemeleri, mali ve mali olmayan varlıkları ile yükümlülüklerine ilişkin işlemlerden kaynaklanan nakit akımlarını gösterir. Nakit akım tablosunda, belirli bir dönem içinde nakit giriş ve çıkışları ihtiyaca göre sınıflandırılmış olarak yer alır. Yabancı para cinsinden olan nakit giriş ve çıkışları ilgili döviz kuru üzerinden ulusal para birimine çevrilip nakit akım tablosuna dahil edilir. Nakit ve nakit benzeri varlıkların kullanımını gerektirmeyen kazanç ve kayıplar, nakit dışı bağış ve yardımlar, takas ve trampa gibi işlemler ile gelecekte nakit akımı yaratacak işlemler nakit akım tablosuna dahil edilmez. 162 Nakit ve nakit benzeri varlıkları oluşturan unsurların dönem başı ve dönem sonu mevcudu ile dönem içi değişim tutarı tablonun dipnotlarında ayrıca gösterilir. Söz konusu değişim tutarının, nakit akım tablosunun düzenlenmesi sonucu ortaya çıkan “Nakit Stokundaki Net Değişim” tutarına eşit olması gerekir. Nakit akım tablosu; faaliyetlerden sağlanan nakit akımları, yatırımlardan sağlanan nakit akımları ve finansman faaliyetlerinden sağlanan nakit akımları şeklinde bölümlenir. a) Faaliyetlerden sağlanan nakit akımları; Faaliyetlerden sağlanan nakit akımları; faaliyet gelir ve giderlerinden kaynaklanan nakit giriş ve çıkışlarından oluşur. Ancak, maddi duran varlıkların edinilmesi ve elden çıkarılması gibi işlemler sonucunda ortaya çıkan nakit akımları bu bölüme dahil edilmez. b) Yatırımlardan sağlanan nakit akımları; Yatırımlardan sağlanan nakit akımları; varlık hesaplarına yansıtılan maddi duran varlık yatırımlarının üretim ve inşasına ilişkin ödemeleri de kapsamak üzere, maddi ve maddi olmayan duran varlıkların elde edilmesinden kaynaklanan nakit çıkışları ile maddi ve maddi olmayan duran varlıkların satışından kaynaklanan nakit girişlerinden oluşur. c) Finansman faaliyetlerinden sağlanan nakit akımları; Finansman faaliyetlerine ilişkin nakit akımları; 1) Tahvil ve bono gibi kısa veya uzun vadeli borçlanma araçları ihracı yoluyla veya diğer surette yapılan borçlanmalar karşılığı sağlanan nakit girişleri, 2) Borç ödemelerinden kaynaklanan nakit çıkışları, 3) Nakde eşdeğer varlık olarak nitelendirilenler ve alım-satım amacıyla elde tutulanlar hariç olmak üzere; diğer kuruluşların borçlanma senetlerini veya hisse senedi gibi öz kaynak araçlarını veya ortak girişimlerdeki ticari hakları elde etmek için yapılan nakdi ödemeler ve bunların satılmasından kaynaklanan nakit çıkış ve girişleri, 163 4) Üçüncü kişilere verilen nakdi borçlar ve nakit ön ödemeler ile bunlardan yapılan tahsilatlardan kaynaklanan nakit çıkış ve girişlerinden, oluşur. Bu tablo örneği Ek: 7 ‘de sunulmaktadır. 5. Mali Varlık ve Yükümlülükler Değişim Tablosu Mali varlık ve yükümlülükler değişim tablosu, genel yönetimin ve kapsama dahil her bir kamu kurumunun belirli raporlama dönemleri arasında mali varlıkları ve yükümlülüklerindeki değişmeyi gösterir ve raporlama tarihi itibarıyla toplam mali varlıklar ile toplam mali yükümlükler arasındaki farkı ifade eden net mali değeri ölçer. Bu tablo örneği Ek: 8 ‘de sunulmaktadır. 6. İç Borç Değişim Tablosu İç borç değişim tablosu, genel yönetimin ve kapsama dahil her bir kamu kurumunun belirli raporlama dönemleri arasında iç borç tutar ve bileşimindeki değişimleri vade yapısına göre gösterir. Bu tablo örneği Ek: 9 ‘de sunulmaktadır. 7. Dış Borç Değişim Tablosu Dış borç değişim tablosu, genel yönetimin ve kapsama dahil her bir kamu kurumunun belirli raporlama dönemleri arasında dış borç tutar ve bileşimindeki değişimleri vade yapısına göre gösterir. Bu tablo örneği Ek: 10‘de sunulmaktadır. 8. Şarta Bağlı Varlık ve Yükümlülükler Tablosu Şarta bağlı varlık ve yükümlülükler tablosu, genel yönetimin ve kapsama dahil her bir kamu kurumunun, geçmişteki bir olay dolayısıyla gelecekte belirli koşulların gerçekleşmesi halinde kamu kurumu lehine veya aleyhine doğması muhtemel olan varlık veya yükümlülükleri gösterir. Bu tablo örneği Ek: 11‘de sunulmaktadır. 9. Gelirlerin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu Kamu kurumlarının faaliyet gelirleri, gelirlerin ekonomik sınıflandırılması tablosunda, detaylı hesap planlarındaki sınıflamaya uygun olarak raporlanır. Bu tablo örneği Ek: 12 ‘de sunulmaktadır. 164 10. Giderlerin Kurumsal Sınıflandırılması Tablosu Giderlerin kurumsal sınıflandırılması tablosu, giderlerin kurumsal düzeyde ekonomik dağılımını gösteren finansal tablodur. Bu tablo örneği Ek: 13 ‘de sunulmaktadır. 11. Giderlerin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu Giderlerin fonksiyonel sınıflandırılması tablosu, genel yönetimin temel fonksiyonları esas alınarak hazırlanır. Giderlerin fonksiyonel sınıflandırılması tablosunda giderler; genel kamu hizmetleri, savunma hizmetleri, kamu düzeni ve güvenlik hizmetleri, ekonomik işler ve hizmetler, çevre koruma hizmetleri, konut ve toplum refahı hizmetleri, sağlık hizmetleri, eğlence, kültür ve din hizmetleri, eğitim hizmetleri ve sosyal yardım hizmetleri alt sınıflarına ayrılır. Mali olmayan duran varlık edinimleri karşılığı yapılan ödemeler tabloda ayrıca gösterilir. Bu tablo örneği Ek: 14’de sunulmaktadır. 12. Giderlerin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu Kamu idarelerinin faaliyet giderleri, giderlerin ekonomik sınıflandırılması tablosunda, detaylı hesap planlarındaki sınıflamaya uygun olarak raporlanır. Bu tablo örneği Ek: 15 ‘de sunulmaktadır. 13. Bütçe Gelirlerinin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu Kamu idarelerine ait bütçe gelirleri, bütçelerindeki sınıflandırmaya uygun olarak raporlanır. Bütçe gelirlerinin ekonomik sınıflandırılması tablosu, bütçe gelir hesapları hesap grubundaki hesaplardan yararlanılarak hazırlanır. Bu tablo örneği Ek: 16 ‘de sunulmaktadır. 14. Bütçe Giderlerinin Kurumsal Sınıflandırılması Tablosu Kamu idarelerine ait bütçe giderlerinin kurumsal düzeyde ekonomik dağılımını gösteren finansal tablodur. Bütçe giderlerinin kurumsal sınıflandırılması tablosu, bütçe gider hesapları hesap grubundaki hesaplardan yararlanılarak hazırlanır. Bu tablo örneği Ek: 17 ‘de sunulmaktadır. 165 15. Bütçe Giderlerinin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu Bütçe giderlerinin fonksiyonel sınıflandırılması tablosu, kamu idarelerinin temel fonksiyonları esas alınarak hazırlanır. Bütçe giderlerinin fonksiyonel sınıflandırılması tablosunda bütçe giderleri; genel kamu hizmetleri, savunma hizmetleri, kamu düzeni ve güvenlik hizmetleri, ekonomik işler ve hizmetler, çevre koruma hizmetleri, konut ve toplum refahı hizmetleri, sağlık hizmetleri, eğlence, kültür ve din hizmetleri, eğitim hizmetleri ve sosyal yardım hizmetleri alt sınıflarına ayrılır. Bütçe giderlerinin fonksiyonel sınıflandırılması tablosu, bütçe gider hesapları hesap grubundaki hesaplardan yararlanılarak hazırlanır. Bu tablo örneği Ek: 18 ‘de sunulmaktadır. 16. Bütçe Giderlerinin Finansal Sınıflandırılması Tablosu Genel yönetime dahil kamu idarelerinin bütçe giderlerinin hangi kaynaklardan finanse edildiği, bütçe giderlerinin finansal sınıflandırılması tablosunda gösterilir. Bütçe giderlerinin finansal sınıflandırılması tablosu, bütçe gider hesapları hesap grubundaki hesaplardan yararlanılarak hazırlanır. Bu tablo örneği Ek: 19 ‘de sunulmaktadır. 17. Bütçe Giderlerinin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu Kamu idarelerine ait bütçe giderleri, bütçelerindeki ekonomik sınıflandırmaya uygun olarak raporlanır. Bütçe giderlerinin ekonomik sınıflandırılması tablosu, bütçe gider hesapları hesap grubundaki hesaplardan yararlanılarak hazırlanır. Bu tablo örneği Ek: 20 ‘de sunulmaktadır. 18. Bütçe Giderleri ve Ödenekler Tablosu Bütçe giderleri ve ödenekler tablosu, yapılan bütçe giderleri ile gelen ödenekler, ödeneklerden kullanılanlar ve tenkis edilenler ile ödenek üstü harcamayı gösterecek şekilde bütçe hesapları ana hesap grubundaki bütçe gider hesaplarından ve nazım hesaplar ana hesap grubundaki ödenek hesaplarından yararlanılarak hazırlanır. Bu tablo örneği Ek: 21 ‘de sunulmaktadır. 166 Hazırlanacak olan Finansal Raporlara bakıldığı zaman, kurumsal, fonksiyonel, finansal ve ekonomik sınıflandırma raporlarında bu ayrıma gidilmiştir; Gelirlerin Ekonomik Sınıf. Tablosu - Bütçe Gelirlerinin Ekonomik Sınıf. Tablosu Giderlerin Kurumsal Sınıf. Tablosu - Bütçe Giderlerinin Kurumsal Sınıf. Tablosu Giderlerin Fonksiyonel Sınıf. Tablosu - Bütçe Giderlerinin Fonksiyonel Sınıf.Tablosu Bunun temel nedeni nakit ve tahakkuk esası muhasebe sistemlerinin birlikte kullanılmasıdır. Buna ilişkin kayıt düzeni örneği Ek: 22‘de sunulmaktadır. 4.1.1.4. Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği İçişleri Bakanlığınca belirtilen çerçevede Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hazırlanmış ve 01.01.2006 tarihi itibariyle kapsama dahil mahalli idarelerde uygulanmaya başlanmıştır.285 Bu yönetmeliğin amacı, il özel idaresi, belediye, bağlı idare ve birliklerin; gelir ve gider bütçelerinin hazırlanması, kesin hesabın çıkarılması, hesap ve kayıt düzeninde saydamlık, hesap verilebilirlik ve tekdüzenin sağlanması, işlemlerinin kayıt dışında kalmasının önlenmesi, faaliyetlerinin gerçek mahiyetlerine uygun olarak sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi; mali tablolarının zamanında, doğru, muhasebenin temel kavramları ve genel kabul görmüş bütçe ve muhasebe ilkeleri çerçevesinde, uluslararası standartlara uygun, yönetimin ve ilgili diğer kişilerin bilgi ihtiyaçlarını karşılayacak ve kesin hesabın çıkarılmasına temel olacak; karar, kontrol ve hesap verme süreçlerinin etkili çalışmasını sağlayacak şekilde hazırlanması ve yayımlanmasına ilişkin esas, usul, ilke ve standartların belirlenmesidir. Bu Yönetmelik, 10/12/2003 tarihli ve 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 49 uncu, 22/2/2005 tarihli ve 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 48 inci, 3/7/2005 tarihli ve 5393 Sayılı Belediye Kanununun 65 inci, 26/5/2005 tarihli ve 5355 Sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 18 ve 22 nci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır. Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin ilk altı bölümü bütçelemeye 285 ilişkin düzenlemeleri kapsamaktadır. Bu yönetmeliğin T.C. Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü, http://www.muhasebat.gov.tr/mahalli/rapor/30102006Rapor.doc(26.2.2007) yedinci 167 bölümündeki 42.maddeye göre düzeni Genel Yönetim mahalli idarelerin muhasebeleştirmeye ilişkin kayıt Muhasebe Yönetmeliğindeki hükümler çerçevesinde yürütüleceği belirtilmektedir. Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin on yedinci bölümü raporlamayla ilgili olup bu bölümde aynı genel yönetim muhasebe yönetmeliğindeki hükümlere göre düzenlenmiştir. 4.1.2. Belediyelerin Yönetimi, Hukuki ve Mali Yapısı 2005 yılında kabul edilen 5393 sayılı belediye kanununa göre ülkemizde belediye, belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olarak tanımlanmaktadır. Aynı zamanda 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu göre mahalli idarelerden belediyelerde bir kamu kurumu olarak genel yönetim kapsamında sınıflandırılmıştır. Ülkemizde toplam 47044 mahalli idare bulunmaktadır. Bunlardan 81’i il özel idaresi, 3225 ‘i belediye ve geri kalanı da köy, mahalle ve mezralardır. Belediyelerin türlere göre dağılımı ise şöyledir; 286 Büyükşehir Belediyesi 16 Büyükşehir İlçe Belediyesi 101 Büyükşehir İlk Kademe Belediyesi287 283 İl Belediyesi 65 İlçe Belediyesi 749 (Büyükşehir Sınırlarına Girenler Hariç) 286 Belde Belediyesi 2011 Toplam 3225 T.C. İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, http://www.mahalliidareler.gov.tr/Belediye/BELEDIYE_ISTATISTIK.xls(13.3.2007) 287 Büyükşehir İlk Kademe Belediyesi; Büyükşehir belediye sınırları içinde ilçe kurulmaksızın oluşturulan ve büyükşehir ilçe belediyeleriyle aynı yetki, imtiyaz ve sorumluluklara sahip belediyeyi ifade eder. 168 Ülkemizdeki belediyelerin 2006 yılına ilişkin ekonomideki büyüklükleri şu şekildedir;288 Toplam Belediyelerin Mali Varlıkların/GSMH Oranı ; % 2.16 Toplam Belediyelerin Mali Yükümlülüklerin/GSMH Oranı ; % 3.58 Toplam Belediyelerin Net Değer 289 /GSMH Oranı Toplam Belediyelerin Öz Kaynakların 290 /GSMH Oranı ; % -1.43 ; % 9.57 4.1.2.1.Belediyelerin Yönetimi Belediye, nüfusu 5000 ve üzerinde olan yerler ile il ve ilçe merkezlerinde kurulur. 4.1.2.1.1. Kuruluşu ve Görevleri Belediyelerin görevleri 5393 sayılı kanuna göre, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla, şu şekilde özetlenebilir.291 a) İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri;çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, evlendirme, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50 000’i geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açar. b) Okul öncesi eğitim kurumları açabilir; “Devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir; sağlıkla ilgili her türlü tesisi açabilir ve işletebilir; kültür ve tabiat varlıkları ile tarihî dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekânların ve işlevlerinin korunmasını sağlayabilir, bu amaçla bakım ve 288 T.C. Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü, http://www.muhasebat.gov.tr/mahalli/mah/web04042007/'mali var.&hsmh'!a1(30.04.2007) 289 Net değer; mali varlıklarla mali yükümlülükler arasındaki farkı ifade eder. 290 Öz kaynaklar; bilançonun varlıklar toplamı ile yabancı kaynaklar toplamı arasındaki farkı ifade eder. Öz kaynaklar; Net değer, değer hareketleri, yeniden değerleme farkları, yedekler, geçmiş yıllar olumlu ve olumsuz faaliyet sonuçlarının toplam değerini ifade etmektedir. 291 T.C. İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, http://www.mahalli-idareler.gov.tr/(16.2.2007) 169 onarımını yapabilir, korunması mümkün olmayanları aslına uygun olarak yeniden inşa edebilir.” şeklinde sayılmıştır. Ayrıca kanunlarla başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki diğer görev ve hizmetleri de yapma veya yaptırma gibi genel bir görev verilmiştir. Anayasanın verdiği yetkiye dayanarak 1984 yılında 3030 sayılı yasa ile büyükşehir belediye yönetimi kurulmuştur. Bu Kanun 10.7.2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır. Büyükşehir belediyesi, en az üç ilçe veya ilk kademe belediyesini kapsayan, bu belediyeler arasında koordinasyonu sağlayan; kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; idarî ve malî özerkliğe sahip ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisidir. Halen ülkemizde 16 adet Büyükşehir belediyesi bulunmaktadır. Büyükşehir belediyelerine verilen görevler koordinasyonu gerektiren ve küçük belediyelerin imkanıyla yapılamayacak kent çapında görevlerdir. İlçe ve ilk kademe belediyeleri arasında hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından uyum ve koordinasyon, büyükşehir belediyesi tarafından yerine getirilir. 4.1.2.1.2. Belediye Organları Belediye organları şunlardır;292 Belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanıdır. 1. Belediye Meclisi Belediye meclisi belde halkının genel oyu ile seçilir ve genel karar organıdır. Üye sayısı ise belediyenin nüfusuna göre değişir, ancak dokuzdan az olamaz. Meclis, kendisinin karar vereceği bir aylık tatil dışında her ay toplanır. Belediye meclisine, belediye başkanı başkanlık eder. 2. Belediye Encümeni Belediyenin günlük işlerini ve meclisçe alınan kararları yürütmekle görevli organı 292 encümendir. Encümenin başkanı belediye başkanıdır. T.C. İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, http://www.mahalliidareler.gov.tr/(16.2.2007) Encümen; İl 170 belediyelerinde ve nüfusu 100.000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için, gizli oyla seçeceği dört üye ile biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği dört üyeden ve diğer belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği üç üye ile biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere belediye başkanının her yıl birim amirleri arasından seçeceği üç üyeden oluşur. 3. Belediye Başkanı Belediye tüzelkişiliğinin başı ve yürütme organı belediye başkanıdır. Başkan genel oyla doğrudan belde halkı tarafından seçilir. Belediye başkanı, görevinin devamı süresince siyasi partilerin yönetim ve denetim organlarında görev alamaz; profesyonel spor kulüplerinin başkanlığını yapamaz ve yönetiminde bulunamaz. 4.Diğer Görevliler Büyükşehir belediyelerinin teşkilatlanmaları diğer belediyelerden farklıdır. Bu belediyeler de genel sekreter bulunur. Büyükşehir bürokrasisi genel sekreter yönetiminde daire başkanlıkları ve müdürlüklerden teşekkül eder. 4.1.2.2. Belediyelerin Hukuki Yapısı Belediyelerin teşkilat ve görevlerine ilişkin temel kanun, 3.7.2005 tarihli ve 5393 Sayılı Belediye Kanunudur. Bu kanun daha önceden belediyelere ait 1930 tarihli ve 1580 sayılı Belediye Kanununun ek ve değişiklikleriyle birlikte yürürlükten kaldıran 24.12.2004 tarihli ve 5272 sayılı Belediye Kanununu da yürürlükten kaldırmıştır. Bunun dışında da belediyelere görev ve sorumluluk getiren pek çok kanun bulunmaktadır. Bu kanuna göre, il ve ilçe merkezlerinde ise nüfus durumuna bakılmaksızın belediye kurulması mecburidir.293 293 T.C. İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, http://www.mahalli-idareler.gov.tr/ (16.2.2007) 171 4.1.2.3. Belediyelerin Mali Yapısı Belediye gelirleri dört ana grupta toplanır. Bunlar; 294 1) Öz gelirler, 2) Devlet gelirlerinden ayrılan paylar, 3) Devlet yardımları, 4) Borçlanmalar, cezalar ve diğer gelirlerdir. 4.1.2.3.1.Belediyelerin Öz Gelirleri Belediyelerin, Öz gelirleri 26.5.1981 tarihli 2464 sayılı Belediye Gelirleri Yasası ve Emlak Vergisi Yasasına dayanmaktadır. Bu gelir kalemleri şunlardır; - Meslek Vergisi (kaldırıldı), - İlan ve Reklam Vergisi, - Eğlence Vergisi, - Akaryakıt Tüketim Vergisi, - Haberleşme Vergisi, - Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi, - Yangın Sigorta Vergisi, - Temizlik ve Aydınlatma Harcı (kaldırıldı) , - İşgal Harcı, - Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı, - Kaynak Suları Harcı, - Tellallık Harcı, 294 T.C. İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, http://www.mahalli-idareler.gov.tr/, (16.2.2007) Ayrıca; Belediyelerin Faaliyet Raporlarına göre belediye gelirleri ve giderleri şu şekilde gösterilebilmektedir. Belediye Gelirleri; I. Vergi Gelirleri : Maliye Bakanlığı Payı, Belediye Vergileri, Belediye Harçları. II. Vergi Dışı Gelirler : Harcamalara Katılma Payları, Belediyeye Öd. Diğ. Pay., Kur. ve Teş. Has., İşletme Karları, Bel. Malları Gel., Ücretler, Cezalar, Çeşitli Gelirler. III. Yardım ve Fonlar : Bağışlar ve Fonlar. Belediye Giderleri; I. Cari Harcamalar : Personel Giderleri, Yolluklar, Hizmet Alımları, Tük. Malları Alımları, Demirbaş Alımları, Diğer Ödemeler. II. Yatırım Harcamaları : Makine, Teçhizat ve Taşıt Alımları, Yapı, Tesis veya Onarım Giderleri. III.Transfer Harcamaları : Transfer 172 - Hayvan Kesim, Muayene, Denetleme Harcı, - Sağlık Belgesi Harcı, - Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcı, - Bina İnşaat Harcı, - Kayıt Suret Harcı, - Muayene Ruhsat Rapor Harcı, - İmar Harçları, - İşyeri Açma İzni Harcı, - Su Harcamalarına Katılma Payı, - Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı, - Yol Harcamalarına Katılma Payıdır. 4.1.2.3.2. Belediyelerin Devlet Gelirlerinden Aldıkları Paylar 1981 yılında çıkarılan 2380 sayılı Yasa ile genel bütçe gelirleri tahsilatının % 5'inin belediyelere verilmesi hükme bağlanmıştı ancak 1984 yılında 3004 sayılı Yasa ile bu oran % 10.30'a çıkarılmıştır. 1986 yılında 3239 sayılı Yasa ile 1986 yılı için 8.55, diğer yıllar için 9.25 olarak belirlenmiştir. 4629 sayılı Kanunun 3. ncü maddesi ile bu pay % 6 olarak değiştirilmiştir. 4.1.2.3.3. Belediyelere Devlet Yardımları Bu kaynak çeşitli fonlarla bazı bakanlık bütçelerine konulan ödeneklerden yapılan yardımları kapsamaktadır. 4.1.2.3.4. Belediyelerin Giderleri 3.7.2005 tarihli 5393 Sayılı Belediyeler Kanununun 60. maddesine göre Belediye giderleri şunlardır; - Belediye binaları, tesisleri ile araç ve malzemelerinin temini, yapımı, bakımı ve onarımı için yapılan giderler, - Belediyenin personeline ve seçilmiş organlarının üyelerine ödenen maaş, ücret, ödenek, huzur hakkı, yolluklar, hizmete ilişkin eğitim harcamaları ile diğer giderler. 173 - Her türlü alt yapı, yapım, onarım ve bakım giderleri, - Vergi, resim, harç, katılma payı, hizmet karşılığı alınacak ücretler ve diğer gelirlerin takip ve tahsili için yapılacak giderler, - Belediye zabıta ve itfaiye hizmetleri ile diğer görev ve hizmetlerin yürütülmesi için yapılacak giderler, - Belediyenin kuruluşuna katıldığı şirket, kuruluş ve katıldığı birliklerle ilgili ortaklık payı ve üyelik aidatı giderleri, - Mezarlıkların tesisi, korunması ve bakımına ilişkin giderler, - Faiz, borçlanmaya ilişkin diğer ödemeler ile sigorta giderleri, - Dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizler ile özürlülere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar, - Dava takip ve icra giderleri, - Temsil, tören, ağırlama ve tanıtım giderleri, -Avukatlık, danışmanlık ve denetim hizmetleri karşılığı yapılacak ödemeler, -Yurt içi ve yurt dışı kamu ve özel kesim ile sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılan ortak hizmetler ve proje giderleri, - Sosyo-kültürel, sanatsal ve bilimsel etkinlikler için yapılan giderler, - Belediye hizmetleriyle ilgili olarak yapılan kamuoyu yoklaması ve araştırması giderleri, - Kanunla verilen görevler ve hizmetlerin yürütülmesi için yapılan diğer giderler, - Şartlı bağışlarla ilgili yapılacak harcamalar, - İmar düzenleme giderleri ve her türlü proje giderleridir. 4.1.2.4. Belediyelerde Mali İşlemlere Yönelik Uygulamalar Belediyelerin muhasebe işlemleri önceleri 1580 sayılı Kanunun 129. maddesi gereğince 1931 yılında yayımlanan Belediye Muhasebe Usulü Nizamnamesi ve bu Nizamnameye dayanılarak düzenlenen Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü 174 Talimatnamesine göre yürütülmüş daha sonra belediyelerin muhasebe işlemleri 1580 sayılı Belediye Kanunu, 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkındaki Kanun ve 1.8.1990 gün ve 90/789 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Tüzüğü hükümlerine dayanılarak; İçişleri Bakanlığınca hazırlanıp 2.5.1990 tarih ve 20506 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Belediye Bütçe Muhasebe Usulü Yönetmeliğine göre yürütülmüştür. Program bütçe esasına göre belediyelerin gider ve gelir bütçesinin hazırlanması, bütçe kesin hesabının çıkarılması, muhasebe işlemleri yönetmeliğin kapsamını oluşturmaktadır. Yönetmelik esas itibariyle 1050 sayılı Kanun ve Devlet Muhasebesi Yönetmeliği çerçevesinde düzenlenmiştir.295 Bu yönetmelikten sonra 19/2/1994 tarihli ve 21854 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Yönetmeliği hayata girmiştir. 2005 yılında getirilen Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununu göre, 01.01.2006 ‘da yürürlüğe giren ve belediyelerin günümüzde uymak zorunda oldukları düzenlemeleri içeren yönetmelik ise Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğidir. Belediyelerde, Belediye başkanı, üst yönetici ve bütçeyle ödenek tahsis edilen harcama yetkilisi olarak, hesap verme sorumluluğu çerçevesinde, her yıl 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa göre faaliyet raporunu hazırlamakla yükümlüdür. Mahallî idarelerce hazırlanan idare faaliyet raporlarının birer örneği Sayıştay ve İçişleri Bakanlığına gönderilir. İçişleri Bakanlığı, bu raporları esas alarak kendi değerlendirmelerini de içeren mahallî idareler genel faaliyet raporunu hazırlar ve kamuoyuna açıklar. Raporun birer örneği Sayıştay’a ve Maliye Bakanlığına gönderilir. Sayıştay, mahallî idareler genel faaliyet raporunu, dış denetim sonuçlarını dikkate alarak görüşlerini de belirtmek suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunar. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu raporlar ve değerlendirmeler çerçevesinde, kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasına ilişkin olarak kamu idarelerinin yönetim ve hesap verme sorumluluklarını görüşür. Bu görüşmelere üst yönetici veya görevlendireceği yardımcısının ilgili bakanla birlikte katılması zorunludur. Faaliyet raporunda, bağlı kuruluş ve işletmeler ile belediye ortaklıklarına ilişkin söz konusu bilgi ve değerlendirmelere de yer verilir. Faaliyet raporu nisan ayı toplantısında belediye 295 Erkan Karaarslan, “Devlet Muhasebesi Olgusu ve Ülkemizde Devlet Muhasebe Standartları”, Ankara, TÜRMOB Yayınları: No: 276., 2005, s.27. 175 başkanı tarafından meclise sunulur. Raporun bir örneği İçişleri Bakanlığına gönderilir ve kamuoyuna da açıklanır. 4.2. BELEDİYELERDE FİNANSAL RAPORLAMA, FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMU VE FAALİYET RAPORLARINA YÖNELİK BİR MODEL ÖNERİSİ Çalışmanın bu bölümünde mahalli idarelerden belediyelere yönelik hazırlanacak faaliyet raporuna ilişkin Maliye Bakanlığınca 2006 yılı içinde yayınlanan Kamu İdarelerince Hazırlanacak Faaliyet Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde ve uluslararası kamu sektörü muhasebe standartlarından finansal tabloların sunumu standardı perspektifinde bir model önerisinde bulunulmaya çalışılmıştır. Faaliyet raporu, kamu kurumlarının stratejik plan ve performans programları uyarınca yürütülen faaliyetlerini, belirlenmiş performans göstergelerine göre hedef ve gerçekleşme durumu ile meydana gelen sapmaların nedenlerini açıklayan, kurum hakkındaki genel ve mali bilgileri içeren rapor olarak tanımlanmaktadır.296 22.12.2005 tarihinde, 5436 sayılı kanunla, 5018 sayılı kanunda değiştirilen 41.maddeye göre, kamu kurumlarının, üst yöneticileri ve bütçeyle ödenek tahsis edilen harcama yetkililerince, hesap verme sorumluluğu çerçevesinde, her yıl faaliyet raporu hazırlamakla yükümlü tutulmuşlardır. Ayrıca üst yöneticiler, harcama yetkilileri tarafından hazırlanan birim faaliyet raporlarını esas alarak, kurumun faaliyet sonuçlarını gösteren kurum faaliyet raporunu düzenleyerek kamuoyuna açıklamakla da yükümlüdürler.297 5018 sayılı kanunun 9. maddesi uyarınca, kamu kurumları; kalkınma planları, programlar, ilgili mevzuat ve benimsedikleri temel ilkeler çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak, stratejik amaçlar ve ölçülebilir hedefler saptamak, performanslarını önceden belirlenmiş olan göstergeler doğrultusunda 296 Hayrettin Güngör, “Türkiye’de Performans Bütçe Uygulaması-Yerel Yönetimlerde”, WB-Dünya Bankası Türkiye Sempozyumu, İstanbul, Haziran, 2005, s.44. http://www1.worldbank.org/publicsector/pe/turkeysymposium/13%20Hayrettin%20Gungor.ppt (23.1.07) 297 Mahallî idarelerce hazırlanan idare faaliyet raporlarının birer örneği Sayıştay ve İçişleri Bakanlığına gönderilir. İçişleri Bakanlığı, bu raporları esas alarak kendi değerlendirmelerini de içeren mahallî idareler genel faaliyet raporunu hazırlar ve kamuoyuna açıklar. Raporun birer örneği Sayıştaya ve Maliye Bakanlığına gönderilir. 176 ölçmek ve bu sürecin izleme ve değerlendirmesini yapmak amacıyla stratejik plan hazırlarlar, denilmektedir.298 5018 sayılı kanunla getirilen stratejik plan yapmakla yükümlü kamu kurumlarından biride belediyelerdir. Kamu kurumları, kamu hizmetlerinin istenilen düzeyde ve kalitede sunulabilmesi için bütçeleri ile program ve proje bazında kaynak tahsislerini; stratejik planlarına, yıllık amaç ve hedefleri ile performans göstergelerine dayandırmak zorundadırlar.299 Stratejik plan hazırlamakla yükümlü olacak kamu idarelerinin ve stratejik planlama sürecine ilişkin takvimin tespitine, stratejik planların kalkınma planı ve programlarla ilişkilendirilmesine yönelik usul ve esasların belirlenmesine Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı yetkili kılınmıştır. Kamu idareleri bütçelerini, stratejik planlarında yer alan misyon, vizyon, stratejik amaç ve hedeflerle uyumlu ve performans esasına dayalı olarak hazırlamakla yükümlüdürler.300 Kamu idarelerinin bütçelerinin stratejik planlarda belirlenen performans göstergelerine uygunluğu ve idarelerin bu çerçevede yürütecekleri faaliyetler ile performans esaslı bütçelemeye ilişkin diğer hususları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı ve ilgili kamu kurumu tarafından birlikte tespit edilecek olan performans göstergeleri, kuruluşların bütçelerinde yer alır ve performans denetimleri bu göstergeler çerçevesinde gerçekleştirilirler. 17.03.2006 tarihli ve 26111 sayılı resmi gazete yayımlanarak yürürlüğe giren kamu idarelerince hazırlanacak faaliyet raporları hakkındaki yönetmeliğe göre 298 Stratejik plan; Kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren plandır. 299 Performans göstergesi: Kamu idarelerinin performans hedeflerine ulaşmak amacıyla yürüttükleri faaliyetlerin sonuçlarını ölçmek, izlemek ve değerlendirmek için kullanılan göstergelerdir. Performans hedefi: Kamu idarelerinin stratejik hedeflerine ulaşmak için bir mali yılda gerçekleştirmeyi amaçladıkları performans seviyelerini gösteren hedeflerdir. 300 Performans esaslı bütçeleme; Kamu idarelerinin ana fonksiyonlarını, bu fonksiyonların yerine getirilmesi sonucunda gerçekleştirilecek amaç ve hedeflerini belirleyen, kaynakların bu amaç ve hedefler doğrultusunda tahsisini ve kullanılmasını sağlayan, performans ölçümü yaparak ulaşılmak istenen hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığını değerlendiren ve sonuçları raporlayan bir bütçeleme sistemidir. 177 mahalli idarelere yönelik birim faaliyet raporu, idare faaliyet raporu ve mahalli idareler faaliyet raporu olmak üzere üç faaliyet raporundan bahsedilmektedir. Buna göre; Birim faaliyet raporu; mahalli idarelerin bütçelerinde kendisine ödenek tahsis edilen harcama yetkilileri tarafından hazırlanır. Birim faaliyet raporu hazırlayan harcama yetkilileri, raporun içeriğinden ve raporda yer alan bilgilerin doğruluğundan üst yöneticiye karşı sorumludur. İdare Faaliyet raporu; birim faaliyet raporları esas alınarak, idarenin faaliyet sonuçlarını gösterecek şekilde üst yönetici tarafından hazırlanır. Üst yöneticiler, idare faaliyet raporlarının içeriğinden ve raporlarda yer alan bilgilerin doğruluğundan meclislerine karşı sorumludurlar. Mahalli idareler genel faaliyet raporu; mahalli idarelerin idare faaliyet raporları esas alınarak İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanır. Mahalli idareler genel faaliyet raporu İçişleri Bakanlığı tarafından izleyen mali yılın Haziran ayının onbeşine kadar kamuoyuna açıklanır. Bu raporun birer örneği aynı süre içerisinde Sayıştay’a ve Maliye Bakanlığına gönderilir. Çalışmanın bu kısmında, dünyadaki çeşitli belediyelerin finansal raporları incelenerek, ülkemizde DPT tarafından pilot belediye olarak seçilen Kayseri Büyükşehir Belediyesinin Stratejik Plan ve Faaliyet Raporlarından yararlanılmıştır.301 Uluslararası alanda yararlanılan belediyeler; Amerika Birleşik Devletleri- Massachusetts-Boston, Colorado-Highlands Ranch ve Steamboat Springs, Utah-Santa Clara, Michigan, Kanada -Alberta, Yeni Zelanda-Motu ve İngiltere-London-Harrow’dur. Bu sayılan belediyelerin finansal raporlarından yararlanılarak, Uluslararası Kamu Sektörü Standartları perspektifinde ve 2006 yılında Maliye Bakanlığınca yayınlanan Kamu İdarelerince Hazırlanacak Faaliyet Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde bir belediyeye ilişkin Faaliyet Raporu hazırlanılmaya çalışılmıştır. 301 Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2005, 2006 Faaliyet Raporu, http://www.kayseribld.gov.tr/index/2006%20faaliyet%20R.pdf (02.05.2007); Ayrıca Bknz; http://www.kayseribld.gov.tr/kurumsal/faaliyet/2005/hesap-isler.htm(07.03.2007) 178 4.2.1. Sunuş Belediyelere ilişkin faaliyet raporunun ilk kısmını, belediyenin en üst yöneticisi sıfatıyla belediye başkanının genel bir bilgilendirmeyi amaçlayan yazısı oluşturur. Belediye başkanı sunuş kısmında, başta meclis üyeleri olmak üzere kamu oyuna hitaben belediyenin yapmış olduğu hizmetler ve devlet planlama teşkilatı ile birlikte hazırlanan beş yıllık stratejik plan çerçevesinde gelecekte yapılması planlanan faaliyetlere ilişkin bilgiler oluşturur. 4.2.2. Genel Bilgiler Bölümü Genel bilgiler bölümünde, belediyenin misyon ve vizyonuna, yetki, görev ve sorumluluklar ile belediyeye yönelik bilgiler ile gerekli olan diğer konulara yer verilir. 4.2.2.1. Misyon ve Vizyon Bu bölümde, stratejik plan çerçevesinde de bahsedilen belediyenin üstlenmiş olduğu misyonu ve görev yaptığı şehri geleceğe taşımayı düşündüğü vizyon sunulur. 4.2.2.2. Yetki, Görev ve Sorumluluklar Bu bölümde ise başta belediye başkanı olmak üzere mevzuat hükümleri çerçevesinde diğer üst yöneticiler, müdürler ve diğer çalışanların yetkileri, yapmakla yükümlü oldukları görev ve sorumlukları sunulur. 4.2.2.3. Belediyeye İlişkin Bilgiler Bu bölümde, belediyenin fiziksel yapısı, örgüt yapısı, bilgi ve teknolojik kaynakları, insan kaynakları, sunulan hizmetler ile yönetim ve iç kontrol sistemi anlatılır. Ayrıca bu bölüme gerekli olan diğer konularda eklenebilir. 179 4.2.3. Amaç ve Hedefler Bölümü Amaç ve hedefler bölümünde, belediyenin stratejik plan çerçevesinde belirlemiş olduğu amaç ve hedeflerine, faaliyet yılı önceliklerine ve izlenen temel ilke ve politikalarına değinilir. 4.2.4. Faaliyetlere İlişkin Bilgi ve Değerlendirmeler Bölümü Faaliyetlere ilişkin bilgi ve değerlendirmeler bölümü iki kısma ayrılır. Bu bölüm mali bilgiler ve performans bilgilerine ayrıntılı olarak yer verilir. 4.2.4.1.Mali Bilgiler Bu kısımda, belediyece kullanılan kaynaklara, varlıklara ve borçlara, bütçe hedef ve gerçekleşmeleri ile, belediye gelir ve giderlerine, yardım yapılan birlik ve kurumların faaliyetlerine ilişkin bilgilere, temel finansal tablolara ve bu tablolara ilişkin dipnot ve açıklamalara yer verilir. 4.2.4.1.1. Yönetimin Analiz, İnceleme ve Değerlendirmesi Mali Bilgilerin bir alt başlığı olan yönetimin analiz, inceleme ve değerlendirmesine ilişkin olarak bu başlıkta, geçmiş döneme ilişkin belediyenin faaliyetleriyle ilgili kaynak ve kullanımlar hakkında bilgi kullanıcılara finansal raporlama ilkeleri çerçevesinde anlayacakları bir biçimde ayrıntılı olarak şekiller ve grafikler yardımıyla cari ve geçen dönemi de karşılaştırmaya imkan verecek bir biçimde güvenilir bilgi sunulmalıdır. Bu bölümde averaj bir bilgi kullanıcısının anlayacağı bir biçimde sunum yapılmalıdır. Ayrıca bu bölüm sayesinde tüm bilgi kullanıcılarına, belediye hakkında detaylı ve analiz yapmaya uygun bilgi sağlanmış olunur. Örneğin gelirler sadece toplam tutarları üzerinden; vergi geliri, vergi dışı gelir ve yardım ve fonlar diye gösterilmemeli, bu bilgiler hem grafikler kullanılarak sunulmalı hem de detaylı olarak birkaç yılı da karşılaştırabilecek bir biçimde alt kalemleriyle birlikte sunulmalıdır. Örneğin belediye gelirlerinin sunumu aşağıdaki biçimlerde olabilir; 180 Grafik 4.1: Toplam Belediye Gelirlerinin Dağılımı 20x1 Yılı BELEDİYE GELİRLERİ 1% 46% 53% VERGİ GELİRLERİ VERGİ DIŞI GELİRLER YARDIM VE FONLAR Grafik 4.2: Belediye Vergi Gelirlerinin Yıllara Göre Kendi İçindeki Yüzdelik Dağılımı YILLARA GÖRE VERGİ GELİRLERİNİN YÜZDE DAĞILIMI 100 80 60 % 40 20 0 20x1 Maliye Bkn.Payı 20x2 Bel. Vergileri Bel. Harçları 20x3 Emlak Ver. Elektr.Tük.Ver. 181 Grafik 4.3: Belediye Vergi Dışı Gelirlerinin Yıllara Göre Kendi İçindeki Yüzdelik Dağılımı YILLARA GÖRE VERGİ DIŞI GELİRLERİNİN YÜZDE DAĞILIMI 80 60 % 40 20 0 20x1 Harc. Katılma Pay. Su Gelirleri Cezalar 20x2 Bel. Öd. Diğer Pay. Bel.Malları Gelir. Çeş. Gelirler 20x3 Kur. ve Teşebbüs. Has. Ücretler Grafik 4.4: Belediye Yardım ve Fonlarının Yıllara Göre Kendi İçindeki Yüzdelik Dağılımı YILLARA GÖRE YARDIM VE FONLARIN YÜZDE DAĞILIMI 100 80 60 % 40 20 0 20x1 20x2 Yardım 20x3 Fon 182 Grafik 4.5: Yıllara Göre Gelirlerin Tahsil Edilme Oranları GELİRLERİN TAHSİL EDİLME ORANI 20x3 20x2 20x1 0% 20% 40% 60% 80% 100% % Tahakkuk Tahsil edilemeyen Grafik 4.6: Yıllara Göre Belediye Gelirlerinin Giderleri Karşılama Oranı YILLARA GÖRE BELEDİYE GELİRLERİNİN GİDERLERİ KARŞILAMA ORANI 120 100 Gelir Gider Gelir Gider Gelir 20x2 20x3 Gider 80 % 60 40 20 0 20x1 Gelir Gider 4.2.4.1.2. Temel Finansal Tablolar Bu kısımda ise Ek: 23’de sunulan Belediyelere ilişkin Hesap Planından yararlanılarak, ABC Belediyesinin, 2006 yılına ait, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartları perspektifinde sunulması gereken dört temel finansal tablonun; Bilanço, Gelir Tablosu, Net Değer Değişim Tablosu ve Nakit Akım Tablosunun hazırlanılmasına çalışılmıştır. 183 4.2.4.1.2.1. Bilanço 184 4.2.4.1.2.2. Gelir Tablosu ABC BELEDİYESİ –GELİR TABLOSU (01.01.20X2-31.12.20X2 Dönemi için) Ref. Nu. 20x2 20x1 x x x x x x x x x x X X x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x Toplam Faaliyet Giderleri X X İşletme Faaliyetlerinden Gel./(Gid.) X X (X) (X) Faaliyet Gelirleri Gelirler 12 Vergi Gelirleri Teşebbüs ve Mülkiyet Gel. Alınan Bağış ve Yardımlar Diğer Gelirler Değ. ve Miktar Değ. Gel. Toplam Faaliyet Gelirleri Faaliyet Giderleri Giderler Personel Giderleri Sos. Güv. Kur. Prim Gid. Mal ve Hiz. Alım Gid. Faiz Gid. Cari Transferler Sermaye Transferleri Değ. ve Miktar Değ. Gid. Gelirlerin Ret ve İadesinden Kay. Gid. Amortisman Gid. Silinen Al. Kaynaklanan Gid. Faaliyet Dışı Gelirler(Giderler) Olağanüstü Kalemlerden Önceki Net Gel./(Gid.) 13 X X Olağanüstü Kalemler (X) (X) DÖNEM NET GEL./ (GİD.) X X ABC BELEDİYESİ - NET DEĞER DEĞİŞİM TABLOSU (31.12.20X2 Yıl Sonu için) 4.2.4.1.2.3. Net Değer Değişim Tablosu 185 186 4.2.4.1.2.4. Nakit Akım Tablosu ABC BELEDİYESİ - NAKİT AKIM TABLOSU (31.12.20X2) DİREKT YÖNTEM 20x2 20x1 X X x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x x (X) (x) (x) (x) (x) (x) (x) (x) (x) (X) (x) (x) (x) (x) (x) (x) (x) (x) X X (X) (x) (x) (X) (x) (x) X X (X) (X) Borçlardan Tahsilat X X Borçlardan Geri Ödeme Kurumlara Katılma Payı ve Ser. Teş. Borç ödemeleri X (x) (x) X (x) (x) Merkezi Hükümete Temettü/Dağıtım Mali Transferler ve Kanuni Paylar (X) (x) (X) (x) Finansman Faaliyetlerinden Net Nakit Akımlar X X Nakit ve Nakde Eşdeğer Değerler Net Artış/(Azalış) Dönem Başı Nakit ve Nakde Eşdeğer Değerler Dönem Sonu Nakit ve Nakde Eşdeğer Değerler X X X X X X I-İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIMLAR Nakit Girişleri Vergi Gelirleri Maliye Bakanlığı Payı Belediye Vergileri Belediye Harçları Vergi Dışı Gelirler Harcamalara Katılma Payları Belediyeye Öd. Diğ. Pay. Kurumlar ve Teş. Has. Belediye Malları Gelirleri Ücretler Cezalar Çeşitli Gelirler Yardım ve Fonlar Bağışlar Fonlar Diğer Nakit Girişleri Nakit Çıkışları Personel Giderleri Yolluklar Hizmet Alımları Tüketim Malları Alımları Yapı, Tesis ve Onarım Giderleri Kamulaştırma Gideri Sosyal Transferler Diğer Ödemeler İşletme Faaliyetlerinden Net Nakit Akım II-YATIRIM FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIMLAR Mad. Dur. Var. Satın Alımı Demirbaş Alımı Makine-Techizat Satın Alımları Mad. Dur. Var. Sat. Tahsilat Yatırım Faaliyetlerinden Net Nakit Akım III-FİNANSMAN FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIMLAR 187 4.2.4.1.3. Finansal Tabloların Dipnotları Belediyeye ait finansal tabloların dipnotlarında ise finansal tablolarda yeterince açıklanılamayan ancak bilgi kullanıcıların kararlarını etkileyen, finansal raporlama ilkeleri gereğince, karşılaştırmaya imkan tanıyacak ayrıntılı bilgiler sunulur.302 Örneğin, belediye başkanı ve belediye meclis üyelerinin bir yıl içinde almış oldukları maaşlar ve başkan ve üyelerin belediye adına yapmış oldukları çeşitli giderler (taksi ücretleri, yurt dışı-yurt-içi ulaşım masrafları, telefon vb,..) sunulabilir. ABC Belediyesinin Dipnotları : Ref.Nu.1. Bu dipnotta, raporlanan belediye hakkındaki genel bilgiler verilir. Bu kısımda belediyenin faaliyet gösterdiği şehir ve bölge, belediye faaliyetlerini yasal yapısı ve tabi olduğu yasal çerçeve, belediye faaliyetlerinin ve esas çalışma alanlarının niteliklerinin açıklanması, finansal raporların sunumundan sorumlu olan en üst yönetici olarak belediye başkanının görev, yetki ve sorunlulukları, ayrıca belediyenin faaliyetleriyle ilgili olabilecek diğer kamu kurum ve kişilerine dönük açıklamalar yer alabilir. Ref.Nu.2. Bu dipnotta, belediyenin muhasebe uygulamalarında kullandığı muhasebe politikaları açıklanır. ABC belediyesini hazırladığı finansal tabloların, Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına göre hazırlanıldığı, kullanılan değerleme ölçüleri, finansal tabloların bölümleri, tahakkuk esasında hazırlanıldığı ve diğer kalemlere ilişkin kullanılan muhasebe politikaları sunulur. Ref.Nu 3. Bu dipnotta, ABC Belediyesinin nakit ve hazır değerleri olarak bankalardaki tutarların dağılımı ve verilen çeklere ilişkin açıklamalar yer alır. Eğer var ise yabancı paralarla ilgili işlemlerin açıklanması Ref.Nu.4. Bu dipnotta, ABC belediyesini 31.12.20x2 tarihindeki faaliyet alacakları ve diğer alacakların kısa ve uzun vade dağılımı ve içeriği verilir. Ayrıca belediyenin vergi gelirleri, vergi dışı gelirleri, bağış ve yardım alacakları ve duran varlıklar ana hesap grubu içindeki gelirlerden alacakları ayrıntılı olarak sunulur. 302 Hüseyin Ergin, Şerafettin Sevim, Envanter Bilanço, Kütahya, 2003, s.248. 188 Her ne kadar Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinde, Faaliyet Alacakları grubunda; kamu idarelerinin mal ve hizmet satış faaliyetleri sonucu ortaya çıkan ve ödeme süresi geçmiş bu nedenle vadesi bir kaç defa uzatılmış veya protesto edilmiş, yazı ile birden fazla istenmiş ya da dava veya icra safhasına aktarılmış senetli ve senetsiz alacaklarının izlenmesi için 128 Şüpheli Ticari Alacaklar Hs.’ı yer alsa da 2007 yılına ilişkin belediye, bağlı idare ve birlikler için düzenlenmiş hesap planında bu hesabın ve bu hesaba ilişkin 129 Şüpheli Ticari Alacaklar Karşılığı Hesabının yer almadığı ve Bu durumunda önemli bir eksiklik olarak görüldüğü tespit edilmektedir. Ref.Nu.5. ABC belediyesinin dönem içindeki, İş avans ve kredileri, personel avansları ve bütçe dışı avans ve kredilerinin ön ödemeler olarak açılımı verilir. Ref.Nu.6. Bu dipnotta, belediyenin kanuni yetkilere dayanılarak mali kuruluşlara ve mal ve hizmet üreten kuruluşlara nakden veya ayni olarak verilen sermaye tutarları ile bunların işletilmesinden doğan kar ve zararlar, bütçeye iade olunan sermaye tutarlarının ayrıntısı sunulur. Ref.Nu.7. ABC Belediyesini sahip olduğu maddi duran varlıklar ve bunların amortismanları ve amortisman dağılımı hakkında bilgi verilir. Eğer belediyenin kendi imkanlarıyla ürettiği duran varlıklar varsa bunlarla ilgili bilgi verilir. Ref.Nu.8. ABC belediyesinin, kısa vadeli ve uzun vadeli mali borçlarının dağılımı ve bankalardan alınan krediler hakkında bilgi verilir. Ref.Nu.9. ABC belediyesinin faaliyet borçlarını karşılaştırmalı olarak dağılım verilir.303 Ref.Nu.10. ABC belediyesinin, emanet yabancı kaynakları olarak yıl içindeki alınan depozito ve teminatlarıyla emanet hesaplarının dağılımı verilir.304 Ref.Nu11. Varlıklar toplamı ile yabancı kaynaklar toplamı arasındaki farkı gösteren net varlıklar /öz kaynaklara ilişkin tutarın karşılaştırılmalı açıklaması verilir. 303 304 Bütçe emanetleri hesabında, mali yıl içinde ödeme emri belgesine bağlandığı halde, nakit yetersizliği veya hak sahibinin müracaat etmemesi nedeniyle ilgililerine ödenemeyen tutarların izlenmesi için kullanılır. Emanet hesabı, muhasebe birimlerince emanet olarak nakden veya mahsuben tahsil edilen tutarların izlenmesi için kullanılır. 189 Ref.Nu.12. ve 13. Bu dipnotlarda, ABC belediyesinin, faaliyet dönemine ilişkin olarak tahakkuk eden her türlü gelir ve giderlerine ilişkin finansal raporlama ilkeleri çerçevesinde faaliyet sonuçlarının üretilmesi için açıklamalar yapılır. Dipnotlara İlişkin Diğer Açılamalar; ABC belediyesinin finansal tablolarla birlikte sunulan bilgilerle birlikte yer almayan diğer ek bilgilerde dipnotların son kısmında sunulur. 4.2.4.2. Performans Bilgileri Bu kısımda belediyeler hazırladıkları stratejik plan ve performans programı uyarınca yürütülen faaliyet ve projelerine, performans programında yer alan performans hedef ve göstergelerinin gerçekleşme durumu ile meydana gelen değişimlerine ve diğer performans bilgilerine yer verirler. 4.2.5. Bağımsız Denetim Raporu Bölümü 5018 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesi ile Sayıştayın, dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinin denetim kapsamı genişlemiştir. Sayıştay Türkiye Cumhuriyetinin tek dış denetim kurumu olarak belirlenmiştir. Sayıştay’ın denetim alanı 5018 sayılı Kanunda öngörülen denetim alanı şekline dönüştürülmüştür.305 Dolayısıyla da Mahallî İdareler Sayıştay tarafından denetlenecektir. 306 Dünyadaki, uygulamalara bakıldığında ise bu gelen yeni düzenleme her ne kadar dış denetimi İçişleri Bakanlığından alıp Sayıştay’a verse de, güncel gelişmeler ve çağdaş uygulamalara bakıldığında belediyelerin dış denetimleri, bağımsız dış denetim kurumlarınca yapılmalı ve onların hazırlayacakları raporlar çerçevesinde kamuoyuna duyurulmalı ve bu raporlar kurumların faaliyet raporları içinde sunulmalıdır. Ancak böylelikle arzulanan mali saydamlık ve hesap verme sorumluluğu sağlanarak amaçlanan verimli ve etkin kamu kaynaklarının kullanımı, ölçümü, değerlendirilmesi ve 305 Sayıştay, denetlediği her kamu idaresi hakkında hesap verme sorumluluğu çerçevesinde, yönetimin malî faaliyet, karar ve işlemlerini; kanunlara, kurumsal amaç, hedef ve planlara uygunluk yönünden inceleyerek denetim raporları hazırlayacak ve Genel Uygunluk Bildirimi ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisine sunacaktır. Sayıştay, aynı zamanda yürüttüğü dış denetim sonuçlarını da dikkate alarak, idarelerce hazırlanan faaliyet raporları ve yayımlanan malî istatistikler hakkında da Türkiye Büyük Millet Meclisine görüşlerini sunacaktır. 306 Sayıştay Faaliyet Raporu, “2006-Sunuş”, http://www.sayistay.gov.tr/tc/faaliyet/faaliyet2006.pdf(24.04.2007) 190 geliştirilmesi sağlanabilecektir. Bu da aynı zamanda toplumun belediyelere bakışının değiştirilmesini sağlayarak güvenin yeniden tesis edilmesine de büyük katkılar sağlayabilecektir.307 4.2.6. Kurumsal Kabiliyet ve Kapasitenin Değerlendirilmesi Bölümü Bu bölümde, belediyenin mevcut güçlü ve zayıf yönlerinin tespiti yapılarak, geleceğe ilişkin fırsatlar ve tehditler ortaya konulmaya çalışılır. Geleceğe ilişkin orta ve uzun vadeli hedeflere yönelik değerlendirmeler yapılmaya çalışılır. 4.2.7. Öneri ve Tedbirler Bölümü Faaliyet sonuçları ile genel ekonomik koşullar, kaynaklar ve beklentiler göz önüne alınarak, belediyenin gelecek yıllarda faaliyetlerinde yapmayı planladığı değişiklik önerilerine, hedeflerinde meydana gelecek değişiklikler ile karşılaşabileceği risklere ve bunlara yönelik alınması gereken tedbirlere bu bölümde yer verilir. 307 Ayrıca Bknz; IIA-The İnstitute of İnternal Auditors, “The Role of Auditing in Public Sector Governance”, November 2006, s.7., www.theiia.org(6.3.2007) 191 SONUÇ VE ÖNERİLER Dünyada yaşanan teknolojik, ekonomik ve toplumsal değişimler ve gelişmeler her alanda olduğu gibi kamu sektörünü de etkilemektedir. Meydana gelen bu değişim ve gelişmeler, gerek dünyada gerekse ülkemizde bir yenilenme ihtiyacını doğurmaktadır. Her ne kadar yaşanan bu değişim ve gelişmelere, kamu sektörünün uyum sağlamada sorun yaşadığı görülse de son yıllarda tüm dünyada çağdaş uygulamaların hayata geçirilmesin de bir çabanın olduğu da izlenmektedir. Dünyadaki uygulamalara bakıldığında, kamu sektörünün kapsamının ne olduğu, nasıl bir işleve ve faaliyet alanına sahip olduğu hakkında çok farklı görüş ve ülke sayısı kadar farklı uygulamaların olduğu da görülmektedir. Buna karşın, toplumsal refahın arttırılması, artan küresel rekabette ülkeye sağlanacak olanakların geliştirilmesi gibi bir çok alanda da kamu sektöründen beklentiler bakımından bir çok ortak nokta olduğu da söylenilebilir. Kamu sektörünün, ülke ekonomisindeki payına bakıldığında, gelişmiş ülkelerde gelişmiş olan ülkelerdekinden daha fazla bir paya sahip olduğu tarihsel bir süreç içerisinde görülmektedir. Bu durum, ülkemizdeki yaygın görüşün aksine, kamu sektörünün ülke ekonomisindeki payının daha da azaltılması yerine, kamu sektörünün verimlilik ve etkinliğinin artırılması ve optimum kamu sektörü büyüklüğünün sağlanması ile gerçekleştirilmesi gerekliliği şeklinde ifade edilebilir. Bir başka şekilde ifade edilecek olursa, kamu sektörünün ekonomideki payının gereğinden fazla azaltılması, kamunun ülke ekonomisini yönlendirme gücünü de zayıflatabilecektir. Öte yandan kamu sektörünün bir ülke ekonomisi içindeki önemi, kamu sektörü kurumlarının etkin, etkili ve verimli çalışmaları ile doğru orantılıdır. Çünkü bir ülkedeki ekonomik gelişmişlik düzeyinin ölçülmesindeki önemli kriterleri belirleyen ve yönlendirende kamu sektörü olmaktadır. Ülkemiz açısından ise kamu sektörünün, etkin ve verimli çalışması bakımından sorunlar olduğu görülmektedir. Kamu yönetimindeki çok başlılık, bürokrasi, yatırım, personel ve harcama politikalarındaki plansızlık ve 192 programsızlık, sistemsizlik, siyasi müdahaleler, mali yönetimin hesap verebilir ve saydam olmaması gibi sebepler bunlar arasında sayılabilir. Her ne kadar kamu sektörü kurumları özel sektör kurumları gibi kar amacı gütmeseler de yapmış oldukları faaliyetlerin bir maliyeti vardır ve bu maliyetin üzerinde bir gelir elde etmeleri gerekmektedir. Bu durum kamunun gelecekte hem faaliyetlerini sürdürebilmesi açısından hem de topluma yönelik olarak sunacakları hizmetlerin kalitesini dünya normlarında sağlayabilmeleri açısından önemlidir. Çağımızda yaşanan bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, dünyayı küçülterek, ekonomik alandaki rekabeti küreselleştirmiştir. Ülke olarak arzulanan refah düzeyine ulaşmanın ve var olan kıt kaynakların ekonomik, etkin ve verimli bir şekilde kullanabilmenin ön koşulu da sahip olunan değerlerin, doğru ve güvenilir bir biçimde tespiti ile mümkündür. Bu tespit, ülkenin sahip olduğu kıt kaynakların doğru bir biçimde ölçülüp, değerlendirilip, geliştirilmesiyle sağlanılabilir. Karar alıcıların doğru ve isabetli karar almaları, kıt kaynakların doğru bir biçimde kullanılıp yeni kaynakların yaratılması, kamu sektörü kurumlarının başarılı bir biçimde yönetilmelerinin sağlanabilmesi, kamu kurumlarının ve kamu kurumlarının yöneticilerinin performanslarının karşılaştırılabilir bir biçimde ölçülmesi, kamuya karşı hesap verilebilirliğin ve şeffaflığın sağlanabilmesi ancak ve ancak var olan finansal durumun gerçeği yansıtır bir biçimde bilinmesiyle mümkündür. Bu bilgileri sağlayacak olanda kamu sektörü muhasebesidir. Bu anlamıyla muhasebe, kamu kaynaklarının nerede, nasıl, ne şekilde, hangi kriterlere uygun olarak kullanıldığının sorgulanmasında, kamu kaynaklarını kullanan kamu kurumu yöneticilerinin bu kaynakların doğru bir biçimde kullanılıp kullanılmadıklarına yönelik olarak hesap verme sorumluluklarını göstermede de önemli bir araçtır. Ayrıca mevcut durumun analizinde ve geleceğe ilişkin çıkarsamalarda bulunabilmeye de yönelik gerekli alt yapıyı da sağlayan da muhasebe olmaktadır. Kamu sektörü muhasebesi de küreselleşme ile birlikte yaşanan değişim ve gelişmelere uyumlu olmalıdır. Bu süreçte yaşanan krizler ve muhasebe skandalları, karar verecek olan bilgi kullanıcılarının değişen bilgi talepleri, yerelleşme, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki değişmelerde kamu sektörü muhasebesi uygulamalarını etkilemektedir. Son yıllar da hesap verme sorumluluğunun ve mali şeffaflığın 193 sağlanması konularındaki gelişmelere de paralel olarak kamu sektörü muhasebesinin önemi de bir kat daha artmıştır. Öte yandan, günümüzde Dünya Bankası, IMF gibi uluslararası mali kuruluşlar da verecekleri kredilerle ilgili olarak kamu sektörüne yönelik finansal bilgilere ihtiyaç duymaktadırlar. Çağdaş anlamda da bu bilgileri üretecek olan da kamu sektörü muhasebesidir. Kamu sektörü muhasebesi bu anlamıyla bilgi kullanıcılarının isabetli kararlar verebilmeleri için gerekli olan kalitede, zamanlı, yeterli, doğru ve güvenilir finansal bilgileri üreten bir sistemdir. Bu sistemin çıktısı da finansal raporlardır. Kamu sektörü kurumlarının gerek kurum içine gerekse de kurum dışına, kurumun finansal durumu ve faaliyet sonuçlarının yer aldığı raporlar kurum ile ilgili bilgi kullanıcıları için oldukça önemlidir. Bu raporlar alınacak kararların bilgi kaynağıdır. Değişen ve gelişen kamu sektörü de göz önüne alındığında, finansal raporlar kamu sektörü kurumlarının yönetiminde ve mali kontrolünde önemli bir yere sahiptir. Özellikle geniş toplumsal kesimleri ilgilendiren kamu sektörü kurumlarının finansal durumlarının bilinmesinde, finansal raporlar önemli bir araç olmakta ve bu da kamu sektörü kurumlarına karşı toplumsal yargıyı önemli ölçüde etkilemektedir. Bu aynı zamanda toplumun kamu kurumlarına karşı güvenin tesisini de etkilemektedir. Eğer kamu sektörü kurumlarında kaliteli bir finansal raporlama yoksa kamu sektörü kurumlarının faaliyetleri ölçülemez, bu iktisadi faaliyetler değerlendirilemez ve de geliştirilemez. Dolayısıyla faaliyetleri ölçülemeyen, değerlendirilemeyen ve geliştirilemeyen kurumların idaresi de başarısız olur. Bu yüzden kamu sektörü bilgi kullanıcılarının, ihtiyaç duyduğu, güvenilir, karşılaştırılabilir ve anlaşılabilir nitelikteki bilgilerin finansal raporlar tarafından üretilmesi bir zorunluluktur. Ancak böylelikle karar alıcılar ülke kaynaklarının arzu edilen bir biçimde kullanılmasına yönelik kararlar alıp, uygulayabilirler. Finansal raporlamanın diğer bir önemi de, kamu kurumlarının nakit girişi ve nakit çıkışı ile değil, fon girişi ve fon çıkışıyla analiz edilebilmesine imkan vermesidir. Bu da kamu kurumlarının fon kaynak ve fon kullanımlarının hesap verilebilirliğinin denetlenmesi açısından da oldukça önemlidir. Kamu sektöründe finansal raporlamanın gerekliliğinden ve öneminden hareketle Türk Kamu Sektörü Kurumlarının da faaliyetlerini çağdaş muhasebe anlayışı çerçevesinde ölçmesi, değerlendirmesi ve geliştirmesi bir zorunluluktur. Bu çerçevede 194 ülkemizdeki tüm kamu sektörü kurumlarının ortak bir dilde faaliyetlerini kayıt altına alması, kıt olan kamu kaynaklarının rasyonel bir şekilde kullanılması, varolan kaynakların kullanılarak yeniden kaynak yaratılması ve her şeyden önce hesap verilebilir ve şeffaf bir yönetimin gereklerinin yerine getirilebilmesi için uluslararası arenada genel kabul gören bir raporlama düzeninin getirilmesi gerekmektedir. Bu düzenlemeler getirilirken önce standartların daha sonrada kayıt düzeninin getirilmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu çerçevede, yararlanılacak standartların adresi de Uluslararası Muhasebeciler Federasyonunun (IFAC) yayınladığı Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarıdır. Halen Federasyonun yayınlamış olduğu 23 standart bulunmaktadır. Bu çalışmanın konusunu da bu standartlardan ilki olan Finansal Tabloların Sunumu Standardı oluşturmaktadır. Ülkemizde ise 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde öncelikle kayıt düzeninin getirildiğini görmekteyiz. Halbuki kaliteli bir finansal raporlamanın gerçekleştirilmesinin ön koşulu da öncelikle standartların var olmasından geçmektedir. Dolayısıyla finansal raporlamadan beklenilenlerin gerçekleştirilmesi için öncelikle standartların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ayrıca kamu sektörüne yönelik günümüzde şu ana kadar 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde yapılan çalışmalar, genel olarak merkezi hükümetin bütçe tahminlerinin yapılması ve nakit kontrolünün sağlanmasına yöneliktir. Bu çerçevede getirilen muhasebe sistemi kayıt düzenini sağlamaya dönüktür ancak her hangi bir standart getirilmemiştir. Özellikle küreselleşme, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler göz önüne alındığında bu yaklaşımın uluslararası bir niteliği de yoktur. Ülkemizdeki kamu sektörü kurumlarının muhasebeleri uluslararası normlar esasında yapılmalıdır. Bu da önce standartların getirilmesi daha sonra kayıt düzeninin getirilmesi şeklinde olmalıdır. Bu tezde savunulan ana fikirde budur. Türkiye’de şu ana kadar ki kamu sektörü muhasebesinde yapılan düzenlemelerin uluslararası bir niteliği de yoktur. Düzenlemelere kayıt amaçlı bakılmış merkezi hükümetin bütçe tahminlerine yönelik bir yapı getirilmeye çalışılmıştır. Oysa çağdaş muhasebe çerçevesinde kamu sektörü kurumlarının hesap verebilir ve mali şeffaflığın sağlanmasına yönelik bir yapıda düzenlenmesi gerekir. Bu işlevini sağlayabilmesi için de bir kayıt düzeni içinde değil de belirli bir standart dahilinde bakılması gerekir. Bu da ülkemizdeki en ciddi sorunlardan birisi olan mali disiplinsizliğin önemli göstergelerinden biridir. 195 Bu tez özellikle bilgi kullanıcılarının ihtiyaçlarına uygun, karşılaştırılabilir, güvenilebilir ve anlaşılabilir nitelikte asgari ölçülerde finansal bilgi sağlayacak bir muhasebe sisteminin alt yapısını oluşturmak için önerilmiştir. Bu çerçevede önce muhasebe sistemine ilişkin standartların getirilmesi ancak bundan sonra kayıt düzeninin hazırlanması gerekir yaklaşımı benimsenmelidir. Bu durum özel sektör içinde aynı nitelikleri taşımalıdır. Bu yaklaşıma göre standart olmadan kayıt düzeninin getirilmesi bir anarşiyi ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla kaliteli bilginin bir göstergesi olan standartların düzenlenmesinden sonra ancak ilgili kayıt düzeninin hazırlanması daha ussal bir yaklaşım olacaktır. Bilindiği üzere, 2003 yılı Aralık ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve 01.01.2006 tarihi itibariyle ile yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na göre genel yönetim; merkezi idare, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler olarak yeniden düzenlenmiştir. Bu idarelerde ortak bir muhasebe ve raporlama düzeninin getirilmesine yönelik olarak “Devlet Muhasebe Standartları Kurulu” oluşturulmuş olmasına karşın şu ana kadar herhangi bir standart yayınlanmış bulunmamaktadır. Ülkemizde kamu sektörü içerisinde yer alan mahalli idareler önemli tutarda kamu kaynağını kullanmakta olmalarına karşın mahalli idarelerin çağdaş muhasebe anlayışı çerçevesinde doğru ve güvenilir bir finansal raporlama düzenine sahip olmadığı da görülmektedir. Bu durum aynı zamanda mahalli idarelerin finansal büyüklükleri ile finansal durum ve faaliyet sonuçlarının sağlıklı olarak bilinememesine ve finansal bilgilerin uluslararası standartlara uygun olarak raporlanamamasına yol açmaktadır. Bununla birlikte belediyeler kamu sektörü içerisinde hem fon yaratan hem fon kullanan kurumlar olduklarından analize ve yoruma uygun nitelikte bilgi üretilmesi karar verecek çevreler ve uluslar arası örgütler için oldukça önemlidir. Bu amaçla, çalışmanın uygulama kısmında genel yönetim kapsamında yer alan mahalli idarelerden, belediyelerin finansal raporlamasına yönelik bir model oluşturulmaya çalışılmıştır. Dünyada yerelleşmenin önem kazanmasıyla, ülkemizde yaşanan reform çalışmaları çerçevesinde kamu yönetiminde, mahalli idarelere daha fazla görev, yetki ve sorumluluk verilerek yerel yönetimlerin güçlendirildiği bir süreçte, mahalli idarelerin 196 kullandıkları kamu kaynaklarını hem kurumlar bazın da hem de konsolide düzeyde doğru ve güvenilir finansal raporlar vasıtasıyla ortaya konulabilir. Finansal raporlamanın, bilgi kullanıcıları olan Maliye Bakanlığı’na, para politikası, Hazine’ye, nakit gereksinimi ve borçlanma politikası, DPT ‘ye yatırım politikaları gibi ülke açısından önemli politikaların belirlenmesinde gerekli olan verileri tam, zamanlı, doğru ve yerli nitelikte sağlayabileceği de bir gerçektir. Bu konu, Avrupa Birliği ile yürütülen müzakerelerde de önemli bir yere sahiptir. Ayrıca 27 Kasım 2006 tarihinde İMF ‘ye verilen son niyet mektubunun 18. paragrafında, mahalli idarelere ilişkin muhasebe ve raporlama sisteminin iyileştirileceğine dair hükümlerde yer almaktadır. Bununla birlikte kamu mali yönetim sistemi ile ilgili yapılması gerekli olan düzenlemelerde, kamu sektörü kurumlarının finansal raporlarının uluslararası standartlara uyumlu olarak hazırlanması Avrupa Birliği normlarına uyumu da sağlamada önemli bir yer tutacaktır. Dünyadaki genel yönelim, uluslararası kamu sektörü muhasebe standartlarına uyum yönündedir. Bununla birlikte Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarının tahakkuk esasında hazırlanıp yayınlandığından bu standartlar aynı zamanda ülkemizin içinde bulunduğu tahakkuk esasından nakit esasa geçiş aşamasındaki çalışmalarında ana referans kaynağı olarak da düşünülmelidir. Dolayısıyla ülkemizdeki kamu sektörü kurumlarının hem ülke içinde hem uluslararası arenada karşılaştırılabilirliğin sağlanması hem de uluslararası kurumlarca göz önünde bulundurulan çağdaş muhasebe gerekleri çerçevesindeki koşulların yerine getirilmesi içinde bir ana nokta olacaktır. Önerileri şu noktalarda toplayabiliriz; Devlet Muhasebe Standartları Kurulu, daha öncede ifade ettiğimiz gibi, Kamu Sektörü Muhasebe Standartları Kurulu olarak değiştirilmeli, Uluslararası Muhasebe Federasyonunun yayınladığı Uluslararası Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına göre, ülkemizde Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarını düzenleyip, yayınlamalıdır. Standartlar belirlendikten sonra 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunuyla getirilen kayıt düzeni Kamu Sektörü Muhasebe Standartlarına göre yeniden gözden geçirilerek, gerekli düzeltmeler yapılmalıdır. 197 Finansal raporlamanın doğruluğu ve güvenirliliğinin sağlaması için, yeni Sayıştay Kanunuyla getirilen, Kamu Sektörü Kurumlarının dış denetiminde Sayıştay’a ek olarak, dış denetimin uluslararası örneklerde de olduğu gibi bağımsız bir denetim kurumuyla yapılmasının sağlanması gerekir. Bunun içinde bağımsız bir dış denetim sisteminin getirilmesi gereklidir. Bu aynı zamanda toplumsal güvenilirliğin sağlanması, hesap verilebilirliğin ve şeffaflığın sağlanması içinde gereklidir. Nakit esasından tam tahakkuk esasına geçme çalışmalarının en kısa zamanda tamamlanarak, performansın bütçelerle değil, finansal raporlarla tespit edilmesi hedeflenmelidir. Kamu sektöründe finansal raporlamanın çağdaş normlarda yapılması aynı zamanda, muhasebe alanındaki bütçeleme, denetim, yönetim muhasebesi, maliyet muhasebesi gibi diğer konuların da gelişmesini sağlayabilecektir. Bu da ülkemiz kamu sektörü muhasebe sisteminin kalitesi açısından da oldukça önemli bir gelişme olacaktır. 198 EKLER 199 EK 1: GFS – Devlet Mali İstatistiklerinde Kamu Sektörü Kamu Sektörü Parasal Kamu Sektörü Merkez Bankası P. Olm. Kamu Sektörü Diğ.Ka. Mev.Şirketleri Mv.Dışı Ka.Mali Şirketl Genel Yön. Sektörü Merkezi Yönetim Alt Sektörü Eyalet Yönetimi Mali Olm.Ka. Sektörü Mali Olm. Ka. Şirketleri Yerel Yönetim Alt Sektörü Kaynak: Ayşegül Arıca, “Türkiye’de Devlet Muhasebesi Sisteminin Tekdüzen Muhasebe Sistemi İle Uyumlaştırılması”, DEÜ., Yayınlanmamış Y.L.Tezi, 2002, s.4. 200 EK 2 : 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda Kamu Sektörünün Sınıflandırılması GENEL YÖNETİM KAPSAMINDA İDARE 308 MERKEZİ İDARE SOSYAL GÜVENLİK KUR. MAHALLİ İDARE (I) GENEL BÜT. KAP. KAMU İDARELERİ 1- Türkiye Büyük Millet Meclisi 1- T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü 1.İl Özel İdaresi 2- Cumhurbaşkanlığı 2- Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı 2.Belediyeler 3- Başbakanlık 3- Bağ-Kur Genel Müdürlüğü 3.Birlikler* 4- Anayasa Mahkemesi 4- Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü 5- Yargıtay 5- Ereğli Kömür Havzası Amele Birliği Biriktirme 6- Danıştay (köyler hariç) ve Yardım Sandığı Başkanlığı 7- Sayıştay 8- Uyuşmazlık Mahkemesi 9- Yüksek Seçim Kurulu 10- Adalet Bakanlığı 11- Millî Savunma Bakanlığı 12- İçişleri Bakanlığı 13- Dışişleri Bakanlığı 14- Maliye Bakanlığı 15- Millî Eğitim Bakanlığı 16- Bayındırlık ve İskân Bakanlığı 17- Sağlık Bakanlığı 18- Ulaştırma Bakanlığı 19- Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 20- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 21- Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 22- Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı 23- Kültür ve Turizm Bakanlığı 24- Çevre ve Orman Bakanlığı 25- Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği 26- Millî İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarlığı 27- Jandarma Genel Komutanlığı 308 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu, Resmi Gazete Tar./ Nu: 24.12.2003/25326. 201 28- Sahil Güvenlik Komutanlığı 29- Emniyet Genel Müdürlüğü 30- Diyanet İşleri Başkanlığı 31- Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığı 32- Hazine Müsteşarlığı 33- Dış Ticaret Müsteşarlığı 34- Gümrük Müsteşarlığı 35- Denizcilik Müsteşarlığı 36- Avrupa Birliği Genel Sekreterliği 37- Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu 38- Devlet Personel Başkanlığı 39- Özürlüler İdaresi Başkanlığı 40- Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı 41- Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 42- Karayolları Genel Müdürlüğü 43- Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü 44- Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 45- Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü 46- Tarım Reformu Genel Müdürlüğü 47- Orman Genel Müdürlüğü 48- Petrol İşleri Genel Müdürlüğü 49- Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü 50- Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı 51- Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü 52- Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı 53- Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü 54- Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü II.ÖZEL BÜTÇE KAPSAMINDAKİ İDARELER 1- Yükseköğretim Kurulu 2- Üniversiteler 3- Yüksek Teknoloji Enstitüleri 4- Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi 5- Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı 6- Atatürk Araştırma Merkezi 7- Atatürk Kültür Merkezi 8- Türk Dil Kurumu Başkanlığı 9- Türk Tarih Kurumu Başkanlığı 202 10- Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü 11- Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu 12- Türkiye Bilimler Akademisi Başkanlığı 13- Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı 14- Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı 15- Yakın ve Ortadoğu Çalışma Eğitim Merkezi 16- Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü 17- Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü 18- Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü 19- Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü 20- Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü 21- Vakıflar Genel Müdürlüğü 22- Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü 23- Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu 24- Türk Akreditasyon Kurumu 25- Türk Standartları Enstitüsü 26- Milli Prodüktivite Merkezi 27- Türk Patent Enstitüsü 28- Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü 29- Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü 30- Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 31- Savunma Sanayi Müsteşarlığı 32- Millî Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı 33- Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı 34- İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi 35- Ekonomik Kültürel Eğitim ve Teknik İşbirliği Başkanlığı 36- Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı 37- GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı 38- Özelleştirme İdaresi Başkanlığı 39- Toplu Konut İdaresi Başkanlığı 40- Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü 41- Doğal Afet Sigortaları Kurumu 42- Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü 43- Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü 44- Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu 45- Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı 46- Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı 47- Yüksek İhtisas ve Araştırma Hastanesi 48- Millî Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü 203 49- Spor-Toto Genel Müdürlüğü 50- Kefalet Sandıkları (III) DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ KURUMLAR 1- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu 2- Telekomünikasyon Kurumu 3- Sermaye Piyasası Kurulu 4- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu 5- Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu 6- Kamu İhale Kurumu 7- Rekabet Kurumu 8- Şeker Kurumu 9- Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu 10- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu 204 EK 3: Mizan 205 EK 4: Bilanço 206 EK 5: Faaliyet Sonuçları Tablosu 207 EK 6: Bütçe Uygulama Sonuçları Tablosu 208 EK 7: Nakit Akım Tablosu 209 EK 8: Mali Varlık ve Yükümlülükler Değişim Tablosu 210 EK 9: İç Borç Değişim Tablosu 211 EK 10: Dış Borç Değişim Tablosu 212 EK 11: Şarta Bağlı Varlık ve Yükümlülükler Tablosu 213 EK 12: Gelirlerin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu 214 EK 13: Giderlerin Kurumsal Sınıflandırılması Tablosu 215 EK 14: Giderlerin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu 216 EK 15: Giderlerin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu 217 EK 16: Bütçe Gelirlerinin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu 218 EK 17: Bütçe Giderlerinin Kurumsal Sınıflandırılması Tablosu 219 EK 18: Bütçe Giderlerinin Fonksiyonel Sınıflandırılması Tablosu 220 EK 19: Bütçe Giderlerinin Finansal Sınıflandırılması Tablosu 221 EK 20: Bütçe Giderlerinin Ekonomik Sınıflandırılması Tablosu 222 EK 21: Bütçe Giderleri ve Ödenekler Tablosu 223 EK 22: Nakit ve Tahakkuk Esası Muhasebe Sistemlerinin Karşılaştırılması Genel yönetim muhasebesinde kayıtlar nakit esaslı muhasebe ve tahakkuk esaslı muhasebe olarak iki farklı yöntem ile tutulabilir. 309 Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğine göre çerçeve hesap planı şu şekildedir; 1.Dönen Varlıklar 2.Duran Varlıklar Varlıklar 3. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar 4. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar 5. Öz Kaynaklar 6. Gelirler ve Giderler Kaynaklar Faaliyet Hesapları 7. Maliyet Hesapları 8.Bütçe Gelirleri ve Bütçe Giderleri Bütçe Hesapları 9. Nazım Hesaplar 5018 sayılı KMYKK ‘nun 51. Maddesine göre; Kamu gelir ve giderleri tahakkuk ettirildikleri mali yılın hesaplarında gösterilir. Bütçe gelirleri tahsil edildiği, bütçe giderleri ise ödendiği yılda muhasebeleştirilir. Madde 51 ‘de, tahakkuk esaslı muhasebe sisteminin gereği olarak gelir ve giderlerin tahakkuk ettirildikleri yılın hesaplarında gösterilmesi, bütçe işlemlerinin ise nakit esasında muhasebeleştirilmesi hüküm altına alınmıştır. Gelirler ve Bütçe Gelirleri; Gelirler Hesabına tahakkuk esasında ve GFS’e uygun olarak tahakkuk eden gelirler kaydedilir. Bütçe Gelirleri Hesabına nakit esasında Bütçe Kanunlarında bütçe geliri olarak tanımlanan gelirler kaydedilir. Giderler ve Bütçe Giderleri Hesabı; Giderler Hesabına tahakkuk esasında ve GFS’e uygun olarak tahakkuk eden giderler kaydedilir. Bütçe Giderleri Hesabına nakit esasında Bütçe Kanunlarında bütçe gideri olarak tanımlanan giderler kaydedilir. 309 Hamdi Gülşen, “Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi”, http://www.bumko.gov.tr/upload/IcDenetim/Diger/EgitimSlaytlari/6 224 Tahakkuk esasına dayalı muhasebe sistemi ile nakit esasına dayalı bütçe sisteminin uyumlaştırılması ve tahakkuk esasında muhasebe raporları ve nakit esasında bütçe raporları üretilebilmesi için “ yansıtma tekniği ” kullanılmıştır. Böylece bütçe kanunlarının gelir ve gider kabul ettiği işlemler bütçe geliri ve bütçe gideri hesaplarına kaydedilmekte ve yansıtma hesapları kullanılarak; genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre gelir ve gider kabul edilen işlemler gelir ve gider hesaplarına yansıtılmakta, gelir ve gider olarak kabul edilmeyen işlemler ise ilgili varlık veya yükümlülük hesaplarına yansıtılmaktadır. 225 Örnek 1: Nakit esası; Tüketim Malzemesi Alımı(Yakıt Alımı) 830 Büt.Gid.Hs. 100.000.- 100 Kasa Hs. Tahakkuk esası; 100.000.- 630 Giderler Hs. 100.000.835 Gider Yan.Hs. 100.000.- Örnek 2: Vergi Dışı Gelir Nakit esası; 100 Kasa Hs. 830 Büt.Gid.Hs. 100.000.- 100 Kasa Hs. 254 Taşıtlar Hs. 100.000.- 100.000.- 835 Gider Yan.Hs. 100.000.- Sermaye Geliri (Taşıt satışı) 100.00.- 800 Büt.Gel.Hs. Tahakkuk esası; Varlık Alımı (Taşıt alımı) 100.000.- 805 Gelir Yan.Hs. 100.000.600 Gelirler Hs. 100.000.- 100 Kasa Hs. 100.00.- 800 Büt.Gel. Hs. 100.000.- 805 Gelir Yan.Hs. 100.000.254 Taşıtlar Hs. 100.000.- 226 Yardımcı 1 HESAP NO EK 23: BELEDİYELERE İLİŞKİN HESAP PLANI ANA HESAP, HESAP GRUBU, HESAP ve YARDIMCI HESABIN ADI 1 DÖNEN VARLIKLAR 10 HAZIR DEĞERLER 100 Kasa Hesabı 101 Alınan Çekler Hesabı 102 Banka Hesabı 103 Verilen Çekler Ve Gönderme Emirleri Hesabı ( - ) 104 Proje Özel Hesabı 105 Döviz Hesabı 106 Döviz Gönderme Emirleri Hesabı ( - ) 108 Diğer Hazır Değerler Hesabı 109 Banka Kredi Kartlarından Alacaklar Hesabı 11 MENKUL KIYMET VE VARLIKLAR 117 Menkul Varlıklar Hesabı 118 Diğer Menkul Kıymet Ve Varlıklar Hesabı 12 FAALİYET ALACAKLARI 120 Gelirlerden Alacaklar Hesabı 121 Gelirlerden Takipli Alacaklar Hesabı 122 Gelirlerden Tecilli Ve Tehirli Alacaklar Hesabı 126 Verilen Depozito Ve Teminatlar Hesabı 13 KURUM ALACAKLARI 132 Kurumca Verilen Borçlardan Alacaklar Hesabı 137 Takipteki Kurum Alacakları Hesabı 14 DİĞER ALACAKLAR 140 Kişilerden Alacaklar Hesabı 15 STOKLAR 150 İlk Madde Ve Malzeme Hesabı 153 Ticari Mallar Hesabı 157 Diğer Stoklar Hesabı 16 ÖN ÖDEMELER 160 İş Avans Ve Kredileri Hesabı 161 Personel Avansları Hesabı 162 Bütçe Dışı Avans Ve Krediler Hesabı Akreditifler Hesabı 164 165 Mahsup Dönemine Aktarılan Avans Ve Krediler Hesabı 166 Proje Özel Hesabından Verilen Avans Ve Akreditifler Hesabı 227 167 Doğrudan Dış Proje Kredi Kullanımları Avans Ve Akredifleri Hesabı 18 GELECEK AYLARA AİT GİDERLER 180 Gelecek Aylara Ait Giderler Hesabı 19 DİĞER DÖNEN VARLIKLAR 190 Devreden Katma Değer Vergisi Hesabı 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabı 197 Sayım Noksanları Hesabı 2 DURAN VARLIKLAR 21 MENKUL KIYMET VE VARLIKLAR 217 Menkul Varlıklar Hesabı 218 Diğer Menkul Kıymet Ve Varlıklar Hesabı 22 FAALİYET ALACAKLARI 220 Gelirlerden Alacaklar Hesabı 222 Gelirlerden Tecilli Ve Tehirli Alacaklar Hesabı 23 KURUM ALACAKLARI 232 Kurumca Verilen Borçlardan Alacaklar Hesabı 24 MALİ DURAN VARLIKLAR 240 Mali Kuruluşlara Yatırılan Sermayeler Hesabı 241 Mal Ve Hizmet Üreten Kuruluşlara Yatırılan Sermayeler Hesabı 25 MADDİ DURAN VARLIKLAR 250 Arazi Ve Arsalar Hesabı 251 Yeraltı Ve Yerüstü Düzenleri Hesabı 252 Binalar Hesabı 253 Tesis, Makine Ve Cihazlar Hesabı 254 Taşıtlar Hesabı 255 Demirbaşlar Hesabı 256 Diğer Maddi Duran Varlıklar Hesabı 257 Birikmiş Amortismanlar Hesabı ( - ) 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabı 259 Yatırım Avansları Hesabı 26 MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR 260 Haklar Hesabı 264 Özel Maliyetler Hesabı 268 Birikmiş Amortismanlar Hesabı ( - ) 28 GELECEK YILLARA AİT GİDERLER 280 Gelecek Yıllara Ait Giderler Hesabı 29 DİĞER DURAN VARLIKLAR 294 Elden Çıkarılacak Stoklar Ve Maddi Duran Varlıklar Hesabı 297 Diğer Çeşitli Duran Varlıklar Hesabı 299 Birikmiş Amortismanlar Hesabı ( - ) 3 KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 30 KISA VADELİ İÇ MALİ BORÇLAR 228 300 Banka Kredileri Hesabı 303 Kamu İdarelerine Mali Borçlar Hesabı 304 Cari Yılda Ödenecek Tahviller Hesabı 309 Kısa Vadeli Diğer İç Mali Borçlar Hesabı 31 KISA VADELİ DIŞ MALİ BORÇLAR 310 Cari Yılda Ödenecek Dış Mali Borçlar Hesabı 32 FAALİYET BORÇLARI 320 Bütçe Emanetleri Hesabı 322 Bütçeleştirilecek Borçlar Hesabı 33 EMANET YABANCI KAYNAKLAR 330 Alınan Depozito Ve Teminatlar Hesabı 333 Emanetler Hesabı 34 ALINAN AVANSLAR 340 Alınan Sipariş Avansları Hesabı 349 Alınan Diğer Avanslar Hesabı 36 ÖDENECEK DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER 360 Ödenecek Vergi Ve Fonlar Hesabı 361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri Hesabı 362 Fonlar Veya Diğer Kamu İdareleri Adına Yapılan Tahsilat Hesabı 363 37 Kamu İdareleri Payları Hesabı Vadesi Geçmiş, Ertelenmiş Veya Taksitlendirilmiş Vergi Ve Diğer Yükümlülükler Hesabı BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI 372 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabı 379 Diğer Borç Ve Gider Karşılıkları Hesabı 38 GELECEK AYLARA AİT GELİRLER VE GİDER TAHAKKUKLARI 380 Gelecek Aylara Ait Gelirler Hesabı 381 Gider Tahakkukları Hesabı 39 DİĞER KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR HESABI 391 Hesaplanan Katma Değer Vergisi Hesabı 397 Sayım Fazlaları Hesabı 399 Diğer Çeşitli Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Hesabı 368 4 UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 40 UZUN VADELİ İÇ MALİ BORÇLAR 400 Banka Kredileri Hesabı 403 Kamu İdarelerine Mali Borçlar Hesabı 404 Tahviller Hesabı 409 Uzun Vadeli Diğer İç Mali Borçlar Hesabı 41 UZUN VADELİ DIŞ MALİ BORÇLAR 410 Dış Mali Borçlar Hesabı 43 DİĞER BORÇLAR 430 Alınan Depozito Ve Teminatlar Hesabı 229 438 Kamuya Olan Ertelenmiş Veya Taksitlendirilmiş Borçlar Hesabı 44 ALINAN AVANSLAR 440 Alınan Sipariş Avansları Hesabı 449 Alınan Diğer Avanslar Hesabı 47 BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI 472 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabı 479 Diğer Borç Ve Gider Karşılıkları Hesabı 48 GELECEK YILLARA AİT GELİRLER VE GİDER TAHAKKUKLARI 480 Gelecek Yıllara Ait Gelirler Hesabı 481 Gider Tahakkukları Hesabı 49 DİĞER UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 499 Diğer Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar Hesabı 5 ÖZ KAYNAKLAR 50 NET DEĞER 500 Net Değer Hesabı 52 YENİDEN DEĞERLEME FARKLARI 522 Yeniden Değerleme Farkları Hesabı 57 GEÇMİŞ YILLAR OLUMLU FAALİYET SONUÇLARI 570 Geçmiş Yıllar Olumlu Faaliyet Sonuçları Hesabı 58 GEÇMİŞ YILLAR OLUMSUZ FAALİYET SONUÇLARI 580 Geçmiş Yıllar Olumsuz Faaliyet Sonuçları Hesabı ( - ) 59 DÖNEM FAALİYET SONUÇLARI 590 Dönem Olumlu Faaliyet Sonucu Hesabı 591 Dönem Olumsuz Faaliyet Sonucu Hesabı ( - ) 6 FAALİYET HESAPLARI 60 GELİR HESAPLARI 600 Gelirler Hesabı 63 GİDER HESAPLARI 630 Giderler Hesabı 69 FAALİYET SONUÇLARI 690 Faaliyet Sonuçları Hesabı 8 BÜTÇE HESAPLARI 80 BÜTÇE GELİR HESAPLARI 800 Bütçe Gelirleri Hesabı 805 Gelir Yansıtma Hesabı 81 BÜTÇE GELİRLERİNDEN RET VE İADE HESAPLARI 810 Bütçe Gelirlerinden Ret Ve İadeler Hesabı 83 BÜTÇE GİDER HESAPLARI 830 Bütçe Giderleri Hesabı 834 Geçen Yıl Bütçe Mahsupları Hesabı 835 Gider Yansıtma Hesapları 230 89 BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI 895 Bütçe Uygulama Sonuçları Hesabı 9 NAZIM HESAPLAR 90 ÖDENEK HESAPLARI 900 Gönderilecek Bütçe Ödenekleri Hesabı 901 Bütçe Ödenekleri Hesabı 905 Ödenekli Giderler Hesabı 906 Mahsup Dönemine Aktarılan Kullanılacak Ödenekler Hesabı 907 Mahsup Dönemine Aktarılan Ödenekler Hesabı 91 NAKİT DIŞI TEMİNAT VE KİŞİLERE AİT MENKUL KIYMET HESAPLARI 910 Teminat Mektupları Hesabı 911 Teminat Mektupları Emanetleri Hesabı 912 Kişilere Ait Menkul Kıymetler Hesabı 913 Kişilere Ait Menkul Kıymet Emanetleri Hesabı 92 TAAHHÜT HESAPLARI 920 Gider Taahhütleri Hesabı 921 Gider Taahhütleri Karşılığı Hesabı 231 KAYNAKÇA KİTAPLAR AKALIN Güneri, Kamu Ekonomisi, Ankara , Ankara Üni. Siyasal Bilgiler Fak. Yay. Nu:486., 1986. AKTAN Coşkun Can, Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Hak-İş Konfederasyonu Yayınları, 2002. ALEXANDER David, BRİTTON Anne, Financial Reporting, London, Chapman Hall Third Edition,1993. ANTHONY Robert N., Kar Amacı Gütmeyen Örgütlerde Finansal Muhasebe- İlke ve Kavramların Tartışılması-FASB, (Çev: Davut Aydın), 1989. BULUT Cihan, Kamu Açıkları, Enflasyon, Faiz Oranı ve Döviz Kuru İlişkileri, İstanbul, Der Yayınları, 2002. BULUTOĞLU Kenan, Kamu Ekonomisine Giriş, İstanbul, Filiz Kitabevi, 1981. CEMALCILAR Özgül, ÖNCE Saime, Muhasebenin Kuramsal Yapısı, Eskişehir, Anadolu Üni. Yay., 1999. DEMİRTAŞ Hasan, GÜNEŞ Hasan, Eğitim Yönetimi ve Denetimi Sözlüğü, Anı Yayınları, 2002. DOWNES John, GOODMAN Jordan E., Dictionary of Finance and Investment Terms, Fifth Edition, 1998. EDİZDOĞAN Nihat , Kamu Maliyesi, Bursa, Ekin Kitabevi, 2004. ERDEM Metin, ŞENYÜZ Doğan, TATLIOĞLU İsmail, Kamu Maliyesi, 3.Basım, Bursa, Ekin Yayınları, 2003. ERGİN Hüseyin, Muhasebeye Giriş, Kütahya, Dumlupınar Üniversitesi Yayın Nu:22, 2006. ERGİN Hüseyin, SEVİM Şerafettin, Envanter Bilanço, Kütahya, 2003. FLOWER John, EBBER Gabi, Global Financial Reporting, New York, MacMillan Published, 2002. 232 FOX Gwyneth, Metro Collins Cobuild Essential Dictionary, London, 1994. GÖZLER Kemal, İdare Hukuku Dersleri, Bursa, Ekin Kitabevi, 2005. GÖZLER Kemal, İdare Hukukuna Giriş, Bursa, Ekin Kitabevi, 2002. GÖZÜBÜYÜK Şeref, Türkiye’nin Yönetim Yapısı, Ankara, 1978. GÖZÜBÜYÜK Şeref, Türkiye’nin Yönetim Yapısı, 8.Baskı,Turhan Kitabevi, Ağustos 2004. GÜLTEKİN Sadettin, Kamu Yönetimi, Akademi Yayınevi Nu:11, Şubat 2002. HENLEY D., LİKERMAN A., PERRİN J., EVANS M., LAPSLEY I., WHİTEOAK J.,CIPFA, Public Sector Accounting and Financial Control, Fourth Edition, London, Chapman and Hall, 1992. HERBERT A.Simon, DONALD W. Smithburg , VİCTOR A. Thomson, Public Administration, (Çev.Cemal Mıhçıoğlu, Kamu Yönetimi, Ankara Üni. Siyasal Bil.Fak. Yay.Nu:547), Alfred A.Konopf İnc. ,1980. HERMANSON Roger H., J EDWARDS James Don, SALMONSON R.F., Accounting Principles, Business Publications, İnc., Dallas,1980. HİGHSON Andrew, Corporate Financial Reporting- Teory & Practice , London, Sage Publications, 2003. JONES Rowan, PENDLEBURY Maurice, Public Sector Accounting, 5.Th. Edition, Financial Times, Prentice Hall,İnc, 2000. KALMIŞ Halis, Kamuda Tahakkuk Esaslı Muhasebe Sistemi ve Türkiye’de Kamu Muhasebe Sisteminde Nakit Esasından Tahakkuk Esasına Dönüş Çalışmaları, Kamu Maliyesine Yeni Bakış, Ed; Nihat Falay, Mehmet Şahin, Ahmet Kesik, Ankara, Seçkin Yayınları, Şubat 2006. KARAARSLAN Erkan, “Devlet Muhasebesi Olgusu ve Ülkemizde Devlet Muhasebe Standartları”, Ankara, TÜRMOB Yayınları: No: 276., 2005. KARAARSLAN Erkan, Kamu Sektörüne Dahil Kamu İdarelerinin Tasnifi ve Bu Birimlerin Hukuki-Mali Yapıları, Kamu Maliyesine Yeni Bakış, Ed; Nihat Falay, Mehmet Şahin, Ahmet Kesik, Ankara, Seçkin Yayınları, Şubat 2006. 233 KARAHANOĞULLARI Onur, Kamu Hizmeti, Ankara, Turhan Kitabevi, 2002. LARSEN John E., Modern Advanced Accounting, New York, McGraw-Hill, İnc., 1992. MEİGS Robert F., MEİGS Walter B., Financial Accounting, İnternational Edition , Mc.Graw –Hill.İnc.,New York, 1992. PARLAK Bekir, Küresel Gelişmeler ve Avrupa Birliği Uygulamaları Ekseninde Yerelleşme, Kamu Yönetimi-Yaklaşımlar, Sorunlar ve Metotlar, Ed; Talat Arslan, Aktüel Yayınlar, 2005. PEHLİVAN Osman, Kamu Maliyesi, Derya Kitabevi, Eylül 2003. RUTHERFORD Brian, Modern Financial Reporting Theory, London, Paul Chapman Published, 2000. SCHROEDER Richard G., CLARK Myrtle W., Accounting Theory-Text and Readings, New York, John Wiley And Sons, İnc., 1998. SEVİLENGÜL Orhan, Genel Muhasebe, Ankara , Eylül 1994. SEVİLENGÜL Orhan, Genel Muhasebe, Ankara , Gazi Kitabevi, 2000. SEVİM Şerafettin, Muhasebe Bilgi Sistemi, Kütahya, Dumlupınar Üni. Yay. Nu:13, Haziran 2005. SOLOMON L., WALTHER L., PLUNKETT L., VARGO R., Instructor’s Edition Accounting Principles, West Publishing Company, Mineapolis, 1993. SÖNMEZLER Gökhan, Küreselleşme ve Kriz; Gelişmekte Olan Ülkelerde Kamu Finansmanının Dönüşümü, Kamu Maliyesine Yeni Bakış-Teori ve Uygulama Ed; Nihat Falay, Mehmet Şahin, Ahmet Kesik, Ankara, Seçkin Yayınları, Şubat 2006. ŞENER Orhan, Teori ve Uygulamada Kamu Ekonomisi, 7. Baskı., İstanbul, Beta Yayınları, 2001. Türk Dil Kurumu Sözlüğü, Ankara, 1988. TÜRK İsmail, Kamu Maliyesi, 4.Basım, Ankara, Turhan Kitabevi , 2002. TMSK, TMS-TFRS Standartları, “Kavramsal Çerçeve”,2006. 234 TMSK, TMS, “Finansal Tabloların Sunuluşu Standardı-1”, 2006. WEYGANDT Jerry J., KİESO Donald E., Financial Accounting, New York, John Wiley and Sons, İnc., 1995. YILMAZ Osman, Stratejik Planlama ve Kamusal Örgütlerde Esneklik Arayışları, Kamu Maliyesine Yeni Bakış, Ed; Nihat Falay, Mehmet Şahin, Ahmet Kesik, Ankara, Seçkin Yayınları, Şubat 2006. MAKALELER AASB, Australian Accounting Standards Board, “Objective of General Purpose Financial Reporting, Statement of Accounting Concepts(SAC) 2, http://www.aasb.com.au/public_docs/concept_statements/SAC2_890_2001V.pdf ADIGÜZEL Selçuk, GÜLER M.Selim,GÜLÇİÇEK Miraç, “Muhasebat Genel Müdürlüğünün Tarihi Gelişimi, Devlet Muhasebesi Alanında Yürütülen Faaliyet ve Projeler”, http://www.demud.org/arastirma/muhasebat.doc#_Toc123981031 AKALIN Güneri, “Türkiye ‘de Devletçilik Hareketi ve Sosyo-Ekonomik Maliyeti”, Liberal Düşünce Dergisi, Sayı:1, 1996. AKDİŞ Muhammet, “Küreselleşmenin Finansal Piyasalar Üzerindeki Etkileri ve Türkiye Finansal Krizler-Beklentiler”, http://makdis.pamukkale.edu.tr/finans.htm AKDOĞAN Nalan, “Finansal Raporlama Uygulamalarında Uluslararası Standartlara Geçiş”, 19 Aralık 2002.http://www.tusiad.org/haberler/cozumler/finans.pdf AKTAN Coşkun Can, “Devleti Küçültmek İçin Üç Büyük Reform”, http://www.canaktan.org/canaktan_personal/canaktan-arastirmalari/devletreformu/aktan-uc-buyuk-reform.pdf ALLEN Tom L., “Models of Public Budgeting and Accounting Reform”, OECD Journal on Budgeting, Volume 2 supplement 1,” Public Accountability and Government Financial Reporting”, 2002. 235 ALPARSLAN Melike, “Şeffaflığın Önemi Üzerine Bir Değerlendirme”, Türkiye Bankalar Birliği Yay. Bankacılık ve Araştırma Grubu, Ocak 2002. http://www.tbb.org.tr/turkce/arastirmalar/Transparency.doc AYDIN Davut, Necdet Sağlam, Mehmet Başar, Muhsin Öztürk, Kar Amacı Gütmeyen Sektör Olarak Vakıflar- Mevcut Durumları, Sorunları, Çözüm Önerileri,Eskişehir, Anadolu Üni. Esam Yayın Nu: 1999-1, 1999. AYTULUN Arif, “WCOA - XVII. World Congress of Accountants -17. Dünya Muhasebe Kongresi Ardından”, İstanbul, 13-16 Kasım 2006. http://www.tmud.org.tr BAKER Sunny, “Global E- Commerce, Local Problems”, Journal of Business Strategy, Jully Agust, Vol 20, No 4, 1999. BİLEN Mahmut, ŞANVER Cahit, “Genişleyen Devlet Bunalımı ve E-Devlet”, http://www.nvi.gov.tr/attached/NVI/makale/7.pdf BLACK Steward, “Promoting Organisational Excellence in The Scottish Public Sector”, Measuring Business Excellence, Vol. 4, No: 3, 2000. BOLAND Tony, FOWLER Alan, “ A Systems Perspektive of Performans Management İn Public Sector Organisations”, The İnternaional Journal of Public Sector Management, Vol:13, No:5, 2000. BOND Sandy, DENT Peter , “Academic Papers: Efficient Management Of Publlic Sector Assets”, Journal of Properity Valuation and İnvestment,UK,Vol:16 No:4, Mart 1998. BROADBENT Jane, GUTHRİE James, “Changes in The Public Sector: A Review of Recent “Alternative”, Accounting Research”, Accounting, Auditing, Accountability Journal, Vol.5,No.2, 1992. CICA,Canadian Instıtute of Chartered Accountants-PSAB, Public Sector Accounting Board, “Twenty Questions About Government Financial Reporting”, 2003. http://www.cica.ca/multimedia/Download_Library/Standards/PSAB/English /e__PSAB20QuestionsGRE.pdf 236 CIPFA, The Chartered İnstitution of Public Finance and Accountancy, “Standards of Professional Practice (SoPP)”, 2002. http://www.cipfa.org/conduct/download/reportingSOPP.pdf ÇÜRÜK Turgut, “Muhasebe Şeffaflığına Bağımsız Dış Denetimin Etkisi Üzerine Uygulamalı Bir Çalışma: Türkiye Örneği”, http://archive.ismmmo.org.tr/docs/sempozyum/06Sempozyum/3Oturum/Tur gutCuruk.pdf DANN Susan, “Public Sector Reform and The Long-Term Public Servant”, International Journal of Public Sector Management, Vol.9, No.2,1996. DAŞMAN Ahmet, “Neden ERP Yazılımları ve CANIAS ERP?”, Aralık 2005, http://www.ias.com.tr/enterprise/news/20051212_bakioglu_holding.html Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı(DPT), Bilgi Toplumu Dairesi, http://www.bilgitoplumu.gov.tr/duyuru/IcraKurulu/10062004_IcraKurulu_I_ KararEki.pdf Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı (DPT), VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, “Kamu Mali Yönetiminin Yeniden Yapılandırılması ve Mali Saydamlık Özel İhtisas Komisyonu Raporu”, Mart, 2000. DUMAN Koray, “Finansal Krizlere Karşı Politika Tercihleri”, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi, Nu:8, 2004. ELEREN Ali, BEKTAŞ Çetin, AKYÜZ Yılmaz, “Değişim Sürecinde Üretim Sistemlerinde Ortaya Çıkan Yeni Global Boyutlar ve Finansal Etkileri”, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt;5, S;2, 2003. ELİOT Barry, ELLİOT Jamie, Financial Accounting and Reporting, Fifth Edition, Prentice Hall, Harlow, England, 2001. ELMACI Orhan, “Küreselleşen Pazarlarda Bütünleşmede Stratejik Rekabet Gücünün Verimlilik Eksenli Analizi”, II. Verimlilik Kongresi-Bildiriler-, Ankara, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları :540, 19-21 Ekim 1994. 237 EZZAMEL Mahmoud, WİLLMOTT Hugh, “Corporate Governance and Financial Accountability:Recent Reform in The UK Public Sector”, Accounting, Auditing, Accountability Journal, Vol;6. No.3,1993. FASB, “Qualitive Characteristics of Accounting İnformation”, Statement of Financial Accounting Concepts No:2, Norwalk, Conn: Financial Accounting Standards Board, May 1980. GEDİKLİ Bülent, Kamu Harcama Yönetiminde Kalite- Yolsuzlukla Mücadele İçin Bir Model Önerisi, Yeminli Mali Müşavirlik Yayınları Nu:2000/1, Ocak 2001. GÖNENÇ Rauf, LEİBFRİTZ Willi, YILMAZ Erdal, “Reforming Turkey 's Public Expenditure Management”, Economics Department Working Papers No: 418, OECD, 2005, http://www.oecd.org GÜLER M. Selim, GÜLÇİÇEK Miraç, “Ülkemizde Devlet Muhasebesinin Tarihi Gelişimi”, Kamu Hesaplarına Uzman Bakış Dergisi, DEMUD Derneği, Yıl:1,Sayı:1, 2006. GÜLŞEN Hamdi, “Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi”, http://www.bumko.gov.tr/upload/IcDenetim/Diger/EgitimSlaytlari/6 GÜNEY Salih, Açıklamalı Yönetim-Organizasyon Terimleri Sözlüğü, Ankara, Siyasal Kitabevi, 2004. GÜNGÖR Hayrettin, “Türkiye’de Performans Bütçe Uygulaması-Yerel Yönetimlerde”, WB-Dünya Bankası Türkiye Sempozyumu, İstanbul, Haziran, 2005, http://www1.worldbank.org/publicsector/pe/turkeysymposium/13%20Hayret tin%20Gungor.Ppt HACKNEY Raymond, McBRİDE Neil, “The Efficacy of İnformation Systems İn The Public Sector ”,The İnternaional Journal of Public Sector Management, Vol:8, No:6, 1995. HEPWORTH Noel, “Accounting in the Public Sector”, Chartered İnstitute of Public Finance and Accountancy (CIPFA), 2003, www.cipfa.org.uk, 238 Hong Kong İnstitute of CPA, “Corporate Governance for Public Bodies- A Basic Framework”, May 2004,S.5-37, www.hkicpa.org. HOQUE Zahirul, MOLL Jodie, Public Sector Reform, Implication For Accounting, Accountability and Performance of State-Owned Entities- An Australian Perspective, The International Journal of Public Sector Management, Vol.14, No. 4, 2001. HUMPHREY Christopher, MİLLER Peter, SCAPENS Robert W., “Accountability and Accountable Management in The UK Public Sector”, Accounting, Auditing, Accountability Journal, Vol. 6, No. 3,1993. IASC-IAS-PLUS, “İnternational Public Sector Accounting Standards Board”, 2006, www.iasplus.com/ifac/ipsasb.htm IIA-The İnstitute of İnternal Auditors,“The Role of Auditing in Public Sector Governance”, November 2006, www.theiia.org IFAC 2003 Handbook of İnternational Public Sector Accounting Pronouncements. İFAC 2005 Handbook of International Public Sector Accounting Standards. IPSAS-1 Presentation of Financial Statements.,2000. IFAC, “Preface to Internaitonal Public Sector Accounting Standards”, http://www.ifac.org/Members/Source_Files/Public_Sector/2006_A4_Preface .pdf IFRSs in Your Pocket, 2006, www.deloitte.com/dtt/cda/doc/content/IFRS, s.1. JAMES Guthrie, “Performans İnformation and Programe Evaluation İn The Australian Public Sector”, İnternational Journal of Public Sector Management,Vol :10, No:3,1997. KARAASLAN Ahmet, Hazır Köksal, “Web Tabanlı Yönetim Sistemi İçerisinde Sürekli Değişim Alt Yapısı Oluşturma Gereği:Esnek Bir Model Önerisi”, 3.Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi, Osman Gazi Üni., İİBF, 25-26. Kasım 2004, Eskişehir,http://iibf.ogu.edu.tr/kongre/program.htm KARAARSLAN Erkan, “Ülkemizde Devlet Muhasebesinin Serüveni”, Sayıştay Dergisi, S; 54,2004. 239 KARAARSLAN Erkan, “Tahakkuk Esaslı Muhasebe ve Devlet Hesaplarında Şeffaflık,” Mali Kılavuz Dergisi, No.15, Ocak 2002. Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2005, 2006 Faaliyet Raporu, http://www.kayseri-bld.gov.tr/index/2006%20faaliyet%20R.pdf ; http://www.kayseri-bld.gov.tr/kurumsal/faaliyet/2005/hesap-isler.htm KÖSE Ömer, “Kamu Mali Yönetim Kontrol Kanunu Tasarısının Değerlendirilmesi”, Mali Kılavuz Dergisi,Yıl:5, Sayı:20, Haziran 2003. KÖSE Yasemin, SABAN Metin, “Global Muhasebe Eğitiminde Uluslararası Düzenlemeler ve Gelişmeler”, XIV. Muhasebe Eğitimi Sempozyumu, Muğla Üniversitesi, Fethiye, 20-24 Nisan, 2005. LAPSLEY Irvine, “Research In Public Sector Accounting”, Accounting, Auditing and Accountability Journal,Vol :1, No:1, 1988. LİKİERMAN A., TAYLOR A., Government’s New Departmental Reports. CACA,1990. MAYSTON David, “Principals, Agents and Economics of Accountability in The New Public Sector”, Accounting, Auditing and Accountability Journal, Vol:6 No:3, 1993. McDONAGH Joe, “Modernising Service Delivery-Delivering Better GovernmentA Blueprint for Development and Change”, First Edition, Trinity College Dublin, November 2004. http://www.reach.ie/publications/downloads/Modernising%20Service% 20Delivery.doc NAS Nesrin, “Devlet ve Kamu Hizmeti Anlayışında Yeni Eğilimler”, Liberal Düşünce Dergisi, Cilt;5 Sayı 17, 2000. OECD, “Economic Survey - Turkey 2004: Improving The Quality and CostEfficiency of Public Expenditure”, 2004. OECD, “Principles of Corporate Governance”, 2004. http://www.oecd.org/dataoecd/32/18/31557724.pdf ; 240 ÖRERLER Esin, “Finansal Değerlendirme Açısından Finansal Tabloların Şeffaflığı”,Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Mayıs 2005. PALLOT June, “Elements of a Theoretical Framework For Public Sector Accounting”, Accounting, Auditing, Accountability Journal, Vol. 5, No.1, 1992. PEFA Public Expenditure and Financial Accountability Program Secretariat, “Overview of International Public Sector Standards in Accounting, Auditing and Internal Control” http://www.pefa.org/PEFA%20Website%20--%20CURRENT%204-903/www.pefa.org%20WEBSITE/Overview2003pdf.pdf , Washington DC, Mart 2003. RYAN Christine, “The İntroduction of Accrual Reporting Policy in The Australian Public Sector”, Accounting, Auditing, Accountability, Vol.11, No. 5,1998. POTTER Brad, “Financial Accounting Reforms in The Australian Public Sector”, Accounting, Auditing, Accountability Journal, Vol. 15, No. 1, 2002. Sayıştay Faaliyet Raporu, “2006-Sunuş”, http://www.sayistay.gov.tr/tc/faaliyet/faaliyet2006.pdf SEVİM Adnan, “Dijital Uygulamaların Muhasebe Eğitimi Üzerine Etkileri”, XIV. Muhasebe Eğitimi Sempozyumu, Muğla Üniversitesi, Fethiye, 20-24 Nisan, 2005. SPK, “Kurumsal Yönetim İlkeleri”, Şubat 2005. http://www.tkyd.org/docs/spk_ilkeler.pdf ŞAKRAK Münir, “Kriz Dönemlerinde Muhasebe Bilgi Sisteminin Rolü”, Muhasebe-Finansman Dergisi, Yıl:8, Sayı 10, Haziran 1999, Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Çalışma Grubu, “Devlet Muhasebesinde Reform Çalışmaları: Nakit Esasından Tahakkuk Esasına”, T.C. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü, Ankara, 2002. http://www.muhasebat.gov.tr/yayin/docs/Dev_Muh_Reform.doc http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/mesaj.php 241 http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/reform/ref1.php http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/reform/ref2.php http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/reform/ref4.php.. http://www.muhasebat.gov.tr/muhasebe/reform/ref12.php Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesi Pilot Uygulama Sonuçları, http://www.muhasebat.gov.tr/yayin/docs/pilot1.doc Türkiye Büyük Millet Meclisi, Genel Kurul Tutanağı, 22. Dönem, 4. Yasama Yılı, 37. Birleşim 20/Aralık/2005 Salı, http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_b_sd. Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu “Temel Muhasebe Terimleri”, http://www.tmsk.org.tr, Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği, www.tmud.org.tr/bültenler/dıs_haberler8.doc T.C. Adalet Bakanlığı, Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü, http://www.abgm.adalet.gov.tr/alpermetin.pdf T.C. Başbakanlık, Dış Ticaret Müsteşarlığı, http://www.dtm.gov.tr/ead/DTDERGI/ocak97/rating.htm T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME) http://www.igeme.org.tr/tur/yerinde/malezya/malezya4.pdf T.C. İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, http://www.mahalli-idareler.gov.tr/Belediye/Beledıye_Istatıstık.xls T.C. İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, http://www.mahalli-idareler.gov.tr/ T.C. Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü, http://www.muhasebat.gov.tr/mahalli/rapor/30102006Rapor.doc T.C. Maliye Bakanlığı, Muhasebat Genel Müdürlüğü, http://www.muhasebat.gov.tr/mahalli/mah/web04042007/'mali var.&hsmh'!a1 242 TECİM Vahap, “Bilgi Teknolojilerinde Yeni Bir Gelişme:Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bilgi Sistemleri Arasındaki Yeri”, D.E.Ü.İİBF Dergisi,C;14.,S:1, 1999. TEKİN Abdullah, PARLAKKAYA Raif , “Tümleşik Bilgi Sistemleri ve Muhasebe Bilgi Sistemi”, http://www.ceterisparibus.net/yeniekonomi/bilgi_ekonomisi.htm The Netherlands Ministry of Finance,“Government Governance: Corporate Governance in The Public Sector, Why And How?”, (Çev. Baran Özeren, Özlem Temizel), Sayıştay Yayınları Diz. Nu:36, Mart 2004. The World Bank, “A Decade of Measuring the Quality of Governance”, Worldwide Governance İndicators, “The İnternational Bank of Reconstruction and Development”,Governance Matters, 2006. http://siteresources.worldbank.org/INTWBIGOVANTCOR/Resources/17404 79-1150402582357/26618291158008871017/booklet_decade_of_measuring_governance.pdf TOPAKKAYA Ali, “Tahakkuk Esaslı Muhasebe Uygulamaları Üzerine Bir Çalışma”, Kamu Hesaplarına Uzman Bakış Dergisi, DEMUD Derneği, Yıl:1, Say:2, 2006. TOSUN Erkan, “Türkiye'de -Kamu Kesimi ve Özel Kesim- Ayırımının Normatif ve Reel Planda Önemi ve Sınırları”, Devlet Bütçe Uzmanlığı Araştırma Raporu, T.C. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü, Ankara , 1996. TÜRKAN Ercan, “Türkiye’de Ekonomik Aktivite İçinde Yabancı Sermaye Payı”, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, 2005. http://www.tcmb.gov.tr/yeni/evds/yayin/kitaplar/yabanci_sermaye.pdf TÜRMOB, İnternational Haber, Yıl:3, Sayı:10, Aralık 2006. TÜSİAD, “Kurumsal Yönetim İlkeleri”, Yay. Nu:2000-06-285, Haziran 2000, http://www.tusiad.org/turkish/rapor/oecd/oecd.pdf ; ULUSOY Kudret,“Ülkemizdeki Yolsuzluklara Genel Bir Bakış ve Bunlarla Mücadelede Çözüm Yolları”, http://www.turkhukuksitesi.com/makale_121.htm 243 UYAR Süleyman, “Kurumsal Şeffaflığın Sağlanmasında Kurumsal Yönetim Anlayışının Önemi”,Mali Çözüm Dergisi, Sayı:66, Mart 2004. ÜSTÜNDAĞ Saim,“Global Finansal Raporlama Hayal mi?”, http://www.tsrsb.org.tr/NR/rdonlyres/03.pdf WHİTE Leroy, “Changing The “Whole System” in The Public Sector”, Journal of Organizational Change Management, Vol.13, No.2, 2000. VERMA Shraddha, “Culture and Politics in International Accounting: AnExploratory Framework”, School of Management and Organizational Psychology Birkbeck, University of London, http://www.bbk.ac.uk/manop/research/wpapers/mandocs/00_06_verma.PDF VERMA Shraddha, GRAY Sidney, “The Impact of Culture on Accounting Development and Change:An Exploratory Model”, Birkbeck Üniversity of London, Working Paper, 2005. http://www.bbk.ac.uk/manop/research/wpapers/mandocs/shraddha.pdf, YAMAK Nebiye, KÜÇÜKKALE Yakup , “Türkiye’de Kamu Harcamaları Ekonomik Büyüme İlişkisi”, İktisat, İşletme ve Finans Dergisi, Sayı: 131,Yıl.12, 1997. YILMAZ Baki, ALKAN Alper Tunga, “Muhasebenin Sosyal Sorumluluk Kavramı Açısından Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde, Kurumsal Yönetim Anlayışının Algılanma Biçimi Üzerine Bir Araştırma”, Selçuk Üni. Sosyal Bilimler Ens. Dergisi, S:16, 2006. YANIK Serap, “Türkiye’deki Devlet Muhasebe Sisteminin Uluslararası Standartlarla Karşılaştırılması ve Kamuyu Aydınlatma İlkesi Açısından Devlet Muhasebe Sistemi Önerisi”, Mali Çözüm Dergisi, İSMMMO Yayını, Yıl;12 , Sayı;59, 2002. 244 KANUN, YÖNETMELİK VE TEBLİĞLER 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu, Resmi Gazete Tarih/Sayı:24.12.2003/25326, 5393 Sayılı Belediye Kanunu, Resmi Gazete Tarih/Sayı: 3.07.2005/25874 Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği, Resmi Gazete Tarih/Sayı: 8.06.2005/25839 Devlet Muhasebe Standartları Kurulunun Yapısı ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete Tarih/Sayı:13.05.2005/25814 Mahalli İdareler Bütçe Muhasebe Yönetmeliği, Resmi Gazete Tarih/Sayı:10.03.2006/26104 Kamu İdarelerince Hazırlanacak Faaliyet Raporları Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete Tarih/Sayı:17.03.2006/26111 SPK, Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ Seri XI. No: 25. TEZLER VE DİĞER AKÇA Yusuf, “Devlet Muhasebesi Sistemi (Yapısı, İşleyişi, Bütçe İle Bağlantısı ve Sorunları), Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üni., SBE., İstanbul, 1993. ARICA Ayşegül, “Türkiye’de Devlet Muhasebesi Sisteminin Tekdüzen Muhasebe Sistemi İle Uyumlaştırılması”, Yayınlanmamış Y.L.Tezi, DEÜ., 2002. YANIK Serap Sebahat, “Türkiye’de Devlet Muhasebe Sisteminin Uluslararası Standartlarla Karşılaştırılması Ve Yeni Devlet Muhasebe Sisteminin Oluşturulması”, Gazi Üni. SBE.,Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara, 2000. YILDIZ Ali, “Türkiye’de Program Bütçe İle Devlet Muhasebesi İlişkileri”, Anadolu Üni., SBE, Eskişehir, 1985. 245 Alberta Municipal Affairs, Canada, Sample Municipal Financial Statements, December 2006. City of Boston, Massachusetts, Basic Financial Statements and Required Supplementary Information, June 30, 2006. City of Steamboat Springs, Colorado, Comprehensive Annual Financial Report, Year Ended December 31, 2005. Greater London Authority Statements of Accounts, Year Ended 31 March 2006. Highlands Ranch, Colorado, Comprehensive Annual Financial Report, For The Year Ended, December 31, 2005. Michigan, Municipal Bond Authority of The State of Michigan, Financial Report with Supplemental Information, September 30, 2004. New Zealand, Te Motu District Council Model Financial Statements 2006. Santa Clara City, Utah, Financial Statements For The Fiscal Year Ended June 30, 2006. İNTERNET SİTELERİ http://www.ifac.org http://www.ifac.org/publicsector http://www.intosai.org http://www.theiia.org http://www.coso.org http://www.gasb.org http://www.cipfa.org.uk http://www.oecd.org http://www.worldbank.org http://www.imf.org http://www.tcmb.gov.tr 246 DİZİN A G AB ..................................................xvi, 27, 29, 30, 31 ABD ... xvi, 7, 9, 24, 28, 31, 38, 39, 50, 52, 54, 67, 69 Anlaşılabilirlik................................................... ix, 96 GAAP ...............................................................xvi, 52 GASB ...............................................................xvi, 54 Gelir Tablosu .......x, xii, xiii, 114, 121, 125, 134, 135, 137, 142, 149, 151, 182, 184 Gerçek kişi...............................................................11 GFS..............................xvi, xviii, 17, 21, 60, 199, 223 GFSM ................................................................21, 60 Güvenilirlik ..........................................ix, 98, 99, 100 B BDDK...............................................................xvi, 51 Belediye.... xi, xv, xxiv, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 178, 180, 181, 182, 186, 241, 244 Bilanço..x, xii, xiii, xviii, 64, 114, 125, 132, 149, 159, 160, 182, 183, 187, 205, 231 Birim faaliyet raporu .............................................177 Bütçe....... xi, xviii, 6, 14, 57, 155, 159, 160, 161, 164, 165, 166, 167, 174, 175, 188, 207, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 226, 228, 229, 230, 237, 242, 244 C CICA ..............................................xvi, 102, 149, 235 CIPFA..................... xvi, 55, 56, 57, 84, 232, 236, 237 D Devlet Muhasebe Standartları Kurulu ....xxv, 54, 195, 196, 244 Devlet Muhasebesi xi, xxv, 11, 17, 18, 19, 43, 44, 45, 47, 48, 49, 54, 56, 57, 59, 60, 80, 82, 83, 85, 86, 95, 154, 156, 157, 174, 199, 223, 232, 234, 237, 238, 240, 241, 244 Direkt Yöntem ........................................... x, xiii, 147 Dönen Varlıklar .........................x, 126, 133, 148, 223 Duran Varlıklar................................64, 133, 223, 227 E Endirekt Yöntem ....................................... x, xiii, 148 Engels ................................................................23, 24 Enron .....................................................49, 50, 52, 69 ESA ........................................................................xvi F Faaliyet Raporu ............. xxv, 177, 178, 189, 239, 240 FASAB .............................................................xvi, 54 FASB .............................. xvi, 22, 52, 54, 89, 231, 237 Finansal Durum .......................................64, 114, 125 Finansal Performans ......................................114, 134 Finansal Raporlama . ii, iii, viii, ix, xiv, 50, 51, 52, 53, 75, 94, 96, 102, 105, 234, 243 Finansal Tablolar ....v, ix, x, xii, xxiv, xxv, 82, 98, 99, 111, 112, 114, 116, 123, 132, 137, 141, 149, 182, 187, 194, 234, 240 Finansal Tabloların Sunumu v, x, xxiv, xxv, 111, 123, 132, 137, 141, 194 H Hesap Verme ................................................... viii, 79 Hesap Verme Sorumluluğu.............................. viii, 79 I IAS ................................... xvi, 51, 61, 62, 64, 65, 238 IFAC....viii, xvi, xxiv, 21, 54, 61, 100, 132, 137, 141, 194, 238 IIA ..............................................xvi, 54, 77, 190, 238 INTOSAI ..........................................................xvi, 54 IPSAS .. xvi, xxiv, 21, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 118, 238 IPSASB ..........................................................xxiv, 61 İ İhtiyaca Uygunluk ............................................. ix, 97 İhtiyatlılık ................................................................99 K Kamu Ekonomisi .. vii, 6, 8, 9, 23, 26, 27, 30, 34, 231, 233 Kamu Hizmet.........................vii, 3, 68, 139, 233, 239 Kamu Kesimi...............................................6, 21, 242 Kamu Kurumu .................................................. vii, 11 Kamu Maliyesi ... vii, 6, 11, 13, 23, 24, 34, 35, 36, 37, 38, 46, 48, 71, 91, 231, 232, 233, 234 Kamu Sektörü... ii, iii, v, vii, viii, ix, x, xiii, xvi, xviii, xx, xxi, xxii, xxiii, xxiv, xxv, 10, 11, 13, 14, 16, 17, 19, 21, 22, 26, 30, 39, 43, 47, 49, 52, 53, 54, 55, 60, 61, 67, 75, 84, 89, 94, 101, 102, 104, 105, 106, 111, 113, 116, 118, 120, 121, 122, 123, 130, 132, 134, 137, 141, 147, 149, 155, 156, 157, 177, 182, 187, 193, 196, 197, 199, 200, 232 Kamu Sektörü Muhasebesiviii, xxi, xxiii, xxv, 43, 47, 49, 53, 55, 67 Kamu Tüzel Kişiliği ......................................... vii, 11 Kamu Yararı ....................................................... vii, 3 Kamu Yönetimi ...................vii, 4, 5, 11, 75, 232, 233 Karşılaştırılabilirlik...........................................ix, 100 Kriz....................................................70, 71, 233, 240 Kurumsal Yönetim .......viii, 77, 78, 79, 240, 242, 243 Küreselleşme ..................................... viii, 68, 71, 233 247 M S Mahalli İdare .... xi, xxiv, 13, 155, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 174, 241, 244 Mali Saydamlık ......................................... viii, 58, 82 Merkezi Yönetim.....................................................14 Muhasebe Politikaları ................x, 114, 117, 140, 150 Muhasebe Skandalları...................................... viii, 69 Saydamlık.....................................viii, 58, 79, 82, 236 SEC...................................................................xvi, 52 SNA.............................................. viii, xvi, 16, 21, 59 Stratejik Plan ...........................................37, 177, 234 N Şeffaflık ...........................................................82, 239 Nakit Akım Tablosu .. x, xii, xiii, xviii, xxv, 111, 114, 125, 143, 144, 146, 149, 159, 161, 182, 186, 208 Nakit Esası............... xxv, 11, 46, 47, 48, 91, 232, 240 Net Değer Değişim Tablosu x, xii, xiii, 114, 125, 140, 141, 149, 182, 185 T Ş Tahakkuk Esası......xviii, xxv, 11, 46, 47, 48, 91, 223, 232, 240 Tarafsızlık..........................................................98, 99 Tüzel Kişi ............................................ vii, xiv, 11, 13 O OECD .. xvi, 16, 18, 21, 27, 29, 30, 31, 54, 58, 59, 60, 72, 78, 79, 87, 88, 94, 234, 237, 239 U UFRS.................................................................50, 52 UKSMS ............................ xvi, 52, 111, 116, 117, 118 Ö Önemlilik...........................................................x, 120 P Peacock..............................................................23, 25 Performans esaslı bütçeleme..................................176 R Raporlamaii, iii, ix, x, xiv, 50, 51, 52, 53, 94, 96, 104, 105, 106, 118, 124, 127, 132, 140, 234, 243 W Wagner ........................................................23, 24, 25 Wiseman............................................................23, 25 Wordcom ...........................................................49, 52 Y Yerel Yönetim .................................................19, 175 Yerelleşme......................................... viii, 74, 75, 233 Yolsuzluk.................................................................74 248