Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi

advertisement
Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi
13 Aralık 2016
(Bu derse ilişkin metnin hazırlanmasında Büşra Atmaca gönüllü katkıda bulunmuştur.)
Uluslararası İktisat Teorisi
Her iki üründe de dezavantaja sahip ülkenin dış ticaret ile refah düzeyini artırabileceğini anlatan
uluslararası iktisat teorisidir. Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi, mutlak üstünlükler teorisinden
yaklaşık 50 yıl sonra David Ricardo tarafından ortaya atılmıştır. Temel varsayımları ve mantığı mutlak
üstünlükler teorisine dayanmaktadır.
Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi (Youtube)
Hatırlayacağınız gibi mutlak üstünlükler teorisinde iki mal ve iki ülke olduğunu kabul ederek analize
başlamıştık. Ülkeler bu iki maldan hangisinde avantaja sahipse onu üretip karşı tarafa satıyordu.
Karşılığında ise karşı taraftan uzmanı olduğu malı satın alarak refahını artırıyordu. Böylece her iki taraf
da dış ticaretten kârlı çıkmaktaydı.
O dönemin ülkelerine baktığımızda bazı ülkelerin hiçbir malda avantaja sahip olmadığı görülmektedir.
Hiçbir üründe mutlak üstünlüğe sahip olmayan bu ülkeler, dış ticaret yapmayı tercih etmemekteydi.
Çünkü dış ticaret yapmanın rasyonel olmadığı düşünülüyordu. İşte böyle bir ortamda karşılaştırmalı
üstünlükler teorisi ortaya çıkmıştır.
Karşılaştırmalı üstünlükler teorisinin temel önermesi: Bir ülke, her iki ürünün üretiminde de
dezavantaja sahip olsa bile dış ticaret yaparak kârlı çıkabilir yani rehaf düzeyini artırabilir. Eğer bir
ülke her iki ürünün üretiminde de dezavantaja sahipse daha az dezavantaja sahip olduğu üründe
uzmanlaşmaya giderek o ürünü ihraç etmelidir. Diğer ürünü ise karşı taraftan ithal etmelidir. Böylece
her iki ülkede dış ticaretten kârlı çıkacaktır. Şimdi bir sayısal örnek vererek açıklamaya çalışalım.
Yukarıdaki örnekte Türkiye ve İngiltere gibi iki ülke; buğday ve kumaş gibi iki ürün var. Örnekte her iki
ülkede bir saatlik emek ile üretilen buğday ve kumaş miktarları yer alıyor. Bu tabloya göre Türkiye, bir
saat emekle 6 kg buğday ya da 3 metre kumaş üretebilmektedir. İngiltere ise aynı bir saat emekle 1 kg
buğday ya da 2 metre kumaş üretmektedir. Dikkat ederseniz Türkiye iki malda da mutlak üstünlüğe
sahiptir. Bir başka deyişle buğday üretiminde Türkiye, İngiltere'ye karşı 6 kat üstünlüğe sahipken
kumaş üretiminde 3/2 kat yani 1,5 kat üstünlüğe sahiptir.
Peki, İngiltere karşılaştırmalı üstünlükler teorisine göre hangi malda uzmanlaşmalıdır? İngiltere kumaş
üretiminde uzmanlaşmalıdır. Çünkü İngiltere her iki üründe de dezavantaja sahip olmasına rağmen
kumaşta daha az dezavantaja sahiptir. Sayısal olarak ifade edersek İngiltere kumaşta 1,5 kat
dezavantaja sahipken buğday üretiminde 6 kat dezavantaja sahiptir. Türkiye ise buğday üretiminde
uzmanlaşmalıdır. İngiltere kumaş üretip Türkiye' ye satacaktır ve karşılığında buğday ithal edecektir.
Sosyal Medya üzerinden takip edebilirsiniz…
Ancak iç fiyatları kontrol etmemiz gerekir. Türkiye'de iç fiyatlar, 6 kg buğday verilip 3 metre kumaş
alınabileceğini göstermektedir. Sadeleştirirsek 1 kg buğday karşılığında yarım metre kumaş alınabilir.
İngiltere'de ise 1 kg buğday, 2 metre kumaş yapmaktadır.
Türkiye için şöyle bir sorun vardır: Mutlak üstünlükler teorisindeki gibi iki ülkenin iç fiyatları
oranından ticaret yapmak mümkün değildir. Çünkü Türkiye 6 kg buğday karşılığında İngiltere'nin bir
saat emekle ürettiği 2 metre kumaşa razı olmaz. Çünkü Türkiye iç piyasasında 6 kg buğday
verildiğinde 3 metre kumaş alınabilmektedir. Bu nedenle her iki ülkeyi de dış ticarete ikna edecek bir
uluslararası fiyata ihtiyaç vardır. Karşılaştırmalı üstünlükler teorisini, mutlak üstünlükler teorisinden
bu noktada ayrılır.
Dış ticaretin olabilmesi için iki ülkenin iç fiyatlarının arasında bir uluslararası fiyata ihtiyaç vardır ki
ticaret her iki taraf içinde kârlı olsun. Örneğimizde dünya fiyatının 1 kg buğday=1 metre kumaş
olduğunu kabul edelim. Tekrar etmek gerekirse;
Türkiye iç piyasasında 1 kg buğday = 0,5 m kumaş
İngiltere iç piyasasında 1kg buğday = 2 m kumaş
Uluslararası fiyat (dünya fiyatı) 1 kg buğday = 1 m kumaş
Dikkat edilirse uluslararası fiyatın iki ülke fiyatı arasında olduğu görülüyor. Türkiye böyle bir fiyat
varken ticarete başlandığında 6 kg buğday verir, karşılığında 6 metre kumaş alır. Kendisi bu 6 kg
buğdayı üretmek yerine kumaş üretseydi 1 saatte 3 m kumaş üretebilirdi. Bu nedenle Türkiyenin
kazancının 6 - 3 = 3 m kumaş olduğunu görebiliriz.
İngiltere ise 6 metre kumaş verip karşılığında 6 kg buğday alacaktır. İngiltere 6 kg buğdayı 6 saate
üretebilmektedir. Dış ticaretten sonra İngiltere bu 6 saatte 12 m kumaş üretir. (Tabloya göre İngiltere
saatte 2 m kumaş üretmektedir.) Ürettiği 12 m kumaşın 6 metresini Türkiye'ye verdiği için
İngiltere'nin 12 - 6 = 6 m kumaş kazancı vardır.
Görüldüğü gibi her iki ülkede dış ticaretten kârlı çıkmaktadır. Türkiye, 3 metre kumaş kazanırken
İngiltere 6 metre kumaş kazanmaktadır. Sizin de farkettiğiniz gibi örneğimizde İngiltere her iki malda
da dezavantaja sahip olmasına rağmen dış ticaretten daha kârlı çıkan taraf oldu. Peki, neden? Daha
önceki derslerimizde öğrendiğimiz şu kuralı tekrar edelim: Dış ticarette uluslararası fiyat hangi ülkenin
fiyatına yakınsa diğer ülke daha çok kâr eder. Yukarıda yer alan fiyatlara bakarsak uluslararası fiyat
Türkiye'nin fiyatına yakındır. Bu nedenle İngiltere dış ticaretten daha kârlı çıkmaktadır.
Bu derse ilişkin dökümanları aşağıdaki linklerden indirebilirsiniz.
Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi (Sunum Dosyası - PDF)
Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi dersinin anlatımı (Bu sayfanın PDF dosyası)
Sosyal Medya üzerinden takip edebilirsiniz…
Download