Türkiye’de Mali Sürdürülebilirlik Göstergeleri İstikrarlı mı? Türkiye’de Mali Sürdürülebilirlik Göstergeleri İstikrarlı mı? Reşat CEYLAN* Özet Bu çalışmada, Türkiye ekonomisinde mali sürdürülebilirliğin sağlanıp sağlanamadığı 1975-2008 periyodunda yıllık veriler kullanılarak Kamu Kesimi Borçlanma Gereği/GSYİH (KKBG/GSYİH) ile faiz dışı fazla/GSYİH ve 1985-2008 periyodunda yıllık veriler kullanılarak Kamu Borç Stoku/GSYİH verileri dikkate alınarak incelenmektedir. Çalışmada hem geleneksel ADF birim kök testi kullanılmakta hem de doğrusal olmayan zaman serisi tekniğine dayalı olan Leybourne, Newbold, Vougas (LNV) testi ve bu testin Sollis (2004) tarafından yenilenen versiyonu kullanılmaktadır. Birim kök testi geleneksel ADF testi için anlamsız sonuç vermekte, ancak LNV testi ve LNV-Sollis testi için anlamlı görünmektedir. Bu sonuç, Türkiye’de KKBG/GSYİH’nin, Faiz Dışı Fazla/GSYİH’nin ve Kamu Borç Stoku/GSYİH’nin yumuşak yapısal kırılmalara izin vererek durağan olduğunu ortaya koymakta ve bu kriterler açısından mali sürdürülebilirliğin sağlandığını göstermektedir. Anahtar Kelimeler: KKBG/GSYİH Oranı, Faiz Dışı Fazla/GSYİH, Kamu Borç Stoku/GSYİH Oranı, Mali Sürdürülebilirlik, LNV Testi Are the Measurements of Fiscal Sustainability Stable in Turkey? Abstract In this study, it is analysed that whether fiscal sustainability in Turkish economy is provided by using annual data of public sector borrowing requirement/GDP and primary surplus/GDP in 1975-2008 period and annual data of public debt/GDP in 1985-2008 period. In the study, beside conventional ADF unit root test, Leybourne, Newbold, Vougas (LNV) test which based on non-linear time series technical and new version of this test which was renewed by Sollis (2004) are used. While unit root test results null for conventional ADF test, however it seems sensible for LNV test and LNV-Sollis test. This result shows that public sector borrowing * Dr., Hacettepe Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü, [email protected] 388 Maliye Dergisi y Sayı 158 y Ocak-Haziran 2010 R. CEYLAN requirement/GDP and primary surplus/GDP and stock of public debt/GDP are stationary leading to mild structural breaks and that in respect of these criterias fiscal sustainability is provided in Turkey. Key Words: PSBR/GDP Ratio, Primary Surplus/GDP, Government Debt/GDP Ratio, Fiscal Sustainability, LNV Test JEL Classification Codes: H6; H62 Giriş Bütçe açıklarının sürdürülebilirliği, ekonomilerde mali disiplinin sağlanması açısından oldukça önemli bir konudur. Özellikle 1970’li yıllardan sonra dünya ekonomisinde yaşanan yapısal politika dönüşümleri ve dışsal şoklar nedeniyle fiyat istikrarının sağlanması için maliye politikalarının bir kısıt oluşturduğu görülmektedir. Bu açıdan bakıldığında, mali disiplinin sağlanması, uygulanan para politikasının hedeflerine ulaşabilmesi açısından yaşamsal öneme sahiptir (Budina ve Vijnbergen, 2001:119). Gelişmiş ülkeler, 1980’li yıllardan sonra fiyat istikrarı hedefine ağırlık vermiş ve 1990’lı yıllar ile birlikte enflasyon hedeflemesi stratejisini benimsemişlerdir. Enflasyon hedeflemesi stratejisi, Yeni Zelanda, İsveç, İngiltere, Avustralya ve Kanada gibi ülkelerde uygulama yılından itibaren başarılı olmuştur (Gregoriou ve Kontonikas; 2006, 2009). Bu ülkelerde maliye politikasının, para politikası için bir kısıt oluşturmadığı görülmektedir. Mali sürdürülebilirlik, kamu kesimi borçlanma gereğinin (KKBG) GSYİH’ye oranı, faiz dışı fazla/GSYİH oranı ve kamu borç stoku/GSYİH’nin durağan olması şeklinde tanımlanmaktadır (Croce ve Ramon, 2003:5). İktisat politikalarında bir değişiklik yokken, kamu borç stokunun GSYİH’ye oranının, kamu kesimi borçlanma gereğinin GSYİH’ye oranının ve faiz dışı fazla/GSYİH’nin istikrarlı hale gelmesi mali disiplinin sağlandığını göstermektedir (Budina ve Vijnbergen, 2001:119). Literatüre bakıldığında mali sürdürülebilirlik konusunun daha çok zaman serileri bağlamında ele alındığı ve genel olarak gelişmiş ülke örneklemleri için anlamlı sonuçlar verdiği tespiti yapılmaktadır (Feve ve Henin, 2000). Gelişmekte olan ülkelerde ise, yapılan çalışmaların sonuçlarının tekdüze olmadığı görülmektedir. Feve ve Henin (2000), G-7 ülkelerinde mali sürdürülebilirliği birim kök testleri ile araştırmış ve bazı ülkelerde mali sürdürülebilirliğin sağlanamadığı sonucuna ulaşmıştır. Hauner vd. (2007), G-7 ülkelerinde mali sürdürülebilirliği incelemiş ve G-7 ülkelerinde mali sürdürülebilirlik lehinde pozitif kanıtlara ulaşmıştır. Ayrıca, mali sürdürülebilirliğin sağlanması halinde büyüme oranlarının pozitif etkileneceğini belirtmiştir. Ono (2008), G-7 ülkelerinde mali sürdürülebilirliği ele alan çalışmasında, Japonya hariç diğer G-7 ülkeleri için mali sürdürülebilirlik lehinde kanıtlara ulaşmıştır. Ono (2008) çalışmasında, mali sürdürülebilirlik araştırmasını hem standart birim kök testlerini kullanarak hem de doğrusal olmayan zaman serisi tekniğine dayalı birim kök testlerini kullanarak yapmıştır. Standart birim kök testleri G-7 ülkelerinde mali sürdürülebilirlik lehinde güçlü kanıtlar sunamamış, fakat doğrusal olmayan zaman serisi tekniğine dayalı birim kök testleri güçlü kanıtlar sunmuştur. Alvarado vd. (2004), gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde mali sürdürülebilirliği Ekvador örneğini ele alarak incelemiş ve mali sürdürülebilirlik lehinde kanıtlara ulaşmıştır. Mendoza ve Oviedo (2004), Maliye Dergisi y Sayı 158 y Ocak-Haziran 2010 389 Türkiye’de Mali Sürdürülebilirlik Göstergeleri İstikrarlı mı? Meksika için yaptıkları çalışmada geleneksel sürdürülebilir borç/GSYİH tahminlerinden farklılaşan sonuçlara ulaşmış ve Meksika’da mali sürdürülebilirliğin olduğunu bulmuşlardır. Croce ve Ramon (2003), bir grup ülkeyi ele alan çalışmalarında mali sürdürülebilirlik araştırması yapmış ve Türkiye, Arjantin ve Brezilya’da 1990’larda mali sürdürülebilirliğin olmadığını, Belçika, Endonezya, İrlanda ve Meksika’da ise ele alınan dönemde mali sürdürülebilirliğin olduğunu bulmuştur. Telatar vd. (2004), Türkiye ekonomisinde hükümetlerin, maliye politikasında istikrar sağlamaya dönük girişimlerindeki değişikliklerin politik istikrarsızlık yarattığı sonucuna ulaşmışlardır. Budina ve Vinjbergen (2008), Türkiye ekonomisinde mali sürdürülebilirlik açısından faiz dışı fazla oranının önemini vurgulamış ve bu fazlanın %6 seviyesinde kalması halinde kamu borç stokunun GSYİH’ye oranında azalmalar yaratacağını belirtmiştir. Lau ve Baharumshah (2009), 10 Asya ülkesi için yaptıkları çalışmada bütçe açıklarının dönemler arası bütçe kısıtının tehdidi altında olduğunu ve bütçe açıklarının çok yüksek seviyelerde olduğunu ortaya koymuştur. Bilindiği gibi Türkiye ekonomisi, özellikle 1980’li yıllardan sonra artan bütçe açıklarının etkisiyle yüksek enflasyon deneyimleri yaşamıştır. Bütçe açıklarının artması devletin borç yükünün artmasına yol açmış ve finansman sıkıntısı ortaya çıkmıştır. Örneğin yaşanan 1994 ve 2001 krizleri öncesinde kamu kesimi borçlanma gereği/GSYİH sırasıyla %7,7 ve %12,1 seviyelerine ulaşmıştır. Aynı dönemde kamu borç stokunun GSYİH’ye oranı da sırasıyla, %15,3 ve %74 dolaylarında seyretmiştir. Oysa Maastricht Kriterlerine göre kamu kesimi borçlanma gereği/GSYİH’nin %3 ve kamu borç stokunun GSYİH’ye oranının da %60 eşik değerini geçmemesi, mali disiplin açısından bir ön koşul olarak alınmaktadır. Türkiye ekonomisinde 2002 sonrası dönemde önce örtük enflasyon hedeflemesi stratejisi, ardından da 2006 sonrası dönemde açık enflasyon hedeflemesi stratejisi benimsenmiştir. Bu dönemde mali disiplinin sağlanabilmesi amacıyla ciddi mali önlemler alınmış ve hem kamu kesimi borçlanma gereği/GSYİH hem de kamu borç stoku/GSYİH Maastricht Kriteri seviyesine yaklaşmıştır. Aynı zamanda IMF ile 2002 yılında yapılan stand-by anlaşması çerçevesinde birincil bütçe fazlasının/GSYİH’ye oranının %6 seviyelerinde seyretmesinin önemi vurgulanmış ve sıkı maliye politikasının uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Elde edilen bu başarının Türkiye ekonomisi açısından sürdürülebilir olması enflasyon hedeflemesi stratejisinin başarısı açısından önemlidir. Türkiye’de mali sürdürülebilirlik ile ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında, Göktan (2008) ve Aslan (2009)’ın kayda değer bulgulara ulaştığı görülmektedir. Göktan (2008), 1999-2006 döneminde çeyrek yıllık veriler kullanarak Türkiye’de mali sürdürülebilirliği borç stoku, borç stoku/GSYİH, faiz dışı denge ve faiz dışı denge/GSYİH kriterleri açısından hem standart ADF birim kök testi ile hem de eşbütünleşme analizi ile incelemiştir. Göktan (2008)’ın elde ettiği bulgular Türkiye’de ele alınan dönemde mali sürdürülebilirliğin büyük ölçüde sağlanamadığı şeklindedir. Diğer taraftan Aslan (2009), bütçe açıklarının sürdürülebilirliğini hem aylık bazda (2006:1, 2009:6) hem de yıllık bazda (1980-2005) ele almış ve standart ADF birim kök testi ile eş-bütünleşme analizlerini kullanarak incelemiştir. Elde edilen bulgulara göre Türkiye’de aylık bazda yapılan analiz bütçe açıklarının sürdürülebilir olduğu yönünde sonuç verirken yıllık bazda ise sürdürülebilir olmadığı yönünde sonuç vermiştir. Burada sözü edilen her iki analizde de standart ADF birim kök testleri ile 390 Maliye Dergisi y Sayı 158 y Ocak-Haziran 2010 R. CEYLAN eş-bütünleşme analizlerinin kullanıldığı ve birbirini desteklemeyen sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir. Bizim çalışmamız, sözü edilen çalışmalardan farklı olarak doğrusal olmayan zaman serisi tekniğinden hareketle, mali sürdürülebilirliği hem LNV hem de LNV-Sollis birim kök testleri ile sınamaktadır. Doğrusal olmayan zaman serisi tekniğine dayalı birim kök testlerinin en önemli özelliği, küçük örneklem durumunda bile ADF birim kök testine göre daha güçlü sonuçlar vermesidir (Leybourne vd., 1998; Sollis, 2004). Ayrıca bu testler serilerin yapısal özelliklerini dikkate alarak yumuşak geçişlere izin vermektedir. Bu çalışma aşağıdaki gibi organize edilmektedir. 1. bölümde veri seti tanıtılmakta, 2. bölümde analizde kullanılacak ekonometrik metodoloji ortaya konmakta ve uygulama sonuçları sunulmaktadır. 3. bölümde ise sonuçlar değerlendirilmektedir. 1. Veri Seti Analizde www.tcmb.gov.tr web sitesinden elde edilen 1975-2008 dönemine ait kamu kesimi borçlanma gereği/GSYİH verileri ile faiz dışı denge/GSYİH verileri ve www.oecd.org web sitesinden elde edilen 1985-2008 dönemine ait kamu borç stoku/GSYİH verileri kullanılmaktadır. Aşağıdaki Şekil 1, Türkiye ekonomisinde kamu kesimi borçlanma gereği/GSYİH’nin 1975-2008 dönemindeki davranışını tanımlamaktadır. KKBG/GSYIH 4 2 0 -2 -4 -6 -8 -10 -12 -14 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 Şekil 1: 1975-2008 Döneminde Türkiye’de Kamu Kesimi Borçlanma Gereği/GSYİH’nin Davranışı Şekil 2, 1975-2008 döneminde faiz dışı denge/GSYİH oranının davranışını ortaya koymaktadır. Maliye Dergisi y Sayı 158 y Ocak-Haziran 2010 391 Türkiye’de Mali Sürdürülebilirlik Göstergeleri İstikrarlı mı? faiz disi fazla orani .06 .05 .04 .03 .02 .01 .00 -.01 -.02 -.03 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 Şekil 2: 1975-2008 Döneminde Türkiye’de Faiz Dışı Denge/GSYİH’nin Davranışı Şekil 3, 1980-2005 döneminde Türkiye’de kamu borç stoku/GSYİH oranının davranışını tanımlamaktadır. Kamu Borc Stoku/GSYIH 80 70 60 50 40 30 20 10 86 88 90 92 94 96 98 00 02 04 06 08 Şekil 3: 1985-2008 Döneminde Kamu Borç Stoku/GSYİH’nin Davranışı Şekil 1, kamu kesimi borçlanma gereği/GSYİH’nin 2000’li yıllara kadar sürekli olarak bozulduğunu, 2000 sonrası dönemde ise düzelme yoluna girdiğini göstermektedir. 2000 sonrası dönemde KKBG/GSYİH’de yaşanan olumlu gelişmenin, mali disiplinin sağlanması amacıyla atılan ciddi adımlar nedeniyle olduğunu söyleyebiliriz. Şekil 2, faiz dışı fazla oranının 1975-2008 periyodundaki davranışını ortaya koymakta ve özellikle 2000 sonrası dönemde IMF ile imzalanan stand-by anlaşmaları çerçevesinde mali disiplinin sağlanması açısından önemli bir kriter haline geldiğini göstermektedir. Faiz dışı fazla oranının tutturulması, kamu borçlarının sürdürülebilirliği ve dolayısıyla mali disiplinin sağlanması açısından yaşamsal öneme sahip bir göstergedir. Şekil 3, kamu borç stoku/GSYİH’nin 19942001 yılları arasında bozulduğunu daha sonra ise düzelmeye başladığını göstermektedir. Özellikle 2001 yılında çıkarılan Merkez Bankası Kanunu ile Merkez Bankasının Hazineye kısa vadeli avans vermesinin önüne geçilmiştir. Artan iç borç stoku ve borçların vade yapısındaki bozulmalar, hükümeti, mali disiplini sağlamak amacıyla ciddi adımlar atmaya sevk etmiştir. Bu dönemde enflasyon hedeflemesi 392 Maliye Dergisi y Sayı 158 y Ocak-Haziran 2010 R. CEYLAN stratejisinin uygulanması ve bu stratejinin ön koşulu olarak mali disiplinin sağlanması, bu tablonun ortaya çıkmasının temel nedeni olarak görülebilir. Kriz yıllarında ise hem KKBG/GSYİH hem de kamu borç stoku/GSYİH’nin büyük boyutlara ulaştığı görülmektedir. Faiz dışı fazla oranı ise kriz yıllarında negatif değerler almıştır. Çünkü birincil bütçe açığı söz konusu olmuştur. Yukarıdaki şekillerden de anlaşılacağı gibi 1980, 1994 ve 2001 krizlerinde borçlanma gereği/GSYİH ve kamu borç stoku/GSYİH en yüksek boyutlara ulaşmıştır. Ayrıca 2001 krizinde zirve yapmıştır. 2. Ekonometrik Metodoloji ve Uygulama Analizde, doğrusal zaman serisi tekniğine dayalı ADF birim kök testi ve yumuşak geçişli oto-regresif model (STAR) tekniğine dayalı birim kök testlerinden olan LNV testi ve LNV-Sollis testi kullanılmaktadır. Doğrusal olmayan zaman serisi tekniğine dayanan LNV ve LNV-Sollis testleri ile ilgili bilgiler aşağıda sunulmaktadır. Leybourne, Newbold ve Vougas (LNV) (1998), yumuşak yapısal değişikliklere izin veren bir birim kök testi geliştirmiştir. LNV testi, veri üretim sürecinin ortalamasında ve/veya trendinde kaymalara olanak vermektedir. LNV birim kök testi, aşağıdaki lojistik yumuşak geçiş regresyon modellerine dayanmaktadır: Model A y t = α1 + α 2 S t (γ, τ ) + v t Model B Model C y t = α1 + β1 t + α 2 S t (γ, τ ) + v t y t = α1 + β1 t + α 2 S(γ, τ ) + β 2 tS t (γ, τ ) + v t (1) Burada; v t sıfır ortalamalı durağan bir süreçtir ve yumuşak geçiş fonksiyonu örneklem çapının büyüklüğüne dayanmaktadır: S t (γ, τ ) = [1 + exp{− γ(t − τT )}] −1 γ>0 (2) S t (γ, τ ) ’nin parametrelerinin yorumu aşağıdaki gibidir: τ parametresi, geçiş γ > 0 olduğu için, anının orta-noktasını belirlemektedir. Burada S −∞ (γ, τ ) = 0, S + ∞ (γ, τ ) = 1 ve S τT (γ, τ ) = 0.5 olur. Bu durumda geçiş hızı, γ parametresi tarafından belirlenmektedir. Eğer, γ küçükse, geçiş fonksiyonu (0,1) aralığından uzun bir zaman dilimi sonunda geçer. Ayrıca γ = 0 sınırlamasının konması halinde geçiş fonksiyonu tüm t anlarında 0,5 değerini alır. Diğer taraftan, γ ’nin büyük değerleri için, geçiş fonksiyonu (0,1) aralığından hızla geçer. Ve γ , + ∞ ’a yaklaştıkça fonksiyonun değeri, t = τT anında anlık olarak 0’dan 1’e değişir. Dolayısıyla, eğer v t ’nin sıfır ortalamalı durağan bir süreç olduğu varsayılırsa, Model A’daki y t , başlangıç değeri α 1 ’den nihai değer α 1 + α 2 ’ye değişen bir ortalama etrafında durağan olur. Model B, α 1 ’den nihai değer α 1 + α 2 ’ye değişen bir sabit ile benzerdir. Ancak, burada sabit bir eğim terimi ortaya çıkmaktadır. Model C’de sabit terimdeki değişmeye ilave olarak eğim de anlık olarak değişim sergilemektedir. Eğimdeki değişme, β 1 ’den β 1 + β 2 ’ye olmak üzere, geçiş hızı ile aynıdır. Maliye Dergisi y Sayı 158 y Ocak-Haziran 2010 393 Türkiye’de Mali Sürdürülebilirlik Göstergeleri İstikrarlı mı? Sollis (2004), Enders ve Granger (1998) tarafından ileri sürülen genelleştirilmiş doğrusal olmayan birim kök testleri ile (EG), Leybourne, Newbold ve Vougas (LNV) tarafından geliştirilen birim kök testlerini birleştirmiştir. Sollis (2004)’in (1) denklemindeki modeller ile ilgili olarak ileri sürdüğü hipotez testleri şu şekildedir: H 0 : y t = µ t , µ t = µ t −1 + ε t H 1 : Model A, Model B, veya Model C H0 : yt = µ t , µ t = κ + µ t −1 + ε t H1 : Model B, veya Model C Burada, ε t sıfır ortalamalı durağan bir süreçtir. LNV bu hipotezleri test etmek için iki aşamalı bir prosedür önermektedir. Birinci aşama, modelin doğrusal olmayan en küçük kareler yöntemi (NLS) ile deterministik bileşenlerinin tahmini ve NLS artıklarının hesaplanmasını içermektedir. ˆ1 −α ˆ 2St (ˆγ, ˆτ ) ˆv t = y t − α ˆ 1 − βˆ 1t − α ˆ 2St (ˆγ, ˆτ ) ˆv t = y t − α (3) ˆ 1 − βˆ 1t − α ˆ 2St (ˆγ, ˆτ ) − βˆ 2 tSt (ˆγ, ˆτ ) ˆv t = y t − α İkinci aşama; otoregresif (AR) modeldeki ρ = 0 ’ı test etmek için tistatistiklerinin hesaplanmasını içermektedir: k ∆ˆv t = ρˆv t −1 + ∑ δ i ∆ˆv t −i + η t (4) i =1 Burada, k için uygun (AIC kriterine göre) bir değer seçilir ve böylece hata terimi ak-gürültü özelliklerine sahip olur. LNV Model A, Model B ve Model C için birim kök test istatistiklerini, s α , s α (β ) , s αβ olarak ileri sürmekte ve uygun kritik değerleri Monte Carlo denemeleri ile hesaplamaktadır. LNV ve EG tarafından ileri sürülen birim kök hipotez testleri aşağıdaki şekilde birleştirilebilir (Sollis, 2004:412). y t , Model A, Model B veya Model C ile üretilmiş bir TAR (eşik oto-regresif) modeli olsun. k ∆v t = I t ρ1 v t −1 + (1 − I t )ρ 2 v t −1 + ∑ φ i ∆v t −i + η t (5) i =1 Burade; eğer v t −1 ≥ 0 ise, I t = 1 ve eğer v t −1 < 0 ise I t = 0 değerini alır. Ayrıca hata terimi sıfır ortalamalı durağan bir süreçtir. Buradan hareketle y t yumuşak geçişli eşik oto-regresif (ST-TAR) süreç olur. y t ’nin deterministik bileşenlerini tanımlamak için hangi model kullanılırsa kullanılsın, eğer (5)’deki ρ1 = ρ 2 = 0 ise, y t simetrik uyum ile durağan olmayan bir ST-TAR sürecidir. Ve 394 Maliye Dergisi y Sayı 158 y Ocak-Haziran 2010 R. CEYLAN eğer, ρ1 < 0, ρ 2 < 0 ve ρ1 ≠ ρ 2 ise, y t asimetrik uyum sergileyen durağan bir ST-TAR sürecidir. LNV ve LNV-Sollis testleri, veri üretim sürecinde yumuşak yapısal değişikliklere izin vermektedir. Bu testler, veri üretim sürecinin trend ve/veya ortalamasında yumuşak kaymalara olanak tanımaktadır. Bu testlerin en önemli avantajı, serilerin trendinde ve/veya ortalamasında hem adım adım kaymalara ve hem de anlık kaymalara izin vermesidir. Ayrıca bu testler, ADF birim kök testine göre özellikle küçük örneklem durumunda daha sağlıklı sonuçlar vermektedir (Sollis, 2004). Türkiye ekonomisindeki mali sürdürülebilirliği araştırmak için yukarıdaki test prosedürleri takip edildiğinde Tablo 1’deki sonuçlara ulaşılmaktadır. Analizde hangi modelin uygun olduğu AIC kriterine göre belirlenmiş (Ono, 2008) ve Türkiye ekonomisi için kamu kesimi borçlanma gereği/GSYİH ve kamu borç stoku/GSYİH verilerine uygun olan modelin Model B olduğuna karar verilmiştir. Diğer taraftan faiz dışı denge/GSYİH kriteri için ise uygun olan modelin Model A olduğu tespit edilmiştir. Tabloda parantez içindeki ifadeler uygun gecikme sayılarını göstermektedir. Test istatistiklerinin kritik değerleri; Leybourne, Newbold, Voguas (1998) ve Sollis (2004)’ten alınmıştır. Tablo 1: Birim Kök Test Sonuçları ADF Testi LNV Testi LNV-Sollis Testi KKBG/GSYİH -1.9117(0) -4.8300***(3) 11.685*(3) Faiz dışı denge/ GSYİH -1.4799(0) -5.6782***(0) 16.7181***(0) Kamu Borç Stoku/ GSYİH -1.0754(0) -4.9523***(0) 13.2655*(0) Tabloya göre kamu kesimi borçlanma gereği/GSYİH 1975-2008 dönemi için ADF birim kök testine göre durağan değildir. LNV testine göre %1 anlamlılık düzeyinde ve LNV-Sollis testine göre de %10 anlamlılık düzeyinde durağandır. Aynı şekilde, kamu borç stoku/GSYİH’de ADF birim kök testine göre durağan değildir. LNV testine göre %1 anlamlılık düzeyinde ve LNV-Sollis testine göre de %10 anlamlılık düzeyinde durağandır. Faiz dışı denge/GSYİH oranı da benzer şekilde ADF birim kök testine göre anlamlı değilken, LNV testine göre %1 ve LNVSollis testine göre de %1 anlamlılık düzeyinde durağandır. Bu sonuçlar, hükümet politikalarındaki değişikliklerin mali sürdürülebilirlik kriterleri üzerinde yalnızca geçici etkiler yarattığını, kalıcı etkilere yol açamadığını göstermektedir. Sonuç Literatürde mali sürdürülebilirlik, hükümetlerin borçlarını ödeyebilme gücü yanında aynı politikalar setini koruyabilme gücü olarak tanımlanmaktadır. Mali sürdürülebilirliğin sağlanıp sağlanamadığı analizlerinde en yaygın olarak kullanılan üç ölçüt, KKBG/GSYİH, faiz dışı denge/GSYİH ve kamu borç stoku/GSYİH’dir. Analizlerde kullanılan en temel zaman serisi tekniği ise birim kök testleridir. Ele alınan zaman serilerinin durağanlık özelliği taşıması istatistiksel olarak ortalama ve varyansında zaman içinde değişiklikler olmamasını gerektirmektedir. Kullanılan Maliye Dergisi y Sayı 158 y Ocak-Haziran 2010 395 Türkiye’de Mali Sürdürülebilirlik Göstergeleri İstikrarlı mı? ölçütlerin durağan olması, mali sürdürülebilirliğin göstergesi olarak alınmakta ve hükümet politikalarındaki değişikliklerin bu kriterler üzerinde geçici etkiler yarattığını göstermektedir (Trehan ve Wals, 1991). Türkiye ekonomisinin 1980 sonrası dönemde geçirdiği yapısal evrim, 1990’larda artan borç yükü ve beraberinde yüksek kronik enflasyonlar ile karakterize edilmiştir. Yaşanan krizler, genellikle maliye politikasının para politikasını egemenliği altına alması ve hükümetin borçlarını Merkez Bankası kaynakları ile finanse etmesine bağlanmıştır. Bu nedenle genel kanı, maliye politikasının sürdürülebilir olmadığı şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada yapılan analizler, Türkiye ekonomisinde hem KKBG/GSYİH’nin hem faiz dışı denge/GSYİH’nin hem de kamu borç stoku/GSYİH’nin yumuşak yapısal kırılmalara izin verecek şekilde durağan olduğunu göstermiş ve mali sürdürülebilirliğin sağlandığını ortaya koymuştur. Çalışmanın en önemli katkısı, doğrusal olmayan zaman serisi tekniklerini kullanarak mali sürdürülebilirlik lehinde kanıtlar sunmasıdır. Buradan hareketle, ele alınan her üç kriter açısından da Türkiye’de mali sürdürülebilirliğin sağlandığı ve mali disiplin açısından önemli adımların atılmış olduğu söylenebilir. Maliye politikasının disipline edilmesi ayrıca, Merkez Bankası açısından bağımsız para politikası uygulama olanağını kolaylaştırmaktadır. Kaynakça Alvarado, D. C., Izquierdo, A. ve Panizza, U. (2004), “Fiscal Sustainability in Emerging Market Countries with an Application to Ecuador”, Inter American Development Bank, Working Paper 611. Aslan, A. (2009), “Bütçe Açığı Sürdürülebilirliğinin Dinamik Analizi: Türkiye Örneği”, Maliye Dergisi, Sayı: 157, Temmuz-Aralık 2009. Budina, N. ve Vinjbergen, S. (2008), “Quantitative Approaches to Fiscal Sustainability Analysis: A Case Study of Turkey since the Crisis of 2001”, The World Bank Economic Review, Vol (23): 119-140. Croce, E. ve Juan-Ramon, V. H. (2003), “Assessing Fiscal Sustainability: A CrossCountry Comparision”, IMF Working Paper WP/03/145. Enders, W. ve Granger, C. W. J. (1998), “Unit-Root Tests and Asymmetric Adjustment with an Example Using the Term Structure of Interest Rates”, Journal of Business Economics Statistics, Vol (16): 304-311. Feve, P. ve Henin, P. (2000), “Assessing Effective Sustainability of Fiscal Policy within the G-7”, Oxford Bulletin of Economics and Statistic, Vol (62): 175-95. Göktan, A. (2008), “Türkiye’de Mali Sürdürülebilirlik Üzerine Ampirik Bir Çalışma”. Marmara Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt: XXV, Sayı: 2. Gregoriou, A. ve Kontonikas, A. (2006), “Inflation Targeting and the Stationarity of Inflation: New Results from an ESTAR Unit Root Test”, Bulletin of Economic Research, Vol (58): 309-322. Gregoriou, A. ve Kontonikas, A. (2009), “Modelling the Behaviour of Inflation Deviations from the Target”, Economic Modelling, Vol (26): 90-95. Hauner, D., Leigh, D. ve Kumar, S. M. (2007). “Ensuring Fiscal Sustainability in G7 Countries”, IMF Working Paper WP/07/187. Lau, E. ve Baharumshah, A. Z. (2009), “Assessing the Mean Reversion Behaviour of Fiscal Policy: The Perspective of Asian Countries”, Applied Economics, Vol (41): 1939-1949. 396 Maliye Dergisi y Sayı 158 y Ocak-Haziran 2010 R. CEYLAN Leybourne, S. J., Newbold, P. ve Vougas, D. (1998), “Unit Roots and Smooth Transitions”, Journal of Time Series Analysis, Vol (19): 83-97. Mendoza, E. G. ve Ovied, P. M. (2004), “Fiscal Solvency and Macroeconomic Uncertainty in Emerging Markets: The Tale of the Tormented Insure, NBER Working Paper. Ono, H. (2008), “Searching for Non-Linear Effects and Fiscal Sustainability in G-7 Countries”, Applied Economics Letters, Vol (15): 457-460. Sollis, R. (2004), “Asymmetric Adjustment and Smooth Transitions: Acombination of Some Unit Root Tests”, Journal of Time Series Analysis, Vol (25): 409-418. Telatar, E., Bolatoğlu, N. ve Telatar, F. (2004), “A New Approach on Testing the Behaviour the Goverments Towards Sustainability of Fiscal Policy in a SmallOpen and Politically Instable Economy”, Applied Economics Letters, Vol (11): 333-336. Trehan, B. ve Walsh, C. E. (1991), “Testing Intertemporal Budget Constraints: Theory and Applications to U.S Federal Budget and Current Account Deficits”, Journal of Money Credit and Banking, Vol (23): 206-223. Maliye Dergisi y Sayı 158 y Ocak-Haziran 2010 397