DÖKÜM SEKTÖRÜDE VERİ ZARFLAMA ANALİZİ İLE KONYA

advertisement
Bu bildiri 11-12 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 2.Üretim Ekonomi Kongresi’nde sunulmuştur.
DÖKÜM SEKTÖRÜDE VERİ ZARFLAMA ANALİZİ İLE KONYA İLİNDE
BİR UYGULAMA
Ali SEVİNÇ
KOSGEB Kırıkkale Hizmet Merkezi
Kırıkkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
İşletme Anabilim Dalı
[email protected]
Tamer EREN
Kırıkkale Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi
Endüstri Mühendisliği Bölümü
[email protected]
ÖZET
Küreselleşme olgusu sektörlerin ve işletmeler arasında yaşanan rekabet daha da yoğunlaşmış,
buda işletmeleri çıktı elde etmek için kullandıkları girdileri verimli kullanmaya teşvik etmiş ve
verimliliğin önemini daha da artırmıştır. Aynı imkanlarla üretime yapan ve aynı piyasada faaliyet
gösteren işletmelerden kaynaklarını etkin ve verimli kullanan işletmeler daha öne geçecektir. Bu
bağlamda Verimliliğin rekabet yarışında işletmeler açısından etkisi büyümüştür.
Veri zarflama analizi benzer faaliyette bulunan işletmelerin etkinliğini ölçmek amacıyla
kullanılan bir yöntemdir. Veri Zarflama analizi çok sayıda işletmeyi etkinlik sıralaması yaparak
sıralamada en yüksek işletmeleri baz alarak daha az etkin işletmelerin etkin hale gelebilmeleri yönünde
çözüm üretme fırsatı vermektedir.
Bu çalışmanın amacı; Konya ilinde döküm sektöründe faaliyet gösteren işlemelerin Veri
zarflama analizi yöntemi ile etkinliklerinin değerlendirilmesidir. Döküm sektöründe faaliyette bulunan
otuz adet işletmelerden veriler istenmiş ve yirmi beş işletme soruları tam cevaplandırmış, Veri Zarflama
Analizi yöntemiyle Frontier Analysis programında analizleri yapılmış, etkin olan işletmeler tespit
edilmiş, etkin olmayan işletmelerin etkin hale gelebilmeleri için önerilerde bulunulmuştur.
Anahtar kelimeler: Veri Zarflama Analizi, Verimlilik, Döküm Sektörü
GİRİŞ
Bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler küreselleşmeyi etkilemiş ve bunların birbirini
etkileşimi sonucu işletmeler arası rekabet artmıştır. KOBİ’ler son tüketiciye ürün ve hizmet üreten işletme
olduğu gibi, büyük firmalara da yan sanayi işletme konumunda da faaliyette bulunmaktadırlar.
Dolayısıyla yaşanan bu durumdan üretim ve hizmet sektöründeki küçük ve orta boy ölçekli işletmeler
etkilenmiştir.
Firmalar rakiplerinden daha iyi olma ve piyasalarda lider firma olma yarışına girmekteler, farklı
ülkelerde yatırım yaptıkları gibi, satış hedefi koymaktalar ve bunu gerçekleştirmek için,
satış
Bu bildiri 11-12 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 2.Üretim Ekonomi Kongresi’nde sunulmuştur.
kampanyaları düzenlemektedirler. Bu faaliyetleri yaparken kendilerini rekabetin içinde bulmaktadırlar.
KOBİ’lerin yaşadığı rekabet kaynakların verimli kullanılmasını zorunlu hale getirmiş, kaynakların
yerinde kullanımının uygun olup olmadığının tespit edilme ihtiyacı; performans değerlendirme
yöntemlerinin kurulmasını teşvik etmiştir. Performans değerleme yöntemleri işletmelere hem iç
dinamiklerini ölçme fırsatı vermekte hem de piyasada durumlarını görme fırsatı da vermektedir.
KOBİ’ler
İşletmelerin KOBİ olarak değerlendirirken çalışan sayısı 250’nin altında ve cirosu 40 milyon
Türk lirasını geçmeyen işletmeler KOBİ olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte değerlendirmede
işletmelerdeki kamuya ait kurum ve şirketlerin ve büyük işletmelerin hisse oranlarını da dikkate
alınmaktadır.
KOBİ vasfını devam edilmesi için hesaplarının kapanış tarihinde, KOBİ vasfının belirlenmesinde dikkate
alınan kriterlerden herhangi birini, birbirini takip eden iki hesap döneminde de kaybetmemesi
gerekmektedir. Bu nitelikleri aşan işletmeler KOBİ vasfını kaybetmektedir.
Kobilerin önemi
KOBİ’lerin son yıllarda önemi artmıştır. İşletmelerin % 99 dan fazlası KOBİ olduğu gibi
ihracatta, istihdam ve üretimdeki payları azımsanmayacak bir orana ulaşmış, katma değerde payları
artmıştır. Küreselleşme ile birlikte ülke ekonomi politikalarında kütlesel, seri üretim yapan işletme
tiplerinden sonra KOBİ’ler tercih edilmiştir. Çünkü yenilikçi, değişimlere karşı uyumlu, yalın ve krizlere
karşı dayanıklı yapıları nedeni ile işsizliğe çözüm olduğu gibi sosyal kalkınmaya da katkıları
bulunmaktadır. KOBİ’ler kalkınma planlarında yer almış, KOBİ’lerin desteklenmesi için yapısal ve
yasal düzenlemelere gidilmiş teşvik mekanizmaları geliştirilmiştir. KOSGEB başta olmak üzere diğer
kurumlarda proje odaklı destek modelleri geliştirmiştir. Ülke ekonomilerinin vazgeçilmez ögesi olmuş,
ülke ekonomilerinin başarısı KOBİ’lerin başarısı haline gelmiştir
Türkiye’de istihdamın % 78, katma değerin % 55, ihracatın % 59, toplam yatırımların % 50,
toplam satışların 65.5, toplam kredilerin % 24 ünü KOBİ ler sağlamaktadır. İstihdam oranın çok önemli
bir kısmını KOBİ’lerin sağladığı aşikârdır. Bunun yanında toplam satışların % 65.5 yine Küçük ve Orta
Boy ölçekli işletmeler sağlamaktadır.
İşletmelerin rekabet gücünün artması daha da önemli hale gelmiş, Bu durum işletmelerin verimli
çalışmasını elzem hale getirmiştir. Mevcut teknoloji altyapısı, insan niteliği ve niceliği olarak benzer
imkanlara sahip olup, israf oranı en az olan ve kaynağını en etkin kullanan işletmeler piyasalarda başarılı
olacaklardır. Başarılı işletmeler sektörlere, başarılı sektörlerin ise ülke ekonomisine daha fazla katkısı
olacaktır. Bu açıdan istenen performansı sergilemesi içinde etkin ve verimli çalışmaları gerekmektedir
Performans ölçümü; işletmelerin rekabet düzeylerini tespit etmeye yarayan işlevsel bir araç
olmakla birlikte, işletmelerin amaçlarına ulaşıp ulaşma derecesi ile ilgili bir yargıya varmayıda
sağlamakla birlikte, işletmelerin girdi ve çıktılarını değerlendirmeyi sağlamaktadır. İşletmelerde
performans değerlendirme süreci 1970-1980 yıllarda birimlerin performansının ölçümü ile başlamış,
rekabet güçlerinin tespit edilmesi ve pazardaki konumunun anlaşılması için performansları
değerlendirilmeye yönelmiştir
İşletmelerin piyasada yer almaları ve tutunmaları rekabet gücü ile yakından ilişkilidir. Rekabet
gücünün performans üzerinde önemli bir etkisi olduğu bilinmekte, özellikle kar amaçlı işletmelerde kar
miktarının oransal olarak artırılmasında verimliliğin ve etkinliğin kayda değer bir yeri bulunmaktadır.
Bu bildiri 11-12 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 2.Üretim Ekonomi Kongresi’nde sunulmuştur.
Ama bu iki kavramın zaman zaman birbirinin yerine kullanıldığı görülmektedir. Etkinlik ve verimlilik
kavramlarının kullanılan bazı yanlış algıları açıklığa kavuşturmakta yarar bulunmaktadır Verimlilik, Bir
üretim yada hizmet sistemin ürettiği çıktı ile bu çıktıyı elde etmek için kullanılan girdi arasındaki
ilişkidir. Başka bir ifadeyle çıktının girdiye oranıdır. Başka bir tanımı da toplam fiziksel gelirin fiziksel
gidere oranıdır Drucer’a göre göre verimlilik işlerin doğru yapılmasıdır. Etkinlik işlerin doğru
yapılmasıdır. Verimlilik girdi ve çıktılar ile ilgiliyken, çıktılar etkinlik çıktı ve sonuçlar ile ilgilidir.
Etkinlik göreceli kavram, Verimlilik ise göreceli bir kavram değildir.
Döküm Sektörünün Durumu
Döküm sektörünün diğer sektörlerle doğrudan ve dolaylı olarak ilişkisi bulunmaktadır. Bazı
sektörlerden hammadde ve ekipman temin ettiği gibi bazı sektörlere de ürün ve yardımcı malzeme temin
etmektedir. Sektörler içerisinde döküm sektörünün otomotiv ve metal ağırlıklı sektörlerde tartışmasız bir
konumu vardır. Ağır sanayi olarak ifade edilen bir sektörün sağlıklı çalışmadan sağlıklı bir sanayinin
işlemesi mümkün görünmemektedir. Bu sektörün ayrı bir özelliği ise finansman ve fiziki olarak
azımsanmayacak bir yatırım olduğudur. Bu bağlamda verimlilik olgusu bu sektörün çıktılarında
azımsanmayacak bir oranı teşkil edeceği doğrudan etkilemektedir.
VERİ ZARFLAMA ANALİZİ
Veri zarflama analizi parametrik yaklaşımdan sonra Farrell'in 1957 yılında performans
etkinliğini belirlenmesi amacıyla sınır üretim fonksiyonları temeline dayanan bu yaklaşıma ulaşılmış,
daha sonra Charnes ve diğerleri tarafından yapılan katkılarla 1978 yılında daha ileri boyuta taşınmış ve
geçen yıllar içerisinde yeni VZA modelleri geliştirilmiştir.
Veri zarflama analizi farklı ölçü birim değeri olan verilerin değerlendirilemediği durumlarda
kullanılan aynı hedefe yönelmiş benzer faaliyetleri olan birimlerin etkinliğini ölçmede kullanılan, farklı
ölçüm birimlerinde olan çok sayıda girdi ve çok sayıda çıktıyı analiz etmeye yarayan matematiksel
programlamaya dayalı parametrik olmayan bir yöntemdir.
Performans değerlendirme çalışmaları ilk olarak ABD de Deniz Kuvvetlerin de yapılmış, daha
sonra F. Taylor un verimlilik ölçümü işletmelerde biçimsel olarak kullanılmaya başlanmıştır.
VZA nın tanınmasına müteakip çeşitlenmeye gidilmiş ve birden fazla model türetilmiştir. CCR
(Charnes, Cooper ve Rhodes) oran modeli, BCC (Banker, Chanrnes, Cooper) ölçeğe göre getiri modeli,
toplamsal ve çarpımsal modeller izlemiştir. Veri zarflama analizi kar amacı gütmeyen işletmelerde
kullanılmaya başlanmış, hastaneler ve üniversiteler, daha sonra kar amacı güden işlemeler
kullanılmışlardır.
Bankalar ve sigorta şirketlerinin etkinliklerini ölçmek için bu yöntemden
yararlanmışlardır.
Veri elde edilip analizi yapılacak, işletme, firma vb. birimler karar verme birimi olarak
adlandırılmaktadır. İşletmelerin etkinlikleri ortalama bir etkililiği göre değil, çalışması yapılan gruptaki
karar verme birimleri içerisinde en etkin olan karar birimine göre üretim sınırı belirlenmektedir.
Dolayısıyla diğer karar verme birimlerinin performansını üretim sınırında olan işletmeye göre tespit
edilmektedir. Üretim sınırının altında kalan işletmelerin ise daha düşük performans göstermeleri
nedeniyle referans kabul edilen işletme ve firmaların kıyaslanması ve daha düşük performans sergileyen
firmaların en üst seviyedeki referans değeri yakalanması ve bu noktaya çıkarmaları için neler yapılması
gerektiği konusunda önerilerde bulunulmasına imkan vermektedir.
Bu bildiri 11-12 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 2.Üretim Ekonomi Kongresi’nde sunulmuştur.
Veri zarflama analizinde verilerin toplanıp değerlendirme yapılacağı karar birim sayısının m adet
girdi, s adet çıktı +1 veya girdi ve çıktı sayısının en az iki katı kadar karar birim olması gerektiği yönde
görüşler vardır.
En etkin karar birimi değeri 1 dir. Değeri 1 den az olan karar birimleri sıralanır. 1 den küçük olan
karar birimlerinin etkinsizlik oranlarının en etkin hale getirilebilmeleri için neler yapılması gerektiği
yönde değerlendirmeler yapılır.
Veri zarflama analizi yönteminde geçen bazı kavramaların anlaşılmasında yarar vardır. Başta
Teknik etkinlik, ölçek etkinliği ve tahsis etkinliğidir.
Teknik Etkinlik, Üretim sürecinde; sürecin etkin olabilmesi mevcut teknolojik imkânlarla, sabit zaman
boyutu içerinde, mevcut girdiler ile maksimum çıktı elde edilmesi veya elde edilen mevcut çıktıyı en az
girdi ile elde edilmesi teknik etkinlik kavramı ile ilişkilidir.
Teknik etkinliğin çıktıyı elde edilmesi için kullanılan girdide israfın olmaması teknik etkinlik
kavramı ile ifade edilmektedir. Teknik etkin karar birimlerinin üretim sınırı üzerinde yer almaları
gerekmektedir. Teknik etkin karar birimlerinin tamamı üretim sınırının üzerinde yer almaktadır. Üretim
sınırının altında kalması israfın olması demektir. Dolayısıyla teknik etkinsizlik olarak da ifade edilebilir.
Ölçek Etkinlik, optimum ölçekte üretim yapan işletmeler için ölçek etkinliğinden söz edilebilir. En
verimli ölçek büyüklüğü ifade edilmektedir.
Tahsis Etkinlik, üretim sürecinde girdi faktörlerinin fiyatlarının bilindiği durumlarda tahsis etkinliği
önem kazanmaktadır. Amaç en az maliyetli girdi karışımının oluşmasını sağlamaktır. Tahsis etkinliğine
fiyat etkinliğinde denebilir.
LİTERATÜR TARAMASI
1-Bakirci, F., Shiraz, S. E., & Sattary, A. (2014). Bu çalışmada BIST işlem gören demir çelik, metal san
sanayinde faaliyet gösteren 14 firmanın Veri zarflama analizi yöntemi ile finansal performans
değerlenmesi yapılmış ve sonuçlar yorumlanmıştır.
2- Çoban, O. (2007). Türk otomotiv sektörünün ekonomik performansı ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmada veri zarflama analizi yöntemi kullanılmıştır. Türk otomotiv sanayinde verimlilik yıldan yıla
göre değişmekte, özellikle kriz döneminde azaldığı tespit edilmiş, firmaların optimal üretim ölçeğinde
üretim yapmadıkları anlaşılmıştır.
3- Tetik, S. (2003). Salihli deki hastanelerin etkinliği veri zarflama analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir.
Veri zarflama analizi en uygun yöntemlerden biri olduğu ifade edilmektedir. Performans değerleme
işlemi birinci Dünya savaşında ABD de deniz kuvvetlerinde yapılmış. Daha sonra F. Taylor’un verimlilik
çalışmaları yönünde işletmelerde kullanılmaya başlandığı ifade edilmiştir.
4- Bozdağ, E. G. (2008). AB uyum sürecinde şeker sanayinin rekabet gücünün tespit edilmesi amacıyla
yapılmıştır. AB15 ve Türk şeker sanayinin üretim etkinlikleri ve toplam faktör verimlilikleri analiz
edilmiştir. Türkiye şeker sanayi en etkin ülkeler arasında yer aldığı bilgiler verilmiş, Sonuçlar Malmquist
Endeksi’yle incelenerek Toplam Faktör Verimlilikleri’ndeki değişimler (TFPC) hesaplanmıştır.
Bu bildiri 11-12 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 2.Üretim Ekonomi Kongresi’nde sunulmuştur.
5- Yaşar, O. (2009). Türk çelik sanayi irdelenmiştir. Türk çelik sanayisi, yan sanayi, diğer seköterler ve
Dünya çelik sanayi ile ilişkisi incelenmiştir. Sektörün enerji, hammadde, işgücü temini, üretim ve
pazarlama sorunları üzerinde durulmuştur.
6- Tekin, M., & Zerenler, M. (2005). Konya da KOBİ’net ağına üye otomotiv sektöründeki işletmelerin
rekabet gücünün belirlenmesine yönelik, elde edilen veriler istatistiksel tablolar yardımıyla açıklanmıştır.
7- Yaylalı, M., & Çalmaşur, G. (2014). Türk otomotiv endüstrisinin 1992-2011 yılları arasındaki üretim
maliyeti ve toplam faktör verimliliği analiz edilmiştir. Veri zarflama analizi ve Malmquist toplam faktör
verimliliğinden yararlanılmıştır. Yıllar itibariyle toplam faktör verimliliğindeki değişimler tespit
edilmiştir. Sektördeki firmaların üretim faktörlerin birbirinin ikamesi olduğu ve endüstrinin genel
ekonomiden olumlu etkilendiği ifade edilmiştir.
8- Atağan, G. (2009). Etkinlik, etkililik ve verimlilik kavramaları arasındaki farklıklar değerlendirilmiştir.
Bu kavramların işletmelerin teknik performans göstergeleri arasında yer aldığı, teknik performans
göstergeleri performansın tüm boyutlarıyla ölçülmesine imkan verdiği belirtilmiş, kavramalar arasındaki
kargaşa açıklığa kavuşturulmaya çalışılmış, sayısal analizler yapılmış ve mermer sektöründe inceleme
yapılmıştır.
9- Ağayev, S., & Saklı, A. R. (2012). Çay işletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı yaş çay işleme
fabrikalarının 2005-2010 yıllarına ait veriler elde edilip etkinlik analizleri yapılmıştır. Yıllar itibariyle
etkinlik değişimleri tespit edilmeye çalışılmıştır. 2008 yılından sonra bazı fabrikalarda etkinlik düzeyinde
azalma olduğu ifade edilmiş, özellikle VZA bulgularında 2010 yılında daha fazla fabrikada etkinlik
sorunu yaşandığı anlaşıldığı ve 2005 yılının, 2010 yılı verileri ile kıyaslandığında etkinliğin gerilediği
belirtilmiştir.
10. Yıldız, A. (2007). İMKB de işleme gören 105 adet imalat sanayi işletmesinin 2005 yılı finansal
verileri VZA kullanılarak değerlendirilmiştir. Yöntemin temeli teknik etkinlik kavramına dayanmakta,
finansal etkinlik, Pazar etkinliği ve maliyet etkinliği tanımlarına yer verilmiştir. Girdi olarak sermaye,
çıktı olarak net kar, net satışlar seçilmiş, analiz hem sektör hemde firma bazında yapılmıştır.
İşletmelerin% 70 etkin olduğu ve kağıt-kağıt ürünleri sektörünün de en etkin sektör olduğu tespit
edilmiştir.
VERİ ZARFLAMA ANALİZİ YÖNTEMİ İLE KONYA İLİNDE DÖKÜM
SEKTÖRÜ İŞLETMELERİNDE BİR UYGULAMA:
Konya da Organize Sanayi Bölgelerinde döküm sektöründe faaliyet gösteren KOBİ ölçeğinde 30
adet işletmenden veriler anket yoluyla talep edilmiş, 22 adet işletme talebe cevap vermiştir. Elde edilen
veriler Frontier analysis programında analiz edilmiştir. Frontier analysis programı kar amacı veya kar
amacı gütmeyen bir kurum, kuruluş ve firmaların etkinliğini, performansını ölçen bir yazılımdır.
VZA nın. CCR (Charnes, Cooper ve Rhodes) oran modeli uygulanmış, etkin firmalar tespit
edilmiş, etkin olan bu firmalar üzerinden etkin olmayan firmalar belirlenmiştir. Girdi ve çıktı kriterleri
olarak toplam 6 kriter baz alınmıştır. bunlar, En etkin firmalar 1, diğerleri ise 1 ‘in altında olarak
değerlendirilmiştir.
Girdi kriterleri:
Personel sayısı
Toplam Gider
Öz kaynaklar
Bu bildiri 11-12 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 2.Üretim Ekonomi Kongresi’nde sunulmuştur.
Çıktı kriterleri
Ciro
Toplam Varlıklar
Net satışlar
Distribution of scores
9
9,5
9
8,5
8
7
7,5
7
6
6,5
6
5,5
5
4,5
4
3,5
3
2,5
2
1,5
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0,5
0
0 to 10
11 to 20
21 to 30
31 to 40
41 to 50
51 to 60
61 to 70
71 to 80
81 to 90
91 to 99.9
Efficient
Şekil:1. Etkin firma sayısı
Şekil:1 de CCR modelinde analizi yapılan 22 firmadan 7 adedi etkin, 15 adedi ise etkin olmadığı
görülmüştür. Fakat 6 adedinin etkinsizlik oranı diğer 9 firmaya oranla daha az olduğu anlaşılmıştır.
Bu bildiri 11-12 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 2.Üretim Ekonomi Kongresi’nde sunulmuştur.
Total potential improvements
PERS.SAYI
Ciro
Toplam varlıklar
Net satışlar
Öz Kaynaklar
Toplam gider
Ciro
Toplam varlıklar
-21,48 %
19,16 %
0%
48,24 %
-5,13 %
-5,98 %
PERS.SAYI
Toplam gider
Öz Kaynaklar
Net satışlar
Şekil:2.Potansiyel iyileştirme
Şekil:2 de etkinsizlik oranları üzerinde değerlendirme yapılmış, girdi ve çıktı miktarlarındaki oransal
olarak yapılan değişmelere karşılık etkin duruma gelebileceklerini göstermektedir.
Bu bildiri 11-12 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 2.Üretim Ekonomi Kongresi’nde sunulmuştur.
100
82 12
99
1
9
6
21
7
10
98
97
96
3
95
4
14
94
93
92
13
91
90
19
89
17
22
16
88
87
86
20
11
85
84
15
0
5
18
1.000.000
2.000.000
3.000.000
4.000.000
5.000.000
6.000.000
7.000.000
Şekil:3. Toplam Varlıkların ile etkinlik sınırı ile ilişkisi
Şekil:3 de etkinlik sınırında olan ve bunun altında olan firmaların toplam varlıkları ile ilişkileri
gösterilmiştir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Veri zarflama analizi işletmelerin kar amacı gütmeyen işletmelerde kullanılmaya başlanmış,
daha sonra kar amacı güden işletmelerde kullanılan etkinlik ölçmeye yarayan bir yöntemdir. Üretim sınırı
kavramı üzerine odaklanmış ve benzer amacı olan bir grup işletme içerisindeki en etkin olanı referans baz
alıp, diğerlerinin etkinlik veya etkinsizlik durumunu ortaya koymaktadır.
Konya da döküm sektöründe faaliyet gösteren 22 adet işletmeden Veri zarflama analizi CCR
modeline göre yapılan bir değerlendirmede 7 adet işletme etkin diğerleri etkinsiz olarak
değerlendirilmiştir. Etkinsiz olarak adlandırılan işletmelerin çıktıların sabit tutularak girdilerin azaltılması
veya girdilerin sabit tutularak çıktıların artırılması şeklinde etkinlik durumu yakalanabilmektedir.
Bu sektörlerde yer alan işletmeler etkinsizliğini gidermek için çalışanlarına yönelik eğitim ve
danışmanlık hizmeti alabilirler, personel sayısını artırdığı gibi, giderlerde kısmaya gidebildiği gibi
özkaynaklarda artışa gidebilmek mümkündür. Enerji verimliği üzerine yardım alabilirler. Faaliyetlerini
Bu bildiri 11-12 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 2.Üretim Ekonomi Kongresi’nde sunulmuştur.
proje odaklı çalışabilir. Ayrıca ar-ge yaparak yeni teknoloji üretebilirler. Bunları finansal açıdan
gerçekleştirmek için başta KOSGEB olmak üzere diğer kamu kurumlarından destek alma imkanları da
mevcuttur.
Döküm sektörü başta metal sektörü başta olmak üzere diğer sektörler ile doğrudan ve dolaylı
etkileşimi vardır. Özellikle otomotiv ve savunma sanayi sektöründe ürün üretmekte, katma değeri yüksek
olan ekonomiye ciddi katkısı olan sektörlerle doğrudan çalışması, ihracata, istihdama ciddi oranda katkısı
olması önemini artırmaktadır. Etkin ve verimli çalışması sektörün rekabet gücünün artması ekonomiye
daha fazla katkısı olduğundan, performans değerlenmesi yapılması döküm sektörünü daha ileriye
taşıyacak ve başka sektörlere de model olabilecek ve yol gösterebilecektir.
KAYNAKLAR:
Atağan, G. (2009). Etkililik Ve Verimlilik Kavramlarının Yarattığı Karışıklık. Ataturk University Journal
of Economics & Administrative Sciences, 23(4).
Ağayev, S., & Saklı, A. R. (2012). Çaykur Fabrikalarının Etkinliklerinin Veri Zarflama Analizi İle
Değerlendirilmesi.
Baysal, M. E., Alçılar, B., Çerçioğlu, H., & Toklu, B. (2005). Türkiye'deki Devlet Üniversitelerinin 2004
Yılı Performanslarının, Veri Zarflama Analizi Yöntemiyle Belirlenip Buna Göre 2005 Yılı Bütçe
Tahsislerinin Yapılması. Sakarya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 9(1), 67-73.
Bakirci, F., Shiraz, S. E., & Sattary, A. (2014). BIST'da Demir, Çelik Metal Ana Sanayii Sektöründe
Faaliyet Gösteren Isletmelerin Finansal Performans Analizi: VZA Süper Etkinlik ve TOPSIS
Uygulamasi/Financial Performance Analysis of Iron, Steel Metal Industry Sector Companies in The
Borsa Istanbul: DEA Super Efficiency and TOPSIS Methods. Ege Akademik Bakis, 14(1), 9.
Bozdağ, E. G. (2008). Türkiye Ve Avrupa Birliği Şeker Sanayilerinin Etkinlik Karşılaştırması 19902005. Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 22(2).
Çoban, O. (2007). Türk otomotiv sanayiinde endüstriyel verimlilik ve etkinlik.Erciyes Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 29(29).
Kabadayı, E. T. (2002). İşletmelerdeki üretim performans ölçütlerinin gelişimi, özellikleri ve sürekli
iyileştirme ile ilişkisi.
Tetik, S. (2003). İşletme Performansını Belirlemede Veri Zarflama Analizi.Yönetim ve Ekonomi: Celal
Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 10(2), 221-230.
Tekin, M., & Zerenler, M. (2005). Konya Otomotiv Yan Sanayiinin Rekabet Gücü Hakkında Bir
Araştırma.
Bu bildiri 11-12 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 2.Üretim Ekonomi Kongresi’nde sunulmuştur.
Ulucan, A. (2002). İSO 500 Şirketlerinin Etkinliklerinin Ölçülmesinde Veri Zarflama Analizi: Farklı
Girdi Çıktı Bileşenleri ve Ölçeğe Göre Getiri Yaklaşımları ile Değerlendirmeler. Ankara Üniversitesi
SBF Dergisi, 57(02).
Yaşar, O. (2009). Türk imalat sanayinde lokomotif bir sektör: demir çelik sanayi.
Yaylalı, M., & Çalmaşur, G. (2014). Türk Otomotiv Endüstrisinde Maliyet ve Toplam Faktör
Verimliliği. Journal of Graduate School of Social Sciences,18(3).
Yıldız, A. (2007). İmalat sanayi şirketlerinin etkinliklerinin ölçülmesi. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dergisi, 9(2), 1-14.
Frontier analiysis programı ?
Download