TOPLUMSAL CİNSİYET AÇISINDAN EV İLİŞKİSİ ve ‘EV’İN ANLAMI Oya Beklan ÇETİN1 Ayşın KOÇAK TURHANOĞLU2 Toplumsal ve kültürel olarak üretilen ve yeniden üretilen toplumsal cinsiyete dayalı işbölümü, mekânsal olarak örgütlenmektedir. Kapitalist ve ataerkil ilişkilerin eklemlenmesiyle kadın ve erkeklerin hiyerarşik rol ve sorumluluklarının tanımlanması, mekânsal olarak kurgulanan özel ve kamusal alan ayrımında inşa edilmektedir. Kadın, “anne” ve “eş” rolleriyle ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımından sorumlu kabul edilerek özel alan olan ev ve aile ile özdeşleştirilmekte, erkek ise ev dışında ücretli emek sahibi ve bu nedenle “evin geçindiricisi” ve “aile reisi” olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda kadın ve erkeklerin ev ile ilişkileri, eve yükledikleri anlam, evde geçirdikleri zaman ve eve harcadıkları emek farklılaşmaktadır. Toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümü, erkeğin zamanını ve emeğini, büyük ölçüde kamusal alanda ücretli çalışma alanında harcadığı, evi ise emeğinin yeniden üretimini gerçekleştirdiği bir mekân olarak kullandığı kabulü üzerine kurulmaktadır. Diğer bir deyişle toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümü açısından erkek, evi sadece yemek, temizlik, dinlenme, uyku vb. temel ihtiyaçlarını karşılayacağı bir yer olarak kullanmaktadır. Kadın ise, yeniden üretim mekânı olarak evin oluşturulması, düzenlenmesi, hazırlanması ve şartlarının uygun hale getirilmesini sağlamakla görevlidir. Bu anlamda erkeğin, (çocukların ve yaşlıların) temel ihtiyaçlarının karşılanması için evde harcanan zaman ve emek, ücretsiz kadın emeğidir. Kadının, ev dışında gelir getiren bir işte çalışması onu, asıl görevi olarak dayatılan evdeki iş ve sorumluluklarından muaf kılmaz ve kadın emeğinin çifte sömürüsü gerçekleşir. Bununla birlikte ev, aile bireyleri için sadece yeniden üretim ihtiyaçlarının karşılandığı bir mekan değil, aynı zamanda yaşam deneyimlerinin izini taşıyan, duygusal bağlılıklar ve anlamlarla yüklü bir yer olmaktadır. Bu bağlamda, bireyler açısından ev ile kurulan ilişkinin, evde geçirilen zaman ve eve harcanan emekle ilişkili olarak düşünülmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, kadın ve erkeklerin ev ile kurdukları ilişkinin ve eve yükledikleri anlamın nasıl farklılaştığının çözümlenmesidir. Farklılaşmanın çözümlenmesi, toplumsal cinsiyet ilişkilerinin ve eşitsizliklerinin anlaşılmasına yönelik olarak önemlidir. Bu çalışmada, Anadolu Üniversitesi tarafından bilimsel araştırma projesi olarak desteklenen ve nitel araştırma yönteminin kuramsal amaca yönelik örneklem seçimi ve derinlemesine mülakatları kapsayan araştırmanın sonuçları tartışılacaktır. Anahtar kelimeler: Toplumsal cinsiyet, Cinsiyete dayalı işbölümü, Evin anlamı. 1 2 Yard. Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü. [email protected] Yard. Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü. [email protected] 1