137 Bölüm 8 OSKÜLTASYON; KALP SESLER‹ VE ÜFÜRÜMLER Prof. Dr. Rasim ENAR KALP SESLER‹ VE ÜFÜRÜMLER‹; F‹ZYOLOJ‹ VE PATOLOJ‹S‹ Tarihten Notlar: ®→ “Unutulan tarihin tekrar yarat›lmas› mümkün de¤ildir, günümüzdeki hatalar›n ve sorular›n ço¤unun cevaplar› orada yatmaktad›r”. Kardiyovasküler sistemin fonksiyonlar›n›n anlafl›lmas›, önce kardiyak fizik muayene ile sa¤lanan geliflmeler ile olmufltur. ‹lkkez William Harvey (1578- 1657), dolafl›m sürecini kesin ve rölatif olarak tam olarak tarif etmifl ve yay›nlam›flt›r (fiekil 8-1). (Willius FA,Keys TE. Cardiac classics. St Louis: CV Mosby; 1941). Çal›flmas›nda dolafl›m sisteminin do¤al fonksiyonunu keflfetmifltir, geçmiflteki çal›flmas›nda ise bu keflfinin oskultatuvar sonuçlar›n› vurgulam›flt›r: “kalp her hareketi ile venlerden arterlere yeterli miktarda kan da¤›- tabilirse sonuçta nab›z meydana gelmekte olup, bu hareket gö¤üsün içerinde duyulabilmektedir”. Daha sonra Robert Hook (1635-1703), steteskopun geliflimdeki çal›flmalar› ile hat›rlanmaktad›r, bu çal›flmalar s›ras›nda araflt›rmac› kardiyovasküler sistem fonksiyonlar› ve oskültasyon aras›ndaki ba¤lant›y› belirtmifltir, kalp seslerinin tonlar›n›, oldukça do¤ru ve net olarak tarif etmifltir (Muhtemelen direk veya acil oskültasyon ile): “Vucudun internal hareketlerini, meydana getirdikleri seslerden keflfetmek (anlamak) mümkün olabilir ve ben, adam›n kalp vurular›n› çok temiz ve pürüzsüz olarak duyabilmekteyim”. Stephen Hales (1677-1761), kardiyovasküler sistem fonksiyonun anlafl›lmas›n› gelifltirmifl, ilerletmifltir. Ancak oskültatuvar fenomeni direk olarak yazmam›flt›r. Çal›flmalar› kan bas›nc›, venöz bas›nç, ve kalp debisini ayd›nlatmak üzerinedir. Bu çal›flmalar sonradan doktorlar taraf›ndan kalp sesleri ve üfürümlerinin aç›klanmas›nda temel olarak kullan›lm›flt›r. Temel Kardiyoloji 138 Di¤er testlerin ço¤almas› Hooke EKG, Gö¤üs röntgeni Senac Harvey Hales Harvey Hope, Williams } .....Teknolojinin yaratt›¤› korkutucu belirsizlik ve karmaflaya do¤ru... Dolafl›m olay›n›n tarifi Steteskopun “alt›n-asr›” !!? Laennec fiEK‹L 8-1. Kardiyovasküler fizyoloji ve oskültasyonun seçilmifl anlaml› MESAFE-TAfiLARI: Laemecin steteskopu keflfi oskültasyonun geliflmesini katalize etmifltir; modern kardiyak yatakbafl› teflhisin ilk iflareti olmufltur. Richardson, Moody: Curr Probl Cardiol 2000; 25:786. Sonralar› birçok doktor steteskopun icad›ndan önce kalp üfürümlerini duyduklar›n› bildirmifltir. Örne¤in; Jean-Baptiste. Senac (1693-1770), hastaya biraz uzak mesafeden bile duyulan çok kuvvetli bir üfürümü tarif etmifltir. Rene Theophile Hyacinthe Laennec (1781- 1826), steteskopun icad› ile steteskopla oskültasyonu T›p dünyas›na tan›flt›rm›flt›r ve böylece t›bb›n prati¤i sonsuza kadar de¤iflmifltir, ayr›ca onun yard›mlar› ve yeni cihaz›n icad› anormal oskültatuvar bulgular›n tarifi ve aç›klamas›nda etkili olmufltur, onun klinik gözlemleri pulmoner hastal›klar›n aç›klanmas›nda kardiyak anormalliklerden daha de¤erlidir. Laennec, pulmoner hastal›klar›n ve özellikle Tüberkülozun anormal fizik muayene bulgular›n›n birço¤unu tarif etmifltir. Kaderin cilvesi olarak bu hastal›¤a yakalan›p erken ölmüfltür. Kalp sesleri ve üfürümlerinin öneminin anlafl›lmas› Laennecin icad›ndan birkaç 10 y›l sonra tam olarak olgunlafl›p ortaya ç›km›flt›r. K›sa ömrüne ra¤men James Hope (18011841) kalp sesleri ve üfürümlerinin anlafl›lmas›nda birçok geliflmeye yard›mc› olmufltur. 1831 ve 1839 y›llar› aras›nda yazd›¤› kalp hastal›klar› kitab› (Textbook of Heart Disease) 3 bask› yapm›flt›r. Üçüncü ve son bask›s› 1942’de Amerika birleflik devletlerinde bas›lan kitab›nda birinci ve ikinci kalp seslerini. AS (Aort stenozu) ve PS (Pulmoner stenoz), Aort regürjitasyonu (AR) ve Mitral regürjitasyonu (MR) üfürümleri, ve Triküspit stenozunu (TS) öngören bulgular› do¤ru olarak tarif etmifltir. Ayr›ca pulmoner hipertansiyonun regürjitasyon üfürümünü (“Graham-steel üfürümü”) tarif etmifltir. ‹lginç olarak James Hope Laenec gibi Tüberkülozdan ölmüfltür. Schafer (1859) ve Potain (1866) taraf›ndan, oskültasyonun de¤eri anlafl›ld›ktan sonra S2 çiftleflmesinin solunumsal de¤ifliklikleri tarif edilmifltir. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler Diyastolik dolufl sesleri en erken 1835’de Jean-Baptiste Bouillaud taraf›ndan de¤erlendirilmifltir, fakat bunlar›n fizyolojik önemi sadece genel olarak sonra anlafl›lm›flt›r, klinik olarak ise halen tart›fl›lmaktad›r. Laenec’in icad›ndan sonra 100 y›l, “Steteskopun alt›n asr›” olarak bilinmektedir. Bu zamandan sonra steteskopun kardiyak fizyolojinin anlafl›lmas›nda anlaml› yard›mlar› olmufltur. 20. yüzy›l›n bafllar›nda birçok daha do¤ru fiziksel teflhis ile ilgili mükkemmel kitaplar yaz›lm›fl ve metodlar gelifltirilmifltir. Dr. Richard Cabot yatakbafl› kardiyoloji uygulamas›n› geniflletmifltir. 50 y›l önce Samuel A. Levine ve W. Proctor Harvey’in “Kalbin Klinik Oskültasyonu” kitab›n›n ilk bask›s› yap›lm›flt›r. (Levine SA, Harvey WP. Clinical auscultation of the heart. Philadelphia: WB Saunders; 1949. p. v-vi.). Bundan sonra kardiyak muayenede önemli geliflmeler olmufltur; en önemlileri 1960’larda MKP (Mitral kapak prolapsusu) ve HOK’un (Hipertrofik obstrüktif kardiyomiyopati) ay›rt edici bulgular›n›n tarifi olmufltur. (Frank S, Braunwald E. Circulation 1968;37:75988/Barlow JB, Pocock WA, Marchand P, Denny M. Am Heart J 1963; 66:443-52). 1900’lerden sonra önemli teknolojik geliflmeler ilave teflhis modelleri üzerinde olmufltur; önceleri Elektrokardiyografi, ve gö¤üs röntgeni, sonralar› Fonokardiyografi ve eksternal nab›z kayd›, kardiyak kateterizasyon ve kontrast radyografi, Ekokardiyografi ve Doppler ak›m analizi, sistolik ve diyastolik kardiyak fonksiyonlar›n ekokardiyografik (2boyutlu, Dopler- ak›m› ile) ölçümleri ve miyokardiyal perfüzyon için radyonüklid teknikler, kompüterize edilmifl tomografik radyografi, ve son olarak magnetik rezonans görüntüleme. 139 Bu geliflmeler kardiyologlar› kardiyovasküler patofizyoloji ve klinik teflhisin herikisini de anlamay› (-basite indirgeyerek kolaylaflt›rmak) basitlefltirmifltir. Bu tan› gereçleri günümüzde vazgeçilmez olarak ve abart›lm›fl olarak s›k kullan›lmaktad›r. Bunlar›n rolü “ilave kardiyak muayeneler”e indirgenmifltir, ancak “kan›ta dayal› t›bb›n” prensiplerine sad›k kal›narak kullan›lmalar› durumunda; risk veya fiyatlar›ndan dolay› temel hikaye ve fizik muayenenin destekleridir (olmas› gereken). STETESKOP Yirminci yüzy›l›n steteskopunun özellikleri, Laennec’in primitif ahflap silindiri üzerinde sa¤lanan major geliflmelerin çok ötesindedir, günümüzde elektronik ve magnetik steteskoplar bulunmas›na ra¤men bunlar›n büyük bölümü doktorlar taraf›ndan bilinmemektedir veya kolay tedarik edilemedi¤inden dolay› yayg›n olarak pratikte kullan›lmamaktad›r. Steteskop basit olarak dizayn edilmifl olup, standart bölümleri; ikili gö¤üs parças› (çan ve diyafram) ile çandan ve diyaframa geçmeyi sa¤layan kapak, iki kulakl›¤›n ba¤lay›c›lar›, ve kulakl›klar. Bu parçalar dayan›kl›, hava s›zd›rmaz ve kullan›m› kolayd›r. Oldukça de¤iflik tatmin edici cihazlar bulunabilir (fiekil 8-2). Ancak, steteskopun seçiminde bak›lmas› gereken önemli özellikler; (1) iyi steteskop kardiyak sesleri bozmamal›d›r (Bak›n›z Bölüm 27). (2) Steteskopun ad› veya markas›ndan daha önemli Unutulmamas› gereken nokta: Steteskopu kullanan doktorun akl› ve bilgisi ile oluflturdu¤u tecrübesinin kazand›rd›¤› analitik ve bütünleyici, do¤ru, oskültasyon ustal›¤›d›r. Temel Kardiyoloji 140 Çan Kapak Diyafram Çift tüp A. Kulakl›klar ve ba¤lay›c›lar Y-sistemi Tek, tüp B. fiEK‹L 8-2. Steteskop çeflitleri: Tek tüblü “Y” sistemli (B) ve çift tüplü (A) (Abram J 1987’den, bak›n›z kaynaklar) . Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler Çan (fiekil 8-3): Primer olarak düflük frekansl› sesleri (30150 Hz) aramak için kullan›lmaktad›r. Daha düflük frekansl›lar› hafifletmekte, ve çan üzerindeki bas›nc› (bast›rmak) art›rmakla ise daha yüksek frekansl› sesleri fliddetlendirmektedir. Üzerine sabit bas›nçta çan, gö¤üs duvar›n›n derisini germektedir, böylece daha yüksek frekansl› ses vibrasyonlar›n› geçirmektedir. X Önemli nokta; düflük frekansl› seslerin (S3, S4, diyastolik üfürüm) aranmas›nda çan üzerine mümkün olan en yüksek bas›nç uygulanmal›d›r. Çan›n çap› genifl olmal›d›r (en az 1 inç), içinin flekli yap›s›, rölatif olarak yüzeysel borazan- fleklindedir. fiEK‹L 8-3. Steteskopun çan›. Metalik çan lastik halka ile kaplanm›flt›r. Çan, mühürler gibi cilde hafifçe bast›r›lmal›d›r; düflük frekansl› seslerin daha iyi duyulmas›n› sa¤lamaktad›r (S3, S4 galo). Üzerindeki bas›nc› art›r›l›nca; düflük frekansl› sesler azalmakta, yüksek-frekanslar ise artmaktad›r (Abrams 1987’den. Bak›n›z kaynaklar). 141 Çan ile birlikte ç›kar›labilir lastik halka kullan›lmas› tercih edilmektedir; bu lastik halka cilde uygulanan temas bas›nc›n›n daha daha yumuflak olmas›n› sa¤lamaktad›r, böylece cilt ile lastik halka giydirilmifl Çan’n›n temas yüzlerinden hava s›z›nt›s› minimuma indirmektedir, ayr›ca Çan›n çap›n› art›rarak sesi kuvvetlendirmektedir, ve metal bölümün so¤u¤unu hastan›n hissetmesini önlemektedir. Düflük frekansl› kalp sesinin aranmas›nda ve duyulmas›nda bu özellikler optimal ve standart kabul edilmektedir. Diyafram (fiekil 8-4): Gö¤üs parças›n›n yüksek frekans bölümümüdür. Baz› steteskoplar›n iki diyafram› bulunmaktad›r; birisi orta ve di¤eri yüksek fre- fiEK‹L 8-4. Steteskopun diyafram› (Tanburu). Gele neksel olarak plastik materyal ihtiva etmektedir. Cilt ile temas› artt›rmak için ortas›; linneer olarak kabar›k ve biraz konvekstir (d›flbükey) (Abrams 1987’den. Bak›n›z kaynaklar). 142 Temel Kardiyoloji kanslar içindir. Uygun diyafram düflük frekanslar› (<300 Hz) filtre etmelidir; s›kl›kla yüksek tonlu kalp sesini kuvvetlendirmektedir. Çan gibi, üzerindeki bas›nç art›r›ld›kça cildi s›k›flt›rarak daha yüksek frekansl› seslerin iletilmesini sa¤lamaktad›r. ‹deal diyafram›n yüzeyi d›flar›ya do¤ru hafifçe bombe olup, ortas›nda küçük, yükselmifl s›rt› bulunabilir, bu özellikler; diyafram›n ses iletimini engelleyen içeriye do¤ru esnemeyi bertaraf ederek daha sabit steteskop- gö¤üs duvar› kompresyonu sa¤lamaktad›r. Diyafram›n bu yap›s›, ince ve kemikli gö¤üs kafesine inkomplet steteskop temas› ile oluflan hava s›z›nt›s›n› engelleyebilmektedir. Anatomik olarak Konka, veya kulak pasaj›n›n d›fl yar›s›; bafllang›çta öne ve yukar›ya ve sonra arkaya do¤ru yönelmifltir. Steteskopun kulakl›k ba¤lant›lar› hafif öne ve yukar› yönelmeli ve kulak kanal›nda luzumsuz bas›nç yaratmamal›d›r ve hava s›z›nt›s› olmamal›d›r ve kulakl›klar ve ba¤lant›lar› en iyi yerleflim için oskültasyondan önce düzeltilmelidir. Konkan›n büyüklü¤ü kifliden kifliye de¤iflmektedir ve sol ile sa¤ kulak aras›nda da küçük ama önemli de¤ifliklikler göstermektedir; de¤iflik büyüklükte kulakl›klar iyi ve uyumlu yerleflim sa¤lanana kadar test edlmelidir. Kulakl›klar› ve ba¤lant›lar› uyumsuz, ve iyi yerleflmeyen steteskop kardiyak oskültasyonun do¤rulu¤unu azaltmaktad›r. Tüp: Tübün optimal uzunlu¤u 10-12 inçtir; daha uzun tüp kullan›m için daha kolay olmas›na ra¤men, iletti¤i sesi hafifletmektedir. Çift tüp en iyisidir, tek tüp ve Y-sistemi yüksek frekansl› vibrasyonlar› azaltmaktad›r. Bu özellik yüksek- ton iflitme kayb› olanlarda önemlidir. Baz› firmalar tek eksternal tüp içerisinde çift lümenli steteskop yapm›flt›r. Tüp, bükülme ve gürültü bulaflmas›n› minimuma indirmek için kal›n ve dayan›kl› olmal›d›r; plastik tüp, lastikten daha iyidir. Hava s›z›nt›lar›; gö¤üs parças›n›n çerçevesinden veya kulakl›klar›n kanal yüzleri aras›ndan meydana gelen hava s›z›nt›lar› kalp sesine arka zemindeki gürültü ile ulaflarak, düflük fliddetteki sesler ve üfürümlerin duyulabilirli¤ini anlaml› olarak azaltmaktad›r. Ayr›ca hava s›z›nt›s› içinden geçerken duyulabilir olaylar›n amplitüdü azaltmaktad›r, örne¤in; duyulabilme efli¤i daha düflük limitli sesler (Aort regürjitasyonunda hafif diyastolik üfürüm- “üfleme”, Mitral darl›¤›nda yumuflak diyastolik rulman- “gürültü” gibi) tamamen kaybedilebilir, kaybolabilir. Kulakl›klar ve Ba¤lay›c›lar›: Steteskop kullan›m›ndaki en s›k problem, kulakl›klar ve ba¤lay›c›lar›n›n uygunsuz yerlefltirilmesidir. Kötü yerlefltirilifl kulakl›k ve ba¤lay›c›lar› oskültasyonun do¤rulu¤unu azaltmaktad›r. Steteskopun Rahatl›¤› primer olarak önemlidir; küçük kulakl›kl› Steteskoplara göre büyükler en iyisidir. Küçük kulakl›klar d›fl kulak kanal› içerisine çok uzakta penetre olmaktad›r ve kulak kanal› duvar›na vurmakta, ve t›kanabilirler. Steteskop Nas›l Kullan›lmal› 1. Sistol ve Diyastolun tan›nmas›; genellikle kardiyak siklusun iki faz›n›n tan›nmas› güç de¤ildir. Taflikardi s›ras›nda diyastol sistolden daha k›sad›r. Yüksek kalp h›z›nda ikisini ay›rmak güç olabilir. ilave ses (özellikle opening- snap veya midsistolik klik) varl›¤›nda sistol kolayl›kla diyastol ile kar›flmaktad›r. Kardiyak üfürümler ve ilave ses birlikte ise sistol ve diyastolun ay›rt edilmesinin önemi daha büyüktür. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler Pratik-noktalar : Kardiyak siklusun fazlar›n› ay›rt etmek için karotis nabz› ve apeks im pulsu kullan›lmal›. (a) Karotis nabz›n›n yukar›- at›m› (vurusu) ve apeks vurusunun d›flar›ya itmeye baflla mas› S1’in hemen sonras›ndad›r. (b) S2, karotis ve apeks impulslar› düfltük ten k›sa süre sonrad›r. (c) S2, kalp taban›nda (sa¤ ve sol ikinci interkostal aral›klar›n sternuma komflu bölgeleri), duyulan iki kalp sesinden en kuvvetli olan›d›r. 2. “‹nçleme””; Levine ve Harvey bu de¤erli teknik ile popüler olmufllard›r. Araflt›rmac›lar Steteskobu sistol veya diyastolun net olarak tan›nabildi¤i ön gö¤üsduvar› bölgesinden, sistolik veya diyastolik sesin hangisi oldu¤una karar verilemeyen (ay›rt edilemeyen) di¤er prekordiyal bölgelere do¤ru yavaflca hareket ettirmifllerdir (“inçlemifller”). 3. Selektif dinleme; do¤ru ve anlaml› kardiyak oskültasyonun kalite iflaretidir. Oskültasyon s›ras›nda, kardiyak siklusun sadece bir bölümüne odaklanma önemlidir Proctor W. Harvey taraf›ndan vurgulanm›fl(P t›r). Erken sistol analiz edilirken S1 etraf›ndaki akustik sesler oskülte edilmektedir, sistolun geriye kalan bölümü ve diyastol bilinçli olarak d›fllanmaktad›r. Sistol ve diyastolun herbirisi üçe bölünmektedir (erken, mid ve geç) ve her segmente dönüflümlü olarak odaklan›lmal›d›r. ‹lk olarak kalp sesleri de¤erlendirilmelidir, sonra kalp üfürümlerine dikkat edilmelidir. Bu yaklafl›m ile çok az yan›lma ve kay›p ses olabilmektedir. Pratik nokta : Yeterli kardiyak oskültasyonun anahtar› “yo¤un konsantrasyondur.” 143 Kalp Seslerinin Özellikleri: Oskültasyon s›ras›nda kalp seslerinin analiz edilmesi gereken birçok önemli özellikleri bulunmaktad›r: a. Sesin yüksekli¤i (gürültüsü, kuvveti, fliddeti); tamamen subjektif bir karar olup ses dalgas›n›n fliddeti ile yak›n iliflkilidir. b. Kalp sesi veya üfürümünün perdesi (en üst veya alt derecesi); frekans› ile iliflkilidir. Yumuflak, kaba, düflük frekansl› sesler düflük perdedendir (25- 150 Hz). Buna karfl›l›k yüksek frekansl› sesler yüksek perdedendir. c. Sesin tonu veya kalitesi; sesin dalga formunun flekli, ahengi, ve armonik seslerden birisinin kombinasyonu ile iliflkilidir. Birçok kiflide kardiyak seslerin duyulabilir aral›¤› yaklafl›k 30-300 Hz’dir. ‹nsan kula¤›n›n kapasitesi, en yüksek 16-18,000 Hz’lik ses vibrasyonlar›n› arayabilmektedir. Kesin duyabilme aral›¤› 1000-2000 Hz olup bu birçok kalp sesininkinden daha yüksektir. Kalp seslerinin birço¤u düflük frekansl›d›r (< 150 Hz). Çok düflük frekansl› olaylar (<25 Hz) duyulamazlar fakat s›kl›kla palpe edilebilirler; bu özellik palpe edilebilen atriyal ve ventriküler dolum seslerinin (S4 ve S3) nadir bulunmas›n› (duyulmama) aç›klamaktad›r. ‹nsanda daha yüksek frekansl› olaylar (500-1000 Hz) daha iyi duyulmaktad›r (daha yüksek). Üfürümlerin büyük bölümünün frekans› 50 ve 500 CPS’dir. Normal kulakta frekans› <1000 Hz seslerin akustik sensivitesi düflmüfltür, muayene eden doktor düflük frekansl› sesleri daha s›k kaybedebilir. Di¤er taraftan düflük frekansl› sesleri yüksek frekansl› olaylar maskeleyebilmektedir; bu maskeleme, uzun kaba sistolik üfürümü takip eden S2’nin her iki komponenti ve opening- snap’›n (aç›lma sesi) güç- 144 Temel Kardiyoloji lükle ay›rt edilmesini aç›klayabilir. Ancak maskeleme olay›nda; benzer flekildeki sesler veya üfürümlerin ayni perde de olmas› durumunda; daha yüksek frekanslar genellikle daha düflük frekanslar› maskeleyemez. 300 Hz veya alt›na düflmesi durumunda, hafif- yüksek frekansl› sesler ve ve üfürümlerin duyulmas› imkans›z olabilir. Bu problemi olan doktorlar yüksek frekansl› sesleri ileten steteskop kullanmal›d›r. X Kalp seslerinin oluflmas›: Son çeyrek as›rdaki teknolojik geliflmelere ra¤men (intrakardiyak fonokardiyografi, ekokardiyografi, yüksek rezolusyonlu sineanjiyografi gibi) çeflitli kalp seslerinin de¤iflik genezi çözülememifl bir sorudur. Sesin iletilmesini etkileyebilen faktörler; gö¤üs duvar›n›n kal›nl›¤›, obezite, meme büyüklü¤ü, ve amfizem. Genel olarak steteskop ile kalp aras›ndaki herfley; ya¤ dokusu, meme, adale dokusu ve akci¤er parenkimindeki havan›n artmas› kalp seslerini azaltmaktad›r. Zay›f ve çelimsiz kiflilerde kalp sesleri ve üfürümler daha kuvvetlidir. Oskültasyon ortam›ndaki arka plandaki gürültü; s›kl›kla dikkat edilmeyen çevredeki özellikle yüksek frekansl› gürültü kalp seslerinin bulunmas›n› ve duyulmas›n› engelleyebilmektedir. Hastane odalar›, klinikler veya muayene odas›ndaki tipik gürültünün düzeyi 60-75 desibeldir bu optimal düzeyin (pratikte mümkün olmayan) üzerindedir. Oskültasyon odas›n›n ‹deal ses-ayar› ise 35 desibelden bafllamaktad›r. Etrafta bulunan afl›r› gürültü düzeyleri günlük yaflamda “rutin” kabul edilmelerine ra¤men kardiyak oskültasyona büyük etkileri olabilmektedir. Muayene bölgesindeki ola¤an olmayan miktarda gürültü (otoyol ve hava trafi¤i, inflaat, insan tart›flma sesleri gibi), yüksek frekansl› kalp sesleri ve üfürümler bile tecrübeli doktorlar taraf›ndan duyulamamaktad›r. Gençler, normalde yafll›lara göre yüksekfrekansl› sesleri daha iyi duymaktad›rlar. Selektif olarak yüksek frekansl› seslerin iflitme kayb› s›kt›r. Bu patolojinin oskültasyona önemli etkisi yoktur, çünkü kalp seslerinin büyük bölümü düflük- orta frekanstad›r; ancak yafll› grupta yüksek ses-tonu eksikli¤i Genel görüflfl;; “kardiyak sesler, kardiyak yap›lar›n ve kan›n kalp içerisinde meydana getirdi¤i vibrasyonlard›r”. Bu vibrasyonlar, kardiyak siklus s›ras›nda kan kitlesinin h›zlanmas› veya durdurulmas› ile meydana gelmektedir, bu olaylar; kalp içerisinde birdenbire oluflan bas›nç ve ak›m de¤ifliklikleri ile ifade edilmifl ve anlafl›lmaya çal›fl›lm›flt›r; s›v› ile doldurulmufl elastik sistemdeki gibi, bir anl›k ve süratle oluflan bas›nç ve ak›m de¤ifliklikleri; 1. ventriküler adale kitlesi, kalbin fibröz iskeleti, kapak yaprakc›klar› ve onlar›n destek yap›lar›nda yank›lanan ses yans›mas› 2. ayr›ca kan ak›m›n›n kendisi geçici olarak hafif- yüksek frekanslarda duyulabilen sesi meydana getirmektedir. Geçmiflte kardiyak seslerin, kapaklar›n kendilerinden kaynakland›¤› düflünülmüfltür. Fakat, normal kapaklar›n yap›s› tek bafl›na ses oluflturacak kadar sert (rijid) veya kal›n de¤ildir. Bu basit görüflün, tam olarak isbat› mümkün olmasa dahi; kapanm›fl kapaklar bas›nç gradiyentinin h›zl› yükselmesi sonucunda gerilerek ses vibrasyonlar› meydana getirmektedir. Gerçekte Kalp sesleri yaprakc›klar, kapak halkas› (anulus), ventrikül ve kan kitlesi taraf›ndan oluflturulmaktad›r. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler a. AV (Atriyoventriküler) kapaklar›n kapanmas› sonucunda Korda tendinea ve papiller adalelerin gerilmesi, ilgili sesin (S1) bir bölümünü oluflturmakta ve yans›tmaktad›r. b. Semilunar kapaklardan geçici yükselen aç›l›p ve kapanma sesin oluflmas›nda (S2, ejeksiyon sesleri), büyük damarlar›n vibrasyonu muhtemelen yard›mc› olmaktad›r. c. Bas›nç gradiyenti (sol atriyum- ventrikül, sol ventrikül- aorta aras›nda), S1 veya S2’yi bafllatmakta ve her zaman ilgili sesin öncesinde oluflmaktad›r. Hareketsiz kuvvetler sonucunda kan ak›m› bas›nç gradiyenti yüzünde devam etmektedir (ventrikülde, atriyumda). Kapak yaprakc›klar› ise tam oluflmufl bas›nç gradiyentine ra¤men halen bu s›rada hareket etmektedir; böylece gradiyent oluflturan bölümlerin volumlerini etkileyerek, s›v› ile dolmufl bu elastik bölümlerde ses vibrasyonlar›n› oluflturmaktad›r. d. Normal veya anormal bütün kardiyak sesler birdenbire h›zlanan veya durdurulan kuvvetlerin etraftaki elastikli¤i s›n›rl› olan yap›lar› germesi sonucundad›r. Bu kuvvetlerin daha h›zl› olanlar›; daha kuvvetli ve daha yüksek frekansl› seslerdir. Düflük frekansl› ses (S3, S4), tipik olarak düflük h›zda, büyük miktardaki kan›n hareketinin yans›mas›d›r. Kalp Siklusu: Dört kalp sesi de, kalp içerisindeki elektro-mekanik olaylar ile yak›ndan ilgilidir. Oskültasyon ile duyulan her bir ses, kardiyak siklusun anlafl›lan ve tan›mlanan temel s›ras›na (-sistol; -ventriküler ejeksiyon faz›; ve -diyastol; -ventriküler relaksasyon; ve -dolum faz›) yerlefltirilmelidir (Bak›n›z K›s›m I). 145 1. Sistol; ventrikülün elektriki aktivasyonu EKG’de QRS ile bafllamaktad›r (fiekil 8-5). SV depolarizasyonu S⁄V’ninkinden önce bafllamaktad›r. Heriki ventrikülde h›zla yükselen bas›nç AV kapaklar›n kapanmas›na yard›mc› olmaktad›r, sonuçta Birinci kalp sesi (S1) oluflmaktad›r. Fakat, SV daha büyük adale kitlesinden dolay› oluflturdu¤u sistolik bas›nç zirvesi S⁄V’den 4-5 kat daha yüksektir. Bu SV içerisinde aortik kapaklar›n aç›lma- Dikrotikçentik Tidal-dalga Anakrotikçentik KAROT‹S VURUSU A-dalgas› APEKS VURUSU KALP SESLER‹ P R T P S fiEK‹L 8-5. Kalp seslerinin zamanlamas›. Karotis veya apikal impulsun (vurunun) palpasyonu ve kalp seslerinin dinlenmesi ayn› anda birlikte yap›lmal›d›r: S1-karotis nabz› veya apeks impulsunun ç›k›fl›ndan hemen öncedir. S2-Sistol sonu olup, karotis palpasyonu ve apikal impulstan sonra (Curr Probl Cardiol 2001, Bak›n›z kaynaklar). 146 Temel Kardiyoloji s› için gerekli izovolumik bas›nc›n oluflma süresi, S⁄V’nin pulmoner kapaklar› açmas› için gerekli izovolumik kontraksiyon zaman›ndan (-izovolumik bas›nç zaman›) daha uzundur. SV’nin Elektriki aktivasyonu S⁄V’ninkinden önce bafllamaktad›r. Pulmoner kapa¤›n aç›l›p ve kan›n pulmoner artere ejeksiyonunun bafllamas› ise aort kapa¤›n›n aç›l›p aortun içerisine ejeksiyonun bafllamas›ndan öncedir. 2. Diyastol; inspirasyon s›ras›nda aort kapa¤›n kapan›fl› (A2), pulmoner kapa¤›n kapan›fl›ndan (P2) önce meydana gelmektedir. Fakat ekspirasyon s›ras›nda normalde iki kapak birlikte kapanmaktad›r. (a) Semilunar kapaklar kapand›ktan sonra bas›nç ventrikül içerisinde düflmeye devam etmektedir; izovolumik-relaksasyon. (b) Erken- diyastol; ventrikül bas›nc›n›n ilgili atriyumun bas›nc›ndan afla¤›ya düflmesi ile AV kapaklar passif ve sessizce aç›lmaktad›r. Mitral kapa¤› Triküspit kapa¤›ndan yaklafl›k 30 msan önce aç›lmaktad›r. H›zl›- ventriküler dolufl; diyastolde mitral ve triküspit kapaklar›n›n maksimal mesafeye aç›lmas›n› takip etmektedir ve sonucu: üçüncü kalp sesidir (S3). Ventriküler diyastol-sonu volumunun %70-80’i, erken ve mid-diyastolde, atriyal kontraksiyondan önce dolmaktad›r. (c) Mid-diyastol; AV kapaklar ilgili olduklar› atriyuma kapanma hareketi ile do¤ru geriye sürüklenirler (çekilme). Bu ekokardiyograma E -F e¤imi olarak yans›maktad›r. (d) Atriyal kontraksiyon; EKG’de P dalgas›n› takiben, atriyum kas›lmakta ve AV kapaklar tekrar aç›l›p, ventriküller içerisine geç sistolde giren kan›n miktar› artmaktad›r (S4). Geç diyastoldeki bu Atriyal-itme veya atriyal-gönderme fenomeni muhtemelen sol kalpte daha büyük miktardad›r. Bu fenomen, hastalanm›fl ventriküllerde çok fazla önem kazanmaktad›r, bu hastalarda atriyal kontraksiyonun bafllamas›, ventriküler dolumun normal kalbinkinden daha büyük bölümünü sa¤lamaktad›r ve sistol öncesi ventrikül dolumuna daha fazla yard›mc› olmaktad›r. (e) Diyastol- sonunda; AV kapaklar kapanma hareketine bafllamaktad›r; bu sürecin bir bölümü, kapaklar›n arkas›ndaki “girdapak›m›” (Bernoulli-etkisi) ile oluflmaktad›r. Yaprakc›klar sadece Atriyal kontraksiyon sonucunda kapanabilmektedir. Mitral ve triküspit kapaklar ventriküler kontraksiyonun bafllamas› ile tamamen kapanmaktad›r. Ventiküler- atriyal geçiflteki (AV kapak düzeyi) bas›nç fark› (gradiyent) AV kapaklar›n kapan›fl›ndan 25-50 msan önce oluflmaktad›r. X Kalp seslerinin basit özeti: Birinci kalp sesi (S1): AV kapaklar›n kapan›fl› ve ventrikül-içi bas›nc›n yükselmesi ile meydana gelmektedir. ‹kinci kalp sesi (S2): benzer flekilde semilunar kapa¤›n kapanmas› ve büyük damarlardaki kan›n gönderilmesinin kesilmesini takip etmektedir. Üçüncü kalp sesi (S3): Erken diyastolde h›zl› ventriküler dolufl s›ras›nda meydana gelmektedir. Dördüncü kalp sesi (S4): Sebebi, sol atriyal kontraksiyonu takiben SV dolufludur. Kardiyak Oskültasyon’un Prensipleri: 1. Oskültasyonun performans›, oskültasyon koflullar›n›n detay›n›n kontrol edilmesi ile optimize edilmelidir; sessiz muayene odas›, hasta ve doktorun rahat olmas›, ve h›zland›r›lmam›fl program. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler 2. Baz› bulgular›n anlam› için (S3 veya S4, veya AD’nin [Aort Darl›¤›] üfürümü gibi); semptonlar›n egserisize ba¤›ml›l›¤›, egserisiz intolerans› veya ilerlemifl kalp yetersizli¤i semptomlar›, veya mevcut iskemi semptomlar›n›n saptanabilmesi için hastan›n dikkatlice hikayesi al›nmal›d›r. 3. Vital bulgular dikkatlice de¤erlendirilmelidir, karotis nabz›n›n karakteri, ve JV (juguler ven) nab›z dalgalar› bak›lmal›, akci¤erler muayene edilmeli ve periferik nab›zlar not edilmelidir. 4. Son alarak bütün veriler uyumlu, ve anlaml› bir de¤erlendirme ile birlefltirilmelidir. X Oskültatuvar bulgular›n anlaml›l›¤› ve anlam›n›n do¤rulu¤u: “genelikle, beraberinde bulunanlarda (di¤er fizik muayene bulgular›) yatmaktad›r”. Kardiyovasküler Sesler ve Üfürümlerin Temel Fizyolojisi: Fiziksel prensipleri: oskültasyonun mant›kl› olarak aç›klanmas› ve anlafl›lmas›n›n öncesinde, kardivasküler fizyolji ve seslerin birkaç temel fiziksel prensibinin anlafl›lmas› gelmektedir. Ses, bas›nç düzeyinin osilasyonunun sebep oldu¤u bir enerji formudur. Bu enerjinin duyulabilmesi için, ortamda yeterli osilasyon büyüklü¤ü ve uygun vibrasyon frekans›nda yay›lmal›d›r. Bas›nç osilasyonlar›n›n büyüklü¤ü sesin fliddetini belirlemektedir. Osilasyonlar›n ihtiva etti¤i frekans sesin kalite ve yükselme- alçalma aç›s›n› (seviyesi) belirlemektedir. X Kardiyovasküler ses, tamamen kardiyo- vasküler sistemden kaynaklanmaktad›r ve kardiyovasküler sesin varl›¤›; kalp ve damarlarda yeterli vibratuvar enerji oluflumu anlam›na gelmektedir (enerji dalgalar› ile yeterli enerji miktar› ve frekans›n›n yaratt›¤›; kula¤›n duyabilece¤i vibratuvar enerjinin meydana gelmesi). 147 Sesin k›saca tarifi; “ses enerjisi patlamas›d›r”, genellikle yaklafl›k 0.10 saniyeden k›sa sürmekte olup, ”geçici” de denmektedir. Üfürümün tarifi ise basitce tarifi; “daha uzam›fl ses enerjisi olay›.” Yeterli ses enerjisinin oluflmas› duyulabilir birinci ve ikinci kalp seslerini meydana getirmektedir (S1, S2), kan kitlesi giriflinin kapak yaprakc›klar›n›n kapanmas› ile engellenmesine ba¤l›d›r. Atriyoventriküler kapaklar›n kapanmas› S1’den, semilunar kapaklar ise S2’den sorumludurlar. Kan›n birdenbire engellenmesi kardiyohemik sistemlerde (kan ve kardiyovasküler sistem dokular›) duyulabilme efli¤ini aflan amplitüd ve frekansta vibrasyon oluflturmaktad›r. Di¤er transiyent ses olaylar›; üçüncü ve dördüncü kalp sesleri (S3, S4), tümörün çarpma sesleri ve konstriktif perikarditte perikard vurular› kan kitlesinin aniden engellenmesine ba¤l›d›r. S3’ün oluflumunda bir ilave mekanizma; MS’de (Mitral stenozu) tarif edildi¤i gibi ventrikülün etkin h›zl› dolumu olmayanlarda gö¤üs duvar›na kalbin direk vurmas›d›r. Ses enerjisinin meydana getirdi¤i ejeksiyon sesleri, sistolik klikler, aç›lma- sesi (opening snap). Bunlar›n teflekkülünde olas› sorumlu kili- mekanizma; (1) sorumlu kapa¤›n yaprakc›klar›n›n hareketi, ve (2) kan kitlesi ak›fl›n›n kesilmesi veya h›zlanmas›d›r. Genel olarak ses enerjisinin formlar›, S1 ve S2’deki gibi geçici gradiyent kadard›r; sesin dalga- formu bir kardiyak siklustan di¤erine ayni, ve özdefl (veya buna yak›n) olup, mekanizmas›: kardiyovasküler sistemde meydana gelen tekrarlayan vibratuvar cevap; tekrarlayan fiziksel olaylar taraf›ndan oluflturulmaktad›r. Örne¤in; de¤iflmeyen sabit- durumda S1’in dalga- formu bir vurudan di¤erine, Fonokardi- 148 Temel Kardiyoloji yogramda aynidir. Kulak ile de, Oskültatuvar olarak S1 vurudan-vuruya ayni duyulmaktad›r. Kalp sesinin “gerektici” (ses enerjisi oluflturmas› için gerekli eflik) enerji kayna¤›n›n aksine, kalp üfürümünün enerji kayna¤›, “gerektirici” ve tekrar oluflturulabilir de¤ildir, sebebi türbülans ile ilgilidir. Üfürümü meydana getiren ses enerjisi, kan ak›m›n›n türbulans› ve yüksek kan ak›m› h›z› ile birliktedir. Ancak kalp üfümlerinin ses enerjisi, genellikle düzensiz ve kar›fl›kt›r, ses enerjisi, sesin frekans içeri¤ininin analizi ile sesin özellikleri anlafl›labilir. Genellikle yüksek frekansl› üfürümler, daha yüksek kan ak›m h›z› ve daha yüksek bas›nç gradiyentleri ile birliktedir. S›kl›kla üfürümün ses enerjisi oskültatuvar olarak “sesli” olarak de¤erlendirilmektedir. Nadiren üfürümün enerjisi “müzikal”dir (muhtemelen çeflitli frekanslar›n harmonik iliflkilerinin yaratt›¤›). Uzmanlara göre, müzikal- üfürümlerin sebebinin türbülans ile iliflkili olmad›¤› düflünülmektedir, bunun yerine, kardiyak yap›lar›n farkl› vibrasyonunun ak›mla yank›lanmas› ile iliflkilidir. Örne¤in, Aort regürjitasyonunun müzikal üfürümünün sebebi; bu üfürümün sesi “Aort kapa¤›n›n yaprakc›klar›n›n delinmesi veya yaprakç›klar›n ventriküle do¤ru ters dönmesidir”. Bu üfürümün sesi “kumru ötüflü”ne yak›nd›r. Perikardiyal sürtünme sesi, viseral ve pariyetal perikard›n iltihaplanm›fl yüzeylerinin birbirine sürtünmesi ile meydana gelmektedir. “Yap›flma ve kayma” olarak tarif edilmektedir, sürtünme ile s›kl›kla ses, seri halinde birbirine yak›n aral›kl› ç›t›rt›lar gibidir. Kardiyohemik sistem içerisindeki vibrasyon bir defa ses oluflturduktan sonra ses vucut yüzeyine iletilmelidir. Bu iletim torasik nonuniform yap›lar›n›n karakteristiklerindendir, buna ba¤l› olarak kalbin oskültasyon böl- geleri kapak yap›lar›n›n anatomik pozisyonundan farkl›d›r. Vucut yüzeyine iletim sadece nonuniform uzant›sal olmay›p, nonuniform frekans ile de ilgilidir, bunlar iletilen ve di¤erlerinden filtre edilen frekanslard›r. X Vücut yüzeyine sesin iletimi akci¤erler, gö¤üs duvar›, ve vasküler yap›lar›n karakteristikleri ile ilflkilidir. Obezite ve Amfizem yüzeye ses iletimini engellemektedir. Nadiren, bu hastalarda servikal bölgede vasküler yap›lar üzerinden daha iyi iletilmektedir. Amfizemde subkostal bölgenin oskültasyonu s›kl›kla daha k›ymetlidir. Ses bir defa vucut yüzeyine ulaflt›ktan sonra steteskop sesi oskülte eden kula¤a iletmektedir. Steteskopun iletme ve filtre edici özellikleri birçok faktörden etkilenmektedir; tübün uzunluk, kal›nl›k- ve deli¤inin çap›, diyafram ve çan›n büyüklük ve flekli, ve diyafram›n materyali. Kulak parças›n›n kula¤a hava s›zd›rmayacak, flekilde damgalar gibi s›k› oturmas› önemlidir, çünkü hava s›z›nt›s› ses enerjisinde ciddi kayba sebep olabilir. X Oskültasyonda en önemli faktör; oskül- te edenin haf›zas›nda oluflan süreçtir, bunun ise ba¤›ml› oldu¤u hususlar; muayene etme yetene¤i, muhtemel bulgular hakk›ndaki bilgisi, de¤iflik ses ve üfürümleri duyma tecrübesi. Dr. Merrill C. Sosman’›n deyifli: Radyoloji’de oldu¤u kadar, Kardiyoloji için de do¤rudur; “Biz sadece neyi ararsak onu görürüz, neyi bilirsek onu tan›r›z”. Normal Fizyoloji; Birinci Kalp Sesi (S1): S1, SV kontraksiyonunun bafllamas›n›n iflaretidir. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler Ancak SV sistolunun elektriki bafllang›c›, S1’in duyulmas›ndan 50-60 msan öncedir ve S1’in tam öncesinde geliflmeye bafllamaktad›r; mitral kapaktan öne ak›m›n durmas› ve mitral kapak yaprakc›klar›n›n maksimum kapal› pozisyonuna ulaflmas› öncesinde (bu s›rada SV bas›nc› SA bas›nc›n›n üzerine ç›kmaktad›r). S1’in orta-yüksek frekansl› iki major komponenti normal insanlarda duyulabilmektedir (“çift S1”). Do¤rulu¤u yüksek (-do¤al) filtre edilmifl kay›tlarda normal S1’in 3- 4 ayr› komponenti gösterilmifltir; baz› vibrasyonlar düflük frekansl› ve düflük enerjili olup duyulamazlar. S1’in birinci major vibrasyonlar›n›n kayna¤› olarak iki görüfl vard›r; (1) SV’nin izovolumetrik kontraksiyonun bafllamas› ile SV’nin duvarlar› ve septumun belirgin gerilmesi, ve mitral kapak yap›lar›n›n ses vibrasyonlar›n› geçici olarak meydana getirmesi. Bu görüfl S1’in oluflumunda, mitral ve triküspit kapaklar›n›n herbirisinin ayr› ayr› rolünü d›flarda b›rakmaktad›r. Mitral kapa¤›n kapan›fl›, S1’in major ses vibrasyonlar›n›n önünde tahmin edilmektedir. (2) birinci görüflün aksine, ikinci görüflte mitralin kapan›fl›, S1’in birinci major komponenti olarak gösterilmifltir (“M1”), mitral yaprakc›klar›n›n birbirinden en uzak konumda aç›k iken, kapanmak için katettikleri maksimum kapanma mesafesi hareketine rastlamaktad›r. Bu görüfle göre M1, kapanm›fl mitral yaprakc›klar›n›n ani gerilmesini yans›tmaktad›r (kapak etraf›ndaki kardiyak yap›larda ve kan›n içerisinde mitral hareketin vibrasyon bafllatmas›). Fonokardiyak çal›flmalar›n gösterdi¤i; mitral kapa¤›n kapan›fl›, S1’in kaydedilebilen transiyent, birinci major sesine tam olarak rastlamaktad›r. Dolay›s› ile S1’in birinci major vibrasyonuna terminolojik olarak “M1” denmelidir. 149 S1’in duyulabilen ikinci major vibrasyonunun mekanizmas› da tart›flmal›d›r. Fonokardiyogram ile S1’in ikinci komponenti ile uyumlu olarak triküspit kapa¤›n kapan›fl› (“T1”) isbatlanm›flt›r. Sonraki fonokardiyografik çal›flmalar ise, triküspit kapa¤›n kapan›fl›n›n, S1’in birinci veya ikinci komponentlerinin herikisine rastlayabildi¤i gösterilmifltir. Bir baflka görüflte ise, S1’in duyulabilen ikinci major vibrasyonlar› aort kapa¤›n aç›l›m›na rastlamaktad›r. Baz› ekokardiyografi çal›flmalar›nda, triküspit kapa¤›n kapan›fl›n›n aort kapa¤›n aç›l›fl›ndan 15-25 msan önce oldu¤u gösterilmifltir. Kalp seslerinin oluflma mekanizmalar›n›n çözümsüzlü¤ünün en önemli sebebi; ayni periyod içerisinde, k›sa sürede birçok intrakardiyak olay›n meydana gelmesidir: -SV bas›nc›n›n h›zl› yükselifli; -mitral kapa¤›n kapan›fl›; -triküspit kapa¤›n kapan›fl›, -aort kapa¤›n›n aç›lmas›, ve -SV ejeksiyonu. Bu fenomenin parametrelerinin birkaç›n›n temporal uyumlulu¤u, de¤iflik aç›klamalara yol açarak tart›flman›n çözümlenmemifl durumda kalmas›na sebep olmaktad›r. Birçok araflt›rmac› kaydedilebilen son S1 komponentinin, Aorta içerisinde ejeksiyonun bafllamas›na rastgeldi¤i fikrinde birleflmifltir. Baz› inan›fla göre ise bu normal ejeksiyon fenomenin hastal›k durumlar›nda fliddetlendi¤i ve gecikebilece¤idir, sonuç; bu patolojik durumlarda ejeksiyon sesi veya klik duyulmaktad›r. ‹kinci Kalp Sesi (S2): Ventrikül sistolü sonunda kan›n ventriküllere diyastolik kaç›fl›n› önlemek için semilunar kapa¤›n (triküspit aort ve pulmoner kapaklar) uçlar›n›n birleflmesi sonucu kan kitlesinin durdurulmas› ile oluflan kardiyak yap›lar ve büyük damarlar›n vibrasyonunu S2’nin iki komponentini tarif etmektedir. Sistol sonunda, büyük damarlar›n içerisine do¤ru ak›m 150 Temel Kardiyoloji hemen hemen tamamlanm›fl olup, semilunar kapaklara do¤ru durdurulan kan›n kitlesi artmaktad›r (kapanm›fl kapaklar›n üzerindeki). Aort- SV ve pulmoner arter- S⁄V bas›nç gradiyenti oluflmas›, semilunar kapanma ve öne do¤ru kan ak›m›n›n kesilmesinden öncedir. Öne do¤ru kan ak›m›n›n kesilmesinden sonra, aort ve pulmoner kapaklar tam olarak kapanmaktad›r. A2 ve P2’nin oluflmas›, kapak uçlar›n›n kapan›fl›na veya hemen sonras›na rastgelmektedir. A2 ve P2 sesleri kapal› yaprakc›klar›n birdenbire gerilmesini ifade etmektedir, bu ses vibrasyonlar›n› kapaklar gibi, büyük damarlar, ventriküler ç›k›fl yolu, ve kan kitlesi; fliddeti orta-yüksek frekansta vibrasyonlar ile osile etmektedir. Araflt›rmac›lar›n bir ço¤u, aortik kapa¤›n yaprakc›k uçlar›n›n birleflmesinin A2’nin major komponenti ile senkron oldu¤unu göstermifltir. Di¤er çal›flmalar, kapanman›n A2’nin hemen öncesinde oldu¤unu ima etmifltir. Gerçekte bu iki komponent senkron olmaktad›r. Pulmoner arterde, P2, S⁄V-pulmoner arter bas›nç gradiyentinin oluflmas›n› takip etmektedir, pulmoner kapa¤›n kapanmas›, özellikle inspiryumda sol kalpten (A2) daha uzun bir süre sonrad›r. A2 ve P2, aort ve pulmoner arterin bas›nç kay›tlar›nda kesin olarak bunlar›n “insisura”lar›na (-çentik) rasgelmektedir (s›ras› ile A2- P2). ‹nsisura, kan kitlesinin durdurulmas›, ve hemen sonra kan bas›nc›n›n geri tepmesini (yükselmesi, “rebound”) tarif etmektedir. Pulmoner ve sistemik vasküler a¤ac›n rölatif gerilebilirli¤i (fliflme) ve sertli¤i, A2 ve P2 aras›ndaki zaman fark›n› aç›klamaktad›r. Santral aortada, rezistan rölatif olarak yüksek, kompliyans ise düflüktür, aortan›n içerisine kan›n ejeksiyonu ile se¤irmesi (irkilme) hareketlidir. Sonuçta A2 ve insisuras›, ejeksi- yonun sonunu yak›ndan takip etmektedir. Pulmoner arterin yüksek gerilebilirli¤i (fliflme), pulmoner damarlar›n düflük rezistans›, S⁄V ejeksiyonunundan sonra pulmoner arter de irkilmenin geç oluflmas›n›n fiziksel faktörleridir, anlam›; P2 ve pulmoner arter insisuras›, S⁄V sistolünün sonlanmas›ndan sonra biraz daha gecikmifltir. Ventriküler sistolik bas›nç ve bunun büyük damar›n›n insisura düzeyi aras›ndaki mesafe; “ev- mesafesi” (meskene olan uzakl›k gibi) olarak adland›r›lm›flt›r (Shaver ve ark). Pulmoner arterin ev- mesafesi süresi, tipik olarak aortan›n ev- mesafesinikine göre 2-5 kat daha uzundur. A2 ve P2’ye solunumun etkileri: ‹spirasyon, normal olarak A2 ve P2’de duyulabilir ayr›lmaya sebep olmaktad›r (-solunumsalçiftleflme). Solunumun dinamik sonuçlar›n›n anlafl›lmas›nda; aort ve pulmoner arterin vasküler direnci ve bunlar›n ev-mesafe süreleri önemlidir. ‹nspiratuvar S2-çiftleflmesinin klasik mekanizmas›; (a) inspirasyonla intratorasik bas›nç düflmesi ile artm›fl venöz dönüfl S⁄V sistolünün gecikmesine sebep olmaktad›r, bu s›rada SV sistolü de¤iflmemekte veya biraz k›salm›flt›r, bu farkl›l›k A2- P2 aral›¤›n› uzatmaktad›r. (b) ‹nspirasyonla intratorasik bas›nc›n azalmas› ile daha fazla kan S⁄V’ye gelmektedir, volumu artt›¤›ndan, S⁄V ejeksiyonu ve Q-P2 intervali uzamaktad›r. Ekspirasyon s›ras›nda birkaç vuru sonra SV’ye dönen kan volumu artmaktad›r. Ekspirasyon s›ras›nda S⁄V at›m hacmi azal›rken SV’nin at›m hacmi artmaktad›r, Q-A2 intervali uzamakta ve Q2-P2 intervali k›salmaktad›r. ‹nspirasyon ayr›ca sol kalbe venöz dönüflü azaltabilir, Q-A2 intervali k›salabilir. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler SV dolumundaki solunumsal de¤ifliklikler, S⁄V volum de¤iflikliklerine göre kantitatif olarak daha azd›r. “Ev-mesafesi” intervali’nin önemi: Pulmoner ev-mesafesi süresindeki de¤iflikliklerin S2 çiftleflmesini etkiledi¤i yak›n zamanda gösterilmifltir. Genel olarak, pulmoner arterin ev-mesafe süresi pulmoner vasküler (PVR) rezistans ile ters orant›l›d›r. ‹nspirasyon ile PVR azal›rken, Pulmoner arter ev-mesafesi ve irkilme artmaktad›r. Kompliyans› oldukça yüksek pulmoner vasküler yatak, solunumsal intratorasik bas›nç de¤iflikliklerinden sistemik vasküler yata¤a göre daha fazla etkilenmektedir. Normal PVR, sistemik rezistans›n %10-20’si kadard›r; bundan dolay› sistolde ileriye-ak›m pulmoner arterin içerisinde aortaya göre daha uzun süre devam etmektedir. Pulmoner arterin insisuras›, inspirasyon s›ras›nda daha fazla gecikmekte ve Q-P2 intervali, önemli olarak uzamaktad›r. Bu fenomen inspiratuvar A2 ve P2 aral›¤› aç›lmas›n›n büyük bölümünden sorumludur. A2-P2’de inspiratuvar gecikmeden (-fizyolojik S2 çiftleflmesi) sorumlu faktörler; uzam›fl Q-P2 (en etkili, %73’den sorumlu), artm›fl pulmoner arter ev-mesafesi intervali (%45’ den sorumlu), uzam›fl S⁄V ejeksiyon zaman›, k›salm›fl Q-A2 intervali. K›salm›fl SV sistolünün (Q-A2), inspiratuvar S2 çiftleflmesinde minör rolü vard›r. Birçok normal olguda, özellikle eriflkinlerde QA2 inspirasyonda de¤iflmemektedir. Not olarak; Ev-mesafe süresi de¤iflikli¤inin yaklafl›k 2/3’ünden uzam›fl Q-P2 intervali, di¤er 1/3’ünden ise uzam›fl S⁄V sistolü sorumludur. Üçüncü Ses (S3): 1. S3, mitral kapa¤›n aç›lmas› ve h›zl› ventrikül dolumunun bafllamas›n› takip etmektedir, buna göre: 151 a. H›zl› dolum dalgas›n›n sonuna yak›n mitral kapa¤›n yaprakc›klar› sol atriyumun içerisine do¤ru hareket etmektedirler (E-F e¤imi). b. S3’ün ilk vibrasyonlar›, mitral kapak yaprakc›klar›n›n maksimal mesafeye hareketi veya bunlar› SV septumu ve posteriyor serbest duvar›n›n “engelleme”sine rasgelmektedir. c. Bu zamanlaman›n gösterdi¤i: S3, erkendiyastolik dolufl s›ras›nda aktive olan kuvvetler ile iliflkilidir. Önemli olarak, Ak›m›n SV içerisine girerken h›zla durdurulmas› ile oluflan enerjinin vibratuvar enerjiye çevrilmesi S3 olarak sonuçlanmaktad›r. 2. Ventrikülün gevflemesi ve diyastolik kan volümünün artmas› ventrikül duvarlar›, mitral kapak yap›lar›, ve kan kitlesi içerisinde vibrasyon bafllatmaktad›r. Bu teori; S3’ün en önemli bulgusu ile uyum göstermektedir, bunlar; artm›fl transmitral kan volumu ve/veya ak›m h›z› ile iliflkili artm›fl diyastolik dolum ve visköz kan›n rezistans›. 3. Yak›n geçmiflteki çal›flmalar SV’nin do¤al olarak gö¤üs duvar›n›n içi ile kavranmas› ve temas›, duyulabilir S3’ün varl›¤› veya yoklu¤u ile direk iliflkisini göstermifltir. 4. S3, aktif relaksasyonun sonlanmas› ve passif gerilmenin (fliflme) bafllamas› ile meydana gelmektedir. SV relaksasyonu, s›kl›kla iskemik kalp hastal›¤›nda ve miyokard› etkileyen di¤er durumlarda s›kl›kla anormaldir; S3’ün oluflumunu, zamanlamas›n› ve fliddetini etkileyebilir (yatakbafl› tayin edilmesi güçtür). 5. Diyastolik dolumun h›z› ve ventriküler kompliyans› gibi di¤er faktörler S3 oluflumunda rol oynamaktad›r. Bunlar: 152 Temel Kardiyoloji a. S3 fliddetinin artmas›, yükselmifl sol atriyal bas›nç ve/veya kan volumu veya erken diyastolde azalm›fl SV gerilebilirli¤ine ba¤l› h›zl› erken diyastolik dolum durumlar›nda meydana gelmektedir. b. S3 bulunmas›, h›zl› dolum dalgas›n›n amplitüdü ve h›z› ile korelasyon göstermektedir; SV kompliyans›n›n azal›fl›nda, erken diyastolik dolufl h›z› azal›r; bu durumlarda S3 bulunmayabilir fakat S4 duyulabilir. 6. Normal çocuklarda ve genç eriflkinlerde bulunan S3’ün fizyolojik aç›klamas›, (‹) gençlerde h›zl› diyastolik doluflun, daha yüksek kalp debisinin sonucunda daha belirgin olmas›. Di¤er faktörler; (‹‹) eriflkinlerde; sesin iletilme karakteristi¤i. (‹‹‹) yafll›larda; SV’nin gö¤üs duvar›n›n içi ile kavranmas›n›n (temas›) azalmas›, yafllanma ile SV kompliyans›n›n fizyolojik de¤ifliklikleri. Malesef ortaya konan bu görüfllerin her zaman herhangi birini objektif destekleyen küçük bir kan›t vard›r. 7. S⁄V disfonksiyonunda triküspit kapaktan fazla miktarda kan geçti¤inde S⁄V’de S3 meydana gelebilir. S⁄V’nin normal veya fizyolojik S3 oluflumuna katk›s› bilinmemektedir. Terminoloji: S3, bazan “Ventriküler-galo”, “Erken- diyastolik galo/ses”, veya “Protodiyastolik-galo” olarak da adland›r›lmaktad›r, ancak S3 veya üçüncü kalp sesi terimi tercih edilmektedir. Ventriküler galo, altta kesin olarak kalp hastal›¤› yat›yorsa kabul edilebilir. Galo teriminin yüksek kalp h›z›n› vurgulamas› gerekmemektedir ve s›kl›kla normal ve hatta yavafl kalp h›z›na ra¤men anormal S3 veya S4 kalp sesini ifade etmek için kullan›lmaktad›r. Dördüncü Ses (S4): S4, düflük frekansl› olup sol atriyal sistolü takip etmektedir. Atriyal kontraksiyon SV end-diyastolik fibril uzunlu¤unu birdenbire art›rmaktad›r. S4, “Atriyal-ses” olarak bilinmektedir, S4 ventriküler kaynakl›d›r. P dalgas› taraf›ndan 0.14-0.20 saniye ile takip edilmektedir ve S1’in önündedir. S4’ün duyulabilen vibrasyonlar›; SV kitlesinin aniden gerilmesi, mitral kapak yap›lar› ve ventriküldeki kan taraf›ndan meydana getirilmektedir. SV’nin gö¤üs duvar› taraf›ndan kavranmas›, S4’ün duyulabilirli¤inde önemli fakat az anlafl›lm›fl bir faktördür. Anormal S4 ile korelasyon gösteren hemodinamik bulgular; SV çemberi; s›kl›kla SV çap› az veya hiç artmadan hipertrofiye olmufltur (konsantrik hipertrofi), hemodinamik bulgular›; SV’de erken-diyastolik bas›nç normal ile diyastol-sonu bas›nç yüksek; ventriküler bas›nç-e¤irisinin düflük kompliyans›; bozulmufl SV erken-diyastolik dolufl h›z›, ve iyi-korunmufl kardiyak debi. SV kavite/duvar kal›nl›¤› oran› düflük, sonucuda SV çemberi sert ve nonkompliyantt›r. Normal S4: ventrikül fonksiyonlar›nda görülebilir anormallik bulunmazken (a) artm›fl kan ak›m›na ba¤l› gençlerde ve tirotoksikoz’da nadiren duyulabilir, veya (b) yafllanmakla SV kompliyans›n›n fizyolojik azalmas›. Anormal S4: Normal kalpte, SV diyastolik dolum volümünün %70- 80’nini passif olarak erken ve mid diyastolde sol atriyum’dan (SA) almaktad›r, bu süreçte geç- diyastoldeki atri- Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler yal kontraksiyonun çok az yard›m› olmaktad›r. Hipertrofi ve/veya dilatasyon gibi miyokardiyal hastal›klarda SA kontraksiyonu, SV doluflunun daha büyük bölümünden sorumlu olmaktad›r. SA’n›n “destek-pompas›” fonksiyonunun önemi; SV gerilebilirli¤inin azalmas›nda artmaktad›r; baz› durumlarda SV dolumunun %30-40’n› sa¤layabilir. Bu koflullar alt›nda S4 veya atriyal galo oldukça belirgin olabilir (EKG’de P dalgas› genifllemesinin analo¤u). Bu hastalarda erkenmid SV diyastolik bas›nc› genellikle normaldir, fakat SV diyastol-sonu bas›nc› yükselmifltir. SV disfonksiyonunun progresyonunda erken ve mid diyastolik bas›nçlar artmaktad›r. X Genel olarak; SA kontraksiyonu, hastada SV kavitesi genifllemifl ve özellikle SV yetersizli¤i görülmüfl ise diyastol-sonu bas›nçta bazalin ötesinde rölatif olarak az artma meydana getirmektedir. Bu tabloda; S4 daha yumuflak veya duyulamayabilir. Bafllang›çta, azalm›fl SV kompliyans›na ba¤l› olarak A dalgas› amplitüdü yükselmifltir ve palpe edilebilir. SV çemberi dilate olunca; ise palpe edilebilen ses kaybolmaktad›r, ortalama SA bas›nc› ile A dalgas› ve S4’ün varoldu¤u zamankinden daha fazla yüksektir. SA fonksiyonunun önemi: SV’nin diyastol-sonu gerilip fliflmesi, ve duyulabilir S4 oluflturabilmesi için, güçlü atriyal kontraksiyon ile, yeterli miktarda kan ak›m›n›n sa¤lanabilmesi için gereklidir. Atriyal kontraktil kuvvetler, atriyal fibroz, iskemi, veya dilatasyonda azalmaktad›r. Bu durumlarda S4 yumuflakt›r veya kaybolabilir. Bu sebeple intermitant atriyal aritmilerde, sinüs ritminde olan S4, atriyal disfonksiyona ba¤l› olarak s›kl›kla bulunmaz. a. Kronik mitral regürjitasyonunda (MR), 153 S4 yükselmifl SA bas›nc›na ra¤men nadirdir, sebebi; SA çok genifllemifl ve gerilebilirli¤i artm›fl, ve atriyal kontraktil kuvvetler azalm›flt›r. b. Ancak akut veya yak›n geçmiflte oluflmufl akut MR’de, S4 s›kt›r. Sebebi; hiperdinamik SA sistolü (artm›fl kontraksiyon h›z› ve gücü); normal büyüklü¤üne ra¤men atriyumun kas›lmas› belirgin artm›flt›r. c. Tam kalp blo¤unda, gelifligüzel atriyal ses duyulabilir; bu kapal› AV kapaklar›na karfl› oluflan atriyum kontraksiyonlar›nda daha belirgin olabilir. Bu durumda atriyal ses, SV duvarlar› taraf›ndan meydana getirilmemektedir, sebebi; SA ve mitral kapak yap›lar›n›n gerilmesidir. S4’ün Prevalans›: Yak›n geçmifle kadar S4 ile ilgili çözüm bekleyen iki önemli konu; (‹) S4’ün duyulabilirli¤i, (‹‹) eriflkinlerde atriyal sesin normal olabilirli¤i. Bu sorular›n hakl›l›¤›n›n en önemli destekleyicisi, Fonokardiyogram ile klinik kalp yetersizli¤i olmayan birçok, normal orta- yafl eriflkinin, sol- lateral yatar pozisyonda %3570’inde kaydedilebilir S4’ün gösterilebilmesidir. Atriyal kontraksiyonu takiben kaydedilebilebilir düflük-frekansl› ses birçok sa¤l›kl› insanda gösterilebilmektedir. Ancak bu ses, çok düflük fliddetinden dolay› geçici olup duyulamayabilir. Uzmanlar›n ço¤unlu¤u kaydedilebilen ancak duyulamayan S4 vibrasyonlar›n›n, klinik olarak önemsiz oldu¤u görüflündedir; net olarak duyulan S4 klinikte anormaldir. Baz› klinisyenlere göre; atriyal sesler yafll›larda s›k olup, klinik önemi yoktur. Bir çal›flmada 100 normal-erkekte kaydedilebilen S4 olanlarda, 5 y›ll›k takipte, koroner olay insidensinin 3-kat artt›¤› gösterilmifltir. Bunun anlam›; görünüflte normal kalbi ve kaydedile- 154 Temel Kardiyoloji bilen S4’ü olanlarda, gerçekte latent durumda kalp hastal›¤› bulunabilir. Pratik noktalar; (1) Bütün araflt›rmac›lar›n birleflti¤i ortak görüfl; çok kuvvetli ve palpe edilen S4, her zaman anormaldir ve azalm›fl SV kompliyans› anlam›na gelmektedir. (2) Yafll›larda duyulabilen atriyal ses veya S4 her zaman anormaldir, aksine; normal kiflilerde net olarak duyulabilen S4 nadir dir. S3 ve S4 Oskültasyonunda Steteskop: S3 ve S4; düflük-frekansl› ve geçici olup en iyi ve s›kl›kla steteskopun sadece çan› ile duyulmaktad›r (fiekil 8-6). Genifl çapl› ve lastik d›fl halkal› çan en iyisidir. Kullan›m› s›ras›nda cilde “damga” yapar gibi mümkün olan en yüksek bas›nç uygulanmal›d›r; düflük- frekanslar› vibrasyonlar› filtre etmek için steteskopun bas›nc› art›r›lm›fl ise, S3 ve S4 hafifleyecektir. Kuvvetli S3 veya S4’ün genellikle orta- yüksek frekansl› komponentleri vard›r, ve ses genelden daha yüksek- fliddetli frekanslarla olabilir. Özellikle kuvvetli S3 veya S4, steteskopa uygulanan bas›nç sabit tutulursa duyulmaya devam etmektedir. fiayet S3 veya S4 çok belirginse bu sesler kardiyak apeksin d›fl›nda da duyulabilmektedir.Öncelikli olarak S3 ve S4’ün araflt›r›lmas›nda sol-lateral dekübitus pozisyonu kullan›lmal›d›r; steteskopun çan› direk olarak apekse konup üzerine çok yüksek bas›nç uygulanmal›d›r; bu teknikle düflük frekansl› seslerin duyulmas› kolaylaflmaktad›r (S3,S4, mitral stenozunun diyastolik üfürümü) (fiekil 8-6). Lokalizasyon: S3 ve S4 palpe edilen apeks impulsunda (vurusunda) maksimaldir. Dolay›s› apeks muayene eden parmak ile dikkatlice iyi tan›mlanmal›d›r, sonra çan direk olarak hafif bas›nçla apekse konmal›d›r. fiEK‹L 8-6. Sol lateral pozisyonda S3 ve S4’ün oskül t a s yo n u . S te te s ko p u n ça n › a p e ks e ç o k ku v v et l e bast›r›lmal›d›r (Abrams 1987’den, Bak›n›z, kaynaklar). Baz› olgularda S3 veya S4, apikal impulsun hafif mediyal ve superiyorunda, hatta sol alt sternal kenarda duyulabilir. Ancak bu lokalizasyonlarda S3 ve S4 apekse göre tipik olarak daha hafiftir. Özellikle S4, sa¤-supraklaviküler bölgede duyulabilmektedir; bu lokalizasyon, akci¤er hastalar› ve obezitede S4 aranmas› ve duyulmas› için faydal› olabilir. Amfizemli hastalarda SV’nin S3 ve S4’ü en iyi subksifoyid bölge veya sol-alt sternal kenarda duyulmaktad›r. Bu hastalarda S⁄V galo’undan ay›rtedilmesi çok zordur. Sol-lateral dekübitus Pozisyonu; SV hastal›¤›ndan flüphelenilen her hasta, do¤al olarak sol-oblik veya sol-lateral dekübitus pozisyonun da muayene edilmelidir, tam bir kalp muayenesi için ayr›ca kalbin oskültasyonu oturur ve s›rtüstü yatar ve ayakta durma pozisyonlar›nda da yap›lmal›d›r (fiekil 8-7). Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler 155 S›rtüstü yatar pozisyon (yar›-uzan›p yatma) • Her hasta önce bu pozisyonda muayene edilmeli prekordiyumun inspeksiyonu ve oskültasyonuna maksimum rahatl›k sa¤lamakta. Muayene eden doktor hastan›n sa¤›nda olmal›d›r. Oskültasyon öncesi prekordiyumun inspeksiyonu ve palpasyonunda prekordiyal “maksimal impuls noktas›” aranmal›d›r ve buras› özellikle oskülte edilmeli. Sol lateral yatma pozisyonu • SV palpasyon ve oskültasyonunda çok de¤erli (“sol kalbin pozisyonu”) fiEK‹L 8-7. Kardiyak muayenenin standart hasta pozisyonlar› (Curr Probl Cardiol 2000’den).. Pratik- noktalar ; (1) S3 ve S4, hasta yatar pozisyonda iken s›kl›kla duyulamamakta olup, sadece sol-lateral pozisyonda duyula bilir. Bu manevra ile SV apeksi itilerek gö¤üs duvar›na daha fazla yaklaflaca¤›ndan sonuçta; S3 ve S4’ün herikisinin amplitüdünde dramatik art›fl meydana getirerek düflük- fliddetli diyastolik seslerin duyulabilirli¤i artmaktad›r. (2) Ayr›ca, bu manevra ile düflük frekansl› busesler palpe de edilebilir. Bunun için, Parmak uçlar›n›n yumuflak tabanlar› ile faz la bast›r›lmadan hafif palpasyon yap›lmal›d›r; presistolik ç›k›nt› meydana getirme (“p›rtlamak”) veya erken-sistolik itmeye dikkatle konsantre olunmal›d›r (doktor muayene s›ras›nda bu bulgular›n fleklini haya linde canland›rmal›d›r). Presistolik gerilmenin (S4) palpe edilebilm e s i , S 3 ’ de n d a h a s › k t › r . B u m a n e v r a S4’den flüphelenilmesi durumunda çok önemli yard›mc› bir kan›tt›r. S⁄V kaynakl› S3 ve S4; S⁄V hipertrofi veya dilatasyona sebep olan her durum sa¤kalpte diyastolik kalp seslerini oluflturabilir. Sa¤-kalpten kaynaklanan S3 ve S4’ün major özellikleri: (a) sol-alt sternal kenarda (triküspit oda¤›) maksimal fliddette duyulmaktad›r, (b) ‹nspiryumda fliddetlenmektedirler, ve (c) S⁄V hastal›¤›n›n bulgular› birlikte bulunmaktad›r; parasternal kald›r›fl, impuls, fliddetlenmifl P2, yükselmifl JVB (Juguler Ven Bas›nc›) ile büyük “a”-dalgas› A veya V dalgalar›. 156 Temel Kardiyoloji S⁄V’nin S3 ile birlikte Triküspit regürjitasyonu olabilir. Büyük S⁄V, sol gö¤üs bofllu¤u içerisine do¤ru genifllemifltir, sa¤-kalbin S3’ünü SV’ninkinden ay›rt etmek güçtür. Genellikle S⁄V S3’ü biraz daha fliddetli olup inspirasyonda fliddeti artmaktad›r. Sa¤-kalp S4’ü, pulmoner hipertansiyona ba¤l› S⁄V hipertrofisi ve azalm›fl S⁄V kompliyans› sonucunda s›k bulunmaktad›r. Sa¤kalp S4’ünü, S1 çiftleflmesinden ay›rmak güç olabilmektedir. S4 ve çiftleflmenin ikinci komponentinin (T1) herikisinde inspirasyonla fliddeti artmaktad›r, bu ikisi için de önemli bir bulgu olabilir. Sa¤ kalbin atriyal sesi, seyrek olarak sa¤supraklavikular çukurda duyulabilmektedir, sebebi; kuvvetli atriyal kontraksiyonun vibrasyonlar›n›n boyunun içerisinde retrograd olarak iletilmesi. Sa¤-kalp S4’ü olan hastan›n, JV (Juguler ven) nab›z›nda s›kl›kla büyük ve belirgin “a” dalgas› bulunmaktad›r; bu bulgu, çok de¤erli olup, ventriküler kaynakl› S4’ü kesin olarak tarif etmektedir. (iv) Kardiyovasküler hastal›¤›n di¤er bulgular›n›n varl›¤› (yükselmifl venöz a-dalgas›, SV kald›r›fl›, impulsu) muayene edenin yorumunu S4’ün varl›¤› veya yoklu¤u için etkileyebilir. X S4’ün teflhisinde Tam objektiv olmak için önemli nokta; altta yatan kardiyovasküler hastal›¤› ima eden bütün bulgular ile birlikte de¤erlendirilmesidir. S4’ün ay›r›c› tan›s›; S1 zaman›nda, apekste iki sesin birbirine yak›n olmas› durumunda; S1 çiftleflmesi, S4-S1 kompleksi ve S1- ejeksiyon kli¤i kompleksi ay›r›c› tan›da dikkate al›nmal›d›r (fiekil 8-8): S2 S1 S2 çiftleflmesi A2 P2 OS Aç›lma sesi K S4’ün Oskültasyonu; yukar›daki görüfllere ilave olarak: (i) S›kl›kla S4, sadece sol-lateral pozisyonda duyulabilmektedir ve SV hastal›¤›ndan flüphelenilen her hastada dikkatle aranmal›d›r. (ii) S1 çiftleflmesi veya S1-ejeksiyon kli¤i kompleksi ile kar›flt›r›lmas› s›kt›r. Eriflkinlerde, apekste duyulan çift seslerin büyük bölümü S4-S1 kompleksinden daha fazla S1 çiftleflmesini göstermektedir. (iii) S4’ün, sol-lateral dekübitus pozisyonunda s›kl›kla palpe edilebilmektedir ve bu; hastadaki anormal bulgunun S4 oldu¤unu tart›flmas›z kan›tlamaktad›r. Perikardiyal vuru Konstrüktif perikardit S3 Normal S3 S3 Ventriküler S3 gallo S4 Atriyal S4 gallo C Sistolik klik S1 S2 fiEK‹L 8-8. Ek kalp sesleri. S1 ve P2, mitral stenozunda fliddetlenmifltir. konstriktif perikarditte perikardiyal vuru (K) aç›lma-sesinden (OS) sonrad›r, bunlarda S1 kuvvetli de¤ildir. (Harvey WP. Cardiac Pearls. Newton (NJ): Laennec; 1993. s. 75). Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler (a) S4-S1 kompleksi: iki sesten birincisi S4’tür, düflük fliddetli olup solunumla de¤iflmektedir. S4, steteskopun çan›na sabit bas›nç uygulanma (bast›rmak) ile hafiflemekte veya kaybolmaktad›r (bu özellik S1’de yoktur); ayakta daha yumuflak duyulmaktad›r. S4 elle s›k›flt›rma (handgrip) s›ras›nda, oturmay› takiben veya öksürmekle kuvvetlenmektedir. S4 fliddetini art›ran manevralar s›ras›nda S1’den daha fazla ayr›lmas› ve uzaklaflmas› ile duyulabilirli¤i art›rmaktad›r. S4 sol-lateral pozisyonda duyulabilir, kalitesi S1’den daha kabad›r. S4 kuvvetli duyuldu¤unda da, ortayüksek fliddettedir ve s›kl›kla palpe edilmektedir. (b) çiftleflmifl S1: S1 çiftleflmesi apekste duyulmaktad›r, ancak S1’in iki komponenti sol- alt sternal kenarda daha belirgindir. Kalbin taban›nda ise S1 tek duyulmaktad›r. S1’in birinci komponentinin (M1) fliddeti solunumsal de¤iflmemektedir. ‹nspirasyon ile ise T1’in çiftleflme aral›¤› ve fliddetinin herikisi birden artmaktad›r. S1’in heriki komponentide en iyi steteskopun diyafram› ile duyulmaktad›r. S1 çiftleflmesinin fliddeti hastan›n oturmas› veya ayakta durmas› ile de¤iflmemektedir. Buna karfl›l›k S4 fliddeti ayakta dik durma pozisyonunda yumuflamaktad›r. (c) S1-Ejeksiyon kli¤i kompleksi: S4-S1 kombinasyonundan daha fazla S1 çiftleflmesi ile kolayl›kla kar›flt›r›lmaktad›r. Bu iki ses, S4S1 kompleksine nadiren benzemektedir. S1 ve ejeksiyon kli¤inin herikiside orta-yüksek fliddetli seslerdir. Pulmoner ejeksiyon sesi solunumla belirgin de¤iflmektedir. Aortik-ejeksiyon kli¤i en iyi apekste duyulmaktad›r. Pulmoner-klik üst sternal kenarda daha kuvvetlidir ve apekste duyulmamaktad›r. 157 Dik durma pozisyonunda ejeksiyon kliklerinin fliddetini de¤ifltirmememektedir. Palpe edilebilen S4 (fiekil 8-9); palpe edilebilen S4’lü hastalarda d›fla do¤ru presistolik itilmeyi aramak için için apikal impuls sol-dekübitus pozisyonda palpe edilmelidir; bun› muayenede palpasyonla alg›lanmas› oldukça ustal›k gerektirmektedir; apeks impulsunun yükselifli s›ras›nda çentik olarak hissedilmektedir ve “atriyal pompa” da denmektedir. Genel olarak; daha büyük apikal A-dalgas› daha yüksek SV diyastol-sonu bas›nç anlam›na gelmektedir. Palpe edilebilen A-dalgas›, d›fla do¤ru apikal maksimal titreflimden hemen önce, izovolumik sistol s›ras›nda olmaktad›r. Apikal S4’ü A dalgas› Apeks impulsu EKG fiEK‹L 8-9. Palpe edile bilen at riyal ses . SV apeksi sollateral pozisyonda palpe edilmelidir. Palpe edilebilen S4’ün bulunmas›, anlam› patolojik atriyal sesi ifla ret etmektedir (Abrams 1987’den, bak›n›z, kaynaklar). 158 Temel Kardiyoloji aramak için iki parmak kullan›lmal› ve önemli olarak; apeks vurular› birçok kardiyak- siklusta hissedilebilmelidir; apikal impulsun maksimum palpe edildi¤i yerde, kuvveti solunumsal olarak hafif de¤iflebilir ve düflük amplitüdlü A-dalgas›, her kalp vurusunda palpe edilemeyebilir. A-dalgas› çok büyük oldu¤unda kuvvetli itme olarak hissedilmektedir. Nadiren d›fla do¤ru SV apikal impulsundan daha büyük olabilir. Pratik nokta : Palpe edilebilen S4; birlikteki atriyal sesin kesinlikle patolojik oldu¤unu iflaret etmektedir. KALP SESLER‹N‹N PATOLOJ‹S‹: A. B‹R‹NC‹ SES (S1); S1 fliddetini etkileyen faktörler: a. PR aral›¤›; daha k›sa PR intervali sonucunda mitral kapak geç kapanmakta ve kuvvetli S1 meydana gelmektedir; SV izovolumik sistolik bas›nc› SV-SA geçifl yeri (transmitral) bas›nc›ndan daha yüksektir; mitral kapa¤›n daha h›zl› kapan›fl›na sebep olmaktad›r ve böylece de S1’in fliddetini art›rmaktad›r. S1 fliddetinin belirlenmesinde, mekanik sistolun bafl›nda mitralin iki yaprakc›¤› aras›ndaki uzakl›k önemlidir. Mitral kapak kapanm›fl ise veya yaprakc›klar kapanmakta ise S1 yumuflakt›r. Yaprakc›klar sistolun bafllang›c›nda SV’nin derinliklerinde (SV’nin duvarlar›na en yak›n noktadad›r; birbirlerine en uzak mesafe), aç›k kalm›flsa S1 kuvvvetli olacakt›r (sistolle kapanmak için uzun mesafe kateteceklerinden). S1’in maksimal fliddeti; PR intervali 80-140 msan’de iken meydana gelmektedir. PR intervali 140 msan (0.15 san) üzerinde ise; S1 sesi normaldir. X PR intervali> 200 msan ise; S1 azalmakta veya kaybolmaktad›r, SV sistolu ile SV bas›n- c› geliflmeden önce mitral kapaklar kapan›fla yak›n durumdad›r. Komplet kalp blo¤unda; erken veya mid diyastolde iletilmemifl P dalgas› mitral yaprakc›klar›n kapan›fl›na sebep olabilir, daha sonra ise bunlar yuvarlanarak tekrar aç›labilir; sonra ventriküler kontraksiyon kuvvetli S1 meydana getirebilir. b. Sol Ventriküler Kontraktilite; genel olarak, SV’nin daha güçlü kontraksiyonlar› S1’i daha kuvvetlendirmektedir. SV’nin izovolumik kontraksiyonu s›ras›nda SV bas›nc›n›n art›fl› önce yavafl, sonra h›zlanmaktad›r. Azalm›fl SV kontraktilitesinde SV bas›nc›n›n geliflme, yükselme h›z›n›n yavafllamas› S1 fliddetini azaltmaktad›r. Hiperadrenerjik durumlarda s›kl›kla S1’in amplitüdü artmaktad›r (heyecan, atefl, egserisiz). Genel olarak mitral kapak yaprakc›klar›n›n diyastol-sonundaki pozisyonu ve kapanma h›z› S1 fliddetinin belirlenmesinde SV kontraktilitesinden daha önemlidir. c. Mitral yaprakc›klar ve sol ventrikül; mitral stenozunda, mobil fakat ileri derecede sert yaprakc›klar›n uçlar› fibrotik, veya kalsifiye olup, ileri derecede bükülüp bozulana kadar bunlar kuvvetli S1 oluflturmaktad›r. Normal SV’nin izovolumik sistolünü idame ettirememesi S1 fliddetini azaltabilir, örne¤in; mitral regürjitasyonu, VSD, SV anevrizmas›; aort kapaklar› aç›lmadan önce SV kan› ventrikül içerisinde anevrizmaya, SA’ya, S⁄V’ye do¤ru yer de¤ifltirebilir, etkin ventrikül volumu azalabilir). S1 Nas›l Dinlenmeli: Zamanlama; Tecrübeli doktorlar kalp h›z› yüksek ve/veya birçok üfürüm bulunmad›¤› taktirde, S1’i güçlükle tan›yabilir. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler Taflikardi diyastolü sistolden rölatif daha fazla k›saltmaktad›r. X Kalp h›z›, 120-130/dakika h›zda; sistol ve diyastol birbirine eflit uzunluktad›r. S1 ve S2’nin do¤ru olarak tan›m›nda flüphe bulunuyorsa; S1, karotis nabz› veya apeks impulsu ile birlikte muayenede tayin edilmelidir; efl zamanl›d›r. S1 palpe edilebilen karotis arteri vurusunun hemen öncesindedir, ve S2 ise karotis nabz›n›n hemen sonras›nda meydana gelmektedir. S1 ile SV apeks vurusunun d›fla do¤ru kald›r›fl›n›n bafllad›¤› görülür; flayet steteskop direk olarak apikal vurunun üzerine yerlefltirilmiflse, S1’in bafllamas› ile steteskop yukar›ya kald›r›lmaya bafllayacakt›r. S1’in Karakterisikleri; tipik olarak ortayüksek frekanstad›r, ancak seyrek olarak fliddeti düflüktür. Steteskopun diyafram›n›n kullan›lmas› veya çan›n üzerine uygulanan bask›n›n art›r›lmas› S1’in yüksek frekansl› vibrasyonlar›n› net olarak a盤a ç›karmaktad›r. S1 çiftleflmesi, normal olgular›n tamam›nda olmamakla, birço¤unda duyulabilir. S1 fliftleflmesi yüksek kalitedeki fonokardiyogram ile kaydedilebilmektedir. Dar-aral›kl› çiftleflmede veya rölatif olarak S1’in düflük fliddetli S1 vibrasyonlar›nda, S1’in heriki komponenti (M1, T1) de duyulamamaktad›r. S1 çiftleflmesi apeksin mediyalinde veya sternumun alt s›n›r›nda daha iyi saptanmaktad›r. Apekste, S1’in Kuvvetli birinci komponenti (M1) ikinci komponenti T1’i maskeleyebilir. T1 genellikle apekste daha yumuflak ve sol-alt sternum kenar›nda ise daha kuvvetlidir; burada S1 çiftleflmesinin de¤erlendirilmesi en iyidir. 159 S1, genellikle kalbin taban›nda belirgin olmay›p, 2-3’cü interkostal aral›kta her zaman tek duyulmaktad›r. Pratik nokta ; kalbin taban›nda S1 çiftleflmesi net olarak duyuluyorsa, ejeksiyon sesi veya erken midsistolik klik varl›¤›ndan flüphelenilmelidir. S1 çiftleflmesi en iyi ekspirasyonda saptanabilmektedir; T1 ise inspirasyon ile daha belirgin hale gelmektedir. S1 komponentleri aras›ndaki ortalama çiftleflme aral›¤› 30 msan veya 0.033 saniyedir; M1, QRS bafllang›c›ndan 60 msan sonra meydana gelmektedir, T1 ise QRS’den 90 msan sonra olmaktad›r. Kuvvetli sistolik üfürümler S1’i örtebilir. S1 çiftleflmesi veya “S4-S1, S4-Ejeksiyon kli¤i” ikili’lerinin Ay›rtedilmesi; S1’e yak›n duyulabilen iki kalp sesinin do¤ru tan›nmas› doktora önemli tan›sal ipuçlar› vermektedir. (a) S4, S1’in birinci komponenti (M1) ile kar›flt›r›labilir; S4, genellikle sadece apekste, s›kl›kla sol-lateral pozisyonda duyulabilmektedir. SV kaynakl› S4, sternumun sol kenar›nda duyulamamaktad›r, S1 çiftleflmesi ise en iyi burada duyulmaktad›r. S4 fliddeti solunumla de¤iflmekte, S1 ise de¤iflmemektedir. S4, düflük fliddette olup, çok kuvvetli olmas› halinde ise birlikte SV’nin palpe edilebilen presistolik gerilmesi bulunabilir. X S4 steteskopun çan› üzerindeki bas›nç art›r›l›nca S4 hafiflemektedir. S1’in iki komponenti en iyi diyafram ile duyulmaktad›r. (b) Ejeksiyon kli¤ini, S1 çiftleflmesinden ay›rtetmek güçtür. Ejeksiyon sesi T1’den da- 160 Temel Kardiyoloji ha kuvvetlidir ve s›kl›kla kalp taban›nda duyulabilmektedir. S1 çiftleflmesi bu bölgede duyulmamaktad›r. Pulmoner ejeksiyon kli¤i pulmoner stenoza ba¤l› ise solunumsal de¤iflmektedir; pulmoner hipertansiyonda pulmoner- kli¤e, yüksek pulmoner arter bas›nc›n›n di¤er bulgular› efllik etmektedir (kuvvetli P2, S⁄V kald›r›fl›). Aortik- klikler, tipik olarak apekste çok belirgin ve canl›d›r ve S1 çiftleflmesine daha yak›n, ve çiftleflmeden sonra olmaktad›r. SV apeksi ejeksiyon sesinin maksimal duyuldu¤u yerdir. Birinci Kalp Sesi (S1) Anormallikleri: Oskültasyon ile saptanabilen S1 anormallikleri fazla de¤ildir. S1 fliddeti ve çiftleflmesi bafll›ca anormalliklerdir. X S1 fliddetini etkileyen faktörler afla¤›da su- nuldu: fiiiddetini Etkileyen Faktörler ve S1 fi Hastal›klar: 1. Kuvvetli S1: a. K›sa PR (<160 msan). b. Hiperkinetik durumlar, taflikardi, c. Sertleflmifl SV (diyastolik disfonksiyon), d. Mitral stenozu, e. Atriyal miksoma, f. Holosistolik mitral kapak prolapsusu. ak, hafiflemifl S1 : 2. Yumuflfla a. Uzun PR (>200 msan), b. Azalm›fl SV kontraktilitesi, c. Mitral kapa¤›n erken kapan›fl› (aort regürjitasyonu). d. Sol dal blo¤u. e. Ekstra-kardiyak durumlar; obezite, adaleli gö¤üs kafesi, KOAH, büyük memeler. S1 fiiddetinin Artmas›: fiiddetlenmifl S1 apekte her zaman A2’den daha kuvvetlidir ve kalbin taban›nda ise S2’nin fliddetine eflit veya daha fliddetlidir. a. Kuvvetli S1, artm›fl adrenerjik aktivite veya hiperkinetik durumlar (anemi, egserisiz, tirotoksikoz, anksiyete). Artm›fl SV kontraktilitesinin en önemli paydas› ve parametresi; yükselmifl sempatik aktivitedir. Birlikte Taflikardi de bulundu¤u zaman diyastol k›salmakta ve azalm›fl PR intervali kuvvetli S1 meydana getirebilir, sebebi; atriyal sistolun SV izovolumik kontraksiyonuna yaklaflmas›. b. K›sa PR intervali (Wolf-Parkinson-White, Lown-Ganong-Levine sendromlar›), kuvvetli S1 meydana getirmektedir. c. fiiddetli S1 s›kl›kla hipertrofik, nonkompliyant ventrikül ile birliktedir, bu mitral kapaklar›n geç ve ani kapanmas› ile yükselmifl SV diyastol-sonu bas›nc› sonucudur. Mitral kapak prolapsusunda, S1 çok kuvvetli olabilir. d. Mitral Stenozu; romatizmal mitral stenozunda (MS) S1’in kuvvetli duyulmas›n›n tan›sal de¤eri yüksektir. Mitral stenozunda S1 apekste veya apeks impulsunun tam içerisinde palpe edilebilmektedir. MS’de S1 kuvvetlenmesini meydana getiren faktörler: (‹) diyastol sonunda devam eden yükselmifl SA bas›nc›, izovolumik sistol s›ras›nda SV-SA geçiflinden önce SV bas›nc›n›n normalden daha yükse¤e ç›kmas›n› sa¤lamaktad›r. (‹‹) mitral kapak yapraklar›n›n pozisyonun genifl aç›kl›¤›, bunlar diyastol sonunda SV derinli¤inde maksimal aç›k durmaktad›rlar, S1’in M1 komponenti gecikmifl ve T1’i takip edebilir. (‹‹‹) Sert nonkompliyant yaprakc›klar ve kordal doku artm›fl ses amplitüdününü iyi yaymaktad›r. e. Sol Atriyal Miksoma; sol atriyal miksoma S1’in kuvvetlenmesine sebep olmaktad›r. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler 161 S1 kuvvetli ve hafif gecikmifl olabilir, sebebi; t›kay›c› tümörün yükselmifl SA bas›nc› gibi, mitral kapa¤›n uçlar›n› sistol sonunda birbirinden ayr› tutmas› sonucundad›r. yolojik patoloji sonucunda SV kontraksiyonunun bafllamas› gecikmektedir; S1’in M1 komponenti T1 komponentinden sonra oluflabilir. Pratik noktalar ; (1) oskültasyonda S1’in kuvvetlenmesi önemli klinik bilgiler sa¤la maktad›r, S1 fliddeti öceliklebelirlendikten sonra, oskültasyonla S2 ampitüdü ve di¤er kalp sesleri ile k›yaslanmal›d›r (2) kuvvetli S1, Mitral Stenozunda herza man bulunmaktad›r, ancak; ileri derece fibroz ve kalsifiye immobil yapraklarda ise S1 duyulamayabilir, kaybolabilir; bu durumda da Mitral stenozu düflünülmelidir. d. S1’in ekstrakardiyak faktörler sonucunda hafiflemesi; kal›n adaleli gö¤üs kafesi, obezite, büyük memeler, toraks çap›n›n ar›fl›, ve KOAH. A¤›r mitral stenozunda (kapak hareketi ileri derecede azalm›fl, yaprakc›klar ve uçlar› deforme olmufl) S1 fliddeti azalm›flt›r, bunlarda aç›lma-sesi de oldukça yumuflak veya duyulmayabilir. S1 fliddetinin Azalmas›: a. Yumuflak veya hafiflemifl S1, uzam›fl PR intervali sonucunda mitral kapa¤›n erken kapanmas›; duyulabilen S1 amplitüdü azalmas›nda PR intervali >0.16 saniye olmaktad›r, ve PR >0.20 saniyeye ulaflt›¤›nda S1 belirgin olarak hafiflemifltir. b. Bozulmufl SV fonksiyonlar›, SV’nin izovolumik bas›nc›n›n deprese olmufl yükselme h›z› ile birliktedir, sonucu; S1 fliddetinde azalma meydana getirilebilir. Konjestif kalp yetersizli¤i, aort ve mitral regürjitasyonu, SV kontraktilitesini belirgin olarak bozulmufl koroner arter hastal›¤›; S1 fliddetinin azald›¤› durumlard›r. Özellikle; akut aort regürjitasyonunda, belirgin olarak yükselmifl SV diyastol- sonu bas›nc› mitral kapa¤›n erken kapanmas›na sebep olarak S1 fliddetini azaltmaktad›r. c. Sol dal blo¤u (SLDB), efllik eden özellikle postM‹ hastalar, ve dilate kardiyomiyopatide azalm›fl SV kontraktilitesi sonucunda S1 fliddeti genellikle hafiflemifltir. Ayr›ca SDB’nin (Sol Dal Blo¤u) elektrofiz- De¤iflken S1 fliddeti: Mitral kapak yaprakc›klar›n›n pozisyonu ile SV bas›nc›n›n yükselmesi aras›ndaki iliflki sürekli ve sabittir. S1’in fliddeti, çiftleflme aral›¤› gibi de¤iflebilir. fiiddeti de¤iflken fliddette S1’sebepleri; (‹) ‹kinci veya üçüncü derece kalp blok, (‹‹) AV dissosiasyon, ve (‹‹‹) atriyal h›zla dissosiye olmufl ventriküler aritmiler. S1 Çiftleflmesi; S1’in anormal çiftleflmesi: a. Genifl S1 çiftleflmesi, ventrikül aktivasyonun elektriki gecikmesindedir, sonuçlar›; SV kontraksiyonunda asenkronizasyona veya izovolumik kontraksiyon zaman›nda uzamaya sebep olmaktad›r, bunun önemli sebepleri; sa¤ dal blo¤u (S⁄DB), S⁄DB fleklinde ventriküler erken kontraksiyon, SV-pacing, ve S⁄DB (sa¤ dal blo¤u) paternli ektopik ventriküler ritmler; belirgin S1 çiftleflmesine sebep olmaktad›r. Bu durumlarda genellikle S2’de geniflce çiftleflmifltir. b. S1 çiftleflmesi yafll›larda daha dikkat çekicidir, sebebi; yafllanma ile hafifce uzam›fl SV preejeksiyon zaman›. 162 Temel Kardiyoloji c. AM‹’de, ayni sebeplerden dolay›, S1 çiftleflmesi belirgin olabilir. d. Triküspit kapan›fl›n› (T1) fliddetlendiren sa¤ kalp anomalilerinde gösterilmifltir; Ebstein anomalisinde s›kl›kla S1 çiftleflmesi belirgindir; triküspit kapa¤›n septal yaprakc›¤›n›n kapan›fl›n›n gecikmesi kuvvetli erken sistolik kapanma sesi meydana getirmektedir. Triküspit kapan›fl sesi, ASD veya anormal pulmoner venöz dönüfl hastalar›nda fliddetlenmifltir; S1’in kuvvetli ikinci komponentinin mekanizmas› tart›flmal›d›r (örne¤in T2’yi pulmoner ejeksiyon sesi temsil edebilir). fi--S1: Editör; ÖZETLENM‹fi S1 sistol bafl›nda atriyoventriküler kapaklar›n önce mitral ve sonra triküspitin kapanmas› ile meydana gelmektedir. fiiddeti, sistolun bafllang›c›nda kapaklar›n aç›kl›k derecesine, ventrikül kontraksiyon h›z›na ve kapak yap›lar›ndaki de¤iflikliklere ba¤l›d›r. Kuvvetli S1: • K›sa PR-aral›¤› (0.10-0.13 saniye). • Hiperkinetik durumlar (anemi, hipertiroidi, egserisiz sonras›). • Mitral darl›¤›. Hafiflemifl S1: • Uzam›fl PR- aral›¤› (>0.20 saniye). • fiok. • Akut miyokard infarktüsü. mesi: S1 flfliiddetinin vurudan vuruya de¤iflflm • AV- Tam Blok, atriyal fibrilasyon, ventrikül taflikardisi (seyrek olarak). mesi: S1 çiftleflflm • Pulmoner hipertansiyon. • Sol dal blo¤u. • Sa¤ dal blo¤u. B. ‹K‹NC‹ KALP SES‹ (S2): S2’yi De¤ifltiren Genel Faktörler; 1. ‹nspiratuvar Çiftleflme, S⁄V veya SV sistolunu geciktiren veya k›saltan veya büyük damarlar›n direnç ve elastikiyetinin de¤iflmesine sebep olan herfley A2 ve P2’nin solunumsal iliflkisini etkileyebilir; (a) Ventriküler elektriki aktivasyonun bozukluklar›, (b) kas›lma performans›n›n bozulmas›, (c) ç›k›fl yolu obstrüksiyonu veya vasküler rezistans de¤ifliklikleri çiftleflme paternini etkileyebilir. 2. fiiddeti, S2 komponentlerinin akustik enerjileri daha büyük ve S1’den daha yüksek frekansl›d›r. Büyük damarlarda yükselmifl bas›nç sistol-sonunda kan›n süratinin daha h›zl› ve kuvvetle kesilmesine sebep olmaktad›r, sonuçta; S2 amplitüdü artm›flt›r. Valvüler hastal›k ise ters etki meydana gelebilir; S2 hafiflemifltir. S2 Nas›l Dinlenmeli? Doktor rutin kardiyak muayenede A2 ve P2’nin herikisininde karakteristikleri dikkatle de¤erlendirmelidir. Basitce de¤iflik prekordiyal lokalizasyonlarda S2 fliddetini de¤erlendirmek yeterli de¤ildir. S2’nin major vibrasyonlar›n›n kuvveti rölatif olarak yüksek fliddette oldu¤undan steteskopun diyafram› S2’yi oskülte etmek için kullan›lmal›d›r. Diyafram üzerine sabit veya yüksek bas›nç uygulanmas›; düflük frekansl›lar› filtre ederek yüksek frekansl› sesin fliddetlenmesine yard›mc› olmaktad›r. Ekspiryum s›ras›nda S2 normal olarak tek olarak duyulmaktad›r. ‹nspiryumda ise S2’nin iki komponentin ayr›lmas› ile “çiftleflme” duyulabilmektedir. Birçok insan iki sesi 20-25 msan aral›kta ay›ramamaktad›r. Sonuç olarak 20 msan veya daha az ayr›lm›fl A2-P2 tek ses olarak duyulabilir, ancak fonokardiyografide heriki ses de kaydedebilir. Bir ses anormal olarak kuvvetli ise (pulmoner hipertansiyonda kuvvetlenmifl P2 gibi), bu durumda A2 ve Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler P2’nin yak›n çiftleflmesi daha kolay saptanabilir, di¤er taraftan çok kuvvetli A2 veya P2 daha hafif olan komponenti maskeleyebilir. Normal olgularda ve pulmoner hipertansiyonun bulunmad›¤› durumlarda, Aortun kapanma sesi de hafiflememiflse; bunlarda A2, P2’den daha kuvvetlidir. A2 sesi klasik aort oda¤›nda (sa¤ ikinci interkostal aral›k), pulmoner odakta (sol ikinci interkostal aral›k) ve kardiyak apekste iyi duyulmaktad›r. Normalde apekste sadece A2 duyulabilirdir. P2 ise normalde, genç ince yap›l› kifliler ve pulmoner hipertansiyon hariç ayr› olarak apekse yay›lamaz. X Normal P2, pulmoner odakta dahi A2’den biraz daha yumuflakt›r. Rölatif olarak gö¤üste daha küçük bir alanda duyulmaktad›r. P2 sol 2-4’cü interkostal aral›kta aranmal›d›r. a. Solunum s›ras›nda S2: ‹nspirasyon s›ras›nda A2 ve P2’nin birbirinden aç›k olarak ayr›ld›¤› normalde gözlenmifltir. Bu çiftleflme gençlerde belirgindir, ancak yafll›larda daha az belirgindir. P2, genelde inspiryumun orta- son evrelerinde maksimal gecikmektedir. Ekspirasyonda ise S2’nin iki komponenti kaynafl›p tek olarak duyulmaktad›r. fiayet hasta çok derin soluk alm›flsa P2 hafifleyebilir, çünkü; araya giren akci¤er dokusu taraf›ndan P2 kaybedilmektedir ve sadece tek komponenti duyulabilmektedir. Hastaya daha az derin nefes almas› vurgulanmal›d›r. Hastan›n yavafl ve düzenli solunumu oskültasyon için en iyisidir. b. Ayakta durma pozisyonu: A2 P2’nin inspiratuvar ayr›lmas›n› s›kl›kla art›rmaktad›r; sa¤ atriyumun doluflundaki inspiratuvar de¤ifliklikler s›rtüstü yatar pozisyondan daha büyüktür. ‹ki kpomponent ayr›ld›¤›nda inspirasyonda ritmik “ta-dup” ahengi duyulmaktad›r. 163 Ortalama A2- P2 çiftleflme aral›¤›; 30-40 msan olup (0.03-0.04 saniye), 10-60 msan aras›nda de¤iflmektedir. Seyrek olarak aral›k 70-80 m saniyeyi aflmaktad›r. 30 msan’den az interval; “dar-çiftleflme olarak tan›mlanmaktad›r, bunlarda S2’nin iki komponenti de saptanamayabilir, ve S2 inspiryum s›ras›nda saf olmay›p, “kirli”dir. Saptanabilen ekspiratuvar çiftleflmenin aral›¤› 40 msan veya daha fazla olup herzaman anormaldir. S›rtüstü yatar pozisyonda duyulabilen “ekspiratuvar S2 çiftleflmesi” saptand›¤›nda; hasta ayakta dururken de muayene edilmelidir. S›kl›kla ekspirasyonda S2 belirsizleflece¤inden, soyut çiftleflme olmayacakt›r; hastaya ekspirasyon sonunda solunumunu tutmas› söylenmelidir. Daha genç olgularda (çocuklar ve genç eriflkinler) r›rtüstü yatar pozisyonda normal ekspiratuvar asenkroni daha fazlad›r ve inspiratuvar S2 çiftleflmesi daha belirgindir. Aksine normal yafll›larda duyulabilen ekspiratuvar çiftleflme nadirdir, fakat s›kl›kla inspiratuvar çiftleflme saptanmaktad›r. S2 ve Vucut Yap›s›; (‹) Obez olgularda, S2 sol birinci interkostal aral›kta en iyi duyulabilir, (‹‹) Uzun ince hastalarda ise S2 en iyi kalbin taban›nda de¤il sol alt sternal kenarda de¤erlendirilebilir. (‹‹‹) Kronik akci¤er hastal›¤›nda S2’nin en iyi analiz alan› s›kl›kla sub-ksifoyid bölgesidir. Sistolun do¤ru tan›mlanmas›; H›zl› taflikardilerde veya a¤›r miyokard hastal›¤›nda, S1’i S2’den ay›rmak güçtür. Mitral stenozu veya mitral kapak prolapsusu hastalar›nda s›kl›kla bulgular kar›flm›flt›r. Aç›lma-sesi ve midsistolik- klik ile S1 veya S2 özellikle h›zl› kalp h›z›nda kolayca kar›flt›r›labilmekte ve yanl›fl tan›mlanabilmektedir. 164 Temel Kardiyoloji S2 oskültasyonu, oskültasyona kalbin taban›ndan bafllamak en iyi yöntemdir; S1 ve S2’nin ahengi en fazla 2-3’cü interkostal aral›kta karakteristiktir. Üfürümler ve kalp sesleri genellikle kardiyak apeks d›fl›nda daha kolayl›kla ay›klanmaktad›r (analiz etmek). A2 ve P2’nin inspiratuvar hareketleri ve hangi sesin S2 oldu¤u kesin olarak tan›nmal›d›r. S1, PR uzamad›kça ve SV fonksiyonlar› bozulmad›ysa genellikle apekste daha kuvvetlidir. S2 çiftleflmesi var m› ?: Kalp h›z› yüksek hastalarda, özellikle küçük çocuklarda S2’nin iki komponentini duymak güç veya imkans›z olabilir. Taflipneyik hastalarda, h›zl› solunum; S2’nin normal varyasyonlar›n› duymak için yeterli sürede zaman aral›¤› vermemektedir (özellikle solunum yüzeyel ise). Süre¤en aritmiler s›ras›nda, özellikle atriyal fibrilasyon veya s›k VEA (ventriküler erken at›m) durumlar›nda, solunumsal çiftleflmenin do¤ru de¤erlendirilmesi güç olabilir. X Atriyal fibrilasyonda, S2 çiftleflmesi da- ha k›sa siklustan sonra genellikle daha genifltir. VEA’lar bazal ritmi keserek ektopik vuru s›ras›nda ilave kalp sesine sebep olarak S2 senkronlu¤unun de¤iflikli¤ine sebep olabilir. Pratik nokta; S1 ve S2’nin tan›nmas› güç ise oskültasyon s›ras›nda birlikte karotis arteri veya apeks impulsu palpe edilmelidir. ‹kinci Kalp Sesi Anormallikleri: S2 fiiddeti: A2 veya P2’nin fliddetinin derecesinde de¤iflmeye, semilunar kapaklar›n anormalli¤inde veya büyük damarlar›n birisinde yükselmifl bas›nç etkin olabilir. X Özellikle kuvvetli ve geçici S2, s›kl›kla palpe edilebilir, örne¤in, palpe edilebilen S2; sol 2- 3’cü interkostal aral›¤›n sternum kenar›nda hissedilmekte ve Pulmoner hipertansiyon veya, daha az s›k olarak Sistemik hipertansiyonu iflaret etmektedir. a. Kuvvetlenmifl A2; santral aortada ak›m ve/veya bas›nc›n artmas› ile meydana gelmektedir. Aort kökünün dilatasyonu da A2 amplitüdünü art›rmaktad›r. Mobilitesi korunmufl kal›nlaflm›fl aort kapak yaprakc›klar›nda A2 fliddeti yükselmifl olabilir, fakat daha s›k olarakbu durumda A2 amplitüdü düflebilir. Büyük damarlar› tutan konjenital lezyonlarda, aortun kapanma sesi artm›flt›r, çünkü; aort normale göre daha öne do¤ru yükselmektedir veya pulmoner arter arkaya do¤ru yer de¤ifltirmifltir. Normal olarak A2, S2’nin en kuvvetli komponentidir, fakat S2’nin P2 amplitüdü de ayni hastada artm›flsa, sonuçta; A2/P2 oran› de¤iflmemifltir. X Palpe edilebilen veya “Tambur-A2” kesin olarak anormaldir. b. Kuvvetlenmifl P2; pulmoner hipertansiyon ile “özdeflleflmifltir”. Pratik noktalar; (1) anormal P2 kuvvetlenmesinin saptanmas› kardiyak muayenenin en önemli bulgular›ndan birisidir ve her za man pulmoner hipertansiyonu iflaret et mektedir. ( 2 ) A p e ks t e P 2 n o r m al d e d u y u l am a d › ¤ › n d a n , ap e ks t e S 2 ’ n i n i k i k o m p o n e n t i n i n d e d u y u l m as › k u v v e t l e p u l m o n e r h i p e r t a n s i yonu düflündürmektedir; bu hasta dikkat le d e¤erl end iril meli v e özel lik le S V dis fonksiyonun di¤er bulgular› araflt›r›lmal› d›r. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler Mitral kapak hastas› veya flüpheli pulmoner vasküler veya parenkimal hastal›klarda; sol 2-3’cü interkostal aral›kta palpe edilebilen P2 yükselmifl pulmoner bas›nc›n iflaretidir. Seyrek olarak, kuvvetli P2 A2 saptanmas›n› maskeleyebilir. Pulmoner hipertansiyondan flüpheleniliyorsa ve kalbin taban›nda kuvvetli S2 tek olarak duyuluyorsa; S2’nin heriki komponenti apeks ve alt sternal kenarda dikkatle oskülte edilmelidir. Pulmoner hipertansiyon hastalar›n›n büyük bölümünde; S2’nin inspiratuvar çiftleflmesi normalden daha dard›r. ASD de büyük sol-sa¤ flantta S⁄V genifllemifltir; bunlarda pulmoner arter bas›nc› yükselmeden s›kl›kla S2 apekste duyulabilmektedir. ASD hastalar›nda fliddeti artm›fl P2’nin, pulmoner hipertansiyonu öngörürlü¤ü ve belirleyicili¤inin do¤rulu¤u azalm›flt›r. Ancak, P2’nin fliddeti çok kuvvetli ise veya hafif egserisizden sonra artm›flsa; ASD ile birlikte yükselmifl pulmoner vasküler direnç ve pulmoner hipertansiyon düflünülmelidir. c. Hafiflemifl A2; valvuler aort stenozunda aortun kapanma sesi tipik olarak azalm›flt›r veya kaybolmufltur, sebebi; yaprakc›klarda dejenerasyona ba¤l› yo¤un ve yayg›n olarak bükülme, fibroz, kalsifikasyon bulunmas› (kapa¤›n mobilitesini azaltan valvüler etyolojiden ba¤›ms›z dejeneratif de¤iflikllikler). A2, supravalvuler aort stenozunda da hafiflemifltir, ancak hipertrofik kardiyomiyopati ve subvalvuler aort stenozunda genel olarak normaldir. Aort kapa¤› sklerozu ile birlikteki obstrüksiyonunda A2 azalm›flt›r, çünkü; kal›nlaflm›fl kapak dokusu yaprakc›klar›n osilasyonlar›n› azalmaktad›r. Aort regürjitasyonunda A2 s›kl›kla hafiflemifltir. d. Hafiflemifl P2; valvuler pulmoner ste- 165 nozu, yumuflak veya duyulamayan P2 ile birliktedir ve ilave olarak s›kl›kla P2 gecikmifltir. Ik›nma, hafif egserisiz s›ras›nda, veya bacaklar›n yükseltilmesi; yumuflak P2 sesinin fliddetini art›rabilir. Pulmoner stenoz flüphesinde, P2 özelliklerini do¤ru olarak de¤erlendirmek önemlidir; lezyonun ciddiyetini tayin etmeye ve ASD’den ay›rt etmeye (sabit ve genifl S2 çiftleflmesi) yard›mc›d›r. A¤›r Fallot-tetralojisinde, P2 duyulamaz. Fakat daha hafif olgularda (asiyanotik) hafif, gecikmifl P2 kaydedilebilir ve özellikle pulmoner-ejeksiyon kli¤i bulunuyorsa nadiren iflitilir. Maskeleme, örtülme; P2, yumuflak ve duyulamad›¤›nda baflka bir ses ile maskelenmesinden flüphelenilmelidir (örtülme). Kuvvetli A2 P2’yi maskeleyebilir. Kuvvetli, dar çiftleflme aral›¤› olan P2, A2’yi geriyedo¤ru maskeler. Belirgin uzun sistolik üfürümler, semilunar kapaklar›n kapan›fl sesini maskeler veya örter; VSD, aort stenozunda, veya mitral regürjitasyonunda, P2’yi duymak imkans›z veya güç olabilir. Fallot tetralojisi veya büyük damarlar›n transpozisyonunda; kuvvetli A2 yumuflak P2’yi maskelemifltir. Ekstrakardiyak faktörlerin etkisi; artm›fl gö¤üs duvar› kal›nl›¤›, anlaml› toraks deformitesi, kronik obstrüktif akci¤er hastal›¤›, belirgin obezite bütün kalp seslerinin fliddetini azaltmaktad›r. ‹nspirasyonda, araya giren akci¤er dokusu taraf›ndan üzerine hava üflenmesi sonucunda pulmoner kapak sesi s›kl›kla (P2) azaltmaktad›r. Belirgin hipertansiyon, veya kalp debisini düflüren herhangi bir durum, perikardiyal effüzyon veya tamponadtaki gibi S1 ve S2’nin azalmas›na sebep olmaktad›r. Pulmoner arter 166 Temel Kardiyoloji bas›nc› yükselmifl ise, düflük kardiyak debide, bafllang›çta A2 yumuflak ve P2 kuvvetli olabilir (massif pulmoner emboli gibi). S2 Çiftleflmesi; A. Ekspiratuvar Çiftleflflm me: Ekspirasyon sonunda S2’nin duyulabilen iki komponentinin de bulunmas›. Nefesin ekspirasyonda tutulmas›, bu bulguyu fliddetlendirebilir ve daha fazla asenkronize etmektedir (heriki ventrikül sistolunun senkronizasyonu bozulmakta); A2 ve P2 aral›¤› 20 msan ve daha az ise; S 2 genel olarak tek ses olarak duyulabilir. Ekspiratuvar çiftleflmenin duyulmas›, A2 ve P2 aral›¤›n›n en az 30- 40 msan oldu¤unu göstermektedir. Pratik nokta ; oturur veya ayakta durma pozisyonunda S⁄V sistolu SV sistolundan da ha k›sad›r. Sonuçta; S2’nin solunumsal de¤iflkenlikleri hasta ayakta dururken artm›fl t›r. S›rtüstü yatar pozisyonda ekspiratuvar çiftleflme gösterilen normal hastalar›n büyük bölümünde, hasta oturtuldu¤u zaman S2 tek olmaktad›r. Ayakta durururken duyulan persistan (devam eden) ekspiratuvar çiftleflme; altta yatan kardiyovasküler patolojiyi iflaret etmesi yönünden oldukça de¤erlidir (Afla¤›daki tabloda etyolojileri sunulmufltur). meleri ve Etyolojileri: S2 Çiftleflflm A. S⁄V ve SV sistolunun asenkronizasyome nuna sebep olup Ekspiratuvar-çiftleflflm oluflturan durumlar; 1. Artm›fl Q-P2 intervali: a. Pulmoner stenoz, massif pulmoner emboli, S⁄V yetersizli¤i ile pulmoner hipertansiyon, b. ASD, c. Komplet S⁄DB, SV kaynakl› VEA, d. Torasik iskelet anamolileri, e. Nadiren normal kiflilerde. 2. K›salm›fl Q-A2 intervali: a. A¤›r mitral regürjitasyonu, b. VSD. 3. Ters çevrilmifl P2-A2: Paradoks veya terslesmifl-çiftleflme sebeplerinin tamam› uzam›fl Q-A2 interkoline ba¤l›d›r. B. K›salm›fl Q-A2 intervaline ba¤l› genifl S2 çiftleflmesi, sebepleri: a. Mitral regürjitasyonu (akut veya a¤›r), b. VSD, c. Perikardiyal tamponad, d. SA miksoma, e. Konstriktif perikardit. Duyulabilen ekspiratuvar çiftleflme olan durumlar›n›n büyük bölümünde, inspirasyon ile A2-P2 intervalinin daha da artt›¤› gösterilmifltir; S2 intervalinde, saptanamayan de¤ifliklik varsa çiftleflme sabit düflünülmelidir. a. Gecikmifl P2 (uzam›fl Q-P2); ekspiratuvar S2 çiftleflmesinin en s›k sebebi S⁄DB’dir. S1’de, S⁄DB’de belirgin olarak çifttir; bu durumda, P2 A2’den inspirasyonda daha fazla aç›lmaktad›r. S⁄V sistolunu uzatan ve P2’yi geciktiren di¤er “elektriki” sebepler; SV kaynakl› VEA’lar, epikardiyal SV pacingi, ve seyrek olarak WPW sendromu. Orta-a¤›r pulmoner stenozda ekspirasyonda gecikmifl P2 çiftleflmesi meydana gelmektedir; S2’nin normal solunumsal hareketi sonucunda; P2 s›kl›kla gecikmifl olup daha net saptanabilir. Duyulabilen ekspiratuvar-çiftleflme, ASD’deki sabitleflmifl S2’nin birinci kan›t›r. Hafif pulmoner stenoz ve ASD, çocuklarda sistolik üfü- Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler rümün en s›k sebebidir. Genç yafl grubunda ise ekspiratuvar çiftleflme organik kardiyak defektin önemli tan›sal bulgusudur. Duyulabilen ekspiratuvar çiftleflme ASD’ de cerrahi tamirden sonra da devam etmektedir; olas› devam eden anormal pulmoner arter kompliyans› ve P2’nin uzam›fl persistan sarkma-intervali (A2-P2, Q-P2). Pulmoner hipertansiyon, genellikle sabit (fixed) Q-A2 ve k›salm›fl Q-P2 (sarkma-intervali) ile birliktedir, sonuç; daralm›fl ekspiratuvar çiftleflme. Uzam›fl S⁄V ejeksiyonu, hemen her zaman S⁄V yetersizli¤i ile birliktedir. Pulmoner hipertansiyona S⁄V yetersizli¤i veya disfonksiyonu efllik etti¤i zaman; ekspirasyonda S2, uzam›fl S⁄V boflalmas›na ba¤l› olarak belirgin çift olabilir. Pulmoner arterin idiyopatik dilatasyonu, ekspirasyon ve inspirasyonda belirgin S2 çiftleflmesi meydana getirmektedir, sebebi; dilate olmufl pulmoner arterin elastik doku muhtevas›n›n eksikli¤inden dolay› artm›fl kompliyans›d›r. Konjenital pulmoner regürjitasyonda, uzam›fl S⁄V sistolu ile birlikte duyulabien ekspiratuvar çiftleflme bulunabilir. Nadiren a¤›r biventriküler konjestif kalp yetersizli¤inde, S2’nin ekspiratuvar çiftleflmesi olabilir ve bu kardiyak dekompansasyonun artmas› ile kaybolmaktad›r. b. K›salm›fl Q-A2 intervali: Nadiren duyulabilen ekspiratuvar çiftleflme k›salm›fl SV sistolu ile aç›klanabilir, sebepleri; a¤›r mitral regürjitasyonu, VSD, veya perikard tamponad›. X Bir görüfle göre; mitral regürjitasyonunda S2 çiftleflmesi sadece nonromatizmal etyolojili olanlarda bulunmaktad›r. VSD de, Q-A2 intervali k›sa olabilir ve artm›fl S⁄V kan volumunun ak›m› S⁄V sistolunu uzatabilir (uzam›fl Q-P2). Perikardiyal tamponadta; SV at›m 167 volumunda azalma S⁄V’de daha fazlad›r, ve ekspiratuvar çiftleflme duyulabilmektedir. Nadiren baz› hastalarda, atriyal miksomada, SV sistolu k›salabilir ve ekspiratuvar çiftleflme duyulabilir. Baz› a¤›r pulmoner hipertansiyon hastalar›nda (pulmoner embolizmde); k›salm›fl Q-A2 veya normal veya uzam›fl Q-P2 ile belirgin ekspiratuvar çiftleflme bulunabilir. c. Ekspiratuvar- çiftleflmenin di¤er sebepleri; minor biventriküler gecikme, pektus ekskavatum, düz-s›rt sendromu, ve di¤er muskuler ve iskelet anomalileri. Seyrek olarak normal çocuklarda, kalp hastal›¤›n›n hiçbir bulgusu olmadan bu bulguyu gösterebilirler. Duyulabilen Ekspiratuvar-çiftleflmenin ay›r›c› tan›s›; seslerin herhangi bir kompleksi iki komponent ihtiva etmektedir; geç sistol- erken-diyastol. Bunlar ekspirasayonda S2 çiftleflmesini taklit edebilir. Bu ikili kombinasyonun ihtiva etti¤i sesler A2- aç›lma sesi, sistolik klik-S2, S2-perikardiyal vuru, ve S2-S3 (özellikle S3’ün yüksek frekansl› vibrasyonlar› varsa). B. Genifl ‹nspiratuvar Çiftleflme: Duyulabilen ekspiratuvar-çiftleflme meydana getiren durumlar›n büyük bölümü A2 ve P2’de aras›nda belirgin inspiratuvar gecikmeye sebep olmaktad›r. Nadiren S2 çiftleflmesi (A2-P2 aral›¤›) genifl olup, bunlarda A2-P2’nin solunumsal hareketi yoktur; “fixed-çiftleflme” (sabit-çiftleflme) olarak bilinmektedir. a. Uzam›fl Q-P2: S⁄V sistolu elektriki (S⁄DB, SV pacing’i) veya hemodinamik faktörlere ba¤l› olarak uzam›flsa belirgin P2 gecikmesi s›kt›r. 168 Temel Kardiyoloji Her sebepten S⁄V yetersizli¤i, P2’yi geciktirerek Q- P2’yi aral›¤›n› uzatabilir; bunun en dramatik sebepleri, S⁄DB olmamas›na ra¤men akut ve kronik pulmoner embolizasyondur. Benzer durum gebeli¤in son evresi ve ilerlemifl kronik renal yetersizlikte bildirilmifltir; gecikmifl P2 ve uzam›fl Q-P2 hipervolemiyi yans›tmaktad›r. Valvuler pulmoner stenozda; P2 geçtir, A2- P2 gecikmesinin (aral›¤›n›n uzamas›) derecesi pulmoner obstrüksiyonun derecesi ile korelasyon göstermektedir. A¤›r stenozda, A2- P2 aral›¤› anlaml› olarak uzam›fl olup 100 msan’dir S⁄V-PA gradiyenti ise >100 mmHg’dir. Pulmoner diyastolik bas›nc›n belirgin olarak azalmas›n›n sonucu; pulmoner kapanma sesinin düflük amplitüdlü olmas› (amplitüdünün kaybolmas›). ‹nfundibular- Pulmoner stenoz bulundu¤unda, obstrüksiyonun fliddeti ile A2-P2 aral›¤›n›n uzunlu¤u aras›ndaki korelasyon fazla anlaml› de¤ildir. S⁄V s›k›fl yolu, girifl bölgesinden sonra kas›lmaktad›r, ve belirginleflmifl infundibular hipertrofi,ve geç S⁄V ç›k›flyolu kontraksiyonu; do¤ru ölçülmüfl gradiyentden orant›s›z olarak S⁄V sistolunu uzatabilir. Sonuç olarak; valvuler ve infundibuler kombine pulmoner stenoz’da, A2- P2 intervali, obstrüksiyonun derecesini tayin etmede yard›mc› de¤ildir. VSD’de cerrahi pulmoner arter “bandlanmas›”na giden hastalarda, P2 gecikmesi görülebilir. X S⁄V ileti gecikmesi, s›kl›kla gecikmeyi kolaylaflt›rmaktad›r. ASD’de büyük S⁄V at›m hacmi Q-P2 aral›¤›n›n uzamas›na yard›mc› olmaktad›r; ASD hastalar›nda S2 çiftleflmesi genellikle sabitleflmifltir, solunumsal de¤iflkenlik göstermeyip, ayakta durur pozisyondan nadiren etkilenmektedir. Pulmoner stenoz, ASD, veya pulmoner arterin idiyopatik dilatasyonunda, hastalarda; Q-P2 intervali gecikmifl “sarkma intervali”ne ba¤l› olarak artm›flt›r. Bu durumlarda; dilate olmufl proksimal pulmoner arter pulmoner damar yata¤›n›n gerilebilirli¤ine yard›mc› olmaktad›r. Bu fenomenin olas› sonucu; hafif Valvüler-pulmoner stenoz ile birlikte pulmoner arterin poststenotik dilatasyonunda P2 belirgin olarak gecikmifltir. Komplike olmam›fl ASD’nin baflar›l› tamirinde S2 çiftleflmesinin her zaman normalleflmedi¤i gözlemlenmifltir. b. K›salm›fl Q-A2 intervali; genifl VSD ile, hiperkinetik pulmoner dolafl›m ve normal pulmoner vasküler rezistansta; k›salm›fl QA2 ve uzam›fl Q- P2 kombinasyonuna ba¤l› genifl inspiratuvar çiftleflme duyulabilir. VSD’nin uzun sistolik üfürümü A2’yi gizleyebilir. X S2’nin do¤ru de¤erlendirilmesi; A2, birlikteki üfürümün fliddetinin en kuvvetli duyuldu¤u noktan›n uza¤›nda dinlenmelidir; apeks ve sol- alt sternal kenarda. (‹) Perikard tamponad›, Sol atriyal miksomada; SV sistolunun k›salmas›na ba¤l› olarak genifl inspiratuvar çiftleflme bulunabilir. (‹‹) Konstriktif perikarditte; S⁄V at›m hacmi rölatif olarak sabitleflmifl olup, solunumsal venöz dönüfl de¤iflikliklerine cevap vermemektedir. Ancak, SV doluflu inspirasyon s›ras›nda belirgin azalabilir, sebebi; k›salm›fl QA2 intervali ve belirgin genifl inspiratuvar çiftleflme. (‹‹‹) A¤›r mitral regürjitasyonunda, SV sistolu k›salm›flt›r, birlikte, özellikle S⁄V yetersizli¤i de bulunuyorsa A2-P2 intervali de uzam›flt›r, SV yetersizli¤i olmuflsa; SV sistolu uzam›fl ve genifl çiftleflme görülmektedir. C. Fixed Çiftleflme (sabit-çiftleflme): S⁄V ve SV at›m hacmi inspirasyon s›ras›nda de¤iflmedi¤i zaman herikisinin dolumunda benzer derecede solunumsal de¤ifliklikler Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler olmaktad›r; S2 çiftleflmesi sabitleflmifltir. “Fixed-çiftleflme” genellikle dar A2-P2 intervali ile birlikte olabilir, A2-P2 intervali genifl ise daha s›k meydana gelmektedir. Genç normal kiflilerde net olarak duyulan fixed- çiftleflme, seyrek duyulabilir, bu bulgunun do¤rulanmas›; hasta dik pozisyona geçince genellikle kaybolmaktad›r. Pratik nokta ; sabitleflmifl- çiftleflmenin tefl hisi S2’nin yatar ve ayakta dik durur pozis yonlarda dikkatle oskültasyonundan sonra konmal›d›r. Ekspiratuvar çiftleflmesi olanlarda, ‹nspirasyonla P2’de minor gecikme tan›sal olarak k›ymetli olmayabilir. A2 ve P2 aral›¤›n›n inspiratuvar genifllemesini saptamak bunlar›n ekspirasyonda dar çift veya birbirine kaynaflm›fl oldu¤u durumlarda daha kolayd›r. Çiftleflme aral›¤›n›n 20 msan’den az oldu¤u durumlar ve birçok doktor taraf›ndan saptanamayan A2 ve P2’deki baz› solunumsal de¤iflkenlikler fonokardiyografi ile s›kl›kla gösterilebilir, S2 sabitleflmifl düflünülmelidir. a. ‹nspirasyonla S⁄V at›m hacminde yetersiz art›fl; S⁄V’de büyük bas›nç yüklenmesinin oldu¤u durumlarda inspirasyonla doluflunun daha fazla artmas› mümkün olmayabilir, görüldü¤ü durumlar; S⁄V yetersizli¤i, akut ve kronik pulmoner embolizm, a¤›r pulmoner hipertansiyon (nadir). Bu durumlarda SV doluflu da normalden azd›r, sonuçta Q-A2 intervali daralm›fl olup genifl çiftleflme belirgindir. Bu olgularda klinik düzelme ile P2’nin solunumsal gezintisi (A2’den ayr›lmas›) normale döner. X S⁄V sistolu gerçekten uzam›flsa (S⁄DB ile birlikte konjestif kalp yetersizli¤i), ekstremi- 169 telere turnike uygulamak ve ayakta dik durma gibi venöz dönüflü azaltan manevralar; solunum hareketleri ile meydana ç›karabilir; hafif egserisiz S2’de solunumsal de¤iflkenlikler oluflturabilir. b. SV ve S⁄V doluflunun inspirasyonda eflzamanl› art›fl›; (‹) Atriyal septal defekt (ASD): Sabit çiftleflme ASD’nin en önemli iflaretidir; A2 ve P2’de belirginleflmifl ekspiratuvar ayr›lma bulunuyorsa ASD s›kl›kla ilk flüphelenilen durumdur. Sol ve sa¤ atriyum en önemli venöz rezervuarlard›r (depo); S⁄V veya SV doluflunu etkileyen herfley, atriyal defekten geçen soldan-sa¤a flant›n derecesini de¤ifltirmektedir. ‹nspirasyon s›ras›nda, volum yüklernmifl S⁄V’ye venöz dönüflün artmas›, atriyal düzeyde sol-sa¤ flant›n azalmas›na sebep olmaktad›r, sonuç; artm›fl SV dolumu. Bir miktar S⁄A kan› inspiryum s›ras›nda geçici olarak sa¤dan-sola do¤ru flanttan geçebilir. Bunun net etkisi; inspiryum s›ras›nda artm›fl S⁄V ve SV dolumu aras›ndaki perspektifin (fark›n aç›s›) “dengesinin bozulmas›”: QP2 ve Q-A2’nin herikiside A2-P2 çiftleflme aral›¤› de¤iflmeden eflzamanl› uzam›flt›r, tipik olarak S2 geniflce çifttir; solunumsal hafif A2P2 de¤iflkenli¤i, kulak ile tayin edilemez. S2 çiftleflmesinde Solunumsal de¤ifliklik saptanabilir, primum tipinin aksine sekundum-ASD’lerde solunumsal çiftleflme s›kl›kla bulunmaktad›r. ASD de Pulmoner hipertansiyon geliflmesinde de, sabit S2-çiftleflmesi devam etmektedir, ancak burada P2 fliddeti belirgin olarak artm›flt›r. ASD varl›¤›nda flüphelenilen olgularda Valsalva manevras› S2 mobilitesini de¤erlendirmek için kullan›labilir. Normal olgularda heriki ventrikül doluflunun yüklenme faz›nda S2 kaynaflm›flt›r, hafif- 170 Temel Kardiyoloji lemifltir; valsalva manevras›n›n sal›nmas› üzerine S⁄V dolumunun bidenbire artmas› ve dalgalanmas› ile heriki ventrikülün at›m hacimlerinde geçici asenkronizasyon meydana getirilmektedir, sonuçta; S2 çiftleflmesi 6-8 vuru sonra belirginleflmektedir. Artm›fl kan volumu sol kalbe ulaflt›¤›nda A2 ve P2 çiftleflmesi uzam›fl SV sistolunun süresi gibi k›salm›fl ve daralmaktad›r. ASD’li hastalarda, S2 çiftleflmesi yüklenme faz› s›ras›nda genifllemifltir (artm›fl sol-sa¤ flant nedeniyle). Yüklenmenin sal›n›m›n› takiben interatriyal flantta de¤ifliklik olmas› ile beklenen A2-P2 çiftleflmesi yetersiz geliflmektedir. ASD ve atriyal fibrilasyonda, uzun siklus sonras› çiftleflmenin flekli tan›ya yard›mc› olabilir; intrakardiyak flant› olmayan atriyal fibrilasyonun aksine, ASD’de uzun siklusta A2P2 aral›¤› artm›flt›r (diyastol s›ras›nda daha büyük miktarda sol-sa¤ flanta ba¤l›). (‹‹) Ventriküler septal defekt (VSD): Pulmoner hipertansiyonu olmayan VSD’de S2 normaldir. Belirgin olarak yükselmifl pulmoner vasküler rezistans› olan VSD’de (Eisenmenger reaksiyonu) ventriküler ortak, veya tek-boflluk gibi olarak hareket etmektedir. Heriki ventrikülden büyük damarlara at›lan kan ile eflitlenmifl rezistans, sonuçta; her bofllukta birbirine yak›n inspiratuvar “gecikmeye sebep olmaktad›r, birlikte S2’nin inspiratuvar hareketi yoktur. Birçok durumda inspirasyon ve ekspirasyonun herikisinde de S2 kaynaflm›fl veya tektir. X Bu bulgu önemli bir tan›sal kan›tt›r, opere olamayan defekti kuvvetle göstermektedir (Gecikmifl operasyon indikasyonu; non operabl). VSD’ler ile birlikte hiperkinetik pulmoner hipertansiyon ve normal pulmoner vasküler rezistansta S2 çiftleflmesi sabitleflmifl olabilir. Genifl Sabit- çiftleflmenin ay›r›c› tan›s›; Seyrek olarak sabit S2 çiftleflmesi ile eflzamanl› bulunan durumlar; (a) SDB (Sol dal blo¤u) ve Paradoks- çiftleflme, konjestif kalp yetersizli¤inin bulunmas›; S2’de sabit fakat Tersçiftleflmeye (paradoks-çiftleflme) sebep olabilir. (b) Mitral stenozunda A2-aç›lma sesi kompleksi; genifl S2 çiftleflmesi ile kar›flt›r›labilir. D. Ters-Çevrilmifl (Paradoks) Çiftleflme: S2’nin ekspirasyonda maksimal çiftleflmesi ve inspirasyonda daralmas› veya kaynaflmas› sonucunda meydana gelmektedir. Sebebi; A2 ve P2’nin solunum siklusu s›ras›nda yönünü de¤ifltirip normalin tersi olmas›d›r (P2, -A2). Bu fenomen için “Paradoks-çiftleflme” tan›m› s›k olarak kullan›lmaktad›r. Bu tip çiftleflme sadece SV’nin elektromekanik sistolu anlaml› gecikmiflse meydana gelmektedir; Q-A2 intervalinin uzamas›: (1) Ekspirasyon s›ras›nda uzam›fl SV sistolu A2’nin P2’den sonra gelmesine sebep olmaktad›r (duyulabilen-ekspiratuvar çiftleflme). (2) ‹nspirasyonla normalde Q-P2 intervali artmaktad›r, fakat Q-A2 de¤iflmemekte veya k›salmaktad›r. S2’nin iki komponenti ayni zamanda veya birbirine çok yak›n olarak oluflmaktad›r; oskültasyonda kulakla inspirasyonda tek ikinci ses olarak de¤erlendirilmektedir; Bu klasik veya “Tip-I Paradoks çiftleflmedir”. Daha az derecede Q-A2 gecikmesi veya QP2 intervalinin inspiraruvar genifl uzamas›, normal A2-P2 iliflkisine ve duyulabilen inspiratuvar çiftleflmeye sebep olmaktad›r, ancak ekspirasyonda S2’nin “tersine- çevrilmesi” gerçekleflmektedir (“Tip-II” -Paradoks). fiayet A2 ve P2’nin birbirinden inspiratuvar ayr›lmas› 20 msan veya daha az ise ekspirasyonda A2 P2’yi takip etmesine ra¤men S2 tek duyulabilir veya solunumun heriki faz›nda kaynaflm›flt›r (“Tip- III” -Paradoks). Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler X Sadece Tip-I paradoks, doktor taraf›n- rak seyrek görülmektedir SV’nin volum yüklenme durumlar›nda büyük at›m hacmi uzam›fl Q-A2’ye sebep olabilir. PDA ve büyük sol-sa¤ flantta ve aort regürjitasyonunda gösterilmifltir. Koroner arter hastal›¤› veya hipertansiyonda akut veya kronik SV disfonksiyonu varl›¤›nda S2’nin ters-çiftleflmesi seyrek olarak bildirilmifltir. dan oskültasyonda S2’nin kesin hareket anormalli¤i olarak saptanabilmektedir. Tip-II ve III ise sadece Fonokardiyografi ile teflhis edilebilmektedir. Q-A2’yi uzatan sebepler; (a) Sol dal blo¤u (SDB): Ters- çevrilmifl S2’nin en s›k sebebi SDB’dir. SDB’li hastalar›n birço¤unda “Paradoks-çiftleflme” saptanabilir. Uzam›fl sistolun (QA2) iki sebebi bulunmaktad›r; (1) Elektriki aktivasyondan (QRS’in bafllang›c›) SV izovolumik kontraksiyonunun bafllamas›na kadar olan intervalin uzamas›, sebebi; gecikmifl ve bozulmufl SV depolarizasyonu. (2) SV’nin izovolumik kontraksiyon zaman›n uzamas›, sebebi; SDB olan hastalar›n birço¤unda SV kontraktilitesi de bozulmufltur (özellikle iskemik etyoloji ve idiyopatik dilate kardiyomiyopatide). Burada Paradoksçiftleflme ile elektriki ileti bozuklu¤u indirek olarak iliflkilidir; gerçek sorumlu SDB’yi oluflturan ve altta yatan yap›sal, miyokardiyal hastal›k sürecidir (iskemi, infarkt, miyokardiyal dejenerasyon; fibrozis, miyokardiyum kayb›, akut inflamasyon gibi). S2 SV’nin elektriki aktivasyonunun di¤er bozukluklar›ndan da etkilenmektedir; (‹) daha düflük derecede SDB (SV hipertrofisinde s›k), (‹‹) tip-B WPW sendromu (S⁄V preeksitasyonu; sa¤ taraftaki bypass yolu), bunlarda Q-P2 inspirasyonda k›salmaktad›r ve bu ileti bozuklu¤u Tip-II paradoksa sebep olmaktad›r. (‹‹‹) S⁄V pacing ve S⁄V kaynakl› VEA’lar duyulabilen Paradoks S2 çiftfleflmesi meydana getirebilir. (b) Uzam›fl SV ejeksiyon süresi: Rölatif ola- 171 (c) SV ç›k›fl yolu obstrüksiyonu: S2’nin tersçiftleflmesi valvuler aort stenozu ve hipertrofik kardiyomiyopatide saptanabilir. Hipertrofik kardiyomiyopatide S2 çiftleflmesi ayni hastada günden-güne normalden paradoksik çiftleflmeye kadar de¤iflmektedir. Bu durumlarda ters-çiftleflme uzam›fl total ejeksiyon zaman› ile iliflkili de¤ildir. Tipik olarak total ejeksiyon süresi; valvüler aort stenozunda normal, hiperetrofik kardiyomiyopatide ise k›salt›lm›flt›r, bunun yerine; gradiyenti büyük ve relaksasyonu yavafllam›fl hastalarda gecikmifl SV-aort geçifl bas›nc› sonucunda; aort kapa¤›n geç kapan›fl› olas› sorumludur. Valvüler aort stenozunda aortan›n poststenotik dilatasyonu uzam›fl Q-A2 intervalinden ba¤›ms›z aortun sarkmaintervalinin gecikmesine yard›mc› olmaktad›r, sebebi; dilate olmufl santral aortan›n artm›fl kompliyans› ve gerilebilirli¤idir. Bu mekanizma PDA (Patent Duktus Arteriyozus) ve aort kökü dilatasyonuna ba¤l› aort regürjitasyonunun paradoks- çiftleflmesinin alt›nda yatan faktör olabilir. K›salm›fl Q-P2; Nadiren ters- çevrilmifl S2, azalm›fl S⁄V dolufluna ba¤l› S⁄V sistolunun k›salmas› so- 172 Temel Kardiyoloji nucundad›r, örne¤in; sa¤ atriyal miksoma veya triküspit regürjitasyonu. Ters- S2 çiftleflmesinin Oskültasyonu: Doktor, S2 hareketinin paradokslu¤undan emin olmak için kardiyak oskültasyon; birçok solunum siklusu s›ras›nda dikkatle yap›lmal› ve dinlenmelidir. Solunumsal çiftleflme fleklinin aç›k ve net olmad›¤› durumda araflt›rmac›lar iki yaklafl›m önermektedir; (1) Steteskop kalbin taban›ndan apeksine kayd›r›larak S2’nin heriki komponentinin amplitüdü de¤erlendirilmelidir. Steteskop apekse yaklaflt›kça hafifleyen komponent P2 olabilir; bu bulgu S2 komponentlerinin s›ras›n› (A2-P2 veya P2-A2) ayd›nlatmaktad›r. (2) Ters- çiftleflmifl S2, Valsalva manevras›nda; S2 yüklenme faz›nda genifllemektedir (komponentleri ayr›lmakta), salma faz› ile daralmakta ve sonradan tekrar genifllemektedir. Bunun aksine normal S2 yüklenme faz› s›ras›nda daralmakta, salma üzerine genifllemekte, ve sonra tekrar daralmaktad›r. Psödo-paradoksik çiftleflme: Derin inspiryum, genifl gö¤üslü veya KOAH hastas›nda yapay olarak P2 sesini bo¤makta veya P2 kaybolmaktad›r, sebebi; steteskop ile aorta aras›na genifllemifl ve fliflirilmifl akci¤er dokusunun girmesi. fiayet ekspirasyonda S2 duyulabilir ve çiftse; bu fenomenin sonucu; yanl›fl ters veya paradoks çiftleflme teflhisidir. S2 inspirasyonda tek olur. Tek (veya dar) S2 çiftleflmesi: Tek S2 inspirasyonda duyulabilir A2 ve P2’nin inspiratuvar ayr›lmas›; kula¤›n heriki komponentide ay›rtedemiyece¤i kadar çok dar (<30 msan) ise A2 veya P2’nin herikiside duyulamaz. Tek S2’nin varl›¤›n› kan›tlamak için Hasta oturur ve hemde uzanm›fl pozisyonlar›n herikisinde de muayene edilmelidir. Kardiyak oskültasyon s›ras›nda düzensiz, h›zl› ve yüzeyel solunum yasaklanmal›d›r. Hastaya yavafl ve derin soluk almas› söylenmelidir. Tek S2’nin s›k görülen sebepleri (fiekil 8-10); (a) Yafllanma: inspiratuvar çiftleflme duyulabilirli¤i normal olgularda yafl ile birlikte azalmaktad›r. 60 yafl›n üzerindeki olgular›n %50’sinde S2 tektir. Sebepleri; (‹) yafla ba¤l› SV izovolumik kontraksiyonunun uzamas›, artm›fl Q-A2 intervali veya (‹‹) Q-P2 intervalinin azalmas› ile birlikte bulunan yafll›larda pulmoner vasküler kompliyans›n afizyolojik azalmas› ve pulmoner sarkma intervalinin k›salmas›. (b) P2’nin yapay örtülmesi: ‹nspirasyon s›ras›nda P2’nin akci¤erden izole edilmesi yafll› olgularda s›kt›r. Toraks›n A-P çap› artm›fl olgularda ve/veya KOAH hastalar›nda obez veya kal›n gö¤üs duvar› olanlarda P2’nin iletilmesi zay›ft›r. (c) Ters çiftleflme: Heriki ventrikülün sistol süresinin eflit olmas› solunumun hiki faz›nda S2’nin tek duyulmas›na sebep olabilir. S2’nin ters veya paradoks-çiftleflmesi (TipI), tek S2’den ekspirasyonda A2 ve P2’nin ekspiratuvar ayr›lmas› ile ay›rtedilemez. (d) Pulmoner hipertansiyon: Pulmoner arter bas›nc› belirgin yükselmifl ve S⁄V fonksiyonlar› iyi olgularda, kural; dar A2-P2, ve inspirasyonda S2 tek görülebilir. Kuvvetli P2 geriye do¤ru a2’yi maskeleyebilir. Bu durumdan flüphelenildi¤inde; apeks ve alt sternal kenar S2’nin heriki komponenti için dikkatle dinlenmelidir. (e) Maskeleme: Yüksek fliddette ve yak›n Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler çift (çiftleflme aral›¤› dar) ve aort kapanma sesi veya kuvvetli mitral aç›lma- sesi bulunmas› P2’yi maskeleyebilir. (f) “Üfürüm karartmas›”: Mitral regürjitasyonu, VSD, aort stenozu, pulmoner stenoz ve PDA da bulunan uzun veya holosistolik üfürümleri A2 veya P2’nin herikisinide içindekaybeder veya maskeleyebilir. Bu durumda apeks ve sol-alt sternal kenar›n dikkatle dinlenmesi gerekmektedir. (g) Semilunar valvuler stenoz: A¤›r valvuler aort stenozunda, kuvvetli üfürüm A2’yi maskeler veya gizleyebilmektedir; kapak a¤›r derecede deforme ve kalsifik ise A2 gerçekten yumuflak olabilir veya kaybolur. SV- Aort geçifl bas›nc› gecikmesi Q- A2 intervalini A2P2’yi tek ses duyacak kadar uzatabilir. A¤›r pulmoner stenozun üfürümü A2’yi içerisinde kaybedebilir, P2 ise tipik olarak geç ve yumuflak olup kolayca kaybedileblir. (h) VSD, tek- ventrikül: Kan›n eflit ve yüksek rezistansl› iki damar yata¤›na da “ortak” ventrikül bofllu¤u taraf›ndan at›ld›¤› durumdasa¤ ve sol ventrikül sistollerinin uzunlu¤u benzer, ve S2 komponentleri solunumun iki faz›nda da kaynaflm›flt›r (tek S2). S2 çiftleflmesinin karakteri; maksimal üfürüm fliddetinin duyuldu¤u bölgenin uza¤›nda dinleyip de¤erlendirilmelidir. P2’nin patolojik yoklu¤u: A¤›r pulmoner deformite ile düflük veya olmayan pulmoner ak›m ve büyük damarlar›n yer de¤ifltirmesi, Fallot tetralojisi, pulmoner atrezi, triküspit atrezisi, trunkus arteriyozus, psödotrunkus, ve büyük damarlar›n transpozisyonu; sadece A2 duyulmas›nda düflünülmelidir. A¤›r pulmoner stenozda ve büyük damarlar›n transpozisyonunda P2 duyulamayabilir. Bu olgularda fonokardiyogram ile P2 s›kl›kla kaydedilebilir. 173 Editör; ÖZETLENM‹fi S2: • S2, semilunar kapaklar›n kapanmas›ndan meydana gelmektedir (önce aort). mesi (fi fie ekil 8-10): X S2 çiftleflflm • Çocuklarda (Fizyolojik-ikinci ses çiftleflmesi). • Pulmoner hipertansiyon. • Pulmoner stenoz. • Sa¤ dal blo¤u. • Ventriküler septal defekt. a. • • • mesi: Sabit-S2 çiftleflflm Atriyal septal defekt. Anormal pulmoner ven drenaj›. Düz s›rt sendromu. b. • • • • • mesi: Paradoks S2 çiftleflflm Sol dal blo¤u. Aort stenozu. Aort koarktasyonu. Akut miyokard infarktüsü. ‹leri derecede fliddetli hipertansiyon. c. • • • fiiiddetlenmifl S2: fi Sistemik hipertansiyon (A2 sertleflmesi). Aort genifllemesi (A2 sertleflmesi). Pulmoner hipertansiyon veya dilatasyon (P2 sertleflmesi). d. Hafiflemifl S2: • Aort darl›¤›. C. ÜÇÜNCÜ KALP SES‹: Üçüncü kalp sesinin önemi; S3’ün bulunabildi¤i durumlar: (1) Normal kalp, (2) Diyastolik yüklenme (volum yüklenmesi), (3) semptomlu veya semptomsuz; konjestif kalp yetersizli¤i olan veya olmayan SV disfonksiyonu. Normal Kalpler: Çocuklar ve genç eriflkinlerde s›kl›kla bulunmaktad›r. Fakat 40 yafl›n üzerindeki sa¤l›kl› kifliklerde genellikle bulunmaz. Seyrek olarak kalp hastal›¤› olmadan 30 yafl›ndaki kiflilerde (özellikle kad›nlarda) bulunabilir. Temel Kardiyoloji 174 0 100 200 300 400 500 msec A2 P2 Exp S1 NORMAL Insp Seyrek olarak, fizyolojik S3 devaml›l›¤› süre¤endir ve k›sa diyastolik üfürümü taklit edebilir. ‹nce yap›l› olgularda, hiperaktif kalpte normal S3 gerçekten palpe edilebilir. Hemodinamik bulgular›; SV’nin h›zl› erken diyastolik doluflu ile birlikte normal- hafif yükselmifl SA bas›nc›; normal veya yükselmifl kalp debisi. Exp GEC‹KM‹fi P2 Insp S1 F‹ZYOLOJ‹K Exp ERKEN A2 Insp Exp S1 PARADOKS Insp fiEK‹L 8-10. S2’nin çifleflme flekilleri. Eksp: ekspirasyon, ‹nsp: ‹nspirasyon. Anemi, tirotoksikoz, anksiyete, egserisiz, ve gebelik; bu durumlarda S3 daha belirgin duruma gelebilir veya ilk defa duyulabilir. Normal kalpte artm›fl kalp debisi: Normal kalpte yükselmifl kardiyak debi ve birlikte artm›fl diyastolik dolufl h›z›nda; duyulabilir S3 bulunabilir, bu dinlemekle patolojik gallop’dan ay›rt edilemez. S3 hafif veya kuvvetli ve genellikle dik durma pozisyona geçilmekle hafifler veya kaybolabilir. Fizyolojik S3 duyulan olgular›n büyük bölümü gençlerdir ve bunlarda birlikte fizyolojik sistolik ak›m üfürümü ve/veya venöz-ham (u¤ultu) olabilir. Pratik nokta; çocuklar ve genç eriflkinlerde S3’ün artm›fl kardiyak debiye ba¤l› olarak fizyolojik oldu¤u olas›l›¤›n› düflünmek önemlidir. Bu yanl›fll›kla kalp hastal›¤› teflhisi konmas›n› engellemektedir. Diyastolik yüklenme durumlar›; erken diyastolde mitral kapaktan geçen artm›fl SA kan olumu (özellikle SA bas›nc› yükselmiflse), S3’ün bulundu¤u durumlar; hemodinamik olarak anlaml› mitral regürjitasyonu, VSD, veya PDA. a. Mitral regürjitasyonunda S3; genelden biraz daha erkendir ve aç›lma-sesini taklit eden yüksek frekansl› vibrasyonlar› dominant bulunabilir. Diyastolik yüklenme durumlar›nda S3’ün duyulabilirli¤i normal S3’e benzemektedir. Mitral kapak ak›m›n› art›ran soldan-sa¤a flantlarda (PDA, VSD) ve mitral regürjitasyonu s›kl›kla kuvvetli diyastolik dolufl sesi (S3) meydana getirmektedir (mid-diyastolik ak›m gürültüsünden sonra). Bu hafif veya oldukca belirgin olabilmektedir. Bu hastalarda SV’nin kontraktil fonksiyonu normalse; S3 kötü prognozu göstermez; bu hastalarda, erken diyastolik doluflun h›z› ve amplitüdü yükselmifltir ve SV prekordiyal impulsu tipik olarak hiperaktiftir. Anlaml› pulmoner hipertansiyon geliflmesi S3’ü hafifletebilir, sonradan S⁄V yetersizli¤i geliflmiflse sa¤ taraf S3’ü kaybolabilir. b. Triküspit regürjitasyonu; S⁄V’de anormal derecede volum yüklenmesi olmadan belirgin S3 meydana getiremez. c. ASD’de, genelikle kuvvetli S3 bulunmaz, ancak büyük soldan-sa¤ flantta mid- diyastolik ak›m gürültüsü s›kt›r. Heriki durum- Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler da, triküspit kapaktan geçen kan ak›m› artm›flt›r, s›kl›kla S⁄A bas›nc›da yükselmifltir. Muhtemelen, S⁄V SV’ye göre daha kompliyan oldu¤undan sa¤ kalp yüklenmesinde S3 bulunmas› rölatif olarak daha seyrektir. ASD’de hemodinamik bulgular; iyi korunmufl kalp debisi ve ejeksiyon faksiyonu ile yüksek zirveli diyastolik dolufl h›z›; yükselmifl atriyal bas›nç (özellikle mitral veya triküspit yetersizli¤inde büyük V dalgas› varsa). SV disfonksiyonu; S3, SV’nin global zarar görmesinin karakteristi¤idir. Orta-yafll›lar veya mitral regürjitasyonu olmayan yafll› eriflkinlerde S3 bulunmas›; miyokardiyal kontraktilitenin anlaml› azalmas›n› ve düflmüfl ejeksiyon fraksiyonunu göstermektedir. fiayet S3 yeni klinik olay ile iliflkili ise, S3 geçici olabilir ve SV fonksiyonunun düzelmesi ile kaybolabilir (örne¤in; yükseltilmifl hipertansiyon, AM‹). Her etyolojiden anlaml› miyokard hastal›¤› anormal S3’e sebep olabilir. SV dekompansasyonunu ile birlikte sekonder veya fonksiyonel mitral regürjitasyonu varl›¤›nda; S3 kötü ventrikül fonksiyonu ile ve buna ba¤l› sol atriyal volum yüklenmesi ile daha fazla iliflkilidir. Bu olgularda sistolik üfürüm daha hafiftir ve primer mitral regürjitasyonu ve iyi SV fonksiyonu olanlardan kalp daha büyüktür. Uygun t›bbi tedavi ile regürjitasyon üfürümü ve SV fonksiyonu ile ilgili S3 daha hafif duruma gelebilir veya kaybolabilmektedir; SV fonksiyonu korunmufl a¤›r regürjitan kapaklarda kardiyak dekompansasyon tedavi ile düzelince üfürüm ve S3 kuvvetlenmektedir. X SV dekompansasyonuna ba¤l› oskültasyonda patolojik S3, hasta dik duruma kalk›nca duyulmaya devam etmektedir, ancak bu manevra ile hafifleyedebilir. S3 çok kuvvetli 175 olabilir ve SV dekompansasyonunun di¤er bulgular› ile bulunabilir, örne¤in; pulsus alternans, süre¤en SV apikal impulsu, dar nab›z bas›nc›, konjestif kalp yetersizli¤inin klinik bulgularr›. Genelde, persistan ve kuvvetli S3 kötü prognozun habercisidir. Koroner arter hastal›¤›nda S3 bulunmas› major SV asinerjisi veya anevrizmas›n› iflaret etmektedir. Süre¤en SV kald›r›fl› veya ektopik impuls s›kl›kla birlikte bulunan bulgulard›r. S3 galo, dekompanse hipertansifler ve aort kapak hastal›¤›nda s›kt›r. X Kuvvetli S3, Dilate kardiyomiyopatide tipiktir, aksine Hipertrofik kardiyomiyopatide bulunmamaktad›r. Dilate kardiyomiyopatide hemodinamik bulgular; kardiyak indeks ve ejeksiyon fraksiyonu azalm›flt›r. Sol atriyal, pulmoner arter diyastolik, ve pulmoner kapiller uç bas›nçlar yükselmifltir. SV erken diyastolik bas›nç artm›flt›r; geç veya diyastol- sonu ventrikül bas›nc› (venöz a-dalgas›) atriyal konntraksiyonla daha fazla artabilir veya artamayabilir. SV bofllu¤u genellikle genifllemifltir, birlikte diyastol sonu volumu yükselmifltir; kavite/duvar kal›nl›¤› oran› artm›flt›r (anlam›; yükselmifl duvar stresi ve artm›fl oksijen tüketimi). SV asinerjisi gösteren Koroner arter hastalar›nda, S3 birlikte bulunabilir. Konstriktif Perikarditin Perikardiyal-vurusu: Erken, kuvvetli ve yüksek- fliddette diyastolik ses s›kl›kla konstriktif perikarditle birliktedir; gerçekten bu “S3” sesi tipik S3’den daha erken meydana gelmektedir (A2’den 0.080.10 msan sonra). Perikardiyal vuru genellikle sert, kesik (“ç›t” sesi, t›k›rt›, ç›t›rt›) ve çat›rt› (“çat” sesi) kalitesindedir ve aç›lma- sesi ile 176 Temel Kardiyoloji kar›flt›r›labilir. Ancak kalitatif olarak tipik S3’e benzeyebilir. S3’e ait diyastolik sesin, kuvvetli ve yüksek fliddette olmamas› ile konstriktif perikardit teflhisi d›fllanamaz, aksine olas›l›¤› art›rmaktad›r. Erken ve belirgin perikardiyal vuru veya S3 yükselmifl SA bas›nc› ile iliflkilidir ve erken diyastolik ventriküler bas›nc›n h›zl› yükselmesinin sebebi; gerilemeyen kalbi kaplayan örtü veya oldukça sertleflmifl perikardiyum. Baz› hastalarda konstriktif perikarditte bu ses tipik S3’den ay›rtedilemez, sebebi; adezyonunun beklenenden daha az yo¤un olmas› veya birlikte perikardiyal effüzyon bulunmas›. Restriktif kardiyomiyopatide baz› hastalarda, erken S3 ile farkl› yüksek frekansl› komponentler perikardiyal vuruyu taklit etmektedir. X Konstriktif perikarditte hemodinamik bulgular; belirgin olarak yükselmifl sol ve sa¤ atryum ve ventrikül diyastolik bas›nçlar›d›r. Ventriküler diyastolik doluflun h›z› artm›fl, Ventriküler sistolik fonksiyonlar ise genellikle normal kalm›flt›r (Bak›n›z Bölüm 19). Pratik noktalar ; Klinikte Üçüncü-kalp sesinin iliflkileri ve yorumu: (1) Normal veya fizyolojik S3: Çocuklar, genç eriflkinler. (2) Normal kalbi olan kiflilerde hiperkinetik durumlarda (anemi, hipertiroidi). (3) Diyastolik yüklenme durumlar›: a. SV; mitral regürjitasyonu, VSD, PDA. b. S⁄V; triküspit regürjitasyonu, ASD. (4) SV disfonksiyonu: konjestif kalp yeter sizli¤i, dilate olmufl SV, belirgin azalm›fl ejeksiyon fraksiyonu. (5) Konstriktif perikardit; perikardiyal vu ru. Editör; ÖZETLENM‹fi S3: Özellikle çocuklarda egserisizden sonra duyulabilir, normal eriflkinlerde iflitilmesi seyrektir. Sebebi; diyastolun bafllang›c›nda ventriküllerin çabuk dolmas› s›ras›nda korda tendine ve anulus fibrozus yap›lar›n›n gerilip yukar› itilmesi sonucudur. S3’ün bulundu¤u haller: • Sol kalp yetersizli¤i (Ventriküler veya protodiyastolik galo). • ‹leri derecede mitral yetersizli¤i. • ASD, VSD, PDA. D. DÖRDÜNCÜ KALP SES‹: Klinik önemi; belirgin S4’de birlikte prekordiyal A-dalgas› amplitüdü artm›flt›r. S›kl›kla bulundu¤u durumlar; koroner arter hastal›¤›, hipertansiyon, aort stenozu ve hipertrofik kardiyomiyopati. S4 fliddeti, çok de¤iflmektedir; belirgin oldu¤unda, S4 en kuvvetli kalp sesi olup apekste duyulmaktad›r. S4’lü olgular›n genel paydas›; SV hipertrofisi ile artm›fl SV diyastol- sonu bas›nc› ve SV miyokard›n›n sertleflmesinin oluflturdu¤u k›s›tlanm›fl diyastolik dolum. S4, S3’den daha fazla azalm›fl SV kompliyans›n›n çok hassas bir göstergesidir. Duyulabilen S4’ün klinikte ima ettikleri, S3’den oldukça farkl›d›r. S3 ve S4’ün Anlam›: X S3; s›kl›kla SV dekompansasyonunu, bafllang›ç halindeki veya yerleflmifl konjestif kalp yetersizli¤i ve kötü uzun-dönem prognozu göstermesi aç›s›ndan anlaml›d›r. Genel olarak S4 ise; SV fonksiyonunda S3’e göre daha az ciddi de¤ifliklikler ve daha benin prognozu göstermektedir. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler S4’ün Klinik ‹liflkileri; Atriyal ses nadiren normal çocuklar ve genç eriflkinlerde iflitilebilir. Tirotoksikoz veya anemi gibi hiperkinetik durumlarda S4 meydana gelmektedir, sa¤l›kl› eriflkinlerde ise duyulabilen S4’ün anlam› tart›flmal›d›r. (a) PR intervali: Birinci- derece AV blokta, kardiyovasküler hastal›¤›n di¤er bulgular› olmadan S4 duyulabilir. ‹kinci veya üçüncü-derece AV blokta ba¤›ms›z atriyal kontraksiyonlar mitral kapak aç›k iken diyastol boyunca “atriyal sesler” meydana getirebilmektedir. Kapal› mitral kapa¤a karfl› atriyal kontraksiyon da duyulabilen vibrasyon sesleri oluflturabilir. K›sa PR intervali: S4’ün saptanmas› engelleyebilir veya engelleyemez; S4, S1’e yak›n oldu¤unda iki ayr› sesin bulunmas› mümkün olmayabilir. S1 k›sa PR intervalinde kuvvetlidir. Baz› araflt›rmac›lar k›sa PR intervalininS4’ün duyulabilirli¤ini art›rd›¤›na inanmaktad›r. (b) Koroner kalp hastal›¤›: S4, ‹skemik kalp hastal›¤›n›n en önemli iflarettir (“damgas›”). Geçirilmifl M‹’ye ba¤l› azalm›fl SV kompliyans›, duyulabilen S4’e sebep olmaktad›r. X AM‹ s›ras›nda hastalar›n %80-90’da duyulabilen S4 gösterilmifltir. S4, akut infarktta bafllang›çta duyulamayabilir, fakat genellikle 1-2 gün sonra ortaya ç›kabilir. Atriyal aritmilerde S4 yoktur veya kaybolur, sebebi; sinüs ritminden daha az etkili atriyal kontraklsiyonlar›n olmas›. X Postinfarkt periyodun içerisine kadar S4’ün devam etmesi, anlam›; daha yüksek geç kardiyak olay riski. Baz› araflt›rmac›lar, semptomlu koroner kalp hastal›¤›nda herzaman S4’ün saptanabildi¤ine inanmaktad›r. 177 Tecrübeli doktorlar, angina s›ras›nda veya M‹ öncesinde atriyal galolar› s›kl›kla duyabilmektedir. Anginal a¤r› s›ras›nda S4 bulunabilir ve istirahat veya nitrogliserin al›nd›ktan sonra ise kaybolmaktad›r. Belirgin SV anevrizmas› veya SV asinerjisi olan hastalarda S4 s›k olup tipik olarak palpe edilebilmektedir. Benzer olarak atriyal ses egserisiz testinden hemen sonra s›kl›kla duyulmaktad›r. Birçok inan›fla göre; izole olmufl atriyal sesin görünüflte sa¤l›kl› eriflkinlerde duyulmas› gelecekteki koroner olay›n habercisidir. (c) Hipertansiyon: ‹zole olmufl S4 kronik hipertansiyonda s›kt›r; ve EKG kan›tlar› olmamas›na ra¤men SV hipertrofisi azalm›fl kompliyans› iflaret etmektedir. Baflang›çta bu hastalarda S4 a¤›r SV disfonksiyonunu göstermemektedir. (d) Aort stenozu: Valvüler aort stenozunda S4 duyulmas› anlaml› SV-Aort gradiyenti için de¤erli bir bulgudur. Bu hastalarda SV hipertrofisi ve ventrikül miyokard›n›n sertleflmesi atriyal sesin oluflmas› için bulunmas› gereken zemindir. 50 yafl›n üzerindeki hastalarda S4’ün a¤›r aort stenozunu öngörmesi daha az spesifiktir. Bu yafl grubundaki koroner kalp hastal›¤› veya hipertansiyon s›kl›kla S4’e sebep olabilir. Aort stenozunda palpe edilebilen ve oldukça kuvvetli atriyal ses; s›kl›kla her yaflta a¤›r valvüler obstrüksiyonun indikasyonudur. (e) Hipertrofik kardiyomiyopati: duyulabilen ve palpe edilebilen atriyal sesler bu durumda her zaman bulunmaktad›r; flayet S4 yok ise teflhisten flüphe edilmelidir. S›kl›kla dev prekordiyal A dalgas›, d›fla-do¤ru dominant impulstur. Obstrüktif ve nonobstrüktif hipertrofik kardiyomiyopatinin herikisinde de S4 karakteristik bulgudur. 178 Temel Kardiyoloji Kardiyomiyopati, anlaml› miyokardiyal hastal›¤› olan olgularda S4 genelde s›kl›kla palpe edilmektedir. Tipik olarak S3’de bulunur, hastal›¤›n son evresinde S4’den daha fazla bulunmaktad›r. (f) Akut mitral regürjitasyonu: Yak›n geçmiflte bafllam›fl mitral regürjitasyonunda S4 bulunmas› karakteristiktir; akut SA volum yüklenmesi, kuvvetli atriyal kontraksiyon kan› normal büyüklükteki SV ventriküle göndermekte, sonuç; atriyal ses oluflumu. X Kronik mitral regürjitasyonunda S4 bulunmas›; mitraldeki lezyonun yak›n geçmiflte bafllad›¤›n› göstermektedir. (g) Aritmiler: Atriyal fibrilasyonda S4 yoktur, fakat hastan›n sinüsal ritme döndürülmesi, dilate olmufl SA’n›n kontraksiyon gücü azald›¤›ndan, altta SV disfonksiyonu olsa dahi S4 meydana getiremez. Sinüs taflikardisi S4’ün ortaya ç›kmas›n› art›rmaktad›r; ancak, PR k›sa oldu¤undan kuvvetli S1’den ay›rt edilemeyebilir. ‹kinci ve üçüncü-derece AV blokta diyastol boyunca duyulabilirli¤i de¤iflmektedir (duyulur ve duyulmaz veya kaybolur); aç›lm›fl ve kapanm›fl mitral kapa¤a karfl› senkron atriyal kontraksiyonlar yüksek derecede kalp bloklu hastalarda duyulabilen ses meydana getirebilir. Sa¤ ventriküler S4: Sa¤ taraf S4’ü pulmoner hipertansiyon ve pulmoner stenozda s›kt›r. Pulmoner embolizmden flüphelenilen hastalarda S4 duyulmas› önemli bulgudur; S⁄V’nin bas›nç yüklenmesini göstermektedir. Çiftleflmifl S2 en iyi sol-alt sternal kenarda duyulmaktad›r ve sa¤ taraf›n S4’ü ile kar›flt›r›labilir. S4’ün inspirasyonla fliddetlenmesi ve sol-alt sternal kenarda maksimal duyulmas›, bu özellik S⁄V S4’ünün ay›r›c› teflhisinde yard›mc›d›r. “Summasyon-Galo” ve Dörtlü-Ritm: PR intervali uzunve/veya kalp h›z› h›zl›, atriyal kontraksiyonlar h›zl› diyastolik faz›n›n içerisine girmektedir. Kalp h›z› yükselmiflken diyastol sistolden daha k›sa oldu¤undan dolay›; passif ventrikül doluflu SA sistolu ile mitral kapaktan geçen artm›fl ak›m›na ilave olmaktad›r, sonuç; bu kombinasyon çok kuvvetlisumasyon- galosuna sebep olmaktad›r (S3 + S4). Sumasyon galosunun sesleri aras›nda biraz ara vard›r; S3 ve S4 birbirine yak›n olunca tek diyastolik ses olarak duyulabilir ve mid- diyastolik gürleme sesini taklit edebilmektedir. Tedavi veya klarotis sinüs masaj› sonucunda kalp h›z›n›n yavafllamas› ile, S3 ve S4 seslerinin herbirisi de daha az belirgin veya hatta duyulamaz duruma gelebilir. Çok hafif S3, taflikardi s›ras›nda S4 ile toplanabilir ve oldukça kuvvetli tek ses meydana getirebilir. Karotis sinüs masaj› ile fliddetlenen kalp h›z›n›n yavafllamas›, taflikardi s›ras›nda galo ritmlerini de¤erlendirmek veya yüksek kalp h›z›nda kar›flan di¤er kardiyak bulgular› analiz etmeye yard›m etmektedir. S3 ve S4’ün herikisininde net olarak duyulabildi¤i zaman “Dörtlü ritm” tan›m› kullan›lmaktad›r. Hafif egserisiz veya kuvvetli öksürük kalp h›z›n› art›rarak iki sesin toplanmas›na ve kuvvetli tek dolufl sesi meydana getirmesine sebep olabilir. Dörtlü-ritm kar›flt›r›labilir; diyastol s›ras›nda mitral stenozunu taklit eden seri halinde duyulabilen düflük frekansl› vibrasyonlar. Dörtlü-ritmin s›kl›kla bulundu¤u durumlar; SV anevrizmas›, kardiyomiyopati, veya her sebepten olan a¤›r SV yetersizli¤i ve dilatasyonu. S4’ün duyulabilirli¤ini etkileyen faktörler; Akut veya kronik SV dekompansasyonundaki olgularda, S4 EKG’de P dalgas›n› takip etmektedir. PR intervalinin her art›fl›nda S1’den Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler ayr›lmas› gittikçe daha fazla artmaktad›r, böylece daha kolay duyulabilmektedir. Sol kalp yetersizli¤i veya hipertansiyonun tedavisi s›ras›nda SV volum ve bas›nc› düflmektedir; P dalgas›- S4 intervali uzamakta, S4 sonra olmakta ve S1’e daha yak›n›na gelmektedir, böylecede de duyulabilirli¤i azalmaktad›r. M‹’nin akut faz› sonras› veya anlaml› hipertansiyonunun tedavisinden sonra S4 kaybolur gibi görünmektedir, gerçekte; S4, S1’in daha yak›n›na geldi¤inden basitce de¤erlendirilmesi çok zordur. Uzun PR intervalinde S4 daha kolay duyulur ve S1’de hafiftir. Heriki ses eflit fliddette ise burada S4 S1 çiftleflmesini taklit edebilir. Birinci derece AV blokta duyulabilen S4 normal PR intervali olan olgulardaki ayni fleyi ima etmez. Düflük frekansl› çiftleflmifl S1 S4 ile kar›flt›r›labilmektedir. Çok uzun veya kuvvetli atriyal sesler, nadiren presistolik üfürümleri taklit edebilir. Diyastolik seslerin (S3 ve S4) oskültasyonu: S3 ve S4’ün ses-perdesi (üst ve alt derecesi) ve fliddeti düflüktür. ‹nsan›n duyabilirli¤inin, birçok insan›n kalp seslerini duymaya al›flt›¤› düzeyin alt derecelerinde meydana gelmektedir. S4’ün ses-perdesi biraz daha yüksek olup, genellikle daha kuvvetlidir. Heriki seste aran›rken aktif olarak gösterilmelidir. Bunlar tipik olarak uzaktan gelen “güm” sesine benzemektedir. Sesler, (özellikle S4) palpe edilebilir. S3 ve S4 en iyi sessiz odada aranmal› ve dinlenmelidir. Adale tremorlar› ve elbise veya steteskop tüpünün sesleri gibi yapay sesler engellenmelidir. S3 ve S4, en iyi oskültasyona bafllad›ktan hemen sonra uyulmakta ve k›sa zaman son- 179 ra görünüflü tedricen de¤iflmekte ve zay›flamaktad›r. S›kl›kla galo sesleri, sadece hasta vucudu yeni pozisyona geçtikten hemen sonra duyulmaktad›r; muayene masas› üzerine geçmek, sol lateral pozisyona dönmek gibi. a. Zamanlama ve solunumsal de¤ifliklikler; Zaman olarak S3, S2’ye ba¤l›d›r, S4 ise S1’den hemen sonra meydana gelmektedir, bu iliflki çok yavafl veya çok h›zl› ritmde geçerlidir. S3 erken diyastolde meydana gelmektedir, genellikle A2’den 0.14-0.16 saniye (0.10-0.20) sonrad›r. S4 ise presistoliktir, P dalgas›ndan 0.12-0.20 saniye sonrad›r ve S1’den hemen öncedir. S3 solunumsal de¤ifliklikler göstermektedir ve genellikle ekspirasyonla daha kuvvetli olup, inspirasyon sonunda ise zay›flamaktad›r. S4’de, S3 kadar belirgin olmasada solunum siklusu ile azal›p artmaktad›r. Erken inspirasyonda s›kl›kla daha kuvvetllidir. b. S3 ve S4 oskültasyonuna yard›mc› manevralar; Venöz dönüfl de¤iflikli¤ine sebep olan manevralar S3 ve S4’ün herikisinide etkilemektedir; (‹) Venöz dönüflü ve intrakardiyak kan volumunu art›ran herfley S3 ve S4’ün fliddetini art›rmaktad›r. (‹‹) Kalbin doluflunun azalmas› bu sesleri hafifletmektedir. (‹‹‹) Venöz dönüflü art›ran manevralar; bacaklar›n yükseltilmesi, öksürme, hafif egserisiz, abdominal kompresyon ve Valsalva manevras›n›n salma-faz›. Sa¤ kalbin S3 ve S4 sesi inspirasyonla fliddetlenmektedir. (‹V) Azalm›fl venöz dönüfl; otururken, ayakta, turnike uygulamas› ve Valsalva manevras›n›n yüklenme-faz›. Hastay› dik durma 180 Temel Kardiyoloji pozisyonuna geçirmek s›kl›kla yard›mc›d›r; S3 ve S4’ün herikiside tipik olarak hafifler veya kaybolurlar. Baz› araflt›rmac›lara göre; dik durma pozisyonunda fizyolojik galolar kaybolmakta, patolojik olanlar ise devam etmektedir, fakat hafifleyebilirler. Pozisyonel de¤ifliklikler S3 ve S4’ün kombine olan di¤er seslerden ay›rt edilmesine de yard›mc› olmaktad›r. Karotis sinüs masaj› ise kalp h›z›n› yavafllatmakta olup galo ritmlerinin zamanlamas›n› yapmak için faydal›d›r. Vagal manevralar ile PR intervali de¤iflmeden S4 fliddeti azalmakta veya fliddetlenmektedir. ‹zometrik manevra; Handgrip-Egserisizi (elle s›kmak) ise S3 ve S4’ün herikisininde fliddetini art›rmaktad›r. Bu manevra flüpheli koroner arter hastal›¤›n›n teflhisinde kullan›lmaktad›r; süre¤en elle s›kmay› takiben miyokard›n oksijen iste¤ini art›r›p, iskemiyi ortaya ç›karmakta, ventrikül miyokard›n›n sertli¤ini art›rmaktad›r, sonuçta; atriyal ve ventriküler galolar presipite olmaktad›r. Editör; ÖZETLENM‹fi S4: Ventrikül diyastolu sonuna do¤ru iyice dolmufl ventriküle atriyum sistolu ile kan bas›nçla at›l›r, atriyum kontraksiyonundan sonra do¤an titreflimler S4’ü meydana getirmektedir. Atriyal fibrilasyonda S4 iflitilmez. Tam bloklu hastalarda S4’ün ventrikül sistolleri ile iliflkisi kaybolmufltur. S1 ve S2 ile belli bir zaman iliflkisi göstermeksizin iflitilebilir; uzaktan ve hafif olarak duyulan “yank›-sesi”. Bazan atriyum ile ventrikül sistolü ayni zamana rastlar ve kuvvetli bir ses husule gelir: “top-sesi” (bruit de Canon). Ventrikül yetersizli¤i iflaretidir, S1 ve S2 ile birlikte üçlü bir ritm meydana getirdi¤inden “galo” denir (Atriyal veya presistolik galo). Hem S3’ün hemde S4’ün duyuldu¤u hallerde “Dörtlü-ritm” söz konusudur. Dörtlü-ritm bu- lunan hastalarda kalp h›z›n›n yüksek oldu¤u, dolay›s› ile diyastol süresinin k›sald›¤› durumlarda S3 ve S4 üstüste gelerek tek kuvvetli ses halinde iflitilir ki buna “Sumasyon-galo’su” ad› verilir, karotis masaj› ile kalp h›z› yavafllat›l›rsa galo sesleri birbirinden ayr›labilir. 1. Sol kalp kaynakl› atriyal galo: • Sistemik hipertansiyon. • Aort stenozu. • Aort koarktasyonu. • Miyokard infarktüsünün akut dönemi. • Angina pektoris (a¤r› s›ras›nda). 2. Sa¤ kalpten kaynaklanan atriyal galo: • Pulmoner hipertansiyon. • Pulmoner stenoz. • Triküspit yetersizli¤i. • Arteriyovenöz fistül ÜFÜRÜMLER: Konjenital veya kalp kapak hastal›klar›n›n uygun evolusyonunda kalp üfürümleri kesin olarak de¤erlendirilmelidir. Genel populasyonda sistolik üfürümlerin yayg›n olarak bulunmas›na ra¤men sadece küçük bir bölümünde kalbin anormal yap›s›n› yans›tmaktad›r. Kalp üfürümünün bulunmas› ve saptanmas› önemli olarak endokardit ile ilgili proflaksiyi düflündürmektedir. Bulunan Sistolik üfürümün dikkate al›nmas›n› gerektiren sosyal durumlar; atletlerde k›s›tlama, hayat sigortas› sözleflmesi, gebelikte anne veya fetus için risk, nonkardiyak cerrahinin güvenilirli¤i ve endokardit proflaksisi gereklili¤i. Pratik yaflamda kalpte üfürüm duyulmas› durumunda, doktor olas› organik hastal›¤›ndan intrensek kardiyak anormallik olmayan durumlar› (fonksiyonel) ay›rt etmelidir. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler Üfürümlerin Anlam›: Kalp üfürümlerinin incelenmesi ve de¤erlendirilmesi Sebep- sonuç iliflkisini araflt›racak flekilde olmal›d›r. Üfürümü olan birisinde çözümlenmesi gereken birçok soru vard›r; (a) sorulmas› gereken birinci soru üfürümün organik veya patolojik veya normalin de¤iflkeni oldu¤udur. “Evet” cevab›n›n anlam› ise; yap›sal kardiyovasküler hastal›¤›n bulunmas›d›r. (b) Fizik muayene ile sa¤lanan bilgiler esas al›narak, sonra üfürümün hemodinamik sebebi belirlenebilmelidir. (c) Organik üfürümün anatomik kayna¤› karakterize edildikten daha sonra, kalp hastal›¤›n›n olas› etyolojisi araflt›r›lmal›d›r, altta yatan durumun ciddiyetinin de¤erlendirilmesi yap›lmal›d›r. Genellikle tecrübeli doktor bu sorular› üfürümü olan kiflinin dikkatle al›nan hikayesi ve yap›lan klasik fizik muayenesinden sonra çözebilmektedir. Yard›mc› tan›sal testlerde s›kl›kla gerekli ve önemlidir (EKG, Tele, Ekokardiyografi, kardiyak kateterizasyon). Bu yöntemler, fizik muayenede tan›nan ve kabaca derecesi tayin edilen problemin ciddiyeti ve çözümüne ek veriler sa¤lamaktad›r. X Üfürümün “masum” oldu¤u hissedildi- ¤i zaman, “hastal›k yok” teflhisi kesin ve sabit olmal›d›r ve tart›fl›labilirlik riski ortadan kald›r›lmal›d›r. Pratik noktalar; (1) kalp üfürümlü kiflide, intrensek kardiyak anormallik bulunmamas› organik kardiyovasküler hastal›k bulunmas›ndan daha s›kt›r. (2) Günlük pratikte anlaml› kalp hastal›¤› varl›¤›n›n “kural-d›fl›” tutulmas› (ekarte edilmesi) önemli bir yaklafl›md›r; bunun için primerprensip: varl›¤›n›n kan›tlanmas› için dikkatle araflt›r›lmal›d›r. 181 Fizyoloji: Kalp üfürümlerinin oluflmas›nda “türbülans” geliflimi primer faktör düflünülmelidir. Kardiyovasküler seslerin meydana gelifli ile ilgili birçok baflka teori bulunmaktad›r: “dökülme”; “ak›tma”; “çarp›flma”; “Kavitasyon-fenomeni”; Türbülan kan ak›m› fizyolojik ve organik üfürümlerin herikisini de meydana getirebilir. Türbülans direk olarak duyulabilme efli¤ine ulaflan yeterli amplitüdlü intrakardiyak ses enerjisi ile iliflkilendirilmifltir. Türbülans›n önemli belirleyicisi; kan ak›m› h›z›d›r. Ak›m h›z›n›n artmas› türbülans› belirgin olarak art›rarak, genellikle duyulabilen ses meydana getirir. Stenoz gibi kan ak›m›n›n obstrüksiyonu, anormal türbülans meydana getirmektedir; (a) kan ak›m› h›z› ve (b) ak›m› h›zland›ran kuvvetlerin de¤iflmesi (kapaktan geçen gradiyentin daha büyük olmas› ile türbülans›n artmas›) gibi faktörlerin herikisi ile de iliflkilidir. Kan ak›m›n›n h›zlanmas›, sistolun erkenejeksiyon faz›nda oldu¤undan; türbülans ve kalp seslerinin fliddeti genellikle erken sistolde maksimal düzeydedir. Kapak deli¤inin büyüklü¤ünün her art›fl›nda, artm›fl ak›m h›z› daha yüksek kan ak›m›na sebep olmaktad›r. Tersi olarak ak›m h›z›n›n her art›fl›, daha küçük ve dar delikte daha yüksek kan ak›m h›z›na ve daha kuvvetli üfürüme sebep olmaktad›r. (a) Kardiyak debideki de¤ifliklikler ejeksiyonla ilgili üfürümlerin fliddetini etkileyebilir ve (b) daralm›fl delik (diyastol s›ras›nda kapanm›fl mitral gibi), üfürüm kuvvetini art›rabilir; üfürüm fliddetindeki art›fl bu delikten geçen ak›m ile ilgilidir. Kan, (c) daha küçük bir boflluktan daha büyü¤üne geçerken türbülans› artmaktad›r. 182 Temel Kardiyoloji (d) Anemideki gibi viskozitesi düflük kan da türbülans› art›rmaktad›r. Normal Ejeksiyon Dinamikleri; Sistolun birinci bölümü s›ras›nda, herbir ventrikül ve ilgili oldu¤u büyük damar aras›nda aras›nda çok az bas›nç gradiyenti vard›r. Bu, normal “‹mpuls- gradiyenti” birçok normal kiflide istirahatte kalp seslerinin azalmas›na sebep olmaktad›r (masum üfürümler). Egserisiz ve daha yüksek kalp debisinde normal ‹mpuls-gradiyenti, h›zlanm›fl erken sistolik ak›m h›z› ve üfürüm fliddetinin art›fl› ile birliktedir. Sesin frekans›: Genelde türbülan ak›m birçok frekanstaki gelifligüzel sesleri azaltmaktad›r, bunun sonucu: “kar›flm›fl frekansl› üfürümler” oluflmaktad›r. Yüksek ak›m h›zlar› veya daha büyük gradiyentler ses-perdesi daha yükselmifl sesler meydana getirmektedir; düflük ak›m h›z› ve/veya gradiyentler azalm›fl ses-perdesi azalm›fl ses meydana getirir. Sesin ‹letimi: Kalp sesinin iletilmesi ve yay›lmas›; kalp yap›lar› ve kan damarlar›nda bafllayan, oluflan vibrasyon ve türbulans sonucundad›r. ‹letinin bir bölümü ise, oluflan üfürümün fliddeti ve iletilme karakteristi¤i ile ilgilidir. Yüksek frekansl› ses, afla¤›ya do¤ru ak›m ile iyi iletilmez. Ancak maksimal üfürüm meydana getiren bölgenin yak›n›nda belirgin olabilir. Düflük frekansl› vibrasyonlar, afla¤›ya-do¤ru ak›m da daha iyi duyulmaktad›r ve daha yayg›n iletilmektedir. Kardiyak Oskültasyonunun Genel Prensipleri: Steteskop’un Kullan›lmas›; (a) Düflük frekansl› üfürümleri oskülte etmek için steteskopun çan›n›n kullan›lmas› idealdir. Çan›n cilde hafif temas etmesi arzu edilmektedir (ses-perdesi düflmüfl seslerin aranmas›nda). (b) Diyafram ile, yüksek-frekansl› veya kar›flm›fl frekansl› üfürümler en iyi duyulmaktad›r; rijit diyafram üzerine bask›n›n art›r›lmas› ses- perdesi düflük sesleri azaltmakta ve daha yüksek frekansl›lar› fliddetlendirmektedir. Oskültasyon s›ras›nda steteskopun üzerindeki bask› rutin olarak de¤ifltirilmelidir, amaç; kalp sesleri ve üfürümlerinin optimal frekans›n› de¤erlendirebilmek. Üfürümlerin Derecelendirilmesi; “1’den 6’ya”-derecelendirme protokolu: kalp üfürümlerinin de¤erlendirilmesi için sistematik ve uygun bir metodtur. Baz› gözlemciler taraf›ndan özel üfürümlerin kuvvetini tarif etmek de¤iflik olabilir. Derecelendirme sisteminin dikkatli uygulanmas› sonucunda gözlemciler aras› iki’den fazla derece fark› olmamaktad›r. X Kalp üfürümlerinin uzun-dönem takibinde üfürümlerin derecelendirilmesi; üfürüm fliddetinin doktorlar taraf›ndan uygun ve do¤ru de¤erlendirilmesini sa¤layan kolay bir yöntemdir (üfürümlerin derecelendirmesi afla¤›da). Üfürümlerin “1’den 6’ya”- Derecelendirme Metodu: Grade-1: En sessiz üfürüm olup, optimal durumlarda du›yulabilmekte (sessiz oda, rahatlam›fl hasta ve doktor); Grade-1 üfürümün gözlemci Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler Grade-2: Grade-3: Grade-4: Grade-5: Grade-6: taraf›ndan net olarak duyulabilmesi saniyeler alabilir. fiüphecilere göre tan›m›; “sadece kardiyologlar›n duydu¤u üfürüm”. Hafif fakat kolay duyulabilen üfürüm. Bu fliddette üfürüm, organik kalp hastal›¤›n›n varl›¤›n›n dikkatle araflt›r›lmas›n› uyarmaktad›r. Palpe edilebilen çok kuvvetli üfürüm (ile birlikte Trill var). Halen kuvvetli (Trill var). Üfürüm, steteskop gö¤üs duvar›ndan kald›r›l›nca dahi duyulabilmektedir (Trill var). X “1-6” esas›na göre fliddeti derecelendirilmifl üfürümleri tarif etmek; örne¤in 3/6ejeksiyon üfürümü, 2/6-dekreflendo diyastolik üfürüm gibi. Üfürümün 2 derece ile belirtilmesi kabul edilebilmeli, üfürüm fliddetinin afla¤›-yukar› derecesi: örne¤in; 1-2/6, 2-3/6 gibi. Masum veya fonksiyonel üfürümlerin büyük bölümü 1-2/6 derecedir, baz›lar› 3/6 derece olabilir. Klinik olarak 4/6 ve 6/6 derece üfürümler aras›nda anlaml› fark yoktur, ikiside oldukça kuvvetlidir. 5/6 veya 6/6 fliddetteki üfürümler nadirdir. Kapak Bölgeleri (“Dinleme bölgeleri” kalp odaklar›); Al›fl›ld›¤› flekilde, Kalp kapa¤›na özel gö¤üs duvar›nda ilgili lokalizasyonlar bulunmaktad›r (tan›mland›¤› kapa¤›n oskültasyon “oda¤›” olarak da tarif edilmektedir; mitral kapa¤›n›n bölgesi mitral-oda¤› gibi) (fiekil 8-11). Spesifik üfürümün en iyi duyuldu¤u yerin nerede oldu¤u tarihsel gözlemlerden elde edilen kardiyak muayene prati¤inin köklerindedir, örne¤in: sa¤ ikinci interkostal aral›k Kalbin sa¤ taban› (Aort bölgesi) ‹kinci-sa¤ interkostal 183 Kalbin sol taban› (Pulmoner bölge) Aort odak ile apeksi birlefltiren çizginin sol sternal kenar› kesti¤i çizgi Sol, ‹kinci interkostal Erb-bölgesi (Mezokardiyak bölge) Sol 3-4. interkostal aral›k Sol sternal kenar Sa¤ sternal kenar Sol alt sternal kenar (Triküspit bölgesi) Apeks (Mitral bölgesi) Sol, Beflinci interkostal, mid-klavikuler çizgide fiEK‹L 8-11. Oskültasyon Bölgeleri: Gö¤üs duvar›n›n spesifik oskültasyon bölgeleri (“Oskültasyon odaklar›”) (Curr Probl Cardiol 200’den). Temel Kardiyoloji 184 “Aort-bölgesi”, 2-3’cü sol interkostal aral›k “Pulmoner-bölge”, sol-alt sternal s›n›r “Triküspit-bölgesi”, ve apeks “Mitral-bölgesi”. Bu basit yaklafl›m›n birçok ayr›cal›¤› vard›r. Farkl› organik üfürümlerin yay›l›m›, s›kl›kla prekekordiyal spesifik kapak bölgeleri ile diskordand›r. Çünkü spesifik kapak bölgeleri, üfürümün kayna¤› olan kapa¤› do¤ru olarak belirlememektedir. Bu nedenle iki araflt›rmac› (Shah ve Luisada) oskultasyonun prekordiyal alanlar›n› daha anatomik ve fizyolojik flemada s›n›fland›rm›fllard›r, bu s›n›fland›rma kalp kapaklar›ndan daha fazla kalp bofllukla- r› ile ilflkili olup, bunlardan etkilenen kalp sesleri ve üfürümlerinin intrakardiyak fonokardiyografi ile en iyi saptand›¤› yerler. Buna göre oskültasyon bölgeleri; Sol ventriküler-bölge, Sa¤ ventriküler-bölge, sol ve sa¤ atriyal bölgeler, aortik ve pulmoner bölgeler (fiekil 8-12). KALP ÜFÜRÜMLER‹N‹N SINIFLANDIRILMASI: 1958’de Learham Aubrey taraf›ndan, konu edilen üfürümlerin genel s›n›fland›r›lmas› günümüzde de yayg›n olarak kabul edilmekte- Klasik Oskültasyon Bölgeleri Sol ventrikül genifllemesinde oskültasyon bölgelerinin projeksiyonu Arkaya Yay›lma Bölgeleri Büyümüfl S⁄V’nin projeksiyon bölgeleri fiEK‹L 8-12. Spesifik kapak hastal›klar›nda; Prekordiyal Odaklar ve Yay›lma fiekilleri. Üstte- klasik prek ordiyal oskül tasyon bölgeleri. Alt-sol- SV genifllemesinde oskültasyon bölgeleri. Alt-sa¤- SGV genifllemesinde oskültasyon alanlar›. Orta: arkaya yay›l›m, sol: SV genifllemesinde yay›l›m bölgeleri. Orta-arkaya yay›l›m› (Ao: Aort, PA: Pulmoner arter, LV: Sol ventrikül, RV: Sa¤ ventrikül, LA: Sol atriyum) (Curr Probl Cardiol 2000’den).. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler dir (fiekil 8-13). Bu araflt›rmac› Sistolik üfürümleri iki major tipe bölmüfltür; (1) Midsistolik ejeksiyon ve (2) Pansistolik veya Regürjitan. Kalp üfürümlerinin di¤er iki major tipi ise; (3) Diyastolik ve (4) devaml› üfürümler kalp üfürümlerinin di¤er iki major tipidir. S1 Sistol S2 Diyastol S1 S2 185 Valvüler obstrüksiyon veya daralma ejeksiyon üfürümüne sebep olur. “Ak›m-üfürümleri”; Fonksiyonel-üfürümler, veya Masum- üfürümler olarak da bilinmektedirler. Üfürümün tan›mlama ve s›n›flamas› için pratikte üfürüm zaman›n› gösteren gibi fizyolojik tarif kullan›lmas› arzu edilmektedir (örne¤in; “geç regürjitasyon üfürümü”, veya “erken sistolik üfürüm”). Baz› Üfürüm s›n›flamalar› sistolik ve diyastolik üfürümlerin zaman›na göre yap›lm›flt›r (Erken, Mid, Geç). Di¤er s›n›flamalar ise üfürümün kayna¤›n›n girifl ve ç›k›fl yolunu iflaret etmifltir. Üfürümlerin spesifik tipi afla¤›daki bölümde s›ralanm›fl ve tart›fl›lm›flt›r (fiekil 8-13). Kalp Üfürümlerinin S›n›flamas›: A. S‹STOL‹K: 1. Ejeksiyon Üfürümleri; ‹. Ak›m veya Fonksiyonel, Masum, Fizyolojik üfürüm: Artm›fl kardiyak debi ile iliflkili: Anemi, tirotoksikoz, egserisiz sonras›. S1 S2 S1 S2 fiEK‹L 8-13. Kalp Üfürümlerinin Major Tipleri. A = Tipik ejeksiyon üfürümü, S1’den sona bafllamakta (AS, PS). B = Pansistolik üfürüm, sistol boyunca flekli sabit (MR, TR). C = Geç sistolik, S1’den sonra bafllay›p S2’ye kadar uzan›r (hafif MR). D = Semilunar kapak regürjitasyonu, S2 ile bafllar (AR). F = Afl›r› kan volumunun AV kapaklardan geçmesi S3’le bafllar, Mid-diyastolik üfürüm (VSD, PDA). G = AV kapak darl›¤›nda atriyal kontraksiyonla AV ak›m›n artmas›, presistolik fliddetleme olabilir. Middiyastolde bafllar (MD). H = Sistolde bafllay›p diyastole taflar. ‹‹. Patolojik veya Anlaml› Üfürümler: a. Anormal, fakat nonstenotik aort veya pulmoner kapak. b. Aort veya Pulmoner kapak stenozu. c. Aort veya pulmoner arter dilatasyonu. d. Nonvalvüler SV ç›k›fl yolu obstrüksiyonu. 2. Regürjitan Üfürümler; a. Mitral regürjitasyonu. b. Triküspit regürjitasyonu. c. VSD (Ventriküler septal defekt). 186 Temel Kardiyoloji B. D‹YASTOL‹K: 1. Semilunar kapak yetersizli¤i; Aort veya Pulmoner Regürjitasyon. 2. Ventriküler dolufl üfürümleri; a. Mitral veya triküspit stenozu. b. Artm›fl AV (atriyo-ventriküler) kapak ak›m›: Mitral regürjitasyonu, VSD, ASD. c. Atriyal kontraksiyona ba¤l› presistolik üfürüm: Mitral veya triküspit stenozu. C. DEVAMLI: Yüksek bas›nçl› boflluk veya arter ile düflük bas›nçl› boflluk veya ven aras›nda ba¤lant› olmas›; (a) PDA, (b) koroner AV fistüller, (c) Valsalva sinüsü ile S⁄A aras›nda ba¤lant›. A. S‹STOL‹K ÜFÜRÜMLER: 1. Ejeksiyon Üfürümleri; Günlük pratikte en s›k duyulan üfürümdür; Ejeksiyon veya “ak›m- üfürümleri”, sistolun ilk yar›s›nda kan›n h›zl› ejeksiyonu sonucunda meydana gelmektedir. Kan ak›m› h›z›n›n zirveye ulaflmas› aort kapaklar›n›n aç›lmas›ndan hemen sonra erken sistolde meydana gelmektedir, ve ejeksiyonun birinci yar›s› s›ras›nda impuls gradiyenti ve sistolik bas›nc›n zirvesi maksimal düzeydir. Sistolun son 1/3 bölümünde, semilunar kapaklarda öne-do¤ru çok az ak›m olmaktad›r. Kan›n h›z› yüksek türbülans oluflturmaktad›r ve duyulabilen sese sebep olmaktad›r. Normal kapak ve bazal kardiyak debiye ra¤men erken sistolik üfürümler s›kt›r. Düzensiz, kal›nlaflm›fl, veya daralm›fl semilunar kapak yaprakc›klar› daha büyük türbülansa ve artm›fl üfürümün fliddetine sebep olmaktad›r. Tipik sistolik ejeksiyon üfürümü, izovolumik kontraksiyonun tamamlanmas› ile S1’den sonra bafllamaktad›r. Fonokardiyogramda; S1 ile üfürümün bafllang›c› aras›nda küçük bir aral›k gösterilmifltir. Kulakla bu gecikme genellikle ay›rt edilememektedir ve üfürüm S1 ile uyumlu olarak bafllad›¤› duyulmaktad›r. Klasik ak›m- üfürümü erken zirve yapmakta (“kreflendo”) ve sonra ise düflmektedir (“dekreflendo”); at›lan kan›n h›z› ve volumunun mid- geç sistolda azalmas› gibi. Sistolik ejeksiyon üfürümleri genellikle S2’den önce sonlanmaktad›r. Ancak, semilunar kapak stenozunda, uzam›fl ventriküler boflalma üfürümün geç zirve yapmas›na sebep olmaktad›r ve A2 ve P2’nin ötesine geçmektedir. Ejeksiyon üfürümünün fliddeti kan ak›m h›z› ile iliflkilidir, ba¤l› oldu¤u faktörler; at›m hacmi, kapak deli¤inin alan› ve ak›m h›z›n› h›zland›ran kuvvetler. Büyük at›m hacmi, daha kuvvetli ve uzun üfürüm meydana getirmektedir. Ejeksiyon üfürümlerinin tipleri, semilunar kapaklardan geçerek kan›n at›lmas›, hem ak›mla hemde patolojinin kayna¤› ile iliflkilidir. Patolojik, Anlaml›, veya Organik Ejeksiyon üfürümleri; Semilunar kapaklar›n, kalp boflluklar›n›n veya büyük damarlar›n yap›sal anormallikleri bu üfürümlerin alt›nda yatan sebeptir. Anatomik bozukluk minimal olabilir. Afla¤›da belirtilen birçok anatomik ve patofizyolojik durum bu üfürümlere sebep olmaktad›r. Anormal Ejeksiyon Üfürümlerinin Sebepleri: a. Anormal semilunar kapak; gradiyent yok, gradiyent var (stenoz). b. Büyük damarlar›n dilatasyonu veya çap›n›n artmas›; Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler (‹) Sol veya sa¤ ventriküler ç›k›fl yollar›n›n anormal sub- veya supravalvüler daralmas›. (‹‹) Yap›sal olarak normal olan ç›k›fl yolundan geçen volumu artm›fl kan sonucunda (örne¤in; altta yatan organik kalp hastal›¤›na ba¤l›; sistolik üfürümler: ASD veya Aort Regürjitasyonu). 187 Sistolik regürjitasyon üfürümleri; Mitral, Triküspit regürjitasyonunda ve VSD de bulunmaktad›r. Geç sistolik üfürümler; S1 ile bafllay›p S2’yi aflmaktad›r. Tipik olarak hafif Mitral Regürjitasyonunu yans›tmaktad›r. B. D‹YASTOL‹K ÜFÜRÜMLER: 1. Semilunar Kapak Regürjitasyonu; Fonksiyonel Üfürümler; birçok normal kiflide duyulan en s›k duyulan kalp üfürümleri. ‹stirahat kalp debisinin normal olmas› durumunda, duyulan üfürüm “masum” veya “Fonksiyonel-üfürüm” olarak bilinmektedir. fiayet üfürüm hiperkinetik durumla (artm›fl kardiyak debi veya at›m hacmi) ilgili ise “Fizyolojik-üfürüm” olarak bilinmekte ve tan›mlanmaktad›r. “Masum-üfürüm” teriminin yayg›n popülaritesi bulunmaktad›r; nonpatolojik, sistolik ejeksiyon üfürümünü yans›tmaktad›r. 2. Regürjitasyon Üfürümleri; Sistolik regürjitasyon üfürümleri, Kalbin iki bofllu¤unun anormal yap›sal veya fonksiyon ba¤lant›s› sonucunda oluflan devaml› sistolik bas›nç gradiyenti taraf›ndan meydana getirilmektedir. Tipik regürjitasyon üfürümü negatif ventrikül bas›nc›n›n geliflmesi ile (izovolumik kontraksiyon) bafllamaktad›r ve S2’ye kadar sürmektedir. fiayet iki boflluk aras›ndaki büyük bas›nç gradiyenti sistol sonuna kadar devam ediyorsa; kan ak›m› ve kalp sesi diyastol bafllayana kadar devam etmektedir. Klasik regürjitasyon üfürümü; sistol boyunca (pansistolik) olup, amplitüd ve flekli sabittir. Baz› hastalarda bu üfürüm kreflendo veya dekreflendo özelli¤i gösterebilir. Semilunar kapa¤›n regürjitasyon üfürümleri semilunar kapa¤›n kapanmas› (S2) ile bafllamaktad›r ve genellikle dekreflendo fleklindedir; üfürümün flekli ve uzunlu¤u aort veya pulmoner arterler ile ilgili ventriküllerin aras›ndaki diyastolik bas›nç gradiyentini yans›tmaktad›r. Büyük damarlardan regürjitasyon ak›m›n›n yüksek h›z›ndan dolay›, semilunar kapak yetersizli¤inin üfürümü tipik olarak yüksek frekansl›d›r. 2. Ventriküler Dolufl Üfürümleri; a. AV (atriyoventriküler) Kapak Stenozu: sol veya sa¤ ventrikül giriflindeki obstrüksiyonun sebep oldu¤u üfürümler (Mitral veya Triküspit kapa¤›n›n stenozu). Üfürümün bafllamas› AV kapa¤›n tam aç›lmas›ndan sonrad›r; üfürümün zaman› mid-diyastoliktir. Tipik olarak bu üfürümün ses-tonu düflüktür, sebebi; atriyum ve ventriküller aras›nda düflük bas›nç gradiyent bulunmas› ve bundan dolay› ciddi stenoza ra¤men ak›m h›z› düflüktür. b. Valvüler stenoz bulunmadan Artm›fl AV ak›m: Afl›r› Atriyal kan volumu ve triküspit veya mitral kapaklardan geçen artm›fl ak›m; k›sa, mid-diyastolik “dolufl üfürümü” s›kl›kla duyulabilmektedir, bu üfürüm üfürüm ventrikül dolufl sesi (S3) ile bafllayabilir. Mid-diyastolik ak›m-üfürümleri, AV kapaklardan soldan-sa¤a flantta ba¤l› olarak ge- 188 Temel Kardiyoloji çen artm›fl ak›m durumlar›nda s›kt›r (ASD, VSD-PDA). Ancak, bu ak›m-üfürümleri AV kapaklar›n›n hastal›¤›n› da iflaret etmemektedir, yükselmifl ak›ma sebep olan organik kalp hastal›¤›n› göstermektedir. Aort regürjitasyonunun “Austin- Flint Üfürümü”, “fonksiyonel” diyastolik dolufl üfürümlerinin bir baflka varyant›d›r, sebebi; mitral kapa¤›n anteriyor kapakc›¤›n›n kapa¤›n deli¤ine do¤ru yer de¤ifltirmifl iken diyastolde büyük volumlu kan›n rölatif olarak daralm›flmitral kapaktan geçmesidir. c. Presistolik Üfürüm: Mitral veya Triküspit stenozunda geç diyastolik veya presistolik üfürüm duyulabilir, sebepleri; (‹) atriyal kontraksiyonu takiben artm›fl AV ak›m, ve (‹‹) atriyal sistolden sonra stenozdan dolay› zaten daralm›fl AV delik ve bunun ötesinde AV yaprakc›klar›n kapan›fl› ile AV deli¤in çap›n›n daha fazla azalmas› ile; buradan geçen ak›m h›z›n›n artmas› ve oluflturdu¤u türbülans. Bu sebeplerden dolay› presistolik üfürüm S1’i aflmaktad›r ve s›kl›kla erken mid-diyastolik üfürümle birliktedir. Devaml› Üfürümler: Yüksek bas›nç arteriyel veya ventriküler) ve düflük bas›nç bölgeleri (ven veya sa¤ kalp boflluklar›) aras›nda oluflan devaml› gradiyent sonucundad›r. Bu üfürümler tipik olarak sistolde bafllamaktad›r ve erken diyastolun içerisine “taflmaktad›r”, mid-geç sistolde zirve yapmaktad›r. Nadiren geç sistolde duyulabilmektedir. Devaml› üfürümlerin flekli; kardiyak siklusun herbir spesifik zaman dilimindeki bas›nç gradiyenti büyüklü¤üne ba¤l›d›r. Organik Üfürümlerin Teflhisi: Patolojik olmayan “Masum-Üfürümler” normal kiflilerde s›kt›r, doktor kalp üfürümünün patolojik veya non-patolojik olmamas›n› belirlemekle sorumludur. Organik veya patolojik kalp üfürümlerini kesin olarak tarif eden sadece birkaç kriter bulunmaktad›r; 1. Diyastolik üfürümler patolojiktir. Diyastol s›ras›nda normalde kardiyak ses yoktur. Nadiren, çocuklar veya genç eriflkinlerde fizyolojik S3 sesi; S3 vibrasyonlar›ndan sonra k›sa-süre, ve k›sa, mid-diyastolik üfürüm meydana gelebilir. Belirgin pulmoner kapanma sesi (P2), k›sa diyastolik tril aksettirebilir ve meydana getirebilmektedir; k›sa dekreflendo diyastolik üfürümü taklit etmektedir. Mitral kapaktan (VSD, PDA, mitral regürjitasyonu) veya Triküspit (ASD, triküspit regürjitasyonu) kapaklardan geçen mid-diyastolik ak›m-üfürümleri AV kapaklar›n organik hastal›¤›n›n kan›t› de¤ildir. Belirgin diyastolik volum yüklenmesi ve h›zl› ventriküler dolufl s›ras›nda AV kapaklar›n bir taraftan öbür tarafa geçmesini (devrilmesini) yans›tmaktad›r. 2. Pansistolik ve geç sistolik üfürümler patolojiktir. Sebebi; normal kalpte ejeksiyon volumu ve h›z› geç sistolde belirgin olarak azalm›flt›r, ejeksiyonun son 1/3 bölümü s›ras›nda tipik olarak kalp sesi yoktur. S2’yi aflan üfürümler organik olup; kardiyak siklusun bu bölümünde sessiz oldu¤u tahmin edilen kan ak›m› türbülans›n›n devam etti¤ini göstermektedir. Ses vibrasyonlar›n›n bulunup, bulunmamas›na karar vermek için, sistol-sonu selektif olarak dinlenmelidir (kurald›r). Mitral regürjitasyonunun baz› varyantlar›nda (tipik olarak lezyonlar mitral kapa¤›n destek yap›lar›n›n anormalli¤i ise), Mitral regürjitasyon ak›m› ejeksiyondan sonra ba¤lamaktad›r, ve sol atriyum içerisine anormal kan ak›m› sadece mid - geç sistolde olmaktad›r, sonuçta; üfürüm sistolun son 1/3 bölümünde bafllamakta ve sistolun “geç” mitral regürjitasyonunu yans›tmaktad›r. 3. Devaml› üfürümler, herzaman organik kalp hastal›¤›n›n göstergesidir. Üfürüm S2’ye Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler kadar devam etmekte diyastol içerisine taflmaktad›r. ‹ki kardiyovasküler yap› aras›ndaki devaml› bas›nç farkl›l›¤›n› yans›tmaktad›r, dolay›s› ile anormaldir. 4. Çok kuvvetli üfürümler genellikle patolojiktir. Tril ile birlikte olan (derecesi >4/6) her üfürüm patolojik kaynakl›d›r. Nadiren, aort stenozu bulunmayan saf aort regürjitasyonunda dev at›m hacmi, hasta aort kapaklar›n› bir taraftan öteki tarafa geçirmekte, sonuç; çok kuvvetli ejeksiyon üfürümü ve tril. Bu durumlarda ejeksiyon üfürümünün bulunmas›, gerçek aort stenozunun göstergesi de¤ildir. 5. Fizik muayenede birlikteki kardiyak anormallikler. Alttaki kalp hastal›¤›n›n di¤er kan›tlar› kardiyak üfürümün organik olma olas›l›¤›n› art›rmaktad›r. Örne¤in; prekordiyal palpasyonla sol ventrikül hipertrofisi, ejeksiyon veya midsistolik klikler, veya aç›lma sesi bulunmas›, üfürümün yap›sal anormalli¤i tarif etti¤i gösterilmifltir. 6. fiekli frekans› ve yay›l›m karakteristikleri. Kesin olarak üfürümün organik etyolojisine ba¤l› olarak oldukça nonspesifiktir. fiiiddetini Etkileyen Faktörler: Üfürümlerin fi I. Üfürüm flfliiddetini art›ran faktörler: a. Yüksek kardiyak debi (hiperdinamik durumlar), b. ‹nce gö¤üs duvar›, dar toraks çap› (“düz s›rt”, “pektus-ekskavatum”), c. Anemi (azalm›fl kan viskozitesi), d. Tortüöz aort (gö¤üs duvar›na yak›n). fiiiddeti azaltan faktörler: II. Üfürüm fi a. Obezite, adaleli kal›n gö¤üs duvar›, b. KOAH, c. F›ç›- gö¤üs (artm›fl ön-arka çap), d. Perikardiyal kal›nlaflma veya s›v›, e. Düflmüfl kalp debisi (konjestif kalp yetersizli¤i, düflük ejeksiyon fraksiyonu). 189 Pratik nokta; Üfürüm fliddetini art›ran veya azaltan yukar›daki s›k non-kardiyak durumlar, hastan›n oskültasyonu s›ras›nda herzaman hat›rlanmal›d›r (yukar›daki tabloda). Kalp Üfürümlerinin De¤erlendirilmesi: Kalp üfürümlerini do¤ru olarak de¤erlendirebilmek için doktor hastaya sistematik yaklaflmal›d›r. Her hastada üfürümün özellikleri, s›ras› ile bilinçli olarak analiz edilmelidir; a. Sistol veya diyastoldeki, üfürümün zaman›: erken, mid, veya geç. b. Üfürümün süresi. c. Üfürümün kuvveti: derecesi (“grading”), Frekans› ve flekli. d. Üfürümün etyolojisi ile ilgili fizik muayenede birlikte saptanan di¤er kardiyak anormallikler. Üfürümün Zamanlamas›; Öncelikle üfürümün diyastolik veya sistolik oldu¤una karar verilmelidir. Üfürümün sistol veya diyastolde; erken, mid veya geç oldu¤un net olarak aç›klanmas› gerekmektedir. 1. Sistol: a. Erken-sistolik; Ejeksiyon üfürümleri patolojik olsun olmas›n tamam› erken-midsistolik zamanl›d›r. Ç›k›fl yolunun ciddi obstrüksiyonunda; ejeksiyon üfürümü uzayabilir ve sistolun sonunda zirve yapabilir. Erken sistolik üfürümlerin tamam› ejeksiyon üfürümü de¤ildir. Baz› hastalarda VSD veya AV kapak regürjitasyonunda erken sistolde bafllamakta geç sistolde tedricen azalarak kaybolur, A2’den önce son bulmaktad›r. b. Geç-sistolik üfürüm; sistolun birinci 1/3 bölümünde duyulmaz ve ejeksiyon üfürümü 190 Temel Kardiyoloji ile kar›flt›r›lamaz; geç-sistolik üfürüm genellikle mitral regürjitasyonunu göstermektedir. Bu üfürümler mid-sistolde bafllamaktad›r, bu sesin vibrasyonlar› A2 üzerine kadar duyulmaktad›r. 2. Diyastol: a. Erken-diyastolik üfürüm; Semilunar kapaklar›n yetersizli¤inde (aort veya pulmoner regürjitasyonu) erken-diyastolik üfürümler meydana gelmektedir. Mid-diyastolik üfürümler; ventriküllerin passif doluflu s›ras›nda mitral veya triküspit kapaklar taraf›ndan oluflturulmaktad›r. AV kapaklar›n stenozunda diyastolik üfürümün sebebi; kapaklar›n daralm›fl deli¤idir. Kapak obstrüksiyonunun ciddiyeti ile orant›l› olarak bu üfürümler uzamakta, ve S1’e kadar devam edebilir; bunlara “Pan-diyastolik” üfürüm denmektedir, karakteristi¤i; tipik olarak mitral veya triküspitin aç›lma sesinden sonra bafllamaktad›r. b. Mid-diyastolik üfürümler, flayet h›zl› ventriküler dolufl faz›nda belirgin ak›m art›fl› varsa, AV kapaklarda daralma olmadan da meydana gelmektedir. Bu durumda; üfürüm k›sa olup, genellikle S3’ü takip etmektedir. Geç-diyastolik ve presistolik üfürümler, mitral veya triküspit stenozu varl›¤›nda atriyal kontraksiyonlar taraf›ndan meydana getirilmektedir. Devaml› üfürümler; kalp sesinin diyastol içerisine taflt›¤›n› göstermektedir ve bu üfürüm, kar›fl›k semilunar kapak stenozu ve regürjitasyonundaki uzun sistolik üfürüm ve erken diyastolik üfürüm kombinasyonundan ay›rt edilmelidir. Üfürümün Süresi; 1. Sistol: Sistolik üfürümlerin en önemli karakteristi¤i üfürümün uzunlu¤udur. Pratik nokta; flayet sistolik üfürüm S2’yi afl›yorsa, holosistoliktir, bu bulgu üfürüm analizinin aranmas› gereken en k›ymetli parametresidir. Her üfürüm, fleklinden ba¤›ms›z gerçekte (fonokardiyografi ve intrakardiyak kay›tlarda) holo-veya pansistoliktir, sebebi; kardiyak boflluklar aras›ndaki devaml› ve dinamik bas›nç farkl›l›¤›d›r. Mitral regürjitasyonunun ve VSD’nin klasik üfürümleri, S1 ile bafllamakta ve S2’ye do¤ru yay›lmaktad›r. ‹ntrakardiyak anormal ba¤lant›lar, iliflkiler; kan ak›m›n›n aort kapaklar›n›n aç›lmas›ndan önce bafllamas›na ve aort kapaklar› kapand›ktan sonra da devam etmesine sebep olmaktad›r. Sol veya sa¤ ventrikül ç›k›fl yolunun anormal obstrüksiyonu, genellikle uzam›fl sistolik, gerçek pansistolik üfürüme sebep olmaktad›r (özellikle “s›k›” pulmoner stenozda), burada Ses vibrasyonlar› S2’nin ötesine geniflleyebilir. Uzun sistolik üfürüm varl›¤›nda, geç sistol selektif olarak dinlenip de¤erlendirilmelidir. X Oskültasyonda; sistolun son %25’lik bölümüne dikkatlice odaklanmak önemlidir: (a) fiayet ses vibrasyonlar› S2’den önce sonlan›yorsa, üfürüm genellikle ejeksiyon üfürümüdür. (b) fiayet S2’ye kadar yay›l›yorsa pansistoliktir. Ay›r›c› tan›da; AV regürjitasyon lezyonlar› (mitral, triküspit kapak), a¤›r semilunar kapak stenozu (aort, pulmoner) de¤erlendirilmelidir. 2. Diyastol: Diyastolik üfürümlerin süresi önemlidir, özellikle; sol ventrikül dolufl üfürümlerini de¤erlendirmek: a. Non-obstrüktif veya hafif stenotik AV kapaktan geçen kan ak›m› k›sa mid-diyasto- Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler lik üfürüm meydana getirebilir. Aç›lma sesini takip eden uzun diyastolik üfürüm; devaml› AV gradiyent ve anlaml› mitral stenozunun göstergesidir. K›sa uzunlukta siklus ile bu üfürüm S1’e kadar yay›labilir. Bradikardi veya atriyal fibrilasyonda uzun RR siklusunda; mitral diyastolik üfürümü genellikle mid-geç diyastolde son bulmaktad›r. b. Semilunar kapak regürjitasyonunda, üfürümler genellikle oldukça uzundur vepandiyastolik olabilir ve S2’ye kadar devam edebilir. Bunlar genellikle yüksek frekansl› üfürüm olup, geç diyastolde çok hafiftir. Büyük damar ile ventrikül aras›nda devaml› diyastolik gradiyent, diyastol sonunda biten ses vibrasyonlar› meydana getirmektedir. c. Ciddi aort regürjitasyonunda, özellikle akut kapak yetersizli¤inde; ileri derecede yükselmifl sol ventrikül diyastol-sonu bas›nc›na ba¤l›, diyastol sonunda aort-sol ventrikül aras›ndaki küçük veya olmayan diyastolik gradiyent sonucunda; rölatif k›sa, diyastolik regürjitasyon üfürümü duyulmaktad›r. Üfürüm fiiddeti; Üfürümün fliddeti veya kuvveti direk olarak türbülans›n derecesi ile ilgilidir. Artm›fl kan ak›m› volumu ve/veya h›z›, fliddetlenmifl türbülansa ve daha kuvvetli üfürümlere sebep olmaktad›r: Üfürümün maksimum fliddette duyuldu¤u yer lokalize edilmelidir ve üfürümün prekordiyumda duyuldu¤u her yerde oskültasyona dikkat edilmelidir. Genel olarak, üfürümüm aksimal kuvvete duyuldu¤u yer kardiyovasküler lezyonun anatomik bölgesi ile ilgilidir. Bu aç›klama kardiyak oskültasyonun “spesifik kapak bölgeleri” ile uyum göstermektedir (fiekil 8-12). Bu iliflkinin birçok ayr›cal›klar› bulunmaktad›r, muayene eden doktor, spesifik kapak lezyonlar›n›n yay›l›m fleklinden haberdar olmal›d›r. Ayr›ca, üfürüm fliddetinin derecelen- 191 dirmesini, usule uygun kullanarak (gradingsistemi) üfürümü 1’den 6’ya kadar yapmal›d›r. S›kl›kla, üfürüm fliddetinin altta yatan durumun ciddiyeti ile direk olarak iliflkili oldu¤u zannedilmektedir. Bu görüfl, genelde do¤ru olmas›na ra¤men birçok ayr›cal›¤› vard›r; oskülte eden doktor, üfürüm fliddetini de¤ifltirebilen faktörleri hat›rlamal›d›r (yukar›da bahsedilmifltir). X Kalp üfürümlerinin fliddetini azaltan en önemli sebep kötü kalp fonksiyonlar›d›r; azalm›fl at›m hacmi ve ejeksiyon h›z›. “Tamponlama”, kalp ile steteskop aras›na büyük miktarda vucut dokusunun girmesi (KOAH, obezite gibi). Örne¤in, Konjestif kalp yetersizli¤i geliflmifl aort stenozu veya mitral regürjitasyonunda; sistolik üfürüm yumuflak ve belirsiz olabilir ve alttaki problemin yanl›fl de¤erlendirilmesine sebep olabilir. Di¤er taraftan,“masum-üfürümler”, seyrek olarak belirgin olabilir (hiçbir zaman grading’i 4/6 olmaz). Klasik, küçük VSD oldukça kuvvetli üfürüm meydana getirebilmektedir. Üfürümün ‹letilmesi; Üfürümlerin yay›l›m ve iletilme flekilleri, üfürümün fliddeti veya kuvveti ile direk ilgilidir. Kuvvetli üfürümler daha genifl bölgeye iletilmektedir, hafif olanlar ise iletilmez. Yay›lma flekli; muhtemelen kan ak›m›n›n türbülans› ile ilgilidir: kalp boflluklar›nda bafllayan türbülans, ile damar duvarlar›n›n vibrasyonlar› ve bunlar›n gö¤üs duvar›na iletilmesi. Üfürümün fliddeti ses olufltu¤u yerin uza¤›nda h›zla azalmaktad›r. a. Yüksek frekansl› vibrasyonlar, ses; üfürüm kayna¤›n›n proksimalinde veya kayna¤›ndan “yukar›ya-do¤ru” ak›mda en iyi duyulmaktad›r. b. Düflük frekansl› vibrasyonlar; en iyi 192 Temel Kardiyoloji “afla¤›ya-do¤ru” ak›mda veya üfürüm kayna¤›n›n distalinde en iyi duyulmaktad›r. Bu görüfl, aort stenozunu üfürümünün haflin komponentininde s›kça gözlemlenmektedir; kalbin taban›na ve boyuna iletilmektedir. c. Daha yüksek frekansl› vibrasyonlar; en iyi kalbin apeksinde duyulmaktad›r. Düflük frekansl› ses yüksek frekansl›lara göre torasik dokularda daha iyi iletilmektedir, bu görüfl; aort stenozunda s›k bulunan trili aç›klamaktad›r, fakat aort regürjitasyonunda geçerli de¤ildir. Kalbin oskültasyon bölgeleri, klasik kapak defektlerinin tipik yay›l›m flekilleri ile ilgilidir. Üfürümün fiekli; Kalp üfürümünün fleklini (çerçevesi, d›fl hatlar›) de¤erlendirmek sistolik ejeksiyon üfürümünü (“kreflendo- dekreflendo”) regürjitasyon üfürümününden (“holosistolik”) ay›rt etmeye yard›mc› olmaktad›r. Üfürümün flekli/çerçevesi, üfürümün “Zarf›” olarakta tan›mlanmaktad›r. Seçilmifl frekans filtreleri üfürümlerin kay›t edilmesinde kullan›larak; insan kula¤› ile gerçekte duyulandan (fonokardiyografide) farkl› olabilir. Tipik olarak; ejeksiyon üfürümünün “Uçurtma-flekli veya Elmas-flekli” s›kl›kla fonokardiyogramda kullakla kabaca duyuldu¤undan daha klasik flekilde görünmektedir; tedricen yavaçca azalarak S1’den önce sonlanmaktad›r. Üfürümün gerçek flekli, genellikle oskültasyonda kabaca de¤erlendirildi¤inden daha güç belirlenebilmektedir. Ürümlerin klasik çerçevesinin önemli ayr›cal›klar› vard›r. Örne¤in; mitral regürjitasyonunun pansistolik-üfürümünün geç sistolik fliddetlenmesi olabilir veya sistol sonunda tedricen azalarak kaybolabilir. Klinik kay›tlarda üfürümün fleklinin çizilmesi faydal›d›r. Üfürümün Frekans› (ses-tonu); Kalp üfürümlerinin frekans veya ton’unun tan›sal de¤eri vard›r. Birçok kalp üfürümünün frekans aral›¤›na göre; a. Yüksek tonlu kalp sesi; boflluklar aras›nda oluflan büyük gradiyentte meydana gelen yüksek ak›m h›z› sonucundad›r. Aort ve mitral regürjitasyonunun, pulmoner hipertansiyona ba¤l› sekonder pulmoner regürjitasyonun üfürümleri klasik olarak yüksek frekansl›d›r. b. Düflük kan ak›m› ve küçük gradiyentler, aksine daha düflük tondaki sese sebep olmaktad›r, bunlara s›kl›kla “Gürültü” denmektedir. c. Daha yüksek frekansl› seslerin tonu daha yüksek olup bunlar›n büyük bölümü düflük frekansl›lara göre daha “Müzikal” veya saft›r. d. Daha “Haflin” üfürümler (aort kapak stenozundaki gibi), yüksek ve orta frekansl›lar›n kar›fl›m›d›r. Kulak, daha yüksek frekansl›lar› maskeleme e¤ilimindeki düflük tonlar› daha iyi alg›lamaktad›r. Üfürümlerde özel frekanslar›n üstün olmas›, s›kl›kla “Müzikal veya Vibratuvar” denilen rezonans meydana getirmektedir; sesin tonu net olup s›kl›kla “Kumru-sesi veya Mart›-sesi” üfürümler diye adland›r›lmaktad›r. Ejeksiyon Üfürümleri Oldukça de¤iflik normal ve anormal durumlar rölatif olarak nonspesifik “ejeksiyon” üfürümü meydana getirebilmektedir. Dolay›s› ile normal veya ak›m üfürümlerinin ogranik kalp hastal›klar›n›n göstergelerinden ay›rabilmek için kardiyovasküler sisteminin muayenede bunlar›n karakteristiklerine bilinçli olarak odaklan›lmas› önemlidir. Pratikte duyulan sistolik üfürümlerin büyük bölümünün klinik önemi olmay›p fizyo- Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler lojik kan ak›m› ile ilgilidir, doktor taraf›ndan bu üfürümlerin do¤ru olarak tan›nabilmesi zorunludur ve böylece, teflhis için ilave sesler, akut tomatizmal atefl ve infektif endokardite karfl› proflaksi ve aktivite ve sosyal yaflant›daki k›s›tlamalar›n gereksiz yere uygulanmas› önlenmifl olacakt›r. Masum veya Fonksiyonel Üfürümler: Klinik pratikte en s›k duyulan üfürümlerdir, dikkatli muayene edenin tan›yabilece¤i belirli, kesin karakteristiklerinin do¤ruluk derecesi herzaman %90’n›n üzerindedir. Yard›mc› teknikler kullan›ld›¤›nda (EKG, gö¤üs radyogram›, nadiren ekokardiyografi) bütün fonksiyonel sistolik ejeksiyon üfürümleri kesin ve do¤ru olarak s›n›fland›r›labilmektedir. a. Terminoloji; Masum sistolik üfürümlerin literatürde birçok ismi vard›r. Örne¤in; “Still- üfürümü, Normal-üfürüm, Zarars›z-üfürüm, ‹ncitmeyen-üfürüm, Bazal ejeksiyonüfürümü, Nonorganik-üfürüm, Vibratuvar üfürüm”: “Yay-t›ng›rt›s›-üfürümü” gibi. Bunlar›n anlam›; alttaki kardiyovasküler sistem tamamen normal olup, üfürüm istirahatte duyulabilmektedir. Organik kapak lezyonu veya kalp içinde boflluklararas› veya büyük damarlar aras›nda anormal ba¤lant›lar bulunmayan hastalarda; Sistolik ejeksiyon üfürümünü net olarak tarif etmek için: “Ak›m, masum, fizyolojik veya fonksiyonel” kelimelerinin kullan›lmas› önemlidir. Günümüzde s›kl›kla kullan›lan “fizyolojik” kelimesi üfürümü normal kardiyak yap›lardaki kan ak›m› ve türbülans›n›n oluflturdu¤unu tarif etmektedir. Kitab›m›zda, “Fizyolojik üfürüm”ün anlam›; yükselmifl kan volumu ve h›z›na ba¤l› artm›fl kan ak›m›. “Masum veya Fonksiyonel üfürüm” tan›m› ise bazal koflullarda duyulan fonksiyonel kalp üfürümü için kullan›lmakta- 193 d›r. Bu üfürümlerin taflikardi, anemi ve heyecanlanma durumlar›nda daha kuvvetli hale gelmesi ile sonradan fizyolojik üfürümler olarak s›n›fland›r›labilirler. b. Etyoloji; Masum üfürüm, kalpten kan›n at›lmas› s›ras›nda meydana gelen normal türbülans sonucundad›r. Üfürümünün gerçek anatomik kayna¤›, ventrikülerden fazla, büyük damarlar›n içerisindedir, fakat baz› masum üfürümler heriki ventrikülün de ç›k›fl yollunun içinde oluflturulabilir. Klasik e¤itimde, tipik masum “ak›m-üfürümü”, pulmoner arterin içinden yükselmektedir. Bu inan›fl, üfürümün zirve fliddetinin duyuldu¤u bölgenin sol 2-3. interkostal aral›kta (Pulmoner alan) bulunmas› ile desteklenmektedir (pulmoner arterin gö¤üs duvar›na yak›nl›¤›). Yak›n geçmiflte yap›lan çal›flmalarda (Stein ve Sabah); masum üfürümün gerçekte (intrakardiyak kay›tlar) aortadaki SV ejeksiyonun oluflturdu¤u normal türbülanstan yükseldi¤i bildirilmifltir. ‹ntrakardiyak yap›sal patolojisi bulunmayan normal kiflilerde sol ve sa¤ kalbin titizlikle yap›lan çal›flmalar›nda; kaydedilebilen ses enerjisi, türbülans ile net olarak sesin varl›¤› gösterilmifltir. Çocuklarda, çocukluk boyunca devam eden masum üfürümlerin genezinde artm›fl kalp kontraktilitesi en önemli faktördür, Ancak artm›fl kardiyak kontraktil fonksiyonun etyolojisi belirsizdir. Özet olarak; fizyolojik veya masum üfürümler görüflünü destekleyen sa¤lanabilen kan›tlar›n büyük bölümü; SV ejeksiyonunun h›zl› erken faz›nda kan›n aorta içerisinde duyulabilen ses oluflturan yeterli türbülansa sebep olmas›d›r. c. Yafl ve ‹nsidens; Optimal duyma ko- 194 Temel Kardiyoloji flullar›nda tecrübeli doktor, çocuk ve genç eriflkinlerin %80-90’da sistolde ses vibrasyonlar› duymaktad›r. Bu kiflilerin büyük bölümünde duyulabilen S3’de bulunmaktad›r; yüksek kaliteli Fonokardiyogram ile, gerçekte bütün kiflilerde sistolde ses kaydetmektedir. Yafl›n artmas› ile masum üfürümler hafiflemekte veya kaybolmaktad›r. Normal eriflkinlerde hafif sistolik ejeksiyon üfürümü duyulmas› oldukça s›kt›r (kiflilerin %30-40’da). d. Yafll›l›¤›n Sistolik Üfürümü; Birçok yafll› kiflide, 6-9’cu dekadlar›na do¤ru gençlerinkinden farkl› etyolojide duyulabilen sistolik ejeksiyon üfürümü vard›r. Bu üfürümler tipik olarak aort alan›na yay›lmaktad›r (sa¤ 2’ci interkostal aral›k) ve s›rtta ve apekste de iyi duyulmaktad›r. Çocuklar›n tipik masum üfürümlerden kalitesinden s›kl›kla daha kabad›r. Hipertansiyon hastalar›nda daha s›kt›r. Bu sistolik üfürümlerin hissedilmesi; alttaki aort kapa¤›n›n aterosklerozunu yans›tmaktad›r, bunlar valvüler aort stenozunu taklit etmektedir ve nadiren ay›rtedilmesi zor bir problem olarak bulunabilir. Birçok gözlemci, bu üfürümlerin yafll›la¤a efllik eden spesifik de¤ifliklikler ile ilgili oldu¤una inanmaktad›r; aort kapa¤› yaprakc›klar›n›n kal›nlaflmas›, aortun hafif dilatasyonu ve bükülmesi ve aort kapa¤›n halkas› ve yaprakc›klar›n›n kalsifikasyonu. Birlikte EKG de¤ifliklikleri veya kardiyovasküler semptomlar bulunuyorsa organik kalp hastal›¤›n› yans›tan üfürümler ile kolayca kar›flt›r›labilir. Aort stenozunun karotis nabz›ndaki bulgular›na özel olarak konsantre olunup dikkat edilmelidir. Ancak bu yanl›fl anlafl›labilir; yaflla iliflkili periferik arter kompliyans›n›n azalmas›. Sistolik üfürümün uzunlu¤u anlaml›l›¤›na karar verebilmek için faydal› bir parametredir. fiayet üfürüm S2’den önce sonlan›yor- sa, önemli aort kapak stenozu olas›l›¤› yoktur. Ekokardiyografi flüpheli durumlarda yap›lmal›d›r; aort yapraklar›n›n ucunun kal›nlaflmas›, titreflimi/hareketi de¤erlendirilmelidir. e. Lokalizasyon, kuvveti, ve yay›l›m›; Masum üfürüm sol sternal kenar boyunca 24’cü interkostal aral›kta en iyi duyulmaktad›r, dahas›kl›kla apeks ve sol-alt sternal kenar aras›nda. Pulmoner ve aort kapaklar›n›n herikisi de bu bölgede bulunmaktad›r; pulmoner kapak, aort kapa¤›n hafif daha yukar›s›ndad›r. Üfürümün maksimal fliddete duyuldu¤u yeri belirlemek önemlidir. Masum üfürümler seyrek olarak apeksteen kuvvetli duyulmaktad›r, ancak burada da duyulabilirler. Kural; boyuna yay›lmazlar, kuvvetli ak›m üfürümleri bütün prekordiyumda kolayca duyulabilir. Baz› masum üfürümler karotis arterlerine yay›lmaktad›r. Normal ak›m üfürümleri tipik olarak düflük veya orta fliddettedir (1-2/6), hiçbir zaman 4/6 fliddetinde de¤ildir. ‹nce yap›l› kiflilerde ise masum üfürümler daha kuvvetli bulunabilir; iyi ve fazla geliflmifl adaleli gö¤üs duvar›, f›ç›-gö¤sü, obez kiflilerde kuvvetli sistolik üfürüm duyulmas› durumunda organik kalp hastal›¤› dikkatle araflt›r›lmal›d›r. F. Üfürümün Uzunlu¤u ve flekli; Tipik olarak masum üfürümler sistolun sadece 1/22/3’ünü doldurmakta, ve kreflendo-dekreflendo fleklindedir. Genelde, ç›k›fl yolu obstrüksiyonu ile ilgili olmayan ejeksiyon üfürümleri; erken zirve yapmakta ve S2’den önce sonlanmaktad›r. Zamam zaman masum üfürümler tamamen kreflendo fleklinde görülebilir; k›sa kreflendo üfürüm saptanamayabilir veya S1 vibrasyonlar› içerinde kaybolabilir. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler Kalitesi; Masum üfürümler genel olarak düflük-orta frekans›ndad›r (60-180 Hz). Bunlar› tarif etmek için; “V›z›lt›, u¤ultu, f›r›ldamak” kullan›lan kelimelerdir. Vibratuvar üfürümlerin düflük-orta frekanstaki dominant harmonik bölümünü ifade etmek için “Stilüfürümü” kelimesi kullan›lmaktad›r. g. Manevralara cevab›; Masum veya ak›m üfürümlerinin kuvveti veya fliddeti kan ak›m›n›n h›z›n› art›ran bütün durumlarda yükselmektedir; anksiyete veya heyecanlanma üfürümü fliddetlendirmektedir. Amil nitrat masum üfürümün fliddetini önce azaltmakta sonra art›rmaktad›r. Masum üfürümler VEA sonras› veya uzun R-R siklusundan sonra daha kuvvetlidir. Valsalva manevras›n›n yükleme-faz› sonras›nda fliddeti azalmakta ve ani ›k›nmakla ise artmaktad›r. Oturmak veya ayakta durmak, genellikle kalp debisini düflürerek masum üfürümün fliddetini azaltmaktad›r. Tipik olarak masum üfürümler dik durma pozisyonunda hafiflemekte ve hatta kaybolmaktad›r. Solunum ve elle s›k›flt›rma (handgrip), ak›m üfürümleri için tipik tan›sal de¤iflikliklere sebep olmamaktad›r. Afla¤›daki bulgular masum üfürüm teflhisini ekarte etmektedir. Ejeksiyon üfürümünün masum olamayaca¤›n› gösteren Fizik Bulgular: a. S2’nin duyulabilen ekspiratuvar çiftleflmesi, S2’nin sabit çiftleflmesi. b. Ejeksiyon sesi, Mid veya geç sistolik klik, Aç›lma sesi. c. Diyastolik üfürüm. d. Çok kuvvetli S1, Çok kuvvetli A2 veya P2. e. Hiperdinamik veya süre¤en SV impulsu, S⁄V kald›r›fl›. 195 Masum üfürüm teflhisi için kesin olarak fizik ve laboratuvar muayenesinde birlikte bulunmas› gereken kardiyovasküler anormallikler, bazan çok yüzeyseldir (veya saptanamaz, yoktur). Örne¤in; sistolik ejeksiyon veya nonejeksiyon klikleri, diyastolik üfürüm, aç›lma sesi, veya SV kald›r›fl› kalpte yanl›fl birfleyler oldu¤unu göstermektedir. Bu olgularda birlikteki sistolik ejeksiyon üfürümünü fizyolojik veya masum olarak bertaraf etmeden dikkat edilmelidir. Örne¤in orta yafll› hipertansiflerde EKG’de eski M‹ bulgular› veya SV hipertrofisi kriterlerinin görülmesi; s›kl›kla birlikte bulunan sistolik ejeksiyon üfürümünün klinik öneminin olmad›¤›n› iflaret etmektedir. Saf mitral stenozunda, masum sistolik ak›m üfürümü bulunmaktad›r ve mitral regürjitasyonunundan ay›rt edilmelidir. Fizyolojik Üfürümler; X Masum ve fizyolojik üfürümlerin aralar›ndaki tek fark; sonrakinin oluflumuna geçici olarak kan›n volumu ve/veya ejeksiyon h›z›n›n art›fl›n›n sebep olmas›d›r (afla¤›daki tabloda sunuldu). Kan ak›m›n›n art›ran faktör uzaklaflt›r›ld›¤› zaman (aneminin düzeltilmesi, ateflin düflürülmesi ve do¤umun gerçekleflmesi), üfürüm daha fazla duyulamaz veya sadece hafif masum üfürüm vard›r (1-2/6). Bu üfürümlerin özellikleri her yönden tümüyle masum üfürümlerinkinin aynisidir; artm›fl kan türbülans›n› art›ran sebeplerin ve etyolojilerin saptanabilen bulgular› görülebilir. X Önemli not; Artm›fl kan ak›m›na veya artm›fl kontraktiliteye sebep olan herfley, sonuçta; fizyolojik üfürüm meydana getirebilir, bazal durumun sonradan tekrar sa¤lanmas› ile üfürüm sonra kaybolmaktad›r. 196 Temel Kardiyoloji Fizyolojik Sistolik Üfürüm Sebepleri: a. b. c. d. Anksiyete, taflikardi. Atefl, anemi. Gebelik, tirotoksikoz. Egserisiz sonras›. Patolojik Ejeksiyon Üfürümleri: 1. Kardiyovasküler Sistem Anormalliklerinin Sebep Oldu¤u Sistolik EjeksiyonÜfürümleri; Bu durumlarda alttaki kalp hastal›¤›n›n sebep oldu¤u yükselmifl kalp at›m hacmi, ak›m üfürümlerini oluflturmaktad›r; bu olgularda yap›sal anormallik üfürümle sadece indirek olarak iliflkilidir. a. ASD veya anormal pulmoner venöz dönüfl anomalisinde, artm›fl kan ak›m› büyük soldan-sa¤a flant meydana getirmekte ve bu sistolik ejeksiyon üfürümünü oluflturmaktad›r; sol 2-3’cü interkostal aral›kta duyulmaktad›r. Bu durum, pulmoner arter kaynakl› ak›m-üfürümü için örnektir. b. Aort veya pulmoner regürjitasyonda, ventriküller ilgili büyük damarlara anormal at›m hacmi ile büyük miktarda kan› f›rlatmaktad›r, sonucunda meydana gelen sistolik ak›m üfürümü aort regürjitasyonunun karakteristiklerindendir ve SV ç›k›fl yolunda herhangi bir stenoz veya obstrüksiyon bulunmadan çok kuvvetli olabilmektedir (Grading, 34/6). c. Deforme olmufl aort yaprakc›klar› s›kl›kla anormaldir ve kan ak›m›n›n türbülans›na yard›mc› olarak sistolik üfürüm meydana getirmektedir. Seyrek olarak, kalp at›m hacmi normal olup, sistolik ejeksiyon üfürümünün sebebi; genifllemifl büyük damarlara f›rlat›lan kan›n “girdap-etkisi” ve yükselmifl türbülanst›r. d. Sistolik ejeksiyon-üfürümlerinin s›k du- yuldu¤u di¤er durumlar: Proksimal, ç›kan aorta dilatasyonu veyaanevrizmas›. Pulmoner arterin idiyopatik dilatasyonu, pulmoner hipertansiyonda genifllemifl ana pulmoner arter. X Sistolik üfürümlü baz› hastalarda; hiçbir net klinik sebebi bulunmadan semilunar kapaklar kal›nlaflm›fl, fibrotik veya sertleflmifltir. 2. Anormal Semilunar Kapaklar; a. Sistolik ejeksiyon üfürümünün klasik kayna¤› aort veya pulmoner kapak stenozudur: ‹stirahat koflullar›nda kapaktan geçen bas›nç farkl›l›¤› geliflmeden önce Kapak deli¤i alan›n›n en az normalin %70 kadar› azalmas› gerekmektedir; kapa¤›n yaprakc›klar›n›n uçlar›n›n hafif kaynaflmas› veya rijitleflmesi bas›nç gradiyeti oluflturacak yeterli obstrüksiyon meydana getiremeyebilir. Yatakbafl› fizik muayene ile erken veya hafif aort kapak stenozunun teflhis edilmesi mümkün imkans›zd›r. Ejeksiyon kli¤inin varl›¤› veya yoklu¤u, anormal S2, gecikmifl veya küçük volumlu karotis nabz›, SV hipertrofisi, veya ekokardiyografik incelemedeki anormal bulgular; bunlar›n hepside masum ak›m üfürüm ve hafif valvüler stenozunun ay›r›c› tan›s›nda yard›mc› olmaktad›r. Genel olarak, daha anlaml› kapak stenozunda üfürümü daha uzun olup, zirvesini daha geç yapmaktad›r. Aort veya pulmoner kapaklar›n obstrüksiyonunun artmas› ile Ses vibrasyonlar›n›n sonu ile S2 aras›ndaki aral›k dard›r. Birlikteki di¤er anormal bulgular; prekordiyal anormal hareket, S4, ejeksiyon-kli¤i, anormal S2-çiftleflmesi; obstrüksiyonun derecesinin artmas› ile daha belirginleflmektedir. b. Hipertrofik Kardiyomiyopati: ‹nterventriküler septumun anormal müsküler kal›nlafl- Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler mas› ve mitral kapa¤›n anteriyor yaprakc›¤›n›n anormal iliflkisi; SV ejeksiyonuna karfl› de¤iflik derecede obstrüksiyon meydana getirmektedir. Hipertrofik kardiyomiyopatinin “markas›”; uzun sistolik ejeksiyon üfürümüdür; bunun bir bölümünü, daralm›fl subvalvüler bölgeden sistolun erken ve h›zl› faz›nda geçen sistolik kan›n oluflturdu¤u türbülans meydana getirmektedir. Ölçülebilen gradiyent olmayan kiflilerde de, genellikle üfürüm bulunmaktad›r. Birçok hastada birlikteki mitral regürjitasyonun oluflturdu¤u üfürüm ejeksiyon üfürümünün üzerine ilave olmakta ve apekse de yay›lmaktad›r. Hipertrofik kardiyomiyopatide, üfürümün maksimal fliddette duyulmas› gö¤üs duvar›nda valvüler aort stenozundan daha afla¤›dad›r, tipik mitral regürjitasyonuna göre ise daha mediyaldedir. Sert karotis nabz›, prekordiyal çift SV impulsu, ve kuvvetli S4 bulunmas› hipertrofik kardiyomiyopatinin güçlü kan›tlar›d›r. 3. Ejeksiyon Üfürümünün Di¤er Sebepleri: a. Aort Koartasyonu; Koartasyon hastalar›nda s›kl›kla sistolik ejeksiyon üfürümü bulunmaktad›r. Maksimal fliddette duyuldu¤u yer, sol posteriyor torakst›r ve zaman›, S1’den sonra bafllamaktad›r, s›kl›kla diyastol içerisine taflmas› önemli bir bulgudur. Bu hastalar›n birço¤unda birlikte konjenital biküspit aort kapa¤› vard›r, bunun sonucunda; sistolik ejeksiyon kli¤i ve kalbin taban›nda erken sistolik ejeksiyon üfürümü. X Koartasyonun en major tan›sal özelli¤i; brakiyal ve radiyal nab›zlara göre gecikmifl ve azalm›fl femoral arter pulsasyonlar›. b. Mitral Regürjitasyonu; Mitral regürjitas- 197 yonunda bulunan üfürümlerin spektrumu oldukça genifltir. Nadiren üfürüm geç sistolde tedricen azalmakta, kreflendo-dekreflendo flekline girmektedir; bu romatizmal mitral regürjitasyonunda s›k bir bulgudur ve mitral regürjitasyonun az görülen etyolojilerinde daha fazla bulunabilir (hipertrofik kardiyomiyopati, mitral prostetik kapak disfonksiyonu, korda tendina rüptüründe, papiller adale disfonksiyonu). Sonraki iki durumda, akut mitral regürjitasyonunun geliflmesi, s›kl›kla sol atriyumda büyük bas›nç dalgalar›na (V dalgas›) sebep olmaktad›r. Bu, geç sistolde mitral regürjitasyonunun derecesinin azalmas›, birlikte sol ventrikül-sol atriyal gradiyenti düflürmektedir. Akut mitral regürjitasyonunun üfürümü ejeksiyon üfürümünü taklit etmektedir, sistol sonunda hafifleyerek dekreflendo fleklinde görülmektedir. c. Ekstrakardiyak Fonksiyonel Üfürümler; Kalbin içinden ve büyük damarlar›n proksimalinden yükselmeyen birçok de¤iflik sistolik üfürüm vard›r. Bu üfürümler genellikle benindir, etyolojinin saptanamad›¤› durumlarda teflhiste kar›fl›kl›¤a sebep olabilir. (‹) Venöz U¤ultu (Hum): Küçük çocuklarda duyulan devaml› üfürüm, diyastolik fliddetlenme gösterebilir. Venöz-u¤ultu, boyunda, özellikle sa¤da maksimal fliddette duyulmaktad›r. Kuvvetli oldu¤u zaman kalbin taban›na yay›lmaktad›r ve ejeksiyon üfürümüne benzemektedir. ‹nternal juguler venin hafif s›k›flt›r›lmas› veya bafl›n sa¤a döndürülmesi üfürümü azaltabilir. (‹‹) Servikal veya Supraklaviküler Arteriyel Üfürümler: Çocuklar ve genç eriflkinlerde, kalp taban›nda, klavikulalarda, ve boyunun alt›nda k›sa erken ejeksiyon üfürümü duyulabilmektedir; brakiyosefalik arterlerden bir taraftan öbürüne geçen h›z› yüksek SV’den f›rlat›lan kan taraf›ndan meydana getirilmekte- 198 Temel Kardiyoloji dir. Sa¤ tarafta genellikle daha kuvvetlidir. Üfürüm gerçekten fizyolojik olup birlikte vasküler obstrüksiyon bulunmamaktad›r. Muhtemelen üst toraksta ve boyundaki rölatif olarak küçük çapl› damarlarda oluflturulan türbülans sebep olmaktad›r. Yafll› kiflilerde, buüfürüm arteriyel dolafl›m›n aterosklerotik hastal›¤›n› düflündürmektedir. Bu üfürüm iletilmifl kardiyak üfürümlerden de dikkatle ay›rtedilmelidir. Supraklaviküler bölgenin oskülte edilmesinin hiçbir önemi yoktur. De¤iflik kol ve el pozisyonlar› ve egserisizlerinin kullan›lmas› bu üfürümlerin intrakardiyak kaynakl› olanlardan ay›rt edilmesine yard›mc› olabilir. (‹‹‹) Kardiyo-solunumsal üfürümler: Nadiren, hafif, yüksek-tonlu “üfürümler” inspirasyon s›ras›nda anteriyor toraks üzerinde duyulabilmektedir, ekspirasyonda belirgin azalmakta veya kaybolmaktad›r. “üfleme”, “›sl›ksesi” ile karakterizedir, kalp tepesi bölgesinde duyulmaktad›r. Muhtemel, intratorasik de¤iflkliklerden (solunum s›ras›nda kardiyak anatomi ve kalbin pozisyonu) etkilenmifl solunum sesidir. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler KARD‹YAK MUAYENEDE fiII MANEVRALAR YATAKBAfi Deneyimli ellerde kadiyak fizik muayene kardiyak patolojiyi araflt›ran duyarl› ve spesifik bir araç ve yöntemdir. Üfürümler ve kalp sesleri dahil di¤er fizik bulgular hastal›k varl›¤›nda de¤iflim göstermektedir; bu de¤iflikliklerin tan›mlanmas› ve özellefltirilmesi ilave testlerin do¤ru kullan›lmas› ile mümkündür (Tablo 8-1). Yak›n geçmiflteki bir çal›flmada; asemptomatik valvuler kalp hastal›¤›n›n teflhisinde kardiyovasküler fizik muayenenin önemi belirlenmeye çal›fl›lm›flt›r (Am J Cardiol 1996; 77: 1327-31). Transözefajeal ekokardiyografik muayene ile karfl›laflt›r›lan fizik muayenenin ve bulgular›n›n; valvüler kalp hastal›¤› için, sensivitesi: %70, spesifitesi: ise %98, negatif ve pozitif öngörürlü¤ü: %92,92 bulunmufltur. Sonuçta, valvuler kalp hastal›klar›n›n teflhisinde rutin ekokardiyografi kullan›m›n ötesinde (öncesinde, birlikte veya sonras›nda) hastan›n dikkatli fizik muayenesinin yap›lmas› teflvik ve tavsiye edilmifltir (daha önemli bulunmufltur). Kardiyak fizik muayenenin do¤ruluk derecesi; hemodinami¤i geçici olarak de¤ifltirerek spesifik kalp sesleri ve üfürümlerinin fliddetini bask›layan veya art›ran yatakbafl› manevra- TABLO 8-1. Kalp üfürümlerinin anlam› ve kayna¤›n› ay›rmak için kullan›lan yatakbafl› manevralar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Valsalva ‹zometrik egserisiz Solunum Durufl de¤iflikli¤i Geçici arteriyel okluzyon VEA’dan (ventriküler erken at›m) sonraki cevap Amil nitrit inhalasyonu 199 lar ile yükseltilmifltir (bak›n›z afla¤›daki tablo). Bu manevralar ile ortaya ç›kar›lan de¤iflikliklerin saptanmas› ile muayene yapan doktor, spesifik kardiyak lezyonlar›n varl›¤›, kayna¤›, ve anlaml›l›¤› için daha mant›kl› olarak sonuca ulafl›lmaktad›r. Kardiyak patolojinin do¤ru de¤erlendirilmesinin önemi, klinik kararlar ve ihtiyaçlar›n belirlenmesi için aç›k ve nettir, örne¤in; endokardit proflaksisi, egserisiz k›s›tlamas›, veya non- kardiyak cerrahi için kardiyak riskin belirlenmesi, s›kl›kla teflhisin do¤rulu¤u esas›na göre yap›lmaktad›r (Ann Intern Med 1998; 129:7619/Ann Intern Med 1998; 129: 829-31). Yatakbafl›, kolay ve h›zl› kullan›labilen temel manevralar: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Egserisiz; ‹zometrik elle-s›k›flt›rma (handgrip). valsalva, Solunum, Postural de¤ifliklik. geçici arteriyel okluzyon. VEA sonras› cevap. Amil nitrit inhalasyonu. Bunlardan VEA (Ventriküler Erken At›l›m) manevra olmay›p yatakbafl› muayenede bazan ortaya ç›kmakta veya provoke edilmektedir, bulunmas› genellikle yard›mc› ve faydal› olmaktad›r. Bu manevralar, tam yap›lm›fl fizik muayene ve bulgular›na (SV apeksinin; palpasyonu, s›rtüstü yatar, sol-lateral dekübitus, ve oturur pozisyonlarda oskültasyonu ve hastan›n bafllang›çta al›nan hikayesi), mant›kl› olarak birlefltirilerek ve olay›n tamam›na sistematik yaklaflarak kullan›lmal›d›r. Kardiyak sesler sistolik veya diyastolik olarak belirlenmelidir, kalp üfürümleri ise detayl› olarak tarif edilmelidir; zaman› (sisto- 200 Temel Kardiyoloji lik veya diyastolik; geç veya erken zirve yapma), fliddeti ve süresi. Uzun zamandan beri kullan›lan “1’den- 6’ya” derecelendirme sistemine göre üfürüm fliddeti belirtilmelidir (Ann Intern Med 1933;6:137185). Kardiyak manevralar ve sonuçlar›n›n muayenenin bir bölümü olarak mant›kl› kullan›lmas›, fizik muayenenin sensivite ve spesifitesini art›racakt›r. A. Valsalva Manevras›: ‹lk kez 1704’de, a¤›z ve burun kapat›larak orta-kulaktaki iltihab› temizlemek için kullan›lm›flt›r; hasta, normal nefes ald›ktan ve sonra glotis 10-15 saniye kapal› tutulu iken buna karfl› kuvvetle nefes vermek. X Pratik uygulamas›: Valsalva manevra- s›n›n yöntemininin do¤ru uygulanmas› önemlidir, dolay›s› ile muayene yapan manevray› önce kendisi yapmal›d›r ve hastaya göstermelidir. Muayene eden elini, manevra s›ras›nda hastan›n kar›n kaslar›n›n aktif kontraksiyonunu saptamak için hastan›n karn›na yerlefltirilmelidir. Valsalva manevras›n›n yüklenme-faz› s›ras›nda Juguler venlerin fliflmesinin (gerilmesi) gözlenmesi, manevran›n do¤ru yap›ld›¤›n› kan›tlamaktad›r. Ekspiratuvar effor fizyolojik de¤ifliklikler meydana getirecek miktarda, yeterli olmal›d›r (yaklafl›k 40 mmHg). Valsalva manevras› klinik olarak iki bölümlü bir yöntemdir; (1) Yüklenme ve (2) Salma fazlar› vard›r. Fizyolojisi; Fizyolojik olarak 4 fazl›d›r; faz-I: yüklenmenin bafllamas› ile birlikte sistemik kan bas›nc› ve intratorasik bas›nc›n yükselmesi. Kan›n, pulmoner arterden sol atriyuma ve sonra SV’ye, daha sonra sistemik dolafl›ma aniden boflalmas›, artm›fl intratorasik bas›nc›n direk transmural torasik aortaya iletilmesi yatakbafl› saptanabilen yaklafl›k 1-3 saniyede son bulan ve bu art›fla sebep olmaktad›r. Faz- II: içeri¤i, bafllang›çta, sistemik venöz dönüflte (VD), kan bas›nc› (KB) ve nab›z bas›nc›nda (NB) küçük düflüfle sebep olmaktad›r. Daha yüksek intratorasik bas›nçdan dolay› bozulmufl S⁄V doluflu neticesinde, kalp debisinin düflmesi ile oluflmaktad›r. Normalde, Faz-II’de 3 veya 4 saniye sonra, azalm›fl KB’na baroreseptor duyarl›¤›, ve bunun sebep oldu¤u sempatik sinir sistemi aktivasyonu sonucunda arteriyel venöz vazokonstriksiyon, ve taflikardi oluflmaktad›r; yatakbafl› Faz-II’nin sonraki bölümünü göstermektedir. Faz- III: Yüklemenin sal›m› ile bafllamaktad›r ve birlikte intratorasik bas›nç deste¤inin çekilmesi ile birlikte sistemik KB düflmektedir. Sa¤ atriyuma ve sonra sol atriyuma VD yüklenme faz›nda dazalm›flt›r, Faz-III’de ise artm›flt›r. Faz I gibi, Faz-II de yatakbafl› alg›lanamamaktad›r ve 1-3 saniyede sonlanmaktad›r. Faz- IV: Kan bas›nc›nda Faz- III sonras›ndaki afl›r›-yükselmeyi ihtiva etmektedir. Sebebi; Faz- II’nin meydana getirdi¤i vazokonstriksiyon ve taflikardi, VD’nin art›fl› ile daha belirgin hale gelmektedir, sebebi; k›salm›fl sistemik ve pulmoner ejeksiyon zaman› (Circulation 1967; 35:653-61). Normal kiflilerde KB’nin afl›r›-yükselmesi tekrar karotis baroreseptörlerini uyarmakta ve refleks sinüs bradikardisine sebep olmalktad›r, Faz-IV s›ras›nda, bu yatakbafl›nda kolay saptanabilmektedir. VD, Valsalva manevras›ndan önceki düzeyini aflmaktad›r, dolay›s› ile S⁄V ve sonra SV doluflu ve at›m hacmi artmaktad›r. S⁄V ve SV Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler doluflu aras›ndaki gecikme zaman› önemli olup sol-kalp üfürümlerinin sa¤- kalp’inkilerden ay›rt etmeyi yard›mc› olmaktad›r (Circulation 1950;1:323-35). Sa¤-kalbin üfürümleri 1-4 kardiyak siklus sonras›nda bazal fliddetlerine dönerler, solkalp üfürümlerin bazal fliddetine dönmesi gecikmektedir; 5-10 kalp siklusu beklemek gerekmektedir. X Valsalva manevras›n›n yüklenme faz›nda, Mitral kapak prolapsusu (MKP) ve Hipertrofik kardiyomiyopati (HKM) üfürümleri hariç sol-taraf›n kardiyak üfürümlerinin süresi ve fliddeti azalmaktad›r. Spesifik sistolik üfürümlerin cevab› valsalva manevras›na (Tablo 8-2); (a) Mitral regürjitasyonda, kan bas›nc›n›n düflmesi ile, geriye regürjitasyon üfürümünün azalmas› ile üfürüm hafiflemektedir. (b) Aort stenozunda ise, azalm›fl at›m hacminden dolay› daha hafiflemifltir. (c) Mitral stenozunda ise, Valsalva manevras› ile üfürümün fliddeti de¤iflmemektedir. (d) MKP’de, sistol s›ras›nda SV volumunun 201 kritik düzeyinin alt›na düflmesi ile sol atriyuma mitral kapak yaprakc›klar›n›n gerekenden fazla prolapsusu; bu kritik düzey sistol bafllang›c›ndaki SV volumuna ba¤l›d›r, fakat KB ve KH, SVR (Sistemik vasküler rezistans) gibi di¤er faktörlerden de etkilenmektedir. MKP’nin gösterdi¤i oskültatuvar bulgular, klasik olarak; sistolik klik, takiben de¤iflik fliddette ve sürede üfürümdür. Klik; uzam›fl korda tendinalar›n mitral kapak sol atriyum içerisine prolabe olmufl iken gerilmesi sonucundad›r. Bu oskültatuvar bulgu hastadan hastaya, farkl› zamanlarda muayene edilen ayni hastada duyulmas› oldukça de¤iflkendir. Klasik bulgular›n tek muayene s›ras›nda bulunmamas› kesin olarak hastal›¤›n varl›¤›n› belirleyemez; çünkü Valsalva menevras› ventrikül volumu ve doluflunu etkilemektedir, karakteristi¤i; MKP’nin geç sistolik üfürümü de¤iflebilir. Valsalvan›n yüklenme- faz› s›ras›nda ventrikül volumu azalm›flt›r: Bu, sistol s›ras›nda yaprakc›klar›n daha erken prolapsusuna sebep olmaktad›r, bunun oskultatuvar sonuçlar›; daha erken klik, daha uzun, muhtemel daha kuvvetli üfürüm. TABLO 8-2. Valsalva manevras›n›n fizyolojisi ve etkileri Fizloyoji Yüklenme-Faz› Salma-Faz› ↑) (↑ K›saltmalar: KH: Kalp h›z› Üfürüm-Etkileri KH ↑ ‹ntratorasik bas›nç ↑ Ventriküler volüm ↓ Venöz dönüfl ↓ Kalp debisi ↓ MKP ↑, HKM ↑ (?): De¤iflmeyebilir PS: Pulmoner kapak stenozu MR: Mitral regirjitasyonu AR: Aort regürjitasyonu MKP: Mitral kapak prolapsusu HKM: Hipertrofik kardiyomiyopati PDA: Patent duktus arteriyozus VSD: Ventriküler septal defekt Venöz dönüfl ↑ Kalp debisi ↑ Curr Probl Cardiol 2000; 25/11:803 ↓) PS, MS (veya ?), AR, MR, VSD, PDA-(↓ HKM ↓, MKP ↓ AS, PS, MS (veya ?), AR, MR, VSD, PDA- 202 Temel Kardiyoloji (e) HKM, Valsalva manevras›n›n yüklenme- faz›nda üfürümünün fliddeti artan bir di¤er sol kalp hastal›¤›d›r (MKP ile sadece ikisi). HKM; anormal septal miyokard hipertrofisi sonucunda subaortik bölgede mid-geç sistolik bas›nç gradiyenti oluflturarak, SV’yi; yüksek-bas›nçl› apikal ve daha düflük bas›nçl› subaortik bölge olarak ikiye bölmektedir. Mekanizmas›; sistol s›ras›nda SV ç›k›fl-yolu anteriyor mitral yaprakc›k¤›n›n interventriküler septuma do¤ru anormal hareketi ile daralm›fl SV ç›k›fl›ndan geçen kan›n oluflturdu¤u kan ak›m› türbülans› üfürümü meydana gelmektedir. HKM üfürümü s›kl›kla Aort stenozu (AS) veya Mitral regürjitasyonu (MR) üfürümünü taklit etmektedir. MKP’ye benzer, anahtar fizyolojik görüfl HKM’de SV ç›k›fl yolunun daralmas›n›n miktar› ventrikül volumuna ba¤l› olarak de¤iflmektedir: Valsalva manevras›n›n yüklenme-faz›ndaki ventrikül volumu azald›¤› zaman HKM üfürümü daha kuvvetlidir, sebebi; anteriyor mitral yaprakc›¤›n›n daha erken hareketi ve bunun sonucunda ç›k›fl yolu gradiyentinin daha fazla yükselmesidir. AS ve MR’de ise bu sürecin tersi oldu¤undan, bunlar›n üfürümleri Valsalva manevras›n›n yüklenme-faz›nda hafiflemektedir (Am J Cardiol 1976;37:89) X Dikkat; Valsalva manevras›n› yorumlarken hat›rlanmas› gereken noktalar; (1) SV disfonksiyonu veya otonom sinir sistemi hastal›¤› olanlarda: Sempatik tonus yüksek ve vazokonstriksiyon fazlad›r. KB’nin afl›r›-yükselmesi ve sonucunda Valsalva’n›nFaz-IV’üne ba¤l› oluflan sonradan refleks bradikardi olmamaktad›r (Am J Med 1965; 39: 92333). Bu fenomen, klinik olarak, asemptomatik SV disfonksiyonu SV disfonksiyonlu hastalarda dahi bulunmaktad›r. (2) Çok ilerlemifl klinik konjestif kalp yetersizli¤i hastalar›nda, büyük soldan-sa¤a flant, veya Mitral stenozunda, Valsalva ile KH de¤iflmememektedir, çünkü; bunlarda varolan pulmoner venöz konjesyon yeterli SV doluflunu sa¤lamaktad›r ve böylece de Yüklenme- faz› s›ras›nda intratorasik bas›nc›n artmas›na ra¤men kalp debisi ve KB’yi (kan bas›nç) idame ettirmektedir (çünkü Valsalva öncesinde yükselmifl venöz bas›nca ba¤l› SV “preload’u” ve dolumunun manevra ile de¤iflmemesi ve azalmamas›). Bu hastalarda Sal›m-faz› s›ras›nda KH de¤iflmeden KB normale dönmektedir (Circulation 1968;38:277-81). Sonuçta bu klinik durumlarda Valsalvan›n 4 faz›’da kesin olarak elimine edilmifltir (etkisizleflmifl). X (3) ‹skemik kalp hastalar›nda Valsalva manevras› yaparken dikkatli olunulmal›d›r. Yüklenme-faz› koroner perfüzyon bas›nc›n› düflürmekte ve taflikardi, koroner ak›m rezervi ciddi olarak azalm›fl hastalarda nadiren koroner iskemiyi provoke edebilir. Ancak koroner arter hastal›¤› Valsalva manevras›n›n mutlak kontrindikasyonu de¤ildir. ‹skeminin uyar›labilece¤i bu manevra uygulanaca¤›nda ak›lda tutulmal›d›r. ‹lave olarak unutulmamas› gereken husus; Valsalva s›ras›nda çok fliddetli ve afl›r› efor sarfedilmemesi, çünkü; küçük venlerde rüptüre sebep olabilir, örne¤in: Skleralar›n yüzeyel venlerinde kanama ve hematom oluflturabilir (komplikasyon olarak kabul edilmemektedir). Stres-idrar inkontinans› olanlarda bu manevran›n uygulanmas› rahats›zl›k verebilece¤i bilinmelidir. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler SV ve S⁄V doluflu s›ras›ndaki gecikme zaman› kalp seslerinin çiftleflmesini ay›rt etmeye yard›mc› olmaktad›r (Circulation 1950; 1: 52335). Örne¤in; (a) Fizyolojik S2 çiftleflmesinde; Valsalvan›n sal›m›ndan hemen sonra pulmoner komponent daha sonra kuvvetlidir. Sal›m›ndan sonra 5-10 siklus içerinde pulmoner komponentin fliddeti azalmakta ve aort komponentin fliddeti dominant olur. (b) Galo ritmleri de etkilenmektedir: Kalp seslerinin En önemli prensibi; (‹)- VD’yi, ventriküler doluflu, veya ventrikül bofllu¤unun büyüklü¤ünü art›ran manevralar ile fliddetlenmektedirler. (‹‹)- Kalp seslerinin fliddetlerini hafifleten manevralar; VD’yi, ventrikül doluflunu veya bofllu¤un büyüklü¤ünün küçülmesi. (c) Daha spesifik olarak, S2 fliddeti; arteriyel bas›nc›n yükseldi¤i zaman artmaktad›r ve S1’in fliddeti ise; kontraktiliite artt›¤›nda yükselmektedir. Dolay›s› ile Yüklenme-faz›nda S2 daha hafiflemekte, Salma-faz›nda ise s›kl›kla geçici daha kuvvetlendikten sonra normal fliddetine dönmektedir. Aksine S1 fliddeti, Yüklenme-faz› s›ras›nda artmaktad›r, sebebi; taflikardi ve sempatik uyar›lmad›r. B. ‹zometrik Egserisiz: Egserisizin yatakbafl›nda en kolay uygulanabileni “elle sürekli s›k›flt›rmad›r” (handgrip). X Pratikte uygulamas›; Hastan›n doktorun 1- 2 parma¤›n›, havluyu, topu s›kmas› ile baflar›labilir. (a) Hastan›n birlikte bu s›rada Valsalva manevras› yapmamas› zorunludur; (b) bu, juguler venöz bas›nc›n yükselmesine dikkat edilerek do¤ru yap›ld›¤›n›na emin olunmal› ve isbatlanmal›d›r, (c) s›kma s›ras›nda hastan›n nefesinin normal almas› sa¤lanmal›d›r. 203 Fizyolojisi; izometrik elle- s›k›flt›rman›n hemodinamik etkileri, vagal tonusun çekilmesi ve sempatik tonusun yükselmesi ile ilgilidir (Tablo 8-3). Normal hastada, izometrik elle- s›k›flt›rma taflikardi meydana getirmekte, sistolik ve diyastolik KB yükselmifl ve kalp debisinde yükselme ve VD de atm›flt›r. Hastalar›n liflisel cevab› yap›lan egserisizin miktar›na ve bazal hemodinamik duruma ba¤l›d›r. Elle-s›k›flt›rman›n sistemik vasküler rezistansa etkisi, yapt›r›lan efforun miktar›na göre de¤iflmektedir. Küçük efforla (zorlamas›z, maksimal kontraksiyonunun %15-20’si), sistemik vasküler rezistans de¤iflmez. Daha fliddetli efforda (zorlamas›z, maksimal kontraksiyonun >%50’si), sistemik vasküler rezistans (SVR) yükselir, özellikle bazalde SVR’si yüksek olanlarda (aterosklerozlu yafll›lar gibi). fiiddetli effor at›m hacmi ve kalp debisinde de¤iflik etkiler de oluflturabilir. Bu hemodinamik etkilerin tan›nmas›, valvüler kalp hastalar›ndaki üfürüm de¤iflikliklerinin do¤ru öngörürlmesini sa¤lamaktad›r. (a) Taflikardi, SV dolufl zaman›n› k›saltmakta: Mitral stenozunda (MS) sol atriyum bas›nc› ve volumu artmaktad›r. Bu sol atriyum ve SV aras›ndaki bas›nç gradiyenti yük- TABLO 8-3. ‹zometrik egserisizin fizyolojisi ve etkileri Fizloyoji KH ↑ TA ↑ ve SVR ↑ Kalp debisi de¤iflmez Üfürüme Etkileri MS ↑ MKP ↑ MR ↑ VSD ↑ AR ↑ AS (de¤iflmez) SVR-Sistemik vasküler rezistans, KH-Kalp h›z› Curr Probl Cardiol 2000; 25/11:803 204 Temel Kardiyoloji selterek diyastolik transmitral bas›nç gradiyentine ba¤›ml› MS’nin diyastolik üfürümünü art›rmaktad›r. (b) Sistemik KB yükselmesi sistolde SV ile di¤er kalp boflluklar› aras›ndaki bas›nç gradiyentini art›rmaktad›r. Bu hemodinamik etki sonucunda; MR, MKP ve VSD üfürümleri fliddetlenmektedir. (c) Yükselmifl diyastolik aort bas›nc› AR’nin erken diyastolik üfürümünün fliddetinide art›rmaktad›r. X Sonuçta; sol kalbin regürjitasyon üfürümlerinin tamam› izometrik-egserizle fliddetlenmektedir. (d) SV ç›k›fl yolu, örne¤in valvüler AS’de; elle- s›k›flt›rma ile ventrikül ejeksiyonuna rezistans ve at›m hacminin azalmas›n›n sebep oldu¤u artm›fl sistolik KB sonucunda üfürümlerin fliddeti azalabilir. (e) SV disfonksiyonunda, elle-s›k›flt›rma ile SV dolufl bas›nc› yükselmekte, bu de¤ifliklik S4’ün meydana gelmesi için gereklidir. ‹zometrik elle-s›k›flt›rma KB ve KH’yi yükselterek miyokard›n oksijen ihtiyac›n› art›rmaktad›r, koroner iskemiyi uyarmas› muhtemeldir, kuvvetli olas›l›kla S4’de meydana getirmektedir. fiayet iskemi papiller adaleleri tutmufl ise iskemik MR üfürümü duyulabilir (Curr Probl Cardiol 1977;1/11:1-42). Egserisiz kalp seslerini de etkilemektedir; S1 ve S2 daha kuvvetli olmaktad›r. Bu bulgular›n arkas›nda yatan fizyolojik temel; egserisizle sempatik tonusu art›rmakta, bu ise SV kontraktilitesini art›rmaktad›r ve sonuçta; S1 daha kuvvetli ve aort bas›nc›n›n artmas› ile S2’de fliddetlenmektedir. Galo ritmler de SV disfonksiyonu olmamas›na ra¤men izometrik elle-s›k›flt›rmadan etkilenmektedir, çünkü; VD ve ventriküler volum elle-s›k›flt›rma ile yükselmifl ve galo ritmler artm›flt›r. C. Solunum: Solunumla kalp sesleri ve üfürümlerindeki de¤ifliklikler kardiyak patolojiyi normalinvaryantlar›ndan ay›rtetmeye yard›mc›d›r. (1) ‹nspiryum; derin inspiryum s›ras›nda; diyafram kas›l›p, gö¤üs duvar› d›fla-do¤ru genifllemektedir. ‹ntratorasik bas›nc›n subatmosferik düzeye düflmesi ile oluflan bas›nç gradiyenti havan›n afla¤›ya akci¤erlere girmesine sebep olmaktad›r. Hemodinamik etkileri; inspirasyon VD’yi (venöz dönüfl) ve neticede S⁄A (sa¤ atriyum) ve S⁄V’nin preload’unu art›rmaktad›r. Pulmoner damarlar›n genifllemesi ile S⁄V’den ç›kan- ak›m›na karfl› (afterload) rezistansda ayr›ca düflmektedir, net etkisi; artm›fl S⁄V volumudur (fiekil 8-4). (2) Ekspiryum; resiprokal olarak, ekspirasyon s›ras›nda, havan›n akci¤erleri terketmesi ile akci¤er volumu azalmaktad›r, bunun sonucunda kalp toraks duvar›na daha yak›n duruma gelir. SA’ya pulmoner ven ak›m› da artm›flt›r, bunun sebeplerinin birisi; rölatif olarak yükselmifl intratorasik bas›nc›n pulmoner kapiller yata¤a iletilmesi ile ak›m›n pulmoner yataktan d›flar›ya, SA ve SV’ye do¤ru artmas›d›r. VD’nin (venöz dolgunluk) primer de¤ifliklikleri, sadece solunumsald›r, ayr›ca hastan›n pozisyonuna da ba¤l›d›r. Hasta pozisyonu ve solunum; Hasta s›rtüstü yatarken VD yüksektir, ayakta dururken ise düflüktür. Dolay›s› ile hasta s›rtüstü yatar- Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler 205 TABLO 8-4. Solunumun fizyoloji ve etkileri Fizyoloji Üfürüme Etkileri ‹nspirasyon ‹ntratorasik bas›nç ↓ S⁄V at›m hacmi ↑ Venöz dönüfl ↑ TR ↑, TS ↑, PS ↑, PR ↑ Ekspirasyon Akci¤er volumu ↓ AR ↑ MR ↑, AS ↑ TR-Triküspit regürjitasyonu, TS-Triküspit stenozu, PR-Pulmoner regürjitasyon, S⁄V: Sa¤ ventrikül Curr Probl Cardiol 2000; 25/11:805 ken kalp seslerinin solunumsal de¤ifliklikleri çok azd›r, sebebi; VD’de daha küçük derecede de¤iflikliklere sebep olmaktad›r. X Oturur veya ayakta iken, VD’de rölatif olarak daha büyük de¤ifliklikler meydana geldi¤inden kardiyak olaylardaki de¤ifliklikler daha fazlad›r. Dolay›s› oturma veya ayakta durma pozisyonlar›nda hastada solunumsal de¤ifliklikler artmaktad›r. Kalp sesleri ve üfürümlerindeki solunumsal de¤ifliklikler; iki kategoriye ayr›lmaktad›r; (a) ‹nspirasyon ile artanlar (VD’nin artmas› ile). (b) Ekspirasyonla artanlar (akci¤er volumunun azalmas› ve kalbin gö¤üs duvar›na daha yak›n duruma getirilmesi ile). X Genel olarak, sa¤-kalbin olaylar› inspi- rasyonda daha kuvvetlidir. Sol-kalp olaylar› ise ekspirasyonda daha kuvvetlidir. Sa¤-kalbin S3 ve S4’ü ve Triküspit stenozu veya regürjitasyonunun ve Pulmoner atenoz veya regürjitasyonunun üfürümlerinin hepside inspirasyonla artmaktad›r. Aksine sol- kalbin üfürümleri ve galo’lar› genel olarak, ekspirasyonun tutulmas› s›ras›nda daha iyi de¤erlendirilmektedir. X AR’deki erken diyastolik üfürüm s›kl›k- la hafif bir üfürümdür ve ekspirasyonun tutulmas› s›ras›nda dinlenmelidir, diyastolik üfürümün meydana ç›kar›lmas› için; öne do¤ru e¤ilmifl hastada steteskopun diyafram› ile, gö¤üs duvar›na karfl› sabit olarak bast›r›lmas› gerekebilir. X Önemli nokta; inspirasyon ile sa¤-taraf’›n artmayan tek oskültatuvar olay›; pulmoner ejeksiyon sesidir, karakteristik olarak inspirasyonla azalmaktad›r, sebebi; inspirasyon sa¤ kalbe VD’yi art›rmaktad›r, sonuçta; S⁄A ve S⁄V dolufl bas›nçlar› artmas› ile pulmoner arter ile S⁄V aras›ndaki diyastol-sonu bas›nç fark› azalmakta veya kaybolmaktad›r. Bu küçük bas›nç fark› diyastol sonu pulmoner kapa¤›n k›smen aç›lmas›na sebep olmaktad›r. SV kontraksiyonu pulmoner kapa¤›n aç›l›m›n› daha sonra tamamlamaktad›r (SV, SA ve pulmoner yata¤› boflaltarak). ‹nspirasyonda ejeksiyon sesi daha hafiftir, sebebi; S⁄V kontraksiyonu s›ras›nda pulmoner kapak k›smen aç›kt›r. Ekspirasyon s›ras›nda ise, rölatif daha düflük sa¤-taraf dolum bas›nçlar› ile S⁄V sistolünün bafllamas› ile pulmoner kapak tamamen kapal› pozisyondan aç›lmaktad›r ve daha kuvvetli ejeksiyon sesi teflekkül etmektedir. Temel Kardiyoloji 206 Fakat anlaml› pulmoner hipertansiyonun bafllamas› ile pulmoner stenozda ejeksiyon sesindeki solunumsal azalma belirgin olmayabilir (bazal koflullarda azalm›fl S⁄V-Pulmoner arter diyastol sonu bas›nç fark›). ‹nspirasyon kardiyak patolojinin teflhisinde önemli de¤iflikliklere sebep olmaktad›r. S⁄V ejeksiyonu zaman› uzam›flt›r, SV ejeksi-yon zaman› ise aksine hafif k›salm›flt›r: So-nuçta inspirasyonda S2 çiftleflmesi normaldir; P2 daha sonra ve A2 daha erken oluflmakta-d›r. Solunumsal de¤ifliklikler dik durma (di-key) pozisyonunda s›rtüstü yatar pozisyona göre daha belirgindir, sebebi artm›fl VD’dir. S2 çiftleflmesi; Normalde, S2’nin A2 ve P2 komponentleri; inspirasyon s›ras›nda çiftleflmekte (birbirinden ayr›lmakta), ekspirasyonda ise tektir. Çiftleflmenin sebebi; inspirasyonda VD ve pulmoner vasküler rezistanstaki (PVR) de¤iflikliklerdir, inspirasyonun oluflturdu¤u PVR’de düflme ve artm›fl S⁄V at›m hacmi; inspirasyonda S2’de P2’nin gecikmes›ne sebep olmaktad›r. S2 çiftleflmesinin fizyolojik ve etyolojik sebepleri Tablo’da sunulmufltur (Tablo 8-5). ‹nspirasyon s›ras›nda S2’nin inspiratuvar-çiftleflmesi normal, ekspiratuvar-çiftleflme ise genellikle normal de¤ildir. Ekspiratuvar çiftleflme nadiren gençlerde, sa¤l›kl› kiflilerde s›rtüstü yatarken duyulmaktad›r, hasta oturup kalk›nca kaybolmaktad›r ve kardiyak patoloji anlam›na gelmemektedir. Dik dururken duyulan ekspiratuvar-çiftleflme, özellikle 50 yafl›ndan daha büyük hastalarda s›kl›kla kardiyak patoloji anlam›na gelmektedir (Cardiovasc Dis 1970;39:91-6). TABLO 8-5. S2’nin solunumsal anormal de¤ifliklikleri A → Rölatif olarak A2 gecikmesi 1. SV elektriki aktivasyonunun gecikmesi; (Sol dal blo¤u, sa¤ ventrikül Pacemaker’i) 2. • • • Uzam›fl SV ejeksiyonu ; Aort stenozu, aort regürjitasyonu Sistemik hipertansiyon SV yetersizli¤i B → Rölatif olarak erken A2 • SV ejeksiyonunun k›salt›lmas› (MR, VSD) C → Rölatif P2 gecikmesi • S⁄V elektriki aktivasyonunun gecikmesi (Sa¤ dal blo¤u, SV pre-eksitasyonu, SV Pacemakeri)• PS, Pulmoner hipertansiyon • Gecikmifl S⁄V ejeksiyonu, ASD, Parsiyel venöz dönüfl anomalisi. D → Rölatif erken P2 • S⁄V elektriki aktivasyonunun erken olmas› (S⁄V pre-eksitasyonu). (Curr Probl Cardiol; 25/11:2000’den) X Ekspiratuvar-çiftleflme; A2 ve P2 aras›ndaki 4 iliflkiden birisinin de¤iflmesi ile meydana gelmektedir; (1) P2’nin anormal gecikmesi, (2) erken A2, (3) heriki faktörün kombinasyonu, veya (4) A2 gecikmesi (P2’den sonra A2). Sonuncusu “paradoks”-çiftleflme’dir (Circulation 1975; sayfa: 45-57). S3 ve S4 gallolarda solunumsal etkilenme göstermektedir. Sa¤ kalp yetersizli¤i bulunmas› durumunda; solunumsal de¤ifliklikler ilginç olarak bozulmaktad›r; Sa¤ kalp yetersizli¤inde inspirasyonla VD çok az artmakta veya de¤iflmemektedir, sebebi; S⁄V halen maksimal doldurulmufltur, (bu fizik muayenede yükselmifl Juguler venöz bas›nç ve “Kusmaulbulgusu” ile korelasyon göstermektedir), ve S⁄V daha fazla volum yüklemesini kabul etmesi mümkün de¤ildir. Sonuçta; inspirasyonla S⁄V at›m hacmi artamaz ve sa¤- taraf S3 ve S4 seslerinin fliddeti S⁄V yetersizli¤inde inspirasyonla yükselemez. Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler Aksine Pozitif-Bas›nçl›-Ventilasyon ile ekspirasyonda; sa¤- kalbin galo ritmlerinin fliddeti artmaktad›r. Sol- kalbin galo ritmleri ise inspirasyonda daha kuvvetlidir. Fakat mekanik olarak ventile edilen hastan›n oskültasyonu ve de¤erlendirmesinin zor oldu¤u unutulmamal›d›r, ayr›ca pozitif-bas›nçla oluflan S2’deki solunumsal de¤ifliklikler hastan›n spontan solunuma geçilmesi ile kaybolmaktad›r. D. Durufl De¤ifliklikleri: Hastan›n durufluflunun de¤ifltirilmesi teflhise yard›mc› bir manevrad›r. Pratik uygulamas›: Basit olarak, hastan›n ayakta dururken çömelme pozisyonuna geçmesi ve tekrar ayakta durmaya geri dönmesi ve bu s›rada muayene eden taraf›ndan sürekli olarak dinlenmesi; kalp sesleri ve üfürümlerindeki de¤iflime konsantre olunmal›d›r, manevra s›ras›nda muayene eden doktor hasta ile birlikte çömelip aya¤a kalkmal›d›r, veya manevra s›ras›nda steteskobu do¤ru pozisyonda tutmak koflulu ile sürekli olarak oturabilir. Nöromüsküler problemleri veya dejeneratif eklem hastal›¤› bulunan hastalar›n bu manevra için çömelip ve aya¤a kalkmalar› istenmemelidir. Pratik-nokta, yukar›daki durumda olan has talarda; hasta s›rtüstü yatarken doktor pasif olarak hastan›n dizlerini kar›na do¤ru k›v›r mal›: Bu manevra, çömelmeyi taklit eden benzer etki meydana getirmektedir. Fizyolojik olarak, çömelme Valsalva- manevras›n›n yüklenme-faz›na benzemektedir. Hasta ayakta durdu¤u süre; yerçekiminin etkisi ile bacaklarda venöz göllenme sonucunda ise S⁄V ve sonra SV venöz dönüflte (VD) azalmas› ile at›m hacmi düflmekte, klinik so- 207 TABLO 8-6. Durufl de¤iflikli¤inin fizyoloji ve etkileri Fizyoloji Üfürüme Etkisi At›m hacmi ↑ SVR ve TA ↑ SV volumu ↑ Kalp h›z› ↓ • ↑ Pulmoner ak›m üfürümü • AS ↑ • MR ↑ • HKM ↓, MKP ↓ • AR ↑ At›m hacmi ↓ SVR ve KB ↓ SV volumu ↓ Kalp h›z› ↑ • ↓ Pulmoner ak›m üfürümü • AS ↓ • MR ↓ • HKM ↑, MKP ↑ • AR ↓ 1 → Çömelme Venöz dönüfl ↑ 2 → Ayakta Durma (Aya¤a Kalkma) Venöz dönüfl ↓ SVR: Sistemik vasküler rezistans, HKM: Hipertrofik kardiyomiyopati, MKP: Mitral kapak prolapsusu Curr Probl Cardiol 2000; 25/11:808 nucu ise; rölatif hipotansiyon, buna ba¤l› refleks taflikardi ve artm›fl sistemik vasküler rezistanst›r (Tablo 8-6). Çömelmifl hastada ise yukar›da tarif edilenin tersi etkiler meydana gelmektedir. Çömelme ile; kar›n içindeki bas›nç yükselmekte, sonucunda VD ve at›m hacmi ile kalp debisi artmaktad›r. Çömelme, ayr›ca femoral arterlerde rölatif kompresyon meydana getirmektedir; santral aort bas›nc› yükselmekte, sonra ise baroreseptör refleksleri aktive edilip refleks bradikardi meydana gelmektedir, bu Valsalva manevras›n›n-IV’cü faz›na benzemektedir. Çömelme VD’yi art›rarak sa¤-kalpteki olaylar›n büyük bölümünde kuvvetlenme 208 Temel Kardiyoloji meydana getirmektedir; pulmoner ak›m üfürümleri fliddetlenmifltir. AR, MR, PDA (Patent Duktus Arteriyozus) ve VSD; de, çömelme ile izometrik elle-s›k›flt›rmaya benzer santral aort ve SV bas›nçlar›n›n artmas› ile sol-kalp patotojileri üfürümleri kuvvetlenmektedir, ayr›ca; aya¤a kalkmakla galo ritmlerinin fliddeti azalmakta, çömelmekle ise artmaktad›r (Br Heart J 1963;25:69- 80). Valsalva manevras›n›n IV’cü faz›na benzer olarak, HKM (Hipertrofik kardiyomiyopati) ve MKP (Mitral kapak prolapsusu) çömelme ile azalmaktad›r, sebebi; SV volumu ve kan bas›nc›n›n art›fl› sonucunda HKM’de ç›k›flyolu gradiyentinin daha düflmesi ile üfürümün fliddetini azalmaktad›r (Br Med J 1967; 3: 140-3). SV volumunun artmas› MKP’nin oluflmas› için gerekli “kritik volum”a ulaflmay› geciktirmekte, sonuçta; daha geç sistolik klik ve daha fliddetli veya yumuflak olabilen daha geç ve k›sa üfürüm meydana gelebilir. Ameliyatta düzeltilmifl konjenital anomalinin anatomisinin tan›nmas› önemli de¤ildir. En s›k kullan›lan düzeltme ameliyatlar›; (a) Pott- flant›”d›r (torasik inen-aorta ile sol-pulmoner arter anastomoz), (b) Waterson-flant› (ç›kan-aorta sa¤-pulmoner arter anastomozu). (c) Blalock-Taussing-flant› (sa¤ veya sol subklavya arter ve pulmoner arter anastomozu). Bu giriflimler triküspit atrezisi gibi önemli siyanotik konjenital kalp hastal›lar›nda yap›lmaktad›r (Bak›n›z Bölüm 3). Özet olarak bu anastomozlar PDA’n›n fonksiyonel aorto-pulmoner onaloglar›d›r (Bak›n›z Bölüm 16). fiantlar manevralara PDA gibi cevap vermektedir. Ancak literatürde tam olarak böyle tarif edilmemektedir, çünkü PDA “afterload ba¤›ml›”d›r, dolay›s› ile üfürümünün fliddeti afterload’un artmas› ile kuvvetlenmektedir. Yukar›da bahsedilen flantlarda da afterloadu art›ran manevralar ile üfürüm fliddetlenmektedir; (izometrik egserisiz, çömelme, Valsalvan›n salma-faz›, ve geçici arteriyel okluzyon). Valsalvan›n yüklenme faz› ve aya¤a kalkmak ile flant›n üfürümü azalmaktad›r. E. Geçici Arteriyel Okluzyon: Kardiyak oskültasyonunun önemli manevralar›ndan biririsidir, sol-kalbin regürjitasyon lezyonlar›n›n ay›r›c› tan›s›nda çok faydal›d›r. Di¤er manevralar›n aksine hastan›n alg›lamas› ve kabiliyetine ba¤›ml› olmay›p tamamen doktor taraf›ndan uygulanmaktad›r. Hasta pasif durumdad›r. Do¤ru olarak yap›labilmesi için her hasta için iki kan bas›nc› manfletine ihtiyaç olmaktad›r. Pratik-metodu: Manfletler, heriki üst- kola yerlefltirilmeli ve hastan›n sistolik kan bas›nc›n›n 20- 40 mmHg üzerinde 20 saniye fliflirilmeli. Mafletler fliflirili iken kalp oskültasyonu yap›lmal›d›r. (Ann Intern Med 1986;105:36870). Fizyolojik temeli; arteriyel afterload düflmekte, aort bas›nc› ve sistemik vasküler rezistans bu s›rada de¤iflmemektedir, sebebi: kan bas›nc› manfleti ile sa¤lanan okluzyonunun proksimalinde etkili olarak arteriyel kompliyans›n düflmesi (Ann Intern Med 1986; 105:368-70). Kalp h›z›, kalp debisi, veya S⁄A bas›nc›nda de¤ifliklik olmamaktad›r (Proc Aust Physiol Pharm Soc 1969; 24:35-42). Geçici arteriyel okluzyon sol-kalbin regürjitasyon üfürümlerini art›rmaktad›r (AR, MR, ve VSD gibi). Non-regürjitasyon üfürümleri Oskültasyon; Kalp Sesleri ve Üfürümler ise bu manevradan güvenilir olarak etkilenmemektedir (AS, HKM, MS, PR, PS ve TR gibi). X fiayet üfürümün fliddeti geçici arteriyel okluzyon ile art›yorsa; duyulan üfürümün sol-kalbin regürjitasyon üfürümü olma olas›l›¤› yüksektir (Tablo 8-7). Sol-kalp S3 ve S4’ünü, nadiren geçici arteriyel okluzyon ortaya ç›karmakta veya belirginlefltirmektedir. F. Ventriküler Erken At›m Sonras› Cevap: VEA her kardiyak fizik muayenede görülmeyebilir. Fakat bir tanesi görüldü¤ünde s›kl›kla muayeneye yard›mc›d›r. X ‹stirahat durumunda VEA bulunmama- s› durumunda, Valsalva manevras›, izometrik egserisiz, öksürük, veya seyrek olarak karotis sinüs masaj› ile provoke edilebilir. Oskültasyonda; VEA’dan sonraki uzun “kompansatuvar- duraklama” VEA’n›n kendisinden daha önemlidir. Uzun duraklaman›n birkaç etkisi vard›r; (a) SV dolufl zaman›n› uzatarak ve diyastolsonu volumunu art›rarak, sonuflta FrankStarling e¤risine göre at›m hacmini art›rmaktad›r. (b) SV kontraktilitesi, Frank-Starling 209 e¤irisi d›fl›ndaki sebeplere ba¤l› olarak kuvvetlenmektedir. (c) Aortun diyastolik bas›nc› daha düflüktür, böylece öne do¤ru ak›m› art›rm›flt›r (Tablo 8-8). Bu faktörlerin kombinasyonu ile ventrikül ç›k›fl- yolu üfürümlerinin fliddeti artmaktad›r (valvüler AS, HKM gibi). Daha uzun siklustan sonra vuru; karotis sinüs masaj› s›ras›nda ve de¤iflik siklus uzunlu¤u bulunan atriyal fibrilasyonda atriyal erken vurudan sonra da meydana gelebilmektedir. Dolay›s› ile VEA sonras› üfürüm de¤ifliklikleri bu durumlar içinde geçerlidir. X AS ve HKM’den farkl›, AR ve MR’de üfürümler önemli olarak VEA ile de¤iflmemektedir. Daha-yüksek bas›nçl› boflluklardan daha-düflük bas›nçl›lara kan ak›m›n›n geçmesi ile oluflan regürjitasyon üfürümleri, ç›k›flyolu regürjitasyon üfürümlerine aksine at›m hacmi ve kalp debisi de¤iflikliklerinden daha az etkilenmektedir, dolay›s› ile; VEA’dan sonradaha yüksek at›m hacmi ve öne-do¤ru ak›m AR veya MR üfürümünü etkilememektedir. ‹lginç olarak; HKM’nin üfürümü VEA sonras› fliddetlenmifltir, sebebi anlaml› olarak artm›fl kontraktilite ve azalm›fl afterload artm›fl diyastolik volumdan klinik olarak daha önemlidir. TABLO 8-7. Geçici arteriyel okluzyon fizyoloji ve etkileri TABLO 8-8. Ventriküler erken at›mdan sonraki vurunun fizyoloji ve etkileri Fizyoloji Fizyoloji Etkileri Arteriyel afterload ↑ Aort bas›nc› ve SVR’de de¤iflme yok Üfürüme Etkisi AR ↑ MR ↑, VSD ↑ At›m hacmi ve kalp debisi ↑ SVR: Sistemik vasküler rezistans Curr Probl Cardiol 2000; 25/11:809 Curr Probl Cardiol 2000; 25/11:806;810 Üfürüm AS ↑, HKM ↑ MR üfürümü de¤iflmez 210 Temel Kardiyoloji Manevralara Al›nan Cevab›n Klinik Önemi: Kardiyak muayenenin do¤rulu¤u kardiyak hemodinamikleri de¤ifltiren yatak-bafl› basit manevralar ile art›r›lmaktad›r. Bunlar yatakbafl› kalp sesleri ve üfürümlerinin ay›r›c› tan›s›ndada önemlidir. Bu manevralardan yukar›da bahsedilenler, yatakbafl›nda kolayl›kla ve basitce bilgi ve deneyimi olan her doktor taraf›ndan uygulanabilenlerdir. ®→ Farmakolojik ilaçlar›n kullan›ld›¤› daha komplike manevralara yer verilmemifltir (Amil nitrit inhalasyonu gibi). Kardiyak manevralar›n test performans›n›n de¤erlendirilmesinde dikkate al›nacak parametreler afla¤›da tabloda gösterilmifltir. A. Test Performans›n›n Parametreleri: – Sensitiv-test: hastal›¤› olan hastada pozitif olan. – Spesifik-test: sa¤l›kl› kiflilerde negatif. Birbaflka deyiflle, sensivitenin tarifi; bu hastal›¤a (örne¤in koroner arter hastal›¤›) bakmak için planlanlanm›fl olan testin anormal bulunanlardaki hastal›kl› hasta yüzdesi. • Spesifite, testi normal veya negatif bulu• nanlarda, hastal›¤› olmayanlar›n yüzdesi. – Pozitif-öngörme de¤eri: hastal›¤› bulunan hastalarda anormal testi olanlar›n yüzdesi. – Negatif-öngörme de¤eri: hastal›¤› bulunmayanlarda normal testi olanlar›n yüzdesi. B. Test Performans›n›n Karakteristiklerinin Tarifi: – Gerçek-Pozitif (GP): hastal›¤› bulunan hastada anormal test sonucu. – Yalanc›-pozitif (YP): hastal›¤› olmayan hastada anormal test sonucu. – Gerçek-negatif (GN): hastal›¤› olmayan hastada normal test sonucu. – Yalanc›-negatif (YN): hastal›¤› olan hastada normal test sonucu. – – – – Sensivite: GP/(GP + YP). Spesifite: GN/(GN +YP). Pozitif-öngörme de¤eri: GP/(GP + YP). Negatif-öngörme de¤eri: GN/(GN + YN). X K›saca net olarak; “ALTIN- STANDART” test sensivite ve spesifitesinin herikisininde çok yüksek oldu¤u testtir. KALP SESLER‹, ÜFÜRÜMLER VE KARD‹YOVASKÜLER S‹STEM F‹Z‹K MUAYENES‹ (Bölüm 7, 8’in derlendi¤i) TEMEL ve OKUNMASI ÖNER‹LEN KAYNAKLARI: Abrams J: Essentials of Cardiac Physical Diagnosis. Lea & Febiger Philadelphia, USA,1987. Chizner MA: The Diagnosis of Heart Disease by Clinical Assesment Alone. Current Problem in Cardiology, Volume; 26/5: 2001. Richardson TR, Moody Jr, MJ: Bedside Cardiac Examination: Constancy in a Sea of Change. Current Problem in Cardiology, Volume; 25/ 11:2000. Abao¤lu-Aliksanyan: Semptomdan Teflhise (10’cu bask›), 2000. Hurst JV: Cardiovascular Diagnosis The Initial Examination. Mosby Year Book, Inc., 2003. Cohen MV: Correlative Atlas of Adult Cardiac Disorders. Moubt Kisco NY, Futura PublishingCo., 1980. Constant J: Bedside Cardiology. 2nd Ed. Boston, Little, Brown, 1976. Horrowitz LD, Groves LD (Eds): Sign and Symptoms in cardiology. Philadelphia, JB Lippincott Co., 1985. Perloff JK: Physical Examination of the Heart and Circulation. Philadelphia, WB Saunders Co, 1982. Raizada V, Abrams J: Normally functioning prostetic valve. Ann Int Med; 96:594, 1981. Tavel ME: Phonocardiography and External Pulse Recording. (3rd Ed.) Chicago, Year Book Medical Publishers Inc, 1985.