Türk Kareliyol Dem A rş 2000; 28: 555-559 Koroner Art~r Hastalarında Miyokard Performans Indeksinin Sol V entrikül Fonksiyonlarını Değerlendirmede Onemi Sinan DAGDELEN, *Nevnihal EREN, *Hasan KARABULUT, *İlyas AKDEMİR, Mehmet ERGELEN, Murat AKÇA Y, Murat YÜCE, *Cem ALHAN, *Nuri ÇAGLAR Koşuyolu Kalp ve Araştn·nıa Hastanesi*Acıbadem Hastanesi ÖZET Miyokard peıjornıans indeksi (MPİ) hem sistolik, hem de diyastolik kalp fonksiyon/arım yansilan, invazif ölçümlerle iyi korelasyon gösteren, uygulaımıası kolay bir parametre olarak kulla m nı alamna girmiştir. Çalışmamızm amacı, MPİ'nin ciddi koroner hastalarında sol ventrikiil fonksiyo n/arım değerlendirmedeki önemini ince/emektir. Çalışmamıza koroner anjiyografi ve ekokardiyografi uyg ıılanan 82 vaka almdı; koroner darlık olmayan Grup A (n=37, 17 K ve 20 E, yaş ort 54±11) ve >%70 koroner darlık olan fakat miyokard infarktiisii geçirmemiş olan Grup B(n=45, 18 K ve 27 E , yaş ort 57±10). Ekokardiyografi ile izovolwnetrik relaksasyon zanı am(IVRT), izovolumetrik kontraksiyon zanıam(IVCT), ejeksiyon zamam( ET), mitral erken ve geç akını velosite integralleri oranı(E!Avti), E deselerasyon zanıanı(EDT), MPİ [(IVRT+IVCT)IET], sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (EF) ve fraksiyonel kısa/ma( FS) ölçiildii. Kareliyak kateterizasyoncia +Dp!DT [(cliyastolik arteryel kan basmcı-sol ventrikiil diyastol sonu basmcı)!IVCT] ölçüldü. Bul$ular: Grup A ve B arasmda IVRT, EDT,E!Avti ve MPI anlamlı olarak farklı bulwıdu (sırasıyla 95,9±14,7 ve JJ 3,4 ±14,3 ms, p<O,OOJ; 164,5±44,8 ve 186,2±33,6 ms, p<0,05; 1,51±0,45 ve 1,24±0,80, p <0,05; 0,45±0,08 ve 0,53±0,07, p<O,OO I ), fakaT !VCT, ET, EF, FS ve +DpiDT arasmda anlamlı fark bulunmadı . Her iki grupta kalp hı zı, sisto/ik ve diyastolik arteryel tansiyon arasında anlamlıfark yoktu. Sonuç: Bu bulgular, normal sisto/ikfonksiyon/u koroner arter hastalarmda MPİ nin, sol ventrikiil disfonksiyonunun tespitinde yararlı ve erken bir belirleyici olarak önermektedir. Anahtar kelime/er: Miyokardiyal peıformans indeksi, koroner arter hastalığı Son yıllarda yapılan çalışmalar kalp yetersizl iğinin sadece sol ventrikül sistolik fon ksiyoni anna d eğ il aynı zamanda sol ventrikül diyastolik fonksiyon bozukluğuna da bağlı olduğunu göstermi ştir ( 1-3). Koroner arte r hastalığı, uzun dönemde oluşturdu ğu kronik iskem i ile sol ventrikülde diyastolik ve/veya sisAlındığı ıarih: 24 Mart, revizyon 8 Ağustos 2000 Yazı ş ma adresi: Dr. Sinan Dağdelen , Koşuyol u K~ lp Eğitim Araşıınna Hastanesi Kardiyoloji Kliniği , Kadıköy- Istanbul Tlf: (0 2 16) 326 6969 E-mail: [email protected] ve tolik disfonksi yona neden ol maktanır (4-7l . Miyokardiyal iskemi sistolik disfonksiyona neden o lmadan, d iyastolik fonksiyonlarda bozulmaya neden olarak, hastada klinik ve he modinamik olarak sol kalp yetersizliğine neden olmaktadır (8) . İki boyutlu ekokardiyografi ile sol ventrikü l sistolik fonksiyon ları ve Doppler ekokardiyografi ile sol ventrikül diyastolik fonks i yonl arı hakkında noninvaziv o larak çok önemli bilgiler elde edilmektedir. Geleneksel bir ya klaş ım ile sol ventrikül di yastolik fonksiyonları mitral kapak üzerinden alın an akım velositesi ile tanın agel­ mi ştir. Bununla beraber bu ölçümler ön ve ard yüke, yaşa, Doppler "sample" vol ümün lokalizasyonuna, ritm ve kal p hızına önemli derecede bağ ımlıdır (4,5,8,9). Sistolik ve diyastolik fonksiyon bozukl ukları genellikle birlikte görülmelerine rağmen, sistolik ve d iyastolik ölçümleri birleştiren çok az Doppler ekokardiyografik deği şken vardır. Son zamanlarda sistolik ve diyastolik performansı bir l eştiren yeni bir Doppler ekokardi yografik indeks üzerinde du r u lmu ştu r (10, 11). Bu indeks ilk defa Te i ve arkadaş ları tarafın­ dan kullanılmış ve sistolik ve diyastolik sol ventrikül fonks iyonlan noninvaziv olarak tahm in edilmeye çalışılm ıştır. Miyokardiyal performans indeksi (M Pİ), izovolumetrik relaksasyon zamanı (İVRT) ve izovolunıetrik kontraksiyon zamanı ( İ VCT) toplanı ının ejeksiyon zamanın a (ET) oranı olarak tanımla nmıştır (10). Daha sonra Moller ve arkadaşları, normal sağ­ lıklı kişilerde MPİ'ni 0,34±0,04 olarak tespit etmiş ve infarktüs geçirmiş ve sol ventrikül disfonksiyonu gelişmiş olan hastalarda normallere göre daha yüksek olduğunu göstermişlerdir (12) . Önceki çalışma­ larda MPİ'i tekrarl anabilir ve kolay ölçülebilir bulunmak la birlikte, invaziv ölçümlerde hem s istolik (+Dp/Dt), hem de diyastolik (-Dp/Dt ve Tau) parametrelerle aral arınd a önemli korelasyon tespit edilmiş, ayrıca kalp hızı ve sol ventrikül geometrisinden 555 Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000; 28: 555-559 bağı msız olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle MPİ'nin, gerek s is toli k ve gerekse diyastolik sol ventrikü l fonks iyonianna i şaret ede n bir parametre o larak kull anıl abi leceği değişik çalışmalarda gösterilm iştir (1013) reden ET ve İVRT çıkartılarak izovolumetrik kon ıraksiyon za manı [IVCT= T oplam s istolik zaman interva li(ET+İVRT)] hesaplandı. Mitral erken ve geç akım velosite integralleri oran ı (E/Avtı), Teichholz yöntemi ile sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (EF) ve fraksiyonel kısalma(FS) ö lç üldü <ı 4 > . M iyokar d performans ind e k s i, MPİ=(IVRT+IVCT)/ET formü lü ile hesapla ndı < ısı. Sol ventrikül fonks i yon ları değe rl endirili rken s is tolik disfonksiyonu olmayan hastalarda MPİ'nin tanı­ sa l değerini inceleyen ç alı şmaya rast l anm a mı ş tır. Bu bi lgilerde n hareketle ça lı şma m ız koroner arter hasta- İstatistiksel analiz: Bütün veriler ortalama±standarı sapma olarak ifade edildi. G ruplar ara s ınd ak i parametrelerin ka rş ıl aş tırılm ası nda eş l eş tirilme nıi ş T-testi , ora n l arın kı ­ yas lan masında ise ki-kare testi kullan ı ldı. Grup içerindeki veriler arasındaki uyum için lineer korelasyon testi kulla- lı ğ ı nıldı. o lan hastalarda, s is toli k disfonksiyon geli şmeden önce diyastolik fonksiyon bozukluğu aşa m as ınd a, yeni Doppler teknikleri kullanarak hem s istolik hem de diyastolik performans h akkında bilgi edinmeyi amaçlamı ştır. MATERYAL ve METOD Çalı ş m a grubu has taları , koroner anjiyografileri yapı l an , daha önce miyokard infarktüsü ve hipertansiyon öyküsü olmayan, sol ventrikülografisinde segmenter duvar hareket bozukluğu olmayan, organik veya fonksiyon el kapak hast a lı ğı bulunmayan hastalar aras ınd an seçi lm işti r. Çal ı şma vaka larınıı z iki grup a l tında incelenmi ş tir: Grup A, koroner a nji yogramı nda an l amlı koroner da r lık olmayan (<%40 koroner darlık) 37 vaka (I 7 K, 20 E, yaş ortalanıası 55± l l yı l ); Grup B, koroner anj i yogramınd a kritik koroner da rlık olan (>% 70 koroner darltk) 45 vaka ( I 8 K, 27 E, yaş ort al ama s ı 57±10 y ıl) olmak üzere toplam 82 vakadan olu şmak t adır. Hastalara Siemens Coroscop Monoplanc anjiyografi ci h azı ile koroner anjiyografi yapı ld ı. Koroner arterler sağ-sol ön oblik, sol kraniyal ve horizontal pozisyonlarda değerlendi­ rildi. Koroner da rl ık derecesinin >%70 o l m as ı kritik koroner d arlık ve <%40 olmas ı anlamlı olmayan koroner darlık olarak kabul edi ldi. Sol ventrikülografi içi n sağ ön oblik pozisyon ku ll anıldı. Kard iyak kateterizasyonda +Dp/Dt [(diyastolik arteryel kan basıncı-sol ventrikül diyastol sonu basıncı)/JVCT] ölçüldü. Ekokardiyografik İnceleme: Aloka SSD 2200 ekokardiyografik görüntüleme sistemi ile iki-boyutlu ve M-Mod ekokardiyografik parametreler elde edildi. Sol ventrikül ve kapak fonks iyonları değerl endiri l irken parasternal uzun ve kısa eksen, apikal dört bo ş lu k ve apikal iki boş l uk görüntüleri kullanı ldı. "Pulsed" ve devamlı akı m Doppler ultrasonik incelemt:, 2,5 MHz'lik bir transdüser ile yap ıl dı. Elektrokardiyogram eş li ğinde Doppler ekokardiyografi ile yap ı lan incelemede, aortik sistolik akımın so nl annıas ından erken mitral diyastolik akı m ı n başlang ı cına kadar geçen süre izovolumetrik retaksasyon zamanı (IVRT); aort kapağ ının kapağın heme n a ltından kaydedilen sistolik akımın baş l ang ıc ın dan sonia nm as ın a kadar geçen süre ejeksiyon zama nı (ET); erken mitral diyastolik akımın peak seviyesinden son ian mas ına kadar geçen süre E deselerasyon zaman ı (EDT) olarak ölçüldü. Mitral diyastolik ak ı mın sonl anmasından diğer mitral akım ın baş lan g ı c ına kadar geçen süre 'toplam sistolik zaman intervali' olarak al ın d ı ; bu sü- 556 BULGULAR G rup A ve B hastaları arasında yaş (sıras ı y l a 55±1 I ve 57±1 O yıl), cinsiyet (sıras ıy la 17 K , 20 E ve ı 8 K, 28 E), s istolik ve d iyastolik kan bas ınç ları (sırasıy la 123± 15, 73±1 6 ve 123±13, 71±15 mmHg) ve kalp hızları (sıras ıy la 73±12 ve 77± ı 3 / dk) bakımından anl amlı farklılık yoktu (hepsi iç in p>0,05). G rup A ve B karşılaş tırıldı ğ ında: IVCT, ET, EF, FS ve +Dp/Dt değerleri aras ında anlamlı fark bulunmadı (s ırasıy la IVCT: 4 1 ,7± ı O ,O ve 45,5±8,9 ms; ET: 3 1 1±47,4 ve 303±29 ,9 ms; EF: %64,7±8,6 ve 63,9±6,9; FS: 35,8±6,2 ve 35, 1±5, 1; +Dp/Dt: 1477±423 ve 1254±409 mmH g/s n, heps i için p>0,05). Grup A ve B karş ılaş tırıld ı ğında: 95,9±14,7 ve l 13,4±14,3 m s , IVRT p<O,OOı) (sıras ı y la ve EDT (sı­ ras ı yl a 164,5±44,8 ve 186,2±33,6 m s , p<0,05) B grubunda daha uzundu . H er iki g rup karşı l aştırıldı­ ğ ında; E/Avtı (A ve B gru bu için sıras ıyla 1,51±0,45 ve 1,24±0,80, p<0 ,05) A grubunda d aha yüksek; MPİ (A ve B grubu iç in sıras ı y la 0,45±0,0 8 ve 0,53±0,07 , p<O,OO ı ) ise A grubunda daha düşük bulundu (Tablo- 1). H er iki grupta MPİ ile +Dp/Dt aras ındaki kore lasyon araşt ırıld ı. Orup-A iç in r=-0.78 ve Grup-B iç in r=0.82 olarak an l amlı korelasyon tes pit edildi. TARTIŞMA Miyokardiyal performans indeksi: Miyokardiyal performans indeks i hem sol ventrikü l s istoli k kontraksiyon ve hem de diyastolik gevşeme periyod l arını içerisine almaktadır (15) . İnvaziv ö lç üml erle yapı lan karşılaştırma lı çalışmalarda MPİ ile +Dp/Dt ve - S. Dağdelen ve ark.: Koroner Arter Hastalamıda Miyokard Pe1Jomıans İndeksinin Sol Vemrikiil Fonksiyon/amu Değerlendirmede Önemi Tablo 1. A ve B veriler gru p l arın a n Kadın (n) ait k lin ik ve ekok ardiyografik Gru p A Grup B 37 45 17 18 p NS Yaş (y ıl) 55±11 57±10 NS TAs(mmHg) 123±15 123± 13 NS TAd (mmHg) 73±16 71±15 NS HR (/dk) 73±12 77±13 NS İVCT (nı sn) 41,7±10,0 45,5±8,9 NS ET (ınsn) 3 11±47,4 303±29,9 NS EF (%) 64,7±8,6 63,9±6,9 NS FS(%) 35,8±6,2 35, 1±5, 1 NS +Dp/Dt(nınıHg/sn) 1477±423 İ VRT(msn) 95,9±14,7 ı EDT(msn) 164,5±44,8 186,2±33,6 <0,05 vtı 1,51±0,45 1,24±0,80 <0,05 0,45±0,08 0,53±0,07 <0,001 EtA MPİ 1254±409 NS 13,4±1 4,3 <0,00 1 "fAs ve T,;.d: Siştolik ve diyastolik kan basuıct , HR: Kalp luZI, IVCT ve IVRT: l zovolumetrik kolitraksiyon ve retaksasyon zamanı. ET: Ejeksiyon zamam , EF: Ejeksiyon fraksiyonu, FS: Fraksiyonel ktsa/ma , EDT: Transmitral erken aktm deselerasyon zamalll , E/A vtt: Transmitral erken ve geç akwı integralleri ora111, MP/: miyokardiyal pe1[0rmans indeksi. Dp/Dt arasında yüksek korelasyonlar tespit ed ilmiş ve miyokardiyal s istol ik ve d iyastolik disfonksiyon durumunda izovolumetrik zaman inte rvallerinde uzama ve ejeksiyon zamanında k ı sa lma meydana geldiği gösterilmiştir (IO,t3,t6,17l. Lax ve arkadaşları, koroner arter hasta lı ğı o lan ve olmayan vaka larda MPİ ile ejeksiyon fraksiyonu arasında anlam lı bir "y" korreksiyonu tespit etmiş ve özellikle ekojenitesi iyi olmayan hastalarda MPİ'den yararlanı labileceğini göstermişlerdir ( 18). M iyokard performans indeksinin ön ve ard yük, sample volumün yeri, yaş ve ritmden önemli derecede etki le n meyişi ve sol ventrikülün gerek sistolik ve gerekse diyastolik fonksiyoniarı n a i şaret etmesi ve ayrı ca ölçümün ko l ay lı ğı önemini artırmaktadır (9, 19-2 1). Daha önce yapı lmı ş bazı ça lı şma l arda sistolik ve diyastolik fo nks iyon bozukl uklarında MPİ'nin uzadı ğı gösterilm iştir (10- 13). Fakat Kang ve arkadaşları , yaptıkları çalışmada hipertansif olan ve olmayan vakaları karş ılaştırdıkla rında (22), her iki grup a ras ında sistolik fonksiyo n parametreleri bakı mından anlam Lı farklılık ol madı ğ ı halde, hipertansif grubun diyastolik fonksiyon parametrelerinde anlam lı bozulma tespit etmiş lerd i r. Bununl a beraber hipertansif olanlar- da olmayanlara göre MPİ daha yüksek bulunmuştur. Çalışmanın devammda hipertans if grup NYHA-I ve Il olanlar olmak üzere iki alt gruba ay rı l m ış ve ikinci grupta MPİ daha yüksek bul unmuştur. Burada daha ilginç olan NYHA-1 ve II olan hipertansif hastaların kard iyak atım volüm indeksleri, ejeksiyon fraks iyonları, kardiyak indeksle ri , mitral erken ve geç ak ı m ora n ları ve transm itral erke n ak ı m deselerasyon zamanları aras ınd a anlamlı farklılık olmayı şıdı r . Kı sa­ cası, NYHA-Il grubunda klin ik sonucun an l amlı Doppler bulg uları, sadece bu gruptaki izovolumetrik zaman intervalle rindeki uzama, ejeksiyon zamanın­ daki uzama ve MPİ'deki yükselme ile uyumlu bulunmu ştur. Bu bilg ilerden hareketle elde edilen kli nik, Doppler ve hemodinamik sonuçlar ça lışmamızın son uçla rı nı değ e rl e nd irme k bakı mından oldukça önemlidir. Çalışmamızda koroner arter hastalığı olan ve olmayan hastalan ka rşılaştı rırken , vakala rı n daha önceden ınİyokard infarktüsü geç irmem iş ve sol ventrikül segmenter sistol ik fonksiyon bozukluğu olmayan vakalar arasından seçilmesi nin nede ni, yapı­ lacak olan Doppler ve izovolumetrik zaman intervallerinin, sol ventrikül disfonksiyonunu önceden tahmin etmedeki hassas iyetini artırmaktır. Zaten yukarıda izah ed ildiğ i gibi sol ventrikül sistolik fonksiyon bozukluğ u olan hastalarda izovolumetrik zaman inte rvallerindeki bozu lma iyi bil inmektedir. Oysa amac ı m ı z sistolik fonksiyonla rda belirgin bozulma o l maksızın semptom at ik olan c idd i koroner a rter ha sta sı grubunda bunu yaka layab il mektir. Her iki grupta karşı l aşt ırılan sistolik fonksiyonlar benzer oranlarda bulunmu ş ve elde edilen konvansiyonel ekokardiyografik ö l çü ıni erin veya invaz iv yöntemlerle belirlene n +Dp/Dt nin, her iki grubun kardiyak sistolik fonks iyonların ı ayırt etmede yeteri kadar yardımcı olmadığı görül müştür. Miyokardiyal iskeminin sol ventrikül diyastolik fonksiyonl arında yaptığ ı bozulma ile ilişkili olarak koroner arter hastalı ğı olan grupta, diyastolik Doppler parametrelerindeki bozulmanın daha fa zla olması zaten beklenen bir sonuçtu (8). Fakat bu durum sol ventrikül sistolik fonksiyonlarında terli deği l di. iske minin e tkisini anlayabilmek için yeBununla beraber korone r a rter hastası olan grupta ölçülen MPİ'n in anl amlı olarak yüksek bul unmas ı, bozulmanın sol ventrikül sistolik fonksiyonlarındak i erken bir habercisi olarak kabul edilmiş­ tir (22) . Nitekim ça lı ş maın ı zın devam ın da her iki gru pta MPİ ile in vaziv ince lemede e lde e d ile n 557 Tiirk Kardiyol Dem Arş 2000; 28: 555-559 +Dp/ Dt arasında anlamlı korelasyon tespit edilm iş­ tir. Bu kore lasyon daha önceki ça lışmala rda da gösterildiği g ibi koroner arter ha stal arında, hem sis to li k ve he m de diyastolik fonsiyonla r iç in ö nemli bir bağlantı kurulmasına yardım cı olmaktadır. Bu bağ­ Iantıy ı inceleye n çalışmaların hepsinde sol ventrikü l fonksiyonl arındak i bozul manın e n önemli erken haberc ilerinden biris i MPİ'deki uzaınadır ( 10, 13,22). Biz de c iddi koroner arter hasta lığı olan grupta MPİ'ni n daha uzun o l duğunu gördük. Koroner arter has talığı akut ve kronik iskemi döneıninde sol ventrikülün hem sistolik ve hem de d iyastolik fonksiyonlarını bozmakta, sis tolik zaman intervalieri nden olan preejeksiyon periyodu uzarken, total ejeksiyon zamanı kısalmaktadır. Bu konuda bu güne kadar ya pılmı ş ça lı ş m a l arın büyük bir bölümü koroner arter h as tal arı nd aki sistolik ve diyastolik fonks iyon bozukluklarını önceden tahmin etmeye ve klinik bul gu l a rını dü ze ltın eye yönel ik o lmu şt ur (8, 19,20,23,24). Te i ve arkadaşları, koroner arter hastalarında yaptıkları Doppler incele melerinde MPİ'ni n uzadı ğını gös termiş ve bunun önemi üzerinde durmuş l ardır ( 13). Fakat bu g rubun çalışma vakaları sol ventrikül sistolik disfonksiyonu o lan veya di lare kardiyoıni yo p ati ol u şm u ş hasta lardan olu ş m akt ad ır. Dolayısı ile elde edilen MPİ verileri sol ventrikül fonksiyon bozukluğuna işaret etmektedir, ancak bu hastalarda belirgin sol ventri kül fonksiyon bozuklu ğu o l uşmadan önceki dönemde, so l ventrikül fonksiyonl arının ta hmininde MPİ'nin erken prediktör olup ol m ad ı ğı konusunda kesin bir b ilg i vermemektedir. Zaten Tei ve a rk adaş l arının , yapt ı kl arı ça lı şmada amacına uygun o larak MPİ ile sol ventrikül sisto lik ve diyastolik fonksiyon ları arasında önemli bir korelasyon olduğunu göstermesi de oldukça önemli bir katkı sağl amaktadır. Biz de çalışmamızda bu konuyu aralayarak MPİ'nin prediktif değerinin olduğu n u göstermeye çalı ştık ve g ruplar arsında MPİ'nin anl aml ı fark l ılık gösterd i ğ ini tespit ettik. Kanaatimizce so l ventrikül sisto lik ve di yastolik fonksiyonları aras ındaki ili şki daha yakın olmalıdır. Ekokardiyografik olarak M-mod ve iki boyutlu inceleme sis tolik fonksiyonlar hakkında anl amlı bilg i verirken, Dopple r incele me leri daha çok diyastolik fonksiyonlar üzerinde yoğunlaşmaktad ır. Aynı şeki l ­ de invaziv incel emele rde sis tolik ve/veya diyastolik ta n ı kriterleri yakın bir beraberlik göstermemektedir. 558 Ancak her iki fonksiyon bozu klu ğ unun zama n zaman iç içe g innes i ve birbi ri nin tanınmas ını zorlaş­ t ı rmaları , bu iki fo nksiyonun daha iyi tanınm as ı gerektiğ ini ve birbirlerinden bu kadar uzak antiteler olmadığını açı kça göstermek tedi r. Bu nedenle MPİ nin, İVRT ve İVCT ile doğru, ET ile ters orantı lı olmak üzere hem d iyastolik ve hem de sistolik fonksiyonlardan etkilenmesi önemini artırmaktadır. Elbetteki MPİ tanı ve yaklaşı m bakımından e li mizdek i altın standart olamamı ştır. Elde edilen veri ler MPİ'nin daha iyi a raştırı lm as ı gerekti ğ ini ve izovo lumetrik zaman intervallerinin sol ventrikül fonksiyonları bakımından o ldukça önemli olduğunu düşündürmekte­ dir. Ayrıca söz konusu bulgular, hem sistolik ve hem de d iyastolik fonks iyonların değerlend irilmes ini sağ­ layacak kolay ve g üvenilir para metrelerin öne mini vurg ulamak bakımmdan ö nemlidir. Sonuç: M iyokard performans indeksi sol ventri kül fonksiyon l a rı n ı d eğe rl end i rm ede noninvaziv, ko lay uygulanabilir bir yöntemdir. Koroner arter hastalığı o lan ve o lmayan hastalarda MPİ ile +Dp/Dt aras ında önemli bir kore lasyon tespit edilmiştir. Koroner arter h astalarında sol ventrikü l sistolik di sfonksiyonu olmayan vakalarda elde edilen MPİ değeri sol ventrikül sistolik ve diyas tolik fo nks i yo n l arını değerl en ­ dinnede önemli bir ekokardiyografik parametred ir. KAYNAKLAR 1. Xie GY, Berk MR, Smith MD, De Maria AN: Relation of Doppler transmitral flow patterns to functional status in congest ive heart failure. Am Heart 1 I996; I 3 I :766-7 I 2. Xie GY, Berk MR, Smith MD, Gurley J C, De Maria AN: Prognostic value of Doppler transmitral flow patterns in patients with congestive heart failure. 1 Am Coll Cardiol I994;24: 132-9 3. Pinamonti B, Leonardo AD, Sinagra G, Camerini F: Restrictive left ventricular fi lling pattern in di lated cardiomyopathy assessed by Doppler echocard iography : el inical, echocardiographic and hemodinamic correlations and prognostic implications. 1 Am Coll Cardiol 1993;22:80815 4. Lewis RP, Boudoulas H, Welch TG, Forester WF: Usefulness of systolic time intervals in coronary artery disease. Am J Cardiol 1976;37:787-96 5. Williamson JS, Bauman DJ, Tsagar is TJ: A comparison of hemodynamic and angiographic indices of left ventricu lar performance in patients with coronary artery disease. Cardiology 1978;63:220-36 6. Palacios I, Johnson RA, Neweli JB, Powell WJ Jr: Lcft ventricular end-diastolic pressure volume relations- S. Dağdelen ve ark.: Koroner Arter Hastalannda Miyokard Petformans İndeksinin Sol Ventrikiil Fonksiyon/amu Değerlendirmede Önemi hips with experimental acute global ischem ia. Circulation 1976;53:428-36. 7. Carroll JD, Hess OM, Studer NP, Hirzel HO, Krayenbuehl HP: Systolic funct ion during exercise in patients with coronary artery disease. J Am Coll Cardiol 1983;2: 206-16. 8. Henein MY, O Sullivan C, Davies SW, Sigwart U, Gibson DG: Effects of acute coronary occlusion and previous ischaemic injury on left ventricular wall motion in humans. Heart 1997;77:338-45 9. Nishimura RA, Abel MD, Hatle LK, Tajik AJ: Relation of pu lmonary vein to mitral flow velocities by ıranse­ sophageal Doppler echocardiography. Effect of different loading conditions. Circu l:ıtion 1990;8 l: 1448-97 10. Tei C, Ling LH, Hodge DO, et al: New index of combined systo lic and diastolic myocardial performance: a simple and reproducibl e measure cardiac funct ion-a study in normals and di l aıed cardiomyopathy. J Cardiol 1995;26:357-66 ll. Tei C: New non-invasive index for combineel systolic and diastolic ventricular function. J Cardiol 1995;26: ı 35-6 12. Moller JE, Poulsen SH, Egstrup K: Effect of preload alterations on a new Doppler echocardiographic index of combineel systolic and diastolic perfonnance. J Am Soc Echocardiography 1999; ı 2: ı 065-72 13. Tei C, Nishimura RA, Seward JB, Tajik AJ: Noninvasive Doppler-derived nıyocardial performance index: corrc lation with s inıultaneou s measurements of cardiac catheterization nıeasu rements . J Anı Soc Echocardiogr 1997; 10:169-78 14. Teichholz LE, Kreulen T, Herman MV, et al: Problcms in echocardiographic volume deternıinations: Echocardiographic-Angiographic correlations in the presence or alısence of asynergy. Am J Cardiol 1976;37:7-1 1 15. Nishimura RA, Housmans PR, Hatle LK, Tajik AJ: Assesmen ı of diastolic function of the heart: Background and current appl ications of Doppler echocard iography. Part I: Physiologic and pathophysiologic features. Mayo Clin Proc 1989;64:71-81 16. Tei C, Dujardin KS, Hodge DO, Kyle RA, Tajik AJ, Seward JB: Doppler index combining systolic and diatolic nıyocard i al perfornıance: Clinical value in cardiac amyloiclosis. J Anı Coll Cardiol 1996;28:658-64 17. Dujardin KS, Tei C, Yeo TC, Hodge DO, Rossi A, Seward JB: Prognostic val ue of a Doppler index combining systolic and diatolic myocardial performance in idiopathic dilated cardiomyopathy. Am J Cardiol 1998;82: 1071-6 18. Lax JA, Bermann AM, C ianciulli TF, Morita LA, Masoli O, Prezioso HA: Estimation of the ejection fraction in paticnts with ınyocard ia l infaretion obtained from the combineel index of systol ic and diastolic left ventricular function: a new method. J Am Soc Echocard iogr 2000;1 3:1 16-23 19. Hurrel DG, Nish imura RA, listrup DM, Appleton CP: Utelity of preload alteration in asscsmcnt of left vcntricular fi lling pressuı·c by Doppler echocardiography: a sinıultaneous cathetcrization and Doppler echocardiographic study. J Am Coll Cardiol 1997;30:459-67 20. Stoddard MF, Pearson AC, Kern MJ, Ratcliff J, Mrosek DG, Labovitz AJ: Influence of altcration in preload on the paıtern of left ventricular diastolic filling as assessed by Doppler echocardiography in humans. C irculation 1989;79: 1226-36 21. Bornstein A, Gaash WH, Harrington J: Asscsment of the cardiac effects of henıodialysis with systolic time intervals and ec hocardiog raphy. Anı J Cardio l ı 983;51 :332-5 22. Kang SM, Ha JW, Ri m SJ, Chung N: Index of myocardial perfornıance using Doppler-derived paraıncters in the evaluation of left ventricu lar function in patients with essential hypertension. Yonsei Med J 1998;39:446-52 23. Downes TR, Nomeir AM, Stewart K, Mumma M, Kerensky RA, Little WC: Effect of alteranation in prcloading conditions on both normal and alınormal patterns of left ventricular filling in healty individuals. Am J Cardiol 1990;65:377-82 24. Choong CY, Herrmann HC, Weyman AE, Fifer MA: Preload dependence of Doppler derived indcxes of left ventricu lar diastol ic function in humans. J Am Coll Cardiol I 987; 10:800-8 559