J Turkish Thorac Cardiovasc Surg Dr. Çaðýrýcý ve Arkadaþlarý 2001;9:39-41 Akciðer Rezeksiyonunda Kardiyak Deðerlendirme AKCÝÐER REZEKSÝYONU UYGULANAN HASTALARDA PREOPERATÝF KARDÝYAK DEÐERLENDÝRME PREOPERATIVE CARDIAC ASSESSMENT IN PATIENTS UNDERGOING PULMONARY RESECTION Dr. Ufuk ÇAÐIRICI, *Dr. Sanem NALBANTGÝL, Dr. Tuncay GÖKSEL, **Dr.Hakan POSACIOÐLU, Dr. Kutsal TURHAN, **Dr.Mustafa ÇIKIRIKÇIOÐLU Ege Üniversitesi Týp Fakültesi, Göðüs Cerrahisi Anabilim Dalý, ÝZMÝR *Ege Üniversitesi Týp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalý (Staff Kardiyolog), ÝZMÝR **Ege Üniversitesi Týp Fakültesi, Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalý, ÝZMÝR Adres: Dr. Ufuk ÇAÐIRICI, Ege Üniversitesi Týp Fakültesi Göðüs Cerrahisi Anabilim Dalý, 35100, Bornova / ÝZMÝR Özet the low risk group, and five in the intermediate risk group. Overall cardiac complication rate was 15.9%, whereas no mortality was observed due to cardiac events. Difference between the dysrhythmia rates of the low and the intermediate risk groups was found to be significant. We suggest that it may be possible to estimate the cardiac complications with the presented algorithm. Deðiþik nedenlerle akciðer rezeksiyonu öngörülen ardýþýk 47 olgu EKG, kan biyokimyasý ve röntgen bulgularý ile kardiyoloji uzmanýnca deðerlendirildi. Sigara kullanýmý, hipertansiyon, hiperlipidemi, ileri yaþ, diyabet ve kalp hastalýðý öyküsü risk belirleyicisi olarak kabul edildi. Buna göre, ilk üç parametreden en az ikisinin, ya da son üç parametreden birisinin bulunmasý durumunda stres testi uygulandý. Stres testinde iskemi geliþenlere koroner anjiyografi yapýldý. Stres testine gerek duyulmayan olgular düþük, stres testine gerek duyulan olgular, bunun sonucu negatif bulunsa bile, orta risk grubu olarak kabul edildi. Koroner anjiyografide lezyon saptananlar ise yüksek risk grubuna dahil edildi. Toplam 47 olgunun 29’u düþük, 15’i orta risk grubunda idi. Yüksek risk grubundaki üç olgu çalýþmaya alýnmadý. Düþük risk grubundaki 2, orta risk grubundaki 5 hastada disritmi geliþti. Toplam kardiyak morbidite %15.9 olup, buna baðlý mortalite görülmedi. Düþük ve orta risk grubundaki hastalarda izlenen disritmi oranlarý arasýndaki fark anlamlý bulundu. Akciðer rezeksiyonu planlanan hastalarda, sunulan bu algoritm ile kardiyak morbiditenin önceden belirlenebileceði kanýsýna varýldý. Keywords: Pulmonary resection, cardiac assessment, risk Giriþ Kardiyak komplikasyonlar, akciðer rezeksiyonlarýndan sonra erken postoperatif devrede geliþen komplikasyonlar arasýnda ikinci sýrada yer almaktadýr [1]. Bunlarýn çoðu atriyal kaynaklý olup, supraventriküler disritmi þeklinde ortaya çýkmakta ve görülme oranlarý konusunda literatürde farklý sonuçlar bildirilmektedir [2-4]. Goldman [5], Larsen [6] ve Detsky [7] tarafýndan önerilen kalp dýþý operasyonlardan önce kardiyak risklerin belirlenmesine yönelik ve puanlama esasýna dayalý üç indeks genellikle standart yaklaþým olarak benimsenmektedir. Çalýþmamýzda bu indekslerden de yararlanmak suretiyle, akciðer parankim rezeksiyonu planlanan hastalarda, operasyondan önce kardiyak deðerlendirmenin nasýl ve ne dereceye kadar yapýlmasý gerektiði konusunda bir algoritm üzerinde çalýþýldý. Bu algoritm kullanýlarak farklý risk gruplarýna ayrýlan olgularýn ameliyattan sonra kardiyak komplikasyon insidanslarý araþtýrýldý. Anahtar kelimeler: Akciðer rezeksiyonu, kardiyak deðerlendirme, risk Summary Forty-seven consecutive patients undergoing lung resection for various diseases were evaluated preoperatively by a cardiologist with ECG, blood chemistry and cardiac x-ray findings. The parameters such as smoking, hypertension, hyperlipidemia, advanced age, diabetes and history of cardiac disease were considered as risk factor determinants. Stress test was applied when at least two parameters of the first three or at least one parameter of the last three parameters were present. Coronary angiography was performed in the case of positive stress test. Patients were classified as low risk group when there was no need for a stress test, and intermediate risk group when a stress test was performed, although having a negative test. The patients, whom a coronary artery disease was detected in angiography, were classified as high risk group. Twenty-nine of total cases were in the low risk group, and 15 were in the intermediate risk group. Three patients in the high risk group were excluded from the study. Dysrhythmia was developed in two patients in Materyal ve Metod Ege Üniversitesi Týp Fakültesi, Göðüs Cerrahisi Anabilim Dalý’nda yatýrýlarak deðiþik nedenlerle akciðer rezeksiyonu planlanan 47 ardýþýk olgu çalýþmaya alýndý. Ameliyattan önce her olgu fizik muayene, kan biokimyasý, EKG ve röntgen bulgularý ile kardiyoloji uzmanýnca deðerlendirildi. Sigara kullanýmý, hipertansiyon, hiperlipidemi, ileri yaþ, diyabet, kalp hastalýðý öyküsü bulunmasý risk faktörü olarak kabul edildi (Tablo 1). Buna göre ilk üç parametreden en az ikisinin, ya da son üç parametreden en az birisinin bulunmasý durumunda eforlu EKG yapýldý. Eforlu EKG’ye gerek duyulmayan olgular düþük risk grubu olarak kabul edildi ve herhangi bir ileri inceleme yapýlmadan operasyona alýndý. Eforlu EKG’de iskemi bulgularý gözlenenlere koroner anjiyografi uygulandý. Koroner anjiyografide lezyon saptananlar yüksek risk grubuna dahil edildi. Eforlu EKG, ya da koroner anjiyografi yapýlan ve 39 Dr. Çaðýrýcý ve Arkadaþlarý Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg Akciðer Rezeksiyonunda Kardiyak Deðerlendirme 2001;9:39-41 dahil edildikleri risk gruplarý Tablo 2’de özetlenmiþtir. Operasyondan sonra yoðun bakýma alýnan hastalar, kardiyopulmoner monitörizasyon ile izlendi. Postoperatif 0. - 12. - 24. ve 48. saatlerde rutin olarak EKG çekildi ve kardiyoloji uzmanýnca deðerlendirildi. Kardiyak sorun geliþtiði belirlenen hastalar, uygun þekilde tedavi edildi. Gruplarýn kýyaslanmasýnda, Windows ortamýnda SPSS bilgisayar programý kullanýlarak "Fischer’s exact test - two tailed" uygulandý, p < 0.05 anlamlý kabul edildi. Tablo 1: Preoperatif kardiyak deðerlendirmede risk belirleyicileri Parametre Sigara kullanýmý Hipertansiyon Hiperlipidemi Taným 140 / 85 mmHg üstü arteriyel tansiyon 240 mg/dl üstü total kolesterol ve/veya 200 mg/dl üstü trigiserid 70 ve üstü 120 mg/dl ve üstü açlýk kan þeker düzeyi Koroner arter hastalýðý öyküsü, kalp hastalýðý öyküsü, eforla gelen tipik göðüs aðrýsý bulunmasý Ýleri yaþ Diyabet Kalp hastalýðý öyküsü kapak Bulgular Düþük risk grubunda yer alan 29 olgunun 2’sinde (%6.9), orta risk grubundaki 15 olgunun 5’inde (%33) kardiyak komplikasyon geliþti (p < 0.05). Bunlar, düþük risk grubundaki 2 ve orta risk grubundaki 5 hastanýn 3’ünde atrial fibrilasyon þeklinde idi. Orta risk grubundaki geri kalan 2 hastada supraventriküler taþikardi izlendi. Çoðunlukla aðrý ya da intravasküler sývý açýðýna baðlý olarak geliþen sinüs taþikardisi komplikasyon olarak kabul edilmedi. Çalýþmada yer alan toplam 44 olgudaki disritmi insidansý 7 olgu ile %15.9 olarak kaydedildi (Tablo 3). Postoperatif kardiyak disritmilere baðlý Tablo 3: Gruplara göre izlenen disritmi oranlarý Düþük risk grubu (n = 29) Kardiyak aritmi, n (%) 2 (%6.9) p deðeri < 0.05 Orta risk grubu (n = 15) Toplam (n = 44) 5 (%33) 7 (%15.9) mortalite gözlenmedi. Þekil 1: Akciðer rezeksiyonuna aday hastalarda, kardiyak inceleme için kullanýlan algoritm Tartýþma Akciðer rezeksiyonlarýndan sonra ortaya çýkan kardiyak komplikasyonlarýn çoðu aritmi þeklinde olup, genellikle atrial kaynaklýdýr ve görülme insidanslarý çok deðiþik olmakla birlikte %10-28 arasýnda deðiþmektedir [8]. Oka ve Ozawa’nýn [9] intraoperatif bulgularýn postoperatif kardiyak komplikasyon geliþimi ile olan ilgisini araþtýrmak üzere 121 hastayý kapsayan çalýþmalarýnda, %22.3 oranýnda supraventriküler taþiaritmi geliþtiðini kaydetmiþler ve ileri yaþ, intraoperatif kan transfüzyonu, sol torakotomi ve operasyon sýrasýnda ortalama kalp hýzýndaki artýþýn aritmi geliþimine yol açtýðýný vurgulamýþlardýr. Akciðer cerrahisinden sonra atrial fibrilasyon oluþumundaki risk faktörlerinin araþtýrýldýðý 298 hastayý kapsayan bir baþka çalýþmada %8.4 oranýnda postoperatif atrial fibrilasyon geliþtiði, bunun özellikle pnömonektomiden sonra daha sýk gözlendiði belirtilmiþtir [10]. Benzer þekilde, 136 pnömonektomi olgusunu incelediði çalýþmasýnda Harpole ve arkadaþlarý [11], %24 oranýnda postoperatif supraventriküler disritmi izlemiþler, ekstraplevral pnömonektomi ve sað taraf giriþimlerde bu oranýnýn arttýðýný kaydetmiþlerdir. Bu oran, Krowka ve arkadaþlarýnýn [12] 236 pnömonektomi olgusunda %22 olarak bildirilmiþtir. Rezeksiyon tipi göz önüne alýnmaksýzýn, akciðer rezeksiyonlarýndan sonra supraventriküler disritmilerin insidansýný Holter monitörizasyonu ile %22.4 olarak belirleyen Curtis ve arkadaþlarý [13], fibrilasyon geliþiminin rezeksiyon geniþliði ile baðlantýlý olmadýðýný, bununla birlikte açýklanamayan nedenlerden ötürü pnömonektominin kendisinden küçük rezeksiyonlara oranla daha fazla disritmi oluþturduðunu yayýnlamýþlardýr [13]. Tüm bunlardan farklý Stres Testi = Eforlu EKG ya da Talyum sintigrafisi sonucu negatif bulunan olgular, bu testlere gerek duyulduðu için orta risk grubu olarak kaydedildi (Þekil 1). Bu verilere göre 47 olgunun 29’u düþük, 15’i orta ve 3’ü yüksek risk grubunda yer aldý. Orta risk grubundaki hastalara preoperatif olarak kardiyoloji uzmaný tarafýndan belirlenen þekilde medikal tedavi uygulandý, per- ve postoperatif devrede yakýn izlem altýnda tutuldu. Yüksek risk grubundaki olgulardan birinde operatif giriþim ertelenirken geri kalan ikisinde ayný seansta kombine ameliyat (koroner arter bypass + akciðer rezeksiyonu) gerçekleþtirildi ve bu üç hasta deðerlendirme dýþý býrakýldý. Olgularýn özellikleri ile yapýlan ameliyat tipleri ve Tablo 2: Olgularýn genel özellikleri Hasta sayýsý Yaþ Ortalama ± ss Aralýk Düþük Risk Orta Risk Yüksek Risk Toplam 29 15 3 47 57.7 ± 9.9 42 - 76 60.8 ± 10.5 44 - 86 69.3 ± 4.0 67 - 74 59.4 ± 10.2 42 - 86 20 2 7 11 1 3 3 - 34 3 10 3 18 2 6 2 11 2 - 5 29 2 8 Taný Primer bronþ kanseri Bronþektazi Diðer Yapýlan ameliyat Pnömonektomi Lobektomi Segmentektomi "Wedge" rezeksiyon ss = standart sapma; diðer = metastatik akciðer karsinomu, hamartom, hidatik kist 40 J Turkish Thorac Cardiovasc Surg Dr. Çaðýrýcý ve Arkadaþlarý 2001;9:39-41 Akciðer Rezeksiyonunda Kardiyak Deðerlendirme olarak, Melendez ve Carlon [14], kardiyopulmoner risk indeksinin pulmoner komplikasyonlarý önceden belirlemede yetersiz kaldýðýný savunmuþtur. 47 olgu içinden düþük ve orta risk grubuna ayrýlarak opere edilen 44 hastayý kapsayan çalýþmamýzda %15.9 olarak gerçekleþen aritmi oraný, literatürdeki oranlardan biraz daha düþüktür. Bu durum, hasta sayýsýnýn ve lobektomi üstü rezeksiyonlarýn az olmasý ile açýklanabilirse de, preoperatif kardiyak deðerlendirme kriterlerimizin daha ayrýntýlý olmasýnýn ve yüksek risk grubundaki hastalarýn çalýþmaya dahil edilmemesinin rolü olduðunu düþünüyoruz. Diðer yandan, çalýþmanýn bir eksikliði olarak düþük ve orta risk grubunu oluþturan hastalarýmýzda, operasyondan sonra ortaya çýkan kardiyak aritmilerin rezeksiyon geniþliði ile ilgisi deðerlendirilmemiþtir. Ancak, her iki grupta yer alan hastalarýn rezeksiyon tipleri arasýnda büyük farklýlýk bulunmamaktadýr. Bu yönüyle, rezeksiyon geniþliðinin aritmi üzerine olan etkisinin çalýþma sunucunu etkilemediði varsayýlmýþtýr. Akciðer rezeksiyonlarýndan sonra gözlenen kardiyak komplikasyonlarý önceden belirleyebilmek için pek çok yöntem geliþtirilmiþtir. Goldman ve arkadaþlarý [5] tarafýndan 1977 yýlýnda önerilen ve 1986 yýlýnda Detsky ve arkadaþlarý [7] tarafýndan modifiye edilen kardiyak risk indeksinde hastalar 4 sýnýfa ayrýlmakta ve buna göre puanlama temeline dayalý risk tahmini yapýlmaktadýr. Yakýn zamanda Larsen ve arkadaþlarý [6], kalp dýþý ameliyat geçiren 2609 ardýþýk hasta üzerinde yaptýklarý çalýþma sonucu preoperatif risk tahmini için konjestif kalp yetmezliði, iskemik kalp hastalýðý, diyabet, 0.13 mmol/L’in üstü serum kreatinin düzeyi, acil operasyon ve operasyon tipi olmak üzere 6 faktör belirlemiþlerdir. Bu modelde operasyon tipi, aortik operasyon ve diðer operasyonlar olarak iki kategoriye ayrýlmýþ ve diðer operasyonlar kategorisindeki tüm ameliyatlara ayný puan verilmiþtir. Diðer yandan, Goldman ve [5], 70 ve üzeri yaþýn risk oluþturduðunu savunurken, Larsen’in [6] önerdiði indekste hastanýn yaþý dikkate alýnmamýþtýr. Çalýþmamýzda, kardiyak risk belirlenmesinde standart yaklaþým olarak benimsenen bu üç indeksin her birinden yararlanýlarak yalnýzca akciðer rezeksiyonlarý için bir algoritm geliþtirilmiþ, diðer indekslerde yer almayan ve rutin kardiyak deðerlendirme sýrasýnda üzerinde önemle durulan sigara kullanýmý ve kan lipid düzeyleri hazýrladýðýmýz bu algoritmde bir risk faktörü belirleyicisi olarak kabul edilmiþtir. Üzerinde durulmasý gereken bir diðer nokta da, akciðer rezeksiyonuna aday bir hastada kardiyak deðerlendirmenin ne düzeye kadar yapýlmasý gerektiði konusudur. Kuþkusuz hastanýn bireysel özellikleri ve planlanan rezeksiyonun geniþliði, bu incelemenin derinliðinin belirlenmesindeki önemli faktörlerdendir. Gereksiz tetkiklerden kaçýnarak laboratuvar yükünün azaltýlmasý ve maliyetlerin düþürülmesi açýsýndan bu tür algoritmlerin yararýna inanýyoruz. Diðer klinikler tarafýndan kullanýlan protokollerin karþýlaþtýrýlmasý, standart bir yöntemin oluþturulmasýna da katkýda bulunacaktýr. Sunduðumuz bu algoritmde tüm ayrýntýlar olabildiðince göz önüne alýnmýþ, basit ve kolay uygulanabilir olmasýna özen gösterilmiþtir. Operasyondan önce düþük ve orta risk gruplarýna ayrýlan hastalarýmýzda görülen kardiyak komplikasyon oranlarý arasýnda istatistiksel olarak anlamlý bir fark görülmesi, bu algoritmin deðerini arttýrmaktadýr. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. Kaynaklar 1. Alexander JC, Anderson RW. Preoperative cardiac 41 evaluation of the thoracic surgical patient and management of perioperative cardiac events. In: Shields TW, LoCicero J, Ponn RB, eds. General Thoracic Surgery. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins, 2000:305. Keagy BA, Schorlemmer GR, Murray GF, Lucas CL, Wilcox BR. Elective pulmonary lobectomy: Factors associated with morbidity and operative mortality. Ann Thorac Surg 1985;40:349-52. Asamura H, Naruke T, Tsuchiya R, Goya T, Kondo H, Suemasu K. What are the risk factors for arryhthmias after thoracic operations? A retrospective multivariate analysis of 267 consecutive thoracic operations. J Thorac Cardiovasc Surg 1993;106:1104-10. Amar D, Burt M, Reinsel RA, Leung DHY. Relationship of early postoperative dysrhythmias and long-term outcome after resection of non-small cell lung cancer. Chest 1996;110:437-9. Goldman L, Caldera DL, Nussbaum SR, et al. Multifactorial index of cardiac risk in noncardiac surgical procedures. N Engl J Med 1977;297:845-50. Larsen SF, Olesen KH, Jacobsen E, et al. Prediction of cardiac risk in non-cardiac surgery. Eur Heart J 1987; 8:179-85. Detsky AS, Abrams HB, Forbath N, Scott JG, Hilliard JR. Cardiac assessment for patients undergoing noncardiac surgery. A multifactorial clinical risk index. Arch Intern Med 1986;146:2131-4. Von Knorring J, Lepantalo M, Lindgren L, Lindfors O. Cardiac arrhythmias and myocardial ischemia after thoracotomy for lung cancer. Ann Thorac Surg 1989;48: 33-7. Oka T, Ozawa Y. Correlation between intraoperative hemodynamic variability and postoperative arrhythmias in patients with pulmonary surgery. Masui 1999;48:118-23. Dyszkiewicz W, Skrzypczak M. Atrial fibrillation after surgery of the lung: Clinical analysis of risk factors. Eur J Cardiothorac Surg 1998;13:625-8. Harpole DH, Liptay MJ, DeCamp MM, Mentzer SJ, Swanson SJ, Sugarbaker DJ. Prospective analysis of pneumonectomy: Risk factors for major morbidity and cardiac dysrhythmias. Ann Thorac Surg 1996;61:977-82. Krowka MJ, Pairolero PC, Trastek VF, Payne WS, Bernatz PE. Cardiac dysrhythmia following pneumonectomy. Clinical correlates and prognostic significance. Chest 1987;91:490-5. Curtis JJ, Parker BM, McKenney CA, et al. Incidence and predictors of supraventricular dysrhythmias after pulmonary resection. Ann Thorac Surg 1998;66:1766-71. Melendez JA, Carlon VA. Cardiopulmonary risk index does not predict complications after thoracic surgery. Chest 1998;114:69-75.