ARAŞTIRMA Periton Diyalizi Tedavisi Olan Bireylerin Cinsel Sorunları Mualla YILMAZ *, Gülten ÖZALTIN ** ÖZET Bu çalışma, periton diyalizi tedavisi olan hastaların cinsel sorunlarının belirlenmesi ve demografik değişkenlerle ilişkilerinin araştırılması amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini; bir üniversite hastanesi periton diyalizi ünitesine kayıtlı olan 100 hasta, örneklemini araştırmaya alınma kriterlerini karşılayan 60 hasta oluşturmuştur. Örneklemin tamamına Tanımlayıcı Anket Formu ve Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği (ACYÖ) uygulanarak veriler toplanmıştır. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotların (Ortalama, Standart Sapma, Frekans ve Yüzde Dağılımları) yanı sıra niceliksel verilerin karşılaştırılmasında Student t Testi, χ 2 Testi kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre; periton diyalizi olan kadın hastaların cinsel açıdan uyarılma (t=1.956, p=0.055), orgazm durumu (t=2.195, p=0.033), orgazm tatmini (t=2.503, p=0.015) ve toplam ölçek puanından (t=2.215, p=0.031) erkek hastalara göre daha yüksek puan aldıkları ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu saptanmıştır. Örneklemin küçüklüğü sonuçların genellenmesini engellemektedir. Daha genellenebilir sonuçlara varılabilmesi için benzer çalışmaların daha büyük örneklem ile yapılması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Periton diyalizi, cinsel yaşam, hemşirelik. Problems The Sexual Of Patients Taking Peritoneal Dialysis ABSTRACT This study has been carried out descriptively in order to determine the sexual problems of patients taking peritoneal dialysis. The universe of the investigation consisted of 100 patients registered at a peritoneal dialysis unit of a university hospital and the sample consisted of 60 patients fulfilling the criteria to be accepted into the investigation. * Yrd.Doç.Dr., Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalı. ** Prof. Dr., Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalı. 98 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:5, Sayı:14 (2010) Descriptive Questionnare Form and Arizona Sexual Experiences Scale were applied to the whole sample to collect quantitative data. For data evaluation alongside descriptive statistical methods (Average, Standard Deviation, Frequency and Percentage Distribution), in the comparison of the qualitative data Student t test, χ 2 test were used. According to the findings of the investigation, it was determined that women peritoneal patients received higher points for sexual arousal (t=1.956, p=0.055), orgasm state (t=2.195,p=0.033),orgasm satisfaction (t=2.503, p=0.015 and total scale points (t=2.215, p=0.031) compared to men patients and that the difference was statistically significant. Because of little of the sample is not outcome generalize. To sum up, it could be advised to in order to similarity research the most the sample generalize. Key Words: Peritoneal dialysis, sexual life, nursing. GİRİŞ Dünya Sağlık Örgütü tarafından cinsellik; somatik, emosyonel, entelektüel ve sosyal bileşkeleri pozitif yönde bütünleştiren, zenginleştiren ve kişiliği, iletişimi, sevgiyi geliştiren bir bütünlük olarak tanımlanmıştır (Demirel 2005; Özkan ve ark. 1996; Pekru 2005; Kütmeç 2009). Cinsellik insanın varoluşunun kaynağı ve doğumdan ölüme kadar tüm yaşamın önemli alanlarını kapsayan bir parçasıdır. İnsan aktif biçimde cinsel ilişki içinde olsun ya da olmasın cinsellik günlük düşünce ve duyguların bir parçası olmakta, rüyaların, hayallerin, korku ve kaygıların temelinde yer almaktadır (Oskay 2005; Özgüven 1997). Cinsellik, erkeklik ve kadınlık gereği canlı varlıkların gösterdiği özelliklerin bütünü olduğu gibi aynı zamanda canlı yaşamın sürekliliği için gerekli üretime yönelik en temel doğa koşuludur. Yaşamın sürebilmesi için doğadaki tüm olay ve hareketler üremeye yöneliktir. Cinsellik, bireysel yaşamın sürdürülebilmesi için mutlaka doyurulması zorunlu olmayan, fakat türün sürekliliği için gerekli olan bir gereksinim ve dürtüdür (Tekin, 1995). Son dönem böbrek yetmezliği olan hastalar için cinsellik yaşamda en önemli stresörlerden biri olmasına karşın bu hastalardaki cinsel bozukluklar çok sınırlı bir şekilde ele alınmaktadır (Karadeniz ve ark. 2005; Soykan ve ark. 2005; Soykan, 2004). Diyaliz tedavisi ile son dönem böbrek yetmezliğinin çoğu belirtileri iyileşmekte ancak çoğu hastanın tedavisi sırasında cinsel işlev bozukluğu sorunu sürmektedir. Bu sorunun varlığına karşın hastaların sadece (%22)’i cinsellikleriyle ilgili doktorlarıyla konuştuklarını belirtmişlerdir. Cinsellik hakkında bilgi eksikliği, cinselliğe dair tutucu yaklaşımlar ve cinsel konular konuşamama sağlık çalışanları arasında genel bir durumdur (Soykan ve Periton Diyalizi Tedavisi Olan Bireylerin Cinsel Sorunları 99 ark. 2005). Steele ve ark. 1996 yaptığı bir çalışmada periton diyalizi hastalarının (%63)’ü hiç cinsel ilişki yaşamamış, (%33) yetersiz orgazm sorunu yaşamakta, (%62)’si cinsel uyarılma ve ereksiyon olma ve sürdürmede sorun yaşadıkları belirtilmektedir. Bu bulgular hemodiyaliz hastaları içinde benzer bulunmuştur. Ayrıca bu çalışmadan elde edilen diğer bir sonuç, hastaların diyalizde cinsel yaşamlarının bitmesi gerektiğini düşünmeleri ve cinsel yaşamlarını sürdürenlerin ise cinsel tatminlerinin normal popülasyona göre daha düşük olduğudur (Steele et al. 1996). Periton diyalizi olan hastaların beden imajının bozulması, cinsel problemlerinin olması hastayı psikososyal olarak etkilemesine karşın periton diyalizi hastasının beden imajı ve cinsel problemleri sağlık bakım profesyonelleri tarafından çok fazla dikkate alınmamaktadır (Tanyi, 2002). Gölgeli ve Özaltın, 2005’te yaptığı bir çalışmada, diyaliz hastalarında (%57,1) oranında cinsel sorunların olduğu, kadın diyaliz hastalarında cinsel sorunların erkek diyaliz hastalarına oranla daha yaygın olduğu belirlenmiştir. Kadınlarda görülen cinsel sorunlarda ilk sırayı kaçınma ve dokunma (%70) ile ilgili sorunlar alırken, en az görülen sorunun anorgazmi (%8) olduğu belirlenmiştir. Erkeklerde ise erken boşalma (%57,9) ve sıklık (%39,5) ile ilgili sorunların çok görüldüğü en az rastlanan sorunun kaçınma ve doyum (%10,5) ile ilgili olduğu belirlenmiştir (Gölgeli ve ark. 2005). Hemşireler, diyaliz hastalarının yaşadıkları duygusal sıkıntıları ve onların eşleri ile olan ilişkilerini göz önünde tutmak ve bunları hemşirelik uygulamaları içinde rutin bir şekilde ele almak zorundadırlar (Hagren et al.2005; Harwood et al. 2005; Yılmaz ve ark.1999). Cinsellik konusunda eğitim almış olan hemşireler hastaların cinsel sağlığı konusunda daha pozitif bir tutum sergilemektedir (Stokes et al. 2000). Hastaların cinsel sağlığı ve iyilik hali pek çok alan için olduğu gibi hemşirelik uygulamaları içinde göz önünde bulundurulması gereken önemli bir konudur. Özellikle cinsel öykü alma ilkelerini hemşirenin bilmesi gerekmektedir (Jolley, 2002). Hemşirelerin cinsel fonksiyon bozuklukları konusunda bilgi düzeylerinin artırılması, cinsel sorunların erken dönemde belirlenmesinde, verilen hemşirelik bakımının kalitesinin artırılmasında, sorunun kontrol altına alınmasında ve çözümünde yardımcı olacaktır. Böylece hastanın yaşam kalitesinin daha çok artması sağlanacaktır (Pekru 2005; Balcı 2004). Bu çalışma, periton diyalizi olan hastaların cinsel sorunlarının belirlenmesi ve demografik değişkenlerle ilişkilerinin araştırılması amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. 100 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:5, Sayı:14 (2010) GEREÇ ve YÖNTEM Araştırmanın evrenini; bir üniversitesi hastanesi periton diyalizi ünitesinde kayıtlı olan 100 hasta oluşturmaktadır. 6 aydır periton diyalizi tedavisi alan, evli olan, araştırmaya katılmayı kabul eden, İstanbul il sınırlarında oturan, soruları anlayabilecek ve düşüncelerini söyleyebilecek yeterliliği olan hastalar araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Örneklemin tamamına Tanımlayıcı Anket Formu ve Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği (ACYÖ) uygulanarak veriler toplanmıştır. Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği (ACYÖ) kısa 5 başlıklı bir skaladır ve cinsel işlevin beş temel bileşenini değerlendirmek için tasarlanmıştır. Bu bileşenler: uyarılma, tahrik olma, penis sertleşmesi/vajina ıslanması, orgazma ulaşma yeteneği ve orgazmdan alınan tatmin. ACYÖ’in erkek ve kadın versiyonları sertleşme/ıslanma ile ilgili soruda farklılık göstermektedir. 5 maddeden oluşan ACYÖ likert tipi bir ölçektir. 1, 2, 3, 4, 5, 6 olarak puanlanmaktadır. Düşük puanlar gelişmiş cinsel işlevi, yüksek puanlar ise cinsel işlev bozukluğunu yansıtmaktadır. ACYÖ toplam ölçek (cut-off / kesme puanı) >19’dır. Toplam ölçek puanının 19 ya da daha yüksek puanda olması, her hangi bir madde puanı 6 rakamından 1 adet varsa, 5 rakamından 2 adet varsa, 4 rakamından 3 adet varsa klinik olarak teşhis edilmiş cinsel işlev bozukluğunun olduğunu ifade etmektedir. Bu ölçeğin Türkiye’deki geçerlik güvenirlik çalışması Atilla Soykan tarafından 2002 yılında yapılmıştır. ACYÖ’nin Cronbach’s Alpha değeri 0.89 ve 0.90’dır (Soykan, 2004). Bu araştırmanın verilerinin analizi sürecinde ölçek, orijinaline uygun biçimde puanlanmıştır. Bu araştırmadaki örneklem grubunun Cronbach Alpha değeri 0.80 ve 0.91 olarak bulunmuştur. Araştırmanın her aşamasında etik ilkelere uyulmasına özen gösterilmiştir. Araştırmaya başlanmadan önce Etik Kurul ve kurum izni yazılı olarak alınmıştır. Ayrıca Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği (ACYÖ) ile elde edilen veriler için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 13,0 programı kullanılmıştır. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotların (Ortalama, Standart Sapma, Frekans ve Yüzde Dağılımları) yanı sıra niceliksel verilerin karşılaştırılmasında Student t Testi, χ 2 Testi kullanılmıştır. Sonuçlar %95’lik güven aralığında, anlamlılık p<0.05 düzeyinde değerlendirilmiştir. Periton Diyalizi Tedavisi Olan Bireylerin Cinsel Sorunları 101 BULGULAR Tablo 1. Periton Diyalizi Tedavisi Alan Hastaların Tanıtıcı Özellikleri (n=60). tTTanıtıcı Özellikler Sayı % Cinsiyet Kadın 28 46,7 Erkek 32 53,3 Yaş 39 ve altı 15 25,0 40-64 41 68,3 65 ve üstü 4 6,7 Eğitim Durumu Okuryazar 2 3,3 İlkokul 24 40,0 Ortaokul 10 16,7 Lise 11 18,3 Yüksekokul / Fakülte 13 21,7 Çalışma Durumu Çalışıyor 14 23,3 Çalışmıyor 46 76,7 Sosyal Güvencesi SSK 22 36,6 Emekli Sandığı 28 46,7 Bağkur 10 16,7 Yeşil kart ----Yaşanılan Yer Köy 4 6,7 Kasaba 6 10,0 Şehir 50 83,3 Yetiştiği Aile Tipi Çekirdek Aile 44 73,3 Geniş Aile 14 23,3 Parçalanmış Aile 2 3,3 Hastanın Eşinin Eğitim Durumu Okur Yazar 3 5,0 İlkokul 21 35,0 Ortaokul 7 11,7 Lise 15 25,0 Yüksekokul / Fakülte 14 23,3 102 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:5, Sayı:14 (2010) Evlenme Biçimi Görücü Usulü Akraba Evliliği Anlaşarak Diyaliz Yılı 0-4 Yıl 5 ve Üzeri Yıl Hastanın Eşinin Yaşı 39 ve altı 40-64 65 ve üstü Hastanın Evlenme Yaşı 17 ve altı 18-35 36 ve üstü 24 16 20 40,0 26,7 33,3 35 25 58,3 41,7 17 40 3 28,4 66,6 5,0 8 51 1 13,4 84,9 1,7 Araştırmaya katılan Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği’ne yanıt veren periton diyalizi tedavisi alan hastaların tanımlayıcı özellikleri incelendiğinde %46,7’sinin kadın, %53,3’nün erkek olduğu, %68,3’nün 40-64 yaş arasında olduğu ve yaş ortalamasının Χ = 47,78±11,91 olduğu saptanmıştır. Hastaların % 40,0’ının ilkokul mezunu, %21,7’sinin Yüksekokul/Fakülte mezunu olduğu, %76,7’sının herhangi bir işte çalışmadığı, %83,3’nün şehirde yaşadığı, % 73,3’nün çekirdek aile yapısında olduğu, %35,0’nın hasta eşinin ilkokul mezunu olduğu, % 40,0’nın görücü usulü ile evlendiği, % 58,3’ü 0-4 yıldır periton diyalizi olduğu, % 66,6’nün 40-64 yaş arasında olduğu ve eşin yaş ortalamasının Χ = 46.78±11.26 olduğu belirlenmiştir. % 84,9 oranında hastanın evlenme yaşının 18-35 yaş arasında olduğu, % 88,3 oranında ise hastanın eşinin evlenme yaşının 18-35 yaş arasında olduğu saptanmıştır. Periton Diyalizi Tedavisi Olan Bireylerin Cinsel Sorunları 103 Tablo 2. Periton Diyalizi Tedavisi Alan Hastaların Cinsel Fonksiyon Problemi Olma Durumlarının Cinsiyete Göre Dağılımı (n=60). Kadın Erkek Toplam Sayı % Sayı % Sayı % Cinsel Fonksiyon Problemi Olma Durumu Problem Yok 13 46,4 23 71,9 36 60,0 Problem Var 15 53,6 9 28,1 24 40,0 Toplam 28 100,0 32 100,0 60 100,0 χ 2 4.029, SD:1, p<0.045 Tablo 2 incelendiğinde, periton diyalizi tedavisi alan kadın hastaların % 53,6’sı, erkek hastaların ise % 28,1’ında cinsel fonksiyon probleminin olduğu, yapılan χ 2 analizi ile de oranlar arasındaki bu farkın anlamlı olduğu saptanmıştır ( χ 2 4,029, SD:1, p<0,045). Tablo 3. Periton Diyalizi Tedavisi Alan Hastaların Cinsel Fonksiyon Problemi Olma Durumlarının Diyaliz Yılına Göre Dağılımı (n=60). Diyaliz Yılı 0-4 Yıl 5 ve Üzeri Yıl Toplam Sayı % Sayı % Sayı % Cinsel Fonksiyon Problemi Olma Durumu Problem Yok 60,0 Problem Var 40,0 Toplam 100,0 20 57,1 16 64,0 36 15 42,9 9 36,0 24 35 100,0 25 100,0 60 104 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:5, Sayı:14 (2010) Tablo 3 incelendiğinde, 0-4 yıl süresince periton diyalizi tedavisi alan hastaların % 42,9’u, 5 yıl ve üzeri yıl süresince periton diyalizi tedavisi alan hastaların ise % 36,0’sında cinsel fonksiyon probleminin olduğu, yapılan χ 2 analizi ile de oranlar arasındaki bu farkın anlamlı olmadığı saptanmıştır ( χ 2 0,286, SD:1, p>0,593). Tablo 4. Periton Diyalizi Tedavisi Alan Hastaların Cinsel Fonksiyon Problemi Olma Durumlarının Yaşadıkları Yere Göre Dağılımı (n=60). Yaşanılan Yer Köy Kasaba Şehir Sayı Sayı % Toplam Sayı % % Sayı % Cinsel Fonksiyon Problemi Olma Durumu Problem Yok 60,0 Problem Var 40,0 Toplam 100,0 χ 2 6.444, SD:1, p<0.040 0 0,0 4 66,7 32 64,0 36 4 100,0 2 33,3 18 36,0 24 4 100,0 6 100,0 50 100,0 60 Tablo 4 incelendiğinde, periton diyalizi tedavisi alan şehirde yaşayan hastaların % 64,0’ının cinsel probleminin olmadığı, % 36,0’sının ise cinsel probleminin olduğu, yapılan Khi Kare analizi ile de oranlar arasındaki bu farkın anlamlı olduğu saptanmıştır ( χ 2 6,444, SD:1, p<0,040). Periton Diyalizi Tedavisi Olan Bireylerin Cinsel Sorunları 105 Tablo 5. Periton Diyalizi Tedavisi Alan Hastaların Cinsel Fonksiyon Problemi Olma Durumlarının Aile Tipi’ne Göre Dağılımı (n=60). Aile Tipi Çekirdek Geniş Parçalanmış Toplam Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Cinsel Fonksiyon Problemi Olma Durumu Problem Yok 30 68,2 6 42,9 0 0,0 36 60,0 Problem Var 14 31,8 8 57,1 2 100,0 24 40,0 Toplam 44 100,0 14 100,0 2 100,0 60 100,0 χ 2 5,942, SD:1, p< 0,051 Tablo 5 incelendiğinde, periton diyalizi tedavisi alan çekirdek aile tipi olan hastaların % 31,8’sinin cinsel probleminin olduğu, periton diyalizi tedavisi alan geniş aile tipi olan hastaların, % 57,1’inin cinsel probleminin olduğu, yapılan χ 2 analizi ile de oranlar arasındaki bu farkın anlamlı olduğu saptanmıştır ( χ 2 5,942, SD:1, p<0,051). Tablo 6. Periton Diyalizi Tedavisi Alan Hastaların Yaşlarının Cinsel Fonksiyon Problemi Olma Durumlarına Göre Dağılımı (n=60). 39 ve altı Toplam Sayı % Sayı Cinsel Fonksiyon Problemi Olma Durumu Problem Yok 60,0 Problem Var 40,0 Toplam 100,0 χ 2 0,644, SD:1, p> 0,725 % Yaş Durumu 40-64 65 ve üzeri Sayı % Sayı % 8 53,3 26 63,4 2 50,0 36 7 46,7 15 36,6 2 50,0 24 15 100,0 41 100,0 4 100,0 60 106 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:5, Sayı:14 (2010) Tablo 6 incelendiğinde, periton diyalizi tedavisi alan 39 ve alt yaş grubunda olan hastaların %46,7’sinin cinsel probleminin olduğu, periton diyalizi tedavisi alan 40–64 yaş grubu arasında olan hastaların % 36,6’sının cinsel probleminin olduğu, yapılan χ 2 analizi ile de oranlar arasındaki bu farkın anlamlı olmadığı saptanmıştır ( χ 2 0,644, SD:1, p>0,725). Tablo 7. Periton Diyalizi Tedavisi Alan Hastaların Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçek Puan Ortalamalarının Cinsiyete Göre Dağılımı (n=60). Arizona Cinsel Yaşantılar Cinsiyet Ortalama SD t Değeri P Değeri Ölçeği Cinsel açıdan istekli olma Cinsel açıdan uyarılma Cinsel organın ıslanma/sertleşme durumu Kadın 3,39 1,031 Erkek Kadın 3,09 3,54 1,146 1,071 Erkek Kadın 3,00 3,71 1,047 1,049 Erkek Kadın 3,53 3,79 1,047 1,424 Erkek Kadın 3,06 3,82 1,076 1,442 Erkek Kadın 2,94 18,25 1,294 5,104 Erkek 15,63 4,070 Orgazm durumu Orgazm tatmini Toplam Ölçek Puanı 1,057 >0,295 1,956 <0,055** 0,675 >0,502 2,195 <0,033** 2,503 <0,015** 2,215 <0,031** Tablo 7’de periton diyalizi tedavisi olan kadın ve erkek hastaların Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçek puan ortalamaları karşılaştırılmıştır. Buna göre, ortalamalar arasındaki farkın önem kontrolü testi (t testi) ile tapılan istatistiksel analizde, Periton diyalizi tedavisi olan kadın hastaların cinsel açıdan uyarılma, orgazm durumu, orgazm tatmini ve toplam ölçek puanından erkek hastalara göre daha yüksek puan aldıkları ve bunun p=0,055, p=0,033, p=0,015 ve p=0,031 düzeyinde anlamlı olduğu saptanmıştır. Tablo 7’de görüldüğü gibi Periton Diyalizi Tedavisi Olan Bireylerin Cinsel Sorunları 107 periton diyalizi tedavisi olan kadın hastaların cinsel açıdan uyarılma, orgazm durumu, orgazm tatmininde cinsel işlev bozukluğu olduğunu göstermektedir. Tablo 8. Periton Diyalizi Tedavisi Alan Hastaların Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçek Puan Ortalamalarının Çalışma Durumuna Göre Dağılımı (n=60). Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği Cinsel açıdan istekli olma Cinsel açıdan uyarılma Cinsel organın ıslanma/sertleşme durumu Orgazm durumu Çalışma Durumu Çalışıyor Ortalama SD 3,29 1,267 Çalışmıyor Çalışıyor 3,22 3,00 1,052 1,109 Çalışmıyor 3,33 1,076 Çalışıyor 3,79 1,051 Çalışmıyor Çalışıyor 3,57 2,86 1,047 1,099 Çalışmıyor 3,57 1,311 Çalışıyor 3,21 1,369 Çalışmıyor Çalışıyor 3,39 16,14 1,453 3,483 Çalışmıyor 17,07 5,061 Orgazm tatmini Toplam Ölçek Puanı t Değeri P Değeri 0,203 0,840 0,986 0,328 0,690 0,493 1,832 0,072 0,404 0,687 0,636 0,527 Tablo 8’de periton diyalizi tedavisi olan hastaların çalışma durumları ile Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçek puan ortalamaları karşılaştırılmıştır. Buna göre, ortalamalar arasındaki farkın önem kontrolü testi (t testi) ile tapılan istatistiksel analizde, Arizona cinsel yaşantılar ölçeği puan ortalaması ile periton diyalizi tedavisi alan hastaların çalışma durumları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı saptanmıştır. Tablo 8’de görüldüğü gibi periton diyalizi tedavisi olan hastaların çalışma durumları, cinsel işlev bozukluğunu etkilemediğini göstermektedir. 108 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:5, Sayı:14 (2010) TARTIŞMA ve SONUÇ Periton diyalizi tedavisi alan kadın hastaların % 53,6’sında, erkek hastaların ise % 28,1’ında cinsel fonksiyon probleminin olduğu saptanmıştır (Tablo 2). Renal replasman tedavisi alan erkeklerin %70’inde parsiyel ya da total empotans gözlenir. Cinsel sorunların kökeninde organik ve psikolojik nedenler yatmaktadır (Ali et al.2005; Kleinclauss et al. 2005; Neto et al.2002). Birçok erkek hastada, cinsel organların idrar boşaltma amacını artık yerine getiremiyor olması, cinsel işlevlerine ilişkin ciddi endişelere sebep olmaktadır (Küçük, 2005). Kronik böbrek yetmezliği hem erkek hem de kadın hastalarda cinsel fonksiyon bozukluğuna yol açmaktadır. Hemşirenin kronik böbrek yetmezliği olan hastaların cinsel fonksiyonlarını değerlendirmesi ve biyopsikososyal yönden destek olması önemlidir (Enç, 2005). Şimdiki çalışma bulguları literatür bulgularıyla benzerlik göstermektedir. 0-4 yıl süresince periton diyalizi tedavisi alan hastaların % 42,9’u, 5 yıl ve üzeri yıl süresince periton diyalizi tedavisi alan hastaların ise % 36,0’sında cinsel fonksiyon probleminin olduğu fakat yapılan χ 2 analizi ile oranlar arasındaki bu farkın anlamlı olmadığı saptanmıştır (Tablo 3). Periton diyalizi tedavisi olan hastalar kendi yaşamlarını daha çok bağımsız olarak yaşayabildikleri, kendi bakımlarını kendilerinin yönetebilmesinden dolayı periton diyalizi hastaların tercih ettiği bir tedavi biçimidir (Redmond at al. 2005). Periton diyalizi tedavi süresi arttıkça hastalar yaşamlarındaki bağımsızlıkları artacak bu bağlamda cinsellikle ilgili daha az sorun yaşayabilecekleri düşünülebilir. Periton diyalizi tedavisi alan şehirde yaşayan hastaların, % 36,0’sının cinsel probleminin olduğu, % 64,0’ının cinsel probleminin olmadığı yapılan χ 2 analizi ile de oranlar arasındaki bu farkın anlamlı olduğu saptanmıştır (Tablo 4). Şehirde yaşayan kişilerin sağlık olanaklarından daha fazla yararlanabildiği, gerektiği zaman cinsel sağlık bakımı alabilecekleri düşüncesinden dolayı şehirde yaşayan hastaların cinsel problemlerinin daha az oranda olabileceği düşünülmektedir. Çekirdek aile tipi olan hastaların % 31,8’sinin cinsel probleminin olduğu, periton diyalizi tedavisi alan geniş aile tipi olan hastaların % 57,1’inin cinsel probleminin olduğu, yapılan χ 2 analizi ile de oranlar arasındaki bu farkın anlamlı olduğu saptanmıştır (Tablo 5). Literatürde cinsel yaşamın çevresel faktörlerden (evde aile büyüklerinin olması gibi) olumsuz olarak etkilendiği belirtilmektedir. Kayınvalide, kayınpeder ile aynı evi, aynı banyoyu paylaşma Periton Diyalizi Tedavisi Olan Bireylerin Cinsel Sorunları 109 ve kışın banyoya bağlı hasta olma korkusu sonucu cinsel istekte azalma meydana geldiği belirtilmektedir. Eşler arasında mahremiyetin olmaması, başka aile bireylerinin evde yaşaması ve eşlerden birine ya da ikisine birden fazla karışanın olması (kaynana, kayınbaba ve başkalarının seslerin duyulabileceği yakın bir odada yatması gibi) durumlarda cinsel istek ve zevk alma azalabilmektedir (Balcı, 2004). Şimdiki çalışma bulguları literatür bulgularıyla benzerlik göstermektedir. Araştırmaya alınan hastalardan 39 ve alt yaş grubunda olan hastaların %46,7’sinin, 40-64 yaş grubu arasında olan hastaların ise % 36,6’sının cinsel problemlerinin olduğu belirlenmiştir. Yapılan χ 2 analizi ile de oranlar arasındaki bu farkın anlamlı olmadığı saptanmıştır (Tablo 6). Cinsellik doğumla başlayan ölüme kadar devam eden temel insan gereksinimidir. Yaşlı bireylerin cinsel gereksinimleri genç bireylerin cinsel gereksinimleri ile benzerdir, fakat sıklığı, yoğunluğu, anlamı değişebilir. Yaş önemli olmaksızın her bireyin sevgiye gereksinimi vardır. Ancak ne yazık ki bazı toplumlarda yaşlılıkta cinsellikle ilgili bazı önyargılı kalıplaşmış düşünceler vardır (Berner, 2002; Hajjar at al.2003). Yaşın cinsel fonksiyonları olumsuz etkilediği yönünde çalışmalar vardır (Pekru, 2005; Berner, 2002). Tablo 7’de periton diyalizi tedavisi olan kadın ve erkek hastaların Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçek puan ortalamaları karşılaştırılmıştır. Buna göre, ortalamalar arasındaki farkın önem kontrolü testi (t testi) ile yapılan istatistiksel analizde, periton diyalizi tedavisi olan kadın hastaların cinsel açıdan uyarılma, orgazm durumu, orgazm tatmini ve toplam ölçek puanından erkek hastalara göre daha yüksek puan aldıkları ve bunun p=0,055, p=0,033, p=0,015 ve p=0,031 düzeyinde anlamlı olduğu saptanmıştır. Araştırmada periton diyalizi tedavisi olan kadın hastaların cinsel açıdan uyarılma, orgazm durumu, orgazm tatmininde cinsel işlev bozukluğu olduğu görülmektedir. Steele ve ark., 1996’da yaptığı çalışmada son dönem böbrek yetmezliği olan hastaların cinsel problemlerinin prevalansının yüksek olduğu, bu hastaların bakımını yapan sağlık profesyonellerince bu durumun bilindiği belirtilmektedir. Yine aynı çalışmada periton diyalizi tedavisi alan hastaların % 63’ünün hiç cinsel ilişki yaşamadığı, %33’ünün orgazm olamadığı, %62’sinin cinsel uyarılma ve ereksiyon olma ve sürdürmede zorluk yaşadıkları, cinsel aktiviteleri olan hastaların da cinsel tatminlerinin iyi olmadığı belirtilmektedir (Steele at al.1996). Bir çalışmada depresyon belirtileri üzerine cinsiyetin etkisi araştırıldığında, değersiz, suçlu hissetme ve kendini aşağı görme gibi depresyon belirtilerinin diyalize giren kadın hastalarda daha yaygın olduğu 110 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:5, Sayı:14 (2010) görülmüştür. Bu bulgu diyalize giren kadın hastalarda benlik saygısının büyük oranda azaldığını göstermektedir. Yine aynı çalışmada kadınlarda orgazm sıklığında azalma olduğu bildirilmektedir (Küçük, 2005). Şimdiki çalışma bulguları literatür bulgularıyla benzerlik göstermektedir. Periton diyalizi tedavisi olan hastaların çalışma durumları ile Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçek puan ortalamaları karşılaştırılmıştır. Buna göre, ortalamalar arasındaki farkın önem kontrolü testi (t testi) ile yapılan istatistiksel analizde, Arizona cinsel yaşantılar ölçeği puan ortalaması ile periton diyalizi tedavisi alan hastaların çalışma durumları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı saptanmıştır. Periton diyalizi tedavisi olan hastaların çalışma durumları, cinsel işlev bozukluğunu etkilemediğini göstermektedir. Haftada üç gün ortalama 4–6 saat süren diyaliz uygulamaları ile yaşam diyaliz makinesine, sağlık ekibine ve aileye bağımlı hale gelmektedir. Diyalizde geçirilen zamana ve kalan zamanda da fiziksel yakınmalara ve ruhsal sorunlara bağlı olarak iş verimi düşmekte, sosyal yaşam olumsuz etkilenmektedir (Özçürümez ve ark. 2003). Karadeniz ve ark. 2005’de yaptığı çalışmada hemodiyaliz hastası olduktan sonra hastaların çoğunun iş değişikliği yapmış oldukları bildirilmektedir. Yine aynı çalışmada hastalık hastaların potansiyelini, iş gücünü olumsuz etkilemekte, çoğu hasta bu nedenle iş değişikliği yaşamakta ya da işini kaybetmektedir. Ekonomik güçlükler ve aile içindeki rollerini yerine getirmede yetersiz kalma durumu cinsel yaşamlarına da yansımaktadır. Karadeniz ve ark. 2005). Şimdiki çalışma bulguları literatür bulgularıyla benzerlik göstermemektedir. Bütüncül hemşirelik yaklaşımı çerçevesinde hastaların cinsel sorunlarını rahatlıkla ifade edebilmelerini sağlayacak uygun ortamların oluşturulması, cinsel fonksiyonlarının değerlendirilmesi ve hasta bakım planında ele alınması, hasta eğitimlerinde cinsel sağlığın korunmasına yönelik eğitimlere daha geniş yer verilmesi önerilmektedir. KAYNAKLAR Ali, M., Hafez, HZ., Mahran, AM., Mohamed, HZ., Mohamed, ER., Shzly, AM., Gadallah, AM., Abbas, MA.(2005). “Erectile Dysfunction İn Chronic Renal Failure Patients Undergoing Hemodialysis İn Egypt”, International Journal Of Impotence Research, 17: 180-185. Balcı, YH.(2004). Gebelikte Cinsel Davranışların Belirlenmesi, HÜ. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara. Berner, YN. (2002). “Sexuality İn Aging”, Harefuah, July;141(7): 622-625. Periton Diyalizi Tedavisi Olan Bireylerin Cinsel Sorunları 111 Demirel, S.(2005). İskemik Kalp Hastalığı Olan Kadınlarda Cinsel Fonksiyon Bozukluğunun Ve Depresyon Durumunun İrdelenmesi. MÜ. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. Enç, N. (2005). “Kronik Böbrek Yetmezliği Ve Cinsel Fonksiyon”, Nefroloji Hemşireliği Dergisi, 18-20. Gölgeli, H., Özaltın, G.(2005). “Diyaliz Hastalarındaki Cinsel İşlev Sorunları Ve Etkileyen Faktörler”, Türk Nefroloji Diyaliz Ve Transplantasyon Dergisi, 14(1): 132. Hagren, B., Pettersen, IM., Severinsson, E., Lützen, K., Clyne, N. (2005). “Maintenance Haemodialysis: Patients’ Experiences Of Their Life Situation”, Journal Of Clinical Nursing, 14(3): 294. Hajjar, RR., Kamel, HK. (2003). “Sexuality İn The Nursing Home, Part 1: Attitudes And Barriers To Sexual Expression”, J Am. Med. Dir Assoc, 4(3):152–156. Harwood, L., Locking-Cusolito, H., Spittal, J., Wilson, B., White, S. (2005). “Preparing For Hemodialysis: Patient Stressors And Responses”, Nephrol Nurs J, 32 (3):295-302. Karadeniz, G., Altıparmak, S., Marul, G., Muslu, H. (2005). “Hemodiyaliz Tedavisi Alan Hastaların Cinsel Yaşama İlişkin Yaşadıkları Sorunlar Ve Danışmanlık Gereksinimleri, Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi, 21(2): 29-36. Kleinclauss, F., Kleinclauss, C., Bittard, H. (2005). “Erectile Dysfunction İn Renal Failure Patients And Renal Transplant Recipients”, Prog.Urol, June, 15(3): 447-455. Küçük, L. (2005). “Diyaliz Hastalarında Sık Karşılaşılan Ruhsal Sorunlar”, Türk Nefroloji Diyaliz Ve Transplantasyon Dergisi, 14(4): 166-170. Kütmeç, C. (2009). “Kadınlarda Cinsel Fonksiyon Bozukluğu Ve Hemşirelik Bakımı” Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, 4(12): 111-136. Neto, AF., Rodrigues, MA., Fittipaldi, JA., Moreira, ED.(2002). “The Epidemiology Of Dysfunction And İts Correlates İn Men With Chronic Failure On Hemodialysis İn Londrina, Southern Brazil”, International Journal Of Impotence Research, 26(2): 19-26. Jolley, S. (2002). “Taking A Sexual History:The Role Of The Nurse”, Nurs Times, Apr 30-May 6;98 (18): 39-41. Oskay, Y.(2005). “Kadınlarda Orgazmın Kültürel Ve Psikososyal Boyutu”. Androloji Bülteni, Sayı 22, Eylül. Özgüven, İE. (1997). Cinsellik Ve Cinsel Yaşam, Pdrem Yayınları, Ankara. 112 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:5, Sayı:14 (2010) Özkan, S., Özkan, M. (1996). Fiziksel hastalıklarda cinsel sorunlar. KonsültasyonLiyezon Psikiyatrisi. p. 100-106. Özçürümez, G., Tanrıverdi, N., Zileli, L.(2003). “Kronik Böbrek Yetmezliğinin Psikiyatrik Ve Psikososyal Yönleri”, Türk Psikiyatri Dergisi, 14(1): 72-80. Pekru, Y. (2005). Multipl Skleroz’lu Kadın Hastaların Cinsel Fonksiyonları Ve Yaşam Kalitelerinin Belirlenmesi. MÜ. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. Redmond, A., Doherty, E.(2005). “Peritoneal Dialysis”, Nurs. Stand, 19(40): 55-65. Soykan, A.(2004). “The Reliability And Validity Of Arizona Sexual Experiences Scale İn Turkish ESRD Patients Undergoing Hemodialysis, International Journal of Impotence Research, 16, 531-534. Soykan, A., Boztaş, H., Kutlay, S., Ince, E., Nergizoglu, G., Dileköz, AY., Berksun, O. (2005). “Do Sexual Dysfunctions Get Beter During Dialysis? Results Of A Six- Month Prospective Follow-Up Study From Turkey”, International Journal of Impotence Research, April, 1-5. Steele, TE., Wuerth, D., Finkelstein, S., Juergensen, D., Juergensen, P., Kliger, AS., Finkelstein, FO.(1996). “Sexual Experince Of The Chronic Peritoneal Dialysis Patients”, Journal Of The American Society of Nephrology, 7(8): 1165-1168. Stokes, T., Mears, J. (2000). “Sexual Health And The Practice Nurse: A Survey Of Reported Practice And Attitudes”, Br J Fam Plan, 26 (2): 89-92. Tanyi, RA.(2002). “Sexual Unattractiveness: A Patient’s Story”, Medsurg Nursing, Apr, 11(2): 95–99. Tekin, N. (1995). İstanbul İlinde Ana Çocuk Sağlığı Ve Aile Planlaması Merkezlerine Başvuran Evli Kadınların Cinsel Sorunları Ve Sağlık Ekibi Üyelerinin Konuya Yaklaşımı. İ.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul. Yılmaz, M., Karaaslan, A. (1999). “Kronik Şizofreni Tanısı Alan Hasta Eşleri İle Kronik Böbrek Yetmezliği Tanısı Alan Hasta Eşlerinin Stresle Başetme Tarzlarının İncelenmesi”, Uluslararası Kros-Kültürel Psikiyatri Uydu Sempozyumu Ve Ulusal Psikiyatri Kongresi Kitabı, 06-12 Eylül Trabzon.