PROTOKOL KURALLARI ve GÖRGÜ KURALLARI

advertisement
Elazığ E Tipi Ceza İnfaz Kurumu mahkumlara yönelik: “SAĞLIKLI BESLENME ve
OBEZİTE “ konulu SEMİNER düzenlendi..
Elazığ E Tipi Ceza İnfaz Kurumu olarak hükümlü ve tutuklulara yönelik
gerçekleştirilen sosyal kültürel ve eğitsel faaliyetler kapsamında farklı alanlarda ve
kendi alanlarında uzman kişilerden destek alınarak SEMİNER PROGRAMLARI ve
SOSYAL KÜLTÜREL FAALİYETLER ( sağlık, kişisel gelişim, eğitim, tiyatro, konser
vb.) düzenlenmektedir. Hedeflerimize ulaşmak amacıyla Halk Sağlığı
Müdürlüğü'nde görevli Diyetisyen Burçin Aygün ÇELİK ve Diyetisyen Berivan
KÜÇÜK
hükümlü ve tutuklulara yönelik 10.02.2016 tarihinde: "SAĞLIKLI
BESLENME ve OBEZİTE “ SAĞLIK SEMİNERİ “düzenlenmiştir.
Diyetisyen Burçin Aygün ÇELİK dedi ki: Son yılların en önemli sağlık
sorunlarından biri olan obezite (şişmanlık), vücutta aşırı miktarda yağ birikmesidir. Yaşımız,
cinsiyetimiz, hatalı beslenme alışkanlıklarımız, hormonal ve metabolik etmenler, yetersiz
fiziksel aktivite durumu ve genetik yatkınlık obeziteye neden olmaktadır. Erken dönemde
müdahale edilip obezitenin tedavi edilememesi durumunda, obezite; kalp-damar hastalıkları,
diyabet, metabolik sendrom, bazı kanser türleri, hipertansiyon, kas-iskelet sistemi hastalıkları,
adet düzensizlikleri ve psikolojik rahatsızlıklara yol açmaktadır.
Obezitenin değerlendirilmesinde; BKİ(Ağırlığımızın(kg), boyumuzun(m) karesine bölünmesi ile elde
edilen, beden kitle indeksi), Bel Çevresi ve Bel Çevresi / Kalça Çevresi oranının birlikte
değerlendirilmesi obezitenin daha doğru tespit edilmesi açısından son derece önemlidir. Yapılan
çalışmalara göre ülkemizde obezite görülme sıklığı kadınlarda %41,5, erkeklerde ise %21,2 olarak
tespit edilmiştir.
Bizim amacımız, ülkemizde görülme sıklığı giderek artan, çocuklarımızı ve gençlerimizi etkileyen
Obezite ile etkin şekilde mücadele etmek, toplumun obezite ile mücadele konusunda bilgi düzeyini
artırarak, bireylerin Yeterli - Dengeli Beslenme Ve Düzenli Fiziksel Aktivite Alışkanlığı kazanmalarını
teşvik etmek ve böylece ülkemizde obezite ve obezite ile ilişkili hastalıkların (kalp-damar hastalıkları,
diyabet, bazı kanser türleri, hipertansiyon, kas-iskelet sistemi hastalıkları vb.) görülme sıklığını
azaltmaktır.
Bütünsel Sağlık Hedefine Ulaşmamızın En Önemli Engelli Nedir?
Sağlığı bütünsel olarak sağlamak için; bedeni de bütünsel olarak ele almak gerekmektedir.
Önceleri organ bazında incelenen hastalıklar, bilimsel araştırmalar neticesinde histolojik, sistolojik ve
moleküler düzeyde değerlendirilmeye başlanmıştır. Yani bütünün sağlığı tek tek parçaların sağlığı ile
de ilişkili olup, parçadaki aksaklık, bütünde aksaklığa, bütünün sağlığının bozulmasına neden
olmaktadır. Sağlıklı olması için özenle araştırdığımız bedenimiz de hücreler bütünü olması sebebiyle,
yeterli ve dengeli beslenmeye, yeterli kas kitlesine ve sağlıklı işleyen bir sinir sistemine ihtiyaç
duymaktadır.
Bedenin beslenmesi ile ilgili yeterince bilgiye ulaşıldı. Bedenin ihtiyaç duyduğu besin öğelerini
karşılamak için dört temel besin öğesi olan et, süt, tahıllar ve taze sebze ve meyveler tüketilmelidir.
Karbonhidrat ağırlıklı zayıflama diyetlerinde, birey hızla kilo verir ancak, kas kayıpları görülür, bireyi
halsiz ve hasta düşürür ve vücut ihtiyacından fazla miktarda alınan karbonhidrat yağ olarak depolanır.
Kas kitlesinde meydana gelen kayıplar ve yağ kitlesindeki artış organ çalışmalarını da olumsuz etkiler
ve daha sonraki aşamalarda uygulanan bu hatalı diyet sonucu birey multiple organ yetmezlikleri ile
karşılaşır. Protein ağırlıklı beslenmede ise, proteinin sindirimi ile birlikte açığa çıkan amonyak miktarı
artar, bu durumda karaciğer ve böbrek yükü artar, yine aşırı protein tüketimi kemik sağlığını da
olumsuz etkiler.
Sağlıklı bireylerde ihtiyaç duyulan enerjinin %55-65'i karbonhidrat, %10-15'i protein ve %25-30'u
yağlardan karşılanmalıdır. Bedenin yeterli ve dengeli beslenmesi kadar ruhun da yeterli ve dengeli
beslenmesi son derece önemlidir. Ruh soyut olandır onun besinleri de elle tutulamayan aşk, sevgi,
hoşgörü, takdir gibi soyut duygulardır. Beden somuttur ve besinleri de somut olduğundan, ihtiyaç
duyduğu besinleri sağlamak ve bedeni beslemek, ruhun beslenmesine nazaran, göreceli olarak daha
kolaydır. Sonuç olarak, bedenin de, ruhun da sağlıklı işleyişi için, enerji gerekmektedir. Bu anlamda
gerek bedenin besinleri, gerek yaşadığımız duygular bize enerji sunarak sağlığımızı olumlu ya da
olumsuz etkilerler.
Olumsuz his ve duygular, beyin ve sinir çalışmasını da olumsuz etkileyerek vücut çalışması ile ilgili
olarak somut etkiler oluşturur. Ağır strese sebep olan olayların ani tansiyon ve şeker yükseklikleri, felç,
kalp krizi ve beyin kanamalarına yol açtığı ve kanser hastalarının huzurlu ve mutlu olmaları halinde
hastalıklarını yenebildikleri bilinmektedir. Bu anlamda yapabileceğimiz en kolay, en ucuz şeylerden
biri, küçük bir kas hareketi ile gerçekleşen gülümsemenizdir.
Tüm bunlara ek olarak yine sağlığın tanımından yola çıkacak olursak, sağlık için yeterli ve dengeli
beslenmenin tam olarak uygulanması, bireyin sosyal açıdan da doyurulmasını gereklidir.
Desteklerinden dolayı Halk Sağlığı Müdürlüğü'nün değerli yöneticilerine
Teşekkür Ederiz..
Download