Elvan Mert UĞURLU 21301153 TURK102

advertisement
Uğurlu 1 Elvan Mert UĞURLU
21301153
TURK102-6
Başak Berna CORDAN
5 Nisan 2015
GELECEĞİ GÖRMEK Adam Fawer’in Olasılıksız adlı eseri, bir zamanlar en çok satanlar listesindeki yerini uzunca bir süre korumuştu. O zamanlar çevremdeki pek çok kişi Olasılıksız’ı okuyup bana tavsiyelerde bulunmuştu, ama Olasılıksız’ı okuymayı hiç istememiştim. Nedense bir şeyler popüler olunca benim için çekiciliğini kaybediyor. Bu sebeple kitabı okumayı uzunca bir süre ertelemiştim. Geçenlerde kitaplıkta bir kitap ararken gözüme Olasılıksız ilişti. En çok satanlar listesinden ismini sildirmesinin üzerinden yıllar geçmiş ve dolayısıyla artık popülaritesini de yitirmişti. O an gözümün önüne arkadaşlarımın övgüleri ve tavsiyeleri geliverdi ve kitabı okumaya karar verdim. Kitabı okumaya başlamamla bitirmem bir oldu ve ön yargılarıma yenik düştüğüm için kendime bir kez daha kızdım. Çünkü Olasılıksız beni derin bir düşünüşe sevk etti ve en çok etkilendiğim kitaplardan biri oldu. Olasılıksız, matematiksel ve istatiksel teoremlerin yardımıyla kurulmuş bir kurguyu ele alıyor. Doğrusu, matematikte olasılık hesaplarını severim ama bu hesaplamaların somut bir anlam ifade edebileceğine çok inanamıyorum. Mesela bir bozuk para havaya atılıp yere düştükten sonra bizi gören yüzünün yazı ya da tura olma olasılıkları yüzde elli. Evet, güzel, hatta bu işlemler daha gelişmiş hâle getirilip art arda atılan paraların tura ya da yazı gelme olasılıkları hesaplanabilir, ama elimize ne geçiyor? Attığım paranın yüzde elli olasılıkla yazı gelmesi benim için somut bir anlam ifade etmiyor. Çünkü sonuçta bu bir olasılık hesabı ve yüzde yüz bir olasılık olmadığı sürece, bir olayın gerçekleşme olasılığı yüzde doksan dokuz olsa bile ortada hâlâ bir gerçekleşmeme olasılığı var. Ancak kitabın ana karakteri David Caine bu konuda benimle aynı fikirde değil. Caine, hayatını sayılar ve olasılık üzerine kurmuş epilepsi hastası bir deha. Caine’e göre olasılık hesaplarından günlük hayatta pratik olarak faydalanmak mümkün. Nitekim, Uğurlu 2 kendisi de hastalığı sebebiyle öğretmenliği bıraktıktan sonra, olasılık konusunda sahip olduğu alt yapıyı kullanarak kumar oynamaya başlıyor. Kendisi her ne kadar farklı olasılıkları göz önünde bulundurarak oynasa da kısa süre içerisinde kumarhanenin sahibine yüklüce borçlanıyor ve başını belaya sokuyor. Hikâye, bir bilim adamının geleceği görmek üzere insan üzerinde yaptığı deneylerin Caine üzerinde denenmesi ve Caine’ın geleceği görme yeteneği kazanmasıyla devam ediyor. Bunun ardından Caine’ın başı pek çok belaya bulaşıyor, ancak Caine geleceği görme yeteneğini kullanıyor ve olası durumları kafasında tasarlayarak pek çok tehlikeyi atlatmayı başarıyor. Bunları okuyunca bende geleceği görme isteği uyanıverdi. Birkaç gün sonra ne olacağını bildiğinizi ya da ne zaman öleceğinizi bildiğinizi hayal edin? Bu çok ilginç olmaz mıydı? Mesela ne zaman öleceğimizi bilebilirsek bunu engellemek için çeşitli yollara başvurup daha uzun bir ömür yaşayabiliriz veya büyük ikramiyeyi kazandıracak sayıları önceden görebilirsek çok kısa bir sürede milyoner olabiliriz. Evet, bunlar çok cazip teklifler. Ama üstünde biraz düşününce, böyle bir yeteneğin aslında yaşamı ne kadar da monoton ve sıkıcı bir hâle getirdiğini söylemek çok zor olmuyor. Gece uyuduğumuzda bizi sabah uyanmak üzere motive eden şey bir sonraki gün yaşayacağımız şeyler değil midir? Bildiğimiz bir senaryoyu canlandırmak ne kadar heyecanlı olabilir ki? İzlediğiniz bir filmi bir daha seyretmek gibi bir şey bu. Geleceği bilmek hayatın anlamını kaybetmektir bence. Heyecandan, meraktan , riskten uzak bir hayatın ne kadar anlamı olabilir ki? Çünkü bence hayattaki en büyük mutluluk, çabalarının karşılığını görmektir. İkramiyede çıkan sayıları önceden görüp milyoner olmak insanı ne kadar mutlu edebilir ki? Doğrusu benim için bu şekilde kazandığım milyonlardansa, çabalarımla kazandığım az miktardaki para daha değerli ve mutluluk vericidir. İşte tam da bu yüzden sahip olmadıklarımızın hayalini kurmaktansa, sahip olduklarımızın değerini bilelim. 
Download