Shigella

advertisement
SHIGELLA
 Dizanteri
(Shigellosis) -2000 yıldır biliniyor.
 Shigella dysenteriae 1800’lü yılların sonlarında
basillary dizanterinin sebebi olarak bulundu.
 S. dysenteriae enfeksiyonlarının yerini Shigella
flexneri ve son zamanlarda da Shigella sonnei
aldı
 Kanlı ishal, mukus ve karın ağrısı ile karakterize
edilir
 Tarihte askeri hastalık olarak görülürdü
 Şimdi doğal afetlerde, kreşlerde, üçüncü dünya
ülkelerinde görülür

Hijyen eksikliği / besinsizlik
 fekal
/ ağız yoluyla
 düşük enfeksiyon dozu
SHIGELLA ‘NıN KARAKTERISTIĞI
Taksonomi ve seroloji
 Enterobacteriaceae ailesinin bir üyesi
 Konukçu bağımlı (Host-adapted): insanlarda
ve maymunlarda
 4 cinsi (39 serotip) somatik O antijenlerine
göre




S. dysenteriae (Grup A) - 13 serotip
S. flexneri (Grup B) - 6 serotip
S. boydii (Grup C) - 19 serotypes
S. sonnei (Group D) - 1 serotip (Amerika’da en
fazla shigellosise sebebiyet veren cins)
GENETIKSEL OLARAK E. COLI ‘YE
BENZER VE SALMONELLA VE
CITROBACTER ‘LE YAKıNDAN ILIŞKILI
E. coli antisera ile çapraz reaksiyona girer
 E. coli ‘dan farkları

hareketsiz
 laktoz negatif
 sitrat negatif
 H2S negatif
 Lisin dekarboksilaz negatif

İZOLASYON VE TANıMLAMA
 geleneksel
Metot (FDA-BAM) – çok işgücü
gerektirir, 10 günden fazla sürer

Zenginleştirme
25 g örnek + 225 ml Shigella novobiyosin içeren
besiyeri
 10 dakika çalkalanır ve supernatant ayrılır ve pH
7.0‘ye ayarlanır
 süpernatanın anaerobik inkübasyonu yapılır (20 s ve
daha uzun / 44C su banyosu)


Ekim
MacConkey Agar - 24 - 48 s / 35C
 Kolonilerin rengi pembe ve şeffaf

TANıMLAMA





Hareketsiz
H2S –
lisin dekarboksilaz –
sukroz –
laktoz -
DNA Koloni Hibritleşmesi
 DNA prob plazmidin kodladığı değişik virülans
genlerine karşı kullanılır
 PCR
 Primer plazmidin kodladığı değişik virülans
genlerini karşı kullanılır
 problemler: yaşayan vs. ölü hücreler, plazmid
kararlılığı
 Lateks partikül çökme - klinik örnekleri
 ELISA – klinik örnekleri

ÜREME VE CANL KALMA
Konukçu
 Hassas bir organizma
 Genel olarak normal fekal flora ile rekabet
edemez
 Semptomatik hasta genelde 107 CFU/ g dan
daha fazla beslenmiştir
 Haftalar ve aylarca dışkı ile atılır
GıDA VE SU
 Birçok
enterik mikroorganizmadan daha
zordur izolasyonu
düşük düzeyde kontaminasyon ve rekabetçi
mikroflora
 İyileştirmeyi bir çok faktör etkiler
 Gıda kompozisyonu
 Fiziksel karakteri- pH, NaCl
 Doğal mikroflora
 Fiziksel durum
 3 -12 hafta peynirde, un, süt, deniz ürünü, domates suyu
 4 ay suda canlılığını korur
 Antimikrobiyal gıda kompozisyonları
 mayonez, sirke, tuz, sodyum benzoat
 Donma ve çözme sırasında inaktivasyon
GıDADA BÜYÜME

pH’ı 2-3 olan besiyerinde birkaç saat canlı
kalabilir


Aside dirençliliği sigma faktörü tarafından
kazandırılır (rpoS geni kodlar)
Asidik gıdalarda uzun süre canlı kalamaz
Turunçgil sularında ve şarapta yapılan çalışmalarda
1 ile 6 gün sonra Shigellanın izole edildiği bulunmuş
 Nötüre yakın pH lı gıdalarda ise 100 gün sonra bile
izole edilmiş

Shigella -20 ile oda sıcaklığına kadar geniş bir
aralıkta canlı kalabilir
 Canlılığı buzdolabı ve donma sıcaklığında oda
sıcaklığına göre daha iyidir
 Kuru yüzeylerde de uzun süre canlı kalabilir
 NaCl büyümesini engeller

DOĞAL REZERVUAR
İnsanlar ve Maymunlar
 Semptomatik ve asemptomatik atılır
 Hastalık fekal ve ağız yoluyla bulaşır

BULAŞMA YOLLARı
 Kişiden
kişiye
 Gıda kaynaklı

Taşıyıcı gıda hazırlayan kişi pişmiş veya yemeye
hazır gıdayı bulaştırabilir


Hazırlanmış salata (patates, karides, tavuk, tuna)
Uygun olmayan depolama, pişirme, kirli ekipman
yada güvenli olmayan gıda kaynağı
 Su kaynaklı
 Yeterli klorlanmayan
(nehir, havuz)
 Yazın çok sık görülür
su veya diğer su kaynakları
 Hassas
kişiler riski artırır
 1 yaştan daha küçüklerde % 2.3
 1 - 10 yaş da % 46.7
 50 yaştan daha büyük %7.1
6 yaştan daha küçük çocuklar
(kreşte)
 Hasta olanlarda: HIV, AIDS
 Hastane ve bakım evindeki
hastalar
 Doğal afet mağdurları

DOZU

S. dysenteriae, S. flexneri, S. sonnei


ID50 5,000 hücre
Minimum dozu 200 hücre
SEMPTOMLAR
 İnkübasyon
periyodu - 1 - 7 gün (ort. 3 gün)
 Şiddetli karın ağrısı
 Orta şiddette sulu ishalden şiddetli
dizanteriye kadar değişir

Kolonik epitel hücrelerine istila, yara oluşumu ve
mukozal ülser kanlı ve mukuslu dışkıya neden
olur
 kramplar
 ateş
 1-2
hafta içinde iyileşir
KOMPLIKASYONLAR

Diğer bakterilerin sebep olduğu ishallerden daha
şiddetli ishallere ve daha çok hastanelik olaylara
sebebiyet verirler






Şiddetli dehidrasyon
Bağırsağın delinmesi
Kan zehirlenmesi
reaktif iltihap
HUS: S. dysenteriae (Shiga toksin)
Ölüm oranı ~ % 0.1 (yaşlılar ve besinsiz çocuklarda)
TEDAVI VE KORUMA

Serum ve kaybedilen suyun geri verilmesi
Antibiyotikler: trimethoprim-sulfamethoxazole
fekal atılımını azaltır
 Antibiyotik dirençliliğin artması problem olabilir


El yıkama ile korunabilir
AMERIKA’DAKI OLAYLAR




1973 - 1987: 104 olay / 14,399 vaka
Salmonella and Staphylococcus aureus ‘dan sonra
Shigella 3. sırada yer alır (gıda kaynaklı hastalıkların
%4’ünü)
FoodNet – İshal yapan hastalıklar: 1996 - 1997
 Campylobacter: %49.4
 Salmonella: %27.4
 Shigella: %15.7 (7.9 - 8.9 vaka her 100,000’de)
En fazla Shigella spp.
 S. sonnei - % 64
 S. flexneri - % 31
 S. boydii - % 3
 S. dysenteriae - % 2
ENFEKSIYON ARACı
Hazır salata – patates, karides ve tavuk
 Pasta ve çörek
 Meyve ve sebzeler – salata büfeleri
 Tavuk, et ve balık

SPESIFIK ZEHIRLENMELER

1989 ve 1994: Gemi yolculuğu
S. flexneri 2a ( antibiyotik dirençli)
 Taşıyıcı: patates salatası (1989)
 Soğan şüpheli (1994)
 Yiyecek hazırlayanların kirli elleri


1990: Çöl fırtına operasyonu
113 vaka askeri birlikte
 S. Sonnei
 Şüpheli taşıyıcılar: marul ve taze sebzeler




1994: Norveç ve İngiltere
 110 vaka
 S. sonnei
 Şüpheli taşıyıcı: İspanya’dan gelen marul
1994 - Amerika (7 kuzey eyaletinde)
 59+ vaka
 S. flexneri
 Meksika’dan gelen soğan
1998 – İngiltere
 130+ vaka
 5 hastanelik
 Şüpheli taşıyıcılar: süpermarketten alınmış meyve
salatası
 Canlı Afrika kurbağaları ithal edilmiş salatada
görülmüş
PATHOJENİTY VE VİRULANS
FAKTÖRLERİ
 Hastalık Mekanizması – EIEC’e benzer
 Plazmitin kısmi kontrolü altında kolonik
epitelyum hücrelerini istila
 Hücre
içi üreme
 Hücreden hücreye yayılma
 Virülansın çevresel kontrolü
 Büyüme sıcaklığı: 37C ‘de yayılmacı
(istilacı) fakat
< 30C istilacı değil
 Plazmit ve kromozamal genler tarafından kontrol
ediliyor
 Yersinia, Listeria, Salmonella ve E. coli ile aynı
VIRÜLANS PLAZMID
 İstilacılık
özelliği için gerekli ve EIEC
plazmidine benzer(aynı atadan)


S. sonnei: 180-kb
S. flexneri 220-kb (sadece 37-kb gereklidir
istalıcılık özelliği için)
PLAZMID-İLGILI VIRÜLANS FAKTÖR
Ipa (İstila plazmit antikoru) - dış membran ve
hücre dışı proteinler sinyal geçişinden ve
fagosistosiz vasıtası ile epitelyum hücre
girişinden sorumludurlar
 IpaB – fagositik boşluğun parçalanmasından
hemolisin sorumludur
 IcsB - epitelyum hücre membranını parçalar
 IcsA – hücre içi hareketlilik ve hücre içi
yayılma için aktinin polimerizasyonunu
katalizler

KROMOZAMAL VIRÜLANS FAKTÖRLER

İstiladan sonra Shigella nın hayatta
kalabilmesinden sorumludur
aerobaktin: siderofor S. flexneri tarafından üretilirhücre içi üreme için önemlidir
 shiga toksin (stx geni) - sadece S. dysenteriae sahiptir

sitotoksin protein sentezini engeller
 Aynı zamanda damarlara zarar verir

CAMPLYLOBACTER- TARIHÇESI









Campylobacter (orjinali Vibrio fetus) ilk 1909 yılında
keşfedildi- koyunda düşük
1938 – İlk gıda kaynaklı campylobacteriosis zehirlenmesi- çiğ
süt neden oldu
1957 - Vibrio fetus insan patojeni olarak kanıtlandı
1977 - Skirrow Campylobacter’in inslarda gastrointeritisin
önemli nedenlerinden biri olduğunu keşfetti
1980 - WHO Campylobacter ‘i gelişmekte olan ülkelerde
çocuklardaki ishalin en büyük nedeni olarak gösterdi
Şimdi de Amerika’da enterik hastalıkların en önemli nedeni
FoodNet: 1997 - 3974 campylobacteriosis vakası 2205
salmonellosis vakasına karşı: 24.7 / 100,000
En önemli gıda taşıyıcıları: çiğ süt ve kümes hayvanları
Farklı optimal büyüme sıcaklığı isteğinden dolayı fazla
üzerine durulmaz : 42- 43oC ve mikroaerobik inkübasyon
SıNıFLANDıRMA





Cins Campylobacter (Yunanca: bükülmüş çubuk)
20 yılı aşkın zamanda önemli değişiklikler
Son zamanlarda 20 tür ve alt suşları
7 tür insanlarda hastalığa neden olur
 C. jejuni subsp. jejuni - Campylobacter gastroenteritis
vakaların ~%90’nından sorumludur (ineklerde ve
koyunda düşüğe neden olur)
 C. fetus subsp. fetus – ishale nende olur (sistemik )
 C. coli – ara sıra meydana gelen gastroenteritise neden
olur
 C. upsaliensis - gastroenteritis, bakteremi
 C. lari - gastroenteritis, bakteremi
 C. hypointestinalis - gastroenteritis
 C. mucosalis – ara sıra meydana gelen gastroenteritise
neden olur
Kalan 13 tür: diş hastalıklarına neden olur
KARAKTERISTIKLERI
Morfoloji
 İnce, kavisli, S şeklinde veya spiral
çubuk şeklinde, 0.5 - 5 μm
uzunluğunda
 Gram -, oksidaz +, ureaz -, Metil
Kırmızı/VP Tek polar flagellum bir veya iki
ucunda bulunur – hareketi ise
tirbuşonun ucu gibidir
 Mikroaerofilik: %5 O2, %10 CO2 ve
%85 N2 (aerobik ve anaerobik
büyüme görülmez)
 Büyüme sıcaklığı: 25 - 43oC
SEROTIPLEME – LAM ÇÖKME TESTI
Penner şeması: ~ 60 serotip ısıya dirençli
somatik antijene göre
 Lior şeması: ~ 90 serotip ısıya hassas flagella
antijenine göre

SUŞ TIPLEMESI
 Faj
tiplemesi: İngiltere’de kullanılır ( insan
izolatlarının %80 ve kümes hayvanları
izolatlarının %78 bulundu)
 Ribotipleme:
edicilik
tekrar edilebilir, düşük ayırt
 PFGE:
tekrar edilebilirlilik, yüksek
ayırabilirlilik
 PCR/RFLP:
tekrar edilebilirlilik, yüksek
ayırabilirlilik
İZOLASYON
Klinik örneklerde
 İshal örneklerinde yüksek sayıda bulunur
 Seçici izolasyon besiyerine direk ekim yapılır
(Skirrow'un besiyeri ya da charcoal cefoperazone
desoxycholate agar)

GıDA ÖRNEĞI HAZıRLAMASı (FDA-BAM)
25 g örnek + 100 ml Bolton Sıvı Besiyeri file torbaya konmuş 4
antimikrobiyal ile birlikte
 5 dakika çalkalama ile durulama ve torbadan çıkarma
Ön zenginleştirme (mikroaerobik / çalkalama)
 4 saat / 37oC veya 3 saat / 30oC ve 2 saat 37oC
Zenginleştirme (mikroaerobik / çalkalama)
 20 - 44 saat / 42oC
Ekim
 Abeyta-Hunt-Bark agar veya Modified Campy blood-free agar
 İnkübasyon: 24 - 72 saat / 42oC / mikroaerofilik
Tanımlama
 Koloniler yuvarlaktan düzensiz dağılmış olabilir, kalın veya
şeffaf olabilir
 Spesifikasyon için biyokimyasal testler yapılır

C. JEJUNI CANLı KALMA
KARAKTERISTIKLERI
Sıcaklık
 Büyüme aralığı 30 - 45oC (optimum 42 - 43oC): depolama
sıcaklığından farklı olarak
 Oda sıcaklığında birkaç gün içerisinde inaktive olur
 nemli, az oksijen bulunan şartlarda 4oC de 2-4 hafta
canlı kalır
 -20oC ‘de 2-4 ay canlı kalır
 46oC’de hasar görür ve hücresini onarır
 48oC ‘de ısısal inaktivasyon başlar
 pastörizasyon sıcaklığında canlı kalamaz
 Salmonellayı öldüren pişirme sıcaklığı Campylobacter
ide öldürür
 Diğer patojenlere göre ısıyla karşı hassasdır
SODYUM KLORIT
 Tuza
hassas
 > 2% NaCl büyüme yok
 Buzdolabında depolanmış % 6.5 NaCl içeren
gıdada haftalarca canlılığını sürdürebilir
Kuruma
 Kurumaya
hassas fakat buzdolabı
sıcaklığında haftalarca canlı kalır
ASITLIK VE PH
pH 4.9 - 8.0 (optimum 6.5 -7.5) de üreme
 Asitli yıkama ile kümes hayvanlarının karkasında
inaktive edilir
Atmosfer
 %5 O2, %10 CO2 ve d %85 N2 büyüme için optimal
 Hava ve ile %100 CO2 ile hızlı bir şekilde inaktive
edilir
 %100 N2 ‘da canlılığını en iyi korur
 Soğukta depolanmış vakum paketleme, MAP ve
aerobik paketleme canlı kalmaları aynı şekilde
etkiler

GıDA BILEŞENLERI
%
0.5 askorbik asit
 %0.5 kekik, karanfil ve adaçayı ile öldürülürler
Dezenfektanlar
 Hassasiyetleri yüksek

sodyum hipoklorit: 1.25 ppm (içme suyundaki yükü
öldürür)
Radyasyon
 Salmonella dan gamma ışınına daha hassastırlar
Sonuçlar:
 Campylobacter zorlu bir patojen değil
 Gıdada normalde çoğalmaz
KAYNAKLARı
Çiftlik hayvanları
 Kümes hayvanları
 C.jejuni serotipini yüksek taşıyıcılarıdır
 Taşıyıcı hayvanlar asimtomatiktir
 Bulaşmanın kaynağı: yaşlı kuşlar, bulaşmış yemler ve su,
kümesten
 Domuzlar
 İnek, koyun ve keçiye kıyasla Campylobacterin daha iyi
taşıyıcılarıdır
 C. coli hakimdir
 koyunlar
 1909 dan beri düşüğün nedeni olarak biliniyor
 %8’ oranında dışkısında bulunur
 İnek ve sığırlarda
 İnekten danalara geçer
 %20 oranında dışkılarında bulunur
 Mastitise neden olması ve sütle atılması ender görülür
 Ev
hayvanlarında
Yavru köpekler ve kediler insanlara bulaştırmada
potansiyel kaynaklardır
 Yetişkin köpek ve kediler daha az sorumludurlar
 Köpek kulübeleri yüksek bulaşma riski olan yerlerdir

 Yabani

hayvanlar
Yabani kuşlar ve su kuşları- C. jejuni normal bağırsak
florasının bir parçasıdır (suyu ve yemleri kontamine
ederler)
 Ev
sinekleri – İnsanlara bulaşmasının diğer bir
kaynağıdır
SU VE TOPRAK
Parklarda bulunan sularda yaygın olarak görülüryabani hayvanlar ve kuşlar tarafından bulaştırılan
kaynak suyu, ırmak
 Nehirlerde 4oC ‘de 2 hafta yaşayabilir

İnsanlar

Bulaşmış eller vasıtasıyla insanlara dışkıdan bulaşır,
semptomlarıyla gözlenir
GıDALARDA BULUNUŞU
Kümes hayvanları
 bağırsaklarda 103 - 107 C. jejuni CFU/g bulunur
 Tüy temizleme, iç organlarının temizlenmesi ve
soğutma sırasında karkasa bulaşır
 Sıcak buharla inaktive edilir
 Satılan tavukların %30 - 100 ünden izole
edilmiştir
 Soğutma ve dondurma ile karkastaki popülasyon
~ 5 kez azalır
 Yemek hazırlayanlar çapraz kontaminasyonu
engellemek için mutfak hijyenine dikkat
edilmelidir
ÇIĞ SÜT
 campylobacteriosis
en önemli sebeplerinden
birisidir
 Çiğ sütte %1 - 1.5 arasında izole edilmiştir
 İyileştirme zordur
Kırmızı et
 Kıymada,
biftek ve kuzu etinde %20 oranında C.
jejuni / C. coli bulunur
 Kesme ve soyma sırasında ete bulaşır
 Karkasın soğutma işleminde sayısı azalır
 Popülasyon yine dağıtım ve depolamada da azalır
DIĞER GıDALAR

Kabuklu deniz ürünleri


meyveler


midye, istiridye
karpuz
sebzeler

salatalık, marul, mantar
TAŞıNMA VEYA BULAŞMA
Şekil
 Direk hayvandan ve karkastan bulaşabilir
 Kontamine olmuş gıda vasıtasıyla bulaşır
 Kişiden kişiye semtomatik atımla bulaşma
Taşıyıcı
 Az pişmiş tavuk ve kırmızı et
 Çiğ süt – Sürekli çiğ süt tüketiminde direnç
kazanılabilir
 Pişmemiş gıdaların çiğ tavuk ve etle
kontaminasyonu
GıDA KAYNAKLı ZEHIRLENMELER
 Süt

ürünleri – Sütle sınırlıdır
Çiğ süt yaygın bir taşıyıcıdır

Amerika’da 1980 - 1982 arasında rapor edilmiş 23
camplybacteriosis zehirlenme vakasının (650 kişiden
fazla) 14’ünün nedenidir
 1981
- 1990 arasında rapor elden 21
zehirlenme vakasından 14’ü anaokulu
öğrencilerinin çiftlik ziyareti sonucu
meydana gelmiştir

Çiğ süt bulaşması onaylanmıştır
 Kuşların
gagalaması sonucu bulaşan
pastörize şişe sütleri de taşıyıcılar
arasındadır
TAVUK, YUMURTA VE KıRMıZı ET
Küçük çaptaki zehirlenme vakalarında taşıyıcıdırlar
(özellikle az pişmiş tavuk)
 1979 - 800 kişi sirkede domuzdan zehirlenmiştir
(Japonya’da)
 1980 - 53 kişi çiğ hamburgerden zehirlenmiş

Diğer gıdalar

1997 - 78 kişi İngiltere’de salata bardan alınmış
salatalıktan zehirlenmiş
C. JEJUNI / C. COLI HASTALıĞıNıN
BELIRTILERI
Dozu
 < 1,00 hücre
Suşa ve organizmanın fizyolojik durumuna bağlıdır
 En büyük riskteki yaş grubu: küçük çocuklar ve orta
yaşlılar (20-40 yaş)
 Bağışıklık sistemi bastırılmış yetişkinler: sürekli ishal ve
bakterimiya görülür

SEMPTOMLARı
 İnkubasyon
periyodu: 2 - 5 gün
 Ateş, karın ağrısı
 ishal (sulu ishal ısıya hassas koleraya benzeyen
toksinden veya Shigella’nın neden olduğu kanlı
kolitise benzer)
süresi: birkaç gün ile bir haftadan fazlada sürebilir
< %1 hastanelik olurlar
3 - 7 günde iyileşme görülür fakat 1-3 ay arasında
Campylobacter atılımı görülür
 Karın ağrısı apandisite benzer ve ameliyatla
sonuçlanabilir
 İzleyen anormallikler: bakteremiya, idrar yolları
enfeksiyonu, menenjit, kalpte iltihaplanma, düşük ve
eklem iltihaplanması
 Ölüm nadir görülür



TEDAVISI
Sıvı aktarımı
 erythromycin veya ciprofloxacin 7 - 10 gün
verilmesi hastalığın süresini ve dışkı ile atılımını
azaltır
 erythromycin, ciprofloxacin ve fluoroquinolone
karşı artan direnç (gıda yeminde kullanımından
dolayı?)

HASTALıĞA KARŞı KORUMALı
BAĞıŞıKLıK
Vücuda alımından 4 hafta içinde antikorlar
oluşur
 Kolonileşmeye karşı bağışıklı yoktur
 Gelişmekte olan ülkeler 6 yaşından küçük
çocuklarda görülür
 Anne sütündeki flagelin antikorları bağışıklık
sisteminin gelişmesinde önemlidir
 aşı geliştirilme aşamasında

C. JEJUNI ZEHIRLEME MEKANIZMASı
 Genel
gözlem
 zehirleme mekanizması iyi anlaşılamamıştır


uygun modellerin eksikliği
potansiyel virülans genlerin klonlanmasındaki
zorlukların devamı
İnce bağırsaklara ve kolona hücrenin
bağlanması ve istilası
 Klinik suşların 4 fenotipi




İstilacı değil
istilacı: bağırsak epitelyum hücrelerine girer
transcytosis ile istila
transcytosis ile istilacı değil
İSTILA MEKANIZMASı

iyi anlaşılamadı
Dış membran proteinleri bağlanma için önemlidir
 Protein sentezi ve mikrotübül oluşumu hücre içine
alım için önemlidir


süperoksit dismutaz hücre içindeki canlı kalması
için önemlidir
FLAGELLA VE HAREKETLILIK
Bozulmamış tam uzunluktaki kamçı istila ve
hücreden hücreye geçiş için önemlidir (flaA, flaB)
 kemotaksik çekim L-fukoz’a bağırsak bağırsak
musininde
 Kirpikler bakterinin barsak yüzeyindeki mukusa
tutunup, bağırsaklara yerleşmesine yardım eder.
 C. fetus suşlarında hücre yüzeyini büyük bir
protein olan antijenik bir tabaka kaplar
 Serumun bakterisit etkisinden ve fagositozdan
korur
 Bu yapı diğer suşlarda yoktur
 C fetusun bağırsaklar dışında yayılmasını
sağlayan faktördür

TOKSINLER
kolera-benzeri enterotoksin ? (genetik kanıt
eksiktir)
 inflammatory aracı ?
 Diğer toksinlerin patojenidedeki önemi
bilinmiyor
 Demirin rolü bilinmiyor

YERSINIA
 11
tür - 3 ü insan patojeni
1. Y. pestis
 Yersin tarafından 1894 ‘de bulundu
 bubonik plague’a neden olur
 Siyah ölüm ("Black Death" )- 1347 - 1350:
Avrupa’da 25 milyon ölü tahmin ediliyor
(popülasyonun ¼’ü)
 Doağl taşıyıcısı: fareler
 Bitler tarafından geçiyor
 1972 - 1990: ortalama 13 vaka/ yıl Amerika’da
 Ölüm oranı: ~ % 10
Y. PSEUDOTUBERCULOSIS – GıDA
KAYNAKLı
Kemirgenlarin be kuşların bağırsak patojeni
olarak bilinir
 İnsanlarıda bazen zehirler
 Y. pestis ile > % 90 DNA homolojisine sahip
 1909 – ilk insan izolatı yapıldı
 1950’ye kadar patojeniti hayvanlarda sınırlı
olduğu zannedildi
 Kan zehirlenmesine, gastrite, yalancı apandisite
(tüberküloza benzer) neden olur

Y. ENTEROCOLITICA – GıDA KAYNAKLı
Bacterium enterocoliticum (Y. enterocolitica)
insanlarda meydana gelen gastroenterititise
bağlantısı 1939 yılında New York Eyaletinde
kuruldu
 New York Eyaleti: 1940’lar ve 1950’lerde görülen
seyrek çocuk gastroenteritis vakaları
 Avrupa’da: 1940’lar ve 1950’lerde Pasteurella
pseudotuberculosis (Pasteurella X) insanlardan
ve hayvanlardan izole edildi izole
 1964’de ismi Y. enterocolitica olarak değiştirildi
 1970‘de gıda patojeni olarak tanındı
 Amerika’da tahmini 3,000 - 20,000 yıllık vaka
görülür

Enterobacteriaceae ailesinin bir üyesi olanYersinia
cinsinin, insanlar için patojen üç türü vardır:
 Y.enterocolitica (YE),
 Y.pestis ve
 Y.pseudotuberculosis

YERSINIA ENTEROCOLITICA
Mikrobiyolojik Özellikleri
 Gram negatif,
 sporsuz,
 kutupsal (bipolar) boyanan,
 Basil, (bazen kokobasil)
 Bazen kapsül saptanabilir
Peritriş kirpikleri (hareketli, 37°C‘ de
kirpiklerini kaybeder)
 Ksiloz lizindeoksikolat (XLD) ve
Hektoen Enterik Agar (sakkarozu
ayrıştırdığından)
 Cefsulodin Irgasan Novobiocin (CIN)
agar
"Öküz=boğa gözü“koloniler

BIYOKIMYASAL ÖZELLIKLERI
Serotiplerine (O:3 serotipi indol negatif
iken, diğerleri indol pozitiftir)
 Farklı ısı derecelerinde yapılan inkübasyonlara
(Voges Proskauer reaksiyonu, 37°C‘ de negatif iken
25°C'de pozitiftir)
 Suşlara, (üreaz olumlu iken üreaz olumsuz bazı
suşları da vardır) bağlıdır.

ÜREME ÖZELLIKLERI
pH 5-9 etkin üreyebilme
 0-45°C (22-28°C‘ lerde 35°C‘ ye nazaran daha iyi
ürer)
 pH'sı 7.6 olan ve +4°C‘ de inkübe edilen
fosfatlanmış tamponlu tuzlu su (PBS) içerisinde
üreme (diğer patojen veya non-patojen bakteriler
üreyemez)

Soğukta depolanan gıdalar psikrotrofik bir bakteri
olan Y. enterocolitica açısından potansiyel
tehlikedir.
 UV radyasyon uygulamalarına,
 Sodyum nitrat ve nitrite çok duyarlıdır.
 %5 konsantrasyondaki NaCl 'e direnç gösterebilir.

MacConkey agar,
 Salmonella Shigella (SS)agar,
 Levin'in eozin metilen mavisi agar,
 Tergitol 7 agar,
 Deoksikolat sitrat agar,
 XLD agar,
 laktoz sükroz üreaz agar

Yersinia enterocolitica colonies growing on XLD agar plates.


Çeşitli araştırıcılar izolasyonda;
SS agara %2 deoksikolat ekleyip alkali pH'da ve
29°C'de inkübe ettiği "Yersinia Selective Medium"
besiyerini kullanmışlardır.
ANTIJENIK ÖZELLIKLERI VE
TIPLENDIRME
Somatik (O) antijenleri, (Isıya ve alkole dayanıklı )
 (K) antijenleri, (Isıya hassas) ve
 Kirpik (H) antijenleri bulunur(hareketli
kültürlerde )

SEROTIPLENDIRME
LPS O antijenlerine göre yapılmakta(50 den fazla
serotipi saptanmış)
 en fazla izole edilen serovar O:3
 az 18 flagellar H antijeni mevcut
 H ve O antijenlerine göre serotiplendirme nadiren
yapılmakta


Doğru identifikasyon için ayrıca biyokimyasal
özellikler gerekir (serotipler arasında çapraz
reaksiyon olabilir)
BIYOTIPLENDIRME
 25
- 29 °C ‘ lar arasında yapılır(fenotipik
özellikleri sıcaklığa bağlıdır)
 Niehl-Wauters sistemi ile 6 biyotip
oluşturulmuştur (belirli organik
substratları kullanabilmesi esası)
 1B, 2, 3, 4 ve 5 insanlar için patojen
 1B biyotipi daha fazla virülenttir (ABD
'deki gıda kaynaklı çok sayıdaki vaka)
EPİDEMİYOLOJİ
Normal insan florası üyesi değil
 Doğal rezervuarları arasında, vahşi, ev ve kesim
hayvanlarının oluşturduğu tüm sıcak kanlı
hayvanlar (kemiriciler,tavşan, kuş, geyik, balıklar,
sığır, domuz, koyun,
keçi, at, köpek ve kedi gibi) sayılabilir.

Dışkıları ile bakterileri büyük miktarlarda dışarı
atarlar.
 Toprak, göl, dere, içme suları, sebze gibi besin
maddeleri kontamine olur
 Etlerde, süt ve süt ürünlerinde de bulunabilmektedir
 +4°C‘ de bile üreyebilmesi, buzdolabında bekletilen
kontamine gıdaların da riskli olduğunu gösterir.

Domuzlar, insanlarda patojen olan O:3 ve O:9
serotipleri için önemli rezervuarlar
 İnfeksiyon olguları genellikle kış aylarında görülür
 Her yaşta görülmekle birlikte, özellikle beş yaşın
altındaki çocuklarda daha sık

ABD'de besin aracılığıyla oluştuğu bildirilen ilk
salgın, New York'ta okul çocukları arasında
çikolatalı sütten(1976)
 Klorlanmamış suyla kontamine olmuş gıdalardan
meydana gelen bir salgın(Washington D.C’ de
bildirilmiş)

Yeterince pastörize edilmemiş süt kaynaklı YE
salgını(Tennessee,1982)
 Brüksel lahanası ile(Pensilvanya)
 Kişiden kişiye bulaşma(kontamine kan ve kan
ürünlerinin transfüze edilmesiyle; %50'si ölüm veya
şok ile sonlanır)


Ülkemizin nispeten ılıman iklime sahip olması ve
YE infeksiyonlarının bulaşmasında oldukça etkili
olan domuzların tüketilmemesi infeksiyonları için
önemli bir risk oluşturmamakta
PATOGENEZ VE PATOLOJİ
Serotip O:3, O:8 ve O:9, tüm dünyada
infeksiyonlara en sık neden olan YE serotipleri
(salgınlar,bakteriyemi)
 İnfektivite dozu kesin olarak bilinmese de 109 ve
üzeri
 Lenfoid dokuya bir afinitesi var

VIRULANS FAKTÖRLERI
İNV (İNVAZİN); kromozomal olarak kodlanır
 AİL (yapışma invazyon lokusu)
 Fagosit M hücreler
epiteliyal bariyer
ileal
mukoza içine penetre
 İntestinal epitel hücrelerine doğru yayılma
(Fagositlerin başarılı eliminasyonu sayesinde)

Eliminasyon;
 Membran protein (YOP:Yersinia outer protein)‘ leri
sayesinde olur
 YOP proteinleri Plazmid kaynaklı yop genleri
tarafından oluşturulur ve antifagositik etkinliğe
sahiptir

YOP proteinleri, tip III sekresyon aparatı tarafından
transloke ve sekrete edilmektedir;
 Efektör proteinlerin salınması (fagositik mekanizma
işlevini yitirir,sinyal iletim yolu inhibe edilir)
 Makrofajlardan TNF alfa üretiminin baskılanması
(bağışık yanıtın oluşumunu durdurmakta, böylece
bakteriyel LPS'lerin tanınmasını engellemektedir)

Steps of Yersinia spp. translocation of the intestinal
epithelium
And development of the infectious process leading to
mesenteric lymphadenitis.
Apopitozisin (ölüme programlanmış hücreler)
indüksiyonu ve makrofajlarda hücre ölümü; lenf
dokusuna penetre olup burada üreyerek infeksiyon
oluştururlar
 İnflamatuar yanıt, alt karın bölgesinde ağrıya
neden olur(semptomlar apandisite sıklıkla
bağlanmaktadır)

Patojen suşların içerdiği 70kb'lık plazmid;
 virF geni tarafından VirFproteini oluşmakta ( YOP'lar
için transkripsiyonel aktivatör görevi)
 YadA geni tarafından oluşturulan membran proteini
(ekstrasellüler matriks proteinlerine ve hücrelere
adezyon görevi)


Ysc(lcr) geni ise YOP sekresyonunun efektörü
görevi gören tip III sekresyon aparatının
proteinlerini kodlamaktadır
Adhesion and invasion of enteropathogenic bacteria into human epithelial ce
Plazmid yönlenimli olmayan virulans özellikler;
 HeLa, Hep-2 ve Henle intestinal epiteliyal
hücrelerinde yayılma özelliği

Ayrıca birçok YE enterotoksin üretir (yst geni
tarafından üretilir;
 Bu toksin, 22-26°C‘ de üretilebilirken 37°C'de
üretilememektedir,ishalde rolü yok.
 Ancak buzdolaplarında bekletilen besinlerde YE
çoğaldıkça enterotoksin üreteceği ve bu toksinin bir
besin zehirlenmesi oluşturabileceği düşünülebilir

İnkübasyon dönemi sonrası terminal ileumda,
kolonda mukozal invazyon ve penetrasyon sonucu
Peyer plaklarında nekrotik lezyonlar oluşur
 Sistemik infeksiyonun başladığı yer olan mezenterik
lenf nodlarına drene olarak bu nodların büyümelerine
neden olur.

Appendiks normaldir veya hafif inflamasyon
gösterebilir.
 Septisemi gelişirse birçok organda (akciğer,
karaciğer, beyin zarı) süpüratif lezyonlar
görülebilir.
 Karaciğer, dalak gibi organlarda abse gelişimine
neden olabilir

Demir, birçok bakteride olduğu gibi YE için de
gerekli bir üreme faktörüdür (siderofor üretemez)
 Virülansını artırmakta, üremesini
kolaylaştırmakta,lökositlerin fonksiyonlarını ve
serumun bakterisidal aktivitesini zayıflatmakta;
dolayısıyla septisemi oluşumunu
kolaylaştırmaktadır.

KLİNİK
Doğrudan YE‘ nin oluşturduğu akut infeksiyonlar
 İlk infeksiyon sırasında serbest kalan hücre
çeperindeki büyük olasılıkla LPS antijenlerinin
oluşturduğu toksik ve immün kompleks aşırı
duyarlılık mekanizmalarına bağlı oluşumlar

ENTEROKOLIT
İnkübasyon periyodu, ortalama 4-6 gün
 Genellikle beş yaşından küçük çocuklarda görülür.
 Semptomlar; iştahsızlık, baş ağrısı, kusma,
halsizliktir
 Sulu veya mukoid nitelikte ishal, ateş,

PSÖDOAPANDISIT SENDROMU

Ateş, karnın sağ alt kadranında ağrı ve lökositoz ile
karakteristiktir.
BAKTERIYEMISI
Bakteremisi nadir olarak görülmekle beraber, %3060 arasında ölüme neden olabilmektedir.
 Piyomiyosit (primer kas absesi )
 Septik artiritis (irinli eklem yangısı )
 Osteomyelit ( kemik iliği iltihabı )
 idrar yolları enfeksiyonu, neden olur


Romatoid Artrit
EKSTRAINTESTINAL INFEKSIYONLAR
 akciğer
ve karaciğerde fokal abseler,
 konjunktivit,
 menenjit,
 pnömoni,
 myokardit,
 glomerülonefrit (böbrek kılcal damarlarının
iltihabı)
 temporal arterit (optik sinirlere kan taşıyan
damarların iltihaplanması)
 tiroidit,
 farenjit,
TEMPORAL ARTERİT
1-Arteria temporalis 2- Frontaler Ast
3 -Parietaler Ast
Reaktif artropati (romatolojik hastalık)
 Sakroileit (Leğen kemiğinin arka tarafında
bulunan sakroiliak eklemin iltihabi )
 Eritema nodosum(ciltte kırmızı, ağrılı şişkinlikler)

Oluşan reaktif artropatilerin genelde geçicidir ve bir
sekel bırakmaz ,
Ancak;
 konakçıya ait bazı predispozan faktörlerin
 patojenin persiste kalabilmesi etkisiyle kronik bir
karakter kazanabilmekte
Reiter sendromu oluşumuna kadar gidebilmektedir.

TANI
Tanı, akut dönemde kültürde mikroorganizmaların
üretilmesi
 İnfeksiyon sonrası komplikasyonlar(eritema
nodosum, artrit,glomerülonefrit gibi)
 İnfeksiyonun başlangıcından 2-3 hafta sonra ise
hasta serumunda spesifik antikorların
saptanmasına dayanır

İdentifikasyon ticari kitleri(Microscan, Vitek, API,
Biolog ve BBL Crystal ID)
 Patojen YE'lerin tespiti için, bazı kromozomal
(invA, ail, yst) veya plazmid (virF, yadA, yop)
lokalizasyonlu genlerin oluşturdukları virülans
faktörlerini saptayan PCR yöntemi
kullanılmaktadır

 YE'nin
en çok izole edildiği ve bu amaçla en fazla
çalışıldığı materyal dışkıdır.
 Besiyerlerine çift ekim yapılarak birinin 2225°C, diğerinin 37°C‘ de inkübe edilmesi, YE‘ nin
düşük ısı derecelerinde daha kolay üreme
özellikleri, farklı ısı derecelerinde değişik
biyokimyasal özellik göstermeleri ve hareket
özelliklerinin incelenmesi bakımından yararlıdır
 Önce zenginleştirici bir besiyerinde izolasyon
Selenit F, Gram negatif (GN, Hajna) buyyonu,
Rappaport buyyonu ve tetratiyonatlı buyyon,GN
buyyona karbenisilin ve malaşit yeşili katılabilir

Soğukta zenginleştirme işlemi (0.15 M PBS,
pH=7.4), bakteri sayısının az olduğu durumlarda
tercih edilir(Kültürler, 21 güne kadar +4°C‘ de
saklanıp haftada bir subkültürleri yapılır)

Serolojik testlerin kullanımı ;Hasta serumundaki
IgM sınıfı antikorlar, infeksiyonun başlangıcından
sonra 1-3 ayda kaybolurken IgA ve IgG sınıfı
antikorlar ise daha uzun süre serumda kalabilir

YE suşlarında YadA ekspresyonunun ve 70 kb
virülans plazmidinin varlığı, otoaglütinasyon
testleri ile güvenli şekilde saptanabilir.
Metil red-Voges Proskauer vasatı içeren kültür
tüpleri (Bacto-MR-VP besiyeri,Difco), 37°C‘ de ve oda
ısısında inkübe edilir.Test pozitif ise 37°C‘ de tutulan
tüplerde 24-48 saat sonra taban kısımlarında
yapışkan üreme gösteren bir aglütinasyon zonu
oluşur
 Oda ısısında bekletilen tüpte ise yaygın bir
aglütinasyon oluşur.


Virulans plazmidi yoksa her iki ısıda da yaygın bir
bulanıklık gözlenir.
TEDAVİ
 Komplike
olmamış intestinal hastalıkların
çoğu genellikle kendi kendilerini
sınırlamakta
 Bağışık sistemi baskılanmış çocuklar,
yaşlılar, komplike olmuş gastrointestinal
veya fokal ekstraintestinal
infeksiyonlular,sistemik infeksiyonlu veya
sepsisli olgular tedavi edilmediklerinde,
önemli oranda mortalite ve morbiditeye
derhal uygun antibiyotik tedavisi
başlanmalıdır
YE septisemilerinde mortalite oranı tedaviye rağmen
%50 civarındadır.
 Bu gibi durumlarda tedavi,hastane şartlarında
desteklenmiş intravenöz antibiyotiklerle uygulanır
(gentamisin, kloramfenikol, doksisiklin, trimetoprim
sulfametaksazol (TMP-SMX), florokinolonlar)


Florokinolonlar (siprofloksasin) ve geniş
spektrumlu sefalosporinler (sefotaksim,
seftriakson) YE O:3 için tercih edilebilecek
antibakteriyeller olarak kabul edilebilirler
Yersinia infeksiyonu ihtimali yüksek olan apandisit
benzeri tablolarda laparatomiden (karın
boşluğunun açılması) kaçınılmalıdır
 Reaktif artritli problemi olan hastalarda
antibiyotik kullanımı hala tartışmalı bir konudur.

KORUNMA YOLLARI
Kesim yapan görevlilerin kesimi uygun şekilde
yapmaları önemlidir (hayvanın ağız boşluğu ve
bağırsak muhteviyatının etlerle teması önlenmeli)
 Bağırsak ürünleri ile yetersiz pişirilmiş etlerin
tüketiminden kaçınılmalıdır.

Sütün pastörizasyonundan sonra kontaminasyonu
önleyici tedbirler alınmalıdır
 Kan bankaları donörlerini yakın zamanda ateş,
karın ağrısı ve ishal şikayetlerinin olup olmadığı
konusunda sorgulamalıdır


Besin üreticilerinin gerekli saklama ve hijyen
kurallarına uymayışları, gerekli sanitasyon ve
sterilizasyon işlemlerini gerçekleştirmemeleri,
kontaminasyon oluşumuna katkıda bulunur
YERSINIA PSEUDOTUBERCULOSIS
Bu bakteri kuşlarda ve kemiricilerde hastalık
yapar
 Hayvandan hayvana solunum ve sindirim yolu
ile bulaşırken iç organlarında psödotüberkül adı
verilen lezyonlar yapar

İnsana kedilerden, kirlenmiş besin ve hasta hayvan
tüberküllerinden bulaşabilir
 İnsanda lenf bezlerinin şişmesi, septisemi, tifo
benzeri klinik tablo, ateş, dalak ve karaciğer
büyümesi görülür.

Download