OBEZİTEYİ ANLAMAK! FAZLA KİLO İLE OBEZİTE ARASINDAKİ FARK NEDİR? Obezite aşırı vücut yağı ile nitelendirilen bir hastalıktır. Obezite tarafından etkilenen kişiler, genellikle diyet ile kontrol edilmesi zor olan davranışsal, genetik ve çevresel faktörlerden de etkilenirler. Obezite yaşam kalitenizi etkileyebilecek ve yaşam sürenizi azaltabilecek olan bazı hastalıklar ve diğer sağlıkla ilgili sorunların ortaya çıkma ihtimalini de artırır. Kim etkilenir? Obezite her dört kişiden birini etkileyen son derece ciddi bir hastalıktır. “Fazla Kilo” ve “Obezite” – Aradaki fark nedir? Kilo aşamaları vücut kitle endeksi (VKİ) ile tanımlanır. VKİ 25 ila 29.9 arasında olan bir kişi klinik olarak “fazla kilolu” olarak tanımlanabilir. 30 veya daha fazla VKİ “obezite” olarak sınıflandırılır. Aşırı kilodan etkilenen kişiler, aynı zamanda kalp hastalığı, felç, diyabet, bazı türde kanserler, gut (aşırı ürik asitin sebep olduğu eklem ağrısı) ve safra kesesi hastalığı gibi sağlık sorunları da yaşama riski altındadırlar. Aşırı kilo uyku aynı zamanda uyku apnesi (uyku sırasında solunumun kesilmesi) ve osteoartirite (eklemlerin aşınması) sebep olabilir. Kilo vererek aşırı kilonun zararlı etkileri de azaltılabilir. Bununla birlikte, aşırı kilodan etkilenen bir çok kişinin tekrar sağlıklı vücut ağırlıklarına dönebilme sorunları vardır. Vücut Kitle Endeksi (VKİ) VKİ kişinin kilogram olarak ağırlığının metre kare olarak boyuna (kg/m2) bölünmesidir. Obezitenin belirlenmesinde VKİ kullanılır. Obezite en çok VKİ kullanılarak hesaplanır. VKİ 30 veya daha fazla olan bir yetişkin klinik olarak obezdir. VKİ kişinin gerçek vücut yağı yüzdesini belirlemek için kullanılmaz, ama neyin sağlıklı olup neyin olmadığı açısından ağırlığı sınıflandırırken iyi bir göstergedir. Obezite ile ilgili sağlık riskleri nelerdir? Obezite ile ilgili 40′dan fazla medikal durum vardır. Obez olan kişiler, sağlıklarının bozulmasına veya daha ciddi durumlarda erken ölümlere sebep olan bu ciddi medikal durumlardan bir veya birden fazlasına yakalanma riskiyle karşı karşıyadırlar. Yılda 112,000′den daha fazla ölüm obezite ile bağlantılıdır. En çok görülen obezite ile ilgili hastalıklara şunlar dahildir: Tip 2 diyabet Yüksek tansiyon Yüksek kolesterol Kalp hastalığı Felç Safra kesesi hastalığı Gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) Osteoartirit Uyku apnesi ve solunum sorunları Bazı kanserler Obeziteye ne sebep olur? Kişinin uzun sürede yaktığından daha fazla kaloriyi alması obeziteye sebep olur. Bu “fazla” kaloriler yağ olarak depolanır. Obez kişilerde bu enerji dengesizliği ile sonuçlanan birden fazla faktör olmasına rağmen, asıl katkıda bulunan faktörler davranış, çevre ve genetiktir. Davranış: Günümüzün hızlı tempolu ortamında sağlıksız davranışları benimsemek son derece kolaydır. Davranış obezite halinde, yiyecek seçimleri, fiziksel aktivite miktarı ve sağlığınızı sürdürme çabasıdır. Yiyecek seçimlerine dayanarak çoğu kişi artık kalori yönünden zengin ama besin yönünden zayıf yiyecekleri seçiyorlar. Bu davranış sorunu aynı zamanda evde ve dışarıda yemek yerken porsiyonlardaki artışla da ilgilidir. Ortam: Ortam kişinin yaşam tarzı ve huylarını şekillendirmekte kilit bir rol oynuyor. Sağlık kararlarınız etkileyebilen pek çok çevresel etki vardır. Günümüz toplumu daha hareketsiz bir hayatı benimsemiştir. Yürümenin yerini otomobil kullanmak, temel fiziksel aktivitenin yerini teknoloji almış ve beslenme de çabuk yemeklere yenik düşmüştür. Genetik: Bilim genetiğin obezitede rol oynadığını göstermiştir. Genler obezite ile sonuçlanan bazı hastalıklara sebep olabilir. Bununla birlikte, bu durum obez olma ihtimali bulunan bütün bireylerin obeziteden etkileneceği anlamına gelmemektedir. Günümüzde hangi genlerin en çok obeziteye katkıda bulunduğunu belirlemek için araştırmalar yapılmaktadır. Obezitenin sosyal etkileri nelerdir? Obez kişiler sağlık risklerinin de ötesinde engellerle karşılaşırlar. Duygusal acılar obezitenin en acı veren yönlerinden biridir. Toplum sık sık fiziksel görünümün önemini vurgulamaktadır. Sonuç olarak obeziteden etkilenen kişiler, sık sık iş piyasasında, okulda ve sosyal ortamlarda ön yargı veya ayrımcılıkla karşılaşırlar. İş Yerindeki Etkileri: Obezite ile ilişkilendirilen olumsuz etiket yüzünden, obez çalışanlara iş arkadaşları ve işverenler genellikle yetersiz, daha tembel ve öz disiplini olmayan kişiler olarak bakarlar. Genellikle olumsuz davranışlar, obeziteden etkilenen çalışanların maaşlarını, terfilerini ve iş konumlarını da olumsuz etkiler. İş bulmak da çok zor bir şey olabilir. Araştırmalar obeziteden etkilenen kişilerin, daha zayıf başvuru sahiplerine kıyasla, tamamen aynı niteliklere sahip olmalarına rağmen işe alınma olasılıklarının daha düşük olduğunu göstermiştir. Mahkemelerde, kiloları yüzünden, görevlerini yapmaya yeterli oldukları halde işten çıkartılan çalışanların açtıkları davalarda artık görülmüştür. Okuldaki Etkileri: Eğitim ortamında da ayrımcı durum ihtimali vardır. Çocukluğunda obez olan çocuklar, kendi yaşıtlarından rahatsız edilme, taciz, alay ve reddedilmeden öğretmenlerinin ön yargılı davranışlarına kadar çok sayıda engelle karşılaşırlar. Genç yaşta çocuklar obezitenin olumsuz etkilerine maruz kalırlar. Çocuklarında çocukluk obezitesinden etkilenen çocuklar bazen mutsuz, tembel, acımasız ve çok arkadaşı olmayan çocuklar olarak nitelendirilirler. Sağlık hizmetleri ortamında: Obeziteden etkilenen hastalar hakkındaki olumsuz davranışlar sağlık hizmetleri ortamında da mevcuttur. Bu hastalar genellikle sağlık hizmeti almaya çekinir, önemli önleyici sağlık hizmeti almayı erteleme eğilimindedir ve doktor randevularını daha sık ertelerler. Tıbbi hizmetleri ertelemek, diyabet veya kardiyovasküler hastalıklar gibi eşzamanlı hastalıkların teşhis veya tedavisini de ertelerken, bu hastalıklar fiziksel olarak daha da zarar verici hale gelebilir . Bu ayrımcılığın sonuçlarının kişinin yaşam kalitesinde ciddi bir etkisi olabileceği gibi obezite ile ilişkilendirilen olumsuzlukların daha da artmasına sebep olabilir. Obezite için hangi tedaviler mevcuttur? Obezite tedavisi stratejileri kişiden kişiye değişir. Tedaviye erken başlamak başarının temel bir parçasıdır ve herhangi bir kilo verme programına başlamadan önce doktorunuzla görüşmeniz çok önemlidir. Obeziteyi tedavi için çeşitli yöntemler vardır: davranış değiştirme, fiziksel aktivite, klinik olmayan kilo yönetim programları, medikal kilo yönetimi, ilaçlar ve bariatrik operasyon. Davranış Değiştirme: Davranış obezitede önemli bir rol oynar. Obezitenin gelişmesine katkıda bulunan davranışları değiştirmek, hastalığı ya tek başına ya da diğer yöntemler ile birlikte tedavi etmenin bir yoludur. Önerilen davranış değişikliklerinden bazıları şunlardır: yeme alışkanlıklarını değiştirmek, fiziksel aktiviteyi artırmak, vücudumuz ve nasıl doğru beslenmesi gerektiği hakkında eğitim almak ve bir destek grubuna veya okul dışı bir aktiviteye katılmak ve gerçekçi ağırlık yönetimi hedefleri belirlemek. Fiziksel Aktivite: Bir fiziksel aktivite programı başlatmak veya olanı artırmak da obeziteyi yönetmenin önemli bir yönüdür. Günümüz toplumu daha hareketsiz bir hayatı benimsemiştir ve rutin fiziksel aktivite sağlığı önemli ölçüde olumlu yönde etkiler. Aşırı kilolu veya obez olan kişiler herhangi bir egzersiz programına başlamadan önce doktorlarına danışmalıdırlar. Klinik Olmayan Kilo Yönetimi Programları: Klinik olmayan programlara katılmak da obezitenin başka bir şeklidir. Bazı programlar, özel bir kilo verme zinciri, şok diyetler takibi gibi, ticari olarak işletilirler. Klinik olmayan kilo verme programları ile ilgili çok sayıda danışmanlar, kitaplar, İnternet siteleri veya destek grubu bulunmaktadır. Tıbbi Kilo Yönetimi: Tıbbi Kilo Yönetimi klinik ortamda bir obezite tıp doktoru tarafından gerçekleştirilir. Hemşire pratisyenler, doktor asistanları, hemşireler, kayıtlı diyetisyenler ve psikologlar da programın bir parçası olabilirler. Bu programlar genel olarak beslenme konusunda danışmanlık, fiziksel aktivite ve davranış terapisi gibi hizmetler sunarlar. Bu programlar genellikle obezite tedavisinde toplam yemek replasman planları veya reçeteli ve onaylı ilaçları kullanırlar. Bunların hepsi kalorisi azaltılmış bir diyet, egzersiz ve davranış değiştirme ile birlikte kullanılacaktır. Bütün terapilerde olduğu gibi, ilaç ile kilo yönetimine de odaklanmış bir tedavi planı ile yaklaşılması gerekir. Bariatrik Operasyon (Obezite Cerrahisi): Obezitenin operasyon ile tedavisi, “ciddi obez” olarak sınıflandırılan kişiler için bir seçenektir. VKİ 35 veya daha fazla olan kişiler veya ideal vücut ağırlığının 50 kilo üstünde olan kişiler ciddi derecede obez olarak tanımlanır. Bariatrik operasyondan sonra, kişiler yine de yaşam tarzlarını ve huylarını değiştirmeli, diyetlerini ayarlamalı ve fiziksel aktivitelerini artırmalıdırlar. Laparoskopik Roux-en-Y Gastrik Bypass, Mini Gastrik Bypass, Sleeve Gastrektomi, Duodenal Switch ile Biliopankreatik Diversiyon ve Nöromodülasyon (VBLOC®) gibi farklı bariatrik operasyonlar vardır. * Bu makale “obesityaction.org”dan alıntılanıp düzenlenmiştir. Doç. Dr. Halil Coşkun