Sayfa |1 TERÖR EYLEMLERİNİN SOSYAL PSİKOLOJİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Psikoanalitik yaklaşıma göre, terör eylemi, daha önceleri yaşanan tacizler ve kötü muamele veya oturmamış kişilikten ötürü gerçekleştirilmektedir. Bu davranışların dürtüleri ise, çoğunlukla bilinçsizcedir ve ailesine veya yaralanmış kendi imajına yönelik düşmanlıktır. Terör eylemleri, ortak kaderi paylaşan bireylerin oluşturduğu bir yapıdır. Grubun hedeflerinin elde edilmesi ve kendi gelecekleri, birbirlerine bağlıdır. Üyeler birbirlerine güvenmek zorundadır. Böylece grubun zarar görmesi engellenmektedir. Ortak kimlik, bağlılığın mevcudiyeti için önemlidir. Ortak kimlik, üyeler tarafından paylaşılan duygusal ve zihinsel algılardır. Bir kişi, gruba dâhil olduğunda, grubun değerleri bu kişiye aktarılmaktadır. Böylece bireysel kimlik zamanla silinmektedir. Birliktelik anlayışı, terör eylemlerinin devamlılığı için niyetin ve dürtünün sürmesini sağlamaktadır. Ortak kimlik ile ortak eylem arasında bağ vardır. Ortak kimlik kesinlikle tartışılmaz, sorgulanamaz. Ortak kimlik bir eylemin oluşum sürecini belirlemektedir. Böylece birey olarak yapamayacağı eylemi, müştereken yapabilmektedir. Ortak kimlik, eylemin yönelimleriyle, davranışın yapılacağı alan içerisindeki fırsatların ve kısıtlamaların alanıyla da birlikte düşünülmektedir. AHLAKİ BAĞIN KESİLMESİ MEKANİZMALARI o o o o o o o Birliktelik fikri, bağlılığın korunması ve terörist örgütlerde sadakat için gereklidir. Bu birliktelik anlayışı içerisinde, teröristler, ahlaki olarak zararlı eylemlerden kendilerini uzaklaştırmaktadır. Terör eylemleri ile bağlantılı ahlaki tepkiler, bu tür davranışlardan uzak tutulmaktadır. Kendi kendini cezalandırma, kınanması gereken davranışın düzenlenmesinde temel rol oynamaktadır. İnsanlar, kendilerini tatmin eden davranışlarda bulunur. Kendi ahlaki değerlerini ihlal eden davranışlardan sakınırlar. Böylece kendilerini kınama durumunda kalmazlar. Terör eylemlerini yapanlar, yakıcı terör eylemlerinden, kendi ahlaki tepkilerini uzak tutarlar. Kendi kendini kınamadan uzaklaşma, ancak davranışın ahlaki emellere hizmet ettiğini belirterek sağlamaktadır. Zararlı davranışlarda kişisel rolünü gizlemekte, eylemin sonuçlarını göz ardı etmekte veya kendine göre yorumlamakta, kurbanları suçlamakta ve insanlıktan çıkarmaktadır. AHLAKİ MEŞRULUK o Bireyler, ahlaki açıdan meşrulaştıramadıkları eylemlerden sakınmaktadır. Eylemi, ahlaki amaçlar temelinde yapılandırarak, böylece davranışı kabul edilebilir hale getirmektedir. Zalimlere karşı mücadele etmektedir Kutsal emellerini savunmaktadır Zararlı ideolojilerden insanları korumaktadır SORUMLULUĞUN ALINMAMASI Sayfa |2 o o Teröristler eylemi meşru görülen otoritenin talimatı üzerine yaptığını öngörmektedir. Böylece sorumluluk üstlenmezler. Küresel Selefi cihatçılar, kutsal bir otorite tarafından motive edilmektedir. Bu kişiler, Allah’ın yolunda mücadele etmekte ve İslam’ın iyiliği için gayret etmektedir. İslam düşmanlarına karşı yürütülen mücadele, Yaratıcının iradesidir. Otoritenin meşruluğu, sorumluluktan sıyrılmak için önemlidir. SORUMLULUĞUN YAYILMASI o Bireyler grup adına veya grubun varlığı içerisinde hareket ettiğinde, davranışlarından dolayı daha az sorumluluk hissedecektir. o Grup dinamikleri ve birliktelik kavramı burada önemli rol oynamaktadır. o Grup adına karar alındığında böylece eylemlere neden olan kararların ve eylemlerin sorumluluğu grup tarafından paylaşılmaktadır. o Eğer herkes sorumlu ise bireysel olarak kimse sorumlu değildir. SONUÇLARIN GÖZ ARDI EDİLMESİ VEYA SAPTIRILMASI o Bireyler, eylemlerin sonuçları ile yüzleşmekten sakınır veya davranışın sonuçlarını en alt düzeye indirir. o Eyleme ilişkin kendisine verilen bilgilerle yetinir. Eylemin sonuçları hakkında bilgi edinme ihtiyacı duymaz. o Davranışların sonuçları ret edildiğinde, en alt düzeye indirgendiğinde, kendisini eleştirme ihtiyacı duymaz. o El-Kaide militanları için; İslam düşmanlarını öldürmek ve Allah’ın yolunda ölmek bir şereftir. Düşmanlara ne kadar çok zarar verirse, o kadar şerefli hareket etmiş olursun. İNSANLIKTAN ÇIKARMA o İnsanlıktan çıkarma, düşmanı, kendi özelliklerinden/davranışlarından ötürü, bu davranışı haf ettiğini belirtme durumudur. o El-Kaide için; İslam-dışı rejimleri destekleyen her Müslüman, İslami çizgiden çıkmış olur Oy vererek veya vergi ödeyerek bu ülkelerin vatandaşları İslam-dışı rejimlere yardımcı olmaktadır. Böylece İslam hukukuna göre masum savaşçı olmayanlar statüsünden çıkmaktadır. Bu kişilerde, El-Kaide’nin hedefi haline gelmektedir. Kaynak: Betül Özyılmaz Kiraz, A Social Psychological Approach to the Conduct of Al-Qaeda Terrorism, TESAM Akademi Dergisi, Ocak 2016, Cilt 3, Sayı 1, 81-97.