31.Õeref Kım�rc�/akciÛer kanser

advertisement
Solunum 3, Özel Sayı 2:220-222, 200
Tablo I: Kaüeksi durumunda oluüan metabolizma
deùiüiklikleri
AKC‹⁄ER KANSER‹NDE BESLENME
PROBLEM‹ VE TEDAV‹S‹
ústirahatte enerji gereksinimi
fieref KÖMÜRCÜ*
Kafleksi
Azalır
Normal/Artar
Karbonhidrat metabolizması
Akciùer kanseri en çok öldüren kanser olmasından baüka
(tüm kanser ölümlerinin % 28’i) en sık olarak nütrisyon
durumunu bozup kaüeksiye neden olan kanserlerdendir.
Kanserde morbidite ve mortalite üzerinde etkisi olduùu
belirlenmiü bir çok faktör vardır. Primer hastalık, kanserin
tanı anındaki evresi, tedavinin uygunluùu ve yardımcı
saùlık hizmetlerinin kalitesi bunlardan bazılarıdır. Morbidite
ve mortalite üzerinde etkili olduùu bilinen, fakat çoùu
zaman ihmal edilen veya gerektiùi kadar üzerinde
durulmayan bir diùer faktör de hastalardaki beslenme
problemleridir.
Akciùer kanserli hastalarda önce anoreksi baülar, sevilen
gıdalara bile isteksizlik görülür. Anoreksi sıklıkla kilo kaybına
neden olur, bazen de kaüeksiye kadar ilerleyebilir. Kaüeksi
kilo kaybı, lipoliz, kas ve visseral protein kaybı, organ
disfonksiyonları, kronik bulantı ve halsizliùi içeren kompleks
bir klinik tablodur. úleri evre akciùer kanserli hastaların
çoùunda ciddi kaüeksi vardır. Anoreksi-kaüeksi sendromu
kanserde ölümlerin en sık sebeplerinden birisidir.
Beslenmeyi uyaran açlık merkezi hipotalamusun lateral
ve beslenmeyi inhibe eden tokluk merkezi ise
hipotalamusun ventromedial nükleuslarında bulunurlar.
Perifer uyarılar oronazal bölgedeki tad ve koku
duyularından kaynaklanır. Üst gastrointestinal kanal ve
karaciùerdeki hacimsel ve kimyasal reseptörler basınç
deùiüikliklerine, bazı metabolit ve hormonların
(kolesistokinin, bombesin, somatostatin, glukagon,
sekretin….) serum düzeylerine duyarlıdırlar. Beyinde
dopaminin düüük konsantrasyonu beslenmeyi artırırken,
yüksek konsantrasyonları inhibe eder. Kaüeksinin
fizyopatolojisi anlaüılmamıütır, ama TNF, IL- ve IL-6 gibi
sitokinler önemli bulunmuütur. Kaüeksili hastalarda
karbonhidrat, yaù ve protein metabolizmalarında
anormallikler bulunmuütur (Tablo I).
Depresyon, stres ve aksiyete gibi psikolojik faktörler
anoreksi problemini artırabilirler. Oral ve dental problemler,
aùrı, ateü, tad ve koku almadaki deùiüiklikler, enfeksiyonlar,
hiperkalsemi ve diùer bazı metabolik bozukluklar da sıklıkla
anoreksiye neden olurlar. Amfetaminler, antibiyotikler ve
digoksin gibi bazı ilaçlar, kemoterapi ve radyoterapi de
anoreksi oluüturabilirler.
*
Açl›k
• Glukoz toleransı
Azalır
Azalır
• únsülin duyarlılıùı
Azalır
Azalır
• Glukoz kullanımı
Azalır
Artar
• Glisemi
Azalır
Deùiümez
• Serum insülin düzeyi
Azalır
Deùiümez
• Glukoneogenez
Artar
Artar
• Serum laktat düzeyi
Deùiümez
Artar
• Kori siklus aktivitesi
Deùiümez
Artar
Yaù Metabolizması
Artar
Artar
• Lipoprotein lipaz aktivitesi
Deùiümez
Azalır
• Trigliserid düzeyi
Deùiümez
Artar
• Protein harcanması
Azalır
Artar
• úskelet kası katabolizması
Azalır
Artar
Negatif
Negatif
Azalır
Deùiümez
• Lipoliz
Protein Metabolizması
• Nitrojen dengesi
• údrarda nitrojen atılımı
Kaüeksinin sürvi ile iliükili olduùunu gösteren çalıümalar
mevcuttur. Ayrıca cerrahi, radyoterapi ve kemoterapinin
komplikasyonlarının artmasına da neden olabilir. Kaüeksi
hem hastada hem de hasta yakınlarında psikolojik strese
de neden olabilen önemli bir faktördür.
Nütrisyonel de¤erlendirme:
Malnütrisyon tanısında, derecesinin belirlenmesinde ve
tedavisinin planlanmasında atılacak ilk adım nütrisyonel
deùerlendirmedir. Kanser kaüeksisinin kronik natüründen
dolayı tanısı basittir. Hastanın hikayesi, belirgin kilo kaybı
ve fizik muayenesi tanı için yeterlidir. Antropometrik
ölçümlerle nütrisyonel deùiüimleri veya tedavilerin hastaya
etkilerini göstermek mümkün olur. Daha sofistike laboratuar
yöntemleri genellikle gereksizdir. Örneùin immünolojik
testler kanserli hastalarda güvenilir parametreler deùildirler.
Çünkü kansere baùlı olarak çeüitli immünolojik bozukluklar
geliüebilir.
Hiç bir test tek baüına malnütrisyon tipini ve derecesini
belirlemede yeterli deùildir. Bunun için hastanın anamnezi,
fizik muayenesi ve laboratuar tetkikleri birlikte
deùerlendirilmelidir. Malnütrisyonlu hastalarda son
zamanlarda kilo kaybı, beslenmelerinde deùiüiklikler,
gastrointestinal semptomların mevcudiyeti ve akut veya
kronik hastalık halinin varlıùı dikkat çekicidir. Fizik muayene
malnütrisyonun deùerlendirilmesinde ikinci basamaktır.
Kas kaybı malnütrisyonun en klasik klinik bulgusudur.
Temporal ve submandibuler konkavitenin kaybolması,
koldaki kas kaybı, eldeki interosseus ve hipotenar bölge
kaslarının düzleümesi, baldır ve quadriceps kas kitlerindeki
azalma kas kaybının iüaretlerindendir. Turgor-tonus kaybı,
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi
Anabilim Dalı, úZMúR
220
S KÖMÜRCÜ
deri rengindeki deùiüiklikler proteinden fakir beslenmeyle
iliükilidir. Serum protein düzeyindeki düüüüe baùlı olarak
sakral bölgede ve ayak bileùinde ödem ve asit geliüebilir.
Vücut hücre kitlesinin ölçümü malnütrisyonun
deùerlendirilmesinde altın standarttır, ancak tesbiti oldukça
zordur. Sodyum ve potasyum dilüsyonu, biyoelektriksel
impedans ve total vücut sıvı ölçümleriyle total vücut hücre
kitlesi hesaplanabilir. Detsky ve arkadaüları hastanın
nutrisyonel durumunu klinik verilerle belirleyen pratik bir
metod geliütirmiüler ve buna subjektif global deùerlendirme
(SGA) adını vermiülerdir.
Bazı parametreler kullanılarak nütrisyonel prognostik
belirleyicilerin geliütirilmesi ve pratik uygulamaya sokulması
çalıümaları vardır. Bu amaçla prognostik nütrisyonel indeks
(PNI) ve nütrisyonel risk indeksi (NRI) gibi indeksler ortaya
atılmıütır. Bu indekslerin hesaplanmasında albümin düzeyi,
deri kıvrım kalınlıùı, gecikmiü hipersensitivite cevabı, kilo
kaybının derecesi ve antropometri birer faktör olarak
alınmıütır. Ancak, halen hastaların nütrisyonel durumunu
her yönüyle deùerlendirebilen tek bir indeks veya parametre
geliütirilememiütir.
Anoreksinin reversibl sebepleri olabilen aùrı, kötü aùız
hijyeni, bulantı ve kusma kontrol altına alınmalı ve
anoreksiye neden olabilecek ilaç alımı varsa
kesilmelidir. Uygun diyet planı, semptomların kontrolu,
multivitaminler ve psikososyal destek önemlidir.
Kortikosteroidler, metoklopramid, megestrol asetat,
dronabinol, eser elementler, siproheptadin, hidrazin
ve talidomid gibi iütah uyarıcı ilaçlar faydalı olabilirler
(Tablo III).
fiekil 1: Nütrisyonel Destek Yaklaüımı
Kanser Tan›s›
Nütrisyonel deùerlendirme
Ciddi Malnütrisyon
Normal-Hafif Malnütrisyon
Oral beslenme
Yeterli
Nütrisyon Probleminde Tedavi:
Klinik nütrisyonun ana amacı hücre metabolizmasının
devamlılıùını saùlayabilecek enerjinin sunulmasıdır.
Kanserli hastaya yapılacak beslenme desteùinde hedef,
kanser kaüeksisini önlemek ya da geri döndürmektir (Tablo
II). Önce hastanın beslenme durumu ortaya konur (ûekil
). Klinik nütrisyon uygulamaları enteral ya da parental
yol seçimiyle olmaktadır. Mide yoluyla yapılan beslenmede
aspirasyon pnömonisi ve mide dilatasyon riski vardır. Bu
nedenle enteral beslenmede Treitz ligamanının distalinden
besleme tercih edilir. ûuur açık hastada mide yolu
kullanılabilir (nazogastrik tüpler, gastrostomi, perkütan
endoskopik gastrostomi...). Parenteral tedavide sepsis,
metabolik sorunlar, venöz tromboz, pnömotoraks görülebilir
ve daha pahalıdır. Fakat mekanik barsak obstriksiyonu,
yüksek debili fistül, akut pankreatit, üok gibi durumlar
varsa TPN tercih edilir.
Yetersiz
•
Hastanın kendi bakımını ve sosyal iliükilerini
úmmün sistem fonksiyonlarındaki bozulmayı engellemek,
•
Hastanın antitümöral tedaviyi iyi tolere edebilmesini
Gastrostomi
jejunostomi ile
uygun deùil
úlaç
tedavisi
- Reversibl sebeplere agresif yaklaüım
• Aùız bakımı
• Aùrı
• Tat bozukluùu
• Depresyon
• Enfeksiyon tedavisi
• Bulantı / kusma
• Dismotilite
2- Uygun diyet, vitamin ve mineraller
3- Farmakolojik Tedavi
• Kortikosteroidler:
• Progesteronlar:
• Dronabinol:
• Seratonin antogonistleri:
sürdürebilmesini saùlamak.
•
Nazogastik
tüp ile besleme
Tablo III: Kaüeksi durumunda genel tedavi yaklaüımı
kırmak.
Hastanın kendisini güçlü ve iyi hissetmesini saùlamak.
>4-6 hafta
Parenteral
besleme
Anoreksi ve kilo kaybı kısır döngüsünü erken aüamada
•
”4-6 hafta
Oral beslemeye devam
Tablo II: Tedavi Hedefleri
•
Nütrisyonel destek
Geri çevrilebilir
nedenlerin tedavisi
• Deksametazon 0,75mg x 4
• Metil Pred. 6mg x 2
• Medroksiprogesteron 00mg x 3
• Megestrol asetat 40-240mg/gün
• Marinol 2,5mg x 2
• Siproheptadin 8mg x 3
• Melatonin 20mg/gün
• Hidrazin sülfat 60mg x 2
• Dextro amfetamin: 5mg/gün
• Metoklopramid 0mg x 3
• H2 reseptör blokerleri: Ranitidin,famotidin
• Hormonlar: HGH, Testosteron, Nandrolon
• Pentoksifilin
• Thalidomide 50-200mg/gün
gecektirmek.
saùlamak.
22
Akciùer kanserinde beslenme problemi ve tedavisi
Oncol 998;25:suppl.6.
Heymsfield SB, McManus C, Smith J, et al.
Anthropometric measurement of muscle mass:
revised equations for calculating bone-free arm
muscle area. Am J of Clin Nutrition 982;36:680690.
8. Hirsch S, Obaldia N, Petermann M, et al. Subjective
global assessment of nutritional status: Further
validation. Nutrition 99;7:35-38.
9. Jeejeebhoy KN, Detsky AS, Baker JP. Assessment
of nutritional status. J Parenteral Enteral Nutrition
990;4,935-965.
0. Jeejeebhoy K N, Meguid M M. Assessment of
nutritional status in the oncologic patient. Surgical
Clinics of North America 986;66:077-089.
. Ottery FD. Definition of standardized nutritional
assessment and interventional pathways in
oncology. Nutrition 996;2:S-S9.
KAYNAKLAR
7.
.
2.
3.
4.
5.
6.
Warren S The immediate causes of death in cancer.
Am J Med Sci 932;84:60-65.
Berk JE Anorexia, sitofobia, and early satiety.
In: Haubrich WS, Schaffner F, Berk JE eds.
Gastroenterology 5th edition . W.B. Saunders
Company, Philadelphia,995;49-56.
Nelson KA, Walsh D, Sheehan FA The cancer
anorexia-cachexia syndrome. J Clin Oncol 994;
2:23-225.
Nelson K, Walsh D Management of the anorexia
cachexia syndrome. Cancer Bull 99; 43:403406.
Nelson K.A. The Cancer Anorexia-Cachexia
Syndrome. Semin Oncol 2000;27:64-68
FD.Ottery D. Walsh.A. Strawford, Pharmacologic
Managment of Anorexia - Cachexia. Semin
222
Download