(Microsoft PowerPoint - Kan Bile\376enlerinin Tan\375m\375)

advertisement
KAN
BİLEŞENLERİNİN
TANIMI
Uzm.Dr.Rana İÇEL SUCU
Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Kan Merkezi Müdürü
Enf. Hast. Ve Kl. Mik. Uzm.
1
KANIN BİLEŞİMİ
FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİ
ve
HEMATOPOEZ
2
Dersin Amacı :
1. Kan nedir?
2. Bileşimi nasıldır?
3. Fizyolojik özellikleri nelerdir?
4. Hematopoezin tanımı ve dönemleri
5. Hematopoezi regüle edici faktörler
6. Eritropoez ve regülasyon
hakkında bilgi sahibi olmak
3
KANIN GÖREVLERİ
*Transport
*Regülasyon
*Koruyucu
4
KAN
Aminoasit
Glikoz + Lip
id
ERİTROSİT
4.5-5milyon
mm3
TROMBOSİT
250-500bin/mm3
LÖKOSİT
5000-10000
/ mm3
Su (%90-91):
Besin mad. :
O2 + CO2
Gazlar:
Horm
o
asit, n, Üre, Ü
Elektr+Tuz
r ik
Enzim
, Kre
atinin
Hücresel Ürün:
Kan Protein:
Antikoagulan
Pıhtılaşma F.
Antikorlar
HEMOGLOBİN
HEM
Fe + Porfirin
GLOBİN
LE
N
%2 FOSİ
5-3 T
0
MO
NO
%4 SİT
-7
Seru
mA
lbum
Seru
in
mG
Pr Fibrino lobulin
:α, β
je n
ot
,γ
ro
m
bi
n
NÖTROFİL EOZİNOFİL BAZOFİL
%60-70
%2-3
%0.5
5
Kanın Yapısı ve Fonksiyonları
Kan, kaynağı insan olan, benzersiz, hayat kurtarıcı,
biyolojik bir maddedir.
Ortalama bir kişinin kilogram başına yaklaşık 70 ml
( 70 ml/kg ) veya
70 kg’ lık birinin yaklaşık 5 lt. kanı vardır.
6
Kan vücut ağırlığının % 7-9 ‘u
Erkekte 5-6 litre
Kadında 4-5 litre
Yenidoğanda 240 ml
7
8
PLAZMA
Su %90-91
Protein %7-8
İnorganik iyonlar %0.9
Organik maddeler %1.1
Gazlar
KAN
HÜCRESEL
ELEMENTLER
Eritrosit
Lökosit
Trombosit
9
Kan hacminin yaklaşık % 50 – 60 ‘ı sıvı, geri kalan
bölümü ise hücrelerden oluşur.
Plazma adı verilen sıvı kısmın yaklaşık % 90 ‘ ı sudur
Geri kalan % 10 ‘ u iyonlar , glukoz , amino asitler ve
diğer metabolitler ,hormonlar ve çeşitli proteinlerden
oluşur
Serum, plazmanın pıhtılaşma faktörleri ve fibrinojenin
uzaklaştırılmasından sonra geriye kalan kısmıdır.
10
Kan hücreleri ;
Eritrositler ( kırmızı kan hücreleri ),
Lökositler ( beyaz kan hücreleri ) ve
Trombositler ( kan pulcukları ) olarak ayrılır.
11
PLAZMA PROTEİNLERİ (%7-8gr)
* Albumin (% 60)
* Globulin (%36)
* Fibrinojen (% 4)
12
Kan hücrelerinin orijini nedir?
13
HEMATOPOEZ = KAN YAPIMI
Erişkinde Fizyolojik
Kan Yapım Organı = Kemik İliği
14
Kan Hücreleri
Kırmızı Hücreler (eritrosit/RBC)
Beyaz Hücreler (lökosit/WBC)
- Granülosit
-Nötrofil
-Eozinofil
Parçalı/çomak v.s.
-Bazofil
-Lenfosit
-Monosit
-Plazma Hücreleri
Kan Pulcukları (trombosit/platelet/Plt
15
Günlük Hücre Yapımı
Eritrosit yapımı
: 200 X 10⁹ gün
Granülosit yapımı : 120 x 10⁹ gün
Trombosit yapımı : 150 x 10⁹ gün
KAYNAK:
T.M. Fliedner, D. Graesile, C.Paulsen And K.Reimers Structure And Function Of Bone Marrow Hemopoiesis
Mechanism Of Response To Ionizing Radiotion CANCER BIOTHERAPY & RADIOPHARMACEUTICALS
17; 2002, 405-426
16
Hematopoez : Yerleşim
1. Medullar (Kİ)
2. Ekstrameduller
Kemik İliği
Sarı ilik
Kırmızı ilik
17
Ekstrameduller Hematopoez:
a) Prenatal dönem (normal)
a) Patolojik (ör : myelofibrosis)
18
Embryonik hematopoez:
Yolc kesesi : 9-10 gün
Karaciğer : 5-6 hafta
2-3. aydan sonra :
En önemli yer karaciğer.
Bir oranda dalak, timus ve lenf bezlerinde de
hematopoez vardır.
19
Meduller Hematopoez :
(Kemik iliğinde kan yapımı)
Normalde intrauterin (yaklaşık) 5-6. aydan
itibaren kemik iliği hematopoezi üstlenmeye başlar.
Önce granülopoez sonra megakaryopoez ve 3.
timestrde ise eritropoez başlar.
Erişkinde hematopoetik doku kemik iliğidir.
Lenfositler ise Kİ dışında da yapılırlar.
20
Kemik iliği sarı ve kırmızı ilik olarak iki kısımdır.
Kırmızı ilik hematopoetik dokuyu içerir.
Gerekli hallerde kırmızı ilik alanı genişler, sarı ilik
kırmızı ilik haline dönüşür.
ör: Eritropoez hemoliz veya kanamaya bağlı olarak
6-8 kat artabilir.
Erişkinde yaş ilerledikçe kırmızı ilik alanı orta
kattaki yassı kemiklere sınırlanır.
21
Hematopoez için gerekli elemanlar:
I – Hematopoetik kök hücre
II – Mikroçevre
III- Hematopoetik büyüme faktörleri (HBF)
22
Normal hematopoez için
- Normal Kİ ve
- Kök hücreler ile
- Hematopoetik büyüme faktörleri gerekir.
Aktif kemik iliği iki kısımdan oluşur.
- Mikroçevre
a)Kan dolaşımı
b)Stroma
-stroma hücreler
-matriks
- Hematopoetik /stem cell) kök hücre ve
progenitör hücreler ile bunlardan gelişen
hematopoetik dizi hücreleri.
23
Granülositlerin (Farkadilebilir) Farklılaşma Evreleri
MYELOBLAST
PROMYELOSİT
KEMİK İLİĞİ
MYELOSİT
METAMYELOSİT
KAN
ÇOMAK
PARÇALI
24
Kırmızı Seri Farklılaşması (koloni aşamasından sonra)
PROERİTROBLAST
BAZOFİLİK ERİTROBLAST
KEMİK İLİĞİ
POLİKROMATOFİLİK ERİTROBLAST
ORTOKROKATOFİLİK ERİTROBLAST
RETİKÜLOSİT
KAN
ERİTROSİT
25
ERİTROPOEZ
26
27
ERİTROPOEZ
HIM
İL-3
GM-CSF
HIM
İL-3
GM-CSF
Eritropoetin
28
Eritropoietin-Epo
%90 Böbreklerde
Peritübüler kapiller yataktaki interstisyel
hücreler, endotel h.
%10 Karaciğerde
Hepatositler, Kupffer ve endotel h.
29
Eritropoezin stimülasyonu
Doku oksijenlenmesinin azalmasına neden olan
faktörler eritropoezi arttırır
*Düşük kan hacmi
*Anemi
*Hemoglobin azlığı
*Azalmış kan akımı
*Solunum yolu güçlüğü
*Pulmoner solunum güçlüğü
30
ERİTROSİTLER
Eritrositlerin temel fonksiyonu gaz değişimidir.
Oksijeni akciğerden dokulara taşır ve dokulardan da
karbondioksiti dışarı atılacağı akciğere geri getirirler.
Eritrositler birkaç organel içerir, çekirdeksiz
hücrelerdir.
Sitoplazmalarının büyük bir kısmını oksijen
taşınmasında rol oynayan, demir içerikli hemoglobin
adı verilen molekül oluşturur.
Eritrositler yaklaşık 7-8 µm çapında, bikonkav disk
şeklindedir. Bikonkav disk şekli eritrositlerin kapiller
ve küçük kan damarlarından geçişini kolaylaştırır.
31
ERİTROSİTLER
Eritrositler kanda en çok görülen hücrelerdir.
Normal eritrosit sayısı yaklaşık mikrolitrede
4.5 – 6 milyondur.
Eritrosit ölçümünde kullanılan parametreler :
hemoglobin ( Hgb ) desilitrede gram olarak (g/dl),
hematokrit ( Hct ) veya eritrosit hacmi ( vücuttaki
toplam kan hacmi içindeki eritrosit hacminin yüzdesi)
ve eritrosit sayısı (milyon /mililitre) dır.
32
ERİTROSİTLER
Ortalama 120 gün ömrü olan eritrositlerin her gün
yaklaşık % 1’i yenilenir.
Genç eritrositler ribonükleik asit (RNA) içermeleri
nedeniyle fark edilirler.
Metilen mavisi gibi özel boyalarla retikülin adı
verilen RNA agregatları görülebilir. Bu agregatları
içeren genç eritrositlere retikülosit adı verilir ve
kandaki retikülosit sayısı eritrosit yapımının en iyi
göstergesidir.
33
Retikülosit
34
İnterlökinler
Lenfoid kök hücre
(Ly-progenitörler)
Pluripotent kök hücre
(Ly/My-CFU/s)
IL-3,HIM,GM-CSF
Myeloid kök hücre
(GEMM-CFU/c)
IL-3,GM-CSF
E-BFU/c
MEG-BFU/c
E-CFU/c
MEG-CFU/c
Eritroblast
Megakaryosit
Trombopoietin
M-CFU/c
Monoblast
G-CFU/c
Eo-CFU/c
Nöt.Granülo
Eo.Granülo
Baso-CFU/c
Bas.Granülo
GM-CFU/c
GM-CSF
M-CSF
G-CSF
İnterlökinler
IL-3
Eritropoietin
35
LÖKOSİTLER
36
37
MİYELOİD SERİ
Miyeloblast
Promiyelosit
Miyelosit
Metamiyelosit
Çomak met.
Polimorfonükleer
h.
38
LÖKOSİTLER
Kanda çeşitli lökositler veya akyuvarlar bulunur.
Normal lökosit sayısı 4000 – 10000 /µl’ dir.
Lökositler, özgün granülleri olan granülositler ve
granülleri olmayan agranülositler olmak üzere iki
bölüme ayrılırlar.
39
LÖKOSİTLER
Granülositler;
nötrofiller ( zayıf boyanan granül içerenler ),
eozinofiller ( büyük kırmızı eozinofilik granüllü ),
ve bazofiller ( büyük koyu mavi veya bazofilik
granüllü ) olmak üzere üçe ayrılır.
Agranülositler ise lenfosit ve monositlerden
oluşur.
40
LÖKOSİTLER
Lökositler, beyaz kan hücresi olarak adlandırılmakla
birlikte başlıca işlev yeri dokulardır.
Bu hücreler sadece etki edecekleri dokulara ulaşmak
için geçici olarak kanda bulunurlar.
41
LÖKOSİTLER
Nötrofiller
Nötrofiller erişkinde en sık görülen lökositlerdir.
Parçalı ( segmente ) nötrofiller ve çomak
nötrofiller olmak üzere iki tipi tanımlanmıştır.
Nötrofillerin birincil fonksiyonu başta bakteriler
olmak üzere mikroorganizmaların fagositozudur.
Nötrofiller bakteriyel enfeksiyonlara karşı
primer defansı oluşturur.
Bakteriler nötrofil granülleri içinde var olan veya
üretilen antimikrobiyal ajanlarla öldürülür.
42
LÖKOSİTLER
Nötrofiller dolaşımda ortalama 10 saat kalır ve
damar dışı alanda 1- 4 gün kadar yaşarlar.
Dokulara geçen nötrofiller tekrar dolaşıma geri
dönemezler.
Çok sayıda nötrofil kan damarlarının endotelyal
yüzeyi boyunca yuvarlanır (marjinal havuz).
Bu hücre topluluğu akut stres veya enfeksiyon
varlığında hızla mobilize olur.
43
LÖKOSİTLER
Eozinofiller
Eozinofiller periferik kan yaymasında büyük
kırmızı- turuncu (eozinofilik) granülleri ile
dikkati çeken hücrelerdir.
Eozinofillerin işlevleri arasında antijen – antikor
komplekslerinin fagositozu ve parazitik
enfeksiyonlara karşı savunma sayılabilir.
Eozinofil sayısı normalde lökosit sayısının % 2 -4
‘ü kadardır , ancak sayıları alerjik reaksiyonlar ve
parazitik enfeksiyonlarda artar.
44
LÖKOSİTLER
Bazofiller
Bazofiller, büyük lacivert-mor renkli granülleri
ile diğer hücrelerden ayrılır.
Periferik kanda en nadir rastlanan lökosit tipidir.
Sayıları dolaşımdaki lökositlerin % 1’i kadardır.
Bazofillerin granülleri içinde heparin, histamin ve
benzeri maddeler bulunur. Bu hücreler IgE ile
ilişkili tipteki hipersensitivite reaksiyonlarında
görev alırlar.
45
LÖKOSİTLER
Lenfositler
Lenfositler dolaşımda ikinci sıklıkta bulunan
lökosit tipidir. ( Lökositlerin % 20 – 40 ‘ı ).
Lenfosit sayısı çocuklarda ve viral enfeksiyonlar
esnasında yüksek bulunur.
Fonksiyonlarına göre lenfositler iki ana grupta
toplanırlar :
B hücreler ve T hücreler
46
LÖKOSİTLER
B Hücreler :
B hücreler, birincil olarak humoral (antikor aracılıklı)
immün yanıtın oluşmasında rol alırlar.
Kemik iliğinde gelişimlerini tamamladıktan sonra lenf
düğümleri, dalak, kan ve diğer organlara dağılırlar.
Bir antijenik uyarıyı takiben bu hücreler antikorların
yapımından sorumlu olan plazma hücrelerine
dönüşürler.
47
LÖKOSİTLER
T Hücreler :
T hücreler öncelikle hücresel immüniteden sorumludur. Aynı
zamanda tüm immün sistemin yönetimi ve denetimi görevini de
yerine getirirler.
B hücreler, monositler, makrofajlar ve diğer T hücreleri gibi
bağışıklık sistemini oluşturan hücrelerin fonksiyonlarının
uyarılması veya baskılanması da yine T hücreleri tarafından
gerçekleştirilir.
T hücre öncülleri kemik iliğinden köken alır ancak daha sonra
timusta olgunlaşırlar. Normal şartlar altında dolaşımdaki
lenfositlerin çoğunluğunu T hücreleri meydana getirir.
48
LÖKOSİTLER
T hücreleri iki ana gruba ayrılmıştır:
Yardımcı T Hücreleri : İmmün sistemin
düzeninden sorumlu başlıca hücre grubudur,
yüzeylerinde taşıdıkları CD4 antijeni ile tanınırlar.
Baskılayıcı / Sitotoksik T Hücreleri : Daha çok
virüs ile enfekte hücrelerin parçalanması veya
organ nakli sonrası rejeksiyon sürecinde rol alır.
Genellikle yüzeylerinde CD8 antijeni taşırlar.
Sadece tek yönlü olarak kandan dokuya geçebilen
diğer lökositlerin aksine lenfositler kan, dokular ve
lenf bezleri arasında dolaşım halindedir.
49
LÖKOSİTLER
Monositler
Monositler normalde periferik kandaki lökositlerin
% 3- 8’ini oluştururlar. Dolaşımda 8 – 14 saat kaldıktan
sonra dokulara girerek doku makrofajlarına
( histiyositlere ) dönüşürler.
Monositlerin iki görevi vardır :
a)Fagositoz : Mikroorganizmaların özellikle mantar ve
mikobakterilerin hücre içine alınarak uzaklaştırılması
b)Antijenik proteinlerin işlenmesi ve sunulmaları
Bu nedenle immün yanıtın oluşmasında monositler, kritik
bir öneme sahiptir.
50
Megakaryosit
51
52
53
TROMBOSİTLER
Trombositler hemostazda rol oynarlar. Damar endotelinde meydana gelen
hasarlı alanlara yapışarak trombosit tıkaçları oluştururlar.
Trombositler 1 – 4 µm çapında,çekirdeksiz, disk şeklinde yapılardır.
Kemik iliğinde yer alan megakaryositlerden kopan sitoplazma
parçalarıdırlar.
Kanda , sayıları 150000 – 350000 / ml arasında değişir.
54
TROMBOSİTLER
Soluk mavi sitoplazmaları içinde kırmızı- mor renkli
granüller bulunur. Bu granüller, alfa granülleri ve ‘dense ‘
(yoğun) cisimcikler olarak ayrılır.
Bu granüllerin içinde pıhtılaşma faktörleri , adenozin
difosfat (ADP), adenozin trifosfat (ATP), kalsiyum,
serotonin ve katekolaminler bulunur. Bu maddelerden çoğu
trombosit agregasyonunu indükler ve hemostaz
mekanizmasında görev alır.
Trombositlerin ömrü 10 gündür. Yaşlanan trombositler
dalak tarafından dolaşımdan uzaklaştırılır.
55
KAN BİLEŞENLERİ
Kan ürünleri, kandan hazırlanan tedavi edici tüm
ürünleri, yani hem kan bileşenlerini hem de plazma
fraksinasyon ürünlerini içerir.
Kan bileşeni tanımına ise eritrosit, granülosit ve
trombosit süspansiyonları ile taze donmuş plazma ve
kriyopresipitat dahil edilmektedir.
Kan, bu ürünlerin elde edilebildiği bir hammaddedir.
56
ERİTROSİT
SÜSPANSİYONU
TAM KAN
TROMBOSİT
SÜSPANSİYONU
KRİYOPRESİPİTAT
TROMBOSİTTEN
ZENGİN
PLAZMA
TAZE
DONMUŞ
PLAZMA
TAZE
PLAZMA
SIVI
PLAZMA
PLAZMA
FRAKSİNASYON
ÜRÜNLERİ
57
58
TAM KAN
Uygun bir bağışçıdan alındıktan sonra hiçbir
işlem uygulanmadan 63 ml. steril ve apirojen
antikoagülan torba içinde saklanan 450 ml
(±% 10) kana tam kan denir.
24 saatten daha kısa süre beklemiş tam
kana TAZE TAM KAN denir. Taze alınmış
tam kan tüm özelliklerini ancak kısa bir süre
koruyabilir.
Temelde kan bileşenlerinin hazırlanması için
kaynak olarak kullanılır.
59
TAM KAN
Tam kan yeni alındığında eritrosit, lökosit, trombosit, plazma
proteinleri ve pıhtılaşma faktörleri içerir. Hematokrit ortalama
% 36-37 kadardır. Bağışçı hematokritine bağlı olarak değişir.
200 ml. Eritrosit, 250 ml. Plazmadan oluşur.
Sıvı ortamda uzun süre saklanmaya bağlı olarak eritrositlerde
canlılık kaybı ve oksijen afinitesinde artma, kaogülasyon
faktörlerinde (Faktör VIII ve V) aktivite kaybı, trombositlerde
canlılık ve fonksiyon kaybı mikroagragregat oluşumu, potasyum
ve lökosit preteazları gibi hücre içi komponentlerin salınımı artar,
plazma faktörlerinin aktivasyon değişiklikleri olur. Tam Kan klinik
önemi olan irregüler antikorlar içermeme lidir.
Tam kandaki Faktör VIII, lökosit ve trombositler 24
saatten uzun süre saklandığında hızla bozulacağından
hemostaz bozukluklarında tam kan kullanımı uygun değildir.
60
ERİTROSİT SÜSPANSİYONU
Tam kandan plazmanın
uzaklaştırılması dışında herhangi
bir işlem yapılmaksızın hazırlanan
bileşendir.
Bileşenin hematokrit değeri
0.65- 0.75 arasındadır.
61
ERİTROSİT SÜSPANSİYONU
Her bir ünite, işlem sonunda minimum
45 gram hemoglobin içermelidir.
Ünite orijinalindeki eritrositlerin
tümünü içerir.
Özel bir işlem uygulanmadıysa,
lökositlerin büyük bir kısmı
(yaklaşık 2.5-3.0 x 109) ve kullanılan
santrifügasyon yöntemine bağlı olarak
değişen miktarda trombosit üründe kalır.
62
BUFFY COAT UZAKLAŞTIRILMIŞ
ERİTROSİT SÜSPANSİYONLARI
Eritrositlerden buffy coat tabakası ve
plazmanın büyük kısmının ayrılması ile
hazırlanan bileşendir.
Bileşenin hematokrit değeri 0.65- 0.75 ‘dir.
Ünite, 10-30 ml dışında, orijinalindeki
eritrositlerin tümünü içerir. Her bir ünite,
minimum 43 gram hemoglobin içermelidir.
Lökosit içeriği ünitede 1.2x109’dan, ortalama
trombosit içeriği ünitede 20x109’dan azdır.
63
EK ÇÖZELTİLİ ERİTROSİT
SÜSPANSİYONLARI
Bileşen, tam kanın santrifügasyonundan sonra
plazmanın ayrılması ve eritrositlere uygun, besleyici
bir çözeltinin ilave edilmesiyle hazırlanır.
Bu bileşenin hematokriti, ek çözeltinin özelliğine,
santrifügasyon yöntemine ve kalan plazmanın
miktarına bağlıdır. Ancak 0.70’i geçmemelidir.
Her bir ünite, minimum 45 gram hemoglobin
içermelidir.
64
EK ÇÖZELTİLİ ERİTROSİT
SÜSPANSİYONLARI
Ünite orijinalindeki eritrositlerin tümünü içerir.
Özel bir işlem uygulanmadıysa, lökositlerin büyük
bir kısmı (yaklaşık 2.5-3.0 x 109) ve kullanılan
santrifügasyon yöntemine bağlı olarak değişen
miktarda trombosit üründe kalır.
65
EK ÇÖZELTİLİ BUFFY COAT
UZAKLAŞTIRILMIŞ ERİTROSİT
SÜSPANSİYONU
Bileşen, tam kanın santrifügasyonundan sonra plazma
ve buffy coat kısmının ayrılması ve eritrositlerin
uygun besleyici bir çözelti ile yeniden süspanse
edilmesiyle hazırlanır.
Bu bileşenin hematokriti, ek çözeltinin özelliğine,
santrifügasyon yöntemine ve kalan plazmanın
miktarına bağlıdır. Ancak 0.70’I geçmemelidir.
66
EK ÇÖZELTİLİ BUFFY COAT
UZAKLAŞTIRILMIŞ ERİTROSİT
SÜSPANSİYONU
Her bir ünite, işlem sonunda, minimum 43 gram
hemoglobin içermelidir.
Ünite, 10-30 ml dışında, orijinalindeki
eritrositlerin tümünü içerir.
Lökosit içeriği ünitede 1.2x109’dan, ortalama
trombosit içeriği ünitede 20x109’dan azdır.
67
YIKANMIŞ ERİTROSİT SÜSPANSİYONU
Bileşen, tam kandan santrifüjle plazmanın ayrılması
ve ardından eritrositlerin izotonik bir çözelti ile
yıkanmasıyla hazırlanır.
Bu bileşen plazma, lökosit ve trombositlerin büyük
çoğunluğunun uzaklaştırıldığı bir eritrosit
süspansiyonudur.
Kalan plazma miktarı yıkama yöntemine göre
değişecektir.
Hematokrit, klinik gereksinime göre ayarlanabilir.
Her bir ünite, işlem sonunda, minimum 40 gram
hemoglobin içermelidir.
68
LÖKOSİTİ AZALTILMIŞ ERİTROSİT
SÜSPANSİYONU
Eritrositlerden, lökositlerin buffy coat azaltılması
ve filtrasyon gibi çeşitli teknikler kullanılarak
uzaklaştırılması ile elde edilen bileşendir.
Lökosit sayısının ünitede 1x106 dan az olması
şarttır.
Her bir ünite minimum 40 gram hemoglobin
içermelidir.
69
DONDURULMUŞ ERİTROSİT
SÜSPANSİYONLARI
Alınışından en fazla 6 gün içinde eritrositler
-65˚C ile -80˚C de dondurulur.
Kriyoprotektif sıvı olarak gliserol kullanılır.
Kullanılacağı zaman çözülür ve yıkanarak gliserol
ortamdan uzaklaştırılır. (degliserilize edilir)
Çözündükten sonra 24 saat içinde kullanılmalıdır.
70
DONDURULMUŞ ERİTROSİT
SÜSPANSİYONLARI
Kullanılma süresi 10 yıldır.
Pahalı ve zahmetli bir işlemdir.
Eritrosit harabiyeti yüksektir.
Modern transfüzyon uygulamalarında tercih edilen
bir ürün değildir.
Lökositten fakir ve plazmasızdır.
71
ERİTROSİT SÜSPANSİYONU :
AFEREZ
Otomatik hücre ayırıcı cihazlar kullanılarak tek bir
bağışçıdan eritrosit aferezi ile elde edilen bileşendir. Bir
eritrosit aferez işleminde aynı bağışçıdan 1 Ünite ya da 2
Ünite eritrosit toplanabilir. Hazırlama yöntemi ve
kullanılan cihaza bağlı olarak, bu teknoloji ile hazırlanan
eritrositlerin önceden öngörülebilir, tekrarlanabilir ve
standardize olması mümkündür.
Her bir ünite, minimum 40 gram hemoglobin içermelidir.
Hazırlama yöntemi ve kullanılan cihaza bağlı olarak,
trombosit, lökosit ve plazma içeriği değişebilir.
72
TROMBOSİT SÜSPANSİYONU :
TAM KANDAN
Taze tam kandan hazırlanan, tam
kanın trombosit içeriğini yüksek
oranda ve etkin formda içeren
bileşendir.
Hazırlama yöntemine bağlı olarak
bir ünitedeki trombosit içeriği
50-60 ml süspansiyonda
45-85 x109 (ortalama 70x109)
arasında değişecektir.
73
TROMBOSİT SÜSPANSİYONU:
TAM KANDAN
Ek bir işlem yapılmadığı sürece
benzer şekilde bir ünitedeki
lökosit içeriği 0.05-1x109,
eritrositler ise 0,2-1x109
arasında olacaktır.
74
TROMBOSİT SÜSPANSİYONU:
AFEREZ
Otomatik hücre ayırıcı cihazlar
kullanılarak tek bir bağışçıdan
trombosit aferez yöntemiyle elde
edilen bileşendir.
Hazırlama yöntemine ve
kullanılan cihaza bağlı olarak her bir
işlemin trombosit verimi
2-8x1011 arasında değişecektir.
75
TROMBOSİT SÜSPANSİYONU:
AFEREZ
Benzer olarak ürünün lökosit ve eritrosit
kontaminasyonu işlem ve kullanılan cihazın tipine
göre değişebilir.
Yöntem, alloimmünize hastaların etkin tedavisi ve
HLA alloimmünizasyon riskini azaltmak için seçilmiş
bağışçılardan trombositlerin toplanmasını sağlar.
Hastanın maruz kaldığı bağışçı sayısının azalmasıyla
viral bulaş riski de azalabilir.
76
TAZE DONMUŞ PLAZMA (TDP)
Labil pıhtılaşma faktörlerinin
fonksiyonlarının yeterince
korunabileceği bir sürede ve
uygun bir sıcaklıkta dondurularak,
gerek tam kan gerekse aferezle
toplanan plazmadan transfüzyon
veya fraksinasyon amacıyla
hazırlanan bileşendir.
77
TAZE DONMUŞ PLAZMA (TDP)
Bu bileşen stabil koagülasyon
etkenleri, albümin ve immünoglobülinleri
normal plazma düzeylerinde içerir.
Orijinal Faktör VIII’ in en az %70’ ini ve
diğer labil pıhtılaşma faktörleri ile doğal
inhibitörlerin en azından benzer
miktarlarını içerir.
Taze donmuş plazma klinik önemi olan
beklenmedik antikorları içermemelidir.
78
KRİYOPRESİPİTAT
TDP’nin yüksek devirde santrifügasyonu ve en çok
40 ml.’ye kadar konsantre edilmesiyle hazırlanan,
plazmanın kriyoglobulin fraksiyonunu içeren bir
bileşendir.
Taze alınmış ve ayrılmış plazmada varolan Faktör
VIII, von Willebrand Faktör, fibrinojen, Faktör
XIII’ün ve fibronektinin büyük bir bölümünü
içerir.
79
KRİYOPRESİPİTATI ALINMIŞ PLAZMA
Belirgin şekilde azalmış labil Faktör V ve VIII düzeyleri
hariç içerdiği albümin, immünglobulinler ve koagülasyon
etkenleri taze donmuş plazmayla aynıdır.
Fibrinojen konsantrasyonu da taze donmuş plazma ile
karşılaştırıldığında azalmıştır.
Kriyopresipitatı alınmış plazma klinik önemi olan
beklenmedik antikorları içermemelidir.
80
DONDURULMUŞ TROMBOSİTLER
Dondurulmuş trombositler aferez trombositlerin alındıktan
sonraki 24 saat içerisinde soğuktan koruyucu bir solüsyon
kriyoprotektif olarak dimetilsülfoksit (DMSO) kullanılarak
dondurulması ile hazırlanan ve -80ºC ya da altında saklanan
bir komponenttir.
Hızlı eritmeden sonra trombositlerin canlılık oranı % 50
düşer. Pahalı olan ve etkinliği az olan bu nedenle de
günümüzde yaygın olarak kullanılmayan bir üründür.
Dondurulduktan sonra tekrar hazırlanan trombosit ünitesi
eritrositler ve granülositlerden fakirdir. Yöntem özel
seçilmiş donörlerden veya otolog trombositlerin
saklanabilmelerini sağlar.
81
GRANÜLOSİT SÜSPANSİYONU: AFEREZ
Tek bağışçı afereziyle elde edilen, plazmada
süspanse edilmiş granülositten yoğun bir bileşendir.
Granülosit transfüzyonunun klinik etkinliği
tartışılmaktadır.
Granülosit bağışçılarının, bağıştan önce, ilaç
kullanmaları gerekir. Yeterli miktarda granülosit
toplamak için bağışçıya granülosit koloni stimüle edici
faktör ( G-CSF) ve ya kortikosteroid uygulanması
gerekir. Bu amaçla, ilaç kullanımına başlanmadan,
bağışçının bilgilendirilmesi ve onayının alınması
zorunludur.
82
TEŞEKKÜRLER
Referanslar:
1.Ulusal Kan ve Kan Ürünleri Rehberi 2011
2. PDQ Hematoloji, William F. Kern,
Çeviri: Prof.Dr.Burhan Ferhanoğlu, 2005,İstanbul
3. Prof. Dr.Teoman Soysal
83
Download