Fizik Postmodernizmi Yapıbozuyor! Alan Sokal ve Jean Bricmont. Son Moda Saçmalar: Postmodern Aydınların Bilimi Kötüye Kullanmaları. Çevirenler: Memet Baydur ve Ongun Onaran. İstanbul: İletişim Yayınları, 2002. 310 s. Fizikçi Alan Sokal, 1996 yılında ünlü kültür araştırmaları dergisi Social Text’e , “Sınırların Aşımı: Kuantum Yerçekiminin Dönüşümsel Bir Betimlemesine Doğru” başlıklı bir yazı gönderir ve makalenin kabul edilip, üstüne üstlük postmodernizm eleştirilerine cevap veren özel bir sayıda yayınlanmasının ardından, Lingua Franca dergisine gönderdiği bir başka yazıda, makalesinin baştan aşağı saçmalıklarla dolu, birbirini değilleyen önermeler içeren ve postmodernizmin maskesini düşürmek için yazılmış hileli bir yazı olduğunu açıklar. Sokal ve onu destekleyenler, aralarında Social Text dergisi editörleri ve derginin yönetimini üstlenen üniversitenin (Duke Üniversitesi) önde gelen profesörlerinin de bulunduğu bir grupla çetin bir kavgaya tutuşur. Sokal hileli makalesiyle postmodernizm taraftarlarının anlaşılmaz üslup ve belirsizliği besleyen sözcük oyunlarından medet umduklarını kanıtladığını iddia ederken, karşı taraf da Sokal’ın etik davranmadığını ve sosyal bilimlerin nesnel gerçeklik olarak sunulan kimi kavramları sorunsallaştırmasını işine geldiği gibi yorumladığını ileri sürer. Son Moda Saçmalar, bu hileli makaleye neden gerek duyulduğu anlatıyor. Kendisini “dekonstrüksüyonun işçi sınıfı için ne yararı olduğunu hiçbir zaman anlayamamış fütursuz bir solcu” (286) olarak tanımlayan Sokal’ın bir diğer fizikçi Jean Bricmont ile birlikte yazdığı bu kitap, ilginç bir şekilde, başarılı bir yapıbozum örneği. Sokal ve Bricmont, sözkonusu makalenin kısa öyküsünün ardından, Jacques Lacan, Julia Kristeva, Luce Irigaray, Bruno Latour, Jean Baudrillard, Gilles Deleuze ile Felix Guattari ve Paul Virilio gibi kuramcıların söylemlerini inceliyor ve sosyal bilimlerin pek çok farklı alanında söz sahibi olmuş bu isimlerin temel bilimlerden ödünç aldıkları kavramlarla zararlı oyunlar oynadıklarını iddia ediyor. Yazarların iddiasına göre bu isimler, sadece temel bilimlerden kifayetsizce ödünç aldıkları kavramları saptırmakla kalmıyor aynı zamanda bu saptırmalar ile bir düşünce bulanıklığı yaratarak zihinleri gerçeklik konusunda kafa karıştırıcı bir patikaya doğru iteliyorlar. Kısacası, Sokal ve Bricmont’un karşı çıktığı unsur sadece temel bilimlerden ödünç alınan kavramların yanlış, özensiz ve keyfi kullanımı değil, aynı zamanda bu kullanım ile yaratılan düşünce bulanıklığının yüceltilmesi ve postmodernizm adı altında desteklenmesi. Kitapta Lacan’ın psikanalizi matematik terimleriyle açıklama çabası, Kristeva’nın şiir dilini tanımlamak için küme kuramına sarılışı, Irigaray’ın fizik biliminin tarihsel gelişimini gözardı eden benzetmeleri ve kadın-erkek farkını vurgulamak adına akışkanlar dinamiğine gösterdiği ilgi, Latour’un anlambilimsel Einstein okuması, Baudrillard’ın kullandığı bilimsel eğretilemelerin bağlam dışılığı, Deleuze ile Guattari’nin yazılarında mantık gözetmeden bilimsel terimler kullanmaları ve Virilio’nun kinematiğin terimlerini birbirine karıştıran hız felsefesi, Sokal ve Bricmont’un iğneli dilinden nasibini alıyor. Aydınlanmacı solu postmodern sol ile karşı karşıya getiren düşünce farklılıklarının temelindeki görecilik sorunsalına yaklaşımlarını “Bilim Felsefesinde Epistemik Görecilik” başlıklı bölümde açıklayan Sokal ve Bricmont, “Kaos Kuramı ve Postmodern Bilim” başlıklı bir diğer arabölümde de Jean-François Lyotard’ın postmodern bilim üzerine görüşlerinden yola çıkarak Kaos kuramını tartışma konusu ediyor. Jean Bricmont ve Alan Sokal Her ne kadar yazarlar aslında “ılımlı” bir akıl yürütme (199) amaçladıklarını ileri sürseler de, bu kitap, sözü geçen kuramcılardan alıntılanan sözleri izleyen “laf salatası”, “mantık çorbası” ve “ıvır zıvır gözlemler” gibi yergilerle, aslında kullandıkları kavramları pek de anlamamış oldukları açığa çıkan bir yazarlar grubunu muzip ve kendinden emin bir dille köşeye sıkıştırıyor. Yazının başında sözü edilen parodi makale gibi, yayımlanmasının ardından bilimin nesnelliğini sorgulayan, bilim tarihinin politik arkaplanı ve askeri çıkarlar ile içiçeliği gibi konulara dikkat çeken bir karşı-saldırı ile yarattığı etki küçümsenmeye çalışılan Son Moda Saçmalar, sadece temel bilimlerden ödünç alınan kavramların nasıl çarpıtıldığına dikkat çekmekle kalmıyor, aynı zamanda, sol düşünceyi nesnel doğrular ve bilimsel akıl yürütmenin izinde konumlandırmaya, onu modernizm ve postmodernizmin çizdiği çapraşık çizgiler arasında tutarlı bir yere yerleştirmeye çalışıyor. (Alan Sokal’ın parodi makalesinin ardından yayımlanan yazılardan ve bunların kimilerine verdiği cevaplardan titizlikle derlediği internet sitesinin adresi: http://www.physics.nyu.edu/faculty/sokal/ )