CİNSEL YOLLA BULAŞAN DİĞER HASTALIKLAR Prof.Dr. Mustafa

advertisement
CİNSEL YOLLA BULAŞAN DİĞER HASTALIKLAR
Prof.Dr. Mustafa ŞENOL
Emekli Öğretim Üyesi
- Bütün dünyada en önemli sağlık sorunlarından biridir.
- En sık adolesanlarda ve genç erişkinlerde görülür.
- Çoğunlukla semptom vermezler.
- Aynı anda birden fazla hastalık mevcut olabilir.
- Bir hastalık AIDS gibi diğer bir hastalığın bulaşma riskini artırır.
- Seksüel partnerler de birlikte tedavi edilmelidir.
- Aynı zamanda birden fazla cinsel yolla bulaşan hastalık bulunabilir.
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların genel bulguları:
- Genellikle asemptomatik seyrederler.
- Erkeklerde penisTen herhangi bir karakterde akıntı gelmesi
- Kadınlarda püy kıvamında, sarı veya yeşil, kötü kokulu akıntı ve aşıntı olması
- Kadın ve erkekte genital bölgede ülser görülmesi
- Kadın ve erkekte idrar yaparken yanma ve ağrı şikayetik
-Abdominal ağrı
I- Gonore (Gonokoksik Üretrit):
Etken gram (-) bir diplokok olan Neisseria gonore’dir.
20-30 yaş arasında ve erkeklerde daha sık rastlanır.
Başlıca cinsel temasla bulaşır, nadiren indirekt kontakt temasla da bulaşabilir.
Etken genital sıvılarda, anal kanal ve farinkste bulunur.
En önemli taşıyıcı grup hayat kadınlarıdır.
Kuluçka süresi, 2-10 gün arasında değişir.
En sık yerleşim yeri erkeklerde üretra, kadınlarda endoserviksdir.
Doğum esnasında bebeğe bulaşabilir, gümüş nitrat ya da antibiyotikli damlalar uygulanmazsa
körlüğe neden olabilir.
Çocuklarda görüldüğünde seksüel kötü muamele düşünülmelidir.
Klinik:
Erkekte semptomatik enfeksiyon: Temastan 2-5 gün sonra, sarımsı kahverengi, pürülan, bol
bir akıntı başlar. En önemli semptom ağrılı idrar yapmadır. Nadiren inguinal LAP gelişebilir.
Erkekte asemptomatik enfeksiyon: Gonoreli bir kadınla temastan sonra % 10 oranında
asemptomatik seyir gelişebilir. Bulaştırıcılık yönünden tehlikelidir.
Kadında komplike olmayan enfeksiyon: Endoservikal kanalda yerleşerek % 50-90 oranında
asemptomatik seyir gösterir, bulaştırıcılık açısından önemlidir.
Kadında pelvik inflamatuar enfeksiyon: % 20 vakada salpenjit ve endometrit gelişebilir. En
önemli belirti kıvamlı vajinal akıntıdır. Ateş, kramplar ve ağrı ile seyreder. PİD, en önemli
infertilite nedenlerinden biridir.
Tanı: Üretra ve endoserviksten alınan sürüntüde metilen mavisi veya gram boyaması ile %
30-70 oranında lökositler içinde gram (-) diplokoklar görülür. Her mikroskop alanında 4’den
fazla lökosit görülmesi akut üretrit varlığını gösterir, gonokoksik üretritte sayı çok daha
fazladır. Kültür için Thayer- Martin besi yeri kullanılır.
Tedavi: Seftriakson 250 mg, im tek doz + doksisiklin 200 mg/gün 7 gün süreyle verilmesi
etkilidir. 4.8 milyon ünite prokain pensilin G im, amoksisilin 3 gm veya ampisilin 3.5 gm
verilebilir. Doksisiklin özellikle miks enfeksiyon (klamidya) ihtimaline karşı tercih edilir.
II- Şankroid (Yumuşak Şankr):
Herpes ve sifilizden daha nadir görülen akut veneryal bir hastalıktır.
Etken gram (-) bir streptobasillus olan Hemophilus ducreyi’dir.
Erkeklerde sık görülür, hayat kadınları önemli bir taşıyıcı gruptur.
İnkübasyon dönemi, 3-10 gündür.
Erkeklerde en sık peniste, kadınlarda vajina girişinde yerleşir.
Elementer lezyon ülserdir. Eritemli, ağrılı, keskin kenarlı, kenarlarının altı oyuk, yumuşak
ülserlerin tabanında grimsi eksuda mevcuttur.
İngiunal LAP yaklaşık % 40 oranında görülür ve sıklıkla tek taraflıdır.
Tanı: Ülser tabanından alınan sürüntünün Gram ve Wright ile boyanması ile etken gösterilir.
Kültür yapmak zordur. Kompleman fiksasyon testi yapılabilir.
Tedavi: Azitromisin 1 gr tek doz, seftriakson 250 mg im, tek doz,eritromisin 2 gr/gün, 7 gün
süreyle verilebilir.
III- Lenfogranüloma Venerum:
Çok nadir görülen bu hastalığın etkeni, Chlamydia trachomatis’tir.
İnkübasyon dönemi: 3-30 gün olup, enfeksiyon primer olarak lenfatik yolları tutar.
Klinik:İnguinal veya femoral lenf bezlerinde ağrılı, apseleşen adenopatilerin gelişimi ile
karakterizedir. Nodüller sıklıkla fluktuasyon verirler, bir kısmı açılıp kronik sinüslere yol
açar. Poupart bağının lenf nodlarına bası yaparak oluk oluşturması Groove belirtisi olarak
bilinir. Zamanla hipertrofik ve nekrotik lezyonlar oluşur.
Tanı: Kültür, histopatoloji, kompleman fiksasyon testleriyle konur.
Tedavi: Doksisiklin 400 mg/gün, 14-21 gün, tetrasiklin 2 gr/gün 14 gün, eritromisin 2 gr/gün,
21 gün süreyle kullanılabilir.
IV- Granüloma İnguinale (Donovanozis):
Etken, Gram (-) basil olan Calymmatobacterium granülomatis’tir.
Oldukça nadir görülen bir hastalıktır, kuluçka süresi 14-50 gündür.
Klinik: Pubis, inguinal ve perianal yerleşimli ülserler birleşerek deri ve deri altı dokularda
ilerler. Kronik seyirle yıllarca sürebilir.
Tanı: Yayma ve biyopsilerde Wrigt ve Gimza boyaları ile mononükleer hücreler içinde oval
Donovan cisimciklerinin görülmesi ile konur.
Tedavi: Trimetoprim-sülfometaksazol günde 2 kez 21 gün süreyle kullanılır. Tetrasiklin 2
gr/gün veya Doksisiklin 200 mg/gün, 3-6 hafta etkilidir. Eritromisin 2 gr/gün, 7 gün
kullanılabilir.
V- Non-Gonokoksik Üretritler:
Batı ülkelerinde ve Amerika’da gonore, sifiliz ve şankroidden daha fazla görülür.
Etken Clamidia trachomatis’tir.
Kadınlarda daha sık görülür. Erkeklerde üretrit, kadınlarda üretrit veya servisit oluşturur.
Kadınlarda infertilite, erkeklerde sterilite nedeni olabilir.
Kuluçka süresi, 1-3 haftadır.
Klinik: En sık nonspesifik üretrit ve rektal enfeksiyon olmak üzere iki klinik tutulum gösterir.
Genellikle başlangıçta asemptomatik seyreder. Kadınlarda ve erkeklerde en önemli semptom
hafif sarımsı-yeşil genital akıntı ve ağrılı idrar yapmadır.
Kadınlarda uterus ve tubalara ilerleyerek, anormal kanama, akıntı, alt karın ağrısı, ve
steriliteye neden olabilir.
Servikal inflamasyon ve ülserasyon HIV bulaşmasını kolaylaştırır.
% 75 oranında asemptomatik seyreder, bu bulaşmayı kolaylaştırır.
Tanı: Akıntıdan Gram boyama ile etken gösterilmesi, immunolojik tetkik ve kültür.
Tedavi: Oral doksisiklin 200 mg/gün, 1-2 hafta kullanımı genellikle yeterli olur. Eritromisin 2
gr/gün, 7 gün, gebelerde kullanılabilir.
VI- Genital Herpes:
Herpes simpleks virus tip 2 (HSV-2), daha az oranda tip 1 (HSV-1) ile oluşur.
Genital-genital veya oral-genital temasla bulaşır.
Hastaların 1/3’ü asemptomatiktir, lezyonun farkında olmayabilir.
Semptomsuz iken ve rekürrenslerde bulaştırma özelliği devam eder.
Tedavi edilse bile nüksler sıktır.
İnkübasyon süresi: 2-10 gündür.
Klinik: Primer lezyon; eritemli zemin üzerinde grup halinde ağrılı küçük yüzeysel
veziküllerdir, ülserleşebilir ve skar bırakabilir. Ateş, ağrı ve lenfadenopati sıktır. Yaklaşık 2-3
hafta sürer. Sekonder lezyonlar; daha küçük, yaklaşık 1 hafta süren ve sistemik şikayete neden
olmayan veziküllerdir. Lokalizasyon olarak en sık kadınlarda labialar, klitoris, anüs çevresi,
vajina ve serviks, erkeklerde penis ve bazen iç uyluklar tutulur.
Tanı: Tzanck yayması ile multinükleer dev hücrelerin görülmesi tanıyı kesinleştirir.
HIV bulaşmasını kolaylaştırır.
Kadınlarda serviks kanseri riski oluşturur, periyodik kontroller önerilmelidir. Aktif enfeksiyon
esnasında doğum yapan kadınlarda etkenin vajinal kanaldan bebeğe bulaşması sonucunda
körlük, nörolojik problemler, mental retardasyon ve ölümle seyredebilen tablolar oluşabilir.
Bu hastalarda sezaryen endikasyonu vardır.
Tedavi: Lokal anestetikler ve antiseptik kurutucular semptomatik tedavi sağlar. İlk 24 saat
içinde tanı konulmuşsa oral asiklovir tedavisi önerilir. Primer atakta asiklovir 5 mg/kg, iv, 60
dakikada gidecek şekilde 8 saat arayla verilir. Rekürren enfeksiyonda, 1 hafta süreyle, günde
5 x 200 mg, süpresyon tedavisinde 400 mg günde 2 kez uzun süre verilir.
VII- Genital Verrüler:
Etken: HPV (human papilloma virüs)’lerdir.
Direkt ve indirekt temas ile veya otoinokülasyonla bulaşma özelliği gösterirler.
Erkeklerde pubik bölge, penis, frenulum, koronal sulkus ve skrotumda, kadınlarda perine,
vulva, vajina ve servikste, her iki cinsde anal bölge ve üretrada görülebilir.
Genellikle asemptomatiktirler, bazen belirgin lezyona yol açmazlar.
Klinik: Küçük verrüköz papüller, yassı kondilomlar ve dev kondilomalar şeklinde
görülebilirler.
Bazı virüs suşları (tip 16, 18, 31) anogenital kanserlere yol açabilir. Doğum esnasında bebeğe
bulaşarak laringeal papillomatozis oluşturabilir.
Tanı: Yaymada koilositoz ve diskeratoz patognomoniktir. Biyopsi gerekebilir.
Tedavi: Podofilin, triklorasetik asit, 5-FU, imiquimod, kriyoterapi, elektrokoter, eksizyon,
laser, intralezyonel interferon uygulanabilir. % 75-80 oranında nüks eder.
VIII- Molloskum Kontagiozum:
Etken: Pox virüs’tür
Klinik: Ortası çökük, kubbe şekilli, milimetrik, yumuşak papüllerle karakterizedir. Papülün
ortasındaki tıkaçtan yayma yapıldığında şişkin epitelyal hücreler görülür.
Tanı: Biyopsi diagnostiktir.
Tedavi: Küretaj, kriyoterapi veya elektrokoterle yapılabilir.
IX- Kandidal Vajinit:
Etken: Candida albicans’tır.
Cinsel ilişki ile bulaşabileceği gibi, antibiyotik ve oral kontraseptif kullanımı, gebelik,
diyabet, sıkı ve hava almayan giysiler, stres, kronik hastalıklar ve immünsüpresyona bağlı
vajinal ortamın değişmesi sonucu saprofit organizmaların patojenite kazanmasına bağlı olarak
da gelişebilir.
Klinik: Kadınlarda beyazımsı, peynirimsi bol miktarda akıntı ve vajinal bölgede kaşıntı
görülür. Erkekler genellikle semptomsuzdur, fakat penis ucunda eritemli, kaşıntılı deri ve
çevrede küçük püstüller görülebilir.
Tanı: Yamada (Nativ preparat) ve kültürde C. albikans gösterilebilir.
Tedavi: Hijyen önemlidir, antifungal krem ve supozituarlar kullanılır. Mikonazol vajinal
krem veya supozituar, 7 gün süreyle, klotrimazol vajinal krem veya tablet, 7-14 gün
kullanılabilir.
X- Trikomonas Vajiniti (Trikomoniazis):
Etken: Bir protozoon olan Trichomonas vaginalis’tir.
Cinsel temasla bulaşır.
Erkekler genellikle asemptomatiktir, akıntı ve idrar yaparken yanma olabilir.
Kadınlar genellikle asemptomatiktir, ilişki esnasında ağrı, ağrılı idrar, bol, kötü kokulu,
yeşilimsi-sarı, köpüklü vajinal akıntı ve genital kaşıntı olabilir.
Tanı: Akıntıdan hazırlanan yaymada, hareketli protozoalar görülür.
Tedavi: Metronidazol 2 gr tek doz veya 2 x 500 mg, 7 gün süreyle kullanılabilir.
XI- Hepatitis B:
Son yıllarda hızla yayılan bir enfeksiyondur.
Virüs enfekte kişinin kan, semen, vajinal sekresyonlarında ve tükrüğünde bulunur.
En sık korunmasız cinsel ilişki veya paylaşılan iğnelerden bulaşır.
Sıklıkla asemptomatiktir. Taşıyıcıların yaklaşık % 50 sinde hiç semptom gelişmez.
Enfekte kişi semptom gelişiminden 4-6 hafta önce diğer insanları enfekte edebilir ve
bulaştırıcılık semptomlar kaybolduktan sonra da uzun süre devam eder.
Hastaların %10’unda siroz ve ca gibi ciddi karaciğer hastalıkları riski vardır.
En etkili korunma yöntemi aşılamadır.
Bütün kan donörleri Hepatit B yönünden taranmalıdır.
XII- Pedikülozis Pubis:
Yakın ilişki veya ortak kullanılan çarşaf, havlu veya giysilerle bulaşır.
Semptomlar pubik bölgede özellikle geceleri artan kaşıntı ve mavimsi maküllerdir.
Kaşıntı sonucu sekonder enfeksiyonlar gelişebilir.
Tedavi sonrası yataklar, havlular ve giysiler yüksek ısıda yıkanmalıdır.
XIII- Skabies:
Etken: Sarcoptes scabiei hominis’tir
Enfekte kişiyle yakın temas, ortak kullanılan giysi, yatak ve havlularla bulaşır.
Semptomlar; etkilenen bölgelerde kırmızı, kaşıntılı papüller ve tünel oluşumudur.
Kaşıntıya bağlı sekonder enfeksiyonlar görülür.
Tedavinin yanısıra kullanılmış bütün giysiler, havlular, çarşaflar kaynatılmalıdır.
Download