bilgi okuryazarlığı ve yaşam boyu öğrenme

advertisement
BİLGİ OKURYAZARLIĞI VE YAŞAM BOYU ÖĞRENME
INFORMATION LITERACY AND LIFELONG LEARNING
KEYNOTE SPEECH BY
Prof. Dr. Buket Akkoyunlu
Hacettepe University, Faculty of Education
Department of Computer Education and Instructional Technologies, Ankara / Turkey
[email protected]
ÖZET
En belirgin özelliği sürekli değişiklik olan bilgi toplumuna geçiş, bugünün toplumlarının yeniden yapılanması gereğini doğurmuştur. Süregelen
ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmelerden etkilenmeyen meslek ya da birey yoktur. Yeni gelişmelere ayak uydurmak tüm bireyler için
neredeyse zorunlu hale gelmiştir. Candy’ye (2002) göre değişikliklere ayak uyduramayanlar geride kalacak, iş bulmaları ve diğerleriyle rekabet
edebilmeleri giderek güçleşecektir. Mevcut ve statik bilgi birikimi artık sürekli artan bilgi, değişen iş ortamları, sürekli gelişen teknoloji ve
küreselleşme ile başa çıkabilmek için yeterli değildir. Tüm bu gelişmeler sayısız fırsatı beraberinde getirirken üretken bir yaşam için bireylerin
gereksinim duyacakları bilgi ve becerilerin büyük ölçüde değişmesine sebep olmuştur. Sonuç olarak, yaşam boyu öğrenme için bir baskı
oluşmuş ve buna bağlı olarak eğitim olgusuna yaşam boyu eğitim çerçevesinden yaklaşmak kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu makalede bilgi
okuryazarlığı ve yaşam boyu öğrenmenin stratejik ve birbirlerini karşılıklı olarak güçlendiren ilişkisi anlatılacaktır.
Keywords: bilgi okuryazarlığı, yaşam boyu öğrenme, bilgisayar okuryazarlığı
GİRİŞ
toplum, sürekli eğitim, bilgi patlaması ve bilgi miktarındaki
artış, demokratikleşme ve telif hakları gibi konuları
içermektedir. Bu tanımlar teknolojik gelişmelere paralel
olarak yeni boyutlar kazanmaktadır.
İçinde bulunduğumuz çağın en önemli özelliklerinden biri
“değişimdir”. Var olan bilgi ve teknolojiler, meslekler, iş
tanımları, gereksinim duyulan beceriler, dolayısıyla
gereksinim duyulan insan gücünün nitelikleri sürekli olarak
değişmektedir.
Taylor (1979), gerçek yaşamla ilgili problemleri çözebilme
için bilgiye ulaşabilme, farklı türdeki kaynaklardan bilgiye
ulaşabilme, bilgilenmenin sürekliliğini sağlayabilme, bilginin
ne zaman ve nasıl elde edileceğine ilişkin stratejiler
belirleyebilme gibi özelliklerin bilgi okuryazarlığı tanımında
yer alması gerektiğini belirtmektedir.
21. yüzyılda en temel değer bilgidir. Bilgi dünya ekonomileri
için yaşamsal önem taşıyan bir kaynak, teknolojik ve
bilimsel değişim için önemli bir unsurdur Kuşkusuz eğitimin
de temel unsurudur. Öğrenciler, işçiler gibi her kesimden
birey için bir çok zorluk yaratmaktadır: Günümüzde bilginin
aşırı artması, bilgi yüklemesi, insanların bilginin
güvenirliliğini doğrulamak için bilgiyi onaylamalarını ve
değerlendirmelerini gerektirmektedir. Bilgi kuşkusuz ki;





İkinci yaklaşımda ise, bilginin nicel olarak artması karşısında
bilgiye gereksinim duyan bireylerin sahip olması gereken
beceriler de artmıştır. Söz konusu beceriler bilgi
okuryazarlığının temelini oluşturmuştur.
Yaratıcılık ve yenilik için önemli bir unsur,
Öğrenme ve düşünme için temel bir kaynak,
Daha bilgili vatandaşlar oluşturmada bir anahtar,
Vatandaşların akademik yaşamlarında, iş
yaşamlarında ve hatta günlük yaşamlarında daha
iyi sonuçlar elde etmelerini sağlayan bir faktör,
Sosyo-ekonomik gelişim için de önemli bir
kaynaktır.
1970’li yıllarda yapılan tanımların, mevcut bilgi miktarının
hızla artması ve hızla artan bilgiyle baş etmenin giderek
daha zor ve karmaşık bir hale gelmesi sonucu geliştirilmiş
tanımlar olduğunu, 1980’li yıllarda bilgisayarların bilgiye
ulaşmada ve kullanmada önemli bir yer edinmesinin sonucu
olarak bilgi okuryazarlığı tanımlarının da ilgili becerileri
kapsayacak şekilde genişletildiği görülmektedir (Behrens,
1994). Martin Tessmer,
1985’de bilgi okuryazarlığını,
bireyin gereksinimleri doğrultusunda bilginin etkin bir
biçimde elde edilmesi ve değerlendirilmesi becerisi olarak
tanımlamıştır (Aldemir, 2004).
Bilgi Okuryazarlığı – Çeşitli Tanımlar
Rader (1991), bilgi okuryazarlığını, problem çözme ve karar
vermede bilginin etkili bir biçimde elde edilmesi ve
değerlendirilmesi olarak tanımlarken, bilgi okuryazarlığı
becerilerine sahip olanların yapabileceklerini aşağıdaki
şekilde sıralamıştır: Bilgi ve teknoloji alanında araştırma
yapmak ve başarılı olmak, demokratik bir toplumda üretken
olmak, hızla değişen çevreye uyum sağlamak, yeni nesiller
için daha iyi bir gelecek hazırlamak, kişisel ve mesleki
problemlerin çözümünde uygun bilgiyi bulmak, yazma ve
bilgisayar kullanma becerisine sahip olmak. Rader, bilgi
okuryazarlığını, yaşam boyu öğrenmenin, mesleğe yararlı
Bilgi okuryazarlığı konusunda çeşitli tanımlar bulunmaktadır.
Bunların, “bilgi okuryazarlığı” kavramının ne olduğu ve bilgi
okuryazarı olan bireyin sahip olması gereken özelliklerin
neler olduğu olmak üzere ikiye ayrıldığı görülmektedir
(Aldemir, 2004).
Birinci yaklaşımla yapılan bilgi okuryazarlığı tanımları, bilgi
gereksinimini fark etme, bilgiye ulaşma, bilgiyi analiz etme,
yorumlama, değerlendirme, iletme, problem çözme
becerilerine sahip olma, yaşam boyu öğrenme, öğrenen
11
olmanın ve
saymaktadır.
sosyal
problemleri
çözmenin
önkoşulu
Bilgi okuryazarı bireyler “nasıl öğreneceklerini öğrenmiş
bireylerdir” (ALA 1998, 55 - 56). Nasıl öğreneceklerini
bilirler, bilginin nasıl düzenlendiğini, bilgiyi nerede
bulabileceklerini ve başkalarının onlardan öğrenecekleri
şekilde bilgiyi kullanmayı bilirler (Byerly & Brodie, 1999).
Bilgi okuryazarlığı, AASL/AECT (1998) tarafından da bilgiye
ulaşma ve bilgiyi kullanma becerisi olarak tanımlanmaktadır.
Bilgi okuryazarı olmak, bilgiye gereksinim duyulduğunda
bunu hissetmek ve gereksinim duyulan bilgiye ulaşmak,
değerlendirmek ve etkili olarak kullanabilmektir.
Bilgi problemlerinin çözümünde öğrencilere sistematik bir
bakış açısı kazandıracak ve Eisenberg ve Berkowitz (1992)
tarafından geliştirilen Bilişsel Altılı (B6 – büyük altılı) olarak
da adlandırabileceğimiz altı aşamalı model, bilgi
problemlerini çözme aşamalarını içermektedir (Eisenberg ve
Berkowitz, 1996; Spitzer, Eisenberg ve Lowe, 1998).
B6 basamakları aşağıda verilmiştir:






Bilgi Gereksinimini Tanımlama: Bilgi problemin
tanımlanması ve ne tür bilgiye gereksinim
olduğunun belirlenmesi,
Bilgiyi Arama: Bilgi gereksinimini karşılayacak
kaynakların ve bilgi arama stratejilerinin
belirlenmesi,
Bilgiyi Bulma: Bilgi arama stratejilerinin
kullanılmasıyla
bilginin
bulunduğu
farklı
kaynaklara ulaşılması ve
problemi çözecek
bilginin, kaynakların içinden bulunması,
Bilgiyi Kullanma: Bulunan bilginin okunması ve
özümsenmesi,
Sentez Yapma: Çeşitli kaynaklardan elde edilen
bilginin bir araya getirilerek bütünleştirilmesi,
yeniden düzenlenerek sunulması (iletilmesi),
Değerlendirme: Ürünü ve süreci değerlendirerek
ürünün gereksinimi karşılayıp karşılamadığı
konusunda karar verilmesidir.
Bireylerin sözü edilen bu sürece uyum gösterebilmeleri ve
bu sürece katkıda bulunabilmeleri için farklı bilgi ve
becerilere sahip olmaları gerekmektedir.
Eleştirel
düşünme", "problem çözme", "karar verme" 21. yüzyıl
bireylerinin sahip olmaları beklenen beceriler olarak
sıralanabilir. Bilişsel beceriler arasında yer alan bu üç
beceri "öğrenmeyi öğrenme" için temel o an becerilerdir.
"Öğrenmeyi öğrenme", bilgi toplumlarında, bireysel,
toplumsal ve ekonomik başarı için vazgeçilmezdir.
(SCANS, 1991; Doyle, 1994)
Öğrenmeyi öğrenme, öğrenenin talebi ile oluşmaktadır. Bu
ise, öğrenende öğrenmeyi talep etmeyi oluşturabilmekle
olanaklıdır. Öğrenme talebinin, öğrenme merakının,
öğrenme coşkusunun, öğrenme arzusunun ve tutkusunun,
öğrenme ateşinin öğrenenin içinde yanmış olması gerekir ki,
öğrenmeyi
öğrenme
eylemini,
etkinliğini
gerçekleştirebilsinler. Çok geniş anlamıyla, öğrenme olağan
yaşam içinde sürekli yaşadığımız bir süreç; ne yapsak bir
şeyler öğreniyoruz (örneğin, yolda giderken okuduğumuz bir
reklamdan, dinlediğimiz bir haberden vs.), oysa öğrenmeyi
öğrenme, öğrendiklerimizin bir anlamda bir çeşit
düzenlenmesi ve yeniden anlamlandırılmasıdır.
Öğrendiklerimize yeni bir bakışla bakabilmek, şimdiye kadar
öğrendiklerimizi yeni bir süzgeçten geçirip, bundan sonra
öğreneceklerimize alt yapı oluşturmak demektir. Öğrenme
bu anlamda kendi öğrendiği bilgilerin yükü altında
ezilmeyen, öğrendiklerinin egemenliği altında savrulmayan,
12
öğrendiklerini yorumlayabilen, denetleyebilen, onlarla başa
çıkabilen, onları yorumlayıp, yeni bilgiler talep eden,
öğrenmiş olduklarının eksiklerini, o eksikleri nasıl
kapatabileceğini
bilebilen,
neyi
öğrenebileceğini
seçebilenlerin başarısına dönüşecektir.
Öğrenmeyi öğrenme, bir anlık, bir dönemlik, bir sürelik bir iş
değildir. Öğrenmeyi öğrenmenin, insan yaşamında açık uçlu
bir etkinlik, beşikten mezara kadar süre gelen çaba
olduğunu da bilmeliyiz. Öğrenmeyi öğrenme, bilgi çağında
başarının ve yaşam boyu öğrenmenin anahtarı olarak
görülmektedir (Doyle, 1994). Bu kavram aslında yaşam
boyu öğrenme kavramını karşımıza çıkarmaktadır. Bilgi
okuryazarlığı, bağımsız öğrenme ve yaşam boyu öğrenme
becerilerine sahip bireyler mesleki kariyerlerinin ve kişisel
yaşamlarının getireceği hemen her türlü değişime ve
mücadeleye hazırlıklı bireylerdir (Breivik, 2000).
Ayrıca, günümüzde, değişimin sürekliliği ve hızı, eğitim
kurumlarında kazandırılan bilgi ve becerilerin zaman içinde
yetersiz kalmasına neden olmakta, bir başka deyişle yaşam
boyu öğrenmeyi gerekli kılmaktadır. Bu hızlı değişimle başa
çıkabilmenin en iyi yolu yaşam boyu öğrenmedir. Çünkü,
yaşam boyu öğrenme bir taraftan ekonomik rekabeti
güçlendirip iş bulmayı kolaylaştırırken diğer taraftan sosyal
dışlanmaya karşı mücadele olanağı sağlar. Ayrıca, yaşam
boyu öğrenme becerilerine sahip olmanın, fırsat eşitliği ve
sosyal bütünleşme için de önemli olduğunu unutmamalıyız.
Yaşam Boyu Öğrenme
Yaşam boyu öğrenme, insana ve bilgiye daha çok yatırım
yapma, dijital okuma yazma da dahil olmak üzere temel bilgi
ve becerilerin kazanılmasını teşvik etme, esnek ve yenilikçi
öğrenme olanaklarını genişletme anlamına gelmektedir.
Yaşam boyu öğrenme ile amaç tüm yaş gruplarındaki
insanların nitelikli öğrenme olanaklarına ve çeşitli öğrenme
deneyimlerine eşit ve açık biçimde erişim sağlamalarını
kolaylaştırmaktır. Bu vizyonun gerçekleştirilmesinde eğitim
sistemleri kilit rol oynamaktadır.
Yaşam boyu öğrenme, her türlü bilgi, beceri ve niteliğin
beşikten mezara kadar olan süreçte kazanılması ve
güncellenmesi anlamına gelmektedir. Formal eğitimin
sınırlarının dışına çıkan ve her türlü in-formal eğitimi de içine
alan yaşam boyu öğrenme bilgi ve yeterliliklerin gelişimine
olanak yaratarak bireylerin bilgi toplumuna uyumunu sağlar
(Candy, 2002). Stockholm’de (Mart 2001) düzenlenen
Yaşam boyu öğrenme toplantısı sonunda hazırlanan
tebliğde yaşam boyu öğrenme “bilgi, beceri ve yeterliliği
artırmak amacıyla, kişisel, toplumsal ve istihdam
perspektiflerinde yasam boyu süren tüm öğrenme
etkinlikleri” olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle, yaşam
boyu öğrenme iki alanı içermektedir. Birincisi; “okul öncesi
dönemden emeklilik sonrası döneme kadar tüm yetenek,
ilgi, bilgi ve nitelikleri kazanma ve yenileme”. Böylelikle her
vatandasın bilgi tabanlı topluma uyum sağlayabilecek bilgi
ve yeterliliği geliştirmesini ve sosyal ve ekonomik yaşamın
her alanına aktif katılım sağlamasını teşvik ederek kendi
geleceğini daha iyi kontrol edebilmesini olanaklı hale
getirmek. İkincisi ise, “tüm öğrenme çeşitlerine önem verme
(formal
ve informal eğitim, örneğin anne babaların
çocuklarından ICT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri)
öğrenmeleri veya arkadaşlarıyla beraber bir müzik aleti
kullanmayı öğrenmeleri.)” dir. Avrupa Birliği, yaşam boyu
öğrenmeyi “bilgi, beceri ve yeterliliği geliştirmek amacıyla
belirli bir süreyle yapılan eğitim faaliyetlerinin tümü” olarak
tanımlamaktadır (2001). Kısacası yaşam boyu öğrenme,
örgün, yaygın her türlü eğitim etkinliklerini kapsayan çok
geniş bir kavramdır. Hatta, günlük yaşamda doğrudan eğitim
amacı olmaksızın öğrenilen şeyler (informal) dahi bu
kapsamda değerlendirilmektedir. Nitekim 2001-2005
dönemini kapsayan Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Plânı’nda
da eğitimin yaşam boyu öğrenme yaklaşımıyla yeniden
yapılandırılacağı açık şekilde ifade edilmiş ve bu yaklaşımın
eğitimin tüm evrelerini kapsadığı vurgulanmıştır.
Öğrenme olanakları tüm vatandaşlara sürekli bir biçimde
sağlanmalıdır. Pratikte bu durum, her vatandasın,
yaşantısının her aşamasında, kendi ihtiyaç ve ilgilerine
uygun öğrenme yollarına sahip olması anlamına
gelmektedir. Öğrenmenin içeriği, öğrenmeye erişim yolları
ve öğrenmenin nerede gerçekleştiği öğrenen kişiye ve bu
kişinin öğrenme gereksinimlerine bağlıdır. Yaşam boyu
öğrenme aynı zamanda “temel becerilerin güncellenmesi
yoluyla kişilere ikinci bir fırsat yaratabilmek ve daha ileri
düzeylerde öğrenme olanakları sunmak” anlamına da
gelmektedir. Sunulan olanakların öğrenen kişiye uygun
olarak düzenlenebilmesi için bu olanakları sağlayacak olan
sistemin de açık ve esnek olması gerekmektedir. Yaşam
Boyu Öğrenme, sürekli inceleme, soruşturma ve kişinin
kendi uzmanlık alanında ya da diğer ilgi alanlarında bilgi
araştırması davranışıdır.
Şekil 1’de yaşam boyu öğrenme gereksinimi özetlenmiştir.
Yaşam Boyu Öğrenme Gereksinimi
Yaşam boyu
öğrenme
gereksinimi
Mevcut bilginin
yenilenmesi
gereksinimi
Bilgi Okuryazarlığı ve Yaşam Boyu Öğrenme İlişkisi
Bilgi okuryazarlığı becerilerine sahip olanlar da yaşam boyu
öğrenme becerilerine sahip olanlar da kendi kendini motive
eder ve yönlendirir. Kendi kendini yetkilendirir. Sosyal ve
ekonomik statülerine, toplumdaki rollerine ve yerlerine,
cinsiyetlerine, ırklarına, dinlerine ya da etnik kökenlerine
bakmaksızın bütün yaş gruplarındaki bireylere yardım
etmeyi amaçlarlar. İyi bir bilgi okuryazarı, bilgi
okuryazarlığını öğrenmeyi sürdürür ve bu alışkanlıkları
uygular ve bütün yaşamı boyunca kendini aydınlatır. Bilgi
okuryazarlığı
ve
yaşam
boyu
öğrenme
birlikte
kullanıldıklarında, kişisel, ailevi ve toplumsal konular
bağlamındaki bireyler için sağlanan ve bireylere bir dizi
kişisel seçim ve seçenek sunar. Hem hizmet öncesi
öğrenme ortamlarında hem de hizmet içi eğitim
düzenlemelerinde eğitimin niteliğini artırır. Memnun edici bir
iş bulma, elde tutma ve kariyer basamaklarında ilerleme,
işle ilgili sağlıklı kararlar verme olasılıklarını artırır. Bireyin
içinde yaşadığı toplumda sosyal, kültürel ve politik
bağlamlarda, uzmanlık hedeflerini ve arzularını belirleme ve
yerine getirmede etkili bir şekilde yer almasını sağlar.
Yaşam boyu öğrenme pozitif düşünce yapısının
benimsenmesiyle elde edilmesi ve birlikte yol alması
gereken iyi bir alışkanlıktır. Değiştirme isteği ve bir merak ya
da bilgiye susama yaşam boyu öğrenmenin oldukça yararlı
ön koşullarıdır. Şekil 2 ‘de bilgi okuryazarlığı, öğrenmeyi
öğrenme ve yaşam boyu öğrenme ilişkisi özetlenmiştir.
Bilgi okuryazarlığı
Mevcut
becerilerin
geliştirilmesi
gereksinimi
Öğrenmeyi öğrenme
Yaşam boyu
öğrenme
Şekil 2: Bilgi okuryazarlığı, öğrenmeyi öğrenme
ve yaşam boyu öğrenme gereksinimi
Şekil 1: Yaşam boyu öğrenme gereksinimi
Bilgi Okuryazarlığı ve Yaşam boyu Öğrenme
Bilgi okuryazarlığı ve yaşam boyu öğrenmenin birbiriyle
stratejik, birbirlerini karşılıklı olarak güçlendiren ve her
bireyin, organizasyonun, kurumun ve küresel bilgi
toplumundaki her toplumun başarısı için çok önemli olan bir
ilişkisi vardır. Bu iki modern paradigmadan insanların ve
kurumların 21. Yüzyıl ve sonrasında başarılı bir şekilde
hayatta kalmaları için bu kavramın ve ilişkisinin çok iyi
anlaşılması gerekmektedir. Yaşam boyu öğrenme ve bilgi
okuryazarlığı arasındaki ilişki nedir? Bilginin katlanan bir
hızla arttığı, söz konusu bilgiye ulaşmak için kullanılan
teknolojilerin hızla değiştiği bir dünyada bilgi okuryazarlığı
becerilerinin yaşam boyu öğrenmeye temel oluşturduğunu
belirten Breivik (2000), yaşam boyu öğrenmenin amaç
olduğu yerde bilgi okuryazarlığının araç olduğunu ifade eder.
Bilgi toplumları ancak yaşam boyu öğrenmeyi ilke edinmiş
bilgi okuryazarları sayesinde karşılaştıkları güçlüklerin
üstesinden gelebilirler.
13
Bilgi okuryazarlığı “bir dizi beceri” iken, yaşam boyu
öğrenme iyi bir alışkanlıktır. Bilgi okuryazarlığı
öğrenilebilen bir dizi becerilerdir. Bu bir dizi beceri
öğrenmenin kendisine yönelik, araçların kullanımı, internet
üzerinden eğitim gibi, tekniklerin kullanımı, gruplarla
çalışmak ve yöntemlerin kullanımı gibi belirli bir yaklaşım
içerir. Yaşam boyu öğrenme ise pozitif düşünce yapısının
benimsenmesiyle elde edilmesi ve birlikte yol alması
gereken bir alışkanlıktır. Değiştirme isteği ve bir merak ya
da bilgiye susama yaşam boyu öğrenmenin oldukça
yararlı ön koşullarıdır. Bireylere bilgi okuryazarlığı
becerilerinin kazandırılması yaşamboyu öğrenmenin
gelişiminde önemli bir adımdır (Iannuzzi, Mangrum ve
Strichart, 1999). Günümüz bilgi toplumunda bağımsız bir
şekilde yaşam boyu öğrenebilen bireyler yetiştirmek
eğitimin en önemli hedefidir. Bu hedefe erişmek için
vazgeçilmez olan araç ise bilgi okuryazarlığıdır. Bu
sebeple, zorunlu eğitim sürecinde öğrencilerin kişisel,
toplumsal ve iş yaşamlarında karşılaşacakları bilgi
gereksinimini karşılayacak olan bilgiye erişebilecek, bu
bilgiyi değerlendirebilecek ve etkin şekilde kullanabilecek
(bilgi okuryazarı) diğer bir deyişle yaşam boyu öğrenme
eylemini bağımsız olarak gerçekleştirebilecek becerilere
sahip bireyler olarak yetiştirilmeleri zorunlu hale gelmiştir
(Breivik, 2000). Yaşam Boyu öğrenen bir kişi “nasıldır”?
“Yaşam Boyu öğrenen” ne çeşit becerilere sahiptir? Bu
beceriler nasıl öğretilir? Bunlar her kesim (öğrenciler,
öğretim elemanları) için farklı farklı tanımlanabilir.
Öğrenciler için, “ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan
beceriler, farklı şeylerle zihne meydan okumak”, “okuma
ya da etkinlikler yoluyla meydan okumaya devam etmek” ,
“öğrenmeye devam edebilmek için nasıl öğreneceğini
öğrenmek”, “nereye bakacağını
bilmek”, “hangi
kaynakların kullanılabilir olduğunu bilmek, böylece ihtiyaç
duyulan olan bilgiye ulaşmak” olarak tanımlanırken,
öğretim elemanları için ise “Yaşam Boyu Öğrenme sürekli
inceleme, soruşturma ve kişinin kendi uzmanlık alanında
veya diğer ilgi alanlarında bilgi araştırması davranışı”,
“içsel bir ilgiyle bir şeye veya bazı amaçlara bilgi toplamak
için ileriye dönük bir çaba” olarak tanımlanabilir.
Özetle,
yaşam
incelendiğinde,





boyu
öğrenen
bireyin
Eğitimde benimsenen yaşam boyu öğrenme yaklaşımının
gerçekleşebilmesi için “öğrenmeyi öğrenme” becerisinin ve
bunun kaçınılmaz sonucu ve ön şartı olarak bilgi
okuryazarlığı
becerilerinin
okullarda
öğrencilere
kazandırılması zorunluluk haline gelmiştir. Günümüzde
okulların öğrenciler için çok kanallı, teknoloji kullanımına ve
işbirliğine olanak yaratan öğrenme ortamları düzenlemeleri
gerekmektedir. Öğrenme ortamlarının öğrencilerin çeşitli
kaynaklardan bilgiye ulaşabilecekleri; bilgiyi problem çözme,
karar verme ve planlama amacıyla kullanabilecekleri; bilgiyi
günlük yaşama transfer edebilecekleri; teknolojiyi bilgiye
erişim aracı olarak kullanabilecekleri ortamlar olarak
tasarlanması beklenmektedir
KAYNAKÇA
özellikleri
“Meraklı” ,
“Yeni gelişmelerle ve konularla ilgili”,
“bilgi okuryazarı”
“örgütleme becerilerine sahip”
“Öğrenme becerilerine sahip”
olma olarak
sıralandığı görülmektedir.
Yaşam Boyu Öğrenme Becerileri nelerdir?









Bilgi ve iletişim teknolojileri becerileri”,
“Çoklu yollarla öğrenebilme”,
“öğrenme anahtarına sahip olma yani doğru
soruları sorabilme”,
“Eleştirel Okuma”,
“Araştırma Becerileri” ,
“bilgiyi toplama, bilme ve kullanma”,
“Neyin değerli olduğunu neyin olmadığını ayırt
etme”,
“Neyin öğrenilmesi gerektiğinin farkında olma”,
Bir öğrenme planını takip etme (Shuman ve ark.,
2005)
Bunlardan da görülebileceği gibi, yaşam boyu öğrenme,
bireylerin yaşam sürelerince içinde bulunacakları her türlü
rol, ortam ve çevre için gereksinim duyacakları tüm bilgi,
değer ve becerileri sağlamalarına olanak tanıyan bir
süreçtir.
Yaşam boyu öğrenme insanlara bilgilerini güncelleştirme;
yaşamlarını etkileyen ve değiştiren önemli gelişmeleri
anlama ve kavrama; ufuklarını genişletme; kişisel, mesleki
ve entellektüel düzeylerini bilinçli bir şekilde genişletme
olanağı tanır.
Yaşam boyu öğrenmenin amaçlarını üç temel başlık altında
toplamak mümkündür:



Niteliği yüksek iş gücü oluşturmak/yetiştirmek,
daha başarılı bir yaşam için kişisel gelişmeyi
sağlamak ve
daha güçlü bir toplum oluşturmak (Chapman ve
Aspin, 1997).
14
Aldemir, A. (2004). Öğretmen adaylarının bilgi okuryazarlığı
düzeyleri üzerine bir araştırma: Sakarya
Üniversitesi örneği. Yayınlanmamış Doktora Tezi.
Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Ankara.
AASL/AECT (American Association of School Librarians ve
Association for Educational Communication and
Technology) (1998). Information literacy
standarts for student learning. Chicago, American
Library Association.
ALA (American Library association). (1998). Presidental
Committee on information literacy final report 14
Ekim 2005 tarihinde
http://www.ala.org/acrl/nili/ilit1st.html adresinden
erişildi.
Behrens, S. (1994). A conceptual analysis and historical
overview of information literacy. College and
Research Libraries, 309-322
Breivik, P.S. (2000). Information literacy for the sceptical
library director. IATUL Conference Queensland
University of Technology, Brisbane, Queensland,
Australia 3rd - 7th July, 2000.
Byerly, G. & Brodie, C. S. (1999). Information literacy skills
models: defining the choices. In Learning and
libraries in an information age: principles and
practice. Ed. Barbara K. Stripling, Englewood:
Littleton: Libraries Unlimited, 54-82
Candy, P. C. (2000). Mining in Cyberia: Researching
information literacy for the digital age. In C. S. Bruce
& P. C. Candy (Eds.), Information literacy around the
world: Advances in programs and research. Wagga
Wagga, NSW: Centre for Information Studies,
Charles Sturt University.
Chapman, J. and Aspin, D. (1999). Schools and the learning
community: Laying the basis for learning across the
lifespan. In Aspin, D., Chapman, J., Hatton, M. and
Sawono, Y. (eds). International Handbook on
Lifelong Learning. Dordecht: Kluwer Press
International.
Doyle, C. S. (1994). Information literacy in an ınformation
society: A concept for the ınformation age. New
York: Syracuse University.
Eisenberg, M. B. Ve Berkowitz, R. E. (1992). Information
problem–solving: the big six skills approach. School
Library Media Activities Montly. 8(5), 27-29,37,42.
Eisenberg, M. B. ve Berkowitz, R. E. (1996). Helping with
homework: A parent’s guide to information problem
– solving. New York: ERIC.
Iannuzzi, P., Mangrum ll, C. T. & Strichart, S. S. (1999).
Teaching information literacy skills. Boston:
Allyn and Bacon.
Rader, H. B. (1991). “Information literacy: A rervolution in
the Library”. RQ, 31, (1), 25-28.
SCANS (1991). What work requires of schools: a SCANS
report for America 2000. The Secretary’s Commission
on Achieving Necessary Skills, U. S. Department of
Labor. <http//www.uni.edu/darrow/frames/scans.html>
(10.3. 2007).
ShumanL. J., Besterfield-Sacre, M., & McGourty, J. (2005).
The ABET "professional skills" - can they be taught?
can they be assessed? Journal of Engineering
Education, 94(1), 41-55.
Spitzer, K. L., Eisenberg, M. B. ve Lowe, C. A. (1998).
Information literacy: essential skills for the information
age. Syracuse: ERIC Clearinghouse on Information
Taylor, R. S. (1979). Reminiscing about the future. Library
Journal, 104: 1871-1875.
15
Download