bakteri ve parazitler - Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği

advertisement
TRANSFÜZYONLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR-II
BAKTERİ VE PARAZİTLER
SİFİLİZ, SITMA,
BAKTERİYEL KONTAMİNASYON
IV.Ulusal Kan Merkezleri ve Transfüzyon Tıbbı Kongresi
14-18 Aralık 2011, Antalya
Prof. Dr. Birsen Mutlu
Kocaeli Üniversitesi Tı
Tıp Fakü
Fakültesi
• Dünya Sağlık Örgütü’nün güvenli kan
için güvenli bağışçı tanımı
yaptığından günümüze kadar çeşitli
enfeksiyon etkenleri tanımlanmış ve
transfüzyon sonrası bulaşın
önlenmesine çalışılmıştır.
Kan ve Kan Ürünleri ile Bulaşan Etkenler
•
•
•
•
•
Bakteriler
Virüsler
Parazitler
Funguslar
Prionlar
Transfüzyonla bulaşan enfeksiyon
etkenlerinin ortak özellikleri
• Kan dolaşımında uzun süre yaşabilmeleri,
•
•
•
•
Taşıyıcılık yapabilmeleri,
Kuluçka sürelerinin uzun olması,
Belirtisiz hastalığa neden olabilmeleri,
Banka kanında uzun süre dayanıklılıklarını
korumaları
• Plazma katlarında da yaşamlarını
sürdürebilmeleridir.
SİFİLİZ
Sifiliz-1
• Transfüzyonla bulaşan
etkenler arasında ilk
tanımlananlardadır.
• Etkeni Treponema pallidum
• cinsel yolla,
• transfüzyonla
• anneden bebeğe bulaşan hastalık
tablosudur.
Sifiliz-2
• Hastalığın 1. ve 2. devresi bulaştırıcıdır.
• 3. 4. devrelerinde ağır hastalık tabloları
oluşur.
• +4 °C’ de 72 saatte inaktive olduğundan
yalnızca taze kan ürünleriyle bulaşır.
Sifiliz-3
• Finlandiya, Danimarka gibi ülkeler
transfüzyon sonrası sifilizin
- nadir görülmesi,
- bulaş olsa da tedavi edilebilir olduğunu
varsayarak taranması zorunlu testlerden
sifiliz testlerini kaldırmışlardır.
Sifiliz-4
• sifilizin varlığı cinsel yolla
bulaşan hastalıklar
düşünülerek bir yaşam tarzı
kabul edilerek ülkemizde
sifiliz testleri
(RPR, TPHA) halen
uygulanmaktadır.
• Sifiliz geçiren kişiler tedavi
tamamlandıktan 12 ay sonra
kan bağışçısı olabilirler
PARAZİTER
HASTALIKLAR
Parazitler -1
• Viral ve bakteriyel etkenlerle
karşılaştırıldığında daha az olduğu görülmekte
• Paraziter bulaş hemen daima bağışçı kaynaklı
• Parazitlerin alıcılarda hastalık oluşturmaları için
- bağışçıların kanında bulunması,
- kan ve kan komponentlerinin hazırlık
aşamalarında yaşamlarını sürdürmeleri
- alıcılarda enfektif olma özelliklerini
korumaları gerekmektedir.
Parazitler-2
• Tropikal bölgelerde parazitler
yaygındır.
• Parazitlerin serolojik testlerden ve
konağın immun sisteminden kaçacağı
mekanizmaları vardır.
• Hayatı tehdit eden parazitlerden
korunma ve tedavi yetersiz
kalmaktadır.
Parazitler-3
• Fransa’dan bildirilen bir çalışmada;
- Sorgulama formu çok sıkı kurallarla
uygulanmamakla birlikte,
- Son 30 yılda göç eden nüfus nedeniyle spesifik
sorular artırılarak bağışçı reddi sağlanmıştır.
• Bu yol ile bağışçı reddi kısmen etkili olmakla
beraber;
- spesifik testlere ihtiyaç olduğu ortaya çıkmış,
- standart ticari testlerin uygulamaya
başlanmasına kadar sıkı red politikaları ile bağışçı
seçimine önem verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Garraud O,Andreu G,Elghouzz MH et al Measures to prevent transfusion- associated protozoal infections in non-endemic countries Travel
Med Infect Dis 2007;5(2);110-2)
•
•
Kocaeli bölgesi’nden yapılan bir çalışmada da;
Sıtma, Babesia,Toksoplazmosis,
Layışmanyasis etkenleri araştırılmış ve
Toksoplazma ve Layışmanya pozitiflikleri
saptanmıştır.
G. S Tamer, B. Mutlu Paraziter Etkenlerin Kan Donörlerinde Araştırılması: Ön
Çalışma 17. Ulusal Parazitoloji Kongresi ve Kafkasya, Ortadoğu Paraziter
Hastalıklar Sempozyumu , 4-10 Eylül 2011, Kars
En sık görülen paraziter etkenler
•
•
•
•
•
•
Plasmodium türleri,
Babesia türleri,
Trypanosoma cruzi,
Toxoplasma gondii,
Leishmania türleri ve
filaryalar
SITMA
Sıtma-1
• Kan transfüzyonu ile sıtma bulaşı ilk
kaydedilen transfüzyona bağlı enfeksiyondur.
• Pekçok etken bildirilmesine rağmen
Plasmodium türleri en sık görülen etkendir.
• Sıtmanın önemli olma nedenlerinden
biri de Plasmodium falciparum’un hızla ölüme
yol açabilmesidir.
Sıtma-2
• Plasmodium türleri ile
oluşan
• Anofel cinsi
sivrisineklerin
ısırması ile bulaşan
- siklik ateş,
- hepatomegali,
- splenomegali
- anemi ile ilerleyen
parazitik bir
hastalıktır.
Dünyada Sıtma
Dünyada özellikle tropikal bölgeler olmak üzere
ılıman ve yağışlı bölgelerde sıklıkla raslanır.
World Malaria Report, WHO 2005
Sıtma-3
• İlk transfüzyona bağlı olgu 1911’de tanımlanmış,
• Bruce Chwatt tarafından yıllık altı sıtma
olgusunun 1911-1979 yılları arasında 145’e
çıktığını bildirilmiştir.
• İngiltere’de son 50 yılda sekiz olgu saptanırken,
son 20 yılda Fransa’da transfüzyon sonrası 110
olgu saptanmıştır.
Türkiye’de Sıtma
• Türkiye’den de son 20
yılda 64 olgu
bildirilmiştir.
Kan bağışında sıtma taraması
7 Ocak 2011 / Yusuf BENLİ
Almanya'nın Villingen-Schwenningen kentinde kan bağışında bulunmak
isteyen Türkler sıtma taramasından geçirildi. Güney ve Güneydoğu
bölgesinden gelen Türkler'den kan alınmadı. Alman Kızıl Haç doktoru Dr.
Birgit Nawroth "Dünya sıtma haritası var. Sıtma virüsünün bulunduğu
bölgelerinden gelenlerden kan almıyoruz" dedi.
Sıtma-4
•
•
•
•
•
eritrosit süspansiyonları
trombosit süspansiyonları,
granülosit süspansiyonları,
plazma
kriyopresipitat ile
bulaşabilmekte
• Plasmodium türleri banka
kanlarında bir-üç hafta
canlılıkları korumaktadırlar.
Sıtma-5
• Endemik olmayan bölgelerde
bağışçı sorgulama formu ile etkili
bir şekilde eleme yapılabilmekte,
• Ancak endemik bölgelere olan
seyahatler nedeniyle yeni
bölgelere yayımlar görülmekte,
• Endemik bölgelerde parazitlerle
enfekte potansiyel sıtmalılar
nedeniyle kan bağışı büyük
problem olmaktadır.
Sıtma-6
• Sıtma tanısı ile tedavi görenler tedavileri
bitip belirtisiz olana kadar bağışçı olamazlar.
• Tüm bağışlar içinde sıtma için ret oranı:
%0.003-043 bulunmuştur.
• İyileştikten üç yıl sonra geçerli sayılan
testleri negatif çıkarsa kan verebilirler.
Reesink HW European strategies against the parasite transfusion risk Transfus Clin Biol 2005;12(1):1-4.
Sıtma-6
• Seyahat edilen yer sıtma için endemik bölge ise
seyahatin zamanı ve süresi önemlidir.
• Bu kişilerin endemik bölgeyi son ziyaretinden altı ay
geçmişse,;
- Kısa süreyle gidenler, kaldıkları sürede ve dönüşte
hiçbir ateşli atak geçirmemişlerse dönüşten altı ay
sonra bağışçı olabilirler.
- Ateş atakları olanlar, tedavileri bitip belirtisiz
olduktan altı ay sonra, geçerli sayılan sıtma testleri
negatif çıkarsa bağışçı olabilirler.
• Bu testler mevcut değilse belirtisiz en az üç yıl sonra
bağışçı kabul edilebilirler.
Sıtma-7
• Sıtmanın endemik olduğu
yerlerden gelen göçmenler belirtisiz taşıyıcı
olabilirler.
• Bu kişilerin endemik bölgeyi son ziyaretinden
altı ay geçmişse ve geçerli sayılan
sıtma testleri negatif çıkarsa bağışçı olabilirler.
• Sonuçlar pozitifse
…….hücresel ürünler için bağışçı olamazlar.
Sıtma-8
• Endemik bölgelerde;
- özel sorgulama formlarının geliştirilmesi,
- mevsimsel değişimlere göre politikaların
geliştirilmesi,
- coğrafik dağılımın bilinmesi oldukça
etkili bulunmakla beraber,
- alıcılara kemoprofilaksi verilmesi de uygun
görülmektedir.
Kitchen AD,Chiodini PL Malaria and blood transfusion Vox Sanguinis 2006:90;77-84).
Sıtma-9
• Endemik bölgelere yolculuk etmiş kan
bağışçılarının seçilmesine ilişkin çeşitli
düzenlemeler ülkelere göre değişebilmekte
• İki farklı yaklaşım
– ABD’de sadece endemik bölgelerde
bulunmuş olmak bağışçılığı ertelemekte
(bağışçı kaybı?)
– Avrupa’da hem ertelenip,
hem de sıtma için test
uygulanmakta
Sıtma-10
• İngiltere’den bildirilen bir çalışmada;
- 20 yılda saptanan transfüzyonla ilişkili beş
sıtma vakasının analizinde,
- anamnez olarak endemik bölgede yaşama ve
bölgeye seyahat öyküsü alınmış,
- bağışçı sorgulama formunda daha titiz
elemenin yapılmasının,
-Avrupa Birliği’ ne bu yönde öneri götürülmesi
gerekliliği bildirilmiştir .
Kitchen AD,Barbara AJ,Hewitt PE Documented cases of post-transfusion malaria occuring in England: A review in
relation to current and proposed donor- selection guidelines Vox Sangunis 2005:89;77-80.
Sıtma-11
• Diğer bir çalışmada;
• Kemoprofilaksi yapılan ve bağış sırasında
testleri negatif saptanan asemptomatik kan
bağışçılarında relaps görülmüştür.
Seed CR, Coughlin JT,Pickworth AM et al Relapsing vivax malaria despite chemoprophylaxis in two blood donors
who had travelled to Papua New Guinea Med J Aust 2010:192(8);471-3.
Sıtma-12
• Laboratuar tanısında kan yayma
yöntemlerinin;
-Tanıda yeterli düzeyde duyarlı
olmamaları,
- Zaman alıcı olmaları gibi
dezavantajları vardır.
• PCR az miktardaki kan örneğinde
seyrek bulunan etkeni
saptamayabilmektedir.
• Antijen enfeksiyonun başlangıcında
yokken aylar boyunca pozitifliğini
koruyabilmektedir.
Sıtma-13
• Kan bankalarında sıtma antikorlarını serolojik
testlerle taramayı öneren çalışmalar da
bulunmaktadır.
• ELISA testlerinin Indirect Floresan Antikor
Teknik (IFAT)’a alternatif olduğu da
gösterilmiştir.
Elghouzzi MH,Senegas A, Steinmetz T et al Multicentric evaluation of the Dia Med enzyme-linked immunosorbent
assay malaria antibody test for screening of blood donors for malaria Vox Sangunis 2008:(94);33-40.
Babesiosis-1
• Etken;Babesia microti ,
• primer olarak kene ısırığı ile
bulaşan,
• ABD’nin kuzeydoğusunda görülen bir
parazittir.
• Kan yaymalarında plasmodiyuma
benzer.
• Hastalık splenektomili ve immun
sistemi baskılanmış hastalarda fetal
seyredebilir .
Bağışçı seçimi Ulusal Kan Merkezleri ve Transfuzyon Tıbbı Kursu
XI Temel Kurs Kitabı Antalya 2008 ; 36.
Babesiosis-2
• Endemik bölgelerde yaşayan,
• Daha önce geçirilmiş ateşli bir hastalığı bulunan,
• Kanında yüksek düzeyde antikor bulunan
……………bağışçılardan kan bağışı alınmamaktadır.
• Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kan Bankası’na
başvuran 186 bağışçının babesiosis ve sıtma
açısından incelenmesi sonucunda pozitif bir olgu
saptanmamıştır.
Tamer G S , Dündar D,Mutlu B Donör Kanlarında babesia ve pasmodium türlerinin Araştırılması
XXXIV. Türk Mikrobiyoloji Kongresi ,7 - 11 Kasım 2010 , Girne, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Chagas hastalığı -1
• Etkeni;Trypanosoma cruzi’dir.
• Bazı ülkeler bağışçı sorgulama formunda
epidemik bölgeye ait seyahat veya yaşamı
sormakta,
• Brezilya gibi ülkeler ise serolojik testlerle
tarama yapmaktadırlar.
• Endemik bölgede doğan, annesi orta
Amerika veya güney Amerika’da yaşayan,
bu bölgelerde kan alanlar veya dört
haftadan uzun yaşayan bağışçılar red
edilmektedir.
Reesink HW European strategies against the parasite transfusion risk Transfus
Clin Biol 2005;12(1):1-4.
Chagas hastalığı -2
• Yapılan çalışmalarda;
- Bağışçı sorgulama formundaki algoritmaların
uygulanmasının önemli olduğu,
- Epidemiyolojik analizlerle bölgelerin
saptanmasının gerekliliği görülmüştür.
• ABD gibi epidemik olmayan bölgelerde görülen
seyahat ilişkili Chagas hastalığı olgularının
pencere dönemlerinde olan bağışçılardan
kaynaklandığı gösterilmiştir.
Sabino EC,Salles NA,Sarr M ET et al Enhanced classification of Chagas serologic results and epidemiologic
characteristics of seropositive donors at three large blood centers in Brazil Transfusion 2010 Jun 23.
Leishmaniosis-1
• Etken;Leishmania donovani,
• Tatarcıkların ısırması ile bulaşan
Ateş,karın ağrısı,ishal,splenomegali, LAP, pansitopeni
• Leishmaniosis’in transfüzyonla
bulaştığına dair ilk yayın 1948 yılında Çin’den yapılmıştır.
• Brezilya ve Hindistan’dan olgular
• Avrupa’da ise Fransa, İngiltere, Belçika ve İsveç’ten
yayınlar olmuştur.
• Bu olguların Leishmaniosis’in endemik olduğu bölgelerden
gelen veya bu bölgelere ziyaret eden kişilerden alınan
bağışçı kanlarının verildiği gençler veya yenidoğanlar
olduğu görülmüştür.
- Cardo LJ. Leishmania : risk to the blood supply. Transfusion 2006; 46: 1641-1645.
- Dey A, Singh S. Transfusion transmitted leishmaniasis : a case report and review of literature. Indian J Med Microbiol
2006; 24: 165-170.
Leishmaniosis-2
• Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kan Bankası’na
başvuran 186 bağışçıda ELISA ve IFAT ile yapılan
çalışmaya göre, sadece bir bağışçıda Leishmania IgG
antikorları saptanmıştır.
• Bu olgunun hastalığın endemik olduğu bölgeye seyahat
öyküsü olduğu anamnezi alınmıştır.
• Hastalığın daha yaygın görüldüğü bölgelerde kan
bağışçılarında oranın daha da yüksek olacağı
düşünülmektedir.
Tamer G S , Dündar D,Mutlu B Donör Kanlarında Leishmania Antikorlarının Araştırılması XXXIV. Türk
Mikrobiyoloji Kongresi ,7 - 11 Kasım 2010 , Girne, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Toxoplasmosis-1
• Etken;Toxoplasma gondii
• İmmün sistemi sağlıklı olan
kişilerde
• latent seyreder,
• gebelik
• immün yetmezliği olan hastalarda
yaşamı tehdit eden bir hastalık
tablosu oluşturur.
• İnsanlarda seropozitiflik oranı
yaşla birlikte artar,
• 5-9 yaşlar arası %5 iken, 40 yaş
üzerinde %65’e ulaşır
Toxoplasmosis-2
• Transfüzyon ile bulaşmanın
görüldüğü az sayıda olgu
• Enfeksiyonun geçirilmesinden sonra
1 yıl süre ile paraziteminin devam
ettiği olgular
• Parazit +4°C'de sitratlı kan içinde
50 gün boyunca canlı kalabilmekte
• Multipl transfüzyon yapılan ve
immün yetmezliği olan hastalara
verilecek kan veya lökosit gibi kan
ürünlerinde
• Toksoplazma IgM antikorlarının
aranması önerilmekte
Toxoplasmosis-3
• Ülkemizde bulaşa yönelik test
yapılmamakta,
• Sadece aktif olarak hastalığı geçirdiğini
ifade eden bağışçılar altı ay red
edilmektedir.
Filaryalar
• Filaryalar yeni bir konu olmakla
beraber Nijerya, Hindistan ve
Milano’dan birkaç yeni olgu
bildirilmiştir.
• Hindistan’da filaryal antikor %55.3
olarak bulunmuştur.
- Wiwanitkit V Filariasis due to blood transfusion: atopicin tropical medicine
Blood Transfus 2009;7:151.
- Bregani ER, Balzarini L, Ghiringhelli C et al Transfusional Mansonella
perstans microfilariasis Parassitologia 2003;45:71-2.
BAKTERİYEL
KONTAMİNASYON
Bakteriyel enfeksiyonlar-1
• Kan ve kan ürünlerine bağlı en önemli
komplikasyonlardan biridir.
• Viral enfeksiyonlardan daha sık
• Sıklık %0,2-0,5 arasındadır.
• Mortalite ise %10-26 arasında bildirilmektedir.
Bakteriyel enfeksiyonlar-1
TANIM
Transfüzyona bağlı bakteriyel enfeksiyon
(TBBE)
Hemokültür
Kesin
Muhtemel
Olası
+
Ø veya _
+
Kan ürünü
+
+
_
Bakteriyel enfeksiyonlar-3
Epidemiyoloji
• Kontaminasyon sıklığı
– Trombosit süspansiyonlarında 1/3.0005.000
– Eritrosit süspansiyonlarında 1/30.000
• Ciddi septik tablo
– Trombosit süspansiyonlarında 1/50.000
– Eritrosit süspansiyonlarında 1/500.000
Bakteriyel enfeksiyonlar-4
Kontaminasyonun kaynağı
• Bağışçının kanı
• Bağışçının derisi
• Flebotomistin derisi
• Kan ürünlerinin işlendiği ve paketlendiği çevre
Bakteriyel enfeksiyonlar-5
• Kontaminant etkenler:
-Staphylococcus türleri
-Streptococcus türleri
-Mikrococcus türleri
-Corynoebacterium türleri
-Propionibacterium acnes
-Pseudomonas türleri
-Enterobacteriacae üyeleri
-Bacillus cereus
-Serratia türleri
Bakteriyel enfeksiyonlar-6
• Kontaminasyon iki şekilde olabilir:
- Ürünün hazırlanması aşamasında
- Bağışçıdaki bakteriyemi sonucunda
Bakteriyel enfeksiyonlar-7
Ürün hazırlanması aşaması-1
• Kullanılan malzemelerin
kontaminasyonu ile
-Üretim aşamasında
-Bozuk ambalaj
-Nakil ve saklama sırasında
• Bağışçının deri florası veya
flebotomi bölgesindeki cilt
lezyonundan kontaminasyon
Bakteriyel enfeksiyonlar-8
Ürün hazırlanması aşaması-2
• Santrifügasyon, komponent
ayırma veya saklama
sırasında laboratuvar
kontaminasyonu
• Transfüzyona hazırlık
aşamasında
-Isıtma banyoları
-Uygunsuz taşıma
-Klinikte kanın takılması
aşamasında
Bakteriyel enfeksiyonlar-9
Ürün hazırlanması aşaması-3
• En riskli ürünTROMBOSİT
SÜSPANSİYONU’dur
-Kontaminasyon oranı %5
-Bakterilerin kolayca ürediği oda
ısısında saklanır.
-Hazırlanması sırasında kontamine
olabilir.
• Tromboferezle hazırlandığında kontaminasyon
riski daha düşüktür.
Bakteriyel enfeksiyonlar-10
Bağışçıdaki bakteriyemi-1
• Bağışçıdaki BAKTERİYEMİ
• Asemptomatik enfeksiyon
• Örneğin:
- Ufak cerrahi / tanısal girişimler
- Diş çekimi, abse drenajı, endoskopiler vs
– Önemsenmeyen odaklar
- diş enf., küçük abse, diyare, osteomiyelit vs
Bakteriyel enfeksiyonlar-11
Bağışçıdaki bakteriyemi-2
• Asemptomatik seyreden transfüzyonla
bulaşan bazı enfeksiyon hastalıkları
– Bruselloz
– Salmonelloz
– Yersinyoz
– Spiroket enfeksiyonları
• Sifiliz
• Rekürren ateş,
• Lyme hastalığı
• Riketsiyozlar
• Q ateşi,
• Kayalık dağlar benekli ateşi
Bağışçıdan Bulaşan
Bakteriyel Enfeksiyonlar- I
Bruselloz: Afebril olgularda bakteriyemi
olabilir. Literatürde B abortus ve mellitensis
olguları bildirilmiştir.
Salmonelloz: Asemptomatik bağışçılar özellikle
trombosit süspansiyonları için sorun
oluşturabilir. Literatürde S cholera suis ve S
heidelberg sepsisi bildirilmiştir.
Bağışçıdan Bulaşan
Bakteriyel Enfeksiyonlar -II
Yersinyoz:Kontamine eritrosit süspansiyonlarında
seyrek olmayarak karşılaşılır.
-Bakteri +4 °C’ de üreyebildiğinden banka
kanlarında sorun oluşturabilir.
Bağışçıdan Bulaşan
Bakteriyel Enfeksiyonlar- III
•
•
•
•
C jejuni,
B burgdorferi,
R rickettsii,
C burnetii literatürde nadir olarak
bildirilen enfeksiyon etkenleridir.
Bakteriyel enfeksiyonların
seyrek görülme nedenleri ???
– Antikoagülan-ek solusyondaki
sodyum sitrat
– Plazmadaki humoral faktörler
(kompleman ve çeşitli antikorlar)
– Kandaki savunma hücreleri
(Nötrofiller, makrofajlar)
– Soğukta saklama (+4 °C)
Bakteriyel enfeksiyonlar-12
• Transfüzyonla bulaşan bakteriler benzer klinik
tabloya yol açar.
• Semptomlar: üşüme, titreme, ateş, baş ve sırt
ağrısı, hipotansiyon
• Klinik tablo;
- kontamine üründeki bakteri sayısına,
- türüne,
- ürünün saklanma koşullarına,
- hastanın immün durumuna,
- antibakteriyel tedavi alıp almadığına bağlı olarak
değişir.
Transfüzyona bağlı
bakteriyal enfeksiyon kuşkusu varsa-1
• Transfüzyonla ilgili yapılan işler gözden
geçirilir.
• Transfüzyon acilen durdurulur.
• Farklı koldan kan örneği alınarak;
- kan kültürü,
- direkt antiglobulin (Coombs) testi,
- serbest hemoglobin,
- haptoglobulin ölçümü yapılır.
• İdrar serbest hemoglobulin açısından
incelenir.
Transfüzyona bağlı
bakteriyal enfeksiyon kuşkusu varsa-2
• Kan bankası ve mikrobiyoloji
laboratuvarı uyarılır.
• Yeniden crossmatch ve kan
grubu tayini yapılır.
Etkenin saptanması
• Kan ürününün torbası mikrobiyoloji
laboratuvarına gönderilir.
• Genel bir kural: Teknik ne kadar hızlı ise
duyarlılığı da o kadar düşüktür.
• Kültür (Otomatize bakteriyel kültür
sistemleri)
• Gram boyası
• Renk değişikliği
• PCR
• tRNA probları
• Antibiyotik probu
Transfüzyona bağlı
bakteriyal enfeksiyon kuşkusu varsa-2
• Enfeksiyon kuşkusu varsa geniş
spektrumlu antibiyotikler
başlanır.
• Seçim hastanenin duyarlılık
profiline göre yapılmalıdır.
• Antibiyotik;
- glikopeptit
- gram negatiflere etkin bir ajan
kombinasyonu önerilmektedir.
Bakteriyel enfeksiyonlar-13
KORUNMA
DİKKAT!
Kan komponentleri transfüze edilmeden
önce;
Ürün
- renk değişikliği
- bulanıklık açısından dikkatle
incelenmelidir.
Transfüzyonlara bağlı sepsis
nasıl azaltılabilir?
• Bakteri bulaşından kaçınma
• Kontamine bakterinin çoğalmasının engellenmesi
• Etkenin saptanması
• Etkenin eliminasyonu
Bakteri bulaşından kaçınma
• Bağışçı anamnezi
– Enfeksiyon hastalığı bulunan veya
– Son 24 saat içinde diş çekimi yaptıranların
bağışçı olmaları engellenir.
– Son 1 ay içinde gastroenterit (Yersinia?)
• Derinin hazırlanması ve flebotomi
- İodin veya povidon iodin ile dezenfeksiyon
- İyot allerjisi olanlarda klorheksidin veya
izopropil alkol
• İlk gelen kanın atılması (10-40 ml)(?)
Kontamine bakterinin çoğalmasının
engellenmesi
• Depolanma süresinin
optimizasyonu
– Eritrosit için : 25 gün
– Trombosit için: 5 gün
Etkenin eliminasyonu
• Filtrasyon
• Antibiyotiklerin ilavesi
• Eritrositlerin oda ısısında daha uzun süre
bekletilmesi
• İnaktivasyon
– İyonizan radyasyon
– Solvent deterjanlar (amotosalen, riboflavin)
Sonuç
• Çok sayıda mikroorganizma kan ve kan
ürünleriyle bulaşabilir.
• Çoğunu belirleyecek tarama testleri
geliştirilmişse de testlerin rutinde
kullanımında yetersizlikler vardır.
• Tarama testleri yerine bağışçıdan alınacak iyi
bir anamnez en uygun korunma yöntemidir.
• Bu amaçla geliştirilmiş olan
“BAĞIŞÇI SORGULAMA FORMU”
nun her bağışçı için titizlikle uygulanması
gereklidir.
En önemli korunma ise
‘’doku nakli’’
olan kan transfüzyonunun ancak
gerekli olduğu durumlarda
uygulanmasıdır.
TEŞEKKÜRLER
Download