DİN HİZMETLERİNDE İLETİŞİM VE REHBERLİK Yrd. Doç. Dr. Şükrü Keyifli İletişim • İletişim, geniş anlamda “insanlar arasında anlamları ortak kılma”dır. • İletişim, “bilgi, düşünce beceri ve duyguların sözcük, resim, grafik vb. semboller kullanılarak iletilmesidir” • İletişim, “bilgilerin, düşüncelerin ve duyguların sözlü, sözsüz olarak bireyden bireye veya gruptan gruba aktarılma, iletilme sürecidir”. İLETİŞİM SÜRECİ KAYNAK MESAJ DÖNÜT KANAL ALICI İletişim sürecinin Öğeleri • Kaynak ve Kodlama: Kaynak,iletişim sürecini başlatan kişidir. Öğretimde bu kişi genelde öğretmendir. • Paylaşılmak istenen bilgi, duygu ve düşüncelerin mutlaka kodlanması gerekmektedir, • Kodlama için hangi sembolleri kullandığımız önemlidir. • Kod çözme – alıcı: Alıcı, kodlanan mesajları anlamlandırır ve tepkide bulunur, • Geri bildirim olmadan mesajın ne derecede alındığını anlayamayız, • Kodlanan bilginin aldığı fiziki şekle mesaj denir, • Kanal, mesajların alıcıya iletilmesini sağlayan araç-gereç ve yöntemlerdir, Din Görevlisi Kanal Araç-gereçler Mesaj Cemaat Yöntem İLETİŞİM SÜRECİNİN TEMEL ÖĞELERİ KAYNAK MESAJ KANAL ALICI Davranışlar Semboller İletici Araç & Yöntemler Davranışlar • Fikir • Gerçek obje • Bilgi • Modeller • Sözsüz iletişim • Duygu • Resim • Sözlü İletişim • Tutum • Hareket • Basılı/yazılı araçlar • Beceri • Ses • Yöntemler Dönüt (Geri Bildirim) • Fikir • Bilgi • Duygu • Tutum • Beceri İletişimde Etkili Faktörler • Kaynak alıcısı açısından • İnsanlar neyi duymaya veya görmeye hazırlarsa onları duymak ve görmek isterler (Seçici Algı), • Olaylar insanlar ve nesneler hakkında ilk algımız önemlidir, • İletişim becerilerindeki bireysel farklılıklar, • Kaynak güvenirliği, – – – – Dürüstlük, Uzmanlık, İstek, Nesnellik • Kaynak alıcı benzerliği İletişimde Etkili Faktörler • Mesaj Açısından • Yaşantı Alanı: Kodlanmış mesajın alıcısı olan kimse, onu önceden geçirmiş olduğu yaşantılarına dayanarak çözecek, yorumlayacak yani ondan bir anlam çıkaracaktır. Yaşantı Alanı Yaşantı Alanı Kaynak Kodlama Mesaj Kod Çözme Alıcı Ortak Yaşantı Alanı Dönüt Kişilerarası İletişim İçin Koşullar • • • • Kişiler arasında bir ilişkinin kurulmak istenmesi, Bir amacın bulunması, Belirli kuralların bulunması, Rol ilişkilerinin varlığı ve • Ortak bir dilin varlığıdır. SÖZLÜ İLETİŞİM • Sözlü iletişim düşüncelerin sesli olarak ifade edilmesi anlamına gelmektedir SÖZLÜ İLETİŞİMİN ÖZELLİKLERİ • • • • • • • İletilecek fikir veya bilginin tanımlanması, Beklenen sonucun tanımlanması, Düşüncelerin dinleyicinin anlayabileceği bir dile dökülmesi, Dinleyicinin tepkisinin gözlemlenmesi, Kişisel kaygı ve endişelerin bir yana bırakılması, Karşımızdakilerin dikkatle dinlenmesi ve Sözsüz iletişim faktörlerinin kullanılması gerekmektedir. SÖZSÜZ İLETİŞİMİN UNSURLARI GÖZ İLİŞKİSİ Etkili göz ilişkisi: Karşıdaki kişiyi dinlerken ve onunla konuşurken doğrudan bakmak şeklindedir. Göz ilişkisi spontan, rahat ancak ciddidir. Karşıdaki kişiye odaklanılmıştır. Etkili olmayan göz ilişkisi: Karşımızdaki kişiye bakmamak, göz ilişkisini çok sık koparmak, boş boş bakmak, çok derin bakmak veya aşağı-yukarı bakmak şeklindedir. SÖZSÜZ İLETİŞİMİN UNSURLARI SÖZEL KALİTE Etkili sözel kalite: Hoş ve ilgili bir tonla, sesin tonunun uygun ve konuşma hızının orta olmasıyla, basit ancak yeterli bir dille doğal bir konuşma stilini kullanma ve akıcı bir konuşmayla belirgindir. Etkili olmayan sözel kalite: Monoton veya çok heyecanlı bir ses tonuyla, sesin çok yumuşak veya sert olmasıyla, konuşma hızının çok hızlı, çok yavaş veya kesik kesik olmasıyla, argo dilin aşırı kullanımıyla, aşırı formal bir konuşmayla veya teknik kelimelerin kullanılmasıyla, tamam mı, eeee, aaaa, gibi duraklamalarla belirgindir. SÖZSÜZ İLETİŞİMİN UNSURLARI KİŞİSEL ALIŞKANLIKLAR Kişinin saçı, sakalı veya bıyığı ile oynaması, kalem gibi bir şeyle oynaması, sigara veya çay/kahve içmesi, ayakları veya elleriyle seri hareketler yapması, karşımızdaki kişinin dikkatini dağıtıcı ve rahatsız edici olacağından bunlar etkili olmayan sözsüz davranışlardır. SÖZSÜZ İLETİŞİMİN UNSURLARI SÖZSÜZ İLETİŞİM VE İLETİŞİM ORTAMI İletişimde bulunan kişilere bağlı özellikler: Yaş, cinsiyet, eğitim durumu, medeni durum vb. özellikler iletişimin niteliğini belirler. İletişimin gerçekleştiği ortamın sosyal özellikleri: Resmi bir ortamda bulunup bulunmama durumuna göre iletişim kalıpları değişir. Ortama ilişkin sosyal kurallar, normlar, değerler ve beklentiler iletişimin niteliği üzerinde etkilidir. İletişimin gerçekleştiği ortamın sosyal özellikleri: Büyüklüğü, biçimi, rengi, aydınlatma derecesi, ısısı, sessiz ya da tenha oluşu iletişimin niteliğini büyük ölçüde belirler. SÖZSÜZ İLETİŞİMİN UNSURLARI JESTLER Jestlerimiz ilişkinin dinamiği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Jestlerimizle karşımızdaki kişiye kimi zaman bilinçli, kimi zaman da bilinçsiz olarak mesajlar göndeririz. Meydan okuma, üstünlük belirtme, gerginlik, çekingenlik, içe kapanıklık vb. gibi durumlarımızı jestlerimiz aracılığıyla aktarırız. BACAKLARIN KULLANIMI Bacak bacak üstüne atılmasının, ayakların çarpı konumunda tutulmasının, bacak kilitlemenin farklı anlamları vardır ve iletişimin niteliğini belirlemede önemli bir etkisi bulunmaktadır. AKTİF DİNLEME •Aktif dinlemede, dinleyen, konuşanın söylediklerini açarak geri verir ve böylece konuşan, dinleyenin ne anladığını öğrenir. •Bireyler iç dünyalarına kapanıp kendi anlamları içine gömülerek bir monolog geliştirme yerine, karşılarındaki kişiyle bir diyalog kurar, anlamlı bir ilişkiye girme olanağı bulmuş olurlar. İLETİŞİMİN NİTELİĞİNİ BELİRLEYEN ÖNEMLİ YAPISAL DEĞİŞKENLER Aile yapısı Arkadaş çevresi Çalışma ortamı Neden Sözlü İletişim ? • İnsan ilişkilerini geliştirir • Anında geri-besleme alınabilir • Çok hızlı işler • Beden diliyle desteklenir DİNLEMEK ALTIN KURALDIR Neden Yazılı Mesaj ? • Sözlü mesajların %50’si hemen unutulur • Yazılı mesaj kalıcıdır • Yazılı mesaj bir belgedir Sakınca Yazılı iletişimde geri-besleme ağır işler Neden Görsel-İşitsel Mesaj ? • Sözlü iletişimin etkinliği %20 • Yazılı iletişimin etkinliği %20 • Görsel-işitsel iletişimin etkinliği %30 • Önemli konularda iletişimin daha renkli, canlı ve etkileyici olmasına çalışılmalıdır • Beden dili iyi kullanılmalı izleyicilere doğru mesajlar vermelidir İletişimde Engeller • Kişilik farklılıkları • Eğitim farklılıkları • Dil farklılıkları • Sosyal, kültürel ve çevre farklılıkları • Fiziksel görünüm • İhtiyaçlar Sözlü Sunumlar 1. Giriş (% 15) Konu hakkında ne söyleneceğinin açıklanması Dinleyicinin ilgisinin anlatılacak konuya çekilmesi 2. Konu (%80): Sunumun esas unsurları konu kısmında yeralır Konu sistematik biçimde bölümlere ayrılır, her bölüm değişikliği büyük başlıkla yapılır Bölüm başlıkları alt konuya ait resimlerle duyuşsal-görsel hale getirilebilir 3. Sonuç (%5) Konu hakkındaki en önemli hususların altı çizilir Sunum bittikten sonra neyin en çok hatırlanmasını istersiniz ? 4. Görsel Araçlar: Mesajın Hatırlanma Oranı Sunum Sözlü Görsel Sözlü ve Görsel 3 saat sonra %70 %72 %85 3 gün sonra %10 %20 %65 - Tablolar - Grafikler Görsel Araç Tipleri: - Ayrık Kelimeler - Şemalar - Resimler - Haritalar Görsel Ortam Tipleri: - Yansılar - Slaydlar - Projeksiyon - Tahta - Kağıt - Baskılar 5. Konuşma Gerginliği: Gerginliği önlemenin bazı yolları • İyi hazırlık yapılmalı • Tanıdıklar önünde deneme yapılabilir • Giriş de söylenecek bazı anahtar cümleler üzerinde önceden çalışarak gelinebilir 6. Tarz: İyi iletişim için konuşma (%7), vücut lisanı (%55) ve ses gerginliği (%38) birbirini tamamlar • Göz teması • Gözlerini izleyici üzerinde gezdirerek konuşma • Kuvvetli ses tonuyla konuşma ETKİLİ İLETİŞİM BİLİNCİ SORUN ÇÖZME YETENEĞİ İYİ İLİŞKİLER TUTARLI VE DENGELİ OLMA UYUM İÇİNDE OLMA İYİ İLETİŞİM KURABİLME GELİŞME VE DEĞİŞME BAŞKALARINI SEVME VE SEVİLME İÇİNDE OLMA BAŞKALARININ DÜŞÜNCELERİNE AÇIK OLMA DUYGULARI İFADE ETME AÇIK VE SAVUNUCU İLETİŞİM OLUMLU KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ OLUMSUZ KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ YUMUŞAK BAŞLI DİK BAŞLI KONUŞKAN SESSİZ DİKKATLİ DİKKATSİZ TUTUMLU SAVURGAN DIŞA DÖNÜK İÇE DÖNÜK TEDBİRLİ TEDBİRSİZ DÜZENLİ DÜZENSİZ SAKİN ÇABUK KIZAN GİRİŞKEN ÇEKİNGEN SORUMLU SORUMSUZ AÇIK VE SAVUNUCU İLETİŞİM TUTUMLARI SAVUNUCU İLETİŞİM TUTUMLARI AÇIK İLETİŞİMTUTUMLARI YARGILAYICI TUTUM TANITICI TUTUM DENETLEMEYE YÖNELİK TUTUM SORUNA YÖNELİK TUTUM BELLİ BİR STRATEJİ İZLEYEN PLANLI TUTUM PLANSIZ, KENDİLİĞİNDEN OLUŞAN TUTUM ALDIRMAZ, UMURSAMAZ TUTUM ALDIRAN, UMURSAYAN TUTUM ÜSTÜNLÜK BELİRTEN TUTUM EŞİTLİK BELİRTEN TUTUM KESİN TUTUM DENEMECİ TUTUM İLETİŞİM SORUNLARI VE ÇATIŞMA • Alıcının kendisi hakkındaki imajı, • Alıcının kaynak hakkındaki imajı, • Sosyo-kültürel farklılıklar, • Dil engelleri, • Sembollerin yanlış anlaşılmasıdır. KİŞİLERARASI İLETİŞİM ÇATIŞMALARA NEDEN OLAN FAKTÖRLER Biliş Kişisel faktörler Algı Kültürel faktörler Duygu Roller Bilinç dışı Sosyal ve fiziksel çevre İhtiyaçlar Mesajın niteliği İletişim becerisi Etkin İletişim için Öneriler • Bir ağız iki kulak varsa, bir konuşup iki dinleyin • Doğru zamanda, doğru kişiye, doğru bilgiler verin • Mesajlar net, açık ve anlaşılır olsun • Gizlilikten kaçının, bilgiyi paylaşın • Karşınızdakini asla 3. şahısların yanında eleştirmeyin • Yazılı/sözlü iletişimde muhatabın kimliği en önemli unsurdur: ‘İzleyicini Bil’ • Tüm yazılı/sözlü iletişimde üç unsur bulunur: Giriş/Konu/Sonuç • Sözlü iletişimde önce ‘ne anlatılacağı’! anlatılır, sonra anlatım yapılır, en son ‘ne anlatıldığı’ ? tekrar anlatılır. • Yazılı iletişimde hedefler: Kesinlik/kısalık/açıklık/anlaşılabilirlik İletişimde... • Soyut değil, somut sözcükler kullanınız • Yer, zaman, boyut ve ölçüleri net ve açık bildiriniz • ACELE sözcüğü net değildir. Zaman belirtilmelidir İletişimde 6 Soru 1. Dinliyor musunuz ? 2. Anlıyor musunuz ? 3. Anladığınızı test ediyor musunuz ? 4. İleti dakikliğiniz nasıl ? 5. Empatik iletişimi kullanıyor musunuz ? 6. Yeterince açık mısınız ? Din Hizmetlerinde İletişim Engelleri • • • • • • • • • Aşırı genelleme Kutuplaştırma Kişiselleştirme Kekecilik Toptancılık Çok tekrar Düşünceyi Engelleme Kalıp Bilgiler Anlaşılması zor bir dil kullanma İhtiyaçları Karşılayamama Din Hizmetlerinde İletişim Dilinin Önemi • İletişimde söylediğimiz şeyler kadar söylemediğimiz şeyler de çok önemlidir. Özellikle Din hizmetlerinde beden dili gerektiği gibi kullanılması gereken bir ileti aracıdır. • Konuşurken duygu ve düşüncelerimizden farklı konuşabiliriz, ancak konuşmadığımız (sustuğumuz) zamanlarda beden dilimiz konuşmaya devam eder. Gözlerimiz, beden duruşumuz, mimik ve jestlerimiz, kol ve bacak hareketlerimiz, oturma biçimimizle bir çok mesaj veririz. • Sözlü mesajlar daha çok düşüncelerimizi yansıtırken, sözsüz mesajlarımız ise dünyamızla ilgilidir ve duygu ve düşüncelerimizi daha gerçekçi yansıtır • Yüzünü ekşiten, cemaate bağıran, görevlilerin mesajlarını iletmeleri oldukça güçtür. Bu durumdaki bir görevli belki çok yorulur, belki de çok şey anlatır. Fakat cemaatin bu anlatılanlara ilgi gösterip göstermedikleri meçhuldur. Bunu anlamak için, cemaate dikkatlice bakmak yeterlidir. • 1. “Cematin Gözünün Yüzüne bakarak Konuşma.”Konuşurken gözleriniz cemaatin üzerinde olsun. Gözlerinizi onlardan kaçırmayın çünkü, Gözleri kaçırmak kişinin o anda güçlü bir duygunun etkisi altında olduğunu gösterir.Bu da konuşana karşı olan güveni sarsar. Önemsenme duygusunu azaltır. • 2. Sürekli dinleyicilerle göz temasında bulunun Örneğin araştırmalar, göz temasının dikkati sürdürmede etkli olduğunu göstermiştir. • 3. Ellerinizi ve kollarınızı abartılı bir şekilde kullanmayınız. Ellerini dövecekmiş gibi veya karşıda bir suçluyu işaret edermiş gibi kullanmak, iletişimi engeller. Dinleyicilerin güvenliğini zedeler. Özellikle masanın veya kürsünün yumruklanması öfke ve kızgınlık anlamına geldiğnden cemaati tedirgin eder. • 4. Gülümseyerek Konuşun. İnsanlar mutlu oldukları zaman gülümser. • Gülümsemenin insanlar üzerinde güçlü bir etkisi var. Araştırmalara göre yargıçlar, sanık suçluysa, gülümsesin gülümsemesin mahkumiyet kararı veriyorlar, ancak gülümseyen sanıklar daha az ceza alıyor • 5. “Kızan adam sesini yükseltir.” Tekrar edelim, beden dili duyguları ele verir, ancak hangi belirtinin hangi duyguyla eşleştiğini söylemek zordur. Öfke, sinirlilik, korku, heyecan, panik, hepsi ses tellerinin gerilmesine ve sesin yükselmesine neden olur. • 7. “Hızlı konuşan satıcıya güvenme.” Ağız kalabalığı yapmayalım. Ağzı kalabalık kişilere güvenilmez. Konuşma arasındaki uzun, kısa ve sık duraklamaların güvenilir olmadığını da söyleniyor. “Aaa...”, “mmm...”, “ıııı...” ifadeleri, “ben...”, ”şey..” gibi konuşma parazitlerinden uzak duralım. Din Hizmetlerinde Konuşma(İkna) • İkna, karşındakini yenmek, aldatmak, kandırmak değil, doğruları ve gerçekleri anlatarak, göstererek, yaparak uzlaşma ve anlaşma becerisidir. • Ne anlattığın veya yaptığın değil, karşındakinin ne anladığıdır. • Her insanın bir ikna olma biçimi ve yolları vardır. • Herkesi ikna edemeyebilirsin ama çoğunluğa ulaşabilirsin. • İkna etmek senin esneklik, bilgi, beceri ve iletişim yeteneklerini kullanmana bağlıdır. • İknanın temeli karşısındakine saygı ve onu olduğu gibi kabulle başlar. İKNANIN DOĞASI • Karşındakinin gözüyle bak ve onu anladığını, kabul ettiğini ve saygı duyduğunu göstererek onun güvenini kazan (Asla yargılama ve eleştirme) • Sonra yol göster (Liderlik et) Yol gösterirken: • Kendi önerilerini sun ve esnek ol, • Ses tonuna, vurgulamalarına ve uygun kelimeler ve bağlaçlar kullanmaya özen göster. • Karşındaki direndiğinde esnek ol ve farklı, anlayabileceği önerileri sabır ve iyimser bir tavırla sunmaya devam et. • Önerilerini sunmaya karşındaki insanla uzlaşıncaya kadar devam et. İKNA STRATEJİLERİ • Önce insanların kafalarında istek yaratılmalıdır. • İnsanların ilgisini çek ve gerisini onların hayal gücüne bırak. • İnsanlar söyledikleriyle veya söylemedikleriyle kendilerinden ipuçları verirler. Sen bunları iyi kavra ve bunlardan yola çıkarak karşındakine rehberlik et. • Cazibeyi öne sür. Sürekli ulaşılması gereken hedefi, amacı, olayı ve durumu destekle. • Amaca ulaşıldığında insanlara ne kazanacağını ve bu amaçlara ulaşılmadığında oluşabilecek kayıpları göster, anlat, hissettir. • Sen karşındakine olayı anlat, bırak o harekete geçsin. • Sen zorlayan değil, bir yol gösteren, rehber, kılavuz, arkadaş ve dost ol. • Direnç sana yapılan hakaret değil, korku ve kaygı durumudur. • Dirençteki korkuyu sez ve ona göre konuş. İKNA TEKNİKLERİ • İkna Ederken… • Asla zorlama ve ikna ediyormuş havası verme. • İnsanlar direnç gösterdiğinde sakin ol ve asla tartışmaya girme. “Dirençli insan yoktur, esnek olmayı bilmeyen iletişimci vardır” • “Sen”li cümlelerden ve suçlayıcı tavırdan kaçının • İyi dinle ve söz kesme • Teşekkür, iltifat et, öv • Asla yok sayma • Uzlaşmacı olmayı her halinle göster • Yaratıcı ol. Yaratıcılık var olanlar arasında yeni bir şey bulmaktır. • Özgün ol ve asla kendini tekrarlama. Konuşma çeşitleri • Hazırlıklı Konuşmalar Bir topluluk karşısında yapılan sunuş konuşmaları hazırlıklı konuşmalardır. Bir topluluğa hitabeden konuşmalar siyasî, hukukî, ilmî yahut akademik, dinî, ticarî vb. gibi hangi türden olursa olsun hepsinde de dinleyici grubunu göz önüne alarak uygun bir konu seçmek ve bu konuda bir konuşma planı hazırlayarak hazırlık yapmak şarttır. Hazırlıklı konuşmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar. Bir dinleyici grubuna hitaben yapılacak sunuş konuşmasında başarılı olabilmek için güzel konuşma kurallarına uyulmalı ve aşağıda sıralananlar da göz önünde bulundurulmalıdır: • 1. Konuşmayı kimler dinleyecek? • 2. Konunun tespiti • 3. Konuşma plânının çıkarılması ve konunun hazırlanması: • Konuşma Planı a)Seslenme bölümü Kime hitap edilecek? Sayın...(sevgili, kıymetli,...) b) Giriş bölümü Konu nedir? Konunun özü c) Gelişme bölümü Konu hangi görüşlerle açıklanacak? Görüşler: 1............2.............Örnekler:............ d) Sonuç bölümü Sonuç nedir? Ana fikir:.............. • 4. Hazırlığın denenmesi • 5. Sunuştan önce yapılması gereken fiziksel hazırlıkların yapılması • Konuşmanın çeşidine göre sunuş sırasında kullanılabilecek birtakım istatistikler, raporlar, kupürler vs. varsa konuşmacı bunları yanında bulundurmalıdır. sunuş sırasında birtakım araç ve gereçlerden faydalanılacaksa bunlar hazır ve çalışır durumda mıdır, ses düzeni nasıldır... gibi soruların cevaplarını bilmek konuşmacıyı rahatlatacaktır. • 6. Sunuş: • Biraz başınızı ağrıtacağım, kusura bakmayın. Aslında içinizde bu konuyu benden daha iyi bilenler var ama görev bana verildi. Bildiğim kadarıyla anlatmaya çalışayım; gibi, konuşmanın etkisini azaltacak ifadelerle başlamamak gerekir. Hitaptan sonra konuşmayı düzenleyenlere ve dinleyenlere teşekkür etmek saygının, nezaketin bir gereğidir. : • b) Konuşmacı sakin ve rahat olmalı, gereksiz hareketlerden sakınmalıdır. c) Sesi daha iyi kontrol edebilmek için nefes düzenli alınmalıdır. Ses düzeneğine nefeslenme sesi karışmamalıdır. d) Ses tonu dinleyenlerin ilgilerini canlı tutacak şekilde konuya göre ayarlanmalı; konu, ses, söyleyiş, jest ve mimikler uyum içinde olmalı; etkiyi artırmak için birbirini tamamlamalı; vurgu ve tonlamanın yerinde ve doğru yapılmasına özen göstermelidir.. • e) Sunuşta göz irtibatı çok önemlidir. Konuşma sırasında dinleyenlerin gözlerinin içine bakmamak genellikle çekingenliği ifade ettiğinden konuşmanın etkisini oldukça azaltır. Ayrıca, dinleyiciler düşüncelerini, söylenenlere katılıp katılmadıklarını, sorularını, yorulduklarını... yüksek sesle ifade etmeseler de bunu tavırlarına, bakışlarına yansıtırlar. Konuşmacı dinleyicileri gözleyerek onların tepkilerini kontrol etmeli ve konuşmasını buna göre ayarlamalıdır. • f) Samimî, saygılı ve hoşgörülü olmalı, başkalarını kıracak ölçüsüzlüklere, kaba sözlere ve argoya yer vermemelidir. g) İyi bir giriş ve iyi bir sonucun konuşmanın en etkili bölümleri olduğu unutulmamalıdır. • h) Konuşmacı kendisine ayrılan süreye uymaya özen göstermeli, sorulacak sorulara açık, kısa ve kesin cevaplar verilmelidir.