EkonomiYonetimi

advertisement
Neoliberalizm ve
Ekonomi yönetiminin dönüşümü:
1980-2000’ler
Neoliberal Devletin Oluşumunda İki Aşama
1) 1980’ler-90’lar: birinci kuşak reformlar/Washington uzlaşması)
• Temel amaç: korumacı-devletçi dönemin kurumlarını ve piyasalaşma
önündeki engelleri ortadan kaldırmak, neoliberal reformları hızla, politik
aktörlerin direnci olmaksızın uygulamak
• Temel mekanizma: İktidarın siyasal partilerden devlet aygıtına, devlet aygıtı
içinde yasama ve yargıdan yürütmeye, yürütme içinde geleneksel
bürokrasiden alternatif bürokrasiye aktarılması
• Sonuç: Devletin sadece dar bir bölmesi (yürütme içinde oluşturulan yeni
bürokrasi) neoliberalleşir, bu durum devlet içinde çeşitli bölünme ve
çatışmalara (yürütme ile yargı arasında, hükümetler ile teknokratlar
arasında, bürokrasi içinde) neden olur.
2) 90’lar sonu-2000’ler: ikinci kuşak reformlar/post-Washington uzlaşması
• Temel amaç: neoliberal reformları kurumsallaştırmak
• Temel mekanizma: Devletin bütün bölmelerinin neoliberalleşmesi yoluyla
devlet-içi çatışmaların önlenmesi
Türkiye’de Neoliberal Devletin Oluşumu
I) 1980’ler-90’lar: Devletin bir bölmesinin neoliberalleşmesi
1) Siyasal alanın daralması, devlet aygıtının ön plana çıkması
2) Devlet aygıtı içinde yürütmenin ön plana çıkması
3) Yürütme içinde doğrudan Başbakana bağlı olarak çalışan yeni bir ekonomi
bürokrasisinin ön plana çıkması
Devlet içi çatışmaların yoğunlaşması
II) 2000’ler: Devletin bütün bölmelerinin neoliberalleşmesi
yürütme ile yargı arasındaki çatışmaların önlenmesi (1999 ve 2010 Anayasa
Değişiklikleri)
1)
hükümetler ile teknokratlar arasındaki çatışmaların önlenmesi (Bağımsız
Düzenleyici Kurullar)
3)
bürokrasi içindeki çatışmaların önlenmesi (Yatırım Ortamını İyileştirme
Koordinasyon Kurulu)
III) 2000’lerin sonu: Yeni bir aşama mı?
•
Devletin sermaye birikiminin hızla değişen gereklerine uygun politikaları
gündelik işleyiş içinde belirler hale gelmesi
1)
2008 krizi sonrasında Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun oluşumu
2)
6223 Sayılı Yetki Kanunu(3 Mayıs 2011)
Yürütmenin güçlendirilmesi
1) Kanun hükmünde kararnameler
•
•
•
•
önemli ekonomik politika kararları Meclis atlanarak Bakanlar
Kurulunun çıkardığı kanun hükmünde kararnamelerle alındı ve bu
yolla yürütme aygıtı yasama karşısında güçlendirildi
1982 Anayasasının 91. maddesi Bakanlar Kuruluna bazı konularda
kanun hükmünde kararnameler çıkarma yetkisi tanıdı
Bu yetki istisnai durumlarda ve belirli bir süre için verildiği halde
hükümetler neoliberal reformları uygulamak için geniş biçimde
kullandılar
1972-78 döneminde sadece 17 tane kanun hükmünde kararname
çıkarılmış iken, 1982-1990 döneminde bu sayı 305’e çıktı ve
bunlardan 261’i doğrudan neoliberal reformlarla ilgiliydi
2) Bütçe-dışı fonlar
•
Geleneksel bütçe meclis tarafından onaylandığı için, hükümetler
meclis onayı gerektirmeyen bütçe-dışı fonlar oluşturdular ve
neoliberal reformlar için kullandılar
Yeni bir ekonomi bürokrasisinin oluşumu
•
•
•
1983 yılında daha önce Maliye Bakanlığı’na bağlı olan
Hazine Genel Müdürlüğü ile daha önce Ticaret
Bakanlığı’na bağlı olan Dış Ticaret Genel Sekreterliği,
ilgili bakanlıklardan alınarak ‘Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı’ adı altında biraraya getirildi ve bu
müsteşarlık doğrudan Başbakanlığa bağlandı.
1991 yılında Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü de
DPT’den alınarak Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’na
bağlandı
Böylelikle ekonomi yönetimiyle ilgili tüm önemli kararlar
doğrudan Başbakanlığa bağlı olarak hareket eden ve bir
önceki dönemin ekonomi yönetiminin temel kurumları
olan DPT, Maliye ve Ticaret Bakanlığı’nın etkisinden uzak
ve özerk bir biçimde çalışan tek bir birimde toplandı
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın Oluşumu
Hazine Genel
Müdürlüğü
(Maliye Bakanlığı’na
bağlıydı )
Dış Ticaret Genel
Sekreterliği
(Ticaret Bakanlığı’na
bağlıydı )
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı
(doğrudan Başbakanlığa bağlı )
Yabancı Sermaye
Genel Müdürlüğü
(DPT’ye bağlıydı)
80’li ve 90’lı yıllarda devlet içi bölünmeler
1) yürütme ile yargı arasındaki bölünmeler
2) hükümetler ile teknokratlar arasındaki bölünmeler
3) bürokrasi içindeki bölünmeler
Yürütme ile yargı arasındaki bölünmeler
• Neoliberal politikalara ilişkin kararlar Meclis atlanarak
Bakanlar Kurulunun çıkardığı kanun hükmünde
kararnamelerle alındıkça, bu kararlara muhalefet eden
kesimlerin en sık başvurduğu yöntem, söz konusu
kararnamelerin iptali için Danıştay’a ve Anayasa
Mahkemesi’ne başvurmak oldu.
• Bu mekanizma özellikle sendikalar tarafından
özelleştirmeye ilişkin kararlarda kullanıldı ve söz konusu
kararların çoğu ‘ulusal çıkarlara’ ya da ‘kamu yararına’
aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi ve
Danıştay tarafından iptal edildi.
1999 Anayasa Değişikliği
• 1999 yılında Anayasada yapılan değişiklikle özelleştirmeye anayasal
dayanak kazandırıldı ve böylelikle bu konularda yürütme ile yargı
arasındaki gerilimlerin önü büyük ölçüde kapatıldı
• 47. Madde (Eski):
• E. Devletleştirme
Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının
zorunlu kıldığı hallerde devletleştirilebilir. Devletleştirme gerçek
karşılığı üzerinden yapılır. Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve
usulleri kanunla düzenlenir.
• 47.Madde (Yeni):
• “E. Devletleştirme ve özelleştirme”
• Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin
mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin
esas ve usuller kanunla gösterilir.
• Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri
tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk
sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya
devredilebileceği kanunla belirlenir.
12 Eylül 2010 Anayasa Değişikliği
• 1999 Anayasa değişikliği ile yürütme ile yargı arasındaki çatışmalar
bütünüyle ortadan kalkmamıştı, çünkü Anayasanın 125.maddesinin 4.
fıkrası ile düzenlenen, yürütmenin yargısal denetimine ilişkin hüküm
yoruma açıktı. 4.fıkradaki “yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka
uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” ifadesi, idari yargı denetimini
hukukilik denetimi ile sınırlandırmakla birlikte, “yerindelik denetimini”
yasaklamıyordu. Yargıçlar bu fıkraya dayanarak, hükümetin pekçok
neoliberal düzenlemesini kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle iptal
ya da yürütmeyi durdurma kararları alabiliyordu
• 12 Eylül 2010 anayasa değişikliği paketinde bu yolu tamamen kapatmak
üzere “yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun
denetimi ile sınırlıdır” kaydı (m.125/IV), “..sınırlı olup hiçbir surette
yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz” (m.11) yasağına dönüştürüldü
Hükümetler ile teknokratlar arasındaki bölünmeler
• hükümetlerin neoliberal politikalara tümüyle
bağlı olduğu 80’li yıllarda (ANAP hükümetleri
döneminde) karar alma konumundaki
hükümetler ile bu kararları uygulama
konumundaki teknokratlar arasındaki bölünme
işlevseldi
• koalisyon hükümetlerinin iktidara geldiği 90’lı
yıllarda ise bu bölünme sürecin tıkanmasına yol
açtı
Bağımsız Düzenleyici Kurullar
• neoliberal politikaları hükümetlerin politik tercihlerinden bağımsız olarak
kesintisiz biçimde uygulayabilecek özerk yapılar oluşturuldu, böylece
hükümetler ile teknokratlar arasındaki gerilimler önlendi
• Bağımsız düzenleyici kurullardan bazıları:
• Sermaye Piyasası Kurulu (1992), Rekabet Kurulu (1994), Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurulu (1999), Telekomünikasyon Kurulu (2000),
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (2001), Şeker Kurulu (2001), Kamu İhale
Kurulu (2002), Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (2002)
• Çoğu 1990’lar sonunda ve özellikle 2000-2001 krizi sonrasında uluslararası
kuruluşlara verilen sözler çerçevesinde kuruldu (IMF’ye verilen 9 Aralık 1999
tarihli niyet mektubu ve 19 Mart 2001 tarihli Avrupa Birliği Katılım Ortaklığı
Belgesi gibi)
• Bu kurullara, devlet aygıtı içindeki özerk konumları ve geniş yasama,
yürütme ve yargı yetkileri sayesinde hem karar alıcı hem de uygulayıcı rolü
verildi; böylelikle karar alma konumundaki hükümetler ile bu kararları
uygulama konumundaki teknokratlar arasındaki çelişkilerin önlenmesi
hedeflendi
Bürokrasi içi bölünmeler
1) neoliberal ilkelerle hareket eden yeni ekonomik kurumlar
(örneğin Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı) ile bir
önceki dönemin ilkeleri doğrultusunda hareket eden
kurumlar (örneğin DPT) arasındaki bölünmeler
2) Aynı kurum içinde çalışan geleneksel bürokrasi (kadrolu
ama düşük maaşlı memurlar) ile alternatif bürokrasi
(özellikle tarım, enerji gibi sektörlerde Dünya Bankası
projelerinde sözleşmeli olarak yüksek ücretle çalışan
teknokratlar, “prens”ler) arasındaki bölünmeler
• Bu bölünmeler, 80’li yıllarda neoliberal düzenlemelerin
yerleşik bürokrasinin müdahalesi olmadan başlatılmasını
sağlamakla birlikte, sürecin daha sonraki aşamalarında
bir engel haline geldi
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK)
•
2001 yılında kurulun YOiKK, ekonomi bürokrasisinin tüm kesimlerini uluslararası
rekabet gücünü artırma hedefi etrafında birleştirdi, böylece bürokrasi içi gerilimler
büyük ölçüde azaldı
•
YOİKK’in yapısı:
1) Üst düzey ekonomi bürokrasisi
• Maliye Bakanlığı Müsteşarı
• Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı
• Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı
• Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı
• Hazine Müsteşarı
• Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı
• Teknik Komite Başkanları
2) Sermaye kesimlerinin temsilcileri
• Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı
• Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı
• Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı
• Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı
Ekonomi Koordinasyon Kurulu
• 2004 yılı Mayıs ayında ekonomik gelişmelerin daha yakından
izlenmesi ve bakanlar arası iletişimin artırılması amacıyla
Bakanlar Kurulu bünyesinde kuruldu
• 2008 krizi sonrasında yeni bir önem kazandı
• 28 Şubat 2009’da yürürlüğe giren 5838 sayılı yasayla
Başbakanlık Teşkilatı hakkındaki kanuna yeni bir madde
eklenerek Ekonomi Koordinasyon Kuruluna yasal statü verildi
• Yasaya göre Ekonomik Koordinasyon Kurulu başbakanın
belirleyeceği bakanlardan oluşur ve kurul üyesi Başbakan
Yardımcısı, Kurula başkanlık eder.
• Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantılarına konuyla ilgili
bakanlar ve kamu görevlileri ile özel sektör, sivil toplum
kuruluşları ve üniversitelerin temsilcileri davet edilebilir.
Ekonomi Koordinasyon Kurulu-II
• Ekonomi Koordinasyon Kurulunun görevleri:
-ekonomik istikrarla ilgili gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek
-para, kredi, finans, maliye, borçlanma, gelirler ve diğer ekonomi
politikaları ile plan ve programların tespitinde, uygulanmasında ve
güncelleştirilmesinde koordinasyonu sağlamak
-küresel ve ulusal ekonomi ile ilgili gelişmeleri izlemek, değerlendirmek,
gerektiğinde araştırmalar yapmak veya yaptırmak
-gerektiğinde, gelir azaltıcı veya harcama artırıcı önerileri
değerlendirmek, uygun görülenler hakkında etki analizlerini yapmak
veya yaptırmak
-devlet yardımları politikalarının tespitinde, uygulanmasında ve
güncelleştirilmesinde koordinasyonu sağlamak
• kriz sonrasında bütün kritik kararlar Ekonomi Koordinasyon Kurulu
toplantılarında alındı
• Yapısı YOİKK gibi, farkı ise kriz yönetimine odaklanması ve bu nedenle
çok sık ve farklı bölgelerde toplanması; böylelikle sermaye birikiminin
hızla değişen ve sektörlere/bölgelere göre farklılaşan gereklerine uygun
politikaları meclisin dışlandığı bir gündelik işleyiş içinde belirleyebilmesi
YETKİ KANUNU-6223 (3 Mayıs 2011)
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
AKP kararnamelerinden 5’i yeni bakanlıklar kurmaktadır:
KHK/633 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve GörevleriHakkında
KHK/634 Avrupa Birliği Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
KHK/637 Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
KHK/638 Gençlik ve Spor Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
KHK/641 Kalkınma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
AKP kararnamelerinden diğer 5’i, bakanlık birleştirme/ayırma yapmaktadır:
KHK/635 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
KHK/639 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve GörevleriHakkında
KHK/636 Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
KHK / 644 Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK
KHK/ 645 Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK
KHK/640 Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve GörevleriHakkında
AKP kararnamelerinden 1’i GAP benzeri iki bölgesel kalkınma idaresi daha
kurmaktadır:
KHK/642 Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi ile Konya Ovası Projesi
Bölge Kalkınma İdaresi
Başkanlıklarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname.
AKP kararnamelerinden sonuncusu, bakanlıkların kuruluşuna düzenlemeler
getirmektedir.
643 Sayılı kararname
• Devlet bakanları kaldırıldı, bakanlıklarının yanısıra
başbakan unvanı taşıyan beş ünvanlı başbakan
yardımcısı yaratıldı (bir tür “iç kabine” ya da “politbüro”)
• “başbakanlık kabinesi” olarak hükümetin 21 bakanının
üstünde bir konuma yerleştiriliyor “başbakanlık
hükümeti”
• Bakan ile müsteşar arasına “bakan yardımcısı” makamı
eklendi (bir tür ‘siyasi müsteşar’)
649 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
• 8 üst kurulun özerkliğine son verildi. İlgili bakan,
üst kurulların idari her türlü faaliyet ve işlemlerini
denetlemekle yetkili kılındı.
Download