4 11. Cezaların caydırıcı ve önleyici oranlara çıkarılması ve

advertisement
T.B.M.M.
B:55
17.12.1994
0:4
11. Cezaların caydırıcı ve önleyici oranlara çıkarılması ve denetlenebilir nitelikte olması göz
önüne alınmalıdır. Türkiye'nin çevre master planı hazırlanmalıdır.
12. Çevreyle ilgili kurum ve kuruluşlarda çevre birimi oluşturulmalıdır. Belirlenecek millî
çevre politikası uygulamasının bu birimler tarafından sağlanması ve birimlerarası koordinasyonu
sağlayıcı politikaların izlenmesi gerekir.
13. Çevre Bakanlığının bir tabela bakanlığı olmaktan çıkarılıp, çok daha etkili bir hale getiril­
mesi lazımdır. Yetkilerle donatılmış, çevre konusunda etkin, düzenleyici, denetleyici, koordanisyonu sağlayıcı hale getirilmesi gereklidir.
Buraya kadar, Türkiye'nin çevre konusundaki genel problemleri ve çözüm yolları üzerinde kı­
saca durmaya çalışılmıştır. Esasen, 1991 yılında -bizim dönemimizde- kurulan Çevre Bakanlığının,
, yukarıda belirtilen ve hemen hemen ortak problemler olarak her yerde ve her zeminde dile getiri­
len bu hususlara çözüm getirmesi gerekmektedir; çünkü, kuruluş amacı budur. Ancak, üzülerek be­
lirtmek gerekir ki, hâlâ, Bakanlık, etkili bir şekilde çalışmamaktadır.
Türkiye'nin öncelikli çevre sorunlarının bir an önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Belediyeler bu konuya eğer eğilmiyorlarsa, Çevre Bakanlığı, belediyeler ve valilikler arasında koordineyi sağlayıp, özellikle büyük şehirlerdeki hava kirliliği başta olmak üzere, tüm sorunlara çare
bulması çok zor olmasa gerek.
Çevre Bakanlığı, yönetimi ve kadrosuyla bu sorunların üstesinden gelecek güce sahip görün­
memektedir. 30 ilde Çevre Bakanlığı taşra teşkilatı kurulmuş olmakla birlikte, bunlar, araçsız, teçhizatsız ve ilgili valiliklerin ilgisi oranında işlev görür bir haldedir.
Çevre Bakanlığı, çevre sorunlarının çözümü için gerekli çabayı göstermediği gibi, diğer ku­
rum ve kuruluşlarla da gerekli koordineyi sağlayamamaktadır. Bakanlık, sanki, medyaya bağlı bir
kuruluşmuş gibi faaliyet göstermekte; sansasyonel olaylarla ilgili söz üretmekte; ancak, çözüm ge­
tirmemektedir.
Katı, sıvı ve gaz atıkları üreten tüm kurum ve kuruluşların, bu atıkların çevreye zarar verme­
mesi için tedbirler almaya zorlanması gerekirken, Bakanlık, hiçbir caydırıcı önlemi uygulamamak­
tadır. Aynı şekilde, belediye ve icracı bakanlıklar da kendi haline bırakılmışlardır. Çevre Bakanlı­
ğının, "bu konuda yetkim yok" demesi mümkün değildir. Çevre Bakanlığının, her bakanlıkla ilgili
konularda yetkili olması gerekmektedir. Bu konuda gerekli mevzuatı oluşturmak zorundayız.
Çevre teşkilatı, konularında ihtisas sahibi uzmanlardan oluşmalı; bu uzmanlar, hem dünyayı
hem devleti tanımalı, bilim ve teknolojiyi rehber edinmelidir. Çevre Bakanlığının, bu konuda ye­
terli çabayı gösterdiğini söylemek mümkün değildir. Çevreyle ilgili laboratuvarlar mevcut değijdir;
ölçme ve izleme sistemleri yoktur. Analiz cihazları alınsa bile, bunları çalıştıracak elemanları bu­
lunmamaktadır. Bu eksiklerin bir an önce giderilmesi, yetişmiş, yetenekli kadroların bulundurul­
ması gerekmektedir.
Çevre Bakanlığı, yerel yönetimlere şirin görünebilmek, gelebilecek siyasî baskıları yumuşat­
mak için, son derece plansız ve programsız olarak, Çevre Fonundan araç dağıtımı yapmaktadır; öl­
çü nedir, belli değildir. ;
Bütün ülke, çevre konusunda eğitim fakiridir. Çevrenin en önemli boyutu, her işte olduğu gi­
bi, eğitimden geçmektedir. Her seviyede eğitim gören çocuk ve gençlerimize kaynak sunulama­
maktadır. Acaba, eğitim, siyasî şova müsait olmadığı için mi böyle hareket edilmekte? Fon kay­
nakları, tamamıyla, araç gerece aktarılmaktadır.
(
-925-
Download