Projeksiyon cihazı herhangi bir kaynaktan (Bilgisayar, DVD, Receiver, Kamera, Flashdisk Vs.) gelen görüntüyü özel yansıtma sistemi ile düz bir alana (Projeksiyon Perdesi, Ters Projeksiyon Ekranı, Duvar Vs.) yansıtmaya yarayan cihaza verilen addır. Projeksiyon cihazı birçok alanda kullanılır. Bu açıdan bakıldığında ev sinema projeksiyonları, iş ve sunum projeksiyon cihazları ve konferans, eğitim projeksiyonları gibi çeşitlere ayrılırlar. Eskiden varolan dia projektörler artık yerlerini modern data-video projeksiyon cihazlarına bırakmışlardır. Bugünün projeksiyon cihazı hangi kaynaktan olursa olsun çok keskin ve parlak, Full Hd’ye varan çözünürlükte görüntüler üretebilmektedirler. Projectio → Projeksiyon→ İzdüşüm , gösterim Projeksiyon cihazı → sunu , gösteri , aktarım cihazı DLP (Digital Light Processing) teknolojisi: Lamba ışığının üzerinde mavi,yeşil,kırmızı renk bulunan dönen bir çark içinden geçerek DMD (Digital Micromirror Device) chipte oluşan renkli görüntü sinyalinin objektiften perdeye yansıtıldığı sistemdir. Projeksiyonla İlgili Terimler :ANSI Lümen, Kontrast Oranı, Dijital Zoom, Keystone Correction, Çözünürlükler Saydam asetat levha üzerine çizilen resim,yazı ve diyagramları karanlık ortama ihtiyaç duymadan büyüterek perde üzerine aktaran projeksiyonlu araçlara TEPEGÖZ denir. Tepegöze ışıklı yazı tahtası da denmektedir.göze hitap eden ve kullanılması kolay olan tepegöz çok yaygın biçimde eğitimde,tıpta,orduda,toplantı ve konferanslarda kullanılmaktadır. Üzerinde cam bir tabla bulunan bir kutu ve bu kutuya monte edilmiş bir grup mercek ve aynayı taşıyan bir başlık kutusu tepegözün temel parçalarıdır.kutunun içindeki güçlü lambadan çıkan ışık cam tablanın hemen altında yer alan toplayıcı mercek tarafından yoğunlaştırılarak yukarı yansıtılır. Tabla üzerine yerleştirilen 25x25 cm.ye kadar boyutlardaki saydam üzerine hazırlanmış yazı,resim yada çizimlerden geçen ışık,yukarıda yer alan mercekayna sistemine ulaşır ve bu sistem 90 derecelik bir açı ile görüntünün karşıdaki pencereye yansımasını sağlar. Büyüteç, İnce kenarlı mercek kullanarak cisimleri büyütmeye yarayan araçtır. Büyeteçler, ışığın kırılma özelliklerinden yararlanırlar.Çoklukla küçük cisimleri daha büyük görebilmek için, bu cisimlerle göz arasına konan yakınsak mercek, pertavız. Büyüteçlerde odak uzaklıkları küçüktür. İncelenecek cisim büyüteç ile bunun odaklarından birisi arasına yerleştirilir; öbür odak tarafına da gözleyicinin gözü gelir. Böylece cismin zahirî, büyük ve doğru bir görüntüsü görülmüş olur. Teleskop, çıplak gözle görülemeyecek kadar uzakta olan cisimlere bakmak için kullanılan bir aygıttır. Optik teleskoplar, uzaktaki cisimden gelen ışık ışınlarının toplanması ve bu ışınların cismin büyütülmüş bir görüntüsünü elde edecek biçimde odaklanması ilkesine dayalı olarak çalışır. Ama radyo dalgaları gibi başka ışınım türlerini toplayan teleskoplar da vardır. Örneğin; radyoastronomi alanında kullanılan radyoteleskoplar çok önemli aygıtlardır. Optik teleskopların en önemli kullanım alanı astronomidir; bunlardan ayrıca, karada ve denizde uzak cisimlerin görüntülerini büyültmekte, yerölçümü aygıtlarında ve sekstantlarda da yararlanılır. Dürbünler aslında, yan yana getirilmiş iki teleskoptan başka bir şey değildir. Mercekli Teleskoplar: Galileo ve Kepler teleskoplarının her ikisi de mercekli teleskoptu ve ışık ışınlarının kırılması temeline dayalı olarak çalışıyordu. Objektif denen büyük mercek, uzaktaki cisimden gelen ışık ışınlarını kırılmaya uğratarak belirli bir odakta toplar. Gözlemci, göz merceği denen ve objektifin oluşturduğu görüntüyü büyütmeye yarayan daha küçük mercekten bakar. Mercekli teleskoplar ışığın kırılması ilkesine dayalı olarak çalıştığı için kırılmalı teleskop olarak da adlandırılır. Aynalı Teleskop: Aynalı teleskoplarda ışık ışınları, bir çukur aynadan yansıtma yoluyla toplanır ve odaklanır. Bu tür teleskoplara yansımalı teleskop da denir. İlk aynalı teleskopu 1668′de büyük İngiliz bilim adamı Sir Isaac Newton yaptı. Aynalı teleskopun, bütün renkleri aynı biçimde yansıtmak ve ilk mercekli teleskoplarda görülen türden bir bulanıklığa ve renk saçaklanmasına yol açmamak gibi büyük bir üstünlüğü vardı. Alman asıllı büyük İngiliz astronom Sir William Herschel da aynalı teleskop yapımını geliştirenler arasındadır. Sir Herschel aynalarını kendisi taşlar ve parlatırdı. 1781′de Uranüs gezegenini keşfettiğinde kendi yaptığı teleskoptan yararlanmış ve sonraki 30 yılda da sistematik bir yıldız ve bulutsu kataloğu hazırlamıştı. Günümüz Teleskopları: İyi bir astronomi teleskopu net bir görüntü verebilmeli ve soluk cisimlerin açıkça görülebilmesini sağlayacak kadar çok ışık toplayabilmelidir. Mercekli teleskopta net görüntü, tek objektif yerine iki ya da daha çok mercek kullanılarak ve bu mercekler titizce taşlanıp parlatılarak elde edilir. Aynalı teleskopta ise bu, aynanın titizce taşlanmaşı ve parlatılmasıyla sağlanır. Objektif merceklerinin ya da aynanın alanı büyüdükçe ışık toplama gücüde artar. Bugün kullanılmakta olan büyük teleskopların çoğu aynalı teleskoplardır. Bunun bir nedeni, kusursuz bir ayna yapmanın kusursuz bir mercek yapmaktan daha kolay olmasıdır. Bir başka neden de, aynanın belirli bir yüzeye yerleştirilerek doğru konumda kolayca tutulabilmesidir; oysa mercekler, ışık geçişini engellememek için ancak kenarlarından tutturulabilir ve büyük, ağır mercekleri sağlam bir biçimde bir yere oturtabilmek çok güçtür.