A A yıldızları. (A stars). A tayf türünden mavi-beyaz veya beyaz renkli yıldızlar. Yüzey sıcaklıkları 7500 K ile 10000 K arasındadır. Tayflarında hidrojenin Balmer soğurma çizgileri baskındır; A0 ile A3 arası tayf türünden yıldızlarda maksimum şiddete ulaşır. Đyonlaşmış ve nötr metallerin çizgileriyle, iyonlaşmış kalsiyumun H ve K çizgileri, daha geri tayf türlerde şiddetlenmeye başlar. Birkaç A yıldızı (Am ve Ap yıldızları) çok yüksek metal bolluğuna ve dünyada seyrek olarak görülen elementlere sahiptir. A0 yıldızları için B-V renk ölçeği sıfırdır. Vega, Sirius, Deneb ve Altair, A tayf sınıfından yıldızlardır. http://spiff.rit.edu/classes/phys301/lectures/comp/balmer_sequence.gif AB. ( AU). Kıs. Astronomik Birim. Abell kataloğu. (Abell catalogue). Gökada kümeleri için oluşturulmuş standart katalog. Kataloğun orjinali George O. Abell tarafından 1958 yılında kuzey yarımküre gökada kümeleri için yayımlanmıştır. Bu katalog içinde 2712 gökada kümesi vardır. Daha sonra 1989 yılında katalog, güney yarımküre gökada kümelerini içine alacak şekilde George Abell,1927-1983 genişletilmiş ve 1361 küme daha eklenerek tüm gökyüzüne yönelik 4073 gökada kümesine sahip olmuştur. http://www.sciencephoto.com/image/223243/530wm/H4010299-George_Abell,_US_astronomer-SPL.jpg acayip gökadalar. (peculiar galaxies). Şekil, boyut ve kimysal yapı bakımından normal gökadalardan çok farklılık gösterirler. Gökadalar arasındaki etkileşimler sonrasında oluşurlar ve içlerinde bulundurdukları gaz ve toz miktarı normallerden çok farklıdır. Parlaklıkları tipik bir gökadanınkinden az veya çok olabilir. Nispeten seyrek görülen bu cisimler; etkin gökadalar, Markarian gökadaları, Haro gökadaları, tek düzensiz veya karmaşık gökadalar, cüce gökadalar, halka gökadalar ile bir veya üç kollu veya acayip sarmal kollu gökadalardır. Halton C. Arp tarafından Anten Gökadası,ARP244 sınıflandırılmış ve 1966 yılında bunlar için bir gökada atlası oluşturmuştur. http://ned.ipac.caltech.edu/level5/Arp/Arp_contents.html acayip yıldızlar. (peculiar stars). Tayf yapıları, tayf türlerinin olağan sınıflarına uymayan, metal bollukları diğerlerinden farklılık gösteren yıldızlar. Kimyasal acayip (garip, tuhaf) yıldızlar, anakol üzerinde hidrojen yakmakta olan sıcak yıldızlardır. Tayf yapılarına göre kendi içlerinde de alt sınıflara ayrılırlar. Genellikle, Ap yıldızları gibi, tayf türünden sonra p harfi eklenerek belirtilirler. Yıldızların yapısında görülen diğer özel farklılıklar, salma için e veya metal çizgileri için m gibi sona konulan farklı eklerle ifade edilir. http://ned.ipac.caltech.edu/level5/Gray/Gray13.html açık evren. (open universe). Bkz. evren. açık küme. (open cluster). Çoğunlukla birkaç yüz yıldız veya bazen yirmiden daha az yıldız içeren dağınık yıldız kümesi. Çıplak gözle görülen Hyades ve Pleiades örnek olarak verilebilir. Yaklaşık 1000 açık küme bilinmektedir. Bunlar Öbek I sistemleridir ve gökadamızın düzlemine yakın yerlerde veya içinde oluşurlar. Bir açık kümedeki en parlak yıldızlar, yaşına göre ya kırmızı ya da mavi devlerdir. Açık kümelerin çoğu genç sistemlerdir. Bazılarının yaşı, NGC 2264 gibi, 10 milyon yıldan daha azdır. Bu kümelerdeki yıldız oluşumları hala devam etmektedir. Ülker (Pleiades). http://www.iankingimaging.com/show_image.php?id=194 açıklık. (aperture). Mercekli teleskoplarda merceğin veya aynalı teleskoplarda birincil aynanın çapı. Açıklık, teleskopta daha fazla ışık toplamayı sağlar. Böylece, belirsiz nesneler ayırt edilebilir. Işık toplayıcının gücü, açıklığın karesine bağlıdır. Çok büyük açıklık çok küçük Airy disk oluşturur ve aynı zamanda açısal ayırma (çözümleme) en büyük durumda olur. http://www.astronomylog.co.uk/skywatcher-1145pm-telescope açıklık oranı (göreli açıklık). (aperture ratio). Bir merceğin veya aynanın d çapının, odak uzaklığı olan f'’ye oranı. Odak oranı ise f/d dir. açısal ayrıklık. (angular separation). Đki gökcismi arasındaki derece, yay dakikası veya yay saniyesi cinsinden gözlenen uzaklık. açısal çap. (angular diameter). Gökcisimlerinin derece, yay dakikası veya yay saniyesi cinsinden gözlenen çapları. açısal çözümleme. (angular resolution). Bkz. çözümleme. 2 açısal hız. (angular velocity). Sembolü: ω. Bir cismin veya parçacığın, sabit bir eksene göre hareketindeki hızı. Yani, açısal yerdeğiştirmenin değişim hızı. Bir vektörle belirlenir ve birimi rads-1 dir. Açısal ivme, açısal hızın değişim oranıdır. açısal ivme. (angular acceleration). Bkz. açısal hız. açısal momentum. (angular momentum). Sembolü: L. Dönen veya dolanan sistemlerde, dönme veya dolanma eksenine göre, kütle ve hız dağılımına bağlı özellik. Kapalı sistemlerde örneğin, güneş sisteminde, daima momentum korunur. açısal ölçü. (angular measure). Derece (°), yay dakikası (') ve yay saniyesi (″) biriminde verilen açı veya uzunluk birimi. 1o = 60′ ; 1′ = 60′′ açısal uzaklık. (angular distance). Bkz. görünür uzaklık. aeronomi. (aeronomy). Yer'in en üst atmosfer katmanlarının yoğunluk, sıcaklık, bileşim gibi fiziksel ve kimyasal olaylarının çalışılması. aerouzay. (aerospace). Yer atmosferi ve uzay ötesi. AGK. Kıs. Katalog der Astronomischen Gesellschaft. Yıldızların konumlarını veren katalog. 1867'de Friedrich Argelander tarafından tasarlandı. 1912 yılında yayımlanan ilk versiyonu AGK 1, kuzey yarımküreden 190 000 yıldızı içerir. Bu yıldızlar -18° ve 90° dikaçıklık arasında yer alırlar. 1920'li yılların başında fotoğrafik ölçümlerle hazırlanan AGK 2, 1951-1958 AGK3 proje takımı yıllarında yayımlandı. AGK 3 ise1969'da manyetik bantlar üzerinden yapılan sınıflamayı içermektedir. http://www.hs.uni-hamburg.de/EN/Oef/Stw/anderson/Postwar%20Years%20to%201968.htm ağır elementler. (heavy elements). Hidrojen ve helyumdan daha ağır olan elementlerin tümü. Ağır elementlerin evrendeki bolluğu, hidrojen ve helyumdan daha azdır. ağırlık. (weight). Bir gezegen yüzeyi üzerindeki bir cisme uygulanan kuvvet. m kütleli cisim, mg ağırlığına sahiptir. Burada g, çekim ivmesidir. ağırlık merkezi. (centre of gravity). Bir cismi oluşturan parçacıkları etkileyen çekim kuvvetleri bileşkesinin uygulandığı kuramsal nokta. Hiçbir konum için bu nokta değişmez. ağır-metal yıldızlar. ( heavy-metal stars). Bkz. S yıldızları. 3 ağırlıksızlık. (weightlessness). Serbest düşme ile ilgili durum. Serbest düşme durumundaki bir cisim, örneğin bir uzay aracı, içindeki bir kişinin hızı, serbest düşme yapan cismin hızına eşittir. ağlı tayfçeker. (grating spectograph). Optik ağlarla yapılmış tayfçeker. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Spectrometer_schematic.gif AI Velorum yıldızları. ( AI Velorum stars). Ağlı tayfçekerin şematik gösterimi Bkz. cüce Cepheidler. Airy disk. (Airy disc). Yıldız gibi nokta ışık kaynağının, parlak disk benzeri görüntüsü. Dairesel açıklığa sahip olan optik bir sistemde görülür. Disk, aletteki kırılma etkilerinden dolayı oluşur. Kusursuz koşullar altında, görülebilen sönük halkalarla çevrilmiştir. Diskte toplam ışığın yaklaşık %87'si bulunur. 1834'de George Airy tarafından ilk kez hesaplanan bu diskin çapı, teleskobun açısal çözümleme sınır değerini verir. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Airy-pattern.svg Airy disk deseni akı. (flux). Bir erke (enerji) ölçüsü. Birim zamanda birim alandan geçen veya salınan parçacıkların sayısı. akı yoğunluğu. (flux density). Uzak bir salma kaynağından beklenen sinyal gücü ölçümü. Akı yoğunluğunun boyutları, birim alan başına birim bant genişliğinde birim zamandaki birim erkedir. Birimi Jansky’dir. akromatik mercek, akromat. (achromatic lens). Bir optik sistemdeki renk sapıncını gidermek için kullanılan iki camdan oluşmuş mercek. Kırılma indisleri birbirinden farklı olan camların birleşiminden yapılır. Kırmızı ve mavi ışınları aynı odakta birleştirir. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Lens6b-en.svg Akşam Yıldızı. (evening star). Güneş battıktan sonra batı çevreni (ufku) üzerinde parlak olarak görülen ve halk arasında Venüs’e verilen isim. alan eğriliği. (curvature of field). Mercek veya ayna sapıncı. Bu sapınçta, cisim optik eksene dikey bir düzlemde bulunduğunda görüntü düzlem üstünde bulunmayan eğrilmiş bir yüzey şeklinde oluşur. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Field_curvature.svg Alan eğriliğinin şematik gösterimi 4 albedo. (albedo). Gezegen veya gezegenimsi cisimler gibi parlak olmayan cisimlerin, dış yüzeylerinin yansıtma gücü. Tüm doğrultularda yansıyan toplam ışık miktarının gelen ışık miktarına oranıdır. Tüm doğrultularda gelen ışığı soğuran bir yüzeyin albedo değeri 0.0 iken, mükemmel yansıma yapabilen bir yüzeyin albedo değeri 1.0 dir. Merkür gezegeni Güneş’e en yakın olmasına rağmen, atmosferinin olmaması ve yüzeyinin çok kraterli olması albedosunu azaltır. Buna karşılık, Venüs gezegeninin bulutlarla kaplı yoğun atmosfere sahip olması onu tüm gezegenler içinde en büyük albedoya Venüs sahip olmasına neden olur. http://solarsystem.nasa.gov/multimedia/display.cfm?Category=Planets&IM_ID=112 Albireo (β Cyg). Cygnus (Kuğu) takımyıldızındaki turuncu dev yıldız. Kendisinden daha parlak olan koyu mavi bir yıldızla, bir çift oluştururlar. mv= 3m.2 (A), 5m.5 (B); tayf türü: K5 II (A), B8 V (B). http://www.jb.man.ac.uk/astronomy/nightsky/AList/Cygnus.html Albireo Alcor (80 UMa). Plough'ta bulunan ve Mizar ile optik çift oluşturan beyaz yıldız. mv=4m.1; tayf türü: A5 V; uzaklığı=27 pc. http://www.cosmovisions.com/uma.htm Mizar-Alcor Aldebaran (α Tau). Taurus (Boğa) takımyıldızındaki en parlak kırmızı dev yıldız. Hyades'ten daha yakındır. Yavaş düzensiz değişendir. 31″ uzaklıktaki 11m lik kırmızı cüce bir yıldızla görsel çift ve sistemden 122″ uzaklıktaki bir yıldızla optik çift oluşturur. mv=0m.9; Mv=-0m.8; tayf türü K5 III; yarıçap=45 R; Aldebaran-Güneş uzaklığı=21 pc. http://en.wikipedia.org/wiki/Aldebaran boyut karşılaştırması alfa (α). (alpha). Yunan alfabesinin ilk harfi. Genellikle takımyıldızlardaki en parlak yıldızları veya bazen bir gruptaki yıldızın konumunu belirtmede kullanılır. alfa parçacığı (α parçacığı). (alpha particle). Helyum atomunun çekirdeği, yani iki nötron ve iki protonun birleşmesinden oluşan pozitif yüklü parçacık. Đyonize olmuş helyum atomudur. Alfa parçacıkları çok kararlıdır. Nükleer tepkimelerde dışarı fırlatılır. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Alpha_Decay.svg Algol (β Per). Perseus (Perse) takımyıldızındaki ikinci en parlak beyaz yıldız. Bulunan ilk örten çifttir. Algol türü örten çift yıldızların ilk örneğidir. Parlaklık değişimi, ilk gökbilimciler tarafından bile biliniyordu. Daha parlak bileşen olan Algol A, yaklaşık 3 güneş çapındadır. Sönük olan 3m lik bileşen Algol B, yaklaşık olarak %20 daha büyüktür. Đki yıldızdan biri, diğerinin etrafında 68.8 saatte dolanır ve tutulmalar anında, sistemin parlaklığı 2m.2'den 3m.47'ye düşer. Algol A, yaklaşık 5 olarak 3.7 M kütleye sahipken Algol B, 0.8 M dir. Yıldız evrimi kuramına göre, daha büyük kütleli yıldızlar daha hızlı evrimleşirler. Algol sisteminde Algol B, altdev olarak evrimleşirken, büyük kütleli olan Algol A hala bir anakol yıldızıdır. Buna Algol paradoksu denir ve Algol B'den Algol A'ya kütle aktarımının varlığıyla açıklanır. Üçüncü uzak yıldız Algol C, Algol A ve Algol B etrafında 1.86 yıllık dönemle dolanır. Tutulmalar zamanındaki Algol sisteminin ışık eğrisi. küçük değişimler, dördüncü bir yıldızın varlığını düşündürmüştür. Fakat, günümüzde bu değişimlerin eksen dönmesinden ve Algol B'den Algol A'ya yavaş kütle aktarımının olmasından kaynaklandığına inanılmaktadır. Bu gaz akımı, Algol'ü kararsız radyo ve x-ışını kaynağı yapar. mv=2m.1 (A), 3m.5 (B); Mv=-0m.2 (A), 1m.2 (B); tayf türü: B8 V (A), G7 IV (B); uzaklığı=29 pc. http://csep10.phys.utk.edu/astr162/lect/binaries/algol.html Algol değişenleri (Beta Persei yıldızları). (Algol variables). Algol olarak adlandırılan örten çift yıldızların, bir alt sınıfı. Daha parlak ve daha büyük kütleli yıldız, anakol yıldızı iken; daha az kütleli olan diğer yıldız evrimleşmiş ve altdev hale geçmiştir. Bu, görünüşte yıldız evrim kuramına ters düşer. Büyük kütleli yıldızlar daha çabuk evrimleşirler ve bu da Algol paradoksu olarak bilinir. Küçük kütleli yıldızlar aslında sistemin kütlesinin çoğunu içerir, anakol ötesinde hızlı bir evrim geçirirler. Böylece yıldız, kütlesinin %85'ini bileşenine aktarır ve sonunda sönük, düşük kütleli altdev olarak kalır. Daha parlak olan bileşen, henüz anakoldadır. Kütle aktarımı, Algol sistemlerinde nispeten yavaş devam eder. Bunun nedeni, yörünge dönemindeki değişiklikler, radyo ve x-ışını salmalarıdır. Kütle aktarımının sonucunda iki yıldız aynı boyutlu, fakat farklı parlaklıktadır. Bunların ışık eğrisi derin bir baş minumuma ve sığ bir yan minumuma sahiptir. Baş minumum anında parlak anakol yıldızı örtülürken, yan minumumda altdev yıldız örtülmektedir. http://www.ps2003.org/eng/e.php Algol paradoksu. (Algol paradox). Bkz. Algol değişenleri; Algol. alıcı. (receiver). Radyo gökbilimde, radyo teleskobun anteni tarafından toplanan radyo frekanslarını belirleyen ve ölçen elektronik bir alet. 6 Almagest. (Arapça: en büyük). MS 140 yılında Claudius Ptolemy tarafından toplanıp listelenen gökbilim çalışması. Dokuzuncu yüzyılda Arapça'ya, 12. yüzyılın sonlarında ise Latince'ye çevrildi. http://www.loc.gov/exhibits/vatican/images/math09a.jpg Almagest Alnilam. Bkz. Orion. Alnitak. Bkz. Orion. Alpha Centauri (α Cen). (Alpha Centauri). Centaurus (Erboğa) takımyıldızındaki en parlak yıldız olan bir üçlü sistem. Gökyüzündeki üçüncü parlak yıldızdır ve Güneş’e çok yakındır. Parlak iki bileşen olan A ve B, sarı-turuncu renkli görsel çift oluştururlar (açısal ayrıklığı=17″.7, dönemi=80.1 yıl). Güneş benzeri kütleye sahiptirler. Üçüncü bileşeni, Güneş’e en yakın yıldız olan Proxima Centauri'dir. mv=0m.0 (A), 1m.38 (B),-0m.27 (AB); Mv=4m.4 (A), m m 5 .8 (B), 4 .2 (AB); tayf türü: G2 V (A), K1 V (B); kütlesi=1.09 (A), 0.89 (B) M; uzaklığı=1.31 pc. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Alpha_Centauri_relative_sizes.svg Altair (α Aql). Aquila (Kartal) takımyıldızındaki en parlak yıldız. Optik çifttir. mv=0m.77, Mv=2.3; tayf türü: A7 IV-V; uzaklığı=5.1 pc. altazimut kurgu. (altazimuth mounting). Azimut ve yükseklik konsayılarını dikkate alan bir teleskop kurgusu. http://www.derbyastronomy.org/TelescopeBuyingAdvice.htm altcüce. (subdwarf). Aynı tayf türündeki normal cüce yıldızlardan (anakol) daha küçük ve yaklaşık 1m.5-2m daha sönük olan yıldız sınıfı. Altcüceler HertzsprungRussell diyagramında anakolun tam altında yer alan yaşlı (Öbek II) yıldızlardır. Bunların anormal konumları, sıcaklık ve tayf türünü etkileyen düşük metal içeriğinden kaynaklanır. Genellikle sdK4 gibi “sd” önekiyle veya VI. ışıtma sınıfı olarak ifade edilirler. altdev. (subgiant). Aynı tayf türündeki normal devlerden daha düşük ışıtmalı ve daha küçük olan dev yıldız sınıfı. Altdevler Hertzsprung-Russell H-R diagramında alt cücelerin diyagramında devler ve anakol yıldızları arasında ve alt devlerin şematik bulunurlar ve IV. ışıtma sınıfını oluştururlar. gösterimi http://en.wikipedia.org/wiki/File:HR-diag-no-text-2.svg alt geçiş. (lower culmination). Yıldızların meridyenden en az yükseklikli geçişi. 7 alt-ışıtmalı yıldızlar. (subluminous stars). Beyaz cüceler, altcüceler, yüksek hızlı yıldızlar ve gezegenimsi bulutsu çekirdeği gibi anakol yıldızlarından daha sönük olan yıldız türleri. Çoğu yaşlı Öbek II yıldızlarıdır. alt kavuşum. ( inferior conjunction). Bkz. kavuşum. alt-milimetre gökbilim. (ing. submillimetre astronomy). Radyo gökbiliminin, yaklaşık 0.1 ile 1 mm arası dalgaboylarını içeren bir alt dalı. Bu alan özellikle, 300-3000 GHz frekans aralığında bulunan çok sayıda molekül salma çizgilerinin çalışılmasını sağladığı için önemlidir. alüminyum kaplama. (aluminizing). Bir ayna yüzeyinde yansıtıcı katman üretmek amacıyla alüminyumu buharlaştırarak, yüzeyi düzgün bir şekilde kaplama yöntemi. Bu alüminyum katman genellikle silikon bir kaplamayla korunur. http://www.cfht.hawaii.edu/en/gallery/cloudcams/index.php?opts=bestof&movi efile=data/gallery/aluminizing.mp4 Am yıldızları. (Am stars). A0 ile F0 arasında tayf türünden olan garip anakol yıldızları. Aşırı miktarda ağır element bolluğuna sahiptirler. Normal A yıldızlarından daha yavaş dönerler ve hemen hemen hepsi kısa dönemli tayfsal çiftlerdir. Kurama göre, çekimsel etkiler A yıldızlarının yavaşlamasına ve dolayısıyla ağır elementlerin yıldızların içinden dışarıya doğru yayılabileceği alışılmadık derecede kararlı atmosferlerin oluşmasına neden olur. Amalthea. Jüpiter'in en içteki uydularından biri. 1892'de bulunmuştur. 1979'a kadar en içteki uydu olduğu zannediliyordu. Jüpiter'in gravitasyonel çekiminden dolayı biçimi bir eğriliğe sahiptir (155x165x270km). Galileo uzay aracı tarafından çekilen fotoğraflarda, krater benzeri yapılara ve düşük albedolu yüzeye sahip olduğu görülmüştür. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Amalthea_PIA02532.png anakol. (main sequence). Bilinen tüm yıldızların yaklaşık %90'ını içeren, Hertzsprung-Russell diyagramı üzerindeki büyük kol. Sol üstten (yüksek sıcaklık, yüksek ışıtma) sağ alta doğru (düşük sıcaklık, düşük ışıtma) köşegensel bant şeklindedir. Bir yıldız, ömrünün çoğunu anakolda geçirir. Yeni oluşan bir yıldız, çekirdeğindeki sıcaklık, nükleer tepkimeleri başlatmak için yeterli olduğu zaman anakolda görülür. Yıldız, sıfır yaşındadır. H-R diyagramındaki sıfır yaş yıldızlarının konumu sıfır yaş anakolunu verir. Hidrojen helyuma dönüştükçe yıldız yapısı ve H-R diagramında anakol kimyasal bileşiğindeki değişiklik, yıldızın konumunun 8 sıfır yaş konumundan sağa doğru yavaşça kaymasına neden olur. Bir yıldızın anakol üzerindeki konumu, öncelikle kütlesine bağlıdır. Kütlesi ve dolayısıyla ışıtması büyük olanlar kolun en üstünde yer alır. Bu, anakol yıldızları için iyi tanımlanmış kütle-ışıtma bağıntısını verir. Yıldızın ömrü de kütlesine bağlıdır. Büyük kütleli yıldızlar daha kısa yaşarlar. Ömürleri yaklaşık olarak 1010 (M/M)-2 yıldır; burada M yıldızın, M ise Güneş’in kütlesidir. Yıldız, çekirdeğindeki hidrojeni tükettiğinde evrimleşerek (bkz. yıldız evrimi) anakoldan ayrılır. Yarıçapı ve ışıtması artar; sonunda dev yıldız olur. http://en.wikipedia.org/wiki/File:HRDiagram.png anakol çakıştırma yöntemi. (main sequence fitting). Bir küme yıldızının (özellikle açık küme) uzaklık modülünü (dolayısıyla uzaklığını) bulmak için kullanılan yöntem. Kümenin görünür parlaklığına karşı renk ölçeği noktalandığında elde edilen grafiğin anakol kısmı, Hertzsprung-Russell diyagramının anakolu ile çakıştırılır. Đki eğrinin renk ölçekleri üstüste getirilir. H-R diyagramının salt parlaklığı ile küme parlaklığı arasındaki fark, yaklaşık olarak sabit ve uzaklık modülüne eşittir. http://rml3.com/a20p/mainseqfitting.htm anakol yıldızı. (main sequence star). H-R diyagramında anakol üzerinde bulunan yıldızların genel adı. Andromeda (Andromeda). Kuzey yarıkürede, Pegasus'a (Kanatlıat) yakın bulunan takımyıldız. Parlak gezegenimsi bulutsu NGC 7662 ve sarmal kollu Andromeda gökadasını içerir. Kısaltması: And; yaklaşık konumu: sağaçıklığı=1sa, dikaçıklığı=40°; alanı= 722 derece kare. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Andromedaurania.jpg Andromeda Gökadası (M31; NGC 224). (Andromeda Galaxy). Yakın gökadaların en büyüğü. Çıplak gözle Andromeda (Andromeda) takımyıldızında sönük bir ışık lekesi olarak görülür. Sb türü sarmal gökadadır. Eliptik şekilli parlak çekirdeği vardır. Uzaklığı 660 kpc'tir (2.15 milyon ışık yılı). Toplam kütlesi yaklaşık olarak güneş kütlesinin 3x1011 katı, çapı da 45 000 parsektir. M31, Yerel Grup üyelerinin en büyüğüdür. http://apod.nasa.gov/apod/ap090510.html Angström. (Angstrom). Sembolü: Å. 10-10 m'ye eşit uzunluk birimi. Daha çok dalgaboyu birimi olarak kullanılır. Antares (α Sco). Scorpius (Akrep) takımyıldızındaki en parlak, kırmızı süperdev yıldız. Evriminin ilerlemiş aşamasındadır. B tayf türünden, 7. kadirden bir yıldız 9 ile görsel bir çift sistem oluşturur (ayrıklık 3″). Bileşeni sıcak radyo kaynağıdır. mv= 0m.94; Mv=-4m.7; tayf türü: M1 Ib; çapı: 285 R; uzaklığı=130 pc. antimadde. (antimatter). Tamamen antiparçacıklardan oluşan madde. Antiparçacıklar, kozmik ışın sağanaklarında ve yüksek erkeli parçacıklarda meydana gelir. antiparçacıklar. (antiparticles). Elemanter parçacık çifti. Örneğin, elektronpozitron veya proton-antiproton. Bunlar aynı durgun kütleye sahiptir, fakat yükleri farklıdır. Elektron negatif yüke sahip, pozitron ise buna eşit, pozitif yüke sahiptir. Parçacıklar ile bunların antiparçacıkları arasındaki etkileşme, yok olma olarak adlandırılır. Bkz. çift oluşumu. Antlia (Pompa). Güney yarıkürede, Centaurus (Erboğa) yakınındaki küçük bir takımyıldız. En parlak yıldızları 4. kadirdendir. Kısaltması: Ant; yaklaşık konumu: sağaçıklığı= 10sa; dikaçıklığı=-35°; alanı= 239 derece kare. Ap yıldızları. (Ap stars). B5'den F5'e tayf türüne kadar özel anakol yıldızları. Tayflarında Mn, Si, Eu, Cr ve Sr elementlerinin çizgileri görülür. Tayf çizgilerinin yeğinlikleri değişebilir. Bkz. manyetik yıldızlar. Apollo. (Apollo). Ay araştırmalarında kullanılan insanlı ilk Amerikan uzay programı. Apollo serisi Apollo 17'ye kadar ulaşmıştır. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Apollo_program_insignia.png Apollo grubu. (Apollo group). Hermes ve Icarus'u içeren küçük gezegenler. apsisler. (apsides). Yörüngede gravitasyonel çekimin merkezine doğru uzanan iki nokta. Bunlar apoapsis ve periapsistir. Peri- ve apo- önekleri verilen yörüngelerin apsislerini tanımlamakta kullanılır. Yörüngedeki cismin enberideki (periapsis) hızı en büyük, enötedeki (apoapsis) hızı ise en küçüktür. Apsisler çizgisi, iki apsisi bağlayan düz çizgidir ve eliptik yörüngenin asal eksenidir. http://asd-www.larc.nasa.gov/Instrument/glossary/e.html apsisler çizgisi. ( line of apsides). Bkz. apsisler. Apus (Cennetkuşu). Güney yarıkürede Crux (Güneyhaçı) yakınında, bulunan küçük bir takımyıldız. En parlak yıldızı 4. kadirdendir. Kısaltması: Aps; yaklaşık konumu: sağaçıklığı= 16sa, dikaçıklığı=-75°; alanı=206 kare derece. Aquarids. Đki etkin göktaşı yağmurundan biri. Bunlar: Eta Aquarids ve Delta Aquarids. Eta Aquarids, 4 Mayıs'ta (saçılma noktası: sağaçıklığı=336°, dikaçıklığı=0°); Delta Aquarids, 28 Temmuz'da (çift saçılma noktası: sağaçıklığı=339°, dikaçıklığı=-17° ve 0°) maksimum görüntü verir. 10 Aquarius (Kova). Güney yarıkürede, Pegasus (Kanatlıat) yakınında bulunan burç. En parlak yıldızı 3. kadirdendir. Katalog numaraları NGC 7293 (Helix Bulutsusu) ve NGC 7009 (Satürn Bulutsusu) olan iki gezegenimsi bulutsu içerir. Ayrıca, kapsadığı alan içinde M72 ve M2 küresel kümeleri bulunur. Kısaltması: Aqr; yaklaşık konumu: sağaçıklığı=22sa; dikaçıklığı=-10°; alanı= 980 derece kare. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Aquariusurania.jpg Aquila (Kartal). Cygnus (Kuğu) yakınında bulunan bir eşlek takımyıldızı. En parlak yıldızı 3. kadirden Altair'dir. Eta Aquila, parlak Cephei değişenidir. Kısaltması: Aql; yaklaşık konumu: sağaçıklığı= 19sa.5; dikaçıklığı= 3°; alanı= 652 derece kare. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Aquilaurania.jpg Ara (Sunak). Güney yarıkürede, Centaurus (Erboğa) yakınında bulunan küçük bir takımyıldız. En parlak yıldızı 3. kadirdendir. Kısaltması: Ara; yaklaşık konumu: sağaçıklığı=17sa, dikaçıklığı=-55°; alanı=237 derece kare. arayıcı. (finder). Geniş görüntü alanlı, düşük güçlü teleskop. Ana teleskopla aynı doğrultuda optik eksene sahiptir. http://www.telescope.com/Accessories/Telescope-Finder-Scopes/pc/3/49.uts Arctrus (α Boo). Bootes (Çoban) takımyıldızındaki en parlak kırmızı dev yıldız. Yüksek hızlı bir yıldızdır. Tayf türü: K2 IIIp; yarıçapı=28 R; uzaklığı=11 pc. ardalan ışınımı. (background radiation) Bkz. kozmik ardalan ışınımı; mikrodalga ardalan ışınımı. Arecibo radyo teleskobu. (Arecibo radio telescope). 305 metre çapında küresel şekilli radyo teleskop. Porto Rico'da doğal bir ortamda kuruludur. Dünyanın en büyük, tek çanaklı teleskobudur. http://www.naic.edu/public/the_telescope.htm Aries (Koç). Kuzey yarıkürede, Auriga (Arabacı) yakınında bulunan burç. En parlak yıldızı 2. kadirden Hamal (α) ve 3. kadirden Sheratan (β) dır. Kısaltması: Ari; yaklaşık konumu: sağaçıklığı=2sa.5; dikaçıklığı=21°; alanı=441 derece kare. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Ariesurania.jpg Aries'in ilk noktası. (first point of Aries). Đlkbahar ılımının bir diğer ismi. 2000 yıl önce Hipparchus, bu terimi kullandığında ilkbahar noktası Aries (Koç) takımyıldızında bulunuyordu. Ilımların doğuya deviniminden dolayı bu nokta 11 şimdi Pisces (Balıklar) takımyıldızındadır ve Aquaris'e (Kova) hareket etmektedir. Libra'nın (Terazi) ilk noktası, yani sonbahar ılımı da önceleri Libra'da bulunuyordu, fakat şimdi Virgo'dadır (Başak). Arizona göktaşı krateri. (Arizona meteorite crater). Bir göktaşının çarpmasıyla oluşan krater. 1280 metre genişliğe ve 180 metre derinliğe sahiptir. http://www.solarviews.com/cap/earth/meteor.htm artık yıl. (leap year). Kullanılan takvim yılından bir gün daha fazla gün içeren yıl. Bu yılın uzunluğu, 365.2422 günlük tropikal yıl uzunluğuna veya aysıl yıla denk gelir. Jülyen takviminde 366 günlük artık yıl, her dört yılda bir, yıl dörde bölündüğünde olur. Eklenen gün Şubat ayının sonuna (Şubat 29) eklenir. asimptotik dev kolu. (ing. asymptotic giant branch). Bkz. dev. asteroid. (ing. asteroid). Bkz. küçük gezegenler. asteroid kuşağı. (asteroid belt). Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasında, tutulum düzlemine yakın bölge. Çoğunlukla asteroidleri içerir. Kuşağın iç kenarı daha iyi belirlenmiştir. Dış kenar belli belirsizdir. http://www.observeasteroids.org/asteroids-where.php astigmatizm. (astigmatism). Mercek veya ayna sisteminde ışık, sisteme eğimli düştüğünde ve görüntü tek bir noktaya odaklanmadığında meydana gelen sapınç. astrobiyoloji. (astrobiology). Evrendeki yaşamın kökeninin, yapısının, evriminin ve geleceğinin araştırılması. Bu disiplinlerarası alan hem güneş sistemi içindeki hem de güneş benzeri yıldızların etrafındaki yaşanabilir gezegenlerdeki yaşanabilir bölgeleri araştırır. http://en.wikipedia.org/wiki/File:DNA_Overview.png astrofizik. (astrophysics). Gökcisimlerinin evrimi, yapısı ve özelliklerinin çalışılması. Örneğin; yıldız, gökada ve evren gibi sistemlerde erkenin üretilmesi ve harcanması ile ilgilidir. Astrofizik, 19. yy da gelişmiştir ve parçacık fiziği, katı-hal fiziği, plazma fiziği, relativite ile bağlantılıdır. Evrenbilim, radyo gökbilim, gamma ışını, kızılöte ve moröte gökbilim astrofiziğin alt dallarıdır. DNA astrokimya. (astrochemistry). Gökcisimlerinin ve uzayın kimyasal incelenmesi. Temelde tayfbilim yardımıyla gökcisimlerindeki organik ve inorganik kimyasal maddeler ile bu cisimlerde gerçekleşen tepkimeleri inceler. 12 astrometri (konum gökbilimi; küresel gökbilim). (astrometry). Gökcisimlerinin, gökküresi üzerindeki yerlerinin belirlenmesinde kullanılan gökbilim dalı. Örneğin; devinim, öz hareket gibi olaylar gökcisimlerinin konumlarında zaman içinde değişiklik meydana getirir. Fotoğrafik astrometri; gezegen ve yıldızların konumlarını, fotoğraf plağı üzerinde referans yıldızları kullanarak, Meridyen astrometri ise Yer'in hareketine göre göreli olarak belirlenmesini çalışır. astrometrik çift. (astrometric binary). Bkz. çift yıldızlar. astronomik birim (AB). (astronomical unit). Güneş sisteminde uzaklıklar için kullanılan uzunluk birimi. Yer'in yörüngesinin yarı-büyük eksen uzunluğuna eşittir. Kepler'in 3. yasasından dinamik olarak hesaplanır: n 2 a 3 = k 2 (1 + m ) Burada a, astronomik birim olarak eliptik yörüngenin yarı-büyük eksen uzunluğu; n, yıldızın radgün-1 biriminde yıldız hareketi; m, güneş kütlesi biriminde kütle; k ise Gauss biriminde çekim sabitidir. Yer'in yarı-büyük eksen uzunluğu 1. 000 000 031 AB'dir. 1 AB, 149 597 870 km'ye eşittir. astronomik tan. (astronomical twilight). Bkz. tan. astronomik üçgen. (astronomical triangle). Bir gökcismini, gözlemcinin başucu (Z) ve kuzey gök uçlağını (P) birleştiren büyük çemberlerin, keşişmesiyle oluşan gökküresi üstündeki küresel üçgen. Küresel üçgenin kenarları ile açıları arasındaki ilişki, eşlek ve çevren kondüzeneği arasındaki dönüşümlerde kullanılır. atarca. (pulsar). Dönen bir nötron yıldızından kaynaklanan çok düzenli atmalar veren ışınım kaynağı. Atarcalar, radyo gözlemleriyle bulundu. Bunlardan ikisi, günümüzde gamma ışını ve optik dalgaboylarında da belirlenmiştir. X-ışını gökbilimi, x-ışını atarcalarıyla ilgili bir sınıf ortaya çıkardı. Đlk radyo atarcası olan PSR 1919+21, gezegenlerarası ışınımın incelenmesi sırasında Jocelyn Bell ve Antony Hewish tarafından belirlenmiştir. Şu anda bilinen radyo atarcalarının 155'i Molonglo Radyo Gözlemevi'nde 1977 yılında yapılan bir atarca araştırmasında bulunmuştur. Dönemleri 1.56 milisaniye (PSR 1937+21) ile 4 saniye arasında değişir. Çoğu atarca tekdir; fakat, Bir atarcanın şematik gösterimi bugün bazı atarcaların çift olduğu biliniyor. Gökadamızdaki atarcaların toplam sayısı bir milyonun üzerindedir. Oluşum hızı, yüzyıl başına beş olarak hesaplanmıştır. Atarcaların, süpernova patlamaları sonucunda oluştukları düşünülmektedir. Gökadamızda hesaplanan süpernova oluşma hızı, yüzyıl başına sadece 2-3 tanedir. Alınan atmalar, dönen bir nötron yıldızı tarafından salınan bir radyo dalga ışınımının, bir fener kulesi ışığının gösterdiği flaşlara özdeş olarak, Yer'den hızla geçmesiyle oluşur. Bu ışınım, sinkrotron salmasına sahiptir ve nötron 13 yıldızlarının kuvvetli manyetik alanında (yaklaşık 108 tesla) hareket eden elektronlar nedeniyle oluşur. Tüm radyo atarcalarının dönemleri, nötron yıldızı dönme erkesini kaybettiği için derece derece artar. Bilinen en genç atarca olan Crab Bulutsusu’nun merkez yıldızı, hergün milyonda bir oranında yavaşlar. Crab ve genç Vela atarcasının yavaşlama hızı, dönme hızındaki değişiklikler olan glitchlerle kesilir. Bunların nötron yıldızının çekirdek veya kabuğunun yeniden düzenlenmesinden olduğu düşünülüyor. Crab ve Vela atarcaları, optik atarcalardır ve aynı zamanda gökyüzündeki en parlak gamma ışını kaynağıdırlar. Optik ve gamma ışını ışıtmalarının, bir atarcanın yaşı ile ilgili olarak hızla azaldığı görülmektedir. Crab atarcası 33 milisaniyelik dönemiyle genç atarcaların en hızlısıdır. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Pulsar_schematic.svg Atbaşı Bulutsusu (NGC 2024). (Horsehead nebula). Orion'da (Avcı'da), Zeta Orionis yakınında bulunan karanlık bulutsu. Salma bulutsusunun parlak ardalanına karşılık karanlık bir bölge olarak görülür. http://www.noao.edu/image_gallery/html/im0057.html ateş topu. (fireball). -10m den daha parlak görülebilen görsel göktaşı. Her yıl, yer atmosferine yaklaşık 50 000100 000 adet girdiği saptanmıştır. Yanarak ve arkada iz bırakarak kaydıklarından gökyüzünde uzun süre ve rahatça izlenebilirler.http://news.nationalgeographic.com/news/2009/10/09101 5-fireball-explodes-netherlands-germany-picture.html Hollanda üzerinde görülen ateş topu, 15 Ekim 2009 atmosfer. (atmosphere). Yıldız, gezegen veya diğer gökcisimlerini saran gaz zarf. Bir gezegen veya gezegen uydusunun sürekli bir atmosfere sahip olabilmesi, onların yüzeyindeki kaçma hızına ve sıcaklığına bağlıdır. Ay gibi küçük cisimlerin kaçma hızları düşük olduğundan, atmosferlerini saran gaz molekülleri bu cisimleri kolaylıkla terkedebilir. Gaz moleküllerinin hızı sıcaklıkla artar, moleküler ağırlıkla azalır. Hidrojen, helyum, metan, amonyak gibi daha hafif olan moleküller, azot, oksijen, karbondioksit gibi daha ağır moleküllerden daha kolay uzaya kaçabilirler. Gezegen atmosferlerinin yapısı ve evrimi üzerine çalışmalar, 1960'larda uzay araçlarıyla hızla Yer atmosferinin en üst katmanı gelişmiştir. Dünya, Mars, Venüs, Jüpiter, Satürn ve Satürn'ün uydusu Titan, uzay araçlarının yakın uçuşları yardımıyla incelenmiş ve atmosferlerinin yapısı öğrenilmiştir. Güneş sisteminin çalışılması, gezegenlerin atmosferlerindeki hava sistemlerini incelemekte büyük bir kolaylık sağlamıştır. Venüs: Gezegen üzerinde yavaşça dönen bulut, sera etkisi yapar. Mars: Hava sistemindeki ince atmosfer, yüzeyin topoğrafisinden etkilenir. Jüpiter ve Satürn: Hızlı dönen büyük akışkan atmosferleri vardır. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Top_of_Atmosphere.jpg 14 atmosfer basıncı. (atmospheric pressure). Atmosferin üst sınırına kadar uzanan bir atmosfer kolonunun birim alan üzerine uyguladığı kuvvet. Genellikle milibar (mb), atmosfer (atm) veya metrekare başına newton (Nm-2) biriminde ölçülür. Yeryüzünde, deniz seviyesindeki standart atmosfer basıncı 1013 mb veya 101 325 Nm-2 dir. Venüs ve Mars'ın yüzeyindeki atmosfer basınçları sırasıyla 90 000 mb ve 7.5 mb dır. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Atmospheric_Pressure_vs._Altitude.png atmosfer katmanları. (atmospheric layers). Yer atmosferinin, yüksekliğe bağlı olarak sıcaklık değişimini temel alarak gaz katmanlarına bölünmesi. En alt katman troposferdir. Deniz seviyesinden troposfere olan yükseklik, uçlaklarda 8 km ye, dönence içinde 18 km ye uzanır. Kütlesi, atmosferin kütlesinin ¾’ü kadardır. Tüm meteorolojik olaylar bu katmanda olur. Bu bölge, konveksiyon ve zeminden gelen kızılöte ışınımdan dolayı ısınmıştır. Sıcaklık, orta enlemde ve uçlak bölgelerde-55°C, eşlek bölgesinde de -80°C ye ulaşır. Stratosfer, troposferin üzerindedir ve stratosferin bittiği 50 km’lik yükseklikte sıcaklık 0°C dir. Stratosferin ısınması, güneşten gelen yüksek erkeli moröte ışınımın, ozon (O3) molekülleri tarafından soğurulmasıyla olur. Ozon molekülleri, moröte ışınım ile oksijen moleküllerinin etkileşmesi sonucu oluşur ve böylece ozonosfer meydana gelir. Ozonosfer bölgesi, yaklaşık 25 km ile 40 km yükseklikler arasında bulunur. Stratosferin üzerinde ise mezosfer vardır. Mezosferde sıcaklık, Global atmosferik sıcaklığın yükseklikle yükseklik arttıkça azalır ve mezosferin bittiği değişimi 85 km yükseklikte -90°C’ye kadar düşer. Mezosferin soğuma nedeni, moröte ışınımı soğuran ozonun azalmasıdır. Mezosferin üzerinde termosfer yeralır. Termosferin sıcaklığı, yükseklikle ve güneşin uzak-moröte ışınımının oksijen, azot tarafından soğurulmasıyla artar. Bu soğurulma, iyonlaşmış atom ve moleküllerin oluşmasını sağlar. Bu iyonlaşmış atom ve moleküller, 60 km yükseklikte iyonosferi oluştururlar. Đyonosfer bölgesi, kutup ışıması (aurora) ve meteor bölgesidir. Her ne kadar sıcaklık 150 km de 500°C ve 500 km de 1300°C ye ulaşsa da bu sıcaklıklar, bu yükseklikte bulunan az sayıdaki atom ve moleküllerin kinetik sıcaklıklarıdır. Dolayısıyla, bunların ısıtma yetenekleri boşlanacak kadar küçüktür. Atmosfer yoğunluğu, troposferde deniz seviyesindeki değerinin 0.25'i, stratosferde 0.0009'u ve mezosferde 0.000 007 katı 15 kadardır. 500 km üstünde bulunan egzosferde, atmosferi oluşturan bileşenler seyreklikten dolayı birbiriyle çarpışamaz. Van Allen ışınım kuşağı, bu bölgededir. Bu tabaka, gezegenlerarası ortamla atmosferin birbirine karıştığı manyetosfere kadar uzanır. http://www.eoearth.org/article/Atmosphere_layers atmosferik kırılma. (atmospheric refraction). Gökcisimlerinden gelen ışığın yer atmosferinden geçerken kırılması. Yer atmosferine giren ışık, Yer'e yaklaştıkça eğrilir. Bunun sonucu, yıldızlar ve diğer gökcisimleri zenite doğru ihmal edilebilir bir yer değiştirme gösterir. Yer değiştirme miktarı gökcisminin gözlemcinin zenitinden olan uzaklığına bağlıdır. Bu değer, çevrendeki cisimler için en büyük olur (yaklaşık 35 yay dakikası). Bkz. zenit uzaklığı. http://www.tutorvista.com/content/science/scienceii/human-eye-colourful-world/atmospheric-refraction.php atmosferik sönükleştirme. (atmospheric extinction). Bkz. sönükleşme. atmosferin yapısı. (composition of atmosphere). Yer atmosferindeki kuru temiz hava bileşiminin yüzdeleri: azot 78, oksijen 21, argon 0.93, karbon dioksit 0.03, neon 0.002 ve çok az olarak helyum, metan, kripton, karbon monoksit, sülfür dioksit, hidrojen, ozon, xenon, azotdioksit, radon ve azot oksit. Ozon miktarı, ozonosferde artar, coğrafik ve meteorolojik değişmelere bağlıdır. Normal havadaki su buharı oranı, hacimce % 0.1 ile % 2.8, kütlece % 0.06 ile %1.7 arasındadır. Bu oranlar, meteorolojik ve coğrafik olaylara bağlıdır ve yükseklik arttıkça azalır. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Atmosphere_gas_proportions.svg atmosferik pencereler. (atmospheric windows). Yer atmosferi tarafından önemli bir kısmı soğurma ve yansımaya uğramadan geçebilen elektromanyetik tayf bölgesi. Tüm tayf bölgeleri kısmen soğurulur fakat, iki tane geçirgen aralık vardır: radyo ve optik pencere. Radyo penceresi, 1 mm ile 30 m dalgaboyları arasındadır (yani, frekansı 300 GHz ile 10 MHz aralığına karşılık gelir). Bu pencere sayesinde gökyüzündeki radyo kaynaklarından gelen yüksek erkeli radyo dalgaları yer-konuşlu teleskoplar yardımıyla alınır. Optik pencere, 300 nm ile 900 nm dalgaboyu aralığındadır. Yakın moröte ve yakın kızılöte bölgelerin bir kısmını içerir. Bu iki pencereye ek olarak çeşitli darbant kızılöte pencereler vardır. Bunların dalgaboyu µm mertebesindedir. 16 Bu pencereler J (1.25 µm), H (1.6 µm), K (2.2 µm), L (3.6 µm), M (5.0 µm), N (10.0 µm) ve Q (21.0 µm) dir. 350 ve 460 µm’lerde, küçük ama kullanışlı pencereler bulunur. Soğurmaya neden olan atmosfer bileşenleri su buharı, karbondioksit ve ozondur. Bu yüzden kızılöte kaynaklarını inceleyen gözlemevleri atmosferin ince, su buharı etkisinin az olduğu kuru veya dağlık bölgelerde kurulmalıdır. Kısa dalgaboylu hiçbir ışınım, atmosferi geçemez. 230-300 nm dalgaboylu moröte ışınım, atmosferik ozon tarafından soğurulur. Daha kısa dalgaboylarına yani, 100 nm’ye inildikçe, bunlar azot ve oksijen molekülleri tarafından tutulur. En kısa dalgaboylarına ulaşılınca, bunlar atmosferin en üst katmanlarındaki oksijen ve azot atomları tarafından soğurulur. Daha kısa dalgaboylu yüksek erkeli ışınlar atmosferik soğurmanın olmadığı yüksekliklerde uzay araçları tarafından incelenir. http://csep10.phys.utk.edu/astr162/lect/light/windows.html atom. (atom). Bir elementin kimyasal yapısını belirleyen en küçük parçası. Atom, kimyasal tepkimelerle bir veya daha başka atoma dönüşebilir. Atomun toplam kütlesinin çoğu küçük bir çekirdekte toplanmıştır. Çekirdekte proton ve nötronlar bulunur. Çekirdekteki protonların sayısı, yani atom numarası, nötr atomdaki elektronların sayısına eşittir. Elektronların düzeni ve davranışları, atom ile diğer atomların birbirleriyle etkileşmesini belirler, maddenin kimyasal ve fiziksel özelliklerini ortaya koyar. Bkz. enerji düzeyleri; izotoplar; iyonlar. http://images.yourdictionary.com/images/main/A4atom.jpg atom numarası. (atomic number). Sembolü: Z. Atomun çekirdeğindeki protonların sayısı. Bu sayı, nötr atomda çekirdek etrafındaki elektronların sayısına eşittir. Elementlerin izotopları aynı atom numarasına, fakat farklı kütle numarasına sahiptir. 17 Auriga (Arabacı). Kuzey yarıkürede, Orion (Avcı) yakınındaki takımyıldız. En parlak yıldızları Capella (α) ve 2m parlaklığındaki Algol türü değişen Menkalinan (β)'dır. Epsilon Aurigae ve Zeta Aurigae uzun dönemli örten çiftlerdir. Epsilon Aurigae 27 yıllık yörünge dönemiyle bilinen en uzun dönemli örten çift yıldızdır. Bu alan, parlak açık kümeler olan M36, M37, M38'i içerir. Kısaltması: Aur, yaklaşık konumu: sağaçıklığı=5sa.5, dikaçıklığı=40°, alanı= 657 derece kare. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Aurigaurania.jpg Avrupa Güney Gözlemevi. (European Southern Observatory). Avrupalıların Şili'de, La Serena yakınında bulunan, La Silla'daki gözlemevi. 2400 m yükseklikte kurulmuştur. http://www.eso.org Avrupa Uzay Ajansı. (European Space Agency). Avrupa uzay programlarını destekleyen ve düzenleyen kuruluş. 1975'te kurulmuştur. Merkezi Paris'tedir. http://www.esa.int Ay. (Moon). Yer'in tek doğal uydusu. Çapı 3476 km, Yer'den uzaklığı 384400 km'dir. Yer etrafındaki bir dolanımını 27.322 günde (bkz. yıldızıl ay) tamamlar. Kütlesinin, Yer'in kütlesine oranı 1: 81.3, yani 0.0123 tür. Yer etrafındaki dolanma hızıyla, kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı birbirine eşit olduğu için hep aynı yüzünü görürüz. Ay, yörüngesinde dolanırken değişen aydınlanma yüzdeleriyle evreler gösterir. Dolunayda görünür parlaklığı -12m.7'e çıkar. Aynı zamanda tutulmalar ve örtmelerin görüldüğü geometrik olayları da doğurur. Ay'ın ortalama yörünge hızı 10 kms-1 dir. Ay, yer-konuşlu gözlemler ve uzay araçları ile dikkatlice incelenmiştir. Helyum, radon, neon ve argon gazlarından oluşan son derece ince bir atmosfere sahiptir. Zayıf bir manyetik alanı vardır. Atmosferinin yok denecek kadar ince olması nedeniyle -180°C ile 110°C arasında sıcaklık farklarına, güneş rüzgarlarına, kozmik ışınlara ve göktaşlarına maruz kalır. Bkz. Ay'ın yüzey yapıları. http://solarsystem.nasa.gov/images/Moon.jpg ay. (month). Ay'ın Yer etrafındaki dolanma dönemi. ay çevrimi. (Metonic cycle; lunar cycle). Ay'ın evrelerinin yılın aynı günlerinde tekrarlanması için geçen 19 yıllık bir dönem. Bu dönem 6933.60 güne eşittir. Çevrim Yunan'lı gökbilimci Meton tarafından M.Ö. 5. yüzyılda bulunmuştur ve ekli ayların, ay takvimine nasıl eklendiğini belirlemede kullanılır. 18 ay dağları. (lunar mountains). Ay yüzeyindeki yüksek bölgeler. Çoğu havzaların halka yapılarını belirleyen yüksek kabuk blokları içerir. Ay'ın dağlık yerleri denizlerden topoğrafik olarak daha yüksektir. http://www.penpal.ru/astro/10075716.jpg ay denizleri. (lunar maria). 3000 ile 3900 yıl önce Ay yüzeyi üstüne püskürtülmüş olan düşük albedolu (kısmen karanlık) demirce zengin lavların oluşturduğu volkanik alanlar. http://forum.moonzoo.org/index.php?topic=378.0 ay depremleri. (moonquakes). Ay içinde ortaya çıkan tedirginlikler. Apollo uzay aracı tarafından belirlenmiştir. Ay depremleri Yer depremlerinden yaklaşık 1000 kez daha zayıf olmasına rağmen, kabukta kuvvetli bir şekilde meydana gelir. 900-1000 km derinliklerde çok sayıda zayıf depremler oluşur ve Ay enberideyken gelgitler tarafından başlatılır. Şiddetli depremler iç yapı hakkında bilgi verir: 500 km yarıçapında merkezi çekirdek, 1200 km yarıçapında manto ve 60 km yarıçapında kabuk olduğu anlaşılmıştır. http://shakingearth.blogspot.com/2009/07/apollo-11-moonquakes.html ay günü. (lunar day). Ay'ın dönme dönemi. Uzunluğu yıldızıl aya eşittir ve 27.322 gündür. Ay'ın evreleri. (lunar phases). Ay'ın gösterdiği evreler. Yeniay, Ay kavuşumda iken oluşur. Bu evrede Ay’ı hiç göremeyiz. Ay, Yer etrafındaki yörüngesinde doğuya doğru hareket ederken, batı yönündeki kenardan aydınlanmaya başlar. Bu evre hilal olarak adlandırılır. Đlkdördüne büyüdüğünde Ay'ın yarısı aydınlanmıştır. Dış bükey ay, dolunaya büyür ve bu sırada Ay, karşı konumdadır. Daha sonra terminatör küçülerek içbükey ay, sondördün ve içbükey hilal ve sonunda tekrar, yeniay oluşur. http://ed101.bu.edu/StudentDoc/current/ED101fa10/mtherb/Why%20Lunar%20Phases%20Happen.html ayırma gücü. (resolving power). Bkz. çözümleme. ayna. (mirror). Üzeri, yansıtma miktarı yüksek bir maddeyle kaplanmış olan cam veya cam benzeri optik cisim. Günümüzde teleskop aynalarında alüminyum kullanılır (bkz. alüminyum kaplama). Ayna şekilleri, konkav (yakınsak) veya konveks (ıraksak) olabilir ve genellikle paraboloid biçimindedir. 19 aynalı teleskop. (reflector, reflecting telescope). Işığı odağa yansıtan bir aynayla çalışan teleskop. Cassegrain, Newtonian, Gregorian ve Coude teleskopları gibi çeşitleri vardır. Maksutov ve Schmidt teleskopları katadioptrik olarak adlandırılır. Bu aletler, görüntüyü uygun noktaya getirmek amacıyla bazı optik sistemlerin eklenmiş olmasından dolayı farklıdır. Aynalı teleskoplarda sapınçlar birincil aynaya verilen uygun şekillerle düzeltilebilir. Cassegrain türü aynalı teleskopta ışın yolu Đlk aynalı teleskop yapımını geliştiren gökbilimci William Herschel'dir. 1783'de açıklığı 46 cm, 1789'da ise açıklığı 122 cm olan aynalı teleskop inşa etmiştir. Bu teleskoplarla yıldızlararası gökbilimde önemli ilerlemeler sağlanmış ve bunlar geniş alan gözlemleri için kullanılmıştır. Modern çağ, Kaliforniya'daki Mount Wilson Gözlemevi'nde inşa edilen dev aynalı teleskoplar ile başlamıştır. Günümüzde açıklığı 8 m’yi aşan birçok aynalı teleskop vardır. http://www.astronomy.ohio-state.edu/~pogge/Ast161/Unit4/Images/reflectors.gif ayrık çift. (detached binary). Bkz. çift yıldız; eşpotansiyel yüzeyler. ayrıklık. (anomaly). Eliptik yörüngede dolanan bir cismin belli bir andaki konumuyla ilişkili açılardan herbiri. ayrıksıl ay. (anomalistic month). Ay'ın kendi yörüngesindeki enberi noktasından art arda iki geçişi arasındaki süre. Bu süre, 27.55455 gündür. ayrıksıl yıl. (anomalistic year). Yer'in kendi yörüngesindeki günberi noktasından art arda iki geçişi arasındaki süre. Bu süre, 365.25964 gündür. ayrıklık (iki yıldız arasındaki). (separation). Sembolü: ρ. Görsel çift veya optik çift yıldızın iki bileşeni arasındaki açısal uzaklık. Değeri, yay saniyesi biriminde verilir. ay takvimi. (lunar calendar). Ay'ın hareketini esas alan bir takvim. Bir yıl 354 gün, artık yıl 355 gündür. 29 veya 30 günlük 12 ay olarak düzenlenmiştir. Ay tutulması. (ing. lunar eclipse). Bkz. tutulma. ay yılı. (lunar year). 12 kavuşum ayından oluşan yıl. Her bir ay 29.5306 gün, bir yıl 354.3672 gündür. azimut. (azimuth). Bkz. çevren kon düzeneği. azimutal kurgu. (azimuthal mounting). Bkz. altazimut kurgu. 20 B B yıldızları. (B stars). B tayf türünden sıcak mavi yıldızlar. Yüzey sıcaklıkları 10000 K ile 28000 K arasındadır. Tayflarında nötr helyumun (HeI) soğurma çizgileri baskındır ve bu çizgiler, B2 yıldızlarında maksimum yeğinliğe ulaşır. Be yıldızları, yıldızı saran gaz kabuktan gelen salma çizgilerine sahiptir. B0, B1 ve B2 yıldızları gökadaların sarmal kollarındaki OB oymaklarında bulunur. Spica, Rigel, Bellatrix ve Alpha NGC2170’deki B yıldızları Crucis, ünlü B yıldızlarındandır. http://scienceblogs.com/startswithabang/2009/04/when_galaxies_turn_pink.php bağlı-serbest soğurma. (bound-free absorption). Đyon veya atoma bağlı elektronun, atomdan yeterli erkeyi alarak serbest hale geçmesi. Balmer serisi, çizgileri. (Balmer series, lines). Bkz. hidrojen tayfı. Barlow merceği. (Barlow lens). Bir teleskoptaki göz merceği arkasına yerleştirilen akromatik, ıraksak mercek. Bir objektif veya esas aynanın etkin odak uzaklığını arttırmaya yarar. Teleskobun büyütmesini Barlow mercek (B) kullanmadan arttırır. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Barlow_lens.svg ışın yolu kırmızı, kullanınca yeşil; odak uzaklığı artar. Barnard yıldızı. (Barnard’s star). Ophiuchus (Yılancı) takımyıldızındaki kırmızı cüce yıldız. 1916 yılında E.E. Barnard tarafından keşfedildi. Güneş’e en yakın dördüncü yıldızdır. Bilinen en büyük öz harekete sahiptir (yılda 10″.3). 180 yılda Ay’ın çapına eşit bir uzaklığa hareket eder. Yıldızın konumunun yıllarca gözlenmesi sonucunda dikaçıklık ve sağaçıklığında bir miktar salınımlı değişimler görülmüştür. Bu salınım hareketinin, yıldız etrafında dolanan yaklaşık Jüpiter kütlesinde bir veya birkaç gezegenin varlığından kaynaklandığı düşünülmektedir. mv=9m.53; Mv=13m.21; tayf türü: M5 V; uzaklığı=1.83 pc. http://www.fornax.myby.co.uk/barnards_star.html Barnard yıldızının büyük öz hareketinden dolayı yıllara göre gökyüzündeki konumu 21