GERÇEKLER VE RAKAMLARLA RUSYA (Rusya Federasyonu Turizm Ajansı’nın hazırladığı bilgi broşüründen alıntılar) Coğrafi Konumu, Yüz Ölçümü ve İklimi Rusya, Avrupa’nın doğusunda, Asya’nın kuzeyinde yer alır; 14 ülkeyle sınır komşusudur ve sınır uzunluğu bakımından dünyada birinci sırada gelir. Yüz ölçümü 17.075.400 km²’dir. Ülke geneli itibariyle ılıman iklim kuşağında yer alan Rusya, Karadeniz kıyılarında görülen subtropikal iklimden, yıllık sıcaklık farkının 80°C’ye vardığı bir yerdir. Sibirya’daki sert karasal iklime ve de kuzeydeki kutup iklimine kadar değişen bir iklim mozaiğine sahiptir. Saat Dilimleri Rusya’da Kaliningrad’dan (GMT+2) Kamçatka ve Çukotka’ya (GMT+12) kadar toplam 11 ayrı saat dilimi kullanılmaktadır. Moskova ve St. Petersburg (GMT+3), 3. saat diliminde yer almaktadır. Önemli Şehirleri ve İdari Yapısı Rusya Federasyonu’nda 21 cumhuriyet, 6 yöre, 49 bölge, federal önem taşıyan iki şehir (Moskova ve St. Petersburg), 1 özerk yönetim bölgesi ve 10 özerk yönetim birimi bulunmaktadır. Yaklaşık 10 milyon insanın yaşadığı Moskova, Rusya’nın başkentidir. St. Petersburg (4,6 milyon nüfuslu), Novosibirsk, Nijni Novgorod, Yekaterinburg, Samara, Omsk, Çelyabinsk, Kazan, Perm, Ufa, Rostov na Don ve Volgograd; Rusya’nın, nüfusu 1 milyonu aşan büyük şehirlerindendir. Yönetim Biçimi Federal bir devlet olan Rusya’nın yönetim biçimi, başkanlık tipi cumhuriyettir. Devlet Başkanı, ülkeyi yönetir. Başbakan başkanlığındaki hükümet de yürütme yetkisine sahiptir. Yasama yetkisi ise, Duma (Federal Meclis’in alt kanadı) ve Federasyon Kurulu’ndan (Federal Meclis’in üst kanadı) oluşan Federal Meclis’e aittir. Nüfusu ve Dili 2002 yılı verilerine göre ülkede 145 milyon insan yaşamaktadır. Nüfusun %80’e yakınını Ruslar (Slavlar) oluşturmaktadır. Rusya’da Rusların dışında 100’den fazla halk ve milliyet bulunmaktadır. Bunlardan Ukraynalılar, Tatarlar, Ermeniler, Azerbaycanlılar, Kazaklar, Yahudiler ve Almanlar, sayıları bakımından diğerlerinden daha fazladır. Rusya Federasyonu’na ait tüm topraklarda resmi dil Rusçadır. Para birimi “Ruble”dir. Rus Vatandaşları Rusya Federasyonu’nda yaklaşık olarak 145 milyon kişi yaşamaktadır. Moskova ve St. Petersburg başta olmak üzere 13 şehir, 1 milyonun üstünde nüfusa sahiptir. Ülkede yaşayan insanların %80’ni Rus’tur (Slav). Herkesin Rusça bilmesine rağmen; 100’ü aşkın halk kendi dilini konuşur. Rus vatandaşlarının %60’ı ateisttir. İnananların büyük bir kısmı Ortodoks’tur. Kuznetsov, İvanov, Petrov, Smirnov ve Popov, Rusya genelinde en çok kullanılan soyadlarındandır. En yaygın isimler ise Yelena ve Aleksey’dir. Rusya’da yaşayan kadın sayısı erkeklerden daha fazladır. Rus gelinler, sadece güzellikleriyle değil; hamaratlıklarıyla da dünyaya ün salmışlardır. Pek çok yabancı erkek Rusya’ya bilhassa, Slav ırkından güzel bir eş bulup evlenmek ve beraberinde götürmek niyetiyle gelmektedirler. Rus halkı, sürekli okuyan bir millettir. Ülkeye gelen yabancılar, metro ve otobüslerde ellerinde kitapla dolaşan ve sürekli okuyan yolcuları görünce şaşırırlar. Kitapçılar tıklım tıklım doludur, sokaklarda kurulan edebi eserlerle dolu tezgâhların etrafı insan kalabalığından geçilmez. Totaliter rejim zamanındaki Sovyet toplumunun kapalılığının bir sonucu olarak Rusya’da yabancı dil bilenlerin sayısı hala çok azdır. Elbette gençler arasında yabancı dil; özellikle de İngilizce öğrenenlerin sayısı hızla artmaktadır fakat eski nesilden bir insanla Rusça dışında herhangi başka bir dilde anlaşabilmek neredeyse imkânsızdır. “Ruslar atı yavaş hazırlarlar ama hızlı kullanırlar.” Rus realitesini tam anlamıyla anlatan bu sözün ünlü Alman Devlet Adamı Otto von Bismarck tarafından bir buçuk asır önce söylenmiş olması ilginçtir. Rus halkı yeteneklidir. Dünyaya nam salmış yurttaşlarımızla gurur duymaktayız. Rusya; Tolstoy, Dostoyevski ve Çehov gibi ünlü yazarları dünyaya kazandırmıştır. Her biri Rus vatandaşı olan Budin, Şolohov, Pasternak, Soljenitsın ve Brodski, edebiyat dalında Nobel Ödülü almışlardır. Çaykovski, Rahmaninov, Stravinski, Prokofyev, Şostakoviç ve Şnitke gibi Rus bestecilerinin eserleri bun dünyanın her yerinde icra edilmektedir. Rus avangardının temsilcileri Maleviç ve Kandinski, resim sanatına yenilikler getirerek tüm dünyada ün kazanmışlardır. Rus bilim adamlarının kimya, nükleer fizik, havacılık alanlarında yaptıkları keşif ve başarılar herkes tarafından bilinmektedir. Rusların bazı icatların gerçekten kime ait olduğu konusundaki görüşleri dünyaca kabul edilen görüşlerden farklıdır; örneğin lokomotifi, ampulü ve radyoyu ilk icat edenin Ruslar olduğunu öğrenen yabancılar gerçekten çok şaşırırlar. Mamafih, Rusların daha pek çok şeye öncülük etmiş olması, şüphe götürmez bir gerçektir. Uzaya insan gönderen ilk ülke Rusya’dır (SSCB, Yıl: 1961). Rus tankları, savaş uçakları ve herkesin bildiği makineli tüfek “Kalaşnikovlar” şüphesiz dünyanın en iyileridir. Rus Klasik Balesi de dünya çapında üne sahiptir. Her kültürlü insan Anna Pavlova, Galina Ulanova, Maya Plisetskaya, Rudolf Nuriyev ve Mihail Barışnikov’u bilir. Yüzücüleri, ağırsıklet atletleri, jimnastikçileri, artistik patinajcıları ve hokeycileri ile dünya çapındaki başarılara imza atan, olimpiyatlarda en yüksek dereceler alan Rusların, spordaki gelenek halini almış başarıları gözler önündedir. Dünya satranç şampiyonlarının çoğu Rus’tur ya da Rusya asıllıdır. Dini Rusların yarısı ateisttir. İnananların büyük bir kısmı Ortodoks’tur. İslam, Katoliklik, Yahudilik ve Budizm, Rusya’da yaşayan insanların mensubu oldukları diğer dinlerdendir. Rusya’da Din Rusya, birbirinin inancına saygı duyan farklı dinlere mensup insanların bir arada yaşadığı kozmopolit bir ülkedir. İnananların çoğunun Ortodoks olmasına rağmen Rusya’da hiçbir dini inanç ya da görüş, diğer inançlara karşı üstünlük sağlamaz ve devlet himayesinde değildir. Ülkemizde Ortodoks denilince akla ilk olarak Ruslar gelir ama Karelyalılar, Udmurtlar, Mariler, Mordvinler, Çuvaşlar, Osetler, Çingenelerin önemli bir bölümü ve daha pek çok halk da yine Ortodoks mezhebindendir. Ülkedeki Ortodoksların sayısı farklı değerlendirmelere göre değişiklik göstermekle birlikte genel olarak 70 ila 80 milyon arasındadır. Bunların çoğu, her bölgede bulunan Rus Ortodoks Kilisesi’ne bağlı kişilerdir. Sovyet döneminde; özellikle de baskıcı Stalin rejiminin hüküm sürdüğü ve ateizmin devlet politikası olarak yürütüldüğü yıllarda Ortodoks Kilisesi’ne karşı çıkıldı, mabetler ve manastırlar tahrip edildi. Daha kısa bir zaman önce eskiden bulunduğu yerde Moskova’da bütünüyle restore edilen Kurtarıcı İsa Kilisesi bunun canlı bir örneğidir. XX. yy.ın sonlarına doğru Ortodoksluk gerilemeye başladı fakat son on yıllık süre içerisinde yeni Rus neslinde tekrar hayat bularak ayakta kalmayı başardı. Ortodoksluğun temelini “Kutsal Teslis” dogması oluşturur. Ortodoksların dualarında ve sözlerinde sadece “Tanrı” değil, “Baba, Oğul ve Kutsal Ruh” vardır ve bu özellikleriyle de diğer Hıristiyanlardan ayrılırlar. Ortodokslukta “Tanrısal Öz”, akıl yoluyla değil insani duygularla idrak edilir. Rusya’nın bir inanç olduğu boşuna söylenmemiştir. Ortodoksluk gerçek ve mecaz anlamda büyük bir aile demektir. Ortodokslar evlenir ve çok sayıda çocuğa sahip olur, kilise boşanmaları kınar. Bununla beraber eşlerden birinin ölmesi durumunda bile hayatta kalan diğerinin sadakat sözü baki kalır. “Nikâhlar göklerde kıyılır” sözü, kabul görmüş bir deyiştir. Ortodokslar ve sekter Ortodokslardan başka Rusya’da Hıristiyanlığın diğer kollarına inanan insanlar da yaşamaktadır. (Örneğin, sayıları Ortodokslarla kıyaslanamayacak kadar az olan Katolikler.) Katolikler, Latin ve Bizans (bunlara Yunan Katolikler de denir) Ayinleri olmak üzere başlıca iki gruba ayrılırlar. Rusya’da yaşayan Polonyalı ve Litvanyalıların büyük bir bölümü, Almanların bir kısmı, Latgallıların çoğu (Letonyalıların alt etnik grubu), Beyaz Rusların bir bölümü; Latin Ayini Grubu’na girerler. 1990’ların başında az sayıda Rus, Katolik dinine geçti. Ülkede Lüteryen mezhebi, Kalvinizm, Memonit, Baptizm, Adventizm gibi farklı akımların, kiliselerin ve birliklerin mensubu olan Protestanlar da bulunmaktadır. Rusya Federasyonu’ndaki dinler arasında, mensubu olan insanların sayısı bakımından (tahmini değerlere göre 15 milyon kişi) İslam Dini, ikinci sırada yer almaktadır. Rusya’da İslam’ın her iki ana dalına da (Sünnilik ve Şiilik) inananlar vardır fakat ülkemizdeki Müslümanların çoğu Sünni’dir. İslam’ın bu her iki kolu da Allah’a, Allah’ın gönderdiği Peygamberlere, meleklere ve Mukaddes Kitap Kuran’a; ayrıca Mahşer nü’ne, alın yazısına inanırlar. Sünniler bütün Peygamberleri; Şiiler ise sadece Hz. Muhammed, Hz. Ali ve onun soyundan gelenleri, Müslüman cemaatinin başı olarak kabul ederler. Şiiler çoğunlukla daha katıdırlar, inançlarına sıkı sıkıya bağlıdırlar. Örneğin bir Şii, “inanmayan” yani gayri Müslim bir kişinin yemek yemiş olduğu bir tabağı yere atıp kırabilir. İslam dini, Rus topraklarına çok zaman önce girmiştir. VII. yy.ın 30-40’lı yıllarında Sasani Hanedanlığı (İran), Arapların saldırısına uğramıştı. Araplar, İran’ı tamamen zapt ederek, Kafkasya’yı işgal etmiş ve Kafkas Albanyası’ndan direkt Derbent’e çıkmışlardı. 643 yılında İkinci Halife Hz. Ömer yönetimindeki Arap Başkomutan, Derbent Hükümdarı Persli Şahrbaraz ile karşı karşıya geldi. Şahrbaraz bizzat Arapların ordugâhına girdi ve burada kendini derebeyi ilan etti. Anlaşmaya göre Derbent haraca bağlanmadı ama bunun karşılığında Arap halifenin kuzey sınırlarını kuzeydeki komşularına ve de düşmanlarına (Hazarlara) karşı müdafaa etmeye mecbur kılındı. Böylece Sünni İslam anlayışı, 922 yılında Volga Bulgaristanı’nda resmi din olarak kabul edildi. nümüzde Tatarların ve Başkurtların önemli bir bölümü İslam’a inanmaktadır. Kazan’da Müslümanlara ait olan Staro-Tatarskaya Sloboda (Eski Tatar Köyü) muhafaza edildi. Rusya’nın doğu bölgelerinde Budizm inancını sürdüren 900 bin civarında insan bulunmaktadır. Bunlar Doğu Buryatlar ve Buryat-Hongodorlar, Tuvalıların önemli bir bölümü, Kamlıkların çoğunluğu ve Evenklerin küçük bir kesimdir. Budizm’in kurucusu Siddhartha Gautama, Şakya Kabilesi’ndendi; iki bin beş yüz yıl kadar önce şimdiki Nepal ve Hindistan sınırlarında devlet yönetti. Çar oğlu Siddhartha, zenginlik içinde büyüdü, insanların ıstıraplarını gördü ve gerçeği aramaya başladı. Bir n derin bir murakabeye daldığı sırada birdenbire zihni aydınlandı, Buddha (uyanan) oldu ve var olanların yasası anlamına gelen “Dharma”yı çevresindekilere yaymaya başladı. Öğretisi daha sonraları “Budizm” adını aldı. Budizm, ıstıraplardan, acılardan kurtulma yolunun tüm isteklerden arınarak nirvanaya erişmek olduğunu savunan bir dindir. Buryatya, Rusya’da Budizm’in merkezi haline gelmiştir. Burada yaklaşık otuz adet Budist tapınağı bulunmaktadır. Buryatya’nın en önemli mimari eserlerinden biri Gusinozerk şehrindeki Lama Manastırı’dır (tapınağı). Budizm 1741 yılında İmparatoriçe Yelizaveta’nın emri üzerine Rus vatandaşlarının dini olarak resmen kabul edilmiştir. Rusya’da, inanan Yahudilerin çoğu Musevi’dir. Çok sayıda karma evlilik yapıldığından Musevilerin sayısını belirlemek zordur. 1990’lı yılların başı itibariyle 600 bine yakın insanın katılım gösterdiği Yahudilere ait dini kuruluşlar genel olarak Musevi Yahudilere aittir. Rusya’da yaşayan Yahudilerin önemli bir bölümü dindar olmadığından buna inanmak çok çtür. (Gerçi son yıllarda dine yönelen Yahudilerin sayısı hissedilir derecede artmıştır.) Rusya’daki Musevilerin büyük bir kısmı şehirlerde özellikle de büyük kentlerde yaşarlar. Neredeyse tamamı Moskova, St. Petersburg, Yekaterinburg, Samara, Nijni Novgorod, Çelyabinsk, Rostov na Donu, Saratov ve Novosibirsk’te toplanmıştır. Musevilik, temelinde Yahudi kültürünün yattığı, eski ve tektanrılı bir dindir. M.Ö. 2000 yılında Filistin’de doğmuştur. Musevilere göre ilk Yahudi, Tanrı ile arasında “Ahit” olarak bilinen kutsal bir bağlılık olarak sünnet olan Hz. İbrahim’dir. Böylelikle Yahudiler, Tanrı’nın emirlerini yerine getirme görevini üstlendiler, Tanrı ise İbrahim’in soyundan gelenleri koruyacak ve çoğaltacaktı. Ayrıca Tanrı, yönetmesi için İbrahim’e “Vaat Ettiği Toprağı” yani İsrail’i verdi. Musevilere göre “sünnet”in yapıldığı esnada haber verildiği gibi İbrahim’in soyundan gelenler Mısır’da 400 yıl boyunca esir kaldılar. M.Ö. XIII. yy.da Hz. Musa onları mucizevî bir şekilde vaat edilen toprağa getirdi. Musevi inancına göre, Mısır esaretinin mucizevî bir biçimde sona ermesinin ardından eski kölelerin tamamının ölüme mahkûm edildiği çölde geçirilen ve özgür insanlardan başka hiç kimsenin İsrail topraklarına giremediği 40 yıllık süre içerisinde Tanrı (Yehova) Sina Dağı’nda Musa aracılığıyla Yahudi halkına On Emir’i (yasaları) yani beş ayrı kitaptan oluşan Tora’yı (Tevrat’ı) gönderdi. Sina’da gelen vahiy olarak bilinen bu olay, Yahudi halkının ve bu halkın Museviliği kabul edişinin temelini oluşturur. Museviliğin dogmatik bir din olarak yayılmasında M.Ö. IX.-VIII. yy.larda gelişen ve peygamberlik hareketi olarak anılan olay büyük rol oynadı. M.Ö. VIII. yy.dan beri peygamberlerin vaizleri yazılarak kayda geçirilirdi. Peygamberler Yehova’yı, seçtiği kişilerin başka Tanrılara tapmasına izin vermeyen “Kıskanç Tanrı” ilan ettiler. İsrail oğulları ile Yehova arasında “anlaşma” (ahit) yapıldı. Sünnet, yapılan “anlaşma”nın bir göstergesi oldu. Rusya’da geleneksel inançlara (Şamanizm, putlara tapma, vb.) bağlı kalmış insanlar da vardır. Eskimolar, Çukçiler, Koryaklar, Evenkler gibi Rusya’da yaşayan az sayıdaki Kuzey Halkların çoğunluğu böyledir. Altaylılar, Nenetsler, Dolganlar ve Evenkiler arasında da bu inançlara itibar edenler vardır. Başta Mariler, Çuvaşlar ve Udmurtlar olmak üzere Povolje halklarından bazıları, yine bu eski inançlara bağlı olanlar arasındadırlar. Putperest inanca sahip olan Mariler’e genellikle Çimari yani Temiz Mari derler. Resmi Bayramları 1–5 7 23 8 1 9 12 4 Ocak Ocak : Yeni Yıl Tatili : Noel (Ortodoks Kiliseleri Yortusu” olarak kutlanır) Şubat : Vatan Muhafızları Bayramı Mart : Dünya Kadınlar nü Mayıs : İlkbahar ve Emek Bayramı Mayıs : Zafer Bayramı Haziran : Milli Bayram Kasım : Ulusal Birlik Bayramı tarafından “İsa’nın Doğum Günü