.Anlatım Bozuklukları ve Uygulamaları V.ÜNİTE CÜMLE(TÜMCE)BİLGİSİ C.Cümlede Anlam 4.Anlatım Bozuklukları ÜNİTE ÖZETİ ANLATTIKLARIN KARŞIDAKİNİN ANLADIĞI KADARDIR Anlatım bozukluğunun nedenlerini belirleme Gruplara ayrılan öğrenciler, yazılı ve sözlü metinlerde, açıklamalarda dile getirilenlerden hareketle kazanımlarda belirtilen hususlar doğrultusunda anlatım bozukluklarını araştırırlar; buldukları anlatım bozukluklarının nedenlerini belirlerler ve bozuk olan ifadenin doğru hâlini yazarlar, daha sonra her iki ifadeyi karşılaştırırlar. Anlatım bozukluklarının, dil bilgisi kurallarına uymamaktan ve anlamdan kaynaklananlardan olmak üzere iki grupta incelenebileceği hususu üzerinde durulur. Özne-yüklem arasındaki teklik-çokluk bakımından ve kişi uyuşmazlığının anlatım bozukluğuna neden olduğu vurgulanır. Yer tamlayıcısı, nesne ve diğer öğelerin eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozuklukları açıklanır. ÖPTS • TEMEL SORU: YANLIŞ ANLAŞILMAK HAYATINIZI NASIL ve NE KADAR ETKİLEYEBİLİR? ÜNİTE SORULARI: • Doğru tümceler kullanmak bize ne kazandıracaktır? • Anlatım bozukluklarının nedenlerini bilmek, bizi bu tür yanlış kullanımlardan nasıl uzak tutacaktır? • Etkili bir anlatım bize neler kazandıracaktır? ÖPTS • İÇERİK SORULARI: 1) Anlatım bozukluklarının nedenleri nelerdir?. 2) Özne-yüklem uyumsuzluğu nereden kaynaklanır? 3) Birbirine bağlı cümlelerde yüklemler arasındaki çatı uyuşmazlığından kaynaklanan anlatım bozukluğunun nedeni nedir? 4) Öge eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğunun nedenini nedir? 5) Cümlelerde yüklem ve yardımcı fiil eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğunun nedeni nedir? 6) Tamlamaların ve eklerin yanlış kullanılmasından, eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğunun ayırdına nasıl varırız? 7) Noktalama yanlışlıklarından kaynaklanan anlatım bozukluklarının nedeni nedir? 8) Yanlış anlamda ve yanlış yerde kullanılan kelimelerin sebep olduğu anlatım bozukluklarının nedeni nedir? 9) Cümle kurarken anlatım bozukluklarından nasıl kaçınırız? ÜNİTENİN UZAĞI GÖRÜŞÜ ( VİZYONU ) Bu üniteyi geliştirirken, Anlatım Bozuklukları Dilin en önemli görevi onu kullanan insanlar arasındaki anlaşmayı sağlamaktır.. İyi bir cümlede kelimeler yerli yerinde kullanılmalıdır. Gereksiz kelimelere yer verilmemeli, anlatılmak istenenin dışında bir anlam çıkarılmasına olanak tanınmamalıdır. Eğer konuşmada ve yazmada açıklık, yalınlık ve anlaşılırlık yoksa ortada bir anlatım bozukluğu var demektir. Bunlar toplumdaki yerimize ve aldığımız eğitime bakılarak hoş görülür ya da görülmez. Ama yazılı anlatımda bu bozukluklar asla affedilemez. Çünkü yazı dili kültür dilidir. Eğer bu anlatımda da bozukluklara yer verilirse insanlar arasında hem anlaşma eksikliği ortaya çıkar hem de farklı anlaşma yolları bulunur. İster istemez bizim de oluşmasına katkıda bulunduğumuz kolaycı, “kısa yol”cu bir dil daha vardır: “...dermişim”, “...falan”, “...yok böyle bir şey”, “kolum iptal oldu”... PROJE YAKLAŞIMI 21. YÜZYIL BECERİLERİ Öğrenciler aşağıdakileri gerçekleştirerek üst düzey 21. Yüzyıl becerilerini geliştireceklerdir: Temel Soruları ve Ünite Sorularını kullanma Fikirlerini toplumda bir izleyici kitleyle paylaşma Kendi bireysel okuma, yazma, araştırma ve düşünme stratejilerini değerlendirme ve gerektiğinde bunları uyarlayarak değiştirme Kendi çalışmalarını değerlendirmek için proje değerlendirmelerini kullanma ve akranlarına geribildirim verme Anlatım Bozukluklarının Nedenleri Eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılması Eklerin yanlış kullanımı Birbiriyle çelişen sözlerin bir arada kullanılması Anlamı zaten diğer kelimelerde bulunan kelimelerin gereksiz yere kullanılması Bir kelimenin yerine yanlış anlam verecek şekilde başka bir kelime kullanılması Tümleç yanlışları Özne-yüklem uyumsuzluğu: Farklı yüklemlerin aynı özneye bağlanması Nesne-yüklem uyumsuzluğu Düşünme ve mantık hataları Fiilin veya yardımcı fiilin yanlış kullanılması Tamlama yanlışları Kelimelerin yanlış yerde kullanılması Şimdi en çok karşılaştığımız anlatım bozukluklarını örneklerde görelim Eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılması Bu konuda herkesin fikir ve görüşünü almalısınız. Hava sıcaklığı sıfırın altında eksi sekiz derece imiş. Ben çok varlıklı, zengin biri değilim. Neşeli, sağlıklı, şen bir görünüşü vardı. Yirmi dakika geçmesine rağmen program henüz, hâlâ başlamadı. Güç ve müşkül zamanlarda üstüne düşeni yerine getirir. Anlamı zaten diğer kelimelerde bulunan kelimelerin gereksiz yere kullanılması Cümlede gereksiz sözcük kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. Bir cümlede gereksiz sözcük bulunduğunu anlamak için, sözcük cümleden çıkarılır. Bu durumda cümlenin anlam ve anlatımında bir bozulma oluyorsa o sözcük gerekli, olmuyorsa gereksizdir. Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk. Dışarı çıkmak istediğini kulağıma alçak sesle fısıldadı. Eve arkadaşı ile birlikte geldi. Yanına gidiniz, konuşarak derdinizi anlatınız. Problemi çözmek için iki arkadaş üç saat süre ile uğraştılar. Japonya’daki arkadaşıyla on yıl boyunca karşılıklı mektuplaştılar. Bir kelimenin yerine yanlış anlam verecek şekilde başka bir kelime kullanılması Futbolcu, attığı muhteşem golle takımının galip gelmesine neden oldu. Cümlesindeki “neden olmak” eylemi olumsuz anlamda kullanılır. Oysa maçın kazanılması olumlu bir durumdur. Öyleyse “neden oldu” sözü bu cümlede yanlış kullanılmıştır. Bunun yerine cümle “...gelmesini sağladı.” şeklinde bitirilebilir. Tanımadıkları bir ortama gelen kişiler ilk başlarda çekimser olur. Cümlesindeki “ çekimser ” sözcüğü görüş bildirmekten çekinmek anlamındadır. Oysa cümlede verilmek istenen anlam “ürkek, sıkılgan”dır. Öyleyse bu cümlede “çekingen” sözcüğü kullanılmalıdır. Başarısızlığını düzensiz çalışmasına borçludur. Böyle hareketler ülkede demokrasinin işlememesini sağlayacaktır. Elindeki bıçağı vücuduna batırmış. Bu, Türkiye’ye özel bir durumdur. Buradan gidersek yakalanma şansımız nedir? Birbiriyle çelişen sözlerin bir arada kullanılması Eminim bu saatlerde eve gelmiş olmalı. Mutlaka bir gün çocukluk arkadaşlarını belki yine arayacak. Kesinlikle yarın gelebilirler. Şüphesiz bu sözleri bütün öğrenciler duymuş olmalı. Aşağı yukarı bundan tam yirmi yıl önceydi. Sözünü ettiğiniz şairin herhâlde on altıncı asırda yaşadığını zannediyorum. Eklerin yanlış kullanımı Biricik arzumuz sınavı kazanmak ve iyi bir bölüme girmemizdir. Öğrencilerin başarısına ilgilenmek gerekir. Dünkü toplantıda Ali bize sınıf arkadaşlarını tanıştırdı. Bizi en çok sevindiren onun bu sınavı kazandığıdır. Bu çocuklar, fakir bir ülkenin, savaş nedeniyle kendileriyle ilgilenilmeyen, gerekli eğitimi alamayan çocuklardır. Yazarlarımızın köy yaşantısına ilgilenmeleri toplumumuz açısından çok yararlıdır. Özne-yüklem uyumsuzluğu - Farklı yüklemlerin aynı özneye bağlanması Kimse gelmemiş, maça gitmiş. Cümlesinde “gelmemiş” olanlar ile “gitmiş” olanlar aynı ancak “kimse” olumsuz bir öznedir. Oysa “gitmiş” olumlu bir çekimdir. İkinci cümle özneyle uyum sağlamamıştır. Buna “hepsi” şeklinde bir özne getirilmelidir.” Türkçede bazı özneler olumlu, bazıları olumsuz anlamlar verir. Buna göre yüklemlerin de olumlu, olumsuz çekimlenmesi gerekir. Sen ve arkadaşların beni iyi dinleyin.(siz) Kardeşim ve annem okula gitti.(onlar) Sen ve kardeşin hangi okulda okuyorsunuz?(siz) Sen hatta hepiniz bana yardım edin.(siz) Ödülü sadece ben ve sınıf arkadaşım kazanmıştık.(biz) Bu soruyu ancak ben ve sen çözebiliriz.(biz) Öznenin insan ya da başka varlıklar olması da yüklemin tekil veya çoğulluğunu etkiler. Eğer özne bitkiler, hayvanlar, cansız varlıklar ya da soyut kavramlarsa, yüklem daima tekil olur. İnsanlar çoğul özne olduğunda ise yüklem tekil veya çoğul olabilir. “Kuşlar ağaçlarda ötüyorlar.”değil, “Kuşlar ağaçlarda ötüyor.”olmalı. “Korkular üzerine gidildikçe azalırlar.”değil “azalır.” olacak. “Öğrenciler öğretmeni dinliyor.”şeklinde de doğrudur, “dinliyorlar.” şeklinde de. Türkçede sıfatlar çoğul anlam verirse isimler çoğul eki almaz. Bu özellik genellikle belgisiz sıfatlarda görülür. Birçok insanlar bu kitabı beğendi. “ Cümlesinde “birçok” sıfatı çoğul bir anlam verdiği hâlde “insanlar” sözü de çoğul eki almıştır. Cümleden çoğul eki çıkarılmalıdır.“ Herkes ondan nefret ediyor, yüzünü görmek istemiyordu. “ İkinci cümlenin öznesi eksik. İlk özne yanlış anlam verecek şekilde ortak olarak kullanılmış.” Tümleç yanlışları Türkçe öğretmeninin yanına gitti, bir soru sordu. Cümlesindeki öğeleri inceleyelim: “gitti” ve “sordu” yüklemdir. Giden ve soran kişi yani “o” gizli öznedir. Yani “o” öğesi her iki yüklemin ortak öğesidir. Bu ortak öğeyi yüklemlerle kullanalım. Bebeğe sevgiyle baktı, sevdi. “ Cümlesinde nesne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu bozukluk ikinci cümleye “onu” sözcüğü getirilerek giderilir.” Düşünme ve mantık hataları Problemleri karşılıklı anlayış ve birlik içinde çözeceğiz. Yiyecek bir lokma ekmeğimiz hatta yemeğimiz bile yok. Bu yazıyı değil okumak, anlamak bile imkânsız. Bölgeyi iyi tanımasına rağmen her yeri gezdi Yarın mutlaka bir gazete almayı unutmayın. Fiilin veya yardımcı fiilin yanlış kullanılması Bazı yiyecekler sağlı yerinde ve yaşlı olmayan kişilerce özellikle yenmelidir. Ekşiyi az, acıyı ise hiç sevmezdi. Boyu kısa, bedeni de pek biçimli değildi. Kitap için kendisine verilen paranın eksik ve yeterli olmadığını söyledi. Ben ona ağabey, o da bana kardeşim derdi. Kelimelerin yanlış yerde kullanılması Bazen sözcük doğrudur ancak cümlede bulunduğu yer doğru değildir. Bu durum cümlenin anlamını bozar. Yeni durağa varmıştım ki otobüs geldi. “Cümlesinde “yeni” sözünün yeri anlatımda bozukluğa yol açmıştır. Çünkü burada söylenmek istenen, durağın yeniliği değil, durağa varmanın yeni, henüz yapıldığıdır.” Cümlenin doğrusu: “Durağa yeni varmıştım ki otobüs geldi.” şeklinde olmalıdır. Yeni durağa gelmiştik ki otobüs de hemen geldi. (değil) Durağa yeni gelmiştik ki otobüs de hemen geldi. (olmalıdır.) Bu toplantıda çekinmeden düşünceler dile getirilmeli. (değil) Bu toplantıda düşünceler çekinmeden dile getirilmeli. (olmalıdır.) ÖĞRENCİ GEREKSİNİMLERİNİ ÖLÇME GERİ BİLDİRİM GEREKSİNİMİ ÖSS-ÖYS-YGS-LYS SINAVLARINDA ÖNCEKİ YILLARDA SORULMUŞ ANLATIM BOZUKLUKLARI KONULU SORULAR 1999 • Aşağıdaki cümlelerin hangisinde • Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? bir anlatım bozukluğu vardır? A) Çalışma yaşamınızda bu tür güçlüklerle sık sık karşılaşacaksınız. B) Bizim için önemli olan, görevinizi en iyi biçimde yerine getirmenizdir. C) Bir sorunla karşılaştığınızda bizlerden yardım isteyebilirsiniz. D) Bu, sizlere verebileceğimiz en önemli ödül ve en önemli hedeftir. E) Bu işte de başarılı olacağınızdan hiç kuşkumuz yoktur. A) Makinenizi, açma-kapama düğmesine basarak kapatmanız gerekmektedir. B) Daha fazla bilgi edinmek için yetkili satıcınıza başvurabilirsiniz. C) Bilgisayarınızın bozuk olup olmadığını öğrenebilmek için onu bir teknisyene göstermelisiniz. D) Bu bölümde, bilgisayarınızı nasıl kuracağınız ve nasıl kullanacağınız açıklanmaktadır. E) Bu kılavuzda sizi belli türdeki bilgilere uyarmak için bazı özel işaretler kullanılmıştır. • Gürültüden uzak, doğal güzelliklerle • Oraya gidersen, Etnografya ya da dolu parkın (I)bir köşesinde, yaşlı Kurtuluş Savaşı müzelerini (II)bir hanım masanın üstüne koyduğu gezmelisin. romanını (III)bir karış uzaktan okumaya çalışıyor; (IV)bir şişman, Bu cümledeki anlatım bozukluğu spor giyimli (V)bir adam da dalgın aşağıdakilerin hangisinden uzaklara bırakıyordu. kaynaklanmaktadır? Bu cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için altı çizili sözcüklerden hangisi atılmalıdır? A) I B) II C) III D) IV E) V A) Yanlış bağlaç kulanılmasından B) Koşul cümlesi olmasından C) Nesnenin yanlış yerde bulunmasından D) Yüklemin gereklilik kipinde olmasından E) Ad tamlamasının gereksiz kullanılmasından 1990 • Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Burada, en çok eski arkadaşlarımı arıyor, özlüyorum. B) Konunun az bilinen bir yönüne ışık tutuyor, aydınlatıyor. C) Yeni çıkan kitapları alıyor, hemen okuyorum D) Gezilerinde yeni yerler görüyor, değişik insanlar tanıyor. E) Yaptıklarını yeterli bulmuyor, eleştiriyor. • Beyin zarı iltihapları iyi tedavi edilmezse, ölüme hatta sara nöbetlerine yol açabilir. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisiyle giderilebilir? A) "sara nöbetlerine" sözü ile "ölüme" sözcüğü yer değiştirerek B) "yol açabilir" yerine "neden olabilir" sözü getirilerek C) "sara" sözcüğü kaldırılarak D) "zarı" yerine "zarının" sözcüğü getirilerek E) "edilmezse" yerine "edilmediğinde" sözcüğü getirilerek • Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "ilk kez" sözü gereksiz kullanılmıştır? A) Onu ilk kez bu kadar üzgün görüyordum. B) Uçağa ilk kez bineceği için çok heyecanlıydı. C) Bu kıyı kasabasına ilk kez gidiyordum. D) Böyle bir yarışmaya ilk kez katılıyorum. E) Onunla ilk kez bir arkadaş toplantısında tanıştık. • Aşağıdaki cümlelerin hangisinden altı çizili sözcük çıkarılırsa cümlenin anlamında bir değişme olmaz? A) Buradaki gerçek, kanımca sanat gerçeğidir. B) Her şey sanki aynı anda olup bitiyor gibidir. C) Bunun nereden kaynaklandığını kestirmek oldukça güçtür. D) Oyunda ayrıca, gülünç bulunabilecek mantıksızlıklara rastlanıyor. E) Yaşamdaki gerçek ile sanattaki gerçek çoğunlukla aynı değildir. 2006 • • • • • • • Sevda Hanım’a bu mahalledeki bütün kadınlar dert yakınır, sorunlarını anlatır. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin hangisiyle giderilebilir? A) “bu mahalledeki bütün kadınlar” yerine “bu mahallenin bütün kadınları” sözü getirilerek B) “dert yakınır” yerine “dert yanar” sözü getirilerek C) “bütün” sözcüğü atılarak D) “sorunlarını anlatır”dan önce “ona” sözcüğü getirilerek E) “anlatır” yerine “anlatırlar” sözcüğü getirilerek • • • • • • • • Bu davranış insandan insana göre değişir. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır? A) İşaret sıfatına yer verilmesinden B) İkilemenin yanlış kullanılmasından C) Gereksiz yere ilgeç kullanılmasından D) Tümleç kullanılmasından E) Yüklemin geniş zamanlı olmasından • • • • • • • • • • • • Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) İşe geç geleceğini hiç olmazsa bana haber verseydin bari. B) O anda, dertleşebileceği bir dosta ihtiyacı vardı; ama yanında kimse yoktu. C) Bu karara varmadan önce, onların da görüş ve önerilerini dikkate alman gerekirdi. D) Yazıda onun resimlerinden pek söz edilmiyor; oysa o, çok yetenekli bir sanatçı. E) Beğendiğimiz o evi satın aldık; ancak oraya önümüzdeki yıl taşınabileceğiz. • • • • • • • • Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) İlgililer bu konuda görüş alışverişinde bulundular. B) Bu tür etkinliklerin çoğaltılması gerektiğini düşünüyorum. C) Gazetelerde yer alan haberleri değerlendirecekler. D) Bundan sonraki amacımız halkı bilinçlendirmek olacak. E) O dönemde para üç katı değer kaybetmişti.