ülser ve gastrit

advertisement
Erkeklerin korkulu rüyası Prostat ihmale gelmez
Bayraklı’da Hizmet veren Özel Özen Cerrahi Tıp Merkezinin başarılı doktorlarından
Üroloji Uzmanı Dr. M. Asım Çiloğlu başarılı sunucu Derya Tuna’nın hazırlayıp
sunduğu “reçete” adlı TV programında erkeklerin korkulu rüyası Prostat hakkında
hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
PROSTAT ve PROSTAT KANSERİ
DERYA TUNA - Prostat erkekler de bulunan bir organ değil mi hocam? Ve birçok erkekte fonksiyonel bir
durumda. Erkekler maalesef ki bu konu açıldığında çekinirler ve aslında çekinilecek bir konuda değil. Biz
burada Prostat hastalığını konuşurken kişilerin kendinde bu hastalık belirtisi var mı onu da çözmesine
yardımcı olacağız. Öncelikle sizin ağzınızdan duyalım Prostat nedir?
Dr. ÇİLOĞLU - Evet. Prostat mesanenin altında yerleşmiş ve üreme fonksiyonlarında destek olan bir
organımızdır. Bu organımızın asıl görevi bu ejektör salgısındaki Fritöz üretimi sağlamak. Bu da bizim
insanlığımızın devam etmesi için gerekli olan bir malzeme. Prostat genel olarak rahat bir organdır. Diğer
organlar gibi fazla insanı tedirgin etmez. Fakat enteresan tarafı ileri yaşlarda yaşam konforunu bozarak
problem çıkarır. Bu da nedir? İdrar yolu prostat dokusunun içine geçer. Prostat dokusunun şişmesi veya
herhangi bir şekilde hasar görmesi, boşaltım fonksiyonlarını ve idrar yapmayı zorlaştırır. Bu da yaşam
konforunu bozar. Prostat zaten ortalama 40 yaş üzerinde görüldüğü için, 40 yaş üstünde gece 3-4 defa
tuvalete gitmeler, idrar yapmaya çalışmak yapamamak gibi bir takım sıkıntılar olur. Onun için Prostatı
önce anlamamız, bize verebileceği sıkıntıları kavramamız lazım nelere yol açar bilmememiz lazım.
Prostatın çok karışık bir durumu yoktur. Pek çok farklı alt grupları yoktur. Prostatın iki durumu vardır. Biri
normal yaşa bağlı olan, 40 yaşın üstünde yüzde 50 erkekte olan bu durum idrar yolunu sıkıştırdığı için
işleme fonksiyonunu etkiler. Bu normal kanser olmayan olanıdır. İkinci kategori ise bu Prostatın kanser
dokusu ile bu cevabı vermesidir. Her erkeğin 40 yaşından sonra daha dikkatli olması gerekir. Yalnız
kanser dediğimiz zaman fetva gibi, çok kötü bir hastalıkmış gibi kulağa geliyor. Prostat kanseri diğer
kanserlere göre daha rahat, yavaş ve sakin ilerleyen bir türdür. Onun tanınması ve tedavisi diğer
kanserlere göre daha kolay ve rahattır.
DERYA TUNA - Hocam Prostat büyümesi ve prostat kanseri ayrı şeyler midir? Ve bunun ikisi birbirinden
nasıl ayırt edilir?
Dr. ÇİLOĞLU - her 6 ayda bir, bir üroloji uzmanına görünüp muayene olmaları gerekir. Son 20 yılda
gelişen PSA diye bir test vardır. Prostatın kendisine ait bir salgıdır. Bunu değerlerinin yüksek çıkması
prostat kanseri ile ilgilidir. Belli aralıklarda yakılan bu testte prostattaki PSA artışını aşağı yukarı
gösterebilir. Norman Benin büyüme, yani yaşa bağlı büyümede ise yine bu testte hafif yükselmeler
gözlenebilir.
DERYA TUNA - Normal Prostat da ne Kadar büyüme olmalı ki cerrahi müdahale gereksin?
Dr. ÇİLOĞLU Büyüklükle cerrahi müdahalenin hiç bir alakası yoktur. Prostat büyümesinde idrar yapma
güçlüğü, ama öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. İdrar böbreklerde oluşup buradan idrar yoluna kadar
düzün bir biçimde yol alması gerekmektedir. Eğer bu yollarda herhangi bir basınç artışı olursa gerek
prostat kaynaklı olabilir gerek taş olabilir, ya da herhangi bir nedenle oluşan yapışıklıklar bile basıncın ter
yönde gitmesine sebep olur. Ve böbrekleri zorlamaya başlar, mesaneyi zorlamaya başlar. Bu zorlamada
başladıktan sonra zaten ciddi problem geliyor demektir. Prostatta ise şuna dikkat etmemiz lazım, ilk
belirtiler bi kere 40 yaşın üzerinde olacak, geceleri sık idrar durumu yaşayacak bu iki sebepten dolayı
oluyor. Birincisi prostatın büyüklüğünden dolayı mesanede idrar kalıyor ve hasta sanki idrarını yapamamış
gibi hissederek iki saat sonra tekrar tuvalete gidiyor. Prostat mesaneyi zorladığı için idrar varmış hissi
uyandırıyor. Dediğim gibi 40 yaşından sonra yılda 1-2 defa testleri yaptırmamız gerekiyor.
DERYA TUNA - Peki hocam sağlıklı bir birey normalde gece uyuduğunda hiç uyanmaması gerekir yani iki
kez bile olsa tuvalet ihtiyacı için uyanıyorsa bir sorun vardır demektir doğru mudur?
Dr. ÇİLOĞLU - Evet kesinlikle. Bir de şunu iyi ayırt etmek lazım belli yaşlarda damar sertliği, diyabet,
hipertansiyon dediğimiz bazı hastalıklarda kronik olarak prostat hastalığına iştirak ediyor. Bunlar için
alınan ilaçlarda idrar imalatını hızlandırıyor. O yüzden sık idrara çıkışlar artıyor.
Mesane botunda iki tane de adale vardır. Biri Prostatın önünde diğeri arkasında bu önünde olan adale
genişliyor ya da arkadakinde bu görülüyor. Bu da yaşa bağlı bir sıkıntı oluyor. Demek istediğim şuki idrara
gece ikiden fazla kalkan kişiler en kısa sürede üroloji ye görünmeleri gerekir.
DERYA TUNA - Prostat nasıl kansere dönüşür?
Dr. ÇİLOĞLU - Normal Prostat kansere asla dönüşmez. Ancak o bölgede bir kanser aktivitesi başlarsa
onun ilerlemesi, oradaki hücrelerin çoğalmasıyla kanser oluşur. Kanserleşme dokunun büyümesinden
ziyade sertleşmesi ve lenfatik sistemle çevreye yayılmasıyla görürüz. Mesela normal bir prostatın kendi
yumuşak doku yapısı vardır. Fakat kanserleşmiş doku genelde çok serttir.
DERYA TUNA - El muayenesiyle belli oluyor değil mi hocam?
Dr. ÇİLOĞLU - Evet genellikle el muayenesiyle belli oluyor. Prostat kanseri çok sık görülen kanser
türlerinden bir tanesidir. Bunun karşısında da masun kanserlerin içerisindedir. Kontrolü ve müdahalesi
kolaydır.
İsterseniz önce “ Benim “ yani normal prostattan başlayalım. Bundan 15-20 sene öncesinde yapılacak pek
bir şey yoktu iyice sertleşme olduktan sonra o bölge açılarak ameliyatı yapılırdı. Ve o dönemde bu
ameliyatlar çok zor ameliyatlardı. Hasta için ağır bir ameliyattı. Ve iyileşme süresi uzun sürüyordu. Haliyle
insanlar da bu olaydan ürküyordu. Artık Prostat volümünü azaltıcı mesane boyundaki basıncı düşürücü
ilaçlar üretildi. Yalnız ilaçlar her ne kadar iyi olsa da tabi ki yeterli değil. Ve ameliyat kesin bir çözümdür.
Ameliyat da idrar kesesi altında yani mesane açılıyor ve oradan prostat alınıyor. Bu işlem yaklaşık yüz
yıllık bir geçmişi olan klasik bir işlemdir. Yakın geçmişte kapalı ameliyatlar dediğimiz ameliyatlar yapılıyor.
İdrar yolundan girerek orda bir elektrikli bıçak ile o bölge temizlenebilir. Bizim halkımızın en çok bilmesi
gereken şu, Bu bölgede adanoyit yapılar dediğimiz küçük salgı üreten yapılar vardır. Aslında prostat
büyümesi dediğimiz şey bu yapıların büyümesidir. Yani prostatın normal dokusu yine içeride kalıyor.
İçeride kalan bu dokuda herhangi bir kanser atağıda görülebilir. Prostat ameliyatı geçirmiş olan bir kişinin
mutlaka periodik kontrollerini PSA‘sını ve diğer tetkikleri yaptırması gerekir.
DERYA TUNA - Prostat ameliyatı geçirmiş birisinde tekrar prostat görebilir mi ve cinsel bozuklukları
tetikler mi?
Dr. ÇİLOĞLU - Ameliyat sırasında doku yada benzeri bir şeyin kalması durumunda tekrar idrar
yapamama güçlüğü çekebilir hasta. Sistekopi dediğimiz basit bir yöntemle oradan doku alıp bakmak
lazım. Cinsellik üzerine ise bu ameliyatların kesinlikle bir etkisi yoktur. Ancak hastalar psikolojik olarak
etkilenebilir. Ama ameliyat öncesi nasılsa sonrasında da cinsel performans aynı şekildedir. Yalnız ameliyat
sırasında arkada bulunan adaleye herhangi bir şekilde yıpratırsanız bundan dolayı küçük bir problem
yaşanabilir. Buna kuru ejektöreysen denir. Bu tip hastaların ikinci sıkıntısı ise benim çocuğum olur mu?
Eğer kurjektrasyon varsa spermler mesaneye kaçıyorsa o zaman tüp bebek yöntemi kullanmak
zorundadır. Ama doğal yoldan maalesef çocuğun olması mümkün değildir.
DERYA TUNA - Cerrahi yöntemlerde neler yapılıyor hocam?
Dr. ÇİLOĞLU - En eski yöntem açık ameliyatlar. O bölgede kesi açılarak yapılan ameliyattır. Diğer yöntem
ise kapalı ameliyattır. Bu ise idrar yolundan girilerek yapılan ameliyatlardır. Bu ameliyat sonrasında kıssa
bir kanama süreci geçirebilir hasta. Bir de henüz yaygınlaşmamasına rağmen hipertamil dediğim ısı ile
dokuyu tahrip etmek ya da soğutarak tahrip etmek şekilde işlemler var. Bunları artık ameliyatı
kaldıramayacak şekilde, sonda takmak istemediğimiz veya sonda takılırken zorlukla karşılaşmayalım
dediğimiz vakalarda rahatlıkla kullanılabilen yöntemlerdir. Bunlar normal yaşa bağlı büyümelerde
yaptığımız işlemler. Birde kanserde bunlara ilaveten Prostatın tamamını çıkarmak için endoskopik şekilde
ameliyat yapılıyor. Ve sonuçları son derece başarılıdır. Endoskopik ya da açık ameliyatlar da Prostatın
oradaki evresi çok önemli. Eğer olay bütün kanser türlerinde olduğu gibi prostatın içerisinde kalmışsa,
fazla yayılım göstermemiş ve erken bir evreyse o zaman kanseri türü ne olursa olsun radikal ameliyat
hayat kurtarır.
DERYA TUNA - Bu rahatsızlıkta genetik faktör söz konusu mudur?
Dr. ÇİLOĞLU - Bunun için net birşey söylemek henüz mümkün değil. Evet hepimiz gelecek nesillere bir
şeyler bırakıyoruz ama henüz neler kesinlikle geçer bilmiyoruz.
DERYA TUNA - Peki Prostat tekrarlar mı?
Dr. ÇİLOĞLU - Ameliyat sırasında biraz önce bahsettiğimiz gibi kanserli değilse prostatın kendisini
almıyoruz. O yüzden ileriye dönük tekrarlama ihtimali olasıdır. Burada tek yapılması gereken ameliyat olsa
bile takibe devam etmek gerekir.
DERYA TUNA - Biraz da ameliyat sonrası süreçten bahsedelim Hocam.
Dr. ÇİLOĞLU - Eğer prostat ameliyatı lazerle yapılmışsa kısa sürede iyileşme olur. Ertesi gün hasta
normal şekilde işine bile gidebilir.
DERYA TUNA - Hocam yan hastalıklardan bahsettiniz. Şeker ve tansiyon gibi, bu hastalıkların prostatla
ne bağlantısı var acaba?
Dr. ÇİLOĞLU - Bu hastalıkların prostatla bir bağlantısı anlında yok. Ancak metebolik olarak çok idrar
yapar bu hastalar. Buna karşın bu hastalar çok sık da su içer. Böbreklerde haliyle çok daha fazla çalışır.
Bu idrarın dışarı çıkması gerekmektedir. Yani bu hastalıklar fazla idrar yaptırdığı için hastalarımızın ben
prostatım diye bir kaygısı oluşmasını istemeyiz.
DERYA TUNA - Lazer tekniğiden bahsediyorduk yarım kaldı hocam. Devam edebilir miyiz?
Dr. ÇİLOĞLU - Evet. Teknoloji ilerledikçe her yıl yeni bir lazer aletleri üretiliyor. Normalde yaptığımız
kapalı ameliyatların hepsinde amaç dokuyu tahrip etmektir. Ortası tıkanan yolu bir şekilde arka adale de
ani büzüşmeyle, orda sertlik bir doku oluşmasıyla sanki ameliyat olmamış gibi ya da daha öncekinden
daha zor hali alırken ufak bir operasyonla düzeltilebilir.
DERYA TUNA - Genel Cerrah ve Üroloji doktoru hangi hastalara müdahele etmektedir? Yani hastalar
bunu karıştırmaktadır.
Dr. ÇİLOĞLU - Eskiden genel cerrahi tek bir bölümken şimdi tıp parçalanarak her bölgemiz için ayrı bir
cerrahi oluştu. İlk bakışta doğru gibi görülsede bu durum şahsen ben vücutu bir bütün olarak düşünmek
isterim. Çünkü bölümler arttıkça kalite fazlalaşıyor ama bütün vücut bilgisi olmadığı için bilgi azalıyor.
DERYA TUNA - Peki hocam arka arkaya parça aldıranlar var. Bu durumda belirli koplikasyonlar
oluşuyormu?
Dr. ÇİLOĞLU – Normal de iki durum koplikasyon yaşanabilir. Kanama ve enfeksiyon riski oluşabilir.
Çünkü Prostat kalın bağırsağa çok yakın bir organ olduğu için enfeksiyon kapması olasıdır. Antibiyotik
tedavisi ile geçecektir.
DERYA TUNA - Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler hocam.
Download