MODERN KONJONKTÜR TEORİLERİ Yrd.Doç.Dr. Oktay Kızılkaya Lucas Parasal Konjonktür Modeli-Para Arzında Beklenmeyen Değişmeler Lucas Parasal Konjonktür Modeli-Beklenen Para Arzı Değişmeleri Reel Konjonktür Teorisi Yeni Klasik modelde ekonomik dalgalanmaların Lucas’ın «eksik bilgi» teorisi açıklanmasının pek tatmin edici bulunmaması, yeni klasik iktisatçıları sürekli piyasa dengesini içeren başka bir alternatif konjonktür teorisi geliştirmelerine neden olmuştur. Yeni teori Reel Konjonktür Teorisi (RBC) olarak adlandırılmaktadır. Reel Konjonktür Teorisi RBC teorisinde Kydland ve Prescott (1982) ve Long ve Plosser (1983)’in çalışmaları ile kısa dönemdeki iktisadi dalgalanmalara RBC modelleri tarafından açıklama getirilmesi, akademik konjonktür literatürüne büyük bir zenginlik katmıştır. Bu iktisatçıların düşünceleri birçok yönden etkileyici olmuştur. İlk olarak bu iktisatçılar Schumpeter’in görüşünden hareket ederek stokastik teknoloji sürecin konjonktüre neden olabileceğini vurgulamaktadırlar. İkincisi, iktisadi dalgalanmaların sürtünmesiz neoklasik model çatısı altında açıklanmasının optimal olduğunu iddia etmektedirler. Üçüncüsü, dalgalanmaların stokastik genel denge modelleri kullanılarak açıklanmasını savunurlar, ve onlara göre modelde yer alan tercihler ve üretim, optimizasyon davranışında olduğu gibi mikro ekonominin temel prensipleri ile uyumlu olacak bir şekilde basite indirgenmelidir. Reel Konjonktür Teorisi RBC teorisine göre ekonomiyi etkileyen reel şoklar, başta teknoloji şoku olmak üzere, konjonktürel dalgalanmaların ana kaynağıdır. Reel şoklar üretim fonksiyonu, işgücünün hacmi, kamu satın alımlarının miktarı ve tüketicilerin tasarruf ve yatırım kararlarını etkiler. Reel Konjonktür Teorisi Çok sayıda reel şok konjonktürel dalgalanmalara neden olmasına rağmen, RBC teorileri en fazla üretim şokları üzerinde dururlar. Bu şoklar genel olarak RBC teoricileri tarafından verimlilik şokları olarak adlandırılırlar. Verimlilik şokları, yeni ürün veya üretim teknolojilerinin gelişmesi, yeni üretim tekniklerinin uygulanmaya başlanması, işgücünün niteliğindeki değişmeler, enerji ve hammaddelerin bulunabilirliğindeki değişmeler, alışılmışın dışında iyi veya kötü hava koşulları üretimi etkileyen hükümet düzenlemelerindeki değişme ve verimliliği etkileyen herhangi diğer bir etkendir. RBC teorilerine göre çoğu ekonomik genişlemeler olumlu verimlilik şoklarından ve durgunluklar da olumsuz verimlilik şoklarından kaynaklanmaktadır. Reel Konjonktür Teorisi RBC teorilerine göre çıktı, istihdam, tüketim, yatırım ve verimlilikteki dalgalanmaların hepsi doğal ve bireylerin çevrelerindeki kaçınılmaz değişmelere arzulanan tepkilerdir. Bu dalgalanmaların para politikası, yapışkan fiyatlar veya herhangi bir tür piyasa başarısızlığı ile hiçbir ilgisi yoktur. Reel Konjonktür Modellerinin Temel Özellikleri RBC modellerine göre tüm ekonomik birimler rasyonel bekleyişlere sahiptir ve piyasaların sürekli temizlendiği varsayılır. Piyasalar tam rekabetçidir ve bir asimetrik enformasyon söz konusu değildir. Ekonomik birimlerin tüketim ve yatırım gibi reel ekonomik kararlarını nominal veya parasal faktörler değil, reel faktörler belirlemektedir. Karar birimleri para hayaline kapılmamaktadır. Reel Konjonktür Modellerinin Temel Özellikleri RBC teorileri ile ilgili olarak ileri sürülen önermeler 4 grupta toparlanabilir: 1) Ekonominin mevcut teknoloji yapısında ani ve önemli değişmelerin olduğu 2) Boş zamanın, zaman içerisinde önemli ölçüde ikame edilebilir olduğu 3) istihdamdaki dalgalanmaların tamamen gönüllü ve sosyal olarak optimal dalgalanmalar olduğu 4) Para politikasının çıktı ve istihdam gibi reel değişkenleri etkileme yeteneğinin olmadığı biçimindedir. 1. Teknoloji Şoklarının Önemi RBC modelleri, ekonominin mevcut üretim teknolojisinde ani ve büyük değişmelerle yüz yüze kaldığını varsayar. Ayrıca bu teori, ekonominin girdileri (sermaye ve emek) çıktılara (mal ve hizmet) dönüştürme sürecinin değiştiğini ve teknolojik değişmelerin hasıla ve istihdamda dalgalanmalara yol açtığını varsaymaktadır. Aynı zamanda zamanlararası ikame nedeniyle teknolojik gelişme istihdamı da arttırmaktadır. RBC modellerinin çoğu durgunluk dönemlerini teknolojik gerilemeyle açıklamaktadır. Bu modeller hasıla ve istihdamın durgunluk dönemlerinde teknoloji eskidiği ve bozulduğu için düştüğünü ve çalışma arzusunun azaldığını vurgulamaktadır. 1. Teknoloji Şoklarının Önemi Teknolojik şokun etkileri bir yayılma mekanizması ile aşağıdaki şekilde iktisadi dalgalanmalara yol açmaktadır. i. Ekonomik birimler zaman içinde tüketimlerini düzenlemek isterler. Bu nedenle çıktıdaki bir satış kısmen yatırımda ve sermaye stokunda bir atışa neden olacaktır. ii. Yatırım sürecindeki gecikmeler, gelecekteki yatırım ve üretimi etkileyen bir şokla sonuçlanır. iii. Bireyler ücret oranlarındaki geçici değişmelere cevap olarak boş zamanı zamanlararası ikame ederler. İşçiler geçici olarak ücretlerinin daha yüksek olduğu zaman daha fazla çalışacak, tersi durumda ise boş zamanı tercih edecektir. iv. Firmalar stoklarını talepteki beklenmedik değişmelerde kullanırlar. 2. Zamanlararası İkame ve Emek Arzı RBC teorisi, insanların az ya da çok çalışma gayreti içinde olmalarının istihdamda dalgalanmalara neden olduğunu varsayar. Ayrıca bu teori, boş vaktin zaman içerisinde daha fazla çalışma saati ile ikame edilebileceğini kabul eder. Bu durumun ortaya çıkmasındaki ana faktör, çalışma karşısında ele geçecek mükafattır. Örneğin işçiler eğer iyi ödüllendirilirse daha fazla çalışacaktır. Çalışmanın ödülü azaldığında ise çalışma saatlerini düşüreceklerdir. Hatta çalışmanın karşılığı iyice düştüğünde işçiler çalışmamayı bile tercih edebileceklerdir. Çalışmanın bu şekilde zaman boyunca yeniden tahsisi, işgücünün zamanlararası ikamesi olarak adlandırılmaktadır. 3. Tam İstihdam RBC modelleri, istihdamdaki dalgalanmaların insanların çalışma arzusundaki değişmeleri yansıttığını varsaymaktadır. Diğer bir deyişle ekonomi her zaman emek arz eğrisi üzerinde hareket etmekte yani geçerli ücretten çalışmak isteyen herkes iş bulabilmektedir. İstihdamdaki dalgalanmaları açıklamak için bu teorinin taraftarları ücretlerdeki ve faiz oranlarındaki değişmelerin emeğin zamanlar arasında ikame edilmesine yol açtığını söylemektedirler. 4. Paranın Yansızlığı RBC teorisi iktisadi dalgalanmalarda paranın bir rolü bulunmadığını, başka bir deyişle paranın yansız olduğunu varsayar. Paranın RBC modellerinde bir rolü olmamasına rağmen finansal hizmetler için bir rolü bulunmaktadır. Sonuç olarak RBC teorisyenleri, para miktarı ile çıktı arasında pozitif yönlü bir korelasyon olduğunu, ancak nedensellik ilişkisinin çıktıdan paraya doğru olduğunu iddia etmektedirler. TEMEL REEL KONJONKTÜR MODELİ 1950’li ve 1960’lı yıllarda toplam ekonomik aktivite dinamik makroekonomik modellerin iki farklı yaklaşım kullanılarak analiz edilmiştir. Bu yaklaşımlardan birincisi, toplam ekonomik faaliyetin büyüme modelleri ile açıklanması ve bu modellerle dinamikliğin iç kaynağının, nüfustaki büyüme, verimlilik atışı ve sermaye birikimi olduğunun belirtilmiş olmasıdır. Diğer yaklaşımda ise, konjonktürün unsurları Keynesci makroekonomik modellerle açıklanmaya çalışılmış, tüketim ve yatırımın birbirleriyle etkileşim içinde oldukları vurgulanmış, ancak sermaye birikiminin önemi ve verimlilik artışı gibi konulara burada pek değinilmemiştir. Son zamanlarda bu modellerde bir birliktelik sağlama çabalarına karşın, büyüme ve konjonktür konularında halen çok farklı modeller kullanıldığı görülmektedir. RBC çalışmalarında kullanılan temel model, Neoklasik büyüme teorisidir. Temel Reel Konjonktür Modeli Bu modelde ekonomi birbirine tıpa tıp benzeyen ve çıktı olarak tek bir mal üreten çok sayıda bireyin yer aldığı bir gruptan oluşur. Bu grubun davranışı temsili bireyler denilen bir bireyin davranışı ile açıklanır. Bu bireyin amacı yaşamının her döneminde faydasını maksimize etmektir. Faydasının iki kaynağı vardır: boş zaman ve tüketim. Birey faydasını zamanlararası bütçe kısıtına gre maksimize eder. Buna göre temsili bireyin fayda fonksiyonu, Ut= u(Ct, Lt) 9 Temel Reel Konjonktür Modeli Burada Ct, t dönemindeki tüketim miktarını, Lt’de boş zaman süresini gösterir. Her dönemde toplam zaman, çalışma ile boş zaman arasında dağıtılır ve 1’e normalleştirilir. Ayrıca bireyin tüketim ve yatırımı gelirden büyük olamaz. Yani Nt, çalışma süresini gösterdiğinde; Lt + Nt ≤ 1 ve Ct + It ≤ Yt olur. Temel Reel Konjonktür Modeli Temsili firma üretim faktörlerini rekabetçi piyasalardan alır. Yine temsili firma çıktısını, ölçeğe göre sabit getirinin geçerli olduğu toplam üretim fonksiyonu ile üretir. Bu üretim fonksiyonu, dışsal toplam teknoloji şokunu da (At) içerir. Buna göre toplam üretim fonksiyonu: Yt=AtF(Kt,Nt) biçimindedir. Burada F, emek (N) ve sermayenin (K) girdi olduğu ölçeğe göre sabit getirili fonksiyonu, At ise tesadüfi olarak gelişen teknoloji düzeyini gösterir. Reel Konjonktür Teorisinde Uyarım ve Yayılma Mekanizması RBC teorisinde ana uyarıcı olarak teknoloji değişmeler sonucu ortaya çıkan verimlilik artışlarıdır. Bu uyarım, araştırma ve geliştirme faaliyetleri sonunda yaratılan ve üretimde kullanılmaya başlanılan yeni teknolojilerce yaratılır. Reel Konjonktür Teorisinde Uyarım ve Yayılma Mekanizması Verimlilikteki değişikliklerin çıktı üzerindeki etkisi yani yayılma mekanizması yatırım ve işgücü talebindeki değişmeler olarak iki kanaldandır. Durgun bir ekonomide: Teknolojideki değişmeler başlangıçta mevcut kullanılan bazı sermaye mallarının demode olmasına ve geçici olarak verimliliğin azalmasına neden olur. Bu durumda firmalar gelecekteki karlarının ve emeğin verimliliğinin azalmasını beklerler. Düşük kar beklentileri nedeniyle yeni sermaye malları satın alımlarını durdururlar ve düşük verimlilik nedeniyle de çalışanlarının bir kısmını işten çıkarırlar. Böylece verimlilikteki bir azalmanın ilk etkisi yatırım ve işgücü talebinde bir azalma biçiminde ortaya çıkar. Reel Konjonktür Teorisinde Uyarım ve Yayılma Mekanizması Bu etki grafikte şöyle gösterilir: Reel Konjonktür Teorisinde Uyarım ve Yayılma Mekanizması Şeklin a panelinde dikey eksende reel faiz oranları (r), yatak eksende ise tasarruf (S) ve yatırım miktarları (ID) gösterilmektedir. Verimlilikte bir azalma meydana gelmeden önce gerçekleşen yatırım talebi eğrisi ID0’dır. Denge tasarruf ve yatırımı r0 faiz oranında Q0’dır. Şeklin b panelinde ise, dikey eksende reel ücretler (w), yatay eksende yıllık çalışılan toplam saat (N) gösterilmektedir. Emek talebini ND ve emek arzını Ns göstermektedir. Başlangıçta emek talebi ND0’dır ve denge istihdamı W0 reel ücret oranında N0 kadardır. Reel Konjonktür Teorisinde Uyarım ve Yayılma Mekanizması Öte yandan şekilde verimlilikte ortaya çıkan zamanın emek talebi üzerinde yarattığı etkinin emek arzı üzerinde yarattığı etkiden daha büyük olduğu görülmektedir. Yani ND eğrisindeki sola kayma miktarı Ns eğrisindeki sola kayma miktarından daha fazladır. Bunun sonucunda saat başına reel ücret w0’dan w1’e, istihdam düzeyi de N0’dan N1’e düşmektedir. Emek arz ve talep eğrilerinde hangi kaymanın daha baskın olacağı şokun geçici veya sürekli olduğu konusundaki inanca bağlıdır. Reel Konjonktür Teorisinde Uyarım ve Yayılma Mekanizması RBC teorisinin bir diğer yönü yukarıda ele aldığımız yatırım ve emek talebindeki değişimin reel GSMH ve fiyatlar üzerinde yaratacağı etkidir. Yukarda verdiğimiz sonuca göre verimlilikte meydana gelen bir azalma istihdam ve yatırım talebinin azalmasına neden olmaktaydı. İstihdamdaki azalma toplam arzı, yatırım talebindeki azalma ise toplam talebi düşürme yönünde etkileyecek faktörlerdir. Reel Konjonktür Teorisinde Uyarım ve Yayılma Mekanizması Toplam arz ve toplam talepteki bu azalmaların etkileri böyle gösterilmektedir: