MODERN KONJONKTÜR TEOR*LER*

advertisement
MODERN KONJONKTÜR
TEORİLERİ
Yrd.Doç.Dr. Oktay Kızılkaya
Olumlu Teknoloji Şokunun Etkileri
Olumsuz Teknoloji Şokunun Etkileri

Kalibrasyon

RBC
yaklaşımının
doğruluğunu
kanıtlamak
için
kullanılan
yöntem
kalibrasyondur. Bir başka deyişle RBC
teoricileri bu modellerin niceliksel
çıkarmalarını elde etmek için kalibrasyon
yöntemini kullanırlar. RBC modellerinin
matematiksel
biçimleri
bilgisayarda
geliştirilmekte ve modelin işgücü arz
esnekliği gibi parametreleri gerçek
yaşamdan elde edilen kanıtlara uyuşacak
biçimde bilgisayara verilmektedir.
Kalibrasyon
Kalibrasyon yönteminin, ekonometrik yöntemle tahmin
edilen modellere göre iki önemli avantajı bulunmaktadır.
Bunlardan birincisi, parametre değerleri mikroekonomik
kanıt temeline göre seçildiğinden, bunun ötesinde daha geniş
bir bilgi yumağının modelde kullanılması, bazı sorunları
beraberinde getirebileceğinden bu modellerin daha yüksek
standartlarda çalıştırılması söz konusu olabilecektir.
 İkincisi bir modelin istatistiksel olarak reddedilmesine
ekonomik yönden bir açıklama getirilmesi çoğu kez zor
olmaktadır. Her boyutuyla gerçek gözlemlerle örtüşen bu
model bir önemsizlik nedeniyle istatistiksel olarak tamamen
reddedilirken
geniş bir olasılık aralığı çerçevesinde
değerlendirilen bir model ise basit bir şekilde kabul
görebilmektedir.

Reel Konjonktür Teorisinde
Makroekonomik Politikalar

RBC teorileri ekonomide tam rekabet
olduğunu ve dışsallıkların olmadığını
varsayar. Aynı zamanda ekonomide Pareto
optimal koşulunun geçerli olması, politika
yapıcıların
ekonomide
istikrarı
gerçekleştirmeye yönelik çabalarını boşa
çıkaracaktır.
Reel Konjonktür Teorisinde
Makroekonomik Politikalar

O halde ekonomide bir istikrarsızlık
durumunda hükümetin izleyeceği politika
aktif değil, pasif olmalıdır. Eğer hükümet bir
arz şokuna karşı genişletici bir para politikası
izlerse bu sadece ekonomide fiyatlar genel
düzeyini arttırmaktadır. Fiyatlardaki artış,
bireylerin ekonomik olaylara gösterdikleri
pareto optimal davranıştan ileri gelmektedir.
Diğer yandan, enflasyonist baskıyı hafifletmek
amacıyla daraltıcı politikalar izlenmesi
durumunda ise ekonomide daha uzun süreli
bir durgunluk görülecektir.
Reel Konjonktür Teorisinde
Makroekonomik Politikalar

Görüldüğü gibi RBC modellerine göre
hükümetin, konjonktürel dalgalanmaların
şiddetini azaltmak amacıyla bazı politikaları
devreye yarardan çok zarara neden
olmaktadır. Bu nedenle çoğu RBC
modelinde politika önerisi politika önerisi
devletin hiçbir şeye karışmaması veya
konjonktürel dalgalanmaları yok etmek
için hiçbir şey yapmaması yönündedir.
Reel Konjonktür Modellerinde Para
Politikası

RBC teoricileri paranın yansız olduğuna
inanırlar. Çünkü onlara göre ekonomide
konjonktürel hareketlerin kaynağını parasal
etkenler değil bireylerin reel fırsat
değişmelerine yönelik tepkileri belirler.
Burada reel fırsatlar olarak reel kaynakların
arzı ve bireylerin zaman içerisinde karşı
karşıya
kaldıkları
nispi
fiyatlar
kastedilmektedir. Bu nedenle RBC teorisinde
parasal faktörlerin çıktı üzerinde herhangi bir
etkisi bulunmamaktadır.
Reel Konjonktür Modellerinde Para
Politikası
RBC teorisyenleri parayı iki kısma
ayırmaktadırlar. Birincisi dolaşımdaki
nakit para ve banka rezervlerinin
toplamından oluşan parasal tabandır.
Parasal taban «dışsal para» olarak da
tanımlanmaktadır.
 İkincisi, banka mevduatlarını içeren «içsel
para»dır. İçsel para, bankacılık sektörünce
belirlenmektedir.

Reel Konjonktür Modellerinde Para
Politikası

RBC teorilerine göre dışsal para miktarı toplam
talep düzeyini belirler. Ekonomide toplam arz
eğrisi düşey olmasından dolayı, toplam talepteki
değişiklikler sadece fiyatları etkileyecektir. Bu
yüzden, ekonomide fiyat düzeyini etkileyen en
büyük faktör dışsal paradır. Böyle bir durumda
para otoritesinin görevi fiyat düzeyinin kontrolü
üzerine yoğunlaşmak olmalıdır. Bu amaçla dışsal
paranın belli bir kurala (parasal büyüme oranı
kuralı) göre yürütülmesinin fiyat istikrarını
sağlamada uygun bir yol olacağı belirtilmektedir.
Reel Konjonktür Modellerinde Para
Politikası

RBC teoricileri içsel para konusundaki görüşlerini
ise şöyle açıklamaktadır: Bankacılık sektörünce
belirlenen içsel para ve kredi hacmi finansal ve
işlem ücretlerini üretmekte ve bu hizmetler
sermaye ve emek gibi üretim sürecinde yer
almaktadır. Olumlu bir reel şoka bağlı olarak
firmaların yakın gelecekte daha fazla çıktı için
üretim yapmaları onların yararına olacaktır. Bu
çıktıyı üretebilmek için firmalar işlem hizmetlerine
yönelik taleplerini arttıracaklardır. Çünkü bu
hizmetler
üretim
sürecinin
girdilerini
oluşturmaktadır.
Reel Konjonktür Modellerinde Para
Politikası

Ayrıca
bu
teorisyenler,
işlem
hizmetlerinin akışı ile bankacılık
sektörü
tarafından
üretilen
mevduat stokları arasında doğrudan
bir ilişki olduğunu varsayarlar.
Reel Konjonktür Modellerinde Para
Politikası

RBC
modelleri,
çıktıdaki
dalgalanmaların
etkilerinin azaltılmasında para politikasının
etkinsizliği görüşünü savunur. Bunun nedeni,
reel
konjonktür
modellerinde
çıktıdaki
dalgalanmaların bireylerin reel şoklara tepki
göstermelerinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla
istikrarın sağlanması amacıyla para arzında
meydana gelebilecek değişiklikler sadece
fiyatları
etkileyecek,
çıktı
bundan
etkilenmeyecektir. Yani hangi durumda olursa
olsun para politikasına dayalı aktif bir
istikrar
programına
ihtiyaç
duyulmamaktadır.
Reel Konjonktür Modellerinde
Maliye Politikası

RBC
modellerinde
maliye
politikasındaki
değişikliklerin toplam talebi etkilemede önemli bir
rolü olup, bu değişiklikler çıktı ve istihdamı
etkilemektedir. Yalnız burada maliye politikası
değişikliklerinin ekonomiyi etkileme mekanizması
Keynesci modellerin ortaya attığı görüşe göre çok
farklı bir yön çizmektedir. Örneğin RBC
modellerinde kamu harcamalarındaki bir
artışın çıktı üzerindeki etkisi, Keynesci
modellerde olduğu gibi toplam talepteki
değişmelerle değil arz yönlü değişmelerle
açıklanmaktadır.
Reel Konjonktür Modellerinde
Maliye Politikası
Ayrıca RBC modelleri kamu harcamalarını geçici ve
sürekli olmak üzere ikiye ayırır. Sürekli kamu
harcamalarının çıktı üzerindeki etkisi az
iken, geçici kamu harcamalarının ekonomik
konjonktür üzerinde daha fazla bir etkiye
sahip olduğu görülmektedir. Bunun nedeni
RBC modellerinde geçici kamu harcamalarındaki bir
artışın emeğin zamanlararası ikamesini
etkileyerek
üretim
faaliyetlerini
harekete
geçirmesidir.
Bir sonraki slayt geçici kamu harcamalarındaki
artışın ekonomi üzerindeki etkisini açıklamaktadır:
Reel Konjonktür Modellerinde
Maliye Politikası

Hükümet kamu harcamalarını ne şekilde
finanse eder? Bunun birinci yolu vergi
oranlarını arttırmasıdır. Ancak bu artış
ekonomi üzerinde olumsuz bir etkiye
neden olabilir. Örneğin ücretler üzerinden
alınan bir vergi bireylerin daha az çalışma
daha fazla boş zaman tercihi yapmasına
neden olur.
Reel Konjonktür Modellerinde
Maliye Politikası

Kamu harcamalarını vergileme dışında
finanse etmenin bir diğer yolu da para
basmadır. Buna «senyoraj» denilmektedir.
Reel Konjonktür Modellerinde
Maliye Politikası
Tartışma: Halk arasında yaygın bir görüş:
«Merkez Bankasının para basma hakkı var
mı? Var. O zaman hesaplasın Türkiye
Cumhuriyeti’nin dış borçlarını, ne kadar dış
borcu varsa bassın anasını satiyim parayı.
Bizde böylece borçtan kurtulalım. Niye
böyle yapmıyoz?»
Topu taca atmamak kaydıyla size
bırakıyorum.

Reel KonjonktürTeorisine Yöneltilen
Eleştiriler:
Bu eleştiriler 4 ana grupta toparlanabilir:
 1) Teknoloji Şokları: teknoloji şokları
tek başına ekonomik dalgalanmalara
neden olacak kadar büyük değildir.
Ayrıca teknoloji şokları ekonomiyi değil
daha çok sanayiyi etkilemektedir. Üstelik
bazı sanayileri olumsuz etkilemektedir.

Reel KonjonktürTeorisine Yöneltilen
Eleştiriler:
Ayrıca RBC modellerinin çoğu durgunluk
dönemlerini
teknolojik
gerileme
ile
açıklamaktadır. Eleştirilere göre bu bir şüpheden
kaynaklanmaktadır. Burada, teknolojik gelişmenin
yavaşlayabileceği ancak teknolojide herhangi
bir gerilemenin mümkün olmadığıdır.
 Ayrıca birçok ekonomiste göre konjonktürel
dalgalanmaların kaynağında teknoloji şokların
olması varsayımı şüpheli bir varsayımdır. Örneğin
birçok durgunluk döneminde sorun teknoloji
şokundan değil, ithal petrol fiyatlarında meydana
gelen artışlardır.

Reel KonjonktürTeorisine Yöneltilen
Eleştiriler:

2) RBC teorisine yapılan bir diğer eleştiri,
üretim ve istihdamdaki dalgalanmaları
açıklamada
işgücünün
zamanlararası
ikamesinin kullanılması ile ilgilidir. Oysa
istihdamdaki
dalgalanmalar
insanların
çalışmak istedikleri zaman sürelerindeki
değişmeleri yansıtmaz. Ayrıca arzulanan
istihdam
düzeyi,
reel
ücretlerdeki
değişmelere çok duyarlı değildir. Özellikle
durgunluk
dönemlerinde
görülen
yüksek işsizlik oranı işgücü piyasalarının
temizlenmediğini gösterir.
Reel KonjonktürTeorisine Yöneltilen
Eleştiriler:
RBC
teoricileri
bu
eleştirilere
işsizlik
istatistiklerini farklı bir şekilde yorumlayarak
cevap verirler. Onlara göre ekonominin durgunluk
dönemlerinde işsizlik oranının yüksek olmasının
zamanlararası ikamenin önemsiz olduğunu
göstermez. Çünkü iradi olarak çalışmaktan
kaçınan insanlarda işsizlik tazminatı
alabilmek için kendilerini işsiz olarak
gösterirler. Ya da bu insanlar normal koşullarda
ve çoğu yılda elde ettikleri ücretin verilmesi
halinde
çalışmak
isteyeceklerini
beyan
edeceklerdir. Dolayısıyla bu durumda olan kişilerin
işsiz olarak kabul edilmesi yanlış olacaktır.
 Soru: İşsiz’in uluslararası geçerli tanımı nedir?

Reel KonjonktürTeorisine Yöneltilen
Eleştiriler:

3)RBC
modellerinde
paraya
yer
verilmemektedir. Çünkü bu modellere göre
para yansızdır. Oysa gerçek yaşamdan
kanıtlar paranın yansız olmadığı biçimindedir.
Ayrıca
paranın
büyüme
oranı
ve
enflasyondaki azalma dönemlerinin genellikle
işsizlikte artış dönemlerine denk gelmektedir.
Bunlara ek olarak kanıtlar, para politikasının
reel ekonomi üzerinde güçlü etkilere sahip
olduğunu göstermektedir.
Reel KonjonktürTeorisine Yöneltilen
Eleştiriler:

RBC teoricileri bu eleştirilere para ile çıktı
arasındaki nedensellik ilişkisinin yönünün
karıştırıldığını
ileri
sürerek
cevap
vermektedir. Bunlara göre para arzı
içseldir, çıktıdaki dalgalanmalar para arzında
dalgalanmalara neden olmaktadır. Kısacası
reel konjonktür taraftarları, para ve
konjonktür dalgalanmaları arasında bir ilişki
olduğunu, ancak sebep-sonuç ilişkisinin
paradan
GSMH’ye
doğru
değil,GSMH’den paraya doğru olduğunu
ortaya koymaktadır.
Reel KonjonktürTeorisine Yöneltilen
Eleştiriler:

4) RBC modellerinin sınanma biçimleri ile
ilgilidir. Daha önce belirttiğimiz gibi RBC
modellerinde ampirik egzersiz sadece
kalibrasyondu. Bu konudaki eleştirilere
göre kalibrasyon uygulanan modelde
herhangi bir formel test istatistiği
kullanılmamaktadır. Ayrıca modellerin
hiçbiri bir alternatif hipoteze göre
sınanmaya tabi tutulamazlar.
Sektörel Değişim Teorisi
Bu teori, işgücünün sektörler arasında
maliyet uyumu üzerinde yoğunlaşır. Bu
teori,
konjonktürel
dalgalanmaları
endüstriler arasındaki istihdam ve
çıktıdaki değişmelere bağlar.
 Bu
teorinin
savunucularına
göre
ekonominin
farklı
sektörlerince
üretilen
mal
ve
hizmetlerin
bileşimindeki değişme çıktıda geçici
azalmaya ve işsizlikte artışa yol açar.

Sektörel Değişim Teorisi

Bu teorideki temel düşünceye göre, hızlı
teknolojik dönemlerinde üretim
talebindeki değişmeler veya petrol
fiyat şoklarından kaynaklanan nispi
fiyatlardaki
önemli
değişiklikler,
işgücünün firmalar ve bölgeler
arasında
büyük
bir
oranda
hareketliliğine neden olur. Eğer işgücü,
işgücü talebindeki değişmeye yavaş uyum
gösterirse, işsizlik büyük olasılıkla artar.
Sektörel Değişim Teorisi

Sektörel değişim modellerinin başlangıç
noktası, dinamik bir ekonomide işgücünün
sektörler veya bölgeler arasındaki yeniden
dağıtım sürecinin, doğal veya geçici işsizlik
oranı ile ilişkili olmasıdır. Bu modellerde
firmaların ürünlerine olan talepteki ve girdi
maliyetlerindeki değişmeler, firmaları sürekli
olarak işgücü sayılarını ayarlamaya iter. İşten
ayrılan işçilerin yeni bir işe girmeleri zaman
aldığı için genelde geçici işsizlik oranı olarak
ortaya çıkan belli bir işsizlik düzeyi
kaçınılmazdır.
Download