slam Felsefe Tarihi - Kitap özeti

advertisement
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
Yitirilmiş Hikmeti Ararken
İlhan Kutluer
Giriş makalelerinden seçmeler – ‚Özet’ çalışması
Bu metin, bir özetten ziyade Ilhan Kutluer`in „Yitirilmiş Hikmeti ararken“ adlı eserinin
giriş mesabesinde yazılan bölümlerinin çercevesini ve temel fikirlerini yansıtma amaçlı
yazılmıstır.
Giriş yerine
1. Entelektüel geleneğimizin yeniden teşekkülü
-Felsefe Din eksenli medeniyetlerde mutlaka belirmektedir. Öyleyse İslam
Medeniyetindeki tezahürlerini araştırmak günümüz entelektüeli için yeni ilhamlar
verebilmektedir. -> Felsefe İslam düşüncesinin tüm gelişim safhalarında tarihi bir rol
oynamıştır
-Ancak bu esnada Felsefe-Kelam –Tasavvuf ilişkilerinin farklı metodolojileri ve
alanlarını karıştırmadan tespit etmek gerekmektedir.
- Islam Felsefesi tarihini araştırmak demek. Tarihi kavramına bir dinamik mana
atfetmek anlamına gelir: TARİHE VAK’ ALARIN DEĞİL DE VAKİALARIN (OLGULARIN)
TARİHİ OLARAK YAKLAŞILIRSA BU ARAŞTIRMA GÜNÜMÜZ AÇISINDAN İLHAM VERİCİ
OLABİLMEKTEDİR.
Yeniden teşekkül için yeniden keşif
Olguların süreklilik arz edebilecek veçheleriyle işaret ettiği manaları zihin planına
taşımak fikir geleneğini yeniden keşfetme ve inşa etmeyi temin edebilmektedir.
- entelektüel mirasımızla bağlarımızın koparıldığı bir zamanda yaşadığımız için
yeniden keşfetmeye muhtacız
- bunun için günğmğzdeki klasik akademik alakayı bir kenara atıp (yani ilimleri
kendi alanları içerisinde kısıtlayan bir bakış açısı diyebiliriz), klasik bir düşünür
olarak hareket etmeliyiz ( alim mütefekkir hakim mütekellim )
 Einfühlung (empati) ile hareket edilmelidir
- ancak bu serüvendeki asıl maksat yeniden teşekkül etmektir!
Yeniden Yinele ve Yenile
- yalnızca yineleme tarihte yapılmış olan entelektüel faaliyetlerin sadece bir
tekrarı olur -> verimsiz bir skolastik muhafazakarlığa neden olur
- yalnızca yenileme ise tarihte keşfedilmişolanları gözardı etmekle birlikte bunları
tekrar keşfetmekle vakit kaybı anlamına gelir -> köksüz bir modernist tavrın
uzantısı olur
 Yenileme ve Yineleme mantığıyla kastedilen şey yeni ve alternatif olanı esas
alırken gelneğe karakterini veren temel perspeltiflerin mutlak anlamda
terkine yol açmayan elverişli bir yöntemdir.
Islam Felsefesinin Tarihi başarısı
-
Günümüzde kuşatıcı bir İslam Felsefe Tarihi yazımı çok zordur:
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
1
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
-

 Zaman içinde yeni ortaya çıkan veriler sebebiyle
 ucu açık olan bir yorumlama faaliyetine konu olması sebebiyle
Ümmi olan bir topluluk 2 yüzyıllık bir zaman zarfında nasıl felsefi birikime
merak duyar hale gelmiş ve bunu geliştirme ihtiyacı duymuştur?
CEVABI: A) Kuran: el-ilm kavramını muhatabının tefekkür merkezine koymuştur.
Kuran’ ı okumak sadece bir göksel metni okumak değil alemi
okumak anlamına gelmektedir
Kuran mahiyet itibarıyla Tanrı-Alem- İnsan ve bunlar arasındaki
Münasebet hakkında bir hakikat tasavvuru oluşturmaktadır
 muhatabının hakikat üzerinde araştırmalara yönelmesini istemektedir
B) Hazır bulunan ve tercüme faaliyetleri sayesinde ortaya çıkan birikim:
Yakın ve Ortadoğusunda şsaheser kabuledilen hiçbir eser gözardı edilmemştir
Nitelik ve nicelik bakımından çok üsütün bir başarıya imza atılmıştır
Tercüme faaliyetleri İslam düşünürlerin özgün fikirlere yöneltmiştir, örneğin:
Kindi’ nin nebevi hakikat – felsefi hakikat hakkındaki görüşleri
Ebu Bekir er-Razi’ nin GAlenos’ a eleştiriler kitabı... gibi<
 İslam bilim tarihinin yazımı İslam felsefe tarihinden ayrı
düşünülemezdir!
 İslam filozofları bir bilim adamı resmine uymaktadırlar!
Klasik İslam Felsefesinin Günümüzdeki anlamı
Islam Felsefesinin günümüze sunabileceği imkanları şöyle özetleyebiliriz:
1. İslam Felsefesiyle ilgilenme yeniden keşif mantığını
içselleştirme açısından anlamlıdır:
Farklı kültürlerden gelen zihni birikime yönelme de İslam medeniyet tarihini okumakla
olur. Ayrıca bunu özgüven le yapma, referansları açıkça gösterme, sonrasında da
geliştirme, ve özgün hale getirmekte başarılı olmuşlardır. Bu mentaliteyi almak
günümüz entelektüel faaliyetleri adına yararlıdır.
-> Yeniden keşif ve devşirme mantığı
-> İNTİKAL- TAKLİT- TAHKİK-ÖZGÜNLÜK
-> modern dünyadaki Müslümanlara ‚ÖTEKİ’ ile iletişime geçmenin nasıl olabileceği
konusunda perspektifler sunar
2. Müslüman’ ın ilmi ruhunu harekete geçirme açısından anlamlıdır:
Batı henüz karanlık çağını yaşarken, İslam Medeniyeti KLASİK / ALTIN ÇAĞInı
yaşıyordu!
 İslam medeniyetinin bitkisel hayatından uyanabilmesi mümkündür ve bunun
örneğini ALTIN ÇAĞ’ da bualabiliriz!
3. İslam düşüncesinin seyri için işe yarar sonuçlar elde edebilme açısıdan alamlıdır:
İslam Filozoflarının felsefe tasavvurları, başarılarının sırrıdır:
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
2
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
Hikmet ve ilim paradigmaları çerçevesinde
Halidi Hikmet , Meşriki hikmet, ve işraki hikmet tarışmalarıyla,
 Aydınlanma modelleri ortaya çıkarmıştır
 Epistemolojiyi temellendirme, bilimler sistemi oluşturma
başarısı
 EVRENSELLİK + ÖZGÜNLÜK aynı zamanda!
2. Kuran’ı Anlama Yolunda Felsefi Tecrübenin Rolü ve Değeri
Kuran’ ı Anlamada Dirayetin İmkan ve Gerekliliği
 RİVAYET ve DİRAYET, kutuplaşma değil, doğal bir süreç içerisindeki
metodolojik
farklılaşmadır.
 Usulcunun Dirayet konusundaki birikimi şunlara dayanmaktadır:
Akli erdemler, eğitim, birikim ve zihni tecrübe
-> Kuran’ ı anlamak tek yönlü değildir, Kuran’ ın kendi içerisindeki anlatış tarzı kişiyi
yönlendirir
Dirayetin mütemmim Cüz’ ü: Felsefi Birikim ve Tecrübe
 Kuran’ daki Hikmet terimi dirayete isaret eder
 Hikmet Verilmiş, Dirayetse kazanılmıştır (birikim ve tecrübe )
İslam Filozofları din felsefe ilişkisini problem olarak görmezler, aksine
Kuran teviline imkan olarak görürler! :
 Kindi : Felsefe Kuran’ı anlamada yardımcıdır
 Filozof Kuran’ daki mantıki icazı kavrama peşindedir
 Farabi : Fıkıh ve Kelamı medeni ilimlerdir ( her medeniyet için sosyalsiyasal fonksyonları vardır)
Ancak: tefsir ilmini saymamaktadır, çünki ilimler sisteminde yer alan tüm
disiplinleri mille’ nin felsefi açıklaması olarak görmektedir
 İbn Sina : felsefe Kuran ayetlerinin teviline imkan sağlıyor (Nur ayeti
tefsiri)
Felsefe’nin ilkeleri açıkca vahiyde bulunuyor tezini savunur
 Amiri (-> Kindi ekolundendir) : ilimler milli (hadis- kelam- fıkıh) ve hikemi
olarak ikiye ayrılır. -> tefsir yok çünki ilimler esasen Kuran’ ı
açıklamaktadır
 İbn Rüşd: Felsefe dinin hakikatını araştırmanın en ideal yöntemidir
Her felsefi düşünce ve iddia bizlere önemli katkı sağlar -> Tarihi tecrübi birikim
Felsefi bakış tarzı ve Kuran okumaları
Farabi: Din ile Felsefe söylem ve yöntem açısından ayrılır. Ancak: Dinin Söylemi teorik
olmasa da Felsefenin ulaşmak istediği hakikatı tebliğ eder -> MEvzuları aynı: TANRIALEM-İNSAN ilişkisi
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
3
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
Dinin anlaşılmasıyla cemiyetin felsefi seviyesi arasında doğru oran vardır!
 Razi’nin tefsirinin başarısı felsefi birikiminden (IBN SINA)
kaynaklanmaktadır
Kuranı yorumlarken hangi temel felsefi paradigmalarla çalışırız?
 çeşitli bilimsel teoriler ve Kuran metni arasında irtibat sağlamak için bilimsel
teorileri bilmek yardımcıdır
Felsefi Dirayetin Sekillenmesi ve Kuran
Kuran’ ı yorumlayan kişi Kurani bir oryantasyona açık olması gerekir = Kuran’ı
anlamak iman ve akılın interaktif olmasını şart koşar
 Akıl eğer perdelenmese Allah’ ı bulur (tutku- kuşku-önyargılar) –> akletmeyı
emerden ayetler!
 Felsefi etkinlik aklın önündeki perdeleri kaldırmaya yönelik bir faaliyettir
3. İslam Felsefesini anlamak
İslam Felsefesi: Tarih ve Akıl
 İslam Felsefesi Tarihi araştırması Tarihi ve Entelektüel varlık alanı üzerinden
geçer
 Ikisi birbirini tamamlar: tarihi araştırma entelektüel fikirlerin sürekliliğini
ve tüm zamanlar ve mekanlar için geçerliliğini kavramaya yetmez
 araştırmanın ‚iyi’ olması önceki birikimin teorisine ve genelleme hatalarına
bağlı
bundan ortaya çıkabilecek sonuçlar şunlardır:
 araştırmacı yanlışlama psikolojisine sahiptir
 eğer yanlışlamıyorsa yeni verileri eski teoriye göre yorumlamak zorundadır
 eğer yorumlayamıyorsa yeni verileri istisna olarak değerlendirir
 yeni veriler eski teoriye uygun gitmeyse araştırmacı yeni teori geliştirme
yoluna gider
 araştırmacılık ucu açık bir süreçtir
 bir filozof hakkındakı zıt teoriler, eksik verilerden ya da yanlış yorumlardan
kaynaklanır, a)örn: Kindi 1.görüş: tipik mutezile kelamcısıdır
2. görüş: felsefi kanıt sistemini savunan tipik filozoftur
-> yeni okumalarla 2. Görüşün doğruluğu ortaya çıkmıştır
b)örn.: İbn Sina’ nın felsefesi hakkında günümüzde devam eden
tartışmalar: Zahiri-Avami mi? Batıni – elitist mi? ... yeni tarihi
verilerle değerlendirilmeyi bekler...
 Fenomeni anlamak yerine ANLAMı anlamak = Filozofların ideler dünyasını
kavramak
 Whitehead’ ın ifade ettiği gibi: ‚Batı felsefesi Platon’ a düşülmüş bir dipnottan
ibarettir’ ,yani Batı’nın felsefesi tamamen özgün değildir
 İslam Tarih araştırmacısı hem tarihci hemde müzmin bir felsefe talebesi
olmalıdır
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
4
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
 Felsefe’nin içine İslam düşünce ve ilim tarihi ile tarih felsefesi disiplini girer
 tarihi ve entelektüel varlık alanı İsl. Felsefe Tarihi’ nin merkezindedir
araştırmacı, tarih bilimi acıklama yöntemleri ile felsefi fikirleri anlama
yöntemlerini bilmelidir
Dört matlabın cevabı
Mukaddime; yazmanın ihtiyacı!
Nedeni:
1. Konuya giriş mesabesinde (konun amatörüne yazılan elemener bilgiler)
olan vecheler içerir
2. yazarın konuyla ilgili temel yaklaşımınını içerir
3. asıl özgün metodolojik çerçeveyi belirler
örn.: İBN HALDUN- MUKADDİME
 dört matlab başlığı bu ihtiyacı karşılamak için konulmuştur.
1. MATLAB: HEL?
Ele alınışı : ontolojik, mıdır? Var mıdır? Sorusuna cevap verir
Şöyle Iddia/ önyargılar vardır : 1. İslam felsefesi aslında bir İslam teolojisinden
ibarettir
2. ortada Felsefi bir faaliyet vardır ama Grek Hellenistik Felsefenin arapçaya tercümesinden
Ibarettir (mahsusiyetin-özgünlüğünün olmayışı
 İslam Felsefesinin anlamlı birikimi, mevcudiyetini ispatlama amaçlı bu
soruya cevap verilir.
2. MATLAB: MA?
Ele alınışı: mahiyeti açısından, Nedir? Sorusuna cevaptır
İslam Felsefesi nedir? Ya da cinsi üzerinden: İsl. Felsefesi felsefe cinsinden bir
fenomenmidir?
 burhan denilen apodeiktik = bilgi idealinin metodolojik muhtevasının
ortaya konmasıyla cavpalandırılır
3. MATLAB: EYYU?
Ele alınışı: ontolojik, hangi? Sorusuna cevap verir
Yani, İslam Felsefesi öteki entelektüel etkinliklerden nasıl ayrılır, özgünlük, fasıla sorusu
 İslam felsefsine dair bir hatt-ı taamm’ a ulaşabilme
 Bir felsefe geleneği mümkün felsefi soru ve cevaplar planında oluşmuş tarihi
birikime katkı sağlamaktan geçer
4. MATLAB: LİME?
Anlamı açısından, niye? Sorusuna cevap verir
 neden Felsefe?
 bir bilim konsepti ve geleneği inşa etmek için
 felsefeyi yüksek medeniyet, güvenilir bilgi, ve entelektüel ahlak teminatı olarak
görür
 ahlaki ve akli erdemlere ulaştırmak için
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
5
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
Sonuç olarak
İslam Felsefesi araştırmacısı hem bilim adamı hemde filizof olmalıdır
4. İslam Felsefesi yapmak
 ‚Olgu’ olarak yaklaşmak gerekir: İsl. Fels.ni İslam medeniyeti tarihiyle
irtibatlandırmak gerekir
 Tarihi açıdan yapılan bir tanım: ‚İslam medeniyeti tarihinin oluşum ve gelişim
dönemleri boyunca ortaya konmuş entelektüel deneyimin felsefi boyutudur’
 Kelam tasavvuf ve fıkıh usulü gibi öteki disiplinlere nüfuz etmiş kavramsal
yapılar ve terminoloji de felsefi boyuta dahil edilmelidir
 felasifenin üretimine öteki akımların felsefileşmiş düşünce yapılarını eklemek
gerekir
 İslam medeniyetini İslam kılan ne ise İslam Felsefesini İslam kılan da o dur
 Ulumu’ul-akliyye = Ulumu’ ul felsefiyye, ulumu’ ul-hikemiyye -> gelenekteki
aklileşme = felsefileşme
->entelektüelleşme= aklileşme -> felsefileşme!
> İslam felsefisini yeniden üretilebilir kılan öz onun evrensel ve entelektüel tanımında
yatar
Geleneğin Üç Sancağı: Felsefe, Kelam, Tasavvuf
 Farabi: kelamı ve fıkıhı medeni ilimler içinde sayar , ilkeleri ameli
felsefedendir, ancak kendine özgü bir işleve sahiptirler
Kelam bir millet ilmi olarak kendisi kalmalıdır (Ibn Haldun’ da Kelamın
felsefileşmesine karşıdır)
 Gazzali: Gazzali’nin çabası, kadük kalıcak endişesiyle kelamın
metodolojisini yenilemekti
 Ibn-i Arabi: Mukaddimesinde kendi öğretisini inşa ederken, felsefi terminolojiyi
kullanır ama bu yüzden filozof olarak anılmak istemez
 İslami ilimler kendi içerisinde özgündürler
 Kelam: nasların belli bir yorumuna dayalı itikadi söylem biçimlerini referans alır
 Tasavvuf: manevi aydınlanmanın nasların derin yorumunu açığa çıkaracağı
kabulünden hareket eder
 Felsefe: akli aydınlanmanın nazari sonuçları üzerinde durur ve bu sonuçların
nasların derin ve temel mesajıyla ilke olarak çelişemeyeceği varsayımını
benimser
 ortak noktaları: nassın yorumu, tevil yöntemi olmaları
 İslam filozofu aklı ve nassı çelişmez olarak görür
 Akli faaliyet = mantık yasaları + gözlem verileri
 Akli araştırma sonucunda ulaştığı sonuçlar kutsal metnin içindeki akli özü daha
açığa çıkarır -> Kindi: vahiy burhani bir icaza sahiptir
İslam Felsefesi Yapmanın İmkanı
 İslam Felsefsinin disiplinleri: Metafizik + ahlak + mantık
 Beşeri bilimler, doğa bilimleri, ve matematiksel bilimler günümüzde bilimdirler.
Gelenekte ise: Bilim kavramına birde metafizik ve ahlak eklenir = felsefi şema
 Bilimin araştırma konusu yaptığı her alanın arkasında bir felsefe vardır
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
6
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
 İslam Felsefesiin günümüz felsefesiyle ilişkisi: İslam FElsefe tarihi terimini sırf
felasifenin ürettiği gelenek değil de felsefi fikirlerin tarihi olarak tanımlamakla
olur
Örn: günümüzde tartışılan a) teori-gözlem, tümevarım-tümdengellim ikilemleri
Gibi bir çok meselenin karşılıklarını farabi-İbn Sina’ nın burhan teorisinde
Bulunabilir b) günümüzde İbn-ul arabi’nin veya molla sadra’ nın varlık
öğretisiyle Heidegger ontolojisinin arasındaki bağ gibi...
Bu örnekler devam ettirilebilir (bknz. S.62)
 çağdaş felsefi akımlar ile İslam’ ın klasik çağındaki felsefi fikirler mirası
arasında diyalog vardır!
> İslam felsefecisinin enterdisipliner bir okuma çabası için en çok yoğunlaşması gereken
alanlar din ve bilim felsefesi alanlarıdır Nedeni: İslam felsefesinin bir yüzü dine öteki
yüzü ise bilime bakmaktadır
 güncel anlamda İslam felsefesi yapmak isteyen ve din kavramına Farabi’ nin
yapmaya çalıştığı gibi evrensel anlamda yaklaşarak bir din felsefesi teorisi
geliştirmek isteyen biri artık karşılaştırmalı din araştırmalarını göz ardı
edemez
İslam Felsefesinin Ruhu
Giriş yerine
‚İslam ve Felsefe Çatışık mıdır?’ -> İslam felsefesi geleneği din-felsefe ilişkilerini
barışıklık esasına oturtma ister.
 Müslüman zihniyet dünyası ile felsefe etkinliğinin kendisi zorunlu olarak çatışır
mı? -> felsefe ile din birbirlerine zıt pzısyonlar değildir
Hikmet olarak Felsefe
 klasik felsefe tarihinde hikmet = felsefe eş anlamlı kullanılmıştır, hikmet kelimesi
ise daha metafizik temeller üzere oturmuştur
 dinin hakikat kavramına yüklediği evrensellik, süreklilik, nebevilik, ve ezelilik
niteliği İslam felsefe geleneğinde hikmet terimine de yüklenmiştir:
1.Halidi Hikmet (el-Hikmet’ ül-Halide) :
 İbn Miskeveyh’ in aynı adı taşıyan hikemiyat mecmuasından alınmış bir terimdir
 İslam Filozoflarının hakikat tasavvurlarını yansıtması bakımından mühimdir
 hakikat bizim dışımızda yani ‚ eşyanın sabit hakikatı’ olarak vardır, insan için
akledilebilir bir nitelik arzeder
 sofistizmin peşin bir olumzuzlanmasıdır
 hakikat evrenseldir, aşkındır, nebevidir, tarih-ötesindedir,
 Hikmetin evrenselliği hem zaman hemde mekan bakımındandır -> Halidi=
 sürekli/kalıcı
 dünyada şimdiye kadar yaşamış tüm bilgeleri aynı hakikatleri dile getirirler
 kültürel farklılıklar (elfaz) ile sembolleri (rumuz) aynı hakikatı farklı biçimlerde
ifade eder -> farklılık hakikatın özüyle alakalı değil ifade ediliş biçimleriyle
ilgilidir
 yapılacak olan: yeniden keşf, dile getirenin esrarını keşfetmek
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
7
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
 bu anlayış Müslüman’ın vahiy geleneği anlayışı ve evrensellik anlayışı ile
örtüşmektedir
 hikmet olarak felsefe ya nebevi öğretileri dile getirir ya da beşeri bir çaba olarak
kendi geleneğini bu öğretilerin işiğinda inşa eder
 menşe: ‚nebevi ışık kaynağı’ = mişkatü’ n –nübüvve
 mişkat (niche) İbn Sina ve Gazzali vs..’de Kurandaki ünlü Nur ayeti
bağlamında kullanılır, hakikat tasavvurunun ve bir aydınlanma
tecrübesinin mistik ya da felsefi anlatımıdır
İslam felsefesinin semboli nedir?
Bir niş (mişkat) içinde yanmakta olan ve fanusundan (zücac) ışıklar saçan bir yağ
(zeyt) kandili...
 kandil ışığını sadece doğuya değil batıya da saçar
 yağı yani kaynağı ne sadece Batıya ait ne de sadece Doğuya ait zeytin ağacından
gelir
 klasik felsefe metinlerinde halidi hikmetin birikimsel, yatay, beşeri boyuta
indirgenmiş hali (çelişki gibi görünür) bulunmaktadır,
 Aristoteles, Kindi felsefenin birikimsel karakterini, Farabi evrimsel gelişmesini
vurgulamışlardır
İbn Sina Aristo öncesi felsefi akımlarının ciddi eleştirisini yapmıştır
 Kindi vahiyle gelen bilgi ile felsefenin birikimsel araştırmaları arasında bir çelişki
görmüyordu
 İbn Sina (uyunu’ l-hikme’ de) vahyin hakikatı karşısında akli bir çaba olarak
felsefenin işlevini açıklıkla belirtmiş ve felsefeyi vahyin derinlemesine
anlaşılması ve açıklanması için bir imkan olarak gördüğünü yazmıştı.
2. Meşriki Hikmet (El-hikmet’ül.meşrikiyye)
 İbn Sina’ ya ayittir
 Özgün bir felsefe anlayışı peşinde olduğunu ima eder
 Bir yandan birikime karşı saygı öte yandan ise yeniden okuma ve yeniden
anlaşılmayı öngörür
 Felsefi otoriteyi mutlaklaştırmaz
 Eş-Şifa adlı eseri kendi gözünde Aristo’nun şerhi olarak görür-> aslında sadece
derin bir saygının ifadesidir, yoksa Aristonun düşüncelerinden öteye büyük bir
mesafe katedilmiştir!
 Aristoyu rahatlıkla eleştirir
 Tabiiyat bahislerinde Aristotelesi yorumlayıcıdır
 Metfizikte: Aristocu paradigmanın İslam Felsefesi açısından yetersizlikleri fark
edilmekte ve eleştirilmekteydi
 Ibn Sina ‘nın Vabıcu’l vucud metafiziği Aristotetels’ ten alıntı değildir, en bariz
delili: İbn Sina’nın varlık veren El-Evvel’i ( Aristo’ da Tanrı sadece gaye, sebep ve
ilk hareket ettiricidir->İbn Sina Aristoteles’in hareket delilini eleştirir
 özgünlük hikmet perspektifine dayanmaktadır
 İbn Sina Bağdad Hiristiyan şarihlerini ‚Mağribiler’ olarak isimlendirir
Aristoteles okumalarını lafızcılıkla suçlamıştır
Kendi felsefe anlayışını meşriki hikmet adıyla ötekilerinden ayırmak
istemiştir
 İbn sina’nın MEşrikilerin Kitapları vs... olarak kastettiği Müslüman Horasan
Felsefe Geleneğine atıftır ( Horasan, frsca: güneşin doğduğu yer )
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
8
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
 İbn Sina ‘nın Horasan filozofları arasında saydığı kişiler arasında Farabi ve Amiri
olabilir (Farabi ‘nin sistemine çok şey borçludur)
 İbn Sına’nın ‘vaibu’l-vucud li bizatihi’ ve ‘vacibu’l-vucud bigayrihi’ terminolojik
ayırımlarını Amiri’ye borçludur
 Nübüvvet öğretisine temel olan ‘ kudsi akıl’ gibi kavramlar İhvan-ı Safa ile
bağlantıdır. İhvan-ı Safa= Horasan alimleri arasında okunan bir Risaledir
 Ancak: sadece yatay bilgiye= tarihi bilgiye başvurmaz: Mantıku’l.meşrikiyyin
adlı eserinde dikey olarak hikmeti edinmenin mümkün olduğunu savunur. ->
‘cihet’ yani öz çabayla inşa edilebilecek felsefe -> ‘Faal Akıl’
 Hayy bin Yaksan adlı eseri: ‘Ex oriente lux’ =işik doğudan gelir formülüne
şahıs olan Hayy bin Yaksana yüklemiştir. Hayy bin yaksan = Faal Akıl =
Doğudan gelen ışık= Horasan Müslüman Felsefe Geleneği1
 İbn Sina’nın Vacibu’l-Vucud metafiziği,sudur kozmolojisi, Faal Akıl ile İttisal
teorisine dayalı epistemolojisi, insan ruhunu manevi bir cevher olarak
tanımlayan psikolojisi Farabi ile paralel biçimde İbn Sina’nın meşrıki hikmet
dediği özgün yaklaşımın eksen fikirleridir. Bunlar Eş-Şifa’da eskatoloji (mead)
ve din felsefesi ile son bulur.
! Eş-Şifa’nın sonuna gelen: ‘isbat’un-nubüvve ‘ ile karşılaşır = felsefi disiplinlerden
sonra Filozof kendisini bir nevi Peygamberin huzuruna sevk eder !
 İbn Sina ‘nın biri rasyonel biri mistik tecrübeye ilişkin iki ayrı gündemi yoktur,
rasyonel açıklamalarda bulunurken mistik tecrübeye de yer verir
3. İşraki Hikmet (Hikmet’ul-İşrak)
> gerçek anlamda doğunun mistik renkleriyle boyanmış bir tecrübe
> İşraki boyut: Faal Akıl ile İttisal doktrininin mistik terimlerle yeniden anlatımında
yatar
 Şihabuddin es-Sühreverdi : İbn Sina’nın anaşyışından tatmin olmaz, Hikmet’ül
İşrak adlı yeni bir rasyonellik-mistisizm sentezine yönelmektedir-> mistik bilgiyi
esas alarak
 Hikmet’ül- İşrak : hem felsefi birikimi ciddiye alan hem de mistik yaşantıyı
önemseyen yaklaşımların genel bir ifadesidir
 Eflatun ile biten Grek Hikmeti, Zerdüşt’ün otantik doktrinine bağlı Hosrevani
bilgilerin temsil ettiği Sasani-Fars hikmeti, Hermes’le başlayan kadim Mısır
1
İbn Tufeyl’in Hayy bin Yaksan adlı eserinde bu anlayış ilk olarak zikredilmektedir.
9.yüzyılda Yunancadan Arapçaya çevrilen "Salaman ve Absal" öyküsü, başta İbn Sinanın "Hay
bin Yakzanı olmak üzere, birçok İslam düşünürünün yapıtlarına kaynaklık etti. Genellikle
alegorik öyküler ya da öykümsü anlatılar olan bu yapıtlardan sadece biri, roman boyutlarına
ulaştı ve bütün benzerlerini gölgede bıraktı: 12. yüzyılda Endülüslü İşraki düşünür İbn Tufeylin
yazdığı "Hay bin Yakzan" ya da "Esrarül-Hikmetil-Meşrikiye".
Bu ilk "felsefi roman" ve ilk "robinsonad", Tanpınarın deyişiyle Müslüman aleminin tek romanı,
14. yüzyıldan başlayarak bellibaşlı Avrupa dillerine çevrildi; Defoe, Bacon, Spinoza ve More gibi
pek çok düşünür ve sanatçı üzerinde etkili oldu. Doğu, özellikle Osmanlı ise İbn Tufeyle ve
yapıtına ilgisiz kaldı: Üzerindeki "Hay bin Yakzan" etkileri özel çalışmalara konu olan "Robinson
Crusoe" defalarca Türkçeye çevrildiği halde, "Hay bin Yakzan, dilimize kazandırılmak için 1923
yılını, kitaplaşabilmek için de 1985 yılını bekleyecekti. ( Kitap tanıtım/D&R)
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
9
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
hikmeti ve nihayet Müslüman sufilerle ilk ifade biçimine kavuşan İslam Tasavvufi
hikmeti -> Sühreverdi’nin Hikmet’ül-İşrak’ında bu halidi geleneğin hakiki
temsilcileri olarak buluşurlar
 Halidi hikmet-İşraki hikmet karşılaştırması:
Evrensellik, süreklilik ve aşkınlık açısından tam bir örtüşme
İşraki Hikmetin menşei (Sühreverdiye göre) nebevidir, hakikatın önündeki hicab
(teellüh) manevi aydınlanma ile kaldırılabilmektedir
 Çağımızdaki Perennyalist akımlarda aynı anlayış vardır: Philosophia Perennis
yerine Sophia Perennis’ten bahsedilir (universal bilgi) 2
 Hubbu’l-Hikme/ Talebu’l-hikme = ‘yitirilmiş hikmet’i araştırma yöntemi
rasyonel olmaktan ziyade mistiktir
 Hakikatı araştırmak ‘teellüh’ten ‘Theosophia’ dan geçer: Faal Akıl = Cibril, asli
yöntem= mistik tecrübe/manevi müşahede
 Teellühe dayalı aydınlanmada manevi müşahede olmadan teori olmaz, teorik
açıklama müşahededen sonra gelir
 Rasyonel felsefe (el-hikmet’ül-bahsiyye)’nin işlevi: manevi yaşantılar ile ulaşılan
mistik hakikatın (el-hikmetü’z-zevkiyye) ilkelerini makul bir sistem içinde
ortaya koymak -> salt rasyonel düşünceleri (Sühreverdi’ye göre Aristoteles
felsefesini) eleştirmek
İşraki hikmette:
Hakikat rasyonel akIL (el-ilmu-l husuli) dan ibaret değil, görünen eşyanın
ardındaki ‘nur’un yine bir nurdan ibaret olan insan ruhunda ‘mevcut bulunması’
ve ruhu kemale doğru yeniden inşa etmesiyle (el-ilmü’l-huzuri) müşahede edilen
numenal gerçekliktir.
 Aristoculuktaki =Meşşaiyye rasyonel yöntemin değeri nedir? -> salt bu yöntemle
hakikatı kavramak mümkün değildir
 İbn Sina işraki açıdan bakılınca, meşşai’ye benzer ancak ikisinin arasındadır
aslında -> ibn Sina meşrikidir
Bilim olarak Felsefe
 modern bilimin günümüzdeki yöntemi nesnellik ve sınanabilirliktir. -> metafizik
ve ahlak ‘bilimsel’ sayılmamaktadır-> ikisini teoloji ve felsefenin alanına ait görür
 islam entelektüel tarihinde felsefenin işlevi Darü’l- İslam’ da ilim konsepti ve
metodolojisi kurmaktır-> İslam bilim tarihi ve İslam felsefe tarihi ayrı görülemez!
 El-felsefe yalnızca ‘felsefi bilimler’ in değil ‘şeri bilimler’ in de metodoljik inşaında
önemli bir rol oynamıştır
1. Bir bilimler sistemi olarak felsefe
2
Perennial Felsefe ya da Perennializm, (Daimicilik) evrensel hakikat ilkelerinin tüm insanlar
ve kültürlerde ortak olarak mevcut olduğuna dair felsefi düşünüş. 16. yüzyıl teologu Augustine
Steuch tarafından De perenni philosophia libri X (1540) kitabında "theosophia perennis" şeklinde
kullanılmış ve "düşüş"ten sonra unutulmuş ve tarihte parçalı olarak ortaya çıkan vahyedilmiş
mutlak hakikate işaret etmekte kullanılmışsa da Latince "philosophia perennis" terimine popüler
kullanımını 17.yüzyıl filozofu Leibniz kazandırmıştır. Yirminci yüzyılda ise terimin literatürdeki
kullanımı 1945 yılında "The Perennial Philosophy" adındaki kitabıyla Aldous Huxley'a
borçludur. (Vikipedi- Perennial Felsefe)
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
10
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
> ilk olarak filozoflar ilimler taksimi geliştirmişlerdir ( taksimu’l-ulum)
> tasnife yön veren temel metodolji mantığı el-Burhan’dır
> filozofların bilimler şeması ontolojik şeması (varlık şeması) ile bağlantılıdır
> bilimin konusu(mevzu) -> ilişkili problemleri (mesail/matlubat) -> kanıtlar
(mebadi/berahin) -> temel kavram ve kanıtlar bakımından bilimlerin ilişkileri
Burhan’da yer alır-> bilimler sistemi
çalışmacı alanının konu, problem, ilke, öteki ilimlerle olan irtibatını bilerek
çalışır -> el-ulumu’l-felsefiyye/el-ulumu’l-akliyye/ el-ulumu’l- hikemiyye)
Nazari felsefe :matematik, fizik, + tüm alt dalları
Ameli Felsefe: etik, tedbir-i menzil, siyaset-i medeniyye
 Metafizik: külli ilim, ontoloji tesis eder-> cüz-ibilimlerin ilkelerini verir (mebadi’lulumi’l-cüziyye) (!)
 Birçok düşünür (GAzzali) : kelam ilmi külli ilimdir – akli ilimler şemasında
metafiziğin yerine koymuşlardır- ‘islami ilahiyat’ olarak tasavvur edilmiştir
 Felsefi metafizik ise: gayr-ı cismani cevherleri (akıl,nefs, veya mufarakat) kanıtlar
Tanrı’nın varlığını kanıtlaması, Tanrı’nın sıfatları gibi...meselelerle teoloji kurar!
 teoloji metafizik değildir, sadece bir disiplindir (ibn sina buna ısrarla dikkat
çeker)
 metafizik kelamla karıştırılmamalıdır-> teolojiden evvel ontolojidir
2. Bilimsel Bilginin Kriteri
 = Burhan
 Mantık= akli bilginin test edilmesi, sadece suri (biçimsel ) değil, bilginin
maddesi/içeriğini de içerisinde barındır
 Burhani Kıyas: 1. Lime burhanı
2. Enne Burhanı
Bir olgunun varoluş ilkesi
nesne olgunun mevcut
İle uğraşır, sebebiyle uğraşır
bulunduğunu kanıtlar
3. Mutlak burhan
her ikisini de kanıtlar
=bilimsel açıklamanın idealidir
 bilimsel kanıtlar her zaman için geçerli olmayabilir
 sebep bilgisi bilimsel metodolojinin eksenini oluşturur (-> Aristoteles)
sebep-sonuç: sonuçluluk + zorunluluk (determinizm)
 varlık ve oluşu açıklamak için en ideal modeldir -> İslam Felsefesinde
vazgeçilmezdir
 Kelamcılar: deterministik açıklamayı reddettiler -> Tanrı’nın hür iradesiyle
bağdaşmaz, mucizeyi inkara götürür
Filozoflar: deterministik teoriden vaygeçilemez –> tanrı’nın tasarruflarında
hikmet aranması saçma olur, bilim yapmak imkansız hale gelir!
 bilimler ilkelerini birbirlerinden alırlar = bir bilimin temelleri ötekinde
kanıtlanır
-> astronom geometri kanıtlamalarına girişmeksizin, geometriden aldığı
‘Müsellem’modellere başvurabilir
 ontoloji de ve kozmoloji de: varlık sebebi veya ilkesi / epistemolojide: temel
kavram (foundations)
 bilimler arası hiyerarşi konuyu açık-seçik kılmak ve bilimler arası
yardımlaşmayı sağlamak için vardır
 Gazzali’den sonra: Burhana dayalı metafizik bilgi ne derece mümkündür ?
sorusu
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
11
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
 filozoflar mümkün görmektedirler
3. Felsefi yahut bilimsel te’vilin imkan ve gerekliliği:
 burhani açıklama mümkün hatta en geçerli açıklama olarak görülmektedir
 felsefi birikime dayalı hermeneutik Kuran’ı anlamada en güvenilir yol
olarak görülür
 vahiy pedagojik nedenlerden dolayı felsefi bir metni andırmaz ancak felsefi
hakikat içerir
 felsefi tevillerin ilk örneklerinden: Kindi’nin ‘Fi’l ibane ‘ an sücüdi’l-cirmi’laksa’ adlı risalesi-> Rahman suresinde geçen Yıldızlar ve ağaçlar secde
etmektedir’ ayetindeki secde nedir? Sorusuna verilen cevaptır. ->
kozmolojik itaat kastedilmektedir -> mecaz arasında hermeneutik köprü
kurmak filozofun işidir
 ameli ilkeler açıkça nazari ilkeler ise zihinsel yönlendirme yoluyla dini metinde
mündemiçtir
 İbn Sina: nazari ilkeler ‘huccet’ yoluyla ayrıca kanıtlanmalıdır, ameli ilkeler
geliştirilecek metodoloji ile cüziyyata uygulanmalıdır
 İbn Rüşd’e göre: Kuran yeri geldiğinde burhani, cedeli, veya iknai delilleri
içeren bir metindir. Felsefe, burhanın altını çizmeli, cedeli ve iknai delilleri
burhani esaslara bağlamalıdır
İslam Felsefesi Hangi Anlamda Özgündür?
İslam Felsefesinin Özgünlüğü Bizzat Var Oluşundadır
 felsefenin mevcudiyeti onun özgünlüğünün ispatıdır-> felsefeye olan ihtiyacın
keşf edilmesi ve devam ettirilmesi
 felsefe zaten kendine özgü bir alandır: felsefe düşünsel, bilimsel ve sanatsal
etkinliğin teorik temellerini atan bütüncül bir ilimler sistemi ortaya koyar (nedir
ve ne değildir sorusuna cevap)-> kendine özgü bir başarıdır
 islam felefesinin üretilmesi 1. Evrensel birikime 2. İslam medeniyetin entelektüel
açılımına ....yapılmış olan özgün bir katkıdır
 İslam filozofları için felsefe tarihindeki süreklilik fikri öncelikliydi
İslam Felsefesinin Özgünlüğü Mahiyetindedir
 İslam Filozoflarının amaçları:
1.Başkalarından devralınan felsefi birikimi kendi dillerinde yeniden üretmek
2. Felsefi yöntemlerin ilmi değeri üzerinde durmak , bilim geleneği inşa etmek
3. Dini bir meseleyi felsefi yöntemlerle çözümlemek
4. bütün bunların sonunda hem felsefi/bilimsel yöntemlerin hem de dini
düşünüşün hakkını vererek nihayette yine felsefi nitelikli bir senteze ulaşmak
 Kindi’den itibaren: din-felsefe ilişkilerinde filozoflar kendilerini kelamcılardan
özenle ayırırlar
 Örn: Kindi’nin ‘birlik metafiziği’ özgündür: metafiziğini Aristoteles’ in
METAFİZİKA tercümesinden bağımsız olarak ortaya koymaz ancak özgün bir
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
12
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer








anlayış ortaya koyar: alemdeki çokluk birlik fikrine nispet edilir, birliğin
ilkesi Tanrı’nın birliği olarak ortaya koyar
İbn Sina: özgünlük arayışının adını koyan filozoftur
Meşriki Hikmet terimini ortaya koyması özgündür-> Aristo’yu
eleştirmektedir
Filozofların Aristo’ya hayranlıkla bağlı olmaları onların aynı paradigmada
kalmalarını ve özgün çalışmalar yapma yetilerini köreltmez-> hayranlık o kişiye
karşı değil aslında çalışma alanına karşıdır
Dar’ül İslam’da kurucu Türk filozofu Muallim-i Sani Farabi’nin ve hemen
ardından Şeyh-i Reis diye anılan, birikmiş felsefe sistemini ansiklopedik çapta
yeniden üreten İbn Sina ‘nın çıkması, yeniden üretme başarısını ortaya koyar->
yeniden üretme anlamında özgünlük!
İslam felsefesinin Grek felsefesiyle mukayesesi süreklilik fikrinden bağımsız
olarak ele alınamaz
Günümüzde Müslüman entelektüellerin modern felsefe akımları karşısında
cevap yetiştirmeye çalışıyorlar -> filozofların cevap yetiştirme gibi dertleri
yoktu -> özgünlük
Darü’l-İslam’da bir felsefe geleneği inşa etmek için birikimi almak , tevarüs
etmek, ve onu iyice öğrenmek gerekirdi -> doğal bir süreçtir, islam
felsefesenin özgün olmamasıyla alakalı değildir
İslam felsefesinin özgünlüğünü birikime giydirdikleri yeni formda aramak
gerekir-> yeniden teşekkül
Kelamcılar ve felasife arasındaki özgünlük konusundaki farklı yaklaşımları
vardır: Kelamcılar Grek felsefesinden gelen Atom nazariyesini ödünç almışlardır,
felasife ise atomculuğu özgün bir yaklaşım olarak görmemiştir -> felasife tatmin
olmayıp Grek felsefesi birikimini geliştirmişlerdir
Birikimi Aşmak: Yorum Ya Da Eleştiri
 tarihten beslenmeyen özgünlük olamaz
 Aristoteles’in başarlı olması, grek felesefe birikimini eleştirmesinde yatar->
özgün olan kavram sistemi tamamen Aristoteles’in ürünü değildir aslında ama
özgünlüğüne halel getirmez (-> İslam Filozoflar’ın tutumuna benzer!)
 İbn Sina’nın dört sebep teorisine getirdiği yeni açılımlar, mesela ontolojisinde
yer alan Fail-Sebep vurgusu onun felsefeye özgün bir katkısıdır
Özgün Bir Gelecek İçin: İslam Felsefesinin Yeniden Varoluşu
 geleneksiz gelecek olmaz
 gelenek kendini yenileyebiliyor ise bir geleceğe sahip olabilir
Özgünlüğü Tartışmak: Polemik Değil Yeniden İnşa
özgünlük hangi nedenlerden dolayı tartışılır:
a) oryantalist tez: ‘İslam felsefesi taklitten ibarettir’
b) modern kelamcı tez: ‘gerçek ve özgün İslam felsefesi Kelam’ dır’
c) Türk felsefe çevrelerinin tezi : İslam felsefesi aslında felsefe değil teolojidir
Sonuç olarak
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
13
[İSLAM FELSEFE TARİHİ - KİTAP ÖZETİ ] Prof. Dr. İlhan Kutluer
 İslam Felsefesinin özgünlük değeri felsefe olarak varlığındadır
 Başka kültüre ait olan felsefe mirasını özgün bir felsefe deneyimine
çevirmekte yatar
 Özgünlük değeri İslam felsefesinin mahiyetindedir
 Cinsi felsefe faslı islamdır
 Felsefe sözcüğü: İslam felsefesinin insanlık felsefe tarihinin bir parçası
olduğunu gösterir
 İslam sözcüğü: ‘’ İslam medeniyetine özgü entelektüel faaliyetin bir parçası
olduğunu gösterir
T&I entertainment
„Yitirilmiş Hikmeti Ararken“
14
Download