Sanat Felsefesi

advertisement
SANAT
FELSEFESİ
Sercan KALKAN
Felsefe Öğretmeni
Estetik güzel üzerine düşünme, onun
ne olduğunu araştırma sanatıdır.
A.G. Baumgarten
SANATA FELSEFE İLE BAKMAK
ESTETİK
Estetik; güzelin ne
olduğunu sorgulayan
ve bunun bilgisine
ulaşmaya çalışan
felsefe dalıdır.
Sanat felsefesi ise, insanın
meydana getirdiği eserleri
(sanat yapıtlarını) ele alan,
sanatın ne olduğunu
sorgulayan, sanatçının
etkinliğini inceleyen felsefe
dalıdır
SANATA FELSEFE İLE BAKMAK
Estetik
Estetik hem
doğadaki hem de
sanattaki güzeli
sorgular
Sanat Felsefesi
Sanat felsefesi ise
sadece sanattaki
güzelliği sorgular.
SANATA FELSEFE İLE BAKMAK
SANATA FELSEFE İLE BAKMAK
Estetiğin temel Problemleri
Estetik bağımsız bir araştırma alanı olarak ilk
defa Baumgarten tarafından kurulmuştur.
Güzellik nedir? Bir standardı var mıdır?
Güzellik özneden bağımsız mıdır?
Objektif güzellik mümkün müdür?
SANATA FARKLI YAKLAŞIMLAR
1-Taklit olarak Sanat (Yansıtma-Mimesis)
Bu yaklaşıma göre sanatçı gerçeklikte (doğada) var
olan bir şeyi eserinde taklit eder.
Burada esas olan, sanatçının ele aldığı konuyu iyi
yansıtmasıdır. Temsilcileri Platon ve Aristoteles’tir.
SANATA FARKLI YAKLAŞIMLAR
Platon
Sanat, sanatçının nesneleri taklit etmesiyle ortaya çıkar. Platon
buna mimesis yani yansıtma adını verir.
Platon’ a göre duyular evreni bir taklittir. Sanatçıda taklidin taklidini
yapar. Bu yüzden Platon sanata çok önem vermez.
SANATA FARKLI YAKLAŞIMLAR
Aristoteles
Ona göre de, sanatçı doğayı taklit eder. Ama nesneleri
oldukları gibi değil, olmaları gerektiği gibi yansıtabilmelidir.
Aristo’ya göre sanat, doğadaki eksikliğin tamamlanmasıdır.
Ancak o zaman sanat yapıtı değerli olacaktır.
SANATA FARKLI YAKLAŞIMLAR
2-Yaratma Olarak Sanat
Bu kurama göre sanat bir taklit değil, yeniden yaratma işidir.
Sanat, sanatçının kişiliğinin ve hayal gücünün özgür bir yaratımıdır.
Bendett Croce önemli temsilcisidir.
Sanatçı tabiattan aldığı izlenimleri kendi hayalini, coşkusunu,
duygu ve düşüncesini katarak mükemmel sanat eserini yaratır.
SANATA FARKLI YAKLAŞIMLAR
3-Oyun Olarak Sanat
Bu yaklaşıma göre sanat ile oyun arasında bir takım benzerlikler vardır.
Her iki etkinlik yarar amacı güdülmeden yapılır.
Her ikisi de insanı gündelik yaşamın sıkıntılardan, kaygılarından
uzaklaştırarak, insanın adeta kendisini unutmasını sağlar.
Her ikisinde de dış dünyaya yani hayal dünyasına yönelme olur.
Bu dünya içinde, insan mutlak özgür olur.
SANATA FARKLI YAKLAŞIMLAR
Friedrich Schiller (1759-1805): Ona göre, “İnsan oynadığı
sürece insandır.” Schiller’ e göre insan, gerçek özgürlüğe ancak
sanat yoluyla ulaşabilir.
İnsan sanatla uğraşırken, kendini zamandan koparılmış gibi
hisseder. Bu ise oyun oynarken zamanın nasıl geçtiğini
fark etmeyişimize benzer.
SANAT FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMI: Güzellik
Estetik nesnenin, estetik öznede, estetik haz ve
beğeni duygusuna yol açan temel özelliğine
güzellik denir.
SANAT FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMI: Güzellik
1-Doğada ve Sanatta Güzel
Yansıtma Teorisi: Platon, Aristoteles, Plotinos, gibi
düşünürlere göre sanatın görevi doğayı tanıyıp onu yansıtmaktır.
Platon’ a göre sanat sadece ideaların yansıması olan
nesneleri taklit eder ve bizi gerçekten uzaklaştırır.
SANAT FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMI: Güzellik
1-Doğada ve Sanatta Güzel
İdealist Teori: Doğa ve sanat güzelliğinin farklı şeyler
olduğunu savunurlar. Kant’ a göre doğa ancak sanat
tarafından yansıtılırsa güzel olabilir.
Benedetto Croce ise sanat güzelliğini doğa güzelliğinden
daha üstün tutar. Çünkü sanat güzelliği sanatçı tarafından
oluşturulur ve bir düşünsel etkinlik içermektedir.
SANAT FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMI: Güzellik
2-Güzelliğin Kaynağı
Plotinos: Ona göre madde kendi başına düzensiz ve çirkindir.
Ona biçim vermek suretiyle güzellik kazandıran ideadır.
SANAT FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMI: Güzellik
Güzellik-Doğruluk İlişkisi:
Bir matematik probleminin sonucunun veya önermenin
doğruluğundan bahsedilebilir. Fakat bir şiirin ya da resmin
doğruluğundan bahsedilemez.
Platon doğruluk ve güzellik kavramlarını birbirine özdeş tutmaktadır.
Kant ise bu görüşe karşı çıkar. Kant doğruluğun bilgi ile ilgili
olduğunu ve estetik hazla ilgili olmadığını savunur.
SANAT FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMI: Güzellik
Güzellik-İyi İlişkisi:
Estetik bir yargı bir ahlak yargısı değildir. Bir sanat eserinin değeri de onu dinleyen
veya izleyen birinin ahlakını düzeltmesiyle belirlenemez.
Platon ve Tolstoy gibi düşünürler ahlaki bir mesajı bulunmayan ya da ahlakımızı
geliştirmeyen sanatın sanat olmadığını savunurlar.
Bunun tam tersini savunan görüşe ise (estetizm) ahlakın sanat uğruna feda
edilebileceğini savunur.
Kant güzellik ve iyiliğin birbiriyle ilişkili olmayan kavramlar olduğunu savunur.
SANAT FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMI: Güzellik
Güzellik-Hoş:
Hoş bir eğilimi tatmin eden her şeydir.
Bir tat, koku, serinlik hoş olabilir fakat güzel olmaz.
Güzellik-Yüce:
Yüce, büyüklük sonsuzluk, sınırsızlık ifade eder ve
insan ölçülerinin üstündedir.
Güzel sınırlı, yüce ise sınırsızdır.
SANAT ESERİ
Bir sanatçı tarafından yaratılan ve estetik bir
değerlendirmenin konusu olan şeydir.
Jacques Louis David’in 1787’de yaptığı yağlı boya tabosu, Sokrates’in Ölümü
SANAT ESERİNİN ÖZELLİKLERİ
1-İnsanın yaratıcı hayal gücünün eseridir. Doğada bulunmaz.
2-Sanat eserinin estetik haz ve heyecan vermek dışında bir
İşlevi yoktur. Pratik bir fayda sağlamaz.
3-Tek ve biriciktir. Benzeri yoktur. Özgündür.
SANAT ESERİNİN ÖZELLİKLERİ
Seri üretimle üretilen ve sonunda bir fayda sağlaması beklenen
Şeyler sanat eseri değildir. Bir araba çok güzel olabilir ama
Yapılma amacı para kazanmak ve kullanmak olduğundan sanat
Eseri sayılamaz.
SANAT ESERİNİN ÖZELLİKLERİ
Estetik gerçeklikte 4 öğe bulunur:
Estetik Suje
Estetik Obje
Estetik yargı
Estetik değer
ORTAK ESTETİK YARGILARIN VARLIĞI
1. Ortak Estetik Yargıların Varlığını Reddedenler
(Öznelci Görüş):
Sanat eseri, değerini, insanda uyandırdığı
duygulardan, yaşantılardan alır. Yoksa bu kendi
başına taşıdığı bir nitelik değildir.
Nesne, kendi başına güzel olamaz. Her insanın
yaşantıları farklıdır. Dolayısıyla ortak estetik
yargılar olamaz.
ORTAK ESTETİK YARGILARIN VARLIĞI
Croce: Ona göre her sanatçı kendi duyumlarını ve
izlenimlerini alır, bunları ruhunda bir senteze tabi
tutarak onları kendine özgü bir şekilde eserinde
ifade eder.
Sanat eserine bakan inşalarda da bu durum
böyledir. Bu yüzden ortak estetik yargılardan söz
edilemez.
ORTAK ESTETİK YARGILARIN VARLIĞI
2. Ortak Estetik Yargıların Varlığını Kabul Edenler
(Nesnelci Görüş):
Sanat eseri güzellik değerini kendisinde taşır.
Güzellik, insandan bağımsız olarak vardır. Bir
nesne güzelse, insan olsa da olmasa da güzel
olacaktır. Bu nedenle ortak estetik yargılar vardır.
ORTAK ESTETİK YARGILARIN VARLIĞI
Kant: Duygusal beğeniye dayanan bazı yargıların
tamamen sınırlı ve kişisel yargılar olduğunu, ama
gerçek estetik yargıların duygusal ve kişisel
olmaktan çıkıp, düşünsel, zorunlu ve genel geçerli
hale geldiğini söyler.
İnsanların bir şeye güzel derken, başkalarından
da onu güzel bulmalarını beklediklerini, bunun
her insanda olduğunu ve bu yüzden estetik
yargıların genel geçer olduklarını savunur.
Download