Sırtüstü uyumak, sigara içmek, hatalı beslenmek… UYKUDA

advertisement
BASIN BÜLTENİ
10 KASIM 2014
Sırtüstü uyumak, sigara içmek, hatalı beslenmek…
UYKUDA ‘NEFES KESEN’ 6 HATALI ALIŞKANLIK
Her 100 kişiden 3’ünde görülen ve en tipik belirtisi şiddetli horlama olan Uyku Apnesi
Sendromu, uyku sırasında tekrar eden nefes durmalarıyla karakterize bir hastalık. En sık 40
yaşta ve kilolu kişilerde görülse de, her yaştaki kişileri, hatta çocukları bile etkisi altına
alabiliyor. Uyku kalitesini bozduğu için kişinin hem sosyal hem de iş verimini oldukça
düşürüyor. Üstelik dikkat eksikliğinden depresyona, diyabetten obeziteye, hatta kalp
krizinden felce kadar birçok ciddi sağlık sorununa da zemin hazırlıyor. Burun tıkanıklığı, burun
etlerinin büyük olması gibi etkenler ve polinöropatik, ALS vb. nörolojik hastalıklar Uyku Apne
Sendromu’na neden olan hastalıklardan. Aynı zamanda, aslında önlenebilir olan ‘hatalı
alışkanlıklarımız’ da, Uyku Apnesi Sendromu’yla sonuçlanabiliyor. Peki ama Uyku Apnesi’nden
korunmak için hangi alışkanlıklarımızdan vazgeçmeliyiz? Aile Hastanesi Kulak Burun
Boğaz Uzmanı Dr. Mustafa Bilazer, Uyku Apnesi Sendromu’na zemin hazırlayan
alışkanlıkları sıraladı.
BU ALIŞKANLIKLAR UYKUDA NEFESİMİZİ KESİYOR!
1.
Hatalı beslenmek: Hatalı ve aşırı beslenme sonucunda kilo arttıkça Uyku Apnesi’nin
görülme riski de artıyor. Çünkü kilo alınınca dil kökü, yumuşak damak ve yutak kısmında
yağlanma ve büyüme oluyor. Buna bağlı olarak hava yolu daralıyor ve Uyku Apne Sendromu
gelişiyor.
2.
Sırt üstü pozisyonda uyumak: En tehlikeli yatış pozisyonu olarak ifade edilen
sırtüstü pozisyonu, dilin ve yumuşak damağın geriye sarkarak hava yolunun daralmasına yol
açıyor. Bu nedenle uzmanlar yan veya yüzükoyun yatarak uyunmasını öneriyor.
3.
Aşırı miktarda alkol kullanmak: Bol miktarda ve düzenli alkol alımı boğazdaki
dokuların sarkmasına ve bu bölgelerin gevşemesine neden oluyor. Yatmadan önce uzun süre
alınan alkol, beyin faaliyetlerinin gücünü azaltıyor ve yeterli oksijenin alınmasını engelliyor.
4.
Sigara içmek: Sigara içimine bağlı olarak dil ve yutak bölgesindeki dokular büyüyor.
Bunun sonucunda da hasta nefes almakta zorlanıyor. Ayrıca sigara beynimizdeki uyku
merkezini de etkileyerek Uyku Apne Sendromu’na yol açıyor. Yapılan araştırmalara göre;
uyku apnesi sigara içen kişilerde 3 kat fazla görülüyor.
5.
Sakinleştirici ilaç kullanmak: Kaslarda gevşemeye ve uyku merkezini etkileyerek
uyku kalitesinin bozulmasına neden oluyor. Hastadan sakinleştirici ilaçlarını bırakmaları
öneriliyor, bırakmaması için nedenleri olması durumunda ise ilaçlarına göre tedavi planı
oluşturuluyor.
6.
Aşırı yorulmak: Gün içinde yapılan iş ve ya aktivite nedeniyle oluşabilecek aşırı
yorulmalar, kasları gevşeterek Uyku Apne Sendromu’nun gelişmesine yol açıyor. Daha kaliteli
bir uyku için yan ve yüz üstü yatma kişiyi daha da rahatlatarak bu tablonun oluşmasını
önlüyor.
‘Hep yorgunum’ diyorsanız, dikkat!
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Mustafa Bilazer, Uyku Apne Sendromu’nun en temel
belirtisinin şiddetli horlama olduğunu söylüyor. Kimi zaman komşuların da duyabileceği
şiddette olabilen horlamanın kısa aralıklarla kesilmesi, apnenin, yani vücudun nefessiz
kaldığını gösteriyor. “Horlama daralmış olan hava yollarında vücudun aşırı çaba sarf ederek
nefes almaya çalışması nedeniyle oluşuyor.” diyen Dr. Mustafa Bilazer diğer belirtileri şöyle
sıralıyor:
“Kişi uykuya daldıktan sonra bir nevi kendi kendine savaşıyormuş gibi, zorlanarak nefes
almaya başlıyor, ardından nefesinde duraksamalar oluyor. Bu sırada kalp hızlanmaya başlıyor,
tansiyon yükseliyor. Uykuda kabus görme, terleme, kabusla uyanma gibi başka belirtiler de
oluşuyor. Çok nadiren de olsa kalp krizi gibi yaşamsal sorunlar da gelişebiliyor. Hasta gece
derin uyuyamadığı için sabah yorgun uyanıyor ve gündüz genelde kendini yorgun hissediyor.
Uyku Apnesi Sendromu hastalarında kronik bir yorgunluk söz konusu oluyor. Hasta kaliteli
uyuyamadığı için günlük performansını yaparken zorlanıyor. Bazen basit işleri yaparken, hatta
trafik lambalarında kırmızı ışık beklerken bile uyuyakalıyor.”
Tedavi kesintisiz bir uyku sağlıyor
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Mustafa Bilazer, tedavinin altta yatan neden ve hastalığın
şiddetine göre değiştiğini belirtiyor. “Tedavi tıkanıklığa yol açan etkenin ortadan
kaldırılmasıyla sağlanıyor.” diyen Dr. Mustafa Bilazer, kesintisiz bir uyku için başvurulan
yöntemleri şöyle sıralıyor:

Örneğin hasta obez ise mutlaka zayıflaması gerekiyor. Alkol veya sakinleştirici ilaç
kullanımı varsa bunları bırakması isteniyor.

Günümüzde en etkin tedavi yöntemi ise uyku süresince kullanılan, “pozitif hava
basıncı veren cihazlar”. Bu yöntemde burun maskesiyle pozitif basınçlı hava verilerek
solunum yollarının açık kalması sağlanıyor. Bu sayede hastada apne oluşmuyor ve horlama
kesiliyor. Ancak hastaların yüzlerinde bir cihazla uyumaları kolay olmadığı için adaptasyonda
sıkıntı çekiliyor.

Hastanın burnunda anatomik bir tıkanıklık ya da eğrilik varsa, bu sorun cerrahi
yöntemle düzeltiliyor.

Ayrıca yeni çıkan ve henüz çok yaygın kullanılmayan “yumuşak damak aparatı” da
tedaviler arasında yer alıyor. Cerrahi yöntemle dile takılan ve sinir yarıcısı aparatı olarak da
bilinen bu yöntem uyku apnesi sırasında otomatik olarak devreye girerek, dilin kasılmasını ve
hava yolunun açılmasını sağlıyor.
Basın İletişimi İçin:
Birsel SANCAR AYAZ / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 544 38 49 / 0532 255 29 34 / [email protected]
Funda ÇATAR / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 544 29 60 / 0533 256 03 04 / [email protected]
Aslı TEKÖZ KAHRAMAN / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 547 35 58 / 0532 501 11 45 / [email protected]
Duygu YILMAZ / Basın İlişkileri Sorumlusu 0216 547 35 58 / 0532 773 67 11 / [email protected]
Sezen MUTLU / Basın ve İletişim Uzmanı 0216 544 96 93 / 0539 584 86 54 / [email protected]
Download