SEREBRO-VASKÜLER HASTALIKLAR (SVH-CVA-SVO) SEROBRO-VASKÜLER Cerebrum => beyin Vara => kan damarları Beyin kan damarlarındaki bozukluk SVH için beyin krizi , strok (inme) , Apoplexy (felç) terimleri de kullanılır SVH beyin kan akımıyla doğrudan yada dolaylı olarak aniden ortaya çıkan fokal nörolojikbozukluklardır (örn. bacakta kuvvet kaybı, konuşma bozuklukları,,görme bozukluğu) Kliniklerde Tromboz,Emboli ve Kanama olmak üzere 3 çeşit olarak görülür… SVH’DA SIK KARŞILAŞAN RİSK FAKTÖRLERİ 1. 2. 3. 4. 5. 6. Aile’de SVH öyküsü Hipertansiyon Diyabetes Mellitus Kalp Hastalıkları Kollesterol yüksekliğiAşırı alkol,sigara,tuz tüketimi Hematokrit yüksekliği TROMBOZ Trombozda ateroskeroz nedeniyle arter lümeninin daralması söz konusudur.Klinikte Transiyen İskemik atak (TİA-Geçici iskemik atak) olarak ifade edilir Etiyolojisi : Diyabet , hipertansiyon , arteriosklerozkollagen doku hastalıkları , orak hücreli anemi BELIRTILERI NELERDIR ? Zaman zaman el,kol ve bacaklarında uyuşma , hemiplaji , afazi , hemianopsi görülür Vertebro-Baziller GİA (geçici iskemik atak) semptomları ise geçici global amnezi,diplopi, paroksismal sersemlik , paraparazi ya da tetraparazi, ataksi , dizartri , pozisyonel olmayan vertigo , beden yarısında parestezi,tek taraflı posterior baş ağrısıdır TANI Serebral anjiografi ile kesin tanı koonabilir ama yaşlılarda damar bütünlüğünün bozulması nedeniyle risklidir… Bilgisayarlı tomografi ile nekrotik alanları saptamak mümkündür BOS basıncı 200 mm/Su üzerindedir BOS proteinleri yükselmiştir Serum kolesterolü ve trigliseridler yükselmiştir.. TEDAVISI VE HEMŞIRELIK BAKIMI Trombüs ana bir arterde ve taze ise embolektomi yapılır. Gelip geçici iskemik atakları önlemek ve strokun gelişimini geciktirmek için antikoagülan tedavi uygulanır. Ancak antikoagülan tedavi sosyal kontrendikasyonu olan ilaç grubudur. Bu nedenle protrom- bin zamanına baktıramayacak hastalara hastane dışında uygulanmaması gerekir. Serebral vazodilatör ilaçların verilip verilmeyeceği konusu tartışmalıdır. Buna karşın geçici iskemik ataklara neden olmaktadır. Bunun için kullanımı tartışmalıdır. Hasta ve ailesinin hastalık, tedavi ve beslenme konularında eğitilmesi son derece önemlidir. Az kolesterollü diyet, düzenli kontroller ve önemi, gelişebilecek komplikasyonların belirtileri yer almalıdır. Aspirin-persantin kombinasyonu trombositlerin çökmesini önler. Hastada tam tıkanma gelişmişse bilinçsiz hasta bakımı uygulanır. EMBOLI Serebral damarlardan birinin pıhtı , tümör , yağ , bakteri yada hava ile tıkanmasıdır Etiyolojisi ; Ekstrasistoller,enfarktüs,subakut endıkardit , kalp hastalıkları, kırıklara bağlı yağ embolisi,ameliyat sonrası pıhtılaşma , hava embolisi , tümor embolisi TANI BT veya anjiyografi emboli tanısında kullanılan yöntemlerdir. Hemoraji gelişmiş ise BOS kanlı olabilir. Septik embolilerde BOS da lökosit sayısı yükselir. Beyin damarlarının sık rastlanan iki tıkayıcı hastalığı wallenberg sendromu ve lakunar sendromudur WALLENBERG SENDROMU Posterior inferior serebellar arter dallarının infarktüsü sonucu retiküler formasyonda,pramidal sistemde yaygın lezyonlarla dizziness (sersemlik) , vertigo , bulantı,kusma,hıçkırık,hemiataksi,distaji,dizartr i,aynı taraf yüz ve kolda duyu kaybı,pitozşs,nistagmus gibi semptomlarla gelişen tablodur LAKUNER SENDROMU Beyin tabanındaki derin arterlerin , pons ile orta beyin arasındaki baziller arterin infarktüsü olup yüz , kol ve bacak paralizisi , dizartri , ve el hareketlerinin beceriksizleşmesi gibi belirtiler verir TEDAVISI VE HEMŞIRELIK BAKIMI Embolide temel klinik bakım şu şekilde sıralanabilir: -Tedavi olarak acil antikoagülasyona başlanır, - Tedavinin yan etkileri izlenir - Bilinçsiz hasta bakımı uygulanır - Emboliye neden olan faktör tedavi edilir - Sekel kalmışsa rehabilitasyon uygulanır, -Koruyucu olarak aspirin persan konbinasyonu uygulanabilir, bu uygulama tronbisitlerin bir araya toplanarak çökmesini (agregasyonunu) engeller. Rehabilitasyonun dört temel amacı vardır. Bunlar: 1- Akut devredeki komplikasyonları önlemek, 2- Deformıteleri düzeltmek, 3- Hastanın maksimum bağımsızlığını kazanmasını sağlamak, 4 Sossyal ve fiziksel uyumu sağlamaktır. KANAMALAR Kanama serebral damarların rüptürü (yırtılması) sonucunda gelişir. Etiyoloji Kanamaların etiyolojisinde anevrizma, hipertansiyon, diyabet, travma, kollajen doku hastalığı olabilir KANAMA TIPLERI 1.İntraserebral kanama Beyin içine olur. Genellikle hipertansif ve arteriosklerotik yaşlılarda görülür. Hastada yüz kırmızıdır, hırıltılı solunum vardır, hasta koma halindedir. Baş ve gözler kanama olan hemisfer tarafına doğru çevrilmiştir.(Vulpian kanunu) 2. Subaraknoid kanama Subaraknoid mesafeye olur, genellikle genç ve orta yaşlılarda görülür. En sık nedeni anevrizmadır, şiddetli baş ağrısı, irritabilite, tüfek tetiği manzarası, kusma ve çift görme vardır. 3. Epidural kanama Duramater ile kemik arasındaki kanamadır. Genellikle kafa travmasından sonra gelişir. Göz dibinde staz, kanama görülür. Tentoryal herniasyon gelişebilir. 4. Subdural Hematom Subdural hematomda kan dura ile araknoid arasında toplanır, epidural kanama hızlı ilerler.subdural kanama ise daha yavaş ilerler. Belirtiler Epidural hematom belirtileri gibidir, ancak daha yavaş ilerler. Tanı Anjiyografi ile kesin tanı konur; ayrıca tomografi, sintigrafi de yapılabilir. TEDAVI VE BAKIM Anevrizma kanamaları dışında kanamaların özel bir tedavisi yoktur. Serebral kanamalarda stres ülserleri ve buna ilişkin akut mide kanamaları oldukça sık görülür. Hemşire, ülser ve kanama belirtilerini gözler Serebral kanaması olan hastalarda antikoagülanlar kontrendikedir, aspirin kullanılmaması gerekir. CVA nedeni ne olursa olsun hastada KİBAS gelişebilir, hastanın KİBAS yönünden de izlenmesi ve bakımının buna göre planlaması gerekir. CVA'da kafa için basıncını artırmamak için gereksiz aşırı hareketler engellenir ve boyun çevresinde sıkan giysiler varsa gevşetilir. CVA'da hastaya bilinçsiz hasta bakımı aynen uygulanır. Pozisyon değişikliği her iki saatte bir yapılması ancak hemiplejik tarafa 20 dakikadan uzun süre yatırılmaması gerekir. Bilinçsiz hastaya uygulanan her işlemin mutlaka anlatılması ve sürekli hastayla iletişim içinde olunması gerekir. HIPERTANSIF ENSEFALOPATI Hipertansif ensefalopati tansiyonun akut ya da subakut olarak tehlikeli derecede yükselmesi ile kardiyak ve santral sinir sistemi bulguları veren beyinde multifokal iskemi ya damikrohemorajilere yol açan bir tablodur. Etiyolojide; akut şiddetli hipertansiyon, böbrek kanserinin eritropoetin ile tedavisi, antihipertansiflerin ani olarak kesilmesi ve feokromasitoma olabilir. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. Belirti ve Bulgular; akut başağrısı, bulantı kusma, konfüzyon, stupor, kortikal körlük, konvülsiyonlar ve geçici motor değişiklikler, kan basıncının 200/130 mmHg nin üzerinde olması, retinal hemoraji ve pupilla ödemidir. Tedavi ve Bakım Kan basıncının saatte 30-40 mmHg kadar düşürülmesi nöbetlerin IV diazepam ile kontrolü hava yolu açıklığının sağlanması başın yükseltilmesi, nazal 02 verilmesi, yaşam bulgularının 15 dakikada bir izlenmesi gerekirse kardiyak monitorizasyon hazırlığının yapılması hasta ve ailesine gerekli açıklamaların yapılması çevrenin sakin olmasının sağlanması hastanın loş bir ortamda rahatlamasının sağlanması uygulamalarını kapsar. TROMBOLITIK İLAÇLAR SVO'da sıklıkla kullanılan trombolitik ilaçların özelliklerini ve uygulanmasında dikkat edilmesi gerekenleri hemşirenin bilmesi gerekir. Streptokinaz -Bakteriyal üründür. -En iyi bilinen en eski trombolilik ajandır. -Yarı ömrü yaklaşık 20 dakikadır. -Döküntü ve ateşle karakterize alerjik cevaba yol açabilir. -Gönderim hızına bağlı olarak hipotansiyon ve bronkospazm yapabilir. -Semptom yönetimi için ya da profilaktik olarak steroid kullanılabilir. -Antikor oluşturabilir. İzole Edilmemiş Plazminojen Streptokinaz Aktivatörü (APSAC) -Sistemik litik riski azalmıştır. -Fibrin seçici değildir. -Yarı ömrü 70-120 dakikadır. -Streptokinazın devamlı salınan şekli gibidir. -Streptokinaz gibi alerjik potansiyeli vardır. Ürokinaz -İnsan enzimidir, bu nedenle alerjik ya da anaflaktik cevaba yol açmaz antikor oluşturmadığı için tekrarlı kullanılabilir. -Yarı ömrü 10-16 dakikadır. -Sistemik yıkımı 24 saate dek sürebilir. -Intravenöz yol ile bolus olarak verilebilir ve hipotansiyona yol açmaz. Doku Plazminojen Aktivatörü (t-PA) -100 miligramın altındaki doz streptokinaz ve ürokinaza göre daha az sistemik litik etki yaratır, pıhtı çözücüdür. -Yarı ömrü 5-7 dakikadır Trombolitik Tedavinin Kontrendikasyonları Trombolitikler ; -Aktif iç kanama, -Intrakranial anevrizma, arteriyovenöz malformasyon ya da neoplasm -Yakın inme (2 ay içinde) ya da intrakranial, intraspinal cerrahi ya da travmada kesinlikle kontrendikedir. -Trombolitikler yakın zamanda geçirilmiş (10 gün içinde) büyük cerrahi operasyon, ciddi gasirointestinai kanama, organ biyopsisi, doğum ya da damar rüptüründe, -Acil kontrolsüz hipertansiyon (Sistolik basınç > 180-200 mm Hg, diyastoiik basınç > 110 mm Hg) da -Yakın zamanda geçirilmiş ciddi travma durumunda kontrendikedir. TROMBOLITIK TEDAVIDE HEMŞIRELER İÇIN UGULAMA REHBERI Hemşirenin trombolitik tedaviye başlamadan önce yapılması gerekenleri ve uygulama süresince yapılacakları bilmesi önemlidir Trombolitik tedavi öncesi; 1-Trombolitik tedaviden önce, biri trombolitik uygulaması için diğeri eğer gerekli ise kan transfüzyonu yapmak için iki periferik intravenöz yol açılmasında tüm invazif prosedürleri uygulayın. Subklavien ya da juguler bölgeler bası yapılamayacağı için, ayrıca bu bölgelerde kan kolaylıkla göğüs ya da boyun bölgelerine kaçabileceği için IV yol olarak tercih edilmez. 2-Giriş için femoral yolu seçin. Tam kan sayımı, platelet/trombosit sayımı, kısmi tromboplastinprotrombin zamanı, fibrinojen seviyesi ve kimyasal panel izlemi yapın. 3-Tüm yaşam bulgularını ve nörolojik değelendirmeleri kayıt edin. 4-Hastaya açıklamalarda bulunun. TROMBOLITIK TEDAVI UYGUIAMASI SÜRESINCE; Kateter çıkarılana dek femorel arteri koruyun, bacağın düz durumda olmasını sağlayın.Popliteal, dorsalis pedis ve posteriör tibial nabızlar kateter varken kontrol edilmelidir. Bacakta renk, duyu ve ısı değişiklikleri kanül bölgesinde hematom ya da sızıntı varlığı gözlenmelidir. Yaşam bulgularını ve nörolojik durumu izleyin. Taşikardi, hipotansiyon ya da konfüzyon gibi iç kanama belirtilerini değerlendirin. Bilinç düzeyindeki değişiklikler intrakranial kanamayı gösterebilir. Alt baldır ağrısı, bacakda duyu kaybı ya da kas güçsüzlüğü gibi yakınmalar retroperitoneal kanamaya işaret edebilir. İdrar ve gaitayı kanama yönünden izleyin. Hemoglobinde, hemotokritte düşme ve kanın şekilli elemanlarının hacminin azaiması iç kanamayı gösterebi- iir. Trombolitik tedaviden 24 saat sonrasına dek heparin, aspirin ve warfarin gibi kontrendike ilaç uygulamalarını engelleyin Bilinç seviyesindeki değişiklik, hipertansiyon, bradikardi ve yüksek nabız basıncı gibi kafa içi basıncında artma belirtilerini izleyin. Bilinç seviyesinde değişiklik, pupil refleksi ya da diğer nörolojik değişiklikler trombolebep olduğu hemcrojiye bağlı olabilir. Nörolojik değişiklikleri değerlendirmek için bilgisayarlı tomografi çekilebilir. Yeterli serebral penfüzvonu sağlamak için hipotansif atakları engelleyin. -Kan basıncında 10-15 mm Hg'lik düşüşler serebral perfüzyon basıncının azalmasına yol açabilir. -Eğer hipotansiyon intravenöz sıvılarla tedavi edilecekse dekstroz kullanılmamalıdır. Çünkü dekstroz metabolizması laktik asit üretimini kolaylaştırır ve beyinde iskemi ve ödeme yol açar. Sıvı uygulamasına rağmen hipotansiyon düzeltmez ise vazopresörler kullanılabilir. Sedatif ve hipnotiklerin kullanımını engelleyin. Çünkü, bu ilaçlar nörolojik değerlendirmeyi ve nöronal iyileşmeyi zorlaştırır. Hasta yatak istirahatinde iken derin ven trombozunu koruyucu uygulama başlatın. Tromboliz uygulamasından 24 saat sonra subkutan heparin uygulanabilir. Ayrıca hastalara destekli çoraplar ya da elastik bandaj uygulanabilir. Koagülasyon testi, glukoz ve elektrolit gibi laboratuar çalışmalarını izleyin. Hiperglisemi Mi minör iskemik alanların infarktına yol açabilir, bu nedenle kontrol altında tutulmalıdır Tromboz Kanamalar Dinlediğiniz İçin Teşekkürler Mevlüt Orhan