zorlanma

advertisement
ZORLANMA
Mühendislikte cismin şekil değiştirmesi, normal ve kayma zorlanma
kavramları kullanılarak tanımlanır. Bu bölümde, bu büyüklükleri tarif
ederek çeşitli problem tipleri için nasıl belirleneceğini göstereceğiz.
Bu numune kırılmadan önce fark edilebilir zorlanmayı (şekil değişimini)
göstermektedir. Karmaşık yükleme durumlarında, malzemenin bir
noktasındaki gerilmelerin belirlenmesinde bu zorlanmanın ölçülmesi gerekir.
ZORLANMA
Şekil Değiştirme: Cisme bir kuvvet uygulandığında şekil ve boyutlarında
değişime neden olur. Bu değişimler şekil değiştirme veya deformasyon olarak
tanımlanır. Bu şekil değişimi gözle görülebilir büyüklükte olabildiği gibi
neredeyse fark edilmeyecek kadar küçükte olabilir. Örneğin, bir lastik bant
gerildiğinde çok büyük deformasyona uğrarken buna karşı insanlar
binaların üzerinde dolaşırken yapı elemanlarında çok az şekil değişimleri
meydana gelir. Cismin sıcaklığı değişirse şeklinde de değişim meydana gelir.
Hava durumunun çatıda meydana getirdiği termal genleşme veya büzülme
bu duruma tipik örnektir.
ZORLANMA
Şekil değişimini daha
düzgün davranış olarak
çalışabilmek için
çizginin çok kısa ve
noktaları birbirlerine
çok yakın göz önüne
alacağız.
Çekmeye maruz lastik bant üzerindeki üç farklı çizginin önceki ve sonraki
pozisyonuna dikkat ediniz. Dikey çizgiler uzarken yatay çizgiler kısalır ve
eğik çizginin boyu değişir ve döner.
ZORLANMA
Genel anlamda, cismin deformasyonu hacmi boyunca düzgün olmadığı için
cisim üzerindeki her hangi bir doğru parçasının geometrisindeki değişim
aslında onun uzunluğu boyunca farklı olabilir. Bu nedenle, şekilsel değişimi
daha düzgün davranış olarak çalışabilmek için çizginin çok kısa ve noktaları
birbirlerine çok yakın göz önüne alacağız. Bununla birlikte, bu değişimler
çizgi parçasının yönüne de bağlıdır. Örneğin çizgi parçası bir doğrultuda
yönlenmişse uzayabilir oysa diğer doğrultuda yönlenmişse kısalabilir.
Çizgi parçasının uzunluğundaki değişim ve çizgiler arasında açının
değişimini tarif etmek için zorlanma kavramını geliştireceğiz.
ZORLANMA
Normal Zorlanma. Çizginin birim uzunluğundaki boy
değişimini normal zorlanma olarak tarif edilir. Örneğin şekilde
görülen deforme olmamış cismin üzerindeki AB çizgisini göz
önüne alalım. Asıl uzunluğu s olan bu çizgi n ekseni boyunca
uzanmaktadır. Deformasyondan sonra, A ve B noktaları A ve
B noktalarına yer değiştirerek s uzunluğuna sahip eğri çizgi
olur. Bunun sonucunda çizginin uzunluğundaki değişim s-s
dir. Ortalama normal zorlanmayı ϵort (epsilon) simgesi ile
tanımlarsak
∆ − ∆
=
∆
ϵ (veya ϵort) pozitif ise başlangıç çizgi uzayacak buna karşı ϵ
negatif ise çizgi kısalacaktır. İki uzunluğun oranı olan normal
zorlanmanın boyutsuz büyüklük olduğunun farkında
olunmalıdır. Zorlanma, bazen uzunluğun oranı şeklinde de
ifade edilir. Eğer SI birim sistemi kullanılırsa, bu durumda
uzunluk için temel birim (m) olacaktır. Mühendislik
uygulamalarının çoğunda, ϵ çok küçük olduğu için zorlanma
ölçümleri metredeki mikro metre (μm/m) olarak yapılır.
ZORLANMA
Kayma Zorlanması. Deformasyonlar çizgi parçasının
sadece uzama veya kısalmasına sebep olmaz çizgilerin
doğrultularının değişmesine de sebep olur. Orijinali
birbirine dik iki çizgi parçası seçilirse daha sonra çizgiler
arasındaki açıda meydana gelen değişim kayma
zorlanması olarak adlandırılır. Bu açı γ (gamma) ile
sembolize edilir ve boyutsuz olup daima radyan (rad)
olarak ölçülür. Örneğin, şekildeki cisimde, aynı A
noktasından başlayan birinin diğerine dik n ve t eksenleri
boyunca yönlenmiş AB ve AC doğru parçalarını ele
alalım. Deformasyondan sonra, uçları yer değiştiren A
daki çizgilerin kendileri de aralarında θ' açısı olan eğri
parçalarına dönüşürler. Bunun sonucu olarak, n ve t
eksenleriyle ilişkili noktasındaki kayma zorlanması
=
2
−
→
→
lim
′
Eğer θ' açısı π/2 den küçükse kayma zorlanması pozitif,
buna karşı eğer θ' açısı π/2 den büyükse kayma
zorlanması negatiftir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Çekme ve Basma Testi. Malzemenin dayanımı, fazla deforme olmadan veya
hasara uğramadan yüklere karşı koyma yeteneğine bağlıdır. Bu özellikler,
malzemenin kendisine özgü olup testlerle belirlenir. Bu bağlamda,
gerçekleştirilmesi gereken en önemli testlerden biri çekme veya basma testidir.
Çekme ve basma testine tabi tutulacak malzeme numunesi “standart” şekil ve
boyutlarda hazırlanır. Numune, tutma çenelerinin hasar oluşturmayacağı
tarzda uçları genişletilmiş sabit dairesel kesit alana sahiptir. Testten önce
numunenin üniform uzunluğu üzerine iki küçük işaretleme yapılır.
Numunenin her iki ölçümü de başlangıç kesit alanı A0 ve işaretler arasındaki
mesafe L0 ölçüm boyundan alınır. Metal numune çekme testinde
kullanılacaksa, şekilde görüldüğü gibi genellikle orijinal çapı d0=13 mm ve
boyu L0=50 mm alınır. Eğilme oluşmadan eksenel yük uygulanabilmesi için
numune uç kısımları küresel mafsal başlı yuvalara yerleştirilir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Bir benzeri şekilde görülen çekme cihazı, numuneye çok yavaş ve sabit hızla
kopma oluşuncaya kadar çekme uygulamak için kullanılır. Cihaz, bu üniform
uzamayı sürdürmek için gerekli yükü okuyabilecek şekilde tasarlanır.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Test esnasında, uygulanan P yükünün sık aralıklarla kaydedilmiş verileri
makinenin kadranından veya dijital okuyucudan alınır. Numune üzerindeki
işaretler arası uzama  =L–L0 kumpas veya mekanik veya optik uzama ölçer
(ekstensometre) denilen cihazlarla belirlenebilir. Ölçülen bu  (delta) değeri,
numunedeki ortalama normal zorlanmanın hesaplanması için kullanılır.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Bu ölçümlerin alınamadığı bazı durumlarda, bir benzeri şekilde görülen
strain gauge denilen elektriksel dirençler kullanılarak doğrudan okunması da
mümkündür. Tipik bir zorlanma ölçer (strain gauge) görülmektedir. Bu
rozetlerin çalışma prensipleri, zorlanmaya maruz çok ince iletken kablo veya
metal folyo parçanın elektrik direncindeki değişime dayanır. Esas olarak,
zorlanma rozeti numune üzerine uzunluğu boyunca yapıştırılır. Eğer
yapıştırıcı rozetle mukayese edildiğinde çok güçlüyse, numune rozet
doğrultusunda zorlanmaya maruz kaldığında rozet numunenin parçası
olarak etkilenir, kablo ve numunede aynı zorlanma oluşur. Kablo elektrik
direncinin ölçümüyle, zorlanma değerlerinin doğrudan okunabilmesi için
ayarlanabilir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Geleneksel Gerilme–Zorlanma Diyagramı : Uygulanan P yükünün numunenin
orijinal A0 kesit alanına bölümüyle Nominal veya mühendislik gerilmesi
belirlenir. Bu hesaplamalar kesit alan ve ölçüm uzunluğu boyunca gerilmenin
sabit olduğunu kabul eder.
σ =P/A0
Benzer şekilde, nominal veya mühendislik zorlanması, doğrudan zorlanma rozeti
ölçümü okunarak yada numune ölçüm uzunluğundaki değişimin δ numunenin
orijinal boyuna L0 bölümünden belirlenir. Burada, numunenin işaretli noktaları
arasındaki zorlanmanın sabit olduğu kabul edilir.
ϵ = δ/L0
Dikey eksen gerilme σ, yatay eksen ise zorlanma ϵ olarak seçilerek bunlara
karşılık gelen değerlerden grafik oluşturulursa, elde edilen eğriye geleneksel
gerilme–zorlanma diyagramı denir. Belirli bir malzeme için gerilme–zorlanma
diyagramının oldukça benzer ancak asla tam olarak aynı olamayacağına dikkat
ediniz. Bunun sebebi elde edilen sonuçların malzeme kompozisyonuna,
mikroskobik kusurlara, üretim yöntemlerine, yükleme hızı ve test esnasındaki
sıcaklık gibi değişkenlere bağlı olmasıdır.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Şimdi, makine ve yapı elemanların üretiminde yaygın olarak kullanılan çelik
malzemeye özgü geleneksel gerilme–zorlanma eğrisinin karakteristik
özelliklerini ele alalım. Yukarıda tanımlanan metot kullanılarak çelik numune
için elde edilen karakteristik gerilme–zorlanma diyagramı şekilde görülmektedir.
Bu eğriden zorlanma
kaynaklı etkilerin
büyüklüğe bağlı
olarak dört farklı
malzeme davranışı
tanımlanır.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Elastik davranış. Numunedeki zorlanma, şekilde görülen hafif portakal renkli
bölgenin içinde iken malzeme elastik davranır. Bu bölgenin büyük kısmı
boyunca gerilme ile zorlanma orantılı olup gerçekten eğri düz bir çizgidir. Bu
bölgede malzemenin lineer elastik olduğu söylenir. Bu lineer ilişkide
gerilmenin üst sınırı orantı sınırı olarak adlandırılır. Eğer gerilme orantı
sınırını aşarsa, eğri şekilde görüldüğü gibi bükülerek düzleşme meylindedir.
Bu durum gerilme elastik sınıra erişinceye kadar devam eder. Bu noktaya
vardığında, yükleme kaldırılırsa numune hala orijinal boyuna geri döner.
Çelik malzemeler için elastikiyet
sınırı, orantı sınırına çok yakın
olup tespit edilmesi oldukça zor
olduğu için nadiren belirlenir.
Malzemelerin Mekanik Özellikleri
Akma. Elastik sınır üzerinde gerilmedeki küçük bir artış malzemenin
bozulmasıyla sonuçlanacak ve onun kalıcı deformasyonuna neden olacaktır. Bu
davranış akma olarak anılır ve eğrinin koyu portakal renkli dikdörtgen bölgesi
olarak gösterilir. Malzemenin akmasına sebep olan bu gerilme, akma gerilmesi
olarak adlandırılır. Oluşan deformasyona da plastik deformasyon denir. Şekilde
görüleceği üzere, akma noktasına erişildiğinde, yüklemede her hangi bir artış
olmasa da numune uzamaya devam eder. Bu durumdaki malzemeler genellikle
tamamen plastik olarak adlandırılır.
Şekilde gösterilmemekle birlikte,
düşük karbonlu veya sıcak
haddelenmiş çeliklerde akma
noktası sıklıkla iki farklı değer
olarak ayrılır. İlk olarak üst
akma noktası, daha sonrada yük
taşıma kapasitesinde ani bir
azalmanın takip ettiği alt akma
noktası oluşur.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Pekleşme. Akma sonlandığında, yüklemedeki artış numune tarafından
taşınabilir. En büyük gerilme olarak adlandırılan σu maksimum gerilmeye
erişinceye kadar eğri sürekli yataya yaklaşarak yükselir. Eğrideki bu
yükselmeye pekleşme denilmektedir. Şekilde açık yeşil bölge olarak
gösterilmiştir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Boyun verme. Maksimum gerilme değerine kadar numunenin boyu uzarken
kesit alanı azalır. Bu azalma numunenin ölçüm uzunluğu boyunca oldukça
düzgün olmakla birlikte maksimum gerilmeden hemen sonra numunenin
belirli bölgesinde kesit alanda azalma başlar. Sonuçta, numune şekildeki gibi
daha da uzarsa, bu bölgede büzülme veya “boyun verme” eğilimi gösterir.
Eğrinin boyun veren kısmı koyu yeşil renkte görülmektedir. Burada, σf kopma
gerilmesi, numune kırılıncaya kadar gerilme–zorlanma diyagramı eğrisi aşağı
doğru yönelir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Gerçek gerilme–zorlanma diyagramı. Mühendislik gerilme ve zorlanma
değerleri hesaplanmasında sürekli kullandığımız orijinal kesit alanı ve
numune uzunluğu yerine yükün uygulandığı andaki gerçek kesit alanı ve
uzunluk ölçümleri kullanılır. Gerçek gerilme ve gerçek zorlanma olarak
adlandırılan bu ölçümlerinden bulunan gerilme ve zorlanma değerlerinden
çizilen eğriye de gerçek gerilme–zorlanma diyagramı denir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Gerçek gerilme–zorlanma diyagramı. Bu diyagram çizildiğinde açık mavi
renkli eğri oluşur. Zorlanma küçük olduğunda, geleneksel ve gerçek σ–ϵ
diyagramlarının neredeyse çakışık olacağı görülebilir. Diyagramlar arasındaki
fark özellikle pekleşme aralığında görülmeye başlar ve zorlanmanın
büyüklüğü arttıkça daha önemli olur. Özellikle boyun verme bölgesinde daha
büyük fark vardır.
Geleneksel σ–ϵ diyagramından
görüleceği üzere mühendislik
gerilmesi hesaplanırken A0 sabit
olduğundan aslında numunede
yük artışı devam eder, σ=P⁄A0.
Bununla birlikte, σ–ϵ
diyagramından, boyun verme
bölgesinde A gerçek alan kırılma
σf oluncaya kadar daima azalır.
σ=P⁄A olduğundan aslında
malzeme artan gerilmeye
dayanmaya devam eder.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Bu çelik numune, kopmadan hemen önce oluşan boyun
vermeyi açık bir şekilde göstermektedir. Kopma
bölgesinde sonuçlanan koni kupa oluşum şekli sünek
malzeme karakteristiğidir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Gerçek ve geleneksel gerilme–zorlanma diyagramları farklı olmasına rağmen
çoğu malzeme elastik bölge içinde gerilmeye maruz kaldığı için mühendislik
tasarımlarında kullanılırlar. Çünkü bu malzemenin deformasyonu fazla
olmadığı gibi yük kaldırıldığında kendilerini toparlama eğilimindedir.
Elastik sınıra kadar
gerçek zorlanma küçük
kalacak olup  ve ϵ nin
mühendislik değerleri
kullanılarak hesaplanması
gerçek değerlerle
karşılaştırıldığında hata
oranı çok küçük (yaklaşık
%0.1) mertebededir.
Bunun böyle olması,
mühendislik gerilme–
zorlanma diyagramının
başlıca kullanılabilme
sebebidir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Sünek ve Gevrek Malzemelerin Gerilme-Zorlanma Davranışları; Malzemeler
gerilme–zorlanma davranışlarına bağlı olarak sünek ve gevrek malzemeler
olarak sınıflandırılırlar.
Sünek malzemeler. Malzeme, kopuncaya kadar büyük zorlanmalara maruz
kalabiliyorsa sünek malzeme olarak adlandırılır. Daha önce ele alınan düşük
karbonlu yumuşak çelik bu çeşit malzemelere tipik bir örnektir. Sünek
malzemeler şok veya enerji absorbe etme kabiliyetlerinden ve fazla
yüklendiklerinde de kopmadan önce genellikle büyük deformasyon
gösterecekleri için tasarım mühendisleri tarafından sıklıkla tercih edilirler.
Çelikle birlikle, pirinç, molibden ve çinko gibi metallerde çeliğe benzer şekilde
sünek gerilme–zorlanma davranışı gösterir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Bununla birlikte, metallerin çoğunda elastik bölgenin ötesinde sabit gerilmede
akma oluşmaz. Bu duruma uygun bir metal alüminyumdur. Gerçekten bu metal
iyi tanımlanmış belirgin bir akma noktasına sahip olmadığından alüminyumun
akma dayanımını belirlemek için mühendislik pratiğinde offset metot adı verilen
standart grafik yöntem uygulanır. Yapısal tasarımlar için genellikle %0.2
zorlanma (0.002 mm/mm) değeri seçilir.
Zorlanma ekseni ϵ
üzerindeki bu noktadan
gerilme–zorlanma
diyagramında başlangıç
doğru çizgiye paralel bir
çizgi çizilir. Diyagramda,
bu çizginin eğri ile kesiştiği
nokta malzemenin akma
dayanımı olarak
tanımlanır.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Metallerden başka, çoğu plastiğin akma dayanımının belirlenmesinde de
%0.2 zorlanma değerine karşılık gelen değer kullanılır. Bununla birlikte,
aksi belirtilmediği sürece, akma dayanımı, akma noktası, elastik sınır ve
orantı sınırının tamamı çakışık olarak kabul edilecektir.
Bir istisnası doğal
kauçuk malzemesi olup
gerilme–zorlanma
diyagramı ilişkisi lineer
olmadığından
hakikaten orantı
sınırına sahip değildir.
Polimer olarak bilinen
bu malzeme lineer
olmayan elastik
davranış sergiler.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Ahşap çoğunlukla orta derece sünek malzeme olup sadece elastik yükleme
davranışlarına göre tasarlanır. Ahşap malzemenin dayanım karakteristikleri
bir çeşidinden başka birine önemli ölçüde değişkenlik gösterir. Çünkü
dayanım karakteristikleri her bir çeşidinin içeriğindeki neme, yaşına,
boyutuna ve budak dağılımına bağlıdır. Ahşap fiberli yapıya sahip olduğu
için çekme ve basma karakteristikleri yüklemenin liflere (damar) paralel
veya dik olmasına göre büyük ölçüde farklı olacaktır. Ahşap malzeme
özellikle damara dik doğrultuda çekme kuvvetine maruz kalması halinde
kolayca (parçalanır) yarılır. Bundan dolayı, bilinçli olarak ahşap elemanlara
yükler daima liflere paralel olarak uygulanır.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Gevrek malzemeler. Kırılmadan önce, çok az akma davranışı gösteren
malzemeler gevrek malzeme olarak adlandırılır. Şekilde görülen eğrinin AB
çekme kısmı olarak gösterilen gerilme–zorlanma diyagramına sahip gri dökme
demir gevrek malzemelere tipik bir örnektir. Burada, meydana gelen kırılma
mikroskobik kusur ve çatlakta başlar, sonra numunenin karşı tarafına hızlıca
yayılır ve kırılmanın tamamlanmasına sebep olur. Bu tip kırılmanın sonucu
olarak, numunede oluşan başlangıç çatlağı tamamen rastlantısal oluştuğundan
gevrek malzeme iyi belirlenmiş kırılma gerilmesine sahip değildir. Ortalama
kırılma gerilmesi yerine genellikle bir seri test sonuçları rapor edilir. Gevrek
kırılmış tipik numune şekilde gösterilmiştir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Gri dökme demir gibi gevrek malzemeler, çekmedeki davranışlarıyla mukayese
edilmeleri halinde, şekildeki eğrinin AC kısmında ifade edildiği gibi çok daha
fazla direnç gösterirler. Basma durumunda, numunedeki kusur veya çatlaklar
yüklemenin artmasıyla kapanma eğiliminde olup zorlanma değerleri daha da
büyüyeceğinden malzeme genellikle şekilde görüldüğü gibi dışa doğru kabararak
fıçı şeklini alacaktır.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Gri dökme demir gibi beton da gevrek malzeme olarak sınıflandırılır. Çekmede
daha düşük dayanıma sahiptir. Betonun gerilme–zorlanma diyagramı
karakteristikleri betondaki karışıma (su, kum, çakıl ve çimento), kürün
süresine ve sıcaklığına bağlıdır. Betonun hem çekme hem de basmadaki tipik
gerilme–zorlanma diyagramı şekilde verilmiştir. İncelemeyle, maksimum basma
dayanımının çekme dayanımından yaklaşık 12.5 kat daha büyük olduğu
görülebilir. Bu yüzden beton çekme yükünü taşımak için tasarlanırken çelik
çubuklarla takviye edilir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Beton malzeme için basınç testi
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Genel olarak ifade edilecek olursa, çoğu malzemeler hem sünek hem de gevrek
davranış gösterirler. Örneğin çelik yüksek karbon içeriğine sahipken gevrek
davranış gösterirken karbon oranı içeriği azaldığında sünek davranış gösterir.
MALZEMELERİN MEKANİK ÖZELLİKLERİ
Yine, malzemeler düşük sıcaklıklarda daha sert ve gevrek olurken sıcaklık
arttığında daha yumuşak ve sünek olurlar. Bu husus metakrilat plastiği için
şekilde gösterilmiştir.
HOOKE KANUNU
Daha önce ifade edildiği gibi mühendislik malzemelerinin
çoğu gerilme–zorlanma diyagramının elastik bölgesinde
gerilme ile zorlanma arasında lineer ilişki olduğunu
gösterir. Bu nedenle gerilmedeki bir artış zorlanmada da
orantılı bir artışa sebep olur. Bu olgu, 1676 yılında Robert
Hooke tarafından yaylar kullanılarak yapılan çalışmalar
sonucu keşfedilmiş olup Hooke Kanunu olarak bilinir.
Matematiksel olarak,
σ=Eϵ
Burada, E sabit oran elastisite modülünü temsil
eder. 1807 de, Thomas Young ın hesaplamasından
sonra Young modülü olarak anılmaktadır.
HOOKE KANUNU
Hook kanunu, Gerilme–zorlanma diyagramının başlangıç doğru çizginin
orantı sınırına kadar olan kısmını ifade eden eşitlik olup elastisite modülü bu
doğru çizginin eğimini temsil eder. Zorlanma büyüklüğü boyutsuz olduğu için
Hooke kanunundan E elastisite modülü Pa, MPa, GPa gibi gerilme birimine
sahip olacaktır. Elastisite modülünün malzemenin rijitliğini gösteren bir
mekanik özellik olduğuna dikkat ediniz. Çelik gibi çok yüksek rijitlige sahip
malzemelerin E değerleri yüksek Eçe=200 GPa iken işlenmiş kauçuk (lastik)
gibi süngerimsi yumuşak malzemelerde Elas=0.69 MPa çok daha düşüktür.
ZORLANMA ENERJİSİ.
Dış yük cismi deforme ederken yük dış iş yapacak buda
cisimde iç enerji olarak depo edilecektir. Bu enerji
zorlanma ile ilişkili olduğundan zorlanma enerjisi olarak
ifade edilir. Numune tek eksenli  gerilmeye maruzdur. Bu
gerilme, kenar uzunluğu z olan elemanı ϵz kadar yer
değiştirmesine sebep olduktan sonra elemanın alt ve üst
yüzeyinde F =  A =  (x y) kuvvetini meydana getirir.
İşin tanımından F kuvvetinin işi kuvvet ile kuvvet
doğrultusundaki yer değiştirmenin çarpımından belirlenir.
ϵz yer değiştirmesi oluşurken kuvvet düzgün olarak
sıfırdan artarak nihai F değerine erişeceği için eleman
üzerine etki eden kuvvetin yaptığı iş ortalama kuvvet
büyüklüğü (F/2) ile yer değiştirme ϵ z nin çarpımı
kadardır. Isı şeklinde enerji kaybının olmadığı
varsayılarak, enerjinin korunumu, elemandaki “dış iş” ile
“iç iş” veya elemanda depo edilen zorlanma enerjisi eşit
olması gerekir.
=
=(
)
ZORLANMA ENERJİSİ.
Mühendislik uygulamalarında, genellikle birim hacim elemanın zorlanma
enerjisinin formüle edilmesi daha uygundur. Zorlanma enerjisi yoğunluğu
olarak adlandırılan bu büyüklük şu şekilde ifade edilir.
=
=
Eğer malzemenin davranışı lineer elastikse, Hooke kanunu
=
=
Rezilyans
Tokluk
uygulanır.
POISSON ORANI
Şekil değiştirebilen cisim eksenel çekme kuvvetine maruz kaldığında sadece
uzamaz aynı zamanda enine kısalma da meydana gelir. Örneğin lastik bant
gerilirse kalınlık ve genişliğinde azalma fark edilebilir. Benzer şekilde cisme
uygulanan baskı kuvveti, cismin kuvvet doğrultusunda kısalmasına sebep
olurken yanal yüzeylerinde genişleme meydana getirir.
POISSON ORANI
Orijinal yarıçapı r, uzunluğu L olan şekildeki P çekme yüküne maruz çubuğu
ele alalım. Bu kuvvet çubuğun boyunda δ kadar uzama oluştururken çapında
δ' kadar daralma meydana getirir. Boyuna ve enine doğrultudaki zorlanmalar,
sırasıyla
=
ve
=
POISSON ORANI
1800 yıllarının başında, Fransız bilim adamı Siméon Denis Poisson elastik
bölgede δ ve δ' deformasyonlarının orantılı olmasından dolayı bu
zorlanmaların oranının sabit olduğunu fark etti. Homojen ve izotrop
özelliklere sahip belirli bir malzeme için tek bir sayısal değere sahip bu sabit
Poisson oranı v (nü) olarak adlandırılır. Matematiksel olarak ifade edilirse
=−
Poisson oranı boyutsuz büyüklük olup çoğu gözeneksiz katı malzemeler için
genellikle 1/4 ile 1/3 arasında değere sahiptir. Özel olarak, çekme veya basma
durumunda yanal deformasyon oluşmayan “ideal malzeme” için poisson
oranı sıfır olacaktır. Bununla birlikte, Poisson oranının mümkün olan
maksimum değeri 0.5 tir. Yani
0 ≤ v ≤ 0.5
KAYMA GERİLME –ZORLANMA DİYAGRAMI
Birim eleman basit kaymaya maruz kaldığında, denge şartlarından elemanın
dört yüzeyinde de eşit kayma gerilmeleri olması gerektiği daha önce ifade
edilmişti. Bu xy gerilmeler şekil (a) da görüldüğü gibi elemanın karşılıklı
köşegeninden birbirlerine yaklaşan veya uzaklaşan doğrultuda yönlenirler.
Buna ek olarak, malzeme izotrop ve homojen ise, şekil b de görüldüğü gibi
kayma gerilmesi elemanın düzgün çarpılmasına sebep olacaktır. Yine daha
önce bahsedildiği gibi, γxy kayma zorlanması
ve
eksenleri boyunca
elemanın orijinal kenarlarına göre açısal bozulmanın (çarpılma) ölçümüdür.
KAYMA GERİLME –ZORLANMA DİYAGRAMI
Laboratuvar ortamında, basit kaymaya maruz malzemenin davranışları ince
cidarlı tüp numune kullanılarak ve sadece burulma yüküne maruz bırakılarak
incelenir. Bu veriler, kayma gerilmesi ve kayma zorlanması belirlenmesinde
kullanılmakla birlikte kayma gerilme–zorlanma diyagramı çiziminde de
kullanılır. Sünek malzeme için böyle bir diyagram örneği şekilde görülmektedir.
Çekme testinde olduğu gibi bu malzeme kaymaya maruz kaldığında lineer
elastik davranış gösterecekse, belirli bir orantı sınırına τpl sahip olacaktır.
Bununla birlikte,
maksimum kayma
gerilmesi τu ya erişinceye
kadar pekleşecektir.
Sonunda kopmanın
gerçekleşeceği noktadaki
τf değerine kadar
malzeme kayma
dayanımını kaybetmeye
başlar.
KAYMA GERİLME –ZORLANMA DİYAGRAMI
Birçok mühendislik malzemesi için biraz önce tanımlandığı gibi, elastik
davranış lineerdir ve Hooke kanunu şu şekilde formüle edilebilir.
=
Burada ye kayma modülü denir. Büyüklüğü −
bulunabilir. Yani,
=
radyan olarak
ölçülen boyutsuz bir
büyüklük
olduğundan nin
ölçüm biriminin ( )
farkında olmak
gerekir.
⁄
diyagramının eğiminden
SÜRÜNME VE YORULMA SONUCU KIRILMA
Buraya kadar, malzemelerin sahip olduğu mekanik özellikler sabit sıcaklıkta ve
sadece statik veya çok yavaş uygulanan yükler göz önüne alınarak elde
edilmiştir. Ancak bazı durumlarda, eleman hem uzun süre hem de yüksek
sıcaklık ortamında sürekli aynı gerilmelerin oluştuğu yerlerde veya başka bir
durum olan tekrarlı veya periyodik yükler altında kullanılmak zorunda
olabilirler.
Sürünme. Malzeme çok uzun süre yük taşımak durumunda kalırsa,
kullanılmayacak hale gelinceye veya ani kırılma oluncaya kadar şekil
değiştirmeye devam eder. Bu zamana bağlı kalıcı deformasyon sürünme olarak
bilinir. Esas olarak sürünme, yüksek sıcağa maruz metal ve seramik esaslı
mekanik parça veya yapı elemanları için göz önüne alınır. Ancak, ahşap ve
betonun da içinde olduğu polimer ve kompozit gibi malzemeler için sıcaklık
önemli bir faktör olmamakla birlikte, yine de uzun süreli yük
uygulanmasından kaynaklanan belirgin sürünme meydana gelebilir. Lastik
şerit uzun süre gergin tutulup daha sonra serbest bırakılsa bile orijinal şekline
dönemeyecek olması gerçeği bu duruma tipik bir örnektir. Bundan dolayı,
genel olarak bakılırsa, gerilme ve/veya sıcaklığın her ikisi de sürünmenin
oluşma hızında önemli rol oynar.
SÜRÜNME VE YORULMA SONUCU KIRILMA
Sürünmenin önemli olduğu uygulamalarda, belirli bir süre için tanımlanmış
sürünme zorlanmasına direnç gösterebilecek şekilde tasarlanırlar. Bu açıdan
bakıldığında, kullanılan en önemli mekanik özelliğin sürünmeye dayanımı
olduğu söylenebilir. Bu değer, belirli zaman aralığında izin verilen sürünme
zorlanmasını aşmadan malzemenin dayanabileceği en yüksek gerilmeyi
gösterir. Sürünme dayanımı sıcaklıkla değişecektir.
SÜRÜNME VE YORULMA SONUCU KIRILMA
Yorulma. Metal, tekrarlı çevrimsel gerilme veya zorlanmaya maruz kalırlarsa,
yapının hasarına sebebiyet verip sonuçta onun kırılmasına öncülük eder.
Yorulma olarak adlandırılan bu davranış motorların krank milleri ve biyel
kolları; buhar veya gaz türbin kanatları; köprülerin bağlantı ve destek
noktaları; demiryolu tekerlek ve aksları; diğer tekrarlı yüklerde maruz
parçalarda meydana gelen hasarlardan büyük oranda sorumludur. Bütün bu
durumlarda kırılma, malzemenin akma dayanımından daha küçük gerilme
değerinde oluşur.
Bu hasarın tabiatından açıkça anlaşıldığına göre, kesite etki eden ortalama
gerilmeden daha büyük yerel gerilmenin oluştuğu genellikle eleman yüzeyinde
mevcut olan mikroskobik kusur gerçeğinden kaynaklanır. Bu yüksek gerilme,
tekrarlandıkça çok küçük çatlakların oluşumuna öncülük eder. Gerilme
tekrarlanmaya devam ederken bu çatlakların oluşumu onların uç veya
sınırlarında daha büyük gerilmelere neden olurken malzeme içindeki
çatlakların da daha fazla büyümesine sebep olur. Sonunda parçanın kesit
alanı, yükün taşınamayacağı noktaya kadar azalarak ani kırılma oluşur.
Malzeme sünek olarak bilinmesine rağmen sanki gevrek gibi davranır.
SÜRÜNME VE YORULMA SONUCU KIRILMA
Tekrarlı yükler altındaki metalik malzemelerin emniyetli dayanımlarını
belirlemek için belirli sayıda yüklemeden sonra kırılmaya dair hiçbir
bulgunun saptanamadığı alt sınırlarının belirlenmesi gerekir. Bu sınır gerilme
sürekli mukavemet veya yorulma dayanım sınırı olarak adlandırılır.
Download