Kadının Statüsü Denetim Rehberi 201

advertisement
T.C.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
Denetim Hizmetleri Başkanlığı
KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
MERKEZ VE TAŞRA TEŞKİLATININ
İŞ VE İŞLEMLERİNE İLİŞKİN
DENETİM REHBERİ
HAZIRLAYANLAR
İlknur YALÇIN ERÇİMEN
Başdenetçi
T.C.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
Denetim Hizmetleri Başkanlığı
İÇİNDEKİLER:
1- BAŞLANGIÇ: ........................................................................................................................... 4
1.1-GİRİŞ:
4
1.2-YASAL ÇERÇEVE:……………………………………………………………….….....4
1.2.1-Anayasa……………………………………………………..…………………….4
1.2.2-Medeni Kanun:…………………………………………..……………….………5
1.2.3-Ceza Kanunu:……………………………………………………………..………6
1.2.4-İş Kanunu:………………………………………………………………….……..7
1.2.5- Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun:…..9
1.2.6-Aile Mahkemeleri:………………………….………………………….…….......11
1.2.7-Belediye Kanunu:………………………………………………………………..11
1.2.8-Devlet Memurları Kanunu:……………………………………………………..11
1.2.9-Gelir Vergisi Kanunu:…………………………………………………..……….12
2 - KONUYA İLİŞKİN MEVZUAT:………………………………………………….………..12
2.1-KANUNLAR:……………………………………………………………………….…..12
2.2-YÖNETMELİKLER:…………………………………………………………………..12
2.3 YÖNERGE VE GENELGELER:……………………………………………………...13
2.4- PROTOKOLLER :…………………………………………………………………….13
3- KADINA YÖNELİK HİZMETLERİN DENETİMİ:……………………………………….14
3.1 - KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN DENETİMİ: ………………14
3.1.1-Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün KHK'da sayılan görevleri……………..14
3.1.2-Konukevi Kurulması………………………………………………….….………...15
3.1.3-Konukevi Kapatılması……………….…………………………………….…….....16
3.1.4-Rehabilitasyon Hizmeti Planlaması………………….………………….…………16
3.1.5-Kurumlararası Koordinasyon ve Eğitim…………………………………..…......16
3.1.6-Şiddet Önleme Merkezleri Kurulması…………………………………………….17
3.1.7-Elektronik Konukevi Sistemi…………………………………………..….…….....18
3.1.8-Daire Başkanlıkları………..……………………………………………....………..18
3.1.8.1-Araştırma-Geliştirme ve Proje Daire Başkanlığı……………...20
3.1.8.2- Ekonomik Statü Daire Başkanlığı……………………………..20
3.1.8.3-Kadın Hizmetleri Daire Başkanlığı…………………………….21
3.1.8.4- Kadın Politikaları Daire Başkanlığı…………………………...21
3.1.8.5-Sosyal Statü Daire Başkanlığı………………………………....22
2
3.1.8.6-Uluslararsı Kuruluşlar Daire Başkanlığı.…………………....23
3.1.8.7-Yönetim Hizmetleri Daire Başkanlığı…………...………….23
3.2 - AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜNÜN KADIN
HİZMETLERİNE YÖNELİK İŞ VE İŞLEMLERİNİN DENETİMİ:…………………..…...24
3.2.1-Başvuru ve Tedbir Kararı İşlemleri:…………………………………………….25
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin
Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik’ten Sonraki Dönemde Başvuru ve Tedbir Kararı
İşlemleri……...........................................………………………………………………………..25
3.2.1.1-Şiddet Önleme Merkezleri………………………………...…………..25
3.2.1.2- Başvuru ve Tedbir Kararı İşlemleri…………………..………………..25
3.2.1.2.1- Hizmetin Sunulmasında Uyulacak Esaslar……………..……......25
3.2.1.2.2- Başvuru ve Kabul İşlemleri…………………..……………...…...26
3.2.1.2.3- Tedbir Kararı İşlemleri………………………………...………….27
3.2.1.2.3.1- Tedbir Kararlarının alınması, tebliği ve uygulaması..…….…..27
3.2.1.2.3.2- Çocuklara Kreş Sağlanması……....…………………….....….30
3.2.1.2.3.3- Geçici Maddi Yardım Sağlanması……………………..……..31
3.2.1.2.3.4-Psiko-Sosyal Destek Hizmetleri…………………………........32
3.2.2-Nakillerde yapılacak iş ve işlemler………………........…………………….…...33
3.2.3-Özel Hukuk Tüzel kişileri İle Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılan Kadın
Konukevlerine ilişkin İl Müdürlüğü İşlemleri:………………………………………33
3.2.3.1-Açılış işlemleri………………………………………..………………..33
3.2.3.2- Kuruluşun Kapatılması………………………………..………..……...35
3.2.3.3- Denetim……………………………………………….………..………35
3.3)AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI KADIN KONUKEVLERİNİN
DENETİMİ:………………………………………………………………………………………36
3.3.1.Kadın Konukevleri.............................................................................................36
3.3.1.1-Kuruluş Binası………………………………………………………….36
3.3.1.2-Kuruluşa Kabul işlemleri………………………………………….……37
3.3.1.3-Mesleki İşlemler ve Sunulacak Hizmetler………………….……….......38
3.3.1.4-Harçlık, Giyim, Tedavi Yardımı, Eğitim ve Yol Giderlerine İlişkin
İşlemler.................................................................................................................42
3.3.1.5-Güvenlik ve Nöbet Hizmetleri…………………………………………...43
3.3.1.6-Kuruluşta Kalış Süresi ve Ayrılma…………………………….………...45
3.3.1.7-Çalışanların Nitelikleri ve Eğitimleri…………………………..…..…….46
3.3.1.8-Ayniyat Ambar ve Depo Hizmetleri……………………………………..50
3.3.2-Şiddet Önleme Merkezleri…………………………………….........………...…....50
3.3.2.1- İşlemlerden Sorumlu Birim…………………………………….………..50
3.3.2.2- Hizmetin Sunulmasında Uyulacak Esaslar………………….….……….51
3.3.2.3-Tedbir Kararlarına İlişkin İş ve İşlemler…………………..……………..52
3.3.2.4-Korunan Kişilerle İlgili Hizmetler…………………………..……...........55
3.3.2.5-Şiddet Uygulayan Kişiye Yönelik Hizmetler…..………………….……..56
3.3.2.6-Geçici Maddi Yardım…………….………………….…………….……..56
3.3.3-İlk Kabul Birimi…………..........……………………………......………................57
3.4) ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ İLE DİĞER KAMU KURUM VE
KURULUŞLARINCA AÇILAN KADIN KONUKEVLERİNİN DENETİMİ..........................58
3
1- BAŞLANGIÇ:
1.1-GİRİŞ:
Türkiye’de Cumhuriyetin kuruluş yıllarından itibaren kadının siyasi ve toplumsal hayattaki
konumunun güçlendirilmesine yönelik önemli adımlar atılmış, Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu
1923 yılını izleyen ilk 10 yılda Atatürk’ün önderliğinde ciddi reformlar gerçekleştirilmiştir.
3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) ile eğitim laikleştirilerek tüm
eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmış, kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye
başlamıştır.
17 Şubat 1926 Türk Medeni Kanunu kabul edilmiştir. Kanun ile erkeğin çok eşliliği ve tek
taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemeler kaldırılmış; kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve
malları üzerinde tasarruf hakkı tanınmıştır. 4 Nisan 1926 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan
kanun 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe girmiştir..
1930 Belediye yasası çıkarılmıştır. Yasa ile kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve
seçilme hakkı tanınmıştır.
1930 Kadın ve çocukların korunmasına ilişkin ilk düzenleme umumi Hıfzısıhha Kanunu
ile yapılmıştır. Doğum izni düzenlenmiştir.
10 Haziran 1933 Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik öğretim
Müdürlüğü kurulmuştur.
26 Ekim 1933 Köy Kanununda değişiklik yapılarak, kadınlara köylerde muhtar olma ve
ihtiyar meclisine seçilme hakları verilmiştir.
5 Aralık 1934 Anayasa değişikliği ile kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.
8 Şubat 1935 Türkiye Büyük Millet Meclisi 5. Dönem seçimleri sonucunda 17 kadın
milletvekili ilk kez meclise girmiştir, ara seçimlerde bu sayı 18’e ulaşmıştır.
8 Haziran 1936 İş Kanunu yürürlüğe girmiştir, kadınların çalışma hayatına düzenleme
getirilmiştir.
1980’li yıllardan bu yana gerek uluslararası düzeyde gerek ülke içinde kadın hareketi güç
kazanmıştir, kadın hakları konusunda toplumsal bilinç giderek artmıştır ve kadınlar ile ilgili her
soruna “kadın bakış açısıyla yaklaşma ilkesi”ni yerleştirme çabasını sürdürmektedir.
“Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi” CEDAW, BM Genel
Kurulu tarafından 1979 senesinde kabul edilmiş uluslararası bir sözleşmedir. İçeriği itibariyle
güçlü ve kapsamlı bir “Uluslararası Kadın Hakları Bildirgesi” olarak tanınır. BM bünyesinde yer
alan 8 insan hakları sözleşmesinden biri olan Sözleşme, kadınlara karşı ayrımcılığın içeriğini
tanımlayarak bu ayrımcılığa son verilmesi için yapılması gerekli işlem ve alınacak önlemlerin
gündemini belirler. Türkiye tarafından 1985 yılında imzalanmıştır.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 7 Nisan 2011 tarihinde kabul ettiği “Kadına
Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi
Sözleşmesi” Türkiye tarafından 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme bu
alanda yasal çerçeve oluşturan ve uluslararası bağlayıcılığa sahip ilk düzenleme olması açısından
önemlidir. Ayrıca sözleşme; fiziksel, cinsel, psikolojik şiddetin yanı sıra, zorla evlendirme ve
kadın cinsel organlarının kesilmesi gibi farklı şiddet türlerini tanımlamakta ve bunlara yaptırımlar
getirmektedir.
1.2-YASAL ÇERÇEVE:
1.2.1- Anayasa:
Türkiye'de kadın-erkek eşitliği ilkesi; 2001 yılında Anayasa’nın 41. ve 66. maddeleri,
2004 yılında 10. ve 90. maddeleri, 2010 yılında ise yine 10. maddesinde yapılan değişikliklerle
güçlendirilmiştir.
Anayasa’nın 10 uncu maddesinde:
4
Kanun önünde eşitlik
“MADDE 10.– Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve
benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin
yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla
alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve
yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde (…) kanun önünde eşitlik ilkesine uygun
olarak hareket etmek zorundadırlar. “
Ailenin Korunması ve Çocuk Haklarına ilişkin 41 inci maddesinde;
“MADDE 41.– (Değişik: 3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler
arasında eşitliğe dayanır.
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile
planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek
yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme
hakkına sahiptir.
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları
koruyucu tedbirleri alır.” denilmektedir.
1.2.2- Türk Medeni Kanunu:
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 22/11/2001 tarihinde kabul edilerek 01/01/2002
tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni Türk Medeni Kanunu kadın hakları açısından birçok olumlu
hüküm getirmiştir.
Yeni Medeni Kanun “aile reisliği” kurumunu kaldırmıştır. Bu değişikliğe bağlı olarak,
karı-koca ilişkisinin yasal temellerinde birçok yenilik yasaya girmiştir. Örneğin; evin ve
çocukların geçimi kocaya ait olmaktan çıkmış, yasaya eşler birliğin giderlerine güçleri oranında
katılırlar ibaresi konmuş, eşlerin eşit bir şekilde yaşayacakları ikametgahı seçebilme imkanı
doğmuştur. Evlenme yaşı kadın ve erkek için eşitlenerek (17 yaş) yükseltilmiş, çocuklara ilişkin
konularda anlaşmazlık olduğunda babanın reyinin üstün olacağı hükmü kaldırılmıştır.
Yeni Medeni Kanun, evlilik içerisinde edinilen malların (boşanma durumunda) eşit
paylaşımını yasal mal rejimi olarak benimsemekle aslında ev içi emeğin değerlendirilmesi ilkesini
de kabul etmiştir. Eşlerin meslek seçiminde ve bu mesleklerini sürdürmelerinde diğerinin iznini
almak zorunda olmaması yönündeki serbesti de özellikle kadınların istihdam ve ekonomik
haklarına yönelik olarak ön açıcı nitelikte olumlu bir düzenlemedir.
Yeni Medeni Kanun boşanma konusunda kadın-erkek eşitliğini ilerletecek hükümler de
içermektedir. Örneğin, dava tarihinden itibaren bağlanıp dava sonuçlanana kadar devam eden bir
nafaka türü olan “tedbir nafakası”nın kararı, mağdur olan kadın ve varsa çocukların geçimini
sağlamak üzere hakim tarafından talebe bağlı olmaksızın verilebilmekte, dava sonrasında ise bu
nafaka boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan eş için “yoksulluk nafakasına”
dönüştürülebilmektedir.
Aile konutu ile ilgili yapılan düzenlemede, eşlerden birinin diğerinin açık rızası olmadan
aile konutu üzerindeki tasarruflarına sınırlandırma getirilmesidir. Kiralık bir konut bile olsa diğer
eşin rızası olmadan kira akdi fesih edilememektedir.
Öte yandan, yeni Türk Medeni Kanununda kadın-erkek eşitliğinde uluslararası standartlara
tam uyum göstermeyen bazı hükümler de halen bulunmaktadır:
Örneğin, boşanan kadınların tekrar evlenebilmek için 300 gün beklemesiyle ilgili Yeni Türk
Medeni Kanununda yer alan hükmün ayrımcılık olduğu STK’lar tarafından ifade edilmektedir.
Medeni Kanun’un 132. maddesinde;
5
“Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün geçmedikçe
evlenemez. Doğurmakla süre biter. Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının Kadının önceki
evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle
evlenmek istemeleri hallerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.” denmiştir. Bu hükmün kadınların
muayeneye zorlanması ve hamilelik durumunda evlenmekten yasaklanması gibi sonuçlar
doğurabildiği, ayrımcılık içerdiği ve CEDAW Sözleşmesinde tanımlanan kadınların insan
haklarına aykırı olduğu vurgulanmaktadır.
Bu bağlamda Medeni Kanunda devam eden bir diğer aykırı hüküm evli kadınların soyadına
ilişkindir. Kanunun 187. maddesinde evli kadınların kocalarının soyadını almaları gereği
(isterlerse evlilik öncesi soyadlarını da kullanarak) getirilmiştir. İlgili hüküm CEDAW (16.
madde) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (8. ve 14. maddeler) aykırıdır. Yargıtay Hukuk
Genel Kurulu’nun kadınların evliyken bile tek başına kızlık soyadlarını kullanabilmesine
ilişkin içtihadı olmasına rağmen, Medeni Kanun’da ilgili hükmün değiştirilmesine
yönelik herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti söz konusu hükmü
vakit geçirmeksizin uluslararası mevzuatla uyumlaştırmak gereği ile karşı karşıyadır.
CEDAW gölge raporunda da belirtildiği üzere, Yeni Medeni Kanundaki yeni yasal mal
rejimi yasanın yürürlüğe girdiği tarihte (2001) geçerli olan evliliklere uygulanamamaktadır. Bu
durum 11 milyonu aşkın evli kadının edinilmiş mallara katılma rejiminden yararlanamamasına yol
açmaktadır.
1.2.3-Ceza Kanunu:
5237 sayılı TCK 26/09/2004 tarihinde kabul edilerek, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Yeni TCK’nın kadınların insan hakları konusundaki en belirgin özelliği kadına karşı
işlenen suçlarda töre saikiyle işlenmesi halini ağırlaştırıcı ceza sebebi olarak düzenlemiş olmasıdır.
Yeni TCK’da kadının vücut bütünlüğüne yönelik şiddet içeren suçların öncelikle bir insan
olarak kadının kendisine ve onun vücut bütünlüğüne karşı yapıldığını kabul etmiştir.
Evlilik içi cinsel saldırı konusunda hüküm bulunmakta, bu eylem suç kabul edilmektedir.
İşyerinde cinsel taciz, bu eylemin nitelikli hali olarak tanımlanmış, daha ağır ceza içeren
bir suç haline getirilmiştir.
Yeni TCK’da cinsel suçlar karşısında evli kadın ile kızları farklı şekilde korumaya alan düzenlemelerden vazgeçilmiştir.
Yeni TCK’da tecavüzcü kişi mağdurla evlenerek “etkin pişmanlık”tan faydalanabilme
hükmü ortadan kaldırılmıştır.
Genital muayene yetkili hakim ve savcı kararı olmaksızın yapılamamaktadır.
Namus cinayetlerine indirim sağlayan düzenlemelerin yürürlükten kaldırılması ve nitelikli
adam öldürme fiili olarak tanımlanıp, cezalandırılması istemi “töre” cinayetlerine ilişkin düzenleme yolu ile kısmi bir kabulle TCK’da yer almıştır.
Yeni Medeni Kanunda olduğu gibi, yeni TCK’da da kadınların insan hakları konusunda bir
takım eksiklikler vardır:
Namus cinayetlerinin her türlüsünü cezalandırmaya yönelik yasal düzenleme eksik kalmış,
evlilik içi tecavüz suç kabul edilirken özellikle genç kadın ve kızlara karşı çok vahim bir saldırı
oluşturan ensest açıkça bir suç olarak tanımlanmamıştır.
Öte yandan, yeni TCK’da 15-18 yaş arasındaki gençlerin kendi istekleriyle
gerçekleştirdikleri cinsel birlikteliğin bile hapisle cezalandırılması öngörülmekte, genital
muayenenin yasal olduğu durumlarda mağdurun oluru aranmamakta, “ayrımcılık yasağı”
tanımında “cinsel yönelim” ibaresine yer verilmemektedir. Bu tür düzenlemeler baştan beri yeni
TCK’nın hazırlanma ve yasalaşma sürecinde etkin bir rol oynamış olan kadın hareketinin tepkisini
çeken ciddi olumsuzluklar olarak algılanmıştır.
6
Sonuç olarak, yeni TCK, kadınlara yönelik insan hakları ve kadın-erkek eşitliği konusunda
önemli adımlar atmıştır. Eleştirilerin çoğu bu adımların daha da ileriye götürülüp “tamamlanması”
gereğini vurgulamaktadır.
18 Haziran 2014 tarihli ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanunun 58. ve 59. maddeleri ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarla ilgili
102. ve 103. maddeler yeniden düzenlenmiştir. Bu değişikliklerle cinsel davranışlarla bir kimsenin
vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişinin eylemi sarkıntılık düzeyi ve cinsel davranış olarak ikiye
ayrılmış, eylemin sarkıntılık düzeyinde kalması durumunda iki yıldan beş yıla; diğer halde beş
yıldan on yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Yine fiilin vücuda organ veya sair cisim
sokulması suretiyle gerçekleşmesi durumunda on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezası
verilmesi öngörülerek cezalar önemli ölçüde artırılmakla birlikte bu fiilin eşe karşı işlenmesi
durumunda soruşturma ve kovuşturmanın yapılmasını mağdurun şikayetine bağlı kalması
hükmüne dokunmamıştır. Ayrıca suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla hükmolunmasına
102. maddenin c bendi ‘‘ …suçun üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık
tarafından işlenmesi’’ ve e bendi ‘‘ insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda
bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak amacıyla ’’ denilmek suretiyle yeni
maddeler eklenmiştir.
1.2.4- İş kanunu:
4857 sayılı İş Kanunu 22/05/2003 tarihinde kabul edilerek 10/06/2003 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Bu Yasa kapsamında çalışan kadınların hakları konusunda:
a) 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınlardan;
1) Mesleki yeterlik belgesi sahipleri için kırksekiz ay süreyle, sigorta primleri işsizlik
sigortası fonundan karşılanacaktır.
2) Mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi veya Türkiye İş Kurumunca
düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarını bitirenler için otuzaltı ay süreyle, uygulanır hükmü
getirilmiştir.
4857 sayılı yasanın 13 ve 14 üncü maddelerine “Kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar ile
bu Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalıların eksik günlerine
ait genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlama yükümlülüğü 1/1/2012 tarihinde
başlayacaktır.” cümlesi eklenerek kısmi çalışma süreli iş sözleşmeleri ile ilgili olarak hüküm
getirilmiştir.
Madde 5: Eşit Davranma İlkesi
İş Kanununun 5. maddesi açık bir şekilde iş ilişkilerinde cinsiyete dayalı ayrım
yapılamayacağını belirtmektedir. Bu bağlamda, işverenin bir işçiye iş sözleşmesinin yapılmasında,
şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle
doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamayacağını hükmeden madde, işverenin aynı veya eşit
değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştıramayacağını, işçinin cinsiyeti
nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanmasının daha düşük bir ücret verilmesini haklı
kılamayacağını belirtmiştir. Söz konusu maddede ayrıca, 20. madde hükümleri saklı kalmak üzere
işverenin yukarıdaki fıkra hükümlerine aykırı davrandığını işçinin ispat etmekle yükümlü
tutulacağını, ancak işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya
koyduğunda, işverenin böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olacağını
belirtmiştir.
Bu maddeyle ilgili eleştiriler:
Madde “doğrudan” veya “dolaylı” ayrımcılığı tanımlamamaktadır. Dolayısıyla cinsiyete
dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılması yasayla hükmedilmiş olsa da uygulamada gerçek eşitliğin
sağlanması ve kadınlar için gerekli özel önlemlerin alınması konusunda net bir hüküm yoktur.
Ayrımcılık konusu özel olarak yaş, engellilik, etnik kimlik ve cinsel tercih konularıyla bağdaştırılmamıştır.
7
Bu alanda daha etkin adımların atılabilmesi için dernek, örgüt ve diğer yasal oluşumların iş
yerinde kadınların insan haklarının daha etkili bir şekilde korunması için sürece dahil edilmesi,
ayrımcılığa uğrayan kişi için tanıklık yapan veya kanıt bulunduran işçinin de ayrımcılığa uğrayan
işçi ile aynı şekilde korunması gerekmektedir.
İşyerinde var olan ayrımcılığın farklı çeşitleri hakkında işyerinde bilinç ve diyalog ortamı
oluşturulması ve böylece ayrımcılıkların daha görünür ve mücadele edilebilir olmasının sağlanması gerekmektedir.
İş hayatında kadın-erkek eşitliğinin değerlendirilmesi ve teşvik edilmesi için il ve ilçe insan
hakları kurullarına bu alanda yetki verilmesi de uygun olabilecektir.
Madde 18: Feshin Geçerli Sebebe Dayandırılması
İş Kanununun 18. maddesi cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik ve doğum
gibi nedenler ile kadınların sözleşmelerinin feshedilemeyeceğini belirtmektedir. Ayrıca 74. maddede hamilelik konusunda öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde bir
kadın işçinin işe gelmemesi yüzünden bu işçinin işten çıkarılamayacağı belirtilmiştir.
Madde 24: İşçinin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı
İş Kanununun 24. maddesinin I. Fıkrası, kadın işçilerin iş sözleşmesi süresinin bitiminden
önce veya bildirim süresini beklemeksizin belirli durumlarda iş akdini feshedebileceğine
hükmetmektedir. Bu, işverenin işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna
dokunacak şekilde sözler söylemesi, davranışlarda bulunması veya cinsel tacizde bulunması veya
işçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu
işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı takdirde ortaya çıkan durumlardır.
Madde 25: İşverenin Haklı Sebeple Derhal Fesih Hakkı
İş Kanununun 25. maddesinin II. fıkrası işverenin, bir işçiye cinsel tacizde bulunan başka
bir işçiyi iş sözleşmesi süresinin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin işten
çıkarabileceğini belirtmektedir.
Madde 55: Yıllık İzin Bakımından Çalışılmış Gibi Sayılan Haller
İş Kanununun 55. maddesi, kadın işçilerin 74. madde gereğince doğumdan önce ve sonra
çalıştırılmadıkları günleri yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi saymaktadır.
Madde 74: Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni
İş Kanununun 74. maddesi kadın işçilerin doğumdan önce 8 ve doğumdan sonra 8 hafta
olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılmamalarını hükmeder. Çoğul gebelik halinde
doğumdan önce çalıştırılmayacak 8 haftalık süreye 2 hafta süre eklenmesini ilgili kanun maddesi
öngörür. Bu hükümlere ilaveten ve kadın işçinin sağlık durumu uygun olduğu takdirde, işçinin
isteği dahilinde doğumdan önceki 3 haftaya kadar iş yerinde çalışabileceğini ve işçinin çalıştığı
sürenin doğum sonrası sürelere ekleneceğini hükmeder. Belirtilen süreler işçinin sağlık durumuna
ve işin özelliğine göre hekim raporu ile artırılabilir, hamilelik süresince kadın işçiye periyodik
kontroller için ücretli izin verilebilir.
Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif
işlerde çalıştırılabilir ve bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz.
İsteği halinde kadın işçiye, 16 haftalık sürenin tamamlanmasından (veya çoğul gebelik halinde 18
haftalık süreden sonra) 6 aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkı hesabında
dikkate alınmaz.
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocukları emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat
süt izni verilir. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.
6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigorta Kanunu ve
Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”
25.02.2011 tarihinde 27857 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
6111 sayılı yasa ile 4857 sayılı “İş Kanunu”nun 74 üncü maddesinin birinci fıkrasında mevcut
“Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı
haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce
çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu
takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde
8
çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir” hükmüne
“Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak
süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır.”cümlesi eklenmiştir.
Madde 88: Gebe veya Çocuk Emziren Kadınlar İçin Yönetmelik
İş Kanununun 88. maddesi gebe veya çocuk emziren kadınların hangi dönemlerde ne gibi
işlerde çalıştırılmalarının yasak olduğu ve bunların çalışmalarında sakınca olmayan işlerde hangi
şartlar ve usullere uyacakları, ne suretle emzirme odaları veya çocuk bakım yurdu (kreş) kurulması
gerektiği sağlık Bakanlığı’nın görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
hazırlanacak bir yönetmelikte düzenleneceğini belirtir. Bu konuyla ilgili Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı 16 Ağustos 2013 tarihli 28737
sayılı ‘‘Gebe veya Emziren
Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair
Yönetmelik’’ yayımlamıştır.
1.2.5- Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun:
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacını taşıyan ve Türkiye’de aile içi şiddet
kavramının ilk kez hukuksal bir metinde tanımlanmasını sağlayan 1998 tarihli 4320 sayılı Ailenin
Korunmasına Dair Kanunda, 2007 yılında değişikliğe gidilerek Kanunun kapsamı genişletilmiştir.
Kanun’un uygulanmasına dair Yönetmelik ise 2008 yılında yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu düzenlemelere rağmen, uygulamada yaşanan sorunları bertaraf etmek amacıyla
Kanunun ivedilikle yeniden ele alınması ve değerlendirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu kapsamda,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinasyonunda; sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Ankara
Adliyesinde aile içi şiddet konusunda görev yapan Cumhuriyet savcıları, Aile Mahkemesi
Hakimleri ve büyükşehir belediyesi olan 16 ilin baro başkanı ile düzenlenen toplantılar ve ilgili
tüm kamu kurum ve kuruluşunun ve sivil toplum kuruluşlarının yazılı görüşleri alınarak Ailenin
Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hazırlanmış ve Ailenin Korunması
ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 Sayılı Kanun 20 Mart 2012 tarih ve 28239 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun 23 üncü maddesiyle 14/01/1998 tarih
ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
Yeni Kanun pek çok yeniliği beraberinde getirmiştir.
Kanunun Amaç, kapsam ve temel ilkeler başlıklı 1. maddesinde,
“Bu Kanunun amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların,
çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu
kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları
düzenlemektir.
(2) Bu Kanunun uygulanmasında ve gereken hizmetlerin sunulmasında aşağıdaki temel
ilkelere uyulur:
a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler,
özellikle Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin
Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve yürürlükteki diğer kanuni düzenlemeler esas alınır.
b) Şiddet mağdurlarına verilecek destek ve hizmetlerin sunulmasında temel insan haklarına
dayalı, kadın erkek eşitliğine duyarlı, sosyal devlet ilkesine uygun, adil, etkili ve süratli bir usul
izlenir.
c) Şiddet mağduru ve şiddet uygulayan için alınan tedbir kararları insan onuruna yaraşır bir
şekilde yerine getirilir.
ç) Bu Kanun kapsamında kadınlara yönelik cinsiyete dayalı şiddeti önleyen ve kadınları
cinsiyete dayalı şiddetten koruyan özel tedbirler ayrımcılık olarak yorumlanamaz.” denilerek,
mağdur ve şiddet uygulayanlar için tedbir kararları alınması ve kararların insan onuruna yaraşır
şekilde yerine getirilmesi hüküm altına alınmıştır.
Tanımlar başlıklı 2. maddede, şiddetin tanımı verilmiş ve şiddet önleme merkezleri
tanımlanmıştır.
MADDE 2 – (1) Bu Kanunda yer alan;
a) Bakanlık: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını,
9
b) Ev içi şiddet: Şiddet mağduru ve şiddet uygulayanla aynı haneyi paylaşmasa da aile veya
hanede ya da aile mensubu sayılan diğer kişiler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel,
psikolojik ve ekonomik şiddeti,
c) Hâkim: Aile mahkemesi hâkimini,
ç) Kadına yönelik şiddet: Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları
etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu Kanunda
şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışı,
d) Şiddet: Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı
çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya
da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen
fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı,
e) Şiddet mağduru: Bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışlara doğrudan
ya da dolaylı olarak maruz kalan veya kalma tehlikesi bulunan kişiyi ve şiddetten etkilenen veya
etkilenme tehlikesi bulunan kişileri,
f) Şiddet önleme ve izleme merkezleri: Şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici
tedbirlerin etkin olarak uygulanmasına yönelik destek ve izleme hizmetlerinin verildiği,
çalışmalarını yedi gün yirmidört saat esası ile yürüten merkezleri,
g) Şiddet uygulayan: Bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışları uygulayan
veya uygulama tehlikesi bulunan kişileri,
ğ) Tedbir kararı: Bu Kanun kapsamında, şiddet mağdurları ve şiddet uygulayanlar hakkında
hâkim, kolluk görevlileri ve mülkî amirler tarafından, istem üzerine veya resen verilecek tedbir
kararlarını,
ifade eder.
18/01/2013 tarih ve 28532 Sayılı R.G.de yayımlanan Ailenin Korunmasına Dair Kanunun
Uygulanması Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Yönetmelikte aile içi şiddet, ihbar ve
tedbir kararlarına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
“(1) Aile bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cumhuriyet
Başsavcılığının bildirmesi üzerine şiddetin belgelenmesi aranmaksızın aile mahkemesi hâkimi
meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re'sen ikinci fıkrada sayılan tedbirlerden bir ya da
birkaçına birlikte veya olayın özelliğine göre uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de
hükmedebilir.
(2) Bu tedbirler kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;
a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmamasını,
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte
ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmamasını,
c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesini,
ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesini,
d) Varsa silâh veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesini,
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta
olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmamasını,
f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurmasını,
içerir.”
6284 sayılı Kanunun 22. maddesinde Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esasların altı ay
içerisinde Adalet, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarının görüşlerinin alınması
suretiyle, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikler ile düzenleneceği
hüküm altına alınmış, Kanunun Geçici 1 inci maddesinde, "Bu Kanunun 14 üncü maddesinde
kurulması öngörülen Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren iki yıl içerisinde Bakanlık tarafından belirlenecek illerde pilot uygulama yapılmak üzere
kurulur. Kuruluşları tamamlanıncaya kadar merkezlerin görevlerinin Bakanlığın hangi birimlerince
yürütüleceği Bakanlık tarafından belirlenir" hükmü yer almıştır.
Kanunun “Mülki amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları” kenar başlıklı 3 üncü,
“Hâkim tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları” kenar başlıklı 4 üncü ve “Hâkim tarafından
verilecek önleyici tedbir kararları” kenar başlıklı 5 inci maddelerine göre verilen tedbir kararlarına
ilişkin, şiddet önleme ve izleme merkezleri tarafından yerine getirilmesi hüküm altına alınan
hizmetlerin Bakanlığın il ve ilçe müdürlükleri tarafından yürütülmesine ilişkin, 19/04/2012 tarih ve
2012/13 Sayılı Genelge yayımlanmış ve İl ve ilçe müdürlükleri ile Mülki amir ve kolluk tarafından
yerine getirilecek iş ve işlemlere ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
15/01/2013 tarih ve 28519 Sayılı R.G.de yayımlanan Kadın Konukevlerini Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmelik ile 18/01/2013 tarih 28532 Sayılı R.G.de yayımlanan 6284 Sayılı
10
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği
ile bu alanda ki işlemlerin prosedür ve standartlarına ilişkin ayrıntılı düzenlemeler yapılmıştır.
1.2.6- Aile Mahkemeleri:
Yeni Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte Aile Mahkemelerinin
kurulması konusu gündeme gelmiş ve hazırlanan "Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve
Yargılama Usullerine Dair Kanun" 9 Ocak 2003 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Bu
Kanun ile, Aile Hukukundan doğan dava ve işlerin Aile Mahkemeleri tarafından görülmesi ve adli
yargıda görevli, evli, çocuk sahibi, 30 yaşını doldurmuş ve tercihen Aile Hukuku alanında lisans
üstü eğitim yapmış olan hakimlerin görevlendirilmesi sağlanmıştır.
Bu Mahkemeler, Aile Hukukunu ilgilendiren davaların yanı sıra Ailenin Korunması ve Kadına
Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun uygulanmasından doğan davalara da bakmaktadır.
1.2.7- Belediye Kanunu:
5393 sayılı Belediye Kanunu 3/7/2005 tarihinde kabul edilmiş ve 13/7/2005 tarihinde
yürürlüğe girmiştir.
Belediye Kanunu kadınların insan hakları için son derece önemli ve eşi uluslararası uygulamada da az görünen örnek nitelikli bir madde içermektedir.
Kanunun “Belediyenin Görev, Yetki ve Sorumlulukları” başlığını taşıyan Üçüncü Bölüm’de yer
alan 14. madde (a) bendi aşağıdaki gibidir:
“Belediye, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla;
İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı, coğrafi ve kent bilgi sistemleri; çevre
ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi
trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve
tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, nikah, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve
ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000’i
geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açar”.
Bu hüküm belediyelerce şiddetin her türüne, cinsel istismara ve tacize uğrayan kadın ve
çocuklar için hayati öneme sahip sığınma evleri oluşturulmasını öngörmektedir.
1.2.8- Devlet Memurları Kanunu:
6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigorta Kanunu ve Diğer
Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 25/02/2011
tarihinde 27857 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6111 sayılı yasa
ile Devlet Memurları Kanununda yapılan düzenlemeler şunlardır:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 101 inci maddesine, “Ancak, kadın memurlara; tabip
raporunda belirtilmesi hâlinde hamileliğin yirmi dördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin
yirmi dördüncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası
görevi verilemez. Engelli memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.”
hükmü 2 nci fıkra olarak eklenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 104 üncü maddesi değiştirilmiş, doğumdan önce ve
doğumdan sonra 8’er hafta olmak üzere 16 haftalık “aylıklı izin” kavramı değiştirilerek “analık izni”
olarak adlandırılmıştır. Türk Medeni Kanununda erken doğum ile ilgili bir hüküm bulunmaz iken;
“Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de
doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni
kullanılırken annenin ölümü hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre
kadar izin verilir.” hükmü eklenerek bu hususta yeni bir düzenleme yapılmıştır.
“Memurun eşinin doğum yapması halinde, isteği üzerine on gün babalık izni …verilir.” hükmü
getirilerek önceki yasada “Erkek memura, karısının doğum yapması sebebiyle isteği üzerine üç gün
izin verilir.” hükmü değiştirilmiştir.
11
Süt izni süreleri yeniden düzenlemiştir. Eski düzenlemede “Bir yaşından küçük çocuğunu
emzirmek için günde 1,5 saat izin verilir.” hükmü değiştirilerek “Kadın memura, çocuğunu emzirmesi
için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı
ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez
kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.” ifadesi getirilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 108 inci maddesine; “Doğum yapan memura, 104 üncü
madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise,
doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir.” hükmü
getirilmiştir.
Evlat edinen memurların kullanabilecekleri izinler hakkında “Üç yaşını doldurmamış bir
çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit
olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği
tarihten veya vesayet dairelerinin izin verme tarihinden itibaren, istekleri üzerine yirmidört aya kadar
aylıksız izin verilir. Evlat edinen her iki eşin memur olması durumunda bu süre, eşlerin talebi üzerine
yirmidört aylık süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen iki bölüm hâlinde eşlere kullandırılabilir.”
hükmü getirilmiştir.
1.2.9- Gelir Vergisi Kanunu :
2007 yılında Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle; hane içinde kadınlar tarafından
üretilen ürünlerin düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici
olarak belirlenen yerlerde satılması sonucu kadınların elde ettikleri gelirler vergiden muaf
tutulmuştur.
2- KONUYA İLİŞKİN MEVZUAT:
2.1) KANUNLAR:
 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun
 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ve ikincil mevzuatı
 633 Sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hak.
K.H.K.
 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair
Kanun
 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu
 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
 4857 sayılı İş Kanunu
 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu
 6360 sayılı Belediye Kanunu
 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında
Kanun
 5840 sayılı Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kanunu
 6518 Sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararname İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
2.2- YÖNETMELİKLER:
 09/02/2013 tarih ve 28854 Sayılı R.G.de yayımlanan Sosyal Hizmet Merkezleri
Yönetmeliği
 01/08/2013 tarih ve 28725 Sayılı R.G.de yayımlanan Sosyal Hizmet Merkezleri
Yönetmeliğinde Değişik Yapılmasına Dair Yönetmelik
12
 18/01/2013 tarih ve 28532 Sayılı R.G.de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin
Korunması ve Kadına Karşı Şiddeti Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama
Yönetmeliği
 05/01/2013 tarih ve 28519 Sayılı R.G.de yayımlanan Kadın Konukevlerinin
Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik
 Ailenin Korunmasına Dair Kanunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik
 Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk
Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik
 Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik
 Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği
 12.07.1998 gün ve 23400 sayılı R.G.’de yayımlanan Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü'ne Bağlı Kadın Konukevleri Yönetmeliği
(05/01/2013 tarih ve 28519 Sayılı R.G.de yayımlanan Kadın Konukevlerinin
Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik ile Yürürlükten kaldırılmıştır.)
 08.05.2001 gün ve 24396 sayılı R.G.’de yayımlanan Özel Hukuk Tüzel Kişileri İle
Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılan Kadın Konukevleri Yönetmeliği
(05/01/2013 tarih ve 28519 Sayılı R.G.de yayımlanan Kadın Konukevlerinin
Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik ile Yürürlükten kaldırılmıştır.)
 09/05/2014 tarih ve 28995 sayılı aile ve sosyal politikalar bakanlığı denetim
hizmetleri başkanlığı yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik
2.3- YÖNERGE VE GENELGELER:
 15/03/2013 tarih ve 2013/5 sayılı Meslek Elemanları Konulu Genelge.
 19/04/2012 tarih ve 2012/13 Sayılı 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı
Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulamasına Dair Genelge
 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün Teşkilat
ve Görevlerine İlişkin Yönerge
 06.04.2011 tarih ve 834 sayılı Kadınların Kadın Konukevlerine Kabulleri veya
Nakilleri İle İlgili Uygulama Esasları (05/01/2013 tarih ve 28519 Sayılı R.G.de
yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik ile
Yürürlükten kaldırılmıştır.)
 20.04.2010 tarih ve 783 sayılı Kadın Konukevleri YBS Veri Girişleri konulu talimat
yazısı
 Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması konulu 2010/14
sayılı Başbakanlık Genelgesi
 27.10.2009 tarih ve 1854 sayılı Protokol konulu talimat yazısı
 Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesine Yönelik Tedbirlerin Koordinasyonu
konulu 2007/6 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesi
 Ailenin Korunmasına Dair Kanun'un uygulanması konulu 2006/35 sayılı Adalet
Bakanlığı Genelgesi
 Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Töre ve Namus Cinayetlerinin
Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirler konulu 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi
 Personel Temininde Eşitlik İlkesine Uygun Hareket Edilmesi konulu 2004/7 sayılı
Başbakanlık Genelgesi
2.4- PROTOKOLLER :
 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve
BORUSAN arasında «Annemin İşi Benim Geleceğim» İşbirliği Porotokolü
(21.01.2013) (Protokol kapsamında, BORUSAN Holding A.Ş ile 10 OSB’ de kreş ve
gündüz bakımevi, yapılmasına yönelik proje çalışması yapılmaktadır. “Annemin İşi
13
Benim Geleceğim” sloganıyla 21 Ocak 2013 tarihinde lansmanı gerçekleştirilen
proje çerçevesinde, 2013 yılı içinde 4 ilde (Adıyaman, Afyonkarahisar, Malatya,
Şanlıurfa), 2014, 2015 ve 2016 yılında 2’şer ilde olmak üzere toplamda 10 ilde
belirlenecek OSB’lerde kreşler açılacaktır.)
 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK)
arasında işbirliği ve eşgüdümün sağlanmasına yönelik protokol (21.06.2012)
 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı,
Türkiye Zıraat Odaları Birliği Arasında İmzalanan Kadın Çiftçilerin Eğitimi
İşbirliği Protokolü (14.05.2012) taşra teşkilatının da görevi var. Tlakip edilmeli.
 İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Arasında İmzalanan Kadına Yönelik
Şiddetle Mücadele Kapsamında Sunulan Hizmetlerde Kurumsal Kapasitenin
Geliştirilmesine, İşbirliği Yapılmasına ve Eşgüdümün Artırılmasına Dair Protokol
(11.04.2012)
 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Arasında
İmzalanan İşbirliği Protokolü (26.03.2012)
 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Arasında İmzalanan İşbirliği Protokolü (17.02.2012)
 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Arasında İmzalana Kadınlar, Engelliler, Gazi ve Şehit Yakınlarına Yönelik
Girişimcilik Faaliyetlerinin Geliştirilmesi ve Kadın İstihdamının Arttırılmasını
Öngören İşbirliği Protokolü (10.02.2012)
 Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı ile Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
Arasında İmzalanan Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesinde Din Görevlilerinin
Katkısının Sağlanması Projesi Protokolü (12.04.2010)
3- KADINA YÖNELİK HİZMETLERİN DENETİMİ:
3.1 - KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN DENETİMİ:
1987 yılında DPT bünyesinde Sosyal Planlama Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan
Kadına Yönelik Politikalar Danışma Kurulu kurulmasıyla başlayan Kadın-erkek eşitliğinin devlet
içinde kurumsallaşma süreci, 8 Haziran 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 633 sayılı Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
ve 2 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 662 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ana hizmet birimleri arasında “Kadının Statüsü Genel
Müdürlüğü” yer almasıyla bugünkü halini almıştır.
3.1.1- Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün 633 sayılı KHK’nın 9. Maddesinde
Sayılan Görevleri:
Genel Müdürlüğün görevleri:
“a)Bakanlığın kadınlara yönelik koruyucu, önleyici, eğitici, geliştirici, rehberlik ve
rehabilite edici sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek ve koordine etmek.
b)Kadına karşı ayrımcılığın önlenmesi, kadının insan haklarının ve toplumsal statüsünün
korunması ve geliştirilmesi, kadının toplumsal hayatın tüm alanlarında etkin hâle getirilmesine
yönelik ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesi çalışmalarını koordine etmek, belirlenen
politika ve stratejileri uygulamak, uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek.
14
c)Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişilerce kadınlara
yönelik yürütülen sosyal hizmetlere ilişkin ilke, usûl ve standartları belirlemek ve bunlara
uyulmasını sağlamak.
ç)Kadına karşı her türlü ayrımcılığı önlemek ve kadının insan haklarını geliştirmek
amacıyla faaliyet ve projeler yürütmek, bu alanda yapılan çalışmalara destek vermek.
d)Kadının insan hakları konusunda kamuoyunu bilgilendirmek ve aydınlatmak suretiyle
toplumsal bilinçlenmeyi geliştirmek.
e)Kadına yönelik her türlü şiddet, taciz ve istismarın önlenmesi için çalışmalarda
bulunmak, kadının aile ve sosyal yaşamdan kaynaklanan sorunlarının çözümüne destek
oluşturmak.
f)Sağlık, eğitim, kültür, çalışma ve sosyal güvenlik başta olmak üzere bütün alanlarda
kadınların ilerlemesini sağlayıcı ve karar mekanizmalarına katılımını artırıcı çalışmalarda
bulunmak.
g) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak.”
Yine aynı KHK’nın “Ortak Hususlar” başlıklı 22. Maddesinde:
“….a)Ulusal ve uluslararası düzeyde bilimsel etkinlikler düzenlemek, toplumu aydınlatıcı
yayınlar hazırlamak, eğitsel faaliyet ve projeler yürütmek, ulusal ve uluslararası kongre, seminer,
şûra ve benzeri etkinlikler düzenlemek.
b)Kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler, sosyal amaçlı vakıf, dernek
ve diğer sivil toplum kuruluşları ve özel sektör arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,
müşterek projeler hazırlamak ve uygulamak.
c)Uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmak, proje geliştirmek ve yürütmek,
gerçekleştirilecek çalışma ve etkinliklere katılmak; ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler
ile kararların ulusal düzeyde uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek.
ç)İnceleme ve araştırma alanlarında elde edilen bilgileri değerlendirmek ve bunları
uygulayıcı kurum ve kuruluşlara aktararak hizmetlerin geliştirilmesini ve yeni hizmet modellerinin
oluşturulmasını sağlamak.
d)Görev alanına giren konulara ilişkin mevzuatı ve uygulanmasını izlemek, bu konuda
yürütülen mevzuat yenileme çalışmalarına katkıda bulunmak.
e)Sorumluluk alanına ilişkin sorunlar ve yürütülen sosyal hizmet faaliyetlerine ilişkin
bilgileri veri tabanı aracılığıyla izlemek, güncellemek ve yapılacak çalışmalarda değerlendirmek.
f) Çocuk, kadın ve özürlü haklarına ilişkin konularda ülkemizin taraf olduğu uluslararası
antlaşmalar uyarınca Bakanlık temsilcileri, diğer bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ve sivil
toplum kuruluşları ile konuyla ilgili uzmanlardan teşkil edilecek ulusal takip ve danışma
kurullarının sekretarya işlerini yürütmek.” Denildiği;
Belirlenmiş olup, Genel Müdürlüğün sayılan görevlerini yerine getirip/getirmediğine
bakılmalıdır.
3.1.2-Konukevi Kurulması:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin konukevinin çalışma esasları ve temel ilkeler başlıklı 4.
maddesinde,
“(1) Bakanlık, yörenin ihtiyacına, sosyo-kültürel yapısına göre uygun görülecek il ve
ilçelerde konukevi açar…”
(2) Konukevi açılış izni verilmesi, denetimi, devri, açılış izinin iptali gibi hususların
düzenlenmesi Bakanlığın yetkisindedir…” denilmekte olup, Bakanlık tarafından ihtiyaca ve sosyokültürel yapısına göre konukevi açılıp/açılmadığına bakılmalıdır.
Açılış İzni İçin Yapılacak İşlemler başlıklı 7. maddede:
“(1) İl müdürlüğü tarafından dosya bir ay içinde incelenir, inceleme sonucunda eksiklik
tespit edilirse tamamlanmak üzere ilgiliye üç ay süre verilir. Eksikliklerin tamamlanması halinde
15
dosya, onay alınmak üzere Bakanlığa gönderilir, aksi takdirde ilgiliye iade edilir. Dosyanın iadesi
yeni bir başvuru yapılmasına engel değildir.
(2) Bakanlıkça onaylanan başvuru dosyası için düzenlenecek açılış izin belgesi ivedilikle il
müdürlüğüne gönderilir.
(3) Konukevi, Bakanlık tarafından açılış izin belgesi verildikten sonra açılır.”
Konukevi açılışı için yapılan başvurulara ilişkin gönderilen dosyaların ivedilikle İl
Müdürlüğü’ne gönderilip/gönderilmediğine bakılmalıdır.
3.1.3-Konukevi Kapatılması:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin konukevinin açılış izninin iptaline ilişkin 10.maddesinde,
“ (1) Konukevinin açılış izni, aşağıdaki hallerde il müdürlüğünün teklifi üzerine Bakanlık
tarafından iptal edilir:
a) Açılış izni almadan konukevine kadın kabulü yapılması.
b) Denetimlerde görülen aykırılık ve aksaklıkların 14/9/2012 tarihli ve 28411 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Denetim Hizmetleri Yönetmeliği
hükümleri ile düzenlenen süreler içinde giderilmemesi.
c) Kadın veya çocuklarının ihmal ve istismarına ilişkin bir durumun tespit edilmesi.
ç) 4 üncü maddede belirlenen çalışma esasları ve temel ilkelere aykırı davranıldığının tespit
edilmesi.
d) Açılış şartlarını taşımadığının tespit edilmesi.
e) Amaç dışı faaliyette bulunulması.
(2) Açılış izni iptal edilen konukevinin kapatılması için Bakanlıkça gerekli tedbirler alınır.
Konukevinde kalan kadınlar ve çocuklar durumlarına uygun başka bir konukevine güvenlikleri
sağlanarak nakledilir.” denilmekte olup, Genel Müdürlük tarafından gerekli işlemler yapılıp
yapılmadığına bakılmalıdır.
3.1.4-Rehabilitasyon Hizmeti Planlaması:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin konukevi hizmetinden yararlananlar başlıklı 13. maddesi (g)
bendinde, “Rehabilitasyon ve güçlendirme sürecinde farklı hizmet modellerine ihtiyaç duyan
kadınlar, Bakanlıkça bu hizmet için kurulacak ve içinde hizmete uygun eğitim almış personelin
istihdam edileceği ihtisaslaşmış konukevlerine yerleştirilirler.” denilmekte olup, bununla ilgili
çalışmaların yapılıp yapılmadığına bakılmalıdır.
3.1.5-Kurumlararası Koordinasyon ve Eğitim:
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun
Kurumlararası koordinasyon ve eğitime ilişkin 16. maddesinde,
“ (1) Bu Kanun hükümlerinin yerine getirilmesinde kurumlararası koordinasyon Bakanlık
tarafından gerçekleştirilir.
(2) Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, bu Kanunun uygulanmasıyla
ilgili olarak kendi görev alanına giren konularda işbirliği ve yardımda bulunmak ve alınan tedbir
kararlarını ivedilikle yerine getirmekle yükümlüdür. Gerçek ve tüzel kişiler, bu Kanun kapsamında
Bakanlık çalışmalarını desteklemek ve ortak çalışmalar yapmak üzere teşvik edilir.
(3) Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ile ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel
televizyon kuruluşları ve radyolar, ayda en az doksan dakika kadınların çalışma yaşamına
katılımı, özellikle kadın ve çocukla ilgili olmak üzere şiddetle mücadele mekanizmaları ve benzeri
politikalar konusunda Bakanlık tarafından hazırlanan ya da hazırlattırılan bilgilendirme
materyallerini yayınlamak zorundadır. Bu yayınlar, asgari otuz dakikası 17.00-22.00 saatleri
arasında olmak üzere 08.00-22.00 saatleri arasında yapılır ve yayınların kopyaları her ay düzenli
16
olarak Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna teslim edilir. Bu saatler dışında yapılan yayınlar aylık
doksan dakikalık süreye dâhil edilmez. Bu süreler Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından
denetlenir. Televizyon kuruluşları ve radyolarda yayınlanacak bilgilendirme materyalleri,
Bakanlık birimleri tarafından üniversiteler, ilgili meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarının
da görüşleri alınarak hazırlanır.
(4) Bu Kanunda öngörülen görevlerin yerine getirilmesi sırasında kamu kurum ve
kuruluşlarının personeli Bakanlık görevlilerine yardımcı olurlar.
(5) Tüm kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
personel ve üyelerinin bu Kanunun etkin bir biçimde uygulanması amacıyla Bakanlığın hazırlayıp
koordine edeceği, kadının insan hakları ile kadın erkek eşitliği konusunda eğitim programlarına
katılmasını sağlar.
(6) İlköğretim ve ortaöğretim müfredatına, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği
konusunda eğitime yönelik dersler konulur.” denildiği,
18/01/2013 tarih ve 28532 Sayılı R.G.de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin Kurumlararası
Koordinasyona ilişkin 40. Maddesi ile Eğitime ilişkin 41. maddesinde:
Kurumlararası koordinasyon
MADDE 40 – (1) Kanun hükümlerinin yerine getirilmesinde kurumlararası ve sivil toplum
kuruluşları ile koordinasyon Bakanlık tarafından gerçekleştirilir.
(2) Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, Kanunun uygulanmasıyla
ilgili olarak kendi görev alanına giren konularda işbirliği ve yardımda bulunmak ve alınan tedbir
kararlarını ivedilikle yerine getirmekle yükümlüdür. Gerçek ve tüzel kişiler, Kanun kapsamında
Bakanlık çalışmalarını desteklemek ve ortak çalışmalar yapmak üzere teşvik edilir.
(3) Kadınların çalışma yaşamına katılımı, özellikle kadın ve çocukla ilgili olmak üzere
şiddetle mücadele mekanizmaları ve benzeri politikalar konusunda, Bakanlık tarafından
üniversiteler, ilgili meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarının da görüşleri alınarak
bilgilendirme materyalleri hazırlanır veya hazırlatılır. Materyaller, Türkiye Radyo ve Televizyon
Kurumu ile ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan özel televizyon kuruluşları ve radyolar
tarafından ayda en az doksan dakika yayınlanır. Bu yayınlar, asgari otuz dakikası 17.00-22.00
saatleri arasında olmak üzere 08.00-22.00 saatleri arasında yapılır ve yayınların kopyaları her ay
düzenli olarak Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna teslim edilir. Bu saatler dışında yapılan
yayınlar, aylık doksan dakikalık süreye dâhil edilmez. Bu süreler Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
tarafından denetlenir.
(4) Kanunda öngörülen görevlerin yerine getirilmesi sırasında kamu kurum ve
kuruluşlarının personeli Bakanlık görevlilerine yardımcı olurlar.
Eğitim
MADDE 41 – (1) Kanunun etkin bir biçimde uygulanması amacıyla tüm kamu kurum ve
kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, personel ve üyelerinin Bakanlığın
hazırlayıp koordine edeceği, kadının insan hakları ile kadın erkek eşitliği konusunda eğitim
programlarına katılmasını sağlar.
(2) İlköğretim ve ortaöğretim müfredatına, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği
konusunda eğitime yönelik dersler konulur. Müfredata eklenen derslerin içeriği Milli Eğitim
Bakanlığının ilgili birimi ile Genel Müdürlük tarafından birlikte hazırlanır.
(3) Ortaöğretim öğrencileri ile yükseköğrenim öğrencileri, Bakanlığın görev alanına giren
konularda sosyal sorumluluk projeleri oluşturmada ya da mevcut projelerin içerisinde yer alma
konularında teşvik edilir. Bu öğrencilere mezun oldukları tarihte Bakanlık ile Milli Eğitim
Bakanlığı ya da Yükseköğretim Kurumu tarafından hazırlanan bir sertifika verilir.
Denildiği görülmüş olup, Genel Müdürlüğün kurumlar arası koordinasyon ve eğitime
ilişkin görevlerini mevzuat hükümlerine çerçevesinde yerine getirilip/getirilmediğine
bakılmalıdır.
17
3.1.6-Şiddet Önleme Merkezleri Kurulması:
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun
Kurumlararası koordinasyon ve eğitime ilişkin 14. maddesinde,
Şiddet önleme ve izleme merkezlerinin kurulması
MADDE 14 – (1) Bakanlık, gerekli uzman personelin görev yaptığı ve tercihen kadın
personelin istihdam edildiği, şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin olarak
uygulanmasına yönelik destek ve izleme hizmetlerinin verildiği, çalışmalarını yedi gün yirmidört
saat esasına göre yürüten, çalışma usul ve esasları yönetmelikle belirlenen, şiddet önleme ve
izleme merkezlerini kurar.
(2) Kurulan merkezlerde şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin olarak
uygulanmasına yönelik izleme çalışmaları yapılır ve destek hizmetleri verilir.”
Geçici 1. maddesinde,
Şiddet önleme ve izleme merkezlerinin faaliyete geçmesi
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanunun 14 üncü maddesinde kurulması öngörülen şiddet
önleme ve izleme merkezleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde Bakanlık
tarafından belirlenecek illerde pilot uygulama yapılmak üzere kurulur. Kuruluşları
tamamlanıncaya kadar merkezlerin görevlerinin Bakanlığın hangi birimlerince yürütüleceği
Bakanlık tarafından belirlenir.
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin 39.
maddesinde,
Şiddet önleme ve izleme merkezlerinin kurulması
MADDE 39 – (1) Bakanlık, şiddetin önlenmesi ile şiddet mağduru hakkında verilecek koruyucu
tedbirler ile şiddet uygulayan hakkında verilecek önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına
yönelik güçlendirici ve destekleyici danışmanlık, rehberlik, yönlendirme ve izleme hizmetlerinin verildiği,
yeterli ve gerekli uzman personelin görev yaptığı ve tercihen kadın personelin istihdam edildiği,
çalışmaların yedi gün yirmi dört saat esasına göre yürütüldüğü ŞÖNİM’i kurar.
Denilmekte olup, Şiddet Önleme Merkezlerinin mevzuat hükümleri uyarınca
kurulup/kurulmadığına bakılmalıdır.
3.1.7-Elektronik Konukevi Sistemi:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın konukevlerinin Açılması
İşletilmesi hakkında yönetmeliğin Elektronik konukevi sisteminin kurulmasına yönelik 30.
maddesinde,
“…(1) Konukevleri ve hizmetlerinden yararlananlarla ilgili olarak, Genel Müdürlük
bünyesinde tüm kadın konukevlerinin birbirleriyle bağlantısını, doluluk oranının takibini,
konukevleri arasındaki sevklerin hızlandırılmasını ve konukevleriyle ilgili güncel analizler
yapılabilmesini ve politika üretilmesini sağlamak amacıyla elektronik konukevi sistemi kurulur,
veri tabanı ve internet ağı oluşturulur…”
Elektronik konukevi sisteminin işleyişine ilişkin 31. maddede:
“…(1) Bakanlık, belediyeler, il özel idareleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından işletilen
konukevlerinde kalanlara ait bilgiler ile kapasite ve sayı bilgilerinin her değişiklikle birlikte
bulunduğu ilde mevcut ŞÖNİM’e bildirilmesi zorunludur. Veri tabanı oluşturulmasına ve
yürütülmesine ilişkin düzenlemeler Bakanlık tarafından yapılır. Bu kapsamda Genel Müdürlük
tarafından konukevlerinden istenilen her türlü bilgi ve veri girişi geciktirilmeksizin usulüne uygun
olarak sağlanır.
(2) Elektronik konukevi sisteminde konukevleriyle ilgili olarak elektronik ortamda girilen
bilgiler, Genel Müdürlükçe merkezi bir veri tabanında muhafaza edilir.
(3) Elektronik konukevi sistemine veri girişi konukevi tarafından yapılır, yapılacak
işlemlerin takibi için konukevinin bulunduğu ildeki ŞÖNİM’de ve il müdürlüğünde belirlenecek
kişilere Genel Müdürlükçe yetki verilir…”
Denilmekte olup, elektronik sistemin oluşturulması ve işleyişine ilişkin görevlerin yerine
getirilip/getirilmediğine bakılmalıdır.
18
3.1.8-Daire Başkanlıkları:
633 sayılı KHK’nın “Teşkilatlanma süreci” başlıklı Geçici 1. maddesi ile Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığının 31/12/2011 tarihine kadar teşkilatlanmasını tamamlayacağı, Bakanlığın
teşkilatlanmasına kadar Bakanlık görevlerinin bahsedilen KHK ile kapatılan Başkanlık ve Genel
Müdürlüklerin ilgili birimleri ve mevcut personelin tarafından ilgili mevzuatına göre
yürütülmesine devam edileceği hükümlerinin getirildiği, “Düzenleyici işlemler” başlıklı Geçici 6.
maddesinde ise; 633 sayılı KHK’nın uygulanmasına ilişkin düzenlemelerin, bahse konu KHK’nın
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yürürlüğe konulacağı, anılan düzenlemeler
yürürlüğe girinceye kadar mevcut düzenlemelerin 633 sayılı KHK’ya aykırı olmayan
hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağının belirtildiği,
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevlerinin, 633 sayılı KHK’nın ilgili
maddeleri ile “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve
Görevlerine İlişkin Yönerge” ile düzenlendiği,
Buna göre Genel Müdürlüğe bağlı Daire Başkanlıkları ve birimlerin aşağıdaki gibi olduğu;
a) Araştırma-Geliştirme ve Proje Daire Başkanlığı
1. Araştırma ve Geliştirme Birimi
2. Proje Birimi
3. Strateji ve Performans Geliştirme Birimi
b ) Ekonomik Statü Daire Başkanlığı
1. İş ve Aile Yaşamının Uyumlaştırılması Birimi
2. Kadının Ekonomik Statüsünün Güçlendirilmesi Birimi
3. Çalışma Yaşamında Eşitlik Sağlanması Birimi
b) Kadın Hizmetleri Daire Başkanlığı
1. Yatılı Kuruluş Hizmetleri Birimi
2. Hizmet Standartları Geliştirme Birimi
3. İzleme ve Değerlendirme Birimi
ç) Kadın Politikaları Daire Başkanlığı
1. Şiddetle Mücadele Birimi
2. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri Birimi
3. İzleme ve Değerlendirme Birimi
d) Sosyal Statü Daire Başkanlığı
1. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Birimi
2. Sivil Toplum ile İlişkiler Birimi
3. Kadının Sosyal Statüsünün Güçlendirilmesi Birimi
e) Uluslararası Kuruluşlar Daire Başkanlığı
1. Uluslar arası Kuruluşlarla İş birliği Birimi
2. Ülkelerle İşbirliği Birimi
3. Tercüme İşleri Birimi
f) Yönetim Hizmetleri Daire Başkanlığı
1. İdari İşler ve Halkla İlişkiler Birimi
2. Mali İşler Birimi
3. İnsan Kaynakları Birimi
19
Şeklinde olduğu görülmüş olup; hizmet birimleri itibariyle görev tanımlarının ve
görevlilerin görev, yetki ve sorumluluklarının anılan yönergede ayrıntılı bir şekilde belirlendiği
anlaşılmıştır.
3.1.8.1- Araştırma-Geliştirme ve Proje Daire Başkanlığı:
“Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge”nin 24.
maddesine göre adı geçen Daire Başkanlığının görevlerinin;
a) Genel Müdürlüğün görev alanını ilgilendiren konularda araştırmalar yapmak, yaptırmak,
yapılan araştırmaların çıktı ve sonuçları hakkında izleme ve değerlendirmeye ilişkin işlemleri ilgili
dairelerle iş birliği içerisinde yürütmek,
b) Genel Müdürlüğün görev alanı kapsamında stratejik plan, program ve eylemleri ilgili
dairelerle iş birliği içinde hazırlamak,
c) Genel Müdürlüğün kurumsal kapasitesinin geliştirilmesine yönelik proje geliştirmek ve
uygulamak,
ç) Genel Müdürlüğün görev alanını ilgilendiren konularda ilgili daire ile iş birliği içerisinde
Avrupa Birliği (AB) projelerini geliştirmek, proje ihale sürecini ve uygulamasını koordine etmek,
d) Genel Müdürlüğün faaliyet raporlarını hazırlamak,
e) Genel Müdürlüğün görev alanı kapsamındaki faaliyetlerine ilişkin istatistiki verinin ilgili
daireler ile iş birliği içerisinde oluşturulmasını ve paylaşılmasını sağlamak,
f) Bakanlık veya Genel Müdürlüğün imzalamış olduğu tüm protokollerin takibini sağlamak
ve raporlamak,
g) Genel Müdürlüğün ortak alan kullanımını koordine etmek,
ğ) Genel Müdürlüğe gelen soru önergelerinin cevaplarının ilgili dairelerce hazırlanmasını
koordine etmek ve Strateji Geliştirme Başkanlığına iletmek.
3.1.8.2- Ekonomik Statü Daire Başkanlığı:
“Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge”nin 25.
maddesine göre adı geçen Daire Başkanlığının görevlerinin;
a) Kadının ekonomik statüsünün güçlenmesine ilişkin oluşturulan politika, plan ve
programları izlemek ve değerlendirmek,
b) Kadın istihdamının artırılması ve kadınların sosyal güvenlik sistemine dâhil edilmelerinin
sağlanmasına yönelik olarak ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde politika ve stratejilerin
belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapmak,
c) Kadın girişimciliğinin teşvik edilmesine yönelik ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği
içinde politika ve stratejilerin belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapmak,
ç) Kadın istihdamı ve işgücüne katılımının artırılması bakış açısıyla iş ve aile yaşamının
uyumlaştırılması konusunda ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde politika ve stratejilerin
belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapmak,
d) Kadının kalkınma sürecine, çalışma hayatına etkin katılımı ile kalkınmanın fırsat ve
imkânlarından eşit biçimde yararlanmasını sağlayacak çalışmalar yapmak,
e) Çalışma hayatında kadın erkek eşitliğini sağlamak, cinsiyet ayrımcılığını engellemek,
kadının iş yaşamındaki konumunu güçlendirmek ve çalışma hayatında karar alma
mekanizmalarında yer almasını sağlamak amacıyla ilgili tüm taraflarla birlikte projeler geliştirmek
ve uygulamak,
20
f) Kadın yoksulluğu ile mücadele edilmesine yönelik faaliyet gösteren kurum ve
kuruluşlarla iş birliği yapmak,
g) Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme konusunda çalışmalar yapmak.
3.1.8.3-Kadın Hizmetleri Daire Başkanlığı:
“Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge’nin 26.
maddesine göre adı geçen Daire Başkanlığının görevlerinin:
a) Şiddet mağduruna yönelik koruyucu, önleyici ve güçlendirici sosyal hizmet
faaliyetlerini ilgili daire ile iş birliği ve koordinasyon hâlinde yürütmek ve koordine etmek,
b) Yatılı hizmet kuruluşlarının iş ve işleyişi, sunulan hizmetler ile şiddet mağdurlarına
sunulan mesleki çalışmalar ve destek hizmetleri hakkında rehberlik ve danışmanlık yapmak,
çalışma ve uygulama sonuçlarını karşılaştırmak, ihtiyaç ve sorunlarını belirlemek, çözümü
yönünde gerekli çalışmalar yapmak,
c) Yatılı hizmet kuruluşları ile ilgili mevcut durum ve hizmet analizlerini yapmak, elde
edilecek sonuçları değerlendirmek ve sunulacak hizmeti geliştirmek amacıyla yeni hizmet
modellerinin oluşturulmasını sağlamak,
ç) Yatılı hizmet kuruluşlarının sosyal hizmet faaliyetlerine ilişkin bilgileri veri tabanı
aracılığıyla izlemek, güncellenmesini sağlamak, yapılacak çalışmalarda değerlendirmek ve bilgi
paylaşımında bulunmak,
d) Genel Müdürlüğe bağlı yatılı hizmet kuruluşlarında görev yapan personele yönelik
görev yaptıkları alanda gelişimlerini sağlamaya, yeni mevzuat ve uygulamalar hakkında
bilgilendirmeye ve mesleki kapasitelerini geliştirmeye yönelik hizmet içi eğitim ve toplantılar
düzenlemek veya düzenlenmesini sağlamak,
e) İl müdürlüklerinden gelen talepleri değerlendirerek yatılı hizmet kuruluşlarından hizmet
alanların nakil ve tertip işlemlerini değerlendirmek, karar vermek ve takip etmek,
f) Yatılı hizmet kuruluşlarının hizmet standartlarını belirlemek, söz konusu kuruluşları
açmak isteyen il müdürlüklerine, yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına konuyla ilgili
rehberlik ve danışmanlık yapmak, yürütülen hizmetlerin takibini sağlamak,
g) Yatılı hizmet kuruluşlarında incelemelerde bulunmak ve gerekli görülen hâllerde
denetimlerin yapılmasını temin etmek, sonuçlarını takip etmek,
ğ) Yatılı hizmet kuruluşlarına yönelik bütçenin hazırlanması ve ödenek gönderilmesine
karar verilmesi konularında ilgili daire ile iş birliği içerisinde çalışmalarda bulunmak,
h) Yatılı hizmet kuruluşlarının açılış, kapanış, bina kiralama, bina yer değişikliği ile ek
ders karşılığı görevlendirme ve özel hizmet alımı konularındaki taleplerini değerlendirmek,
gerektiği takdirde onay verilmesine ilişkin iş ve işlemleri yürütmek.
3.1.8.4- Kadın Politikaları Daire Başkanlığı:
“Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge”nin 27.
maddesine göre adı geçen Daire Başkanlığının görevlerinin:
a) Kadına yönelik her türlü ayrımcılık, şiddet, taciz ve istismarın önlenmesine ilişkin
politika ve stratejilerin belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapmak, gerçekleştirilen çalışmalara
destek vermek, uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek,
b) Aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesine ilişkin proje ve
mevzuat çalışmalarını yürütmek ve koordine etmek,
21
c) Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde
proje ve uygulamalar geliştirmek,
ç) Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planını hazırlamak, gerektiği takdirde
düzeltmek ve yayımlanmasını temin etmek, ilgili birimlerle iş birliği içerisinde uygulanmasına
yönelik faaliyetlerde bulunmak, izleme ve değerlendirmesini yapmak,
d) İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasına ilişkin işlemleri yürütmek ilgili kurum ve
kuruluşlarla koordinasyonu sağlamak, izleme ve değerlendirmesini yapmak,
e) Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin kuruluş ve işleyişine ilişkin işlemler ile
mevzuat ve hizmet standartlarının oluşturulması, değerlendirmesini yapmak,
f) Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerine yönelik bütçenin hazırlanması ve ödenek
gönderilmesine karar verilmesi konularında ilgili daire ile iş birliği içerisinde çalışmalarda
bulunmak, özel hizmet alımlarındaki talepleri değerlendirmek ve işlemlerini yürütmek,
g) Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin faaliyetlerine ilişkin bilgileri veri tabanı
aracılığıyla izlemek, güncellenmesini sağlamak, yapılacak çalışmalarda değerlendirmek ve bilgi
paylaşımında bulunmak, şikâyet ve önerileri değerlendirerek cevaplamak,
ğ) Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinde görev yapan personele yönelik ihtiyaç duyulan
konular ile ilgili hizmet içi eğitim programları planlamak ve uygulamak,
h) Kadına yönelik şiddetle mücadelede şiddet mağduruna yönelik koruyucu, önleyici ve
şiddet uygulayana yönelik verilmesi gereken rehabilite edici sosyal hizmet faaliyetlerine ilişkin
hizmet analizlerini yapmak, elde edilecek sonuçları değerlendirmek, yeni hizmet modelleri
geliştirmek, gerçekleştirilen çalışmalara katkı sağlamak,
ı) Erken yaşta evliliklerin önlenmesi konusunda politika ve stratejilerin belirlenmesi
amacıyla çalışmalar yapmak, gerçekleştirilen çalışmaları desteklemek, uygulanmasını izlemek ve
değerlendirmek,
3.1.8.5- Sosyal Statü Daire Başkanlığı:
“Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge”nin 28.
maddesine göre adı geçen Daire Başkanlığının görevlerinin:
a) Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinç artırmak, farkındalık yaratmak ve toplumsal
cinsiyet bakış açısını tüm plan ve programlara yerleştirmek amacıyla Genel Müdürlüğün ilgili
daire başkanlıkları ile koordineli çalışmalar yapmak,
b) Kadın ve kız çocuklarının örgün ve yaygın eğitimine tüm aşamalarına katılımlarını
arttırmak üzere politikalar oluşturulmasına destek vermek, politikaların hayata geçirilmesini
sağlamak için ilgili kurumlarla iş birliği yapmak ve eğitim programlarının toplumsal cinsiyet
eşitliğine duyarlı bir şekilde hazırlanmasına katkıda bulunmak,
c) Kadın ve kız çocuklarının sağlık hizmetlerinden tam ve etkin bir şekilde
yararlanabilmeleri için ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde politika ve stratejilerin
belirlenmesine ve sağlık hizmetlerinin toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı hâle getirilmesine
katkıda bulunmak,
ç) Kadının karar alma mekanizmalarına katılımını teşvik etmeye ve artırmaya yönelik
çalışmalar yürütmek ve gerçekleştirilen çalışmaları desteklemek,
d) Genel Müdürlüğün İnternet sitesini zamanında ve düzenli olarak güncellemek, bilgi ve
verilerin yeterlilik ve doğruluğunu aylık periyodlar hâlinde kontrol ederek Genel Müdürü
bilgilendirmek,
22
e) Kadınların medyada yer alış biçimleri ve medya sektöründe çalışan kadınların
konumlarının güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yapmak,
f) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Görev Alanlarına ilişkin eylem planlarını hazırlamak,
gerektiği takdirde düzeltmek ve yayımlanmasını temin etmek, ilgili birimlerle iş birliği içerisinde
uygulanmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak, takibini yapmak,
g) Genel Müdürlüğün görev alanı kapsamında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının
güncel listesi ile söz konusu kuruluşlarla yapılan faaliyetlere ait güncel bilgiyi ilgili daireler ile iş
birliği hâlinde tutmak.
3.1.8.6- Uluslararası Kuruluşlar Daire Başkanlığı:
“Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge”nin 29.
maddesine göre adı geçen Daire Başkanlığının görevlerinin:
a) Genel Müdürlüğün görev alanı ile ilgili uluslar arası kuruluşlar ve ülkelerle iş birliğine
ilişkin iş ve işlemler ile uluslar arası konularda talep edilen görüşleri Genel Müdürlüğün veya
Bakanlığın ilgili birimleri ile koordineli olarak yürütmek,
b) Genel Müdürlüğün görev alanına giren konularda uluslararası gelişmeleri ve yayımlanan
raporları takip etmek ve görüş vermek, uluslararası toplantılara katılım sağlanmasını temin etmek
ve uluslar arası toplantılar düzenlemek,
c) Genel Müdürlüğün görev alanına giren konularda ülkemizin taraf olduğu sözleşmelerin
takibine yönelik iş ve işlemleri yapmak,
ç) Genel Müdürlüğün görev alanına giren konularla ilgili olarak yurt dışında yaşayan
vatandaşlar ve soydaşlara yönelik çalışmalar yapmak,
d) Genel Müdürlüğün tercüme iş ve işlemlerini koordine etmek ve yapılmasını sağlamak.
3.1.8.7- Yönetim Hizmetleri Daire Başkanlığı:
“Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge”nin 30.
maddesine göre adı geçen Daire Başkanlığının görevlerinin:
a) Genel Müdürlüğün insan gücü planlaması ve personel ihtiyacı ile ilgili çalışmaları
yapmak,
b) Genel Müdürlük personelinin özlük ve kadro işlemleri ile ilgili; yıllık izin, ücretsiz izin,
mazeret izini, hastalık izni ile kadro derece yükselmeleri işlemlerinin takip ve kontrol etmek,
c) Personel görevlendirilmeleri ile ilgili gerekli yazışmaları yapmak ve onaylarını almak,
ç) Personel görevlendirmelerinde yurt dışı geçici görev onaylarının alınarak yolluklarının
yapılmasını sağlamak,
d) Genel Müdürlük personelinin hizmet içi eğitimleri konusunda iş ve işlemleri yürütmek,
e) Genel Müdürlüğün bütçe teklifini hazırlamak ve 5018 sayılı Kamu Yönetimi ve Kontrol
Kanunu’na göre bütçe, kesin hesap, raporlama ve benzeri görevleri Strateji Başkanlığı ile eşgüdüm
içerisinde yürütmek,
f) Daire Başkanlıklarının taleplerini bütçe tekniklerine ve kanun teklifi hazırlıklarına uygun
olarak incelenmesini ve serbest bırakma oranlarına göre harcamaların gerçekleşmesini sağlamak,
g) Genel Müdürlüğün ihtiyaç duyduğu mal ve hizmet alımlarının piyasadan temini ve
tedariki için gerekli işlemleri yapmak,
ğ) İlgili mevzuat çerçevesinde taşınır mallarla ilgili işleri yürütmek,
23
h) Genel Müdürlüğün temizlik, güvenlik, aydınlatma ısınma, haberleşme, taşıma ve benzeri
hizmetleri Bakanlığın Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ile koordineli olarak yürütmek,
ı) Genel Müdürlüğün gelen-giden evrak, arşiv hizmet ve faaliyetlerini ilgili yönetmelik
çerçevesinde düzenlemek ve yürütülmesini sağlamak,
i) Genel Müdürlük personelinin şikâyet ve müracaat konularına ilişkin işlemleri yürütmek,
j) Halkla ilişkiler kapsamında vatandaşların mektup, e-posta, BİMER, BEYS vb. yollarla
iletilen şikâyet, görüş ve önerilerini bilgi edinme kanunu çerçevesinde koordine etmek ve
cevaplamak,
k) Genelgelerin duyurulmasını sağlamak,
l) Genel Müdürlük personeli ile ilgili verilerin güncelleme işlemlerini yürütmek ve ilgili
birimlere ve Personel Dairesi Başkanlığına bildirmek,
m) Genel Müdürlük personelinin sözleşme, maaş, ek ders ücreti, görev yolluğu, kişi borçları
ve benzeri ödemeleri ile sendika üyeliğine ilişkin iş ve işlemleri yürütmek,
n) Genel Müdürlüğün sivil savunma hizmetlerini yürütmek.
Şeklinde belirlendiği görülmüş olup, Daire Başkanlığının görev ve yükümlülüklerini
yürürlükteki mevzuat hükümleri doğrultusunda yerine getirip getirmediğine bakılmalıdır.
Ayrıca “Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevlerine İlişkin Yönerge”nin 31.
maddesinde tüm Daire Başkanlıklarının ortak görevleri;
a) Görev alanı kapsamında Bakanlık veya Genel Müdürlüğün imzalamış olduğu
protokollere işlerlik sağlamak amacıyla çalışmalar yapmak veya yapılan çalışmalara katkıda
bulunmak,
b) Genel Müdürlüğe gelen soru önergelerini görev alanı kapsamında cevaplamak ve ilgili
daireye iletmek,
c) Görev alanı kapsamında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının güncel listesi ile iş
birliği hâlinde yapılan faaliyetlere ait bilgiyi tutmak, ilgili daire başkanlığını bilgilendirmek ve
yapılacak iş ve işlemlerde iletişimi sağlamak,
ç) Görev alanı kapsamında ilgili daire başkanlığı ile koordinasyon hâlinde ortak alanın
işletilmesini ve internet sitesinin güncellenmesini sağlamak,
d) Görev alanı ile ilgili konularda eğitim faaliyetlerinde bulunmak,
e) Görev alanına giren konulara ilişkin mevzuatın inceleme ve uygulanmasını izlemek, bu
konuda yürütülen mevzuat yenileme çalışmalarına katkıda bulunmak,
f) Genel Müdürlüğün görev alanına ilişkin konularda ulusal ve uluslar arası alanda
hazırlanan raporları, araştırmaları takip etmek, üst yönetimi bilgilendirmek,
g) Görev alanı ile ilgili konularda projeler yapmak, yürütmek,
ğ) Görev alanı kapsamında oluşturulan ulusal takip ve danışma kurullarının sekretarya
işlemlerini yürütmek,
h) Genel Müdür tarafından verilecek diğer görevleri yapmak.
Şeklinde belirtilmiş olup, Daire Başkanlıklarının ortak görev ve yükümlülüklerini
yürürlükteki mevzuat hükümleri doğrultusunda yerine getirip getirmediğine bakılmalıdır.
3.2-AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜNÜN
HİZMETLERİNE YÖNELİK İŞ VE İŞLEMLERİNİN DENETİMİ:
24
KADIN
Kadın Konukevlerinin Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik 05/01/2013 tarihli
28519 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış, 56. maddesinde 12/07/1998 tarihli ve 23400 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı Kadın
Konukevleri Yönetmeliği ile 08/05/2011 tarihli ve 24396 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel
Hukuk Tüzel Kişileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılan Kadın Konukevleri Yönetmeliği
yürürlükten kaldırılmıştır ve 57. maddede bu yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer
denilmiştir, kuruluşların, 05/01/2013 tarihten sonraki iş ve işlemleri yeni yönetmelik hükümleri
çerçevesinde denetime tabii tutulacaktır.
3.2.1-Başvuru ve Tedbir Kararı İşlemleri:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması
ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik’ten Sonraki Dönemde Başvuru ve Tedbir Kararı
İşlemleri:
3.2.1-1-Şiddet Önleme Merkezleri:
6284 Sayılı Kanunun 14. maddesinde yer alan ŞÖNİM (Şiddet Önleme Merkezi)’i, Yeni
Yönetmeliğin 3. maddesi (o) bendinde “Şiddet önleme ve izleme merkezi (ŞÖNİM): Şiddetin önlenmesi
ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik güçlendirici ve destekleyici
danışmanlık, rehberlik, yönlendirme ve izleme hizmetlerinin verildiği, yeterli ve gerekli personelin görev
yaptığı ve tercihen kadın personelin istihdam edildiği, çalışmaların yedi gün yirmi dört saat esasına göre
yürütüldüğü merkezleri” olarak tanımlanmıştır.
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin
Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğinde
de yer verilmiştir.
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun,
Şiddet önleme ve izleme merkezlerinin faaliyete geçmesine ilişkin Geçici 1. maddesinde,
“(1) Bu Kanunun 14 üncü maddesinde kurulması öngörülen şiddet önleme ve izleme
merkezleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde Bakanlık tarafından
belirlenecek illerde pilot uygulama yapılmak üzere kurulur. Kuruluşları tamamlanıncaya kadar
merkezlerin görevlerinin Bakanlığın hangi birimlerince yürütüleceği Bakanlık tarafından
belirlenir” denildiği,
Yeni Yönetmeliğin, Geçici 2. maddesinde “1) ŞÖNİM’lerin illerdeki teşkilatlanması
tamamlanıncaya kadar bu yönetmelik kapsamında kendilerine verilen görevler il müdürlükleri
tarafından yürütülür.” denildiği,
09/02/2013 tarih ve 28554 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Hizmet Merkezleri
Yönetmeliğinin merkezin görevlerine ilişkin 7. maddesi (h) bendinde, “İllerde ilk kabul birimlerinin
ve şiddet önleme ve izleme merkezlerinin bulunmadığı yerlerde bu merkezlerin faaliyetlerini yürütmek.”
denildiği,
Görülmüş
olup,
İl
Müdürlüklerinin
denetiminde,
öncelikle
ŞÖNİM’in
kurulup/kurulmadığına bakılmalıdır.
(Şönim kurulmadıysa, Şönim’in iş ve işlemlerinin Sosyal Hizmet Merkezleri tarafından
yerine getiriliyor olması gerekeceğinden, bu merkezin konuya ilişkin işlemlerine bakılacaktır.)
3.2.1-2- Başvuru ve Tedbir Kararı İşlemleri:
3.2.1-2.1- Hizmetin Sunulmasında Uyulacak Esaslar:
Sunulan hizmetin, 05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın
Konukevlerinin Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Konukevinin çalışma esasları ve
temel ilkeler başlıklı 4. maddesinde yer alan;
25
“…(3) Konukevi işleyişinde bu Yönetmelik kapsamında verilecek destek ve hizmetlerde aşağıdaki
hususlara uyulur:
a) İnsan haklarına dayalı, insan onuruna yaraşır, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı ve sosyal
devlet ilkesine uygunluk esas alınır.
b) Kişiye saygı ve yararlı olma ilkeleri temel alınır.
c) Yapılan çalışmalarda kadın odaklı yaklaşım esastır.
e) Kadınlar hakkında yapılacak işlemlerde kadınların bilgilendirilmesi esastır. Konukevinde kalan
kadınlar aldıkları kararlardan ve kararların olumlu veya olumsuz sonuçlarından kendileri
sorumludur.
f) Kadınların ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan güçlendirilmesi temel amaçtır.
g) Şiddetsiz yaşam hakkının korunması anlayışıyla faaliyet gösterilir.
ğ) Çalışanlar tarafından, kadınlara şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişi ile
ilgili herhangi bir uzlaşma teklif edilemez ve arabuluculuk yapılamaz.
h) Kanuni hükümler saklı kalmak kaydıyla, konukevinin adresi, telefon numarası, kadınların,
çocukların ve konukevi çalışanlarının kişisel bilgilerinin gizli tutulması esastır. Bütün ilgililer bu
gizliliğin korunmasından sorumludur.
i) Hizmetlerin yürütülmesinde, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler, vakıf, dernek ve diğer sivil toplum kuruluşları, gönüllü
gerçek ve tüzel kişiler ile özel sektörün desteği alınır…”
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 32. maddesinde yer
alan gizlilik ilkesine,
Gizlilik
MADDE 32 –
(1) Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya resen,
korunan kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri
ve adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi kayıtlarda
gizli tutulur. Bu bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi
hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(2) Adli işlemlerde, şiddet mağduruna ilişkin gizlilik işlemleri Cumhuriyet Başsavcılıkları ve
Mahkemelerce Alınacak Tanık Koruma Tedbirlerine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik
hükümleri çerçevesinde yerine getirilir.
(3) Korunan kişiye yapılacak tebligatlarda ŞÖNİM’e ait adres bilgileri kullanılır.
(4) Birinci fıkra hükmüne göre bilgilerinin gizli tutulmasına karar verilen korunan kişinin,
Milli Eğitim Bakanlığı, Merkezî Nüfus İdaresi Sistemi, Sosyal Güvenlik Kurumu, Ulusal Yargı Ağı
Bilişim Sistemi, kolluk, bankalar, sağlık kurum ve kuruluşları ve benzeri tüm kayıtlardaki bilgileri
gizli tutulur.
(5) Korunan kişi hakkında gizlilik kararı verilmesi halinde, karar ŞÖNİM müdürü
aracılığıyla tedbir kararının uygulanacağı yer nüfus müdürlüklerinde ilgilinin nüfus kaydına
işlenir. Gizlilik şerhinde kararı veren mercinin adı, kararın tarih ve sayısı bulunur. Bu durumda
korunan kişilerin resmi başvuru, iş ve işlemlerinin yapılması sırasında adres beyanı istenilmez.
Gizlilik kararı verilen kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulur.
(6) Korunan kişinin nüfus kaydına işlenen gizlilik şerhi, tedbir kararının süresinin sona
ermesini takip eden onbeşinci gün MERNİS veri tabanından silinir. Gizliliğe ilişkin tedbir
kararının değiştirilmesi veya kaldırılması halinde ise nüfus müdürlüğü tarafından karar
gecikmeksizin yerine getirilir.
Hükümleri denilmekte olup, hizmetin sunulmasında söz konusu ilkelere uygun hareket
edilip edilmediğine bakılmalıdır.
3.2.1-2.2- Başvuru ve Kabul İşlemleri:
Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan 19/04/2012 tarihli ve 2012/13 sayılı
Genelgenin İl ve İlçe Müdürlüklerinin görevlerine ilişkin A Bendinde:
“A- İl ve İlçe Müdürlükleri;
1) Kanun kapsamındaki iş ve işlemlerle ilgili olarak mülki amir, mahkeme, Cumhuriyet savcısı
veya kolluktan gelen kararları veya diğer işlemleri kayıt altına almak, takip etmek ve ifası ile ilgili
26
iş ve işlemleri yapmak üzere bir müdür ve/veya müdür yardımcısını görevlendirmek ve adı geçen
makam ve mercilere bildirmek,
2) Kanun kapsamındaki tüm başvuru ve kararlara dair belgeleri dosyalayıp kayıt altına almak ve
veri toplayarak bilgi bankası oluşturmak,
3) Elde edilen verileri haftalık olarak “Ek-1” örnekteki formu doldurmak suretiyle Kadının
Statüsü Genel Müdürlüğüne göndermek…
6) Şiddetin sonlandırılması için çalışan ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmak..”
Hüküm altına alınmış olup, İl Müdürlükleri ve İlçe Müdürlüklerinde kanun
kapsamındaki iş ve işlemleri yapmak üzere görevlendirme yapılıp/yapılmadığı ve iş ve
işlemlerin mevzuat hükümlerine uygun şekilde takip edilip/edilmediği,
Başvuru ve kabul işlemlerine ilişkin olarak 19/04/2012 tarihli ve 2012/13 sayılı Genelgenin
İl ve İlçe Müdürlüklerinin görevlerine ilişkin A Bendi 7. ve 8. maddeleri ile B bendinde:
“7-Bakanlık bünyesinde bulunan çağrı merkezine bu kanun kapsamında yapılacak
başvuruları izlemek,
8-Şiddet mağduru ile şiddet uygulayana yönelik olarak, bu kanun çerçevesinde sunulacak
hizmetlerin, zorunlu haller dışında farklı birimlerde sunulmasını sağlamak,
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin,
11.maddesinde: ” (1) Konukevine kabulünü isteyen kadınlar il müdürlüğüne, ŞÖNİM’e, benzeri
görevleri yapan kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili yönlendirici birimlerine veya kolluğa başvurabilirler.
(2) Şiddetten haberdar olan üçüncü kişilerin bildirimleri ihbar kabul edilir.
(3) Kadınların konukevine doğrudan başvuruları kabul edilemez. Konukevine kişisel olarak yapılan
başvurular ŞÖNİM’e yönlendirilir.
(4) Konukevine kabulde kadınlardan herhangi bir belge istenmez. Konukevi yönetimi, resmi kimlik
belgesi olmayan kadınların kimlik belgesi edinme işlemlerine destek olur.” Denildiği,
12. maddesinde: “1) Mülkî amir, aile mahkemesi hâkimi veya gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde kolluk amirinin kararı üzerine ŞÖNİM tarafından ilk kabul birimine veya konukevine kadın kabul
edilir.
(2) ŞÖNİM’e yapılan başvurularda, kadının yazılı talebi alınır ve yapılacak değerlendirme
sonucunda barınma ihtiyacının olduğu tespit edilenler ilk kabul birimine yönlendirilir. Ancak ŞÖNİM
tarafından, konukevine kabulü uygun görülen kadın ve beraberindeki çocuklar, durumun gerektirdiği
hallerde kabul için aranan bilgi ve belgeler sonradan tamamlanmak üzere doğrudan konukevine
gönderilebilir.
(3) Kadınların ilk kabul birimine geçici kabulünün yapılabilmesi için gereken bilgi ve belgeler
şunlardır:
a) Başvuru dilekçesi.
b) Ön görüşme formu.
c) Kadının konukevi kurallarına uyacağına dair taahhütname.
ç) Kimlik bilgisi beyanı.
(4) ŞÖNİM’ler tarafından doğrudan konukevine kabulü yapılan veya ilk kabul biriminde kalanlardan
konukevine yerleştirilmesi uygun görülen kadınlar ve beraberindeki çocukları, Bakanlık, belediye, il özel
idaresi veya sivil toplum kuruluşlarına ait konukevlerine yerleştirilirler. Bu suretle yerleştirilen kadınlar,
konukevleri tarafından ŞÖNİM’in bilgisi dışında, takdir yetkisi kapsamında çıkarılamazlar…
(7) Hakkında gizlilik kararı verilmekle beraber konukevine kabulü yapılan kadınlar için ŞÖNİM
tarafından kodlu kimlik kartı hazırlanarak verilir. Bu kimlik kartı ayrılışlarında geri alınır. Kimlik kartında,
ilgilinin kimlik numarası, bulunulan ilin kodu, konukevinin kodu, kadına verilecek numara, konukevine giriş
tarihi ile başlamak üzere tespit edilen bilgiler bulunur ve veri tabanına işlenir. Aynı kadının farklı
yerlerdeki başvurularında da kadının kendine ait kodu sabit tutulur ve kullanılmaya devam edilir.”
Denilmekte olup, çağrı merkezine yapılan başvuruların izlenmesi, başvuru ve kabul
işlemleri, şiddet mağduru ve şiddet uygulayana yönelik hizmetlerin yürütülmesi, tedbir
kararı ve takibi, hakkında tedbir kararı bulunan kişiye ve çocuklarına verilecek hizmetlerin
mezkur mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılıp yapılmadığına bakılmalıdır.
27
3.2.1-2.3 Tedbir Kararı İşlemleri:
3.2.1-2.3.1 Tedbir Kararlarının Alınması:
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin Barınma yerinin
sağlanmasına ilişkin 7. maddesinde,
“Hakkında barınma yeri sağlanmasına karar verilen kişiler, Bakanlığa ait veya Bakanlığın
gözetim ve denetimi altında bulunan yerlerde; barınma yerlerinin yetersiz kaldığı hâllerde ise
mülkî amirin, acele hâllerde kolluğun veya Bakanlığın talebi üzerine kamu kurum ve kuruluşlarına
ait sosyal tesis, yurt veya benzeri yerlerde güvenli nakli sağlanıncaya kadar geçici olarak
barındırılır.”
19/04/2012 tarihli ve 2012/13 sayılı Genelgenin İl ve İlçe Müdürlüklerinin görevlerine
ilişkin B Bendinde,
B-Ayrıca, bu Kanun kapsamında il ve ilçe müdürlükleri tarafından;
6-Hakkında barınma yeri sağlanmasına karar verilen kişilerin Bakanlığa ait veya
Bakanlığın gözetim ve denetimi altında bulunan yerlere yerleştirilmesi, barınma yerlerinin yetersiz
kaldığı hâllerde ise kişinin ve beraberindekilerin kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesis,
yurt veya benzeri yerlerde, giderleri Bakanlık bütçesinin (il müdürlüğü) ilgili tertibinden
karşılanmak üzere, geçici olarak barınma imkânı sağlanması, Hakkında önleyici tedbir kararı
verilen kişilerin, kararın gereklerine aykırı hareket etmeleri ve bu durumdan bilgi edinilmesi
halinde, kişinin fiili ayrıca bir suç oluştursa bile, derhal işlem yapılmadığı takdirde korunan
kişinin veya beraberindekilerin zarar görmesi, hayati tehlikesi bulunması veya şiddetin
önlenememesi gibi gecikmesinde sakınca bulunan hallerde derhal ilgili kolluğa, diğer hallerde ise
Aile Mahkemesi Hâkimliğine bildirimde bulunulması ve sürecin takip edilmesi,
Genelgenin Bu Kanun hükümlerine göre, ilgili mülki amir ve kolluk tarafından yerine
getirilecek yükümlülüklere ilişkin, C bendinin, 5. Maddesinde:
“Hakkında koruyucu tedbir kararı verilen kişinin, barınma yerinin yetersiz kaldığı hâllerde
mülkî amirin, acele hâllerde kolluğun talebi üzerine kişinin ve beraberindekilerin kamu kurum ve
kuruluşlarına ait sosyal tesis, yurt veya benzeri yerlerde, giderleri Bakanlık bütçesinin (il
müdürlüğü bütçesinin) ilgili tertibinden karşılanmak üzere geçici olarak barınma imkânı
sağlanması,”
Denilmekte olup, hakkında barınma yeri sağlanması kararının yönetmelik
hükümlerine uygun şekilde yerine getirilip getirilmediğine bakılmalıdır.
6284 Sayılı Kanunun tanımlara ilişkin 2. maddesinde:
“ğ) Tedbir kararı: Bu Kanun kapsamında, şiddet mağdurları ve şiddet uygulayanlar
hakkında hâkim, kolluk görevlileri ve mülkî amirler tarafından, istem üzerine veya resen verilecek
tedbir kararlarını,”
İhbar başlıklı 7. maddede:
“(1) Şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı hâlinde herkes bu durumu resmi makam
veya mercilere ihbar edebilir. İhbarı alan kamu görevlileri bu Kanun kapsamındaki görevlerini
gecikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer tedbirlere ilişkin olarak yetkilileri
haberdar etmekle yükümlüdür.”
Tedbir kararının verilmesi, tebliği ve gizlilik başlıklı 8. maddede:
MADDE 8 – (1) Tedbir kararı, ilgilinin talebi, Bakanlık veya kolluk görevlileri ya da
Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay
ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluk biriminden talep edilebilir.
(2) Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet
uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığı hâllerde, resen, korunan kişinin ya da
Bakanlık veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine tedbirlerin süresinin veya şeklinin
değiştirilmesine, bu tedbirlerin kaldırılmasına veya aynen devam etmesine karar verilebilir.
28
(3) Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya
belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi, bu
Kanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez.
(4) Tedbir kararı, korunan kişiye ve şiddet uygulayana tefhim veya tebliğ edilir. Tedbir
talebinin reddine ilişkin karar ise sadece korunan kişiye tebliğ edilir. Gecikmesinde sakınca
bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından verilen tedbir kararı şiddet uygulayana bir
tutanakla derhâl tebliğ edilir.
(5) Tedbir kararının tefhim ve tebliğ işlemlerinde, tedbir kararına aykırılık hâlinde şiddet
uygulayan hakkında zorlama hapsinin uygulanacağı ihtarı yapılır.
(6) Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya resen, korunan
kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri ve
adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi kayıtlarda
gizli tutulur. Yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilir. Bu bilgileri hukuka aykırı
olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı
Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(7) Talep hâlinde ilgililere kişisel eşya ve belgelerinin kolluk marifetiyle teslimi sağlanır.
19/04/2012 tarihli ve 2012/13 sayılı Genelgenin A Bendinde ve İl ve İlçe Müdürlüklerinin
görevlerine ilişkin B Bendinde
“…4) Tedbir kararlarının, yerine getirilmesini ve uygulanmasını takip etmek ve hâkim
tarafından istenilmesi halinde taraflar üzerindeki etkilerini izleyerek raporlamak,
5) Gerekli hallerde, tedbir kararlarının alınmasına ve uygulanmasına yönelik başvurularda
bulunmak…”
“…1-Şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin varlığının resen, ihbar, şikâyet veya
herhangi bir sebeple öğrenilmesi halinde, en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer hâkiminden,
mülkî amirden ya da kolluk biriminden tedbir kararı alınmasının talep edilmesi,
2-Tedbir kararına rağmen şiddet veya şiddet uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin
anlaşılması halinde, tedbir kararını veren merci ya da makamdan, tedbirin devamı, süresinin ya
da şeklinin değiştirilmesi,
3-Şiddet veya şiddet uygulama tehlikesinin ortadan kalktığının tespit edilmesi halinde
tedbirin kaldırılmasının talep edilmesi,
4-Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, mülki amir tarafından
korunan kişinin çocukları için kreş imkânı sağlanmasına karar verilmesi halinde, mülki amirin
kararında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen
aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek şartıyla, Bakanlık
bütçesinin (il müdürlüğü bütçesinin) ilgili tertibinden karşılanarak kreş imkânının sağlanması,
5-Korunan kişinin çocukları ile ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki koruma kararı
varsa, kararın icrasının refakatçi eşliğinde yapılması ve refakatçinin 09/06/1932 tarihli ve 2004
sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 25/b maddesine göre Bakanlığın il veya ilçe müdürlükleri personeli
arasından görevlendirilmesi,
7-Verilen önleyici tedbir kararlarının ihlali halinde zorlama hapsinin verilmesine ve
uygulanmasına ilişkin verilerin toplanması, “Ek-2” formunun doldurulmak suretiyle sicilinin
tutulması,”
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin,
İhbar ve şikâyete ilişkin 4. maddesinde,
“…(4) Müdürlük (Aile ve Sosyal Politikalar İl veya İlçe Müdürlüğünü) veya ŞÖNİM’e
yapılan şikâyet ve ihbarlar, bunlar tarafından olayın özelliğine göre, kolluğa, mülki amire,
Cumhuriyet başsavcılığına veya hâkime gecikmeksizin bildirilir.
(5) Sözlü yapılan şikâyet ve ihbarlar derhal tutanağa geçirilir.”
Tedbir kararının verilmesine ilişkin 30. maddede:
29
“Tedbir kararı ilgilinin talebi, müdürlük, ŞÖNİM veya kolluk görevlileri ya da Cumhuriyet
savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay ulaşılabilecek yer
hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluktan talep edilebilir.
(2) Tedbir kararı ilk defasında en çok altı ay için verilebilir. Ancak şiddet veya şiddet
uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşılması hâlinde, resen, korunan kişinin, müdürlük,
ŞÖNİM veya kolluk görevlilerinin talebi üzerine, tedbirlerin süresinin veya şeklinin
değiştirilmesine ya da aynen devam etmesine karar verilebilir.
(3) Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya
belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Kararın verilmesi, Kanunun
amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez.
(4) Hâkim veya mülki amir tarafından resen, korunan kişi, müdürlük, ŞÖNİM veya kolluk
görevlileri tarafından yapılan talep üzerine, şiddet veya şiddet uygulama tehlikesinin ortadan
kalktığının anlaşılması halinde, kararı veren merci tarafından verilen tedbirlerin kaldırılmasına
karar verilebilir. Tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesi halinde bu karar korunan kişiye de
tebliğ edilir.
Tedbir kararının tebliğine ilişkin 31. maddede:
MADDE 31 – (1) Tedbir kararı, kararı veren merci tarafından korunan kişiye ve şiddet
uygulayana tefhim veya tebliğ edilir. Bu karar, yerine getirilmek üzere görevli olan kurum veya
kuruluşa gönderilir.
(2) Tedbir talebinin reddine ilişkin karar, sadece korunan kişiye tebliğ edilir.
(3) 29 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında alınan tedbirlerin belirtilen sürelerde
yetkili merci tarafından onaylanmaması halinde tedbir kararının kalktığı korunan kişiye tebliğ
edilir, ilgili kolluğa bildirilir.
(4) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından alınan önleyici
tedbir, şiddet uygulayana bir tutanakla derhâl tebliğ edilir ve bu husus hakkında ŞÖNİM’e ve
mahkemeye bildirimde bulunulur.
(5) Şiddet uygulayana, tedbir kararına aykırı davranması halinde hakkında zorlama hapsine
tabi tutulmasına karar verilebileceği ihtarı kararda belirtilir. Ayrıca tedbir kararının tefhim ve
tebliğ işlemlerinde de bu ihtar yapılır.
MADDE 32 – (1) Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya
resen, korunan kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek
bilgileri ve adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi
kayıtlarda gizli tutulur. Bu bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya
açıklayan kişi hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri
uygulanır.
(2) Adli işlemlerde, şiddet mağduruna ilişkin gizlilik işlemleri Cumhuriyet Başsavcılıkları ve
Mahkemelerce Alınacak Tanık Koruma Tedbirlerine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik
hükümleri çerçevesinde yerine getirilir.
(3) Korunan kişiye yapılacak tebligatlarda ŞÖNİM’e ait adres bilgileri kullanılır.
(4) Birinci fıkra hükmüne göre bilgilerinin gizli tutulmasına karar verilen korunan kişinin,
Milli Eğitim Bakanlığı, Merkezî Nüfus İdaresi Sistemi, Sosyal Güvenlik Kurumu, Ulusal Yargı Ağı
Bilişim Sistemi, kolluk, bankalar, sağlık kurum ve kuruluşları ve benzeri tüm kayıtlardaki bilgileri
gizli tutulur.
(5) Korunan kişi hakkında gizlilik kararı verilmesi halinde, karar ŞÖNİM müdürü
aracılığıyla tedbir kararının uygulanacağı yer nüfus müdürlüklerinde ilgilinin nüfus kaydına
işlenir. Gizlilik şerhinde kararı veren mercinin adı, kararın tarih ve sayısı bulunur. Bu durumda
korunan kişilerin resmi başvuru, iş ve işlemlerinin yapılması sırasında adres beyanı istenilmez.
Gizlilik kararı verilen kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulur.
(6) Korunan kişinin nüfus kaydına işlenen gizlilik şerhi, tedbir kararının süresinin sona
ermesini takip eden onbeşinci gün MERNİS veri tabanından silinir. Gizliliğe ilişkin tedbir
kararının değiştirilmesi veya kaldırılması halinde ise nüfus müdürlüğü tarafından karar
gecikmeksizin yerine getirilir.
Denilmekte olup, tedbir kararlarının alınması ve uygulanmasına ilişkin görevlerin
mevzuat hükümlerine uygun hareket edilip edilmediğine bakılmalıdır.
3.2.1-2.3.2 Çocuklara Kreş Sağlanması:
30
19/04/2012 tarihli ve 2012/13 sayılı Genelgenin A Bendinde ve İl ve İlçe Müdürlüklerinin
görevlerine ilişkin B Bendinde
“B-Ayrıca, bu Kanun kapsamında il ve ilçe müdürlükleri tarafından;
… Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, mülki amir tarafından
korunan kişinin çocukları için kreş imkânı sağlanmasına karar verilmesi halinde, mülki amirin
kararında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere, on altı yaşından büyükler için her yıl
belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek şartıyla,
Bakanlık bütçesinin (il müdürlüğü bütçesinin) ilgili tertibinden karşılanarak kreş imkânının
sağlanması,
1) Korunan kişinin çocukları ile ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa,
kararın icrasının refakatçi eşliğinde yapılması ve refakatçinin 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı
İcra ve İflas Kanunu'nun 25/b maddesine göre Bakanlığın il veya ilçe müdürlükleri personeli
arasından görevlendirilmesi,”
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği’nin kreş imkanı
sağlanmasına ilişkin 11. maddesinde,
“Kreş imkânı sağlanması
“(1) Çocuk sahibi olan korunan kişinin çalışmaması halinde, çalışma yaşamına katılımını
desteklemek üzere dört ay, çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak, on altı yaşından
büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve
belgelendirilmek şartıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak üzere kreş imkânı
sağlanması tedbiri verilir.
(2) Korunan kişi, çocuğun kamuya ait veya özel kreşe kaydedildiğine veya kreşe devam
ettiğine dair belge ile aylık kreş bedelini gösterir belgeyi Müdürlüğe (Aile ve Sosyal Politikalar İl
veya İlçe Müdürlüğü) ibraz eder. Müdürlük birinci fıkra uyarınca gerekli işlemleri yerine getirir
ve hizmetin alınması süresi üzerinden aylık olarak ödeme yapar. Çocuk bir aydan daha kısa bir
süre faydalanmış ise hizmet aldığı gün üzerinden ödeme yapılır.
(3) Kreş bedelinin birinci fıkrada belirtilen tutardan az olması halinde belgedeki tutar, fazla
olması halinde ise birinci fıkrada belirtilen tutar ödenir. Bu ödemeler Müdürlük tarafından kreşe
yapılır.
(4) Kreş imkânı sağlanmasına dair tedbirin suiistimalinin öğrenilmesi halinde ödenen
meblağ korunan kişiden tahsil edilir.”
Denilmekte olup mevzuat hükümlerine uygun şekilde kreş imkanı sağlanıp,
sağlanmadığına bakılmalıdır.
3.2.1-2.3.3 Geçici Maddi Yardım Sağlanması:
6284 Sayılı Kanunun 17. maddesinde,
Geçici maddi yardım yapılması
MADDE 17 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre geçici maddi yardım yapılmasına karar
verilmesi hâlinde, onaltı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının
otuzda birine kadar günlük ödeme yapılır. Korunan kişinin birden fazla olması hâlinde, ilave her
bir kişi için bu tutarın yüzde yirmisi oranında ayrıca ödeme yapılır. Ancak, ödenecek tutar hiçbir
şekilde belirlenen günlük ödeme tutarının bir buçuk katını geçemez. Korunan kişilere barınma yeri
sağlanması hâlinde bu fıkrada belirlenen tutarlar yüzde elli oranında azaltılarak uygulanır.
(2) Bu ödemeler, Bakanlık bütçesine, geçici maddi yardımlar için konulan ödenekten
karşılanır. Yapılan ödemeler, şiddet uygulayandan tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde tahsil
edilir. Bu şekilde tahsil edilemeyenler21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir.
(3) Korunan kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun tespiti hâlinde yapılan yardımlar,
bu kişiden 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.”
31
19/04/2012 tarihli ve 2012/13 sayılı Genelgenin Bu kanun Hükümlerine göre ilgili Mülki
amir ve kolluk tarafından denilen bölümünde,
“15- Kanun’un “Mülkî amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları” kenar başlıklı 3
üncü, “Tedbir kararlarının bildirimi ve uygulanması” kenar başlıklı 10 uncu, “Geçici maddi
yardım yapılması” kenar başlıklı 17 nci ve “Sağlık giderleri” kenar başlıklı 19 uncu maddeleri
ile hüküm altına alınan ödemelerin yapılacağı bütçe kalemleri hakkında Maliye Bakanlığından
tertip açılarak ödenek temin edilmesi konusunda talepte bulunulmuş olup bu iş ve işlemler
gerçekleşinceye kadar; Valilikler tarafından Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, İl
Özel İdareleri ve her türlü mahalli imkânlar kullanılmak suretiyle, mağduriyete sebebiyet
verilmeksizin, gerekli ödemelerin yapılması,”
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği’nin Geçici
Maddi Yardım Sağlanmasına ilişkin 8. maddesinde,
“Geçici maddi yardım yapılması
“ (1) Korunan kişi hakkında Kanunun 17 nci maddesi uyarınca geçici maddi yardım yapılır.
(2) Tedbir kararı, ilgiliye tefhim veya tebliğ edilir ve yerine getirilmek üzere ŞÖNİM’e
gönderilir.
(3) Geçici maddi yardım kararı ile on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net
asgari ücret tutarının otuzda birine kadar günlük ödeme yapılır. Korunan kişinin birden fazla
olması hâlinde, ilave her bir kişi için bu tutarın yüzde yirmisi oranında ayrıca ödeme yapılır.
Ancak, ödenecek tutar hiçbir şekilde belirlenen günlük ödeme tutarının bir buçuk katını geçemez.
Korunan kişilere barınma yeri sağlanması hâlinde bu fıkrada belirlenen tutarlar yüzde elli
oranında azaltılarak uygulanır.
(4) Geçici maddi yardım, korunan kişinin kimlik numarası ve banka hesap numarası
beyanına istinaden, kararın ŞÖNİM’e tebliğ edilmesini müteakiben hazırlanan bordro ile ödenir.
Bordro, her ayın onbeşinde ve otuzunda düzenlenerek tahakkuk eden meblağ ilgililerin banka
hesabına yatırılır. Aynı tedbir kararında birden fazla kişi hakkında geçici maddi yardım
yapılmasına dair karar verilmesi halinde bu kişiler aynı bordroda gösterilir ve ödemeler aynı
banka hesap numarasına yapılır. Ödeme evrakına karar örneği eklenir. Geçici maddi yardıma
dair ödemelere kararın geçerliliği süresince devam edilir. Geçici maddi yardım yapılmasının
kaldırılmasına ya da değiştirilmesine karar verilmesi halinde kararın geçerli olduğu gün
üzerinden hesaplanarak ödeme yapılır. Korunan kişiye elden ödeme yapılmaz.
(5) Geçici maddi yardımlar için yapılan ödemeler, Bakanlık bütçesine, geçici maddi
yardımlar için konulan ödenekten karşılanır. Geçici maddi yardıma ilişkin ödemelerin geri alımı
42 nci maddede belirtilen esaslara göre yapılır.
(6) Diğer Kanunlara göre yapılan yardımlar, geçici maddi yardım yapılması tedbirine karar
verilmesine engel olmaz.
(7) Bu madde kapsamında yapılan ödemeler, gelir vergisi ile veraset ve intikal vergisinden,
bu ödemeler için düzenlenen kâğıtlar ise damga vergisinden istisnadır”
Denilmekte olup, mevzuat hükümlerine uygun şekilde geçici maddi yardım
yapılıp/yapılmadığına bakılmalıdır.
3.2.1.2.3.4-Psiko-Sosyal Destek Hizmetleri:
19/04/2012 tarihli ve 2012/13 sayılı Genelgenin “B-Ayrıca, bu Kanun kapsamında il ve ilçe
müdürlükleri tarafından” denilen bölümünde,
“8-Korunan kişiye; hakları, destek alabileceği kurumlar, psiko-sosyal ve ekonomik
sorunların çözümünde yardım ve danışmanlık yapılması, iş bulma ve benzeri konularda rehberlik
edilmesi ve meslek edinme kurslarına katılımına yönelik faaliyette bulunulması,
9-Hâkimin isteği üzerine; hakkında tedbir kararı verilen kişilerin geçmişi, ailesi, çevresi,
eğitimi, kişisel, sosyal, ekonomik ve psikolojik durumu hakkında ayrıntılı sosyal araştırma raporu
hazırlanıp sunulması,
10-Hakkında önleyici tedbir kararı verilen kişinin, bu Kanun hükümleri çerçevesinde, teşvik
edici, aydınlatıcı ve yol gösterici mahiyette olmak üzere öfke kontrolü, stresle başa çıkma, şiddeti
önlemeye yönelik farkındalık sağlayarak tutum ve davranış değiştirmeyi hedefleyen eğitim ve
32
rehabilitasyon programları ile meslek edindirme kurslarına katılmasına yönelik faaliyetlerde
bulunulması,
11-Hakkında önleyici tedbir kararı verilen kişinin; alkol, uyuşturucu, uçucu veya uyarıcı
madde bağımlılığının ya da ruhsal bozukluğunun olması hâlinde, kolluk refakatinde bir sağlık
kuruluşunda muayene veya tedavi olmasının sağlanması ve takibi,
12-Hakkında koruyucu tedbir kararı verilen kişilerden genel sağlık sigortalısı olmayan ve
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel
sağlık sigortası prim borcu sebebiyle fiilen genel sağlık sigortasından yararlanamayan ya da diğer
mevzuat hükümleri gereğince tedavi yardımından yararlanma hakkı bulunmayanların; bu
hâllerinin devamı süresince, 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunu'nun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi
kapsamında, gelir testine tabi tutulmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılarak bu kapsamda gerekli
işlemlerin yapılması,
13-Hakkında önleyici tedbir kararı verilen kişinin aynı zamanda rehabilitasyonunun veya
tedavi edilmesinin gerekli olduğuna karar verilmesi hâlinde, genel sağlık sigortası kapsamında
karşılanmayan rehabilitasyon hizmetlerine yönelik giderler ile rehabilitasyon hizmetleri
kapsamında verilmesi gereken diğer sağlık hizmetlerinin giderlerinin Bakanlık bütçesinin (il
müdürlüğü bütçesinin) ilgili tertiplerinden karşılanmasının sağlanması,
14-Bakanlık il ve ilçe müdürlüklerince, bulundukları yerlerdeki kadın, çocuk ve aile
bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idarî, cezaî,
hukukî her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılma konusunda Bakanlık Hukuk Müşavirliğinden
görüş alınması”
Denildiği görülmüş olup, sözü edilen hükümlere uygun hareket edilip/edilmediğine
bakılmalıdır.
3.2.2-Nakillerde Yapılacak İş ve İşlemler:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması
ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik’ten Sonraki Dönemde Nakillerde yapılacak iş ve
işlemler:
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin Barınma yeri
sağlanmasına ilişkin 7. maddesi 3. fıkrasında,
“(3) Korunan kişi ve beraberindeki çocukların hayati tehlikesinin bulunması halinde
konukevi, ilk kabul birimi veya diğer tesislere güvenli bir şekilde yerleştirilmesine kolluk
tarafından refakat edilir. ŞÖNİM tarafından il içi ve il dışı nakillerde ulaşım için araç tahsis edilir
ve ulaşım giderleri ile korunan kişinin zorunlu giderleri karşılanır.”
05/03/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin konukevinden ayrılmaya ilişkin 28. maddesinde
nakledilmesinin uygun görülmesine ilişkin olarak (ç) bendinde “ç) Güvenlik ya da başka bir
gerekçeyle aynı ildeki veya il dışındaki başka bir konukevine yönlendirilmesi veya nakledilmesinin
uygun görülmesi.” denildiği görülmüş olup,
Yine yönetmeliğin 12. maddesi (4) fıkrasında yer verilen “ŞÖNİM’ler tarafından doğrudan
konukevine kabulü yapılan veya ilk kabul biriminde kalanlardan konukevine yerleştirilmesi uygun görülen
kadınlar ve beraberindeki çocukları, Bakanlık, belediye, il özel idaresi veya sivil toplum kuruluşlarına ait
konukevlerine yerleştirilirler. Bu suretle yerleştirilen kadınlar, konukevleri tarafından ŞÖNİM’in bilgisi
dışında, takdir yetkisi kapsamında çıkarılamazlar.”
Hükümleri birlikte değerlendirildiğinde nakil işlemlerinde gerekli bilgi ve belgeler
tamamlanarak ŞÖNİM ve İl Müdürlüğü aracılığı ile Genel Müdürlüğe sunulup
sunulmadığına, güvenlik konusunda gerekli önlemlerin alınıp/alınmadığına bakılmalıdır.
33
3.2.3)-Özel Hukuk Tüzel kişileri İle Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılan Kadın
Konukevlerine ilişkin İl Müdürlüğü İşlemleri:
3.2.3.1-Açılış İşlemleri:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin konukevinin çalışma esasları ve temel ilkeler başlıklı 4.
maddesinde,
“(1) Bakanlık, yörenin ihtiyacına, sosyo-kültürel yapısına göre uygun görülecek il ve
ilçelerde konukevi açar. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu yüzbini geçen belediyeler ihtiyaca
cevap verebilecek nitelik ve sayıda konukevi açar. İl özel idareleri ile sivil toplum kuruluşları da
konukevi açabilir. Gerçek kişiler tarafından konukevi açılamaz.
(2) Konukevi açılış izni verilmesi, denetimi, devri, açılış izinin iptali gibi hususların
düzenlenmesi Bakanlığın yetkisindedir…” ve 5. maddesinde, “(1) Konukevi açmak isteyenler,
açılış işlemleri için temsilci ya da konukevinin açılması ve işletilmesinden sorumlu bir müdür
belirleyip, açmak istedikleri yerin il müdürlüğüne yazılı olarak başvuruda bulunurlar.”
denilmekte,
İzin İçin İstenecek belgeler ve aranacak koşullar başlıklı 6. madde de.
“(1) Konukevi açmak isteyen belediyeler, il özel idareleri ve sivil toplum kuruluşlarının
konukevinde görevlendirecekleri müdür tarafından, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen şartların
karşılandığını gösteren ve belgelerin yer aldığı başvuru dosyası üç takım halinde hazırlanarak il
müdürlüğüne verilir.
(2) Müdür ve çalışanlar için aşağıdaki hususlar aranır:
a) Türk vatandaşı olma.
b) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olma.
c) Sabıkasız olma.
ç) Kimlik numarası, yerleşim yeri ve adli sicil beyanı ile öğrenim durumunu gösterir belge.
(3) Konukevi binası için aşağıdaki belgeler aranır:
a) İlgili idareden alınacak yapı kullanma izin belgesi.
b) Yangına karşı gerekli önlemlerin alındığını gösteren itfaiye raporu.
c) Binanın tapu senedi örneği.
ç) Kira sözleşmesi örneği.
d) Konukevinin fiziksel koşulları, hizmet bölümleri, tefrişi, kapasitesi, personel durumu ve
genel olarak hizmete uygunluğu hakkında il müdürlüğünce düzenlenecek rapor.” denilmekte,
Açılış İzni İçin Yapılacak İşlemler başlıklı 7. madde de:
“(1) İl müdürlüğü tarafından dosya bir ay içinde incelenir, inceleme sonucunda eksiklik
tespit edilirse tamamlanmak üzere ilgiliye üç ay süre verilir. Eksikliklerin tamamlanması halinde
dosya, onay alınmak üzere Bakanlığa gönderilir, aksi takdirde ilgiliye iade edilir. Dosyanın iadesi
yeni bir başvuru yapılmasına engel değildir.
(2) Bakanlıkça onaylanan başvuru dosyası için düzenlenecek açılış izin belgesi ivedilikle il
müdürlüğüne gönderilir.
(3) Konukevi, Bakanlık tarafından açılış izin belgesi verildikten sonra açılır.”
Konukevinin fiziki özelliklerine ilişkin 8. maddesinde,
“(1) Konukevi binasının, resmi kurumlara ulaşımı kolay olan, dış güvenliği etkin olarak
sağlanabilen, kolluk birimlerine yakın yerlerde ve dış görünüşü itibariyle bulunduğu mahalde
dikkat çekmeyecek özellikte bir yapı olmasına özen gösterilir.
(2) Kadın ve çocukların güvenliği açısından avlusu ya da duvarla çevrelenmiş bahçesi olan
korunaklı müstakil binalar tercih edilir. Açılacak konukevleri kiralama yöntemiyle de temin
edilebilir.
(3) Konukevi, en az yirmi, en fazla kırk kişi kapasiteli olarak kurulur.
(4) Konukevi fiziki özellikler itibariyle aşağıdaki nitelikleri taşır:
34
a) Çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak sayı, büyüklük ve donanımda idari bölüm ve
bürolar bulunur.
b) Sosyal çalışma görevlisinin konukevine kabulü yapılan kadın ve beraberindeki çocuklar
ile mesleki çalışmalarını yapabileceği en az bir bireysel görüşme odası bulunur. Görüşme
odasının aydınlık, ferah olmasına dikkat edilir.
c) Her kadın için, var ise çocukları ile birlikte kalabileceği bir oda bulunur. Bir oda, en fazla
iki kadın tarafından paylaşılabilir. Bebekli kadınlar için tek kişilik odalar bulunmasına ve
odalarda kadınlar için ranza sisteminin kullanılmamasına özen gösterilir.
ç) Odalarında banyo ve tuvalet bulunmayan binalarda ortak kullanılacak banyo ve
tuvaletler en fazla üç kadın tarafından paylaşılacak sayıda olur. Bu Yönetmeliğin yürürlüğe
girdiği tarihinden itibaren hizmete açılacak konukevlerinde odalarda bağımsız tuvalet ve banyo
olmasına özen gösterilir.
d) Konukevinin kapasitesine uygun sayı ve genişlikte salon, oturma odası, yemek odası ve
kadınlar için etkinlik odası bulunur.
e) Çocuklar için kreş, eğitim ve rehabilitasyon, oyun ve etkinlik odaları ile çalışma odaları
bulunur.
f) Ayrıca mutfak, kiler, depo, çamaşırhane, kurutma, ütü odası ve ihtiyaç duyulabilecek diğer
bölümler bulunur.
g) Bina, fiziksel koşulları ve bulunduğu yerin iklimi dikkate alınarak ısıtılır ve soğutulur.
(5) Konukevi resmiyetten uzak, yuva sıcaklığı sağlayacak şekilde, kadınların ve çocukların
rahat etmelerini sağlamak üzere ihtiyaçları gözetilerek döşenir.
(6) Kadınlar ve çocuklar, konukevindeki cihazların kullanımı konusunda bilgilendirilir,
cihazların ve odada bulunan eşyaların durumu bir tutanak altına alınarak kadına teslim edilir.
Kadının konukevinden ayrılışı sırasında cihazların ve odanın teslim edildiği durumda olmasına
özen gösterilir.
(7) Konukevi ihtiyaçlarında kullanılmak üzere hizmete tahsisli bir araç bulunur, gerektiği
takdirde hizmet alımı yoluyla sürücülü araç kiralanabilir.
(8) Konukevi binalarının engelliler için erişilebilir olması sağlanır.”
Denildiği görülmüş olup, Özel ve kamu kurumu ve kuruluşları tarafından açılan
kuruluşların açılış işlemlerinin belirtilen mevzuat hükmüne uygun şekilde tamamlanıp
tamamlanmadığına, kuruluşun binasının yönetmelik hükümlerine uygun olup/olmadığına
bakılmalıdır.
3.2.3.2- Kuruluşun Kapatılması:
Yeni Yönetmeliğin, Konukevinin açılış izninin iptaline ilişkin 10. maddesinde,
“ (1) Konukevinin açılış izni, aşağıdaki hallerde il müdürlüğünün teklifi üzerine Bakanlık
tarafından iptal edilir:
a) Açılış izni almadan konukevine kadın kabulü yapılması.
b) Denetimlerde görülen aykırılık ve aksaklıkların 14/9/2012 tarihli ve 28411 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Denetim Hizmetleri Yönetmeliği
hükümleri ile düzenlenen süreler içinde giderilmemesi.
c) Kadın veya çocuklarının ihmal ve istismarına ilişkin bir durumun tespit edilmesi.
ç) 4 üncü maddede belirlenen çalışma esasları ve temel ilkelere aykırı davranıldığının tespit
edilmesi.
d) Açılış şartlarını taşımadığının tespit edilmesi.
e) Amaç dışı faaliyette bulunulması.
(2) Açılış izni iptal edilen konukevinin kapatılması için Bakanlıkça gerekli tedbirler alınır.
Konukevinde kalan kadınlar ve çocuklar durumlarına uygun başka bir konukevine güvenlikleri
sağlanarak nakledilir.”
35
Denilmekte olup, İl ve İlçe Müdürlüklerince, Özel ve kamu kurumlarınca açılan
kuruluşların devir, nakil ve kapatılmalarında mevzuat hükümlerine uygun hareket edilip
edilmediğine bakılmalıdır.
3.2.3.3- Denetim:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin denetim başlıklı 9. maddesinde,
“(1) Konukevleri ve ilk kabul birimleri bağlı oldukları idareler tarafından ve Bakanlık
Denetim Hizmetleri Başkanlığınca en geç iki yılda bir denetlenir. İl müdürlüğünce, ilk kabul
birimleri ve konukevleri ile ilgili olarak her zaman Bakanlıktan denetim istenebilir.
(2) Belediyeler, il özel idareleri ve sivil toplum kuruluşlarına ait kadın konukevlerinin
denetimi, ilgili mevzuatları çerçevesinde Ek-4’te yer alan form kullanılarak yapılır. Denetim
raporunun bir örneği il müdürlüğüne ve Genel Müdürlüğe gönderilir.” Denildiğinden,
09/02/2013 tarih 28554 Sayılı R.G.de yayımlanan Sosyal Hizmet Merkezleri Yönetmeliği’nin
Merkezin görevlerine ilişkin 7. Maddesi (g) bendinde,
“Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından
yürütülen sosyal hizmet faaliyetlerinin, Bakanlıkça belirlenen ilke, usul ve standartlar
çerçevesinde inceleme ve denetimini yapmak.” denildiğinden,
Özel ve kamu kurumlarınca açılan kuruluşların hem bağlı bulundukları idarelerce
yapılan denetiminin mevzuat hükmüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığına, hem de Sosyal
Hizmet Merkezleri tarafından mevzuat hükmüne uygun şekilde denetlenip/denetlenmediğine
bakılmalıdır.
3.3)AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI KADIN KONUKEVLERİ
DENETİMİ:
3.3.1-Kadın Konukevleri:
3.3.1.1-Kuruluş Binası:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin, konukevinin fiziki özelliklerine ilişkin 8. maddesinde,
“Konukevinin fiziki özellikleri
MADDE 8 – (1) Konukevi binasının, resmi kurumlara ulaşımı kolay olan, dış güvenliği etkin
olarak sağlanabilen, kolluk birimlerine yakın yerlerde ve dış görünüşü itibariyle bulunduğu
mahalde dikkat çekmeyecek özellikte bir yapı olmasına özen gösterilir.
(2) Kadın ve çocukların güvenliği açısından avlusu ya da duvarla çevrelenmiş bahçesi olan
korunaklı müstakil binalar tercih edilir. Açılacak konukevleri kiralama yöntemiyle de temin
edilebilir.
(3) Konukevi, en az yirmi, en fazla kırk kişi kapasiteli olarak kurulur.
(4) Konukevi fiziki özellikler itibariyle aşağıdaki nitelikleri taşır:
a) Çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak sayı, büyüklük ve donanımda idari bölüm ve
bürolar bulunur.
b) Sosyal çalışma görevlisinin konukevine kabulü yapılan kadın ve beraberindeki çocuklar
ile mesleki çalışmalarını yapabileceği en az bir bireysel görüşme odası bulunur. Görüşme
odasının aydınlık, ferah olmasına dikkat edilir.
c) Her kadın için, var ise çocukları ile birlikte kalabileceği bir oda bulunur. Bir oda, en fazla
iki kadın tarafından paylaşılabilir. Bebekli kadınlar için tek kişilik odalar bulunmasına ve
odalarda kadınlar için ranza sisteminin kullanılmamasına özen gösterilir.
36
ç) Odalarında banyo ve tuvalet bulunmayan binalarda ortak kullanılacak banyo ve
tuvaletler en fazla üç kadın tarafından paylaşılacak sayıda olur. Bu Yönetmeliğin yürürlüğe
girdiği tarihinden itibaren hizmete açılacak konukevlerinde odalarda bağımsız tuvalet ve banyo
olmasına özen gösterilir.
d) Konukevinin kapasitesine uygun sayı ve genişlikte salon, oturma odası, yemek odası ve
kadınlar için etkinlik odası bulunur.
e) Çocuklar için kreş, eğitim ve rehabilitasyon, oyun ve etkinlik odaları ile çalışma odaları
bulunur.
f) Ayrıca mutfak, kiler, depo, çamaşırhane, kurutma, ütü odası ve ihtiyaç duyulabilecek diğer
bölümler bulunur.
g) Bina, fiziksel koşulları ve bulunduğu yerin iklimi dikkate alınarak ısıtılır ve soğutulur.
(5) Konukevi resmiyetten uzak, yuva sıcaklığı sağlayacak şekilde, kadınların ve çocukların
rahat etmelerini sağlamak üzere ihtiyaçları gözetilerek döşenir.
(6) Kadınlar ve çocuklar, konukevindeki cihazların kullanımı konusunda bilgilendirilir,
cihazların ve odada bulunan eşyaların durumu bir tutanak altına alınarak kadına teslim edilir.
Kadının konukevinden ayrılışı sırasında cihazların ve odanın teslim edildiği durumda olmasına
özen gösterilir.
(7) Konukevi ihtiyaçlarında kullanılmak üzere hizmete tahsisli bir araç bulunur, gerektiği
takdirde hizmet alımı yoluyla sürücülü araç kiralanabilir.
(8) Konukevi binalarının engelliler için erişilebilir olması sağlanır.”
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Konukevinin kapasitesine ilişkin olarak Geçici Madde 1’de:
“(1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önceki tarihte fazla kapasite ile açılmış olup halen
hizmet veren konukevleri, iki yıl içinde kapasitelerini 8 inci maddenin üçüncü fıkrasına uygun hale
getirir.”
Denildiği görülmüş olup, kuruluş binalarının mevzuat hükümlerinde belirtilen
şartları taşıyıp taşımadığına ve binaların uygun şekilde düzenlenip düzenlenmediğine
bakılmalıdır.
3.3.1.2-Kuruluşa Kabul işlemleri:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin, konukevine başvuru, kabul ve konukevi hizmetinden
yaralananlar başlıklı 11., 12. ve 13. maddelerinde,
“…(3) Kadınların konukevine doğrudan başvuruları kabul edilemez. Konukevine kişisel
olarak yapılan başvurular ŞÖNİM’e yönlendirilir.
(4) Konukevine kabulde kadınlardan herhangi bir belge istenmez. Konukevi yönetimi, resmi
kimlik belgesi olmayan kadınların kimlik belgesi edinme işlemlerine destek olur.” ,
“…(5) ŞÖNİM tarafından geçici kabul ile ilk kabul birimine yerleştirilen kadın ve
beraberindeki çocukların, konukevine kabulü sırasında aşağıdaki belgeler tamamlanır:
a) Sosyal inceleme raporu.
b) Sosyal inceleme raporu sonucuna göre veya ŞÖNİM’in gerek gördüğü hallerde kadının
bulaşıcı ve sürekli tıbbi bakım isteyen bir hastalığı bulunmadığı, ruh sağlığının yerinde olduğu,
alkol veya madde bağımlısı olup olmadığına dair sağlık raporu.
c) Yapılan mesleki çalışmalara ilişkin raporlar ve müdahale plânı.
ç) Kadının sorunlarının çözümüne yönelik yapılan yazışmalar ile gerekli form, tutanak ve
diğer belgeler.
d) Konukevine anneleri ile birlikte kabul edilen çocuklarla yapılan mesleki çalışmalara
ilişkin raporlar.
37
e) Gerekli görüldüğü takdirde hayati tehlikesinin bulunup bulunmadığına dair kolluk
tarafından hazırlanan risk değerlendirme raporları…”
“…Şiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan bütün kadınlar ve beraberindeki
çocukları hiçbir ayrım yapılmadan konukevine kabul edilir. Ancak;
a) Onsekiz yaşından küçük şiddet mağduru çocuklar, sosyal çalışmacı ile çocuk gelişimci
tarafından uygun görüldüğü takdirde il müdürlüğü tarafından uygun bir sosyal hizmet kuruluşuna
yerleştirilerek yerleştirme işlemi Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bildirilir.
b) Onsekiz yaşından küçük kız çocukları anneleri ile birlikte konukevi hizmetinden
yararlanabilirler.
c) Oniki yaşından büyük erkek çocuğu olan kadınlar ile engelli çocuğu bulunan kadınlar ise,
can güvenliği riski olmamak kaydıyla, talep edilmesi ve gerekli olduğuna dair sosyal inceleme
raporuna istinaden, ŞÖNİM tarafından uygun görülmesi halinde, kira ve iaşesi karşılanmak üzere
bağımsız bir ev kiralanmak suretiyle barındırılması yoluna gidilir. Kiralanacak evlerde 6 ncı
maddenin üçüncü fıkrasında yer alan belgeler aranır. Kiralanacak konutlara ilişkin kira, depozit
ve diğer cari giderler konukevi bütçesinin ilgili kalemlerinden ödenir. Kadınlar ve beraberindeki
çocuklar konukevi hizmetlerinden bu evde yararlandırılır. Evlerin, konukevine yakın çevreden,
tercihen mobilyalı ve her bir kişi için en az yirmi metrekare yaşam alanı olmasına, bulunduğu ilin
rayiç fiyatları üzerinden kiralanmasına özen gösterilir. Konukevi bulunmayan ilçelerde de
ihtiyaca göre bu bent kapsamında düzenlenen ev kiralanması yoluna gidilebilir.
ç) İlk kabul biriminde psikiyatrik desteğe ihtiyacı olduğu gözlemlenen kadınlar hakkında
psikiyatri uzmanından alınacak “toplu yaşanılan yerde kalabileceğine dair rapor” doğrultusunda
konukevine kabulleri yapılır.
d) Bulaşıcı veya sürekli tıbbi tedaviyi gerektirir ağır hastalığı olduğu tespit edilen kadınların
tedaviyi kabul etmeleri durumunda ilgili mevzuatları çerçevesinde tedavileri sağlanır. Tedaviyi
kabul etmemeleri durumunda, 29 uncu maddenin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince işlem
yapılır.
e) Altmış yaşından büyük şiddet görmüş kadınlar ile akıl ve ruh sağlığının bozuk olduğu
gözlemlenen veya zihinsel engelli kadınlar uygun sosyal hizmet kuruluşuna yerleştirilerek
yerleştirme işlemi Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bildirilir.
f) Alkol ve madde bağımlıları, tedaviye başlamaları ve devam etmeleri koşulu ile konukevine
kabul edilirler.
g) Rehabilitasyon ve güçlendirme sürecinde farklı hizmet modellerine ihtiyaç duyan
kadınlar, Bakanlıkça bu hizmet için kurulacak ve içinde hizmete uygun eğitim almış personelin
istihdam edileceği ihtisaslaşmış konukevlerine yerleştirilirler.
ğ) Öz bakımlarını kendi başlarına yapamayan kadınlar ilgili kuruluşlara yerleştirilir.
h) Bedensel ve zihinsel engelli kadınlar hakkında ilgili kamu kurum ve kuruluşları veya sivil
toplum kuruluşlarından destek alınır.
ı) Herhangi bir suç nedeniyle adli mercilerce haklarında arama, tutuklama, zorla getirme
kararı verildiği veya yakalama emri düzenlediği anlaşılan kadınlar derhal kolluk birimlerine
bildirilir ve haklarında genel hükümler çerçevesinde işlem yapılır…”
taahhütname düzenlenmesine ilişkin 27. Madde de: “(1) Konukevine kabul edilen kadınlar,
konukevi hizmetlerinden yararlandığı süre içerisinde uyulması gereken kuralları içeren ve Ek-3’te
yer alan taahhütnameyi imzalar. Taahhütnamenin bir sureti kadına verilir.
(2) Konukevinin girişinde yararlanıcıların uyması gereken kurallar açıkça yazılarak ilân
edilir…”denildiği,
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün 16/04/2013 tarih ve 39195 Sayılı yazısında, Kadın
konukevleri ve ilk kabul birimlerine “18 yaş altı çocuklar” ile “çocuk annelerin” kabul edilmemesi
talimatının verildiği,
Görülmüş olup, kuruluşa kabul işlemleri ve kabul edilen kadınlar açısından mevzuat
hükümlerine uygun şekilde hareket edilip/edilmediğine, kabul edilen kadınlardan
yönetmelik ekinde yer alan taahhütnamenin alınıp/alınmadığına ve Konukevinde uyulması
gereken kuralların açıkça ilan edilip/edilmediğine bakılmalıdır.
38
3.3.1.3-Mesleki İşlemler ve Sunulacak Hizmetler:
a-Hizmetin Sunulmasında Uyulacak Esaslar:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Konukevinin çalışma esasları ve temel ilkelere ilişkin 4.
maddesinde,
“…(3) Konukevi işleyişinde bu Yönetmelik kapsamında verilecek destek ve hizmetlerde
aşağıdaki hususlara uyulur:
a) İnsan haklarına dayalı, insan onuruna yaraşır, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı ve
sosyal devlet ilkesine uygunluk esas alınır.
b) Kişiye saygı ve yararlı olma ilkeleri temel alınır.
c) Yapılan çalışmalarda kadın odaklı yaklaşım esastır.
ç) Konukevinde yapılacak işlemlerde kadının beyanı esas olup, delil göstermek zorunda
bırakılamaz.
d) Konukevinde çalışanlar, kadını korumak gerekçesiyle bu Yönetmelikle belirlenen kurallar
dışında kadının temel hak ve özgürlüklerine yönelik herhangi bir sınırlandırma getiremez, kadın
adına karar alamaz.
e) Kadınlar hakkında yapılacak işlemlerde kadınların bilgilendirilmesi esastır. Konukevinde
kalan kadınlar aldıkları kararlardan ve kararların olumlu veya olumsuz sonuçlarından kendileri
sorumludur.
f) Kadınların ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan güçlendirilmesi temel amaçtır.
g) Şiddetsiz yaşam hakkının korunması anlayışıyla faaliyet gösterilir.
ğ) Çalışanlar tarafından, kadınlara şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişi
ile ilgili herhangi bir uzlaşma teklif edilemez ve arabuluculuk yapılamaz.
h) Kanuni hükümler saklı kalmak kaydıyla, konukevinin adresi, telefon numarası, kadınların,
çocukların ve konukevi çalışanlarının kişisel bilgilerinin gizli tutulması esastır. Bütün ilgililer bu
gizliliğin korunmasından sorumludur.
ı) Konukevindeki faaliyetlere katılmak gönüllülük esasına dayanır.
i) Hizmetlerin yürütülmesinde, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler, vakıf, dernek ve diğer sivil toplum kuruluşları,
gönüllü gerçek ve tüzel kişiler ile özel sektörün desteği alınır.”
Denilmiş olup, sunulan hizmetin mevzuat hükümlerine uygun esaslar dahilinde
yürütülüp yürütülmediğine bakılmalıdır.
b-Sunulacak Hizmetler:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin, konukevine kabul ve konukevinde sunulacak hizmetler
başlıklı 12. ve 19. maddelerinde,
“…(6) Konukevinde kalanların düzenli olarak kaydı tutulur ve veri tabanına işlenir…”
“… (1) Konukevi, kadın ve çocuklara doğrudan ya da ŞÖNİM aracılığıyla ilgili kuruluşlara
yönlendirmek suretiyle aşağıda belirtilen alanlarda destek sunar:
a) Güvenlik.
b) Danışmanlık.
c) Yönlendirme.
ç) Psikolojik destek.
d) Hukuki destek.
e) Tıbbi destek.
f) Geçici maddi yardım.
g) İş bulma konusunda destek.
ğ) Kreş.
h) Mesleki eğitim kursu.
39
ı) Grup çalışmaları.
i) Çocuklar için burs.
j) Sosyal, sanatsal ve sportif faaliyetler…”
Denildiğinden, kadınlara ve çocuklara gerekli destek hizmetin mevzuat hükmüne
uygun şekilde sunulup sunulmadığına, bakılmalıdır.
c-Beslenme:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Beslenmeye ilişkin 21. maddesinde:
“(1) Konukevindeki kadınlar ve çocuklara üç ana öğün verilir, çocuklara iki ara öğün daha
verilir.
(2) Doktor tarafından özel diyet uygulaması önerilen kadın ve çocuklara özel diyet
uygulanır. İzin, hastalık ve diğer nedenlerden dolayı bir günden fazla konukevinden ayrılmış
bulunanların, ayrıldıkları günlere ait istihkakları tabeladan çıkarılır.
(3) Konukevinin yemek ihtiyacı, mamul yemek alımı yolu ile de karşılanabilir.”
Denilmekte olup, besleneme hizmetinin mevzuat hükmüne uygun şekilde
verilip/verilmediğine bakılmalıdır.
d- Çocukların Okul İşlemleri:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Çocuklara ilişkin 22. maddesinde:
“(1) Konukevi hizmetinden yararlanan çocuğun, konukevine en yakın okula, ŞÖNİM
tarafından verilen kodlu kimlik kartına istinaden, gizlilik ilkesine bağlı kalınarak kesin kaydı
yapılır. Çocuğun yerleşim yeri adresi olarak aksine bir hüküm bulunmaması halinde ŞÖNİM
gösterilir.
(2) Okul öncesi çocukların gelişimi ve eğitimi, konukevi tarafından okul idaresi ile işbirliği
yapılarak takip edilir…” denilmekte olup, okul çağı ve okul öncesi çağdaki çocukların
mevzuat hükmüne uygun şekilde takiplerinin yapılıp/yapılmadığına bakılmalıdır.
e-Giriş Çıkış Saatleri ve İzin:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin giriş çıkış saatlerine ilişkin 15. maddesinde,
“ (1) Konukevine giriş çıkış saatleri, güvenliği sağlamak amacıyla ve bölgesel koşullar ile
kadının durumu dikkate alınarak müdürün teklifi ve ŞÖNİM’in onayı ile belirlenir. Konukevi
hizmetlerinden faydalanan kadın yazılı bildirimde bulunmak kaydıyla en çok onbeş gün süre ile
konukevinden ayrı bir yerde kalabilir. Bu süre, konukevi hizmetlerinden faydalanma süresinden
mahsup edilir.
Denilmekte olup, giriş çıkış saatlerinin mevzuat hükmüne uygun şekilde
belirlenip/belirlenmediğine, kuruluştan ayrı bir yerde kalmak isteyen kadınlara ilişkin
olarak yönetmelik hükmüne uygun hareket edilip/edilmediğine bakılır.
f- Emanete Alma:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Emanete almaya ilişkin 26. maddede:”…Her konukevinde
müdürün veya uygun göreceği bir çalışanın sorumluluğunda bir emanet kasası bulunur.
(2) Konukevine kabul edilen kadınların kıymetli eşyaları, ayrıntılı emanet tutanağı
hazırlanarak teslim alınır, kadının istemesi halinde ve konukevinden nakil ya da ayrılmaları
sırasında tutanakla teslim edilir. Tutanağın bir örneği konukevine kabul edilen kadına da
verilir…”
Denildiğinden, kuruluşta bir emanet kasa bulundurulup/bulundurulmadığına,
kadınların kıymetli eşyalarının tutanakla alınıp/alınmadığına ve tutanağın bir örneğinin
40
kadına
verilip/verilmediği
hususlarında
yapılıp/yapılmadığına bakılmalıdır.
mevzuat
hükümlerine
uygun
işlem
g- Değerlendirme Komisyonu:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin, Değerlendirme komisyonuna ilişkin üçüncü bölümde yer alan
maddelerinde:
“Değerlendirme komisyonunun yapısı
MADDE 49 – (1) Konukevinde kalan kadın ve beraberindeki çocuklarına verilecek
hizmetleri ve mesleki çalışmaları gerçekleştirmek, diğer kurum ve kuruluşlar ve sivil toplum
kuruluşları ile koordinasyonu sağlamak, konukevi hizmetlerinin Yönetmelikte öngörüldüğü
biçimde yürütülmesini güçleştiren, müdahale plânını aksatacak tutum ve davranışlarda bulunan
kadınlarla ilgili karar almak üzere her konukevinde bir değerlendirme komisyonu oluşturulur.
(2) Değerlendirme komisyonu, müdürün başkanlığında sosyal çalışmacı, psikolog, öğretmen,
çocuk gelişimcisi ve hemşireden oluşur. Çalışmalarını müdür veya görevlendireceği çalışanın
başkanlığında yürütür.
Değerlendirme komisyonunun çalışma usulü
MADDE 50 – (1) Değerlendirme komisyonu, düzenli olarak her ayın ilk haftası içinde ve
ihtiyaç duyulması halinde toplanır. Değerlendirme komisyonunun toplanma yeter sayısı üçtür.
Kararlar salt çoğunlukla alınır. Eşitlik halinde müdürün katıldığı tarafın görüşüne göre hareket
edilir. Komisyon kararına karşı itiraz ŞÖNİM’e yapılır.
(2) Konukevlerinde kalan kadınların, karar sürecine katılımlarını sağlamak amacıyla,
değerlendirme komisyonu toplantısından önce sorun ve ihtiyaçlarını belirleyerek değerlendirme
komisyonuna sunmaları istenir.
Değerlendirme komisyonunun görevleri
MADDE 51 – (1) Değerlendirme komisyonunun görevleri şunlardır:
a) Kadınların konukevlerinde kalmaları, kalış süreleri, kalış sürelerinin uzatılması, hakkında
alınabilecek tedbir kararları ile ayrılışları veya çıkarılmalarına ilişkin değerlendirme yapmak.
b) Konukevi hizmetlerinin kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları ile
koordineli bir şekilde yürütülmesini sağlamak konusunda programlar yürütmek.
c) Çalışanlar ile kadınların ilişkilerinin düzenlenmesi amacıyla eğitim programları
hazırlatmak, uygulatmak ve değerlendirmek.
ç) Kadınların beraberinde konukevine kabulü yapılan çocukların eğitimi, gelişimi, sağlığı ve
benzeri konularda çalışmalar hakkında değerlendirmeler yapmak.
d) Konukevinin yıllık çalışma rapor ve programlarını hazırlamak, uygulamadan alınan
sonuçları değerlendirmek.
e) Konukevinde kalan, kurallara uymayan, müdahale plânını aksatacak tutum ve
davranışlarda bulunan kadınlar ile diğer kadınlara, çocuklara veya eşya ve malzemelere zarar
veren kadınların durumunu değerlendirerek gerekirse uyarıda bulunmak.
f) Çalışma ve değerlendirme raporlarını ŞÖNİM’e sunmak.”
Denildiği görülmüş olup, Değerlendirme komisyonunun mezkur hüküm çerçevesinde
oluşturulup oluşturulmadığı ile çalışmalarının mevzuat hükümlerine uygun şekilde
yürütüp/yürütmediğine bakılmalıdır.
h- Elektronik Konukevi Sistemi:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Elektronik konukevi sisteminin işleyişine ilişkin 31. maddede:
“…(1) Bakanlık, belediyeler, il özel idareleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından işletilen
konukevlerinde kalanlara ait bilgiler ile kapasite ve sayı bilgilerinin her değişiklikle birlikte
bulunduğu ilde mevcut ŞÖNİM’e bildirilmesi zorunludur. Veri tabanı oluşturulmasına ve
yürütülmesine ilişkin düzenlemeler Bakanlık tarafından yapılır. Bu kapsamda Genel Müdürlük
27uygun olarak sağlanır.
41
(2) Elektronik konukevi sisteminde konukevleriyle ilgili olarak elektronik ortamda girilen
bilgiler, Genel Müdürlükçe merkezi bir veri tabanında muhafaza edilir.
(3) Elektronik konukevi sistemine veri girişi konukevi tarafından yapılır, yapılacak
işlemlerin takibi için konukevinin bulunduğu ildeki ŞÖNİM’de ve il müdürlüğünde belirlenecek
kişilere Genel Müdürlükçe yetki verilir…”
Denilmekte olup, elektronik bilgi sisteminin işleyişine yönelik hizmetlerin mevzuat
hükümleri doğrultusunda yürütülüp/yürütülmediğine bakılmalıdır.
3.3.1.4- Harçlık, Giyim, Tedavi Yardımı, Eğitim ve Yol Giderlerine İlişkin İşlemler:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı Kadın Konukevlerinin Açılması İşletilmesi Hakkında
Yönetmeliğin Harçlık ve Yardıma ilişkin 23. maddesinde,
“(1) Harçlık, ilk kabul birimi veya konukevi hizmetlerden yararlanan ve geliri bulunmayan
kadınlara ve çocuklara, Kanun kapsamında geçici maddi yardım yapılmasına karar verilmemiş
olması halinde sosyal inceleme raporlarına dayanılarak müdürün teklifi ve ŞÖNİM’in onayı ile
Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen orana göre ödenir.
(2) Harçlık, konukevi tarafından hazırlanacak bordroya göre, imza karşılığında her ayın
birinci günü peşin olarak ödenir. Ayın onuncu gününe kadar konukevine kabul edilen kadın ve
çocuklarına tam harçlık, daha sonra kabul edilenlere ise kaldıkları gün sayısı üzerinden
hesaplanacak harçlıkları ödenir. İşe yerleştirilen kadınların harçlıkları, maaşlarını alıncaya
kadar kesilmez.
(3) Bu ödemeler için ilk kabul birimi ya da konukevine kabulü yapılan kadın ve çocuk
sayısının, aylık ortalaması üzerinden yapılacak hesaplama sonucunda elde edilen meblağ
tutarınca konukevi müdürlüğüne avans açılır. Yapılacak ödemeler bu avans üzerinden yapılır.
(4) Konukevinde kalan kadınların öğrenim gören çocukları ile çeşitli nedenlerle öğrenimine
devam etmeyen ve ücretli olarak bir işyerinde çalışmayan çocuklarına, Bakanlığa bağlı çocuk
yuvaları ve yetiştirme yurtlarında kalan çocuklara verilen miktar kadar hiçbir kesinti
yapılmaksızın net harçlıkları verilir.
(5) Harçlıklar, belediye, il özel idaresi ve sivil toplum kuruluşlarına bağlı konukevlerinde
kalan kadınlara ve beraberindeki çocuklara ise;
a) Bakanlığa ait konukevlerinde Bakanlık bütçesinden,
b) Belediyelere ait konukevlerinde belediye bütçesinden,
c) İl özel idarelerine ait konukevlerinde il özel idaresi bütçesinden,
ç) Sivil toplum kuruluşlarına ait konukevlerinde ise Bakanlık bütçesinden,
karşılanır.
(6) Giyim yardımı ayni olarak yapılır. Bu yardımdan yararlanacak kadınlar ve çocuklarına
verilecek giyecek eşyasının türü ve miktarı Ek-1 ve Ek-2’deki listelerde gösterilmiştir. İhtiyaca
göre verilecek giyim eşyasının rengi ve biçimi ilgili konukevi tarafından belirlenerek, standart
beden ölçülerine, mevsimine, çocuk yaş ve cinsiyetlerine uygun olarak satın alınır ve bir tutanakla
kadınlara teslim edilir. Giyim eşyalarının renk ve modellerinin aynı olmamasına özen gösterilir.
Verilen giyecek ve ayni yardımlar kayıt altına alınır.
(7) Konukevinde kalmakta iken, haklı bir nedene dayanması ve kadının sorunlarını
çözümlemede etkili olabileceği kanaatine varılması halinde bir başka konukevine nakledilen
kadınların nakil dosyasına, kendisine verilmiş olan eşyaların türü, sayısı, miktarı ve verilen
harçlığa ilişkin belgeler de eklenir.
(8) Yapılacak ödemeler, Kanunun 20 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince gelir vergisi
ile veraset ve intikal vergisinden, bu ödemeler için düzenlenen kâğıtlar ise damga vergisinden
muaftır.” Denildiği,
Tedavi ve tedavi yardımına ilişkin 24. maddesinde,
42
“ (1) Tedavisi gereken kadının ilgili mevzuatı çerçevesinde gerekli tedavileri yaptırılır.
(2) Konukevinde kalan kadın, hakkında koruyucu tedbir kararı verilmesi halinde, Kanunun
19 uncu maddesi gereğince muayene ve tedavi yardımından yararlandırılır. Kadınlara, tedavileri
sürecinde ve sağlık raporlarının alınmasında sağlık kuruluşlarından öncelikli olarak yararlanma
hakkı tanınır.”
Eğitim giderlerine ilişkin 25. maddesinde,
“ (1) Kadınların, çalışma yaşamına katılımını desteklemek ve istihdam politikasına uygun
olarak istekleri ve yeteneklerine göre meslek edinmelerini sağlamak için gerekli olan eğitim
giderleri Bakanlık bütçesinden konukevine aktarılacak ödenekten karşılanır.”denildiği,
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde sağlık giderlerine
ilişkin 44. maddede:
Sağlık giderleri:
MADDE 44 – (1) Korunan kişinin sağlık giderleri, genel sağlık sigortası kapsamında
karşılanır. Ancak Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu tedbir kararı verilen kişilerden
genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi
kapsamına da girmeyen veya genel sağlık sigortası prim borcu sebebiyle fiilen genel sağlık
sigortasından yararlanamayan ya da diğer mevzuat hükümleri gereğince tedavi yardımından
yararlanma hakkı bulunmayanlar, bu hâllerin devamı süresince, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında, gelir testine tabî tutulmaksızın genel sağlık
sigortalısı sayılır.
(2) Korunan kişinin kimlik ve adres bilgilerinin gizlenmesi kararı varsa, sağlık
hizmetlerinden yararlanırken, başvurusunun gizli tutulması, sıra beklememesi, öncelikli ve en kısa
zamanda işlemlerinin tamamlanması esastır.
(3) Kanun hükümlerine göre hakkında önleyici tedbir kararı verilen kişinin aynı zamanda
rehabilitasyonunun veya tedavi edilmesinin gerekli olduğuna karar verilmesi hâlinde, genel sağlık
sigortası kapsamında karşılanmayan rehabilitasyon hizmetlerine yönelik giderler ile
rehabilitasyon hizmetleri kapsamında verilmesi gereken diğer sağlık hizmetlerinin giderleri
Bakanlık bütçesinin ilgili tertiplerinden karşılanır.
Denildiği görülmüş olup, harçlık ve diğer aynı – nakdi yardımların verilmesinde
mevzuat hükümlerine uygun hareket edilip edilmediğine bakılmalıdır.
3.3.1.5-Güvenlik ve Nöbet Hizmetleri:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Kuruluşta alınacak güvenlik önemlerine ilişkin 16. maddede:
“Güvenlik önlemleri
MADDE 16 – (1) Konukevi güvenliği için aşağıdaki teknik donanım sağlanır:
a) Dış alanda kayıt yapan geniş açılı kameralar ve monitör, iç alanda ise giriş, koridorlar,
mutfak ve salonda kayıt yapan kameralar ve monitörler.
b) Pencereler için güvenliğin sağlanmasına yönelik parmaklıklar.
c) Acil durumda kullanılmak üzere kolluk birimlerine çağrı yapan alarm sistemi.
ç) Yangın alarmı ve söndürme tüpleri.
d) Numarası görünmeyen ve şehirlerarası görüşmelere açık en az iki telefon hattı.
e) Çelik kasa.
f) Evrak imha makinesi.
(2) Konukevi güvenliği için aşağıdaki tedbirler uygulanır:
a) Hiçbir dokümanda, materyalde, yazılı ya da görsel basında ve bunların internet üzerinden
yapılan her türlü yayınında konukevinin dış cephesi, çalışanlar ve yararlanıcılara ilişkin
fotoğraflara yer verilmez.
b) Yargı yetkisinin kullanıldığı durumlar hariç olmak üzere, hiçbir kamu görevlisi
konukevinde kalan kadınlara ilişkin kişisel bilgileri talep edemez.
43
c) Hiçbir kamu görevlisi konukevine doğrudan yönlendirme yapamaz.
ç) Konukevine ziyaretçi kabul edilmez.
d) Konukevinin adresi gizli tutulur, yazışmalarda ŞÖNİM’in adresi kullanılır.
e) Kamu kurum ve kuruluşları, konukevlerine ve konukevinde kalan kadınlarla çocuklarına
ilişkin olarak yürüttükleri her türlü resmi yazışmalarında ve bilgi, iletişim ve yayın araçlarının
kullanımında gizlilik kuralına uygun olarak hareket ederler. Kendi birimlerinde gizliliğin ihlal
edilmesini önleyecek tedbirleri gecikmeksizin alırlar.
f) Konukevinde kalan ve can güvenliği tehdit altında bulunan kadınlar için 18 inci maddede
öngörülen tedbir plânı uygulanır.
g) Konukevi ve kolluk çalışanları konukevi güvenliğine ilişkin bir acil durum plânı yapar. Bu
plânın uygulanmasında işbirliği ve koordinasyonun sağlanmasına yönelik olarak konukevi
yönetimi ile kolluk periyodik görüşmeler gerçekleştirir. Tüm çalışanlara ve konukevinde kalanlara
plân hakkında gerekli bilgilendirme yapılır.
ğ) Konukevinde kadın, çocuk ve çalışanlara kasten zarar verme girişiminde bulunan veya
kuralları kasten ihlal eden kadınlar hakkında, 29 uncu madde kapsamında işlem yapılır.
h) Hizmet satın alınan kurumlardan, bakım ve onarım gerektiren durumlarda
görevlendirilecek kişiden ya da firmadan gizlilik ilkesine riayet edeceğine dair taahhütname alınır.
ı) Saldırı, yangın ve deprem durumunda yapılacaklara ilişkin acil durum talimatları il
müdürlüklerince oluşturulur. Kadın ve çocuklar, çalışanlar tarafından bu konuda bilgilendirilir.
i) Konukevine silah ve benzeri zarar verici amaçlarla kullanılabilecek materyaller alınmaz.
j) Konukevi içerisinde fotoğraf makinesi, ses kayıt cihazı ya da kamera ile kayıt yapılamaz.
k) Konukevinin içinin gözlenmesini önleyecek tedbirler alınır.
(3) Hakkında konukevine yerleştirme kararı verilen ve yapılan değerlendirme sonucunda
hayati tehlikesinin olduğu anlaşılan kadınlar ile beraberindeki çocukların, kolluk nezaretinde
ivedilikle en yakın konuk evine güvenli ulaşımı sağlanır.”
Denilmekte olup, güvenlik önlemlerinin mevzuat hükümlerine uygun şekilde
alınıp/alınmadığı
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Gizliliğe ilişkin 17. maddesinde:
“ (1) Konukevi açılırken, gizlilik ilkesine uyulur. Konukevinin adresi, telefon numarası gizli
tutulur. Konukevini tanıtan tabela asılmaz, temel atma ve açılış töreni düzenlenmez.
(2) Yapılacak yazışmalarda kadınların, çocukların ve çalışanların isimleri belirtilmez,
gerekli durumlarda üzerinde anlaşmaya varılmış kodlar kullanılır.
(3) Kadın ve çocuklar ile gerekli görülen üçüncü kişilerin kimlik bilgileri ve adresleri ile
önem taşıyan bilgiler tüm resmi kayıtlarda gizli tutulur. Gizlilik kuralını ihlal edenler hakkında
26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(4) Konukevinde kalan kadın ve çocuklara yapılacak tebligatlar, 11/2/1959 tarihli ve 7201
sayılı Tebligat Kanununun 18 inci maddesi gereğince ŞÖNİM’e yapılır…”
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin 32. maddesinde:
“ (1) Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya resen, korunan
kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri ve
adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi kayıtlarda
gizli tutulur. Bu bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi
hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(2) Adli işlemlerde, şiddet mağduruna ilişkin gizlilik işlemleri Cumhuriyet Başsavcılıkları ve
Mahkemelerce Alınacak Tanık Koruma Tedbirlerine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik
hükümleri çerçevesinde yerine getirilir.
(3) Korunan kişiye yapılacak tebligatlarda ŞÖNİM’e ait adres bilgileri kullanılır.
(4) Birinci fıkra hükmüne göre bilgilerinin gizli tutulmasına karar verilen korunan kişinin,
Milli Eğitim Bakanlığı, Merkezî Nüfus İdaresi Sistemi, Sosyal Güvenlik Kurumu, Ulusal Yargı Ağı
44
Bilişim Sistemi, kolluk, bankalar, sağlık kurum ve kuruluşları ve benzeri tüm kayıtlardaki bilgileri
gizli tutulur.
(5) Korunan kişi hakkında gizlilik kararı verilmesi halinde, karar ŞÖNİM müdürü
aracılığıyla tedbir kararının uygulanacağı yer nüfus müdürlüklerinde ilgilinin nüfus kaydına
işlenir. Gizlilik şerhinde kararı veren mercinin adı, kararın tarih ve sayısı bulunur. Bu durumda
korunan kişilerin resmi başvuru, iş ve işlemlerinin yapılması sırasında adres beyanı istenilmez.
Gizlilik kararı verilen kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulur.
(6) Korunan kişinin nüfus kaydına işlenen gizlilik şerhi, tedbir kararının süresinin sona
ermesini takip eden onbeşinci gün MERNİS veri tabanından silinir. Gizliliğe ilişkin tedbir
kararının değiştirilmesi veya kaldırılması halinde ise nüfus müdürlüğü tarafından karar
gecikmeksizin yerine getirilir.”
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin nöbete ilişkin 20. maddesinde,
“(1) Nöbet sistemi, konukevlerinde güvenliğin ve hizmetin sürekliliğini sağlamak amacıyla,
hizmetin özelliğine ve yedi gün yirmidört saat esasına göre müdür tarafından düzenlenir.
(2) Konukevi çalışanları düzenlenecek nöbet çizelgesi doğrultusunda gece de görev
yaparlar.”
Denildiği görülmüş olup, hizmetin yerine getirilmesinde gizlilik ilkesine riayet
edilip/edilmediğine, güvenlik ve nöbete ilişkin iş ve işlemlerin mevzuat hükümlerine uygun
olup/olmadığına bakılmalıdır.
3.3.1.6- Kuruluşta Kalış Süresi ve Ayrılma:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Kalış süresine ilişkin 14. maddesinde,
“(1) Konukevinde kalma süresi, kadının ilk kabul birimine kabul tarihinden itibaren altı
aydır.
(2) Kalış süresi, kadınların güçlenme süreci değerlendirilerek gerekli hallerde uzatılır.
Uzatma süresi, sosyal çalışmacı ile çocuğu var ise çocuk gelişimcinin görüşü alınarak,
değerlendirme komisyonu tarafından belirlenir.
(3) Mülkî amir ya da aile mahkemesi hâkimi tarafından hakkında barınma tedbiri kararı
verilenler kararda belirtilen süre kadar konukevi hizmetlerinden yararlandırılırlar.
(4) Durumun özelliğine göre tedbir kararının, süresinin ya da şeklinin değiştirilmesi,
değerlendirme komisyonunun tespiti ve il müdürlüğünün talebi ile ilgili merciden istenebilir.’
Denildiğinden, kadınların konukevi hizmetlerinden yararlandırılmasında, mevzuat
hükmüne uygun hareket edilip edilmediğine bakılmalıdır.
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de Kadın Konukevlerinin Açılması İşletilmesi
Hakkında Yönetmeliğin Konukevine Kabule ilişkin 12. maddesi, (4) fıkrasında,
“ŞÖNİM’ler tarafından doğrudan konukevine kabulü yapılan veya ilk kabul biriminde
kalanlardan konukevine yerleştirilmesi uygun görülen kadınlar ve beraberindeki çocukları,
Bakanlık, belediye, il özel idaresi veya sivil toplum kuruluşlarına ait konukevlerine yerleştirilirler.
Bu suretle yerleştirilen kadınlar, konukevleri tarafından ŞÖNİM’in bilgisi dışında, takdir yetkisi
kapsamında çıkarılamazlar.” denildiği,
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de Kadın Konukevlerinin Açılması İşletilmesi
Hakkında Yönetmeliğin Konukevinden ayrılmaya ilişkin 28. maddesinde:
“(1) Konukevinde kalan kadın ve varsa beraberindeki çocukları aşağıdaki hallerde
konukevinden ayrılır:
a) Kendi talebi.
b) Konukevinde kalma süresinin sona ermesi.
45
c) Kanun gereğince barınma tedbirine karar verilen kadının kararda belirtilen sürenin sona
ermesinden önce konukevinden ayrılmak istemesi halinde, kararı veren mercie kararın
kaldırılmasına dair başvurusu.
ç) Güvenlik ya da başka bir gerekçeyle aynı ildeki veya il dışındaki başka bir konukevine
yönlendirilmesi veya nakledilmesinin uygun görülmesi.
(2) Ayrılan kadınlar hakkında konukevi sonrasında, can güvenliği riski olmamak kaydıyla,
talep edilmesi ve sosyal inceleme raporuna istinaden ŞÖNİM tarafından uygun görülmesi halinde
altı ay süre ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca hizmet verilebilir.
(3) Kadının ayrılma nedenini içeren bir tutanak hazırlanarak arşivlenir.
(4) Konukevinden ayrılan kadın, ihtiyaç duyması ve uygun görülmesi halinde birden çok
defa konukevine kabul edilebilir.”
05/01/2013 tarih ve 28519 R.G.de Sayılı Kadın Konukevlerinin Açılması İşletilmesi
Hakkında Yönetmeliğin Çıkarılmaya ilişkin 29. Maddesinde:
“(1) Konukevine kabul edilen kadınlar ve beraberindeki çocukları aşağıdaki hallerde
değerlendirme komisyonunun kararı ve ŞÖNİM’in onayı ile konukevinden çıkarılır:
a) Yönetmelikte belirtilen konukevi kurallarına uymaması.
b) Konukevine kabul koşullarını taşımadığının tespit edilmesi.
c) 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca tedaviyi kabul etmemesi.
(2) Kadınların birinci fıkranın (a) bendine göre çıkarılabilmesi için daha önce, Yönetmelik
kapsamında belirtilen kurallara uymadığı için bir kez uyarılması ve buna rağmen olumsuz tutum
ve davranışlarını sürdürdüğüne dair sosyal inceleme raporu düzenlenmesi gerekir. İşlenen fiilin
suç niteliğini taşıması halinde genel hükümler çerçevesinde işlem yapılır.
(3) Konukevinden çıkarılma işlemi ŞÖNİM tarafından il müdürlüğü aracılığı ile Genel
Müdürlüğe bildirilir. Kadının konukevi hizmetinden tekrar yararlanabilmesi Genel Müdürlüğün
iznine tabidir.
(4) Çıkarılma kararına karşı bir hafta içinde il müdürlüğüne itiraz edilebilir.” denildiği
Görülmüş olup, kadınların kuruluştan ayrılış sebeplerinin yönetmelik hükümlerine
uygun olup olmadığına ve işlemlerin mevzuat hükümlerine uygun şekilde yapılıp
yapılmadığına, özellikle çıkarılma işlemlerinde ŞÖNİM’in onayının alınıp/alınmadığına
bakılmalıdır.
3.3.1.7- Çalışanların Nitelikleri ve Eğitimleri:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmelik’in Çalışanlara ilişkin Hükümler Başlıklı birinci bölümünde:
“Çalışanların işe alınması
MADDE 32 – (1) Çalışanların, Bakanlığa bağlı olarak açılan konukevlerinde 14/7/1965 tarihli ve
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (A) fıkrası kapsamında çalıştırılan
memur veya (B) fıkrası kapsamında çalıştırılan sözleşmeli personelden, büyükşehir belediyeleri,
belediyeler ve il özel idarelerine bağlı olarak açılanlarda 657 sayılı Kanuna tabî memur veya
5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi kapsamında istihdam edilen sözleşmeli
personelden istihdamı esastır. Ancak bunun mümkün olmaması halinde 657 sayılı Kanun ve diğer
ilgili mevzuat çerçevesinde hizmetin gerektirdiği nitelikleri taşıyan personel istihdam edilir.
(2) Sivil toplum kuruluşları tarafından açılacak konukevlerinde ise özel hukuk hükümlerine göre,
tâbi oldukları mevzuata uygun ve bu Yönetmelikte sayılan hizmetlerin gerektirdiği nitelikleri
taşıyan personel istihdam edilir.
Çalışanların niteliği
MADDE 33 – (1) Konukevinde, hizmet sunumuna yetecek sayı ve nitelikte, tercihen kadın
çalışanlar arasından, psikoloji, çocuk gelişimi, öğretmenlik ve sosyal hizmet alanlarında eğitim
veren kurumlardan mezun sosyal çalışma görevlileri ile hemşire, çocuk eğiticisi, memur, aşçı ve
46
bakım elemanı istihdam edilir. İşin niteliğine göre dış güvenlik personeli ve şoför olarak erkek
çalışan istihdam edilebilir.
(2) Müdür, birinci fıkrada belirtilen sosyal çalışma görevlilerinin alanlarında eğitim veren en az
dört yıllık lisans eğitimi veren fakültelerin ilgili bölümlerinin birinden mezun olanlar arasından
atanır. Bunlardan kadın çalışmalarında yer almış olanlar tercih edilir.
(3) Rehabilitasyon ve güçlendirme sürecinde farklı hizmet modellerine ihtiyaç duyan kadınlar için
kurulacak konukevlerinde ihtiyaca göre tam veya yarım zamanlı olarak hizmet alımı yolu ile
psikiyatrist, pedagog, özel eğitim öğretmeni ya da ihtiyaç duyulan diğer meslek elemanları
istihdam edilebilir.
Çalışanların eğitimi
MADDE 34 – (1) Çalışanlara yönelik eğitimlerde aşağıdaki kurallara uyulur:
a) Çalışanlara, çalışmaya başlamadan önce ve başladıktan sonra düzenli aralıklarla tekrarlamak
suretiyle toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet gibi ihtiyaç duyulan konularda, Genel
Müdürlükçe belirlenen eğitimler düzenlenir.
b) Çalışanların mesleki becerilerini geliştirmeye yönelik eğitimlere ve farkındalık artırıcı grup
çalışmalarına katılmaları desteklenir.
c) Çalışanlara, yurt içinde ve yurt dışında faaliyet gösteren konukevlerinde ilgili mevzuat
hükümleri çerçevesinde kısa süreli staj imkânı sağlanır.
ç) Eğitim programlarının hazırlanması sürecinde ilgili taraflarla işbirliği yapılır.
d) Çalışanların bir yıl boyunca katılım sağladıkları eğitimlerin toplam süresi on günden az
olamaz.
e) Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra konukevi çalışanlarının karşılaştığı tükenmişlik sendromunun
önüne geçilmesi için gerekli önlemler alınır ve çalışanlara düzenli psikolojik destek verilir.”
Denildiği,
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Konukevi Çalışanlarının Görevlerine İlişkin ikinci bölümünde,
“Konukevi müdürü
MADDE 35 – (1) Müdürün görev ve yetkileri şunlardır:
a) Konukevinin, idari, mali ve teknik tüm işlerini ilgili mevzuata uygun olarak yürütmek.
b) Konukevi hizmetlerinin en iyi şekilde yürütülmesi için gerekli plân ve programların
hazırlanmasını ve çalışanlar arasında işbirliği ve eşgüdümü sağlamak, denetimleri yapmak.
c) Çalışanların özlük dosyalarının tutulması, muhafazası ve bunlara ilişkin her türlü işlemin
zamanında yürütülmesini sağlamak.
ç) Konukevi çalışanlarının mevzuat uyarınca istenilen tutum, davranış, kılık, kıyafet ve benzeri
özelliklerini izleyerek denetimlerini yapmak.
d) Konukevinin temizlik kurallarına uygun olmasını sağlamak ve bunun denetimini yapmak.
e) Konukevinin, ihtiyaç ve özellikleri ile konuya ilişkin esasları göz önünde bulundurarak yıllık
bütçesini ve alım satım işlerini yapmak, ödeneklerin amacına uygun harcanmasını temin etmek
veya temin edilmesini sağlamak üzere ilgili birimlere bilgi vermek.
f) Ambar, ayniyat, depo sayım ve devir işlemleri ile yazı işlerinin genel hükümler çerçevesinde
yürütülmesini sağlamak.
g) Gerekli kayıtların tutulmasını, formların doldurulmasını ve istatistikî bilgilerin düzenlenmesini
ve her yılsonunda konukevinin ihtiyaçlarını ve hizmetlerinin sunulmasında karşılaşılan sorunları
da kapsayan çalışma raporunu hazırlayarak ŞÖNİM’e göndermek.
ğ) Konukevinde çalışanlar ile konukevi hizmetlerinden yararlanan kadınların ilişkilerinin
düzenlenmesi amacıyla eğitim programları hazırlamak ve uygulamak.
h) Konukevinde güvenlik önlemlerini aldırmak, güvenliği tehdit eden bir durumda ilgili
kuruluşlarla bağlantıya geçmek, hayati tehlikesi bulunan kadın için tedbir plânı hazırlanması
çalışmalarına katılmak.
ı) Konukevinin güvenliği hakkında kolluk ile işbirliği yapmak ve güvenliğe ilişkin edindiği bilgileri
kolluk ile düzenli olarak paylaşmak.
47
i) Güvenlik personeli ile birlikte düzenli olarak konukevi güvenliğine etki eden riskleri belirlemek
ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak.
j) Elektronik konukevi sistemine kadınların kabulü sırasında veri girişi yapmak veya yapılması için
personele yetki vermek.
k) Değerlendirme komisyonuna başkanlık etmek.
(2) Müdürün bulunmadığı hallerde, genel hükümlere göre görevlendirilecek çalışan, müdürün
görevlerini yürütür.
Sosyal çalışma görevlisi
MADDE 36 – (1) Konukevinde sosyal çalışma görevlisi olarak çalışan, sosyal çalışmacı, psikolog,
çocuk gelişimcisi ve öğretmenler tarafından aşağıdaki görevler yerine getirilir:
a) Konukevine kabulü yapılan kadınlar ve beraberindeki çocuklarla görüşme yaparak,
konukevinin amacı ve işleyişi konusunda bilgilendirmek, uygun yöntemlerle konukevini tanımaları,
kuralları öğrenmeleri ve uyum sağlamalarında yardımcı olmak.
b) Çocuğu ile kabulü yapılan kadınların, uygun görülmesi halinde çocukları hakkında 5395 sayılı
Çocuk Koruma Kanunu hükümleri ve ilgili diğer mevzuat uyarınca gerekli önlemlerin alınmasına
yönelik sosyal inceleme raporu düzenleyerek müdüre sunmak.
c) Kadınların, bir iş ve meslek edinmelerine, sağlık ve hukuki sorunlarını çözmeleri için ilgili
kurum ve kuruluşlarla iletişim kurmalarına ve gerekli hizmetleri almalarına destek olmak
amacıyla maddi yardıma ihtiyacı olan kadınların durumları hakkında rapor düzenleyerek müdüre
sunmak.
ç) Gizlilik ilkesine uygun olarak, yapılan çalışmalar ile ilgili kayıtları tutmak, yapılan mesleki
çalışmalarla ilgili rapor ve dosyaları düzenlemek, saklamak.
d) Kadınlara ve beraberindeki çocuklara yönelik grup çalışmaları yapmak.
e) Kadınların ve beraberindeki çocukların sorunlarının çözümü hakkında rehberlik ve danışmanlık
hizmeti vermek.
f) Kadın ve çocuklara yönelik sosyal etkinlikler düzenlemek.
g) Çalışanların hizmet içi eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanmasında görev almak.
ğ) Katılım sağladıkları eğitim ve toplantılara ilişkin raporu konukevi çalışanlarına aktarmak.
h) Kadınların ve çocuklarının yatak, çamaşır, vücut temizliği ve bakımlarına dikkat etmelerini
sağlamak.
ı) Kadın ve çocukların ihtiyaçlarını tespit etmek ve müdüre iletmek.
i) Görevlerini müdürün gözetiminde diğer meslek elemanları ile işbirliği içerisinde yürütmek.
j) Genelge ve talimatlarla belirlenen görev tanımları içerisindeki diğer görevleri ve müdür
tarafından verilecek görevleri yapmak.
Sosyal çalışmacı
MADDE 37 – (1) Sosyal çalışmacının, 36 ncı maddede belirtilenlerin yanında diğer görev ve
yetkileri şunlardır:
a) Kadınların ve varsa çocukların sorun ve ihtiyaçları çerçevesinde mesleki uygulamaları
gerçekleştirmek, bunlarla ilgili rapor düzenlemek ve ŞÖNİM’ e göndermek.
b) Konukevinde kalan ve hakkında tedbir kararı olan kadınlar için gerektiği takdirde tedbirin
devamı, süresinin veya şeklinin değiştirilmesi ya da kaldırılması hakkında rapor düzenlemek ve
ŞÖNİM’ e göndermek.
c) Konukevinde kalan kadınların ve beraberindeki çocukların, çıkarılmalarına ilişkin rapor
düzenlemek ve ŞÖNİM’e göndermek.
Psikolog
MADDE 38 – (1) Psikologun, 36 ncı maddede belirtilenlerin yanında diğer görev ve yetkileri
şunlardır:
a) Konukevine kabulü uygun görülen kadınların ve beraberindeki çocukların uyum sürecinde
psikolojik değerlendirmelerini yapmak, destek sağlamak.
b) Konukevindeki kadınlar için ilgili meslek elemanları ile birlikte müdahale plânı hazırlamak ve
uygulanmasını sağlamak.
48
c) Psikolojik değerlendirme teknikleri ve gözlem metotları kullanarak kadınların ilgi ve
yeteneklerini belirlemek, buna uygun etkinlikler organize edilmesini sağlamak veya ilgili
kuruluşlara yönlendirmek.
ç) Psikiyatrik desteğe ihtiyaç duyan kadın ve çocukları tedavi görebilecekleri sağlık kuruluşlarına
yönlendirmek ve tedavi sürecini takip etmek.
d) İlgili meslek elemanları ile birlikte vaka değerlendirmeleri yapmak, bu toplantılarda kadınla ve
çocukla yürütülen psikolojik destek çalışmaları sırasında edinilen ve paylaşılmasında yarar
görülen bilgileri ilgili meslek elemanlarına aktarmak.
Çocuk gelişimcisi
MADDE 39 – (1) Çocuk gelişimcisinin, 36 ncı maddede belirtilenlerin yanında diğer görev ve
yetkileri şunlardır:
a) Çocukların sağlık, gelişim ve eğitim düzeylerini izlemek, tespit etmek ve sorunlarının çözümü
için mesleki çalışmalar ve rehberlik yapmak.
b) Çocukların gelişim ve eğitimleri ile anne-çocuk ilişkisi konusunda konukevindeki annelere
yönelik bilgilendirici çalışmalar organize etmek ve uygulamak
c) Çocuklara yönelik sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler ve programlar organize etmek.
ç) Travma yaşamış çocuklara uygun eğitim ve gelişim programları, oyunlar, hikâyeler ve
etkinlikler hazırlamak ve uygulamak.
Öğretmen
MADDE 40 – (1) Öğretmenin, 36 ncı maddede belirtilenlerin yanında diğer görevleri şunlardır:
a) Konukevinde kalan ve okuma yazma bilmeyen kadınların okuma-yazma kurslarına kayıt ve
takip işlemlerini yürütmek ve okuma-yazma çalışmalarına yardımcı olmak.
b) Kadınların ilgi ve yetenekleri doğrultusunda meslek eğitimi almaları konusunda gerekli
rehberlik ve danışmanlığı yapmak ve ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak.
c) Kadınlara yönelik beceri geliştirici, boş zaman değerlendirici ve eğitici faaliyetler düzenlemek.
ç) Okul çağında bulunan çocukların okul kayıt işlemlerini yürütmek. Çocukların okula devamını
sağlamak ve izlemek, programlı çalışma alışkanlığını kazandırmak, okul ile ilgili sorunlarını
çözmek.
d) Belirli bir plân ve program çerçevesinde çocukların ders çalışma ve ödev yapmalarını
sağlayarak okul başarılarını artırmaya yönelik çalışmalar yapmak.
Hemşire
MADDE 41 – (1) Hemşirenin görev ve yetkileri şunlardır:
a) Kadın ve çocukların sağlık durumlarını izlemek, hasta olan kadın ve çocukların konukevinde
veya hastanede tedavisi için gerekli tüm işlemleri yerine getirmek, gerektiğinde kadınlara
hastaneye gidişlerinde refakat etmek ve kayıtlarını tutmak.
b) İhbarı zorunlu hastalıkları müdüre bildirmek.
c) Aile plânlaması yöntemleri, gerekliliği ve yararları konusunda kadınları bilgilendirmek.
ç) Anne adayları için beslenme, doğuma hazırlık ve bebek bakımı ile ilgili eğitim çalışmaları
yapmak.
d) Konukevinin tüm bölümlerinin sağlıklı yaşam koşullarına uygun, temiz, bakımlı ve düzenli
olmasını sağlamak ve kontrol etmek.
e) Mutfak çalışanlarının temizliğe uymasını ve eğitimini sağlamak ve kontrol etmek.
f) Genelge ve talimatlarla verilen, görev tanımları çerçevesinde verilen diğer görevleri yapmak.
Çocuk eğiticisi
MADDE 42 – (1) Çocuk eğiticisinin görevleri şunlardır:
a) Çocuk gelişimcisi tarafından yürütülen çalışmalara destek olmak.
b) Çocuğun becerileri ile ilgili anneleri ve çocuk gelişimcisini bilgilendirmek.
c) Çocuk bakımı konusunda anneleri bilgilendirmek.
ç) Çocuklara yönelik sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler ve programları uygulamak.
d) Annesi çalışan bebek ve küçük çocukların bakımına destek olmak.
e) Genelge ve talimatlarla verilen, görev tanımları çerçevesinde verilen diğer görevleri yapmak.
Memur
49
MADDE 43 – (1) Memurun veya memurun görevlerini yapmak üzere istihdam edilen çalışanların
görevleri şunlardır:
a) Hizmet alanına giren konularda kendisine verilen işleri yapmak ve sonuçtan müdürü
bilgilendirmek.
b) Her türlü yazıyı hazırlamak, dosyalamak ve arşivlemek.
c) Müdür tarafından verilecek benzeri görevleri yapmak.
Aşçı
MADDE 44 – (1) Mamul yemek alımı yapılmayan konukevlerinde istihdam edilen aşçının
görevleri şunlardır:
a) Mutfağın temiz ve düzenli bir şekilde kullanılmasını sağlamak.
b) Yemek ve ara öğünlerini oluşturulacak programa göre hazırlamak.
c) Mutfak ihtiyaçlarını müdüre bildirmek ve alışverişi yapmak.
ç) Müdür tarafından verilecek benzeri görevleri yapmak.
Temizlik elemanı
MADDE 45 – (1) Temizlik elemanının görevleri şunlardır:
a) Konukevinde meydana gelen arızaları ve onarım gerektiren durumları müdüre bildirmek.
b) Banyo, çamaşır ve temizlik hizmetlerinin düzenli yürütülmesini sağlamak.
c) Çalışma alanları ve ortak kullanım alanlarının temizliğini yapmak.
ç) Müdür tarafından verilecek benzeri görevleri yapmak.
Bakım elemanı
MADDE 46 – (1) Bakım elemanının görevleri şunlardır:
a) Konukevi, ŞÖNİM ve ilk kabul biriminde bulunan kadınlara gidecekleri hastane, adliye ve
benzeri diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili iş ve işlemlerde refakat etmek.
b) Öz bakımlarını yapamayan kadınların bu gereksinimlerinin karşılanmasında yardımcı olmak.
c) Genelge ve talimatlarla verilen, görev tanımları çerçevesinde verilen diğer görevleri yapmak.
Güvenlik personeli
MADDE 47 – (1) Güvenlik personeli konukevi dışında ve içinde görev yapar. Güvenlik
personelinin görev ve yetkileri şunlardır:
a) Konukevinde kalanların güvenliğini sağlamak.
b) Konukevine giriş ve çıkışlarda 1/6/2005 tarihli ve 25832 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Adlî ve Önleme Aramaları Yönetmeliği hükümlerine göre üst aramalarını yapmak, cep telefonu,
fotoğraf makinesi, kayıt cihazı, makas, bıçak ve benzeri silahların emanet işlemlerini yapmak.
c) Her türlü hırsızlığa, sabotaja karşı dikkatli olmak, yabancı şahısların binaya girmelerini
önlemek.
ç) Şüpheli durumları müdüre ve gerektiğinde kolluğa bildirmek.
d) Müdür tarafından verilecek benzeri görevleri yapmak.
Şoför
MADDE 48 – (1) Şoförün görevleri şunlardır:
a) Zimmetine verilen aracın rutin bakım ve muayenelerini yaptırmak.
b) Kadın ve beraberindeki çocuklar ile çalışanların gerekli yerlere ulaşımını sağlamak.
c) Müdür tarafından verilecek benzeri görevleri yapmak.
(2) Konukevi ihtiyaçlarında kullanılmak üzere hizmet alımı yoluyla sürücülü araç kiralandığı
hallerde şoför yukarıdaki hükümlere tâbidir.”
Denildiği görülmüş olup, çalışanların işe alınmasında ve eğitimlerinde, kuruluş
içindeki görevlerinin yerine getirilmesinde mezkur mevzuat hükümlerine uygun hareket
edilmediğine bakılmalıdır.
3.3.1.8-Ayniyat Ambar ve Depo Hizmetleri:
Yönetmeliğin Ayniyat, ambar ve depo hizmetlerine ilişkin 52. maddesinde;
“ (1) Ayniyat, ambar ve depo hizmetleri, konukevi için gerekli tüketim maddeleri, yiyecek,
yakacak, temizlik ve benzeri tıbbi ve sıhhi malzeme, demirbaş, döşeme ve cihazların satın alınma,
muayene ve tesellüm, depolama, sarf işleri ile her çeşit onarım ve diğer mali işlerin ilgili mevzuat
hükümlerine göre yapılmasını kapsar.”
50
Denilmiş olup, ambar, ayniyat ve depo işlemlerin mevzuat hükümlerine uygun
yürütülüp yürütülmediğine bakılmalıdır.
3.3.2-Şiddet Önleme Merkezleri:
3.3.2.1- İşlemlerden Sorumlu Birim:
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun
14. maddesinde yer alan ŞÖNİM (Şiddet Önleme Merkezi)’i, tanımlanmış ve şiddet önleme ve
izleme merkezlerinin faaliyete geçmesine ilişkin Geçici 1. maddesinde,
“(1) Bu Kanunun 14 üncü maddesinde kurulması öngörülen şiddet önleme ve izleme
merkezleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde Bakanlık tarafından
belirlenecek illerde pilot uygulama yapılmak üzere kurulur. Kuruluşları tamamlanıncaya kadar
merkezlerin görevlerinin Bakanlığın hangi birimlerince yürütüleceği Bakanlık tarafından
belirlenir” denilmiş ve
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin, Geçici 2. maddesinde “1) ŞÖNİM’lerin illerdeki
teşkilatlanması tamamlanıncaya kadar bu Yönetmelik kapsamında kendilerine verilen görevler il
müdürlükleri tarafından yürütülür.” Denilmiş olup,
09/02/2013 tarihli ve 28554 sayılı R.G’de yayımlanan Sosyal Hizmet Merkezleri
Yönetmeliğinin Merkezin görevlerine ilişkin 7. maddesinde,
“…c) Kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak, fırsat ve imkânlardan eşit biçimde
yararlanmalarını sağlamak üzere; kadınlara yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu
alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu
sağlamak.
g) Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yürütülen
sosyal hizmet faaliyetlerinin, Bakanlıkça belirlenen ilke, usul ve standartlar çerçevesinde inceleme
ve denetimini yapmak.
ğ) Sosyal hizmet faaliyetleriyle bunlardan yararlananlara ilişkin bilgileri, Bakanlıkça merkezî bir
sistemde oluşturulacak veri tabanı aracılığıyla işlemek.
h) İllerde ilk kabul birimlerinin ve şiddet önleme ve izleme merkezlerinin bulunmadığı yerlerde bu
merkezlerin faaliyetlerini yürütmek.” görevleri de sayılmış olup, öncelikle ŞÖNİM
oluşturulup/oluşturulmadığına bakılmalı, oluşturulmadıysa, bu görevleri yürütmekten
sorumlu olan merkezin konuya ilişkin iş/işlemleri incelenmelidir.
3.3.2.2: Hizmetin Sunulmasında Uyulacak Esaslar:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Konukevinin Çalışma Esasları ve Temel İlkelere ilişkin 4.
maddesinde yer alan
“…(3) Konukevi işleyişinde bu Yönetmelik kapsamında verilecek destek ve hizmetlerde aşağıdaki
hususlara uyulur:
a) İnsan haklarına dayalı, insan onuruna yaraşır, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı ve sosyal
devlet ilkesine uygunluk esas alınır.
b) Kişiye saygı ve yararlı olma ilkeleri temel alınır.
c) Yapılan çalışmalarda kadın odaklı yaklaşım esastır…
e) Kadınlar hakkında yapılacak işlemlerde kadınların bilgilendirilmesi esastır. Konukevinde kalan
kadınlar aldıkları kararlardan ve kararların olumlu veya olumsuz sonuçlarından kendileri sorumludur.
f) Kadınların ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan güçlendirilmesi temel amaçtır.
g) Şiddetsiz yaşam hakkının korunması anlayışıyla faaliyet gösterilir.
ğ) Çalışanlar tarafından, kadınlara şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişi ile ilgili
herhangi bir uzlaşma teklif edilemez ve arabuluculuk yapılamaz.
h) Kanuni hükümler saklı kalmak kaydıyla, konukevinin adresi, telefon numarası, kadınların,
çocukların ve konukevi çalışanlarının kişisel bilgilerinin gizli tutulması esastır. Bütün ilgililer bu gizliliğin
korunmasından sorumludur…
51
i) Hizmetlerin yürütülmesinde, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler, vakıf, dernek ve diğer sivil toplum kuruluşları, gönüllü gerçek
ve tüzel kişiler ile özel sektörün desteği alınır.” Denildiği,
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Gizliliğe ilişkin 17. maddesinde:
“ (1) Konukevi açılırken, gizlilik ilkesine uyulur. Konukevinin adresi, telefon numarası gizli
tutulur. Konukevini tanıtan tabela asılmaz, temel atma ve açılış töreni düzenlenmez.
(2) Yapılacak yazışmalarda kadınların, çocukların ve çalışanların isimleri belirtilmez,
gerekli durumlarda üzerinde anlaşmaya varılmış kodlar kullanılır.
(3) Kadın ve çocuklar ile gerekli görülen üçüncü kişilerin kimlik bilgileri ve adresleri ile
önem taşıyan bilgiler tüm resmi kayıtlarda gizli tutulur. Gizlilik kuralını ihlal edenler hakkında
26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(4) Konukevinde kalan kadın ve çocuklara yapılacak tebligatlar, 11/2/1959 tarihli ve 7201
sayılı Tebligat Kanununun 18 inci maddesi gereğince ŞÖNİM’e yapılır…” denildiği,
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 32. maddesinde:
“ (1) Gerekli bulunması hâlinde, tedbir kararı ile birlikte talep üzerine veya resen, korunan
kişi ve diğer aile bireylerinin kimlik bilgileri veya kimliğini ortaya çıkarabilecek bilgileri ve
adresleri ile korumanın etkinliği bakımından önem taşıyan diğer bilgileri, tüm resmi kayıtlarda
gizli tutulur. Bu bilgileri hukuka aykırı olarak başkasına veren, ifşa eden veya açıklayan kişi
hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
(2) Adli işlemlerde, şiddet mağduruna ilişkin gizlilik işlemleri Cumhuriyet Başsavcılıkları ve
Mahkemelerce Alınacak Tanık Koruma Tedbirlerine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik
hükümleri çerçevesinde yerine getirilir.
(3) Korunan kişiye yapılacak tebligatlarda ŞÖNİM’e ait adres bilgileri kullanılır.
(4) Birinci fıkra hükmüne göre bilgilerinin gizli tutulmasına karar verilen korunan kişinin,
Milli Eğitim Bakanlığı, Merkezî Nüfus İdaresi Sistemi, Sosyal Güvenlik Kurumu, Ulusal Yargı Ağı
Bilişim Sistemi, kolluk, bankalar, sağlık kurum ve kuruluşları ve benzeri tüm kayıtlardaki bilgileri
gizli tutulur.
(5) Korunan kişi hakkında gizlilik kararı verilmesi halinde, karar ŞÖNİM müdürü
aracılığıyla tedbir kararının uygulanacağı yer nüfus müdürlüklerinde ilgilinin nüfus kaydına
işlenir. Gizlilik şerhinde kararı veren mercinin adı, kararın tarih ve sayısı bulunur. Bu durumda
korunan kişilerin resmi başvuru, iş ve işlemlerinin yapılması sırasında adres beyanı istenilmez.
Gizlilik kararı verilen kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulur.
(6) Korunan kişinin nüfus kaydına işlenen gizlilik şerhi, tedbir kararının süresinin sona
ermesini takip eden onbeşinci gün MERNİS veri tabanından silinir. Gizliliğe ilişkin tedbir
kararının değiştirilmesi veya kaldırılması halinde ise nüfus müdürlüğü tarafından karar
gecikmeksizin yerine getirilir.”denildiği,
Görülmüş olup, ŞÖNİM tarafından yürütülen hizmetlerin, belirtilen İlke ve esaslara
uygun
olarak
sürdürülüp/sürdürülmediğine,
gizlilik
ilkesine
uygun
hareket
edilip/edilmediğine bakılmalıdır.
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Elektronik konukevi sisteminin işleyişine ilişkin 31. maddede:
“…(1) Bakanlık, belediyeler, il özel idareleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından işletilen
konukevlerinde kalanlara ait bilgiler ile kapasite ve sayı bilgilerinin her değişiklikle birlikte
bulunduğu ilde mevcut ŞÖNİM’e bildirilmesi zorunludur. Veri tabanı oluşturulmasına ve
yürütülmesine ilişkin düzenlemeler Bakanlık tarafından yapılır. Bu kapsamda Genel Müdürlük
27uygun olarak sağlanır.
(2) Elektronik konukevi sisteminde konukevleriyle ilgili olarak elektronik ortamda girilen
bilgiler, Genel Müdürlükçe merkezi bir veri tabanında muhafaza edilir.
52
(3) Elektronik konukevi sistemine veri girişi konukevi tarafından yapılır, yapılacak
işlemlerin takibi için konukevinin bulunduğu ildeki ŞÖNİM’de ve il müdürlüğünde belirlenecek
kişilere Genel Müdürlükçe yetki verilir…”
Denilmiş olup, elektronik sisteme ilişkin verilerin ŞÖNİM’e bildirilip bildirilmediğine
ve girişlerin yapılıp/yapılmadığına bakılmalıdır.
3.3.2.3 Tedbir Kararlarına İlişkin İş ve İşlemler:
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğinin, Tedbir
Kararlarının Verilmesi, Yerine Getirilmesi ve Diğer Usul İşlemlerine ilişkin Dördüncü Bölümde,
“Tedbir kararının verilmesine ilişkin 30. Madde’de,
“(1) Tedbir kararı ilgilinin talebi, müdürlük, ŞÖNİM veya kolluk görevlileri ya da
Cumhuriyet savcısının başvurusu üzerine verilir. Tedbir kararları en çabuk ve en kolay
ulaşılabilecek yer hâkiminden, mülkî amirden ya da kolluktan talep edilebilir…
(4) Hâkim veya mülki amir tarafından resen, korunan kişi, müdürlük, ŞÖNİM veya kolluk
görevlileri tarafından yapılan talep üzerine, şiddet veya şiddet uygulama tehlikesinin ortadan
kalktığının anlaşılması halinde, kararı veren merci tarafından verilen tedbirlerin kaldırılmasına
karar verilebilir. Tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesi halinde bu karar korunan kişiye de
tebliğ edilir.”
Tedbir kararının tebliğine ilişkin 31. Madde de:
“(1) Tedbir kararı, kararı veren merci tarafından korunan kişiye ve şiddet uygulayana
tefhim veya tebliğ edilir. Bu karar, yerine getirilmek üzere görevli olan kurum veya kuruluşa
gönderilir.
(2) Tedbir talebinin reddine ilişkin karar, sadece korunan kişiye tebliğ edilir.
(3) 29 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında alınan tedbirlerin belirtilen sürelerde
yetkili merci tarafından onaylanmaması halinde tedbir kararının kalktığı korunan kişiye tebliğ
edilir, ilgili kolluğa bildirilir.
(4) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından alınan önleyici
tedbir, şiddet uygulayana bir tutanakla derhâl tebliğ edilir ve bu husus hakkında ŞÖNİM’e ve
mahkemeye bildirimde bulunulur.
(5) Şiddet uygulayana, tedbir kararına aykırı davranması halinde hakkında zorlama hapsine
tabi tutulmasına karar verilebileceği ihtarı kararda belirtilir. Ayrıca tedbir kararının tefhim ve
tebliğ işlemlerinde de bu ihtar yapılır.”
19/04/2012 tarihli ve 2012/13 sayılı Genelgenin Bu kanun Hükümlerine göre ilgili mülki
amir ve kolluk tarafından, denilen C bendinde,
“…6-Korunan kişinin geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı ile
şiddet uygulayan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarının yerine getirilmesinden kişilerin
yerleşim yeri veya bulundukları yer ya da tedbirin uygulanacağı yerin kolluk birimi görevli ve
yetkili olup, buna göre işlem tesis edilmesi,
7-Korunan kişinin, kolluk tarafından yapılacak tahkikat ve risk değerlendirilmesi
sonucunda, derhal işlem yapılmaması halinde mağdurun hayatının tehlikeye girmesi, suç
işlenmesinin önlenememesi ve mülki amirden karar almak için vakit bulunmaması halinde, resen
veya ilgilinin talebi üzerine geçici koruma tedbir kararı alınarak mülki amirin onayına sunulması,
8-Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ilgili kolluk birimi tarafından verilen tedbir
kararının şiddet uygulayana bir tutanakla derhâl tebliğ edilmesi ve mahkemeye bildirimde
bulunulması,
9-Kolluk tarafından, hakkında tazyik hapsine karar verilen ilgilinin cezaevine nakli ile
ilgili işlemlerin yapılarak yakalama tarihi ve infazın sona erdiği tarih hakkında il ve ilçe
müdürlüklerine bilgi verilmesi…”
Denilmekte olup, Tedbir kararı alınması, kaldırılması ve tebliğine ilişkin işlemlerin
mevzuat hükmüne uygun şekilde yerine getirilip/getirilmediğini bakılmalıdır,
53
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin tedbir planına ilişkin 18. maddesinde,
“(1) Hayati tehlikesi bulunan ve hakkında geçici koruma altına alınmasına dair tedbir
kararına hükmedilen şiddet mağduru ve beraberindeki çocukların korunması amacıyla,
11/11/2008 tarihli ve 27051 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhuriyet Başsavcılıkları ve
Mahkemelerce Alınacak Tanık Koruma Tedbirlerine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik
hükümleri kapsamında yapılacak işlemlere esas teşkil etmek üzere, kolluk koordinasyonunda,
ŞÖNİM veya gerekli görülen hallerde konukevi işbirliği ile bir yıl için hazırlanır.
(2) Durumun özelliğine göre bu süre bir yıl daha uzatılabilir. ŞÖNİM veya konukevi
tarafından uygulanır. Kolluk tarafından, tedbir planı süresince, plan kapsamında yapılan iş ve
işlemlerden ŞÖNİM’e bilgi verilir.”
Denilmekte olup, tedbir planının hazırlanması ve uygulanmasında mevzuat
hükümlerine uygun hareket edilip edilmediğine bakılmalıdır.
6284 Sayılı Kanun’un 15. maddesinde,
“(1) Bu Kanun kapsamında şiddetin önlenmesi ve verilen tedbir kararlarının etkin olarak
uygulanmasının izlenmesi bakımından şiddet önleme ve izleme merkezleri tarafından verilecek
destek hizmetleri şunlardır:
a) Koruyucu ve önleyici tedbir kararları ile zorlama hapsinin verilmesine ve uygulanmasına
ilişkin veri toplayarak bilgi bankası oluşturmak, tedbir kararlarının sicilini tutmak.
b) Korunan kişiye verilen barınma, geçici maddi yardım, sağlık, adlî yardım hizmetleri ve
diğer hizmetleri koordine etmek.
c) Gerekli hâllerde tedbir kararlarının alınmasına ve uygulanmasına yönelik başvurularda
bulunmak.
ç) Bu Kanun kapsamındaki şiddetin sonlandırılmasına yönelik bireysel ve toplumsal ölçekte
programlar hazırlamak ve uygulamak.
d) Bakanlık bünyesinde kurulan çağrı merkezinin bu Kanunun amacına uygun olarak
yaygınlaştırılması ve yapılan müracaatların izlenmesini sağlamak.
e) Bu Kanun kapsamındaki şiddetin sonlandırılması için çalışan ilgili sivil toplum
kuruluşlarıyla işbirliği yapmak.”
Denilmekte olup bu kanun kapsamında şiddetin önlenmesi ve verilen tedbir
kararlarının etkin olarak uygulanmasının izlenmesi bakımından mevzuat hükümlerinde yer
alan görevlerin yerine getirilip/getirilmediğine bakılmalıdır.
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin Barınma yerinin
sağlanmasına ilişkin 7. maddesinde,
“…(2) Korunan kişi varsa beraberindeki çocukları ile birlikte ŞÖNİM tarafından Bakanlığa
bağlı veya Bakanlığın denetimi altında bulunan barınma yerlerine güvenli nakli sağlanıncaya
kadar, bedeli ödenerek ve geçici barınmanın sağlandığı yer kolluğu tarafından kişinin güvenliği
sağlanarak sosyal tesis, yurt ve benzeri yerlerde geçici olarak barındırılır. Barınma ve iaşe
giderleri, ŞÖNİM tarafından ödenir. Korunan kişinin yerleştirildiği yere ilişkin bilgi ŞÖNİM’e
bildirilir. ŞÖNİM kişinin talebini de dikkate alarak uygun ilk kabul birimi veya konukevi hizmeti
verilecek yeri belirler ve korunan kişinin buraya yerleştirilmesini sağlar.
(3) Korunan kişi ve beraberindeki çocukların hayati tehlikesinin bulunması halinde
konukevi, ilk kabul birimi veya diğer tesislere güvenli bir şekilde yerleştirilmesine kolluk
tarafından refakat edilir. ŞÖNİM tarafından il içi ve il dışı nakillerde ulaşım için araç tahsis edilir
ve ulaşım giderleri ile korunan kişinin zorunlu giderleri karşılanır.
(4) Barınma yeri sağlanması tedbirinin kolluk amirince uygulandığı veya korunan kişinin
kollukta bulunduğu hallerde, kolluk tarafından kişi ŞÖNİM’e ivedilikle ulaştırılır. Bunun mümkün
olmaması halinde barınma ve iaşe giderleri Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak
üzere kendisine ve beraberindekilere geçici barınma imkânı, ikinci fıkrada belirtilen şekilde
sağlanır.
(5) Mülki amirin veya kolluk amirinin kararı ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait barınma
yerlerine getirilen şiddet mağduru, başka herhangi bir karar veya onay aranmaksızın barınma
yerine derhal kabul edilir.
54
(6) Resen hakkında barınma yeri sağlanması tedbirine karar verilen kişinin barınma yerinde
kalmak istememesi halinde aydınlatılmış rızası alınarak kalmak istediği yere ŞÖNİM tarafından
ulaştırılır. Kişinin hayati tehlikesinin bulunması halinde kolluk refakati talep edilir.”
Denilmekte olup barınma tedbiri kararlarına ilişkin olarak, söz konusu madde
hükümlerine uygun şekilde hareket edilip/edilmediğine bakılmalıdır.
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Konukevine Kabule ilişkin 12. maddesi, (4) fıkrasında,
“ŞÖNİM’ler tarafından doğrudan konukevine kabulü yapılan veya ilk kabul biriminde
kalanlardan konukevine yerleştirilmesi uygun görülen kadınlar ve beraberindeki çocukları,
Bakanlık, belediye, il özel idaresi veya sivil toplum kuruluşlarına ait konukevlerine yerleştirilirler.
Bu suretle yerleştirilen kadınlar, konukevleri tarafından ŞÖNİM’in bilgisi dışında, takdir yetkisi
kapsamında çıkarılamazlar.” denildiği,
Konukevinden ayrılmaya ilişkin 28. maddesinde:
“…(2) Ayrılan kadınlar hakkında konukevi sonrasında, can güvenliği riski olmamak
kaydıyla, talep edilmesi ve sosyal inceleme raporuna istinaden ŞÖNİM tarafından uygun
görülmesi halinde altı ay süre ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca hizmet
verilebilir...”
Çıkarılmaya ilişkin 29. maddede:
“(1) Konukevine kabul edilen kadınlar ve beraberindeki çocukları aşağıdaki hallerde
değerlendirme komisyonunun kararı ve ŞÖNİM’in onayı ile konukevinden çıkarılır:
a) Yönetmelikte belirtilen konukevi kurallarına uymaması.
b) Konukevine kabul koşullarını taşımadığının tespit edilmesi.
c) 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca tedaviyi kabul etmemesi.
(2) Kadınların birinci fıkranın (a) bendine göre çıkarılabilmesi için daha önce, Yönetmelik
kapsamında belirtilen kurallara uymadığı için bir kez uyarılması ve buna rağmen olumsuz tutum
ve davranışlarını sürdürdüğüne dair sosyal inceleme raporu düzenlenmesi gerekir. İşlenen fiilin
suç niteliğini taşıması halinde genel hükümler çerçevesinde işlem yapılır.
(3) Konukevinden çıkarılma işlemi ŞÖNİM tarafından il müdürlüğü aracılığı ile Genel
Müdürlüğe bildirilir. Kadının konukevi hizmetinden tekrar yararlanabilmesi Genel Müdürlüğün
iznine tabidir.
(4) Çıkarılma kararına karşı bir hafta içinde il müdürlüğüne itiraz edilebilir.”
Denilmekte olup, kadınların kuruluştan çıkarılma işlemlerinde mevzuat hükümlerine
uygun hareket edilip edilmediğine bakılmalıdır.
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin Alkol veya
uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanmama ve bağımlılık halinde muayene ve tedaviye ilişkin 27.
maddesinde,
“…(2) Hakkında önleyici tedbir kararı verilen kişinin, bir sağlık kuruluşunda muayene veya
tedavi olmasının sağlanması ve sonuçları ile tedbirin kişi üzerindeki etkilerinin takibi ŞÖNİM
tarafından ilgili kurum veya kuruluş ile koordinasyon içerisinde yerine getirilir. ŞÖNİM olayın
özelliğine göre bu kararın yerine getirilmesi sırasında kolluktan yardım isteyebilir.
(3) Hakkında tedbir kararı verilen kişinin sağlık kuruluşunda tedaviyi reddetmesi halinde durum
tutanakla tespit edilerek ivedilikle Cumhuriyet başsavcılığına ve ŞÖNİM’e bildirilir.”
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliği’nin bir sağlık
kuruluşunda muayene ve tedaviye ilişkin 28. maddesinde,
“(1) Hâkim tarafından şiddet uygulayanın, şiddet eğilimine yol açan davranışlarını önlemek
amacıyla, sağlık kuruluşuna muayene veya tedavisi için başvurması ve tedavisinin sağlanmasına
yönelik karar verilebilir.
(2) Şiddet uygulayanın muayene ve tedavisinin sağlanmasına karar verilmesi halinde, illerde
il halk sağlığı müdürlüğüne, ilçelerde toplum sağlığı merkezine başvurulması zorunludur.
(3) Şiddet uygulayan, illerde il halk sağlığı müdürlüğü varsa ruh sağlığı şubesi tarafından,
ilçelerde toplum sağlığı merkezi tarafından kamuya ait sağlık kuruluşuna sevk edilir. İlgilinin
55
tedaviyi sürdürüp sürdürmediği ve yapılan işlemin sonucu bu birimler tarafından ŞÖNİM’e
bildirilir.
(4) Hakkında tedbir kararı verilen kişinin sağlık kuruluşunda tedaviyi reddetmesi halinde
durum tutanakla tespit edilerek ivedilikle Cumhuriyet başsavcılığına ve ŞÖNİM’e bildirilir.
(5) Bu tedbirin uygulanmasına ilişkin giderler, 44 üncü maddenin üçüncü fıkrasındaki usul
ve esaslara göre karşılanır.”
Denilmekte olup, hakkında alkol veya uyuşturucu yada uyarcı madde kullanmak
nedeniyle veya şiddet eğilimine neden olan davranışlarını önlemek amacıyla sağlık
kuruluşunda muayene ve tedavi olmasının sağlanmasına ilişkin önleyici tedbir kararı verilen
kişinin tedbir kararının uygulanmasına ilişkin koordinasyon ve takibinin
yapılıp/yapılmadığı, tedaviyi reddeden kişinin tutanakla tespit edilerek ŞÖNİM’e ve
Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilip/bildirilmediğine bakılmalıdır.
3.3.2.4-Korunan Kişilerle İlgili Hizmetler:
6284 Sayılı Kanun’un 15. maddesi 2. fıkrasında;
“(2) Korunan kişilerle ilgili olarak şiddet önleme ve izleme merkezleri tarafından verilecek
destek hizmetleri şunlardır:
a) Kişiye hakları, destek alabilecekleri kurumlar, iş bulma ve benzeri konularda rehberlik
etmek ve meslek edindirme kurslarına katılmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak.
b) Verilen tedbir kararıyla ulaşılmak istenen amacın gerçekleşmesine yönelik önerilerde
bulunmak ve yardımlar yapmak.
c) Tedbir kararlarının uygulanmasının sonuçlarını ve kişiler üzerindeki etkilerini izlemek.
ç) Psiko-sosyal ve ekonomik sorunların çözümünde yardım ve danışmanlık yapmak.
d) Hâkimin isteği üzerine; kişinin geçmişi, ailesi, çevresi, eğitimi, kişisel, sosyal, ekonomik
ve psikolojik durumu hakkında ayrıntılı sosyal araştırma raporu hazırlayıp sunmak.
e) İlgili merci tarafından istenilmesi hâlinde, tedbirlerin uygulanmasının sonuçları ve
ilgililer üzerindeki etkilerine dair rapor hazırlamak.
f) 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu
hükümleri uyarınca maddi destek sağlanması konusunda gerekli rehberliği yapmak.”
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği’nin Rehberlik ve
danışmanlık hizmeti verilmesine ilişkin 9. maddesinde,
“(1) Korunan kişiye, kişinin psikolojik ve sosyo-ekonomik durumu değerlendirilerek, hakları,
destek alabileceği kurumlar, meslek edindirme kurslarına katılmasına yönelik faaliyetlerde
bulunmayı da kapsayacak şekilde iş bulma ve benzeri konularda gelişmesi ve uyum sağlaması,
gerekli olan seçimleri, yorumları, planları yapması ve kararları vermesine yarayacak bilgi ve
becerileri kazandırmak ve psikolojik destek sağlamak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile
işbirliği içerisinde gerekli hizmetler verilir.
(2) Korunan kişinin hukuki rehberliğe ihtiyacı olması halinde 48 inci madde ile düzenlenen
davalara müdahil olmayı da içeren gerekli destek ve danışmanlık hizmeti verilir.
(3) Bu hizmetlerin yerine getirilmesinde koordinasyon ŞÖNİM tarafından sağlanır.”
Denilmekte olup korunan kişilerle ilgili olarak mevzuat hükümlerinde yer alan
görevlerin yerine getirilip/getirilmediğine bakılmalıdır.
3.3.2.5-Şiddet Uygulayan Kişiye Yönelik Hizmetler:
6284 Sayılı Kanunun 15. maddesi 3. fıkrasında;
“ (3) Şiddet uygulayanla ilgili olarak şiddet önleme ve izleme merkezleri tarafından
verilecek destek hizmetleri şunlardır:
a) Hâkimin isteği üzerine; kişinin geçmişi, ailesi, çevresi, eğitimi, kişisel, sosyal, ekonomik
ve psikolojik durumu ile diğer kişiler ve toplum açısından taşıdığı risk hakkında ayrıntılı sosyal
araştırma raporu hazırlayıp sunmak.
b) İlgili makam veya merci tarafından istenilmesi hâlinde, tedbirlerin uygulanmasının
sonuçları ve ilgililer üzerindeki etkilerine dair rapor hazırlamak.
c) Teşvik edici, aydınlatıcı ve yol gösterici mahiyette olmak üzere kişinin;
56
1) Öfke kontrolü, stresle başa çıkma, şiddeti önlemeye yönelik farkındalık sağlayarak tutum
ve davranış değiştirmeyi hedefleyen eğitim ve rehabilitasyon programlarına katılmasına,
2) Alkol, uyuşturucu, uçucu veya uyarıcı madde bağımlılığının ya da ruhsal bozukluğunun
olması hâlinde, bir sağlık kuruluşunda muayene veya tedavi olmasına,
3) Meslek edindirme kurslarına katılmasına,
yönelik faaliyetlerde bulunmak.
(4) Şiddet mağduru ile şiddet uygulayana yönelik hizmetler, zorunlu hâller dışında farklı
birimlerde sunulur.”
Denilmekte olup şiddet uygulayan kişilerle ilgili olarak mevzuat hükümlerinde yer alan
görevlerin yerine getirilip/getirilmediğine bakılmalıdır.
3.3.2.6-Geçici Maddi Yardım:
18/01/2013 tarihli ve 28532 sayılı R.G’de yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin
Geçici maddi yardım yapılması 8. maddesinde ve Geçici Maddi Yardımlarda Rücuya
ilişkin 42. maddesinde,
“(1) Korunan kişi hakkında Kanunun 17 nci maddesi uyarınca geçici maddi yardım yapılır.
(2) Tedbir kararı, ilgiliye tefhim veya tebliğ edilir ve yerine getirilmek üzere ŞÖNİM’e
gönderilir.
(3) Geçici maddi yardım kararı ile on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net
asgari ücret tutarının otuzda birine kadar günlük ödeme yapılır. Korunan kişinin birden fazla
olması hâlinde, ilave her bir kişi için bu tutarın yüzde yirmisi oranında ayrıca ödeme yapılır.
Ancak, ödenecek tutar hiçbir şekilde belirlenen günlük ödeme tutarının bir buçuk katını geçemez.
Korunan kişilere barınma yeri sağlanması hâlinde bu fıkrada belirlenen tutarlar yüzde elli
oranında azaltılarak uygulanır.
(4) Geçici maddi yardım, korunan kişinin kimlik numarası ve banka hesap numarası
beyanına istinaden, kararın ŞÖNİM’e tebliğ edilmesini müteakiben hazırlanan bordro ile ödenir.
Bordro, her ayın onbeşinde ve otuzunda düzenlenerek tahakkuk eden meblağ ilgililerin banka
hesabına yatırılır. Aynı tedbir kararında birden fazla kişi hakkında geçici maddi yardım
yapılmasına dair karar verilmesi halinde bu kişiler aynı bordroda gösterilir ve ödemeler aynı
banka hesap numarasına yapılır. Ödeme evrakına karar örneği eklenir. Geçici maddi yardıma
dair ödemelere kararın geçerliliği süresince devam edilir. Geçici maddi yardım yapılmasının
kaldırılmasına ya da değiştirilmesine karar verilmesi halinde kararın geçerli olduğu gün
üzerinden hesaplanarak ödeme yapılır. Korunan kişiye elden ödeme yapılmaz.
(5) Geçici maddi yardımlar için yapılan ödemeler, Bakanlık bütçesine, geçici maddi
yardımlar için konulan ödenekten karşılanır. Geçici maddi yardıma ilişkin ödemelerin geri alımı
42 nci maddede belirtilen esaslara göre yapılır.
(6) Diğer Kanunlara göre yapılan yardımlar, geçici maddi yardım yapılması tedbirine karar
verilmesine engel olmaz.
(7) Bu madde kapsamında yapılan ödemeler, gelir vergisi ile veraset ve intikal vergisinden,
bu ödemeler için düzenlenen kâğıtlar ise damga vergisinden istisnadır.”
Geçici maddi yardımlarda rücu
“MADDE 42 – (1) Geçici maddi yardımlar için yapılan ödemelerin tahsili için, ödeme
tutarı, ödemenin yapılacağı yer ile tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi hususu şiddet
uygulayana tebliğ edilir. Ödemenin süresinde yapılmaması halinde bu tutar, 21/7/1953 tarihli ve
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi
dairesi tarafından takip ve tahsil edilir.
(2) Korunan kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun ilgili müdürlüğe yapılan ihbar
üzerine veya kollukta ya da ŞÖNİM tarafından kararların uygulanması izlenirken tespit edilmesi
halinde, bu hususa ilişkin tutanak tutulur ve sosyal inceleme raporu düzenlenir. Bu durumda
yapılan ödemeler, kendisine ödeme yapılan kişiden 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil
edilir.
(3) Korunan kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun tespiti halinde birinci fıkra
hükümlerine göre şiddet uygulayandan tahsil edilmiş olan tutar kendisine iade edilir.”
09/04/2012 tarihli ve 2012/13 Sayılı Genelgenin (C ) 15. maddesi
19/04/2012 tarih ve 2012/13 sayılı Genelgenin Bu kanun Hükümlerine göre ilgili Mülki amir ve
kolluk tarafından denilen bölümünde,
57
“15- Kanun’un “Mülkî amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları” kenar başlıklı 3
üncü, “Tedbir kararlarının bildirimi ve uygulanması” kenar başlıklı 10 uncu, “Geçici maddi
yardım yapılması” kenar başlıklı 17 nci ve “Sağlık giderleri” kenar başlıklı 19 uncu maddeleri
ile hüküm altına alınan ödemelerin yapılacağı bütçe kalemleri hakkında Maliye Bakanlığından
tertip açılarak ödenek temin edilmesi konusunda talepte bulunulmuş olup bu iş ve işlemler
gerçekleşinceye kadar; Valilikler tarafından Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, İl Özel
İdareleri ve her türlü mahalli imkânlar kullanılmak suretiyle, mağduriyete sebebiyet verilmeksizin,
gerekli ödemelerin yapılması,”
Denilmekte olup, mevzuat hükümlerine uygun şekilde geçici maddi yardım yapılıp
yapılmadığına ve rücu edilip edilmediğine bakılmalıdır.
3.3.2.3-İlk Kabul Birimi:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması
ve İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin Tanımlar ve Kısaltmalar Başlıklı 3. maddesi 1.fıkrası (f)
bendinde İlk Kabul Biriminin,
“f) İlk kabul birimi: ŞÖNİM’e başvuran kadınlar ve beraberindeki çocukların geçici kabulleri
yapılarak ilk gözlemlerinin yapıldığı, tıbbi kontrol ve tedavilerinin sağlandığı, psiko-sosyal ve
ekonomik durumlarının incelendiği, iki haftaya kadar kalabilecekleri birimi,” şeklinde
tanımlandığı,
Yönetmeliğin, ilk kabul birimine ilişkin 55. maddesinde,
“ (1) İlk kabul birimlerinin kendi görev alanları kapsamındaki hususlar saklı kalmak
kaydıyla açılması, işletilmesi ve hizmet sunumu, Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yerine
getirilir.”denildiği,
09/02/2013 tarihli ve 28554 sayılı R.G’de yayımlanan Sosyal Hizmet Merkezleri
Yönetmeliğinin Merkezin görevlerine ilişkin 7. maddesinde,
“…c) Kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak, fırsat ve imkânlardan eşit biçimde
yararlanmalarını sağlamak üzere; kadınlara yönelik sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek, bu
alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu
sağlamak.
g) Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yürütülen
sosyal hizmet faaliyetlerinin, Bakanlıkça belirlenen ilke, usul ve standartlar çerçevesinde inceleme
ve denetimini yapmak.
ğ) Sosyal hizmet faaliyetleriyle bunlardan yararlananlara ilişkin bilgileri, Bakanlıkça merkezî bir
sistemde oluşturulacak veri tabanı aracılığıyla işlemek.
h) İllerde ilk kabul birimlerinin ve şiddet önleme ve izleme merkezlerinin bulunmadığı yerlerde bu
merkezlerin faaliyetlerini yürütmek.” Görevleri de sayılmış olup,
Görülmüş olup, ilk kabul biriminin oluşturulup/oluşturulmadığına ve iş ve işlemlerini
mevzuat hükümleri doğrultusunda yürütüp/yürütmediğine bakılmalıdır.
3.4) ÖZEL HUKUK TÜZEL KİŞİLERİ İLE DİĞER KAMU KURUM VE
KURULUŞLARINCA AÇILAN KADIN KONUKEVLERİNİN DENETİMİ:
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmelik’te Bakanlık tarafından açılan Kadın Konukevleri ile Özel Hukuk
Tüzel Kişileri ve Diğer Kamu kuruluşlarınca açılacak Kadın Konukevlerinin iş/işlemleri açısından
herhangi bir farklılık oluşturulmamakla birlikte, 05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G’de
yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik’in Denetime
ilişkin 9. maddesinde:
“(1) Konukevleri ve ilk kabul birimleri bağlı oldukları idareler tarafından ve Bakanlık Denetim
Hizmetleri Başkanlığınca en geç iki yılda bir denetlenir. İl müdürlüğünce, ilk kabul birimleri ve
konukevleri ile ilgili olarak her zaman Bakanlıktan denetim istenebilir.
58
(2) Belediyeler, il özel idareleri ve sivil toplum kuruluşlarına ait kadın konukevlerinin
denetimi, ilgili mevzuatları çerçevesinde Ek-4’te yer alan form kullanılarak yapılır. Denetim
raporunun bir örneği il müdürlüğüne ve Genel Müdürlüğe gönderilir” denildiği,
05/01/2013 tarihli ve 28519 sayılı R.G.’de yayımlanan Kadın Konukevlerinin Açılması ve
İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğin 53. maddesinde:
“Konukevi giderleri
MADDE 53 – (1) Konukevlerinin işleyişiyle ilgili her türlü giderler bağlı bulunduğu kurum
veya kuruluşun bütçesinden karşılanır.”
Denilmekte olup, bu konukevlerinin denetiminde Bakanlık tarafından açılan
Konukevlerinin denetiminde göz önünde bulundurulan hususlar çerçevesinde denetim ve
değerlendirme yapılmalı, ayrıca, yönetmelikte yer alan denetim işlemlerinin usulüne uygun
şekilde yerine getirilip getirilmediği de değerlendirilmelidir.
59
Download