Uluslararası Kuruluşların İklim Değişikliği Politikaları Talu, ODTÜ SEM, Ekim 2011 Birleşmiş Milletler Uluslararası Taahhütler Çerçevesi BM’nin IPCC’deki ağırlığı (Dünya Meteoroloji Organizasyonu (WMO) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ilk kez 1988’de Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ni/IPCC düzenlediler) UNEP’i uyumda öncülüğü (Ulusal Uyum Eylem Programları,Stratejileri, eğitim kapasite geliştirme, yasal ve kurumsal gelişme) Diğer bağlı kuruluşlar (UNDP, FAO, UNIDO, WHO, UNESCO - UNESCO'nun görev tanımında iklim, teknoloji, hatta kadın hakları var, 2009 TR) UNEP NAİROBİ ÇALIŞMA PROGRAMI İklim Değişikliğinin Etkileri, Etkilenebilirlik ve Uyum Üzerine (2003 2008) Amaç: İklim değişikliğinin etkileri, etkilenebilirlik ve uyum süreçlerinin anlaşılması ve bunlara yönelik değerlendirmeler yapılmasının geliştirilmesi, Şimdiki ve gelecekteki iklim değişikliği ve değişkenliğinin dikkate alınarak, iklim değişikliğine karşı, uygun bilimsel, teknik ve sosyo-ekonomik temellere dayalı, kolay uygulanabilir uyum eylemlerinin ve önlemlerinin alınmasında, bilgiye dayalı kararlar verilmesi. 9 Odak Alan: 1. Yöntemler ve Araçlar 2. Veri ve Gözlemler 3. İklim Modellemesi, Senaryolar ve Ölçek Küçültme 4. İklime Bağlı Riskler ve Aşırı Olaylar 5. Sosyo-Ekonomik Bilgiler 6. Uyum Planlaması ve Uygulamaları 7. Araştırma 8. Uyum için Teknolojiler 9. Ekonomik Çeşitlendirme Programın destekçileri: FAO, WHO, WMO, ICLEI-Sürdürülebilirlik için Yerel Yönetimler Birliği, BM diğer, DB, OECD.. 2012 Sonrası İklim Rejimi 2007 Bali Eylem Planı’nın yapı taşları Ortak Vizyon Azaltım Uyum (Ulusal uyum stratejisinin/planlarının geliştirilmesi ve ulusal planlara entegrasyonu, teşvikler ile mali ve teknik destek sağlanması vb) Teknoloji Transferi Finansman DÜNYA BANKASI Avrupa ve Orta Asya’da İklim Değişikliğine Uyum (2009) Kalkınma ve İklim Değişikliği, 2010 Dünya Gelişme Raporu (okul ders programlarına iklimin dahil edilmesine kadar detaylı öneriler var) Avrupa ve Orta Asya’da İklim Değişikliğine Uyum (DB, 2009) İklim Değişikliği ECA bölgesi için temel tehdit (Ortalama sıcaklık şimdiden Güney’den Kuzeye ECA bölgesinde şimdiden 0.5 – 1.6 derece yükselmiş durumda) ECA Bölgesi kırılgan (ısınma, hidroloji değişiklikleri, kuraklık, seller, sıcak dalgaları, fırtına, orman yangınları) Kırılganlık nedeniyle gelecek 10 yılda sosyoekonomik faktörler değişecek Gelecek 10 yılda ECA ülkeleri kalkınma politikalarını ikilim değişikliğine daha esnek/dirençli olmak bakımından fırsatlara sahipler Türkiye, Mısır düşük karbon ekonomisi politikaları için çalışmalılar Dünya Bankası Karbon Finansmanına Destek Emisyon azaltımlarının satın alınması şeklinde sera gazı ya da karbon emisyonlarının azaltılmasını sağlayan (veya sağlanması beklenen) projelere destek verir Türkiye ulusal karbon sicilini çıkarıyor – Gönüllü Karbon Piyasalarına yönelik geliştirilen ve yürütülen projelerinin kayıt altına alınması lazım. (Sera Gazı Emisyon Azaltımı Sağlayan Projelere İlişkin Sicil İşlemeleri Tebliğ, Ağustos 2010). Şu anda 100 ün üstünde kayıtlı karbon projesi var Türkiye’de (hidrolektrik, rüzgar, katı atıktan enerji elde etme, jeotermal). Dünya Bankası Doğal Sermayeye Yatırım Doğal sermayeyi daha iyi yönetmek mümkündür. Günümüzde dar GSYİH kavramı çevresinde gerçekleşen karar verme, ekosistem hizmetlerinin önemini yeterince anlamama, yetersiz yasal çerçeve, kamunun gereksinimleri ile nadiren uyumlu olan özel menfaatler gibi engellerden kaynaklanan birçok verimsiz uygulama görüyoruz. Doğal sermayeye yatırım yapılması, çok çeşitli ekonomik sektörleri desteklerken ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma ile ilgili seçeneklerimizi sürdürmekte ve artırmaktadır. Doğal sermaye, aynı zamanda imalat ve hizmet ekonomisine de önemli bir katkıda bulunmaktadır. Biyolojik çeşitlilik, ayrıca doğal afetlere karşı koruma sağlamakta ve gıda güvenliği ve sağlıkla ilgili riskleri azaltmaktadır. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ve İklim Değişikliği İlgili Direktörlükleri Çevre Direktörlüğü ve Bağlı Birimler Kalkınma İşbirliği Direktörlüğü ve Bağlı Birimler Ticaret ve Tarım Direktörlüğü ve Bağlı Birimler OECD Çevre Direktörlüğü ve Bağlı Birimler Çevre Direktörlüğü, ticaret ve yatırım, tarım, ulaştırma, iklim değişikliği ve çevre vergileri gibi temel konularda diğer OECD birimleriyle birlikte çalışmaktadır. OECD’ye sürdürülebilir kalkınma konusundaki çalışmalarda en büyük katkıyı veren Direktörlük. OECD Çevre Politikası Komitesi: “Çevresel Görünüm 2030” başlıklı çalışması önemli: i) OECD ülkeleriyle üye olmayan ülkeler arasındaki etkileşim ii) 2030 yılına kadar çevre konularında, özellikle iklim değişikliği alanında oluşturulacak politikalara yol gösterici olabilecek öngörüler içeriyor. OECD Kalkınma İşbirliği Direktörlüğü ve Bağlı Birimler Kalkınma İşbirliği Direktörlüğü (DCD), kalkınma politikaları oluşturulması, eşgüdümün sağlanması ve kalkınmaya yönelik bilişim sistemleri konularında Kalkınma Yardımları Komitesi (DAC) ve OECD’ye destek sağlar. Marshall Planı kapsamındaki kalkınma yardımlarının eşgüdümünü sağlamak amacıyla OECD’den önce kurulmuş olan DAC halen OECD’ye üye 22 ülke ve AB Komisyonu’ndan oluşmakta, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 8 OECD ülkesi çalışmalara gözlemci olarak katılmaktadır. (Türkiye halen Resmi Kalkınma Yardımı alan ülke konumunda) DAC’a üye ülkeler dünya çapındaki Resmi Kalkınma Yardımının (ODA) % 90’ından fazlasını gerçekleştirmekte. DAC, gelişmekte olan her ülkenin kendi kalkınmasından sorumlu olduğu hususunu göz ardı etmemekle birlikte, bu ülkelerin küresel ekonomiye katılım kapasitelerinin arttırılması ve yoksulluğun üstesinden gelinmesi için uluslararası işbirliğiyle neler yapılabileceği üzerinde durmakta, bu meyanda ulusal yardım ajanslarının yürüttükleri çalışmaların önceliklerinin bağdaştırılmasına da katkı sağlamakta. OECD Ticaret ve Tarım Direktörlüğü ve Bağlı Birimler Tarım ve Çevre Ortak Çalışma Grubu 1993’den bu yana çalışıyor. (Çok taraflı ticari ve çevresel antlaşmalar ve tarım politikalarındaki reformlar, teknolojik değişimler kapsamında çevresel sürdürülebilir tarım politikaları ve pazar yaklaşımlarını elde edebilmede bilgi, tanım ve analiz saptamaları) 2010 Tarım ve Çevre Ortak Çalışma Grubu (Üye ülkelerde kaydedilen tarımsal çevre politika ve uygulamalarındaki gelişmeler, tarımda su kalitesinin sürdürülebilir yönetimi, tarımsal çevre göstergeleri, iklim değişikliği ve Yeşil Büyüme) Tarımda karbon hesaplaması ve hayvancılık sektöründe ki sera gazı emisyonu azaltma seçenekleri, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması ve uyum konusu ile ilişkili olarak çiftçilerin hareket tarzları ve yönetim uygulamaları, OECD Tarımda İklim Değişikliği ve Uyum Çalıştayı OECD Yeşil Büyüme Stratejisi: Çevresel ve ekonomik zorlukların baskısının değerlendirilmesi; Ekonomik ve çevresel politikalar arasında entegrasyonun bütünlemeleri vurgulanması; Uluslararası işbirliği için doğal kaynakların maruz kaldığı riskleri göz önüne alınması. OECD’de Gelinen Nokta.. OECD Genel Sekreteri Angel Gurría’nın Fransa, Almanya ve İngiltere’ye Avrupa için seragazı emisyonlarını 2020 itibariyle, 1990 seviyelerine göre %30 azaltın çağırısı (Temmuz 2010) İklim değişikliğine uyum, önemli bir kalkınma meselesidir (2006, OECD Kalkınma İşbirliği Bakanları, ve OECD Çevre Bakanları Ortak Toplantı Kararı) Uyum sağlama, normal kalkınmadan farklıdır “Her zamanki gibi” kalkınma stratejileri ve uyum arasında örtüşen noktalar vardır (yoksulluğun azaltılması, daha iyi beslenme, eğitim, altyapı ve sağlığa yönelik çeşitli kalkınma faaliyetleri uyum içinde pozitif) Etkilenebilirlik düzeyinin iklim değişikliğinin biyolojik ve fiziksel etkisi nedeniyle arttığı durumlarda uyum, muhtemelen iklim riskinin kalkınma faaliyetlerinde daha belirgin biçimde dikkate alınmasını gerektirecektir. Uyum çalışmaları, temel yoksulluk azaltma ve ekonomik kalkınma faaliyetlerini ötesine geçerek bu tür risklere maruz kalma düzeyini azaltacak daha doğrudan önlemleri gerektirecektir. Her zamanki gibi sürdürülen kalkınma faaliyetleri, açıkça iklim değişikliğine çözüm bulmayı ve etkilerini azaltmayı ya da yeni fırsatlardan yararlanması amaçlayan faaliyetleri içermezler. “Uyumsuzluk”, iklim değişikliğinin etkilerini gözardı ederek iklim değişikliğine maruz kalma veya etkilenme düzeyini kasıtlı olmayan biçimde artıran her zamanki gibi yürütülen kalkınma faaliyetleri. (Örnek: tarımsal yatırımlar, iklimin belirli ürünler için elverişsiz hale gelmesi durumunda beklenen getiriyi sağlamayabilir. Tarımsal mahsul azalabilir ve gıda maddelerini ithal etmek gerekebilir. Bu durumda ekonomik büyüme sınırlı düzeyde gerçekleşir). OECD 2010 Kalkınma ve İşbirliği Raporu DAC üyesi ülkeler daha geniş ve daha kapsayıcı bir yaklaşım geliştirmeli ve politik tercihlerinin her birinde iklim değişikliğini de dikkate almalılar Alışılagelmiş kalkınma artık bir opsiyon değil, Geleneksel yardım kapsamını aşan, daha köklü reformlar yaşamsal bir önem taşıyor. MDG’nin gerçekleştirilmesi dar odaklı bir kalkınma gündemiyle yerine getirilemez İklim değişikliğine uyum, önemli bir kalkınma meselesidir. İklim değişikliği sorununa eğilmeksizin, diğer temel kalkınma önceliklerinin çözüme kavuşturulması yönündeki ilerleme ciddi ölçüde zaafa uğrayacak İklim değişikliği uyumunun entegrasyonuna yönelik çabaların başını gelişmekte olan partner ülkeler çekmeliler (Türkiye’nin rolü!) Ayrıca, uluslararası donörlerin de gerek doğrudan fonlar aracılığıyla, gerekse ulusal seviyede iklim takibi ve gelecekteki iklim değişikliği etkilerinin ve uyum önceliklerinin değerlendirilmesi için kapasite gelişimini desteklemelidir. DAC tarafından iklim değişikliği uyumunun yerel düzeyden proje düzeyine ve ulusal politika seviyesine kadar her kademede kalkınma amaçlı işbirliğine entegrasyon için yol gösterici politik ilkeler belirlendi. Türkiye ve OECD Türkiye, OECD’nin kurucu üyelerinden biri (1961) OECD Kalkınma Merkezi’ne en son katılan üye devlet Türkiye. (26 üye). Türkiye özellikle Güney Doğu Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya, Afrika ve Orta Doğu’da kalkınmakta olan ülkelere kalkınma yardımı yapıyor Türkiye orta vadede OECD’nin Kalkınma Yardımları Komitesine (DAC) üye olmayı hedefliyor (Türkiye’nin DAC’a üyelik konusunda kriterler açısından bir sıkıntısı yok. DAC’a üye olmanın kriterleri arasında, yıllık en az 100 milyon dolarlık kalkınma yardımı harcamasında bulunmak başta geliyor. Türkiye şu anda bu eşiği aşmış durumda. Ancak, siyasi irade henüz oluşmamış durumda) AB’nin İklim Değişikliği Altıncı Çevre Eylem Programı (2002-2012), “Geleceğimiz, Seçimimiz” (“Environment 2010: Our Future, Our Choice”, The Sixth Environment Action Programme,-COM(2001) 31 Final, 2001/0029 (COD), Brussels, 24/1/2001 Program daha sonra 2002 -2012 periyodu olarak resmen uzatılmıştır) 4 öncelikli alanı 1. 2. 3. 4. iklim değişikliği doğa ve biyolojik çeşitlilik çevre ve sağlık doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve atık yönetimi. AB’nin İklim Değişikliği AB Sürdürülebilir Kalkınma Politikaları (1997 Amsterdam, 2001 Gothenburg, 2006-2010) İklim değişikliği ve temiz enerji Sürdürülebilir ulaşım Sürdürülebilir üretim ve tüketim Halk sağlığına yönelik tehditler Doğal kaynakların daha iyi yönetilmesi (öncelikli alan su yönetimi) 6. Sosyal katılım, nüfus ve göç 7. Küresel yoksullukla mücadele 1. 2. 3. 4. 5. AB’nin İklim Değişikliği • Yeşil Belge - AB Sera Gazı Salım Ticareti, Mart 2000 (Green Paper on greenhouse gas emissions trading within the EU, COM(2000)87) • The First European Climate Change Programme (2000 - 2004) • 6. Çevre Eylem Programı (2002-2012), (Öncelikli 4 eylem alanı: İklim değişikliği, Doğa ve biyolojik çeşitlilik, Çevre ve sağlık, Sürdürülebilir doğal kaynak kullanımı ve atık yönetimi • Avrupa Çevre Ajansı – EEA Raport: Impacts of Europe’s Changing Climate, 2004 • The Second European Climate Change Programme, (2005 - 2006) • 2012 Sonrası Strateji (Towards a Post-2012 Climate Change Regime - Final Report, June 2005) (Azaltım + Uyum) • Altıncı Çevre Eylem Programının Tematik Stratejileri (Toprağın Korunması için Tematik Strateji (COM(2006)231, Hava Kirliliği, Atık Yönetimi, Deniz Çevresi, Kentsel Çevre Stratejileri) Yeşil Belge – Adapting to climate change in Europe, options for EU action, June 2007 (Uyum) • Beyaz Belge (White Paper- Adapting to climate change: Towards a European framework for action, 2009) Uyum • 2012 sonrası kapsamlı bir iklim anlaşması konusunda AB tutumunun geliştirilmesine yönelik Konsey Sonuç Bildirgesi, Mart 2009 (Azaltım + Uyum) • 2010 Kopenhag Sonrası Politika Belgesi, International climate policy postCopenhagen: Acting now to reinvigorate global action on climate change, {SEC(2010) 261} Brussels, 9.3.2010 COM(2010) 86 final • AB sektörel politikaları (AB’de, iklim değişikliği kapsamında, Enerji, Konut ve Hizmet, Ulastırma, Sanayi,Tarım ve Ormancılık ve Atık Yönetimi sektörleri ve CZM, flood protection gibi bir çok konuda kabul edilen ve yürütülen çok sayıda ayrıntılı mevzuat, politika ve önlem bulunmaktadır. AB’de neden azaltım öncelikli oldu? Avrupa Komisyonu (EC), 2000 yılında oluşturduğu ve Kyoto Protokolü kapsamında birlik olarak üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmek amacıyla “Avrupa İklim Değişikliği Programı (ECCP)” çerçevesinde hareket etmektedir. ECCP’nin I.Aşamasında sadece sera gazı emisyonlarının azaltılmasına odaklanılmıştır. Çünkü Avrupa Birliği, küresel CO2 emisyonlarının altıda birinden ve sanayileşmiş ülkelerin tüm sera gazı emisyonlarının beşte birinden sorumludur. Avrupa Birliği İklim ve Enerji Politikaları 2020 yılına kadar Sera Gazı Emisyonlarının %20 azaltılması (bir uluslararası anlaşma durumunda %30 oranında azaltılması) 2020 yılına kadar enerji verimliliğinin %20 artırılması 2020 yılına kadar yenilenebilir enerjinin toplam enerji tüketimindeki oranının %20 oranına getirilmesi. AB’nin “Uyum”u Çalışmaya Başlaması… “Avrupa İklim Değişikliği Programı (ECCP)”nin 2. Aşaması kapsamında iklim değişikliğine uyum konusuna yönelik hazırlanan ve Avrupa’da İklim Değişikliğine Uyum” başlıklı Yeşil Belge, iklim değişikliğinin etkilerine uyum konusunun o tarihten itibaren (2007) artık AB’nin iklim değişikliği politikalarını ayrılmaz bir parçası olduğunu/olacağını ortaya koymaktadır. Yeşil Belge ile iklim değişikliği kapsamında; su, tarım, sağlık, kıyı alanları yönetimi gibi konularda önemli çalışmaların ve müzakerelerin yürütüleceği ortaya çıkmıştır. Nitekim, Avrupa Komisyonu tarafından 18 Temmuz 2007 tarihinde yayımlanan COM (2007) 414 numaralı Tebliğde Yeşil Belge referans alınarak, kuraklık konusunun her şeyden önce bugün Avrupa çapında uygulanmakta olan ve rasyonel bir su yönetimini hedefleyen 2000/60/ECC nolu Su Çerçeve Direktifi bünyesinde ele alınması öngörülmüştür. AB Yeşil Belge İklim değişikliğinin etkilerinin bölgeler arasında önemli ölçüde farklılık göstermesine karşın yerel düzeye kadar kararları etkileyen Avrupa mevzuatının oynayabileceği bir rol olduğunu belirtmektedir. Bu durum, özellikle tarım ve su ürünleri gibi ortak politika alanları ile çevre mevzuatı açısından söz konusudur. AB Beyaz Belge AB’ye göre iklim değişikliğinin sonuçlarına direncinin güçlendirilmesi; aynı zamanda enerji verimliliğini ve yeşil ürünlerin alımını teşvik ederek bir düşük karbonlu ekonomiye yatırım yapılması şansı anlamını taşımaktadır. Bu, AB’nin ekonomik krize karşı aldığı ve yaratıcı ve bilgiye dayalı bir ekonomiye yönelik önlemleri açıklayan Avrupa Ekonomik Canlanma Planı’nın temel amaçlarından biridir. Beyaz belge ile birlikte tarım, sağlık ve su, kıyılar ve denizlerle ilgili meseleler konusunda bu aşamada üç sektörel belge hazırlanmıştır. Proaktif uyum politikaları ile bir araştırma ve eğitim politikası, daha iyi teşvik için gereklidir. İklim değişikliği; iklim değişikliği ve uyum sağlama konusunda bir Bilgi ve Yenilik Toplumu oluşturmakta olan ve yakın bir tarihte kurulan Avrupa Yenilik ve Teknoloji Enstitüsü için önemli bir konu olacaktır. AB Beyaz Belge Önlemler (AB ve Üye Devletler için) İklim değişikliğinin etkileri, etkilenebilirlik ve en iyi uyum sağlama uygulamaları konusunda bir veri tabanı ve bilgi teknolojisi aracı olarak bir Takas Merkezi Mekanizması oluşturmaktır. Takas Merkezi Mekanizması, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Çevre Ajansını (EEA), üye devletlerle birlikte bütünleştirilmiş ve paylaşılan AB çapındaki çevresel bilgi sisteminin oluşturulması amacıyla başlattığı bir işbirliğine dayalı girişim olan Paylaşıma Açık Çevre Bilgi Sistemi’ne katkıda bulunacaktır. Takas Merkezi Mekanizması, ayrıca Çevre ve Güvenlik için Küresel İzleme (GMES) tarafından sağlanan coğrafi bilgileri kullanacaktır. 2011 yılına kadar Takas Merkezi Mekanizması kurulması için gerekli adımların atılması ve yine 2011 yılına kadar yöntemlerin, modellerin, veri gruplarının ve tahmin araçlarının oluşturulması gerekmektedir. Etkilenebilirlik açısından etkiler dahil olmak üzere iklim değişikliğinin sonuçlarının ve 2011’e kadar uyum sağlama konusunda kaydedilen ilerlemenin daha iyi izlenmesine yönelik göstergeler oluşturulması lazımdır. 2011 yılına kadar uyum sağlamanın maliyeti ve faydalarının değerlendirilmesi gerekir. Avrupa Birliği ve İklim Politikaları Hemen tüm resmi belgelerinde iklim değişikliğinin sürmekte olduğunu ve küresel ortalama yüzey sıcaklığı artışının 2o C seviyesinin altında tutulmasının iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini önlemekte yeterli olmayacağını vurgular. Poznan Konferansında (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı, COP 14 Poznan/Polonya,1-12 Aralık 2008) bir Adaptasyon Fonunun faaliyete geçirilmesi kararı AB’nin öngördüğü bir karardır. AB, Adaptasyon konusunun en son Aralık 2009’da Kopenhag İklim Zirvesinde kapsamlı bir şekilde ele alınmasının ve devam eden ve gelecekteki kalkınma politika ve planlarına yeterli ölçüde yansıtılmasının gereğine dikkat çekmiştir. İklim değişikliği uyum yaklaşımlarını her alanda sürdürülebilir kalkınma politika ve stratejilerine ve kalkınma işbirliğine dahil eden bir süreç yoluyla, sürdürülebilir kalkınma fırsatlarını sonuna kadar kullanan etkin bir adaptasyon eylemi öngörmektedir. AB Adaptasyon Eylem Çerçevesi (FAA) Teklifi - Adaptasyon stratejilerine yönelik araçların geliştirilmesi Adaptasyonu destekleyen teknolojilerin gerekliliği Bilimsel tekniklerin (özellikle izleme ve tahmin teknikleri) kullanılması Gelişmiş iklim verileri ve bölgesel iklim modellerine erişim Kapasite geliştirme ve risk yönetimi ve risk azaltımı yaklaşımları oluşturulmalı Nairobi Çalışma Programına yönelik destek devam etmeli. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki adaptasyon maliyetlerinin karşılanması için uygun kaynaklardan ek finansman sağlanmalı Doğal afet kayıplarının karşılanması amacıyla, iklim ilişkili doğal afet durumlarında mevcut fon mekanizmalarını tamamlayacak çok taraflı sigorta seçeneklerinin araştırılmalı. Alıntı: 2012 Sonrası Kapsamlı Bir İklim Anlaşması Konusunda AB Tutumunun Geliştirilmesine Yönelik Konsey Sonuç Bildirgesi (AB Konseyi Bahar Zirvesine katkı) 2928. ÇEVRE Konseyi toplantısı Brüksel, 2 Mart 2009. AB, Türkiye, İklim 33 Fasıldan 13’ü açık. Çevre, Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı doğrudan ilgili, Bilgi Toplumu ve Medya, Bilim ve Araştırma dolaylı ilgili..) AB Çevre Faslının Açılması (21 Aralık 2009) ve İklim Değişikliğine Uyum Çalışmaları 6 adet “Kapanış Kriteri” belirlenmiştir. Türkiye’nin: Avrupa Birliği’nin yatay ve çerçeve çevre müktesebatını kabul etmesi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin su kalitesi çevre müktesebatını kabul ederek ilerleme sağlaması, Endüstriyel kirlilik ve risk yönetimi çevre müktesebatını kabul etmesi, Doğa koruma ve atık yönetimini de içerecek şekilde, geri kalan sektörlerde müktesebata uyumu sürdürmesi ve katılım tarihinde Avrupa Birliği yükümlülüklerine ilişkin tamamen hazır olduğunu göstermesi, Denetim hizmetlerini de içerecek şekilde idari kapasiteyi ve koordinasyonu geliştirmeye devam etmesi ve hazır hale getirmesi ve Ek Protokol yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekir. AB Çevre Faslı İklim Değişikliği Bağlantı Noktaları 1 - Kirliliğin Kontrolü Kirliliğin Kaynağında Önlenmesi Atıkların En aza İndirilmrsi En İyi Teknik ve Teknolojiler 2 - İzleme ve Denetim 3 - Enerjinin Verimli Kullanımı 4 - Doğa Koruma Türkiye’nin önemlileri Su meselesi, iklim değişikliği uyum politikaları kapsamında Su Çerçeve Direktifinin Türk mevzuatına aktarılması noktasında çok önemli olup, çevre faslında da 6 kapanış kriterinden biri olarak belirtilmiştir. İklim değişikliği ile mücadelede Türkiye’nin AB katılım sürecinde uyum çalışmalarının odaklanacağı iki konunun su ve yenilenebilir enerji kaynakları olacağı değerlendirilmektedir. Türkiye’de sürdürülebilir kalkınmanın sektörlere entegrasyonunda da bu iki konu tabiri yerinde ise “çimento vazifesi” görmektedir. Su yönetimi ve yeşil enerji politikalarının Türkiye’de sektörel ve bölgesel politikalara entegre edilmesinin iklim değişikliği’ne uyumu hızlandıracağı düşünülmektedir. Bir başka ağırlıklı konu doğa koruma ve ekosistem servislerinin etkinleştirilmesidir. AB Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı - Uyum Bilgi Toplumu ve Medya Tarım ve Kırsal Kalkınma Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Balıkçılık Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların koordinasyonu Tüketicinin ve Sağlığın Korunması AB Müktesebatının Üstlenilmesine İlşikin Türkiye Ulusal Programı – Azaltım/Uyum Rekabet Politikası Çevre İşletmeler Politikası ve Sanayi AB Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı - Azaltım Enerji Şirketler Hukuku Mevcut EIONET Konu Başlıkları Yeni EIONET Konu Başlıkları Doğa Koruma ve Biyoçeşitlilik Doğa ve Biyoçeşitlilik Hava Emisyonları Hava Kirliliğinin Azaltılması ve İklim değişikliği Hava Kalitesi Hava Kalitesi Su Emisyonları Su Emisyonları Yeraltı suyu Yeraltı suyu Akarsular ve Göller Akarsular ve Göller Su Kullanımı ve Miktarı Su Kullanımı ve Miktarı Toprak Toprak Arazi Örtüsü ve Mekansal Analiz Arazi Örtüsü Arazi Kullanımı ve Mekansal Planlama Atık Atık Deniz ve Kıyı Ortamları Deniz ve Kıyı Ortamları Tarım Tarım ve Ormancılık Enerji Enerji Ulaştırma Ulaştırma İklim Değişikliği İklim Değişikliğinin Etkileri, Hassasiyet ve Adaptasyon Gürültü Gürültü Kimyasallar Kimyasallar Çevre ve Sağlık Çevre ve Sağlık Bilgi Sistemleri Çevre Bilgi Sistemleri iletişim İletişim Çevrenin Durumu Çevrenin Durumu Kaynak Kullanımı Sürdürülebilir Üretim -Tüketim ve Kaynak Kullanımı Politika Araçları ve Değerlendirme Politika Araçları ve değerlendirme Balıkçılık Denizcilik Geleceğe Dönük Bilgi ve Senaryolar Çevre ve Ekonomi Avrupa Yatırım Bankası AB’nin uzun vadeli finansman kuruluşu 40 yıldır Türkiye’de (1965 …) Yaklaşık 10 milyar Euro Türkiye’ye yatırım yapmıştır. Avrupa Yatırım Fonu (AYF) Mülkiyet yapısı: AYB: % 63,6) + Avrupa Komisyonu: % 27,4+ 31 banka ve finans kuruluşu: % 9. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Eylul 2006’dan beri AYF’nin hissedarı. Bugüne kadar: Çevre altyapı, ulaştırma, Ar-Ge, enerji Yeni talepler: Atıksu Su Yönetimi (su dağıtım sistemleri, sulama programları) Taşkın Riski Yönetimi TEŞEKKÜR EDERİM [email protected]